bodrum bülten haziran 2007

49

Upload: bodrum-ajans

Post on 10-Mar-2016

287 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

Bodrum Bülten Haziran 2007

TRANSCRIPT

Page 1: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 2: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 3: Bodrum Bülten Haziran 2007

www.bodrumajans.com.tr [email protected]

MERHABA / Demircan Türkdoğan

ANNELER VE ÇOCUKLAR ELELE YÜRÜDÜ

12

4

8

BODRUM GENÇLİĞİ ATA’NIN İZİNDE6

EGE’NİN MAVİ DERİNLİKLERİNDE

16

18

2224

KÜRESEL ISINMAYA KARŞI ÖNLEM

28

BİR ZAMANLAR / Bülent Akkurt

BAHÇEM ve BEN / Gülnar Önay

32

38

39

ETKİNLİKLER

ARŞİVDEN

40

36

DEMOKRAT NİNE / Erdoğan Kayalar

42 LEZZET USTALARI

44

TOPLUM & YAŞAM

45NET BAKIŞ

PARANTEZ / Hüsniye Kaya Polat

46

2

İÇİMİZDEN BİRİ

SAĞLIĞIN EN ESKİ ADRESİ

6

4

GEÇTİĞİMİZ AYA BAKIŞ

7 ADRES SAYFALARI

HAZİRAN 2007

i Ç i N D E K i L E R133

24

39 36

16

18

6

SA

YI

AYLIK GAZETE

8

BÜTÜNSEL SANAT MÜZESİ

SEÇİM SİZİN / Anket

BAKIPDURU / Ramazan Borazan

YENİLER - YENİLİKLER - YENİLENENLER30

GÜNEŞ SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDİYOR

Page 4: Bodrum Bülten Haziran 2007

4 BODRUMe ntü

anneler gününde, hemmeydanda...Böylece bu yıl bizde, aileninhiç unutamayacağı bir annelergünü yaşanmış oluyor.

Bu yalnızca bizim yaşadığımız.Ankara, İstanbul, İzmir veSamsun’da yapılan. Milyonla-rın katılımı ile gerçekleştirilentüm bu tarihi, bu anlamlıyürüyüşlerde hep anneler vekızlar ön planda olmadı mı?En çok onların sesleriduyulmadı mı? Annelerevlatlarının, kızlar ülkesininyarını için yürümedi mi?Kimbilir onların da neyaşanmışlıkları, anlatacak neilginç anıları vardır?...

Bodrum Bülten’in haberp o r t a l ıwww.bodrumajans.com daHaziran ayı anket sorumuz“Yurdun dörtbir yanındagerçekleştirilen mitingler

seçim sandığına yansıyacak mı” olacak.

Bu ay gerçekleştirdiğimiz anketimizde,“Seçimlerde sizin önceliğiniz hangisi” sorusunusormuş ve beş şık sıralamıştık. Anket sonuçlarıve farklı kesimlerin konu ile ilgili görüşlerisayfalarımızda.

Bu sayıyla birlikte, 16 yıl sonra tekrar aramızakatılan sevgili Erdoğan Kayalar, “Sonsuz baharrüzgarları ülkesi Bodrum” başlığını taşıyansayfasında Bodrum’un dününü bizlerlepaylaşacak, bugünle karşılaştıracak. ErdoğanKayalar’ı tanıyanlar onun ne denli titiz biraraştırmacı olduğunu çok iyi bilir. Bilmeyenlerde zaten Bodrum Bülten safalarında öğrenecek.Bodrum Bülten ailesine tekrar hoşgeldin Müdür

zmir’de okuyan, haftasonutatili için Bodrum’a gelmişolan kızlarım içeride

anneleri ile sohbette.Ben balkonda onlara kulak mi-sifiri oluyorum.Konu anneler gününe geldi-ğinde aralarında şöyle birkonuşma geçiyor:- Anne, önümüzdeki haftaanneler günü, senin için neyapmamızı istersin?Önce, “Aman kızım, ne gerekvar” gibi bir yanıt veriyor anne.Kızlar diretiyor.- Anne, biliyorsun ki senistemesen de biz zaten seniniçin bir hazırlık yapacağız.Ayrıca özel günlerde hep birbi-rimizin isteklerini sormuyor-muyuz? Önemli olan seninmutlu olacağın bir şeyyapmamız. Hadi, bize yardımcıol.Bu tür diyaloglar aralarında birkaç kez tekrarlanıyor ve sonun-da anne hiç beklenmedik biristekte bulunuyor;- Peki o zaman, madem mutlu olacağım bir şeyyapmak istiyorsunuz. Öyleyse bu yıl benim için,13 Mayıs, anneler gününde İzmir Alsancak’tayapılacak olan yürüyüşe katılın. İnanın bana,anneniz olarak bu beni çok mutlu eder...

Bu beklenmedik istek karşısında içeride öncebir sessizlik oluyor.Ardından, oleyyy... çığlıkları yükseliyor.Nedeni, zaten kızlarında bu yürüyüşe katılmakistiyor olmaları. Annelerinin bu isteğiyle çiftemutluğu yakalamış olmanın sevinç çığlıkları bu.

13 Mayıs günü geldiğinde, asıl anne onlara birsürpriz yaparak o özel günde kızlarını yalnızbırakmıyor ve İzmir’de yanlarında oluyor. Hem

BODRUM BODRUM AJANS / OASİS BODRUM D&R / Milta Marina BODRUM BUDUN MAĞAZASI BODRUM OASİS DANIŞMA GÜNDOĞAN GALİPDOS MOBİLYA & AKSESUAR  KONACIK BODRUM MUTFAK KONACIK DENİZHAN KONACIK KARATAŞ MOBİLYA KONACIK WHITE ARTECH DESING TURGUTREİS MİGROS ÖNÜ GAZETE BAYİİ  YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER

BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...

18 Bnı Bay Büı y Bd

BODRUMajansYayın Grubu Adına

Sahibi, Genel Yayın Yönetmeni:DEMİRCAN TÜRKDOĞAN

Haber Editörü: YİĞİT UYGUR

Görsel Yönetmen:EMİNE İLKORUR

Grafik Tasarım:BURCU COŞGUN

Sayının Yazarları:BÜLENT AKKURT

ERDOĞAN KAYALARGÜLNAR ÖNAYHÜSNİYE KAYA

RAMAZAN BORAZAN

Kapak Fotoğrafı:YİĞİT UYGUR

Halkla İlişkiler:CANSIN TÜRKDOĞAN

Reklam Koordinatörleri:NURHAN İBAKÖZGÜR ÜNLÜ

İletişim:OASİS Alışveriş Merkezi

No:226 48400 BODRUMTel : 0.252. 317 10 90 - 91

Fax: 0.252. 317 10 [email protected]

Baskı: Ankara Ofset ANKARA

Yayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 28/05/2007

Mavi Bakış Dergisi’nin ücretsiz ekidir.Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahibine,

yayınlanan reklamlarınsorumluluğu reklam sahibine aittir.

Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayıtaahhüt eder.

r z3Bn

KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ

DEMİRCANTÜRKDOĞAN

MER

HA

BA

“Bu beni çok mutlu eder”

DAĞITIMNOKTALARI

BODRUMe ntü

“Peki o zaman,madem mutlu

olacağım bir şeyyapmak istiyorsunuz.Öyleyse bu yıl benimiçin, 13 Mayıs, anne-

ler gününde İzmirAlsancak’ta

yapılacak olanyürüyüşe katılın.

İnanın bana, annenizolarak bu beni çok

YAYIN GRUBU

İ

Page 5: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 6: Bodrum Bülten Haziran 2007

6 BODRUMBülten

Bodrum gençliği Ata’nın

Ey Millet!Biliniz ki TürkiyeCumhuriyeti; şeyhlerin,dervişlerin, müritlerin,meczupların memleketiolamaz.

Uygarlık öyle kuvvetlibir ateştir ki,ona kayıtsız olanlarıyakar.

İçinde bulunduğumuzuygarlık ailesinde layıkolduğumuz yeribulacak, onu koruyacakve yükselteceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk

HABER TURU���

odrum’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve SporBayramı kutlamaları 18 Mayıs 2007 Cuma günü saat14:00 ve 20:30 seanslarında Bodrum Anadolu Lisesinin

Tiyatro Gösterisi “Şu Çılgın Türkler” Bodrum Belediyesi Nurol KültürMerkezi sergilendi. Oyun 24 Mayıs’ta aynı saatlerde tekrarizleyenlerle buluştu. 19 Mayıs 2007 Cumartesi günü Çelenk Sunma töreninin ardındanBodrum Şehir Stadı’nda tören gerçekleşti. Aynı gün Milta Marinaönünde başlayan Şölen Yürüşüyü, İskele Meydanı’nda gösterilerledevam etti.20 Mayıs 2007 Pazar günü Saat 21.00’de gerçekleştirilen KültürBakanlığı Devlet Halk Dansları Gençlik Topluluğu Dans GösterisiBodrum Kalesi Konser Alanında coşkuyla izlendi.

KARİA ROTARY'DEN 19 MAYIS ETKİNLİĞİKaria Rotary kulübünün davetlisi olarak 19 Mayıs 'da Bodrum'agelen 48 kişilik Sankt Georg Avusturya Lisesi öğrencileri Marmarakolejinde Dans gösterisi yaptı. Konuyla ilgili olarak bir açıklamayapan Karia kulübü başkanı Galip Gür ' Avusturya Lisesi dansgurubunu Bodrum'da gösteri yapması için davet ettik.Tüm dansseverleri bu anlamlı günde saat 20.30 da Marmara Kolejinebekliyoruz. Bu geceden elde edeceğimiz geliri engelli çocuklarabağışlayacağız.' dedi.

BİTEZ’DE 7. ATATÜRK KOŞUSUBitez Belediyesinin her yıl 19 Mayısta yaptığı Atatürk Koşusunun buyıl yedincisi gerçekleştirdi. 12 yaş üzeri herkesin katıldığı etkinlik 4kategoride yapılan yarışma sonucunda dereceye girensporculara kupa, diğer yarışmacılara ise madalya ve katılımbelgesi verildi. Ayrıca ödül töreninde etkinliğe katılan sporcu veizleyicileri sürpriz hediyeler dağıtıldı.

“19 MAYIS 1919’DAN 22 TEMMUZ 2007’YE” 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Haftası’ndaİstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. TürkelMinibaş 18 Mayıs’ta Bodrum Ticaret Odası Konferans Salonu’nda“19 MAYIS 1919’DAN 22 TEMMUZ 2007’YE” konulu bir konferansverdi.

B

TURGUTREİS'TE 19 MAYIS COŞKUSUSabah saatlerinde Turgutreis Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuylabaşlayan kutlamalar, Hayırlı Sabancı Lisesi Konferans Salonu’ndakidans gösterileriyle devam etti, 19 Mayıs Bayramı coşkuyla kutlan-dı, renkli görüntüler yaşandı. Hava muhalefeti nedeniyle Erkin Koray Konseri iptal edilirkenHayırlı Sabancı Lisesi Konferans Salonu’nda yapılan kutlamalarrenkli görüntülere sahne oldu.

Page 7: Bodrum Bülten Haziran 2007

izinde...

� ORTAKENT

� BİTEZ

� TURGUTREİS

Page 8: Bodrum Bülten Haziran 2007

8 BODRUMe ntü

HABER TURU

İZMİR AL SANCAĞABÜRÜNDÜ

Laik bir Türkiye için Ankara TandoğanMeydanında başlayan CumhuriyetMitingi, 13 Mayıs’ta İzmir GündoğduMeydanı'nda 1,5 milyon kişininkatılımıyla gerçekleşti. Bodrum’dansabah 6:00 saatlerinde hareket edenCHP Bodrum İlçe Teşkilatı, AtatürkDüşünce Derneği, Çağdaş YaşamıDestekleme Derneği ve çok sayıdavatandaşın İtfaiye Meydanındatoplanıp Ankara ve İstanbul’dansonra büyük bir coşkuyla Atatürkresimleri ve bayraklarıyla İzmir’ehareket etti.

İzmir’de gerçekleştirilen cokuluyürüyüşe Bodrum Bülten ailesindenEsra Güngör, Burcu Coşgun,Figen-Cansın-Cansu Türkdoğan veRamazan Borazan’da katıldı.

Cumhuriyet Sivil toplum örgütlerininorganizasyonunda gerçekleşenmitinge çevre il ve ilçelerden binlercekişi karadan ve denizden akın etti. “Anamızı da aldık geldik”pankartlarıyla; anneler, çocuklar,gençler ve yaşlılar kırmızı beyazabürünüp, adeta gelincik tarlasıoldular. Gündoğdu MeydanıCumartesi günkü patlama ve 35derece sıcaklığa aldırmadan hıncahınç bir katılımla ve şenlik havasında

13 Mayıs Anneler gününde anneler ve

çocuklar elele rejim için yürüdü...

İzmir’e gidemeyenler Bodrum’da yürüdüAynı gün İzmir’e gidemiyen genç, yaşlı her kesimden kalabalık bir topluluk gazilerle bir-likte Bodrum Marina önünde toplanarak Kale’ye kadar yürüdü. Kale önünde toplananyüzlerce kişi çeşitli sloganlar atarak rejime sahip çıkma çağrısı yaptı.

fotoğraf: ALİ ÖZTÜRK

Page 9: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 10: Bodrum Bülten Haziran 2007

10 BODRUMBülten

Turgutreis Belediyesi ileBodrum Motosiklet Kulübü

organizasyonluğundadüzenlenen yarışlar

karnaval havasında geçti.Türkiye’nin farklı illerinden

gelen 35 sporcu en iyi zamanıelde edebilmek için zorlu

Turgutreis – Mandıra etabındakıyasıya yarıştılar. Yarışları yaklaşık

2000 motor tutkunu izledi.Sporcuların rampalardaki

artistik şovları izleyicilerden bolbol alkış aldı. Yarışlarda zaman

zaman kazalarda meydana geldi.Yarışın ilk kilometresindeki rampada

dengesini kaybeden KemerMotosiklet Kulübü sporcusu Ahmet

Aktaş kaza geçirdi.Motordan düşen Aktaş’a ilk

müdahale olay yerinde yapıldı,ardından hastaneye kaldırıldı.

Oldukça büyük çekişmenin yaşandığıTurgutreis etabında dereceye giren

sporculara kupa ve ilk üçegirenlere 4 bin Ytl. ödül verildi.

Enduro Motosiklet Yarışları’nın Turgutreis’tegeleneksel hale geldiğini belirten Turgureis

Belediye Başkanı Ali Server Yazgan “Yarışlar yinefestival havasında geçti, farklı illerden gelen

motor tutkunları Turgutreis’te heyecanı yaşadılar.Önümüzdeki senelerde yarışları uluslararası

düzeyde gerçekleştireceğiz” dedi.

Turgutreis’te düzenlenen Türkiye Enduro Motosiklet Şampiyonası4. Ayak Turgutreis Etabı yarışları nefesleri kesti, rampalardanatlayarak zaman zaman 10 metre yüksekliğe kadar çıkanyarışçılar izleyicilere heyecanlı anlar yaşattılar. Müthiş çekişmeninyaşandığı Turgutreis – Mandıra etabında zafer, 44.38.10’lukderecesiyle Marmara Motosiklet Kulübü’nden Burak Özel’in oldu. 

HABER TURU���

ENDUROKARNAVALI

Page 11: Bodrum Bülten Haziran 2007

12 AY BOYUNCABODRUM’DA

HİZMETİNİZDEYİZ

Page 12: Bodrum Bülten Haziran 2007

RESTAURANTCAFE & BAR

Page 13: Bodrum Bülten Haziran 2007

13BODRUMe ntü

stanbul Sarayburnu"ndan hareketeden Ankara feribotu, 170 araç ve365 yolcusuyla Bodrum Gemi

Yanaşma İskelesi"ne geldi. Gemi yanaşmaiskelesi ilk gemiyi ağırladı. Bodrum AKP İlçeBaşkanı Macit Gündoğdu Ankara gemisisüvarisi Işık Kaptan'a çiçek sunarak hoşgeldiniz dedi. İstanbul"dan gelen feribotubüyük bir kalabalık karşıladı. Henüz hizmetbinaları tamamlanmayan iskelede yapımcıfirma yetkilileri de yolcuları karşıladı. Yolcularİstanbul"dan Bodrum"a son derece rahatve keyifli bir yolculuk yaptıklarını belirterek;"Bugüne kadar Bodrum"a ya kara ya dahava yoluyla geliyorduk. Deniz yoluylagelmek en rahatı. Hem güzel vakitgeçiriyoruz hem de eğleniyoruz" dediler.

İSKELEYE İLK FERİBOT YANAŞTIİSKELEYE İLK FERİBOT YANAŞTI

Gemini merdivenlerinden inen ve ilk kezgemi yolculuğu yapan Toni ve Rodi isimliKaniş cinsi köpeklerde karaya çıkmanınheyecanını yaşadılar. Bodrum AKP İlçeBaşkanı Macit Gündoğdu Ankara gemisisüvarisi Işık Kaptan'a çiçek sunarak Bu tarihibir gündür diyerek sürdürdüğükonuşmasında, "Bodrum'a hoş geldiniz, 30yıldır mücadelesi verilen bu iskelenin ilkkonuklarısınız, duyduğumuz heyecanıkelimelerle anlatamayız. Tüm Bodrumlularadına sizlere tekrar hoş geldiniz diyorum"şeklinde konuştu. Kaptan Işık iskelenin birazkısa olduğunu belirterek, "Yinede güzel biryanaşma iskelesi yapmışsınız, Bodrum'agirerken manzara bir muhteşem, diğerseferlerde Bodrumlularla buluşmak üzere"dedi.

i

Bodrum Gemi Yanaşma İskelesine ilk feribot yanaştı. İstanbul'dangelen Ankara Feribotu, Gemi yanaşma iskelesinin ilk konuğu oldu.

25-26-27 Mayıs 2007 tarihlerinde, Yalıkavak Çevre ve Fok Araştırmaları Derneği,Yalıkavak Belediyesi ve Port Bodrum Yalıkavak Marina ortak organizasyonu, BOSAD(Bodrum Su Altı Derneği), SUTA (Sualtı Teknolojileri Araştırma Enstitüsü), Muğla ÜniversitesiSu Sporları Topluluğu ve diğer gönüllü dalgıçlar ile serbest tüpsüz dalıcıların katılımıyladenizlerimizdeki kirliliğe dikkat çekmek amacıyla “Yalıkavak Koyu Deniz Dibi TemizliğiEtkinliği” gerçekleştirildi. Roma Batığı bulunması nedeniyle, Bakanlar Kurulu kararıyla2001 yılından beri dalışa yasak olan Yalıkavak koyunda, Yalıkavak Çevre ve FokAraştırmaları Derneği’nin resmi başvurusu ile batık alanı dışında sahil kesiminden 25 m.derinliğe kadar olan alanın dalgıçlar eşliğinde temizlenmesi için, özel denetimli izinalındı. Böylece; ilk defa bir sivil toplum kuruluşunun başvurusuyla alınan izin sonucu,dalışa yasak olan bir alanda dip temizliği yapıldı.

