ŞehİrleŞmeye baĞli Çevre sorunlarini oluŞturan … · politikaları ve çalışmalarının da...

7
ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN TEMEL KAYNAKLAR İsmail Ceritli Cumhuriyet Üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü - ERZURUM ÖZET Bu makalede, şehirsel çevre sorunlarını oluşturan ve bu oluşumu hızlandıran etkenler genel bir çerçeve içinde ele alınmaktadır. Artan şehirleşmeyle birlikte ortaya çıkan yanlış şehirsel büyüme ve gelişmeler irdelenmekte ve uzun vadede daha kötü sonuçlarla kar- şılaşılmasımn önüne geçilmesi için gerekli ted- birlerin aciliyeti vurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Şehirleşme, Mer- kezileş-me, Göç, Yanlış Planlama, Enerji Tü- ketimi, Ekolojik Erdem. MAİN SOURCES OF ENVİRONMENTAL PROBLEMS RELATED TO UR- BANİZATİON ABSTRACT Through this article, factors that cause and enhance environmental problems in cities have been held in a general perspective. Wrong urban growth and development together with the inc- reasing urbanization have been discussed and ur- gent measures have been emphasized f ör not to face with the worse results in a long term. Key Words: Urbanization, Centralization, Migration, Wrong Planning, Energy Con- sumption, Ekologic Virtue. GİRİŞ Çevre sorunları, yirmibirinci yüzyıla gi- rerken, bütün ulusların ve gelecek kuşakların en önemli mücadele alanını oluşturmaktadır. Bu mü- cadelenin en önemli alanlarından birini de şe- hirleşmeye bağlı çevre sorunları oluşturmaktadır. Şehirleşmeye bağlı çevre sorunlarına sebep olan faktörleri değişik sınıflandırmalara tabi tutmak mümkündür. Bu makalede ise sınıflandırma şu şe- kilde yapılmıştır: 1. Merkezileşme ve yoğunlaşma, 2. Dikey yapılanma, 3. Göçler, 4. Yanlış planlama, 5. Koruyucu ve geliştirici tedbirlerin ek- sikliği, 6. Şehirleşme politikalarında "Ekolojik Erdem" yoksunluğu. Burada sırasıyla nüfusun belli merkezlerde yoğunlaşması ve aynı mekan içinde yoğunlaşma; dikey yapılanmayla gelen sosyal çevre bozul- maları; şehrin cazibesi ve kırın iticiliğiyle artan göçler ve çevresel sorunları; yer seçiminde yanlış toprak kullanımının beraberinde getirdiği so- runlar; şehirsel mekanlarda çevre varlıklarının ko- runması ve geliştirilmesi iç in gerekli tedbirlerin yetersizliği ve en son olarak şehir yönetiminde söz sahibi olan idarecilerdeki ekolojik duyarsız- lığın çevre sorunlarına yaptığı olumsuz katkıları tartılışılmaktadır. Makalede özellikle, bütün çevre sorunlarının temelim oluşturan veya ç evre so- runlarının oluşumunda öncelikli unsur olan insan üzerinde durulmaktadır. Çünkü diğer herşeyde ol- duğu gibi çevre sorunları da kendi kendini va- retmemekte ve insanların tutum ve davranışlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. 1. Merkezileşme ve Yoğunlaşma: Nüfusun belli merkezlerde toplanması ve yo- ğunlaşması, özellikle sanayi devriminden sonra ve daha da önemlisi sanayileşmenin hızlı ve sıç- ramaları bir biçimde yayıldığı ve geliştiği 20. yüz- yılın başlarında görülmeye başlamıştır. Sanayinin, çeşitli nedenlerden dolayı özellikle şehir mer- kezlerine yakın yerlerde kurulması ve yeni ça- lışma alanlarının açılması neticesinde kır nüfusu EKİM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17 15

Upload: others

Post on 06-Feb-2020

19 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN … · politikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insan durmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir

ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLIÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN

TEMEL KAYNAKLAR

İsmail CeritliCumhuriyet Üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü - ERZURUM

ÖZET

Bu makalede, şehirsel çevre sorunlarını

oluşturan ve bu oluşumu hızlandıran etkenler

genel bir çerçeve içinde ele alınmaktadır.

Artan şehirleşmeyle birlikte ortaya çıkan yanlış

şehirsel büyüme ve gelişmeler irdelenmekte ve

uzun vadede daha kötü sonuçlarla kar-

şılaşılmasımn önüne geçilmesi için gerekli ted-

birlerin aciliyeti vurgulanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Şehirleşme, Mer-

kezileş-me, Göç, Yanlış Planlama, Enerji Tü-

ketimi, Ekolojik Erdem.

MAİN SOURCES OF ENVİRONMENTALPROBLEMS RELATED TO UR-

BANİZATİON

ABSTRACTThrough this article, factors that cause and

enhance environmental problems in cities havebeen held in a general perspective. Wrong urbangrowth and development together with the inc-reasing urbanization have been discussed and ur-gent measures have been emphasized f ör not toface with the worse results in a long term.

