gÜvenlİk toplumu yerİne gÜven toplumu · 2013. 8. 9. · bu makalede güven toplumu nasıl...

12
1 GÜVENLİK TOPLUMU YERİNE GÜVEN TOPLUMU S. CANALP KORKMAZ Bir emin (güvenilir) kimse, iki yeminden evladır” 1 GİRİŞ İnsanoğlunun yerleşik olarak toplu halde yaşama geçmesiyle birlikte, ortaya çıkan insan grupları toplumları oluşturmuş bulunmaktadır. Binlerce yıldır toplu şekilde yaşamını sürdüren insanoğlu, varlığını devam ettirebilmesi için güvenlik şemsiyesine ve bu güvenlik şemsiyesinin tamamlayıcısı olarakta onun en temel yapı taşını oluşturan güven olgusuna ihtiyaç duymaktadır. İnsanların birbirilerine güven duyduğu bir ortamda yaşaması, toplumları daha üretken kılmaktadır. Üretken olan bir toplum daha refah yaşam koşullarına sahip olan bir toplumdur. Daha refah olan bir toplum ise bireylerin daha mutlu olduğu bir yapı anlamına gelmektedir. Ne yazık ki günümüz koşullarında teoride söylenenler ile pratikte uygulanabilirlik bu kadar kolay gözükmemektedir. Tehditlerin her geçen gün çeşitlilik kazandığı, her dakika hatta her saniye onlarca suçun yaşandığı günümüz toplumlarında barış ortamını tesis etmek oldukça güçleşmektedir. Terör gibi bir sorunun yerelden küresele uzanan yolculuğu toplumları en küçük biriminden en büyük birimine kadar huzursuz etmektedir. Bu nedenle toplumların güvenliğini sağlamak için bir takım iç ve dış güvenlik tedbirlerinin alınması da kaçınılmaz bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Güvenlik tedbirleri için yapılan harcamalar ülkelerin ekonomilerinden büyük paylar almakta ve toplumların esas dinamiğini oluşturan eğitim, sağlık gibi temel harcamaların payını kısarak bu yönde yapılacak olan harcamaları n da gerçekleşmesini engellemektedir. 1 Manisa Müftülüğü, “Güven Duygusu, Güvenilir Olmak”, http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf (Erişim: 19.01.2013)

Upload: others

Post on 25-Jan-2021

23 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 1

    GÜVENLİK TOPLUMU YERİNE GÜVEN TOPLUMU

    S. CANALP KORKMAZ

    Bir emin (güvenilir) kimse, iki yeminden evladır”1

    GİRİŞ

    İnsanoğlunun yerleşik olarak toplu halde yaşama geçmesiyle birlikte, ortaya çıkan insan

    grupları toplumları oluşturmuş bulunmaktadır. Binlerce yıldır toplu şekilde yaşamını sürdüren

    insanoğlu, varlığını devam ettirebilmesi için güvenlik şemsiyesine ve bu güvenlik

    şemsiyesinin tamamlayıcısı olarakta onun en temel yapı taşını oluşturan güven olgusuna

    ihtiyaç duymaktadır.

    İnsanların birbirilerine güven duyduğu bir ortamda yaşaması, toplumları daha üretken

    kılmaktadır. Üretken olan bir toplum daha refah yaşam koşullarına sahip olan bir toplumdur.

    Daha refah olan bir toplum ise bireylerin daha mutlu olduğu bir yapı anlamına gelmektedir.

    Ne yazık ki günümüz koşullarında teoride söylenenler ile pratikte uygulanabilirlik bu kadar

    kolay gözükmemektedir. Tehditlerin her geçen gün çeşitlilik kazandığı, her dakika hatta her

    saniye onlarca suçun yaşandığı günümüz toplumlarında barış ortamını tesis etmek oldukça

    güçleşmektedir.

    Terör gibi bir sorunun yerelden küresele uzanan yolculuğu toplumları en küçük

    biriminden en büyük birimine kadar huzursuz etmektedir. Bu nedenle toplumların güvenliğini

    sağlamak için bir takım iç ve dış güvenlik tedbirlerinin alınması da kaçınılmaz bir gereklilik

    olarak ortaya çıkmaktadır. Güvenlik tedbirleri için yapılan harcamalar ülkelerin

    ekonomilerinden büyük paylar almakta ve toplumların esas dinamiğini oluşturan eğitim,

    sağlık gibi temel harcamaların payını kısarak bu yönde yapılacak olan harcamaların da

    gerçekleşmesini engellemektedir.

