kamu İdaresinde yönetimden yönetişime

10

Upload: bayar

Post on 28-Mar-2023

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Temmuz 2004 Ek Sayı Makale İçeriği

Edip Örücü

Elif Doğrul

Banka çalışanlarında ekip çalışması (Muğla ili örneği)

Atilla Gökçe Alternatif volatilite öngörü modelleri

Belgin Aydıntan Değişim ve yeniden yapılanmada başarılı bir örnek: ARÇELİK

Recep Şen

Mustafa Akal

Avrupa Birliği’nin ekonomik ve politik bağlamda işaret ettikleri

Ayşe Gül Yılgör Özsermaye maliyetinin hesaplanmasında karşılaştırmalı bir analiz

Gül Kayalıdere Kamu ideresinde “yönetim” den “yönetişim” e

Hasan Latif

Gazi Uçkun

Eleman seçme sürecinde elemeler sistemine bir araç önerisi: Motivasyon mektubu

(aday mektubu)

M. Atilla Arıcıoğlu Aile şirketlerinin devamlılığını sağlamada temel bir unsur olan varis/aday belirleme

sürecinde sahip/yöneticilerin tutumları üzerine bir araştırma : Konya Un Fabrikaları

örneği

H.Dilara Keskin Süpermarketlerlerin coğrafik dağılımını etkileyen makro faktörler

Feride Hayırsever

Baştürk

Dupont Kontrol Sisteminin (DKS) Sigorta Şirketlerinin Performans Ölçümüne

Uyarlanması

Tuncay Belen Futures ve forward kontratlarının değerlemesi

Makaleleri okumak için makale isimlerinin üzerine tıklayınız...

19.yıl Temmuz 2004 56

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 57

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

İnceleme-Araştırma

Gül Kayalıdere*

Kamu ideresinde “yönetim” den “yönetişim” e

Abstract . From “management” to “governance” in public managementIn this article, we aim to explore what needs to be done at the stage of transformation of the concept of public management from “management” to “governance”. First ,we attempt to explain the concept of governance and its components , later the steps that are necessary to take in this field are identified.

* Celal Bayar Üniversitesi İİBF

GİRİŞKüreselleşme ile sınırların giderek

önemini yitirmesi ve teknolojideki ilerle-meler, toplumları, kıt kaynakların dağılımı konusunda daha da bilinçli hale getirmiştir. Bu bağlamda, süregelen yönetim teknik-leri de toplumun tatminini olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Toplumun ilgisi, hangi birimin ne yapacağı üzerine değil kaynakların nasıl kullanılacağı üzerine yoğunlaşmıştır. Yönetilen statüden çıkıp, yönetimde rol alabilen toplum yapısı gün-celleşme yolundadır. Yönetişim kavramı da bu aşamada ortaya atılmıştır. Yönetimin tek yanlılığından çok, devlet – toplum ve Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) yer aldığı çok yanlı “yönetişim” in hayata geçirilmesi bağlamındaki gelişmeler ivme kazanmıştır.

Kamu idaresinde yönetim anlayışın-dan, yönetişim anlayışına geçiş için ger-çekleşmesi öncelikli görülen unsurları ele

aldığımız araştırmamızda, yönetişim kav-ramı, yönetişim kavramının unsurları ve yönetişim için yapılması gerekenler ifade edilmeye çalışılmıştır.

YÖNETİŞİM KAVRAMI1980’lerde, örgütlenmeyi esas alan

düşünce sisteminin gündemde olduğu söylenmekteydi, 1990’lara gelindiğinde ise yönetim kültürüne dayalı bir yaklaşım göze çarpmaktadır. Kamu idaresini yalnızca hiyerarşik bağlantılar, kurallar, yasalar ve yönetmelikler olarak değil de, kamunun rolünü sorgulayıp yeniden tanımlamak isteyen, devlet yönetiminde, özel kesimde görülen bazı yöntemleri kullanmak iste-yen bir anlayışın yeşerdiği görülmüştür. Weber’in hiyerarşik bürokrasi modelinden uzaklaşılıp, STK’ları ve iş dünyası ile, top-lumu idareyle bütünleştirme, politika oluş-turmaktan politika uygulamaya kadar top-lumu da önemli bir oyuncu olarak devreye

19.yıl Temmuz 2004 56

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 57

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

sokma anlayışına yönelimin ortaya çıkması “governance” ya da “yönetişim” kavramını literatüre kazandırmıştır (1).

“Yönetişim” çoğu defa “yönetim” kavramı olarak da kullanılabilmektedir. Fakat “yönetim” in “yönetişim” kavramı yanında yetersiz kaldığı da ifade edilmek-tedir. OECD’ye göre; “yönetişim”de yö-netme işi geniş anlamda düşünülmektedir. “Yönetişim”, kamu idaresi ve kurumlarını, yönetme metodlarını ve enstrümanlarını kapsamaktadır. Ayrıca, söz konusu kavram, hükümet ile yurttaşlar (işletme ve diğer vatandaş toplulukları dahil) arasındaki iliş-kileri ve devletin rolünü de kapsamına al-maktadır (2). Dünya Bankası da yönetişim yönlü çalışmalar yapmakta ve yönetişim, bir ülkenin ekonomik ve sosyal kaynakları-nın gelişme amacıyla yönetiminde yetkinin kullanılma şekli olarak tanımlanmakta-dır(3).

