ankara 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması...

102

Upload: others

Post on 29-Mar-2021

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 2: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

ANKARA 2011

Page 3: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

Telif Hakkı Sahibi:

© Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü, 2011

Tüm hakları Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğüne aittir. Kaynak gösterilmeksizin alıntı yapılamaz. Alıntı yapıldığında kaynak gösterimi: “editör/yazar adları, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, basım yeri, basım yılı” belirtilmesi şeklinde olmalıdır. 5846 sayılı yasa gereği Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğünün onayı olmaksızın tamamen veya kısmen çoğaltılamaz.

Copyright Owned By:

Hygiene Center Presidency School of Public Health. No citations shall be allowed without the source of reference. In case of citing, the source of reference shall be indicated as: “editor/author names, School of Public Health, Refik Saydam Hygiene Center Presidency, Ministry of Health of Turkey, publishing place, publishing date”. Neither full nor partial reproduction shall be allowed without the written permission of the School of Public Health as ordered by the Law Numbered 5846.

ISBN : 978-975-590-394-1

Sağlık Bakanlığı Yayın No: 856

HMM Yayın No : HMM-2011-38

Baskı: Yorum Basın Yayın Sanayii Ltd.Şt. İvedik Organize Sanayi Bölgesi Matbaacılar Sitesi35. Cadde No: 36 - 38 06370 Yenimahalle /ANKARA Tel: 0 (312) 395 21 12 (pbx) • Faks: 0 (312) 394 11 09 e-mail: [email protected] web: www.yorummatbaa.com

Page 4: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

EDİTÖRProf. Dr. Recep AKDAĞ

YAZARLARDr. Salih MOLLAHALİLOĞLUDr. Şenay ÖZGÜLCÜDr. Ali ALKANDr. Hasan Gökhun ÖNCÜL

GÖZDEN GEÇİRENLERProf. Dr. Ahmet AKICIDr. Hakkı GÜRSÖZ

DANIŞMA KURULUProf. Dr. Nihat TOSUN Dr. Yasin ERKOÇ Doç. Dr. Turan BUZGANDr. Ekrem ATBAKAN Dr. Saim KERMAN YAYIN KURULUUzm. Dr. Banu AYARDr. Ayşegül GENÇOĞLUZeki KADIHakan Oğuz ARI Cem SEÇKİN Ayhan ÇETİN TÜRKÇE REDAKSİYONHüseyin GÜÇ

KAPAK TASARIMIHüseyin KOCAKULAK

HIFZISSIHHA MEKTEBÝ MÜDÜRLÜÐÜSCHOOL OF PUBLIC HEALTH

Page 5: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 6: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

V

Ön Söz

Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) ilkeleri doğrultusunda sağlık hizmetinden yararlan-ma, en ön sıralarda gelen hasta hakları arasındadır. Bu haktan hastaların gereği gibi yararlanıp yararlanmadığını belirlemede evrensel ölçekte birtakım standartlar bulun-maktadır.

Hastalar kendilerine uygulanan tedavinin katılımcısı olmalıdır. Sağlık mesleği mensuplarıyla hasta arasındaki ilişkiyi arzu edilen bu “katılımcı” yönle daha iyi şart-larda sürdürebilmelerinin yolu, AİK konusundaki bilgi, tutum ve davranışların doğru yönde geliştirilmesine bağlıdır. Zira hastaların daha iyi sağlık hizmeti alabilmek için tedavileri ile ilgili taleplerinin ve beklentilerinin yerinde olması, konuyla ilgili yakla-şımlarının akılcı olması gerekmektedir. Hastanın bilinçsiz ilaç kullanımı alışkanlığı-nın giderilebilmesinin en gerçekçi yolu, onun konuyla ilgili yaklaşımlarının tüm bo-yutlarıyla ortaya konulmasından geçmektedir. Üstelik bu konuda yapılacak bilimsel tespitler, sadece hastanın yaklaşımını değil, aynı zamanda o hastanın tedavi hizmetini düzenleyen hekimin davranışlarını yansıtması bakımından da önem taşır. Bu konula-rın etraflıca ortaya konulmasına duyulan ihtiyaç son yıllarda daha da artmıştır.

Ülkemizde son yıllarda sağlık alanında yaşanan dönüşüm süreci de dikkate alındı-ğında, bu dönüşümün daha iyiye taşınmasında, hastaların bakış açıları ve deneyimle-rinin AİK perspektifinden bilinmesi daha da anlamlı hâle gelmektedir. Diğer yandan iletişimde baş döndüren gelişmelerin yaşandığı günümüzde hastaların ilaçları, daha genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek gerektiren bir alanda, bilgi kirliliğinden doğacak yeni sorunları da beraberinde getirebilir. Gelecekte yaşanabilecek sorunları en aza indirgemeye hazırlıklı olmanın yolu, mevcut durumun çok iyi etüt edilmesine bağlıdır. Dolayısıyla, AİK’in nihai hedefinde bulunan hastalar ile ilgili durum tespitinde bulunacak araştırmalara yoğun ihtiyaç duyulmaktadır.

Hastaların Akılcı İlaç Kullanımına bakışını anket yoluyla tüm ayrıntılarıyla or-taya koyan bu araştırma raporunu, muhataplarına ulaştırmış olmaktan ötürü büyük memnuniyet duyuyoruz. Raporun sunduğu bilgilerin bilim dünyasına ve ulusal sağlık sistemimize en üst seviyede katkı sunmasını diliyor, hazırlığında emeği geçenleri, özverili ve titiz çalışmalarından ötürü kutluyorum.

Prof. Dr. Recep AKDAĞ Sağlık Bakanı

Page 7: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 8: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

VII

Sunuş

Sağlık hizmeti sunulurken, hasta ve toplum sağlığı açısından ilaçların akılcı kullanımının sağlanması gerekmektedir. İlaçların gereğinden fazla, az ya da yan-lış kullanılması kişilere ve topluma zarar vermenin yanı sıra mevcut kaynakların da boşa harcanmasına neden olmaktadır.

Akılcı İlaç Kullanımı (AİK), doktorun hastaya tanı koyması, reçete yazma-sı, hastanın ilacı edinmesi, kullanması ve tedavinin izlenmesini kapsayan geniş bir süreçtir. Bu sürecin en doğru şekilde işlemesi ancak devletin, ilaç endüstrisi-nin, doktorların, eczacıların, diğer sağlık çalışanlarının ve toplumun akılcı ilaç kullanımını benimsemesi ile mümkündür. Bu konuda toplumun bilinçlendirilme-si; hastaların bilinçsiz ilaç kullanma sıklığının azaltılması; hekime gereksiz ilaç yazdırma baskısının azaltılması, tanı koyma sürecinde hekime daha sağlıklı bilgi vermesinin sağlanması ve verilen tedaviye uyumunun artırılması açısından çok önemlidir. Bu alanda topluma yapılacak müdahalelerin daha etkin ve yerinde ol-ması için öncelikle, hastaların bu konudaki bilinç düzeyleri ve yaklaşımları bilin-melidir.

Ülkemizde, Toplumun Akılcı İlaç Kullanımına bakış açısını değerlendiren kı-sıtlı sayıda çalışma bulunması ve mevcut çalışmaların örneklem sayısının yetersiz olması nedeni ile devlet hastanesi ve aile sağlığı merkezlerine başvuran hastaların akılcı ilaç kullanımı konusunda tutum ve yönelimlerini değerlendiren anket çalış-mamız, konu ile ilgilenenlere değerli veriler sunmaktadır.

Raporun hazırlanmasında emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür eder, çalış-manın ilgililere ve bundan sonra yapılacak araştırmalara faydalı olmasını temenni ederim.

Dr. Salih MOLLAHALİLOĞLU Hıfzıssıhha Mektebi Müdürü

Page 9: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 10: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

IX

Teşekkür

Bu araştırmanın yapılmasına teşvik ve destekleri, raporun hazırlanması ve ya-yımlanmasına katkılarından dolayı;

Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat TOSUN, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Yasin ER-KOÇ, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa ERTEK, Proje Yönetimi Destek Birimi Direktörü A. Celalettin TARHAN ve Bakan Danış-manı Dr. Hakkı GÜRSÖZ’e;

Hıfzıssıhha Mektebi Müdürü Dr. Salih MOLLAHALİLOĞLU, Müdür Yar-dımcısı Dr. Hasan Gökhun ÖNCÜL ve Mektep Genel Sekreteri Uzm. Dr. Banu AYAR’a;

Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü çalışanları Dr. Şenay ÖZGÜLCÜ, Dr. Ali ALKAN, Dr. Ayşegül GENÇOĞLU, Zeki KADI, A. Arzu ÇAKIR, Işıl ACE-HAN, Süha BARLAS, Umut Emre SERT, Eda GÜNEŞ, Hüseyin KOCAKULAK ve Hüseyin GÜÇ’e;

Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü çalışanı Dr. Mümine Nurdan DOĞUKAN’a;

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı Öğre-tim Üyesi Doç. Dr.Yavuz SANİSOĞLU’na;

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üye-si Prof. Dr. Ahmet AKICI ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Başak DÖNERTAŞ’a ve çalışmada emeği ge-çen herkese teşekkür eder, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü

Page 11: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 12: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

XI

İçindekiler

1. Yönetici Özeti..........................................................................................1

2. Giriş ve Amaç ..........................................................................................9

3. Gereç ve Yöntem ...................................................................................13

4. Bulgular .................................................................................................15

5. Genel Tespitler ......................................................................................61

6. Kısıtlılıklar ve Öneriler .........................................................................75

6.1. Araştırmanın Kısıtlılıkları ..............................................................75

6.2. Öneriler ...........................................................................................76

7. Kaynaklar ..............................................................................................79

Page 13: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 14: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

XIII

Raporda Kullanılan Kısaltmalar

AH: Aile HekimiAİK: Akılcı İlaç Kullanımı AOİK: Akılcı Olmayan İlaç KullanımıASM: Aile Sağlığı Merkezi DH: Devlet HastanesiDSÖ: Dünya Sağlık Örgütü RBDİS: Reçete Başına Düşen İlaç SayısıSB: Sağlık BakanlığıSGK: Sosyal Güvenlik Kurumu UH: Uzman Hekim

Page 15: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 16: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

XV

Tabloların Dizini

Tablo 1. Ankete Katılan Hastaların Yaş Dağılımı ...........................................................15Tablo 2. Ankete Katılan Hastaların Genel Tanımlayıcı Özellikleri. ................................16Tablo 3. Ankete Katılan Hastaların “Hekime Başvuru Nedenleri”nin Dağılımı .............17Tablo 4. Hekime İlaç Yazdırma Amacıyla Başvuran Hastaların Yazdırmak İstediği İlaç-ların Ayrıntılarının Dağılımı .............................................................................................18Tablo 5. İlaç Yazdırma Amacıyla Hekime Başvuran Hastaların Yazdırmak İstedikleri İlaç Gruplarının Dağılımı ..................................................................................................19Tablo 6. Hastaların Başvuru Nedenlerine Göre “Hekimleri Tarafından Muayene Edilme” Durumları ..........................................................................................................................20Tablo 7. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hekim Tarafından Muayene Edilme” Durumlarının Karşılaştırılması ...........................................................................21Tablo 8. Hekim Tarafından Kendilerine Fizik Muayene Yapıldığını Belirten “Hastaların Muayene Edilme Süreleri”nin Dağılımı ...........................................................................22Tablo 9. Hekimin Fizik Muayene Yaptığı “Hastaların Muayene Sürelerine Göre Bu Süreleri Yeterli Bulma” Durumlarının Karşılaştırılması ..................................................23Tablo 10. Hastaların Hekimle Görüşmeleri Sırasında “Hekimin Yaklaşımı” Hakkındaki Düşüncelerinin Dağılımı ...................................................................................................24Tablo 11. Hastaların “Reçetelerindeki İlaçların Nasıl Kullanılacağını Bilme” Durumu. 25Tablo 12. Reçetesindeki İlaçların Nasıl Kullanılacağını Bilen Hastaların Bu Bilgiyi Kimden Öğrendiğinin Dağılımı ........................................................................................26Tablo 13. Hekimlerin Hastalarına Reçetelerindeki İlaçlarla İlgili Verdiği Bilgilerin Dağı-lımı ....................................................................................................................................27Tablo 14. Hastaların “Hekimin Reçetelerindeki İlaçlarla İlgili Verdiği Bilgileri Yeterli Bulup Bulmama” Durumlarının Dağılımı ........................................................................28Tablo 15. Hastaların “Hekimin Reçetelerindeki İlaçlarla İlgili Kendilerine Vermesini İstediği Bilgiler”in Dağılımı .............................................................................................29Tablo 16. Hastaların “Daha Önce Kullanıp Faydasını Gördükleri İlaçları Reçetelerine Yazdırmak İsteme” Durumlarının Dağılımı .....................................................................30Tablo 17. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre Reçetelerinde Kendi İstekleri İle Yazılmış İlaç Bulunması Durumlarının Karşılaştırılması ...........................................31Tablo 18. Reçetesinde Kendi İsteği İle Yazılmış İlaç Bulunan Hastaların “Reçetelerindeki Ortalama İlaç Sayısı” ve “Reçeteye Hastanın İsteği İle Yazılmış Ortalama İlaç Sayısı” ... 32Tablo 19. Reçetesinde Kendi İsteği İle Yazılmış İlaç Bulunan Hastaların “Reçetelerinde-ki Toplam İlaç Sayısı”nın Dağılımı. .................................................................................32

Page 17: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

XVI

Tablo 20. Reçetesinde Kendi İsteği İle Yazılmış İlaç Bulunan Hastaların” İstekleri Doğrultu-

sunda Yazılmış İlaç Sayısı”nın Dağılımı ...................................................................................33

Tablo 21. Hastaların “Hangi İlaç Formlarının Daha Çabuk Etki Ettiği” Konusundaki Düşün-

celerinin Dağılımı ........................................................................................................................34Tablo 22. Hastaların “İlacın Fiyatı İle Tedavi Edici Özelliği Arasında İlişki Olduğu”nu Düşü-nüp Düşünmeme Durumlarının Dağılımı ...................................................................................35Tablo 23. Hastaların “Hasta Olduklarında Hekime Gitmeden, Eczaneden İlaç Alma” Durum-larının Dağılımı ............................................................................................................................36Tablo 24. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hekime Gitmeden, Eczaneden İlaç Alma” Durumlarının Karşılaştırılması .................................................................................37Tablo 25. Hastaların “Hasta Olduklarında İlk Olarak Gösterdikleri Davranışlar”ınDağılımı .........................................................................................................................................38Tablo 26. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hasta Olduklarında İlk Olarak Gösterdikleri Davranışlar”ın Karşılaştırılması ..................................................................... 39-40Tablo 27. Hastaların “İlaç Kullanırken Yakınları İle Olan Etkileşimleri”nin Ayrıntılarının Dağılımı ........................................................................................................................................41Tablo 28. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre, Hastaların, “Hasta Olduklarında Yakınlarının İlaç Tavsiyesi Etme” Durumlarının Karşılaştırılması...........................................42Tablo 29. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hasta Olan Yakınlarına İlaç Tavsiye Etme” Durumlarının Karşılaştırılması...........................................................................44Tablo 30. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hasta Olduklarında Yakınlarından İlaç Alma” Durumlarının Karşılaştırılması .................................................................................46Tablo 31. Hastaların “Muayene Öncesi Beklediklerini İddia Ettikleri Süreler”in Dağılımı. ..48Tablo 32. Hastaların “Hekimin Verdiği Tedaviyi Uygulayıp Uygulamama” Durumlarının Dağılımı .........................................................................................................................................49Tablo 33. Hastaların “İlaçları Kullanırken veya Saklarken Sergiledikleri Yaklaşımlar”ın Dağılımı ........................................................................................................................................50Tablo 34. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre Daha Önceki Rahatsızlıklarında “Hekimin Önerdiği İlaçları Kullanılması Gereken Süreden Önce Bırakma” Durumlarının Karşılaştırılması ............................................................................................................................52Tablo 35. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Kullandıkları İlaçların Prospek-tüslerini Okuma” Durumlarının Karşılaştırılması ......................................................................54Tablo 36. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Evlerinde Kullanmadıkları, Art-mış veya Yedek Olarak Sakladıkları İlaç Bulundurma” Durumlarının Karşılaştırılması .......56Tablo 37. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Kullandıkları İlaçların Son Kul-lanma Tarihine Bakma” Durumlarının Karşılaştırılması ..........................................................58Tablo 38. Hastaların O Günkü Müracaatlarında “Verilen Hizmetten Memnun Olma” Durum-

larının Dağılımı ............................................................................................................................60

Page 18: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

Tedavileri hakkında hastaların görüşlerini alma, bilgilendirme ve onları bu doğrultuda tedavilerinin katılımcısı yapma Akılcı İlaç Kullanımı (AİK)’nın ilke-lerindendir. Dolayısıyla hastaların tedavileriyle ilgili yaklaşımlarının bilinmesi, AİK’in yaygınlaştırılmasında alınacak mesafenin belirleyici unsurlarındandır. Dünya Sağlık Örgütü AİK’i “hastaların ilaçları klinik ihtiyaçlarına uygun şekilde, kişisel gereksinimlerini karşılayacak dozlarda, yeterli zaman diliminde, kendile-rine ve topluma en düşük maliyette almalarını” gerektiren kurallar bütünü olarak tanımlamıştır. Bu tanımın gereğini yerine getirmede anahtar rolü oynayan muha-taplardan biri de hastalardır. İlaçların bilinçsiz kullanımının önüne geçilmesi ça-balarından hekime gereksiz ilaç yazdırma baskısının önlenmesine, hastalıklarının tanısının doğru konulmasına yardımcı olmaktan tanı ve tedavisi konusunda kendi-sine anlatılanların iyi bir dinleyicisi ve tatbik edicisi olmasına kadar sıralanabile-cek AİK’i ilgilendiren birçok hususta hastaların belirleyici rolleri bulunmaktadır.

AİK’in gerektirdiği kurallara uyulmaması ise Akılcı Olmayan İlaç Kullanı-mı (AOİK) olarak bilinir. AOİK birçok başka ülkede olduğu gibi Türkiye’de de önemli sağlık sorunları arasında yer alır. Kuşkusuz diğer unsurların yanı sıra, has-taların da birtakım olumsuz alışkanlıklarının, bilgi açıklarının ya da yanlış inanış-larının AOİK’e etkisi vardır. Dolayısıyla AOİK’in giderilmesinde hastaların ko-nuyla ilgili bilgi ve tutumlarının gözden geçirilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması önem taşır. Bu araştırmada 12 ayrı ilimizde hastalarla görüşülerek onların, AİK hakkındaki bilgi düzeylerinin ve tutumlarının tespit edilmesi ve onların verdiği bu bilgiler üzerinden hekimlerinin AİK davranışlarına ait izlerinin ortaya çıkarılması amaçlandı.

1Yönetici Özeti

Page 19: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI2

Bu amaçla 2010 yılı Mayıs ayında kesitsel tipte, tanımlayıcı bir çalışmayla Amasya, Bartın, Bayburt, Bilecik, Bolu, Çankırı, Denizli, Eskişehir, Karabük, Kastamonu, Kırşehir ve Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüklerine bağlı hem kent merkezlerinde hem de kırsal kesimlerde tamamen rastgele biçimde seçilmiş Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’ne ve Devlet Hastaneleri (DH)’ne başvuran hastalara anket uygulandı. Katılımcıların AİK konusundaki bilgi düzeylerini ve tutumlarını değerlendirmek amacıyla hazırlanan ve yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanan bu anketi toplam 4470 kişi yanıtladı (katılma oranı: %93,1). ASM ve DH’lerde görüşülen hastaların verdikleri cevapların önemli bir bölümü, hastaların yaş, cinsi-yet ve diğer bazı özelliklerine göre karşılaştırıldı. Niteliksel veriler arası ilişkilerin araştırılmasında Ki-Kare testi kullanıldı ve bu karşılaştırmalarda p<0,05 olduğun-da, istatistiksel anlamlılıktan söz edildi.

Ankete verdiği yanıtların bazılarında katılımcıların AİK davranışlarına etki edebilecek bazı demografik özellikleri incelendi. Araştırmaya %49,4’ü (n: 2209) ASM’lere başvuran, %50,6’sı (n: 2261) DH’lere başvuran toplam 4470 hasta ka-tıldı. ASM ve DH’lerin her ikisinde de görüşülen katılımcıların ortalama 41 yaşın-da olduğu saptandı. Katılımcıların %57,4’ü kadınlardan oluşmaktaydı. ASM’lere başvuranların %83,8’inin, DH’lere başvuranların ise %81,4’ünün sosyal güven-cesinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olduğu saptandı. Genel olarak ankete katılanların %6,8’inin okuryazar olmadığı, her iki grupta da “ilkokul/ortaokul me-zunu” olanların eğitim düzeyi dağılımında ilk sırada yer aldığı (ASM’lerde %45,5 ve DH’lerde %42) saptandı.

Hem ASM’lerde, hem de DH’lerde katılımcıların hekime en sık başvuru nede-ninin “hastalıklarının muayenesi amaçlı ilk başvuru” olduğu (sırasıyla %53,9 ve %69,3) saptandı. Bunu ASM’lerde “ilaç yazdırma amaçlı başvuru”nun (%32) ve “kontrol amaçlı başvuru”nun (%10,6) izlediği, DH’lerde ise “kontrol amaçlı başvuru”nun (%17,4) ve “ilaç yazdırma amaçlı başvuru”nun (%8,3) izlediği sap-tandı.

Hekime ilaç yazdırma amaçlı başvuran hastalar, ASM’lerde daha çok “sü-rekli hastalığı için olan raporlu ilaçlar”ı yazdırmak amacıyla (%46,7); DH’lerde ise en çok “daha önce o kurumda yazılan ilaçlar”ı yazdırmak amacıyla (%39,1) başvuru yaptığını bildirdi. Her iki grupta da hastaların en çok “ağrı kesici/ro-matizmal ilaçlar”ı (sırasıyla %55,7 ve %51,6) yazdırmak istediği görüldü. İlaç yazdırma isteği sıralamasında 2’nci sırada ASM’lerde “antihipertansif ilaçlar”ın (%29,6); DH’lerde ise “antibiyotik grubu ilaçlar”ın yer aldığı görüldü.

Başvuru nedeni ne olursa olsun genel olarak DH’lere başvuran hastaların, ASM’lere göre daha fazla muayene edilmiş oldukları görüldü. ASM’lerin ve DH’lerin her ikisinde de en az muayene edilen hastaların “ilaç yazdırma amaçlı başvuran”lar olduğu (sırasıyla %37,3 ve %57,2), en fazla muayene edilen has-taların ise “hastalık nedeniyle muayene amaçlı başvuran” hastalar (sırasıyla %95,3 ve %94,9) olduğu görüldü.

Page 20: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

3YÖNETİCİ ÖZETİ

Hastaların sosyodemografik özellikleri ile hekimlerin hastaları muayene et-meleri arasındaki ilişkiye bakıldı. Buna göre, DH’lerde yapılan karşılaştırmalarda herhangi bir farklılık gözlenmedi. ASM’lerde ise, hastaların yaşları arttıkça ve eğitim düzeyleri azaldıkça hekimler tarafından muayene edildiğini bildirenlerin oranının istatistiksel olarak anlamlı şekilde azaldığı görüldü (p<0,001). ASM’lerde hastaların muayene edilip edilmemeleri ile sosyal güvencelerinin türü arasındaki karşılaştırmalarda da istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p<0,001). Buna göre ASM’lerde en düşük muayene edilme oranının SGK mensuplarında oldu-ğu (%71,9) görüldü. Bu tespitler; düşük eğitim düzeyinde olanların, yaşlıların ve SGK’si bulunanların muayene olmadan ilaç yazdırma vb. nedenlerle ASM’lere daha çok başvuruda bulundukları şeklinde yorumlanabilir.

Hekimleri tarafından kendilerine “fizik muayene” yapıldığını belirten hastala-rın %40,5’i hekimin muayene için “5 dakika (dk.) ve daha az” süre ayırdığını bil-dirdi. Hastaların beyanları doğrultusunda, ortalama muayene süresinin ASM’lerde 9 dk. 54 saniye (sn.), DH’lerde ise 8 dk. 42 sn. olduğu saptandı. ASM ve DH’lerde hastaların muayene süresi ile memnuniyetleri karşılaştırıldığında, her iki grup-ta da en uzun sürede (11 dk. ve üzeri) muayene edildiğini iddia eden hastaların ayrılan bu süreden daha memnun oldukları saptandı (sırasıyla %85,8 ve %75,2). Hastaların beyanları doğrultusunda, birinci ve ikinci basamak sağlık kurumların-da çalışan hekimlerin hastalarına yeterli zamanı ayırma konusunda sorunlarının olduğu söylenebilir.

Hekimle görüşmeleri sırasında, hekimin kendilerine yaklaşımı hakkında-ki düşünceleri sorgulandığında, hastaların %76,6’sı (ASM’lerde %82,4’ü ve DH’lerde %70,8’i) “başvuru nedeni ile ilgili olarak hekimin kendisini kesin-likle dinlediğini” bildirdi. Hastaların %88,8’i (ASM’lerde %92’si ve DH’lerde %85,8’i) “başvuru nedeni olan sağlık sorunu hakkında hekimin kendileri-ne anlayacağı şekilde bilgi verdiğini” bildirdi. Hastaların %71,5’i “hekimin kendilerine bu konuda verdiği bilgi”yi “kesinlikle yeterli” bulduğunu belirt-ti. Hekimin bu bilgilendirmesini kesinlikle yeterli bulan hastaların ASM’lerde, DH’lerden daha yüksek (ASM’lerde %79,1’i ve DH’lerde %63,6’sı) olduğu görül-dü. Hastaların %87,3’ü (ASM’lerde %91,5’i ve DH’lerde %83,2’si) hekimlerinin “şikâyetleri veya tedavileri ile ilgili sorularını hekime sorma fırsatı verdiğini” bildirdi. Hastaların %77,6’sı (ASM’lerde %81,9 ve DH’lerde %72,9) “sordukları sorulara hekimin kesinlikle anlayabileceği şekilde cevap verdiğini” bildirdi.

