dr fazıl bey sunumu

47
MİLLİ MÜCADELEMİZİN İSİMSİZ KAHRAMANLARINDAN MİLLİ MÜCADELEMİZİN İSİMSİZ KAHRAMANLARINDAN DR. FAZIL (DOĞAN) BEY (1892 – 1951)

Upload: cem-tuere

Post on 24-May-2015

747 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

Ali Duyan 'nın 3. Ulusal Tıp Günleri Sempozyumu' nda Dr. Fazıl Doğan ile ilgli sunumu. www.ecdad.org.tr w

TRANSCRIPT

Page 1: Dr Fazıl Bey Sunumu

MİLLİ MÜCADELEMİZİN İSİMSİZ MİLLİ MÜCADELEMİZİN İSİMSİZ KAHRAMANLARINDANKAHRAMANLARINDAN

DR. FAZIL (DOĞAN) BEY(1892 – 1951)

Page 2: Dr Fazıl Bey Sunumu

Abdullah Efendi & Gül Hanım

Fazıl(DOĞAN

)

Hürrem

Şükran Feriha Adnan(ÖZYİĞİ

T)

Dündar(ÖZYİĞİ

T)

Sami(ÖZYİĞİ

T)

GülgünDOĞA

N

İlterDOĞA

N

NaciyeSultan

Gültekin

DOĞAN

Ömer Fazıl

DOĞAN

Hümeyra

GÜCÜK

MuratDOĞA

N

DemetDOĞA

N

Yusuf NedimGÜCÜK

Eşi Hüsniye Hanım

Page 3: Dr Fazıl Bey Sunumu

İlk ve orta öğrenimini Midilli’de gerçekleştiren Dr. Fazıl Bey

“Darülfünunu Osmani”ye bağlı eski adıyla“ Tıbbiye-i Şahaneyi

Mülkiye ” şimdiki adıyla İstanbul

Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirir.

Page 4: Dr Fazıl Bey Sunumu

25 Mart 1912’de resmen kurulan Türk Ocağı’nın

1911’de temellerini atan190 tıbbiyeliden

biridir.

1949 yılında Hamdullah Suphi TANRIÖVER ile birlikte Türk Ocağı’nın ikinci defa açılışında da fiilen

görev almıştır.

Page 5: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr.Fazıl Bey, I.Dünya Savaş’ında Nusaybin’e çekilen kıtalarda görevliyken mütareke neticesi terhis edilir.

Ali İhsan Paşa’nın da bulunduğu bir katarla

İngilizlerin denetiminde İstanbul'a bir yük

vagonunda sevk edilirler.

Dr. Fazıl Doğan

anılarında, o günlerin tablosunu şöyle aktarmaktadır:

“…“…bizi bindirmiş oldukları yük vagonunun kapısı bizi bindirmiş oldukları yük vagonunun kapısı bir türlü açılmadı, meğer İngilizler kapana kendi bir türlü açılmadı, meğer İngilizler kapana kendi

ayağı ile giren Ali İhsan Paşayı tutuklamışlar, ayağı ile giren Ali İhsan Paşayı tutuklamışlar, gecikmenin sebebi bu imiş.gecikmenin sebebi bu imiş.

Memleketimizin kötü halinden habersiz Memleketimizin kötü halinden habersiz İstanbul’a çıktık, çıktıktan kısa bir süre sonrada İstanbul’a çıktık, çıktıktan kısa bir süre sonrada

Osmanlı Devletinin geçirmekte olduğu Osmanlı Devletinin geçirmekte olduğu perişanlığı, çöküntüyü büyük bir acı ile gördük ve perişanlığı, çöküntüyü büyük bir acı ile gördük ve

içimizde duydukiçimizde duyduk.”.”

Page 6: Dr Fazıl Bey Sunumu

““Arkadaşlarla konuşmamız sonunda aşağı Arkadaşlarla konuşmamız sonunda aşağı yukarı şöyle bir karara varır gibi olduk. yukarı şöyle bir karara varır gibi olduk.

Mektep sıralarından beri düşündüğümüz Mektep sıralarından beri düşündüğümüz köyde çalışma fikrini gerçekleştirecek ve köyde çalışma fikrini gerçekleştirecek ve memleketin geçireceği durumlara göre memleketin geçireceği durumlara göre

bize düşecek görevi yerine getirecektikbize düşecek görevi yerine getirecektik.”.”

Bu tablo karşısında Dr. Fazıl bey ve arkadaşlarının reçetesi yıllar sonraki anılarında şöyle dillenecektir:

İstanbul’un işgali

Page 7: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Reşit Galip Dr. Hasan Ferit

(Cansever)

Terhisini müteakip daha evine bile uğramadan ve tıbbiye dışından birkaç arkadaşıyla birlikte Kütahya bölgesine gelerek köycülük hareketlerine

katılacaktır.

