balıkesir Üniversitesi merkez kütüphane bülteni

28
Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane B B İ İ L L İ İ M M M M E E R R K K E E Z Z L L E E R R İ İ Feza Gürsey Bilim Merkezi-Ankara Kütüphane Bülteni Yıl : 8 Sayı : 4 Ekim : 2011

Upload: gulcan-kucukguresgen

Post on 16-Mar-2016

230 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

BAÜ Merkez Kütüphane Bülteni yılda 4 kere yayımlanır.

TRANSCRIPT

Page 1: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane

BBİİLLİİMM MMEERRKKEEZZLLEERRİİ

Feza Gürsey Bilim Merkezi-Ankara

Kütüphane Bülteni Yıl : 8 Sayı : 4 Ekim : 2011

Page 2: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

İÇİNDEKİLER

Prof. Dr. Bülent Yılmaz:”Ebeveynler Sınıfta Kaldı” 04

Kütüphane Ziyaretçileri Araştırması 18

Bilimsel Makale Patlaması 110

470 Dilde 220 Milyon Kitap 11

Bilim Merkezleri 12

Van Depremi Sonrası Üniversite Kütüphanesi 14

Depremzede Çocuklara Gezici Kütüphane 16

“Hayalimdeki Kütüphane” Resim Sergisi 17

Kahire’nin Kütüphane Taksileri 19

Nükleer Sızıntıya Türk Buluşu 20

Anadolu’da Kleopatra İzleri 22

Kitap Tanıtımı 24

Film Tanıtımı 25

Bizden Haberler 26

Page 3: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni
Page 4: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Dr. Bülent Yılmaz'ın yaptığı bir araştırma, öğrencilerin annelerinin

yüzde 49, 7'sinin, babalarının ise yüzde 39, 5'inin hiç kitap

okumadığını ortaya koydu.

Sayfa 4 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

EBEVEYNLER “SINIFTA KALDI”

Anne-babaların büyük bölümü ne çocuklarına hediye olarak kitap

tercih ediyor ne de çocuğunu kitapçıya götürüyor.

Ankara’daki 8 merkez ilçede okuyan ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin

’okuma ve kütüphane kullanma alışkanlıklarında ebeveynlerinin

duyarlılıkları’nı araştıran Prof. Dr. Yılmaz, bunun için 344 öğrenciye

anket çalışması uyguladı.

Anket sonuçları, ebeveynlerin çocukları için okuma ve kütüphane

kullanma alışkanlıkları konusunda iyi birer model olamadığını ortaya koydu.

Araştırma sonuçlarına göre, çocukların ebeveynleri çoğunlukla ilk ve

ortaöğretim mezunu. Ebeveynlerden annelerin sadece yüzde 14,8’i

üniversite mezunu iken bu oran babalarda yüzde 27,6’ya yükseliyor.

Anket kapsamında yer alan ebeveynlerden annelerin yüzde 76,7’si ev

kadını iken babaların yüzde 29,7’si memur, yüzde 28,8’i işçi olarak

çalışıyor. Öğrencilerinin ebeveynlerinin çoğunluğu 31-40 yaş grubu ve

orta gelir düzeyine sahip kişilerden oluşuyor.

ÖĞRENCĠLERĠN YÜZDE 71,7’SĠ OKUMUYOR

Anket yanıtlarına göre, öğrencilerin yüzde 71,7’si ya hiç kitap

okumuyor ya da ’2 ayda bir kitap veya daha az’ okuyor. Okuma

alışkanlığına sahip öğrencilerin oranı ise yüzde 6,8.Öğrencilerin yüzde

70,3’ünün evinde ders kitapları dışında bir kitaplık bulunmuyor.

Page 5: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 5 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

Annelerin yüzde 49,7’sinin, babaların yüzde 39,5’inin kitap okumadığının

görüldüğü araştırmada, ebeveynlerin üçte ikisinden fazlasının da çocuğuna

okul öncesi dönemde kitap okumadığı ortaya çıktı.

Rakamlara göre, anne-babaların büyük bölümü ne çocuklarına hediye

olarak kitap tercih ediyor ne de çocuğunu kitapçıya götürüyor. Annelerin

yüzde 78,8’i, babaların ise yüzde 70,9’u şimdiye kadar çocuğunu hiç

kitapçıya götürmemiş.

Ebeveynin, çocuğunun kitap okumasına tepkisinin ne olduğuna yönelik

soruya verilen yanıt ise annelerin yüzde 67,5’i, babaların yüzde 59’unun

bu konuya tepkisiz kaldığı yönünde.

ÖĞRENCĠLER KÜTÜPHANEYE DE GĠTMĠYOR

Çocukların kitap okumasına ilişkin ebeveynlerinin yüzde 66,6’sının ’hiç

bir şey demedikleri’, yüzde 4,7’sinin ’kitap okumak yerine ders çalış

dedikleri’, buna karşın sadece yüzde 28,8’inin ’aferin dedikleri’ ankette,

ebeveynlerin kitap okuma alışkanlıklarına da yer veriliyor. Buna göre,

annelerin yüzde 49,7, babaların ise yüzde 39,5’i hiç kitap okumuyor.

