“avrupa birliği ortak tarım politikası ve türkiye ve...

85
Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası, Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Yaş Meyve Sebze Piyasası’nın Değerlendirilmesi Bu proje AB tarafından fonlonmaktadır. This project is funded by the EU. Bu çalışma Kumluca Belediyesi’nin Sivil Toplum Diyaloğu II: Tarım ve Balıkçılık destek programı altında Avrupa Komisyonu eş-finansmanı ile yürüttüğü TR0703.01-02/52 referans kodlu “Akdeniz’in Kalbinde Yaş Meyve Sebze Pazarlama” projesi kapsamında hazırlanmıştır.

Upload: others

Post on 03-Feb-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası,

Türkiye ve Avrupa Birliği’nde

Yaş Meyve Sebze Piyasası’nın

Değerlendirilmesi

Bu proje AB tarafından fonlonmaktadır.This project is funded by the EU.

Bu çalışma Kumluca Belediyesi’nin Sivil Toplum Diyaloğu II: Tarım ve Balıkçılık destek programı altında Avrupa Komisyonu eş-�nansmanı ile yürüttüğü TR0703.01-02/52 referans kodlu “Akdeniz’in Kalbinde Yaş Meyve Sebze Pazarlama” projesi kapsamında hazırlanmıştır.

Page 2: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

1

TEMMUZ 2012

Page 3: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

2

Hazırlayanlar

Prof. Dr. Cengiz Sayın Öğretim Üyesi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Öğr. Gör. Dr. R. Figen Ceylan

Öğretim Görevlisi, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu

Öğr. Gör. Meral Özalp

Öğretim Görevlisi, Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksekokulu

Yrd. Doç. Dr. M. Nisa Mencet Yelboğa

Öğretim Üyesi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Hazırlık ve Baskı Aydın ÖZALİT Antalya Bu çalışma Kumluca Belediyesi’nin Sivil Toplum Diyaloğu II: Tarım ve Balıkçılık

destek programı altında Avrupa Komisyonu eş-finansmanı ile yürüttüğü TR0703.01-02/52 referans kodlu “Akdeniz’in Kalbinde Yaş Meyve Sebze Pazarlama” projesi kapsamında hazırlanmıştır.

Page 4: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

3

Bu yayın, Avrupa Birliği finansal desteği ile hazırlanmıştır. Kitabın içeriğinden

yalnızca Kumluca Belediyesi ve araştırma ekibi sorumlu olup, içerik hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.

Page 5: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

4

YÖNETİCİ ÖZETİ

Bu çalışma Kumluca Belediyesi’nin Sivil Toplum Diyaloğu II: Tarım ve Balıkçılık destek programı altında Avrupa Komisyonu eş-finansmanı ile yürüttüğü TR0703.01-02/52 referans kodlu “Akdeniz’in Kalbinde Yaş Meyve Sebze Pazarlama” projesi kapsamında hazırlanmıştır. Proje’de Bulgaristan’dan Sivil Toplumun Sürdürülebilir Kalkınması Derneği ortak, Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (APGEM), Akdeniz Üniversitesi Kumluca Meslek Yüksek Okulu, Antalya İl Tarım Müdürlüğü iştirakçi olarak yer almaktadır.

Projenin nihai hedefi, Türkiye’deki mevcut yaş meyve sebze pazarlama sisteminin AB ile uyumluluğunu arttırabilmek için; bilgi ve yayım teşebbüsleri ile Türkiye’deki yaş meyve sebze pazarlama sistemi ile Avrupa Birliği’nde yürürlükte olan sistemin karşılaştırılarak araştırılması ve tabanda bilgilendirme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesidir. Projenin bir çıktısı olarak bu yayının hazırlanmasındaki temel hedef, AB ve Türkiye’de yaş meyve sebze piyasalarında mevcut uygulama ve düzenlemelerin incelenerek ve değerlendirilerek, bilgilendirme faaliyetlerinde önemli bir araç olarak kullanılmasıdır.

Bu çalışma hem alanda çalışan akademisyenler için yönlendirici bir kaynak hem de ülkemizin önemli yaş meyve sebze üretim ve ticaret merkezlerinden olan Kumluca’da yer alan sektör profesyonelleri için bir referans olarak kullanılmak üzere hazırlanmıştır.

Yayının hazırlığı ve projenin gerçekleştirilmesinde sağlanan mali destek nedeniyle Avrupa Komisyonu ve Tarım ve Balıkçılık hibe programının Türkiye yöneticilerine, proje kapsamında sağlanan bilimsel ve teknik destek için de Akdeniz Üniversitesi’nin ilgili tüm birimlerine teşekkür ederiz.

Page 6: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

5

EXECUTIVE SUMMARY

This study has been prepared in the scope of project entitled “Fresh Fruits and Vegetables Marketing in the Hearth of Mediterranean” with reference of TR0703.01-02/52 which is managed by Kumluca Municipality with European Commission co-finance under Civil Society Dialogu II: Agriculture and Fisheries grant programme. Club Sustainable Development of Civil Society from Bulgaria is the partner of the project, while Akdeniz University Project Development, Application and Research Centre, Akdeniz University Kumluca Vocational College and Antalya Provincial Directorate of Agriculture are associates of the project.

The overall objective of the project is to compare and search fresh fruits and vegetables marketing system in Turkey and that of the European Union and to execute of base level information activities through extension in order to increase compatibility of fresh fruits and vegetables marketing system in Turkey with the EU. The main objective of preparation of this publication as an output of the project is to search and assess existing implementations and regulations in fresh fruits and vegetables markets in the EU and Turkey and to use it as an important tool in information and extension activities.

This publication is prepared as both a directive source for academicians working in the field and for to be used as a reference by sector professionals residing in Kumluca, in one of the most important fresh fruits and vegetables production and marketing centres of our country.

We would like to thank European Commission and directors of Agriculture and Fisheries grant programme in Turkey for the financial support provided for preparation of the publication and for execution of the project and rlevant units of Akdeniz University for scientific and technical assistance provided in the scope of the project.

Page 7: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

6

ÖNSÖZ Kumluca Belediyesi, bölgeye ve bölgede ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesine

katkı sağlama çalışmalarını hem uygulamada hem de teorik düzeyde özveriyle sürdürmektedir. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti finansal desteği ile sürdürmüş olduğumuz Akdeniz’in Kalbinde Yaş Meyve Sebze Pazarlama projesi bu çalışmalara eğitim ve araştırma faaliyetleri ile katkıda bulunma adına 2011 yılı Nisan ayında uygulamaya koyduğumuz bir uluslararası işbirliği çalışmasıdır. Bu proje kapsamında hem Bulgaristan ile karşılıklı deneyim paylaşımı ve saha inceleme ziyaretleri gerçekleştirdik, hem de Gıda. Tarım ve Hayvancılık Antalya İl Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi desteği ile çiftçilerimize ve pazarlama aracılarına teorik ve uygulamaya yönelik bilgi aktarımı çalışmalarının organizasyonunu üstlendik. Projemiz ilçemizde uluslararası işbirliklerini geliştirmeye yönelik bir adım olduğu kadar bilimsel bilginin Kumluca tarım sektörünün tarafları ile paylaşımına da zemin oluşturmuştur.

Bu yayın, Akdeniz’in Kalbinde Yaş Meyve Sebze Pazarlama projesi kapsamında Kumluca’da tarım sektörünün tüm tarafları, tarım ve tarım ticaretinin uluslararası entegrasyonlar çerçevesinde geliştirilmesi yönünde faaliyet gösteren araştırmacılara katkı sağlamak üzere hazırlanmıştır. Projemizin bu yayın ile tamamlanması Kumluca Belediyesi’nin ekonomik ve sosyal kalkınmaya bakış açısının derinleştiğinin ve Türkiye’nin bir tarım kenti olan Kumluca’da bilinçlenme yönünde atılan her adımın ülke geneline de katkı sağlayacağı bilincinin bizlere yol gösterici olduğunun bir kanıtıdır.

Yapılan çalışmanın öneminin tarihi süreç içerisinde daha iyi anlaşılacağı inancı ile; bu yayının alandaki tüm araştırmacılara ve tarım sektörünün temsilcilerine katkı sağlamasını temenni eder, çalışmanın tamamlanmasında emeği geçen herkese Kumluca Belediyesi adına teşekkürlerimi sunarım.

13.07.2012

Hüsamettin ÇETİNKAYA

Kumluca Belediye Başkanı

Page 8: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

7

Sivil Toplumun Sürdürülebilir Kalkınması Derneği Bulgaristan’ın en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olarak uluslararası kalkınma projelerine bilgi ve deneyimlerini aktarmakta ve işbirliklerine taraf olmaktadır. Kumluca Belediyesi ile Sivil Toplum Diyaloğu II programı kapsamında kurduğumuz işbirliği de benzer bir bakış açısından doğmuştur. Çalışma kapsamında Türkiye’de pazarın geliştirilmesi ile ilgili deneyimlerden kurumsal olarak hem istifade ettik hem de Türkiye ve Bulgaristan’da Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve politikanın pratik uygulamaları ile ilgili bilgi paylaşımlarında bulunduk. Projenin nihai çıktısı olan bu çalışma ise hem Türkiye’de akademisyenler ve araştırmacılara güncel bilgi hem de çevirisi yapılarak uluslararası literatüre katkı sağlayacak niteliktedir. Bu çalışmanın ilgili tüm taraflara faydalı olmasını diler, Türkiye ve başta Kumluca Belediyesi olmak üzere işbirliği içinde olduğumuz kurumlarla ortak çalışmalarımıza devam edeceğimizi beyan etmekten mutluluk duyarız.

Prof. Dr. Lucia ILLIEVA

Sivil Toplumun Sürdürülebilir Kalkınması Derneği

Page 9: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

8

Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (APGEM), üniversitemizin “bilimsel bilgi birikiminin kamu yararına toplumsal yaşama aktarılması” misyonuna paralel olarak, sosyal, kültürel ve teknolojik kalkınmaya dönük üretilen projelerin kaliteli koordinasyon hizmetleri ile geliştirilmesini hedeflemektedir. Bu misyon çerçevesinde APGEM, Kumluca Belediyesi’nin Sivil Toplum Diyaloğu II: Tarım ve Balıkçılık destek programı altında Avrupa Komisyonu eş-finansmanı ile yürüttüğü TR0703.01-02/52 referans kodlu “Akdeniz’in Kalbinde Yaş meyve Sebze Pazarlama” projesine destek sağlamaktadır.

Türkiye’deki yaş meyve sebze piyasa sisteminin ve sistemin temel sıkıntılarının ve yerli ve yabancı uzmanların işbirliği ile AB’deki yaş meyve sebze sisteminin Türkiye’ye adaptasyonunun araştırılması, karşılıklı ziyaretler ve temaslarla bilgi paylaşımını hedefleyen proje, Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde zayıf yönlerinin ortaya çıkarılması ve alınacak önlemlerin kapsamının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bu doğrultuda yayına hazırlanan “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Yaş Meyve Sebze Piyasası’nın Değerlendirilmesi” kitabı, projenin temel araştırma bulgularının paylaşılması ile projenin temel hedeflerine doğrudan katkı sağlayacaktır.

Prof.Dr. Cengiz Sayın

Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve

Araştırma Merkezi Müdürü

Page 10: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

9

Antalya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, insanımızın güvenilir gıda ile buluşmasını sağlamak amacıyla, hayvan ve bitki sağlığını hedef alarak üretimde verimliliği arttıran, etkin bir eğitim ve yayım programı uygulayan, doğal dengeyi koruyan, adil, katılımcı, şeffaf, güvenilir ve hesap verebilir bir anlayışla takım ruhu içerisinde sürdürülebilir tarım politikalarımızı uygulamaya çalışmaktadır. Modern teknolojiyi kullanarak, sürdürülebilir, çevreye duyarlı, tarım-sanayi entegrasyonunu sağlayan, insan odaklı, küreselleşme olgusunun farkında ve değişime uyumlu, ulaşılabilir, hizmette kaliteyi ön planda tutan yetkin bir kurum olmayı hedeflemektedir.

Kumluca Belediyesi tarafından kurumumuzun da desteği ile yürütülen “Akdeniz’in Kalbinde Yaş Meyve ve Sebze Pazarlama” projesi İl Müdürlüğümüzün çalışma programı ve hedeflerine ulaşmasında, üreticilerimizin AB Programını algılamasında çok büyük katkı sağlamıştır.

Proje ile Türkiye’deki mevcut Taze Meyve ve Sebze Pazarlama sisteminin AB ile uyumluluğunu artırabilmek için, bilgi ve yayım kuruluşları ile Türkiye’deki Taze Meyve Sebze Pazarlama Sistemi ile Avrupa Birliği’ndeki Sistemin karşılaştırılarak araştırılması ve anlaşılması amaçlanmıştır.

Bedrullah ERÇİN

Antalya Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür V.

Page 11: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

10

İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ .................................................................................................. 4

EXECUTIVE SUMMARY ...................................................................................... 5

ÖNSÖZ ...................................................................................................................... 6

İÇİNDEKİLER ....................................................................................................... 10

ÇİZELGELER DİZİNİ .......................................................................................... 12

ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................................................ 13

1. GİRİŞ ............................................................................................................... 14

2. AVRUPA BİRLİĞİ’ NDE İZLENEN TARIM POLİTİKALARI ............. 16

2.1. Avrupa Birliği OTP Uygulamalarına Genel Bakış ...................................... 16

2.2. Reform Arayışları ve Gündem 2000’den Günümüze OTP ......................... 18

2.3. OTP’de 2013 Sonrası Reform Arayışları ve Gelecek Beklentileri ............. 22

2.3.1. Ortak Tarım Politikası 2013 Sonrası Araçları .................................................. 23

2.3.2. OTP’nin 2013 Sonrası Finansmanı ................................................................... 25

2.4. İstatistiklerle Ortak Tarım Politikası ........................................................... 26

2.5. Avrupa Birliği Üyesi ve Aday Ülkelerde Tarım Sektörü ............................ 27

2.5.1. Tarımsal Gelir ve Tarımın Ekonomideki Yeri .................................................. 28

2.5.2. Tarımda Yapısal Göstergeler ............................................................................ 30

2.5.3. Tarım Ticareti ................................................................................................... 31

3. AB YAŞ MEYVE SEBZE PİYASA DÜZENLEMELERİ .......................... 33

3.1. Yasal Yapılanmalar ve Mevcut Uygulamalar .............................................. 33

3.1.1. Yaş Meyve ve Sebze OPD İlişkin Yönetmelik (2200/96) Genel Kapsamı ...... 34

3.2. Yaş Meyve Sebze Ortak Piyasa Düzenlemesinde 2007 Reformu ............... 40

3.3. Yaş Meyve ve Sebze Düzenlemesini Etkileyen Diğer Konular ................... 49

3.3.1. OTP Reformu Kapsamında Tek Ödeme Planı ve Yaş Meyve ve Sebzeye Yansımalar ............................................................................................................. 49

3.3.2. Çapraz Uyum .................................................................................................... 50

3.4. AB Tarım Bütçesi, Yaş Meyve ve Sebzenin Finansmanı ............................ 50

3.5. Avrupa Birliği Yaş Meyve ve Sebze Pazarlama Yapısı ............................... 52

3.5.1. Pazarlama Standartları ve Kanalları ................................................................. 52

3.5.2. Yaş Meyve ve Sebzede Fiyat Oluşumu ............................................................ 54

Page 12: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

11

3.5.3. Yaş Meyve ve Sebzede Kalite Sağlık Düzenlemeleri ve Gelecek Beklentileri 55

3.6. Avrupa Birliği’nde Üretici Örgütleri ............................................................ 57

4. TÜRKİYE’DE İZLENEN YAŞ MEYVE SEBZE POLİTİKALARI ........ 60

4.1. Üretici Örgütlenmesi ...................................................................................... 60

4.1.1. Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu ................................................................... 61

4.1.2. Özel Tarımsal Danışmanlık .............................................................................. 62

4.2. YMS Sektöründe Pazarlama ve Fiyat Oluşumu .......................................... 65

4.2.1. Hal Sisteminin Temel Prensipleri ve Uygulamalar .......................................... 67

4.2.2. Eski Toptancı Hal Sisteminde Aksayan Taraflar ve Sorun Alanları ................ 70

4.3. YMS Pazarlama Kanalları ............................................................................ 73

4.4. Gıda Güvenliği Düzenlemeleri ve İzlenebilirlik ........................................... 75

4.5. Türkiye’de Uygulanan Politikaların AB’ye göre Değerlendirilmesi ......... 76

5. SONUÇ ............................................................................................................ 77

6. KAYNAKÇA ................................................................................................... 80

Page 13: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

12

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 2.1. AB Ortak Piyasa Düzeni’ne dahil ürün grupları ........ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.2. AB OTP Reform Süreçleri ve Temel Amaçlar ............ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.3. Geçmişten Günümüze OTP Reformları Kapsamı ........ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.4. Gündem 2000’e kadar gerçekleştirilen reformlar kapsamındaki ürünler Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.5. Gündem 2000 reformuna neden olan başlıca etkenler . Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.6. AB finansal programı (2014-20) (2011 sabit fiyatları) Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.7. Tarımsal ekonomik göstergeler (milyon Euro) (2005 sabit fiyatları)Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.8. AB15, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Geliri (milyon Euro, temel üretici fiyatları ................................................................ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.9. Beşinci Genişlemede Katılan 12 Ülkenin Toplam Bitkisel ve Hayvansal Üretim Geliri (milyon Euro, temel üretici fiyatları)Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.10. AB15’in Seçilmiş Yıllarda Tarımsal Sanayi Geliri (milyon 1.000 Euro, temel üretici fiyatları ile) ..................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.11. Beşinci Genişlemede Katılan 12 Ülkenin Tarımsal Sanayi Geliri (milyon Euro, temel üretici fiyatları) ................................ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 2.12. Türkiye’de Tarımın GSYH’a Katkısı (1998 fiyatları- 000 TL)Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.1. AB Yaş Meyve ve Sebze OPD Kapsamındaki Ürün Grupları ve Yasal Yapı Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.2. İşletme Programları İle Üretici Organizasyonları ........ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.3. AB geri çekme ödemeleri (2200/96 yönetmelik) (milyon €) .. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.4. AB Geri Çekme Ödemeleri (Milyon €) ........................ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.5. Avrupa Birliği Ülkelerine Uygulanan Asgari Birim Giriş Fiyat Listesi (2007) .................................................................. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.6. AB ve Türkiye’nin Uyguladıkları Vergiler .................. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Page 14: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

13

Çizelge 3.7. AB İhracat İadeleri (Milyon €) ....... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.8. Pazardan Ürün Geri Çekme İçin Ürünlere Ödenen Azami Destek Miktarı Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.9. Üretici Örgütlerinin Yatırım fonuna ilişkin ilk üç yıllık katkılarıHata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.10. Tek Ödeme Planında Ülkelere Göre Ulusal Bütçe Ödemeleri (Milyon €) Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.11. Taze ve İşlenmiş Meyve ve Sebzeler 2005 Bütçesi (€)Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.12. AB’nde Bazı Tarım Ürünlerinin Pazarda Olmadığı DönemlerHata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.13. AB’nde Çiftçi Örgütü Sınıflandırması ....................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 3.14. AB Üretici Organizasyonları ve Üretici Gruplarının Tanınması Kriterleri Yönetmeliğinde Yer Alan Başlıca Konular ...................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 4.1. Türkiye’de Yaş Meyve Sebze Ürüne Göre Üretici Birlikleri . Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 4.2. Toptancı Halinde Ürün Satış Bedelinden Yapılan Yasal Kesinti Oranı (%) Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 4.3. Hal Yasası, İlgili Yönetmelik ve Tebliğler .................. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 4.4. Yeni Hal Yasası (5957) Kapsamı .... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 4.5. Yaş Meyve ve Sebzede Gıda Güvenliği Düzenlemeleri (2010 öncesi) Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Çizelge 4.6. Türkiye Uygulamalarının AB İle Karşılaştırılması ...... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 2.1. AB OTP işleyiş yapısı ......................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Şekil 2.2. AB25 Tarım Ticaret Dengesi Değişimi (milyon Euro) .... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Şekil 3.1. AB’nde Yaş Meyve ve Sebze Dağıtım Ağı ..................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Page 15: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

14

Şekil 4.1. Antalya ilindeki özel tarım danışmanı çeşitleri ................ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Şekil 4.2. Antalya Turunçgil Pazarlama Kanalı (Sayın ve Akkaya, 2004) . Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Şekil 4.3. Antalya Sebze Pazarlama Kanalı (Sayın ve Akkaya, 2004)Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

1. GİRİŞ

AB ortak tarım politikası özellikle 1992 yılından itibaren pek çok kez reforma uğramıştır. Günümüzde OTP, AB’de sürdürülebilir tarımsal üretimin sağlanması amacına yönelik piyasa odaklı tarımsal üretimi destekleyen, kırsal kalkınma politikalarına ve çevre koruma konularına önem veren çok fonksiyonlu bir politikaya dönüşmüştür. Son yıllarda AB’nin temel hedefi sürdürülebilir kalkınmaya odaklanmış ve farklı hedeflere yönelik kullanılan politika araçları değişmiştir. OTP enstrümanları piyasa fiyatlarını destekleme araçlarından çevre koruma önlemleri ile birlikte üretici gelirlerinin arttırılması ve kırsal kalkınmaya yönelik araçlara doğru yönelmiştir. (d’Oultremont, 2011)

İklim değişikliği, bitki ve hayvan türlerindeki kayıplar, su sorunu, toplumsal gereksinimler ve dünya ekonomisine odaklı bir tarım, bazı kırsal bölgelerde artan işsizlik oranı ve tarım krizleri sebebi ile Avrupa Birliği’nin alacağı her türlü reform önlemi küresel sonuçlar doğuracak niteliktedir. Bu nedenle AB’de Ortak Tarım Politikası temelinde gerçekleştirilen reformların ve yeni düzenlemelerin takip edilmesi Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde üzerinde durulması gereken bir konudur.

Temelde “Ortak Pazar” kurulması esasına dayanan OTP kapsamında tarımsal ürünler için üretim ve pazarlama koşulları dikkate alınarak Ortak Piyasa Düzenlemeleri oluşturulmuştur. Söz konusu piyasa düzenleri; fiyat ve müdahale, topluluk içi serbest

Page 16: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

15

dolaşım, üçüncü ülkelerle ticaret, rekabet ve finansman politikalarını içermektedir (Sayın ve Mencet, 2007). AB’de yaş meyve sebze piyasası da “Ortak Tarım Politikası” kapsamındaki ortak piyasa düzenlemelerine göre yönlendirilmektedir. İlk olarak 1972 yılında oluşturulan yaş meyve sebze ortak piyasa düzeni 28 Ekim 1996 tarihinde 2200/96 sayılı konsey tüzüğü ile düzenlenmiş (Sayın ve Mencet, 2007), 1182/2007 tarihli Konsey tüzüğü ile OPD’ne ilişkin bir takım değişiklikler getirilmiştir.

Türkiye yaş meyve sebze sektöründe ise AB OPD’ine uyum çalışmaları devam etmektedir. Yapılan yasal düzenlemeler, sektöre yönelik piyasa düzenlemelerini içermektedir. Son yıllarda çıkarılan toptancı hal yasası, gıda ürünlerinin üretimi, tüketimi ve ihracatına yönelik yapılan düzenlemeler Türkiye’nin OPD’ne uyumu için atılan adımlardan bir kaçıdır. Özellikle son yıllarda dünyada önemi artan gıda güvenliği, çevreye duyarlı ürünlerin üretilmesi piyasa düzenlemeleri içinde yer almaktadır. Türkiye’de yaş meyve sebze sektöründe üretim yapısından, fiziki ve pazarlama alt yapısından kaynaklanan çeşitli sorunlar bulunmaktadır (Sayın vd, 2004).

Çalışmanın ilk bölümünü AB’de izlenen tarım politikaları oluşturmaktadır. Bu çerçevede öncelikle AB’de izlenen Ortak Tarım Politikası uygulamaları ve OTP kapsamında günümüze kadar gerçekleşen reformlar ele alınmış, OTP’da 2013 sonrası reform girişimleri ve gelecek beklentileri incelenmiştir. Bunu takiben istatistikler ile AB üyesi ülkelerde OTP, AB üye ve aday ülkelerde tarım sektörünün gelişimi incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünü ise AB ‘de OTP kapsamında yaş meyve sebze piyasası oluşturmaktadır. Bu kapsamda AB yaş meyve sebze ortak piyasa düzenlemeleri, yasal yapılanmalar ve mevcut uygulamalar incelenmiş, YMS OPD kapsamında gerçekleşen değişimler ile AB’de yaş meyve sebze pazarlama yapısı ve üretici örgütlerinin rolü ele alınmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde Türkiye’de izlenen tarım politikaları hakkında bilgiye yer verilmiş, yaş meyve sebze piyasasında üretici örgütlerinin yeri, yasal düzenlemeler ve yaş meyve sebze piyasası pazarlama yapısı ve fiyat oluşumu incelenmiştir. Bu bölümde aynı zamanda Türkiye’de uygulanan politikaların AB’ndeki uygulamalarla karşılaştırmalı bir değerlendirmesi mevcuttur.

Page 17: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

16

2. AVRUPA BİRLİĞİ’ NDE İZLENEN TARIM POLİTİKALARI

2.1. Avrupa Birliği OTP Uygulamalarına Genel Bakış

AB’nde, tarımsal üretimi arttırmak, üreticilere daha iyi bir yaşam seviyesi yaratmak ve piyasaları istikrara kavuşturarak arzın devamlılığını sağlamak üzere, 1960 yılında Ortak Tarım Politikası (OTP) adı altında bir birlik politikası geliştirilmiştir. Bu temel politikanın esas ilkeleri; ortak bir pazar kurulması, topluluk tercihi ve ortak mali sorumluluk olarak sıralanmaktadır. Ortak bir pazar kurulması, üye devletlerde tarım ürünlerinin serbest dolaşımını engelleyen tüm kısıtlamaların kaldırılarak tek bir pazar oluşturulmasını öngörmektedir. Bu ilke, birliğin ortak fiyat ve rekabet kurallarına uyarak dış pazarlara karşı ortak bir koruma anlayışını da beraberinde gerektirmektedir. İkinci olarak topluluk tercihi ilkesi ile AB içinde üretilen ürünlere öncelik tanınması amaçlanmaktadır. Bu ilke doğrultusunda AB’nde üretilen tarım ürünleri, üçüncü ülkelerden yapılan ithalata karşı korunurken, ihracat söz konusu olduğunda bu ürünlere sübvansiyon verilmektedir. Son olarak ortak mali sorumluluk ilkesi ile OTP kapsamındaki tüm harcamaların üye devletler tarafından ortaklaşa üstlenilmesi hedeflenmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın vd., 2004).

OTP, temelde “ortak bir pazar kurulması” esasına dayandırılmıştır. Bu amaçla, tarımsal ürünler için sektör bazında oluşturulmuş olan Ortak Piyasa Düzenlemesi (OPD) her ürün için belirlenen üretim ve pazarlama koşulları dikkate alınarak yapılan düzenlemelerdir. OPD oluşturulurken malların serbest dolaşımı ve rekabetinin güvence altına alınmasına özen gösterilmiştir. Söz konusu piyasa düzenlemeleri; fiyat ve müdahale, topluluk içi serbest dolaşım, üçüncü ülkelerle ticaret, rekabet ve finansman politikalarını içermektedir (Eraktan vd., 2002). Genel olarak AB OTP’nin işleyişi Şekil

Page 18: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

17

2.1’de belirtilmiş olan yapılanmaya dayandırılmaktadır. AB OPD kapsamında ise Çizelge 2.1’de belirtilen tarım ürün grupları yer almaktadır.

Şekil 2.1. AB OTP işleyiş yapısı

Kaynak: (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın, 2007)

Çizelge 2.1. AB Ortak Piyasa Düzeni’ne dahil ürün grupları 1

1. Tahıllar 2. Pirinç 3. Nişastalık

Patates 4. Zeytinyağı 5. Şeker 6. Süt ve süt

ürünleri 7. Proteinli bitkiler

8. Yağlı tohumlar 9. Şerbetçiotu 10. Kurutulmuş yem 11. Yaş meyve-sebze 12. İşlen.meyve-sebze 13. Pamuk 14. Şarap

15. Tütün 16. İpekböceği 17. Keten-Kenevir 18. Sığır-Dana eti 19. Koyun-Keçi eti 20. Domuz eti 21. Kümes hayvanları 22. Yumurta

AB’nde OPD kapsamında yürütülen desteklemeler iç ve dış destekler olarak ikiye

ayrılmaktadır. İç destekler kapsamında, başlıca fiyat destekleri ve ihracat iadesi desteği yer almaktadır. Bunlar arasından özellikle hedef fiyat, müdahale fiyatı ve eşik fiyat üzerinde durulmaktadır (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın, 2007). Toplulukta bütün piyasa destekleme mekanizmaları "hedef fiyat" (ürünlere/sektörlere göre değişik isimler alabilmektedir) prensibine dayanmaktadır. Bu fiyat, üretici için arzu edilen gelir seviyesini göstermektedir. Piyasa fiyatlarının "hedef fiyat" düzeyinde tutulabilmesini garanti eden bir "müdahale fiyatı" (temel fiyat ya da referans fiyatı da denilmektedir) belirlenmekte, piyasa fiyatları, bu seviyenin altına düştüğünde, müdahale 1 Kaynak: http://www.europa.eu.int/comm/agriculture/agrista/2003/table_en/index.htm/

Page 19: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

18

mekanizmaları işletilmektedir. Müdahale alımına tabi ürünler (hububat, süt ürünleri, sığır eti, şeker, meyve ve sebzeler) itibariyle çiftçiler ürünlerini, yıllık olarak ayarlanan “müdahale fiyatı” üzerinden müdahale alımı yapan kurumlara satabilmektedir. Ancak, geçmiş yıllarda yaşanan stoklar nedeniyle getirilen yeni düzenlemeler ile birlikte, müdahale kuruluşları, sadece belirlenmiş kalite standartlarına uygun ürünleri alabilmektedirler (Sayın ve Mencet, 2007; DTM, 2007).

Üçüncü ülkelere karşı ise dış rekabet koruma düzenlemeleri geliştirilerek gümrük vergileri uygulanmaya başlanmıştır (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın, 2007). Üçüncü ülkelerle dış ticarette Uruguay Round’da alınan kararlar sonrasında, değişken nitelikli vergi olan ithalatta bir prelevman sistemi öngörülmüştür. Bu sistem ile üçüncü ülke kaynaklı ithalat fiyatlarının "eşik fiyat"ın altına düşmemesi ve bu yolla birlik ürünlerinin tercih edilmesi amaçlanmıştır. Birlik dışından gelen bir ürün, advalorem vergilerin yanısıra değişken nitelikli spesifik ithalat vergileri yoluyla eşik fiyat düzeyine yükseltilmiştir. Eşik fiyat, birlik içinde elde edilmesi istenen "hedef fiyat" seviyesini etkilemeyecek bir düzeyde belirlenmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; DTM, 2007).