Hastaların “reçetelerindeki ilaçların nasıl kullanılacağını bilme” durumu sorgulandığında, hastaların %69,5’i reçetelerindeki ilaçların tamamını, %17,6’sı bir kısmının nasıl kullanılacağını bildiğini belirtti. Reçetelerindeki ilaçların ta-mamının nasıl kullanılacağını bildiğini belirten hastaların ASM’lerde, DH’lerden daha fazla (ASM’lerde %76,4’ü ve DH’lerde %62,7’si) olduğu görüldü. Hasta-ların %11,4’ü (ASM’lerde %7,6’sı ve DH’lerde %20,3’ü) reçetelerindeki ilaçla-rın nasıl kullanılacağını bilmediğini bildirdi. Reçetesindeki ilaçların hepsinin veya bir kısmının nasıl kullanılacağını bilen hastaların bunu öğrendiği kişiler

Page 21: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI4

sorgulandığında, hastaların %80,2’si “reçeteyi yazan hekimden”, %17,4’ü “ec-zacıdan” öğrendiğini bildirdi. İlaçlarının nasıl kullanılacağını bilen ve bu bilgi-yi en çok reçeteyi yazan hekimden öğrendiğini belirten hastaların, ASM’lerde DH’lerden daha fazla (sırasıyla %86,4 ve %73,6) olduğu görüldü. Reçetelerinde-ki ilaçların nasıl kullanılacağını reçeteyi yazan hekimden öğrendiğini belirten hastaların, ASM’lerde %10,9’u, DH’lerde %12,2’si hekimin bu bilgileri, ancak kendisi sorduktan sonra açıkladığını bildirdi. İlaçlarını nasıl kullanacağını heki-minden öğrenmiş olan hastaların ASM’lerde %37,3’ü, DH’lerde %29,8’i hekimin ilaçları nasıl kullanacağını anlattıktan sonra tekrarlattığını beyan etti.

Hastalara hekimlerin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgiler sorgu-landığında, kendilerine en sık ilacın günlük dozu (%69,5), tedavi süresi (%55,3) ve uygulama formu (%51,9) hakkında bilgi verildiğini beyan ettiler. Hastaların beyanlarına göre, genel olarak ASM’lerde çalışan hekimlerin DH’lerdekilere göre hastalarına ilaçlarla ilgili daha fazla bilgi verdiği saptandı. Hastaların, hekimin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgileri yeterli bulma durumları sorgu-landığında, yarısından fazlası (%54,6) bu bilgilendirmeyi çok yeterli bulduğunu bildirdi. Öte yandan hastaların, hekimden ilaçları ile ilgili en fazla bilgi almak istediği konuların ilacın günlük dozu (%66,8), ilacın olası yan etkileri (%64,1) ve tedavi süresi (%64) olduğu görüldü.

Hasta anketinde hekim davranışı hakkında ipucu sunan anket sorularına veri-len cevaplar genel olarak değerlendirildiğinde; bu tespitler hastalarının tedavisini düzenleyen bazı hekimlerin hastalarını bilgilendirmede beklenen ölçüde dikkatli davranmadıklarına işaret etmektedir. Katılımcıların beyanları doğrultusunda has-talarını bilgilendirmede beklenen ölçüde dikkatli davranmayan hekimlerin daha çok ikinci basamakta görev yapanlar olması dikkati çekmektedir.

Hastaların hekime gittiklerinde daha önce kullanıp faydasını gördükle-ri ilaçları yazdırmak isteyip istememe durumları sorgulandığında, hastaların %51’i bu şekilde deneyim sahibi olduğu ilaçları yazdırmak istediğini, %35,5’i ise bunları bazen yazdırmak istediğini beyan etti. Ellerindeki reçetelerin içeriği sorgulandığında, hastaların, ASM’lerde %36,1’i, DH’lerde %25,8’i o günkü re-çetelerinde kendi istekleri ile yazılmış ilaç bulunduğunu belirtmiştir. ASM’lerde Reçete Başına Düşen İlaç Sayısının (RBDİS) 3,18 ve kendi istekleri doğrultu-sunda reçetelerine yazıldığını beyan ettikleri ilaç sayısının ise 1,84 olduğu gö-rüldü. DH’lerde ise bu sayıların sırasıyla ortalama 3,36 ve 1,54 olduğu görüldü. ASM’lere göre DH’lerde RBDİS daha yüksek olmasına karşın, hasta talebi ile yazılan ilaç sayısının DH’lerde daha az olması dikkat çekici bulundu.

Hastaların ilaçlar konusundaki bazı bilgi düzeyleri sorgulandı. Antibiyotik-lerin kullanım alanı konusundaki bilgi düzeyleri sorgulandığında, antibiyotik-lerin her hastalığı tedavi etmediğini düşünenlerin oranının ASM’lerde %53,8, DH’lerde ise %58,6 olduğu görüldü. Ülkemizdeki antibiyotik israfı, direnci ve maliyeti sorunlarıyla birlikte düşünüldüğünde, bu soruya verilen yanıtın şaşırtı-cı sonuçları daha anlamlı hâle gelmektedir. Bu tespitler, temel ilaçlar konusunda

Page 22: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

5YÖNETİCİ ÖZETİ

halkın eğitimine ve bilinçsiz ilaç kullanımının önüne geçecek diğer tedbirlere du-yalan gereksinime işaret etmektedir.

Hastaların hangi ilaç formlarının daha çabuk etki ettiği konusundaki dü-şünceleri sorgulandığında, hastaların %67,5’i enjekte edilebilen formların daha çabuk etki ettiğini beyan etti.

Hastaların ilacın fiyatı ile tedavi edici özelliği arasında ilişki olduğunu dü-şünüp düşünmeme durumu sorgulandığında, hastaların %43,2’si bu iki konunun birbiriyle hiçbir ilgisi olmadığını beyan etti.

Hastaların hekime gitmeden eczaneden ilaç alma alışkanlıkları sorgulandı-ğında, hastaların %8,6’sı bu şekilde ilaç aldığını (ASM’lerde %7,9’u ve DH’lerde %9,2’si), %35,7’si ise (ASM’lerde %34,5’i ve DH’lerde %36,9’u) bu şekilde ba-zen ilaç aldığını beyan etti.

Hastalandıklarında ilk olarak ne yaptıkları sorgulandığında, hastaların %51,4’ü hekime gittiğini (ASM’lerde %52,3’ü ve DH’lerde %50,6’sı), %37,4’ü evdeki ilaçlarını kullandığını (ASM’lerde %36,1’i ve DH’lerde %38,7’si) be-yan etti. Hasta olduğunda ilk olarak hekime başvurduğunu beyan edenlerin, ASM’lerde ve DH’lerde daha çok erkekler (ASM’lerde %56,5’i ve DH’lerde %53,9’u) olduğu görüldü. Yaş gruplarına göre bakıldığında, her yaş grubunda, hastaların çoğunun hasta olduğunda ilk olarak hekime başvurmayı veya ev-deki ilaçları kullanmayı tercih ettiği görüldü. Öğrenim durumu dağılımı göz önüne alındığında okuryazar olmayan kişilerin (ASM’lerde %61,9’u, DH’lerde %49,7’si) ve üniversite ve üzeri eğitim almış kişilerin (ASM’lerde %48,6’sı, DH’lerde %43,5’i) hasta olduklarında ilk olarak hekime başvuru oranlarının daha yüksek olduğu görüldü.

Hastaların, ilaç kullanırken yakınları ile olan iletişimleri sorgulandı. ASM’lerdeki hastaların %54,5’inin “Hastalandığınızda yakınlarınız size ilaç tavsiye eder mi?’’ sorusuna “evet” veya “bazen” yanıtını verdiği; %36’sının “Ya-kınlarınız hastalandığında siz ilaç tavsiye eder misiniz?” sorusuna “evet” veya “bazen” yanıtını verdiği; %30,8’inin ise “Hastalandığınızda yakınlarınızdan ilaç alır mısınız?” sorusuna “evet” veya “bazen” yanıtını verdiği görüldü. Bu so-rulara DH’lerdeki hastalardan “evet” veya “bazen” yanıtını verenlerin oranlarının ise sırasıyla %57,2; %38,2 ve %34,2 olduğu görüldü. Katılımcıların bazı sosyo-demografik özelliklerine göre yapılan karşılaştırmalarda, genel olarak söz konu-su özelliklerinin yukarıda belirtilen üç soruya verdikleri cevapları büyük ölçüde etkilediği gözlendi. Buna göre yaş grupları, öğrenim durumu grupları ve sosyal güvence gruplarının her birinde her üç soruya verilen yanıtların da istatistiksel olarak anlamlı derecede farklılık gösterdiği görüldü. Örneğin, yaş grubu arttıkça “kendilerine ilaç tavsiye edilenlerin”, “kendileri ilaç tavsiyesinde bulunanların” ve “tavsiye edilen ilaçları alanların” sayısının azaldığı görüldü.

Hastaların muayene olabilmek için beklediklerini beyan ettikleri sürelerin ortalamasının ASM’lerde 13 dk. 31 sn., DH’lerde hastaların 45 dk. 19 sn. olduğu

Page 23: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI6

görüldü.

Hastaların kendilerini muayene ve tedavi eden hekime güven duyup duymama izlenimleri sorgulandığında, ASM’ye başvuran hastaların %78’inin kendilerini muayene ve tedavi eden hekime kesinlikle güven duyduğu, %20’sinin kısmen güven duyduğu, sadece %2’sinin ise güven duymadığı saptandı. DH’ye başvu-ran hastaların ise %63,8’i kendilerini muayene ve tedavi eden hekime kesinlikle güven duyduğunu, %32,3’ü kısmen güven duyduğunu, %3,9’u güven duymadığı-nı beyan etti.

ASM’lere başvuran hastaların %25,4’ü; DH’lere başvuranların %28,6’sı daha önceki rahatsızlıklarında hekimin önerdiği ilaçları, önerildiği süreden önce bıraktığını beyan etti. ASM’lere başvuran hastaların %44,9’u DH’lere başvuran-ların %42,2’si ise bu şekilde “bazen” ilaç tedavisini bıraktığını beyan etti.

ASM’lere başvuran hastaların %59,1’i; DH’lere başvuran hastaların %61,6’sı “her zaman”, ilaç prospektüslerini okuduğunu veya okuttuğunu beyan etti. ASM’lere başvuran hastaların %34,7’si, DH’lere başvuran hastaların ise %34,1’i ilaç prospektüslerini anlayıp faydalandığını beyan etti.

ASM’lere başvuran hastaların %49,9’u; DH’lere başvuran hastaların %55,7’si evinde kullanmadığı, artmış veya yedek amaçlı sakladığı ilaç bulunduğunu beyan etti. ASM’lere başvuran hastaların %81,7’si, DH’lere başvuran hastala-rın %78,1’i kullandığı ilaçların son kullanma tarihine baktığını beyan etti. ASM’lere başvuran hastaların %65’i, DH’lere başvuran hastaların %63,9’u evin-deki son kullanma tarihi geçmiş ilaçları çöpe attığını beyan etti.

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “daha önce hekimin önerdi-ği ilacı kullanılması gereken süreden önce bırakma” durumlarına bakılmıştır. Buna göre hem ASM’lerde hem de DH’lerde hekimin önerdiği ilacı kullanılması gereken süreden önce bırakma durumu ile yaş ve öğrenim durumu arasında istatis-tiksel olarak anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (p<0,05). Ayrıca ASM’lerde cinsiyetin DH’lerde ise sosyal güvence durumunun ilaç bırakma eğiliminde istatistiksel açı-dan anlamlı fark yarattığı tespit edilmiştir (p<0,05). Bu farklılığın her iki grupta da değişik öğrenim durumlarına sahip kişilerin farklı farklı yanıtlarından kaynak-landığı gözlendi. Bu bakımdan verilen cevapların öğrenim durumunun düşük ya da yüksekliğine paralel olmadığı görüldü.

Hastaların sağlık hizmeti için başvurmuş oldukları kurumlardan genel olarak o günkü müracaatları sırasında memnun olup olmama durumları sorgulandığın-da, “memnun olmadığını” beyan edenlerin DH’lere başvuranlarda ASM’lere göre daha fazla olduğu görüldü (sırasıyla %9,9 ve %5).

Sonuç olarak ilaç kullanımı konusunda hastaların bazı alışkanlıkları, bilgi dü-zeyleri ve tedavi sürecinde sergiledikleri tutum hakkında bu araştırma ile önemli

Page 24: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

7YÖNETİCİ ÖZETİ

tespitlerde bulunulmuştur. Geçmiş yıllarda yapılmış ve sonuçları literatüre yansı-tılmış başka araştırmalardaki birçok bulguya göre hastaların ilaç kullanımı alış-kanlıklarında iyimser bazı değişimlerin olduğu söylenebilir. Ancak başta AİK bilgilendirmesi olmak üzere bu alanda yapılması gereken daha birçok faaliyetin olduğu bu araştırmayla somut şekilde ortaya konmuştur. Üstelik AİK’in yaygın-laştırılmasına yönelik planlanacak bu faaliyetlerde, geçmişte olduğu gibi sadece birinci basamağa yönelik değil, birinci basamakla birlikte, ikinci basamağa yöne-lik faaliyetlere de hız verilmelidir. Toplumun AİK konusundaki beklentilerinin, bilgilerinin ve tutumlarının değişimi uzun süreler gerektirebilir. Topluma yöne-lik bu tür faaliyetlerde AİK konusunda deneyimli sağlık profesyonellerine büyük çapta ihtiyaç duyulmaktadır. Gerek bu özel alanda, gerekse AİK açısından daha zorlu sayılabilecek ikinci basamak sağlık hizmetlerinde AİK’in yaygınlaştırma-sı için ihtiyaç duyulan profesyonel desteğin önemli ölçüde klinik farmakolojiden sağlanabileceği göz ardı edilmemelidir.

Page 25: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 26: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ilacı, “fizyolojik sistemleri veya patolojik durum-ları, alanın yararı için değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan veya kulla-nılması öngörülen madde ya da ürün” olarak tanımlar. Tıpta ilaç, hastalıkların ön-lenmesi, tanısı ve diğer tıbbi amaçlarının yanı sıra, asıl hastalıkların tedavisi için kullanılır (1). Temelde toksik madde olan ilacın akılcı şekilde kullanılmadığında insan sağlığını, hatta yaşamını tehdit eden sonuçlarının olabileceği iyi bilinmekte-dir. Çok eski çağlardan bu yana insanlığın tedavi sürecindeki serüvenine ortaklık etmekte olan ilaç, son yüzyılda giderek artan sayı ve çeşitliliği ile insan ve toplum sağlığının sürdürülebilmesi ve geliştirilebilmesinde vazgeçilmez olan yerini iyice sağlamlaştırmıştır. Böylece modern tıbbın en temel tedavi aracı hâline gelmiş olan ilaç, sadece hastanelerin ve eczanelerin sınırları içerisinde kalmamış, günümüzde buraları aşıp toplumun hemen her kesiminin çok yakından ilgilendiren bir tüketim ürününe dönüşmüştür. Kuşkusuz bu dönüşüm süreci, ilacın doğru kullanılması ve ilaçtan beklenen yararın en iyi şekilde alınabilmesi adına sadece sağlık mesleği mensuplarına değil, aynı zamanda ilacı kullanan kişilere de önemli görevler yük-lemiştir (1-5).

Tedavileri hakkında hastaların görüşlerini alma ve onları bu doğrultuda tedavi-lerinin ortak bir katılımcısı yapma, AİK’in ilkelerindendir. Dolayısıyla hastaların tedavileriyle ilgili yaklaşımlarının bilinmesi, AİK’in yaygınlaştırılmasında alına-

2Giriş ve Amaç

Page 27: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI10

cak mesafenin en belirleyici unsurlarından biridir (1,6,7). Dünya Sağlık Örgütü, AİK’i “hastaların ilaçları klinik ihtiyaçlarına uygun şekilde, kişisel gereksinim-lerini karşılayacak dozlarda, yeterli zaman diliminde, kendilerine ve topluma en düşük maliyette almalarını gerektiren kurallar bütünü” olarak tanımlamıştır (7). Bu tanımın gereğini yerine getirmede anahtar rolü oynayan muhataplardan biri de hastalardır. İlaçların bilinçsiz kullanımının önüne geçilmesi çabalarından, hekime gereksiz ilaç yazdırma baskısının önlenmesine, hastalıklarının tanısının doğru ko-nulmasına yardımcı olmaktan, tanı ve tedavisi konusunda kendisine anlatılanların iyi bir dinleyicisi ve tatbik edicisi olmasına kadar sıralanabilecek AİK’i ilgilendi-ren birçok hususta hastaların belirleyici rolleri bulunmaktadır (6-11).

AİK’in gerektirdiği kurallara uyulmaması ise Akılcı Olmayan İlaç kullanımı (AOİK) olarak bilinir. AOİK’i araştıran çalışmalarda belirlenen temel sorunlar arasında gereğinden fazla sayıda ilaç kullanılması, yüksek maliyetli ilaçların kul-lanılması, gereksiz yere antibiyotik kullanılması, ilaçların yanlış endikasyonda, uygun olmayan dozlarda, yanlış tedavi sürelerinde, uygun olmayan farmasötik şe-killerde kullanılması, gereksiz yere pahalı ilaçların kullanımı, gereksiz yere ilaç-ların enjeksiyon formlarının kullanılması, hastaya ilaçları/tedavisi konusunda açık ve anlaşılır bilgilerin verilmemesi, tedavisi konusunda hastayla yeterli iletişimin kurulmaması gibi AİK yaklaşımının yeterince uygulanamamasına bağlı sorunlar gözlenmiştir. AOİK, birçok başka ülkede olduğu gibi Türkiye’de de önemli sağ-lık sorunları arasında yer alır (7-50). AOİK sorununun eğitim eksikliğinden, ye-terli bilgi kaynaklarına ulaşılamamasına; yönetsel ve düzenleyici mekanizmalar kaynaklı alt yapı eksikliklerinden, maddi imkânsızlıklara; hasta baskısından, kötü performans sahibi meslektaşların taklit edilmesine ve daha birçok başka unsura bağlı olarak ülkeler ve bölgeler arasında oldukça çeşitlilik gösteren birçok nede-ni vardır. Çoğu durumda bu nedenler birbirlerini tetiklemekte ve sorunu daha da karmaşık hâle getirmektedir (6-19). Dolayısıyla bu karmaşık durumların her biri-nin aydınlatılması, AOİK sorununun çözümündeki güçlüklerin yorumlanmasını kolaylaştırır.

Gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere, tüm ülkelerde AOİK kendisini farklı şekillerde gösterebilmektedir. Sorunun artan boyutları bu konudaki tahmin-leri güçleştirmektedir. DSÖ, dünya genelinde ilaçların %50’sinden fazlasının uy-gun olmayan biçimde reçete edildiğini, hazırlandığını veya satıldığını; hastaların yarısından fazlasının da ilaçlarını doğru olmayan şekilde kullandığını bildirmiştir (9-19). Kuşkusuz diğer unsurların yanı sıra, hastaların da birtakım olumsuz alış-kanlıklarının ve bilgi açıklarının ya da yanlış inanışlarının AOİK’te katkısı vardır (6-12). Öte yandan hastanın tedavisine yönelik sahip olduğu bilgi düzeyi onun genel anlamda tedaviye uyuncunu etkileyebilmektedir (7).

AOİK’te sebep sonuç ilişkisi bakımından üzerinde hassasiyetle durulması ge-reken konulardan birisi de AOİK’in ekonomik boyutudur. Türkiye’de son yıllarda daha fazla olmak üzere ilaca harcanan paranın giderek artış kaydettiği bilinmek-tedir. İlaç tüketimi miktarının çok olması ve bundan daha önemlisi, bu tüketimin

Page 28: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

11GİRİŞ VE AMAÇ

sağlık harcamaları içerisindeki oransal yüksekliği ve bu harcamaların ne derece AİK çerçevesinde yapıldığı, üzerinde önemle durulması gereken bir konu olarak değerlendirilmektedir. Nitekim ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumlarının (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, Yeşilkart, Devlet Memurları) yıllık toplam ilaç har-caması, 2005 yılında; 8 milyar 686 milyon TL (6,437 milyar ABD Doları =$), 2006 yılında; 10 milyar 77 milyon TL (6,997 milyar $), 2007 yılında; 11 milyar 130 milyon TL (8,497 milyar $), 2008 yılında; 12 milyar 992 milyon TL (9,985 milyar $), 2009 yılında; 16 milyar 65 milyon TL (10,334 milyar $), 2010 yılında ise 15 milyar 347 milyon TL (10,180 milyar $) olarak gerçekleşmiştir. Buna göre ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumlarının yaptığı ilaç harcamaları nominal olarak TL bazında 2010’da, 2005 yılına göre %76,7; reel olarak %15,4 oranında artmış-tır (51, 52). Sağlık hizmetlerinde çok büyük yeri olan ilacın, günümüzde sağlık boyutu kadar sosyal ve ekonomik boyutlarının da önemine vurgu yapılmaktadır (1,5,12). Üstelik son yıllarda Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ışığında sağlık sistemimizde işin tedavi boyutunu da yakından ilgilendiren çok önemli gelişme-ler yaşanmaktadır (53,54). Gerek geri ödeme sistemindeki değişiklikler, gerekse sağlık kuruluşlarının tek çatı altında toplanması ve aile hekimliği uygulamasına geçilmesi gibi temel yapısal değişimler, hastaların ilaç kullanımı alışkanlıklarına da yansımış olabilir. AOİK’in giderilmesi için ilaçlar konusunda en önemli aktör-lerden biri sayılan hastaların bilgi ve tutumlarının gözden geçirilmesi ve SDP’nin hayata geçirilme sürecinde bu konudaki tespitler ışığında gerekli tedbirlerin alın-ması hayati önem taşımaktadır.

Bu araştırmada Türkiye genelinde 12 ayrı ilde (Amasya, Bartın, Bayburt, Bilecik, Bolu, Çankırı, Denizli, Eskişehir, Karabük, Kastamonu, Kırşehir, Gümüş-hane), ASM’lerden ve DH’lerden sağlık hizmeti alan kişilerle görüşülerek, onla-rın AİK konusundaki bilgi düzeylerinin ve tutumlarının tespit edilmesi ve onların verdiği bu bilgiler üzerinden hekimlerinin AİK davranışlarına ait izlerinin ortaya çıkarılması amaçlandı. Ayrıca elde edilen sonuçların AİK konusunda yapılacak diğer çalışmalara temel teşkil etmesi ve bu konuda toplumun eksik yönlerinin be-lirlenerek, idarecilere yönelik öneriler geliştirilmesi amaçlandı.

Page 29: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 30: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

Kesitsel tipte, tanımlayıcı nitelikte olan bu araştırmada 2010 yılı Mayıs ayın-da Amasya, Bartın, Bayburt, Bilecik, Bolu, Çankırı, Denizli, Eskişehir, Karabük, Kastamonu, Kırşehir, Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüklerine bağlı hem kent mer-kezlerinde hem de kırsal kesimlerde tamamen rastgele biçimde seçilmiş ASM ve DH’lerde sağlık hizmeti alan hastalara anket uygulandı. Hastaların AİK konusun-daki bilgi ve tutumlarını değerlendirmek amacıyla bu illerdeki merkez ilçeye ve rastgele seçilen bir çevre ilçeye bağlı, ASM’lere ve DH’lere başvuran ve o sırada sağlık hizmeti almış olan toplam 4.470 kişiye (cevaplanma oranı: %93,1) yüz yüze görüşme tekniği ile toplam 48 sorudan oluşan anket uygulandı.

Anket formunun başına, kişisel kaygıları ortadan kaldırmak amacı ile çalışma-nın amacını anlatan ve toplanacak verilerin sadece bu amaç doğrultusunda kulla-nılacağını belirten bir metin eklenmiştir. Bu metni okuduktan sonra, katılımı ka-bul etmeleri hâlinde hastaların anketi cevaplamaları istendi. 15 yaş altı hastaların ebeveynlerine anket uygulandı. Ankette özetle hastaların yaşı, cinsiyeti, öğrenim durumları, sosyal güvenceleri gibi bazı sosyodemografik ve diğer özelliklerini ta-nımlayıcı soruların ardından; hastaların ilaç kullanımı alışkanlıklarını ve AİK’e yansıyan diğer karakteristik özelliklerini; hekimlerinin kendilerine yaklaşımlarını; AİK ile ilgili genel olarak bilgi ve tutumlarını ölçen sorular soruldu. Toplanan verilerde, ASM’lere ve DH’lere başvurmuş olan hastaların verdiği yanıtlar kendi içinde bu hastaların bazı özelliklerine göre ve bazı sorulara vermiş oldukları başka cevaplara göre karşılaştırıldı.

3Gereç ve Yöntem

Page 31: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI14

Anketin yukarıda bahsedilen 12 ilde uygulanabilmesi için, uygulama öncesi Sağlık Bakanlığı (SB)’ndan resmi izin alındı. Bu izine istinaden, İl Sağlık Müdür-lüklerinden daha önce yapılan anket çalışmalarında görev almış deneyimli perso-nelin bu çalışmada da anketör olarak görevlendirilmesi istendi. Anketörlere yöne-lik, anketin amacını, uygulanma biçimini, karşılaşılabilecek muhtemel sorunları çözmeye yönelik bilgilendirmelerin bulunduğu bir eğitim verildikten sonra verile-rin toplanmasına başlandı. Saha uygulamasının tamamlanmasından sonra veriler elektronik ortama aktarıldı. Veri girişlerinde, yanlış girişlere karşı gerekli önlem-ler yazılımla sağlandı. SB Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğünde toplanan veriler, analiz öncesi gerekli kontrol ve testlerden geçirildi. Veri analizi için Microsoft Office-Excel programı ve SPSS 15.0 (SPSS Inc., Il.,USA) istatistik paket progra-mı kullanıldı. Niteliksel verilerin sunumunda frekans tabloları, niceliksel verilerin sunumunda ise aritmetik ortalama gösterimi kullanıldı. ASM’lere ve DH’lere baş-vurmuş olan hastaların cevaplarından elde edilen niteliksel veriler arası ilişkileri-nin araştırılmasında Ki-Kare testi kullanıldı. Yapılan tüm istatistiksel analizlerde yanılma düzeyi olarak p = 0.05 seçildi. Bu değere eşit veya daha küçük p değerleri için “aradaki farkın/ilişkinin anlamlı/önemli olduğu“ yorumu yapıldı.

Page 32: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

4Bulgular

Yaş ASM DH Toplam

n 317 324 641 15-24

% 14,8 14,6 14,7

n 988 1022 2010 25-44

% 46,2 46,2 46,2

n 629 641 1270 45-64

% 29,4 29,0 29,2

n 206 227 433 65+

% 9,6 10,3 9,9

n 2140 2214 4354 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 1. Ankete Katılan Hastaların Yaş Dağılımı

Araştırmaya %49,4’ü (n: 2209) ASM’lere başvuran, %50,6’sı (n: 2261) DH’lere başvuran toplam 4470 hasta katıldı. Araştırmaya katılan hastaların yaş or-talamasının 41,42 olduğu görüldü. Yaş ortalamasının ASM’lerde 41,31; DH’lerde 41,53 olduğu saptandı.

Hem ASM’lerde hem de DH’lerde, araştırmaya katılan hastaların büyük ço-ğunluğunu birbirine eşit yüzde ile (%46,2) 25-44 yaş grubunda yer alan hastaların oluşturduğu görüldü (Tablo 1).

