bodrum bülten ocak 2008

48

Upload: bodrum-ajans

Post on 25-Mar-2016

243 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

Bodrum Bülten

TRANSCRIPT

Page 1: Bodrum Bülten Ocak 2008
Page 2: Bodrum Bülten Ocak 2008
Page 3: Bodrum Bülten Ocak 2008

www

BODRUM BÜLTEN

BODRUM AJANSİ Ş   R E H B E R İ

B O D R U MS U N   G U I D E

BODRUM ADRES

bodrumajansrehber.combod r umad r e s . c omb o d r u m a r s i v . c o mbod r uma j a n s . c om

Page 4: Bodrum Bülten Ocak 2008

www.bodrumajans.com. � [email protected]

MERHABA / Demircan Türkdoğan

GEÇTİÐİMİZ YILA BAKIŞ

12

6

10

2008 MERHABA8

HABER TURU

14

18

2226

NET BAKIŞ / Cansu Türkdoğan

28

BİR ZAMANLAR / Bülent Akkurt

RESTAURANT - CAFE - BAR

32

36

38

ETKİNLİKLER

ARŞİVDEN

40

34

İÇİMİZDEN BİRİ

42 BODRUM MÜFTÜSÜ YAKUP EFENDİ

44

YENİLER - YENİLİKLER - YENİLENENLER

45

BAHÇEM ve BEN / Gülnar Önay

PARANTEZ / Hüsniye Kaya

BODRUM’UN HER KÖŞESİ BİR CENNET

46

2

GÜNAYDIN BODRUM

6

4

GEÇTİÐİMİZ AYA BAKIŞ

7 ADRES SAYFALARI

ARALIK/OCAK 2007

i Ç i N D E K i L E R137

27

42 8

26

22

14

SA

YI

AYLIK GAZETE

8

13

KIŞIN DA BODRUM

BAKIPDURU / Ramazan Borazan

LEZZET USTALARI

BURÇLARA GÖRE ARMAÐANLAR30

TOPLUM & YAŞAM

Page 5: Bodrum Bülten Ocak 2008
Page 6: Bodrum Bülten Ocak 2008

6

Bodrum Bülten’in web sitesibodrumajans.com da geçenayki anket konumuz, “Kışında Bodrum’un tercih edilmesebepleri” oldu.

Sakinliği, iklimi, aktivitelerive yaşama kolaylığı olaraksıraladığımız şıklar arasında“Sakinliği” şıkkı öndegiderken “İklimi ve yaşamakolaylığı” şıkları adetabaşabaş gitti. Aktivitelerişıkkı ise 2.1 oylanma oranıile tam anlamıyla sınıftakaldı.

Anlaşılan o ki kış boyuncaBodrum’da gerçekleştirilenaktiviteler yeterli bulunmu-yor ya da yeteri kadar duyu-rulmuyor.

Bodrum’u seçenlerin farklıdeğerlendirmeleri sayfaları-mızda.

Bu sayı Ramazan Borazanyazısını süslediği hikayelerle yine farklı“Bakıpduru” olaylara.Erdoğan Kayalar, Bodrum Müftüsü iletanıştırıyor bizleri.Gülnar Önay, ciddi bir konuda bizleri uyarı-yor. Ve Bülent Akkurt, Hüsniye Kaya, İnciGürbüzatik farklı konularda farklı görüşlersunuyor yine bizlere.Yeni sayıya kadar hoşcakalın.

u yıl Kurban Bayramı vehemen ardından gelenYeni Yılla birleşen on

günlük tatil,değerlendirebilen tatilcileriçin hoş bir zamanlama,Bodrumlu tu-rizmciler için isegüzel bir kış fırsatı oldu. Birde uzun süredir devam edenyağmurların hızını kaybettiğive tatil süresince sıcaklığınartacağı haberlerinin gelmeside Bodrum’da heptenumutları ve beklentileriçoğalttı.

Dileriz 2008, Bodrum içinolduğu kadar tüm yurdumuziçin de huzurlu, sağlıklı vebaşarılı bir yıl olur.

Bu yıl Bodrum basını yeni yılaçok önemli bir eksikle giriyor.Yılların gazetecisi, eski tiyat-rocu, sevgili dostumuzAybars Attila bundan böyleher sabah ilgiyle izlenenradyo programında bizlere“Günaydın Bodrum” diye seslenemeyecek.Çünkü onu 23 Kasım 2007 günü kaybettik.

Aybars Attila’nın kaybı bize göre Bodrumbasını kadar Bodrum için de büyük birkayıptır. Onun yıllardır her gün radyodaağırladığı yurt genelindeki pek çok önemlikonukla memleket meseleleri üzerine yaptığısohbet ve değerlendirmeler ulusal basındakibenzerlerinin çoğundan çok daha düzeyliydi.Yiğit Uygur, Aybars için bir dosya hazırladı...

� BODRUM BODRUM AJANS � BODRUM D&R / Milta Marina� BODRUM BUDUN MAÐAZASI� BODRUM OASİS DANIŞMA� BODRUM DENTBODRUM� GÜNDOÐAN GALİPDOS MOBİLYA & AKSESUAR � KONACIK BODRUM MUTFAK� KONACIK DENİZHAN� KONACIK ALDİMO MOBİLYA� TURGUTREİS MİGROS ÖNÜ GAZETE BAYİİ � YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER

� BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...

BODRUMajansYayın Grubu Adına

Sahibi, Genel Yayın Yönetmeni:DEMİRCAN TÜRKDOÐAN

Haber Editörü:YİÐİT UYGUR

Görsel Yönetmen:EMİNE İLKORUR

Grafik Tasarım:BURCU COŞGUN

Web Tasarım:CANSU TÜRKDOÐAN

Sayının Yazarları:BÜLENT AKKURT

ERDOÐAN KAYALARGÜLNAR ÖNAYHÜSNİYE KAYA

İNCİ GÜRBÜZATİK RAMAZAN BORAZAN

Kapak:BURCU COŞGUN

Halkla İlişkiler:CANSIN TÜRKDOÐAN

Reklam Koordinatörleri:NURHAN İBAKÖZGÜR ÜNLÜBANU KAPLAN

İletişim:Caferpaşa Cad. No:52/3

48400 BODRUMTel : 0.252. 313 42 24

313 56 66 Fax: 0.252. 316 44 42

[email protected]

Baskı: Ankara Ofset ANKARAYayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 21/12/2007

Mavi Bakış Dergisi’nin ücretsiz ekidir.Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahibine, yayınlanan

reklamların sorumluluğu reklam sahibine aittir.Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.

14.yıl

KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ

DEMİRCANTÜRKDOÐAN

MER

HA

BA Yeni yıla, yeniden...

DAÐITIMNOKTALARI

BODRUMBülten

Bu yıl Bodrum basınıyeni yıla çok önemli

bir eksikle giriyor.Yılların gazetecisi,

eski tiyatrocu, sevgilidostumuz Aybars

Attila bundan böyleher sabah ilgiyle

izlenen radyoprogramında bizlere“Günaydın Bodrum”

diyeseslenemeyecek.

Çünkü onu 23 Kasım2007 günü kaybettik.

B

Page 7: Bodrum Bülten Ocak 2008

AYTU

NÇ BEN

TÜRK

 DAN

CE ACA

DEMY 20

08 K

IŞ SEZ

ONU 

DANS

 ETK

İNLİKL

ERİN

E SP

ORİU

M FITNE

SS CLU

B’DA

 DEV

AM EDİ

YOR

Page 8: Bodrum Bülten Ocak 2008

8 BODRUMBülten

Haber Turu

ütün dünyada Noel Babaolarak tanınan Aziz Nicholaos,Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında

önemli bir Lykia kenti olan Patara'dadoğmuştur. M.S. 300'e doğru Patararefah içindeyken kentte yaşayanzengin buğday tüccarının bir oğlu olurve ona Nicholaos adı verilir.

Doğduğunda göğün bir hediyesi, ana-babasının dualarının ve sunduklarıadakların bir meyvesi, fakirlerin birkurtarıcısı olarak dünyaya geldiğineişaret edilmiştir. Daha gençliğinde bilemucizeler yarattığına inanılır. Bu inancagöre inşa halindeki bir kilisenin yıkılma-sıyla enkaz altında kalan Nicholaos,annesi ağlayıp inlerken, üzerine yığılantaşların altından sağlam olarakkurtulmuştur.

Bir süre sonra babası öldüğünde büyükbir servetin tek mirasçısı olmuş veservetini yoksullara yardım içinharcamaya karar vermiştir.

Bu sırada Patara'da önceleri çok zenginolan bir şahıs fakirleşmiş ve kızlarınınçeyizini yapamayacak duruma gelmiş-tir. Çaresizlikten kızlarını satmayı biledüşündüğü bir anda, Nicholaosdurumu görerek onlara yardım etmeyekarar verir. Kendini belli etmemek veaynı zamanda gururlarını kırmamak için

kızların evine gece gider. Onlar uykudaiken büyük kızın açık olan penceresindençeyizine yetecek olan bir kese altını içeriatar. Sabah parayı bulan büyük kız çoksevinir ve kötü durumdan kurtulur.

Daha sonra ortanca ve küçük kızın çeyizparalarını da karşılamak isteyen Nicholaos,pencereleri kapalı olduğu için bacadanatar. İşte Noel Baba'nın yılbaşında hediyebırakma öyküsü böylece doğar. İkonlardave resimlerde de Nicholaos'ın üç altın topile gösterilmesi bu yüzdendir.

Aziz Nicholaos'un yaşamıyla ilgili bir öyküde şöyledir; Nicholaos hacı olmak üzere Kudüs'e gider.Geri dönüşünde fırtınaya tutulan gemiyidualarıyla batmaktan kurtarır, ayrıcadenize düşerek boğulan bir denizciyi dediriltir. O günden sonra Aziz Nicholaosdenizcilerin de koruyucu azizi olarak kabuledilmiştir.

Nicholaos bir müddet sonra Patara'nınkomşu kenti Myra'ya göç eder. MyraBaşpiskoposu ölmüş yerine geçecek kişi

B

NOELBABA

� Doğduğu yer olan Antalya’nın Demre ilçesinde yer alan Aziz Nicholaos heykeli,Belediyenin tercihiyle yerini Noel Baba heykeline bırakmış oldu.

MERHABA...20082008Önce 20 Aralık’ta bayram ziyaretçilerinikarşılayan, onları ağırlayan Bodrum, biryandan da kendisini bayramın hemenardından gelecek olan yeni yılı, 2008’ikarşılamaya hazırladı.Yıllardır Bodrum Belediyesi’nin düzenlediği,“En Güzel Süslenmiş ve Işıklandırılmış Mekan”yarışmasında birinciliği kaptırmayan OASİSAlışveriş Merkezi, geçtiğimiz yıl iki daldabirden ödüllendirilmişiti.Bu yıl da gene en güzel OASİS...

YILBAŞILARIN SİMGESİ,YURTTAŞIMIZ

Page 9: Bodrum Bülten Ocak 2008

9BODRUMBülten

Kamu çalışanları, 2008 yılında hafta sonlarında 104, millive dini bayramlarda da 11 gün olmak üzere toplam 115

gün resmi tatil yapacaklar.

AA muhabirinin hesaplamalarına göre, hafta sonları, milli ve dini bayramlar dolayısıyla2008’in ocak ayında 9; şubat ve temmuz aylarında 8’er; mart, mayıs, ağustos ve kasımaylarında 10’ar; nisan, haziran ve eylül aylarında 9’ar, ekim ayında 11, aralık ayında ise12 gün olmak üzere kamu çalışanları 115 gün resmi izinli olacaklar. Yılbaşı, 23 NisanUlusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ve 29 EkimCumhuriyet Bayramı hafta içine rastlayan günlerde, 30 Ağustos Zafer Bayramı iseCumartesi günü kutlanacak. 19 Mayıs’ın Pazartesi gününe denk gelmesi nedeniyle bugünü hafta sonuyla birleştirip 3 gün tatil yapma imkanı bulacak olan çalışanlar, Salıgünü kutlanacak olan yılbaşında ve Çarşamba günleri kutlanacak olan 23 Nisan UlusalEgemenlik ve Çocuk Bayramı ile 29 Ekim Cumhuriyet bayramlarında birer gün tatilyapacaklar.

DİNİ BAYRAMLAR 9 GÜNE ÇIKABİLECEKRamazan Bayramı 30 Eylül Salı günü başlayıp, 2 Ekim Perşembe günü sona erecek.Kurban Bayramı ise 8 Aralık Pazartesi günü başlayacak, 11 Aralık Perşembe günübitecek. Kurban Bayramı’nın arifesi pazar gününe rastladığı için ayrıca yarım günlük birtatil gerçekleşmeyecek.

Pazartesi günü olan Ramazan Bayramı arifesi ile hem Ramazan, hem de Kurban bay-ramları sonrasındaki Cuma günleri idari izin ilan edilirse, çalışanlar iki bayramda da 9’argün tatil yapabilecek.

Kamu çalışanları, önümüzdeki yıl şubat ayı 29 gün çekeceği için 366 günün 251 günüişe gidecekler.

Bu yıl kamu çalışanları hafta sonu 104, dini ve milli bayramlarda da 10 gün olmak üzeretoplam 114 gün tatil yapıyor.

2008'de 115 gün resmi tatil var 3 GÜNDE BİR TATİL

üzerinde anlaşma sağlanamamıştır.Bunun üzerine sabah kiliseye ilk gelenkişinin Başpiskopos olması kararlaştırılır.Aziz Nicholaos kiliseye ilk gelen kişiolarak Başpiskopos seçilir. Burada damucizelerine devam ederek üç gene-rali ölümden kurtarır.

Hıristiyanlara karşı olan İmparatorDiocletianus ve Licinius zamanındaNicholaos da diğer Hıristiyanlar gibi birara hapsedilmiştir. M.S. 325 tarihindeHıristiyanlık içindeki problemleri çöz-mek için İznik'teki (Nikaea) meclis top-lantısına Myra Başpiskoposu olarakkatılır. Yolda giderken bir handa öldü-rülerek salamura yapılmış üç çocuğudirilttiği daha sonra Bonaventure adlıbir kilise adamı tarafından iddia edil-miştir. Ögrencilerin de koruyucusuolduğuna inanılan Aziz Nicholaos'un 6Aralık 343'te 65 yaşında iken öldüğüsanılmaktadır. Myralılar onun adına birkilise yaparak içindeki lahitte onusonsuz uykusuna bırakmışlardır. Haçlı Seferleri sırasında 20 Nisan1087'de Bari'den gelen tüccarlarkemiklerini çalıp Bari'ye götürmüş veyaptıkları bazilikaya gömmüşlerdir.Onun olduğu sanılan geride kalmış birkısım kemik ise bugün AntalyaMüzesi'nde saklanmaktadır.

� Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ninkatkıları ile her yıl düzenlenen gelenekselYılbaşı Kermesi Bedesten'de yapıldı.Duvar süslerinden kıyafete, takıdan örgüişlerine, kağıt hamurundan kolye vepanolara kadar, aranılan her şeyinbulunduğu kermes görülmeye değerdi.Katılımcılar burada bile üretimlerinedevam ediyorlardı.

Page 10: Bodrum Bülten Ocak 2008

10 BODRUMBülten

OCAK� “Mahlli İdarelere Hizmet Derneği”nindüzenlediği yılın en başarılı BelediyeBaşkanı oylaması sonucunda KonacıkBelediye Başkanı Mehmet Tosun, Türkiyegenelinde en başarılı 4. Belediye Başkanıseçildi.

� Muğla ve yöresinde en çok ziyaret edilenyerler Bodrum Müzesi ve Zeki Müren Müzesioldu.

� Bodrumlu Gönüllüler Derneği BaşkanıCüneyt Karaloğlu’nun “Güneş Evi” projesine“Akıllı Enerji: Türkiye-AB” konulu konferansdabilim adamlarından büyük destek geldi.

� Milli yelkencimiz Alican Mert Keleş, TürkiyeOptimist Rank listesinde yılı birinciliklebitirirken, Optimist’teki jübilesini de yapmışoldu.

� En Güzel Süslenmiş ve IşıklandırılmışMekan Yarışması sonuçlandı. OASİS, bu yıliki ödüle birden layık görüldü.

ŞUBAT� Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kissebükü dedahil 53 ön tahsisi iptal ettiğini açıkladı.Çevrecilerin bu girişimine Bodrum Ajansdestek vermiş. Bodrum’un en çok ziyaretedilen sitelerinden www.bodrumajans.comsitesi aracılığı ile Dünya’nın dört birköşesinden ve yurdun çeşitli kesimlerindençevre dostu 125 bin imza toplayarakkatkıda bulunmuştu.

� Atilla Gürmen’in öğrencisi Demre KeriganKüçüler-Yıldızlar-Gençler katagorisinde

Bodrum’a Türkiye Satranç Şampiyonluğunuarmağan etti.

MART� Jeotermal enerjiye umut bağlayan işçevreleri ve Bodrumlular ilk yatırım içinmaddi kaynak arayışına girdi. BodrumBelediye Başkanı Mazlum Ağan, “Her türlüdesteğe biz hazırız” dedi.

� Başarılı genç sporcumuz GüneycanKaptan, Bosch Yarıyıl, Yalıkavak Belediye vePort Bodrum Yalıkavak Marina Kupasıyarışlarında Laser Radial genel ve gençlersınıflarında bütün birincilikleri aldı.

� Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın davetlisiolarak Bodrum’u ziyaret eden 22 Rusgazeteci adına görüş bildiren ITRA TASSAjansı muhabiri Alanya ve Antalya’nıntanındığını, Marmaris’in de bilindiğiniancak Bodrum’un ismini fuarlarda da fazladuymadıklarını belirterek tanıtıma ve KültürTurizmine ağırlık verilmesini önerdi.

NİSAN� Bodrum Belediyesi yaptırılarak 5Nisan’da Gümbet kavşağına dikilen, kılıçyerine elinde zeytin dalı taşıyan AtatürkHeykeli, Bodrum’dan Barış ve kardeşlikmesajı veriyor.

� Laik Cumhuriyetçi, aydın ve tambağımsız bir Türkiye için 14 Nisan’daAnkara Tandoğan’da buluşacakyüzbinlerce vatandaşla birlikte olmaküzere giden 400 civarındaki Bodrumlu,Bodrum otogarında hazırladıkları bildiriyiokuyarak yola çıktı.

� İsmail Uslu geçirdiği beyin kanamasısonucunda 23 Nisan günü aramızdanayrıldı. O, artık Bodrum’a, Bodrum içinkazandırdığı kitapları ile anılacak.

� Aegean Sun’un babası Bolar İren,Bodrum için yayınladığı. Türkiye’deİngilizce yayınlanan ilk dergi olmaözelliğine sahip, bir çok ulusal derginintrajını ikiye katlayarak 1993’ten beri her yıl

60 bin adet basılan 13 yıl boyuncaBodrum’u dünyaya tanıtan dergisininyayınını sonlandırdı.

MAYIS� İzmir Şehir ve İnsan dergisi tarafından heryıl Türkiye genelindeki gazetecilerin oylarıile belirlenen “Yılın En İyi Belediye Başkanı”seçimi sonuçlandı. Turgutreis BelediyeBaşkanı Ali Server Yazgan, 5. kez Türkiye’ninen iyi Belediye Başkanı seçildi.

� Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan,Bodrum’da bir Bilim Merkezi kurulmasıamacıyla Ç.Y.D.D. Bodrum Şubesi ileyaptıkları görüşmeler sonrasında projeyidesteklemeye hazır olduklarını belirtti.

� 13 Mayıs’ta İzmir GündoğanMeydanı’ndaki mitinge katılamayanlar,aynı gün Marina önünde toplanarak ka-leye kadar yürüdü.

� Bodrum Gemi Yanaşma İskelesi’ne ilkferibot yanaştı. İstanbul’dan gelen Ankaraferibotu, gemi yanaşma iskelesinin ilkkonuğu oldu.

