ankara toplantısıcvd tabanlı 2 boyutlu geçi metal kalkojenitler ve ... 1999 yıllında tev...
TRANSCRIPT
25. Yoğun Madde Fiziği
Ankara Toplantısı
20 Aralık 2019Hacettepe Üniversitesi
Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Mehmet Yüksel Konferans Salonu
ÖZETLER
www.ymf.hacettepe.edu.tr/ymf25/
Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantıları Hacettepe Üniversitesi, Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Mehmet Yüksel Konferans Salonu YMF-25 Program, 20 Aralık 2019, Cuma
Güncelleme: 13 Aralık 2019
08:30-09:00 Fuaye KAYIT 09:00-09:05 Emre S. Taşcı (Hacettepe) Açılış
Başkan M. E. Taşgın (Hacettepe) Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz
09:05-09:30 Ç1 Alkan Kabakçıoğlu (Koç) Saç tokası RNA yapılarının katlanma dinamiği ve sarmal
yapı etkisi
09:30-09:55 Ç2 Feridun Ay (Eskişehir
Teknik)
CVD tabanlı 2 Boyutlu Geçiş Metal Kalkojenitler ve
Optoelektronik Aygıt Uygulamaları
09:55-10:10 S1 Sevil Sarıkurt (Dokuz
Eylül)
İki Boyutlu Malzemelerin Termoelektrik Özellikleri
10:10-10:25 S2 Oğuzhan Yücel (ODTÜ) Ag-hBN Kuantum Plasmonik Sistemiyle Tek-Foton
Nanoanten
10:25-11:00 Çay Arası (Fuaye) Posterlerin Görülmesi
Başkan M. Parlak (ODTÜ) Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz
11:00-11:25 Ç3 Filiz Korkmaz (Atılım) Kızılötesi Spektroskopisinin Biyolojik Malzeme
Çalışmalarındaki Potansiyeli
11:25-11:40 S3 Yeşim Moğulkoç(Ankara) İki-boyutlu van der Waals p-n eklemi
11:40-12:05 Ç4 Emre Erdem (Sabancı) Fonksiyonel Nano Malzemelerde Nokta Kursurların
Spektroskopik İncelemesi
12:05-12:20 S4 Berna Akgenç (Kırklareli) Simetrik/asimetrik yüzey modifikasyonların 2-boyutlu
MXene’lerin piezoelektrik özellikleri üzerine etkisi
12:20-13:45 Öğle Arası Posterlerin Görülmesi
Başkan S. Ş. Çetin (Gazi) Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz
13:45-14:10 Ç5 Mustafa Sarısaman
(İstanbul)
Topolojik Weyl Yarımetalde Saçılma Kuramı ve Optik
Uygulamaları
14:10-14:35 Ç6 Ramazan Şahin (Akdeniz) Fano rezonansları ile plazmonik süreçlerin kontrolü
14:35-15:00 Ç7 M.Burçin Ünlü (Boğaziçi) Hastalık Fiziği
15:00-15:15 S5 Esra Eroğlu (Gazi) B(666) Borofen Tabakasının Yüksek Kapasiteli
Hidrojen Depolama Özellikleri
15:15-15:50 Çay Arası (Fuaye) Posterlerin Görülmesi
Başkan B. S. Kandemir Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz
15:50-16:15 Ç8 Yasemin Şafak Asar
(Gazi)
Polimer ara yüzeyli metal-yarıiletken (MPS) yapıların
dielektrik özellikleri ve elektriksel iletkenliğinin
frekans ve voltaja bağlı incelenmesi
16:15-16:30 S6 Neslihan Akçay (Gazi ve
Başkent)
Fotovoltaik Uygulamalar için Cu2SnS3 İnce Film
Soğurucularının Büyütülmesi ve Karakterizasyonu
16:30-16:55 Ç9 Seymur Jahangirov
(UNAM)
Yeni iki-boyutlu malzemelerin hesaplamalı
yöntemlerle keşfi
16:55-17:10 S7 Reyhan Başar
(Dumlupınar)
Bi0,5Sb1,5Te3 Alaşımının Spark Plazma Sinterleme
Yöntemi ile Üretimi ve Termoelektrik Özelliklerinin
İyileştirilmesi
17:10-17:15 Emre S. Taşcı (Hacettepe) Kapanış
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Teşekkür
1984 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlenen Yoğun Madde Fiziği Ankara
Toplantılarının 25'incisi bu yıl 20 Aralık 2019 Cuma günü Hacettepe Üniversitesi (Beytepe)
Hukuk Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilecektir. Bu toplantıda 16 sözlü sunum
yapılması ve çok sayıda poster sunumu yapılması planlanmaktadır. Her yıl olduğu gibi bu yıl
da seçilecek başarılı 3 poster ödüllendirilecektir.
Toplantının düzenlenmesindeki yardımlarından dolayı Meltem Babayiğit Cinali, Çağrı Yücel
ve Furkan Akkaya’ya; organizasyon sırasında tecrübelerinden yoğun şekilde faydalandığımız
Sayın Ali Özdemirkan ve Coşkun Özer’e; toplantının kayıt ücretsiz kalmasını sağlayan
logoları kitapçık ve web sayfamızda yer alan sponsor firmalarımıza ve ayrıca özet kitapçığının
basımını her yıl olduğu gibi bu yıl da üstlenen Sayın Mehmet Türken'e maddi desteklerinden
dolayı teşekkür ederiz. Poster ödülleri bu sene de, Fizik Mühendisleri Odası’nın değerli
desteği ile mümkün kılınmıştır, yönetim kurulu başkanı Sayın Abdullah Zararsız nezdinde,
odamıza teşekkür ederiz.
Ayrıca, her sene toplantının büyük bir ilgi ile düzenlenebilmesini sağlayan siz değerli
katılımcılarımıza can-ı gönülden teşekkürlerimizi sunarız.
YMF Bilim Kurulu
Yasemin Şafak Asar (Gazi Üniversitesi)
Alpan Bek (Orta Doğu Teknik Üniversitesi)
Ceyhun Bulutay (Bilkent Üniversitesi)
Mehmet Çakmak (Gazi Üniversitesi)
S. Şebnem Çetin (Gazi Üniversitesi)
Eyüp Duman (Ankara Üniversitesi)
Oğuz Gülseren (Bilkent Üniversitesi)
Bekir Sıtkı Kandemir (Ankara Üniversitesi)
Süleyman Özçelik (Gazi Üniversitesi)
Mehmet Parlak (Orta Doğu Teknik Üniversitesi)
Emre S. Taşcı (Hacettepe Üniversitesi)
M. Emre Taşgın (Hacettepe Üniversitesi)
Yoğun Madde Fiziği, Ankara Toplantıları Geçmiş Toplantılar
YMF 1 Katıhal Fiziği Toplantısı Hacettepe Üniversitesi 7 Şubat 1984
YMF 2 II. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Seminerleri Bilkent Üniversitesi 1992
YMF 3 III. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Seminerleri Ankara Üniversitesi 1993
YMF 4 IV Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Seminerleri Hacettepe Üniversitesi 30 Kasım 1994
YMF 5 Yoğun Madde Fiziği - Ankara
Seminerleri V
Orta Doğu Teknik
Üniversitesi 7 Mart 1997
YMF 6 Yoğun Madde Fiziği - Ankara
Seminerleri VI Gazi Üniversitesi 28 Kasım 1997
YMF 7 Yoğun Madde Fiziği - Ankara
Seminerleri VII Bilkent Üniversitesi 30 Kasım 1998
YMF 8 8. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Bilkent Üniversitesi 9 Kasım 2001
YMF 9 9. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Bilkent Üniversitesi 20 Aralık 2002
YMF 10 10. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Hacettepe Üniversitesi 14 Kasım 2003
YMF 11 11. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Gazi Üniversitesi 3 Aralık 2004
YMF 12 12. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Ankara Üniversitesi 18 Kasım 2005
YMF 13 13. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı
Orta Doğu Teknik
Üniversitesi 3 Kasım 2006
YMF 14 14. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Hacettepe Üniversitesi 2 Kasım 2007
YMF 15 15. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Bilkent Üniversitesi 7 Kasım 2008
YMF 16 16. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Gazi Üniversitesi 6 Kasım 2009
YMF 17 17. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Ankara Üniversitesi 5 Kasım 2010
YMF 18 18. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı
Orta Doğu Teknik
Üniversitesi 25 Kasım 2011
YMF 19 19. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Bilkent Üniversitesi 20 Aralık 2013
YMF 20 20. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Hacettepe Üniversitesi 26 Aralık 2014
YMF 21 21. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Gazi Üniversitesi 25 Aralık 2015
YMF 22 22. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Ankara Üniversitesi 16 Aralık 2016
YMF 23 23. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı
Orta Doğu Teknik
Üniversitesi 22 Aralık 2017
YMF 24 24. Yoğun Madde Fiziği -
Ankara Toplantısı Bilkent Üniversitesi 21 Aralık 2018
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Onur KuruluHüseyin Zafer Durusoy
Recai EllialtıoğluŞinasi Ellialtıoğlu
Ayşe Çiğdem ErçelebiYalçın Elerman
Tezer Fırat
Bilim KuruluBekir Sıtkı Kandemir
Eyüp DumanOğuz GülserenCeyhun Bulutay
Süleyman ÖzçelikMehmet Çakmak
Saime Şebnem AydınYasemin Şafak AsarMehmet Emre Taşgın
Emre S. TaşcıMehmet Parlak
Alpan Bek
Düzenleme KuruluEmre S. Taşcı
M. Emre TaşgınMeltem Babayiğit Cinali
Çağrı YücelFurkan Akkaya
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
DOÇ. DR. ALKAN KABAKÇIOĞLU
Doktora derecesini 1999 yılında MIT Fizik
Bölümü’nden (ABD) aldıktan sonra, doktora sonrası
çalışmalarını Weizmann Bilim Enstitüsü’nde (İsrail) ve
Padova Üniversitesi’nde (İtalya) gerçekleştirmiştir. 2005
yılından itibaren araştırmalarını Koç Üniversitesi Fizik
Bölümü’nde sürdürmektedir.
DOÇ. DR. EMRE ERDEM
Doktora derecesini 2006 yılında Almanya Leipzig
Üniversitesi’nde Deneysel Fizik Enstitüsü’nden
almıştır. Ankara Üniversitesi ve Leipzig
Üniversitesi’nde araştırma görevliliği yapmıştır.
Darmstadt Teknik Üniversitesi’nde 3 yıllık doktora
sonrası çalışmasını ardından 2009-2017 yılları
arasında Freiburg Üniversitesi’nde fonsiyonel
nano-malzemeler çalışma grubunun liderliğini
yapmış ve bu çalışmaları sonunda fiziko-kimya ana
bilim dalından Habilitasyon derecesini almaya hak
kazanmıştır. 2018 yılı itibariyle Sabancı
Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri
Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak akademik
çalışmalarına devam etmektedir.
1999 yıllında TEV yurtdışı eğitim bursunu, 2011
yılında Eugaen-Grätz ödülünü, 2017 yılında Fransa
Tours Üniversitesi’nde bir yıl süreyle Marie-Curie
Le Studium Fellowship kazanmıştır.
PROF. DR. FERİDUN AY
Doktora derecesini 2005 yılında Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü’nden almıştır. 2005
yılında, Hollanda MESA + Nanoteknoloji Enstitüsü, Tümleşik Optik Mikro Sistemler
Grubu'na doktora sonrası araştırmacı olarak katılmış ve Kıdemli Araştırmacı olarak devam
etmiştir. 2012 yılında Anadolu Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümüne
gelmiş ve araştırma altyapısı kurulumuna katkı sağlamıştır. Şu anda Eskişehir Teknik
Üniversitesinde MIDAS (Micro/nano Devices and Systems) araştırma grubunda
çalışmalarına devam etmektedir. Araştırma ve ilgi alanları ise fotonik aygıtlar, aktif ve pasif
fotonik malzemeler, 2B malzeme sistem ve aygıtlar, yonga üzerinde optik yükselteç aygıtlar,
yonga üzerinde katıhal lazer aygıtlar, nanofabrikasyon, mikroçınlaç aygıtlar, vb. dir.
DAVETLİ KONUŞMACILAR
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
DOÇ. DR. FİLİZ ÖZKAN KORKMAZ
Doktora derecesini 2009 yılında Goethe Üniversitesi,
Biyofizik Enstitüsü’nden (Almanya) aldıktan sonra,
doktora sonrası çalışmalarına aynı yıl orada devam edip,
sonrasında Atılım Üniversitesi Fizik Grubu bünyesine
katılmıştır.
PROF. DR. MEHMET BURÇİN ÜNLÜ
Doktorasını Stevens Institute of Technology'de (ABD)
kuantum tabanlı cihazların simülasyonları konusunda
yaptı. Doktora sonrasında medikal fizik alanına
yoğunlaştı, University of California at Irvine Tıp
Fakültesi'nde beş yıl araştırmacı olarak çalıştı. 2009'dan
beri Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde öğretim
üyesidir.
2017-2018 arasında Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi
Laboratory of Artificial Intelligence in Medicine'de
sağlıkta yapay öğrenme konusunda altı ay çalıştı.
Stanford adına gittiği Hokkaido Üniversitesi Tıp
Fakültesi'nde Proton Terapi Merkezi'nde araştırmalar
yaptı.
Mehmet Burçin Ünlü, Boğaziçi Üniversitesi'nde verdiği
fizik derslerinin yanında, 2011'de kurduğu BÜ Medical
Imaging Lab'de, fizik biliminin sağlık alanındaki
uygulamalarını çalışmaya devam ediyor.
DOÇ. DR. MUSTAFA SARISAMAN
University of Miami Fizik Bölümü’nden (ABD) “Target Space Pseudoduality in Supersymmetric
Sigma Models on Symmetric Spaces” tez başlığı ile doktora derecesini almıştır. Sonraki yılda
University of Miami ve Florida International University’de geçici öğretim üyesi olarak dersler
vermiştir. 2010-2017 yılları arasında Prof. Dr. Ali Mostafazadeh ile birlikte Koç Üniversitesi
Fizik Bölümü’nde Spektral tekillikler, Hermisyen olmayan ve PT simetrik kuantum mekaniği ve
saçılma problemleri ile bunların optiksel uygulamaları konularında doktora sonrası araştırmacı
olarak çalışmıştır. 2018 yılından itibaren İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü Matematiksel Fizik
anabilim dalında öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir.
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
DR. ÖĞR. ÜYESİ RAMAZAN ŞAHİN
Doktora çalışmalarını İTÜ Fizik Mühendisliği Bölümünde
gerçekleştirmiştir. Lisansüstü çalışmalarında Atomik Kuvvet/Taramalı
Tünelleme Mikroskopisi (Çok-frekanslı görüntüleme, atomik
çözünürlük elde etme vs.) ve Ultra-hızlı (femtosaniye) lazerlerle hüzme
şekillendirme, nano-yapılandırma ve plazmonik uygulamaları üzerine
yoğunlaşmıştır. Doktora sonrası çalışmalarında ise Yüksek Güçlü Lazer
Sistemleri (Yönlendirilmiş Enerji) ve Kuantum plazmonik
uygulamaları üzerine çalışmalar yürütmektedir. Doktora çalışmalarının
tamamlanması ile Araş. Gör. olarak çalıştığı İTÜ’den ayrılmış ve
Akdeniz Üniversitesinde Öğretim Üyesi olarak çalışmalarına devam
etmektedir.
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEYMUR JAHANGİROV
Doktora çalışmalarını Bilkent UNAM’da, sürtünme olgusu ve
iki-boyutlu malzemeler konusunda yapmıştır. Doktora sonrası
çalışmalarını İspanya’da Nano-Bio Spektroskopi grubunda
yapmıştır. 2015 yılından beri Bilkent UNAM’da Dr. Öğr. Üyesi
olarak çalışmalar yapmaktadır. Dr. Jahangirov, Yoğunluk
Fonksiyoneli Teorisine dayalı hesaplamalı yöntemleri ilginç
özelliklere sahip yeni malzemeler keşfetmek için
kullanmaktadır. Araştırmalarında termal kararlılık, kuantum
kısıtlanma, ani ve adiyabatik olgular, Friedel salınımları,
eşdoğrusal olmayan mıknatıslanma, modülasyon katkılanması
gibi çeşitli olguları incelemiştir. Hesaplamalı sinirbilimine
duyduğu ilgiden dolayı yakın zamanda Bilkent Üniversitesi
bünyesindeki Sinirbilimi Lisansüstü Programı akademik
kadrosuna katılmıştır.
Dr. Jahangirov Marie Curie Avrupaiçi Kariyer Gelişimi bursu,
BAGEP ve TÜBA-GEBİP ödülü gibi prestijli ödüllere layık
görülmüştür. Yaptığı çalışmalar Nature Materials, Physical
Review Letters, 2D Materials ve Applied Physics Letters gibi
yüksek yaygın etkiye sahip fizik dergilerinde yayınlanmıştır.
DOÇ. DR. YASEMİN ŞAFAK ASAR
2012 yılında Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı’ndan doktora
derecesini aldı. 2009 yılında Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü’nde Araştırma
Görevlisi olarak işe başladı. Ekim 2017’de Doçent unvanını aldı ve halen aynı yerde Doçent
olarak görevine devam etmektedir.
Çalışma Alanları; Yarıiletken aygıtların üretimi, Elektrik ve dielektrik karakterizasyonu, Yüksek
dielektrikli malzemeler, vb.
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Saç tokası RNA yapılarının katlanma dinamiği ve sarmal yapı etkisi
Alkan Kabakçıoğlu
Koç Üniversitesi, Fizik Bölümü, 34450 İstanbul
Saç tokası RNA’lar, iki yarısının nükleotid dizilimi
birbirinin eşleniği olan palindromik nükleik asitlerdir.
Bu moleküller hücre içinde protein üretimini
düzenlemekte rol oynarlar. Bu çalışmada saç tokası
RNA’ların katlanma sürelerinin molekül
kütlesi/uzunluğu ile ölçeklenme davranışını moleküler
dinamik benzetimleri ile inceledik. Bu yapıların
geçtiğimiz yıllarda deneysel olarak ölçülen katlanma
sürelerinin 𝜏(𝐿) ∼ 𝐿1+𝜈 ile tutarlı olduğu
gözlenmiştir (𝜈 ≃ 0.6, Flory üsteli) [1,2]. Bu gözlemi
açıklamakta kullanılan fenomenolojik model [2],
katlanma hızını hibridizasyon noktasındaki
kuvvetlerin etkisiyle hareket eden bağsız segmentler
üzerindeki sürtünmeye bağlıyor [2]. Molekülün bağlı
(hibridize olmuş) kısmını göz ardı eden bu modeli
sınamak amacıyla sadece bağlı bölgeleri farklılık
gösteren iki kaba ölçekli RNA modeli kullanarak
karşılaştırmalı MD benzetimleri yaptık [3].
Modellerden RNA ile benzeşen ve sarmal yapılı olanı
deneylerle tutarlı sonuçlar verirken, dihedral açı
parametresi sarmal olmayan bir yapı verecek şekilde
modifiye edilmiş modelin 𝜏(𝐿) ∼ 𝐿2𝜈 ile tutarlı
biçimde, daha hızlı katlandığını gözledik. İki boyutta
ve sterik etkilerden arındırılmış modellerde de aynı
sıra dışı ölçeklenme davranışını elde ettik.
Bulgularımız ölçülen katlanma sürelerinin molekülün
sarmal yapısı ile yakından bağlantılı olduğunu
gösteriyor. Bu bağlantının altındaki fiziksel
mekanizmayı anlamak amacıyla hibridize bölgelerin
dönme yarıçaplarını incelediğimizde sarmal yapının
benzetim boyunca dengeye yakın durduğunu, sarmal
olmayan yapının ise her zaman denge-dışı kaldığını
gösterdik. Deneylerde gözlenen (1 + 𝜈) üsteli için
bağlı bölgelerin rahatlama sürecini dikkate alan
alternatif bir açıklama önerdik.
Şekil 1: Sarmal olan ve olmayan model RNA
yapılarında katlanma süresi ile polimerin uzunluğu
arasındaki ilişki (MD benzetimleri ile elde edilmiştir).
Bu çalışma TÜBİTAK tarafından
MFAG-114F348 No’lu proje kapsamında
desteklenmiştir.
Kaynakça
1. K. Neupane et al, Phys. Rev. Lett. (2012).
2. R. Frederickx, T. in’t Veld, and E. Carlon, Phys. Rev. Lett. (2014).
3. H. Li and A. Kabakçıoğlu, Phys. Rev. Lett. (2018).
..
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Fonksiyonel Nano Malzemelerde Nokta Kursurların Spektroskopik İncelemesi
Emre Erdem
Sabanci University, Faculty of Engineering and Natural Sciences, Materials Sicence and
Nanoengineering, 34956 Istanbul
Elektron paramanyetik rezonans (EPR), eşleşmemiş elektronlara karşı hassas duyarlılığından dolayı çok
kullanışlı bir spektroskopik yöntemdir. Bu çalışmada fonksiyonel nano malzemelerdeki kusur yapısını
anlamak için çok frekanslı EPR spektroskopisi kullanılmıştır. Sunumda i) EPR spektroskopisinin temelleri,
ii) ferroelektrik nano malzemelerdeki kuantum sınırlandırma etkileri ve iii) yarı iletken çinko oksit (ZnO)
nanoparçacıklarındaki içsel kusur merkezlerinin EPR ve Fotoluminesans incelemeleri tartışılacaktır. EPR
spektroskopisinin çalışma prensipleri hakkında kısa bir tanıtım ile başlayarak; PbTiO3, BaTıO3, PbZrTiO3
(PZT) vb. gibi ferroelektrik malzemeler için metal iyonlar (Fe, Mn) ile katkılama (doping) ve nano boyut
etkileri anlatılıcaktır. ZnO yarı iletken nano malzemeler için sunulacaktır. Arıza modelleri tartışılacaktır.
Konuşmanın son bölümünde, yüzey ve çekirdek kusurları ve bu kusurların sıcaklık ve ışık altındaki
reaktiviteleri ZnO yarı iletken nano malzemeler için sunulacak. Buna bağlı olarak ortaya konulan
semi-empirik nokta kusur modelleri de tartışılacaktır.
..
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
CVD tabanlı 2 Boyutlu Geçiş Metal Kalkojenitler ve Optoelektronik Aygıt
Uygulamaları
Feridun Ay
Eskişehir Teknik Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Müh. Bölümü., 26555, Eskişehir
Günümüzde tek atomik katmanlı veya iki boyutlu olarak nitelendirilen malzeme, yapılar ve ilgili
aygıtlara dayalı konularda, beklenen olağanüstü optik ve elektriksel özelliklerinden dolayı,
gerçekleştirilen çalışmaların sayısında büyük bir artış olmuştur. Araştırma grubumuzun CVD
tekniklerini kullanarak yarı iletken 2D MoS2, MoSe2 ve WS2 TMDC büyüme optimizasyon çalışmaları
hakkında sonuçlarımızı aktaracağız. Spesifik olarak, MoS2 katmanlarının ve ilgili FET cihazlarının
kusur konsantrasyonuna ve yaşlanma özelliklerine odaklanılacaktır [1-3]. Son olarak, araştırma
grubumuzda gerçekleştirilen Atomik Katman Biriktirme (ALD) destekli TMDC büyütme ve aygıt
üretme ile ilgili son sonuçlar tartışılacaktır.
Kaynakça:
[1] Bay M., Özden A., Ay F., Kosku Perkgöz N., “Bandgap tuning of Monolayer MoS2(1-x)Se2x alloys by
optimizing parameters”, Materials Science in Semiconductor Processing, 99, 134 – 139, 2019
[2] Şar H., Özden A., Demiroğlu İ., Sevik C., Kosku Perkgöz N., Ay F., “Long‐ Term Stability Control of
CVD‐ Grown Monolayer MoS2”, Physica status solidi (RRL)- Rapid Research Letters, 1800687, 2019
[3] Şar H., Özden A., Yorulmaz B., Sevik C., Kosku Perkgöz N., Ay F., “A comparative device performance
assesment of CVD grown MoS2 and WS2 monolayers”, Journal of Materials Science: Materials in
Electronics, 29, 8785 – 8792, 2018
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Kızılötesi Spektroskopisinin Biyolojik Malzeme Çalışmalarındaki Potansiyeli
Filiz KORKMAZ ÖZKAN
Atılım Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Grubu, Biyofizik Laboratuvarı, 06836, Ankara
Kızılötesi spektroskopisi malzemelerin kimyasal bağ yapısını ortaya koyan, yaygın olarak katı
malzemelere uygulanan bir spektroskopik yöntem olarak Fizik, Kimya, Malzeme Mühendisliği gibi
alanlarda uzun yıllardır yaygın olarak kullanılagelen bir yöntemdir. Kurulum ve işletim
maliyetlerinin görece düşük olması, hızlı sonuç alma, ölçülen malzemeyi bozmaması gibi
özellikleri bu yöntemi cazip kılan etmenlerdir. Biyolojik malzemelerde de kullanılmaya başlanması
yeni olmamasına rağmen, malzemelerin sıvı fazda olması kullanıcıları zorlayan bir faktördür.
Protein, enzim, vücut sıvıları gibi biyolojik malzemelerin doğala en yakın formda, yani sıvı fazda
çalışılması elde edilecek bilgilerin güvenirliliği açısından büyük önem taşımaktadır. Fakat çözücü
olarak kullanılan suyun kendi titreşim bantları orta-kızılötesi bölgesinde diğer bantları
gölgelemekte, ilk çıkan verinin doğrudan kullanılmasına izin vermemektedir. Sıvı fazda örnek
çalışırken, örnek hazırlama aşamasında ya da veri analizi sırasında bu zorluğu aşmanın yöntemleri
mevcuttur. Bir diğer kayda değer zorluk ise titreşim bantlarının genişliğidir. Moleküler grupların
görece daha serbest salınabildiği bu örneklerde emilim bantlarının geometrisi daha çok Gauss
eğrisine benzerlik gösterirler. Bu nedenle, titreşim frekansları birbirine yakın moleküler gruplardan
oluşan örneklerde, bantların üst üste gelmesi, veri analizi sırasında aşılması gereken bir diğer
zorluktur. Matematiksel yaklaşımlarla ve kullanıcının her yöntemin kısıtının farkında olmasıyla
ancak güvenilir sonuçların elde edilebilmesine karşın, dünya çapında bu yöntemin kullanımı
giderek daha da yaygınlaşmaktadır. Klinik çalışmalarda tanıdan tedaviye, moleküler biyolojide
yapı ve fonksiyon analizine kadar pek çok uygulaması bulunmaktadır.