YALIKAVAK’TA BİR İLK…

Page 14: Bodrum Bülten Haziran 2007

14 BODRUMBülten

HABER TURU���

"TCSG 115" Sahil Güvenlik Gemisi ve "Y 111 PINAR1" adlı askerisu tankeri, yıllarca Deniz Kuvvetleri'nde hizmet verdikten sonraemekliliklerinde turizme hizmet edecekler. Eskiyen teknolojilerinedeni ile hizmette geri kalan gemiler bir süre önce hurdayaçıkarıldılar. Parçalanarak imha edileceklerine yapay resifoluşturularak sualtı turizmine hizmet etmelerine karar verilenaskeri teknelerin batırılma törenine ise ilgi çok yoğun oldu.Ulusal basının da büyük ilgi gösterdiği batırma törenine,Bodrum'daki tüm dalış tekneleriyle birlikte Tuğamiral A. LeventTemel, Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan, Bodrum GarnizonKomutanı Çağatay Erdoğan, Bodrum Sualtı Arkeoloji MüzesiMüdürü Yaşar Yıldız, Bodrum Sualtı Derneği Başkanı İhsanKüçükünsal ve Sahil Güvenlik Komutanlığı yetkilileri katıldı.

4 gün arayla batırılan gemiler için düzenlenen törende birdakika saygı duruşu ve ardından istiklal marşı okundu.30 saniye gibi kısa sürede Ege'nin mavi sularına gömülenemektar gemilerin batırılışı sualtı dalgıçları ve robotkameralarla görüntülenirken, törene katılan tüm tekneler desirenlerini çaldılar.

Geminin güvenli ve profesyonelce batırıldığını belirten BodrumSualtı Derneği BOSAD'ın Başkanı İhsan Küçükünsal ise TCSG115'in batırma töreninin hemen ardından yaptığı açıklamadaşunları söyledi; "Bu proje yurtdışındaki dalgıçlardan çok yurt-

içindeki dalgıçların ilgisini çekecek. Çünkü tüm dalgıçlarınhayali bir batığa dalmaktır. Projeyi, hazırladığımız belgeselleyurt dışında da tanıtacağız. Batırılan gemi deniz altındazamanla eski batık şekline dönüşecek. Dalış turizmiyle birliktehem Bodrum'a hem de Türkiye'ye önemli döviz girdisisağlanacak. Projenin gerçekleşmesinde bize destek verenDeniz Kuvvetleri'ne ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'na teşekkürediyorum".

"TCSG 115 Sahil Güvenlik Gemisi", 28.9 metre uzunluğunda,4.70 metre genişliğinde. 1938 senesinde Almanya'da denizeindirildi ve bir süre sonra Türk donanmasına katıldı. Uzun yıllarhizmet veren Alman sınıfı sahil güvenlik gemisi turizm amaçlıbatırılan ilk askeri gemi olma özelliğine sahip oldu. Şimdilerdeise Karada Hırsız koyunda dalma amaçlı buraya gelecekturistleri bekliyor.

"Y 111 PINAR1" adlı askeri su tankeri, 37 metre uzunluğunda ve7 metre genişliğinde; gemi iki yıl önce Deniz Kuvvetleritarafından hurdaya ayrıldı. BOSAD'ın talebi üzerine, su altıyaşamını canlandırmak amacıyla Bodrum'a getirilen Pınar 1,1938 Alman yapımı. 1939 yılında Deniz Kuvvetleri'ne katılangemi su taşıma maksadıyla kullanıldı. Gemi turizm amaçlıbatırılan ikinci askeri gemi olma özelliğini taşıyor ve TCSG 115gibi turistlerin ziyaretini bekliyor.

ONLAR ARTIKEGE'NİN MAVİ DERİNLİKLERİNDEGÖREV YAPACAK

ONLAR ARTIKEGE'NİN MAVİ DERİNLİKLERİNDEGÖREV YAPACAK

Yıllarca su üstünde donanmayahizmet veren 2 askeri gemi artıkEge'nin mavi derinliklerindeturizme hizmet edecek…

3. Bodrum Dalış Festivalikapsamında, dalış turizminicanlandırmak amacıyla DenizKuvvetleri tarafından hurdayaayrılan 2 askeri gemi BodrumKarada açıklarında törenlebatırıldı.

Page 15: Bodrum Bülten Haziran 2007

15BODRUMe ntü

Page 16: Bodrum Bülten Haziran 2007

16 BODRUMe ntü

Yüzyıllar öncesine dayanan Türkhamamı geleneği dünyayı sardı.Bugün Almanya'dan İtalya'ya,İngiltere'den Amerika'ya kadarpek çok ülkede çeşitli bakım vemasajların da yapıldığı Türkhamamları açılıyor. Rus ve Finhamamlarını da tanıyan dünyayine de Türk hamamını tercihediyor.

SAĞLIĞIN EN ESKİ ADRESİ

Akyarlar’da ki

BİZANSHAMAMI“1400 yılsonra

ilattan önce 4’üncü yüzyıldaHelenistik Döneme ait olan antikkent Termera’da bulunan ve

dönemin zenginlerine hizmet verenhamamın, yüzyıllar sonra yeniden kullanılırhale getirilerek değerlendirilmesi için gereklirestorasyon çalışmaları son aşamasında.

Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını KorumaKurulu tarafından “Bizans Hamamı” olaraktescil edilen Akyarlar ’daki tarihi kalıntı,işadamı Murat Balkan’ın sponsorluğundatekrar hayata dönüyor.

Sualtı Arkeolojı Müzesi ArkeologlarındanNurcan Çilesiz başkanlığında Arkeologİsmail Bahçelioğlu, Leman Çimen’le birlikte

sürdürülen çalışmalar sonucunda bölgeninen önemli tarih ve kültür hazinelerinden biridaha ortaya çıkmış olacak.

5 yıl önce bir çoban tarafından raslantısonucu farkedilen hamamın çalışmalarısırasında ortaya çıkan tarihi eserlerin,oluşturulacak açık hava müzesinde sergilen-mesi planlanmakta.

Bölgenin en önemli kültür ve tarih hazine-sinin Akyarlar’da ortaya çıkarıldığını belirtenKazı Başkanı Çilesiz, Türkiye’nin kazı vekurtarma çalışmaları yapıldıktan sonra eskisigibi hizmet verecek olan ilk ve tek eseri olmaözelliğini taşıyacağını söyledi.

5 yıl önce, bir çobantarafından raslantı sonucufarkedilen 1400 yıllık BizansHamamı, devam edenrestorasyon çalışmalarısonuçlandığında tekrarhizmet vermeye başlayacak.Tarihi hamamın çevresi,çıkan tarihi değerlerinsergileneceği Açık HavaMüzesi olacak.

M

HABER TURU

Page 17: Bodrum Bülten Haziran 2007

amam (Arapça hammâm), özelbir düzenle ısıtılarak, sıcak ve soğuksuyu bulunan ve üzeri kubbeliyapıdır.

Hamamın tarihi Romalılar'a kadar uzanır.Vezüv yanardağının patlamasından sonraküller altında kalan Pompei şehrinde yapılankazılar, Romalılar'ın kullandıkları hamamlarıortaya çıkarmıştır. Bu hamamların yalnız te-mizlik için değil, zevk ve eğlence için deyapıldığı anlaşılmaktadır. Romalılarda sınıffarkı olduğu için, hamamlarda kölelerleasillerin giriş kapıları ve yıkandıkları yerlerayrılmıştı. Roma hamamlarında ayrıcabuhar banyosu yeri, soğuk ve sıcak su havuz-ları da vardı.

Türk hamamları veözellikleriTürkler'in İslamiyeti kabul etmeleri ve te-mizliğe ait hükümleri uygulamaları ne-ticesinde, İstanbul'un fethinden sonraburada ve Osmanlı Devleti'nin dört biryanında binlerce hamam yaptılar.On yedinci yüzyılda, sadece İstanbul'da 168büyük çarşı hamamı vardı.

Türk hamamları başlıca üç kısma ayrılır:Soyunma yerleri Yıkanma yerleri: Isıtma yeri (Külhan)

Soyunma yerleriGeniş bir sofa ve çevresinde bölmeli sekilerbulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerdeuzanıp dinlenirler.

Yıkanma yerleriSoğukluktan geçilerek girilen hamamkısmına denir. Burası da bazı bölümlereayrılır: Kurna başı denilen herkesin teker tekeryıkandığı yer, halvet adı verilen kapalı veyalnız başına yıkanma hücreleri. Bir deüzerine uzanıp ter dökülen göbek taşıbulunur. Burası, hamamın mermer kaplızemininden daha yüksek yapılmış ve çeşitligeometrik şekillerde olabilen yerdir.

Isıtma yeri - KülhanHamamın altında olup burada ateş yanar.Ateşten yükselen alev ve duman, mermerzeminin altındaki özel yollardan, duvariçlerinden geçer, tüteklik adı verilenbacadan çıkar.Külhandaki ocağın üzerinde sıcak su kazanı,onun da üzerinde soğuk su deposu bulunur.Ocağın dip kısmındaki birkaç kanal,hamamın yıkanma yerinin ortasındaki göbektaşının altına kadar uzanır.Ocakta yanan odunların tesirli alev vedumanları, bu kanallardan göbek taşınınaltına gider.Bu taşın altındaki karanlık yer çokısındığından buraya cehennem denir.

Çarşı hamamları, haftanın belli günlerindekadınlara, başka günlerde erkeklere açıktır.Çifte hamam olanlar ise birbirine bitişik ikihamam olup, biri kadınlara, diğeri erkeklereayrılmıştır. Bu hamamlar hergün açıktır.İstanbul'un hamamları bütün dünyaca

HSAĞLIĞIN EN ESKİ ADRESİtanınmıştır. Eski oluşu bakımından Bayezit,Çemberlitaş, Hoca Paşa, Fındıklı hamamları,Fatih'te Mehmedağa hamamı vs. vardır.Ayrıca zamanla tahribata dayanamayıpyıkılmış hamamlar da bulunuyordu. Helemeşhur konak hamamlarından hemenhiçbiri bugün kalmamıştır. Yalnız Sarayhamamları (Topkapı ve Dolmabahçe), ayrıdevirlerin mimarlık abidelerine örnek olarak,bugün İstanbul'u süslemektedir.Bunlardan başka, Bursa'nın tabii sıcak vekükürtlü sularıyla meşhur kaplıca hamamları,Gönen kaplıca hamamları ve Türkiye'nindörtbir yanında serpiştirilmiş kaplıca venormal hamamlar da vardır.

Türk hamamlarının bir değişik tarafı da, buharbanyosu esasına dayanan Fin hamamıoluşlarıdır. Bugün dünya spor aleminde,çabuk terleyerek, çok kilo vermek için buhamamlardan faydalanılmaktadır.

Hamamların sağlıkbakımından faydalarıHamamlar, uzun müddet kalmamak şartıyla,sıcak su ve sabunla yapılacak vücut temizliğiiçin iyi bir yıkanma ve temizlenme yerleridir.Hamamda terleyen vücudun, bir bez veyasüngerle ovularak yıkanması, vücutta kandolaşımını kolaylaştırarak insana rahatlık verir.Hamamlarda yıkananların adabı muaşeretkaidelerine uyması gerekir. Hamamda fazlakalmak, sıcaktan soğuğa, soğuktan sıcağazaman zaman çıkmak da vücuda zararlıolabilir. Sağlık sorunlari olan kişilerin çok sıcaksuda yıkanmaları tehlikelidir.

Kullanılan Malzemeler:Takunya: Tahtadan yapılmış terlik.Peştamal: Özel bir bezden üretilmiş banyoyaparken sarınmaya yarayan kumaş.Kese: Sıcak ve bol buharlı ortamdayumuşayan kirlerin vücuttan temizlenmesiiçin özel keselik kumaştan yapılmış elegeçirilerek kullanılan temizlik malzemesi.Kil: Saçların ve derinin temizlenmesihamamlarda çok uzun zaman kullanılmışolan yağlı toprak. Günümüzde yerini çeşitlikozmetik ürünlere bırakmıştır.

Tellaklar/Günümüzde masajeğitimi almış masör veyamasözler:Hamamların en önemli özelliklerinden biritellaklardır. Tellaklar hamam müşterilerininyıkanmasına keselenmesi yardımcı olduklarıgibi iyi birer de masaj uzmanıdırlar.Hamamın göbek taşına uzanıp kendinitellağın ellerine bıraktığınızda vücudunuzdakitüm kemikleri ve adaleleri hissetmeyebaşlarsınız. Çalıştırmayı unuttuğunuz kaslarolduğunu fark edersiniz. Temizlik ve masajfaslı bitip dinlenmeye çekildiğinizde ne kadarferahladığınızı görüp hayretedeceksiniz.

Türkiye'nin her yerinde olduğu gibiBodrum'da da çok kaliteli hamamlar sizleribekliyor. İlçemize geldiğinizde bir hamamsefası yapmayı mutlaka deneyin…

Kaynak: Vikipedi, Özgür Ansiklopedi

Page 18: Bodrum Bülten Haziran 2007

BODRUMe ntü16

% 33.8

% 22.7

% 16.0

% 10.2

% 16.9

1 - Parti

2 - Program, politika

3 - Seçim vaadleri, söylevler

4 - Kişi

5 - Kadro

Geçtiğimiz ay

Bodrum Bülten’in

bodrumajans.comsitesi anket bölümünde“Seçimlerde sizin önceliğinizhangisi?...” sorusunu yöneltip

aşağıdaki şıkları sıraladık:

1- Parti,

2- Kişi,

3- Kadro,

4- Programı, politikası,

5- Seçim vaadleri, söylevleri.

Oylama sırasında gördük ki

Parti’yi önemsiyenler ön

sırada.

Kişi önemli diyenlerle,

Program ve Politika şıkkını

önemsiyenler başabaş

gidiyor.

Seçim vaadleri ve söylevleri

pek önemsenmiyor.

Kadro ise, yani

seçildiklerinde ülkeyi

yönetecek olanlar

sıralamada en son seçenekolarak gözüküyor.

Konu ile ilgili farklıkesimlerden çeşitli kişilere

Hazırlayan: YİĞİT UYGUR

SEÇİMLERDE SİZİN ÖNCELİĞİNİZ HANGİSİ?

S Ç MiESiZiN

Page 19: Bodrum Bülten Haziran 2007

19BODRUMe ntü

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK),seçimlerin 22 Temmuz'dayapılmasına karar vermesiyleişlemeye başlayan seçim sürecisiyaset dünyasını dahareketlendirdi. Abdullah Gül'üncumhurbaşkanı adaylığındançekilmesinin ardından yeni birseçim takvimi belirlenmesiniisteyen Genç Parti'nin talebinimümkün olan en kısa sürelitakvimin işlediğini belirten YSK,GP'nin isteğini de bu gerekçe ilereddetti. 

TBMM'de yapılan genel kurullaGenel seçimin 22 Temmuz'dayapılmasına ilişkin önergeoylandı ve önerge oybirliğiylekabul edildi. Genel Kurulda,görüşmelerin ardından yapılanoylamaya katılan 458 milletve-kilinin tamamı, önerge lehinde oykullandı. Erken seçim yapılmasınailişkin karar, Resmi Gazete'ninmükerrer sayısında da yayımlandıve seçim takvimi işlemeyebaşladı. Başladı tabi amavatandaş kime oy verecek? Hangipartiye oy verecek? Partiye mi oyverecek, adayına mı, ekibe mi,yoksa adayların vaatlerine mi?Seçimler öncesi kamuoyununnabzını yoklayarak, genel

Seçime katılmakoşullarını taşıyan20 siyasi parti var

Genel seçime katılacak partiler:Adalet ve Kalkınma Partisi.Demokrat Parti.Cumhuriyet Halk Partisi.Demokratik Sol PartiSaadet Partisi.Genç Parti.Milliyetçi Hareket Partisi.Büyük Birlik Partisi.Bağımsız Türkiye Partisi.Emek Partisi.Sosyaldemokrat Halk Partisi.Halkın Yükselişi Partisi.Hak ve Özgürlükler Partisi.İşçi Partisi.Türkiye Komünist Partisi.Özgürlük ve Dayanışma Partisi.Hürriyet ve Değişim Partisi.Demokrat Toplum Partisi.Liberal Demokrat Parti.Aydınlık Türkiye Partisi.

İllerden Milletvekili sayıları:Yüksek Seçim Kurulu (YSK), illerin seçimçevrelerine göre çıkaracaklarımilletvekili sayılarını belirledi. Buna göreİstanbul’dan 70, Ankara’dan 29,İzmir’den 24, Muğla’dan 6 milletvekiliseçilecek.

22 Temmuz seçimleri öncesi partilerin ümitettiklerine bakacak olursak; AKP kanadı buseçimlerde oy oranlarının 2002 seçimlerinegöre artacağını ve tek parti olarak iktidarageleceklerini düşünüyor. Öte yandan CHPkanadı ise cumhuriyet mitinglerindekiheyecan ve coşkuyu, vatandaşın hükümeteolan tepkisinin kendilerine iktidar kapılarınıaçacağı görüşünde. İktidar hayaline ortak olmak isteyen vebirleşme yoluna giden DYP ve ANAPtarafında ise aynı iktidar hesapları yapılıyor.Sağ kanadın güçlü partisi MHP de aynıplanlara ortak olmasına rağmen tek başına

iktidar olması fazla olası gözükmüyor.Ancak son seçimlerden bu yanagüçlendiği de kesin. Bu durumda DYP veANAP'ın birleşmesi, MHP'nin güçlenmesi,CHP'nin son atakları, (CHP, prim kaybediyorgibi gözükmesine karşın solda çok reelçıkarsamalara sahip olmayan DSP ile ittifaksivil bir iradenin ürünü. Solda bu birlik olsunolmasın, sol düşünce oylarını gönüllü ya dagönülsüz CHP'de birleştirecek) bana kalırsatüm bu etkenlerle AKP'nin seçimlerdeki oyoranı 2003 seçimlerine kıyasla bir miktardüşürecek. En azından tek parti olarakçıkamayacak. Bu da sandıktan farklıkoalisyon ihtimallerinin çıkacağı anlamınag e l i y o r .