Key Words: Urbanization, Centralization,Migration, Wrong Planning, Energy Con-sumption, Ekologic Virtue.

GİRİŞÇevre sorunları, yirmibirinci yüzyıla gi-

rerken, bütün ulusların ve gelecek kuşakların enönemli mücadele alanını oluşturmaktadır. Bu mü-cadelenin en önemli alanlarından birini de şe-hirleşmeye bağlı çevre sorunları oluşturmaktadır.Şehirleşmeye bağlı çevre sorunlarına sebep olanfaktörleri değişik sınıflandırmalara tabi tutmakmümkündür. Bu makalede ise sınıflandırma şu şe-kilde yapılmıştır:

1. Merkezileşme ve yoğunlaşma,2. Dikey yapılanma,3. Göçler,4. Yanlış planlama,5. Koruyucu ve geliştirici tedbirlerin ek-

sikliği,6. Şehirleşme politikalarında "Ekolojik

Erdem" yoksunluğu.Burada sırasıyla nüfusun belli merkezlerde

yoğunlaşması ve aynı mekan içinde yoğunlaşma;dikey yapılanmayla gelen sosyal çevre bozul-maları; şehrin cazibesi ve kırın iticiliğiyle artangöçler ve çevresel sorunları; yer seçiminde yanlış

toprak kullanımının beraberinde getirdiği so-runlar; şehirsel mekanlarda çevre varlıklarının ko-runması ve geliştirilmesi iç in gerekli tedbirlerinyetersizliği ve en son olarak şehir yönetimindesöz sahibi olan idarecilerdeki ekolojik duyarsız-lığın çevre sorunlarına yaptığı olumsuz katkılarıtartılışılmaktadır. Makalede özellikle, bütün çevresorunlarının temelim oluşturan veya ç evre so-runlarının oluşumunda öncelikli unsur olan insanüzerinde durulmaktadır. Çünkü diğer herşeyde ol-duğu gibi çevre sorunları da kendi kendini va-retmemekte ve insanların tutum ve davranışlarınınbir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

1. Merkezileşme ve Yoğunlaşma:Nüfusun belli merkezlerde toplanması ve yo-

ğunlaşması, özellikle sanayi devriminden sonra vedaha da önemlisi sanayileşmenin hızlı ve sıç-ramaları bir biçimde yayıldığı ve geliştiği 20. yüz-yılın başlarında görülmeye başlamıştır. Sanayinin,çeşitli nedenlerden dolayı özellikle şehir mer-kezlerine yakın yerlerde kurulması ve yeni ça-lışma alanlarının açılması neticesinde kır nüfusu

EKİM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17 15

Page 2: ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN … · politikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insan durmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir

Ekolojiçevre dergisi •* ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARI

şehire doğru akmaya başlamıştır. Bununla bir-likte, zaman içinde, tarımda makineleşmenin ge-ometrik bir biçimde artış göstermesine bağlı ola-rak toprakta istihdam edilenlerin sayısında ortayaçıkan daralma, toprağın sürekli parçalanması veküçülmesi, kırsal kesimin yeterli gelir seviyesineulaşamaması ve bütün bunların sonucunda geniş

Bölgeler 1940 1960 1980 1985 1990

Marmara 35.1 43.3 68.7 74.1 75Güney Anadolu 20.1 31.6 49.8 52.7 54.3Ege 23.3 30.3 48.6 54.8 53.0İç Anadolu 14.8 24.8 47.4 53.3 59.5Güneydoğu Anadolu 15.8 16.1 36.5 39.9 53.5Doğu Anadolu 9.3 13.4 27.2 31.1 37.5

Karadeniz 7.2 11.4 24.0 29.2 33.7

Tablo 1: Bölgelere Göre Kentleşme Hareketleri (%)1

bir gizli işsiz kesiminin oluşması kırsal kesimdenşehire doğru olan göçü hızlandırmıştır. Ayrıcaşehir hayatıyla ilgili olarak, ulaşım ve haberleşmearaçlarıyla sunulan sosyo-psikolojik şartlar, dahanitelikli bir hayatı yaşama özlemi, eğitim, kültür,sağlık ve diğer sosyal alanlarda görülen avantajlarkır insanını sürekli şehir hayatına kavuşma ar-zusuyla meşgul etmiştir.

Gelişmiş olarak nitelendirilen ülkelerdegöçün ana kaynağını sanayileşme oluşturmuşken,Türkiye gibi henüz ekonomik gelişimim tamam-layamamış ülkelerde daha çok kırsal kesimdekidengesizlikler ve toprağın ihtiyaçları karşılaya-maması göç hareketlerinde temel etkeni oluş-turmuştur. Yine köyün ekonomik yetersizliği ne-ticesinde, özellikle köy için durağan olan zamandilimlerinde şehire mevsimlik göçler sözkonusuolabilmektedir. Yine, şehir hayatının köy haya-tından farklılıkları ve bunların iletişim vasıta-larıyla köylere kadar ulaşması, her ne kadar zor-luklan görmezlikten gelinse de, kırsal alanda ya-şayan insanlar üzerinde sosyo-psikolojik bir etkibırakmakta ve bu, köyde yaşayanlar için itici birfaktör görevi yüklenmektedir.