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Hastalık Fiziği
Mehmet Burçin Ünlü
Boğaziçi Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Bölümü, 34342, İstanbul
Sunumumda hastalık fiziği konusundaki son çalışmalarımızı özetleyeceğim. Hastalığın biyofiziğine yumuşak bir
girişle başlayacağım. Bunu, fotoakustik ve akustik mikroskopi, medikal görüntüleme için nanosaniye ve
femtosaniye fiber lazerlerin geliştirilmesi, sesin tespiti için optik cımbız, anjiyogenezin fiziksel modellenmesi,
tümör büyümesi ve ilaç iletimi, proton tedavisinin kısa bir tartışması izleyecektir.
..
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Topolojik Weyl Yarımetalde Saçılma Kuramı ve Optik Uygulamaları
Mustafa Sarısaman
İstanbul Üniversitesi, Fizik Bölümü, 34134 Vezneciler, İstanbul
Topolojik malzemeler, büyük sıcaklık değişimleri ve güçlü fiziksel deformasyonlara rağmen topolojik
yapıları ve özellikleri sayesinde azalmayan elektrik ve taşınım davranışları sergileyen yeni kuantum malzeme
türlerinden birisidir. Bu malzemeler özellikle yüzeylerindeki iletken ve içerilerinde de kısmen iletken
olmalarından kaynaklanan ekzotik yapılarından dolayı hem teorik hem de deneysel araştırmacıların oldukça
fazla ilgisini çekmiştir. Bu tür malzemelerin fotonik, kataliz ve kuantum hesaplama alanlarındaki
uygulamaları oldukça yoğun çalışma alanları oluşturmuştur. Bu çalışmada topolojik Weyl yarımetallerindeki
saçılma kuramı incelenerek çeşitli optik uygulamaları gösterilecektir.
Topolojik malzemelerde elektromanyetik saçılma
kuramı incelenerek, s-ve p-polarize dalgaların
oluşturduğu çeşitli kuantum optik olgular
tartışılacaktır. Bu doğrultuda, özel olarak topolojik
Weyl yarımetali ele alınarak bunlara ait Maxwell
denklemlerindeki topolojik terimlerin varlığı ve
etkileri ortaya konulacak ve bu tür malzemelere özgü
transfer matrisi oluşumu yapılacaktır.
Bu malzemelerin manyetik özelliklerinden dolayı
yüzey saçılma modlarında Kerr ve Faraday
rotasyonları oluşmaktadır (Şekil 1’e bakınız).
Şekil 1: Topolojik Weyl Yarımetali için Kerr ve
Faraday Dönmeleri
Bu rotasyonlar, özellikle topolojik Weyl
yarımetallerinde fermi arkların varlığının en açık
göstergelerinden birisidir (Şekil 2). Bu rotasyonların
en önemli sonuçlarından birisi de bu tür malzemelerin
kırılma indislerinin iki farklı moda sahip olarak çifte
kırınım etkisi göstermeleridir. Bu etki dolayısı ile
oluşturulan transfer matrisi, normal bir malzemeden
farklı olarak 4x4 boyutlarındadır.
Şekil 2: Topolojik Weyl Yarımetalinde Weyl nodları
ve yüzeylerde oluşan Fermi arklar.
Topolojik Weyl yarımetaller için elde edilen bu ilginç
sonuçlar, daha önce bilinmeyen farklı modlarda optik
ve fotonik etkilerin ortaya çıkmasına sebep
olmaktadır. Bunun en açık örnekleri (kendine dual)
spektral tekillikler yoluyla elde edilen çift modlu
topolojik lazer[1], çift modlu topolojik CPA (uyumlu
mükemmel absorber) [2] ve SPP (yüzey plazmon
polariton) [3] oluşumlarında görülmektedir.
Çalışmamızda ayrıca bu tür malzemelerde PT-
simetrik yapıların inşasında ne tür koşulların
bulunduğu tartışılarak, PT-simetrik topolojik
malzemelerin oluşum yöntemlerinden
bahsedilecektir.
Kaynakça
1.G. Oktay, M. Sarısaman ve M. Taş, “Lasing with Topological Weyl Semimetals”, to appear in Scientific Reports.
2.G. Oktay, M. Sarısaman ve H. Ghaemi-Dizicheh, “Coherent Perfect Absorption with Topological Weyl Semimetals”
(Gönderim aşamasında).
3.Ş. Taşdemir, M. E. İndap ve M. Sarısaman, “Surface Plasmon Polaritons in Topological Weyl Semimetals”
(Yazım Aşamasında).
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Fano rezonansları ile plazmonik süreçlerin kontrolü
Ramazan Şahin
Akdeniz Üniversitesi TBMYO, Elektrik ve Enerji Bölümü, 07058 Antalya
Yüzey plazmon polaritonları bulundukları ortamın kırılma indisine oldukça duyarlıdırlar. Bu nedenle yüzey
plazmonları uyarımı ve elektromanyetik alan lokalizasyonunu dalgaboyu-altı hacimlere hapsederken
şiddetlerinin artırılması plazmonik algıç uygulamaları için oldukça önemlidir. Yüksek şiddette bu alan
lokalizasyonu Fano rezonanslar gibi yeni olguların da keşfedilmesine olanak sağlamaktadır. Bu sunumda;
yapılan bilimsel çalışmalar ışığında Fano rezonansların kullanımı ile plazmonik sistemlerde elektromanyetik
alan şiddeti kontrolü, doğrusal-olmayan optik süreçler (harmonik üretimi vs.), sıra dışı geçirgenlik (Extra-
ordinary transmission) ve plazmonik sensörlerde sensör hassasiyeti artırımı konuları ele alınacaktır.
Metal-dielektrik ara yüzeyinde yüzey plazmonları
uyarımı momentum eşleşmesi ile gerçekleştirilir ve
bu plazmonik sensörlerde yaygın olarak
kullanılmaktadır. Plazmon rezonans dalgaboyu;
kullanılan metal cinsi, ışık kaynağı gelme açısı,
dalgaboyu ve nanoyapıların geometrik özellikleri
değiştirilerek kontrol edilebilir. Diğer taraftan,
nonaboyutlarda ışık-madde etkileşimi 105 kata kadar
elektrik alan lokalizasyonuna olanak sağlayarak
özellikle anten uygulamalarında büyük yer edinir.
İster anten uygulamaları isterse plazmonik tabanlı
sensörler için olsun; elektromanyetik alan
lokalizasyonu yanında spektral genişliklerin oldukça
dar olması rezonans kalite faktörü (FOM-figure of
merit) değerini artıracaktır [1]. Diğer taraftan,
dalgaboyu-altı elektromanyetik alan lokalizasyonu
Kuantum Optik alanı içinde büyük önem
taşımaktadır. Bu alanda; çok küçük kuantum nesne
(kuantum nokta, molekül vs.) plazmonik sistemle
aralarında birkaç nanometre mesafe olacak şekilde
etkileştirilir. Bu yöntemle elde edilen Fano
rezonanslar, kuantum nesnelerin bozulma sürelerinin
(decay rate) plazmonik sistemlerin yaşam-sürelerine
göre daha fazla olması ile elde edilir (karanlık
modların uyarımı veya iki farklı bozulma süresine
sahip plazmonik sistemlerle de Fano rezonanslar elde
edilir [2]).
Fano rezonanslar farklı uygulamalar için
kullanılmaktadır. Fano rezonanslar aynı zamanda
elektromanyetik indüklenmiş geçirgenlik (EIT-
electromagnetically induced transparency) ile de
benzerlik içindedir.
Şekil 1: (sol) Au kaplı AFM tipi ve örnek ve (sağ)lazer ile
uyarım esnasında ara bölgede dalgaboyuna bağlı oluşan
elektrik alan şiddeti dağılımı
Bu konuşmada ilk olarak plazmonik sistemler (Şekil
1 incelenebilecek sistemlere örnek olarak verilebilir)
ve Fano rezonanslar hakkında bilgiler verilecektir.
Daha sonra; kuantum nesne ile elde edilen Fano
rezonansların arkasındaki kuramsal temeller
paylaşılıp, kullanılan yöntemler açıklanarak
(MNPBEM-MatLab, FDTD hesaplamaları vs.)
elektromanyetik alan lokalizasyonu artırımı/azalımı,
FOM değeri artırımı, opak metal ince filmler
üzerinde elde edilen dalgaboyu-altı deliklerde sıra
dışı-geçirgenlik kontrolü ile ilgili örneklemeler
paylaşılacaktır [3], [4].
Kaynakça
[1] Q.-Q. Meng, X. Zhao, C.-Y. Lin, S.-J. Chen, Y.-C. Ding, ve Z.-Y. Chen, “Figure of Merit Enhancement of a
Surface Plasmon Resonance Sensor Using a Low-Refractive-Index Porous Silica Film”, Sensors (Basel, Switzerland),
c. 17, sy 8, Ağu. 2017.
[2] M. E. Taşgın, A. Bek, ve S. Postacı, “Fano Resonances in the Linear and Nonlinear Plasmonic Response”, içinde
Fano Resonances in Optics and Microwaves: Physics and Applications, E. Kamenetskii, A. Sadreev, ve A.
Miroshnichenko, Ed. Cham: Springer International Publishing, 2018, ss. 1-31.
[3] R. Sahin, “Control of EOT on sub-wavelength Au hole arrays via Fano resonances”, Optics Communications, c.
454, s. 124431, Oca. 2020.
[4] R. Sahin, “Improving field localization and figure-of-merit value in plasmonic structures via path-interference
effect”, Superlattices and Microstructures, c. 133, s. 106218, Eyl. 2019.
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Yeni iki-boyutlu malzemelerin hesaplamalı yöntemlerle keşfi
Seymur Jahangirov
Bilkent UNAM – Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi,
Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitüsü, Bilkent Üniversitesi, 06800 Ankara
Kuantum mekaniğinin geliştirilmesinden yüzyıl sonra, artık doğada bile bulunmayan malzemelerin kararlılığını
ve fiziksel özelliklerini tahmin edebiliyoruz. Tahminlerimiz, deneysel çalışmaları yönlendirmek veya anlamak için
yeterli hassasiyete sahiptir. Bu hassasiyete, Yoğunluk Fonksiyonel Teorisi’ne dayanan ve süper bilgisayarlarda
çalışan verimli algoritmaların kullanımı ile ulaşılır. Yeni iki-boyutlu malzemeleri yapısal tasarımın ardından
hesaplamalı kararlılık testlerine tabi tutulmakta ve kararlı olduğu sonucuna varılan malzemelerin özellikleri
derinlemesine incelenmektedir.
Bor atomlarından oluşan farklı yapılardaki
iki-boyutlu malzemeler (borophene) geniş
bir yelpaze oluşturmaktadır. Çoğunlukla bu
malzemeler metalik özelliğe sahiptir. Yakın
zamanda yaptığımız bir çalışmada
hesaplamalı yöntemlerle keşfettiğimiz yeni
bir borophene yapısını inceledik. Şekil 1’ de
gösterilen cw-Borophene yapısının iki-
boyutta etkisini gösteren bir Peierles
kararsızlığı sonucunda acw-Borophene
yapısına dönüştüğünü tespit ettik. acw-
Borophene yapısının titreşimsel modlarında
hiç imajiner frekanslar bulunmadığından
yapının kararlı olduğuna kanaat getirdik.
Ayrıca, Peierles kararsızlığı sonucunda
acw-Borophene yapısının yarıiletken
özelliği kazandığını gösterdik. Son olarak,
yapının mekanik gerilim altındaki davranışı
incelendi. Düşük gerilim değerlerinde yapı
pozitif Poisson oranına sahip iken belirli bir
eşik değerin üzerinde yapının simetrik ve
metalik faza geçiş yaparak negatif Poisson
değerine sahip olduğunu gösterdik [1].
Bir diğer çalışmamızda selenyum ve tellür
yapılarını inceledik. Selenyum ve tellür
yapıları doğada üç hatveli atomik zincirlerin
bir araya gelmesi ile oluşmaktadır. Bu yığın
yapıların elektrostatik yükleme sonucu
atomik zincir olan ana birimlerine
evrileceğini öngörmüştük. Fakat,
beklentilerimizin aksine yapılar negatif
yükleme altında basit kübik ve pozitif
yükleme altında iki-boyutlu katmanlardan
oluşan bir yapıya dönüştü [2].
Şekil 1: (a) “Centered washboard cw-Borophene” ve
(b) “Asymmetric centered washboard acw-Borophene” olarak isimlerndirilen iki-boyutlu bor yapıları
Kaynakça
1. S. İpek, M. E. Kilic, A. Mogulkoc, S. Cahangirov, E. Durgun, “Semiconducting defect-free polymorph of
borophene: Peierls distortion in two dimensions”,Physical Review B 98, 241408(R) (2018).
2. S. Demirci, H. H. Gürel, S. Jahangirov, S. Ciraci, “Temperature, strain and charge mediated multiple and
dynamical phase changes of selenium and tellurium”, Nanoscale, kabul edildi (2019).
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Polimer ara yüzeyli yapılar ve aygıt özelliklerinin belirlenmesi
Yasemin ŞAFAK ASAR1 ve Seçkin ALTINDAL YERİŞKİN2
Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, Ankara
Gazi Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Ankara
Bir metal-yarıiletken (MS) yapısında metal ile yarıiletken arasına bir yalıtkan veya polimer ara-yüzey tabaka
yerleştirilmesiyle, MS yapı metal-yalıtkan/polimer-yarıiletken (MIS/MPS) yapıya dönüşür. MS, MIS ve
MPS tipi yapılarda ara-yüzey tabaka ve doğrultucu kontakların oluşturma özelliklerine göre diyot, foto-diyot,
güneş pili ve kapasitör gibi yarıiletken aygıtlar oluşturulabilir ve bu aygıtlar elektronik aygıtların temelini
teşkil etmektedir [1,2]. Ancak geleneksel metotlarla oluşturulan SiO2 ve SnO2 gibi yalıtkan ara-yüzeyli bu
yapılarda istenmeyen kaçak/sızıntı akımları ve yalıtkan ile yarıiletken arasında oluşan ara-yüzey
kusurlarını/tuzaklarını minimize etmek oldukça zordur. Bundan dolayı, son yıllarda klasik metotlarla
oluşturulan yalıtkan/oksit tabaka yerine daha ucuz, esnek, yüksek sıcaklık ve enerji gerektirmeyen sol-jel,
elektro-spin/eğirme gibi kolay metotlarla hazırlanabilen katkılı yüksek-dielektrikli polimer ara-yüzey
tabakalar kullanılmaya başlanmıştır [3-5]. Dolayısıyla, bu çalışmada, metal ile yarıiletken arasına klasik SiO2
yerine nano-karbon katkılı-PVP polimer ara-yüzey tabakalı MPS yapılar oluşturuldu. Bu yapıların dielektrik
özellikleri 1kHz-5MHz frekans aralığında ölçülen deneysel C-V-f ve G-V-f ölçümleri alınarak voltajın bir
fonksiyonu olarak incelendi. Hem C ve G değerleri hem de bu değerlerden elde edilen dielektrik sabiti (’),
dielektrik kayıp (’’) ve elektriksel iletkenlik () değerlerinin hem frekansa hem de voltaja oldukça bağlı
olduğu ve ’ ile ’’ değerleri artan frekansla azalırken değerleri küçük frekanslarda sabit ve orta
frekanslardan sonra artmaya başlamaktadır.
Kaynakça
1. S. M. Sze, Physics of Semiconductor Devices, 2nd ed., Wiley, New York, 1981.
2. Sharma, A., et al., Capacitance-voltage characteristics of organic Schottky diode with and without deep traps. Applied
Physics Letters, 2011. 99(2): p. 130.
3. Buyukbas-Ulusan, A., et al., A comparative study on the electrical and dielectric properties of Al/Cd-doped ZnO/p-
Si structures. Journal of Materials Science: Materials in Electronics, 2019: p. 1-8.
4. Yeriskin, S.A., H.I. Unal, and B. Sari, Electrical and dielectric characteristics of Al/polyindole Schottky barrier diodes.
II. Frequency dependence. Journal of Applied Polymer Science, 2011. 120(1): p. 390-396.
5. Altındal Yerişkin S, The investiagtion of effects of (Fe2O4-PVP) organic interlayer, surface states, and series
resistance on the electrical characteristics and sources of them, J. Electron. Mater: Mater in Electron 30 (2019)
17032-17039.
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Berna Akgenç Kırklareli Üniversitesi Esra Eroğlu Gazi Üniversitesi Neslihan Akçay Başkent Üniversitesi Oğuzhan Yücel Orta Doğu Teknik Üniversitesi Reyhan Başar Dumlupınar Üniversitesi Sevil Sarıkurt Dokuz Eylül Üniversitesi Yeşim Moğulkoç Ankara Üniversitesi
SÖZLÜ SUNUMLAR
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
İki-boyutlu van der Waals p-n eklemi
Y. Moğulkoç1, M. Modarresi2, A. Moğulkoç3, B. Alkan1
1Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 06100, Ankara
2Ferdowsi University of Mashhad, Department of Physics, Mashhad, Iran 3Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06100, Ankara
Yeni uygulama alanları vaat eden iki boyutlu (2D)
malzemeler benzersiz ve sıradışı özelliklere sahiptir.
Tipik olarak, 2D malzemeler yarı iletken gibi
işlevselleştirilip, biçimlendirilebildiğinden, son
yıllarda yoğun madde fiziği çalışmalarında büyük ilgi
görmektedir. Ayrıca yapılan çalışmaların deneysel
olarak sentezlenmeye açık oluşu ve
uygulanabilirlikleri dikkate alındığında ilgiyi daha
çok arttırmaktadır.
Bu çalışmada, tetrathiafulvalene (TTF) ve
tetracyanoquinodimethane (TCNQ) organik
moleküllerinin bir tek tabaka (monolayer) bor fosfit
(MBP) tabakası üzerinde adsorpsiyonuna dayanan
bir p-n eklemi önerilmiştir. TCNQ/ MBP/TTF
yapısının atomik konfigürasyonunu, elektronik
özelliklerini ve taşınım özelliklerini araştırmak için
yoğunluk fonksiyonel teorisi ve basit bir sıkı bağ
(tight-binding) modeli kullanılmıştır. p-n
mekanizması, MBP'nin, zayıf van der Waals
kuvvetleri ile birleştirilen TCNQ ve TTF molekülleri
ile tam olarak kaplanmasıyla elde edilir. Her bir
molekülün MBP üzerindeki adsorpsiyonu, değerlik
ve iletim bantlarına yakın lokalize elektronik
durumlar sağlar; bu p ve n tipi yarı iletkenlerin
karakteristiğidir. Yük taşıyıcı dinamiklerini anlamak
için, lokalize edilmiş durumlar, yerel potansiyel, yük
dağılımı ve dış bir elektrik alanının etkisi altında
doğrultucu akım ile birlikte enerji bantlarının
değerlendirmesi de yapılmıştır.
Şekil 1: TCNQ/MBP/TTF van der Waals p-n ekleminin
şematik görünümü
MBP yapısına ait her iki yüzeyin TCNQ ve TTF
molekülleri ile kaplanmasıyla 2D yapının p-n
eklemine dönüştüğü gösterilmiştir. Ayrıca,
kırmızıaltı bölgede göstermiş olduğu absorpsiyon
özelliği ile TCNQ/MBP/TTF' nin yeni nesil
optoelektronik cihazların önemli bir bileşeni olacağı
düşünülmektedir.
Kaynakça
1. Y. Mogulkoc, M. Modarresi, A. Mogulkoc, and B. Alkan. “Boron Phosphide van der Waals p-n Junction via
Molecular Adsorption”, PHYSICAL REVIEW APPLIED 12, 054036 (2019).
* Bu çalışma Ankara Üniversitesi BAP-Alt Yapı Projesi (No: 17A0443001) ile desteklenmiştir. Hesaplamalar, proje kapsamında
alınan Yüksek Performanslı Bilgisayar Sistemi ile yapılmıştır.
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Simetrik/asimetrik yüzey modifikasyonların 2-boyutlu MXene’lerin
piezoelektrik özellikleri üzerine etkisi
Berna Akgenç
Kırklareli Üniversitesi, Fizik Bölümü, 39020, Kırklareli
2-boyutlu (2B) malzemelerin piezoelektrik özellikleri sensörler, aktüatörler ve enerji hasatında kullanılması
bilim camiasında büyük ilgi uyandırmıştır. 2-boyutlu geçiş metal karbitlerden olan Mo2C ve W2C’nin
deneysel olarak sentezlenmiş olup piezoelektrik özelliklerinin şimdiye dek araştırılmamış olması ve
simetrik/asimetrik yüzey modikasyonlarının da deneysel olarak mümkün olması çalışmanın motivasyonunu
oluşturmaktadır. Bu çalışmada simetrik ve asimetrik yüzey modifikasyonlarına sahip Mo2C ve W2C’nin
yapısal, mekanik ve piezoelektrik özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi (YFT) kullanılarak ilk prensipler
yöntemleri ile incelenmiştir. Yapılan teorik hesaplar asimetrik yüzey modifikasyonlarının (F-Cl, H-F, F-Cl,
H-O) ayna simetrisini kırmasından dolayı düzlem içi piezolektrik katsayılarının aksine, düzlem dışı
piezoelektrik katsayılarına da sebep olduğunu göstermiştir. Bu çalışma MXene’lerin yakın gelecekte 2D
piezoelektrik malzemeler olarak kullanılabileceğini ve bu
bağlamda sentezlenmesi muhtemel olan yapıları ortaya
koymuştur.
MAX fazıyla bilinen Ti3AlC2 bileşeninin
hidroflorik asitte 2-boyutlu (2B) Ti3C2
katmanlarına ayrıştığı ilk kez 2011 yılında
deneysel olarak gözlemlenmiş ve yüksek
teknoloji uygulamalarında gerek deneysel
gerekse teorik olarak oldukça sık kullanılmaya
başlanmıştır [1]. Katmanlı üç bileşenden oluşan
karbitler ve nitratlar (MAX) 70 farklı gruptan
fazla sayıdadır ve böylelikle 2B malzeme grubu
ailesinde çok sayıdaki üyesi ile yakın geçmişte
hızlı bir büyüme kaydetmiştir. MXene’lerin
genel formülü Mn+1XnTx (n=1,2,3) şeklinde
verilmektedir. Burada M geçiş metalini, X
karbon ve/veya azot atomunu ve Tx ise –OH, -O
veya –F gibi yüzey uçlarını göstermektedir.
2B malzemelerde nano ölçekli enerji hasadı
uygulamaları, sensörler ve aktüatörlerin
teknolojik gelişimi açısından piezoelektrik
malzemeler arayışı büyük ilgi görmektedir.
Piezoelektrik etki, mekanik enerjiyi elektrik
enerjisine dönüştürebilen tersinir bir fiziksel
süreçtir. Simetri merkezi olmayan kristallerin
(perovskitelar, MoS2, BN, geçiş metal
dikalkolejenler) piezoelektrik özellikleri
araştırılmasına rağmen, MXene'lerin
piezoelektrik özellikleri ile ilgili az sayıda
çalışma bulunmaktadır.
Bu çalışmada simetrik ve asimetrik formda H, F,
Cl, ve O atomlarından oluşan yüzey
modifikasyonlarına sahip Mo2C ve W2C’nin
Şekil 1: 2-boyutlu MXenelerin simetrik/asimetrik yüzey modifikasyonlarının kristal yapısı
yapısal, mekanik ve piezoelektrik özellikleri
YFT yöntemi ile incelenmiştir.
Bu çalışma ile oldukça sık kullanılan ve yüksek
piezoelektrik katsayısına sahip 2B malzemeler
ile aynı mertebelerde piezoelektrik katsayılar
bulunmuş ve MXene’lerin yakın gelecekte
enerji hasadından sensörlere birçok
uygulamalarda kullanılabileceği sonucuna
varılmıştır.
Kaynakça
1. Naguib, M. Kurtoglu, V. Presser, J. Lu, J. Niu, M. Heon, L. Hultman, Y. Gogotsi, M. Barsoum "Two-
dimensional nanocrystals produced by exfoliation of Ti3AlC2 ", Adv. Mater. 23, 4248-4253 (2011).
2. J. Tan, Y. Wang, Z. Wang, X. He, Y. Liu, B. Wang, M. I. Katsnelson, S. Yuan "Large out-of-plane
piezoelectricity of oxygen functionalized MXenes for ultrathin piezoelectric cantilevers and diaphrams",
Nano Energy 65, 104058 (2019).
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Ag-hBN Kuantum Plasmonik Sistemiyle Tek-Foton Nanoanten
Oğuzhan Yücel1, S. Ates2, Alpan Bek1
1 Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800 Ankara
2 İzmir Yüksek Tkenoloji Enstitüsü, Fizik Bölümü, İzmir
Kuantum ışık kaynakları, kuantum teknolojilerinin odak noktasıdır. Tek-foton kaynakları
tamamıyla kuantum ışıma özellikleriyle mükemmel birer kuantum teknolojisi elementidir. Bu
bağlamda; quantum noktalar, elmas kusurları, tuzaklanmış atomlar önemli birer tek-foton
kaynağıdır. İki-boyutlu bir malzeme olan hexagonal Boron Nitride (hBN) ve barındırdığı kusur
noktaları; çip uygulamalarında kullanışlı olması, oda sıcaklıgında çalışabilmesi, yüksek parlaklık ve
fotokararlılık özellikleri bu tip tek-foton kaynaklarını araştırma için revaşta bir konu haline
getiriyor. Bu çalışmada, hBN malzemelerde bulunan kusur noktalarından gelen tek foton ışınım
performansını artırmak amacıyla; ışıma noktaları, gümüş nanoantenler ile eşlendi. Evvela
hesaplamalı olarak, plasmonic nanokavitelerin kalite faktörlerini ve kırınım limiltlerinin ötesinde,
ışığın çok küçük hacimlere odaklanabilme özellikleri incelendi. Hesaplar doğrultusunda, nanoanten
üretimi boyut ve şekil optimizasyonu gerçekleştirildi. Akabinde, hBN kusur noktaları mikro-
fotoşınım düzenegi ile avlandı. Güç ve açıya bağımlı ölçümler, belirli bir kusuru karakterize etmek
amacıyla yapıldı. Avlanan kusur noktasının foton istatistigi tek-foton detektörler vasıtasıyla yapıldı.
