acigÖl teknİk bİlİmler meslek yÜksekokulu ......kimyasal tepkimeler sonucu açığa çıkan...

43
ACIGÖL TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU KİMYA VE KİMYASAL İŞLEME TEKNOLOJİLERİ BÖLÜMÜ LABORATUVAR TEKNOLOJİSİ PROGRAMI GENEL KİMYA LABORATUVARI-I FÖYÜ 2019-GÜZ

Upload: others

Post on 25-Jan-2021

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 1

    ACIGÖL TEKNİK BİLİMLER

    MESLEK YÜKSEKOKULU

    KİMYA VE KİMYASAL İŞLEME

    TEKNOLOJİLERİ BÖLÜMÜ

    LABORATUVAR TEKNOLOJİSİ

    PROGRAMI

    GENEL KİMYA LABORATUVARI-I

    FÖYÜ

    2019-GÜZ

  • 2

    ÖNSÖZ

    Genel Kimya dersinin öğretiminde teorik olarak verilen dersin yanında laboratuvar

    dersinin verilmesi, konuların hem daha anlaşılır hem de pekiştirilir olması açısından elzem ve

    önemlidir. Bu amaçla hazırlanan bu deney föyünde, öncelikle laboratuvar ve güvenlik

    kuralları ile laboratuvarda çok kullanılan malzemelere yer verilmiş, daha sonra ise deneyler

    Genel Kimya dersinin konu sıralamasına göre anlatılmıştır. Bu föyün siz öğrencilerimize

    faydalı olacağını düşünmekteyiz.

    Kimya laboratuvarları gerekli önlemlerin alınmaması durumunda her an istenmeyen,

    tehlikeli kazaların yaşanabileceği yerler olması sebebiyle öncelikle güvenlik konularındaki

    bilgilerin öğrenilmesi gerekmektedir. Bu sebeple ilk hafta güvenlik kuralları ve önlemleri

    bölümünü ve her deney haftası deney föyünü mutlaka okuyup, öğrenerek geliniz.

    Tüm öğrencilerimize başarılı ve kazasız bir eğitim-öğretim dönemi dileriz.

    Bölüm Başkanlığı

    Eylül-2019

  • 3

    İÇİNDEKİLER

    ÖNSÖZ .......................................................................................................................... 2

    İÇİNDEKİLER ................................................................................................................... 3 GENEL KİMYA LABORATUVARI-I DERS KURALLARI …….………....................... 4 GENEL KİMYA LABARATUVAR KURALLARI VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ …. 6

    LABORATUAR MALZEMELERİ ................................................................................ 11

    DENEY 1: MADDENİN KORUNUMU KANUNU ….................................................. 14

    DENEY 2: MADDELERİN ÖZELLİKLERİ İLE TANINMASI .................................. 16

    DENEY 3: STOKİYOMETRİK HESAPLAMALAR ...................................................... 20

    DENEY 4: GAZLARIN MOLAR HACMİ VE BAĞIL DİFÜZYON HIZLARININ

    TAYİNİ .………………………………………………………………………………… 23

    DENEY 5: SIVILARIN YOĞUNLUKLARININ VE YÜZEY GERİLİMLERİNİN

    İNCELENMESİ …………………………………………………......................................... 27

    DENEY 6:ÇÖZELTİ HAZIRLAMA, ÇÖZÜNÜRLÜK VE KOLLİGATİF

    ÖZELLİKLER ……………………………………………............................................. 30

    DENEY 7: ASİTLER, BAZLAR, pH ve İNDİKATÖRLER ……………………….. 37

    KAYNAKLAR ………………………………………………………………………….. 43

  • 4

    GENEL KİMYA LABORATUVARI- I DERS KURALLARI

    1. Laboratuvara gelmeden önce öğrencilerin yanlarında laboratuvar önlüğü, gözlük ve

    eldiven getirmeleri ve laboratuvarda geçirilen süre boyunca öğrencilerin bunları

    kullanmaları zorunludur. Bunları getirmeyen veya kullanmayan öğrenciler

    laboratuvara alınmayacak ve deneyden başarısız sayılacaktır.

    2. Laboratuvara 10 dakikadan daha fazla geç gelen öğrenci deneye kesinlikle

    alınmayacak ve deneyden başarısız sayılacaktır.

    3. Genel Kimya Laboratuvarı Dersi’ne devam zorunluluğu % 80’dir. Üç kez deneye

    gelmeyen öğrenci bu dersten başarısız sayılır.

    4. Öğrencilerin laboratuvarda bulundukları süre boyunca, cep telefonu kullanmaları, ilgili

    hocanın izni olmadan laboratuvarı terk etmeleri, deney setinden uzaklaşmaları

    kesinlikle yasaktır.

    5. Hem deneylerin güvenli bir şekilde yapılabilmesi hem de can güvenliği için

    öğrencilerin birbirlerine el şakaları yapmaları kesinlikle yasaktır. Ayrıca, kimyasal

    maddelere eldivensiz dokunmak, koklamak, tatmak sakıncalıdır.

    6. Her deney için gerekli malzeme öğrencilere ilgili hoca veya hocalar tarafından

    verilecektir. Öğrencilerin başka bir deney setinden ödünç malzeme alamayacaklardır.

    Deney sonunda, kullanılan cam ve metal malzemeler yıkanacaktır. Deney seti temiz

    olarak bırakılacaktır.

    7. Öğrenciler her deneye gelmeden önce, hem deneyin yapılışı hem de deneyle ilgili

    genel bilgilere çalışarak gelmek zorundadırlar.

    8. Her deney öncesi laboratuvarda o deneyle ilgili quiz yapılacaktır. Deney bitiminde ise

    o deneyle ilgili rapor yazılarak dersin hocasına teslim edilecektir.

    9. Quiz puanının %50’si ile rapor puanının %50’sinin toplamından elde edilen total puan

    vize ve final notunun %50’sini oluşturacaktır.

    10. Yarıyıl başında öğrenciler laboratuvar güvenliği hakkında detaylı olarak

    bilgilendirileceklerdir

  • 5

    GENEL KİMYA LABORATUVAR KURALLARI VE GÜVENLİK

    ÖNLEMLERİ

    1. Tüm öğrenciler daima laboratuvar önlüğü giymek zorundadır. Önlüksüz öğrenciler

    laboratuvara alınmayacaktır.

    2. Tüm öğrenciler daima koruma gözlüğü takmak zorundadır. Gözlüksüz öğrenciler

    laboratuvara alınmayacaktır. Laboratuvarda kontak lens kullanımına izin

    verilmemektedir. Asit, organik gibi kimyasalların buharları lens ve göz arasında

    hapsolup daha büyük sorunlara yol açabilmektedirler. Ayrıca herhangi bir kaza

    sonucunda lens göze yapışabilir ve çıkarılması zorlaşır.

    3. Laboratuvarda bol kıyafetler (özellikle kol kısmı), açık ayakkabılar giyilmemeli, uzun

    saçlar bağlanmalıdır.

    4. Laboratuvara yiyecek-içecekle girmek ve sakız çiğnemek kesinlikle yasaktır.

    5. Tüm öğrencilerin yangın söndürücü ve ilk yardım dolabı yerini bilmeleri

    gerekmektedir.

    6. Yangın durumunda laboratuvardan en hızlı çıkış yolunu öğreniniz.

    7. Kimya laboratuvarları içinde koşmaktan ve şakalaşmaktan kaçınınız.

    8. Tezgâhların üzerine oturulmamalı ve çanta, mont vb. kişisel eşyalar bırakılmamalıdır.

    Eşyalarınız için ayrılan yerleri kullanınız.

    9. Kimyasal tepkimeler sonucu açığa çıkan duman ve buhar doğrudan koklanmamalıdır.

    10. Kimya laboratuvarında asistan ya da öğretim üyesi yokken çalışmak yasaktır.

    11. Bunzen bekleri yanıcı, parlayıcı kimyasalların (eter gibi) yanında kullanılmamalıdır.

    12. Kimyasalları kullanırken şişe ya da kabın üzerindeki etiketi lütfen dikkatli okuyunuz.

    Hangi kimyasalın kullanıldığını bilmeniz önemlidir.

    13. Laboratuvara gelmeden önce deney prosedürlerini okuyunuz. Deneyi bilmeden gelen

    her öğrenci kendisi ve arkadaşları için tehlike oluşturabilir.

    14. Herhangi bir kaza durumunda (cam kesiği, asit-baz-ısı yanığı, bayılma gibi) hemen

    sorumlu hocanızı mutlaka bilgilendiriniz.

    15. Test tüpünü kendinize ve arkadaşınıza doğru yönlendirmeyiniz. Test tüpü içinde

    gerçekleşen bir tepkime tehlikeli olabilir.

    16. Derişik asitlerin üzerine su ilave edilmemelidir. Asit suya yavaş yavaş ve karıştırılarak

    eklenmelidir.

    17. Kimyasalları koklamak, tatmak ve pipet ile çözelti alırken ağız ile çekmek kesinlikle

    yasaktır. Herhangi bir kimyasal (katı, sıvı ya da çözelti) lavaboya ya da çöpe

  • 6

    atılmamalıdır. Laboratuvardaki atık şişeler kullanılmalıdır. (Atık şişelerinin yerlerini

    öğreniniz)

    18. Kırılan cam parçaları için laboratuvarda hazırlanmış olan “kırık cam” etiketli kabı

    kullanınız.

    19. Lavabolara kibrit çöpü, turnusol kâğıdı atılmamalıdır.

    20. Cıva buharı görülmez ve zehirlidir. Kırılan termometre içindeki cıva son derece

    tehlikelidir. Mutlaka asistanınıza haber veriniz.

    21. Sıcak test tüp, kroze, beher gibi malzemeler elle tutulmamalıdır. Tüp maşası

    kullanılmalı ya da amyantlı tel üzerinde bekletilerek soğutulmalıdır.

    22. Lütfen deney prosedüründeki miktarda kimyasal kullanınız. Fazla miktarda kullanım

    tepkimelerin kontrol edilmesini zorlaştırabilir ya da yan tepkimeye neden olabilir.

    23. Kullanılmayan kimyasallar stok şişelerine geri koyulmamalı, atık şişesine atılmalıdır.

    24. Çalıştığınız yeri, terazi ve çevresini daima temiz tutunuz. Laboratuvarda temiz ve

    düzenli çalışınız.

    25. Deney esnasında kullanılan kimyasalların yerlerini değiştirmeyiniz.

    26. Deney sonucunda kullandığınız tüm malzemeleri temiz olarak teslim ediniz.

    27. Laboratuvardan ayrılmadan önce gaz ve su musluklarının kapalı olduğundan emin

    olunuz.

