7 ürkkaravedenizkomutanları rasında yeni tayinler...

4
Sah 20 Haziran 1961 MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR B o z h u r t Dizilip Basıldığı Yer- "Rn7 ifirDT „ MüdUr ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOGAN ------ ------------— TOZKURT Basımevi” Telgraf: “BOZKURT" Telefon: 2951 Adres: ürkKaraveDenizKomutanları rasında Yeni Tayinler Yapıldı Celâl Alkoç ile Koramiral Zeki Ozak Emekliye Sevkedildi Glrne Caddesi, Lefkosa—Kıbrıs Fiyatı: İS Mil. //u ZO M İO A Û m akm (/ û SHELlOjl ’y»s m ili» 5 5 BL t ^ g e n e r a l Muhittin Önür Kara Kuvvetleri Komutan Vekilliğine Getirildi 42 Vl ^ r nt ra„.K°mU:tûnLn,n ^.K o^eM em l. Muhittin fAMKARA (Radyo), 19 "iî Savunma Bakanlığı Ba- Irtibat Bürosu’ndan dün Jandığına göre uhdelerin- bulundurulan bakanlık gö İtrinden istifa etmiş olma- dan Kara Kuvvetten Ko utanı Orgeneral Celâl Al- Deniz Kuvvetleri Konıu- Koramiıal Zeki Öz'ak, ianma Komutanı Boa;az- MIIIIUIIIIIIII u soğuk harbin sebebi ne ? ÖNDELİK ve haftalık, sağcı ve solcu bütün Rum gaze- teleri, Türk toplumu aley- de müthiş bir soğuk harbe lamış bulunuyor. Gayrı sa- dostluk gazellerinin peşi- a devam ettirilen bu hücum- Kıbrıs Türk toplumunu va- ve millet sevgisinden mah- ülküsüz bir kiitie haline reye matuftur. Onlar bite- e yazıyorlar ve çiziyorlar : iyoriar ki, Kibrisin bağımsızlı- ve hürriyetini Eoka kazan* tır. Türkler sadece sömürge* ire alet olmuşlardır.Ve bunun sıra, Eokaya şimdiye kadar kubbesi altında işitilmemiş yeler, destanlar yazmakta- :1ar. Diğer taraftan, konu eklere gelince, TUrkler barbar Türkler vandal oluyor», rlarmda yatan şehitlerimi- bile gazete sütunlarında kil- ler savuruyorlar, f Haziran için kopardıkları fır- işte bundan ibarettir. Fa- bilmiyorlar ki Eoka ancak ' tedhiş teşkilâtı ve Eokacılar birer tedhişçi idi. Kadınlara, 'ara ve çocuklara bile kurşun ılar nasıl kahraman, nasıl ~ncı olabilirler? Köşebaşla- saklanarak masum insan- ,1 arkadan vuran korkakların aman ilân edilmelerine ne um var? Türklerin verdikleri itlere bile küfürler savuran- başlattıkları bu soğuk har- kendl aleyhlerine neticele- ğini anlamak zorundadırlar. ' U mesele yakın bir geçml- hlkâyesine intikal edecek rsa, bunda ne yüz kızartıcı dı maceralara ve ateş cüm- lerine tevessül ettikleri göz- in önüne serilecektir. Rum dostlarımız ötedenberi ı memleket için canlarını ve- on binlerce şehidimizi tah- etmekle kalmamışlar; fakat ayyüelerinde bir takım "amanlar da yaratarak Türk- e karşı propaganda kampan- yan da açmışlardır. Asırlık nosls rüyasını yaşatmak ve ye- yetişen nesillere aşılamak jin bu gibi davranışları halk pUtlelerine birer milliyet afyonu »larak yutturmaya çalıştıkları pşikârdır. 