emperyalizme ve oligarsiye karsi yürüyüs

50
1 May›s’› Dalc›lar’la Kazand›k! 1 May›s Alan›’n› da Kazanaca¤›z! fiehitlerimizi And›k, Önderlerimizi Selamlad›k EMPERYAL‹ZME VE OL‹GARfi‹YE KARfiI YÜRÜYÜŞ YÜRÜYÜŞ Say›: 10 / 19 Nisan 2009 / Fiyat›: 1 TL (kdv dahil) Umudumuzun Önderli¤inde Devrim Yürüyüflümüz Devam Ediyor!

Upload: coskun-bekir

Post on 01-Mar-2016

248 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Haftalik siyasi dergi

TRANSCRIPT

Page 1: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

1 May›s’› Dalc›lar’la Kazand›k!

1 May›s Alan›’n› daKazanaca¤›z!

fiehitlerimizi And›k, Önderlerimizi Selamlad›kEMPERYAL‹ZME VE OL‹GARfi‹YE KARfiI

YÜRÜYÜŞYÜRÜYÜŞSay›: 10 / 19 Nisan 2009 / Fiyat›: 1 TL (kdv dahil)

Umudumuzun Önderli¤inde Devrim Yürüyüflümüz Devam Ediyor!

Page 2: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

YYaaflfl››yyoorrllaarr 24 NNisan

30 NNisan

Adana’da bulunduk-lar› evin 30 Nisan1992’de polis tara-f›ndan kuflat›lmas›karfl›s›nda büyük birdirenifl yaratarak fle-hit düfltüler. S›dd›k ÖZÇEL‹K, 1970

Çorum Mecitözü do¤umlu, yoksul bir köylü ailesinin çocu¤uydu. Devrimci yaflam› lisey›llar›nda bafllad›. Bu y›llarda baflka bir siyasi hareket içindeydi. 1988’de Devrimci Ha-rekete kat›ld›. Gecekondularda faaliyet yürüttü. Ocak 92’de askeri örgütlenmede ye-rald›. fiehit düfltü¤ünde komutand›. Güven KESK‹N, 1973 Adana Kozan do¤umluydu. Mücadeleye ‹stanbul’da kat›ld›. Gece-kondu bölgelerinde çal›flt›. 1991’de askeri örgütlenmede yerald›. Esma POLAT, 1971 Kars Sar›kam›fl do¤umluydu. ‹flçi bir ailenin k›z›yd›. 86’da devrimmücadelesine kat›ld›. Gecekondu halk›n›n örgütlenmesinde yerald›. ‘92 bafllar›nda sa-vaflç› olarak görev ald›. fiehit düflerken örgütünün ismini duvara kanla yazarak, yenibir gelene¤in yarat›c›lar›ndan oldu.

5 Mart 1968’de Samsun’un Vezirköprü ilçesinde do¤du.19 May›s Üniversitesi ö¤rencisiyken Dev-Genç’li oldu.Üniversiteyi bitirip bir süre ö¤retmenlik yapt›. Sonra Mü-cadele Dergisi temsilcisi olarak çal›flmaya bafllad›. Birçok kez gözalt›na al›nd›, iki kez tutukland›. Her sefe-rinde yeniden mücadeleye kofltu. 1994’ten beri tutsakt›.Ulucanlar Hapishanesi’nde özgür tutsaklar›n temsilcisiy-di. 19 Aral›k katliam›nda zulmü durdurmak için en öneç›kan feda savaflç›lar›ndan biri oldu. Ölüm orucu gönüllü-

süydü. 28 Nisan 2001’de ölüm orucu direniflçisi olarak ölümsüzleflti.

FFaattmmaa HHüüllyyaa TTÜÜMMGGAANN

11 Haziran 1976’da ‹stanbul’da do¤du. Aslen Tokat-l›’yd›. Gazi katliam›n›n ard›ndan mücadeleye kat›ld›. Es-kiflehir tabutlu¤unun aç›ld›¤› y›l tutsak düfltü ve Eskifle-hir’e sevkedildi. Eskiflehir’de direnifl içinde yer ald›. Dire-nifl sonras› Ümraniye Hapishanesi’ne gönderildi. F Tipi sald›r›s› gündeme geldi¤inde ölüm orucu gönüllü-lerden biri de oydu; 2. ekipte yeral›p zulme meydanokuyarak 25 Nisan 2001’de Edirne F Tipi’nde flehitdüfltü.

24 Nisan1977’de ‹stan-bul’da GalatasarayMühendislik YüksekOkulu ç›k›fl›nda fa-flistlerin kurdu¤u birpusuda vurularakkatledildi. Dev-Gençsaflar›nda çeflitli gö-

revler üstlenmiflti.

SSeeddaatt KKAARRAAKKUURRTT

1959 do¤umluydu. Samsun’da Devrimci Gençli¤in ilk sempati-zanlar›ndand›. Bölgede tasfiyecili¤e karfl› tav›r alan bir kaç ki-fliden biri oldu. Samsun Devrimci ‹flçi Köylü Gençlik Derne-¤i’nin emektarlar›ndand›. Her saatini devrimci mücadeleyeadam›fl, coflkusuyla tan›nan bir devrimciydi. Yakaland›¤› has-tal›ktan kurtulamayarak Nisan 1978’de aram›zdan ayr›ld›.

FFeehhiimmee ÖÖZZTTÜÜRRKK

1955 do¤um-luydu. 28 Ni-san 1980’deMalatya Taflte-pe’de faflistlerinkurdu¤u bir pu-su sonucu ara-m›zdan ayr›ld›.Hasan devrimci

hareketin bir militan›yd›.

HHaassaann KKAARRAAGGÖÖZZ

22 fiubat 1972 Gaziantep do¤umluydu. Kürt-Alevi birailenin on çocu¤unun dokuzuncusuydu. Gaziantep Üni-versitesi MYO ‹nflaat Bölümü ö¤rencisiyken TÖDEF,Dev-Genç çal›flmalar›na kat›ld›. 1990’da 6 Kas›m YÖKboykotu çal›flmalar›ndan dolay› tutukland›. 1991'detahliye oldu. Ayn› y›l, illegal örgütlenmede yerald›. 16-17 Nisan operasyonunda tutukland›.

2001'de tahliye oldu¤unda mücadelenin içindeydi yine.2003 Ekim’inde 3. kez tutsak düfltü. Art›k F Tiplerine, tecrite karfl› direnifliçinde, her yeni ölüm orucu ekibinde gönüllüydü. Nihayet 12. Ölüm Orucuekibinde k›z›l band›n› kufland›. Direniflinin ilerleyen günlerinde tahliye edildi.Direniflini d›flar›da, fiiflli direnifl evinde sürdürdü. 27 Nisan 2006’da dire-niflin 122. ve dedi¤i gibi son flehidi olarak ölümsüzleflti.

Fatma KKOYUPINAR

10 Ekim 1972’de Dersim’in Ovac›k-Buzlutepe köyündedo¤du. Kendi çevresinden tan›yordu devrimcileri. Kardefli-nin tutsak düflmesi sonucu, daha yak›ndan tan›d›: “Hapis-hanedeki insanlarla tan›flt›¤›mda onlar›n çok de¤erli in-sanlar oldu¤unu, halk› için vatan› için kendilerini feda et-tiklerini gördüm.” diyordu. Demokratik mücadele içindeyerald›, Ege TAYAD’l›yd›. 19 Aral›k katliam› sonras›ndad›flar›da ölüm orucuna bafllad›. 25 Nisan 2001’de d›fla-r›daki ölüm orucunun 4’üncü flehidi olarak ölümsüzleflti.

KAYIPDevrim mücadelesinin emektarlar›ndand›. Defalarca ifl-kencelerden geçirilmesine, 8 y›ll›k tutsakl›¤›na ra¤-men, kavgan›n içinde olmaya devam etti. 1989’da Ye-ni Çözüm Dergisi’nin ‹zmir temsilcili¤ini yapt›. ‹zmir’de12 Eylül’ün ölü topra¤›n›n afl›lmas›nda onun önemlikatk›lar› oldu. 1994 Nisan'›n›n ilk günlerinde ‹stan-bul'da gözalt›na al›nd› ve kaybedildi.

EErrddoo¤¤aann GGÜÜLLEERR

RReecceepp GGÜÜLLEERR

Güven KKESK‹NS›dd›k ÖÖZÇEL‹K Esma PPOLAT

Mehmet Akif DDalc›

Ödedi¤imiz bedellerin ad›d›r o...

1 MMay›s’›n aad›d›r..Böyle ddövüfltük,böyle kkazand›k!

ÇÇii¤¤ddeemm YYIILLDDIIRR

Page 3: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

1 May›s’› kazanando¤ru devrimci politika,do¤ru devrimci önderliktir 44

1 May›s’› yasallaflt›ran halk›ndevrimci iradesidir 66

1 May›s’ta Taksim’de olaca¤›z 99

Taksim tart›fl›lamaz 1100

1 May›s’› bugünden örgütleyelim...Kitleleri örgütlemeye kendimizdenbafllayal›m! 1122

‹flkenceciler kendilerine yak›flan›yapmaya devam ediyorlar: TEHD‹T ve TAC‹Z 1144

Lafta ‘aç›l›m’; fiiliyatta ilhak veasimilasyona devam! 1166

ÖÖ¤¤rreennddiikklleerriimmiizz:: Gün 24 saat 24 saat çok, ama çok uzun birzaman 1188

Bu pencere 1199

GGeennççlliikk:: PPoolliiss--iiddaarree--ssiivviill ffaaflfliissttiiflflbbiirrllii¤¤ii 2211

Faflist terörün amac› ne? 2222

Kim çözecek? 2244

Umuttur ülkemizin dört bir yan›ndabüyüyen 2266

Dalc›lar’la yol açt›k halk›n coflkunakan seline 2288

Amerika içimizde 3322

‘Darbe karfl›tlar›’, darbeciyiÇankaya’da a¤›rl›yor 3344

Türkiye gerçe¤i çok ö¤reticidir!Ö¤renmemekte ›srar edene bileö¤retir 3355

Kapitalizm kendini tahkim ediyor 3366

‹ntihar etmeyin! 3388

Yürüyüfl ‹stanbul, ‹zmir ve Bursasokaklar›nda 3399

TMMOB’un görevi statükolar›korumak de¤ildir 4400

Gazi Mahallesi’nde devrim flehitleriselamland›: “Seninle kuraca¤›zözgür vatan›” 4422

Trabzon’da tutuklamalar 4466

DDüünnyyaamm››zzddaann üüllkkeemmiizzddeenn nnoottllaarr::

Lokmalar gitmifl! 4488

‹lker ve fiefik’e özgürlük 4499

Grup Yorum’dan bafle¤meyentürküler 5500

Bu Say›da

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:

Metin BULUT

Adres: Emekyemez Mah. Tenha Sokak.Üçler Han No: 11-15 Karaköy- Beyo¤lu/ ‹stanbul

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

ISSN: 1306-2034

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

‹lanlarHaftalık Süreli Yerel Yayın Fiyatı: 1 TL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

TTaarriihh:: 1199 NNiissaannPPaazzaarr

SSaaaatt:: 1188..0000

YYeerr:: ‹‹ddiillKKüüllttüürrMMeerrkkeezzii

‹‹ZZMM‹‹RR GGEENNEENNEEKKSSEELL 11 MMAAYYIISS PP‹‹KKNN‹‹⁄⁄‹‹

Page 4: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Y›llar süren mücadeleler so-nucunda 1 May›s’›n ““EEmmeekkvvee DDaayyaann››flflmmaa GGüünnüü”” ola-

rak resmi tatil ilan edilmesi gün-demde. Önümüzdeki haftaTBMM’de kabul edilmesi beklenenyasay› gündeme getiren AKP iktida-r›d›r; fakat bu bir sonuçtur: 1 Ma-y›s'›n resmi tatil ilan edilmesi,1980'lerin sonlar›ndan itibaren orta-ya konulan devrimci iradenin ve ›s-rar›n sonucudur.

AKP, esas olarak 1 May›slar’›unutturmak, o olmad›¤›ndakutlanmas›n› bask›yla, ya-

saklarla, terörle ve demagojiyle en-gellemek isteyen kkaarrflfl››--ddeevvrriimmcceepphheessiinniinn bir üyesiydi. AKP’ninbu konuda en küçük bir olumlu dü-flünceye sahip olmad›¤›n› görmekiçin 2007, 2008 1 May›slar’›na bak-mak yeterlidir.

11MMaayy››ss’’›› kkaazzaannaann ddoo¤¤rruu ddeevv--rriimmccii ppoolliittiikkaa,, ddoo¤¤rruu ddeevv--rriimmccii öönnddeerrlliikkttiirr.. 1980’lerin

ikinci yar›s›ndan bafllayan uzun birmücadeledir 1 May›s mücadelesi.Karfl›m›zda zulüm vard›; yan›m›z-da, bizi sürekli aya¤›m›zdan geriyeçeken reformizm ve düzen sendika-c›l›¤›... Zaman oldu flehitler verdik.Uzlaflmad›k. MGK sendikac›l›¤›veya reformizm arac›l›¤›yla bizi1 May›slar’dan tasfiye etme-ye çal›flt›lar. Meydanlar, s›n›f-lar mücadelesini, bu mücade-le yer alan güçleri ve onlar›npolitikalar›n› oldu¤u gibi yan-s›tan bir aynayd› adeta. Katli-amlar gördük o meydanlarda.Uzlaflmalar gördük s›n›f düfl-manlar›m›zla. ‹hanetler gör-dük. Provokasyonlar›, provo-kasyonlara çanak tutanlar›gördük. Ayn› gün, ellerindetafllarla alanlara ç›kanlara vekokteyllerde 1 May›s’› kutla-

ma ad›na kadeh kald›ranlara tan›kolduk. 1 May›slar’› salonlara hapse-denleri, olmad›¤›nda alanlardandevrimcileri tasfiye etmeye çal›flan-lar› gördük.

Halklar›n bin y›ll›k özlemlerini,meydan› rap rap ad›mlar›yla

sarsanlar›n gözbebeklerinde gör-dük. Onbinlerce emekçinin slogan-lar›nda özetlenen kavgay› gördük.Atefl alt›nda yürüyenleri gördük bumeydanlarda. Üzerlerine kurflunlarya¤arken kitlenin can güvenli¤inialmaya çal›flanlar›, elindeki k›z›lbayra¤› daha da yukar› kald›ranlar›gördük. Dünya gördü, halk›m›z gör-dü.

1May›s’›n yasallaflmas›nda da gö-rülmesi gereken önce bunlard›r.

Ç›kart›lan yasa ne AKP'nin demok-ratl›¤›n›n sonucudur, ne de sendika-lar›n kazan›m›d›r. Bu kazan›m, dev-rimcileri ony›llard›r "alan fetiflizmi"yapmakla suçlay›p, uzlaflmalar› sa-vunanlara da aaiitt ddee¤¤iillddiirr..

Yok say›lan, yasaklanan, kitleselkutlanmas›n› engellemek için

katliamlara baflvurulan bir gününönce meflrulu¤unun, ard›ndan ya-sall›¤›n›n ve bugün de resmi tatil ol-mas›n›n kabul ettirilmesi, hiç tart›fl-

mas›z biçimde bu mücadelenin so-nucudur. Bu, 1988’den bu yana yir-mi y›l› aflk›n bir süre ortaya koydu-¤umuz kararl›l›¤›n sonucudur. Bu,bedeller ödemeye göze alarak cüretve kararl›l›kla sürdürdü¤ümüz mü-cadelemizin zaferidir. Bu zafer enbaflta, 1 May›s alanlar›na kan› dökü-len flfleehhiittlleerriimmiizziinnddiirr.. Bu zafer, oalanlar› kazanmak için barikatlardadövüflen, iflkencelerden geçen, tu-tuklanan ve buna ra¤men sonrakiy›l yine o barikatlarda dövüflmeyekoflanlar›nd›r.

Bu zafer, biz devrimcilerindir. Buzafer her türlü bedeli göze ala-

rak devrimcilerin öncülü¤ünde, ›s-rarla alanlara ç›kma cüret ve cesare-tini gösteren iflçilerin, emekçilerin,yoksul gecekondulular›n, ö¤rencile-rin k›saca tüm halk›m›z›nd›r.

Devletin her türlü terörünera¤men ad›m ad›m inatla, sa-b›rla, ›srarla, kararl›l›kla

do¤ru politikalar sonucunda her tür-lü bedeli göze alarak bu mücadeleyisürdürdük ve bütün ülkede 1 May›s-lar’›n alanlarda kutlanmas›n› meflru-laflt›rd›k. Oligarflinin katliamlar›, in-fazlar›, gözalt› ve iflkenceleri ve ya-saklar› yine sürdü. Fakat alanlar›devrim mücadelesinde bir mevziolarak kazanm›flt›k.

Biz bu difle difl kavgay› yürütür-ken, reformizm, bizim politika-

lar›m›z› elefltirmekle ve 1 May›s-lar’daki en geri, en sa¤ tav›rlar› te-orilefltirmekle meflguldü. Önce““aallaannllaarr›› ffeettiiflfllleeflflttiirrmmeekkllee”” elefltiril-dik. Öyle ya, salonlarda da kutlana-bilirdi. Pikniklere gidilebilirdi. Ha-

y›r dedik ve alanlarda ›srarc› ol-duk. Sonra “Taksim’i fetifllefltir-mek”le suçland›k. Oysa bizimfetifllefltirdi¤imiz bir fley yoktu,ama onlar›n hedefsizli¤i söz ko-nusuydu.

Bizim prati¤imiz ortadad›r:1980’lerin sonunda Taksim’i

zaptetmek için barikatlarda dö-vüflenler bizdik. 1 May›s’›n mefl-rulaflt›r›lmas›n› bir kazan›m ola-rak görüp, Ça¤layan’da 1 May›s-lar’› devrimcilefltirmeye çal›flanbizim politikalar›m›zd›. Bir müd-

Devletin hher türlü tterörünera¤men aad›m aad›m iinatla, ssab›rla,

›srarla, kkararl›l›kla ddo¤ru ppolitikalarsonucunda hher türlü bbedeli ggöze

alarak bbu mmücadeleyi ssürdürdük vvebütün üülkede 11 MMay›slar’›n aalanlarda

kutlanmas›n› mmeflrulaflt›rd›k.Oligarflinin kkatliamlar›, iinfazlar›,

gözalt› vve iiflkenceleri vve yyasaklar› yyinesürdü. FFakat aalanlar› ddevrim

mücadelesinde bbir mevzi oolarakkazanm›flt›k.

Say›:10

19Nisan2009

4

YÜRÜYÜŞ

1 May›s’› Kazanan, Do¤ruDevrimci Politika, Do¤ru

Devrimci Önderliktir

Page 5: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

det sonra emekçiler ve devrimcileriçin adeta bir “kapana” dönüflenÇa¤layan’dan ç›k›fla önderlik edende bizdik. Kad›köy’de ülkemiz tari-hinin en görkemli 1 May›slar’›n›yaratan da, Kad›köy’de oldu¤umuzsüre boyunca Taksim hedefini hiçunutturmayan da bizdik. Dolay›s›y-la reformizmin, siyasi tarihlerininhiçbir döneminde oligarfliyle çat›fl-ma içinde olmam›fl, hiçbir zaman dabunu göze alamayacak olanlar›n bolkeseden kulland›klar› “alan fetifliz-mi” gibi kavramlar, kendi pasifizm-lerine örtü olman›n d›fl›nda bir siya-si ve ideolojik öneme sahip de¤il-lerdir. Reformizm kendi ““aammaaççss››zz--ll››¤¤››nn››””,, fetifllefltirmeme diye ortayakoymaktad›r. Evet, y›llard›r 1 Ma-y›slar’da flu veya bu biçimde yeral-m›fllard›r ama asl›nda ciddi bir 11MMaayy››ss ppoolliittiikkaallaarr›› oollmmaamm››flfltt››rr.. Ge-nelde sürüklenen konumdad›rlar; yadevrimcilerin açt›¤› yoldan devrim-cileri izlemek zorunda kalm›fllar, yaoligarflinin çizdi¤i s›n›rlara hapsol-mufl, ya da sendikac›lar›n peflindensürüklenmifllerdir.

Reformizmin “iflçici” kesimi, bu-gün oldu¤u gibi, genel olarak

bu y›llar boyunca düzen sendikac›-l›¤›na yedeklenmifltir. Onlar “ 1May›s takti¤i” deyince, bundan sa-dece tesbit edecekleri slogan› anlar-lar; onlar öyle sihirli bir slogan tes-bit edeceklerdir ki, 1 May›s’›n dev-rimci olup olmamas›n›, kitleselli¤insa¤lan›p sa¤lanmamas›n› “tek bafl›-na” o slogan belirleyecektir. Taksimmi Ça¤layan m›, hiç önemi yoktur,önemli olan tek fley, o sihirli slogan-d›r. Ve fakat, henüz o sihirli slogan›bulamam›fllard›r. 1 May›slar’›n ka-zan›lmas›, kitlesellefltirilmesi, dev-rimciler taraf›ndan oluflturulan veslogan›ndan alan seçimine kadar 1May›s’› bütün olarak ele alan dev-rimci politikalar›n›n sonucunda ger-çekleflmifltir. Son derece zorlu ko-flullarda kazan›ld› tüm bu mevziler.1996’da dört flehit verdi¤imiz 1 ma-y›s öncesinde, ‹stanbul Valisi Ke-mal Yaz›c›o¤lu Kad›köy Emniye-ti’nde herkesin duyaca¤› flekildeflöyle diyordu: “Bugün kan akacak...O... çocuklar›na gösterece¤iz... Bir

daha nefes alamayacaklar...”

Nefesimiz kesmek istiyorlard›.Çünkü 1 May›s alanlar›nda ne-

fes alan devrim ve sosyalizmdi.Alanda k›z›l bayraklar dalgaland›k-ça, devrimin gö¤sü, koca bir körükgibi inip kalk›yordu. O güçlü nefesal›fllar, devrimi güçlendiriyordu.Fark›ndayd› bunun oligarfli. Fakatfark›nda olmad›klar› veya kabul et-mek istemedikleri fluydu. Biz kaniçinde de o nefesi almaya devamediyorduk. Meydanlar› gaz bomba-lar›na bo¤duklar›nda o bo¤ucu or-tamda da biz en güçlü nefeslerimizialmaya devam ettik.

1May›s'a meflruluk kazand›ran,yasallaflt›ran, 1 May›s'a s›n›fsal

özünü veren devrimciler olmufltur.Devlet her 1 May›s'ta seferberlikilan etmifl, binlerce polisi alanlaray›¤m›fl, meydanlar› emekçilere ka-patm›fl, binlerce insan› gözalt›na al-m›fl, coplarla, gazlarla ortal›¤› savaflalan›na çevirmifl, katliamlar yap-m›flt›r. 1 May›s'la ilgili her mevzi bukoflullar alt›nda, 1 May›s'›n meflru-lu¤una olan inanç ve bedel ödemeyigöze alma cüretiyle elde edilmifltir.““TTaakkssiimm 11 MMaayy››ss AAllaann››dd››rr”” derkende hareket noktam›z ayn›yd›. 1 Ma-y›s mücadelesinde bir çok bedellerödedik ama sürekli mevzi kazananbiz olduk. Alanlarda kutlamam›z›kabul ettirdik. Kendi meflrulu¤umu-zu kabul ettirdik. Biz uuzzllaaflflmmaallaarr››rreeddddeeddee rreeddddeeddee savunduk 1 Ma-y›s hakk›m›z›.

Hemen her sene oligarflinin tem-silcileri, iktidar yetkilileri, sar›

sendikac›lar, bizi flu veya bu nokta-larda "uzlaflmalara" ça¤›rd›lar. O se-neki 1 May›s'›n flekillenifle göre, uz-

laflma önerilerinin flekli farkl› olsada, uzlaflman›n dayat›lmas› de¤ifl-medi. Bazen bir alan› dayatt›lar, ka-bul etmedik. Bazen flu veya bu pan-kart› açmamay›, bazen k›z›l bayrak-lar tafl›mamay›, bazen tek tip elbiseolmamas›n› dayatt›lar. Bazen dearamalar veya yürüyüfl güzergahla-r›n›n nas›l olaca¤› üzerine kavgalarverildi. Tüm bunlara ra¤men, 1 Ma-y›s konusunda dayat›lan hiçbir sta-tükoyu kabul etmedik. fiimdi yinebir uzlaflma biçimiyle ç›k›yorlarkarfl›m›za; ""TTaakkssiimm''ee ggeelliinn aammaa bbiirrggrruupp ggeellssiinn ssaaddeeccee!!"" Gelecek gru-bun yüz kifli mi, 500 kifli mi olaca¤›tart›flmas›n› yap›yorlar hatta. YYiinneerreeddddeeddiiyyoorruuzz bbuu uuzzllaaflflmmaallaarr››..

Uzlaflmalar› reddederken, solsaflardaki yayg›n umutsuzlu¤a

ve kendine güvensizli¤e karfl›n 1May›s Alan›’n› kazanmay› günde-me getirirken, kendimize güvendik.Yaklafl›k yirmi y›ll›k 1 May›s müca-delesinin seyri, bu güveni duyanla-r›n, cüret edebilenlerin, bedel öde-yebilenlerin sonuç da alabildi¤ininkan›t›d›r. 1 May›s’lar, Türkiye dev-rimci hareketinin gücünü gösteri-yor; ›srar›n ve kararl›l›¤›n sonuçalabilece¤ini gösteriyor. En zay›foldu¤umuzda bile, biz büyük birgücüz. Gücümüz, hakl›l›¤›m›zda,meflrulu¤umuz, do¤ru politikalar›-m›z, kararl›l›¤›m›z ve bedel ödemecüret ve fedakarl›¤›m›zdad›r. Karfl›-devrim rüzgarlar› karfl›s›nda bugüçle durduk, Kay›plar, infazlarkarfl›s›nda bu güçle durduk. Emper-yalizmin ve oligarflinin son y›llarda-ki en büyük sald›r›s› olan tecrit sal-d›r›s›n› bu güçle püskürttük. 1 Ma-y›slar’› da böyle kazand›k. Halkolarak, sol olarak kendimize dahafazla güvenmeliyiz. 1 May›s› ka-zanmam›z gösteriyor ki, daha fazla-s›n› kazanabiliriz. Daha baflka mev-ziler elde edebilir ve devrim yürü-yüflümüzü h›zland›rabiliriz. Hedefi-mizde flimdi 1 May›s Alan›’n› ka-zanmak var. YYoollddaaflflllaarr,, ttüümm eemmeekk--ççiilleerr,, yyookkssuull hhaallkk››mm››zz;; emperyaliz-me, faflizme, kapitalizme karfl› mü-cadelemizi büyütmek için, Taksim’izaptedelim!

Uzlaflmalar› rreddederken, ssolsaflardaki yyayg›n uumutsuzlu¤ave kkendine ggüvensizli¤e kkarfl›n

1 MMay›s AAlan›’n› kkazanmay›gündeme ggetirirken, kkendimizegüvendik. YYaklafl›k yyirmi yy›ll›k1 MMay›s mmücadelesinin sseyri,bu ggüveni dduyanlar›n, ccüretedebilenlerin, bbedel öödeyebi-

lenlerin ssonuç dda aalabildi¤ininkan›t›d›r.

YÜRÜYÜŞ

5

Say›:10

19 Nisan2009

Page 6: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

1 May›s’› Kazand›k!

1 May›s-lar, yüzy›l›

aflk›n bir süre-dir iflçi s›n›f›-

n›n ve burjuva-zinin gündemin-

de. Yüzy›l› aflk›nbir süredir devrimve karfl›-devrimaras›ndaki çat›fl-man›n zeminlerin-den biri. Bazen öneç›k›p, bazen geriplanda kalsa da, hiçunutulmam›flt›r.

Unutturmak istedi-ler; ama iflçi s›n›f›unutmad›. Emekçilerinhaf›zas›ndan bile sil-mek istediler, ama me-sela Nazi kamplar›ndaoldu¤u gibi, emekçile-rin direnifllerinin en sim-gesel günü olarak yafla-maya devam etti.

Ne zamanki iflçi s›n›f›örgütlenmeye, 1 May›s'›k›z›l bayraklarla kutla-maya, ddeevvrriimm vvee ssoossyyaa--lliizzmm sloganlar›yla alan-lara ç›kmaya bafllam›flt›r,iflte o zaman burjuvazi-nin yüre¤ine de korkudüflmüfltür. Düflüfl o dü-flüfltür.

1920’li, 30’lu y›llarboyunca küçük-burjuvadiktatörlü¤ü de, sonra-s›nda oligarflik diktatör-lük de, 1 May›slar'› ken-di iktidarlar› için birtehlike olarak gördü.Çünkü 1 May›s, iflçi s›-n›f›n›n birlik, mücadeleve dayan›flma günüydü.Egemenlerin esas olarakkorktuklar› ise, iiflflççii ss››nn››--ff››nn››nn kkeennddiissii ve onungerçek ideolojisi olan ssooss--yyaalliizzmm’’dir. 1 May›s’a ko-

nulan yasak, bu anlamda “s›n›f”düflüncesine konulan yasakt›r,“devrim”e konulan yasakt›r,“sosyalizm”e konulan yasakt›r.

Bu nedenledir ki, iflçi s›n›f›-n›n öyle ciddi örgütlülüklere sa-hip olmad›¤› y›llarda bile, 1 Ma-y›s yasaklanm›flt›r.

EEmmeekkççiilleerriinn,, aayydd››nnllaarr››nnmmüütteevvaazz›› aammaa kkaarraarrll›› ssaa--hhiipplleennmmeessiinnii uunnuuttaammaayy››zz

1 May›s yasa¤›, 11992255’’ttee çç››--kkaarr››llaann “Takrir-i Sükun” yasa-s›yla birlikte fiilen bafllad›. Bu-na ra¤men ilerici iflçiler, sosya-listler, ayd›nlar fabrikalarda,pikniklerde 1 May›s'› çeflitli bi-çimlerde kutlamaya devam etti-ler. Bildiri da¤›tt›klar› için gö-zalt›na al›nd›lar. Bu y›llarda ta-n›nm›fl sosyalistler, hemen her 1May›s öncesi gözalt›na al›n›p,hücrelerde tutuldular. Ama 1May›s unutturulamad›. Dolay›-s›yla oligarflinin 1 May›s korku-su da bitmedi.

1920’lerden 1950’lere kadarbir avuç sosyalist iflçinin, ayd›-n›n bu sahiplenmesi son dereceönemli ve de¤erlidir. Öyle ki,ço¤u kez yaln›zca 1 May›s bil-dirisi da¤›t›lmas›n›n bile, toplubir gözalt› operasyonuna yola-çaca¤› bafltan bellidir; ama on-lar, güçleri son derece de yeter-siz olmas›na karfl›n, y›llar boyubunu göze alarak bildirilerinida¤›tt›lar, o güne özgü dergiler,gazeteler ç›kard›lar, küçük çapl›eylemler örgütlediler. Alanlaraç›kmaya dönüflemese de, emek-çilerin bu mütevaz› çabalar›n›nda 1 May›s’›n kazan›lmas›ndabir katk›s› oldu¤unu belirtmeli-yiz.

1960'l› y›llar›n nisbi demok-ratik ortam›nda da, 1 May›s ya-sa¤› kald›r›lmad›. Oligarfli bu

dönemde de 1 May›s'› ““BBaahhaarrBBaayyrraamm››”” ilan ederek, içini bo-flaltmay› denedi. Türk-‹fl'in,“Toplu ‹fl Sözleflmesi Grev veLokavt Yasas›''n›n kabul edildi-¤i tarih olan 24 Temmuz'u ““‹‹flflççiiBBaayyrraamm››”” ilan etmesinin amac›da ayn›yd›: 1 May›s'› unuttur-mak!

11 MMaayy››ss’’›› ggüünncceelllleeflflttiirreenn,,ddeevvrriimm mmüüccaaddeelleessiinniinnggeelliiflfliimmii oollmmuuflflttuurr

1970'lerin bafl›ndan itibarendevrimci mücadelenin kitlesel-leflerek geliflmesine paralel bi-çimde, 1 May›slar da devrimci-lerin, emekçilerin gündemineyeniden girdi ve bu tarihsel gü-ne sahip ç›k›ld›. 1976 1 May›s'›TAKS‹M alan›nda, 110000 bbiinnemekçiyle kutland›. Devrimci-lerin flehirlerde, köylerde, okul-larda, fabrikalarda, mahalleler-deki kararl› çal›flmalar›yla, sen-dikalar›n çal›flmalar›yla böylebüyük bir kitlesellik ortaya ç›k-m›flt›. Oligarfli, bu geliflimi en-gellemek için, ertesi y›lki 1 Ma-y›s’› kana bo¤acakt›.

77' 1 May›s'›nda daha büyükbir kararl›l›k ve coflkuyla 500bin emekçi topland› TaksimAlan›’nda. Sendikalar, gençlikörgütleri, meslek odalar›, gece-kondulular devrimcilerin önder-li¤inde alandayd›lar. Oligarfli,devrim ve sosyalizmin yüksel-mesini engellemek için katliamplan›n› yürürlü¤e koydu; 35 ki-fli katledildi.

1978'de provokasyon tehdit-lerine ve oligarflinin tüm engel-lemelerine ra¤men, ad› art›kTaksim de¤il, 11 MMaayy››ss AAllaann››olan alanda yine 200 bini aflk›nemekçi topland›. 35 flehide ra¤-men Taksim'den vazgeçilmedi.

Halk›n devrimci mücadelesi-

‹rademizik›rmakiçin kkan›-m›z› ddök-tüler; dev-rimci iira-de kk›r›l-mad›

Kitlelereyönelikgözda¤›vard› hhal-k›n iirade-sinin kkar-fl›s›nda;halk vvaz-geçmedi

‹flbirlikçi-li¤in, iica-zetçili¤inboyundu-ru¤unuvurmakistedilerirademize.

1 May›s'› Yasallaflt›ran Halk›n Devrimci ‹radesidir

Page 7: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

1 May›s Alan›’n› Kazanmak ‹çin Taksim’e!

YÜRÜYÜŞ

7

Say›:10

19Nisan2009

ni, 1 May›s'›n sahiplenilmesini en-gelleyemeyen oligarfli bu seferde1979'da ‹stanbul'da dahil olmaküzere 13 ilde s›k›yönetim ilan etti.‹stanbul'da 1 May›s yasakland›.Taksim ve ‹stanbul'un merkezi yer-leri polis ve askerlerce kuflat›ld›. 1May›s tüm yasak ve engellemelerekarfl›, Anadolu'da ve ‹stanbul'un ba-z› mahallelerinde yap›lan gösteriler-le kutland›.

12 Eylül Cuntas› y›llar› boyuncayayg›n 1 May›s eylemleri yap›lama-d›. Ama devrimci hareket ne1977’yi ne de 1 May›s’› unutmad›.Ayn› 1970’lerin ikinci yar›s›nda 1May›slar’›n güçlü bir biçimde kut-lanmaya bafllanmas›nda oldu¤u gi-bi, mücadelenin yeniden geliflti¤i1980’lerin ikinci yar›s› da, 1 May›s-lar’›n yeniden güncelleflti¤i dönemoldu.

1987’de bir k›s›m sendikac›larve reformistler 1 may›s’› salondakutlarken, 11998888''ddee devrimciler 1May›s'›n salonlarda de¤il, aallaannllaarr--ddaa kkuuttllaannmmaass›› iiççiinn ça¤r› yapt›lar.Ça¤r› karfl›l›¤›n› buldu; emekçilerunutmam›flt› 1 May›s’›. 12 Eylülsonras›nda ilk defa kitlesel olarak,55000000 kkiiflfliinniinn kat›l›m›yla 1 May›s'›nTAKS‹M'de kutlanmas› zorland›.Önemli olan 1 May›s'›n meflrulu-¤uydu, devrimciler bu meflruluktanyola ç›karak Taksim alan›na yürü-düler.

11998899 11 MMaayy››ss''››nnddaa TAKS‹Malan›, Devrimci Hareketin kararl›l›-¤› ve iradesi sayesinde yeniden zap-tedildi. Polisin sald›r›s› ve gözalt›la-r› karfl›s›nda, devrimci irade üstüngeldi ve Taksim'e ç›kma kararl›l›¤›engellenemedi. Valilik, 533 kifliningözalt›na al›nd›¤›n› aç›klad›. polisinsald›r›s› sonucunda MMeehhmmeett AAkkiiffDDaallcc››,, hedef gözetilerek katledildi.Mehmet'i vuran trafik polisi Kaz›mÇakmakç› ise daha sonra Devrimci-Hareket taraf›ndan vuruldu; ki buda 1 May›s’›n engelenemezli¤ininbir baflka ifadesi olarak geçti tarihe.89 1 May›s’› devrimciler ve refor-mistler aras›ndaki önemli bir ayr›mnoktas› olmufltur. Devrimciler 1May›s'› mmüüccaaddeellee ggüünnüü olarak ele

al›rken, reformistler ““bbaayyrraamm”” ola-rak kutlamay› planlam›flt›r. Abide-iHürriyet Alan›'nda yapacaklar› mi-tingide iptal ederek, gelen kitleyipolisle yüzyüze b›rakm›fllard›r.

11999900''nnaa gelindi¤inde ise Türk-‹fl'in 1 May›s'› salonda kutlamas›n›nd›fl›nda, herkes 1 May›s'ta TAK-S‹M'de olma konusunda birleflmifl-tir. Bu iddiayla ‹stanbul'un de¤iflikyerlerinden Taksime ç›kmak isteyen5000’e yak›n kifli meydana bile var-madan gözalt›na al›nd›. Fakat, üçy›l üst üste kitlesel bir flekilde Tak-sim'e ç›kma kararl›l›¤›, 1 May›s'›nyasaklarla, sald›r›larla engellene-meyece¤inin de kan›t› olmufltur.

‹‹rraaddeemmiizzii kk››rrmmaakk iiççiinnkkaann››mm››zz›› ddöökkttüülleerr;;ddeevvrriimmccii iirraaddee kk››rr››llmmaadd››

1 May›s’›n yeniden gündemegelmesi, yeniden k›z›l bayraklar›ndalgalanmas›na faflizm, en iyi bildi-¤i yöntemle cevap verecekti yine:FFaaflfliisstt ddeevvlleett tteerröörrüüyyllee..

Bunun ilk ifadesi, 1 May›s 1988arifesinde, 30 Nisan’da, Okmeyda-n›'nda Salih Kul ve Öztürk Acariisimli Devrimci Solcu’nun kald›k-lar› evde, polis taraf›ndan katledil-mesi oldu. 1 May›s’›n sahiplenil-mesinin karfl›s›na do¤rudan iinnffaazzllaa--rr›› koyuyordu oligarfli.

Ertesi y›l yine kan›m›z döküldü,M. Akif Dalc›, 1 May›s Alan›’naç›kma mücadelesi verirken vuruldu.1990’da yine kitlenin üzerine ateflaç›ld›, kurflunla felç olanlar, vuru-lanlar oldu.

1993’te yine kan›m›z döküldü:30 Nisan 1993'de 1 May›s için ha-z›rl›k yapan fiengül Y›ld›ran veUgur Yaflar K›l›ç isimli devrimciö¤renciler kald›klar› evde katledil-diler. 1 May›s sabah› alanda topla-nanlar›n ald›¤› ilk haber bu infazhaberiydi. Kitleyi y›ld›rmak içinpolis infaz›n›, 30 Nisan’a denk ge-

tirmiflti.

Bütün bunlara ra¤men 1 May›smevzisinde ilerleyen devrimcileroldu. Öyle ki, 1995 1 May›s’›, o gü-ne kadarki 1 May›slar içinde dev-rimcilerin damgas›n›n en aç›k, engüçlü oldu¤u 1 May›slar’dan birioldu. Buna cevap, bir sonraki 1 Ma-y›s’ta gelecekti.

1996'da Kad›köy'de yap›lan 1May›s mitiginde polisin açt›¤› ateflsonucunda DDuurrssuunn OOddaabbaaflfl,, HHaa--ssaann AAllbbaayyrraakk ve YYaallçç››nn LLeevveennttkatledildi.

Bu katliam›n geliflimi, çarp›c›y-d›. Polis, daha toplanma yerindesald›rd› devrimcilere. DursunOdabafl ve Hasan Albayrak toplan-ma yerlerinden biri olan Hasanpa-fla’da flehit düfltü. O anda ya panik-le, korkuyla kitle da¤›lacak ve 1May›s yap›lmayacakt›, ya da bunara¤men devam edilecekti 1 Ma-y›s’a. ‹kincisi yap›ld›. 1996 1 Ma-y›s’› kelimenin gerçek anlam›yla“atefl alt›nda” bir 1 May›s oldu.1996 1 May›s’› bu yan›yla 1 Ma-y›s’› kazanan, hiçbir koflulda 1 Ma-y›s’tan vazgeçmeyen iradenin ken-dini en somut gösterdi¤i 1 May›s-lar’dan biridir.

