avrupa İnsan hakları sözleşmesi ve siyasi parti kapatma davaları

22
'I , , i ,I i t ~ AVRUPA iNSAN HAKLARISÖZLEŞMESi VE SiYASi PARTi KAPATMA DAVALARı Doç. Dr. Mehmet Turhan Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi ••• Özet Bu çalışmada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) siyasi parti kapatma davaları ilgili verdiği kararlar incelenmiştir. AİHM'nin siyasi parti kapatma konusunda oluşmaya başlayan içtihadı Türkiye'deki parti kapatma davalarına dayanmaktadır. TBKP, Sosyalist Parti, ÖZDEP ve HEP kararlarında AİHM özgürlükçü gerekçelerle bu partilerin kapatılmalannı AİHS'nin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) ihlali olarak görmüştür. Ancak, AİHM Refah Partisi kararında daha önceki parti kapatma davlarında benimsediği ifadelerin şiddet kullanılmasına yol açıp açmayacağı" yolundaki yaklaşımından farklı olarak, Refah Partisinin önerdiği projenin AİHS sistemi ve demokrasinin temel ilkeleriyle bağdaşmadığı sonucuna varnuşbr. AİHM'nin Refah Partisi kararmdaki gerekçesi eleştirilebilir ve kararın kesinlikten yoksun olduğu ileri sürülebilir.Ama genel olarak, AİHS göre, bir siyasi partinin ancak antidemokratik ve totaliter amaçlarla özgürlükçü rejimi yok etmeye yöneldiği durumlarda ve toplum için ciddi bir tehlike yarabyorsa, özgürlükçü demokratik hukuk devletini korumak için kapablabileceği söylenebilir. European Convention on Human Rights and the Dissolution of Political Parties Abstract in this paper i exarnined the judgements of the European Court of Human Rights. In the cases of United Communist Party of Turkey, Socialist Party, Freedom and Democracy Party, and the People's Labour Party, the Court, with pretty liberal statement of reasons, found the dissolution of political parties as violations of the Convention. However in the case of the Welfare Party, the Court, different from the approach whether the expression recourse to violence, found the proposed project of the Welfare Party incompatible with the system of the European Convention on Human Rights and the b~sic principles of democracy. The statement of reasons in the case of the Welfare Party can be criticized and the decision can be characterised as uncertain. However as a general condusion we may say that, in order to preserve a democratic state govemed by the rule of law respecting human rights, the Court stated that the dissolution of political parties may only be justified in the case of parties which ad vocate antidemocratic and totalitarian aims and try to undermine the regime based on freedoms and also if theyare serious threat for society.

Upload: vanthien

Post on 31-Dec-2016

261 views

Category:

Documents


4 download

TRANSCRIPT

Page 1: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

'I

, ,

i,I

it

~

AVRUPA iNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESi VE SiYASi PARTiKAPATMA DAVALARı

Doç. Dr. Mehmet TurhanBaşkent Üniversitesi

Hukuk Fakültesi

•••

ÖzetBu çalışmada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) siyasi parti kapatma davaları

ilgili verdiği kararlar incelenmiştir. AİHM'nin siyasi parti kapatma konusunda oluşmaya başlayaniçtihadı Türkiye'deki parti kapatma davalarına dayanmaktadır. TBKP, Sosyalist Parti, ÖZDEP veHEP kararlarında AİHM özgürlükçü gerekçelerle bu partilerin kapatılmalannı AİHS'nin (Avrupaİnsan Hakları Sözleşmesi) ihlali olarak görmüştür. Ancak, AİHM Refah Partisi kararında dahaönceki parti kapatma davlarında benimsediği ifadelerin şiddet kullanılmasına yol açıp açmayacağı"yolundaki yaklaşımından farklı olarak, Refah Partisinin önerdiği projenin AİHS sistemi vedemokrasinin temel ilkeleriyle bağdaşmadığı sonucuna varnuşbr. AİHM'nin Refah Partisikararmdaki gerekçesi eleştirilebilir ve kararın kesinlikten yoksun olduğu ileri sürülebilir.Ama genelolarak, AİHS göre, bir siyasi partinin ancak antidemokratik ve totaliter amaçlarla özgürlükçü rejimiyok etmeye yöneldiği durumlarda ve toplum için ciddi bir tehlike yarabyorsa, özgürlükçüdemokratik hukuk devletini korumak için kapablabileceği söylenebilir.

European Convention on Human Rights and the Dissolution of PoliticalParties

Abstractin this paper i exarnined the judgements of the European Court of Human Rights. In the

cases of United Communist Party of Turkey, Socialist Party, Freedom and Democracy Party, and thePeople's Labour Party, the Court, with pretty liberal statement of reasons, found the dissolution ofpolitical parties as violations of the Convention. However in the case of the Welfare Party, the Court,different from the approach whether the expression recourse to violence, found the proposedproject of the Welfare Party incompatible with the system of the European Convention on HumanRights and the b~sic principles of democracy. The statement of reasons in the case of the WelfareParty can be criticized and the decision can be characterised as uncertain. However as a generalcondusion we may say that, in order to preserve a democratic state govemed by the rule of lawrespecting human rights, the Court stated that the dissolution of political parties may only bejustified in the case of parties which ad vocate antidemocratic and totalitarian aims and try toundermine the regime based on freedoms and also if theyare serious threat for society.

Page 2: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

130 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi PartiKapatma Davaları

Yirminci yüzyılda insan hakları alanındaki en önemli gelişme bireyinulusal hukuk öznesi olması yamnda, uluslararası hukukun da öznesi durumunagelmesidir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyada insanın insan olarakdeğerini kabul etmeyen ve insanlar arasında eşitliği reddeden görüşlerinyeniden ortaya çıkmaması içinı insan haklarına saygılı bir düzeninyerleştirilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu görüşlerle 1945 yılında kurulanBirleşmişMilletler, kuruluşundan kısa bir süre sonra 10 Aralık 1948'de İnsanHakları Evrensel Bildirisini kabul etmiştir. İnsan hakları konusunda çok önemlibir yere sahip olmasına ve dünya toplumunun insan hakları alanındaki özleminiyansıtmasına rağmen bu Bildiride yazılı hak ve özgürlükleri uygulamayakoyacak ve bunları gerçekleştirecekbir düzen bu bildirinin içinde yoktur. İnsanHakları Evrensel Bildirisi ile ilgili olarak Münci Kapani şunları belirtmektedir:"... Evrensel Bildirinin, bir yönü ile, ileriye -belki de çok ileriye- dönük ve'ulaşılması gereken hedefleri' belirleyen ideal bir haklar listesi niteliği taşıdığımsöyleyebiliriz. Ancak, buna karşılık hemen belirtelim kiı Bildiride bugün içinbelki gerçekleşmesi güç ve bu yüzden platonik sayılabilecek bazı hükümleryanında, derhal gerçekleştirilmesi mümkün ve gerekli temel haklar veözgürlükler de sıralanmıştır. Bu tarihsel belgenin asıl özünü oluşturan da her nesebeple olursa olsun ertelenmesi, ya da savsaklanması söz konusu olmamasıgereken bu haklar ve özgürlükler demetidir" (KAPANİ,1991:28). İnsan HaklarıEvrensel Bildirisinin insanlık tarihinde yeni bir dönem başlatan önemlibelgelerden biri olduğu söylenebilir.

Avrupa Konseyi de kuruluşu ile birlikte insan hakları konusunda birsözleşme hazırlamayı kendine bir görevedinmiştir. İnsan Hakları EvrenselBildirisinden esinlenerek hazırlanan bu Sözleşme Bildiriden daha dar kapsamlıtutulmuştur. Bu Sözleşmenin uluslararası hukuka büyük bir katkısı olmuş veuluslararası hukukta yeni gelişmelere yol açmıştır. Türkiye'nin de taraf olduğuİnsan Haklarımn ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin sözleşme 4Kasım 1950'de imza edilmiş, 3 Eylül 1953'de yürürlüğe girmiş ve 18 Mayıs1954'de de Türkiye tarafından onaylanmıştır. Kısaca "Avrupa İnsan Hakları

Page 3: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları. 131

Sözleşmesi" de (AİHS) denilen bu Sözleşme iç hukukumuzun bir parçasıdurumundadır (GÖLCÜKLÜ/GÖZÜBÜYÜK,2002:21). Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi insan haklarının hukuksal açıdan korunması konusunda en güçlüuluslararası belge niteliğindedir. Bu sözleşme Avrupa İnsan HaklarıKomisyonu (AİHK) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM)yorumlarıyla gelişmiş ve günümüze gelmiştir. Bu organların içtihatlarısözleşmeye hem içerik kazındırmış hem de yaşam vermiştir. GünümüzdeMahkemenin "hukuk devleti" ve "demokratik toplum" görüşlerini benimseyipyaşama geçirmeden demokratik bir hukuk devleti olmanın bir yolu yoktur.

Devlet yaşamında önemli bir yeri olan siyasi partilerin anayasadadüzenlenmesinin ve partilerin kapatılmaları hakkındaki davaların AnayasaMahkemesinde görülmelerinin en önemli nedeni siyasi partilere güvencesağlamaktır. Bilindiği gibi Demokrat Partinin hukuksal açıdan sona erişi partiüyelerinden Cemal Özbey'in kongrenin zamanında yapılmamış olduğu vepartinin dağılmış olduğu gerekçesiyle açtığı dava üzerine 29 Eylül 1960günüAnkara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği kararla gerçekleşmiştir (TEZİÇ,1976: 274). Gerek 1961 Anayasası gerek 1982 Anayasası ve bu anayasalaradayanılarak çıkarılan 648ve 2820sayılı yasalar, siyasi partilerin kuruluşlarındanbaşlayarak çalışmaları, denetimleri ve kapatılmaları konusunda son dereceayrıntılı kurallar getirmişlerdir. Getirilen bu sistemde siyasi partilerin YargıtayCumhuriyet Başsavolığınca izleneceği ve gerektiğinde kapatılmaları içinAnayasa Mahkemesinde dava açılacağı öngörülmüştür. Yani ülkemizde siyasipartilerin hukuksal gelişimi düşünüldüğünde, bu hakkın bir temel hak olarakele alındığındı anlaşılmaktadır.