Dr. Mustafa

(Alp)

Page 8: Dr Fazıl Bey Sunumu

İçinde bulundukları “ Köycülük Hareketi” halkın neredeyse tümünü kapsayan köylüyü aydınlatmak, sağlık sorunlarını çözmek ve köy üretimini arttırmak amacıyla okul yıllarında bir dernek de kurarak

tasarladıkları bir hareketti.

Köycüler Birinci Kongresinde Tıbbiyeliler Dr. M. Ali Ağakay,Dr. Mustafa Alp, Dr. Reşit Galip, Dr. H.Ferit

Cansever,Dr. Şemsettin , Dr. Lütfi Kırdar (Soldan Sağa)

Page 9: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğan “ Köycülük” kararının hemen sonrasında

“… memlekette teşkilat kurmak için çalışan bazı arkadaşları” nca kendisine “İzmir’de

önemli teşkilat hareketleri olduğunu ve oraya gidip temaslara geçersem memleket

için çok daha faydalı bir iş yapmış olacağı”nın telkini üzerine İzmir’e hareket eder.

İngilizler tarafından Yunanlılara söz verilmiş olan İzmir’in tarihine, coğrafyasına ve nüfus durumuna ait raporlar hazırlanan ve çeşitli yerlere dağıtmakla

görevli bu alanda faydalı olacağına inanmaz.

Page 10: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğan bu gelişmeyi anılarında şöyle aktarmaktadır:

““Arkadaşlarla konuştum ve ilk düşündüğüm Arkadaşlarla konuştum ve ilk düşündüğüm şekilde ben Kütahya’nın (Emet) nahiyesi şekilde ben Kütahya’nın (Emet) nahiyesi

köylerine yerleşmek üzere hareket ettim. Öteki köylerine yerleşmek üzere hareket ettim. Öteki arkadaşlar Tavşanlı nahiyesinde arkadaşlar Tavşanlı nahiyesinde

yerleşeceklerdi. Kütahya’ya varıncayerleşeceklerdi. Kütahya’ya varınca tanıdığım bazı Doktor arkadaşlara rastladım. İlk tanıdığım bazı Doktor arkadaşlara rastladım. İlk olarak onların zihninde bazı tereddütleri silmek olarak onların zihninde bazı tereddütleri silmek

için Kütahya’ya çalışmak üzere gelmediğimi için Kütahya’ya çalışmak üzere gelmediğimi söyledim. Maksadımı kısaca açıkladım. söyledim. Maksadımı kısaca açıkladım.

Mümkünse Kütahya ileri gelenleri ile görüşmek Mümkünse Kütahya ileri gelenleri ile görüşmek istediğimi bildirdim. Onlarda memnun oldular ve istediğimi bildirdim. Onlarda memnun oldular ve hemen o akşam bir zatın bahçesinde toplanmak hemen o akşam bir zatın bahçesinde toplanmak

üzere ayrıldık”üzere ayrıldık”

Page 11: Dr Fazıl Bey Sunumu

““O Akşam”a O Akşam”a dair Dr. Fazıl Doğan’ın anlatımından çıkarılacak ders ve tedbirler olduğunu görmek için

anılarındaki bu bölüm çok dikkat çekicidir.

“ “ Bahçede havuz başında masalar Bahçede havuz başında masalar hazırlanmıştı. Mezeler çok çeşitliydi. Rakı hazırlanmıştı. Mezeler çok çeşitliydi. Rakı

şişeleri aslan ağızlarında soğumaya bırakılmıştı. şişeleri aslan ağızlarında soğumaya bırakılmıştı. Saz takımı mükemmeldi. Saz takımı mükemmeldi.

Ben Anadolu’ya giderken tıpkı bir köylü ruh ve Ben Anadolu’ya giderken tıpkı bir köylü ruh ve düşüncesiyle belki de onlara örnek olarak düşüncesiyle belki de onlara örnek olarak

yaşamayı kararlaştırmıştım. yaşamayı kararlaştırmıştım. Halbuki bu mecliste mühim olan memleketin Halbuki bu mecliste mühim olan memleketin

hali değil, ziyafetin durumu idi. hali değil, ziyafetin durumu idi. Ben içmiyordum, etraftan ısrar ediyorlardı “ Ben içmiyordum, etraftan ısrar ediyorlardı “

hele doktor sen gençsin içmezsin, hele doktor sen gençsin içmezsin, çığırmazsın,hatırımızda mı yok yahu” diye çığırmazsın,hatırımızda mı yok yahu” diye

içirmeye uğraşıyorlardı. Gördüğüm manzara içirmeye uğraşıyorlardı. Gördüğüm manzara bana hüzün verdi.”bana hüzün verdi.”