İncelenen uyarılmış kuantum sistemlerinin yaşamömrü 1-15 nanosaniye civarında gözlendi. Ikinci-
derece korelasyon ölçümleri ile yapılan foton istatistikleri, kusur noktalarının birer tek foton kaynağı
olduğunu gösterdi. Eşleştirme safhasında, çeşitli kusur noktaları tanımlandı. Tam olarak, aynı kusur
noktaları, üzerlerine nanoanten fabrikasyonunun ardından yeniden avlandı ve yukarıda bahsi geçen
tüm ölçümler aynı kusur noktaları için yinelendi. Yarı-belirgen bir şekilde, nanoantenlerin foton
ışıma hızını iki farklı rejimde değiştirdiği gösterildi. Bazı boyutlarda nanoantenler ışınımsızlığı
baskın olan bir etki altında kalırken, göreli olarak daha büyük nanoantenler, ışıma miktarını artırdı.
Uyarılmış yaşam süresi ise iki farklı durum için de kısaldığı gözlendi. Son olarak, bu iki rejim için
de kuantum verimlilik ve Purcell faktörü değerleri, deneysel bulguları teyit etmek amacıyla
hesaplatıldı.
Kaynakça
1. Purcell, E. M. Spontaneous emission probabilities at radio frequencies. Physical Review 1946, 69, 681
2. Tran, T. T.; Bray, K.; Ford, M. J.; Toth, M.; Aharonovich, I. Quantum emission from hexagonal boron
nitride monolayers. Nature Nanotechnology 2015, 11, 37.
3. Chang, D. E.; Sørensen, A. S.; Hemmer, P. R.; Lukin, M. D. Quantum Optics with Surface Plasmons. Phys.
Rev. Lett. 2006, 97, 053002.
.
..
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Fotovoltaik Uygulamalar için Cu2SnS3 İnce Film Soğurucularının Büyütülmesi
ve Karakterizasyonu
Neslihan Akçay1, 2, Berkcan Erenler1, Yunus Özen1,3, Valery Gremenok4, Ellen Zaretskaya4 and
Süleyman Özçelik1,3
1Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500, Ankara
2Başkent Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 06790, Ankara 3Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara
4Belarus Ulusal Bilimler Akademisi Bilimsel-Uygulamalı Malzeme Araştırma Merkezi, 220072, Minsk
I-IV-VI kalkojenit fonksiyonel malzemelerden birisi
olan Cu2SnS3 (CTS) üçlü yarıiletkeni, ince film
fotovoltaik uygulamaları için son yıllarda büyük ilgi
görmektedir. CTS bileşiğinin, ince film soğurucu
malzemeleri araştırmalarında önemli bir yere sahip
olan, çevre dostu ve doğada bol bulunan
elementlerden oluşan Cu2ZnSnS4 (CZTS) dörtlü
yarıiletken bileşiğine benzerliği ve CZTS’ye kıyasla
bileşiminin ve faz yapısının, daha kolay kontrolü, bu
malzemeyi daha önemli hale getirmiştir [1]. Bu
çalışmada, CTS filmlerin üretilmesi iki adımdan
oluştu. İlk olarak öncü filmler, elementel katmanların
sıralı bir yığını şeklinde SLG ve Al2O3 kaplı SLG
altlıklar üzerine SLG/Sn/Cu, SLG/Al2O3/Sn/Cu,
SLG/Mo/Sn/Cu ve SLG/Al2O3/Mo/Sn/Cu olmak
üzere, Sn (RF) ve Cu (DC) hedef malzemeleri
kullanılarak magnetron püskürtme yöntemi ile dört
farklı yapıda oluşturuldu. Ardından, öncü filmler,
vakumlu difüzyon fırınında 5,4x100 mbar çalışma
basıncında, 550 C sıcaklıkta 0.6 g toz sülfür (S)
kullanılarak 10 dk, 20 dk, 30 dk ve 40 dk zaman
aralıklarında sülfürize edildi. Sülfürizasyon
işleminde difüzyon fırınının ısıtma hızı 0.1 °C/s
olarak ayarlandı. Oluşturulan polikristal ince
filmlerin yapısal, morfolojik, optik ve elektriksel
özellikleri araştırıldı. XRD ve Raman spektroskopisi
analizleri, farklı sülfürizasyon sürelerine bağlı olarak
filmlerin, baskın halde bulunan Cu2SnS3 yapısının
monoklinik ve tetragonal fazları ile kübik CuS olmak
üzere üç farklı faz içerdiğini gösterdi. Şekil 1, Al2O3
kaplı SLG üzerine büyütülen ve 10 dk sülfürizasyon
yapılan filmin XRD desenini göstermektedir. 10 dk
ve 15 dk sülfide edilen filmlerin Hall etkisi ölçüm
sonuçları, Tablo 1’de verildi. Büyütülen tüm filmler,
p-tipi elektriksel iletkenlik gösterdi.
Şekil 1: Al2O3 kaplı SLG üzerine büyütülen ve 10 dk
sülfürizasyon yapılan Cu2SnS3 filmin XRD deseni
Tablo 1: SLG altlık üzerine büyütülen, 10 dk (C10) ve 15 dk (C15) sülfürizasyon yapılan Cu2SnS3 filmin oda
sıcaklığı-Hall etkisi ölçüm sonuçları
Numune C10 C15
Direnç
(Ohm.cm)
2,12x10-4 4,00x10+21
Taşıyıcı
Yoğunluğu
(1/cm3)
1,36x10-4 7,99x10+21
Mobilite
(cm2/V.s)
7,34 5.72
Filmlerin SEM kesitsel fotoğrafları, sülfürizasyon
süresi arttıkça filmlerin kristal kalitesinin, tanecik
boyutunun ve altlığa adezyonun arttığını ortaya
çıkardı.
Bu çalışma, 2011K120290 nolu proje ile TC Kalkınma Bakanlığı, 118F009 nolu proje ile Türkiye Bilimsel ve
Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Belarus Cumhuriyeti Temel Araştırma Vakfı (BRFFR) ve SLG altlık
temini için Şişecam A. Ş. tarafından desteklenmiştir.
Kaynakça
1. V. R. M. Reddy, R. M. Pallavolu, P.R. Guddeti, S. Gedi, K. K. Y. B. Reddy, B. Pejjai, W. K. Kim, T. R.
R. Kotte, C. Park, “Review on Cu2SnS3, Cu3SnS4, and Cu4SnS4 thin films and their photovoltaic
performance”, Journal of Industrial and Engineering Chemistry 76, 39-79 (2019).
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
B(666) Borofen Tabakasının Yüksek Kapasiteli Hidrojen Depolama Özellikleri
Esra EROĞLU1, Sezgin AYDIN2, Mehmet ŞİMŞEK2
1Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Bölümü, 06500, Ankara, Türkiye
2Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara, Türkiye
Bu çalışmada, B(666) borofen tabakasına farklı sayı ve konumlarda Li, Mg, Li+Mg ve Ca ek-atomları
katkılanarak oluşturulan sistemlerde hidrojen depolama kapasitelerini arttırmak amacıyla, hidrojen depolama
uygulamaları CLICH ve RICH algoritmaları [1] ile tasarlandı. Hesaplamalar yoğunluk fonksiyonel teorisi
(YFT) kapsamında ilk-prensipler yöntemi ile GGA-PBE yaklaşımı ve DMol3 ile yapıldı. Yapılan
hesaplamalar ve analizler sonucunda, özellikle Li ek-atomlu B(666) sistemlerine yüksek kapasitede (%23,96)
hidrojen depolanabileceği sonucuna varıldı.
B(666) borofen tabakası olarak adlandırdığımız
[2] ( ƞ=1/8 borofen [3]) yapının, son yıllarda
rapor edilen, tüm düzlemsel bor tabakaları
içerisinde enerjetik olarak en kararlı bor tabakası
olduğu bilinmektedir [2]. Çalışmamızda B(666)
borofen tabakasına, öncelikle Li, Mg, Li+Mg ve
Ca ek-atomları eklendi. Oluşturulan bu yeni
sistemlerin geometri optimizasyonları
yapılarak, yapısal, elektronik ve mekanik
özellikleri incelendi. Daha sonra, bu sistemlere
farklı sayı ve konumlarda hidrojen molekülleri
ilave edilerek sistemlerin hidrojen depolama
kapasiteleri araştırıldı. Ek-atom katkılı
sistemlerin ortalama tutunma enerjileri Tablo
1’de verildi.
Yapılan hesaplama ve analizlerden tüm
sistemlerimizin hidrojen depolama
uygulamaları için uygun yapıda olduğu görüldü
(Tablo 1). Li katkılı 2-katmanlı ve 3-katmanlı
sistemler için pil potansiyelleri sırasıyla 1,83V
ve 1,70V olarak bulundu.
Tablo 1: Ek-atom katkılı B(666) sistemlerinde
ortalama hidrojen tutunma enerjileri (Et)
Et (eV)
nH2 Li Mg Li+Mg Ca
1 0,47 0,49 0,34 0,27
2 0,39 0,40 0,34 0,39
3 0,37 0,52 0,29 0,38
4 0,38 0,42 0,36 0,37
5 0,35 0,27 0,33 0,35
6 0,31 0,26 0,25 0,31
Şekil 1: 4H2/Ca/B(666) sisteminin EDIFF
(elektron yoğunluğu farkları)haritalarının üstten ve yandan görünümleri
B(666) borofen tabakanın pil uygulamaları için
potansiyel bir malzeme olabileceğini söyleyebiliriz.
Li, Mg, Li+Mg ve Ca ek-atomlu sistemlerin hidrojen
depolama gravimetrik yoğunlukları sırasıyla %23,96;
%18,51, %20,03 ve %9,56 olarak bulundu. Özellikle
Li ek-atomlu B(666) sistemlerine yüksek kapasitede
(%23,96) hidrojen depolanabileceği sonucuna varıldı.Kaynakça
1. S. Aydın, M. Şimşek, "The enhancement of hydrogen storage capacity in Li, Na and Mg-decorated BC3
graphene by CLICH and RICH algorithms", International Journal of Hydrogen Energy, 44(14), 7354-7370
(2019).
2. E. Eroğlu, S. Aydin, M. Şimşek, "Stability of instrinsic and extrinsic co-decorated boron sheet with Li and
Mg", Computational Condensed Matter, 17, 00345 (2018).
3. J. L. Li, H. Y. Zhang, , G. W. Yang, "Ultrahigh-Capacity Molecular Hydrogen Storage of a Lithium-Decorated
Boron Monolayer", J. Phys. Chem. C, 119, 19681-19688 (2015).
Teşekkür: Tüm hesaplamalar Gazi Üniversitesi'nde yüksek performanslı bilgi işlem merkezi (HPCC) tarafından
gerçekleştirildi.
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Bi0,5Sb1,5Te3 Alaşımının Spark Plazma Sinterleme Yöntemi ile Üretimi ve
Termoelektrik Özelliklerinin İyileştirilmesi
Reyhan BAŞARa, Salih Çağrı ÖZERb, Senem SARITAŞc, Servet TURANb, Cem SEVİKd
a Dumlupınar Üniversitesi, Fizik Bölümü, 43000 Kütahya
b Eskişehir Teknik Üniversitesi, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü, 26555 Eskişehir c Ankara Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 06100 Ankara
d Eskişehir Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 26555 Eskişehir
Termoelektrik (TE) malzemeler ısı enerjisini elektrik enerjisine ya da elektrik enerjisini ısı enerjisine
dönüştürebilen fonksiyonel malzemelerdir. Çalışmamızda p tipi Bi0,5Sb1,5Te3 TE malzemesine önce
680°C’de 5°C/dk ısıtma hızı ile klasik ergitme-soğutma işlemi uygulanmış sonrasında elde edilen tozlar
450°C’de 30-40-50 MPa basınç altında Spark Plazma Sinterleme (SPS) yöntemi ile sinterlenmiştir. Faz ve
mikroyapı analizi XRD ve SEM ile gerçekleştirilmiştir. Malzemenin elektriksel iletkenlik, Seebeck katsayısı
ve termal iletkenlik değerleri uygulanan farklı basınçlar göz önüne alınarak karşılaştırılmış ve TE verimlilik
değeri (ZT) bulunmuştur.
Bi0,5Sb1,5Te3 malzemesi oda sıcaklığında en yüksek ZT değerine sahip p tipi termoelektrik malzemedir. Bu
motivasyondan hareketle çalışmanın amacı, spark plazma sinterleme esnasında uygulanan basınca bağlı
olarak malzemenin mikroyapısı, elektriksel iletkenliği, termal iletkenliği ve Seebeck katsayısı
değerlerindeki değişimin ZT değerine etkisinin belirlenmesidir. Hızlı ısıtma-soğutma ve sinterleme
esnasında tozlara basınç uygulayabilme özellikleri sebebiyle sinterleme yöntemi olarak SPS seçilmiştir.
Malzemenin 450-500°C arasında bulunan yeniden kristalleşme özelliğinden dolayı sinterleme sıcaklığı
450°C ve altı olarak seçilmiş, hızlı ısıtma-soğutma ve basınç ile tane büyümesi engellenmiştir. Başlangıç
tane boyutu yaklaşık 7µm olan malzemenin sinterleme sonrasında tane boyutunun nm mertebesine indiği
SEM görüntüleri ile belirlenmiştir. Yeniden kristalleşme mekanizması nedeniyle tane boyutunun büyüdüğü
gözlenmiştir. Buna bağlı olarak Malzemenin termal iletkenliği artmış, elektriksel iletkenliği azalmış ve
Seebeck katsayısı 30 MPa ve 50 MPa basınçlar için aynı değeri alırken 40 MPa basınç için azalmıştır. Nihai
olarak elde edilen malzemenin TE verim katsayısı 2,17 olarak elde edilmiştir. Bu değer literatürde şu ana
kadar elde edilmiş en yüksek değer olmakla beraber, Bi0,5Sb1,5Te3’ün TE enerji üretim uygulama süreçleri
konusunda da yüksek verimli malzeme olarak kullanılabilirliğini göstermektedir.
Şekil 1: Bi0.5Sb1.5Te3 malzemesinin XRD faz analizi
Şekil 2: Sinterlenen Bi0.5Sb1.5Te3 malzemesinin a)30MPa b)40MPa ve c)50MPa’da SEM mikroyapı görüntüleri
Tablo 1: Sinterlenen Bi0.5Sb1.5Te3 malzemesinin TE özelliklerine basıncın etkisi
Basınç (MPa) Isıl
İletkenlik
(W/Km)
Elektriksel
İletkenlik
(1/Ωcm)
Seebeck
Katsayısı
(µV/K)
ZT
30 0.605 623 255.6 2.17
40 0.665 569 233.4 1.50
50 0.879 514 253.9 1.21
Meas. data:450 12 kN SPS
Bismuth Antimony Telluride, ( Bi0.5 Sb1.5 ) Te3, 01-080-6663
Inte
nsity
(co
unts
)
0
1000
2000
3000
4000
2-theta (deg)
20 40 60 80
Bismuth Antimony Telluride, ( Bi0.5 Sb1.5 ) Te3, 01-080-6663
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
İki Boyutlu Malzemelerin Termoelektrik Özellikleri
Sevil Sarıkurt1,3, Tuğbey Kocabaş2, Cem Sevik3
1Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Fakültesi Fizik Bölümü, 35390 İZMİR
2Eskişehir Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 26555 ESKİŞEHIR 3Eskişehir Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği, 26555 ESKİŞEHİR
Günümüzde nano boyut malzeme uygulamaları sayesinde yüksek performanslı termoelektrik malzemelere
olan ilgi ve beklenti artmış, düşük boyutlu termoelektrik malzeme araştırmaları oldukça önem kazanmıştır.
İki boyutlu malzemelerin yığık (bulk) formlarına göre sahip oldukları üstün elektronik ve termal
özelliklerinden dolayı bir hayli ilgi çekmiştir ve birçok uygulama alanındaki potansiyel adaptasyonları
literatürdeki çalışmalarda yer almaktadır. Bu çalışmada Yoğunluk Fonksiyoneli Teorisi (YFT) ve Boltzmann
Taşınım Teorisi (BTT) kullanılarak iki boyutlu malzemelerin Seebeck katsayısı, güç faktörü ve elektronik
uygunluk fonksiyonu hesaplanmıştır.
Sıcaklık farkını doğrudan elektrik enerjisine
dönüştürmesi, termoelektrik (TE) malzemelerin
enerji teknolojileri alanında yoğun bir ilgi çekmesine
neden olmuştur. TE cihazların verimliliği,
malzemeyi karakterize eden termoelektrik değer
katsayısı “ZT = (S2σ/κ)T” ile ifade edilmektedir. S,
σ ve κ sırasıyla Seebeck katsayısı, elektriksel
iletkenlik ve de termal iletkenlik olarak
bilinmektedir. TE malzemelerden en yüksek
seviyede verim elde edebilmek için “ZT” değerinin
yüksek olması gerekmektedir. ZT değerini arttırmak
için yapılan çalışmalar optimum katkılama, bant
mühendisliği ve örgü termal iletkenliğinin azalması
ile güç faktörünü (GF=S2) maksimize etme üzerine
odaklanmıştır. ZT’nin içerdiği S, σ ve κ terimlerinin
birbiriyle ters ilişkili olmasından dolayı, yüksek TE
performansın elde edilmesi konusunda zorluklar
ortaya çıkmaktadır. Etkin olarak TE verimliliği
yüksek malzemeleri belirlemek için Seebeck
katsayısı ile elektriksel iletkenlik arasındaki
korelasyonu veren ve (𝜎 𝜏⁄ ) 𝑆2 𝑁2/3⁄ (: relaksasyon
zamanı, N:hacimsel yük taşıyıcı yoğunluğu)
denklemi ile ifade edilen “elektronik uygunluk
fonksiyonu (EUF)” tanımlanmıştır [1]. EUF, farklı
elektronik yapılara sahip sistemlerde termoelektrik
performans için uygun olan davranışı yakalar [2,3].
Bu fonksiyon, yoğunluk fonksiyoneli teorisi ve sabit
relaksasyon zamanı yaklaşımı altında Boltzmann
taşınım teorisine dayanan hesaplamalardan doğrudan
elde edilebilir [4].
Bu çalışma kapsamında, hem mekanik ve
termodinamik olarak yüksek kararlılığa sahip hem de
uygun yarı-iletken bant genişliğinde 100’den fazla
2B malzemelerin termoelektrik özellikleri (Seebeck
katsayısı, güç faktörü, EUF) YFT ve sabit
relaksasyon zamanı yaklaşımı altında BTT
kullanarak hesaplanmıştır. EUF’nun yük taşıyıcı
yoğunluğuna göre değişim grafiği Şekil-1’de
verilmiştir. Göz önüne alınan malzeme grubu
içerisinden T=300 K ve T=600 K sıcaklıkta p-tipi
Pb2Se2 ve n-tipi AS2’nin en yüksek EUF değerine
sahip olduğu sonucu elde edilmiştir.
Şekil 1: T=300 K’de elektronik uygunluk fonksiyonunun
yük taşıyıcı yoğunluğuna göre değişimi.
Grafikte yer alan malzemelerin Seebeck katsayısı
200V/K<|S|<500 V/K aralığındadır ve elde edilen
EUF değerleri de göz önünde bulundurulduğunda TE
uygulamaları açısından yüksek potansiyele sahip
malzemeler olarak nitelendirilebilirler.
Kaynakça
1. G. Xing, J. Sun, Y. Li, X. Fan, W. Zheng & D.J. Singh, “Electronic fitness function for screening semiconductors
as thermoelectric materials”, Physical Review Materials, 1(6), 065405 (2017).
2. G. Xing, J. Sun, Y. Li, X. Fan, W. Zheng & D.J. Singh, “Thermoelectric properties of p-type cubic and
rhombohedral GeTe”, Journal of Applied Physics, 123(19), 195105 (2018).
3. A. Putatunda, G. Xing, J. Sun, Y. Li & D. J. Singh, “Thermoelectric properties of layered NaSbSe2”, Journal of
Physics: Condensed Matter, 30(22), 225501 (2018).
4. G. K. Madsen, J. Carrete & M. J. Verstraete, “BoltzTraP2, a program for interpolating band structures and calculating
semi-classical transport coefficients”, Computer Physics Communications, 231, 140-145 (2018).
25. YOĞUN MADDE FIZIĞI ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNIVERSITESI, 20 ARALIK 2019
POSTER SUNUMLARI
25. YOĞUN MADDE FIZIĞI ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNIVERSITESI, 20 ARALIK 2019
Tam otomatik ve ab initio yüklü hal düzeltmesi
Abdülhak Gözegir, Osman Barış Malcıoğlu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik, 06800 Ankara
Yüklü kusurlar, malzemenin elektronik, optik ve mekanik özelliklerini büyük ölçüde değiştirir [1]. Bu
değişimlere örnek olarak yarıiletkenlerin iletkenliğini, doğal kristallerin renklerini, materyalin mekanik
özellikleri verilebilir. Aynı şekilde istenmeyen yüklü kusur oluşumu, güneş pilleri ve katı hal depolama
birimleri gibi elektronik yongaların performansını ve ömrünü ciddi miktarda kısaltır. Bilgisayar destekli
metotlar, yüklü kusurların malzemelerin özelliklerini nasıl değiştirdiğini anlamada giderek artan öneme sahip
hale gelmiştir [2]. Ancak yaygın kullanılan periyodik sınır koşulları, uzun menzilli Coulomb etkileşimi
nedeniyle, özellikle yüzey içeren hesaplamalarda sorun yaratır. Bu çalışmada, makine destekli materyal
optimizasyonuna uyumlu şekilde geliştirdiğimiz, ab initio yüklü hal düzeltme metodundan bahsedeceğiz.
Yüklü noktasal kusurlardan doğan uzun mesafeli
Coulomb etkileşimini, sonlu öğe metodu
kullanarak, hızlı olduğu kadar hassas bir şekilde
hesaplanabilir. Fiziksel ve/veya kimyasal etkileri
hesaplamaya uygun nümerik hassaslığa ulaşmak
için adaptif ağ örgüsü optimizasyonu, çift uzay
metodu, ve kesikli Galerkin metodunu kullanıldı
[3]. Yoğunluk Fonksiyonel Teorisi (YFT) ile elde
edilen verinin, sonlu öğe uzayına aktarılması bir
ters diferansiyel problem olarak tanımlanabilir. Bu
ters diferansiyel denklemine denetimli öğrenme
yönetimi kullanarak yaklaşıldı [4]. Makine
öğrenimi kullanarak ters diferansiyel problemini
regresyon problemine dönüştürüldü. Derin
Öğrenmenin farklı metotları denendi. Bunların
içinde en uygun sonuç veren olasılıksal yaklaşım
sağlayan Gaussian Süreç Regresyon (GSR)
olduğunu görüldü [5]. GSR kernel bazlı
parametrik olmayan bir yöntemdir. Parametrik
olmamasının nedeni en uygun eğriyi bulmak için
sabit temel fonksiyonlar kullanmak yerine
kerneller baz alınarak oluşturulan sonsuz sayıda
fonksiyon havuzundan seçmesidir. Bu da daha
hassas bir regresyon yapılmasını sağladı.
Problemin lokal fonksiyonu Radyal Temelli
Fonksiyon veya diğer adıyla Gaussian Kernel’i
kullanarak modellendi.
Şekil 1: YFT'den işlenen verinin sonlu öğe uzayına alınmış
hali.
Kaynakça:
1. Stoneham, A.M., Theory of Defects in Solids: Electronic Structure of Defects in Insulators and Semiconductors.
2001: Oxford University Press.
2. Alkauskas, A., et al., Advanced Calculations for defects in Materials. 2011: Wiley Online Library.
3. A. Logg, K.-A.M., G. N. Wells et al., Automated Solution of Differential Equations by the Finite Element Method.
2012: Springer.
4. Berg, J. and K. Nyström Neural network augmented inverse problems for PDEs. arXiv e-prints, 2017.
5. Rasmussen, C.E. and C.K.I. Williams, Gaussian Processes for Machine Learning. 2006: the MIT Press.
P 01
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
InGaN/GaN/Al2O3 yapıların yapısal, optik ve morfolojik özelliklerinin sıcaklığa
bağlı olarak incelenmesi
Ahmet Kürşat Bilgili, Ömer Akpınar, Mustafa Kemal Öztürk, Süleyman Özçelik
Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, ANKARA
Bu çalışmanın amacı InGaN/ GaN çoklu kuantum kuyusu yapıların, yapısal, optik, termal, morfolojik
özelliklerini incelemektir. Nitrit tabanlı yarıiletkenlerle oluşturulan çoklu kuantum kuyusu yapıları 90’lı
yılların başından beri incelenmektedir. MOCVD tekniği ile büyütülen InGaN/GaN/Safir yapılar aynı zamanda
güneş pili özelliği de göstermektedir. Güneş pili yaygın silikon arsenikli bileşiklerden yapılır. Bizi motive
eden nitratlı yapılarda neler kullanılır. Ayrıca farklı olarak bizi motive eden komposit malzemelere de
literatürden vardık. CdSe, CdS ve benzeri.. Bu yapıların elektriksel özellikleri hariç hemen hemen bütün
özellikleri bu çalışmada incelenmiştir. Önce deneysel teknik ve büyütme şartları sonra yapısal özellikler sonra
optik özellikler ve en son olarak da morfolojik özellikler detaylı olarak verilmiştir.