Bütün bu sayılan itici ve çekici faktörlerinneticesinde, kırdan kente göçte spekülatif bir ha-reketlilik görülmektedir. Kırsal nüfus artışı, doğalseyri içinde değil, daha çok dış faktörlerin et-kisiyle gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, tek yönlü

hareketlilik gösteren göçlerin sonucunda, özellikleTürkiye'nin batısında ve başta İstanbul, Ankara,Bursa ve İzmir gibi sanayinin yoğunlaştığı, teorikolarak iş bulma imkanlarının fazla olduğu şe-hirlerde nüfus birikimi doğal olmayan bir artışgöstermektedir. Ülkemizde kentsel nüfus artışının%60'ımn doğal artışla, %40'mın ise göçlerle bes-lendiğine ilişkin araştırma bulguları vardır.2 İşte,ne oluyorsa bu aşamadan sonra olmaktadır.

Nüfusun hızlı artışıyla birlikte konut, sosyalhizmetler, sağlık hizmetleri, altyapı, ulaşım, is-tihdam gibi birçok alanda önemli derecede ye-tersizliklerle karşılaşılmaktadır. Bunun sonucundadüzensiz şehir gelişim ile birlikte çevre sorun-larında geometrik artışlar gözlemlenmektedir.Bunlar arasında şunları saymak mümkündür.

l -Gecekondulaşma,2-Su ve kanalizasyon gibi temel hizmetlerde

eksiklikler,3-Toprağın plansız ve amaç dışı kullanımı,4-Ulaşım hizmetlerinde yetersizlik ve trafik

sorunu,5-Temizlik hizmetlerinin düzenli yürütüle-

memesi ve çöp sorunu,6- Kaçak yapılaşma,7- Kültürel çevrenin yozlaşması ve sosyal so-

runlar,8-Doğal dengenin hızlı bir biçimde bozul-

ması,9-Yapılaşma için yeşil alanların ve verimli

tarım topraklarının tahrip edilmesi v.s.Yerel yönetimlerin ve hem merkezi hü-

kümetlerin yanlış, kısa vadeli ve siyasi kazançsağlamak için yürüttükleri politikalar çarpık şe-hirleşme üzerinde önemli bir rol oynamaktadır.Şehir planlarının uzun dönemli düşünülememesive zamanında gerçekleştirilememesi, planlardayapılan yanlışlıklar (alan düzenlemelerinin ge-nelde rant faktörü üzerine kurulması), nüfus tah-minlerinin reel verilere dayandırılmaması, sana-yileşmenin ve kalkınmanın bölgeler arasında den-geli bir şekilde dağıtılamaması/dağıtılmatnası,sosyal hizmetlerin kırsal bölgelere kadar eşit birbiçimde dağıtılmaması ve diğer baza faktörler,yanlış şehirleşmenin oluşmasına ve bütün bun-ların neticesinde hem fiziki, hem doğal ve hem desosyal çevre sorunlarının varlık kazanmasına ne-den olmaktadır. Su kirlenmesi, hava kirliliği, gü-rültü, katı atıklar (çöpler) ve tasviyesi, trafik, yeşil

16 EKlM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17

Page 3: ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN … · politikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insan durmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir

ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARI Ekolojiçevre dergisi >

alanların yetersizliği, sosyal davranış bo-zuklukları ve sapmalar, tarihi ve kültürel eserlerintahribi gibi sorunların hepsi yanlış ve çarpık şe-hirleşmesinin (ki bu da şehir nüfusunun hızla art-ması ve belli merkezlerde birikmesinin ortaya çı-kardığı başlıca sorunlardan biridir) birer sonu-cudur.

2. Dikey Yapılanma:Dikey yapılanma, şehrin kalabalıklaşması,

yoğunlaşması ve toprak kullanımının azaltılmasıamacıyla ortaya çıkmış olan bir yapılanma bi-çimidir. Bu başka nedeni ve şehir ekonomisininortaya çıkardığı rant piyasasından daha fazla payalmaktır. Sınırız ve dengesiz bir gelişme gösterentüketim ekonomisinin, şehir hayatı üzerindeki birbaşka yansımasıdır.

Ancak, gökdelenlere kadar varan bir ya-

Ülkeler

AfrikaKuzey AmerikaGüney AmerikaAsyaAvrupaOkyanusyaRusya ve BDTDünya

Üretim

509.6

2113.0

347.3

2253.5

1058.9

164.0

1552.4

7998.7

Tüketim

188.0

2294.6

226.7

1919.6

1635.8

104.3

1307.1

7676.1

Tüketim(kep/kişi)