    1 Manisa Müftülüğü, “Güven Duygusu, Güvenilir Olmak”,

    http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf (Erişim: 19.01.2013)

    http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf

  • 2

    Güvensizliğin terör gibi faaliyetleri artırması karşısında yapılacak birincil tedbir,

    barışın sağlanması ve güven artırıcı önlemlerin alınmasını sağlamaktır. Çünkü güven toplumu

    için barış gerekli bir unsurdur.

    Farklı kimliklere saygılı bir yaklaşımın olduğu, kültürel değerlerin, aile yapılarının

    güçlü olduğu toplumda güven sorunu olmamaktadır. Bu yüzden güven toplumu oluşturmak

    için bu noktalar üzerinden hareket etmek gerekmektedir.

    Bu makalede güven toplumu nasıl oluşturulabilir sorusuna cevap aranacak ve ayrıca,

    güvenlik toplumundan güven toplumuna geçişin gereklilikleri de değinilecektir.

    1 GÜVEN – GÜVENLİK İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR

    1.1 Temel Kavramlar

    1.1.1 Güven

    Dünya üzerinde yaratılmış bulunan her şey mutlak ilişki ve muhtaciyet içindedir.

    Doğada yaşayan bir kurt yaşamını sürdürmek için bir ceylanı ya da başka bir canlıyı avlamak

    zorundadır. Bir bitki fotosentez yapmadan, güneşi görmeden yaşayamamaktadır. İnsanlar ise

    oksijensiz, susuz yaşamamaktadırlar. Bu saydığımız canlılar için su, oksijen vb. şeyler ne

    anlam ifade ediyorsa ise toplumlar için de güvenin anlamı aynıdır.2 Diğer bir deyişle,

    sosyolojik bağlamda düşünüldüğünde güven kavramı toplumların temel bileşeni ve hatta

    toplum içindeki bireyleri bir arada tutan harçtır. Bu yüzden güven kavramının yavaş yavaş

    yok olduğu toplumlarda, toplumsal çözülme sürecinin başlaması kaçınılmaz olacaktır.

    Toplumlar için bu kadar önemli bir kavram olan güven ne anlama gelmektedir?

    Güven, TDK’da3 “Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu,

    itimat”; Oxford Dictioneries’e4 göre “ herhangi bir kanıt olmadan bir durumu kabul etmek”

    anlamlarına gelmektedir.

    2 Remzi Fındıklı Ders Notları

    3 TDK Güncel Türkçe Sözlük , http://tdkterim.gov.tr/bts/ (Erişim: 18.01.2013)

    4 http://oxforddictionaries.com/definition/english/trust?q=Trust (Erişim: 18.01.2013)

    http://tdkterim.gov.tr/bts/http://oxforddictionaries.com/definition/english/trust?q=Trust

  • 3

    Yine başka bir çalışmada ise; “güven, bir ilişkinin tarafı olan bir kimsenin var olan ya

    da ortaya çıkabilecek bir zayıflığının, ilişkinin diğer tarafındaki kişi tarafından istismar

    edilmeyeceğinden emin olmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır.5

    Ayrıca güven, emniyet anlamına da gelmektedir. Emniyet, iman ve emanet kelimeleri

    ise aynı kökten gelmektedirler.6

    1.1.2 Güvenlik

    Kimi taraflarca güven – güvenlik tanımlaması her ne kadar birbiriyle kesişen şekilde

    yapılıyor olsa da aralarında ayrım bulunmaktadır.

    “Güvenlik, Latince se (olmaksızın) ve cura (endişe) kelimelerinin birleşmesinden

    meydana gelen securitas kelimesinden türemiştir”.7

    Aydın yapmış olduğu çalışmada, “Güvenlik; emniyet, asayişin sağlanması, kamu

    düzeninin sağlanması, birey veya toplumun kendilerine veya maddi ve manevi değerlerine

    karşı suç işlenmesinin önlenmesidir” şeklinde ifade etmiştir.8 Arnold Wolfers’a göre ise