Günümüzde, GATT çerçevesinde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)’ne bildirilen tarifeleri aşmamak kaydıyla, advalorem gümrük vergisinin yanında, iç fiyatlarla dış fiyatlar arasındaki farkı gideren sabit vergiler uygulanmakta ve böylece, ithal ürünlerin piyasada yerli ürünlerden daha düşük fiyatla satılması önlenerek birlik içerisindeki üreticiler korunmaktadır. İhracat iadesi ve ihracat vergileri ise dünya fiyatlarındaki dalgalanmalara göre haftada veya beş günde bir belirlenebilmektedir. DTÖ çerçevesindeki taahhütleri uyarınca, AB, ihracat desteklerinin hacmini (ve/veya harcamalarını) altı yıllık bir süre boyunca (2002 yılına kadar) indirime tabi tutmuştur (Sayın ve Mencet, 2007; TKB, 2005).

2.2. Reform Arayışları ve Gündem 2000’den Günümüze OTP

OTP’nin uygulanmaya başlanmasından bu yana AB Komisyonu, belirli aralıklarla reform yaparak günün koşullarına göre OTP’nda yer alan destekleme araçları, üretim ve tüketime dair tüm alanlarda değişiklik yapılmasını öngörmüştür. OTP’na ilişkin ilk ciddi reform girişimi, arzın talebi aşması nedeniyle “Mansholt Planı” hazırlanmasıdır. Bu Plan ile tarım ürünlerinde arz-talep dengesinin sağlanması amacıyla; 5 milyon ha arazinin boş bırakılması, 5 milyon çiftçi ile küçük işletmelerin üretimden çekilmesi öngörülmüştür. Tarımda oldukça köklü düzenlemeleri öngören bu plan, Fransa ve diğer bazı üye ülkelerin tepkisi üzerine zamanla yumuşatılarak diğer reformlara temel oluşturmuştur (Sayın ve Mencet, 2007; Eraktan ve Ören, 2003). Daha sonra, AB Komisyonu, 1985 yılı programında OTP ile ilgili sorunları çözmek, destekleme sisteminde yeniden yapılanma sağlamak ve yenilikler sunmak amacıyla Yeşil Kitap (Green Paper) olarak adlandırılan raporu AB Konseyi’ne sunmuştur (Çizelge 2.2 ve 2.3).

Çizelge 2.2. AB OTP Reform Süreçleri ve Temel Amaçlar

I. 1968-1989 (Arz - talep dengesini sağlama)

Page 20: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

19

Mansholt Planı (1968) Kırsal ve tarımsal altyapının, tarım işletmelerinin yapısının iyileştirilmesi

Yeşil Kitap (1985) Üretim fazlalığı, stoklar (tahıl, süt, et…), ve bütçe yükü sorununu çözme

II. 1990-1997 (Destekleme sisteminde yeniden yapılanma) MacSharry (1992) Fiyat desteğinden gelir arttırıcı desteğe geçiş, doğrudan yardımlar, çevre koruma ve kırsal kalkınma

III. 1997 - … (Çevre koruma, tüketici sağlığı, mevzuat sadeleştirme, kırsal kalkınma, destekleme politikalarında köklü reform ve DTÖ)

Gündem 20000 ve Haziran 2003 reform düzenlemeleri Kaynak: Sayın ve Mencet,2007; Sayın, 2007.

Raporda, üretimin belli bir seviyeyi aşması durumunda destekleme fiyatlarının

düşürülmesi, fazla üretimin elden çıkartılmasına üreticinin doğrudan katkısı, üreticilerin, harcamaların finansmanına katkısının arttırılması, müdahale sisteminin getirdiği garantilerin azaltılması, belirli ürünlerin ekim alanlarının bir bölümünün nadasa bırakılması, ağaçlandırılması ya da tarım dışı amaçlarda kullanılması, bu sektörlerdeki üreticilerin gelir kayıplarının telafisi, alternatif ürünlerin üretilmesi olanaklarının araştırılması gibi ortak amaçlar taşımaktadır. Ayrıca, belirlenmiş azami üretim seviyelerini aşmayan küçük üreticilerin tamamen veya kısmen üretim vergilerinden muaf tutulması, küçük çiftçilere doğrudan yardım verilmesi, 55 yaşın üzerindeki çiftçilere erken emeklilik sağlanması gibi tedbirler de sağlanmıştır (Sayın ve Mencet, 2007; DTM, 2007; TKB, 2005).

Çizelge 2.3. Geçmişten Günümüze OTP Reformları Kapsamı

1968 Mansholt Planı (arz-talep dengesini sağlama) Fiyat desteğinden gelir artırıcı desteğe geçiş, doğrudan yardımlar, çevre koruma ve kırsal kalkınma 1985 Yeşil Kitap Üretim fazlalığı, stoklar (tahıl, süt, et..) ve bütçe yükü

Gündem 2000 Fiyat desteğinden kırsal kalkınma ve doğrudan ödemelere geçiş, Tarımsal harcamaları kısma, Yapısal, bölgesel, sosyal politikalara ve çevreye verilen önemin artması, Otp mevzuatının sadeleştirilmesi.

Page 21: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

20

1988 Reformu- Bütçe dengeleyicileri (stabilizers) Bütçe kaynaklarının artırılması, Maksimum Garanti Edilme Miktarı

Ara Dönem Değerlendirmesi (Mid-term Review) Müdahalenin azaltılması ve geçiş döneminde çiftçilere telafi edici ödeme,Geçmiş referanslara dayalı tek bir doğrudan ödeme, Dinamik modülasyon, Çapraz uyum, İki yeni eşlik edici tedbir: Gıda kalitesi ve standartların karşılanması

1992 Reformu (MacSharry) Müdahale ve destekleri azaltma, Doğrudan yardımlar, Çevrenin korunması, Kırsal kalkınmaya verilen önemin artması, Eşlik edici önlemler, DTÖ Taahhütleri, İç destekler, Pazara giriş, İhracat geri ödemeleri

2003 Haziran Reformu Yeni bir çiftlik destekleme ve üretici anlayışı, Sürdürülebilir kırsal alan ve kırsal ekonomi, Tek çiftlik ödemesi, Zorunlu çapraz uyum, Modülasyon ve kırsal kalkınmayı güçlendirme, Mali disiplin, Çiftlik danışma sistemi, 2004 Lizbon Stratejisi

1996 Reformu Yaş meyve ve sebze OPD’nde reform yapıldı. Üretici örgütleri yalnızca geri çekme ödemelerini ve AB ile ilgili destekleri yönetir. Geri çekme ödemeleri temel OPD aracıydı.

2007 Reform Çalışmaları Üretici örgütlerinin güçlendirilmesi ve ödemelerin onlar üzerinden yapılması, Yaş meyve sebzenin “tek ödeme planı” ile bütünleştirilmesi.

Kaynak: Sayın ve Mencet,2007; AB Komisyonu, 2004; Eraktan 2003; Sayın, 2007; Yörükçü, 2003.

İspanya ve Portekiz'in 1988 yılında üye olmasıyla Akdeniz menşeli ürünlerin bütçeye yük teşkil etmesi, sığır ve dana eti ile tahıllara yönelik harcamaların giderek artması, dünyada tarım fiyatlarının düşmesi ve AB ihracat maliyetlerinin yükselmesi, kapsamlı reformları gerektirmiştir. Bu nedenle bütçe kaynakları artırılarak OTP’nin AB bütçesindeki payının önemli oranda azaltılması hedeflenmiştir. Bütçe disiplinine ilişkin söz konusu sistemin aşırı üretim ile bozulmasını önlemek amacıyla arz talep dengesini sağlamaya yönelik bütçe dengeleyiciler oluşturulmuştur. Bu çerçevede en önemli bütçe dengeleme aracı olarak "Maksimum Garanti Edilmiş Miktar" ile her bir ürün için üretimin önceden saptanan eşiği aşması durumunda verilen desteğin otomatik olarak azaltılması öngörülmüştür. Ancak Konsey'in üretim eşiklerinin aşılması durumunda bütçenin dengelenmesi için gereken fiyat indiriminden kaçınması nedeniyle 1988 reformlarının etkisi istenildiği gibi olmamış, stok birikimi de engellenememiştir (Çizelge 2.3) (Sayın ve Mencet, 2007; Deltur, 2007).

Bu reform OTP’nin sorunlarını çözmek için yeterli görülmemiş olup daha sonraki yıllarda AB Komisyonu, OTP’ndaki en temel değişiklikleri içeren MacSharry reform paketini benimsemiştir (Sayın ve Mencet, 2007; DTM, 2007; TKB, 2005). MacSharry Reformu, 1992 düzenlemeleri ve Uruguay Round sonucunda çiftçiye sağlanan destekler, fiyat desteklerinden çok çiftçinin mevcut gelir düzeyini sürdürmesine imkan sağlayacak şekilde doğrudan yardımlar, çevrenin ve kırsal peyzajın korunması ile ilgili

Page 22: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

21

ödemeler, kırsal kalkınma teşvikleri ve geçiş dönemi düzenleme yardımları şeklinde gerçekleşmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; Varol, 2003). OTP reformlarının tarihsel gelişimi Çizelge 2 ve Çizelge 3’de gösterilmiştir. Geçmişten günümüze kadar süren ve çeşitli dönemlerde farklı tedbirleri kapsayan OTP reform çalışmaları günümüzde de devam etmektedir.

Gündem 2000 ile üreticilere doğrudan ödeme sağlayan bütün OPD’lerini kapsayan yeni bir tüzük belirlenmiştir. “Yatay Tüzük” olarak adlandırılan bu düzenleme ile üreticilere doğrudan ödeme sağlayan bütün ortak piyasa düzenlemeleri tek bir kapsama alınarak hepsi için geçerli olacak bir takım ortak kurallar oluşturulmuştur (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın, 2003).

MacSharry Reformu’nun ardından Gündem 2000 Reformu uygulamaya konmuştur. Bu reform öncelikli sektörler olarak tarla bitkileri, sığır eti ve süt ürünleri konusunda olmuştur. Ayrıca, desteklemelerin kırsal kalkınma öncelikli olması yönünde önemeli kararlar alınmıştır. OTP’nin amaçları, daha sonra Gündem 2000 ile yeniden düzenlenmiş olup reformun temelini, sorunlu sektörlerde destek fiyatlarının indirilmesi ve indirimler ölçüsünde üreticilere telafi edici ödemeler sağlanması, bu amaçla kırsal kalkınmaya yönelik yapısal önlemlerle üreticilerin desteklenmesi oluşturmuştur (Sayın ve Mencet, 2007; İKV, 2001).

Gündem 2000’e kadar olan reformlarda incelenen ürünler yıllara göre değişiklik göstermektedir. Öne çıkan ürünler genellikle, süt ve tahıl ağırlıklı olmuştur. (Çizelge 2.4). Yaş meyve ve sebze için düzenlemeler ise 2003 yılından itibaren ağırlık kazanmıştır.

Çizelge 2.4. Gündem 2000’e kadar gerçekleştirilen reformlar kapsamındaki ürünler

Reform Ürün Kapsamı

1968 Rafine edilmiş şeker kotası

1969 Buğday arzının dengelenmesi

1982 Süt, şeker, tahıllar ve işlenmiş domates için eşik fiyat uygulaması

1984 ve 1986 Süt ve süt tozu kotası

Kaynak: Sayın ve Mencet,2007; USDA,1999.

Gündem 2000 uygulamasına neden olan başlıca nedenler iç ve dış etkenler olmak

üzere iki farklı kategoride ele alınmıştır (Çizelge 2.5). AB ekonomisinin ciddi bir

Page 23: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

22

yapısal değişiklik geçirmesi gerektiğini belirten ve bu değişikliğin 2000-2010 dönemi içinde nasıl ve hangi araçlarla gerçekleştirileceğini belirleyen Lizbon Stratejisi ortaya konmuştur. Bu süreç, AB Konseyi'nin 2004 ve 2005 yılında gerçekleştirdiği gözden geçirmelerin ardından “büyüme ve istihdama” öncelik vererek yeniden düzenlenmiştir. Lizbon Stratejisi ile birliğin bilgiye dayalı, rekabet edebilir, gelişmiş bir işgücüne ve sürdürülebilir kalkınmaya dayanan bir ekonomiye sahip olması, yenilikçi faaliyetlerin güçlendirilmesi, sosyal güvenlik ve eğitim sistemlerinin modernleştirilmesi amaçlanmaktadır (Sayın ve Mencet, 2007; İnan, 2005).

Çizelge 2.5. Gündem 2000 reformuna neden olan başlıca etkenler

GÜNDEM 2000 “Çevre, bitki ve insan sağlına uygun tarımsal üretim”

Dış Etkenler İç Etkenler Dünya gıda talebinin artış göstermesi Daha serbest ticaret politikalarına geçiş eğilimi Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)’ne yönelik sorumluluklar AB’nin genişlemesinin doğurduğu yeni gelişmeler

Belirli sektördeki pazar dengesinin bozulması Çevreye ilişkin yeni kuralların ilgili tüm mevzuata yansıtılmasını öngören Amsterdam antlaşması Gıda güvenliği ve kalitesi ile hayvan sağlığı konularında tüketici çıkarlarının korunması ihtiyacı Yerelleşmiş, daha basit ve şeffaf kurallara ihtiyaç duyulması Mevcut OTP ile bütçe üzerinde ortaya çıkan aşırı yük

Kaynak: Sayın, 2007.

AB OTP dinamik bir yapıya sahip olup sürekli değişim ve gelişim içindedir. OPD’leri de bu değişime paralel olarak geliştirilmektedir. Gündem 2000 sonrasında, 26 Haziran 2003 tarihinde topluluk tarım sektörünün finansmanına yönelik bir reform paketi kabul edilmiştir. Yeni bir çiftçi ve destekleme modelini öngören ve Haziran 2003 önlemlerinde temel yaklaşım “Tarımsal Destekleme Yönteminde Köklü Reform ” olarak benimsenmiştir. Bu kapsamda, yeni bir çiftlik destekleme ve üretici anlayışı getirilmiştir. Bu reformla; çevre, gıda güvenliği, hayvan refahı, iş sağlığı ve güvencesi standartlarına uyulması ve bunun yanında tarım arazilerinin çevre ve agronomik koşullara uygun bir biçimde korunması amaçlanmıştır. Bu reformun diğer bir özelliği ise “sürdürülebilir bir kırsal alan” ve “kırsal ekonomi” konuları üzerinde durulması ile birlikte kırsal alanda yaşayan kişilerin ekonomik kalkınmalarının yanı sıra sosyal açıdan da gereksinimlerinin karşılanması hedeflenmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın, 2004; Sayın, 2007).

Page 24: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

23

2.3. OTP’de 2013 Sonrası Reform Arayışları ve Gelecek Beklentileri

OTP’de 2013 yılı itibarı ile bir reform yapılması beklenmektedir. 18 Kasım 2010 tarihinde geniş kapsamlı bir kamuoyu yoklaması sonrasında Avrupa komisyonu “2020’ye doğru OTP” adı altında gelecekte OTP seçeneklerinin özetlendiği bir rapor sunarak, diğer kurumlar ve paydaşların katılımı ile bir tartışma başlattı. Bu tartışmadan elde edilen bulgular ışığında 12 Kasım 2011 tarihinde Avrupa komisyonu tarafından OTP’nı rekabetçi ve sürüdürülebilir bir tarım sektörü ve kırsal kalkınma modeli oluşturmak amacına yönelik daha etkin bir politika haline getirmeyi hedefleyen bir dizi yasa tasarısı yayınlandı.

Avrupa Komisyonu’nun 2013 sonrası OTP reformuna yönelik yayınladığı tebliğlerin temel hedefi AB’ye üye ülkelerde sağlıklı ve kaliteli gıda üretiminin sağlanması, çevre korumaya yönelik önlemlerin arttırılması ve kırsal kalkınma odaklı stratejiler geliştirilmesidir.

2020 Avrupa Stratejisi ile OTP’nin yeni ekonomik, sosyal, çevresel, iklimsel ve teknolojik değişimlere karşı vereceği tepkilerle sürdürülebilir büyümeye daha fazla katkıda bulunması hedeflenmektedir. Bu strateji OTP’nin AB’ye üye 27 ülkede tarımsal çeşitlilik ve servet konularına daha fazla odaklanılması gerektiğine dikkat çekmektedir (AB Komisyonu, 2010/b).

Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin görüşmeleri sonucunda bir takım değişikliklerle yönetmelik ve yasa tasarılarının 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2013 sonuna kadar onaylanması beklenmektedir.

Komisyon teklifleri doğrudan gelir desteği, Tek OPD, finansal yönetim ve izleme, yardım ve fonların sabitlenmesi, 2013 itibarı ile doğrudan gelir desteği uygulamaları ve tek ödeme planı ile üzüm yetiştiricilerine destek konularına yönelik önerileri içermektedir.

2013 reformu daha etkin dağılmış bir gelir desteği, kriz yönetimi için daha uygun ve etkin enstrümanlar, uzun dönem verimliliği sağlamak için yeşil ödeme, araştırma ve inovasyona yönelik daha fazla yatırım, daha rekabetçi ve dengeli bir gıda zinciri, tarım-çevre girişimlerini teşvik etmek, genç çiftçi işletmelerine kolaylık sağlamak, kırsal kalkınma ve girişimciliği desteklemek, duyarlı bölgelerin tespiti, daha sade ve daha etkin bir OTP üzerine odaklanmaktadır.

Reformun 1. eksenini, doğrudan gelir desteklerinin çapraz uyum temelinde çevresel ihtiyaçlar ve iyi tarım uygulamaları standartları çerçevesinde şekillendirilmesi, 2. eksenini ise kırsal kalkınma politikasının kırsal çevre ve arazinin korunması üzerine odaklanması oluşturmaktadır (d’Oultremont, 2011).

2.3.1. Ortak Tarım Politikası 2013 Sonrası Araçları

Komisyon teklifleri mevcut OTP’nin 2 eksenli yapısını korumak için bir takım tedbirler önermektedir (AB Komisyonu, 2011).

Birinci eksende çiftçilere doğrudan gelir destekleri ve piyasa destekleme tedbirlerine devam edilecektir. Doğrudan gelir desteği ve piyasa tedbirleri tek pazar

Page 25: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

24

ilkesine dayalı ortak politikanın işlemesi ve bütünleşmiş bir yönetim ve kontrol sistemi kurulabilmesi için tamamen AB bütçesinden karşılanacaktır.

İkinci eksende ise kırsal alanda tarım ve ormancılık sektörünün rekabet gücünün arttırılması, ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesi ve yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik tedbirlere devam edilecektir. Üye ülkeler önlemlerin uygulanmasında ulusal ve bölgesel ihtiyaçları temelinde bir takım esnekliklere sahiptirler. İkinci eksende ele alınan tedbirler için kırsal kalkınma politikasının kaldıraç etkisini pekiştirmek ve OTP temel hedeflerine ulaşması temelinde üye ülkeler tarafından eş-finansman sağlamaktadır. İkinci eksen ile AB bütçesinden yoksul ülkelere ayrılan eş finansman AB’nin uyum politikası kapsamındaki hedeflerine de katkıda bulunmaktadır.

İki eksenli yapı içinde, OTP’nin 2020 hedefleri ile uyumlu, daha adil, daha yeşil bir politika şeklinde modernize edilmesi ve kolaylaştırılması önerilmektedir. 2013 Reformu çerçevesinde ele alınan bazı temel konular aşağıda açıklanmaktadır (AB Komisyonu, 2011).

a) Doğrudan gelir desteklerinin adil dağıtılması

Avrupa Komisyonu sunduğu yasa tasarıları ile AB üyesi 27 ülkede 2014 itibariyle uygulamaya geçmek üzere yeni bir “Tek Ödeme Planı” önermiştir. Önerilen plan ile 2019 yılından itibaren her bölge içinde hektar başına eşit ödeme sistemine geçiş hedeflenmektedir. Böylece AB-15 için “Tek ödeme Planı” ve AB-12 için “Tek Alan Ödeme Planı” altında uygulanan farklı destekleme modelleri terk edilerek her bölge için eşit uygulamaya geçilmiş olacaktır. Mevcut bölgesel modele dayalı tek ödeme planı çiftçiler ve üye ülkeler ile bölgeler arasındaki destekleme farklarını azaltacaktır (d’Oultremont, C., 2011).

AB genelinde çiftçilere yönelik hektar başına doğrudan destekleme ödemeleri üye ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Örneğin, 2013 yılı için uygun arazinin hektar başına ve yararlanıcı başına doğrudan destek tutarı Letonya için 94,7 Euro, Hollanda için ise 457,5 Euro’dur. AB-27 ortalamasına bakıldığında ise bu tutar 269,1 olmaktadır. Reform ile birlikte OTP’nin ülkeler arası eşitsizlikleri azaltmak ve daha adil bir doğrudan destek dağılımını teşvik etmek için bir yakınsama sistemini içereceği iddia edilmektedir. Desteklemelerin yeniden dengelenmesi, aynı zamanda kırsal kalkınma desteklerinin ve politika hedeflerinin gelecekteki dağılımı arasında daha iyi bir uyum aracılığı ile bütçe kaynaklarının daha etkin kullanımını amaçlayan reformum önemli bir unsurudur. Komisyon tarafından kaynakların daha adil dağıtılması amacına yönelik olarak AB-27 destekleme ödemeleri ortalamasının %90’ının altında kalan üye ülkeler için, 2014-2020 döneminde mevcut destekleme düzeyleri ile AB ortalama destek ödemesinin %90’ı arasındaki farkın üçte birinin kapatılması önerilmektedir (AB Komisyonu, 2011).

Tek ödeme Planı’nın ulusal doğrudan gelir destekleri altında bir takım ödemeler ile desteklenmesi ön görülmektedir. Bu destekler; iklim ve çevre için uygun tarımsal faaliyet gösteren çiftçilere ulusal desteğin %30’u kadar zorunlu yeşil ödeme, %10 una kadar küçük çiftçi desteği, %2 sine kadar yeni genç çiftçi işletmelerine (40 yaş altı) zorunlu destek, dezavantajlı bölgelerde faaliyet gösteren çiftçilere yönelik %5 e kadar gönüllü destek paketlerini içermektedir (d’Oultremont, C., 2011).

Page 26: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

25

b) Yeşil doğrudan ödemeler

Zorunlu doğrudan Yeşil ödemeler reformun temel taşlarından birini oluşturmaktadır. Yeşil ödeme sektörün çevresel performansını geliştirmek ve OTP’nin ulusal önceliklere daha geniş bir yelpazede katkıda bulunmasını amaçlamaktadır.

Reform ile birlikte yapılan en yenilikçi önermelerden birisi AB bütçesinden ayrılan ulusal desteğin %30’unun iklim ve çevre için uygun tarımsal faaliyet gösteren çiftçilere zorunlu yeşil doğrudan ödemeye ayrılmasıdır. Bu desteğin verilmesinde çiftçiler tarafından 3 koşulun yerine getirilmesi öngörülmektedir.

• Ekilen Ürün Çeşitliliği; çiftçiler eş zamanlı olarak en az 3 ürün yetiştirmeli ve yetiştirdikleri 2 ürünün ekilebilir arazinin %5’inden az olmamak kaydıyla, 3. ürünün ise ekilebilir alanın %70’ini geçmemesi koşuluna uygun olarak ekimin planlanması gerekmektedir.

• Mevcut Otlak alanlarının muhafaza edilmesi; bireysel tarım işletmelerinin 2014 yılı otlak alanları kalıcı olarak muhafaza edilmelidir.

• Ekolojik odak alanlarının ayrılması: Çiftlik arazisinin en az %7’si (otlak harici) ekolojik amaçlara yönelik olarak ayrılacaktır (Çitle çevrili alan, ağaçlık alan, manzaralı alan, vb.) (d’Oultremont, 2011; Illieva, 2012/b).

c) Aktif çiftçilere yönelik desteklemeler

OTP kaynaklarının etkin dağılımı için aktif şekilde faaliyet gösteren çiftçilere doğrudan gelir desteği verilmesi önerilmektedir (AB Komisyonu, 2011).

d) Büyük çifliklere yönelik doğrudan ödeme tavanı

Günümüzde büyük çiftlikler doğrudan gelir desteklerinden çok büyük bir pay almaktadırlar. Destekleme ödemelerinin yaklaşık %80’i çiftçilerin % 20’sine ve çoğunlukla büyük çiftlik sahiplerine gitmektedir (d’Oultremont, 2011). OTP kapsamında yapılacak reform düzenlemeleri ile desteklemelere büyük çiftliklere yönelik ölçek ekonomilerini de dikkate alan bir doğrudan ödeme tavanı getirilmesi beklenmektedir (AB Komisyonu, 2011).

e) Küçük ölçekli çiftçiler için kolaylaştırılmış ödeme planı

Küçük çiftçilere yönelik doğrudan gelir desteklerinin basitleştirilmiş bir mekanizma ile çiftçiler ve üye ülkeler için idari maliyetlerinin azaltılması hedeflenmektedir. AB bütçesinden üye ülkelere ayrılan ulusal fonun %10’una kadar küçük çiftçilere destek verilmesi önerilmektedir (d’Oultremont, 2011).

f) Sonuç odaklı kırsal kalkınma politikası

Kırsal kalkınma politikasının, AB’nin bölgesel kalkınma fonları, Avrupa Kırsal kalkınma için tarımsal fonu ile uyumlaştırılması adına Avrupa Komisyonu ve üye ülkeler arasında imzalanacak ortaklık sözleşmeleri ile yürütülmesi önerilmektedir. Bu sözleşmeler, Avrupa 2020 Stratejisi ve ulusal reform programlarının hedefleri ile uyumlu olacaktır. Böylece kırsal kalkınmanın dâhil olduğu AB yapısal fonları ile desteklenen, bölgesel kalkınma için bütünleştirilmiş bir strateji oluşturulması hedeflenmektedir (AB Komisyonu, 2011).

Page 27: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

26

g) Pazar desteklemeleri ve kriz yönetim mekanizmaları

Günümüzde Avrupa tarım sektörü özellikle tarımsal gelir üzerinde etkisi olan öngörülemeyen koşullara geliştirilen tepki mekanizmaları veya uluslararası ticaret anlaşmaları ile istenen uyum ve geçiş koşullarının sağlanması gibi çeşitli bir takım zorluklarla karşı karşıyadır. Bu nedenle, birinci eksende pazar tedbirlerinin yeniden yapılandırılması önerilmiştir. Olası krizlere karşı çiftçilere acil destek sağlanmasına yönelik bir acil durum mekanizması oluşturulması da öneriler arasında yer almaktadır.

Ayrıca, küreselleşme sonucu oluşan yeni pazar koşullarına çiftçilerin hızlı adapte olmalarına yönelik Avrupa Küreselleşme Fonu (European Globalization Fund) müdahale tedbirlerinin genişletilmesi gündeme gelmiştir. Bununla birlikte yoksulluk ile mücadele kapsamında yoksul ülkelere (kişilere) gıda desteği uygulamasının başlatılması teklif edilmektedir (AB Komisyonu, 2011).

2.3.2. OTP’nin 2013 Sonrası Finansmanı

Avrupa Konseyi 30 Mayıs 2005 tarihinde OTP’nin finansmanı için yeni bir tüzük yayınlanması konusunda anlaşmaya varmıştır. Daha önce Avrupa tarımsal kalkınma ve garanti fonu tarafından finanse edilen OTP, Ocak 2007’den itibaren 2 yeni fon ile finanse edilmektedir. Birinci eksende yer alan doğrudan gelir destekleri ve pazar destek harcamaları Avrupa Tarımsal Garanti Fonu, ikinci eksende yer alan kırsal kalkınma tedbirleri ise Avrupa kırsal kalkınma için tarım fonu tarafından finanse edilmeye başlanmıştır. Yeni sistem mevcut sistemin kolaylaşmasına ve finansal yönetim ve denetimin güçlenmesini sağlamıştır. Böylece Avrupa Tarımsal Garanti Fonu (ATGF) ve Avrupa Kırsal Kalkınma için Tarım Fonu (AKKTF) olarak iki farklı fona dönüştürülmüş ve pazar destekleri ile kırsal kalkınma destekleri birbirlerinden ayrılmıştır (Ceylan, 2011). Yeni sistem mevcut sistemin kolaylaşmasını ve finansal yönetim ve denetimin güçlenmesini sağlamıştır.

Avrupa Tarımsal Garanti Fonu (ATGF) ve Avrupa Kırsal Kalkınma İçin Tarım Fonu’nun (AKKTF) kurulmasından sonra OTP’nin yasal temeli 2 eksene dayalı olarak yeniden yapılandırılmıştır. 2013 sonrası dönemde en kısa sürede iki fonun uyumlaştırılması önerilmektedir. Finansal düzenlemede ortak yönetim maddesine yeni bir madde eklenmesi teklifi mevcut yönetim ve ATGF ve AKKTF fonları için uygulanan kontrol mekanizmalarının uyumlu çalışmasını sağlamaya yöneliktir.

AB mevzuatında önemli bir sadeleştirme de tarımsal piyasaların sektörel ortak piyasa düzenlemelerinin tek bir yönetmelik ile tek bir ortak piyasa düzenlemesi (Avrupa Komisyonu Tüzük No:1234/2007) altında bir araya getirilmesidir. 2013 sonrası dönemde, OTP yasal mevzuatının tekrar gözden geçirilmesi ve gerekli bölümlerin daha sade ve anlaşılır olması için gerekli düzenlemelere devam edilmesi beklenmektedir (AB Komisyonu, 2011).

Çizelge 2.6. AB finansal programı (2014-20) (2011 sabit fiyatları)

2014 – 2020 dönemi OTP için önerilen fon 386.9 milyar €

Eksen I – Doğrudan Gelir Desteği ve Pazar 281.8 milyar €

Page 28: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

27

Destekleri

Eksen II – Kırsal Kalkınma Fonu 89.9 milyar €

Gıda Güvenliği Fonu 2.2 milyar €

Yoksul ülkeler için ayrılan fon 2.5 milyar €

Tarım Sektöründe Kriz Fonu 3.5 milyar €

Avrupa Küreselleşme fonu 2.5 milyar €’ya kadar

Gıda Güvenliği, bio-çeşitlilik, ve sürdürülebilir tarım için Araştırma ve İnovasyon Fonu 4.5 milyar €

AB çok yıllık finansal programı çerçevesinde üye ülkelere birinci eksen ile ikinci eksen arasında fon geçişlerine esneklik tanınmıştır. Doğrudan gelir desteğinin AB ortalamasının % 90 altında kalan üye ülkelere kırsal kalkınma politikalarını destekleme için 2014-2019 dönemi için birinci eksenden ikinci eksene %10’a kadar geçiş esnekliği, 2015-2020 dönemi için ikinci eksenden birinci eksene %5’e kadar geçiş esnekliği tanınmıştır 2(Illieva, 2012/a).