HAZİRAN� 3. Bodrum Dalış Festivali kapsamında,dalış turizmini canlandırmak amacıylaDeniz Kuvvetleri trafından hurdaya ayrılan2 askeri gemi, Bodrum Karaadaaçıklarında törenle batırıldı. Onlar artıkEge’nin mavi sularında turizme hizmetedecek.

� 5 yıl önce, bir çoban tarafından raslantısonucu olarak farkedilen 1400 yıllık BizansHamamı restore edilerek tekrar hizmetvermeye hazırlanıyor.

GEÇTiGiMiZ YILA BAKIŞ

2007 ’NiNARDINDAN

Page 11: Bodrum Bülten Ocak 2008

11BODRUMBülten

TEMMUZ� Sağlık Bakanlığ’nın yürütmekte olduğu“Sağlık için sigarasız ve hareketli yaşam”projesi kapsamında Bitez’e Sağlık Ödülügeldi.

� Kültür ve Turizm Bakanlığı web sitesindeaçılan “Sanal Gezinti” bölümüne BodrumSualtı Arkeoloji Müzesi’de eklendi. 360derece panoramik görüntüler eşliğindeizlenebiliyor.

� Bodrum Dans Kulübü Halk OyunlarıYurtdışı Tanıtım Ekibi, Fransa turunu başarıylatamamlayarak döndü. Kültür Bakanlığı, yurtdışında Türkiye’yi tesil etmek için BodrumDans Kuyübü’nü seçmişti.

� Çin’de yapılacak Dünya MankenlerKraliçesi (Miss Model Of The World)yarışmasında Türkiye’yi temsil edecekmanken Bodrum’da belirlendi.

AÐUSTOS� Bodrum Bülten 13 yılı geride bırakarak 14.yıla merhaba dedi.

� Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğüve Bodrum Belediyesi’nin düzenlediğiülkemizin ilk ve tek Uluslararası Bale Festivali5. kez 1-17 Ağustos tarihleri arasındagerçekleşti.

� Mandalinamız şişeye girdi. BodrumMandalina Gazozu ve Bodrum MandalinaŞarabı’nın tanıtıldığı toplantı, BodrumTicaret Odası’nda yapıldı.

� Gümüşlük 15, Turgutreis 4 gün klasikmüzikle şenlendi.

� Şarkıcı Barış Akarsu’nun Torba kavşağındahayatını yitirmesiyle sonuçlanan trafikkazası, kavşağın düzenlemesinindoğruluğunu gündeme getirdi.

EYLÜL� Bodrum, Bitez ve Turgutreis su ihtiyacınıdenizden karşılamaya hazırlanıyor.

� Yapılan araştırmaların, Khalkolitik Çağ veEski Tunç Çağı buluntularıyla en az 5000yıllık bir tarihe sahip oduğunu gösterenPeynir Çiçeği Mağarası 8 Eylül’de yapılanetkinlikle tekrar gündeme geldi.

� Türkiye Çevre Eğitim Vakfı, Türkiye’nin engüzel 10 Mavi Bayraklı plajını seçti.Bodrum’da Sea Garden ve KempinskiBarbaros Bay plajları ilk 10 içinde yer aldı.

EKİM� 21 Ekim’de oylanan, seçimlerin 4 yılda biryapılması, Cumhurbaşkanları’nın 5+5şeklinde iki kez halk trafındanseçilebilmesine olanak tanıyan minianayasa paketine tüm yurtta olduğu gibiBodrum’da da katılım az oldu. Bodrum’dareferanduma 11.960 kişi evet derken,25.252 kişi hayır dedi.

� PKK terörüne son verilmesi için sivil tepkiyigöstermek amacıyla 28 Ekim’de “SözKonusu Vatan ise” adlı terörü lanet veşehitlerimizi anma mitingi düzenlendi.

� Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kaba-ağaçlı aramızdan ayrılışının 34. yılındaanıldı.

� OASİS’te 5 ayrı sinema salonu olanCinemarine, sinemalarına 4 yeni salondaha ekledi.

� Turgutreis Belediye Başkanı Ali ServerYazgan, 6. defa Türkiyenin en iyi BeldeBelediye Başkanı seçildi.

KASIM� Bodrum Yarımadası’nın Golf Kulübü 21Kasım’da verdiği bir davetle Ortakent’teaçıldı.

� Bakımsızlık nedeniyle kötü bir görüntüoluşturan tarihi değirmenler, restore edilerekturizme kazandırılacak.

� Bodrum Kupası 19. kez yelkenseverleriBodrum’da buluşturdu. Bodrum Cup’taGrandi 3. kez şampiyon.

� Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübütarafından, Maserati Marina Yacht Clubsponsorluğunda düzenlenen ve Türkiye’ninünlü yüzlerini biraraya getiren FamousCup’ta zafer Meltem teknesinin oldu.

� Yılların gazetecisi ve eski tiyatro oyuncusuAybars Attila'yı 23 Kasım 2007 günükaybettik. Bodrumlular’ın her sabahmerakla" Günaydın Bodrum" adlı radyoprogramını beklediği Attila, gerek Türkiyegündemi olsun, gerek Bodrum gündemi,yaptığı analiz ve yorumlarla kendine genişbir dinleyici kesimi yaratmıştı.

� Göltürkbükü Belediye Başkanı Halilİbrahim Kaynar, yaz aylarında jet sosyeteninuğrak yeri olan Türkbükü sahillerindeki 30iskelenin yıkılarak halka açılacağınıduyurdu.

� İstanbul Marmara Eğitim Kurumları,Bodrum’a ilçenin ilk huzur evi olan “BodrumHuzurlu Yaşamevi’ni düzenlediği bir törenleaçtı.

� Muğla’da düzenlenen turizmdeğerlendirme toplantısına katılan Vali LütfiYiğenoğlu, tur operatörlerine “Sorunsuz bir2008 sezonu” sözü verip, “Alınan kararlar-dan ödün verilmeyecek” dedi.

Fotoğraf: MAZHAR VARDAR

Page 12: Bodrum Bülten Ocak 2008

TURGUTREİS'İN GURURU OLDUGenç basketbolcuMehmet Kadir Kılınç,15 yaşında YıldızBasketbol Türk MilliTakımı’na seçilerek Turgut-reis’in gurur kaynağı oldu.

urgutreis Belediyesi BasınHalkla İlişkiler Servisi MüdürüAyşegül Ülkü’nün oğlu olan

başarılı oyuncu, Türkiye’nin 2008Yıldızlar Basketbol AvrupaŞampiyonası öncesindeBursa’da düzenlenecek olankampına davet edildi. Gençoyuncu yaklaşık 1 yıldır formasınıgiydiği İzmir BüyükşehirBelediyesi Basketbol Takımı’yla ay yıldızlı formaya seçilmenin haklı gururunu yaşadı.

Haberi alınca sevincini hemen annesi Ayşegül Ülkü ile paylaşan milli oyuncutelefonla annesini arayarak “Ay yıldızlı formayı giyeceğim günü iple çekiyorum, enbüyük hayalim bir gün o formayı giymekti ve sonunda gerçek oluyor. En iyi şekildemücadele edip elimden geleni yapacağım” dedi.

T

12 BODRUMBülten

Haber Turu

YALIKAVAK’TAKİVİ BEREKETİ

Yalıkavak’ta oturan Sadık Yıldızhanve eşi Lale Yıldızhan bahçelerindekivi yetiştiriyor.

örenleri şaşırtan kivi salkımlarıoldukça sağlıklı ve problemsiz birşekilde büyüyor. Yalıkavak’ta bir

inşaat şirketi sahibi olan Sadık Yıldızhankivileri ilk başta deneme amacıylaürettiklerini olumlu bir şekilde hasat aldıklarıiçin daha fazla ağaç ekleyerek kiviyetiştirmeye başladıklarını ifade etti.Yalıkavak’ın çok ve-rimli bir toprağı olduğunusöyleyen Yıldızhan “Ülkemizde sadeceKaradeniz Bölgesi’nde yetişen bumeyvelerin burada da yetişti-rilebileceğiniispat etmiş olduk, bu durumdan eşim ve

YABANCILARA TÜRKLÜK KURSUTurgutreis’te yaşayanyabancı uyrukluvatandaşlar içinTurgutreis Belediyesitarafından Türkçekonuşma, müzik, folklorve geleneksel yemekleradı altında “Türklük

Kursları” açıldı.

urslara katılan İngiliz,Hollandalı, Alman,

İskoç, İrlanda ve Rus uyrukluyabancılara baklava açma, hamur yoğurma, yemek yapma, saz çalma, yöresel folkloroyunları ve Türkçe konuşma dersleri veriliyor. Kurslara yabancılar yoğun ilgi gösterirken özellikleyemek yapma derslerinde renkli görüntüler yaşanıyor. Turgutreis Belediyesi Meclis Salonu’nda başlayan toplam 9 ay sürecek olan Türklük kurslarınakatılan yaklaşık 500 kadar yabancıya Türk gelenek ve görenekleri öğretiliyor. Kurs eğitmeniSadettin Başoğlu tarafından haftada 10 saat verilen ücretsiz kurslara 7’den 70’e yabancılarilgi gösteriyorlar.

K

G

ÖZEL BODRUMKARTANESİANAOKULUYILBAŞI BALOSUDÜZENLEDİ

zel Bodrum Kartanesi AileKatılım etkinlikleriçerçevesinde çocuklar ve

velilerle beraber 16 Aralık’ta bir yılbaşıbalosu düzenledi. Öğrencilerinİngilizce Öğretmenleri Pamela Uslu,Müzik Öğretmenleri Can Atazülal veSınıf Öğretmenleriyle hazırladıklarıgösterilerini sundular.Açılıştan bu yana yaptıkları etkinliklerbarkavizyonla velilere izlettirildi.Çocuklara hediyeler dağıtıldı.

BODRUM DANS KULÜBÜ,TÜRKİYE 3.LÜK ÖDÜLÜNÜ GETİRDİTürkiye Dans federasyonu tarafından 9 Aralık’ta 37 çiftin katıldığı

İstanbul Burhan Felek Spor Salonu’nda yapılan Türkiye SalsaŞampiyonası’ndan Bodrum’a 3.lük ödülü geldi.

ürkiye Salsa Şampiyonası’na Bodrum’u temsilen, sadece Bodrum DansKulübü’nden Volkan AKKAYA ve Gülşen KARATOPRAK, yarışmaya katıldılar.Arkadaşlarını İstanbul’da yalnız bırakmayan Bodrum Dans Kulübü yöneticileri ve

dansçıları İstanbul’dan 3.lük ödülü ile döndüler.T

Ö

Page 13: Bodrum Bülten Ocak 2008

Bu yıl altıncısı düzenlenenBodrum Belediye BaşkanlığıKupası Zıpkınla Balık AvlamaAnı Yarışları, 24 Kasım’da“Başlangıç: Tavşanburnu,Bitiş: Pabuçburnu” arasındakiparkurda gerçekleşti.

lginin her yıl biraz daha arttığı yarışlarabu yıl, İzmir, İstanbul, Aydın-Kuşadasıve Çanakkale’den gelen sporcuların

yanı sıra, Bulgaristan’ın Naftex Klübündendört, K.K.T.C’den de dört takım olmak üzeretoplam 75 sporcu katıldı. Yarışlara B.B.Bodrumspor Klübü, Ortakent Spor Klübü,Yalıkavak Spor Klübü ile Gümüşlük veTürkbükü Belediyesi Spor Klüplerinden yaklaşık40 kadar sporcu katıldı.

Bu yıl, Gaydura lakaplı büyük deniz adamı AliKöse adına düzenlenen yarışların başarıylageçmesi dileklerini ileten Başkan Ağan’dansonra sözalan, Bodrum Belediyesi Basın YayınHalkla İlişkiler Müdürlüğü Spor Sorumlusu FilizTan, geçen sene 74 yaşında kaybettiğimizefsane dalgıçlarımızdan Dara Çetinkale

anısına düzenlenen yarışların bu yıl, yinebüyük bir deniz adamı olan “Gaydura”lakaplı Ali Köse anısına düzenlenlendiğinibelirterek, yaşayan efsane dalgıçlarımız,Mehmet İmbat, İbrahim Erdoğan, MehmetBuluş, Ali Yuvanç ve Girgin Denizkıran’ın daaramızda olmasından dolayı büyük mutlulukduyduğunu ifade etti. Brifingde, yarışları,geçmişten bugüne sergileyen bir de diagösterisi sunuldu.

Ferdi ve takım klasmanlarında gerçekleşenyarışlarda, Bodrum Belediyesi Bodrum SporKulübü'nden Emrah Sarı 3 kilo 445 gr balık

avlayarak Ferdi Klasmanda Birinci olurken,Ortakent Spor Akya Külübü'nden EjderÖzkoca 3 kilo 90 gr. balıkla İkinci, Bodrum SuSporları Kulübü'nden Bülent Solak, 2 kilo 840gr. balıkla Üçüncü oldular. TakımKlasmanı’nda ise Ortakent Spor Akya Kulübü4 kilo 455 gr. balıkla Birinci olurken, BodrumBelediyesi Bodrum Spor Kulübü 3 kilo 445gr.’la İkinci, Bodrum Su Sporları Kulübü ise 2kilo 840 gr’la Üçüncü oldular.

Büyük bir coşku ile geçen ödül gecesi,yarışların 2008 yılında daha da büyük birkatılımla gerçekleşme dilekleri ile sona erdi.

i

ZIPKINLA BALIK AVLAMA ANI YARIŞLARI’NABÜYÜK İLGİ...

Page 14: Bodrum Bülten Ocak 2008

14 BODRUMBülten

GÜNAYDIN BODRUM, BİR ENTELEKTÜEL OLARAKAYBARS ATTİLA'NIN YAŞAMI

Aybars Attila, 1942 yazının sıcak bir Temmuzgününde Zeynep Kamil Kadın ve ÇocukHastalıkları Hastanesi'nde dünyaya gelir. 3Çocukları olan Attila ailesi, babaları Ali SuaviAttila'nın asker olması nedeni ile süreklioradan oraya taşınırlar; Aybars Attila isedoğal olarak öğrenimini farklı okullarda veşehirlerde tamamlar. İlkokulu Bursa'da bitirenAybars Attila, daha sonra İstanbul'daGalatasaray Lisesi'ne gider ve buradanmezun olur. Okul yıllarından başlayarak tiyat-roya ilgi duymaya başlar.

Aybars Attila'nın okul yıllarında başlayan tiyat-ro merakı 1968 yılında profesyonelliğe adımatışıyla devam eder. 1968'e kadar iseAnkara'da ve İstanbul'da çeşitli amatör grup-larla çalışır. 1963'te Muhtar Kocataş isimli birtiyatroseverin tiyatro gruplarına açtığı GenarTiyatro Salonu’nda kadrolu olmaksızın çeşitliroller alır. Bu toplulukla Anadolu'da turnelere

katılır. Zeki Alaysa-Metin Akpınar ikilisi ile sahneçalışmaları ve oyun yazarlığı yapar. Dahasonra Aksaray Opera, İsmail Şirin'le KüçükOpera Tiyatrosu gibi tiyatrolarda çeşitlioyunlar sergiler.

O sıralarda ilk eşi Yıldız Hanım'la evlenir. İlkprofesyonel çalışmalarına Lale Oraloğlu ilebaşlar. Bu dönemlerde Devekuşu KabareTiyatrosuyla çalışmalar yapar. Aynı yıllardakendisi gibi bir tiyatrocu olan AltanKarındaş'la tanışır. 8 sene Altan Karındaş'lanişanlı kalan Aybars Atilla, o dönem 8 yılboyunca asker kaçağı olduğu için çift, birtürlü nikah masasına oturamaz. Hatta AybarsAttila, bu 8 senenin sonunda asker kaçağıolduğu için tutuklanarak, Ankara MamakCezaevi’ne konulur. Burada siyasi mahkum-larla birlikte tutulan Attila, cezaevi günlerininardından tiyatro yaşamını sonlandırır.

Kız kardeşi Işın Su Aloğlu, Aybars Attila'nınaskerlik macerasını ve tutuklanışını şöyleanlatıyor; "Biz asker çocuğuyduk ama askerlik

Yılların gazetecisi ve eski tiyatrooyuncusu Aybars Attila'yı23 Kasım 2007 günü kaybettik.Bodrumlular’ın her sabah me-rakla "Günaydın Bodrum" adlıradyo programını beklediğiAttila, gerek Türkiye gündemiolsun, gerek Bodrum gündemi,yaptığı analiz ve yorumlarlakendine geniş bir dinleyicikesimi yaratmıştı. Yorumunuyaptığı haberi her ne kadarironik bir üslupla aktarsa ve herne kadar gerçekten kızıyormuşgibi gözükmese de biz bilirdik ki,dünya meseleleri onun ömrünühep tüketmiştir. Ve yine biliyoruzki o artık huzur içinde, gerçekbilgiye, hakikatin bilgisine ulaştı.Dünya dediğimiz rüyadangerçek yaşama uyandı."Günaydın Aybars Attila"…

AYBARS

ATTİLA’NIN

ALBÜMÜNDEN

1- Minik Attila, 2- Okul anısı3- Askerlik anısı. 4 Futbolhayatından. 5- Böyle bir an. 6-Tiyatro provaları sırasında...1 65

4

3

2

Page 15: Bodrum Bülten Ocak 2008

15BODRUMBülten

GÜNAYDIN BODRUM, onun düşüncesine tersti; askere alındığı günkaçıp tiyatroya gitmişti. Uzun yıllar kaçtı.Babam da askeri veteriner olduğu içinsonunda onu ihbar etti. O zamanlarAnkara'da "Kanlı Nigar"ı oynuyorlardı, babamihbar edince, askerler de yanlışlıkla Aybarsağabeyimin yerine ortanca kardeşimizAyberk'i yakaladı. O da, o sıralar Ankara'daüniversitede okuyordu, kızgınlıktan deliyedönen babam, bu sefer de yanlış adamıyakaladılar diye Ayberk'i kurtarmayaçalışmıştı"…

1970'li yılların ortalarında tiyatrodanuzaklaşmaya başlayan Aybars Attila'nın ilkgazetecilik deneyimleri ABC'de yazdığı köşeyazıları ile başlar. Çeşitli gazete ve dergilerdeyazıları yayınlanır. Aybars Attila ve eşi ÖzgülHanım'ın annelerinin gençlik yılları İstanbul'daÇengelköy'de aynı konakta geçmiştir.Uzaktan akraba olan çift aslında çoköncesinden tanışıyorlardır. O dönemlerdekendisi de bir gazeteci olan Özgül Hanım'la24 Ocak 1975'de dünya evine giren Aybars

Attila'nın tiyatroyu bırakması da şöyle olur; Çiftyeni evlenmişlerdir ancak mutlulukları bir aysonra Özgül Hanım'ın annesinin vefatı ilegölgelenir ve tam da karışık duygularyaşadıkları bu dönemde Aybars Attila'ya birturne teklifi gelir. Lale Oraloğlu bir gece yarısıapar topar Aybars Attila'yı bir Anadoluturnesine götürmek üzere kapıyı çalar, ancakAybars Attila, eşinin içinde bulunduğu kötüdönemde onu yalnız bırakmak istemez.Attila'nın tiyatro kariyeri yavaş yavaş düşüşegeçerken, kaleminin gücü ile gazetecilikmesleğinde yükselmeye başlar.

1980'in Ekim ayında Bodrum'a bir aylığınatatile gelir Attila ailesi. Burada 2 yaşındakikızları Damla ile birlikte Aloş Pansiyondakalırlar. Tatil o kadar güzel geçmiştir ki, karıkoca Bodrum'a yerleşmeye karar verirler.Hemen İstanbul'a dönerler, işlerini güçleriniBodrum'da sürdürecek şekilde ayarlarlar. Oyıllarda daha bir bakir ve büyülü olanBodrum'da Aloş'un boşalttığı Ali (Sakallı)Doksan'ın evini kiralarlar. Ancak daha sonra

GÜNAYDIN AYBARS ATTİLA…hazırlayan: YİÐİT UYGUR

1- Müjdat Gezen ve arkadaşları ile. 2- Haldun Dormen’le bir çalışma sırasında. 3- Kanlı Nigar adlı oyunda. 4-Kimler yok ki; Münir Özkul, Kerem Yılmazer, Güzin Özipek, Altan Karındaş, Fisun Önal, Suna Selen, HaldunDormen, Hadi Çaman ve diğer ekip arkadaşları...