Bu dört parti ihtimalinden yola çıkarak, farklıkoalisyon senaryoları yazmak mümkün. AKP,tek başına iktidar olamayacağı için diğersağ partilerden biriyle yani DP veya MHP yada her ikisi ile koalisyona gidip hükümetikurabilir. CHP ile koalisyona giderse de ohükümeti merak ederim açıkçası (Amasiyasette olmaz diye bir şey yok). Bir diğerolasılık ise CHP, DP, MHP koalisyonu olur, buda AKP'nin oylarını geçeceği için AKP'yi biranda muhalefet partisi haline bilegetirebilir. Tabi DP’nin barajı aşamamaihtimalini de göz ardı etmemek lazım.

Muğla'da tablo ne olacaktır? Bana kalırsaMuğla'dan çıkacak sonuç DP ya da CHPlehine olacaktır. Ancak, kim ya da hangiparti ne vaatlerde bulunuyor. Seçimyasaklarına kadar partilerin bir söylemleortaya çıkması gerekiyor. Sadece çizgileriile tanınan partilerin yeni dönem içinmutlaka bir programları ve Türkiye'ningeleceğine yönelik bir hesapları olmasılazım. Bir anda erken seçime hazırlıksızyakalanan partiler, kendilerine birerprogram politikası hazırlamalı ve halka nevaatler sunacaklarını planlamalılar. Buplanlamalar çok dikkatle yapılmalı, çünküdaha kadrolarını bile yani aday adaylarınıbile yeni oluşturan partiler, bir milletinkaderini tayin etmeye hazırlanırlarken nekadar ciddi olabilecekler, bu zamandarlığında, ne kadar güvenilir vaatlerdebulunacaklar?

Öte yandan, halk hangi partiyi seçerseseçsin, yine de sonuç olarak kazanan tarafuluslararası sermaye mi, AB veya ABD miolacak sorusu ise akla gelen doğal soru?Miting meydanlarını dolduran yığınların "NeABD, ne AB, tam bağımsız Türkiye" feryatlarıne derece gerçekleşecek?Mynet'in Mayıs ayı içinde yaptığı anketteher ne kadar farklı sonuçlar çıkıyor olsa dainternet üzerinden yapılan oylamanın herzaman doğru sonuçlar verdiğineinanmıyorum. Çünkü bu tür oylamalardabazı grup-lar diğerlerinden fazla organizeolabiliyor. Yine de www.mynet.com'dayapılan oylamanın sonuçları şöyle; yaklaşık16 bin okur anketi yanıtlamış. Buna göreAKP % 45'le birinci parti, CHP % 22 ile ikinciparti, MHP % 12 ile üçüncü parti, % 7 ile DPdördüncü parti, GP % 5 ile beşinci parti.

DSP, DTP, Diğer ve Kararsızlar ise %2'lerdekalmış. Yani Mynet'çilere göre meclise üçparti girecek. Yine de sonuç bizim öngördüğümüzden pek farklı değil.

Diğer bazı anketlerden örnekler; ANKA şirketinin araştırmasına göre Mayısayının 3. haftasında durum şöyle: AKP % 44.3, CHP % 20.1, GP % 10, MHP %4.9, ANAP % 4.7, DYP % 3.2, DTP % 4.1, SP% 2.1, DSP % 1.1, Diğer 5.5.

KAMAR'a göre ise durum şöyle: AKP % 36.9,CHP % 16.4, MHP % 8.0, DYP % 4.2, ANAP %2.5, DTP % 4.8, SP % 3.2, GP % 2.6, diğer %3.3, Kararsızlar % 18.

Sonuç her ne olursa olsun koalisyonhükümetiyle sonuçlanacak seçimlerdensonra 11. Cumhurbaşkanının seçilmesigittikçe zorlaşacak. Hatta bu sonuç, ülkeyi

Page 20: Bodrum Bülten Haziran 2007

20 BODRUMe ntü

NE DEDiLER?

kuşamları, kültürleri, ahlak anlayışları beni yansıtmıyor. Kimsemecliste kendi görevini yapmıyor. Herkes kendine düşen işi yapsave vaadler, edilen sözler yerini bulsa çok daha farklı bir yerdebulunabiliriz. Meclise giren önce kendini sonra yakınlarını zenginediyor. Hiçbir partinin bugüne kadar hakkını vererek çalıştığınıgörmedim.

Giray Türker / Reklamcı

Vaadlere karnımız tok. 

Program politika… Aynı zamanda kadro dadiyebilirim, gerçi siyasetin içinde bir andaikisi de önemsiz olabiliyor. Vaadlere karnımız

tok, vaadlere inanacak olsaydık zaten Cem Uzan'ı seçerdik. Tabikadrolar çok parlak olabiliyor ama siyasetin içinde de eriyipgidebiliyor, örnek olarak Erdal İnönü'yü gösterebiliriz.

Damla Anter TikritiBasın Yayın Halkla İlişkiler

Parti, kadro ve program-politika saç ayağıdırbence, eş güdümlü ve birbirini desteklernitelikte olmalı.

Kadro; program politika… Kamu hizmeti verilirken tabi ki parti deönemli. Parti, kadro ve program-politika saç ayağıdır bence, eşgüdümlü ve birbirini destekler nitelikte olmalı. Laik, demokratik birhukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin varlığını ve temellerinisavunacak destekleyecek ve bunları lafta değil, uygulamalarınayansıtacak şeffaf bir yönetim arzusundayız. Seçim yasasının dadeğiştirilmesi yenileştirilmesi lazım ki, tüm bu tepkiler yerini bulsun.

Gülay Türkeri Satış Sorumlusu

Halk şimdi sadece vaadlere bakacak, azıcıkda para dağıtılıyor, sonra seçimler bitiyor. 

Herhalde parti yine de… Ben CHP’yevereceğim oyumu sanırım. Yıllardır ona veri-

yoruz. Baykal'I sevmiyoruz ama yine de başka parti yokgörüşümüzü yansıtacak. Aslına bakarsanız hiç birinin programıyok. Program derseniz yine AKP kazanacaktır zaten. İktidardaolduğu için hali hazırda uyguladığı bir programı mevcut.Halk şimdi sadece vaadlere bakacak, azıcık da para dağıtılıyor,sonra seçimler bitiyor. Henüz hiç birini ekonomik programı yok.

Funda Nazilli / Serbest Meslek

Türkiye'de bu gün sol kanatta güçlü birbirleşimin gerekliliğine inanıyorum ve bunungerçekleşmesini istiyorum.

Oy vereceğim partinin öncelikle kadrosu veideolojisi önemli benim için. Sol düşünceyi temsil eden bir partiolası ve aynı zamanda da programı da önemli. Bu seçimlerde oyvereceğim parti belli ama Türkiye'de bu gün sol kanatta güçlü birbirleşimin gerekliliğine inanıyorum ve bunun gerçekleşmesini istiyo-rum.

Doğan Şahin / Çevirmen

30 sene önce şeriat tehlikesi vardı ama buzamanda artık öyle bir tehlike kalmadı.

Program ve politika tabi ki; teorik olarakprogramlarındakini uygulaması lazım bir

siyesi partinin, oy verme sebebimiz de o. Kim olduğunun benimaçımdan bir önemi yok. Bence ezici bir çoğunlukla AKP alacak.Hem de neden olduğunu söyleyeyim mi? Çünkü sol geçinenler, odemokrat halkçı geçinenler, halkın seçtiği bir parlamentoyu sek-teye uğratmaya çalıştılar. Bu halk muhafazakar bir halk, onlarınçocukları büyüdü, 30 sene önce şeriat tehlikesi vardı ama buzamanda artık öyle bir tehlike kalmadı. İnsanlar bunu biliyor.Türkler zorla Müslüman olmuştur. Oysa İslamiyet Araplara devletkurma fırsatı vermiş. Bu yüzden Arap ülkelerinde devletin temeliolduğu için şeriat doğaldır ama bizim ülkemiz böyle değil. Bunedenle halk da bunu bildiği için AKP'ye oy verecektir.

Cüneyt Karaloğlu / Kaptan, çevreci

Benim arzuladığım toplumdaki bütüngörüşlerin parlamentoya yansıması.

İlke… Benim önceliğim ilke, önce demokratolmak. Demokrat olmadan ne laik olabilirsin

ne de başka bir şey. Seçim vaatleri ile kamuoyunun yanıltılmasıher seçimden önce tüm siyasi partilerin başvurduğu bir yöntem.Maalesef kamuoyunda seçim vaatleri ile etkilenen bir kesimolduğu gerçeğini görmemek mümkün değil. Benim arzuladığımtoplumdaki bütün görüşlerin parlamentoya yansıması, bunun içinde seçim sisteminin bunun önündeki en büyük engel olduğugerçeğinden yola çıkarak ülkedeki bütün demokrasiye inanankesimlerin asgari müştereklerde bir araya gelerek sistemintıkanıklığını açacak formüllerin oluşturulacağına inanıyorum.

Aysu Sarban / Satış Görevlisi 

Öncelikle program ve politikalarına dikkatediyorum.

Ben ilk kez oy kullanacağım. Öncelikleprogram ve politikalarına dikkat ediyorum.

Birde partinin hangi kanatta olduğu benim için önemli. Kesinliklesol kanadın birleşmesi ve güç oluşturması gerekiyor.

Erol Yılmaz / Müzisyen

Herkes kendine düşen işi yapsa ve vaadler,edilen sözler yerini bulsa çok daha farklı biryerde bulunabiliriz.

Politikadan hoşlanmıyorum. Politikayüzünden savaşlar çıkıyor, halklar birbirine düşman oluyor. Amaneyi seçeceğimi de bilmem lazım. Ben solu kendime yakın görüy-orum ama kim kazanacak diye soracak olursanız, bilmiyorum.Partilerin hepsi birbirinden kötü. Türkiye'de beni ve bir çoklarımızıtemsil edecek parti ya da milletvekili yok. Düşünce şekilleri, giyim

S Ç M SiZiNiE

Page 21: Bodrum Bülten Haziran 2007

21BODRUMe ntü

her şey SANKi DÜN gibi...FERRUH DOĞAN / 1997

Seçim yasası değişikliklerinde iki ana eğilim dikkat çekiyor.Varolan nispi temsil sisteminde bazı değişikliklere gitmek ve darbölge sistemini benimsemek. İşte hangi sistemin neyi öngördüğüve birbirlerinden nerede ayrıldıkları... Mevcut seçim sistemindeki yüzde 10 ülke barajı hakkında farklıgörüşler ileri sürülüyor. Bazı partiler seçim barajının düşürülmesiniveya kaldırılmasını önerirken, bazıları da barajın korunmasındanyana. Nispi temsil sistemini iyileştirmek için 1987 ve 1991seçimlerinde başvurulan tercihli oyu, yeniden yürürlüğe sokmayıönerenler de var. Böylelikle seçmen, parti merkezlerinin değilkendisini seçtiği adaylara yönelebiliyor.

TÜRKİYE MİLLETVEKİLLİĞİ SİSTEMİBir diğer öneri, "ülke seçim çevresi milletvekilliği" uygulaması."Türkiye milletvekilliği" diye bilinen bu sistem Turgut Özal'ınöncülüğünde 1995 seçimleri öncesi yasalaşmış, fakat AnayasaMahkemesi tarafından iptal edilmişti. Bu yöntemle seçilecekkontenjan milletvekillerinin parti teşkilatlarının baskısını hissetme-den hareket edebileceği savunuluyor.

DAR BÖLGE ÇOĞUNLUK SİSTEMİUzun yıllardır çeşitli versiyonları uygulanan nispi temsil sistemin-den tamamen vazgeçmeye dönük öneriler de ortaya atılıyor:Bunların başında da, dar bölge çoğunluk sistemi geliyor.Dünyada 211 ülkenin 70'inde dar bölgeli tek turlu seçim sistemiuygulanıyor. Bu sistemde ülke, milletvekili sayısı kadar seçim böl-gesine bölünüyor. Her bölgede en çok oyu alan milletvekiliseçiliyor. Bu sistem Fransa örneğinde olduğu gibi iki turlu olarakda uygulanabiliyor. Dar bölge sisteminde, seçmen partileredeğil, adaylara oy veriyor; ama dar bölge sistemi, etnik, dinselve benzeri yerel otoritelere ağırlık kazandırma ve bazıbölgelerin yalnızca bir parti tarafından temsil edilmesineyol açması gibi sakıncaları nedeniyle de tartışılıyor.

KARMA SİSTEMTartışılan sistemlerden biri de, yine çeşitli ülkelerde uygu-lanan karma sistem. Bu sistemde, milletvekillerinin bir bölümüdar bölge çoğunluk, geri kalanları ise nispi temsille seçiliyor.Bu sistemde milletvekilliklerinin oranı ve tek ya da iki turlu olmasıülkeden ülkeye değişiyor.

SİYASİ PARTİLERİN VE BAĞIMSIZ ADAYLARIN ELDEEDECEKLERİ MİLLETVEKİLİ SAYISININ HESABI

MADDE 34 - Bağımsız adaylar ile yukarıdaki maddede yazılıoranı (%10) aşan siyasî partilerin, bir seçim çevresinde eldeedecekleri milletvekili sayısı aşağıdaki şekilde hesaplanır.

Seçime katılmış siyasî partilerin ve bağımsız adayların adları altalta ve aldıkları geçerli oy sayıları da hizalarına yazılır. Siyasîpartilerin oy sayıları, önce bire, sonra ikiye, sonra üçe ... ilâ oçevrenin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadarbölünür. Elde edilen paylar ile bağımsız adayların aldıkları oylarayırım yapılmaksızın en büyükten en küçüğe doğru sıralanır.Seçim çevresinden çıkacak milletvekili sayısı kadar bu paylarınsahibi olan partilere ve bağımsız adaylara rakamların büyüklüksırasına göre milletvekili tahsis olunur.

Altı milletvekili çıkaracak seçim çevrelerinde bölme işlemi bireksiği ile yapılır. Son kalan milletvekilliği için birbirine eşitrakamlar bulunduğu takdirde, bunlar arasında ad çekilmeksuretiyle tahsis yapılır.Seçime katılan siyasî partilerden hiç birisi yukarıdaki maddedeyazılı oranı aşamamış ise milletvekilleri üçüncü ve dördüncüfıkra hükümlerine göre paylaştırılır.Kontenjan adayı gösterilen seçim çevrelerinde, geçerli oylarınen çoğunu almış olan siyasi partinin kontenjan adayı, seçimçevresi barajını aşıp aşmadığına bakılmaksızın milletvekilliğinikazanmış olur.

SEÇİM SİSTEMLERİ

Page 22: Bodrum Bülten Haziran 2007

22 BODRUMe ntü

SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESİ BODRUM...ERDOĞAN KAYALAR

1950 seçimlerine damgasını vuran Demokrat Nineilmem gözü pek bu nineyi hatırlayabiliyor musunuz?Zannetmiyorum. Genç kuşaklar bilmemekte haklı. Ortayaşlılar çocukluklarını düşünür hafızalarını yoklarlarsabelki.

Bodrum'un Davazlı Hanı. İçerisinde bir kahve. Serin Martakşamlarından biri. Kahve depili. İnsanlar kapıdan taşıyor.Kahvenin ortasında bir sandalye. Üstünde yaşlı bir kadın. Sağ eliarkasında belinin üzerinde. Kahvedeki erkeklere sesleniyor:"Hürriyet isti-yorsanız. Candarma polis baskısına hayır diyorsanızDemokrat Partiye girin. Ne duruyorsunuz? Zeyyat Mandalinci deorda Yıllıkçı Dede de orda. Hiç durmayın! Kaydolun."

Temiz giyimli güzel konuşan bu hanımDemokrat Nine… Eliyle yaptığı badem ezmelerini kocasıOsman dede kalanlarını da Cumhursatıyor.

Cumhur Rukan: "Ninem gibisi yoktur.Demokratın Kralı. Geceleri yatarkenMenderesin resmine sarılır uyurdu.1950 seçimlerine gidiliyor. Şube reisiAlbay beni çağırtmış. Gittim."Kim buDemokrat Nine? Neyin oluyor ?" diyesordu. Ninemdir komutanım diyorum.Sen olmasaydın onu içeri atardım.Seçimlere gidiyoruz yahu. Yaşına başınabakmadan her yerde propaganda yapı-yor dedi. Albay haklıydı. Dedikleri dedoğruydu."

7 Ocak 1946 Ankara Yenişehir'de SümerSokak. Bir apartmanda basın toplantısıvar. Kapıda gelen basın mensuplarınıCelal Bayar, Adnan Menderes, FuatKöprülü karşılıyorlar. Refik Koraltan ortalıkta gözükmüyor. Celal Bayar toplantıyı açıyor. Kelimelerin üstüne basarak ağır ağırkonuşuyor. Bu arada Fuat Köprülü heyecanla salona girerek RefikKoraltan'ın resmi müracaatı İçişleri Bakanlığına verdiğini bildiri-yor. Celal Bayar rahatlıkla Demokrat Partinin kurulduğunu şucümleyle dile getiriyor: "Şu dakikada partimiz resmen teşekkületmiş demektir." * Haber Türkiye'de duyuluyor. Merkeze her yöreden olumluhaberler geliyor. İllerde ve ilçelerde Demokrat Parti teşkilatlarıhızla kuruluyor. Bodrum'da bu hareketten geri kalmıyor. HüseyinBiner "Zeyyat Mandalinci, Derviş Görgün, Mustafa YıllıkçıDemokrat Partiyi kurdular. Biz de hep beraber partiye kaydımızıyaptırdık" diyor.

CHP iktidarı genel seçimleri öne çekiyor. Yani erken seçim kararıalıyor. Yasalar değiştirilerek 21 Temmuz 1946 Pazar günü seçimgünü olarak ilan ediliyor.Bu arada İçişleri Bakanlığı bir bildiri yayımlıyor:

B "Köyleri seçim propagandası vesilesiyle dolaşarak söz söyleyecek kim-selerden karakollara kadar idare ve inzibat kademelerimizdenhüviyetleri hakkında vesika göstermeyenler için şüpheli şahısmuamelesi yapılması tamimen tebliğ olunur.

Emniyet 36957 sayılıdır. Genel Müfettişlik ve Valiliklere yazılmıştır.

İçişleri Bakanı Hilmi URAN*

Sonuçta açık oy gizli tasnifle seçimlere gidildi. CHP 395, DP 66,Bağımsızlar da 4 Millet Vekiliyle meclise girdiler. Ancak heyecandurmuyor. Toplantıların ve gösterilerin ardı arkası kesilmiyordu.

Halk "Yeter! Söz Milletindir" diyebağırıyordu. Günler aylar yıllar çokçabuk geçti.

