emir sultan türbesi ve Çevre yapılarırestorasyonu İle ... · emir sultan türbesi ve...

14
Emir Sultan Türbesi Ve Çevre Yapıları Restorasyonu İle Çevre Düzenlemesi Y. Mimar Berna Bozkurt, Dr. H. Gökhan Kutlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü, Konak Mah. 848 Sk. N:77-79 Konak/İZMİR İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü, Konak Mah. 848 Sk. N:77-79 Konak/İZMİR E-posta: [email protected] E-posta: [email protected] Mimar A. Boygar Özlen Boygar Yapı Tasarım Bürosu [email protected] Özet İzmir'in Konak İlçesi'nde, İzmir'in tarihi kent merkezi olarak bilinen, yaklaşık 210 hektar büyüklüğünde Kemeraltı ve Çevresi 2007 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile 5366 sayılı yasa kapsamında yenileme alanı ilan edilmiştir. Yenileme alanı içinde yer alan anıtsal yapılar ve sivil mimari örnekleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nce restore edilerek kamusal kullanımlar ile yaşatılmaktadır. Pazaryeri Mahallesi içinde konumlanan; türbe, hamam, dergah ve aşhanenden oluşan, Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve restorasyon karşılığı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne kiralanan Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi de bu doğrultuda gerçekleştirilmiş çalışmalardan biridir. Türbe, Aydınoğlu Beyliği Komutanı Seyyid Mükerremedin'e aittir. Türbenin, Seyyid Mükerremedin'in ölüm tarihinden yola çıkılarak, 1340-1350 tarihleri arasında yapıldığı düşünülmektedir. Bina kompleksi, İzmir'deki Türk yerleşkesinin, bu dini merkezin etrafında gelişmesinden dolayı ayrı bir önem arz etmektedir. Kompleks içerisinde, halk arasında saygınlık kazanmış kişilere ait mezarların yer aldığı üç parçalı bir hazire bulunmaktadır. Türbe, dergah, hamam ve aşhanene ilişkin restorasyon çalışmaları tamamlanmış olup, hazirelere yönelik çalışmalar devam etmektedir. Kompleks içerisinde yer alan yapılardan türbe büyük oranda korunmuş, dergâh, hamam ve aşhane yapılarının beden duvarlarının bir kısmı ve az sayıda mimari elemanı günümüze ulaşabilmiştir. Bu bildirinin konusunu, bozulma dereceleri farklı farklı birimlerden oluşan Emir Sultan Türbe ve Zaviyesinde, restorasyon kapsamında geliştirilen farklı müdahale biçimleri ile restorasyon sürecinde ortaya çıkan yeni veriler doğrultusunda sürecin nasıl ilerlediği, temel kararların, ilk aşamada geliştirilen müdahale biçimlerinin yeniden yorumlanarak nasıl farklılaştığı, kısaca restorasyon sürecinin bütünü oluşturmaktadır. Anahtar Sözcükler: İzmir, Konak, Emir Sultan Türbesi, Restorasyon, Yeniden kullanım, Yeniden işlevlendirme 465 5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Upload: others

Post on 27-Jan-2020

26 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Emir Sultan Türbesi Ve Çevre Yapıları Restorasyonu İle Çevre Düzenlemesi

Y. Mimar Berna Bozkurt, Dr. H. Gökhan Kutlu,İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihsel

Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü, Konak Mah. 848 Sk. N:77-79

Konak/İZMİR

İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube

Müdürlüğü, Konak Mah. 848 Sk. N:77-79Konak/İZMİR

E-posta: [email protected] E-posta: [email protected]

Mimar A. Boygar ÖzlenBoygar Yapı Tasarım Bürosu

[email protected]

Özet

İzmir'in Konak İlçesi'nde, İzmir'in tarihi kent merkezi olarak bilinen, yaklaşık 210 hektar büyüklüğünde Kemeraltı ve Çevresi 2007 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile 5366 sayılı yasa kapsamında yenileme alanı ilan edilmiştir. Yenileme alanı içinde yer alan anıtsal yapılar ve sivil mimari örnekleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nce restore edilerek kamusal kullanımlar ile yaşatılmaktadır. Pazaryeri Mahallesi içinde konumlanan; türbe, hamam, dergah ve aşhanenden oluşan, Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve restorasyon karşılığı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne kiralanan Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi de bu doğrultuda gerçekleştirilmiş çalışmalardan biridir. Türbe, Aydınoğlu Beyliği Komutanı Seyyid Mükerremedin'e aittir. Türbenin, Seyyid Mükerremedin'in ölüm tarihinden yola çıkılarak, 1340-1350 tarihleri arasında yapıldığı düşünülmektedir. Bina kompleksi, İzmir'deki Türk yerleşkesinin, bu dini merkezin etrafında gelişmesinden dolayı ayrı bir önem arz etmektedir. Kompleks içerisinde, halk arasında saygınlık kazanmış kişilere ait mezarların yer aldığı üç parçalı bir hazire bulunmaktadır. Türbe, dergah, hamam ve aşhanene ilişkin restorasyon çalışmaları tamamlanmış olup, hazirelere yönelik çalışmalar devam etmektedir.Kompleks içerisinde yer alan yapılardan türbe büyük oranda korunmuş, dergâh, hamamve aşhane yapılarının beden duvarlarının bir kısmı ve az sayıda mimari elemanı günümüze ulaşabilmiştir. Bu bildirinin konusunu, bozulma dereceleri farklı farklı birimlerden oluşan Emir Sultan Türbe ve Zaviyesinde, restorasyon kapsamında geliştirilen farklı müdahale biçimleri ile restorasyon sürecinde ortaya çıkan yeni veriler doğrultusunda sürecin nasıl ilerlediği, temel kararların, ilk aşamada geliştirilen müdahale biçimlerinin yeniden yorumlanarak nasıl farklılaştığı, kısaca restorasyon sürecinin bütünü oluşturmaktadır.

Anahtar Sözcükler: İzmir, Konak, Emir Sultan Türbesi, Restorasyon, Yeniden kullanım, Yeniden işlevlendirme

465

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 2: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Giriş

Tarihi yapıların onarılmaları ve yeniden kullanımları bu yapıları gelecek nesillere devretmekteki en etkili yöntem olmaktadır. Yeniden kullanım; özgün işlevin devam ettiği veya yeni bir işlevin önerilmesi olmak üzere iki şekilde gerçekleşmektedir. Kuban, yeniden işlevi; gereksinmelerin belirlediği istekler ve onların programlaştırması olarak ifade etmektedir (1980). Yeniden işlevlendirme için dikkat edilecek hususlar yapının özgün işlevine ve mekansal oluşum şemasına zarar vermemektir (Altınoluk, 1991). Bu bildirinin konusu olan Emir Sultan Türbesi ve Çevre yapılarında da olduğu gibi Cami, türbe gibi dini yapılar özgün işlevlerini sürdürebilseler de Dergah, Aşhane gibi birimlerin aynı işlevde devam etmeleri çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu bağlamda mekan kurgusuna en az müdahale ile yeni bir işlev önermek yapının niteliğini koruma önlemlerinden biri olmaktadır.

Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi

Emir Sultan Büyük Selçuklular’ın fethettikleri uç yerlerde yönetim amacı ile bıraktıkları/atadıkları asker yöneticiler için kullanım bir addır. Sultan yöneticisi anlamına gelmektedir. Emir Sultan Türbesi’nde yatan kişinin Aydınoğlu Beyliği komutanlarından biri olan Seyid Mükerremeddin olduğu düşünülmektedir. 1340-1350 yılları arasında öldüğü tahmin edilen bu komutan adına yapılan türbenin etrafında, Anadolu'da eski bir gelenek olan; halk arasında saygınlık kazanmış veya devlet sıfatı bulunan kişilerin de bu türbe etrafına gömülmesiyle hazireler oluşmuştur. Türbe etrafında zamanla eklemlenen hazire, hamam, dergah ve aşhaneyle Zaviye ortaya çıkmış, aynı zamanda buradaki Türk yerleşimi de yoğunlaşmıştır. 18.yy – 19.yy başları arasında bölge nezih bir semt olarak yapılaşmış, 1930‘lardan sonra buradaki halk yeni kent merkezine doğru yönelmiş, geride kalan konutlar el değiştirmiş veya kaderine terkedilmişlerdir. Bölge halkının yerine Mardin, Malatya ve Diyarbakır başta olmak üzere Türkiye’nin güneydoğusundan göçle gelen yeni kullanıcılar yerleşmiş, böylece bölgenin sosyal ve ekonomik durumu da değişmiştir. Nitelikli yapılaşan bölge bakımsız tarihi konut ve gecekondulardan oluşan bir alana dönüşmüştür.İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hem tarihi hem de kültürel önemi olan bu bölgede Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme çalışmaları yapılmaktadır.

Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projeleri Edinim Süreci

Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan Emir Sultan Türbesi'nin onarımı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında tarihi su yapılarının bakım ve onarımının yapılması üzerine 23.05.2005 tarihinde imzalanan protokolle gündeme gelmiştir. Onarımın yapılması için İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü'nü görevlendirmiş, İZSU Genel Müdürlüğü, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin alımına 06.03.2006 tarihinde işin müellifi A. Boygar ÖZLEN ile sözleşme imzalayarak başlamıştır. 19.07.20007 tarihinde rölövesi, 14.11.2008 tarihinde revize rölöve ve restorasyon projesi ilgili İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır.