Elde edilen verilere göre, öğrencilerin yüzde 69,2’si kütüphaneye ödev

için gidiyor. Öğrencilerin sadece yaklaşık dörtte biri ödünç kitap alma,

boş vakitlerini değerlendirmek gibi daha anlamlı amaçlarla kütüphane

kullanıyor. Araştırmadan çıkan bir diğer sonuç da ebeveynlerin çocuğunu

kütüphaneye götürmediklerini gösteriyor. Annelerin yüzde 84’ü, babaların

da yüzde 90,1’i çocuklarını hiç kütüphaneye götürmüyor.

’ANNELER ÖNCELĠKLE BĠLĠNÇLENDĠRĠLMELĠ’

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Yılmaz, okumayan ve

kütüphaneye gitmeyen anne ve babaların okuyan ve kütüphane kullanan

çocuklara sahip olma olasılıklarının yüksek olamayacağını belirtti.

Bir çocuğun okuma ve kütüphane kullanma alışkanlıklarını kazanıp

Page 6: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 6 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

geliştirmesinde birçok bireysel ve toplumsal etkenin rol oynadığını belirten

Prof. Dr. Yılmaz, ailenin ise bunlar arasında en temel etken olduğunu

vurguladı. Ebeveynlerin çocukları için güçlü modeller olduğunu anlatan

Prof. Yılmaz, ’Çocuklar doğal olarak ebeveynlerini genelde taklit

etmektedirler. Bu nedenle, ebeveynler kitap okuyarak ve kütüphaneye

giderek çocuklarına bu konuda da olumlu modellik yapmalıdırlar’ dedi.

Bu nedenle, kütüphanelerin bu

konuda çocukların yanı sıra ağırlıkla

ebeveynlere yönelmesinin daha uygun

olacağını söyleyen Bülent Yılmaz,

’Özellikle annelerin ilgili konuda öncelikle

bilinçlendirilmeleri bu araştırmada

belirlenen olumsuzluğun giderilmesine

ciddi katkılarda bulunacaktır’ diye

konuştu.

Ulusal eğitim sisteminde hedeflenmesi gereken okuma alışkanlığı

sıklığının ’ayda 2 ve daha fazla kitap okuma’ olduğu, bunun da ’güçlü

okuma alışkanlığı’ anlamına geldiğine dikkati çeken Prof. Dr. Yılmaz, hiç

kitap okumayan ve ’2 ayda bir kitap ya da daha az’ okuyan öğrencilerin

oranının yüzde 71,7 olduğunu, bunun okuma alışkanlığı konusunda

öğrenciler açısından ciddi bir soruna işaret ettiğini anlattı.

Çocukların doğdukları andan itibaren sürekli görebilecekleri ve

kullanabilecekleri bir kitaplığın, çocuk için ruhsal ve davranışsal

etkenlerden birisi anlamına geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Yılmaz,

’Öğrencilerin üçte ikisinden fazlasının evinde bir kitaplığın olmaması ruhsal

ve davranışsal güdülenme açısından öğrenciler için olumsuz bir durum iken

ebeveynler açısından da bu konuda bir bilinçsizlik ve duyarsızlığın

göstergesi anlamına geldiğini söylemek yanlış olmayacaktır’ şeklinde

konuştu.

Page 7: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 7 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

Okul öncesi dönemde okuma anlamında çocuk ile kitap ilişkisini

ebeveynin sağlaması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Yılmaz, çocuk

kitap ile ne kadar erken dönemde tanıştırılırsa, bunun, çocuğun okuma

alışkanlığı açısından önemli bir avantaj olacağını dile getirdi.

Çocuklarının kitap okuma alışkanlığına tepkisiz kalan ebeveynlerin

oranının yüzde 70 olduğunu vurgulayan Bülent Yılmaz, bu sonucun da ciddi

bir olumsuzluk olarak değerlendirilebileceğini söyledi.

Öğrencilerin kütüphane kullanma alışkanlıkları konusunda da bir nitelik

sorunu göründüğünün altını çizen Prof. Dr. Yılmaz, şunları kaydetti:

’Öğrencilerin yüzde 69,2’si kütüphaneye ödev için gitmektedir.

Öğrencilerin sadece yaklaşık dörtte biri ödünç kitap alma, boş vakitlerini

değerlendirmek gibi daha anlamlı amaçlarla kütüphane kullanmaktadır.

Kuşkusuz, ödev yapmak amacıyla kullanım da belirli ölçüde anlam

taşımaktadır. Ancak bu amaç kalıcı bir kullanım alışkanlığı yaratmada

tercih edilir bir seçenek olarak görülmemektedir. Çünkü öğrenci kısa

süreli bir zorunluluktan dolayı kütüphaneye gelmekte, bu zorunluluk

olmadığı ya da ortadan kalktığı zaman kütüphaneyi kullanmamaktadır.’