Son yıllarda İrlanda ve İngiltere’de yapıla gelen kamuoyu araştırmalarında da toplumun yönetimine ve duyarlılığın art-tırılmasına yönelik olarak, “Beyaz Kitap” adlı çalışma yayınlanmıştır. Söz konusu kitapta yönetişimin ilkeleri ortaya konul-muştur. Avrupa Birliği’nin “Beyaz Kitap” ında yer alan yönetişim ilkeleri şöyle sıra-lanabilir(4):

- Hesap verilebilirlik (accountability)- Açıklık (clarity)- Şeffaflık (transparency)- Tutarlılık (coherence)- Verimlilik (Efficiency)- Etkinlik (effectiveness)1992 yılında ABD’de, Dünya Ban-

kası ile yapılan işbirliği ile yönetişimin ABD’deki unsurları, makul ekonomik ve sosyal politikalar, demokratik karar alma, yeterli yönetimsel şeffaflık, finansal hesap verilebilirlik, gelişme için piyasalar arası işbirliği ilişkisinin yaratılması, yolsuzlukla mücadele önlemleri, hukuk kuralları, insan haklarına saygı yönlerinde geliştirilmiştir.

ABD yönetişim komitesi kapalı bir si-yasi sistemden, daha açık bir siyasi sisteme geçişi planlamıştı. Bu sistem; bölgesel ve

etnik temsili, mücadele mekanizmasını, ba-rışçıl bir rejim değişikliğini, politik hesap verilebilirliği, sivil toplumun açıkgözlülü-ğünü ve bölgesel yönetim ve yerel topluma önemi içermekteydi (5).

IMF’nin de yönetişim konusunda des-tekleyici politikalarının son yıllarda ivme kazandığı göze çarpmaktadır. Yönetimsel hesaplarda saydamlık, kamu kaynaklarında etkin yönetimi, şeffaf ve dengeli bir ekono-mi, özel kesim faaliyetleri için düzenli bir ortam yaratılması konularındaki çalışmalar söz konusu destekleyici politikalar arasın-dadır (6).

Yönetişim kavramı, yönetim kavramı-nın üst versiyonu olarak düşünebilecektir. Farlılıkları ise, yönetimin tek yönlülüğü olarak ifade edilebilecektir. Yönetim, lite-ratürde, örgütün amaçlarını gerçekleştire-bilmek için başlıca, planlama, örgütlenme, yöneltme ve denetim süreçleri yoluyla tüm kaynakların eşgüdümlenmesi olarak tanım-lanmaktadır(7). Yönetişimde ise, sadece tek bir örgüt ya da birimin amacı veya iş-leyişi değil tüm çevrelerin birlikte hareketi söz konusu olmaktadır. Doğruya ve kali-teye, toplumun-devletin-özel kuruluşların birlikteliği ve iletişimi ile ulaşılması bakışı hakimdir.

Yönetişim kavramının kullanım şekil-lerinin oldukça çeşitli olduğu söylenebilir: Asgari devlet olarak; bazı ülkelerdeki kamu idaresinin mümkün olduğu kadar özelleşti-rilmesi ve piyasaya açılması anlamında kullanıldığı görülür. Kurumsal yönetişim olarak kullanım; üst yönetimin ve yönetim kurullarının sorumluluklarını ve yetkilerini uygulama tarzına ve eylemlerinin hesabını nasıl verdiklerine odaklanılması şeklinde-dir. Yeni kamu yönetimi olarak kullanımda ise, önemin, sistemin idaresinden çok (daha az yönetim) kamu sektörünün “yönlendiril-mesi” ne verilmesi (daha çok yönetişim) söz konusu olmaktadır. İyi yönetişim olarak kullanım; Dünya Bankası’nca da destek-lendiği gibi, siyasal ve ekonomik yetkinin dağılımının ve kullanımının kontrol altında tutulması anlamına gelmektedir. Bir top-

19.yıl Temmuz 2004 58

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 59

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

lumsal sibernetik sistem olarak yönetişim ise, etkilenen taraflar arasındaki müzake-relerden kaynaklanan sosyal- siyasal-idari müdahalelerin ve etkileşimlerin etkilerini yansıtmaktadır. Ayrıca devlet, özel sektör ve gönüllü kuruluşlar kümesi tarafından sağlanan hizmetlerden yararlanarak kendi kendini organize eden ağ sistemlerinin yönetimiyle ilgili bir anlamı da vardır (8). Yerel yönetişim olarak kullanım; yerel baz-da, depreme, doğal afetlere vb. karşı sivil toplum kuruluşları ve özel kuruluşların bir-likte projeler üretmesi şeklinde tanımlanır-ken, küresel yönetişim olarak kullanımda; dünyayı daha yaşanabilir ve güzel kılmaya yönelik çalışmalar bütünü şeklinde ifade edilmektedir (9).

