ahlak gelişimi.pdf

15
Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Educational Sciences: Theory & Practice – 12 (2) [Ek Özel Sayı/Supplementary Special Issue] Bahar/Spring • 1211-1225 © 2012 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. www.edam.com.tr/kuyeb Öz Ahlak gelişimi alanında literatürde yer alan bilgiler çoğunlukla Piaget ve Kohlberg’in kuramlarına dayanmaktadır. Gilligan ve Turiel gibi kuramcıların ahlak gelişimine yaptıkları katkılar bilinmemekte ve kuramları hakkında Türkçe kaynaklara rastlanmamaktadır. Bu nedenle Piaget ve Kohlberg’in katkılarına değinerek, Gilligan ve Turiel’in kuram- larını tanıtmak ve böylece ahlak gelişimi konusuna daha geniş bir kuramsal perspektiften bakmak gerekli görülmüş- tür. Bu çalışmanın amacı ahlak gelişimi konusundaki psikoloji kuramlarını tanıtmak ve karşılaştırarak tartışmaktır. Piaget, ahlak gelişiminde “dışabağımlı evre” ve “özerk evre” olmak üzere iki evreli bir gelişimsel eğilim önermiştir. Kohlberg ise kuramını Piaget’in zihin gelişimi alanında ortaya koyduğu evreler üstüne inşa etmiştir. Kohlberg, üç düzey ve altı evreli büyük bir ahlak gelişim kuramı önermiştir. Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramı çok etkileyici bir kuram özelliği taşımakla birlikte, yerel, kültürel ahlaki düşünceleri göz ardı etmesi, ahlaki davranışla ahlaki yargı arasındaki bağlantısızlık açılarından eksiklikler içermektedir. Özellikle Kohlberg’in erkeklerle çalışmasına bir tep- ki olarak Gilligan yeni bir yaklaşımla ahlak gelişimi alanyazınına katkıda bulunmuştur. Ona göre ahlaki konularda kadınlar başkalarının bakım ve korunmasını göz önünde bulundurmaya erkeklerden daha çok eğilimlidirler. Gilli- gan söz konusu farklılığı “bakım ahlakı” ve “adalet ahlakı” modelleri ile açıklamıştır. Ancak alanyazında geleneksel Kohlberg kuramsal yaklaşımı çerçevesinde kadınlar ve erkekler arasında yürütülen çok az sayıda çalışmanın ahlaki yargı farkına işaret ettiği görülmüştür. Ayrıca Gilligan’ın görüşlerinin farklı bağlam ve kültürlerde sınanmayışı da bir sınırlılık olarak değerlendirilmektedir. Turiel ise ahlak gelişimine farklı bir bakış açısından yaklaşmış ve daha çok sosyal yaşamla ahlaki düşünce arasındaki ilişkilere odaklanmıştır. Öncüsü olduğu Toplumsal Alan Kuramı, ahlak anlayışını toplumsal yaşam içerisinde değerlendirmiş ve “toplumsal gelenek” ile “ahlaki yargı” arasında farklılık ol- duğu gerçeğini vurgulamıştır. Bu çalışmada söz edilen kuramlar öne çıkan noktaları çerçevesinde sunulmaktadır. Anahtar Kelimeler Ahlak Gelişimi, Ahlak Gelişimi Kuramları, Gilligan’ın Ahlak Gelişimi Yaklaşımı, Toplumsal Alan Kuramı, Eliott Turiel. Zekeriya ÇAM a Ankara Üniversitesi Sedef SEYDOOĞULLARI Ankara Üniversitesi Duygu ÇAVDAR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Figen ÇOK Başkent Üniversitesi Ahlak Gelişimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklaşımlar * Ahlak gelişimi konusundaki kuramsal yaklaşım- lar yaklaşık son 30 yılda çok önemli değişimler kat etmiştir. Konu alanında var olan kuramsal yaklaşımların çeşitliliği genişlemiş ve ele alınan ahlaksal konular artmıştır. Günümüzde ahlak gelişimi araştırmaları sivil haklar, kültürel fark- lar, gruplararası ilişkiler, toplumsal cinsiyet, aile ilişkileri, anababalık, vicdan, değerler, toplum hizmetleri, saldırganlık, doğa, çocuk hakları, suç ve mağduriyet ve karakter eğitimi gibi çok çeşitli alanlarda yürütülmektedir. Öte yandan ahlak ge- lişimi alanı giderek daha disiplinlerarası bir yapı- ya dönüşmektedir. Ahlakın çocuğun vicdan gelişimine bağlı olarak ge- liştiğini düşünen Psikanalitik Kuram, bireyin gelişi- minde ahlak gelişimini ele alan ilk kuram olmuştur. Jean Piaget de ahlaksal öğeleri kavramlara dayandı- rarak bireyin gelişiminde “ahlak”ı incelemiştir. Bu iki temel kuramda Freud anababa ilişkileri, duy- gular ve suçluluk, Piaget ise biliş, adalet ve akran ilişkileri gibi temel konulara değinmiştir. * Bu çalışma, 26-28 Ekim 2011 tarihleri arasında Eskişehir’de düzenlenen Değerler Eğitimi Sempozyumu’nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur. a Zekeriya ÇAM Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Psikolojisi anabilim dalında araştırma görevlisi ve aynı programda doktora öğrencisidir. Çalışma alanları arasında psikososyal gelişim, ahlak gelişimi ve olumlu sosyal davranışlar yer almaktadır. İletişim: Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü, 06590, Çankaya/Ankara. E-posta: zekeri- [email protected] Telefon: +90 312 363 3350/7103. Fax: +90 312 363 6145.

Upload: eylul916

Post on 19-Oct-2015

209 views

Category:

Documents


4 download

TRANSCRIPT

  • Kuram ve Uygulamada Eitim Bilimleri Educational Sciences: Theory & Practice 12 (2) [Ek zel Say/Supplementary Special Issue] Bahar/Spring 1211-1225

    2012 Eitim Danmanl ve Aratrmalar letiim Hizmetleri Tic. Ltd. ti.www.edam.com.tr/kuyeb

    zAhlak geliimi alannda literatrde yer alan bilgiler ounlukla Piaget ve Kohlbergin kuramlarna dayanmaktadr. Gilligan ve Turiel gibi kuramclarn ahlak geliimine yaptklar katklar bilinmemekte ve kuramlar hakknda Trke kaynaklara rastlanmamaktadr. Bu nedenle Piaget ve Kohlbergin katklarna deinerek, Gilligan ve Turielin kuram-larn tantmak ve bylece ahlak geliimi konusuna daha geni bir kuramsal perspektiften bakmak gerekli grlm-tr. Bu almann amac ahlak geliimi konusundaki psikoloji kuramlarn tantmak ve karlatrarak tartmaktr. Piaget, ahlak geliiminde dabaml evre ve zerk evre olmak zere iki evreli bir geliimsel eilim nermitir. Kohlberg ise kuramn Piagetin zihin geliimi alannda ortaya koyduu evreler stne ina etmitir. Kohlberg, dzey ve alt evreli byk bir ahlak geliim kuram nermitir. Kohlbergin ahlak geliimi kuram ok etkileyici bir kuram zellii tamakla birlikte, yerel, kltrel ahlaki dnceleri gz ard etmesi, ahlaki davranla ahlaki yarg arasndaki balantszlk alarndan eksiklikler iermektedir. zellikle Kohlbergin erkeklerle almasna bir tep-ki olarak Gilligan yeni bir yaklamla ahlak geliimi alanyaznna katkda bulunmutur. Ona gre ahlaki konularda kadnlar bakalarnn bakm ve korunmasn gz nnde bulundurmaya erkeklerden daha ok eilimlidirler. Gilli-gan sz konusu farkll bakm ahlak ve adalet ahlak modelleri ile aklamtr. Ancak alanyaznda geleneksel Kohlberg kuramsal yaklam erevesinde kadnlar ve erkekler arasnda yrtlen ok az sayda almann ahlaki yarg farkna iaret ettii grlmtr. Ayrca Gilligann grlerinin farkl balam ve kltrlerde snanmay da bir snrllk olarak deerlendirilmektedir. Turiel ise ahlak geliimine farkl bir bak asndan yaklam ve daha ok sosyal yaamla ahlaki dnce arasndaki ilikilere odaklanmtr. ncs olduu Toplumsal Alan Kuram, ahlak anlayn toplumsal yaam ierisinde deerlendirmi ve toplumsal gelenek ile ahlaki yarg arasnda farkllk ol-duu gereini vurgulamtr. Bu almada sz edilen kuramlar ne kan noktalar erevesinde sunulmaktadr.

    Anahtar KelimelerAhlak Geliimi, Ahlak Geliimi Kuramlar, Gilligann Ahlak Geliimi Yaklam, Toplumsal Alan Kuram, Eliott Turiel.

    Zekeriya AMa

    Ankara niversitesi

    Sedef SEYDOOULLARIAnkara niversitesi

    Duygu AVDAREskiehir Osmangazi niversitesi

    Figen OKBakent niversitesi

    Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar*

    Ahlak geliimi konusundaki kuramsal yaklam-lar yaklak son 30 ylda ok nemli deiimler kat etmitir. Konu alannda var olan kuramsal yaklamlarn eitlilii genilemi ve ele alnan ahlaksal konular artmtr. Gnmzde ahlak

    geliimi aratrmalar sivil haklar, kltrel fark-lar, gruplararas ilikiler, toplumsal cinsiyet, aile ilikileri, anababalk, vicdan, deerler, toplum hizmetleri, saldrganlk, doa, ocuk haklar, su ve maduriyet ve karakter eitimi gibi ok eitli alanlarda yrtlmektedir. te yandan ahlak ge-liimi alan giderek daha disiplinleraras bir yap-ya dnmektedir.

    Ahlakn ocuun vicdan geliimine bal olarak ge-litiini dnen Psikanalitik Kuram, bireyin gelii-minde ahlak geliimini ele alan ilk kuram olmutur. Jean Piaget de ahlaksal eleri kavramlara dayand-rarak bireyin geliiminde ahlak incelemitir. Bu iki temel kuramda Freud anababa ilikileri, duy-gular ve sululuk, Piaget ise bili, adalet ve akran ilikileri gibi temel konulara deinmitir.

    * Bu alma, 26-28 Ekim 2011 tarihleri arasnda Eskiehirde dzenlenen Deerler Eitimi Sempozyumunda szl bildiri olarak sunulmutur.

    a Zekeriya AM Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Eitim Psikolojisi anabilim dalnda aratrma grevlisi ve ayn programda doktora rencisidir. alma alanlar arasnda psikososyal geliim, ahlak geliimi ve olumlu sosyal davranlar yer almaktadr. letiim: Ankara niversitesi, Eitim Bilimleri Fakltesi, Eitimde Psikolojik Hizmetler Blm, 06590, ankaya/Ankara. E-posta: [email protected] Telefon: +90 312 363 3350/7103. Fax: +90 312 363 6145.

  • K U R A M V E U Y G U L A M A D A E T M B L M L E R

    1212

    Ahlak geliimi alannda literatrde yer alan bilgiler ounlukla Piaget, Kohlberg ve daha sonra geliti-rilen kuramlara dayanmaktadr. Gilligan ve Turiel gibi kuramclarn ahlak geliimine katklar snrl olarak alanyaznda yer almaktadr. Bununla bera-ber Gilligan ve Turieln kuramlarna ilikin ok az sayda Trke kaynaa rastlanmaktadr. Bu incele-mede ahlak geliimi konusunda Freud, Piaget ve Kohlbergin katklarna deinerek, snrllklarn ve onlara ynelik eletirilerini ele alarak, Gilligan ve Turielin kuramlarn tantmak ve dier kuramlarla karlatrarak tartmak gerekli grlmtr.