284

5339

758

6013255

3847

4491

1420

Tablo 2: Ülke Grupları itibariyle Enj. Üretim, Tic. ve Tuk. (milyon TEP) 4

TEP: Ton eşdeğer petrol \ KEP: Kilogram eşdeğer petrol

o

Grafik 1: Kişi başına enerji tüketimi [Tüketim (Kep/kişi)

pılanma biçimi hem insani özelliklerin kay-betmekte ve hem de insanının ayaklarını var ol-duğu ekolojik temelden kaydırmaktadır. Baştadoğa-insan ve insan-insan ilişkileri olmak üzeresosyo-psikolojik temelli birçok problemin doğ-masına yol açmaktadırlar. Dikey yapılanma in-sanların birbirleriyle karşılaşma imkanlarını kı-sıtladığından, öncelikle insanlar ve komşular arasımünasebetlerin zayıflamasına neden olmaktadır.İnsanı yalnızlaştırmakta ve toplumdan uzak-laştırmaktadır. Çağımızın ana sorunu, insanı top-raktan, dolayısıyla gerçek hayattan koparan en-gellerin kaldırılmasında düğümlenmektedir.3

İkinci olarak, insanı ve en başta çocuklarıtopraktan ve doğal ortamdan genellikle uzak tut-tuğundan, insanların doğayla olan bağlarını ko-parmaktadır. İnsan büyürken, etrafında ne türdoğal olayların gerçekleştiğini ve insanlığa hizmetetmek için ekosistemin ne gibi mücadeleler ver-diğini farkedememektedir. Böyle olunca, tüketimekonmisinin sürekli devrede tuttuğu yönlendirmepolitikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insandurmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir. Aşırı tüketim, her dönemde israfı da do-ğurduğundan, artan tüketim miktarları ve israfdoğal kaynakların geometrik bir biçimde azal-masına ve yok olmasına öncülük etmektedir.Böyle olunca bir taraftan tabiat can çekişirken,dünyanın diğer tarafındaki insanlar, çeşitli ulus-lararası ekonomik ve sosyal politikaların da kat-kısıyla açlıkla ve ölümle karşı karşıya gelmek-tedir. Dolayısıyla dikey yapılanma, insanı devamlıolarak insani ve ahlaki ilkelerden uzaklaştırmak-tadır. Aşağıdaki tablo meselenin anlaşılmasındazannediyorum, oldukça açıklayıcı olacaktır. Tab-loda da görüldüğü gibi, ülkeler gelişmişliğini sür-dürürken (gelişmiş ülkelerde şehirleşme oranınınyaklaşık %70-75 arasında olduğunu hatırda tu-tarak) kullanılan kaynaklar ve enerji tüketimi art-makta ve bu da sosyal problemlerin ve çevre so-runlarının artış göstermesine neden olmaktadır.Çünkü, dizginlenemeyen arzular, her seferindedaha fazlasını talep etmektedir.

3. Göç:Göç, hızlı şehirleşmeyi ve dolayısıyla hızlı

çevre kirlenmesini doğuran en önemli olgularınbaşında yer almaktadır. İnsanlar, ekonomik vesosyal sebeplerin ve bazen de siyasal sebeplerin

EKİM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17 17

Page 4: ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN … · politikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insan durmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir

Ekolojiçevre dergisi > ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARI

1000

Grafik 2: Seçilmiş Bazı Ülkelerde Kişi Başına Enerji Tüketimi (Kep) Tüketim (Kep/kişi)

bir sonucu olarak yerlerini yurtlarını terk edipdaha iyi yaşama şartları bulabileceğini umduğuşehirlere doğru hareket etmektedirler. Türkiye'de,kentlerde nüfus artış hızı %43.1'lerde seyreder-ken, kırsal alanda ise ortalama %-5.56'dır.5 Bu dabize kırsal alandan kentlere hızlı bir nüfus kay-masını göstermektedir. Tablo 3'de bölgeler arasıgöç hareketlerinin açıkça ortaya konduğu gibi,Türkiye'de göçler daha çok Marmara ve Ege böl-geleri başta olmak üzere iş bulma imkan ve ihti-mallerinin olduğu iller yönüne doğru kaymak-tadır. Eğer durumu iller seviyesinde ele alacakolursak, en çok göç alan illerin başında İstanbul,İzmir, Bursa ve Ankara gibi endüstriyel yatırım-ların yoğun olduğu şehirlerin geldiğini çok dahakolay bir şekilde farkederiz. En çok göç veren il-lerin ise daha çok kırsal tabanlı, iş imkanlarınınkısıtlı olduğu Doğu, G. Doğu ve İç Anadolu böl-

gelerinde kümeleştiğini görürüz.Göçle beraber, konut, sağlık,

eğitim, sosyal hizmetler ve altyapıhizmetlerinde gözle görülür biraçık ortaya çıkmaktadır. Şehireyeni yerleşen halk kesimi birçokalanda hizmetlerin kendilerineulaşmasını beklemekte ve hiz-metlerin karşılanmaması/karşılana-maması durumunda ise acil ih-tiyaçlarını kendi yöntemleriyle gi-dermeye çalışmaktadır. Marjinalhizmetlerdeki yığılmalar, erken sa-atlerde köşe başlarında oluşan işçipazarları, trafik, park yeri, içmesuyu, elektrik, otobüs sıkıntıları,kanalizasyon yetersizliği, okul, ki-taplık, yeşil alan eksikliği, top-lumsal erozyonun büyük kent-lerdeki belirtileridir.6

Göçün en önemli sonucu ise gecekondulaşmaolarak ortaya çıkmaktadır. Gecekondulaşma, şehrihem fiziki ve hem de sosyal çevre sorunlarıylakarşı karşıya getirmektedir. Bir taraftan sağlıksızve altyapısız yapılaşma sürerken, diğer yandanyakıt, çöp üretimi gibi nedenlerden dolayı hava,su ve toprak kirliliği artış kaydetmekte ve kir-liliğin hareketliliğinden dolayı tüm şehir insanınınve ekosistemin hayatını değişik açılardan tehditetmektedir.