Prof. Dr. Yılmaz, araştırmanın ebeveynlerin çocukları için okuma ve

kütüphane kullanma alışkanlıkları konusunda iyi birer model olamadığını

gösterdiğini günümüzde internet tehdidinin bu modellik gereğini daha da

zorunlu kıldığını sözlerine ekledi.

Kaynak: Ġnternet

Page 8: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Kütüphanecilik alanında dünyanın en eski ve saygın kurumlarından

Kütüphane Dergisi’nin (Library Journal) ülke çapında yaptığı araştırma

hayli ilginç sonuçlar içeriyor.

Sayfa 8 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

KÜTÜPHANE ZİYARETÇİLERİ ARAŞTIRMASI

“Müşteri Profilleri: ABD devlet kütüphaneleri kullanıcılarının davranış

ve tercihlerini anlamak” araştırması 2500 katılımcıyla derinlemesine

mülakatlar sonucunda ortaya çıkmış.

Bu çalışma, genel tüketici kitlesi içinde yalnızca kütüphane

tüketicilerini hedef alan ilk araştırma olma özelliğini taşıyor. Sonuçlar

devlet kütüphanelerini kimlerin hangi nedenlerle kullandıklarını ve

kullanımların neye göre değişebildiğini açığa vuruyor.

İnceleme, kütüphane müşterilerine birer içerik tüketicisi gözüyle

bakıyor. Bu tüketiciler hem fiziksel hem dijital içerik tüketebildiğinden

araştırma kütüphane ile kitapçılar ve e-kitap satış platformları gibi

başka kanallar arasındaki ilişkileri analiz ediyor. Amaç, teknolojik ve

toplumsal değişimin hız kazandığı bir dönemde kütüphanecilerin,

yayıncıların ve teknoloji sağlayıcıların tüketici davranışlarını kavramalarını

ve pazardaki taleplere ve ihtiyaçlara uygun yaklaşımlar geliştirebilmelerini

sağlamak.

Ortaya çıkan bazı çarpıcı sonuçlar şöyle:

- Düzenli kütüphane kullanıcıları aynı zamanda aktif kitap alıcıları ve

alışveriş tercihleri kütüphanelerde keşfettikleri kitaplar ve yazarlara

göre şekilleniyor. Kütüphane kullanıcılarının yarıdan fazlası satın

alacakları kitapların yazarıyla kütüphanede tanışmış.

Page 9: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 9 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

- Kütüphaneyi en az haftada bir ziyaret eden kullanıcılar tüm medya

türlerinin, e-kitaplar da dahil, aktif tüketicisi ve alıcısı konumunda.

- E-kitap müşterileri küçük ama yoğunlaşmış bir grup ve kitapları

elektronik olarak okumayı tercih ediyorlar, sosyal ağların aktif olarak

kullanıyorlar ve kütüphanenin tüm dijital imkânlarından diğer

müşterilerden daha fazla faydalanıyorlar. Dijital formatlara bağlılıkları

tam.

- Kütüphaneyi ziyaret için en önemli neden koleksiyon. Öte yandan

mekânın havası ve personelin tavrı da kütüphanenin popülerliğini etkileyen

faktörler.

Kaynak: Digital Journal – New York

Page 10: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Türkiye’de 2000 yılında 5 bin bilimsel makale yayımlanırken bu rakam

2009’da 22 bin oldu. En çok makale ise tarım alanında veriliyor.

Sayfa 10 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

BĠLĠMSEL MAKALE PATLAMASI

Ġngiliz haber ajansı Thomson Reuters’ın Ortadoğu ülkelerinin bilim

dünyasındaki yerini tespit etmek için yaptığı bir araştırma Türkiye’nin

2000 yılından beri makale üretiminde büyük rol katettiğini gösterdi.

Türkiye, Bahreyn, Mısır, Ġran, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman,

Katar, suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen’de

2000’den 2009 dönemi üzerine yapılan araştırmaya göre Türkiye 14 ülke

içerisinde en fazla akademik makalenin yazıldığı ülke oldu. Türkiye’de

2000 yılında 5 bin akademik makale yayımlanırken, bu sayı 2009 yılında

22 bine çıktı. Böylece Türkiye dünyadaki makalelerin yüzde 0.7’sini

yazarken, 2009 itibariyle yüzde 1.9’unu yazmaya başladı.

ORTADOĞU’DA TIP ALANINDA BĠRĠNCĠ

Türkiye’yi 13 bin 700 artışla Ġran takip ederken, bu artışın geri

kalan 12 ülkede daha az olduğu saptandı. Araştırmaya göre klinik tıp

alanında en çok makale üreten Ortadoğu ülkeleri Türkiye ve Suudi

Arabistan. Ancak Türkiye’deki bilim insanlarının en üretken olduğu alan

tarım. Dünyada tarımla ilgili yazılan makalelerin yüzde 2.87’sini Türkiye

üretiyor. Tıpta bu oran yüzde 2.84, mühendislikte yüzde 2.22,

matematikte yüzde 1.34.