    28. Laboratuvardan ayrılmadan önce ellerinizi yıkayınız.

  • 7

    DİKKAT! Aşağıdaki durumlarda öncelikle öğretim görevlisine haber

    verilmelidir.

    Tablo 1. Laboratuvar kazalarında yapılacaklar

    YANIK: Yanık bölge musluk suyuna

    tutulur (5-10 dakika). İlk yardım uygulanır.

    KESİK/ ZEDELENME: Su ile yıkanır ve

    ilk yardım uygulanır.

    BAYILMA: Temiz hava almasını sağlayın.

    Baş vücudundan daha alçak olacak şekilde

    yatırın

    YANGIN: (Hemen asistana bilgi

    verilmelidir) Bunzen bekini söndürün. Saç

    ya da kıyafet tutuşmasında duşu kullanın.

    Gerekli durumlarda yangın söndürücü

    kullanılmalıdır.

    KANAMA: Yara üzerine bastırılır, yara

    kalp seviyesinden yukarıda tutulur hemen

    tıbbi yardım alınır.

    KİMYASAL DÖKÜLMESİ: Kimyasala

    uygun bir şekilde temizlenmelidir. Sulu

    çözeltiler su ile temizlenebilir. Asistanınıza

    bilgi veriniz.

    ASİT YANIĞI: NaHCO3 çözeltisi

    kullanılır.

    BAZ YANIĞI: Borik asit ya da asetik asit

    çözeltisi kullanılır.

    GÖZE KİMYASAL KAÇMASI: Göz

    hemen en az 15 dakika bol su ile yıkanır

    (Göz yıkama duşunu kullanınız) . Tıbbi

    yardım alınır.

  • 8

    Tablo 2. ÖNEMLİ KİMYASAL GÜVENLİK SEMBOLLERİ

    Tehlike Uyarı Sembolü Anlamı, Özelliği, Alınacak Önlem ve

    Örnekler

    F (Flammable): Kolay Alev Alabilen

    Maddeler/Yanıcı/Parlayıcı Özelliği: Parlama noktası 21°C’nin altında olan

    “kolay alev alan sıvılar ile kolay tutuşan katıları”

    belirtir.

    Önlem: Çıplak ateşten, kıvılcımdan ve ısı

    kaynağından uzak tutulmalıdır.

    Örnekler: Aseton, benzen, etil alkol, metanol,

    toluen, Na, Asetilen

    F+ (Extremely Flammable): Çok Kolay

    Alev Alabilen Maddeler/Aşırı Yanıcı,

    Parlayıcı Özelliği: Alevlenme noktası 0°C’nin altında,

    kaynama noktası maksimum 35°C olan sıvılardır.

    Normal basınç ve oda sıcaklığında havada yanıcı

    olan gaz ve gaz karışımlarıdır.

    Önlem: Çıplak ateşten, kıvılcımdan ve ısı

    kaynağından uzak tutulmalıdır.

    Örnekler: H2, Dimetileter, dietileter, etilamin,

    pentan, propan

    E (Explosive): Patlayıcı Özelliği: Isı, ışık gibi termik enerji ile veya

    vurma, sürtme, çarpma gibi mekanik enerji ile

    molekül yapıları bozulup çok miktarda ısı, gaz ve

    yüksek basınç oluşturarak ekzotermik tepkime

    veren madde ve karışımlarıdır.

    Önlem: Ateşten uzak tutulmalıdır.

    Örnekler: Etil nitrat, etilnitrit, pikrik asit,

    trinitrobenzen, trinitrotoluen, trinitrogliserin

    O (Oxidative): Oksitleyici (Yükseltgen) Özelliği: Organik peroksitler, herhangi bir yanıcı

    madde ile temas etmeseler bile patlayıcı özelliği

    olan yükseltgen maddelerdir. Diğer yükseltgenler

    ise, kendileri yanıcı olmasalar bile, oksijen

    varlığında alav alabilirler.

    Önlem: Yanıcı maddelerden uzak tutulmalıdır.

    Örnekler: Medikal oksijen (sıvı-gaz), azot

    peroksit (narkoz gazı)

  • 9

    Xn (Sensitising): Zararlı

    Madde/Hassasiyet Yaratıcı Özelliği: Solunduğunda, yutulduğunda ve deriye

    temas ettiği durumda sağlığa zarar verebilir.

    Önlem: İnsan vücuduyla teması önlenmelidir.

    Örnekler: Toluen, diklormetan, kloroform,

    okzalik asit, glikol, siklohekzanol, benzaldehit

    Xi (Irritant): Tahriş Edici/Rahatsız Edici

    Madde Özelliği: Aşındırıcı olmamasına rağmen deriyle

    ani, uzun süreli veya tekrarlı teması iltihaplara

    yol açabilir.

    Önlem: İnsan vücuduyla teması önlenmelidir.

    Örnekler: Zayıf organik asitler, asit anhidritler,

    bazlar, alkoller, aminler, asit ve baz çözeltileri

    T (Toxic): Zehirli Özelliği: Solunduğunda, yutulduğunda ve deriye

    temas ettiği durumlarda sağlığa zarar verebilir,

    hatta öldürücü olabilir.

    Önlem: İnsan vücuduyla temas engellenmeli,

    aksi halde tıbbi yardıma başvurulmalıdır.

    Örnekler: Amonyak, diaminobenzen, fenol, klor

    T+ (Very Toxic) : Çok Zehirli Özelliği: Solunduğunda, yutulduğunda ve deriye

    temas ettiği durumlarda sağlığa zarar verebilir,

    hatta öldürücü olabilir.

    Önlem: İnsan vücuduyla temas engellenmeli,

    aksi halde tıbbi yardıma başvurulmalıdır.

    Örnekler: Azot dioksit, brom, dimetilsülfat,

    fosgen, hidrojen florür, hidrojen sülfür, potasyum

    siyanür

    H (Health Effect) : Sağlık Etkisi Özelliği: İnsan sağlığında, kısa veya uzun

    dönemli hasar verebilirler (R40, R45-R47).

    Kanser riski taşırlar.

    Önlem: Vücut/cilt ile temas ettirilmemeli, ağız

    yoluyla alınmamalı ve solunmamalıdır.

    Örnekler: Çoğu organik çözücü (Kloroform,

    diklormetan vs.) ve kimyasal

    N (Toxic to enviroment): Çevre için

    tehlikeli Özelliği: Bu tür maddelerin ortamda bulunması,

    doğal dengenin değişmesi açısından ekolojik

    sisteme hemen veya ileride zarar verebilir.

    Önlem: Risk göz önüne alınarak bu tür

    maddelerin toprakla veya çevreyle teması

    engellenmelidir.

    Örnekler: Amonyak çözeltisi, hidroflorik asit,

    asetik asit

  • 10

    C (Corrosive): Aşındırıcı (Korozif) Özelliği: Canlı dokulara zarar verir.

    Önlem: Gözleri, deriyi ve kıyafetleri korumak

    için özel önlemler alınmalıdır. Buharları

    solunmamalı, aksi halde tıbbi yardıma

    başvurulmalıdır.

    Örnekler: Arsenik(III) oksit, brom, civa(II)

    nitrat, gümüş nitrat,iyot, kadmiyum nitrat, kurşun

    (II) asetat

    G (Gas): Gaz

    Özelliği: Basınç altında gaz içerir. Çıkan gaz

    soğuk olabilir. Isıtılırsa patlayabilir.

    Önlem: Deriye ve göze temas

    ettirilmemelidir.

    Örnekler: CO2, CO, H2, Cl2

  • 11

    LABORATUVAR MALZEMELERİ

    ÖNLÜK

    GÖZLÜK

    MASKE

    TOZ MASKESİ

    BEHER

    ERLEN

    NUÇE ERLENİ

    REAKSİYON BALONU

    BALON JOJE

    MEZÜR

    BÜRET

    AYIRMA HUNİSİ

    HUNİ

    SİNTER FİLTRELİ

    HUNİ

    BÜHNER HUNİSİ

    DAMLATMA HUNİSİ

    DENEY TÜPLERİ ve TÜP

    STANTI

    PİKNOMETRE

    PİPET

    PASTÖR PİPET

    (DAMLALIK)

    PUAR

    PİPET POMPASI

    MANYETİK BALIK

    BALIK TUTUCU

  • 12

    ADAPTÖRLER

    SOKSLET (SOXHLET)

    ADAPTÖRÜ

    GERİ SOĞUTUCU

    (ÇEŞİTLERİ)

    GAZ TOPLAMA

    ŞİŞESİ

    VAKUM ADAPTÖRLERİ

    PETRİ KABI

    SAAT CAMI

    BUHARLAŞTIRMA

    KABI

    KROZELER

    DESİKATÖR

    PORSELEN HAVAN

    AGAT HAVANI

    KISKAÇLAR

    HUNİ HALKASI STANT

    KISKAÇ (KELEPÇE)

    KISKAÇ TUTUCU

    ÜÇ AYAK

    SERAMİK ÜÇGEN

    SERAMİK TEL

    BUNZEN BEKİ

    BUNZEN BEKİ

  • 13

    SPATÜL

    PENS

    CAM BAGET

    PİSET

    CAM KAPAK

    PLASTİK KAPAK

    TIPA (KAUÇUK, SİLİKON, MANTAR)

    DELİKLİ KAUÇUK

    TIPA

    ADİ FİLTRE KAĞIDI

    KALIN BANT FİLTRE

    KAĞIDI

    TURNUSOL

    KAĞIDI

    pH KAĞIDI

    SİLİKON ve KAUÇUK

    HORTUM

    BALON STANTI

    MAŞA

    FIRÇALAR

    MANYETİK

    KARIŞTRICI- ISTICI

    MANTOLU ISITICI

    LABORATUVAR

    KRİKOSU

    TERMOMETRE

  • 14

    DENEY 1: MADDENİN KORUNUMU KANUNU

    1.1. Deneyin amacı: Maddenin (Kütlenin) Korunumu Kanunu’nu öğrenmek.

    1.2. Teorik Bilgiler:

    Kütlesi olan ve uzayda yer kaplayan her şeye “madde” denilir. Fransız kimyacı

    Antoine Lavoisier’in 1789 yılında öne sürdüğü yasaya göre, madde yoktan var edilemez

    vardan da yok edilemez. Ancak, şekil değişikliğine uğrayabilir. Örneğin, maddeler kimyasal

    reaksiyonlar esnasında bir miktar enerjiye dönüşebilirler. Einstein bu olayı E=m.c2 formülü

    ile ifade etmiştir. Burada “E” enerjiyi, “m” maddenin kütlesini, “c” ise ışık hızını gösterir.