Rölöve Projeleri

Emir Sultan Zaviyesi dönemine göre ihtiyaçlara cevap verecek şekilde hem dini hem de sosyal kullanımlar içeren, farklı dönemlerde yapılmış, farklı birimlerden oluşan bir komplekstir (şekil 1,2). Açık alanlarda ise mezarlıklar bulunmaktadır. Zaviye alan üç yönden kotu kendisinden düşük sokaklar, doğuda yönünde son yıllarda kısmen dolgu getirilerek yükseltildiği bir park alanı arasında bulunmaktadır. Zaviyenin sınırlarını oluşturan duvarlarda ve yapıların duvarlarında devşirme taşlar, farklı örgü teknikleri bulunmaktadır. Bu farklılaşma, duvarlarda dönem dönem yapılan onarımları, ek olarak Roma korniş ve sütun parçaları da çevrede bu tip kalıntıların bulunduğunu göstermektedir (şekil 3,4) .

Şekil 1 İzmir, Kemeraltı Yenileme Alanı içinde Emir Sultan Türbesi’nin konumu.

Şekil 2 Vaziyet planı.

Şekil 3 Farklı dönem duvar örgüleri. Şekil 4 Sütun parçası.

Onaylanan ilk rölövesinden sonra, proje müellifinin önerisi ve Koruma Kurulunun kararı ile restitüsyon için daha fazla veri elde edilebilmesi amacıyla 2008 yılı içinde Zaviyenin Aşhane ve Hamam bölgelerinde araştırma kazısı yapılmıştır. Bu kazı sonuçlarına göre rölövesi revize edilmiş, restitüsyon ve restorasyon projelerihazırlanmıştır.Zaviyenin, ilk ve en önemli yapısı, Türbe'dir. Türbe kuzeyden giriş alan, kübik formda, kare planlı, tek mekânlı, harçlı yığma duvar üzeri sıvalı sistemde inşa edilmiş bir yapıdır (şekil 5). Türbenin güney cephesinde sonradan inşa edilmiş bir ters payanda (dayama omuz) bulunmaktadır. Türbenin üstü sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş bir kubbe ile kapatılmıştır. Zaviye içinde günümüze kadar sağlam ulaşabilmiş tek yapı olan Türbenin önemli bir bozulma sorunu olmayıp, payandanın batı tarafında, kasnakla birleştiği

466

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 3: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Giriş

Tarihi yapıların onarılmaları ve yeniden kullanımları bu yapıları gelecek nesillere devretmekteki en etkili yöntem olmaktadır. Yeniden kullanım; özgün işlevin devam ettiği veya yeni bir işlevin önerilmesi olmak üzere iki şekilde gerçekleşmektedir. Kuban, yeniden işlevi; gereksinmelerin belirlediği istekler ve onların programlaştırması olarak ifade etmektedir (1980). Yeniden işlevlendirme için dikkat edilecek hususlar yapının özgün işlevine ve mekansal oluşum şemasına zarar vermemektir (Altınoluk, 1991). Bu bildirinin konusu olan Emir Sultan Türbesi ve Çevre yapılarında da olduğu gibi Cami, türbe gibi dini yapılar özgün işlevlerini sürdürebilseler de Dergah, Aşhane gibi birimlerin aynı işlevde devam etmeleri çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu bağlamda mekan kurgusuna en az müdahale ile yeni bir işlev önermek yapının niteliğini koruma önlemlerinden biri olmaktadır.

Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi

Emir Sultan Büyük Selçuklular’ın fethettikleri uç yerlerde yönetim amacı ile bıraktıkları/atadıkları asker yöneticiler için kullanım bir addır. Sultan yöneticisi anlamına gelmektedir. Emir Sultan Türbesi’nde yatan kişinin Aydınoğlu Beyliği komutanlarından biri olan Seyid Mükerremeddin olduğu düşünülmektedir. 1340-1350 yılları arasında öldüğü tahmin edilen bu komutan adına yapılan türbenin etrafında, Anadolu'da eski bir gelenek olan; halk arasında saygınlık kazanmış veya devlet sıfatı bulunan kişilerin de bu türbe etrafına gömülmesiyle hazireler oluşmuştur. Türbe etrafında zamanla eklemlenen hazire, hamam, dergah ve aşhaneyle Zaviye ortaya çıkmış, aynı zamanda buradaki Türk yerleşimi de yoğunlaşmıştır. 18.yy – 19.yy başları arasında bölge nezih bir semt olarak yapılaşmış, 1930‘lardan sonra buradaki halk yeni kent merkezine doğru yönelmiş, geride kalan konutlar el değiştirmiş veya kaderine terkedilmişlerdir. Bölge halkının yerine Mardin, Malatya ve Diyarbakır başta olmak üzere Türkiye’nin güneydoğusundan göçle gelen yeni kullanıcılar yerleşmiş, böylece bölgenin sosyal ve ekonomik durumu da değişmiştir. Nitelikli yapılaşan bölge bakımsız tarihi konut ve gecekondulardan oluşan bir alana dönüşmüştür.İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hem tarihi hem de kültürel önemi olan bu bölgede Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme çalışmaları yapılmaktadır.

Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projeleri Edinim Süreci

Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan Emir Sultan Türbesi'nin onarımı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında tarihi su yapılarının bakım ve onarımının yapılması üzerine 23.05.2005 tarihinde imzalanan protokolle gündeme gelmiştir. Onarımın yapılması için İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü'nü görevlendirmiş, İZSU Genel Müdürlüğü, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin alımına 06.03.2006 tarihinde işin müellifi A. Boygar ÖZLEN ile sözleşme imzalayarak başlamıştır. 19.07.20007 tarihinde rölövesi, 14.11.2008 tarihinde revize rölöve ve restorasyon projesi ilgili İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır.

Rölöve Projeleri

Emir Sultan Zaviyesi dönemine göre ihtiyaçlara cevap verecek şekilde hem dini hem de sosyal kullanımlar içeren, farklı dönemlerde yapılmış, farklı birimlerden oluşan bir komplekstir (şekil 1,2). Açık alanlarda ise mezarlıklar bulunmaktadır. Zaviye alan üç yönden kotu kendisinden düşük sokaklar, doğuda yönünde son yıllarda kısmen dolgu getirilerek yükseltildiği bir park alanı arasında bulunmaktadır. Zaviyenin sınırlarını oluşturan duvarlarda ve yapıların duvarlarında devşirme taşlar, farklı örgü teknikleri bulunmaktadır. Bu farklılaşma, duvarlarda dönem dönem yapılan onarımları, ek olarak Roma korniş ve sütun parçaları da çevrede bu tip kalıntıların bulunduğunu göstermektedir (şekil 3,4) .

Şekil 1 İzmir, Kemeraltı Yenileme Alanı içinde Emir Sultan Türbesi’nin konumu.

Şekil 2 Vaziyet planı.

Şekil 3 Farklı dönem duvar örgüleri. Şekil 4 Sütun parçası.

Onaylanan ilk rölövesinden sonra, proje müellifinin önerisi ve Koruma Kurulunun kararı ile restitüsyon için daha fazla veri elde edilebilmesi amacıyla 2008 yılı içinde Zaviyenin Aşhane ve Hamam bölgelerinde araştırma kazısı yapılmıştır. Bu kazı sonuçlarına göre rölövesi revize edilmiş, restitüsyon ve restorasyon projelerihazırlanmıştır.Zaviyenin, ilk ve en önemli yapısı, Türbe'dir. Türbe kuzeyden giriş alan, kübik formda, kare planlı, tek mekânlı, harçlı yığma duvar üzeri sıvalı sistemde inşa edilmiş bir yapıdır (şekil 5). Türbenin güney cephesinde sonradan inşa edilmiş bir ters payanda (dayama omuz) bulunmaktadır. Türbenin üstü sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş bir kubbe ile kapatılmıştır. Zaviye içinde günümüze kadar sağlam ulaşabilmiş tek yapı olan Türbenin önemli bir bozulma sorunu olmayıp, payandanın batı tarafında, kasnakla birleştiği

467

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 4: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

noktadan zemine kadar düşey derin bir çatlak bulunmaktadır. İç mekanda kasnak ve duvar üzerinde kılcal çatlaklar görülmektedir. Strüktürel bozulma dışında çatıda bitkilenme oluşmuş, ahşap olduğu düşünülen özgün zemin üzerine traverten kaplama yapılmış, iç mekanda plastik ve dış cephede akrilik boya kullanılmıştır. (şekil 6).

Şekil 5 Türbe, plan. Şekil 6 Kuzey ve batı cephesi.

Türbenin kuzey-batı yönünde bulunan hamam yapısı kübik formda, yığma, tek katlı, iki mekanlı, küçük, büyük oranda yıkılmış bir yapıdır (şekil 7). Hamam yapısının beden duvarları ayakta olup çatının kubbe olduğunu gösteren tuğla tromplara kadar tamamen yıkılmıştır (şekil 8). İçeride küçük bir pencereyle erişilen bir bölme daha vardır. Bu bölme tonozla kapatılmış; üzeri toprak dolgulu düz çatıdır. Hamamın duvarlarında iri kesme taş, tuğla ve harç kullanılmıştır.