Kaynak: Milliyet Gazetesi

Page 11: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

470 dilde 220 milyon kitap bir tık ötede. Dünyanın 171 ülkesinden 72.035

kütüphanenin oluşturduğu bir bilgi ağı bu. Bir tür kütüphaneler kooperatifi yani.

Amerikan Kongre Kütüphanesi‟den Türkiye milli kütüphanesine dünyanın belli

başlı bütün kütüphaneleri sistemin içinde yer alıyor.

Sayfa 11 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

470 DİLDE 220 MİLYON KİTAP

OCLC yani Online Computer Library Center, 1967 yılında ABD‟nin Ohio

eyaletindeki kütüphanelerin bir araya gelmesiyle kurulan bir sistem.

Eyaletteki kütüphanelerin bir online çatı altında toplanmasının kullanımı

kolaylaştırıp yaygınlaştırdığı görülünce de genişletilmesi için çalışmalar

başlıyor. Önce Amerika geneline, arkasından Avrupa ve Asya‟ya yayılan bu

sistem, internet üzerinden üye kütüphanelerinin tümünü erişilir kılıyor.

Bugün OCLC‟ye 171 ülkeden 72.035 kütüphane üye. Üye kütüphanelerin

toplam kitap sayısı ise 220 milyondan fazla. Üstelik 470 dilde kitap

mevcut.

Amaç bilgiye ulaşmak

OCLC Türkiye sorumlusu Sezen Tan, “Amaç, dünyanın neresinde olursa

olsun gereksinim duyulan bilgiye ulaşmak, ulaştırmak ve kütüphane

maliyetlerini düşürmek” diyor ve sistemin işleyişini anlatırken ilginç

detaylar veriyor. Söz gelişi, Sri Lankalı bir araştırmacısınız ve „sınır

sosyolojisi‟ üzerine yapılmış çalışmaları görmek istiyorsunuz dünya

genelinde. Sisteme girdiğinizde, bu konuda yapılmış bütün çalışmalar

sıralanıyor önünüzde. Arkasından da, eğer isterseniz, size en yakın

kütüphaneye yönlendiriliyorsunuz. Diyelim ki, Hindistan‟ın Haydarabad

Şehir Kütüphanesi‟nde aradığınız kitap var. İki arada bir derede

Haydarabad‟a gidemeyeceğinize göre, kütüphanenin online sisteminden

kitaba nasıl ulaşacağınızı da öğreniyorsunuz. www.oclc.org

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

Page 12: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Bilimin eğlenceli, heyecan verici ve unutulmaz bir tecrübe olduğunu

söyleyen kaç çocuğa ve gence rastladınız? Fen bilimlerini okul kitaplarından

öğrenen ve öğrendiklerinin günlük hayattaki uygulamalarını görmekte zorlanan

öğrencilerden bilimi yukarıdaki gibi tarif etmelerini bekleyemeyiz.

Sayfa 12 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

BİLİM MERKEZLERİ

Sadece öğrencilerin değil, toplumun genelinde fen bilimleri ve teknolojiye karşı

yaygın olan mesafeli ve ürkek yaklaşımı, olumsuz tutumları ve düşünceleri değiştirmek

için gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler çeşitli girişimlerde bulunuyor.Özellikle 20.

yüzyılın ikinci yarısında hızlanan bu girişimlerden biri de bilim merkezlerinin kurulması

ve ülke çağında yaygınlaştırılması.

Bilim merkezleri bilim ve teknolojiye karşı merakı tetikleyen, keşfetmeye,

öğrenmeye davet eden, okul dışı bir ortamda halkla bilimi buluşturark, toplumda bilim

ve teknoloji kültürünün oluşmasına ve gelişmesine olanak sağlayan mekanlar olarak

tanımlanıyor.

Her yaş ve eğitim düzeyinden insanın ziyaret

edebileceği bir bilim merkezinde çeşitli bitkilerin yer

aldığı ekobahçede geziyor, ellerinize astronot

eldivenleri takarak, astronotların uzayda cisimleri

nasıl kavradığını deniyor, bir rokte yapabilmek için

değişik şekillerdeki gövde, kuyruk, başlık parçalarını

takıp çıkarıyor ve hangisinin daha yükseğe fırladığını

görmek için yaptığınız roketi bir platforma

yerleştirip düğmeye basıyorsunuz.

Kısacası bir bilim merkezini gezerken zaman zaman

gülüyor, şaşırıyor, ama çoğu zaman eğleniyor ve

farkında olmadan öğreniyorsunuz.

