doç. dr. onur polat - ankara Üniversitesi tıp...
Post on 09-May-2019
220 Views
Preview:
TRANSCRIPT
Bu Ünitede;
Çocukta İlk Yardımın Özellikleri
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Çocuklarda Fizyolojik Farklılıklar
Birincil Değerlendirme
İkincil Değerlendirme
Yenidoğan ve Süt Çocuklarında Yüksek Risk
Belirtileri anlatılacaktır.
Öğrenim Hedefleri;
• Pediatrik değerlendirme üçgeninin (İlk İzlenim-Birincil
Değerlendirme) 3 bileşenini öğreneceksiniz.
• Görünüm- Solunum Çabası- Dolaşım-Perfüzyonunu
ayırt edebileceksiniz.
• Birincil değerlendirmenin pediatriye-özgü özelliklerini
değerlendirebileceksiniz.
• Genel bir izlenim oluşturmak için bulguları
bütünleştirebileceksiniz.
Çocuklar küçük erişkinler değillerdir.
Sadece acil hastalıkları bakımından değil,
yakalandıkları hastalıkların tipleri, hastalıklara
ve yaralanmalara verdikleri yanıtlar da
erişkinlerden farklıdır.
Çocukta İlk Yardımın Özellikleri
Çocuklar hem acil hastalıkları hem de
yakalandıkları hastalıkların tipleri, hastalıklara ve
yaralanmalara verdikleri yanıt bakımından
erişkinlerden farklıdırlar.
Çocuklardaki acil problemlerin bakımı,
değerlendirilmesi ve doğru ilk yardım yapılabilmesi
için anatomik ve fizyolojik farklılıklar ile bunların
yaşla birlikte gösterdikleri değişkenliklerin iyi
bilinmesi gereklidir.
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Süt çocuklarının ve yürümeye başlamış küçük
çocukların kafaları vücutlarına oranla, daha büyük
çocuklara ve erişkinlere göre daha büyüktür.
Kafanın büyük olması, özelikle düşmeler ve kafa
yaralanmasını çocukluk çağının en sık
yaralanmalarından biri haline getirir.
Kafanın büyüklüğü yanında boyun kısa, yüz küçük,
mandibular kemik küçük, dil göreceli olarak
büyüktür.
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Epiglot hareketli, at nalı şeklinde dar tabanlı ve
arkaya doğru 45°lik bir uzantı yapar. Bu
yüzden endotrakeal entübasyon erişkinlere
oranla daha güç yapılır. Larinks çocuklarda
daha önde ve yüksek yerleşimlidir. Larinksin bu
şekilde yüksek yerleşimli olması, endotrakeal
entübasyonda eğri palalı laringoskop yerine
düz palalı laringoskopun tercih edilmesinin
nedenidir.
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Bebeklerde hava yollarının en dar kısmı, krikoid
halkalarının olduğu yerdir. Krikoid halkalarının
areolar dokulara gevşek bir şekilde tutunmuş
yalancı çok katlı kirpiksi epitelle döşeli olması, bu
bölgenin ödem gelişimine eğilimini açıklar. Bu
yüzden çocuklarda kafsız tüpler tercih edilir.
Trakeanın kısalığı ve karina açılarının simetrik
olması, trakeal tüpün yer değiştirmesini ya da
herhangi bir yabancı cismin ana bronşlara doğru
yer değiştirmesini kolaylaştırabilir
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Yenidoğan ve süt çocuklarında fontanel
ve suturların açık olması, KİBAS ( kafa
içi basınç artması sendromu) bulgu ve
belirtilerinin gecikmesine neden olur. Bu
nedenle, intrakranyal patolojilerde tanı
gecikebileceğinden çok şüpheci
davranmak gerekir.
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Çocukluk yaş grubunda üst ve alt hava
yollarının çapı göreceli olarak küçük
olduğundan daha kolay tıkanıklık gelişir.
Bu nedenle, burnun çok küçük bir
yabancı cisimle ya da mukus
tabakasıyla tıkanması bile çocuğun hava
almasını önemli ölçüde etkileyebilir.
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Bebeklerde göğüs kafesi erişkine oranla
daha yumuşak olduğu için, kostalarda kırık
olmasa bile travmalı bir çocukta ağır
parankim hasarı oluşabilir. Çocuklarda tip
1 adale lifleri erişkinlere oranla daha az
olduğu için daha çabuk yorulurlar.
Dolayısıyla bebekler solunum yetmezliğine
daha yatkındırlar.