2.4. İstatistiklerle Ortak Tarım Politikası

Avrupa Birliği’nin tarım politikası yaklaşık 50 yıldır sürekli değişmekte ve gelişmektedir. Başlangıçta on yıl boyunca süren gıda kıtlığının içinden çıkan Avrupa’ya yeterli miktarda gıda sağlamak olan hedef, 50 yıl içinde tüm tarımsal üreticilerin AB içinde ve dünyada kendi kendilerine yeterli hale gelmesini sağlamaya dönüşmüştür. Bu süreçte üretimin geniş ölçekte sübvanse edilmesi ve üretim fazlalarını gıda güvenliği adına toplama geçmişe ait uygulamalar olarak değerlendirilmektedir. Bugünün tarım politikası tarımın sürdürülebilirliği odaklıdır.

OTP Avrupa Birliği’nin en başarılı ve en maliyetli politikası olarak gösterilmiştir. OTP uygulamanın ilk yıllarında bütçenin yaklaşık olarak üçte ikisine karşılık gelmiştir. Günümüzde ise yıllık 55 milyar Euro’nun üzerindeki bütçesi ile OTP, AB bütçesinin yaklaşık %37-40’ına karşılık gelmektedir. Bu harcamalar birliğin toplam GSMH’ının yaklaşık ‰ 5’ine denk gelmektedir.

Birlik GSMH’nda tarımın yerini daha detaylı anlayabilmek için tarımsal üretimdeki değişikliklere kısaca göz atmak anlamlı olacaktır. Üye ve aday ülkelerde sektörün durumu ilerleyen bölümlerde değerlendirilecektir. Ancak bu bölümde sektörün büyüklüğünü görmek, sektöre sağlanan desteğin büyüklüğünün de anlaşılmasını sağlayacaktır.

Çizelge 2.7. Tarımsal ekonomik göstergeler (milyon Euro) (2005 sabit fiyatları)

Bitkisel Üretim

Hayvansal Üretim

Toplam (1+2)

Tarımsal Hizmetler

Tarım Toplam

2 http://www.biac.co.uk/downloads/news/22.pdf / 03.04.2012

Page 29: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

28

(3) (1+2+3)

2010

AB - 27 172.715 139.593 313.490 14.384 327.819 AB - 25 162.888 134.923 298.542 14.061 312.543 AB - 15 146.146 116.279 262.703 12.921 275.527

2005

AB - 27 172.475 139.870 312.345 13.943 326.287 AB - 25 163.126 134.538 297.664 13.579 311.243 AB - 15 145.167 116.061 261.229 12.423 273.651

2000 AB - 15 144.431 116.215 259.496 12.502 271.946 1995 AB - 15 121.398 113.983 232.212 11.330 243.530

Kaynak: Avrupa Komisyonu İstatistik Veri Tabanı 3, Ceylan 2011.

Avrupa Komisyonu 2010 yılında OTP’nin pazar desteği bileşeni için yaklaşık 57

milyar4, 2005 yılında ise yaklaşık 53 milyar5 Euro harcamıştır. Bu tutarlar AB üyesi 27 üyenin tarımsal faaliyetlerden elde ettikleri gelirlerin yaklaşık %15 - %16’sına karşılık gelmektedir. Bu durum Ortak Tarım Politikası’nın AB için finansal yükü ve son genişleme ile birlikte özellikle çevresel duyarlılıklara odaklanan politikanın üreticiler ve ulusal yönetimler için önemini ortaya çıkarmaktadır.

2.5. Avrupa Birliği Üyesi ve Aday Ülkelerde Tarım Sektörü

Bu bölümde Avrupa Birliği üye ve aday ülkelerinde tarım sektörünün yapısı ve gelişimi ile ilgili istatistiklere dayanan genel bilgiler verilmiştir. Öncelikli olarak temel yapı değişiminin incelendiği alt başlıkları belirtmek gereklidir. 27 üyeli AB’de öncül 15 ülke ve 2007’de katılım sürecini tamamlayan 12 ülkede tarımsal gelir değişimi temel bitkisel ve hayvansal üretim toplamı ve tarım sanayiindeki değişimlerle değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra, tarım faaliyetlerinin sürdürüldüğü arazi yapısı, ve arazi mülkiyeti ile tarımda istihdam oranları ile ilgili genel gelişmelerden bahsedilmiştir.

2.5.1. Tarımsal Gelir ve Tarımın Ekonomideki Yeri

AB15’in toplam bitkisel hayvansal üretim gelirleri güney genişlemesinin de etkisiyle önemli ölçüde artmıştır. Gelir değişiminin son on yılına bakıldığında ise toplam gelirin 2000 yılında 435 milyar Euro iken 2010 yılında yaklaşık 454 milyar Euro’ya yükseldiği görülmektedir. Ülke başına ortalama gelir ise yaklaşık 30 milyar Euro seviyesinde gerçekleşmiştir.

3 Eurostat, http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page/portal/eurostat/home/, 01.06.2011 4 AB 2011 Genel Bütçesi, http://eur-lex.europa.eu/budget/data/D2011/EN/SEC03.pdf, 07.06.2011 5 AB 2007 Genel Bütçesi, http://eur-lex.europa.eu/budget/data/D2007_VOL4/EN/nmc-titleN123A5/index.html,2011

Page 30: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

29

Çizelge 2.8. AB15, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Geliri (milyon Euro, temel üretici fiyatları 6

2010 yılında tarımsal geliri üreten ülkelerin değerlendirilmesi, yakın dönem için bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. İstatistiklere göre Almanya, İtalya, İspanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere 2010 yılı toplam tarımsal gelirinin %82’sini üretmiştir.

Buna göre, en fazla tarımsal gelir üreten ülke Fransa’dır ve onu İtalya ve Almanya takip etmektedir. Tüm ülkelerde hayvansal gelirin toplam tarım gelirine oranı % 60 ve üzeri iken, Almanya’da bu oran % 73’tür.

AB15’in ardından 2007 yılında Bulgaristan ve Romanya’nın katılımı ile tamamlanan genişleme süreci ile AB’ye entegre olan 12 ülkenin tarımsal gelir üretme performanslarının incelenmesi gerekmektedir.

Çizelge 2.9. Beşinci Genişlemede Katılan 12 Ülkenin Toplam Bitkisel ve Hayvansal Üretim

Geliri (milyon Euro, temel üretici fiyatları) 7

2000 2005 2009 2010

TOPLAM 54.918,89 71.599,67 79.628,89 88.139,27

Ortalama 4.576,57 5.966,64 6.635,74 7.344,94

Sonuçlar incelendiğinde, 2000 yılından 2010 yılına kadar 12 ülkenin toplam tarımsal gelirindeki değişme dikkate değerdir. Toplam tarımsal gelir % 60,5 oranında artarak yaklaşık 55 milyar Euro’dan 88 milyar Euro’ya ulaşmıştır. Bu süreçte en dikkat çekici oransal artış marjinal bir tarım sektörüne sahip olan Letonya ile önemli tarımsal yapı reformlarının içinden geçen Romanya’da gerçekleşmiştir. Bu 12 ülkeye bakıldığında 2010 yılında toplam gelirin % 88’ini 5 ülkenin (Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Romanya) ürettiği görülmektedir.

Tarımın GSMH içindeki payı değerlendirildiğinde, 2009 yılında AB27’de bu oran % 1,1, AB15’te ise % 0,9 olarak gerçekleşmiştir. AB15’in hemen hemen tamamında

6 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00054 ve

http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00055, 11.06.2011 tarihinde alınmıştır.

7 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00054 ve http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00055, 11.06.2011 tarihinde alınmıştır. Kaynak: EUROSTAT.

AB - 15 2000 2005 2009 2010

TOPLAM 435.017,19 425.746,00 428.132,94 453.847,45

Ortalama 29.001,15 28.383,07 28.542,20 30.256,50

Page 31: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

30

oran % 1’in altındayken, en yüksek oranlar ise % 5,4 ile Romanya ve % 3,8 ile Bulgaristan’da gerçekleşmiştir 8.

Bunun yanı sıra, bu ülkelerde tarım sanayiinin gelir üretme performansına da yakından bakmakta fayda vardır.

Çizelge 2.10. AB15’in Seçilmiş Yıllarda Tarımsal Sanayi Geliri (milyon 1.000 Euro, temel

üretici fiyatları ile) 9

2000 2005 2009 2010

TOPLAM 141.964,54 129.278,94 110.526,17 122.116,08

Ortalama 9.464,30 8.618,60 7.368,41 8.141,07 Çizelge 2.11. Beşinci Genişlemede Katılan 12 Ülkenin Tarımsal Sanayi Geliri (milyon

Euro, temel üretici fiyatları) 10

2000 2005 2009 2010

TOPLAM 15.200,97 19.452,66 18.798,2 20.690,05

Ortalama 1.266,748 1.621,055 15.66,517 1.724,171

AB15’in ortalama tarım sanayii gelirinin 2000 yılından 2010 yılına kadar yaklaşık % 14 oranında azaldığı, yeni üyelerde ise % 36 oranında arttığı anlaşılmıştır. Yeni üyelerdeki en yüksek artışlar % 50’nin üzerinde olmak kaydıyla Polonya, Romanya, Letonya ve Estonya’da gerçekleşmiştir. Letonya ve Estonya’nın marjinal düzeyde olan tarım sektörünün geliştiği, Romanya ve Polonya’da ise geniş ölçekli tarımın yapısal dönüşümlerle sanayiyi beslediği anlaşılmıştır. Bu hususta yapılabilecek bir başka yorum ise tarım sanayiinin AB15’ten yeni üyelere doğru kaymış olduğudur.

Bu rakamlara ek olarak aday ülkelerdeki durum Avrupa Komisyonu istatistikleri doğrultusunda incelendiğinde, Makedonya’nın tarım ve hayvancılık üretim gelirinin 1.245 milyon Euro (2008), Hırvatistan’ın gelirinin ise 2.741 milyon Euro (2010) olduğu görülmektedir. Ayrıca, Makedonya’nın tarım sanayi gelirinin 1,2 milyar Euro (2008), Hırvatistan gelirinin ise yaklaşık 3 milyar Euro (2010) olduğu görülmektedir. Buna göre, Makedonya ve Hırvatistan’ın üretimleriyle oranlı şekilde gelişmiş tarım sanayiine sahip oldukları söylenebilmektedir.

Türkiye için bu veriler gözden geçirildiğinde tarımın GSYH’ya katkısı aşağıda gösterilmiştir. Buna göre Türkiye’de tarımın genel ekonomiye katkısı yıllar içinde azalmakla birlikte % 10 düzeyinin altına henüz inmiştir. 8 AB’de Tarım: İstatistiksel ve Ekonomik Bilgi – 2010 Raporu, 2011. Avrupa Komisyonu Tarım Kırsal Kalkınma

Genel Müdürlüğü, s: 43, Tablo 2.0.1.2. verilerinden istifade edilmiştir. 9 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00056,

11.06.2011’de alınmıştır. Ceylan, 2011, Kaynak: EUROSTAT . 10 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00056,

11.06.2011 tarihinde alınmıştır. Ceylan, 2011, Kaynak: EUROSTAT.

Page 32: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

31

Çizelge 2.12. Türkiye’de Tarımın GSYH’a Katkısı (1998 fiyatları- 000 TL)

Yıl Tarım (%) Toplam

1998 8.520.613 12,1 70.203.147

2005 9.275.244 10,2 90.499.731

2010 9.595.288 9,1 105.680.142

Kaynak: TUİK Veri Tabanı11

2.5.2. Tarımda Yapısal Göstergeler

Bu bölümde öncelikli olarak tarım arazilerinin büyüklüklerine göre dağılımları değerlendirilmiştir. Öncelikli olarak AB15’te tarım işletme sayısında 2000 ve 2007 yıllarındaki verilere göre oluşan değişiklikler değerlendirilmiştir.

AB15’te12 tarım işletmesi sayısının azaldığı görülmüştür. Ortalama azalma 20 ha üzeri işletmeler için ‰ 5, 5-20 ha arası işletmeler için % 1,5, 5 ha’ dan küçük işletmeler için % 1,3’tür. Bu dönemde küçük işletmelerin birleştirilerek büyük işletmelere dönüştürüldüğü Yunanistan’da 20 ha ve üzeri işletme sayısında ‰ 3 oranında artış gerçekleşmiştir. Bunun tersine, İngiltere’de büyük işletme sayısı azalırken 5 ha’dan küçük işletme sayısı % 1,2 oranında artış gerçekleşmiştir. Bu değişimin nedeninin miras hukuku olduğu düşünülebilmektedir.

AB’nin yeni üyelerindeki işletme sayısı değişimi değerlendirildiğinde ise 5 ha’ dan küçük işletme sayısında 2003 ve 2007 yılları arasında yaklaşık % 2 oranında azalma olurken, 5-20 ha arası işletme sayısı % 0,6, 20 ha’dan büyük işletme sayısı ise % 1,6 oranında artmıştır. Bu durum süreç içerisinde yapısal reformların arazi büyüklüklerini olumlu yönde etkilediğini ortaya koymaktadır. En büyük değişim % 30’un üzerinde olmak kaydıyla Bulgaristan, Polonya ve Romanya’da gerçekleşmiştir. Romanya ve Bulgaristan’da 5 ha ve daha küçük arazili işletme sayısı % 15 ve üzeri oranda azalırken, Macaristan ve Kıbrıs’ta her üç ölçekte de işletme sayısında azalma olmuştur.

Son olarak, AB’de tarımın yapısının anlaşılabilmesi için tarım işletmecilerinin ve işçilerinin demografik özellikleri de önem taşımaktadır. AB’de tarımın gençleştirilmesi OTP’nin temel hedeflerinden birisi olarak belirtilmiştir. Bu hususta işletmecilerin yaş dağılımlarındaki değişiklikler dikkat çekicidir. AB15’te Fransa verilerinin dahil olmadığı 1990 ve 2000 yıllarında 35 yaşından genç olan çiftçi sayısı sırasıyla yaklaşık 535 bin ve 476 bin iken, 2007 yılında bu sayı Fransa ile birlikte 271bin seviyesine düşmüştür. AB’nin yeni 12 üyesinde ise toplam 2003 yılında 871 bin iken 2007 yılında 552 bin olmuştur13.

11 http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=55&ust_id=16, 11.06.2011, Ceylan, 2011 12 Fransa verileri referans yıllarda kayıtlarda olmadığı için çizelgede gösterilmemiştir. 13 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00029,

19.06.2011. Ceylan, 2011, Kaynak: EUROSTAT.

Page 33: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

32

Bunun tersine, 65 yaşından daha yaşlı olan çiftçi sayısı AB15 için 1990 yılında yaklaşık 1,81 milyon iken, 2000 yılında 1,77 milyon, 2007 yılında ise 1,84 milyon olmuştur. Aynı rakam yeni 12 üye için 2003 ve 2007 yıllarında sırasıyla 2,75 milyondan 500 bin azalarak 2,745 milyon olmuştur14. Bu değerler OTP’nin tarımda işletme sahipliğini gençleştirme hedefinin belirtilen sürede tam anlamıyla gerçekleştirilemediğini göstermektedir.

Tarımda çalışan işgücü sayısındaki değişim de dikkate değerdir. AB15’te 1990 yılında 6.767 bin olan toplam tarım işçisi sayısı 2007 yılında % 16’lık azalma ile 5.671 bine düşmüştür. Yeni 12 üyede ise 4 yıl içerisindeki azalma daha dikkate değerdir. 2003 yılında 7.023 bin olan işçi sayısı 2007 yılında % 14 azalma ile 6.022 bin olmuştur. Tarımın yapısal dönüşümünün önem taşıdığı Bulgaristan’da azalma % 38, Romanya’da % 18, Macaristan’da % 23 oranında gerçekleşmişken, Polonya’da tarımsal işgücü % 3 oranında artmıştır 15.

Türkiye için son kayıtlara göre toplam tarım arazisi yaklaşık 18,5 milyon hektar, bu araziyi kaplayan toplam işletme sayısı ise 3.076.649’dur. Bu durumda ortalama arazi genişliği yaklaşık 6 hektar olup, AB ortalamasının oldukça altındadır16. Toplam tarım çalışanı sayısı ise Türkiye İstatistik Kurumu veri tabanı kayıtlarına göre 8 milyonun üzerindedir.

2.5.3. Tarım Ticareti

AB15’in 2000 yılında tarım ticareti dengesi yaklaşık – 142 milyar Euro’dur. 2004 yılında AB25’in oluşumu sonrasında 2009’a kadar oluşan değişim dengenin uluslararası trendlere göre değiştiğini göstermektedir (Ceylan, 2011).

AB27’nin 2009 yılında tarım ürünleri ithalatı toplam ithalatının % 7,7’sini oluştururken ihracatı toplam ihracatın % 6,8’ini oluşturmuştur. Yine 2009 yılında AB15’ten Belçika, Danimarka, İrlanda, İspanya, Fransa ve Avusturya tarım ticaretinde pozitif dengeye sahiptir. Yeni üyelerden ise Bulgaristan, Litvanya, Macaristan ve Malta’da dış denge pozitiftir. Aday ülkelerden Makedonya verisine ulaşılamazken, diğer adaylardan sadece Türkiye pozitif denge elde etmiştir (Ceylan, 2011) 17

Şekil 2.2. AB25 Tarım Ticaret Dengesi Değişimi (milyon Euro)18

14 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00030,

19.06.2011. Ceylan, 2011, Kaynak: EUROSTAT. 15 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/download.do?tab=table&plugin=1&language=en&pcode=tag00020,

19.06.2011. Ceylan, 2011, Kaynak: EUROSTAT. 16 http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=44&ust_id=13, 11.06.2011. 17 Ceylan, 2011, AB’de Tarım: İstatistiksel ve Ekonomik Bilgi – 2010 Raporu, 2011. Avrupa Komisyonu Tarım

Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü, s: 43, Tablo 2.0.1.2. verilerinden istifade edilmiştir. 18 http://ec.europa.eu/agriculture/agrista/tradestats/2009/eur27ch/page_003.htm, 15.06.2011. Ceylan, 2011, Avrupa

Komisyonu,

Page 34: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

33

.

3. AB YAŞ MEYVE SEBZE PİYASA DÜZENLEMELERİ

3.1. Yasal Yapılanmalar ve Mevcut Uygulamalar

OPD, tüm üye devletlerde tarım ürünlerinin üretimini ve ticaretini düzenlemek üzere Komisyon tarafından belirlenen kurallardan oluşan düzenlemelerdir. Başlıca amaçları;

♦ Tüm Avrupa piyasalarındaki ürünlerin tek tek fiyatlarının belirlenmesi,

♦ Sektördeki üreticilere ya da işletmecilere yardım verilmesi,

2004; -74.567

2005; -126.849

2006; -192.861

2007; -192.686

2008; -255.128

2009; -104.120

Page 35: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

34

♦ Üretimi kontrol edecek ve üye olmayan ülkelerle ticareti düzenleyecek ticaret mekanizmalarının kurulmasıdır (Sayın ve Mencet, 2007; TKB, 2005).

OPD, 23 ürün grubunu kapsamaktadır. Yaş meyve ve sebze de bu gruplardan birisidir. Yaş meyve ve sebze ve bunların işlenmesi ile ilgili olarak 4 temel yasa bulunmaktadır (Çizelge 3.1).

Çizelge 3.1. AB Yaş Meyve ve Sebze OPD Kapsamındaki Ürün Grupları ve Yasal Yapı

ÜRÜN GRUPLARI YÖNETMELİK

Yaş meyve ve sebze AB Konsey Yönetmeliği No: 2200/96

Narenciye üreticilerine destek planı AB Konsey Yönetmeliği No: 2202/96

İşlenmiş yaş meyve ve sebze ürünleri AB Konsey Yönetmeliği No: 2201/96

Meyve suyu AB Konsey Yönergesi 2001/112/EC

Reçel, marmelat AB Konsey Yönergesi 2001/113/EC

Kaynak: AB Komisyonu Veritabanı, 2004.

Yaş meyve ve sebzenin piyasa düzenlenmesi ile ilgili temel yasal düzenlemeler

2200/96 No’lu AB Konsey Yönetmeliği’dir. Temel Konsey Yönetmeliği, yedi ana başlığa ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Birinci bölüm, ürünlerin sınıflandırılması ile ilgilidir. Yönetmeliğin ilk maddesinde, OPD kapsamında yer alan ürünler ve birleşik sınıflandırma kodları yer almaktadır (EC, 2200/96-madde 1). AB’nde ürünlerin sınıflandırılması ve standart uygulaması konusunda pazarlama kanalları boyunca ürünlerin tazelik, tat, renk, gıda güvenliği, çevreye dost üretim, üretim menşei gibi özelliklerin aynı kalmasına özen gösterilmektedir.

Ayrıca yönetmelikle ürünlerin standartlarının, uluslararası pazarlarda muhafazası ve geliştirilmesi amaçlanmış olup 40 adet ürün için standartlar belirlenmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2003/a; Sayın vd., 2004). OPD standartlarına uyumu gereken 40 adet yaş meyve ve sebze ve bunlara ilişkin 33 adet Konsey Yönetmeliği bulunmaktadır (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2004).

3.1.1. Yaş Meyve ve Sebze OPD İlişkin Yönetmelik (2200/96) Genel Kapsamı

Yönetmelik (2200/96) kapsamındaki temel konulara ve bunlara ilişkin bazı önemli düzenlemeler, ilgili maddelerde belirtildiği şekilde aşağıda özetlenmiştir.

a) Yönetmelik Kapsamı (Madde 1)

Bu düzenlemeler, yaş meyve ve sebze pazarının genel bir organizasyonu için hazırlanmıştır. Genel organizasyondaki yaş meyve sebzeler; badem, elma, armut, kayısı, enginar, kuşkonmaz, avokado, fasulye, Brüksel lahanası, lahana, havuç, karnabahar, kereviz, kiraz, turunçgiller, hıyar, sarımsak, kivi, pırasa, marul, kıvırcık,

Page 36: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

35

kavun, soğan, erik, ıspanak, çilek, biber, üzüm, domates, ceviz, karpuz, patlıcan, fındık, kabak, hindiba, şeftali ve nektarindir (Çizelge 3.1).

b) Bölüm 1: Sınıflandırma (Madde 2-10)

Sınıflandırma konusu, Yönetmeliğin 2. ile 10. maddeleri arasında açıklanmıştır. Bu maddelerde sunulan hedefler başlıca olarak; ♦ Adil rekabete dayalı, ticaret ilişkilerini kolaylaştırmak, ♦ İstenmeyen (talep edilmeyen) ürünleri pazardan çekmek, ♦ Tüketici taleplerini karşılamak konusunda üreticilere rehberlik etmek, ♦ Üretimin karlılığını artırmak şeklinde sıralanmıştır.

AB’nde yaş meyve ve sebze ortak piyasa düzeni kapsamında 3 kalite sınıfı için standartlar söz konusudur. Bunlar; ekstra, I.sınıf ve II.sınıf olarak ayrılmaktadır. Her ürünün standardını düzenleyen ayrı yönetmelik bulunmaktadır. Bu standartlar, çiftlikten satışlar ve işlenmek üzere yetiştirilen ürünler hariç olmak üzere, üreticinin paketleme merkezinden tüketiciye ulaşmasına kadar geçerlidir (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu Directorate, 2004).

c) Bölüm 2: Üretici Organizasyonları (Producer Organization-PO) (Madde 11-18)

Meyve ve sebze ortak piyasa düzeni kapsamındaki üretici örgütleri, 2200/96 sayılı temel tüzüğün II. Başlığı altında 11–18. maddeler arasında düzenlenmektedir. Buna göre, üretici örgütleri, üretim, hasat, depolama, paketleme ve ürünlerini pazarlama konularında birlikte hareket eden üreticilerden oluşan, gönüllülük esasına dayalı olarak kurulmuş ve ilgili üye devlet tarafından tanınmış olan tüzel kişilerdir.

d) Bölüm 3: Branşlar Arası Organizasyonlar ve Anlaşmalar (Madde 19-22)

Üçüncü Bölüm’de, branş birlikleri, tüzel statüsü olan yaş meyve ve sebze üretilmesi, işlenmesi ve ticareti ile ilgilenen kuruluşlar olarak tanımlanmaktadır. Branş birliklerinin, yaş meyve ve sebze üretimi ve pazarlamasına sıkı kurallar koyma yetkisi de bulunmaktadır.

İşletme Programları

“İşletme programları, üretici örgütü tarafından sunulan; üretimin kalitesinin artırılması, ürünlerin ticari değerinin yükseltilmesi, organik ürün hatlarının oluşturulması, entegre ve çevreye saygılı üretimin teşvik edilmesi gibi amaçlara sahip programlardır. Bu programlar işletme fonu tarafından finanse edilir ve belirli tavanlar dahilinde birlik yardımı alabilir. İşletme fonu, üretici örgütüne ait ayrı bir hesapta tutulan ve üyelerden alınan aidatlar ile AB yardım ödemelerinden oluşan bir fondur. Bu fon, onaylanmış işletme programlarındaki harcama kalemleri ya da onaylanmış PO geri çekmeleri için kullanmaktadır”. İşletme programları için AB Komisyonu tarafından ayrılan bütçe ödemeleri Çizelge 3.2’de gösterilmiştir. Çizelge 3.2. İşletme Programları İle Üretici Organizasyonları

Göstergeler 1998 1999 2000

İşletme Programlı PO sayısı 845 1008 1120

Page 37: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

36

İşletme Programlı PO’lar tarafından pazarlanan üretim değeri 9974 11310 12186

İstenen destek (milyon €) 312 423 436

Sağlanan destek (milyon €) 238 311 321 Kaynak: Avrupa Konsey Kararı, No 2699/2000; USDA GAIN Report, E23064

Ayrıca Üçüncü Bölüm’de, branş birlikleri, tüzel statüsü olan yaş meyve ve sebze üretimi, işlenmesi ve ticareti ile ilgilenen kuruluşlar olarak tanımlanmaktadır. Branş birliklerinin, yaş meyve ve sebze üretimi ve pazarlamasına sıkı kurallar koyma yetkisi de bulunmaktadır. Pazarlanan üretim miktarı açısından PO’lar tüm meyve ve sebze üretiminin yaklaşık % 40’ı (yaklaşık değeri 12,5 milyar €), 1400 civarında üretici örgütü kanalıyla pazarlanmaktadır. Üye devletler arasındaki dağılıma bakıldığında ise örneğin Belçika ve Hollanda’da tüm meyve ve sebze üretiminin yaklaşık % 70’i üretici örgütleri kanalıyla pazarlanmaktadır. Ancak, en önemli üç üretici olan İtalya, İspanya ve Fransa’da bu oran çok daha düşüktür (sırasıyla % 27, % 50 ve % 55) (Sayın ve Mencet, 2007; Yörükçü, 2005).

e) Bölüm 4: Müdahale Düzenlemeleri (Madde 23-30)

Üretim fazlası olan yıllarda fiyatların istikrarını sağlamak için piyasadan ürünlerin geri çekilmesi üretici organizasyonu kanalıyla yürütülmektedir. Ancak üretici organizasyonları, 16 ürüne kadar ve pazarlanmakta olan miktarın %10’una kadar AB’nin geri çekme ödemelerinden yararlanabilmiştir. Üretici organizasyonları, üreticilerine yaptığı telafi ödemesi karşılığında belirli ürünler için birlik fonlarından telafi ödemesi almaktadır. Piyasadan çekilen ürünlerin hangi yollardan çıkarılacağı ayrıntılı olarak düzenlenmektedir. Telafi miktarları giderek azaltılmakta ve sadece pazarlanabilir kalitede üretim için verilmektedir. Üretici organizasyonlarına üye olmayan üreticiler de pazarladıkları ürün miktarının %10’u ile sınırlı olmak üzere, %10 indirilmiş olan telafi ödemelerinden yararlanılabilmektedir (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2005).

Üye ülkelerdeki PO’lar 16 ürün için AB geri çekme ödemelerinden yararlanabilmektedir. Bu ürünler; karnabahar, domates, patlıcan, kayısı, şeftali, nektarin, limon, armut, sofralık üzüm, elma, satsuma, mandarin, klementin, portakal, kavun ve karpuzdur. Ödeme, yalnızca yönetmeliklerle belirlenen pazarlama standartlarına uyulduğu zaman verilmektedir (domates hariç). Ürünlerin geri çekme ödemelerinden yararlanma miktarları, narenciyede % 5, elma ve armut için % 8.5, kavun için % 10 ve diğerleri için PO tarafından belirlenen miktar olarak belirlenmiştir. PO ayrıca, işletme fonlarını kullanarak AB geri çekme ödemelerini kullanabilmektedir (Sayın ve Mencet, 2007; USDA GAIN Report, E23064).

Söz konusu ürünlerin geri çekme ödemeleri yönetmelikte belirtilmiştir. Buna göre; trunçgil ürünleri için 13 milyon € iken sebzeler de bu miktar daha düşüktür (Çizelge 3.3) (Sayın ve Mencet, 2007; USDA, 2005).

Çizelge 3.3. AB geri çekme ödemeleri (2200/96 yönetmelik) (milyon €)

Ürün Ödenen Tutar Ürün Ödenen Tutar

Page 38: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

37

Karnabahar 7,01 Patlıcan 3,97

Domates 4,83 Kavun 4,00

Elma 8,81 Karpuz 4,00

Üzüm 8,02 Portakal 14,00

Kayısı 14,17 Mandarin 13,00

Nektarin 13,04 Klementin 13,00

Şeftali 10,99 Satsuma 13,00

Armut 8,39 Limon 13,00

Kaynak: USDA, 2005.

Yıllara göre gerçekleştirilen bu ödeme miktarları değişmiştir. Örneğin 1998 yılında

138.8 milyar e olan geri çekme ödemeleri 1999 yılında gerileyip 2003 yılında yeniden artmıştır. Bu ödemelerden en fazla faydalanan ülke İspanya (37.4 milyar €), Yunanistan (31.4 milyar €) ve ardından İtalya (21.2 4 milyar €) gelmektedir (Çizelge 3.4) (Sayın ve Mencet, 2007; USDA 2005).

Çizelge 3.4. AB Geri Çekme Ödemeleri (Milyon €)

Yıllara Göre Geri Çekme Ödenekleri

1998 1999 2000 2001 2002 2003

138,3 90,6 169,2 117,2 143 134

Kaynak: USDA, 2005.

f) Bölüm 5: Üçüncü Ülkelerle Ticaret (Madde 31-37)

AB’nin üçüncü ülkelerde yaptığı dış ticaret, OPD Yönetmeliği’nin 31 ve 37. maddeleri arasında açıklanmıştır. Uygulamalar altı alt başlık altında incelenmektedir. Bunlar sırasıyla; ithalat ve ihracat lisansları, gümrük vergileri, ihracat iadeleri özel koruma önlemi, tarife kotaları ve genel korunma önlemleridir (Madde 31).