1 2

3 4

Page 16: Bodrum Bülten Ocak 2008

16 BODRUMBülten

Turgutreis'te karar kılarlar. O kışı ara araBodrum'da, ara ara İstanbul'da geçirirler.1981 yılının Nisan'ında ise Damla'nın bakıcısıda dahil hep birlikte önce Soytaş'ta bir evkiralayan Attila ailesi bundan böyle artıkTurgutreisli olacaktır.

Bodrum'da 10 yıl kadar ticaretle uğraşanAybars Attila'nın damarlarında akangazetecilik kanı onu tekrar basın camiasınaçeker. Bir yandan Bodrum'da Meyhanelersokağında yapı malzemeleri dükkanı işletenAtilla, bir yandan da Muğla'daki gazetelereköşe yazısı yollamaya başlar. Daha sonra budükkanı kapatan Attila, Turgutreis'te giyim veparfümeri üzerine bir dükkan açar. 1992'deDemircan Türkdoğan'la Bodrum'un ilk dergisiMavi Bakış'ı; aynı yıl gazete Mavi Haber'içıkarırlar. Aybars Attila'nın gazetecilik serüveniBodrum Ekspres'te genel yayın yönetmenliğiile devam eder. Daha sonra 90'lı yıllarınortalarında Hürriyet'te yazılar yazan Attila,Bodrum'da ilk kurulduğu yıllarda DHA'nıntemsilciliğini de yapar. Kısa bir süre RadyoEko'da program yapan Attila, o dönem telifyasası nedeni ile kapanan radyolarınarasında yer alan Eko'dan ayrılır. 2000senesinde Yarımada Gazetesi'nde yazarlıkyapmaya başlar. Bir yandan telif yasasısorununu aşan bir diğer yerel radyo Bodrum

FM'de Cumartesi Günleri yayınlananBodrum'a Bakış programını sunmaya başlar.Yarımada Gazetesi'nde görevini sonlandıranAtilla, 2003 yılında tekrar DemircanTürkdoğan'ın çıkardığı Bodrum Bülten Dergisiiçin çalışmaya başlar.

Üstad Gazeteci Aybars Attila son 7 yıldırBodrum FM'de hazırladığı Günaydın Bodrumprogramı ile Bodrum ve il genelinde bir çokbaşarılı programa imza atarken, bir yandanda yaptığı radyo programlarını köşe yazısıolarak Yarımada Gazetesi’ndeyayınlatıyordu.

Meslek yaşamı boyunca birçok ödül alanAybars Atilla, mesleğinin zirvesine çıktığı birdönemde geçirdiği kalp krizi sonucu 23Kasım 2007 günü, 65 yaşında ikensevenlerini geride bırakarak aramızdanayrıldı.

Kıvrak zekasıyla bilgi ve mantık denkleminiçok iyi kurabilen Aybars Attila, hazırladığı herprogramı sonuna kadar merakla dinletmesi-ni bilen bir gazeteciydi. Kendine has espriliüslubuyla kimseyi incitmeden akıl dolusözcüklerle, gerektiğinde karşısındakinikelimelerle çok rahatça hatta hiçhissettirmeden hırpalamayı bilen, Türkçeyi debir o kadar iyi kullanan bir gazeteci yazaroldu. Güncel haber takibini çok iyi yapar,haber analizlerini gerektiğinde bilimsel birçatıya oturtur, gerekirse ispat ve delillerle din-leyicisine ya da okuruna sunardı. Hiç birzaman asılsız iddialarla, mesnetsizsöylemlerle dikkat çekmeye çalışmayanüstad, gazetecilik etik ve usulü üzerine de

1-Eşi Özgül ve kayınvalidesi ile nikah gününde. 2- Bodrum Kalesi’ndenşövalyelik nişanı alırken. 3- Eşi Özgül ile. 4- Aynı zamanda okul arkadaşıolan Barış Manço ile. 5- Biricik kızı Damla ile.

1 2

3

5

4

Page 17: Bodrum Bülten Ocak 2008

BUGÜNÜN GENÇLERİ, BODRUM’UN YARINI

söyleşi: AYBARS ATTİLA / Mayıs 1993 MAVİ BAKIŞ DERGİSİ

Bu sayımızda Bodrum’da yaşayan gençliğin sorunlarını ele aldık. Bodrum’da yaşayan, Bodrumlu, yeniBodrumlu, yabancı uyruklu, okuyan, çalışan, işsiz, iş sahibi. Kısacası her kesimden gencimizi biraraya getirerek,bir panel ortamında görüşlerini aldık. Bu panele Damla Attila, Pınar Kavcar, Belgü Alpay, Hakan Kaptan, Özlem

Apak, Sevcihan Toker, Oliver Aran, Ejder Özkoca, Tolga Kara, Kemal Karabağlı ve Önder Batmaz katıldılar.Mavi Bakış’ın Yayın Yönetmeni Aybars Attila ile konuştular, dertlerini anlattılar.

Aybars Attila 1993 yılında Bodrum Ajans yayınları arasında yer alan Mavi BakışDergisi ve Mavi Haber Gazetesi Yayın yönetmenliğini yapmış, bir dönemBodrum Bülten ailesinde de yer almıştı.Aybars Attila’nın Mavi Bakış Dergisi için o zaman yaptığı söyleşinin birbölümünü hem birlikte paylaşalım, hem de o günden bu güne Bodrum’daolumlu yada olumsuz gelişmelere birlikte bakalım.

NE TARAFA DÖNSEK BAR,HER TARAF İÇKİ

AYBARS: İlk sırayı alan sorununuz nedir?EJDER: Spor alanları yok. Bir halı sahavar, ona da sıra gelmiyor.TOLGA: Basketbol' da Bodrum çokbaşarılı ama tesis yok. Bir tek lisedekapalı salon var, oraya da giremiyoruz. ÖNDER: Okula giremiyoruz ki sporsalonunu kullanalım. Mesela ben lisanslıbasket oynayabilmek için Milas' a gidi-yorum. OLIVER: Burada bir gençlik lokali bile yok.Almanya'da sadece gençler için lokallervardır. Buralara gelen gençler bilardo,ping-pong oynar, müzik dinler, sohbetederler. Bu lokaller her hafta en az birkere de yine gençler için disko halindekullanılır. Böyle tesisler olmaması üzücü. DAMLA: Bence en büyük sorun kültür,Bodrum'a kültürden başka her şey girmiş.Bir tiyatro, sinema yok. Gerek kışıngidebileceğimiz doğru düzgün bir yerolmaması, gerekse bu türde kültürelmerkezler bulunmaması gençleri bubarlara itiyor.PINAR: Ailece gidilecek bir kafeterya, çaybahçesi bile yok. Ne tarafa dönsek bar, hertarafta içki. İçki görmekten gına geldi.BELGÜ: Bodrum'da yerli gençler gündüzleripis, sigara dumanlı kahvelerde, akşamlarıdabarlarda diskolarda alkol içinde yaşamlarınıtüketiyorlar. Bu gidişe ancak kültürel vesportif faaliyetlere imkan tanıyarak vegençlik lokalleri açılarak dur denebilir.

BU YANLIŞ BİZİDEJENERASYONA GÖTÜRÜYOR

AYBARS: Öncelikli sorun olarak gördüğümkadarıyla sosyal, kültürel ve sportif etkinlikalanları bulunmamasını, özellikle de kışaylarında Bodrum' un ölü bir havayabürünmesi nedeni ile sorunlarınızın daha daarttığını belirttiniz. Peki, gençlikte biryozlaşma, bir özenme var mı? Varsa sebebisizce nedir?

PINAR: Elbette var. Burada her şey özenti,herkeste bir özenti var. Bir kere her şey turistegöre yapılıyor. Burada yaşayanlar, kendimizsanki ikinci planda kalıyoruz. HAKAN: Gençlerin çoğu marka peşindekoşuyor. Bu yanlıştır. İnsanlar üstlerindekilerledeğerlendirilince bu özenti başlıyor. OLIVER: Burada moda çok yavaş değişiyor.Buradakiler 15 günde bir modanın değiştiğiAlmanya'da olsalar acaba ne yaparlardı?DAMLA: Özenti var. Bu belki de kendikültürümüze sahip çıkamamamızdan vetüm toplumun da değer yargılarının maddiyönde değişmesinden oluşmakta.KEMAL: Elbette Özenti var. Dışarıdan gelenbir sene çalışıp buraya 15 gün tatile geliyor.Giyiniyor, geziyor, para harcıyor, bu 15gününü değerlendiriyor. Biz ise bütün bir yıl ohayatı yaşamayı istiyoruz. Konumlarımızfarklı, şartlarımız farklı. Bu yanlış bizi dejen-eras-yona götürüyor.

KÜLTÜR VE SANATMERKEZLERİ, GENÇLİK

LOKALİ AÇARDIM AYBARS: Yarın Belediye Başkanıolsaydınız ilk olarak ne yapardınız? PINAR: Kültür sitesi yaptırırdım. Kadromukaliteli hale getirirdim. BELGÜ: Kahveleri kapatırdım. Kontrollerisıkılaştırırdım. Sanat kültür merkezlerikurar, spor alanları açar, parklaryapardım. KEMAL: Turgutreis' e bir kültür sarayı vekapalı spor salonu yapardım. ÖNDER: Turgutreis' e marina yapardım. EJDER: Betonlaşmayı durdururdum.Temizliğe dikkat ederdim. TOLGA: Alt yapı sorunlarını koordineliolarak çözerdim. Plansız işlere sonverirdim. Kültür ve sanat merkezlerikurardım.DAMLA: Alınacak kararlarda gençlerede söz hakkı tanırdım. ÖZLEM: Gelirin yanlış yerlereharcanmasını önlerdim, kahvelerikapatır, sanat eğlence ve gençlik

lokalleri açardım. Eğlence yerlerini denetlerözellikle çok gürültülü yerlere müdahaleederdim.SEVCİHAN: Gençlik sorunlarına kimseeğilmiyor. Ne belediye, ne siyasi partiler nede başkaları. Ben ilgilenirdim.

AYBARS: Dert ve isteklerinizi duyuracakmerci bulabiliyor musunuz?TOPLU CEVAP: Hayır. Dinleyen yok. Dinleyenolsa da ilgilenen yok.

AYBARS: Sesinizi nasıl duyurmayıdüşünüyordunuz?TOPLU CEVAP: Artık bizler Bodrum gençliğiolarak bilinçleniyoruz. Sesimizi duyurmaktada kararlıyız. Gençliği toparlayacak, konfe-ranslar, paneller, gençlik günleri yapılmasınıistiyoruz. Dışlanmamak istiyoruz.

* Aradan 14 yıl geçti. O günkü gençler

17BODRUMBülten

Page 18: Bodrum Bülten Ocak 2008

BODRUMBülten18

% 44,6

% 27,6

1 - Sakinliği

2 - Yaşama kolaylığı

% 25,5

% 2,1

3 - İklimi

4 - Aktiviteler

Geçtiğimiz ayBodrum Bülten’inbodrumajans.comsitesi anket bölümünde“Kışın da Bodrum’u tercihetme sebebiniz...”dedik ve dört şık sunduk:

1- SAKİNLİÐİ2- İKLİMİ3- AKTİVİTELERİ4- YAŞAMA KOLAYLIÐI

Bu ay anketimizde "Kışın daBodrum'u tercih etmesebebiniz?" diye sormamızarağmen anketimizeyaptığımız kısaröportajlardan, kendisürgününü yaratanların, yazkış ayrımı yapmadığınıgördük. Anketimize gelencevaplarda ise ziyaretçiler,"Sakinliği" şıkkını öneçıkardılar. Bodrum'a şehirlialışkanlıklarını getirenlerinhala "Sakinlik" arayışındaolması ise biraz ironik.Herkes birbirinden kaçmakiçin sanki aynı yere kaçmış;

KIŞIN DA BODRUM’U TERCİH ETME SEBEBİNİZ...

hazırlayan: YiÐiT UYGUR

YAZINCOŞAN

BODRUM,KIŞIN

SAKİN.

Page 19: Bodrum Bülten Ocak 2008

19BODRUMBülten

eşil çamların mavi denize eğildiği,meltemin esintisiyle şekillenen bircoğrafyada, bin yılların tarih ve

kültürü üzerine kurulu bu küçük köy, gelişensanayi toplumu bireylerinin şehirlerdenkaçışına sahne olacağına, sürgünün, birkaçamakla yer değiştireceğine ve değişendünya dengelerinin bir gün gelip depatlayacağı bir coğrafyada yer aldığınainanamazdı.

Bodrum'u yeni dünya bunalımlarındankaçanlara adres gösterenlerin en önündebugün saygı ile andığımız HalikarnasBalıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı yer alır.Onun 1925 yılında yazdığı bir öykü nedeniile başlayan 3 yıllık Bodrum sürgünü, bukoca cüsseli ama ince ruhlu adamınyaratıcılığı ve yaşama olan aşkıyla, sürgünolmaktan çıkar. Bodrum onun hayatını, oBodrum'un hayatını değiştirir. Balıkçı sürgün-den sonra da gelir Bodrum'a yerleşir,toplam 25 yıl Bodrum'da yaşar. Bodrum'u ilkanlatmaya, Ege'yi ilk kez kitleler halindeşehirlerde yaşayanlara anlatmayabaşladığı kitabı "Ege Kıyıları’ndan" 1939'dayayınlanır. Daha sonra buna ölümündensonra yayınlananlar da dahil toplam 25hikaye, roman ve deneme kitapları eklenir.

Bodrum'a ilk ilgi 60'larda başlar. Öncelerisanatçılar keşfeder, Bodrum'u. Gezgin ruhlubiraz kalburüstü özellikle İstanbul, İzmir veAnkara'da yaşayan bir kesim bayramlarda,özel tatillerde Bodrum'un yolunu tutarlar.Artan ilgi üzerine 60'lı yıllarda ilk kez hayatageçirilen Turizm Derneği çerçevesinde tu-rizme merhaba der Bodrum.

Bodrum özellikle 70'lerden sonra Türkiye'ninturizm merkezi olma yolunda önemliadımlar atar. Bodrum ve Gökova maviturlarıyla, deniziyle, barlarıyla, güneşiyle,sanat kokan sokaklarıyla, o kadarözendirilerek anlatılır ki, şehrin büyüyensosyo ekonomik sorunlarının yarattığı trav-madan kaçan kentsoylu - entelektüel kesimbir anda Bodrum'u keşfeder. Bodrumüzerine şiirler, romanlar yazılmaya; şarkılarsöylenmeye, filmler çe-kilmeye sonra dainşaatlar yapılmaya başlanır.

Bodrum, bir tür kaçamaktır artık. Beyazevleri, dar sokakları, begonvilleri,misafirperver halkı, turkuaz denizi, maviturlarıyla sanki bir çeşit rüya. Bodrum orüyanın karşısında materyalize olmuş bircoğrafyayı temsil ediyordu. Kentlinin grişehirlerde ki-taplarından tanıdığı yazarlar,şarkılarından tanıdığı müzisyenler buradasizin gittiğiniz barda içer, Gümüşlük'te sizinbalık yediğiniz restoranda balık yerdi. Vebu, Bodrum değişse de, değişmeyenözelliklerden biri olarak hep kaldı.

Tabi İlhan Berk'ler, Edip Cansever'ler, EceAyhan'lar Bodrum rüyasının önemli isimleriidi. 1970'lerde sol kesimin, sosyal, psikolojikve biraz da nihilist hayat anlayışını "Hergece Bodrum"la kesiştiren Selim İleri deBodrum'un günümüzdeki popülaritesininönemli bir figürü oldu.

Ben tüm bunlardan kendi adıma şunuçıkarıyorum; eski Bodrum: "Şehirlininbirbirinden kaçıp da sığındıkları yer olarakBodrum"; yeni Bodrum: "Şehirlininbirbirleriyle buluşma adresi olarak

Bodrum; bir zamanlar toplumdan tecritedilmek istenenlerin sürgüne

gönderildiği o eski küçük kasaba...

Bodrum"…Son yıllarda Bodrum'a şehirlilerle birliktegelen şehirli adet ve alışkanlıkları, dahafazla şehirliyi Bodrum'a göç etmeye yöneltti.Bu şehirli adet ve alışkanlıkları arasında,süreç içersindeki sıralamayla SüperMarketler, Gross Marketler ve sonra da HiperMarketler yerlerini aldı. Göç mü inşaatsektörünü doğurdu, inşaat sektörü mü göçüdoğurdu bu biraz yumurta-tavuk hikayesinebenzese dahi, Bodrum'un kışları da artıkdolu dolu geçmeye başladı. Kentsoylu-entelektüel şehirli, adetlerinin yanındasosyal faaliyetlerini de getirdi. Tiyatrosunu,sinemasını, MC Donald'sını, alışverişmerkezlerini, dünyaca meşhur markalardanoluşan mağazalarını getirdi. Vahşi alışverişgüdüsü, tüketici toplum özelliklerinicoğrafyasına yerleştiren Bodrum, bir andakendi büyüyüşünü dahi hazmedemez halegeldi. Önce sürgüncüler-kaçamakçılarca,sonra turizm yoluyla, daha sonra göçedönüşen bir çığla, imara açık alanlar istilaedildi. Ama ne Bodrummuş ki, halayıkılmadı. Edip Cansever'in o meşhurşiirindeki masa gibi; adam ha bire masayabir şeyler koyuyordu, koydukları sadeceanahtar, şişe, bakır kase, çiçek değil, adammasaya yalnızlığı, açlığı, tokluğu, sevgiyi,sevgisizliği de koyuyordu ama masa ikisallandı durdu devrilmedi. Edip Canseverşiirin sonunda "Masa da masaymış ha,bana mısın demedi bu kadar yüke" der.Bodrum da aynı misal, yazıyla, kışıyla dolduda taştı, ne varsa koyduk üstüne. Bakalımdaha ne kadar dayanacak?

Nasıl anlatsam, nerden başlasam, BodrumBodrum, Bodrum Bodrum…

Bu ay anketimizde "Kışın da Bodrum'u tercihetme sebebiniz?" diye sormamıza rağmenanketimize yaptığımız kısa röportajlardan,kendi sürgününü yaratanların, yaz kış ayrımıyapmadığını gördük. Anketimize gelencevaplarda ise ziyaretçiler, "Sakinliği" şıkkınıöne çıkardılar. Bodrum'a şehirlialışkanlıklarını getirenlerin hala "Sakinlik"arayışında olması ise biraz ironik. Herkes bir-birinden kaçmak için sanki aynı yerekaçmış; orası da Bodrum olmuş…

Y

Tarihe konu olmuş bir ihtişamın ardından yokluk ve esaretin adresi olmuş o güzel sessiz, sakin veöylesine sakin ki, alışmayanı çıldırtacak kadar sakin, yokluklarla anılan bir Ege kasabası.

Anlattıklarım, romantik geliyorsa size; acı değil özlem duygusu veriyorsa, siz de demek gerçek birsürgünsünüz. İlla sizi birilerinin sürmesi gerekmez, birey bazen kendi kendini de sürgün edebilir.

Ama herhalde bu gönüllü sürgünlük, bir toplumun her ne nedenle olursa olsun sosyal bir çöküntüyeuğraması ile bireyin kendini soyutlama ihtiyacı ve bir çeşit koruma güdüsü ile yaptığı bir göçtür.

Bodrum özellikle 70'lerden sonraTürkiye'nin turizm merkezi olmayolunda önemli adımlar atar.Bodrum ve Gökova mavi turlarıyla,deniziyle, barlarıyla, güneşiyle,sanat kokan sokaklarıyla, o kadarözendirilerek anlatılır ki, şehrinbüyüyen sosyo ekonomik sorunları-nın yarattığı travmadan kaçankentsoylu - entelektüel kesim biranda Bodrum'u keşfeder.Bodrum üzerine şiirler, romanlaryazılmaya; şarkılar söylenmeye,filmler çekilmeye sonra dainşaatlar yapılmaya başlanır. 

