arap dİlbİlİmİnde kirilma noktasi: ve nahİv İlmİnde usul...

12
B 20 (Yaz 2004)------- 345 ARAP KIRILMA NOKTASI: VE USUL Mehmet ÇlKAR (*) Özet Arap dilbilim erken dönemde ve Sibeveyhi ile birlikte bir eserde Sibeveyhi'nin bu uzun bir süre hem Basra ve hem de Kufe ekolleri için temel bir Ancak zamanla bu eserde, eksikler ve öne sürülmeye Özellikle 's-Serrô.c ile birlikte, bunlara ilaveten, metoda yönelik çabalar da öne Farô.bf'den derslerinin etkisiyle, kendisin- den önce olan bu bir yön verme içine Anahtar Kelime/er: Farô.bi, usul, nahiv, The Turning Point in Arabic Linguistic Thinking: as-Serraj and Usul/Metho- . dology's Tradition in Arabic Grammar Abstract Arabic linguistic works began in early time and with Sibawayh these works were col- lected ina booklal-Kitab. And this book had been an essantial bookfor both grammar school,· Basra and Kufe for a long time. But later, ii was c/aimed that it had some ambi- gious words and wrongs and defects. Moreover, w ith as-Serrô.j, some works began on methodolgy. It is clear that, nu as-Sarrô.j took logic from al-Farabi so we can say that, under the light of these experiences, he tried to give Arabic grammar a new methodology. Key Words: as-Serrô.j, al-Fariibi, methodology, Arabic Grammar, logic. *) Dr., Yüzüncü Üniversitesi, Fakültesi, Arap Dili ve (e-posta\•[email protected])

Upload: others

Post on 21-Oct-2019

17 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 177 (1, 2)

EKEVAKADEMİ DERCİSİ Yıl: B Sayı: 20 (Yaz 2004)------- 345

ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: İBNU'S-SERRAC VE NAHİV İLMİNDE USUL GELENEGİ

Mehmet Şirin ÇlKAR (*)

Özet

Arap dilbilim çalışmaları erken dönemde başlamış ve Sibeveyhi ile birlikte yapılan çalışmalar bir eserde derlenmiştir. Sibeveyhi'nin yaptığı bu çalışma uzun bir süre hem Basra ve hem de Kufe ekolleri için temel bir yapıt olmuştur. Ancak zamanla bu eserde, bazı kapalılıklai, eksikler ve yanlışların olduğu öne sürülmeye başlanmıştır.

Özellikle İbnu 's-Serrô.c ile birlikte, bunlara ilaveten, metoda yönelik çabalar da öne çıkmıştır. İbnu's-Serrô.c, Farô.bf'den almış olduğu mantık derslerinin etkisiyle, kendisin­den önce dağmzk olan bu çalışmalar~ bir yön verme çabası içine girmiştir.

Anahtar Kelime/er: İbnu's-Serrô.c, Farô.bi, usul, nahiv, mantık.

The Turning Point in Arabic Linguistic Thinking: İbnu as-Serraj and Usul/Metho-. dology's Tradition in Arabic Grammar

Abstract

Arabic linguistic works began in early time and with Sibawayh these works were col­lected ina booklal-Kitab. And this book had been an essantial bookfor both grammar school,· Basra and Kufe for a long time. But later, ii was c/aimed that it had some ambi­gious words and wrongs and defects.

Moreover, w ith İbnu as-Serrô.j, some works began on methodolgy. It is clear that, İb­nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so we can say that, under the light of these experiences, he tried to give Arabic grammar a new methodology.

Key Words: İbnu as-Serrô.j, al-Fariibi, methodology, Arabic Grammar, logic.

*) Dr., Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Arap Dili ve Belağatı. (e-posta\•[email protected])

Page 2: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 178 (1, 1)

346 1 Dr. Mehmet Şirin ÇIKAR------EKEV AKADEMİ DERCİSİ

Çok erken dönemde başlayan ve Halil b. Ahmed, Sibeveyhi, el-Muberred gibi şahsi­yederin rol aldığı Arap dilbilim tarihinde İbnu's-Serrac'ın bir kınlma noktası olarak ka­bul edilmesi yadırganmamalıdır. Zira onun çalışmalanyla, Arap dilbilimine yeni bir yönlmetod verilmiş ve kendisinden sonra gelen dilciler de bu metodu takip etmişlerdir. Dolayısıyla İbnu's-Serriic ile birlikte Arap dilbiliminde yeni bir süreç başlamıştır.

Çalışmamızda, bu yeni sürecin başlamasında, İbnu's-Serrac'ın Farabi ile olan ilişki­si onun el-Usul fi'n-nahv adlı eseri temel alınarak sorgulanacaktır.

1. Bir Dilbilimci Olarak İbnu's-Serrac

Ebu Bekr Muhamıned b. Sehl b. es-Serrac en-Nahvi el-Bağdadi (ö.316/928), el-Mu­berred'in en zeki ve en önde gelen öğrencilerinden biridir!. Bu özelliğinden dolayı el­Muberred2 ile aralannda hoca-öğrenci ilişkisini aşan bir bağ oluşmuştur. el-Muberred, geleneğe uyarak İbnu's-Serrac'a el-Kitabı okutmuştur. İbnu's-Serriic'ın hacası olarak anılan ikinci önemli şahıs ise ez-Zeccac'tır3. İbnu 's-Serrac'ın ez-Zeccac ile bir araya gel­mesi el-Muberred'in vefatından sonra olmuştur.

İbnu's-Serrac'ı, öncekilerden ayıran nedenleri el-Muberred'te aramak daha doğru olacaktır. Nitekim, dil ile ilgili iki temel eser olan el-Muktedab ve el-Kamil'de el-Mu­berred'in yenilikçi yönlerini görmek mümkündür. O, el-Kamil adlı eserinde hikaye, şiir ve diğer edebi metinleri dil yönünden incelerken4 el-Muktedab'ı gramer ilmine hasr et­miştir. Nitekim el-Muktedab'ın el-Kitab'tan dil yönünden daha basit ve metot bakımın­dan da daha anlaşılır olduğu5 sıklıkla dile getirilmiştir. Buna rağmen el-Muktedab'ın kimseye fayda sağlamadığı yönünde de görüşler ileri sürülmüştür. Ancak bu durum, ese­rin, sevilmeyen bir şahıs olan İbnu'r-Ravendı<i (ö. 245/860) aracılığıyla insanlara sunul­masına bağlanmış ve bu şahsın uğursuzluğuna düçar kaldığı sonucuna vanlmıştır7.