Avrupa Konseyine bağlı Hukuk Aracılığıyla Demokrasi Komisyonunun12-13 Haziran 1998 günü kabul ettiği, "Siyasi Partilerin Yasaklanması veBenzeri Önlemler" başlıklı Raporda Avrupa Konseyine üye devletler ile üyeolmayan diğer Avrupa ülkeleri, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Kırgızistanve Uruguay'ın mevzuatları incelenmiştir. Raporun sonuç bölümünde siyasıpartilerin kapatılması gibi son derece ciddi önlemlerin alınmasını haklıgösterecek durumların belirlenmesinin güçlüğü hatta imkansızlığı dilegetirilmiştir. Bu nedenle Rapora göre kısıtlayıcı önlemlerin uygulanmasında"oranlılık" ilkesine uyulması gerekmektedir. Yine Rapora göre, demokratikülkelerin yakın geçmişinde bu tür önlemelere başvuran ülke sayısı son dereceazdır. Bu tür önlemlere genellikle olağanüstü durumlarda başvurulduğu daRaporda belirtilmiştir.

Avrupa Konseyi tarafından görevlendirilmiş olan ve Venedik Komisyonuolarak adlandırılan kurul 10-11 Aralık 1999 günlü 41. kurul toplantısındapartiler konusundaki raporu karara bağlamıştır. Bu rapordaki bazı ilkelerinaktarılmasında yarar vardır.

Page 4: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

132 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

Her şeyden önce bu rapora göre, siyasi partilerin yasaklanması vekapatılması şiddeti savunan ve/veya anayasal düzeni yıkmak için şiddetkullanan ve böylece anayasada yer alan hak ve özgürlükleri tehlikeye sokansiyasi partiler için söz konusu olmalıdır. Buna karşılık bir siyasi partininanayasada veya yasalarda değişiklik yapılmasım savunması bir partininkapatılması için yeterli olmamalıdır.

Siyasi parti üyelerinin bireysel davramşlarından sorumlu tutulmamalıdır.Üyenin davramşı eğer partinin yetkili organlarının desteğine sahipse veya budavramş partinin programının sonucu ise, o zaman parti üyesinin eylemleridikkate alınabilir.

Bu rapora göre bir siyasi partinin kapatılması yaptırımına en son çareolarak başvurulmalıdır. Kapatma dışında başka önlemlerle tehlikenin önlenipönlenemeyeceği gözden geçirilmeli ve ölçülülük ilkesine uyulmalıdır. Yineyasaklama veya kapatma kararı "adil yargılama" sonucunda verilmelidir(GUIDELINES,1999).

Avrupa . insan Hakları Mahkemesinin Türkiye'deki PartiKapatmalarla Ilgili Kararları:

Bir siyasi partinin kapatılması kararı AİHM önüne götürüldüğünde,denetleme AİHS hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır. Avrupa Mahkemesiincelemeleri sadece Sözleşme hükümleri içinde kalarak yapmaktadır. Şu dabelirtilmelidir ki, gerek başvuran taraf gerek savunmadaki hükümet tarafıAİHM önünde Sözleşme ve Protokollerinden başka bir dayanağa sahipdeğillerdir. Bu bakımdan, bir siyasi partinin kapatılması kararının öncelikleAİHS'nin 11. maddesinin ikinci fıkrası hükümleriyle bağdaşır olmasıgerekmektedir.

AİHS'nin 11.maddesinin birinci fıkrasında tamnan "toplantı" ve "dernekkurma" özgürlükleri mutlak değildir. Bu özgürlüklerin ikinci fıkrada yer alanmeşruluk koşullarına uyulmak koşuluyla gerekli sınırlamalara tabitutulabilirler. Toplanma, demek ve sendika kurma özgürlüklerine getirileceksınırlamaların ikinci fıkra kapsamında sayılabilmesi için şunlara uyulmasıgerekir: (a) Getirilecek sınırlamanın her şeyden önce maddenin ikinci fıkrasındabelirtilen meşru amaçlardan en az birine yönelik olması gerekir. Bu amaçlarsınırlı bir biçimde saptanmıştır. (b) Getirilecek olan sımdayıo önlemin keyfiliğekaçmayacak bir biçimde ulusal yasalarda öngörülmüş olması gerekir. (c) Buözgürlüklere getirilecek önlemlerin demokratik bir toplum için zaruri nitelikteolmaları gerekmektedir (GÖLCÜKLÜ/GÖZÜBÜYÜK,2002:372-373).

AİHS'nin 11. maddesinin ikinci fıkrasımn hükmü, "ulusal güvenlik","kamu güvenliği", "kamu düzeninin sağlanması," "suçu işlenmesi," "sağlığınveya ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması" nedenleriyle,

Page 5: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları.133

örgütlenme hak ve özgürlüğünü n yasayla kısıtlanabileceğini benimsemiş ancak,amlan kısıtlama sebepleri de, "demokratik toplum" kriteriyle sınırlandırılmışlır.Bir başka deyişle, örgütlenme hak ve özgürlüğünün her kısıtlama nedeni,demokratik bir toplum için gerektiği zaman ve ölçüde kullamlmalıdır. AksiMIde kısıtlama veya sımrlandırma Sözleşme sınırlarım aşar ve AİHS'nin ihlalisonucunu yaralır.

Siyasi parti kapatma davalarında önemli bir Sözleşme hükmü de 10.maddede yer almaktadır. Bu maddeye göre, "Herkes görüşlerini açıklama veanlalım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritesininmüdahalesi ve ülke sımrlan söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma veverme özgürlüğünü de içerir Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinemaişletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir." Bu maddeninikinci fıkrası ise, bu özgürlüğün nasıl sımrlandırılabileceğini göstermektedir."Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik birtoplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprakbütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanmasıve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın,başkalarımn şöhret vehaklanmn korunması veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanmasıiçin yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına, sımrlamalara ve yapmımlarabağlanabilir." (AKıLLlOGLU, 2002: 32-33)1 AİHS'nin AİHM'nce yorumlamşbiçimi önem taşımaktadır. Sözleşmenin 10. maddesinin yorumunu A1HK veAİHM'nin kararlarına bakarak incelemeye çalışmak gerekmektedir; çünküMahkeme 11. maddeyi siyasi parti davalarında 10. maddenin ışığı allında elealmaktadır.

AİHM Handyside kararında düşünceyi açıklama özgürlüğünündemokratik toplumun temellerinden birini oluşturduğunu ve kişilerigücendiren, rahatsız eden veya şok eden düşüncelerin de bu özgürlüktenyararlanacağım belirtmiştir. Mahkemeye göre, düşünceyi açıklama özgürlüğünekonacak her türlü sımrlamamn ve cezanın elde edilmek istenen amaçla oranhlıolması gerekir (HANDYSIDE, 1976: paragraf 55-56).2 Avrupa İnsan HaklarıMahkemesi bu konuda verdiği diğer kararlarında da düşünceyi açıklamaözgürlüğünün demokrasilerdeki önemini vurgulamışlır: "Düşünceyi açıklamaözgürlüğü demokratik toplumun önemli temellerinden birini, bu toplumun veher insamn gelişiminin temel koşulunu oluşturur. Sözleşmenin 10. maddesi,ikinci fıkradaki koşullara tabi olarak, yalmz uygun ve iyi olarak düşünülen veya

1 Tekin Akıllıoğlu'nun da belirttiği gibi eski dille çevrilen birinci kısım ile yeni dil kullanılanikinci kısım gözden geçirilerek yeni bir resmi çevirinin yapılması bir zorunluluk halinegelmiştir. Akıllıoğlu bu durumdan kaynaklanan sakıncaları en aza indirgemek içinmaddelerin altına AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü web sayfasında yayımlanan Türkçe metnikoymuştur. Bizim de kullandığımız metin budur.

2 Bu kararın özeti için bakınız: Bul/etin on Constitutiona! Case-Law (Tarihsiz) SpecialEdition-leading Cases-ECHR (Strasbourg: Venice Commission,), s. 129-131.

Page 6: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

134 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

zararsız veya önemsiz sayılabilecek "haber" ve "düşünceler" için değil, aynızamanda Devleti veya toplumun herhangi bir bölümünü şok eden, gücendirenveya rahatsız eden düşünceler ve haberler için de geçerlidir ve uygulanmalıdır.Bunlar çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirli olmanın gerekleri olup, bu özelliklerolmadan herhangi bir 'demokratik toplum' düşünülemez" (THE SUNDAYTIMES, 1979,paragraf: 64 ; VOGT, 1995,paragraf: 52).3

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Piermont v. France davasındasöyledikleri oldukça ilginçtir. Bir Alman vatandaşı olan Piermont AvrupaParlamentosu üyesidir ve Fransız Polenezyası'nda yerel bağımsızlık isteyen veanti-nükleer bir hareketin yürüyüşüne katılır. Bu sırada da seçimler yapılmakta-dır. Bu yürüyüşte Piermont, Fransa'nın Pasifik'te yapmakta olduğu nükleerdenemeleri kınayan bir konuşma yapar. Basın bu konuşmaya oldukça geniş yerverir. Piermont tam Yeni Kaladenyo'ya gitmek için uçağa binmek üzereyken,kendisine bir daha Polenezya'ya giremeyeceği ve ülkeyi hemen terk etmesigerektiği; çünkü bir yabancı olarak yeterli duyarlılığı ve özeni göstermediğibildirilir. Bu nedenlerle Piermont'un Yeni Kaledonya'ya gitmesi de yasaklarur.

