bergama sağlık yurdu

5
Arkeoloji: BERGAMA S A Ğ L I K. YURDU (Asklepion) Küçük Asyanın en eski Tıp Müessesesi hakkında Kısa Ibir etüıd Yazan : Rilstem Duyuran İzmir arkeoloji müzesi müdürü Bundan altmış altı sene evvel Akropolünde keşfedilmiş olan çeşitli ve zengin eserleriyle Ber- gamanın tarihî ve arkeolojik şöhreti bütün dünya- ya yayılmıştı. 1928 - 32 seneleri arasında yapılan kazılar neticesinde meydana çıkarılan ve Anadolu- nun en eski sağlık yurdu olan (Asklepion) ise Ber- gamanın ehemmiyet ve kıymetini bir kat daha art- tırmıştır ( I ). Bergama Asklepion'u izmir şosesinin bu gün- kfi Bergamaya ulaştığı yerden 1,5 kilometre uzak- ta ve şehrin batısında kurulu olup (Şekil: 1) etra- fı alçak tepelerle çevrili ve her türlü hava ceryan- larına karşı mahfuz bulunmaktadır. Yurd, eski Grek ve Romen mitolojisine »öre sağlık ve şifa tanrısı olan (Aaklepios - Eskülap) un adını taşımaktadır. Bu tanrının semıbollefri yılan, asa, ve ta s idi. Vatanı olarak Tesalyadaki Trikka şehri gösterilmektedir. Buradan Epidauros'a geti- rilen tanrının kültü, az zamanda önem kazanmış ve eski dünyanın Iher tarafında bir çok Asklepios sağlık yurdları ve tapmaklar kurulmuştur (2). Asıklepios kültü Bergamaya milâttan evvel 4 üncü asırda getirilmiştir. Pausanias (kitap, 2,26, 8) kül- tün Epidauros'tan Bergamalı Arkias isminde birisi tarafından Bergamaya getirildiğini nakletmekte- dir. Anadoluda Bergama sağlık yurdundan başka 1. AKKOPOLIS X He H - E M I S. T »E STADT 5 . M O D E R N E ir *TT 1. KİZİL AVUI f. MUSALU MB;ERUIK 6. A M>»K I T H 6 ATBR. 7 . T H E A T £ R . 8. H6ILIÇB STRASS6 S ASKLT'LE İOİM % 1 — Th. YViegand: Zweiter Bericht über di Ausgrabun- genin Pergamon 1928 - 32: Das Asklepieion, Berlin, 1932 adlı kazı raporunda kazılar esnasında meydana çıkarılmış olan mimarı eserler hakkında mufassal teknik malûmata ve kitabeler üzerinde epigrafik incelemelere rastlanır. Bu kazı raporundan başka Bergama Müzesi Müdürü Osman Bayatlı tarafından 1934 senesinde: Bergama Askle- pion - Sağlık Yurdu, adlı kıymetli bir eser neşredilmiştir, ki bunun ikinci tabı 1938 de intişar etmiştir. Yine Bergama Asklepionu hakkında O. Deubner tara- fından: Das Asklepieion von Pergamon, Berlin, 1938, adlı çok faydalı bir eser neşredilmiştir. 2 — Deubner, yukarıda adı geçen kitabmda (sayfa: 6) ilk çağlara ait iki yüz asklepion'un bilindiğini yazıyor. Bunların bir kısmı yalnız bir tapınaktan ibaret idise de pek çoğu, Bergamada olduğu gibi, sağlık yurdu vazifesini görecek tesisata maliktiler. Resim: 1 Bergama Akropolü, bugünkü Bergama kasabası ve Sağlık Yurdunun yerlerini gösteren genel durum haritası 1 — Akropolis, 2 — Helenistik şehir, 3 — Yem şehir. 4 — Kızıl avlu, 5 — Mezarlık, 6 — Anfiteatr, 7 — Tiyatro, 8 — Kutsal cadde, 9 — Asklepion. diğer Asklepios sağlık yurtlarının da bulunduğu hiç şüphesizdir (3). Ancak Bergama Asklepion'u 3 — 0. Bayatlı (sayfa: 10 ve 18), Küçük Asyada sağlık yurdunun yalnız Bergama bulunduğunu yazıyor. Wiegand ve Deubnerde bu hususta malûmat verilmiyor. Biz, Anado- luda, bugün izleri silinmiş olan daha sağlık yurtlarının da bulunduğunu kabul etmek istiyoruz. Nitekim Pausanias yukarıda numarası yazılı kitabının ayni paragrafında Iz- mirde deniz kenarında mevcut olan bir Asklepiondan bah- setmekledir. «Bunun Asklepıos'a ait yalnız bir tek tapınak bina- sı mı yoksa bütün tesisleri havi bir sağlık yurdu mu oldu- ğu kesin olarak bilinmiyorsa da, bir tıp ekolüne malik olan Eski Izmirde Asklepıos'a ait bir sağlık yurdunun mevcut ol- ması kuvvetle muhtemeldir.