Bütün bu dengesiz şehir gelişiminin önünegeçilmesi için, hem siyasi hükümetlerin ve hemde yerel yönetimlerin kararlı şehirleşme poli-tikalarına geçmeleri ve bunları uygulamaları ge-rekmektedir. Ya da hiçbir şey yapılamıyorsa, kal-kınma planlarına konulan ve çarpık şehirleşmeyive kirlenmeyi önleyici tedbirlerin uygulanmasıiçin çaba sarfetmelidirler. Elbette halktan da bek-

Bölgeler

MarmaraEgeKaradenizAkdenizİç AnadoluGüney Anadolu Böl.Doğu Anadolu Böl.

1985 Nüfusu

10036022607559669919335362072814016835717214409745

İçGöç

955866397411303222339318525986160180203890

Dış Göç

564273312948512080255381576364240836423991

Net Göç

39159384463-20885883937-50378-80656-220101

Net Göç Hızı %0

3914-3016-6-23-50

Tablo 5: Bölgelere Arası Göç Hareketlen (iç göç: Bölgenin aldığı göç, Dış göç: Bölgenin verdiği göç)

18 EKİM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17

Page 5: ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN … · politikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insan durmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir

ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARI Ekolojiçevre dergisi •?

lenenler olacaktır. Ancak, burada asıl çözüm dev-let uygulamalarının altında yatmaktadır. Eğer yö-netim ve denetimdeki açıklıklar giderilebilirse veteşvik edici ve önleyici kararlar alınır ve pratiğeaktarılabilirse, belki kısa vadede tam sonuç ve ba-şarı alınamayabilir ve fakat uzun dönemde ortayaçıkacak çarpıklıkların önüne geçilmiş ve nisbi deolsa düzenli bir şehirleşmeye doğru ilk adımlaratılmış olunur.

4. Yanlış Planlama:Şehir planlan, coğrafi yapılar gözönünde bu-

lundurularak, toplumsal ve ekonomik ihtiyaçlardoğrultusunda yapılan hem şehrin düzenli gelişi-mini sağlayan ve hem de ülke genelinde düzenliyapılanmaya yarayan planlardır. Ancak, şehirplanlan reel veriler üzerine kurulmaz ve şehir plan-ları yerel ya da ulusal bazda birtakım siyasi rant te-mininde kullanıldığı sürece ciddi şehir gelişim-lerini sağlamamız mümkün görülmemektedir.Açmak gerekirse şunu demek istiyorum: Şehirplancıları koltuklarından kalkıp nereyi planlaya-caklannı, ne tür bir coğrafi ve sosyal yapı içeri-sinde plan yapacaklarını ve plan yapacakları yerinistek ve ihtiyaçlarını yerinde incelemeli ve plan-larını ondan sonra yapmalıdırlar. Klasik şehircili-ğin de öngördüğü gibi şehir planlarının yapımındanormatif kuralların ve yönetimlerin dikkate alın-ması ve planların bu doğrultuda yapılması hatalar-dan kaçınmak için önem arzetmektedir. Bunlar;

l-Hazırlık aşamasında etüd ve araştırmanınyapılması: Bu aşamada şehrin ihtiyaçlan, top-lumsal, ekonomik, toplumsal faktörler gözönünealınarak belirlenir.

2-Fiilen plan yapma: Elde edilen veriler doğ-rultusunda teknik araç ve yöntemler kullanılarakproje bazında şehir planının yapılması ger-çekleştirilir.

3-Planın uygulanması: Yapılan plan ilgiliyerel yönetimlerce gerçekleştirilir.

Ve ancak bu aşamadan sonra şehir ve yer-leşmeler halkın kullanımına sunulur. Ancak Tür-kiye'de durum baştan beri farklı olmuştur. Önceinsanlar yerleşmişler ve ardından planlar ya-pılmıştır. Dolayısıyla bağımsız bir şehir planıyapma ve uygulama imkanı tam anlamıyla bu-lunamamıştır.

Halkın ihtiyaç ve isteklerini dikkate almayanve onlan birer faktör olarak bünyesinde bu-

lundurmayan planlar, pratiğe aktarılma imka-nınım da kolay kolay bulamazlar veya bulsalarbile parçalı, kopuk, eksik ve ihtiyaçlara cevap ver-meyen bir şehrin ortaya çıkmasına neden olurlar.Planlar şehirlerle ve şehirlerde medeniyetlere yönverirler. Dolayısıyla şehir planları eksik ve yan-lışlarla dolu ise, o şehirde yaşayan insanların vebu tür şehirlere dolu ülkelerin ortaya koyacağımedeniyetler de birçok açıdan, zayıf ve geçici te-meller üzerinde yükselecektir.