KKiittlleelleerree yyöönneelliikk ggöözzddaa¤¤››vvaarrdd›› hhaallkk››nn iirraaddeessiinniinnkkaarrflfl››ss››nnddaa;; hhaallkk vvaazzggeeççmmeeddii

1 May›slar, ülkemizdeki en “kit-lesel” gözalt›lar›n yafland›¤› top-lumsal olaylar›n bafl›nda gelir. Bafl-ka hemen hiçbir günde, eylemde,gözalt›lar bu kadar boyutlu olma-m›flt›r. Polisin sokaklarda estirdi¤iterör de, 1 May›slar’›n hemen he-men ayr›lmaz bir parças›d›r. Bir çok1 May›s’ta ülkemizin sokaklar›n›n,caddelerinin “Filistin”e, polisin de‹srail polisine benzetilmesi rastlant›de¤ildir. Benzetme de¤il, gerçektir.

1989’da resmi aç›klamaya göre553333 kkiiflflii ggöözzaalltt››nnaa al›nm›flt›.

1990’da (1 May›s tarihini anla-tan yaz› dizimizden ayr›nt›lar› görü-lebilece¤i gibi) s›n›flar mücadele-sinde tek bir gündeki en büyük gö-zalt›lardan biri yafland›: 44 bbiinn kifli

1 May›s’a konulan yasak, buanlamda “s›n›f” düflüncesinekonulan yasakt›r, “devrim”e

konulan yasakt›r, “sosyalizm”ekonulan yasakt›r.

Page 8: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

gözalt›na al›nd›.

1991’de, 1 May›s öncesi ve 1May›s günü yap›lan gözalt›lar›nsay›s› 11550000’’ddüü..

1992, yüzlerce gözalt›n›n ya-n›nda, demokratik kurumlar›nyayg›n biçimde bas›ld›¤› bir 1 Ma-y›s olarak geçti tarihimize.

Kitle üzerinde estirilen bu terö-rün amac›, kitleleri 1 May›s’tan ko-parmakt›. Gözalt›lar, ayn› zamandadevrimcileri kitlelerden tecrit etme-yi hedefliyordu. Ama diyebiliriz ki,y›llarca ›srarla sürdürülen bu gözal-t› terörü, 1 May›slar’› kitlelerdentecrit etmeye yetmedi. Tam tersine,bu yo¤un gözalt›lar›n ard›ndan ya-p›lan 1993 ve 1994 1 May›slar’› 12Eylül sonras›n›n en kitlesel 1 Ma-y›slar’› oldu. Gözalt›lar ve sokak-larda estirilen teröre karfl› kazanandevrimin ve halk›n iradesiydi.

‹‹flflbbiirrlliikkççiillii¤¤iinn,, iiccaazzeettççiillii¤¤iinnbbooyyuunndduurruu¤¤uunnuu vvuurrmmaakkiisstteeddiilleerr iirraaddeemmiizzee..

Kuflku yok ki, bu irade savafl›,dönemsel olarak halk ve devrimci-ler kazanm›fl olsa da, orada bitmi-yordu. Bu savafl, yaflad›¤›m›z, gör-dü¤ümüz gibi hala sürüyor.

Aç›kt›r ki, 1 May›s'›n alanlardakutlanmas› devrimcilerin ödedikleribedeller sayesinde olmufltur. 1 Ma-y›s'› salon kutlamalar›yla özündenkopar›lma politikalar›na bir yerdeiflte bu bedellerle son verilmifl, 1May›s'›n uzlaflma de¤il, mücadelegünü olaca¤› pratikte gösterilmifltir.

Nas›l ki, kan›m›z› dökerek 1May›slar’› y›ld›rmak bir politikay-sa, nas›l ki kitlesel gözalt› terörüylekitleleri 1 May›slar’dan uzaklaflt›r-mak bir politikaysa, iflbirlikçi, uz-laflmac› güçler arac›l›¤›yla 11 MMaa--yy››ssllaarr’’›› ddeenneettiimm aalltt››nnaa aallmmaakk vveeddeevvrriimmccii mmiissyyoonnuunnddaann uuzzaakkllaaflfl--tt››rrmmaakk da bütün bu y›llar boyuncas›k s›k baflvurulan bir baflka politikaoldu.

Bu aç›dan 1997 1 May›s'› karak-teristik bir örnektir: Oligarflinin po-lisinin takti¤i, 1996’daki devrimcidamgay› silmektir; sar› sendikac›l›k

da polisle iflbirli¤i halindedir. ‹stan-bul Abide-i Hürriyet Meydan'›ndayap›lan mitinge 40 bin kiflilik Cep-he korteji ve HADEP’liler, ÖDP’li-ler sokulmad›. ‹ki 1 May›s yafland›.1 May›s'›n devrimcilefltirilmesi, oli-garflinin yan›nda sar› sendikac›l›¤a,reformize karfl› da verilen bir müca-deleyle olmufltur. 1998’de refor-mistler de “devrimciler olmadan 1May›s’› kutlama” konusunda sendi-ka a¤alar›yla uzlaflt›lar. Devrimcile-ri d›fllay›p, polis icazeti alt›nda 1May›s kutlayacak(!)lard›. Ama bupolitika yine bofla ç›kar›ld›. O za-man söylendi¤i gibi, bu ülkede dev-rimciler olmadan 1 May›s kutlana-mazd›. Kimse devrimcileri 1 Ma-y›slar’dan d›fllayamazd›.

Bu politikalar›n›n k›smen boflaç›kmas› karfl›s›nda bu kez iflbirlikçisendikac›l›k aç›kça bölücü bir rolesoyundu; Türk-‹fl ve Hak-‹fl, 99 1May›s'›n› yeniden salonlarda kutla-ma karar› ald›lar. Ama art›k peflle-rinde sürükleyecek kimseyi bula-mayacaklard›. Tam tersine bugüngörüldü¤ü gibi, onlar devrimcilerinpolitikalar›na ve iradesinin peflin-den sürüklenmek zorunda kalm›fllarve hiç istemeseler de Taksim’i biletalep eder duruma gelmifllerdir. Bu,oligarflinin 1 May›s’ta dayatt›¤› ifl-birlikçi ve icazetçi politikalar karfl›-s›nda devrimci politikan›n zaferidir.

2005’te, 2006’da Kad›köy’dekutlanan 1 May›slar’da Taksim he-defi, somut bir hedef olarak ilanedildi. Devrimci 1 May›s Platformukuruldu. 2007’de Taksim’i, yani 1May›s Alan›m›z› zaptetme mücade-lesi somut bir yürüyüfle dönüfltü. 1May›slar’› geriye çekmeye çal›flan-lar, bölenler de d›fl›nda kalamad› bumücadelenin. Türkiye devrimci ha-reketi, bu hedefi hemen tüm sola,emekçi örgütlerine maletmeninonuruna sahiptir.

OOlliiggaarrflflii kkaayybbeettttii;; kkaazzaannaannhhaallkk vvee ddeevvrriimmcciilleerrddiirr!!

2007 1 May›s'›nda art›k hedefTAKS‹M'di. Taksim'e ç›kan bütünyollar, emekçiler taraf›ndan zapde-dildi. Yüzlerce insan gözalt›na al›n-d›. 30 Y›l aradan sonra Taksim art›kesasen kazan›lm›flt›. Ayn› kararl›l›k2008'de de devam etti. Oligarflininyasaklamas›na, Taksim'e ç›kan bü-tün sokaklara barikatlar kurmas›na,yüzlerce gözalt›ya ra¤men Taksimve Taksim'e ç›kan bütün yollar 1May›s Alan›’na dönüfltürüldü. On-binlerce insan›n mücadelesi sonu-cunda Taksim'in 1 May›s alan› ol-mas›n›n engellenemeyece¤i göste-rildi. Bu kazan›m Devrimci Hareke-t’in iradili¤i, ödedi¤i bedeller veTaksim'i hiç unutturmayan politika-lar› sayesinde olmufltur.

Oligarfli, hiçbir zaman 1 Ma-y›s'›n meflrulaflmas›ndan, yasallafl-mas›ndan yana olmad›. Dünyada birkaç istisna d›fl›nda oligarflik dik-tatörlüklerin hüküm sürdü¤ü hemenher yerde bu çat›flma, uzun veyak›sa süreli de olsa yaflanm›flt›r.Yukar›da anlat›lan k›sa özetin degösterdi¤i gibi, Oligarflinin 1 May›spolitikas›n›n esas›n› hemen her za-man yasak, bask›, gözalt› ve katliamoluflturmufltur. Bugün 1 May›s'›n ta-til edilmesiyle bu tarih unutturula-maz, yok say›lamaz. Bu hak, öylesi-ne bahfledilmifl bir hak de¤ildir.

BBOOfifiUUNNAA UU⁄⁄RRAAfifiMMAAYYIINN,,BBOOfifiUUNNAA TTAARRTTIIfifiMMAAYYIINN.. SS‹‹ZZKKAAYYBBEETTTT‹‹NN‹‹ZZ.. 1 May›s Alan›yasa¤›n›z› düzenin güçleri bile sa-vunam›yor art›k. TAKS‹M'‹ DE, 1MAYIS ALANI’NI DA KABULEDECEKS‹N‹Z. ER YA DA GEÇ.Çünkü biz yine pazarl›k yapmaya-ca¤›z. Biz, "1 May›s'›n tatil ilanedilmesi" karfl›l›¤›nda Taksim'denvazgeçilmesi fleklindeki ucuz pazar-l›klar›n›z›n parças› olmayaca¤›z. 1May›s hakk›m›z› da, resmi tatil ol-mas›n› da, 1 May›slar'›n toplu söz-leflmelere konulmas›n› da, TaksimAlan›'n›n 1 May›s Alan› olarak ta-n›nmas›n› da er geç kabul edeceksi-niz.

Say›:10

19Nisan2009

8

YÜRÜYÜŞ

1 May›s'›n alanlarda kutlanmas›devrimcilerin ödedikleri bedeller

sayesinde olmufltur. 1 May›s'› salonkutlamalar›yla özünden kopar›lma

politikalar›na bir yerde iflte bubedellerle son verilmifl, 1 May›s'›n

uzlaflma de¤il, mücadele günü olaca¤›pratikte gösterilmifltir.

Page 9: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

D‹SK, KESK, TMMOB, TTBve Devrimci 1 May›s Platformu 15Nisan günü Taksim Gezi Park›'ndagerçeklefltirdikleri eylemle 1 Ma-y›s'ta Taksim'de olacaklar›n› yine-lediler. Eyleme birçok demokratikkitle örgütü ve siyasi yap› destekverdi.

"Yaflas›n 1 May›s" sloganlar›-n›n at›ld›¤› eylemde aç›klamay›okuyan Süleyman Çelebi, 15 günsonra Taksim'de olacaklar›n› vur-gulad›. " Taksim Meydan› 36 insa-n›m›z›n yaflam›n› yitirdi¤i 1 May›s77 Katliam›'n›n ard›ndan 1 Ma-y›s'la özdeflleflmifl; 1 May›s Meyda-

n› olmufltur. Emekçilere yap›lan enkanl› sald›r› bu alanda gerçeklefl-mifltir. Bu bir sembol de¤il bedelinietimizle, kan›m›zla, gözyafl›m›zlaödedi¤imiz bir tarihtir. Bu nedenleTaksim 1 May›s Alan›d›r" diyenÇelebi 77 katliam›n›n ayd›nlat›lma-s›n› istedi.

77 katliam›n›n a盤a ç›kar›lmas›ve unutturulmamas› için de Taksimkararl›l›¤›n›n sürdü¤ünü belirtenÇelebi, bu nedenle, ‹stanbul'da 1May›s'› Taksim d›fl›nda baflka biralanda kutlamama kararl›l›¤›nda ol-duklar›n› söyledi. 1 May›s'›n resmitatil ilan edilmek istenmesinin

önemli bir kazan›m oldu¤unu dasöyleyen Çelebi, bunun iktidar›nbir lütfu olmad›¤›n›n alt›n› çizdi.Eylemin sonunda Taksim 1 May›salan›ndaki kutlamalara ça¤r› yap›l-d›.

1 May›s'la ‹lgili KanunTasar›s› Meclis'e Sunuldu

Emekçilerin Taksim ›srar›n›nsonucunda AKP'nin gündemine al-mak durumunda kald›¤› 1 May›s'›n''Emek ve Dayan›flma Günü'' ad›y-la, tatil günü olarak belirlenmesiiçin haz›rlanan yasa tasar› TBMM‹çiflleri Komisyonu taraf›ndan ka-bul edildi.

Tasar›, Ulusal Bayram ve GenelTatiller Hakk›ndaki Kanuna, 1 Ma-y›s'›n da ''Emek ve Dayan›flma Gü-nü'' ad›yla tatil günü olarak eklen-mesini öngörüyor.

"1 May›s'ta Taksim'de Olaca¤›z"

YÜRÜYÜŞ

9

Say›:10

19Nisan2009

1 May›s Alan›’n› Kazanmak ‹çin Taksim’e!

OOTTOOBBÜÜSS KKAALLKKIIfifi SSAAAATT‹‹AAvvrruuppaa YYaakkaass››:: 0088..0000 AAnnaaddoolluu YYaakkaass››:: 0077..3300 OOKKMMEEYYDDAANNII;; Sibel Yalç›n Park›, Örnektepe:Muhtarl›k Önü, ÇÇAA⁄⁄LLAAYYAANN;; Son Durak, De--re/Trafo, NNUURRTTEEPPEE;; Dilan Cafe Önü, AALL‹‹--BBEEYYKKÖÖYY;; Sayayokuflu (halkekmek), Cengizto--pel Dernek Önü, BBAA⁄⁄CCIILLAARR;; Yenimahalle/F›--r›n Dura¤›, Karanfiller Kültür Merkezi Önü, Bar--baros/Depo Dura¤›, Y›ld›z Tepe/Töre Dü¤ün Sa--lonu Önü, Göztepe Meydan, ‹‹KK‹‹TTEELLLL‹‹;; Ceme--vi Önü, Sefaköy/‹nönü Mahallesi Muhtarl›¤› Ya--n›, EESSEENNLLEERR;; Tepe Meydan, Karabay›r (Kaz›mKarabekir ‹lkö¤retim Okulu), ÇÇ‹‹FFTTEE HHAAVVUUZZ--LLAARR;; Esenler Özgürlükler Derne¤i Önü, YYEENN‹‹--BBOOSSNNAA;; Yenibosna Taflyol Dura¤›, YenibosnaCemevi Önü, BBAAHHÇÇEELL‹‹EEVVLLEERR;; So¤anl› Mey--dan›, GGÜÜNNGGÖÖRREENN;; Meydan (Kaymakaml›kÖnü), EESSEENNYYUURRTT;; Köyiçi(PTT), Depo, Yeflil--kent Muhtarl›k Önü, AAVVCCIILLAARR;; ‹nsa LisesiÖnü, AALLTTIINNfifiEEHH‹‹RR;; Bayramtepe Meydan, 11MMAAYYIISS;; Dernek Önü, GGÜÜLLSSUUYYUU;; Heykel,Dernek Önü, KKAARRTTAALL;; Ahmet fiimflek KolejiÖnü, SSAARRIIGGAAZZ‹‹;; Cemevi Önü, SSUULLTTAANNBBEEYY--LL‹‹;; Cemevi Önü, PPAAfifiAABBAAHHÇÇEE;; Durak

Page 10: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Oligarflinin hemenher “kararl›l›k gösteri-si”nde oldu¤u gibi, oli-garflinin temsilcilerinin“1 May›s'ta Taksim’i aç-mayaca¤›z” tavr›yla bir-likte, reformist saflardakiuzlaflmac› e¤ilimler de or-taya ç›kmaya bafllad›.

Reformizmin uzlaflma-c›l›¤› genellikle iki noktadaortaya ç›kar; birincisi, ikti-darlar›n “demokratikleflme”ad›na gündeme getirdi¤imanevralar karfl›s›nda, ikin-cisi, iktidarlar›n terörü karfl›-s›nda. Bugün 1 May›s’ta herikisi de var. Ve bu noktada daEEMMEEPP,, TTKKPP ve di¤er baz› le-gal, reformist çevreler tara-f›ndan, 1 May›s’›, 1 May›sAlan› d›fl›nda kutlama e¤ilim-leri gündeme getirilmifl du-rumda.

Bugün gelinen noktada,Taksim'in tart›flmaya aç›lmas›,her fleyden önce devrimcilerinve emekçilerin kkaazzaann››mmllaarr››nn››ççii¤¤nneemmeekkttiirr..

1 May›s'›n “Taksim d›fl›ndada bir yerde kutlanabilece¤i”düflüncesi, bugün 1 May›s mü-cadelesinin geldi¤i aflamadabir kaç›flt›r. Kimse bu kaç›fl›,“kitleselli¤i sa¤lama” veya“alan› de¤il kitlelerin taleple-rini öne ç›karma” gibi talep-lerle aç›klamaya kalk›flmama-l›d›r.

Bu tart›flma, basit bir yersorunu tart›flmas› de¤ildir. 1May›s'a ve daha genel anlam-da oligarfliyle mücadeleye na-s›l bak›ld›¤› tart›flmas›d›r.

Daha önceki y›llarda da 1May›s'›n nerede ve nas›l kutla-naca¤›na dair tart›flmalar ya-flanm›flt›. Düzen sendikac›lar›ve reformistler, her durumda,çat›flmadan, 1 May›s’›n mili-tanca ele al›nmas›ndan, polis

icazetinde de¤il, devrimcilerin be-lirleyicili¤inde yap›lmas›ndan ka-ç›fl›n teorisini yapm›fllard›r. Yanikaçt›klar› sadece bir alan de¤ildir.Geçmiflte, mesela Ça¤layan Mey-dan›’nda da oligarflinin dayatma-s›yla emekçilerin iradesi karfl› kar-fl›ya geldi¤inde, Ça¤layan’da polissald›r›s›na karfl› direnifller gerçek-lefltirildi¤inde, onlar Ça¤layan’danda kaç›yorlard›.

‹ktidar, halk›n, devrimcilerinönderli¤indeki mücadelesi, iradesikarfl›s›nda, 1 May›s hakk›n› tan›-mak zorunda kalm›flken, reformistkesimler "Taksim d›fl›nda" seçe-nekleri gündeme getirmeye çal›fl›-yorlar. Kimi "kitle Taksim'e haz›rde¤il", "kitle çat›flmas›z 1 May›sistiyor" gibi klasik gerekçelere sa-r›l›rken, kimisi de “her yer 1 Ma-y›s alan› olmal›” gibi daha “teo-rik” gerekçeler getirmeye çal›fl›-yorlar.

Onlara göre, “küçük-burjuvadevrimcileri, 1 May›s'›n iflçi s›n›f›-n›n günü oldu¤una ald›rmayarak,Taksim diyorlar...” (Mustafa Yal-ç›ner, Evrensel, 13 Nisan 2009)

Bu gerekçelerin, teorilerin hiç-biri yeni de¤ildir. 1988’de 1 May›sAlan› önünde çat›flmaya bafllad›¤›-m›zdan beri duyuyoruz bunlar›.Bunlar› hala tekrarlamaya devametmek, kazan›mlar› da inkar et-mektir. 1 May›s'›n meflrulaflmas›-n›n, yasallaflmas›n›n, bugün Tak-sim'in çok daha genifl kesimler ta-raf›ndan sahiplenilmesinin, dev-rimcilerin önderli¤inde yürütülenmücadele sayesinde oldu¤unu gör-mezden gelmektir.

EE¤¤eerr 1 May›slar unutturulma-m›flsa, ee¤¤eerr 1 May›slar’da alanlaraç›k›l›yorsa, ee¤¤eerr 1 May›s resmi ta-til ilan edilme aflamas›ndaysa, bü-tün bunlar, 1980’lerin sonlar›ndanbu yana, her koflulda ve her türlüengele ra¤men 1 May›s için alan-lara ç›kma iradesinin, cüretinin,çat›flmay› göze alman›n, flehitler

vermenin sonucu de¤il midir? Bugerçe¤i inkar eden, Türkiye solu-nun mücadelesini, eme¤ini, ödedi-¤i bedelleri inkar etmifl olur.

Taksim, “basit bir alan tart›fl-mas›” de¤ildir. Taksim, flehitlerverilerek bedel ödenmifl 1 May›salan›d›r. “‹zin al›n›rsa 1 May›s'›Taksim’de kutlamak her bak›mdanönemlidir. Ama Taksim için izinal›namazsa, önceki 1 May›s'lardaoldu¤u gibi, bir avuç göstericiylehükümetin güvenlik güçlerinin ça-t›flt›¤› bir 1 May›s, sadece emekdüflmanlar›n›n;... ifline yarar. ”(Sabri Durmaz, Evrensel, 8 Nisan2009)

Böyle söylüyorlar... Cümleninkendi içinde bir mant›¤› yok; “‹zinal›n›rsa Taksim’de kutlamak herbak›mdan önemli”... Ama izin al›-namazsa, o zaman önemini kaybe-diyor?! ‹‹zziinn vveerriilliirrssee gelecekler,peki vveerrmmeezzlleerrssee?? O zaman gel-meyecek, baflka bir alanda olma-n›n teorisini yapacaklar. Ondansonra da devrimcileri, “bir avuçgösterici” diye burjuvazinin a¤-z›yla tarif edecekler. Bu da yetme-yecek, devrimcilerin sald›r›larakarfl› direniflini, hak arama müca-delesini “güvenlik güçleriyle ça-t›flma” diye lanse edecekler. Bu-nun ad› da “iflçi s›n›f›ndan yanatav›r almak” olacak!

Hay›r, “iflçi s›n›f›ndan yana ta-v›r almak” o kadar kolay de¤il.Kimse, hem oligarflinin dayatma-lar›n› kabul edip, hem de bunu “ifl-çi s›n›f›ndan yana tav›r” diye pa-zarlayamaz. Devrimci teori, baflkadeyiflle, iflçi s›n›f›n›n ideolojisi bu-na izin vermez.

Nedir iflçi s›n›f›ndan yana ol-mak?.. ‹flçi s›n›f›n›n ç›karlar›ylaburjuvazinin ç›karlar› uzlaflmazd›rve bu uzlaflmazl›kta, burjuvaziyekarfl› olmakt›r. ‹flçi s›n›f›n›n Mark-sizm-Leninizm taraf›ndan belir-lenmifl siyasal çizgisini, tarihi ge-leneklerini ssaavvuunnmmaakk vvee ssüürrddüürr--

1 May›s’› Kazand›k!

TAKS‹M TARTIfiILAMAZ!

Page 11: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

mmeekkttiirr.. Bunu daha da geniflletebili-riz; ama bunun yerine farkl› biryöntemle son olarak flunu belirte-lim; iflçi s›n›f›n›n ç›karlar›n› savun-mak, TTüürrkk--‹‹flfl’’ee yyeeddeekklleennmmeekk ddee--¤¤iillddiirr..

Nereden bakarsak bakal›m s›n›f-sal bak›fl aç›s›n› yitirmifl, düzeniçi-leflmifl çarp›k bir anlay›flt›r karfl›-m›zdaki. Taksim'i 1 May›s alan›nadönüfltürmek için emek harcamaya,bedel ödemeye gelince yoklar, amaizin verildi¤inde Taksim'de olacak-lar; bu en baflta baflkalar›n›n eme¤i-nin üzerine oturmakt›r. Devrimcile-rin ödedi¤i bedeller, onlar›n izledi¤ipolitikalar sayesinde kazan›lanmevzilerde ““eenn iiflflççiiccii”” yine kendi-leri olacaklar!!!

Türk-‹fl çizgisine, reformizmekal›nsayd›, tüm 1 May›s kavgas›,onlar›n politikalar›na göre belirlen-seydi, bugün alanlara ç›kamam›flolurduk muhtemelen; veya Ça¤la-yan’dan ç›kamam›fl, 1 May›slar’›devrim ve sosyalizmin k›z›l bayrak-lar›n›n dalgaland›¤› günlere dönüfl-türememifl olurduk. Daha da geriyegidelim, onlara kalsayd›, 1 May›s'›nmeflrulu¤u kabul ettirilememifl olur-du.

Bugün katedilen onca mesafe-den sonra "Taksim 1 May›s Alan› ol-mal› ama baflka yerde de olur" de-mek,, TTüürrkk--‹‹flfl''iinn,, HHaakk--‹‹flfl''iinn ppoolliittii--

kkaass››nnddaann ffaarrkkll›› ddee¤¤iillddiirr.. Sosyalist,devrimci, komünist olma iddias›n-dakiler, bbuu aayynn››llaaflflmmaayy›› sorgulama-l›d›rlar.

TKP aç›klamas›nda da deniliyorki; “Türk- ‹fl' in "ayr› 1 May›s" tav-r› mahkûm edilmelidir.” Bunu di-yen TKP, ayn› aç›klaman›n sonundaÇa¤layan’da 1 May›s mitingi içinaayyrr›› bbaaflflvvuurruu yapt›¤›n› aç›kl›yor. 1May›s mitingini, "s›n›f bölücüsü",sa¤c› sendikac›lara b›rakmamakolarak aç›klan›yor. Kendi içinde birtutarl›l›k gözükmüyor.

Sorunun özü nedir?

Öz fludur: 1 May›s'›n NNAASSIILL veNNEERREEDDEE kutlanmas› gerekti¤inedair tart›flmalar, ayn› zamandaemekçileri düzen saflar›nda tutmaya da devrim saflar›na çekme tart›fl-malar›d›r. Önce 1 May›s’›n kazan›l-mas›, bugün 1 May›s Alan›’n›n ka-zan›lmas› mücadelesi, haklar ve öz-gürlükler mücadelesinin nas›l yürü-tülece¤ine, iflçi s›n›f›n›n mücadele-sinin nas›l ele al›naca¤›na dair debir örnektir.

Reformizm daha önce de,“önemli olan alanlar de¤il talep-ler”, “olay ç›kmas›n› istemiyoruz”diyordu. Daha da ileri gidip, burju-vazinin a¤z›ndan “tafl atanlarlayanyana olmama” söylemiyle kaç›-yordu devrimci 1 May›slar’dan.

Sanki “olay› ç›kartan” devrimci-

lermifl gibi! Çat›flma nedeni e¤er 1May›s'a özünü kazand›ran de¤erler-se, bunlar› savunmaktan vazgeçme-yece¤iz. Taksim Alan›na ç›kmakmeflru hakk›m›zd›r, alana yürüyece-¤iz, engel olunursa geçen seneler neolduysa, yine o olacakt›r. Burada datteemmeell aayyrr››mm nnookkttaass››;; polisin da-yatmalar›na, sendika a¤alar›na, bur-juvazinin ideolojik kuflatmas›na tes-lim olup, olmamakt›r.

Kitlelere düzen içi çözümleri,uzlaflmay› göstermekle, haklar›nancak mücadeleyle al›naca¤›n› gös-terme aras›ndaki ffaarrkk;; 1 May›s po-litikalar›ndaki farkta da kendinigöstermektedir. 1 May›s Alan› Tak-sim'dir. Er ya da geç Taksim 1 Ma-y›s Alan› olarak kabul ettirilecektir.Taksim hedefini küçümsemek, basitbir alan tart›flmas›na indirgemek,emekçileri baflka alanlara ça¤›rmak;Taksim'i kazanma mücadelesini ge-riletmek, gerekçesi ne olursa olsun,fiilen düzene güç vermektir.

‹deolojik ve politik olarak s›n›f›nyan›nda olmak, bugün devrimci bir1 May›s'tan yana olmakt›r. Taksimart›k tart›fl›lmaktan ç›km›flt›r, Tak-sim'de net olunmal›d›r. Tart›flmas›zTaksim'de olmak, gerekirse dahaönceki y›llarda oldu¤u gibi bedelödemeyi göze almakt›r. 1 May›s’›n“çat›flmal›” veya “çat›flmas›z” ol-mas› tart›flmas›, devrimcilerin tar-t›flmas› olamaz. Çat›flmay› ç›kartandevrimciler de¤ildir. Bunu tart›fl-mak 1 May›s'› oligarflinin icazetinehapsetmektir. Emekçilerin müca-delesini gelifltirecek olan oligarfli-nin dayatmalar›yla uzlaflmak de¤il,statükolar› k›rmakt›r. Önemli olankitlelere mücadelenin meflrulu¤u-nu, haklar›n ancak mücadeleylekazan›labilece¤ini kavratabilmek,direnme azmi verebilmektir. Tak-sim icazetle de¤il, meflru mücade-leyi büyütmekle kazan›lacakt›r.

Ne faflizmin, ne reformizmin,ne de sar› sendikac›lar›n emekçile-ri düzen içi politikalar›n›zla kan-d›rman›za izin vermeyece¤iz.TAKS‹M 1 MAYIS ALANIDIR.Taksim'i tekrar yüzbinlerle zapte-dece¤imiz günler de gelecektir.

1 May›s Alan›’n› Kazanmak ‹çin Taksim’e!

Türk-‹fl ve Hak-‹flPolitikas›, ‹‹ktidarDestekçili¤idir

Türk-‹fl de, Hak-‹fl de "Taksim ol-masa da olur" tavr›ndalar. Türk-‹fl“Taksim d›fl›nda da olsa, 1 May›s ‹s-tanbul'da kutlanacakt›r” demekle,aç›kça Taksim için yap›lan çal›flmalar›bbaallttaallaammaakkttaadd››rr.. Hak-‹fl ise, “me-kansal ve biçimsel tart›flmalar›n öte-sinde” bir 1 May›s'tan yana oldu¤unusöylüyor. Mekan ve biçim; sar› sendi-kac›l›kla, s›n›f sendikac›l›¤› aras›nda-ki kal›n çizgileri belirler bazen. Türk-‹fl ve Hak-‹fl'in tavr› iktidara sald›r›için aç›k destek vermektir. Taksim'e

ç›kma kararl›l›¤›nda olanlara karfl›,oligarflinin on y›llard›r yürüttü¤ü "on-lar›n niyeti baflka" demagojilerinedestek vermektir. ‹ktidar iflbirlikçili-¤iyle, emekçilerin haklar› savunula-maz.

Türk-‹fl ve Hak-‹fl hiç bir zaman 1May›s'lar› kutlamaktan yana olmam›fl-lard›r. Onlar›n as›l düflüncesi, “komü-nist ideolojinin uzant›s›” olarak gör-dükleri 1 May›s'› yoketmektir. Baflara-mad›klar› için, döneme göre salonahapsetme, polis icazetine teslim etme,iflçilerin birli¤ini bölme gibi roller üs-tenmifllerdir.

Bugün de, Taksim'in kazan›lma-s›yla statükolar›n›n bozulmas›ndan,iflçi s›n›f› içinde sol devrimci düflünce-lerin yayg›nlaflmas›ndan korkuyorlar.

YÜRÜYÜŞ

11

Say›:10

19Nisan2009

Page 12: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Y›llarca yasaklad›lar1 May›s›m›z›. Polisiyle,jandarmas›yla iflgal ettileralanlar›m›z›. Kontrgerillaeylemler tezgahlay›p on-larcam›z› katletti. Fakatcüretle, kararl›l›kla ç›kt›kalanlara. Copland›k, gazbombalar›yla bo¤ulduk, ye-ni flehitler verdik, yüzlerce,binlerce gözalt›na al›nd›k,tutukland›k, hapishanelereat›ld›k. Ama vazgeçmedik. 1May›slar’da alanlara ç›kma-m›z› engelleyemediler.

Bizden gasp edileni, 11MMaayy››ss››mm››zz›› ve 11 MMaayy››ss AAllaa--nn››mm››zz››, bedeller ödeye ödeye,adeta ssöökkee ssöökkee aall››yyoorruuzz oli-garfliden.

2009 1 May›s’›n›, 1May›s’› kazanm›fl olma-n›n güveni ve 1 May›sAlan›’n› kazanma karar-l›l›¤›yla örgütlemeliyiz

Hiç vakit kaybetmeden, bu-günden bafllamal›y›z 1 May›s’›örgütlemeye. Ve örgütlemeyeönce kkeennddiimmiizzddeenn bafllamal›-y›z. Her devrimci kendini, 1May›s’› örgütleyecek bir bi-rim gibi görmelidir. Bir örgütgibi düflünüp, örgüt gibi hare-ket etmelidir. Sadece 1 Ma-y›s’›n tarihi bile bize büyük veiddial› düflünmemiz gerekti¤i-ni gösterir.

Alanlar›n nas›l kazan›ld›-¤›n›, onbinlerin alanlara nas›ltafl›nd›¤›n›, kuflatma alt›nday-ken, atefl alt›ndayken, umudunbayra¤› alt›nda nas›l onbinle-rin topland›¤›n› bizden iyikimse bilemez. Bu bilinçle ha-reket etmeliyiz. Kendisi bir fle-ye inanmayan, bbaaflflkkaallaarr››nn›› ddaa

iinnaanndd››rraammaazz.. Kendisi 1 May›s’›nbüyük coflku ve heyecan›n› hisset-meyen, baflkalar›n› da bu coflkuyakatamaz. Onun için önce kendi-mizden bafllamal›y›z. Önümüzdedaha günler var demeden 1 Ma-y›s’›n coflkusu ve kararl›l›¤›ylaüstlenmeliyiz görevlerimizi. Vakitkaybetmeden plan, program yap›pseferberlik halinde çal›flmalarabafllamal›y›z.

Bulundu¤unuz alan›n bir plan›,program›, 1 May›s’› örgütlemekiçin oluflturulmufl komiteleri, ko-misyonlar›, gruplar› olabilir. Bun-lar›n içinde çeflitli görevler al›yorda olabilirsiniz. Ancak bir görevis›radan bir flekilde yerine getir-mekle, ona kendimizi katarak,kendimizi sunarak yerine getirmekaras›nda büyük fark vard›r. ““KKeenn--ddiimmiizzii öörrggüüttlleemmeekk””tteenn kastetti¤i-miz öncelikle budur. Bunu nas›lyapaca¤›z?

BBiirriinncciissii;; 1 May›s çal›flmalar›-na olabildi¤ince çok insan› kata-bilmeliyiz. Sadece kendimizin ça-l›fl›yor olmas›, hem de 24 saat kofl-turuyor olmas› çok fazla bir fleyifade etmez. Yaflad›¤›m›z mahalle-de, çal›flt›¤›m›z fabrikada, okudu-¤umuz okulda, sendikada, dernek-te... nerede olursak olal›m, mutla-ka farkl› insanlara, yeni insanlaraulaflmal›, onlar› çal›flmalara ortaketmeliyiz.

Ço¤u zaman, yapmaz veya ya-pamaz diye düflünüldü¤ü için hiç-bir ifl, sorumluluk, görev öneril-meyen insanlar›n içinde bu tür ör-gütlenmeleri belki bir çok insan›-m›zdan daha iyi yapacak insanlarda vard›r. Halk›n bir çok konudatecrübeleri vard›r. Onlar›n tecrübe-lerini, yarat›c›l›klar›n›, eme¤ini ça-l›flmalar›m›za katabilmeliyiz. Bu-nun için çok ssoommuutt vvee ssaaddee birprogram›m›z olmal›.

Mesela ilk olarak, 1 May›s’ayüz yüze görüflerek ça¤›racaklar›-m›z›n bir listesini ç›kartal›m. Son-ra bu listedeki kiflilerden 1 Ma-y›s’a sadece kiflisel olarak kat›lma-n›n ötesinde ggöörreevv aallaabbiilleecceekklleerreegörev önererek, 1 May›s’› örgütle-yecek olanlar›n say›s›n› ço¤alta-l›m... Bunu yapt›¤›m›zda, bafllan-g›ç noktas›ndan oldukça ileriyes›çram›fl oluruz.

Semtten, okuldan, iflyerinden 1May›s’a flu kadar kifliyle gidece¤izdiye iddial› hedefler koymal›y›zönümüze. Baflarabilece¤imizeinanmal› ve görev üstlenen herke-sin bunu baflarabileceklerine inan-malar›n› sa¤lamal›y›z. ‹nsanlar ba-flarabileceklerine inanmad›klar›fleyleri yapamazlar.

1 May›s’›n örgütlenmesinde fluveya bu nedenle fiili olarak görevalmayan kiflileri bile “örgütleyici”olmaya yöneltmeliyiz. Herkesinmutlaka 1 May›s’a yanlar›nda ge-tirebilece¤i bir arkadafl›, komflusu,efli dostu vard›r. “Vard›r” deyip degeçmeyelim elbette; onlarla birlik-te düflünelim, kimleri nas›l getire-bileceklerine dair birlikte kafa yo-rup, birlikte emek harcayal›m.

1 May›s çal›flmas›, genel ça¤r›-lar, ayak üstü sohbetlerle s›n›rl›kalmamal›. Tek tek görüflmeli, ko-nuflmal›y›z insanlarla. Mahallede,okulda, iflyerinde bire bir çal›flma-y› esas almal›y›z. Okulumuzda hers›n›fa girebilmeliyiz. Bu çal›flma-da akla gelebilecek, elimizin ulafl-t›¤› her imkan, her yöntem kullan›-labilir. Her yerde meflrulu¤umuzla,coflkumuzla, kendimize olan güve-nimizle yürütmeliyiz çal›flmam›z›.Onlarca yol, yöntem araç s›ralaya-biliriz burada. Bunlar her dönemkullan›lm›flt›r, ama as›l mesele on-lar› yo¤un, planl›, ssoonnuuçç aall››cc›› tarz-da kullanmak ve ona kendi yarat›-

1 May›s’› Kazand›k!

1 May›s’› Bugünden Örgütleyelim... Kitleleri Örgütlemeye Kendimizden Bafllayal›m!

Page 13: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

c›l›¤›m›z› katmakt›r. Her fley sizinyarat›c›l›¤›n›za kalm›flt›r. Hiç kim-senin “olanaks›zl›k”, “adams›zl›k”gibi bahaneleri olamaz, olmamal›.

1 May›s’ta Taksim’e ç›kmak,açl›¤a, yoksullu¤a,sömürüye, katliamlara karfl›ç›kmakt›r!

SSeellaamm aall››pp vveerrddii¤¤iimmiizz hheerrkkeessii1 May›s’a katmay› hedeflemeliyiz.Çünkü selam al›p verdi¤imiz herke-sin 1 May›s’ta dile getirece¤i sorun-lar› ve talepleri vard›r.

Propagandam›z halk›m›z›n için-de bulundu¤u somutlukla birleflme-lidir. Taksim’in, 1 May›s Alan›’n›nkazan›lmas› mücadelesinin açl›¤a,iflsizli¤e, yoksullu¤a, emperyalizmeba¤›ml›l›¤a, zulme karfl› mücadele-den ayr› olmad›¤›n› anlatabilmeli-yiz. Açl›k, yoksulluk, iflsizlik sürek-li t›rman›yor. “‹flsizlikte yeni re-kor”lar k›r›l›yor. “Yoksullukta s›-n›rlar afl›l›yor”...

‹flsizleri ça¤›rmal›y›z 1 May›salan›na. Art›k çal›flan hiç kimseninifl güvencesi yoktur. Emekçileri, iflgüvencesi için ça¤›rmal›y›z 1 May›salan›na. Her iflçi, yar›n iflsiz kalabi-lir, bu ihtimal bu kadar yak›n tehli-keyken, emekçilerin taleplerini hay-k›rmak için 1 May›s alan›na ç›kmak,iflimizi, yar›n›m›z› savunmakt›r.

“Alana ç›kmak ne ifle yaraya-cak?” sorusunu cevaplamal›y›z in-sanlar›n. Kitlelere kendimize gü-venmenin somut kan›t›n› sunabilirizbu çal›flmada. ‹flte 1 May›s’› kazan-mak, haklar›n söke söke al›nabile-ce¤inin aç›k kan›t›d›r. Halka bu gü-veni tafl›mal›y›z.

Politik olarak kitlelere gerçekle-ri anlat›rken, pratik olarak 1 Ma-y›s’a kat›l›m› da organize etmeliyiz.Çal›flma yapt›¤›m›z her yerde kitle-leri alana nas›l tafl›yaca¤›m›z› da enince ayr›nt›s›na kadar programla-mal›y›z. Alana gidiflleri hiçbir flekil-de kendili¤indenli¤e b›rakmamal›-y›z. ‹radi örgütlü hale getirmeliyiz.Otobüs tutup, “fluralardan araçlarkalkacakt›r” demek de yeterli de-¤ildir. Kim nereden nas›l gelecek,

belirli ve örgütlü hale getirilmeli;halktan insanlara alana ulaflma ko-nusunda da sorumluluklar, görevlerverilmeli.