Upload: lale-guevenc

Post on 27-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: Bergama Sağlık Yurdu

Arkeolo j i :

B E R G A M A S A Ğ L I K. Y U R D U ( A s k l e p i o n )

K ü ç ü k A s y a n ı n e n e s k i T ı p M ü e s s e s e s i h a k k ı n d a

K ı s a Ib i r e t ü ı d

Yazan : Rilstem Duyuran İzmir arkeoloji müzesi müdürü

Bundan altmış altı sene evvel Akropolünde keşfedilmiş olan çeşitli ve zengin eserleriyle Ber-gamanın tarihî ve arkeolojik şöhreti bütün dünya-ya yayılmıştı. 1928 - 32 seneleri arasında yapılan kazılar neticesinde meydana çıkarılan ve Anadolu-nun en eski sağlık yurdu olan (Asklepion) ise Ber-gamanın ehemmiyet ve kıymetini bir kat daha art-tırmıştır ( I ) .

Bergama Asklepion'u izmir şosesinin bu gün-kfi Bergamaya ulaştığı yerden 1,5 kilometre uzak-ta ve şehrin batısında kurulu olup (Şekil: 1) etra-fı alçak tepelerle çevrili ve her türlü hava ceryan-larına karşı mahfuz bulunmaktadır.

Yurd, eski Grek ve Romen mitolojisine »öre sağlık ve şifa tanrısı olan (Aaklepios - Eskülap) un adını taşımaktadır. Bu tanrının semıbollefri yılan, asa, ve t a s idi. Vatanı olarak Tesalyadaki Trikka şehri gösterilmektedir. Buradan Epidauros'a geti-rilen tanrının kültü, az zamanda önem kazanmış ve eski dünyanın Iher tarafında bir çok Asklepios sağlık yurdları ve tapmaklar kurulmuştur ( 2 ) . Asıklepios kültü Bergamaya milâttan evvel 4 üncü asırda getirilmiştir. Pausanias (kitap, 2,26, 8) kül-tün Epidauros'tan Bergamalı Arkias isminde birisi tarafından Bergamaya getirildiğini nakletmekte-dir. Anadoluda Bergama sağlık yurdundan başka

1 . A K K O P O L I S

X He H - E M I S. T » E

S T A D T

5 . M O D E R N E i r * T T 1 . K İ Z İ L A V U I

f . M U S A L U M B ; E R U I K

6 . A M > » K I T H 6 A T B R .

7 . T H E A T £ R.

8 . H 6 I L I Ç B S T R A S S 6

S A S K L T ' L E İ O İ M

%

1 — Th. YViegand: Zweiter Bericht über di Ausgrabun-genin Pergamon 1928 - 32: Das Asklepieion, Berlin, 1932 adlı kazı raporunda kazılar esnasında meydana çıkarılmış olan mimarı eserler hakkında mufassal teknik malûmata ve kitabeler üzerinde epigrafik incelemelere rastlanır.

Bu kazı raporundan başka Bergama Müzesi Müdürü Osman Bayatlı tarafından 1934 senesinde: Bergama Askle-pion - Sağlık Yurdu, adlı kıymetli bir eser neşredilmiştir, ki bunun ikinci tabı 1938 de intişar etmiştir.

Yine Bergama Asklepionu hakkında O. Deubner tara-fından: Das Asklepieion von Pergamon, Berlin, 1938, adlı çok faydalı bir eser neşredilmiştir.

2 — Deubner, yukarıda adı geçen kitabmda (sayfa: 6) ilk çağlara ait iki yüz asklepion'un bilindiğini yazıyor. Bunların bir kısmı yalnız bir tapınaktan ibaret idise de pek çoğu, Bergamada olduğu gibi, sağlık yurdu vazifesini görecek tesisata maliktiler.