İspanya-Valencia’da ki Bilim ve Sanat Şehri

Page 13: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 13 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

La Cite des sciences & de l’industrie, cam vitrinlerin ardında her biri farklı wattla

çalışan, elektrikli ev aletleri var. Her bir aletin önünde dinamo gibi çalışan, hareket

enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bir bobin var. Ziyaretçi bobinin kolunu

çevirerek ev aletlerini çalıştırmayı deniyor. Tabii daha çok elektrik harcayan aletleri

çalıştırması için bobini daha çok döndürmesi ve daha çok enerji harcaması gerekiyor.

Türkiye’de Bilim Merkezleri,

Ülkemizde de bir çoğu belediyelerin, bazısı

üniversitelerin samimi girişimşeriyle kurulmuş

çeşitli bilim merkezleri var; Feza Gürsey Bilim

Merkezi (Ankara), İTÜ Bilim Merkezi, Gaziantep

Bilim Merkezi vb.

Gaziantep Bilim Merkezi

Bilim ve Teknik dergisinin Ağustos sayısında yer alan haberin tamamını

okumak ve bilim merkezleri ile ilgili daha bir çok ilginç bilgiye ulaşmak

isterseniz dergiye “Süreli Yayınlar” bölümümüzden ulaşabilirsiniz…

Page 14: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

23 Ekim 2011 ’de Van’da meydana gelen 7.2 şiddetindeki deprem

sonrası Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kütüphanesi’nde çekilen fotoğraflar

hasarı gösteriyor.Hafta sonu olması nedeniyle kapalı olan

kütüphanede can kaybı olmadı.

Okuryazar herkes gibi, Nişantaşı’nda bir kütüphane aradı.

Sayfa 14 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

VAN DEPREMİ SONRASI KÜTÜPHANE

Page 15: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 15 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

a 21

Page 16: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Adana Çukurova Belediyesi tarafından Van'daki çadır kentte kurulan

sosyal yaşam merkezinde, depremzede çocuklar çeşitli etkinliklerle zaman

geçiriyor.

Sayfa 16 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

DEPREMZEDE ÇOCUKLARA GEZİCİ KÜTÜPHANE

Van Atatürk Şehir Stadyumuna içinde revir, mescit, mutfak,

televizyon ve oyun alanlarının bulunduğu bir sosyal yaşam merkezi kuran

Çukurova Belediyesi ekipleri, çocukları farklı bir ortama alarak, deprem

psikolojisinden uzaklaştırmaya çalışıyor.

Çadır kentin bahçesine

kurdukları gezici kütüphane

ile çocukların kitap okumasını

sağladıklarını belirten Van

Kültür ve Turizm Müdürü

Muzaffer Aktuğ şöyle

konuştu:

"Çadır kentleri tek tek dolaşıyoruz. Çocuklarımıza, 3 bin adet kitap ve

internete bağlı bilgisayarlarla hizmet veriyoruz. Amacımız çocuklarımızı bu

deprem psikolojisinin dışına çıkarmak ve boş zamanlarını kitap okuyarak

geçirmelerini sağlamaktır. Gezici kütüphanelerimiz çadır kentleri tek tek

dolaşıyor."

Kaynak: Sabah Gazetesi

Page 17: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Çocukların düşlerindeki kütüphaneleri anlattıkları “Hayalimdeki

Kütüphane Karma Resim Sergisi” 1 - 13 Kasım 2011 tarihleri

arasında Taksim’de bulunan Atatürk Kitaplığı Sergi Salonu’nda…

Sayfa 17 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

HAYALİMDEKİ KÜTÜPHANE

İstanbul’daki çeşitli ilköğretim okullarındaki öğrencilerin hayal ettikleri

kütüphane ve bilgi merkezlerini anlattıkları eserlerden seçilerek oluşan sergi,

Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) İstanbul Şubesi ve İstanbul Büyükşehir

Belediyesi Atatürk Kitaplığı işbirliği ile düzenleniyor.

Birinci Murat Kaymaz (Esenler İlköğretim Okulu)

Page 18: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 18 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

Her yıl Kasım ayının ikinci haftasında

kutlanan Dünya Çocuk Kitapları Haftası

kutlamaları kapsamında açılacak sergide,

okuma kültürünün vazgeçilmez bir parçası

olan kütüphanelere çocukların gözünden bakışla

dikkat çekmek ve toplumsal bir farkındalık

yaratmak amaçlanıyor. Eserlerde, çocukların

algıladıkları kütüphane imgesi ile olmasını

istedikleri kütüphaneler arasında köprüler

kuruluyor.

Çocukların sınırsız hayal güçleri ve

renkli dünyalarını yansıtan kırk bir adet

özgün eserin yer aldığı sergide;

ziyaretçiler, çocuklarca hayal edilen çok

farklı özelliklere sahip kütüphanelerin

güzelliklerini keşfetme deneyimi

yaşayacaklar, belki de bu hayallerin

peşine takılıp bunları gerçekleştirmeyi

isteyecekler. Sergilenen eserler,

çocukların özlem duyduğu ve görmek

istediği yetkililere kütüphanelerin

geliştirilmesi için, büyüklere ve de önemli

ve dikkate alınması gereken ipuçları

taşıyorlar.