Fransız hükümeti bu tür bir önlemin Sözleşmenin 10. maddesinin ikincifıkrasında belirtilen düzeninin sağlanması amacıyla demokratik toplumdüzeninin gerekleri için alındığıru belirtir. Mahkeme Fransa'nın deniz-aşırıyerlerinde gergin bir siyasalortamda ve seçimlerin yapılıyor olmasımn yapılansınırlamaya hak verme yönünde bir miktar ağırlık taşıdığını belirtmiştir. AncakPiermont'un yasal ve barışçı bir gösteride konuştuğunu ve yaptığı konuşmadaşiddete yer vermediğini ve sürekli barıştan söz ettiğini; ama anti-nükleer birgörüşü savunduğunu, bu görüşün birçok siyasi parti tarafından dasavunulduğunu ve bu nedenlerle bu görüşlerin Polenezya'da demokratiktartışmaya canlılık getireceğini belirtmiştir. Yine Mahkeme yapılan bukonuşmadan sonra herhangi bir düzensizliğin ve olayların ortaya çıkmadığıruda vurgulamıştır. Bu nedenlerle Mahkeme Fransız hükümetinin aldığı önlemiSözleşmenin 10.maddesine aykırı bulmuştur (PIERMONT v. FRANCE, 1995) .

Sözleşmenin 10.maddesindeki düşünceyi ifade özgürlüğü mutlak bir hakdeğildir. 10. maddenin ikinci fıkrasında yazılı meşru amaçlarla sımrlandırılabi-lir. Dikkat edilmesi gereken husus sınırlandırmarun sadece bu ikinci fıkradakiamaçlarla yapılabileceğidir. Ayrıca yapılan sınırlandırma demokratik toplumaçısından bir zorunluluk olmalıdır ve Mahkeme ancak düşünceyi ifadeözgürlüğüne müdahaleyi önündeki davadaki koşullar ve gerçekler açısından birgereklilik olduğu konusunda ikna edilebilirse onaylamaktadır (THE SUNDAYTIMES, 1979: paragraf, 64). Bir müdahalenin "zorunlu" olması için, omüdahalenin makul ve arzu edilebilir olmarun ötesinde de bir şeyler daha

3 Bu kararın özeti için bakınız: Bul/etin on Constitutional Case Law (Tarihsiz) Specia! Edition-Leading Cases-ECHR (Strasbourg: Venice Commusion), 5.120-121.

Page 7: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları. 135

taşıması gerekir. Yani yapılan sınırlama için "önemli ve zorunlu bir sosyalgereksinim" gösterilmelidir. Ayrıca, özgürlüğe müdahale gerçekleştirilmekistenen meşru amaçla veya amaçlarla ölçülü ve müdahale için gösterilennedenlerle ilgili ve aynı zamanda da yeterli olmalıdır (HANDYSIDE,1976:paragraf 48-50;THE SUNDAYTIMES,1979,paragraf 62;VOGT,1995:paragraf52-53).önemli bir konu da, AİHM'ne göre, düşünceyi açıklama özgürlüğü çokönemli bir özgürlük olduğundan, sınırlandırma yapılırken gerekli olan özengösterilmiş olmalıdır.

Bir siyasi partinin kapahIması söz konusuysa, örgütlenme hak veözgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesinin ikincifıkrasında sayılan "milli güvenlik", "kamu güvenliği" ve başkalarının hak vehürriyetlerinin korunması" gibi kısıtlama nedeniyle somutlaşhrılması gerekir.Milli güvenliğin korunması sebebine dayanmak için, örgütlenmenin, ülketopraklarını parçalamaya yöneldiği ve bu amaca yönelik hareketlerin bölgebarışını bozma eğilimi gösterdiği veya komşu devletlerin düşmanca amaçlarınahizmet edildiği delillendirilmeli; kamu güvenliğinin korunması sebebini ilerisürebilmek için ise, parti örgütünün terörü desteklediği veya yönettiği, halkarasında kin ve husumet duygularını körüklediği ispat edilmelidir. Yine,başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması sebebine dayanabilmek için de,terörle partinin bağlanhsı kanıtlanmalıdır.

Şunu da belirtmek gerekir ki, bizde hak ve özgürlükleri sınırlandırmadasık sık başvurulmaya çalışılan özgürlüklerin kötüye kullanılması yani AİHS'ndebunu karşılayan AİHS'nin 17. maddesi, Sözleşmede (ve ek Protokolde)öngörülen hak ve özgürlüklerden hiçbirisinin bu hak ve özgürlüklerin yokedilmesi veya belirlenenden daha çok kısıtlanması amaçları içinkullanılamayacağını ifade etmiştir. Hemen kaydedilmelidir ki, anılan madde,Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'niniçtihatlarında yaygın bir uygulama alanına sahip değildir.

17. maddenin amao, AİHS'nde öngörülen hak ve özgürlüklerinkorunmasıdır. Egemen görüşe göre, 17. madde AİHS'nin özgürlükçü hukukdevleti sistemini tehdit edecek şekilde kullanılamaz (JACOBS/WHITE, 1996:310-312).17. madde AİHS'ndeki hak ve özgürlüklerin yok edilmesine imkanvermemekle birlikte, bu aykın amaca yönelmiş olan kişileri de, AİHS'ndeki hakve özgürlüklerden yoksun bırakamaz. Örneğin, örgütlenme hakkı, Avrupaİnsan Hakları Sözleşmesi'nin koruduğu demokratik düzeni tahrip amaoylakullanılamaz. 17. maddenin genel amacı totaliter rejimIerin Sözleşmedekiilkeleri kendi menfaatleri doğrultusunda kötüye kullanmalarını önlemek içinkonmuştur. Bu amac gerçekleştirmek için bu hak ve özgürlükleri yok etmeamacı taşıyan faaliyetlere kahlan kişilerden Sözleşmede garanti alhna alınmışher türlü hak ve özgürlüğü ellerinden almak gerekli değildir. AİHS'nin 17.maddesi, esas olarak, başvurulduğunda bunlardan kişiselolarak bu tür

Page 8: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

136 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

etkinliklere kahlma teşebbüslerini kolaylaşhracak hakları (AİHS'nin 9., 10. ve 11.maddeleri) kapsar. Ancak devlet, demokratik düzenin tahribine yönelmişolanları, kişisel özgürlük ve güvenlik (5.madde), adil yargılanma (6.madde) vekanunsuz suç ve ceza olmaz gibi temel ceza hukukuyla ilgili hakları (7.madde)içeren haklardan mahrum ehne yetkisine de sahip değildir (LAWLESS,1961).4

AİHK, Almanya'da Federal Anayasa Mahkemesinin 17.8.1956 günlüKomünist Partisini kapahna kararı üzerine yapılan başvuruyu, yalmzcaAİHS'nin 17. maddesine dayanarak reddehniştir. AİHK bu kararda, FederalAlman Anayasa Mahkemesinin proletarya ihtilalini ve diktatörlüğünüamaçladığım vurgulamış, komünist kurarnın da bunu onayladığım belirhniş vesonuç olarak da diktatörlüğün hiçbir biçimde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiile bağdaşmadığım açıklamışm. Avrupa İnsan Hakları Komisyonu bu karardaAİHS'nin 9., 10. ve 11. maddelerinin ve bu maddelerin ikinci fıkralarının.. .. .. 5uygulanmasım gereksiz bulmuştur (GOLCUKLU/GOZUBUYUK, 2002:413).

AİHK bu karardan sonra bir daha 17. maddeyi tek başına hiçbir davadauygulamamışhr. Komisyon ve şu an da Avrupa İnsan Haklan Mahkemesiolayla ilgisi bulunan AİHS'nin bir kuralıyla birlikte 17. maddeyi uygulamayıyeğlemektedir. AİHK ve AİHM'nin yerleşik anlayışına göre, Avrupa İnsanHakları Sözleşmesi'nin 17. maddesi hak ve özgürlükleri yok ehnek amacınaulaşılmasım kolaylaşhran hakları kapsar. AİHS'nin 10. maddesinde yer alandüşünceyi açıklama özgürlüğü veya 11. maddesindeki örgütlenme özgürlüğütotaliter amaçlar için kötüye kullamlabilir. Buna karşılık 5. madde yer alan kişi~özgürlüğü ve güvenliği veya 6. maddedeki adil yargılanma hakkı niteliği gereğitotaliter veya antidemokratik amaçlar için kullamlamaz. O halde, Avrupa İnsanHakları Sözleşmesindeki hak ve özgürlükler totaliter veya antidemokratikamaçlar için kullanılabilip kullanılamayacaklanna göre ayrılırlar. Bunlardankötüye kullamlabilecek olanlar 17. maddenin kapsamına girer. Kapsamagirmeyen veya kötüye kullamlmayan bir hak veya özgürlüğün kısıtlanması ise,Sözleşmeye aykırılık oluşturacaktır. Hiç kuşkusuz bir hak veya özgürlüğünkötüye kullanıldığı veya özgürlük düzeninin tahribinin amaçlandığı ise hepkamtlanması gereken şeylerdir.