    “güvenlik, objektif anlamda eldeki değerlere yönelik bir tehdidin olmaması, subjektif anlamda

    ise bu değerlere yönelik bir saldırı olacağı korkusu taşımamaktır”.9 Robert Art, “Güvenlik, bir

    bireyin… diğerlerinin verebileceği zarardan uzak olduğunu hissettiği ruh halidir.” Şeklinde

    tanımlamaktadır.10

    Alan Collins’in Contemporary Security Studies adlı çalışmasında ise

    “Güvenlik, insanların sahip olduğu hayati şeylerin ve onlar için önem arz eden sağlık,

    mutluluk gibi unsurların güvence altında olması durumu” şeklinde ele alınmıştır.11

    5 Suna Başak ve Nail Öztaş, “Güven Ağbağları, Sosyal Sermaye ve Toplumsal Cinsiyet”, Gazi Üniversitesi

    İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:12, Sayı:1, 2010, s. 35 6 Semerkand Dergisi, Bir Güven Toplumu İnşa Etmek, http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-

    etmek/ (Erişim 18.01.2013) 7 J.Frederik M. Arends “Homeros’dan Hobbes ve Ötesine: Avrupa Geleneğinde Güvenlik Kavramı”, Çatışmadan

    Güvenliğe, Aydın ve diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2012, s. 200 8 Toplumsal Güvenlik ve Yerel Siyaset, http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdf

    9 Alan Collins; “Introduction: What is Security Studies”, Alan Collins (Ed), New York: Oxford University Press,

    2010, s.3; Wolfers’tan akt. Bilal Karabulut, Güvenlik, Ankara: Barış Kitap, 2011, s.8 10

    Hans Günter Brauch, “Güvenliğin Yeniden Kavramsallaştırılması: Barış, Güvenlik, Kalkınma ve Çevre

    Kavramsal Dörtlüsü”, Çatışmadan Güvenliğe, Aydın ve diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları,

    2012, s. 169 11

    “Glossary”, Contemporary Security Studies, Alan Collins (Ed), New York: Oxford University Press, 2010,

    s.498

    http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdf

  • 4

    1.2 Güven – Güvenlik İlişkisi

    Güven – güvenlik kavramlarının tanımlamalarından bir önceki başlık altında

    bahsedilmişti. Peki, güven-güvenlik ilişkisi nedir?

    Öncelikle güven olmadan güvenliğin sağlanamayacağını belirtmek gerekir. Güven

    olmadan tesis edilen güvenlik sadece soyut bir tedbir, içi boş bir yapı olarak kalacaktır.

    Güven’siz bir güvenlik sistemi paranoyalar üzerine kurulu olacaktır ve her varlığı tehdit

    olarak gören bir yapı olmaktan öteye de gitmeyecektir.12

    Böylelikle ortaya çıkan yapı her şeyi

    tehdit olarak gördükçe daha güçlü bir denetim ve gözetim sistemine ihtiyaç duyacak ve daha

    fazla güvenlik personeli istihdam edilmesini gerekli kılacaktır. Bu durumda da devletin sağlık,

    eğitim, ulaştırma, ar-ge gibi alanlara ayıracak olduğu ekonomik kaynakların güvenlik

    sektörüne tahsis edilmesi zorunluluk haline gelecektir. Ekonomik kaynakların dağılımında

    ortaya çıkacak olan sorunun yanı sıra daha fazla güvenlik tedbiri alan devlet, toplum nezdinde

    daha fazla güvenilmez hale gelecek, toplumdaki güvenirlik sürecini zayıflatacak ve insanlar

    günden güne daha huzursuz olacaktır. Her yerde devriye ekiplerinin, mobeselerin

    yaygınlaştığı bir toplum George Orwell’ın 1984 adlı eserinin pratik hayata uyarlamasından

    öteye gitmeyecektir.

    2 GÜVENLİK TOPLUMU YERİNE GÜVEN TOPLUMU ARAYIŞLARI

    Günümüz dünyasında devletler iç güvenliklerini, toplum düzenini sağlamak için polis,

    jandarma gibi kolluk güçlerine başvurarak sağlamaktadır. Bu başvurunun temelinde her geçen

    gün artan suç oranları ve gün geçtikçe çeşitlenen tehditler bulunmaktadır. Suç çeşitliliğinin

    her geçen gün artması, suç oranlarının yükselmesi gibi durumlar daha profesyonel çalışan bir

    iç güvenlik yapılanmasını gerekli kılarken, buna bağlı olarakta profesyonel hizmet için daha

    kaliteli bir eğitim hizmetinin sunulması ihtiyacı ortaya çıkmakta ve devletin güvenlik

    sektörüne daha fazla maddi kaynak aktarmasına sebep olmaktadır.