Resim: 1 Bergama Akropolü, bugünkü Bergama kasabası ve Sağlık

Yurdunun yerlerini gösteren genel durum haritası 1 — Akropolis, 2 — Helenistik şehir, 3 — Yem şehir.

4 — Kızıl avlu, 5 — Mezarlık, 6 — Anfiteatr, 7 — Tiyatro, 8 — Kutsal cadde, 9 — Asklepion.

diğer Asklepios sağlık yurtlarının da bulunduğu hiç şüphesizdir (3 ) . Ancak Bergama Asklepion'u

3 — 0 . Bayatlı (sayfa: 10 ve 18), Küçük Asyada sağlık yurdunun yalnız Bergama bulunduğunu yazıyor. Wiegand ve Deubnerde bu hususta malûmat verilmiyor. Biz, Anado-luda, bugün izleri silinmiş olan daha sağlık yurtlarının da bulunduğunu kabul etmek istiyoruz. Nitekim Pausanias yukarıda numarası yazılı kitabının ayni paragrafında Iz-mirde deniz kenarında mevcut olan bir Asklepiondan bah-setmekledir.

«Bunun Asklepıos'a ait yalnız bir tek tapınak bina-sı mı yoksa bütün tesisleri havi bir sağlık yurdu mu oldu-ğu kesin olarak bilinmiyorsa da, bir tıp ekolüne malik olan Eski Izmirde Asklepıos'a ait bir sağlık yurdunun mevcut ol-ması kuvvetle muhtemeldir.

Page 2: Bergama Sağlık Yurdu

Resim: 3 Yurdun genel plânı

bilhassa milâttan sonraki ikinci asırda gerek Roma imparatorlarının gerekse yüksek rütbeli memur ve mahalli zengin vatandaşların maddî ve manevî yardımlarıyla fevkalâde büyük bir şöhret kazan-mış ve diğer sağlık yurtlarını gölgede bırakmıştır. Bu ehemmiyeti o zamanki Bergama şehri paraları üzerinde takip etmek mümkündür. Filhakika A&k-lepios bu devirde Bergamayı paralar üzerinde tem-sil eden bir tanrıdır. Bundan başka yazılı vesikalar da Bergama sağlık yurdunun tıbbî şöhret ve ehem-miyetinden uzun uzun bahsederler. Bilhassa sene-lerce devam eden hastalığından ancak Bergama sağlık yurdunda kurtulan ünlü bilgin A. Aristeides yurdun baş tanrısı Asklepios hakkında birçok .met-hiyeler kaleme almıştır. Bu arada yurtta tatbik edi-len tedavi usulleri hakkında da kıymetli malûmat veriyor.

Tedavi usullerinin en başında temizlik gel-mektedir. Yurda girip kendisini sağlık tanrısının ihtimam vç tedavisine hudutsuz bir İnançla terk e-

Resim: 2 Yurdun genel durumunu gösteren maket

Page 3: Bergama Sağlık Yurdu

Şekil: 4 — Kuzey galerisinin meydana bakan cephesi toprak altından çıkarıldıktan sonra

den hasta, tanrıyı rüyasında görebilmek için bir çok defalar yıkanmak mecburiyetinde kalırdı (4 ) . Su ve güneş banyoları, perhiz ve Bergama yöresinde yetişen çeşitli şifalı otlardan yapılan şerbetler, ma-cunlar da tedavide büyük bir rol oynarlardı. Tan-rıyı rüyasında görüp şifa bulması için vereceği e-mirleri öğrenen hasta, bunları yurdun hekimlerine anlatır, onlar da kendisi tedavisi için gerekli öğüt-lerde bulunurlardı. Tanrının emirleri ne kadar sert olursa olsun hastalar tarafından büyük bir itaatla karşılanır ve tatibik edilirdi (5 ) . Çünkü Yurda gi-

4 — Bergamada bulunmuş olan çok bozuk bir kitabede: (Altertümer von Pergamon, 8„ 2, 264) şu cümleler okunabili-yor: Hasta içeri girmelidir.. On gün geçiyor., yıkanmalı ve içeri girmelidir... Günlük elbiselerini çıkarıp beyaz hiton giy-melidir.. sonra yine yıkanmalıdır.. Tanrıya yaklaşmalıdır... Büyük uyuma odasına girmeli.. Yüzük ve kuşak taşımamalı-dır..».