Anadolu’dan Taksim’egelmek isteyen herkesigetirebilmeliyiz!

1 May›s mücadelesinin bugünkükoflullar› içinde, üüllkkee ççaapp››nnddaa mmeerr--kkeezzii,, tteekk bbiirr 11 MMaayy››ss yap›lmas›,do¤ru ve sonuç al›c› oland›r. 1 Ma-y›s’›n merkezi, ‹stanbul 1 May›sAlan› olacakt›r.

‹flte bu noktada, Anadolu’danHalk Cepheliler de sadece kendile-rini tafl›mamal› ‹stanbul’a. ‹ddial›olmal› onlar da. ‹ddial› olur, iddial›düflünürsek, daha genifl kesimleri 1May›s Alan›’na ç›karmay› hedefler-sek, iflin bafl›nda “imkans›zl›k” ola-rak görünen bir çok sorunun çözüle-bildi¤i görülür.

Ça¤r›m›z, çal›flmalar›m›z tümemekçilere, tüm halka yönelik ol-mal›. Kendimize güvenelim, emek-çilerin geleneklerine, tarihlerine sa-hip ç›kaca¤›na güvenelim.

‘70’lerden bugüne, 1 May›s’›nkazan›lmas›nda milyonlarca emek-çinin eme¤i vard›r. Ödenen bedellervard›r. Emekçiler için, mücadeleninve örgütlenmenin fluras›nda veyaburas›nda yer alan hemen tüm ke-simler için , 1 May›s’› ‹stanbul’da 1May›s Alan›’nda kutlaman›n bam-baflka ve özel bir anlam› vard›r.

Son iki y›lda, Anadolu’dan kat›-l›m konusunda bir çok kesimin çokciddi bir çal›flmas› olmamas›na, hat-ta bu konuda ikircikli politikalar sa-vunulmas›na karfl›n, Anadolu’nundört bir yan›ndan kendi olanaklar›y-la Taksim’e gidenler olmufltur. Bu-nu yayg›nlaflt›rabiliriz. En genifl ke-simlere ulaflmay›, 1 May›s Ala-n›’nda olman›n onurunu, gururunupaylaflmak isteyen herkesle birlikte‹stanbul’a gitmeyi hedeflemeliyiz.

‹flçi, köylü, memur, ö¤renci,ayd›n, esnaf, avukat,mühendis, sa¤l›kç›,ev kad›n›... her meslekten,

her milliyetten, her inançtanHalk›m›z!

1 May›s’a kat›lmak için herkesinbir çok nedeni var. En baflta 1 Ma-y›s, ezilen, eme¤i sömürülen tümhalk›n BBiirrlliikk MMüüccaaddeellee vvee DDaayyaa--nn››flflmmaa GGüünnüü’’dür.

Bugün, birlik olmak, dayan›fl-mak ve mücadeleyi yükseltmek vebunun için 1 May›s Alan›’na ç›k-mak her zamankinden daha elzem-dir. Açl›k, iflsizlik, yoksulluk ve zu-lüm, her zamankinden daha fazlacan›m›z› yakmaktad›r.

Kriz bahanesiyle milyonlarca ki-fli iflinden oldu. Kazan›lm›fl haklar›-m›z gasbediliyor. Ve buna ra¤meniktidardakiler -kendi tuzlar›n›n ku-rulu¤undan- halkla alay edercesinehala “kriz vard›, yoktu, te¤et geçti”masallar› anlat›yorlar. “Krize karfl›önlem” diye açt›klar› paketler sade-ce tekellerin kurtar›lmas›n› içeriyor.

1 May›s’ta, 1 May›s alan›na ç›-karak onlara hhaallkk›› yyookk ssaayyaammaayyaa--ccaakkllaarr››nn›› ggöösstteerreelliimm..

“Örgütsüzüz, sendikalar›m›zdaifl yok, insanlar duyars›z, gelmiyor-lar, yapm›yorlar” demeyelim. Neyap›lmas› gerekiyorsa, onu yapacakolan biziz. En baflta bu flikayette,yak›nmada bulunanlard›r.

1 May›s’ta alana ç›kacaklar›nbafl›na kendimizi yazal›m. Sonrafabrikadaki, iflyerinizdeki arkadafl-lar›m›zdan, yak›nlar›n›zdan, kom-flular›n›zdan bafllayarak genifllete-lim listeyi. Herkesin 1 May›s’a gi-debilece¤inden, gitmesi gerekti¤in-den hareket ederek giriflelim çal›fl-maya. Gitmeyenlere “gitmiyor” di-ye yak›nmak yerine “nas›l götürü-rüm” diye düflünerek götürmeninyollar›n› bulal›m. Bunu yapmak gö-revi baflta devrimci iflçi ve memur-lar›n, tüm Halk Cepheliler’indir.

Tek bafl›m›za bu düzende hiçbirhakk›m›z› savunamay›z. Ama biraraya geldi¤imizde büyük bir gü-cüz, bu gücün önünde hiçbir sömü-rü düzeni duramaz. Bu gücü, 1 Ma-y›s’ta Taksim Alan›’nda birlefltirme-liyiz. Bu gücü kan›m›z› emenleregöstermeliyiz.

1 May›s Alan›’n› Kazanmak ‹çin Taksim’e!

YÜRÜYÜŞ

13

Say›:10

19Nisan2009

Page 14: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Her iflkenceci ahlaks›z,namussuzdur. Bunun bir is-tisnas› yoktur, çünkü iflkencezaten dünyan›n en büyük ah-laks›zl›klar›ndan, namussuz-luklar›ndan biridir. ‹flkence-cinin ahlaks›zl›¤›na bir kezdaha tan›k olundu Engin Çe-ber duruflmas›nda.

Bu iflkenceci, ›rz düflman-lar›ndan bir gardiyan herke-sin içinde duruflma salonun-da tacizde bulunarak perva-s›zl›¤›n› göstermifltir. Bubeyni çürümüfl ›rz düflmanla-r›n› AKP çok iyi biliyor. Butacizci ve onun gibiler halaMetris’te görevlerinin bafl›n-dalar. Kendilerini görevdetutanlardan ve mahkemenintavr›ndan cesaret al›yorlar.Mahkeme de herkesin içindetacizde bulunma cüretinigösteren bu iflkenceci, mah-kemeden bir fley ç›kmayaca-¤›na muhtemelen inanm›fl ol-mal›d›r. ‹flkenceci katilli¤ininyan›na bir de tacizci ›rz düfl-man› ünvan›n› eklemektençekinmemektedirler.

Bu, AKP’nin eseridir.Çünkü herfley olanca alenili-¤iyle devam ediyor.

Say›:10

19Nisan2009

14

‹flkenceye s›f›r tolerans vaadiyleiktidara gelen AKP’nin riyakarl›¤› hergeçen gün kendini daha da a盤a vuru-yor. Ama onlar pervas›zd›rlar, piflkin-dirler, buna al›flk›nd›rlar. Adalet Baka-n› fiahin’nin riyakarl›¤›n› hat›rlaya-l›m. Çeber’in katledilmesinden sonraailesinden özür diledi. Güya ciddiyet-le ilgilenecekti. Ama o denli riyakarki, kendi denetimindeki Metris’te, birinsan iflkenceden katledildikten sonrabile, ciddi bir önlem alm›yor, düzenle-me yapm›yor. Metris’te iflkencecilerkendi düzenlerini sürdürüyorlar.

Öyle ki Engin Çeber’le ayn› ko-¤uflta kalan ve tan›kl›k edebilecek du-rumunda olan iki insan, mahkeme he-yetine ifade veremeyeceklerini söylü-yorlar. Korkuyorlar çünkü. Metris’iniflkencecilerinden, kendilerini Engingibi yapacaklar›ndan korkuyorlar. ‹fa-de verdikten sonra bafllar›na gelecek-lerden korkuyorlar. Ancak tahliye ol-ma durumunda ifade verebileceklerinibelirtebiliyorlar.

Bu durum, bu düzenin resmidir.Peki davan›n yarg›çlar›n›n tavr› ne ol-du mesela? Bu insanlar›n korkusuzcaifade verebilmeleri için her hangi birgiriflimde bulundular m›? Hay›r.Bulunmad›klar› için de, Metris’in ifl-kencecilerinin tehditleri hüküm sürü-yor. Tutuklular, tan›kl›k yapm›yor.

21 Ocak günü Bak›rköy 14.A¤›rCeza Mahkemesi’nde bafllayan Engin

Çeber davas›n›n 3. duruflmas› 15 Ni-san’da görüldü.

Davan›n bir gün öncesinde En-gin’e yap›lan iflkencelerin görüntülerigazete ve televizyonlara yans›d›.

Engin’in davas› için Bak›rköy Ad-liyesi önünde toplanan Halk Cepheli-ler, duruflma öncesinde bir eylemgerçeklefltirdiler. Halk Cephesi ad›naeylemde bir aç›klama okuyan NurzetGünal iflkence yapman›n insanl›k su-çu oldu¤unu vurgulayarak, “Her za-man söylüyoruz ve söylemeye devamedece¤iz. ‹flkence yapman›n insanl›ksuçu oldu¤unu kabul etmeyen hukuk,faflizmin hukukudur. Ve iflkence yap-mak flerefsizliktir. ‹flkenceye suç, ifl-kenceciye suçlu dedi¤imiz için “birk›s›m mihrak” olarak görülüyorsakbiz her zaman “bir k›s›m mihrak” ol-maya devam edece¤iz” dedi.

Engin Çeber’in avukatlar› ve dava-ya müdahil olan di¤er ÇHD’li avukat-lar da bir eylem yapt›lar. ÇHD ‹stan-bul fiubesi imzal› “Biz adaletin mih-raklar›y›z! Suçlular iflkencecilerdir”yaz›l› bir pankart açan avukatlar, mah-kemenin kendilerini, yarg›lamay› hu-kuk boyutundan ç›kart›p siyasi zemi-ne çekmek isteyen, siyasi ideolojikhesaplar içinde bulunan “bir k›s›mmihrak” olarak suçlamas›n› protestoettiler. ÇHD ‹stanbul fiubesi ad›na ba-s›na aç›klama yapan Av. Güray Da¤;“Biz ezilenlerin, sömürülenlerin,

‹flkenceciler Kendilerine Yak›flan› Yapmaya Devam Ediyorlar:

TTEEHHDD‹‹TT VVEE TTAACC‹‹ZZ!!

* ÇÇeber’in iiflkencede kkatledilmesine tta-n›k oolan iiki aadli ttutuklu, hhalen hhapishaneler-

de oo ddüzen ssürdü¤ü iiçin ttan›kl›k yyapmad›lar.

SORUYORUZ: Nas›l bbir düzen hhüküm sü-rüyor ki, iinsanlar tan›kl›k yyapmaktan kkor-

kuyorlar?..

* ‹‹flkenceci ggardiyanlardan bbiri, iiflkencedekatlettikleri EEngin ÇÇeber’in aablas›na dduruflmas›ras›nda ccinsel ttacizde bbulundu.

SORUYORUZ: HHangi mmahkeme, hhangi iikti-dar, hhangi aahlaks›z kkültür, oonlara aahlaks›zl›¤›

bu kkadar pervas›z ssürdürme ccüreti vveriyor?

Engin Çeber

Davas›’naDevamEdildi

Page 15: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

YÜRÜYÜŞ

15

Say›:10

19 Nisan2009

emekçilerin hakk›n› arayanlar›n ya-n›nda saf tutmufl bir mihrak›z. Hu-kukla siyasetin birbirlerinden ayr›olmad›¤›n› biliyoruz, bu yüzdenadalet mücadelemizi mahkeme sa-lonlar›ndan ibaret görmüyoruz. Bi-liyoruz ki Engin’in katili, sadeceona iflkence yapanlar de¤il, ayn› za-manda iflkence yap›lmas›n›n önünüaçan yasalar› yapanlar ve iflkenceci-leri koruyanlard›r.” dedi.

MMeettrriiss’’ttee ddüüzzeenn ddeevvaammeeddiiyyoorr

Kamera görüntülerinin izlenme-si ve tan›klar›n dinlenmesiyle geçenduruflmada Engin’e iflkence görün-tülerinin teknik uzmanlarca incele-nip daha sonra dudak okuma uz-manlar›na gönderilmesine karar ve-

rildi.

San›k avukatlar›n›n dinlemesiniistedi¤i Metris Cezaevi’nde tuta-naklar› yazan Kenan Özmen, EnginÇeber’le ayn› ko¤uflta kalan adli tu-tuklular Aflk›ner Koçak ve Hac› Ko-çak duruflmada haz›r bulundular.Adli tutuklular Aflk›ner Koçak veHac› Koçak tutukluluk hallerinindevam etti¤i, hapishane idaresiyleve gardiyanlarla içiçe olduklar› ge-rekçesiyle endifleleri ve baz› çekin-celeri oldu¤unu belirterek ifade ver-meyi reddettiler.

Bir di¤er tan›k gardiyan KenanÖzmen ise Engin’in hastaneyekald›r›ld›¤› günle ilgili düzenlenensahte tutana¤a iliflkin verdi¤i ifade-de; yeni memur oldu¤u için tutanaktutma konusunda yeterli olmad›¤›-n›, sahte tutulan tutana¤›n müsvet-tesinin kendisine 2. Müdür taraf›n-dan gönderildi¤ini, ilk haz›rlad›¤›tutana¤›n 2. Müdür taraf›ndanimzaland›¤›, ancak önce dört kifliiçin tutanakta isim aç›ld›¤›,görüntüleri izledikten sonra buisimlerin 12 kifliye ç›kar›ld›¤›n›belirtti. Bu nedenle tutana¤›n ertesigünü yeniden haz›rlan›p imzayaaç›ld›¤›n› belirtip imzalar›n dahasonra tamamland›¤›n› söyledi.

‹‹flflkkeenncceecciilleerriinn aahhllaakk››Her duruflmada adliyenin önün-

de Halk Cepheliler’in att›¤› slogan-lardan biri “‹flkence Yapmak fieref-sizliktir!” slogan›yd›. Defalarca ya-p›lan aç›klamalarda iflkencenin “ah-laks›zl›k” oldu¤u vurgulan›yordu.

‹flte bu flerefsizlik, ahlaks›zl›kson duruflmada somut bir biçimdegözler önüne serildi.

‹flkence yapt›¤› gerekçesiyle tu-tuksuz olarak yarg›lanan gardiyan-lardan Salim Genifl mahkeme salo-nunun her yerinin kameralarla kont-rol edilmesine bile ald›rmay›p En-gin Çeber’in ablas› fierife Çeber’eelle tacizde bulundu. fierife Çeberve avukatlar›n tepkisi üzerine kaç›-r›lmaya çal›fl›lan gardiyan gözalt›naal›nd›.

Mahkeme ç›k›fl›nda aç›klama

yapan fierife Çeber; “Kardefliminhakk›n› arad›¤›m için duruflma salo-nunda dahi taciz ediliyorum. ‹flken-ce yapt›klar› yetmiyormufl gibi birde taciz ediyorlar. Her türlü pisli¤iyap›yorlar” dedi. Ard›ndan karakolagiden fierife Çeber ve avukatlar ta-cizci gardiyandan flikayetçi oldu.

BBiirr ssoonnrraakkii dduurruuflflmmaa88 HHaazziirraann’’ddaa

Davan›n yabanc› konuklar› davard›. Yunanistan Atina Barosu’nutemsilen gelen Av. Melina Siouli,Piraeus Barosu’ndan Av. Lina Kro-kidi ve Yunanistan E¤itimciler Sen-dikas›’ndan Kostas Paplomatas des-tek amac›yla Türkiye’ye gelerekduruflmaya kat›ld›.

Duruflma sonras›nda konuflanAv. Taylan Tanay ara kararlar› aç›k-lad›. Tanay’›n aç›klamas›na göremahkeme heyeti taraf›ndan;

-6 tutuklu san›¤›n tutukluluk hal-lerinin devam›na,

-Müdahil avukatlar›n tutuklan-mas›n› talep ettikleri gardiyan vepolislerin tutuklanmas›n›n reddine,

-Müdahil avukat Ömer Kavil-li’nin ‹stanbul Baro Baflkanl›¤›’nasundu¤u raporun mahkemeye geti-rilmesine,

-Tuncay Özkan’›n beyan›n›n bu-lundu¤u TBMM ‹nsan Haklar›‹nceleme Komisyonu’nun SilivriCezaevi raporunun getirilmesine,

-San›k avukatlar›n›n hapishane-deki kap› açma demirinin getirilme-si talebinin görüntülerde her fley netoldu¤u gerekçesiyle reddine,

-Polise ait olan 17 CD ile cezae-vi yönetimine ait olan 8 DVD’debulunan kamera kay›tlar›n›n tarafla-ra ve bilirkiflilere verilmesine,

-Bilirkiflilere rapor haz›rlamalar›için 1 ay süre verilmesine,

-fiiflli Etfal Hastanesi’ndeki ra-porlar›n›n getirilmesine ve hastane-deki Engin’i muayene eden dokto-run ça¤r›lmas›na,

-Davan›n bir sonraki duruflmas›-n›n 8 Haziran’a ertelenmesine kararverildi.

Engin Çeber’in babas›Ali Tekin: ““OO¤¤lluummaa hheerr ttüürrllüü iiflflkkeennccee yyaapp››ll--dd››.. BBuunnaa rraa¤¤mmeenn iiflflkkeenncceecciilleerreettaahhlliiyyee ttaalleepp eeddiiyyoorrllaarr.. BBuu nnaass››llbbiirr vviiccddaanndd››rr.. ...... KKaarrttaall’’ddaa ddüünn--yyaann››nn eenn bbüüyyüükk aaddaalleett ssaarraayy››,,ÇÇaa¤¤llaayyaann’’ddaa AAvvrruuppaa’’nn››nn eenn bbüü--yyüükk aaddlliiyyee ssaarraayy›› yyaapp››ll››yyoorr.. BBuurraa--yy›› zzaatteenn ggöörrddüünnüüzz.. AAmmaa iiççii bbooflfloolldduukkttaann ssoonnrraa nnee ffaayyddaa..””

Engin Çeber için Adliye önündeaç›lan defterden…

Sevgili EEngin,

Seni bbelki hhiç ggörmemifl, sse-ninle hhiç ttan›flmam›fl, ooturupbelki bbir çay bbile iiçmemifl oon-larca iinsan vvar flu aan aadliyeninönünde… ÖÖlümsüz ooldu¤unuhayk›r›yorlar, ssana oolan ssayg›-lar›n›, ssevgilerini iifade eediyor-lar. BBu ççok ggüzel bbir fley bbili-yor musun? BBunu ssen yyarat-t›n. BBu ggüzelli¤i ssen, ddireniflin-le, iinanc›nla yyaratt›n. ÖÖlüm-süzlü¤ünün aanlam› dda bburadazaten. ÇÇünkü ttarihi bbugünekadar hep ddirenenler yazd›.Sen dde ttarih yyazanlar›n iiçinead›n› ddireniflinle yyazd›rd›n.

Page 16: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Genelkurmay Baflkan› ‹lker Bafl-bu¤ 14 Nisan günü ‹stanbul'da HarpAkademileri Komutanl›¤›'nda yap-t›¤› "y›ll›k de¤erlendirme konuflma-s›"yla, çeflitli konularda TSK’n›nde¤erlendirmelerini ortaya koydu.

Bir çok gazete ertesi gün, Bafl-bu¤’un konuflmas›n› manflete ç›kar-d›lar. Konuflman›n ön plana ç›kar›-lan yan› ise, Kürt sorununda söyle-di¤i bir cümleden ibaretti.

Baflbu¤, “Türk halk›” yerine“Türkiye Halk›” denilebilece¤inibelirtmifl ve bunu da Mustafa Ke-mal’›n bir sözüne dayand›rm›flt›:

“Atatürk Türk Devleti için flunudiyor: ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni ku-ran TTüürrkkiiyyee hhaallkk››’...

Türk halk› derseniz bütün cümledüfler... Buradaki Türkiye halk› vur-gusu, hiçbir dini, etnik tan›m› içer-mez…”

*

Gazeteler bu konuflmay› son za-manlar›n moda kavram›yla “aç›l›m”olarak adland›rd›lar. Bir kaç›n› ör-nek vermek gerekirse:

““SSüürrpprriizz aaçç››ll››mm”” (Sabah)

““TTüürrkkiiyyeellii aaçç››ll››mm››”” (Radikal)

““TTüürrkkiiyyee hhaallkk›› aaçç››ll››mm››”” (Yenifiafak)

Peki bu nas›l bir aç›l›m? Pratikkarfl›l›¤› nedir? ‹flte bunun çok so-mut bir cevab› yok gazetelerde.

*

Oligarflinin resmi tezi, bugünekadar esas olarak ““TTüürrkk hhaallkk››””kavram›yd›. Ancak Demirel’in““aannaayyaassaall vvaattaannddaaflflll››kk”” tan›m›n-dan Özal’›n ““ffeeddeerraassyyoonnuu ddaa ttaarrtt››--flflaabbiilliirriizz”” aç›klamas›na, daha önceyine çeflitli burjuva politikac›lar ta-raf›ndan ifade edilen ““TTüürrkkiiyyeelliilliikküüsstt kkiimmllii¤¤ii”” kavramlar› da bununçeflitli biçimleriydi.

Yukar›da örneklenen kavramla-r›n kullan›lm›fl olmas›, hiçbir fley

de¤ifltirmemifltir. Baflbu¤ da “Türki-ye halk›” denilebilir dedikten sonra“de¤iflmezli¤i” güvence alt›na al-mak için sözlerini flöyle tamaml›-yor: ““‹‹kkiinncciill kkiimmlliikklleerriinn aannaayyaassaayyaa ddaa yyaassaallaarrddaa ttaann››nnmmaass››,, TTüürrkkii--yyee''nniinn üünniitteerr ddeevvlleett yyaapp››ss›› iiççiinnddeemmüümmkküünn ddee¤¤iillddiirr..””

Bunu dedikten sonra, gerçekteilk söyledi¤inin de bir anlam› kal-mamaktad›r.

Çünkü ne anayasada, ne yasalar-da Kürt halk›n›, Kürt kimli¤ini tan›-mamak mümkün de¤ildir denildi-¤inde, Kürt kimli¤i sorunu “birey-sel” bir soruna indirgenmifl olur ki,bu da iinnkkaarrcc››ll››¤¤››nn bir biçimindenbaflka bir fley de¤ildir.

*

Baflbu¤’un konuflmalar›n› “bü-yük aç›l›m” diye alk›fllayan burjuvabas›n yay›n, bu noktada tam bir iki-yüzlülük içinde davranm›flt›r; kuflkuyok ki, herkes yukar›da belirtti¤i-miz noktalar›n fark›ndad›r; amaKürt halk›n› aldatmak için yalan ri-ya, çarp›tma meflrudur oligarfliningazetecilerinde.

*

Acaba Genelkurmay ““TTüürrkkiiyyeehhaallkk››”” demesinin ard›ndan Türk Si-lahl› Kuvvetleri’nin ad›n› da “Tür-kiye Silahl› Kuvvetleri” olarak de-¤ifltirecek mi? De¤ifltirse de bu Kürtsorunu aç›s›ndan bir anlam tafl›mazfakat, de¤ifltirmemesi, Baflbu¤’unbu konuflmas›n›n ne kadar gerçek-ten, fiiliyattan kopuk oldu¤unu gös-terir.

Burjuvazi her ne kadar çarp›t›psunsa da, Kürt sorununda temel birpolitika de¤iflikli¤i olmayaca¤›n›aç›klam›flt›r Baflbu¤. Gerisi ayr›nt›-lard›r.

*Genelkurmay Baflkan› ‹lker Bafl-

bu¤ konuflmas›nda baz› isimleri te-lafuz etti ve onlardan baz› al›nt›lar

yaparak konuflmas›na entelektüelbir hava vermeye çal›flt›.

Max Weber, Samuel Huntington,Montesquieu, Prof. Utkan Koca-türk, Prof. ‹hsan Günefl. Prof. MetinHeper ve emperyalist efendilerin-den Barack Obama, Kennedy gibiisimleri birbiri ard›na s›ralam›flt›konuflmas›nda. Ya¤c›lar hemen ha-rekete geçtiler. Milliyet yazar› TahaAkyol ““aasskkeerrddeenn eenntteelleekkttüüeell aaçç››--ll››mm”” bafll›¤›n› koydu yaz›s›na.

Hürriyet’ten Eyüp Can flöyleyazd›: “Baflbu¤ iki saati bulan de-rinlikli konuflmas›nda sorunlar›nfark›nda, analitik bak›fl aç›s›na sa-hip, ççöözzüümmccüü,, ggeerrççeekk bbiirr eenntteelleekkttüü--eell aasskkeerr portresi çizdi.”

Milliyet yazar› Meral Tamer isehepsini geride b›rak›p flöyle diyorduköflesinde: “Genelkurmay Baflkan›‹lker Baflbu¤’u dün TV’de dinlerkeniiççiimmii ppeerrddee ppeerrddee bbiirr ffeerraahhll››kk kkaapp--llaadd››.. Askerin daha önceki benzerikonuflmalar›n›n aksine tepeden bak-mayan, masaya yumru¤unu vurma-yan, ‘onlara hadlerini bildiririm’havas›nda olmayan bir üsluptu.”

Benzer örnekler pek boldu.

Çünkü bu burjuva yazar çizerkesimin de, Kürt halk›n›n aldat›l-mas›nda, Kürt halk›nda sanki bir-fleyler de¤iflecekmifl beklentisininyarat›lmas›nda Baflbu¤’dan amaç vebeklenti olarak bir farklar› yoktu.

*

Peki madem bir fley de¤iflmeye-cek bu manevralar neden? Genel-kurmay’›n Kürt sorununda nedenbir “aç›l›m” ihtiyac› duydu¤ununcevab›, ony›llard›r izledikleri politi-kan›n açmazlar›n›n art›k kendilerinikuflatmas›d›r. AKP, CHP nedenKürt sorununda “aç›l›m” manevra-lar› yap›yorlarsa, Genelkurmay’›nnedeni de ayn›d›r.

Bir yandan Amerikan ve Avrupaemperyalizminin istekleri vard›r, di-¤er yanda ise, ony›llard›r izledikleri

LLaaffttaa ‘‘AAçç››ll››mm’’;; FFiiiilliiyyaattttaa ‹‹llhhaakk vvee AAssiimmiillaassyyoonnaa ddeevvaamm!!

Say›:10

19Nisan2009

16

Page 17: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

tüm asimilasyon ve katliam politi-kalar›na ra¤men yokedemedikleribir mücadele gerçe¤i.

Genelkurmay, daha önce “AB’yeuyum” yasalar› karfl›s›nda izledi¤ipolitikay› izlemektedir flu anda da;bir yandan emperyalizmle uyumsa¤lamaya çal›fl›yor ama bunu ya-parken bir yandan da klasik politika-lar›n›, ““iimmhhaa vvee kkaattlliiaamm öözzggüürrllüü--¤¤üünnüü”” sürdürmek istiyor.

*

Baflbu¤’un konuflmas›n›n en be-lirleyici yanlar›ndan biri ise, kuflku-suz flu cümlede ifade ediliyordu.“Gerek Osmanl› imparatorlu¤u, ge-rekse Cumhuriyet döneminde Kürtkökenli vatandafllar›m›za devletçesistematik asimilasyon politikas› uy-gulanmam›flt›r. ”

Kürt halk›na karfl› yüzy›ld›r uy-gulanan ve halen de en koyu, enkapsaml› biçimlerde uygulanmaktaolan asimilasyonu inkar etmenin tekbir anlam› vard›r: Bunun sürdürüle-ce¤i!

‹kinci belirleyici nokta ise, “te-röre karfl› mücadelenin ayn› kararl›-l›kla sürdürülece¤i” nakarat›n› tek-rarlamas›yd›. Katliamdan, piflman-l›ktan baflka “çözümleri” olmayan-lar›n “aç›l›m›ndan sözedilebilir mi?

Baflbu¤ bir de Avrupa’dan ö¤ren-dikleri yeni bir ek yaparak ““aassll››nnddaatteerröörriisstt kkrriimmiinnaall ssuuççlluudduurr”” diye-rek, Kürt halk›na karfl› yap›lan bas-k›y›, zulmü asimilasyonu bir kez da-ha inkar etti. Çünkü mücadele eden-ler “kriminal suçlu” ilan edildi¤iyerde, tüm bask›, zulüm, hak gasp-lar› inkar ediliyor demektir.

Kürt halk›n›n ulusal talepli mü-cadelesinin meflrulu¤unun kabuledilmedi¤i bir yerde, Kürt sorununailiflkin ne çözüm, ne aç›l›m, olmaz.Mücadelenin zorlamas› karfl›s›ndaönümüzdeki dönemde de çeflitli ma-nevralar yapacaklar ama oligarflikdüzenle adeta bütünleflmifl olan Kürtsorununda mevcut statükolar› te-melden de¤ifltirmeyeceklerdir. Çün-kü zaten ulusal sorunda öyle bir de-¤iflikli¤i, oligarflik diktatörlük yapa-maz.

DTP Operasyonu Halka GGözda¤›d›r!

14 Nisan’da DTP’ye karfl› 15 ilde ayn› an-da bask›nlar yap›ld›. Aralar›nda 2 Genel Bafl-kan yard›mc›s›, kapat›lan DEHAP GenelBaflkan› Mahmut Abbaso¤lu ve PM üyesi 1 kiflinin de bulundu¤u çok say›-daki partili ilk gün gözalt›na al›nd›. 16 Nisan akflam›na kadar gözalt›na al›-nanlar›n say›s› 53’e ulaflt›..

Bask›nlar ve gözalt›lar DTP’ye yönelik olmas›na ra¤men burjuva bas›nve yay›n organlar›nda sald›r› terör demagojileriyle birlikte, “PKK”ye yöne-lik “operasyon” diye sunuldu. Örne¤in; Milliyet: “PKK’ye bask›n” bafll›¤›-n› kullan›rken, Sabah: “PKK’ye flehir operasyonu”, Türkiye: “PKK’ye fle-hirde darbe” bafll›klar›n› kulland›lar. Di¤erleri de farks›zd›.

Ergenekon çerçevesinde kendi “s›n›flar›ndan” birine hukuksuzluk yap›l-d›¤›nda aya¤a kalk›p hukuku hat›rlayanlar, söz konusu olan devrimcilerolunca, her zamanki tutumlar›n› sürdürüyorlard›. “‹flte PKK’nin TürkiyeMeclisi” diye isimler say›yordu burjuva bas›n. Hani “masumiyet karinesi”?Ayn› günlerde Trabzon’da demokratik kurumlardan gözalt›na al›nan 9 kifli-nin tutuklanmas› da ayn› mant›kla gazetelerde ““DDHHKKPP--CC’’yyee OOppeerraassyyoonn””bafll›klar›yla sunuluyordu.

OOppeerraassyyoonnaa TTeeppkkiilleerrDTP ayn› günden bafllayarak gözalt›lara tepki gösterdi. Ahmet Türk

mecliste partisinin grup toplant›s›nda yapt›¤› konuflmada, “Hiçbir güçDTP’ye diz çöktüremeyecektir” derken gözalt›lar›n oldu¤u günden bafllaya-rak bir çok il ve ilçede bas›n aç›klamalar›yla, yürüyüfllerle, toplant›larla gö-zalt›lar protesto edildi.

Halk Cephesi de 15 Nisan günü ““DDTTPP OOppeerraassyyoonnuu KKüürrtt HHaallkk››nnaa,,HHaallkkllaarr››mm››zzaa GGöözzddaa¤¤››dd››rr!!”” bafll›kl› bir aç›klamayla sald›r›lar› protesto et-ti. Aç›klamada, devletin operasyonunu hakl› ç›karmak için yine bildik de-magojilere s›¤›narak “Terör operasyonu”, “büyük darbe” yalanlar›yla hal-k› aldatmaya çal›flt›¤› vurguland›. Bu operasyonun bir kez daha ülkemizdehukuk, adalet, demokrasi nam›na bbiirr kk››rr››nntt››nn››nn ddaahhii oollmmaadd››¤¤››nn›› gösterdi-¤i belirtilen aç›klamada “DTP flahs›nda baflta Kürt halk› olmak üzere halk-lar›n özgürlük mücadelesine karfl› verilen gözda¤› sald›r›s›n› k›n›yoruz.Halklar›n Özgürlük Mücadelesi Bitirilemez!” denildi.

EErrddoo¤¤aann KKaallddii HHuukkuukkuu!!Bas›na yans›d›¤› kadar›yla bu operasyon polis, savc›l›k, mahkeme üçge-

nindeki bir senaryo ile yap›lm›fl. Güya polis, Recep Sade isimli bir“PKK”liyi daha önce yakalam›fl, bu kifli 40 sayfal›k ifade vermifl. Gözalt›-na al›nanlar›n isimleri bu kiflinin ifadesinde varm›fl. Bu art›k bilinen ve s›kbaflvurulan klasik bir polis senaryosudur. Polis gözalt›na almak istedi¤iisimleri bir ifade haz›rlayarak birine imzalat›yor. Sonra da üzerinize ifadevar deyip topluyor.

Daha önce polis HÖC’lülere karfl› da ayn› senaryoyu uygulad›. Topla-mak istediklerinin isimlerinin oldu¤u uzun bir ifade haz›rlayarak bunu Er-do¤an Kaldi isimli birine imzalatm›fl, “Erdo¤an Kaldi’nin hakk›n›zda ifade-si var” gerekçesiyle 82 kifli tutukland›. Kaldiler’le insanlar›n gözalt›na al›n-d›¤›, tutukland›¤› bir ülkede hukuk yoktur. DTP gözalt›lar› da “terör ope-rasyonu de¤il, hukuksuzluk terörüdür.”

17

Say›:10

19 Nisan2009

Page 18: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Her seferinde süslü püslü ça-l›flma programlar› ç›kart›l›r.

Büyük büyük kararlar al›n›r: "Bir daha olmayacak...", "Ge-

lecek sefer böyle olmayacak..."Ama bir süre sonra yine süreç

kendini tekrar eder.Ve yine ayn› savunmalar bafl-

lar: "‹NSAN YOK","ZAMAN YOK","‹fi ÇOK"…Adeta bir

tekerleme ha-line gelir.

Neden?N e d e n

kendini tekrareder insanlar?

Ald›¤› ka-rarlar hayatauymaz. Sahte umutlarla al›nankararlar hayata uymay›nca, he-men moral bozulur. Ve "olmuyor"söylemleri artmaya bafllar.

"Olmuyor" sadece moral boz-makla kalmaz, ciddi bir umutsuz-luk oluflturur. Sadece o ifl veya oolay olmamakla kalmaz; BUN-DAN SONRA OLACA⁄INA DA‹RUMUTLAR Y‹T‹R‹L‹R. Ve as›l teh-like de o zaman bafllar.

Yani ne yaparsak, biz yap›yo-ruz kendimize ve kararlar›m›za.

D›flar›dan bir müdahaleye, fa-flizmin sald›r›lar›na gerek bile kal-m›yor bunun için.

Önce beynimizi yiyoruz. Dü-flünmeyi bir kenara b›rak›yoruz.Beynimizi devre d›fl› b›rak›ncabunun yerine önyarg›lar, inanç-s›zl›k, didiflmeler veya tersi "val-lahi billahi bir daha yapmayaca-¤›m", "nas›l böyle oldu anlama-d›m" veya benzeri tortular ç›k›yorortaya.

Devrimci bilinçle, devrimcie¤itimle de¤ifltirmeye çal›flt›¤›m›zyanl›fllar›m›z, BEYN‹M‹Z‹ DEVREDIfiI BIRAKINCA, dibe çöken tor-tunun yeniden su yüzüne ç›kmas›gibi dilimize dolan›veriyor.

TORTU hemen suyüzüne ç›k›yor ve çokk›sa bir sürede bütünvücuda yay›l›yor vegelip dayan›yoruzbeynimizin kap›s›na.

Dilde bafll›yor önce; B‹L‹NÇ-S‹ZCE... DÜfiÜNMEDEN... D‹L‹-M‹Z‹N UCUNA GELEN HER fiEY‹SÖYLEY‹VER‹YORUZ. Bunun ad›bazen mazeret, bazen kendini sa-vunma, bazen durumu aç›klama,ama özü hep ayn›: TORTU.

Dilde kalm›yor ama tortu. Söyleye söyleye öylesine

meflrulafl›yor ki, gelip dayan›yorbeynimizin kap›s›na.

"Düflünme" diyor. "Çözme" diyor."Mümkün de¤il" diyor. "Olmaz" diyor. Biz kendimiz yiyoruz kendimi-

zi. Ve en sonunda beynimize da-yan›yor. Orada "dur" demeliyiz.

Orada "dur tortu". Bu kadarde¤il. BBeeyynniimmiizz hhaallaa bbiizziimm..

Her sorunun mutlaka bir çözü-mü vard›r. Her sorun, çözümü dekendi içinde bar›nd›r›r.

""SSoorruunn nnee??"" Önce bunu anla-mak, do¤ru anlamak gerekiyor.

Program m›? Disiplin mi?‹nanç m›? Umut mu? Ve tersi mi... Programs›zl›k

m›? Disiplinsizlik mi? ‹nançs›zl›km›? Umutsuzluk mu?..

Sorun ne ise, onu ortaya ç›-kartmak önemli. Hepsi gelip ger-çekler ve gerçekçilik üzerinde dü-¤ümleniyor.

Program›m›z gerçekçi olmal›. Disiplinimiz gerçekçi olmal›.‹nanc›m›z somut olmal›, elle

tutulur yani gerçek olmal›.

Umudumuz gerçek olmal›. O zaman ifle gerçekçi olarak

bafllamal›y›z.Basit ve sade ve gerçekçi ön-

lemlerle çözece¤iz. Küçük küçükad›mlarla çözece¤iz.

Madem "Devrim kitlelerin ese-ridir" diyoruz, Madem "Her fleykitlelerde" diyoruz, Madem "Tümsorunlar›n çözüm anahtar› kitle-ler" diyoruz, o zaman oradanbafllayabiliriz.

Gün 24 saat ve 24 saat hiç k›-sa bir zaman de¤il.

On saati sizin olsun, uyku dâ-hil on saatini kullan›r bir insan.

Geriye kal›yor14 saat.

Bu 14 saatin 7saatini, o hiç dili-mizden düflürme-di¤imiz; "GÜN-LÜK PRAT‹K","GÜNLÜK PRAT‹-⁄E DALIP BUNUY A P M A D I K " ,

"BUNU ÖRGÜTLEMED‹K"... vb.MAZERETLER ‹Ç‹N KULLANIN.

GER‹YE 7 SAAT KALIYOR.Sadece bu yedi saati verimli de-¤erlendirdi¤imizde bile neler ola-bilece¤ini görece¤iz.

Yedi saat; bunu sokak sokakçal›flma için, ev ev çal›flma için,de¤erlendirdi¤inizi düflünün. 7koca saat. Göreceksiniz mutlakasonuç alacaks›n›z.

Baflka sihirli bir el gelip çöz-meyecek sorunlar›m›z›.

Yoksa tek seçenek, hayalci birbeklentiye kap›l›p kendi bitiflimiziseyretmek kal›yor geriye.

Elbetteki hemen iki günde, ongünde ola¤anüstü sonuçlar ala-mayaca¤›z. ‹nce, küçük, say›s›zayr›nt› ç›kacak karfl›m›za. Hepsi-ni çöze çöze gidece¤iz.

Beynimize sahip ç›kmal›y›z. Beyin çok güzel bir organd›r.

Beynimizi kullanmal›y›z.24 saat, çok çok uzun bir za-

man. Ya gerçekçi olaca¤›z, ger-çekleri söyleyece¤iz, devrimi bü-yütece¤iz; ya yalanlar imparator-lu¤una teslim olaca¤›z.

Gerçekleri tercih etmeliyiz.

GÜN 24 SAAT 24 SAAT ÇOK, AMA ÇOK UZUN B‹R ZAMAN

Say›:10

19Nisan2009

18

YÜRÜYÜŞ

ÖÖğğrreennddiikklleerriimmiizzÖÖğğrreennddiikklleerriimmiizz

Page 19: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Hayata aç›lan türlü pencerelervard›r. Ama en hakikatlisi, Sa-bo’nun durdu¤u o penceredir. Çün-kü ancak o pencereden bak›ld›¤›ndazaman›n ad›na ttaarriihh denir. Ve gele-ce¤i görmek, o pencereden bak›ld›-¤›nda mümkündür sadece...

fiimdi ne kadar karart›lsa da za-man, ne kadar unutturulmaya çal›-fl›lsa da tarih, o pencereden yay›l-maktad›r uummuudduunn ››flfl››¤¤››..