    Kimyasal reaksiyonlarda, atomlarla atomların yer değiştirmesi veya elektron alış-verişi

    sonucunda farklı özellikte yeni maddeler oluşur. Maddenin korunumu kanuna göre, bir

    kimyasal reaksiyona giren maddelerin kütlelerinin toplamı, reaksiyonda oluşan maddelerin

    kütlelerinin toplamına eşittir. Bu deneyde iki madde kimyasal bir reaksiyona sokularak, giren

    maddelerin kütleleri ile çıkan ürünlerin kütleleri tartılıp, toplam kütlenin reaksiyon öncesinde

    ve sonrasında sabit kalıp kalmadığı araştırılacaktır.

    1.3. Deneyde Kullanılacak Kimyasallar ve Malzemeler

    Kimyasallar Malzemeler

    %10’luk Na2CO3 (Sodyum karbonat) çözeltisi 100 mL’lik erlen (3 adet)

    %10’luk CaCl2 (Kalsiyum klorür) çözeltisi Erlen kapağı (3 adet)

    %5’lik H2SO4 (Sülfürik asit) çözeltisi Terazi

    1.4. Deneyin Yapılışı:

    a) 100 mL’lik üç erleni alıp 1, 2 ve 3 olarak numaralandırınız.

    b) Her bir erleni kapaklarıyla beraber boş olarak tartınız ve bulduğunuz kütleleri kaydediniz.

    c) 1 nolu erlene 10 mL %10’luk Na2CO3 çözeltisi, 2 nolu erlene 10 mL %10’luk CaCl2

    çözeltisi ve 3 nolu erlene 5 mL %5’lik H2SO4 çözeltisi koyarak kapaklarını kapatınız ve her

    bir erleni tartıp bulduğunuz kütleyi kaydediniz. (Erlenlerin dış yüzeylerinin kuru olmasına

    özen gösteriniz.)

    d) 2 nolu erlendeki %10’luk CaCl2 çözeltisini, 1 nolu erlendeki %10’luk Na2CO3 çözeltisi

    üzerine dikkatlice dökünüz ve hafifçe çalkalayınız. Daha sonra tartınız, yine kaydediniz ve

    karıştırma işleminden sonra herhangi bir değişiklik olup olmadığını gözleyiniz.

    e) Yukarıdaki işlemden sonra, 3 nolu erlendeki sülfürik asit çözeltisini 1 nolu erlendeki

    karışımın üzerine dökünüz ve reaksiyon bitinceye kadar hafifçe çalkalayınız -bu esnada

    erlenin ağzını kapatmayınız-. Erleni kapağını kapattıktan sonra tartınız, şayet erlen ısınmış ise

    sıcaklığının oda sıcaklığına kadar düşmesini bekledikten sonra erleni yine kapağıyla tartınız.

  • 15

    1.5. Sonuçlar ve Tartışma

    1 nolu erlenin darası

    ………………………. g

    2 nolu erlenin darası ………………………. g

    3 nolu erlenin darası ………………………. g

    1 nolu erlen + Na2CO3 ………………………. g

    2 nolu erlen + CaCl2 ………………………. g

    3 nolu erlen + H2SO4 ………………………. g

    1 nolu erlen + Na2CO3 + CaCl2 ………………………. g

    1 nolu erlen + Na2CO3 + CaCl2 + H2SO4 ………………………. g

    a) Karıştırmadan önce her bir maddenin kütlesini bulunuz.

    Na2CO3 kütlesi ………………………. g

    CaCl2 kütlesi ………………………. g

    H2SO4 kütlesi ………………………. g

    b) İkili ve üçlü karışımın kütlesini bulunuz. Karıştırmadan önceki ve sonraki kütleleri

    karşılaştırınız.

    Na2CO3 + CaCl2 (Karıştırmadan önce) ………………………. g

    Na2CO3 + CaCl2 + H2SO4 (Karıştırmadan önce) ………………………. g

    Na2CO3 + CaCl2 (Karıştırdıktan sonra) ………………………. g

    Na2CO3 + CaCl2 + H2SO4 (Karıştırdıktan sonra) ………………………. g

    1.6. Sorular

    a) Son işlemde kütle kaybı var mıdır, var ise bunun sebebi nedir?

    b) Na2CO3 ile CaCl2, Na2CO3 ile H2SO4 ve CaCl2 ile H2SO4 arasındaki reaksiyonları ayrı ayrı

    yazınız.

    c) Maddenin hallerini yazarak özeliklerini kısaca açıklayınız.

  • 16

    DENEY 2: MADDELERİN ÖZELLİKLERİ İLE TANINMASI

    2.1. Deneyin amacı: Maddeleri fiziksel ve kimyasal özelliklerinden yararlanarak tanımak,

    birbirinden ayırt etmek.

    2.2. Teorik Bilgiler:

    Bilindiği gibi uzayda bir yer işgal eden ve kütlesi olan her şey maddedir. Madde, katı,

    sıvı ve gaz olmak üzere üç hâlde bulunur. Bu haller, yeryüzünde rastlanılan olağan hallerdir.

    Ancak, uzayı göz önüne aldığımız zaman maddenin dördüncü fazı olan plâzma da bu hallere

    ilave edilir (Uzayda hemen hemen bütün madde plazma halinde bulunur). Madde, tek bir

    fazdan oluşuyorsa “homojen madde”, birden fazla faz içeriyorsa “heterojen madde” olarak

    adlandırılır. Heterojen maddeler, bileşimi sabit olmadığından bir karışımdır ve kısaca

    “karışımlar” olarak adlandırılırlar. Homojen maddeler ise, tek fazdan ibarettir ve “saf

    maddeler” olarak isimlendirilirler.

    Saf maddeler:

    Bir element ya da bileşiğin bileşimi ve özellikleri, verilen bir örneğin her tarafında

    aynıdır ve bir örnekten diğerine değişmez. Element ve bileşiklere saf madde adı verilir. Saf

    maddeler kendilerine özgü kimyasal ve fiziksel özelliklere sahiptir.

    i) Elementler: Tek tip atomdan oluşan maddelerdir, kimyasal tepkime yardımıyla

    daha basit maddelere ayrılamaz. (C, Na, Mg, N2)

    ii) Bileşikler: İki ya da daha fazla element atomunun birleşmesiyle oluşan

    maddelerdir. (H2O, AgCl, CaCO3).

    Karışımlar:

    i) Heterojen karışımlar: Bileşenin özelliklerinin her bölgede aynı olmadığı

    karışımlardır. Örnek (yağ+su, kum+su)

    ii) Homojen karışımlar: Bileşimi ve özellikleri tüm karışım içerisinde aynı olan

    karışımlara homojen karışımlar denir. Örnek (şekerli su, tuzlu su, alaşımlar).

  • 17

    Fiziksel özellikler Maddenin bileşimini değiştirmeyen özelliktir. Erime noktası, kaynama noktası, yoğunluk,

    çözünürlük, fiziksel hal, renk, kristal yapısı fiziksel özelliklere örnek olarak verilebilir.

    Fiziksel değişimlerde, maddenin bileşimi değişmez, görünümü değişir. Örneğin;

    - Buzun Erimesi

    - Tuzun suda çözünmesi

    - Bakırın yüksek sıcaklıkta erimesi

    - Mumun erimesi fiziksel değişimlerdir.

    Kimyasal özellikler Kimyasal değişimlerde ise maddenin bileşiminde değişiklik olur, yeni ürünler oluşur. Buna

    göre kimyasal özellik belirli koşullarda bir maddenin madde bileşiminde bir değişime

    gidebilmesi özelliğidir.

    Kimyasal bir tepkimenin olup olmadığı aşağıdaki gözlemlerle anlaşılabilir:

    -Renk değişimi

    -Çökelti oluşumu

    -Gaz çıkışı

    -Isı, ses oluşumu

    Örneğin;

    - Şekerin yanması,

    - Sütten peynir yapılması

    - Odunun yanması kimyasal değişimlerdir.

    2.3. Deneyde Kullanılacak Kimyasallar ve Malzemeler

    Kimyasallar Malzemeler

    CuSO4 Ba(NO3)2 Nişasta Deney tüpü

    CaCl2 Mg Şerit HNO3 Bunzen beki

    Na2CO3 Şeker H2SO4 Spatül

    Sofra tuzu Kum Pb(NO3)2 Tahta maşa

  • 18

    2.4. Deneyin Yapılışı:

    Yukarıda verilen kimyasal maddelerin (CuSO4, CaCl2, Na2CO3, Ba(NO3)2, Mg şerit, şeker,

    nişasta) sudaki çözünürlükleri, ısıtma karşısındaki davranışı ve farklı asitler içindeki

    çözünürlükleri incelenecektir.

    a) Sudaki çözünürlüklerinin incelenmesi:

    Maddenin az bir miktarını spatül ile temiz bir test tüp içine alıp tüpü yarısına kadar su

    ile doldurunuz.

    Cam çubuk ile karıştırıp gözlemleyiniz.

    Çözelti homojen mi, heterojen mi, süspansiyon oluşumu var mı? Kaydediniz.

    Çözelti heterojen ise hafifçe ısıtarak, sonucu kaydediniz.

    b) Isısal davranışlarının incelenmesi:

    Maddenin az bir miktarını spatül ile temiz bir test tüp içine alıp bunzen beki alevi ile

    ısıtınız.

    Maddedeki değişimi izleyin gözlemlerinizi kaydederek değişimin hangi tür

    olabileceğini düşününüz.

    c) Nitrik asit ve sülfürik asitteki çözünürlüklerinin incelenmesi:

    Maddenin az bir miktarını spatül ile temiz bir test tüp içine alıp 0.1 M HNO3

    çözeltisinden 10 mL ekleyiniz.

    Cam çubuk ile karıştırıp gözlemleyiniz.

    Çözelti homojen mi, heterojen mi, süspansiyon oluşumu var mı? Kaydediniz.

    Yukarıda verilen işlemlerin aynısını 0.1 M H2SO4 çözeltisinden ekleyerek

    tekrarlayınız ve sonuçları kaydediniz.

    d) Hocanızdan aldığınız bilinmeyen maddenizin ne olduğunu belirlemek için yukarıda üç

    kısımda yapılan testleri uygulayınız.

    2.5. Sonuçlar ve Tartışma

    Maddenin Adı Sudaki

    Çözünürlüğü

    Isıtmadaki

    Davranış

    HNO3 ile

    Reaksiyon

    H2SO4 ile

    Reaksiyon

    CuSO4

    CaCl2

    Na2CO3

    Ba(NO3)2

    Mg Şerit

    Şeker

    Nişasta

    Bilinmeyen madde

  • 19

    2.6. Sorular

    a) Yaptığınız deneylerde gerçekleşen değişimleri kimyasal ve/veya fiziksel olarak

    sınıflandırınız.

    b) Yaptığınız deneylerde gaz çıkışı olanları için reaksiyonlarını yazınız.

    c) Sudaki çözünürlüğü en fazla olan maddeleri yazınız.

    d) Suda çözünen maddeler için çözünme reaksiyonlarını yazınız.

    e) Mg şeritin asitlerle çözünme reaksiyonlarını yazınız.

    f) Ba(NO3)2 ile H2SO4 arasında gerçekleşen reaksiyonu yazınız.