Aynca el-Muberred'in, Sibeveyhi'nin eserinin daha güzel aniaşılmasına yönelik el­Medhal ila Kitabi Sibeveyhi şeklinde eseri olduğu gibi, bazı görüşlerini kabul etmediği-

1) İbnu'n-Nedim, e/-Fihrist, tah. İbrahim Ramazan, Daru'1-Ma'rife, Beyrut, 1994, s. 86.

2) Ebu'I-'Abhas Muhammed b. Yezid el-Muberred (ö.295), el-Cerrni ve el-M1izini'den dersler almış dalıa sonra Basra ekolünün lideri olmuş ve Kilfe ekolünün lideri olan Sa'leb'le sürekli bir tartışma içinde olmuştur. Bkz. es-Sirafi, Ebu Sa'id, Ahbar'un-nahviyy'ine'l-Basriyy'in, tah. M. İbrahim el­Benna, Daru'l-İ'tisam, Mısır, 1985, s. 105 vd.; İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 83.

3) el-Muberred'ten dil ilmini okumuş ve el-Muberred'ten ders almak isteyenler önce ondan dersler al­mışlardır. el-Muberred'ten sora nahivde lider omuştur. Bkz. İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 84-85; Onun eserleri arasında Mulıtasaru'n-nahv ve Tefsiru dim'i'/-mantık şeklinde eserler de vardır. Bkz. es-Su­yuti, Cemaluddun, Buğyetu'l-vu'atfi tabakiiti'l-/ugaviyy'ine ve'n-nuhat, tah. M. Ebu'l-Fadl İbrahim, Mektebetu'l-'Asriyye, Beyrut, ts., I, 412.

4) Bkz. el-Muberred, Ebu Abbas Muhammed b. Yezid, el-Kamil, tah. M. Ahmed ed-Dilli, Müessese­tu'r-Risale, Beyrut, 1993, 2. Baskı. el-Muberred de bu eserini yazmadaki niyetinin garip kelimeleri tam bir şekilde açıklamak olduğu söylemektedir. Bkz., el-Muberred, el-Kamil, I, 2.

5) Furat, Ahmed Suphi, Arap Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İst., i 996, s. 238.

6) İbnu'r-Ravendi için bkz; İlhan Kutluer, Akıl ve İtikad, İz Yayıncılık, İst., 1996, s. 40 vd.

7) el-Hamevi, Yakut, Mu'cemu'/-udeba, Daru'l-Kutubi'l-'İlmiyye, Beyrut, 1991, V, 485,486.

Page 3: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 178 (1, 2)

ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: İBNU'S-SERRAC VE NAHİV İLMİNDE USOL GELENEGİ ---- 347

ni bildiren er-Redd 'ald Sibeveyhi isminde de eseri vardır8. Basra ekolüne mensupoldu­ğu halde, lideri Sibeveyhi'ye muhalefet etmesi, ona ait bir yenilik ve farklılıktır.

İbnu's-Serrac'ın yetişmesinde önemli katkıları bulunan diğer hacası ez-Zeccac'ında nahiv ilmi konusunda yoğun çabalan olmuştur. Bulunduğu dönemde nahiv derslerinin gereğinden fazla uzatıldığına inanmış olacak ki Muhtasaiu'n-nahv9 adlı bir eser yazmış­

. tır. ez-Zeccac da, Basra ekolünün kabul ettiği bazı görüşlere karşı çıkmış ve onların ak­sine görüşler öne sürmüştür.

Basra ve Kfife ekallerinin görüşlerini karşılaştırma ve gelişen yeni şartlara göre da­ha doğru olanı alma, Bağdat ekolüne has bir durumdur. Kendi ekolünü sorgulama anla­yışı el-Muberred ile birlikte açıkça ortaya çıkmaya başlamıştır. Hatta onun ez-Zeccac ile birlikte anılan diğer öğrencisi İbn Keysan'ın Basra ve Kufe ekallerini birbirine karıştı­ran şahıslO olarakanıldığını görmekteyiz. İbnu's-Serrac da bu konuda hacası el-Muber­red'i takip etmiş ve Sibeveyhi'ye muhalefet eden bazı görüşler benimsemiştir. Nitekim İbnu's-Serrac'ın Basra ekolünün bazı görüşlerini tenkit etmesi, onun Kı1fe ekolüne mey­lettiği iddiasını b~raberinde getirrniştirll.

İbnu's-Serrac, kendisinden önceki nahiv alimlerinden alıntılar yapmaktan kaçınma­mıştır. Nitekim bu alıntı zinciri, Ebu İshak el-Hadremi'den başlar el-Muberred ve Sa'leb'e kadar devam eder. Yeri geldiğinde kendi görüşünü belirtmekten de kaçınmaz. Bundan dolayı eserinde zaman zaman, bu konuda na!ıil'C:iler ilıtiluf etmişlerdir. Bana gö­re . .l2 şeklindeki ibarelere rastlamak mümkündür. Bu yüzden, onda, bir nakilciden ziya­de, daha önceki görüşleri sorgulayan ve doğru olanı kabul edip kendi fıkrini savunan bir dilci olarak öne çıkan özelliklere şahit olmaktayız.

İbn u 'serme hakkında hemen hemen tü!ll tabakat kitabiarı şöyle bir rivayet aktarmak­tadırlar; "İbnu's-Serrô.c, daha sonra nahiv ilmini terk ederek müzik ile meşgul olmuştur. Hacası ez-Zeccô.c'ın bulunduğu bir ortamda nahivle ilgili bir soru soru/muş ve ez-Zec­cô.c da İbnu's-Serrô.c'tan cevap vermesini istemiştir. Ancak İbnu's-Serrô.c cevap vereme­miş bunun üzerine de ez-Zeccô.c onu azarlamıştır. İbnu 's-Serrô.c, cevap verememesine, nahiv ilminden uzak kalarak müzik ve mantık ile uğraşmasını sebep göstermiştir. Bu olaydan sonra tekrar el-Kitab'ı dikkatli bir şekilde incelemiş ve bir çok eser meydan ge­tirmiştir. "13

8) el-Hamevi, a.g.e., V, 486.

9) el-Hamevi, a.g.e., I, 95.

lO) es-Sirafi, a.g.e., s. ll3.

1 1) el-Feteli, Abdulhuseyn, el-Usul ji'n-nahv'in girişinde, s. 20-21.

12) İbnu's-Sem1c, Ebu Bekr M. B. Sehl, el-Usulfi'n-nahv, tah. Abdulhuseyn el-Feteli, Muessesetu'r­Risale, Beyrut, 1999,4. Baskı, I, 180.

13) İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 86; el-Kıfti, lnbahu'r-ruvat 'ala enbahi'n-nuhtıt, tah. M. Ebu'l-Fadl İbra­him, Da,ru'I-Kutubi'l-Mısriyye, Kalıire, 1955, III, 148; el-Hamevi, a.g.e .. , V, 341; es-Suyiiti, Buğ­ye, I, lO'?.

/.

Page 4: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 179 (1, 1)

348 /Dr. Mehmet Şirin ÇIKAR------EKEV AKADEMİ DERCİSİ

İbn u 's-Serrac için aletınlan diğer bir rivayette ise onun başı boş olan Arap nahvine el-Usulfi'n-nahv adlı eseriyle bir yön verdiği14 dile getirilmektedir. Birinci rivayette ge­çen, İbn u 's-Serrac'ın mantık ve m üzikle uğraştıktan sonra tekrar dil ilmiyle ilgilenmeye başladığı ve önemli eserlerini bundan sonra verdiği iddiası üzerinde dikkatle durulmalı­dır. Zira bu iddia, nahiv-mantık tartışmalarında, karşılığı olan bir iddiadır.

İkinci rivayetten hareketle, Arap nahvinin onun tarafından toplandığı ve bir eserde cem edildiği sonucu çıkarıliınıaz. Zira Sibeveyhi bunu tam anlamıyla yapmıştır. Dolayı­sıyla İbnu's-Seracc'ın yaptığı Sibeveyhi'nin yaptığından daha farklı olmalıdır. Bu da bi­ze göre bir toplamadan/derlemeden ziyade, metoda tabi kılma yönünde bir çabadır. Ay­nca onun böylesi bir girişiminin, birinci rivayette aktarılan oiayla bir ilişkisi yani, man­tık ilrninin, dil çalışmalarındaki etkisinin olup olmadığı konusu, sorgulanması gereken bir durumdur.

Bize göre, İbnu's-Serrac'ı bu derece farklı kılan şey, onun Farabi ile olan ilişkisidir. Kaynaklar, bu ilişki sonucunda nasıl bir etkinin ortaya çıktığını bildirmeseler de, bunu her iki şahsın eserlerinde görmek mümkündür.

Farabi'nin dilbilimine özel ilgi beslediği, Arap diline hakim olduğu ve çok güzel kul­landığı bir gerçektir. Nitekim bu durumu özellikle, Kitabu'l-Huruf5 ve el-E/ffizu'l-mus­ta'mele fi'l-mantık16 gibi eserlerinde görüyoruz. Aynca, İhsau'l- 'u/um adlı eserinde, ilimierin tasnifine ve bu tasnifteki dil ilminin önceliğine bakıldiğında, onun dil ilmine verdiği önem rahatlıkla görülebifirl7. Faril.bl, Arap diline bu ölçüde hakim olmasını İb­nu's-Serrac'a borçludur. Zira o, İbnu's-Serrac'tan dil ve nahiv dersleri almış buna karş­lık ona ınantık dersleri vermiştir.

Farabi, kendisinden önce ve sonraki filozofların aksine, dil ilmine çok önem vermiş­tir. Özellikle nahiv ile mantık arasındaki ilişki konusunda, kendisine has görüşler öne sürmüştür. İbnu's-Serrac'ın, dil ilminin yanı sıra diğer İslami ilimiere olanvukufiyeti de göz önüne alındığında onun, Farabi ile İslami ilimler arasında köprü rolü üstlendiği söy­lenilebilirlB. Nitekim Farabi, kendisinden önce var olan mantık-nahiv gerginliğinii9 gi­derme konusunda büyük gayretler sarfetmiştir. İbnu's-Serrac döneminde, mantık-nahiv tartışmalarında, üstünlük ve diğerini küçük görme problemi 'ön planda idi. Ancak o, bu tür tartışmalara girmemiş ve her birine kendine has alanlar belirleme eğiliminde olmuş­tur. Nitekim bu durumun aynısını Farabi'de de görmek mümkündür2o.

14) el-Hamevi, a.g.e., V, 341; es-Suyfiti, Buğye, l, 109.

15) el-Farabi, Ebu Nasr, Kitabu'l-huri'if, tah. Muhsin Mehdi, Dru'I-Maşrik, Beyrut, 1970.

16) el-Farabi, Ebu Nasr, Kitabu 'l-elfiizi'l-musta'mele ji'l-mantık, tah. Muhsin Mehdi, Daru'I-Maşrik, Beyrut, I 968.

17) el-Farabi, Ebu Nasr, lhsau'l- 'u/um, tah. Osan M. Emin, Mektebetu'I-Hancı, Mısır, 1931, s. 2 vd.

18) Muhsin Mehdi, el-Hurufun girişinde, s. 47.

19) Bu konudaki tartışmalar için bkz. Çıkar, Mehmet Şirin, Nahivciler ile Mantıkçı/ar Arasındaki Tar~ tışmalar, Basılmamış Doktora Tezi, İst., 2001.

20) ei-Farabl, İhsfi., s. 3 vd.

Page 5: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 179 (1, 2)

ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: İBNU'S-SERRAC VE NAHİV İLMİNDE USOL GELENEGİ --- 349

Farabi'nin İbnu's-Serrac'a yaptığı etki, anlayış kapasitesinin artması, dil mezhebi ko­nusunda bağnazlığı bırakıp karşı ekolün doğrularını kabul etmesi, eserlerinde fılozofla­nn lafızlarını ve metodlarını kullanması21 şeklinde özetlenebilir.

Farabi ile bir araya gelmeleri, İbnu's-Serrac'ı diğerlerinden ayıran tek neden değil­dir. Zira bu farklılık, yaşadığı dönemin özelliklerinden biridir. Bu özelliği öne çıkaran en önemli şey ise, nahiv çalışmalarında 'ile/, kıyas ve usule yönelik çabalara önem verilme­si ve bu konuda eserlerin yazılmasıdır22.

İbnu's-S~rr1ic'ın başlıca öğrencileri; Ebu'I-Kasım ez-Zeccacl (ö. 339), Ebu Sa'id es­Sirafı (ö. 368)23, Ebu Ali ei-Farisl (ö. 370)24, ve Ebu'I-Hasen Ali b. İsa er-Rummam (ö. 384)dir. es-Sirafı, bizzat kendisi, ei-Muberred'ten sonra nahivdeki liderliğin, ez-Zeccac ile İbn Keysan'a geçtiğini onlardan sonra da İbnu's-Serrac ve ei-Muberman'nın nahivde lider olduklarını ve bu ikisinden nahvin bir çok konularını öğrendiğini ve el-Kitab'ı oku­duğunu belirtmiştir25.

