ders 3 türki̇yede ai̇le kurumu ve nüfus yapisi
DESCRIPTION
Türkiye' nin Sosyal ve Kültürel Yapısı Ders NotlarıTRANSCRIPT
Tükiye’ de bireylerin kişilikleri, ağırlıklı olarak aile ilişkileri aracılığıyla
şekillenir.
TÜRKİYE’ DE AİLE KURUMU VE NÜFUS
YAPISI
Aileye Genel Bakış
Yapılan sosyolojik çalışmalar ailenin özelliklerini belirlemek amacıyla
kırsal ve kentsel aile karşılaştırması biçiminde analiz edilir.
Zira göç, toplumsal hareketlilik, sanayileşme ve kentleşme ailenin
yapısı ile ilgili önemli toplumsal değişikliklere neden olur. Bu
değişiklikler nüfus hareketlerine yol açar.
Değişen toplumsal ve ekonomik yapı, bireylerin toplumsal
hareketliliğini önemli ölçüde etkiler.
Aileye Genel Bakış Türkiye’ nin nüfusu hızlı bir şekilde arttığı için evlilik oranları yüksektir.
Vice versa. Bu da doğurganlığın yüksek olduğunu göstermektedir.
2000 yılındaki nüfus sayımında 67.803.927 kişi olan Türkiye nüfusu, 31
Aralık 2011 tarihi itibariyle 74.724.269 kişidir.
Son sayıma göre ülke nüfusunun %76.8’ i il ve ilçe merkezlerinde
yaşamaktadır. (TÜİK)
2011 yılındaki nüfus sayımına göre nüfusun %50.2’ sini (37.532.954 kişi)
erkekler, %49.8’ ini (37.191.315 kişi) ise kadınlar oluşturmaktadır.
Tükiye’ de aile yapısına bakıldığında tek bir aile yapısını görmek mümkün değildir.
1968 yılında yapılan araştırmanın sonuçlarına göre ataerkil geniş aile Türkiye’ de toplam hanelerin 1/5 ini oluşturur.
Zamanla aileler çekirdek aileye dönüşmüşse bile Batı’ daki anlamı ile izole olmuş bir çekirdek aileden bahsetmek oldukça güçtür.
TÜRKİYE’ DE AİLE YAPISI
Aile Yapısı
Türkiye’ deki aile çalışmaları daha çok geniş aile ve çekirdek aile
oranlarını karşılaştırır.
Kentsel bölgelerdeki geniş aileli hane tipleri “geleneksel hayat tarzı”
nı temsil etmez ve geçim stratejilerinden biri olarak ortaya çıkar.
(Özbay, 1998)
TÜİK’ in 2006’ da yayımladığı aile yapı araştırmasına göre Türkiye’
de ailelerin %80,7’ si çekirdek aileden, yalnızca %13,0’ ı geniş
aileden oluşmaktadır.
Aile Yapısı
Türkiye’ de çekirdek ailenin yaygın olması ile paralel olarak şehir-köy nüfusoranının Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kent lehine dönüştüğünü görürüz.
1980 yılında kent nüfus oranı %43,9 iken köy nüfusu oranı %56,1 olarakölçülmüş; 1990 yılında bu oran kent için %59,0 ; köy için %41,0 olmuştur.
Kırsal Aile 1980’li yıllarda kırsal aile çözümlemeleri incelendiğinde 1950’lerde
başlayan kırsal dönüşüm süreçlerinin kentleşme, sanayileşme vekapitalist gelişme çerçevesinde analiz edildiği görülmektedir.
Oysa 1980 yılıyla birlikte ortaya çıkan neoliberal siyasalar (kararlar,uygulamalar), Türkiye tarımının ekonominin en zayıf sektörü halinegelmesine neden olmuştur.
1920’li yıllarda tarımın GSMH’ deki payı %45 iken bu 1960’larınsonlarına doğru %40’a düşer. 1985’te tarımın GSMH’deki payıyalnızca %25 iken, 2000’lerde bu pay %13 e geriler.