    Güvenlik, insanoğlunun dünya sahnesinde yer almaya başladığı ilk andan itibaren

    kendi yaşamı içerisinde her türlü gelişmeye paralel olarak değişen bir kavram olmuştur. Bu

    yüzden her dönem, geçen her yüzyıldan daha farklı bir güvenlik tanımlamasıyla

    12

    SDE, Güvensizlik Sorunu ve Sosyal Paranoya, http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-

    ve-sosyal-paranoya.aspx (Erişim: 19.01.2013)

    http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspx

  • 5

    karşılaşmaktayız. Çünkü geçen her yüzyıl boyunca yaşanan teknolojik, ekonomik,

    sosyokültürel, siyasi ve askeri gelişmelere paralel olarakta güvenlik kavramı kendisini

    yenilemekte ve çeşitlendirmektedir.

    Güvenlik olgusunun hayatımızın merkezine doğru olan yolculuğu devam ederken,

    devletler gün geçtikçe polis devleti olma yolunda da ilerlemektedir. Bu durum ise devletin

    temel taşı olan vatandaşların kendisini her an gözetim içinde hissetmesine sebep olmakta ve

    vatandaşlarda güven’sizlik hissi yaratmaktadır. Artan güvenlik önlemleri insanları daha

    huzurlu olmalarını sağlamak yerine onları daha huzursuz oldukları bir yaşama sevk

    etmektedir. Peki, vatandaşların güven içinde olduğu bir toplum nasıl inşa edilir?

    2.1 Güven Toplumu İnşa Etmek

    Bir mühendis için kaliteli bir bina inşa etmek ne kadar meşakkatli bir iş ise; bir bilim

    adamı için insanlığa faydalı bir eser bırakmak ne kadar sabır gerektiren bir iş ise; bir devlet

    için de güven toplumu yaratmak o kadar meşakkat ve sabır gerektiren bir süreçtir. İnsanların

    güven içinde yaşama isteği insanlık tarihi kadar eskidir.13

    Bu yüzden güven toplumsal bir

    ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Birey ve toplumun güvene olan ihtiyacı konusunda da

    Onat şu şekilde düşünmektedir:

    İnsanın insanca yaşayabilmesi için güvenli bir ortama ihtiyacı vardır. Güvenli ortam

    sadece güvenlik güçleriyle, sadece müeyyidelerle sağlanamaz; kendi varlığının farkında

    olan, insanlığını toplum içinde inşa etmek durumunda olduğunu bilen, kendi geleceğini

    belirleme konusunda inisiyatif alan bireylerden oluşan bir topluma ihtiyaç vardır.

    Güvenli bir ortam için bireyin kendisiyle, toplumla ve Tanrı ile barışık olması ve insan

    fıtratındaki sevgiyi açığa çıkarmayı başarması gerekir.14

    Güven toplumu inşa etmek her şeyden önce o coğrafyada barışı tesis etmekle başlar.

    Barışın tesis edilmiş olması zamanla güven ve güvenlik altında yaşayan toplumun oluşmasını

    da beraberinde getirecektir.15

    Güven toplumu inşa etmek için öncelikle toplumların en temel taşları arasında

    gösterilen aile, din, kültür gibi unsurların taşıdığı önemin bilincinde olmakla başlanabilir.

    13

    http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-

    guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-

    a&catid=39&limitstart=1 (Erişim: 19.01.2013) 14

    Hasan Onat, “İslam, Şiddet ve Terör”, İslam ve Şiddet, Mümtaz’er Türköne (Ed), İstanbul: Ufuk Kitap, 2007,

    s. 117 15

    http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.html (Erişim: 19.01.2013)

    http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.html

  • 6

    Bugün başta Batı toplumlarında olmak üzere, ne yazık ki Türkiye’de de aile bağları her geçen

    gün zayıflamaktadır. Aile ortamında başlayan güvensizlik kişiyi daha bireysel hareket etmeye

    sevk etmektedir. Unutmamak gerekir ki yüksek güven duygusunun olduğu toplumlar,

    geleneklerine ve aile değerlerine bağlı şekilde yaşayan ve bu yapıları baz alarak ortaya çıkmış

    sivil toplum hareketlerinin yaygın olduğu toplumlardır.16

    Bu noktada ise karşımıza kültürel

    değerlerin, gelenek ve göreneklerin, aile değerlerinin ne olduğu sorusu çıkmaktadır. Kültürel

    değerler, ekonomik değerler, gelenek ve göreneklerin yanı sıra aile değerleri gibi unsurlar

    toplumdan topluma değişen kavramlardır. Her toplumun bu tür değerleri kendi tarihi

    içerisinde yer almaktadır ama unutulmamalıdır ki hepsi kendi toplumlarının en temel

    değerleridir.