İbnu's-Serrac'ın başlıca eserleri ise şunlardır; el-UsUl fı'n-nahv, Cumeiu'I-usı1l, ei­Mu'cez, Şerhu Kitabi Sibeveyhi, ei-İştikak, İhticacu'I-kıraeti, eş-Şi'ru ve'ş-şu'ara, ei­Cümei, re-Riyah ve'I-heva ve'n-nar, el-Hattıı ve'I-hecau, ei-Muvaselat ve'I-muzakerat fı'I-ehbar26 aynca onun 'İielu'n-nahv adlı bir eserinin de olduğu zikredilmiştir27. Bu eserlerinden çok azı günümüze ulaşabilmiştir.

2. Arap Dilbilim Çalışmalarında el-UsUl Geleneği

Usul terimi ilk kez, Hz. Ali tarafından kullanılmıştır. Ebu'l-Esved ed-Dueli ile arala­nnda geçen bir diyalogta Hz. Ali; Sizin bölgenizde, dilinizde yanlış kullammlar!lahn ya­pıldığını duydum ve Arapça'nın usulüne dair bir kitap yazmak istedim28 demiştir. Hz. Ali'nin bu konuda yaptıklarına baktığımızda29 usul kelimesinin çok dar bir anlamda; ku­ral/şekil anlamında kullanıldığını söyleyebiliriz.

Daha sonra Ebu'I-Abbas Sa'leb'in, "Sibeveyhi, el-Kitab' adlı eserini Halil' b. Ah­med'in konu ve usulüne göre yazmıştır; "30 şeklindeki sözüne tanık oluyoruz. Nitekim Si­beveyhi için yapılan tanımlardan birisi de nahiv kurallarını ve usulünü toplayan kişi3 ı

21) Muhsin Mehdi, el-Hurufun girişinde, s. 46.

22) Said, Abdulvaris Mebruk, Fi /slahi'n-nahvi'l-Arab'i -dırasetun nakdiyye- Daru'l-Kalem, Kuveyt, 1985, s. 30-31.

23) İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 87.

24) İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 88.

25) es-Sirafi, a.g.e., s. ll4. 26) İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 86; el-Kıfti, a.g.e., III, 149.

27) el-Feteli, el-Usul'ün girişinde, s. 19. 28) el-Kıfti, a.g.e., I, 4.

29) Kclamın tümü üçtür; isim, fiil ve harf ... şeklindeki sözleri için bkz. el-Kıfti, a.g.e., I, 5. 30) İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 74. 31) Mes'ud,_ Fevzi, Sibeveyh: Cfuni'u'n-nahvi'I-Arabi, ei-Hey'etu'l-Mısriyyetu'I-'Amme Ii'I-Kitab,

Kahire, '1976, s. 134. ı

1-

Page 6: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 180 (1, 1)

350 1 Dr. Mehmet Şirin ÇIKAR----"---EKEV AKADEMİ DERCİSİ

şeklindedir. Bu bilgiler ışığında usul kelimesinin, o dönemde genel kural ve ilkeler an-lamında kullanıldığını söyleyebiliriz. '

Yine erken dönem için, el-Ferra'nın (ö. 207) Haddu'l-i'rabfi usuli'l-'Arabiyye adın­da bir eserinin olduğu zikredilmektedir32. el-Ferra bu eserinde, Arap dilinin bazı kural­larını belirlemiş ve konuyla ilgili bazı tanımlar yapmıştır33. Nitekim bu çalışmasından dolayı, Arap diline bir usfiVyön belirleme çabasının el-Ferra tarafından yapıldığını iddia edenler de olmuştur. Hatta burada, el-Ferra ile İbn u 's-Serrac arasında ortak bir nokta var­dır ki, o da her ikisinin, felsefe yapmak ve filozoflara ait lafızlan kullanmakla34 itharn edilmeleı'idir. Arap dilbilim tarihinde, Halil b. Ahmed ve Sibeveyhi'nin çahşmalan, var olan problem ve görüşleri toplamalderleme şeklinde nitelenirken, el-Ferra ile İbnu 's-Ser­rac'ın çalışmaları, toplanan bu dil malzemesinilkonularını delillendirrne, sebeplerini or­taya koyma ve kavrarnların tanımını yapma şeklinde35 nitelenmiştir.

İbnu's-Serrac'ın el-UsUl adlı eseri, İbn Cinnl'nin el-Hasais ya da İbnu'l-Enbari'nin Lume'l-edillefi usuli'n-nahv yahut es-Suyfitl'nin el-İktirfihfi usuli'n-nahv adlı eserleri, nahiv iliminin kaynaklarını belirleyen ve bunları kısırnlara ayıran eserler gibi değildir. Nitekim İbnu's-Serrac'ın eserine genel olarak bakıldığında, Sibeveyhi'nin eserinde da­ğınık bir şekilde bulunan konulan tanzim ettiği, konu başlıklan altında topladığı, bazı kavramların tanırnlarını yaptığı ve bunları açıkladığı görülecektir. Dolayısıyla bu eser, daha sonra şekiilenecek olan nahiv usulü ilmine bir giriş mahiyetindedir36.

Ancak bu durum İbnu's-Serrac'ın, nahiv usulü ilimindeki öneminiazaltmamaktadır. t\.ksine, yaşadığı dönem göz önüne alındığında yaptığı bu işin bir ilk olduğu ve kendin­den sonrakileri'nde zihinlerini açtığı söylenebilir. Nitekim onun, ta'lil gibi bazı konula­n37 ele alışı, nahiv usUlü ilmine bir giriş olarak kabul edilebilir. Gerçi ondan önce de bu konuda el-Mazini'nin (ö. 248 h.) 'İlelu'n-nahv adıyla eser yazdığı38 bilinmektedir. An­cak bu konu İbnu's-Serrac ile birlikte daha kapsamlı bir şekle dönüşmüş, 'illetin 'illeti­nin 'illeti şeklinde39 ikili hatta üçlü bir zincir oluşturmuştur. Nitekim bu gelenek, İbn u 's­Serrac'tan sonra da devam etmiştir, el-Muberman (ö. 345 h.) en-Nahvu'l-mecmu' 'ala'l­'ilel şeklinde eser yazmıştı.r40.

32) İbnu'n-Nedim, a.g.e., s. 92.