    Freud, Psikanalitik Kuramda ahlak geliimini te-mel kimlik yaplarndan biri olan speregonun bir ilevi olarak grm ve speregonun iinde yer alan vicdan ahlak geliiminin sonucu olarak ele alnmtr (Turiel, 2002). Toplumsal standartla-rn iselletirilmesi, anababalarn beklentileri gibi eler, gereksinim ve arzularn karlanmasnda gelien birey iin temel sreler olarak grlm-tr. Bu noktada kuramda korku ve kayglarn s-peregonun grevindeki nemi vurgulanmaktadr. Freud, kiilik ve ahlak geliiminin ana hatlarnn ilk be ylda tamamlandn ve alt yandan sonra nemli baka bir gelimenin olmadn belirtmi-tir (Katba, 1999). Freud iin ocuk ile anababa ilikileri nemlidir. Ayrca Freud, ocuun ihtiya-larnn karlanmasnn, anababa ocuk arasnda oluan gvenin ahlak geliimi zerindeki etkisine vurgu yapmtr. Bilindii zere Freudun temel ilgi alan ahlak geliimi deildir. Ancak gelitirmi olduu kapsaml psikoseksel geliim kuramlarna bakldnda, gerek kiiliin oluumu gerekse cin-selliin geliimi asndan iyi-kt, vicdan, su-luluk gibi ahlak konularnn kuramda nemli bir yer tuttuu grlmektedir. Dolaysyla bu kuramsal bak asnn ahlak geliimi konusunda nemli do-layl dourgular bulunmaktadr. zellikle vicdan geliimi, kurallarn geliimi ve ocuklukta fiziksel cezann etkisi gibi konularda psikanalitik kuram temelinde nemli bir bilgi birikimi bulunmaktadr.

    Piaget ve Kohlbergin Ahlak (Moral) Geliim Kuramlar

    Ahlak geliimi; bireyin toplumda etkin bir ekilde kullanaca bir deerler sistemini oluturma sre-cidir. Geliim psikolojisine kazandrdklar nemli kavramlarla karmza kan Jean Piaget ve Lawren-ce Kohlberg ahlak geliimini bilisel geliim asn-dan ele almlardr. Piaget, ocuklar gzlemleyerek bilisel bir geliim kuram gelitirmitir, bu kuram gemiten gnmze de olduka ilgi grmektedir. Bilisel geliim anlayna dayal olarak Piaget, ay-

    rca ocuun ahlak yargsn ele alarak ocukta ahlak yargsnn geliimini aklamaya almtr. Piagetye gre ocuun bilisel ve kiilik geliimi ye-tikininkinden nasl farklysa ahlak geliimi de ayn ekilde farkllk gsterir. Kohlberg ise Piagetnin ah-lak geliimi ile ilgili aklamalarn genileterek ol-duka nemli bir ahlak geliimi kuram oluturmu-tur ve bu kuram gnmzde ahlak geliimi alannda en ok sz edilen kuramdr. Piaget ve Kohlberge gre ahlak, daha ok bireyin ahlaki yarg ve dn-cesini kapsamaktadr (Wright ve Croxen, 1989).

    Ahlak geliimine ynelik ilk kuramsal yaklam olarak Piaget, ahlak geliiminde dabaml evre ve zerk evre olmak zere iki evreli bir geliim-sel eilim nermi ve zellikle ocuklarda sonu odakl bir ahlak anlayndan niyet odakl bir ahlak anlayna doru geliimsel geie dikkat ek-mitir. Son ocukluk yllarnn bu geite nemli olduu vurgulanmaktadr.

    Piaget ocuklarn ahlak geliimini anlayabilmek iin, onlarn oyunlarn gzlemleme, onlarla oyun oynama, oyunlar ve oyunlardaki kurallar hakknda sorular sorma, hrszlk, yalan syleme, ilahi adalet, cezalandrma ve eitlik anlay ile ilgili yaamdan rnek hikayeler anlatp bunlar hakknda dncele-rini alma yollarn kullanmtr (Wright ve Croxen, 1989). Piaget, duygu ve dncenin paralel geliimi-ni vurgulayarak ahlak geliiminin de bilisel geliim ile paralel olduu varsaymn ortaya atmtr. Piagete gre, ahlaki geliim, iki olgunun gereklemesine da-yanr; karlkllk ve zerklik, birbirini tamamlayc niteliktedir. nk bakalaryla ilikisi olmadan ah-lak olmaz, ahlak da zerklii de art koar. zerklik kendini tanmay gerektirir, kendini tanma ise ba-kas ile iletiim kurularak salanr (Onur, 1979).

    Piagetnin almalarnda, 7 ya alt ocuklarn ahla-ki gereklik ilkesine uygun olarak dndkleri ifade edilmektedir. Gzlenen bu temel zellikler bu dne-min, da baml evre olarak ifade edilmesine yol amtr. Bu evredeki ocuklara gre kurallar dei-mez bir nitelik tamakta ve kurallara uymama ceza ile sonulanmaktadr (Fleming, 2006; Katba, 1999).

    Piagetnin kuramnda zerk ahlak evresi olarak adlandrlan ikinci evre, yaklak olarak 9-10 ya dolaylarna denk dmektedir. Bu dnemin temel zellii kurallarn insanlar tarafndan konulduu ve deitirilebilir olduu inancdr. Ayrca bu d-nemde ocuklar davrann somut niteliklerine ba-karak ahlaki deerlendirmelerde bulunmak yerine olaylarn arkasndaki niyetlere odaklanmaktadrlar (Fleming, 2006; Gander ve Gardiner, 2010; Kat-ba, 1999). Kuram ahlaki deerlendirmelerin cinsiyetler arasnda nasl farkllat konusunu da

  • AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

    1213

    dikkate almaktadr. Buna gre Piaget, kz ocukla-rnn kuralara ynelik duyarllklarnn erkeklerden daha gelimi olduunu belirtmektedir. Ancak bu durumun yzeysel bir gzleme dayand ifade edilmekte ve herhangi bir genelleme ve karlatr-ma yaplmas glemektedir (Fleming).

    Piagetnin ahlak geliimi kuram zellikle ocuun yaplandrc rol, yetikin ahlaki dncesinden fark ve ocuun ahlak kavramlarnn nemi ala-rndan son derece etkileyici olmutur. te yandan anlan kuram, zellikle yntembilimsel adan e-itli eletirilerle de karlamtr. rnein ocuk-lara sunulan ahlaki ikilemlerin uzun ve karmak olmas ve ocuklarn kendi deneyimlerinden uzak varsaymlara dayanmas nemli eletiriler olarak ileri srlmtr. ocuklarn kiisel yaamlarna uygun rnekler kullanldnda Piagetnin nerdi-inden daha erken yalarda ahlaki akl yrtmenin gelitii bulunmutur. Ayrca hem da baml hem de zerk evreden kaynaklanan yantlarn ayn za-manda ayn ocuktan alnabilecei ile ilgili bulgular Piagetnin kuramna baka bir eletiri olarak sunul-maktadr (Schaffer, 1997).

    Piagetnin ahlak geliimine dair sunmu olduu bilgiler dier bir kuramc olan Kohlberge yol gs-termitir. Alanyaznda ska yer bulan Kohlbergin ahlak geliimi kuram Piagetnin kuramna benze-mektedir. Her iki kuram da ahlak geliimini, bili-sel geliim paralelinde ele almaktadrlar. Piagetden farkl olarak Kohlberg, iki evreli bir yaklam yeri-ne dzey ve alt evreli bir yaklam ngrm, kuramn olutururken ocuklar yerine, ergen ve yetikin gruplarla almtr (ileli, 1987). Kuram-da birinci dzey olan gelenek ncesi dzeyde bu-lunan evreler itaat /baml ahlak evresi ve arasal ama-karlkllk, saf karc eilim evresidir. kin-ci dzey olan geleneksel dzeyde bulunan evreler iyi bir iliki iin iyi bir ocuk evresi ve yasa ve d-zen- vicdan evresidir. nc dzey olan gelenek sonras (ya da tesi) dzeyde bulunan evreler ise demokratik olarak kabul edilen kurallar- toplumsal szleme ve evrensel etik bilinci evresidir (Gander ve Gardiner, 2010; Kohlberg, 2008).

    Kohlberg, anti-davran yaklamyla oluturduu ahlak geliim kuram ile birlikte devrim yaratm-tr. Ahlak geliimi alanna, bireysel ahlaki geliim evrelerini izlemeyi nererek byk bir katkda bulunmutur (Stroud, 2001). Kohlberg de Piaget gibi ahlaki geliim evrelerinin deimez srayla gittiini sylemitir. Devinim ileriye dnktr, bu srete evreden evreye atlamak olanakl deildir. Bireysel farkllklara gre evrelerin gei hz fark-l olabilmektedir (Mercin, 2005). Her evre yapsal

    bir btndr, bilisel geliim evrelerinde olduu gibi, ahlak geliimi evreleri de bireyin nasl dn-dnn yeniden inasdr (ileli, 1987). Bu yn-leri ile Piaget ile ortak nitelikler tayan Kohlberg, almalarn erkekler zerinde gerekletirip tm cinsiyetlere genellemesi bakmndan eletirilmek-tedir. Kohlbergin kuramna dayanan almalar, daha ok batl kltrlerin daha st ahlaki evre-lere ulatna ilikin kantlar ortaya koyarken, Trkiyede ve ABDde yaplan karlatrmal bir almada Kuyel ve Glover (2010) Trk niversite rencilerinin ABDli rencilere gre daha st ah-lak geliimi evrelerinden yantlar verdiini ortaya koymutur. Benzer bulgularn Hindistan ve ABD iin de bildirildii grlmektedir (Miller, 2006). Dolaysyla Kohlbergi gr, batl toplumlarn st evrelere ulamada daha uygun bir ortam hazrlad-n vurgularken, bundan ok farkl sonulara da rastlanmas kurama bir eletiri nitelii tamakta-dr. Schaffer (1997), Kohlbergin insanlar yalnzca ilkeleri dorultusunda yargda bulunur! iddias erevesinde Kohlbergin ilkeli ahlak anlayn de-erlendirmi ancak, ayn bireylerin durumdan du-ruma deien ahlaki davranlarn ve ahlaki ilkele-rine uymayan davranlarn ilkeler dorultusunda aklamakta bir zayflk fark etmektedir. rnein, insanlarn baz durumlarda yaknlarn aldatmalar ya da frsatlar olduunda vergi dememeleri gibi davranlardan kanmalarn ahlaki ilkeler ere-vesinde aklamann zayfln fark etmitir.

    1980li yllarda Yeni-Kohlbergi model adyla Kohlbergin bak asna katk salanm ve drt eli modele dayal olarak Rest tarafndan Gr-leri Belirleme Testi (Defining Issues Test) geliti-rilmitir (Thoma, 2006). Trkiyede de aratrma birikimine yansm olan bu konuda Eki (2006), Yeni-Kohlbergilerden olan Restin, halen bu kura-mn geerliliini koruduunu ve yalnzca aratrma srelerinde yaplmas gereken baz deiiklikler ngrdn ifade etmektedir.

    Carol Gilligan ve Ahlak Geliimi

    Kohlbergin kuramna eletiri ynelten kuramc-larn banda Carol Gilligan gelmektedir. Harvard niversitesinde profesr olan Carol Gilligan; Erikson, Piaget ve Kohlbergin grlerinden et-kilenerek bir kuram gelitirmi olmakla beraber; Freudla balayan geliim kuramlarnn erkeklere odaklanmasn bir problem olarak tanmlam, yapt almalarla ahlak geliiminde kadnlar ve erkeklerin nemli lde farkllatklarn gster-mitir (Austrian, 2008).