1968 yılında İtalya'da doktrini ve siyasi platformu faşizmden esinlenmişve Faşist Partiye çok benzer bir siyasal hareket ortaya çıkar. Bu harekete karşı,hangi biçimde olunsa olsun, kapahlmış faşist partinin yeniden kurulmasımyasaklayan 20 Haziran 1952 tarihli 645 sayılı Yasa hükümlerince çeşitli cezasoruşturmaları başlatılır. Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna yapılanbaşvuruda faşist hareket Sözleşmenin 9., 10. ve 11.maddelerinin ihlal edildiğini

4 Bu kararın özeti için bakıruz: Bulletin on Constitutional Case Law (Tarihsiz) SpecialEdition-Leading Cases-ECHR (Strasbourg: Yenice Commisian), s. 147-149.

5 Avrupa Insan Hakları Komisyonunun 20.7.1957 günlü kararırun aslı için bakınız: YenrbookYol: I,s. 223-224.

Page 9: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları.137

iddia eder. Komisyon bu faşist harekete getirilen sınırlamaların başkalarınınhak ve özgürlüklerini korumak ve kamu güvenliğini sağlamak için demokratiktoplum açısından bir zorunlu bir önlem niteliğinde görmüş ve Sözleşmenin27/2. maddesine göre başvuruyu açıktan açığa temelsiz bulur (AİHK, 1976:83-85).

Türkiye Birleşik Komünist Partisi Kararı:AİHM Türkiye Birleşik Komünist Partisi kararında ilk olarak AİHS'nin 11.

maddesindeki haktan siyasal partilerin yararlanıp yararlanamayacaklarınıincelemiştir. Sözleşme, "her Şahıs ... sendikalar tesis etmek hakkı dahilolmaküzere demek kurma hakkına haizdir.,,6 demektedir. Bu hüküm sendikalarıkurulabilecek örgüt örneklerinden biri olarak sayması nedeniyle, açıkçaörgütlenme özgürlüğünün başka biçimlerde de kullanılacağını göstermektedir.Bu nedenle de, Mahkeme Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin bu maddeninsendikalara ahf yapması nedeniyle siyasi partilere uygulanamayacağı yolundakisavını reddetmiştir (UNITED COMMUNIST PARTY OF TURKEY, 1998:paragraf 24).

Mahkeme siyasi partilerin demokrasilerin düzgün ve doğru bir biçimdeişleyebilmesi için temel örgütler olduğunu vurgulamışbr. AİHM'ne göresözleşme sistemi içinde demokrasinin önemi göz önüne alınacak olursa, 11.maddenin siyasal partileri kapsadığından kuşku duyulamaz (UNITEDCOMMUNIST PARTYOF TURKEY, 1998: paragraf 25).

AİHM ulusal makamların devletin anayasal yapısını yok etmeyeçalışhğını söylediği siyasi partiler dahilolmak üzere her türlü derneğin buSözleşmenin korumasından yararlanacağını açıkça belirtmiştir (UNITEDCOMMUNIST PARTYOF TURKEY, 1998: paragraf 27).

Mahkeme, bunun yanında AİHS'nin Başlangıcında "Aynı inancı taşıyanve siyasal gelenekler, idealler, özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğükonularında ortak bir mirası paylaşan Avrupa devletlerinin hükümetleri"sözcüklerinin yer aldığını belirterek, bu hususların öncelikle de ulusalanayasalarda hükme bağlandığını ve bağlanması gerektiğini açıklamışlır.Mahkeme, Sözleşmenin 1. maddesine göre, her Sözleşmeye taraf olan Devletinkendi yetki alanları içinde her kişiye bu Sözleşme de yer alan hak ve özgürlükleritanımak zorunda olduğunu vurgulamışhr. Sözleşmeye taraf olan Devletlerinsiyasal ve kurumsal örgütleri, bu nedenle. Sözleşmede yazılı bulunan hak veözgürlüklere saygı göstermek durumundadır (UNITED COMMUNIST PARTYOF TURKEY AND OTHERS, 1998: paragraf, 27-28).

6 Burada resmi çeviri kullanılmıştır; çünkü diğer çeviriler anlamı vermemektedir.

Page 10: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

138. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

Siyasi partilerin kapahlabilmeleri, o devlette örgütlenme özgürlüğünü vebunun sonucu olarak daı demokrasiyi doğrudan etkiler. Bu bağlamdaMahkeme, Sözleşme sisteminde demokratik toplumu korumamn gerekleri ilekişisel haklar arasında bir uyuşmamn veya orta yol bulmanın gerekliliğinibelirtmiştir (KLASSAND OTHERS, 1978: paragrafı 59). Bu uyuşmamn demeközgürlüğü açısından Sözleşmenin 11. maddesinin sınırlamanın nasılyapılacağını gösteren 2. fıkrasına uygun olması gerekir.

Mahkeme, daha önce de çeşitli kararlarında belirttiği gibi, Sözleşmeninkuramsal veya aldahcı değil, pratik ve etkili bir biçimde hakları garanti alhnaaldığını yeniden vurgulamıştır (ARTICO, 1980: paragraf 33). Eğer demeközgürlüğü sadece demek kurmayla sınırlı olsaydı, o zaman bu özgürlük teorikve hayali bir özgürlük olarak kalırdı. çünkü ulusal makamlar demek kurulurkurulmaz hemen o derneği kapatabilirlerdi. Demek ki demek özgürlüğü sadecekurulmayı değil faaliyette bulunmayı da kapsar (UNITED COMMUNISTPARTYOF TURKEYAND OTHERS, 1998:paragrafı 32).

AİHM deı Komisyon gibi, TBKP'nin kapahImasında izlenen "meşruamaçlar"dan en azından birinin, "ulusal güvenliğinin korunması" olduğunudüşünmektedir. O halde, bu amaç veya sımrlama nedeninin "demokratiktoplum düzeninin gerekleri"ne aykırı olmaması gerekir (UNITEDCOMMUNISTPARTYOF TURKEY,1998:paragrafı 41).

AİHM, bu davada daı 11. maddenin özgürlükler içinde özerk bir rolüolduğunu ve belli bir uygulama alanına sahip bulunduğunu kabul etmeklebirlikte/lL. maddenin 10. maddeyle birlikte ele alınması gerektiğinidüşünmektedir. Düşüncelerin korunması ve ifade edilmesi özgürlüğü/ıL.maddedeki demek kurma ve toplanma özgürlüğünün amaçlarından biridir(YOUNG, JAMES AND WEBSTERS,1981: paragraf 57; VOGT, 1995: paragraf64).

AİHM'ne göre çoğulculuk olmadan demokrasi olamaz. Düşünceyiaçıklama özgürlüğünü düzenleyen 10 madde yalnızca olumlu veya zararsızveya umursanmayacak "düşünceler" ve "bilgiler ve haberler"e değil; aymzamanda rahatsız edici şok etkisi yapan ve taciz edici "düşünceler"e, "bilgilereve haberlere" de tatbik edilmeli ve bu tür ifadeler bu maddenin korumasındanyararlanmalıdır. FaaUyetleri düşünceyi ifade özgürlüğünün kolektifkullanımının bir parçasını oluşturan siyasal partiler de doğal olarak,Sözleşme'nin 10 ve 11. maddelerinin korumasından yararlanacaklardır.AİHM'ne göre, Devlet çoğulculuğun en son garantörüdür. Hiç kuşkusuzAvrupa kamu düzeninin en önemli ve temel özelliğini demokrasi oluşturur.(UNITED COMMUNIST PARTYOF TURKEY,1998:paragrafı 43/44).

Sözleşmedeki 8./ 9./ 10. ve 11. maddelerdeki özgürlüklerin kul1ammınınsınırlandırılınası "demokratik toplum düzeninin gereklerine" aykırı olmamalı-

Page 11: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları. 139

dır. O halde bu maddelerdeki özgürlüklere müdahaleyi haklı kılabilecek tekgereklilik tipi, "demokratik toplum"dan kaynaklanan gereklilik olabilir.Sözleşmede düşünülen tek bir siyasal model vardır, o da demokrasidir. Bunedenle, sınırlamalar demokratik toplum düzeniyle uyumlu olmalıdır. AİHM'negöre, düşünceyi açıklama özgürlüğü demokratik toplumun esaslarından birinioluşturur (UNITEDCOMMUNISTPARTYOFTURKEY,1998:paragraf 45).

AİHM'ne göre 11.maddede belirtilen istisnalar siyasal partiler söz konusuolduğunda dar yorumlanmalıdır. Sadece inandırıcı ve zorunlu nedenler, siyasalpartilerin örgütlenme özgürlüğünü n sınırlandırılmasını haklı kılabilir. 11.maddenin ikinci fıkrasındaki anlamda bir gereklilik olup olmadığınınsaptanmasında Sözleşmeye taraf Devletler sınırlı bir değerlendirme veya takdiryetkisine sahiptirler. Devletlerin bu sınırlı değerlendirme yetkileri yasaların,bağımsız mahkemelerce verilen kararların ve uygulamaların sıkı bir Avrupadenetimiyle birlikte gerçekleşmesini gerektirir.

AİHM ulusal otoritelerce yapılan sınırlamaları incelerken, yapılan busınırlamalar meşru amaçlar gütseler dahi, özgürlüğe getirilen sınırlamanın buamacın zorunlu veya gerekli kılındığından fazla olmamasına bakılmasıgerektiğini söylemektedir. Yani mutlaka amaç ve sınırlama oranhsı olmalıdır.Daha açık bir deyişle sınırlama her zaman "ölçülü"olmalıdır.