33) M. Ali en-Neccar, A. Yusuf Necati, Meani'l-Kur'an'ın girişinde, (Me'iini'l-Kur'an, Ebu Zekeriyya Yahya b. Ziyad el-Ferra, Daru'l-Kutub, Beyrut, 2. Baskı, 1983.); Aynca Katip Çelebi, onun Hudu­du'l-i'rab adlı bir eserinin olduğunu ve bu eserde 46 tane i'rab haddi (taıumı) yaptığını bildirmek­tedir. Bkz. Çelebi, Katib, Keşfu'z-zunun, tah. Ş. Yaltkaya, R. Bilge, Milli Eğitim Basımevi, İst., 1971. I, 635. .

34) İbnu'n-Nedim, a.g.e., 91-92.

35) Rufeyde, İbrahim Abdullah, en-Nahv ve kutubu't-tefsir, ed-Daru'I-Cemahiriyye Li'n-Neşri ve't­Tevzi' ve'I-İ'lan, 2. Baskı, Libya, 1990, I, 59.

36) Ebu'I-Mekarim, Ali, Usulu't-tejkiri'n-nahvl, Daru's-Sekafe, Beyrut, 1973. S. 4.

37) İbnu's-Serrac, ei-Usulji'n-nahv, tah. Abdulhuseyn el-Feteli, Muessesetu'r-Risale, Beyrut, 1999,4. Baskı, I, 37-38.

38) es-Suyuti, Buğye, I, 465.

39) İbnu-Serriic, a.g.e., I, 35.

40) es-Suyuti, Buğye, I, 177.

Page 7: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 180 (1, 2)

r 1

:;:ı ı

\

ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: İBNU'S-SERRAC VE NAHİV İLMİNDE USOL GELENEGİ --- 351

Bütün bunlara ilaveten, Arap dili usUlüne dair ilk kapsamlı eser yazan İbn Cinni, Bas­ra ve Kfife ekallerinin nahiv usUlü konusunda herhangi bir çalışma yapmadıklarını be­lirttikten sonra, İbnu's-Serrac'ın el-Usul adlı kitabında bu konuya az da olsa değindiği­ni belirtmektedir41. İbn Cinni'nin bu değerlendirmesi, söz konusu alanda, ilk gayretin İbn u 's-Serril.c 'tan geldiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.

3. İbnu's-Serrac'ın el-UsUl Fi'n-Nahv Adlı Eseri

İbn u 's-Serril.c' ın Arap gramerine getirdiği yenili ği açık bir şekilde anlamak için onun dönemine kadaryapılan çalışmalan tanımak gerekir. İbnu's-Serrac dönemine kadar Arap gramerinde dört tür eserin yazıldığına tanık oluyoruz. Birincisi, anlaşılması oldukça zor ve grift olmakla birlikte, tüm nahiv konularını içeren, Sibeveyhi'nin el-Kitabı, ikincisi, bazı konulan içeren, el-Mazini'nin et-Tasrif i, üçüncüsü, herhangi bir düzen ve tertib ol­maksızın çeşitli nahiv konulannın işlendiği, el-Ahfeş, el-Ferra ve ez-Zeccac'ın Meani'l­Kur'an'ı dördüncüsü ise, Emali ve mecalis kitabiarı gibi çeşitli nahiv konularının işlen­diği Sa'leb'in Mecalisi ve el-Muberred'in el-Kamil'i gibi eserlerdir42.

Aslında, Arap gramerinin tüm konularını içermekle birlikte kolaylığı amaçlayan ilk şahıs el-Muberred'tir ve bu amacını el-Muktedab adlı eserinde gerçekleştirmek istemiş­tir. Ancak el-Muberred, bu amacını gerçekleştirememiş, eserini metodik bir tertib üzeri­ne yazamadığı gibi meydana getirdiği eser sonuçta zorluk ve griftlik bakımandan el-Ki­wb"tan geri kalmamıştıı-43. Bütün bu ithamlara rağmen, el-Muktedab, başansının tartı­şılmasıyla birlikte, dilde kolaylığı ve metodu ele alma gayretinde olan ilk eser olarak da kabul edilir44. Nitekim konunun aniaşılmasına yönelik bir çaba olan tarif/tanım, Sibe­veyhi tarafından kullanılmamasına ya da çok anlaşılır bir şekilde olmamasına rağmen el­Muberred'in eserinin daha başından itibaren bunu bir metod haline getirme çabası için­de olduğuna tanık olmaktayız45. el-Muberred'in getirmiş olduğu yeniliklerin; sade ve kı­sa başlıklar kullanmak, ta'lil ve kıyasla ilgilenmekten ibaret olduğunu söyleyebiliriz.

İbnu's-Serrac'ın çalışması, tüm nahiv konularını içermekle birlikte, mantıkt bir dü­zenleme ve metodolajik bir tertib ile kendinden öncekilerden farlılık göstermektedif46. Aynca İbnu's-Serrac, metod olarak, kıyası ön plaıida tutmakta47 ve bu konuda da yeni­likler sunmaktadır. İbnu's-Serrac'ın bir dönüm ve kınlma noktası olarak kabtil edilmesi-

41) Cinni, el-Hasaisfi'l-luğa, tah. M. A. en-Neccar, el-Hey'etu'l-Mısıriyyetu'l-'Amme li'l-Kitab, Mısır, 1986, 3. Baskı, I, 2.

42) el-Muhtar, Muhammed, Tarihu 'n-nahvi'l-Arabifi'l-Maşrik ve'l-Mağrib, el-Munazzemtu'İslfuniyye · li't-Terbiyye ve'l-'Uh1m ve's-Sekafe, Fas, 1996, s. 156.

43) el-Muhtar, a.g.e., s. 157.

44) el-Udayme, el-Mutedab'ın girişinde, I, 66.

45) el-Muberred, el-Muktedab, I, 3.

46) el-Muhtar, a.g.e., s. 157.

47) es-Suyfiti, Celaluddin, el-Muzhir fi 'ilmil-/ugati ve en va 'i ha, tah. M. A. Cad u '1-Mevla, A. M. el-Be­cavi, M. Ebu'l-Fadl İbralıim, Daru'l-İhyai'l-Kutubi'l-Arabi el-Muzhir, ts., I, 232,; Dayf, Şevki, el­Medar{su'n-nahviyye, Daru'l-Ma'rife, Mısır, 1968, s. 142.

/.