Yıl 1950. Mecliste sancılı yurttacoşkulu günler yaşanıyordu.Başbakan Şemsettin Günaltay 5545sayılı yeni seçim yasası çıkardı: 16Şubat 1950 Bu yasaya göre oylamagizli sayım açık yapılacaktı. Partilersandık başında görevlibulunduracaktı. Çoğunluk sisteminegöre değerlendirme yapılacaktı.

Etem Demiröz'ü mü soruyorsunuz.O daha askere gitmedi. Olaylarınkenarında dolaşan bir delikanlı.Hafızası güçlü. Çok şey hatırlıyor:"Demokrat Nine her yerde. Evlerde.Sokaklarda… Kahvelerde…Toplantılarda…Yani her taşın altında.İçişleri... Zamanlarda ses düzeni yok.Konuşmacılar sandalye üzerindekonuşurlardı. Önce Hilmi Uran

konuştu. Hacı Resil'in Memet (Mehmet Soykan) yerinden kalkarakseslendi. "Niye geldin. Utanmıyor musun. Nettinde ne istiyon.Ne çabuk unuttun eski günleri." Sonra Vali çıktı sandalyeye.Ceketinin önü açık. Ellerini pantolonun cebine soktu.Konuşmağa başladı: "Her karnı ağrıyan parti kuruyor. Olur mukardeşim?"O zamanlar valiler CHP il başkanlarıydı.

Yıllıkçı Dayı (Mustafa Yıllıkçı) konuşmağa başlayınca güzel veheyecanlı konuşurdu. Kendine hakim olamazdı. O nedenle san-dalyenin iki yanında iki kişi durur paçalarından çekerek YıllıkçıDayıyı uyarırlardı. Gene bir gün Yıllıkçı Dayı sandalyeninüzerinde hararetli hararetli konuşurken kantarın topuzunukaçırıyordu ki Hasan Hüseyin Danacıoğlu ve Hüseyin Binerpaçalarından çektiler. Salondan kahkaha sesleri yükseldi.Pantolon sıyrılıp düşmüştü. Uzun paçalı donuyla Yıllıkçı Dayı"Ne gülüyonuz? İçimdeki zehiri akıtınca zayıfladım. Pantolonumda düştü." Diyerek vaziyeti kurtardı."

Haber Türkiye'de duyuluyor.Merkeze her yöreden olumlu

haberler geliyor.İllerde ve ilçelerde Demokrat

Parti teşkilatları hızla kuruluyor.Bodrum'da bu hareketten geri

kalmıyor. Hüseyin Biner "ZeyyatMandalinci, Derviş Görgün,Mustafa Yıllıkçı Demokrat

Partiyi kurdular.Biz de hep beraber partiye

kaydımızı yaptırdık" diyor.

Page 23: Bodrum Bülten Haziran 2007

14 Mayıs 1950 Pazar. Denizli İnönü Lisesi yatakhanesi.Arkadaşlarla yatak keyfi yapıyoruz. Pazar günleri saat dokuzakadar yatma izni var. Ama nöbetçi öğretmenimiz küt diye içerigiriyor. "Kalkın! Aşağıda bayram var. Hadi hadi Aşağıya inin."Diyerek üzerimizden yorganlarımızı çekiyor. Aşağıya iniyoruz.Birde ne görelim upuzun koridorlar insanlar doldurmamış mı?

Bodrum'da Demokrat Nine seçim sandığının biraz ilerisinde oykullanmaya gelenleri durduruyor. Koynundan çıkardığı oypusulalarını verirken "hadi göreyim sizi" diyerek seçmenlerinarkasını sıvazlıyor.

14 Mayıs 1950 Türk demokrasisinde unutulmaz bir gün.Yeni bir sayfa… Oyların %53'ünü alan Demokrat Parti 408 MilletVekiliyle iktidar. CHP 69 Bağımsızlar 9 Millet Vekiliyle TBMM detemsil ediliyorlar.

Mazbatalarını alan Millet Vekilleri Ankara yolcusu. ZeyyatMandalinci çarşı kapısında omuzlara alınıyor. Alkışlarladavullarla zurnalarla arkasından tenekelerle sular dökülerek,

Yokuşbaşı'na kadar getiriliyor… Bekleyen otomobile bindirili-yor. Ve Ticaret Bakanlığına giden yol Bodrum'dan başlıyor. O günlerin seçim kazandıran afişi… Zihinlerden silinmeyensözü…

"Yeter ! Söz Milletindir."

*Avukat Orhan Cemal Fersoy Adnan Menderes kitabı.

Page 24: Bodrum Bülten Haziran 2007

24 BODRUMe ntü

BODRUM TUTKUNLARI söyleşi / fotoğraf: YİĞİT UYGUR

"ENDER GÜZEYBÜTÜNSELSANAT MÜZESİ"KAPILARINIAÇIYOR...

Enderve

MeltemGüzey

“Zaten bu bütünsel sanatkavramı mevcut bir kavram.

Bu bir ekol aslında,Almanya'da dile

getirilmiş ilk defa.Kısaca 5 duyuya

hitap edensanat diye

isimlendirebiliriz”.

Page 25: Bodrum Bülten Haziran 2007

BODRUMe ntü 25

Bodrum'da Ressam,Heykeltıraş Ender Güzey veprojenin fikir annesi MeltemGüzey tarafından hayatbulan Bütünsel Sanat MüzesiHaziran'da kapılarınısanatseverlerin ilgisineaçıyor…Dünyanın 7 harikasından biriolan Mausoleum'unkalıntılarına doğru çıkan taşdöşemeli, buram buramBodrum kokan bir sokakta,hemen hemen 200 yaşındakitarihi musandıralı bir taşbina, restore edilerek16 Haziran 2007 tarihinde"Ender Güzey Bütünsel SanatMüzesi" adıyla açılacak.Müzenin açılışı Ender Güzeyile Amerikalı ressamlar SaraMast ve Terry Carlson'uneserlerinin sergilendiği biretkinlikle gerçekleşecek.Ender Güzey'in 37 yıllıksanatsal çalışmalarındanörnekler sunacak olan müze,uluslararası sanatçıları daönümüzdeki dönemlerdekonuk edecek, sergilerdüzenleyecek ve farklıkültürel çalışmalara evsahipliği yapacak.Müzenin açılışından önceBodrum Bülten dergisinimüzede konuk eden Güzeyçiftine, "Ender GüzeyBütünsel Sanat Müzesi"hakkında sorular yönelttik veBodrum'a olan tutkularını

Bodrum'la  tanışmanız  ne  zamana  rastlıyor,  nasılgeldiniz, nasıl buluştunuz, genel olarak bize hemkendinizi,  hem  sizin  Bodrumunuzu  anlatırmısınız?Ender Güzey - Meltem Bağdat'tan geldi,ben İstanbul'dan geldim, burada buluştukve birlikte bu müzeyi kurmaya karar verdik.

O halde  bayanlara  öncelik  tanıyalım  ve MeltemHanım'a  sormak  istiyorum,  Neden  Bağdat,  neyapıyordunuz Bağdat'ta?Meltem Güzey - Orada çalışıyordum ve 10yıl kadar Bağdat'ta yaşadım. Savaş'tan sonrada orada kaldım ama güvenlik riski çok yük-selince Bodrum'a geldim. Demek gelmeminbir nedeni varmış.

Ne yapıyordunuz Bağdat'ta?M.G - Normal yasal ticari faaliyetler, BirleşmişMilletlerle çalışıyordum, resmi bir görev değilama müteahhit olarak, orta boy projelerleilgili çalışmalarım vardı.

Ender  Bey,  siz  nasıl  geldiniz  Bodrum'a  veBodrum'a gelmeden önce neler yaptınız?E.G - Ben, biliyorsun Yiğit, senelerce yurtdışında yaşadım. 30 seneden fazlaAlmanya'da Münih'teydim. Ama bu sürekliİstanbul, Münih arası gidip gelmelerlegeçiyordu. Sonra baktım, İstanbul'daki atö-lyede daha faza vakit geçiriyorum. SonundaMünih'teki atölyeyi kapatıp, İstanbul'dakiatölyede çalışmaya başladım. Bodrum herzaman arka planda benim tutkum… BenBodrum'a da ilk olarak denizden gelmiştim.Deniz tarafını, Gökova'yı filan daha iyitanıyorum. Bodrum'un kara tarafını tanımayayeni başladım. Sonra Meltem'le tanıştık vehızlı bir şekilde evlendik.

Siz daha önce gelmiş miydiniz Bodrum'a MeltemHanım?M.G - Ben aslında yarı Bodrumlu sayılırım.Anne tarafım Bodrumlu, küçüklüğümdenberi gelip gidiyordum. Son 3 yıldır da bu evinrestorasyonu için gelip gidiyorum.

Peki, "kimlerdensin sen" diye sorsam?M.G - Referans çok kötü; "Garyenler" diyegeçiyor, "Karı yiyenler" demek… Çünkü 4hanım öldüren bir büyükbabaya sahibim.Milaslı aslında büyükbabam…

Güzey çifti şakalaşıyor: E.G - Valla annen konuşmaz bir dahaseninle…M.G - Gerçekler balçık sıvanmaz… Ama tabibenim Bodrum'da kalışlarım maksimum birhafta şeklindeydi. Geçen yaz %80'e çıktı.Enderle tanışınca % 100'e çıktı, sonra daevlendik zaten.

Peki, madem Bodrumlusunuz, Bodrum'dan ayrılışnasıl oldu. Doğum Bodrum herhalde?M.G - Yok yok, doğum Trabzon, benBodrum'a yaz tatillerinde geliyordum, o dabirkaç hafta… Trabzon'da da tesadüfendoğdum.

Ender  Bey,  siz  Bodrum'a  ilk  ne  zaman  ve  nasılgeldiniz? Deniz yoluyla demiştiniz sanırım...E.G - Benim ilk Bodrum'a gelişim 80 senesiydisanırım, evet 80 başıydı. Hollanda'da ufak birtekne almıştım. Birkaç sene oradakullandıktan sonra Bodrum'a getirdim, yalnızbaşıma 2-3 aylık uzun bir seyirden sonraBodrum'a geldim. Yadigar, hala bende, şuan Marmaris Hisarönü'nde demirli ama onu u

Page 26: Bodrum Bülten Haziran 2007

26 BODRUMe ntü

gibi sanatçıların da ifade şekli olmuş, bunedenle çok yeni bir felsefe veya bir kavramdeğil. Kısaca 5 duyuya hitap eden sanatdiye isimlendirebiliriz.

Örnekleri vardır sanırım, hatta bildiğim kadarı ilesizin gerçekleştirdiğiniz bazı performanslar da var

bu konseptte.E.G - Var tabii ki, örneğin "Magna Mater" pro-jesi… Bu bir dans projesi oluyor sonuçta.Kendini dansla ifade eden ama bir şekildeevvela heykelimsi bir objeyle başlayıp ondandansa ve müziğe dönüşen sonra bukurgudan tekrar yeni bir obje oluşturan birproje, bir kurgu, bir dramaturji yani bir sahneoyunu bile bunun içinde olabilir. MagnaMater, evrenin 4 ana unsurunu temsil eden

bir performanstı ve 4 dansçı, danslarıylabirlikte objenin oluşmasını sağladılar. Bu objesonuçta kendi kurgusu içinde yenidendoğuşu veya evrensel bir doğuşu sembolizeetti.

Buradan, müzede bu  tür projelerin var olacağınımı anlıyoruz?E.G - Buna benzer projelerin daha çokdökünamtasyonları yani belgeselleri veonlardan meydana çıkan ürünlersergilenecek burada. Fakat bütünsel sanatmüzemiz yalnız bu mekan içinde değil, bu

bahçenin dışına taşan bir proje olacak.Nasıl olacak; işbirliği yaptığımızsanatçılarla "Land Art" projeleri,performans projeleri, Bodrum veyadışında da gerçekleşebilecek.

Müzeyle ilgili bilgi verebilir misiniz?M.G - Bina 230 m kare, 3 kat. Yaklaşık 200

yıllık. Bodrum yarımadasında saklanan enbüyük çaptaki musandıralı kule tipi bir ev…Restorasyonu 3 yıla yakın sürdü ve tamamenorijinal ebatlarına ve malzemelerine bağlıkalındı. Tarihi bir eser, Kültür Bakanlığı AnıtlarKurulunun müsaadesi ve gözetimindeyapıldı.

Kim yaptı?M.G - Ben yaptım.

Müze  olarak mı  planlamıştınız?  Yoksa  sonradanmı karar verdiniz?M.G - Aslında bilinçaltında herhaldeönceden planlandı. Çünkü hem bahçedekinişlerin içindeki aydınlatmalar, binanın iç vedış aydınlatması sanki bir müze olacakmış

da alacağım yanıma bu yıl. Ben deniztutkunu bir adamım, her zaman bir sukenarında olmayı tercih ettim.

Peki,  özel  bir  Bodrum  tutkunluğu  var  mı  sizdeyoksa deniz kenarı olsun yeter mi diyorsunuz?E.G - Hayır, deniz olsun yeter değil tabi; bubölgenin, Ege'nin ve özellikle Bodrum'unkendine has bir tılsımı olduğuna inanıyorum.Yani bu kadar kültür birikimi olan bir yerincezbediciliğinin bir nedeni var. Bütün bumedeniyetleri üzerinde barındıran bir toprakolarak bir büyüsü var Bodrumyarımadasının. Ne kadar üzerinde farklı veBodrum'a yakışmayan faaliyetler olsadahi, mimariler gibi; yine de Bodrum'untoprağında bir kültür birikimi var. O beniçok çekti.

Biraz  da  Ender  Güzey  Bütünsel  SanatMüzesi'nden bahsedelim, bu fikir nasıl doğdu?E.G - Evet, fikir aslında Meltem'den çıktı.Tabi her sanatçının hayalinde kendi müzesiolması gibi bir şey yoktur ama bu çok idealbir düşünce. Eserlerinin korunabileceği,barınabileceği bir mekanda olması tabicezbediyor. Bu fikrin üstüne çok hızlı gittik,gerçekleştirmek için faaliyetlere giriştik.

Bütünsel sanat müzesi olarak isimlendirme-mizin sebebi ise; benim yaptığım sanatsalçalışmalar çok farklı boyutlarda ifadelertaşıyor, çok farklı tekniklerle ifadeler taşıyor.Zaten bu bütünsel sanat kavramı mevcut birkavram. Bu bir ekol aslında, Almanya'da dilegetirilmiş ilk defa. Aslında bu sadece bizimdönemimizin ya da çağdaş sanatın bir ifadetarzı değil. Bosch'tan başla, da Vinci'nin vs.

BODRUM TUTKUNLARI

Bunabenzer  projelerin  daha

çok  dökünamtasyonları  yanibelgeselleri ve onlardan meydana çıkan

ürünler  sergilenecek  burada.  Fakatbütünsel  sanat  müzemiz  yalnız  bu  mekaniçinde  değil,  bu  bahçenin  dışına  taşan  birproje  olacak.  Nasıl  olacak;  işbirliğiyaptığımız  sanatçılarla  "Land  Art"  pro-jeleri,  performans  projeleri,

Bodrum  veya  dışında  da

Page 27: Bodrum Bülten Haziran 2007

BODRUMe ntü 27

gibi yapıldı. Konut olarak yaşaması biraz zorbir ev aslında, 40 yıldır da kullanılmıyormuş.Dolayısıyla bu kadar hırpalandıktan sonraziyaretçileri ile çocuklarla neşelenmeyi hakeden bir binaydı bence.

Burayı satın mı aldınız yoksa aileden size ait birmülk müydü?M.G - Burayı satın aldım. Eski sahibi deMuğla'dan gelme bir bayan. Aslında buranınsahipleri genelde hep bayanlar olmuş. Sonsahibi de ölünce 40 yıl kadar boş kalmış.

Sergileme alanı ne kadar?E.G - Aslında oldukça geniş bir alanımız var;85 metre… 240 metre kare alanımız varama duvarlar 65 cm olduğu için alanı birazdaraltıyor. Binanın iç kısmında benimeserlerim sergilenecek ama temalarına göredönem dönem değişecek. Bahçe galerimizmisafir sanatçıları konuk edecek.Bahçemizde de içerdeki gibi alarm sistemiolacak. Kısmen de camdan bir pavilyon tarzıkapalı bir alanımız olacak.

Türkiye'de bir benzeri var mı acaba bu müzenin?E.G - Özel müze olarak bunun benzeri birmüze yok; özellikle bütünsel sanat müzesiolarak yok. Fakat tarihi bir binada açılmışbaşka müzeler var. Burhan Doğançaymüzesi var İstanbul'da; bunun dışındaDevrim Erbil, Balıkesir'de belediye binasındabir müze kurdu. Hüsamettin Koçak bir müzekurdu, o da belediye bünyesinde…

16  Haziran'da  bir  sergi  açılışı  olacak,  aynızamanda  müzenin  de  açılışı  yapılacak,  bu  ilksergiden bahsedebilir miyiz?E.G - Ben geçen sene Montana Üniversite-si'ne davetliydim. Montana Üniversitesi'yle degelecekte çok somut iş birlikleri yapacağız.Bu kapsamda 2008 senesinde bir yazakademisi yapacağız ve Montana'dan 20master öğrencisi gelecek. Bu güzel sanatlarfakültesinde görevli profesör Sara Mast veTerry Carlson şu an konuklarımız. Onlarburaya gelmeden önce 2 hafta kadar birTürkiye gezisi yaptılar. Bu 2 haftalık Türkiyegezileri sırasında malzemeler topladılar.Burada da çalışarak eserlerinihazırlayacaklar, 16 Haziran'da Bodrum'dahazırladıkları çalışmaları sergileyeceğiz. Sara,mitolojik konuları, eski yazıları veya haritalarıbaz alarak üzerinde bal mumu ile çalışarak,kendine has bir teknikle çalışıyor. Terry isekalıntıları topluyor. Çöp toplayıcısı diyeyimama çöpe hiç benzemeyen şeyler üretiyor.Sizinle otururken, sigara paketinizden birparça kopartır, oradan başka bir şey alır veeserlerini böyle üretiyor. Burada olmaktançok memnunlar. Kaleyi ve müzeyi gezdiler,mutlaka ilham alacaklar. Montana Üniver-sitesi Provost'unun da gelme ihtimali var.Birlikte daha somut projeler üzerinedeğerlendirmeler yapacağız. 2008senesindeki yaz okulu projesinin ardındanimkanlarımız el verdiği ölçüde 2009senesinin resmi kış sömestrini buraya almayıplanlıyoruz ama belirteyim masteröğrencileri için olacak bu proje.

Bunun yanı sıra müze pedagojisi olarak

özellikle ilkokul çocuklarına hitap edecekprog-ramlarımız var ama tabi hakikatenuzman kişilerle planlıyoruz. Artı workshop tarzıçalışmalarımız da olacak.