Şekil 7 Hamam, plan. Şekil 8 Batı cephesi.

Türbenin güneybatı yönünde yer alan ve Dergah binası olarak adlandırılan kagir yapı kendi içinde iki hacimden oluşan (Dergah ve Derviş evi), dikdörtgen planlı, kuzeyden güneye doğrultusunda uzanan, büyük oranda yıkılmış sadece beden duvarları günümüze kadar gelebilmiş bir yapıdır (şekil 9,10). Güney duvarında iç mekanda bir niş, kuzey duvarı üzerinde batar kat izi görünmektedir. Bu duvarın üzerindeki bir kapıdan da Derviş Evi olarak adlandırılan mekana geçilmektedir. Derviş evi bölümünün tek katlı olduğu, dergah kuzey duvarı dışındaki çatı izinden belirlidir. Dikdörtgen yapının doğu tarafında sadece güneye cephe veren duvarının ayakta kaldığı, zemini Dergahtan yüksek, Misafir Evi olarak kullanıldığı düşünülen bir yapı izi daha bulunmaktadır. Erken dönem olarak dergahın yapıldığı, derviş ve misafir evinin dergahın duvarlarına yaslanarak oluşturulduğu, dönem dönem tamir gördüğü örgü tiplerinden anlaşılmaktadır.

Şekil 9 Dergah,Derviş Evi ve Misaifr Evi.

Şekil 10 Dergah içmekan batı duvarı.

Türbenin güneyinde yer alan, günümüze kadar sadece bir kısım beden duvarı ve bacası gelebilmiş Aşhane bulunmaktadır. Aşhane Misafir Evi'nin doğusunda, Zaviyenin güney sınırları üzerinde yer almaktadır (şekil 11). 2008 yılında yapılan araştırma kazısında, bacalı yapının iki mekanlı olduğu; bir mekanın tek pencereli, dışarı ve diğer mekana kapılı, ortasında ahşap dikmenin oturduğu bilezikli mesnet taşı bulunan bir mekan olduğu; diğer -ocaklı- mekanın kuzeye doğru duvarsız bir yarı açık alan olduğu, ocak yanında kargir ayakları olan bir işliği olduğu; her iki mekanın da kuzeylerindeki açık alandan eşikle yükseltildiği; zeminlerinin puzolanlı kireç harcı ile tesviyelendiği anlaşılmıştır. Kuzeylerindeki alanda ise kare formlu bir havuz bulunmakta, etrafında arnavut kaldırımı döşeme tespit edilmiştir. Bu havuzlu alan yakın dönemde hazire alanına dahil olmuştur. Restorasyon çalışmaları sırasında bu alanı hazirenin –görece- erken döneminden ayıran iata duvarı tespit edilmiştir.

Şekil 11 Aşhane, plan. Şekil 12 Aşhane, genel görünüm.

Zaviye alanında duvarlarla çevrili kuzey güney ve batı yönde olmak üzere 3 adet hazire alanı bulunmaktadır. Hazirede XVI-XX yüzyıllar arasında İzmir'de yaşamış saygın kişilerin ait mezarlar bulunmaktadır (Ülker, Günay, Telci, Gökçe, 2008). Hazirelerdeki

468

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 5: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

noktadan zemine kadar düşey derin bir çatlak bulunmaktadır. İç mekanda kasnak ve duvar üzerinde kılcal çatlaklar görülmektedir. Strüktürel bozulma dışında çatıda bitkilenme oluşmuş, ahşap olduğu düşünülen özgün zemin üzerine traverten kaplama yapılmış, iç mekanda plastik ve dış cephede akrilik boya kullanılmıştır. (şekil 6).

Şekil 5 Türbe, plan. Şekil 6 Kuzey ve batı cephesi.

Türbenin kuzey-batı yönünde bulunan hamam yapısı kübik formda, yığma, tek katlı, iki mekanlı, küçük, büyük oranda yıkılmış bir yapıdır (şekil 7). Hamam yapısının beden duvarları ayakta olup çatının kubbe olduğunu gösteren tuğla tromplara kadar tamamen yıkılmıştır (şekil 8). İçeride küçük bir pencereyle erişilen bir bölme daha vardır. Bu bölme tonozla kapatılmış; üzeri toprak dolgulu düz çatıdır. Hamamın duvarlarında iri kesme taş, tuğla ve harç kullanılmıştır.

Şekil 7 Hamam, plan. Şekil 8 Batı cephesi.

Türbenin güneybatı yönünde yer alan ve Dergah binası olarak adlandırılan kagir yapı kendi içinde iki hacimden oluşan (Dergah ve Derviş evi), dikdörtgen planlı, kuzeyden güneye doğrultusunda uzanan, büyük oranda yıkılmış sadece beden duvarları günümüze kadar gelebilmiş bir yapıdır (şekil 9,10). Güney duvarında iç mekanda bir niş, kuzey duvarı üzerinde batar kat izi görünmektedir. Bu duvarın üzerindeki bir kapıdan da Derviş Evi olarak adlandırılan mekana geçilmektedir. Derviş evi bölümünün tek katlı olduğu, dergah kuzey duvarı dışındaki çatı izinden belirlidir. Dikdörtgen yapının doğu tarafında sadece güneye cephe veren duvarının ayakta kaldığı, zemini Dergahtan yüksek, Misafir Evi olarak kullanıldığı düşünülen bir yapı izi daha bulunmaktadır. Erken dönem olarak dergahın yapıldığı, derviş ve misafir evinin dergahın duvarlarına yaslanarak oluşturulduğu, dönem dönem tamir gördüğü örgü tiplerinden anlaşılmaktadır.

Şekil 9 Dergah,Derviş Evi ve Misaifr Evi.

Şekil 10 Dergah içmekan batı duvarı.

Türbenin güneyinde yer alan, günümüze kadar sadece bir kısım beden duvarı ve bacası gelebilmiş Aşhane bulunmaktadır. Aşhane Misafir Evi'nin doğusunda, Zaviyenin güney sınırları üzerinde yer almaktadır (şekil 11). 2008 yılında yapılan araştırma kazısında, bacalı yapının iki mekanlı olduğu; bir mekanın tek pencereli, dışarı ve diğer mekana kapılı, ortasında ahşap dikmenin oturduğu bilezikli mesnet taşı bulunan bir mekan olduğu; diğer -ocaklı- mekanın kuzeye doğru duvarsız bir yarı açık alan olduğu, ocak yanında kargir ayakları olan bir işliği olduğu; her iki mekanın da kuzeylerindeki açık alandan eşikle yükseltildiği; zeminlerinin puzolanlı kireç harcı ile tesviyelendiği anlaşılmıştır. Kuzeylerindeki alanda ise kare formlu bir havuz bulunmakta, etrafında arnavut kaldırımı döşeme tespit edilmiştir. Bu havuzlu alan yakın dönemde hazire alanına dahil olmuştur. Restorasyon çalışmaları sırasında bu alanı hazirenin –görece- erken döneminden ayıran iata duvarı tespit edilmiştir.

Şekil 11 Aşhane, plan. Şekil 12 Aşhane, genel görünüm.

Zaviye alanında duvarlarla çevrili kuzey güney ve batı yönde olmak üzere 3 adet hazire alanı bulunmaktadır. Hazirede XVI-XX yüzyıllar arasında İzmir'de yaşamış saygın kişilerin ait mezarlar bulunmaktadır (Ülker, Günay, Telci, Gökçe, 2008). Hazirelerdeki

469

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 6: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

mezarlar zaman içinde kendiliğinden kırıldığı, mezarların çöktüğü görülmektedir. Hazirelerin etrafında istiflenmiş mezar taşları öncesinde mezarlık alanının daha geniş olduğunu düşündürmektedir. Rölöve raporunda mezar taşlarının doğudaki Fuat Mensi Parkı'ndan getirildiğinden bahsedilmektedir (şekil 13, 14).

Şekil 13 Hazireler. Şekil 14 Güney hazire.

Restitüsyon Projeleri

Yapının literatürden elde edilen bir fotoğrafı veya çizimleri olmadığından restitüsyon çalışmaları rölöve gözlemleri, araştırma kazısı sonuçları ve canlı kaynaklardan elde edilen bilgilerden düzenlenmiştir. Dolayısıyla, yapılara yönelik restitüsyon bilgilerimiz Zaviyenin geç dönemi olan 19.yy sonu ve 20.yy ilk çeyreğine ilişkindir (şekil 15).Zaviyedeki yapıların kullanım amaçları mekansal değişimleri gerektirmediği için çoğu fiziksel haliyle-kalıntılarıyla günümüze kadar geldiği düşünülmektedir. Zaviye alanının doğudaki parka kadar devam ettiği, Dergahın önünden aşhaneye devam eden yolun da bu parkın içinden geçtiği düşünülmektedir. 2 hacimden oluşan dergah binasının güney bölümü semasath veya zikr salonu olduğu kuzey duvarı boyunca asma kat şeklinde bir mahfil olduğu, duvardaki döşeme izlerinden anlaşılmaktadır. Mahfile çıkan merdivenin tipi belirlenememiştir. Dergahın çatı formu ve gabarisi tespit edilememiştir. Doğu duvarındaki pencereler tespit edilememiştir. Rölöve izlerinden Derviş evinin Dergahın kuzeyine sonradan eklenen tek katlı, iki odalı olduğu tespit edilmiş; çatının güney kısmı formu tespit edilememiştir.Misafir evinin işlevi de dahil olmak üzere kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Aşhane yapısı için de gözlenen ve kazı ile elde edilen rölöve izlerinden başka bir veriye ulaşılamamıştır.