Literatürde burkulma ve eğim açılarıyla ilgili sadece birkaç çalışma dikkat çekmiştir. Lafford ve
arkadaşları, alaşımın içeriğinin ve ara tabaka kalınlığının AlxGa1-xN/AlN/GaN çoklu yapıların eğim ve
burkulma açılarının üzerindeki etkilerini incelemiştir. Wang ve arkadaşları, parçacık boyutunun eğim
ve burkulma açılarına etkisini, GaN üzerine metal-organik kimyasal buhar biriktirme yöntemiyle
(MOCVD) büyütülen InN’ın etkilerini araştırmışlardır. Lafford ve arkadaşları, GaN epitaksiyel
tabakalardaki burkulmayı, büyütme sıcaklığının bir fonksiyonu olarak ölçmüşlerdir.
• Bu çalışmada InGaN/GaN yapısı 300- 500 C büyütme sıcaklık aralığında 50 C’lik adımlarla
incelenmiştir.
• InGaN/GaN çoklu kuantum kuyusu yapısı c- yönelimli safir alttaş üzerine Kimyasal Buhar
Biriktirme yöntemi ile büyütülmüştür (MOCVD)
• Büyütme sürecinde sıcaklık dışında tüm parametreler sabit tutulmuştur.
• Değişik In oranına sahip InGaN/ GaN yapılar XRD tekniği ile incelenmiştir.
• Optik özellikler FTIR, PL, Transmission ve morfolojik özellikler AFM ve SEM ile
incelenmiştir.
• FTIR ve PL spektrumlarına göre bant aralığı değerlerinin elektromanyetik spektrumda mavi
bölgeye denk geldiği fark edilmiştir. Transmission eğrisine göre ise ışığın 390 nm civarında
tamamen soğurulduğu fark edilmiştir.
• XRD tekniği kullanılarak, örgü parametreleri, stres ve gerilme, dislokasyon yoğunlukları
hesaplanmıştır. FWHM değerleri kullanılarak alternatif bir metod olan WH ile kristal boyutu
hesaplanmıştır.
• AFM ile yüzey pürüzlülük parametresi belirlenmiştir.
P 02
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
İnce Film Güneş Hücreleri için Tampon Tabaka In2S3 Filmlerinin RF Magnetron
Püskürtme Yöntemi ile Geliştirilmesi
Berkcan Erenler1,2, Neslihan Akçay1,3, Yunus Özen1,4 ve Süleyman Özçelik1,4
1Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, Gazi Üniversitesi 06500 Ankara
2Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, Gazi Üniversitesi 06500 Ankara 3Makine Mühendisliği Bölümü, Başkent Üniversitesi 06790 Ankara
4Fizik Bölümü, Gazi Üniversitesi 06500 Ankara
Son zamanlarda fotovoltaik ve optoelektronik
cihazlardaki potansiyel kullanımından dolayı
III-VI yarıiletken bileşiği indiyum sülfür (In2S3)
büyük ilgi çekmektedir. Özellikle CIGS, CZTS
ve CdTe gibi ince film güneş hücrelerinde,
zehirli CdS tampon tabakasının yerine
kullanılabilecek alternatif bir malzeme olarak
düşnülmektedir. In2S3'ün tampon tabaka olarak
kullanılması ile oluşturulan [1]. Bu çalışmada,
In2S3 filmler, RF magnetron püskürtme yöntemi
ile 220 nm kalınlığında SLG altlık üzerine, ~10-
7 mTorr temel basıncına düşürülen püskürtme
odasında, 20 mTorr Ar gaz basıncı altında, 30 W
RF hedef gücü uygulanarak 150 °C altlık
sıcaklığında büyütüldü. Büyütülen filmin XRD
deseni ve (αhν)2’nin enerjiye (hν) karşılık
değişim grafiği, sırasıyla, Şekil.1 ve Şekil.2’de
verildi.
Şeki 1: Büyütülen In2S3 filmine ait XRD deseni
Filmlerin XRD deseninden (109), (0012) ve
(2212) yönelimlerinde gözlemlenen kırınım
piklerinden tetragonal yapıda oluştuğu
belirlendi (JPDS Card No. 25-390). UV-Vis
ölçümünden elde edilen optik geçirgenlik
(Şekil.2a) ve soğurma spekrumundan (Tauc
eğrisi) (Şekil.2b), büyütülen filmin enerji bant
aralığı 2.55 eV olarak hesaplandı. Direkt bant
aralığı olarak elde edilen bu değer literatürle
uyum içerisindedir [1].
Şekil 2: Büyütülen In2S3 filminin (a)optik geçirgenlik ve (b) (αhν)2’nin enerjiye karşılık değişim grafiği
Geliştirilen filmin güçlü optik soğumasının <500 nm
bölgesinde olduğu ve 500 nm’den büyük
dalgaboylarında yüksek optik geçirgenliğe sahip
olduğu Şekil.2’den görülmektedir. Bu özelliği
sayesinde, geliştirilen In2S3 filminin, bant aralığı 1.5
eV civarında olan CTS, CZTS gibi ince film güneş
hücrelerinde n-tipi tampon katman olarak
kullanılabilir olduğu değerlendirilmektedir. Teşekkür: Bu çalışma, 2016K121220 nolu proje ile
CSBB, 118F009 nolu proje ile TÜBİTAK ve Belarus
Cumhuriyeti Temel Araştırma Vakfı (BRFFR) ve SLG
altlık temini için Şişecam A. Ş. tarafından
desteklenmiştir.
Kaynakça
1. Y. Ji, Y. Ou, Z.Yu, Y.Yan, D. Wang, C. Yan, L.
Liu, Y. Zhang, Y. Zhao, “Effect of film thickness
on physical properties of RF sputtered In2S3
layers”, Surface and Coatings Technology, 276,
587-594 (2015).
(a) (b)
P 03
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
CaMgZn5 Bileşiğinin Mekanik ve Elektronik Özelliklerinin İncelenmesi
Büşra Çal1, Merve Korkmaz1, Hacı Özışık1,2
1Aksaray Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Nanoteknoloji ABD, 68100 Aksaray
2Aksaray üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü, 68100 Aksaray
CaMgZn5 bileşiği deneysel olarak sentezi yapılmış ve analiz sonucu ortorombik Pnma (No. 62, Z = 4) CeCu6 tipi
yapıda kristalize olduğu çok kısa süre önce yapılan çalışmada tespit edilmiştir [1-2].
Bu çalışmada deneysel değerler esas alınarak, CaMgZn5 kristalinin temel durum örgü parametreleri, hacmi,
atomlar arası uzaklıkları ve atomik pozisyonları (yapısal özellikler) ilk ilkeler metodu kullanılarak enerji
minimizasyonu sonucu elde edildi. Bulunan değerlerin deneysel verilerle uyum içerisinde olduğu görüldü. Bu
değerler kullanılarak elektronik, mekanik ve titreşimsel özellikler ab-initio teknikleri ile incelendi. Zor-Zorlanma
yöntemi [3] kullanılarak elde edilen ikinci dereceden elastik sabitleri (Cij) yardımıyla malzemenin polikristal bulk
modülü, kayma modülü, Young modülü ve Poisson oranı hesaplandı. Ayrıca aynı veriler kullanılarak malzemenin
2 ve 3 boyutta elastik anizotropisi ve Vickers sertlik değeri tespit edilerek tartışıldı.
Tüm hesaplamalar Yoğunluk Fonksiyonel Teorisine (DFT) dayalı Genelleştirilmiş Gradyant Yaklaşımı (GGA)
kullanılararak VASP paket programı [4, 5] yardımıyla gerçekleştirildi. Elastik anizotropi için ELATE [6],
titreşimsel özellikler için ise Phonopy [7] yardımcı programları kullanıldı.
Şekil 1: CaMgZn5 bileşiğinin kristal görünümü
Kaynakça
1. K. Köhler and C. Röhr, “Zn-rich Zincides of the Ternary System Ca–Mg–Zn: Synthesis, Crystal structure, Chemical
Bonding”, Journal of Inorganic and General Chemistry 645(3), 219-232 (2019)
2. M. Ruck, G. Portisch, H. G. Schlager, M. Sieck, H. V. Lohneysen, “Structure and Electrical Resistivity of the Heavy
Fermion Compound CeCusAu”, Acta Crystallographica B49, 936-941 (1993).
3. Y. Le Page and P. W. Saxe, Phys. Rev. B 63, 174103 (2001).
4. G. Kresse, J. Furthmüller, Phys. Rev. B 54, 11169 (1996).
5. G. Kresse, D. Joubert, Phys. Rev. B 59, 1758 (1999).
6. R. Gaillac, P. Pullumbi and F-X. Coudert, "ELATE: an open-source online application for analysis and visualization of
elastic tensors", J. Phys. Condens. Matter 28, 275201 (2016).
7. A. Togo and I. Tanaka, Scr. Mater. 108, 1-5 (2015).
P 04
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Farklı Mıknatıs Dizilimleri ile Oluşturulan Klavuzlayıcı Yolların Külçe MgB2
Süperiletkeninin Manyetik Kaldırma Kuvveti Üzerine Etkisinin Araştırılması B. Savaşkan1, M. Abdioglu2, S. B. Güner3, K. Ozturk4
1Karadeniz Teknik Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği, 61800, Trabzon
2Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, 69000, Bayburt
3Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, Rize
4Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 61080, Trabzon
MgB2 külçe süperiletkenleri günümüzde üretim yöntemleri ve kriyojenik sistemlerdeki gelişmelerle, yüksek
sıcaklık süperiletkenleri (HTS) gibi manyetize edildiklerinde 5 T ya kadar tuzaklanan alan mıknatısı (TFM) olarak
kullanılmaktadırlar. HTS lerle kıyaslandığında daha düşük çalışma sıcaklığı (39 K) gerektirmelerine rağmen,
MgB2 külçelerinin nispeten düşük üretim maliyeti, üretim kolaylığı, düşük yoğunluğu nedeniyle hafif olması, daha
homojen kritik akım yoğunluğuna ve daha az mekaniksel probleme sahip olmaları bu malzemeye olan ilginin
artmasını sağlamıştır. Külçe süperiletkenlerin güçlü diamanyetik özellikleri kalıcı mıknatıs (PM) ile külçe
süperiletken arasında kararlı bir manyetik kaldırma kuvvetine neden olur. Bu eşsiz özellik nedeniyle günümüzde
HTS malzemeler, manyetik yataklarda ve manyetik olarak havalanmış ulaşım araçlarında (Maglev Trenleri)
yaygın olarak kullanılmaktadır. Geleneksel Maglev sistemlerinde, külçe süperiletken ve manyetik kılavuzlama
yolu (permanent magnetic guideway, PMG) arasındaki etkileşimin sonucu oluşan manyetik kaldırma kuvveti,
süperiletken malzemenin özelliklerine, PMG yolunun dizilimi ve manyetik alan dağılımına, ölçüm sıcaklığı ve
yüksekliğine, soğutma yüksekliği (cooling height, CH) ve şartları (ZFC, FC) gibi pek çok değişkene bağlıdır.
Literatürde HTS malzemelerin manyetik kaldırma kuvvetinin iyileştirilmesi ile ilgili birçok çalışma olmasına
rağmen, MgB2 külçe süperiletkeni ve mıknatısların farklı dizilimleri ile oluşturulan farklı PMG yollarının
kullanılması ile kaldırma kuvveti arasındaki ilişkinin araştırıldığı bir çalışma mevcut değildir.
Bu çalışmada, literatürde “Halbach PMG” ve “Geleneksel PMG” olarak adlandırılan iki farklı kılavuzlama
yolunun külçe MgB2 süperiletkeninin manyetik kaldırma kuvveti üzerine etkisini, farklı soğutma yüksekliklerinde
(CH=10, 20 and 70 mm) ve 37 K ölçüm sıcaklığında alansız soğutma (ZFC) ve alan altında soğutma (FC)
rejimlerinde deneysel olarak ilk kez araştırdık.
-0.10 -0.08 -0.06 -0.04 -0.02 0.00 0.02 0.04 0.06 0.08 0.10
0.0
0.2
0.4
0.6
0.8
Mag
ne
tic F
lux D
ensity (
T)
x (mm)
Bx
Bz
B
(a)PMG-H
-0.03 -0.02 -0.01 0.00 0.01 0.02 0.03
0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
Mag
ne
tic F
lux D
ensity (
T)
x (mm)
Bx
Bz
B
(b)PMG-C
(c)
Şekil 1. (a) Halbach, (b) Geleneksel PMG dizilimlerinin manyetik akı
Yoğunluğu dağılımları, (c) Halbach (d) Geleneksel PMG ile MgB2
süperiletkeni arasındaki manyetik kaldırma kuvvetinin düşey
mesafeye göre değişimi.
0 10 20 30 40 50 60 70 80
-3
0
3
6
9
12
15
18
30
PMG 7
30 20 30 20 30
z
0
x
y
(d) T=37 K, ZFC
Halbach PMG
Levitation F
orc
e, F
z (
N)
Vertical Distance, z (mm)
CH=10 mm
CH=20 mm
CH=70 mm
0 10 20 30 40 50 60 70 80-3
0
3
6
9
12
15
18
20 20
y
z
x
0
PMG16
Levita
tion
Fo
rce
, F
z (
N)
Vertical Distance, z (mm)
CH=10 mm
CH=20 mm
CH=70 mm
(c) T=37 K, ZFC
Conventional PMG
P 05
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
İki Boyutlu Malzemelerin Piezoelektrik Özellikleri
Cihan Arlıa, Tuğbey Kocabaşa, Cem Sevikb
aEskişehir Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü TR
26555 bEskişehir Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü TR 26555
Piezoelektrik malzemeler günlük yaşantıda ve yüksek teknoloji uygulamalarında sıkça kullanılmaktadır. Bu
nedenle daha yüksek piezoelektrik özellik gösteren yeni malzemeler bulunması önemli bir hale gelmiştir. İki
boyutlu malzemeler gösterdikleri istisnai özellikler sonucunda bilim dünyasının dikkatini çekmiştir. Bu
araştırmamızda deneysel çalışmalara ışık tutması için 109 farklı iki boyutlu malzemenin piezoelektrik
özelliklerini Yoğunluk Fonksiyonel Tedirgeme Teorisi kullanarak incelenmiştir.
Bir malzemenin piezoelektrik özellik göstermesi
için ters merkezi simetriye sahip olmaması
gerekmektedir. Günümüz malzeme
araştırmalarının odağı haline gelmiş iki boyutlu
malzeme ailesi içerisinde söz konusu simetriye
sahip olmayan ve dolayısı ile yüksek
piezoelektrik etki gösterebilecek çok sayıda
katmanlı yapı bulunmaktadır. Bu potansiyeli
araştırmak ve olası etkin iki boyutlu piezolektrik
malzemeleri belirlemek amacı ile literatürde
termodinamik olarak kararlılığı rapor edilmiş
yarı iletken katmanlı malzemeler üzerinde
Yoğunluk fonksiyonel Tedirgeme yaklaşımını
kullanarak malzeme tarama tabanlı bir çalışma
gerçekleştirilmiştir. Bu aşamada, fonksiyonel
etkisini de saptamak amacı ile hem LDA (Local
Density Approximation) hem de PBE (Perdew-
Burke-Ernzerhof) türü sankipotansiyelleri
kullanılmıştır.
Araştırmalar sonucunda 109 adet iki boyutlu
malzemenin GeSe, MoSSe, BiTeI, GaS, MoS2
ve h-BN prototipleri altında piezoelektrik
katsayıları araştırılmıştır. Bu prototipler altında
hesaplanan malzemelerden en yüksek
piezoelektrik katsayısına sahip olanlar Tablo-
1’de verilmiştir. Bu malzemeler ve hesaplanan
birçok malzeme şu anda piezoelektrik
uygulamalarda kullanılan üç boyutlu
malzemelere benzer değerler göstermektedir
[1,2].
Tablo 1: En Yüksek Piezoelektrik Sabite Sahip
Malzemeler
MoSSe Prototipi
Malzeme e11 (10-10 C/m) d11 (pm/V)
PBE LDA PBE LDA
BrSSb 11,66 8,33 503,62 173,85
ISSb 11,33 8,59 195,62 90,65
BrSbSe 9,83 7,12 141,32 76,53
BiTeI Prototipi
Malzeme e11 (10-10 C/m) d11 (pm/V)
PBE LDA PBE LDA
AsIS 21,23 13,32 95,75 40,88
AsBrS 13,94 9,35 49,36 27,26
AsClS 11,88 7,81 36,65 20,85
MoS2 Prototipi
Malzeme e11 (10-10 C/m) d11 (pm/V)
PBE LDA PBE LDA
PbS2 2,38 1,98 91,70 87,26
Şekil 1: (a)GeSe, (b)MoSSe, (c)BiTeI, (d)GaS, (e)MoS2
and (f)h-BN prototiplerinin üst ve yandan görüntüleri
Kaynakça
1. Bottom, V. E. Measurement of the Piezoelectric Coefficient of Quartz Using the Fabry−Perot Dilatometer. J.
Appl. Phys. 1970, 41, 3941−3944.
P 06
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
2. Vurgaftman, I.; Meyer, J. R. Band Parameters for Nitrogen- Containing Semiconductors. J. Appl. Phys. 2003,
94, 3675−3696.
Al katkılı Co:ZnO Nano Filmlerin Empedans Özelliklerinde Metal Oksit Tampon
Tabaka Etkisi
Ebru Güngör ve Tayyar Güngör
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, 15030, Burdur.
Geçiş metali ile katkılanan ZnO tabanlı yapıların optik
ve elektriksel davranışı, optoelektronik ve spintronik
aygıt uygulamaları için oldukça ilginçtir. Bu çalışmada
geçiş metali (Co) ile eş zamanlı metal iyonu (Al)
katkısının ve farklı metal oksit (ZnO, ITO) tampon
tabakaların elektronik davranışa etkisi empedans
spektroskopi tekniği ile incelenmiştir. Araştırma
laboratuarlarımızda, kalınlıkları 20-2500nm aralığında
değişen, tek fazlı, homojen, düşük yüzey pürüzlülüğüne
sahip metal oksit (MO) film tabakaların çeşitli alttaş
yüzeylerine büyütülmesi, sol-gel teknikle ve
geliştirdiğimiz eş zamanlı üretim birimleriyle
gerçekleştirilmektedir. Sol-gel tekniği ile üretilen Al
katkılı Co:ZnO (ACZO) nano filmlerin empedans
özellikleri, yapısal ve optik karakterizasyon
teknikleriyle birlikte irdelenmiş ve uyumlu katmanlı
metal oksit örnek sistemlerinin analizleri yapılmıştır.
Co:ZnO temel yapısına farklı konsantrasyonlarda Al
katkısı yapılarak elde edilen ACZO nano filmlerin X-
ışını kırınım (XIK) ölçümleri, ZnO tampon tabaka
üzerindeki örnek sistemi için ZnO tampon tabakanın
hekzagonal wurtzit yapısının, ITO tampon tabaka
üzerindeki örnek sistemi için ise ITO’ya ait
karakteristik özelliklerinin baskın etkisi olduğunu
göstermiştir. Örneklerin birkaç yüz nm civarındaki film
kalınlıkları, deneysel olarak elde edilen optik
geçirgenlik spektrumları vasıtasıyla kullanılan uygun
iteratif tekniklerle belirlenmiştir. Cam ve metal oksit
tampon tabaka üzerine büyütülen ACZO yapılarının
100Hz-5MHz frekans aralığında ve oda sıcaklığında
elde edilen empedans spektrumlarında, düşük frekans
bölgesinde empedans değerlerinin yüksek, ac
iletkenliklerinin ise düşük olduğu görülmüştür. Orta ve
yüksek frekans bölgesinde ise empedans değerleri
azalmakta ve ac iletkenlikleri artmaktadır. Bu sonuç,
düşük frekanslarda ACZO/MO örnek yapılarının
içerdiği grain sınırlarının yüksek dirençli olması
nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Şekil 1: (a) ZnO tampon tabaka üzerine biriktirilen ve (b)
ITO tampon tabaka üzerine biriktirilen (Al,Co):ZnO
filmlerin empedans ölçümlerinden elde edilen Z′′-Z′
spektrumları.
Bu çalışma, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
Kurumu (TÜBİTAK) tarafından 116F046 numaralı
proje ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
tarafından 0324-NAP-16, 0356-NAP-16, 0253-MP-
14, 0172-NAP-13, 0173-NAP-13, 110-NAP-10 ve 100-
NAP-10 numaralı projelerle desteklenmiştir.
P 07
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Grafen Yüzeyinde Metalik Çıpalar: Yeni Nesil Gaz Sensörleri
Çağıl Kaderoğlu1, Amir Nasser Shamkhali2, Şinasi Ellialtıoğlu3
1Ankara Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 06100, Ankara, Türkiye
2Mohaghegh Ardabili Üniversitesi, Kimya Bölümü, 5619911367, Erdebil, İran 3TED Üniversitesi Temel Bilimler, 06420, Ankara, Türkiye
Bu çalışmada, grafen üzerine tutunan nano boyutlu metal kümelerinin grafenin DC iletkenliği/özdirenci üzerinde
yarattığı etkiler Yoğunluk Fonksiyoneli Teorisi’ne (DFT) dayalı ab-initio yöntemler kullanılarak incelenmiştir.
Gaz sensörleri, ortamdaki yanıcı, patlayıcı ve
toksik gazları tespit etmek için kullanılan
cihazlardır. Gündelik yaşam alanları, endüstri,
madencilik, çevresel izleme, ilaç sanayi, askeri
ve havacılık uygulamaları gibi pek çok alanda
kullanılırlar [1–4]. İnorganik yarıiletkenler,
metal oksitler ve iletken polimerler gibi çeşitli
malzemeler sensör geliştirilmesi amacıyla
incelenmiştir ancak bu sensörlerin, yüksek
maliyet, düşük gaz konsantrasyonunda algılama
güçlüğü, kısa ömür ve yüksek güç tüketimi gibi
dezavantajları vardır. Bu noktada grafen ve
karbon nano-tüpler, ve diğer karbon tabanlı
malzemeler iyi birer sensör adayı olarak ortaya
çıkmaktadır. Karbon tabanlı malzemeler içinde
grafen, düzlemsel yapısı gereği diğerlerine
kıyasla daha avantajlı sayılabilir, çünkü bu
yapısal durum, standart mikro-fabrikasyon
teknikleri açısından çok daha kullanışlıdır [5].
İnce yapısı dolayısıyla grafenin taşıyıcı
konsantrasyonunda meydana gelen küçük bir
değişiklik, elektriksel iletkenliğin/özdirencin
belirgin bir şekilde değişmesine neden olabilir.
Grafen gaz sensörlerinin temel çalışma
mekanizması, Fermi seviyesinde (dolayısıyla da
elektriksel iletkenlikte) meydana gelen bu
değişimin dedekte edilmesine dayanır.
Farklı sektörlerdeki farklı hedef gazlar için gaz
sensörlerinin dedeksiyon hassasiyetleri oldukça
kritik bir parametredir. Dolayısıyla günümüzde,
grafen yüzeyinin gaz seçiciliğini arttıracak bazı
yöntemlerin geliştirilmesi üzerine çalışmalar
yapılmaktadır. Grafenin yüzeyini çeşitli atom ve
molekül grupları ile modifiye etmek bu
yöntemlerin başlıcalarından biridir.
Bu çalışmada, Nikel ve Paladyum metallerinin
grafenin gaz deteksiyon özellikleri üzerindeki
etkisi DFT hesapsal yöntemleri kullanılarak
araştırılmıştır. Grafen yüzeyine tutunan farklı
büyüklüklerde metal gruplarının, H2, CO, CO2,
NO ve NO2 gibi gazlarla temas ettiğinde yüzeyin
elektriksel ve optik özelliklerinde meydana
getirdiği değişimler incelenmiştir. Bu amaçla,
hedef gaz moleküllerinin metal/grafen yüzeyine
olası tutunma noktaları belirlenmiş ve bu
konfigürasyonların durumlar yoğunluğu (DOS)
ile elektron enerji kaybı grafikleri (EELS) elde
edilmiştir.
Şekil 1: Metal/Grafen yüzeyi sisteminin gaz molekülü
ile etkileşiminin temsili gösterimi. (Kahverengi toplar
karbonu, kırmızı oksijeni, siyah ise metal kümeyi temsil etmektedir.
Teşekkür: Bu çalışma TÜBİTAK 118F210 numaralı proje tarafından desteklenmektedir.
Kaynakça
1. X.. Liu, S. Cheng, H. Liu, D. Zhang, and H. Ning, “A Survey on gas sensing technology” Sensors 12, 9635–9665 (2012).
2. W. Yuan and G. Shi, “Graphene-based gas sensors” J. Mater. Chem. A 1, 10078–10091 (2013).
3. S. S. Varghese, S. Lonkar, K. K. Singh, S. Swaminathan, and A. Abdala, “Recent advances in graphene based gas sensors “Sensors and Actuators B 218, 160–183 (2015).
4. F-L. Meng, Z. Guo, X-J. Huang, “Graphene-based hybrids for chemiresistive gas sensors” Trends in Analytical Chemistry 68, 37–47 (2015)
5. H. J. Yoon, D. H. Jun, J. H. Yang, Z. Zhou, S. S. Yang, M. C-C. Cheng, “Carbon dioxide gas sensor using a graphene sheet” Sensors and Actuators B 157, 310– 313 (2011).
P 08
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
X-ışını Raman Saçılma Spektroskopisi ve Uygulamaları
Didem Ketenoğlu1 , Georg Spiekermann2 , Manuel Harder3 , Hasan Yavaş4
1Ankara Üniversitesi, Fizik Mühendisliği, 06100, Ankara
2University of Potsdam, Institute of Earth and Environmental Science, Potsdam 3Photon Science at DESY, Hamburg
4 SLAC National Accelerator Laboratory, California
Şekil 1: Tipik XRS spektrumu
Rezonans- ve elastik-olmayan X-ışını saçılma spektroskopisi (X-ışını Raman saçılma spektroskopisi)
malzemedeki kor elektron uyarılmalarının araştırılmasında kullanılan, 3. nesil sinkrotron ışınımına dayalı bir
spektroskopik yöntemdir. X-ışını Raman Saçılma (XRS) spektroskopisi, sert X-ışınları (10 keV) ile yumuşak X-
ışınları bölgesindeki (50-1000 eV) kor elektron uyarılmalarını (Oksijen K-, Karbon K- soğurma enerjileri vb.)
vakum ortamı gerektirmeden ölçmeye imkan verdiğinden, sıra dışı koşullardaki örnek ortamları için, X-ışını
soğurma spektroskopisine tercih edilir [1]. XRS tekniği malzemelerin yığın özelliklerini çalışmaya olanak
sağladığından, yüksek sıcaklık-basınç gibi sıradışı koşullarda bulunan örneklerin ve sıvı fazda gerçekleşen
kimyasal ve biyolojik reaksiyonların gerçek koşullar altında incelenmesini mümkün kılar. XRS tekniğinin ayırt
edici uygulamaları ve buna ek olarak PETRA III/DESY sinkrotronunda gerçekleştirilen XRS deneyine ait sonuçlar
verilmiştir [2]. Lityum iyon pilinin sıvı elektrolit ortamı XRS tekniği ile birlikte akış hücresi kullanılarak ilk defa
incelenmiştir ve kullanılan yöntem farklı molariteler için 0.02 eV kadar düşük enerji değişimlerini gözlemeye
olanak sağlamıştır.