KAMU İDARESİNDE YÖNETİŞİ-MİN UNSURLARI

Kamu idaresinde yönetişimin ger-çekleşebilmesi için bazı unsurların var olmasının gerekliliği göze çarpmaktadır. Bunlar sıralanacak olursa: Saydamlık, He-sap Sorma, Yerindenlik, Etkinlik, ve Hukuk Devleti.

SaydamlıkTemsili demokrasilerde, bilindiği

üzere, toplumun yararına mal veya hiz-met üretme kararı veren kamu kurumları ve halk temsilcileri bulunmaktadır. Halk temsilcileri olarak nitelendirdiğimiz kişiler politikacılar ve bürokratlardır. Söz konusu aktörler bu yetkilerini kamu yararına değil de kendi yararlarına kullanabilmektedirler. Dolayısı ile, birçok denetim ve hesap ver-me mekanizması kurulmuştur. Söz konu-su mekanizmalar seçimler ve yasalardır. Vatandaşlar kamu kaynaklarının nasıl ve hangi amaçlara kullanıldığını bilmezse sağlıklı oy veremeyecek, aynı şekilde po-litikacı da üretilen politikaların nasıl hayata geçirildiğini gözlemleyemezse bürokrasiyi yetkin bir biçimde yönlendiremeyecektir. İşte bu durumda saydamlıktan söz etmek uygun olacaktır. “Saydamlık” devletin he-deflerinin, bu hedeflere ulaşmak için hayata geçirdiği politikaların ve bu politikaların yarattığı sonuçların izlenmesi için gerekli

olan bilginin, düzenli, anlaşılabilir, tutarlı ve güvenilir bir biçimde sunulması olarak tanımlanmaktadır (10).

Bilginin hem vatandaş yönlü hem politikacı (temsilci) yönlü dağılımı say-damlığı etkileyebilecektir. Bu bağlamda karar vermek için her iki tarafın da tam bilgilenmesi sağlanmalıdır. Asimetrik en-formasyon (bilgilenme)bu noktada önem kazanmaktadır. Bir tarafın sahip olduğu bilgideki eksiklik “asimetrik bilgilenme” olarak isimlendirilmektedir (11).Tam ve doğru bilgilenmenin beraberinde saydam-lığı da getireceği düşünülmektedir.

Saydamlığın, “Mali Saydamlık” ve “Performans Saydamlığı” olmak üzere çe-şitli boyutlarından söz etmek mümkündür. Mali Saydamlık; kamu kaynaklarının kim tarafından, nasıl ve hangi amaçla kullanıl-dığının bilgisinin var olması, Performans Saydamlığı ise; nihai mal ve hizmet su-numunda etkinliğin (yani mümkün olan en az maliyetle sunulup sunulmadığının veya amaçlanan toplumsal hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının) değerlendirilmesine yara-yan veya bu değerlendirmeyi kolaylaştıran bilgilerin sunulması olarak tanımlanabil-mektedir(10).

Hesap SormaHesap sorma uygulaması için kulla-

nılan kurumsal mekanizmalar siyasi, idari ve hukuki olarak üç değişik içerikte ele alınmaktadır.

Siyasi hesap sorma, temsili demokra-tik bir kurum ve uygulamalar çerçevesinde yapılmaktadır. En belirgin uygulama genel seçimlerdir. Genel seçim dönemlerinde seçim kampanyaları ve seçmen desteği ta-lepleri sırasında, seçmen ile milletvekilleri temaslarında, siyasal parti, siyasal lider ve milletvekillerinin geçmiş performansları sorgulanmaktadır. Siyasal hesap sorma faaliyetleri daha çok seçim sürecine odak-lanmış bulunmaktadır.

İdari hesap sorma mekanizma ve uygulamaları ise, tüm bakanlıklar içinde müfettişlikler aracılığı ile yürütülmek-tedir. Bakanlıklar, diğer kamu kurum ve

19.yıl Temmuz 2004 58

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 59

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

kuruluşlarında profesyonel uygulamaların meslek etiğine olduğu kadar, yasa, tüzük ve yönetmeliklere uygun olarak sürdürülüp sürdürülmediğini denetlemek üzere teftiş kurumları oluşturmuşlardır. Söz konusu kurumlar aracılığı ile düzenli olarak yıllık ve gereksinim duyulduğunda gerekli gö-rülen sıklık ve sürelerle teftiş faaliyetleri sürdürülmektedir.

Hukuki hesap sorma, anayasal ve ya-sal olarak tanımlanmış bir yargı sürecini içermektedir (12).

Yerindenlik Siyasal kararların alındığı katmanın

halka daha yakın ve kolay ulaşılabilir olması, halkın hem kendisini bir paydaş gibi algılamasını hem de siyasal kurumlara paydaş olarak katılımını mümkün kılabile-cektir (11).