Page 33: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI16

Kategori Düzey ASM DH Toplam

n 966 940 1906 Erkek

% 43,7 41,6 42,6

n 1243 1321 2564

Cin

siy

et

Kadın % 56,3 58,4 57,4

n 1851 1841 3692 Sosyal Güvenlik Kurumu

% 83,8 81,4 82,6

n 238 296 534 Yeşil Kart

% 10,8 13,1 11,9

n 43 62 105 Özel sağlık sigortası/ Diğer kurum sigortası % 1,9 2,7 2,3

n 77 62 139

So

sy

al

ve

nc

e

Sosyal güvencesi yok % 3,5 2,7 3,1

n 140 162 302 Okuryazar değil

% 6,3 7,2 6,8

n 93 93 186 Sadece okuryazar

% 4,2 4,1 4,2

n 1005 950 1955 İlkokul/ Ortaokul

% 45,5 42,0 43,7

n 618 673 1291 Lise ve dengi okul

% 28,0 29,8 28,9

n 353 383 736

Öğ

ren

im d

uru

mu

Üniversite ve üzeri % 16,0 16,9 16,5

Araştırmaya katılan hastaların %57,4’ünün kadın olduğu görüldü. ASM’lerdeki hastaların %83,8’inin, DH’lerdeki hastaların %81,4’ünün sosyal güvencesinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, Devlet Memuru) ol-duğu saptandı. ASM’lerde hastaların %45,5’inin, DH’lerde %42’sinin ilkokul/orta-okul mezunu olduğu, genel olarak ankete katılan hastaların %6,8’inin ise okuryazar olmadığı saptandı (Tablo 2).

Tablo 2. Ankete Katılan Hastaların Genel Tanımlayıcı Özellikleri

Page 34: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

17BULGULAR

Hastaların hekime başvuru nedenleri ASM * DH * Toplam *

Hastalık nedeni ile muayene amaçlı ilk başvuru

n 1269 1673 2942 % 53,9 69,3 61,7

İlaç yazdırma amaçlı başvuru n 754 201 955 % 32,0 8,3 20,0

Daha önceden muayene sonrası kontrol amaçlı başvuru

n 249 420 669 % 10,6 17,4 14,0

Rapor (sağlık raporu, istirahat raporu) amaçlı başvuru

n 54 66 120 % 2,3 2,7 2,5

Sevk amaçlı başvuru n 22 53 75 % 1,0 2,2 1,6

Diğer n 8 1 9 % 0,3 0,0 0,2

Ankete katılan hastaların hekime en sık başvuru nedenin “hastalık nedeni ile muayene amaçlı ilk başvuru” olduğu (%61,7), bunu “ilaç yazdırma amaç-lı başvuru”nun (%20) izlediği saptandı. ASM’lerde ve DH’lerde benzer şekilde hastaların hekime en sık başvuru nedeninin “hastalık nedeni ile muayene amaçlı ilk başvuru” (sırasıyla %53,9 ve %69,3) olduğu görüldü. Hastaların en sık 2’nci başvuru sebebinin, ASM’lerde “ilaç yazdırma amaçlı başvuru” (%32) olduğu, DH’lerde ise “daha önceden muayene sonrası kontrol amaçlı başvuru” (%17,4) olduğu, ilaç yazdırma amaçlı başvurunun ise 3’üncü sırada yer aldığı (%8,3) sap-tandı (Tablo 3).

Tablo 3. Ankete Katılan Hastaların “Hekime Başvuru Nedenleri”nin Dağılımı

*Birden fazla seçenek işaretlenebilmekteydi.

Page 35: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI18

Hekime hangi ilaçları yazdırmak için başv urdunuz? ASM* DH* Toplam*

n 285 86 371 Daha önce o kurumda yazılan ilaçlar

% 37,1 39,1 37,6

n 359 84 443 Sürekli hastalığı için olan raporlu ilaçlar

% 46,7 38,2 44,8

n 65 15 80 Özel hekimin/ başka hekimin yazdığı ilaçlar % 8,5 6,8 8,1

n 35 18 53 Kendi belirlediği ilaçlar

% 4,6 8,2 5,4

n 24 17 41 Eczaneden aldığı ilaçlar

% 3,1 7,7 4,1

Hekime ilaç yazdırma amaçlı başvuran hastalar en çok “sürekli hastalığı için olan raporlu ilaçları yazdırmak” (%44,8) amacıyla başvurduğunu beyan etti. ASM’lerdeki hastalar en çok “sürekli hastalığı için olan raporlu ilaçlar”ı yaz-dırmak amacıyla (%46,7) başvurduğunu, DH’lerdeki hastalar en çok “daha önce o kurumda yazılan ilaçlar”ı yazdırmak amacıyla (%39,1) başvurduğunu bildirdi (Tablo 4).

Tablo 4. Hekime İlaç Yazdırma Amacıyla Başvuran Hastaların Yazdırmak İstedi-ği İlaçların Ayrıntılarının Dağılımı

*Birden fazla seçenek işaretlenebilmekteydi.

Page 36: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

19BULGULAR

İlaç grupları ASM* DH* Toplam*

n 406 99 505 Ağrı kesici / romatizmal ilaçlar

% 55,7 51,6 54,8

n 226 47 273 Antihipertansif ilaçlar

% 31,0 24,5 29,6

n 177 60 237 Antibiyotik grubu ilaçlar

% 24,3 31,3 25,7

n 184 53 237 Soğuk algınlığı ilaçları

% 25,2 27,6 25,7

n 159 35 194 Mide/ bağırsak sistemi ilaçları

% 21,8 18,2 21,1

n 88 23 111 Kalp ilaçları (antihipertansif v e hipolipidemik dışında kalanlar) % 12,1 12,0 12,1

n 72 33 105 Vitamin, mineral içeren ilaçlar

% 9,9 17,2 11,4

n 83 19 102 Lipid düzenleyici ilaçlar

% 11,4 9,9 11,1

n 58 25 83 Antiastmatik/bronkodilatör ilaçlar

% 8,0 13,0 9,0

n 56 26 82 Kan yapıcı ilaçlar

% 7,7 13,5 8,9

İlaç yazdırma amacıyla hekime başvuran hastalar, hekimden en çok “ağrı kesi-ci/romatizmal ilaçlar”ı (%54,8) ve “antihipertansif ilaçlar”ı (%29,6) yazdırma talebinde bulunduğunu belirtti. ASM’lerde ve DH’lerde ilaç yazdırma amacıyla hekime başvuran hastaların en çok “ağrı kesici/romatizmal ilaçlar”ı (sırasıyla %55,7 ve %51,6) yazdırmak istediği görüldü. ASM’lerde 2’nci sırada “antihiper-tansif ilaçlar”ı (%29,6) yazdırma amaçlı başvuru yer alırken, DH’lerde “antibi-yotik grubu ilaçlar”ı yazdırma amaçlı başvurunun yer aldığı görüldü (Tablo 5).

Tablo 5. İlaç Yazdırma Amacıyla Hekime Başvuran Hastaların Yazdırmak İste-dikleri İlaç Gruplarının Dağılımı

*Birden fazla seçenek işaretlenebilmekteydi.

Page 37: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI20

Hekimin fizik muayene yapma durumu

ASM DH Hastanın hekime başvuru nedeni Fizik

Muayene+

Fizik Muayene

-

Toplam Fizik Muayene

+

Fizik Muayene

-

Toplam

n 1205 60 1265 1585 85 1690 Hastalık nedeni ile muayene amaçlı ilk başvuru % 95,3 4,7 100,0 94,9 5,1 100,0

n 180 68 248 366 54 420 Daha önceden muayene sonrası kontrol amaçlı başvuru % 72,6 27,4 100,0 87,1 12,9 100,0

n 18 4 22 38 15 53 Sevk amaçlı başvuru

% 81,8 18,2 100,0 71,7 28,3 100,0

n 281 473 754 115 86 201 İlaç yazdırma amaçlı başvuru % 37,3 62,7 100,0 57,2 42,8 100,0

n 32 21 53 54 12 66 Rapor (sağlık raporu, istirahat raporu) amaçlı başvuru % 60,4 39,6 100,0 81,8 18,2 100,0

Hastalara hekimleri tarafından fizik muayene yapılıp yapılmama durumu sorulduğunda ASM’lere başvuran hastaların %72,8’i, DH’lere başvuran hastaların %89,9’u hekimi tarafından muayene edildiğini belirtti.

Tablo 6’daki değerlendirmeye göre, başvuru nedeni ne olursa olsun genel olarak DH’lere başvuran hastaların, ASM’lere göre daha fazla muayene edilmiş oldukları görüldü. ASM’lerin ve DH’lerin her ikisinde de en az muayene edilen hastaların “ilaç yazdırma amaçlı başvuran”lar olduğu (sırasıyla %37,3 ve %57,2), en fazla muayene edilen hastaların ise “hastalık nedeniyle muayene amaçlı başvuran” hastalar (sırasıyla %95,3 ve %94,9) olduğu görüldü.

Tablo 6. Hastaların Başvuru Nedenlerine Göre “Hekimleri Tarafından Muayene Edilme” Durumları

Page 38: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

21BULGULAR

Kategori Düzey

Hekimin fizik muayene yapma durumu ASM DH

Fizik Muayene+

Fizik Muayene-

Fizik Muayene+

Fizik Muayene-

Cin

siye

t Erkek n 710 254 838 100

% 73,7 26,3 89,3 10,7

Kadın n 894 346 1193 127

% 72,1 27,9 90,4 9,6 p =0,444 p= 0,460

Yaş

15-24 n 271 44 289 35

% 86,0 14,0 89,2 10,8

25-44 n 805 180 934 86

% 81,7 18,3 91,6 8,4

45-64 n 368 261 560 80

% 58,5 41,5 87,5 12,5

65+ n 94 112 203 24

% 45,6 54,4 89,4 10,6 p <0,001 p= 0,061

Öğr

enim

dur

umu

Okuryazar değil n 87 53 143 19

% 62,1 37,9 88,3 11,7

Sadece okuryazar n 57 36 83 10

% 61,3 38,7 89,2 10,8

İlkokul/ortaokul n 672 329 857 92

% 67,1 32,9 90,3 9,7

Lise ve dengi okul n 490 128 604 67

% 79,3 20,7 90,0 10,0

Üniversite ve üzeri n 298 54 344 39

% 84,7 15,3 89,8 10,2 p<0,001 p=0,951

Sosy

al g

üven

ce

Sosyal Güvenlik Kurumu

n 1328 520 1668 172

% 71,9 28,1 90,7 9,3

Yeşil Kart n 178 58 253 41

% 75,4 24,6 86,1 13,9

Özel sağlık sigortası/ Diğer kurum sigortası

n 38 5 57 5

% 88,4 11,6 91,9 8,1

Sosyal güvencesi yok n 60 17 53 9

% 77,9 22,1 85,5 14,5 p=0,048 p=0,056

Tablo 7. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hekim Tarafından Mu-ayene Edilme” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 39: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI22

Hekimin hastaya fizik muayene için ayırdığı süre

ASM DH Toplam

n 497 960 1457 5 Dakika v e daha az

% 31,3 47,7 40,5

n 708 700 1408 6-10 Dakika

% 44,6 34,8 39,1

n 381 353 734 11 Dakika v e üzeri

% 24,0 17,5 20,4

n 1586 2013 3599 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Hekimleri tarafından kendilerine fizik muayene yapıldığını belirten hastaların %40,5’i hekimin muayene için “5 dakika ve daha az” süre ayırdığını bildirdi. ASM’lerde hastaların %44,6’sı hekimin fizik muayene için “6-10 dakika” ayır-dığını, DH’lerde ise hastaların %47,7’si hekimin fizik muayene için “5 dakika ve daha az” zaman ayırdığını bildirdi (Tablo 8). Ortalama muayene süresinin ASM’lerde 9 dk. 54 sn., DH’lerde ise 8 dk. 42 sn. olduğu saptandı.

Hastaların sosyodemografik özellikleri ile hekimlerin hastalara fizik muaye-ne yapıp yapmama durumları karşılaştırıldı. ASM’lerde hekimin fizik muayene yapma durumu ile sosyal güvence, yaş ve öğrenim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0,05). Buna göre ASM’lerde en düşük mu-ayene edilme oranının SGK mensuplarında olduğu (%71,9) görüldü. Ayrıca er-keklerde fizik muayene yapılanların oranı kadınlarda fizik muayene yapılanların oranından daha fazla bulundu. DH’lerde ise hastaların incelenen bu sosyodemogra-fik özellikleri ile muayene edilip edilmemeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (Tablo 7).

Tablo 8. Hekim Tarafından Kendilerine Fizik Muayene Yapıldığını Belirten “Hastaların Muayene Edilme Süreleri”nin Dağılımı

Page 40: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

23BULGULAR

Hekiminizin size ayırdığı süreyi yeterli buldunuz mu?

ASM DH Hekimin muayene için ayırdığı süre

Evet, kesinlikle

Evet, kısmen Hayır Evet,

kesinlikle Evet,

kısmen Hayır

n 285 161 49 327 385 243 5 Dakika v e daha az

% 57,6 32,5 9,9 34,2 40,3 25,4

n 561 128 17 413 237 46 6-10 Dakika

% 79,5 18,1 2,4 59,3 34,1 6,6

n 327 49 5 264 73 14 11 Dakika v e üzeri

% 85,8 12,9 1,3 75,2 20,8 4,0

n 1173 338 71 1004 695 303 Toplam*

% 74,1 21,4 4,5 50,1 34,7 15,1

p<0,001 p<0,001

Hekimin fizik muayene yaptığı hastaların muayene sürelerine göre bu sürele-ri yeterli bulma durumları sorgulandığında, genel olarak ASM’lerdeki hastaların %74,1’inin, DH’lerdeki hastaların %50,1’inin kesinlikle yeterli bulduğu görüldü. ASM ve DH’lerde hastaların muayene süresi ile memnuniyetleri karşılaştırıldığın-da, her iki grupta da en uzun sürede (11 dk. ve üzeri) muayene edildiğini iddia eden hastaların ayrılan bu süreden daha memnun oldukları saptandı (sırasıyla %85,8 ve %75,2). Hekimin muayene için “5 dakika ve daha az” zaman ayırdığı hastaların ASM’lerde %57,6’sı, DH’lerde %34,2’si bu süreyi kesinlikle yeterli bulduğunu bildirdi (Tablo 9).

Tablo 9. Hekimin Fizik Muayene Yaptığı “Hastaların Muayene Sürelerine Göre Bu Süreleri Yeterli Bulma” Durumlarının Karşılaştırılması

*Sütun değerlerinin toplam içindeki payı.

Page 41: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI24

Tablo 10. Hastaların Hekimle Görüşmeleri Sırasında “Hekimin Yaklaşımı” Hak-kındaki Düşüncelerinin Dağılımı

Hastaların hekimle görüşmeleri sırasında, hekimin kendilerine yaklaşımı hak-kındaki düşünceleri sorgulandığında, hastaların %76,6’ı (ASM’lerde %82,4’ü ve DH’lerde %70,8’i) “başvuru nedeni ile ilgili olarak bilgi verirken hekimin ken-disini kesinlikle dinlediğini” bildirdi. Hastaların %88,8’i (ASM’lerde %92’si ve DH’lerde %85,8’i) “hekimin kendilerine başvuru nedeni hakkında anlayacağı şekilde bilgi verdiğini” bildirdi. Hastaların %71,5’i “hekimin kendilerine başvu-ru nedeni hakkında verdiği bilgiyi” kesinlikle yeterli bulduğunu bildirdi. Heki-min kendilerine başvuru nedeni hakkında verdiği bilgiyi kesinlikle yeterli bulan hastaların ASM’lerde DH’lerden daha yüksek (ASM’lerde %79,1’i ve DH’lerde

Kategori Düzey ASM DH Toplam

n 1356 1035 2391 Evet

% 61,9 46,2 54,0

n 833 1207 2040 Hekiminiz size isminizle hitap etti mi?

Hayır % 38,1 53,8 46,0

n 1816 1590 3406 Evet, kesinlikle

% 82,4 70,8 76,6

n 360 593 953 Evet, kısmen

% 16,3 26,4 21,4

n 28 62 90

Başvuru nedeniniz ile ilgili olarak bilgi verirken hekiminiz sizi dinledi mi?

Hayır % 1,3 2,8 2,0

n 2029 1938 3967 Evet, bilgi verdi

% 92,0 85,8 88,8

n 177 322 499 Hekiminiz size başvuru nedeniniz hakkında anlayacağınız şekilde bilgi verdi mi? Hayır, hiç bilgi

vermedi % 8,0 14,2 11,2

n 1,573 1,210 2,783 Evet, kesinlikle

% 79,1 63,6 71,5

n 404 630 1034 Evet, kısmen

% 20,3 33,1 26,6

n 11 62 73

Hekiminiz size başvuru nedeniniz hakkında verdiği bilgiyi yeterli buldunuz mu?

Hayır % 0,6 3,3 1,9

n 2018 1881 3899 Evet

% 91,5 83,2 87,3

n 187 379 566 Hekiminiz size şikayetiniz veya tedaviniz ile ilgili soru sorma fırsatı verdi mi?

Hayır % 8,5 16,8 12,7

n 1631 1352 2983 Evet, kesinlikle

% 81,9 72,9 77,6

n 351 488 839 Evet, kısmen

% 17,6 26,3 21,8

n 9 14 23

Hekiminiz, sorduğunuz sorulara sizin anlayabileceğiniz şekilde cevap verdi mi?

Hayır % 0,5 0,8 0,6

Page 42: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

25BULGULAR

Reçetenizdeki ilaçların nasıl kullanılacağını biliyor musunuz? ASM DH Toplam

Evet, hepsini biliyorum n 1684 1418 3102 % 76,4 62,7 69,5

Evet, bir kısmını biliyorum n 325 459 784 % 14,8 20,3 17,6

Hayır, bilmiyorum n 168 343 511 % 7,6 15,2 11,4

Hatırlamıyorum n 26 40 66 % 1,2 1,8 1,5

Toplam n 2203 2260 4463 % 100,0 100,0 100,0

Tablo 11. Hastaların “Reçetelerindeki İlaçların Nasıl Kullanılacağını Bilme” Du-rumu

%63,6’sı) olduğu görüldü. Hastaların %87,3’ü (ASM’lerde %91,5’i ve DH’lerde %83,2’si) “hekimin kendilerine şikâyetleri veya tedavileri ile ilgili soru sorma fırsatı verdiğini” bildirdi. Hastaların %77,6’sı “hekimin kendilerinin sordukları sorulara kesinlikle anlayabileceği şekilde cevap verdiğini” bildirdi (Tablo 10).

Hastaların “reçetelerindeki ilaçların nasıl kullanılacağını bilme” durumu sorgulandığında, hastaların %69,5’i reçetelerindeki ilaçların tamamının, %17,6’sı bir kısmının nasıl kullanılacağını bildiğini bildirdi. Reçetelerindeki ilaçların ta-mamının nasıl kullanılacağını bildiğini belirten hastaların ASM’lerde DH’lerden daha fazla (ASM’lerde %76,4’ü ve DH’lerde %62,7’si) olduğu görüldü. Hastaların %11,4’ü reçetelerindeki ilaçların nasıl kullanılacağını bilmediğini bildirdi. Reçete-sindeki ilaçların nasıl kullanılacağını bilmediğini bildiren hastaların oranı DH’lerde ASM’lerden daha fazlaydı (ASM’lerde %7,6’sı ve DH’lerde %15.2’si) (Tablo 11).

ASM’lere başvuran hastaların, %92,7’si, DH’lere başvuran hastaların %84,6’sı “reçetelerindeki ilaçların hangi hastalık için olduğunu” bildiğini belirtti.

Page 43: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI26

Bu ilaçların nasıl kullanılacağını nereden öğrendiniz?

ASM DH Toplam

n 1715 1361 3076 Bu reçeteyi yazan hekimden

% 86,4 73,6 80,2

n 20 27 47 Sağlık kurumundaki diğer sağlık personelinden % 1,0 1,5 1,2

n 236 433 669 Eczacıdan

% 11,9 23,4 17,4

n 6 12 18 Bu ilacı daha önce kullanan komşudan/akrabalardan % 0,3 0,6 0,5

n 7 17 24 Nereden öğrendiğimi hatırlamıyorum

% 0,4 0,9 0,6

n 1984 1850 3834 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 12. Reçetesindeki İlaçların Nasıl Kullanılacağını Bilen Hastaların Bu Bil-giyi Kimden Öğrendiğinin Dağılımı

Reçetesindeki ilaçların hepsinin veya bir kısmının nasıl kullanılacağını bilen hastaların bunu öğrendiği kişiler sorgulandığında, hastaların %80,2’si “reçeteyi yazan hekimden”, %17,4’ü “eczacıdan” öğrendiğini bildirdi. İlaçlarının nasıl kullanılacağını bilen ve bu bilgiyi en çok reçeteyi yazan hekimden öğrenen hastaların, ASM’lerde DH’lerden daha fazla (sırasıyla %86,4 ve %73,6) olduğu ve eczacıdan öğrenen hastaların ise DH’lerde ASM’lerden daha fazla (sırasıyla %11,9 ve %23,4) olduğu görüldü (Tablo 12).

Reçetelerindeki ilaçların nasıl kullanılacağını reçeteyi yazan hekimden öğ-rendiğini belirten hastaların, ASM’lerde %89,1’i; DH’lerde %87,8’i hekimin bu bilgileri kendiliğinden açıkladığını, ASM’lerde %10,9’u; DH’lerde %12,2’si kendisi sorduktan sonra açıkladığını bildirdi. İlaçlarını nasıl kullanacağını hekim-den öğrenmiş olan bu hastaların ASM’lerde %37,3’ü, DH’lerde %29,8’i hekimin ilaçları nasıl kullanacağını anlattıktan sonra tekrarlattığını beyan etti.

Page 44: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

27BULGULAR

Hekimin verdiği bilgi ASM* DH* Toplam*

n 1635 1450 3085 Günlük dozu

% 74,5 64,7 69,5

n 1341 1115 2456 Tedavi süresi (ilacın ne kadar süre kullanılacağını) % 61,1 49,7 55,3

n 1284 1020 2304 Uygulama formu (tablet, şurup, enjeksiyon gibi) % 58,5 45,5 51,9

n 987 743 1730 İlacın adı

% 44,9 33,1 39,0

n 728 567 1295 İlacın etkisi

% 33,2 25,3 29,2

n 596 569 1165 İlacın ne zaman bırakılması gerektiği

% 27,1 25,4 26,3

n 565 437 1002 İlacın olası yan etkileri

% 25,7 19,5 22,6

n 347 281 628 Diğer ilaçlarla beraber alınıp alınamayacağı

% 15,8 12,5 14,2

n 239 250 489 İlacı kullanırken hangi gıda/içecek/aktivitelerden uzak durmam gerektiği % 10,9 11,2 11,0

n 150 284 434 Hiçbir bilgi vermedi

% 6,8 12,7 9,8

n 55 47 102 İlacın fiyatı

% 2,5 2,1 2,3

Tablo 13. Hekimlerin Hastalarına Reçetelerindeki İlaçlarla İlgili Verdiği Bilgi-lerin Dağılımı

Hastalara hekimlerin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgiler sorgu-landığında, hastalar kendilerine en sık ilacın günlük dozu (%69,5), tedavi süresi (%55,3) ve uygulama formu (%51,9) hakkında bilgi verildiğini beyan etti. Hasta-ların beyanlarına göre, genel olarak ASM’lerde çalışan hekimlerin DH’lerdekilere göre hastalarına ilaçlarla ilgili daha fazla bilgi verdiği saptandı (Tablo 13).

ASM’lerdeki hastaların %81,7’si, DH’lerdeki hastaların %75,6’sı hekimle-rin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgileri “kendiliğinden” açıkladığını, ASM’lere başvurmuş hastaların %18,3’ü, DH’lere başvurmuş hastaların %24,4’ü “kendisi sorduktan sonra” açıkladığını beyan etti.

Page 45: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI28

Hekiminizin size ilaçlarla ilgili verdiği bilgiyi yeterli buldunuz mu?

ASM DH Toplam

n 1312 851 2163 Evet, çok yeterli buldum

% 64,9 43,8 54,6

n 615 885 1500 Evet, kısmen yeterli buldum

% 30,4 45,6 37,8

n 95 206 301 Hayır, hiç yeterli bulmadım

% 4,7 10,6 7,6

n 2022 1942 3964 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 14. Hastaların “Hekimin Reçetelerindeki İlaçlarla İlgili Verdiği Bilgileri Yeterli Bulup Bulmama” Durumlarının Dağılımı

Hastaların, hekimin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgileri yeterli bulup bulmama durumları sorgulandığında, hastaların %54,6’sı çok yeterli buldu-ğunu, %37,8’i kısmen yeterli bulduğunu bildirdi. Hekimin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgileri “çok yeterli” bulan hastaların, ASM’lerde DH’lere göre daha fazla olduğu görüldü (sırasıyla %64,9 ve %43,8) (Tablo 14).

Page 46: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

29BULGULAR

Hekimden öğrenilmek istenen bilgi ASM* DH* Toplam*

n 1400 1521 2921 Günlük dozu

% 65,1 68,5 66,8

n 1348 1454 2802 İlacın olası yan etkileri

% 62,6 65,5 64,1

n 1333 1465 2798 Tedavi süresi (ilacın ne kadar süre kullanılacağını) % 61,9 66,0 64,0

n 1122 1258 2380 İlacın etkisi

% 52,1 56,7 54,4

n 1134 1152 2286 Uygulama formu ( tablet, şurup, enjeksiyon gibi) % 52,7 51,9 52,3

n 1019 1159 2178 İlacın ne zaman bırakılması gerektiği

% 47,4 52,2 49,8

n 936 964 1900 Diğer ilaçlarla beraber alınıp alınamayacağı

% 43,5 43,4 43,5

n 855 880 1735 İlacın adı

% 39,7 39,6 39,7

n 707 792 1499 İlacı kullanırken hangi gıda/içecek/aktivitelerden uzak durmam gerektiği % 32,9 35,7 34,3

n 256 272 528 İlacın fiyatı

% 11,9 12,3 12,1

Tablo 15. Hastaların “Hekimin Reçetelerindeki İlaçlarla İlgili Kendilerine Ver-mesini İstediği Bilgiler”in Dağılımı

Hastaların, hekimden ilaçları ile ilgili en fazla bilgi almak istediği konular sorgulandığında, hastalar en çok ilacın günlük dozu (ASM’lerde %65,1, DH’lerde %68,5), ilacın olası yan etkileri (ASM’lerde %62,6, DH’lerde %65,5) ve tedavi süresi (ASM’lerde %61,9, DH’lerde %66) hakkında bilgi almak istediklerini beyan etti (Tablo 15). Tabloda belirtilenler dışında, emziren bayanlarda ilacın süte geçip geçmediğini, sağlık sigortasının ilacı ödeyip ödemediğini, ilacı üreten firmayı öğ-renmek istediğini belirten kişiler de olmuştur.

Hastalara reçeteye yazılan ilacın nasıl kullanılacağını kimin anlatması ge-rektiği sorulduğunda, ASM hastalarının %52,9’u, DH hastalarının %52,4’ü reçe-teye yazılan ilaçların nasıl kullanılacağının “hem hekim hem de eczacı tarafından” anlatılması gerektiğini beyan etti. Sadece ilacı yazan hekim anlatmalı diyenlerin ASM’lerde %37,5, DH’lerde %35,9; sadece ilacı veren eczacı anlatmalı diyenlerin ASM’lerde %9,2, DH’lerde %11,5; prospektüsü okuyarak kendimiz öğrenmeliyiz diyenlerin ASM’lerde %0,4, DH’lerde %0,3 olduğu görüldü.