  • K U R A M V E U Y G U L A M A D A E T M B L M L E R

    1214

    Gilligann kadnlarn ahlaki geliimini incelemek zere yapt aratrmalar, bilisel ahlak geliimi kuramlarna farkl bak alar sunmutur. Kadn-larn ve erkeklerin ahlaki yarglamasnda baz nite-liksel farkllklarn olduunu belirten Gilligan sz konusu farkll Farkl Bir Sesle (In a Different Vo-ice) ve Ses ve Sessizlik Arasnda (Between Voice and Silence) adl bayaptlarnda dnya ve etik se-imlerle ilgili yarglamada iki farkl model formle ederek belirtmitir (Talbot, 2002). Birinci model; insanlarn ihtiyalaryla uyumlu olarak; koruma, sorumluluk ve bakm zerine odaklanan bakm ahlakdr. kinci model ise adalet, eitlik ve bireysel haklar gibi etik ilkeler temelinde dnmeyi vur-gulayan adalet ahlakdr (Gilligan, 2003; Jaffe ve Hyde, 2000; Kyte, 1996; Rhodes, 1985). Gilligan, bu iki ahlaki yarglamann zaman zaman hem erkek-ler, hem de kadnlar tarafndan kullanldn; ba-km ahlaknn arlkl olarak kadnlara (feminen), adalet ahlaknn da erkeklere (masklen) zg ol-duunu belirtmektedir (Gilligan, 1982den akt., Jaf-fee ve Hyde, 2000). Ona gre kadnlar karlatklar ahlaki konularda karar verirken bakalarnn bakm ve korunmasn gz nnde bulundurmaya ve on-lar incitmekten saknmaya erkeklerden daha ok eimlidirler (Friedman, Robinson ve Friedman, 1987; Hotelling ve Forrest, 1985). Erkekler ise ahla-ki ikilemlerde karar verirken bakalarnn ihtiyala-rn gz ard etmeye kadnlardan daha fazla eimli olmakla beraber, adalet ve eitlik gibi ilkeleri daha ok gz nnde bulundururlar (Friedman ve ark.).

    Gilligan; kadnlarn ve erkeklerin ahlaki yarglama-sndaki niteliksel farkllklardan dolay, kadnlarn baz zelliklerinin deerlendirilmesinde ahlaki geli-im evrelerine dayanan lmlerin yetersiz kald-n vurgulamtr. Bu noktada zellikle Kohlbergin ahlaki yarglamay lmek zere yapt grmele-ri eletirmitir. Ona gre lmler erkek rneklem-ler zerinde yapld iin sonular sadece erkekler iin geerlidir. Buna ek olarak ahlaki yarglamann llmesinde deerlendirilen ahlak, bakm ahlak-n iermekten daha ok doruluk ve adalete ilikin ahlak ltnden yetersizdir (Friedman ve ark., 1987; Jaffe ve Hyde, 2000; Lasch, 1992; Woods, 1996). Gilligann yntemi ise, kadnlarn ahlaki ge-liimini incelerken Kohlberg gibi ahlaki ikilemlerin yer ald hikayeler kullanmak yerine kadnlarn eitli kriz durumlarn ieren gerek yaam yk-lerini incelemek olmutur (Gilligan, 2003).

    Sz konusu yntemle eitli yalardaki, eitli sos-yo-ekonomik dzeydeki ve etnik yapdaki krtaj deneyimi yaam olup olmad gz nnde bu-lundurulan 29 kadnla grmeler yapm ve bu

    grmelerden yola karak bakm ahlaknn 3 geli-im evresinden getiini ileri srmtr. Buna gre birinci evre, kiinin kendi ihtiyalarna odakland evreyken, ikinci evre kiinin kendisini feda ettii ve bakalarnn isteklerini merkeze ald evredir. nc evre ise kiinin kendisinin ve bakalarnn ihtiyalar arasndaki dengenin kurulabildii evre-dir (Austrian, 2008; Jaffee ve Hyde, 2000).

    Kohlbergi, erkek rneklemden elde ettii bulgu-lar kadnlara da genellemek ve kadnlarn ahlaki yarglamadaki farklln ihmal etmekle eletiren Gilligan, ne srd bakm ve adalet ahlaknn kkenlerinin; ocukluk dnemlerindeki balanma figryle ve ilikilerle ilgili deneyimlerde ve top-lumlardaki kz ve erkek ocuklara ynelik farkl eitim ve uygulamalarda yattn belirtmektedir (Austrian, 2008; Gilligan ve Attanucci 1988). Ona gre birok toplumda kz ocuklar yetitirilirken bakm verenlerine yani balanma figrlerine -ge-nelde annelerine- yaknlklar ve ballklar destek-lenir. Erkek ocuklarnn ise kzlardan farkl olarak annelerinden ayr ve bamsz olarak bymeleri salanr. Baka bir deyile birok toplumda kzla-rn eitiminde balanma deneyimi ve ballk daha nemliyken; erkeklerin eitiminde ayrlk yani ba-mszlk daha baat bir konumdadr. Sz konusu farkl tutumlar, kzlarn; bakalarnn duygularn nemseyen ve ilikileri korumaya zen gsteren bireyler olarak yetimesini beraberinde getirmekte-dir. Bu ilk deneyimler ocukluk ve ergenlik dne-minde de dorulanarak cinsiyet ve ahlaki ynelim arasndaki balanty oluturmaktadr (Austrian; Gilligan ve Wiggins, 1987).

    Buradan hareketle Gilligan, Kohlberg in snflama-sna gre kzlarn ahlaki yarglamann nc aa-masndan sonra erkeklerden daha dk dzeyde olma eilimini dile getirmektedir (Gilligan, 2003). Kohlbergin nc evresi yeniden hatrlanrsa; geleneksel dzeydeki iyi kz/iyi olan evresi; ili-kiler temelli, bakalarna iyilik etmenin ve sosyal kabuln nemli olduu bir evredir (Gander ve Gar-diner, 2010). Gilligan, bu evreden sonra toplumun beklentilerine ilikin cinsiyet farkllklarnn ak hale geldiini ve onay grme abasnda olan kz-larn Kohlbergin ahlak geliimi snflamasndaki nc evreyi aamadklar ynnde deerlendi-rildiini vurgulamaktadr. Bu nedenle de Gilligan Kohlbergin evre anlaynn evrensel olmadn belirtmekte ve bu kurama ok nemli bir eletiri getirmektedir (Gilligan, 2003).

    Gilligan kadnlarn ahlaki geliimine odaklanma-sndan ve kadnlarn ahlaki geliiminin erkekler-den farkl olduunu gstermesi bakmndan ahlak

  • AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

    1215

    geliimi asndan nemli bir yere sahip olmakla birlikte aklamalar eitli kuramclar tarafndan eletirilmitir. Gilligan, Kohlbergin kuramn ada-let ynelimli olmas bakmndan eletirmi ve bu noktada Kohlbergin kuramn ar basitletirmi olduu ifade edilmitir (Puka, 1991). Bununla be-raber Gilligan, Kohlbergin sadece ahlak ynelimi ile ilgilenerek bakm ynelimini gz ard ettiini ve ahlaki sorunlara ok fazla vurgu yaptn ifa-de etmektedir (Steinberg, 2007). Dier bir eletiri de Gilligann tanmlam olduu ahlaki ynelim-ler ile ilgili yeterince alma yaplmadnn ileri srlmesidir. Bununla ilikili olarak da ahlaki y-nelimlerin eitli durumlar karsnda kullanlp kullanlmad ve bu ynelimlerin birbirleriyle ve ahlaki davranla nasl ilikilendirildiinin ak ol-mamas da kuramn zayf ynleri olarak deerlen-dirilmektedir (Walker, 1989). Buna dayal olarak alanyaznda kadn ve erkeklerin etik konularda bir-birlerinden farkl dndkleri konusunda ksmen, ergenlerin ahlaki problemler hakknda akl yrt-me biimleri asndan cinsiyetler arasndaki farkl-lklarn bulunduuna dair ise ok az grgl kantn bulunduu belirtilmektedir (Steinberg).

    Skoe ve Marcia (1991) Gilligann bakm ahlak ev-relerini deerlendirmek iin gelitirmi olduklar Bakm Ahlak Grmesi formunu kullandklar aratrmalarnda kadnlarn bakm ahlak dzeyinin erkeklerden daha yksek olduu sonucuna ulam olsalar da bu bulgularn ayn lein kullanld dier aratrmalarla desteklenmedii grlmtr. Ayrca bakm ahlaknda bir evreden dier evreye nasl ve niin geildii konusunda da tartmalar sz konusudur. Gilligan bakm ahlaknda bir st dzeye geilmesinin kriz durumlar aracl ile olduunu belirtmektedir. Fakat Gilligann bu aklamasna ramen, bir kii en st evreye gelir ve orada kalrsa ne olaca ak deildir (Jaffe ve Hyde, 2000).

    Gilligann kuram ile ilgili olarak 77 almay ele alan Walker (1989) ahlaki yarg konusunda cinsi-yetler arasnda anlaml bir farklln olmadn ifade etmektedir. Bununla beraber alanyaznda Gilligann ahlak geliimi konusundaki grle-rinin hem akademik hem de popler evrelerce desteklendii de ifade edilmektedir. zellikle dier kuramclar tarafndan ihmal edilen ve nemli bir ahlaki erdem olan efkat (compassion) kavramna yapt vurgu nedeniyle takdir grmtr. Dier ta-raftan ahlak geliimini yalnzca cinsiyet farkllkla-rna balamas asndan eletirilmektedir. Oysaki ahlak geliiminin cinsiyet farkllklarnn tesinde ok farkl deikenler tarafndan ekillendii ifade edilmektedir (Thomas, 1997).

    Bunun yan sra sosyal ve kltrel balamn ne-mini vurgulayan Toplumsal Alan Kuramclar, Gil-ligan tarafndan ortaya konan grlerin bireyci ve topluluku kltrlerde farkl sonular douraca-n belirtmektedirler. Yine alan kuramclar bakm ahlak ve adalet ahlaknn hem erkek hem de ka-dnlarda farkl balam ve durumlarda gzlendiini bildirmektedirler. Bu nedenle Gilligann grle-rinin deiik kltr ve balamlarda snanmay, kuramn eksik bir yn olarak ifade edilmektedir (Turiel, 2002). Toplumsal Alan Kuramclar tarafn-dan gerekletirilen grgl almalardan elde edi-len sonularn da yine Gilligann ahlak geliimine dair grlerini desteklemedii ifade edilmektedir. Brezilyada 125 orta sosyo-ekonomik dzeyden kz ve annesi ile 124 dk sosyo-ekonomik dzeyden kz ve anneleri zerinde gerekletirilen bir al-mada topluluku kltrlerde anneler ile kzlar ara-snda kiisel seimler ve zel yaamlar konusunda bir uzlamann olduu ifade edilmektedir. Oysaki bu bulgu, alanyaznda Gilligann da ifade ettii ve topluluku kltrlerde kzlarn bamszlklarnn baskland grn desteklememektedir (Lins-Dyer ve Nucci, 2007).

    Toplumsal Alan Kuram (Eliott Turiel)

    Kuramn ncs olan Turieln ahlak geliimi konu-suna eilmesine neden olan kiisel yaants aada bir gazetecinin kaleminden ksaca aktarlmaktadr:

    Turiel, 1944 ylnda Rodosta yaamakta olan 10 yanda bir Yahudi ocuu olarak, o zaman 30 ya-nda olan Trk konsolos Selahattin lkmen tara-fndan ailesi ile birlikte Nazi igalinden kurtarlm-tr. Bu gen konsolos, Turieln da iinde bulunduu yaklak 200 kiinin Auschwitz toplama kampna gnderilmesine tank olmak yerine, byk bir risk alarak Trkiyeye getirip, Trk vatandalna ge-irmi ve yaamlarn kurtarmtr. Turiel, ailesi-nin soykrmdan kurtarlmasnda emei olan Trk bykeli Selahattin lkmen iin o an yasalar ve brokratik engellerin basks altnda olmasna ramen, kendisi bu basklara boyun emek ve bu insanlarn lme gtrlmesi yerine insanlar kur-tarmaya almtr demektedir (Rosett, 2003).