Kırsal Aile
Tarımın ekonomideki payının azalması kırsal nüfusu da önemli
ölçüde etkiler. 1980 yılında %56,1 olan köy nüfus oranı 2000 yılında
%35 iken 2007 yılında ise %29,5 olur (TÜİK).
31 Aralık 2011 itibariyle ise toplam nüfusun %76,8’i il ve ilçe
merkezlerinde ikâmet ederken %23,2’si belde ve köylerde ikâmet
etmektedir.
Kentsel Aile
Türkiye’ de kentsel yerleşim yerlerinde yaşayanların oranı 1990’lı
yıllarda %59 iken, bu oran 2000’li yılların başında %65’e, 2008
itibariyle ise %75’ e yükselmiştir.
Türkiye kentlerindeki kentsel nüfusun artışının en önemli
nedenlerinden birisi kırdan kente göçtür. Bu göçler sonucunda
Türkiye’ de gecekondu olgusu başka bir kentsel gerçeklik olarak
ortaya çıkar.
Kentsel Aile
Köyden kente göçü konu edinen bir araştırmaya göre köyden kente
göçü kadınlar çok daha fazla istemektedirler (Tahire Erman:1998).
Sizce neden olabilir?
Kentsel Aile
Sonuçlar şu şekilde:
Köy kadınlarının kentin avantajlarını keşfetmeleri
Kocanın ailesinin kontrol ve baskısından uzaklaşmaları ve kocalarıyla
yakınlaşmaları
Kent yaşamının cazibesi
Kente göç etmiş akrabaların ve köylülerin kente karşı hevesi ve
kentle ilgili beklentileri arttırmaktaki rolü
2011 yılında Türkiye’ nin yıllık nüfus artış hızı ‰ 13,5 olarak
gerçekleşmiştir.
2011 yılında 81 ilden 56’sının nüfusu bir önceki yıla göre artarken 25
ilin nüfusu azalmıştır.
TÜRKİYE’ DE NÜFUS YAPISI
Evlilik
2006 yılı istatistiklerine göre kırsal kesimde hem resmi hem de dini
nikah yaptıranların oranı %86,9; yalnızca dini nikah yaptıranların
oranı %5,1; yalnızca resmi nikah yaptıranların oranı ise %7,5 olarak
gerçekleşmiştir.
Aynı istatistiklere göre kentsel kesimde hem resmi hem de dini nikah
yaptıranların oranı %88,1; yalnızca dini nikah yaptıranların oranı
%3,6; yalnızca resmi nikah yaptıranların oranı ise %7,8 olarak
gerçekleşmiştir.
Evlilik
Türkiye’ de 18 ve daha yukarı evlilik yapan bireylerin %95,7’si bir
defa, %4’ü iki defa, %0,3’ü üç defa veya daha fazla evlilik yapmıştır.
Türkiye’ de evli olanların çoğunun ilk evliliklerini sürdürdükleri
söylenebilir.
Nikah türü incelendiğinde ise resmi nikahın ağırlıklı olduğu görülür.
2006 yılı istatistiklerine göre kırsal kesimde
Evlilik 2011 yılının IV. Döneminde evlenme yaşı erkekler için 26,5 iken kadınlar
için 23,2’dir. Erkek ile kadın arasındaki evlenme yaş farkı 3,3’tür.
TÜİK’ e göre evlilik kararının alınmasında kadınların
%36,2’si görücü usûlü ve ailesinin kararıyla;
%28’i görücü usûlü ve kendi kararlarıyla;
%27,4’ü eş seçimlerinin kendi seçimleri ile ve ailelerinin bu seçimionaylaması ile;
%6’sı kaçarak;
%1,5’i ailesinin bilgisi dışında kendi kararıyla;
%0,6’sı ailesinin karşı çıkmasına rağmen evlendiğini;
%0,1’i ise töre evliliği yaptığını belirtirken %1’i de diğernedenlerle evlenmiştir.
Evlilik
2011 yılı adrese dayalı nüfus tespiti araştırması sonuçlarına göre
Türkiye’ de nüfusun cinsiyet ve kanuni medeni duruma göre
dağılımı şu şekildedir:
15 yaş ve üzeri toplam 55.618.439 kişinin 27.738.198’i erkek;
27.880.241’i ise kadındır.