Page 8: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 181 (1, 1)

352 /Dr. Mehmet Şirin ÇIKAR------EKEV AKADEMi DERCİSİ

nin nedeni, geleneksel gramer düşüncesi etkisinin devam etmesine rağmen, metoda yö­nelik ilk çalışma olarak kabul edilmesi, konulan bölümlere ayınnası, var olan problem­Ieri farklı bir şekilde açıklaması ve bütün bunlan, çağdaşı Farabi ile ilişkisi sonucunda yapmış olması48 iddiasıdır. Nitekim onun, nahivcilerin yabancı olduğu kavramlan kul­lanması bu iddialan kuvvetlendinniştif49.

İbnu's-Serıiic'ın el-Usul fi'n-nahv adlı. eseri el-Usulu'l-kebir adıyla da anılır. Çünkü onun el-Usulu's-sağir adında Cümelu'l-usUl olarak da bilinen bir eseri daha vardır. An­cak kitabın adı İbnu's-Serrac'ın da eserinin sonunda belirttiği gibi "el-Usul"dür5D. İb­nu's-Serrac'ın bu değerli eserinin ne zaman yazıldığı tam olarak bilinmese de onun en son eseri olduğu yönünde bazı işaretler bulunmaktadır51. Nitekim bu kitap hakkında: "Arap dilbilimi metodolojisini toplu halde sunan, ihtilaflı konularda başvuru kaynağı olan, ayrıca Sibeveyhi'nin ele aldığı konuları inceleyen ve sistematik hale getiren kap­samlı bir eser olduğu "52 söylenmiştir. Katib Çelebi ise, nakildeki zorluk ve ihtilaf esna­sında başvurulan bir kaynak olduğunu zikreder53. İbnu's-Serrac'ın yapmış olduğu çalış­ma daha sonraki çalışmalan fazlasıyla etkilemiştir54.

İbnu's-Serrac'ın bu eserinde el- Ahfeşu'l-Evsat (ö. 215/830)55•ın etkisi inkar edile­mez56. Basra ekolünün Sibeveyhi'den sonraki önderlerinden biri olan e-Ahfeşu'l­Evsat'la birlikte karşı ekolün görüşleri de kabul edilmeye başlanmıştır. Nitekim el-Ah­feş, hocasının aksine haditanım ve ilietle uğraşmakla temayüz etmiştir57.

Aynı dönemde yaşayan ez-Zeccaci'nin ei-Cumelji'n-ruıhv adlı eseriyle el-Usul ara­sında büyük benzerlik vardır. Her iki müellif de Arap dili konulannı başlıklar altında top­lama gayreti içindedirler58. Ancak İbu's-Serrac daha iddialıdır.

Ez-Zeccact, kendisinden önce bir çok usul kitabının yazıldığını belirtm~ktedir59. el­İdah fi 'ileli'n-nahv'ın içeriğine ve metoduna baktığımızda, ez-Zeccaci'nin daha önce

48) Bohas, Guillaume, Kouloughli, The Arabic Linguistic Tradition, Routtledge, London-Newyork, 1990,s.l0.

49) Abdulkerim M. el-Es'ed, Beyne'n-nahvi ve'l-mantık ve 'ulumi'ş-şeri'e, Daru'l-ulum, Riyad, 1983, s. 35.

50) İbnu's-Serrac, el-Usul, III, 480.

51) el-Feteli, el-Usul'ün girişinde, s. 28. 52) el-Hamevi, a.g.e., V, 342, 343. 53) Çelebi, Keşfu 'z-zunun, I, lll.

54) Bohas, a.g.e., ll.

55) Ahfeş el-Evsat, nahiv ilmini Sibeveyh'ten almıştır. Hafızası ile öne çıkmış ve mu'tezili görüşü be­nimsemiştir. Aynca onun yazdığı eserlerden birisi de el-Mekayisfi'n-nahv dır. Bkz. es-Suyuti, Buğ­ye, I, 590-91.

56) el-Kıfti, a.g.e., III, 149. 57) Şevki Dayf, el-Medarisu'n-nahviyye, Daru'l-Me'arif, Kahire, 1968, s. 95. 58) ez-Zecciici, Ebu 'I-Kasım b. İshak, el-Cumel fi 'n-nahv, tah. Ali Tevfik ei-Memed, Müessesetu'r-Ri-

sale- Daru'l-Emel, Beyrut-Ürdün, 1984. · · 59) ez-Zeccaci, el-ldah, s. 38.

Page 9: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 181 (1, 2)

1 r

l l

ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: İBNU'S-SERRA.C VE NAHİV İLMİNDE USOL GELENEGİ --- 353

yazılan nahiv kitabiarını usfil kitaplan olarak adlandırdığını ancak, ortaya atılan düşün­celerin ve yapılan tanımlann s~beblerini sorgularlığından kendi eserini diğerlerinden ay­rı tuttuğunu görmekteyiz ..

4. İbnu's-Serrac'ın Getirdiği Yenilikler

İbnu's-Serrac'ın getirdiği yenilikleri daha iyi anlayabilmek için kendisinden önceki temel eser olan el-Kitab ile aralanndaJci farklan ortaya koymak gerekir.

Sibeveyhi'nin el-Kitabı, bir çok yönden dil bilgilerini toplayan bir Arap dili ansiklo­pedisi60 olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Sibeveyhi'nin meydana getirdiği eser, o dö­nem için çok büyük bir başanydı. Ondan sonra nahiv ilminde büyük bir eser yavnak is­teyen utanszn61 şeklindeki sözler de bu başanyı vurgulamaktadır. Sibeveyhi'nin eseri, kendi zamanına kadar olan dönemdeki dil ile ilgili konulannı toplamayı ve derlerneyi amaçlayan bir çalışma olduğundan62 her hangi bir metod kullanmadığı hemen anlaşıl­maktadır. Zira konular çok dağınık ve grift bir duruİndadır63. Bu karmaşık durumu orta­dan kaldırmak ve aniaşılmasını sağlamak için, erken dönernden itibaren eserler yazılmış­tır. Bunların başında, el-Cermi (ö. 225)'nin Garibu Kitabi Sibeveyhi daha sonra ise es­Sirafi'nin el-Medhal ila Kitabi Sibeveyhi ve er-Rurnrnani'nin Ağradu Kitabi Sibeveyhi adlı eserleri64 gelmektedir.

Sibeveyhi'ten hemen sonra başlayan ve asırlarca süren geleneğe göre her nahivci mutlaka cl-Kitahı okumak zorundaydı. Hatta okuduJ..'tan sonra bu eseri kendisinden son­ra gelenlere de okutınası gerekrnekteydi. Nitekim İbnu's-Serrac da bu geleneğe bağlı kalmış, el-Kitab'ı, el-Muberred'ten okumuş ve öğrencilerine okutrnuştur.