Page 20: Bodrum Bülten Ocak 2008

BODRUMBülten20

NE DEDiLER?

“Bodrum insanın ruhunda

HANDAN GAGA - Seramik sanatçısıDuru mavi bir deniz, açık bir atmosfer, gece şehirde farkına çoğuzaman varamadığım net bir gökyüzü, hayvan seslerinin kulağımageldiği, kedilerin köpeklerin rahatça dolaştığı...Okulları bitirip iyi bir iş bulma ile yaşamın hızlı bir dönemine girme.İş-güç, kariyer, toplumda bir yer edinme, başka bir işe atlama birde baktım yaşam sanki aslında aynı şekilde değişik kılıflarabürünmüş gidiyor. Bu arada yaş otuz beşi geçmiş ve içindebulunduğum, çalıştığım yüksek teknolojili, toplantılı, ışıklı, güzelkurumların duvarları sarsılmaya başlamış. Sürekli aynı dinamizm ilebir kuruma hizmet etmek, aynı işi yapmak bana uygun değil. Bende belki pek çoğumuz gibi tümüyle zevk aldığım bir işi değil,kendimi korumak için, bir okul bitirmiş ve bittiğinde yine aynıamaçlı ihtiyaç giderici (kariyerli, ekonomik) işler bulmuştum. Bütünbunlara kent yaşamının verdiği görünmeyen kuralları ilaveolunca... Evet, pek mutlu değildim ve yaşla beraber neyiseçersem, neler olacağını düşünmeye başlamıştım. Yalıkavaklı veBodrum'da yaşayan bir kaç arkadaşım ile görüşme olanağı bulupkısıtlı yıllık izinlerde zaman zaman uğrayıp yaz ve kış buralardatatil yapmıştım. Çalıştığım zamanlar da bazen gözümü işten ayırıpkapatınca, karşıma duru mavi bir deniz, açık bir atmosfer, geceşehirde farkına çoğu zaman varamadığım net bir gökyüzü,hayvan seslerinin kulağıma geldiği, kedilerin köpeklerin rahatçadolaştığı, trafiğin çok düşük oranda olduğu, pazarlarında yerelyiyeceklerin satıldığı, acelesi olmayan insanların görüntüsü, kıyışeridinde dolaştığımda birbirinden güzel sürpriz koylar, mandalina-limon zeytin ağaçları ile karşılaştığım; kısacası Bodrum Yarımadasıgeli-yordu...Yalıkavaklı olan arkadaşım şimdi, zorunlu olarak zaman zamanİstanbul'da kalmak zorunda.Bir kaç gün önce bana telefonda şunları söyledi; "Sabah kalkıncaplastik bahçe terliklerimi geçirip, kapının önüne çıkmayı özledim".Kent yaşamının görünmez bir el tarafından düzenlenenkurallarından biri.

Başlangıçta gerçekten yalnızlık, zorluk ve belirsizliklerle dolu olan buyol, kimseyi suçlamadan kendi hayatımı, keşiflerimi, hazlarınıbulduğum yol oldu. Kurumların ve kentlerin beni esir almasındansanki son anda kurtuldum.

Umarım bulduğumuz bu cennet yol, Bodrum Yarımadası yok olupgitmez. Son birkaç yıl içinde hızla çoğalan İnşaat sahaları, kışın ha-yalet evleri, trafiği, yanan ormanları ve her gün hızla tükenennarenciye bahçeleri, zeytin ağaçları ve denize akıp gidentopraklar...

AHMET ÖZBEY - HeykeltraşSanatla ilgili insanların bir araya gelmesi gerektiğineinananlardanım ve Bodrum'da bunu yaşıyorum.Bodrum'a birçok kereler gelip gittikten sonra bir taş ev beniBodrum'a bağladı. Beni üretkenleştirmesi ve üretken insanlarlarastlaşma ortamı olmasından etkilendim. Sanatla ilgili insanların biraraya gelmesi gerektiğine inananlardanım ve Bodrum'da bunuyaşıyorum. Burada kendimi evde hissediyorum ve çok şanslıolduğumu düşünüyorum. Bodrum'u seviyorum.

BEHİYE SÖNMEZ - Takı tasarımcısıFırsat buldukça geldim ve hep hayalimde yerleşmek vardı.Bodrum'a 1975 yıllarından itibaren hep tatile gelenlerdenim iki günolsun on gün olsun. Fırsat buldukça geldim ve hep hayalimdeyerleşmek vardı. Stilistlik yapıyordum. Vakko ve başka birkaçmağaza için de takı yapıyordum o zamanlar. Bu kadar malzeme

yoktu piyasada kendim üretiyordum. Seramik atölyelerinde,ardından da yıldız porselende altı yıl aplikalist olarak çalıştım. Buarada eşimle tanıştım. Ben sana fırın yaparım dedi ve işten ayrıldım.Çok üzülerek fırında olmadı ve hayallerim gitti. Bu arada Ortaköyoluştu. Açık havada insanlarla hem tanışıp hem satış yapmakbenim çok hoşuma gitti. Orayı çok sevdim ve çalıştığım mağazalarile ilişkilerimi de bitirdim. Hatta ufak bir barım olsa dedim.Arkadaşlarımızla soğuk havalarda konyağı ve sandviçlerimizipaylaşırdık. Velhasıl bana pansiyon teklifi geldi. Ben boncuklarımıve resim malzemelerimi alıp geldim.Torba tatil köyü vardı o zaman. Restorant kısmına masa koyupsatışlar yapıyorduk. Çocuğun bebeğini bırakamadığı gibiboncuklarımla giderdim her yere. Nihayet 1989'da Türkbükü'nde 5odalı pansiyonu işletmek üzere geldim. Öğleden sonra kalkana bilekahvaltı hazırlardım. Önce arkadaşlarım geldi sonra herkes birbirinesöyledi derken sığamadık. O zaman cep telefonu da yoktu.Sonunda bir gün pansiyon sahibi bu yıl ben işleteceğim dedi ve

Page 21: Bodrum Bülten Ocak 2008

21BODRUMBülten

hissettiklerini görülebildiği bir yer”

hala boş. Tepede bir pansiyon. Ben de o arada bar için İşletmeteklifi aldım ve beni barın içine attılar. Benim boncuklarım resimle-rim de var dedim onları da getir dediler. Hem takı hazırlayıp resimyapıp ve bunları satarak barı işlettim. Şimdilerde Fidel Restorant’adevam ediyorum. Kermesler derken hayat gidiyor zevkli bir şekildeinsanın sevdiği işi sevdiği yerde yapması çok güzel.

NUR ARINER - Şarap üreticisiŞu an burada olmaktan memnunum. Yapacak o kadar çok şey var ki.Bodrum'u seviyorum. 1986'dan beri Bodrum'a geliyorum ve ozamandan itibaren buraya yerleşmeyi hep düşündüm. Nihayetgeçen yıl İstanbul'daki işimden istifa ederek yerleşmeye kararverdim. Şu an burada olmaktan memnunum. Yapacak o kadar çokşey var ki. İstanbul'da yapamadığımız ne varsa burada yapmakmümkün tabi şartların iyi olması gerekiyor. Zamanımı seramikkursuna giderek, ata binerek değerlendiriyorum. Daha dayapılacak çok şey var. Ayrıca şarap üreticisiyiz burada yapmak

istediğim ürettiğimiz şarapları tüketiciyle buluşturabileceğimiz bir yeraçmak. Bodrum'a yerleşmemdeki en büyük nedenlerden biri debu. Umarım hayalimi gerçekleştiririm ve güzel olur.

GÜLER BENER - Çevre GönüllüsüÖncelikle  balıkçıyı  okuyarak  geldim  ve  gelince  de  mutlak  buradayaşamam gerektiğine inandım.Bodrum bir ruh. Öncelikle balıkçıyı okuyarak geldim ve gelince demutlak burada yaşamam gerektiğine inandım. Bodrum özel biryarımada. Florası ve faunasıyla kısaca doğasıyla ve geçmişkültürlerin müziğiyle özgün bir ruh taşıyor ve ben o ruhu seviyorum.

FERİDE SEVEN METE - RessamBodrum insanın ruhunda hissettiklerini görülebildiği bir yer.1980 senesinde tatil için geldiğimde burada yaşamam gerektiğinidüşündüm ve istedim. Çocukken okuduğum masal kitaplarının beni hayallere sürükleyeno hoş ruh halini burada hissettim. Bodrum insanın ruhundahissettiklerini görülebildiği bir yer.

MUTLU ERUYARKendimi alabildiğince huzurlu, özgür, mutlu ve temiz hissediyorum.Umarım bodrum'da yaşlanma fırsatım olur. Kendimi alabildiğincehuzurlu, özgür, mutlu ve temiz hissediyorum. Bodrum'da aldığım hersoluğun ne kadar kıymetli olduğunu düşünüyorum.

MELİHA ŞAHBAZ - El sanatlarıBodrum'u  yazlık  sayfiye  değil  de  kışlık  yaşam alanı  olarak  listemeyazdım Neden Bodrum'u tercih ettim? Hımm. Sanırım on iki yıl önceBodrum'un beni çeken bir enerjisi vardı. İklimi, tabiatı, trafiği, insanilişkileri en önemlisi bugüne nazaran insanın gözüne batmayanimar planı daha huzur vericiydi.Ama artık hızlı kentleşme ve sonucunda yoğun trafik itici güçolmaya başladı. Meliha da kendine tabiî ki başka tercihleraramaya başladı. Artık ciddi bir şekilde bunu düşünür oldum.Bodrum'u yazlık sayfiye değil de kışlık yaşam alanı olarak listemeyazdım, bakalım kısmet zaman ne gösterecek!

GÜZİDE YILDIRIM GÜLERCANPatchwork sanatçısıİstanbul'dan sonra yaşanacak tek yer benim için BodrumNeden Bodrum?Tatile gelirdim. Sakin, kentten uzak yaşamayı istedim. İstanbuldepremi son damla oldu. Gümüşlük'e yerleştim. Gidebilen herkesinİstanbul'dan gitmesi gerek diye düşündüm. İstanbul'dan sonrayaşanacak tek yer benim için Bodrum ve özellikle gümüşlükolabilirdi. Yedi yıldır buradayım ve burada olmaktan çok mutluyum.

FUNDA BAYSANER - RessamHer zaman kendimi buraya ait hissettim.1996 yılından beri Bodrum'da yaşıyorum. Öncesinde deçocukluğumdan beri tatil yaptığım yerdi. O yıllarda Bodrum'ayerleşeceğimi hep düşünüyordum. Her zaman kendimi buraya aithissettim. 1996 yılında üniversitenin bitmesinin ardından burayayerleşme kararı aldım. Kararımdan çok memnunum. Ben birBodrum sevdalısıyım. Resimlerimle Bodrum aşkımı tüm dünyayagönderiyorum.

Fotoğraf: MAZHAR VARDAR

Page 22: Bodrum Bülten Ocak 2008

BODRUMBülten22

İçimizden Biri

Hatice Hanım sizi tüm Bodrumlular muhakkak kitanıyor  ama  bir  de  kendi  ağzınızdan  sizidinleyebilir miyiz?Ben yalnızca Bodrumlu değilim, bugünbaktığımda 5 kuşak öteye gidebilen birBodrumluyum; onun için kanıma, canıma,her şeyime işlemiş belki Bodrumlu olmak.Zaman zaman sokakta, dolmuşta ya da her-hangi bir yerde Bodrumlulara bir laf geldiğizaman Bodrumlu kanım tutuyor ve herhaldeuzun yıllar burada kalmanın getirdiği avantajıda kullanarak onların "Bodrumlular, öyle,böyle" demesine dayanamıyorum. Çünkü işbiraz derinlerde ya da biraz Bodrumlu’nunda üzerine çıktı suçlamalar.

1945 yılında Bodrum'da doğdum.Gerçekten şanslıyım çünkü bu güzel güneşin,bu berrak göğün altında, ağaçların arasındayetiştim yani doğa ile büyüdüm desem

doğrudur. Gördüğünüz dut ağaçları,mandalina ağaçları, asmalar hep benimlebüyüdü, biz sanal bir doğada yaşamadık,hep onunla büyüdük.

Beş  kuşak  geriye  gittiğinizde  ailenizin  köklerininereye kadar takip edebiliyorsunuz?5 kuşak geriye gittiğimde işte Dirmil'dengeldiklerini, Muğla'dan göç ettiklerini görüyo-rum ama hep bu Türkkuyusu Mahallesi’neyerleşmişler. Biliyorsunuz Türkkuyusu MahallesiBodrum'un en eski mahallesi ve Bodrum içinçok önemli bir kuyunun etrafında gelişmiş birmahalle. Benim de dedelerimin dedoğduğu ev burada, bu bahçenin içinde 60yılımı tamamladım. Düşünün ki, Bodrum'dahiçbir yerde oyun parkı yoktu ama her yerbizim oyun parkımızdı. Biz çocuklar toplanıparkadaki tepelere, tarlalara lale toplamayagiderdik. Şimdi nerede çocuklar el ele

tutuşup lale toplamaya gidebilecek. Oyıllarda yabancı bir insan yoktu zaten.Türkkuyusu Caddesi’nde çocuklar oyunoynardı ama şimdi arabadangeçemiyorsunuz. Şanslı bir çocukmuşum. Oyıllarda hasta bile olmamışım ki zaten oyıllarda bir doktor bile yok Bodrum'da amaşimdi bakın belki 50'den fazla uzman doktorvar bugün. O yıllarda bir kadın doğumcu, birçocuk uzmanı bile yoktu. Sanırım 10yaşlarındaydım bir pratisyen doktor geldi. 3-4yaşlarımda belki bir sinek ısırmıştı, ayaklarımşişmişti, doktor olmadığı için bir nineyegötürdüler beni, ayaklarıma jilet çektiler, kirlikan akıtmak için ama o gün bugündür kanabakamam.

İlkokul  yıllarına  gelirsek  izlenimleriniz  veBodrumla ilgili hatıralarınız nelerdir?Ailem Cumhuriyet İlkokulu’na göndermiş

HATİCE YÜCEL;Bodrumlubir eğitimsavaşçısı…Kendini ilerici toplum hareketleri ve özgürlüğe adayan Hatice Yücel, bugüne kadar gerçekleştirdiği birçok çağdaş

proje ile Bodrum'da inandığı değerleri yaşatmaya çalışmış. Bodrum'a herkesin vermeye değil almaya geldiğinisöyleyen Yücel, Bodrum gibi bir güzelliği yaşatmanın herkese biçilmiş bir görev olduğunu vurguluyor.

ÇYDD Bodrum Şubesi'nde 11 yıl başkanlık görevini yürüten Hatice Yücel şimdilerde Onursal Başkanlıklapayelendirilmiş. İdealist bir öğretmen olan Hatice Yücel'le Öğretmenler Günü'nün ardından bir söyleşi

gerçekleştirip eğitim, ÇYDD ve Bodrum'la ilgili görüşlerini aldık…

söyleşi: YİÐİT UYGUR

HATİCE YÜCEL’inalbümünden

Solda - Hatice Yücel Annesi ve babasıylaOrtada - 1970, eşi ve çocuklarıylaÜstte - 1963, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü’nde

Page 23: Bodrum Bülten Ocak 2008

23BODRUMBülten

beni. Burada hatırladığım güzel öğretmenler;Safiye Öğretmen'in kokusunu halahatırlıyorum. Çünkü o anne sıcaklığı, sevgisi,bizim çevremizde olan insanlardan farklı bil-gileri benim bugünkü temelimi atmıştır diyedüşünüyorum. O zamanlar zaten Bodrum 5bin nüfusa sahip olduğu için çok az öğrencive sadece Cumhuriyet İlkokulu ve Turgutreisİlkokulu var. Biz ise Cumhuriyet İlkokulu’nagidiyoruz. Başarılı bir öğrenci sayılırdım, sessiz,uyumlu, sevilen, her şeye evet diyen…

Onun arkasından ortaokul yıllarım geldi. Oyıllarda ortaokula gitmek kızlar için çok kolaydeğildi. İlkokulla aynı yerdeydi, üstkatındaydı. Annemizin okuyamamış olmasıdaha iyi okumamız gerektiği fikrini aşıladıbize. Ortaokuldan birkaç şey kaldı aklımda,okulda çok güzel akordeon çalan bir müziköğretmenimiz vardı. Düşünün o yıllardaBodrum'da bilmem ne barlar, müzik setleriyoktu ama bizim de akordeon çalanöğretmenimiz vardı. Beynimde o kalmış, yaniöyle ki, okula girdiğiniz zaman herhangi birsınıftan akordeon sesi gelirdi. 1956-1959arası bu anlattıklarım. Bir de matematiköğretmenimiz vardı; Abidin Bey, dimdikayakta, hele bir gözünü ondan ayır,kafamıza nerden geldiğini anlamadan birtebeşir yerdik. Tabi matematik korkusu girdiiçime ama bununla birlikte matematik disi-plini de girdi. Bir de Neriman Hanım vardı,Tarih öğretmeni; o dönemde Bodrum'daherkes ona bakardı çünkü Bodrum o kadarkalabalık olmadığı için Neriman Hanım özelbir kişiydi ama artık değil Bodrum'da,Türkiye'de öğretmenler özelliğini, öznelliğinimaalesef yitirdi. Bilmiyorum şimdikiçocuklarımızın aklında bir Neriman Hanım,Abidin Hoca, bir Turgut Karabağlı kalır mı?

Turgut Karabağlı da çok emeği geçmiş kişilerdenbiri Bodrum için değil mi?Tabi ama Turgut Karabağlı adı verilen okulbinası yıkıldı, şimdi onun yerine başka bir isim-le -yine bir Bodrumlu- ama onun ismi yokedilerek başka bir okul binası yapılıyor. Yanideğerlerimizi de bilemiyoruz, maalesef. Habu arada biz şapka giyerdik. Son yıllardakiimam hatiplerdeki kızlarımızın türbanı ile

bizim zamanımızdaki şapkaları kıyaslayıp acıduyuyorum. 1959'lardı, erkek kız şapka gi-yerdik, denizcilerin şapkaları gibiydi ve helebir o şapkasız okula gir, almazlardı okula,evinize dönerdiniz. Benim ortaokuldagiydiğim şapka çağdaşlığın en güzel belirtisiidi. Bir de beyaz kolalı yakalarımız vardı, 3tane iliği olurdu. Bunun da anlamı şu; siyahkurdele birinci sınıfta ilk ilmiğe geçirirsiniz,ikinci sınıfta ikinci, üçüncü sınıfta üçüncüilmik. Bakın yani inceliklere…

Başka neler yapardınız o yıllarda, mesela okulunolmadığı  saatlerde  Bodrum'da  sosyal  yaşamnasıldı?Tabi bir tane de sinema vardı o yıllarda, çokisterdik sinemaya gitmeyi ama sinema bizeyasaktı, kapısında bir okul idarecisi beklerveya hafta içersinde bir sinemaya gidecekolsak vay halimize, disiplin kuruluna giderdik,bu da işin başka bir yanı…

Neredeydi bu sinema?Şimdiki halk eğitim merkezinin olduğuyerdeydi. Orada bir fabrika vardı onunyanındaydı.

Sonra Lise yılları geldi herhalde?Lise yılları tam tehlikeydi. Çünkü liseye gitmeşansımız iyice azalmıştı ama tam o sıradakader mi desem ama değil tabi bu devletino dönem kızlarına, insanlarına gösterdiğisaygı bu aslında. Tam o sırada MuğlaÖğretmen Okulu açıldı. Eğer açılmamışolsaydı, biz ortaokulda burada kalmıştık.Çünkü çok uzaktı bize göre her yer, ailemizbizi hem zihniyet olarak göndermezdi, hemulaşım zordu, ekonomik nedenlerlegöndermezdi.