Page 12: Dr Fazıl Bey Sunumu

Oysa Dr. Fazıl Doğan’ın toplantı maksadı bambaşkaydı. Bu kırgınlık anılarında şöyle belirmektedir : ““Oradan gizlice ayrılmaktan başka çare Oradan gizlice ayrılmaktan başka çare

bulamadım. Kütahya’nın bu akşam alemleri bana bulamadım. Kütahya’nın bu akşam alemleri bana Refik Halit’ in “Şeftali Bağçeleri ” yazısını Refik Halit’ in “Şeftali Bağçeleri ” yazısını

hatırlatıyordu. hatırlatıyordu. Alemler her akşam tekrarlanıyordu. İki üç gün Alemler her akşam tekrarlanıyordu. İki üç gün

sonra Doktor Reşit Galip ile Dr. Hasan Ferit de sonra Doktor Reşit Galip ile Dr. Hasan Ferit de bütün teçhizatları ile geldiler. Kütahya’daki Dr. bütün teçhizatları ile geldiler. Kütahya’daki Dr.

Arkadaşların yardımı ile onlara bir (Kütahya Arkadaşların yardımı ile onlara bir (Kütahya alemi) gösterdim ve ertesi günü tasarladığımız alemi) gösterdim ve ertesi günü tasarladığımız

yerlere hareket ettik.yerlere hareket ettik.On – on beş sandık eşyayla dört genç doktorun On – on beş sandık eşyayla dört genç doktorun

böyle kuş uçmaz kervan geçmez yerlere gitmesi böyle kuş uçmaz kervan geçmez yerlere gitmesi Kütahyalıları epey şaşırttı ve Mutasarrıfı da Kütahyalıları epey şaşırttı ve Mutasarrıfı da

kuşkulandırdı. Bu davranışımızın manasını bir kuşkulandırdı. Bu davranışımızın manasını bir türlü anlayamıyorlardı. Daha yerlerimize türlü anlayamıyorlardı. Daha yerlerimize

varmazdan evvel, takip ve kontrol edilmek üzere varmazdan evvel, takip ve kontrol edilmek üzere şifrelenmiştik.”şifrelenmiştik.”

Page 13: Dr Fazıl Bey Sunumu

Kütahya merkezde durum bu ve ümitsizdi. İlk karar noktası köyler ise Dr. Fazıl ve arkadaşları için

umut kapısıydı.

Bu kapıya cebinde sadece 20 lira ile eşkıyaların sardığı yollardan geçerek Emet’e varır.

Sabah tıraş olmak için aynaya baktığında karalara bulanmış isli yüzünün nedenini araştırır.

Bir demirci körüğünün üstündeki odada kendine yer verilmiştir. Aynı gün eski bir han odasını temizleyip,

eczane, laboratuar ve muayene alanı olarak düzenleyip, süsler.

Dr. Fazıl Bey’in tanı dolayısıyla tedavileri isabet kaydettikçe efsaneleşmektedir. Hekim eli değen ilçeye artık çevre köylerden de akın akın hasta gelmektedir. Yaygın bir sifiliz mıntıkasındadır. Yeterli miktarda ilacı

olduğundan memnundur. Ancak ondan memnun olmayanlar vardır.

Page 14: Dr Fazıl Bey Sunumu

Yörede “ağa “ diye tanımlanan mütegallibenin halk kadar memnun olmadığı Dr. Fazıl Bey’in şu aktarımıyla

anlaşılmaktadır:

““Burada ağalar Tavşanlı kadar değil ama yine Burada ağalar Tavşanlı kadar değil ama yine beni kendi başıma bırakmak istemiyorlar, beni kendi başıma bırakmak istemiyorlar,

Kütahya da bile benim kadar Kütahya da bile benim kadar meşhur bir doktor olmadığı halde böyle körfez meşhur bir doktor olmadığı halde böyle körfez

(kuytu-ücra) bir yere niçin(kuytu-ücra) bir yere niçingeldiğimi durmadan soruyorlardı. Cevaplarını da geldiğimi durmadan soruyorlardı. Cevaplarını da

gene kendigene kendikendilerine verdiklerini sonradan öğrendim. kendilerine verdiklerini sonradan öğrendim. Meğer ben askerlik şubelerinde para yiyen Meğer ben askerlik şubelerinde para yiyen doktorlardanmışım da gizli bir yere kaçmak doktorlardanmışım da gizli bir yere kaçmak

yahut İttihat ve Terakki Cemiyetinin yahut İttihat ve Terakki Cemiyetinin üyelerindenmişim de Tutulmamak için böyle üyelerindenmişim de Tutulmamak için böyle körfez bir yere gelmişim veya kim bilir ne gibi körfez bir yere gelmişim veya kim bilir ne gibi

bir cürüm işlemişim de adı sanı olmayan bir köye bir cürüm işlemişim de adı sanı olmayan bir köye kapanmışımkapanmışım.”.”