    Bugün, günlük hayatta “sözümüz senettir” anlayışının yerini; senet, çek vb.

    sözleşmelerle yaptığımız düzenlemelerle hayatımızı sürdürür hale gelmişsek bir yerde yanlış

    yaptığımız da gerçektir.

    Güvenli bir toplum oluşturulması yönünde bir takım sıralamalar yapılmıştır. Bu

    sıralamada yer alan maddelere bakacak olursak; 17

    Toplumun, yaş gruplarının ve çevrenin güvenliğini tehdit eden sorunların saptanması

    ve öncelik sırasına konulması,

    Öncelikli hedeflerin belirlenmesi, (Bu amaçla güvenlik güçleri, yerel yöneticiler, sivil

    toplum kuruluşları ve kent üniversiteleri birlikte çalışarak öncelikli sorunları ve

    ulaşmak istedikleri hedefleri belirlerler)

    Sorunların çözümü ve belirlenen hedefe ulaşmak için toplumun kültürel yapısına,

    inançlarına ve istemlerine duyarlı kalan bilimsel bir yaklaşımla çözüm önerileri

    oluşturulmasının gerektiği belirtilmiştir.

    Güven duygusunun eksikliği beraberinde büyük sorunları da getirecek olan bir

    durumdur. Güven duygusunun toplum içerisine sirayet etmemiş olması, toplumun birlik ve

    16

    Francis Fukuyama, Güven, (Çev.Ahmet Buğdaycı), İstanbul: İş Bankası Yayınları, 2005, s. 20 17

    http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-

    guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-

    a&catid=39&showall=1 (Erişim: 19.01.2013)

    http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-a&catid=39&showall=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-a&catid=39&showall=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-a&catid=39&showall=1

  • 7

    beraberliğini etkileyecek, bu özelliğini kaybeden milletin varlığının çökmesine, huzurunun

    bozulmasına sebep olacaktır.18

    Bir toplumda güven kaybının yaşanmasının temelinde ise “adalet, eşitlik, özgürlük ve

    dürüstlük gibi temel erdemlerin göz ardı edilmesi, ahlâkî değerlerin yozlaştırılması nedeniyle

    toplumsal kirlenme yaşanması ve bu gelişmelerin neticesinde ortaya güven bunalımı çıkması

    yatmaktadır.19

    “Toplumsal güven sorununun arkasında kendi kültürüne güvenememe,

    yabancılar, düşmanlar üretip bizzat kendi gözünde yetersiz gördüğü kültürünü güçlendirme

    çabaları gibi nedenler de yer almaktadır.” 20

    Böylece zamanla toplum içerisinde başlayan

    güven sorunu daha büyük sorunlara yol açarak, toplum içindeki gruplar arasında çatışma

    riskini de doğurabilir.

    Ortaya çıkan çatışma ihtimali güvenlik ihtiyacını körükler ve böylelikle güven

    toplumu yerine güvenlik toplumu inşa edilmiş olur. Objektif bir temele dayanmayan bu tehdit

    ve ona karşı güvenlik ihtiyacı algısı, bir süre sonra bir söylem ve kültür haline dönüşür.

    İnsanlar kendisine karşı tehdit olarak algıladığı şeyleri politikleştirmeye ve onları sübjektif ve

    duygusal kavramlarla ifade etmeye başlarlar. Artık adalet sistemine de güven duymayarak,

    onu yetersiz ya da etkisiz görürler 21

    Bu yüzden güven toplumu inşa etmek için;

    Adaletli bir sistem,

    Aile bağları güçlü bir yapı,

    Gelenek-göreneklerine bağlı,

    Dinini ve kültürünü her çağa taşıyabilen bireylerden oluşan bir topluma ihtiyaç

    duymaktayız.

    Bu sıralanan maddeleri hayatımızda referans noktası olarak ele aldığımız zaman

    güvenli bir topluma kavuşmak kaçınılmaz olacaktır.