Muğla'da yatılı mı okuyordunuz?Muğla'da öğretmen okulu ilk açıldığında tabidoğal olarak önce çevresinden öğrencitopladı. Biz o gün buradan 10 kız -ki bugünbile bir kişi kazanamıyor öğretmen okullarını;o kadar zor ki artık- yatılı olarak Muğla'yagittik. Yatılı oluşu zaten ailemizin iknaolmasına neden oldu. İnanır mısın, o yıllardaBodrum'da bir araba var, o bir arabayasabahleyin biniyoruz, akşam Muğla'ya varı-

yoruz. Şimdi kimse inanmaz, o kadar zamanda geçmedi aradan ama bu kadarzorluklarla ve uzun zamanda varırdıkMuğla'ya. Sağ olsun analarımız bize herhafta sepet yollarlardı. Sepetlerin içindeBodrum vardı. Bodrum'un hardalı vardı,Bodrum'un domatesi, mandalinası, sütü,yoğurdu vardı. Biz o sepetten çıkanlarla daBodrum'un hasretini giderirdik. O sepetlerhem ruhumuzu, hem bedenlerimizi besledi.

Muğla Öğretmen Okulu kaderimizideğiştirmişti dedim ya, bence bu ülkeninkaderini değiştirmişti. Çünkü Köy Enstitülerini1945'lerde kapattılar ve ardından öğretmenokullarını açtılar. Sonra da zaten öğretmenokullarını da kapattılar, öğretmen liselerinedönüştürdüler ve öğretmen yetiştirmekurumlarını çağdaşlıktan uzaklaştırdılar.

Beni daha sonra Yüksek Öğretmen Okulunaseçmişlerdi ama nasıl gideceksin, Ankara'yaçağırıyorlardı. Ailem göndermezdi, yazıyabakmadılar bile. Onlar bakıyorlardı,öğretmen olayım, geleyim Bodrum'daçalışayım… "İçinde ne kaldı hocam" dersen?Ben yine öğretmen olmak isterdim. Hiçbirzaman öğretmenliğimden üzüntüduymadım, küçüklük duymadım amayüksek öğretmen okulunu bitirmek isterdimçünkü yüksek öğretmen o sırada Türkiye'ninkalbinin de ötesinde beyniydi zaten. O böyleiçimde kalan bir şeydir.

Ama  Hatice  Hanım,  belki  o  zaman  Türkiye'yemalolmuş  olacaktınız  ama  Bodrum'a  bu  kadarkatkılarınız  olmayacaktı.  Gerçi  Bodrum'daüstlendiğiniz  misyonla,  örgütlediğinizçağdaşlaşma  hareketi  ile  Türkiye'ye  demaloldunuz diye düşünüyorum…Teşekkür ederim böyle düşündüğün için.

Peki okul bitti, mezun oldunuz, sonra ne yaptınız,göreve başladınız mı?18 yaşında Kum Köyü'ne, şimdiki Çamköy'eatandım. Babam ayakkabıcı idi, bıraktımesleğini benimle Kumköy'e geldi. Yerleştik,5 sınıflı bir okul, bir dershanenin içinde hemmüdürlük yapacağım hem öğretmenlikama daha 18 yaşındayım, dilekçe yazmaya

Üstte- 1981, Gündoğan Ortaokulu,Üst sol - Bodrum Folkloru çalışması, Üst sağ - YaşarKemal ve Ülkü Tamer ile Çocuk EdebiyatıKonferansı’nda, Alt sol - Bir köy düğününde,Alt sağ - Türkan Saylan’la.

Page 24: Bodrum Bülten Ocak 2008

BODRUMBülten24

bile korkuyordum. Her ne olursa olsun korku-larla büyüdük. Bir ay sonra bir adam elindebir mektupla geldi. Mektupla beni ertesi günyapılacak olan Buca Eğitim Enstitüsü’nünTürkçe sınavına çağırdıklarını öğrendim.Hemen babamla yine düştük yollara, ertesigün sınava girdim ve Edebiyat Bölümünükazandım. Öğretmen Okuluna giren 10arkadaşın 5'i de benimle birlikte kazandı farklıbölümleri ve 2 yıl orada okuduktan sonramezun oldum. Sonra nikahlandım. Yoksadoğuya tayinim çıkacaktı. O günlerde yolyok, su yok, 4 günde, 5 günde gidiliyordudoğuya. Bugünlere biz o günlerden geldik.Yokluğun ve yoksulluğun olduğu yerde herşey olur, oraya doktor da gitmez, öğretmende. Önce eşitliği getireceksin, eşitlikten sonrazaten özgürlük gelir. Eşitlik en büyüközgürlüktür bence. Ali İhsan Yücel'le, -Bodrum Ortaokulunda çalışıyordu-nikahlanmamız bu tarihlere rastlar.Arkasından Muğla Kız Meslek Lisesi’neEdebiyat öğretmeni olarak atandım. Bir yılsonra Bodrum Ortaokulu’na atandım.Evlendik, arkasından bir çocuğum, onunarkasından 2. çocuğum oldu ve 16 yılBodrum Ortaokulu’nda -ona lise de eklendi-epey bir öğrenci yetiştirdim.

Sosyal  yönünüz  çok  zengin,  o  yıllarda  neleryaptınız, eğitmenliğin dışında?1972 senesinde Osman Bilgin'in, MehmetCeylan'ın başlattığı folklor çalışmalarınakatıldım. Ve TRT'ye Çökertme Türküsü’nünöyküleştirilmiş senaryosunu yazdım ve bizimkendi bahçemizde yerel sanatçılarlaoyunlaştırdık. Aynı yıllarda ortaokul 2. sınıföğrencileriyle yazdığımız HalikarnasBalıkçısı’na Mek-tup, en son yazılmış ve enönemli belge olarak yaşamaktadır.

Tabi bir kere Edebiyat öğretmeni olduğumiçin ve o yıllarda öğretmen kıtlığı olduğu için30 saat Türkçe dersi, artı rehberlik, kültüredebiyat kolu çalışmaları ve bilmiyoruminanır mısın 25 yaşındaydım, Yaşar Kemal'i,Ülkü Tamer'i, Erdal Öz, Karikatürist Mıstık okulaile birliği ve bir kaç kişi daha, ÇocukEdebiyatı konusunda bir açık oturumdüzenlemiştim. Ve Yaşar Kemal inanamadı;"Ya seni öğretmen okullarına müdür yapmaklazım" dedi. Ama sonra beni düzenlediğimetkinliklerden dolayı bir mimlediler, -solcudiye- Ama o zaman daha özgürdük, şimdihiç kimse özgürce konuşamıyor. Ülkeyi, laik,anti laik diye böldüler, sağ-sol diye böldüler,önce öğretmenler öldürülmeye başlandı.1978-80 arasında çok can törpülendi, çokcan kaybı oldu. O yıllardaki ilerici veaydınlanmacı hareketin önüne engellerkondu. Onun ötesinde 12 Eylül 1980 dönemigeldi ve benle beraber 16 arkadaşı çeşitliyerlere sürdüler… Sebep? Ben debilmiyorum, sokaklarda ağlıyordum. O kadariyi öğrenci-ler çıkarıyorduk ki, o zamanlardershaneler, paralı eğitim yoktu, hatta ayıptı,yasaktı…

Nereye sürüldünüz?Niğde'nin bir köyüne atadılar. Danıştay'adava açtık o sırada bir kaç arkadaşla birlikte.Davamız kabul edildi, aynı yere atandık amabir ay sonra o dönemlerde hani bir anahtarla

okul açma modeli vardı -oy sevdası ile-Gündoğan'da bir ortaokul açılmıştı, beni busefer oraya verdiler. Ben 80'den 85'e kadarbir masanın etrafında 7 çocukla Türkçe dersiyapıyordum ama öğretmenliğimin en zevkaldığım yılları Gündoğan'da geçmiştir. Eşimde Danıştay kararı ile gelmişti bir pansiyonkiralamıştık Gündoğan'da ama bu ülkeninyediği en büyük darbelerden biriydi,öğretmenliği öyle bir kesip biçtiler ki, bugüneğitimin bu durumda oluşu sisteminsonucudur. Öğretmen hep yalnızdır, hepekonomik açıdan zor durumdadır ve bilgiçağı onu içine alıp öğütmüştür. Gündoğanortaokulundan 4-5 tane çocuğumuz üniver-siteye gitti ama bir kütüphanemiz bile yoktu.Bu çocuklar şimdi meslek sahibi, oysaBodrum'da yüzlerce öğrenci öğretmensiz,benimle birlikte Gündoğan'a 4 öğretmendaha gönderdiler. Bodrum Lisesi'ndekiöğrencilerin dersleri öğretmensizlikten boşgeçerken, orda 15 tane öğrenciye dersveriyorduk. Kimya öğretmeni tarım dersinegiriyordu. Bizi akıllarınca atıl bir durumasokuyorlardı ama diğer yandan oncaöğrencinin eğitimi yarım bırakılıyordu.

Sonrasında  emekli  oldunuz  sanırım,  kaçyaşındaydınız,  neler  yaptınız,  Çağdaş  YaşamıDestekleme  Derneği'nde  çalışmalarınız  nasılbaşladı?Emekli oldum, geldim kuzu kuzu evimeoturdum 39 yaşındaydım. Annem terzi idi, bizonun eseriyiz. Bodrum'da bir süre dinlendim,izledim, partilere baktım ama üye olmadım.Bir yandan da Türkan Saylan'ı CumhuriyetGazetesi’nden takip ediyordum, Bodrum'dabir kaç arkadaşımız ÇYDD'nin kuruculuğunuyapmış, bir kaç toplantısına gittim. Gördüm kibenim aradıklarım; kadın hakları, çağdaşeğitim, ilerici toplum hareketleri ve özgürlükvar. Girdim ama nasıl olduysa çok da fazlaistemeden kendimi yönetim kurulunun içindebuldum. Yıl 1991'di ve daha sonraki 11 yılderneğin başkanlığını yaptım. Öğretmen herzaman öğretmendir, mesleğime, insanlarıeğitme sorumluluğuna ÇYDD ile devamettim.

Neler yaptınız bu 11 yıllık başkanlık döneminde?Epey şey yaptık, onu da nereden gördüm,geçenlerde bilgisayardan arkadaşlarderneğin tanıtımını amaçlayan bir videogösterisi hazırlamışlar, ben de ilk defa öyleizledim. İnanır mısın kendiliğindengözlerimden yaş aktı. Çünkü ben üretimden,emekten yana bir insanım, insan demekemek demek. İnsan kolay yetişmiyor. 4torunuma ve çocuklarıma bakıyorum daverdiğimiz emeğin karşılığını aldığımızıgörüyorum. Şu Türkkuyusu Mahallesi’nden birterzi ile ayakkabıcıdan doğan bir HaticeYücel, bugün topluma genel cerrah olandoktor Erdem Yücel ile Yüksek Mimar DevrimBesim Yücel'i kazandırıyor. Bunlar onlaragösterdiğim değerle, saygıyla ve akılla oldu.Ben bunları savunuyorum. Hani nasıl Atatürk,"Benim mirasım bilim ve akıl" demiş, ben deona inanıyorum. Benim yolum da onun yolu.

ÇYDD'ne dönecek olursak, epey şeyleryaptık. Sivil toplum örgütleri her ne kadar birAB maddesi olarak sokulduysa da Türkiye'ye

gene de bu yavaş yavaş oturuyor. Çünkübunu kötüye kullananlar da oldu. ÇYDD'dekiinsanların birçoğu, Türkan Saylan'ınarkasındaki grup, laik, demokratik, sosyaladalete inanan daha çok eğitimcilerden vedaha çok da kadınlardan oluşmuş. Bu eşdeğerde olsun isterim ama bu bizim dahaçok ezildiğimiz ve bir şeyleri kurtarmak içinöncü olduğumuzu gösteriyor, haklarınızıkimse size vermeyecek çünkü.

Haklısınız  erkek  egemen  bir  toplumda  yaşıyoruzama  ÇYDD  olarak  Bodrum'da  da  pek  çokgirişiminiz oldu. Biraz bunları anlatır mısınız?Bir kere "Bir ışık da siz yakın" diye bir projemizvar. Bu projede 1991'de Ümit Ot adında birçocuğu gecekondudan tespit ettik, ayağınakadar gittik, ailesiyle konuştuk ve yönetimkurulu onu okutmaya başladı. Bugün kaç kişibiliyor musun? 250 kişi. Her yıl 250çocuğumuzu okutuyoruz. Verdiğimiz küçükbir para önemli değil; önemli olan modeloluşturmak. Nasıl Türkan Saylan, Sıdıka Avarya da 6 yaşındayken şu TürkkuyusuCaddesi’nden geçen boynunda eşarbıylaFransız kızı benim mo-delim ise, biz de buçocuklara model oluşturuyoruz. Bununyanında kültür ve sanat etkinlikleri ile dahageniş kanallara eğitimi yaymaya çalışıyoruz.Biliyorsun Bodrum göçün içinde kaldı.Bodrum Bodrumluktan çıktıysa sadeceBodrumluları suçlamasınlar, istilaya uğradıBodrum, o kadar çok içerden ve dışardangöç geldi ki, tam bir kültür karmaşasıyaşıyoruz. Biz bu kültürleri kaynaştırmayaçalışıyoruz. Ayrıma zaten karşıyız.

Kadın kavramı üzerinde duralım mı biraz?Bizim gibi kadınların işi zor… Neden? Ev kadınısorumluluğumuz var mı? Var… Anneliksorumluluğumuz var mı? Var… İyi bir eş,Türkiye koşullarına göre, sorumluluğumuz varmı? Var… Öğretmenlik sorumluluğum varmıydı? Vardı, çok şükür bitirdim… Benim içinşimdi esas olan Aydın olma sorumluluğu, buen önemli sorumluluk. Ben şimdi bütünbunları yaptığıma inanıp, aydın olmasorumluluğumu da üstlenmek istiyorum,çünkü ülkemizin şuanda geldiği durum,aydın olma sorumluluğumuzun unutturulmakistendiği bir dönem ve ben de buna karşıçıkıyorum. "Dünyanın hali düzelmeden uyu-mamaya" karar verdim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?Bodrum çok büyüdü ve değişti amagelişmesi bence eksik. Herkes bir değerlerkarmaşası içinde, sanal mutluluk aramak içingelenler de Bodrum'a çok bir şey katmıyor.Doğayla insanın her gün biraz daha eroz-yona uğraması beni çözümsüzlükler içindebırakıyor. Bodrum'a çoğu kişi almaya geliyor,vermeye değil. Bodrum'un magazin yüzününarkasındakiler beni ilgilendiriyor. Herkesingüzelliği yaşatmada payı olmalı, kaynaşıp,birleşip Bodrum'u bir barış kenti yapmakzorundayız. Burada yerel yönetimlerinişadamlarının, sanatçıların ve medyanın çokbüyük bir rol oynayacağına inanıyorum.

Kendim için değil ama bundan sonrakimücadelem torunlarım için olacak.

Page 25: Bodrum Bülten Ocak 2008
Page 26: Bodrum Bülten Ocak 2008

“ÇAÐDAŞ KENTPROJESİ” TURGUTREİS’EHAYAT VERECEK

urgutreis’e, modern turis-tik otopark, yeni halçarşısı, iş merkezleri ve

yeni belediye hizmet binasınınyapılacağı “Çağdaş KentProjesi”nin hayata geçirilmesi için2008 yılı bekleniyordu. Proje doğrultusunda, Otogar binası yıkılarak yerine içerisinde kapalıotoparkın, sinema salonlarının, kültür sarayının, sergi salonlarının, kütüphanelerin bulunacağıyeni modern Belediye Binası yapılacak. Yıkılan otogar binası ise, şu an Kadıkalesi Mevkii’ndekiTurgutreis Belediyesi Kademe Servisi’nin bulunduğu yere taşınacak. Yine proje kapsamında,mevcut Hal Çarşısı yıkılarak yerine beldenin otantik dokusunu bozmadan, daha az betonyapının olduğu, bol yeşil alanın bulunduğu yeni modern çarşı yapılacak. Yeni yapılacak olanhal çarşısının içinde 400 araçlık otopark ve iş merkezleri yer alacak.

YENiLENENLER

YENiLER

YENiLiKLER

BODRUM’UN İLK BUZPİSTİ’NE BÜYÜK İLGİ

26 BODRUMBülten

asmin Resort Otel’de açılanYarımada’nın ilk ve tek buz pis-tine özellikle çocuklar ilgi gös-

teriyorlar. Otelin içinde yer alan sentetikbuz pistinde haftanın 5 günü buzdakayma eğitimi alan minikler hünerlerinisergiliyorlar. Müzik eşliğinde haftada 10saat verilen derslerde, artistik buzpateninin geliştirilmesi ve geleceğinyeteneklerinin keşfedilmesi hedefleniyor. İstanbul Paten Kulübü antrenörü BuzHokeyi Milli Takım oyuncusu NecatiDemirel tarafından verilen derslerdeçocuklara, artistik petanaj, dengekurma, buzda dans, estetik kaymakonularında eğitim veriliyor. Turgutreis’tebir ilki gerçekleştirdiklerini ve buzpatenine ilginin her geçen gün arttığınıbelirten Antrenör Necati Demirel“Hedefimiz geleceğin minik patenleriniyetiştirmek, derslere özellikle çocuklaryoğun ilgi gösteriyorlar, temel buzdakayma eğitimleri veriyoruz. İlerleyenaylarda buzun şov kısmına geçeceğiz.Dileyenler için yetişkinlere yönelikkurslarımız da var. Onlarda otelimizegelip serbest veya hocalar eşliğinde

Y

VİTTORİAÇİLİNGİR SOFRASI

azlık mekanların değişmezadresi Çilingir Sofrası, AkturOrtaburun’dan sonra kışlık

mekan olorak Vittoria’yı seçti.Kış rotasını Bodrum’a çevirdiklerinisöyleyen işletmecileri Zafer Olcay veBiran Serdaroğlu, Vittoria ortaklığı ileÇilingir Sofrası lezzetlerini bizlere sunuyor.Rezervasyon: 316 57 61 - 62

Y

T

EN GÜZEL BAHÇE DIONYSOS ŞARAP EVİ OLDU

eyoğlu Viva Cafe'nin ardından Bodrum'da da Dionysos Şarap Evi’ni açan Berrin-Adnan Özensoy çifti Tulip Dünya Şarapları tanıtım kokteyline ev sahipliği yaptı. 1998yılında Bodrum Belediyesi tarafından en güzel bahçe seçilen mekanda şarapların

tanıtımı Osman Önder'in müziği eşliğinde misafirlere keyifli saatler geçirtti.Yemeklerin kalitesi veşık sunumları ile herkesin beğenisini kazanan şarap evi uğramadan geçemeğeceğinizmekanlar arasında yer alıyor. Tel: 358 63 50

B

Zerrin Ulusman Metin Akkan - Zafer Olcay

Biran Serdaroğlu - Zafer Olcay

Adnan - Berrin Özensoy Osman Önder

Page 27: Bodrum Bülten Ocak 2008

BODRUM’UN İLK GOLFKULÜBÜ ORTAKENT’TE AÇILDI

27BODRUMBülten

odrum Golf Kulübü 21 Kasım’da verdiği bir davetle açıldı. Türkiye'nin en gözdetatil ve yerleşim yerlerinden biri olan Bodrum Yarımadası'nın Ortakent-YahşiBeldesi'nde, artık Türkiye'de de seçkin ve gözde spor dallarından biri olarak kabul

edilen Golf sporunu öğrenme ve oynama şansına sahip olunacak.

50 dönüm arazi üzerinde 2006 yılında yapımına başlanan Bodrum Golf Kulübü'nün yapımısırasında hiç ağaç kesilmediği gibi var olan ağaçlara ilave 50 adet daha ağaç dikildiğibelirtildi. Kulüp çok özel bir çim ile yeşillendirildi. Bermuda denen bu çim az su istiyor vegüneşe çok dayanıklı olduğu vurgulanmakta.

Sahada driving range, putting green, pitching, chipping alanları, bunker ve 5 çukurbulunmakta, yeni başlayanlar da golf dersleri alabilecek. Ayrıca country tarzı inşa edilmişkütük kulüp binasında jakuzili masaj odaları, restaurant, cafe ve bar hizmetleri verilecek,1000 m2'lik alana yapılan suni göletle tam anlamıyla bir sosyal yaşam alanı olarak tasar-lanan Bodrum Golf Kulübü, üye ve misafirlerine her gün gelip yorucu ve stresli çalışmatemposundan uzaklaşabileceği, doğal ortamı tamamen korunmuş, asırlık ağaçlardayaşayan kuşların cıvıltıları ve sincapların eşliğinde yemyeşil bir çim alanın huzurunu yaşa-tacak.