İthalat ve İhracat Lisansları

OPD kapsamındaki ürünlerin AB’ne ithalat ve ihracatı üye ülkelerce düzenlenen lisansların beyanına tabidir. İthalat ve ihracat lisansları üye ülkeler tarafından AB’nde geçerli olacak şekilde düzenlenmektedir. Lisansların geçerlilik süresini ise İdari Komite belirlemektedir. İthalat ve ihracat lisansları, ürünlerin, lisansın geçerliliği süresince ithal ya da ihraç edilmesini garanti eden bir teminata tabidir. Belirlenen dönemde, zorunlu haller haricinde, ithalat ya da ihracat gerçekleşmezse ya da kısmen gerçekleşirse, teminatın tamamı ya da bir kısmı yitirilmektedir. Lisans uygulamalarının amacı, AB’nin yaptığı ithalatı kayıt altına almak ve kayıpları önlemektir. AB üyesi

Page 39: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

38

olmayan ülkelerden ithalatta, ithalat lisansı uygulaması 2006 yılında başlamıştır. Elmada ithalat lisansı uygulaması özellikle Güney Yarımküreden yapılan ithalat için düşünülmüştür. Teminat ödemesi olarak 15 €/ton kararlaştırılmıştır (Sayın ve Mencet, 2007; USDA, 2006).

Gümrük Vergileri

Yaş meyve ve sebze OPD kapsamındaki ürünlerin AB’ne ithalatı ortak gümrük tarifesinde belirtilen oranlarda gümrük vergisine tabidir (Madde 1). Mevcut ürün listesindeki ürünlerin ortak gümrük tarifesi çeşitli düzenlemelerle ortaya konulmaktadır. Bir ürünün ithalat değeri giriş fiyatına eşitse, o ürün için saptanan gümrük vergisi değerleri geçerlidir. Eğer ithal fiyatı giriş fiyatından daha düşükse gümrük vergisi ile birlikte ek vergi (countervailing charge) veya maksimum tarife oranında vergi alınır. Eğer ithal fiyatı giriş fiyatından yüksekse sadece gümrük vergisi alınmakla birlikte ithal malın değeri gümrük giriş beyannamesinin kabul tarihinde belirlenen standart ithal değerinin %8’inden daha yüksekse ithalatçıdan alınacağı belirtilmektedir. Üçüncü ülke menşei malların AB pazarında satışı için minimum bir fiyat öngören sistem ‘Giriş Fiyat Sistemi’ olarak adlandırılmaktadır (Çizelge 3.5).

Çizelge 3.5. Avrupa Birliği Ülkelerine Uygulanan Asgari Birim Giriş Fiyat Listesi (2007)

Ürünler Giriş Fiyatı CIF USD/KG

AB Ülkelerine FOB USD/KG (Karayolu)

AB Ülkelerine FOB USD/KG (Denizyolu)

Domates 1,12 0,90 0,96 Hıyar, kornişon 1,47 1,25 1,31 Enginar 1,10 0,88 0,94 Kabak 0,55 0,33 0,39 Portakal 0,47 0,25 0,31 Limon 0,61 0,39 0,45 Elma 0,75 0,53 0,59 Armut, ayva 0,68 0,46 0,52

Kaynak: AİB, 2007 19.

OGT’ndeki gümrük vergisi oranlarının uygulanmasının, ithal edilen malın ‘giriş fiyatı’na bağlı olması durumunda, bu fiyatın doğruluğu, ürüne ve menşeine göre, üye devletlerin temsili ithalat piyasaları veya diğer piyasalardaki ürünlerin fiyatlarının ağırlıklı ortalaması temelinde, Komisyon tarafından hesaplanan sabit oranlı bir ithalat değeri kullanılarak kontrol edilmektedir. Oluşturulan giriş fiyatından, ya da bunun üzerinde bir fiyattan ithal edilen ürünler sadece ad valorem vergiye tabidir. Bununla birlikte, eğer ürünler giriş fiyatının altında ithal edilirlerse, fiyat düşüşüyle ters orantılı olarak artan miktarlarda bir spesifik bazlı vergi tahsil edilmektedir. Bu vergiye “Tarife Eşdeğeri” (Tarif Equivalent) denilmektedir. Tarife eşdeğeri ad valorem vergiye ek 19 AİB, http://www.aib.org.tr/html/abgirisfiyat.asp

Page 40: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

39

olarak ödenmektedir. Bu yöntemle, ithalat fiyatını kabaca giriş fiyatı seviyesine getirmek amaçlanmaktadır. Giriş fiyatının çok altında bir fiyattan ithal edilen ürünlere çok daha yüksek bir ‘Maksimum Tarife Eşdeğeri’ (Maximum Tarif Equivalent) uygulanmaktadır (Sayın ve Mencet 2007; TKB, 2005; Aquila ve Cioffi, 2004). AB’nin ve Türkiye’nin üçüncü ülkelere karşı uyguladığı vergiler Çizelge 3.6’da verilmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2007).

Çizelge 3.6. AB ve Türkiye’nin Uyguladıkları Vergiler

Kaynak: Sayın ve Mencet,2007; AB Komisyonu (TARIC), 2007.

Bazı ürünlere (elma, limon, portakal, şeftali, nektar, sofralık üzüm, domates ve bazı

sert kabuklu meyveler) ihracat sübvansiyonları ödenmektedir. Sübvansiyon, üç değişik şekilde düzenlenen ihracat lisansı temel alınarak ödenmekte olup ulaşacağı ülkeye göre değişebilmektedir. İhracat sübvansiyonlarına ayrılan toplam bedel GATT Antlaşması ile sınırlandırılmaktadır (Sayın ve Mencet, 2007; TKB, 2005).

İhracat Geri Ödemeleri

İhraç edilecek ürünlerde, ihracat fiyatı ile AB fiyatları arasındaki fark, ihracat geri ödemeleri yoluyla giderilmektedir. Ayrıntılı kurallar 1961/2001 sayılı Komisyon Yönetmeliği’nde belirtilmiştir. İhracat geri ödemeleri, A1 Sistemi (geri ödemenin önceden belirlendiği standart sistem), A2 Sistemi (geri ödemenin önceden belirlendiği özel sistem), A3 Sistemi (geri ödemenin önceden belirlendiği ihaleye davet çağrıları) ve B Sistemine (geri ödemenin önceden belirlenmediği sistem) göre düzenlenen ihracat lisanslarına göre yapılmaktadır. Oranlar ve miktarlar her bir lisans başvuru dönemi için belirlenmekte olup, üye devletlerin, ihracat lisanslarının düzenlenmesinden sorumlu organ ya da organları görevlendirmesi ve bunları Komisyona bildirmesi gerekmektedir. Geri ödemeler tüm Toplulukta aynı olmakla birlikte, uluslar arası ticaretteki durumun ve belirli piyasaların spesifik özelliklerinin gerekli kıldığı durumlarda, belirli bir ürün için yapılan geri ödeme ürünün varış yerine göre değişebilmektedir.

Geri ödemeler belirlenirken şu hususlar dikkate alınmaktadır:

a) Mevcut durum, ♦ Topluluk piyasalarındaki meyve ve sebze fiyatları ile bunların bulunabilirliği, ♦ Uluslararası ticarette meyve ve sebze fiyatlarına ilişkin trendler

b) Pazarlama masrafları,

Ürünler TR Vergi Oranı AB Vergi Oranı Standart İthalat Değeri

Domates % 46 % 14,4+giriş fiyatı 177,90 €/100 kg Patlıcan % 19,5 % 12,8 0 Biber % 19,5 % 7,2 0 Elma % 60,3 % 4 +giriş fiyatı 85,10 €/100 kg Turunçgiller % 54 % 4,8+giriş fiyatı 63,20 €/100 kg

Page 41: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

40

c) Önerilen ihracatın ekonomik boyutu,

d) Roma Anlaşması’nın 228. maddesine göre yapılan anlaşmalardan doğan limitler (Sayın ve Mencet, 2007; TKB, 2005).

Belirli ürünleri üçüncü ülkelere ihraç eden AB ihracatçılarına AB ve dünya fiyatları arasındaki farkı telafi etmek üzere yapılan ödemeler; elma, limon, portakal, şeftali, nektarin, sofralık üzüm, domates ve bazı sert kabuklu meyveler için verilmektedir (Çizelge 3.7). Çizelge 3.7. AB İhracat İadeleri (Milyon €)

1999 2000 2001

Yaş meyve ve sebze 23.2 32.8 36.1

İşlenmiş meyve ve sebze 17.3 13.3 14.8

Toplam 40.5 46.1 50.9

Kaynak: USDA, 2005.

Özel Korunma Önlemi

İthalat artışının yarattığı olumsuz etkilerden kaçınmak amacıyla, DTÖ Tarım Anlaşması V.Maddesi çerçevesinde ilave ithalat vergisi uygulanabilmektedir. AB Komisyonu tarafından, DTÖ’ne bildirilen eşik fiyatların altında yapılan ithalatlarda ilave vergi tahsil edebilmektedir.

Tarife Kotaları

Tarife kotaları, ilk gelen alır prensibi, talep toplama yöntemi veya pazara yeni giriş yapanları da göz önüne alarak geleneksel ithalatçıların geçmiş performansları esas alınarak yapılmaktadır.

Genel Korunma Önlemi

Üçüncü ülkelerden ithalatta eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamaları kaldırılmıştır. Ancak, herhangi bir üründe AB pazarında ciddi bozulma veya bozulma tehdidi oluşması durumunda AB Komisyonu gerekli tedbirleri almaktadır (Sayın ve Mencet, 2007; TKB, 2005).

g) Bölüm 6 ve Bölüm 7

Bu bölümde, üye ülkelerin, birliğin yaş meyve ve sebze ile ilgili düzenlemelerinin uygulamaya geçmesi için gerekli önlemler almaları istenmektedir. Ayrıca belirtilen kuralların üye ülkelerce etkin bir şekilde yerine getirilmeleri için yeter sayıda ve yetenekli personel istihdam etmeleri istenmektedir. Genel hükümlerin yer aldığı bu bölümde ise; üretim alanları, üretim miktarları ile ilgili bilgilerin üretici organizasyonları ve üyeleri veya herhangi bir kolektif kurum tarafından toplanacağı, düzenlemelere uygun olarak bilgilerin paylaşımının yapılması gerektiği belirtilmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2004; Sayın vd., 2004).

Page 42: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

41

3.2. Yaş Meyve Sebze Ortak Piyasa Düzenlemesinde 2007 Reformu

AB yaş meyve sebze OPD’ne ilişkin temel yasal düzenlemeleri içeren 2200/96 sayılı Konsey Yönetmeliği 2007 reformu ile birlikte radikal değişikliklere uğramıştır. AB ülkelerinin üçüncü ülkelere karşı rekabet güçlerinin azalması, sektörün perakende ve süpermarket zincirlerinde yoğunlaşması, sebze ve meyvenin çabuk bozulan doğası nedeniyle yaşanan ekonomik krizler ve AB’de sebze ve meyve tüketimindeki durgunluk AB Komisyonu’nu yeni reform arayışlarına itmiştir. 1 Ocak 2008’den itibaren meyve ve sebze ortak piyasasında geçerli olan düzenlemeler 1182/2007 sayılı Konsey Yönetmeliği ile bir takım değişikliklere uğramıştır. Bu düzenleme ile 2200/96 sayılı yaş meyve sebze piyasasına ilişkin AB Konsey Yönetmeliği, 2201/96 sayılı işlenmiş yaş meyve sebze piyasasına ilişkin AB Konsey Yönetmeliği, 2001/112/EC sayılı meyve suyu piyasası ve 2001/113/EC sayılı reçel ve marmelat piyasasına ilişkin AB Konsey yönergelerinde değişiklikler yapılmıştır. 2202/96 sayılı narenciye ürünleri üreticilerine yardım planına ilişkin AB Konsey Yönetmeliği ise kaldırılmıştır. 22 Ekim 2007 tarihli 1234/2007 sayılı Konsey Yönetmeliği ile ise sektörel ortak piyasa düzenlemeleri tek bir ortak piyasa düzenlemesi altında birleştirilmiştir. Meyve ve sebze piyasasına ilişkin ortak piyasa düzenlemesi de bunlardan birisidir. 1580/2007 sayılı Konsey Yönetmeliği ise 2200/96, 2201/96 ve 1182/2007 Konsey yönetmeliklerinin uygulama esaslarını ortaya koymaktadır.

2007 Reformu’nun temel hedefleri;

♦ AB’nin meyve ve sebze sektöründe rekabet gücünün ve pazar uyumunun arttırılması, böylece iç ve dış piyasalarda sürdürülebilir rekabetçi üretimin tesis edilmesinin sağlanması,

♦ Ekonomik krizler nedeniyle üretici gelirlerinde meydana gelen dalgalanmaların azaltılması,

♦ AB ülkelerinde meyve ve sebze tüketiminin arttırılması,

♦ Sektörde çevresel önlemlerin alınmasına yönelik çabaların sürdürülmesi,

♦ OPD’nin sadeleştirilmesi ve idari giderlerin mümkün olduğunca azaltılmasıdır.

Bu hedeflere ulaşabilmek amacı ile meyve sebze OPD kapsamında bir takım tedbirler alınmıştır (AB Komisyonu, 2010/a).

Ürün Kapsamı

2007 yılında yapılan düzenlemeler ile birlikte 2200/96 sayılı AB Konsey Yönetmeliği 1. maddesinde açıklanan ürün listesine safran, kekik, fesleğen, nane, biberiye ve adaçayı ürünleri ilave edilerek meyve ve sebze ürün kapsamı genişletilmiştir. (AB Komisyonu, 2007/a)

Üretici Örgütleri

1996 yılındaki reform ile birlikte üretici örgütleri ve uygulanan işletme programları yaş meyve sebze piyasasında arzın yönlendiricisi olarak önemli rol oynamaktadır.

Page 43: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

42

Üretici örgütleri artan talebin karşılanmasında ve meyve ve sebze üreticilerinin güçlendirilmesinde halen önemli bir araç olmasına rağmen, üye ülkelerde meyve ve sebze üreticilerinin birçoğu üretici örgütlerine üye olmamayı tercih etmişlerdir.

2007 reformu üretici örgütlerinin üye sayısını arttırmaya yönelik bir takım tedbirler içermektedir. Bu reform ile birlikte üretici örgütlerinin yapısı ve işleyişine yönelik uygulamaların sadeleştirilmesi ve üretici örgütlerinin daha esnek bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır. Üretici örgütleri tarafından pazarlanan ürün yelpazesi, doğrudan satış, üye olmayan üreticilere uygulanan hükümler ve belirli koşullar altında üretici birliğine yetki devri ve dış kaynak sağlanması konularında bir takım düzenlemeler getirilmiştir (AB Komisyonu, 2010/a).

Üretici örgütlerine AB tarafından sağlanan finansal katkı toplam pazarlanabilir üretim değerinin %4,1 ile sınırlı olmakla birlikte, kriz yönetimine ilişkin fon kullanımlarında bu limit %4,6 ‘ya çıkabilmektedir (AB Komisyonu, 2010).

Bununla birlikte üretici örgütlenmesinin teşviki amacı ile 1 Mayıs 2004 itibarı ile AB’ye üye olan ülkelerde üretici örgütleri ve üretici birliklerinin, arz yoğunluğunun düşük olduğu bölgelerdeki (Meyve ve sebze üretiminin %20 nin altında) yerel üretici örgütleri ile birleşmeleri durumunda AB tarafından sağlanan %50 eş-finansman desteği %60’a kadar çıkabilmektedir (AB Komisyonu, 2010/a).

Yeni düzenleme ile birlikte 2200/96 Konsey Yönetmeliği’nde belirtilen tanınma kriterlerine bağlı olarak tanınan üretici örgütlerinin 2010 sonuna kadar yeni düzenleme ile getirilen kriterleri sağlamaları zorunluluğu getirilmiştir (12 Haziran kararı).

Yeni düzenleme ile birlikte;

♦ Minimum 5 üye sayısı koşulu kaldırılarak, minimum üye sayısının üye ülke tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.

♦ Üretici örgütünün minimum pazarlanan üretim değerinin 100.000 Euro olma koşulu kaldırılmış ve minimum tutar üye ülkeler tarafından belirlenecektir.

♦ Üretici örgütleri bir veya birden çok ürün için oluşturulacaktır (Mevcut kategoriler, tüm meyveler, tüm sebzeler ve tüm meyve ve sebze kategorileri kaldırılacaktır).

♦ Üreticiler belli bir ürün için sadece bir üretici örgütüne üye olabilecektir.

♦ Üyeler tarafından üretilen ürünlerin pazarlanması, üretici örgütü kanalı ile yapılmalıdırlar. Üreticiler diğer ürünlerini kendileri pazarlama ya da başka bir üretici örgütüne katılma konusunda serbesttirler.

♦ Üretimin tamamının üretici örgütü kanalıyla pazarlanması yönündeki hükmün bazı istisnaları bulunmaktaydı. Üreticilerin genel meyve ve sebze üretici örgütlerinden birine üye olmaları halinde üretimlerinin % 25’inden fazlası ve uzmanlaşmış bir üretici örgütüne üye olmaları halinde üretimlerinin % 20’sinden fazlası olmamak kaydıyla, kendi işletmelerinden, tüketim amaçlı olarak tüketiciye doğrudan satış yapabilmekteydiler. Yeni düzenleme ile tüketim amaçlı tüketiciye doğrudan satış

Page 44: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

43

limitinin %10’u geçmemek kaydı ile üye ülke tarafından belirlenmesine karar verilmiştir (Mevcut %25’lik direkt satış üst limiti kaldırılmıştır). 20

Üretici Grupları

1 Mayıs 2004’den itibaren AB’ye üye olan ülkelerdeki üretici grupları birlik tarafından üretici örgütü olarak tanınma kriterlerini sağlayabilmek için daha fazla ulusal ve AB finansal desteğinden yararlanmak istemektedirler. 2007 reformu ile yeni üye ülkelere sağlanan finansal destekler 2 katına çıkarılmıştır.

İşletme Programlarının Sürdürülebilirliği İçin Ulusal Strateji Oluşturulması

2007 reformu kapsamında işletme programlarının etkinliğinin arttırılması için üye ülkeler tarafından meyve ve sebze sektöründe işletme programlarının sürdürülebilirliği için ulusal bir strateji oluşturmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ulusal strateji kapsamında,

♦ Mevcut durum analizi, ♦ İşletme programı ve materyallerinin hedefleri, ♦ Performans göstergeleri, ♦ İşletme programlarının değerlendirilmesi, ♦ Üretici örgütleri için raporlama yükümlülükleri yer alması gerekmektedir.

Mevcut durum analizi ihtiyaçların tanımlanmasını, ihtiyaçların önceliklerine göre sıralanmasını amaçlamalı, ihtiyaçların işletme (faaliyet) programları kanalı ile karşılanmasını hedeflemeli ve başlangıç durumuna göre ulaşılmak istenen hedef, bu hedeflere ulaşmak için en uygun araçlar ve eylemler ortaya konmalıdır. Ulusal stratejinin çevresel faaliyetlerle entegre edilebilmesi için gerekli koşulların belirlenmesi gerekmektedir (AB Komisyonu, 2010/a).

Üye ülkeler aynı zamanda temel performans göstergeleri aracılığı ile ulusal stratejinin uygulama sürecinin izlenmesi ve değerlendirmesini sağlamakla yükümlüdürler. İzleme ve değerlendirme faaliyetleri finansal kaynaklardan yararlanma derecesini, işletme programlarının uygulanma derecesini, uygulanan programların etkinlik ve verimliliğini, hedeflerine ulaşma derecesini ortaya koymayı amaçlamaktadır (AB Komisyonu, 2010/a).

Kriz Yönetimi

İklim koşullarına duyarlılığına bağlı olarak sebze ve meyve üretim ve talep tahminlerinin güçlüğü ile sebze ve meyvenin çabuk bozulan doğası piyasa dengesini bozucu etki yaratmaktadır. 1996 reformu ile birlikte piyasa dengesinin sağlanabilmesi için bir takım geri çekme ödemeleri mekanizmaları oluşturulmuştur. Ancak 1996 yılından itibaren geri çekme ödemelerine ayrılan bütçe arzın talebe göre daha kolay adapte edilmesi ile birlikte giderek azaltılmıştır. Buna rağmen sektörde yaşanan krizler devam etmiştir.

20 http://www.horticulture.ie/REFORM_OF_EU_FRUIT_AND_VEGETABLE_REGIME.shtml/ 07.04.2012

Page 45: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

44

2007 reformu ile birlikte kriz yönetimi ve önlemlerine yönelik tedbirler arttırılmıştır. Ürün geri çekme tazminatı (Community withdrawal compensation) kaldırılmış ve ürün geri çekme ödemeleri sadece işletme programları altında %50-%50 eş-finansman ilkesine dayalı olarak üretici örgütleri üzerinden yürütülmektedir. Üretici örgütleri tarafından pazarlanan ürün değerinin %5’i ile sınırlı olmak üzere, AB’nde ücretsiz dağıtımı gerçekleşecek ürünlerin %100’ü telafi ödemeleri kapsamına alınmıştır. Ürün geri çekme ödemeleri yanında pek çok kriz yönetimine yönelik enstrüman da destek kapsamına alınmıştır (AB Komisyonu, 2010/a).

Üretici örgütleri kanalı ile işletme programları altında kriz yönetimi ve önlemlerine ilişkin 6 alana yönelik fon verilmektedir.21

♦ Pazardan ürün geri çekme ♦ Yeşil hasat/ hasat etmeme ♦ Promosyon ve iletişim ♦ Eğitim önlemleri ♦ Hasat sigortası ♦ Yatırım fonu idari masrafları için destek

a) Pazardan ürün geri çekme (market withdrawal)

Pazardan ürün çekilmesi ve bu ürünlerin satışa sunulmamasını ifade etmektedir. Pazarda ürünlerin daha yüksek fiyattan talep bulmasını sağlayan arz yanlı bir düzenlemedir.

Maksimum geri çekme destekleri 16 temel ürün için 1580/2007 no’lu AB Konsey Tüzüğü ile belirlenmiştir. Çizelge 3.8’de belirtilen maksimum ürün destekleri üretici örgütleri ve AB tarafından verilebilecek desteğin üst limitini ifade etmektedir.

Liste dışındaki ürünler için ülkeler geri çekme desteği vermek isterlerse bu ürünler için maksimum geri çekme ödemelerini belirlemelidir. Herhangi bir ürün için geri çekme ödemesi üretici örgütü tarafından pazarlanan üretim değerinin % 5’ini geçemez. Okullara, yardım kuruluşlarına vb. kuruluşlara ücretsiz dağıtılan ürünlerin değeri bu hesaplamanın dışında tutulmaktadır.

Çizelge 3.8. Pazardan Ürün Geri Çekme İçin Ürünlere Ödenen Azami Destek Miktarı

Ürün Azami Destek Tutarı (EUR/100 kg)

Ürün Azami Destek Tutarı (EUR/100 kg)

Karnabahar 10,52 Armut 12,59 Domates 7,25 Patlıcan 5,96 Elma 13,22 Kavun 6,00

21 http://ec.europa.eu/agriculture/fruit-and-vegetables/crisis-prevention/index_en.htm#green-harvesting , AB Komisyonu, 05.04.2012

Page 46: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

45

Üzüm 12,03 Karpuz 6,00 Kayısı 21,26 Portakal 21,00 Nektarin 19,56 Mandalina 19,50 Şeftali 16,49 Klementine Mandalina 19,50 Limon 19,50 Satsuma 19,50

Kaynak: AB Komisyonu, 2007/c.

Pazarlanan üretim hacmi son 3 yılın ortalaması olarak hesaplanmakta olup bu bilgiye erişim mümkün değil ise (örn; yeni tanınmış bir üretici örgütü), üretici örgütünün AB tarafından tanındığı pazarlanan üretim değeri hesaplamada geçerli olmaktadır. Geri çekilen ürünlerin nerede kullanılacağı ulusal otoriteler tarafından belirlenmektedir, ancak bir seçeneğin ücretsiz dağıtım olması koşulu vardır. Başka bir seçenek ise rekabeti bozucu etki yaratmaması kaydı ile geri çekilen ürünlerin işlenmiş gıda sanayisinde kullanılmalarıdır (AB ülkelerinde veya AB’ne üye olmayan ülkelerde).

b) Yeşil hasat/ hasat etmeme (green harvesting/non-harvesting)

Yeşil hasat (Green harvesting): Normal hasat döneminden önce ekili alandaki ürünün (zarar görmeden) pazarlama amacı dışında hasat edilmesini ifade etmektedir.

Hasat etmeme (Non-harvesting): Normal üretim döngüsü içerisinde ekili alandan ticari amaçla ürün alınmamasını ifade etmektedir. İklim koşullarına veya hastalıklara bağlı olarak ürünün yok olmasını içermez.

Her iki tedbir uygulaması da normal yetiştirme uygulamalarından farklı ya da ek bir uygulama için olmalıdır. Her iki fon da aynı yıl içerisinde ya da ardışık 2 yılda aynı ürün veya aynı alan için kullanılamaz. Yeşil hasat veya hasat etmeme tedbirlerine izin veren ülkeler uygulama ve denetim mekanizmalarını çevre ve bitki sağlığına zarar vermeyecek şekilde detaylı kurallar çerçevesinde belirlemelidirler.

Telafi Ödemeleri (AB ve Üretici örgütü katkısını içerecek şekilde) ulusal otorite tarafından hektar başına hasattan kaynaklanan ek maliyetler şeklinde (çevresel ve bitki sağlığı tedbirlerini içerecek şekilde) ya da geri çekme desteklerinin %90’ını aşmayacak şekilde belirlenmektedir.

c) Promosyon, iletişim ve eğitim tedbirleri

Bu tedbirlerin uygulanmasına ilişkin esaslar üye ülkeler tarafından belirlenmektedir. Üretici Örgütü tarafından uygulanmakta olan promosyon/iletişim faaliyetine ek bir faaliyet olmalıdır.

d) Hasat sigortası

Üretici örgütü üyelerinin gelirlerini korumak, doğal afetler, iklim koşulları, hastalık veya haşere istilası sebebi ile oluşabilecek pazar kayıplarının karşılanması için hasat sigortası kapsamında AB fonu kullanabilmektedir. Ulusal otoriteler sigortacılık sektöründe rekabeti bozmayacak şekilde hasat sigortası düzenlemelerini belli kurallara bağlamalıdırlar. Hasat Sigortaları aynı zamanda ulusal finansa da katkı sağlamaktadır.

Page 47: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

46

Hasat sigortası için toplam destek tutarı (AB+ulusal) üreticiler tarafından ödenen sigorta primlerini aşmamalıdır. Olumsuz iklim koşullarına bağlı kayıplar için sigorta primi %80, doğal afetler ve olumsuz iklim koşullarına bağlı zararlar veya hayvan/bitki hastalığı ya da haşere istilasına karşı sigorta primi %50’dir. Hasat Sigortası tedbirleri diğer ilgili destek planlarına bağlı tazminat ödemelerini dikkate alarak üreticilere uğradığı gelir kaybının %100’ünden daha fazla tazminat ödemesini kapsamamaktadır.

e) Yatırım fonu idari masrafları için destek

AB tarafından sağlanan üye ülkelerde idari masrafların azaltılmasına yönelik finansal destek yatırım fonunun ilk üç yılı için kullanılabilmektedir. Aşağıdaki çizelgede Üretici örgütlerinin ilk 3 yıllık katkılarını oransal olarak vermektedir. Ulusal otoritelerin bu desteğe yönelik esasları ve üretici örgütleri tarafından sağlanacak destek miktarı için bir tavan değer belirlemeleri gerekmektedir. (AB Komisyonu, 2010/a).

Çizelge 3.9. Üretici Örgütlerinin Yatırım fonuna ilişkin ilk üç yıllık katkıları

1. yıl 2.yıl 3.yıl

2003 sonrası birliğe katılan ülkeler % 10 % 8 % 4

Diğer AB ülkeleri % 5 % 4 % 2

Çevresel önlemler

Sebze ve meyvenin tek ödeme planı içerisine dâhil edilmesi ile doğrudan gelir desteği alan tüm sebze ve meyve üreticilerinin çapraz uyum (Zorunlu çevre standartlarına uyum) dâhilinde üretim yapmalarını zorunlu hale gelmiştir. Ayrıca üretici örgütlerinin işletme programları altında bütçenin ez az % 10’unu asgari ve zorunlu çevre standartlarını sağlayacak şekilde çevresel önlemler için ayırmaları gerekmektedir. Alternatif olarak işletme programları en az 2 çevresel eylem planını içermelidir. Zorunlu çevre standartlarını sağlayamayan çiftçilere bir takım yaptırımlar getirilmiştir. Bununla birlikte AB eş-finansmanı organik üretim için % 60‘a çıkarılmıştır (AB Komisyonu, 2010/a).

Meyve sebze tüketiminin teşvik edilmesi

Üretici örgütleri işletme programlarına sebze ve meyve tüketimini arttırmaya yönelik teşvikleri dâhil edebilmektedir. Özellikle üretici örgütlerinin marka tanıtımlarına yönelik faaliyetlerine teşvik sağlanmaktadır. Topluluk tarafından işletme programları altında eğitim kurumlarında çocukların meyve ve sebze tüketimini arttırmaya yönelik sağlanan eş-finansman %60’a çıkarılmıştır. Reform ile birlikte pazardan geri çekilen ürünlerin okullara, hastanelere ve yardım kuruluşlarına ücretsiz dağıtımı teşvik edilmektedir. Ücretsiz dağıtılan ürünlerin üretici örgütü tarafından pazarlanan üretim değerinin %5’ini aşmamak koşulu ile %100 ‘ü AB tarafından finanse edilmektedir.

Page 48: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

47

2007 reformu aynı zamanda “Okul Meyve Programı” altında eğitim kurumlarına 2009-2010 ders yılından itibaren (kreşler dâhil olmak üzere okul öncesi eğitim ve ilk-öğretim okullarında ) topluluk yardımı verilmesinin önünü açmıştır. Topluluk yardımı üye ülkelerde uygulanacak ulusal/bölgesel programlar dahilinde sadece ürünlerin maliyetini ve lojistik ve dağıtım, ekipman, iletişim, izleme ve değerlendirme ile ilgili maliyetleri kapsamaktadır. AB programına katılım göstermek isteyen üye ülkelerin öncelikli bir strateji belirlemeleri gerekmektedir. Üye ülkelere verilen yıllık toplam topluluk yardımı 90 milyon Euro’yu geçemez. Ayrıca, ulusal / bölgesel programlar için topluluk yardımı uygun maliyetin %50'sini geçemez koşulu dış bölgelerde ve yakınsama hedefi altındaki bölgeler için %75’e çıkarılmıştır. Topluluk yardımı tarafından karşılanmayan maliyetler üye ülke bütçesinden karşılanmaktadır. (AB Komisyonu, 2010/a).