Çocuklarda Anatomik Farklılıklar
Çocuklarda göğüs kafesi içinde kalbin
pozisyonu da erişkinlere göre daha
yüksektir. Bu durum küçük çocuklarda
kalp masajı ve invazif girişim bölgelerini
etkiler.
Çocuklarda kan hacmi 70-80 ml/kg
kadardır. Bu hacim vücut ağırlığının
kilosu için düşen değer olarak
erişkinlerden yüksektir. Bu yüzden
çocuklarda az miktardaki kan kaybı
erişkine oranla daha ciddi sonuçlar
oluşturabilir.
Çocuklarda Fizyolojik Farklılıklar
Bebeklerde metabolizma hızı daha yüksek
değerlerdedir. Oksijen tüketimi de rölatif olarak
daha fazladır. Buna bağlı olarak bebeklerde
solunum daha hızlıdır. Büyük çocuklar ve
erişkinlerde akciğerlerle göğüs kafesi, solunum
hareketlerine eşit olarak katılır. Yeni doğanlarda
göğüs kafesinin genişlemesine karşın çoğunluğu
akciğerlerden kaynaklanan bir direnç vardır. Bu
direnç yüzey aktif madde olan surfaktana bağlıdır.
Çocuklarda Fizyolojik Farklılıklar
Doğumdan hemen sonraki günlerde akciğerlerde
bulunan sıvı emilir. Bu nedenle; solunum yollarının
tıkanması ya da herhangi bir nedenle akciğerlerin
solunum hareketlerine katılımının azalması
durumlarında, bebek gereksinimi olan solunumu
sağlayabilmek için yardımcı solunum kaslarını
harekete geçirir. Yardımcı solunum kaslarının
harekete geçmesiyle sternal, interkostal çekilmeler
görülür.
Çocuklarda Fizyolojik Farklılıklar
Yeni doğan bebekler daha çok burundan
solurlar. Bu durum yaklaşık bir yaşına
kadar devam eder. Burunda sekresyon
olması, hafif bir viral enfeksiyona bağlı
ödem bu bebeklerde solunum sıkıntısına
neden olabilir. Her yeni doğanda
nazogastrik sonda ile koanal atrezi olup
olmadığı kontrol edilmelidir.
Çocuklarda Fizyolojik Farklılıklar
Bebek doğumla birlikte fetal dolaşımdan
erişkin tipte dolaşıma geçmektedir.
Keza, çocuğun yaşı arttıkça kalp hızı
azalmaktadır.
Bebeklerde doğumdan sonra periferik
damar direnci giderek artar. Bu durum;
yaşla kan basıncının artışını açıklar.
Nörolojik gelişimde yaşla beraber hızlı bir
değişme gösterir. Yeni doğanda emme, moro,
yakalama gibi ilkel refleksler görülürken 4-5
aydan itibaren bu refleksler yavaş yavaş
kaybolur. Yeni doğanda intrakranyal
patolojilerde ilkel refleksler alınmaz. Motor
hareketlerde de yaşla beraber değişim gözlenir.
Bu gelişimler göz önünde bulundurularak
değerlendirilme yapılmalıdır.
BİRİNCİL DEĞERLENDİRME
Travma ve /veya diğer nedenlerle oluşan yaşamı
tehdit eden sorunlarla karşılaşıldığında hastanın ilk
değerlendirilmesini kapsar. İlk değerlendirmede
resüsitasyon ve stabilizasyon için bakım öncelikleri
belirlenir. Birincil değerlendirme 30 sn’de
yapılmalıdır.
Birincil Değerlendirmede Basamaklar (ABCDE)
1. Airway/ Hava yolunun açık tutulması,
2. Breathing/ Solunumun sağlanması,
3. Circulation/ Dolaşım ve kanama kontrolü,
4. Disability/Kısa nörolojik değerlendirme,
5. Exposure/Isı kontrolü ve baştan ayağa
kadar muayene
BİRİNCİL DEĞERLENDİRME
Ön değerlendirmede genel görünüm, solunum
ve dolaşım hızlıca değerlendirilir.
Genel görünüm olarak hastanın tonusu,
etrafla etkileşimi/iletişimi, görünüm/bakış,
konuşma/ağlama değerlendirilmelidir.
BİRİNCİL DEĞERLENDİRME
Solunum değerlendirilmesinde; anormal hava yolu
sesleri, anormal duruş (solunum sıkıntısına bağlı
olarak), interkostal/subkostal çekilmeler, burun
kanadı solunumu ve baş sallama göz önünde
bulundurulmalıdır.
Dolaşım değerlendirilmesinde; solgunluk/solukluk,
alacalanma ve siyanoz olup olmadığı aranmalıdır.