    18

    http://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htm (Erişim: 19.01.2013) 19

    http://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htm (Erişim: 20.01.2013) 20

    SDE, Toplumsal Sermaye Tüketimi, http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-

    tuketimi.aspx (Erişim: 20.01.2013) 21

    http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspx (Erişim: 19.01.2013)

    http://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htmhttp://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htmhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspx

  • 8

    Unutmayalım ki; “Güven, insan ilişkilerinde çok zor kurulan ama kolay yıkılan bir

    duygudur”. 22

    2.1.1 Türkiye’de Güven Toplumu İnşa Etmek

    Türkiye’de güvenli bir toplum yaratmanın temelini, Türklerin İslamiyeti kabul

    etmeleri ve sonrasında Anadolu’ya gelerek yerleşik bir düzen teşkil etmeleriyle başlayan

    süreç içerisinde arayabiliriz.

    Bugün için Türk tarihini 1.000 yıllık Anadolu yaşantısından fazla olduğunu

    söyleyebiliriz ama göçebe kültürün hâkim olduğu Orta Asya’daki Türk yaşantısının içerisinde

    yer alan gelenek ve görenekler, aile değerleri gibi unsurlar hakkındaki bilgilere göçebe

    hayatın baskın olmasından ötürü yeterince ulaşmamaktayız. Bu yüzden Türkiye’de referans

    alınacak kültürel değerler, gelenek-görenekler noktasında Türklerin Anadolu’yu gelişiyle

    birlikte başlayan süreci baz almak, güvenli bir toplum yaratmak için daha faydalı olacaktır.

    Anadolu Milliyetçiliği üzerine önemli çalışmalar yapmış bulunan Nurettin Topçu’nun

    çalışmalarını da dikkate alacak olursak;

    Manevi kültürün zayıflamasının tümden çöküşe işaret olduğunu,

    Hayatımızın her evresinde ve yaşantımızda ahlak sahibi bireyler olmamız

    gerektiğini,

    Düşünen, ne yaptığını, ne yapacağını bilen, amaçlarını belirli bir hedef içerisine

    oturtmuş ve davranışları tutarlı bireyler olmamız hususunu asla unutmamalıyız.

    Nurettin Topçu’nun yapmış olduğu açıklamalardan yola çıkarak Anadolu coğrafyası

    üzerine kurulu bir Türkiye’nin günümüzde yaşadığı yozlaşmanın, güvensizliklerin nedenini

    kültürümüzden, gelenek-göreneklerimizden kopuşta ve zayıflayan dini hayatımızda aramamız

    gerektiğini söyleyebiliriz.

    Gerçekten, günümüzde, aile değerleri zayıf, gelenek ve göreneklerinden bihaber, dini

    yaşantıları zayıflamış bir nesil bulunmaktadır. Her geçen gün bu şekilde gücünü tüketen bir

    22

    http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf (Erişim: 19.01.2013)

    http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf

  • 9

    toplumun güven içinde olmasını beklememeliyiz. Her gün haberlere yeni bir yolsuzluk,

    sahtekârlık konusu gelmekte ve bu durum insanların birbirilerine olan güvenini derin bir

    şekilde sarsmaktadır.

    Güvenli bir toplum olabilmek için öncelikle dürüst insanlar yetiştirmeliyiz. Dürüst

    olmak, güvenli bir ilişki için, güven dolu bir toplum için temel basamaklardan birisi olarak

    görülmelidir.

    Yine tekrar edecek olursak, milletlerin tarihleriyle var olduğunu, toplumların

    geçmişlerine vakıf olamaması neticesinde kültürlerinden, değerlerinden koptuğunu

    görmekteyiz. Tarihsiz bir toplum olamayacağı, tarihsiz olan bir toplumun ise sadece insan

    sürüsünden ibaret olacağını dile getiren Nurettin Topçu’nun bu ifadesine de ayrıca dikkat

    etmemiz gerekmektedir.