5 — Tanrının kendisine emrettiği çok sert ve haşin te-davi usullerini büyük bir tevekkül ve cesaretle tatbik eden Aristeides şöyle bir vak'a anlatıyor: Tanrı bana yerlerin donduğu ve buz gibi soğuk bir rüzgârın estiği bir kış gü-nünde balçıktan alıp bunu üzerime dökmemi ve bu şekilde: Zeus tanrıların en iyisi ve en büyüğüdür, diye bağırarak kutsal jimnazm galerisinde oturmamı emretti. Bu merasim birçok seyircilin huzurunda cereyan etti.

ren her hasta kendisinin Asklepios tarafından mut-laka iyi edileceğine ve bunun için de tanrının emir-lerine bilâkaydüşart itaat etmenin zaruri olduğu* na inanırlardı. Yurttaki hastaların maneviyatını sars-mak için pek ağır hastalar Yurda kabul edilmez ve hayatlarından ümit (kesilenler de Yurddan u-zaklaştırılırdı.

Sağlık Yurdunda iyileşip burasını terk eden herkes gücünün yettiği nisıbette bir adak eşyası bı-rakırdı. Bu, topraktan yapılmış basit bir heykelcik adî taştan kabaca yontulmuş küçük bir sunak... o-labileceği gibi en ünlü bir sanatkârın kaleminden çıkmış nefis bir sanat şaheseri, yahut muazzam bir bina da olabilirdi (6 ) .

Sağlık Yurdu, Eski Bergamadan iki kilometre mesafede olup şehre, iki tarafından muteber Ber-gama hemşehrilerinin abidevî mezarları bulunan

6 —..Meselâ aşağıda kısaca bahsedeceğimiz yurdun bü-yük Propylon'u tarihçi ve filozof K. Haraki tarafından inşa edilip Asklepios'a vakfedilmiştir. İmparator Caracalla (211 - 218 M. S.) Yurdda iyi olduğumdan birçok ihsanlar meyanında tabiî cesametten üç misli büyüklükte bir hey-kel diktirmişti. Bu imparatorun başında örtü bulunan güzel bir portresi bugün Bergama müzesinde bulunmaktadır.

Page 4: Bergama Sağlık Yurdu

Resim: 5 — Kuzey galerisinin meydana bakan cephesinin bugünkü görünüşü

neyi sütunlarla süslü galerilerle çevrilidir. Bun-lardan kuzey ve batı galerileri 'birer katlı, güney galerisi de - arazinin meylinden ötürü - iki katlıdır.

Kuzey galerisi diğerlerine nazaran çok iyi bir şekilde muhafaza edilmiştir. Kazı esnasında, mey-dana bakan güney cephesinin ıbütün aksamı zelze-leden (yıkıldıkları şekilde [bulunmuş ve bunların büyük bir kısmı bugün sayın Osman Bayatlının gay-ret ve himmeti ile tekrar ayağa kaldırılmıştır (Şe-kil 4 ,5) . Burada mimarî tarihi ile uğraşanları alâ-kadar edecek enteresan bir nokta vardır ki, o da cephedeki sütunların doğu tarafında bulunan on tanesinin kompozit nizamında piyedestalli, diğer-lerinin de Tonik nizamında işlenmiş olmalarıdır, An-tik bir ibinayı süsliyen sütunların umumiyetle bir nizamda olmaları lâzım geldiğine göre bu cihet an-tik mimaride emsaline pek te rastlanmıyan bir cu-riosite teşkilefcmektedir (9 ) .

9 — Hafirler bunu şöyle izah ediyorlar: Galerinin gü-ney cephesindeki sütunlar ilk evvelâ umumiyetle Ionik ni-