    Toplumsal Alan Kuram (Social Domain Theory) Eliott Turiel (1978; 1979; 1983) tarafndan geliti-rilmi bir kuramdr. Turiel, 30 yl akn bir sredir ergenlerde ahlaki yarg geliimi zerine odaklan-mtr. Kuram daha ok bireyin geliiminde top-lumsallama srecinin aklanmasna ynelik bil-giler ortaya koymaktadr. Toplumsal Alan Kuram, insanlarda toplumsal bilginin geliiminin tanm-

  • K U R A M V E U Y G U L A M A D A E T M B L M L E R

    1216

    lanmasnda, bireylerin kazandklar bu toplumsal bilgileri ve sosyal dzenlemeler ile kurallara nasl uyguladklarna ynelik gerek grgl gerekse ku-ramsal aklamalar getirmektedir. Ayrca bireylerin kazandklar bu toplumsal bilgileri farkl balam ve durumlara uyarlamalar da bu kuramn dier bir alma alandr.

    Smetanaya (2011) gre insanlar gnlk yaamda srekli toplumsal etkileime girmektedirler. Bu du-rumlarda insanlar toplumsal yapya ilikin bir bilgi bombardmanna maruz kalmaktadrlar. Toplumsal etkileimde kurallarla ve farkl dzenlemelerle yz yze gelen insanlar kimi zaman kurallar inemek-tedir. Bu durumlar iin temel iddia, ocuklarn ken-di toplumsal dnyalar hakknda farkllatrlm ve sistematik bir dnceye sahip olduklardr. Bu, toplumsal bilginin organize edilmi sistemiyle ya da alanyla tanmlanmaktadr.

    Toplumsal bilginin alanndan biri olan ahlak alannda (moral domain) ocuklarn etkileime girdikleri insanlarn haklar ve mutluluklar ile sonulanan eylemlere dayal olarak ahlaka ilikin dnce gelimektedir. Alanyaznda mevcut olan birok alma zellikle de okul ncesi dnem o-cuklar zerinde yaplan almalar bu durumu ak bir ekilde ifade etmektedir (Smetana, 1983). Sme-tana (2011) okul ncesi dnem ocuklarna ynelik olarak yapm olduu gzlemlerinde bir ocuun baka bir ocuun oyuncak arabasn kendisinden izinsiz almas ya da bir ocuun baka bir ocu-a ynelik fiziksel ac ve zarar veren eylemlerini incelemitir. Bu almalarda madurun yaad acnn, karsndaki kiiye eylemde bulunmasnn ahlaki olup olmadna ilikin bilgiler sunduu ifade edilmektedir. Yine anababalarn duruma ili-kin deerlendirmeleri de bir durumun ahlaki olup olmadnn anlalmasnda ocuklara katk sun-maktadr. Benzer ekilde Turiel (1983; 2002; 2006) ocuklarn deneyimlerinin adil-adil olmayan ve doru-yanl hakknda zet kanlar oluturmalar-na yardmc olduunu ifade etmektedir. Buna bal olarak ocuklar zarar verici ya da adil olmayan du-rumlara ait dorudan deneyimleri ile ahlaki sorun-lara ilikin bir anlay gelitirirler. Bunun yan sra baka bireylerin iletiimlerinde ortaya kan zarar verici davranlardan da ahlaki sorunlara ynelik bir anlay gelitirmeleri mmkndr. ocuklarn gelitirdikleri bu ahlaki anlay, bakalarna kar nasl davranlmas gerektii konusunda varolan ah-laki yarglar temellendirmektedir.

    Toplumsal bilginin ikinci kayna olarak ise gele-nekler ya da toplumsal gelenekler (social conven-tions) alan ifade edilmektedir. Toplumsal gele-

    nekler, farkl sosyal ortamlarda sosyal etkileimleri dzenleyen ve zerinde ortak kanya varlm d-zenlemeler ya da beklentiler eklinde tanmlan-maktadr. ocuklar iin toplumsal gelenekler, keyfi bir nitelik tayan ancak izlenmesi gereken bir dizi kural ve standartlardan olumaktadr. ocuklar toplumsal geleneklere uymaya almaktadrlar. nk bu toplumsal geleneklerin yetikinler iin nemli olduunun farkndadrlar (Smetana, 2011). Toplumsal geleneklerin, kiilerin toplumsal etkile-imlerinde bir rehber grevi olduu da ifade edil-mektedir. rnein, insanlara kar nezaketli dav-ranma, uygun giyinme ya da kiilere unvanlar ya da toplumda allm ifadelerle ile hitap etme (bay, bayan, retmenim, hocam gibi) davranlar top-lumsal gelenek alan ierisinde tanmlanan davra-nlar arasnda yer almaktadr (Vasta, Miller ve El-lis, 2004). ocuklar bu gelenekleri ve geleneklerin amalarn da anlamaya almaktadrlar. rnein geleneklerin farkl balamlarda ve farkl biimlerde grlebildiini fark ederler (Smetana, 1993). o-cuk arkadalarnn evine gittiinde ayakkablarn kartabilir ancak bunu kendi evinde yapmayabilir. Bunun yan sra bir ocuk evinde yemekten sonra afiyet olsun diyebilir ancak bunu anaokulunda yapmayabilir. te bu rneklerde de grld gibi, ocuklar geleneklerin hangi ortamlarda ve nasl uygulanacan anlamaktadrlar (Smetana, 2011). Turiel (1979; 1983) ocuklarn geliim srecin-de geleneklerin neminin kabulnden bunlarn reddedilmesine doru bir geliim ve deiim gs-terdiklerini belirtmektedir. rnein erken ya da kk ergenler, kurallar var olduu iin toplumsal geleneklerin keyfi ve deiebilir olduu inancna sahiptirler. Ergenliin ortalarnda ise genler top-lumsal yapy anlamak iin daha sistematik kav-ramlar gelitirmeye balarlar. Genler bu dnemde toplumsal yapda yer alan ve hiyerarik bir yap gs-teren rolleri (retmen-renci rolleri, anne-baba ocuk rolleri) ve toplumsal beklentilerin bu rollerin bir paras olduunu kavramaktadrlar. Bylelikle genler toplumsal geleneklerin, toplumsal dzen ierisinde normatif bir yap tadn renmek-tedirler. Yine bu dnemde toplumsal geleneklerin toplumsal sistemde yer alan hiyerarik yap ve sabit roller nedeniyle varolduuna ilikin anlay gelitir-mektedirler.

    Son olarak toplumsal bilgi kaynaklar arasnda yer alan alanlardan biri de kiisel ya da psikolojik (personal domain) alandr. Psikolojik alan, kendi-ni anlama, kimlik, kiilik, nedensel yklemeler, bir eyi anlama, kendisinin ya da baka bir kiinin dav-rannn nedenlerini anlama gibi durumlar ier-mektedir. Bu durumlar incelendiinde dikkat edil-

  • AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

    1217

    mesi gereken noktalardan biri her birinin psikolojik alann bir paras olmas, bu alann da nc yap olan ve toplumsal bilginin nc kavramsal alan olan geliimsel sistem olmasdr (Smetana, 2011). Kiisel alan, bireylerin zel durumlarn iermek-tedir. Bunlar ise bir kiinin gnlnn okunmas, kiinin bedeni zerinde bir kontroln salanmas, kiisel tercihler ve seimler gibi konular olabilmek-tedir (Nucci, 1981; 1996; 2001; 2008). Bunlarn yan sra kiisel alan ierisinde tedbire dayal (pruden-tial) ya da nleyici nitelik tayan baz davranlar da yer alabilmektedir. Bu davranlar, her ne kadar benlie ait olsa da bir dereceye kadar, psikolojik alann iinde saylabilir. rnein, anababa yner-gelerine rnek olarak da saylabilecek baz durum-lar (hava souk olduunda montunu giy!, caddede koma! gibi) kiinin kendi sal, rahat ve kendine zarar getirme olasl bulunan durumlardr. Ted-birli durumlar kendi ierisinde sigara ime, alkol kullanm, uyuturucu madde kullanm gibi ergen sal asndan risk ieren davranlar da ier-mektedir. Hem ahlaki hem de tedbirli durumlar kii asndan zararl ve olumsuz fiziksel sonular olan durumlar da iermektedir. Ancak burada tedbirli durumlar ahlaki durumlardan ayran yn, ahlaki durumlarn kiileraras zararla ya da kiileraras ilikilerde meydana gelen zarar verici bir eylemle sonulanmasdr. Tedbirli durumlarda meydana ge-lecek bir zarar ise toplumsal deil, daha ok bireysel bir nitelik tamaktadr (Smetana, 2011).

    Tisak (1986) 15 ya ve altndaki ergenlerin aile-nin gzetiminde ve denetiminde olduklarn ifade etmektedir. Buna bal olarak anababalar ocuk-larnn davranlarn dzenleyerek, ocuklarn salk asndan gvende olma durumlarn kont-rol etmektedirler. Bu durum anababalarn tedbirli durumlara ynelik kontrollerinin bir iareti olarak deerlendirilebilir. Smetana ve Asquith (1994) ise yan ilerlemesine bal olarak tedbire dayal davra-nlarn ergenlerin kendi alanlarna ait davran s-nfna dahil olduunu ifade etmektedirler. Dier bir ifade ile yan ilerlemesine bal olarak bu davran-lar kendi sorumluluk alanlarnda grmektedirler.

    Toplumsal Alan Kuramnda yer alan ifadeler ve Turiel tarafndan ne srlen grler baz gr-gl almalar ile desteklenmitir. Bu almalar gerekletiren aratrmaclardan Nucci ve Nucci (1982) 6-13 yalar arasnda yer alan ve okula de-vam eden ocuklar gzlemlemilerdir. Bu ocuklar okuldaki ortamlarnda ve dier ocuklarn gelenek-sel ve ahlaki kurallar ihlal ettikleri eitli durum-larda gzlemlenmitir. Bu gzlemlerde ocuklarn iki farkl ekilde tepkide bulunduklar grlmtr.