    2.2 Güven Kavramı ve Buddenbrooks Fenomeni

    Güven kavramına İslam coğrafyası özelinde yaklaşacak olursak, İslam’ın ortaya

    çıkışıyla birlikte önce Arap yarımadasında daha sonra İslam’ı benimsemiş her toplumun ve

    devletin bulunduğu yerde güven olgusu yayılım göstermiştir. Bir zamanlar işyerlerinin

    kepenkleri açık şekilde Cuma namazı kılmaya giden insanların yerini, işyerine her türlü alarm

    vb. güvenlik tedbiri taktıran insanlar almıştır. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v),

    Nisa Suresinde23

    yer alan bir ayetin buyurduğu üzere Kâbe’nin anahtarını bir gayrimüslime

    teslim etmiştir; çünkü İslam dini insanlara güvenmeyi emreden, Müslüman / Gayri Müslüman

    ayırt etmeksizin her zaman adaletin ve barışın, güvenin temsilcisi bir din olmuştur.

    Günümüzde ise İslam toplumlarında adeta Buddenbrooks Fenomeni diyebileceğimiz

    bir süreç yaşanmaktadır. Buddenbrooks Fenomeni24

    Amerikalı akademisyen Francis

    Fukuyama’nın eserinde şu şekilde tanımlamıştır: Birinci kuşaktan üçüncü kuşağa doğru sahip

    olunan yeteneklerin azalması. Bu durumda başta İslam coğrafyası olmak üzer dünya

    üzerindeki bütün toplumlar her geçen gün bir güven kaybı yaşamaktadır.

    Bugün atalarımızın güven olgusu üzerine inşa ettikleri toplumlardan uzaklaşarak,

    bizler güvenlik olgusu üzerine kurulu toplumlar kurmaktayız. Güvenlik toplumu olmak, 23

    Nisa Suresi 4 / 58 24

    Fukuyama, Güven, s. 99

  • 10

    güven toplumu olmaktan daha kolay bir süreç olduğu için bugün birçok üst-düzey yönetici

    (siyasetçi, askeri ve sivil bürokrat, devlet başkanı vb.) güvenlik toplumu oluşturmayı tercih

    etmektedir.

    Evet, bugün için “kamu düzeni ve güvenliği sağlanmadan ülkede ekonomik ve sosyal

    hiç bir faaliyet yapılamayacağı gibi hiç bir sağlıklı gelişme sağlanamaz.”25

    Fakat güvenlik

    sürecini oluşturmak için güven’in temel harç maddesi olduğunu da unutmamız gerekmektedir.

    3 NİÇİN GÜVEN TOPLUMU?

    Güven toplumu yaratmanın meşakkatli ve sabır gerektiren uzun bir süreç olduğundan

    bahsetmiştik. Güvenlik toplumu yaratmanın ise güven toplumu yaratmaktan kolay ve daha

    maliyetli olduğunu belirtmiştik.

    Güvenlik toplumu yaratmak, her geçen gün güvenlik personelini sayısına olan

    ihtiyacımızı arttıracaktır. Yine aynı şekilde personelin eğitimi, kullanacağı araç ve gereçlere

    yapacağınız yatırımlarla birlikte güvenlik toplumunun getireceği maliyet oldukça yüksek

    olacaktır.

    Devletler uzun vadeli politikalar izleyen yapılar olduğu için gerek devletin gerekse

    vatandaşının ekonomik refahı için zor bir süreç olmasına rağmen güven toplumu yaratacak

    olan devlet, uzun vadede, güvenlik toplumu yaratacak olan devletten daha refah bir yapıya

    kavuşacaktır. Başka bir ifade ile güven, bir toplumun sahip olabileceği en değerli sosyal

    sermayedir ve toplumun ekonomik istikrarı için vazgeçilmez ihtiyaçlarından birisidir.26

    Geçmişte güven duygusunun yüksek olmasıyla birlikte, sosyal sermayesini bu yönde

    harcayan Batı büyük şirketler ve ekonomik sistemler yaratarak vatandaşlarının ekonomik

    seviyesini oldukça yüksek tutmuştur.

    SONUÇ

    25

    Remzi Fındıklı’dan aktaran A. Hamdi Aydın, Toplumsal Güvenlik ve Yerel Siyaset,

    http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdf (Erişim Tarihi: 20.01.2013) 26

    http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/ (Erişim Tarihi: 21.01.2013)

    http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdfhttp://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/

  • 11

    Küreselleşen dünyada iletişim olanaklarının çeşitlilik kazanmasıyla birlikte insanlar ve

    dolayısıyla toplumlar her geçen biraz daha birbirilerine yakınlaşmaktadır. Bu yakınlaşma

    sayesinden kimi kültürler kendisini koruyabilmekteyken, kimi kültürler yok olup gitmektedir.