Meyve sebze arazilerinin “Tek Ödeme Planı” ile bütünleştirilmesi

OTP 2003 Haziran Reformu’nun ikinci döneminde üreticilere verilen destek ve üretimin birbirinden ayrı tutulması için üreticilere “Tek Ödeme Planı” uygulamasına geçilmiştir. Bu plana dahil olup özel destek verilen ürünler ise buğday, proteinli bitkiler, pirinç, kabuklu yemişler, enerji bitkileri, patates, süt ürünleri, tohum, tütün, kırmızı et, pamuk ve zeytindir. Yaş meyve sebze grubu içerinde özel ödeme planına dahil olan tek ürün zeytindir. Diğer yaş meyve sebze ürünleri için genel tek ödeme planından faydalanılmaktadır. Amaç, üreticilere devamlı gelir sağlamaktır. Üye ülkelerin yapacakları ödeme için üst sınır verilmiştir. (Sayın ve Mencet, 2007; OJ L,2004).

Meyve ve sebze üretiminin yapıldığı araziler (meyve bahçeleri ve patates dahil) diğer çiftlik sektörlerinde uygulanmakta olan (decoupled) üretimden bağımsız yardım planı altında ödeme yapılabilmesine uygun hale getirilmiştir. Bununla birlikte işlenmiş meyve ve sebze için sağlanan desteklerin 2013 itibarı ile tamamen (decoupled) üretimden bağımsız hale getirilmesi ve ulusal bütçe tavanlarının istikrarlı bir şekilde arttırılması söz konusudur. Üye ülkelerin meyve ve sebze başına uygun pazarlama süresine, uygun hedeflere ve eşitlik (non-discriminatory) kriterine bağlı olarak Tek alan ödeme planı dâhilinde referans miktar planları oluşturulması istenmektedir (AB Komisyonu, 2010/a).

Tek Alan Ödeme Planı (SAPS) kapsamındaki ülkelere ayrı ödeme

AB yeni üye ülkelere ise doğrudan ödemelerle ilgili basitleştirilmiş sistem önermektedir. (Tek Alan Ödeme Planı - SAPS) SAPS tarımsal alanın her hektarı için tek ödeme kapsamaktadır. Hektar başına ödeme kullanılan tarımsal alanların ulusal mali bütçeye bölünmesiyle hesaplanmaktadır. Tek çiftlik ödemesi durumunda SAPS sistemini uygulayan yeni üye devletlerin üretim zorunluluğu yoktur ancak arazilerinin tarımsal koşulların ve çevreyle koşullarının oldukça iyi durumda tutmaları gerekmektedir. SAPS yönetimi tek çiftlik ödemesi ya da doğrudan ödemelere kıyasla üreticiden daha az bilgiye ihtiyaç duyulduğu için daha kolaydır. SAPS uygulamaları üç yıldır tercihe bağlı olarak yapılmaktadır (Sayın ve Mencet, 2007; AİB, 2005).

Page 49: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

48

Tek Çiftlik Ödeme Yönteminde prensip olarak, tam üretimden bağımsızlık benimsenmiştir. Çiftçilerin piyasaya entegrasyonunun sağlanması, çevre tahribatlarının en düşük düzeye çekilmesi ve bürokrasinin azaltılması hedeflenmiştir. Mevcut bütün doğrudan yardım planları yerini 2014 yılından itibaren, yeni üyelerde dâhil olmak üzere bütün AB ülkeleri için TÇÖY’ye bırakacaktır. 2003 Haziran ayında Avrupa Birliği tarım bakanları ekilebilir araziler ve canlı hayvanlara ödenen doğrudan ödemelerin üretimden bağımsız hale getirilmesi üzerinde anlaştıktan sonra TÇÖY’nin temel yasal dayanağı 1782/2003 no’lu Avrupa Konseyi Tüzüğü’dür (Sayın and Mencet, 2007; NFUS, 2005:1).

2007 reformu ile birlikte Tek Alan Ödeme Planı’na dâhil olan ülkelerde meyve ve sebze üreticilerine ayrı bir ödeme sistemi getirilmiştir. Sebze ve meyve sektörüne ayrılacak ödenek dağıtım kriterinin tek alan ödemesinden yararlanacak ülkeler tarafından belirlenmesi esnekliği getirilmiştir (AB Komisyonu, 2010/a).

Üçüncü ülkelerle ticaret

OPD kapsamında bazı ürünlere (elma, limon, portakal, şeftali, nektar, sofralık üzüm, domates ve bazı sert kabuklu meyveler) ihracat sübvansiyonları ödenmekteydi. Sübvansiyon, üç değişik şekilde düzenlenen ihracat lisansı temel alınarak ödenmekte olup ulaşacağı ülkeye göre değişebilmektedir. İhracat sübvansiyonlarına ayrılan toplam bedel GATT Antlaşması ile sınırlandırılmaktadır. Tarife kotalarının konulması belirtilmektedir (Sayın ve Mencet, 2007; TKB, 2005).

2007 reformu ile AB meyve ve sebze sektöründe mevcut yasal çerçevede (giriş fiyatı uygulaması, gümrük vergisi, kota vb..) devam eden DTÖ pazarlık sürecine ve tek ortak piyasa organizasyonu düzenlemesine (1234/2007 sayılı Konsey Yönetmeliği) bağlı olarak bir değişiklik getirilmemekle birlikte, ihracat sübvansiyonları kaldırılmıştır (AB Komisyonu, 2010/a).

OPD’nin sadeleştirilmesi

Mevcut SPS (tek ödeme planı) ve SAPS (tek alan ödeme planı) lehine işlemekte olan yardımların kaldırılması ile ortaya çıkan OPD’de sadeleştirme 2007 reformunun sağladığı önemli avantajlardan birisidir. SPS ve SAPS’ın sadece üretici örgütleri kanalı ile işlemesi ile mevcut idari işleyiş sadeleşmiş ve üretici örgütlerine katılım üreticiler açısından daha çekici hale gelmiştir. İhracat sübvansiyonlarının kaldırılması sonucu ihracatçılara yönelik verilen fonlara ilişkin prosedürlerin ortadan kalkması ile de işleyişte bir sadeleşme meydana gelmiştir. Tek Ortak piyasa düzenlemesi ile pazarlama standartlarında da standarda tabi ürün sayısı 10’a indirilerek bir sadeleştirme gerçekleştirilmiştir (AB Komisyonu, 2010/a).

Pazarlama standartları

1962 yılında oluşturulan Ortak pazarlama Standartları, Meyve ve Sebze Ortak Piyasa Organizasyonu’nun temelini oluşturmaktadır. 2008 yılında 1221/2008 sayılı Komisyon yönetmeliği ile 36 standarda tabi ürün 26 ürünün kaldırılması ile 10 ürüne indirilmiştir. Böylece 34 adet komisyon yönetmeliği ile düzenlenmiş olan 36 spesifik pazarlama standartları tek bir düzenleme ile 11 düzenlemeye indirilmiştir. (1 adet genel pazarlama standardı ve 10 ürüne yönelik spesifik pazarlama standardı) Ortak Piyasa

Page 50: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

49

Düzenlemeleri kapsamında yer alan yaş meyve ve sebzeler (1580/2007 sayılı Konsey Yönetmeliği madde 3 (3b) de belirtilen genel pazarlama standartlarından muaf ürünler hariç) genel pazarlama standartlarına tabidir22.

Genel pazarlama standartları: Genel Pazarlama Standartları spesifik pazarlama standardına tabi 10 ürün ve GPS’ından muaf 16 ürün hariç sebze ve meyve rejiminin kapsadığı tüm ürünler için geçerlidir.

GPS ürünlerin “güvenli, adil ve pazarlanabilir kalitede” olmasını ve orijin ülke adını tam olarak barındırmalarını gerektirmektedir. Spesifik standartlara tabi olmayan ürünler genel pazarlama standartlarını ya da UNECE (United Nations Economic Commision for Europe) standartlarını karşılayabilir nitelikte olmalıdırlar23.

Spesifik pazarlama standartları: 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere spesifik pazarlama standartlarına tabi ürünler 10 ürüne indirilmiştir. Bu ürünler; elma, narenciye, kivi, marul ve kıvırcık yapraklı ve geniş yapraklı hindiba, şeftali ve nektarin, armut, çilek, tatlı biber, sofralık üzüm, domatestir.

Kayısı, enginar, kuşkonmaz, patlıcan, avokado, fasulye, Brüksel lahanası, havuç, karnabahar, kiraz, kabak, salatalık, mantar, sarımsak, kabuklu fındık, başlı lahana, pırasa, kavun, soğan, bezelye, erik, karpuz, sap kereviz, kabuklu ceviz, hindiba, ıspanak ise ilgili düzenleme ile spesifik pazarlama standartlarına tabi ürünler olmaktan çıkarılmıştır.

Ulusal Otoriteler ürünler “ işlenmeye tabi ürünler” veya “ hayvan yemi” ibareleri ile etiketlenmişse şekil bozukluğu olan, standart boyuttan küçük vb. ürünleri spesifik pazarlama standardından muaf tutma hakkına sahiptirler.24

Uyum Denetimleri: Yeni düzenleme ile birlikte muayene ve gümrük hizmetlerine ilişkin idari yüklerin azaltılmasıyla kontrol işlemleri basitleştirilmiş ve buna bağlı olarak onaylı ihracatçı ve ithalatçıların iş süreçleri kolaylaşmıştır. Her üye ülkenin standarda tabi yaş meyve ve sebze sektöründe tüccar veri tabanı oluşturmaları şartı getirilmiştir. Ulusal otoriteler tarafından denetimlerin risk analizine dayalı, uygun sıklıkta, pazarlama standartları ve yasal şartlara uyumlu olarak yapılması sağlanmalıdır. Risk Analizi tüccar veri tabanındaki bilgi temelinde gerçekleştirilmelidir. Bir ürüne ilişkin risk kriteri ulusal otoriteler tarafından belirlenmektedir. Tüccarlar muayene memurlarına uyum denetimleri esnasından gerekli tüm bilgiyi vermekle sorumludur.25

22 http://ec.europa.eu/agriculture/analysis/external/fruitveg-markets/exec_sum_en.pdf/ AB Komisyonu, 01.04.2012. 23- 24 http://ec.europa.eu/agriculture/fruit-and-vegetables/marketing-standards/index_en.htm/ AB Komisyonu, 01.04.2012. 25 http://ec.europa.eu/agriculture/fruit-and-vegetables/marketing-standards/index_en.htm/ AB Komisyonu, 01.04.2012.

Page 51: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

50

3.3. Yaş Meyve ve Sebze Düzenlemesini Etkileyen Diğer Konular

3.3.1. OTP Reformu Kapsamında Tek Ödeme Planı ve Yaş Meyve ve Sebzeye Yansımalar

OTP 2003 Haziran Reformu’nun ikinci döneminde üreticilere verilen destek ve üretimin birbirinden ayrı tutulması için üreticilere “Tek Ödeme Planı” uygulamasına geçilmiştir. Bu plana dahil olup özel destek verilen ürünler ise buğday, proteinli bitkiler, pirinç, kabuklu yemişler, enerji bitkileri, patates, süt ürünleri, tohum, tütün, kırmızı et, pamuk ve zeytindir. Yaş meyve sebze grubu içerinde özel ödeme planına dahil olan tek ürün zeytindir. Diğer yaş meyve sebze ürünleri için genel tek ödeme planından faydalanılmaktadır. Amaç, üreticilere devamlı gelir sağlamaktır. Üye ülkelerin yapacakları ödeme için üst sınır verilmiştir. Aşağıdaki Çizelgede AB-15 ülkelerinin bütçelerinde Tek Ödeme Planı için ayrılan fon belirtilmiştir, bu ülkeler belirtilen miktarların % 3’ünden daha az oranında indirim yapamamaktadırlar (Çizelge 3.10) (Sayın ve Mencet,2007; OJ L,2004).

Çizelge 3.10. Tek Ödeme Planında Ülkelere Göre Ulusal Bütçe Ödemeleri (Milyon €)

Üye Ülke 2005-2007 2008 2009 2010 +

Belçika 411 413 530 530 Danimarka 838 838 996 996 Almanya 4.489 4.503 5.492 5.496 Yunanistan 837 1.700 1.722 1.760 İspanya 3.244 4.043 4.241 4.253 Fransa 7.199 7.231 8.091 8.099 İrlanda 1.136 1.136 1.322 1.322 İtalya 2.539 3.112 3.464 3.497 Lüksemburg 27 27 37 37 Hollanda 386 386 779 779 Avusturya 613 614 712 712 Portekiz 452 493 559 561 Finlandiya 467 467 552 552 İsveç 612 612 729 729

Kaynak: Sayın ve Mencet, 2007; OJ L 161,2004, Ek VIII ve VIIIA (EC) (No 864/2004). AB yeni üye ülkelere ise doğrudan ödemelerle ilgili basitleştirilmiş sistem

önermektedir. (Tek Alan Ödeme Planı - SAPS) SAPS tarımsal alanın her hektarı için tek ödeme kapsamaktadır. Hektar başına ödeme kullanılan tarımsal alanların ulusal mali bütçeye bölünmesiyle hesaplanmaktadır. Tek çiftlik ödemesi durumunda SAPS sistemini uygulayan yeni üye devletlerin üretim zorunluluğu yoktur ancak arazilerinin tarımsal koşulların ve çevreyle koşullarının oldukça iyi durumda tutmaları gerekmektedir. SAPS yönetimi tek çiftlik ödemesi yada doğrudan ödemelere kıyasla üreticiden daha az bilgiye ihtiyaç duyulduğu için daha kolaydır. SAPS uygulamaları üç yıldır tercihe bağlı olarak yapılmaktadır (Sayın ve Mencet,2007; AİB, 2005).

Page 52: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

51

3.3.2. Çapraz Uyum

“Tek Ödeme Planı”nda yaş meyve ve sebzenin dahil olmasının anlamı bu üreticilerin doğrudan ödemeden yararlanabilmeleri için “Çapraz Uyum” un zorunlu hale gelmesidir. Ayrıca, her bir programda çevre yönetimine en az % 20 harcama yapılmasıdır. Her bir programda organik üretim için finansmanın %60’ı Topluluk tarafından karşılanacaktır. Üreticilerin standartları karşılayabilmesi ve çapraz uyumdan olumsuz etkilenmemesi için çiftlik danışma hizmeti getirilmiştir. Çiftlik Danışma Hizmeti sistemi 2006 yılına kadar üye ülkeler için isteğe bağlı olup, 2007’den itibaren sisteme girme zorunluluğu vardır (EMB, 2004). Bu sistemin amacı, OTP desteklerinden yararlanan çiftlikler için bir denetim mekanizmasının kurulmasıdır. Denetim mekanizması materyal akışının stok ve muhasebesini de kapsamaktadır. Kurulacak sistem ile çiftlik faaliyetleri yeni OTP gereklerine uygunluk açısından kayıt altına alınacak ve bu konuda da kendilerine hizmet verilecektir (Sayın ve Mencet,2007; Karlı vd., 2005).

3.4. AB Tarım Bütçesi, Yaş Meyve ve Sebzenin Finansmanı

AB bütçesinin gelirlerinin büyük bir çoğunluğu AB özkaynaklar sistemi (own resources system) olarak bilinen ve kullanımı doğrudan AB’ye tahsis edilen vergilerden oluşmaktadır. 1970 yılında uygulamaya başlanan ve çeşitli reform süreçlerinden geçerek bu güne gelen özkaynaklar sistemi dört temel gelir kaleminden oluşmaktadır:

♦ AB’ne üçüncü ülkelerden ithal edilen tarım ürünlerine uygulanan tarım vergileri,

şeker ve glikoz vergileri,

♦ AB Ortak Gümrük Tarifesi uygulaması sonucu, AB’ye üçüncü ülkelerden ithal edilen mallardan alınan gümrük vergileri,

♦ Her üye ülkenin uyumlaştırılmış KDV tahakkuk tabanı üzerinden belirli oranda toplanan KDV gelirleri oluşturmaktadır.

♦ Gayri safi AB iç hasılası ve bunun yanısıra AB Kurumlarının verdiği para cezaları, AB faaliyetlerinden elde edilen gelirler ve AB çalışanlarından yapılan kesintiler, çeşitli küçük ölçekli kaynaklar da AB bütçesine gelir olarak kaydedilmektedir (EU Turkey News Network, 2006).

Tarım ve kırsal kalkınma için ayrılan ödenek AB bütçesinin 5. bölümünde yer

almaktadır. Taze ve işlenmiş ürünlere yönelik ihracat iadeleri toplu olarak bütçede yer almaktadır. Meyve ve sebzeler, toplam AB Bütçesinin %3,4’ünü oluşturmaktadır. 2004 yılı ile karşılaştırıldığında %12 oranında artmıştır. Bu artışın yarısı kabuklu meyve üreticilere verilen desteklere ayrılmıştır. Doğrudan ödemeler, OTP Reformu (Düzenleme 1782/2003) çerçevesinde düzenlenerek her yıl hektar başına 120,75 € ödeme yapılması ararlaştırılmıştır. AB’nde bahçe bitkileri sektörü ayrıca kırsal kalkınma politikası kapsamında da sübvansiyonlardan faydalanmaktadır (USDA, 2005). Aşağıda Çizelge 3.11’de taze ve işlenmiş meyve ve sebzelerin 2005 yılı AB bütçesi içerisindeki payları yer almaktadır. Destekleme kalemlerinde yıllara göre

Page 53: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

52

önemli değişiklikler bulunmaz iken, “kabuklu meyveler için alan ödemeleri" ilk defa ödenmeye başlamıştır. Ayrıca, PO’lara bütçe içinde ayrılan fon giderek artmaktadır.

Çizelge 3.11. Taze ve İşlenmiş Meyve ve Sebzeler 2005 Bütçesi (€)

2003 ÖDENEN 2004 ÖDENEK 2005 ÖDENEK

İhracat iadeleri 29.337.076,85 39.000.000 41.000.000 Geri çekme ödemeleri ve satın almalar kapsamı PO’lara tazminat ödemeleri Satın alınan veya geri çekilen ürünlerin işlenmesi veya dağıtılması

33.123.913,82

95.000.000

82.000.000

PO’lar için işletme fonları 452.241.165,12 4.050.000.000 496.970.000 Kabuklu meyveler için özel önlemler, Kalite geliştirme planları

52.720.335,64 20.000.000 20.000.000

Muz 254.528.148,63 289.000.000 295.000.000 İşlenmiş domates için üretim yardımı

268.707.204,31 290.000.000 289.000.000

Meyveye yönelik üretim için üretim yardımı; Şeftali, armut, erik ve incir işlemesine yönelik

74.910.744,43

93.000.000

93.000.000

Kuru üzüm için müdahale ve üretim yardımı, işlenmemiş incir için müdahale alımı

103.209.872,36 115.000.000 115.000.000

Narenciye ürünlerinin işlenmesine teşvik yardımı

257.114.720,63 257.000.000 261.000.000

Meyve ve sebzelerin ücretsiz dağıtımı

8.727.581,59 10.000.000 10.000.000

Meyve ve sebzeler için diğer önlemler

4.848.656,44 5.000.000 6.000.000

Kabuklu meyveler için alan ödemeleri, Yeni destekleme sistemi-OTP Reformu

0

0

97.000.000

Diğer -969.731,29 -1.000.000 -1.000.000 Toplam meyve ve sebze 1.538.499.709,00 1617.000.000 1.813.970.000

Kaynak: USDA GAIN Report, 2005.

3.5. Avrupa Birliği Yaş Meyve ve Sebze Pazarlama Yapısı

3.5.1. Pazarlama Standartları ve Kanalları

Pazarlama standartları, AB’nde tüketicilere taze olarak sunulan ürünler için getirilmiştir. Yurt içi ve dünya marketleri üzerinde uluslararası standartları uygulamak işlem maliyetlerini gıda zinciri boyunca azaltmaktadır ve bu da katma değer yaratmaktır. Bu standartlar, üreticilere ürünlerini tanımlamalarını ve pazar değerlerine ilişkin göstergeleri belirtmeye olanak vermektedir. Bunlar ürünün tanımlanması, bazı kalite gereksinimleri, boylaması, paketlenmesi, sunulması ve işaretlenmesini kapsamaktadır. Üye devletler, bu standartların uygulanmasından sorumludurlar. Gıda

Page 54: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

53

güvenliği standartları dahil edilmemiştir. Ayrı asgari pazarlama karakteristikleri kuru üzüm çeşitleri olan Sultana ve Muskat çeşitlerine uygulanmaktadır. Yaş meyve ve sebze ticaretinin yönetim işlemleri kolaylaştırmak için AB, artan sayıdaki üçüncü ülkeler üzerinde kontrollerini artırmaktadır. AB ithalatının %45’ini bu üçüncü ülkeler üzerinden yapmaktadır. AB ithalatçıları, ithal edilen ürünlerde kaliteyi artırmaktadırlar (Sayın ve Mencet,2007; AB Komisyonu, 2003/b).

AB’nde yaş meyve ve sebzeler üreticilerden tüketicilere kadar dört satış aşamasından geçmektedir. Bunlar; üretim aşaması, toptancı, perakendeci ve nihai olarak tüketici aşamasıdır. Bu dört aşamanın birbirleriyle ilişkileri Şekil 3.1’de gösterilmiştir. Üreticilerin sorumluluk alanı, üretim yapmak, hasat öncesi bakım, ilk işleme aşaması, kalite kontrol ve geniş ölçekli paketlemedir. Özel veya kooperatif ihracat organizasyonu ise ürünlerin hasat sonrası yıkama, boylama gibi işlemlerden sorumludur. Ayrıca ihracatçı için paketleme yapmak, etiketleme ve üyeleri adına satış yapmak da diğer sorumlulukları arasındadır. Meyve birlikleri, üretim, kalite kontrol, ihracatçı için paketle ve kendi adına ithalatçı ile kontrat yapabilmektedirler. Toptancı düzeyinde ise çoğu ithalatçılar ithalat prosedürlerini ve başka ülkelere yeniden satmak için aldıkları ithal malların işlenmesi görevlerini üstlenmektedirler. İthalatçılar, genellikle tedarikçileri ile uzun dönemli anlaşmalar yapmaktadırlar. İthalatçılar, ayrıca tedarikçilere kalite, boyut ve paketleme konusunda önerilerde bulunmaktadırlar.

AB’nde perakendecilik sektöründe yoğunlaşma giderek artmaktadır. Yaş meyve ve sebze için perakende sektörünün yapısı, tüketicilere çeşitli satış yerleri seçenekleri sunmaktadır. En önemli satış yerleri; Yaş meyve sebze özellikli mağazalar, hiper/süpermarket, açık pazarlar (semt pazarları), üreticilerdir.

Geleneksel ticaret kanalları manav veya marketleri yaş meyve ve sebze satışında hala önemli bir yere sahiptir. Özellikle, İtalya ve İspanya’da hiper ve süpermarket zincirlerinin payı oldukça düşük olup Kuzey Avrupa’daki yapıdan çok farklıdır. Fransa ve İngiltere’de ise yaş meyve sebze satış yerleri oldukça çeşitlidir. Süpermarket reyonlarında yaş meyve sebze satışı farklı şekillerde tüketicilere sunulmakta, sebze meyve çeşitleri ve türleri de giderek artırılmaktadır (Sayın ve Mencet,2007; CBI, 2005).

Yaş meyve ve sebze talebi, arzı ile her zaman aynı paralellikte seyretmemektedir. Bazı ürünler, belirli sezonlarda yürütülmektedir ancak ürün ve sezon arasındaki ilişki giderek zayıflamaktadır. Örneğin, turunçgiller sadece sonbahar ve kış mevsimlerinde, İtalya ve İspanya’da ürünler toplandığında pazarda bulunabilir. Günümüzde ise turunçgiller tüm yıl boyunca pazarda bulunabilmektedir çünkü güney yarımküreden gelen ürünlerle ilkbahar ve yazın karşılaşılan arz açığı kapatılmaktadır. İthalatçılar ve perakendeciler, ürünlerin tüm yıl boyu bulunabilmesi için çalışmaktadırlar. AB’ne sezon dışı dönemlerde ürün satmak ihracatçılar için önemli bir avantajdır. Bunun anlamı AB’nde iklim koşulları nedeniyle yerel ürünler kalmadığı dönemlerde söz konusu ürünlerin satışları artmaktadır (Çizelge 3.12) (Sayın ve Mencet,2007; CBI, 2005).

Şekil 3.1. AB’nde Yaş Meyve ve Sebze Dağıtım Ağı

Page 55: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

54

Kaynak: Sayın ve Mencet,2007; CBI, 2006.

Çizelge 3.12. AB’nde Bazı Tarım Ürünlerinin Pazarda Olmadığı Dönemler

Ürünler \ Aylar 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 Avakado Carambola Limon Guava ve mango Kavun Portakal Papaya

Page 56: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

55

Passion meyvesi Pepino Ananas Pitahaya Hint hurması

Kaynak: Sayın ve Mencet, 2007; CBI, 2005.

3.5.2. Yaş Meyve ve Sebzede Fiyat Oluşumu

Yaş meyve ve sebzenin arz ve talebi yurtiçi, ihracat ve ithalat fiyatlarını etkileyen en önemli faktörlerdir. Bu nedenle fiyatların zaman içerisinde dalgalanmasına yol açmaktadır.

Arz, kış aylarında soğuk hava koşullarından özellikle kısa dönemde etkilenmektedir. Don olayları, AB’de üretilen elma armut ve patlıcan gibi ürünlerin en önemli tehdit unsurudur. Tropik ürünler ananas, muz gibi ürünlerde değişen iklimlerden etkilenmektedir.

Kalite ve ürünün menşei yaş meyve ve sebzenin fiyatını etkileyen diğer önemli faktörlerdir. Ürünler genellikle kalitesine göre sınıflandırılmaktadır. Kalite gereksinimleri çok çeşitlidir ve genelde çoğu AB ülkesinde yüksek kalite standartları istenmektedir. Bu kalite standartlarına uymayan yaş meyve ve sebzeler işleme teknolojisinde kullanılmaktadır. İşlemeye uygun ürünlerin fiyatları tazelerinden daha düşüktür. Taze ürünlerin fiyatlarının uluslararası düzeyde belirlenmesi yaş meyve ve sebze fiyatlarının belirlenmesinde ani değişmelere yol açmaktadır. Ayrıca döviz kurları, fiyat dalgalanmalarının etkisini arttırmaktadır.

Yaş meyve ve sebze talebi genellikle arza göre daha durağandır ve daha uzun sürede değişebilmektedir. Fiyat üzerindeki küçük değişimler satış hacmi üzerinde genel bir olumsuz etki yaratmaktadır. AB’nde yaş meyve ve sebzenin pazarı diğer tarımsal pazarlardan daha serbesttir. Nitekim, çoğu yaş meyve ve sebzenin için ithalat vergileri ödenebilir fakat çoğu gelişmekte olan ülkeler bu vergiler daha dalgalıdır. Portakal, elma domates ve hıyar dahil çoğu ürün için AB’ne de giriş fiyatı bulunmaktadır. Bu giriş fiyatı bu ürünlerin birlik içi fiyatlarını dengelemektedir. Yaş meyve ve sebzenin önemli bir bölümü spot (peşin) pazarlarda satılıyor olmasına karşın tercihli tedarikçi programları ve uzun dönem sözleşmelerin kullanımı daha önemli olmaktadır (özellikle perakende kanalı). Sözleşme kapsamında fiyatın belirlenmesi açık pazardan daha farklıdır. Bu sözleşme üretici/ihracatçı için asgari fiyat olabilir ve üretim maliyetlerinin bir kısmını karşılamaktadır. Pazar fiyatları düşük olduğunda ve dalgalandığı zaman veya tahmin edilemez olduğunda sözleşme yapmak daha avantajlı hale gelmektedir.

Uluslararası ticaret, yaş meyve ve sebzenin pazarlama marjlarını baskı altında tutmaktadır. Örneğin Avrupalı ithalatçılar için bu oran %10’un altındadır. Meyve ve sebze gibi çok büyük ve çeşitleri bulunan bu sektörde pazarlama zinciri boyunca fiyatlar ve pazarlama marjları için kesin ve doğru bir çizelge çizmek oldukça zordur. Ilıman iklim meyveleri ve tropik ürünler veya özellikli ve çok bulunan ürünler arasında önemli farklar vardır.

Page 57: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

56

3.5.3. Yaş Meyve ve Sebzede Kalite Sağlık Düzenlemeleri ve Gelecek Beklentileri

Çevre politikaları, çevre eylem programları ve uluslararası anlaşmalara dayalı ilkelerden meydana gelmektedir. Amacı, çevre koruma ve çevre kalitesi, insan sağlığının korunması, doğal kaynakların akılcı kullanımı ve çevre sorunlarına çözüm bulabilmektir (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın vd., 2004). Ürünlerin çevreci yaklaşımla incelenmesi AB’nin en önemli konuları arasındadır. AB’ne ihracat yapacak kişilerin çevreye zarar vermeden üretim yapmaları gerekmektedir.

a) Maksimum kalıntı seviyeleri (Maximum Residue Levels-MRL)

AB’ne ithalatta çok sayıdaki pestisitin MRL’si için düzenlemelere uyum gerekliliği bulunmaktadır. Ürünlerin MRL’leri 90/642 AB Yönergesinde belirtilmiştir (CBI, 2005). Pestisitlerin kalıntıları konusunda üçüncü ülke tedarikçileri için AB’nde yasaklanan hiçbir pestisitin herhangi bir üründe olmadığından emin olunması gerekmekte ve izin verilen pestisitlerin AB yasalarınca belirtilen maksimum düzeyi geçmemelidir. Bu düzenlemeler için gerekli şartlar 79/117/EEC, 91/414/EEC Yönergeleri ile EC/396/2005 Yönetmeliği kapsamında belirtilmiştir.

b) AB’nde yasaklanan pestisitler (79/117/EEC Yönergesi)

79/117/EEC Yönergesi ve değişiklikleri, AB’nde insanlara, çevreye, bitki ve hayvanlar üzerinde ters etkiler yaratması nedeniyle yasaklanan pestisitler liste halinde sunulmaktadır. Ürünler, AB Yönergesinde verilen listeye uyulmadığı takdirde AB’ye kesinlikle ithal edilememektedir. İhracat için sertifikaya gerek yoktur ancak ürünler giriş noktasında tesadüfi bir şekilde örnekleme yapılarak test edilmektedir. Herhangi bir yasaklanmış maddenin bulunması ile ürünler reddedilmekte ve gemide imha edilmektedir ve sonuç olarak ithalatçı için cezai işlem yapılmaktadır ve böylece bu tedarikçinin daha sonraki ithalatının durdurulması veya ülkeden yapılacak olan ithalatın yetkililerin soruşturması bitene kadar askıya alınması gerekmektedir. Üçüncü ülkelerdeki ihracatçılar ve üreticiler, işletmelerinde yasaklanan pestisitleri işletmelerinde bulundurmamaları gerekmektedir.

c) Kullanımı onaylanan pestisitler (91/414/EEC Yönergesi)

Yönerge 91/414/EEC, AB’nde piyasadaki pestisitlerin aktif maddeleriyle ilgilidir. Kullanılan kimyasalların ve pestisitlerin kayıtlı olmaları gerekmektedir. Pestisitlerdeki aktif maddelerin kullanımına ilişkin çalışmalar başlamış olup en geç 2008 yılına kadar tamamlanması planlanmıştır (Graffam, 2006). Gübre, organik ve inorganik maddelerin kullanımı da yasal düzenlemeler ile belirtilmiştir (EC/466/2001). Bu yönetmelikte yapılması gerekenler özel standartlarda da yer almaktadır. Bunların bir tanesi de EUREPGAP’tir.

d) EUREPGAP - GLOBALGAP

Son yıllardaki bu gelişmelerle birlikte çevreye karşı duyarlılık önemli bir konu haline gelmiştir. Bu nedenle üreticiler artık ürünlerin sadece fiyat, kalite, tüketici talepleri ve standartlar gibi geleneksel boyutunu değil, aynı zamanda çevresel boyutunu da gözönüne almak zorundadır. Dünya tarım ve gıda ürünleri ticaretinin

Page 58: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

57

global kuralları, DTÖ Anlaşması’nın ek anlaşmaları olan; Tarım anlaşması, Sağlık ve Bitki Sağlığı Anlaşması (Sanitary and Physanitary Measure-SPS), Ticarette Teknik Engeller Anlaşması (TBT-Technical Barriers to Trade) ve Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması (TRIPS-Trade- Related Aspects of Intellectual Property Rights) ile açıklanmaktadır (Gundüz, 2002). Tarım ürünleri dış ticaretindeki en çarpıcı gelişme ise Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) koordinasyonunca gerçekleştirilen ve “hayvan ve bitki sağlığı” konusunda yapılan uluslararası anlaşma olmuştur. Bu anlaşma ile uluslararası standartların korunması ve gıda güvenliğinde düzenlemelerin yapılması öngörülmüştür. Başlıca iki temel sonucu bulunan SPS anlaşmasının ilki gıdada HACCP (The Hazard Analysis Critical Control Point - Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi) iken diğeri yaş meyve ve sebzede uygulanan “İyi Tarım Uygulamaları” anlamına gelen GAP (Good Agriculture Practises)’tır (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın, 2002).