Teşekkür: Bu çalışmalar, TUBITAK-2219 “Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programı” ve TAEK (Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu) tarafından “SESAME (Orta Doğu Sinkrotron Işınımı Deneysel Bilim ve Uygulamaları Uluslararası
Merkezi) Faaliyetleri” kapsamında desteklenmiştir.
Kaynakça:
1. U. Bergmann et al., "Bulk-sensitive XAS characterization of light elements: from X-ray Raman scattering to X-ray
Raman spectroscopy", Microchemical Journal 71, 221 (2002).
2. D. Ketenoglu et al., "X-ray Raman spectroscopy of lithium-ion battery electrolyte solutions in a flow cell", J.
Synchrotron Radiation 25, 537 (2018).
P 09
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
CVD Grafen Üzerine Sputter Yöntemi ile Dekore Edilen Bakır Nanoparçacık Temelli
Glukoz Biyosensör Platformu
Tuğba Soğancı1, Rukiye Ayrancı1, Aleyna Akçay2, Elif Gökoğlan2, Hatice Nur Koyun2, Mehmet Acet3,
Metin Ak1, C. Gökhan Ünlü2*
1Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Pamukkale Üniversitesi, 20070, Denizli, Türkiye 2Teknoloji Fakültesi, Biyomedikal Mühendisliği Bölümü, Pamukkale Üniversitesi, 20070, Denizli, Türkiye
3Fizik Fakültesi, Duisburg-Essen Üniversitesi, Essen 45141, Almanya
Pahalı ve uzun vadeli stabil olmayan enzimler
kullanılarak hazırlanan enzimatik
biyosensörlerin dezavantajlarını ortadan
kaldırmak için enzimatik olmayan
biyosensörleri tasarlamak uygulamada
açısından oldukça önemlidir. Bu amaçla, Cu
folyo üzerinde Kimyasal Buhar Biriktirme
(CVD) yöntemiyle tek katmanlı bir grafen film
hazırlandı ve FTO kaplamalı cam üzerine
transfer edilmiştir. Daha sonra hazırlanan bu
alttaş üzerine DC magnetronun sputter esaslı
inert gaz yoğunlaştırma yöntemiyle bakır
nanoparçacıklar (CuNPs) üretilerek dekore
edilmiştir. Hazırlanan bakır nanopartiküller ile
dekore edilen grafen elektrotlar yapısal olarak
karakterize edilmiş ve glukozun tespiti için
enzimatik olmayan bir sensör platformu olarak
elektrokimyasal analizlerle biyosensör
özellikleri incelenmiştir. Sensör platformu 4
saniyeden kısa bir sürede hızlı cevap verebilen,
430.52 μA/mM.cm2 hassasiyetine sahip,
algılama sınırı 7.2 μM ve doğrusal
konsantrasyon aralığı (0.01-1.0 mM) olduğu
gözlemlenmiştir. Elektrokimyasal incelemeler
sonucunda CuNPs ile dekore edilmiş grafen
esaslı sensör platformunun glikoza karşı
mükemmel bir performansa sahip olduğunu
belirlenmiştir.
Şema 1. Enzimatik olmayan sensör platformunun
tasarımının şematik gösterimi.
Fig. 1. a) Bright-Field TEM, b) Dark-Field TEM and c) Kübik Cu Nanoparçacıklarının STEM-HAADF görüntüleri ..
P 10
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Grafen Tabanlı Alan Etkili Biyosensör (FEB) Platformu Tasarımı
Elif Gökoğlan1, Aleyna Akçay1, Hatice Nur Koyun1, E. Dilara Kobya1, Hamza Cansever2, Jürgen
Lindner2, C. Gökhan Ünlü1*
1Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Pamukkale Üniversitesi 20070, Denizli, Türkiye 2Helmholtz-Zentrum Dresden-Rossendorf. Spintronics. 01328 Dresden, Almanya
Bir atom kalınlığında, hekzagonal karbon
yapısına sahip olan grafen, benzersiz elektriksel,
mekanik, kimyasal ve fiziksel özellikleri
nedeniyle yoğun ilgi görmektedir. Yüksek
elektron/boşluk hareketliliği, şeffaflık ve
mekanik mukavemet vb. özelliklere sahip olan
grafen, yarı iletken cihazlar için yeni nesil bir
malzeme olarak kabul edilmektedir. Grafenin
önemli elektronik uygulamalarından bazıları
alan etkili transistörler ve sensör
uygulamalarıdır. Alan Etkili Transistör (FET)
biyosensörleri, son yıllarda biyomoleküller arası
etkileşimleri ölçmek için önemli bir teknolojik
uygulama haline gelmiştir. Grafenin
keşfedilmesi birlikte FET’lerde kullanılması
biyosensörlerin daha hassas ve daha hızlı ölçüm
yapabilmelerine olanak sağlamaktadır. Geniş bir
homojen algılama alanı sergileyen grafen
tabanlı elektronik biyosensörler,
biyomoleküllerin ve hücrelerin yüksek
hassasiyetle tespit edilmesinde ümit verici
sonuçlar göstermektedir. Grafen alan etkili
transistör (G-FET), düşük maliyet, yüksek
hassasiyet ve özgüllük ile hızlı, elektriksel
algılama yeteneklerine sahip ve yukarıda
belirtilen kriterleri yerine getirme
potansiyelindedir. Bu çalışmada, Cu folyo üzerine Kimyasal Buhar
Biriktirme (CVD) yöntemiyle tek katmanlı
grafen (SLG) tabakalar hazırlanmış ve hedef
analitin (örneğin NT-proBNP) tespitinde
kullanılması için grafen tabanlı Alan Etkili
Biyosensör (FEB) platformu tasarlanmıştır. FEB platformu, Si/SiO üzerinde, lazer litografi
yöntemi ile üretilerek grafen transferi yapıldı.
Lazer litografi sırasında farklı kanal
genişliklerinde Au/Cr kontaklar tasarlandı ve
Ids-VG analizi ile karakterize edildi.
Şema 1. FEB platformunun tasarımının şematik
gösterimi.
P 11
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
(E)-2-kloro-4-((p-tolilimin)metil)fenol’un Kristal Yapısı ve Hirshfeld Yüzey Analizi
Erbil Dağdelen1, Sevgi Kansız1, Ceren Çiçek2, Erbil Ağar2, Canan Kazak1
1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü, 55139, Samsun
2Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, 55139, Samsun
C14H12ClNO kristalinin moleküler yapısını
gösteren ortep çizimi Şekil 1’de verilmiştir.
Kristal sistemi ortorombik yapıda olup uzay
grubu Pbca’dır ve birim hücrede molekül sayısı
(Z) sekizdir. Asimetrik birimde bir bağımsız
molekül vardır. Yapı düzlemsel değildir ve iki
benzen halkası (C2–C7 ve C9–C14) arasındaki
dihedral açı 38,36(8)˚’dir. Moleküller, (110)
düzlemine paralel olarak bir zincir şeklinde
OH···N hidrojen bağı ile birbirlerine
bağlanmaktadır. Ayrıca, kristalde, moleküller
zayıf π‒π etkileşimi ile bağlanarak üç boyutlu
supramoleküler yapı oluşturmaktadır [Cg1···Cg2i = 3,9594 (2) Å; Cg1 ve Cg2,
sıraasıyla C2–C7 ve C9–C14 halkalarının
merkezidir. Burada i simetri kodu: 1/2‒x, ‒
1/2+y, z]. C5–N1 bağ uzunluğu 1,424 (2) Å
değeri ile tek bağ karakteri gösterirken, C8–N1
bağ uzunluğu [1,280 (3) Å] çift bağ karakteri
göstermektedir.
Ayrıca kristaldeki etkileşimlerin varlığını teorik
olarak elde etmek amacıyla, bileşiğin Hirshfeld
yüzey analizi [1] CrystalExplorer17 [2]
programı vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir ve
bileşik için dnorm Hirshfeld yüzeyi
oluşturulmuştur. Bileşiğin parmak izi gösterimi
sonucuna göre Hirshfeld yüzeyine en büyük
katkı %38,4 değeri ile H···H etkileşiminden
gelmektedir. Sırasıyla diğer etkileşimler ve
Hirshfeld yüzeyine katkıları şu şekildedir:
C···H/H···C (%22,6), Cl···H/H···Cl (%15,5),
O···H/H···O (%8) ve N···H/H···N (%6,3).
Şekil 1: C14H12ClNO kristalinin %50 olasılıklı ısısal
elipsoitlerle çizilmiş asimetrik birime ait ORTEP3
diyagramı
Kaynakça
1. F. L. Hirshfeld, “Bonded-Atom Fragments for Describing Molecular Charge Densities”, Theoretica Chimica
Acta 44(2), 129–138 (1977).
2. M. J. Turner, J. J. McKinnon, S. K. Wolff, D. J. Grimwood, P. R. Spackman, D. Jayatilaka, M. A. Spackman,
CrystalExplorer17, University of Western Australia, (2017).
..
P 12
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20ARALIK2019
Kurşun Oksit’in Güneş Enerjisi Uygulamalarında Kullanılabilirliği
Fatih Ersan1 ve Ali Bakhtatou2
1Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Fizik Bölümü, 09100, Aydın
2Universite 8 Mai 1945 Guelma, Laboratoire de Physique des Materiaux,24000, Cezayir
Bu çalışmada, üç boyutta tabakalı yapıya sahip olan α-PbO’nun (Kurşun Oksit) tabaka sayısı
değiştirildikçe elektronik, optik ve titreşimsel özelliklerinin değişimi temel ilkeler hesaplamaları
kullanılarak incelendi. Hacimli yapıda ve çok katmanlı yapıda doğrudan olmayan yasak bant aralığı
değeri bulunan α-PbO, tek tabakalı durumda 2.59 eV doğrudan yasak bant aralığı değeri
vermektedir.[1,2] Yapılan hesaplamalar, kurşun atomunun 5d yörüngesi bulundurmasına rağmen
spin-yörünge etkileşiminin yasak bant aralığına katkısının 30-40 meV mertebesinde olduğunu
göstermektedir. Hesaplanan 0.67 J/m2 lik yarılma enerjisi, tek tabakalı α-PbO yapılarının hacimli
yapılarından kolayca elde edilebileceğini göstermektedir.[1] Teorik hesaplamalar ile α-PbO ya ait
dört Raman aktif titreşim mod frekansında hacimli halden tek tabakaya doğru gidildikçe, atomlar
arasındaki bağ uzunluklarının artması ve kuvvet sabitinin azalması nedeni ile kırmızıya-kaymanın
gerçekleştiği bulunmuştur. α-PbO nun elektronik ve titreşimsel özelliklerinin yanı sıra optik
özellikleri de bu çalışmada ele alınmıştır ve α-PbO yapısının Güneş ışığını soğurma miktarını
veren, Jabs, soğurulan foton akısı hesaplanmıştır. Bu hesaplamalara göre, tek ve iki tabakalı α-PbO
nun görece yüksek yasak bant aralığına ve düşük soğurma katsayısına sahip olması nedeni ile güneş
pili uygulamalarına uygun olmadığı bulunmuştur. Bununla beraber, tabaka sayısının artması ile
yasak bant aralığı değeri azalmakta ve bu malzemelerin soğurma spektrumları, AM1.5G foton akısı
Güneş spektrumu ile oldukça iyi örtüşmektedir ve yüksek elektriksel akım değerleri vermektedir.
Teorik hesaplamalar sonucunda, 3nm ve yukarısında kalınlığa sahip olan α-PbO yapılarının Güneş
pili uygulamaları için son derece uygun malzemeler olduğu öne sürülmektedir.
Şekil 1: *Bu şekil kaynakça 1 den alınmıştır. a) Tek tabakadan hacimli yapıya a-PbO yapısının tabaka sayısı
artıkça dalga boyuna karşılık soğurma eğrisi, karşılaştırma için tek tabakalı H-MoS2’nin soğurma eğrisi de
verilmiştir. b) Tek ve çok tabakalı a-PbO yapısının soğurduğu foton akısı miktarları, c) hacimli a-PbO
yapısının kalınlığa bağlı olarak soğurduğu foton akısı miktarları.
Kaynakça
1. F. Ersan, A. Bakhtatou, “Effects of the number of layers on the vibrational, electronic and optical properties of
alpha lead oxide”, Physical Chemistry Chemical Physics 21, 3868 (2019).
2. P. Kumar, J. Liu, P. Ranjan, Y. Hu, S. S. Yamijala, S. K. Pati, J. Irudayaraj, G. J. Cheng, “Alpha lead oxide (a-
PbO): A new 2d material with visible light sensitivity”, Small, 14, 1703346 (2018).
P 13
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20ARALIK2019
İki Boyutlu Anyonik Sistemlerde Wigner Kristali Oluşumunda Etkileşmelerin Önemi
Gülçin Elif DURMAZ
Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 06500 Ankara
Bu çalışmada, iki boyutlu bir anyonik sistemde Wigner Kristali oluşumu parçacıklar arası farklı etkileşme
tanımlamaları altında iki boyutlu bir anyonik sistemde sayısal olarak incelenmiştir. Wigner kristalinin oluşumunda
sistemin bozonik ve sanki bozonik özellikler göstermesine bağlı olarak yapının fiziksel özelliklerinde meydana
gelebilecek olan farklılıklar ve benzerlikler incelenmiştir. İki boyutta harmonik olarak tuzaklanan parçacıkların
konumları ve taban durum enerjileri varyasyon yaklaşıklığı altında tekparçacık dalga fonksiyonu Gaussian formda
alınıp optimizasyon rutinlerinden faydalanarak parçacık sayısına bağlı olarak hesaplanmıştır.
P 14
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
GaAs/Ga1-xAlxAs Heteroyapısının Yapısal Karakterizasyonu
Habibe SAYRAÇ1,2,*, Muhammed SAYRAÇ3
1Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500
2Ankara Medipol Üniversitesi, Biyomedikal Cihaz Teknolojisi Bölümü, 06050 3Çankırı Karatekin Üniversitesi, Fizik Bölümü, 18100
Bu çalışmada, Moleküler Demet Epitaksi (MBE) tekniği ile büyütülen GaAs/Ga1-xAlxAs heteroyapısı x–ışınları kırınım
yöntemi ile incelenecektir. Bu yapı (001) kristal yönelimli GaAs alttaş üzerine epitaksiyel olarak büyütülen dört farklı
alaşım oranı ile ve her bir tabakası onar kez tekrarlanan GaAs/Ga1-xAlxAs süper örgü yapısına sahiptir.
GaAs sahip olduğu Eg=1.42 eV’luk band aralığı
ile 8-12 μm dalga boyunda (kırmızı renkte) ışık
yayıcı (LED, lazer) ve algılayıcı (dedektör)
cihaz yapımında kullanılmaktadır. GaAs/Ga1-
xAlxAs güneş hücrelerinde, lazer diyotlarda,
mikrodalga kullanımları için Gunn etkisine
dayanarak çalışan diyotlarda ve çeşitli kapsamlı
optoelektronik cihaz yapımında (kuantum kuyu
lazerinde (QWL) ve kuantum kuyusu kızıl ötesi
fotodedektörde (QWIP)) kullanılırlar [1].
Ayrıca yüksek elektron mobiliteli
transistörlerde, modülasyon katkılı alan etkili
transistörlerde, heteroeklemli bipolar
transistörlerde ve hesap makineleri, radyo,
televizyon ve diğer cihazların bazı parçalarında
kullanılır[2]. GaAs/Ga1-xAlxAs
heteroyapılarının MBE’de büyütülmesi oldukça
kalitelidir. GaAs ve AlAs için örgü uyumu %
0.1’den daha iyidir. Bu nedenle bu iki
materyalin tabakaları kalınlık sınırlamasına
gidilmeden herhangi bir bileşim miktarı için ardı
ardına büyütülebilir. Bir heteroyapıda örgü
uyumu her ne kadar iyi ise yapının kalitesi ve
cihaz performansı da o oranda iyi olacaktır.
Yapısal analiz sırasında ultra yüksek
çözünürlüklü x-ışını kırınımı sistemi (ultra high
resolution xrd) kullanılmıştır. Ağırlıklı olarak
dik (out-plane) θ-2θ taraması yardımıyla
GaAs/Ga1-xAlxAs yapısı incelenmiş ve
büyütülmek istenen yapı ile gerçekte büyütülen
yapı arasındaki farklılıklar ortaya konulmuştur.
Şekil 1: MBE ile büyütülmüş GaAs/Ga1-xAlxAs
yapısının şematik gösterimi
Kaynakça
1. Yun, F. (2006). Effect of growth-interrupted method on quality of AlGaAs/GaAs multiple quantum wells
prepared by MBE, Trans. Nonferrous Material Society of China, 183-186.
2. Denizli, T. (2006), GaInP/GaAs Kuantum Kuyulu Yapılarda Alaşım Düzensizliği ve Arayüzey Pürüzlülüğü
Saçılması, Balıkesir Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
P 15
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
İzotop Oranlayıcı Kütle Spektrometresi ile Doğal Sularda Kararlı İzotop Ölçümü
Figen Özyurt Kuş
DSİ TAKK Dairesi Başkanlığı, İzotop Laboratuvarı, Altınova, 0629, Ankara
Sularda doğal olarak bulunan izotoplar (döteryum, trityum ve oksijen-18) suyun bünyesini
oluşturduklarından hidrolojik çalışmalarda ideal bir izleyici konumundadırlar. Bu izotoplar hidrolojik
çevrimde, karbon-su döngüsü çalışmalarında, karasal sıcaklığın tarihsel değişiminde, yeraltısuyunun kalitesi
ve yaşını belirlenmesinde, jeokimyasal evrim hakkında bilgi edinmede, beslenim prosesleri, su-kayaç ilişkisi,
tuzluluk ve kirlilik proseslerinin kökeni hakkında bilgi edinmede, bitki biyolojisi araştırmalarında, besin ve
katı döngüsünün izlenmesinde 1960’lı yıllardan beri kullanılmaktadırlar.
Proton sayıları aynı nötron sayıları farklı olan
atomlara izotop atomlar denir. İzotop atomlar
periyodik cetvelde aynı yerde bulunmalarına
rağmen kararlı ve kararsız olmak üzere farklı
özellikler gösterebilirler. Karalı izotoplar zaman
içerisinde çekirdek yapılarında bir değişiklik
olmayan izotoplardır. Kararsız izotoplar ise
zaman içerisinde parçalanarak başka
elementlere dönüşebilirler, radyoaktif özellik
gösterirler.
Sudaki Döteryum izotopları örneğinde, bu
standart değerden normalize sapma - uluslararası
kabul görmüş IAEA’nın belirlediği bir standart
olan VSMOW (Vienna Standard Mean Ocean
Water) Standartı’na göre:
𝛿𝐷 = 𝛿2𝐻 =𝑅ö𝑟𝑛𝑒𝑘 − 𝑅𝑠𝑡𝑎𝑛𝑑𝑎𝑟𝑡
𝑅𝑠𝑡𝑎𝑛𝑑𝑎𝑟𝑡× 1000
şeklinde verilir. R burada D/1H (2H/1H) oranıdır
ve değer çok küçük olduğu için binde (‰) olarak
ifade edilir. Okyanusların su kaynaklarının %
97’sini oluşturmaları ve izotopik açıdan düzgün
dağılım göstermeleri nedeni ile VSMOW
standart olarak seçilmektedir.
IAEA’ nın belirlediği VSMOW’un 2H ve 18O için
izotop oranları aşağıdaki gibidir [1], [2].
𝐻2 𝐻 = (155,75 ± 0,05) × 10−61⁄
𝑂18 𝑂 = (2005,20 ± 0,45) × 10−616⁄
Tablo 1: Çeşitli izotopların doğal bolluğu [3]
Element İzotop Doğal Bolluğu
(%)
Hidrojen 1H 99,9844
2H (D) 0,0156
Karbon 12C 98,8900
13C 1,1100
Nitrojen 14N 99,6400
15N 0,3600
Oksijen 16O 99,7630
17O 0,0375
18O 0,1995
Sülfür 32S 95,0200
33S 0,7500
34S 4,2100
36S 0,0200
Kaynakça
1. Mook, W.G., 2000, Environmental isotopes in the hydrological cycle, v.I, 31-45, 167-177
2. Mook, W. G., Gat, J. R., Meijer, A. J., 2001, Environmental isotopes in the hydrological cycle,v.II,7-40
3. Welham, K. J., “Mass Spectrometry/Stable Isotope Ratio” University of Hull, Hull, UK, 2005 Elsevier, 438-445
.
P 16
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Farklı DC Magnetron Gücü Altında Üretilen MoO3 İnce Filmlerinin Malzeme
Karakterizasyonu
Karrar Noor Hussein Al-Noor1, Özge Bayraklı Sürücü2, Makbule Terlemezoğlu3,4,5,
Hasan Hüseyin Güllü2, Mehmet Parlak4,5
1Atılım Üniversitesi, Uygulamalı Fizik Yüksek Lisans Pogramı, 06836, Ankara 2Atılım Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, 06836, Ankara
3Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Fizik Bölümü, 59030, Tekirdağ 4Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara
5Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 06800, Ankara
Bu çalışmada, MoO3 ince filmleri DC magnetron saçtırma yöntemi kullanılarak cam alttaşlar üzerine
büyütüldü. Farklı DC saçtırma gücü ile elde edilen örneklerin, yapısal, yüzey, optik ve elektriksel özellikleri
incelendi. Farklı büyütmelerde elde edilen bu filmlerin amorf yapıda bulundukları ve film yüzeylerinin
düşük pürüzlülükte olduğu gözlendi. Filmlerin, yüksek optik geçirgenliğe ve direk bant aralığına sahip
olduğu gözlendi. Elektriksel ölçümlerde, Arrhenius davranışı gösteren ince filmlerin, iletkenlik özellikleri
sıcaklığa bağlı olarak karanlık ortamda ve farklı aydınlatma şiddetleri altında incelendi.
Son yıllarda, molibden-oksit (MoOx) ince film
yapıları, fotovoltaik uygulamalar, gaz ve
kimyasal sensörlerde kullanım gibi teknolojide
çeşitli uygulama alanlarında büyük ilgi
çekmektedir [1]. Oksit katkısına bağlı olarak
MoOx yapısında molibden dioksit (MoO2) ve
molibden trioksit (MoO3) olmak üzere iki ana
oksit fazı vardır. Mo-O faz diyagramına göre ek
fazlarında görülmesi olasıdır, ancak bunların
stokiyometrik olmayan ve daha karmaşık
yapısal özellikler göstermesi beklenmektedir
[2]. MoO3 yapısı literatürde çoğunlukla, optik
geçirgenliğinin yüksek oluşu, ortorombik kristal
yapıda katmanlı bir malzeme özelliğinde olması
ve ayarlanabilir elektriksel direnci ile farklı
uygulamalarda yarı-iletken veya yüksek dirençli
dielektrik malzeme olarak kullanımı ile öne
çıkmaktadır [3].
Bu çalışmada, MoO3 ince filmleri DC
magnetron saçtırma yöntemi kullanılarak,
kimyasal yöntemlerle temizlenen cam alttaş
yüzeylerine oda sıcaklığında farklı DC saçtırma
güçleri ile büyütüldü. Büyütmede kullanılan
farklı saçtırma güçleri altında elde edilen ince
film örnekleri, yapı özellikleri X-ışını kırınımı
(XRD) ile, film kalınlığı yüzey
profilometresiyle, yüzey morfolojisi atomik
kuvvet mikroskobu (AFM) ile, optik geçirgenlik
ve yansıma özellikleri optik spektro-
fotometreyle, ve elektriksel özellikleri ise
sıcaklık bağımlı karanlık ve aydınlık akım-
voltaj ölçümleri ile incelendi. Oda sıcaklığında,
üretim koşullarında sadece DC saçtırma gücü
değiştirilmesi ile elde edilen farklı
kalınlıklardaki ince filmler, amorf yapısal
davranış göstermektedir. Genel olarak tüm
örnek yüzeyleri tekdüze ve pürüzsüz olsa da,
saçtırma gücü artması ile pürüzlülük değerleri
artmaktadır. Optik geçirgenlik ve yansıma
özellikleri ince film katmanı kalınlığına bağlı
olarak değişmektedir, doğrudan optik bant
aralığı değerlerinde de farklılıklar görülmekedir.
Sıcaklık bağımlı elektriksel ölçüm sonuçlarına
göre yarı-iletken davranışı gösteren ince
filmlerde, saçtırma gücü artışı iletkenlik
değerlerini artırmaktadır. Karanlık ortam
değerleri üzerinden aktivasyon enerjileri analizi
ile detaylandırılan bu ölçüm sonuçları ayrıca
farklı aydınlatma şiddetleri altında da incelendi.
Kaynakça
2. T.S. Sian, G.B. Reddy, " Stoichiometric amorphous MoO3 films: A route to high performance electrochromic
devices”, Journal of Applied Physics 98, 026104 (2005).
3. V. Nirupama, S. Uthana, “Influence of sputtering power on the physical properties of magnetron sputtered
molybdenum oxide films”, Journal of Materials Science: Materals in Electronics 21, 45-52 (2010).
..