Sorunların yerel bazda çözümü hem toplumsal faydayı beraberinde getirecek hem de ekonomik anlamda da maliyetler-de düşüşe yol açabilecektir. Elbette bazı hallerde (savunma, güvenlik, ulusal ulaşım ağları vb) üst yönetim desteği gerekebile-cektir. Fakat genel anlamda yerel olaylarla ilgilenen ve doğrudan fayda elde edecek veya maliyete katlanacak olanların ilgisi ve yapabilecekleri merkezi yönetimin sağla-yacaklarından daha faydalı olabilecektir.

Yerelleşmenin yaygınlaşması be-raberinde denetimi de güçlendirmelidir. Sürdürülebilir gelişme için denetim meka-nizmalarına işlerlik kazandırılması büyük önem taşımaktadır.

Etkinlik ve Hukuk DevletiSaydamlık, hesap sorma ve yerinden-

lik açıklamalarının temel hedefinin halkın katılımını sağlayarak sürekli ve düzenli bir faaliyet haline getirmek olarak düşünülebi-lecektir. Ancak söz konusu hedefe ek he-deflerin varlığı da göz ardı edilmemelidir: etkinlik ve etkililik.

Kamu idaresinin amacı toplumsal kay-nakları seferber ederek toplumun esenliğini ve gönencini yükseltmek olarak ifade edil-mektedir. Toplumun esenlik ve gönencinin arttırılması ancak doğayla uyum içinde,

toplumun kaynaklarının sadece bugünkü kuşaklar için istismar edilmesini engel-lemek değil, gelecek kuşakların da aynı hedeflere yönelebileceği bir çerçeve ile mümkün olabilecektir. Dolayısı ile alına-cak siyasal kararlara uyulması çok büyük önem taşımaktadır. Siyasal kararların top-luma etkide bulunabilmesi, onların etkili olması mümkün olmadan, yönetişimin de gerçekleşmesi güçleşebilecektir. Yönetişim sürecinde siyasi kararların etkililiği kadar etkinliğinin de söz konusu olması gerek-mektedir. Karar alma süreci içinden çıkıl-maz karmaşıklığa bürünürse, alınamayan kararların maliyeti daha yüksek olabilecek-tir. Bu bağlamda ortaya çıkabilecek uyum-suzluklar için yargı kurallarının üstünlüğü tüm toplumca kabul görmelidir. Kısaca “hukuk devleti”nin sağlam temellerinin si-yasi karar alma mekanizmalarının etkili ve etkin işlemesini sağlayacaktır (11).

KAMU İDAREMİZDEKİ YÖNETİŞİM BAZLI GELİŞMELER

Yönetişim, yukarıda da değinilmeye çalışıldığı gibi, yönetim süreci içerisinde yer alan tüm tarafların konsensusu üzerinde temellenmiş kuralların, yine bu tarafların sürece etkin katılımıyla uygulanabilir olması anlamına gelmektedir. Bu açıdan yönetişim mekanizması “katılımcılık,” “ortaklık,” “paydaşlık,” “etkililik,” “ve-rimlilik” ve “sürdürülebilirlik” gibi değer-lerle ilişkilendirmektedir.

Bilişim ve iletişim teknolojilerinin de gelişimiyle beraber, bir yandan küresel ağlarla ekonomik faaliyetlerin dolaşım yeteneği artmış, öte yandan bireylerin bilgi edinme ve iletişim yetenekleri de zenginleşerek yönetimsel süreçlere katılım açısından yepyeni imkanlar sunan süreçle-rin gelişimi hızlanmıştır. Söz konusu süreç, yönetişim anlayışının bir parçası olarak, devletin yurttaşlara kaliteli hizmet veren bir kurum olarak konumlanmasını ve bu konumlamanın küresel gelişmede önemli bir rol oynayan bilişim ve iletişim teknolo-jileri ile daha “gerçekleşebilir” hale gelme-sini sağlamıştır. Bu bakımdan, bilişim ve

19.yıl Temmuz 2004 60

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 61

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

iletişim teknolojilerinin gelişimi, özellikle de internet adı verilen küresel iletişim ağı, yönetişim sürecini geliştirecek, kamu ida-resini etkili ve verimli kılacak, katılımcı ve etkin demokrasiye yeni imkanlar sunacak bir modelin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu modelin adı “e-devlet”tir (13).

E-devlet bağlamında ülkemizde bir-çok çalışmanın hayata geçirildiği gözlem-lenebilecektir. Türkiye’de 493 adet kamu kurum ve kuruluşunun internet sitesi vardır. Belediyeler ve belediyelere bağlı kurumlar-dan internet sitesi olanların sayısı da 270 olarak belirtilmektedir (14).

E-devletin, yasal ve yönetsel prose-dürleri geliştirici, vatandaşın bu süreçlere katılımını sağlayıcı ve devletle halk arasın-daki iletişimi destekleyici bir misyonu ol-duğu vurgulanmaktadır. İnternetin kamuda şeffaflığın sağlanmasındaki rolü de oldukça önemli görülmektedir (15).