Üçüncü Serra Altınkum (Üsküdar Rasathane

İlköğretim Okulu)

Sergi adresi :

Atatürk Kitaplığı Sergi Salonu, Gümüşsuyu Mah. Mete Cad. No: 45, Taksim – Beyoğlu İstanbul

Tel. 0212 249 95 65

İkinci Berkant Köklü (Esenyurt Orhangazi

İlköğretim Okulu)

Page 19: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Kahire’nin kalabalık caddelerinde bilgi taksi, yolcularına trafik

karmaşasından biraz olsun uzaklaşma fırsatı sunuyor

Sayfa 19 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

KAHİRE’NİN KÜTÜPHANE TAKSİLERİ

Kahire'de başlatılan ve kâr amacı gütmeyen, "Mısır yolculukta okuyor"

inisiyatifi, uzun ve gürültülü taksi yolculuklarında rahatlama olanağı

sağlamasının yanısıra okuma alışkanlığını da geliştirmeyi hedefliyor.

Taksilerde Mısır edebiyatında 4 ila 6 farklı kitap bulunduruluyor. Son

sekiz ayda, Kahire'deki 120 taksi bu projeye dâhil oldu. Proje hakkında

konuşan taksi şoförü: “Biz taksi şoförleri toplumumuzun gelişmesine

yardımcı olmak istiyoruz. Mısır da okuma yazma bilmeyenlerin oranı çok

yüksek. Eğitim için okumak şart. Cahilliğin işareti diploma sahibi olmamak

değil okuma yazma bilmemek. Diğer toplumlar bizi geride bırakıyor” dedi.

Kaynak: İnternet

Page 20: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Ukrayna (Çernobil), Japonya ve son olarak Fransa…Bu üç ülkenin dünya

tarihine kaydedilecek en önemli ortak özelliği kuşaklar boyu dünyayı

etkileyecek olan nükleer patlamaları.

Sayfa 20 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

NÜKLEER SIZINTIYA TÜRK BULUŞU

1986 yılındaki Çernobil faciasının etkileri hâlâ konuşulmaya devam ederken bub yıl

sadece birkaç arayla meydana gelen Japonya ve Fransa’daki patlamalar, dünyanın

geleceği ile ilgili endişeleri iyice artırdı. Kısa ya da uzun vadede, farklı şekillerde

öldürücü etkisi kesin olan radyoaktif parçacıklar şu an atmosferde serbest halde

dolaşıyor ve ekosistemdeki her canlıyı tehdit ediyor.

Bu tehdide boyun eğmeyen bilim insanlarıysa radyasyonun olumsuz etkilerinden

korunmak için çalışmalarını sürdürüyorlar.Fizik Mühendisi Şükran Can’ın bu çalışmalar

arasında öne çıkan buluşu HGD yani Hibrit Polimer Madde, elektromanyetik spektrumda

en yüksek enerjiye sahip olan GAMA ışını radyasyonuna karşı yeni nesil bir koruyucu.

Can: “Bugün GAMA ışınlarından kalın kurşun

plakalarla korunmaya çalışılmaktadır. Örnek olarak

Inkoloji merkezlerinde GAMA ışını radyasyonunu

tutabilmek için 20 cm. kalınlığa kadar kurşun

plakaların kullanılması öngörülmektedir. Diğer bir

alternatif ise kobalt karışımlı 120 cm. kalınlığa

varan betonarme blokların kullanılmasıdır.Kurşun

aynı zamanda insan sağlığına da zararlı bir

maddedir. Oysa HGD, esnek, çevre dostu kolayca

şekillendirilebilen ve hafif bir maddedir”

Radyoaktif bir kaynaktan çıkan radyasyonu durdurmak için kurşun plakalar

kullanıldığında , GAMA ışını enerjileri ve nötron enerjileri, bu kurşunla temas

ettiğinde, bir zaman sonra kurşunun kendiside ikinci bir radyasyon kaynağı olarak

hareket etmeye başlar.Sonrasında solunan zehirli kurşun oksit gazı akciğer, tiroit ve

deri kanserine neden olur.

Page 21: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 21 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

Ekim 2011

Araştırmacı bilim insanı Şükran Can’ın bu buluşu nükleer yakıtlarla ilgili çok önemli

bir soruna da çözüm getiriyor. Can, nükleer atıkların imha edilmesinin yaptığı çalışmaya

göre mümkün olduğunu kaydediyor. Buna göre Gama ışınlarının yapısı değiştirilerek

nükleer atıkların radyosyonunun kaybolması için yüz binlerce sene beklemeye gerek

kalmayacak.

Güneş Patlamasına Dikkat!

NASA’nın 2012’de olacağını

belirttiği “Süper Güneş Fırtınası”

olayına dikkat çeken Şükran Can,

bu olayın gama ışınlarıyla ilgili çok

büyük ikinci tehlike olduğunu

söyledi. Güneş patlamasından

sonra, güneş yüzeyinden kaçan ve

uzayda dolaşan plazma ve çok

yüksek enerji yüklü partiküller

dünya yüzeyine de ulaşacak.