    Kültürünü, değerlerini yitiren toplumlar zaman içerisinde kendilerine aidiyet bağı

    kuracakları bir yapı bulamadıkları için kimlik bunalımı ve güven problemi ile

    karşılaşmaktadır. Yaşanan bu tür sorunlar insanların içinde yer aldığı toplumları güvensiz hale

    getirmekte ve yöneticilerini ise güvenlik önlemleri almaya itmektedir. Bu durumda da ortaya

    çıkan güvenlik devleti olgusu güven devletinin tamamen kaybolmasına yol açmaktadır.

    Sonuç olarak güvenli bir toplum oluşturmak için öncelikle aileden başlayarak,

    okullarda, üniversitelerde ve iş hayatında güvenilir, dürüst, sözünün eri, gelenek-göreneklerini

    bilen, tarihine vakıf, farklı etnik ve dini kimliklere fobi gözüyle bakmayan, bir arada

    yaşamayı bilen bireyler yetiştirmemiz gerekmektedir. Şüphesiz, güvenli toplumlar ise güvenli

    bir uluslararası toplumun ilk basamağını oluşturacaktır.

    KAYNAKÇA

    Akgün, Halil, (2005), “ Bir Güven Toplumu İnşa Etmek”, Semerkand Dergisi, Mayıs

    2005, http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/ (Erişim

    18.01.2013)

    Arends, J.Frederik M., (2012), “Homeros’dan Hobbes ve Ötesine: Avrupa Geleneğinde

    Güvenlik Kavramı”, Çatışmadan Güvenliğe, Aydın ve diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi

    Üniversitesi Yayınları, ss. 189 – 221

    Aydın, Mustafa, (2011), “Toplumsal Sermaye Tüketimi”, SDE, 7 Ocak 2011,

    http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspx (E.T:

    20.01.2013)

    Başak, Suna ve Öztaş, Nail, (2010), “Güven Ağbağları, Sosyal Sermaye ve Toplumsal

    Cinsiyet”, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:12,

    Sayı:1, ss. 27 – 56

    http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspx

  • 12

    Beşe, Ertan, (2009), “ Güven(siz)lik Sorunu ve Sosyal Paranoya”, SDE, 24 Eylül 2009,

    http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-

    paranoya.aspx (Erişim: 19.01.2013)

    Brauch, Hans Günter, (2012) “Güvenliğin Yeniden Kavramsallaştırılması: Barış,

    Güvenlik, Kalkınma ve Çevre Kavramsal Dörtlüsü”, Çatışmadan Güvenliğe, Aydın ve

    diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, ss. 167 - 197

    Collins Alan, (2010) “Introduction: What is Security Studies”, Alan Collins (Ed),

    Contemporary Security Studies, New York: Oxford University Press, , ss. 1- 11

    Diplomatik Gözlem, (2012), Barış, Güven, Güvenlik,

    http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.html (E.T:

    19.01.2013)

    Diyanet İşleri Başkanlığı, (2002), Din ve Toplum, Şubat 2002,

    http://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htm (E.T:

    19.01.2013)

    Fındıklı, Remzi, (2012), Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü GSY Yüksek

    Lisans Dersi Notları

    Fukuyama, Francis, (2005), Güven, Ahmet Buğdaycı (Çev), İstanbul: İş Bankası

    Yayınları

    Karabulut, Bilal, (2011), Güvenlik, 1. Baskı, Ankara: Barış Kitap

    Karlığa, Bekir, (2002) “Güven Toplumu”, Zaman Gazetesi, 15 Nisan 2012,

    http://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htm (E.T: 20.01.2013)

    Manisa Müftülüğü, “Güven Duygusu, Güvenilir Olmak”,

    http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf

    (Erişim: 19.01.2013)

    Onat, Hasan, (2007) “İslam, Şiddet ve Terör”, Mümtaz’er Türköne (Ed), İslam ve Şiddet,

    İstanbul: Ufuk Kitap, ss. 113 – 119

    Yılmaz, Ali ve Yaman, Hakan, (2011), Toplum Güvenliğinde Yeni Bir Örgütlenme

    Modeli: Dünya Sağlık Örgütü Güvenli Toplumlar Ağı,

    http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126

    %3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-

    guevenli-toplumlar- a&catid=39&limitstart=1 (E.T: 19.01.2013)

    http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspxhttp://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.htmlhttp://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htmhttp://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htmhttp://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdfhttp://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1