Medeniyetlerin yükseliş ve düşüşü şehirlerinkaderlerinde tezahür eder. Tarihin ibresi model vesembol şehirler etrafında döner. Medeniyetleryükseliş dönemlerini sembol şehir ya da şehirlerletaçlandırırlar. Bunalımlar ise önce şehirdeki kim-lik krizi ile kendilerini ortaya koyarlar. Şe-hirlerdeki ruhi-maddi tecessüm, keyfiyet-kemiyetdengesizlikleri medeniyet için dengesizliklerinakislerinden başka bir şey değildi. Medeniyetlerinçöküşü bu sembol şehirlerin marjinalleşmesi ileneticelenir.7

İkinci olarak, planlamayla bağlantılı birbaşka konu ise insan faktörünün büyük oranda gö-zardı edilmiş olmasıdır. Ersin Gürdoğan'ın "yol-lar araçlar için planlanmaktadır" ifadesinde açık-lanmak istendiği gibi şehir topyekün araçlar içinplanlanmaktadır. Araçlar için park yeri, fabrikalariçin verimli topraklar, ulaşım için otoyollar, yük-sek rant gelirleri için devasa binalar hep aynıtemel üzerinde yükselmiştir. "İnsan için ne" so-rusu çok az hatırlanır olmuştur. Belki de bununiçin Lewis Mumford, "bütün şehirler yeni baştanyapılmalıdır" şeklindeki tezini ileri sürmüştür.

Modern şehircilik, teknoloji toplum ge-zegenimizi tehdit eden, Dünya Ana'nın enerjisiniyiyip tüketen bir kanser virüsü olarak gö-rülmektedir. Bu dertten kurtuluşun yolu ise çağ-daş şehircilik anlayışının dışında teknolojidenuzak bir yaşam biçimine dönülmesi ve henüz tah-rip edilmemiş ne kaldıysa bunları korumağadevam edilmesidir.^ Bu görüşe katılır ya da ka-tılmayız. Ancak, yaşamakta olduğumuz kötü şe-hirleşmenin vurgulanması noktasında önemli birgösterge olduğu kanatindeyim.

Bütün bu hatlann telafi edilmesi ve en azın-dan elimizde kalanı insan için kullanmak üzereyeni baştan işe koyulmalıyız. Turgut Cansever'inönümüzdeki 30 yıl için tahmin ettiği 60 milyon

insana ve insani boyut ve özelliklere yaraşır bir

EKÎM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17 19

Page 6: ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN … · politikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insan durmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir

Ekolojiçevre dergisi -* ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARI

şehirleşmeye doğru ilk adımların atılması ge-rekmektedir. Bugünkü şehirleşme hem yatırımmaliyetinin hem de işletme maliyetinin yüksekliğibakımından son derece sakıncalıdır. Ayrıca bu şe-hirleşme insan yaşamına, çevre sorunlarının bü-yük boyutları dolayısıyla çok zararlıdır. Vakitkaybı bakımından da büyük sakıncalar ta-şımaktadır.9

Bu bir medeniyet mücadelesidir. Bu mü-cadelenin öncüleri ise başta şehir plancıları, yerelyönetimler, siyasi iktidarlar ve diğer şehir yö-netim denetiminde görev alacak olanlardır.

5. Koruyucu ve Geliştirici Tedbirlerin Ek-sikliği:

Hayatımızın diğer cephelerinde karşılaş-tığımız, herşeyin büyük tutulması ve yarışmacı re-kabete dayalı bakış açısını şehirlerimizin dengesizgelişiminde ve sonuçta bunun çevre kirlenmesineyol açmasında da görmekteyiz. Bu davranış bi-çiminde, plan ve programlar insanı merkez alarakdeğil, yine maddeyi merkez alarak yola çık-maktadır. Sonuçta insanı her alanda çatışmayasokan bir şehirleşmeyle karşılaşmaktayız. Şe-hirlerimiz büyürken, doğal olanı korumaya yö-nelik tedbirleri ve onların insan yaşamı üze-rindeki etkilerini çoğu zaman görmezliktengeliriz. Bu bizi ister istemez ayrıntılara girmektenve uzun dönemli planlar yapmanın zahmetindenkurtaracaktır. Belki ekonomik rantının ol-madığından ve belki de bilinç tembelliğimizdendolayı, ekolojik dengeyi güçlendirmek dü-şüncesine ise hiçbir zaman aklımızın bir kö-şesinde yer ayırmayı düşünmeyiz. Ortaya çıkanproblemleri ise ancak eklemlemeci birtakım ça-lışmalarla gidermeye ya da giderdiğimize ken-dimizi inandırmaya çalışırız. Mevlana'nın konuyuçok güzel izah eden bir kıssası vardır: Adamınbiri evine "Ya evim! Ne olur yıkılacağın zamanbana haber ver" diye sürekli yalvarır. Bir güngelir adamın evi yıkılır, yerle bir olur. Adamüzgün ve perişan bir biçimde "Ya evim! Bensana, yıkılacağın zaman bana haber ver demedimmi" diyerek evine karşı duyduğu sitemini dile ge-tirir. Buna karşılık ev konuşmaya başlar. Eysahip! Ben sana kaç kere yıkılacağımı haber ver-dimse de, sen her seferinde beni susturdun. Nezaman bir çatlağım olsa sıvayıp geçtin. Ben sanao çatlaklarla binlerce kez haber verdim de sen an-