Restorasyon Projeleri

Zaviye alanı Fuat Mensi Parkı ile birlikte bölgedeki kontrolsüz açık alanlardan biri olduğundan, çocukların, gençlerin ve kadınların vakitlerini geçirdikleri bir yer olarak kullanılmaktadır. Buraya gelen yoğun ve kontrolsüz insan potansiyelinden yola çıkarak restorasyon projesinde Türbenin güncel kullanımı devam etmesinin yanında diğer yapıların “Bölgesel Etüd-Eğitim Sosyal Merkezi” olarak yeniden işlevlendirilmesi ve yeni bir güvenlik binası inşa edilmesi önerilmiştir (Şekil 16). Bu işlevin önerilmesindeki sebep çevredeki sosyal yapıdan kaynaklanmaktadır. Türbenin onarılması, hamamın onarılarak abdesthane olması, diğer yapıların ise kadınlara ve çocuklara yönelik eğitim-

etkileşim alanları haline dönüştürülmesi, Zaviyenin hem korunmasını hem de bölgedeki bir ihtiyaca yönelik kullanılmasını sağlayacaktır. 14.11.2008 tarihinde onaylanan restorasyon projesindeki temel yaklaşım; mevcut duvar izlerinin korunması, yapılması gerekli görülen onarım ve tümlemelerde dönem farkını anlatır şekilde malzeme ve yapım sistemi kullanılmasıdır. Restorayon projesinde izi var olan mekanlar yeni işlevine göre değerlendirilmiş, Aşhanenin üzeri modern bir örtü ile kapatılmış, hamamın batı yönünde ek yapı olarak güvenlik binası önerilmiştir (şekil 17, 18, 19, 20). Hazirelerin, 2008 ve sonraki tüm kurul kararlarında uygulama sırasında ele alınması gerektiğibelirtilmiştir.

Şekil 16 Restorasyon, vaziyet planı.

Şekil 17 Dergah, kesit.Şekil 18 Zemin kat planı.

Şekil 19 Aşhane.Şekil 20 Güvenlik Binası.

470

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 7: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

mezarlar zaman içinde kendiliğinden kırıldığı, mezarların çöktüğü görülmektedir. Hazirelerin etrafında istiflenmiş mezar taşları öncesinde mezarlık alanının daha geniş olduğunu düşündürmektedir. Rölöve raporunda mezar taşlarının doğudaki Fuat Mensi Parkı'ndan getirildiğinden bahsedilmektedir (şekil 13, 14).

Şekil 13 Hazireler. Şekil 14 Güney hazire.

Restitüsyon Projeleri

Yapının literatürden elde edilen bir fotoğrafı veya çizimleri olmadığından restitüsyon çalışmaları rölöve gözlemleri, araştırma kazısı sonuçları ve canlı kaynaklardan elde edilen bilgilerden düzenlenmiştir. Dolayısıyla, yapılara yönelik restitüsyon bilgilerimiz Zaviyenin geç dönemi olan 19.yy sonu ve 20.yy ilk çeyreğine ilişkindir (şekil 15).Zaviyedeki yapıların kullanım amaçları mekansal değişimleri gerektirmediği için çoğu fiziksel haliyle-kalıntılarıyla günümüze kadar geldiği düşünülmektedir. Zaviye alanının doğudaki parka kadar devam ettiği, Dergahın önünden aşhaneye devam eden yolun da bu parkın içinden geçtiği düşünülmektedir. 2 hacimden oluşan dergah binasının güney bölümü semasath veya zikr salonu olduğu kuzey duvarı boyunca asma kat şeklinde bir mahfil olduğu, duvardaki döşeme izlerinden anlaşılmaktadır. Mahfile çıkan merdivenin tipi belirlenememiştir. Dergahın çatı formu ve gabarisi tespit edilememiştir. Doğu duvarındaki pencereler tespit edilememiştir. Rölöve izlerinden Derviş evinin Dergahın kuzeyine sonradan eklenen tek katlı, iki odalı olduğu tespit edilmiş; çatının güney kısmı formu tespit edilememiştir.Misafir evinin işlevi de dahil olmak üzere kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Aşhane yapısı için de gözlenen ve kazı ile elde edilen rölöve izlerinden başka bir veriye ulaşılamamıştır.

Restorasyon Projeleri

Zaviye alanı Fuat Mensi Parkı ile birlikte bölgedeki kontrolsüz açık alanlardan biri olduğundan, çocukların, gençlerin ve kadınların vakitlerini geçirdikleri bir yer olarak kullanılmaktadır. Buraya gelen yoğun ve kontrolsüz insan potansiyelinden yola çıkarak restorasyon projesinde Türbenin güncel kullanımı devam etmesinin yanında diğer yapıların “Bölgesel Etüd-Eğitim Sosyal Merkezi” olarak yeniden işlevlendirilmesi ve yeni bir güvenlik binası inşa edilmesi önerilmiştir (Şekil 16). Bu işlevin önerilmesindeki sebep çevredeki sosyal yapıdan kaynaklanmaktadır. Türbenin onarılması, hamamın onarılarak abdesthane olması, diğer yapıların ise kadınlara ve çocuklara yönelik eğitim-

etkileşim alanları haline dönüştürülmesi, Zaviyenin hem korunmasını hem de bölgedeki bir ihtiyaca yönelik kullanılmasını sağlayacaktır. 14.11.2008 tarihinde onaylanan restorasyon projesindeki temel yaklaşım; mevcut duvar izlerinin korunması, yapılması gerekli görülen onarım ve tümlemelerde dönem farkını anlatır şekilde malzeme ve yapım sistemi kullanılmasıdır. Restorayon projesinde izi var olan mekanlar yeni işlevine göre değerlendirilmiş, Aşhanenin üzeri modern bir örtü ile kapatılmış, hamamın batı yönünde ek yapı olarak güvenlik binası önerilmiştir (şekil 17, 18, 19, 20). Hazirelerin, 2008 ve sonraki tüm kurul kararlarında uygulama sırasında ele alınması gerektiğibelirtilmiştir.

Şekil 16 Restorasyon, vaziyet planı.

Şekil 17 Dergah, kesit.Şekil 18 Zemin kat planı.

Şekil 19 Aşhane.Şekil 20 Güvenlik Binası.

471

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 8: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Uygulama

Uygulama Başlangıcı ve Proje Revizyonları

Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında 22.12.2010 tarihinde yeni bir Restorasyon Karşılığı Kiralama Protokolü imzalanarak restorasyon işini Büyükşehir Belediyesi devralmıştır. Projelerin uygulamasına Çabuk İnşaat Mimarlık Mühendislik Taahhüt Sanayi ve Ticaret LTD. ŞTİ tarafından 01.07.2011 tarihinde yapılan yer teslimiyle başlanabilmiştir. Bu süreç içinde Dergah binasınınduvarlarında ve zaviye dış duvarlarında yıkılmalar meydana gelmiş, aşhane bölümü tahrip olmuştur.Restorasyon çalışmalarına alandaki hafriyatın alınması ve Türbe ve Dergah yapılarında raspa çalışmalarıyla başlanmıştır. Hafriyat temizliği ve raspa uygulaması sonrasında Türbe dışındaki yapılarla ilgili yeni veriler elde edilmiş, bu veriler ışığında hazırlanan proje ve raporlarda tüm veriler belgelenmiş ve Koruma Kurulu'na sunulmuştur. 2008 yılındaki onaylı restorasyon yaklaşımını değişterecek veriler Dergah ve Misafir Evi ve Aşhane yapılarından ve alandaki duvar izlerinden elde edilmiştir.Dergahta rölöve raporuna ek olarak iç mekanda kuzey duvarındaki raspa sonrası ortaya çıkan kiriş yuvalarından mahvilin kuzey duvarı boyunca devam ettiği, ancak kuzey duvarındaki son doğu kirişinin yuvasının olmadığı görülmüştür. Buna göre buraya çıkan merdivenin, mahvilin kuzeydoğu köeşsinde dik ve dar bir merdiven olacağı tespit edilmiştir (şekil 21). Mahfilin üzerinde yer alan batı duvarının sonradan eklendiği düşünülen üst kotları yıkılmış, altında üç sıralı tuğla saçak silmesi ile binanın saçak kotu belirlenmiştir. Saçak hizasının belli olması ile çatının kotuna ve asma makaslı konstrüksiyona sahip olduğuna karar verilmiştir. Bu duruma göre mahfilin yüksekliğinin insan boyundan az olduğu anlaşılmaktadır ki; bu durum 1940 yıllarda basılmış bir dergide yayınlanan 1.derece canlı tanık ifadelerine uymaktadır. Zeminde de zamanla oluşmuş hafriyat kaldırıldığında dış duvar içlerinde subasman duvarının daha da genişlediği, mekan içlerinde güney-kuzey doğrultulu, subasman duvarı ile aynı yükseklikte mesnet duvarları olduğu; mekanın güneydoğu köşesinde çürümüş ahşap kiriş parçası ve döşeme kaplaması, sokak cephesine subasman duvarı içinde havalıklar ortaya çıkmış, bununla birlikte kaplama kotu belirlenmiştir (şekil 22). Doğudaki giriş kapısı önünde kısmi tuğla döşeme tespit edilmiştir. Dış cephede sıva izine rastlanmayıp iç mekanda, güney duvarı üzerinde, küçük bir bölümde alçı sıva üzeri kireç badana izine rastlanmıştır. Ancak, duvar örgü tekniğinden anlaşıldığı üzere, duvarların özgün hali sıvalı olmalıdır.