BİRİNCİL DEĞERLENDİRME
Kısa nörolojik muayenede, bilinç durumunun
değerlendirilmesi için AVPU skorlaması kullanılabilir.
A Alert : Bilinci açık
V Verbal : Sözel emirlere yanıt
P Painful : Ağrılı uyaranlara yanıt
U Unresponsive : Yanıtsız
BİRİNCİL DEĞERLENDİRME
Exposure/soyma (Başlangıçta gözlenmeyen
bölgelerin değerlendirilmesi ve ısı kontrolü);
Fizyolojik fonksiyonları değerlendirmek ve anatomik
anormallikleri ortaya çıkarmak ve baştan ayağa
kadar muayene etmek için hasta uygun bir şekilde
soyulmalıdır. Sıcaklık, çevre ısısı korunmalı ve ısı
kaybı azaltılmalıdır.
İKİNCİL DEĞERLENDİRME
İkincil değerlendirme, ayrıntılı öykü almayı ve
bütün vücudun sistematik ayrıntılı fizik muayenesini
içine alır. Kafa travmasına yönelik kafatası,
maksillofasiyal travmaya yönelik ağız ve yüz
kemikleri, ekstremitelere yönelik olarak
disfonksiyon ve krepitasyon mutlaka araştırılmalıdır.
İKİNCİL DEĞERLENDİRME
Ayrıca alerji, almakta olduğu tedavi, geçmiş
tedaviler, en son ne zaman yemek yediği ve olaylar
ile ilgili bilgiler de toplanmalıdır. Gerekli laboratuvar
ve radyolojik incelemeler, yeniden değerlendirme ve
stabilizasyon ve ileri tetkik gerektiren durumlar
belirlenmelidir
Yenidoğan ve Süt Çocuklarında Yüksek Risk Belirtileri
Altı aydan küçük çocuklarda aşağıdaki belirtiler ağır
hastalık açısından ipucu olabilir:
1)Son 24 saatte besin alımında % 50’den fazla azalma,
2)Solunum güçlüğü,
3)Son 24 saatte 4’den az ara bezi ıslatmış olması (Bu
durum sıvı alımının azaldığını veya dehidratasyonu
akla getirir.),
4)Aktivitede, ağlama veya uyanıklıkta azalma,
5)Uykuya eğilim veya uykusuzluk,
6)Periferde (uçlarda) solukluk veya alacalı deri (cutis
marmaratus)
Yenidoğan ve Süt Çocuklarında Yüksek Risk Belirtileri
7)Siyanoz
8)Hırıltılı solunum, solunumda kesinti (apne),
9)Karında hassasiyet,
10)Göz teması olmaması,
11)Zayıf, güçsüz veya tiz sesle ağlama,
12)Postür değişikliği (hipertonisite/hipotonisite),
13)Dehidratasyon,
14)Rektal ısının 38.9 °C'nin üzerinde olması süt
çocuklarında ağır hastalığın varlığı hakkında çok
belirleyicidir
ÖZET
Çocuklardaki acil problemlerin bakımı,
değerlendirilmesi ve doğru ilk yardım yapılabilmesi
için anatomik ve fizyolojik farklılıklar ile bunların
yaşla birlikte gösterdikleri değişkenliklerin iyi
bilinmesi gereklidir. Hastanın durumuna göre
ayrıntılı öykü ve fizik muayene yapılmadan önce
hastanın stabilizasyonu sağlanır, yani öncelikle
aciliyeti düzeltilir.
ÖZET
Eş zamanlı veya hemen ardından öyküsü alınır ve
fizik muayenesi yapılır. Acil hastada olacakları
önceden kestirmek mümkün olmadığı için, acil
hastaya yaklaşımın en temel özelliklerinden biri
hastayı sık sık yeniden değerlendirmektir. Bu
durumu, “Değerlendir→Uygula→Karar Ver” döngüsü
şeklinde özetlemek mümkündür.
ÖZET
Özellikle travmatik durumlarda; hava yolu stabilize
edilmeli, servikal vertebralar immobilize edilerek
gerekirse ventilasyona yardımcı olunmalıdır. Çocuk
yetersiz doku perfuzyonu yönünden de
değerlendirilerek intravenöz sıvı uygulanmalıdır.
İster travma olsun, isterse diğer nedenlerle olsun
acil polikliniğine başvuran her hastaya ilk (birincil)
değerlendirme yapılır. İlk değerlendirmeden sonra
ikincil değerlendirme yapılmalıdır.
top related