Bunca  emek  ve masraf  var.  Bir  sponsorunuz  varmı?E.G - Biz sponsorlukları koyduğu katkıoranında isimlendirdik. Yani hani derler ya,ana sponsor, 2. sponsor ya da altın sponsor,gümüş sponsor; biz bu kavramı mitolojik te-rimlerden yararlanarak isimlendirdik. Anasponsora "Zeus" adını verdik. Bir altında katkıkoyacak sponsorlara "Apollo", onunaltındakine "Poseidon" ve onun da altındakisponsorlara "Dionysos" dedik ama şu an içinZeus ve Apollo sponsorumuz yok. Bu konudaçalışmalarımız sürüyor ve sanata duyarlıfirmalardan gelecek desteklere açığız. Öteyandan 2 Poseidon sponsorumuz var, biri;Siemens Türk A.Ş müzenin kapalı ve açıkalanlarını en son güvenlik teknolojileri iledonatarak, alarm sistemini kuruyor. Diğeri iseAsya Uluslararası Nakliyat LTD. Tüm sanateserlerimizin sigortalı nakliyesini üstlendi. Biradet de Diosysos sponsorumuz var. Bu spon-sor ise Elektromotor Spot firması; müzenintüm aydınlatma sistemini kuruyor.

Bodrumla  ilgili  eklemek  istediğiniz  bir  şey  varmı?E.G - Eee, tabi Bodrum'la ilgili çokönemsediğim bazı noktalar var. Şöyle;herkes Bodrum'un yalnız bir bar kültürü ileanılmasından şikayetçi; özellikle yerel yöne-timler. Fakat bunun böyle olmaması içinhiçbir fikirleri de yok. Ve bilen kişileredanışmakla ilgili de bir fikirleri yok. Hakikatenbu konulara emek vermiş insanlardan fikiralmaları gerekiyor. Örneğin, Gümbetkavşağına dikilen Atatürk Heykeli bence sonderece utanç verici bir heykel, yani böyleşakalar yapmasınlar. Polyester bir heykeldikip, eline de bir zeytin dalı verip, ortalıktaböyle komiklikler yapmasınlar. Dalga mıgeçiyorlar. Çok net soruyorum, ya da bununfarkında değiller mi? Sanat şaka değildir, birbilimsel daldır. Atatürk, hele hiç şaka değildir.Ne yapılır; bir yarışma açılır, Atatürk'ünçağdaş bir heykeli dikilir. Bu heykelleri üretenbirkaç bilinçsiz, tüccar ve ticarethane var.Düşünebiliyor musun polyester heykelin fiyatı20 bin ytl, altındaki kaidenin de fiyatı 20 binytl. Sonuçta böyle bir şey çıkar. Sanatın da birdeğeri var. Bunu planlamadan yaparlarsaböyle bir şey çıkar.

Bodrum  hakkında  söyleyeceğiniz  son  söz  nedir?Sizler de birer Bodrum tutkunu musunuz?M.G - Bodrum bana şans getirdi. Ben, bura-da Ender'i buldum, zaten her zamansevdiğim bir yerdi. Ender'in dediğine dekatılıyorum, kesinlikle tılsımı olan bir yer. Biz bugürültü patırtının arasında farkına varmıyoruzama biraz sesiz bir köşeye gidince veyaarkeolojik kalıntıların arasına girince insanbunu hissediyor. Yoksa bu kadar yatırımyapıp, zamanımızı harcamazdık değil mi?

E.G - Evet demek ki öyleyiz, açıkçası ben birİstanbul aşığıyım ama İstanbul'dan vaz-geçeceğimi ya da bu kadar uzakkalabileceğimi hiç düşünmezdim, şimdi

Page 28: Bodrum Bülten Haziran 2007

Bir insan böyle bir mesleği niçin ve ne zaman vemerak eder? Daha doğru bir deyişle SayınAbdullah Servet, bir beyin cerrahı olmaya nasılkarar vermiştir? Gelin, önce bunları öğrenelim: "Tıp eğitimini alma fikri Lise I de kafamdakesinleşti. O yıl biriktirdiğim bütünharçlıklarımla devamlı özlemini duyduğumbir mikroskop aldım. Bununla çok fazlaişlevsel bir çalışma yapmasam da o beni,biyoloji ve bağlantılı olarak tıp eğitiminebağladı ve İstanbul Tıp Fakültesine 1965yılında girdim. Tıp fakültesinin son sınıfındapsiki-yatri (o zaman nöroloji ve psikiyatriberaber yapılıyordu nöro-psikiyatri diye)dalında uzmanlık eğitimine karar verdim.Askerlik görevinden sonra Bakırköy Sinir veRuh Hastalıkları Hastanesinde asistan olarakbaşladım. O zamanki tıbbi ve teknikolanaklar gerçekten çok yetersizdi. Bir EEG(Beyin elektrosu) vardı ve buradakitetkiklerin randevu süresi 3 ayı bulmaktaydı.Nöroloji ve Hasan Tahsin Pavyon'u dışındakalan 13- 14 servis gerçek bir tımarhane idi.Orada lise yıllarından çok iyi tanıdığım veaynı zamanda sıra arkadaşımın kardeşinibaşarı ile tedavi ederek evine taburcu ettik.

Onu tanıyalı şöyle böyle on yıl oldu. RotaryKulübü'nün yeni üyelerinden biriydi. Başlardabiraz mesafeli olan dostluğumuz giderek ilerledive aramızda bir ağabey-kardeş ilişkisi oluştu.Mesleğinin gereği olan ağırbaşlılığı, yeri gelincebir kenara bırakmayı başaracak kadar içten birinsandı. Aslına bakarsanız bunu şöyledeğerlendirmem daha doğru olacak; o hiçbirzaman mesleğinin üzerine gölge düşürmedenözel yaşamını büyük bir içtenlikle hepimiz gibisürdürmeyi başarabilen ender insanlardanbiriydi. İyi bir eş, iyi bir baba ve çevresindekileriçin de çok iyi bir dosttu. Okumayı, müzikdinlemeyi, sinemayı, tiyatroyu, opera ve bale'yiseven; sosyal yaşam içindeki yerini her zamandoldurmayı bilen bir insandı.

Ben merak ediyordum. Hem bir insan olarakhem de bir gazeteci olarak. Kuşkusuz benim gibimerak etmekte olan pek çok insan vardır diyedüşündüm. Acaba bütün bunların yanıtını alsamda bunu yayınlayabilsem nasıl olurdu? Yakındantanıdığı, ya da pek çoğunu hiç tanımadığı; genç-yaşlı, köylü-kentli, varsıl-yoksul pek çok insanın,umutlarıyla birlikte yaşamlarını avuçlarınıniçinde tutan bir insan olarak nasıl duygulartaşıyordu ve bu durum onun yaşamı üstündeolumlu ya da olumsuz nasıl bir etki yaratıyordu?Bir bakıma, insan hayatının en önemli faktör-lerinden biri, belki de birincisi olan beyinüzerindeki bu adeta Tanrısal üstünlük onunözellikle de psikolojik yapısında bir çalkantıyayol açıyor muydu ve o bu dalgaları nasılgöğüsleyebiliyordu? Bu durum onun iç dünyasınınasıl

Sessiz, sakin, tümdavranışlarıyla mesleğininomuzlarına yüklemiş olduğuağır yükü onurla taşımayısürdüren ve iş hayatındaolduğu gibi, özel yaşamındada ilişkilerini aynı zarafetleyürüten dost canlısı bir insan.O bir doktor. Operatördoktor. Bir beyin cerrahı.Halkın dilinde adı böyle:Beyin cerrahı. Tıp dilindekiadı ise: Neroşirürji uzmanı.Dr. Abdullah Servet.

ODTÜ'nün çok parlak bir öğrencisi olan budelikanlı hastaneden ayrıldıktan 2 ay sonraintihar etti. Bu olaydan sonra psikiyatriyeolan inancım zayıfladı. Kendimi nörolojipsikiyatrinin en yakın branşı olan nöroşirürjiuzmanlığını seçtim ve Almanya'da birklinikle yazışarak 1973 senesindeAlmanya'ya gittim. Rhur Üniversitesindeuzmanlık ve uzmanlık sonrası eğitimi aldım."

Peki Dr. Abdullah Servet ilk ameliyatını ne zamanyapmıştı acaba ve daha sonraki çalışmalar nasılgelişmişti? Beyin cerrahı olarak geçen yaklaşıkotuz beş yıllık süreyi bir film şeridi gibi bizleresunabilir miydi?"İlk ameliyatım aslında beyin cerrahisi değilgenel cerrahi alanında oldu. Tıp fakültesi 5.sınıfında yaz tatilinde İstanbul'danGaziantep'e gittim. Herkes artık beni doktorolarak kabul edip muayeneye gelmeyebaşladı. Bunlardan birisi fakir bir ailenin 7-8yaşlarındaki çocuğu idi. Büyük bir dikişiğnesine basmış ve iğne kırılıp ayaktabanında kaybolmuş. Gittiği hastanedebunun ameliyathane ortamındaçıkarılabileceği söylenip bir hesap

"Evet! Ne yazık ki; gençliğimizde içkimasalarımızın en güzel mezelerindenbiri olan beyin salatasını 25-30 yıldır

yiyemediğim bir gerçek." 

İÇİMİZDEN BİRİ

söyleşi: BÜLENT AKKURT

Beyin Cerrahı Dr. ABDULLAH SERVET

28 BODRUMe ntü

Page 29: Bodrum Bülten Haziran 2007

ailenin bunu ödeyecek güçleri olmadığıiçin çocuğu bana getirmişlerdi. Yeterli tıbbibilgim ve medeni cesaretim olmakla birliktebu iğneyi çıkartmak için teknik imkânımyoktu. Halamın kızı Gaziantep DevletHastanesinde hemşire idi. Ondan ufak bircerrahi set getirmesinin mümkün olupolmadığını sordum. Çok iyi insani ilişkileriolan Müzeyyen Hemşire bana devlet has-tanesinden bir ameliyat seti getirmeyibaşardı. Lokal anestezi ile iğneyi başarı ileçıkarttım. Beyin cerrahı olarak ilk müdahalemiAlmanya'da Rhur Üniversitesinde Prof. Dr.Lausberg'in yıllık izne çıkıp özelameliyatlarını benim yapmamı istediğindeyaşadım. Bu verilen önemli bir yetki veönemli bir sorumluluktu. Daha önceleri kon-sülte edip ameliyata ve ameliyatın biçimineortak karar verirken şimdi tüm karar vesorumluluk yalnız benim omuzlarımdaydı. Almanya'da 10,5 yıl çalıştıktan sonraTürkiye'ye döndüm ve İstanbul Çapa dabeyin cerrahisi kliniğinde kısa bir süreçalıştım. Gerek klinik içi gerekse eskiöğrenci harekelerine katılmış olmamdolayısıyla sicilim bahane edilerek devletgörevi uzunca süre mümkün olmadı. Özelbir hastanede iki sene çalıştıktan sonraaskeri darbenin izleri ve baskılarısilinmeye başlayınca 1985 yılındaİstanbul Okmeydanı EğitimHastanesi’nde devlet görevinebaşlayabildim. Burada uzman,baş asistan, şef yardımcılığı vevekil şefliği görevlerinden sonra1998 yılında Bodrum'ataşındım. Bu ta-rihten beri ÖzelBodrum Hastanesi'nde BeyinCerrahisi ve Yönetim KuruluBaşkanı olarak görevyapmaktayım. Beyin cerrahisi doktorluğunu 35yıldır yürütüyorum. Bir beyincerrahı en verimli dönemimeslekteki 10’uncu yılından itibarenbaşlayıp bazen 65 yaşında sonlanır,bazen de ünlü beyin cerrahi Prof. Dr. GaziYAŞARGİL'de olduğu gibi 75 yaşına kadarda devam edebilir."

Sayın Dr. Servet'in bir bakıma tüm yaşamınıadamış olduğu mesleğinde; eline bisturi'yi almışolduğu tarihten buyana gelişmeler nelerdiacaba?"Beyin cerrahisinde benim mesleğebaşladığım 1970'li yıllarda gerek teşhis,gerek ameliyat olanakları çok zordu. Birhastanın teşhisinde harcanan zamanameliyattan çok daha zor ve çok dahadeğişik teşhis metotlarını kullanmayı gerek-tirirdi. O zamanlar ne beyin tomografisi neMR gibi modern teşhis yöntemleri yoktu.Elimizdeki imkanlar EEG (beyin elektrosu)anjio grafi ve pneumoenflagrafi (belden sualıp hava vererek beyin boşluklarındahavanın toplanma biçimine göre beyindetümör olup olmadığına karar verme)dışında teşhis imkânı yoktu. Bunlarla ancakbeyinde bir patoloji olduğunu görebilirdikama bunun bir tümör mü, bir kist mi yahutbir kanama mı olduğunun ayırdıyapılamazdı. Bugün gelişen teşhis metotları

ile beyindeki bir patolojinin büyüklüğü hemmilimetrik olarak tespit edilebilmekte hemde ameliyattan önce iyi huylu olupolmadığı kesin olarak tespitedilebilmektedir. Bu teşhis metotlarının gelişmesine paralelolarak ameliyat teknikleri de hızla gelişmişmikro cerrahi yöntemi ile ameliyatbaşarıları inanılmaz ölçüde yükselmiştir.Mikro cerrahi yöntemi ilk olarak Prof. Dr.Gazi YAŞARGİL gibi seçkin beyin cerrahlarıtarafından kullanılmış daha sonra tümdünyada yaygın olarak kullanılır halegelmiştir. Artık basit bel fıtığı ameliyatlarındabile mikro cerrahi yöntemini kullanmaktayız.Böylece hasta bel ameliyatından sonraaynı gün veya ertesi gün evine gönde-rilmektedir. Mikro cerrahinin gelişmesi ilegeniş ameliyat ekipleri gereksiz halegelmiştir. Bir beyin cerrahı tek başına en zorbeyin ameliyatlarını yapabilmektedir. Buyöntem çok uzun süren beyin ameliyatları

süresini de kısaltmıştır. Böylece 8-10 saatsüren ameliyatlar 2-3 saatte inmiştir. Budurum ekonomik olarak hastalara dayansımaktadır.”

Günlerce haftalarca hastanede yatan hastalar enbüyük  ameliyatlardan  sonra  bile  kısa  süredeevlerine gönderilebilmektedir. Bir beyin cerrahı; önemli bir ameliyatın (ki; sanı-yorum  bir  beyin  ameliyatının  önemsizi  yokturama,  kuşkusuz  çok  önemli  olanları  vardır)öncesinde  ve  sonrasında  özellikle  de  psikolojikaçıdan  neler  hisseder  ve  kendisini  böyle  biroperasyona  nasıl  hazırlar?  Örneğin  bir  akşamönce eşiyle  çocuğu  ile bir  sinemaya  ya da  tiyat-roya  gidip  temsil  seyredebilir  mi?  Ya  da  birtoplantıya  katılabilir  mi?  Bir  davette  içki  içipyemek yiyebilir mi?  Bu soru ameliyat sonrası içinde geçerlidir. Saatler süren bir operasyon sonrasıbelki fiziki yorgunluğu atmak o kadar zor olmaya-bilir  ama,  ya  psikolojik  yorgunluktansıyrılabilmek ve günlük yaşama dönebilmek nasılgerçekleşebilir?

"Başladığınız günden bugüne kaç yılgeçmiş olursa olsun, yani ne kadar

kanıksanmış bulunursa bulunsun, herameliyat kendine göre büyük bir

önem taşır. Günlük yaşamımızıaksatmadan da olsa, ameliyat

öncesi bizlerin kendimize özengöstermemiz gerekmektedir. Herameliyata dinlenmiş bir bedenve sağlıklı bir kafayla girmekgerekir. Ameliyat sonrasıyorgunluğunu atmak zordeğildir. Hele ameliyat başarılıgeçmişse! Bugüne kadar hiçbirhastamı ameliyat masasında

kaybetmediğim için çok mutluolduğumu söyleyebilirim."

Biraz da sanat, edebiyat, spor vehobilerden konuşurken aklıma geliveren

bir soruya sayın Servet'in yanıtı beklediğimgibi: "Evet! Ne yazık ki; gençliğimizde içkimasalarımızın en güzel mezelerinden biri olanbeyin salatasını 25-30 yıldır yiyemediğim birgerçek." Diyor ve diğer konuları özetliyor:"Edebiyata olan merakım lise yıllarındanberi azalmadan sürmektedir. Bunun dışındatenis, buz pateni ve kayak ikincihobilerimdi. Ne yazık ki; tenisi on yıldırbırakmış bulunuyorum. Buz patenini kolumukırdıktan sonra bıraktım amakaburgalarımın kırılmasına rağmenkayaktan vazgeçmedim. Fırsat buldukçakaymaya devam ediyorum.Bodrum'da çalışmak benim için hem çokzevkli hem de çok yorucu. Bodrum'agelmeden önce gerek devlet görevindegerekse özel hastanelerde kalabalık birekiple birlikte çalışmaktaydım. Burada iseher türlü vakaya tek başıma el koymazorunluluğu; gece-gündüz ayırmadan 24saat tetikte olma mecburiyeti hem hobilerehem sosyal çalışmalara maalesef pekzaman bırakmamaktadır."

Özel Bodrum Hastanesi'nin değerli yöneticisi ve

Mikrocerrahinin gelişmesi

ile geniş ameliyat ekiplerigereksiz hale gelmiştir.

Bir beyin cerrahı tek başına en zorbeyin ameliyatlarını yapabilmektedir.

Bu yöntem çok uzun süren beyinameliyatları süresini de kısaltmıştır.

Böylece 8-10 saat süren ameliyatlar2-3 saatte inmiştir. Bu durumekonomik olarak hastalara

da yansımaktadır.”

BODRUMe ntü 29

Page 30: Bodrum Bülten Haziran 2007

30 BODRUMe ntü

YENiLENENLER

YENiLER

YENiLiKLER

VİLLA KILIÇHAZİRAN’DA KAPILARINI

AÇIYOR.

ALIN'S CAFETURGUTREİS'TE

şletmeciliğini Semih Karataşoğlu’nunyaptığı Alin’s CafeRestoran,Turgutreis’te merkezde Sevgi YoluCaddesi’nde hizmete girdi.

Mekanın açılışını Turgutreis Belediye BaşkanıAli Server Yazgan ve eşi Belgin Yazganberaber yaptılar.

BTO İLE HALKBANKASI ARASINDAKREDİ ANLAŞMASIİMZALANDI

odrum Ticaret Odası ve Türkiye HalkBankası A.Ş. arasında üyelerinekullandırılmak üzere bir kredianlaşması imzalandı. Bu anlaşma

çerçevesinde Halk Bankası tarafından BTOüyelerine, düşük maliyetle ve orta vadelikredi imkanları sağlanacak.