Uluslararası ticarete konu olan tarım ürünlerinin miktar ve çeşitliliğindeki artışla birlikte, dünyadaki ülkeler ve bölgeler arasındaki ticaretin düzenlenmesi gerekliliği ve tüketicilerin gıda güvenliğine yönelik taleplerin karşılanabilmesi amacıyla tarım ve gıda standartları oluşturulmuştur. Bu kapsamda tarım üreticileri ve perakendeciler arasında, 1997 yılında Avrupalı Perakendeciler Çalışma Grubu’na bağlı perakendecilerin girişimi ile EUREPGAP uygulamaları başlamıştır. Bu uygulama ile AB ülkelerindeki büyük perakendeci kuruluşlar, tüketicilerin sağlıklı tarımsal ürünler tüketmelerini sağlamak için, AB ülkelerinde yetiştirilen ve AB’ne ithal edilen tarımsal ürünlerde aranan minimum standartlar hakkında yeni düzenlemelere uyum şartı getirilmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; Mencet, 2005).

EUREPGAP oluşumu; perakendecileri, üreticileri ve ürün tedarikçilerini, tarımsal girdi ve hizmet sektörlerine ait birlik üyelerini kapsamaktadır. EUREPGAP organizasyon yapısı; yönetim kurulu, idare meclisi, teknik danışman ve FoodPLUS GmbH yönetimi ve EUREPGAP sekreterliği’nden oluşmaktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki sertifikasyon kuruluşları tarafından sertifikalandırma işlemi yapılmaktadır. EUREPGAP tarafından onaylanan gözetim şirketlerince ürünlerin üretim şartları incelendikten sonra sertifika verilmektedir. Sertifikalar bir yıl geçerli olup bunların her yıl denetim yapıldıktan sonra yenilenmesi gerekmektedir (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın vd., 2004)

Diğer yandan ürünün kalitesi, AB pazarına başarılı bir şekilde ulaşmak için kilit noktasıdır. Yaş meyve ve sebzenin kalitesi ve etiketlenmesi için pazarlama standartları 2200/96 No’lu AB Yönetmeliğinde belirlenmiştir. Bu standartlara uymayan ürünler pazardan çekilmektedir. İthalatçılar, AB Standartlarının yanı sıra kendi standartlarının da olması gerekmektedir. Ayrıca 2001 yılından itibaren, üreticilerin ithalat yapabilmesi için uygunluk belgesi almaları gerekmektedir.

3.6. Avrupa Birliği’nde Üretici Örgütleri

Üretici örgütleri; üretim, hasat, depolama, paketleme ve ürünlerini pazarlama konularında birlikte hareket eden üreticilerden oluşan, gönüllülük esasına dayalı olarak kurulmuş ve ilgili üye devlet tarafından tanınmış olan tüzel kişiler olarak tanımlanmaktadır (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2007).

Page 59: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

58

♦ Üretimi planlanmak ve özellikle kalite, izlenebilirlik ve miktar yönünden üretimi talebe uyarlamak,

♦ Arz yoğunluğunu teşvik etmek ve üyeleri tarafından üretilen ürünlerin pazarda yer almasını sağlamak,

♦ Üretim maliyetlerini azaltmak, ♦ Üretici fiyatlarını sabitleştirilmek, ürün yönetimini ekonomik ve teknik açıdan

geliştirmek, ♦ Su, toprak ve peyzaj kalitesini korumaya yönelik ve biyoçeşitliliği destekleyen ve

koruyan hasat teknikleri, üretim yöntemleri ve çevreyle dost atık yönetimlerini teşvik etmek görevleri arasındadır (Sayın ve Mencet,2007; AKİB, 2006).

AB’nde çiftçilerin örgütlenmesi, bu örgütlerin hedeflediği konular temel alındığında iki farklı şekilde ortaya çıkmaktadır. Ekonomik örgütlenme, üretim ve pazarlama alanında daha güçlü duruma gelmeyi hedefleyen kooperatif, dernek, şirket ve bazı sendikaları kapsamaktadır. Mesleki örgütlenme ise çiftçinin üretim ve piyasa koşulları hakkında bilgilendirilmesi ve çıkarlarının korunmasını hedefleyen ziraat odaları ve branş birliklerini de kapsayan işletmeci sektör örgütlerinden oluşmaktadır. AB Tarımsal Kooperatifler Genel Komitesi (COGECA) ise AB’ndeki tarımsal kooperatifleri tek bir şemsiye altında toplayan bir organizasyondur. Mevcut haliyle 17 tam üye ve 4 adet bağlantılı üye organizasyonu kapsayan COGECA; gıda endüstrisi, tedarik sahası ve tarım açısından AB’nde tarımsal kooperatifler oldukça önemlidir. Yaklaşık 30 bin üye kooperatif kuruluşu ve 9 milyon dolayında üyesi bulunan, 600 bin.in üzerinde istihdam kapasitesi ve 210 milyar Euro’nun geri dönüşümünü sağlayan COGECA, tarımsal girdi sağlamada %50’den fazla pay, tarımsal ürünlerin toplama, işleme ve pazarlamasında %60’tan fazla pay alarak üreticileri güçlü bir şekilde temsil etmektedir (Sayın ve Mencet, 2007; Ekmen, 2006; Sayın ve Sayın, 2004). Çizelge 3.13. AB’nde Çiftçi Örgütü Sınıflandırması

Kaynak: Sayın ve Mencet,2007; Ekmen, 2006; Sayın ve Sayın, 2004. Tarımsal alanda yerel düzeyde faaliyet gösteren bütün kooperatifler, şirketler,

dernekler, sendikalar, ziraat odaları ve branş ve üretici birlikleri gibi bütün üretici örgütleri genel anlamda “Üretici Grubu (Producer Groups)” olarak ifade edilmekte ve bu yapılanmada tabanı teşkil etmektedirler. Bunlardan bölgesel olarak bir araya gelenler bir üst düzeyi oluştururken bunlar içinden ağırlıklı olarak ekonomik hedefleri olanlar AB kriterlerine göre tanınma hakkını kazanmaları halinde ise “Üretici Örgütleri (Producer Organizations)” oluşturmaktadırlar. Üst birlikler, bölgesel düzeyde örgütlenmekte olup kendi aralarında ulusal birlikleri oluştururlarken, tanınma kriterlerine sahip üretici örgütleri kendi aralarında bir araya gelerek ve bunların da AB kriterlerine uygun olarak tanınma hakkını kazanmaları halinde “Üretici Birlikleri

Ekonomik örgütler Mesleki örgütler Üretici örgütleri Ziraat Odaları Diğer üretici örgütleri Çiftçi Birlikleri (Kooperatifler, birlikler vb.)

İşletmeci Sektör Örgütleri

Page 60: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

59

(Producer Associations)” olarak tanımlanmaktadırlar (Çizelge 3.17) (Sayın ve Mencet,2007; Ekmen, 2006; AB Komisyonu, 2007).

3.6.1. Yaş Meyve ve Sebzede Üretici Örgütlerinin Rolü ve Önemi

Yaş meyve ve sebze OPD kapsamındaki üretici örgütleri, 2200/96 sayılı temel tüzüğün II. Başlığı altında 11-18. maddeler arasında düzenlenmektedir. Buna göre, üretici örgütleri, üretim, hasat, depolama, paketleme ve ürünlerini pazarlama konularında birlikte hareket eden üreticilerden oluşan, gönüllülük esasına dayalı olarak kurulmuş ve ilgili üye devlet tarafından tanınmış olan tüzel kişilerdir

Ayrıca, yaş meyve ve sebze OPD’ne (2200/96 sayılı) bağlı olarak, 2003 yılında 1432 sayılı üretici organizasyonları ve üretici gruplarının tanınması kriterlerine ilişkin AB Komisyonu tarafından AB Yönetmeliği hazırlanmıştır. Yönetmelik beş ana bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler sırasıyla; genel hükümler, üretici organizasyonları, üretici grupları, kontrol ve yaptırımlar, iptal etme (yürürlükten kaldırma) ve son hükümlerdir (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2007).

Üretici örgütlerini birçok kategoriye ayırarak sınıflandırmak mümkün olabilmektedir. Örneğin, bazıları trunçgiller, sert kabuklu meyveler, mantar üzerine veya işlemeye yönelik ürünler üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Üyelik gönüllüdür ve genel kural, üyelerin tüm ürünlerini üretici örgütleri yoluyla pazarlamasıdır. Üreticiler; üye oldukları üretici örgütünün izin vermesi ve üretici örgütünün getirdiği koşullara uygun olması durumunda, genel meyve ve sebze üretici örgütlerinden birine üye olmaları halinde üretimlerinin %25’inden fazlası ve uzmanlaşmış bir üretici örgütüne üye olmaları halinde üretimlerinin %20’sinden fazlası olmamak kaydıyla, kendi işletmelerinden, tüketim amaçlı olarak tüketiciye doğrudan satış yapabilirler, kendi üretici örgütleri tarafından pazarlanabilen miktara göre fazla kalan ürünler kendi üretici örgütleri tarafından uygun görülen başka bir üretici örgütü kanalıyla ya da kendileri pazarlayabilirler, özelliği gereği, normalde üretici örgütünün ticari faaliyetleri kapsamına girmeyen ürünlerini kendi üretici örgütleri tarafından uygun görülen diğer bir üretici örgütü vasıtasıyla pazarlayabilmektedirler (Sayın ve Mencet, 2007; AB Komisyonu, 2007).

Bir üretici örgütünün OPD içerisinde yer alabilmesi AB ve üye devletin sağladığı olanaklardan yararlanabilmesi için tanınması gerekmektedir. Ön tanıma koşulları getirilerek, tanıma koşullarını henüz yerine getiremeyen yeni üretici örgütleri ile 1035/72 sayılı eski tüzük kapsamında kurulmuş olan örgütler için, 2200/96 sayılı tüzüğün yürürlüğe giriş tarihinden itibaren 5 yıldan uzun olmayan ve tanıma koşullarını yerine getirecekleri bir geçiş dönemine izin verilebilmektedir. Ön tanıma kriterleri olarak üretici örgütlerinin, ön tanımadan yararlanmaya hak kazanmak için, ilgili üye ülkelere aşamalı bir tanınma planı sunması ve taslak tanınma planının en azından belirtilen konuları kapsayan bölümler içermesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen bu koşulları yedi alt grupta incelemek mümkündür:

♦ Asgari üye sayısı ve pazarlanabilir üretim hacmine sahip olmak ♦ Üretici örgütüne üye üreticilerin, yerine getirmesi gereken koşulları sağlamak ♦ Faaliyetlerini planlı bir şekilde yürütebileceklerine dair yeterli kanıt sunmak ♦ Çevreye duyarlı üretim tekniklerini kullanım için üyelerine teknik yardım sağlamak

Page 61: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

60

♦ Üyelerine depolama, ambalajlama ve pazarlama konularında destek sağlamak ♦ Beş yıllık geçiş dönemi içinde yürütülecek bir faaliyet programı sunmaktır (Sayın

ve Mencet, 2007; AB Komisyonu; Ekmen, 2006).

Çizelge 3.14. AB Üretici Organizasyonları ve Üretici Gruplarının Tanınması Kriterleri

Yönetmeliğinde Yer Alan Başlıca Konular

4. TÜRKİYE’DE İZLENEN YAŞ MEYVE SEBZE POLİTİKALARI

4.1. Üretici Örgütlenmesi

Türkiye’de tarımsal üretici örgütlemelerine yönelik yasal düzenlemeler mevcuttur.

♦ Tarımsal Üretici Birlikleri (Kanun No:5200, RG: 06.07.2004, sayı: 25514) ♦ Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri (Kanun No:4572, RG: 16.06.2000, sayı: 24081) ♦ Yaş Meyve-Sebze Kooperatifleri (Kanun No:1163)

Böl

üm I

“Gen

el

Hük

ümle

r”

KAPSAM TANIMLAR

Böl

üm I

V

“K

ontr

ol v

e C

ezal

ar”

KONTROLLER YAPTIRIMLAR

Böl

üm II

“Ü

retic

i Org

aniz

asyo

nlar

ı”

PO PO’ların Sınıflandırılması PO’ların Büyüklüğü Asgari Üyelik Süresi PO’ların Ana Faaliyet Konusu PO Üst Birlikleri Uluslararası PO’lar Uluslararası PO’lar PO’ların Birleşmesi Üye Olmayan Üreticiler PO’ların Demokratik Hakları

B

ölüm

V

“İpt

al E

tme

ve S

on K

oşul

lar”

Üye Ülkelerin Koşulları İptal Etme Yürürlüğe Girme

Böl

üm II

I “Ü

retic

i Gru

plar

ı”

Tanınma Çalışmalarının Sunulması Tanınma Çalışmalarının İçeriği Tanınma Çalışmalarının Onaylanması Tanınma Çalışmalarının Uygulanması Tanınma Çalışmalarının

Page 62: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

61

Çizelge 4.1. Türkiye’de Yaş Meyve Sebze Ürüne Göre Üretici Birlikleri26

Meyve ÜB Adet Sebze ÜB Adet Meyve 21 Sebze 18 Elma 4 Mantar 2 Şeftali 2 Organik Sebze 2 Yumuşak Çek. 1 Patates 5 Turunçgil 9 Ört.A Sebze 10 Üzüm Üreticileri 9 Domates 1 Üzümsü 2 Soğan 4 Organik Fındık 3 Havuç 2 Fındık 3 Meyve Fidanı 5 Sebze Toplamı 44 Meyve ve Asma Fidanı 1 Geneldeki Pay (%) 12.1 Sert Çekirdekli 6 Süs Bitkileri ÜB Adet Böğürtlen 1 Kivi 6 Kesme Çiçek 1 Ceviz 2 İç-Dış Mek. Süs Bitkileri 2 Çilek 3 Süs Bitkileri 3 Zeytin 3 Organik Muz- Muz 1-3 Süs B.Toplamı 6 Erik 1 Geneldeki Pay (%) 1.8 Kiraz 4

Kaysı 1 Nar 2

Meyve Toplamı 93 Geneldeki Pay (%) 25.7

Genel Toplam: 288 adet Üretici Birliği

4.1.1. Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu

Amaç (5200/md.1)

♦ Üretimi talebe göre plânlamak, ♦ Ürün kalitesini iyileştirmek,

♦ Kendi mülkiyetine almamak kaydıyla pazara geçerli norm ve standartlara uygun ürün sevk etmek ve

26 Kaynak: http://www.tedgem.gov.tr/uretici_birlikleri/uretici_bir_urunlere_gore_dagilimi.htm

Page 63: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

62

♦ Ürünlerin ulusal ve uluslararası ölçekte pazarlama gücünü artırıcı tedbirler almak üzere tarım üreticilerinin, ürün veya ürün grubu bazında bir araya gelerek, tüzel kişiliği haiz tarımsal üretici birlikleri kurmalarını sağlamaktır.

Kuruluş (5200/md.4)

♦ Birlikler; ürün veya ürün grubu bazında faaliyet gösteren ve tüzüklerinde belirlenen miktardaki tarımsal üretimi bu kuruluşlar aracılığıyla pazarlamayı taahhüt eden, en az onaltı tarım üreticisinin bir araya gelmesiyle, asgarî ilçe düzeyinde kurulur. Birliğin toplam üretim kapasitesinin ürün bazında, Bakanlık tarafından yönetmelikle belirlenecek asgarî düzeyin altında olmaması gerekir.

♦ Aynı ürün veya ürün grubu için ilçe düzeyinde en fazla bir birlik kurulabilir. ♦ Birlik en az ilçe düzeyinde kurulabilir (Yön. md.3/d) ♦ Gönüllülük esasına göre kurulur. ♦ Bitkisel Üretimde, birlik asgari üretim kapasitesi (ürün veya ürün gruba bazında),

ilçe toplamının %10’nu olmalıdır. Organik üretimde kapasite koşulu aranmaz (Yön. md.9-12)

♦ Merkez Birliği, en az 7 birlikten oluşur. Aynı ürün veya ürün grubu için birden fazla Merkez Birliği kurulamaz (5200/md.13-15).

Birliğin Görevleri (5200/md.5)

♦ Ürünlerle ilgili piyasa araştırmaları yapmak ve yaptırmak ♦ Ürünlere pazar bulmak, pazara arzını düzenlemek ♦ Üretim teknikleri, hasat, depolama, paketleme konularında teknik destek sağlamak ♦ Girdi temininde yönlendirici yardımlarda bulunmak ♦ İç pazara ve ihracata uygun çeşitlerin üretilmesini sağlamak ♦ Eğitim ve yayım hizmeti vermek, danışman hizmeti sağlamak ♦ Ürün kalitesini iyileştirici tedbirler almak ve ürün standartlarını uygulamak ♦ Çiftlik düzeyinde yapılan tarımsal uygulamaları izlemek, kayıtlarını tutmak ve

belge düzenlemek ♦ Paket ve ambalajlarla ilgili standartların uygulanmasını sağlamak ♦ Çevreyle uyumlu üretim tekniklerini yaygınlaştırmak ♦ Ürün depolanmasına, depo kiralanmasına yardımcı olmak ♦ Ürünlerin tanıtımıyla ilgili faaliyetlerde bulunmak ♦ Ürünlerle ilgili her türlü kaydı tutmak ♦ Türkiye Cumhuriyeti’nin kabul ettiği uluslararası ürün veya ürüne özgü ortak

piyasa düzenlemelerinin gerektirdiği görevleri yürütmek ♦ Sözleşmeli üretim kapsamında, üyeleri adına örnek tip sözleşmeler düzenlemek ve

bununla ilgili faaliyetleri koordine etmek

Birliğin Gelirleri (md.11)

♦ Üyelik aidatları (Yıllık: Asgari ücretin yarısından fazla olamaz) ♦ Üyelere sağlanan danışmanlık hizmetleri karşılığında alınan ücretler ♦ Yurt içi ve yurt dışından sağlanan bağış, fon ve yardımlar ♦ Taşınır ve taşınmaz mallardan elde edilen gelirler ♦ Reklam, tanıtım ve yayın gelirleri

Page 64: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

63

♦ Birlik aracılığı ile pazarlanan ürünlerin satış bedeli üzerinden kesilecek hizmet payı (Binde 2’yi geçemez)

♦ Diğer gelirler

Yasa Kapsamına İlişkin Başlıca Sorun Alanları

♦ Diğer yasalarla uyumluluk (TZOB, Hal, Vergi …) ♦ Kuruluş kapasitesi koşulu ♦ Finansman (Gelir kaynakları) ♦ Sayısal sınırlamalar (En az ilçe düzeyinde, en fazla 1 birlik ve merkez birliği) ♦ Ürün pazarlayabilme yetkisi ♦ Birlik ve kooperatif farkı, ilişkisi nedir? ♦ Mevcut birlik yapılanması AB’ne uyumlu mudur?

4.1.2. Özel Tarımsal Danışmanlık

Danışman kelime anlamı olarak bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan kimse, “tarımsal danışman” ise belirli bir bedel karşılığında, edinmiş olduğu tarımsal bilgiyi üreticiye veren ve ona yol gösteren kişi” anlamına gelmektedir27. Daha ayrıntılı bir tanımlamaya göre; mevcut olanaklar çerçevesinde en az emek ve masraf ile en yüksek kalitede ve standartta ürün yetiştirmesi ve maksimum verim elde etmesi için üreticiye yol gösteren, düzenli kontrollerle üreticiyi bilgilendiren ve tüm bu hizmetler karşılığında üreticiden belirli bir ücret alan kişiye “özel tarım danışmanı” denilmektedir.

Türkiye’de tarımsal danışmanlık kavramı son birkaç yıldır gündemi meşgul eden konulardan bir tanesidir. Yıllardır Tarım Bakanlığı tarafından yürütülen danışmanlık faaliyetleri, son yıllarda özel bağımsız danışmanlar ve danışmanlık firmalarının artmasıyla kamudan özele doğru bir geçiş sürecine girmiştir. Tarımsal danışmanlık hizmetleri ilk olarak Adana ve Mersin illerinde başlamıştır. Sanayi bitkileri ve narenciye üretiminin yapıldığı geniş alanlarda tarım il müdürlükleri, üniversiteler ve zirai araştırma kurumları gibi kamu kuruluşlarında çalışan, kendi dallarında uzmanlaşmış personelin mesai saatleri dışında ya da hafta sonlarında belirli bir ücret karşılığında üreticilerin sorunlarını çözme ve onlara yol göstermeleriyle başlamıştır.

Ancak, 2001 yılında yurtdışına gönderilen sebzelerde zirai ilaç kalıntısına rastlanmış ve bu sorunun, büyük ölçüde üretimin sağlıklı yönlendirilmemesi, üretim faaliyetlerinin gerektiği gibi kayıt ve kontrol altına alınmaması ve yetersiz bilgilenmeden kaynaklandığı ortak kabul gören görüş olarak ortaya çıkmış, özel tarımsal danışmanlık sisteminin geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Böylece sözleşmeli üretim yapan ihracatçı firmalar, özel tarım danışmanlarından hizmet almaya başlamışlardır. Sektörde bu alandaki taleplerin artması üzerine, ihracat şirketlerinde danışmanlık yapan Ziraat Mühendislerinin bir kısmı, bu firmalardan ayrılarak kendi adlarına bağımsız danışmanlık büroları açmıştır. Ayrıca tohum, gübre ve zirai ilaç

27 Bu bölümün oluşturulmasında metin yazarı olunan “Antalya İlinde Örtüaltı Yetiştiriciliğinde Özel Tarımsal

Danışmanlık Uygulamaları Üzerine Bir Araştırma” isimli araştırmandan yararlanılmıştır.

Page 65: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

64

bayiliği yapan, kesme çiçek, yaş sebze ve meyve üretim şirketlerinde çalışan Ziraat Mühendislerinin de üreticilere danışmanlık yapmaya başlamalarıyla “Özel Tarımsal Danışmanlık Sistemi” hızla gelişme eğilimine girmiştir (Sayın ve Mencet, 2007; Ateş, 2006).

Türkiye’de tarımsal danışmanlık hizmetleri günümüze kadar büyük oranda kamu destekli olarak sürdürülmüştür. TKB’na bağlı TEDGEM’in il ve ilçe tarım müdürlüklerinde görev alan teknik personeli vasıtasıyla üreticilere ücretsiz tarım danışmanlığı yapılmasına olanak sağlanmıştır. Ancak günümüzde dünyanın pek çok ülkesinde yayım faaliyetlerinin özelleştirilmesi yönünde girişimler bulunmaktadır. Türkiye’de de daha çok kamu kuruluşları tarafından yürütülen tarımsal yayım faaliyetlerinden beklenen yararı artırabilmek amacıyla çalışmalar başlatılmıştır. 2003 yılında başlatılan “Köy Merkezli Tarımsal Üretime Destek Projesi” kapsamında, özel tarımsal danışmanlık sistemine hazırlık amacıyla, kamuoyuna “Bin Köye Bin Tarım Gönüllüsü” olarak duyurulan uygulamada, Ziraat Mühendisleri, Su Ürünleri Mühendisleri, Gıda Mühendisleri ve Veteriner Hekimlerden danışmanlık hizmeti satın alınmıştır. Bu uygulamaya ilişkin yönetmelikte, çiftçilere yerlerinde bilgi sağlama, yeni tarım tekniklerini benimsetme, doğru girdi kullanımını sağlama, bitkisel ve hayvansal üretimle ilgili tanıtıcı faaliyetler düzenlemesine öncülük etme ve kırsal kesimde yaşayanların gelir seviyelerini yükseltme vb. amaçlar taşındığı ifade edilmektedir. Türkiye’nin tüm illerinde uygulanan proje ile ilçe ve köylerde görevlendirilen teknik elemanlar 2004 yılından itibaren çalışmaya başlamışlardır (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın ve ark., 2007). Ancak 3 yıl süreli pilot bir proje olan Köy-Mer 31 Aralık 2006 tarihinde sona ermiş ve bunun yerine, elde edilen deneyimlerden yararlanılarak 1 Ocak 2007 tarihinde “Tarımsal Yayımı Geliştirme Projesi (Tar-Gel)” uygulamaya konulmuştur. Bu proje ile köy ve beldelerde sözleşmeli olarak görevlendirilen teknik elemanlarla tarımsal danışmanlık ve tarımsal yayımın daha verimli sürdürülmesi amaçlanmıştır. Çeşitli sorunları da beraberinde getirmesine karşın bu projelerle özel tarım danışmanlığının gerekliliğinin anlaşılmasına olumlu katkılar ortaya çıkmıştır. Geçmişte de “Önder Çiftçi Projesi” kapsamında özel tarımsal danışmanlığa geçiş çalışmaları olmuş ancak belirli bölgeler dışında bu sistem ülke genelinde tamamen benimsenmemiştir.

AB ülkelerinde yaş meyve ve sebze sektöründe daha yoğun olarak yaşanan özel tarımsal danışmanlık sistemi, Türkiye’de bu alanda henüz gelişme sürecine girmiş olup sistemde yer alan ve büyük oranda Akdeniz Bölgesi’nde bulunan başlıca özel danışmanlık çeşitleri aşağıda sıralanmıştır (Sayın ve Mencet, 2007; Ateş, 2006):

a) Bireysel tarım danışmanları: Danışmanlık faaliyetlerini herhangi bir firma adına değil kendi namına sürdüren, genellikle yalnız çalışan, üreticilerle iletişimini evinden ya da danışmanlık bürosundan sağlayan danışmanlardır.

b) Tarımsal danışmanlık firmaları: Faaliyetlerini “danışmanlık firması” adı altında sürdüren, bireysel tarım danışmanlarına göre daha kurumsal bir yapıya sahip olan kuruluşlardır. Bu firmalar genellikle bünyelerinde Ziraat Mühendisi çalıştırmakta, üretici seralarını kontrol etmek dışında diğer tarım firmalarına da Eurepgap, HACCP ve topraksız kültür konularında danışmanlık hizmeti vermektedirler.

Page 66: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

65

c) Girdi pazarlayan ilaç, tohum, gübre, fide bayii ve firmaları: Bayi kavramı “zirai mücadele ilaçlarını perakende satan özel ve tüzel kişi ve kuruluşlar” olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bu kuruluşlar girdi pazarlamanın yanında müşteri memnuniyetini sağlamak ve sattığı ürünlerin performansını izlemek amacıyla üreticiye ücretsiz danışmanlık hizmeti vermektedirler. Burada ana amaç üreticiyi kendi ürünlerini almaya teşvik etmek ve ürün satmak olduğundan verilen danışmanlık hizmeti ücretsiz olması dolayısıyla promosyon özelliği taşımaktadır. Antalya ili Elmalı ve Korkuteli ilçelerinde yapılan bir çalışmada girdi pazarlayan bayilerin %72,2’sinin satışa destek olması nedeniyle danışmanlık hizmeti verdikleri görülmektedir (Sayın ve Mencet, 2007; Özçatalbaş ve Sözer 2002). Bu durum bazen üreticinin ticari kaygılarla yanlış yönlendirilmesine sebebiyet vermekte ve henüz yabancı olduğu bu sisteme bakışını olumsuz yönde etkilemektedir.

d) İhracatçı firma adına çalışan danışmanlar: İhracatçı firmalar kalıntısız ve kontrollü ürün ihracatı yapabilmek amacıyla sözleşmeli üretim yaptırdıkları ve mal tedarik ettikleri üreticilerine ücretsiz zirai danışmanlık hizmeti vermektedirler. Bu firmalarda çalışan Ziraat Mühendisleri danışmanlık hizmet bedelini üreticiden değil, firmadan aylık maaş şeklinde almaktadırlar. Firma ise bu bedeli üreticiden aldığı ürün bedelinden düşmektedir. Burada firma en kaliteli ve yüksek standarda sahip ürün ihraç edebilmek için danışmanlık hizmetini de en iyi şekilde vermek zorundadır. Bu yüzden üreticiyi yönlendirirken herhangi bir ticari kaygı gütmesi söz konusu olmadığından ihracatçı firmaların üreticilerine vermiş olduğu bu hizmet tarımsal girdi pazarlayan firma ve bayilerin vermiş olduğu hizmetten farklılık göstermektedir.

e) Mal tedarikçi firma adına çalışan danışmanlar: Aynı şekilde Migros, Tansaş, Metro gibi süpermarketlere mal tedarik eden firmalar da kontrollü üretim yaptırdıkları üreticilerine ücretsiz danışmanlık hizmeti vermektedir. Bilindiği gibi süpermarketlerde semt pazarlarının aksine tüketicinin ürünü seçerek alma avantajı bulunmaktadır. Bu yüzden tüm ürünlerin aynı standartta ve kalitede olması süpermarketler için oldukça önemlidir. Bunu sağlamak için maaşlı çalışan Ziraat Mühendisleri de periyodik ziyaretlerle üretici seraları kontrol ve gözetim altında tutmaktadırlar. Özel tarımsal danışmanlık kapsamına alınan bu hizmet de, tarımsal girdi pazarlayan firma ya da bayilerin vermiş olduğu hizmetten farklıdır.