Golf sporunu yaygınlaştırmak ve sevdirmek amacıyla Golf antrenman sahası olaraktasarlanan kulüp aynı zamanda bir akademi niteliği taşıyor. Golf sporunu hiç bilmeyenlerinburada eğitimini alabileceği gibi bu sporla ilgilenenlerin büyük golf sahalarında oynaya-bilmeleri için Bodrum Golf Kulübü gibi bir antrenman sahasından alacağı "HandicapKartı"na ihtiyacı olacak.

B

1

2

3

4

7

8

5 6

1

RESİMLER: 1- Caner Tuna, İhsan Küçükünsal, Mehmet Kocadon, MahmutKocadon, Tamer Tuna. 2- Mustafa Arıcı, Tamer Tuna. 3- İrem - Mete Can. 4- Dilek

- Can Ertem. 5- Belma - Türker Çarga. 6- Mehmet Kocadon, Deniz Eyinç.7- Canan Küçükeren, Müge Mandalinci, Demet Ergin. 8- Antje - Murat Şeremetli.

Page 28: Bodrum Bülten Ocak 2008

28 BODRUMBülten

TOPLUMYA Ş A M

hazırlayan: NURHAN İBAK

BODRUM ROTARY KULÜBÜ MESLEK ÖDÜLLERİ odrum Rotary Kulübü'nün 19 yıldır geleneksel olarak verdiği meslek ödüllerine bu yılAyaz Otel işletmecisi 63 yaşındaki Hüseyin Ayaz ile Tussock Yatçılık'ın kurucusu 66yaşındaki Mehmet Yavaş laik görüldü. Kulüp Başkanı Hüseyin Çakaloğlu, Bodrum'dameslek gruplarındaki insanlar arasında işini iyi yapanlara verilen ödüllerle herkesin

işinde en iyi olmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirtti.BİRBİRİNDEN GÜZELGÖRÜNTÜLER

odrum Dans Kulübü Latindansları eğitmenleri GülşenKaratoprak ve Volkan Akkaya’nın

dans gösterileri, doğum günü partisi,grup showlar, taklitler ve sürpriz gösterilereşliğinde devam eden geceye katılımher hafta olduğundan daha kalabalıkoldu. Farklı dans okullarının eğitmen vedansçılarının da katıldığı gece saat02.00 ye kadar sürdü. Sokaklara kadartaşan eğlencede gece boyunca herkesgönlünce dans etti. Gecede bu haftakutlanan doğum günü ise EkspresGazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmetİlerigelen’in oldu. Biz de kendisine mutluyıllar diliyoruz.

HEDİYE “ORAK ADASI”

nka’nın patronu Şarık Tara, kızı LeylaTara Suyabatmaz’a doğum günühediyesi olarak Bodrum’da ada satın

aldı. 9 futbol sahası büyüklüğündeki ada,Ege Denizi’nde eşsiz sualtı zenginliğiyle ünlü,dalgıçların uğrak noktalarından birisi olanKüçük Orak’ın komşusu sahile 600 metremesafedeki Aydın Doğan’a ait ada. KüçükOrak Adası’nda 350 zeytin ağacı, 3 iskele vesu sarnıcı bulunuyor. Küçük Orak’ın imarı isesadece büyük bir malikane yapmayauygun. Bodrum’daki Küçük Orak Adası’yla ŞarıkTara’nın yanı sıra başkaları da ilgileniyordu.Ada’nın eski sahibi ünlü Dişhekimi Doğan Arı,3 yıl önce vefat edince, mirasçcıları adayısatışa çıkarmıştı. Küçük Orak’la en ciddiolarak Tarkan ilgilenmiş ancak son andaadayı almaktan vazgeçmişti.

GÜMÜŞLÜK ASKERLERİNİ COŞKU İLE UÐURLADI

ümüşlükBelediyesi’ndebulunan, vatani

görevlerini yerine getirecekolan askerlerimiz; MehmetÜlküm ve Belediye MeclisÜyeleri’nin de katıldığı coşkulubir moral gecesiyleuğurlandı. Gecede, ülkemizinyaşadığı bu zor süreçtevatanın askerlerimize emanetolduğu, onların vatanı bek-lerken bizlerin evlerimizderahat olacağımızı belirtenanlamlı bir konuşma yapıldı.

ışa merhaba partisiyle açılan mekanlar-dan bir tanesi de Alp Kaptan Restaurantoldu. Kaptanlığ bıraktıktın sonra 14 yıldır

restaurant işletmeciliği yapan Alp Özkan, bundanböyle kış aylarında da hizmet vereceğini söyledi.Bir ev ortamını anımsatan Alp Kaptan Restaurant,sıcak atmosferi ile sizleri bekliyor.Rezervasyon için: 316 86 86

ALP KAPTAN AHMET - KAYA KURT

K

GB

B

EİLLAKİ KEYF BODRUM'DA

ALP KAPTAN KIŞA MERHABA DEDİ

CENGİZ ORÇUN

SARAH LOUSE - RAŞİT HORASAN

uzla'dan sonraBodrum'dakifasıl sevenlerle

buluşan İllaki Keyf,zengin meze çeşitleri,et, balık ve denizürünleri ile GümbetKavşağı KervansarayTesislerin’de açıldı.

İşletmesini CemalKaradayı ve BuğraÇetin'in yaptığırestaurant canlı müzikkeyfini sevenler içinde İllaki Keyf diyor.

Tel: 316 38 830.533 652 77 56

T

Page 29: Bodrum Bülten Ocak 2008

BODRUMBülten 29

BODRUMYARIMADASIÖÐRETMENLERİNMUTLU GÜNÜNÜONLARLA PAYLAŞTI

� BODRUM’DA ÖÐRETMENLER GÜNÜAZKA OTEL'DE KUTLANDI 24 Kasım Öğretmenler Günü Bodrum’da ve yarımadanın birçokbeldesinde büyük bir coşku ile kutlandı. Bodrum Belediyesi'ninAzka Otel'de düzenlediği kutlamaya 600'ün üzerinde eğitimgörevlisi katıldı. Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan'ın dakatıldığı gece saat 19.00 sularında başladı ve geç saatlere kadarsürdü.

� BİTEZ’DE ÖÐRETMENLER GÜNÜBitez Belediyesi Bitez’de görev yapan öğretmenleri unutmadı.Her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanan bu özel gün bu yıl da Bitez’degörev yapan öğretmenlere verilen yemekle kutlandı. Sabah Atatürk Anıtına çelenk konulmasıyla başlayan tören BitezBelediye Başkan Vekili H. İbrahim Filis’in Bitez Gülümser MehmetDanacı İlköğretim Okulu’nu ziyaretiyle devam etti. Ziyaretsırasında tüm öğretmenler adına okul müdürüne çiçek veren Filisbu özel günü tebrik etti.

Akşam Bitez Belediyesi İskele Kafe’de verilen yemekte birarayagelen öğretmenler Bitez Belediye Başkan Vekili H. İbrahim Filis’ebu özel geceden dolayı teşekkür ettiler.

� GÜMÜŞLÜK BELEDİYESİEMEKLİ ÖÐRETMENLERİNİ UNUTMADIGümüşlük’te 24 Kasım Öğretmenler Günü; emekli olmuş ve halenöğretmenlik görevini sürdüren öğretmenlere Gümüşlük Belediyesitarafından verilen bir yemekle kutlandı. Beldemizde bulunan tümemekli öğretmenlerin davet edildiği gecede, Belediye BaşkanıMehmet Ülküm yemeğe katılan emekli öğretmenlere eğitime

verdikleri emekler ve öğretmenler günü anısına birer plaket verdi.Gümüşlük Yakamoz Restaurant’ta verilen yemeğe GümüşlükJandarma Komutanı Orhan Büyükcindil de eşi ile katıldılar.

� TURGUTREİS’TE ÖÐRETMENLERİN MUTLU GÜNÜ Turgutreis’te düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü coşkulu verenkli görüntülere sahne oldu. Geceye katılanlar unutulmaz birakşam yaşadı. Turgutreis Belediyesi tarafından düzenlenen,geleneksel hale gelen ve bu yıl 8.kez gerçekleştirilenÖğretmenler Günü Yemeği’nde dans, müzik, coşku ve eğlencevardı. Öğretmenler zorlu eğitim yılı maratonu öncesinde stresattılar.

� YALIKAVAK BELEDİYEDİYESİ’NDENÖÐRETMENLERE JEST24 Kasım Öğretmenler Günü tüm Türkiye’de olduğu gibiYalıkavak’ta da coşkuyla kutlandı. Çeşitli etkinliklerin yapıldığıbeldede akşam da öğretmenlerimizin şerefine Clup Flipper’dayemek düzenlendi.Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan’ında katıldığıyemeğe beldede görev yapan öğretmenlerimizin yanı sıra beldeJandarma Karakol Komutanları ve eşleri Sağlık Ocağı çalışanlarıda yemeğe davet edildi. Yemekte Yalıkavak’ta yaşayan en yaşlıöğretmen Zehra Nalcı Er’e de ödül verildi. Gecenin ilerleyensaatlerine kadar süren yemekte öğretmenlerimiz canlı müzikeşliğinde gönüllerince eğlendi.

Bodrum Bülten olarak biz de hayatta olan en eski öğretmenleri-mizden birisi olan Hatice Yücel’i sayfalarımıza konuk ederek buvesileyle tüm öğretmenlerimize saygı ve sevgilerimizi sunmak

BODRUM

TURGUTREİS

KONACIK BİTEZ GÜMÜŞLÜK

YALIKAVAK

Page 30: Bodrum Bülten Ocak 2008

30 BODRUMBülten

KOÇAceleci, sabırsız,düşünmeden kararveren ve hiçbirşeyden yılmayan,maceracı,amacından cay-mayan zorlamalara

katlanamayan, yine de size kendinizihayatının prensesi/prensi gibi hissettirecekKoçlar için kan kırmızı renk ağırlıklı hediyel-er seçmelisiniz:� Uzaktan kumandalı ama mutlaka hızyapabilen son model oyuncak araba� Sporla uğraşanlar için spor malzemeleri� Darbeye dayanıklı çok fonksiyonlu kolsaati� Macera duygularını tatmin edecek birhediye tatil� Rüzgarlı havada bile yanabilen çakmak� Kırmızı kazak, şamdan veya estetik büyükvazo� En sevdiği müzik grubu veya kişinin cdserisi� Ev dekorasyonu için maket arabalar� Metal mutfak dekorasyon malzemeleri� Ansiklopedik kitaplar

BOÐAHuzuru, sakinliği,toprağın dinginliğinive üreticiliğinitaşıyan ve bunukorumayı hedefle-yen Boğa insanı,etrafını dokunarak

hisseder. Dünyanın uğultusundan müzikdinleyerek veya müzik üreterek uzaklaşır.Bu esprili insanlar için yemek yemek enbüyük hobidir.� Leziz yemeklerle donanmış, romantikşamdanlarla bütünleşmiş, ellerinizlehazırladığınız sofra� Ev huzuruna katkıda bulunacak yumuşak,tüylü dekorasyon malzemeleri� Fonksiyonel ve sade büro malzemeleri� Kendileriyle başbaşa kalabilecekleridüzeyde büyük "Puzzle"lar� Yumuşak dokulu hırka, terlik, battaniye gibiev yaşamını bütünleyen eşyalar� Eve dönünce ayaklarını uzatarakoturabilecekleri baba koltuğu� En son çıkan yemek, sofra veya mezekitapları� Ahşap şaraplık, ahşap kupa� Ayaklı veya yastıklı yatak tepsileri� Ödüllü filmlerden oluşmuş koleksiyon

İKİZLERGözlemlemek,algılamak, harekethalinde bulunmakiçin doğmuş İkizlerburcu insanlarınadünya öğretilerledoludur ve harca-

nacak bir saniye bile yoktur.Aynı anda birkaç hayatı yaşayabilir,tekdüzelikten ve can sıkıntısından nefreteder. Yeni düşüncelere açıktır. Meraklıdır,araştırıcıdır.El becerileri çok gelişmiştir ve konuşurkenbile elleri hareketlidir.� Cep telefonu� Kitap (bilimsel araştırma, biyografi, bilimkurgu, şiir, matematik)� Olasılıkla ilgili zeka oyunları, kelimeoyunları� Fotoğraf makinası, kamera� Elektronik aletler� Çok fonksiyonlu kalemler� İlginç görünümlü radyolar, cd ve kasetçalarlar� Gazetelik� Sağlık ansiklopedileri ve vitaminler

YENGEÇYaşamın herayrıntısını hisseden,seven vekabullenenYengeçler anaç,dokunmayı seven,anılarına ve

annelerine bağlı insanlardır.Her şeyi hisseden yapısıyla sıradangörünebilir ve kendisi hakkında yanıltıcıbilgiler verebilir.Sizin hediyeniz sadece bir kutu kibritse dene kadar içten olduğunu hissedersedünyanın en mutlu insanı olacaktır.� Gri, metalik, mutfak eşyaları� Bir demet zambak,� Salata çanağı,şaraplık� Fotoğrafınız, fotoğraf makinesi, albüm,resim çerçeveleri� Resim albümü� Kokulu içi deniz kabuklarıyla dekoreedilmiş mumlar� Su, göl,deniz gibi çağrışımlarsağlayabilecek dekorasyon malzemeleri,tablolar� Romantik abajurlar, mumluklar� Amerikan servisler� Mayo veya yüzme havuzu aboneliği

� Çanta, cüzdan,şık terliklerASLANÇocuklara özgüaçıklığı, tazeliği vemuhteşemyaratıcılığı ileihtişamı, lüksü ve

kaliteyi seven aslanları şımartmak hem zorhem kolay olacaktır. Çünkü siz mutlu olundiye beğenmediği bir hediyeyi sevmiş gibiyapamazlar.� Altın renkli metalik süs eşyaları, şık aynalar� Markalı takılar� Orijinal parfümler� Seyahat aksesuarları, deri büroaksesuarları� Kristal bardak, vazo, avize v.s.� Kaliteli viski, mum� Puro, sigara aksesuarları� Altın veya altın kaplama anahtarlıklar, koldüğmeleri� Orijinal el işlemesi tavla

BAŞAKPratik ve düzenliolma eğilimindekiBaşaklarsavurganlıktan,gereksiz vekullanışsız tüm

nesnelerden hoşnutsuzdur. Dakik, ruhsal vefiziksel sağlığına düşkün başakların ensevdikleri ürünler mutlaka temizlik ve sağlıkürünleridir.� Havlusu, kesesi, parfümlü sabunu veküvet köpüğüyle hazırlanmış küçük temizliksepetleri� Hafif kokulu limon esansı ağırlıklı parfümler� Kişisel gelişime yönelik kitaplar, kitapayraçları, kitap destekleri,� Düzenli olma duygularını tatminedebilecek dolaplar, hazır kutular, cd dolabı� Fonksiyonel süs eşyaları; kalemlik, kağıtlık,kartvizitlik, hesap makinesi� Cilt temizleme ürünleri, saç sakal bakımaletleri� Canlı saksı bitkileri, bakımı kolay hayvanlar� Dengeli beslenme kitapları� Kum saati

TERAZİEstetik duyarlılığıçok gelişmişsanatçı terazilerdengelerini vebütün dünyanın

BURÇLARA GÖREARMAÐANLAR

Hediye almakta zorlananlar,işte her burca, yükselenineve aynı zamanda güneşburçlarına özel hediyeseçenekleri...

Page 31: Bodrum Bülten Ocak 2008

31BODRUMBülten

dengesini korumaya çabalar.İlişkiler, dostluklar, evlilik, sosyal inceliklerterazi için çok önemlidir.Bu kararsız ve kefenin bir ucunadokunulunca dengesini kolayca bozanama zarif insanlar için yine zarif hediyelerseçmelisiniz.� Orijinal tablolar� Gül kutusu, kutuda gül� Bardak altlıkları� Bakım setleri, saç şekillendirme setleri,epilasyon setleri� Her çeşit şamdan, mum ve mumluk� Evde yapılmış şarap� Makyaj malzemeleri, parfümler� Gece giyebileceği gömlekler, son modaelbiseler� Ponponlu terlikler� Dinlediği tarzdaki en popüler müzikgrubunun son çıkan cd'si

AKREPYaşamdaki herdakikalarını sondakika gibi yaşamaarzusunda olanakrepler, yoğun,sezgileri güçlü,tutkulu, gizleri

çözmeye meraklı, sivri dilli, çifte standartlıbiraz da cimri insanlardır.Sıcaklık hissi veren tüylü, kürklü veya öylegörünüşlü nesnelerden nefret ederler.� Bıçak setleri� Mutlaka onun tarzına uygun giysiler� Can simidi şekilli ip panolar� Baharat seti� Zarf açacağı, buz kıracağı, büyük boymumlar� Kamera, büyüteç, ses kayıt cihazı� Korku ve gerilim filmleri, romanları� Müzik cd leri

YAYGezmeyi, yenikültürler tanımayı,yeni deneyimleryaşamayı veherşeyin büyüğünüseven yay aslındakendi kişisel

gelişimini bu yolla sağlar.Hayata değişik bir açıdan bakan bu ateşinsanlarının felsefeye, dine, spiritüel bilgi-lere derin ilgileri vardır.Her zaman esprili, neşeli ve her zamanyola çıkmaya hazırlardır.� Şık seyahat valizi, çantası, seyahataksesuvarları� Matara, pusula� Beyzbol veya tenis panosu� Gümüş şamdanlar, peçetelikler, vazolar� Fengshui yaparken kullanabileceğikristaller� Ok ve yay şeklinde rüzgar çanları,� Kızıl tonunda kırmızı yatak örtüsü� Piknik malzemeleri sepeti� Özel olarak bekletilmiş şaraplar� Pahalı takılar� Oyun seti� Spor ayakkabı

OÐLAKYalnız yürüyüşleryaparak, özelhayaller kurarakkişisel gelişimlerinisağlayan oğlakburcu insanlarısorumluluk alabilen,

sadık, disiplinli, sabırlı, kararlı güvenilir veçalışkandırlar. Bu ciddi, ağırbaşlı insanlariçin ağırlığı olan, kullanışlı, ciddi hediyelerseçmelisiniz.� Markalı giysiler� Kaliteli spor ve trekking malzemeleri� İsveç çakısı, kanyak matarası� Saksı ve canlı bitkiler� Masa çakmağı� Ahşap resim çerçevesi� Pahalı bir şişe şarap� Ortopedik boyun yastığı� Gümüş ya da altın burç kolyeleri

KOVABağımsız,kısıtlamalardanhoşlanmayan,genel vegeleneksel olan herşeyden nefret edenKova insanları için

O'nun ilk görüşte "farklı" diyebileceğihediyeler bulmalısınız. Kovalar zeki,kendine özgü, dahice fikirler geliştiren,çabuk kavrayan, uzay çalışma-larından,bilinmezlerden hoşlanan insanlardır. Su,içki, kahve, çay gibi her türlü sıvıyı tüket-mekten keyif duyarlar� Teleskop� Sürahi ve bardaklarıyla kanyak veyaşarap takımı� Elektrikli su ısıtıcısı� n Orijinal kül tablaları� Fotoğrafçılık malzemeleri� Soyut tablolar� Değişik desenli, renkli eşarplar� Matematiğin tarihsel gelişimini veya sonbuluşların anlatıldığı kitap ve ansiklopediler� Kırışıklığı önleyici kremler, kürler� Moda olmayan kıyafetler

BALIKDuyarlı, kendiniinsanlara adamış,sezgileri güçlü,kolay uyumsağlayan balıklarhülyalı bakışlarıyla

gizemli heveslere sahiptir. Sanatçı balıklariçin ne alırsanız alın mutlu olacaklardır.Felsefi dinlere, meditasyon ve yogayapmaya büyükeğilimleri vardır.� Tütsü, tütsü tahtası� Sufi müzikleri cd'si� Yağlı boya seti� Sanat ansiklopedileri� Elektronik eşyalar� Scanner veya printer� Her çeşit mum ve mumluk� Mutfak robotu, meyve sıkacağı� Ufak biblolar, heykeller

Page 32: Bodrum Bülten Ocak 2008

32 BODRUMBülten

ani zaman zaman bir şeyler okurkenhoşunuza giden bir özdeyiş, ya da birşiirden, artık bir beyit mi olur, birdörtlük mü, yoksa o şiirin tamamı mı

bilemem, üç-beş satır kafanıza takılır ve adetaaklınızdan hiç çıkmaz; yerli yersiz dilinizin ucunagelir veya sizi üzerinde uzun uzun düşündürür.