Dergah yapısının kuzey duvarına yaslı Derviş Evi’nde zemindeki hafriyatın alınmasıyla özgün mekan verilerine ulaşılmıştır. Kuzey duvarının altında eski taş duvarın temelleri, kuzey doğu köşesinde küçük bir mekanın temelleri bulunmuş; bu mekanın boyutları ve zemin kotu nedeniyle “yunmalık” olduğu tahmin edilmiş; güneydoğu köşesinde zeminin yükseltildiği tespit edilmiş; zikr salonuna giriş kapısından sonra mekanın batı tarafının

Şekil 21 Dergah, mahvil izi. Şekil 22 Subasman duvarları.

ahşap kirişli döşeme ile yükseltildiği (huşucan) tespit edilmiştir. Dergahın doğu duvarına yaslanmış, günümüzde sadece güney duvarı ve yüksek zemini mevcut olan Misafir Evi'nin hafriyatı alındığında dolgunun içinden çıkan gazete küpürlerinden 1990’lı yıllarda yapıldığı, doğu yönde bulunan taş sıralarının insütu olduğu anlaşılmıştır. Buradan dolgunun eski subasman yüksekliğinde yapıldığı tespit edilmiştir. Bu yükseklikten dolayı kuzey duvarında merdivenli bir girişi olduğu düşünülmüştür. Temel hafriyatı sonucunda Misafir Evinin kuzeydoğu köşesi tespit edilmiştir. Dolgunun içinden bir miktar mezar taşı çıkmış, taşlar açık alanda istiflenmiştir (şekil 23).Zaviyenin güneydoğusunda yer alan Aşhanede de; Ocak yapısının tek olduğu, kesinleşmiştir. Aşhanenin kuzey yönünde bulunan havuzun etrafındaki özgün taş dönşeme tespit edilmiştir (şekil 24).

Şekil 23 Mezarlık parçaları. Şekil 24 Aşhane çevresi zemini.

Bu veriler doğrultusunda durum değerlendirmesi yapıldığında; mülk sahibi olan Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün de talebi ile projelerin revizyonu gündeme gelmiştir. Revize projeler, uygulamanın başlamış olması, raspası yapılan yapıların hava koşullarına maruz kalmaması ve zaman kazanılması sebebiyle hazırlandıkça ilk olarak 20.02.2012(Dergah ve Çevresi), 15.03.2012 (Güvenlik Binası) ve 26.04.2012 (Aşhane) tarihlerinde Koruma Kurulu'na iletilmiştir. Koruma Kurulu revize projeleri birlikte değerlendireceğini belirterek 13.07.2012 tarihindeki gündeminde değerlendirmiştir. Değerlendirme sonucunda Dergah ve Güvenlik binalarına ilişkin öneriler onaylanmış, Misafir Evi'nin 2008 yılındaki onaylı proje doğrultusunda imalat yapılmasına kara verilmiştir. Aşhaneye ilişkin rapor ve projeler 15.02.2013 tarihinde onaylanmıştır.

Revize Projeler

Güncel restorasyon projeleri izi var olan mekanların işleve göre değerlendirilmesi ile oluşturulmuştur. İlk projelerdeki gibi alanda ek olarak güvenlik binası yapılması önerilmiştir. İlk restorasyon projesinde; mevcuttaki duvar izlerini güncel malzeme ile tamamlayarak kapalı hacimleri oluşturma anlayışı yerini özgün malzeme ile tamamlamaya bırakmıştır. Bu durumun en büyük sebebi, yapılan raspalarla belirlenemeyen üst kotların tespiti ve ilk projedeki çelik konstrüksiyonun mevcuttaki duvarlara fazla yük bindireceği düşüncesidir. Özgün taşıyıcı sistem, restitüsyon verilerine göre tespit edilen malzemelerle yapılması önerilmiştir. Örneği bulunamayan tuğla malzemelerin imitiasyon olarak hazırlanması, ahşaplar iğne yapraklı, fırınlanmış, doğramalarda ise emprenye malzeme kullanılması önerilmiştir. Dergah ve yakın çevresindeki temizlik ve raspaların sonucunda yukarıda anlatılan veriler proje müellifi tarafından detaylı bir raporla anlatılmış ve rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanmıştır. Restorasyon projelerinde tüm restütif veriler kullanılmış, kullanım kararı değişmemiştir. Plan kurgusundaki tek değişiklik Derviş

472

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 9: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Uygulama

Uygulama Başlangıcı ve Proje Revizyonları

Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında 22.12.2010 tarihinde yeni bir Restorasyon Karşılığı Kiralama Protokolü imzalanarak restorasyon işini Büyükşehir Belediyesi devralmıştır. Projelerin uygulamasına Çabuk İnşaat Mimarlık Mühendislik Taahhüt Sanayi ve Ticaret LTD. ŞTİ tarafından 01.07.2011 tarihinde yapılan yer teslimiyle başlanabilmiştir. Bu süreç içinde Dergah binasınınduvarlarında ve zaviye dış duvarlarında yıkılmalar meydana gelmiş, aşhane bölümü tahrip olmuştur.Restorasyon çalışmalarına alandaki hafriyatın alınması ve Türbe ve Dergah yapılarında raspa çalışmalarıyla başlanmıştır. Hafriyat temizliği ve raspa uygulaması sonrasında Türbe dışındaki yapılarla ilgili yeni veriler elde edilmiş, bu veriler ışığında hazırlanan proje ve raporlarda tüm veriler belgelenmiş ve Koruma Kurulu'na sunulmuştur. 2008 yılındaki onaylı restorasyon yaklaşımını değişterecek veriler Dergah ve Misafir Evi ve Aşhane yapılarından ve alandaki duvar izlerinden elde edilmiştir.Dergahta rölöve raporuna ek olarak iç mekanda kuzey duvarındaki raspa sonrası ortaya çıkan kiriş yuvalarından mahvilin kuzey duvarı boyunca devam ettiği, ancak kuzey duvarındaki son doğu kirişinin yuvasının olmadığı görülmüştür. Buna göre buraya çıkan merdivenin, mahvilin kuzeydoğu köeşsinde dik ve dar bir merdiven olacağı tespit edilmiştir (şekil 21). Mahfilin üzerinde yer alan batı duvarının sonradan eklendiği düşünülen üst kotları yıkılmış, altında üç sıralı tuğla saçak silmesi ile binanın saçak kotu belirlenmiştir. Saçak hizasının belli olması ile çatının kotuna ve asma makaslı konstrüksiyona sahip olduğuna karar verilmiştir. Bu duruma göre mahfilin yüksekliğinin insan boyundan az olduğu anlaşılmaktadır ki; bu durum 1940 yıllarda basılmış bir dergide yayınlanan 1.derece canlı tanık ifadelerine uymaktadır. Zeminde de zamanla oluşmuş hafriyat kaldırıldığında dış duvar içlerinde subasman duvarının daha da genişlediği, mekan içlerinde güney-kuzey doğrultulu, subasman duvarı ile aynı yükseklikte mesnet duvarları olduğu; mekanın güneydoğu köşesinde çürümüş ahşap kiriş parçası ve döşeme kaplaması, sokak cephesine subasman duvarı içinde havalıklar ortaya çıkmış, bununla birlikte kaplama kotu belirlenmiştir (şekil 22). Doğudaki giriş kapısı önünde kısmi tuğla döşeme tespit edilmiştir. Dış cephede sıva izine rastlanmayıp iç mekanda, güney duvarı üzerinde, küçük bir bölümde alçı sıva üzeri kireç badana izine rastlanmıştır. Ancak, duvar örgü tekniğinden anlaşıldığı üzere, duvarların özgün hali sıvalı olmalıdır.

Dergah yapısının kuzey duvarına yaslı Derviş Evi’nde zemindeki hafriyatın alınmasıyla özgün mekan verilerine ulaşılmıştır. Kuzey duvarının altında eski taş duvarın temelleri, kuzey doğu köşesinde küçük bir mekanın temelleri bulunmuş; bu mekanın boyutları ve zemin kotu nedeniyle “yunmalık” olduğu tahmin edilmiş; güneydoğu köşesinde zeminin yükseltildiği tespit edilmiş; zikr salonuna giriş kapısından sonra mekanın batı tarafının

Şekil 21 Dergah, mahvil izi. Şekil 22 Subasman duvarları.

ahşap kirişli döşeme ile yükseltildiği (huşucan) tespit edilmiştir. Dergahın doğu duvarına yaslanmış, günümüzde sadece güney duvarı ve yüksek zemini mevcut olan Misafir Evi'nin hafriyatı alındığında dolgunun içinden çıkan gazete küpürlerinden 1990’lı yıllarda yapıldığı, doğu yönde bulunan taş sıralarının insütu olduğu anlaşılmıştır. Buradan dolgunun eski subasman yüksekliğinde yapıldığı tespit edilmiştir. Bu yükseklikten dolayı kuzey duvarında merdivenli bir girişi olduğu düşünülmüştür. Temel hafriyatı sonucunda Misafir Evinin kuzeydoğu köşesi tespit edilmiştir. Dolgunun içinden bir miktar mezar taşı çıkmış, taşlar açık alanda istiflenmiştir (şekil 23).Zaviyenin güneydoğusunda yer alan Aşhanede de; Ocak yapısının tek olduğu, kesinleşmiştir. Aşhanenin kuzey yönünde bulunan havuzun etrafındaki özgün taş dönşeme tespit edilmiştir (şekil 24).