P 17
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Termal Buharlaştırma Yöntemi ile Katmanlı Yapıda Hazırlanan CdSe0.5Te0.5
İnce Filmlerinin Malzeme Özellikleri
Merve Demir1, Özge Bayraklı Sürücü2, Makbule Terlemezoğlu3,1,4,
Hasan Hüseyin Güllü2, Mehmet Parlak1,4
1Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara
2Atılım Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, 06836, Ankara 3Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Fizik Bölümü, 59030, Tekirdağ
4Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 06800, Ankara
Bu çalışmada, CdSe0.5Te0.5 ince film yapısını oluşturabilmek için CdTe ve CdSe katmanları termal
buharlaştırma yöntemi kullanılarak sırasıyla cam alttaşlar üzerine büyütüldü. Elde edilen stokiyometrik ince
filmlerin yapısal özellikleri, yüzey morfolijileri, optik geçirgenlikleri, bant aralığı değerleri ve sıcaklık
bağımlı elektriksel iletkenlik davranışlarının aydınltama şiddetine bağlı olarak tepkisi incelendi.
Geleneksel enerji kaynakları ve
potansiyellerinin yakın gelecekte tükeneceği
öngörüsü üzerine enerji üretiminde alternatif,
yenilenebilir enerji kaynakları çalışmaları
yürütülmektedir. Bu konuda, güneş ışığından
doğrudan elektrik enerjisi üretimi esasına dayalı
fotovoltaik yapıların kullanılması ve
geliştirilmesi çalışmaları öne çıkmaktadır. İnce
film güneş pili yapılarında kullanılan yarı-
iletken malzemeler arasında, ticari olarak
yüksek verimli modül uygulamalarına sahip
olan CdTe, yüksek soğurma katsayısı ve ideal
enerji-bant aralığı değerine sahip olması özelliği
ile teknolojik ilerleme için araştırma konusu
olmaktadır [1].
Bu çalışmada, yüksek elektriksel direnci ile
elektriksel olarak literatürede farklı çalışmalara
da konu olan CdTe soğurucu katman yapısı, yine
soğurucu katman olarak popüler yapılardan biri
olan CdSe ile birleştirilerek, alternatif soğurucu
katman olarak kullanılmak üzere CdSe0.5Te0.5
(CST) ince filmi üretildi. Bu amaçla, CST üçlü
yapısı, elementel oranların daha kontrollü ve
ince film üretiminin daha kolay olacağı
öngörülen CdSe ve CdTe ikili yapılarının ayrı
ayrı (katmanlı) bir sıra ile buharlaştırıldığı bir
kaplama tekniği ile üretildi. 300°C attaş
sıcaklığı koşulunda, cam yüzeylerine kaplanan
filmlerin polikristal yapıda olduğu gözlendi.
Optik yansıma ölçümlerine göre yüksek
soğurucu özellik taşıyan bu filmlerin, içerdiği
ikili yapıların bant aralığı değerleri arasında
direk optik geçirgenlik davranışında olduğu
gözlemlendi. Elektriksel iletkenlik açısından
ise, CdTe örneklerine kıyasla iletkenlik
değerlerinde iyileşme görüldü. Elde edilen
stokiyometrik film katmanının fiziksel
özellikleri potansiyel aygıt uygulamalarına
yönelik olarak incelendi [2]. CdTe yapısına Se
elementi eklenmesi sonucunda elde edilen bu
üçlü yapının, CdTe ve CdSe film yapılarının
özelliklerini de taşıdığı ve özellikle bant aralığı
olmak üzere malzeme özelliklerinde
iyileştirmelere izin verdiği gözlemlendi. Ek
olarak, sıcaklık bağımlı olarak üstel davranış
gösteren iletkenlik-sıcaklık ilişkisi, üretilen film
katmanının aygıt uygulamalarında avantajlı bir
malzeme olacağını gösterdi.
Teşekkür: Bu çalışma, 118F317 kodlu TÜBİTAK-3001 projesi tarafından finanse edilmiştir.
Kaynakça
1. M.A. Green, E.D. Dunlop, D.H. Levi, J. Hohl-Ebinger, M. Yoshita, A.W.Y. Ho-Baillie “Solar cell efficiency
tables (version 54)”, Progress in Photovoltaics: Research and Applications, 27, 565-575 (2019).
2. T. Okamoto, A. Murata, Y. Hayashi, D. Watanabe, H. Araki, H. Katagiri “Effects of Cu doping on CdTe thin-
film solar cells in substrate configuration”, Japanese Journal of Applied Physics, 58, SBBF08 (2019).
..
P 18
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Organik Arayüzeyli Metal-Yarıiletken Yapıların Parametrelerinin Arayüzey Kalınlığına
Bağlı İncelenmesi
Hayati ALTAN, Metin ÖZER
Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara
Doğrultucu özellik gösteren Metal-Yarıiletken MS) yapılar son yıllarda elektronik sanayide ve özellikle
yarıiletken teknolojisinde iyi bir gelecek vadettiği için oldukça kullanılır hale gelmiştir. Bu yapıların omik veya
doğrultucu özellikleri birçok devrede kullanılmaktadır. Bunlar; entegre (tümleşik) devreler, sensörler, fotovoltaik,
güneş pilleri v.s. n-tipi-6H-SiC yarıiletkeni, elektronik özellikleri; (geniş bant aralığı, büyük termal iletkenliği,
büyük elektron sürükleme hızı ve zor şartlara dayanıklılığı) nedeniyle UV sensörü yapımında, yüksek frekans,
yüksek güç gerektiren durumlarda, yüksek ve alçak sıcaklık ortamlarında çalışabilecek aygıtların yapımında ve
uzay çalışmalarında kullanılan cihazlarda önemli ölçüde kullanılmaktadır. Son çalışmalar metal ve yarıiletkenler
arasında uygun bir organik ara yüzey tabakası biriktirerek yüksek kalitede Schottky Bariyer Diyot (SBD) elde
etmenin mümkün olduğunu göstermiştir. Fulleren türevi [6,6]-fenil-C61-butirik asit metil ester (PCBM), bir
elektron akseptörü (alıcısı) ve bir iletken polimer, poli (3-heksiltiyofen) (P3HT) elektron vericisi (donörü) olarak
görev yapar . P3HT / PCBM düşük üretim maliyeti, geniş alanda kullanım, hafif kütle ve esnek alttaş gibi
olasılıkları nedeniyle diğer organik bileşiklere göre üstünlüğe sahiptir.
Bu çalışmada, organik arayüzeyli, farklı kalınlıkta, 2 metal-yarıiletken yapı hazırlanarak bunlardaki temel
elektronik parametreler farklı sıcaklıklar için belirlendi. n tipi 6H-SiC alttaşın mat olan alt yüzeyine vakumda
metal buharlaştırma metodu ile Ag kaplandı ve 450 K’de 5 dakika vakum ortamında tutularak omik kontak
oluşması sağlandı. Organik polimerler, n tipi 6H-SiC alttaşın parlak üst yüzeyinde, dönerek kaplama (Spin
coating) metodu ile biriktirildi. 2 farklı dönme hızı ile iki farklı kalınlıkta polimer tabaka oluşması sağlandı. Bu
polimer tabakalar üzerine, vakumda metal buharlaştırma metodu ile Au kaplandı. Üretilen numunelerin akım-
gerilim ölçümleri farklı sıcaklıklarda yapıldı ve gerekli grafikler çizilerek, akım-gerilim ile ilgili parametreleri
belirlendi. Polimer kalınlıklarına bağlı olarak parametre değerlerinin değiştiği görüldü.
Kaynakça:
1. Rhoderick, E.H., Williams, R.H. (1988) Metal-semiconductor Contacts, Oxford, Oxford Press.
2. Güzel, T., Bilgili, A. K., Özer, M. (2018). Investigation of inhomogeneous barrier height for Au/n-type 6H-SiC Schottky
diodes in a wide temperature range. Superlattices and Microstructures, 124, 30-40.
Teşekkür: Numunelerin hazırlanmasında yardımcı olan Özge Tüzün Özmen ve Hüseyin Muzaffer Şağban’a çok teşekkür
ediyoruz.
P 19
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Kimyasal Banyo Depolama Yöntemiyle Üretilen CuO Filmlerinin Yapısal ve Optik
Özellikleri
Hüseyin Ali Erkuş*, Evren Turan, Metin Kul
*Eskişehir Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 26555 Eskişehir
Eskişehir Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 26555 Eskişehir
Bakır oksit yarıiletken filmler kimyasal banyo depolama yöntemiyle cam tabanlar üzerine farklı banyo
sıcaklıklarında elde edilmiştir. Elde edilen filmlerin yapısal, morfolojik ve optik özellikleri incelenmiştir.
Numunelerin kristal yapısı x-ışını kırınım desenleri ve yüzeysel özellikleri alan emisyon taramalı elektron
mikroskobu görüntüleri yardımıyla incelenmiştir. Optik absorpsiyon spektrumlarından CuO ince filmlerin
optik bant aralığı değerleri belirlenmiştir.
Metal oksit bileşikleri elektrik, optik ve
manyetik özelliklerinden dolayı bilimsel ve
teknolojik alanlarda ilgi çeken malzemelerdir.
CuO metal oksitler arasında önemli bir yere
sahiptir. CuO, çevre dostu, toksik olmayan,
ucuz, bol ve üretimin basitliği gibi avantajları
nedeniyle elektronik aygıt yapımı için
mükemmel bir malzemedir. Bu çalışmadaki
amacımız, pratik ve ekonomik bir yöntem olan
kimyasal banyo depolama (CBD) yöntemini
kullanarak CuO yarıietken filmleri elde etmek
ve yapısal, morfolojik ve optik özelliklerini
araştırmaktır. CuO ince filmleri, cam alt tabanlar
üzerine 60, 70, 80 ve 90 banyo
sıcaklıklarında CBD yöntemiyle üretilmiştir. Cu
kaynağı olarak 0,1 M 100 ml bakır nitrat
(Cu(NO3)2) çözeltisi kullanılmıştır. Hazırlanan
banyo çözeltisinin pH değeri, damla damla
olacak şekilde amonyak eklenerek pH= 10
olarak ayarlanmıştır. Üretilen filmler 200 oC
sıcaklıkta 1 saat hava ortamında tavlanmıştır.
Cam tabanlar üzerine elde edilen CuO filmlerin
kalınlıkları tartı metodu yardımıyla, 60, 70, 80
ve 90 banyo sıcaklıkları için sırasıyla 21, 34,
192 ve 200 nm olarak belirlenmiştir.
10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 75 800
82
164
246
3280
85
170
255
3400
250
500
750
10000
95
190
285
380
60oC
2
Şid
det
(a.
u.)
80oC
70oC
90oC
Şekil 1: Elde edilen tavlanmış CuO filmlerinin
XRD desenleri
Tavlanmamış numunelerin x-ışını kırınım
(XRD) desenlerinde bakır nitrat hidroksit
(Cu(NO3)2.Cu(OH)3) ve CuO fazları
gözlenmiştir. Numuneler tavlandığında kristal
yapısı tamamen CuO fazına dönüşmüştür.
Tavlanmış filmlerin XRD desenlerinden,
numunelerin (110), (111), (111), (202), (020),
(202), (113), (022), (311), (113) ve (004)
kırınım piklerine sahip monoklinik CuO
(JCSPD: 01-073-6023) yapıda kristallendiği
belirlenmiştir (Şekil 1). CuO filmlerin kristalcik
boyutları banyo sıcaklıklarına bağlı olarak 16-
20 nm aralığında hesaplanmıştır.
Şekil 2: 90°C banyo sıcaklığında üretilen tavlanmış
CuO filminin FESEM görüntüsü
Alan emisyon taramalı elektron mikroskobu
görüntülerinden (FESEM), dört farklı banyo
sıcaklığında üretilen tüm CuO filmlerinin
yüzeye iyi tutunduğu, homojen bir dağılım
sergilediği ve nano yapılı düzlemler içeren
“üzümsü” kümelenmelerden oluştuğu
söylenebilir (Şekil 2).
CuO filmlerinin optik bant aralığının
belirlenmesinde absorpsiyon yöntemi
kullanılmıştır. Absorpsiyon ölçümlerinden
numunelerin direkt bant geçişine sahip olduğu
ve bant aralığı değerlerinin 1,41 - 1,72 eV
aralığında değiştiği belirlenmiştir.
P 20
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Tekbantlı/Çokbantlı Josephson eklemlerinde makroskobik kuantum
dalgalanmalar
I.N.Askerzadea, A. Bozbeyb, N. Kartlıa, H.B.Yıldırıma
a Ankara Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği bölümü
b TOBB ET Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümü
Bu çalışmada tek Josephson eklemlerinde (JE) akım-faz bağıntısının )()( fII c= anharmonik ve
Majorana terimli halleri için makroskobik kunatumm tunelleme rejiminde terketme süresi (escape rate)
incelenmiştir. Bunun yanı sıra tekbantlı/çokbantlı süperiletkenler’den oluşan JE’inde frustasyon olayının
terketme süresine etkileri dikkate alınmıştır.
Şimdiye kadar JE’nin ve sistemlerinin dinamiğinin
araştırılmasına ait yapılan bütün çalışmalarda
CFB’nin harmonik karaktere sahip olduğu [1]
varsayılmaktadır. Ancak son yıllar yüksek sıcaklık
süperiletkenlerinden oluşturulmuş JE’lerin
CFB’sinin anharmonik karaktere sahip olduğu [2,3],
,
deneysel çalışmalarla ispatlanmıştır. Denk.de
anharmonik parameter α eklemin oluşturulduğu
teknoloji ile belirlenmekterdir..
Topolojik süperiletkenler bazındaki JE’lerinde
CFB kesir terim de içermektedir [12-14]
İkinci terim Majorana kuazi-parçacıkları ile ilgilidir
ve bu parçacığın deneysel olarak tespit edilmesi katı
hal fiziğinin en güncel problemlerinden biridir.
Düşük sıcaklıklarda Josephson fazının dinamiği
kuantum dalgalanmalara maruz kalmaktadır ve
terketme hızı (escape rate) kuantum dalgalanma
limitinde aşağıdaki denklemle hesaplanmaktadır
p
IU
p
MQT eI
−
=
)(
2)(
Sıcaklık azaltıkça crT değerinde ısısal aktivasyon
(TA) ve makroskobik kuantum dalgalanma (MQT)
rejimleri arasında geçit (crossover) oluşmaktadır.
Geleneksel olmayan CFB’ye sahip JE’lerinde MQT
rejiminde terketme hızının (escape rate) MQT
hesaplanması için kritik akımın renormalizasyonu
dikkate alınması gerekmektedir.
Tek bant/üçbantlı yapıya sahip JE için (Şek.
1) superakım üç tunnelleme kanalından
oluşmaktadır [2-3]
)sin()sin(sin 321 ++++= ccc IIII ,
burada 321 ,, ccc III farklı kanallara ait kritik
akımlardır. Çokbantlı süperiletkenlerde frustasyon durumu
farklı şekilde ortaya çıkmaktadır [3]. Etkileşim
sabitlerinin işareti aynı ve negatif olduğu halde
bantlarası düzlenme parametrelerinin fazlar farkı
oluşmaktadır. Sonuç olarak tekbantlı/çokbantlı
süperiletkenler’den oluşan JE’inde frustasyon
durumunda terketme süresine hesaplanmıştır ve
etkileri dikkate alınmıştır.
Son olarak, tekbantlı/çokbantlı JE’de Leggett
dalgalanmaları dikkate alınmış ve terketme hızının
arttığı tespit edilmiştir.
Bu çalışma TÜBİTAK 118F093 projesi kapsamında
desteklenmiştir.
Şek.1: Tekbantlı/Çokbantlı Josephson ekleminin yapısı
Kaynakça
1. Likharev, K.K., Introduction into Dynamics of Josephson junctions and circuits, New York, Gordon Breach,
586 p. (1986)
2. Askerzade I, Bozbey A., Canturk M., Modern aspects of Josephson Dynamics and superconductivity
electronics, (Springer, Berlin, 2017).
3. Askerzade I. Unconventional Superconductors: Anisotropy and Multiband Effects (Springer, Berlin, 2012)
sin0cII =
)2sin(sin)( 0 +== cc IfII
))2/sin((sin)( 0 mIfII cmc +==
P 21
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Elektrokimyasal KarbonMonoksit Gaz Sensörü Geliştirilmesi
Karen Cansu Ferruh1,2, Osman Yıldız3 ve Süleyman Özçelik1,2
1Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, Gazi Üniversitesi 06500 Ankara
2Fizik Bölümü, Fen Fakültesi, Gazi Üniversitesi 06500 Ankara 3EDS Elektronik Destek San. Tic. Ltd. Şti.34785 Sancaktepe İstanbul
Elektrokimyasal gaz sensörleri; COx, NOx, SOx gazlarını algılayıcı fiziksel ve kimyasal diğer sensörleri arasında
yüksek seçicilik, uzun ömür ve düşük üretim maliyeti açısından tercih edilen sensör çeşididir [1].
Elektrokimyasal gaz sensörleri çalışma prensibi
olarak 3 farklı elektrottan oluşur: Çalışma
elektrotu, karşıt elektrot ve referans elektrot.
Referans elektrotun rolü, sabit potansiyel altında
çalışma ve karşıt elektrotun bir referans değer
üzerinden sinyal oluşturmasını sağlar. Çalışma
elektrotu Tablo 1’de görüldüğü gibi CO gazının
ayrışma reaksiyonunu sağlarken kaşıt elektrot
ise su oluşum reaksiyonunu destekleyerek
elektrolit içerisinde döngüyü oluşturur.
Çalışmamızda, elektrotların ana malzemesi,
kimyasal kararlılığı ve birçok elektrolit için
uygunluğu sebebiyle karbon olarak seçildi.
Çalışma ve karşıt elektrotların reaksiyon
kinetiğini desteklemek amacıyla metal/metal
oksit malzemeler yapıya dâhil edildi. Çalışma
elektrotu, CO’nun ayrışma reaksiyonunu
desteklemek amacıyla, katalizör olarak rol
üstlenen Pt ile modifiye edildi. Karşıt elektrot
üretiminde, bu elektrotta suyun oluşum
reaksiyonuna (Tablo 1) destek sağlamak
amacıyla, karbon ana malzemesi RuO2 ile
modifiye edilerek üretildi.
Tablo 1: Bazı elektrotların çalışma prensibine
dayalı kimyasal reaksiyonlar
Elektrot Kimyasal Reaksiyon
Çalışma
Elektrotu 2CO + 2H2O → 2CO2 + 4H+ + 4e-
Karşıt
Elektrot
O2 + 4H+ + 4e- → 2H2O
Şekil 1: Elektrokimyasal gaz sensörü
Çalışma ve karşıt elektrotun iyonik iletkenliğini
arttırmak hedefi ile yapı içerisine nafyon ilave
edildi. 10 mm çaplı ve 50 um kalınlıkta baskı
tekniği ile üretilen elektrotların direncinin
20-30Ω arasında olduğu belirlendi. Referans
elektrot olarak bilinen Ag/AgCl elektrotu
kullanıldı. Geliştirilen elektrotlar kullanılarak,
şematik tasarımı Şekil.1 ‘de gösterilen sensör
üretildi. Bu sensör yapısında elektrolit olarak
H2SO4 seçildi, Geliştirilen sensörün CO gazına
duyarlılığı ölçülerek, 614 mV altında ve 25oC
sıcaklıkta 18 ppm CO gazına duyarlı olduğu
belirlendi. Geliştirilen sensörün, endüstriyel
üretime uygun bir algılama değerine ulaştığı
değerlendirilmekle birlikte, elektrotların direnç
değerlerinin daha düşük değerlere (~8-10Ω)
indirilmesi ile daha hassas gaz algılaması
sağlayabileceği düşünülmektedir.
Teşekkür: Bu proje 2016K121220 no’lu proje ile CSBB tarafından ve 180158 no’lu proje ile (EDS Elektronik
bünyesinde) TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir.
Kaynakça
1. W.J. Fergus, “A review of electrolyte and electrode materials for high temperature electrochemical CO2 and
SO2 gas sensors”, Sensors and Actuators B, 134, 1034–1041 (2008).
P 22
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Çokluyörüngeli Demir Pniktidlerin Fermi Yüzeyinin ve Elektronik Yapısının
Teorik Olarak İncelemesi
Luxmi Rani
Eskişehir Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü TR 26555
Demirin ferromanyetik malzeme oluşunun ardında 3d-yörüngeleri olduğu bilinse de, demir pniktid
sistemi metalik olup, aynı zamanda katkılama seviyesine bağlı olarak anti-ferromanyetik ve super
iletken fazları da bünyesinde barındırmaktadır. Demir pniktidlerin elektronik bant yapısını
anlayabilmek amacıyla, Baarden-Cooper-Sheffier ortalama alan yaklaşımı ile çokluyörüngeli
model Hamiltonyenini ele alarak farklı enerji dağılımlarına karşılık gelen iki boyutlu ve üç boyutlu
Fermi yüzey yapılarını inceledik. Model Hamiltonyeni bu sistemlerdeki en yakın ve ikinci en yakın
en yakın komşular arasındaki atlamaların yanısıra, demir konumlarındaki yörünge-içi ve
yörüngeler-arası yerinde (onsite) Coulomb etkileşimlerini ve Fe-3d yörüngeleri ile ikili yörünge
(dxz ve dyz) ve üçlü yörünge (dxy, dxz ve dyz) arasındaki çiftlenimleri de hesaba katmaktadır. Demir
bazlı pniktidlerin süperiletken durumları için parçacık-benzeri (quasi-particle) enerji denklemleri,
Green fonksiyonları hareket denklemleri yaklaşımıyla elde edildi. Bunlara ilaveten,
çokluyörüngelerin, çiftlenimlerim, hibritleşmenin ve yerinde Coulomb etkileşimlerinin Brillouin
bölgelerinin farklı noktalarındaki enerji dağılılımları üzerindeki etkilerinin sayısal olarak farklı
olduğu gösterilmiştir. Fermi yüzey analizinden, boşluk ve electron ceplerinin davranışlarını çeşitli
çiftlenim parametrelerinin bir fonksiyonu olarak gösterip, deneysel ARPES ve STM verileri ile
karşılaştırmalar yaptık.
Kaynakça
1. Y. Kamihara et al., J. Am. Chem. Soc. 130, 3296 (2008).
2. D. H. Lu et al., Nature 455, 81 (2008), S. Raghu et al., Phys. Rev. B 77, 220503R (2008), M. Daghofer et al.,
Phys. Rev. B 81, 014511 (2010).
3. M. Sunagawa et al., Sci. Rep. 4, 4381 (2014), P. Dai, Rev. Mod. Phys. 87, 855 (2015).
4. L. Rani and Ajay, Material Express Vol.4, 400-415 (2014) & Physica C 510, 31-41 (2015).
.
P 23
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Kimyasal Banyo Depolama Yöntemi ile ÜretilenTiO2 Filmi
Melih Şenel*, Metin Kul, Evren Turan
*Eskişehir Teknik Üniversitesi, Lisanüstü Eğitim Enstitüsü, 26555, Eskişehir
Eskişehir Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 26470, Eskişehir
Geçirgen iletken oksit olan titanyum dioksit filmler kimyasal banyo depolama yöntemi ile cam ve FTO(flor doped tin oxide)
kaplı tabanlar üzerine elde edilmiş, öncül olarak titanyum izoperoksit çözeltisi kullanılmıştır. Filmlerin kalınlığı 285-622 nm
aralığında, tartı yöntemi ile ölçülmüştür. Filmlerin yapısal ve optiksel özellikleri kaplama sayısının fonksiyonu olarak
incelenmiştir. X-ışını kırınımı çalışmaları filmlerin 1 0 1 düzlemi için tercihli yönelime sahip olduğunu göstermiştir. Filmlerin
optik absorbsiyon spektrumlarından yasak enerji aralığının 3,7 eV ve optik geçirgenliklerinin %20 civarında olduğu
belirlenmiştir.
Titanyum dioksit geniş bant yapısına sahip olan
n-tipi bir yarıiletkendir. Tanecikli yapısı ile boya
duyarlı güneş pillerinde boya adsorpsiyonu için
geniş yüzey sağlaması ile çalışma elektrodu
olarak kullanılmaktadır [1].
Çalışmada TiO2 filmler cam tabanlar üzerine
basit bir yöntem ile oda sıcaklığında elde
edilmiştir. Film özelliklerine kaplama sayısı
parametresinin etkisi araştırılmıştır. Farklı
kaplama sayılarında hazırlanan filmlere kurutma
ve ısıl iyileştirme işlemleri uygulanmıştır. Elde
edilen filmlerin x-ışını kırınım desenlerinde
birden fazla pikin olması filmlerin polikristal
yapıya sahip olduğunun göstergesidir.
Tablo 1: Film Kalınlıkları
Kaplama
Sayısı
Kaplama
Süresi (dk)
Kaplama
Kalınlığı
(nm)
4. 1 297
5 1 389
6 1 400
20 30 40 50 60 70
0
5000
10000
15000
20000
25000
30000
35000
40000
(2
4 0
)
(7 6
0)
(9
4 0
)
(9
1 1
)
(7
4 1
)
(2
0 0
)
(0
0 4
)
(4 3
1)
(0 4
0)
(2
3 0
)
Şid
det
(key
fi b
irim
)
2 (derece)
(1
0 1
)
FTO:
TiO2:
Şekil 1: FTO taban üzerine elde edilen numuneye ait x-
ışını kırınım deseni.
Filmlerin optik özellikleri UV spektrometre ile
spektrumları araştırılmıştır. Filmlerin geçirgenlik
spektrumlarının %20 civarında olduğu gözlenmiştir.
Kaplama kalınlığındaki artışın filmlerin
geçirgenliğinde azalmaya sebep olduğu görülmüştür.
Kaynakça
1. Nan Bao, Yuan Li, Zhentao Wei, Guangbin Yin, Junjian Niu, “Adsorption of Dyes on Hierarchical Mesoporous
TiO2 Fibers and Its Enhanced Photocatalytic Properties”, J. Phys. Chem. C 115, 5708-5719, (2011)
..