lamak istemedin." Evet tabiat da, her gün de-falarca can çekişmekte olduğunu bize çeşitli yol-larla anlatmaya çalışırken biz tamirci birtakımtedbirlerle onu susturmaya çalışmıyor muyuz.Ancak bir gün, ani bir şekilde yıkılırsa, altında ka-lacaklar bütün insanlık olacaktır.

Ekolojik bir bakış açısı benimsemek ve eko-nomik süreçleri çözümlemek için elverişli kav-ramlar kullandığımız zaman ekonomimizin, top-lumsal kurumlarımızın ve doğal çevremizindengesinin ciddi bir biçimde bozulmuş olduğuaşikar hale gelir. Büyüme ve yayılma konusun-daki saplantımız bizi uzun dönemler için -GSMH,karlar, kentlerin ve toplumsal kurumların bü-yüklüğü ve başkaları gibi- pek çok değişkeni bü-yük tutmaya sevketmiş ve bu, esnekliğin büyükölçüde yitirilmesiyle sonuçlanmıştır. Bireysel or-ganizasyonlarda olduğu gibi, böyle bir denge-sizlik ve esneksizlik stres deyimiyle dile getiri-lebilir ve bunalımımızın çeşitli yönleri bu ekolo-jik ve toplumsal stresin çok sayıdaki belirtilerişeklinde görülebilir.10 Evet, toplumsal olarak eko-lojik bir stres yaşamaktayız. Bu stresten ve onuntopluma yüklediği ağrılardan ve bundan da ötesigelecek kuşakları büyük krizlerle karşı karşıya bı-rakmak istemiyorsak ekolojik hayatı, ki bununiçinde insanlar da vardır, koruma ve geliştirmeyönünde politikalarımızda ve anlayış biçimleri-mizde keskin dönüşümleri gerçekleştirmemizinzamanı geçmektedir. Burada başta ülkeyi yönetenbütün insanlara olmak üzere, bütün kurumlardanen alt bir bireye kadar önemli görevler düşmek-tedir

6. Şehirleşme Politikalarında Ekolojik Er-demin Yoksunluğu:

Sanayileşme politikalarımızdaki sapmalardaolduğu gibi, şehirleşme politikalarımızda da yan-lışlıkların temelini ekolojik erdemden yok-sunluğumuz oluşturmaktadır. Al Göre'un da ifadeettiği gibi tarih dilimi içinde bir yerlerde doğaylaolan bağlantımızı kopardık ve onunla anlaş-mazlığa düştük ama nerede? "Uygarlığın yapısıgittikçe daha karmaşık hale gelmekte, ama o ge-lişirken bizler de doğadaki köklerimizden gittikçeuzaklaştığımız duygusuna kapılmaktayız. Bir an-lamda uygarlığın kendisi de, kendi eserimiz olandaha yapay, kontrollü ve bazen de küstah bir ya-pıya doğru yol almıştır. Artık dünyayı, sağ-

20 EKİM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17

Page 7: ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARINI OLUŞTURAN … · politikaları ve çalışmalarının da yardımıyla, insan durmaksızın tüketen bir makina konumuna düş-mektedir

ŞEHİRLEŞMEYE BAĞLI ÇEVRE SORUNLARI Ekolojiçevre dergisi '

ladıkları yarardan daha yüksek bir bedel ta-şımayan bir 'kaynaklar' toplamı olarak görmekçok kolaylaşmıştır."11 Bu anlayış biçimi, şehirlerüzerinde de görülmektedir. Şehirlerimiz artık, in-sanlık adına yüksek ideallere sahip erdemlerinhüküm sürdüğü yerler değil, toprak, insan ve ti-caret boyutlarından oluşan rantiye pazarlan halinedönüşmüştür. Şehirlerimizin planlanmasında, yol-larımızın düzenlenmesinde, binalarımızın ya-pımında, çöp toplama ve tasfiye sistemimizde,birçok noktadan olanca hızıyla havayı kir-letmemizde, sularımıza taşımayacakları yükleriyüklememizde ve onları ölüme terkedişimizde,yeşil alanlarımızı düzenlemede veya düzenleme-mede ve bütün diğer faaliyetlerimizin çarpık-lığında ortaya hep ekolojik anlayış ve davranışkalıplarımızdaki olumsuz dönüşümlerin etkisi gö-rülmektedir. Daha da doğru olanı, halihazırda ka-rışlamakta olduğumuz bütün krizlerin birinci se-bebini bu temel olgu oluşturmaktadır.