B

i

DU BAR’A BARVURAL'LA RENKLENECEK

uristik beldelerden Turgutreis’te, bu yılyenilenen yüzüyle gece hayatınafarklı bir anlayış getirmeyi hedefleyen

İşletmeciliğini Belgin Yazgan’ın yaptığı Dubar’a Bar’da sevilen Şarkıcı Vural sahne ala-cak. Turgutreis Du bar’a Bar’da 19 Mayıstarihinden itibaren haftanın Perşembe vecumartesi günleri dinleyicilerine gitarıylaLatin, pop, rock ve Türk Halk Müziği’ndenörnekler sunacak olan Şarkıcı Vural,Turgutreis gecelerine farklı bir ses getirecek.Genç şarkıcı, gitarıyla 60’lardan günümüzekadar olan şarkılardan oluşan genişprogramıyla dinleyicilerin karşısına çıkmayahazırlanıyor.

T

BODRUM'DA FALEZKALİTESİ

üşterilerine en kalitelihizmeti vermeyi hedef-leyen Falez Bodrum da

açıldı.Bir kokteylle açılan Falez'in Bodrumtemsilciliğini Burhan Aydın ve DemetÇolak yapıyor. Mağaza açılışınaBodrum Ticaret Odası başkanıMahmut Kocadon, Falez'in GenelMüdürü Mustafa Dindaroğlu ve birçok kalabalık davetli grubu katıldı.Müşterilerine en kaliteli hizmeti vere-ceklerine dair garanti veren Burhan Aydın "Bodrum'da Falez markasını açmanın gururuiçerisindeyim. Amacımız müşterilerimize kalite ve hizmetin en iyisini verebilmek. Büromasasından sandalyesine bilgisayar masasından bir çok büro malzemesine kadar bir çokçeşit sunuyoruz müşterilerimize. " dedi.Falez Kıbrıs Şehitleri Caddesi no: 374 te müşterilerini bekliyor.

odrum Göltürkbükü'ndedenize sıfır konumda bir butikotel olan Villa Kılıç kum plajve 300 metrelik İskelede

gündüz beach, akşam restoran hizmetiveren otel konuklarına keyifli günler veunutulmaz geceler yaşatmayı hedefli-yor. Gölköy merkeze 50 metre uzaklıktabulunan Villa Kılıç Türkbükü'ne 1 km.Bodrum Uluslarası Havaalanına 40 km.Bodrum merkeze ise 16 km. uzaklıkta.20 standart oda, 8 mini suit, 5 suittoplam 33 oda.Otelin 185 metrekarelik mevsiminegöre ısıtmalı olan havuzu odabloklarının ortasında yer alırken ısıtmalıhavuz, küçük bir çocuk havuzu vejakuzi de mekanın havuz konseptinitamamlıyor. Sauna ve fitness odasıkonukların kullanımına ücretsiz olaraksunulurken talep üzerine ücretli olarakmasaj servisi de veriliyor. Odalarda vegenel alanda kablosuz internet erişimi,her türlü toplantı, düğün ve partiorganizasyonları ile tekne turları ve otokiralama servislerini de sağlayan otel2007 Haziran ayından itibaren yenisezon konuklarını ağırlamaya hazırlanı-yor. Otel 12 ay boyunca açık.

B

M

Page 31: Bodrum Bülten Haziran 2007

31BODRUMe ntü

BAYRAMLAR, AÇILIŞ TÖRENLERİ,TÜRK GECELERİ ve DÜĞÜNLERİN

VAZGEÇİLMEZİ HAVAİ FİŞEKYazlık ve turistik yerlerde  vazgeçilmez bir sektör haline gelen havai fişek gösterilerinin Bodrum’daki

vazgeçilmez ismi STAR LIFE’ın sahibi Emin Özkan’a Havai Fişek’in doğuşunu ve nerelerde nasılkullanılması gerektiğini sorduk.

Havai Fişek’in doğuşuHavai fişeğin doğduğu yer(Yerahluların) şimdiki Doğu Türkistan'ınTurfan ilidir. İlk dönemlerde bambukamışını yakarak ses çıkarmayıöğrenen insan onun adına bambupatlaması demiştir. Havai fişekzamanla sektör haline gelmiş. Işık renkve ses efektleri ise ortaçağlardagelişmiştir. Havai Fişek, İtalya veFransa'dan sonra bütün Avrupa'ya vedünyaya yayılmıştır.

Günümüzde 15 binden fazla olanhavai fişek çeşitleri, pazar halinegelen bu sektör de sanayileşmiş,yazlık ve turistik yerlerde vazgeçilmezbir sektör haline gelmiştir.

Havai Fişek gösterilerinerelerde, nasıl yapılır? Havai fişek gösterisi sahildendenize doğru veya deniz üstü genişalanlarda yapılır. Havai fişek gösteri yapılacak yerinbir iki gün öncesinden yeterlilikbelgesi bulunan kişilerce olur veyaolmaz keşfi yapılır. Gerekli izinlerin alınması için dörtbeş gün önceden gösteri yapacakfirmaya başvurulması gerekir. Havai fişek gösterisini T.C onaylıateşleyici yeterlilik belgesi bulunankişilerce yapılması gerekir. Eğer mülki amirlerden olumsuz, redcevabı geldiyse gösteri yapılma-yacak demektir.Nedenleri ise (ormanlık, benzinlik,hastane, gürültü kirliliği ve kalabalıkyerlerde gerekli emniyet tedbirlerininalınmasını etkileyen unsurlardır. Eğer mülki amirlikler olumlu cevapverdilerse bu havai fişek gösterisinigerekli emniyet tedbirleri alındıktansonra gerçekleştirilebilir demektir.

STAR LIFE, Havai fişek ürünleri, ateşşelaleleri, volkanlar, Roma Kandili,gösteri bataryaları, gündüz gösterileri,sis bombası türleri, balon çeşitleri,balon süslemeleri ve manuel uzaktankumandalı atış sistemleri konularındahizmet vermektedir.

STAR LIFE, Eskiçeşme Mahallesi,Caferpaşa Caddesi No:72/4 Bodrumadresinde hizmet veriyor.

Telefon, 313 18 21

[email protected]

Page 32: Bodrum Bülten Haziran 2007

TÜRK SANATMÜZİĞİRÜZGARLARI ESTİ

urgutreisBelediyesitarafından

düzenlenen Türk SanatMüziği Konseri’nde yinesanat rüzgarları esti,salonu dolduran sanatsev-erler yine unutulmaz birgece yaşadılar. TurgutreisBelediye Başkanı Ali Server Yazgan, seslendirdiği nostaljik eserlerle geceye renk kattı. Turgutreis Konservatuar Deneği’nin Türk Sanat Müziği Bahar Konseri’nde TRT Sanatçısı Şef AyşeYazgan Batıgün öncülüğündeki dev koro sergilediği performansıyla dinleyicilerden büyük alkışaldı. Sanat tutkunlarının ilgi gösterdiği Oasis Kültür Merkezi’ndeki konsere Turgutreis BelediyeBaşkanı Ali Server Yazgan, eşi Belgin Yazgan, Bodrum Kalesi Eski Müdürü Oğuz Alpözen ile çoksayıda davetli katıldı. Nigar Uluerer’de konserin sonlarına doğru sahne aldı. SeslendirdiğiHaydar Haydar şarkısı büyük beğeni topladı. Konserin sürpriz konuğu ise ünlü Flamencosanatçısı Ezgi Anıl oldu. Anıl, gitarıyla dinleyicileri mest etti.

32 BODRUMe ntü

TOPLUM & YAŞAM

KARIA ROTARY,İTALYAN ROTARYENLERİAĞIRLADI

os Rotary kulübüne 4 günlük birziyaret için gelen İtalya PescaraRotary kulübünün 86 üyesi Karia

Rotary kulübünün davetlisi olarak 1günlüğüne Bodrum'a geldi. Kos dan kalkanözel feribotla Kos Rotary Başkanı ve üyeleriile birlikte gelen yaklaşık 95 RotaryenBodrum limanında Karia Rotary Kulübübaşkanı Galip Gür, eşi ve kulüp üyeleritarafından karşılandı.

Seçkin Konaklar otelinde verilen kokteyldeKulüp Başkanı Gür bir konuşma yaparakyaptıkları faliyetleri anlattı ve Bodrumhakkında bilgi verdi. Bodrum'u tanımak için1 günün yetmeyeceğini belirten Başkan Gürtüm misafirleri tekrar Bodrum'a davet etti.

K

CAZ DİNLEYİCİSİÖKSÜZ KALDI

ürkiye’ninilk cazprogramı

yapımcılarındanS. Teoman Babergeçirdiği rahat-sızlık sonucuBodrum’dayaşamını yitirdi.Yapımcılığını ve sunuculuğunuüstlendiği gece programlarıyla Türkinsanına caz müziğini sevdiren TeomanBaber, 1992 yılında yerleştiğiBodrum’un Gümüşlük beldesindeyaşamını sürdürmekte idi.

TRT 2 ve Türkiye’nin ilk özel radyosuRadyo Bodrum’da yaptığı caz prog-ramları ile de tanınan Teoman Baber,bağırsak enfeksiyonu nedeni ileyatırıldığı Bodrum Devlet Hastanesi’ndeyapılan tüm müdahalelere rağmen aşırısu kaybı ve beslenme bozukluğunedeni ile yaşamını yitirdi.

T

DÜNYA DANSGÜNÜNDE227 DANSÇIMUHTEŞEMGÖSTERİLERSUNDULAR

ünya Dans Günü BodrumOasis Alışveriş Eğlence veKültür Merkezi meydanında

büyük bir törenle kutlandı.Bodrum Dans Kulübünün organizeettiği törende 227 dansçıtarafından 36 gösteri yapıldı.

D

BODRUM LİSESİ MEZUNLARI"LOKUM PİLAVI" GECESİ'NDE BULUŞTU

eleneksel Bodrum Lisesi mevzunlarıLokum Pilavı günü Bodrum Lisesibahçesinde gerçekleştirildi.

Bodrum Lisesi'nden mezun olmuş 1500kişinin bir araya geldiği gecede Ender-Sevinç ikilisi eşliğinde canlı müzik, BodrumLisesi Halk oyunu ekibi gösterileri ve yineBodrum Lisesi öğrencilerinin hazırlamışolduğu Hip-Hop gösterisi beğeni topladı.Geleneksel Lokum Pilavı gecesine katılanfarklı dönemlerde mevzun olmuş öğrencilerbir araya gelmenin keyfini çıkararak bol bolpilav ve keşkek yediler. Bodrum LisesiMüdürü Mahmut Özbelen yaptığıaçıklamada "Amacımız geleneksel halegetirdiğimiz Lokum Pilavı etkinliğimizi gelecekyıllarda da devam ettirerek, BodrumLisesinden mezun olmuş 5000 öğrencimizibir araya gelmesini ve kaynaşmalarınısağlamak" dedi. Yöresel müzikler eşiliğindeçoşan Bodrum Liseliler gecenin geçsaatlerine kadar eğlenirken yapılan gösteriler

G

T

Page 33: Bodrum Bülten Haziran 2007

YALIKAVAK’TA YENİ BİR MEKAN ALARGA

ık yazlık mekanlara bir yenisi daha eklendi. “SultanahmetKöftecisi” sahibi Aydın Senbilçek ve İlker Ergüney ortaklığı ilegerçekleşen mekan Yalıkavak Geriş mevkiinde sezona

merhaba dedi.Açılıştaki çiçek bahçesini anımsatan görüntüsü ve doyumsuz günbatımı manzarası ile ALARGA sizlere verebileceğimiz en güzel

adreslerden biri.

Alarga, Geriş Köyü,Kavaklı MevkiiNo 38’deRezervasyon385 37 99

Nurhan İbak

Ş

40. YILINDA EMEKLİLERİ UNUTMADI

urgutreis Belediye’si 40.Yılı’nda yıllarca beldeye hizmetetmiş emekli çalışanları unutulmadı, Geceye 1967yılında kurulan Turgutreis Belediyesi’nin en eski

çalışanlarından, son emeklilerine kadar olan 45 kişi katıldı. Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan “ Bu anlamlıgecede hem eski çalışan büyüklerimizle bir arada olmanınhem de belediyemizin kuruluşunun 40.Yılı’nın olmasınınmutluluğunu bir arada yaşadık. Turgutreis Belediyesi çok büyükbir ailedir, bizde bu ailenin birer fertleriyiz. Bizden sonra gelecekolanlara modern ve çağdaş bir belde bırakmak içinçalışıyoruz.” dedi. Belediye emeklileri ise, burada bir aradaolmaktan çok mutlu olduklarını belirterek, Başkan Ali ServerYazgan’a teşekkür ettiler.

T

Page 34: Bodrum Bülten Haziran 2007

BODRUMe ntü34

TOPLUM & YAŞAM

GOLDWING Kullanıcıları Bodrum’da Buluştu

ürkiye genelindekiGoldwingkullanıcılarıBodrum'a geldiler.

Side, Manavgat, Denizli,Antalya, Ankara, Adana veİstanbul'dan Goldwingkullanıcıları Bodrum'dabuluşarak Eski Ev restorandaeğlenceli bir gün geçirdiler. 35Motorun katıldığı Bodrumgezisi için yarımadaya gelenGoldwing üyeleri Bodrum'un tarihi güzelliklerini keşfedeceklerini belirttil-er. Goldwing ve Bodrum Motosiklet kulübü üyesi Cevdet Erçik'in dav-etlisi olarak gelen motorculara Cevat Şakir ve Neyzen Tevfikcaddesinde trafik polisleri eşlik ettiler. Goldwing Bodrum sorumlusuSina Afyoneri tüm üyelere şapka dağıttı ve kendini kırmayarakBodruma geldikleri için dostlarına teşekkür etti.

T

KARİA ROTARY KULÜBÜ "ONUR GECESİ" DÜZENLEDİ

SERDAR ORTAÇ BODRUM'U SALLADI

odrum'un dünyaca ünlü Halikarnas Disko'sunda konserveren Türk pop müziğinin ünlü isimlerinden Serdar Ortaçyağmura

rağmen gençleriçılgınca eğlendirdi.Şiddetli yağış nedeniylecihazlar bozuluncayakadar şarkı söyleyenSerdar Ortaç'ı yerlituristler kadar yabancıturistlerde yağmuraltında konser yarıdakalana ve sırılsıklamolana kadar dans edip

odrum Karia Rotary Kulübü, meslek yaşamlarında başarılıolmuş kişilere ve kulübün gerçekleştirdiği faaliyetlerde destekolan sponsorlar ile basın kuruluşlarına plaket verdi. Bodrum

Dedeman Otel’de önceki gece düzenlenen onur gecesinde birkonuşma yapan Bodrum Karia Rotary Kulübü Başkanı Galip Gür,kulübün faaliyetlerine destek veren kişi, kurum ve basın kuruluşlarınateşekkür etti. Kulübün faaliyetlerinin anlatıldığı sinevizyon gösterisininardından plaket verme törenine geçildi. Meslek yaşamlarında başarılı olmuş Sabiha Öncel (Ebe), FatmaGökbel (Kuaför), Gülten Çevik (öğretmen), Hasan Subaşıoğlu(Lokantacı) Süleyman Cahit Ünsal (gemi acenteciliği), Rüştü Gür(otelci) Mehmet Özyurt (tekne yapımcılığı) ve Goca Usta’ya (taş ustası)Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan tarafından kulübün hazırladığıplaketler sunuldu. Galip Gür’de kulübün faaliyetlerine destek verenKaymakam Kalkan’a plaket verdi. Daha sonra kulübün faaliyetlerinedestek veren çeşitli kişi, kurum ve basın kuruluşlarına da plaket verildi.Plaket töreni sonrası kulüp üyeleri ve konuklar, birlikte hatıra fotoğrafıçektirdi.

B

BBAYK’IN BÜYÜK FİNALİodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü tarafından altıncısıdüzenlenen, Türkiye’nin tek Yelken Kış Trofesi'ninyedinci ve son ayağı yapıldı. Serdar Karlıova’nınsunumunu yaptığı Bitez Ambrosia Otel'de düzenlenen

kapanış töreninde şampiyonlara kupaları Bodrum LimanBaşkanı Eray Aykanat tarafından verildi.

Ocak – Mayıs aylarında, toplamda 7 ayaktan oluşan trofeyekatılan 45 teknenin yarıştığı bu uzun soluklu yarışta, "IRC" ve"Destek" sınıflarında, son kez mücadele ettiler. 20 Ocak'ta start alan, BAYK 2007 Kış Trofesi'nde 6 ayaktatoplam 15 yarış düzenlendi. Yedinci ve son ayakta düzenlenenyarışlarda, son güne kadar tekneler arasındaki çekişme devametti. BAYK Kış Trofesi'ne, 2002 yılında düzenlenen ilk yarıştan buyana, her ayağında ortalama 20 tekne olmak üzere, 5 yıldatoplamda yaklaşık 110 tekne ve 650 yelkenci katıldı. BAYK KışTrofesi'ni sırasıyla 2002'de ''Sirena'', 2003'de ''Singlestar'', 2004'de''Atlantis XII'', 2005'de ''Meltem'' ve 2006 yılında ''Berk'' adlıtekneler kazandı. Bitez Ambrosia Otel'de düzenlenen kapanıştöreninde şampiyonlara kupaları Bodrum Liman Başkanı ErayAykanat tarafından verildi

GARNAD OVERALL ‘DA İLK BEŞ: MANDINGA ALTAN CEYLAN /ESHQUIA ERSAN BAYRAKTAR / X-MACHİNE ŞENKAR ÖZTÜZÜN /HALE ÖZGÜN DUMRUL / MATADOR TEAM MATADOR Oldular.Gece havai fişek gösterisi ile deavam ederken, birbirindengüzel revü kızları geceye katılanlara unutulmaz bir görselyaşattılar.

2007 BAYK Kış Trofesi, Naviga ile birlikte, Koç Allianz Sigorta,Milta Bodrum Marina, Marina Yacht Club, Hotel Karia Princess,Doluca Şarapları, Burgaz Rakı ve Efes Pilsen tarafından destek-lenmektedir. Ali Fikret Er

B

foto

ğraf

: NUR

HAN

İBAK

Page 35: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 36: Bodrum Bülten Haziran 2007

36 BODRUMe ntü

Sıcaklar genelde kan dolaşım sisteminietkiler, eğer güneş ışınları direk cildeisabet ediyorsa bu çeşitli zararlarınmeydana gelmesine neden olur.

