gÜvenlİk toplumu yerİne gÜven toplumu · 2013. 8. 9. · bu makalede güven toplumu nasıl...
TRANSCRIPT
-
1
GÜVENLİK TOPLUMU YERİNE GÜVEN TOPLUMU
S. CANALP KORKMAZ
Bir emin (güvenilir) kimse, iki yeminden evladır”1
GİRİŞ
İnsanoğlunun yerleşik olarak toplu halde yaşama geçmesiyle birlikte, ortaya çıkan insan
grupları toplumları oluşturmuş bulunmaktadır. Binlerce yıldır toplu şekilde yaşamını sürdüren
insanoğlu, varlığını devam ettirebilmesi için güvenlik şemsiyesine ve bu güvenlik
şemsiyesinin tamamlayıcısı olarakta onun en temel yapı taşını oluşturan güven olgusuna
ihtiyaç duymaktadır.
İnsanların birbirilerine güven duyduğu bir ortamda yaşaması, toplumları daha üretken
kılmaktadır. Üretken olan bir toplum daha refah yaşam koşullarına sahip olan bir toplumdur.
Daha refah olan bir toplum ise bireylerin daha mutlu olduğu bir yapı anlamına gelmektedir.
Ne yazık ki günümüz koşullarında teoride söylenenler ile pratikte uygulanabilirlik bu kadar
kolay gözükmemektedir. Tehditlerin her geçen gün çeşitlilik kazandığı, her dakika hatta her
saniye onlarca suçun yaşandığı günümüz toplumlarında barış ortamını tesis etmek oldukça
güçleşmektedir.
Terör gibi bir sorunun yerelden küresele uzanan yolculuğu toplumları en küçük
biriminden en büyük birimine kadar huzursuz etmektedir. Bu nedenle toplumların güvenliğini
sağlamak için bir takım iç ve dış güvenlik tedbirlerinin alınması da kaçınılmaz bir gereklilik
olarak ortaya çıkmaktadır. Güvenlik tedbirleri için yapılan harcamalar ülkelerin
ekonomilerinden büyük paylar almakta ve toplumların esas dinamiğini oluşturan eğitim,
sağlık gibi temel harcamaların payını kısarak bu yönde yapılacak olan harcamaların da
gerçekleşmesini engellemektedir.
1 Manisa Müftülüğü, “Güven Duygusu, Güvenilir Olmak”,
http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf (Erişim: 19.01.2013)
http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf
-
2
Güvensizliğin terör gibi faaliyetleri artırması karşısında yapılacak birincil tedbir,
barışın sağlanması ve güven artırıcı önlemlerin alınmasını sağlamaktır. Çünkü güven toplumu
için barış gerekli bir unsurdur.
Farklı kimliklere saygılı bir yaklaşımın olduğu, kültürel değerlerin, aile yapılarının
güçlü olduğu toplumda güven sorunu olmamaktadır. Bu yüzden güven toplumu oluşturmak
için bu noktalar üzerinden hareket etmek gerekmektedir.
Bu makalede güven toplumu nasıl oluşturulabilir sorusuna cevap aranacak ve ayrıca,
güvenlik toplumundan güven toplumuna geçişin gereklilikleri de değinilecektir.
1 GÜVEN – GÜVENLİK İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR
1.1 Temel Kavramlar
1.1.1 Güven
Dünya üzerinde yaratılmış bulunan her şey mutlak ilişki ve muhtaciyet içindedir.
Doğada yaşayan bir kurt yaşamını sürdürmek için bir ceylanı ya da başka bir canlıyı avlamak
zorundadır. Bir bitki fotosentez yapmadan, güneşi görmeden yaşayamamaktadır. İnsanlar ise
oksijensiz, susuz yaşamamaktadırlar. Bu saydığımız canlılar için su, oksijen vb. şeyler ne
anlam ifade ediyorsa ise toplumlar için de güvenin anlamı aynıdır.2 Diğer bir deyişle,
sosyolojik bağlamda düşünüldüğünde güven kavramı toplumların temel bileşeni ve hatta
toplum içindeki bireyleri bir arada tutan harçtır. Bu yüzden güven kavramının yavaş yavaş
yok olduğu toplumlarda, toplumsal çözülme sürecinin başlaması kaçınılmaz olacaktır.