O ppeenncceerreeddeenn bak›ld›¤›nda o›fl›¤›n ayd›nl›¤›nda tüm gerçeklergörülür. Ve tersine, o ppeenncceerreeyyee ba-k›ld›¤›nda da çok fley görmek müm-kündür; o pencerede ssoossyyaalliizzmm var-d›r dünyay› selamlayan. Sabo veEda gibi, ddeevvrriimmcciilleerr vard›r. HHaallkkvard›r o pencerede... Ve bir bayrakvard›r, hepsini birden temsilen...

Dalgalan›r o pencereye as›lanbayrak, halka hayata ve hakikateadanm›fll›¤›n olanca aflk›yla. Engeltan›maz o pencerede boyun e¤mezSabo’su, Eda’s› ile dikilen halk.Durmak yoktur halk›n yazg›s›nda.Ki umudun y›ld›z›, gö¤süne nak›fl-lanm›flt›r emekçinin art›k. Emek ile,yürek ile, yumruk ile yürünecektiryar›nlara do¤ru...

Bu yol çetindir elbette. K›ldanince, k›l›çtan keskindir. Ulafl›lacakolan› haketmenin yürüyüflüdür bu.Türlü zahmet ve bedelleri malum-dur. Engebeli, dolambaçl› ve sarp

oldu¤u, olaca¤› ku-la¤›m›za küpe

edilmifltir. Ama zaten, her engel,afl›lmas› için vard›r halk›n bu muaz-zam yürüyüflünde. Her sarpl›k, ç›k-mak için vard›r. Bunca zahmet,bunca engel, devrimi hak etmeninkarfl›l›¤›d›r; kimileri onu devrimiterk etmenin bahanesi de yapabilir.O iki devrimci, bu engellerin nas›lafl›laca¤›n›n ve bedellerin nas›l öde-nece¤inin örne¤i olarak parlamakta-d›rlar o pencerede...

O pencerede söylenen Adal›lar›ntürküsüdür yine. Çünkü Cevahir ileSabo, omuz omuzad›r bütün zaman-larda. MMaalltteeppee ile ÇÇiifftteehhaavvuuzz-llaarr’›n kan kardeflli¤i, umut yoldafl-l›¤›d›r yaflanan. Ve gelenek, her za-man ve her yerde umudun kesintisizsavunulmas›d›r. Ve iki yi¤it Ada-l›’n›n EEddaa’’ss›› görünüyor flimdi opencerede.

Mahir’in hayat dolu gözleriylebak›yorlar yine zamana. Umutsuz-lu¤un zerresi yok bu gözlerde. Öylegözü kara ve coflkuyla bak›yorlarhayata. Ad›na ““yyaarr››nn”” dedi¤imiz,““bbiirr ggüünn mmuuttllaakkaa”” dedi¤imiz, bü-tün dillerde ““VVeenncceerreemmooss”” dedi¤i-miz gelece¤i görüyorlar bakt›klar›yerde. Ve sadece o pencereden böy-le net ve ayd›nl›k görünür, halka aitolacak zamanlar. fiimdi o penceredeyarat›lan an, ggeelleeccee¤¤iinn tteemmeelliiddiirr..Ki Sabo’nun omuz bafl›ndaki Che““HHaaddii ggiiddeelliimm ddoossttuumm”” deyip ekli-y o r :

““ÖÖccüünnüü aallmmaakk iiççiinn hhaakkss››zzll››kkllaarr››nn //AAssii yy››lldd››zzllaarr ppaarrllaass››nn aallnn››mm››zzddaa //YYeenneemmeezzsseekk // ÖÖllüürrüüzz // NNee çç››kkaarr......””

Do¤rusu flu ki, al›nlar›nda asiy›ld›zlar parlayanlar›n elinde flekil-lenir en güzel gelecekler.

Ve flimdi, o pencerede at›l›yortarihsel yürüyüflün flanl› bir ad›m›daha. Yol kesicilerin, malum nam-lular›n ve flom a¤›zl›lar›n yaygarala-r›na karfl›, Sabo’nun yan›bafl›ndakonuflan Mahir’dir: ““VVaarrss››nn bbüüttüünnookkllaarr üüssttüümmüüzzee yyaa¤¤ss››nn.. BBiizz,, ddoo¤¤rruuggöörrddüü¤¤üümmüüzz bbuu yyoollddaa ssoonnuunnaa kkaa-ddaarr yyüürrüüyyeeccee¤¤iizz......”” ‹flte bu yürüyü-flün kesintisizli¤ine can ile damgavurulur o pencerede! Ve Adal›lar’›ntürküsü yay›l›r bir kez daha cümlecihana...

O pencereden zamana kar›fl›yorgelecek düfllerimizi omuzlayan ka-ranfiller. Öyle çok, öyle yi¤it veamans›z aç›yorlar ki... Ama zatenSabo demiflti o pencereden halk›naseslenirken. Dedi¤i gibi, k›rm›z› ka-ranfiller olup açt›lar vatan›n dört biryan›nda. Ve e¤ilmeyen boyunlar›naln›nda açmaya devam ediyorlar.Karanl›¤›n ortas›nda ve fedakâravuçlar›n y›ld›z›nda aç›yor nice ka-ranfil...

Yeniden ve yeniden hayata kar›-fl›yor Sabo. Hayat›n her alan›ndabaflkald›ranlar, görüyor o pencere-den yay›lan ayd›nl›¤›. Hayat›n heralan›nda umudu örgütleyenler, openceredeki ayd›nl›¤› tafl›yorlar ge-cekondulara, fabrikalara, üniversi-telere ve da¤lara.

Elbette, o pencerenin alt›ndangelip geçenlerin bazen bafl kald›r›pbakacak takati olmayabilir. Bilme-yebilir, çekinebilir ve lakin, halk›ngeçici halleridir bunlar. O pencereise kal›c›d›r. Ki sokaklar, ancak opencereden geçerek ulafl›rlar özgür-lük meydanlar›na...

Tarih tan›kt›r ki, gelece¤i kazan-mak isteyen halk›n geçmesi gerekeneflikler vard›r. Adal›lar, o efliklerdennas›l geçilece¤inin MMaahhiirr’’ii olarak,DDaayy››’ss›› olarak yol gösterirler evla-d› olduklar› halka. Ve toprak, su,rüzgar ve atefli elleriyle flekillen-

bbuu ppeenncceerree

Page 20: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

dirip hayat› yaratan halk, evlatlar›-n›n açt›¤› o pencereden ak›p gidergelece¤e. Halk nehrinin gelece¤eakt›¤› ›rma¤›n yata¤›, Sabolar’›nb›rakt›¤› ad›mlar›n izlerinden iba-rettir. Zamana damlayan k›rm›z› iz-lerdir bunlar. Ad›na ab-› Kevser de-nir. ‹flte bu yüzden, ööllüümmssüüzzllüükk,,firavunlardan krallara kadar ege-menlerin asla ulaflamad›¤› bir he-defken, halk›n s›radanlaflt›rd›¤› birvarolufl biçimidir. Ölümsüzlükpenceresidir iflte bu pencere.

‹flleyen demir pas tutmaz misa-li, yar›na yürüyeni ar› ve diri tutarzaman. S›n›f mücadelesinin tarih-sel ak›fl›na ayak uyduramay›p du-ranlar, duraklayanlar, çürümenin okaç›n›lmaz sonucu ile karfl›lafl›rlar.Kirlenir, pas tutarlar. Her gün veher an, biraz daha bulafl›r onlarakapitalizmin türlü çeflitli pislikleri.Erozyona u¤rayan ruhlar›ndan ge-riye kocaman bir yalan ve riya ka-l›r.

Onlar art›k, ppaatteennttii bbuurrjjuuvvaazzii-yyee aaiitt türlü pencerelerden bakarlarzamana. Görüp görecekleri, yyaall-dd››zzllaannaann kköölleelliikklleerriinnddeenn baflkabirfley olmaz. Ve fakat kimse mah-kum de¤ildir bu pencerelere.

Gerçekli¤i görmek isteyen içindaima bir pencere daha vard›r.Mazlumu ve zalimi, emperyalizmive halklar›, zulmü ve direnifli oolldduu-¤¤uu ggiibbii ggöösstteerreenn halk›n penceresi-dir o. Bizim penceremizdir...

Sabolar’›n bakt›¤› bu pencere-dir. ‹flte bu pencere, direniflin zirve-sine dikilen umut bayra¤›n›n meka-n›d›r. fiairin dedi¤i gibi; ““UUmmuutt //SSaakkll››mm››zzddaa ööllüümmssüüzz bbaayyrraakk //KK››rrmm››zz›› kk››rrmm››zz››......”

Umuttur o bayrak; O bayra¤›nas›l› oldu¤u pencere, tarihin “sakl›-s›ndaki” yerini alm›flt›r çoktan. Öy-le ki, onun varl›¤›yla, suskunlu¤unzaptetti¤i zamanlarda bile, flaha kal-kar umut her yürekte. Öyle ki, da-yat›lan yaln›zl›k ve yabanc›laflma-n›n tenhal›¤›n› da¤›t›r rüzgar›yla.

Ezilenlerin ufkunu ayd›nlat›r opencereden yay›lan ›fl›k ve ses. Opencere, flflaaflflmmaazz ppuussuullaass››dd››rr hal-

k›n ve kavgan›n. Hep hhaayyaatt››nn ddoo¤¤-rr uussuunnuu ve hhaallkk››nn ddoo¤¤rruullttuussuunnuugösterir. Herkes görebilir, çünküyücelerdedir. Ve o yücelik karfl›s›n-da, sahtekarlarla haramilerin alçak-l›¤› derinlik yar›fla girerler. Bitme-yen bir yar›flt›r bu. Çünkü alçal›fl›nsonu yoktur. Ki o pencereden ba-k›ld›¤›nda, herkes oldu¤u gibi gö-rünür...

Dünyaya tutulmufl bir aynad›r opencere. Öyle bir aynad›r ki bu,hem cceellllaattllaarr››nn aacciizzllii¤¤iinnii hem dehhaallkk››nn hheeyybbeettiinnii gösterir. Zor veyalan üzerinde taht kurup halk› horgörenlerin, tarihsel küçüklü¤ünüsergiler. Ve dahas›, tarihin tekerle-¤ini ilerletme yetene¤ine sahipolan o devasa gücün, yani halk›ngerçek kuvvetini de yans›t›r. Hal-k›n gerçek kuvveti, onun öncüsü veönderidir evvela...

Göründü¤ü her yere, güveni veinanc› tafl›r Sabo’nun penceredekisilueti. O siluetin tarihte yank›lan›pduran sesi, halk›n zincir k›ran kuv-vetini büyütür daima...

Halklar›n birli¤ine aç›lan birpenceredir o. Emperyalizm ve ifl-birlikçilerinin bölücülü¤üne karfl›,halklar›n emek, umut ve kavga kar-deflli¤idir bu. Halklar›n eme¤ini,hayat›n› ve düfllerini çalan ayn›düflmand›r. Amerika’dan Avru-pa’ya emperyalizmdir bu düflman›nad›. Dostu düflman› bilmenin vekardeflli¤i büyütmenin oca¤›na aç›-l›r o pencere...

Ezelden yadigar bir öfkeyi ku-flanan penceredekilerin her biri, ge-lece¤e yadigar bir mirast›r flimdi.Kuflatmay› aflmak, penceredekibayra¤›, ülkemizin dört bir taraf›n-da dalgaland›rmak için, halk›n vehayat›n aras›na kar›flman›n vaktidirflimdi. Gün o gündür, dem o dem.Dedelerinin “Ya ‹stiklal Ya Ölüm”deyiflini “Ya Özgür Vatan, YaÖlüm”e tercüme eden Adal›lar,Amerikanc›lar’a teslim olmaktan-sa, bayrak olacaklard›r halk›n elin-de. Kurtulufla kadar dalgalanacak-lard›r kavgan›n doruklar›nda... Ev-latlar› ölse de halk›n, bu penceredeumudu dalgalan›r daima...

Trakya KültürMerkezi 2. K›rklareliKonseri

Trakya Kültür Merkezi taraf›ndan12 Nisan günü K›rklareli’de RomaDü¤ün Salon'unda TKM müzik toplu-lu¤unun da kat›ld›¤› bir konser düzen-lendi. Trakya Kültür Merkezi ad›nayap›lan aç›l›fl konuflmas›nda; yozlafl-maya karfl› halk kültürümüz temelin-de birlik beraberli¤in önemine vurguyap›ld›. Bu geceninde K›rklareli’dekiinsanlar›n yaratt›klar› kollektif eme-¤in sonucunda ortaya ç›kt›¤›n›nanlat›ld›¤› konuflman›n ard›ndan;Trakya Kültür Merkezi nin iki y›ll›kçal›flmalar›n› ve üretimlerini konualan 15 dakikal›k sinevizyon gösteri-mi izlendi. Sahneye ç›kan TKM mü-zik toplulu¤unun söyledi¤i marfl vetürkülerden sonra TKM atölye fali-yetlerine kat›lan küçük TKM’lilerinsöyledi¤i 'büyü' ve 'eftelya' adl› ikiparça ilgiyle dinlendi. Bu sene ikinci-si yap›lan konsere yaklafl›k 200 kiflikat›ld›. Coflkunun hiç dinmedi¤i kon-ser seneye bir daha görüflmek dile¤iy-le sona erdi.

Gelenekten Gelece¤eBedreddin

Çi¤li Pir Sultan Abdal KültürDerne¤i taraf›ndan 11 Nisan günü"Gelenekten Gelece¤e fieyh Bedred-din" konulu bir program düzenlendi.

Programda; “Geçmifl olaylar›n ta-rihsel özelli¤i ancak gelece¤e katk›la-r› ortaya ç›kt›¤›nda tam olarak anlafl›-labilir...

Börklüce Mustafa, Torlak Kemalve fieyh Bedreddin ça¤›n›n d›fl›na ç›-kabilme ve gelece¤e uzanabilme be-ceri ve yetene¤ini göstermifl ve öde-dikleri bedellerle tarihin alt›n sayfala-r›na yazd›rm›fllard›r adlar›n›" denildi.

Program›n devam›nda, ‹rfanÜnal’›n ba¤lamas›yla efllik etti¤i söz-leri Naz›m Hikmet’e ait olan fieyhBedreddin Destan›’n› okundu.

‹ki saat süren programa 57 kifli ka-t›ld›.

Page 21: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

‹stanbul Üniversitesi' nde 8 NisanÇarflamba günü bir faflist sald›r› dahayafland›. Y›llard›r defalarca yaflad›¤›-m›z tablo yine karfl›m›zdayd›. Gençli¤in akademik-de-mokratik mücadelesinden korkanlar, gençlik aya¤a kal-k›nca kendi saltanatlar›n›n bozulaca¤›ndan ürkenler, iiflfl--bbiirrllii¤¤ii iiççeerriissiinnddee yine karfl›m›zdayd›.

Beyaz›t' taki Merkez Kampustan birlikte ç›karak Un-kapan›’na giden arkadafllar›m›za, otobüse binmek üze-reyken ellerindeki köhnemifl sat›rlarla, b›çaklarla sald›-ran faflistler Aynur Özin, Bora Keklik, Ç›nar Öney adl›arkadafllar›m›z› yaralad›lar. Aynur Özin arkadafl›m›z›nsald›r›da diz kapa¤›na ald›¤› sat›r darbesiyle tendomba¤lar› koptu. Ameliyata al›nan Aynur Özin’in 6 haftakadar aya¤› alç›da kalacak, sonra da fizik tedavisi göre-cek. Aylarca yürüyemeyecek.

Bu nas›l bir gözü dönmüfllüktür ki, otobüsün içinegirip halktan insanlar da dahil sat›r sallay›p, insanlar› öl-dürmeye kalk›yorlar? Bu nas›l bir pervas›zl›kt›r ki, dahaönce sald›rganl›klar› defalarca tescillenmifl bu çapulcusürüsü, tekrar bu sald›r›lar› düzenleyebiliyor?.. Sivilfaflist hareketin niteli¤i bilindi¤inde bu sorular dacevab›n› bulmufl olur.

Bu faflistlerden Siyasal Bilgiler Fakültesi ö¤rencisiolan Serhat ...., s›nava girmek için okula geldi¤inde ya-n›nda onu koruyan onlarca sivil polis ve oottoobbüüsslleerr ddoo--lluussuu ççeevviikk kkuuvvvveett vard›. Faflistleri korumak için göste-rilen flu gayrete, flu resmi seferberli¤e bak›n. Ve bu res-mi iflbirlikçilerin gözü önünde, ocaklardan getirilmifl30-35 yafllar›ndaki faflistler bize bbeelllleerriinnddeekkii ssiillaahhllaarr››gösterdiler ve polisler k›llar›n› bile k›p›rdatmad›lar.

Her ne hikmetse sald›r›lardan iki dakika sonra sivil po-lislerin hepsi müneccim gibi otobüs duraklar›ndayd›lar.

Bunlar tesadüf olabilir mi? Ve bu yaflananlara “sa¤-sol çat›flmas›” denilebilir mi? Bu yaflananlar sivil faflist-lerin devletten ba¤›ms›z olmad›¤›n› ve gençli¤e yönelikbu faflist terörde, devletin do¤rudan aazzmmeettttiirreenn vvee““kkoorruuyyaann”” oldu¤unu aç›kça gösteriyor.

Çok aç›k bir flekilde ppoolliiss--iiddaarree--ssiivviill ffaaflfliisstt iflbirli¤ivar. Bize her f›rsatta saçma sapan bahanelerle sorufltur-ma aç›p cezalar ya¤d›ran idare, bu çapulcu sürüsüne hiçdokunmamaktad›r. Bu sald›r›da da TTaannjjuu GGeezzeerr,, RReeflflaattHHaajjiiyyeevv,, OOrrhhaann AAlliizzaaddee,, TTaannjjuu MMeerrtt adl› faflistler yeralm›flt›r. Görece¤iz ki, bunlar›n hepsi yine ellerini, kol-lar›n› sallayarak okullara gelip yeni sald›r›lar düzenle-yecekler. Aradan bir hafta geçmesine ra¤men adlar›,okullar›, sald›r›ya kat›ld›klar› bilinen ve aç›klanan bukifliler hakk›nda hiçbir ifllem yap›lmam›flt›r.

Ortada, aç›k aç›k öldürmeye teflebbüs gibi, kastenyaralama gibi bu düzenin yasalar›nca dahi en a¤›r suç-lardan biri olarak kabul edilen bir suç vard›r. Fakat bukifliler ne tutuklanm›fl, ne de gözalt›na al›n›p haklar›nda

herhangi bir soruflturma bafllat›lm›flt›r. Okul idaresi deherhangi bir soruflturma açmam›flt›r.

Ama söz konusu devrimci ö¤renciler olunca, sivil fa-flistlerin yapt›klar›n› görmeyen, üç maymunu oynayanppoolliiss,, iiddaarree vvee yyaarrgg›› kartal kesiliyorlar. En temel yasalhaklardan biri olan bas›n aç›klamas› yapmak, bildiri da-¤›tmak ve afifl asmaktan dahi, ggöözzaalltt››nnaa aall››nn››pp ttuuttuukkllaa--nnaabbiilliiyyoorruuzz.. Hukuksuzca y›llarca hapislerde yat›r›labi-liyoruz. Sivas'ta karikatür sergisi açt›klar› için 11 ay ön-ce tutuklanan arkadafllar›m›z halen mmaahhkkeemmeeyyee bbiillee çç››--kkaarr››llmmaadd››llaarr.. ‹ddianameleri bile haz›rlanmad›. Davadosyalar› hakk›nda ggiizzlliilliikk kkaarraarr›› al›nd›. Neredeyse 1y›ld›r neye dayanarak tutukland›klar›n› bilmeden tutuk-lu durumundalar.

Yasad›fl› gitar çalmak, ideolojik halay çekmek gibitrajikomik iddialarla hakk›m›zda soruflturma aç›p bizle-re aylarca, y›llarca okuldan uzaklaflt›rma cezalar› verenokul idareleri, sivil faflistlerin aleni katliam girifliminidahi görmezden gelmifltir. BBuu ffaarrkkll››ll››¤¤››nn aaçç››kkllaammaass››,,ülkemizdeki sistemin ffaaflfliizzmm olmas›ndad›r.

Köhnemifl sat›rlar›n› bize de¤il, gerçeklere vuruyor-lar. YYaallaannllaarr››nn hhüükküümm ssüürrddüü¤¤üü bbiirr üüllkkee vvee üünniivveerrssiitteeiissttiiyyoorrllaarr.. Bu yüzden korkakça gerçeklere sald›r›yorlar.Ama gerçekler vurmayla, k›rmayla de¤iflmez.

Devrimcilerin, demokratlar›n savunduklar› çok aç›kve sadedir. Ba¤›ms›z demokratik bir ülke, paras›z-bilim-sel-demokratik bir üniversite istiyoruz. ‹flte bu idealleriyok etmek, bizi y›ld›rmak için sald›r›yorlar.

Y›lmayaca¤›z! Hakl› olan biziz, meflru olan biziz.Biz tüm üniversitelileri ve ezilen, sömürülen halk› tem-sil ediyoruz.Onlar için yafl›yor, mücadele ediyoruz. Da-¤›tt›¤›m›z bildiri, ast›¤›m›z afifl, hayk›rd›¤›m›z sloganlarvatan›m›z›n ba¤›ms›zl›¤›, halk›m›z›n özgürlü¤ü içindir.

Faflistler ise on y›llard›r eemmppeerryyaalliizzmmiinn vvee oonnuunn iiflfl--bbiirrlliikkççiilleerriinniinn bbeekkççii kkööppeekkllii¤¤iinnii yap›yorlar. Bu kadaraç›k ve nettir! Sa¤-sol çat›flmas› denen fley koca bir ya-land›r ve gerçek budur.

Yalanlar›n karfl›s›nda daha güçlü olabilmek için y›l-madan, sinmeden örgütlenmeye devam edecek, her birsald›r›n›n hesab›n› mutlaka soraca¤›z. Faflist terörünhesab›n› sorarak, daha cüretli ve kararl› bir flekilde mü-cadelemizi büyütece¤iz.

KKAAHHRROOLLSSUUNN FFAAfifi‹‹ZZMM YYAAfifiAASSIINN MMÜÜCCAADDEELLEEMM‹‹ZZ!!FFAAfifi‹‹ZZMM‹‹ DDÖÖKKTTÜÜ⁄⁄ÜÜ KKAANNDDAA BBOO⁄⁄AACCAA⁄⁄IIZZ!! PPOOLL‹‹SS--‹‹DDAARREE--SS‹‹VV‹‹LL FFAAfifi‹‹SSTT ‹‹fifiBB‹‹RRLL‹‹⁄⁄‹‹NNEE SSOONN!!BBEEYYAAZZIITT FFAAfifi‹‹ZZMMEE MMEEZZAARR OOLLAACCAAKK!!

Gençlik FFederasyonu

GGeennççllii¤¤iinn SSeessii Polis-‹dare-Sivil Faflist‹flbirli¤i

YÜRÜYÜŞ

21

Say›:10

19Nisan2009

Page 22: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Son dönemde üni-versitelerde faflistsald›r›lar artm›fl

durumda. Dikkat çekici olan, sald›-r›lar, çat›flmalar, anl›k geliflen olay-lar fleklinde de¤ildir. Faflistler, sonderece planl›, sistemli bir sald›r›içindeler. Kantinlerde terör estir-mekten devrimci ö¤rencilere yöne-lik pusulara kadar sald›r›lardabirçok yönteme baflvuruyorlar. Sonbir iki hafta içindeki sald›r›lara bak-t›¤›m›zda bu daha aç›k görülecektir.

Eskiflehir Anadolu ÜniversitesiE¤itim Fakültesi’nde devrimci de-mokrat ö¤renciler bildiri da¤›t›rkenfaflist ö¤renciler, b›çak ve sat›rlarlasald›rd›lar. Devrimci ö¤rencilerinsald›r›ya karfl› koymas› üzerine fa-flistler, üünniivveerrssiittee ggüüvveennllii¤¤ii taraf›n-dan korumaya al›nd›lar. Durumuprotesto için rektörlük binas›na yü-rümek isteyen ö¤rencilere ppoolliiss,,cop, gaz ve köpekleriyle birliktesald›rd›. Onlarca ö¤renci yaraland›,74 ö¤renci gözalt›na al›nd›.

18 Mart’ta ODTÜ'de aç›lanNewroz masas›na bir faflist sald›rd›.Ö¤renciler fafliste müdahale edinceÖÖGGBB’’lleerr faflisti kkoorruummaa alt›na ald›.Bu himayeyi protesto eden ilericiö¤rencilere ise jjaannddaarrmmaa sald›rd›.Bir ö¤renci gözalt›na al›nd›, çok sa-y›da ö¤renci yaraland›.

2 Nisan’da Y›ld›z Teknik Üni-versitesi’nde; karfl›-devrimci ‹flçiPartisi’ne ba¤l› Türkiye GençlikBirli¤i (TGB) okul d›fl›ndan getir-dikleri ö¤renci olmayan kiflilerledevrimci, demokrat gruplar›n afifl-lerini y›rtmaya bafllad›lar. Buna mü-dahale eden devrimci demokrat ö¤-rencilere TTGGBB’’lliilleerr,, ÖÖGGBB’’lleerr,, ookkuulliiddaarreessii vvee ppoolliisslleerr bbiirrlliikk oolluupp ssaall--dd››rrdd››llaarr.. Polis sald›r›da gaz bomba-s›, cop, plastik mermi kulland›.

Ayn› hafta içinde Çanakkale On-sekiz Mart Üniversitesi'nde faflistlerb›çak ve sat›rlarla, okul içinde ved›fl›nda üç devrimci-demokrat ö¤-renciye sald›rd›lar. Okul idaresi sal-d›ran faflistlere sesini ç›kartmazken,

sald›r›y› protesto eden ö¤rencilereizin vermedi. Ayn› günlerde faflist-lerin “Alparslan Türkefl'in Askerle-riyiz” sloganlar›yla gösteri yapma-s›na kimse sesini ç›kartmad›.

‹stanbul Üniversitesi’nde oku-yan bir grup devrimci-demokrat ö¤-renci, 8 Nisan’da okul ç›k›fl›nda fa-flistler taraf›ndan takip edildiler. Fa-flistler Unkapan›’nda ö¤rencilere b›-çakla sald›rd›. ‹ki ö¤renci yaraland›.

Faflist terörpolisin himayesindeÖzetledi¤imiz son sald›r›lar bir

kez daha göstermektedir ki faflistlertüm üniversitelerde mutlak bir ser-bestli¤e sahiptirler. Devrimci, de-mokrat ö¤renciler ise polis, idare,ÖGB’ler, sivil faflistler taraf›ndankuflat›lm›fl durumdad›rlar.

Ö¤renci olmayan faflist katiller,okullara sürüler halinde girip rahat-l›kla sald›r›lar yapabilirken, ö¤ren-ciler, daha okul giriflinden itibarenbir dolu engelle karfl›lafl›rlar. Okulidareleri taraf›ndan her vesileylehaklar›nda soruflturmalar aç›l›r. Ö¤-renci velileri aran›p ayr›ca bir de““vveellii bbaasskk››ss››”” yarat›lmaya çal›fl›l›r.

Faflistler sald›r›lar›n› polisin,ÖGB’lerin hhiimmaayyeessii alt›nda gerçek-lefltirmektedir. Faflistlere himaye,polis ve ÖGB’lerle s›n›rl› olmay›p,üünniivveerrssiittee yyöönneettiimmlleerriinnee de uzan-maktad›r. Yönetimler, devrimci-de-mokrat ö¤rencileri okuldan atmakiçin binbir türlü gerekçe yarat›rkenfaflist ö¤rencileri korumaktad›rlar.

Faflistler, devrimcileri aç›ktantehdit ederler, tabancalar, b›çaklar,sat›rlarla terör estirirler, fakat idaretaraf›ndan soruflturma aç›l›p cezaverilenler faflistler de¤il yine dev-rimci, ilerici ö¤renciler olur.

Faflist terörün amac›?Birincisi, ilk anda sald›r›lar, dev-

rimci, ilerici gençli¤e yönelmifl gö-zükmektedir. Amaçlar›ndan biri bu-dur: Okullardaki devrimci-demok-

ratik örgütlenmeleri da¤›tmak.

Gençlik yap›s› gere¤i soran sor-gulayand›r. Faflist gerici e¤itim sis-temi ise bafltan afla¤› sorgulanmayamuhtaçt›r. Bunun için gençli¤in po-litikleflmesinden, örgütlenmesindenkorkmaktad›rlar. Düzen, sormayan,sorgulamayan, istedi¤i gibi yönlen-direbilece¤i apolitik bir gençlik ya-ratmak istemektedir. Bunu baflara-bilmelerinin ön koflulu ise, devrim-ci-demokrat gençlik örgütlenmele-rini da¤›tmakt›r.

Bu anlamda bugün oligarflinin“gençlik politikalar›”n›n önündekien büyük engel devrimcilerdir. Bu-nun içinde hem resmi, hem sivil fa-flist terörün öncelikli hedefi gençlikörgütlenmeleridir.

Aç›k ki, gençlik örgütlenmelerifaflist terör karfl›s›nda geri çekilir,sinerlerse, tüm kitlenin sindirilmesiçok kolay olacakt›r. Onun için dev-rimci, ilerici gençlik örgütlenmelerifaflist sald›r›lar karfl›s›nda daha ka-rarl›, daha cüretkar olmal›d›r.

‹kinci amaç; ttüümm öö¤¤rreennccii kkiittllee--ssiinnii yy››lldd››rrmmaakk vvee ssiinnddiirrmmeekkttiirr..Devrimcilere yönelik sald›r›lar ara-c›l›¤›yla kitleye gözda¤› verilmek-tedir. Faflist terör daha çok da bunoktada etkili olmaktad›r.

Gençlik kitlesi, bu tür sald›r›lar-la büyük oranda devrimci gençlik-ten uzaklaflt›r›lmaktad›r. Devrimci-lere yak›n olursan›z, devrimci, de-mokrat örgütlenmeler içinde yera-l›rsan›z ayn› fleyler (ssoorruuflflttuurrmmaallaarr,,ookkuullddaann aattmmaa,, ffaaflfliisstt tteerröörr,, ggöözzaall--tt››,, iiflflkkeennccee,, ttuuttuukkllaammaa vd.) sizin debafl›n›za gelir denilmifl olmaktad›r.

Bu tehdit ve gözda¤›, s›k s›k dafiiliyata dönüfltürülmektedir. Bu dagençlik kitlesini kendi sorunlar›karfl›s›nda dahi sesini ç›kartamazduruma getirmekte, yan›bafl›ndakisald›r›lara kay›ts›z kalmalar›na ne-den olabilmektedir. Bir an önceokulumu bitireyim düflüncesiyleaappoolliittiikklleeflflmmee hakim k›l›nmaktad›r.Bu bir yerde gençli¤in faflizm lehi-

Gençli¤in mmücadelesi vve öörgütlenmesine kkarfl› ffaflist tterör!

FAfi‹ST TERÖRÜN AMACI NE?

Say›:10

19Nisan2009

22

Page 23: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

ne “tarafs›zlaflt›r›lmas›”d›r.

ÜÜççüünnccüüssüü,, faflist sald›r›larda biramaç da devrimci, ilerici ö¤rencile-rin okullardan ffiizziikkii oollaarraakk tasfiyeedilmesidir. Faflist sald›r›lar, ço¤ukez polis ve yarg›n›n gözalt› ve tu-tuklamalar›yla, üniversite yönetim-lerinin soruflturmalar›yla tamamlan-maktad›r. Her faflist sald›r› sonra-s›nda faflistlere ne polis, ne üniver-site yönetimleri dokunmamakta,buna karfl›l›k, devrimci, ilerici ö¤-renciler hakk›nda gözalt›lar, sorufl-turmalar, okuldan uzaklaflt›rmalarbirbirini izlemektedir. “Mücadeleederseniz, örgütlü olursan›z, okulubitiremezsiniz!” Tehdit aç›kt›r.

Durum buyken, son sald›r›lardada tekrarland›¤› gibi faflist sald›r›lar“sa¤-sol çat›flmas›”, ya da TGB’likarfl›-devrimcilerin sald›r›lar›ndaoldu¤u gibi “sol görüfllü ö¤rencileraras›ndaki kavga” gibi yans›t›larak,faflist terörün amac› gizlenmektedir.

Gençli¤e karfl› kullan›lanlar kimler?Bunlar›n bafl›nda MMHHPP’’llii vvee

BBBBPP’’llii ›rkç›, kafatasç› sivil faflistlergelmektedir. Burjuva bas›n yay›norganlar›n›n sivil faflist hareketi“de¤ifltiler”, “12 Eylül öncesindekigibi de¤iller” diye göstermeye ça-l›flmas›na ra¤men, devlet bunlar› ih-tiyaç duydu¤u her zaman, her yerdehalka ve devrimcilere karfl› kullan-maya devam ediyor. Üniversiteler-deki sald›r›larda da yine onlar var.

‹stanbul’da devrimci ö¤rencilereyönelik son faflist sald›r›da AlperenOcaklar›’ndan faflistler vard› yine.Güya liderlerini kaybetmifllerdi,“üüzzggüünn”düler, ama elde sat›r b›çak,sald›r›yorlard› yine.

Sivil faflist hareket, 1960’l› y›lla-r›n ikinci yar›s›ndan itibaren bununiçin örgütlenmifltir zaten. Özellikle‘70’li y›llarda halk›n yükselen mü-cadelesine karfl› daha yayg›n olarakdevreye sokulan sivil faflist hareket,CIA, M‹T taraf›ndan komandokamplar›nda e¤itilmifl, kontrgerillaörgütlenmeleriyle içiçe organizeedilmifl ve 12 Eylül’e kadar ki y›l-larda binlerce insan› katletmifllerdir.

MHP’lilerle, BBP’liler aras›ndadevletin sald›r›lar›nda kullan›lmala-r› aç›s›ndan bir fark yoktur.

Gençli¤in mücadelesine karfl› ay-n› amaçla zaman zaman kullan›lanbir di¤er güç, iissllaammcc››llaarrdd››rr.. Faflist-lerle birlikte, devrimci, ilerici genç-lere birçok kez sald›rm›fllard›r. ‹s-lamc›lar, “türban” çerçevesindeYÖK’e karfl› bir mücadele içindey-mifl gibi gözükseler de, devrimcilerekarfl› birçok konuda faflistlerle venesnel olarak da üniversite yönetim-leriyle birlikte olup sald›rm›fllard›r.

Ayd›nl›kç› TGB’liler ise 12 Ey-lül’den beri tescilli ihbarc› karfl›-dev-rimcilerdir. Özellikle 12 Eylül önce-sinde ihbarc›, provokatör olarak sal-d›rd›lar. 12 Eylül sonras› siyasi are-naya “‹flçi Partisi” gibi sol bir adlaç›ksalarda daha fazla devlete yasla-nan bir çizgiye savruldular. 2000’ler-de “K›z›l elma” ve benzeri isimler al-t›nda faflistlerle ittifak halinde dev-rimcilere sald›r›lar›n› sürdürdüler.

Gençlik, faflist teröre teslim olmayacak! Ülkemiz gençli¤i, faflistleri de,

ihbarc›lar› da, tarihinden tan›yor. 12Eylül öncesinde her alanda faflist te-rör uygulayan, okullar› iflgal edipcan güvenli¤ini ve ö¤renim hakk›n›yok eden MHP’li-ÜGD’li sivil fa-flist harekete karfl› mücadelede degençli¤in önemli bir gelene¤i vetecrübesi vard›r. Bu gelene¤in vetecrübenin ad› Dev-Genç’tir.

Faflist terörün karfl›s›na mmiilliittaann--ccaa ve kkiittlleesseelllliikkllee ç›k›ld›¤›nda, fa-

flistlerin yapabilece¤i bir fley yoktur.Dev-Genç’liler bu militanca ve kit-lesel mücadele anlay›fl›yla, 1980öncesindeki say›s›z faflist iflgali k›r-m›fl, birçok alan› faflistlerden temiz-lemifltir.

Faflistler, b›çakl›, silahl› sald›r›-larla, tek tek insanlara pusu kurma-larla, adam kaç›rmalarla devrimcile-ri ve en genelde tüm gençlik kitlesi-ni y›ld›rmak, sindirmek istemekte-dir. Sürekli teröre maruz kalan in-sanlar korkup sineceklerdir. Fafliz-me karfl› mücadelenin biçimleri,yöntemleri konusunda Dev-Genç ta-rihinden ö¤renmeli ve ö¤retmeliyiz.

Resmi ve sivil faflist terörün ha-kim oldu¤u yerde ne hak ve özgür-lüklerden, ne en genel anlam›ylae¤itimden bahsedilemez. Faflist te-rörden tüm ö¤renci kitlesi zarar gör-mektedir. Faflist teröre karfl› gençli-¤in kendini savunmas›, korumas›meflrudur.

Devrimci gençlik, faflist sald›r›-lar›n karfl›s›na tüm anti-faflist genç-li¤i dikmeyi hedeflemelidir. Oligar-flinin y›llard›r sürdürdü¤ü apolitik-lefltirme sald›r›lar›na karfl›n önemlibir anti-faflist potansiyel vard›r. Vebu kesimler örgütsüz olduklar› içinfaflist terör en çok da onlar üzerindeetkili olmaktad›r. Faflist teröre karfl›ancak militan bir mücadele sürdürü-lerek bu kesimlere güven verilebilir.

Faflistlerin gerçek yüzü a盤a ç›-kart›l›p teflhir edilmelidir. Tüm va-tan millet söylemlerinin sahte oldu-¤u, ba¤›ms›zl›kla, vatanseverlikleilgilerinin olmad›¤›, tüm zamanla-r›nda Amerika’n›n uflakl›¤›n› yap›ponlar ad›na devrimci, demokrat, ile-ricilere sald›rd›klar›n› en geniflgençlik kitlesine gösterebildi¤imizölçüde, anti-faflist mücadele güçle-necektir. Bu teflhir, kesinlikle ihmaledilmemesi gereken bir çal›flmad›r.

Bu anlamda, gençlik örgütlen-melerinin öncelikli görevleri; genç-lik kitlelerindeki anti-faflist bilincigüçlendirmek, örgütlü bir anti-faflistgüç yaratmak, kitlelerin akademik-demokratik taleplerine sahip ç›kanve faflistlere meydan› bofl b›rakma-yan örgütlülükler oluflturmakt›r.

Faflist tterörün kkarfl›s›na militanca vve kkitlesellikle ç›k›ld›¤›nda, ffaflistlerin

yapabilece¤i bbir fley yyoktur. Faflizme kkarfl› mmücadelenin

biçimleri, yyöntemlerikonusunda DDev-Genç

tarihinden öö¤renmeli vveö¤retmeliyiz.

YÜRÜYÜŞ

23

Say›:10

19Nisan2009

Page 24: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

***

Ö¤renci:Vatan Lisesinde okuyorum. 11

TM s›n›f›nday›m. Fatih’te oturuyo-rum. Okula yürüyerek gidiyorum.

Servis fiyatlar›, bugün en düflü-¤ü, 110 TL. Minibüs ve otobüslerinde afla¤› kal›r yan› yok. Buralara ve-rilen paray› en az›ndan e¤itim ihti-yaçlar›m ya da acil sa¤l›k durumla-r› için kullanabilirim. Bunun içinulafl›m ücretsiz olmal›.

Ulafl›m sorunu birileri ceplerinidoldurmay› sürdürdü¤ü sürece çö-zülemez. Ama tabi bu sorun ancakbizim zorlamam›zla çözülür.

Ö¤renci:Kas›mpafla Lisesi’nde 2. s›-

n›fta okuyorum. Okmeyda-n›’nda oturuyorum. Okula hergün yyüürrüüyyeerreekk ggiiddiipp ggeelliiyyoo--rruumm.. 20 dakika falan sürüyor.

Çünkü e¤er otobüsle gider-sem aç kal›r›m. Param cebimdekals›n diye yürüyerek gidiyo-rum. Zaten ailemin de bana her

gün yol paras› verecek durumu yok.

Ulafl›m bedava olursa iyi olur

Ö¤retmen:Gazi Osman Pafla’da oturuyo-

rum. fiimdi çal›flt›¤›m lisenin ad›n›vermeyeyim, zaten iki davam var.