Yönetişim anlamında yapılan çalışma-lardan bir diğeri ise Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasarısıdır. Söz konusu tasarı, 9’u geçici olmak üzere 60 madde ve dört kısımdan oluşmaktadır. Tasarının birinci kısmında “Kamu Yönetiminin Amaç, İlke ve Görevleri”, ikinci kısmında “Merkezi İdarenin Teşkilatlanmasına İlişkin Esas ve Usuller”, üçüncü kısmında da “Kamu Yönetiminde Denetim”in esasları düzen-lenmiştir. Tasarının son kısmında ise çe-şitli ve geçici hükümler bulunmaktadır. 1. Maddeye bakıldığında, Türk idare hukuku mevzuatında az rastlanır kelime ve kavram-lara yer verildiği görülmektedir. İlgili hük-me göre bu kanun, katılımcı, saydam, hesap verebilir, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir kamu yönetiminin oluşturulmasına ilişkin temel ilke ve esasları düzenlemektir. Tasarının 4. Maddesinde ise kamu yöne-timinin temel amaç ve görevinin, halkın hayatını kolaylaştırmak, huzur, güvenlik ve refahını sağlamak, hayat kalitesini ge-liştirmek, kişilerin hak ve özgürlüklerinin önündeki engelleri kaldırmak olduğu be-lirtilmiştir. 5. Maddenin (e) bendinde ise adem-i merkeziyet prensibine uygun bir

hükme yer verilmiştir. İlgili bende göre “görev, yetki ve sorumluluklar, hizmetten yararlananlara en uygun ve en yakın biri-me verilir.” Devam eden bend hükmünde de kamu hizmetlerine ilişkin temel karar-ların alınmasında sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerilerinden yararlanılacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemenin de öteden beri Türk kamu yönetimine “katılımcılık” ve “demokratik yönetim” yönünde olumlu katkılar sağlayabileceği ifade edilmektedir. (g) bendinde ise “kamu kurum ve kuruluş-ları halkın bilgi edinme hakkını kullanması için gerekli tedbirleri alır” denilerek bir süre önce yasalaşan Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile güvence altına alınan bilgi edinme hakkı pekiştirilmektedir. Bu bend hükmü doğrultusunda başka bir hüküm 41. maddede “Kamu Yönetiminde Denetim” kısmında düzenlenmiştir. Bu hükme göre gerçek ve tüzel kişiler kanunla( Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile) belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bilgi edinme hak-kına sahiptir. Kamu kurum ve kuruluşları kanunla belirlenen istisnalar dışında istenen belge ve bilgileri vermek zorundadırlar (16).

Yeni yılla beraber yürürlüğe giren Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu da yönetişim anlamında önemli değişim-leri beraberinde getirmektedir. Kanunun 1. Kısım 3. Bölümünde, mali saydamlık başlığı altında yapılması gerekenler sıra-lanmaktadır. Buna göre, hükümet politika-ları, kalkınma planları, yıllık programlar, stratejik planlar ile bütçelerin hazırlanması, yetkili organlarda görüşülmesi, uygulan-ması ve uygulama sonuçları ile raporların kamuoyuna açık ve ulaşılabilir olması, ge-nel yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından sağlanan teşvik ve desteklemele-rin bir yılı geçmeyecek şekilde kamuoyuna açıklanması ve kamu hesaplarının standart bir muhasebe sistemine göre oluşturulması karara bağlanmıştır. Bu hükümlerin mali saydamlığın sağlanmasında önem kazan-dığı söylenebilecektir. Ayrıca Madde 8’de hesap verme sorumluluğu başlığı altında bir bölüm de yer almaktadır. Bu maddeye

19.yıl Temmuz 2004 60

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 61

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

göre ise, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekono-mik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muha-sebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır (17).

Son yıllarda, kamu idaremizde, yapı-lan bu tür çalışmalarla, yönetim anlayışının değişim trendine girdiği söylenebilecektir. Vatandaşların bilgiye ulaşabilmede zorlan-maması, sorumluların hesap verme yüküm-lülüğünün olması uygulamalarda şeffaf olunması yönetimden yönetişime bir geçiş anlamında değerlendirilebilecektir.

KAMU İDARESİNDE YÖNETİ-ŞİM İÇİN ÖNERİLER ve SONUÇ

Yönetişim uygulamalarının amacı, toplumun tüm kesimleri ile kamu idaresi arasındaki bağı sıkılaştırmak ve kesimler arası bilgi akışını, denetimi, iletişimi kolay-laştırmak olduğu ifade edilebilecektir.

Bilgi akışı beraberinde hesap verme ve hesap sorma sorumluluğunu getirmektedir. Temsili demokrasilerde söz konusu sorum-luluk devredilmektedir. Bu ilişki aşağıdaki grafikte daha açık izlenebilecektir: Yurttaşlar parlamento üyelerini seçmek-tedirler. Bu da oylama yani seçim sandığı aracılığı ile olmaktadır. Seçilen hükümet ve bakanlar, hem bakanlıkların hem hükümete bağlı kurumların performansından sorumlu olmak durumundadırlar. Aynı zamanda da yine parlamentoya yükümlü olmalıdırlar (2).