    Bunlardan ilki, ocuklarn geleneksel kurallarn ih-lali durumlarnda okul kurallarnn ihlallerine gre daha fazla tepkide bulunduklardr. Dieri ise ah-laki durumlara ait kural ihlallerinde cezaya uygun ya da yaplan olumsuz davran ile ayn davrana maruz brakma eklinde cezalandrlmay ngr-meleridir. Ancak gelenek alanna ilikin kurallarn ihlallerinde ise farkl tepkiler sunmulardr. Bu du-rumda ahlaki kurallarn ihlali toplumsal gelenekle-rin ihlalinden daha nemli grlmektedir. Tisak ve Turiel (1988) tarafndan yaplan bir almann bul-gular Nucci ve Nuccinin almalar ile paralellik gstermektedir. Tisak ve Turiel yalar 6,5 ile 12,5 arasnda deien bir grup ocua ahlaki durumlara ait kk ihlaller (bir silginin alnmas) ve gelenek alanna ait daha nemli saylabilecek bir kural ihlali (okula pijama ile gelmek) durumlar sunmulardr. Bu durumlarda renciler ahlak alannda yer alan ve gelenek alanndan daha az olumsuz sonu do-urabilecek bir durumu daha iddetli tepki ile kar-lamlardr. Ayrca alma kapsamnda ocuklara neden bu ekilde dndkleri de sorulmutur. Bu durumda ocuklar, gelenek alanna ilikin ihlal-lerin, ahlak alanna ait ihlallerden daha az yanl olduu ynnde gr belirtmilerdir. nk o-cuklara gre ahlak alanna ait bir ihlal, kiisel rahat ve mutluluk zerinde daha nemli bir etki yarat-maktadr. Yine Tisak (1993) tarafndan yaplan bir almada ocuklara varsaymsal/hayali (hypotetic) durumlar zerinden davranlarn deerlendirmesi yaptrlmtr. Bu almada Tisak (1993) ocua, bir rnek durum sunmutur. rnek durumda bir ocuk bakalarn bir zarardan korumak iin bir yerden atmtr, dierinde ise amal bir ekilde o-cuu bir yerden atmtr. Her iki durumda da hayali ocuklar zarar grmlerdir. Bu durumda gerekle-en eylemlerin ahlaki nitelii ocua sorulmutur. ocuklar, tedbir amal ocuun zarar grmesine karn durumun bir ahlaki ihlali iermediini ifa-de etmitir. Ancak kastl olarak ocuun atld durumlarda ise eylemin ahlaki olmad ifade edil-mitir. Buna dayal olarak Tisaka (1993) gre her ne kadar bir eylem benzer sonular ierse de ya da bir eylemin sonucu dierinden ar olsa bile ocuklar eylemin arkasndaki niyeti fark etmektedirler. Buna bal olarak bir eylemin tedbir amal ya da keyfi oluu ocuklar tarafndan fark edilmekte ve ahlaki deerlendirmeler buna gre yaplmaktadr. Sonu olarak ocuklar bir davrann verdii zararn id-detinden bamsz olarak, davrann tedbire dayal bir durum oluu ya da ahlaki bir ihlal oluuna gre yargda bulunmaktadrlar.

    Toplumsal Alan Kuramnda nemli olan farkllk toplumsal bilgi kaynaklarnn alanlara ayrlmas ve

  • K U R A M V E U Y G U L A M A D A E T M B L M L E R

    1218

    bu alanlarn hangi yalarda edinildii gibi konular-dr. Kuramda zellikle ocuklarn gelenek ve ahlak alanlarnn ayrmn fark etmeleri nemli bir katk olarak sunulmaktadr. Piaget ve Kohlbergin ahlak geliimine ilikin grleri incelendiinde ocuk-larn gelenek ve ahlak alanlarn ayrmadklar g-rlmektedir. Fakat kimi kltrler ya da toplumlarda yetien ocuklarn 3 yandan itibaren ahlak alanna ait bir kural ihlalini (bir ocua vurma gibi) gelenek alanna ait bir kural ihlalinden (bir yiyecei eliyle yeme gibi) daha yanl bulduklar ifade edilmekte-dir. Bunun yan sra 4 yandan sonra bir yetikinin olmad ya da herhangi bir kural ve kstlamann olmad ortamlarda ocuklarn ahlak alanna ait bir kural ihlalini yanl bulduklar belirtilmektedir (Smetana ve Breages, 1990).

    Kurama ynelik akla gelebilecek olas sorulardan biri ahlak geliiminde alanlarn nasl ayrtrld konusudur. Turiele gre ahlak alanna ilikin d-ncenin gelimesi zellikle toplumsallama sre-leri ile aklanabilmektedir. ocuklarn akranlar ile etkileimleri srasnda maruz kaldklar ahlaki ya da ahlaki olmayan durumlar ile olumsuz sonu-lara yol aan eylemler ahlak alanna ait dncenin geliiminde etkili olmaktadr. Bunun yan sra top-lumsal gelenek alanna ilikin dncelerin geliimi ise daha ok ocuklarn farkl toplumsal ortamlar-da bulunmalar ve bu ortamlardaki deneyimleri ile gereklemektedir. Her ocuk farkl toplumsal ortamda farkl geleneklerin olduunu fark etmekte ve bylelikle geleneklere ait dncenin de geliimi salanm olmaktadr. Bu toplumsal ortamlardan en nemlisinin ise kltrel balam olduu vurgu-lanmaktadr. Toplumsal Alan Kuramnda ne sr-len modelin temel iddialarndan biri her kltrde yetien tm ocuklarn ahlak alan ve toplumsal gelenek alanlar arasndaki fark erken yalarda edindikleridir. Ancak bunun yan sra zellikle top-lumsal gelenekler, kltrler arasnda olduka farkl biimlerde olabilmektedir (Turiel, 2002; Turiel ve Wainryb, 1994; Wainryb, 1993). Toplumsal Alan Kuram ve Kohlbergin bilisel geliimsel kuramna dair grlerin sadece batl olan ve dindar olmayan toplumlara uygulanabilecei ifade edilmektedir. zellikle dindar kimseler, kendi inanlarna dair il-keleri ahlak alanna dair kurallar olarak alglamak-tadrlar. Oysaki dindar olmayan kimseler iin bu inan ilkeleri daha ok toplumsal gelenek alanna ilikin ilkeleri ifade etmektedir. Kiiler bu ilkeleri kendi ahlaki topluluklarna uygulamaktadrlar (Va-iniu, 2011). Bu dorultuda Toplumsal Alan Kuram temelinde Trk niversite rencileri zerinde ya-plan bir aratrma dindar ve dindar olmayan ni-versite rencilerinin ahlaki yarglamalarna temel

    olarak adalet ve hak kavramlarn aldklarn, ancak daha dindar genlerin baz yarglamalarnda (bir kzn zorla zorla evlendirilmesi ve ecinsellik gibi konular) dini, adaletten daha ok dikkate aldklar, daha az dindarlarn ise adalet ve haklar temelinde deerlendirdiklerini bulmutur. te yandan daha az dindar genlerin de ktlkleri Tanrnn ceza-landracana inanmalar almann bulgular ara-sndadr (Kuyel, 2007).

    Batl toplumlarda yetien ocuklarn Turielin ah-laki geliim modeline uygun yarglarda bulunduk-lar belirtilmektedir. Ancak her toplum ve kltrde benzer yalarda ve benzer ekillerde ahlak alan, ge-lenek alan ve kiisel alana ilikin geliim paralel bir seyir izlemekte midir? sorusu kuram iin tartma konularndan biridir. Alanyazndaki bu tartmalar kltrler aras almalarda Turielin ne srd modelin uyarlanm biimlerini dourmutur. r-nein Turielin kuramnda yer alan ahlaki durumla-rn yer ald varsaymsal (hypotetic) durumlar de-iik kltrlere uyarlanmtr (Vasta ve ark., 2004). Ahlak geliimi konusunda almalar yapan Rest, Toplumsal Alan Kuramna dair deerlendirmesin-de ahlaki ve ahlaki olmayan davranlarn toplum-sal-geleneksel ve ahlak alanna dahil edilmesi ve bu alanlar arasndaki kat ayrm eletirmektedir. Ayr-ca Rest, toplumsal-geleneksel alan ile ahlak alan-nn, genel kabuller olan anayasalar, szlemeler ve antlamalar iermediini belirtmektedir (Swaner, 2004). Ancak kuramn ncs olan Turieln ahlak geliimi konusuna eilmesine neden olan kiisel yaants dikkate alndnda bu durumun olaan olduu da sylenebilir. nk o dnemde gen konsolos, yasalarn uygulanmas yerine insan yaa-mnn deerini tercih ederek, grevinin ve sorum-luluklarnn stnde bir ahlaki eyleme girimitir. Turieln yaamn borlu olduu kran dolu bu olay, ahlak, toplumsal gelenek ve kiisel alanlarn hepsinin ahlak geliimi ile ilgili ancak, birbirinden bamsz konular olduunu farketmesine neden olmutur. Bu nedenle toplumsal gelenek alan ile ahlak alannn genel yasalar ya da szlemeleri iermemesi bu duruma balanabilir.

    Rest ve arkadalar tarafndan Toplumsal Alan Ku-ramna yneltilen eletirilerden biri de alanlarn deiik balamlara gre sonsuz sayda gzlene-bileceidir. rnein ya, durum ve ortam gibi bir dizi deikenle beraber snrsz sayda alan tanm-lanabilecei ifade edilmektedir. Ayrca alanlarn dnce balantlar ya da emalar ile aklanmas durumunda aile, i, din ve kimlik gibi zelliklerle beraber yalnzca iki alann deil, daha ok alann gzlenmesinin mmkn olduu belirtilmektedir.

  • AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

    1219

    Bununla beraber zel balamlarda gzlenen deiik ilikiler ve buna bal olarak gzlenen ahlaki deer-lendirmelerin kiiden kiiye farkllamas durumu kuramn olumlu taraflar arasnda sralanmaktadr (Swaner, 2004).

    Toplumsal Alan Kuramnn gl ynlerinden biri, bireyin zellikle ergenin- geliiminde gnlk ya-am olaylarna, rnein, anababa-ergen ilikilerine odaklanm olmasdr. Bu da kurama ahlak gelii-minin tesinde ergen geliimini anlamaya katk ko-nusunda bir zenginlik getirmektedir. Aratrmaclar anababa-ergen ilikilerinde ergenlerin kiisel tercih ve seimleri ile aile otoritesi arasnda bir atmann olabileceine vurguda bulunmulardr. Bu balam-da anababalar ocuklar yerine kararlar almakta ve ergenlerin zgrlklerine snrlamalar getirmek-tedirler (Nucci, Camino ve Sapiro, 1996; Smetana ve Asquith, 1994). Ergenlerle anababalar arasnda meydana gelen bu durum, anababa-ergen atma-s olarak adlandrlmtr. Smetana (2011) inli ve Hong Konglu 300den fazla kiiden anababa-er-gen atmalarna ynelik olarak veri toplamtr. Smetanann bu almas ailelerin gzlenmesi bata olmak zere aile iindeki bireylerle yaplan gr-me kaytlarn da iermektedir. Kmeleme analizi yntemi kullanan Smetana temel anababa-ergen atma alan betimlemitir. Bunlardan en yaygn olan ve iinde 70ten fazla ahlaki toplumsal deer-lerin geliimini ieren atmal aileler (squabbling families)dir. Smetana bu tr aileleri atmal aileler olarak tanmlamaktadr. Atmal ailelerde ergenler ve aileler sk bir iliki iindedirler. Bu ailelerde sk sk atmalar yaansa da bu atmalar dk yo-unlukludur. Kme analizi sonucunda ortaya kan ve daha kk bir grup olan dier bir aile de sakin/yumuak aile (placid family) olarak adlandrlm-tr. Bu tr ailelerde meydana gelen atmalar da ya dk ya da orta younluklu atmalardr. Son grup aileler ise alkantl/grltl aileler (tumul-tous families) olarak tanmlanmtr. Bu ailelerde hem atmalar sk yaanmakta hem de atmalar daha iddetli gemektedir. alkantl ve atmal ai-lelerin karmak durumlara kar sakin ailelere gre daha fazla kurallara sahip olduklar grlmtr. Yine alkantl ailelerin dier aile trlerine gre bo-anma ve yeniden evlenme oranlarnn yksek ol-duu ile dk sosyo-ekonomik dzeyde olduklar belirlenmitir. alkantl ailelerdeki anababalarn dier aile trlerindeki anababalara gre daha oto-riter, daha kuralc, ergenlerin zgrlklerini kstla-mada daha baskc olduklar grlmtr. Bu ana-babalar, ergenlerin kiisel konularna ynelik ola-rak daha kat ve baskc bir tutum izlemektedirler. Smetanaya (2011) gre bu aileler ergenlerin kiisel

    alanlarna, kltrel ve geliimsel yollardan daha ok, zorlayc bir yolla mdahale etmektedirler. Nucci (2001) ergenlerin kiisel alanlarna mdaha-lenin sonucu olarak ergenlerde depresyon ve buna benzer belirtilerin gzlendiini ifade etmektedir. Sakin ailelerde her ne kadar az sayda atma ya-ansa da bu ailelerde atmalarn yokluundan sz edilemez. Bu ailelerin zellikleri arasnda ise yk-sek sosyo-ekonomik dzey ve anababalarn profes-yonel bir meslekte almalar yer almaktadr. Bu aileler ergenlerin karar alma sreci ile ilgilenmekle beraber dier aile trlerine gre daha az kstlayc ve daha iten bir ortam sunmaktadrlar. Atmal aileler de yine birok ynden sakin ailelerle benzer zelliklere sahiptirler. Bunun yan sra ailedeki er-genlerle uzlama ve anlama konusunda istekli bir tutum izlemektedirler. Bu aileler alkantl ailelere gre daha iten ve scak bir aile ortamna sahiptir-ler. Sakin ailelere oranla atmal aileler toplumsal-geleneksel alana ynelik nedenler ortaya koymaya daha ok bavurmaktadrlar (Smetana, 2011).