Toplumlar için bu kadar önemli bir kavram olan güven ne anlama gelmektedir?
Güven, TDK’da3 “Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu,
itimat”; Oxford Dictioneries’e4 göre “ herhangi bir kanıt olmadan bir durumu kabul etmek”
anlamlarına gelmektedir.
2 Remzi Fındıklı Ders Notları
3 TDK Güncel Türkçe Sözlük , http://tdkterim.gov.tr/bts/ (Erişim: 18.01.2013)
4 http://oxforddictionaries.com/definition/english/trust?q=Trust (Erişim: 18.01.2013)
http://tdkterim.gov.tr/bts/http://oxforddictionaries.com/definition/english/trust?q=Trust
-
3
Yine başka bir çalışmada ise; “güven, bir ilişkinin tarafı olan bir kimsenin var olan ya
da ortaya çıkabilecek bir zayıflığının, ilişkinin diğer tarafındaki kişi tarafından istismar
edilmeyeceğinden emin olmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır.5
Ayrıca güven, emniyet anlamına da gelmektedir. Emniyet, iman ve emanet kelimeleri
ise aynı kökten gelmektedirler.6
1.1.2 Güvenlik
Kimi taraflarca güven – güvenlik tanımlaması her ne kadar birbiriyle kesişen şekilde
yapılıyor olsa da aralarında ayrım bulunmaktadır.
“Güvenlik, Latince se (olmaksızın) ve cura (endişe) kelimelerinin birleşmesinden
meydana gelen securitas kelimesinden türemiştir”.7
Aydın yapmış olduğu çalışmada, “Güvenlik; emniyet, asayişin sağlanması, kamu
düzeninin sağlanması, birey veya toplumun kendilerine veya maddi ve manevi değerlerine
karşı suç işlenmesinin önlenmesidir” şeklinde ifade etmiştir.8 Arnold Wolfers’a göre ise
“güvenlik, objektif anlamda eldeki değerlere yönelik bir tehdidin olmaması, subjektif anlamda
ise bu değerlere yönelik bir saldırı olacağı korkusu taşımamaktır”.9 Robert Art, “Güvenlik, bir
bireyin… diğerlerinin verebileceği zarardan uzak olduğunu hissettiği ruh halidir.” Şeklinde
tanımlamaktadır.10
Alan Collins’in Contemporary Security Studies adlı çalışmasında ise
“Güvenlik, insanların sahip olduğu hayati şeylerin ve onlar için önem arz eden sağlık,
mutluluk gibi unsurların güvence altında olması durumu” şeklinde ele alınmıştır.11
5 Suna Başak ve Nail Öztaş, “Güven Ağbağları, Sosyal Sermaye ve Toplumsal Cinsiyet”, Gazi Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:12, Sayı:1, 2010, s. 35 6 Semerkand Dergisi, Bir Güven Toplumu İnşa Etmek, http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-
etmek/ (Erişim 18.01.2013) 7 J.Frederik M. Arends “Homeros’dan Hobbes ve Ötesine: Avrupa Geleneğinde Güvenlik Kavramı”, Çatışmadan
Güvenliğe, Aydın ve diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2012, s. 200 8 Toplumsal Güvenlik ve Yerel Siyaset, http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdf
9 Alan Collins; “Introduction: What is Security Studies”, Alan Collins (Ed), New York: Oxford University Press,
2010, s.3; Wolfers’tan akt. Bilal Karabulut, Güvenlik, Ankara: Barış Kitap, 2011, s.8 10
Hans Günter Brauch, “Güvenliğin Yeniden Kavramsallaştırılması: Barış, Güvenlik, Kalkınma ve Çevre
Kavramsal Dörtlüsü”, Çatışmadan Güvenliğe, Aydın ve diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları,
2012, s. 169 11
“Glossary”, Contemporary Security Studies, Alan Collins (Ed), New York: Oxford University Press, 2010,
s.498
http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdf
-
4
1.2 Güven – Güvenlik İlişkisi
Güven – güvenlik kavramlarının tanımlamalarından bir önceki başlık altında
bahsedilmişti. Peki, güven-güvenlik ilişkisi nedir?