Mahkeme Türkiye Birleşik Komünist Partisinin (TBKP) faaliyetinebaşlamadan Anayasa Mahkemesi'nce kapah1dığım ve kapatma kararınınPartinin tüzüğü ve programı nedeniyle verildiğini belirtmiştir. Mahkemeyegöre, Anayasa Mahkemesi kararı incelendiğinde Partinin veya liderleriningerçek amaçlarının gizlendiğini gösteren hiçbir şeyin olmadığını anlaşılmakta-dır. AİHM de ulusalotoriteler gibi demek özgürlüğüne yapılan müdahaleyisözü edilen belgelere bakarak yapmışhr. Yani sadece program ve tüzükincelenmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yalnızca Anayasa Mahkemesininkapatma kararına gerekçe teşkil eden iki nedeni incelemiştir; çünkü diğernedenler Anayasa Mahkemesi'nce kapatmaya gerekçe olmamışhr.

Bunlardan ilki, TBKP'nin 2820 sayılı Yasanın 96. maddesinin sonfıkrasının ihlal ettiği iddiasıdır. Bu fıkraya göre Komünist, anarşist, faşist,teokratik, nasyonal, sosyalist din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynıanlama gelen adlarla da siyasi partiler kurulamaz veya parti adında bukelimeler kullamlamaz. Mahkeme parti adında komünist sözcüğü yer aldı diye,bu kadar önemli bir yaphrımın o partiye uygulanmasını eğer kapatma içinbaşka koşullar yoksa kabul etmemektedir (UNITEDCOMMVNISTPARTYOFTURKEY,1998:paragraf, 53).

Page 12: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

140 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

Anayasa Mahkemesinin kabul ettiği ikinci kapatma nedeni TBKP'ninayrılıkçı bir parti olması ve Türk ulusunu bölmeyi amaçlamasıdır. AnayasaMahkemesine göre, TBKP'nin program ve tüzüğünde Türk ve Kürt uluslarıarasında ayırım yapılarak azınlık yaratma amacı açığa çıkmaktadır. AyrıcaAnayasa Mahkemesine göre, Lozan Antlaşması ile kabul edilenler dışındaTürkiye'de azınlık yoktur ve olamaz.

AİHM, Partinin programında Kürt "halkı" ve "ulusu" ve Kürt"vatandaşları" sözcüklerinin yer aldığını; ancak bunların bir azınlık olaraktanımlanmadığını ve böyle bir savda da bulunulmadığını belirtmektedir. AİHM,Partinin "Kürt varlığı"nın sadece kabul edilmesinden başka bir şey istemediğinivurgulamaktadır. Kürtlere özel bir takım haklar tanınması isteği veya KürtlerinTürk halkından ayrılması hakkının verilmesi gibi istemlere de Programda yerverilmemiştir. Tam tersine, TBKP'ne göre Kürt halkına karşı yapılacakayrımcılık ortadan kaldırılacak olursa, Türkler ve Kürtler mutlakabirleşeceklerdir (UNITED COMMUNIST PARTY OF TURKEY, 1998: paragraf56).

AIHM demokrasinin temel özelliklerinden birinin, şiddete başvurmadanülkenin sorunlarına diyalog yoluyla çözümler bulma olduğunu belirterek, bazenbu çözümlerin can sıkıcı ve hoşa gitmeyen şeyler olabileceğini, ama bunakatlanılması gerektiğini belirtmiştir. Demokrasinin temeli düşünceyi ifadeözgürlüğüdür ve yine demokrasinin yaşaması ifade özgürlüğününsağlanmasına bağlıdır (UNITED COMMUNSIT PARTY OF TURKEY, 1998:paragraf 57).

AIHM'ne göre hiç kuşkusuz partinin programının, o partinin gizliamaçlarını ve objektiflerini gizlediği savı kolayca bir kenara atılamaz. AncakPartinin gizli amaçlarının olup olmadığını anlayabilmek içinde o partininfaaliyetlerine bakmak gerekir. Bu davada Mahkemeye göre TBKP'ninprogramının uygulamada ne şekle bürüneceği anlaşılamamaktadır. çünkü Partikurulur kurulmaz, faaliyete doğru dürüst başlayamadan kapatılmışhr.Herhangi bir faaliyet söz konusu olmadığına göre, TBKP'nin Türkiye'ninterörizm sorununa olumsuz bir katkısının olduğunu iddia etmek de mümkündeğildir (UNITED COMMUNısT PARTYOF TURKEY,1998:paragraf 58-59).

AIHM Sözleşmenin 17. maddesini bu davada göz önüne alıp uygulamaolanağının olmadığını belirtmiştir; çünkü TBKP'nin programında Sözleşmedeyazılı hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmak amaoyla Sözleşmedekiözgürlüklere dayanıldığını gösterir herhangi bir şey bulunmamaktadır(UNITED COMMUNIST PARTYOF TURKEY,1998:paragraf 59).

AIHM'ne göre faaliyete dahi geçmeden, TBKP'nin hemen ve temelliolarak kapalılması yapillımı ve liderlerine getirilen siyasal yasaklar ölçüsüzdürve bu nedenle de demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun değildir.

Page 13: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

i

iıil,j'

i i• i

~ !

ıii

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları .141

Mahkeme bu kapatma önleminin veya yaptırırnın Sözleşme'nin 11. maddesiniihlal ettiği sonucuna varmıştır.

Sosyalist Parti Kararı:Mahkeme Sosyalist Partisi kararında da TBKP karanndaki görüşlerini

aynen tekrarladığından bu kararın TBKP kararı gibi uzunca özetlernesine gerekyoktur. AIHM Sosyalist Partisi kararında da demokrasinin temel özelliklerindenbirinin şiddete başvurmadan ülkenin sorulanna diyalog yoluyla çözümlerbulma olduğunu belirmiştir. Önerilen çözümlerin bazen hoşa gitmeyen ve cansıkıcı şeyler veya öneriler olabileceğini de belirten Mahkeme, buna katlanılmasıgerektiğini vurgulamıştır. Mahkeme Sosyalist Partinin Türk ve Kürtkesimlerden oluşan federal bir devlet kurulması düşüncesini ve Kürt halkınınkendi kaderini tayin hakkına sahip olduğu yolundaki görüşlerini de "bölünmezbütünlüğe" aykırı görmemiştir (THE SOCIALISTPARTY, 1998:paragraf 4<>-47).

Sosyalist Parti karannda Mahkeme TBKPkararından farklı olarak manevitazminata hükmetmiştir. Bunun nedeni, Mahkemeye göre, Sosyalist Partinindört yıl boyunca faaliyette bulunmuş olmasıdır. Bu nedenle de bir zararauğrarna söz konusu olmuştur (THE SOCIALISTPARTY, 1998:paragraf 67).

ÖZDEPKararı:AIHM 8 Aralık 1999 günü Anayasa Mahkemesinin kapattığı partilerden

biri olan ÖZDEP hakkında da Türkiye aleyhine karar vermiştir. AvrupaMahkemesi Türkiye'nin Sözleşmenin 11. maddesini ihlal ettiğini saptamıştır.Kısaca bu karara da değinmek gerekmektedir. Bu kararda da AIHM ÖZDEP'inprogramında yazılanların partinin esas amaom gizleyebileceğini kabuletmektedir. Ancak Mahkemeye göre bu görüşü destekleyecek parti eylemleriortaya konmadıkça, partinin resmi söyleminin samimi olduğunu kabul etmekgerekmektedir. Bu kötü niyet ispatlanmadığından ÖZDEP düşünceyi ifadeözgürlüğünü kullanması nedeniyle cezalandırılmış olmaktadır. Demokrasidüşünceyi açıklama özgürlüğü üzerinde yeşeren ve büyüyen bir şeydir. Buaçıdan bakıldığında Mahkemeye göre, bir siyasi partinin Devletin nüfusununbir bölümünün konumunu kamu önünde tartışmak istemesini ve bu bölümünsorunlarına herkesi tatmin edecek çözümler bulmaya çalışmasım engellemekhaklı olamaz (FREEDOM AND DEMOCRACY PARTY (ÖZDEP), 1999:paragraf,42-44).

Page 14: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

142 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

HEPKararı:AİHM 9.4.2002 günü HEP davasında da Türkiye'nin AİHS'nin

örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen 11. maddesini ihlal ettiğine kararvermiştir. Mahkeme bu davada da HEP'e uygulanan yaphrımın bir "zorunlusosyal gereksinimi kanşlayıp karşılamadığına bakmıştır. Mahkeme HEP'insavunduğu kendi kaderini tayin hakkı veya anadille ilgili haklar konusundakigörüşlerinin demokrasinin temel ilkelerine aykırı olmadığını belirtmiştir.Yalnızca bu ilkelerisavunduğu nedeniyle bir siyasal grubun o ülkede terörüdesteklediği iddia edilecek olursa, bu tür önemli sosyal sorunlar demokratiktarhşma ortamının dışına çıkacakhr. Bu ise bu tür sorunların silahlı terörörgütlerin tekeline geçmesine neden olacakhr. Oysa, AİHM'ne göre, buSözleşmenin 1ı. maddesinin ve bu maddenin dayandığı demokratik ilkelerinreddi demektir. Mahkeme bu tür önerilerin hükümetin politikasıyla veya halkınçoğunluğunun görüşleriyle çelişebileceğinin; ancak demokrasinin işleyişininfarklı düşüncedeki politikacıların bu tür genel sorunlara çözüm bulmak için busorunları kamu önünde tarhşmalarını sağlayacağını ileri sürmüştür. MahkemeAnayasa Mahkemesi kararının da HEP'in Türkiye'de demokratik rejimin yokolmasını amaçladığını saptayamadığını belirtmiştir (CASE OF YAZAR,KARATAŞ,AKSOYANDTHE PEOPLE'SLABOURPARTY(HEP),2002).