    Sonu

    Bireysel ahlaki geliim evrelerini izleme nerisinde bulunan Piaget ve Kohlberg, ahlak geliimi konu-suna getirdikleri katklarla alanda nemli bir yer tekil etmektedirler. ki kuramc da k noktas olarak heteronomi ve zerklik kavramlar ze-rinde durarak bu kavramlarla evrelerin geliimine ve bilisel geliime vurgu yapmtr.

    Piaget ocuun ahlak geliiminin bilisel geliime bal olarak olutuunu belirtirken ocuklara rnek olaylar ile ilgili sorular sorarak ve onlar oyunlar oynarken gzlemleyerek farkl bir yntem kullan-mtr. Yntemi eletirilse de kuramnn ardndan yeni fikir ve tartmalara yol amtr. Kohlbergin grleri de Piagetye dayanmasna karn, zellik-le toplumsal olarak yapt aklamalar Piagetnin olduka nne gemitir. Ancak Kohlberg de al-malarn bir grup erkek zerinde yapmas ile eleti-rilmektedir (Wright ve Croxen, 1989). Bu iki kuram birbirlerine benzemekte ve ahlak geliimi konusu-na nemli ancak snrl bir bak as getirmekte-dir. Bu eksiklii gidermek amacyla bu derlemede, mevcut dier nemli ahlak geliim kuramlar tan-tlmaya ve daha geni bir ahlak geliimi perspektifi sunulmaya allmtr.

    Ahlak geliimini aklayan kuramlara genel hatla-ryla bakldnda oluturulan kuramlarn, kuram-clarn bili ve toplumsallama zerine oluturduk-lar varsaymlarnn bir uzants olduklar sylene-bilir. Daha iyi bir kavray iin kuramlara eklektik

  • K U R A M V E U Y G U L A M A D A E T M B L M L E R

    1220

    bir bak as ile yaklalmas ahlak geliimi alan-nn kuramsal yaps asndan daha yararl olabilir. nk tm ahlaki geliim srecini aklayabilmek iin tek bir kavramsal sistem yeterli olamamakta-dr. Bu balamda ele alnan dier bir kuram olan Gilligann kuram ise kadnlarn ahlaki geliimine odaklanmas ve kadnlarn ahlaki geliiminin er-keklerden farkl olduunu gstermesi bakmndan alanyaznda nemli bir yere sahiptir. Bununla be-raber ahlak geliimi alanyaznna kazandrd yeni bir kavram olan ve kadnlara zg olduunu ifade ettii bakm ahlak kendisinden sonraki aratrma-lara konu olmutur.

    Gilligan ve kuramyla ilgili alanyazn incelendi-inde arlkl olarak Kohlberg ile ahlak gelii-mi konusunda dtkleri gr ayrlklar gze arpmaktadr. Bununla birlikte Jorgensen (2006) Kohlbergin A Current Statement on Some The-oretical Issues adl yazsn ve Gilligan ile yapt grmeyi deerlendirdii makalesinde iki kuram-cnn ilikisinin bir dello deil bir det olarak da deerlendirilebileceini belirtmitir. lgili makalede yazar, Gilligann geliimsel ahlak anlayn redde-dip reddetmediini incelemitir. Ayn aratrmada Kohlbergin evre anlayn ve evrelerin evrensel-lii iddiasn ve Gilligann kuramnn Kohlbergin kuramnn eletirisi mi olduu, yoksa onu geni-letmek amacnda m olduunu sorgulamtr. Ya-plan grmenin sonucunda Gilligann mantn geliiminde bir evrim geirildiini, kendisinin Kohlbergin evre anlayn reddetmekten ok, oda-n baka yne evirdiini belirttii ifade edilmi-tir. Ayrca Gilligann kuramnn ne kendisi ne de Kohlberg tarafndan bir eletiri olarak alglanma-d, daha ok Kohlbergin kuramn geniletmeyi amalad belirtilmektedir (Jorgensen).

    Tm bunlara ek olarak; Kohlberg ve Gilligan 1971 ylnda yaymlanan ve Amerikadaki ergenlii ta-nmladklar Bir Filozof Olarak Ergen adl yazla-rnda ergen ve geliimiyle ilgili konularda hemfikir olduklar noktalar da dile getirmilerdir. Kohlberg ve Gilligan; 1960larn sonu ve 1970lerin banda doruluk, gereklik ve iyilikle ilgili derin sorgula-malarn bir sonucu olarak; sosyal dzenin gemi-teki gibi duraan (stabil) olmadn ifade etmiler-dir. Bununla beraber ergenlerin daima yetikinlerin deer ve grlerinin karsnda olduklarn ancak, sz konusu tarihsel srete kltr kartlnn daha da aktif hale gelmesi nedeniyle buna yetikinlerin nceki deer ve inanlarn sorgulamalarnn da eklendiini belirtmilerdir. Kohlberg ve Gilligan kltrn ergenlerin adalet ilkelerini baarl bir ekilde somutlatrmas iin geerli alternatif ideo-

    lojiler nerdii noktasnda ayn fikirleri paylamak-tadrlar (Austrian, 2008).

    zet olarak ahlak geliiminde nemli iki kuram olan Kohlbergin adalet ve Gilligann bakm ahlak yaklamlarnn att gr uzun yllar hakim olsa da aslnda iki kuramcnn grlerinin ortak pek ok noktasnn olduu ve baz alardan birbir-lerinin tamamlaycs olduklar da ifade edilebilir. Ancak Toplumsal Alan Kuram tarafndan ortaya konulan ahlak geliimine ynelik aklamalar, hem Kohlbergin hem de Gilligann grlerini eleti-rir ve bu yaklamlardan eitli biimlerde ayrr niteliktedir. Bu balamda ele alnabilecek ayrlk-lardan bir tanesi de Toplumsal Alan Kuramclar tarafndan balamsal faktrlere yaplan vurgudur. Toplumsal Alan Kuramna gre ahlaki deerlen-dirmeler boyutunda Kohlbergin genel/kresel grlerinden daha fazla balamsal eitlilikler bu-lunmaktadr. Yine Gilligann cinsiyet temelli (gen-der based) grnde vurgulananlarn tesinde bir ahlaki deerlendirme eitliliinin bulunduu alan kuramclar tarafndan vurgulanmaktadr. Alan kuramclar bu durumu ergenlikteki ahlaki deer-lendirmelerin, ok daha greceli (relativistic) ve z-ynelimli (self-oriented) olmas ile aklamakta-drlar (Smetana ve Turiel, 2003).

    Toplumsal Alan Kuramclar insanlarn toplumsal bilginin kaynaklar olan ahlak ve toplumsal gelenek alanlarndan gelen bilginin farkna varmalarnn, yaklak olarak drt yanda gerekletiini vur-gulamaktadrlar (Turiel, 1983). Ancak Kohlberg (1984) ise ahlak ilkelerinin aamal bir ekilde top-lumsal normlar, toplumsal gelenekler ve kltrden ayrtn iddia etmektedir. Bu nedenle birok yetikinin ahlaki ikilemlerin zmnde toplum-sal geleneklere bavurduu Kohlberg tarafndan vurgulanmaktadr. Smetanaya (1999) gre Piaget ve Kohlberg gibi bilisel-geliimsel yaklamlar-da ahlak geliimi sreci, ahlaki ve ahlaki olmayan kavramlar, gelenekler, saduyu ve faydaclk gibi kavramlar arasndaki farkllklarn ilerlemesi ile gereklemektedir. Oysaki Toplumsal Alan Kuram, ahlak, gelenek ve psikolojik/kiisel alanlarn sadece geliimsel adan deil ayn zamanda z dzenle-meye (self-regulating) dayal bir ekilde geliimsel olarak gerekletiini vurgulayarak bu kuramlar-dan farkllamaktadr.

    Sonu olarak Toplumsal Alan Kuramnn (Soci-al Domain Theory) ocuklarda ahlaki geliim ve ahlaki yarglarn geliimi srelerini betimlerken toplumsal bilgi kaynaklarna odakland sylene-bilir. zellikle toplumsal bilgi kaynaklar alana ayrlm ve bu alanlar kiisel, toplumsal-geleneksel

  • AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

    1221

    ve ahlak alan olmak zere balkta ele alnarak incelenmitir. Yine Toplumsal Alan Kuram, ocuk-larda ahlaki yarg ve deerlerin geliiminde sosyal etkileimlerin nemine dikkat ekmektedir. Bu balamda, ocuklarn arkadalar ile olan toplum-sal ilikileri ahlaki yarglarn temellenmesine kay-naklk etmektedir. Bu yaps ile ele alndnda ku-ram, bilisel bir yaklam tamasnn yan sra bir renme srecini de iermektedir. Buna dayanarak Toplumsal Alan Kuramnn sosyal-bilisel arlk-l bir kuram olduu sylenebilir. Ayrca kuramn ne srd iddialarn farkl kltrel balamlarda snanmas, bu kuramn ahlaki geliimi aklayan dier kuramlara ynelik bir stnl olarak kabul edilebilir. Yine Toplumsal Alan Kuramnn anaba-ba-ergen ilikilerini aklamas kuramn eitim ve geliimsel adan nemi konusunda bir ipucu su-nabilir. Ayrca Toplumsal Alan Kuramnn ncs olan Eliott Turielin yaam yks kuramn anlam-lln daha bir arttrmaktadr. zellikle Turieln bandan geen gerek bir olaya bakarak, ahlak geliimi konusunda almalar yapmaya ynelmesi kurama daha bir anlam katmaktadr. Ayrca Trk bykeli Selahattin lkmenin 1944 ylndaki takdire ayan davran kuramn anlamllna katk sunan dier bir zelliktir. Bunlara ek olarak Turiel ve Killenn (1998) Toplumsal Alan Kuramn sade-ce ahlaki ikilemler ya da anababa ergen ilikileri ile snrlandrmam olmalar da dikkat eken bir zel-liktir. Buna bal olarak Toplumsal Alan Kuramn-da psikososyal geliim asndan nem atfedilen ve son zamanlarda pozitif genlik geliimi balamnda da tartlan olumlu sosyal davranlara (prosocial behaviours) da odaklanm olmalar nem ta-maktadr. Uzun yllar ergenlie yaklam biiminin olumsuz olmas, olumlu zelliklerin ihmal edilme-sine yol amtr. Ancak Toplumsal Alan Kuram geliimsel bir yaklam temel alarak olumlu sos-yal davranlar aklamaktadr. nsan doasndaki olumlu niteliklere odaklanlmas kuramn, ergen geliimini aklayan klasik grlerden farkllat-na dair bir ipucu sunmaktadr.