Şekil 23 Mezarlık parçaları. Şekil 24 Aşhane çevresi zemini.

Bu veriler doğrultusunda durum değerlendirmesi yapıldığında; mülk sahibi olan Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün de talebi ile projelerin revizyonu gündeme gelmiştir. Revize projeler, uygulamanın başlamış olması, raspası yapılan yapıların hava koşullarına maruz kalmaması ve zaman kazanılması sebebiyle hazırlandıkça ilk olarak 20.02.2012(Dergah ve Çevresi), 15.03.2012 (Güvenlik Binası) ve 26.04.2012 (Aşhane) tarihlerinde Koruma Kurulu'na iletilmiştir. Koruma Kurulu revize projeleri birlikte değerlendireceğini belirterek 13.07.2012 tarihindeki gündeminde değerlendirmiştir. Değerlendirme sonucunda Dergah ve Güvenlik binalarına ilişkin öneriler onaylanmış, Misafir Evi'nin 2008 yılındaki onaylı proje doğrultusunda imalat yapılmasına kara verilmiştir. Aşhaneye ilişkin rapor ve projeler 15.02.2013 tarihinde onaylanmıştır.

Revize Projeler

Güncel restorasyon projeleri izi var olan mekanların işleve göre değerlendirilmesi ile oluşturulmuştur. İlk projelerdeki gibi alanda ek olarak güvenlik binası yapılması önerilmiştir. İlk restorasyon projesinde; mevcuttaki duvar izlerini güncel malzeme ile tamamlayarak kapalı hacimleri oluşturma anlayışı yerini özgün malzeme ile tamamlamaya bırakmıştır. Bu durumun en büyük sebebi, yapılan raspalarla belirlenemeyen üst kotların tespiti ve ilk projedeki çelik konstrüksiyonun mevcuttaki duvarlara fazla yük bindireceği düşüncesidir. Özgün taşıyıcı sistem, restitüsyon verilerine göre tespit edilen malzemelerle yapılması önerilmiştir. Örneği bulunamayan tuğla malzemelerin imitiasyon olarak hazırlanması, ahşaplar iğne yapraklı, fırınlanmış, doğramalarda ise emprenye malzeme kullanılması önerilmiştir. Dergah ve yakın çevresindeki temizlik ve raspaların sonucunda yukarıda anlatılan veriler proje müellifi tarafından detaylı bir raporla anlatılmış ve rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanmıştır. Restorasyon projelerinde tüm restütif veriler kullanılmış, kullanım kararı değişmemiştir. Plan kurgusundaki tek değişiklik Derviş

473

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 10: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Evi'nde güncel ihtiyaç doğrultusunda tuvalet birimi oluşturulmasıdır (şekil 25).Diğer yapıların projelerindeki revizyonlar doğrultusunda güvenlik binası da revize edilmiş, kütle küçülmüş, ofis ve tuvalet hacimlerini içeren bir yapı olarak kurgulanmıştır . Güvenlik yapısının temeli ileride yapılacak herhangi bir kazı ihtimaline karşı sökülebilir şekilde önerilmiştir.Aşhane ve Misafir Evi arasındaki alanda farklı dönemlerde yapılaşma izleri tespit edilmişti. Restorasyon projesi için geç dönemdeki açık alan kullanımı kabul edilmiştir(şekil 26). Aşhane özgün işlevinden çok farklılaşmayarak Çayocağı ve Oda olarak kullanımı önerilmiştir. Çayocağı kullanımı gerekliliği olarak ocağın yanına bir tezgah eklenmiş, elektrik ve su tesisatı hazırlanmıştır. Kapalı birimlerin kuzay yönünün açık olduğu düşünülmekte, bu kapsamda ahşap kapı ile dış mekandan ayrılmaktadır. Hazire ve Aşhane arasındaki mesafe kazıda kısmen ortaya çıkmış olan duvarla belirlenecektir. Zaviye alanı ile Fuat Mensi Parkı farklı parseller olsa da ortak kullanımları fiziksel izlerle ve restütif verilerle kesindir. Bu yüzden aşhanenden park alanına bir rampayla bağlantı önerilmiştir. Bu önerinin park düzenlemesi sırasında değerlendirlmesi kararlaştırılmıştır.

Şekil 25 Dergah ve çevresi. Şekil 26 Aşhane kuzey cephesi

Uygulama Süreci

Yapıların restorasyonu Türbeden başlamış, yukarıda bahsedilen revize restorasyon projeleri onaylandıkça diğer yapılara geçilecek şekilde personel artırılarak devam etmiştir. Türbenin cephesinde raspa yapılarak beden duvarlarının statik durumu incelenmiş ve güney cephedeki payandanın çevresindeki çatlak açığa çıkarılmıştır (şekil 26). Çatlağın içinde bulunan tuğlalar ve harçlar göstermektedir ki; çatlak sürekli olarak tamir görmüş, yapılan ters payanda bu çatlağı oluşturan açılma kuvvetini karşılamak amacı geç dönemde inşa edilmiştir. Payandanın (dayama omuz) kubbenin yükünü hafifletmediği, aksine aşağı doğru çektiği anlaşılmıştır. Zira, sağlam bir zemine mesnetlenmemekte, hazire alanı dolgusu üzerinde kalmaktadır. Bu konuda uzman görüşü alınmış ve kubbe içten tam hacimli iskeleye alınarak payanda sökülmüştür. Bu cephedeki duvarın dış cidarı da kontrollü olarak sökülmüş; duvar derinliklerine enjeksiyon yolları oluşturularak kilitli olarak dikiş örgü ile tümlenmiştir. Dış cidar tamamlandıktan sonra, enjeksiyon yollarından duvar cidarı içine puzolan agrega katkılıhidrolik kireç harcı ile enjeksiyon yapılmıştır. Duvardaki zayıf noktalar olmaması adına iç mekandaki niş kontrollü olarak sökülüp, arkaya ve yana dikiş yapılarak yeniden örülmüştür. Payandanın hemen yanında yer alan ağaç da strüktürel olarak zarar verdiğigerekçesi ile kesilmiş; kökü kimyasal ilaç enjeksiyonu ile yakılıp, yok edilmiştir. Oluşan boşluk horosani kireç harcı ile kagir olarak örülmüştür. Türbenin kubbe kaplaması tamamen sökülüp alaturka kiremitle kaplanmış, cephe raspası sonrasında kıtıklı hidrolik

kireç harcı ile kaba sıva üzerine kireç harçlı ince sıva yapılıp su bazlı boya ile boyanmıştır (şekil 27). İç mekanda kubbede raspa yapılıp kalemişi olmadığı tespit edilmiş, kıtıklı kireç harçla sıvanıp su bazlı yarımat plastik boya ile boyanmıştır.Restorasyon projesinde belirtildiği üzere zemindeki traverten kaplama sökülüp ahşap rabıta kaplanmıştır. Türbedeki sanduka başlığı üzerine sürülen yeşil yağlı boya temizlenmiştir.

Şekil 26 Payandanın duvarla birleşimi. Şekil 27 Onarım sonrası payandasız duvar.

Hamam yapısının çevresi temizlendikten sonra hamam, kubbe kasnağı da dahil olmak üzere yıkılmış duvarlar özgün malzeme ve teknikte örülmüş, tamamlanmıştır (şekil 28).Kubbenin çevresindeki tüteklikler yerine yerleştirilmiştir. Hamamın kuzey ve batı yönündeki özgün taşlar yerinde korunmuştur. Dergah yapısı temizlik işleminden edinilen bilgilere göre inşa edilmiştir. Pencerelerde andezit taşından söveler, ahşap doğramalar kullanılmıştır. Dergah yapısının güney ve batı cephesi duvarları dönem farklılığını belirtir şeklide onarılmıştır (şekil 29). Güncel yaşam gereği mekana sadece modern aydınlatma ve iklimlendirme üniteleri yerleştirilmiştir (şekil 30, 31).