Eğer korunmadan uzun süre güneştekalınırsa morötesi ışının zarar vericiyönleri kendisini göstermekte. Güneşyanığı veya güneş alerjisinin yanı sırakronik ışın hasarı meydana gelmekte;mesela: erken cilt yaşlanması, kırışmave hatta en son olarak cilt kanserine(melanom’a ) neden olabilir.

Korunmasız halde zarar görmedengüneşte geçirilen zamana şahsikorunma zamanı deniyor. Bu ciltyapısına bağlı ve her ciltde farkılılıklar

olmakta. Açık tenliler 4 değişik cilt çeşidine

ayrılmakta: I tip: kırmızısarı saç, solgun, beyaz ten vebirçok çil; hiç bir zaman bronzlaşamaz. Herzaman güneş yanığı olur; şahsi korunmasüresi 5 ile 10 dakika arasında değişir. II tip: sarı saç, açık ten; çok az bronzlaşır veve çabuk güneş yanığı olur, şahsi korunma10 ile 20 dakika arasında değişir. III tip: kahverengi saç, normal cilt; güzelbronzlaşır ve nadır güneş yanığı olur; şahsikorunma 20 ile 30 dakika arasında değişir. IV tip: koyu saç, koyu kahverengi cilt; çokçabuk bronzlaşır ve çok nadir güneş yanığıgeçirir; şahsı korunma 30 ile 40 dakikaarasında değişir.

Fazla ve direk olan güneş ışınlarıaşağıdaki ani zararlara

neden olabilir:

Güneş yanığı:İsmin de belirttiği gibi bir yanma söz konusu.Bu değişik derecelerde olabilir.- Birinci derece: kızarıklık yanma vekaşınmayla birlikte- İkinci derece: kabarcık oluşumu- Üçüncü derece: dış derinin tahribi.

Eğer güneş ışınları sizi etkilediyse tüm belirtilerikaybolana kadar güneş ışınlarından uzakdurunuz. Güneş yanığı 15 saat sonra en kötüdurumuna ulaşıyor ve 48 saat sonra geçmişolması gerekir. Kendiniz sadece küçükyanıkları tedavi ediniz! Eğer kabarcık, başdönmesi ve mide bulantısı meydana gelirseacilen doktora görünmeniz önerilir. Bununharicinde ılık suda duş ve geniş kapsamlı

İŞTE AB’NİN FELAKET RAPORU:

Sıcaklar yılda 90 bin can alacak Avrupa Birliği’ni küresel ısınmaya karşı bu kadar sert önlemler

almaya iten geniş kapsamlı raporda, “2071 yılında ortalama havasıcaklıkları, küresel ısınma nedeniyle 1990 yılındaki seviyenin 3

derece üzerine çıkarsa, Avrupa genelinde her yıl 90 bin kişisıcaklardan can verecek. Aynı tarihte 2.2 derecelik bir artış

durumunda ise sıcaktan ölen insan sayısı 36 bin olacak” şeklindekibulgu en can alıcı noktayı oluşturdu. Türkiye’nin de dahil olduğuAkdeniz ülkeleri için büyük bir kuraklık uyarısı yapılan raporda, buiklim bölgesinde turizm ve balıkçılığın biteceği; iklimi ılımanlaşanKuzey Avrupa’nın ise yeni turizm merkezi olacağı belirtiliyor. İşte

rapordan çarpıcı uyarılar:

Avrupa’nın kuzeyinde daha ılıman bir iklim olacak. Bu sayede tarım üretimi yüzde 70artacak. Kuzey Denizi sahilleri yeni Riviera olacak. İsveç ve İngiltere gibi ülkeler, küreselısınma nedeniyle avantajlı konuma geçecek. Kışlar daha ılıman geçeceği için bu ülke-lerdeki ölüm oranları azalacak. Turistler artık tatilleri için güney Avrupa’yı değil kuzeyi ter-cih edecek. Dünya genelinde turistlerin yüzde 15’i Akdeniz ülkelerini ziyaret ediyor. Ancak küreselısınma nedeniyle İtalya, Fransa, Türkiye, İspanya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerindekuraklık başlayacak. 100 milyar euro’luk turizm sektörü ağır darbe yiyecek. Deniz sularının en az 1 metre yükselmesi bekleniyor. Bu durumda sahil bölgelerindekiyerleşim birimleri sular altında kalacak. Küresel ısınmanın maliyeti 2020’de 4.5 milyareuro olacak. 2071’te ise maliyet yıllık 42 milyar euro’ya kadar çıkacak. Küresel ısınma sadece kuraklığa yol açmakla kalmayacak; aynı zamanda denizsularındaki asit seviyesinin de artmasına neden olacak. Akdeniz’deki balık türleri yokolacak. Birçok balık kuzeye göç etmek zorunda kalacak. Dolayısıyla balıkçılık büyükdarbe alacak. Emisyon, yani atmosfere salınan zehirli gazların oranlarının 1990’daki seviyenin yüzde20 ya da yüzde 30 altına çekilebilmesi durumunda küresel ısınmanın önüne geçilebilir.Ancak bu başarılamazsa, ısınma Avrupa’yı bölecek. Kuzey, turizmle zenginleşirken,güneydeki kuraklık, toprakları verimsizleştirip, refahın düşmesine neden olacak.

GÜNEŞ SAĞLIĞIMIZI

KÜRESEL ISINMA SONUN BAŞLANGICI MI?

SON 400 YILINEN SICAK YAZINI YAŞIYORUZ

Page 37: Bodrum Bülten Haziran 2007

bakım yapılması önerilir. Bir paket yoğurtveya „after sun“ mamülleri yanmış cildiniyileşmesini sağlar. Kesinlikle yağ içerenkremleri kullanmayın çünkü bunlar ciltgözeneklerini tıkar ve sıcağın vücuttabirikimine neden olur.

Güneş alerjisi:Burada cildin güneş ışınlarına anormal tepkigöstermesinden bahsediliyor. Gerçekanlamda imünoloji açısından güneşışınlarına karşı alerji söz konusu değil. Çünkübu tür tepkiler Morötesi-A ışınlarından mey-dana geliyor ve bu tür tepki camdan geçengüneş ışınlarıyla da meydana geliyor. Etkigören cilt bölümlerinde yanan ve kaşınankabartılar oluşuyor (ısırganotuna değinceoluşan yaralara benziyor) ve bunun birkaçdakika veya saat içerisinde geçmesi gerekir.Büyük kapsamlı ışınlar, genel semptomların,

tansi-yonun düşmesi ve mide bulantısınınoluşmasına neden olur. Güneş ışınlarındankorunmadan emin bir durum söz konusuolamaz. Eğer güneş alerjisi meydana gelirsesoğuk bezler ve antihistamin ilaçları kaşıntıyıazaltır.

Mayorka-Akne:Burada bahsedilen ilkbahar veya tatilinbaşında yoğun güneş banyosundan sonrakarekteristik olarak meydana gelen cilttepkisinden bahsediliyor. Morötesi ışın veyağlı güneş korumaları veya cildin üzerindeoluşan kendi yağının birleşiminden mey-dana gelmekte. Özellikle saç diplerindeiltihap oluşumu sözkonusu olmakta. Özellikleakneye eğilimi olan genç kişiler budurumdan çok etkilenmekte. Yoğun güneşbanyosundan birkaç gün sonra kaşıntı,düğüm ve irinli sivilce özellikle dekolte veomuzlarda meydana gelir. Eğer rizikogrubunun içerisine giriyorsanız Mayorkaaknesinin oluşmasını önlemeniz için güneşealışarak ve yağsız güneş ve güneş sonrasıürünler kullanmanız önerilir. En etkili tedavidegüneş ışınlarından kaçınılarak olur. Aşırıkaşıntıları antihistamin ilaçları önler.

Güneş çarpması:Korumasız olan kafaya güneş ışınları direkisabet ettiğinde beyin zarının etrafındakikandamarlarının genişlemesi söz konusuolmakta. Bunun sonucunda beyinin şişmesisözkonusu olabilir. Güneş çarpmasınınbelirtisi kırmızı ve sıcak kafa, soğuk cilt, başağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, boyunsertleşmesi, kusma, şuur kaybı ve hattabaygınlık ve kasılma olabilir. Bu durumdaolan kişi hemen vücudunun üst kısmınıkaldırıp gölgeye kaldırılması gerekir (baygınlık

halinde kişiyi yanı üzerine yatırınız). Kafayasoğuk bezler koyup ateşini almaya çalışın.

Sonuç olarak güneş ışınlarındanzarar görmeden

nasıl faydalanabilirsiniz?

Morötesi ışın her 1000 metre yükseklikte%15 artıyor. Günlük morötesi ışının %50 dozu saat 11ile 13 arasında oluyor. Morötesi ışının % 90 ı bulutlardan geçiyor. Gölgede dahi morötesi ışından %50 etkigörülüyor. Morötesi ışının %60 şı yarım metre sualtında bile etkili oluyor. Işının etkisi su ve kar üzerinde yankıdandolayı iki katına çıkıyor. Güneş yağları güneşe çıkmadan en azyarım saat önce sürülmeli çünkü koruycu fi-litreler ancak o zamandan sonra etki

gösterebiliyor. Su geçirmeyen güneş mamülleri dahisuya girip çıktıktan ve kurulandıktan sonratazelenmeli. Çocukların cildi güneş ışınlarına karşı çokhassas çünkü çocukların cildinde kendinikoruma mekanizması henüz gelişmemişoluyor. Bir yaşının altında olan çocuklar güneşışınlarına çıkarılmamalı. Gölgede dahi ciltlerikremlenmiş olmalı. Üç yaşına kadar olan küçük çocuklarsadece kısa bir süre güneşin altında kalabilir.Güneş kremi, kafa koruyucu, tişört veyagömlek, mayoyu unutmayın. Böylelikle %75 oranda 20 yaşının altındaolan kişilerde cilt kanseri önlenmiş olur.

Bu yazılanlar

?

TEHDİT EDİYOR

37BODRUMe ntü

Page 38: Bodrum Bülten Haziran 2007

BODRUMe ntü

BODRUMe ntü38

urgutreis’te, belediye tüm dünyanınen büyük sorunu olan KüreselIsınmaya karşı önlemlerini artırıyor.Beldede bir dizi önlemler hazırlayan

Turgutreis Belediyesi, vatandaşlara sukullanımından çöp ayrıştırıcılarının doğrukullanımına kadar bir dizi önlemlerinbulunduğu broşür dağıtıyor.

Beldede bulunan, kağıt, pil, plastik ve camşişe ayrıştırıcısı konteynırlarının da sayısıarttırıldı. Vatandaşlardan çöpleriayrıştırmaları istendi. Toplanan camşişelerinin İzmir’den gelen Şişe Cam firmasıtarafından alınarak yeniden geri kazanıldığıöğrenildi.

Turgutreis Belediyesi dünyayıtehdit eden Küresel Isınmaya karşı

beldede alarm verdi.Turgutreis Merkez, Akyarlar, Bağla, Kadıkalesi,Akçaalan, Karabağ, Bahçelievler Mevkii,Sabancı Lisesi, Günbatımı Plajları, okullar veresmi daire önlerine ayrıştırıcı çöpkonteynırları yerleştirildi. Halka doğru sukullanımı hakkında bilgilendirici broşürlerdağıtılıyor. Düzenlenen seminerlerle

vatandaşlar bilgilendiriliyor Bitkisel atık yağları toplanıyor

Turgutreis Belediyesi, bitkisel atık yağlarınıntoplanması konusunda da çalışmalarına hızverdi. Yapılan çalışmayla birlikte, bitkisel atıkyağlarının (kullanılmış kızartma yağları) iş yer-lerinden toplanarak kanalizasyonlaradökülmesinin önüne geçileceği belirtildi.Ayrıca defalarca kullanılan kızartmayağlarının insan sağlığını büyük ölçüde tehditettiği belirtildi. 2008 yılından itibaren debitkisel atık yağların evlerden toplanacağı vebu sayede çevre kirliliğinin önüne geçileceğiöğrenildi.

Dünyayı tehdit eden küresel ısınmaya karşıönlem paketleri hazırladıklarını belirtenTurgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan“ Beldemizin nüfusu her geçen gün artıyor,bununla beraber meydana gelen çevrekirliliğini de en aza indirmek amacıylaçalışmalarımıza hız verdik. Kağıt, pil, cam şişeayrıştırıcısı konteynırların sayısını artırdık, Gerikazanıma önem veriyoruz. Beldede ağaçdikme kampanyaları başlattık. Doğayı, yeşili,maviyi korumak için seferber olduk.Vatandaşlarımızdan da bizlere destek

KÜRESEL ISINMAYA KARŞI ÖNLEM

DAHAGEÇ

SUSUZKALMAK

İÇİNBİR

DAMLABİLEÇOK

ÖNEMLİ

S?KÜRESEL ISINMA

SONUN BAŞLANGICI MI

japon bilim adamları küresel ısınmanın insan oğlunu tehdit ettiğini söylüyor.Yakında dünyanın çöl olacağını bildiren bilim adamları dünyayı çölleştiren enbüyük etkenin karbondioksit olduğunu söylüyor. Bilim adamları çölleşmeninönüne geçmenin kolay yolları olduğunu söyledi. Bunlar:1-) En basitinden ağaç dikin. Biliyorsunuz ki ağaçlar karbondioksiti emerekyok ediyor. Bunun yanında bir küçük ormanın gürültü kirliliğini %25 azalttığısöyleniyor.2-) Kişisel arabanıza bineceğinize toplu taşıma araçlarına binin.3-) Arabanızın lastiğini şişik tutun.4-) Lamba kullanacaksanız florasan kullanın.5-) Çöpleri ayrıştırarak atın.6-) Enerji tasarrufu yapın. Suyu dikkatli kullanın.

T

Page 39: Bodrum Bülten Haziran 2007

eğerli okuyucularım!Kuşkusuz benim bir şiir dostu ve bunedenle Nazım Hikmet hayranıolduğumu da biliyor olmalısınız.

Bilmiyor iseniz de şimdi öğrenmiş oldunuz.Nazım Hikmet, sanıyorum pek çoğunuzun bildiğigibi 1902 yılının Ocak ayının 15'inde soğuk bir kışgünü; Selânikte, Osmanlı Devleti Âliyesi'ninSelânik Vilâyeti Mahsusası'nda Kalemi EcnebiyeMemuru Hikmet Nazım Bey ile annesi güzellergüzeli ressam Celile Hanımın evlatları olarakdoğmuştu. Dedesi ise; Osmanlı Devleti'ninönemli idarecilerinden Mehmet Nazım Paşa idi.Ki; Nazım uzun yıllar dedesi ile birlikte yaşayacakve onun eğitimi ile yaşama hazırlanacaktı.

Çok dağdağalı bir yaşam sürmüş olan NazımHikmet; önemli bir bölümü hapishane köşeleri ilesürgünde geçmiş bulunan hayatını noktaladığı1963 yılının 3 Haziran tarihinde sadece 61yaşında idi. En olgun çağında ve daha pek çokeser verebileceği bir yaşta dünyadan ayrılışı,kuşkusuz edebiyat ve şiir severlerle birlikte pekçok kişiyi derinden yaralamıştı. Elden ne gelirdiki? Kader ağlarını öyle örmüş ve üstelik NazımHikmet'i yad ellerde ecelin koynuna vermişti.Şimdi bize düşen; ölümünün 44. yılında onusizlerle birlikte anmaktır. Bugün sözü fazlauzatmadan Nazım'ın şiirlerinden küçük bir seçkiile sizleri baş başa bırakmak istiyorum.

Nazım'ın en önemli eserlerinden biri olan"Kuvayi Milliye" destanından…

"Onlar ki toprakta karınca, / suda balık, /havada kuş kadar / çokturlar; Korkak, / cesur, cahil, / hakîm / ve çocuk-turlar / ve kahreden / yaratan kionlardır, / destânımızda yalnız onlarınmaceraları vardır.Onlar ki uyup hainin iğvâsına /sancaklarını elden yere düşürürler / vedüşmanı meydanda koyup / kaçarlar evler-ine / ve onlar ki bir nice murtada hançerüşürürler / ve yeşil bir ağaç gibi gülen / vemerasimsiz ağlayan/ve ana avrat küfreden ki onlardır, / destânımızda yalnızonların maceraları vardır."

"İstanbul'da tevkifhane avlusunda, / güneşli bir kış günü,yağmurdan sonra, / bulutlar, kırmızı kiremitler, duvarlar ve benimyüzüm / yerde, su birikintilerinde kımıldanırken, / ben nefsiminne kadar cesur, ne kadar alçak, / ne kadar kuvvetli, / ne kadar zayıfşeyi varsa / hepsini taşıyarak: / dünyayı, memleketimi ve senidüşündüm…"

Ankara'da Cebeci'de bir Askeri Cezaevi'nde tam elli günpenceresiz bir taş duvarlarla kuşatılmış hücrede tutulduktan

sonra…"Bugün Pazar, / Bugün beni ilk defa güneşeçıkardılar. / Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzününbenden uzak / Bu kadar mavi / Bu kadar genişolduğuna şaşarak / kımıldamadan durdum. /Sonra saygıyla toprağa oturdum, / dayadımsırtımı duvara. / Bu anda ne düşmek dalgalara, /bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. / Toprak,güneş ve ben… / Bahtiyarım…"

Nazım Hikmet'ten birkaç küçük şiir."Güneşte / denizin sonunda mavi bir duman gibi /gözümde tütüyorsun. / Yeşil bir erik dalı yüreğim/ sen altın tüylü bir yemiş / sallanıyorsun. / Fakatben seni böyle bir yemiş ve bir duman gibi gör-menin yerine / sahiden görmek istiyorum çıplakayaklarını / sahiden dokunmak istiyorum uzunparmaklı ellerine!.."

"Memleketimi seviyorum: / Çınarlarında kolanvurdum, hapisanelerinde yattım. / Hiçbir şeygideremez iç sıkıntımı / memleketimin şarkılarıve tütünü gibi. / Memleketim: / Bedreddin, Sinan,/ Yunus Emre ve Sakarya, / Kurşun kubbeler vefabrika bacaları / benim o kendi kendinden bilegizleyerek / sarkık bıyıkları altından gülenhalkımın eseridir."

"Yaşamak şakaya gelmez, / büyük bir ciddiyetleyaşayacaksın / bir sincap gibi meselâ, / yani,

yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şeybeklemeden,/ yani, bütün işin gücün

yaşamak olacak.Yaşamayı ciddiye alacaksın, / yani, o dere-cede, öylesine ki, / meselâ, kolların bağlıarkadan, sırtın duvarda, / yahut,kocaman gözlüklerin, / beyazgömleğinle bir laboratuvarda / insanlariçin ölebileceksin, / hem de yüzünü bilegörmediğin insanlar için, / hem de hiç

kimse seni zorlamamışken,/ hem de engüzel, en gerçek şeyin / yaşamak

olduğunu bildiğin halde. "Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

/ yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin, /hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, /

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, /yaşamak, yani ağır bastığından."

"Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi geceleyin ateşler

içinde uyanarakağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz, telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi,seviyorum seni denizi uçakla ilk defa geçer gibi, İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalıkiçimde kımıldanan bir şeyler gibi,

BÜLENT AKKURT

D

BİR

ZA

MA

NLA

R44. Ölüm Yıldönümünde Nazım Hikmet'le Baş başa

Çok dağdağalı biryaşam sürmüş olan

Nazım Hikmet; önemlibir bölümü hapishaneköşeleri ile sürgünde

geçmiş bulunanhayatını noktaladığı

1963 yılının 3 Hazirantarihinde sadece 61yaşında idi. En olgun

çağında ve daha pekçok eser verebileceğibir yaşta dünyadan

ayrılışı, kuşkusuzedebiyat ve şiir

severlerle birlikte pekçok kişiyi derinden

yaralamıştı.

37BODRUMe ntü

Page 40: Bodrum Bülten Haziran 2007

40 BODRUMe ntü

azın ilk ayı, bahar geride kaldı (sözüngelişi; bu sene baharı yaşamadık erkenyazdan, çöl sıcaklarına geçiyoruz). Yine debitkiler kendi çevrimlerini uyguluyor;buna göre ilk yaz çiçek açan bir yıllık bit-

kiler bahçe, balkon ve teraslarda en güzel günleriniyaşamak ve yaşatmakta.

Geçtiğimiz aylarda bahçe ve saksı toprağımızıhazırladık ve dış mekan bitkilerinin dikimçalışmalarını neredeyse bitirdik. Ne var ki okullarıntatile girmesiyle yazlıklarda bu ay da çalışmalardevam edecek. Benim ebeveynlere dönük bir önerimvar:

Bahçe çalışmalarına çocuklarınızıda dahil edin!!!

Bu da nereden çıktı demeyin sevgili okurlar,günümüz dünyasında çılgın bir eğitim yarışı vebilgisayar ve televizyon eşliğinde geçen günler,çocuklarımızı giderek doğadan daha kopuk biryaşam içinde bırakıyor. Yaz dinlencesinde tarla vebahçe-lerde çalışan Anadolu çocukları bu konunun

Y

BAHÇEM ve BEN

GÜLNAR Ö[email protected]

dışında elbet; ama büyük kentlerin ve Bodrum gibikentleşmekte olan yerleşim birimlerinin betonlarıiçine sıkışmış, yoğun ders programları nedeniylepark ve bahçelerden uzak kalan, bilgisayar oyunları,internet gibi doğadan kopuk eğlencelerin bağımlısıhaline gelen çocuklarımıza doğanın işleyişini vevarlığını anımsatacak ve de öğretecek olan da küçükbir bahçe, ya da balkon çalışmasıdır ve de bunuyapmalıyız.

Çocuklarınızı özendirin: Bahçe, saksı ya da teras bitkilerinin sulanmasıonların görevi olsun, bunu bir sonra ki eğlencenin birrüşveti olarak değil de bir eğlence, bir sorumlulukgibi sunun. Örneğin: Birer saksıları ya da bahçede birköşeleri olsun ve oradaki bitkilerin bakımını onlaraverin ve zamanla bu sorumluluk bitkilerle aralarındabir bağ oluşturacak ve doğaya daha farklı ve sorumlubir gözle bakmalarını sağlayacaktır. İnsanoğlukendini en iyi doğanın içinde hisseder bunun nedenidoğadan gelmiş olmamızdır, bu güzel ve eşsizduyguyu çocuklarımıza vermek biz ebeveynleredüşen bir görev. Onlara çevredeki ağaçları tanıtmak,bitkiler hakkında küçük öyküler anlatmak, bahçedeçok zevk aldıkları sulama gibi işleri vermek, solançiçekleri kestirmek, düşen bir sarmaşık dalınıbağlatmak, hatta bir domates, ya da karpuzçekirdeğinden kendi bitkilerini yaratmalarınıözendirmek… Bunlar gibi sayısız güzel uğraşlarlakendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayabiliriz.Doğa içinde biz büyükler nasıl mutlu oluyorsakçocuklarımız da o kadar, hatta daha da fazla mutluolurlar ne var ki onlar bu duyguyu bizim gibi bilinçledile getiremezler.

Bahçe çalışmaları çocuklarımızınyaşamlarını zenginleştirir.

Konuyu çocuklardan açtık devam edelim, doğasevgisi kişinin yaşamında büyük bir yer kaplamalı. Buengin duygu yalnızca bahçe ve toprak sevgisiylesınırlandırılamaz elbet, doğadaki canlılar da bunuiçinde gördüğü her böceği ezen kertenkelelerdenürken, zavallı hayvanlara taş atan kedilerinkuyruğuna teneke kutu bağlayan (gördüm).Köpeklere eziyet eden kısaca her hayvana zararlıgözüyle bakan bir kuşak yetişiyor ve biz büyüklerbunun sorumlusuyuz. Çocuklarımıza yararlıbelgeselleri izletip onları bu zengin dünyanın içinegirmelerini sağlayabiliriz. Ayrıca eğitici çocukkitapları da bu konuda çok yararlı. Örneğin Tübitak'ın çocuk dergileri, ve resimli kitapları doğabilimlerini öğretmek amacıyla çok yararı birerkaynak.

Sözü çocuklarımıza doğa sevgisini aşılamak içinzaman yitirmeyin, her geçen gün önemli bir değeryitiriyoruz; biz mi? Hayır yitiren gelecek kuşaklar…Ne kadar benden sonra tufan diyebiliriz? Gelecek her

İnsanoğlukendini en iyidoğanın içindehisseder bununnedeni doğadangelmişolmamızdır, bugüzel ve eşsizduyguyuçocuklarımızavermek bizebeveynleredüşen bir görev.

Haziran Ayında Bahçeniz ve Çocuklarımız

Page 41: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 42: Bodrum Bülten Haziran 2007

42 BODRUMe ntü

Azka Otel’denBademli levrek triosu safranlı taragon sosu ileve Fesleğenli Dağ Çileği Sorbesi...

AZKA OTEL Bardakçı Koyu Bodrum Tel: 316 89 92

LEZZET USTALARI

ŞEF ÖZCAN MUTLU’DAN MUTFAK SIRLARI

Fesleğenli DağÇileği Sorbesi (2 kişilik)

MALZEME1 çorba kasesi dağ çileği4 yaprak taze fesleğen4 çorba kaşığı toz şeker2 çorba kaşığı tereyağı2 çay bardağı kremşanti1 su bardağı portakal suyu4 top kaymaklı dondurma½ limon2 çorba kaşığı kırılmış fındık

HAZIRLANIŞITeflon bir tavada tozşeker tereyağı velimon birlikte kısık ateşte yavaş yavaşkarıştırılır. Pembeleşmeye başladıktansonra portakal suyu ilave edilir. Bir sürekarıştıktan sonra kenara alınır. İçine fındıkkırıkları ilave edilir. Yayvan bir kaptasoğumaya bırakılır. Soğuduktan sonraküçük parçalara bölünür. Kupbardağına krem şanti ve çileklerle birliktehazırlanan krokan parçaları, karıştırılarakyerleştirilir. Üzerine dondurma ve çileklefesleğen yaprakları ilave edilerek süslenir.

MALZEME10 tane badem1 çay kaşığı toz safran1çorba kaşığı esteregon sirkesi500 gr levrek1 su bardağı süt1 çay bardağı un 5 tane iç midye10 tane çimçim karides5 tane kapari1 çorba kaşığı tereyağı1 tutam dereotuYeteri kadar tuz ve karabiber4 dış sarımsak2 adet sivri biber2 adet orta boy domates½ çay bardağı kaşar peyniri

Bademli levrek triosusafranlı taragon sosu ile

hazırlayan: BURCU COŞGUN

HAZIRLANIŞILevrek haşlanır, kılçıkları ayıklanır, balığınsuyuyla ve sütle beşamel hazırlanır.

Levrek parçalarıyla karıştırılıp, yayvan bir fırınkabına konur. Üzerine karides, midye kapari,dere otu, tereyağında sotelenir. Tuz,karabiber ilave edilir. Balığın üzerineyerleştirilir. Sarımsak ve sivri biber vedomates yemeklik doğranarak, sırasıylasarımsak, biber ve domates tavada sosyapılır. Hazırlanan sos balığın üzerine dökülür.

Rende kaşar üzerine serpildikten sonra üze-rine kavrulmuş badem ve tepsinin altınaesteregon ilave edilir. Fırında 180c ısıda 10dakika pişirilir.

Yaptığınız pilavı tekrar ısıtırken su dolubir tencere içerisine oturtarak ısıtın.Yani benmari usulü.Böylece pilavınız ilk pişirdiğiniz zamankitazeliği koruyacak ve taneler birbirineyapışmayacak.

Yemek pişirdiğiniz tencerenin ısısınıtencerenin tabanı kadar ayarlarsanızhem yemeğiniz daha güzel pişerhem de enerji kaybına uğramazsınız.

Afiyet olsun...

Page 43: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 44: Bodrum Bülten Haziran 2007

44 BODRUMe ntü

B A K I P D U R U

Merhaba...ÜLKEMİN GÜZEL KADINLARIBen hep söyleyip duru ; "Kadın elinindeğdiği, kadın fikrinin söylendiği her iştebir zarafet ve daha fazla adalet vardır."

Türkiye'nin birçok yerinde peşpeşedüzenlenen mitinglere öncülük edengüzel Türk kadınları, yanlarınaaldıkları, peşlerine taktıkları eşleri,dostları, çocukları, torunları,damatları ve gelinleri ile milyonlarıoluşturarak topluma gereken mesajıvermeyi başardılar. Her yaştan ve hersosyal çevreden kadının katılımı,erkeklerin egemen olduğu TBMM'ninçaresiz kaldığı bir dönemde,kadınların toplum içindekivazgeçilmez etkilerini gösterdikleribir harekete dönüştü. Düzenlenentüm mitinglerde, Cumhuriyet velaikliğe sahip çıkan kadınlarımızınduyarlılığı tayin edici bir rol oynadı;

"Ne şeriat ne darbe! DemokratikTürkiye!''……….

Dilerim, bu olumlu kadın duyarlılığıTBMM'ye de olumlu bir şekilde yansı-yacaktır. TBMM'ye 72 yılda girebilmiştoplam kadın milletvekili sayımız neyazık ki, sadece 186 olmuş. GeçenTBMM'de toplam 24 kadın milletveki-limiz bulunuyordu. Yarısı kadın olanTürk toplumunun, son Türkiye BüyükMillet Meclisi yapısı içinde ancakyüzde 4.4 gibi çok küçük bir oran ileyansıması modern Türk toplumununacısı ve yarasıdır.

Milletvekili aday listelerininpartilerimizce hazırlandığıbugünlerde, mi-ting alanlarınıyöneten, ülkemin etkin ve güzelkadınları, Türkiye Büyük MilletMeclisi'nde de etkin olabilecekyüzdeler ile yerlerini alabilsinler. 4Haziran 2007 akşamı, milletvekiliaday listeleri kesinleşecek. Kadınadayların, listelerdeki yerleri, belliolacak. Bakalım liderlerimiz, bu yetkinve etkin kadroların ne kadarınıyanlarına almayı becerebilecekler ?

_

"Dünyada her şey kadının eseridir."

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Page 45: Bodrum Bülten Haziran 2007

BODRUMe ntü

[email protected]

RAMAZAN BORAZAN

45

ündemdeğişse desiyasettenuzak,sevgiye, iyi-

liğe dair şeyler dökülsekalemimden diyorumdemesine de negündem değişiyor nekalemimdendökülenler. Yediğimiz,içtiğimiz siyaset oldu.Kundaktaki çocuktantutun da sokaktakiadama kadar herkessiyasi otorite olduçıktı. TV’lerde, gazete-lerde her gün başkasenaryolar, başkafelaket tellalıkları var.

Bunlar bizim gördük-lerimiz yani sahneönü. Bir de kulisi varbu işin. Dünyasiyasetinden tutun da,memleketim siyasetinekadar her yerdeaslolan yer kulistir. Biz,bize sunulanı görmekdurumundayız, ama gerçekler kulisteoynanır.

Avrupa Birliği’ndan tutun da, ülkelerarası diplomatik ilişkilere kadar heryerde aynı kulis oyunları aynı lobiçalışmaları.Bize düşen sormamak, karıştırmamak,karışmamak, kulisi merak etmemek,sahnede payımıza düşeni seyredip,alkış tutmak ya da tutmamak..Hemen bu noktaya uygun bir hikayeyiekleyelim..

ABD Başkanı George Bush bir ilkokulaziyarete gider. Sınıfın birinde yaptığıkonuşmadan sonra çocuklara sorusorabilmeleri için imkan tanır. Parmak kaldıran Bob der ki;"Sayın başkan üç sorum var size"1) Niçin Amerika BM'nin onayıolmadan Irak'a girdi?2) Siz rakibiniz Kerry'den daha az oyaldığınız halde nasıl oldu da başkan seçildiniz?3) Afganistan’a asker gönderdiniz,Usame bin Ladin'e ne oldu?

Benim de sorularım var!

Küçük Bob'un sorduğusorular biter bitmezteneffüs zili çalar, Bush"teneffüsten sonra devamederiz" der hep birlikteteneffüse çıkılır. Sınıfa geri dönüldüktensonra Bush "Nerdekalmıştık? Evet.. sorular kısmında kalmıştık..devam edelim" der.Sınıftaki Başka biröğrenci parmak kaldırır.Bush sorar:"Adın ne bakalımufaklık?" "Steve""Senin sorun ne bakalimSteve?""Benim 5 sorum var sayınbaşkan:1) Niçin Amerika, BM'ninonayı olmadan Irak'agirdi?2) Siz rakibiniz Kerry'dendaha az oy aldığınızhalde nasıl oldu dabaşkan seçildiniz?3) Afganistan’a asker gön-derdiniz, Usame bin

Ladin'e ne oldu?4) Teneffüs zili niçin 20 dakika erkençaldı?5) Bob nereye kayboldu?"

Hikaye böyle söyler, gelelim kendi içimdebaşka bir senaryo yaratmaya hatta dahada fazlası bunu sizlerle paylaşmaya.

Yıllar, yıllar sonra bir ABD başkanı birokulda konuşma yapar ve öğrencileresoru sorma hakkı verir.Çocuklardan biri izin alarak ayağa kalkarve sorularına başlar.Sayın başkanım size beş sorum var.1) Niçin Amerika her ülkenin işine burnu-nu sokuyor?2) Sizin iç işlerinizde sistem nasıl yürü-yor?3) Asker gönderdiğiniz yerlere, göndermesebebinizi unutuyor musunuz?4) Dünya neden büyük ülkelerin tekelindekaldı?5) Türkiye’ye ne oldu, nereye kayboldu?

Bu sorulara muhatap alacaklarımız başkaülkeler olursa ne ala, memleketimiziniçinden birileri olursa ne acı.....

PA

RA

NTE

Z

HÜSNİYE KAYA [email protected]

GYediğimiz, içtiğimiz

siyaset oldu.Kundaktaki

çocuktan tutun dasokaktaki adama

kadar herkessiyasi otoriteoldu çıktı.TV lerde,

gazetelerde hergün başka

senaryolar, başkafelaket tellalıkları

var.

Page 46: Bodrum Bülten Haziran 2007

46 BODRUMe ntü

netb kış@

CANSU TÜRKDOĞ[email protected]

matrak görüntüler ilginç siteler farklı görüşler gırgır sözler

BIRAKTIKLARI YERDE BULDULAR

Geçen  yıl  Bodrum’a  ilk  kez  birlikte  tatile  gelmişlerdi.  Tatilleribittiğinde  arkadaşlarını  ülkelerine  geri  döndüremediler.  O,Bodrum’un  büyüsüne  kapılıp  burada  kalmıştı.  Bu  yıl  tekrar  tatiliçin Bodrum’a gelen gurup, arkadaşlarını bıraktıkları yerde buldu. 

Sevgili oğlumTemel... Senin hızlıokuyamadığınıbildiğim içinmektubu yavaşyavaş yazıyorum...Artık senin büyükşehre gittiğin sıradayaşadığımız evdeyaşamıyoruz.Baban birgazetede,"İnsanların başınagenellikle evlerininiki kilometrecivarındakibölgelerde kazageldiğini" okumuş;o yüzden taşındık...Sana yeni adresiveremiyorum,çünkü yenievimizde bizdenönce oturanhemşehrilerimiz,taşınınca adreslerideğişmesin diyekapı numarasınısöküp götürmüş-ler...Bu evde garip birçamaşır makinasıvar. Geçen güniçine dört gömlekkoydum,çalıştırmak içinduvardaki zinciriçektiğimden beribir daha gömleklerigöremedim.Geçen haftasadece iki kezyağmur yağdı. İlkiüç gün, ikincisi isedört gün sürdü...Benden istediğinyeleği postayaverdim. Ancak,halan 'o kocadüğmelerle paketçok ağır olur' de-yince düğmelerikopartıp yeleğincebine koyduk.Orada bulabilirsin...Not: Sana biraz daparagönderecektim,

ANNESİNDEN TEMEL’EMEKTUP

Jim ile Mary akılhastanesinde iki hastadır.Bir gün hastanenin yüzmehavuzunun etrafındadolaşırken Jim aniden suyaatlayıp en dibe batar. Bunugören Mary hemenardından atlar ve dibekadar yüzüp Jim'i kurtarır.Tabii Mary'nin bukahramanca davranışı has-tanede olay olur. Bunuduyan başhekim deMary'nin artıkiyileştiğini düşünüp, has-taneden derhal taburcuedilmesi emrini verir.İşlemler yapılır, belgelerçıkartılır, Başhekim aynıgün Mary'nin yanına gider: -Mary, sana bir iyi bir dekötü haberim var. İyihaberim, yaptığınkahramanca davranıştanötürü anladık ki akli den-gen tamamen yerinde veböylece hastanemizdentaburcu oluyorsun. Kötühabere gelince, kurtardiginhasta, Jim, intihar etmiş. Azönce odasının banyosundakendisini asmış bulundu. Mary gayetsakin yanıt verir: -O intihar falan etmedi ki.Ben onu astım kurusun

JİM iLE MARY

)BEN HAZIRIM!Galatasarayın

2007 - 2008 kadrosu

Page 47: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 48: Bodrum Bülten Haziran 2007
Page 49: Bodrum Bülten Haziran 2007