    Trkiyede geleneksel ahlaki geliim kuramlar olan Psikanalitik kuram, Piaget ve Kohlbergin kuram-lar ok sayda kaynakta yer bulmu ve eitim bi-limleri, psikoloji ve dier disiplinlerde bilinen yak-lamlar olmutur. Ayrca bu kuramlarn derlendii yazlar yaynlanmtr. Eki (2006), almasnda Kohlbergin ahlak geliimi kuramna yneltilen temel eletiriler ve Yeni-Kohlbergilerin gn-mzdeki bak alarn konu alarak, Kohlbergin kuramn ksaca zetlemi, Gilligan ve Turiela y-neltilen detayl eletiriler zerinde durmutur. e-len (2000), almasnda Kohlbergin ahlak geliimi

    kuram zerine grlerini aklamtr. Bu ba-lamda elen ve de Eki tarafndan ortaya konan a-lmalar geleneksel kuramlarn tantlmasnn yan sra ada kuramlara dair bilgileri iermesi ve bu bilgileri alanyazna sunmas asndan nemli a-lmalardr. elenin ve Ekinin almalar dnda Gilligan ve Turielin kuramsal almalarna ynelik Trkiyede kapsaml aratrmalara rastlanmamtr. Buna dayal olarak hem ahlak anlay hem de o-cuk ve ergenlerin geliimine dnk nemli bilgileri sunan bu kuramsal yaklamlarn aratrmalara te-mel oluturmas mit edilmektedir. Bu almann belirtilen katklarnn yan sra baz snrllklar da mevcuttur. almann en temel snrll ise ku-ramsal bir alma olmas nedeniyle almada yer alan grlerin alanyazndaki dier grgl veriler ve kltrler aras almalar ile desteklenememi olmasdr. Ayrca hazrlanan bu almann ku-ramsal bir alma olmasnn yan sra Gilligan ve Turieln kuramlarna dair Trkiyedeki alanyaznda snrl bilgiler olmas, bu almann sonucunda eitimcilerin, politikaclarn ve uygulayclarn elde edebilecekleri faydalar snrlandrm bulunmak-tadr. Belirtilen bu durum, almann dier bir snrll olarak dnlebilir. Bu nedenle alma alanyazndaki kuramlar tantc ve bu kuramlara dair eletirel bir yaklam temel almaktadr. Ancak bu ve benzeri almalardan hareketle konu alan ile ilgili olarak ileride grgl almalarn yaplma-s hem ahlak geliimi ile ilgili yabanc alanyazna hem de Trkiyedeki ahlak geliimi alanyaznna katklar sunmu olacaktr. zellikle de ahlak geli-imi alannda Kuyel (2010), Kuyel ve Glover (2007) tarafndan gerekletirilen almalar gibi kltr-ler aras karlatrmalar ieren almalara ya da alanyazndaki dier kuramlarn Trk kltrnde snanmasna ynelik almalarn yaplmas yararl grlebilir. Bu durum hem alanyazndaki kuramla-rn daha net anlalmasna hem de kuramlara dair eletirel bir bak asnn gelimesine daha bir im-kan salayabilir.

  • Educational Sciences: Theory & Practice 12 (2) [Supplementary Special Issue] Spring 1222-1225 2012 Educational Consultancy and Research Center

    www.edam.com.tr/estp

    AbstractMost of the information in the moral development literature depends on Theories of Piaget and Kohlberg. The theo-retical contribution by Gilligan and Turiel are not widely known and not much resource is available in Turkish. For this reason introducing and discussing the theories of Gilligan and Turiel and more comprehensive perspective for moral development were attempted. The purpose of this paper is to presenting and discussing comparatively the psycholo-gical theories of moral development. Piaget had proposed two stage theory in childrens development as called mo-ral heteronomy stage and autonomous stage. Kohlberg, on the other hand, had established his comprehensive theory of moral development based on Piagets cognitive developmental stages in which he suggested 3 levels and 6 stages. Although Kohlbergs theory had been very influential, it has limitations with ignoring local, cultural, moral ideas and being disconnected between moral behavior and moral judgment. Gilligan particularly as a reaction of focus on male development rather than females contributed to the literature of moral development. For her, women tend to consider others care and protection and she emphasized this difference of ethic of care and ethic of justice. However only few studies in the literature have pointed out differences between women and men in terms of moral judgment. Besides Gilligans ideas are also been criticized for lack of different contextual and cultural support. Turiel, has quite a different perspective for moral development and he specifically focused on connections between social life and morality. As the pioneer of Social Domain Theory he mentioned the difference between social convention and morality. In this paper, theories are presented with their major concepts.

    Key WordsMoral Development, Theories of Moral Development, Gilligans Moral Development Approach, Social Domain

    Theory, Eliott Turiel.

    Classical and Contemporary Approaches for Moral Development*

    Most of the knowledge in moral development lite-rature depend largely on theories developed by Pia-get, Kohlberg and later theories. Contributions from Gilligan and Turiel are represented relatively limited. However, only few Turkish resources mention Gil-

    ligan and Turiels theories. In this review, contribu-tions from Freud, Piaget and Kohlberg have been touched, criticisms are mentioned. Gilligans and Turiels theories comparatively introduced.

    In moral development, Freud considered conscien-ce a key for moral development which develops in the superego (Turiel, 2002). In addition personality development is completed largely in the first 5 ye-ars of life (Katba, 1999). In the psychoanalytic theory, especially development of rules and effect of physical punishment are crucial.

    Piagets and Kohlbergs Moral Development Theories

    Piaget and Kohlberg approach moral development from cognitive perspective. Piaget used various sto-

    Zekeriya AMa

    Ankara University

    Sedef SEYDOOULLARIAnkara University

    Duygu AVDAREskiehir Osmangazi University

    Figen OKBakent University

    * This study was presented at the Values Educa-tion Symposium, October 2628, 2011, Eskisehir Osmangazi University, Eskiehir, Turkey.

    a Zekeriya AM is currently a research assistant and Ph.D student at Educational Psychology Programme of Ankara University, Faculty of Edu-cational Sciences. His research topics include psychosocial development, moral development and prosocial behaviours. Correspondence: Res. Assist. Zekeriya AM, Ankara University Faculty of Educational Sciences Department of Psycho-logical Services in Education, 06590, ankaya/Ankara. E-mail: [email protected] Phone: +90 312 363 3350/7103. Fax: +90 312 363 6145.

  • AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Classical and Contemporary Approaches for Moral Development

    1223

    ries in order to investigate moral development and observed the children during in the play settings (Wright & Croxen, 1989). Piaget emphasized the importance of mutuality autonomy in moral deve-lopment (Onur, 1979).

    Piaget proposed two stages in the moral develop-ment as heteronomous stage and autonomous stage (Fleming, 2006; Gander & Gardiner, 2010; Katba, 1999). Although Piagets comments were very crucial in moral development, his met-hod had been methodologically criticized (Schaffer, 1997). The Piagetian views led Kohlberg to develop a new theory based on three levels and six stages (ileli, 1987). The levels in the theory are precon-ventional, conventional and post conventional (Gander & Gardiner; Kohlberg, 2008). Kohlbergs contributions to moral development have been very influential (Stroud, 2001). Kohlberg and Piaget the-ories have common qualities (ileli; Mercin, 2005). Kohlbergs theory had reported western cultures re-ached higher stages. However this finding had not been supported by certain studies and criticized by some other researchers (Kuyel & Glover, 2010; Miller, 2006; Schaffer, 1997). Rest developed Defi-ning Issues Test (DIT) which is used widely (Tho-ma, 2006) and most of findings support the validity Kohlbergs theory (Eki, 2006).

    Carol Gilligan and Moral Development

    Carol Gilligan stated already existing theories were developed mainly for man which was a problem (Austrian, 2008). Gilligan pointed out the quality differences women and men moral judgment (Tal-bot, 2002). Gilligan proposed two models in her theory which are ethic of care and ethic of justi-ce (Gilligan, 2003; Jaffe & Hyde, 2000; Kyte, 1996; Rhodes, 1985). Gilligan stated that both women and men use two judgements from time to time. But ethic of care is mostly seen for women and ethic of justice is mostly viewed for men (Fried-man, Robinson, & Friedman, 1987; Gilligan, 1982 cited in Jaffee & Hyde; Hotelling & Forrest, 1985). Gilligan criticized Kohlberg methodologically (Fri-edman et al.; Jaffe & Hyde; Lasch, 1992; Woods, 1996). Instead of hypothetical stories, she preferred real life events (Gilligan, 2003). Gilligan conducted interviews with 29 women from different socio-economic backgrounds and suggested ethic of care had 3 levels (Austrian; Jaffee & Hyde).

    Gilligan criticized Kohlberg as he obtained all the findings from men and generalized the findings to all genders and stated experiences of girls and boys

    in various societies differ. In addition, Gilligan stated Kohlbergs ideas are not universal (Austrian, 2008; Gander & Gardiner, 2010; Gilligan, 2003; Gilligan & Attanucci, 1988; Gilligan & Wiggins, 1987). Altho-ugh Gilligan criticized Kohlbergs theory, she herself received series of criticisms in the literature. Not many researches was done based on Gilligans ideas and existing research only partially supported her ideas. Gilligans overemphasis on gender differences and her ignorance of sociocultural context are major criticisms (Jaffe & Hyde, 2000; Lins-Dyer & Nucci, 2007; Puka, 1991; Skoe & Marcia, 1991; Steinberg, 2007; Thomas, 1997; Turiel, 2002; Walker, 1989).

    Social Domain Theory (Eliott Turiel)

    Turiel himself is a child in the year 1944 had been saved by a Turkish consolade from being sent on Auschwitz concentration camp and this experience contributed him to study moral development (Ro-sett, 2003). Social Domain Theory was developed by Turiel (1978; 1979; 1983). Smetana (1983; 2011) as one of the Social Domain Theorists stated thro-ugh social interactions, individual obtain a lot of information and moral thinking were also based on social interactions. Especially thinking for moral issues develop this way. Turiel (1983; 2002; 2006) similarly stated that childrens daily social experi-ences contributed the development of moral judg-ments. In this theory, social convention domain represent the rules that children think they are mandatory and these rules provide order for vari-ous social settings and they consist of series rules as a form of guide which are responsible for social interactions (Smetana, 1993, 2011; Vasta, Miller, & Ellis, 2004). Turiel (1979; 1983) thought children moved from accepting rules in the social conventi-on domain towards rejecting these rules.

    The last sources of social knowledge are mentioned personal or psychological domain. This doma-in includes processes such as understanding and discovering the self (Smetana, 2011). In addition, personal domain includes individuals private life but also covers prudential conditions (Nucci, 1981; 1996; 2001; 2008). Prudential conditions in the so-cial domain theory were mentioned by empirical studies in the literature (Smetana & Asquith, 1994; Tisak, 1986) and were supported (Nucci & Nucci, 1982; Tisak, 1993; Tisak & Turiel, 1988).

    From developmental perspective ages of sources of information in the social domain theory had been also mentioned (Smetana & Brages, 1990). Howe-ver differences between cultural contexts and the

  • E D U C A T I O N A L S C I E N C E S : T H E O R Y & P R A C T I C E

    1224

    separation age and quality in these cultural contexts have been discussed (Turiel, 2002; Turiel & Wa-inryb, 1994; Wainryb, 1993). Social Domain Theo-rists provided criticisms for Kohlbergs theory and the differences between religious and non-religious societies (Kuyel, 2007; Vainiu, 2011). So these are various form of Social Domain Theory adapted the different cultural contexts (Vasta et al., 2004). These are criticisms for social domain theory in the lite-rature (Swaner, 2004). However focuses on adoles-cent parent relationship are considered strong as-pects of the theory (Nucci, Camino, & Sapiro, 1996; Smetana & Asquith, 1994). In the literature, those are research in the context of adolescent parent re-lationships conducted in various cultures (Nucci, 2001; Smetana, 2011).