Kamu idaresinde yönetişimin gerçek-leşebilmesi için saydamlık – denetlenebi-

lirlik de önem kazanmaktadır. Bilgi akışı (hesap verilebilirlik) saydamlığın temel ba-samağı olarak nitelendirilmektedir. Kurum-lar arası asimetrik enformasyonun etkinliği hem performans artırımını hem de kaynak israfını etkileyebilecektir. Artık toplumlar da bir harcamanın tutarıyla değil, nereye ne şekilde harcandığı ile yani performansıyla daha yakından ilgilidirler. Örneğin ABD’de ulusal performans İncelemesi (NPR) adını taşıyan bir politika sayesinde bürokrasi azaltılıp gereksiz etkinlikler ve kurallar ortadan kaldırılma yoluna gidilmiştir. Söz konusu politika sayesinde ; son 7 yıl içinde federal hükümette personel sayısının %17 oranında azaltılmış olduğu saptanmıştır. Ancak yerel bazda hizmet sunan eyalet ve belediye personelinin artmış olduğu görül-mektedir. Birimlerin yeniden yapılandırıl-ması ve hizmet düzeyini ve kalitesini geliş-tirme yönündeki çalışmaların yapılmasına ivme kazandırılması sağlanmıştır. Ayrıca Hizmet sunumu için belirli standartlar ge-liştirilmiş ve kıyaslama yolu ile denetim ve verimlilik analizleri yapılmıştır.

Yerelliğin önemi de yönetişim için yadsınamaz görülmektedir. Örneğin Fran-sa’da 200 yıldan bu yana süregelen mer-keziyetçi sistem hissedilen sorumluluğun şiddetini azaltmış ve maliyetlerin artmasına neden olmuştur. Dolayısı ile 1998 yılında belirlenin yerel yönetim politikası ile yetki ve yönetim gücü merkezden yerel idarelere devredilmiştir. Böylece yerel koşullar ve beklentilere daha uygun davranabilme ola-nağı elde edilmiştir. Özellikle bu değişim-den en çok etkilenen Bayındırlık Bakanlığı olmuştur. Çünkü yerel yönetim politikası-nın değişmesi belediyelere, yatırımlar ko-nusunda ihtiyaçlarına göre harcama yapma olanağı tanınmıştır. Dolayısı ile önceden merkezin (Bayındırlık Bakanlığının) karar-larıyla yapılan yatırımlar artık yerel yöne-timler eli ile yapılmaya başlanmıştır (1).

Yerel toplumun, sorunları daha ya-kından hissedilebilen ve çözüm konusunda daha istekli davranabilen bir yapıya sahip olduğu düşünülmektedir. Merkezin yerel

� ���

������������������������������������������������������������������������������

���������������������������������������������������������������������������������

��������������������������������������������������

���� ���������� ����� ������������ �������� ��� ���� �������������� ��������

������������ �������� ��������� �������� ������������������� �������������� ��������

��������������������������������������������������������������������������

�������������� ������� ��������� ����������� ����������� ���� ������ ����������

��������������������������

�������������������������������������������������

����������� ���������������� ������� ��������� ���� ���������� ���� �����

�������� ����������� ����� �������������� ��� ��������� ������ ������ ��������� ����������

��������������������������������������������������������

������ ������ ������������ ������ ������ ��� ������ ������ ��������������

��������������� �������� ��������������� ���� ������� ����������� ������������������

��� ������� ���������� ��������� ����� ����� �����������������������

� ������������������������������������������������������������������������

������������������ ��������������������������������������������� ������������������

���� ��������� ������ ����������� ���������������� �������� ������

�����������������������������������������������������������������������������

����� ����������� ������������ ������������������ ����� ���������� ��

������������������ ��� ����� ��������������� ������ ������ ������� ����������������

����������������������������������

������������������������� � �� �������������������������������������������������������������������

�������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������

����������������������������������������������������������������������������������������������������������

� � � � � � �

19.yıl Temmuz 2004 62

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 63

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

yaşamdan uzak olması ve sorunları yerel toplumdan daha az önemsemesi söz konusu olabilmektedir (18).