Öncelikle güven olmadan güvenliğin sağlanamayacağını belirtmek gerekir. Güven
olmadan tesis edilen güvenlik sadece soyut bir tedbir, içi boş bir yapı olarak kalacaktır.
Güven’siz bir güvenlik sistemi paranoyalar üzerine kurulu olacaktır ve her varlığı tehdit
olarak gören bir yapı olmaktan öteye de gitmeyecektir.12
Böylelikle ortaya çıkan yapı her şeyi
tehdit olarak gördükçe daha güçlü bir denetim ve gözetim sistemine ihtiyaç duyacak ve daha
fazla güvenlik personeli istihdam edilmesini gerekli kılacaktır. Bu durumda da devletin sağlık,
eğitim, ulaştırma, ar-ge gibi alanlara ayıracak olduğu ekonomik kaynakların güvenlik
sektörüne tahsis edilmesi zorunluluk haline gelecektir. Ekonomik kaynakların dağılımında
ortaya çıkacak olan sorunun yanı sıra daha fazla güvenlik tedbiri alan devlet, toplum nezdinde
daha fazla güvenilmez hale gelecek, toplumdaki güvenirlik sürecini zayıflatacak ve insanlar
günden güne daha huzursuz olacaktır. Her yerde devriye ekiplerinin, mobeselerin
yaygınlaştığı bir toplum George Orwell’ın 1984 adlı eserinin pratik hayata uyarlamasından
öteye gitmeyecektir.
2 GÜVENLİK TOPLUMU YERİNE GÜVEN TOPLUMU ARAYIŞLARI
Günümüz dünyasında devletler iç güvenliklerini, toplum düzenini sağlamak için polis,
jandarma gibi kolluk güçlerine başvurarak sağlamaktadır. Bu başvurunun temelinde her geçen
gün artan suç oranları ve gün geçtikçe çeşitlenen tehditler bulunmaktadır. Suç çeşitliliğinin
her geçen gün artması, suç oranlarının yükselmesi gibi durumlar daha profesyonel çalışan bir
iç güvenlik yapılanmasını gerekli kılarken, buna bağlı olarakta profesyonel hizmet için daha
kaliteli bir eğitim hizmetinin sunulması ihtiyacı ortaya çıkmakta ve devletin güvenlik
sektörüne daha fazla maddi kaynak aktarmasına sebep olmaktadır.
Güvenlik, insanoğlunun dünya sahnesinde yer almaya başladığı ilk andan itibaren
kendi yaşamı içerisinde her türlü gelişmeye paralel olarak değişen bir kavram olmuştur. Bu
yüzden her dönem, geçen her yüzyıldan daha farklı bir güvenlik tanımlamasıyla
12
SDE, Güvensizlik Sorunu ve Sosyal Paranoya, http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-
ve-sosyal-paranoya.aspx (Erişim: 19.01.2013)
http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspx
-
5
karşılaşmaktayız. Çünkü geçen her yüzyıl boyunca yaşanan teknolojik, ekonomik,
sosyokültürel, siyasi ve askeri gelişmelere paralel olarakta güvenlik kavramı kendisini
yenilemekte ve çeşitlendirmektedir.
Güvenlik olgusunun hayatımızın merkezine doğru olan yolculuğu devam ederken,
devletler gün geçtikçe polis devleti olma yolunda da ilerlemektedir. Bu durum ise devletin
temel taşı olan vatandaşların kendisini her an gözetim içinde hissetmesine sebep olmakta ve
vatandaşlarda güven’sizlik hissi yaratmaktadır. Artan güvenlik önlemleri insanları daha
huzurlu olmalarını sağlamak yerine onları daha huzursuz oldukları bir yaşama sevk
etmektedir. Peki, vatandaşların güven içinde olduğu bir toplum nasıl inşa edilir?