Ulafl›ma ayl›k 55 TL veriyorum.Ayl›k ulafl›m toplu tafl›mada ucuzgözükmekle beraber; gelir düzeyi-miz ele al›nd›¤›nda kuflkusuz yük-sek bir maliyet oluflturmaktad›r.

‹stanbul’da kamu hizmetininmant›¤›na ayk›r› olarak ‹stanbullu-lar’a paral›, sa¤l›kl› olmayan birulafl›m hizmeti verilmekte. Özellik-le ö¤renci kesimine ulafl›m ücretsizsa¤lanmal›d›r.

E rcüment EEskiciPsikolojik DDan›flman‹stinye Sar›yer ikamet bölgem.

Sar›yer Çay›rbafl› Atatürk ‹lkö¤re-tim Okulu’nda görevliyim. Günde 2araç olarak düflününce 20 ifl günütoplam ulafl›m gideri 40 TL. Lakinbu gider ekstra araç kullanma zo-runlulu¤u ile daha fazla bir giderolarak ortaya ç›k›yor. Minimum 60tl’lik bir gider... Ulafl›m problemi-nin temelinde yeralan ilk ve tek çö-züm toplu tafl›man›n özendirilmesi-dir. Bunun tek yolu, ulafl›m› ücretsiz

olarak sadece hizmet mant›¤› çerçe-vesinde düflünen bir sistemin devre-ye girmesidir.

Ö¤retmen:Okmeydan›’nda oturuyorum.

fiiflli Endüstri Meslek Lisesi’nde ça-l›fl›yorum.

Okula otobüs ya da minibüslegidip geliyorum. Günde 3 TL paraay›rmak zorunday›m o da ayl›k 60-70 TL yap›yor.

Ulafl›m sorunu nas›l çözülebiliregelince? Bir ö¤rencinin ulafl›m mas-raf› aaiilleessii ttaarraaff››nnddaann ddee¤¤iill bbeelleeddii--yyeelleerr ttaarraaff››nnddaann kkaarrflfl››llaannmmaall››dd››rr..Ulafl›m›n paral› olmas› asl›nda dev-letin e¤itime bak›fl aç›s›d›r. MEB’inbir uygulamas› var. Ücretsiz kitapuygulamas›. O uygulama sadecekendilerine yarar sa¤l›yor. Hembask› ifllerini kendi yandafllar›na ve-riyorlar, hem de kendi propaganda-lar›n› yapm›fl oluyorlar.

Devlet öncelikle e¤itim sorunu-nu bafltan afla¤›ya ele almal›d›r za-ten uullaaflfl››mm ssoorruunnuu ddeenniilleenn flfleeyy ddeeüüccrreettssiizz ee¤¤iittiimm kkaappssaamm››nnaa ggiirreerr..

‹lkö¤retim velileri ve ö¤rencile-ri için konuflacak olursak; Bir servisparas› 200-250 TL civar›nda. Bu as-gari ücret alanlar için imkans›z gibi.Buradan da flöyle bir sonuç ç›k›yorya çocuk do¤urmayacaklar ya da busorunun çözümü için u¤raflacaklar,u¤raflmal›lar.... En az›ndan %60-70civarar›nda ulafl›m ücretsiz hale ge-lebilir. Belediyeler bunu sa¤lamaolana¤›na sahiptirler.

E¤itimci Ümit ÖÖzcan:Sürücü kursunda e¤itimciyim.

Bayrampafla Y›ld›r›m Mahallesi’n-de oturuyorum.

Sorun, milyonlarca ö¤renci ve velisinin, onbinlerce ö¤retmenin sorunu. Sorun, çözülemedi¤inde, gençlerin e¤itim hakk›n›ortadan kald›racak kadar önemli bir sorun.

Kim çözecek?

Soru: Okula ulafl›m›nas›l sa¤l›yorsun?Cevap: Yürüyerek.

Ö¤renciler, a¤›rl›kl› olarak da lise-li ö¤renciler, bir süredir ulafl›m so-runlar›n› duyurmaya, sorunun çö-zümünü sa¤lamaya çal›fl›yorlar.Bugüne kadar çok fazla dile geti-rilmeyen bu sorun, görülüyor ki,gençlerin e¤itim hakk›n› yok edenboyutlara ulaflabiliyor. Sorun bir-çok yerde, bir çok biçimde ortayaç›k›yor. Ulafl›m sorunuyla ilgili ikisay›d›r yay›nlad›¤›m›z röportajla-r›n bu say›da üçüncü ve son bölü-münü yay›nl›yoruz. Ve sonuç ola-rak belirtiyoruz ki, sorunun çözü-mü, tüm ö¤rencilerin, tüm velile-rin, soruna sahip ç›kmalar›nda dü-¤ümleniyor: ‹‹sstteeyyeelliimm vvee aallaall››mm!!

Say›:10

19Nisan2009

24

Page 25: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Ye¤enlerim okula giderkenotobüsle gidip-geliyorlar. Birifiiflli Endüstri Meslek Lisesi’n-de okuyor, di¤eri Bayrampafla’da.

Ö¤rencilerin ücretsiz tafl›n-mas› gerekiyor. Asgari ücretin 527lira olmas› ailenin ö¤renciye paravermesini engelliyor.

Devletle birlikte belediyelerinçözmesi gerekiyor. Uzak olan okul-lara ücretsiz hat açmas› gerekiyor.

Eczac›:Alibeyköy’de oturuyorum. fiiflli

taraf›na gidiyorum daha çok. Seçimzaman›nda Cemevlerine ve dahabirçok yere bedava otobüslerle, mi-nibüslerle servis yaparken seçim za-man› geçtikten sonra herkesi unutu-yorlar. Ulafl›m özellikle ö¤rencilereücretsiz olmal›. Onlara ücretsiz ol-

sun bari baya¤› rahatlar›z. Yaniokullar›n önüne ücretsiz servis isti-yoruz.

Ö¤renci:Alibeyköy’de oturuyoruz. E-

yüp’te aç›k ö¤retimde okuyorum.Otobüsle gelip-gidiyorum. Para so-runu nedeniyle dershaneye gitmiyo-rum. Gidemiyorum. Herhangi biryere gitmek çok pahal›. Pasoyla fa-lan bile. Ö¤rencilere de çok pahal›

gerçekten.

Birleflirsek hak-k›m›z› alabiliriz.Bunun için imzatoplay›p büyükflehirbelediyesine verme-liyiz.

Ö¤renci:fiiflli Endüstri

Meslek Lisesi’nde otomotiv bölü-mü ö¤rencisiyim. Okmeydan›’ndaoturuyorum. Okula giderken gündeiki defa araç kullan›yorum. Bu y›l,haftada bir gün okula gidiyorum, di-¤er günler staja gidiyorum. O yüz-den bu y›l beni zorlam›yor. Amamesela Lise 1. s›n›ftayken yyüürrüüyyee--rreekk ggiiddiipp ggeelliiyyoorrdduumm.. Çünkü hergün yol paras› vermek zor oluyor

Ulafl›m bize indirimli ya da be-dava olmal›d›r. Bunu da belediyeleryapmal›d›r.

yafllar› küçük, yürekleri büyük;istemeye cüret ettiler bir kez...‹ST‹YORLAR VE ALACAKLAR!

‹stanbul Üniversitesi'nde 8 Ni-san günü okuldan beraber ç›k›fl ya-pan devrimci-demokrat ö¤rencilereUnkapan›'da sald›ran faflistler, üçö¤renciyi yaralam›fllard›. Otobüsle-re girerek halktan insanlara da sat›rsallayan faflistlerin sald›r›s›ndaGençlik Federasyonu'ndan AynurÖzin'in diz kapa¤›n›n alt›ndaki ten-dom ba¤lar› sat›r darbesi sonucukopmufltu.

Sene bafl›ndan beri birçok kezsald›r› düzenleyen sivil faflist-idare-polis ittifak›na karfl›, 9 Nisan günüdevrimci-demokrat-yurtsever ö¤-renciler bir eylem gerçeklefltirdi.

Eylemde önceFen-Edebiyat Fa-kültesi ve Merkez Kampüste duyu-rular yap›l›p, bildiriler da¤›t›ld›. S›-n›f, bahçe, kantin, yemekhane, ko-nuflmalar›n›n yap›ld›¤› eylemdeFen-Edebiyat Fakültesi'den ç›kanö¤renciler, ‹letiflim ve E¤itim Fakül-teleri üzerinden Beyaz›t Meydan›'nageldi. Meydana Merkez Kampüs'tengelen di¤er ö¤rencilerle birleflerekburada bas›na aç›klama yap›ld›.

“(...) Yalanlar›n karfl›s›nda daha

güçlü olabilmek için y›lmadan, sin-meden örgütlenmeye devam ede-cek, her bir sald›r›n›n hesab›n› mut-laka soraca¤›z. Adaleti kendimizsa¤layacak, daha cüretli ve kararl›bir flekilde mücadelemizi büyütece-¤iz.” denilen eylem boyunca;"Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Müca-delemiz", "Beyaz›t Faflizme MezarOlacak", "Faflizme Karfl› OmuzOmuza" sloganlar›n›n at›ld›. 200kiflinin kat›ld›¤› eylemden sonraö¤renciler toplu flekilde Taksim ‹lk-yard›m Hastanesi'nde ameliyat olanarkadafllar› Aynur Özin'i ziyaretegittiler.

Faflizme KKarfl› BBirleflikMücadele

7 Nisan günü Eskiflehir AnadoluÜniversitesi Yunus Emre kap›s›ndatoplanan ö¤renciler 18 Mart'ta ya-flanan olaylar› ve üniversite rektö-rünün gerek olay esnas›nda gerekseolaylardan sonra yapt›¤› aç›klama-lar› protesto etti.

"Faflizme Karfl› Birleflik Müca-deleye" pankart›n› açan ö¤renciler

Yunus Emre giriflinden, ö¤renci ye-mekhanesi önüne kadar "KahrolsunFaflizm, Faflizme Karfl› OmuzOmuza, Gözalt›lar SoruflturmalarBask›lar Bizi Y›ld›ramaz" sloganla-r›yla yürüdüler.

Yemekhane önünde yap›lanaç›klamada; "Faflizm, kimi zamanellerinde sat›r, b›çak ve silahlar›ylasald›ran bir güruhla, kimi zaman dayasalar› ve kurallar›yla hepimizitehdit etmeye devam ediyor. Bugünbütün fikirlere aç›k oldu¤unu söy-leyen üniversite yönetimi eli sat›rl›,silahl›lar› korumaktan çekinme-mektedir.

Bu sorun her ö¤renciyi ilgilen-dirmektedir. Çünkü yar›n bu eli sa-t›rl›larla her birimiz karfl› karfl›yakalabiliriz.

Bizlerin hakl› mücadelesini gö-zalt›larla tutuklamalarla, okuldanuzaklaflt›rmalarla, sald›r›larla dur-durmaya çal›fl›yorlar. Fakat bizlerfaflizmin bu güne kadar yapt›¤› hiç-bir sald›r›da okullar›m›z› faflizminellerine b›rakmad›k; bundan sonrada b›rakmayaca¤›z" dendi. 60 kifli-nin kat›ld›¤› eylem söylenen türkü-lerle son buldu.

Faflist Sald›r› Protesto Edildi

YÜRÜYÜŞ

25

Say›:10

19Nisan2009

Page 26: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Umuttur Ülkemizin Dört

Page 27: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Bir Yan›nda Büyüyen...

Page 28: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Say›:10

19Nisan2009

28

“Sular ‹daresi binas›n›n üzerin-den otomatik silahlarla alandakikitlenin üzeri taranmaya bafllanm›fl-t›...” diye bitirmifltik yaz› dizimizinbirinci bölümünü.

Alanda tam bir kargafla baflla-m›flt›. Yüzlerce kifli bu panik s›ra-s›nda ayaklar alt›nda kalarak ezildi.Kitlenin üzerine S›raselviler ve ‹n-tercontinental oteli taraf›ndan dakurflun ya¤d›r›l›yordu. Bir Dev-Genç’li o günü, o an› flöyle anlat›-yor;

“Kaçacak boflluk yok. Herkesönündekilere çarp›yor, insanlar bir-birini çi¤niyor. Pani¤i engellemekisteyenlerin uyar›lar› birbirini izli-yor. fiaflk›nl›k ve çaresizli¤in verdi¤idalgalanmaya karfl›n sadece DEV-GENÇ kitlesi yerinde ve DEV-GENÇ’lilerin sesleri duyuluyor: Ye-re yat›n, kaçmay›n!

‹lk pani¤in yat›flt›r›lmas›nda roloynayan DEV-GENÇ görevlilerialana atefl aç›lan noktalar› yo¤unbir atefle al›yorlar. Atefl açanlar bek-lemedikleri bu karfl›l›k üzerine kaç›-yorlar.” (Zafer Yolunda-1, syf. 111)

TTaakkssiimm,, ÖÖddeenneenn BBeeddeellddiirrTaksim meydan›nda o gün, kur-

flunlarla ve izdiham sonucu ezilerek35 emekçi hayat›n› kaybetti. Ve ogünden itibaren Taksim Meydan›art›k sadece bir “meydan” de¤ildi.

Taksim Meydan›, kontrgerillan›nkanl› tarihinin tan›¤›yd›. TaksimMeydan›, iflçi s›n›f›n›n mücadele-sinde can›n› veren 35 emekçi de-mekti. Taksim Meydan›, 1 May›sdemekti art›k. Tarihimizde, bedelikanla ödenmifl bir mevzi olarak, 11MMaayy››ss AAllaann›› olarak yeralacakt› ar-t›k.

Taksim Meydan›, oligarflik dik-tatörlü¤ün hiçbir maskeyle gizleye-meyece¤i gerçek yüzüdür. Onuniçindir ki, oligarfli, onlarca y›l ya-saklad› Taksim’i. Oligarflinin tem-silcileri, Taksim’e bakt›klar›ndahep, 500 bin emekçiyi gördüler. Buyüzden burjuvazinin kabusu olduTaksim.

Burjuvazi, Taksim’in, yeri gö¤üsarsan 500 bin emekçiyle ve katle-dilen 35 emekçiyle özdeflleflmesiniunutturmak için yasaklad›lar, mey-dan› meydan olmaktan ç›kard›lar,ama baflaramad›lar. Taksim Meyda-n› emekçilerin bilincinin çok derin-liklerinde yer etmifltir.

‘‘7788 11 MMaayy››ss’’››;; YYüüzzbbiinnlleerriinn IIssrraarr››78 1 May›s’›na gelindi¤inde

kontrgerillan›n psikolojik savafl› vefaflist terör iyice t›rmand›r›lm›fl, 1May›s’a kat›l›m› azaltmak için heryöntem devreye sokulmufltu. ’77 1May›s katliam› kitlelere gözda¤›vermek için kullan›l›yordu. Dahak›sa süre önce de 16 Mart’ta ‹stan-bul Üniversitesi katliam› gerçeklefl-tirilmiflti. Oligarfli seferberlik halin-deydi. ‹stanbul’a girifl ç›k›fllar gün-ler öncesinden kontrol alt›na al›n-m›flt›. Görünen oydu ki, 1 May›s,kuflat›lm›fl bir kentte, polis ve aske-rin iflgali alt›nda kutlanacakt›. Ogünkü ç›kan Cumhuriyet Gazete-si’inde durum flöyle anlat›l›yordu;

“1 May›s Alan›’nda törenler boyun-ca il jandarma alay›, motorize jan-darma alay› ve 5 bin polisin görevyapaca¤› ... polis, jandarma ve has-tanelerde tüm izinlerin kald›r›ld›¤›belirtilmifltir. ... 66. tümen haz›r ola-rak bekleyecektir. ‹stanbul’a girifl-ç›k›fllar dün sabahtan itibaren kon-trol alt›na al›nm›fl, tüm araçlar veiçindekiler aranm›flt›r.” (1 May›s1978, Cumhuriyet)

1 May›s Meydan›’n› yasaklama-m›fllard› fakat ihtimal ki, bir öncekikatliamlar›n›n “baflar›s›n›” görmek,bir avuç insan›n topland›¤› bir alangörüntüsüyle, halka ve devrimcileremoral bir darbe vurmak istiyorlard›.

Ama yan›lacaklard›.

Devrimciler emekçiler fark›n-dayd› ki; ’78 1 May›s’›nda alanlaraç›kmak, o alanda ››ssrraarrcc›› oollmmaakk,, yyee--nnii bbeeddeelllleerrii ggöözzee aallmmaakk flartt›.

Oligarfli umdu¤unu bulamad›.Israr, bedel ödeme kararl›l›¤›,TÜRK-‹fi’e ba¤l› baz› sendikalar›nda kat›l›m›n› sa¤lam›flt›.

200 bin civar›nda emekçi yenibedeller ödemeyi göze alarak 1 Ma-y›s’› 1 May›s alan›nda kutlamakta›srarl› oldular. 200 bin emekçininkararl›l›¤› ve öfkesi doldurmufltuTaksim Meydan›’n›.

’’7799 11 MMaayy››ss’’››;; YYaassaakkll›› 11 MMaayy››ssllaarr’’››nn BBaaflflllaanngg››cc››‹ktidarda Ecevit hükümeti vard›

ve Marafl katliam›ndan sonra 2266AArraall››kk 11997788’de içinde ‹stanbul’unda bulundu¤u 13 ilde s›k›yönetimilan edildi. S›k›yönetim alt›nda geli-nen 1979 1 May›s’› arifesinde, Tak-sim Meydan› da yasaklanm›flt›.D‹SK yönetimi “1 May›s’› 1 May›sAlan›’nda kutlayaca¤›z” aç›klama-s›n› yapt›. Ama bu sözü hayata geçi-

Dalc›lar’la Yol Açt›k Halk›n Coflkun AkanSeline...

1 May›s’›n K›sa Tarihi:

BEDEL ve ISRARBÖLÜM 22

Page 29: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

YÜRÜYÜŞ

29

Say›:10

19Nisan2009

recek militan bir kararl›l›k göstere-medi. Bu koflullarda 1 May›s Ala-n›’na ç›k›lamad›. 1 May›s, yoksulgecekondu semtlerinde soka¤a ç›k-ma yasaklar›na ra¤men silahl› ve si-lahs›z çeflitli gösterilerle kutland›...

1979, 1 May›s ve meydanlar›nemekçilere yasakland›¤› y›llar›nbafllang›c› oldu. Sonraki y›llarda çe-flitli yerlerde gösteriler, silahl› ey-lemler yap›lsa da, yeniden alanlaraç›k›labilmesi için uzun y›llar geç-mesi gerekecekti...

11998888,, 8899,, 9900:: 11 MMaayy››ssllaarr’’›› KKaazzaannmmaakk ‹‹ççiinn KKaarraarrll›› vveeBBeeddeell ÖÖddeemmeeyyee HHaazz››rrdd››kk12 Eylül faflizmi, emekçi halk›n

o güne kadarki tüm kazan›mlar›n›gasp etmiflti. Kitleler büyük ölçüdepasifize edilmifl, apolitiklefltirilmifl-ti. Hapishanelerdeki direnifller, enküçük haklar için bile büyük bedel-ler ödenmesi gerekti¤ini göstermek-teydi.

‘80’lerin ikinci yar›s› cuntan›nyaratt›¤› pasifikasyonun k›r›ld›¤›y›llar oldu. Devrimcilerin önderli-¤inde iflçi direniflleri, ö¤renci genç-li¤in eylemleri birbirini izledi. Son-ra memurlar ve gecekondular›nyoksul emekçileri aya¤a kalkt›. Budönem halk›n devrimci mücadelesi-nin yeniden uyan›fl dönemiydi birbak›ma. ‹flte bu süreçte, 1 May›s da12 Eylül’ün gasp ettiklerini tekrarkazanma mücadelesinin bir parças›oldu. Her alanda bedellerin gözeal›nmas› gerekiyordu, 1 May›s’la-r›n, meydanlar›n yeniden kazan›l-

mas› da bedeller pahas›na olacakt›.

Bugün 1 May›s alanlarda kutla-nabiliyorsa, bunda iflte özellikle buüç y›ldaki mücadelede gösterilenkararl›l›¤›n pay› büyüktür..

‘‘8888,, 8899,, 9900 l May›s’lar›, 1 Ma-y›slar› yeniden kazand›¤›m›z y›llar-d›r.... ‘‘9911,, 9922,, bu kazanma kararl›l›-¤›n›n güçlendirildi¤i, pekifltirildi¤iy›llard›r... ‘‘9933,, 9944,, 9955,, 9966 ise l Ma-y›s’›n yeniden onbinlerle, yüzbin-lerle kutlanmas›n›n önünün aç›ld›¤›y›llard›r. Bütün bu kazan›mlar›n te-melinde ise kararl›l›k ve ödenen be-deller vard›r.

Devrimciler 11998888 11 MMaayy››ss’’››nnddaa,,bedeli ne olursa olsun Taksim’e ç›k-maya kararl›yd›. Haz›rl›klara bafl-land›. Taksim’e ç›kma kararl›l›¤›yeniden yükselen mücadele içindeyeralan iflçiler, memurlar, ö¤renci-ler, gecekondulular üzerinde büyükbir coflku yaratt›.

Ancak, 1 May›s’›n Taksim Mey-dan›’nda kutlanmak istemesindenrahats›z olan sadece oligarfli de¤ildi.gibi, bunlarda rahats›z olmufllard›Taksim’e ç›kma kararl›l›¤›ndan. Sta-tüler bozulacak, sars›lacakt›... Amadevrimcilerin kararl›l›¤› karfl›s›nda,reformist siyasi hareketler ve sendi-kalar da “birfleyler yapmak” zorun-da kald›lar. D‹SK gazetelere verdi¤ibir ilanla 1 May›s’› Bahçelievler’debir sinemada kutlayaca¤›n› aç›kla-m›flt›. Devrimci Sol Güçler, ““11 MMaa--yy››ss SSaalloonnllaarrddaa DDee¤¤iill,, AAllaannllaarrddaaKKuuttllaannmmaall››dd››rr”” slogan›yla bu re-formist tavr› da mahkum etti.

Devrimcilerin 1 May›s’› kutlamave alana ç›kma kararl›l›¤› karfl›s›nda

eski D‹SK liderlerinden mmiilllleettvvee--kkiillii AAbbdduullllaahh BBaaflflttüürrkk ve çevre-sindekiler, 1 May›s’a iki gün kaladevrimcilerin eylemini bölen birtav›rla 1 May›s Alan›’na gidece-¤ini duyurdular. Çeflitli siyasi der-giler ve sendikalar taraf›ndanoluflturulan ve kendilerine “1 Ma-y›s Platformu” ad›n› veren bir ke-sim de onlar›n pefline tak›ld›lar.

Oligarfli de 1 May›s öncesin-den kitleleri korkutma, sindirmekampanyas›na bafllam›flt›. 1 Ma-y›s’ta alanlara ç›kmak isteyenlere

karfl› 12 Eylül öncesi katliamlar ha-t›rlat›larak, ““1122 EEyyllüüll öönncceessiinnee ggee--rrii ddöönnmmeekk”” demagojileri ortaya sü-rülmüfltü. Televizyonlardan 1 Ma-y›s’›n yasak oldu¤una, müdahaleedilece¤ine dair tehdit bildirileri ya-y›nlan›yordu. Kitleleri sindirme po-litikas›n›n bir parças› olarak ikiDevrimci Solcu Öztürk Acari ve Sa-lih Kul, 1 May›s’›n arifesinde kal-d›klar› evde katledildiler. FakatAcari ve Kul’un Okmeydan›’ndakuflat›ld›klar› evde çat›flarak flehitdüflmeleri, korkuyu de¤il, cüreti bü-yüttü.

1 May›s sabah› geldi¤inde 1 Ma-y›s Alan›, tamamen polis iflgali al-t›ndayd›. Alana ç›kan tüm sokaklar,caddeler barikatlarla kapat›lm›flt›.

Abdullah Bafltürk de, dedi¤i gibi1 May›s Alan›’na geldi. Ama, mil-letvekili s›fat›n› tafl›yan Bafltürk,dokunulmazl›¤› sayesinde arabaylaalana kadar gelip aceleyle bir çe-lenk koyup, ayn› aceleyle alandanç›k›p gitmiflti. Bafltürk’e yedekle-nenler, alanda polisle yüzyüze kal-d›lar ve hiçbir haz›rl›klar› olmad›¤›için, ne yapacaklar›n› bilemedenöylece “eylemlerini” bitirdiler!!!

Onlar “eylemlerini” bitirirken,as›l 1 May›s kavgas› bafll›yordu.Gö¤üs gö¤üse çat›fl›laca¤› mutlakoldu¤u halde, bu kavgaya 55000000’’eeyyaakk››nn kkiiflflii gelmiflti. Devrimcilerinönderli¤inde 5000 emekçi, 1 May›sAlan›’na yürüyüfle geçtiler. Binler-ce kararl› insan, “Yaflas›n l May›s”,“l May›s Engellenemez”, “Kahrol-sun Faflizm!” sloganlar›yla barikat-lar›n üzerine yürüdü. Polis sald›r›s›-n›n ard›ndan çat›flmalar Taksim ci-var›ndaki tüm sokak ve caddelerdesaatlerce sürdü. Bu kararl›l›k, art›k1 May›slar’› kutlamaktan geri ad›mat›lamayaca¤›n›, 1 May›s Alan› he-definden vazgeçilmeyece¤ini göste-riyordu.

‘‘8899;; BBeeddeellssee,, ‹‹flflttee ÖÖddüüyyoorruuzzArt›k 1 May›s’›n salonlara hap-

sedilmesi sözkonusu olamazd›. Yi-ne vard› 1 May›s’› salonlarda, kok-teyllerle “kutlamak” isteyenler. An-

11 MMaayy››ss 11997788

Page 30: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

cak 1 y›l önce devrimcilerin Tak-sim’de barikatlar› zorlamas›, kitle-lerde büyük bir etki yaratm›flt› ve bualanlardan kaç›fl› da zorlaflt›r›yordu.

Reformistler, 1 May›s alan›n›ntarihsel anlam›n› görmekten uzakt›-lar. Görseler de bunun gere¤ini yeri-ne getirecek siyasi cüretten yoksun-dular. Kimileri, 1 May›s’› “polisekaranfil atarak”, kimileri ise PeraPalas’ta kokteyl düzenleyerek kut-layacaklar(!)d›. Önceki y›l “89’da 1May›s alan›nday›z” diye bildiri ya-y›nlayan gruplardan baz›lar› da, ba-z› sendikac›lar›n peflinde Mecidiye-köy’e gittiler. Ve yine ayn› kaderiyaflay›p, sendikac›lar taraf›ndan dü-pedüz aldat›ld›lar.

1 May›s alan› ise polisin iflgalialt›ndayd›. Polis, yeterli görülme-mifl jandarmayla takviye edilmiflti.Fakat, Devrimci Sol Güçler nettiler,kararl›yd›lar, bir y›l önce att›klar›imzan›n arkas›ndayd›lar. ‹stiklalCaddesi’nde toplan›p 1 May›s ala-n›na do¤ru yürüyüfle geçtiler.

Polis sald›r›s›na karfl›, Tarlaba-fl›’ndan fiiflhane’ye, 1 May›s Ala-n›’a aç›lan sokaklara kadar, barikat-lar kurarak 1 May›s alan›n› ele ge-çirme mücadelesini sürdürdüler.Polis püskürtüyor, kitle yeniden to-parlan›yor ve yönünü 1 May›s ala-n›na dönüp ilerliyordu. Sonunda ifl-kenceci, katliamc› güruh, kitleninüzerine atefl etmeye bafllad›. Dev-rimci Sol Güçler’den genç iflçiMehmet Akif Dalc›, bu çat›flmalars›ras›nda vuruldu. Yüzlerce kifli ya-raland›, yaklafl›k 500 kifli gözalt›naal›nd›. Gözalt›ndakiler, günlerce ifl-kencelerden geçirildi. Direnifl gö-zalt›nda da sürdü. D›flar›da da tutuk-lu aileleri ve baz› demokratik kitleörgütleri açl›k grevi bafllatarak gö-zalt›ndakilere destek verdiler. 1 Ma-y›s direnifli bu kez günlere yay›l-m›flt›.

Elinde tafllarla tarihimize kaz›-nan Mehmet Akif Dalc›’n›n 5 binkifliyle kald›r›lan cenazesi de adeta1 May›s Alan› civar›ndaki kavga-n›n, Zeytinburnu’na tafl›nmas› oldu.Polis cenazeyi kaç›rmas›na karfl›barikatlarda direnildi.

1 May›s Alan› için bir flehit da-ha vermifltik. Yüzlerce de gözalt›ve tutuklu. Biz haz›rd›k bu bedeliödemeye... Verdi¤imiz canlar, bi-zi 1 May›s’› ve 1 May›s Alan›’n›kazanmaktan geri çeviremeye-cekti. 1990’da herkes buna birkez daha tan›kl›k edecekti....

Devrimci Sol Güçler’in ‘89 1May›s’›nda yüzlerce yaral›s›, tut-sa¤› ve flehidi pahas›na yaratt›¤›direnifl, 1 May›s’›n meflrulu¤unutart›fl›lmaz hale getirmiflti. ‘90 y›-l›n›n 1 May›s tart›flmalar›ndakimse 1 May›s Alan›’n› tart›flmakonusu bile yapmad›, yapamad›.

TTüürrkk--‹‹flfl bbiillee 1 May›s’› kutla-ma karar› ald›. Burjuva politikac›-lar› Demirel’den ‹nönü’ye, tekel-ci burjuvazinin kodamanlar›ndanKoç’a kadar pek çok kifli ““11 MMaa--yy››ss yyaassaallllaaflflmmaall››dd››rr”” demeçleriverdiler. Bedel ödemeyi göze alma-n›n, ›srar›n sonucuydu onlara bunuyapt›ran.

Bir yandan “1 May›s yasallafl-mal›d›r” türünden aç›klamalar yap›-l›yordu ancak bir taraftan da alenen,1 May›s’ta gösteri yapacaklara ateflaç›laca¤› ilan ediliyordu.

Bu tehdit, belli kesimler üzerin-de gecikmeksizin etkisini gösterdi.18 Nisan’da Taksim için izin baflvu-rusu yapan 22 sendika ve flubedenbir k›sm›, 1 May›s Alan›’na gitme-yeceklerini aç›klad›lar. Kimileri de“üretimden gelen gücü kullanma”demagojisiyle oligarflinin terörükarfl›s›nda geri ad›m at›p Türk-ifl’inarkas›na yedeklendiler.

1 May›s günü geldi¤inde oligar-fli bu kez, yaln›z 1 May›s Alan›’n›de¤il, adeta tüm istanbul’u iflgal et-miflti. Ama devrimciler de kararl›y-d›. Devrimci Sol Güçler, Unkapa-n›’ndan, Kas›mpafla’dan pankartla-r›n› açarak yürüyüfle geçtiler. Polis-le karfl›lafl›lan her yerde çat›flmalaryafland›. Gülay Beceren s›rt›ndanvuruldu ve felç oldu. ‹stanbul belkide tarihinin en büyük gözalt›s›n› ya-flad›. 44 bbiinn kifli gözalt›na al›nd› so-kaklardan. Di¤er illerden gelenlerde flehire sokulmad› ve gözalt›naal›nd›. Binlerce kiflinin gözalt›na

al›nmas› sonucu 1 May›s Alan›’nagirilemedi ama, kazanan yine deoligarfli de¤ildi, 1 May›s hakk›m›z›kazan›yorduk bedeller ödeye ödeye.

‘‘9911;; IIssrraarr vvee CCüürreettllee KKaazzaann››yyoorruuzz!!Ad›m ad›m büyütülen 1 May›s’›

kazanma mücadelesi tüm ülkeyeyay›lm›flt›. 1 May›s’›n, alanlara ç›k-man›n meflrulu¤u terörle, demagoji-lerle, burjuva bas›nla, sar› sendika-c›larla, reformist politikalarla karar-t›lamaz, yolundan sapt›r›lamazd› ar-t›k. 1 May›slarda dile getirilen “1May›s’›n yasallaflmas›” talebi ilksonuçlar›n› veriyor ve çeflitli yerler-de izin veriliyordu 1 May›slar’a.Ancak ‹stanbul’da yasak sürüyordu.Haftalar öncesinden ‹stanbul’dailan edilmemifl bir s›k›yönetim uy-gulanmaya baflland›. 1 May›s önce-sinde 500’ü aflk›n kifli gözalt›naal›nd›. 1 May›s günü ise, caddeler,sokaklar, büyük ifl yerleri, polisler-le, panzerlerle sar›lm›flt›. Çevre il-lerden 6 bini aflk›n takviye polis ge-tirilmiflti. Her taraf abluka alt›nday-d›. Toplanman›n oldu¤u her yerdepolis sald›r›yor ve tafll› sopal› çat›fl-malar yaflan›yordu. Buna karfl›n Sa-raçhane’de, Sultanhamam’da göste-

11999955 KKaadd››kkööyy

Say›:10

19Nisan2009

30

Page 31: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

riler yap›ld›. Kitlesel gösterilerEyüp’ten fiirinevler’e kadaryay›ld›. ‹stanbul’un çeflitli yer-lerinden 1000’in üzerinde kifligözalt›na al›nd›. 1 May›s‘›n ya-saklanamayaca¤› bir kez dahagösterildi herkese.

‘‘9922 11 MMaayy››ss’’››;; IIssrraarr vvee KKaarraarrll››ll››¤¤››nn ‹‹llkk KKaazzaann››mm››1992’den itibaren yasal 1

May›slar süreci bafllad›. Dev-rimciler önderli¤inde ortayakonulan 1 May›s kararl›l›¤› ilksonuçlar›n› yaratm›flt›. 92’de‹stanbul’da 12 Eylül sonras›n›nilk yasal 1 May›s mitingi yap›l-d›. 1 May›s’› yasaklayamaya-ca¤›n› anlayan oligarfli, kitleselolmas›n› engellemek için elin-den geleni yapm›flt›. D‹SK,TÜRK-‹fi ve HAK-‹fi, devletintehditleri karfl›s›nda 1 May›s’›salonda kutlama karar› ald›lar.Konfederasyonlar›n bu tutumu-na karfl›l›k, bu konfederasyon-lara ba¤l› baz› flubeler, alandaolacaklar›n› aç›klad›lar. 1 Ma-y›s öncesinde baflta DevrimciSol Güçler’inkiler olmak üze-re, dernekler bas›ld›, yüzlercegözalt› yafland›. Bu koflullardaGaziosmanpafla’da yap›lan mi-tinge 7 bin kifli kat›ld›. Kat›l›-m›n yar›s›n› Devrimci Sol Güç-ler’in kitlesi oluflturuyordu...‹stanbul d›fl›nda Ankara, ‹zmir,Kocaeli’de de 1 May›s miting-leri yap›ld›.

9933 11 MMaayy››ss’’››nnddaa yasal 1May›slar devam etti. Öncesin-de yine demokratik kurumlarbas›ld›. 30 Nisan gecesi, 1 Ma-y›s’a haz›rlanan Dev-Genç’liU¤ur Yaflar K›l›ç ve fiengülY›ld›ran 1 May›s pankart›n› ya-zarken katledildiler. Buna ra¤-men ertesi gün, ‹stanbul Abide-i Hürriyet’te 30 bin kiflilik birkitle topland›. ‘93 1 May›s’›,1978’den sonraki en kitlesel 1May›s’t›. Katliamlara, gözalt›-lara ve devrimci harekettekidarbe ihanetine ra¤men, Dev-

rimci Sol kortejinde de 6 binkifli yürüdü.

KKaarraarrll››ll››¤¤››mm››zzllaa UUmmuudduu BBüüyyüüttüüyyoorruuzz9944 11 MMaayy››ss’’›› yine Abide-i

Hürriyet Meydan›’nda yap›ld›.‘78 1 May›s’›ndan sonraki enkalabal›k mitingti. Yaklafl›kyyüüzzbbiinn kiflinin topland›¤› alankitleyi almakta zorlan›yordu.

11999955,, kontrgerilla sald›r›la-r›n›n t›rmand›r›ld›¤› bir y›ld›.’95 1 May›s’›ndan yaklafl›k 1,5ay önce kontrgerilla Gazi katli-am›n› gerçeklefltirmiflti. Ga-zi’deki bu sald›r› Cephe’ninöncülü¤ünde halk›n ayaklan-mas›’yla bofla ç›kart›lm›flt›. ‘951 May›s’› da GGaazzii AAyyaakkllaann--mmaass››’’nn››nn iizzlleerriinnii ttaaflfl››yyaann bir 1May›s oldu. Miting Kad›-köy’de yap›ld›.

Oligarflinin 1 May›s öncesiklasik terör demagojilerine,olay ç›kacak yalanlar›na ve teh-ditlerine ra¤men, onbinler yü-rüyordu Kad›köy’e inen cadde-lerde. UUmmuudduunn aayyaakk sseesslleerriiyyüükksseelliiyyoorrdduu KKaadd››kkööyy MMeeyy--ddaann››’’nnddaa...... ÇÇüünnkküü DDeevvrriimmcciiHHaarreekkeett iillkk kkeezz PPaarrttii oollaarraakkçç››kk››yyoorrdduu mmeeyyddaannllaarraa.. Bu 1May›s’ta Cephe kortejinde ilkkez ‘temsili gerilla birli¤i’ yü-rüyüflü yap›lm›fl ve bu halktaçok büyük bir coflku uyand›r-m›flt›. 1 May›s’taki devrimcidamga, oligarfli kadar D‹SK veTürk-‹fl yöneticilerini de rahat-s›z etmifl ve mitingi aceleyle bi-tirmeye çal›flmaktayd›lar. Alan-lar, onca bedeller ödenerek ka-zan›l›l›rken ortal›kta gözükme-yenler, 1 May›s’›n sahibi olma-ya soyunuyorlard› flimdi. Amameydan› onlara b›rakmayacakt›kimse. Kad›köy Meydan›’nda7700 bbiinnii aaflflkk››nn eemmeekkççii toplan-m›flt›. Umudun kortejinde ise1155 bbiinn kkiiflflii yürüyordu. Coflkuluve devrimci umudun daha güç-lü hissedildi¤i bir 1 May›s’t›...Ve o umut her 1 May›s’ta büyü-meye devam edecekti.

D‹SK’ten direniflteki MehaTekstil iflçilerine destek

Devrimci ‹flçi Sendikalar› Konfederasyo-nu (D‹SK), Gaziosmanpafla’da bulunan veLC Waikiki için üretim yapan MEHA Tekstilfabrikas›ndaki iflten ç›karmalar› protesto etti.10 Nisan günü fiiflli’deki LC Waikiki ma¤a-zas› önünde gerçeklefltirilen eylemde, MehaTekstil direniflçi iflçileri, “Ücret, fazla mesai,tazminat haklar›m›z gasp edilemez” yaz›l›pankart açt›. Burada aç›klama yapan Süley-man Çelebi, bu durumun sorumlusunun ulus-lararas› bir flirket olan LC Waikiki oldu¤unudikkat çekerek LC Waikiki’nin iflçinin ala-caklar›ndan yasal olarak sorumlu oldu¤unusöyledi.

“Sendikal Haklara Sayg›‹stiyoruz”

Sendikalaflt›klar› için iflten at›lan IBMçal›flanlar›, “IBM’de sendikal haklara sayg›istiyoruz” talebiyle Yap› Kredi Plaza önündeeylem yapt›. Sabah-ATV grevcileri, TekG›da-‹fl ve EMO’nun kat›ld›¤› eylemde IBMpatronu protesto edildi.

“IBM’de sendikal haklara sayg› istiyo-ruz” talebiyle yap›lan eylemde mücadelenin,kazan›mla sonuçlanana kadar sürece¤i duyu-ruldu.

Eczac›lar protestolar›n›sürdürdü

Eczac›lar Tünel Meydan›'nda bir arayagelerek, Taksim Meydan›'na kadar yürüyüfldüzenlediler. ‹stanbul, Marmara, Yeditepeüniversitelerinin dekanlar›, ö¤retim görevli-leri ve ö¤rencilerinin de destek verdi¤iyürüyüflte 'Zapsu elini eczanemden çek' slo-ganlar› at›ld›, pankartlar aç›ld›. Yürüyüflünard›ndan konuflma yapan ‹stanbul Eczac›larOdas› Baflkan› Semih Güngör, hükümeteyak›nl›¤›yla bilinen Zapsu ailesine ait ForYou ma¤azalar›n›n yeniden yap›land›r›lmayaçal›fl›larak, bu ma¤azalarda öksürük flurup-lar›n›n, a¤r› kesicilerin, mide ilaçlar›n›n ser-best olarak sat›lmak istendi¤ini belirtti.Türkiye'nin ilaç flirketleri için kar cennetihaline dönüfltürülmek istendi¤ini vurgulayanGüngör, 'eczanelerimizin market zincirlerinedevredilmesine ve halk›m›za yutturulmayaçal›fl›lan bu ac› reçeteye izin vermeyece¤iz'dedi.