1 Haziran şehitlerinin anılma- nı, Rumların izzetinefsini ren- edici bir davranış olarak ıflandıran Rum dostlarımız, ihleriyle bu topraklara hürrl- getiren atalarımızın ruhunu hâlâ tahkir etmekten çekin- iktedirler. Dış memleket- rdeki resmî toplantılarda yap- ıkları konuşmalarda dahi Rum liderleri “Türk esaretine” karşı tıkları mücadeleden gururla ^etmektedirler. Aradan bu ar uzun zaman geçtiği halde, um dostlarımızın, 1821 de dev t otoritesine karşı halkı kış- rtarak İsyana teşvik eden bir -S papasın idamını millî bir ıtem günü olarak anmaları plrklerin izzetinefsini niçin ren Bde etmiyor da; daha henüz F,e?arları kurumayan 7 Haziran şehitlerini anmamız onlara karşı “ir hakaret sayılıyor ? Rum toplumunun, bu ada »zerindeki Türk mukaddesatına *rşı saygı beslemediği esklden- eri sabit olmuş bir gerçektir, işte bundan dolayıdır kl, geçmiş î® Rumlar tarafından birçok şe- ">t mezarları harap edilmiş ve- ya ortadan kaldırılmıştır. Şimdi yöndeki kampanyalarına da- h« şiddetli bir şeklide devam pmektedlrler. Rum dostlarımız eğer gerçek- 1 bir dostluk kurmamızı ı«tj- riarsa, İlk önce İğneyi kendi- lerine batırmak ve çuvaldızı on- aı> sonra başkalarına «aplama- 1 Çalışmalıdırlar. Kendi duygu- f> rencide edildi diyerek, baş- kalarına kUfUr ve hakaret et- ekten vazgeçmelidirler. BOZKURT 4.0 ......... ....... ‘"'.gurcıuı ivıuülııuın O- r * u r, ,nun, gereSln' nür’ün ikinci Ordu Komutan ce bmeklıhk istemler, llğına ^ ve ilâveten Kara Kuv vetleri Komutanlığı vekâleti- ne; üçüncü Ordu Komutanı emeklilik iştemleri yüksek tasdike iktiran etmiştir. Genel Kurmay İkinci Bas- Korgeneıal Şefik tlter’in mil- lî Savunma Yüksek istişare Kumluna; Deniz H a* Filosu Komutam Tümamiral Necdet Uıtırı’ın da Deniz Kuvvetleri Komutan vekâletine nakil ve tâyinleri yapılmıştır. Kara Kuvvetleri Ku- Deniz mandan vekâletine ge- mandan tirllen Korgeneral Mu- hittin önür’ün bir resmi Kuvvetleri Ku- vekâletine ge- tirilen Tümamiral Necdet Uran. Emekliye ayrılan eski Emekliye ayrılan eski Kara Kuvvetleri K. Deniz Kuvvetleri K. Korgeneral Koramiral Celâl Alkoç. Z. özak. KıbrısParlâmentoHeyetineYu- nanistan’daTörenlerYapılıyor Gazeteciler de Yunanistan’da Gördüklerinden Memnun Fransız Delegasyonu Başkanı Cezayir’e Gitti Cezayir, 19 ; Evdan’da ya- pılan Cezayir görüşmelerinde ki Fransız Delegasyonunun başkanı, dün Cezayir’e gitmiş ve temaslara başlamıştır. Başkan, beraberinde bulu- nan Genel Kurmay Başkanı ite barış görüşmelerinin dur- durulmasından sonra lıakım olan durumu mahallinde in- cele vecekt ir. TOPLANTI YAPACAK : Başkan Gürsel’in yorulmaması için, kendisi ite görülmemele- ri rica edilen gazeteciler, evvelki gün, Başbakanlığın önüne gitmemişlerdi. Gazetecileri göremeyince üzülen, Başkan : “Olmaz böyle şey” demiş ve gelmelerine mâni olunmama sıııı istemiştir. Başkan dün her zamankinden kalabalık bir gazeteci grupu ile karşılaşmış ve "Hatıi gelmeyecektiniz” diye onlara takılmıştır. Başkan bu arada, gazetecilerin bir ricasını kabul ederek, muhtemel gelecek hafta bir sohbet toplantısı yapmayı kabul et- miştir. Polise intikal Eden Esraren giz Bir Takip Hâdisesi Şikâyetçi Türkler Barış Görüş Olduktan Sonra Suçlu Çıkarılmak İstendiler Halen Yunanistanı ziyaret et- mekte olan Temsilciler Meclisi _Başkanı Klerides ile Başkan Mu avini Müderrisoğlu ve Parlâ- mento Hey’eti Mikin’e ve Kro- nit’e yaptıkları ziyaretten dön- müşler ve