  • 20

    DENEY 3: STOKİYOMETRİK HESAPLAMALAR

    3.1. Deneyin amacı: Tepkime stokiyometrisinin belirlenmesi, gerçek ve kuramsal

    verimin hesaplanması

    3.2. Teorik Bilgiler:

    Stokiyometri, Yunanca “stoicheion” ve “metron” kelimelerinden türetilen, kısaca

    “element ölçüsü” anlamına gelen bir kelimedir. Kimyasal formüller ile kimyasal bir tepkimeye

    giren ve çıkan maddeler arasındaki kütle değişimleriyle ilgilenen stokiyometri, kimya biliminin

    matematiksel kısmını oluşturur. Genel olarak bir reaksiyon (tepkime) stokiyometrisi, reaktif

    (tepken) ve ürünlerin atom ve formül kütleleri arasındaki sayısal ilişkilerin bulunması ve

    hesaplanmalarda kullanılmasını kapsar. Dengelenmiş bir tepkime denkleminden reaktif (tepken)

    ve ürünlerin mol oranları, fiziksel halleri gibi birçok bilgi elde edilebilir. Örneğin;

    3Cu(k) + 8HNO3(ag) → 3Cu(NO3)2(aq) + 2NO(g) +4H2O(ag)

    C2H4(g) + 3O2(g) → 2CO2(g) + 2H2O(ag)

    Kimyasal tepkimelerde, tepkenler (reaktifler) belirli oranlarda birleşirler. Tepkenlerden

    başlangıç miktarı fazla olanın artan kısmı tepkimeye girmeden ortamda kalır. Kimyasal

    tepkimelerde tamamı harcanan reaktife sınırlayıcı bileşen denir ve oluşan ürünlerin miktarını bu

    bileşen belirler.

    Kuramsal Verim:

    Bir kimyasal tepkimenin denkleştirilmiş tepkime eşitliğinden hesaplanan ürün miktarı

    kuramsal verimdir.

    Gerçek Verim:

    Kimyasal tepkimelerin birçoğu tamamlanmaz. Bu tür tepkimelerde elde edilen miktar

    daima kuramsal verimden az olur. Bir tepkime sonucunda elde edilen ürün miktarı gerçek

    verimdir.

    Tepkimenin yüzde verimi ise aşağıdaki formülle bulunur:

    % 𝑉𝑒𝑟𝑖𝑚=𝐺𝑒𝑟ç𝑒𝑘 𝑣𝑒𝑟𝑖𝑚/𝐾𝑢𝑟𝑎𝑚𝑠𝑎𝑙 𝑣𝑒𝑟𝑖𝑚𝑥100

    Bu deney için KClO3’ün termal bozunmasından yararlanılarak stokiyometrisi

    incelenecektir. KClO3 potasyum, klor ve oksijen elementlerinden oluşur ve ısıtıldığı zaman

    oksijen ortamdan tamamen uzaklaşır, geride ise sadece KCl kalır.

    2KClO3 (k) →2KCl(k) + 3O2(g)

  • 21

    Deneyde KClO3 yalnız başına alınmayacak KCl ile karışım halinde kullanılacaktır. Bu

    karışım ısıtıldığı zaman kütle kaybı KClO3’den çıkan oksijenden kaynaklanacaktır. Bu şekilde

    başlangıçta alınan karışımdaki potasyum klorat miktarı hesaplanabilecektir. Oradan da

    potasyum klorürün miktarı bulunacaktır.

    KClO3’ün termal bozunma hızı yavaş olduğu için ortama katalizör olarak MnO2

    eklenecektir. Bilindiği gibi katalizörler reaksiyona girdiği şekilde çıkan yani miktarı

    değişmeyen ancak reaksiyon hızını artıran kimyasal maddelerdir.

    2.3. Deneyde Kullanılacak Kimyasallar ve Malzemeler:

    Kimyasallar Malzemeler

    KClO3 Deney tüpü

    KCl Terazi

    MnO2 Bunzen beki

    - Spor ve kıskaç

    - Tahta maşa

    2.4. Deneyin Yapılışı:

    a) Bilinen miktardaki KClO3 stokiyometrisinin belirlenmesi:

    Kuru ve temiz bir deney tüpüne size verilen miktardaki MnO2’yi alın ve tüple birlikte

    hassas bir şekilde tartınız.

    1 g kuru KClO3 ekleyerek tüpü tekrar tartınız.

    Tüpün kenarlarına hafifçe vurarak katalizörle KClO3’ü iyice karıştırınız.

    Tüpü 45o’lik açıyla spora tutturup hafifçe ısıtınız.

    (DİKKAT! BU VE BENZERİ ISITMALARDA TÜPÜN AĞZINI HİÇ BİR

    ZAMAN HERHANGİ BİR ARKADAŞINIZA DOĞRU TUTMAYINIZ!)

    Katı eriyince alevi iyice açın ve birkaç dakika boyunca kuvvetlice ısıtınız.

    Sonrasında beki söndürün ve tüp soğuduktan sonra tartınız.

    b) Miktarı bilinmeyen KClO3 stokiyometrisinin belirlenmesi:

    Kuru ve temiz bir deney tüpüne size verilen miktardaki MnO2’yi alın ve tüple birlikte

    hassas bir şekilde tartınız.

    Size verilen karışım oranını bilmediğiniz KClO3+KCl karışımından alıp, bunun

    yaklaşık 1 gramını tüpe ekledikten sonra tüpü tekrar tartınız.

    Tüpün kenarlarına hafifçe vurarak katalizörle karışımı iyice karıştırınız.

    Yukarıda verilen işlemleri sırasıyla tekrardan uygulayınız.

  • 22

    1.5. Sonuçlar ve Tartışma:

    a)

    Tüp+MnO2 kütlesi ………………………. g

    Başlangıçtaki Tüp+MnO2+KClO3 kütlesi ………………………. g

    Isıtma sonunda Tüp+karışımın kütlesi ………………………. g

    KClO3 miktarı ………………………. g

    KClO3 mol sayısı ……………………… mol

    Karışımdan çıkan O2 miktarı ………………………. g

    Karışımdan çıkan O2 mol sayısı ……………………… mol

    Oluşan KCl’nin miktarı ………………………. g

    Oluşan KCl’nin mol sayısı ……………………… mol

    KClO3’ün % bozunması ……………………….

    b)

    Tüp+ MnO2 kütlesi ………………………. g

    Başlangıçtaki Tüp+ MnO2+ (KClO3+KCl) kütlesi ………………………. g

    Isıtma sonunda Tüp+karışımın kütlesi ………………………. g

    Karışımdan çıkan O2 miktarı ………………………. g

    Karışımdan çıkan O2 molü ……………………… mol

    KClO3 miktarı ………………………. g

    KClO3 mol sayısı ……………………… mol

    Bilinmeyen numunedeki KCl’nin kütlesi ………………………. g

    Potasyum klorattaki klorun mol sayısı ……………………… mol

    Potasyum klorattaki poatasyumun mol sayısı ……………………… mol

    KClO3’ün % bozunması ……………………….

    Orijinal karışımdaki KCl ve KClO3’ün kütlece yüzde bileşimi ……………………….

    1.6. Sorular

    a) 2,45 g KClO3 bir süre ısıtıldığında 0,72 g kütle kaybı olmuştur. KClO3’ün % kaçı

    bozunmuştur?

    b) 3 g KClO3+KCl karışımı ağırlık azalması olmayıncaya kadar ısıtılıyor. Tüpte 2,76 g madde

    kaldığına göre karışımın yüzdesini bulunuz.

    c) Katalizör nedir? Etkisini açıklayınız.

  • 23

    DENEY 4: GAZLARIN MOLAR HACMİ VE DİFÜZYON HIZLARININ

    BELİRLENMESİ

    4.1. Deneyin amacı: Gazların molar hacmi ve difüzyon hızlarının tespitini öğrenmek

    4.2. Teorik Bilgiler:

    Maddenin katı, sıvı ve gaz halinde olması molekülleri arasındaki çekim kuvvetine

    bağlıdır. Çekim kuvveti ise moleküller arasındaki uzaklık ile ters orantılıdır. Örneğin,

    moleküller arasındaki uzaklık ne kadar fazlaysa çekim kuvveti o kadar az olmaktadır. Bunun

    örneğini gaz moleküllerinde görmekteyiz. Gaz molekülleri arasındaki mesafe çok fazladır ve

    aralarında zayıf Van der Waals etkileşimleri bulunur. Bu sebeple birbirlerinden hemen hemen

    bağımsız hareket ederler. Bu özellikleri sayesinde gazlar çok kolay sıkıştırılabilirler.

    Gazların hacmi özellikle sıcaklık ve basınca bağlı olarak çok değişir. Gazların 1

    molünün normal şartlar altındaki (0oC ve 1 atm) hacimleri 22,4 lt’dir. Bir gazın 1 molünün

    belirli sıcaklık ve basınçta kapladığı hacme “molar hacim” denir.

    Bu deneyde ilk olarak, CO2 gazının molar hacmi tespit edilecektir. Bunun için CaCO3

    ve der. HCl’nin reaksiyonundan faydalanılarak açığa çıkan CO2 gazı bir tüpte toplanarak

    hacmi belirlenecektir. Belirlenen hacimden faydalanılarak verilen sıcaklıkta CO2 gazının

    molar hacmi belirlenecektir.

    CaCO3(k) + 2HCl(suda) → CaCl2(suda) + CO2(g) + H2O(s)

    Deneyin ikinci kısmında ise gazların bağıl difüzyon hızları araştırılacaktır. Gazların

    karakteristik özelliklerinden birisi de, moleküllerinin her yöne olan yayılmaları yani

    difüzyonlarıdır. Gazlar kapladıkları hacim içinde homojen bir dağılım göstermiyorlarsa, bu

    farkı giderecek ve konsantrasyonu kabın her tarafında eşit yapacak şekilde hareket ederler. Bu

    olaya “gazların difüzyonu” denir. Difüzyon, bir konsantrasyon farkından ötürü başlayabildiği

    gibi basınç farkı veya sıcaklık farkı da bu olayı başlatabilir. Aynı sıcaklık ve basınçta gazların

    ortalama kinetik enerjileri birbirine eşittir. Bu olay ilk defa 1848 yılında Graham tarafından

    incelenmiş ve “Graham’ın Difüzyon Kanunu” olarak literatüre geçmiştir. Buna göre farklı iki

    gazın aynı şartlarda birbiri içerisindeki difüzyon hızları molekül kütlelerinin karekökü ile ters

    orantılıdır.