Bu partiküller, enerji santrallerinin bütün elektronik parçalarını, bütün nükleer

enerji güç santrallerinin elektronik parçalarını ve bütün bilgisayarları, elektrikle çalışan

bütün aletleri tahrip edecek.

Popüler Bilim dergisinin Ekim sayısında yer alan haberin tamamını

okumak isterseniz dergiye “Süreli Yayınlar” bölümümüzden ulaşabilirsiniz…

Page 22: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

O, güzellik, aşk ve güç denilince akla ilk gelen ölümlü kadın; Antik

Mısır’ın son firavunu ve kraliçesi Kleopatra…

Sayfa 22 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

ANADOLU’DA KLEOPATRA İZLERİ

Kardeşi, aynı zamanda eşiydi. Mısır'da egemen olan Yunanlılar (pek çok antikçağ

toplumunda görüldüğü gibi), asil kanlarına yerli halkı karıştırmamak için kendi

soylarından kişilerle evleniyorlardı. Kardeşini alt etmek için Roma'nın diktatörü Sezar

ile evlenip, onun askerleriyle iktidarı yeniden ele geçirdi. Kleopatra'nın iktidarı

sırasında Anadolu'nun güney kıyıları da dâhil olmak üzere Akdeniz'in doğu kıyısındaki

coğrafyanın denetimi Mısır'ın elindeydi. Ünlü kraliçe, deniz yolculuğuyla çıktığı

seferlerde ve Roma'ya yaptığı yolculukta Türkiye'nin güneyindeki antikçağ

yerleşimlerine uğramış, kumsallarında gezmiş, tuzlu sularında yüzmüş, ılıcalarında

yıkanmıştı.

Onunla ilgili söylenceler arasında günlük ağacından yapılma güzellik kremlerini ve

parfümlerini sürüp, sarısabır bitkisinden aloe veralı aşk iksirini burada yaptığı da var.

Anadolu'nun güney kıyıları, Sezar'ın ölümünün ardından Romalı General Marcus

Antonius'la yaşadığı büyük aşkın da tanığı olmuştu. Kleopatra'nın, sevgilisi Antonius'la

bir süre Tarsus'ta kaldığı biliniyor.

Mısır'ın 7. Kleopatrası olmasına rağmen ondan önceki ve sonraki

Kleopatra'lar hemen hemen hiç bilinmez. İskender'in ölümünün

ardından Mısır'ın yönetimini ele alan güzel kraliçe, entelektüel

birikimi ve dokuz dil bilmesiyle aynı zamanda iyi bir devlet yöneticisi

olarak kazınmıştı zihinlere.Halkının kendisini kabullenmesi için eski

Mısır dinini benimseyip firavun olmuştu. Bir süre sonra kardeşi

tarafından iktidardan uzaklaştırılıp sürgüne yollanmasıyla iktidarı

yeniden ele geçirme mücadelesi başladı.

Page 23: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 23 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

Günümüze ulaşan söylencelerden bir başkası, Antonius'la buluşmak üzere Tarsus'a

geldiğinde, kentin limanı Gözlü Kule'de büyük bir törenle karşılandığı ve Deniz

Kapısı'ndan şehre girdiği şeklinde. Bu nedenle Tarsus'un deniz tarafına bakan kapısı

Kleopatra Kapısı olarak tanınıyor. Yapıldığında üç gözlü ve kemerli olan antik kent

kapısının iki gözü 1835 yılında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırıldığı için

günümüzde sadece tek gözü ayakta.

Antonius ve Kleopatra’nın aşklarına ithaf edilen bir başka bölgede Gökava Körfezi’nde

ki antik Sedir Adası.

Efsaneye göre kendisiyle evlenmeyi kabul eden Kleopatra’ya bir hediye vermek

isteyen Antonius, müstakbel eşini balayını geçirmek üzere götüreceği adaya, Mısır’dan

60 büyük gemiyle, çapları 1 mm’den daha küçük ve her tanesi aynı büyüklükte kum

getirtmiş.Mısır ve Girit’te de olduğu bilinen bu özel kumun ateşte patlamak ve büyüteç

altında incelendiğinde hareket ediyor gibi görünmek türünden heyecan verici özellikleri

de bulunuyor.

National Geographic:Türkiye dergisinin Temmuz sayısında yer alan

haberin tamamını okumak ve Kleopatra ilgili daha bir çok ilginç bilgiye

ulaşmak isterseniz dergiye “Süreli Yayınlar” bölümümüzden ulaşabilirsiniz…

Page 24: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

KİTAP ADI : İşte Zor İnsanlar

YER NUMARASI : HF 5549.5 Asl 2010

Sayfa 24 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

KİTAP TANITIMI

Yazar : Özden ASLAN

Yayınevi : Elma Yayınevi

Konusu : İşte Zor İnsanlar”, iş hayatında

karşılaşabileceğimiz 3 farklı ve zorlu insan

tipinden bahsediyor. Her bir karakteri de

okuyuculara ayrı bir hikâye ile aktarıyor.