Bunlardan 8.768.359 erkek ve 6.491.709 kadın hiç evlenmemiş;
17.848.866 erkek ve 17.818.792 kadın evli;
692.716 erkek ve 980.945 kadın boşanmış;
428.257 erkek ve 2.588.795 kadının eşi ölmüştür.
Doğurganlık Türkiye’ de kaba doğum hızı 1990 yılında %25,2 iken 2000 yılında
%20,2; 2006 yılında ise %18,7’ ye gerilemiştir.
Türkiye’de kaba doğum hızı 2010 yılında %17,0’ dir.
2009 yılındaki istatistiklere göre maalesef 17.354 bebek ölümügerçekleşmiştir (Nüfusa oran ‰2).
Bir yaşını doldurmadan ölen bebeklerin en fazla görüldüğü bölge %20,4ile Güney Doğu Anadolu Bölgesi iken en az olduğu bölge %2,3 ileDoğu Karadeniz Bölgesi’ dir.
Ölen bebeklerin %65,2’si daha bir ayını doldurmadan hayatınıkaybetmiştir.
Boşanma
Türk aile yapısı içerisinde boşanma, onaylanan bir toplumsal olgu
değildir. 2006 yılındaki istatistiklere göre 636.121 çift evlenirken
93,489 çift boşanmıştır.
Bu çiftlerin büyük çoğunluğu (88.455 çift) “geçimsizlikten”
dolayı boşanmışlardır.
4.574 çift “bilinmeyen ve diğer nedenlerden”; 283’ü “terk”
nedeniyle; 78’i “zina”; 37’si “akıl hastalığı”; 36’sı “cürüm ve
haysiyetsizlik”; 26’sı ise “cana kast ve pek fena muamele”
nedeniyle boşanmıştır.
Evlilik birliği içerisinde kadına yeni haklar sağlayan, eşit haklar ve
sorumluluklar getiren yeni “Türk Medeni Kanunu” 01.01.2002 yılında
yürürlüğe girmiştir.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni “Türk Ceza Kanunu” ile
birlikte erkeğin ve toplumun tasarrufunda bulunan kadın bedeni ve
vücut bütünlüğünü “bireyin hak ve özgürlükleri” kapsamında
değerlendirilir.
KANUNİ DÜZENLEME
Türk Ceza Kanunu Töre cinayetlerini cezalandırmaktadır.
Birden fazla evliliği ve imam nikahını yasaklamaktadır.
Resmi nikah yapılmadan gerçekleştirilmek istenen dini nikahlarıcezalandırmakta ve engel olmaktadır.
Evlilik içi tecavüzü suç saymaktadır.
İş yerinde, eğitim kurumunda veya aile içinde taciz ve tecavüzücezalandırmakta, mağdurun bu eylem sonucu işsiz kalması, eğitimkurumunu terk etmesi veya aileden ayrı kalması halinde verilencezayı arttırmaktadır.
Tecavüz sonucu hamile kalan kadının kendi isteğinin bulunmasıhalinde (hamileliği 20 haftayı geçmemiş olması şartı ile) hastaneortamında olmak kaydı ile kürtaj olmasına izin vermektedir.
Türk Ceza Kanunu
Aynı konutta yaşanan birlikteliklerde kötü muamele ve şiddeti
cezalandırmaktadır.
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemeyi
suç saymaktadır.
Hâkim ve savcı kararı olmadan yapılacak bekaret kontrolünü (her
türlü genital muayeneyi) yasaklamaktadır.
KAYNAKLAR
Dünden Bugüne Türkiye’ ninToplumsal Yapısı
Memet ZENCİRKIRAN, Dora Yayınları, 2012
Türkiye’ ninToplumsal Yapısı
T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını NO:2665
21.Yüzyılda Türkiye: 2000'li Yıllarda Türkiye'nin Toplumsal
Yapısı
Emre Kongar, Remzi Kitabevi, 2005
Teşekkürler
Mustafa CINGI
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü
Türkiye’ nin Sosyal ve Kültürel Yapısı Dersi
Türkiye’ De Aile Kurumu Ve Nüfus Yapısı Konulu Sunum