Yunanistanın görül- meğe değer güzellik ve antika- larından memnuniyetlerini izhar etmişlerdir. Her uğradığı yerde Kıbrıs Parlâmento Hey’etine te- zahürat yapılmıştır. Yarın heyet Rodos’a hareket edecektir. Ro- dostan gelen haberlere göre, he- yete büyük bir karşılama töreni hazırlanmaktadır. Bu arada Yu- nan gazetelerinden “Ibirotikos Ağon” 16 Haziran tarihli sayı- sında “Kardeşlerimizi Selâmla- rız” başlığı altında şunları yaz- mıştır: “Şehrimizde genç Kıbrıs Cum huriyetinin temsilcileri misafiri- mizdirler. Bundan gurur duyu- yoruz; çünkü kendilerini kardeş lerimiz olarak biliyor, tanıyo- ruz. Siyasî hayatlarına yeni atıl- dıkları bu zamanda bütün Yu- nan halkı kendilerine yardımcı olacak, ilerlemelerine yardım edecektir.” KIBRISLI GAZETECİLER Tarih! kıymeti haiz Epidavrus tiyatrosunun ilk müsameresinde hazır bulunan Kıbrıslı gazeteci B ve basın - yayın heyeti, gördük - lerinden sitayişle bahsetmişler- dir. Gazeteciler Epidarius’tan sonra Mikiney’i de ziyaret et- mişlerdir. Basın - Yayın heyeti Pazartesi (dün) sabah Atom A- raştırma Merkezi “Dimokri- dos”u ziyaret ederek fennî ça- lışmaları tetkik etmişlerdir. Kıbrıs leyhinde nümayişlerle karşılanan gazeteciler heyeti bu tjun (Pazartesi) Atina Tekniı Defsadio Enstitüsünü ziyaret etmiş ve bu gece Atina Devlet Senfoni Orkestrası yaz devresi Festivalinin gala gecesini takip edeceklerdir. (Polis Muhabirimiz Yazıyor) öğrendiğimize göre geçende bazı Türk gençlerine karşı bir- kaç Rum bir takip ve tehdit ha- reketine teşebbüs etmiştir. En sonunda mesele bir polis stasyo nunda iki tarafın el sıkışmasıyle kapanmışsa da, daha sonra poli- se çağrılan Türkler maalesef suçlandırılmak istenmiştir. Yap- tığım soruşturmalar neticesinde edindiğim bilgiye göre hâdise şu şekilde cereyan etmiştir : Geçen Cumartesi günü ö.s. saat 6 sularında Lefkoşa’da arabaları ile gezmiye çıkan üç Türk bir ara, motosiklet üzerinde iki kişinin kendileri- ni takip ettiğini farkfcdiyorlar. Şiddetli Yağmurlar Ankara (Radyo), 19 : An- kara’ya yedi yıldaııberi görül memiş şek i İtte yağan ve evvel ki gisce metre kareye 57,5 ki- lograma yakın düşen yağmur, dün öğleden sonra dtı aralıklı olarak ve sağnak halinde de- vam etmiştir. Yağmur, gece yarısına ka- dar devam etmiştir. UÇAN OTOMOBİLLER : Ingiltere’de Vickers - Armst- rong firması tarafından modelleri hazırlanan ve imalât ha- linde bulunan bu iki vasıtanın tamamlanması, makine sa- nayiinde merakla beklenmektedir. Yaşayışımızda, ve şehir- Itrimizin tanziminde büyük değişiklikler yapacak olan bu vasıtalar bir hava yastığı üzerinde yerden 30 -40 santim vükseklikte ve hem karada, hem de denizde gidebilmekte- dir Üstteki vasıta, saatte 110 kilometre süratle seyredebı lec'ek alttaki ise, 200 yolcuyu rahatça taşıyabilecektir. . HOLLYU’OOD’UN YENİ YILDIZI : Geçenlerde, çev- rilmesi tamamlanan, “Büyük Sahtekâr’’ filminin yıldızı, gü zel vücudu ve câzip hali ile dikkati çekmiştir. Sue Anne, ge çen yıl, Pennsylvania güzeli seçilmişti. Sııe, şimdi, Üniver sal Film Şirketi ile, 4 film çevirmek üzere, yeni