Oldukça uzun bir süre önce, belki yedi-sekiz yıl,kim bilir belki de sekiz-on yıl kadar önce; biraraştırma için kitaplığımı karıştırır ve elimealdığım kitaplardan bir takım notlar çıkarmayaçalışırken, okuduğum sekiz-on dizelik bir parçadikkatimi çekmişti. İmza yabancı değildi, fakatçok da tanıdık olduğu söylenemezdi. FrançoisVillon bir Fransız şairi olmalıydı. Belki de birkaçşiirini okumuştum. Pek de emin değildim.Nerede, ne zaman ve hangi kitapta kesinlikleanımsayamıyordum. Üzerinde fazlaca duracakzamanım yoktu. Sanıyorum bir yerlere bir şeyleryetiştirmeye çalışıyor olmalıydım. Kim bilir belkide bir kitabın son hazırlık çalışmaları içindeydimya da bir-iki dergiye yazı, belki de radyoya birkaçprogram hazırlama durumunda olabilirdim. Oçalışma ne kadar sürdü şimdi hatırlayamıyorum.Ama en azından birkaç ay sürmüş olmalıydı.Sonunda bir yerde o çalışma tamamlanmış olmalı ki; aklımatakılan Villon'a tekrar dönmüştüm. Anımsayabildiğim kadarıyla osekiz-on dizelik şiir parçasına bir kitabın giriş sayfalarındanbirinde rastlamış olmalıydım da; işte o kitabın hangi kitapolduğunu bir türlü çıkaramıyordum. Bir kez kafama takılmıştıişte. O kitabı ve o şiiri bulamaz isem bu yenilgiyi kabul edemeye-cektim. Son aylar içinde elden geçirmiş olduğum tüm kitaplarıtekrar tekrar karıştırdığım halde bir türlü aradığımı bulamıyorgiderek umutsuzluğa kapılıyordum ki; şans yardım etti ve oparçayı buldum.

Bilgi Yayınları arasında yer alan, Cüneyt Arcayürek'in "YeniDemokrasi / Yeni Arayışlar" adını taşıyan kitabının girişsayfasındaydı o şiir parçası. Villon'un bir baladından alınmıştı odizeler. Bu ünlü balad "Ballade des Pendus / Asılanlar Baladı" adınıtaşımaktaydı.

"Olmayın bu kadar katı yürekli,Ey dünyada kalan insan kardeşler.Allah da sizden razı olur belkiSizler acırsanız bizlere eğer;Şurada asılmışız üçer beşer;Kuş sütüyle beslenen şu bedeneBir bakın dağılmada günden güne,Bakın kül olan kemiklerimize;Gülmeyin dostlar bu hale düşene,Tanrıdan mağfiret dileyin bize."

diyordu Villon.

Kimdi bu Villon? Asıl adı bir İspanyol soylusu kadar uzun olanVillon, Fransız Lirik Şiirinin en büyük isimlerinden biriydi. Onbeşinci yüzyıla damgasını vurmuş olan Villon, hiç de uzun

sürmemiş olan yaşamında şiirleriyle, ülkesindehâlâ lirizmin bir büyük ustası olarak saygıylaanılmaktaydı. Şiirlerinin yanı sıra, büyük birbölümü sürgünde ya da hapishanede geçmiş olanyaşamıyla da büyük ün kazanmış bulunan Villon;1431 yılında Paris'te doğmuş, ölüm tarihi isebilinemiyor. 1462 yılında ölüm cezasınaçarptırılmış bulunan François Villon, işte o zamaninfazı beklerken yazmış olduğu "Asılanlar Baladı"ile insanların adaleti karşısında Tanrıya sığınıyorve "Je suis Françoys, don't il me poise / BenFrançois, Yakaladılar Beni" dörtlüğü ile demahkemeye başvurarak affedilmesini istiyor.

Nitekim, serseriliğinin yanı sıra şairliğine duyulanbüyük saygı ve sevgi dolayısıyla, hakkında veril-miş bulunan ölüm cezası sürgüne çevriliyor ve o,5 Ocak 1463'te Paris'i terk ediyor. Bu tarihtensonra da François Villon'dan hiç bir haberalınamıyor. Nereye gitmiş, nerede ne kadaryaşamıştır, başkaca bir eser vermiş midir ve nezaman ölmüştür hiç kimse bilemeyecektir. İşte bunedenlerle de Villon'un ölüm tarihi bilinmemek-tedir.

Villon'un böylesine geniş ve derin etkiler yaratmışolan şiiri üzerinde ise yorumlar her zaman çeşitli ve birbirineaykırı olmuştur. Halkın çok sevdiği bu şair, zaman zaman kültürdüzeyi yüksek eleştirmenler ve şairler ile yazarlar tarafındanküçümsenmiş, buna karşın pek çok şair ve yazar tarafından dabaş tacı edilerek konulacak, oturtulacak yer bulunamamıştır.Küçük yaşta babasını kaybedince papaz Guillaume de Villontarafından büyütülmüş olduğu için, daha sonraları ParisÜniversitesi'nde eğitim görmüş olsa da, şiirinde daima dininetkileri ve izleri görülmüştür. Onun şiirlerinin çoğunun "TanrıMerkezci" dönemde yaygın bir Kitabı Mukaddes yorumuanlayışına uygun edebî, alegorik, ahlakî ve manevî anlamlartaşıdığı ileri sürülmüştür. François Villon'un hayatının 1463yılından sonrası hiç bir şekilde bilinmediğine göre; ortada olan veyarısı çocukluk yılları sayılması gereken otuz iki yıllık yaşamında,yaklaşık üç bin dize şiiri basılmış bulunmaktadır. Bu şiirleringünümüze kadar ulaşmış olması bir bakıma büyük bir başarısayılmalıdır.

Fransız Lirik Şairleri arasında kuşkusuz en etkileyici şairlerdenbiri olan François Villon, aşktan, acıdan, ölümden söz edenşiirlerinde insanın duygularına seslenmeyi bilen bir şairdir. Onungüzel şiirlerinden ilerde sizlere örnekler sunmaya çalışacağım.

Asıl adı bir İspanyol soylusukadar uzun olan Villon,Fransız lirik şiirinin en büyükisimlerinden biriydi.On beşinci yüzyıla damgasınıvurmuş olan Villon,hiç de uzun sürmemiş olanyaşamında şiirleriyle, ülkesinde hâlâ lirizmin bir büyükustası olarak anılmaktaydı.

BÜLENT AKKURT

H

BİR

ZA

MA

NLA

R

Fransız Lirik Şiirinin Esrarengiz Ustası François Villon

Halkın çok sevdiğibu şair, zaman

zaman kültür düzeyiyüksek eleştirmenler

ve şairler ileyazarlar tarafındanküçümsenmiş, bunakarşın pek çok şairve yazar tarafından

da baş tacıedilerek konulacak,

oturtulacak yerbulunamamıştır

Page 33: Bodrum Bülten Ocak 2008

12 AY BOYUNCABODRUM’DA

HİZMETİNİZDEYİZ

Page 34: Bodrum Bülten Ocak 2008

ınimiz hoş-görü dinidir,bunu ilkokulsıralarında

öğrenmeye başlıyoruz,B ü y ü r k e nyaşadıklarımız bunuteyid etmese de buböyledir.

Dinimizin ne suçu varicraatta hata, eksikvarsa. Şöyle birdüşündüm de, dün-yanın ve insanlığınyaşanılmaz şu halinebile kazık kakmakisteyen insanlar okadar çokken herşeyin günlük güneşlikolduğu bir ortamdaölmeyi kim isterdi?

Allah ne yapacağını biliyor bence,dengeyi ancak sağlıyor. Bu aradakurunun yanında yaş ta yanıyor amaolsun, bu her zaman her yerde böylezaten.

Kendimi bildim bileli bazısaptamalarım vardır. Karşındakineuyarsan sen sen olamazsın,karşındakinin yansıması olursun,hoşgörü göstermesen insanlığa katkıdabulunamazsın, iyilik gerçekten ihtiyaçduyulduğun da iyiliktir. Herkesten biriolursan sen sana özel olamazsın ki buönce yaradana sonra kendinesaygısızlıktır. Eleştirmek, yorumlamak,karalamak o kadar kolaydır ki. İki keli-menin darbesine bakar, oysa insancabakmak emek ister, işte kaçınılanbudur. Biraz tebessüm biraz konu ilealakalı, bu ayki hikayemin tamyeridir…

TANRI MİSAFİRİEvvel zaman içinde batıda Yotan diyebir köy varmış. Köyde pek namazıniyazı olmayan Ali Mahmut diye birköylü yaşarmış. İşin doğrusu AliMahmut dönemin sayılıateistlerindenmiş. Köyün imamı da,cemaat de bu durumdan pek hoşnutdeğillermiş. Gel zaman git zaman bizimateist Ali Mahmut bir gün Hak’kınrahmetine kavuşmuş.Köyün imamı:

Hoşgörü dini

- "Ben bu adamın cenazenamazını kılmam" diyediretmiş.Köy halkı da:- "Allah'a inanmıyordu bizbu herifi gömmeyiz" diyetutturmuşlar.Durumu gören köyünyaşlılarından MüzeyyenHanım, köyün dışındakitepelerden birinde, tekbaşına yaşayan, köylülerin"İşdeli İsmail" diyeandıkları köylüye habervermiş. İsmail'in de peknamazla ilgisi yokmuşama yine de o köye gitmişcenazeyi almış ve kendievinin yakınlarında biryere gömmüş.O akşam İmam NazmiEfendi, Müezzin Mustafa

Efendi ve tüm cemaat uykularında aynırüyayı görmüşler. Ali Mahmut cennette çokiyi bir yerde keyif yapıyormuş. Sabahherkes birbirine rüyayı anlatmış.

İmam, müezzin yanlarına Bekçi ŞinasiEfendi'yi de alıp sabah karanlığında yolaçıkıp öğleye doğru İsmail'in yanınagelmişler.İmam sormuş:- "Kardeşim sen nasıl bir dua ettin ki buimansız Allah katında bu kadar iyi bir yeregitti?"İsmail Efendi:- "Vallahi ben bir şey yapmadım, rahmetliyigömdüm. Sonra da yüzümü gökyüzüneçevirip;- Allah'ım bazen soğuk kış gecelerinde,bazen sıcak yaz günlerinde insanlar kapımıçaldı ve biz "Tanrı misafiriyiz" dediler. Bende senin misafirlerini en iyi şekildeağırladım. Sana güvenip bana gönderdiğiniçin onlara da neyim varsa yoksa yedirdim.Ben sana ilk defa bir misafir yolluyorum,sen de benim güvenimi boşa çıkarma olurmu?" dedim.

Bu hikayeyi birkaç kez okudum, herokuduğumda bir daha gülüp, bir dahadüşündüm. Kendimce doğru kabul edipuygulamaya çalıştığım insani prensiplerimianlatabilecek daha güzel bir hikayeolamazdı sanrım.

Yaradan bizi yaratırken gönül ve vicdanyazması bir kılavuz vermiştir içimize. Onu

PA

RA

NTE

Z

HÜSNİYE KAYA [email protected]

D

BODRUMBülten34

Eleştirmek,yorumlamak,

karalamak o kadarkolaydır ki

ikikelimenin darbesinebakar, oysa insancabakmak emek ister,işte kaçınılan budur.

Page 35: Bodrum Bülten Ocak 2008

Y A P IDEKORASYON

Page 36: Bodrum Bülten Ocak 2008

eni yılın ilk yazısında tüm okurlarımın yeni yılını kutlar serinve keyifli bir yeni yıl dilerim.

Kötümser olmak istemiyorumtüm terslikle-rine veyanlışlıklarına karşın yaşadığımbölgeyi çok seviyorum. Doğayaolan büyük sevgimi pekiştiren vebana verdiği olanaklardan dolayıda Bodrum'a karşı kendimiborçlu hissediyorum. Bu nedenledoğamıza zarar verecek kimiçekinceleri de aktarmayı görevbiliyorum Bu sayı ve gelecek sayıardı ardına Bodrumumuz’u datehdit eden büyük bir zararlıdansöz edeceğim. Konuyu doğruolarak aktarmak için sözü uzmantespit ve uyarılarınabırakıyorum.

KIRMIZI PALMİYE BÖCEÐİ (I)Yazı: Dr. Ragıp Esener, KöyceğizPalmiye Merkezi Kurucu ve yöneticisi: Palmiyelerkitabı yazarı

ÇOK ACİL 14.Ekim.2005 15.43KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜÐÜ,TARIM VE KÖY HİZMETLERİ BAKANLIÐI,

Sayın Genel Müdür,Ülkemize uzun süredir, Mısırbaşta olmak üzere dış ülkeler-den büyük palmiye (Washing-tonia robusta, Archantophoenixalexandria, Phoenix dactyliferavb) ithalatı yapılmaktadır.

Bakanlığınızdan bazı üstbürokratların yardımı vebilinçsiz saha elamanlarıncakontrolsüz olarak yurdasokulan, bu ağaçlarda ölümlerolduğu tarafımdan görülmüştür.Ümit ederim en kısa zamanda,elamanlarınızı bu konuda eğitir,sınırlarda gerekli önlemleri alırve bu palmiyelerin (binlerce) di-kildiği yerlerde gerekli ince-lemeleri yaptırırsınız. Maalesefyıllardır varlığı bilinen vearaştırma komiteleri kurulan buhastalığa karşı duyarsız kalarakülkemize hastalığın en fazlabulunduğu bir ülkeden ithalatıkayıtsız olarak yaptıran

YDoğamıza zarar

verecek kimiçekinceleri aktarmayı

görev biliyorum.Bu sayı ve gelecek

sayı ardı ardınaBodrum'umuzu da

tehdit eden büyük birzararlıdan söz

edeceğim.

BAHÇ

EM v

e BE

N

GÜLNAR Ö[email protected]

Yeni yıla girerken Bodrum

36 BODRUMBülten

Page 37: Bodrum Bülten Ocak 2008

ÖNCESAÐLIK

BODRUM

DAHAGEÇ

SUSUZKALMAK

İÇİNBİR

DAMLABİLEÇOK

ÖNEMLİ

S?KÜRESEL ISINMA

SONUN BAŞLANGICI MI

Diş HekimiRIZA ÇINAROÐLU

Atatürk Cad. No:32 Kat:2 Tel:0252 313 10 07 Gsm:0532 363 16 31

Page 38: Bodrum Bülten Ocak 2008
Page 39: Bodrum Bülten Ocak 2008

RESTAURANTCAFE & BAR

Page 40: Bodrum Bülten Ocak 2008

40 BODRUMBülten

talya, İspanya, Yunanistan'daki adalarda, dağköylerinde, kasabalarında eski yolların,sokakların genişletilmediğini, araç vasıtagiremese de öyle otantik halleriyle

bırakıldıklarını biliyoruz. O sokaklar, yollar, öylekorunuyor, öyle tanıtılıyorlar. Çünkü görmeyegelenler, oraların öyle olduğunu bile bile geliyor-lar. Onu görmeye geliyorlar. Orijinal halleri oçünkü. Eski Bodrum'u çok anlatan olmuştur.Herkesin gözünde, belleğinde başka bir Bodrumvar çünkü. Herkesin, deneyleri, yaşadığı olaylar,tanıdığı insanlar, ilgi alanları farklı. Dünyayı, olupbitenleri algılamalar, bakış, görüşler de. Bodrumartık küçük kasaba özelliğini çoktan yitirdi.Şimdi artık küçük bir İstanbul diyorlar.İstanbul'un şubesi diyenler de var. Ama neden?

Neden Bodrum artık Bodrum değil? Böylesinedeğişti?Neden, benim Ankara'dan Bodrum'a döneceğimiduyan arkadaşlarım- Ooooo, Bodrum'a ha! diye imada bulunuyorlar hep? Neden ben de onlara Bodrum'a gidiyorum amamagazin basınının Bodrum'una değil, biz oradaeskilerin tabiriyle asude bir hayat yaşıyoruz", di-yorum da inanmıyorlar?

Demek ki onların da buradaki farklı yaşam tarz-larını, tercihleri anlayabilmeleri için gelip

görmeleri, kafalarındaki klişeleri, önyargılarıatmaları gerekiyor. Buna bir biçimde, medyanınetkisinden kurtulmaları gerekiyor da diyebiliriz.

Bodrum'un her köşesi bir sürpriz. Nerede ne ilekarşılaşacağınızı bilemezsiniz. Burada doğanınparçası olan insanlar da, bir sürpriz yaşatabilirlersize. Biz o sürprizlere alıştık ve hep bekler olduk.

Bodrum'a bir gelişimizde Raşit'in Kahvesi’ninönündeki Sahil şeridine koca kayalarındöşendiğini ve o canım denizin beton bir yol içindoldurulduğunu gördük. Bu da bir sürprizdi o güniçin.

Bu günkü hali iyi mi oldu bilmiyorum. Ama keşkeRaşit yaşıyor olsaydı, o kahve de Bodrum'un tari-hinden bir belge olarak, önünde deniz olmasa daöyle, müze gibi korunarak kalabilseydi eskiyerinde. Keşke.

O, Bodrum'a ilk kez geldiğimiz günün akşamındakızımla birlikte, Artemis Otel’in biraz ilerisinde,denize uzanmış dar bir iskelenin üstündedalgaların sesini dinlerken, yorgunluktanuyuyakaldığımızı anımsıyorum. Hayatımın en ölü,en unutulmaz huzur dolu uykusuydu o,Bodrum,hala uyuduğum Uyanmadığım,

i

Bodrum’un her köşesi bir sürpriz

Eski Bodrum'u çokanlatan olmuştur.Herkesin gözünde,

belleğinde başka birBodrum var çünkü.Herkesin, deneyleri,

yaşadığı olaylar,tanıdığı insanlar, ilgi

alanları farklı.Dünyayı, olup

bitenleri algılamalar,bakış, görüşler de.Bodrum artık küçükkasaba özelliğini

çoktan yitirdi. Şimdiartık küçük bir

İstanbul diyorlar.İstanbul'un şubesidiyenler de var.

İNCİ GÜRBÜZATİ[email protected]

Page 41: Bodrum Bülten Ocak 2008

ÇEŞiTLiÇEŞiTLi

Page 42: Bodrum Bülten Ocak 2008

odrum Karaburgaz kabristanında bir mezar ve taşı.Üzerinde de bir ibare:"Allah baki. Ziyarette maksat bir duadır. Bugün bana,yarın sanadır."Bodrum Müftüsü Yakup Öneş 1943 Taşa yazılmayan

doğum tarihi 1860.

Şair ne diyor."Zara nire, Ankara nireDayan bire …"

Söğüt' ten güneye doğru başlayan bir yolculuk… Meşakkatli uzunyolculuk. .. Türkmen Yörük aşiretlerinden biri yollara koyulmuş.Gidiyor. Güneye gidiyor… Yürüyorlar. Bir at arabasının peşinde.Tarih mi? 17. yüzyıl ortaları. Yürümüşler, yürümüşler. Dere tepeaşmışlar. Çömlekçi Köyü’ne gelip yerleşmişler. SarıosmanoğluAşireti’nin bir kolu olarak. Aradan iki yüzyıla yakın zaman geçiyor.Hacı Kara Mehmet'in bir çocuğu oluyor. Erkek. 1860 yılında. AdınıYakup koyuyorlar. Sarıosmanoğullarının oğlu Yakup.