  • 24

    Bu deneyde, HCl ve NH3 gazlarının bağıl difüzyon hızları ölçülecektir. Eğer cam bir

    borunun bir ucundan HCl gazı, diğer ucundan NH3 gazı gönderilecek olursa, iki gazın

    karşılaştıkları yerde beyaz bir halka oluşur ki, bu amonyum klorür (NH4Cl)dür. Bundan

    faydalanılarak iki gazın cam boru içinde kat ettikleri mesafeler ölçülebilir.

    4.3. Deneyde Kullanılacak Kimyasallar ve Malzemeler:

    Kimyasallar Malzemeler

    CaCO3 Erlen (1. Deney) Beher (1. Deney)

    Der. HCl Delikli mantar tıpa (1.Deney) 60-70 cm uzunluğunda cam boru (2. Deney)

    Der. NH3 İnce cam boru (1. Deney) Stant (1. ve 2. Deney)

    Gaz toplama tüpü (1. Deney) Pamuk, mantar tıpa ve toplu iğne (2. Deney)

    4.4. Deneyin Yapılışı:

    a) CO2 Gazının Molar Hacminin Tayini:

    250 mL’lik bir erlene tartarak 5 g CaCO3 koyunuz.

    Üzerine 10 mL der. HCl ve 10 mL su ekleyiniz ve hemen, aşağıda yer alan şekildeki

    düzeneği kurunuz.

    Reaksiyon tamamlandığında çıkan CO2 gazının hacmini ölçünüz.

  • 25

    b) Gazların Bağıl Difüzyon Hızlarının Tespiti:

    İki ucu açık olan cam borunun temiz olduğuna emin olduktan sonra aşağıdaki şekilde

    olduğu gibi yatay konuma getirip spora tutturunuz.

    Cam borunun içine girecek şekilde iki küçük pamuk parçası hazırlayınız.

    Bu pamuk parçalarını yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi toplu iğneyle tıpalara

    sabitleyiniz.

    Bu pamuklardan birisine bir arkadaşınız yedi damla derişik amonyak çözeltisi

    damlatırken, siz de diğerine yedi damla derişik hidroklorik asit çözeltisi damlatınız.

    Pamuklu tıpaları borunun iki ayrı ucuna aynı anda takınız.

    Saniye göstergeli saatinize bakarak, boruyu dikkatlice gözlemleyiniz.

    Beyaz bir halka görünce saatinize tekrar bakıp gördüğünüz saniyeyi kaydediniz ve

    beyaz halkanın yerini işaretleyiniz.

    Pamuklar ile beyaz halka arasındaki uzaklıkları bir cetvelle ölçünüz.

    Deneyi tekrarlayınız.

    Bunun için öncelikle deney borunuzu temizleyip kurulayınız ve sonrasında sonuçları

    kaydediniz.

    4.5. Sonuçlar ve Tartışma

    a) CO2 Gazının Molar Hacminin Tayini:

    CaCO3 ‘ın kütlesi ………………………. g

    CO2 gazının hacmi (su buharıyla doymuş) ………………………. mL

    Çalışma sıcaklığı ………………………. oC

    Çalışma basıncı ………………………. atm

    Suyun buhar basıncı (Ek-1) ………………………. atm

    CO2 gazının kısmi basıncı ………………………. atm

    CO2 gazının 1 atm basıncındaki hacmi ………………………. L

    Verilen sıcaklıkta CO2 gazının molar hacmi ………………………. L

    NŞA’da CO2 gazının molar hacmi ………………………. L

  • 26

    b) Gazların Bağıl Difüzyon Hızlarının Tespiti:

    Beyaz halkanın oluşması için geçen zaman ………………………. sn

    Beyaz halkanın asitli pamuğa uzaklığı ………………………. cm

    Beyaz halkanın amonyaklı pamuğa uzaklığı ………………………. cm

    Beyaz halkanın oluşması için geçen zaman (2.tekrar) ………………………. sn

    Beyaz halkanın asitli pamuğa uzaklığı (2.tekrar) ………………………. cm

    Beyaz halkanın amonyaklı pamuğa uzaklığı (2.tekrar) ………………………. cm

    4.6. Sorular

    a) İdeal gaz denklemini kullanarak 1 mol gazın NŞA’daki hacmini hesaplayınız.

    b) Bir gazın basıncı ve hacmi arasındaki ilişkiyi sıcaklığa bağlı olarak ve olmadan açıklayınız.

    c) Hidrojen (H2), azot (N2), oksijen (O2) ve karbondioksit (CO2) gazlarının amonyak (NH3)

    gazına göre bağıl hızlarını hesaplayınız.

    d) NH3 ve HCl konsantrasyonlarının farklı olması deneyin sonucunu nasıl etkiler?

  • 27

    DENEY 5: SIVILARIN YOĞUNLUKLARININ VE YÜZEY GERİLİMLERİNİN

    İNCELENMESİ

    5.1. Deneyin amacı: Sıvıların yoğunluklarını belirlemek ve yüzey gerilimlerini incelemek.

    5.2. Teorik Bilgiler:

    Yoğunluk bir diğer adıyla öz kütle, bir maddenin kütlesinin birim hacmine

    bölümünden elde edilen değerdir. Yoğunluğun birimi genellikle g/cm3 olarak kullanılır.

    Gazlar için hacim birimi olarak litre tercih edilir.

    𝐘𝐨ğ𝐮𝐧𝐥𝐮𝐤 =𝐊ü𝐭𝐥𝐞

    𝐇𝐚𝐜𝐢𝐦 𝐝 =

    𝐦

    𝐕

    Katı, sıvı ve gazların yoğunlukları birbirinden oldukça farklıdır. Çünkü birim

    hacimlerinde katılar, sıvılar ve gazlara göre daha çok atom veya molekül bulundururlar. Yani

    katıların atom veya molekülleri birbirine daha yakındır. Bazı maddelerin yoğunlukları

    aşağıdaki tabloda verilmiştir.

    Maddelerin yoğunluğu sıcaklık ve basınca bağlıdır. Katı ve sıvıların yoğunluğu basınç

    değişimi ile çok az değişirken, gazların yoğunluğu çok değişir. Sıcaklık artışı ile katı ve

    sıvıların yoğunlukları genel olarak azalır. Bu nedenle, bir maddenin yoğunluğu verilirken

    hangi sıcaklıkta ölçüldüğü belirtilir. Yoğunluk ölçümleri genellikle normal atmosfer

    basıncında yapılır. Günlük hayatımızın ve aslında yaşamın önemli bir parçası olan suyun bazı

    sıcaklıklardaki yoğunlukları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

    Madde Yoğunluk (g/cm3)

    Hidrojen (gaz) 8,4.10-5

    Karbondioksit (gaz) 1,8.10-3

    Etil alkol 0,79

    Su 1,00

    Alüminyum 2,70

    Altın 19,30

    (g/cm3)

  • 28

    Sıvıların yoğunluğu piknometre adı verilen cam kaplarla ölçülebilir. Deneyin birinci

    kısmında bilinmeyen bir sıvının yoğunluğu piknometre kullanılarak tespit edilecektir.

    Deneyin ikinci kısmında ise sıvıların yüzey gerilimleri ve yüzey gerilimini etkileyen

    faktörler incelenecektir. Bir sıvı içindeki moleküller, diğer moleküller tarafından her yöne

    çekildikleri halde, sıvı yüzeyindeki moleküller sadece alt ve yanlardan çekilirler. Bunun

    sonucu olarak, yüzeydeki moleküller yüzeylerini en aza indirgemeye çalışırlarken bir zar

    oluştururlar. Buna “sıvıların yüzey gerilimi” denir. Öyle ki, oluşan bu zar üzerinde jilet veya

    iğne durabilir.

    Sıvıların yüzey gerilimi sıcaklık artışı ile azalır. Ayrıca büyük moleküllü maddeler de

    sıvıların yüzey gerilimini düşürürler. Bu yüzden çamaşırlar, hem sıcak hem de deterjanlı suyla

    yıkanır. Bu deneyde safra tuzunun suyun yüzey gerilimini nasıl değiştirdiği görülecektir.

    5.3. Deneyde Kullanılacak Kimyasallar ve Malzemeler:

    Kimyasallar Malzemeler

    Safra tuzu Piknometre (1. Deney)

    Toz Kükürt Terazi (1.Deney)

    Saf su Deney tüpü (2. Deney)

    5.4. Deneyin Yapılışı:

    a) Bilinmeyen bir sıvının yoğunluk tayini:

    50 mL’lik iki adet piknometreyi alın ve 1 ve 2 olarak işaretleyiniz.

    Terazide her birinin darasını alarak kaydediniz.

    Sonra her ikisini de saf su ile doldurunuz ve kapaklarını yavaşça kapatarak tartınız.

    (Dikkat! Hava kabarcığı kalmamalıdır.)

    Sıcaklık Yoğunluk (1 atm)

    °C °F g/cm3

    0,0 32,0 0,9998425

    4,0 39,2 0,9999750

    15,0 59,0 0,9991026

    20,0 68,0 0,9982071

    25,0 77,0 0,9980479

    37,0 98,6 0,9933316

    100 212,0 0,9583665

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Atmosfer_(birim)https://tr.wikipedia.org/wiki/Celsiushttps://tr.wikipedia.org/wiki/Fahrenhayt

  • 29

    Suyun çalışma sıcaklığındaki yoğunluğundan faydalanılarak o sıcaklıkta

    piknometrenin gerçek hacmini bulunuz.

    Daha sonra piknometreleri boşaltıp kuruttuktan sonra yoğunluğu bilinmeyen sıvı X ile

    doldurunuz ve tartınız.

    Piknometrenin gerçek hacminden faydalanarak sıvının o sıcaklıktaki yoğunluğunu

    hesaplayınız.

    Aynı işlemi diğer bir sıvı Y için tekrarlayınız.

    b) Sıvıların yüzey geriliminin incelenmesi

    İki temiz deney tüpü alarak her birine 5-6 mL saf su koyunuz.

    Birisine 1 mL kadar safra tuzu çözeltisi ekleyiniz.

    Bunların üzerine ince toz halindeki kükürtü serpiniz.

    Tüplere hafif hafif vurarak hangi tüpteki kükürtün sıvı yüzeyini delerek batacağını

    gözlemleyiniz.