* Birden fazla seçenek işaretlenebilmekteydi.

Page 47: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI30

Hekime gittiğinizde daha önce kullanıp faydasını gördüğünüz ilaçları yazmasını ister

misiniz? ASM DH Toplam

n 1108 1157 2265 Evet, isterim

% 50,5 51,4 51,0

n 813 766 1579 Bazen isterim

% 37,1 34,0 35,5

n 273 327 600 Hayır, istemem

% 12,4 14,5 13,5

n 2194 2250 4444 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 16. Hastaların “Daha Önce Kullanıp Faydasını Gördükleri İlaçları Reçete-lerine Yazdırmak İsteme” Durumlarının Dağılımı

Hastaların hekime gittiklerinde daha önce kullanıp faydasını gördük-leri ilaçları yazdırmak isteme durumları sorgulandığında, hastaların %51’i (ASM’lerde %50,5 ve DH’lerde %51,4) yazdırmak istediğini, %35,5’i (ASM’lerde %37,1 ve DH’lerde %34) bazen yazdırmak istediğini beyan etti (Tablo 16). Hasta-ların, ASM’lerde %36,1’i, DH’lerde %25,8’i o günkü reçetelerinde kendi istekleri ile yazılmış ilaç bulunduğunu belirtti.

Hastaların sosyodemografik özellikleri ile reçetelerinde kendi istekleri ile ya-zılmış ilaç veya ilaçların bulunması durumu karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (Tablo 17).

Page 48: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

31BULGULAR

Bu reçetede sizin isteğinizle yazılan ilaçlar var mı?

ASM DH Kategori Düzey

Evet var Hayır yok Evet var Hayır yok

n 332 619 236 698 Erkek

% 34,9 65,1 25,3 74,7

n 455 772 345 969 Kadın

% 37,1 62,9 26,3 73,7 Cin

siy

et

p=0,317 p=0,632

n 111 201 84 238 15-24

% 35,6 64,4 26,1 73,9

n 342 630 277 740 25-44

% 35,2 64,8 27,2 72,8

n 234 388 148 489 45-64

% 37,6 62,4 23,2 76,8

n 89 115 69 156 65+

% 43,6 56,4 30,7 69,3

Yaş

p=0,135 p=0,123

n 53 86 39 120 Okur yazar değil

% 38,1 61,9 24,5 75,5

n 31 61 22 71 Sadece okur yazar

% 33,7 66,3 23,7 76,3

n 369 622 225 721 İlkokul/ortaokul

% 37,2 62,8 23,8 76,2

n 203 410 179 489 Lise ve dengi okul

% 33,1 66,9 26,8 73,2

n 131 212 116 266 Üniversite ve üzeri

% 38,2 61,8 30,4 69,6

Öğ

ren

im d

uru

mu

p=0,400 p=0,143

n 661 1162 475 1355 Sosyal Güvenlik Kurumu % 36,3 63,7 26,0 74,0

n 82 155 71 223 Yeşil Kart

% 34,6 65,4 24,1 75,9

n 21 22 15 47 Özel sağlık sigortası / Diğer kurum sigortası % 48,8 51,2 24,2 75,8

n 23 52 20 42 Sosyal güvencesi yok

% 30,7 69,3 32,3 67,7

So

sy

al

ve

nc

e

p=0,237 p=0,600

Tablo 17. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre Reçetelerinde Kendi İstekleri İle Yazılmış İlaç Bulunması Durumlarının Karşılaştırılması

Page 49: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI32

Kategori ASM DH

Reçetedeki ortalama ilaç sayısı 3,18 3,36

Reçeteye hastanın isteği ile yazılmış ortalama ilaç sayısı

1,84 1,54

Reçetedeki ilaç sayısı ASM DH Toplam

n 72 39 111 1

% 9,1 6,7 8,1

n 132 68 200 2

% 16,7 11,7 14,6

n 226 177 403 3

% 28,6 30,5 29,4

n 322 251 573 4

% 40,8 43,3 41,9

n 37 45 82 5+

% 4,7 7,8 6,0

n 789 580 1369 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 18. Reçetesinde Kendi İsteği İle Yazılmış İlaç Bulunan Hastaların “Reçe-telerindeki Ortalama İlaç Sayısı” ve “Reçeteye Hastanın İsteği İle Yazılmış Orta-lama İlaç Sayısı”

Tablo 19. Reçetesinde Kendi İsteği İle Yazılmış İlaç Bulunan Hastaların “Reçe-telerindeki Toplam İlaç Sayısı”nın Dağılımı

Reçetesinde kendi isteği ile yazılmış ilaç bulunan hastaların “reçetelerine ya-zıldığını beyan ettikleri ilaç sayısı” ve “kendi istekleri doğrultusunda reçete-lerine yazıldığını beyan ettikleri ilaç sayısı”nın, ASM’lerde sırasıyla ortalama 3,18 ve 1,84; DH’lerde sırasıyla ortalama 3,36 ve 1,54 olduğu görüldü (Tablo 18).

Reçetesinde kendi isteği ile yazılmış ilaç bulunduğunu belirten hastaların %41,9’u (ASM’lerde %40,8 ve DH’lerde %43,3) reçetesinde toplam “4 ilaç”, %29,4’ü (ASM’lerde %28,6 ve DH’lerde %30,5) “3 ilaç” olduğunu bildirdi (Tab-lo 19).

Page 50: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

33BULGULAR

Hastanın isteği ile reçeteye yazılan ilaç sayısı ASM DH Toplam

n 393 343 736 1

% 53,0 65,2 58,0

n 173 116 289 2

% 23,3 22,1 22,8

n 99 38 137 3

% 13,3 7,2 10,8

n 67 23 90 4

% 9,0 4,4 7,1

n 10 6 16 5+

% 1,3 1,1 1,3 n 742 526 1268

Toplam % 100,0 100,0 100,0

Tablo 20. Reçetesinde Kendi İsteği İle Yazılmış İlaç Bulunan Hastaların” İstekle-ri Doğrultusunda Yazılmış İlaç Sayısı”nın Dağılımı

Reçetesinde kendi isteği ile yazılmış ilaç bulunduğunu belirten hastaların %58’i (ASM’lerde %53 ve DH’lerde %65,2) reçetesinde kendi isteğiyle yazılmış toplam “1 ilaç”, %22,8’i (ASM’lerde %23,3 ve DH’lerde %22,1) “2 ilaç” olduğu-nu bildirdi (Tablo 20).

Page 51: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI34

İlaç formları ASM DH Toplam

n 195 195 390 Ağızdan tablet

% 8,9 8,7 8,8

n 35 50 85 Ağızdan kapsül

% 1,6 2,2 1,9

n 55 57 112 Şurup

% 2,5 2,6 2,5

n 1450 1537 2987 İğne

% 66,1 68,9 67,5

n 121 124 245 Fark yok

% 5,5 5,6 5,5

n 337 268 605 Bilmiyorum

% 15,4 12,0 13,7

n 2193 2231 4424 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 21. Hastaların “Hangi İlaç Formlarının Daha Çabuk Etki Ettiği” Konusun-daki Düşüncelerinin Dağılımı

Hastaların hangi ilaç formlarının daha çabuk etki ettiği konusundaki düşün-celeri sorgulandığında, hastaların %67,5’i (ASM’lerde %66,1 ve DH’lerde %68,9) enjekte edilebilen formların daha çabuk etki ettiğini, %13,7’si ise bilmediğini beyan etti (Tablo 21).

Hastaların antibiyotiklerin her hastalığı tedavi edip etmediği konusundaki bilgileri sorgulandığında, ASM’ye başvuran hastaların %8,7’si antibiyotiklerin her hastalığı tedavi ettiğini, %17,8’i bazen ettiğini, %53,8’i, antibiyotiklerin her hastalığı tedavi etmediğini düşündüğünü bildirdi. DH’ye başvuran hastaların ise %7,1’i antibiyotiklerin her hastalığı tedavi ettiğini, %16’sı bazen ettiğini, %58,6’sı ise antibiyotiklerin her hastalığı tedavi etmediğini düşündüğünü bil-dirdi. ASM’lerde %19,7’si, DH’lerde %18,3’ü bu konuda bilgi sahibi olmadığını belirtti.

Page 52: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

35BULGULAR

Sizce ilacın fiyatı ile tedavi edici özelliği arasında ilişki var mıdır?

ASM DH Toplam

n 323 336 659 Evet, her ilaçta vardır

% 14,7 14,9 14,8

n 442 499 941 Evet, bazılarında vardır

% 20,1 22,2 21,2

n 956 966 1922 Hayır, hiç ilgisi yoktur

% 43,5 43,0 43,2

n 476 447 923 Bilmiyorum

% 21,7 19,9 20,8

n 2197 2248 4445 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 22. Hastaların “İlacın Fiyatı İle Tedavi Edici Özelliği Arasında İlişki Olduğu”nu Düşünüp Düşünmeme Durumlarının Dağılımı

Hastaların ilacın fiyatı ile tedavi edici özelliği arasında ilişki olduğunu dü-şünüp düşünmeme durumu sorgulandığında, hastaların %43,2’si (ASM’lerde %43,5’i, DH’lerde %43’ü) hiçbir ilgisi olmadığını, %21,2’si (ASM’lerde %20,1’i, DH’lerde %22,2’si) bazı ilaçlarda olabileceğini, %20,8’i ise ilişki olup olmadığını bilmediğini beyan etti (Tablo 22).

Page 53: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI36

Hastalandığınızda hekime gitmeden eczaneden ilaç alır mısınız?

ASM DH Toplam

n 173 207 380 Evet alırım

% 7,9 9,2 8,6

n 752 827 1579 Bazen alırım

% 34,5 36,9 35,7

n 1257 1207 2464 Kesinlikle almam

% 57,6 53,9 55,7

n 2182 2241 4423 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 23. Hastaların “Hasta Olduklarında Hekime Gitmeden, Eczaneden İlaç Alma” Durumlarının Dağılımı

Hastaların hekime gitmeden eczaneden ilaç alma alışkanlıkları sorgulandığın-da, hastaların %8,6’sı aldığını (ASM’lerde %7,9’u ve DH’lerde %9,2’si), %35,7’si (ASM’lerde %34,5’i ve DH’lerde %36,9’u) bazen aldığını beyan etti. Hastaların %55,7’si ise (ASM’lerde %57,6’sı ve DH’lerde %53,9’u) kesinlikle hekime git-meden eczaneden ilaç almadığını beyan etti (Tablo 23).

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre hekime gitmeden, eczane-den ilaç alma durumları sorgulandığında, her iki grupta da (ASM, DH) bu şekil-de kesinlikle ilaç almadığını belirtenlerin oranı kadınlarda daha yüksek bulun-muştur (ASM’lerde %61,5 ve DH’lerde %57). Yaş gruplarına göre bakıldığında ASM’lerde daha çok 45 yaş ve üstündekilerin, DH’lerde ise 65 yaş ve üstünde-kilerin bu cevabı verdiği görülmüştür. Eğitim düzeylerine göre inceleme yapıldı-ğında ise ASM’lerdeki okuryazar olmayanlarda, DH’lerdeki ilkokul/ortaokul mezunlarında bu cevabın daha çok verildiği görülmektedir. ASM’lerde, sosyal güvencesi SGK olanlarda bu cevabı verenlerin oranı daha fazla bulunmuştur. Has-taların sosyodemografik özelliklerine göre hekime gitmeden, eczaneden ilaç alma durumları arasında her iki grupta da sırasıyla cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi bakımın-dan istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görüldü (p<0,05). Buna ilaveten ASM’lerde sosyal güvencelerine göre yapılan karşılaştırmalarda da bu soruya ve-rilen cevaplar bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p<0,05) (Tablo 24).

Page 54: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

37BULGULAR

Hastalandığınızda hekime gitmeden eczaneye gidip ilaç alır mısınız?

ASM DH Kategori Düzey

Evet alırım

Bazen alırım

Kesinlikle almam

Evet alırım

Bazen alırım

Kesinlikle almam

n 96 353 498 97 373 460 Erkek

% 10,1 37,3 52,6 10,4 40,1 49,5

n 77 399 759 110 454 747 Kadın

% 6,2 32,3 61,5 8,4 34,6 57,0 Cin

siy

et

p<0,001 p=0,002

n 28 100 186 27 103 192 15-24

% 8,9 31,8 59,2 8,4 32,0 59,6

n 92 366 518 113 422 479 25-44

% 9,4 37,5 53,1 11,1 41,6 47,2

n 35 204 379 52 218 362 45-64

% 5,7 33,0 61,3 8,2 34,5 57,3

n 15 65 126 13 71 142 65+

% 7,3 31,6 61,2 5,8 31,4 62,8

Yaş

p=0,011 p<0,001

n 9 34 93 14 48 100 Okuryazar değil

% 6,6 25,0 68,4 8,6 29,6 61,7

n 10 36 46 9 39 45 Sadece okuryazar

% 10,9 39,1 50,0 9,7 41,9 48,4

n 52 301 642 73 280 584 İlkokul/ortaokul

% 5,2 30,3 64,5 7,8 29,9 62,3

n 51 241 317 61 286 322 Lise ve dengi okul

% 8,4 39,6 52,1 9,1 42,8 48,1

n 51 140 159 50 174 156 Üniversite ve üzeri

% 14,6 40,0 45,4 13,2 45,8 41,1

Öğ

ren

im d

uru

mu

p<0,001 p<0,001

n 145 598 1088 159 691 979 Sosyal Güvenlik Kurumu % 7,9 32,7 59,4 8,7 37,8 53,5

n 18 104 110 30 96 164 Yeşil Kart

% 7,8 44,8 47,4 10,3 33,1 56,6

n 4 14 25 7 20 34 Özel sağlık sigortası / Diğer kurum sigortası % 9,3 32,6 58,1 11,5 32,8 55,7

n 6 36 34 11 20 30 Sosyal güvencesi yok

% 7,9 47,4 44,7 18,0 32,8 49,2

So

sy

al

ve

nc

e

p=0,003 p=0,163

Tablo 24. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hekime Gitmeden, Eczaneden İlaç Alma” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 55: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI38

Hasta olduğunuzda ilk olarak ne yaparsınız? ASM DH Toplam

n 796 872 1668 Evdeki ilaçları kullanırım

% 36,1 38,7 37,4

n 15 20 35 Yakınlarımın tavsiyesi ile ilaç alırım

% 0,7 0,9 0,8

n 34 47 81 Eczacı tavsiyesi ile ilaç kullanırım

% 1,5 2,1 1,8

n 1151 1141 2292 Hekime giderim

% 52,3 50,6 51,4

n 206 173 379 Hastalığımın geçmesini beklerim

% 9,4 7,7 8,5

n 2202 2253 4455 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 25. Hastaların “Hasta Olduklarında İlk Olarak Gösterdikleri Davranışlar”ın Dağılımı

Hastaların hasta olduklarında (örneğin ateşi çıktığında, bir yeri ağrıdığında vs.) ilk olarak ne yaptıkları sorgulandığında, hastaların %51,4’ü hekime gittiğini (ASM’lerde %52,3’ü ve DH’lerde %50,6’sı), %37,4’ü evdeki ilaçlarını kullandığı-nı (ASM’lerde %36,1’i ve DH’lerde %38,7’si) beyan etti (Tablo 25).

ASM’lerde ve DH’lerde erkeklerin çoğunluğu hasta olduklarında ilk ola-rak hekime başvurduğunu beyan etmiştir (ASM’lerde %56,5’i ve DH’lerde %53,9’u). Yaş gruplarına göre bakıldığında, her yaş grubunda, hastaların çoğunun hekime başvurmayı veya evdeki ilaçları kullanmayı tercih ettiği görüldü. Öğrenim durumuna göre olan dağılımda, okuryazar olmayan grubun ASM’lerde %61,9’u, DH’lerde %49,7’si; üniversite ve üzeri eğitim almış kişilerin ASM’lerde %48,6’sı, DH’lerde %43,5’i hasta olduğunda ilk olarak hekime başvurduğunu beyan etti. Ya-pılan tüm karşılaştırmalarda istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görüldü (p<0,05) (Tablo 26).

Page 56: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

39BULGULAR

Ha

sta

old

un

uzd

a i

lk o

lara

k n

e y

ap

arsınız

?

AS

M

DH

Ka

teg

ori

D

üze

y

Ev

de

ki

ila

çla

ku

lla

nırım

Ya

kın

ları

mın

ta

vs

iye

si

ile

il

alı

rım

Ec

za

tav

siy

es

i il

e i

laç

k

ull

anırım

He

kim

e

gid

eri

m

Ha

sta

lığımın

g

me

sin

i b

ek

leri

m

Ev

de

ki

ila

çla

ku

lla

nırım

Ya

kın

ları

mın

ta

vs

iye

si

ile

il

alı

rım

Ec

za

tav

siy

es

i il

e i

laç

k

ull

anırım

He

kim

e

gid

eri

m

Ha

sta

lığımın

g

me

sin

i b

ek

leri

m

n

298

8 17

54

3 95

32

1 6

23

504

81

Erk

ek

%

31

,0

0,8

1,8

56,5

9,

9 34

,3

0,6

2,5

53,9

8,

7

n

498

7 17

60

8 11

1 55

1 14

24

63

7 92

K

adın

%

40

,1

0,6

1,4

49,0

8,

9 41

,8

1,1

1,8

48,3

7,

0

Cinsiyet

p=

0,00

1 p=

0,00

4

n

101

3 9

167

37

110

4 10

16

0 39

1

5-2

4

%

31,9

0,

9 2,

8 52

,7

11,7

34

,1

1,2

3,1

49,5

12

,1

n

400

7 11

47

0 95

43

0 11

20

48

3 76

2

5-4

4

%

40,7

0,

7 1,

1 47

,8

9,7

42,2

1,

1 2,

0 47

,4

7,5

n

215

1 7

347

58

230

4 15

34

7 41

4

5-6

4

%

34,2

0,

2 1,

1 55

,3

9,2

36,1

0,

6 2,

4 54

,5

6,4

n

59

3 6

128

10

86

1 1

121

17

65

+

%

28,6

1,

5 2,

9 62

,1

4,9

38,1

0,

4 0,

4 53

,5

7,5

Yaş

p<

0,00

1 p=

0,01

0

Tab

lo 2

6. H

asta

ları

n So

syod

emog

rafik

Öze

llikl

erin

e G

öre

“Has

ta O

lduk

ları

nda

İlk

Ola

rak

Gös

terd

ikle

ri D

avra

nışl

ar”ı

n K

arşı

laşt

ırılm

ası

Page 57: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI40

Ha

sta

old

un

uzd

a i

lk o

lara

k n

e y

ap

ars

ınız

?

AS

M

DH

Ka

teg

ori

D

üze

y

Ev

de

ki

ila

çla

ku

lla

nır

ım

Ya

kın

ları

mın

ta

vs

iye

si

ile

il

alı

rım

Ec

zac

ı ta

vs

iye

si

ile

ila

ç

ku

lla

nır

ım

He

kim

e

gid

eri

m

Ha

sta

lığ

ımın

g

me

sin

i b

ek

leri

m

Ev

de

ki

ila

çla

ku

lla

nır

ım

Ya

kın

ları

mın

ta

vs

iye

si

ile

il

alı

rım

Ec

zac

ı ta

vs

iye

si

ile

ila

ç

ku

lla

nır

ım

He

kim

e

gid

eri

m

Ha

sta

lığ

ımın

g

me

sin

i b

ek

leri

m

n

39

1 2

86

11

69

1 0

80

11

Ok

ury

aza

r d

il

%

28,1

0,

7 1,

4 61

,9

7,9

42,9

0,

6 0,

0 49

,7

6,8

n

35

2 2

47

7 31

0

4 50

8

Sa

de

ce

ok

ury

aza

r %

37

,6

2,2

2,2

50,5

7,

5 33

,3

0,0

4,3

53,8

8,

6

n

348

7 14

56

8 65

35

0 8

14

516

58

İlk

ok

ul/

ort

ao

ku

l %

34

,7

0,7

1,4

56,7

6,

5 37

,0

0,8

1,5

54,5

6,

1

n

238

5 9

279

85

266

5 13

32

9 58

L

ise

ve

de

ng

i o

ku

l %

38

,6

0,8

1,5

45,3

13

,8

39,6

0,

7 1,

9 49

,0

8,6

n

136

0 7

171

38

156

6 16

16

6 38

Ü

niv

ers

ite

ve

üze

ri

%

38,6

0,

0 2,

0 48

,6

10,8

40

,8

1,6

4,2

43,5

9,

9

Öğrenim durumu

p<

0,00

1 p=

0,00

4

n

681

9 25

96

1 16

9 74

4 14

31

90

4 14

5 S

os

ya

l G

üv

en

lik

K

uru

mu

%

36

,9

0,5

1,4

52,1

9,

2 40

,5

0,8

1,7

49,2

7,

9

n

75

4 6

127

25

94

5 13

16

0 20

Y

il K

art

%

31

,6

1,7

2,5

53,6

10

,5

32,2

1,

7 4,

5 54

,8

6,8

n

13

1 3

25

1 17

1

2 41

1

Öze

l s

lık

s

igo

rta

/

Diğ

er

ku

rum

sig

ort

as

ı %

30

,2

2,3

7,0

58,1

2,

3 27

,4

1,6

3,2

66,1

1,

6

n

27

1 0

38

11

17

0 1

36

7 S

os

ya

l g

üv

en

ce

si

yo

k

%

35,1

1,

3 0,

0 49

,4

14,3

27

,9

0,0

1,6

59,0

11

,5

Sosyal güvence

p=

0,04

4 p=

0,00

2

Tab

lo 2

6. H

asta

ları

n So

syod

emog

rafik

Öze

llikl

erin

e G

öre

“Has

ta O

lduk

ları

nda

İlk

Ola

rak

Gös

terd

ikle

ri D

avra

nışl

ar”ı

n K

arşı

laşt

ırılm

ası (

Dev

amı)

Page 58: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

41BULGULAR

Kategori Düzey ASM DH Toplam

n 379 428 807 Evet, eder

% 17,2 19,0 18,1

n 822 861 1683 Bazen eder

% 37,3 38,2 37,8

n 1000 965 1965

Hastalandığınızda yakınlarınız size ilaç tavsiye eder mi?

Hayır, etmez % 45,4 42,8 44,1

n 211 229 440 Evet, ederim

% 9,6 10,2 9,9

n 579 630 1209 Bazen ederim

% 26,4 28,0 27,2

n 1407 1393 2800

Yakınlarınız hastalandığında siz ilaç tavsiye eder misiniz?

Hayır, etmem % 64,0 61,9 62,9

n 110 114 224 Evet, her zaman

% 5,0 5,1 5,0

n 565 655 1220 Evet, bazen

% 25,8 29,1 27,5

n 1519 1479 2998

Hastalandığınızda yakınlarınızdan ilaç alır mısınız?

Hayır % 69,2 65,8 67,5

Tablo 27. Hastaların “İlaç Kullanırken Yakınları İle Olan Etkileşimleri”nin Ay-rıntılarının Dağılımı

Hastaların, ilaç kullanırken yakınları ile olan etkileşimleri sorgulandı. ASM’lerdeki hastaların %54,5’inin “Hastalandığınızda yakınlarınız size ilaç tavsiye eder mi?” sorusuna evet veya bazen yanıtını verdiği, %36’sının “Yakın-larınız hastalandığında siz ilaç tavsiye eder misiniz?” sorusuna evet veya bazen yanıtını verdiği, %30,8’inin “Hastalandığınızda yakınlarınızdan ilaç alır mısı-nız?” sorusuna evet veya bazen yanıtını verdiği görüldü. Bu sorulara DH’lerdeki hastaların evet veya bazen yanıtını verenlerin oranlarının sırasıyla %57,2, %38,2 ve %34,2 olduğu görüldü (Tablo 27).

Page 59: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI42

Hastalandığınızda yakınlarınız size ilaç tav siye eder mi?

ASM DH Kategori Düzey

Ev et, eder

Bazen eder

Hayır, etmez

Ev et, eder

Bazen eder

Hayır, etmez

n 163 384 416 159 376 401 Erkek

% 16,9 39,9 43,2 17,0 40,2 42,8

n 216 438 584 269 485 564 Kadın

% 17,4 35,4 47,2 20,4 36,8 42,8 Cin

siy

et

p=0,086 p=0,082

n 74 136 106 83 131 108 15-24

% 23,4 43,0 33,5 25,8 40,7 33,5

n 186 371 425 199 414 407 25-44

% 18,9 37,8 43,3 19,5 40,6 39,9

n 78 234 317 97 230 312 45-64

% 12,4 37,2 50,4 15,2 36,0 48,8

n 29 63 114 44 75 108 65+

% 14,1 30,6 55,3 19,4 33,0 47,6

Yaş

p<0,001 p<0,001

n 17 43 79 36 45 80 Okuryazar değil

% 12,2 30,9 56,8 22,4 28,0 49,7

n 24 36 33 17 35 40 Sadece okuryazar

% 25,8 38,7 35,5 18,5 38,0 43,5

n 159 355 484 177 323 448 İlkokul/ ortaokul

% 15,9 35,6 48,5 18,7 34,1 47,3

n 125 256 237 123 279 268 Lise v e dengi okul

% 20,2 41,4 38,3 18,4 41,6 40,0

n 54 132 167 75 179 129 Üniv ersite v e üzeri

% 15,3 37,4 47,3 19,6 46,7 33,7

Öğ

ren

im d

uru

mu

p<0,001 p<0,001

n 318 646 884 342 680 816 Sosyal Güv enlik Kurumu % 17,2 35,0 47,8 18,6 37,0 44,4

n 42 116 75 57 138 98 Yeşil Kart

% 18,0 49,8 32,2 19,5 47,1 33,4

n 7 28 8 13 23 25 Özel sağlık sigortası/ Diğer kurum sigortası % 16,3 65,1 18,6 21,3 37,7 41,0

n 12 32 33 16 20 26 Sosyal güv encesi yok % 15,6 41,6 42,9 25,8 32,3 41,9

So

sy

al

ve

nc

e

p<0,001 p=0,012

Tablo 28. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre, Hastaların, “Hasta Ol-duklarında Yakınlarının İlaç Tavsiyesi Etme” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 60: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

43BULGULAR

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “yakınlarının kendisine ilaç tavsiyesinde bulunma” durumlarına bakıldığında, ASM’lerde ve DH’lerde hasta-ların cinsiyeti ile “rahatsızlandıklarında yakınlarının kendilerine ilaç tavsiyesinde bulunmaları” arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. “Yakınla-rının kendisine ilaç tavsiyesinde bulunma” durumları ile yaş grupları, öğrenim durumları ve sosyal güvence durumları arasında yapılan karşılaştırmalarda bu üç parametrede her iki grupta da (ASM, DH) tespit edilen farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Hem ASM’lerde hem de DH’lerde 15-24 yaş grubundaki bireylerin çoğu bazen yakınlarının kendilerine ilaç tavsiye ettiği-ni belirtirken, 45 yaş ve üstündeki bireylerin çoğunluğu yakınlarının ilaç tavsiye etmediğini bildirmektedir (p<0,05). Her iki grupta da “yakınlarının kendisine ilaç tavsiyesinde bulunma” alışkanlıkları ile hastaların öğrenim durumları arasında is-tatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0,05). Bu farklılığın her iki grupta değişik öğrenim durumlarına sahip kişilerin farklı farklı yanıtlarından kaynaklan-dığı gözlendi. Bu bakımdan verilen cevapların öğrenim durumunun düşük ya da yüksekliğine paralel olmadığı görüldü. Örneğin, ASM’lerde “kendilerine tavsiyede bulunulmayanların” daha çok okuryazar olmayanlar (%56,8), en az ise okuryazar olanlar (%35,5) olduğu saptandı. DH’lerde ise “kendilerine tavsiyede bulunulma-yanların” daha çok okuryazar olmayanlar (%49,7), en az ise üniversite ve üzeri (%33,7) eğitim almış olanlar olduğu saptandı. Her iki grupta da hastaların yakın-larından ilaç tavsiyesi alma durumlarının sosyal güvence durumuna göre yapılan karşılaştırmasında, istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0,05). ASM ve DH’lerin her ikisinde de sosyal güvencesi SGK olanlarda “kendilerine tavsiyede bulunulmayanların” oranı fazla bulunmuştur (sırasıyla %47,8 ve %44,4) (Tablo 28).