bir anlaş- ma imzalamış bulunuyor. . . Lâos Prensleri Arasında Büyük Bir Görüş Farkı Yok Zürih’te Toplanan Üç Prens Anlaşmaya Varacaklarını Ummakta ZÜR1H, 19 Lâos’un belli başlı gruplarının lideri bulunan üç prens, dün ZUrih’te iki saat ka- dar süren bir toplantı yaparak müstakbel koalisyon hükümeti- nin iç siyasetini müzakere et- mişlerdir. Daha sonra bir demeç veren tarafsız lider Suvanna Fu ma, aralarında büyük düşünce ayrılığı olmadığını ve kanaatin- ce bu konuda bir anlaşmaya va- rabileceklerini söylemiştir. Su- vanna Fuma, iç siyasetin mü- zakeresinden sonra dış siyasetin ele alınacağını söylemiş ve üç prensin de Lâos’un tarafsız, ege men ve birleşmiş bir devlet ha- haline gelmesi kanaatinde ol- duklarından dış siyaset üzerin- de daha kolay anlaşmaya vara- caklarını belirtmiştir. Bu durum tam üç çeyrek sa- at devam ediyor. En nihayet 'tahammülleri taşan Türkler, bunları durdu- rup, kendilerini niye takıp et tiklerini sormak istemişlerse de, motosikletliler Rumca ola rak, “nfeıeye gitseniz sizi yiye- ceğiz” şeklinde cevap vermiş- ler ve durmadan sürüp gitmiş lerdir. Bu iki kişinin Rum ol- duklarını o anda anlıyan Türkler, bu tehditkâr sözler erine motosikleti yetişip durdurmuşlar ve bu iki Rıı- ’a, polis merkezine kadar kendileri ile gitmelerini ve sa vurduktan tehditlerin cevabı- nı orada vermelerini istemiş- lerdir. Bunu reddeden Kum- lardan bir tanesi Tiirklere vurmaya kalkışmıştır. Neticede Rumların hüviyet kartlarını alan Türkler onları polise g.itmeye icbar etmişler- dir. Poliste, Türkler i takip ettiklerini inkâr eden Rumları Türkler affetmişler ve lıerhan gi hir davaları olmadığını söy lemislerdir. Bıınun üzerine her iki taraf da el sıkıp ayrıl- mışlardır. Lanitis Şirketi işçileri Greve indi Lanitis Kardeşler Limited Şirketi işçi ve memurları 19. 6.1961 Pazartesi gün greve in inişlerdir. Gneve başvurulma- sından kaçınılması için Cu- martesi günü yapılan bir gav î û t Şirketin, İşçi Sendikaları tarafından sunulan ttklifi ka- bul eltrnemesi ile bir netice vermemiştir. Anlaşmazlık mev zuu olan iki önemli nokta şir- ketin müstahdemlerine arzu ettikleri sendikaya üyfc olmala rı hakkını tanımaması ve bu sendikalarla görüşmesi ve bu yıl, Şubat ayında Şirket mü- düriyetine sunulan taleplerin 1961 Ekim ayında görüşülme sinde ısrar edilmesidir. Bu grev kararını PEC), SEK, POAS ve Türk İşçi Sen dikalan desteklemektedir. Aradan birkaç saat geçme- den polise çağrılan Türkler, polis kumandanlığı ve söz ko- nusu Rumlar tarafından suç- lu çıkarılmak istendi. Bu olayın halk artısında hayret uyandırdığını öğren- mekteyim. Çünkü tehdit edil diği için şikâyetçi olan fakat iyi niyet göstererek, poliste da vasim geri çeken Türkler en sonunda kendilerini suçlu mevkiinde bulmuşlardır. Bu- nun sırrı ve sebebi ne olsa ge- rek ? . . JEFF CHANDLER ÖLDÜ : Uollyıvood un ünlü yıldızla- rından Jeff Chandler ( Resimde) omurga kemiğinden geçir diği bir ameliyatı müteakip 42 yaşında olduğu halde ölmüş tür. Bilindiği gibi son zamanlarda Hollyıuood, Tyrone Po- wer, Clark