Refah Partisi Kararı:AİHM Üçüncü Dairesi 31 Temmuz 2001 günü Refah Partisi davasını

karara bağlamışhr. nk kez AİHM Türkiye'den gelen bir siyasi parti kapatmadavasında 11. maddenin ihlal edilmediği sonucuna varmışhr. Bu nedenleAİHM'nin parti kapatmalar konusundaki görüşlerinin Refah Partisi kararıylabirlikte değişip değişmediği tartışılmalıdır.

AİHM, Refah Partisinin kapatılmasının demokratik bir toplumda gerekliolup olmadığının bir başka deyişle, bir "zorunlu sosyal gereksinimi" karşılayıpkarşılamadığı veya kapatma yaphrımının "amaçlanan meşru amaçla orantılı"olup olmadığının saptanması gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, AnayasaMahkemesinin laiklik ilkesiyle ilgili yorumunun Türk hukuk tarihi göz önünealınarak yapıldığını ve Türk toplumunun Osmanlı döneminde teokratik birrejimi denediğini daha sonra ise laik Türkiye Cumhuriyetini kurarak teokratikdüzene son verdiğini anımsatmışhr' Mahkeme Türkiye'deki teokrasi tehdidininyakın tarihi içinde yer aldığını, ülkede nüfusun büyük bir kesiminin deMüslüman olduğu gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda, bu ülkedeteokratik bir düzenin kurulması olasılığının henüz ortadan kalkmadığısonucuna varmaktadır. AİHM gerçek sorunun Refah Partisinin 'laiklik ilkesinekarşı bir odak' ve teokratik düzenin kurulmasını hedefleyen bir siyasi oluşum

Page 15: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

'I! !

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları. 143

olup olmadığını ortaya konması olduğunu belirtmiştir. (REFAHPARTİsİ, 2001:paragraf, 64,65 ve 66).

AİHM, Refah Partisinin laiklik ilkesini ihlal edip etmediğinisaptayabilmek için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Anayasa Mahkemesitarafından ileri sürülen kapatma gerekçelerinin üç grup indirilerek incelenebile-ceğini belirtmektedir: (O İnançlarda aynma dayalı çok hukuklu sistemiyerleştirmek, (ii ) Müslüman topluluklara şeriat kurallarını uygulamak, (ili)siyasi bir yöntem olarak cihat çağrısı yapmak. AİHM, incelemesini daha önceAnayasa Mahkemesi tarafından gerekçe olarak gösterilen bu üç iddia ilesınırlamaktadır .

AİHM, T.C. Hükümeti gibi Refah Partisi tarafından savunulan çokhukuklu sistemin, kişiler arasında dine göre bir ayrıma neden olduğunu,kişilerin dini inançlarına göre sınıflandırdığını ve hak ve özgürlüklerin kişiyegöre değil, kişinin bağlı bulunduğu dine göre tanındığını ifade etmiştir.Mahkemeye göre iki nedenden dolayı böyle bir toplum modeli Sözleşmeninsistemiyle bağdaşmamaktadır:

Her şeyden önce böyle bir sistem demokratik bir toplumda, kişilerinözgürlüklerini ve haklarını garanti alhna alan ve hukuk kurallannın çeşitli dinve inançlara sahip olanlara tarafsız bir şekilde uygulanmasını sağlayan devletinrolünün kaldırılmasına neden olacak ve kişiler yukarıda belirtilen işlevlerinyerine getirilmesinde, Devlet tarafından koyulan kurallara göre değil, ilgili dinindurağan kurallarına uymak zorunda kalacaklardır. Oysa, AİHS sistemi içindeDevletin, herkesin Sözleşmeyle güvence alhna alınan hak ve özgürlüklerdenferagat etmeden devletin hukuk sistemi içinde yaşayabilmelerini sağlama gibipozitif bir yükümlülüğü vardır.

İkinci olarak çok hukukluluk demokrasinin temel ilkelerinden olan kamuözgürlüklerinin kullanımında bireyler arasında ayrımalık yapılmaması ilkesiyleters düşmektedir. Kamu hukuku ve özel hukukun tüm alanlarmda bireylerarasında din ve inanca göre ayrım yapmak Sözleşmeyle haklı kılınamaz(ayrımcılığı yasaklayan Madde 14). Böyle bir aynm, bir yandan kendikurallarına göre yönetilrnek isteyen bazı dini gruplarm istekleriyle, diğeryandan da farklı din ve inançlar arasında barış ve hoşgörü gerektiren bütünolarak bir toplumun çıkarlan arasında adil bir denge kuramaz (REFAHPARTİSİ,2001,paragraf, 70).

Anayasa Mahkemesi gibi, AİHM de dinin koyduğu dogmaların ve ilahikuralları yansıtan şeriahn sabit ve değişmez kurallar olduğunu ifade etmektedir.Siyasi anlamda çoğulculuk veya kamu özgürlüklerinin sürekli evriminin şeriattayeri yoktur. Mahkeme, şeriata dayanan bir düzenin Sözleşmedeki demokrasianlayışının temel ilkeleriyle bağdaşhnlrnasının zor olduğunu belirtmiştir.Avrupa Mahkemesine göre özellikle İslam ceza hukuku ve ceza usul

Page 16: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

144 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

hukukunun, İslam'da kadınların hukuksal statülerinin ve dini kuralların özel vekamu hayahnın tüm alanlarına müdahalesine dayanan şeriat rejiminindemokrasi ve insan haklarına ters düştüğü açıkhr. Ayrıca 'adil bir düzen' veya'adaletli düzen' veya 'Tanrının düzeni' biçimindeki söylemlerin, değişikyorumlara yol açsa da, kendi bağlamlarında okunduğunda konuşmacılartarafından savunulan siyasi rejimi tanımlamak için kuBanılim bu ifadelerin diniveya ilahi kuraBara işaret etmeleri açısından ortak bir paydaları vardır. Sözkonusu söylemler konuşmacıların dini kuraBara dayanmayan bir sistemebağlılıkları konusunda şüphe uyandırmaktadır. AİHM göre, Sözleşmeye tarafbir Devlette şeriah kurmayı amaçlayan eylemlerde bulunan siyasi bir partinin,Sözleşmenin temelini oluşturan demokrasi idealine uyan bir örgüt olarakgörülmesini güçleştirmektedir (REFAHPARTİSİ,2001,paragraf, 72).

Anayasa Mahkemesi Refah Partisinin kapahlmasına temel aldığı üçüncügrup gerekçe bu partinin bazı üyelerinin, İslam'ın üstünlüğü sağlanana kadardevam edecek olan ve temelde kutsal bir savaş anlamına gelen cihat kavramınayaphkları referansları göstermişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi RefahPartisinin bazı üyelerinin siyasi iktidara ulaşmak için kuBanılacak yöntemeilişkin olarak kullandığı terminolojide bazı çelişkiler gözlemlemektedir.Mahkeme bu partinin bugüne kadar siyasi mücadelesini meşru olanaklarlayürüttüğünü; ancak bazı yöneticilerin söylemlerinde Refahın iktidara gelmek veorada kalmak amacıyla güç kullanma olasılığına ahf yaphklarını da belirtmiştir.Refah Partisinin yöneticileri Hükümet programlarında güç ve şiddetkuBanımına yer vermemişlerdir; ama bu yönde açıklamalarda bulunan üyelerinide zamanında uyarmamış ve onlar hakkında disiplin soruşturması açmayönünde adım da atmamışlardır. Sonuç olarak, Refah Partisinin yöneticileri,iktidara gelmek ve iktidarı elde tutmak amacıyla şiddet içeren yöntemlerebaşvurma olasılığını içeren bu açıklamaları onaylamadıklarını çok açık birbiçimde belirtmemişlerdir (REFAHPARTİSİ,2001:paragraf 74).

Aynı şekilde AİHM, Refah Partisinin siyasi projesinin hayali ve teorikolmadığı, bunun gerçekleşebilir olduğu yargısına da varmışhr. Refah Partisininbir siyasi parti olarak iktidara gelme ve vaatlerini yerine getirme olasılığıvardır. Refah Partisi kapahldığında, 157 milletvekili ile Türkiye Büyük MilletMeclisindeki sandalye sayısının üçte birine sahipti. Anayasa Mahkemesitarafından kapahlma gerekçesi olarak gösterilen ifadeler ve siyasi söylemler,partinin genel ve yerel seçimlerde önemli sonuçlar aldığı ve iktidara yaklaşhğı1993-97 döneminde yapılmıştır. Kökten dindliğe dayanan geçmişteki siyasieylemlerin Refah Partisinin siyasi iktidarı ele geçirip savundukları toplummodelini yerleştirme olanağına sahip_ olduklarını da göstermektedir. AİHM,buradan yola çıkarak Refah Partisinin siyasi planlarını uygulamaya geçirmekonusunda gerçek bir şansa sahip olduğunu ve bu nedenle kamu düzeni içinyakın bir tehlike oluşturduğu sonucuna varmıştır (REFAH PARTİSİ, 2001,paragraf,77).