Page 61: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI44

Kategori Düzey

Yakınlarınız hastalandığında siz ilaç tavsiye eder misiniz?

ASM DH Evet,

ederim Bazen ederim

Hayır, etmem

Evet, ederim

Bazen ederim

Hayır, etmem

Cin

siye

t Erkek n 104 257 595 88 281 568 % 10,9 26,9 62,2 9,4 30,0 60,6

Kadın n 107 322 812 141 349 825 % 8,6 25,9 65,4 10,7 26,5 62,7

p=0,142 p=0,159

Yaş

15-24 n 44 100 172 44 104 174 % 13,9 31,6 54,4 13,7 32,3 54,0

25-44 n 104 275 603 102 317 600 % 10,6 28,0 61,4 10,0 31,1 58,9

45-64 n 43 152 432 60 158 419 % 6,9 24,2 68,9 9,4 24,8 65,8

65+ n 15 37 152 21 46 160 % 7,4 18,1 74,5 9,3 20,3 70,5

p<0,001 p<0,001

Öğr

enim

dur

umu

Okuryazar değil n 7 31 101 19 36 106 % 5,0 22,3 72,7 11,8 22,4 65,8

Sadece okur yazar n 14 33 45 12 23 58 % 15,2 35,9 48,9 12,9 24,7 62,4

İlkokul/ortaokul n 79 236 686 90 212 644 % 7,9 23,6 68,5 9,5 22,4 68,1

Lise ve dengi okul n 78 182 353 67 218 384 % 12,7 29,7 57,6 10,0 32,6 57,4

Üniversite ve üzeri n 33 97 222 41 141 201 % 9,4 27,6 63,1 10,7 36,8 52,5

p<0,001 p<0,001

Sos

yal g

üven

ce

Sosyal Güvenlik Kurumu

n 162 453 1226 179 493 1163 % 8,8 24,6 66,6 9,8 26,9 63,4

Yeşil Kart n 28 86 123 38 105 152 % 11,8 36,3 51,9 12,9 35,6 51,5

Özel sağlık sigortası / Diğer kurum sigortası

n 9 15 19 5 19 37 % 20,9 34,9 44,2 8,2 31,1 60,7

Sosyal güvencesi yok n 12 25 39 7 13 41 % 15,8 32,9 51,3 11,5 21,3 67,2

p<0,001 p=0,009

Tablo 29. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hasta Olan Yakınları-na İlaç Tavsiye Etme” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 62: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

45BULGULAR

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “kendilerinin yakınlarına ilaç tavsiyesinde bulunma” durumlarına bakıldığında, ASM’lerde ve DH’lerde has-taların cinsiyeti ile “yakınlarına ilaç tavsiyesinde bulunmaları” arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. “Yakınlarına ilaç tavsiyesinde bulunmaları” durumları ile yaş grupları, öğrenim durumları ve sosyal güvence durumları ara-sında yapılan karşılaştırmalarda bu üç parametrede her iki grupta da tespit edilen farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Hem ASM’lerde hem DH’lerde tüm yaş gruplarında yakınlarına ilaç tavsiye etmeyenlerin oranı daha fazladır. Bununla birlikte yaş artışıyla beraber ilgili yaş grubunda yakınlarına ilaç tavsiye etmeyenlerin oranının da arttığı görülmüştür (p<0,05). Bu farklılığın her iki grupta da değişik öğrenim durumlarına sahip kişilerin farklı farklı yanıtların-dan kaynaklandığı gözlendi. Bu bakımdan verilen cevapların öğrenim durumunun düşük ya da yüksekliğine paralel olmadığı görüldü (p<0,05). ASM’lerde, sosyal güvencesi SGK olanlarda (%66,6), DH’lerde ise sosyal güvencesi olmayanlarda (%67,2) yakınlarına ilaç tavsiyesinde bulunmayanların oranı daha fazla bulunmuş-tur (Tablo 29).

Page 63: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI46

Hastalandığınızda yakınlarınızdan ilaç alır mısınız?

ASM DH Kategori Düzey Evet, her

zaman

Evet, bazen Hayır

Evet, her

zaman

Evet, bazen Hayır

n 64 258 636 56 287 590 Erkek

% 6,7 26,9 66,4 6,0 30,8 63,2

n 46 307 883 58 368 889 Kadın

% 3,7 24,8 71,4 4,4 28,0 67,6 Cin

siy

et

p=0,002 p=0,056 n 26 93 197 22 109 193

15-24 % 8,2 29,4 62,3 6,8 33,6 59,6

n 56 274 649 50 321 645 25-44

% 5,7 28,0 66,3 4,9 31,6 63,5

n 15 146 465 32 174 431 45-64

% 2,4 23,3 74,3 5,0 27,3 67,7

n 7 37 161 10 43 172 65+

% 3,4 18,0 78,5 4,4 19,1 76,4

Yaş

p<0,001 p=0,001 n 6 23 110 15 41 105

Okuryazar değil % 4,3 16,5 79,1 9,3 25,5 65,2

n 9 36 47 7 25 60 Sadece okuryazar

% 9,8 39,1 51,1 7,6 27,2 65,2

n 41 250 709 33 242 669 İlkokul/ortaokul

% 4,1 25,0 70,9 3,5 25,6 70,9

n 38 169 407 36 212 422 Lise ve dengi okul

% 6,2 27,5 66,3 5,4 31,6 63,0

n 16 87 246 23 135 223 Üniversite ve üzeri

% 4,6 24,9 70,5 6,0 35,4 58,5

Öğ

ren

im d

uru

mu

p=0,001 p<0,001 n 81 427 1329 84 506 1245 Sosyal Güvenlik

Kurumu % 4,4 23,2 72,3 4,6 27,6 67,8

n 16 99 122 21 110 158 Yeşil Kart

% 6,8 41,8 51,5 7,3 38,1 54,7

n 3 17 23 5 15 42 Özel sağlık sigortası / Diğer kurum sigortası % 7,0 39,5 53,5 8,1 24,2 67,7

n 10 22 45 4 24 34 Sosyal güvencesi yok

% 13,0 28,6 58,4 6,5 38,7 54,8

So

sy

al

ve

nc

e

p<0,001 p<0,001

Tablo 30. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Hasta Olduklarında Yakınlarından İlaç Alma” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 64: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

47BULGULAR

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “hastalandıklarında yakın-larından ilaç alma” durumlarına bakıldığında, ASM’lerde hastaların cinsiyeti ile “yakınlarından ilaç almaları” arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p<0,05). DH’lerde ise bu bakımdan herhangi bir farklılık gözlenmedi. Yaş grupla-rı, öğrenim durumları ve sosyal güvence durumları ile “yakınlarından ilaç almaları” arasında yapılan karşılaştırmalarda bu üç parametrede her iki grupta (ASM, DH) tespit edilen farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Hem ASM’lerde hem DH’lerdeki tüm yaş gruplarında hastalandığında yakınla-rından ilaç almayanların oranı daha yüksek bulunmuştur. Bununla birlikte yaş ar-tışına paralel olarak ilgili yaş grubunda yakınlarından ilaç almayanların oranının da arttığı görülmektedir (p<0,05). Bu farklılığın her iki grupta da değişik öğrenim durumlarına sahip kişilerin farklı farklı yanıtlarından kaynaklandığı gözlendi. Bu bakımdan verilen cevapların öğrenim durumunun düşük ya da yüksekliğine paralel olmadığı görüldü. ASM ve DH’lerin her ikisinde de sosyal güvencesi SGK olan-larda yakınlarından ilaç almayanların oranının daha yüksek olduğu görülmektedir (sırasıyla %72,3 ve %,67,8) (Tablo 30).

Page 65: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI48

Hekimi görmek için beklenen süre ASM DH Toplam

n 891 245 1136 9 Dakika ve altı

% 41,6 11,0 26,0

n 488 265 753 10-14 Dakika

% 22,8 11,9 17,2

n 615 844 1459 15-30 Dakika

% 28,7 37,9 33,4

n 150 874 1024 31 Dakika ve üzeri

% 7,0 39,2 23,4

n 2144 2228 4372 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 31. Hastaların “Muayene Öncesi Beklediklerini İddia Ettikleri Süreler”in Dağılımı

Hastaların muayene öncesi beklediklerini iddia ettikleri süreler sorgulan-dığında, ASM’ye başvuran hastaların %41,6’sı, muayene olabilmek için 9 dk. ve daha kısa süre beklediğini, DH’ye başvuran hastaların %39,2’si 31 dk. ve daha uzun, %37,9’u 15-30 dk. beklediğini beyan etti (Tablo 31). Hastaların muayene olabilmek için beklediklerini beyan ettikleri sürelere göre, ASM’lerde hastaların ortalama bekleme süresinin 13 dk. 31 sn., DH’lerde hastaların 45 dk. 19 sn. olduğu görüldü.

ASM’ye başvuran hastaların %91,8’i; DH’ ye başvuran hastaların %81’i he-kime hastalığı veya ilaçları ile ilgili sorularını kolayca sorabildiğini beyan etti.

Hastaların kendilerini muayene ve tedavi eden hekime güven duyup duymama durumları sorgulandığında, ASM’ye başvuran hastaların %78’i kendilerini mua-yene ve tedavi eden hekime kesinlikle güven duyduğunu, %20’si kısmen güven duyduğunu, sadece %2’si güven duymadığını beyan etti. DH’ye başvuran has-taların ise %63,8’i kendilerini muayene ve tedavi eden hekime kesinlikle güven duyduğunu, %32,3’ü kısmen güven duyduğunu, %3,9’u güven duymadığını beyan etti.

Page 66: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

49BULGULAR

Hekimin verdiği tedaviyi uygulayacak mısınız? ASM DH Toplam

n 1896 1924 3820 Evet, kesinlikle

% 86,4 85,6 86,0

n 276 292 568 Evet, kısmen

% 12,6 13,0 12,8

n 22 32 54 Hayır

% 1,0 1,4 1,2

n 2194 2248 4442 Toplam

% 100,0 100,0 100,0

Tablo 32. Hastaların “Hekimin Verdiği Tedaviyi Uygulayıp Uygulamama” Du-rumlarının Dağılımı

Hastaların, hekimin verdiği tedaviyi uygulayıp uygulamama durumları sor-gulandığında, hastaların %86’sı (ASM’lerde %86,4, DH’lerde %85,6) hekimin verdiği tedaviyi (önerileri/reçetelediği ilaçları) kesinlikle uygulayacağını beyan etti (Tablo 32).

Page 67: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI50

Kategori Düzey ASM DH Toplam

n 559 642 1201 Evet

% 25,4 28,6 27,0

n 986 947 1933 Bazen

% 44,9 42,2 43,5

n 653 656 1309

Daha önce hekimin önerdiği ilaçları kullanılması gereken süreden önce bıraktığınız oldu mu?

Hayır % 29,7 29,2 29,5

n 1296 1383 2679 Evet, her zaman

% 59,1 61,6 60,4

n 643 609 1252 Evet, bazen

% 29,3 27,1 28,2

n 253 252 505

Kullandığınız ilaçların prospektüslerini okur/okutur musunuz?

Hayır % 11,5 11,2 11,4

n 762 763 1525 Evet

% 34,7 34,1 34,4

n 1038 1058 2096 Evet, kısmen

% 47,3 47,2 47,2

n 396 419 815

İlaç prospektüslerini anlayabiliyor ve onlardan faydalanabiliyor musunuz?

Hayır % 18,0 18,7 18,4

n 1098 1254 2352 Var

% 49,9 55,7 52,9

n 1002 867 1869 Yok

% 45,6 38,5 42,0

n 99 129 228

Evinizde şu anda kullanmadığınız (artmış, yedek olarak sakladığınız) herhangi bir ilaç var mı?

Bilmiyorum % 4,5 5,7 5,1

n 1776 1742 3518 Evet

% 81,7 78,1 79,9

n 250 314 564 Bazen

% 11,5 14,1 12,8

n 147 174 321

Kullandığınız ilaçların son kullanım tarihlerine bakar mısınız?

Hayır % 6,8 7,8 7,3

n 447 491 938 İmha ederim

% 20,4 21,8 21,1

n 1428 1442 2870 Çöpe atarım

% 65,0 63,9 64,5

n 277 284 561 Yakında bulunan sağlık kuruluşuna veririm % 12,6 12,6 12,6

n 44 39 83

Evinizde bulunan son kullanım tarihi geçmiş ilaçları ne yaparsınız?

Kullanırım % 2,0 1,7 1,9

Tablo 33. Hastaların “İlaçları Kullanırken veya Saklarken Sergiledikleri Yaklaşım-lar”ın Dağılımı

Page 68: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

51BULGULAR

Hastaların sosyotemografik özellikleri ile “daha önce hekimin önerdiği ilacı kullanılması gereken süreden önce bırakma” durumları arasında ilişki olup olmadı-ğı araştırılmıştır. Buna göre hem ASM’lerde hem de DH’lerde ilaç bırakma eylemi ile yaş ve öğrenim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiş-tir (p<0,05). Ayrıca ASM’lerde cinsiyetin, DH’lerde ise sosyal güvence durumun ilaç bırakma eylemi üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı fark yarattığı görülmüştür (p<0,05) (Tablo 34).

Page 69: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI52

Daha önce hekimin önerdiği ilaçları kullanılması gereken süreden önce bıraktığınız oldu mu?

ASM DH Kategori Düzey

Evet Bazen Hayır Evet Bazen Hayır

n 243 458 262 261 411 262 Erkek

% 25,2 47,6 27,2 27,9 44,0 28,1

n 316 528 391 381 536 394 Kadın

% 25,6 42,8 31,7 29,1 40,9 30,1 Cin

siy

et

p=0,040 p=0,326

n 97 146 69 127 133 61 15-24

% 31,1 46,8 22,1 39,6 41,4 19,0

n 276 456 252 313 459 244 25-44

% 28,0 46,3 25,6 30,8 45,2 24,0

n 126 270 232 134 258 243 45-64

% 20,1 43,0 36,9 21,1 40,6 38,3

n 43 80 82 56 83 87 65+

% 21,0 39,0 40,0 24,8 36,7 38,5

Yaş

p<0,001 p<0,001

n 25 62 53 34 61 66 Okuryazar değil

% 17,9 44,3 37,9 21,1 37,9 41,0

n 25 42 26 25 34 33 Sadece okuryazar

% 26,9 45,2 28,0 27,2 37,0 35,9

n 252 409 339 243 377 323 İlkokul/ortaokul

% 25,2 40,9 33,9 25,8 40,0 34,3

n 162 298 153 216 306 145 Lise ve dengi okul

% 26,4 48,6 25,0 32,4 45,9 21,7

n 95 175 82 124 169 89 Üniversite ve üzeri

% 27,0 49,7 23,3 32,5 44,2 23,3

Öğ

ren

im d

uru

mu

p<0,001 p<0,001

n 461 832 550 531 757 543 Sosyal Güvenlik Kurumu % 25,0 45,1 29,8 29,0 41,3 29,7

n 61 102 72 67 143 80 Yeşil Kart

% 26,0 43,4 30,6 23,1 49,3 27,6

n 13 18 12 22 28 12 Özel sağlık sigortası / Diğer kurum sigortası % 30,2 41,9 27,9 35,5 45,2 19,4

n 24 34 19 22 19 21 Sosyal güvencesi yok

% 31,2 44,2 24,7 35,5 30,6 33,9

So

sy

al

ve

nc

e

p=0,862 p=0,029

Tablo 34. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre Daha Önceki Rahatsız-lıklarında “Hekimin Önerdiği İlaçları Kullanılması Gereken Süreden Önce Bırak-ma” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 70: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

53BULGULAR

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “daha önce hekimin önerdi-ği ilacı kullanılması gereken süreden önce bırakma” durumlarına bakıldığın-da, cinsiyet, yaş grupları ve öğrenim durumları arasında yapılan karşılaştırmalarda bu üç parametrede her iki grupta da tespit edilen farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Sosyal güvence durumuna göre ise DH gru-bunda istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Buna göre, erkeklerin kadınlardan ve gençlerin yaşlılardan daha fazla “ilaç bırakma eğilimi”nde olduğu görüldü. Her iki grupta da “ilaç bırakma eğilimi” alışkanlıklarının öğrenim du-rumlarına göre yapılan karşılaştırmasında, istatistiksel olarak anlamlı farklılık sap-tandı (p<0,05). Bu farklılığın her iki grupta da değişik öğrenim durumlarına sahip kişilerin farklı farklı yanıtlarından kaynaklandığı gözlendi. Bu bakımdan verilen cevapların öğrenim durumunun düşük ya da yüksekliğine paralel olmadığı görüldü (Tablo 34).

Page 71: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI54

Kategori Düzey

Kullandığınız ilaçların prospektüslerini okur/okutur musunuz?

ASM DH Evet, her

zaman Evet, bazen Hayır

Evet, her

zaman Evet, bazen Hayır

Cin

siye

t Erkek n 514 326 117 544 285 104 % 53,7 34,1 12,2 58,3 30,5 11,1

Kadın n 782 317 136 839 324 148 % 63,3 25,7 11,0 64,0 24,7 11,3

p<0,001 p=0,008

Yaş

15-24 n 189 90 37 212 81 28 % 59,8 28,5 11,7 66,0 25,2 8,7

25-44 n 631 293 55 711 248 58 % 64,5 29,9 5,6 69,9 24,4 5,7

45-64 n 341 191 93 334 194 105 % 54,6 30,6 14,9 52,8 30,6 16,6

65+ n 86 55 63 92 74 60 % 42,2 27,0 30,9 40,7 32,7 26,5

p<0,001 p<0,001

Öğr

enim

dur

umu

Okur yazar değil n 49 34 55 55 52 55 % 35,5 24,6 39,9 34,0 32,1 34,0

Sadece okur yazar n 39 31 22 37 24 30 % 42,4 33,7 23,9 40,7 26,4 33,0

İlkokul/ortaokul n 622 264 110 555 280 107 % 62,4 26,5 11,0 58,9 29,7 11,4

Lise ve dengi okul n 360 203 51 444 179 45 % 58,6 33,1 8,3 66,5 26,8 6,7

Üniversite ve üzeri n 226 111 15 292 74 15 % 64,2 31,5 4,3 76,6 19,4 3,9

p<0,001 p<0,001

Sosy

al g

üven

ce

Sosyal Güvenlik Kurumu

n 1123 515 198 1157 484 188 % 61,2 28,1 10,8 63,3 26,5 10,3

Yeşil Kart n 109 85 43 145 92 54 % 46,0 35,9 18,1 49,8 31,6 18,6

Özel sağlık sigortası / Diğer kurum sigortası

n 23 17 3 42 15 5 % 53,5 39,5 7,0 67,7 24,2 8,1

Sosyal güvencesi yok n 41 26 9 39 18 5 % 53,9 34,2 11,8 62,9 29,0 8,1

p<0,001 p<0,001

Tablo 35. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Kullandıkları İlaçla-rın Prospektüslerini Okuma” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 72: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

55BULGULAR

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “kullandıkları ilacın pros-pektüsünü okuma veya okutma” durumlarına bakılmıştır. Buna göre, her iki grupta (ASM, DH) prospektüs okuma/okutma alışkanlığı ile cinsiyet, yaş, öğrenim durumu ve sosyal güvence arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,05). Hem ASM’lerde hem de DH’lerdeki kadınlarda prospektüs okuma eğili-mi, erkeklerin prospektüs okuma eğiliminden daha fazladır. Her iki grupta da 25-44 yaş grubunda yer alanların daha fazla “prospektüs okuma eğilimi”nde oldukları görüldü (Tablo 35).

Page 73: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI56

Evinizde şu anda kullanmadığınız (artmış, yedek olarak sakladığınız) herhangi bir ilaç var mı?

ASM DH Kategori Düzey

Var Yok Bilmiyorum Var Yok Bilmiyorum

n 452 454 54 500 376 57 Erkek

% 47,1 47,3 5,6 53,6 40,3 6,1

n 646 548 45 754 491 72 Kadın

% 52,1 44,2 3,6 57,3 37,3 5,5 Cin

siy

et

p=0,013 p=0,223

n 186 107 23 201 104 17 15-24

% 58,9 33,9 7,3 62,4 32,3 5,3

n 548 397 39 637 341 40 25-44

% 55,7 40,3 4,0 62,6 33,5 3,9

n 260 345 20 290 297 51 45-64

% 41,6 55,2 3,2 45,5 46,6 8,0

n 67 122 16 97 109 19 65+

% 32,7 59,5 7,8 43,1 48,4 8,4

Yaş

p<0,001 p<0,001

n 51 77 12 70 73 19 Okur yazar değil

% 36,4 55,0 8,6 43,2 45,1 11,7

n 36 51 6 34 44 15 Sadece okur yazar

% 38,7 54,8 6,5 36,6 47,3 16,1

n 455 516 27 467 428 46 İlkokul/ortaokul

% 45,6 51,7 2,7 49,6 45,5 4,9

n 345 232 39 419 216 36 Lise ve dengi okul

% 56,0 37,7 6,3 62,4 32,2 5,4

n 211 126 15 264 106 13 Üniversite ve üzeri

% 59,9 35,8 4,3 68,9 27,7 3,4

Öğ

ren

im d

uru

mu

p<0,001 p<0,001

n 946 828 69 1061 689 85 Sosyal Güvenlik Kurumu % 51,3 44,9 3,7 57,8 37,5 4,6

n 95 125 16 131 124 37 Yeşil Kart

% 40,3 53,0 6,8 44,9 42,5 12,7

n 20 21 2 32 25 4 Özel sağlık sigortası / Diğer kurum

sigortası % 46,5 48,8 4,7 52,5 41,0 6,6

n 37 28 12 30 29 3 Sosyal güvencesi yok % 48,1 36,4 15,6 48,4 46,8 4,8

So

sy

al

ve

nc

e

p<0,001 p<0,001

Tablo 36. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Evlerinde Kullanma-dıkları, Artmış veya Yedek Olarak Sakladıkları İlaç Bulundurma” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 74: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

57BULGULAR

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “evlerinde kullanmadıkları, artmış ya da yedek olarak sakladıkları ilaç bulundurma” durumlarına bakıldı-ğında, yaş grupları, öğrenim durumları ve sosyal güvence durumları arasında yapı-lan karşılaştırmalarda bu üç parametrede her iki grupta da tespit edilen farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Cinsiyette ASM grubunda bu soruya verdikleri yanıtların dağılımında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptan-dı (p<0,05). Buna göre her iki grupta kadınlarda evlerinde ilaç bulundurma oranı, erkeklerden daha fazladır. Ayrıca hem ASM’lerde hem DH’lerde yüksek yaş grup-larında evde ilaç bulundurma eğiliminin daha az olduğu, daha yüksek öğrenim dü-zeyine sahip bireylerde ise daha fazla olduğu görülmüştür. Her iki grupta da sosyal güvencesi SGK olanlarda, evde ilaç bulundurma eğilimi, diğer sosyal güvencelere sahip bireylerin eğiliminden daha fazla çıktı (Tablo 36).

Page 75: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI58

Kullandığınız ilaçların son kullanma tarihlerine bakar mısınız?

ASM DH Kategori Düzey

Evet Bazen Hayır Evet Bazen Hayır

n 753 119 79 709 144 70 Erkek

% 79,2 12,5 8,3 76,8 15,6 7,6

n 1023 131 68 1033 170 104 Kadın

% 83,7 10,7 5,6 79,0 13,0 8,0 Cin

siy

et

p=0,012 p=0,220

n 248 40 23 255 38 23 15-24

% 79,7 12,9 7,4 80,7 12,0 7,3

n 829 108 34 859 110 40 25-44

% 85,4 11,1 3,5 85,1 10,9 4,0

n 497 75 52 453 114 65 45-64

% 79,6 12,0 8,3 71,7 18,0 10,3

n 142 23 34 136 46 44 65+

% 71,4 11,6 17,1 60,2 20,4 19,5

Yaş

p<0,001 p<0,001

n 95 14 30 81 33 47 Okur yazar değil

% 68,3 10,1 21,6 50,3 20,5 29,2

n 62 15 12 52 20 20 Sadece okur yazar

% 69,7 16,9 13,5 56,5 21,7 21,7

n 819 107 64 727 141 70 İlkokul/ortaokul

% 82,7 10,8 6,5 77,5 15,0 7,5

n 499 79 31 552 84 26 Lise ve dengi okul

% 81,9 13,0 5,1 83,4 12,7 3,9

n 301 35 10 330 36 11 Üniversite ve üzeri

% 87,0 10,1 2,9 87,5 9,5 2,9

Öğ

ren

im d

uru

mu

p<0,001 p<0,001

n 1521 189 109 1480 211 133 Sosyal Güvenlik Kurumu % 83,6 10,4 6,0 81,1 11,6 7,3

n 164 42 28 171 83 33 Yeşil Kart

% 70,1 17,9 12,0 59,6 28,9 11,5

n 32 10 1 48 9 4 Özel sağlık sigortası / Diğer kurum sigortası % 74,4 23,3 2,3 78,7 14,8 6,6

n 59 9 9 43 11 4 Sosyal güvencesi yok

% 76,6 11,7 11,7 74,1 19,0 6,9

So

sy

al

ve

nc

e

p<0,001 p<0,001

Tablo 37. Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre “Kullandıkları İlaçla-rın Son Kullanma Tarihine Bakma” Durumlarının Karşılaştırılması

Page 76: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

59BULGULAR

Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre “kullandıkları ilacın son kullanma tarihine bakma” durumlarına bakıldığında, yaş grupları, öğrenim du-rumları ve sosyal güvence durumları arasında yapılan karşılaştırmalarda bu üç pa-rametrede her iki grupta da tespit edilen farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Cinsiyette ASM grubunda bu soruya verdikleri yanıt-ların dağılımında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0,05). Bununla birlikte, kadınlarda “ilaç son kullanma tarihine bakma eğilimi” erkeklerden daha fazla görüldü. Her iki grupta da 25-44 yaş grubundakilerde ilacın son kullanma tarihine bakma eğilimi oldukça yüksek bulunmuştur. Her iki grupta da öğrenim durumu arttıkça ilgili öğrenim düzeyinde “ilaç son kullanma tarihine bakma” ora-nının genel olarak daha yüksek olduğu görüldü. Sosyal güvencesi SGK olanlarda ilaç son kullanma tarihine bakma eğilimi, diğerler gruplardaki eğilimlerden daha yüksektir (Tablo 37).