İbnu's-Serrac'ın eserine baktığımızda, Arap dilinde var olan problemlere hakim ve hangi problernin hangi konu başlığı altında ele alınabileceğini bilen bir üslub ile karşı­laşmaktayız. Buna karşılık Sibeveyhi'de, konu başlıklan çok net olmadığı gibi aynı ka­tıpta da bir süreklilik yoktur.

Sibeveyhi'den sonra gelenler, dil konulannı aktaran kaynaklan zikretrnekten ziya­de, konuyu bir problem olarak ele almış ve var olan problemleri bir metoda bağlama üze­rinde yoğunlaşmışlardır ki, bu çabayı gösterenierin başında, daha önce belirttiğimiz gi­bi, İbn u 's-Serrac gelmektedir.

Sibeveyhi, kurallan, özellikle Araplann kullanımianna göre belirlediğinden65, dili belli bir kural içine sokmaktan ziyade Araplann çoğunluğu tarafından kullanılanı ve fa-

60) Nuzar, Huseyn Ahmed, el-Melınecu'l-vasfiyyu fi kitabi Sibeveylı, Ciiıni'etu Karyunus, Bingazi, 1996, s. 64.

61) Bkz. Abdusselam Harun, el-Kitab'ın girişinde, I, 21.

62) Sibeveyh'in kullandığı metot hakkında geniş bilgi için bkz. Fevzi Mes'ud, Sibeveylı: Ciimi'u'n-nalıvi'l-Arabi, el-Hey'etu'l-Mısriyyetu'l' Amme li'l-Kitab, Kahire, 1976, s. 34 vd.

63) el-Muhtar, Tarilıu'n-nalıvi'l-Arabi, s. 83.

64) Sa'id, Abdulvaris Mebruk, a.g.e., s, 41. 65) Sibeveyb, a.g.e., I, 334, 430.

\'

1-

Page 10: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 182 (1, 1)

354 /Dr. Mehmet Şirin ÇIKAR------EKEV AKADEMİ DERGİS.

sih olanı bir kural olarak gönne eğilimindedir ki, bu durum onun mi'yari (nonnative) biı metod değil. vasfi (descriptive) bir metod benimsediğini göstennektedU-66. Dolayısıylf onun temel kaynağı sema'/duyma dır67. Gerçi o, kıyası da kullanmıştır, ama onun kul­-landığı kıyas tamamen tabii ve basit bir kıyastır68.

Sibeveyhi, uzun bir dönem tartışılmadan aynen kabul edildi. Ancak el-Muberred il~ beraber Sibeveyhi'ye karşı mensubu olduğu Basra ekolünden bile muhalif fikirleı çıkmaya başladı69. el-Muberred ile birlikte, daha önceki dilcilerin savundukları baz fiKirlere ve takib edilen yönteme de eleştiriler yöneltilmiştir. Bu eleştiriler, yazılar eserlerde düzensizlik, gereksiz uzatma, dildeki _donukluk70 gibi konularda yoğunlaş· mıştır.

İbnu's-Serrac'ın eserindeki, en önemli metodolajik gayret onun, Arap gramerin gruplandınna çabasıdır. el-Usule bakıldığında, önce merfuat, sonra mansubat, mecrurat tevabi', fiili n as b ve cezm eden edatlar ve daha sonra da takdim ve te 'h ir konusunda öze bir bab işlendikten sonra, sarf konulan ele alınarak kitabın bitirildiği görülür. İbnu's-Ser· rac'ın, el-Kitab ve el-Muktedab başta olmak üzere kendinden önceki eseriere vakıf ol· ması kendisine bu yönde çalışma için bir fırsat venniştir;

İbnu's-Serrac ile Sibeveyhi arasındaki farklılık daha eserlerinin girişinde kendin göstennektedir. Her iki yazar da kelimenin taksimi ile başlamaktadırlar. Ancak kullan· dıklan terimlerfark1ıdır. Sibeveyhi el-kelime'nin çoğultı olan el-kelim'u kullanırken. İb· nu's-Serrac, masdar olan el-kelam'ı kullanmaktadır. İbnu's-Serrac burada hocası el-Mu· berred'i takip etrniştir71.

Aynı farklılık taksimin kısımlannı tanımlamada da görülmektedir. Sibeveyhi isin için harhangi bir tanımlama yapmazken, İbnu's~Serrac net bir tanımlama yapmaktadır İbnu's-Serrac, yaptığı tanımı da açıklamakta ve bu tanımda var olabilecek sorunlan V(

şüpheleri giderici açıklamalarda da bulunmaktadır72.

İbnu's-Serrac, tanımında özellikle somut ve soyuta vurgu yaparken Sibeveyhi'nir verdiği örnekler sadece somuta yöneliktir. Aynca İbnu's-Serrac'ın tanımında, zamandar bağımsızlık söz konusudur73. Buna ilaveten o, Sibeveyhi'den farklı olarak bir kelimenir isim olup olmadığının nasıl bilinebileceği konusunda da bazı bilgiler vennektedir74.

66) Nuzar, a.g.e., s. 75.

67) N uzar a.g.e., s. 38.

68) Nuzar, a.g.e., s. 72. 69) İgnace Goldziher, Klasik Arap Literatürü, Çev. A. Yüksel, R. Er, imaj Yayınlan, Ankara, 1993, s

77.

70) Sa'id, Abdulvaris Mebruk, a.g.e., s. 23-27.

71) e1-Muberred, ei-Muktedab, I, 3.

72) İbnu's-Serriıc, el-Usul, I, 36-37.

73) İbn u 's-Serriıc, el-Usul, I, 36.

74) İbnu's-Serriıc, el-Usul, I, 37-38.

Page 11: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 182 (1, 2)

ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: İBNU'S-SERRAC VE NAHİV İLMİNDE USOL GELENEGİ --- 355

Fiil konusundaki farklar da çok barizdir. Sibeveyhi'ye göre fiil, mastar'dan alınma­dır ve zamanla ilgilidir75. İbnu's-Serrac ise fiili kelime olarak tanımlanmakta76 ancak bütün fiilerin mastardan alındığını da belirtmektedir77. Bir diğer fark ise Sibeveyhi'de üç zaman net değil iken İbnu's-:Serrac'ta bu nettir.