YÜRÜYÜŞ

31

Say›:10

19Nisan2009

Page 32: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Obama'n›n ziyaretinin hemen ar-kas›ndan gazetelerde bir haber ya-y›nland›: "Valilere casus uyar›s›".Kimdi sözü edilen casuslar ve 81ilin valisi niçin uyar›l›yordu?

Uyaran Genelkurmay’d›; ‹çiflleriBakanl›¤›'na gönderdikleri yaz›da"Türkiye'de görevli ABD Hava Kuv-vetleri Özel Tahkikat ve Araflt›rmaBürosu'na (AFOSI) ba¤l› Amerikanajanlar›n›n yetki ve görev sahas› d›-fl›na ç›karak, baz› yerel yöneticileriziyaret ettikleri ve bilgi istedikleri-ni" haber veriyordu. (Akflam, 10 Ni-san 2009)

AFOSI!Hiç kuflkusuz, 70 milyon içinde

bu ad› duyan pek yoktu bugüne ka-dar. Ama ülkemizde böyle bir büro(ABD Hava Kuvvetleri Özel Tahki-kat ve Araflt›rma Bürosu) varm›fl;bu büronun bir çok ilimizde de flu-beleri varm›fl. ABD Hava Kuvvetle-ri, Anadolu’nun ücra illerinde neyiaraflt›r›yor? Düflünün; gitmifl, yerelyöneticilerden bilgi istiyor. O kadarda rahat, o kadar da pervas›z..

Nas›l olmas›nlar, ülkemiz, adetababalar›n›n çiftli¤i!

Türkiye'de böyle bir büro oldu-¤unu hhaallkk bbiilliiyyoorr mmuuyydduu?? Bu bü-ronun faaliyetleri hakk›nda bugünekadar hhaallkkaa bbiirr bbiillggii vveerriillmmiiflfl mmiiyy--ddii?? Halk bir yana, acaba oligarflininkendi meclisindeki parlamenterlereverilmifl miydi bu bilgi?

AFOSI ad›ndaki bu kurumungörevi, sözde TSK tesislerinde çal›-flan Amerikal› personelin faaliyetle-rini takip etmekle s›n›rl›ym›fl! Buelbette, iflin görüntüdeki yan›d›r. Butarz ajan örgütleri, esas›nda ABD ileimzalanan ““SSaavvuunnmmaa vvee EEkkoonnoo--mmiikk ‹‹flflbbiirrllii¤¤ii”” anlaflmalar›na daya-narak, faaliyet yürütmektedirler.

Amerika’n›n bu tür faaliyetleri deGenelkurmay'›n ve hükümetin bil-gisi dahilindedir. Bugün sanki bun-dan haberdar de¤illermifl gibi, uya-r›larda bulunmalar›n›n hiçbir ger-çekli¤i yoktur. Ya, geçici bir anlafl-mazl›k ya da emperyalist efendiyedolayl› bir mesaj olsa gerek.

AFOSI bürolar›n›n yerleri, AAnn--kkaarraa''ddaakkii ABD Savunma ve ‹flbir-li¤i Ofisi, ‹‹zzmmiirr vvee ‹‹ssttaannbbuull''ddaakkiidestek kurulufllar› ve Adana ‹ncir-lik'teki 10. Tanker Üs Komutanl›¤›imifl. Ülkemizde bunun gibi kaçAmerikan bürosu var acaba? Kaçekonomik, kaç askeri büro?

""CCIIAA aalltt››mm››zz›› ooyymmuuflfl""Türkiye ve ABD aras›nda 1945’-

ten sonra yap›lan ikili anlaflmalarçerçevesinde ülkemizin birçok ye-rinde Amerikan üslerinin kuruldu-¤u, CIA’n›n çeflitli paravan kurulufl-lar arac›l›¤›yla kurumlaflt›¤› bilin-mektedir. Dolay›s›yla, Amerikahem politik olarak, hem de bizzatçok çeflitli kurumlar› arac›l›¤›yla ül-kemizde ssiisstteemmiinn iiççiinnee yerleflmifl-tir. Bu yüzden de Amerikan ajanla-r›n›n ülkemizde cirit atmas› yeni birmesele de¤ildir. Türkiye'de kont-rgerilla, bizzat ABD eliyle örgütlen-mifltir. Eylül 1952'de, sonras›ndaÖzel Harp Dairesi ad›n› alacak olanSeferberlik Tetkik Kurulu, Ameri-ka'n›n sivil bir yard›mlaflma kurumuad› alt›nda faaliyet yürüten JUS-MATT taraf›ndan kurulmufltur. Buiki kurum y›llarca ayn› binada bir-likte çal›flm›fl, hatta Özel Harp Da-iresi'nin çal›flanlar›n›n maafllar›Amerika taraf›ndan ödenmifltir.

ABD'nin Türkiye'ye yerlefltirdi-¤i ajan kurumlar›ndan biri de, ABDKara Kuvvetlerine ba¤l› çal›flanTTUUSSLLOOGG'dur. Sözü edilen bu kuru-

mun bir çok flehirde bürolar› bulun-makta, dinleme yapmakta ve bilgitoplamaktad›r.

ABD; askeri, politik, ekonomikolarak uygulad›¤› denetimlerini, an-laflmalarla da garanti alt›na alm›flt›r.Gerek resmi yollardan yürütülenyeni sömürgecilik iliflkileri, gereksede gizli olarak sürdürülen ajan fa-aliyetlerine, imzalanan bu anlaflma-larla k›l›f uydurulmufltur. 23 Hazi-ran 1954'te ABD ile Türkiye aras›n-da ““AAsskkeerrii KKoollaayyll››kkllaarr AAnnllaaflflmmaa--ss››”” imzalanm›fl, ard›ndan da 9911 aaddeettikili anlaflma daha imzalanm›flt›r.Bu anlaflmalar esas olarak iki konu-yu kapsamaktad›r. BBiirriinncciissii;; Ame-rikal›lar’a sa¤lanan üs ve tesisler.‹‹kkiinncciissii;; Amerikal› personelin Tür-kiye'de sahip olaca¤› ayr›cal›klar veyetkiler. 1965'de iktidar olan AdaletPartisi Hükümeti'nin D›fliflleri Ba-kan› ‹‹hhssaann SSaabbrrii ÇÇaa¤¤llaayyaannggiill builiflkileri ""CCIIAA aalltt››mm››zz›› ooyymmuuflfl"" di-ye anlat›yordu. Amerikan emperya-lizmi bu iliflkiler a¤› içinde gerçek-ten de iiççsseell bir olgu haline gelmifltizaten.

Obama’n›n ülkemizdeyken, ül-kenin sahibi gibi dolaflmas›n›n,TBMM kürsüsünden adeta talimat-lar vermesinin sebebi de bundanbaflka bir fley de¤ildir.

33.. OOrrdduu KKoommuuttaann›› OrgeneralRefik Tulga, 1963'de Trabzon'dakiAmerikan Üssü'ne gitti¤inde yafla-d›klar›n› 1969’da Devrim Gazetesi-ne flöyle anlatm›flt›; “... Biraz ötedeetraf› demir kafesle örtülü gerçeküsse do¤ru ilerledim. Amerikal› al-bay yolumu kesti; Giremezsiniz, bu-raya ancak Amerikan uyruklu yetki-liler girebilir.

-Ben ordu komutan›y›m... gire-meyece¤imiz yer olamaz.

-Emir böyle.

-Bu hhüükküümmrraannll››kk hhaakkllaarr››mm››zzaatteeccaavvüüzz de¤il mi?

-Ama iikkiillii aannllaaflflmmaallaarr var... Birviski al›r m›s›n›z paflam.” (U¤urMumcu, Amerika Küsmesin, syf.25)

Evet, Genelkurmay’›n yukar›dayazd›¤› “uyar›” yaz›s›na karfl›l›kAmerikal› yetkililerin verece¤i ce-

Amerika‹çimizde!

Say›:10

19Nisan2009

32

Page 33: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

vap, kuflkunuz olmas›n ki, ayn› ola-cakt›r: ““BBiirr vviisskkii aall››rr mm››ss››nn››zz BBaaflfl--bbuu¤¤ ppaaflflaamm..””

Türkiye, bu anlaflmalarla kenditopraklar›ndaki Amerikan üslerineiflte böyle giremez hale gelmifltir.

12 Mart'›n Erim Hükümeti'ninBaflbakan Yard›mc›s› SSaaddii KKooççaaflfl'›nflu sözleri de ilginçtir: “Görevi s›ra-s›nda kendisine M‹T'i düzeltme gö-revinin verildi¤ini, o zaman M‹T ileClA'n›n içiçe geçti¤ini gördü¤ünü...bir fley yapamad›¤›n›" söylüyordu oda.

3 Ocak 1969'da ABD ile imzala-nan ““SSaavvuunnmmaa ‹‹flflbbiirrllii¤¤ii AAnnllaaflflmmaa--ss››”” sonucunda da, 3300 bbiinn AAmmeerriikkaa--ll›› personel gelmifl, ancak oluflan tep-kiler nedeniyle say› -en az›ndan gö-rünürde- 7 bine düflürülmüfltür. Ha-len ülkemizde kaç Amerikan perso-neli var, bilen var m›?

1976 'da ABD ile yeni bir anlafl-ma daha imzalanarak; ‹‹nncciirrlliikk,,KKaarrggaabbuurruunn vvee hhaabbeerr aallmmaa tteessiiss--lleerriinniinn kkuullllaann››mmllaarr›› AABBDD''yyee aaçç››--ll››rrkkeenn, 29 Mart 1980'de “Savunmave Ekonomik ‹flbirli¤i Anlaflmas›”imzalanm›flt›r. 12 askeri üssün NA-TO ad›na ABD taraf›ndan kullan›l-mas›n›n yolu da böyle aç›lm›flt›r.

1986'da yine ABD ile imzalanan““EEvv SSaahhiibbii ÜÜllkkee DDeesstteekk AAnnllaaflflmmaa--ss››””na göre, Türkiye do¤rudan sava-fla girsin ya da girmesin ttüümm aasskkee--rrii yyaa ddaa ssiivviill hhaavvaaaallaannllaarr››nn›› ABDemrine vermeyi taahhüt etmifltir.

Elbette mesele, görünür üslerin,bilinen anlaflmalar›n ötesindedir.11998866--11998899'da CIA'n›n ‹stanbul Böl-gesi fief Yard›mc›s› olarak görev ya-pan Philip Giraldi; ““BBeenn oorraaddaa iikkeenn‹‹ssttaannbbuull,, AAvvrruuppaa''nn››nn eenn bbüüyyüükk CCII--AA üüssssüü iiddii”” diye anlat›yordu. CI-A'n›n ülkemizin bir çok flehrinde bi-rimler açt›¤›, gizli üslerin oldu¤udaha önce de gazetelere yans›m›flt›.

Amerika, istihbarat çal›flmalar›-n›n, siyasal yönlendirme faaliyetle-rinin önemli bölümünü de aç›ktansürdürmektedir. 27 Kas›m 2007'deABD Büyükelçili¤i'nde Ross Wil-son ve ABD Kongre üyesi Christop-her Shaeys, Kürt sorununa yönelikaraflt›rma yapmak için AKP'li,CHP'li milletvekilleri ve baz› Kürt-lerle, Kürt sorunu üzerine görüflme-ler yapm›fllard›. Ard›ndan Shaeys,Cizre'den Nusaybin'e kadar dolafla-rak “araflt›rmalar”(!) yapm›flt›.

Amerikan Büyükelçileri, ssöömmüürr--ggee vvaalliissii gibi ekonomik, siyasi, sos-

yal her konuda kah GenelkurmayBaflkan›’yla, kah milletvekili, bakan,belediye baflkanlar›yla görüflmeleryapmakta, birifing almakta, kendile-rin de teftifl etmektedirler. Eski ABDBüyükelçilerinden Mark Parris de““GGüünneeyyddoo¤¤uu KKaallkk››nnmmaa PPrroojjeessii””haz›rlay›p Güneydo¤u’yu gezip, yet-kililerden bilgi alm›flt›. ‹zmir, Anka-ra ve ‹stanbul'daki Amerikan büyü-kelçilikleri, konsolosluklar› da birerüs gibi çal›flmaktad›r.

‹smet ‹nönü'nün on y›llar önceba¤›ml›l›¤› çarp›c› biçimde ortayakoydu¤u bir sözü hat›rlatal›m sonolarak; "Daha ba¤›ms›z ve flahsiyet-li bir d›fl politika izlenmesini isti-yorsunuz. ... Karar verece¤im ve ifliteknisyenlere havale edece¤im... Ya-pabilirler mi bunu? Hepsinin etra-f›nda uzman denilen yyaabbaanncc››llaarr do-lu. Bir görev veriyorum; neticesibana gelmeden Washington'un ha-beri oluyor. Sonucu memurumdanönce sefirimden ö¤reniyorum.”

‹nönü, ülkemizde ba¤›ml›l›¤›nkkaapp››llaarr››nn›› aaççaannllaarrddaann biridir. Yap-t›¤›n›n da fark›nda olmal› ki flunlar›söylüyor: “ BBööyylleeddiirr bu ifller. Pey-gamber edas›yla size dünyalar› va-at ederler. ‹mzay› att›n›z m› ertesigün gelmifllerdir. Personeli gelmifl-tir, üsleri gelmifltir. Ondan sonra sö-kebilirsen sök. GGiittmmeezzlleerr..” (BirGizli Servis Tarihi, Milliyet Yay›n-lar›, Tuncay Özkan)

Nitekim gitmemifllerdir.

Bugün de ba¤›ml›l›k ayn› kaba-l›kla sürüyor. Yukar›daki örnek, bu-nun bir ifadesidir. Amerikan ajanla-r› bu ülkenin valilerini, kaymakam-lar›n› sorguya çekebiliyorlar vekimse bunlarda bir gariplik görmü-yor. ABD ile imzalanan ikili anlafl-malar, aç›lan üsler, konsolosluklar,paravan flirketler, hepsi Türkiye veOrtado¤u halklar›na karfl› yürütülensavafl›n bir parças›d›r. Emperyaliz-me karfl› ba¤›ms›zl›¤›m›z› kazana-mad›¤›m›z sürece bu kurumlar halkdüflman› faaliyetlerini sürdürmeye,Obamalar ülkemizde fink atmaya,Amerikan Büyükelçileri sömürgevalileri gibi davranmaya devamedeceklerdir.

Obama, Irak ve Afganistan’dakiiflgalleri sürdürebilmek için 8833..44mmiillyyaarr ddoollaarrll››kk ek bütçe istedi. Burakam ABD’nin önceki Baflkan›George W. Bush’un istedi¤i 4422..33mmiillyyaarr ddoollaarrll››kk ek bütçenin iki kat›.

Aç›klamalara göre, Obama buparan›n yüzde 95’ini Irak, Afganis-tan ve Pakistan’da kullanacak.Elbette bu milyar dolarlar, Irak, Af-ganistan ve Pakistan’›n ““iimmaarr››”” içinde¤il, yak›p y›kmak içinkullan›lacak. Daha çok asker, dahaçok bomba, daha çok savafl uça¤›,daha çok kimyasal, daha çok EbuGaripler için harcanacak... Obama,ek bütçenin bir an önce ç›kar›lmas›ça¤r›s› yapm›fl bir de. Acelesi var;çünkü, Taliban ve El Kaide bölgedegiderek güç kazan›yor. Obama’n›n

“Af-Pak” ismini verdi¤i Afganistan-Pakistan hatt›nda direnifl tehdit ediy-or iflgalciyi. Direnifl, Irak’ta daeylemlerini art›rd›. Obama bir anönce tedbir almak istiyor.

Kimilerinin, ›srarla Amerikanemperyalizminin sald›rgan politika-lar›n› “en az›ndan” s›n›rlayaca¤› bek-lentisinde olduklar› Obama, att›¤› heryeni ad›mda, Amerikan ‹mparator-lu¤u politikalar›n› en sald›rganbiçimleriyle hayata geçirece¤inigöstermeye devam ediyor. Tekellerneye, hangi politikaya ihtiyaç duyuy-orsa, Obama onu yapacak. AB-ABDhayranlar› hala onlardan bar›fl, demo-krasi bekleyebilir, Amerikanc› yalak-alar, Obama’n›n köpe¤iyle meflgulolabilirler, tekeller ifllerini sürdürür.

Milyar Dolarlar ‘‹mar’ De¤il, ‘‹flgal’ ‹çin!

YÜRÜYÜŞ

33

Say›:10

19Nisan2009

Page 34: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

34

Obama bafl-kan seçildi¤igünden beri,mesela “ABD

Irak’tan çekilecek mi, çekilmeyecekmi”, “Guantanamo kapat›lacak m›,kapat›lmayacak m›?” sorular› ka-dar, belki onlardan daha fazla tart›-fl›lan bir soru daha vard›: ObamalarBeyaz Saray’a yerlefltiklerinde birköpek alacaklar m›, almayacaklarm›yd›?

O güne kadarki tüm Amerikanbaflkanlar› alm›flt›, köklü bir Ameri-kan gelene¤i(!) idi bu. (Köksüz birülkenin gelene¤i de böyle olurdu!)

Bu tart›flma, dünya iletiflim me-kanizmas›n› büyük ölçüde ellerindetutan Amerika tekelci bas›n› arac›l›-¤›yla tüm dünyaya yay›ld›. Milyar-lar›n açl›¤›, yoksullu¤u, iflsizli¤i,

bunlar›n hiç önemi yoktu! BeyazSaraya’a köpek al›nacak m› al›nma-yacak m›? As›l sorun buydu...

Ve iflte nihayet, “ABD’de aylar-d›r merakla beklenen ‘first köpek’,Beyaz Saray’a teslim edildi.”

Geçen hafta gazetelerden, tele-vizyonlardan, üstelik canl› yay›nlar-la dünyaya duyuruldu bu. Bilmemhangi cins olan köpe¤e ““BBoo”” ad›konulmufl: ““FFiirrsstt kkööppeekk BBoo””!

Fakat yaz›n›n bafll›¤›na bak›pBo’dan söz edece¤imizi sanmay›nsak›n. Hay›r hay›r. Biz, Bo’lar› gün-dem yapan öteki ““BBeeyyaazz SSaarraayy kköö--ppeekklleerriinnii”” yazmak istiyoruz.

Onlar, Obamalar, Beyaz Saray’aköpek alacak m›, alacaklarsa hangicins al›nacak diye aylarca yay›n ya-panlard›r. Onlar, Bo’yu canl› yay›n-la dünyaya tan›tanlard›r. Onlar, ga-

zetelerinde koskoca sayfalar› Bo’yaay›ranlard›r. BBoo’’ddaann tteekk ffaarrkkllaarr››boyunlar›nda tasmalar› yoktur.

Ülkesinin insanlar›na bir gramde¤er vermeyenler, ölümlere, zulüm-lere, sütunlar›nda üç sat›r ay›rma-yanlar, gazetelerinde koca koca yer-ler ay›r›yorlar Obama’n›n Bo’suna.Bu durumda sormakta haks›z m›y›z?Obama’n›n köpe¤i as›l kim diye?

Obama’n›n bu iki ayakl› Bo-lar’›ndan sadece ABD’de de¤il, ül-kemiz de dahil olmak üzere, hementüm yeni-sömürgelerde bolca var neyaz›k ki.

Bo adl› köpek, ne kadar yalakaolursa olsun, Beyaz Saray’a al›nanbir hayvan› sanki dünyan›n enönemli sorunuymufl gibi abartarakhaber yapanlar kadar yalaka ola-maz.

Beyaz SSaray’›n kköpekleri

Cumhurbaflkan› Abdullah Gül,eski Cumhurbaflkan› Kenan Ev-ren’le Çankaya Köflkü’nde bir gö-rüflme yapm›fl. Evren, 1122 EEyyllüüll ffaa-flfliisstt ddaarrbbeessiinniinn flefiydi, sonradankendisini cumhurbaflkan› seçtirerek7. Cumhurbaflkan› oldu. Di¤eri dar-belere karfl› oldu¤unu söyleyen 11.Cumhurbaflkan› Gül.

Evren’in sebebi ziyareti, teflek-kür etmek imifl; çünkü, son yaflad›¤›sa¤l›k sorunlar› s›ras›nda, AbdullahGül çok yak›n ilgi göstermifl, GenelSekreteri’ne “Evren’in sa¤l›k so-runlar› ile yak›ndan ilgilenilmesi”talimat›n› vermifl.

‹lginç bir sahiplenme.

Oysa ki, AKP’liler aylard›r “dar-be” yapmaya niyetlenen Ergene-koncular’a demedik, yapmad›k fleyb›rakmad›lar. “Darbe karfl›tl›¤›” fluanki politikalar›n›n en temel unsur-

lar›ndan biri du-rumunda. O hal-de, halk›n deyi-

fliyle AKP’ye sormak gerekmiyormu; “bu ne perhiz, bu ne lahanaturflusu?”

Veya soruyu flöyle de sorabiliriz:Ergenekon darbecileri kötü, 12 Ey-lül darbecileri iyi mi? AKP’nin iyi-lik, kötülük ölçüsü ne?

O Evren ki, iflbafl›na geldi¤inde,650 bin insan›m›z gözalt›na al›narak,iflkencelerden geçirildi. Yüzbinlerce-si tutukland›, idam sehpalar› kurul-du, sendikalar, tüm demokratik ör-gütler kapat›ld›, grevler yasakland›,devrimci, ilerici iflçiler, memurlar,ö¤renciler k›y›mdan geçirildi...

Cumhurbaflkan› Gül, Tayyip Er-do¤an’la birlikte AKP’yi kuranlar-dan biridir. AKP, “darbelere karfl›”oldu¤una dair bir izlenim vermiflti.Ama bu do¤ru de¤ildi. AKP tümdarbelere karfl› de¤ildi. Onlar yaln›zAKP’ye karfl› olan, AKP’yi devir-mek isteyen darbelere ve darbecile-re karfl›yd›lar. Bugün iktidar çat›fl-mas›n›n bir ürünü olan Ergenekon

davas› da bunun ürünüydü zaten. AKP, gerçekten darbecilere karfl›

olsayd›, hesap soracaklar›n›n bafl›n-da KKeennaann EEvvrreenn gelirdi. Ama b›ra-k›n hesap sormay›, Çankaya’daa¤›rl›yorlar emekli darbeciyi. AKP,2002’den beri iktidar olmas›na vegerekli ço¤unlu¤a sahip olmas›nara¤men, 12 Eylül cuntac›lar›na do-kunulmazl›k kazand›ran Anaya-sa’n›n 15. maddesini de¤ifltirmekiçin hiçbir giriflimde bulunmad›.Bulunmaz da! Çünkü AKP, tarikat-lar›n önünü dolay›s›yla RP, AKP ik-tidarlar›n›n da önünü açm›fl oldu¤uiçin 12 Eylül faflist cuntas›n›n flefineflflüükkrraann borçludur. Gül de bu flükranborcunu ödüyor zaten.

Abdullah Gül’ün 12 Eylül dar-besinin ertesi günü Evren’in asker-leri taraf›ndan tutukland›¤›n› gaze-tecilere anlatmas› yan›ltmas›n kim-seyi. Hep yapt›klar› gibi, Cunta ta-raf›ndan ““kkaayy››rr ››llaann”” olduklar›n›gizlemek için, 12 Eylül’ün ma¤dururolünü sürdürüyorlar sadece.

‘Darbe Karfl›tlar›’, Darbeciyi Çankaya’da A¤›rl›yorlar

Page 35: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

13 Nisan’da ismine 12. dalga de-dikleri “Ergenekon” operasyonundatoplam 36 kifli gözalt›na al›nd›.Operasyonlarda ÇYDD (Ça¤daflYaflam› Destekleme Derne¤i) flube,yöneticileri de gözalt›na al›n›rken,ÇYDD baflkan› Prof. Dr. TürkanSaylan’›n da evi arand›.

Gözalt›na al›nanlardan biri deDo¤an Gazetecilik ‹cra Kurulu üye-si Tijen Mergen idi. Mergen ÇYDDile birlikte “Baba Beni Okula Gön-der” kampanyas›n›n örgütleyicile-rinden biri idi.

‹ki ismin de operasyona tepkile-rinin ortak yan› “bize bunu nas›l ya-parlar” tarz›ndayd›.

Tijen Mergen serbest b›rak›ld›k-tan sonra, gözalt› koflullar›n› anla-t›rken flöyle diyordu. “Küçücükhücreler. ÜÜçç ggüünn bbooyyuunnccaa kkiimmssee--ddeenn hhaabbeerr aallaammaadd››mm.. KKiimmssee bbeenn--ddeenn hhaabbeerr aallaammaadd››. fiartlar çok kö-tü. Tamam Ergenekon’da a¤›r id-dialar var, ama bizim gibi hakk›ndadoneler olmayanlar için farkl› birmuamele, farkl› bir yer olmas› gere-kir...”

Mergen, asl›nda koflullardan de-¤il, kendisine aayyrr››ccaall››kkll›› davran›l-mad›¤› için yak›n›yor. Çünkü o birburjuva!

Öyle ya “terörist” dedikleri, kifli-lerin hücresine konulmufltu. Nas›lolurdu?! Mergen kendisi gibiler içinkullan›lmamak flart›yla, hakk›nda“a¤›r” iddialar olanlar›n oralara ko-nulmas›nda bir sak›nca görmüyor.

Üç gün habersiz kalm›fl, feveranediyor. Peki, kendisinin ‹cra Kuruluüyesi oldu¤u Do¤an Gazetecilik’inbas›n yay›n organlar›n›n insanlar›üç gün de¤il, y›llarca insans›zl›¤amahkum edecek olan ““hhüüccrree!!””lleerriinas›l savundu¤unu hat›rl›yor muflimdi?

Mergen, yöneticisi oldu¤u hol-dingin gazete ve televizyonlar›, in-sanlar› “tecrit” edebilmek için yap›-

lan FF TTiippii hücrelerini ““55 yy››lldd››zzll››ootteell”” diye pazarlam›flt›, hat›rlad› m›acaba? O tecrite karfl› mücadelede122 insan›n öldü¤ünü ve onun yö-netici oldu¤u yay›n organlar›n›n oölümlerin haberini bile yapmad›¤›n›hat›rlad› m›?

Yak›nd›¤› bir di¤er konu da,“Darmada¤›n›k etmifller kurumla-r›.” demesiydi. Öyle ya “terörist”denilen devrimcilerin evleri, der-nekleri, dergi bürolar› darmada¤›nedilebilir, hatta yerle bir edilebilir,ama Mergen han›mlar›n dernekleri-ne yap›lamaz!

*

Kendisinin “üç gün habersizkald›m” diye feveran etti¤i hücre-lerde y›llard›r kal›yor insanlar.

Ama Mergen, “terörist” olarakilan edilenlerin oraya konmas›ndabir sak›nca görmüyor.

Polislerin nas›l davrand›¤›n› so-ruyor spiker; o kendi mezhebineuyan bir cevapla, “Yak›fl›kl› çocuk-lar, yak›fl›kl› k›zlar var” diye cevapveriyor. O “yak›fl›kl› çocuklar” ile“yak›fl›kl› k›zlar”›n insanlara ne ifl-kenceler yapt›klar›, kaç kifliyi sakatb›rakt›klar› ya da katlettikleri onuhiç ilgilendirmiyor. Çünkü TijenMergen’i Türkiye gerçekleri pek il-gilendirmiyor. O, egemenlerin göz-lükleriyle, ppaattrroonnuu Ayd›n Do¤an-lar’›n gözlükleriyle bak›yor.

**

Operasyonun yöneldi¤i isimler-den biri de ÇYDD Genel Baflkan›Türkan Saylan idi. Saylan, evininbas›l›p aranmas›ndan sonra 16 Ni-san’da hastaneden ç›k›p evine gi-derken yapt›¤› aç›klamada, adetaitiraf niteli¤inde flu sözleri söylü-yordu: “Bu konularla hiç ilgilenmi-yorduk, bu olay bizi uyand›rd›.”

‹flte ssoorruunn tam da burada.

Bu olay›n onlar› ne kadar uyan-d›rd›¤›n› bilemiyoruz, ama ülke-mizde olan bitenler karfl›s›nda bu-

güne kadar tam bir ““uuyykkuu”” halinitercih ettikleri aç›kt›r. Fakat bu gör-memekten, bilmemekten, habersiz-likten kaynaklanan bir durum de¤il,bir tteerrcciihhttiirr..

Çünkü faflizm gerçe¤ini görmek,ö¤renmek istemiyorlard›. San›yor-lard› ki fazla suya sabuna dokunul-mazsa, yasalar çerçevesinde çal›fl›-l››rsa birfley olmaz. Ama yan›ld›lar,faflizm gerçe¤inden kaçamad›lar.

ÇYDD Baflkan› “hukukçu” ol-mas›na ra¤men, bask›n›n zulmün envahflileri karfl›s›nda bile “görmez-den, bilmezden” gelmeyi tercih edi-yordu. Bunun somut bir örne¤i ya-flanm›flt› bu kurum nezdinde;

2003 y›l›n›n 1 Haziran’›nda, TA-YAD’l› Aileler, hapishanelerdekihücrelere karfl› sürdürdükleri müca-dele çerçevesinde birçok demokra-tik kurumu dolafl›p, hücreleri, Ulu-canlar katliam›n› anlat›yor ve des-tek istiyorlard›. U¤rad›klar› yerler-den biri de isminde “Ça¤dafl Yafla-m›” amaçlad›¤› belirtilen ÇYDDidi. Genel Baflkan Prof. Dr TürkanSaylan’la görüflürler. Görüflmede“hukukçu” baflkan Saylan, “iflinizçok zor devlet hücreleri uygulaya-cak, engelleyemezsiniz.” der.

Ama Saylan’›n hücrelere yakla-fl›m› bununla kalmaz; Yasal olarakyay›nlanan TAYAD Bülteni’nin ve-rilmesi üzerine, “hukukçu” baflkanSaylan, ““bbuunnuu aallaammaamm ddeerrnnee¤¤ii--mmiizzii kkaappaatt››rrllaarr”” cevab›n› verir.Daha sonra, derne¤i terketmekteolan TAYAD’l› Aileler’in arkas›n-dan koflarak, Ulucanlar katliam›n›nvahflet resimlerini de geri verir.

“‹lgilenmemeleri” iflte bu boyut-tayd›. Kuflku yok ki bu kesimlerinhepsi, “önce Yahudileri ald›lar...”diye bafllayan öyküyü bilirler. Amaiflte bilmelerine ra¤men, “susmasustukça s›ra sana gelecek” sloga-n›n›n yank›s› hiç kuflkusuz onlar›nda kulaklar›na ulaflmas›na ra¤men,susmufllard›r. S›ra onlara geldi!

Türkiye gerçe¤i çok ö¤reticidir!Ö¤renmemekte ›srar edene bile ö¤retir

YÜRÜYÜŞ

35

Say›:10

19 Nisan2009

Page 36: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Say›:10

19Nisan2009

36

2 Nisan'da Londra'da yap›lan G-20 Toplant›s›'nda al›nan kararlar,emperyalist ülkeler taraf›ndanmemnuniyetle karfl›land›.

‹ngiltere Baflbakan› GordonBrown, "vahfli kapitalizmin daha iyiyönetilmesi” konusunda anlaflt›kla-r›n› belirtirken, Almanya Baflbakan›Angela Merkel; “Bu küresel iflbirli-¤inin zaferidir” diyordu.

Fransa Cumhurbaflkan› NicolasSarkozy’nin de¤erlendirmesi iseflöyleydi. "G-20 ülkeleri uulluussllaarraa--rraass›› mmaallii öörrggüüttlleennmmeeyyii temeldenreformdan geçirmeye karar vermifl-tir ki, bu da 1945'teki Bretton Wo-ods anlaflmalar›ndan beri hiç yap›l-mam›fl bir fleydir."

Emperyalistler, bu toplant›ylakrize iliflkin çözümler aray›p, yenipolitikalar belirlediler. G-20 Zirve-si'ne kat›lan liderler, al›nan kararla-r›n tarihi oldu¤unu savundular. Top-lant› sonuçlar›yla ilgili olarak gaze-teler flu tür bafll›klar att›: "yeni birdünya düzeni ortaya ç›k›yor", ""bb››--rraakk››nn››zz yyaappss››nnllaarr kkaappiittaalliizzmmiinneessoonn"", "vahfli kapitalizmin daha iyiyönetilmesi", ""ddeenneettiimmssiizz kkaappiittaalliizz--mmiinn ssoonnuu""......

G-20 Zirvesi'nde al›nan kararla-r›n böyle yorumlanmas› ne kadardo¤rudur? Keza 1929 EkonomikBunal›m›'ndan sonraki en büyükbunal›m olarak tan›mlanan krizinafl›lmas› için emperyalistler gerçek-ten ““vvaahhflflii kkaappiittaalliizzmmee ssoonn vveerrmmee--yyii”” isteyebilirler mi?

Kapitalistler, kkendivahfliliklerini ddenetimalt›na aal›r m›?

Emperyalistler 1990'lar›n bafl›n-da da “Küreselleflme”, “Globa-lizm”, “Yeni Dünya Düzeni” gibikavramlar ortaya atm›fllard›. Amaç,

sosyalist sistemin y›k›ld›¤› koflullar-da emperyalizmin yeni tahakkümbiçimini daha “kabul edilebilir”göstermekti.

Bugün de emperyalist ekonomiksistem, hem krizle sars›l›yor, hemde dünya çap›nda dünya tarihini enbüyük adaletsizliklerini, açl›k veyoksullu¤unu üreten sistem olarakteflhir olmufl durumdad›r. “Vahflikapitalizmi denetim alt›na ald›k”demagojilerinin önemi buradad›r.

Tüm bu emperyalist kurumlar›nistatiktiklerinin bile gösterdi¤i ger-çek, emperyalizm, dünyan›n her ye-rinde ülkeleri borç bata¤›n›n içinesürükledi¤idir. Bunun sonucunda daaçlar›n, isflizlerin say›s› her geçengün artmaktad›r.

Emperyalistler, krizlerin gereksistem içi dengeleri bozdu¤u dö-nemlerde, gerekse de yeni-sömür-geler üzerindeki sömürü ve ya¤mapolitikalar›n›n flu veya bu nedenleuygulanamaz hale geldi¤i dönem-lerde, sistemin iflleyifli üzerinde ddee--nneettiimm mmeekkaanniizzmmaallaarr››nn›› art›r›r, ye-ni mekanizmalar gelifltirirler. Ancakyine de kesin olarak söyleyebilirizki, G-20 zirvesinden ç›kan sonuç,"b›rak›n›z yaps›nlar kapitalizmineson" verilmesi anlam›na gelmiyor.Mesele "vahfli kapitalizmin denet-lenmesi" de de¤ildir. Çünkü, "b›ra-k›n›z yaps›nlar" dönemi, zaten as›lolarak serbest rekabetçilikle bitmifl-tir; emperyalist dönemde, tteekkeelllleerrhhaakkiimmddiirr ve tekeller kimseyi iste-diklerini yapmas› konusunda ser-best b›rakmam›fllard›r. Lenin'in1900'lerin bafl›nda dedi¤i gibi, ser-best rekabetin egemen oldu¤u eskikapitalizmin yerini, tekellerin ege-men oldu¤u yeni kapitalizm alm›fl-t›r. Bu dönemde ""bb››rraakk››nn››zz yyaappss››nn--llaarr""››nn pratikteki karfl›l›¤›, ""bb››rraakk››nntteekkeelllleerr hhaallkkllaarr›› iisstteeddiikklleerrii ggiibbiissooyyssuunn,, ssöömmüürrssüünnlleerr"" fleklindedir.Halklara liberalizm diye, serbest te-

flebbüs diye, hür teflebbüs diye yut-turduklar› budur. Keza kapitalizminvahflili¤i de, halklara karfl› vahflilik-tir. Bugün de esas olarak yapt›klar›,kitleler üzerindeki sömürünün, ka-pitalizmin vahflili¤inin azalt›lmas›de¤il, art›r›lmas›d›r.

Bu toplant›da al›nan en önemlikararlardan biri, IMF ve DünyaBankas›'na 1 TR‹LYON dolar kay-nak sa¤lanmas› ve IMF'nin sorum-lulu¤unun art›r›lmas›d›r. Emperya-listler sömürülerini art›rabilmekiçin IMF'yi güçlendirmek istemek-tedirler. IMF, DB ve yeni kurulanFinansal ‹stikrar Kurulu (F‹K) ara-c›l›¤›yla yeni-sömürgelerin borçlan-d›r›lmas›, onlar›n daha fazla sömü-rülmesi h›zland›r›lacak, yayg›nlaflt›-r›lacakt›r. Bu anlamda Sarkozy'ninG-20 kararlar›n› 1945'teki BrettonWoods Anlaflmalar›'ndan sonraki enönemli kararlardan biri olarak de-¤erlendirmesi bofluna de¤ildir.

Bretton Woods Anlaflmas›, IMFve Dünya Bankas›'n›n kuruluflu an-laflmalar›d›r esas olarak. 45 ülkeninkat›l›m›yla imzalanm›flt›r. DünyaBankas›'na kat›lman›n ön kofluluolarak IMF'ye kat›lma zorunlulu¤ugetirilmifl, uluslararas› ticarette do-lar temel para birimi olarak kabuledilmifltir. Bu anlaflman›n özü, dün-ya ticaretini denetim alt›nda almak,ekonomik dalgalanmalar› durdur-mak, kapitalist sistemi krizden kur-tarmakt›.

Böylece Dünya Bankas› ekono-mileri uzun vadede düzenleme ifliniüstlenirken, IMF de ülkeleri denet-leyerek, sömürge ülkelerin emper-yalist sisteme uyumlu ifllemesini,ba¤›ml›l›¤›n ve sömürünün devametmesini sa¤lama görevini üstlen-mifltir. IMF kararlar›n›n al›nmas›n-da, % 23 oy oran›yla ABD, % 10 oyoran›yla ‹ngiltere ve % 40 oy ora-n›yla da di¤er emperyalist ülkelerbelirleyicidir. Yeni-sömürgeler üye

Kapitalizm KendiniTahkim Ediyor!

Page 37: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

YÜRÜYÜŞ

37

Say›:10

19 Nisan2009

olsa da, yönetimde bir hükümleriyoktur.

IMF’nin as›l yöntemi, ülkeleriborç bata¤›na çekmektir, nitekimbunda baflar›l› da olmufltur. IMF ileanlaflmalar yapan yeni sömürgele-rin 1973’de 115500 mmiillyyaarr ddoollaarrolan borcu, 1980'de 880000 mmiillyyaarraa,,1996’da ise 1.770 milyar dolarayükselmifltir. IMF, borç bata¤›nasürüklenen ülkelere “kemer s›k-may›” önermektedir. Bundan ka-s›t kamu giderlerinin azalt›lmas›,özellefltirmeler, iflten ç›kartmalar,ücretlerin düflürülmesi ve ulusla-raras› tekellere kolayl›k sa¤lan-mas›d›r. Böylece emperyalistlerekaynak yarat›lmaktad›r. IMF yet-kililerinden Davison L. Buddhoo,1989'da yazd›¤› istifa mektubun-da bu süreci flöyle dile getirmifltir:

““BBaaflflkkaann RReeaaggaann bbiizzee,, ÜÜççüünnccüüDDüünnyyaa''yy›› kkaappiittaalliizzmmiinn ççaarrkk››nn››nnddöönneeccee¤¤ii yyeennii bbiirr aallaann yyaappmmaamm››zzkkoonnuussuunnddaa ss››kk›› bbiirr ttaalliimmaatt vveerr--mmiiflflttii...... 11998833''ddeenn ssoonnrraa yyaapptt››¤¤››mm››zzhheerrflfleeyy ''yyaa ggüünneeyy yyaarr››mm kküürreeyyiiöözzeelllleeflflttiirreeccee¤¤iizz yyaa ddaa öölleeccee¤¤iizz'' kkaa--rraarrll››ll››¤¤››nnaa ddaayyaann››yyoorrdduu.. ‹‹flflttee bbuuaammaaccaa uullaaflflaabbiillmmeekk iiççiinn bbiizz,, 11998833--11998888 yy››llllaarr›› aarraass››nnddaa LLaattiinn AAmmee--rriikkaa''ddaa vvee AAffrriikkaa''ddaa aallççaakkççaa,, eekkoo--nnoommiikk bbiirr tt››mmaarrhhaannee yyaarraatttt››kk..””(Cumhuriyet 15.7.1989)

IMF politikalar› sonucunda, Af-rika'da, Latin Amerika'da, EskiSovyetler Birli¤i ülkelerinde, Do¤uAvrupa'da, Asya'da milyonlarca in-san açl›¤a sürüklenmifl, ölüm oran-lar› artm›fl, iflsizlik yükselmifl, ülke-lerin ekonomileri tamam›yla çök-müfltür.