2.1 Güven Toplumu İnşa Etmek
Bir mühendis için kaliteli bir bina inşa etmek ne kadar meşakkatli bir iş ise; bir bilim
adamı için insanlığa faydalı bir eser bırakmak ne kadar sabır gerektiren bir iş ise; bir devlet
için de güven toplumu yaratmak o kadar meşakkat ve sabır gerektiren bir süreçtir. İnsanların
güven içinde yaşama isteği insanlık tarihi kadar eskidir.13
Bu yüzden güven toplumsal bir
ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Birey ve toplumun güvene olan ihtiyacı konusunda da
Onat şu şekilde düşünmektedir:
İnsanın insanca yaşayabilmesi için güvenli bir ortama ihtiyacı vardır. Güvenli ortam
sadece güvenlik güçleriyle, sadece müeyyidelerle sağlanamaz; kendi varlığının farkında
olan, insanlığını toplum içinde inşa etmek durumunda olduğunu bilen, kendi geleceğini
belirleme konusunda inisiyatif alan bireylerden oluşan bir topluma ihtiyaç vardır.
Güvenli bir ortam için bireyin kendisiyle, toplumla ve Tanrı ile barışık olması ve insan
fıtratındaki sevgiyi açığa çıkarmayı başarması gerekir.14
Güven toplumu inşa etmek her şeyden önce o coğrafyada barışı tesis etmekle başlar.
Barışın tesis edilmiş olması zamanla güven ve güvenlik altında yaşayan toplumun oluşmasını
da beraberinde getirecektir.15
Güven toplumu inşa etmek için öncelikle toplumların en temel taşları arasında
gösterilen aile, din, kültür gibi unsurların taşıdığı önemin bilincinde olmakla başlanabilir.
13
http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-
guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-
a&catid=39&limitstart=1 (Erişim: 19.01.2013) 14
Hasan Onat, “İslam, Şiddet ve Terör”, İslam ve Şiddet, Mümtaz’er Türköne (Ed), İstanbul: Ufuk Kitap, 2007,
s. 117 15
http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.html (Erişim: 19.01.2013)
http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.html
-
6
Bugün başta Batı toplumlarında olmak üzere, ne yazık ki Türkiye’de de aile bağları her geçen
gün zayıflamaktadır. Aile ortamında başlayan güvensizlik kişiyi daha bireysel hareket etmeye
sevk etmektedir. Unutmamak gerekir ki yüksek güven duygusunun olduğu toplumlar,
geleneklerine ve aile değerlerine bağlı şekilde yaşayan ve bu yapıları baz alarak ortaya çıkmış
sivil toplum hareketlerinin yaygın olduğu toplumlardır.16
Bu noktada ise karşımıza kültürel
değerlerin, gelenek ve göreneklerin, aile değerlerinin ne olduğu sorusu çıkmaktadır. Kültürel
değerler, ekonomik değerler, gelenek ve göreneklerin yanı sıra aile değerleri gibi unsurlar
toplumdan topluma değişen kavramlardır. Her toplumun bu tür değerleri kendi tarihi
içerisinde yer almaktadır ama unutulmamalıdır ki hepsi kendi toplumlarının en temel
değerleridir.
Bugün, günlük hayatta “sözümüz senettir” anlayışının yerini; senet, çek vb.
sözleşmelerle yaptığımız düzenlemelerle hayatımızı sürdürür hale gelmişsek bir yerde yanlış
yaptığımız da gerçektir.
Güvenli bir toplum oluşturulması yönünde bir takım sıralamalar yapılmıştır. Bu
sıralamada yer alan maddelere bakacak olursak; 17
Toplumun, yaş gruplarının ve çevrenin güvenliğini tehdit eden sorunların saptanması
ve öncelik sırasına konulması,
Öncelikli hedeflerin belirlenmesi, (Bu amaçla güvenlik güçleri, yerel yöneticiler, sivil
toplum kuruluşları ve kent üniversiteleri birlikte çalışarak öncelikli sorunları ve
ulaşmak istedikleri hedefleri belirlerler)
Sorunların çözümü ve belirlenen hedefe ulaşmak için toplumun kültürel yapısına,
inançlarına ve istemlerine duyarlı kalan bilimsel bir yaklaşımla çözüm önerileri
oluşturulmasının gerektiği belirtilmiştir.