Hikâyelerin en güzel tarafı ise anlaşılır bir dille

yazılmış olması ve mücadele ederken okuyuculara

tavsiyeler vermesi.

Yazar, yaşamın içinden örneklerle zenginleştirdiği anlatımı ile

okuyucuya eğlenceli bir rehber sunuyor. Zor insanları yönetmeyi

öğrenmenin yolu bu kitabı okumaktan geçiyor.

İşte Zor İnsanlar, yarattığı beklentiyi tamamen karşılıyor.

Çevremizde mutlaka bir Demir, Engin Bilgin, Dr. Hüsnü veya Nurcan

vardır. Böyle kişilerle baş etmenin akıl oyunlarıyla dolu yolları bu

kitapta. Zaman zaman güldüren, güldürürken de öğreten harika bir

kitap.

Page 25: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

FİLM ADI : Vol.İ

YER NUMARASI : DV00935

Sayfa 25 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

FİLM TANITIMI

Yönetmen : Andrew Stanton

Oyuncular : Jeff Garlin, Elissa Knight,

Ben Burtt

Yapım Yılı : 2008

İMDB Puanı :8.5/10

Türü : Animasyon, Bilim Kurgu, Aile,

Komedi, Macera, Romantik,

Konusu : Dünya gezegenini terk eden

insanlar tarafından unutulduktan sonra, uzun yıllar boyunca yapayalnız yaşayan

ve bu süre içinde programlandığı işle (çöp tasnifiyle) uğraşan robot WALL-E,

günün birinde EVE adlı çok güzel bir arama robotuyla karşılaşır ve hayatı aniden

yepyeni bir anlam kazanır. WALL-E’nin elinde gezegenin geleceğinin anahtarının

olduğunu keşfeden EVE, artık başka bir gezegende yaşayan ve dünyaya güvenlik

içinde geri dönüş haberini heyecanla beklemekte olan insanlara bu bilgiyi rapor

etmek için müthiş bir uzay yolculuğuna çıkar. Ancak WALL-E’ de boş durmamış,

çok beğendiği EVE’in peşine takılarak onunla birlikte galaksiye açılmıştır.

Beyazperdedeki gelmiş geçmiş en heyecan verici ve en yaratıcı komedi macerası

böylece başlar. Geleceğin daha önce hiç hayal edilmemiş vizyonlarını içeren bu

filmde WALL-E’ye, aralarında bir hamamböceği ile bozuk robotlardan oluşan

kahraman ruhlu bir topluluğun da yer aldığı birbirinden ilginç karakterler eşlik

eder.

Page 26: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Veri Tabanı Seminerleri

Kütüphane Oryantasyonları

Sayfa 26 Kütüphane Bülteni

Temmuz 2011

BİZDEN HABERLER

27 Eylül 2011 „de Balıkesir

Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve

Otelcilik Yüksekokulu ve 29 Eylül

2011 „de Fen Edebiyat Fakültesi-

Biyoloji Bölümü Yüksek Lisans

öğrencilerine Elektronik Kaynaklar

Sorumlusu “Gülcan Küçükgüreşgen”

tarafından veri tabanları ve

kütüphane kaynaklarının kullanımı ile ilgili Akademik Oryantasyon Semineri

verilmiştir.

Fen Edebiyat Fakültesi Kimya bölümü akademisyen ve öğrencilerine

kimya veri tabanı “Reaxys” ile ilgili bir tanıtım semineri verilmiştir.

Page 27: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

Sayfa 27 Kütüphane Bülteni

Ekim 2011

Her yıl dönem başında özellikle birinci sınıf öğrencilerimiz için

düzenlenen “Oryantasyon Eğitim Seminerlerimiz” başlamıştır.

Kütüphane tanıtımı, kaynakların kullanımı, araştırma yöntemleri

konularında yapılacak oryantasyonlara diğer sınıflardan da dileyen

öğrencilerimiz katılabilirler. Öğrencilerinin bu eğitimi almalarını isteyen

hocalarımız “Formlar” alanından “Kütüphane Oryantasyonu İstek Formu”‟nu

doldurarak bize başvurabilirler. Eğitimler taleplere göre isteyen okullarda

ya da Merkez Kütüphane‟de yapılmaktadır.

Eğitimler Uzman Kütüphaneci

“İdris Karaslan” tarafından

verilmektedir.

Page 28: Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Bülteni

KÜTÜPHANE BÜLTENİ

Cilt 8 - Sayı 4

Ekim 2011

Hazırlayan

Gülcan Küçükgüresgen

[email protected]

Balıkesir Üniversitesi

Merkez Kütüphane

Tel: +90 (0266) 612 14 34

[email protected]