Burjuva iiktisatç›lar›nve aajanlar›n mmasallar›

Son G-20 toplant›s›nda IMF veDünya Bankas›'na 11 ttrriillyyoonn ddoollaarryeni kaynak aktar›lmas›n›n dünyahalklar› aç›s›ndan anlam› da yinebundan baflka birfley olmayacakt›r.IMF’yi, Dünya Bankas›’n› güçlen-diriyorlarsa, orada halklar›n lehinehiçbir fley yoktur. Emperyalist lider-ler, kendi zirvelerinde, kendi

egemenliklerini pekifltiren kararlaralm›fllard›r, özü budur. Bu kararlar›,dünya halklar› için iyi bir fleymifl gi-bi sunanlar, emperyalizmin “ekono-mist” ajanlar›d›r.

Emperyalistler insanl›k yarar›nahiç bir karar almazlar. Dünyadakisavafllar›n, açl›¤›n, yoksullu¤un teknedeni emperyalistlerin pazar soru-nu ve tekellerin kar h›rs›d›r. Lenin;““KKrriizzlleerriinn kkaarrtteelllleerr aarraacc››ll››¤¤››yyllaaoorrttaaddaann kkaalldd››rr››llaaccaa¤¤›› ddüüflflüünncceessii,,kkaappiittaalliizzmmiinn nnee ppaahhaass››nnaa oolluurrssaaoollssuunn aakkllaammaakk iisstteeyyeenn bbuurrjjuuvvaaiikkttiissaattçç››llaarr››nn››nn uuyydduurrdduu¤¤uu bbiirrmmaassaalldd››rr..”” demiflti. (Lenin, Emper-yalizm, syf. 30)

ABD'nin 2. emperyalistler aras›paylafl›m savafl›'ndan ç›kart›¤› ders-ler sonucunda uygulamaya bafllad›-¤› politika, yeni sömürgelere verilen“yard›mlar” olmufltur. ABD baflkan-lar›ndan Kennedy ““yyaarrdd››mm ddüünnyyaa--yy›› ddeenneettlleemmee yyöönntteemmlleerriinnddeenn bbiirrii--ddiirr”” demekteydi. Yard›mlar esasen,ABD'nin baflka ülkelere giriflininad›d›r.

Sarkozy'nin G-20 kararlar›n›“Bretton Woods anlaflmalar›ndansonraki en önemli kararlardan biri”olarak de¤erlendirmesinin nedeniburada yatmaktad›r. Emperyalistlerdünya halklar›n› daha büyük sömü-rü bata¤›na çekmeye haz›rlanmak-tad›rlar. Bu ise, emperyalizmin kri-zini çözmek için askeri ve ekono-mik plandaki sald›r›lar›n› daha daartt›raca¤› anlam›na gelmektedir.NNAATTOO,, GG--2200,, MMeeddeenniiyyeettlleerr ‹‹ttttiiffaa--kk›› toplant›lar›yla, Obama'n›n gezi-

leriyle emperyalistler denetimlerinis›klaflt›r›yorlar.

G-20 toplant›s›yla emperyalistülkeler “2010 y›l›na kadar dünyaekonomisini canland›rmak” için

kendilerine 5 trilyon ay›rma ka-rar› da ald›lar. Ekonominin yeni-den canland›r›lmas›, tekeller içinyeni pazar alanlar›n›n yarat›lmas›demektir. Bu ise halklar›n dahada yoksullaflaca¤› anlam›na gel-mektedir. Bu paray›, batan tekel-leri ve bankalar› kurtarmak içinkullanarak, krizin etkilerini azalt-may› hedeflemektedirler.

G-20 ülkeleri, BM'i de di¤eremperyalist kurumlarla birlikteçal›flarak “krizin en fakirler üze-rindeki etkisini izleyecek etkilibir mekanizma oluflturmaya” ça-

¤›rd›. Bu ça¤r›n›n amac› da bellidir:Emperyalist ülkeler yoksullar›n öf-kesini denetim alt›nda alacak yenimekanizmalar oluflturmaya çal›fl›-yorlar. Bu da yeni terör listeleri,bask› yasalar›, son kalan k›r›nt› ha-lindeki ekonomik-demokratik hak-lar›nda tamam›yla rafa kald›rmas›-d›r.

Al›nan baflka bir karar ise, “kü-resel ticareti ve yat›r›mlar› teflviketmek, korumac›l›¤› kald›rmak”t›r.Sa¤lad›klar› avantajlar, emperyalisttekelere yetmiyor. 1980'lerin bafl›n-da dünyay› tekellerin aç›k pazar›haline getirip, yeni sömürge ülkele-ri de sseebbeesstt bbööllggeelleerree çevirip, güm-rük duvarlar›n› kald›rarak, bu ülke-leri nas›l ucuz ifl gücü cenneti halegetirmifl, ekonomilerini çöküntüyeu¤ratm›fllarsa, bugün bundan dahafazlas›n› yapmak istiyorlar.

Sonuç olarak emperyalistler G-20 toplant›s›yla kendi sorunlar›naçözüm arad›lar. Kapitalizme iliflkinyapacaklar› düzenlemelerin muhte-vas› da bu çerçevededir. Kimse bukararlar› yanl›fl de¤erlendirmemeli,kimse kapitalizmin art›k daha azvahfli olaca¤› gibi bir beklenti içinegirmemelidir, çünkü bunun tam ter-si yaflanacak. G-20 Kararlar› dünyahalklar› için daha büyük bir y›k›mve yoksulluktan baflka birfley getir-meyecektir.

Bu dönemde ""bb››rraakk››nn››zzyyaappss››nnllaarr""››nn pratikteki

karfl›l›¤›, ""bb››rraakk››nn tteekkeelllleerrhhaallkkllaarr›› iisstteeddiikklleerrii ggiibbiissooyyssuunn,, ssöömmüürrssüünnlleerr""fleklindedir. Halklara

liberalizm diye, serbestteflebbüs diye, hür teflebbüsdiye yutturduklar› budur.

Page 38: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Say›:10

19Nisan2009

38

““TTüürrkkiiyyee iinnttiihhaarr rreekkoorruu kk››rrdd››..””

Rekor üstüne rekor; intihar reko-ru, iflsizlik rekoru, küçülme reko-ru... Bakan›yla, Baflbakan›yla ikti-dardakiler hala “kriz vard›, yoktu,te¤et geçti” tart›flmas› yap›p, “hanehalk›n›n durumu iyi” diyerek halklaalay ederlerken, flu rakamlara bak›n;“Geçen y›l, intihar ve intihara te-flebbüste rekor k›r›ld›. 33 bbiinn 8811 kifliintihar etti tam. Ve tam 2277 bbiinn 336677kifli de intihar girifliminde bulundusadece bir y›l içinde.”

‹ntiharlardan iktidardakilersorumludur.

Bu tabloya, ““iinnttiihhaarr”” denilipgeçilemez. 3081 kiflinin intihar› “bi-reysel sebep ve bunal›mlar”la aç›k-lanamaz. Bu bir toplu cinayettir; biriktidar›n halk› ööllüümmee mmaahhkkuumm eett--mmeessiiddiirr.. Sorumlu, intihar ederekcanlar›na k›yan insanlar de¤ildir.Açl›k, iflsizlik, yoksulluk 盤 gibibüyümekte, insanlar a¤›r yaflam ko-flullar› karfl›s›nda her geçen günkendilerini daha da güçsüz hisset-mektedir. Üç gün evine ekmek gö-türemeyen bir insan, kendini ifle ya-ramaz, biçare hisseder. Çocuklar›-n›n yüzüne bakamaz, ölesi gelir.Basit gerçek budur. AKP hükümetimilyonlarca insan› bu hale getirmifl-tir. Açl›¤a, çaresizli¤e ve ölümemahkum etmifltir.

‹nsanlar›n dayanma gücü kalma-m›fl can›na k›y›yor, onlar; ““hhaanneehhaallkk››nn››nn dduurruummuu iiyyii”” diyorlar. Va-tandafl kredi kart› borçlar›n› ödeye-mez duruma gelmifl, Baflbakan; in-sanlar› ““oonnllaarraa iiyyii nniiyyeettllee bbaakkaa--mmaamm”” diyerek ““ddoollaanndd››rr››cc››ll››kk””llaaitham ediyor. Onbinlerce esnaf iflasetmifl kepenk kapat›yor, Baflbakan;““oonnllaarr iiflfliinnii bbiillmmeeyyeennlleerr”” diyerek

beceriksizlikle suçluyor.

‹ntiharlar›n artmas›yla ilgili sorusorulsa “dinimizce günah” deyipfetva verecek, ard›ndan onlar› damuhtemeldir ki, “iflini bilmemekle”suçlayacakt›r.

AKP iktidar› için hhaallkk yoktur.Tekellerin krizi bunu çok daha aç›kolarak ortaya koymufltur. Varsa,yoksa patronlar ve bir de kendi ikti-darlar› vard›r. Tüm politikalar› bunagöredir. Aç›lan paketler, program-lar, önlemler tekeller içindir. Ne ifl-siz kalan yüzbinler, ne açl›¤a mah-kum olan milyonlar, ne iflas edenesnaflar ne de çaresizlikten intihareden onbinler, onlar›n umurundade¤ildir.

Ekonomik, sosyal s›k›nt›lar so-nucunda insanlar›n intihara sürük-lenmesinin sorumlusu iflbirlikçi, sö-mürücü iktidarlard›r. Bu yüzdendirki, tüm iktidarlar, bbaaflflkkaa hhiiççbbiirr flfleeyyyyaappmmaamm››flfl oollssaallaarr bbiillee,, sadece buintiharlara yol açm›fl olmalar› nede-niyle kkaattiill iktidarlard›r. AKP iktida-r› da kkaattiillddiirr.. Binlerce intihar›n he-sab›n› vermelidir.

Halk›m›z; ‹ntihar çaresizliktir, intihar kaç›fl-

t›r. Kaçmay›n. Yoksullu¤unuzun, ifl-sizli¤inizin nedeni sizin ifl bilmezli-

¤iniz ya da ifle yaramazl›¤›n›z de¤il-dir. Açl›¤›n, yoksullu¤un nedeni,emperyalizmin ve tekellerin ilikleri-mize kadar kan›m›z› emmeleridir.Sorumlular› kan›m›z› emenlerdir.Sorumlular bu ülkeyi yönetenlerdir.SSoorruunnllaarrddaann kaçmak hiçbir fleyinçözümü olamaz, tam tersine sorunla-r›n daha da büyümesine neden olur.

Güçsüz dde¤iliz, ççaresizde¤ilsiniz.

Biz halk›z; yani üreten biziz. Bizeme¤imizle, onurumuzla yaflayaninsanlar›z. ‹flsiz kalmak, ekonomiks›k›nt›lar çekmek; çaresizlik, güç-süzlük demek de¤ildir. Utan›lacakbir fley de¤ildir. Bir uuttaannçç varsa oda milyonlarca insan› aç, yoksul,çaresizlik içinde b›rakanlara aittir.Kendinizi güçsüz, çaresiz hissetme-nizin nedeni yaln›zl›¤›n›zd›r. Yal-n›zl›k, örgütsüzlü¤ün, dayan›flmayoklu¤unun sonucudur. Oysa bizlerhalk›z, bizler milyonlar›z; yaln›zkalmamal›y›z.

Halk›m›z›n çok bilinen bir “çöp”örne¤i vard›r. Tek bir çöpü k›rmakher zaman çok kolayd›r. Ancak befl,on, hatta yüzlerce çöpü bir araya ge-tirip birlefltirdi¤imizde, onu k›rmakgiderek zorlafl›r.

Halk da böyledir. Milyonlarca-d›r. Tek tek güçsüz, ama bir arayageldi¤inde k›r›lmaz y›k›lmaz birgüçtür. Yaln›zl›k, birleflememekten-dir. Halk› birlefltirecek olan ise, ör-gütlenmektir.

Bak›n açl›ktan bahsediyoruz; aç-l›k koflullar›nda olan milyonun üze-rinde insan var, yoksulluk diyoruz,rakamlar, 40 milyona yak›n insan›-m›z›n yoksulluk s›n›r›nda yaflad›¤›-n› söylüyor. ‹flte güç, bbuu mmiillyyoonnllaarr--ddaadd››rr.. Birleflildi¤inde, hiçbir sorunkarfl›s›nda güçsüz, çaresiz kal›n-

‹NT‹HAR ETMEY‹N!Kendi ccan›n›z› aalmay›n; ssizi aaçl›¤a, ssefalete, bunal›ma ssürükleyenlerin iiktidar›n› aal›n!

TTüümm bbuunnaall››mmllaarr››nn››zzddaann,,yyaallnn››zzll››¤¤››nn››zzddaann vvee

ççaarreessiizzllii¤¤iinniizzddeenn ÇÇIIKKIIfifiYYOOLLUU,,

iinnssaannll››¤¤››mm››zzaa,, yyaaflflaamm››mm››zzaa,,nnaammuussuummuuzzaa,, oonnuurruummuuzzaa,,eemmee¤¤iimmiizzee,, ggeelleeccee¤¤iimmiizzee vvee

ccaann››mm››zzaa kkaasstteeddeennlleerreekkaarrflfl›› öörrggüüttlleenniipp mmüüccaaddeellee

eettmmeekkttiirr..

Page 39: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

YÜRÜYÜŞ

39

Say›:10

19 Nisan2009

maz. Her türlü sorunun üstesindengelinebilir.

‹ntihara kalk›flanlar›n say›s› bileonbinlerce olmufltur. Onbinler can›-na k›ymak yerine, can›na “tak” etti-renlere karfl› birleflip kavgaya girifl-melidir. Halk›, ekonomik, siyasi,kültürel politikalar› sonucunda açl›-¤a, sefalete, bunal›mlara sürükle-yenlerin karfl›s›na dikilmelidir. Hal-k›n yaflad›¤› sefaletin, bu cinayetle-rin tek sorumlular› iktidardakilerdir.

Güçlü olan bizleriz. Gücümüzübirlefltirip onlar›n iktidar›na karfl›mücadele etmeliyiz. ‹ntihar› seçerekkkeennddii ccaann››mm››zz›› aallaaccaa¤¤››mm››zzaa oonnllaa--rr››nn iikkttiiddaarr››nn›› aallmmaall››yy››zz;; onlar›n ca-n›n› alm›fl kadar oluruz zaten. Çünküiktidarlar›, yani bu sömürü düzenleri,onlar›n “canlar›”, herfleyleridir.

Sömürü düzeninin oldu¤u yerdeadalet olmaz. Sömürü düzeninin ol-du¤u yerde mutlak ve mutlak yok-sulluk vard›r. Adaletin olmad›¤› vede yoksullu¤un oldu¤u yerde, in-sanlar›n mutlu, huzurlu olmas›mümkün de¤ildir.

Sömürü ve zulmün iktidar koltu-¤unda oturanlar, bu politikalar›ylainsanlar› sadece intiharlara sürükle-miyorlar. Binlerce, onbinlerce kifliintihar etmiyor. Fakat fuhuflu, ah-laks›zl›¤› kabul ediyor, kimisi maf-yac› oluyor, kimisi köfleyi dönmekiçin her türlü namussuzlu¤a evet di-yecek hale geliyor. Asl›nda bunlarda iinnttiihhaarr››nn bbaaflflkkaa bbiiççiimmlleerriiddiirr..Çünkü bu örneklerde de insanlarkendi kifliliklerini öldürüyorlar,kendi namuslar›n›, ahlaklar›n› öldü-rüyorlar..

‹nsan, nnamusuyla, onuruyla, dde¤erleriyleinsand›r

Bu düzen milyonlarca insan›m›-z› açl›¤a, sefalete mahkum ediyor,iflsiz b›rak›yor, bunlar do¤rudur.Ancak halk›n çaresiz olmad›¤›n›,olamayaca¤›n› söylüyoruz. Aç ka-l›nca, iflsiz kal›nca akl›m›za gelenilk fley ahlaks›zl›k, mafyac›l›k, fu-hufl, kumar, intihar olmamal›d›r.Halk›n de¤erleriyle ba¤daflmayacak

hiçbir çözüm yolu do¤ru de¤ildir.‹nsan onuruyla, namusuyla, de¤er-leriyle insand›r.

Bunlar› kaybetti¤imizde insan-l›ktan geriye birfley kalmaz. Kalm›-yor da zaten. Düzen, kendi batakl›-¤›na çekti¤i kiflilere onursuzca, afla-¤›l›k bir yaflam› dayat›yor. Kendi ra-hatlar› için, zevkleri için, pis iflleriniyapt›rmak için batakl›klar›na çek-tikleri halktan insanlar›m›z› kullan›-yorlar. Böylesi bir yaflam zatenölümdür.

Yoksullar, mazlumlar nedeni neolursa olsun ne maddi anlamda, nemanevi anlamda kkeennddiinniizzii ööllddüürr--mmeeyyiinn.. Öldürülmesi gerekenler bel-lidir. ‹nsan olarak kalmak için, na-musuyla, onuruyla yaflamak için tekseçenek de mücadele etmek, yaln›z-l›ktan kurtulmak için örgütlenmek-tir. Tüm bunal›mlar›n›zdan ve çare-sizli¤inizden ÇÇIIKKIIfifi YYOOLLUU,, insan-l›¤›m›za, yaflam›m›za, namusumu-za, onurumuza, eme¤imize, gelece-¤imize ve can›m›za kastedenlerekarfl› mücadele etmektir.

Yürüyüfl Dergisi halka ulaflt›r›l-maya devam ediyor. Dergi okurlar›bu hafta da ‹stanbul, ‹zmir ve Bur-sa sokaklar›nda kap› kap› dolaflarakhalka Yürüyüfl’ü anlatt›lar.

11 Nisan günü ‹stanbul GaziMahallesi Dörtyol’da YürüyüflDergisinin 178. say›s›n›n toplu sat›-fl› yap›ld›. Yap›lan sat›flta halkaderginin kapa¤›nda yeralan umu-dun bayra¤› alt›nda birleflme ça¤r›-s› yap›ld›. 120 derginin da¤›t›ld›¤›sat›flta ayn› zamanda megafonlar-dan yap›lan anonslarla 12 Nisan'dayap›lacak olan anmaya ça¤r› yap›l-

d›.

‹zmir’de Yürüyüfl Dergisi buhafta da tüm bask›lara ra¤men hal-ka ulaflt›r›lmaya devam etti.

11 Nisan günü Güzeltepe ve Na-fiz Gürman mahallelerinde dergisat›fl› yap›ld›. Güzeltepe de fiehitle-rimizin ve Umudun Kuruluflununanlat›ld›¤› dergi sat›fl›nda 52 dergihalka ulaflt›r›ld›.

Nafiz Gürman Mahallesi’ndeyap›lan sat›flta ise 20 dergi halkaulaflt›r›ld›.

4 Nisan günü Bursa’n›n Telefe-rik ve Panay›r mahallelerinde, BBaa-¤¤››mmss››zzll››kk DDeemmookkrr aassii SSoossyyaalliizzmm‹‹ççiinn YYüürr üüyyüüflfl dergisinin sat›fl› ya-p›ld›.

Gelmifl geçmifl tüm Amerikanbaflkanlar›n›n bast›klar› topraklarahalklar›n kan›n› ak›tt›klar›n›, Oba-ma’n›n da Amerikan baflkanl›¤›koltu¤una oturdu¤u andan itibarenakan kandan sorumlu oldu¤unu an-

lat›larak yap›lan da¤›t›mdadergi okurlar›; 39 y›ld›rdevrim mücadelesinin ke-

sintisizli¤inden ve bu kesintisizli¤imimarlar› olan Mahir Çayan ve Da-y›’dan bahsettiler.

Teleferik’te 25, Panay›r 12 ol-mak üzere toplam 37 dergi halkaulaflt›r›ld›.

13–14 Nisan günlerinde ise Bur-sa’da yine Teleferik ve Panay›r ma-hallelerinde, EEmmppeerryyaalliizzmmee vvee OOllii-ggaarrflfliiyyee KKaarrflfl›› YYüürr üüyyüüflfl dergisinintan›t›m› ve sat›fl› yap›ld›. Okurlar›-m›z, çald›klar› her kap›da, eli kanl›Amerikan baflkan› Obama’y› alk›fl-layan iflbirlikçileri teflhir ettiler.Dünya halklar›n›n katilini alk›flla-yanlar›n, yap›lan katliamlardan, ak›-t›lan her damla kandan birinci dere-ceden sorumlu olduklar› anlat›ld›.

Üç Yürüyüfl okuru ile yap›lanbu sat›fllarda da; Teleferik Mahal-lesi’nde 20, Panay›r Mahallesi’nde16 olmak üzere 36 dergi halka ulafl-t›r›ld›.

Yürüyüfl ‹stanbul ‹zmir ve Bursa Sokaklar›nda

Page 40: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Mimar Mühendis odalar›n›n baz›kurultaylar›nda, panellerinde sonzamanlarda çok al›fl›k olunmayangeliflmeler yafland›. ‹lerici, devrimciolduklar› iddias›ndaki odalarda,devrimcilerin sesine tahammülsüz-lük gösteriliyor, tahammülsüzlük,fiziksel sald›r› boyutlar›na var›yor-du. Son olarak geçen ay, 14 Mart’taAnkara’da gerçeklefltirilen ‹nflaatMühendisleri Odas› 2. Ö¤renci ÜyeKurultay›’nda, TMMOB tarihindeefline az rastlan›r bir sald›r› gerçek-leflti.

Ö¤renci temsilcili¤i seçimlerin-deki anti-demokratik sürece iliflkinbildiri da¤›tan ö¤renciler, yönetiminönce lümpen küfürlerine, sonra tek-me tokat sald›r›s›na maruz kald›lar.

Benzer sald›r›lar de¤iflik yerler-de de yafland›. Bir baflka “sald›r›”,oligarflinin tutuklad›¤› ve bir süretutsak kalan AAlleevv fifiaahhiinn’in Mimar-lar Odas› Ankara fiubesi taraf›ndaniflten ç›kar›lmas› oldu.

Odalar’da ne oluyordu peki. Busald›r›lar nereden kaynaklan›yordu?‹vme Dergisi’nin bir aç›klamas›ndabelirtildi¤i gibi, odalarda ““OOddaaAA¤¤aallaarr››”” çok ciddi bir sorundu vedevrimci geliflmenin karfl›s›na öncebunlar ç›k›yordu. Bu sald›rganl›¤›daha iyi anlamak için k›sacaTMMOB’un tarihine bir göz atal›m.

TMMOB, 1954’de ABD destek-li Menderes hükümetinin Türkiyedevletinin yeniden yap›land›r›lmas›projesi kapsam›nda, yukar›dan afla-¤› yap›land›r›larak devletin yyaarr ››rreessmmii bürokratik bir kurumu olarakkurulmufltur. Fakat ülkemizde geli-flen toplumsal mücadele ve bu mü-cadelenin 60’l› y›llar›n sonuna do¤-ru ulaflt›¤› devrimci boyutTMMOB’yi de etkilemifl ve bununsonucunda da devrimci mühendisve mimarlar TMMOB’ye ba¤l› oda-larda yönetimleri ellerine geçirme-ye bafllam›fllard›r. 1973’de

TMMOB yönetimine gelen devrim-ci mühendis ve mimarlar, 1974’debürokratik devlet kurumu kimli¤initümüyle reddederek, TMMOB’yimesleki demokratik kitle örgütünedönüfltürmüfllerdir.

Bu tarihten itibaren toplumsalmücadelenin önemli bir parças› du-rumuna gelen TMMOB, üniversite-lerde Dev-Genç mücadelesi içindeyer alm›fl mühendis ve mimarlar›n1976’dan itibaren örgütlü olarakTMMOB içinde çal›flmaya baflla-mas›yla birlikte halk›n mücadelesiiçinde daha önemli bir rol oynama-ya bafllam›flt›r. Bir çok yöneticisi fa-flist sald›r›larda hayat›n› yitirenTMMOB, 19 Eylül 1979 y›l›ndatüm Türkiye’de yaklafl›k 110000 bbiinnmühendis ve mimar›n bir günlük iflb›rakmas›n› örgütleyebilecek güceulaflm›flt›r.

1980 faflist cuntas› sonras›ndayöneticileri idamla yarg›lanm›fl veTMMOB geçici olarak kapat›lm›fl-t›r. Ancak bir süre sonra cunta tara-f›ndan faaliyet göstermesine izinverilmifltir. Ne var ki yeniden faali-yetine izin verilen TMMOB’yi ken-di üyeleri karfl›s›nda güçsüz k›lmakiçin de bafltan bir çok düzenlemeyap›lm›flt›r.

Oligarfli bu düzenlemeyleTMMOB’ye idari olarak yeni biryön vermeyi planlarken, di¤er yan-dan TMMOB bünyesindeki odala-r›n maddi gelir kaynaklar› k›s›tlana-rak bir tür ““tteerrbbiiyyee”” program› dabafllat›lm›flt›r.Kamuda çal›flan mi-mar mühendislerin üyeliklerinin zzoo-rruunnlluu oollmmaakkttaann çç››kkaarrtt››llmmaass›› ilede, hem mali hem de örgütlenmeaç›s›ndan zor bir sürece sokulmufl-tur.

80 sonras› süreçte TMMOB yö-neticilerinin a¤›rl›¤›n›, ö¤renciliky›llar› 70’li y›llarda geçmifl ve busüreçte yükselen siyasal mücadele-nin etkiledi¤i devrimci sempatizan›kifliler oluflturmufltur. Bu yöneticile-

rin büyük ço¤unlu¤unu ise serbestçal›flan küçük bürocu mühendis vemimarlar oluflturmaktayd›.

TMMOB ve birim yöneticileri-nin bir ço¤u devrimci, ilerici birgeçmiflleri olmas›na karfl›n, ço¤udüzen içi statülere yerleflmifllerdi veTMMOB’yi yönetme anlay›fllar›n›belirleyen de buydu. Odalar›n il veilçe temsilciliklerini ise hemen he-men tümüyle odan›n ad›yla piyasa-da ön plana ç›kma kayg›s› tafl›yanapolitik mimar mühendisler olufltur-maktayd›.

TMMOB içinde, bir yandan si-yasi, idari maddi bask› alt›ndaTMMOB’yi gelifltirmeye çal›flanlar,bir yanda bu kurumu meslekçi vebireysel beklentileri çerçevesindede¤erlendirmeye çal›flanlar vard›.Bu durum TMMOB’nin bugününüaç›klayan geliflmelerden biridir.

1980-’90 aras›nda meslek çevre-leri aras›nda TMMOB’yi yenidenmeflru bir örgüt olarak alg›latma ça-balar›, bir geriye gidifl sürecini debafllatm›flt›r. Bu, meflrulu¤un art›ksalt düzen s›n›rlar› içinde aranmayabafllanmas› demekti. Bu dönemdeodalar›n, yaz›flmalarda kulland›klar›her türlü evrak›n alt›na, “TMMOBAnayasa’n›n 135. maddesi uyar›ncakamu kurumu niteli¤inde bir meslekkurulufludur” notu yaz›lmas›, bu-nun bir göstergesi olmufltur. OysaTMMOB 70’li y›llarda mmeeflflrr uuttiiyyee-ttiinnii yasalardan de¤il, bir parças› ol-du¤u toplumsal mücadelenin mefl-ruiyetinden alm›flt›r. Fakat 80 son-ras› geliflen bu meflruiyet kayg›s›,TMMOB’nin ddeemmookkrr aattiikk kkiittllee öörr-ggüüttüü kkiimmllii¤¤iinniinn rreeddddiinnee ve meslekörgütü kimli¤inin tümüyle ön planaç›kart›lmas› sürecini bafllatm›flt›r.

Meslekçi yaklafl›mlar ve abart›-lan meflruiyet kayg›s› ile yeni mad-

TMMOB’un görevi statükolar› korumak de¤ildir

Say›:10

19Nisan2009

40

YÜRÜYÜŞ

Page 41: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

di imkanlara kavuflmaya yönelikpolitikalar, ppiiyyaassaa mühendis ve mi-marlar›n›n yönetim kademelerinegirmesini kolaylaflt›rm›fl,TMMOB’nin h›zla depolitize olma-s›na neden olmufltur.

90’l› y›llar›n sonuna do¤ru, söy-lemi sol olsa da, TMMOB yöneti-minde, 1954 y›l›ndaki kurulufl mis-yonu olan ssiisstteemmiinn bbüürrookkrr aattiikk bbiirrkkuurr uummuu oollmmaa ee¤¤iilliimmii güç kazan-maya bafllam›flt›r.

Bu politikalarda yukar›da anlat›-lanlar›n yan› s›ra, TMMOB ve bi-rim yönetimlerinde hemen hemen30 y›ld›r de¤iflmeyen yönetici vedelege profili ile, bu yönetici ve de-legelerin art›k küçük büroculuk ye-rine, sa¤lad›klar› sermaye birikimiile mmüütteeaahhhhiitt kimli¤i kazanm›fl ol-malar› da etkili olmufltur.

+ ‹VME Dergisi’nin 5. say›s›ndayer alan TTMMMMOOBB bbiirriimm yyöönneettiiccii-lleerrii pprrooffiill aarraaflfltt››rrmmaass››; TMMOBiçinde yer alan dört büyük odan›nbirim yöneticilerinin %% 7733’’üünnüünnmmüütteeaahhhhiitt,, kküüççüükk ssaannaayyiiccii,, kkaammuuvvee öözzeell sseekkttöörr üüsstt ddüüzzeeyy yyöönneettiicciioldu¤unu, yöneticilerin % 55’dendaha fazlas›n›n 40 ve üzeri yafllardaoldu¤u gerçe¤ini ortaya koymufltur.

Bu bilgiler göstermektedir ki,TMMOB ve birim yönetimlerindeyer alanlar›n büyük bir ço¤unlu¤us›n›fsal olarak ssiisstteemmllee uuzzllaaflflmmaae¤ilimi olan kesimdendir.

Öte yandan sistem,TMMOB’nin sistemin bürokratikbir kurumu olma misyonunu üstlen-mesine paralel olarak, mühendislikve mimarl›kla ilgili mesleki dene-tim alanlar›nda TMMOB içindekiodalara yetki aktar›m› yaparak, oda-lar için gelir kaynaklar› yaratmayabafllam›flt›r. TMMOB bunun da öte-sine geçerek, AB ve GATS kapsa-m›nda ülkemizde mühendislik hiz-met alanlar›n› emperyalist hizmettekellerinin sömürüsüne açacakolan, mühendis ve mimarlar›n me-zuniyet sonras› meslek icras›n› em-peryalist denetim flirketlerinin bel-gelendirme kofluluna ba¤layacakolan yetkili mühendislik yasas›n›do¤rudan haz›rlayarak 2005 y›l›nda

hükümete sunmufltur.

Öte yandan yine TMMOB için-deki yaln›zca dört büyük odan›n ge-lir kaleminin 2007 y›l›nda 100 mil-yon TL’yi aflm›fl olmas› ve baz› oda-larda bu gelirlerin % 90’n›n›n piya-sada verilen hizmetlerden elde edi-liyor olmas›, buna karfl›n üye öden-ti gelirlerinin toplam bütçe içinde %1’in bile alt›na inerek binde merte-besine düflmesi, TMMOB içinderraannttçç›› ee¤¤iilliimmlleerriinn güç kazanmas›-n›n bafll›ca nedenidir.

Bu tablo, TMMOB’de egemenolan yönetim anlay›fl› ile, tüm karar-lar›n alt›na imza atmaktan çekinme-yen ‘muhalefet’ anlay›fl›n›n temelamac›n›n TMMOB’nin flu anda sa-hip oldu¤u statükoyu ve bu statükoiçinde kendi konumlar›n› korumak-tan ibaret oldu¤unun somut göster-gesini oluflturmaktad›r.

Bu tabloda, son y›llarda devrim-ci mühendis, mimar ve planc›lar ta-raf›ndan ++‹‹VVMMEE DDeerrggiissii etraf›ndagelifltirilen devrimci çal›flma tarz›,TMMOB yönetimlerinde yer alanegemen anlay›fl›n ve onlar›n dümensuyunda giden muhalefetinin ger-çek yüzünü ortaya ç›karmaya veyapt›klar›yla yüzleflmeye bafllayanbu çevreleri rahats›z etmeye baflla-m›flt›r.

Adeta sistemin bir kurumununyöneticileri gibi davranan TMMOByöneticileri, ddeevvrriimmccii mmüühheennddiiss vveemmiimmaarrllaarr››nn ççaall››flflmmaallaarr››nn›› eennggeellllee-mmeekkttee,, ggeenneell kkuurruullllaarrddaa ssöözz vveerr-mmeemmeekkttee,, TMMOB alt yap›s›n›nkullan›m›n› yasaklamakta, bildirile-ri sansürlemekte, devrimci çal›flmaiçinde yer alan oda çal›flanlar›n› ifl-ten atmaktad›r.

Bu davran›fl tarz› o kadar ileriboyuta ulaflm›flt›r ki, son olarak yu-kar›da da sözü edildi¤i gibi, 14Mart’ta ‹MO yöneticileri, Anka-

ra'da yap›lan ö¤renci kurultay›ndaoda ö¤renci üyelerinin bildiri da¤›-t›m›n› engellemek amac›yla bildirida¤›tan devrimci ö¤rencilere tek-me-tokat sald›rm›fllard›r.

TMMOB yönetimi öyle bir nok-taya gelmifltir ki, Hattat Holding’inBart›n’daki rant projelerine ve çevre-yi tahrip edecek olan termik santralprojesine karfl› mücadele yürüten vebu projeleri durdurma aflamas›na ge-len TMMOB Bart›n ‹KK’y› hiçbirgerekçe göstermeden 2008 y›l›ndakapatma örne¤inde oldu¤u gibi, ser-maye ile çat›flan kendi örgüt birimle-rini tasfiye etmeye bafllam›flt›r.

Bu çal›flma anlay›fl›,TMMOB’nin siyasal söylemine deyans›maya bafllam›fl durumdad›r.TMMOB yöneticilerinin AnkaraEmniyet Müdürü’nün iftar yeme¤i-ne kat›lmalar›ndan, ‹srail’in Gazzekatliam› karfl›nda, BM Gazze’ye““BBaarr››flfl GGüüccüü”” gönderme tavsiye-sinde bulunulmas›na, bir yandanSuyun Ticarilefltirilmesine Hay›rPlatformunda yer al›rken, di¤eryandan odalar›n Dünya Su Foru-mu’nda yer alan flirketlerin deste-¤inde su kongresi düzenlemesinekadar bir dizi sa¤a savrulufl sergile-mesi, asl›nda kaç›n›lmaz sonu iflaretetmektedir.

Bu tablo karfl›s›nda devrimcimimar ve mühendislerin görevi,70’li y›llarda yap›lm›fl oldu¤u gibi,TMMOB’nin sistemin bürokratikkurumu olma misyonunun reddedil-mesini sa¤layarak, bu önemli örgü-tü yeniden emekten ve halktan yanabir mücadele örgütüne dönüfltürmekolmal›d›r.

TMMOB taban›na bak›ld›¤›nda,yöneticilerinin aksine, TMMOBüyelerinin %% 8800’’iinniinn üüccrreettllii ççaall››-flflaann mühendis, mimar ve planc›lar-dan olufltu¤u görülür; yani onlaremekçilerin bir parças›d›r. Yap›lma-s› gereken, TMMOB içinde siyasal-laflmay›, de¤iflik amaçlarla yöne-timlere gelmifl apolitik kiflilerin yö-netimlerden uzaklaflmas›n› sa¤laya-cak bir mühendis, mimar hareketiniörgütleyerek devrimci TMMOB’unyarat›lmas›n› sa¤lamakt›r.

AAddeettaa ssiisstteemmiinn bbiirrkkuurruummuunnuunn yyöönneettiicciilleerriiggiibbii ddaavvrraannaann TTMMMMOOBB

yyöönneettiicciilleerrii,, ddeevvrriimmcciimmüühheennddiiss vvee mmiimmaarrllaarr››nn

ççaall››flflmmaallaarr››nn››eennggeelllleemmeekktteeddiirr....

YÜRÜYÜŞ

41

Say›:10

19Nisan2009

Page 42: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Say›:10

19Nisan2009

42

YÜRÜYÜŞ

30 Mart-17 Nisan Devrim fiehit-lerini Anma ve UmudunKuruluflunu Kutlama haftas›ndaHalk Cephesi Day›'n›n mezar›bafl›nda bir anma düzenledi.

12 Nisan günü Gazi Mahalle-si'nde yap›lan anma program›, ö¤-len saatlerinde Gazi ÖzgürlüklerDerne¤i önünde toplan›lmas›ylabafllad›.

Day›'n›n foto¤raf›n›n da bulun-du¤u pankart› açan Halk Cepheliler,pankart›n ard› s›ra düzenli kortejoluflturarak yürüyüfle geçti.Ayn›pankart yürüyüflün yap›ld›¤› caddeüzerindeki iki ayr› binan›n üç kat›n›kaplayacak flekilde dalgalan›yordu.Halk Cepheliler, z›lg›tlar, sloganlar-la selamlad›lar Day›'y›.

Halk Cepheliler “Kavgam›z›nKomutan› Seninle Kuraca¤›z ÖzgürVatan›, Mahir Hüseyin UlaflKurtulufla Kadar Savafl” pankart-lar›n›n ard›nda üzerinde Day›’n›nsilüetinin bulundu¤u k›z›l flamalar-la yürüdüler. “Cüret, Direnifl SavaflZaferin Ad› Dursun Karatafl”,

“Cüret Direnifl Savafl Yaflas›nÖnderimiz Dursun Karatafl”,“Mahir'den Day›'ya Sürüyor BuKavga” dövizlerini tafl›d›lar.

Umudun bayra¤› alt›nda GaziMezarl›¤›'na yürüyen HalkCepheliler, yürüyüfl boyuncaatt›klar› sloganlarla Day›’y› selam-lad›lar. Mezarl›kta sayg› duruflununard›ndan Halk Cephesi’nin “YaÖzgür Vatan Ya Ölüm” bafll›kl›aç›klamas› okundu.

Aç›klamada “Ülkemizin ba¤›m-s›zl›¤›, halklar›m›z›n özgür ve ada-letli bir dünyada yaflamas› için 39y›ld›r mücadele ediyoruz. Bu 39 y›l-da nice engelleri, hainlikleri, kuflat-malar› hep bu sözümüzün gücüylegö¤üsledik.

Devrim yürüyüflümüzünbafllad›¤› 1970 y›l›ndan bu yana;emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›k,faflizme karfl› demokrasi, kapitaliz-me karfl› sosyalizm bayra¤›n› hiçyere düflürmedik.

...Hakl›l›¤›m›za olan güvenimiz,kazanaca¤›m›za olan inanc›m›zla

yürüdük düflman›n üstüne....Bizler de onlar›n ö¤rencileri

olarak, komutan›m›z›n nezdindeflehitlerimizi anmaya geldik.Biliyoruz ki bizi biz yapan önder-lerimizdir. Onlar›n ö¤retileridir.Devrime onlar olmadan ama onlar-la yürüyoruz. Bilincimizi onlarayd›nlat›yor...

fiehitlerimize devrim sözümüzvar, Day›m›za devrim sözümüz var.Er ya da geç bu sözü yerine getire-ce¤imize and içiyoruz.” denildi.

Aç›klaman›n ard›ndan AdnanYücel'in “Sen Yürürsün” isimli fliiriokundu. Devrimin türkülerini söy-lemekten hiç yorulmayan GrupYorum da Day›’n›n mezar›bafl›ndayd›.

Grup Yorum ad›na konuflanCihan Keflkek; “30 Mart-17 Nisan,12 Temmuz ve 122 kahraman›ndestan› bizim sahiplendi¤imiz tari-himizdir. Bu yolda yitirdi¤imizDay›'m›z›n yan› bafl›nda söyleye-ce¤iz türkülerimizi” dedi.