Page 17: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları.145

Mahkeme kapatma yaptırımırun amaçlanan meşru hedeflerle oranhlıolup olmadığı noktasım da şunları belirtmiştir. Daha önce Avrupa İnsan HaklarıMahkemesi, siyasi bir partinin kapatılmasına dayanılarak yönetidierine geçicisiyasi yasak getirilmesine ilişkin müdahalenin ağır bir tedbir olduğuna ve buderece ağır yaptırımların sadece çok ciddi durumlarda uygulanabilir biryaptırım olarak düşünülebileceğini vurgulamıştı. Bu davada, Mahkeme sözkonusu müdahalenin "zorunlu sosyal bir gereksinimi" karşıladığıru belirtmiştir.Refah Partisinin kapatılmasından sonra sadece 5 milletvekilinin milletvekilliğinive parti yöneticisi olma haklarım, geçiciolarak kaybettiklerini belirten Mahkemepartinin geriye kalan 152 milletvekilinin Parlamentodaki görevlerine devametmekte olduklanm ve siyasi yaşamlarım normal şekilde sürdürdüklerinisöylemiştir. Buna benzer durumlarda ulusal makamların sahip oldukları taktiryetkisini göz önünde bulunduran Mahkeme, söz konusu müdahaleninamaçlanan meşru amaçla orantılı olduğunu, bir başka deyişle, "zorunlu sosyalbir gereksinimi" karşıladığını ve Refah partisinin kapatılması konusundaAnayasa Mahkemesi tarafından ileri sürülen gerekçelerin de 'ilgili ve yeterli'olduğu sonucuna varmıştır (REFAHPARTİSİ,2001:paragraf, 82-83).

Fuhrmann, Loucaides ve Sir Nicolas Bratza'nlO Karşı Oy Yazıları:üç yargıç karara karşı oy yazısı yazmışhr. Karşı oylarında yargıçlar özetle

aşağıdaki görüşleri ileri sürmüşlerdir:

Karşı oy yazan yargıçlara göre Anayasa Mahkemesinin açıklığakavuşturması gereken soru Refah Partisi yöneticileri ve üyelerinin yaptığısöylem ve eylemler dikkate alarak, partinin Siyasi Partiler Yasasına göre laiklikkarşıtı eylemlerin odağı olup olmadığını saptamaktadır. Refah Partisinin laiklikkarşıh eylemlerin odağı olduğuna karar verildiği için, bu partinin kapahlmasıYasa ve Anayasa hükümlerine göre gerçekleşmiştir. AİHM'nin karşı karşıyakaldığı sorun ise farklıdır, yani kapatılma yaptırımın, ki yargıçların haklı olarakbelirttiği gibi, Mahkemenin daha önce aldığı kararlarda, bu yaptırım "radikal"veya "çok ağır" olarak tammlanmıştır, "zorunlu bir sosyal gereksinimi"karşılayıp karşılamadığı veya "amaçlanan meşru hedef ile oranhlı" olupolmadığıdır.

Bu soruya olumlu bir yanıt verilmesi bağlamında, Mahkeme çoğunluğu,ulusal yetkililerin Sözleşme normlanna aykırı siyasi amaçlara ulaşılmasıruengellemekle sorumlu olduklarını belirtmiştir. Ancak bu gerekçe ikna edicideğildir; çünkü karşı oy yazan yargıçlara göre, Hükümete girmeden önce veyagirdikten sonra Refah Partisinin Sözleşme normlarına aykırı olan siyasiamaçlarını gerçekleştirmek, laik toplumu yıkmak veya zayıflatmak, şiddet veyadini nefret içinde bulunmak veya teşvik etmek için bir adım atıp atmadığım,veya Türkiye'deki yasal ve demokratik düzene karşı bir tehdit oluşturup

Page 18: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

146 • Ankara üniversitesi SBFDergisi. 57-3

oluşturmadığım gösteren ikna edici bir kamt bulunmamaktadır. Yargıçlarböyle bir kamtm yokluğu karşısında Refah Partisinin kapatılmasının vemalvarlığına el konulmasının, ve bireyselolarak başvuranlara karşı da ekyaphrımlann uygulanmasının Sözleşmenin lL. Maddesinin ihlali olduğusonucuna ulaşmışlardır (FUHRMANN, LOUCAIDES AND SIR NICOLASBRATZA,200l)?

Sonuç:nk olarak belirtilmesi gereken AİHM'nin parti kapatma konusunda

oluşmaya başlayan içtihadı Türkiye'deki parti kapatma davalarına dayanmaktaolduğudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sanki Anayasa Mahkemesininkararlarım temyizen inceleyen bir mahkeme kimliğine bürünmüştür. Bu durumAnayasa Mahkemesi tarafından da kabul edilmiş gibidir. Anayasa Mahkemesiparti kapatma kararlarının eninde sonunda AİHM'ne gideceğini bildiğindenkararlarında AİHS'ne atıflar yapmakta ve kapatma karanmn ne denli buSözleşmeyle uyum içinde olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca şu dabelirtilmelidir ki, Avrupa Mahkemesinin içtihatlarının oluşumunda esastabizdeki parti kapatmalanmn yer alması Türkiye'de parti kapatmaların ne denlifazla olduğunu göstermektedir. Türkiye başka hiçbir demokratik ülkedegörülemeyecek ölçüde fazla sayıda parti kapatmaktadır. Kuşkusuz bu sağlıklıbir demokrasinin göstergesi sayılamaz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Refah Partisi karannda daha öncekiparti kapatma davlarında benimsediği, ifadelerin şiddet kullanılmasına yol açıpaçmayacağı" veya "terör veya şiddete yol açmadığı sürece her türlü düşünceninifade edilebileceği" yaklaşımından farklı bir biçimde, Refah Partisinin önerdiğiprojenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemi ve demokrasinin temelilkeleriyle bağdaşmadığı saptamasını esas alarak karar vermiştir. Mahkemeözetle Refah Partisinin kişilerin dini inançlarına dayanana ayrımcı bir çokhukuklu sistemi kurmayı amaçladığım, ülkenin Müslüman çoğunluğunauygulanmak üzere şeriat rejiminin temel alındığımn, ayrıca, Refah Partisininiktidara zorla gelmeyi reddetmediğini ve bazı durumlarda da şiddetkullanabileceği sonucunun çıkarıldığım belirtmiştir.

Mahkeme heyetinde yer alan üç yargıç ise Refah Partisinin koalisyonpartisi olarak taşıdığı önem nedeniyle diğer kapahIan partilerden farklıolduğunu belirtmişlerdir. RefahPartisinin programında laiklik ilkesine aykırılıkbulunmadığı, partinin yöneticilerinin yaphk~rı açıklamalardan dolayı bir cezaikovuşturtmaya uğramadıklarına dikkat çekilmektedir. Karşı oy yazan üç

7 Refah partisi karan Sözleşmenin 43. maddesine göre Büyük Daireye gönderilmiş durumda-dır. Büyük Dairenin davayı nasıl sonuçlandıracağı merakla beklenmektedir.

Page 19: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları.147

yargıca göre, eksik olan nokta, hükümete girmeden önce veya girdikten sonraRefah Partisinin Sözleşme normlarına aykın olan siyasi hedeflerinigerçekleştirmek, laik toplumu yıkmak veya zayıflatmak, şiddet veya dini nefretiçinde bulunmak veya teşvik etmek için herhangi bir adım attığım, veyaTürkiye'deki yasal ve demokratik düzene karşı bir tehdit oluşturduğunugösteren zorlayıcı veya ikna edici bir kamtın bulunmadığıdır.

İşin aslında karşı oy ile karar arasında çok büyük bir farklılıkbulunmamaktadır. Karşı oy yazan yargıçlar da şeriat ve laiklik ilkesine aykırılıkkonusunda eğer ikna edici kamtlar bulunduğu kamsına varsalardı, RefahPartisinin kapahlmasının Sözleşmeyi ihlal etmediği sonucuna ulaşacaklardı.Aradaki farklılık ilke farklılığı olmayıp kamtların yeterli olup olmadığıdır. Birbaşka deyişle, karşı oydaki görüşler daha önceki kararlarda sözü edilen&i$fadelerin şiddet kullanılmasına yol açıp açmayacağı" yaklaşımındanfarklıdır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlannda düşünceyi açıklamaözgürlüğü konusunda bir inceleme yapmış bulunan lşıl Özkan Avrupa İnsanHakları Mahkemesinin belli bir ırkın üstünlüğünü savunan ırkçı görüşler(Nazizm) konusunda farklı düşünerek bu görüşleri 10. maddenin korumasıdışına çıkarmasım çifte standart olarak görmektedir. lşıl Özkan bu görüştenhareketle şunları da eklemektedir: "Avrupa Nazizm'den çok çekmiştir, ancakTürkiye'de terörizmle yıllarca mücadele vermiştir. Mahkeme son olarak RefahPartisi davasında verdiği kararla ırkçı görüşlere ilaveten şeriat düzeni kurmayailişkin konulan da düşünceyi ifade ve dernek kurma özgürlü dışında kabuletmiştir" (ÖZKAN,2001:833).

lşıl Özkan'ın görüşlerine kaWmamaktayım. Mahkemenin Nazizm veşeriat düzeni kurmayı Türkiye'deki etnik ayrımcılıktan farklı kabul etmesi birçifte standart sonucu değildir. Avrupa Mahkemesi Nazizm ve şeriatçılığındemokrasiyle bağdaşmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle AİHM bu her ikiakımı da gerçekleştirmek isteyen partilerin kapahlmalarım Sözleşmeye aykırıbulmamaktadır. Komünizm konusunda ise farklı düşünmektedir; çünkügünümüzde Komünist Partiler demokrasinin temel ilkelerini kabul etmişlerdir.Yani bu partiler iktidara seçim yoluyla geleceklerini ve seçim yoluyla daiktidardan uzaklaşacaklarını söylemektedirler. AİHM Türkiye'deki ayrılıkçıolarak nitelenen diğer partilerin söylemlerini de demokrasiye aykırıbulmamaktadır ve bu nedenle bu partilerin ifadelerinin şiddet kullamlmasınayol açıp açmadığına bakmaktadır ..Hatta bu partilerin bazı sorunları demokratikyoldan çözüme ulaşhrmak istediklerini ve bunun da yerinde olduğunubelirtmiştir .