Değişimlerin hukuk kuralları ile des-teklenmesinin de yönetişimin gelişimine ivme kazandırdığı düşünülmektedir. Hesap verme sorumluluğunun, şeffaflığın, yerel-liğin, bilgi edinme özgürlüğünün yasalar çerçevesinde düzenlenmesi herkese eşit ve adaletli bir yargı sisteminin gelişmesini sağlayabilecektir. Ancak yönetişim yolunda atılacak adımlarda samimiyetin de önemli bir rolünün olduğu göz ardı edilmemelidir. Kamu idaresine ait bilgilerin anlaşılabilir boyutta tüm topluma sunulması, bilgilerin kalitesini etkileyebilecektir. uygulamada, örneğin, Yeni Zelanda, Kanada ve Avust-ralya gibi bilgi erişim mevzuatını uygula-maya koyan ülkelerdeki kamu görevlileri, samimiyet ve açıklığa zarar vermeden raporlama ve karar alma kalitesinde bir azalma olduğunu ifade etmişlerdir (19). Bu noktada şöyle bir ikilem de yaşanabilecek-tir. Bazı hassas ve önemli hallerde bilginin toplumun yararına mı yoksa zararına mı olduğunun kararının da verilmesi gerek-mektedir. Bu görevi ise “ombudsman” ın yapabileceği söylenebilecektir (20).

Yönetişim kavramının içeriğinde diyalog ve uzlaşmanın önemine dikkat çekilmektedir. Toplum-devlet ve STK’ların birlikte çalışması ve daha kaliteli bir yaşam elde edilmesi önceliklidir. STK’ların öne-minin, bir köprü olmaları sebebi ile çok daha fazla olduğu ifade edilebilecektir.

STK’lar günümüzde üçüncü sektör olarak da adlandırılabilmektedirler. Lite-ratürde, NGO (Non Governmental Organi-zations), NPO (Non Profit Organizations), CBS (Community Based Organizations), QUANGO (Quasi NGO) gibi kullanımla-rına da rastlanmaktadır. STK’lar hakkında çok sayıda tanımdan ve değişik dönemlerde değişik sınıflandırmaların varlığından söz edilmektedir (21)

STK’lar; belirli bir mekan ve zamanda, bilgiye dayanarak teşhis edilen bir ihtiyacı ya da bir ihtiyaçlar demetini karşılamayı

amaçlayan, kar amacı gütmeden hizmet ve-ren, böylece kamu yönetimine katılan kuru-luşlardır(22). STK’ların içerisinde gönüllü olarak yer alanlar, kendi denetimlerindeki özel alanlarından bazı şeyleri bu alana getirebileceklerdir. Yaptıkları fedakarlıklar çeşitli olabilir: zamanları olabilir, maddi kaynakları olabilir, toplumsal ilişkilerin ka-zandırdığı saygınlığı bu amaçla kullanmak olabilir. Ayrıca STK’lar nihai amaçlarının topluma bir şey sunarak, toplumun iyiye ulaşmasına katkıda bulunmaktadırlar. Bu amaç doğrultusunda hiçbir şekilde başka-ları üzerinde bir iktidar oluşturma arayışı ya da dayatma söz konusu olmadığı ifade edilmektedir. STK’larda yatay ilişkiler ön plana çıkmaktığı ve hiyerarşik ilişkilerin yadsındığı görülür. Bu özellik

STK’lardan beklenen demokrasinin güçlendirilmesi işleviyle yakından ilişki-lidir. Bir STK’dan beklenen, toplumdaki diğer gruplarla eşit olarak ilişki kurmak ve ortaklıklar oluşturmaktır. Demokratik olmayan ilişkiye sivil toplum alanında yer olmaması gerekmektedir. Ayrıca STK’lar, açıktırlar ve belli bir konuda uzmanlaş-maktadırlar(23). Dolayısıyla uygulamaya konulacak veya uygulanan plan ve prog-ramların, yeterli bilgiye sahip olan STK’lar (uzmanlaşmış) tarafından irdelenmesinin hem kaynakların etkin dağılımı için hem de tasarruflar için önemli olacağı düşünül-mektedir.

Yeterli ve doğru bilginin kamuya su-nulması, toplum-devlet arasında bir iletişim organı olacak STK’lar için çok önemli bir faktördür. Yönetişim için, bilginin aktarımı ve yargısal süreçlerin işlevselliğinin değeri de yadsınamayacaktır.

Günümüzde, kamu idaresinde yöne-timden yönetişime doğru bir düşüncenin önem kazandığı görülmektedir. Teknolojik gelişmenin, bilgiye ulaşımı son derece ko-laylaştırdığı günümüzde, toplumun küresel bilgilere sahip olması ve taleplerini bu yönde geliştirmesi söz konusudur. Toplum, kamu idaresinden daha kaliteli hizmet su-numu beklentilerini arttırmıştır. Yönetişim

19.yıl Temmuz 2004 62

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

19.yıl Temmuz 2004 63

İktisat İşletme ve Finans İnceleme - Araştırma

bu bağlamda bir anlayış farklılığını da be-raberinde getirmektedir.

Sonuç olarak kamu idaresinde yö-netimden yönetişime geçiş için nelerin yapılması gerektiğini kısaca özetlemeye çalışırsak;

- Devlet anlayışının değişmesi ge-rekmektedir. Devlet, milletin üzerinde kutsal bir varlık olarak algılanmamalıdır. Devlet, millete hizmet etmekle yükümlü bir kurallar ve kurumlar bütünü olarak al-gılanmalıdır.