Güven duygusunun eksikliği beraberinde büyük sorunları da getirecek olan bir
durumdur. Güven duygusunun toplum içerisine sirayet etmemiş olması, toplumun birlik ve
16
Francis Fukuyama, Güven, (Çev.Ahmet Buğdaycı), İstanbul: İş Bankası Yayınları, 2005, s. 20 17
http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-
guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-
a&catid=39&showall=1 (Erişim: 19.01.2013)
http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-a&catid=39&showall=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-a&catid=39&showall=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-a&catid=39&showall=1
-
7
beraberliğini etkileyecek, bu özelliğini kaybeden milletin varlığının çökmesine, huzurunun
bozulmasına sebep olacaktır.18
Bir toplumda güven kaybının yaşanmasının temelinde ise “adalet, eşitlik, özgürlük ve
dürüstlük gibi temel erdemlerin göz ardı edilmesi, ahlâkî değerlerin yozlaştırılması nedeniyle
toplumsal kirlenme yaşanması ve bu gelişmelerin neticesinde ortaya güven bunalımı çıkması
yatmaktadır.19
“Toplumsal güven sorununun arkasında kendi kültürüne güvenememe,
yabancılar, düşmanlar üretip bizzat kendi gözünde yetersiz gördüğü kültürünü güçlendirme
çabaları gibi nedenler de yer almaktadır.” 20
Böylece zamanla toplum içerisinde başlayan
güven sorunu daha büyük sorunlara yol açarak, toplum içindeki gruplar arasında çatışma
riskini de doğurabilir.
Ortaya çıkan çatışma ihtimali güvenlik ihtiyacını körükler ve böylelikle güven
toplumu yerine güvenlik toplumu inşa edilmiş olur. Objektif bir temele dayanmayan bu tehdit
ve ona karşı güvenlik ihtiyacı algısı, bir süre sonra bir söylem ve kültür haline dönüşür.
İnsanlar kendisine karşı tehdit olarak algıladığı şeyleri politikleştirmeye ve onları sübjektif ve
duygusal kavramlarla ifade etmeye başlarlar. Artık adalet sistemine de güven duymayarak,
onu yetersiz ya da etkisiz görürler 21
Bu yüzden güven toplumu inşa etmek için;
Adaletli bir sistem,
Aile bağları güçlü bir yapı,
Gelenek-göreneklerine bağlı,
Dinini ve kültürünü her çağa taşıyabilen bireylerden oluşan bir topluma ihtiyaç
duymaktayız.
Bu sıralanan maddeleri hayatımızda referans noktası olarak ele aldığımız zaman
güvenli bir topluma kavuşmak kaçınılmaz olacaktır.
18
http://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htm (Erişim: 19.01.2013) 19
http://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htm (Erişim: 20.01.2013) 20
SDE, Toplumsal Sermaye Tüketimi, http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-
tuketimi.aspx (Erişim: 20.01.2013) 21
http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspx (Erişim: 19.01.2013)
http://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htmhttp://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htmhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspx
-
8
Unutmayalım ki; “Güven, insan ilişkilerinde çok zor kurulan ama kolay yıkılan bir
duygudur”. 22
2.1.1 Türkiye’de Güven Toplumu İnşa Etmek
Türkiye’de güvenli bir toplum yaratmanın temelini, Türklerin İslamiyeti kabul
etmeleri ve sonrasında Anadolu’ya gelerek yerleşik bir düzen teşkil etmeleriyle başlayan
süreç içerisinde arayabiliriz.
Bugün için Türk tarihini 1.000 yıllık Anadolu yaşantısından fazla olduğunu
söyleyebiliriz ama göçebe kültürün hâkim olduğu Orta Asya’daki Türk yaşantısının içerisinde
yer alan gelenek ve görenekler, aile değerleri gibi unsurlar hakkındaki bilgilere göçebe
hayatın baskın olmasından ötürü yeterince ulaşmamaktayız. Bu yüzden Türkiye’de referans
alınacak kültürel değerler, gelenek-görenekler noktasında Türklerin Anadolu’yu gelişiyle
birlikte başlayan süreci baz almak, güvenli bir toplum yaratmak için daha faydalı olacaktır.