Page 15: Dr Fazıl Bey Sunumu

““Her memur ve yabancıyı idareleri altına almağı Her memur ve yabancıyı idareleri altına almağı usul sayan ağalarla başım hoş değildiusul sayan ağalarla başım hoş değildi. “. “

aktarımında da bulunan Dr. Fazıl Doğan’ın halkla nasıl güçlü bir ilişki kurduğu da anılarında yer alan

“ “ Lakin öyle günler geldi ki evinden bir tas Lakin öyle günler geldi ki evinden bir tas yemeğini alan bana koşuyor ve benimle yemek yemeğini alan bana koşuyor ve benimle yemek yemeğe can atıyordu. Hatta iş daha büyüdü, yemeğe can atıyordu. Hatta iş daha büyüdü, akşam sohbetleri ve yemekleri adeta numara akşam sohbetleri ve yemekleri adeta numara

sırasına kondu.”sırasına kondu.” sözlerinden anlaşılmaktadır.

Bu güçlü yakınlığın ulaştığı bir başka boyut ise

““Evvela odadan sofaya seslenerek muayene Evvela odadan sofaya seslenerek muayene edilirken yavaş yavaş odaya girmeye ve nihayet edilirken yavaş yavaş odaya girmeye ve nihayet

yanımda soyunmaya kadar alıştılar.yanımda soyunmaya kadar alıştılar. “ “ aktarımında ortaya çıkan kadın hastalardaki

değişimdir.

Page 16: Dr Fazıl Bey Sunumu

Gün gelecek bu güçlü ilişki hasta bir vatanının savunma alanını sağlayacaktı.

. İzmir’in Yunanlılarca işgal haberi Nurettin Ragıp (Ege) Bey’in telgrafıyla “Redd-i İlhak” adına Emet’e ulaştığındaki gelişmeler Dr.

Fazıl Doğan’ın aktarımında şöyleydi:

““Kıymetli arkadaşlarımızdan Ragıp Nurettin İzmir’in Kıymetli arkadaşlarımızdan Ragıp Nurettin İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edildiği haberini Yunanlılar tarafından işgal edildiği haberini

“ “ Reddi İlhak “ namına telledi.Reddi İlhak “ namına telledi.İzmir’den ayrıldıktan sonra temasımız kaybolmayan bu İzmir’den ayrıldıktan sonra temasımız kaybolmayan bu

arkadaşın verdiği felaket haberinin tafsilatını öğrenmek için arkadaşın verdiği felaket haberinin tafsilatını öğrenmek için perişan bir halde, gözlerimden yaşlar akarak telgrafhaneye perişan bir halde, gözlerimden yaşlar akarak telgrafhaneye koşuyordum. Emet çarşısından geçerken halimi görenler ne koşuyordum. Emet çarşısından geçerken halimi görenler ne

var diye arkama birikti. Telgrafhane penceresinden baktığım var diye arkama birikti. Telgrafhane penceresinden baktığım zaman orada hınca hane insan toplanmış olduğunu gördüm. zaman orada hınca hane insan toplanmış olduğunu gördüm. Heyecanla tir tir titreyerek çıkıp kahrolası işgali bu büyük Heyecanla tir tir titreyerek çıkıp kahrolası işgali bu büyük

topluluğa bildirdim. Halk ayni heyecanla bir ağızdan “selaten topluluğa bildirdim. Halk ayni heyecanla bir ağızdan “selaten tüncina” okumaya başladılar ve hepimiz memleketin tüncina” okumaya başladılar ve hepimiz memleketin savunmasına kayıtsız şartsız koşmaya yemin ettik. savunmasına kayıtsız şartsız koşmaya yemin ettik.

Birleşik hareket etmek için adını (Müdafa-i Vatan Cemiyeti) Birleşik hareket etmek için adını (Müdafa-i Vatan Cemiyeti) koyduğumuz bir cemiyeti de hemen orada kurduk.”koyduğumuz bir cemiyeti de hemen orada kurduk.”

Page 17: Dr Fazıl Bey Sunumu

O andan itibaren Dr. Fazıl Doğan ,

Emet’te sadece bir tıbbiyeli olarak değil, silah ve savaşçı toplayan bir

Harbiyeliydi. Dağları eşkıyadan temizleyip, asayiş sağlayan, o

çetelerden savaşçı çıkaran , Yörük aşiretini davaya kazandıran tıbbiyeli

büyüğümüzün anılarındaki“mahalli hükümet idareleri de kendi adli

takibatları ve vergi alacakları gibi senelerce geri kalmış işlerinin halli için desteğimizi istedi.

Hükümet içinde ayrı bir diktatörlük durumu hiç hoşuma gitmiyordu ama yardım çaresizdi”

sözlerinden de o sıralarda Emet’te en etkin Mülkiyelinin

de O’ olduğunu anlamaktayız.

Page 18: Dr Fazıl Bey Sunumu

“…“…Köylü ile eski sohbetlerimizi ihmal etmiyordum. Köylü ile eski sohbetlerimizi ihmal etmiyordum. Okul öğretmenleri ve özellikle nahiye ve köy Okul öğretmenleri ve özellikle nahiye ve köy

öğrencileri ile daima temastaydım. Orada ders de öğrencileri ile daima temastaydım. Orada ders de veriyordum. veriyordum.