: 6 — Zeus - Asklepios Tapınağı

kutsal bir cadde ile bağlıydı (7 ) . Milâttan sonraki ikinci asırda Asklepion büyük bir şöhret ve ehem-miyet kazanıp ta hemen 'hemen yeni baştan inşa edilmeğe başlanınca bu cadde de şeklini değiştir-miştir. Yeni baştan tanzim edilen caddenin başlan-gıç noktası, bugün Bergsmayı ziyaret eden her in-sanın gözüne çarpan ve inşasmdaki asaletle hay-ranlığını mucip olan «Viran» kapı denilen muaz-zam kapı idi. Bu caddenin yedi yüz metrelik bir kısmının ortası trahitten ayakları üzerine oturtul-muş moloz taşından mamûl manastır tonozları ile örtülüydü. Caddenin her iki tarafında satıcılar için dükkânlar mevcuttu. Yediyüz metreden sonra bir-kaç caddenin birleştiği bir meydan geliyor ve bu-radan itibaren Propylon'a kadar olan kısmın orta-sı açık ve iki tarafı galerilerle çevrili idi (8 ) . Bu caddeyi takip edenler A. Aristeides'in şairane bir şekilde «dış liman» diye vasıflandırdığı Propylon'-un etrafı sütunlu galerilerle muhat avlusuna dahil olurlardı (Şekil 2 ,3) . Propylon'un beyaz mermer-den mamûl muhteşem cephesi Korent nizamında işlenmiş dört adet sütunla süslü olup fronton'unun ortasındaki kabartma kalkan üzerinde: binanın Klaudius Haraks tarafında inşa ettirildiği yazılıdır. Diğer cephesi süslü idi ve buradan onüç basamakla yurdun büyük avlusuna inilirdi.

Statüler, kitabeler, tapmaklar, türbeler, çeş-meler. ..le dolu olan bu meydanın büyüklüğü 110 x 130 metre olup kuzey yarısı mermer plâklarla örtülüdür. Diğer yarısı bahçe veya çimenlik şeklin-de tanzim edilmişti.. Meydanın kuzey, batı ve gü-

7 — 1934 senesinde yapılan birkaç sondaj neticesinde klâsik devir sanatının güzel nümunelerini teşkil eden birçok yüksek kabartmalar bulunmuştur.

8 — Bayatlı (sayfa: 42} ile Deubner (sayfa: 23) in bu husustaki tarifleri birbirine uymayor. Biz, plân ve resimler-le daha mufassal bir şekilde izah edilmiş olan Deubnerin ta-rifini esas tuttuk.

Page 5: Bergama Sağlık Yurdu

Kuzey galerinin arkasında, batı tarafında, kutsal tiyatro bulunmaktadır. (3500) seyirci istiap edecek büyükükte olan tiyatronun sahne binasının Kemen bütün (parçaları ve oturma sıralarının bası-ları muhafaza edilmiştir. Tiyatroya kuzey galeri-sinden ve kuzeyindeki yi'ksek kısımdan girilmek-teydi. Asırlardanberi kireç ocakçıları ve inşaatçılar tarafından sökülüp yok edilen sıraların yerlerine son zamanlarda taştan yeni sıralar yapılmış ve bu suretle tiyatrodan istifade edilmeğe başlanmıştır. Ancak burasının Bergama gibi arkeolojik ve turis-tik bakımdan dünya çapında ehemmiyeti haiz bir merkeze yakışacak şekilde temamen ilmî esaslara uygun bir tarzda restore edilmesi lâzımdır 'ki bu hususta son aylarda Bergama mevzuunu turistik, arkeolojik ve urbanizm yönlerinden önemle ele almış olan Vekâletler arası heyetinin müsbet ve ha-yırlı kararlar vereceğini ümit ederiz.

Kuzey galerinin doğusunda, 16,5 X 18,5 eb-adında iç duvarları mermerle kaplı ve nişlerle süs-lenmiş bir kütüphane mevcuttur. Kütüphanenin doğu duvarının ortasındaki büyük yuvarlak nişte İmparator Hadriyan'm ibugün Bergama müzesinin kanaatımızca en kıymetli eserlerinden birisini teş-kil eden bir heykeli bulunmaktaydı.

Propylon'un güneyinde, büyük avlunun do-ğusunda, yurdun en hâkim mevkiinde inşp. edilmiş olan «Zeus - Aâklepios» tapmağı bulunur (Şekil: 6 ) . Kazı esnasında ele geçen bir çok yazıtlar tapı-nağın tanrı Asklepios'a a i t olduğunu sarahatla gös-termişlerdir. Bina yuvarlak olup doldurulmuş mu-azzam bir alt - kat üzerine oturtulmuştur. Büyük avludan geniş bir merdivenle cepheyi süsleyen F'ro-pylon'a çıkılır ve müstatil şekinde bir sdlon'dan geçildikten sonra üzeri kubbe ile örtülü kült ma-halline girilirdi. Buranın duvarları birbirini takibe-den yuvarlak ve köşeli nişlerle süslü ve çok çeşitli mermerlerle kaphvdı. Ortadaki büyük nişte Askle-pios'un sanatkâr-.ıc bir şekilde işlenmiş muazzam heykeli bulunurdu.