Bu nedenle, şehir plancılarımızdan tutun daşehirleşme politikalarını belirleyen ve yön-lendiren merkezi hükümetlere kadar bütün yö-netici ve deneticilere kadar herkesin ekolojikerdem anlayışına kavuşması/kavuşturulması ge-rekmektedir. Bunun için de eğitim kurumlarımızbaşta olmak üzere tüm kurum ve kuruluş-larımızda görev yapan insanlarımızın ve şehirçevresinin ekolojik erdeme dayalı anlayış ve dav-ranış biçimi doğrultusunda eğitilmesi ve ye-tiştirilmesi, öncelikle kabul etmemiz ve pratiğeaktarmamız gereken bir ilke olmalıdır.

SONUÇŞehirleşmeye bağlı çevre sorunları makale

boyunca dile getirilenden farklı olarak ve dahagenel bir çerçevede sınıflandırılırsa ikili bir ya-pıyla karşılaşılmaktadır. Bu yapının bir tarafındabüyümeye yönelik tutkular, diğer tarafında kırsalkesim insanının hayati ihtiyaçları yer almaktadır.

Ülkeler sanayileşme ve silahlanmada olduğugibi şehirleşmede de büyük ölçeği hep ön plandatutmakta veya tutmak durumunda kalmaktadır.Böyle olunca da, şehirler hem yatay ve hem dedikey büyüme tehdidiyle karşı karşıya kal-maktadır. Her iki gelişme biçimi de sonuçta fi-ziksel ve sosyal çevreye zarar vermektedir. Bir ta-raftan doğal ve tarihi güzellikler yokedilip,hammadde kaynaklan hızla tüketilirken; diğer ta-raftan bireyler, yatay ve dikey uzaklaşmalara vekopmalara maruz bırakılmaktadır. Bireyler doğalve sosyal çevresinden koparılarak yalnızlaştml-maktadırlar.

Yanlış şehirleşmenin yolunu açan ikinci biretken ise, bölgesel gelişmelerdeki den-gesizliklerden dolayı bir kısım insanın yerleriniterketmek zorunda kalmasıdır. Daha iyi bir yaşamstandardını yakalamaya çalışan kırsal kesim in-sanları, özellikle gelişmiş ve sanayileşmiş büyükşehirlere doğru akmaktadır. Böylece şehirler plan-lanması, planlansa bile denetlenmesi zor bir du-rumla yüz yüze gelmektedir. Sonuçta yönetimlerçarpık şehirleşme gibi önlenmesi ve düzeltilmesigüç ya da çok uzun, pahalı ve yorucu bir göreviüstlenmek durumunda kalmaktadırlar.

Son olarak ve önemle vurgulanması gereken,tarihi süreç içerisinde "ekolojik duyarlılığın" yani"ekolojik erdem"in yitirilmesidir. Sorunlara, de-rinlemesine bir bakış açısıyla bakıldığı zaman asılsorunun, insanın diğer birçok alanda olduğu gibiekolojik platformda da "erdem"den uzaklaşmasısorunu olduğu açıkça görülecektir. Çünkü yapay"şey"lere şekil veren insanın düşünüş, anlayış vekavrayışıdır. Düşünceler zihinde oluşmakta vemaddede varlık kazanmaktadır. Dolayısıyla kent-ler, içinde barındırdığı toplumların düşünüş ve an-layışlarının birer tezahürü olarak ortaya çık-maktadır. Bu nedenle "aslı" yani düşünceyidönüştürmeden ve olgunlaştırmadan, yan-sımalarını düzeltmek mümkün değildir.

Dipnotlar:1 Ruşen Keleş, Kentleşme Politikası, İmge Yay: 2. Baskı,

Ankara, 1993, s. 47.2 M. Arif Demirer, Ekopolitika, Anahtar Kitaplar, İs-

tanbul, 1992, s. 47.3 Ersin Gürdoğan, Kirlenmenin Boyutları, İz Yay: 2.

Baskı, İstanbul, 1993, s. 23.4 Dünya Enerji Konseyi, "Türkiye 6. Enerji Kongresi,

Enerji İstatistikleri", izmir, 1994, s. 26.5 DPT, 7. BYKP, "Kırsal Kalkınma Özel İhtisas Ra-

poru", Ankara, 1994, s. 10.

6 Keleş, a.g.e., s. 53.7 Ahmed Davutoğlu, "Şehirleşme", Aksiyon Der., 17-23

Aralık 1994, s. 22.8 Peter L. Berger ve ark., Modernleşme ve Bilinç, Çev:

Cevdet Cerit, Pınar Yay., İstanbul, 1985, s. 227.9 Turgut Cansever, "Çevremiz, Mimarimiz ve Şe-

hirlerimiz", Çevre ve İnsan, Mayıs 1991, Yıl: 5, Sayı: 14, s. 16.10 Fritjıf Capra, Batı Düşüncesinde Dönüm Noktası, Çev:

Mustafa Armağan, İnsan Yay., İstanbul, 1992, s. 451.11 Al Göre, Küresel Denge, Çev: Gülden Şen, Sabah

Yay., İstanbul, 1993, s. 1.

EKİM-KASIM-ARALIK 1995 SAYI: 17 2 1