P 24
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Ag-Katkılı ZnSe İnce Filmlerinin Yapısal, Optik ve Elektriksel Özelliklerinin
İncelenmesi
Merve Karaman1, Özge Bayraklı Sürücü2, Makbule Terlemezoğlu3,4,5,
Abdullah Yıldız1, Hasan Hüseyin Güllü2, Mehmet Parlak4,5
1Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, 06010, Ankara
2Atılım Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, 06836, Ankara 3Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Fizik Bölümü, 59030, Tekirdağ
4Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara 5Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 06800, Ankara
Katkısız ve Ag katkılı ZnSe ince filmler elektron demeti ve termal buharlaştırma yöntemi ile eş zamanlı
kullanılarak soda-kireç cam alttaşlar üzerine oda sıcaklığında büyütüldü. İnce filmlerde, Ag katkısı %10
olarak elde edildi. Oda sıcalığında polikristal yapıda gözlenen katkılı ve katkısız ince filmler, azot gaz ortamı
altında farklı sıcaklıklarda tavlandı ve tavlama sıcaklığının film özelliklerine etkisi araştırıldı. Tavlama
sıcaklığına bağlı elde edilen sonuçlar, yapıdaki Ag katkısı ile birlikte karşılaştırılmalı olarak incelendi.
ZnSe, II-VI grubu yarıiletkenleri içerisinde 2.7
eV oda sıcaklığı yasak enerji aralığı ile yüksek
optik geçirgenlik görtermesi ve doğal olarak n-
tipi iletkenlik davranışında olması ile öne
çıkmaktadır [1,2]. Son yıllarda, ZnSe ince film
katmanı yarı-iletken aygıt üretimlerinde,
özelikle foto-elektronik uygulamalarda ilgi
çekici sonuçlar sunmaktadır. Buna ek olarak,
temel güneş gözelerinde yaygın olarak
kullanılan II-VI grubu üyesi CdS ve/veya CdSe
yapısına, endüstriyel uygulamalarda çevre
kirliliği açısından toksik etkisi göze çarpan Cd
elementi yerine Zn kullanımı ile alternatif olarak
kullanılmaktadır. Bunula birlikte, ZnSe yüksek
elektriksel dirençe sahip bir bileşiktir. Bu
nedenle, aygıt uygulamalarında verim
kayıplarına neden olmaktadır. Grup-I içerisinde
Ag elementi ise II-VI grup bileşikleri için alıcı
katkısı olarak kullanılmakta ve elektriksel
iletkenliği artırmaktadır.
ZnSe ince film katmanı, genel olarak, atomik
katman biriktirme, kimyasal buhar biriktirme,
elektrokaplama, kapalı alan süblimasyonu,
sprey pirolizi ve moleküler ışın biriktirme gibi
yöntemler kullanılarak büyütülmektedir. Bu
çalışmada ise, buhar biriktirme oranı ve
elementel kompozisyon kontrolü, ve alttaş
yüzeyine homojen dağılım avantajları göz
önüne alınarak, ZnSe bileşiği üretimi için
elektron-demeti buharlaştıma ve Ag elementi
katkılama için termal buharlaştırma yöntemleri
eş zamanlı olarak kullanıldı. Ag-ZnSe bileşiği
soda-kireç cam alttaşlar üzerine büyütüldü. Elde
edilen %10 Ag içeriğine sahip ince film yapıları
referans ZnSe ile karşılaştırmalı olarak
incelendi. Tüm ince film örneklerinin, yapısal,
optik ve elektriksel karakterizasyonları
tamamlandı ve Ag-katkısı üzerinden
ilişkilendirildi. Ayrıca, oda sıcaklığında üretimi
yapılan bu örnekler için üretim sonrası tavlama
işlemleri uygulandı ve tavlama sıcaklığının
malzeme karakteristikleri üzerine etkisi
araştırıldı. ZnSe bileşiğine Ag elementi katkısı
ile özellikle elektriksel özelliklerde iyileşme
görüldü.
Kaynakça
1. E. Basaksız, M. Tomakin, E. Yanmaz, M. Altunbaş, “Ag diffusion in ZnS thin films prepared by spray
pyrolysis”, Materials Letters 61, 5239–5242 (2007).
2. H.H. Güllü, Ö. Bayraklı, D.E. Yıldız, M. Parlak, "Study on the electrical properties of ZnSe/Si heterojunction
diode”, Journal of Materials Science: Materals in Electronics 28, 17806–1781 (2017).
..
P 25
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Ag-ZnSe/Si/Al Fotodiyotun Üretimi ve Fotoelektrik Özelliklerinin İncelenmesi
Merve Karaman1, Makbule Terlemezoğlu2,3,4, Özge Bayraklı Sürücü5,
Abdullah Yıldız 1, Hasan Hüseyin Güllü5, Mehmet Parlak3,4
1 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, 06010, Ankara
2Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Fizik Bölümü, 59030, Tekirdağ 3 Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara
4 Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 06800, Ankara 5 Atılım Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, 06836, Ankara
Bu çalışmada, Ag-ZnSe/Si/Al heteroeklem yapısı, Ag-katkılı ZnSe ince film tabakasının p-tipi Si altlık
üzerine kaplanması ile elde edildi. Cam alttaş üzerine üretilen ince film, Ag-ZnSe yapısının, yapısal, yüzey
ve optik özelliklerinin belirlenmesinde kullanıldı. Üretilen diyot yapısı ise p-Si alttaş için Al arka ve Ag-
ZnSe ince film için In üst omik kontaklar kullanılarak yapılan akım-voltaj ölçümleri ile karakterize edildi.
Elde edilen fotodiyotun sıcaklığa bağlı elektriksel ölçümleri üzerinden bariyer yüksekliği, idealite faktörü ve
seri direnç değerleri hesaplandı. Aygıtın ışık duyarlılığı, farklı halojen lamba aydınlatması altında karakterize
edildi.
II-VI grubu yarı-iletken ailesi, 0 - 3,7 eV arası
yasak bölge bant enerjisi aralığına sahip olması
ve uygun elektrik özellikleri nedeniyle foto-
diyotlar, ışık yayan diyotlar, lazer diyotları gibi
opto-elektronik cihazların ve pencere tabakası
olarak güneş pillerinin üretiminde
kullanılmaktadır [1]. Bu grubun üyesi yarı-
iletkenlerden, CdS ve CdSe güneş pillerinde
tampon tabaka olarak kullanılan popüler iki
malzemedir ancak endüstriyel üretim ve çevre
kirliliği açısından toksik etkiye sahip olan Cd
elementinin alternatifi olarak Cd gibi mavi
spektrum aralığında bulunan Zn-içerikli
bileşiklerde tercih edilmektedir [2]. Uygulama
alanları açısından, ZnSe popüler bir bileşiktir,
fakat yüksek dirence sahip olduğundan Ag, Cu
gibi elementel katkılama ile elektriksel
özelliklerinin geliştirilmesi de araştırma
konuları içerisindedir.
Farklı fiziksel ve kimyasal ince film üretim
teknikleri kullanılarak elde edilen ZnSe ince
filmler literatürde yer almaktadır [2,3]. Bu
çalışmada ise, Ag katkılı ZnSe ince filmleri,
aynı anda cam ve Al-arka kontaklı p-tipi Si
yonga üzerine, elektron-demeti ve termal
buharlaştırma yöntemleri ortak kullanımı ile
büyütüldü. ZnSe bileşiği için elektron demeti,
Ag element katkısı için de termal buharlaştırma
eş zamanlı olarak kullanıldı.
Cam üzerine üretilen Ag-ZnSe ince filmlerinin
yapısal, ve optik karakterizasyonu yapıldı.
Filmlerin yapısal özellikleri X-ışını kırınım
(XRD) deseni, Raman spektrumu, taramalı
elektron mikroskobu (SEM) ve enerji dağılımlı
X-ışını profili (EDS) ölçümleri yapılarak
belirlendi. Optik özellikleri ise, ultraviyole
/görünür bölge (UV-GB) optik geçirgenlik
ölçümleri ile incelendi.
Al- arka kontaklı p-tipi Si yonga üzerine In/Ag-
ZnSe/Si/Al heteroeklem yapısının üretilmesinin
ardından, bu yapının elektriksel özellileri
sıcaklık bağımlı akım-voltaj (I-V) ölçümleri
yapılarak belirlendi. Ölçüm analizleri ile bariyer
yüksekliği, idealite faktörü ve seri direnç
değerleri hesaplandı. Ayrıca, bu hetero eklemin
foto-diyot özelliklerinin belirlenmesi için farklı
halojen lamba aydınlatması altında I-V
ölçümleri yapılarak foto-elektriksel tepkileri
analiz edildi.
Kaynakça
1. E. Basaksız, M. Tomakin, E. Yanmaz, M. Altunbaş, “Ag diffusion in ZnS thin films prepared by spray
pyrolysis”, Materials Letters 61, 5239–5242 (2007).
2. H.H. Güllü, Ö. Bayraklı, D.E. Yıldız, M. Parlak, "Study on the electrical properties of ZnSe/Si heterojunction
diode”, Journal of Materials Science: Materals in Electronics 28, 17806–1781 (2017).
3. Y. Zeng, H. Xing, Y. Fang, Y. Huang, A. Lu, X. Chen, “Tunable band gap and conductivity type of ZnSe/Si
core-shell nanowire heterostructures”, Materials, 7, 7276-7288 (2014)
P 26
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
2,2’-Bi-4-picoline molekülünün yapısal, elektronik ve titreşimsel spektroskopik
özelliklerinin teorik olarak incelenmesi
Meryem Alp, Şenay Yurdakul
Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara
Bu çalışmada, biyolojik öneme sahip, medikal ilaçlarda kullanılan[1] 2,2'-Bi-4-picoline
molekülünün yapısal, elektronik ve titreşimsel spektroskopik özellikleri teorik olarak incelendi.
Optimize moleküler geometri üzerinden kuantum kimyasal hesaplamalar, normal titreşim modları
ve elektron özellikleri, Gaussian programı ile[2] B3LYP/6-311++G(d, p) temel setinde yoğunluk
fonksiyonel teorisi (DFT) kullanılarak hesaplandı. Ayrıca, doğal bağ yörüngesel analizi, enerji band
aralığı, durum yoğunluğu (DOS) ve moleküler elektrostatik potansiyel (MEP) haritaları, yük analizi
ve termodinamik özellikleri tartışıldı. Infrared ve Raman spektroskopisi teorik olarak incelendi.
Yapılacak nümerik hesaplamalar, serbest ligandların ve elde edilecek olası bileşik özelliklerinin
açığa çıkmasını sağlaması açısından oldukça önemlidir. Moleküllerin detaylı çalışması, teknoloji
alanındaki diğer uygulamalar için yapısal, fiziksel ve kimyasal özelliklerini anlamada yardımcı
olacaktır.
Kaynakça
1. Casini A., Diawara, M.C., Scopelliti, R., Zakeeruddin, S.M., Gratzel, M., Dyson, P.J. “Synthesis, characterisation
and biological properties of gold(III) compounds with modified bipyridine and bipyridylamine ligands”, Dalton
Trans., 39, 2239–2245 (2010)
2. Frisch, M.J. et. al. 2016. Gaussian, Inc., Wallingford CT.
P 27
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Alkali metallerin (Li, Na ve K) Tek veya Çok Katmanlı Arsenene Fazlarıyla
Etkileşimi Muammer Kanlı1, Burak Özdemir1, Abdullatif Önen1, Engin Durgun1
1UNAM - National Nanotechnology Research Center and Institute of Materials Science and
Nanotechnology, Bilkent University, Ankara, 06800, Turkey
Ultra ince siyah fosfor (fosforene) sentezi ve yüksek performanslı az-katmanlı alan-etkili tranzistör
üretiminden sonra iki boyutlu (2B) tek elementli pniktojenler (VA grubu malzemeler) yoğun bir şekilde
araştırılmaktadır. 2B arsenik (arsenene) yapı teorik hesaplar neticesinde ön görülmüş [1] ve deneysel olarak
üretilmiş [2] olup bu yapının yeni elektronik, optik ve mekanik özellikleri rapor edilmiştir. Bu özellikler
arsenenin elektrokimyasal piller [3], termoelektrik aygıtlar, ince film güneş pilleri de içeren birçok
teknolojik uygulamalar için uygun bir malzeme olduğunu göstermektedir. Arsenenin yeni ortaya çıkan
potansiyel uygulama alanlarından birisi de şarj edilebilir pillerdir. Bu alanda, alkali metal iyon pilleri [4]
konusundaki araştırmalar taşınabilir elektronik cihazlar ve gelişmekte olan elektrikli araç endüstrisi talebi
doğrultusunda büyümektedir.
Bu motivasyonla, alkali metallerin (Li, Na ve K) tek ve periyodik çok katmanlı arsenene fazlarıyla (buckled
ve washboard) etkileşimini ab initio yöntemleri kullanarak hesapladık. Tek atom adsorpsiyonundan
başlayarak çeşitli konsantrasyonlar için oluşan yapıların stabilitesini kontrol ettik, ayrıca bağlanma ve
formasyon enerjilerini hesapladık. Daha sonra her bir alkali metalin tek ve iki katmanlı yapılar üzerindeki
difüzyonunu analiz ettik ve difüzyon bariyerinin alkali elemente bağlı olduğunu ortaya çıkardık ve alkali
metallerinin kümelenme ihtimalini inceledik. Son olarak, hesapladığımız kristal ve amorf fazların ortalama
voltaj değerleri tek ve çok katmanlı arsenene sistemlerin alkali iyon pillerde elektrot olarak
kullanılabileceğini göstermektedir.
Şekil 1: Buckled (a,b) ve washboard (c,d) arsenene yapılar için difüzyon yolları ve enerji bariyerleri. Çeşitli
konsantrasyonlarda alkali metal ile kaplanmış çok katmanlı, amorf buckled arsenene yapılar için voltaj değerleri (e).
Kaynakça
1. D. Kecik, E. Durgun, and S. Ciraci, Phys. Rev. B 94, 205409 (2016)
2. H. Li, Z. Wang, L. Chen, and X. Huang, Adv. Mat. 21, 4593 (2009)
3. W. Luo, J. Wan, B. Ozdemir, W. Bao, Y. Chen, J. Dai, H. Lin, Y. Xu, F. Gu, V. Barone, and L. Hu, Nano Lett. 15,
7671 (2015)
4. M. Kanli, B. Ozdemir, A. Onen, and E. Durgun (submitted)
P 28
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Metamalzeme Soğurucu ile Kimyasal Sıvı Algılama
Mustafa Suphi Gülsu, Fulya Bağcı, Barış Akaoğlu
Ankara Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 06100 Ankara
Kimyasal ve biyolojik uygulamalar için sıvı örneklerin yüksek duyarlılıkla algılanması önem taşımaktadır.
Bu çalışmada tam-dalga üç boyutlu bir elektromanyetik benzetim programı kullanılarak iki katmanlı bir
elektrik-LC metamalzeme soğurucu yapısı tasarlanmıştır. Yapının rezonans frekanslarda elektrik alan ve
yüzey akım dağılımı incelenmiştir. WR-229 mikrodalga dalga kılavuzunda soğurucu tipinde metamalzeme
algılayıcının önüne kimyasal sıvı karışımları eklenerek yansıma spektrumları ağ analizörü aracılığıyla
ölçülmüştür. Kompleks elektriksel geçirgenliğin rezonans frekans ve sönümleme oranı ile ilişkisinden farklı
oranlardaki karışımların dielektrik özellikleri belirlenmiştir.
Metamalzemeler doğada gözlenmeyen ilgi çekici karakteristiklere (negatif kırılma, ters Doppler
etkisi, elektromanyetik indüklenmiş saydamlık, vb.) sahip olabilen, yapay olarak üretilmiş
periyodik veya kısmen periyodik kompozit yapılardır. Metamalzeme tabanlı algılayıcılar
yapılarındaki güçlü alan yerelleşmesinden ötürü yüksek duyarlılığa ve kompakt yapıya
sahiptirler. Keskin bir rezonans davranışı göstermesinden ötürü elektrik-LC rezonatörlü
metamalzeme yapıları mikrodalga frekanslarda sıklıkla kullanılmaktadır [1,2]. Bu çalışmada
kimyasal sıvı algılayıcısı olarak kullanılmak üzere iki katmanlı üç adet kare halka şeklinde
elektrik-LC rezonatörler içeren bir metamalzeme yapısı seçilmiştir. Alttaş olarak arka kısmı 35
μm bakır ile kaplı FR-4 malzemesi kullanılmıştır. Çoklu yansıma ile sıvı ile daha çok
etkileşimde bulunulacağından metamalzeme soğurucu tipte tasarlanmıştır. Metamalzemenin
WR-229 dalga kılavuzu içerisindeki ölçümlerine geçilmeden önce tam-dalga bir
elektromanyetik benzetim programı olan CST Microwave Studio ile hesaplamaları
gerçekleştirilmiştir. Etanol-su karışımında su oranı %0’dan %100’e %10 aralıklarla
değiştirilerek yansıma katsayıları ölçülmüştür. Tek ve iki katmanlı metamalzeme soğurucunun
%100 su ekli durumunda ölçülen yansıma spektrumları örnek olarak Şekil 1’de verilmiştir. İki
katmanlı metamalzeme yapısının daha yüksek sönümleme oranı ve daha dar bant yapısına sahip
olduğu saptanmıştır. Rezonans frekansları ve S11 değerlerinden karışımın kompleks dielektrik
sabitinin gerçel ve sanal kısımları belirlenmiştir.
Şekil 1: Tek ve iki katmanlı metamalzeme soğurucunun %100 su-%0 etanol için ölçülen yansıma spektrumu.
Teşekkür: Bu çalışma Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından 117E504 no’lu
proje ile ve Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Birimi (BAP) tarafından 17B0443006 no’lu proje ile
desteklenmiştir.
Kaynakça
1. H. Torun, F. Cagri Top, G. Dundar, A. D. Yalcinkaya, “An antenna-coupled split-ring resonator for
biosensing”, J. Appl. Phys. 116, 124701 (2014).
2. A. Salim, S. Lim, “Complementary split-ring resonator-loaded microfluidic ethanol chemical sensor”,
Sensors 16, 1802 (2016).
P 29
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Al(In)GaN/ GaN Yüksek Elektron Mobiliteli Transistör (HEMT) Yapıların
Kusur Yapılarının İncelenmesi
Özlem BAYAL, Esra BALCI, M. Kemal ÖZTÜRK
Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara
Bu çalışmamızda öncelikle Bilkent Üniversitesi Nano Teknoloji Araştırma Merkezi’nde (NANOTAM) üretilen
yüksek kaliteli farklı bariyerli AlGaN/AlN/GaN ile AlInN/AlN/GaN HEMT yapıların iletim özelliklerinin
sıcaklığa bağlı Hall ölçümleri karşılaştırmayı planlıyoruz. Çalışmanın ikinci aşamasında ise Gazi Üniversitesinde
üretilen, AlInN/GaN HEMT yapıları daha detaylı araştırmak için heteroeklem arayüzeyine farklı kalınlıklarda AlN
ara tabaka büyütülmüş ve 4 örnek incelenecektir. Çalışmanın üçüncü aşamasında ise Vilnius Üniversitesinde,
farklı bariyer ve kanallı AlInN/AlN/InGaN, AlGaN/AlN/GaN HEMT yapılar üretilecek ve iletim üzerine etkilerini
araştırılacaktır.
III-nitrat grubu yarıiletkenlerin optiksel özelliklerinin
ve buna bağlı geliştirilen optoelektronik
uygulamalarının yanısıra, son zamanlarda elektronik
teknolojisi için de yoğun olarak araştırılan malzeme
gruplarından birisidir. Al(In)/GaN/AlGaN yüksek
elektron mobiliteli transistör (HEMT) yapıların
yüksek frekanslı ve yüksek güçlü mikrodalga
uygulamalar için aranan geniş bant aralığına, iyi bir
ısıl iletkenliğe, kendiliğinden ve piezoelektrik
polarizasyon alanına sahip olması, HEMT yapıların
askeri ve ticari alanda kullanılmasına olanak
sağlamaktadır. Fakat bu alandaki mevcut teknolojinin
rekabetinden dolayı GaN tabanlı elektronik aygıtların
gelişimi, optoelektronik uygulamalar kadar hızlı
gerçekleşmemektedir. Buna rağmen, son
zamanlardaki gelişmeler oldukça etkileyicidir. GaN ve
GaAs temelli transistörlerin potansiyel kullanım
alanları frekans ve güç aralıklarına faklılık gösterir [1].
Bir transistörün maksimum gücü kullanılan
yarıiletkenin enerji bant aralığının dördüncü kuvveti
ve sürüklenme hızının karesi ile doğru orantılıdır.
Dolayısıyla, nitratların enerji bant aralıkları ve
sürüklenme hızları Si ve GaAs gibi diğer
yarıiletkenlere göre daha büyük olduğundan GaN
temelli yarıiletkenlerden üretilecek olan transistörlerin
daha fazla çıkış gücü vermesi beklenmektedir.
Şekil 1: HXRD ile ölçülen numunenin yoğunluk gırafiği
Kristal örgü parametresi genellikle oda sıcaklığında
yüksek çözünürlü X- ışını kırınım (HRXRD) tekniği
ile belirlenir. Üçlü veya dörtlü bileşiklerde bu teknik
aynı zamanda kompozisyon oranının belirlenmesinde
kullanılır. Bununla beraber, epitabakalar yabancı
alttabakalar üzerine büyütüldüğünde zorlamalar, örgü
15 parametresi hesaplarına dahil edilmelidir. Örgü
parametresi, (i) serbest elektron yoğunluğu, (ii)
yabancı atom ve kusurların yoğunluğu, (iii) dış
zorlamalar (örnek olarak alttabanın neden olduğu
zorlamalar), (iv) sıcaklık gibi faktörlere bağlıdır [2].
AlN, GaN ve InN için deneysel olarak gözlenen örgü
parametreleri, en yakın ve ikinci yakın komşuluk
uzaklıkları ve bağ açıları verilmiştir İncelenen
örneklerdeki homojenlik, zorlama ve bunun kısmi
gevşemesi ve yüksek konsantrasyonlu yapısal
kusurların farklılıklarından dolayı literatürde verilen
değerlerden farklı değerler de bulunmaktadır .
Kaynakça
1. Martinez, E.J., “Gallium Nitride & Related Wide Bandgap Materials and Devices”, DARPATech, (2000).
2. Ambacher, O., Majewski, J., Miskys, C., Link, A., Hermann, M., Eickhoff, M., Stutzmann, M., Bernardini, F.,
Fiorentini, V., Tilak, V., Schaff, B., and Eastman, L. F. “Pyroelectric properties of Al(In)GaN/GaN hetero- and quantum
well structures” J.Phys:Condens. Matter 14 (2002) 3399.
P 30
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
İki Boyutlu Geçiş Metali Dikalkojenitlerinde Enerji-Faz Durum İlişkisi
Öznur Ömeroğlu1, İlker Demiroğlu2, Cem Sevik2
1Eskişehir Teknik Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 26470, Eskişehir
2Eskişehir Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir
MX2 (M=Mo,W ve X=S,Se,Te) yapısındaki iki boyutlu geçiş metali dikalkojenitlerinin enerji-faz ilişkisi ab-
initio simülasyon teknikleri ile aynı yapıdaki farklı kristal fazlar için incelenmiştir. Yapıların örgü
parametreleri ile minimum enerjileri arasında ilişki kurularak kararlılık durumları belirlenmiş ve elastik bant
hesabı metodu (NEB) yardımıyla farklı fazlar arasında enerji geçiş bariyerleri hesaplanmıştır.
MX2 (M=Mo,W ve X=S,Se,Te) formundaki tek
tabakalı geçiş metali dikalkojenit kristalleri, H,
T, T' ve T'' gibi farklı kristal yapılarında
bulunabilirler [1]. Bu çalışmada H-T' ve T''-T
kristal yapıları arasındaki faz dönüşümlerinin
enerji bariyerini (Eb) hesaplamak amacıyla
VASP programı dahilinde NEB hesaplamaları
kullanılmıştır. NEB hesaplamalarında önce iki
faz arası geçiş yolu atomların eşit aralıklı yer
değiştirmeleri ile yakınsanarak belirlenir.
Sonrasında bu faz geçiş yolu boyunca aradaki
kristal yapılar birbirlerine göre optimize
edilerek mümkün olan en düşük enerji rotası
hesaplanır [2].
Yapılan çalışmada, incelenen MX2
malzemelerinin H ve T'' fazlarındayken
yarıiletken, T' ve T fazlarındayken de metalik
olduğu gözlenmiştir. H fazı, WTe2 haricinde
incelenen tüm diğer malzemeler için enerjik
olarak en kararlı faz olarak bulunmuştur. Hem
H-T' hem de T''-T arası faz geçişi
hesaplamalarında, geçiş metallerinin atomik
yarıçaplarının artışından dolayı MoTe2 ve WTe2
yapıları için daha düşük bariyer değerleri
gözlenmektedir. T''-T faz geçiş yolunda sistemin
T' fazına yakınsadığı ve bu sebeple enerjilerin
düştüğü görülmektedir. T'-T geçişinde ise bir
enerji bariyeri görünmemektedir. T fazı kararsız
olduğundan spontane olarak T' fazına
dönüşmektedir.
Şekil 1: İki boyutlu geçiş metali dikalkojenitlerinde
H-T’ faz geçiş yolu boyunca enerji diyagramı
Şekil 2: İki boyutlu geçiş metali dikalkojenitlerinde
T’'-T faz geçiş yolu boyunca enerji diyagramı
Kaynakça
1. Krishnamoorthy, A., Bassman, L., Kalia, R. K., Nakano, A., Shimojo, F., & Vashishta, P. (2018).
Semiconductor–metal structural phase transformation in MoTe2 monolayers by electronic
excitation. Nanoscale, 10(6), 2742-2747.
2. Henkelman, G., & Jonsson, H. (2000). Improved tangent estimate in the nudged elastic band method for finding
minimum energy paths and saddle points. The Journal of chemical physics, 113(22), 9978-9985.
P 31
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Si/InS 2D Heteroyapılarının Optoelektronik Özellikleri
R. Çaglayan1, Y. Moğulkoç2, A. Moğulkoç2, B. Alkan1
1Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 06100, Ankara
2Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06100, Ankara
Teorik olarak iki boyutlu (2D) malzemelerle
yapılan çalışmalar, deneysel çalışmalara öncülük
etmektedir. Özellikle öngörülen 2D malzemelerin
optoelektronik özelliklerinin ayarlanabilir olması
ve çeşitli heteroyapılarda fiziksel özelliklerin
belirlenmesi ve yeni malzemelerin önerilmesi
günümüz malzeme fiziğinde önem teşkil
etmektedir.