Çömlekçi’de büyümeğe başlıyor Yakup. Yerinde duramayan, fişekgibi bir çocuk. Akıllı mı akıllı. Özgürce büyüyor köyde. Ancak birtakım yeteneklere sahip olduğu da gözlerden kaçmıyor. DayısıSüleyman Zırh. Nazır. Abdülhamit 'in nazırlarından. Bakıyor kiyeğeni akıl küpü onu alarak İstanbul'a götürüyor. SüleymaniyeMedresesi’ne yazdırıyor. Orada okuyor Yakup. Sonra İstanbulDarülfununu’na,hukuka kaydı yapılıyor. Fıkıh eğitimi de alıyor.Diploma sahibi olunca Enderun’da (Devlet görevlilerini yetiştiren

B

SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESİ

BODRUM ERDOÐAN KAYALAR / [email protected]

okul) görev veriliyor kendisine. Şehzadelere Fıkıh öğretiyor.

Fıkıh: İslam hukukunda din ve dünya işleri ile ilgili anakaynaklardan yararlanarak konulmuş olan kuralların bütünü. Biranlamda müderris olmuştu Şehzadelere Yakup.

Diğer taraftan, özel çalışmalarını sürdürmüş, Fıkıh üzerine birkitap hazırlamıştır. 222 sayfalık bu kitap el yazmasıdır. Eskiharflerle ve kendi el yazısıyla yazılan deri kaplı bu defteri torunuNuran Yüksel muhafaza ediyor.

Müderris Yakup Efendi 1908 de Bodrum'a atandı. Saraydaaskerliğini yapmamıştı. Seferberlikte askere yazıldı. Çanakkale'yegitti. Gazi olarak Bodrum'a döndü. Sonraları hep Bodrum’da kaldı.İleri görüşlü, açık sözlüydü. Samimi, güvenilir, sevilir sayılırdı.Sözü dinlenirdi. Kuvva - i Milliyeciydi. İstiklal Harbi zamanındahalkın maneviyatını hep yüksek tutmuş, efelere ve sonralarıdüzenli orduya daima arka çıkmıştı. Cuma hutbelerinde hepmodern bir profil çizmiş, kadınlara değer vermişti.

Cenazeleri kadınların kaldırdığı Bodrum’da, kadınların yanındaolmuş, tek eşliliğe inanmış ve savunmuştu. Dil, din, ırk ayırımıgözetmezdi. Adildi. Hak yemezdi.

Bir gün Süleymaniye Medresesi’nde talebelere sabah çorbalarısoğuk geldi. Halbuki müderris Yakup Efendi içeride sıcak içmiştiçorbasını. Soğuk çorbaları geri gönderdi. Hayret! Çorbalar tekrarsoğuk geldi. Çorbaları tekrar geri gönderdi soğuk diye. Üçüncü

BODRUM MÜFTÜSÜ YAKUP EFENDİ

42 BODRUMBülten

Öndeki: Turan Caner. Ön sıradakiler soldan sağa: Yakup Öneş, Melike Öneş,Süreyya Öneş. Arka sıradakiler soldan sağa: Behiye Caner, Fahrettin Öneş.BODRUM MÜFTÜSÜ YAKUP ÖNEŞ

Page 43: Bodrum Bülten Ocak 2008

43BODRUMBülten

Boylu bosluydu. Cübbesini çıkartmamıştı. Evinden çıkar ağır ağırçarşıya yürür, esnafla konuşur, dertlerine merhem olmaya çalışırdı.

Etem Usta (Demiröz); "Komşumuzdu. Çekinirdim. Saygıyla korkuarası bir histi bu" der. Etem Usta 5 - 6 yaşlarındayken sokağaçıktığında "Etem gel yanıma" diye seslenirmiş. "Yanına gittiğimdebana hemen bir soru sorardı. Daha çok matematik. Doğru cevapverdiğimde, cübbesinin cebinden çıkardığı şekeri veya

mandalinayı verirdi" diyor.

Emekli Yakup Efendi güzel havalarda evinin önündeki mandalinabahçesinde kılardı namazını. Tabiatı çok sevdiği için. Her namazayrı mandalina ağacı altında eda edilirdi.

Sakallıoğulları’ndan kunduracı İbrahim Ustanın kızı Mensure ileevlendi. Üç çocuğu oldu. İki erkek, bir kız; Süreyya, Fahrettin,Bedriye…

Kim bu değerli insan Yakup Efendi? O'nu bütün Bodrum tanıyoraslında. Şimdi tanıyacaksınız. Cevat, Vedat, Osman Öneş ileCavidan Özcan, Suzan Ziylan ve Nuran Yüksel'in dedeleri.Müderris ve Müftü Yakup Efendi.

Yani Bodrum müftüsü YAKUP ÖNEŞ …

seferde sıcak geldi çorbalar. Hak yerini bulmuş, Yakup Efendirahatlamıştı.

Bodrum yılları akıp gidiyordu. Bir tarafta müftülük, diğer taraftamüderrislik (Öğretmenlik). Şimdiki Grup Oteli karşısında, sahildemedrese vardı o zamanlar. Lodos patladığında dalgalar binayakadar geliyor, bahçe sular altında kalıyordu. Yakup Efendi tekvarlığı olan, babadan kalan tarlayı Çömlekçi’de sattı. Eline geçen

parayla medreseyle deniz arasına duvar yaptırdı. Artık öğrencileridenizden ve lodostan etkilenmeyeceklerdi. Gönlü rahattı şimdiYakup Efendi’nin…

Cumhuriyet ilan edilmişti. Bürokrasi değişiyor, devrimler arkaarkaya geliyordu. Karakteri zaten çağdaşlıkla bütünleşmişti YakupEfendi’nin. Savunduğu tek eşliliğe medeni nikahı da eklemişti.Yeni Türkiye'yi, devrimleri anlatıyordu hutbede. Yorulmadan…Bıkmadan… Usanmadan… Uzun cübbesini çıkartmamıştı. Aklınıve kalbini uzun cübbesi örtemiyordu aslında. O daima yapıcı veyaratıcıydı. Cumhuriyet Okulu’nda Türkçe ve Arapça dersleri veri-yordu. O yıllarda Cevat Şakir Bodrum'a geldi. İyi arkadaş oldular.Müşterek konuları çoktu. Konuştukça açılıyorlar, açıldıkçakonuşuyorlardı. Tek cümleyle Cevat Şakir'e hayrandı.

Dinçti. Aklı başındaydı. Ne varki yaşı ilerlemişti. Emekli oldu.

� Solda - Bodrum MüftüsüYakup Efendi'nin eskiharflerle ve kendi elyazısıyla yazılan deri kaplıbu defteri, torunu NuranYüksel muhafaza ediyor.� Sağda - YakupEfendi’nin Bodrum’aatanması. 

� Şimdiki Grup Oteli karşısında, sahildemedrese vardı o zamanlar.Lodos patladığında dalgalar binaya kadargeliyor, bahçe sular altında kalıyordu.

Page 44: Bodrum Bülten Ocak 2008

44 BODRUMBülten

B A K I P D U R U

Merhaba.

[email protected]

RAMAZAN BORAZAN

oskoca bir yıl geldi ve geçti.Şimdi yılbaşı öncesinde,"Kurban Bayramı" var, hemenarkasından "2008" gelecek.Yani, insanımızın mutlu

olması gereken özel günlerdir bunlar,adı üzerinde "Bayram" ve hayallerdekiümitlerin transfer edileceği, 365 gün-lük yeni bir dönem. Önce bayramlıklaralınacak, güzel çocuklarımız, yeni cici-lerini giyip, büyüklerini ziyarete gide-cekler. Kurbanlar kesilecek, ailesofraları kurulacak, varlıklı olanlar,varlıksız olanlar ile sahip olduklarınıpaylaşıp, onları sevindirecekler.Hediyeler ve harçlıklar, sonra yeni yılkutlamaları için, yine hediyeler vedüzenlenecek toplantılar ile bu özelgünler kutlanacak. Sevdiklerimiz ilebiraraya gelip, mutlu olacağız. Çocuk-luk günlerimizden bu yanabelleklerimizde ve anılarımızda olanlarbunlar.

Bodrum sokaklarında geziyorum.Bayram öncesinin, yeni yıl öncesininheyecanını gözlemlemek istiyorum.Gözlerimi kapatıp, kendi çocuklukyıllarımı, kendi köyümü hayalediyorum. Burada gördüklerim farklı,mutlu, heyecanlı insanlar yok olmuş.Herkes düşünceli, asık suratlı vegelecek yıla da ümitle bakmıyor gibi…Neden kaybettik ümitlerimizi, nedenileriye ümit-le bakmıyoruz? İşte benbunları düşünüp duruyorum. Tambayram ve yılbaşı arifesinde,yazdıklarımıza ve düşündüklerimizebakın hele.

Neşe ile yazacak neler var diyedüşünüyorum. Zorlanıyorum, amamutlaka, neşeli bir şeyler yazacağım,çünkü bu konuda kararlıyım.Bodrum'dan bahsetmek kimseyi

neşelendirmeyecek, o zaman, Bodrumgündemi dışında bir şeyler yazalım."Canım Türkiyem’in bir bölgesinden hoşbir hukuk hikayesi, fıkra gibi; Dava konusuile ilgili açıklama yapan davacının avukatıMükremin Savunurgil;

"Müvekkilim, bir marketten aldığı 2litrelik kampanyalı meşrubatın kapağınıaçtığında kapak içinde "Tekrar Deneyiniz"yazdığını görmüş. Bunun üzerine kapağıkapatıp tekrar denemiş ancak aynı yazı vehediye yok. Bunun üzerine tekrar, tekrarçok kere deneme yapmasına rağmenkapaktan hediye çıkmamıştır. Meşrubatşirketinin tüketiciyi dolandırdığınıdüşünen müvekkilim şirkete dava açmayakarar vermiştir. Biz de bugün gelerek davadilekçemizi adliyeye teslim ettik. 1 MilyonYTL maddi tazminat talep etmekteyiz"demiş.

Davadan haberdar olan meşrubat şirketiyönetimi adına, açıklama yapan bir şirketyetkilisi olayın çok komik olduğunu veartık söz konusu bölgeye gönderilenürünlerin kapağına "Başka Şişede İnşallah"yazmayı düşündüklerini söylemiş.

Bu tebessümden sonra, başka bir konuyageçelim, örneğin "Küresel ısınma", diyelim.Nedir bu küresel ısınma? Sera gazlarınınatmosferde birikmesinin sonucu olarak,yeryüzü ile yeryüzüne yakın atmosfertabakalarındaki ısının artmasıdır. Atmosfertabakalarındaki ısı neden artıyor?İnsanoğlu, sera gazlarını fazla üretiyor,ormanları yakıyor, yok ediyor, denizlerdekibitkisel planktonların yok olmasına sebepoluyor. Nasıl mı? Çarpık ve bilinçsizkentleşme ile.

"Çarpık kentleşme" deyince, aklımızahemen, "Acaba küresel ısınmayaBodrum'un katkısı ne kadardır?" sorusugeliveriyor. Her geçen gün, biraz dahayok ettiğimiz güzel Bodrum'u düşünü-yorum yeniden. Acaba diye soruyorum.Acaba? Son yağışlarda, dağlardanBodrum kıyılarına akan yağmursularındaki yanmış orman külleri,küresel ısınmaya Bodrum'un katkısınınkanıtı mı?

Yine ciddi konulara kaydık, oysa neşelibir şeyler yazmaya halen kararlıyız."Canım Türkiyem’in başka birbölgesinde, adamın biri arabasıylagiderken yolda el kaldıran bir yolcuyuarabasına alır. Yolcu, arka tarafa biner.Şöför; "Eee hemşerim kimsin sen, ne-reye gidersin?" diye sorar. Yolcu; "BenAzrailim, senin canını almaya geldim"der. Şoför alaycı bir tavırla; "Sen miAzrailsin? Yahu senin gibi Azrail olurmu hiç?" der. Yolcu sakin bir tavırla sendaha önce Azraili gördün mü ki tarifediyorsun?" diye sorar ve ekler,inanmadın bana öyle mi?" der. Şoför;"İnanmadım tabii" der. Yolcu; " 200metre ileride bir adam daha alacaksın"der. Gerçekten de adamın dediği gibi200 metre ilerde bir yolcu daha çıkaryollarına, şöför durup alır o yolcuyu da,yolcu ön tarafa oturur. Olaylar bundansonra daha da ilginç bir hal alır, Şöföryanındakine; "Eee sen kimsin bakalım,nereye gidersin?" der. Yeni binen yolcu;"Abi beni merkezde bir yerde indirirsençok sevinirim, benim adım Muhsin" der.Şöför; " Şu arkadaki adam banaAzrailim diyor görüyor musun adamı,hem iyilik ediyoruz, hem de dalgageçiyor benimle" der. Öndeki arkayabakar, ama arkada kimse yoktur. Önde-ki; "Abi arkada kimse yok ki!" der. Şoförhışımla arkaya bakar ve "Kör müsün be,adam arkada oturuyor ya!" der. Öndekiarkaya bir daha bakar ve "Abi seninkafan mı iyi, yoksa benimle dalga mıgeçiyorsun diye sorar, bu sefer arkadakisöze girer; "Gördün mü, öndeki benine duyabilir, ne de görebilir" der şoföre.Şoförün bir anda dizlerinin bağıçözülür beti benzi atar. Arkadakişoföre; "Haydi, arabayı kenara çekdostum, iki rekat namaz kıl da canınıalayım" der. Şoför ağlamaklı çaresiz birşekilde arabayı kenara çeker ve inerarabadan. Sonra? Sonra ne olmuş bili-yor musunuz? Adamlar arabayı alıpkaçmışlar.

K

Barış içinde yenibir yıl dilerim...

Page 45: Bodrum Bülten Ocak 2008

45BODRUMBülten

MUTFAK SIRLARI

� Mutfak eşyalarının üzerindeki etiket izlerini yok etmek için,üzerlerine mobilya cilası serpip yumuşak bir bezle silin� Ellerdeki soğan ve sarımsak kokularını giderebilmek içinyapılacak en iyi şey, haşlanmış patatesle ovmaktır.� Krema fazla çırpıldığı taktirde sürme işlemi zorlaşır.� Kekler fırına verilmeden önce 1 saat buzdolabında bekletilir.

Yalı Köftecisi’ndenÖdemiş Köfte, Ödemiş Izgara Köfte

LEZZETUSTALARI

� Malzemeler:1 Su bardağı krema120 gr.bitter çikolata1 kahve fincanı portakal reçeli ve kabuğu4 damla portakal esansı

� Yapılışı:Pandispanya 3'e bölünür.Hazırlanan karışım her kat üzerinesürülür. Dolapta bir süre bekletildikten sonra 120 gr. bitterçikolata 1 su bardağı krema ile karıştırılarak üzerine sürülür.Bitez'de sunulmaktadır. Özel ev yapımı tereyağı ve kırmızı toz biberkarışımıyla elde edilen bu sos, bu lezzete lezzet katmaktadır.Ödemiş' te üretilen kırmızı pul biber, közlenmiş domates ve yeşilbiber eşliğinde bu tadı denemeye ne dersiniz?

ÖDEMİŞ KÖFTE

� Malzemeler:- Dana kıyma 500 gr, - ¼ soğan, - Kimyon- Tuz, - 1 çay bardağı İrmik unu

� Sos:- Tere yağ, - Domates (1 adet), - Yeşilbiber (1 adet)- Kırmızı toz biber, - Ekmek

� Yapılışı:Dana kıyma bir kaba alınır. ¼ soğan rendelenir. 1 çay kaşığı tuz, 1çay kaşığı kimyon eklenip harç yoğrulur. 1 çay bardağı köftelik irmikbu karışıma eklenir ve iyice yoğrulur. Özel makinesinden kendineözgü şekli verilir ve ızgara odun ateşinde pişirilir. Tereyağı ve kırmızıtoz biberli sos ile ekmek ve köfteler yağlanarak, közlenmiş domatesve yeşil biber eşliğinde servis edilir. İzmir'in ödemiş ilçesinde yıllardan beri tercih edilen bu özel tatekmeğinin özel yağlı sosu ve köftesinin eşsiz lezzetiyle artık Bodrum

ÖDEMİŞ IZGARA KÖFTE

� Malzemeler- Dana Kıyma500 gr (çitçekilmiş). -Tuz. -Kimyon. -Soğan ¼

� Sos- Tereyağ-Domates1 adet -Yeşilbiber 1adet -Kırmızıtoz biber

� Hazırlanışı:Dana kıyma bir kaba alınır. ¼soğan rendelenir. 1 çay kaşığı tuz, 2 çay kaşığı kimyon eklenir. Kıymaiyice yoğrulur. Özel yassı şekil veril. Izgarada pişirilir. Çelik düz tabağaalınan ızgara köfteler, közlenmiş domates ve yeşilbiber eklenir.Tereyağ ve kırmızı toz biberli sos ile servis yapılır.

Vanilya Pastacısı’ndanKakaolu Pandispanya

Bitez' de sunulmaktadır. Özel ev yapımı tereyağı ve kırmızı toz biberkarışımıyla elde edilen bu sos, bu lezzete lezzet katmaktadır. Ödemiş'te üretilen kırmızı pul biber, közlenmiş domates ve yeşil bibereşliğinde bu tadı denemeye ne dersiniz?

Yalı Köftecisi Tel: 363 92 23 Bergamut Cad. Bitez  /  Vanilya Pastanesi Tel: 317 19 10

Page 46: Bodrum Bülten Ocak 2008

� Geleceğii oluşturacak her yeni günün bir önce-ki günden daha güzel, isteklerinize uygun vesizi daha da mutlu etmesi dileğiyle.Mutlu Yıllar!

� Her Yeni Yıl, yeni tazelenen umutların, çoğalansevgilerin habercisidir. 2008 yılı da böyle olsun ama

hep güzel olsun.. Nice Yıllara..

� Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun,belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgidolu nice yıllara!

� Mutluluk bankasının sevgi şubesinde, 2008 no'lu hesabınıza,365 gün daha yatırılmıştır. Mutlu bir şekilde harcamanızdileğiyle.. MUTLU YILLAR...

� Yaşamın kaynağı Sevgi ise sevgi bir tutku, tutku bir amaç,amaç bir şeyleri birileriyle paylaşmaksa, paylaşmak dostluk,dostluk hatırlamaksa eğer hep aklımdasınız!Yeni yılda da dostluğumuzun daha da pekişmesi ve ebediolması dileğimle daha nice MUTLU YILLAR!

46 BODRUMBülten

netb kış@

CANSU TÜRKDOÐ[email protected]

matrak görüntüler � ilginç siteler � farklı görüşler � gırgır sözler

� 2007 yılı acılarımızla, sevinçlerimizle geride kala-cak. 2008 daha fazla umut, daha fazla sevinç,daha fazla mutluluk getirsin. Yaşamındagüzel yıllar, mutlu yarınlar, gerçek dostluk-lar hep seninle olsun.

� Yeni yılın sana ve tüm sevdiklerine sağlık,mutluluk, neşe, başarı, bolca para, sevgi vehuzur getirmesini dilerim. Mutlu Yıllar!

� Bulutsuz gökyüzü senin olsun demiştim; ümitlerin solmasın,tükenmesin diye. Yeni yılda hiç ümitsiz kalmaman ve hayalle-rine kavuşman dileğiyle.. İyi yıllar!

� Baharda gelinciklerin en güzel başlangıçları müjdelemesigibi yeni yılda da tüm güzellikler sizinle olsun. Mutlu ve sağlıklıyıllar!

� Bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örtergeçmişin hatalarını... Yeni bir gelecek sunar bize ve yeni birbaşlangıç... Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutlulukgetirmesi dileğiyle yeni yılınızı kutlarım. Her şey gönlünüzceolsun!

Yeniyıl

Mesajları

2008Merhaba

NOEL BABA’NINALBÜMÜNDEN

Page 47: Bodrum Bülten Ocak 2008
Page 48: Bodrum Bülten Ocak 2008