Önemli yaş meyve ve sebze üretim ve ihracat merkezi olması dolayısıyla özellikle Antalya ili merkez ve ilçelerindeki özel tarımsal danışmanlık sistemi, ülkenin diğer bölgelerine oranla çok daha hızlı bir gelişme eğilimi göstermektedir. Antalya ilinde yapılan araştırmaya göre, Antalya ilinde örtüaltı üretim faaliyetine yönelik özel tarımsal danışmanlık hizmetini sunan ve tarımsal danışmanlığı esas meslek edinip geçimini danışmanlık yoluyla bilgi satarak sağlayan “bireysel danışmanlar, danışmanlık firmaları, mal tedarikçi firma ve ihracatçı firma danışmanları” sayıca giderek artış göstermekte olup mevcut dağılım Şekil-4.1’deki gibi belirlenmiştir. İlaç, gübre ve tohum gibi girdileri pazarlamanın yanında müşterisi olduğu üreticilere ücretsiz danışmanlık hizmeti de veren ancak asıl amacı girdi satmak olan bayiler ise çalışma kapsamı dışında bırakılmıştır (Sayın ve Mencet, 2007; Ateş, 2006).

Şekil 4.1. Antalya ilindeki özel tarım danışmanı çeşitleri

Page 67: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

66

Özel tarımsal danışmanlık sisteminin hızla gelişme sürecine girmesiyle birlikte

konuya ilişkin yasal çerçevenin noksanlığı da hemen kendisini göstermiştir. Kimlerin danışman olabileceği, kamu ve özel sektör danışmanlığı ayırımının nasıl olacağı, kontrol ve denetimin nasıl yapılacağı, danışmanlık nedeniyle ortaya çıkacak yasal sınırlılıklar ve sorumlulukların neler olacağı, danışmanlık ücretlerinin neye göre ve nasıl belirleneceği, danışman ve üretici sözleşme koşullarının neleri kapsayacağı, vergilendirmenin nasıl sağlanacağı ve gibi pek çok konu hem tarım üreticileri hem de danışman açısından açık kalmıştır. Nitekim bu noksanlığın giderilebilmesi amacıyla Bakanlık tarafından 08.09.2006 tarih ve 26283 sayılı RG’de “Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik” yayınlanmıştır. Henüz çok yeni olması nedeniyle bazı noksanlıkları bulunmasına karşın, halen bu yönetmelik esaslarına göre ülkede tarımsal danışmanlık faaliyetleri sürdürülmeye çalışılmaktadır. Ancak bu yönetmeliğin, AB’ndeki “Private Farm Advisory System” kapsamlı mevzuat uygulamalarına uyumluluğu açık olmayıp sadece ülkenin koşullarına göre şekillendirilmiş olduğu söylenebilir.

Yasal yapılanmanın sağlıklı oluşturulmasının, özellikle ihracat amaçlı yaş meyve-sebze üretim merkezleri için büyük önemi bulunmaktadır. Akdeniz Bölgesi’ndeki örtü altı sebze üretim ve ihracat potansiyeli nedeniyle özel tarım danışmanların sayısı daha fazladır. Bu durum, özel tarımsal danışmanlığa ilişkin yasal yapılanmaların en fazla Akdeniz Bölgesi’ni ilgilendirmekte olduğu sonucunu doğurmaktadır.

4.2. YMS Sektöründe Pazarlama ve Fiyat Oluşumu

Yaş meyve ve sebze piyasası; üreticileri, üretici organizasyonlarını, nakliyecileri, aracıları, komisyoncuları, tüccarları, ihracatçı ve ithalatçıları, belediyeleri, perakendecileri, kamu örgütlerini ve tüketicileri yakından ilgilendirmektedir. Türkiye’de yaş meyve ve sebze piyasası denilince akla öncelikle toptancı halleri

Danışman firma (%13)

Bağımsız danışman (%25)

Mal tedarikçi ve ihracatçı firma danışmanı (%62)

Page 68: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

67

gelmektedir28. Çünkü yaş meyve ve sebze toptancı halleri Türkiye yaş meyve sebze piyasasının merkezi durumundadır.

Ülkemizde yaş meyve ve sebze üretimi, geniş bir üretici kesimin faaliyet alanını ve geçim kaynağını oluşturmaktadır. Meyve ve sebze üretimindeki sorunların önemli bölümünün çözülmüş olmasına karşın, bu ürünlerin pazarlamasında önemli sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar, hem üretici ve tüketiciyi hem de pazarlama kanalındaki aktörleri olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu sorunların önemli bir bölümü, yaş meyve ve sebzenin pazarlandığı toptancı hal sistemi ile yakından ilgilidir. Yaş meyve ve sebzelerin bazı karakteristik özellikleri (çabuk bozulmaları, dayanıksız olmaları, çeşitli risk faktörleri ile karşı karşıya olmaları, ağırlıklarına göre büyük hacimli olmaları vb.) ve dış satımda zaman zaman karşılaşılan kısıtlar da yaşanan bu olumsuzlukları daha da ağırlaştırmaktadır. Hal sistemindeki yaşanan sorunlar nedeniyle, ülkemizde yaş meyve ve sebze pazarlama sisteminin rasyonel bir yapıya kavuşamadığı yaygın bir kanaattir. Hatta zaman içerisinde hallerdeki pazarlama yapısının üretici ve tüketiciden daha çok aracıya hizmet eder hale geldiği belirtilmektedir. Ayrıca, yaş meyve ve sebzenin pazarlamasında yaşanan olumsuzluklar, üretimi ve ülkenin bu ürünlerden sağlayabileceği yararları da sınırlandırmaktadır.

Yaş sebze ve meyve pazarlamasının, üreticileri, üretici birlikleri ve kooperatifleri, taşıyıcıları, aracı ve komisyoncuları, toptan ve perakende çalışan tüccarları, dış satımcı ve dış alımcıları, yerel ve merkezi kamu örgütünü ve en önemlisi bu ürünlerin tüketicilerini ilgilendirdiği dikkate alınırsa hal sistemindeki sorunların çözülüp, sistemin günümüz koşullarıyla uyumlu hale getirilmesinin önemi tartışmasızdır.

Günümüze kadar Türkiye’de yaş meyve ve sebze toptancı hal mevzuatı kapsamında çeşitli konulara dönük pek çok yasa ve yönetmelik gerçekleştirilmiş ve ayrıca çeşitli genelgelerle de desteklenmiş olup bunlar aşağıda belirtilmiştir:

♦ Belediye Kanunu (1930 tarih 1580 sayılı) ♦ T. Halleri Sureti İdaresi Hakkında K. (1960 tarih 80 sayılı) ♦ 1984 Tarih ve 3033 Sayılı Kanun (Özel haller) ♦ 1995 tarih 552 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ♦ 1995 Tarih ve 4128 Sayılı Kanun (Cezalarla ilgili hükümler) ♦ 1998 Tarih 4367 Sayılı Kanun (Kayıt dışılığın ve hal dışında satışların önlenmesi) ♦ Toptancı Hallerin Kuruluş Esasları Hakkında Yönetmelik (22776 sayılı RG), ♦ Toptancı Hallerin Yönetim ve İşleyişi Hakkında Yönetmelik (23214 sayılı RG ve

değişiklik 23445 sayılı RG), ♦ Yaş Sebze ve Meyve Üretici Birlikleri’nin Tabi Olduğu Esaslar Hakkında

Yönetmelik (22878 sayılı RG), ♦ Hal Zabıtası Teşkilatı Personelinin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

(23460 sayılı RG), ♦ Toptancı Hal Hakem Kurulları Yönetmeliği (23445 sayılı RG). ♦ 5957 Sayılı Hal Yasası 28 Bu bölümün oluşturulmasında, metin yazarı olunan “Yaş Meyve ve Sebze Pazarlamasında Toptancı Hal Sistemi,

Sorunlar ve Çözüm Önerileri” isimli ortak araştırmadan yararlanılmıştır.

Page 69: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

68

Halen yürürlükte olan ve “Hal Kanunu” olarak bilinen 552 sayılı Kararname’de, 14 Haziran 1998 tarih ve 23372 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4367 sayılı Kanun ile bazı maddeler değiştirilmiş ve bazı yeni maddeler de ilave edilmiştir. Söz konusu değişiklik ve ilave hükümlerle, genel olarak; kayıt dışılığın ve malların hal dışında toptan satışının engellenmesi amacına yönelik olarak çeşitli yaptırımların uygulanmasının sağlanmasına çalışılmıştır. Günümüzde de uygulanan ve bazı maddeleri 4367 sayılı Yasa’yla değiştirilmiş olan 552 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (Hal Kanunu), 6 kısım ve 31 maddeden oluşmaktadır. Bahsedilen yasal düzenleme, yaş sebze ve meyvelerin alım satımı, toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluşu, işleyişi, yönetimi ve denetimine ait ilkelerle, ilgili bakanlıklarla belediyelerin bu konularla ilgili görev ve yetkilerini kapsamaktadır.

Günümüze kadar, mevcut Hal Yasası’nın yeniden düzenlenmesine ilişkin pek çok kez yasa taslağı çalışması gerçekleştirilmiş olmasına karşın çalışmalar henüz tam bir sonuca ulaştırılamamıştır. Bunda kuşkusuz piyasada rol alan pek çok aktörün baskın çıkma çabalarının büyük etkisi bulunmaktadır. Ancak bu durumun, ülkede yaş meyve ve sebze piyasasının kayıt altına alınması sürecini olumsuz etkilemekte olduğu iyi bilinmektedir (Sayın ve Mencet, 2007).

4.2.1. Hal Sisteminin Temel Prensipleri ve Uygulamalar

Hal Yasası olarak adlandırılan ve son düzenleme olan 5957 sayılı Kanun öncesine kadar Türkiye’de toptancı hal sistemi 552 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiş olup bu sistem; toptancı halde satış zorunluluğu, serbest piyasa kurallarının işlemesi ve kayıtlılık olmak üzere üç temel prensibe göre uygulaması gerçekleştirilmiştir. Yeni yasa (5957) 26 Mart 2010 tarihinde RG’de yayınlanmış ve uygulamaya daha sonra başlanmıştır. Gelinen noktada, yeni yasaya ilişkin uygulama sonuçları henüz net olmamakla birlikte daha sağlıklı bir karşılaştırma yapabilmek için öncelikle eski yasal uygulamaya (552) ilişkin uygulamaları hatırlamakta yarar vardır.

a) Toptancı halde satış zorunluluğu ve hal dışı satış olanakları

Hal Yasası’nın (552) 5. maddesinde; “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içerisinde malların toptan alım ve satımı toptancı hallerde yapılır. Malların toptancı hal dışında toptan alım ve satımı yapılamaz” denilmektedir. Ayrıca 4367 sayılı Yasa ile 552 sayılı KHK’nin 5. maddesine ilaveten “malların belediye sınırları veya mücavir alanlar içerisinde perakende olarak satışını yapanlar, bunların toptancı halinden satın alındığını belgelemek zorundadırlar” hükmü getirilmiştir. Nitekim ülkedeki devam eden uygulama da bu yöndedir. Ancak mevcut yasal yapı aynı zamanda, bazı durumlar için de, birtakım tartışmalı yönlerine karşın hal dışı satış olanaklarına fırsat vermekte olup bunlar aşağıda sıralanmıştır:

♦ Üreticinin, üretici pazarında doğrudan tüketiciye satışı (552/md.14) ♦ Kooperatiflerin gerçek usulde vergilendirilenlere satışı (552/md.6) ♦ İhraç edilecek ürünlerin satışı (552/md.7) ♦ Sanayide hammadde olarak kullanılacak ürünlerin satışı (552/md.28) ♦ Organik ürünlerin satışı (5262 sayılı Organik Tarım Kanunu, md.7). ♦ Bildirimde ve %15 ödeme kaydıyla satış (552/md.17)

Page 70: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

69

b) Serbest piyasa kurallarının işlemesi ve serbest rekabet

Hal Yasası ve hal sisteminde serbest piyasa kurallarının işlemesi ve rekabetin esas olması öngörülmüştür. Bu amaçla toptancı halde satış zorunluluğu bir araç olarak görülmüştür. Ayrıca rekabeti engelleyici davranışların engellenmesine çalışılmıştır. Bu çerçevede, toptancı hallerde satışların kimler tarafından yapılacağı (üreticiler, üretici birlikleri, komisyoncular ile kendi nam ve hesaplarına olmak üzere yaş sebze ve meyve ticareti ile iştigal eden gerçek ve tüzel kişiler) açık olarak belirtilmiştir (552/md. 8). İlave olarak aynı maddede satıcıların hal içerisinde kendi aralarında mal alım, satım ve devri yasaklanmış ve bu konu ile ilgili olarak 552/md.11’de “serbest rekabet şartlarının korunması” bölümü ele alınmıştır. Arz ve talebe göre fiyat oluşumunun serbestçe sağlanması konusu ayrıca; Toptancı Hallerin Yönetim ve İşleyişi Hakkında Yönetmelik’te (23214 sayılı RG ve değişiklik 23445 sayılı RG) de “serbest piyasa oluşumunun sağlanması” (md.14) bölümünde açıkça belirtilmiştir.

Anlaşıldığı gibi, ülkede yaş meyve ve sebze piyasasında fiyat oluşumu, yasalarla belirlenmiş serbest rekabet kurallarına bağlı kalınarak arz ve talebe göre hal sistemi içerisinde oluşmaktadır. Daha sonra pazarlama kanalında yer alan aracıların sayısına ve pazarlama kanalının uzunluğuna bağlı olarak son tüketiciye kadar uzanan aşamalarda bu fiyat üzerinden artışlar söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla gelinen noktada, üreticiden çıkan ürün fiyatı ile pazar çeşitlerine bağlı olarak son tüketiciye ulaştırılan ürün fiyatı arasında önemli farklılıklar söz konusu olabilmektedir. Bu farkın ürün çeşidi ve pazarlama dönemlerine göre değişmekle birlikte %30’dan daha yukarı olduğu tahmin edilmektedir.

Toptancı hale giren ürünler için üretim maliyeti ne olursa olsun aşağıda belirtilmiş olan yasal kesintiler uygulanmaktadır. Kuşkusuz bu oranlar tüketiciye satış yapılan fiyatlara da aynen yansıtılmaktadır.

Çizelge 4.2. Toptancı Halinde Ürün Satış Bedelinden Yapılan Yasal Kesinti Oranı (%)

Kesintiler Kesinti Oranı (%) Belediye payı 2 Stopaj 2 Komisyoncu payı 8 MSF 0,2 KDV 1,44 BAĞ-KUR (Bağ kura kayıtlı olmayanlardan % 2) Navlun 1 Toplam 14,64

Kaynak: Sayın ve Mencet, 2007; Sayın ve Akkaya, 2004.

Hal Yasası’nda yaş meyve ve sebze fiyatlarının serbest rekabet ortamında belirlendiği ifade edilmekle birlikte aslında bu fiyatın oluşumunda üreticinin rolünün ne olduğu hep tartışılmıştır. Mevcut uygulamadaki satış fiyatı oluşumunda; genelde üretici, daha önce anlaşmış olduğu komisyoncuya satış yapması amacıyla ürününü

Page 71: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

70

getirmekte ve komisyoncu da, o ürünün tüm alıcılarıyla üretici adına pazarlık yaparak ürünün piyasa ilk çıkış fiyatını belirlemektedir. Ancak komisyoncu bu pazarlıktan satış fiyatının %8’i oranında bir pay almaktadır. Bu nedenle satış fiyatını olabildiğince yüksek tutmaya çalışmaktadır.

Anlaşıldığı gibi yaş meyve ve sebze piyasa fiyatı oluşumunda üreticinin doğrudan bir etkisi olmayıp üretici adına aracılar tarafından satış yapılması durumu söz konusudur. Bunda toptancı hali içerisinde üretici örgütlerinin yeterince aktif rol alamamasının büyük etkisi olduğu kuşkusuzdur. Mevcut Hal Yasası’nda (552/md.6), en az 50 ortaklı kooperatif ve üst kuruluşları, toptancı hale ürün sokmadan gerçek usulde vergi mükellefi olan perakende mal satanlara satış yapabilme yetkisine sahiptirler. Sadece satışla ilgili bilgileri, aynı gün o bölgedeki toptancı hale kayıt amacıyla bildirmek durumundadırlar.

Yasada üretici örgütü olarak tanımlanan kooperatiflere, hal dışında toptan ürün satışı ve hal dışında fiyatı doğrudan belirleyebilme olanağı tanınmasına karşın Türkiye’de yaş meyve ve sebze pazarlamasında kooperatiflerin payı önemli düzeylerde değildir. Oysa AB’nde bu oranların ürünlere göre farklı olmakla birlikte %60-90 arasında değişmekte olduğu görülmektedir. Türkiye örneğinde ise; finasman bakımından son derece güçlü ve yurt içi pazarlama ağına büyük oranda hakim olan örgütlü bir komisyoncu ve tüccar yapının çok büyük bir etkisinin olduğu düşünülmektedir.

c) Pazarlanan yaş meyve ve sebzelerin kayıt altına alınması

Hal Yasası ile yaş sebze ve meyve ticaretinin haller arcılığıyla kayıt altına alınmasına çalışılmıştır. Bunu sağlamak amacıyla, hal müdürlükleri dolayısıyla belediyelere önemli görev ve yetkiler tanınmıştır. Kuralların dışındaki uygulamaların caydırılması için ağır yaptırım ve cezalar getirilmiştir. Bu amaçla, ayrı bir hal zabıtasının kurulması ve denetim ve kontrollerin böylece etkin bir şekilde yapılabileceği ve kayıt dışılığın önlenebileceği düşünülmüştür.

Ancak ülke içi toplam yaş meyve ve sebze üretiminin mevcut yasa kapsamında kayıt altına alınması söz konusu olamamıştır. Günümüzde yaklaşık 43-45 milyon ton üretimin yaklaşık %60’ının kayıt dışı kaldığı yaygın bir kanaattir. Kayıt dışılığa yol açan pek çok neden olup bunların giderilmesinin hem ülke ekonomisinin güçlendirilmesi hem de haksız rekabetin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Üstelik kayıtlı sistemin, üretici ve işletme kaydı ile ürün kaydını da kapsayacak şekilde, tarladan sofraya kadar uzanan süreç boyunca izlenebilir bir şekilde geliştirilmesi gerekmektedir. Oysa mevcut uygulama, büyük çoğunlukla halden çıkan ürünün kayıt altına alınarak izlenmesi ve denetlenmesi esasına dayanmaktadır. Yeni yasa taslağı çalışmalarında izleme sürecinin tarladan başlatılarak genişletilmesinin daha yararlı olacağı düşünülmektedir. Nitekim tüketici sağlığı açısından taşıdığı önem nedeniyle izlenebilirlik konusu üzerinde AB ülkelerinde de önemle durulmaktadır.

Page 72: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

71

4.2.2. Eski Toptancı Hal Sisteminde Aksayan Taraflar ve Sorun Alanları

Türkiye’de bir anlamda yaş meyve ve sebze pazarlama borsası sayılan toptancı hal sisteminde aşağıda ana başlıklar halinde sıralanmış olan pek çok konuda sorunlar yaşanmakta olup bunların yeni yasa arayışları kapsamında çözüme kavuşturulmasının önemli olduğu düşünülmektedir:

♦ Üretici, işletme ve ürün kayıtlarının tamamlanması ♦ Doğrudan üreticiden alımların izlenmesi, kayıt ve vergilenmesi ♦ Hal dışı yol denetimlerinin etkin hale getirilmesi ♦ Halden ihracat amaçlı ürün çıkışlarının kayıt ve kontrolü ♦ İrsaliye ile hal çıkışlarına yönelik denetimin etkinleştirilmesi ♦ Hale ürün girişlerine yönelik denetim ve kayıt sisteminin geliştirilmesi ♦ Semt pazarlarının denetlenmesi ve kayıt altına alınması ♦ Üretici - komisyoncu ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi ♦ Komisyoncular arasında rekabet ortamının oluşturulması ♦ Bağ-Kur kesintilerinin ilgili kuruma aktarımının sağlanması ♦ Büyük toptancı hallerden “küçük hallere kaçışın” önlenmesi ♦ Küçük belediye hallerinden “yasalara farklı bakış” sorununun giderilmesi ♦ “İkinci kez toptancı hale girme zorunluluğu” yönündeki ihtilafların çözülmesi ♦ “Hal dışı satış isteminin” günümüz koşullarına göre yeniden düzenlenmesi ♦ Hallerin altyapısının kalite, standart ve sağlık ölçümlerine uygun hale getirilmesi ♦ Tarımsal Danışmanlık Sistemi’nden etkin olarak yararlanılması ♦ Komisyoncu ve tüccar ayırımı üzerinde önemle durulması ♦ Hal Yasası’nın, diğer ilgili yasalarla da uyumlu hale getirilmesi (Özkan ve

ark,2005).

4.2.3. Yeni Hal Yasası (5957)

Türkiye’ de mevcut sebze ve meyve ticareti ve toptancı halleri ile pazar yerlerinin işleyişi 5957 Sayılı “Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun” ile düzenlenmektedir. İlgili kanun 26.03.2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Çizelge 4.3. Hal Yasası, İlgili Yönetmelik ve Tebliğler

Kanun / Yönetmelik / Tebliğ Resmi Gazete

Kanun No: 5957

Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun

26.03.2010 Sayı : 27533

Tebliğ (2011/1) Sebze ve Meyve Ticareti İle Hal Kayıt Sistemi Hakkında Tebliğ

07.12.2011 Sayı : 28135

Yönetmelik Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmelik

07.07.2012 Sayı : 28346

Page 73: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

72

Kanunun genel amacı; “Sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre

belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır” şeklinde düzenlenmektedir. Kanunda toptancı hallerinin kuruluşu ve kapatılmasına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir (madde 3). İlgili madde ile toptancı hallerinin kurulum hakkı, hal sınıfı, büyüklüğü ve işlem hacmine göre yönetmelik ile belirlenen müzayede, depolama, tasnifleme ve ambalaj tesisleri ile laboratuvar ve soğuk hava deposu gibi asgari şartları sağlayan projeler çerçevesinde belediyeler ve büyükşehir belediyelerine verilmektedir. Gerçek ve tüzel kişiler tarafından toptancı hali kurulması belediyenin iznine tabi tutulmaktadır. Ayrıca, kanunda toptancı haline bildirim, malların toptan ve perakende alım satımına ilişkin esaslar belirlenmektedir (madde 4). Bildirime tabi mallar malların üretildiği yerdeki toptancı haline, ithal edilen mallar ise malın girdiği gümrük kapısının bulunduğu yerdeki toptancı haline beyan edilmelidir. Malların toptan alım ve satımının toptancı hallerinde yapılmasına izin verilmekte, perakende satış yapanlar ise malların toptancı halinden satın alındığını veya toptancı haline bildirildiğini belgelemek zorundadırlar.

İlgili madde üretici, üretici örgütleri, komisyoncular ve alıcı ve satıcılara ilişkin esaslar ile tarafların sorumlulukları, haklarının korunması ve tespit edilmesine yönelik usul ve esasları düzenlemektedir (madde 5). Bildirime tabi mallar; ihraç edilmek üzere satın alınan mallar, ilgili mevzuat çerçevesinde ithal edilen mallar, organik tarım faaliyetleri esaslarına uygun olarak üretilen ham, yarı mamul ya da mamul haldeki sertifikalı ürünler, üretici örgütü tarafından toptancı hali dışında satılan mallar, İTU kapsamında sertifikalandırılan ürünler ile fatura ve müstahsil makbuzu karşılığında üreticilerden satın alınan mallar olarak belirtilmektedir. İlgili kanun maddesi ile üreticilerce kurulan tüzel kişilikler bakanlıktan üretici örgütü belgesi almak kaydı ile üretici örgütü olarak kabul edilmekte, alıcı ve satıcı arasında aracılık eden komisyoncuların satış bedeli üzerinden alacakları komisyon oranı % 8’i aşmamak üzere taraflarca serbestçe tespit edileceği belirtilmektedir.

Serbest rekabet şartlarının korunması ve standardizasyon (madde 6) maddesi fiyatların, malların arz ve talebine bağlı olarak serbest rekabet şartlarına göre oluşumunu esas almaktadır. Meslek mensuplarının serbest rekabeti bozucu eylemde bulunmalarına ilgili kanun maddesi ile izin verilmemektedir. Serbest rekabetin ortadan kaldırılmasında, engellenmesine ve bozulmasına yönelik eylemleri önlemek için gereken tedbirleri almak ile görevli ve yetkili organ bakanlık ve belediyeler olarak belirtilmektedir. Üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunması ve piyasada açıklık sağlanması amacı ile malların cins, miktar ve fiyatları ile diğer hususlar toptancı hallerinde elektronik ortamda kayıtları tutularak uygun araçlarla kamuoyuna duyurulması gerekmektedir. Ticarete konu malların sınıflandırılması, ambalajlanması,

Page 74: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

73

etiketlenmesi, taşıma ve muhafaza, gıda güvenilirliği ve kalitesine ilişkin standartlar ilgili mevzuat çerçevesinde hazırlanıp uygulama mecburiyeti bulunmaktadır.

İlgili kanunun 8. maddesi hal rüsumu esaslarını düzenlemektedir. Hal rüsumu malları satın alanlarca toptan satış bedeli üzerinden ödenen meblağ olarak tanımlanmaktadır. İlgili kanun maddesi hal rüsumunu toptancı halinde satılan mallar üzerinden % 1, toptancı hali dışında satılan mallarda % 2 olarak belirlemektedir. Ayrıca ilgili madde hangi mallar üzerinden hal rüsumu alınamayacağını detaylı bir şekilde düzenlemektedir.

Kanunun 10. maddesi hakem heyetinin oluşturulması ve Toptancı hal konseyinin işleyişine ilişkin esasları kapsamaktadır. Hal Hakem Heyeti üreticiler ve meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacını taşır. Hal hakem heyeti tarım il müdürlüğü, belediye, baro, ziraat odası, ilgili mühendis odası, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkârlar odaları birliği tarafından görevlendirilecek birer üye ve en fazla üyeye sahip tüketici örgütü ile komisyoncu ve/veya tüccarların oluşturduğu dernekçe seçilecek birer temsilcinin katılımı ve o yerin mülki amirinin onayı ile oluşturulur. Toptancı Hal Konseyi ise malların ticaretinin ilgili kanunun amacına uygun olarak yapılmasının sağlanması hususunda karşılıklı bilgi ve görüş alışverişinde bulunmak, sorunları incelemek ve önlemleri tespit etmek, uygulamaya ilişkin kurul ve kuruluşlar arasında işbirliği sağlamak üzere oluşturulmaktadır.

Madde 11 ile belediye toptancı hallerindeki, özel toptancı hallerindeki ve Pazar yerlerindeki işyerlerinin işletim koşulları belirtilmektedir. Toptancı hallerinde işyerleri kiralama ve satış yolu ile işletilirken, Pazar yerlerindeki satış yerleri tahsis yolu ile işletilmektedir. Buna ek olarak yasa ile uygulama teminat, yasak ve cezalar ile izleme ve denetim süreçleri de açıklanmıştır. Yasanın kapsamı Çizelge 4.4.’de özetlenmiştir.

Çizelge 4.4. Yeni Hal Yasası (5957) Kapsamı

♦ Toptancı hallerinin kurulması ve kapatılması

♦ Toptancı haline bildirim, malların toptan ve perakende alım satımı

♦ Üretici örgütleri, komisyoncular, alıcı ve satıcılar

♦ Serbest rekabet şartlarının korunması ve standardizasyon

♦ Pazar yerleri / Hal rüsumu

♦ Hal hakem heyeti ve Toptancı Hal Konseyi

♦ Toptancı hallerindeki işyerleri ile pazar yerlerindeki satış yerlerinin işletilmesi

♦ Teminat / Yasaklar / Cezalar

♦ Bakanlığın görev ve yetkileri

♦ Malların analizi, kaydı, izlenmesi ve duyurulması / Denetim

Page 75: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

74

4.3. YMS Pazarlama Kanalları

Türkiye’de yaş meyve ve sebze pazarlama kanalları, temelde Hal Yasası 29 kapsamında tanımlanmış olan aktörlere (komisyoncu, tüccar, ihracatçı, üretici vb) odaklanmış bir şekillenmekle göstermekle birlikte ürün çeşidi, hedef pazarlar (iç piyasa veya ihracat) ve bölgelere göre farklı yapılanmalar da oluşabilmektedir. Nitekim tarım ürünü pazarlamasını konu edinen ve farklı ürün ve alanlarda gerçekleştirilmiş olan pek çok alan araştırmaları bulgularında, diğerlerine oranla biraz daha farklı olan pazarlama kanalları görülebilmektedir.

Bu çalışmada da, örnek olması bakımından, yakın zamanda tamamlanmış olan (Sayın ve Mencet, 2007; Sayın ve Akkaya, 2004) ve ülkemizin önemli bir yaş meyve ve sebze üretim ve ihracat merkezi olan Antalya ilinde yetiştirilen bazı meyveler ile sebze pazarlama kanallarını konu edinen alan araştırması bulgularına yer verilmiş olup bunlar aşağıda sırasıyla gösterilmiştir.

Şekil 4.2. Antalya Turunçgil Pazarlama Kanalı (Sayın ve Akkaya, 2004)

29 Bu bölümün oluşturulmasında, metin yazarı olunan “Yaş Meyve ve Sebze Pazarlamasında Toptancı Hal Sistemi,

Sorunlar ve Çözüm Önerileri” isimli ortak araştırmadan yararlanılmıştır.

ÜRETİCİ

TÜCCAR (Üretim Merkezi Toptancı

Hali)

TÜCCAR (Tüketim Merkezi Toptancı Hali)

KOMİSYONCU (Üretim Merkezi Toptancı Hali)

Manav ve Oteller

İHRACATÇI TÜCCAR

TÜKETİCİ

Semt Pazarcıları

Seyyar Satıcılar

Süpermarketler

PER

AK

END

E

Page 76: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

75

Şekil 4.3. Antalya Sebze Pazarlama Kanalı (Sayın ve Akkaya, 2004)

ÜRETİCİ

İHRACATÇI TÜCCAR

KOMİSYONCU (Üretim Merkezi Toptancı Hali)

TÜCCAR (Üretim Merkezi Toptancı Hali)

TÜCCAR (Tüketim Merkezi Toptancı Hali)

PER

AK

END

E

TÜKETİCİ

Semt Pazarcıları

Süper marketler

Seyyar Satıcılar

Manavlar

Page 77: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

76

4.4. Gıda Güvenliği Düzenlemeleri ve İzlenebilirlik Çizelge 4.5. Yaş Meyve ve Sebzede Gıda Güvenliği Düzenlemeleri (2010 öncesi) 30

Yetkili Kurum Yasal Yapı Amaç ve Kapsam

I. Y

etiş

tiric

ilik

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (TKB)

♦ 5179 Sayılı Gıda Yasası

Genel Gıda Yasasının kapsamı, katkı maddeleri, gıda paketleme, etiketleme, saklama koşulları, hijyen, ve tüketiciyi koruma konularında özel bölümler şeklinde hazırlanmış olup AB Gıda Yasası ile Uyumlaştırılmıştır.