Bazı cahil din adamlarının çevrelerinde yanlış Bazı cahil din adamlarının çevrelerinde yanlış telkinlerine meydan bırakmıyordum. Hadis telkinlerine meydan bırakmıyordum. Hadis

tefsirlerindeki yanlışlarını ortaya çıkararak onları tefsirlerindeki yanlışlarını ortaya çıkararak onları kıvrandırıyordum” kıvrandırıyordum”

sözlerinden de bir eğitimci olduğunu görmekteyiz.

Fakat Dr. Fazıl Bey’den cami imamının şikayeti vardı ;

““Doktor bey, diyordu namazdan sonra selam Doktor bey, diyordu namazdan sonra selam verince sağımda solumda kimseyi bulamıyorum, verince sağımda solumda kimseyi bulamıyorum,

pabucu kapan size koşuyor Allah’ını seversen pabucu kapan size koşuyor Allah’ını seversen beraber gidelim gali.”beraber gidelim gali.”

Page 19: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğan ‘ın bir önemli özelliği de dikkat sahibi oluşudur.

Tesadüfi olarak eline geçen bir mektubun zarfındaki adresten yola çıkarak Çerkez Ethem’in

Yunanlılarla ilişiğini saptaması ve durumu diğer olaylarla

değerlendirerek Garp Cephe Komutanı İsmet

Paşa’ya tüm önlemleri sağlayarak Emet Postahanesinden bildirmesidir.

Bu dikkat neticesi tasarlanan düzenli ordu bir an önce yaşam bularak ; neticesi

30 ağustos 1922 de Büyük Taarruzumuz ile başlayan zafer

yolu İzmir’e dek açılmıştır.

Page 20: Dr Fazıl Bey Sunumu

Emet’te bulunduğu üç yıla yakın süre içerisinde hekimlik hizmetlerinin yanı sıra Kuva-yı Milliye

adına önemli çalışmalarda ve cephe savaşlarında bulunmuştur.

Çerkes Ethem olayından sonra kendisinden merkezde faydalanılmak üzere Ankara’ya

çağrılır.

Milli Mücadeleden sonra ailesinin de Midilli’den ayrılarak yerleştiği Ayvalık’a gelir. Doktorluk

çalışmalarına burada devam eder.

Ayvalık’ta PTT arkasında bulunan kendisine ait evde herkese ücretsiz sağlık hizmeti verir. Bu ev daha sonra “Doğumhane”ye çevrilir ve görevli

doktorların ve personelin ücreti Dr. Fazıl Bey tarafından ödenir.

Page 21: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Bey’in Ayvalık’ta ücretsiz sağlık hizmeti verdiği evin bugünkü

görünümü

Page 22: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Bey Ocak 1923’te Ayvalık Türk Ocağını kurar. Türk Ocaklarının kapatıldığı 10 Nisan 1931’e kadar bu Ocağın Başkanlığını yürütür.

Dr. Fazıl Bey’in önderliğinde Ayvalık Türk Ocağı konferanslar, müsamereler düzenlemiş, dersler vermiş; sertifikalı kurslar açarak gençlerin meslek edinmelerini sağlamış; müzik, spor etkinlikleri düzenlemiş; kütüphane kurmuş; sağlık hizmetleri sunmuş ve film gösterimlerinde bulunmuştur.

Ayrıca Ocağa 3 adet bina ve 3 adet dükkan kazandırmıştır.

Page 23: Dr Fazıl Bey Sunumu

Ömrünün Ayvalık’ta geçen bölümünde CHF İlçe Başkanlığı, Belediye Doktorluğu, Türk Ocağı Başkanlığı, Halkevi Başkanlığı gibi görevlerde bulunmuş, pirina yağı fabrikasını satın alarak iş ve ticaret hayatına atılmıştır.

1923-1951 yılları arasında Ayvalık ilçesinin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasında çok özel bir yeri olmuştur.

Page 24: Dr Fazıl Bey Sunumu

1925 yılında 1925 yılında Hüsniye hanım ile Hüsniye hanım ile

evlenir.evlenir.

1926 ‘da büyük oğlu Gültekin

1931’de ise küçük oğlu İlter

dünyaya gelir.

Page 25: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr Fazıl Dr Fazıl BeyBey

Eşi Eşi Hüsniye Hüsniye HanımHanım

AnnesiAnnesiGül Gül

HanımHanım

Page 26: Dr Fazıl Bey Sunumu

54 dönümlük denize sıfır pirina yağı fabrikasını bizzat Atatürk’ün telkinleri ile İş Bankası’ndan kullandığı

25.000 lira kredi ile 1930’da Yunanlılardan satın almıştır.

Bugün bu arazi Ayvalık Belediyesi’nce otopark olarak kullanılmaktadır

Page 27: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl DOĞAN Bey ve eşi Hüsniye Hanım, fabrikayı satın aldıkları, mübadele sonrası

Ayvalık’a ziyarete gelen Yunan aile ile birlikte

Page 28: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Bey, fabrikayı satın aldıktan sonra çok sevdiği doktorluk mesleğinin yanında ticaretle uğraşmaya

başlamış, Doğumhaneyi de bu faaliyetleriyle finanse etmeye devam etmiştir.