Anadolu Milliyetçiliği üzerine önemli çalışmalar yapmış bulunan Nurettin Topçu’nun
çalışmalarını da dikkate alacak olursak;
Manevi kültürün zayıflamasının tümden çöküşe işaret olduğunu,
Hayatımızın her evresinde ve yaşantımızda ahlak sahibi bireyler olmamız
gerektiğini,
Düşünen, ne yaptığını, ne yapacağını bilen, amaçlarını belirli bir hedef içerisine
oturtmuş ve davranışları tutarlı bireyler olmamız hususunu asla unutmamalıyız.
Nurettin Topçu’nun yapmış olduğu açıklamalardan yola çıkarak Anadolu coğrafyası
üzerine kurulu bir Türkiye’nin günümüzde yaşadığı yozlaşmanın, güvensizliklerin nedenini
kültürümüzden, gelenek-göreneklerimizden kopuşta ve zayıflayan dini hayatımızda aramamız
gerektiğini söyleyebiliriz.
Gerçekten, günümüzde, aile değerleri zayıf, gelenek ve göreneklerinden bihaber, dini
yaşantıları zayıflamış bir nesil bulunmaktadır. Her geçen gün bu şekilde gücünü tüketen bir
22
http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf (Erişim: 19.01.2013)
http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf
-
9
toplumun güven içinde olmasını beklememeliyiz. Her gün haberlere yeni bir yolsuzluk,
sahtekârlık konusu gelmekte ve bu durum insanların birbirilerine olan güvenini derin bir
şekilde sarsmaktadır.
Güvenli bir toplum olabilmek için öncelikle dürüst insanlar yetiştirmeliyiz. Dürüst
olmak, güvenli bir ilişki için, güven dolu bir toplum için temel basamaklardan birisi olarak
görülmelidir.
Yine tekrar edecek olursak, milletlerin tarihleriyle var olduğunu, toplumların
geçmişlerine vakıf olamaması neticesinde kültürlerinden, değerlerinden koptuğunu
görmekteyiz. Tarihsiz bir toplum olamayacağı, tarihsiz olan bir toplumun ise sadece insan
sürüsünden ibaret olacağını dile getiren Nurettin Topçu’nun bu ifadesine de ayrıca dikkat
etmemiz gerekmektedir.
2.2 Güven Kavramı ve Buddenbrooks Fenomeni
Güven kavramına İslam coğrafyası özelinde yaklaşacak olursak, İslam’ın ortaya
çıkışıyla birlikte önce Arap yarımadasında daha sonra İslam’ı benimsemiş her toplumun ve
devletin bulunduğu yerde güven olgusu yayılım göstermiştir. Bir zamanlar işyerlerinin
kepenkleri açık şekilde Cuma namazı kılmaya giden insanların yerini, işyerine her türlü alarm
vb. güvenlik tedbiri taktıran insanlar almıştır. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v),
Nisa Suresinde23
yer alan bir ayetin buyurduğu üzere Kâbe’nin anahtarını bir gayrimüslime
teslim etmiştir; çünkü İslam dini insanlara güvenmeyi emreden, Müslüman / Gayri Müslüman
ayırt etmeksizin her zaman adaletin ve barışın, güvenin temsilcisi bir din olmuştur.
Günümüzde ise İslam toplumlarında adeta Buddenbrooks Fenomeni diyebileceğimiz
bir süreç yaşanmaktadır. Buddenbrooks Fenomeni24
Amerikalı akademisyen Francis
Fukuyama’nın eserinde şu şekilde tanımlamıştır: Birinci kuşaktan üçüncü kuşağa doğru sahip
olunan yeteneklerin azalması. Bu durumda başta İslam coğrafyası olmak üzer dünya
üzerindeki bütün toplumlar her geçen gün bir güven kaybı yaşamaktadır.