Grup Yorum, ö¤rencileriyle bir-

Gazi Mahallesi’nde Devrimfiehitleri Selamland›“Seninle Kuraca¤›z Özgür Vatan›”

Page 43: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

likte Önderlerimiz, Mahirimiz,Day›m›z için söylediler K›z›lderetürküsünü. Ard›ndan Sen Olaca¤›z,Bize Ölüm Yok, Hakl›y›zKazanaca¤›z marfllar› hep birliktesöylendi.

Mezar bafl›nda yap›lan anmasona erdikten sonra Halk Cephelileryine kortejler halinde GaziCemevi'ne kadar sloganlarla yürü-yerek eylemi burada sona erdirdiler.

‹‹ssttaannbbuull UUmmuuddaa SSeellaammaaDDuurrdduu

11 MMaayy››ss MMaahhaalllleessii’nde 11Nisan günü “30 Mart – 17 Nisanfiehitlerini An›yor UmuduBüyütüyoruz” kapsam›nda biranma program› düzenlendi.

‹dil Tiyatro Atölyesi’nin, AyfleNil Ergen, Ayfle Gülen ve Ayçe ‹dilErkmen ad›na yazd›¤› oyun sahne-lenirken, izleyenler “ayn› bizianlat›yor, 1 May›s Mahallesi’ninkurulufl günlerini anlat›yor” diyerekduygular›n› ve düflüncelerini ifadeettiler. Oyunun sonras›nda sinevi-zyon gösterimi yap›ld›.

SSuullttaannbbeeyyllii''ddee;; Battalgazi,Hamidiye ve Baflaran 4 pankartas›ld›. Daha önce 30 Mart'tanbafllay›p 9 Nisan'a kadar Battalgazi,Baflaran, Hamidiye, Mimar Sinan,Uzundere mahallelerinde kufllama-lar yap›ld›.

SSaarr››ggaazzii'de; Demokrasi Cadde-si, Merkez, Dörtyol, Nam›k KemalCaddesi ve Tafldelen'e toplam 5pankart as›ld›.

GGüüllssuuyyuu'nda;Heykel, Sondurak,Mustafa Bakkal Dura¤›, GülsuyuKöprüsü olmak üzere 4 pankartas›ld›.

KKaarrttaall ''ddaa; Cevizli-Tugayyoluminibüs yolu üzerine, Kartal ‹mamHatip Lisesi karfl›s›, Kartal EndüstriMeslek Lisesi karfl›s› minibüs yoluüzerine toplam 3 pankart as›ld›.Beykoz-Kavac›k'ta Rüzgarl›bahçedolaylar›na bir pankart as›ld›.

NNuurrtteeppee''ddee; Sokullu Caddesin-de, Güzeltepe'de Afl›k Veysel'deKan Sokakta, Osmanpafla taraf›nda

ve Çayan'da olmak üzere toplam 7pankart as›ld›.

Mahallede 29 Mart'tan bu yana30 Mart 17 Nisan flehitleri veUmudun kurulufl y›ldönümü içinkufllamalar yap›ld›.

AAlliibbeeyykkööyy’de Cengiz TopelMahallesi, Karadolap Mahallesi veSitelerde bildiriler da¤›t›ld›,kufllamalar yap›ld›.

KKüüççüükkaarrmmuuttlluu’da 30 Mart-17Nisan fiehitler Haftas› bildirilerida¤›t›ld› ve kufllamalar yap›ld›. 5Nisan-12 Nisan tarihleri aras›ndakap›lar çal›narak “Ba¤›ms›zDemokratik Sosyalist Türkiye’yiYaratmak için Sözümüz Var” bildi-rileri da¤›t›ld›. Yine ayn› tarihlerdeKüçükarmutlu’nun bütün sokak-lar›na kufllamalar yap›larak,Day›’n›n ve Mahir’in kavga ça¤r›s›yoksul gecekondu halk›naulaflt›r›ld›.

OOkkmmeeyyddaann››'nda, Dikilitafl Par-k›'na 2 tane ve Muhtarl›k önü, SibelYalç›n Park›, fiark Kahvesi, FSMCaddesi, Yola¤z› Dura¤›'na olmaküzere toplam 7 pankart as›ld›.

EEsseennyyuurrtt'ta, Halk CephelilerSaadetdere Mahallesi'ndeki Pazar-yolu, Depo Dura¤› üst geçidine veHaramidere Migros üst geçidinepankartlar asarak umudu selamlad›-lar.

GGaazzii MMaahhaalllleessii'nde; Dörtyol,Mezarl›k, Köprü, Nalbur veSondurak'ta 5 ayr› pankart as›ld›.

‹‹kkiitteellllii Caddesi ve AtatürkMahallesi’nde kufllama yap›ld›;Perflembe Pazar›’nda ve civar›nda300 adet bildiri da¤›t›ld›.

BBaa¤¤cc››llaarr’da; Mevlana Caddesi,Mahmutbey yol üzerine ve AhmetKabakl› Caddesi 9.soka¤a pankart-lar as›ld›.

11 Nisan günü sabah saatlerindeEsenler Terazidere Park›’nda,Bayrampafla Sanayi Mahallesindeve Davutpafla’ya ba¤l› bir parkta 3pankart as›ld›.

BBeeflfliikkttaaflfl'da, 30 Mart-17 Nisanfiehitler Haftas› nedeniyle, Y›ld›zcaddesindeki Befliktafl ‹lkö¤retimOkulu’nun duvar›na pankart as›ld›.

43

GGaazzii

11 MMaayy››ss

AAlliibbeeyykkööyy

BBaa¤¤cc››llaarr

Page 44: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

44

AAnnaaddoolluu aannmmaapp rrooggrraammllaarr›› vvee eeyylleemmlleerr

AAnnkkaarraa:: Mamak’taki anma 12Nisan günü Tuzluçay›r 75. Y›lKad›n ve Gençlik Vakf›’ndagerçeklefltirildi. Murat Metin’inba¤lamas› ile kat›ld›¤› anmada“Çav Bella, Büyü, fiark›flla,K›z›ldere” gibi türkü ve marfllarhep bir a¤›zdan söylendi¤i anmasinevizyon gösterimi ile sona erdi.

Mamak,Keçiören, Yenimahalle,Alt›nda¤ ve Çankaya mahallelerin-de Halk Cepheliler befl bin bildirida¤›tt›.

TTrraakkyyaa:: Halk Cepheliler,Trakya'da 6-9 Nisan tarihleriaras›nda Tekirda¤ merkez veBabaeski merkez de yapm›fl olduk-lar› kufllamalarla umudu ve flehit-lerimizi selamlad›lar.

BBuurrssaa:: Panay›r Mahallesi’nde 8Nisan sabah› 5 ayr› yere HalkCephesi imzal›, “30 Mart–17 NisanUmudun Kuruluflunu Kutluyorfiehitlerimizi An›yoruz”, “CüretDirenifl Savafl Yaflas›n ÖnderimizDursun Karatafl”, “ÖnderimizMahir ve Day› Hedefimiz DevrimciHalk ‹ktidar›” yaz›lamalar› yap›ld›.Ayr›ca Panay›r, Vatan ve Teleferikmahallelerinde binlerce kufllamayap›ld›. 11 Nisan günü, 30 Mart–17Nisan fiehitleri Anma haftas›nda,Gülnihal Y›lmaz'›n baflucunda biranma düzenledi.

12 Nisan günü Gemlik HalkCephesi Gemlik Haklar Derne¤inde30 Mart-17 Nisan flehitleri anma veumudun kuruluflunu kutlama pro-gram› düzenledi.

HHaattaayy:: 2 Nisan'da Samanda¤ilçesinin Kurtderes mahallesinde200 bildiri 3, 6 ve 7 Nisan tarihler-inde Antakya'n›n Harbiye beldesin-de 550 bildiri da¤›tan HalkCepheliler halk› umudun bayra¤›alt›nda birleflmeye ça¤›rd›.

Hatay Halk Cephesi, YusufKutlu'nun mezar› bafl›nda 12 Nisanpazar günü anma gerçeklefltirdi.

‹‹sskkeennddeerruunn:: 8 Nisan’da pan-kart asan Halk Cepheliler 11Nisan’da ise Gültepe, Buluttepe

mahallelerinde ve ‹skenderunmerkezinde yaz›lama yapt›.

MMeerrssiinn:: 9 Nisan günü Mersinmerkezde Atatürk caddesinde pan-kart as›ld›. Ayn› akflam Pozcu veDemirtafl mahallesinde kufllamayap›l›rken, 10 Nisan da Kazanl›beldesinde 300 el ilan› da¤›t›ld›.

BBuurrdduurr:: Halk Cephesi, 12Nisan günü Burdur’da GünayÖ¤rener’in mezar› bafl›nda önderle-ri ve flehitleri selamlad›.

AAnnttaallyyaa:: 8 Nisan’da Sinanmahallesinde 300 tane, 12 Nisan’daK›fllahan kapal› yolda 500 tane bil-diri da¤›t›ld›. Gebizli Alt›nova,K›z›lar›k mahallelerinde dekufllamalar yap›ld›.

TTrraabbzzoonn:: Halk Cephesi taraf›n-dan Karadeniz Teknik Üniversitesiiçinde "Cüret, Direnifl, Savafl, Yafla-s›n Önderimiz Dursun Karatafl" ve"30 Mart- 17 Nisan fiehitlerimiziAn›yor Umudu Büyütüyoruz" yaz›-lamalar› ve kufllamalar› yap›larakdevrim flehitleri selamland›.

ÇÇaannaakkkkaallee:: 10 Nisan günüGençlik Derne¤i giriflimi bir anmadüzenledi. Anma flanl› direniflleresahne olan Türkiye devrim tarihininanlat›ld›¤› sinevizyon gösterimi ilebafllad›.

Gençlik Derne¤i giriflimiçal›flanlar›, faflizmin mücadeleninyo¤unlaflt›¤› zamanlarda K›z›ldere,77 1 May›s’›, 16 Mart Beyaz›t,Marafl gibi kitle katliamlar› gerçek-lefltirdi¤ine, mücadeledeki durgun-luklardan kaynakl› olarak asla umut-suzlu¤a düflülmemesi gerekti¤ine,kurtuluflun sadece sosyalizmlegerçekleflece¤ine vurgu yapt›lar.

‹‹zzmmiirr:: 8 Nisan günü 30 Mart-17Nisan fiehitler Haftas› dolay›s›ylabildiri da¤›t›ld›. 12 Nisan günüfiehitler Haftas› çerçevesinde mezarziyaretleri yap›ld›. Buca KaynaklarMezarl›¤›’nda Gökhan Özocak'›nmezar› bafl›nda yap›lan anma,mezarl›k giriflinden mezara kadaryap›lan yürüyüflle bafllad›.

DDeerrssiimm:: 8 Nisan akflam› emekçimahallelerinde umudumuzun kuru-luflunu ve flehitlerimizi selamlayanyaz›lamalar yap›ld›.

HHaattaayy

‹‹zzmmiirr

BBuurrssaa

GGeemmlliikk

Page 45: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

45

HHoollllaannddaa:: Halk Cephesi, 30Mart - 17 Nisan Devrim flehitlerinianma ve umudun kuruluflunu kut-lama günleri çerçevesinde Hollan-da'n›n Den Haag flehrinde, 11 Ni-san günü bir seminer düzenledi.Seminer, Mahir'den Day›'ya uza-nan flehitlerimiz nezdinde, tümTürkiye ve dünya devrim flehitleriiçin yap›lan bir dakikal›k sayg› du-rufluyla bafllad›.

Yap›lan konuflmada ilk defa 30Mart-17 Nisan günlerinde flehitle-rimizi anarken, Day›’n›n daan›ld›¤› ifade edildi. “30 Mart – 17Nisan, art›k önderimizi de and›¤›-m›z, dolay›s›yla ayn› zamanda ön-derimizin ö¤rettiklerini uygula-mak, önderimizin bizlere verdi¤igörevi yerine getirmek için dahafazla cal›flt›¤›m›z günler olmakdurumundad›r. Bunun sorumlulu-¤unu tafl›yoruz” denilerek devameden seminerde mücadelenin de-vaml›l›¤›n›n ve gelifltirilmesininönemi vurguland›.

65 kiflinin kat›ld›¤› seminer so-ru-cevap bölümü ile son buldu.

‹‹ssvviiççrree:: Basel kentinde, Ba-sel Kültür Merkezi'nde 29 Martgünü, 30 Mart K›z›ldere katliam›ve umudun kuruluflu y›ldönümünedeniyle bir anma ve kutlama et-kinli¤i düzenlendi.

Yap›lan konuflmalarda, MahirÇayan ve yoldafllar›n›n, K›z›lde-re'de gösterdikleri direniflle Türki-ye devrimine ve devrimci dayan›fl-maya katk›lar› anlat›ld›. K›z›lde-re'nin bir yokolufl de¤il Türkiyedevriminde bir milat oldu¤u vur-guland›. Konuflma esnas›nda K›-z›ldere'den bu güne kadar hareke-tin geliflimini anlatan sinevizyongösterimi yap›ld›. Anma, 30 Martile ilgili yap›lan sohbetlerle sonaerdi.

AAllmmaannyyaa:: Stuttgart kentin-de, 12 Nisan günü Stuttgart Ana-dolu Kültür ve Sanat Evi'nde, HalkCephesi taraf›ndan 30 Mart-17 Ni-san Devrim fiehitlerini Anma veumudun kuruluflunu kutlama haf-tas› çerçevesinde bir anma düzen-lendi.

Sayg› durufluyla bafllayan prog-ram, Halk Cephesi temsilcisininyapt›¤› bir konuflmayla devam etti.

“Bizim Day›m›z Dursun Kara-tafl” isimli sinevizyonun izlenme-sinin ard›ndan, derne¤in müzikgrubunun seslendirdi¤i türküler vemarfllarla program son buldu. An-maya 50 kifli kat›ld›.

AAvvuussttuurryyaa:: Halk Cephesi12 Nisan günü Avusturya'da bulu-nan Graz Anadolu Kültür Merke-zinde 30 Mart-17 Nisan Devrimfiehitlerini Anma ve Umudun Ku-ruluflunu kutlama haftas› çerçeve-sinde bir anma düzenlendi. 3 Ni-san 2001’de yakaland›¤› kanserhastal›¤› sonucu yaflam›n› yitirenMustafa Kuran'›n da an›ld›¤› anm-ada konuflan Halk Cephesi temsil-cisi “Bu tarih Mahirlerle, Day›lar-la tüm kahraman flehitlerimizle ya-z›ld›, yaz›l›yor" dedi.

9 May›s'ta Viyana'da gerçek-lefltirilecek "Umudun Türküsü"gecesine kat›l›m ça¤r›s› yapt›¤›anmaya 45 kifli kat›ld›.

NNüürrnnbbeerrgg:: 12 Nisan günüNürnberg Halk Cephesi, 30 Mart-17 Nisan fiehitleri anma ve umudunkuruluflunu kutlama amac›yla Yeni-gün Kültür Merkezinde bir anmadüzenledi. Anmada okunan aç›kla-man›n ard›ndan, Mahir Çayan’›n“Adal›m” fliiri okundu ve “BizimDay›m›z Dursun Karatafl” adl› sine-vizyon gösterisi gerçeklefltirildi.

AAllmmaannyyaa

AAvvuussttuurryyaa

HHoollllaannddaa

NNüürrnnbbeerrgg

Avrupa’dafiehitlerimiz An›ld›

Page 46: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Trabzon polisinin 11 Nisan sa-bah› düzenledi¤i operasyonla evle-ri silahl›, kar maskeli özel timlertaraf›ndan bas›lan ‹smet Kurukafa,Hasan To¤an, Çetin Güven, BanuÖzcan, Zeynep Gonca Karakoç,Songül Öktem, Hasan Basri Y›ld›zgözalt›na al›nd›lar.

Ayr›ca Zeynep Erdu¤rul ve Ye-liz K›l›ç haklar›nda arama karar› ol-du¤u gerekçesiyle gözalt›na al›nd›.

Gözalt›-na al›nan 9kifli 14 Ni-

san’da Trabzon Emniyeti'nden Er-zurum'a götürüldüler. Erzurum Ad-liyesi'nde savc›l›k ifadeleri ö¤lensaat 14.00 civar›nda bafllay›p gece-yar›s› saat 00.00'a kadar sürdü. Ge-ce ç›kar›lan nöbetçi mahkeme kara-r›yla saat 04.30'da gözalt›nda bulu-nanlar›n hepsi tutuklan›p, ErzurumKapal› Hapishanesi'ne konuldular.

Trabzon Haklar Derne¤i yafla-

nan bask›la-ra karfl› 14Nisan günüdernek bi-nas›nda ba-s›n toplant›-s› düzenle-nerek ope-rasyon protesto edildi. De¤iflik kit-le örgütlerinin temsilcilerinin dedestek verdi¤i aç›klamaya ailelerde kat›ld›.

Alibeyköy’de KeyfiGözalt›lar

Alibeyköy Saya Yokuflu’nda“‹stiyoruz Alaca¤›z” kampanyas›-n›n afifllerini asan Halk Cepheliler

gözalt›na al›nd›lar.Müslüm Gönül

ve Kadir isimliHalk Cephelilerkampanya afiflleriniasarken polislerinkeyfi müdahalesiyle

karfl›laflt›lar. Polisin keyfiyetineizin vermeyen Halk Cepheliler en-gelleme karfl›s›nda itiraz ettiler.Çevrede bulunan insanlar›n datoplanmas›yla kalabal›klaflan kitlekarfl›s›nda acizleflen polis y›¤›nakyaparak sald›r›s›n› sürdürdü.

Yaklafl›k bir saat süren tart›fl-malar›n ard›ndan iki Halk Cepheligözalt›na al›nd›. Gözalt›nda dapolisin iflkencesine maruz kalanHalk Cepheliler, ayn› gün serbestb›rak›ld›lar.

Elaz›¤ GençlikDerne¤iGirifliminden FilmGösterimi

Elaz›¤ Gençlik Derne¤i girifli-mi 11 Nisan günü film gösterimidüzenledi.

Che’nin Kübaya ilk ç›k›fl›ndanitibaren Küba devrimine kadarolan Gerilla savafl›n› anlatan,Che’nin devrim mücadelesindekikomutanl›k vasf›n› ele alan Gerillafilmi izlenildi. Gösterimden sonraKüba devrim mücadelesi ve ülke-mizdeki devrim mücadelesi üzeri-ne konufluldu. Film gösterimine 17kifli kat›ld›.

Derne¤e BombaAt›ld›

13 Nisan günü ‹zmir’in Do-¤ançay Mahallesi’nde bulunanDo¤ançay Yard›mlaflma ve Daya-n›flma Derne¤ine sald›r› düzenlen-di. Yapt›klar› yaz›l› aç›klamada;her koflulda mücadelelerini sür-dürmeye devam edeceklerini söy-leyen Do¤ançayl›lar, “Derne¤imi-

zin suçu uyuflturucuya, yozlaflma-ya karfl› mücadele etmesi, Ameri-kan emperyalizmine karfl› olmas›,mahalle halk›n›n haklar›na ve so-runlar›na sahip ç›kmas›d›r. ‹zmirpolisinin rahats›zl›¤› bundand›r.Derne¤imize yap›lan bu sald›r›larbizleri haklar ve özgürlükler mü-cadelemizi engelleyemez. Bask›-lar, sald›r›lar bizleri y›ld›ramaz.”dediler

TAYAD’danAç›klama

F tipi hapishanelerde hak gasp-lar›n›n her geçen gün artt›¤›n› be-lirten TAYAD, Edirne F Tipi Ha-pishanesinde kalmakta olan Ke-mal Avc›’ya ailesi taraf›ndan gön-derilen kot pantolonun; yap›lacakolan üst aramalar› esnas›nda metaldetektörün sinyal verece¤i ve ön-cesinde kiflinin bu tür bir aramayakarfl› ç›karak disiplin cezas› ald›¤›

gerekçesiyleverilmedi¤i-ni aç›klad›.TAYAD’›naç›klama-s›nda; “biz-den de bu ge-rekçelere inan-mam›z beklenmekte-dir… ‹nanm›yoruz; Çünkü AdaletBakanl›¤›’n› da, hapishane idare-lerini de iyi tan›yoruz. Tutsaklar›nhaklar›n› gasp etmekteki pervas›z-l›k bu boyuta gelmifltir.” denildi.

Art› ‹vmeden Eylem!15 Nisan günü Art› ‹vme Dergisi

Ankara TMMOB ‹nflaat Mühendis-leri Odas› önünde “Yetkin Mühen-dislik Yönetmeli¤i”ne karfl› eylemyapt›.

Ellerinde “‹flsiz-Stajyer Olmaya-ca¤›z, Yetkin Mühendis Olmayaca-¤›z, Mühendisiz Mimar›z Halkl›y›zKazanaca¤›z, Yetkin Mühendisli¤eHay›r” dövizleri olan ‹vme Dergisiçal›flanlar›na Ça¤dafl HukukçularDerne¤i de destek verdi.

Trabzon'da Tutuklamalar

Say›:10

19Nisan2009

46

YÜRÜYÜŞ

Page 47: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Büro Emekçileri Sendikas›’na(BES) üye yarg› emekçileri, y›llar-d›r dile getirdikleri sorunlar›na çö-züm bulunmad›¤›n› belirterek 14Nisan günü Ankara ve ‹stanbul'da

yar›m gün ifl b›rakma eyle-mi yapt›.

Dan›fltay önünde bir ara-ya gelen yarg› çal›flanlar› ad›na ya-p›lan aç›klamada, “Eflit ifle eflit üc-ret verilmelidir. Yarg› hizmetleritazminat› günün koflullar›na göre

art›r›lmal› ve emekli ma-afllar›na yans›t›lmal›d›r.Yarg› emekçilerinin ye-mek, servis, lojman, kreflve gündüz bak›mevi hiz-metlerinden eflit olarakyararland›r›lmas› sa¤lan-mal›d›r. Yard›mc› hizmet-

ler s›n›f›ndaki personele özel iflleryapt›r›lmamal›d›r. 4-B ve 4-C sta-tüsündeki personel kadroya al›nma-l›d›r. ‹fl güvencesini ortadan kald›r-may› amaçlayan kamu personel re-formundan vazgeçilmelidir” denil-di.

BES’in Befliktafl-F›nd›kl›’da bu-lunan Sosyal Güvenlik Kurumu ‹s-tanbul ‹l Müdürlü¤ü önünde ger-çeklefltirdi¤i eylemde ise emekçi-ler, Sosyal Güvenlik Reformu'nunbedelini ödemeyeceklerini belirte-rek, hükümete de acil önlemler al-mas› talebinde bulundular.

Zonguldak veBart›n'da HantaVirüsü

Zonguldak ve Bart›n'da 15 ki-fli, fareden insana geçen Hanta vi-rüsü tafl›d›klar› flüphesiyle tedavialt›na al›nd›. Bart›n'da 2, Zongul-dak'ta da 13 kifli, son bir buçuk ayiçinde yüksek atefl, bulant› vekusma flikayetiyle hastaneye bafl-vurdu.

Muayenelerinde Hanta virüsübulgular›na rastlanan hastalar›nkan örnekleri incelemeye al›-n›rken, ço¤u Ankara'ya sevk edil-di.

14 Nisan günü sabah saat04.30’da binlerce Çevik Kuvvetpolisleri ifl makineleri ile birlikteKocatepe Mahallesi’ne girdi.

Seçim sürecinde evlerinin üstü-ne bir kat daha ç›kan mahalle halk›-na herhangi bir yasal bir uyar› yap-mayanAKP’li belediye baflkan› Ha-san Can seçim süreci sonunda, ma-halleden a¤›rl›kl› olarak DTP’ye oyverilmesine tepkisini evlerinin ikin-ci kat›n› sabah›n saat 04.30’undabafllar›na y›karak gösterdi.

Y›k›ma karfl› ç›kan çat›flmalarsonucunda mahalle halk›ndan

20’ye ya-k›n gözalt›oldu¤u veçok say›da

kiflinin yaraland›¤› ö¤renildi. Sald›-r›lar›nda pervas›zl›kta s›n›r tan›ma-yan polislerin copla yetinmeyip,Kocatepe halk›na inflaat demiri vetafllarla vurduklar› görüldü.

Devrimci Alevi Komitesi, 13Nisan’da yay›nlad›¤› yaz›l› aç›kla-ma ile artan köy koruculu¤u dayat-mas›n› kabul edenlerin, derhal iha-netten vazgeçmelerini istedi.

Dersim’in Dilini kültürünüinanc›n› yasaklayan zamane yezidi-ne faflizme karfl›, oluk oluk akankanlarla yaz›l› bir tarihe sahip oldu-¤unu hat›rlatan Devrimci Alevi Ko-mitesi devlet için bir isyan yata¤›haline gelen Dersim’in alevi halk›-

na ihanetin dayat›lmakta oldu¤unubelirtti. “Dersim’de koruculuk da-yat›lmakta, Alevi halka, kendi hal-k›na karfl› silah kufland›r›lmaya ça-l›fl›lmaktad›r. Pülümür, Hozat veÇemizgezek ilçelerinde atamas› ya-p›lan 277 köy korucusunun yar›yayak›n› alevidir. Alevi halk kendiiçinde ihanet tohumlar›n› ezecek,bunlar›n yeflermesine izin vermeye-cek kadar direniflçi bir tarihe sahip-tir. Dostunu da düflman›n› da iyi bi-

lir. Tarih boyunca kendini katleden-lerin yan›nda silah kuflan›p esas du-rufla geçmez. Geçenlerde bizdende¤ildir. Koruculu¤a bulaflanlargeçmiflini unutanlard›r” diyen Dev-rimci Alevi Komitesi köy koruculu-¤unu kabul edenlerin derhal ihanet-ten vazgeçmelerini istedi.

Devrimci Alevi Komitesi:

Dersim Topra¤› ‹hanete Kurak,Yi¤itli¤e Yediverendir

Ümraniye Belediyesi’nin ilk icraat›y›k›m oldu

BES Yar›m Gün ‹fl B›rakt›

47

Say›:10

19Nisan2009

Page 48: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Yarg›ya GGüven-MeVVuurraall SSaavvaaflfl ddeemmiiflfl kkii::

“Korkunç bir durumla karfl› karfl›-yay›z, vatandafl art›k ‘yarg›ya güveni-yoruz’ gibi fleylerle kendilerini aldat-mas›nlar.”

Do¤ru olmas›na do¤ru da, bu sadeceflimdi için de¤il, bu ülkede hheepp ggeeççeerr--lliiyyddii.. Vural Savafllar’›n hukukçu cüp-pesini tafl›d›klar› zamanda da.....

BAM TELİ çizgiler

Lokmalar gitmifl!Bir lokma bir h›rka di-

yorlarm›fl çok eskiden.

Ayetler, hadisler vebunlar›n mealleri mi de-¤iflti acaba? Yoksa Tayyip-ler mi de¤iflti?

fiimdi TTaayyyyiipplleerr’’iinnyyeennii öö¤¤rreettiilleerrii:: BBiirr vviillllaa,,bbiirr ttaayyyyaarree;; eenn llüükkssüünn--ddeenn...... Lokmalar gitmifl,flimdi ddeevveeyyii hhaavvuudduuyyllaaggööttüürrmmeekk vvaarr..

Bafltan beri böyleydilerde, fazla dikkat mi çekmi-yordu acaba?.. fiimdi lüksve sefahatta her gün birazdaha ileri gidiyorlar. Dün-yan›n en lüks ifl jetlerinisat›n ald›r›yor, otel diyesaray yavrular›nda kal›-yorlar.

fiimdilik, yiyin efendi-ler yiyin.. lokman›z› say-m›yoruz, ama gününüzüsay›yoruz.

Köpek derisindenpost, polisten dostolursa, ‹fiTE BÖYLE OLUR

Yer, Van’›n Muradiye il-çesi. Tarih 12 Nisan Pazar.

Polis, halkla iletiflim kur-mak için lise ö¤rencileriyleilçe stad›nda bir dostluk ma-ç› yapar. Oyun s›ras›ndaH.G isimli bir ö¤renci arka-dafl›ndan KKüürrttççee “pas” iste-yince polisin sald›r›s›na u¤-rar. Araya giren di¤er ö¤ren-ciler polisle tart›fl›nca, polis-ler onlara da tekme, tokatsald›r›rlar. 44 öö¤¤rreennccii yyaarraa--llaann››rr.. Yaral› ö¤renciler has-tane yerine karakola götürü-

lerek gözalt›na al›n›rlar.

Böylece polis “Dostlukmaç›”nda ö¤rencileri hasta-nelik derecesinde dövüp gö-zalt›na alarak halkla iletiflimkurman›n yeni bir örne¤inigösterir.

Hitler’in propaganda ba-kan› Göbels’e atfen söyle-nen bir söz vard› hani: “ kküüll--ttüürr laf›n› duyunca elim sila-h›ma gidiyor”...

Polisler de anlafl›lan“Kürtçe’yi duyunca ellerisilahlar›na gidiyor”... Maçesnas›nda olduklar› içinyanlar›nda sald›r› silahlar›bulunmay›nca da sorunutekme tokatla hastanelikederek çözmüfller...

‹stim aarkadan ggelmiyor!Eskiflehir Ankara aras›n› 1 saat 20

dakikada alan H›zl› Tren yavafllat›ld›.fiimdi ayn› yolu 2 saatte katediyor.

Çünkü, yeterli haz›rl›¤›n, altyap›n›nyap›lmad›¤› raylarda büyük ölçüde de-formasyon saptanm›fl.

BTS geçti¤imiz haftalarda bunlaradikkat çekmifl ama hükümet kulakasmam›flt›.

H›zl› Tren Müdür Yard›mc›s› yazd›-¤› raporda flöyle diyor: “Yolda yer yerdeformasyonlar olufltu. Yeni aç›lm›fl ol-mas› sebebiyle dinamik tren kuvvetleri-ne karfl› hatt›n ne gibi tepkiler verece¤ihenüz bilinmemektedir. ”

Ne tepkisi verirse versin can›m,AKP “takdir-i ilahi” der geçer.....

“Zaten1977’deki korkunç bilançodan sonra

(ertesi y›lki istisna) kayda de¤er bir 1May›s olmad› Türkiye’de. 80’lerde tabiiyasakt›, ama yasak kalkt›ktan sonrayap›lanlar da yasak savma tavr›n›n pekötesine geçmedi.” (Murat Belge, 6May›s 2007, Radikal)

"Bir kkarar aalacaksakönceden iiyi ddüflünmeliyiz.Karar aald›ktan ssonra ddade¤ifltirmemeliyiz.”

Kemal Askeri

Dünyam›zdan, Ülkemizden

NOTLAR

Page 49: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Bahara MerhabaHamburg Halk Cepheliler, 12 Nisan günü düzenle-

dikleri piknik ile “Bahara Merhaba” dedi.

Piknikte yap›lan sohbetlerde, birlik ve beraberlikiçinde olman›n güzellikleri ve gereklilikleri üzerindeduruldu.

Hep birlikte yenilen yeme¤in ard›ndan çeflitli oyun-lar oynand›, flark› ve türküler söylendi. 18 Nisan'da,“fiehitleri Anmak, Önderleri Selamlamak ve UmuduBüyütmek” için yap›lacak olan meflaleli yürüyüfle ça¤-r›lar›n da yap›ld›¤› pikni¤e yaklafl›k 70 kiflinin kat›ld›.

Sanatç› Dostlar›m›za Baflar›larBelçika’da BAHKEM'liler 11 Nisan günü Türkiye-

li sanatç›lar›n haz›rlad›¤› resim sergisini ziyaret etti.

Anadolu yaflant›s›n›n ve ›rkç›l›¤a karfl› çizgilerina¤›rl›kta oldu¤u tablolar Belçika'n›n Liege flehrindesergileniyor. 13 gün sürecek serginin ressamlar›n›naras›nda Türkiye'den gelen sanatç›lar›n yan›nda BAH-KEM'li sanatç›lar da var.

"BAHKEM'den sanatç› dostlar›m›za baflar›lar" ya-z›l› çiçekle sanatç›lara deste¤ini sunan dernek çal›flan-lar› herkesi sergiyi ziyarete ça¤›r›yor...

AKP’nin Kürt halk›n› asimilasyon ve dejenerasyonçemberine sokmak için gündeme getirdi¤i TRT fiefl’ealet olan sanatç›lardan biri de Rojin’di. Rojin, geçenhafta TRT fiefl’den ayr›ld›¤›n› aç›klad›.

Yapt›¤› aç›klamada “girdim, gördüm, ç›kt›m” diye-rek flunlar› vurguluyordu Rojin: “Benim programla il-gili yapt›¤›m önerilerim hiçbiri kabul edilmedi. Yay›nagirdi¤imde kiminle konuflaca¤›m› neyi konuflaca¤›m›bilmiyordum, diyordu. PPrrooggrraammllaarr››mmaa ssuuççlluu,, bbaannaappoottaannssiiyyeell ssuuççlluu olarak bak›yorlard›.”

Oligarflik devleti tan›yanlar için, TRT fiefl’teki her-kesin karfl›s›na bunlar›n ç›kaca¤›n› tahmin etmek zorde¤ildi. Ama düzenin sunduklar› onlara cazip gelmifl vebu gerçe¤i görmemekte ›srar etmifllerdi.

Buras› Türkiye idi. Burada demokrasi yoktu. De-mokrasinin olmad›¤› bir yerde demokratik ad›mlar›nat›lmas›, ulusal sorunun çözülmesi sözkonusu de¤ildi.

Bu tür manevralar halk› kand›rmaktan baflkabirfley de¤ildi. AKP lideri Erdo¤an’›n Hak-kari konuflmas›nda ““TTeekk ddeevvlleett,, tteekk mmiilllleett..tteekk bbaayyrraakk”” vurgusu yapmas› TRT fiefl’in

nas›l bir oyun oldu¤unu gösteriyordu zaten.

Ama düzenden beklentileri olanlar, siyasibir köre dönüflürler, göremezler bu ç›plak ger-çekleri. Ancak kendi deneylerini yaflad›klar›ndafarkederler. Baz›lar› onu da farketmez. Bu anlamdad›rki, tüm küçük-burjuva ayd›n, sanat çevreleri için Ro-jin’in yaflad›¤› deneyimden al›nacak dersler vard›r. Ame-rika veya AB emperyalizminin, AKP’nin gündeme getir-di¤i her türlü manevraya “demokratikleflme” diye sar›-lanlar, emperyalizmin ve oligarflinin her durumda ss››nn››ff-ssaall çç››kkaarrllaarr››yyllaa hareket etti¤ini unutmamal›d›r.

Kürt halk› diye bir derdi olmayanlar›n, Kürt halk›n›ndiline kültürüne katk›da bulunmas› mümkün müdür?

Rojin 3 ay› aflk›n ancak dayanabildi, istifa etti. Amaders ç›karak çok farkl› bir fleydir. Umuyoruz ki, flu ve-ya bu flekilde düzen içinde düzenin sahiplerine aletolanlar, bu dersi al›rlar.

““ggiirrddii,, ggöörrddüü,, çç››kktt››””Peki DERS Alacaklar M›?

‹lker ve fiefik'eÖzgürlük

Fransa cezaevlerinde 10 ayd›rkeyfi bir flekilde tutulan ‹lker Al-

can ile fiefik Sar›kaya için, Fransa'n›n Blois flehrindeözgürlük ça¤r›s› yap›ld›.

9 Haziran 2008'den bu yana tutsak olan ‹lker ilefiefik hakk›nda suç teflkil edecek hiç bir delil olmama-s›na ra¤men hala cezaevinde tutulmaktad›rlar. Teksuçlar› Türkiye faflist rejimine karfl› olmakt›r.

11 Nisan günü yap›lan bildiri da¤›t›m›na 2’siÖzgürlük Komitesi, 2’si Anti-Kapitalist Partisi üyesi 4kifli kat›ld›. Toplam 200 tane bildiri da¤›t›ld›.

Özgürlük Komitesi çal›flanlar› her hafta cumartesigünleri Blois'nin merkezinde kurulan pazarda özgür-lük talebinde bulunacaklar›n› duyurdular.

Viyana’da Dergi Da¤›t›m›Avusturya’n›n Viyana flehrinde 3 Nisan’da Halk Ger-çe¤i’nin 10. say›s› ile 13 Nisan Pazartesi günü Yürü-yüfl dergisinin 177. say›s›n›n tan›t›m ve da¤›t›m› ya-p›ld›.

3 Nisan Cuma 10.Viyana’da yap›lan Halk Gerçe¤itan›t›m› 2 saat sürerken, Paskalya nedeniyle tatil olan13 Nisan Pazartesi ise Yürüyüfl okurlar› taraf›ndanpiknik alan› olarak kullan›lanTuna Nehrinin kenar›nda ger-çeklefltirilen tan›t›m 4 saat sür-dü.

Ayr›ca halk›n 9 May›s’ta Vi-yana’da gerçeklefltirilecek ”U-mudun Türküsü” gecesine da-vet edildi¤i tan›t›mlarda toplam25 dergi sat›fl› gerçekleflti.

YÜRÜYÜŞ

49

Say›:10

19Nisan2009

Page 50: Emperyalizme ve Oligarsiye karsi Yürüyüs

Grup Yorum 9-12 Nisan tarihle-ri aras›nda Dersim ve Malatya’dadinleyicileriyle bulufltu. 9 Nisangünü Ovac›k’ta yap›lan konseri 11Nisan Dersim, 12 Nisan Malatyakonserleri takip etti.

Ovac›k' ta verilen konser öncesisevenleriyle Balk›z Cafe'nin önün-de buluflan Grup Yorum son albüm-leriyle ilgili Ovac›kl›lar’›n sorular›-n› yan›tlad›. Yaklafl›k 110 kiflininkat›ld›¤› söylefli s›ras›nda Ovac›kl›-lar’›n Grup Yorum'a olan yo¤un il-gileri görülmeye de¤erdi. Karfl›l›kl›sohbetlerle devam eden söylefli

konserde buluflma temennisiyle sonbuldu.

Ovac›k Belediye Dü¤ün salo-nunda yap›lan konserde Halk Cep-hesi ad›na yap›lan konuflmada hal-k›n yoksullu¤unun gerçek nedenle-rinden, krizin bedelinin nas›l halk›nüzerine y›k›ld›¤›ndan, Munzur'da,siyanürlü alt›n arama ile yap›lmakistenen 8 tane baraja karfl› örgütlübir tutum sergilemenin önemindenbahsedildi. Konuflma daha sonraönümüzdeki 1 May›s'›n ne kadarönemli oldu¤u ve herkesin 1 May›s'ta Halk Cephesi saflar›nda alanlara

ça¤r›lmas›yla son bul-du.

S›k›l› yumruklarla,çekilen halaylarla sonbulan konsere yakla-fl›k 1000 kifli kat›ld›.

Konserin ertesi gü-nü Ovac›kl›larla bir-likte Munzur Gözele-rine yap›lan ziyarettensonra Dersim Mer-kezde yap›lacak kon-ser için Grup YorumOvac›k'tan ayr›ld›.

11 Nisan Cumarte-si günü Dersim Kapa-

l› Spor Salonunda yap›lan-konserde de önce HalkCephesi ad›na bir konuflmayap›larak Dersimin sorun-lar› ve birlikte mücadelenin

önemi vurguland›. “Türküler susmaz halaylar sü-

rer" anonsuyla sahneye ç›kan GrupYorum Dersimliler’e coflkulu birkonser verdi.

Bafl e¤meyen türküleriyle GrupYorum 12 Nisan günü son olarakMalatya’da bir konser verdi. Renk-li Dü¤ün Salonu’nda yap›lan kon-serde, 1 May›s’ta alanlara ç›kmaça¤r›s› yap›ld›. Okunan fliirler vemesajlar›n ard›ndan Grup Yorumsahneye ç›kt›. Türkülere bafllama-dan önce flehit aileleri taraf›ndanGrup Yorum’a karanfiller verildi.

Konser boyunca yeni albümün-den ve eski albümlerinden seçmetürküler söyleyen Yorum mücade-leyi K›z›ldere’den al›p bu günlerekadar tafl›yan Day› için “Sen Olaca-¤›z”; halklar›n düflman› Ameri-ka’ya karfl›, salonda bulunan yüz-lerce insanla birlikte “Defol Ameri-ka” marfllar›n› söyledi.

800 kifliye konser veren GrupYorum Cemo’yu söylerken k›z›lbayraklar eflli¤inde sahnede yürü-yüfl gerçeklefltirildi. At›lan slogan-lar, alk›fl ve z›lg›tlar, halaylar eflli-¤inde süren konser Hakl›y›z Kaza-naca¤›z marfl›yla sona erdi.

GRUP YORUM’DAN BAfiE⁄MEYEN TÜRKÜLER

Say›:10

19Nisan2009

50