♦ 25557 İyi Tarım

Uygulamaları Yönetmeliği (İTU)

Yönetmelik; çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır.

♦ 25329 Sayılı Kontrollü Örtü

altı Üretim Uygulamaları Yönetmeliği

Yönetmelik; örtü altı yetiştiriciliğinde üretimin planlanması, geliştirilmesi, pazarlanması ve gerekse gıda güvenlik zinciri içerisinde kaliteli üretimin tüketiciye ulaştırılması aşamasında, kontrollü üretim sistemini geliştirmek amacıyla hazırlanmıştır.

♦ 5262 Sayılı Organik Tarım

Yasası

♦ 25841 Sayılı Organik Tarım Uygulama Yönetmeliği

Kanunun amacı; tüketiciye güvenilir, kaliteli ürünler sunmak üzere organik ürün ve girdilerin üretiminin geliştirilmesini sağlamak için gerekli tedbirlerin alınmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Bu Yönetmeliğin amacı; ekolojik dengenin korunması, organik tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi, organik tarımsal üretimin ve pazarlamanın düzenlenmesi, geliştirilmesi, yaygınlaştırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

II. P

azar

lam

a

Yur

tiçi

Belediyeler ♦ 5393 Sayılı Belediye Yasası Yerel yönetimler bu yasaya göre ticareti yürütmektedirler.

Belediyeler

Sağlık Bak.(SB)

TKB

Sanayi ve Tic. Bak. (STB)

Türk Standartları Enstitüsü (TSE)

♦ Yaş Sebze ve Meyve

Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (4367 ve 552 Eski)

♦ Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (5957-Yeni)

♦ Türk Gıda Yasası Yönetmeliği (No: 23172)

Tüm taze ürünler pazara sunulmadan önce toptancı halin getirilmek zorundadır. Fiyatlar, serbest piyasa şartlarına göre oluşturulmalıdır. SB, çalışma yeri belgesi vermek amacıyla gıda üretim yerlerini denetimlerde bulunur. SB görevlileri gıda işletmelerinin sağlığa uygunluğunu sağlama amacıyla bu işletmelerin kontrolünden sorumludurlar. Ayrıca, çalışanların sağlığı ve gıda satış yerlerinin sağlığa uygunluğundan sorumludurlar.

Dış

ticar

et

Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM)

♦ Türk Gıda Yasası Yönetmeliği (No: 23172)

♦ İhracat ve İthalat Rejimi Standardizasyonu (No:22515)

♦ İhracat Rejimi (No:95/7623)

♦ İthalat Rejimi (No: 95/7606)

Tüm ürünler sınır ötesi pazarlara güvenli ve sağlığa uygun şartlarda ulaşmalıdır. Eğer ürünlerin bu şartlara uymadığı saptanırsa imha edilmediler, yurt içinde tüketilmesine izin verilemez. İhracat sırasında ürün örnekleri test edilmektedir, uluslararası kalıntı düzeyleri dikkate alınmalıdır. Firmalar, TKB ve DTM izinleriyle dış ticaret yapabilmektedirler. Gerekli önlemler listesi ilan edilmektedir.

TKB Gümrük Müsteşarlığı

♦ Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yönetmeliği

Maksimum kalıntı düzeyi ve diğer sağlık koşullarına göre, ticaret düzenlemekte ve ürün örnekleri test edilmektedir.

III.

Tük

eti

m

TKB STB STK

♦ Türk Gıda Yasası Yönetmeliği (No: 23172)

♦ Tüketici Hakları Yasası (No:4077)

Tüketici sağlığı ve haklarını korumak Tüketicilere güvenli gıdaları sunmak ve tüketicileri potansiyel tehlikelerden korumak

Page 78: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

77

4.5. Türkiye’de Uygulanan Politikaların AB’ye göre Değerlendirilmesi

Çizelge 4.6. Türkiye Uygulamalarının AB İle Karşılaştırılması 30

RK

İYE

’NİN

FAR

KL

ILIK

LA

RI

Başlıca Politika Alanları

1. Türkiye’nin, YMS piyasa düzenlemesine ilişkin gelecek stratejisi ve bunlara ilişkin makro hedef ve uygulama planları açık değildir.

2. Pazarlama kanalındaki aktörlerin sayısı fazla ve üreticilerin etkinliği zayıftır (Üretici, komisyoncu, tüccar, semt pazarcısı, süpermarket, hal, ihracatçı ..)

3. Pazar fiyatı oluşumunda üretici etkili değildir.

4. Tohum ve ilaç girdileri büyük oranda dış kaynaklı olup maliyetleri etkilemektedir.

5. Piyasa düzenlemeye ilişkin yasal yapılanma ihtiyaca tam olarak cevap verememektedir (Hal Yasası).

6. Arz ve talebi dengeleyici tedbir unsurları zayıftır (Geri çekme, planlama, yönlendirme).

7. Piyasa düzenlemesinde pek çok kurum ve kuruluş rol almakta, kontrol ve denetim olanağı zorlaşmaktadır.

8. Kalite ve standart ölçüleri konusu, henüz tüm üreticilerce tam olarak kavranmamıştır.

9. Özellikle iç piyasaya sunulan ürünlerde kalite, standart ve sağlık konuları üzerinde yeterince durulmamakta, genelde ihraç amaçlı üretimler daha fazla önemsenmektedir.

10. Süpermarketlerin meyve ve sebze pazarlamadaki payları düşüktür. İç piyasa için, tüketici odaklı ürün yetiştirme ve sunma konusundaki arayışlar yenidir.

11. İlaç kullanımı konusunda üretici bilinci tam olarak sağlanamamış ve kalıntı sorunları tamamen çözülememiştir

12. Tarımsal danışmanlık sistemi, henüz gelişme aşamasındadır. Kamu yayım ve danışmanlığından özel tarım danışmanlığına geçiş süreci yaşanmaktadır. Ancak Tarım Gönüllüsü uygulamaları ile bu açık kapatılmaya çalışılmaktadır.

13. Sözleşmeli yetiştiricilik yetersiz yasal altyapı nedeniyle belirli ürünler dışında tam olarak yaygınlaşamamıştır.

14. Pazarlama odaklı üretici örgütlenmesi henüz yetersiz olup yeni model arayışları sürmektedir.

15. Üretici, ürün ve işletmelere dönük; kayıt, takip ve kontrol sistemi henüz tam olarak sağlanamamıştır.

16. Özellikle ihracata dönük yetiştiricilik yapan örtüaltı tarım işletmeleri; küçük ölçekli, parçalı yapıda ve modernizasyona ihtiyaç duyan bir yapıdadır. Bu durum, maliyetleri ve kaliteli üretim olanaklarını olumsuz etkilemektedir.

17. Mevcut tarım(hedef pazarlardan) üreticiye bilgi akışı zamanında ve yeterli düzeyde değildir.Genelde sorun anlarında bilgi akışı olmakta, ön tedbir ve hazırlık aşamaları ihmal edilmektedir.

18. Lojistik (ulaşım, dağıtım ..) konusu henüz gelişme eğilimindedir.

19. Tarımsal finans sistemi meyve ve sebze sektörünün ihtiyacını yeterince karşılayamamaktadır.

20. Paketleme, ambalajlama vd tesisler konusunda yetersizlik vardır.

21. Tarımda ürün sigorta sistemi henüz tam olarak yaygınlaşmamıştır

30 Türkiye’nin Avrupa Birliği Uyum Süreci İçindeki Olası Politika Değişimlerinin Türkiye’nin Başlıca Tarım Ürünleri

Açısından Ekonomik Etkilerinin Analizi” (Yaş Meyve ve Sebze Piyasa Düzenlemesi) isimli araştırmadan alınmıştır.

Page 79: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

78

5. SONUÇ

Bu çalışmanın amacı Türkiye’deki mevcut yaş meyve sebze sisteminin AB ile uyumluluğunu arttırabilmek için; bilgi ve yayım teşebbüsleri ile Türkiye’deki yaş meyve sebze sistemi ile Avrupa Birliği’nde yürürlükte olan sistemin karşılaştırılarak araştırılması ve tabanda bilgilendirme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesidir.

Çalışmanın ilk bölümünü AB’de izlenen tarım politikaları oluşturmaktadır. Bu çerçevede öncelikle AB’de izlenen Ortak Tarım Politikası uygulamaları ve OTP kapsamında günümüze kadar gerçekleşen reformlar ele alınmış, OTP’da 2013 sonrası reform girişimleri ve gelecek beklentileri incelenmiştir. 1960 yılında Ortak Tarım Politikası (OTP) adı altında geliştirilen birlik politikasının esas ilkeleri ortak bir pazar kurulması, topluluk tercihi, ve ortak mali sorumluluk olarak sıralanmaktadır. “Ortak pazar” ilkesi, üye devletlerde tarım ürünlerinin serbest dolaşımını engelleyen tüm kısıtlamaların kaldırılarak bir tek pazar oluşturulmasını öngörmekte, bunun için ortak fiyat ve rekabet kurallarını ve dış pazarlara karşı sınırlarda ortak bir koruma anlayışını gerektirmektedir. İkinci olarak “Topluluk tercihi” ilkesi ile AB içinde üretilen ürünlere öncelik tanınması amaçlanmaktadır. “Ortak mali sorumluluk” ilkesi, OTP kapsamındaki tüm harcamaların üye devletler tarafından ortaklaşa üstlenilmesini hedeflenmiştir. Bu nedenle 1962 yılında Topluluk bütçesi içerisinde “Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu” (FEOGA) oluşturulmuştur. (Sayın ve Mencet, 2007 (Sayin ve ark, 2004)). AB’nde desteklemeler hedef fiyat, müdahale fiyatı ve eşik fiyat olmak üzere başlıca üç fiyat mekanizması ve ihracat desteği ile yürütülmekteydi. (Sayın ve Mencet, 2007).

OTP’nin uygulanmaya başlanmasından bu yana AB Komisyonu belirli aralıklarla reform yaparak OTP’da yer alan destekleme araçlarını, üretim ve tüketime dair tüm alanlarda değişiklik yapılmasını öngörmüştür. OTP’na ilişkin ilk ciddi reform girişimi, OTP ile ilgili sorunun arzın talebi aşması olduğu yönündeki eleştiriyi dile getiren 1968 tarihli Mansholt Planı’dır. AB Komisyonu 1985 yılı programında OTP ile ilgili sorunları çözmek ve yenilikler sunmak amacıyla, Yeşil Kitap (Green Paper) diye anılan raporunu Konsey'e sunmuştur. Ancak, yeşil Kitap OTP sorunlarının çözmek için yeterli görülmemiş olup daha sonraki yıllarda AB Komisyonu, Komiser MacSharry tarafından hazırlanan ve OTP’deki en temel değişiklikleri içeren reform paketini benimsemiştir. MacSharry Reformu’nun ardından Gündem 2000 Reformu uygulamaya konmuştur. Gündem 2000 ile yeniden düzenlenmiş olup reformun temelini, sorunlu sektörlerde destek fiyatlarının indirilmesi ve indirimler ölçüsünde üreticilere telafi edici ödemeler sağlanması, bu amaçla kırsal kalkınmaya yönelik yapısal önlemlerle üreticilerin desteklenmesi oluşturmaktadır. Gündem 2000 sonrasında, 26 Haziran 2003 tarihinde topluluk tarım sektörünün finansmanına yönelik bir reform paketi kabul edilmiştir. Bu reformla; çevre, gıda güvenliği, hayvan refahı, iş sağlığı ve güvencesi standartlarına uyulması ve bunun yanında tarım arazilerinin çevre ve agronomik koşullara uygun bir biçimde korunması amaçlanmıştır. Bu reformun diğer bir özelliği ise “sürdürülebilir bir kırsal alan” ve “kırsal ekonomi” konuları üzerinde durulması ile birlikte kırsal alanda yaşayan kişilerin ekonomik kalkınmalarının yanı sıra sosyal açıdan da gereksinimlerinin karşılanması hedeflenmiştir.

Page 80: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

79

OTP’de 2013 yılı itibarı ile bir reform yapılması beklenmektedir. 18 Kasım 2010 tarihinde geniş kapsamlı bir kamuoyu yoklaması sonrasında Avrupa komisyonu “2020’ye doğru OTP” adı altında gelecekte OTP seçeneklerinin özetlendiği bir rapor sunarak, diğer kurumlar ve paydaşların katılımı ile bir tartışma başlattı. Bu tartışmadan elde edilen bulgular ışığında 12 Kasım 2011 tarihinde Avrupa komisyonu tarafından OTP’nı rekabetçi ve sürüdürülebilir bir tarım sektörü ve kırsal kalkınma modeli oluşturmak amacına yönelik daha etkin bir politika haline getirmeyi hedefleyen bir dizi yasa tasarısı yayınlandı. Avrupa komisyonunun 2013 sonrası OTP reformuna yönelik yayınladığı tebliğlerin temel hedefi AB’ye üye ülkelerde sağlıklı ve kaliteli gıda üretiminin sağlanması, çevre korumaya yönelik önlemlerin arttırılması ve kırsal kalkınma odaklı stratejiler geliştirilmesidir. 2020 Avrupa Stratejisi ile OTP’nin yeni ekonomik, sosyal, çevresel, iklimsel ve teknolojik değişimlere karşı vereceği tepkilerle sürdürülebilir büyümeye daha fazla katkıda bulunması hedeflenmektedir. Bu strateji OTP’nın AB’ye üye 27 ülkede tarımsal çeşitlilik ve servet konularına daha fazla odaklanılması gerektiğine dikkat çekmektedir. (AB Komisyonu, 2010/b) Reformun 1. eksenini, doğrudan gelir desteklerinin çapraz uyum temelinde çevresel ihtiyaçlar ve iyi tarım uygulamaları standartları çerçevesinde şekillendirilmesi, 2. eksenini ise kırsal kalkınma politikasının kırsal çevre ve arazinin korunması üzerine odaklanması oluşturmaktadır. (d’Oultremont, 2011) 1. Eksende yer alan doğrudan gelir destekleri ve pazar destek harcamaları Avrupa Tarımsal Garanti Fonu, 2. Eksende yer alan kırsal kalkınma tedbirleri ise Avrupa kırsal kalkınma için tarım fonu tarafından finanse edilmeye başlanmıştır. Yeni sistem mevcut sistemin kolaylaşmasına ve finansal yönetim ve denetimin güçlenmesini sağlamıştır.

Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin görüşmeleri sonucunda bir takım değişikliklerle yönetmelik ve yasa tasarılarının 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2013 sonuna kadar onaylanması beklenmektedir. AB’nin OTP’nin yıllar içinde pazar fiyatlarını destekleyen yapısından, çevre ve iklim tahribatlarını önlemeye yönelik, kaliteli ve sağlıklı gıda, kırsal kalkınma ve üretici gelirini destekleyen bir yapıya doğru yöneldiği görülmektedir.

Çalışmanın ikinci bölümünü AB’de OTP kapsamında yaş meyve sebze piyasası oluşturmaktadır. Bu kapsamda AB yaş meyve sebze ortak piyasa düzenlemeleri, yasal yapılanmalar ve mevcut uygulamalar incelenmiş, YMS OPD kapsamında gerçekleşen değişimler ile AB’de yaş meyve sebze pazarlama yapısı ve üretici örgütlerinin rolü ele alınmıştır. Ortak Piyasa Düzenlemeleri tüm üye devletlerde tarım ürünlerinin üretimini ve ticaretini düzenlemek üzere Komisyon tarafından belirlenen kurallardan oluşan düzenlemelerdir. Yaş meyve ve sebzenin piyasa düzenlenmesi ile ilgili temel yasal düzenlemeler 2200/96 No’lu AB Konsey Yönetmeliği’ne dayanmaktadır. Bu yönetmelik yaş meyve sebze piyasasında yer alan ürünlerin sınıflandırılmasına, YMS piyasasında aktif rol alan üretici örgütlerine, müdahale düzenlemelerine, üçüncü ülkelerle ticaret ve genel hükümlere yönelik esasları içermektedir. AB yaş meyve sebze OPD’ne ilişkin temel yasal düzenlemeleri içeren 2200/96 sayılı Konsey Yönetmeliği 2007 reformu ile birlikte radikal değişikliklere uğramıştır. 2007 reformunun temel hedefleri; AB’nin meyve ve sebze sektöründe rekabet gücünün ve pazar uyumunun arttırılması, Ekonomik krizler nedeniyle üretici gelirlerinde meydana

Page 81: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

80

gelen dalgalanmaların azaltılması, AB ülkelerinde meyve ve sebze tüketiminin arttırılması, Sektörde çevresel önlemlerin alınmasına yönelik çabaların sürdürülmesi, OPD’nin sadeleştirilmesi ve idari giderlerin mümkün olduğunca azaltılmasıdır. Bu hedeflere ulaşabilmek amacı ile meyve sebze OPD kapsamında ürün kapsamı, üretici örgütleri, üretici grupları, işletme programları, kriz yönetimi, çevresel önlemler vb. alanlarda bir takım tedbirler alınmıştır.

Çalışmanın üçüncü bölümünde Türkiye’de izlenen tarım politikaları hakkında bilgiye yer verilmiş, yaş meyve sebze piyasasında üretici örgütlerinin yeri, yasal düzenlemeler ve yaş meyve sebze piyasası pazarlama yapısı ve fiyat oluşumu incelenmiştir. Bu bölümde aynı zamanda Türkiye’de uygulanan politikaların AB’ndeki uygulamalarla karşılaştırmalı bir değerlendirmesi mevcuttur. Türkiye’nin, YMS piyasa düzenlemesine ilişkin gelecek stratejisi ve bunlara ilişkin makro hedef ve uygulama planları açık değildir. Pazar fiyatı oluşumunda üretici etkili değildir. Tohum ve ilaç girdileri büyük oranda dış kaynaklı olup maliyetleri etkilemektedir. Piyasa düzenlemeye ilişkin yasal yapılanma, ihtiyaca tam olarak cevap verememektedir (Hal Yasası). Arz ve talebi dengeleyici tedbir unsurları zayıftır (Geri çekme, planlama, yönlendirme). Piyasa düzenlemesinde pek çok kurum ve kuruluş rol almakta, kontrol ve denetim olanağı zorlaşmaktadır. Kalite ve standart ölçüleri konusu, henüz tüm üreticilerce tam olarak kavranmamıştır. Piyasa düzenlemesinde pek çok kurum ve kuruluş rol almakta, kontrol ve denetim olanağı zorlaşmaktadır. Kalite ve standart ölçüleri konusu, henüz tüm üreticilerce tam olarak kavranmamıştır. Özellikle iç piyasaya sunulan ürünlerde kalite, standart ve sağlık konuları üzerinde yeterince durulmamakta, genelde ihraç amaçlı üretimler daha fazla önemsenmektedir. Tarımsal danışmanlık sistemi, henüz gelişme aşamasındadır. Kamu yayım ve danışmanlığından özel tarım danışmanlığına geçiş süreci yaşanmaktadır. Ancak Tarım Gönüllüsü uygulamaları ile bu açık kapatılmaya çalışılmaktadır. Pazarlama odaklı üretici örgütlenmesi henüz yetersiz olup yeni model arayışları sürmektedir. Tarımsal finans sistemi meyve ve sebze sektörünün ihtiyacını yeterince karşılayamamaktadır (Sayın ve Mencet, 2007).

Page 82: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

81

6. KAYNAKÇA AB Komisyonu, 1996. European Union Council Regulation No 2200/1996 on the common

organization of the market in fruit and vegetables. 28 Ekim1996. http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CONSLEG:1996R2200:20080101:EN:PDF, Erişim tarihi: 01.04.2012

AB Komisyonu, 2003/a. European Union Council Regulation, No 2699/2000, L311, (Md. 23) http://europa.eu.int/smartapi/cgi/sga_doc?smartapi!celexapi!prod!CELEXnumdoc&lg=en&numdoc=31996R2200&model=guichett

AB Komisyonu, 2003/b. The Horicultural Sector in the EU. Fact Sheets. http://ec.europa.eu/agriculture/publi/fact/horti/2003_en.pdf AB Komisyonu Directorate, 2004. Screening with Turkey and Croatia, EU Commission

Directorate, 2004. Brussels.

AB Komisyonu, 2005.European Union Council Regulation,No 2699/2000-L311, (Md.23) 2005.

AB Komisyonu, 2007. Fruit and Vegetable Reform, AREFLH, Trento. http://www.areflh.org/upload/7_MITTERMAYER_AREFLH_23022007_fm(1).ppt#1 http://ec.europa.eu/agriculture/capreform/fruitveg/index_en.htm

AB Komisyonu, 2007/a. European Union Council Regulation No 1182/2007 on laying down specific rules as regards the fruit and vegetable sector, amending Directives 2001/112/EC and 2001/113/EC and Regulations (EEC) No 827/68, (EC) No 2200/96, (EC) No 2201/96, (EC) No 2826/ 2000, (EC) No 1782/2003 and (EC) No 318/2006 and repealing Regulation (EC) No 2202/96. http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2007:273:0001:0001:EN:PDF, Erişim tarihi:02.04.2012

AB Komisyonu, 2007/b. European Union Council Regulation, No 1243/2007. Establishing a common organisation of agricultural markets and on specific provisions for certain agricultural products (Single CMO Regulation). 22 October 2007.

http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CONSLEG:2007R1234:20090701:EN:PDF, Erişim tarihi:02.04.2012

AB Komisyonu, 2007/c. European Union Council Regulation, No 1580/2007. Laying down implementing rules of Council Regulations (EC) No 2200/96, (EC) No 2201/96 and (EC) No 1182/2007 in the fruit and vegetable sector. 21 December 2007. http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2007:350:0001:0098:EN:PDF Erişim tarihi: 03.04.2012

AB Komisyonu, 2010/a. The 2007 Reform of the Regime for fruit and vegetables. European Commission, Directorate-General for Agriculture and Rural Development, May 2010. http://ec.europa.eu/agriculture/fruit-and-vegetables/2007-reform/details_en.pdf, Erişim tarihi: 03.04.2012

AB Komisyonu, 2010/b. The Common Agricultural Policy after 2013 Public Debate, Summary Report, July 2010. http://ec.europa.eu/agriculture/cap-post-2013/debate/report/summary-report_en.pdf, Erişim tarihi: 05.04.2012

AB Komisyonu, 2011. A Budget for Europe 2020 - Part II: Policy fiches, Communication from the Commission to the European Parliament, the Council, the European Economic and

Page 83: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

82

Social Committee and the Committee of the Regions. Brussels. http://ec.europa.eu/health/programme/docs/maff_2020_fiches_en.pdf, Erişim tarihi:09.04.2012

AB Komisyonu, 2012. http://ec.europa.eu/agriculture/fruit-and-vegetables/crisis-prevention/index_en.htm#green-harvesting, Erişim tarihi: 28.03.2012

AB Komisyonu, 2012.http://ec.europa.eu/agriculture/analysis/external/fruitveg-markets/exec_sum_en.pdf/ , Erişim tarihi: 04.04.2012

AİB, 2005. www.aib.org.tr/html/srkyonlen.asp?lnk=../proje/abyeniuyeler.pdf

AİB, 2007. Antalya İhracatçılar Birliği, http://www.aib.org.tr/html/abgirisfiyat.asp

Aquila, C. and Cioffi, A., 2004. The effects of trade policies for fresh fruit and vegetables of the European Union, Food Policy Journal, 29 (2004)169-185, Italy.

Ateş, A. 2006. “Antalya İlinde Örtüaltı yetiştiriciliğinde Özel Tarımsal Danışmanlık Hizmetleri Üzerine bir Araştırma” Akdeniz Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Yüksek lisans tezi. Antalya.

Ateş, A., Sayın, C. 2008. “Antalya İlinde Örtüaltı Yetiştiriciliğinde Özel Tarımsal Danışmanlık Hizmetleri Üzerine Bir Araştırma”, Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt: 12, Sayı:2, 2008, Antalya.

CBI, 2005. Fresh fruit and vegetables, EU Market Survey, Centre for the Promotion of Imports from Developing Countries.

Ceylan,R.F., 2011. “Avrupa Birliği’ne Üye ve Aday Ülkelerde Tarım Sektörünün Ekonomik Büyümeye Etkisinin Analizi”. Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi. Aralık, 2011. ss. 169.

Deltur, 2007. http://www.deltur.cec.eu.int/abtarim.rtf

d’Oultremont, C., 2011. “The CAP post-2013: More Equitable, Green and Market Oriented?” based on the seminar held by Egmont on the 25th of November, European Policy Brief, no:5.

EMB, 2004. Ekonomik ve Mali İşler Başkanlığı, AB Ortak Tarım Politikasına Uyumun Türk Tarımına Etkileri, Ankara.

Ekmen,M.E., 2006. “Avrupa Birliği Ortak Piyasa Mekanizmasının Uygulanmasında Çiftçi Örgütlerinin Rolü ve Türkiye için Öneriler”. Doktora Tezi. Ankara,2006.

Eraktan, G. ve Ören, N., 2003. Küreselleşme ve AB Sempozyumu, ZMO Gaziantep.

EU Turkey News Network, 2006. AB Haber internet sayfası. http://www.abhaber.com/belgeler/blg_00011.asp

EURINCO. http://www.biac.co.uk/downloads/news/22.pdf), Erişim tarihi:01.04.2012

FAO. http://faostat.fao.org Erişim tarihi:15.05.2012

Fisher, M., 2007. EU Commision Speech Notes, “Reform Requiements”. http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=SPEECH/07/32&format=HTML&aged=0&language=EN&guiLanguage=en

Gundüz, M., 2002. “AB’deki Yeni Perakendeci Oluşum Yakın Gelecekte Ülkemiz Yaş Meyve ve Sebze Sektörü İhracatının Rekabet Gücünü Doğrudan Etkileyecek”, İGEME Tarım Dairesi Şube Müdürlüğü, Ankara.

Page 84: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

83

Graffam, A., 2006. EU Legal Requirements for ımports of Fruits and Vegetables, National Resources Institute University of Greenwich, UK.

Horticulture Network Ireland,2012. http://www.horticulture.ie/REFORM_OF_EU_FRUIT_AND_VEGETABLE_REGIME.s, Erişim tarihi:03.04.2012

Illieva, L., 2012/a. “CAP, European Agriculture- A Main Factor for United Europe” Sunum notları, Antalya.

Illieva, L., 2012/b. “Green Component of Direct Payments” Sunum notları, Antalya.

İnan, A., 2005. “Avrupa Birliği Ekonomik Yaklaşımı: Lizbon Stratejisi ve Maastricht Kriterleri”, Bankacılar Dergisi, Sayı 52.

İKV, 2001. “Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası ve Türkiye’nin uyumu”, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, İstanbul

Karlı ve vd., 2005. “Dünya Ticaret Örgütü Kararları ve Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinin Türk Tarım Politikaları ve GAP Bölgesi Tarımına Muhtemel Etkiler”, Çağrılı Bildiri Metni, GAP Kongresi, Urfa.

Mencet, M.N., 2005. Avrupa Birliği'nde Eurepgap Uygulamalarının Yaş Meyve ve Sebze İhracatımıza Olası Etkileri, Akdeniz Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Antalya.

OECD, 2009. Evaluation of Agricultural Policy Reforms in Turkey.

OJL, 2004. OJ L 161, EC Regulation 864/2004. 30.4.2004. http://eur-lex.europa.eu/smartapi/cgi/sga_doc?smartapi!celexplus!prod!DocNumber&lg=n&type_doc=Regulation&an_doc=2004&nu_doc=864

Özçatalbaş, O., Sözer, K., 2002. “Antalya İli Elmalı ve Korkuteli İlçelerinde Tarıma Girdi Sağlayan Kuruluşların Faaliyetleri ve Yayım Açısından Değerlendirilmesi” Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2002, 15 (2), 89-100.

Özkan, B., Yılmaz, İ., Sayın, C., 2005. “Türkiye Yaş Meyve Sebze Pazarlamasında “Toptancı Hal Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Rapor, ATSO, Antalya.

Sayın, B., F.Akkaya, C. Sayın, N.Mencet, 2004. “Research of Vegetable Marketing Structure in Antalya Province”, 3rd Balkan Symposium on Vegetables & Potatoes, 6-10 September, Bursa, 2004.

Sayın, C., 2002. “Yaş Meyve ve Sebze Dış Ticaretinde Sağlık Düzenlemeleri ve EUREPGAP Uygulamaları”, Panel Sunum Notları, Antalya.

Sayın, C., 2003. “ Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikaları”, TOBB, Antalya, 2003.

Sayın, C., Mencet, M.N., Taşçıoğlu, Y., 2004. Avrupa Birliği’nde EUREPGAP Uygulamaları ve Yaş Meyve ve Sebze Ticaretimize Olası Etkileri, Tokat.

Sayın, C., Y. Taşcıoğlu ve M.N. Mencet, 2004. “AB’de Yaş Meyve ve Sebze Ortak Piyasa Düzenlemesi ve Türkiye’nin Uyum Yönünde Alması Gerekli Önlemler”, Türkiye VI. Tarım Ekonomisi Kongresi, 16-18 Eylül, Tokat

Sayın, C., 2007. “Uluslararası Tarım Politikası ve AB” Basılmamış Ders notları, Antalya. http://www.cengizsayin.com/TR%20DOSYALAR/DERSLER/AB/3.%20AB%20%20OTP.pdf

Sayın, C., M.N. Mencet, 2007. “Türkiye’nin Avrupa Birliği Uyum Süreci İçindeki Olası Politika Değişimlerinin Türkiye’nin Başlıca Tarım Ürünleri Açısından Ekonomik

Page 85: “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye ve ...apgem.akdeniz.edu.tr/v2/template/content/projeler/akymsp/ciktilar/kumluca.pdf · ilgili deneyimlerden kurumsal olarak

84

Etkilerinin Analizi” (Yaş Meyve ve Sebze Piyasa Düzenlemesi) T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü (TEAE) -TÜBİTAK Projesi.

TKB, 2005. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı,” Yaş Meyve ve Sebze Ortak Piyasa Düzeni”, Alt Çalışma Rapor Grubu, Ankara.

USDA, 1999. The European Union Common Agriculture Policy: Pressures for Change, Situation and Outlook Series, USA.

http://usda.mannlib.cornell.edu/usda/ers/WRS//1990s/1999/WRS-10-21-1999_Europe.pdf

USDA, 2003. USDA GAIN Report, E23064. European Union Trade Policy Monitoring Fruit and Vegetables - EU Subsidies,USA.

USDA 2005, USDA GAIN Report, E35053. Agricultural Situation, EU Horticultural Budget, Financial Year 2005, USA.

USDA 2006, USDA GAIN Report, E36009. EU 25 Fresh Decidious Fruit, EU Import Licence System for Apples, USA.

Varol, S. 2003. “Dünden Bugüne Ortak Tarım Politikası ve AB Tarımının Yönetim Yapısı” http://www.zmo.org.tr/etkinlikler/abgst03/08.pdf

Yörükçü, A., 2005. “Yaş meyve sebze OPD’si Kapsamında Üretici Örgütleri”, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Dış İlişkiler ve AB Topluluğu, Ankara.