Tanımlar konusunda çok titiz davranmamak, tam açıklayıcı tanımdan ziyade örnek kullanmaya ağırlık vermek, İbnu's-Serrac öncesi dönemlerin bir özelliğiydi. Onun döne­miyle birlikte bu durum tamamen değişmiştir. Nitekim, ez-Zeccaci, tanırnın tanımını (haddin haddini)18 yapmış ve bu durum mantıktaki tanıma benzerlik arzetmiştir. Bu du­rumda, İbn u 's-Serrac' ın, Farabi'den mantık dersleri almış olmasının etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Bir başka farklılık da mef'ullere yaklaşımdır; Sibeveyhi hem fiil ve hem defailin bir, iki, üç mef'ul alabileceğini söylerken79 İbnu's-Serrac, mef'ul alma eylemini sadece fi­ile hasretmiştir80.

Sibeveyhi haber yerine musned kavramını kullanmaktadır. Mubteda ve haber konu­sunu musned ve.musnedım ileh babı şeklinde tanımlayan Sibeveyhi'ye göre bunlar bir­birinden aynlmaz ve konuşan kişi mutlaka bu ikisinden faydalanmak zorundadır. Birin­cisine mubteda derken, ikincisine onun üzerine kurulan isim demektedir81. Sibevey­hi'nin burada vurguladığı konulardan birisi de ilk ismin mubteda olması için kendisin­den önce nasb edatL.ı.nmn gelmemiş olması ~arttır.

Ancak bu durum İbnu's-Serrac'ta farklılık arzetmektedir. Zira İbnu's-Serrac, mubte­da ve.haber terimlerini kullanmaktadır. Onun konuya yaklaşımı da Sibeveyhi'den fark­lıdır. İbnu 's-Serrac, daha ziyade sıdk/doğnı ve kizb/yanlış terimlerini ön plana çıkarmak­tadır82. Çünkü haber ile dinleyen, bir anlama kavuşur ve mubteda da bununla anlamlı bir söz, bir cümle olur. Dolayısıyla haberle birlikte sidk ya da kizb meydana gelir ve bu sidk ve kizb haberde gerçekleşir83.

Aralanndaki bir başka fark ise, Sibeveyhi'nin, izafet olarak isirnlendirdiği şeyi84 İb­nu's-Serrac nisbet diye adlandırmaktadır85. Bu, daha sonra nisbet yası olarak da meşhur olan nisbettir.

75) Sibeveyh, a.g.e., I, 12. 76) İbnu's-Serriic, el-Usul, I, 38.

· 77) İbn u 's-Serriic, el-Usul, I, 40. 78) ez-Zecc1ici, el-ldah, s. 46.

79) Sibeveyh, a.g.e., I, 33 vd.

80) İbn u 's-Serriic, el-Usul, I, 177 vd.

81) Sibeveyh, a.g.e., I, 23.

82) İbnu's-Serriic, el-Usul, I, 62 83) İbnu's-Serrac, el-Usul, I, 62. 84) Sibeveyh, a.g.e., III, 335 ? 85) İbn u 's-~errac, el-Usul, III, 63.

!.

Page 12: ARAP DİLBİLİMİNDE KIRILMA NOKTASI: VE NAHİV İLMİNDE USUL ...isamveri.org/pdfdrg/D01777/2004_20/2004_20_CIKARMS.pdf · nu as-Sarrô.j took logic lessm:ıs from al-Farabi so

D01777c8s20y2004.pdf 24.02.2010 16:59:37 Page 183 (1, 1)

356 /Dr. Mehmet Şirin ÇIKAR------EKEV AKADEMİ DERCİSİ

İlietin illeti şeklinde bir tasnifi ilk kez İbnu's-Serrac'ta görüyoruz86. Nitekim o, ille­ti ikiye ayınruş ve bir illet tanımı yapmıştır87. Ondan sonra da illet, öncekinden başka bir mecraya girmiştir. Nitekim çağdaşı ez-Zeccaci, el~idahfi ile/i nahv adlı bir eser yaz­mıştır. İbn Cinni ile birlikte bu konu, bir metoda dönüşmüş ve Arap dili çalışmalannda vazgeçilmez bir yöntem olmuştur88.

İbnu's-Serrac'ı diğer nahiv alimlerinden ayran ve kendisine özgü olan bazı konular şöyle sıralanabilir; Lernma zarftır, ismifaiZ teki/dir, me'a isimdir, ism-i işaret marifelerin en bilinenidir, leyse harftir fiil değildir, imma atıf harfi değildir89.

Sonuç Yerine

Arap Dilbilim çalışmalan, Sibeveyhi 'den önce başlamış, ancak onun döneminde ve onunla birlikte bu konuda yapılanlar bir eserde toplanmıştır. Sibeveyhi'nin büyük gay­retler sonucunda meydana getirdiği muazzam eseri, uzun bir süre Arap Dilbilimiyle ilgi­lenen dilcilerin baş yapıtı olınuş ve mutlaka okunınası ve okurulması gerekmiştir. Daha sonra, bu eserin okunmasıyla birlikte bazı görüşlerine k. ·şı sesler yükselmeye başlamış­tır. Özellikle el-Müberred ile birlikte, bizzat Basra dil ekolü içinden Sibeveyhi'nin gö­rüşlerini reddeden eserler yazılmıştır.

Ne var ki, Sibeveyhi'nin eserindeki metodaljik sorunlar uzun bir süre göz ardı edil­miştir. Sonralan el-Kitap'taki kapalılıklan gidenne ve açıklama yapma ihtiyacı duyan eserler vazılmıstır. . . .

İşte bu ihtiyacı gidenne bağlamında, İbnu's-Serrac ile birlikte Arap Dilbilimi çalış­malannda yeni bir süreç başlamıştır. Dil çalışmalanndaki kapalılık ve griftlik ile birlik­te düzen ve metot da sorgulanmaya başlamıştır.

İbnu's-Serrac'ı kendisinden öncekilerden ayıran temel özelliği onun Farabi ile olan ilişkisidir. İbnu's-Serrac, Farabi'den almış olduğu mantık derslerinin etkisiyle nahiv il­mine yeni bir metod ve yön venne çabası içine girmiştir. Nitekim İbnu's-Serrac, göster­diği bu çaba ve meydana getirdiği eser/ler sonucunda, Arap nahvi başı boş idi, İbnu :V­Serrô.c buna bir yön verdi, övgüsüne mazhar olmayı hakketmiştir.

86) er-Racihi, Abduh, en-Nahvu'l-Arabi ve'd-dersu'l-hadis, Daru'n-Nahdati'-Arabiyye; Beyrut, 1986, 5.83.

87) İbnu's-Semi.c, el-Usul, I, 35.

88) er-Racihi, a.g.e., s. 84-85.

89) el-Feteli, el~ Usul'ün girişinde, I, 25 vd.