Page 77: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI60

Hastaların memnuniyet düzeyi ASM DH Toplam

Çok memnun oldum n 1118 741 1859 % 50,8 32,8 41,7

Memnun oldum n 974 1293 2267 % 44,3 57,3 50,9

Memnun olmadım n 109 223 332 % 5,0 9,9 7,4

Toplam n 2201 2257 4458 % 100,0 100,0 100,0

Tablo 38. Hastaların O Günkü Müracaatlarında “Verilen Hizmetten Memnun Olma” Durumlarının Dağılımı

Hastaların genel olarak o günkü müracaatlarından memnun olma durumları sorgulandığında, ASM’ye başvuran hastaların %50,8’i, DH’ye başvuran hastaların %32,8’i çok memnun olduğunu, ASM’ye başvuran hastaların %44,3’ü, DH’ye başvuran hastaların %57,3’ü memnun olduğunu beyan etti. Memnun olmadığını beyan edenlerin ASM’lere göre DH’lere başvuranlarda daha fazla olduğu görüldü (sırasıyla %5 ve %9,9) (Tablo 38).

Page 78: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

AOİK, ciddi morbidite ve mortaliteye neden olabilmesinin yanı sıra, genel olarak sağlık harcamalarını ve bunun içerisinde ilaca harcanan oranı artırmak-tadır (7-10). Türkiye’de son yıllarda sağlık göstergelerinde gözlenen birçok iyi-leşmeye karşın ilaç harcamalarının sürdürülebilir sınırları zorlaması bu iyimser tabloyu olumsuz etkilemektedir (51-54). Hastalandıklarında bilinçsiz ilaç kullanıp kullanmadıkları; hekime başvurup başvurmadıkları; hekimle tedavinin düzenlen-mesi hususunda gerekli iletişimi kurup kuramadıkları; hekimin tavsiyeleri doğ-rultusunda tedavilerini sürdürüp sürdürmedikleri; tedavilerinin sonlanması nok-tasında doğru adımları atıp atmadıkları; yakınlarına ilaç/tedavi bilirkişiliği yapıp yapmadıkları vb. birçok kritik konuda hastaların ilaç kullanımı alışkanlığı AİK’i doğrudan etkilemektedir. Son yıllarda kitle iletişim araçlarının sunduğu imkânlar yoluyla ilaca, ilaç dışı tedaviye, ilaç olmasa da ilaç izlenimiyle kontrolsüz tanıtılan ürünlere hastaların ulaşması kolaylaşmış ve bunlarla ilgili farkındalıkları artmıştır. Bu olumsuz durum, kontrol edilememesi hâlinde önemli riskleri de beraberinde getirebilir. Hastaların bahsedilen tüm bu noktalarda sergiledikleri olumsuz tutum-lar, AOİK’in yaygınlaşmasına yol açar. Üstelik ilaç gibi oldukça uzmanlık gerek-tiren bir konuda hastaların bilgi düzeyinin düşük olduğunu baştan kabul etmek gerekir. Bu nedenle hastalar tedavilerinin düzenlenmesi amacıyla çoğu kez hekim veya diğer sağlık mesleği mensuplarının “bilirkişiliğine” ihtiyaç duyarlar. Gerek bu ihtiyacın doğru şekilde giderilebilmesi gerekse ilaç kullanımında hasta kaynak-

5Genel Tespitler

Page 79: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI62

lı olabilecek sorunların çözülmesi için hastaların konuya yaklaşımlarının iyi bi-linmesi gerekir. Hastaların ilaç kullanımı konusunda sergiledikleri yaklaşımların yer, zaman, yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, sosyokültürel özellikler, gelir düzeyi ve daha birçok faktörden etkilenme olasılığı vardır ve bu konudaki yaklaşımları-nın doğruluğunu test etmek kolay değildir. İlaçlar konusundaki sınırlı bilgilerinin düzeyinin ve ilaç kullanımı konusundaki yaklaşımlarının ne yönde ve ne ölçüde geliştirileceği gibi hassas konularda AİK, en önemli referans noktasıdır (6-19).

AİK ilkelerine göre hasta tedavinin merkezinde yer alır ve bu bakımdan AİK, tedavi sürecinde alışılagelmiş uygulamalardan farklı yaklaşımların sergilenmesini önerir. Örneğin, reçetenin artık sadece eczacıya hitap eden bir belge değil, aynı zamanda hastanın da tedavi sürecinde bilgi kaynağı olarak yararlanacağı bir belge olmasını önerir. Hekimlerin her bir tedavi konusunda kişisel ilaç listesinin olması beklenir. Bu listede yer alan ilaç(lar)ın o endikasyonda karşılaştıkları her bir has-taya göre yeniden değerlendirilmesi “hasta odaklı” ilaç seçiminde bulunulması beklenir. Bu seçimi yaparken etkililik, uygunluk, güvenlilik ve maliyet unsurla-rının her birinin de o hastaya göre yeniden gözden geçirilmesi ve hastanın da bu değerlendirmeyi hekiminin yapabilmesi için bu unsurları etkileyebilecek kendi-siyle ilgili gerekli bilgileri eksiksiz olarak hekimiyle paylaşması beklenir. Yani hastanın tedavide “katılımcı” olması istenir (1,6-13,55-58).

AİK ilkeleri çerçevesinde ilaçla tedavi sürecine bakıldığında, genel olarak ba-samaklı yaklaşım ilkelerinin geçerli olduğu görülecektir. Öncelikli olarak hasta-nın probleminin dikkatlice tanımlanması (tanı) gerekir. Bunu, tedavi amaçlarının belirlenmesi ve değişik tedavi seçenekleri arasından etkinliği kanıtlanmış ve güvenilir olan tedavinin seçilmesi izler. Sonrasında, uygun reçetenin yazılıp, te-daviye yönelik hastaya açık bilgiler ve talimatların verilip tedaviye başlanması gelir. Tedavinin sonuçlarının izlenmesi ve tedavinin başarılı olup olmadığına ka-rar verilmesi ile de süreç tamamlanır. Son aşamada akut endikasyonlarda problem çözümlenmiş ise tedavi sonlandırılabilir, kronik endikasyonlarda ise tedaviye de-vam edilir; eğer problem çözümlenmemişse bütün basamakların yeniden gözden geçirilmesi gerekir (1,6-19,55-58).

İlaçların bilinçsiz kullanımının önüne geçilmesi çabalarından, hekime gerek-siz ilaç yazdırma baskısının önlenmesine, hastalıklarının tanısının doğru konul-masına yardımcı olmaktan tanı ve tedavisi konusunda kendisine anlatılanların iyi bir dinleyicisi ve tatbik edicisi olmasına kadar sıralanabilecek AİK’i ilgilendi-ren birçok hususta hastaların belirleyici rolleri bulunmaktadır. Dolayısıyla, AİK konusunda hastaların bilgi düzeyinin belirlenmesi; hastaların tedavi yaklaşımları ile ilgili mevcut durumun tespitini sağlaması, bu alanda yapılması planlanan yeni araştırmaların odaklanması gereken konuların ortaya konması ve politika yapıcı-lara fikir vermesi açısından önemlidir. Bu araştırmada Türkiye’nin 12 farklı ilin-de hastalarla görüşülerek, onların AİK hakkındaki bilgi düzeylerinin ve tutum-larının tespit edilmiş olması araştırmanın gücünü yansıtmaktadır. Katılımcıların AİK davranışlarına etki edebilecek temel özelliklerinin ayrıntıları toplam 4470

Page 80: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

63GENEL TESPİTLER

kişiyi kapsayacak şekilde anket yoluyla incelendi. Araştırmada ASM ve DH’lerin eşit oranda temsil edilmesine gayret edildi (katılımcıların %49,4’ü ASM’lere ve %50,6’sı DH’lere başvuran hastalardı).

ASM ve DH’lerin her ikisinde de görüşülen katılımcıların yaş (sırasıyla 41,3 ve 41,5) cinsiyet (sırasıyla %56,3 ve %58,4’ü kadın), öğrenim durumu (katılımcı-lar en çok ilkokul/ortaokul mezunuydu, sırasıyla %45,5 ve %42) ve sosyal güven-ce durumları (katılımcılar en çok SGK mensubuydu, sırasıyla %83,8 ve %81,4) gibi kişisel özellikleri birbirine yakın benzerlik göstermekteydi. Dolayısıyla ka-tılımcıların bu özelliklerine göre bazı yanıtlarının karşılaştırmalarının ASM ve DH’ler için eşit koşullarda gerçekleştiği söylenebilir.

Hem ASM’lerde hem de DH’lerde katılımcıların hekime en sık başvuru nede-nin “hastalıklarının muayenesi amaçlı ilk başvuru” olduğu (sırasıyla %53,9 ve %69,3) saptandı. Kamuoyunda zaman zaman birinci basamak sağlık kurumlarına hastaların daha çok ilaç yazdırma amaçlı başvurduğu tartışmaları yapılmaktadır. Daha önceki yıllarda farklı illerde yapılmış araştırmalarda “ilaç yazdırma amaçlı” başvuruların yüksekliğine değinilmiştir. İzmir’de 2003 yılında birinci basamak-ta yapılmış bir araştırmada, hastaların %52,5’inin ilaç yazdırma, %44,6’sının ise muayene amaçlı başvuruda bulunduğu bildirilmiştir (59). İstanbul’da 1999 yılında birinci basamakta yaşlı hastalarla yapılmış bir çalışmada, hastaların %81,5’inin ilaç yazdırma amaçlı başvuruda bulunduğu bildirilmiştir (60). Giresun’da 2004 yılında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %58,1’inin ilaç yaz-dırma, %23,6’sının kontrol amaçlı başvurduğu bildirilmiştir (61). Bu araştırmada ASM’lerde “ilaç yazdırma amaçlı başvuru”nun (%32) her ne kadar ikinci sıklıkta başvuru nedeni olduğu tespit edilmiş olsa da hastaların ikinci basamakta olduğu gibi birinci basamakta da en sık “muayene amaçlı” başvuruda bulunmuş olmaları, bu tartışmanın son yıllarda olumlu yönde değişmeye başladığını ortaya koymuş-tur.

AİK ilkelerine göre reçetesi düzenlenen her hastanın, bu reçeteyi yazan heki-min hastası olarak kabul edilmesi gerekir. Hekimlerin sık reçete tekrarı göz önüne alındığında, tüm hekimlerin bu ilke konusunda daha dikkatli olmaları sağlanma-lıdır. Bazı durumlarda hastalar, sadece ilaçlarının geri ödemesini alabilmek ama-cıyla bu ilkenin korunmasını güçleştirebilmektedirler. Dolayısıyla reçete tekrarı/ilaç yazdırma amaçlı başvuruların fazla olması AOİK’i kolaylaştıran unsurlardan biridir (6-8). Hekime ilaç yazdırma amaçlı başvuran hastalar ASM’lerde daha çok “sürekli hastalığı için olan raporlu ilaçlar”ı yazdırmak amacıyla (%46,7); DH’lerde ise en çok “daha önce o kurumda yazılan ilaçlar”ı yazdırmak amacıyla (%39,1) başvuru yaptığını bildirdi. ASM ve DH’ler arasındaki bu farklılık bazı hastaların kronik hastalıkları için ikinci basamakta başlanan tedavilerini birinci basamakta sürdürme eğilimleriyle açıklanabilir. Nitekim, Giresun’da 2004 yılında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, ilaç yazdırma amacıyla başvuran hasta-ların %71,7’sinin sürekli kullandığı ilaçları yazdırmak için başvurduğu bilgisi, bu tespiti desteklemektedir (61).

Page 81: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI64

Her iki grupta da hastaların en çok “ağrı kesici/romatizmal ilaçlar”ı (sıra-sıyla %55,7 ve %51,6) yazdırmak istediği görüldü. İlaç yazdırma isteği sıralama-sında 2’nci sırada ASM’lerde “antihipertansif ilaçlar”ın (%29,6); DH’lerde ise “antibiyotik grubu ilaçlar”ın yer aldığı görüldü. Tüm ilaçlar içerisinde en sık kullanılanların bir kısmının aynı zamanda sık sık reçete tekrarı ile yazdırıldığı öngörülebilir. Bu araştırmada hastaların en sık yazdırdığını beyan ettiği ilaçların da Türkiye’de genel olarak sık kullanılan ilaçlar olduğu söylenebilir. Nitekim SB Türkiye Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2010 raporunda, 2010 yılında tüketilen ilaçla-rın; kutu bazında %14,2’sini sistemik antienfektiflerin, %13,7’sini kas ve iskelet sistemi ilaçlarının ve %9,8’ini kardiyovasküler sistem ilaçlarının oluşturduğu bil-dirilmiştir (54). Bu sıralamada yer alan ilaçların raporun bu bölümünde söz edilen ilaç sıralamasıyla benzerlik gösterdiği görülmektedir. Dolayısıyla “sık kullanılan ilaçlarla sık sık reçete tekrarı yapılan ilaçlar”ın arasında paralellik kurulabilece-ğinden söz edilebilir. Öte yandan bu araştırmada DH’lerde “antibiyotik grubu ilaçlar”ın hastaların ilaç yazdırma talebinde 2’nci sırada yer alması oldukça dü-şündürücüdür. Hastaların bu beyanlarının ve antibiyotik talep gerekçelerinin reçe-te izlemiyle ve ileri araştırmalarla ayrıntılı tespitine ihtiyaç duyulmaktadır.

Her ne kadar hastalar bazı durumlarda ilaç yazdırma, rapor alma vb. sebep-lerle hekime başvursalar da AİK yaklaşımı gereği hekimlerin reçete yazdığı tüm hastaları sahiplenmesi, muayenesi doğrultusunda tedavisini düzenlemesi beklenir (1,6-12). Dolayısıyla hastaların başvuru da öncelik sıralaması ne olursa olsun he-kimlerin bu ilkeyi sürekli gözetmesi gerekir. Başvuru nedeni ne olursa olsun genel olarak DH’lere başvuran hastaların, AH’lere göre daha fazla muayene edilmiş ol-dukları görüldü. ASM’lerin ve DH’lerin her ikisinde de en az muayene edilen has-taların “ilaç yazdırma amaçlı başvuran”lar olduğunun tespiti (sırasıyla %37,3 ve %57,2) “hekimlerin reçete yazdığı tüm hastaları sahiplenmesi” yönündeki AİK ilkesine yeterince uyulmadığını göstermektedir.

Hastaların bazı sosyodemografik özelliklerinin hekimlerin bu hastaları mu-ayene edip etmemeleri üzerine olan etkisine de bakıldı. Buna göre, DH’lerde yapılan karşılaştırmalarda hastaların demografik özelliklerinin hekimlerin bu has-taları muayene edip etmemelerini değiştirmediği gözlendi. Oysa ASM’lerde, bazı demografik özelliklerin bu durumu etkilediği görüldü. Buna göre yaşın sosyal güvence durumunun ve öğrenim durumunun hekimin fizik muayene yapması üze-rinde anlamlı etkiye sahip olduğu görüldü. Yüksek yaş gruplarında fizik muayene yapılanların oranı daha azdır. Öğrenim düzeyi daha yüksek olan bireylerde ise fizik muayene yapılanların oranı daha fazladır. Dolayısıyla birinci basamağa baş-vuran bu grup hastalarda AİK’in bu ilkesini hekimlerin daha çok ihlal ettiğinden söz edilebilir. Öte yandan sosyal güvencesi SGK olanlarda fizik muayene yapılan-larının oranının (%71,9) diğer gruplarda fizik muayene yapılanlara kıyasla düşük olması düşündürücüdür. Sağlık giderleri içerisinde ilaç maliyetinin yüksekliği sorunlarıyla uğraşan SGK’nın bu önemli tespitin üzerinde dikkatle durması gere-kir (52-54).

Page 82: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

65GENEL TESPİTLER

AİK ilkelerine göre tedavisi düzenlenen hastalara, hekimlerin yeterli süreyi ayırması şarttır. Bu sürenin azalması, yanlış tanının yanı sıra yanlış tedavi ve has-talık/tedavi ile ilgili bilgilerin hastaya yeterince anlatılamaması sorunlarına yol açar. Hekimleri tarafından kendilerine “fizik muayene” yapıldığını belirten has-taların %40,5’i hekimin muayene için “5 dk. ve daha az” süre ayırdığını bildir-di. Hastaların beyanları doğrultusunda, ortalama muayene süresinin ASM’lerde yaklaşık 9 dk. 54 sn., DH’lerde ise 8 dk. 42 sn. olduğu saptandı. İzmir’de 2003 yılında hasta anketi, reçete ve polikliniğe giriş-çıkış süresinin araştırıldığı birinci basamakta yapılmış bir araştırmada, hasta başına ortalama görüşme süresinin 4 dk. 6 sn. olduğu ve hastaların %92,1’inin kendilerine ayrılan süreyi yeterli bul-duğu bildirilmiştir (59). Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların polikliniğe giriş-çıkış sürelerinin kaydedilme-siyle elde edilen değere göre hekimin muayene için ayırdığı sürenin ortalama 5 dk. 42 sn. olduğu bildirilmiştir (37). Altı Avrupa ülkesinde (Almanya, İspanya, Hollanda, İngiltere, Belçika, İsviçre) yer alan pratisyen hekimlerin konsültasyon sürelerinin değerlendirildiği bir çalışmada, ortalama konsültasyon süresinin 10 dk. 42 sn. olduğu bildirilmiştir (62). Her ne kadar bu raporda geçmiştekilere kıyasla artış kaydedilmiş olsa da Türkiye’de yapılmış tüm araştırmalarda hekimlerin has-talarına muayene için ayırdığı sürenin çoğunlukla 10 dakikadan az olduğu dikkati çekmektedir. Hastaların beyanları doğrultusunda, ikinci basamakta daha belirgin olmak üzere hekimlerin hastalarına yeterli zamanı ayırma konusunda sorunlarının olduğu söylenebilir. Ayrılan süreden dolayı hasta memnuniyetinin tespiti de önem taşır. ASM ve DH’lerde hastaların muayene süresi memnuniyetleri karşılaştırıl-dığında, her iki grupta da en uzun sürede (11 dk. ve üzeri) muayene edildiğini iddia eden hastaların ayrılan bu süreden daha memnun oldukları görüldü (sırasıyla %85,8 ve %75,2). Birinci basamak için saptanan memnuniyet oranının Samsun’da 2003 yılında birinci basamakta yapılmış bir çalışmadakine (%79,1) göre daha yüksek olduğu söylenebilir (63).

Hekimle görüşmeleri sırasında, hekimin kendilerine yaklaşımı hakkında-ki düşünceleri sorgulandığında, hastaların %76,6’sı (ASM’lerde %82,4’ü ve DH’lerde %70,8’i) “başvuru nedeni ile ilgili olarak hekimin kendisini kesin-likle dinlediğini” bildirdi. Hastaların %88,8’i (ASM’lerde %92’si ve DH’lerde %85,8’i) “başvuru nedeni olan sağlık sorunu hakkında hekimin kendileri-ne anlayacağı şekilde bilgi verdiğini” bildirdi. Hastaların %71,5’i “hekimin kendilerine bu konuda verdiği bilgi”yi “kesinlikle yeterli” bulduğunu belirt-ti. Hekimin bu bilgilendirmesini kesinlikle yeterli bulan hastaların ASM’lerde, DH’lerden daha yüksek (ASM’lerde %79,1’i ve DH’lerde %63,6’sı) olduğu görül-dü. Hastaların %87,3’ü (ASM’lerde %91,5’i ve DH’lerde %83,2’si) hekimlerinin “şikâyetleri veya tedavileri ile ilgili sorularını hekime sorma fırsatı verdiğini” bildirdi. Hastaların %77,6’sı “sordukları sorulara hekimin kesinlikle anlayabi-leceği şekilde cevap verdiğini” bildirdi. Hasta hekim iletişimi tedavinin başarısı-nı doğrudan etkilemektedir. Bilhassa tedaviye uyunç penceresinden bakıldığında “hastanın tedaviye gerekçe problemini anlaması ve kabullenmesi” tedavinin ba-

Page 83: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI66

şarısını doğrudan etkiler. Bunun arzu edildiği ölçüde başarılı sürdürülebilmesinin yolu hekimin hastasına problemini dikkatlice tanımlamasından, gerektiğinde onun soru sormasına fırsat tanımasından geçer (6-13). Araştırmada ASM’lerdeki durum daha iyi olmakla beraber hekimlerin bu performansları açısından kısmen sorun yaşandığı düşünülebilir.

Hastaların “reçetelerindeki ilaçların nasıl kullanılacağını bilme” durumu sorgulandığında, hastaların %69,5’i reçetelerindeki ilaçların tamamını, %17,6’sı bir kısmını nasıl kullanılacağını bildiğini belirtti. Reçetelerindeki ilaçların ta-mamını nasıl kullanılacağını bildiğini belirten hastaların ASM’lerde, DH’lerden daha fazla (ASM’lerde %76,4’ü ve DH’lerde %62,7’si) olduğu görüldü. Hasta-ların %11,4’ü reçetelerindeki ilaçların nasıl kullanılacağını bilmediğini bildirdi. Benzer şekilde Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada da, hastaların %69,2’sinin reçetelerindeki ilaçları nasıl kullanacağı-nı bildiği bildirilmiştir (37).

Reçetesindeki ilaçların hepsinin veya bir kısmının nasıl kullanılacağını bilen hastaların bunu öğrendiği kişiler sorgulandığında, hastaların %80,2’si “reçeteyi yazan hekimden”, %17,4’ü “eczacıdan” öğrendiğini bildirdi. Bu araş-tırmada ilaçları konusunda hekimleri tarafından bilgilendirilenlerin oranının ön-ceki yıllarda yapılmış araştırmalarda tespit edilen oranlardan daha yüksek olduğu söylenebilir. Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %73,5’inin reçetelerindeki ilaçları nasıl kullanacağını he-kimden, %6,9’unun eczacıdan öğrendiği bildirilmiştir (37). Muğla’da yapılmış 2005 yılında yayımlanmış bir çalışmada, ilaçlarının kullanımı konusunda katılım-cıların %67,1’inin hekim tarafından, %45,2’sinin ise eczacı tarafından bilgilendi-rildiği bildirilmiştir (64). İlaçlarının nasıl kullanacağını bilen ve bu bilgiyi en çok reçeteyi yazan hekimden öğrendiğini belirten hastaların, ASM’lerde DH’lerden daha fazla (sırasıyla %86,4 ve %73,6) olduğu görüldü. Reçetelerindeki ilaçların nasıl kullanacağını reçeteyi yazan hekimden öğrendiğini belirten hastaların, ASM’lerde %10,9’u, DH’lerde %12,2’si hekimin bu bilgileri ancak kendisi sor-duktan sonra açıkladığını bildirdi. İlaçlarını nasıl kullanacağını hekiminden öğ-renmiş olan hastaların ASM’lerde %37,3’ü, DH’lerde %29,8’i hekimin ilaçları nasıl kullanacağını anlattıktan sonra tekrarlattığını beyan etti. Bu tekrarlatma oranının Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış çalış-madakiyle (%39,3) yakın benzerlik gösterdiği, İstanbul’da 1999 yılında birinci basamakta çocuklarına solunum yolu enfeksiyonu tanısı konmuş ebeveynlerle yapılmış bir çalışmadakinden (%8,8) ise yüksek olduğu görülmektedir (37,50). Hastaya anlatılan bilgilerin hasta tarafından tekrar edilmesi bu bilgilerin yeterince algılanıp algılanmadığının tespitine, varsa yanlış algılama sorunlarının giderilme-sine ve bu bilgilerin pekiştirilmesine katkı sunar. Tedavi başarısının artırılmasına katkı sunan bu yaklaşım AİK açısından da gözetilen önemli bir hasta hekim ile-tişimi unsurudur (6-9,55-58,65). İstanbul’da 1999-2000 yılları arasında pratisyen hekimlere yönelik AİK konusunda kısa süreli eğitim müdahalesinin yapıldığı bir çalışmada, hekimlere AİK konusunda eğitim verilmesini takiben yapılan değer-

Page 84: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

67GENEL TESPİTLER

lendirmelerde, hekimlerinin kendisine verdiği talimatları tekrar ettiğini beyan eden hastaların istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla olduğu bildiril-miştir (31). İstanbul’da 2002 yılında AİK eğitimi almış ve almamış son sınıf tıp fakültesi öğrencileri ile bu eğitimi almamış pratisyen hekimlere yönelik yapılmış bir çalışmada, AİK eğitimi almış grupta en yüksek olmakla birlikte katılımcı-ların yarısından fazlasının hastalarına verdikleri bilgi ve talimatları tekrarlatma alışkanlığına sahip oldukları bildirilmiştir (35). Bu iki çalışmada AİK açısından önem taşıyan “hastalara verilen bilgilerin tekrarlatılması” konusunun uygun AİK eğitimi yoluyla iyileştirilebileceği gösterilmiştir. Dolayısıyla hastaların beyanları doğrultusunda raporda saptanan düşük tekrarlatma oranlarının iyileştirilmesi için birinci ve ikinci basamaktaki hekimlere AİK eğitimi verilmesinin yarar sağlaya-cağı düşünülebilir.