Vefatına kadar

yaşadığı yeni evi

Daha sonra da eski evini tamamen doğumhane olarak tahsis edeceğinden yeni bir ev satın almıştır.

Ayvalığa sunduğu bir diğer hizmet ise Ayvalık Lisesi’nin yapımına katkıda bulunmak olmuştur.

Page 29: Dr Fazıl Bey Sunumu

1940 yılında Celal BAYAR’ın ısrarı

üzerine Milli Mücadele dönemindeki anılarını kaleme alır ve Celal

BAYAR’a teslim eder.Fakat bu anı notlarına

henüz ulaşamamış bulunmaktayız..

Elimizde sadece eşi Hüsniye Hanım’ın kendi el yazısıyla

çocuklarına ve torunlarına miras

olarak kaleme aldığı 107 sayfalık anı notu

bulunmaktadır.

Page 30: Dr Fazıl Bey Sunumu

Celal BAYAR, Dr. Fazıl Bey ve ailesiyle irtibatını kesmemiş, O İstanbul’da tedavi olurken bile ailesini yalnız bırakmamıştır.

Dr. Fazıl Doğan hakkında bu bilgiler dışında ailesinden kaynak bilgi ve belge ile Emet ve Ayvalık ahalisinden bilgi toplanarak bu sunum gerçekleşmiştir.

Celal BAYAR’ın 1950 Celal BAYAR’ın 1950 yılında ailesini yılında ailesini

Ayvalık’ta ziyaretiAyvalık’ta ziyareti

Page 31: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğan, II. Dünya Savaşı yıllarında Yüzbaşı rütbesiyle orduya çağrılır ve savaş süresince Uludağ’da bulunan Sağlık Evi’nde tabiplik hizmetinde

bulunur.

Page 32: Dr Fazıl Bey Sunumu

1948’de büyük oğlu Gültekin’i Ayvalık eski Belediye Başkanlarından Kadri bey’in torunu Gülgün hanım ile evlendirir.

Küçük oğlu İlter Bey ise babasının ölümünden sonra Atatürk’ün yakın arkadaşlarından sürgündeki Afgan Kralı Amanullah Han’ın kızı Naciye Sultan ile 1957’de evlenir.

Atatürk ,Amanullah Han ve eşi Kraliçe Süreyya bir etkinlikte

Page 33: Dr Fazıl Bey Sunumu

1948’de giderek sağlığı bozulan Dr. Fazıl Doğan

1951’de Akciğer Yetmezliğinden vefat

eder.

NaaşıNaaşı Ayvalık Belediye Ayvalık Belediye Kabristanlığı’nda Kabristanlığı’nda

bulunan aile bulunan aile mezarlığına mezarlığına

defnedilir.defnedilir.

Page 34: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğan’ın Dr. Fazıl Doğan’ın gerek anılarından gerekse ardında bıraktığı gerek anılarından gerekse ardında bıraktığı

izlerinden yola çıktığımızda 59 yıllık izlerinden yola çıktığımızda 59 yıllık ömründe Cumhuriyet tarihimizin önemli ömründe Cumhuriyet tarihimizin önemli

sahnelerinde yer almış olduğunu görürüz. sahnelerinde yer almış olduğunu görürüz.

Page 35: Dr Fazıl Bey Sunumu

15 Mayıs 1919’da yakın arkadaşı Nurettin Ragıp Bey’den

İzmir’in işgal edildiği telgrafını alır almaz Emet’in ileri gelenleri ile bir araya gelerek

aynı gün “EMET MÜDAFA-İ VATAN CEMİYETİ”ni kurar.

Bu cemiyet, işgalden sonra Batı Anadolu’da kurulan ilk cemiyettir.

Bölgede bulunan çeteler ile dağdaki eşkıyaları ikna veya cebir yoluyla toplayarak

“EMET MİLLİ MÜFREZESİ”ni kurmuştur.

Bu müfreze Emet, Simav, Gediz, Demirci ve Gördes dolaylarında aktif olarak görev almıştır.

Yunanlılarla sıcak temasın gerçekleştiği bölgede kendisine

““Demirci – Gördes Dolayları Kumandanlığı” Demirci – Gördes Dolayları Kumandanlığı” görevi verilmiştir..

Page 36: Dr Fazıl Bey Sunumu

Asırlardır her yıl 17 Aralıkta Söğüt’te kutlanan “Osmanlı’nın Kuruluş Şenlikleri” Söğüt dışında ilk

defa Dr. Fazıl Bey’in daveti

üzerine Emet Kızıldere mevkiinde yapılmış, Karakeçili Yörüklerinin de desteği alınarak Emet Milli Müfrezesi daha da güçlendirilmiştir. Bu müfreze 300 süvariden

oluşmuştur.