- Siyasal anlamda kararlar alınmalı, alınan kararlar bir seçim dönemi ile sınırlı kalmamalıdır. Kararlar, devlet politikası olarak benimsenmeli ve kuşaklara aynı kalitede yaşatılmalıdır.

- Yönetişim hedefleri, hedeflere ula-şım araçları açık ve samimi şekilde ifade edilmeli ve tüm toplum tarafından benim-senmelidir.

- Bilgi edinme kanallarının devletten-topluma, toplumdan-devlete açık olması ve bilgilerin doğru, eş zamanlı ve tam aktarıla-bilmesi gerekmektedir.

- Merkezi hükümetin yetki devrine önem vermesi gerekmektedir. Böylece, yerel anlamda kaynakların daha verimli kullanılması sağlanabilecektir. Dolayısı ile yerel halk da kamusal hizmetlerden daha fazla fayda sağlayabilecektir.

- Hukuk kurallarına toplumun ve her kesiminin saygı göstermesi ve uyulması zorunlu kurallar olarak algılanması gerek-mektedir. Yargı kurumunun bağımsızlığı ve üstünlüğü ön koşul olmalıdır. Yargı, hızlı ve cezalar caydırıcı olmalıdır.

- STK’lar ile kamu idaresi kollektif çalışmalıdır. Toplum taleplerini STK’lar aracılığı ile daha etkili iletebilecektir ve sağlanan kamusal hizmet faydası artış gös-terebilecektir.

KAYNAKLAR(1) www.tesev.org.tr, “Kamu Reformunda Uluslar arası Deneyim”(2) Sacit Yörüker, “İrlanda Kamu İdaresinde Yönetişim ve Hesap verme sorumluluğu, www. Sayistay.gov.tr(3) The World Bank,”Governance: The world Bank’s Experience”, Washington DC, The Wowld Bank(4) www.milliyet.com.tr/2001/11/14/isyasami/ais.html (5) www.cas.usf.edu/khator/IPSA2000_072700.htm, “Good Governance and Public Sector Reforms in the United States(6) IMF, Good Governance (the IMF’s role), Whashington, 1997(7) Turgay Ergun – Aykut Polatoğlu, Kamu Yönetimine Giriş, TODAİE, 1992, Ankara(8) Rhodes R.A.W, “The New Governance:Governing Without Government, Political Studies, 44, 1996(9) Yılmaz Argüden, Kaliteli Yaşam İçin Yönetişim”, www.felek.com.tr/metin1.htm(10) İshak Atiyas-Şerif Sayın, “Devletin Mali ve Performans Saydamlığı”, Kamu Maliyesinde Saydamlık,

TESEV Yayını, İstanbul, 2000(11) Frederic S. Mishkin, The Economics of Money, Banking and Financiel Markets, Third Edition, Harper

Collins publishers, 1992(12) Ersin Kalaycıoğlu, “Sürdürülebilir Gelişme ve Siyasal İyi Yönetişim: Türkiye’nin Son On Yılı www.iula-

emme.org/wssd7yonetisim_1.html(13) Özgür Uçkan, “E-Devlet,E-Demokrasi Ve E-Yönetişim Modeli: Bir İlkesel Öncelik Olarak Bilgiye Erişim Özgürlüğü”

http://www.stradigma.com/turkce/haziran2003/makale_09.html. (14) www.ntv.com.tr/news/201091.asp?cp1=1#BODY, “Mernis ve Diğer e-devlet projeleri, e-dönüşüm: 26 Ocak - bölüm 11”). (15) Ramazan Altınok, “Kamu Yönetimi Reform Tasarısının Bilgi Teknolojilerinin Olanakları Ve E-

Yönetişim Yönünden Değerlendirilmesi ve Değişiklik Önerileri”, http://www.liberal-dt.org.tr/guncel/Diger/ra_e%20devlet.htm

(16) Oğuzhan DEMİR, “Kamu Yönetimi Reformu Ne Getiriyor?”, http://www.liberal-dt.org.tr/guncel/Diger/ba_od.htm(17) Maliye Bakanlığı, Ulusal Ve Uluslar arası Çalışmalar Işığında Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Sayı

2004/1, 2004(18) Harry A Greaves, Jr., “Five Principles of Good Governance”, www.republicofliberia.com/

goodgovernance.htm(19) Doyle, J., “Freedom of information: lessons from the İnternational experiance”, Administration, 44(20) Murpy K., ”Accountability to the Citizen” in R. Boyle and T. McNamara(eds), Governance and

Accountability: Power and Responsibility in the Public Service, Dublin: Institute of Public Administration, 1998(21) www.kalder.org.tr, “Sivil Toplum Kuruluşlarında Etkin Yönetim”, 6. KALDER Makale Yarışması Mansiyon ödülü 2001(22) Sivil Toplum Kuruluşları 3. Sempozyum, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal tarih Vakfı,1998(23) www.kalder.org.tr,”Sivil Toplum ve Sivil Toplum Kuruluşları Tanım ve Özellikler”, 6. KALDER makale 1. si, 2001