Binanın yuvarlak plânı bilhassa ehemmiyeti haizdir. Filhakika şimdiye kadar Anadoluda bulun-muş olan yuvarlak ve kubbeli binaların en eskisini bu bina teşlkil etmektedir. Eldeki yazıtlara [göre tapınak Milâttan sonra 142 senesinde konsül olan C. P. Rufinus tarafından inşa edilmiştir.

Asklepios tapınağının güneyinde hâfirler ta-rafından «Aşağı yuvarlak bina» diye adlandırılmış olan iki katlı ve ondan daha büyük bir bina mev-cuttur. Binanın plânı çok şayanı dikkattir. Alt ka-tı da iyi bir şekilde muhafaza edilmiştir. Ne yazfk-

ki binanın ismini ve fonksiyonunu bilmeyoıuz (10) Hiç bir antik mehaz ondan bahsetmediği gibi kazı esnasında da bu husufta ip ucu verebilecek bir yazıta rastlanmamıştır, inşa tarzına bakılırsa onun Yıırddaki binaların en genci olduğuna inanmak lâ-zım gelecektir.

Aşağı yuvarlak binanın alt katından, seksen metre uzunluğunda ve üzeri tonozlarla örtülü bir yeraltı yolu vasıtasıyla Büyük avlunun hemen he-men ortasına tesadüf eden kutsal çeşmenin yanı-na çıkılır. Çeşmenin suyunun şifa hassasına inanı-lır ve hastalar tarafından bolbol içilirdi. Bundan başka burada hartaların banyo yaptıkları ve çok iyi bir şekilde muhafaza edilmiş olan havuzlar ve daha eski devirlere ait birçok temeller görülmek-tedir.

Yurdun güney galerisinin batı tarafında, arka-da, muhtelif büyüklükte iki oda mevcuttur, ki bü-yüğü erkekler, küçüğü de kadınlara mahs ?s abdes-hanelerdir. Bunlardan bilhassa erkeklere mahsur o-lanında görülen mermer sütun başlıkları zamanın en iyi heykeltraşı eserlerini teşkil etmektedirler. Di-ğer kısımlarda büyük bir zarafet ve incelikti işlen-mişlerdir. Bu kabil tesisat orta imparatorluk dev-rinin karakteristik bir vasfıdır. Ondan evvelki ve sonraki devirlerde böyle yerlere okadar ehemmiyet verilmezdi..

Pek umumî hatlarıyla anlatmağa çalıştığımız Bergama Sağlık Yurdu hıristiyanlığın, gün geçtik-çe nüfuzunu arttırması yükünden ehemmiyet ve kudretini (kaybetmeğe başlamış ve takriben Milât-tan sonraki üçüncü asrın nihayetinde vukua gelen bir zelzele neticesinde harap olunca artık yeni baş-tan inşa edilmemiştir.

zamda idiler. Fakat bir zelzelenin sebep olduğu toprak ka-yımısı neticesinde bu on sütun takriben Milâttan sonraki 175 senesinde yıkılmış ve bunların yerine, o zaman, iorûk ni-zamındaki sütunlar büyüklüğünde sütunları alelacele teda-rik etmek mümkün olmadığından piyedestalli kompozit sütunlar kulanılmıştır.

10 — Hafirlerin raporunda (Wiegand: sayfa: 28) Bü-tün müşahedeler burasının tanrılara tapınılacak bir yer ol-madığım göstermiştir, denilmektedir. Deubner de (sayfa: 60) ayni fikirdedir. Bayatlı ise (sayfa: 45) burasının sağlık tanrısı Asklepios'un oğlu Telesphor'a ait bir tapınak oldu-ğunu söylüyor. Bergamayı son ziyaretimde bu mühim me-seleyi sayın Bayatlı'dan tahkik ettim. Verdiği cevapta, ki-tabındaki .malûmatı hafirlerden öğrendiğini söyledi. Demek oluyor ki hafirler ilk defa böyle bir ihtimali düşünmüşler ve fakat' müspet delil elde edemediklerinden bunu resmen ya-zamamışlardır. Bu sebeple binayı şimdilik adlandırmanın doğru olmıyacağı kanaatindeyiz.

60 1