Bugün atalarımızın güven olgusu üzerine inşa ettikleri toplumlardan uzaklaşarak,
bizler güvenlik olgusu üzerine kurulu toplumlar kurmaktayız. Güvenlik toplumu olmak, 23
Nisa Suresi 4 / 58 24
Fukuyama, Güven, s. 99
-
10
güven toplumu olmaktan daha kolay bir süreç olduğu için bugün birçok üst-düzey yönetici
(siyasetçi, askeri ve sivil bürokrat, devlet başkanı vb.) güvenlik toplumu oluşturmayı tercih
etmektedir.
Evet, bugün için “kamu düzeni ve güvenliği sağlanmadan ülkede ekonomik ve sosyal
hiç bir faaliyet yapılamayacağı gibi hiç bir sağlıklı gelişme sağlanamaz.”25
Fakat güvenlik
sürecini oluşturmak için güven’in temel harç maddesi olduğunu da unutmamız gerekmektedir.
3 NİÇİN GÜVEN TOPLUMU?
Güven toplumu yaratmanın meşakkatli ve sabır gerektiren uzun bir süreç olduğundan
bahsetmiştik. Güvenlik toplumu yaratmanın ise güven toplumu yaratmaktan kolay ve daha
maliyetli olduğunu belirtmiştik.
Güvenlik toplumu yaratmak, her geçen gün güvenlik personelini sayısına olan
ihtiyacımızı arttıracaktır. Yine aynı şekilde personelin eğitimi, kullanacağı araç ve gereçlere
yapacağınız yatırımlarla birlikte güvenlik toplumunun getireceği maliyet oldukça yüksek
olacaktır.
Devletler uzun vadeli politikalar izleyen yapılar olduğu için gerek devletin gerekse
vatandaşının ekonomik refahı için zor bir süreç olmasına rağmen güven toplumu yaratacak
olan devlet, uzun vadede, güvenlik toplumu yaratacak olan devletten daha refah bir yapıya
kavuşacaktır. Başka bir ifade ile güven, bir toplumun sahip olabileceği en değerli sosyal
sermayedir ve toplumun ekonomik istikrarı için vazgeçilmez ihtiyaçlarından birisidir.26
Geçmişte güven duygusunun yüksek olmasıyla birlikte, sosyal sermayesini bu yönde
harcayan Batı büyük şirketler ve ekonomik sistemler yaratarak vatandaşlarının ekonomik
seviyesini oldukça yüksek tutmuştur.
SONUÇ
25
Remzi Fındıklı’dan aktaran A. Hamdi Aydın, Toplumsal Güvenlik ve Yerel Siyaset,
http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdf (Erişim Tarihi: 20.01.2013) 26
http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/ (Erişim Tarihi: 21.01.2013)
http://www.yerelsiyaset.com/pdf/nisan2008/3.pdfhttp://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/
-
11
Küreselleşen dünyada iletişim olanaklarının çeşitlilik kazanmasıyla birlikte insanlar ve
dolayısıyla toplumlar her geçen biraz daha birbirilerine yakınlaşmaktadır. Bu yakınlaşma
sayesinden kimi kültürler kendisini koruyabilmekteyken, kimi kültürler yok olup gitmektedir.
Kültürünü, değerlerini yitiren toplumlar zaman içerisinde kendilerine aidiyet bağı
kuracakları bir yapı bulamadıkları için kimlik bunalımı ve güven problemi ile
karşılaşmaktadır. Yaşanan bu tür sorunlar insanların içinde yer aldığı toplumları güvensiz hale
getirmekte ve yöneticilerini ise güvenlik önlemleri almaya itmektedir. Bu durumda da ortaya
çıkan güvenlik devleti olgusu güven devletinin tamamen kaybolmasına yol açmaktadır.
Sonuç olarak güvenli bir toplum oluşturmak için öncelikle aileden başlayarak,
okullarda, üniversitelerde ve iş hayatında güvenilir, dürüst, sözünün eri, gelenek-göreneklerini
bilen, tarihine vakıf, farklı etnik ve dini kimliklere fobi gözüyle bakmayan, bir arada
yaşamayı bilen bireyler yetiştirmemiz gerekmektedir. Şüphesiz, güvenli toplumlar ise güvenli
bir uluslararası toplumun ilk basamağını oluşturacaktır.