    Conclusion

    Although Piaget and Kohlberg provided valuable contribution to the literature, they were also expo-sed to criticisms (Wright & Croxen, 1989). Gilligan contributed the literature womens moral judgment. Jorgensen (2006) mentioned that Gilligan and Kohlberg criticized each other for their differing views. However they agree on the contributions of cultures on adolescents principles of justice (Aust-rian, 2008). Both Kohlberg and Gilligan had been criticized by social domain theorists (Smetana & Turiel, 2003). Social Domain Theorists and Kohl-berg differ largely on awareness of sources of social knowledge and moral principles (Kohlberg, 1984; Smetana, 1999; Turiel, 1983). As contrary to other theories, Social Domain Theory is considered more social-cognitive. Turiel and Killen (1998) conside-red Social Domain Theorys limitation with social dilemmas and adolescent parent relationships a po-sitive asset of the theory.

    In Turkey, there are limited studies on the moral de-velopment (elen, 2000; Eki, 2006). As these stu-dies are first studies in moral development, they are valuable. However these researches are very limited in number. This paper does not include replicati-ons for practice which is considered as a limitation. Later studies may focus cross-cultural comparisons and theoretically and practically more functional.

    References/KaynakaAustrian, S. G. (2008). Adolescence. In S. G. Austrian (Ed.), Developmental theories through the life cycle (pp. 79-131). New York: Columbia University Press.

    elen, N. (2000). Kohlbergin ahlak geliimi kuram zerine grler. Uluda niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 12 (1), 95-99.

    ileli, M. (1987). Ergenlikte ahlak geliimi. B. Onur (Ed.), Er-genlik psikolojisi (s. 265-286). Ankara: Ta Kitaplk.

    Eki, H. (2006). Bilisel ahlak geliimi kuram: Kohlberg ve sonras. Abant zzet Baysal niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 6 (1), 29-38.

    Fleming, J. S. (2006). Piaget, Kohlberg, Gilligan, and others on moral development. Retrieved August 12, 2011, from http://swppr.com/Textbook/Ch%207%20Morality.pdf

    Friedman, W., Robinson, A. B., & Friedman, B. L. (1987). Sex differences in moral judgments? A test of Gilligans theory. Psychology of Women Quarterly, 11, 37-46.

    Gander, M., & Gardiner, H. (2010). ocuk ve ergen geliimi (ev. A. Dnmez). Ankara: mge Kitabevi.

    Gilligan, C. (2003). Hearing the difference: Theorizing connec-tion. Anuario de Psicologia, 34 (2), 155-161.

    Gilligan, C., & Attanucci, J. (1988). Two moral orientations: Gender differences and similarities. Merrill-Palmer Quarterly, 34, 223-237.

    Gilligan, C., & Wiggins, G. (1987). The origins of morality in early childhood relationships. In J. Kagan & S. Lamb (Eds.), The emergence of morality in young children (pp. 277-305). Chi-cago: University of Chicago Press.

    Hotelling, K., & Forrest, L. (1985). Gilligans theory of sex-role development: A perspective for counseling. Journal of Counse-ling Development, 64, 183-186.

    Jaffee, S., & Hyde, J. S. (2000). Gender differences in moral orientation: A meta- analysis. Psychological Bulletin, 126 (5), 703-726.

    Jorgensen, G. (2006). Kohlberg and Gilligan: Duet or duel? Jo-urnal of Moral Education, 35 (2), 179-196.

    Katba, . (1999). Yeni insan ve insanlar: Sosyal psikolojiye giri. stanbul: Evrim Yaynevi.

    Kohlberg, L. (1984). The psychology of moral development: Es-says on moral development, Vol. II. New York: Harper & Row.

    Kohlberg, L. (2008). The development of childrens orientations toward a moral order I. sequence in the development of moral thought. Human Development, 51 (1), 8-20.

    Kuyel, N. (2007). The relationship between religious rules and the moral judgments of more religious and less religious Turkish Muslims. Unpublished doctoral dissertation, The University of Texas at Austin, Austin.

    Kuyel, N., & Glover, R. J. (2010). Moral reasoning and moral orientation of U.S. and Turkish university students. Psychologi-cal reports, 107 (2), 463-479.

    Kyte, R. (1996). Moral reasoning as perception: A reading of Carol Gilligan. Hypatia, 11 (3), 97-113.

    Lasch, C. (1992). Gilligans island. The New Republic, December, 7, 34-39.

    Lins-Dyer, M. T., & Nucci, L. (2007). The impact of social classs and social cogntive domain on northastern Brazilian mothers and doughters conceptions of parental control. International Journal of Behavioral Development, 31 (2), 105-114.

    Mercin, L. (2005). Piaget ve Kohlbergin ahlak (moral) geliim kuramlarnn zelliklerinin karlatrlmas. Dicle niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 5, 73-86.

    Miller, J. G. (2006). Insights into moral development from cul-tural psychology. In M. Killen & J. Smetana (Eds.), Handbook of moral development (pp. 375-398). London: Lawrence Erlbaum Associates.

  • AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Classical and Contemporary Approaches for Moral Development

    1225

    Nucci, L. P. (1981). Conceptions of personel issues: A domain distinct from moral or societal concepts. Child Development, 52, 118121.

    Nucci, L. P. (1996). Morality and personal freedom. E. S. Reed, E. Turiel & T. Brown (Eds.), Values and knowledge (pp. 4160). Mahwah, NJ: Erlbaum.

    Nucci, L. P. (2001). Education in the moral domain. Cambridge, England: Cambridge University Press.

    Nucci, L. P. (2008). Nice is not enough: Facilitating moral deve-lopment. New York: Pearson.

    Nucci, L. P., & Nucci, M. S. (1982). Childrens social interacti-ons in the context of moral and conventional transgressions. Child Development, 53, 403-412.

    Nucci, L. P., Camino, C., & Sapiro, C. (1996). Social class effects on northeastern Brazilian childrens conceptions of areas of personal choice and social regulation. Child Development, 67, 12231242.

    Onur, B. (1979). Ahlak eitiminin psikolojik temelleri. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi. 12 (1), 1-13.

    Puka, B. (1991). Interpretive experiments: Probing the carejustice debate in moral development. Human Development, 34, 61-80.

    Rhodes, M. L. (1985). Gilligans theory of moral development as applied to social work. Social Work, 30 (2), March- April, 101-105.

    Rosett, C. (2003, June). Two refugee stories: A Turkish hero vs. U.N. goats. Wall Street Journal. Retrieved March 15, 2012 from http://www.ulkumen.net.

    Schaffer, H. R. (1997). Social development. UK, Oxford: Black-well Publishing.

    Skoe, E. E., & Marcia, J. E. (1991). A measure of care-based morality and its relation to ego identity. Merrill-Palmer Quar-terly, 37, 289-304.

    Smetana, J. G. (1983). Socialcognitive development: Doma-in distinctions and coordinations. Developmental Review, 3, 131147.

    Smetana, J. G. (1993). Childrens conceptions of social rules. M. Bennett (Ed.), The child as psychologist (pp. 111141). London: Simon & Schuster.

    Smetana, J. G. (1999). The Role of parents in moral develop-ment: A social domain analysis. Journal of Moral Education, 28 (3), 311-321

    Smetana, J. G. (2011). Adolescents, families and social develop-ment: How teens construct their worlds. UK: Wiley-Blackwell.

    Smetana, J. G., & Asquith, P. (1994). Adolescents and parents conceptions of parental and adolescent autonomy. Child Deve-lopment, 65, 11471162.

    Smetana, J. G., & Breages, J. L. (1990). The development of toddlers moral and conventional judgements. Merrill-Palmer Quarterly, 36, 329-346.

    Smetana, J. G., & Turiel, E. (2003). Moral development during adolescence. In G. R. Adams & M. D. Berzonsky (Eds.), Black-well Handbook of Adolescence (pp. 247-268). UK: Blackwell Publishing.

    Steinberg, L. (2007). zerklik. (ev. T. ener). F. ok (Ed.), Er-genlik iinde (s. 333-363). Ankara: mge Yaynevi.

    Stroud, S. (2001). Moral judgement and communicative action: Connections between moral development and formal-pragma-tic presupposition awareness. Communications Reports, 14 (2), 131-142.

    Swaner, L. E. (2004). Review of the literature. Educating for per-sonal and social responsibility: A planning project of the associati-on of American colleges and universities. Retrieved from March 15, 2012, from http://www.aacu.org/core_commitments/docu-ments/review_of_lit_000.pdf

    Talbot, M. (2002). Teen angels. The New Republic, July (22), 34-41.

    Thoma, S. J. (2006). Research on the defining issues test. In M. Killen & J. Smetana (Eds.) Handbook of moral development (pp. 67-91). London: Lawrence Erlbaum Associates.

    Thomas, R. M. (1997). Moral development theories-secular and religious: A comparative study. Westport, CT: Greenwwod Press.

    Tisak, M. S. (1986). Childrens conceptions of parental autho-rity. Child Development, 57, 167-176.

    Tisak, M. S. (1993). Preschool childrens judgments of moral and personal events involving physical harm and property da-mage. MerrillPalmer Quarterly, 39, 375390.

    Tisak, M. S., & Turiel, E. (1988). Variation in seriousness of transgressions and childrens moral and conventional concepts. Developmental Psychology, 24, 352-357.

    Turiel, E. (1978). Social regulation and domains of social con-cepts. W. Damon (Ed.), New directions for child development: Vol. 1. Social cognition (pp. 4574). San Francisco: Jossey-Bass.

    Turiel, E. (1979). Distinct conceptual and developmental do-mains: Social convention and morality. C. B. Keasey (Ed.), Nebraska symposium on motivation (pp. 77116). Lincoln, NE: University of Nebraska Press.

    Turiel, E. (1983). The development of social knowledge: Morality and convention. Cambridge, England: Cambridge University Press.

    Turiel, E. (2002). The culture of morality: Social development, context, and conflict. Cambridge, England: Cambridge Univer-sity Press.

    Turiel, E. (2006). The development of morality. N. Eisenberg (Ed.), Handbook of child psychology, Vol. 3, Social, emotional, and personality development (6th ed., pp. 789-857). New York: Wiley.

    Turiel, E., & Killen, M. (1998). Adolescents and young adults evaluations of helping and sacrificing others. Journal of Rese-arch on Adolescence, 8 (3), 355-375.

    Turiel, E., & Wainryb, C. (1994). Social reasoning and the va-rieties of social experiences in cultural contexts. H. W. Reese (Ed.), Advences in child development and behaviour (Vol. 25, pp. 289-326). San Diego, CA: Academic Press.

    Vainiu, H. (2011). Religious conviction, morality and social convention among Finish adolescents. Journal of Moral Edu-cation, 40 (1), 73-87.

    Vasta, R., Miller, S. A., & Ellis, S. (2004). Child psychology. NJ: Wiley.

    Wainryb, C. (1993). The application of moral judgements to ot-her cultures: Relativisim and universialty. Child Development, 69, 924-933.

    Walker, L. J. (1989). A longitudinal study of moral reasoning. Child Development, 60, 157-166.

    Woods, C. J. P. (1996). Gender differences in moral develop-ment and acquisition: A review of Kohlbergs and Gilligans models of justice and care. Social Behavior and Personality, 24 (4), 375-384.

    Wright, D., & Croxen, M. (1989). Ahlak yargsnn geliimi (ev. D. ngen). Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 22 (1), 289-310.