MX (M= B, Ga, Al, In ve X = O, S, Se, Te) tipi
malzemelerin sentezlenmesiyle birlikte fiziksel
özelliklerin değişebilir yapıda olduğu yeni
nanomalzemelerin ortaya çıkması ve
kalkojenitlere olan ilginin gün geçtikçe arttığı
gözlenmiştir.
Çalışmamızda, yoğunluk fonksiyoneli teorisi
(DFT) kullanılarak, silikonun 2D yapısı olan
Silisin, InS yapısı üzerine getirilerek farklı
katmanlarda (stacklerde) heteroyapılar
oluşturulmuştur. Kararlı olan yapıların DFT-PBE
yönteminin yanı sıra spin-orbit çiftlenimi (SOC)
etkisi ve Heyd-Scuseria-Ernzerhof (HSE06)
hibrid fonksiyoneli dikkate alınarak elektronik
özellikleri incelenmiştir. Her bir stack için Silisin
ve InS arasındaki yük geçişi hesaplanmıştır.
Ayrıca Si/InS’e ait her bir yapı için elektrik alan
altındaki davranışları incelenmiştir. Elektrik alan
altında direkt ve indirekt geçişler söz konusudur.
Şekil 1’de farklı stackler için yapıların yük
dağılımları ve elektrostatik potansiyel enerjileri
görülmektedir. Yasak band aralığı ve iş
fonksiyonunun dış etkilerle ayarlanabilir olması
ve mor ötesi bölgesinde belirgin absorbsiyon
göstermesi, morötesi spektral bölgesine dayalı
optoelektronik uygulamalar için öngörülmektedir.
Şekil 1: Si/InS 2D Heteroyapılarının farklı stackler için yük dağılımları ve elektrostatik potansiyel enerjileri
P 32
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Kuantum Örgü Modeli İçin Geometrik Faz Diyagramları
Rıza Erdem1
1Akdeniz Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 07058 Antalya
Bu çalışmada, lokal üç-kuyu potansiyelli kuantum örgü modeli (QLM) Riemann geometrisi çerçevesinde ele
alınarak geometrik faz diyagramları elde edildi. Önce, QLM ’nin başarılı bir şekilde uygulanabildiği ferroelektrik
kristaller için ( kutuplanma ve u hacim deformasyonu olmak üzere) iki-boyutlu bir ),( u termodinamik durum
uzayı seçildi ve bu uzayda bir metrik tanımlandı. Daha sonra, metrik elemanları ortalama alan yaklaşımına dayalı
Gibbs serbest enerjisi yardımıyla tespit edilerek ),( u uzayı için termodinamik Ricci eğrilik skaleri )(R türetildi.
Eğrilik hesabı, deforme 622 SPSn kristalinin dış basınç )( p altındaki denge faz geçiş özelliklerini belirleyen
parametre değerleri kullanmak suretiyle yapıldı. R ’nin sabit sıcaklık altında yasak enerji aralığı )( ve dış
basınçla değişimi sunuldu. Eğrilik skaleri, ferroelektrik fazda (F) negatif değerler alırken paraelektrik fazda (P)
pozitif değerlere sahip olmaktadır. F/P sürekli (ikinci-derece) faz geçişi civarında ise, bilinen diğer tüm fiziksel
sistemlerdeki faz geçişlerinde olduğu gibi +→R (sonsuza ıraksama) durumu geçerlidir. 0R ve 0R faz
bölgeleri birbirinden (F bölgesi içinde bulunan) 0=R çizgisi ile ayrılır. Bu çizgi süreksiz (birinci-derece) faz
geçiş çizgisinin üzerinde son bulmaktadır. Bu özelliklerin yer aldığı faz diyagram topolojisine “Geometrik Faz
diyagramı” adı verilir.
P 33
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Yedi Boyutlu Ising Modelinde Düzen Parametresi İhmaliyet Dağılımı İçin Sonlu
Örgü Ölçekleme Bağıntısı
Z. Merdan, S. Doğruer, M.K. Öztürk
Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Beşevler, Ankara
Ising model Faz geçişi yapan sistemleri temsil eden , spinler arası etkileşmeleri içeren , ferromanyetik
maddelerin termodinamik niceliklerinin incelenmesini sağlayan bir modeldir. Çalışmamızda Faz
geçişlerini taklit edebilen istatistiksel modellerden biri olan Ising modeli ile yedi boyutlu ikinci en yakın
komşu etkileşmeli durumunda Creutz Cellular Automaton ile simülasyon yaparak sonlu örgü ölçek
bağıntılarından yararlanarak Yedi boyutlu Ising modelinde düzen parametresi ihtimaliyet dağılımı için
simülasyonlar L=4,6,8 örgüleri için beş bitli demonlar kullanılarak creutz cellular automatonda
yapılmıştır. Diğer taraftan yedi boyutlu Ising modelinin düzen parametresi olasılık dağılımları kritik
sıcaklıkta hesaplanmıştır. Kritik (t = 0), kritik altı (t<0) ve kritiküstü (t>0 )’ndeki bölgelerde düzen
parametresi ihtimaliyet dağılımının (PL ), manyetizasyona ( M ) karşı grafikleri çizildi.
Düzenparametresi olasılık dağılımı için sonlu örgü ölçekleme ilişkisi Creutz cellular automatonları ile
test edilmiş literatür ile uyumluluğu doğrulanmıştır. Analitik olasılık fonksiyonlarının sabitleri kritik
noktada sayısal olarak oluşturulan olasılık fonksiyonuna fit edilerek elde edilmiştir. Büyük örgü
değerlerinde analitik olasılık fonksiyonu evrensel bir biçime sahiptir. Olasılık dağılımı için sonlu örgü
ölçekleme ilişkisi Creutz Cellular Automaton simülasyonları ile test edilmiş ve nümerik olarak
doğrulanmıştır.
Kaynakça
Merdan, Z., Karakuş, Ö., “The Finite-Size Scaling Relation for the Order-Parameter Probability Distribution of
the Six Dimensional Ising Model”, International Jornal of Theoretical Physics 55,3105 (2016).
..
P 34
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Farklı Malzemeler Üzerinde Depolanan YIG İnce Filmlerin
Sönümlenme ve Manyetik Anizotropisi
Adam Krysztofik1, Sevgi Özoğlu2, Emerson Coy2, Janusz Dubowik1
1Institute of Molecular Physics, Polish Academy of Sciences, Poznan, Polonya
2NanoBioMedical Centre, Adam Mickiewicz University, Poznan, Polonya
İtriyum Demir Garnet (YIG) spintronik ve magnonik uygulamalar için başta mıknatıslanma deviniminin en düşük
seviyede ulaşılabilir olmasından dolayı kullanımı oldukça talep edilen bir malzemedir. Substrat olarak kullanılan
(büyütme alt tabakası) Gadolinyum Garyum Garnet (GGG) üzerinde büyütme, son yıllarda farklı büyütme
teknikleri ile yaygın olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte amaç YIG sönümlemesini ve bu konudaki
iyileştirmeleri gelişen teknolojiye entegre etmek değilse, kullanılan alt tabakanın seçimi de zor olmaya devam
edecektir. Bu nedenle amaç yaygın CMOS (tamamlayıcı metal-oksit-yarı iletken) teknolojisi ile uyumluluğuna
yönelik bir ön adım olarak Gadolinyum Garyum Garnet (GGG), İtriyum Alüminyum Garnet (YAG) ve Silisyum
(Si) substratlarında biriktirilen İtriyum Demir Garnet (YIG) filmlerinin geniş bant ferromanyetik rezonans
ölçümlerinin sonuçları sunulacaktır.
P 35
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
. Topolojik Weyl Yarımetallerde p-Polarize Dalgalar ve Yüzey Etkileri
Şevval Taşdemir ve Mustafa Sarısaman
İstanbul Üniversitesi, Fizik Bölümü, 34134 Vezneciler, İstanbul
Topolojik Yarımetaller (TYM), büyük sıcaklık değişimleri ve güçlü fiziksel deformasyonlara rağmen
topolojik yapıları ve özellikleri sayesinde azalmayan elektrik ve taşınım davranışları sergileyen yeni kuantum
malzeme türlerinden birisidir. Bu malzemeler özellikle yüzeylerindeki iletken ve içerlerindeki de kısmen
iletken olmalarından kaynaklanan ekzotik yapılarından dolayı hem teorik hem de deneysel araştırmacıların
oldukça fazla ilgisini çekmiştir. Bu tür malzemelerin fotonik, kataliz ve kuvantum hesaplama alanlarındaki
uygulamaları oldukça yoğun çalışma alanları oluşturmuştur. Bu çalışmamızda TYM yüzeyine p-polarize
gönderilen bir elektromanyetik dalganın saçılma özellikleri incelenerek, bu malzemenin TM modu çözümleri
ve bunun muhtemel uygulamaları ile yüzey etkileri araştırılacaktır.
Topolojik Weyl Yarımetalinin Fermi arkı olmayan yüzeyine bir elektromanyetik dalga gönderilirse,
malzeme içerisindeki Maxwell denklem biçimleri aşağıda verilen topolojik ifadeleri içerir:
Maxwell denklemlerinin çözümü malzeme içerisinde Faraday dönmesine, malzeme dışında ise Kerr
dönmesine sebep olur [1].
Şekil 1: Topolojik Weyl Yarımetalinde Saçılma olayı ile Kerr ve Faraday dönmelerinin şematik gösterimi.
Kaynakça
1. Ş. Taşdemir, M. E. İndap ve M. Sarısaman, “Surface Plasmon Polaritons in Topological Weyl Semimetals”
(Yayına hazırlanıyor).
..
P 36
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Spin-1 Ising Modelinde Manyetik Dağılganlık Bağıntısı ve Manyetik Sönüm
Faktörünün Yol Olasılık Metodu ile Hesaplanması
Songül Özüm1, Rıza Erdem2
1Hitit Üniversitesi, Alaca Avni Çelik MYO, Elektronik ve Otomasyon Bölümü, 19600 Çorum 2Akdeniz Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 07058 Antalya
Bu çalışmada, önceki çalışmamızın [1] devamı olarak, manyetik alan altında bilineer (J) ve bikuadratik (K)
etkileşme Hamiltonyenli spin-1 Ising Modeli [2, 3] için dinamik (yani kompleks) alınganlık ifadesi 𝜒 = 𝜒1 −𝑖𝜒2 [4, 5] denge dışı istatistik mekaniksel yaklaşımlardan yol olasılık metodu (PPM) kullanılarak bulundu. İlk
olarak, dinamik denklemler olarak adlandırılan diferansiyel denklem sistemi lineer hale getirildi. Daha sonra,
elde edilen denklemler 𝜔 frekansı ile salınım yapan bir dış manyetik alan varlığında çözüldü ve 𝜒 ’nın reel ve
sanal bileşenlerinden sırasıyla manyetik dağılganlık bağıntısı ve manyetik sönüm faktörü (𝜒1, 𝜒2) türetildi.
𝐽/𝐾 = 1.2 için 𝜒1 ve 𝜒2’nin indirgenmiş sıcaklıkla )( değişimi özellikle ferromanyetik ve paramanyetik faz
bölgeleri ile kritik sıcaklık civarındaki davranışı yüksek ve düşük frekans (𝜔) ve farklı hız sabiti değerleri ( k )
dikkate alınarak incelendi. Her iki bileşenin, düşük frekans değerlerinde, ferromanyetik/paramanyetik faz geçişi
sıcaklığı )( C yakınlarında sonsuza ıraksadığı gözlendi. Yüksek frekans değerlerinde ise, sönüm faktörü tam C
sıcaklığında ve dağılganlık bağıntısı her iki faz bölgesinde birer maksimum (pik) yapmaktadır. Elde edilen
sonuçlar, Onsager teorisine dayalı tersinmez termodinamik (ORT) kullanılarak elde edilenlerle [4] karşılaştırıldı
ve tam bir uyum gözlendi.
Kaynakça
1. R. Erdem, S. Özüm, “Relaxation times obtained from the rate equations using path probability method for the
spin-1 Ising model”, Modern Physics Letters B 33, 1950258 (2019).
2. M. Blume, V. J. Emery, R. B. Griffiths, “Ising Model for the λ Transition and Phase Separation in He3-He4
Mixtures”, Physical Review A 4, 1071-1077 (1971).
3. M. Keskin, “A model for quenching via hidden variables; Non-equilibrium behaviour of a system with two
long range order parameters II: Influence of a magnetic field”, Physica A: Statistical Mechanics and its
Applications 135, 226-236 (1986).
4. R. Erdem, “Magnetic relaxation in a spin-1 Ising model near the second-order phase transition point”, Journal
of Magnetism and Magnetic Materials 320, 2273- 2278 (2008).
5. G. Gulpinar, E. Vatansever, “Critical behavior of AC antiferromagnetic and ferromagnetic susceptibilities of
a spin-1/2 metamagnetic Ising system”, Journal of Magnetism and Magnetic Materials 324, 983-990 (2012).
P 37
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Geçiş Metali İyonlarıyla Eş-Katkılanmış Oksit Nanoparçacıkların Yapısal ve
Optik Özellikleri
Tayyar Güngör ve Ebru Güngör
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, 15030 BURDUR
Geniş enerji band aralık değerine sahip ZnO’in
özellikle geçiş elementleri ile katkılanmış
formlarının spintronik aygıt teknolojisinde
kullanılabileceği öngörülmektedir. Vakum ve çözelti
temelli hazırlama yöntemlerine ek olarak kapasitörde
depolanan elektrostatik enerjinin belirli periyotlarda
yüksek saflığa sahip metal karşıt elektrotlar arasında
deşarj edilmesi (Spark-Deşarj tekniği, SD) ile metal
oksit tabanlı yarıiletken filmler hazırlanabilmektedir.
Bu çalışmada SD tekniği ile üretilen Co ve Cu katkılı
ZnO bimetalik nanoparçacık formundaki tabakaların
yapısal ve optiksel özellikleri incelenmiştir. Co ve Cu
geçiş metalleriyle katkılanmış ZnO ve referans olarak
kullanılan katkısız ZnO nanoparçacıklar, cam alttaş
üzerine SD yöntemle biriktirildi. Teknik gereği homo
ve hetero metal elektrot çiftleri düşey geometride
konumlandırılarak, voltaj ve spark sayısına bağlı
olarak nanoparçacıklardan oluşan filmler üretildi.
Düşey biriktirme geometrisi, nanoparçacıkların alttaş
yüzeyine dağılımının daha homojen olamsı için
tercih edilmiştir. Kullanılan elektrot çiftlerine bağlı
olarak elde edilen ZnO ve geçiş metali katkılı ZnO
örneklerdeki nanoparçacık boyutları 25-85nm
aralığında değişmektedir. ZnO temel yapısına Co ve
Cu iyon katkısı yapılarak elde edilen bimetalik nano
filmlerin X-ışını kırınım (XIK) ölçümleri, ZnO’in
hekzagonal wurtzit yapısına ait karakteristik
özelliklerinin baskın olduğunu göstermiştir. Co:ZnO
ve Cu:ZnO nanofilmlerin optik geçirgenlik
spektrumundan elde edilen optik band aralıkları
azalmakta, kırmızıya doğru kayma gözlenmekte ve
optik geçirgenlikleri ZnO yapıya göre nispeten
azalmaktadır. Cu katkısının, Co’ınkine göre ZnO’in
optik geçirgenliğini ve band aralığını daha fazla
azalttığı gözlenmiştir. Band aralıklarında gözlenen
kırmızıya kayma fotolümünesans ölçümleri ile
doğrulanmıştır.
Şekil 1: Çeşitli metal elektrot çiftlerin SD işlem
sonrası görüntüleri, metal elektrot çiftlerine bağlı
olarak üretilen katkılı metal oksit
nanoparçacıkların SEM görüntüleri ve optik
geçirgenlik spektrumları.
Bu çalışma, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
Kurumu (TÜBİTAK) tarafından 116F046 numaralı
proje ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
tarafından 0324-NAP-16, 0356-NAP-16, 0253-MP-
14, 0172-NAP-13, 0173-NAP-13, 110-NAP-10 ve
100-NAP-10 numaralı projelerle desteklenmiştir.
P 38
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Termiyonik Vakum Ark Tekniği ile Biriktirilmiş TiB2 İnce Filmlerin Raman
Spektroskopisi ile İncelenmesi
Uğur Demirkol1, Suat Pat1, Mustafa Özgür1, Reza Mohammadigharehbagh1, Nihan Akkurt1, Ali
Olkun1, Şadan Korkmaz1
1Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 26480, Eskişehir
Titanyum Diborür (TiB2) ince filmler termiyonik vakum ark (TVA) tekniği ile cam, İndiyum katkılı Kalay
Oksit (ITO) ve Flor katkılı Kalay Oksit (FTO) kaplı cam alttaşlar üzerinde biriktirilmiştir. Biriktirilen ince
filmlerin yapısal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Renishaw inVia Raman Spektroskopisi cihazıyla 532
nm dalga boyuna sahip lazer kullanılarak incelenmiştir.
Titanyum Diborür ince filmler, sahip olduğu
sertlik, yüksek sıcaklıklarda gösterdiği kimyasal
kararlılık, aşınmaya karşı direnci ve iyi bir
elektriksel iletim gibi eşsiz özellikleri ile
endüstriyel uygulamalar için oldukça dikkat
çeken bir malzemedir. Ancak çoğu biriktirme
yöntemi ile üretilmiş ince filmlerin alttaş
yüzeyine tutunması zordur [1,2].
Termiyonik vakum ark tekniği ile yüzey
tutunması güçlü ince filmler üretilebilmiştir.
Üretilen ince filmlerin kalınlıkları cam alttaş
üzerinde 30 nm, ITO kaplı cam alttaş üzerinde
47 nm ve FTO kaplı cam alttaş üzerinde ise 74
nm olarak Filmetrics F20 İnce Film Kalınlık
Ölçüm Sistemi kullanılarak ölçülmüştür. Şekil
1’de gösterilen Raman Spektroskopisi
sonuçlarına göre, üretilen TiB2 ince filmler
farklı alttaşlarda benzer yapısal özelliklere
sahiptir ve literatürle uyumludur [3].
Şekil 1: , a) Cam, b) ITO kaplı cam ve c) FTO kaplı cam üzerine termiyonik vakum ark yöntemiyle
biriktirilmiş ince filmlerin Raman spektroskopisi
Kaynakça
1. Panich, N., Wangyao, P., Hannongbua, S., Sricharoenchai, P., & Sun, S. (2017). Multilayered systems of
nanostructured TiB 2 thin films and its mechanical properties. Journal of Metals, Materials and Minerals, 16(1).
2. Kelesoglu, E., & Mitterer, C. (1998). Structure and properties of TiB2 based coatings prepared by unbalanced
DC magnetron sputtering. Surface and coatings technology, 98(1-3), 1483-1489.
3. Wdowik, U. D., Twardowska, A., & Rajchel, B. (2017). Vibrational Spectroscopy of Binary Titanium Borides:
First-Principles and Experimental Studies. Advances in Condensed Matter Physics, 2017.
P 39
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
İkiyüzlü ve Tek Tabaka MoSSe Elektronik Bant Yapısı
Yağmur Aksu Korkmaz1, Ceyhun Bulutay1, Cem Sevik2
1Bilkent Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara, Türkiye
2 Eskişehir Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir, Turkey
İki boyutlu geçiş metal dikalkojenitler
(GMDler) son yıllarda oldukça ilgi çeken ve
üzerine çalışılan bir konu haline gelmiştir. Bu tip
malzemeler, yığık türlerinin aksine direkt bant
aralığına sahiptirler. Bu bant enerji seviyelerinin
görülebilir bölgede olması yeni fotonik ve
optoelektronik uygulamalarının önünü açmıştır
[1]. Yakın zaman önce iki boyutlu GMD’lere
ikiyüzlü türevleri eklenmiştir. Bir nevi, iki farklı
GMD’inin birleşimi (MX2 ve MY2) olan bu yeni
malzemelere (MXY) örnek olarak MoSSe
deneysel olarak üretilmiştir [2,3]. Bir tabaka
MoS2deki S tabakalarından biri selenize
edilerek bu malzeme oluşturulmuştur. Benzer
bir yöntem kullanılarak diğer ikiyüzlü
GMD’lerinin de büyütülmesi öngörülmektedir.
Gerek tek katmanlı ikiyüzlü GMDlerin
termodinamik kararlılığı ve diğer GMDlere
kıyasla yüksek taşıyıcı hareketliliği [4] gerekse
çok katmanlı ikiyüzlü GMDlerin dikey yönde
piezolektrik etkilere izin vermesi [5], bu tip
malzeme tabanlı nano-cihazların üretilmesi ve
elektronik uygulamaların geliştirilebilmesi için
zemin hazırlamaktadır.
Buradan yola çıkarak, bu çalışmada tek katmanlı
MoSSe’un elektronik özellikleri temel ilkelere
dayalı olarak incelenmiştir. Farklı yöntemlerle
(PBE ve HSE) elde edilen bant yapıları ve bant
enerji farkları karşılaştırılaştırılmıştır. Spin-
yörünge çiftlenimi kullanılarak bantlardaki
yarılmalar hesaplanmıştır.
Şekil 1: PBE ile hesaplanmış MoSSe bant yapısı ve
HSE ile bant aralığı karşılaştırması.
Kaynakça 1. Mak, Kin Fai, and Jie Shan, “Photonics and optoelectronics of 2D semiconductor transition metal
dichalcogenides”, Nature Photonics 10.4 (2016), 216.
2. Lu, A. Y., Zhu, H., Xiao, J., Chuu, C. P., Han, Y., Chiu, M. H., ... & Wang, Y. (2017). Janus monolayers of
transition metal dichalcogenides. Nature nanotechnology, 12(8), 744.
3. Zhang, J., Jia, S., Kholmanov, I., Dong, L., Er, D., Chen, W., ... & Lou, J. (2017). Janus monolayer transition-
metal dichalcogenides. ACS nano, 11(8), 8192-8198.
4. Wang, J., Shu, H., Zhao, T., Liang, P., Wang, N., Cao, D., & Chen, X. (2018). Intriguing electronic and
optical properties of two-dimensional Janus transition metal dichalcogenides. Physical Chemistry Chemical
Physics, 20(27), 18571-18578.
5. Dong, L., Lou, J., & Shenoy, V. B. (2017). Large in-plane and vertical piezoelectricity in Janus transition
metal dichalchogenides. ACS nano, 11(8), 8242-8248.
P 40
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
25. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, 20 ARALIK 2019
Abdülhak Gözegir
Ahmet Göktuğ Koçer
Ahmet Kürşat Bilgili
Ali Emre Gümrükçü
Alkan Kabakçıoğlu
Almina Fidan Demir
Alpan Bek
Aybey Moğulkoç
Bekir Sıtkı Kandemir
Berkcan Erenler
Berna Akgenç
Burak Korkmaz
Büşra Çal
Çağıl Kaderoğlu
Çağrı Yücel
Ceyhan Öztürk
Ceyhun Bulutay
Cihan Arlı
Damla Kübra Irmak
Didem Gökbel Keklikoğlu
Didem Ketenoğlu
Doğukan Hazar Özbey
Doğukan Leloğlu
Ebru Güngör
Elif Şengöz
Emin Başkaya
Emin Demirci
Emre Erdem
Emre S. Taşcı
Engin Durgun
Erbil Dağdelen
Esra Balcı
Esra Eroğlu
Eyüp Duman
Fatih Ceyhan
Fatih Ersan
Feridun Ay
Figen Özyurt Kuş
Filiz Korkmaz Özkan
Fulya Bağcı
Furkan Akkaya
Furkan Azim
Gökhan Mehmetoğlu
Gülçin Elif Durmaz
Gülsüm Gündoğdu
Gunça Niyazmetova
Gürkan Kurtuluş
Habibe Sayraç
Hasan Celal Dervişoğlu
Hasan Hüseyin Güllü
Hatice Nur Koyun
Hayati Altan
Haydar Şahin
Hüda Akkaya Kömürcü
Hüseyin Ali Erkuş
İbrahim Efkere
Iman Askerzade
Karen Cansu Ferruh
Leyla Hoca
Luxmi Rani
Mehmet Burçin Ünlü
Mehmet Çakmak
Mehmet Emre Taşgın
Mehmet Parlak
Mehmet Şimşek
Melih Şenel
Meltem Babayiğit Cinali
Mert Ergamalıoğlu
Mert Miraç Çİçek
Merve Karaman
Merve Korkmaz
Merve Nurhan Güney
Meryem Alp
Muammer Kanlı
Muhammed Sayraç
Mustafa Sarısaman
Mustafa Suphi Gülsu
Neslihan Akçay
Nihan Akın Sönmez
Nuhibe Türkdal
Oğuz Gülseren
Oğuzhan Oğuz
Oğuzhan Yücel
Orhan Özçelik
Osman Barış Malcıoğlu
Özge Demirtaş
Özlem Bayal
Öznur Ömeroğlu
Rabia Çağlayan
Ramazan Şahin
Recai Ellialtıoğlu
Reyhan Başar
Rıfat Çağrı Müezzinoğlu
Rıza Erdem
Sabire Uludağ
Saime Şebnem Aydın
Şakir Erkoç
Saliha Ilıcan
Semih Doğruer
Senem Sarıtaş
Şengül Kuru
Sevgi Özoğlu
Sevil Sarıkurt
Şevval Taşdemir
Seymur Jahangirov
Sezgin Aydın
Şinasi Ellialtıoğlu
Songül Özüm
Süleyman Özçelik
Sümeyye Akmeşe
Tarık Asar
Tayyar Güngör
Tezer Fırat
Tuğbey Kocabaş
Tuğçe Ataşer
Tuğçe Sevinç Dağ
Uğur Demirkol
Uğur Yorulmaz
Ümran Ceren Başköse
Yağmur Aksu Korkmaz
Yalçın Elerman
Yasemin Şafak Asar
Yenal Karaaslan
Yeşim Moğulkoç
Yunus Özen
Zafer Kandemir
Zehra Gizem Mutlay
KATILIMCI LİSTESİ