KAYNAKÇA
Akgün, Halil, (2005), “ Bir Güven Toplumu İnşa Etmek”, Semerkand Dergisi, Mayıs
2005, http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/ (Erişim
18.01.2013)
Arends, J.Frederik M., (2012), “Homeros’dan Hobbes ve Ötesine: Avrupa Geleneğinde
Güvenlik Kavramı”, Çatışmadan Güvenliğe, Aydın ve diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi
Üniversitesi Yayınları, ss. 189 – 221
Aydın, Mustafa, (2011), “Toplumsal Sermaye Tüketimi”, SDE, 7 Ocak 2011,
http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspx (E.T:
20.01.2013)
Başak, Suna ve Öztaş, Nail, (2010), “Güven Ağbağları, Sosyal Sermaye ve Toplumsal
Cinsiyet”, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:12,
Sayı:1, ss. 27 – 56
http://semerkanddergisi.com/bir-guven-toplumu-insa-etmek/http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/705/toplumsal-sermaye-tuketimi.aspx
-
12
Beşe, Ertan, (2009), “ Güven(siz)lik Sorunu ve Sosyal Paranoya”, SDE, 24 Eylül 2009,
http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-
paranoya.aspx (Erişim: 19.01.2013)
Brauch, Hans Günter, (2012) “Güvenliğin Yeniden Kavramsallaştırılması: Barış,
Güvenlik, Kalkınma ve Çevre Kavramsal Dörtlüsü”, Çatışmadan Güvenliğe, Aydın ve
diğerleri (Eds), İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, ss. 167 - 197
Collins Alan, (2010) “Introduction: What is Security Studies”, Alan Collins (Ed),
Contemporary Security Studies, New York: Oxford University Press, , ss. 1- 11
Diplomatik Gözlem, (2012), Barış, Güven, Güvenlik,
http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.html (E.T:
19.01.2013)
Diyanet İşleri Başkanlığı, (2002), Din ve Toplum, Şubat 2002,
http://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htm (E.T:
19.01.2013)
Fındıklı, Remzi, (2012), Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü GSY Yüksek
Lisans Dersi Notları
Fukuyama, Francis, (2005), Güven, Ahmet Buğdaycı (Çev), İstanbul: İş Bankası
Yayınları
Karabulut, Bilal, (2011), Güvenlik, 1. Baskı, Ankara: Barış Kitap
Karlığa, Bekir, (2002) “Güven Toplumu”, Zaman Gazetesi, 15 Nisan 2012,
http://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htm (E.T: 20.01.2013)
Manisa Müftülüğü, “Güven Duygusu, Güvenilir Olmak”,
http://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdf
(Erişim: 19.01.2013)
Onat, Hasan, (2007) “İslam, Şiddet ve Terör”, Mümtaz’er Türköne (Ed), İslam ve Şiddet,
İstanbul: Ufuk Kitap, ss. 113 – 119
Yılmaz, Ali ve Yaman, Hakan, (2011), Toplum Güvenliğinde Yeni Bir Örgütlenme
Modeli: Dünya Sağlık Örgütü Güvenli Toplumlar Ağı,
http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126
%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-
guevenli-toplumlar- a&catid=39&limitstart=1 (E.T: 19.01.2013)
http://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspxhttp://www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/35/-guven-sizlik-sorunu-ve-sosyal-paranoya.aspxhttp://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9096/baris-guven-guvenlik.htmlhttp://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/2002aylik/subat/dintoplum.htmhttp://arsiv.zaman.com.tr/2002/04/15/yorumlar/default.htmhttp://www.manisamuftulugu.gov.tr/hutbeler/Hutbe_Temmuz_2012.pdfhttp://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1http://www.polisdergisi.pol.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=126%3Atoplum-guevenliinde-yeni-bir-oerguetlenme-modeli-duenya-salk-oerguetue-guevenli-toplumlar-%20a&catid=39&limitstart=1