AİHM'nin Refah Partisiyle ilgili olarak verdiği karara önemli bir eleştiride Mustafa Erdoğan'dan gelmiştir. Mustafa Erdoğan'a göre AİHM şüphe

Page 20: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

148 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

üzerine hüküm vermiştir. Kapatma gibi önemli bir yaphrım kesinlikten yoksunbulgulara dayanılarak verilmiştir. Yine Erdoğan'a göre Strasbourg MahkemesiTürk Anayasa Mahkemesinin değerlendirmesini hiç tarhşmaksızın kabuletmiştir. Bunların yanında Mahkeme Refah Partisinin kapahlmasını "ŞeriatçıProjenin" niteliğinden ötürü mü yoksa projesini uygulamaya geçirmek içinşiddete başvuracağı izlenirni verdiği için mi Sözleşmeye uygun olduğu açıkdeğildir. AİHM'nin bu anlayışı ve tutumu eleştirilebilir. AİHM'nin şüpheüzerine karar verdiği; verdiği kararı Anayasa Mahkemesinin değerlendirmeleri-ne bağladığı eliştirisine biz de kahlıyoruz (ERDoGAN, 2001:49-50).

AİHM'nin Refah Partisi kararında çok açık olmadığı söylenebilir.Genellikle mahkemeler gerekçelerinde çok açık olmamayı yeğlemektedirler.Bunun nedeni ileride çıkabilecek olaylarda kendilerini bağlamamak içindir.AİHM'nin de bundan kendini kurtaramadığı açıklır. Bu nedenle "ŞeriatçıProjenin" mi yoksa bu projenin şiddetle ilişkisi nedeniyle kapatmanınSözleşmeye uygun bulunmuş olduğu çok açık değildir.Bir başka deyişle, İslamcımuhafazakar bir örgütlenme konusunda AİHM'nin bir yorumu yoktur. Böylebir örgütlenme türü acaba ne zaman Sözleşmeye aykırı duruma gelir bubilinmemektedir .

Şunu da belirtmek gerekir ki, AİHM bir partiyi kapatmak için o partininmutlaka terörle veya şiddetle ilişkisi olması gerektiğini de söylememektedir.Şiddetle veya terörle ilişkisi olan bir parti kapatılabilir; ama şiddetle ilişkisiolmayan projesi antidemokratik ve özgürlükçü düzeni yok etmek isteyen birparti de kapahlabilir ve bu AİHS'ne aykırı da olmaz.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Türkiye ile ilgili verdiği yukarıdakikararları karşısında sonuç olarak kanımca şu sonuca varmak gerekmektedir:Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından, bir siyasi parti ancakantidemokratik ve totaliter amaçlarla özgürlükçü düzeni yok etmeye yönelmişseve toplum içinde ciddi bir tehlike yarahyorsa özgürlükçü demokratik hukukdevletini korumak için kapalılabilir. Bu konuda, totaliter eğilim, ırkçılık, halkarasında kin ve düşmanlık yaratmak, terörizm gibi olgularla siyasi partiarasında bağlanh kurulması önemlidir. Kapahlan siyasi partinin, özgürlükçüdüzeni yok etmeye veya tahribe yöneldiği kanıtlanırken, kapatma kararınınhukuki dayanaklarının (Siyasi Partiler Yasası gibi) da özgürlükçü ve çoğulcudemokrasiyi koruma işlevi gördüğü ortaya konulmalıdır (RYSSDAL,1996).

Page 21: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

Mehmet Turhan. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları. 149

KAYNAKÇAi. KARARLAR:Avrupa Insan Hakları Komisyonu (AIHK) (1976), Decisions and Reports (Strasbourg: Council of Europe, Dec.

1976): 83-85.

Bul/etin on Constitutiona/ Case-Law (Tarihsiz), Special Editlon-Leading Cases-ECHR (Strasbourg: VeniceCommission).

Case of Artico v. Italy , 1980<http://hudoc .echr. coe. int/hudoc/View Root. as p?ltem= O&Action=Html&X=7140740 14&Notice=0& Noticemod

e=&RelatedMode=O > 03.07.2002

De Becker v. Belgium, 1962<http://hudoc.echr.coe.int/hudoc/ViewRoot. as p?ltem=O&Action= Html&X=703115951 &Notice=O&Notlcemod

e=f,RelatedMode= O>03.07.2002.

Case of Freedom and Democracy Party (ÖZDEP), 1999< http://hudoc .echr. coe. int/hudoc/ViewRool. asp?ltem=Of,Actlon= HtmI&X=704091234&Notice=0f, Notlcemod

e=&RelatedMode=O> 4.7.2002

Case of Klass and Others v. Germany, 1978<http://hudoc .echr.coe. int/hudoc/ViewR ool. asp?ltem=O&ActJon=Html&X=703140506&Notice=0f, Notlcemod

e=&RelatedMode=O > 03.07.2002.

Case of lawless v. Ireland, 1961< http://hudoc.echr.coe. int/hudoc/ViewRoot. as p?ltem=2&Actlon= Html&X=7031 02732&Notlce=0&Notlcemod

e=f,RelatedMode=O> 03.07.2002.

Case of Piermont v. France, 1995< http://hudoc.echr.coe.int/hudoc/ViewRool.as p?ltem=Of,Actlon= Html&X=7041 0041 O&Notice=O&Notlcemod

e=&RelatedMode=O> 4.7.2002

Case of Refah Partisi (The Welfare Party) and Others, 2001<http://hudoc .echr. coe. int/hudoc/ViewR oot. as p?Item=Of,Action= Html&X=7040940 iO&Notice=O&Notlcemod

e=&RelatedMode=O> 4.7.2002

Case of Sidiropoulos and Others v. Greece<http://hudoc.echr.coe.int/hudoc/ViewRoot. asp?ltem=O&Action= Html&X=710 13034 7&Notice=0&Notlcemod

e=&RelatedMode=O> 10.7.2002

Case of the Socialist Party and Others, 1998<http://hudoc. echr. coe. int/hudoc/View Rool. asp?ltem=6f,Action= Html&X=704090243&Notice=0& Notlcemod

e=&RelatedMode=O> 4.7.2002

Case of The Sunday Times v. United Kingdom<http://hudoc.ech r.coe .int/hudoc/ViewRoot.a sp? Item= if,Action= Html&X=703094609&Notlce=0&Notlcemo

de=&RelatedMode=O> 03.07.2002.

Case of Vogt v. Germany, 1995<http://hudoc. echr. coe. int/hudoc/ViewR oot. asp?ltem=O&Action= Html&X=703095414&Notlce=0& Noticemod

e=&RelatedMode=O> 03.07.2002

Case of United Communist Party of Turkeyand Others, 1998< http://hudoc. echr. coe. int/hudoc/ViewRoot. asp?ltem=O&Actlon= Html&X=704085215&Notice=0& Noticemod

e=&RelatedMode=O> 4.7.2002

Case of Yazar, Karataş, Aksoyand the People's labour Party (HEP» 2002<http://hudoc.echr.coe.int/hudoc/ViewRool. asp?ltem= if,Action= Htmi&X=704092720&Notice=0&Noticemod

e=&RelatedMode=O> 4.7.2002

Page 22: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Siyasi Parti Kapatma Davaları

150 • Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 57-3

Case of Young. James and Websters, 1981<http://hudoc.echr.coe. Int/hudocjViewRoot.asp?ltem=2&Action= Html&X=704083132&Notlce=0&Noticemod

e=&RelatedMode=O> 4.7.2002

ii. KiTAPLAR VE MAKALELER:ERDOGAN, Mustafa (2001), "AIHM'ninRP Kararının Düşündürdükleri," Liberal Düşünce, 23: 41-50.

Guidelines, 1999, <http://venice.coe.int/site/interface/english.htm,> 03.07.2002.

GÖLCÜKLÜ Feyyaz/GÖZÜBüYÜK; A. Şeref (2002), Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi ve Uygulaması(Ankara: Turhan Kitapevi. 3. Yayım ).

JACOBS, Francis G./WHITE, Robin C. A. (1996), The European Conventlan on Human Rights (Oxford:Clarenden Press)

KAPANIMünci (1991). Insan Haklannın Uluslararası Boyut/an (Ankara: Bilgi Yayınevi,2. Yayım).

ÖZKAN, IŞII, (2001), "Avrupa Insan Hakları Mahkemesi Kararlarında Düşünceyi Ifade Özgürlü~ünün Sınırlarıve Türkiye Kararları," Türkiye Baro/ar Birliği Dergisl,2001/3: 781-833.

TEZlç, Erdo~an (1976), 100 Soruda Siyası PartI/er (Istanbul: Gerçek Yayınevi).

RYSSDAL, Rolv (1996). "The Case Law of the European Court of Human RIghts on the Freedom ofExpression Guaranteed Under the European Convention on Human Rights," Xth Conference ofthe European Conslitutlona/ Courts (Budapest, 6-10 May 1996: mimeogrph).