    5.5. Sonuçlar ve Tartışma

    a) Bilinmeyen bir sıvının yoğunluk tayini:

    Piknometre 1’in darası ………………………. g

    Piknometre 2’nin darası ………………………. g

    Saf su+Piknometre 1’in kütlesi ………………………. g

    Saf su+Piknometre 2’nin kütlesi ………………………. g

    Piknometre 1’in hacmi ………………………. mL

    Piknometre 2’nin hacmi ………………………. mL

    Sıvı X+Piknometre 1’in kütlesi ………………………. g

    Sıvı X+Piknometre 2’nin kütlesi ………………………. g

    Sıvı X’in yoğunluğu ………………………. g/cm3

    Sıvı Y+Piknometre 1’in kütlesi ………………………. g

    Sıvı Y+Piknometre 2’nin kütlesi ………………………. g

    Sıvı Y’nin yoğunluğu ………………………. g/cm3

    5.6. Sorular

    a) Sıvıların yoğunluğunu ölçen başka yöntemler var mıdır? Açıklayınız.

    b) Suya safra tuzu ilavesi ile suyun yüzey gerilimi nasıl değişmiştir?

    c) Yüzey gerilimini yer çekimi kuvveti nasıl etkiler?

    d) Safra tuzunun kimyasal yapısını araştırınız, biyokimyasal işlevi hakkında bilgi veriniz.

  • 30

    DENEY 6: ÇÖZELTİ HAZIRLAMA, ÇÖZÜNÜRLÜK VE KOLLİGATİF

    ÖZELLİKLER

    6.1. Deneyin amacı: Çözelti hazırlamayı öğrenmek, çözünürlük kavramını ve kolligatif özellikleri anlamak.

    6.2. Teori Bir karışım içinde, karışımı oluşturan maddeler karışımın her yerine eşit dağılmışlarsa

    böyle karışımlara “homojen karışımlar” veya “çözeltiler” denir. Çözeltiyi oluşturan maddeler

    “bileşen” olarak adlandırılır. Çözeltiyi oluşturan bileşenlerden miktarı fazla olana “çözücü”, az

    olana ise “çözünen” denir.

    Çözeltiler farklı hallerdeki bileşenlerden oluşabilir. Aşağıdaki tabloda çeşitli çözelti

    örneklerine yer verilmiştir.

    Çözücü Çözünen Örnek Çözelti

    Sıvı Sıvı Alkollü su (suda alkolün çözünmesi)

    Sıvı Katı Tuzlu su (suda tuz çözünmesi)

    Sıvı Gaz Amonyaklı su (suda amonyağın çözünmesi)

    Katı Sıvı Amalgam (çinkoda civanın çözünmesi)

    Katı Katı Alaşımlar: Pirinç (bakırda çinkonun çözünmesi)

    Katı Gaz Palladyumda hidrojenin çözünmesi

    Gaz Gaz Hava: Azotta oksijenin çözünmesi

    Çözeltilerin Sınıflandırılması

    a) Derişimlerine Göre Çözeltiler:

    Çözeltiler derişimlerine göre derişik ve seyreltik çözeltiler olarak 2’ye ayrılırlar:

    a.1 Derişik çözeltiler, çözünen miktarı fazla, çözücü miktarı az olan çözeltilerdir.

    a.2 Seyreltik çözeltiler ise bunun tam tersi yani, çözünen miktarı az, çözücü miktarı fazla

    olan çözeltilerdir.

    b) Doygunluğa Göre Çözeltiler:

    b.1 Doymuş çözeltiler: Belli şartlarda, bir çözücüde, çözünebilen kadar madde çözünmüş ise

    bu tip çözeltilere doymuş çözeltiler denir.

    b.2 Doymamış çözeltiler: Belli şartlarda, bir çözücüde, çözünebilenden daha az madde

    çözünmüş ise bu tip çözeltilere doymamış çözeltiler denir.

    b.3 Aşırı doymuş çözeltiler: Şartlar değiştirilerek, bir çözücüde çözüne bilenden daha fazla

    madde çözünmüş ise bu tip çözeltilere aşırı doymuş çözeltiler denir. Aşırı doygunluk hali

  • 31

    kararsız hal olup çözeltiyi aşırı doygun hale getiren faktörler ortadan kaldırılırsa, (fazla madde

    çöker ya da uçar) çözelti tekrar doygun hale döner.

    c) İletkenliğine Göre Çözeltiler:

    c.1 Elektrolit çözeltiler: Sulu çözeltilerinde iyonlaşabilen ve bu sebeple elektrik akımını

    ileten çözeltilere elektrolit çözeltiler denir. Elektrik akımını iyi iletenlere; kuvvetli

    elektrolitler, kötü iletenlere zayıf elektrolitler denir. Kuvvetli elektrolitlere; HNO3, HCl,

    NaOH, KOH, Ca(OH)2, NaCl gibi maddeler, zayıf elektrolitlere ise; H2CO3, H3PO4, H2S,

    CH3COOH, HgCl2, HCN, NH3 gibi maddeler örnek olarak verilebilir.

    Elektrolitlerin vücudumuzda çok önemli düzenleyici rolleri vardır ve ayrıca asit-baz dengesini

    sağlamaktan sorumludurlar.

    c.2 Elektrolit olmayan çözeltiler: Elektrik akımını iletmeyen çözeltilere elektrolit olmayan

    çözeltiler denir. Örneğin; şeker suda çözündüğünde moleküler olarak çözünür. Bu sebeple

    moleküler çözeltiler elektrik akımını iletmezler. Bu tür çözeltilere elektrolit olmayan

    çözeltiler denir.

    Çözünürlük:

    Çözünürlük genellikle 100 mL (100 cm3) veya 100 g çözücüde çözünebilen maddenin

    gram cinsinden ağırlığı olarak verilir. Örneğin, NaCl'ün sudaki çözünürlüğü 20°C’da 36,5

    g/100 mL'dir. Bu ifadeden NaCl'ün verilen şartlarda 100 mL suda 36,5 g'dan daha fazla

    çözünmeyeceği anlaşılır. Doygun hale gelmiş bu çözeltiye daha fazla NaCl ilave edildiği

    takdirde, ilave edilen NaCl çözeltide çözünmeden katı halde kalacaktır. Böyle bir çözeltide,

    katı madde ile o maddenin doygun çözeltisi temas halindedir ve aralarında bir dinamik denge

    söz konusudur. Bu denge çözünen moleküllerin hızının, çökelen moleküllerin hızına eşit

    olmasıyla sağlanır. Doymuş bir çözelti için verilen çözünürlük değerinden daha az miktarda

    madde bulunduran çözeltilere ise "doymamış çözeltiler" denir. Çözünürlük belirtilirken,

    sıcaklığın ve çözünmenin yer aldığı ortamın diğer şartlarının tanımlanması gerekir.

    Çoğunlukla çözeltiler normal atmosfer basıncında hazırlandığından, gazlar dışındaki

    maddelerin çözünürlükleri basınçtan söz etmeden verilir. Çünkü basınç değişimi, katıların

    sıvılardaki veya sıvıların sıvılardaki çözünürlüğünü etkilemez, fakat gazların sıvılardaki

    çözünürlüğünü etkiler ve gazların çözünürlükleri basıncın artması ile artar. Katı ve sıvıların su

    içindeki çözünürlükleri genellikle sıcaklık ile artar, gazların çözünürlükleri ise sıcaklıkla

    azalır. Bu nedenle, çözünürlük ifade edilirken mutlaka hangi sıcaklıkta olduğunu belirtmek

  • 32

    gerekir. Ayrıca gazların çözünürlüklerinde, basıncın etkisi büyük olduğundan basıncın da

    belirtilmesi gerekir. Maddelerin çözünürlüğü, çözücü ve çözünen maddelerin türüne göre

    değişir. Maddelerin çözünürlüğünü fiziksel ve kimyasal özellikleri etkiler. Bu özellikler

    polarlık, moleküller arası çekim kuvvetleri gibi özelliklerdir.

    Kolligatif Özellikler:

    Bilindiği gibi saf çözücülere kıyasla, bu çözücülerin uçucu olmayan çözeltilerine

    ilişkin toplam buhar basıncı daha düşük olur. Bu tür çözeltilerdeki buhar basıncı azalması ise,

    çözeltide kaynama noktası yükselmesi ve donma noktası alçalmasına neden olur. Çözeltilerin

    bu tür davranabilme özellikleri "kolligatif özellikler" olarak adlandırılır. Bir diğer ifadeyle, bir

    çözeltide çözünen taneciklerin derişimlerine bağlı olan özelliklere “kolligatif özellikler” denir.

    Kolligatif özellikler maddenin yapısı ve kimyasal özelliğine bağlı olmayan, sadece molekül

    yapısına bağlı olan sayısal özelliklerdir. Bunlar; buhar basıncı alçalması, donma noktası

    alçalması, kaynama noktası yükselmesi ve osmotik basınç olmak üzere dört tanedir. Kolligatif

    özellikler, çözeltideki çözünen/çözücü tanecik oranına bağlı olarak değişiklik gösterir.

    Genel olarak bir çözünen madde ilavesi, çözücünün kaynama noktasını yükseltirken

    donma noktasını ise düşürür. Verilen bir çözücü için donma noktasının alçalması çözücü

    içinde, çözünen olarak bulunan taneciklerin derişimi ile doğru orantılıdır.

    ΔT = Kd ×m ΔT = Donma noktasi alçalması Kd = Donma noktası alçalma sabiti

    m = Çözeltinin molalitesi

    Molalite, 1000g çözücü içinde çözünen maddenin mol sayısı olarak tanımlanır.

    Molalite =1000 g çözücü/ Çözünenin mol sayısı (n)

    Donma noktasının alçalması ile ilgili ölçmeler, kaynama noktası yükselmesinde

    olduğu gibi, çözünmüş maddelerin molekül ağırlıklarının saptanmasında kullanılabilir.

    Donma noktası alçalma sabiti bilinen belli miktarda bir çözücü içinde, molekül kütlesi

    bilinmeyen bir madde bir miktar tartılarak çözülür. Çözeltinin donma noktası saptanır.

    Çözeltinin donma noktası alçalması ve molalitesi hesaplanır.

    Bu deneyde ilk olarak bazı maddelerin belli konsantrasyonlarda çözeltileri

    hazırlanacak ve daha sonra sıcaklıkla çözünürlüğün değişimi takip edilecektir. Ayrı bir

    deneyde ise bilinen bir kütledeki naftalin içinde, yine bilinen bir kütledeki kükürt çözülerek

    donma noktasındaki düşüş ölçülecek ve böylece kükürdün molekül kütlesi bulunacaktır.

    Burada çözücü naftalin, çözünen madde ise kükürttür. Kükürtün bir molü, 1000 gram

    naftalinde çözündüğünde çözücünün donma noktasını 6.9°C düşürür (Kd = 6.9°C/molal).