Hastalara hekimlerin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgiler sorul-duğunda, kendilerine en sık ilacın günlük dozu (%69,5), tedavi süresi (%55,3) ve uygulama formu (%51,9) hakkında bilgi verildiğini beyan ettiler. Hastaların beyanlarına göre, genel olarak ASM’lerde çalışan hekimlerin DH’lerdekilere göre hastalarına ilaçlarla ilgili daha fazla bilgi verdiği saptandı. Hastaların, hekimin reçetelerindeki ilaçlarla ilgili verdiği bilgileri yeterli bulma durumları sorgu-landığında, yarısından fazlası (%54,6) bu bilgilendirmeyi çok yeterli bulduğunu bildirdi. Literatüre yansımış çalışmalarda incelenen bu konularda genel olarak ol-dukça değişik bilgilendirme oranlarına rastlanmıştır. Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %79,4’ünün ilacın günlük dozu, %75,7’sinin ilacın nasıl kullanılması gerektiği ve %42’sinin tedavi süresiyle ilgili hekim tarafından bilgilendirildiği ve bu hastaların %57,9’unun he-kimin kendisine verdiği bilgileri çok yeterli bulduğu bildirilmiştir (37). Samsun’da 2003 yılında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %98,7’sinin hekim tarafından ilaçlar konusunda bilgilendirildiği bildirilmiştir (63). İzmir’de 2003 yılında birinci basamakta yapılmış bir araştırmada, hastaların %91,8’inin ilaçlarını kullanma konusunda hekimi tarafından bilgilendirildiği bildirilmiştir (59). İstanbul’da 1999 yılında birinci basamakta yaşlı hastalarla yapılmış bir ça-lışmada, hastaların %76,8’inin ilaçları konusunda hekim tarafından bilgilendiril-mediği bildirilmiştir (60). İstanbul’da 1999 yılında birinci basamakta çocuklarına solunum yolu enfeksiyon tanısı konmuş ebeveynlerle yapılmış bir çalışmada, has-taların %58,8’inin hekim tarafından ilaçları hakkında bilgilendirildiği bildirilmiş-tir (50). İstanbul’da 1999-2000 yılları arasında pratisyen hekimlere yönelik AİK konusunda kısa süreli eğitim müdahalesinin yapıldığı bir çalışmada, hekimlere AİK konusunda eğitim verilmesini takiben yapılan değerlendirmelerde, hekimleri tarafından ilaçları konusunda bilgilendirildiğini beyan eden hastaların istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla olduğu bildirilmiştir (31). Dolayısıyla hasta-ların beyanları doğrultusunda raporda saptanan düşük bilgilendirme oranlarının AİK eğitimi yoluyla iyileştirilebileceği düşünülebilir.

Öte yandan hastaların, hekimden ilaçları ile ilgili en fazla bilgi almak is-

Page 85: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI68

tediği konuların ilacın günlük dozu (%66,8), ilacın olası yan etkileri (%64,1) ve tedavi süresi (%64) olduğu görüldü. Bu taleplerle ilgili literatüre yansımış çalışmalarda en fazla bilgi almak istedikleri arasında “tedavi süresi” ve “yan etki” konularında kısmen benzerlik olduğu söylenebilir. Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %91,1’inin ilaçlarla ilgili uyarılar, %88,9’unun tedavi süresi ve %78,9’unun ilacın olası yan etkileri konusunda hekimden bilgi almak istediği bildirilmiştir (37). Adana’da 2009 yılın-da telefon yoluyla yürütülmüş bir anket çalışmasında, hastaların en çok ilacın olası yan etkisi (%59,7) hakkında hekimin kendilerini bilgilendirmelerini istediği bildi-rilmiştir (66). Hekimlere ileride uygulanacak AİK eğitim faaliyetlerinde hastaların burada belirtilen öncelikli taleplerinin mutlaka hatırlatılması yararlı olacaktır.

Hasta anketinde hekim davranışı hakkında ipucu sunan anket sorularına veri-len cevaplar genel olarak değerlendirildiğinde; bu tespitler hastalarının tedavisini düzenleyen bazı hekimlerin hastalarını bilgilendirmede beklenen ölçüde dikkatli davranmadıklarına işaret etmektedir. Katılımcıların beyanları doğrultusunda has-talarını bilgilendirmede beklenen ölçüde dikkatli davranmayan hekimlerin daha çok ikinci basamakta çalışan UH’ler olması dikkati çekmektedir.

Hastaların hekime gittiklerinde daha önce kullanıp faydasını gördükle-ri ilaçları yazdırmak isteyip istememe durumları sorgulandığında, hastaların %51’i bu şekilde deneyim sahibi olduğu ilaçları yazdırmak istediğini, %35,5’i ise bunları bazen yazdırmak istediğini beyan etti. Ellerindeki reçetelerin içeriği sorgulandığında; hastaların, ASM’lerde %36,1’i, DH’lerde %25,8’i o günkü re-çetelerinde kendi istekleri ile yazılmış ilaç bulunduğunu belirtmiştir. Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %57,5’inin kullanıp faydasını gördüğü ilaçları yazdırmak istediği ve %29,8’inin reçetesinde kendi isteğiyle yazılmış ilaçlar olduğu bildirilmiştir (37). İstanbul’da 1999 yılında birinci basamakta yaşlı hastalarla yapılmış bir çalışmada, hastaların %43,5’ine, çocuklarda yapılmış bir çalışmada ise %10,2’sine kendi isteği üzerine hekimin ilaç yazdığı bildirilmiştir (60,50). Bu araştırmada ASM’lerde kendi iste-ğiyle reçetesine ilaç yazdırmış olanların oranının Ankara’da yapılmış çalışmada-kine yakın değerde olduğu gözlendi. İstanbul’da yapılmış çalışmalarda tespit edi-len değerlerden farklı olmasının ise bu çalışmaların yaşlı ve çocuk hasta gruplarını ilgilendirmesinden kaynaklanabileceği düşünülebilir.

ASM’lerde RBDİS’nin 3,18 ve kendi istekleri doğrultusunda reçeteleri-ne yazıldığını beyan ettikleri ilaç sayısının ise 1,84 olduğu görüldü. DH’lerde ise bu sayıların sırasıyla ortalama 3,36 ve 1,54 olduğu görüldü. ASM’lere göre DH’lerde RBDİS daha yüksek olmasına karşın, hasta talebi ile yazılan ilaç sayısı-nın DH’lerde daha az olması dikkat çekici bulundu. İzmir’de 2003 yılında birinci basamakta yapılmış hastalara yazılan reçetelerin içeriklerinin de değerlendirildiği bir anket çalışmasında, RBDİS’nin 2,9 olduğu, İstanbul’da 1999 yılında birinci basamakta benzer yöntemle yapılmış bir araştırmada ise 3,3 olduğu bildirilmiştir (59,32). Buna göre RBDİS’nin yıllar içerisinde genel olarak çok fazla değişkenlik

Page 86: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

69GENEL TESPİTLER

göstermediği, 3 ilaç civarında olduğu söylenebilir.

Hastaların antibiyotiklerin kullanım alanı konusundaki bilgi düzeyleri sorgu-landığında, antibiyotiklerin her hastalığı tedavi etmediğini düşünenlerin ora-nının ASM’lerde %53,8, DH’lerde ise %58,6 olduğu görüldü. ASM’lerde tespit edilen değerin, Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmadakiyle (%52,7) örtüştüğü gözlendi (37). Ülkemizdeki antibiyotik is-rafı, direnci ve maliyeti sorunlarıyla birlikte düşünüldüğünde, bu soruya verilen yanıtın şaşırtıcı sonuçları daha anlamlı hale gelmektedir (40,45,50,52-54,67). Bu tespitler, temel ilaçlar konusunda halkın eğitimine ve gerekse bilinçsiz ilaç kulla-nımının önüne geçecek diğer tedbirlere gereksinimin önemine işaret etmektedir. Hastaların kendi kendilerini tedavi etmelerinin yol açtığı en temel sorunların ba-şında ilaçların yanlış endikasyonlarda kullanımı sorunu gelmektedir. Nitekim bu araştırmada hastaların yadsınamayacak kadarı antibiyotiklerin her hastalığın teda-visinde kullanılabileceğini düşündüğünü beyan etmiştir. Antibiyotik direncinin ül-kemiz için de hayati bir sorun olduğu ve ilaca harcanan paranın yüksekliği dikkate alındığında bu vahim durumun önemi daha net anlaşılacaktır. Dolayısıyla gerek topluma yönelik ilaçla ilgili bilgilendirme faaliyetlerinin gerekse reçetesiz ilaç kullanımının önüne geçilmesi için alt yapı faaliyetlerinin hızlandırılması gerekir.

Hastaların ilacın fiyatı ile tedavi edici özelliği arasında ilişki olduğunu dü-şünüp düşünmeme durumu sorgulandığında, hastaların %43,2’si bu iki konunun birbiriyle hiçbir ilgisi olmadığını, %21,2’si ise bazı ilaçlarda ilişkili olabilece-ğini beyan etti. Ülkemizde zaman zaman ucuz ilaçların tedavide daha az etkin oldukları ile ilgili tartışmalar gündeme gelmektedir. Ankete verilen cevaplar has-taların algısı yönüyle bu tartışmanın yersiz olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Türkiye’de sınırlı sayıda ilaç hariç tüm ilaçların reçeteyle satılması zorunlu-luğu bulunmasına karşın birtakım yasal ve yapısal boşluklar hastaların bazı ilaç-larını reçetesiz bir şekilde eczaneden satın alabilmesine imkân tanımaktadır (1). Bu durum her ne kadar geri ödeme kurumu yoluyla kısmen sınırlandırılabilse de bilhassa fiyatı düşük olan ilaçların hastalar tarafından reçetesiz/kontrolsüz şekilde satın alınmasını önleyememektedir. Sorunun çözümü konuyla ilgili yasal ve yapı-sal düzenlemelerin daha sıkı tedbirlerle uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.

Hastaların hekime gitmeden eczaneden ilaç alma alışkanlıkları sorgulan-dığında, %8,6’sı aldığını (ASM’lerde %7,9’u ve DH’lerde %9,2’si), %35,7’si (ASM’lerde %34,5’i ve DH’lerde %36,9’u) bazen aldığını beyan etti. Bu du-rumda hastaların yarıya yakınının reçetesiz ilaç alma kullanma eğiliminde oldu-ğu söylenebilir. Bu eğilimin hastaların “ilaç yazdırma amaçlı sağlık kuruluşuna başvurma”sını artırdığı düşünülebilir. Nitekim ankete verilen cevaplar birlikte ele alındığında, daha önce tartışılmış olan yüksek orandaki “ilaç yazdırma amaç-lı sağlık kuruluşuna başvurma” yanıtı bu tespitle uyumlu bulunmuştur. Hekimin kontrolü dışında ilaç kullanım alışkanlığı, literatüre yansımış çalışmalardakiyle kıyaslandığında, bu çalışmalardan Ankara’da birinci basamakta yapılmış olan çalışma hariç, diğerleriyle benzer olduğu ya da bu alışkanlığın kısmen azalma

Page 87: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI70

eğiliminde olduğu söylenebilir. Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci ba-samakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %31,9’unun hekime gitmeden ecza-neden ilaç aldığı bildirilmiştir (37). İstanbul’da 1999 yılında birinci basamakta çocuklarına solunum yolu enfeksiyonu tanısı konmuş ebeveynlerle yapılmış bir çalışmada, ebeveynlerin %60,2’sinin hekime başvuru öncesi çocuğuna ilaç ver-diği bildirilmiştir (50). Isparta’da 2003 yılında birinci basamakta yapılmış bir ça-lışmada, hastaların %42,9’unun sağlık ocağına başvuru öncesi ilaç kullandığı ve eğitim düzeyi arttıkça ilaç kullanım sıklığının arttığı bildirilmiştir (39). Adana’da 2009 yılında yapılmış bir çalışmada, hastaların %57,2’sinin hekime danışmadan ilaç kullandığı bildirilmiştir (66). Ankara’da bir eğitim hastanesinde 1998 yılın-da yapılmış bir çalışmada, hastaların %75,5’inin hekime başvurmadan ilaç aldı-ğı bildirilmiştir (68). Ankara’da 1991-1992 yılları arasında üniversite öğrencileri arasında yapılmış bir çalışmada, katılımcıların %90,2’sinin hekime gitmeden ilaç kullandığı bildirilmiştir (69).

Hastalandıklarında ilk olarak ne yaptıkları sorgulandığında, hastaların %51,4’ü hekime gittiğini (ASM’lerde %52,3’ü ve DH’lerde %50,6’sı), %37,4’ü evdeki ilaçlarını kullandığını (ASM’lerde %36,1’i ve DH’lerde %38,7’si) be-yan etti. Hasta olduğunda ilk olarak hekime başvurduğunu beyan edenlerin, ASM’lerde ve DH’lerde daha çok erkekler (ASM’lerde %56,5’i ve DH’lerde %53,9’u) olduğu görüldü. Yaş gruplarına göre bakıldığında, her yaş grubunda, hastaların çoğunun hasta olduğunda ilk olarak hekime başvurmayı veya ev-deki ilaçları kullanmayı tercih ettiği görüldü. Öğrenim durumu dağılımı göz önüne alındığında okuryazar olmayan kişilerin (ASM’lerde %61,9’u, DH’lerde %49,7’si) ve üniversite ve üzeri eğitim almış kişilerin (ASM’lerde %48,6’sı, DH’lerde %43,5’i) hasta olduklarında ilk olarak hekime başvuru oranlarının daha fazla dikkati çektiği görüldü. Katılımcıların hastalandıklarında ilk olarak ne yaptıkları sorusuna verdiği cevaplarda azımsanmayacak oranlarda (yaklaşık üçte biri) kendi kendine tedavi yöntemini tercih ettiği cevabının ön plana çıktığı görül-mektedir. Bu oranın literatüre yansımış çalışmalarda nispeten daha düşük olduğu görülmektedir. Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %65,5’inin rahatsızlandıklarına ilk olarak evdeki ilaçları kullandığı, %24’ünün hekime gittiği bildirilmiştir (37). Erzurum’da 2005 yılın-da yapılmış bir çalışmada, hasta olduklarında katılımcıların %63,5’inin ilk olarak evdeki ilacı kullandığı, %25’inin ise hekime başvurduğu bildirilmiştir. Ayrıca bu çalışmada, orta/yükseköğrenim mezunu katılımcıların hastalandıklarında hekime başvurma oranın, okuryazar olmayanlara göre iki kat fazla olduğu ve bu farklılı-ğın anlamlı olduğu bildirilmiştir. (44). Ankara’da bir eğitim hastanesinde 1998 yılında yapılmış bir çalışmada, hastalık hâlinde katılımcıların %56,6’sının hekime başvurduğu, %27’sinin evdeki ilaçları kullandığı bildirilmiştir (68). Ankara’da bir üniversite hastanesinde 2004 yılında yürütülmüş bir çalışmada, hasta oldukların-da, katılımcıların %69,5’inin hekime başvurduğu bildirilmiştir (70).

Hastaların, ilaç kullanırken yakınları ile olan iletişimleri sorgulandı. Literatür-

Page 88: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

71GENEL TESPİTLER

le karşılaştırıldığında bu araştırmada tespit edilen “hekimin kontrolü dışında ilaç kullanma ve kullandırtma” eğiliminin genel olarak daha yüksek olduğu görülmüş-tür. ASM’lerdeki hastaların %54,5’inin “Hastalandığınızda yakınlarınız size ilaç tavsiye eder mi?” sorusuna “evet” veya “bazen” yanıtını verdiği; %36’sının “Yakınlarınız hastalandığında siz ilaç tavsiye eder misiniz?” sorusuna “evet” veya “bazen” yanıtını verdiği; %30,8’inin ise “Hastalandığınızda yakınlarınız-dan ilaç alır mısınız?” sorusuna “evet” veya “bazen” yanıtını verdiği görüldü. Bu sorulara DH’lerdeki hastaların “evet” veya “bazen” yanıtını verenlerin oranlarının ise sırasıyla %57,2; %38,2 ve %34,2 olduğu görüldü. Bu üç soruya verdikleri yanıtların katılımcıların bazı sosyodemografik özelliklerine göre yapılan karşılaş-tırmalarında genel olarak bu özelliklerin, verilen cevapları büyük ölçüde etkilediği gözlendi. Buna göre yaş grupları, öğrenim durumu grupları ve sosyal güvence gruplarının her birinde her üç soruya verilen yanıtların da istatistiksel olarak an-lamlı derecede farklılık gösterdiği görüldü. Örneğin, yaş grubu arttıkça “kendileri-ne ilaç tavsiye edilenlerin”, “kendileri ilaç tavsiyesinde bulunanların” ve “tavsiye edilen ilaçları alanların” sayısının azaldığı görüldü. Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada, hastaların %39,4’üne yakınla-rının ilaç tavsiyesinde bulunduğu, %24,8’inin yakınlarına ilaç tavsiyesinde bulun-duğu veya bazen bulunduğu, %32,6’sının ise hastalandıklarında yakınlarından ilaç aldığı veya bazen aldığı bildirilmiştir (37). Ankara’da bir üniversite hastanesinde 2004 yılında yürütülmüş bir çalışmada katılımcıların %25,6’sının yakınlarının tavsiyesine göre ilaç kullandığı, %22,6’sının ise başkalarına ilaç tavsiyesinde bu-lunduğu bildirilmiştir (70). Adana’da 2009 yılında yapılmış bir çalışmada, hasta-ların %92,1’inin yakınlarının tavsiyesine göre ilaç kullanmadığı, %14,9’unun ise yakınlarına ilaç tavsiyesinde bulunduğu bildirilmiştir (66). Ankara’da bir eğitim hastanesinde 1998 yılında yapılmış bir çalışmada, hastalık hâlinde katılımcıların %23,2’sinin yakının önerdiği ilaçları kullandığı ve %24,5’inin yakınlarına ilaç önerdiği bildirilmiştir (68).

Hastaların kendilerini muayene ve tedavi eden hekime güven duyup duy-mama izlenimleri sorgulandığında, ASM’ye başvuran hastaların %78’inin ken-dilerini muayene ve tedavi eden hekime kesinlikle güven duyduğu, %20’sinin kısmen güven duyduğu, sadece %2’sinin ise güven duymadığı saptandı. DH’ye başvuran hastaların ise %63,8’i kendilerini muayene ve tedavi eden hekime ke-sinlikle güven duyduğunu, %32,3’ü kısmen güven duyduğunu, %3,9’u güven duymadığını beyan etti. Belirtilen bu oranlara göre birinci basamakta çalışan he-kimlere hastaların daha fazla güven duydukları söylenebilir. Aile hekimliği siste-mine geçildiği bir zamanda birinci basamakta çalışan hekimlere duyulan güvenin görece fazla olması önemlidir. Ancak bu oranların daha da artırılmasına ve hasta-ların kaygılarının giderilmesine yönelik çaba sarf edilmelidir.

ASM’lere başvuran hastaların %25,4’ü, DH’lere başvuranların %28,6’sı daha önceki rahatsızlıklarında hekimin önerdiği ilaçları, önerildiği süreden önce bıraktığını beyan etti. ASM’lere başvuran hastaların %44,9’u, DH’lere başvu-

Page 89: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI72

ranların %42,2’si ise bu şekilde “bazen” ilaç tedavisini bıraktığını beyan etti. Ankara’da bir üniversite hastanesinde 2004 yılında yürütülmüş bir çalışmada ka-tılımcıların %28,6’sının ilaçlarını hekimin önerdiği süreden önce bıraktığı bildi-rilmiştir (70). Ankara’da 1998 yılında yapılmış bir çalışmada ise katılımcıların %23,9’unun semptomlarının hafiflemesi halinde ilacını bıraktığı bildirilmiştir (68). Erzincan’da 2007-2008 yıllarında yapılmış üniversite öğrencilerinin ilaç kullanım alışkanlıklarını değerlendiren bir çalışmada, öğrencilerin %47,9’unun yakınmaları sona erdiğinde ilaç kullanımını bıraktığı bildirilmiştir (71). Adana’da 2009 yılında yapılmış bir çalışmada, hastaların %47,9’unun hekimin verdiği anti-biyotikleri bitirmeden bıraktığı bildirilmiştir (66). Muğla’da yapılmış 2005 yılında yayımlanmış bir çalışmada ise katılımcıların %65,8’inin bazen tedaviyi önerilen süreden önce ve çoğunluğunun (%68,8) iyileştiğini düşünmesi sebebiyle bırak-tığı bildirilmiştir (64). Literatürle kıyaslandığında bu raporda tespit edilmiş olan oranların önceki çalışmalardan birisi hariç, genel olarak diğerlerinden daha düşük olduğu söylenebilir. İlk bakışta bu tespit görece olumlu gibi dursa da hastaların dörtte birinden fazlasının kontrol dışı ilaç bırakma eğilimi göstermesi önemli bir soruna işaret etmektedir. Bu konuda gerek hastaların gerekse tedavilerini düzen-leyen hekimlerin daha özenli davranmasını gerektirecek tedbirlere ihtiyaç duyul-maktadır.

Türkiye’de ilaç kutularının içerisinde yer alan hasta bilgilendirme doküman-larının (hasta kullanma talimatı) hazırlığında son yıllarda önemli iyileştirme fa-aliyetlerinde bulunulmuştur. Bu faaliyetlerden en önemlisi 2008 yılında İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından “Beşeri İlaçların Ambalaj ve Kullanma Talimatının Okunabilirliğine İlişkin Kılavuz”un yayımlanmasıdır (72). Ancak bu düzenlemeye rağmen, mevcut ilaçların prospektüs/hasta kullanma talimatı ile il-gili alınacak daha çok mesafe olduğu söylenebilir. Her ne kadar yeni ilaçlarda bu konulara daha titiz yaklaşılsa da özellikle piyasada uzun zamandır var olan ilaçların prospektüs/hasta kullanma talimatlarında önemli Türkçeleştirme ve anla-şılma sorunlarının olduğu bilinmektedir. ASM’lere başvuran hastaların %59,1’i, DH’lere başvuran hastaların ise %61,6’sı “her zaman”, ilaç prospektüslerini okuduğunu beyan etti. ASM’lere başvuran hastaların %34,7’si DH’lere başvu-ran hastaların ise %34,1’i ilaç prospektüslerini anlayıp faydalandığını beyan etti. Muğla’da yapılmış 2005 yılında yayımlanmış bir çalışmada, katılımcıların %96,6’sının prospektüsü okuduğu, %80,1’inin ise anlaşılır bulduğu bildirilmiş-tir (64). Erzincan’da 2007-2008 yıllarında yapılmış üniversite öğrencilerinin ilaç kullanım alışkanlıklarını değerlendiren bir çalışmada, öğrencilerin %83,6’sının ilacını kullanmadan önce prospektüsünü okuduğu bildirilmiştir (71). Adana’da 2009 yılında yapılmış bir çalışmada, hastaların %66,2’sinin ilacın prospektüsünü okuduğu bildirilmiştir (66). Ankara’da bir üniversite hastanesinde 2004 yılında yürütülmüş bir çalışmada ise katılımcıların %34,9’unun prospektüsleri okumadığı bildirilmiştir (70). Türkiye’de prospektüs/hasta kullanma talimatının okunmasıy-la ilgili hastaların eğilimlerinin farklı zamanlarda yapılmış çalışmalarda oldukça değişkenlik gösterdiği ve bunların önemli oranda okunduğu söylenebilir. Araştır-

Page 90: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

73GENEL TESPİTLER

malarda tespit edilen bu yüksek okuma eğilimine karşın, rapora konu araştırmada tespit edildiği üzere bu dokümanların yadsınamayacak oranda anlaşılma sorunun olduğu göze çarpmaktadır. Bu sonuçlar, SB’nin onay sürecinde, prospektüs/has-ta kullanma talimatının hastalar tarafından okunabilirliğine ve anlaşılabilirliğine yönelik daha dikkatli bir yaklaşım sergilemesinin gerekliliğine işaret etmektedir.

Kullanım fazlası ilaçların evde bulundurulmasının belli bir amaç doğrultusun-da olmaması önemli tehlikeleri beraberinde getirebilir. Bu durumlara, çocukların ilaçlara erişebilirliğine bağlı zehirlenme olasılığı; elverişsiz ısı, ışık, nem vb. sak-lama koşullarına bağlı ilaç etkisizliği, advers ilaç reaksiyonları, direnç gelişiminde artış örnek verilebilir. Bütün bu olumsuz sonuçlar ciddi ekonomik kayıpları da beraberinde getirir. Dolayısıyla tasarruf edilebileceği algısıyla ilacın bilinçsiz-ce evde muhafazası, ekonomik olarak kazançtan ziyade kayıplara yol açabilir. ASM’lere başvuran hastaların yarısı, DH’lere başvuran hastaların ise yarısından daha fazlası (%55,7) evinde kullanmadığı, artmış veya yedek olarak sakladığı ilaç bulunduğunu beyan etti. Bu oranın Ankara’da 2006 yılında sağlık perso-nellerini içermeyen iki askeri birlikte yapılmış bir çalışmada, %61,3 olduğu (73), Muğla’da yapılmış 2005 yılında yayımlanmış bir çalışmada %56,8 olduğu (64), Ankara’da 1999-2000 yılları arasında birinci basamakta yapılmış bir çalışmada %56,2 olduğu (37), Ankara’da bir üniversite hastanesinde 2004 yılında yürü-tülmüş bir çalışmada %44,8 olduğu (70) bildirilmiştir. Tespit edilen bu oranlar hastaların evlerinde yadsınamayacak oranda artık/yedek ilaç muhafaza ettiklerini göstermektedir. Potansiyel tehlikelerine işaret edilen bu durumun azaltılmasına yönelik olarak başta hasta bilgilendirme faaliyetleri olmak üzere gerekli girişim-lere ihtiyaç duyulmaktadır. ASM’lere başvuran hastaların %81,7’si, DH’lere baş-vuran hastaların %78,1’i kullandığı ilaçların son kullanma tarihine baktığını beyan etti. Muğla’da yapılmış 2005 yılında yayımlanmış bir çalışmada, katılım-cıların %95,2’sinin kullandığı ilaçların son kullanma tarihine baktığı, Adana’da 2009 yılında yapılmış bir çalışmada ise bu oranın %84,1 olduğu bildirilmiştir (64,66). Bu oranlar genel olarak yüksek olmakta birlikte, bilhassa son kullanma tarihine bakmayanlar açısından evde ilaç bulundurmanın oluşturduğu potansiyel risk daha fazla önemsenmelidir.

Genel olarak tıbbi atıkların imhasıyla ilgili Türkiye’deki mevcut durumun beklenen düzeyde olduğunu söylemek güçtür. İstanbul ve Ankara gibi büyükşe-hirlerde dahi sorun olan ilaç imhasının bu araştırmanın yapıldığı nispeten daha az nüfuslu illerde çok daha büyük sorun olduğu düşünülebilir. ASM’lere başvuran hastaların %65’i, DH’lere başvuran hastaların %63,9’u evindeki son kullanma tarihi geçmiş ilaçları çöpe attığını beyan etti. Adana’da 2009 yılında yapılmış bir çalışmada, hastaların %49’unun kullanma tarihi geçen ilaçları çöpe attığı bildi-rilmiştir (66). Tespit edilen bu oranlar ilaç imhası konusunun yerel yönetimler ve sağlık otoriteleri tarafından ivedi düzenlenmesine duyulan ihtiyacı yansıtmakta-dır. Ankara’da 2000 yılında eczacılarla yapılan bir çalışmada, son kullanma tarihi geçen ilaçları eczacıların %60,1’inin tuvalete veya lavaboya döktüğü, %14,5’inin

Page 91: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI74

ise diğer çöplerle birlikte çöpe attığının bildirilmiş olması, bu sorunun çevre kirli-liği boyutlarının çok daha dramatik olduğuna işaret etmektedir (74).