Şekil 28 Onarım sonrası hamam. Şekil 29 Onarım sonrası dergah batı duvarı

474

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 11: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Evi'nde güncel ihtiyaç doğrultusunda tuvalet birimi oluşturulmasıdır (şekil 25).Diğer yapıların projelerindeki revizyonlar doğrultusunda güvenlik binası da revize edilmiş, kütle küçülmüş, ofis ve tuvalet hacimlerini içeren bir yapı olarak kurgulanmıştır . Güvenlik yapısının temeli ileride yapılacak herhangi bir kazı ihtimaline karşı sökülebilir şekilde önerilmiştir.Aşhane ve Misafir Evi arasındaki alanda farklı dönemlerde yapılaşma izleri tespit edilmişti. Restorasyon projesi için geç dönemdeki açık alan kullanımı kabul edilmiştir(şekil 26). Aşhane özgün işlevinden çok farklılaşmayarak Çayocağı ve Oda olarak kullanımı önerilmiştir. Çayocağı kullanımı gerekliliği olarak ocağın yanına bir tezgah eklenmiş, elektrik ve su tesisatı hazırlanmıştır. Kapalı birimlerin kuzay yönünün açık olduğu düşünülmekte, bu kapsamda ahşap kapı ile dış mekandan ayrılmaktadır. Hazire ve Aşhane arasındaki mesafe kazıda kısmen ortaya çıkmış olan duvarla belirlenecektir. Zaviye alanı ile Fuat Mensi Parkı farklı parseller olsa da ortak kullanımları fiziksel izlerle ve restütif verilerle kesindir. Bu yüzden aşhanenden park alanına bir rampayla bağlantı önerilmiştir. Bu önerinin park düzenlemesi sırasında değerlendirlmesi kararlaştırılmıştır.

Şekil 25 Dergah ve çevresi. Şekil 26 Aşhane kuzey cephesi

Uygulama Süreci

Yapıların restorasyonu Türbeden başlamış, yukarıda bahsedilen revize restorasyon projeleri onaylandıkça diğer yapılara geçilecek şekilde personel artırılarak devam etmiştir. Türbenin cephesinde raspa yapılarak beden duvarlarının statik durumu incelenmiş ve güney cephedeki payandanın çevresindeki çatlak açığa çıkarılmıştır (şekil 26). Çatlağın içinde bulunan tuğlalar ve harçlar göstermektedir ki; çatlak sürekli olarak tamir görmüş, yapılan ters payanda bu çatlağı oluşturan açılma kuvvetini karşılamak amacı geç dönemde inşa edilmiştir. Payandanın (dayama omuz) kubbenin yükünü hafifletmediği, aksine aşağı doğru çektiği anlaşılmıştır. Zira, sağlam bir zemine mesnetlenmemekte, hazire alanı dolgusu üzerinde kalmaktadır. Bu konuda uzman görüşü alınmış ve kubbe içten tam hacimli iskeleye alınarak payanda sökülmüştür. Bu cephedeki duvarın dış cidarı da kontrollü olarak sökülmüş; duvar derinliklerine enjeksiyon yolları oluşturularak kilitli olarak dikiş örgü ile tümlenmiştir. Dış cidar tamamlandıktan sonra, enjeksiyon yollarından duvar cidarı içine puzolan agrega katkılıhidrolik kireç harcı ile enjeksiyon yapılmıştır. Duvardaki zayıf noktalar olmaması adına iç mekandaki niş kontrollü olarak sökülüp, arkaya ve yana dikiş yapılarak yeniden örülmüştür. Payandanın hemen yanında yer alan ağaç da strüktürel olarak zarar verdiğigerekçesi ile kesilmiş; kökü kimyasal ilaç enjeksiyonu ile yakılıp, yok edilmiştir. Oluşan boşluk horosani kireç harcı ile kagir olarak örülmüştür. Türbenin kubbe kaplaması tamamen sökülüp alaturka kiremitle kaplanmış, cephe raspası sonrasında kıtıklı hidrolik

kireç harcı ile kaba sıva üzerine kireç harçlı ince sıva yapılıp su bazlı boya ile boyanmıştır (şekil 27). İç mekanda kubbede raspa yapılıp kalemişi olmadığı tespit edilmiş, kıtıklı kireç harçla sıvanıp su bazlı yarımat plastik boya ile boyanmıştır.Restorasyon projesinde belirtildiği üzere zemindeki traverten kaplama sökülüp ahşap rabıta kaplanmıştır. Türbedeki sanduka başlığı üzerine sürülen yeşil yağlı boya temizlenmiştir.

Şekil 26 Payandanın duvarla birleşimi. Şekil 27 Onarım sonrası payandasız duvar.

Hamam yapısının çevresi temizlendikten sonra hamam, kubbe kasnağı da dahil olmak üzere yıkılmış duvarlar özgün malzeme ve teknikte örülmüş, tamamlanmıştır (şekil 28).Kubbenin çevresindeki tüteklikler yerine yerleştirilmiştir. Hamamın kuzey ve batı yönündeki özgün taşlar yerinde korunmuştur. Dergah yapısı temizlik işleminden edinilen bilgilere göre inşa edilmiştir. Pencerelerde andezit taşından söveler, ahşap doğramalar kullanılmıştır. Dergah yapısının güney ve batı cephesi duvarları dönem farklılığını belirtir şeklide onarılmıştır (şekil 29). Güncel yaşam gereği mekana sadece modern aydınlatma ve iklimlendirme üniteleri yerleştirilmiştir (şekil 30, 31).

Şekil 28 Onarım sonrası hamam. Şekil 29 Onarım sonrası dergah batı duvarı

475

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 12: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Şekil 30 Onarım öncesi dergah iç mekan. Şekil 31 Onarım sonrası dergah iç mekan.

Misafir Evi yarı açık bir alan olarak uygulaması yapılmış, inşa edilen kısım mevcut duvarların iyileştirilmesi ve özgün formda çatı yapılmasıyla tamamlanmıştır (şekil 32). Aşhane restorasyonunda önce temizlik ve duvar tamiratları yapılmıştır. Restitüsyon raporuna göre erken dönem aşhane olan bölüm, zemin kotu düşürülerek belli edilmiştir. Açık işlik olarak tanımlanan alanın yan duvarları harç tamiratı yapılıp caping yapılarak tamamlanmıştır. Havuzun çevresindeki özgün zemin taşları çevrede bulunan taşlarla tamamlanarak Misafir Evi önüne kadar kaplanmıştır. Zaviyedeki çevre düzenlemesi çalışmaları, zemin kaplama, oturma birimlerinin oluşturulması, istinat duvarlarının tamirleri ve aydınlatma direkleri kapsamında yapılmıştır (şekil 33). Hamam ile kuzey hazire arasındaki duvar yeniden örülmüş, kuzeyindeki açık alan arasındaki kot farkı ise toprak kaymasına engel olması için duvar örülmüş, kolay ulaşılması için 3 basamaklı bir merdiven imalatı yapılmıştır. Duvarın özgün duvarlarla ayrışması farklı derz uygulaması ile sağlanmıştır. Tüm zemine kum serilip sıkıştırıldıktan sonra küptaş ile kaplanmıştır. Bulunan özgün döşeme taşları insutu korunmuş veya, sökülüp konserve edilerek yeniden yerleştirilmiştir.

Şekil 32 Misafir evi ve çevresi. Şekil 33 Türbe ve çevresi.

Tüm bu anlatılan uygulamalarda kullanılan taş ögeler, yerindeki tespitlere uygun olarak İzmir’in kuzeyindeki ocaklarda kahve andezit malzeme ile tümlenmiş veya değiştirilmiştir. Harçlar, bölgede son üç yüz yıldır kullanılagelen agregalar, puzolan ve kıtıklarla karılmış kireç harçlarıdır (şekil 34). Gerekli görülen yerlerde hidrolik kireç kullanılmıştır. Kargir tümlemeler veya yeniden yapımlar içerisinde kullanılan ahşap hatıllar, çift cidarda ikiz, klape-kilitli hatıl tekniği ile yerleştirilmiştir. Köşelerde hatıllar binili olarak kenetlenmiştir (şekil 35). Güvenlik binasındaki modern ek ahşap malzeme ile, pencere doğramaları, -bakır-sülfat içermeyen kimyasal kullanılarak- daldırma

yöntemle emprenye edilmiştir. Bu nedenle renkleri doğaldan çok uzaklaşmamış; daha sonra üzerine su bazlı koruyucu uygulanmıştır. Farklı malzeme derzleri (örneğin andezit söve – sıva, veya ahşap doğrama – söve) çimento ve sülfat içermeyen poliüretan mastiklerle doldurulmuştur. Proje genelinde çimento ve sülfat içeren hiç bir bileşik kullanılmamıştır.

Şekil 34 Harç tablosu. Şekil 35 Ahşap hatıl uygulama.

Değerlendirme

Tarihi bir yapının restorasyon kararlarının oluşturulmasında rölöve ve restitüsyon verileri önem taşımaktadır (Ahunbay, 2007). Yapı tahrip oldukça verilerin azalması kaçınılmazdır. Emir Sultan Zaviyesi’nin öncelikli olarak tarihi ve belge değerinin korunması için restitüsyon çalışmalarına gerek proje gerek uygulama aşamasında önem verilmiş, uygulama sırasında bulunan veriler ile yeni restorasyon kararları alınmıştır. Bu kararlar sonucu 01.07.2011 tarihinde yapılan yer teslimiyle başlayan uygulama süreci, revize projelerin Koruma Kurulu onayı gerektirmesinden dolayı 31.10.2011 tarihinde durdurulmuştur. Sürecin uzamasıyla İBB Fen İşleri Dairesi Başkanlığınca 90, 40 ve 85 gün süreyle üç kez süre uzatımı verilmiştir. Uygulama 04.07.2013 tarihinde geçici kabulü yapılarak tamamlanmıştır. Bu süreç içinde yapılardaki hasar artmış, kamusal bir alanın kullanımı uzun süre ötelenmiştir. Bu olumsuzlukların yanında İzmir’deki önemli Türk yapılarından biri olan Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi, elde edilen tüm verilerin belgelenmesi, bu veriler ışığında yapılan restorasyonu ve güncel ihtiyaçlara uygun işlevi ile varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Kaynaklar

Ahunbay, Z. (2007). Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon. (4.Baskı), İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi Yayın.