Kuva-yı Seyyare’nin Kütahya’ya gelmesiyle Emet Milli Müfrezesi Kuva-yı Seyyare’ye

bağlanmış, Çerkez Ethem olayından sonra bu müfreze

feshedilerek Dr. Fazıl Bey kendisinden merkezde faydalanılmak üzere Ankara’ya

çağrılmıştır..

Dr. Fazıl Bey, Ankara’ya giderken bizim için hezimet olan “Kütahya – Eskişehir Muharebeleri”ne şahit olmuş , dağılan ordumuzu toparlamaya çalışmış, Ankara’ya

vardığında ise gördüklerini ve yaşadıklarını mebuslara aktarmıştır.

Page 37: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Bey’in Emet’te fedakarca çalışmalar

yaparak temelini attığı hürriyet ve bağımsızlık aşkı , o,

Emet’ten ayrıldıktan sonra meyvesini 300-400 km’lik bir

işgal çemberine alınmış olmasına karşı Emet’in

Yunanlı işgalcilere karşı ilk ve en önemli sivil başkaldırı burada gerçekleşmiştir.

Bu başarı aynı zamanda Batı bölgesinde o ana kadar

verilen en önemli mücadeledir.

Page 38: Dr Fazıl Bey Sunumu

24 Nisan 1922’de Yunanlılar’ın işgal ettiği Emet Hükümet Konağı

Emetliler tarafından ateşe verilir ve kaçmaya

çalışan 40 Yunanlı öldürülür.

200 kişilik intikam birliğinin Emet’e

sevkini haber alan 60-70 kadar Emetli, 27 Nisan 1922’de

CevizdereCevizdere’de kurdukları pusuda çarpıştıkları Yunan

birliğini imha ederken 7 şehit verirler.

Cevizdere Zaferi anısına dikilen Şehitler Anıtı

Ateşe verilen Emet Hükümet Konağının restorasyon sonrası

görünümü

Page 39: Dr Fazıl Bey Sunumu

İyice bilenen Yunanlılar, Kütahya’dan iki, İzmir’den de uçak takviyeli iki alayı Emet’e sevk etmişlerdir.

Bu dört alay, 14 köyü toplam 1254 hanesiyle yakmış, Emet’i harabe bir şehre çevirdikten sonra 24

Mayıs 1922’de burayı terk etmişlerdir.

Bu kadar büyük kuvvet karşısına çete savaşı ile çıkılamayacağını sezinleyen halk, düşman kuvvetleri

gelmeden şehri boşaltarak dağlara çekilmiştir. Günlerce sığındıkları bu dağları da direnişleri ile

onurlandırmışlardır.

Page 40: Dr Fazıl Bey Sunumu

““Yunanlılar cepheden büyük bir kuvvet Yunanlılar cepheden büyük bir kuvvet

ayırarak Emet’e yolladılar. Bu kuvvetin ayırarak Emet’e yolladılar. Bu kuvvetin karşısında köylüler dağlara çekildi. karşısında köylüler dağlara çekildi.

Yunanlılarda Emet ve yöresindeki köyleri Yunanlılarda Emet ve yöresindeki köyleri tamamen yaktılar. Fakat dağlarda kovuklarda tamamen yaktılar. Fakat dağlarda kovuklarda gizlenen bu mücahitler yine boş durmadılar ve gizlenen bu mücahitler yine boş durmadılar ve

perakende dolaşan Yunanlıları tek tek perakende dolaşan Yunanlıları tek tek kapanlarına düşürdüler. kapanlarına düşürdüler.

Sonunda Emetlilerle başa çıkamayacağını Sonunda Emetlilerle başa çıkamayacağını anlayan Yunanlılar buradan bütün kuvvetlerini anlayan Yunanlılar buradan bütün kuvvetlerini

çekti ve Türk Milletinin bu kutsal mabedinde tek çekti ve Türk Milletinin bu kutsal mabedinde tek bir Yunan eri kalmadı. bir Yunan eri kalmadı.

Bütün ev ve barklarının yanmasına aldırmadan “ Bütün ev ve barklarının yanmasına aldırmadan “ toprağımızda tek bir Yunanlı bırakmadık “ diye toprağımızda tek bir Yunanlı bırakmadık “ diye

candan sevinen Emetlilerin bu büyük candan sevinen Emetlilerin bu büyük kahramanlığını işgal altındaki başka yerler de kahramanlığını işgal altındaki başka yerler de gösterseydi düşmanın bir çok kaleleri alarak gösterseydi düşmanın bir çok kaleleri alarak Anadolu içlerine girmesi bir hayal olurduAnadolu içlerine girmesi bir hayal olurdu. “. “

Bu onur öyküsü Dr. Fazıl Bey’in anılarının son kısmında şu şekilde ifade

edilmektedir.