  • 33

    6.3. Deneyde Kullanılacak Kimyasallar ve Malzemeler:

    Kimyasallar Malzemeler

    NaCl Balon joje (100 mL ve 250 mL)

    CaCO3 Mezür (100 mL)

    HCl 500 mL’lik beher + 250 mL’lik erlen

    Naftalin Deney tüpü

    Kükürt İki delikli mantar tıpa

    Saf su Manyetik balık

    Manyetik karıştırıcı

    100 0C’lik 0,1 aralıklı termometre

    6.4. Deneyin Yapılışı:

    a) Ağırlıkça %5’lik NaCl Çözeltisinin Hazırlanması:

    100 mL’lik bir balon jojeye 5 gram NaCl’yi hassas bir şekilde tartarak alınız.

    100 mL’lik mezüre 95 mL saf su alınız ve bu sudan bir miktar alarak balon jojeye

    ilave ediniz.

    Kalan suyun tamamını balon jojeye ekleyiniz.

    Balon jojenin kapağını kapatarak hafifçe çalkalayınız.

    b) 0,2 M 100 mL CaCO3 Çözeltisinin Hazırlanması:

    100 mL’lik bir balon jojeye x gram (siz hesaplayın) CaCO3’ü hassas bir şekilde

    tartarak alınız.

    Üzerine bir miktar saf su ekleyip karıştırınız.

    Balon jojenin hacim çizgisine kadar su ekleyiniz.

    Balon jojenin kapağını kapatarak hafifçe çalkalayınız.

    c) 0,2 M 100 mL CaCO3 Çözeltisinden 0,01 M 250 mL CaCO3 Hazırlanması:

    M1.V1=M2.V2 formülünden kaç mL 0,2 M CaCO3 çözeltisinden alacağınızı

    hesaplayınız.

    Hesapladığınız miktarda 0,2 M CaCO3 çözeltisinden alıp 250 mL’lik balon jojeye

    ekleyiniz.

    Balon jojenin kalan hacmini saf suyla doldurunuz.

    Balon jojenin kapağını kapatarak hafifçe çalkalayınız.

    d) Sıcaklığın Çözünürlüğe Etkisinin İncelenmesi:

    36,5 gram NaCl tartınız ve 250 mL’lik bir erlene alınız.

    Üzerine bir miktar saf su (50 mL) ekleyip karıştırınız.

    50 mL daha saf su ekleyiniz ve içine bir manyetik balık atarak erlenin ağzını bir tıpa

    ile kapatınız.

    Erleni manyetik bir ısıtıcının üzerine alarak sıcaklığı kademeli olarak artırarak (10 0C)

    en son 100 0C’ye getiriniz ve karıştırmaya devam ediniz.

  • 34

    Tuzun çözünürlüğünü gözlemleyiniz.

    e) Donma Noktası Alçalmasından Molekül Kütlesi Tayini:

    Hocanızın tarif ettiği düzeneği kurun.

    Termometreyi iki delikli mantar tıpaya yerleştirirken, termometreyi ve tıpayı havlu ile

    sarın ve yavaş yavaş döndürerek deliğin içine termometre skalasının 70°C'den yukarısı

    görülecek şekilde tüpün dibine değmeden yerleştirin (aksi durumda termometreyi

    kırabilirsiniz).

    5 g naftalin tartın ve ölçüm değerini m2 çözücünün kütlesi olarak kayıt edin. Tüpü

    doldurmadan önce temiz ve kuru olmasına dikkat edin.

    Naftalinin tamamını büyük bir deney tüpünün dip kısmına gelecek şekilde boşaltın.

    Termometre ve tel karıştırıcıyı yerleştirdiğiniz tıpayla, tüpün ağzını kapatın ve tüpü,

    içinde su bulunan bir beherin içine yerleştirin.

    Naftalinin tamamı eriyinceye kadar su dolu beheri yavaş yavaş ısıtın. Erime noktası

    80°C civarında gözlenmelidir.

    Beherin altından beki alın ve kapatın.

    Sürekli karıştırarak her 30 saniyede bir sıcaklık okumalarını kayıt edin. Bu isleme

    sıcaklık 75°C'ye düşünceye kadar devam edin.

    1 g Kükürt tartıp (tartım değerini m1 çözünenin kütlesi olarak not edin) soğuyup

    katılaşmış olan naftalinin üzerine ekleyin.

    Termometre ve karıştırıcıyı yerleştirdikten sonra naftalin ve kükürdün tamamı

    eriyinceye kadar su banyosunda ısıtın.

    Beki söndürdükten sonra 85-70°C aralığındaki sıcaklık düşmesini her 30 saniyede bir

    kayıt edin.

    Deneyiniz tamamlanmıştır. Deney verilerinizi kullanarak hesaplamaları yapınız.

    (Deney tüpünü temizlemek için içindekiler eriyinceye kadar su banyosunda tekrar

    ısıtın. Tüpün içindekiler tamamen eridikten sonra termometre ve karıştırıcıyı çıkarın.

    Sonra erimiş naftalini atık naftalin etiketi yapıştırılmış olan behere boşaltın. Erimiş

    naftalini asla lavaboya dökmeyin!!)

    6.5. Sonuçlar ve Tartışma

    a) Saf naftalin ve kükürt-naftalin çözeltisi için soğuma eğrilerini grafik kâğıdına çiziniz.

    Naftalinin (çözücünün) kütlesi (m2) ………………………………………

    Saf naftalin için soğuma eğrisinin verileri:

    t (zaman, s) T (sıcaklık, °C) t (zaman, s) T (sıcaklık, °C)

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

  • 35

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    Kükürdün (çözünen) kütlesi (m1) ………………………………………

    Naftalindeki kükürt çözeltisinin soğuma eğrisinin verileri:

    t (zaman, s) T (sıcaklık, °C) t (zaman, s) T (sıcaklık, °C)

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    ……………… ………………… ……………… …………………

    2. Soğuma eğrilerinden donma noktalarını belirleyin.

    Saf naftalinin donma noktası (T1) ………………………………………………

    Çözeltinin donma noktası (T2) ………………………………………………

    3. Naftalinin Kd değeri 6.9°C/molal'dır. Çözeltinin molalitesini hesaplayın.

    Donma noktasındaki düşme (ΔT) ………………………………………………

    Çözeltinin molalitesi (m) ………………………………………………

    4. Molalite (m), m1 ve m2 verilerini kullanarak kükürdün molekül kütlesini hesaplayın.

    Kükürdün molekül kütlesi (M) ………………………………………………

    5. Kükürdün atomik kütlesi 32 g/mol'dür. Bulduğunuza molekül kütle değerini kullanarak

    kükürdün molekül formülünü Sn olarak yazın.

    n ………………………………………………

    6. Kitabınızdan kükürdün gerçek moleküler formülüne bakın. Kükürdün teorik moleküler

    kütlesini ve deneyinizdeki hata yüzdesini hesaplayın.

    M deki hata yüzdesi ………………………………………………

    6.6. Sorular

    a) (a) deneyindeki balon jojeye 5 g NaCl konduktan sonra çizgisine kadar saf su ile

    doldurulsaydı çözelti %5’lik olur muydu? (Saf NaCl’nin özgül ağırlığı 2,16 g/cm3’tür.)

  • 36

    b) Çözünürlüğe etki eden faktörler nelerdir? Açıklayınız.

    c) Naftalinin donma noktası değerindeki hata yüzdesi nedir?

    d) Kükürdün molekül kütlesini tayin ederken naftalin için kendi bulduğunuz donma noktası

    değerini kullanmanın avantajı ne olabilir?

  • 37

    DENEY 7: ASİTLER-BAZLAR, pH ve İNDİKATÖRLER

    7.1. Deneyin amacı: Asit ve baz çözeltilerini hazırlayarak bunların özelliklerini incelemek, pH

    ve indikatör kavramını anlamak.

    7.2. Teori

    Asit ve baz kavramı günlük hayatta çok sık karşılaşılan kavramlardandır. Örneğin; güncel bir

    çevre sorunu olan "asit yağmurları" bilinen bir olgudur. Asit ve bazlar konusu kimyanın da

    en önemli konularından birini oluşturmaktadır; çünkü, kimyasal reaksiyonların büyük bir

    çoğunluğu asit ve baz reaksiyonlarıdır.

    Asit ve bazların çok çeşitli tanımları yapılmış olmasına rağmen bugün Arrhenius, Lowery-

    Bronsted ve Lewis tarafından yapılan tanımlar kullanılmaktadır.

    Arrhenius Asit-Baz Tanımı:

    Asit: Mavi turnusolü kırmızı yapan, bazı metallerle (aktif metaller) hidrojen gazı açığa

    çıkaran, tadı ekşi, su ortamında hidrojen iyonu veren maddedir.

    HCl H+ Cl-+

    H2SO4 2H+ SO4

    -2+

    HNO3 H+ NO3

    -+

    H2O

    H2O

    H2O

    Baz: Kırmızı turnusolü mavi yapan, asitleri nötürleştiren ve su ortamına OH- veren maddedir.

    Bu tanımın turnusolle ilgili kısmı zamanımızda çok kullanılmaktadır. Ayrıca, bazlar

    karbondioksit ile tepkimeye girerek su ve karbonatlı bileşik oluştururlar. Çoğu metalle

    tepkime vermezler (Amfoter metaller hariç).

    NaOH Na+ OH-

    +

    Ca(OH)2 Ca+2 2OH-+

    H2O

    H2O

    Al(OH)3 Al+3 3OH-+

    H2O

    Lowery-Bronsted Asit-Baz Tanımı:

    Asitler proton veren, bazlar ise proton alan maddelerdir. Diğer bir deyişle asit ve bazlar

    sırasıyla proton verici ve proton alıcı maddelerdir. Yine bu bilim adamlarına göre bir asit

    proton verdiği zaman kendisinin konjüge çifti veya konjüge bazı, bir baz proton aldığı zaman

    kendisinin konjüge asidi meydana gelir.

  • 38

    Asit BazProton

    Baz AsitProton

    +

    +

    NH3 H2O NH4+ OH-+ +

    Baz (1) Asit (2) Baz (2)Asit (1)

    Konjüge Asit Konjüge Baz

    Lewis Asit-Baz Tanımı:

    Bu tanıma göre, asit elektron alabilen, veya elektron çiftine katılabilen, baz ise elektron

    verebilen veya elektron çifti taşıyabilen maddedir.