Sonuç olarak ilaç kullanımı konusunda hastaların bazı alışkanlıkları, bilgi dü-zeyleri ve tedavi sürecinde sergiledikleri tutum hakkında bu araştırma ile önemli tespitlerde bulunulmuştur. Geçmiş yıllarda yapılmış ve sonuçları literatüre yansı-tılmış başka araştırmalardaki birçok bulguya göre hastaların ilaç kullanımı alış-kanlıklarında iyimser bazı değişimlerin olduğu söylenebilir. Ancak başta AİK bilgilendirmesi olmak üzere bu alanda yapılması gereken daha birçok faaliyetin olduğu, bu araştırmayla somut şekilde ortaya konmuştur. Üstelik AİK’in yaygın-laştırılmasına yönelik planlanacak bu faaliyetlerde, geçmişte olduğu gibi sadece birinci basamağa yönelik değil, birinci basamakla birlikte, ikinci basamağa yöne-lik faaliyetlere de hız verilmelidir. Toplumun AİK konusundaki beklentilerinin, bilgilerinin ve tutumlarının değişimi uzun süreler gerektirebilir. Topluma yöne-lik bu tür faaliyetlerde AİK konusunda deneyimli sağlık profesyonellerine büyük çapta ihtiyaç duyulmaktadır. Gerek bu özel alanda, gerekse AİK açısından daha zorlu sayılabilecek ikinci basamak sağlık hizmetlerinde AİK’in yaygınlaştırma-sı için ihtiyaç duyulan profesyonel desteğin önemli ölçüde klinik farmakolojiden sağlanabileceği göz ardı edilmemelidir.

Page 92: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

6.1. Araştırmanın Kısıtlılıkları

1. Araştırmaya sadece ASM ve DH’lere başvuran ve ankete katılmayı kabul eden hastalar dâhil edilmiştir. Muayenehanelere, özel hastanelere, dispanserlere vb. sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar araştırmaya dâhil edilmemiştir. Her ne kadar ankete katılan kişi sayısı (4470 kişi) ve katılım oranı (%93,1) oldukça yüksek olsa da, 12 ilde sadece bu sağlık merkezlerine başvuranlarla görüşülmüş olması, araştırmanın sınırlılıkları arasında sayılabilir.

2. Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmanın anket verileri 2010 yılı Mayıs ayında toplandı. Bu dönemin öncesi ve sonrası yakın zaman diliminde hastaların yanıtla-rını etkileyebilecek herhangi bir kayda değer olay yaşanmamıştır. Ancak hastala-rın verdikleri cevapların az da olsa mevsimsel farklılık gösterme olasılığı olabilir. Bu endişeyi gidermeye yönelik çalışmada herhangi bir özel tedbir alınmamıştır. Buna ilave olarak katılımcılarla tek seferde görüşülmüştür. Cevaplarındaki olası farklılıkları tespit edecek herhangi bir anket tekrarında bulunulmamıştır. Sıralanan bu kaygıların en az olabileceği varsayılsa da bu tespitler çalışmanın sınırlılıkları arasında sayılabilir.

3. Çalışmada hastaların ankete verdikleri yanıtların doğru olduğu kabul edil-miştir. Bu cevaplarda saptanan hastaların AİK ile ilgili bilgi ve tutumlarının pra-tikte geçerliliği konusunda herhangi bir girişimde bulunulmamıştır. Bu durum çalışmanın sınırlılıkları arasında sayılabilir.

4. Hastaların ankete verdiği yanıtlar, onların hastalıklarının akut/kronik olup olmamasına, hastalıklarının türüne vb. faktörlere bağlı olarak da değişim göste-rebilir. İlk bakışta bu durum araştırmanın bir sınırlılığı olarak yorumlanabilir. Bu araştırma, verileri anketle toplanan bir araştırma için oldukça yüksek sayıda ka-tılımcı ile yüz yüze görüşülerek yapılmıştır. Sonuçlar sadece ASM ve DH ayrımı ile sunularak okuyuculara daha somut bilgiler verilmeye çalışılmıştır. Böylece okuyucunun dikkati, bilhassa birinci basamağa ve ikinci basamağa başvuran has-taların cevaplarına odaklı tutulmaya çalışılmıştır.

6Kısıtlılıklar ve Öneriler

Page 93: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI76

6.2. ÖnerilerAraştırmamızda, 12 ilde bulunan ASM’lere ve DH’lere başvurmuş olan hastala-

rın ilaç kullanım alışkanlıkları ve hekimleriyle görüşmeleri hakkında genel bir fikir edinilmiş; edinilen bu fikirler doğrultusunda, AİK konusunda aşağıdaki öneriler ge-liştirilmiştir:

1. Hekim-hasta ilişkisinin sağlıklı kurulması, hastanın tanı ve tedavisinde önemli bir basamaktır. Hekiminin kendisini dinlediğini, anladığını düşünen hasta; tedavisi ile ilgili gerçekçi olmayan beklentilerden, taleplerden uzaklaşacak, hekimine güven duyacak, tedaviye uyum gösterecektir. Bu amaçla, hekimlere mezuniyet öncesi ve sonrası farklı sosyokültürel seviyelerden insanlarla iletişim kurmasını kolaylaştıra-cak kişisel gelişim eğitimleri verilmesi faydalı olacaktır.

2. Tıp sürekli gelişen ve kendini yenileyen bir bilimdir. Hekimlerin mezuni-yet sonrasında gelişmelerin gerisinde kalmamaları ve kendilerini yenilemeleri ge-rekmektedir. Bu amaçla düzenlenen katılımı zorunlu eğitim toplantıları, güvenilir kaynakların hazırladığı süreli yayınlar, güncel tanı tedavi rehberleri faydalı olacaktır. Bilgisi tazelenen hekim, hastasını hastalığı ve tedavisi ile ilgili bilgilendirmede daha istekli ve ikna edici olacaktır. Bu da hastanın tedaviye uyumu yanında, kulaktan dol-ma bilgilerle uygunsuz ilaç kullanmasını, yanlış tedavi yöntemlerine yönelmesini, çevresini olumsuz etkilemesini önleyecektir.

3. Toplumun, ilaç kullanımı konusunda bilgi eksiklerinin ve yanlış inanışlarının olması AİK önünde bir engeldir. Bunları ortadan kaldırmak için, gerekçesini ve içeri-ğini bu nevi araştırmalar ışığında şekillendiren halk eğitimleri düzenlenmelidir. Eği-tim sürecinin her aşamasında sağlık ve ilaç kullanımı ile ilgili müfredat oluşturulma-sı, zaman içerisinde toplumun yanlış inanışlarının azalmasına katkıda bulunacaktır.

4. Toplumun AİK konusuna dikkatini çekmek için radyo, televizyon, internet, bilgisayar programları gibi kitle iletişim araçlarının dolaylı veya dolaysız, etkin şe-kilde kullanılması, alınan diğer önlemlerin etkisini arttıracaktır.

5. Halkın dikkatini çekebilecek ve aynı zamanda akıllarda kalacak AİK ile ilgili sloganlar oluşturup bilhassa sağlık kuruluşları başta olmak üzere halka açık yerlerde ve kitle iletişim araçlarında bu sloganlar teşhir edilmelidir.

6. AİK ile ilgili halkın dikkatini çekecek yoğunlukta ulusal kampanyalar düzenle-nerek, konu yılın muayyen günlerinde ülke gündemine taşınmalıdır. Bu dönemlerde daha yoğun olmak üzere, mümkün olduğunca çok duyuya hitap eden bilgilendirici, dikkat çekici materyal kullanılmalıdır.

7. Hastaların çoğu zaman kullandıkları ilaçlarla ilgili en çabuk ve kolay ulaşabil-diği bilgi kaynağı ilaç kutularından çıkan prospektüs/hasta kullanım talimatlarıdır. Bunların, bilimsel açıklamaların yanı sıra hastanın ilaçla ilgili bilmesi gerekenleri, kolaylıkla anlayabileceği bir dille anlatan bölümlerinin olması, hastanın ilaca uyu-munun artmasına, yanlış kullanımların azalmasına katkıda bulunacaktır.

Page 94: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

77KISITLILIKLAR VE ÖNERİLER

8. Antibiyotik gibi, bilinçsiz kullanımı olumsuz sonuçlar doğurabilecek ilaçların reçetesiz, tezgâh üstü satışının engellenmesi; bu tip ilaçların daha kontrollü tüketimi-ni sağlayacaktır.

9. Toplumda sosyal güvence kapsamına giren kişilerin artırılması, bireylerin; sağlık hizmetlerinden daha fazla yaralanabilmesini sağlayacak ve bilinçsiz şekilde, eş dost tavsiyesi ile ilaç kullanmasının önüne geçecektir.

10. Hasta anketine yansıdığı üzere bilhassa DH’lerde, hastaların muayene ola-bilmek için uzun süre beklemek zorunda kalmasının önüne geçecek tedbirler alın-malıdır. Zira hekimlerin yoğunluktan dolayı hastalarına zaman ayırmakta sıkıntı yaşamaları AOİK’in nedenleri arasındadır. Sevk zincirinin zorunlu hâle getirilmesi, birinci basamakta tedavi olabilecek hastaların ikinci ve üçüncü basamak sağlık ku-ruluşlarında yoğunluğa sebep olmasını önleyecektir. Bu konuda gerekirse özendirici tedbirler alınmalıdır.

11. Tedavi penceresinden hekim hasta iletişiminin ideal koşulları sağlanmaya çalışılmalıdır. Örneğin hekimlerin dile getirdikleri “hastaya yetersiz süre ayırma” so-rununun giderilmesi için derhâl harekete geçilmelidir.

12- AİK’in yaygınlaştırılması yönünde ulusal ilaç politikaları belirlenirken ida-ri, mali, hukuki düzenlemelerle bu araştırma sonuçlarının gereği yerine getirilmeye çalışılmalıdır.

13. AİK’in yaygınlaştırılması faaliyetlerinde klinik farmakolojiden çok yönlü bir şekilde yararlanılmalıdır. Ülkemizde, klinik farmakoloji eğitiminin yaygınlaştırılma-sı, başta ÜH’ler ve Eğitim Araştırma Hastaneleri olmak üzere hastanelerde klinik farmakoloji servis/klinik/merkezlerinin kurulması gerekmektedir. Daha fazla geç kalmamak adına Türkiye bir an önce klinik farmakolojinin tesis edilmesi sürecine hız vermelidir. Geçmişte benzeri birçok yeni tıp alanının gelişmesinde olduğu gibi SB’ye bu konuda da öncü olma rolü düşmektedir. Bu alanda yetişmiş insan gücünün karşı-lanmasında klinik farmakolojinin doktora ve yan dal uzmanlığı eğitiminin verilmesi, bu sorunun orta ve uzun vadede çözümüne önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Sağlık çalışanı istihdamında belirleyici rolü bulunan SB’nin bu konuda da öncü olması ve kurumlar arasında ihtiyaç duyulan girişimleri hızla başlatması beklenmektedir.

14. Günümüzde sayıları az da olsa, numuneleri hizmet vermeye başlamış olan “klinik farmakoloji ilaç bilgi üniteleri/merkezleri” hekimlerin ve diğer sağlık mesle-ği mensuplarının ilaçlar konusunda bilgilendirilmesinde destek olduğu gibi, hastala-rın, doğrudan doğruya başvurusu veya telefon/internet başvurusu yoluyla da ilaçları konusunda kritik sorularına yanıt bulabildikleri merkezler hâlini almıştır. Bu mer-kezlerde sunulan hasta hizmetinden memnuniyetin, toplumun diğer kesimlerine de yaşatılabilmesi adına SB’nin gerekli girişimlerde bulunması yararlı olacaktır. İlaçlar ve tedaviler konusunda bilhassa radyo/TV ve internet yoluyla oluşan bilgi kirliliğinin giderilmesinde bu nevi “ilaç bilgi merkezleri”nin sınırsız faydası bulunmaktadır. Do-layısıyla bu merkezlerin süratle kurulması desteklenmelidir.

Page 95: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek
Page 96: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

1-Kayaalp O. Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji 12. Baskı, Anka-ra: Ankara: Pelikan Kitabevi; 2009. p.1281-1298.

2-Aronson JK. Risk perception in drug therapy. Br J Clin Pharmacol 62;2:135-137.

3-Lazarou J,Pomeranz BH, Corey PN. Incidence of adverse drug reactions in hospitalized patients. JAMA 1998;279:1200-1205.

4-Satar S. Acilde Klinik Toksikoloji, Adana Nobel Kitabevi, 2009. (ISBN: 978 605 397 027 9).

5-Brunton LL, Parker KL. Goodman & Gilman’s Pharmacology. United Sta-tes: 11th ed. McGrawHill Companies; 2006. p. 430.

6-De Vries TPGM, Henning RH, Hogerzeil HV, Fresle DA. Guide to Good Prescribing. WHO/Action Programme on Essential Drugs, Geneva, 1994.

7-World Health Organization (WHO). “Effective Public Education” in pro-moting rational drug use. WHO Programme on Essential Drugs and International Network for the Rational Use of Drugs, Eğitim Programı, Nairobi, (1987).

8-Le Grand A, Hogerzeil HV, Haaijer-Ruscamp FM. Intervention research in rational use of drugs: a review. Health Policy and Planning 1999;14:89-102.

9-World Health Organization (WHO). Promoting rational use of medici-nes: core components. WHO Policy Perspectives on Medicines no5. WHO/EDM/2002.3.Geneva, WHO, 2002.

7Kaynaklar

Page 97: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI80

10-Holloway K, van Dijk L. The World Medicines Situation 2011-Rational use of medicines. WHO, Geneva, 2011.

11-World Health Organization (WHO). Rational use of medicines: progress in implementing the WHO medicines strategy. 11 May 2006.

12-Laing R, Hogerzeil HV, Ross-Degnan D. Ten recommendations to imp-rove use of medicines in developing countries. Health Policy and Planning 2001;16(1):13-20.

13-World Health Organization (WHO). (15-27 October 1998) Promoting rati-onal drug use. Accra, Ghana.

14-Promoting rational use of medicines. Contact 2006. http://www.oikoume-ne.org/fileadmin/files/wcc-main/documents/p4/contact/con-183-e.pdf

15-Hogerzeil HV. Promoting rational prescribing: an international perspecti-ve. Br J Clin Pharmacol 1995;39:1-6.

16-Laing RO. Rational Drug Use: An Unsolved Problem: Tropical Doctor. 1990;20:101-103.

17-World Health Organization (WHO). Medicines use in primary care in de-veloping and transitional countries-Fact Book summarizing results from studies reported between 1990 and 2006. WHO/EMP/MAR/2009.3.WHO, 2009.

18-World Health Organization (WHO). Using indicators to measure country pharmaceutical situations-Fact Book on WHO Level I and Level II monitoring indicators. WHO/TCM/2006.2.WHO, 2006.

19-World Health Organization (WHO). Country pharmaceutical situations-Fact Book on WHO Level 1 indicators 2007. WHO/EMP/MPC/DRS/2010.1.WHO, 2009.

20-Sarkar AP, Biswas R, Tripathi SK. A study on drug use in a district hospital of West Bengal. Indian J Public Health 2007;51(1):75-6.

21-Bashrahil KA. Indicators of rational drug use and health services in Hadra-mout, Yemen. East Mediterr Health J. 2010;16(2):151-5.

22-Ghimire S, Nepal S, Bhandari S, Nepal P, Palaian S. A prospective surve-illance of drug prescribing and dispensing in a teaching hospital in western Nepal. J Pak Med Assoc 2009;59(10):726-31.

23-Jun Z, Linyun L, Che Z, Yuanrong Y, Fengxi G, Heng Z. Analysis of out-patient prescription indicators and trends in Chinese Jingzhou Area between Sep-tember 1 and 10, 2006-2009. Afr J Pharm Pharmacol 2011;5(2):270-275.

24-Vallano A, Montané E, Arnau JM, Vidal X, Pallarés C, Coll M, Laporte JR. Medical speciality and pattern of medicines prescription. Eur J Clin Pharmacol 2004;60(10):725-30.

Page 98: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

81KAYNAKLAR

25-Cheraghali AM, Idries AM. Availability, affordability, and prescribing pat-tern of medicines in Sudan. Pharm World Sci 2009;31(2):209-15.

26-Keohavong B, Syhakhang L, Sengaloundeth S, Nishimura A, Ito K. Ratio-nal use of drugs: prescribing and dispensing practices at public health facilities in Lao PDR. Pharmacoepidemiol Drug Saf 2006;15(5):344-7.

27-Pavin M, Nurgozhin T, Hafner G, Yusufy F, Laing R. Prescribing practi-ces of rural primary health care physicians in Uzbekistan. Trop Med Int Health 2003;8(2):182-90.

28-Patel V, Vaidya R, Naik D, Borker P. Irrational drug use in India: a presc-ription survey from Goa. J Postgrad Med 2005;51(1):9-12.

29-Reichert S, Simon T, Halm EA. Physicians’ attitudes about prescri-bing and knowledge of the costs of common medications. Arch Intern Med 2000;160(18):2799-803.

30-Theodorou M, Tsiantou V, Pavlakis A, Maniadakis N, Fragoulakis V, Pavi E, Kyriopoulos J. Factors influencing prescribing behaviour of physicians in Gre-ece and Cyprus: results from a questionnaire based survey. BMC Health Serv Res 2009;9:150.

31-Akici A, Kalaca S, Ugurlu MU, Karaalp A, Çalı S, Oktay S. Impact of a short postgraduate course in rational pharmacotherapy for general practitioners. Br J Clin Pharmacol 2004;57(3):310 – 321.

32-Akici A, Kalaca S, Ugurlu MU, Toklu HZ, Iskender E, Oktay S. Patient knowledge about drugs prescribed at primary healthcare facilities. Pharmacoepi-demiol Drug Saf 2004;13(12):871-6.

33-Akici A, Kalaca S, Ugurlu U, Toklu HZ, Oktay S. Antihypertensi-ve drug utilization at health centres in a district of Istanbul. Pharm World Sci 2007;29(3):116-21.

34-Akıcı A, Kalaça S, Gören MZ, Akkan AG, Karaalp A, Oktay S. Tıp fakülte-si beşinci sınıf öğrencilerinin tonsilit ve hipertansiyon tedavisinde rasyonel farma-koterapi yaklaşımlarının değerlendirilmesi. Tıp Eğitimi Dünyası 2004;17:24-34.

35-Akici A, Kalaça S, Gören MZ, Akkan AG, Karaalp A, Demir D, Uğurlu U, Oktay S. Comparison of rational pharmacotherapy decision-making competence of general practitioners with intern doctors. Eur J Clin Pharmacol 2004;60(2):75-82.

36-Vancelik S, Beyhun NE, Acemoglu H, Calikoglu O. Impact of pharma-ceutical promotion on prescribing decisions of general practitioners in Eastern Turkey. BMC Public Health 2007;25;7:122.

37-Mollahaliloğlu S. Ankara İl Merkezinde Bulunan Sağlık Ocaklarında Ya-zılan Reçetelerin Değerlendirilmesi, Halk Sağlığı Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2000, Ankara.

Page 99: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI82

38-Doğukan MN. Ankara İli Keçiören Sağlık Grup Başkanlığı’na Bağlı Bi-rinci Basamak Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Hekimlerin Akılcı İlaç Kullanımı Konusunda Bilgi ve Tutumlarının Değerlendirilmesi, Halk Sağlığı Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, 2008, Ankara.

39-Uskun E, Uskun SB, Öztürk M, Kişioğlu AN. Sağlık ocağına başvuru ön-cesi ilaç kullanımı. Sted 2004 cilt 13 sayı 12.

40-Ceyhan M, Yildirim I, Ecevit C, Aydogan A, Ornek A, Salman N, Somer A, Hatipoğlu N, Camcioglu Y, Alhan E, Celik U, Hacimustafaoglu M, Celebi S, Inan D, Kurt N, Oner AF, Gulumser O, Gunes A, Coskun Y. Inappropriate antimicrobial use in Turkish pediatric hospitals: a multicenter point prevalence survey. Int J Infect Dis 2010;14(1):e55-61.

41-Vançelik S, Çalıkoğlu O, Güraksın A, Beyhun E. Pratisyen hekimlerin re-çete yazımını şekillendiren faktörler ve akılcı ilaç kullanım kriterlerini önemseme durumları. AÜTD 2006 38:7-12.

42-Seçkin Ü, Bodur H, Kutsal YG. Yaşlılarda ilaç tüketimi. Geriatri 1(1):36-38,1998.

43-Tunger O, Karakaya Y, Cetin CB, Dinc G, Borand H. Rational antibiotic use. J Infect Developing Countries 2009; 3(2):88-93.

44-Vançelik S, Çalıkoğlu O, Güraksın A, Beyhun E. Erzurum il merkezindeki erişkinlerin ilaç kullanım davranışları ve ilişkili faktörler. Toplum Hek. Bult 2006; 25( 2):33-38.

45-Leblebicioglu H, Canbaz S, Peksen Y, Gunaydin M. Physicians’ antibiotic prescribing habits for upper respiratory tract infections in Turkey. J Chemother 2002;14(2):181-4.

46-Arpacı F, Açıkel CH, Şimşek I. Ankara’da yaşayan bir grup yaşlının ilaç kullanım tutumları. TAF Prev Med Bull 2008;7(6):515-522.

47-Ay P, Akici A, Harmancı H. Drug utilization and potentially inappropriate drug use in elderly residents of a community in Istanbul, Turkey. Int. J. of Clin. Pharmacology and Therapeutics 2005;43(4):195-202.

48-Akıcı A. Akılcı ilaç kullanımı ilkeleri doğrultusunda yaşlılarda reçete yaz-ma ve Türkiye’de yaşlılarda ilaç kullanımının boyutları. Geriatri Özel sayı 2006. 2006;19-27.

49-Aksoy Ş, Ağırbaş İ, Gürcan S. Reçetelerin reçeteleme göstergelerine göre incelenmesi: Ankara il merkezi örneği. Sağlık ve Toplum Dergisi 2007, Sayı 4.

50-Akici A, Kalaça S, Uğurlu MU, Oktay S. Prescribing habits of general practitioners in the treatment of childhood respiratory-tract infections. Eur J Clin Pharmacol. 2004;60(3):211-6.

Page 100: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

83KAYNAKLAR

51- T.C. Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Hıf-zıssıhha Mektebi Müdürlüğü “Akılcı İlaç Kullanımı Çalıştayı Sonuç Raporu”. 22–23 Aralık 2006, Ankara.

52--Mollahaliloğlu S, Arı OH, Oncül GH. “Ulusal Sağlık Harcamaları Raporu 2005-2010”, T.C. Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü, Ankara (Yayınlanmamış Rapor).

53-T.C. Sağlık Bakanlığı “Stratejik Plan 2010-2014”. T.C. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 788. ISBN: 978-975-590-315-6.

54-T.C. Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Hıf-zıssıhha Mektebi Müdürlüğü “T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2010”. Ankara 2011. Ed: Mollahaliloğlu S, Başara Bora B, Eryılmaz Z.

55-De Vries TPGM, Henming RH, Hogerzeil HV, Bapna JS, Bero L, Kafle KK, Mabadeje AFB, Santoso B, Smith AJ. Impact of a short course in pharmacot-herapy for undergraduate medical students: an international randomized control-led study. Lancet 1995;346:1454-57.

56-De Vries TPGM. Presenting clinical pharmacology and therapeutics: eva-luation of a problem based approach for choosing drug treatments. Br J Clin Phar-macol 1993;35: 591-597.

57-De Vries TPGM. Presenting clinical pharmacology and therapeutics: a problem based approach for choosing and prescribing drugs. Br J Clin Pharmacol 1993;35:581-586.

58-De Vries TPGM. Presenting clinical pharmacology and therapeutics: Gene-ral introduction. Br J Clin Pharmacol 1993;35:577-579.

59-Arslan LS, Şemin S. Sağlık ocağına başvuran hastaların reçetede yazı-lan ilaçları kullanımı ve bunu etkileyen etmenler. http://www.ssyv.org.tr/sdetay.asp?did=87.

60-Akıcı A, Kalaça S, Uğurlu MÜ, Çalı Ş, Oktay Ş. Pratisyen hekimle-rin yaşlılarda akılcı ilaç kullanımı alışkanlıklarının değerlendirilmesi. Geriatri 2001;4(3):100-105.

61-Topallı R. İlaç yazdırma amaçlı başvuruların sağlık ocaklarındaki polikli-nik yükü üzerine etkisi: Piraziz örneği. http://www.saglik.gov.tr/extras/birimler/temel/d4_ilac_makale.pdf.

62-Deveugele M, Derese A, van den Brink-Muinen A, Bensing J, De Maese-neer J. Consultation length in general practice: cross sectional study in six Euro-pean countries. BMJ 2002;325(7362):472.

63-Sünter AT, Dabak Ş, Canbaz S, Pekşen Y. Samsun il merkezinde bi-rinci basamak sağlık hizmetlerinde hasta memnuniyeti. O.M.Ü. Tıp Dergisi 2003;20(3):135-139.

Page 101: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek

TOPLUMUN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA BAKIŞI84

64-Baybek H, Bulut D, Çakır A. Muğla Üniversitesi idari personelinin ilaç kullanma alışkanlıklarının belirlenmesi. Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Ens-titüsü Dergisi (İLKE) 2005 Güz sayı 15.

65-Hogerzeil HV, Barnes KI, Henning RH, Kocabasoglu YE, Möller H, Smith AJ, Summers RS, de Vries TPGM. Teacher’s Guide to Good Prescribing. World Health Organization, Geneva, 2001.

66-Pınar N. Adana ilindeki insanların ilaç kullanım alışkanlıkları, Tıbbi Far-makoloji Uzmanlık Tezi, Çukurova Üniversitesi, 2010, Adana.

67-Baytemur M. Akılcı antibiyotik kullanımında birinci basamakta sorunlar. ANKEM Derg 2005;19(Ek 2):182-184.

68-Özçelikay G. Akılcı ilaç kullanımı üzerinde bir pilot çalışma. Ankara Ecz Fak Derg 2001;30(2):9-18.

69-Özçelikay G, Asil E, Köse K. Ankara Üniversitesi öğrencilerinin doktora gitme ve doktora başvurmadan ilaç kullanma alışkanlıklarının üzerinde bir çalış-ma. Ankara Ecz.Fak. Der 1995;24(1):21-31.

70-Özkan S, Özbay OD, Aksakal FN, İlhan MN, Aycan S. Bir üniversite has-tanesine başvuran hastaların hasta olduklarındaki tutumları ve ilaç kullanım alış-kanlıkları. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2005;4(5).

71-Karakurt P, Hacıhasanoğlu R, Yıldırım A, Sağlam R. Üniversite öğrencile-rinde ilaç kullanımı. TAF Prev Med Bull 2010;9(5):505-512.

72-T.C. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü. Beşeri İlaçla-rın Ambalaj ve Kullanma Talimatının Okunabilirliğine İlişkin Kılavuz, 26 Şubat 2008.

73-Göçgeldi E, Uçar M, Açıkel CH, Türker T, Hasde M, Ataç A. Evlerde artık ilaç bulunma sıklığı ve ilişkili faktörlerin araştırılması. TAF Prev Med Bull 2009;8(2):113-118.

74-Özçelikay G. Serbest eczane atıkları ve yönetimi üzerinde bir çalışma. Türk Hij Den Biyol Derg 2002;59:(1,2,3):13-2.

Page 102: ANKARA 2011...genel olarak tedavileri konusunda bakış açılarında değişimlerin olması doğaldır. Bu değişimin kontrol dışı olması, tedavi gibi oldukça profesyonel destek