Page 41: Dr Fazıl Bey Sunumu

Şüphesiz bu direnişin kahramanları

yöre halkı ve onlar kadar onlara yurt ve ulus bilincini aşılamak için

yaşamın kendilerine verebileceği nimetleri bir tarafa itip, köylüyle, halkla kucaklaşıp, irfan saçmaya

gelen Köycü Hekimlerdi. Tıbbiyeliler’in

Köycülük faaliyetlerinde bulunduğu yerlerde

Kuva-yı Milliye’nin teşkilatlanması kolay olmuş, bu yerlerde Yunanlı işgalciler büyük bir direnişle

karşılaşmışlardır.

Page 42: Dr Fazıl Bey Sunumu

Her birinin yaşamı Atatürk’ün “ Vatan mutlaka selamet

bulacak, millet mutlaka mesut olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini memleketin

milletin saadet ve selameti için feda

edebilen vatan evlatları çoktur." sözlerinin boşuna söylenmemiş

olduğunun delili olduğuna Dr. Fazıl Doğan’ı araştırırken

tanık olduk. 28 Mart 1927 tarihinde TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir

Page 43: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğan’ın kimliğinde toplanan KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

• Eşine saygılı, çocuklarına şefkatli bir aile reisi.Kendisine yapılan iyilikleri unutmayacak kadar vefakar.•İstiklal Madalyası ile taltif edilmesine rağmen madalyayı almayacak kadar mütevazi.• Yaptığı kahramanlıkları çocuklarına anlatmayacak kadar alçakgönüllü.•Ücretsiz sağlık hizmeti verecek kadar yardımsever.• Ayvalık Lisesi’nin yapımına yardım edecek kadar eğitim gönüllüsü.•Düşman işgaline kayıtsız kalmayacak kadar istiklal ve hürriyet tutkunu.• Uğrunda her türlü mücadeleyi göze alacak kadar vatan ve bayrak sevdalısı.•İyi bir hatip ve başarılı bir tabip.• Kitleleri arkasından sürükleyebilen bir lider.•Haksızlığa ve adaletsizliğe göz yummayacak kadar adil gıpta edilecek bir kişiliktir.

Page 44: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğanın izlerini taşıyan iki ilçemiz bu onuru sürdürmek

kararlılığındadır.

Emet’te bir parkta Ayvalık’ ta ise onurlu adı

evinin bulunduğu caddede yaşamaktadır.

Page 45: Dr Fazıl Bey Sunumu

Ancak şimdiye kadar yapılanlar Emetliler’e yetmeyecektir. Çünkü Milli Mücadele Tarihimizde bir direniş sayfasını açan Emetliler’in evlatları olarak, direnişin öğretmeni Dr. Fazıl Doğan adını Emet dışına ve gelecek kuşaklara taşımayı görev sayarak borç bilmekteyiz.

ÇALIŞMA VE ÖNERİLERİMİZ :

- Dr. Fazıl Bey’in, telif hakkı Derneğimize ait olan anılarının kitap çalışmaları bitmiş, dip not çalışmaları devam etmektedir.

-- Emet Belediyesi ve Derneğimizce yapımına başlanılan projede Eski Emet Hükümet Konağı, Cevizdere Şehitleri Anıtı ve Derneğimizce dizayn edilecek Kültür Evi vardır.

-- Dr. Fazıl Bey’in ve Emet Milli Müfrezesi’nin karargahı olarak kullanılan Emet Zeytinoğlu Hanı’nın kamulaştırılarak aslına uygun restore edilmesi.

-- Anıların senaryolaştırılarak belgesel ve film haline getirilmesi.

-- Milli Mücadele’ye emeği geçmiş Tıbbiyelilere ait eşya ve belgelerin merkezi bir kentimizde sergilendiği TIBBİYE TARİHİ MÜZESİ’nin kuruluşuna katkıda bulunmayı borçlarımız arasında sayarız.

Page 46: Dr Fazıl Bey Sunumu

Başta Başta Gazi Mustafa Kemal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve ATATÜRK ve Tıbbiyeliler olmak Tıbbiyeliler olmak üzere;üzere;vatan, millet, vatan, millet, bayrak bayrak ve istiklal uğruna ve istiklal uğruna mücadele vermiş mücadele vermiş tüm tüm kahramanlarımızı kahramanlarımızı rahmet ve minnetle rahmet ve minnetle anıyoruz.anıyoruz.

Page 47: Dr Fazıl Bey Sunumu

Dr. Fazıl Doğan’ın öğretmenliğinde

Emetlilerin, Kurtuluş Savaşında

yazdığı onur sayfasının aktarımında bulunmamıza

fırsat veren emek ve gönül katılımlarıyla bu sempozyumun tüm

katılımcılarına ,Dr. Fazıl DOĞAN III.Ulusal Tıp Dr. Fazıl DOĞAN III.Ulusal Tıp

Günleri Sempozyumu Günleri Sempozyumu Başkan ve

Sempozyum Sekretaryasına ,bu sunumun heyecanını bizler kadar

taşıyan herkeseTEŞEKKÜR EDERİZ..