    B: A BA+

    A = Lewis Asiti

    B: = Lewis Bazi

    N:

    H

    H

    H

    + B

    F

    F

    F

    N

    H

    H

    H

    B

    F

    F

    F

    Lewis Bazi Lewis Asiti

    Bu tanımlar her ne kadar asit ve baz özelliklerini ortaya koyuyorsa da bir maddenin asit ve

    baz özelliği karşısında bulunan maddeye bağlıdır. Bilim adamları kavram kargaşalığına

    meydan vermemek için, saf suyu kıyas maddesi olarak almışlar ve saf suda çözüldükleri

    zaman hidrojen iyonunu artıran maddelere asit, azaltan maddeler de baz demişlerdir. Asit ve

    bazlar molekül başına verdikleri veya aldıkları protonların sayısına göre sınıflandırılabilirler.

    Eğer bir asit sadece bir proton verebilirse "monoprotik", "mono fonksiyonel", "mono bazik"

    veya "mono ekivalent" olarak çeşitli şekillerde tanınır. Eğer iki, üç, dört v.s. proton

    verebilirlerse di, tri, tetra örnekleri mono yerine kullanılabilir.

    Birden fazla fakat sayısı belli olmayan miktarda proton verebilen veya alabilen asit ve bazlar

    için poli örnekleri kullanılabilirler. Asitler ve bazların sulu çözeltilerinde (0.1-0.01 M)

    iyonlarına ayrılma derecesine göre:

    a. Kuvvetli

    b. Zayıf

    c. Çok zayıf diye üçe ayrılırlar.

  • 39

    a) Kuvvetli Asitler ve Bazlar: Sulu çözeltilerinde %100 iyonlaşabilen asit ya da bazlara

    "kuvvetli asit ya da baz" denir. Kuvvetli asitlerin çözeltilerinde H3O+ iyonunun hemen

    tümüyle asitten; kuvvetli bazların çözeltilerinde ise OH-

    iyonunun hemen hemen tamamen

    bazdan geldiği kabul edilir.

    HCl H2O H3O+ Cl-+ +

    NaOH H2O Na+ OH-+

    b) Zayıf Asitler ve Bazlar: Sulu çözeltilerinde %100 iyonlaşmayan asit ya da bazlar "zayıf

    asit ya da baz" olarak tanımlanır. Bu tür asit veya bazların iyonlaşmaları denge reaksiyonu

    şeklinde gösterilir ve asitlik sabiti (Ka) veya bazlık sabiti (Kb) kavramları kullanılır.

    CH3COOH H2O H3O+ CH3COO

    -+ +

    NH3 NH4+ OH-+H2O+

    Ka

    Kb

    Ka = 1,8. 10-5

    Kb = 1,8. 10-5

    c) Çok Zayıf Asitler ve Bazlar: Sulu çözeltilerinde çok az iyonlaşan asit ya da bazlar "çok

    zayıf asit ya da baz" olarak tanımlanır. Bu tür asit veya bazların Ka veya Kb'leri çok düşüktür,

    pKa veya pKb'leri ise tam tersine büyüktür.

    H3C C OH

    H

    H

    Ka = 1,3. 10-16 H2N pKb = 9,13

    pH ve pOH:

    H+

    iyonu konsantrasyonu kimyada olduğu kadar tabiatta ve canlı organizmada büyük öneme

    sahiptir. H+

    iyonu genel olarak asitlerin suda çözünmesinden ileri gelir, ancak yapılan hassas

    ölçümlerde suyun da bir miktar H+

    iyonu verdiği görülmüştür. Su,

    dengesine göre iyonlaşır. Bu dengede 25 oC’de H

    + ve OH

    - iyonları konsantrasyonu 1.10

    -7

    mol/L olduğu bulunmuştur. Buna göre suyun iyonlaşma sabiti Ksu= [H+].[OH

    -]=1.10

    -14 olur.

    Bir ortamdaki hidrojen iyonlarının eksi logaritmasına pH, hidroksil iyonlarının eksi

    logaritmasına da pOH denir.

    pH = -log[H+] pOH = -log[OH

    -]

  • 40

    pH, 0 ila 14 arasında değer alır. pH’nın 7 olduğu noktada çözelti ne asidik ne de bazik, yani

    nötrdür. Eğer pH 7’den küçükse ortam asidik, büyük olursa ortam bazik özellik gösterir.

    pH, indikatörler ve pH metre yardımıyla tespit edilir.

    İndikatörler:

    Ortamın pH’sına bağlı olarak farklı renkler gösteren organik maddelere “indikatör” adı

    verilir. Her indikatörün pH aralığına bağlı olarak belli bir rengi vardır (Tabloya bakınız).

    Örneğin, fenolftaleyn asidik ortamda renksiz, nötr ortamda pembe, bazik ortamda menekşe

    rengindedir. Bromtimol mavisi ise pH 6’dan küçük olduğu zaman sarı, 6 ila 7,6 arasında yeşil,

    bunun üzerindeki pH’larda ise mavi renktedir. Ancak, indikatörlerin renklerinin tonu

    çözeltinin pH’sı düştükçe ve ya yükseldikçe değişir.

    Pratikte bir çözeltinin asidik veya bazik olduğu turnusol kağıdı veya pH kağıtlarıyla

    anlaşılabilir. Daha hassas çalışmalarda ise bu amaçla pH metre cihazları kullanılır.

    Tablo. Bazı indikatörlerin asidik ve bazik ortamdaki renleri ve kullanıldıkları pH aralıkları

  • 41

    7.3. Deneyde Kullanılacak Kimyasallar ve Malzemeler:

    Kimyasallar Malzemeler

    HCl Balon joje (100 mL)

    NaOH Mezür (100 mL)

    CH3COOH Pipet

    Fenolftaleyn Deney tüpleri

    Bromtimol mavisi Turnusol kağıdı

    Metiloranj

    7.4. Deneyin Yapılışı:

    a) 0,1 M 100 mL HCl Çözeltisinin Hazırlanması:

    1 mL’lik pipet yardımıyla derişik HCl çözeltisinden (d=1,19 g/mL ve %36’lık) 0,85

    mL alınır ve 100 mL’lik bir balon jojeye aktarılır.

    Bir behere konulan saf sudan kullanılan pipetle birkaç kez alınarak balon jojeye

    eklenir.

    Balon jojeye biraz daha su eklenir ve en son ölçü çizgisine kadar saf su ile tamamlanır.

    Balon jojenin kapağı kapatılarak hafifçe çalkalanır ve 0,1 M HCl çözeltisi hazırlanmış

    olur.

    Bu çözeltiden bir deney tüpüne 1 mL alınarak üzerine 9 mL saf su eklenir ve pH

    kağıdı ile pH’sı ölçülür.

    b) 1 M 100 mL CH3COOH Çözeltisinin Hazırlanması:

    Molarite formülü kullanılarak stok asetik asit çözeltisinden kaç mL alınacağı

    hesaplanır.

    Hesaplanan miktarda asetik asit bir pipet yardımıyla alınarak 100 mL’lik balon jojeye

    aktarılır.

    Bir behere konulan saf sudan kullanılan pipetle birkaç kez alınarak balon jojeye

    eklenir.

    Balon jojeye biraz daha su eklenir ve en son ölçü çizgisine kadar saf su ile tamamlanır.

    Balon jojenin kapağı kapatılarak hafifçe çalkalanır ve 1 M CH3COOH çözeltisi

    hazırlanmış olur.

    Bu çözeltiden 0,01 M 100 mL’lik çözelti hazırlanır (M1.V1=M2.V2 formülünü

    kullanınız) ve pH kağıdı ile pH’sı ölçülür.

    c) 0,1 M 100 mL NaOH Çözeltisinin Hazırlanması:

    100 mL’lik bir balon jojeye 0,4 g NaOH hassas bir şekilde tartılarak alınır.

    Balon jojeye biraz su eklenir ve NaOH’in çözünmesi sağlanır.

    Yavaş yavaş su eklenmeye devam edilir ve en son ölçü çizgisine kadar saf su ile

    tamamlanır.

    Balon jojenin kapağı kapatılarak hafifçe çalkalanır ve pH kağıdı ile pH’sı ölçülür.

  • 42

    d) İndikatör Renklerinin Tayini:

    Dört deney tüpü alınarak 1,2,3,4 şeklinde işaretlenir.

    Her bir deney tüpüne hazırlanan 0,1 M HCl çözeltisinden 2-2,5 mL konulur.

    Dört deney tüpü daha alınır ve onlar da işaretlenir (1,2,3,4 verilebilir, baz için olduğu

    belirtilmelidir).

    Bu deney tüplerine de hazırlana 0,1 M NaOH çözeltisinden 2-2,5 mL konulur.

    Tüm tüpler bir tüplüğe sıralanır.

    1 nolu asit ve baz tüpüne bir damla metiloranj,

    2 nolu asit ve baz tüpüne bir damla bromtimol mavisi,

    3 nolu asit ve baz tüpüne bir damla fenolftaleyn,

    4 nolu asit ve baz tüpüne bir turnusol kağıdı eklenir.

    7.5. Sonuçlar ve Tartışma

    a) a, b ve c deneylerinde pH kağıdı ile bulduğunuz pH değerlerini yazınız.

    b) b deneyi için kaç mL asetik asit almanız gerektiğini nasıl buldunuz?

    c) İndikatörlerin renklerindeki değişimleri aşağıdaki tabloya yazınız.

    Tüp No İndikatör Asidik→Nötr→Bazik Ort. Renkleri pH Aralığı

    1 Metiloranj ……. …….. ……….

    2 Bromtimol mavisi ……. …….. ……….

    3 Fenolftaleyn ……. …….. ……….

    4 Turnusol kağıdı ……. …….. ……….

    7.6. Sorular

    a) 0,1 ve 2.10-3

    M HCl ile 0,1 ve 3.10-3

    M NaOH çözeltilerinin pH’larını hesaplayınız.

    b) 0,01 M formik asit (HCOOH) çözeltisinin pH’sı nedir? (Ka:2.10-4

    )

    c) Konsantrasyonu 5.10-4

    M olan bir NaOH çözeltisine birkaç damla bromtimol mavisi

    damlatıldığında çözeltinin rengi ne olur?

    d) pH’sı 3,3 olan 2 litre asetik asit çözeltisi içinde kaç gram saf asetik asit vardır?(Ka:1,8.10-5

    )

    e) Doğal indikatörlere örnekler vererek renklerini belirtiniz.

  • 43

    Kaynaklar

    1. Genel Kimya Laboratuvarı, Selçuk Üniversitesi, M. Yılmaz, İ. Karataş, Mimoza

    Yayınları, 2003.

    2. Genel Kimya Deneyleri, Gazi Üniversitesi, 2006.

    3. Genel Kimya Laboratuvarı I-II Föyü, Gebze Teknik Üniversitesi, 2016.

    4. Temel Üniversite Kimyası, E. Erdik, Y. Sarıkaya, Gazi Yayınları, 2004.

    5. İnternet Kaynakları (Görseller ve bazı teorik bilgiler)