Altınoluk, Ü., (1998). Binaların Yeniden Kullanımı, (1.Baskı), İstanbul, YEM Yayın.

Ülker, N., Günay, V., Telci, C., Gökçe, T., (2008). İzmir'de Türk Mührü. İzmir: Şenocak Kültür Yayınları.

Kuban, D. (1980). Mimarlık Kavramları, (2. Baskı). İstanbul: Çevre Yayınları,

476

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 13: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

Şekil 30 Onarım öncesi dergah iç mekan. Şekil 31 Onarım sonrası dergah iç mekan.

Misafir Evi yarı açık bir alan olarak uygulaması yapılmış, inşa edilen kısım mevcut duvarların iyileştirilmesi ve özgün formda çatı yapılmasıyla tamamlanmıştır (şekil 32). Aşhane restorasyonunda önce temizlik ve duvar tamiratları yapılmıştır. Restitüsyon raporuna göre erken dönem aşhane olan bölüm, zemin kotu düşürülerek belli edilmiştir. Açık işlik olarak tanımlanan alanın yan duvarları harç tamiratı yapılıp caping yapılarak tamamlanmıştır. Havuzun çevresindeki özgün zemin taşları çevrede bulunan taşlarla tamamlanarak Misafir Evi önüne kadar kaplanmıştır. Zaviyedeki çevre düzenlemesi çalışmaları, zemin kaplama, oturma birimlerinin oluşturulması, istinat duvarlarının tamirleri ve aydınlatma direkleri kapsamında yapılmıştır (şekil 33). Hamam ile kuzey hazire arasındaki duvar yeniden örülmüş, kuzeyindeki açık alan arasındaki kot farkı ise toprak kaymasına engel olması için duvar örülmüş, kolay ulaşılması için 3 basamaklı bir merdiven imalatı yapılmıştır. Duvarın özgün duvarlarla ayrışması farklı derz uygulaması ile sağlanmıştır. Tüm zemine kum serilip sıkıştırıldıktan sonra küptaş ile kaplanmıştır. Bulunan özgün döşeme taşları insutu korunmuş veya, sökülüp konserve edilerek yeniden yerleştirilmiştir.

Şekil 32 Misafir evi ve çevresi. Şekil 33 Türbe ve çevresi.

Tüm bu anlatılan uygulamalarda kullanılan taş ögeler, yerindeki tespitlere uygun olarak İzmir’in kuzeyindeki ocaklarda kahve andezit malzeme ile tümlenmiş veya değiştirilmiştir. Harçlar, bölgede son üç yüz yıldır kullanılagelen agregalar, puzolan ve kıtıklarla karılmış kireç harçlarıdır (şekil 34). Gerekli görülen yerlerde hidrolik kireç kullanılmıştır. Kargir tümlemeler veya yeniden yapımlar içerisinde kullanılan ahşap hatıllar, çift cidarda ikiz, klape-kilitli hatıl tekniği ile yerleştirilmiştir. Köşelerde hatıllar binili olarak kenetlenmiştir (şekil 35). Güvenlik binasındaki modern ek ahşap malzeme ile, pencere doğramaları, -bakır-sülfat içermeyen kimyasal kullanılarak- daldırma

yöntemle emprenye edilmiştir. Bu nedenle renkleri doğaldan çok uzaklaşmamış; daha sonra üzerine su bazlı koruyucu uygulanmıştır. Farklı malzeme derzleri (örneğin andezit söve – sıva, veya ahşap doğrama – söve) çimento ve sülfat içermeyen poliüretan mastiklerle doldurulmuştur. Proje genelinde çimento ve sülfat içeren hiç bir bileşik kullanılmamıştır.

Şekil 34 Harç tablosu. Şekil 35 Ahşap hatıl uygulama.

Değerlendirme

Tarihi bir yapının restorasyon kararlarının oluşturulmasında rölöve ve restitüsyon verileri önem taşımaktadır (Ahunbay, 2007). Yapı tahrip oldukça verilerin azalması kaçınılmazdır. Emir Sultan Zaviyesi’nin öncelikli olarak tarihi ve belge değerinin korunması için restitüsyon çalışmalarına gerek proje gerek uygulama aşamasında önem verilmiş, uygulama sırasında bulunan veriler ile yeni restorasyon kararları alınmıştır. Bu kararlar sonucu 01.07.2011 tarihinde yapılan yer teslimiyle başlayan uygulama süreci, revize projelerin Koruma Kurulu onayı gerektirmesinden dolayı 31.10.2011 tarihinde durdurulmuştur. Sürecin uzamasıyla İBB Fen İşleri Dairesi Başkanlığınca 90, 40 ve 85 gün süreyle üç kez süre uzatımı verilmiştir. Uygulama 04.07.2013 tarihinde geçici kabulü yapılarak tamamlanmıştır. Bu süreç içinde yapılardaki hasar artmış, kamusal bir alanın kullanımı uzun süre ötelenmiştir. Bu olumsuzlukların yanında İzmir’deki önemli Türk yapılarından biri olan Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi, elde edilen tüm verilerin belgelenmesi, bu veriler ışığında yapılan restorasyonu ve güncel ihtiyaçlara uygun işlevi ile varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Kaynaklar

Ahunbay, Z. (2007). Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon. (4.Baskı), İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi Yayın.

Altınoluk, Ü., (1998). Binaların Yeniden Kullanımı, (1.Baskı), İstanbul, YEM Yayın.

Ülker, N., Günay, V., Telci, C., Gökçe, T., (2008). İzmir'de Türk Mührü. İzmir: Şenocak Kültür Yayınları.

Kuban, D. (1980). Mimarlık Kavramları, (2. Baskı). İstanbul: Çevre Yayınları,

477

5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu

Page 14: Emir Sultan Türbesi Ve Çevre YapılarıRestorasyonu İle ... · Emir Sultan Türbesi ve Zaviyesi’nin restorasyonu da dahil olmak üzere pekçok restorasyon, yenileme ve düzenleme

1

Mimari Restorasyon Projelerinin Uygulama Sürecindeki Zorlukları: Konak Kemeraltı’nda Tarihi Bir Yapı Örneği

Y. Mimar Özden Coşkun Öner, Dr. H. Gökhan Kutluİzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihsel

Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü

İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube

Müdürlüğü

E-posta: [email protected] E-posta:[email protected]

Y. Mimar Cem Bilginperk Dor İnşaat Mimarlık Ltd. Şti.

E-posta:[email protected]

Özet

Mimari restorasyon projeleri, detaylı analizler yapılarak hazırlanan rölöve çizimleri ve restitüsyon projeleri neticesinde oluşturulmalarına rağmen, her zaman için bir bilinmeyen barındırma potansiyeli taşıyan projelerdir. Bu çalışmanın amacı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üstlendiği bir restorasyon uygulaması üzerinden, restorasyon çalışmaları sırasında çıkan yeni bulgular eşliğinde süreci idare etmekte yaşanabilecek zorluklar ve nasıl yönetilebileceğini tartışmaktır. Çalışmaya konu olan tarihi yapı, Konak, Kemeraltı Çarşısı, Ahmetağa Mahallesi, 180 Ada, 36-37 parsel kayıtlıdır. Bu parsellerde, yakın dönemlerde yapıldığı düşünülen, birbirine bitişik, iç mekandan geçişli, iki kütle mevcuttur. Bu iki kütleyi; yapım sistemi, cephe karakteri, kullanılan malzemelerin benzerliği ve iç mekan bağlantıları göz önüne alarak, ayrı ayrı değil bir bütünün parçaları olarak görmek gerekir. Strüktürel olarak incelendiğinde bu bütün ana ve ikincil yapı olarak ikiye ayrılmıştır. Çünkü ikincil yapının beden duvarları ana yapının beden duvarına dik olarak değmiş ve zayıf bir şekilde bağlanmış olup, ana yapı var olmadan stabilitesini koruyamaz niteliktedir. Yapının mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olup, 30 yıllığına İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne restorasyon karşılığı kiraya verilmiştir. Özgün işlevi konut olan yapı günümüze kadar birden çok ticari işlevi barındırmış olup, çalışmamıza konu olan restorasyon uygulamasında İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası olarak işlevlendirilmiştir. Restorasyon uygulaması doğası gereği, iş sonu projesi ilk yapılan restorasyon projesinden farklılaşmıştır, yapım süreci uzamıştır ve fakat 2013 yılında Tarihi Kentler Birliği Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda uygulama dalında ödüle layık görülmüştür. Önemli olan işin süresinin uzaması ve projelerin değişmesi değil, ilke kararlarında tutarlı olup, proje bütünlüğünün korumak, süreci yönetirken hassas davranmak ve disiplinler arası işbirliğini sağlamak olduğu ortaya konulmuştur. Anahtar Sözcükler: Restorasyon, Proje Uygulama, Kemeraltı, Yönetim Süreci