Gable ve Cary Cooper gibi ünlü yıldızlarını da kaybetmiştir. İran’ın Eski Askerî Savcısı Tevkif Edildi TAHRAN, 19 : İran’ın es- ki askeri savcısı General Hiise vin, 'ülkenin bağımsızlığını vte güvenliğini tehlikeye düşür- mekten sanık olarak bir mah k\?me önüne çıkarılıdktan son ra tevkif edilmiştir. General, aynı zamanda halkın zihnin- de karışıklık ve huzursuzluk yaratmak ve şahın mevkiine hakaret etmeklV’ suçlandırıl- maktadır. Fransada Çiftçiler Traktörlerle Nümayiş Yaptı PARİS, 19 Fransa’da hüküme- tin patates Hatlarını düşürme- si dolayısıyla protesto gösterisi düzenleyen çiftçiler, 500-600 ka - dar traktörle şose ve demiryol- larını kapatmışlardır. Emniyet kuvvetleri, tren is- tasyonlarını muhafaza altına al- LEFKOŞA TÜRK BANKASI SİZİN KENDİ BANKANIZDIR Siz de Paranızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA yatırınız. Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA TÜRK BANKASI’NA yatırılırsa en yüksek FAİZ pretirir. mış ve bir kalabalığı dağıtmış- tır. Fransız hükümeti dün krizi halletmek ve köylülerin ayak- lanması olarak vasıflandırılan durumu düzeltmek İçin olağan- üstü tedbirler almıştır. KISA HABERLER ■k Dün Strazburg - Pnris Eksp- resi, Fransa’nın bir kasabası- nın yakınlarında devrilmiş ve Ölenlerin sayısının 24’e yüksel diği öğrenilmiştir, iki yüz ki- şiye yakın yolcunun yaralan- dığı da verilen haberler ara- sındadır. Trenin gerisinde ray dan çıkan 10 vagon 45 ayak yükseklikteki bir toprak set- ten aşağıya yuvarlanmış ve vagonlardan biri kısmen su altında kalmıştır. Kollfornia’da 13 yaşında bir çocuk, Fransa’da ikinci Dünya Savaşı’nda ve ondan sonra Kore Savaşı’nda birçok madal ya almış olan 48 yaşındaki babasını, beş el ateş etmek suretiyle silâhla öldürmüştür. Çocuk, babasını, annesine kö- tü muamele ettiği için Öldür- düğünü söylemiştir. (Devamı 4 ünctl sayfada) Geçici Cezayir Hükümeti Büyük Sahra Meselesini Görüştü Bonn, 19 : Bonn’dan alı- nan haberlere göm Cezayir Millî Kurtuluş Ordusu, Fran sız yabancı lejiyonu üyelerine yaptığı s»n bir müracaatta te jiyondan kaçmalarını istemiş- tir. öfl? yandan Roytter Haber- ler Ajansi’rıa göre Geçici Ce- zayir Hükümeti, dün Tunus' ta bir toplantı yaparak son durumu gözden geçirmiştir. Müşahitlerin kanaatince, dünkü toplantıda görüşülen başlıca konulardan biri, Bü- yük Sahra olmuştur.

Upload: others

Post on 07-Sep-2019

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Sah20

Ha z i ra n

1961

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

B o z h u r t

Dizilip Basıldığı Yer- "Rn7 ifirDT „ MüdUr ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOGAN ------ ------------— TOZKURT Basımevi” Telgraf: “BOZKURT" Telefon: 2951 Adres:

ürkKaraveDenizKomutanlarırasında Yeni Tayinler Yapıldı

Celâl Alkoç ile KoramiralZeki Ozak Emekliye Sevkedildi

Glrne Caddesi, Lefkosa—Kıbrıs Fiyatı: İS Mil.

//uZ O M İO A Û m a k m (/ û S H E L l O j l ’y » s m

i l i »55BL t

^ g e n e ra l Muhittin Önür Kara Kuvvetleri KomutanVekilliğine Getirildi

42 Vl ^ r nt ra„.K° mU:tûnLn,n ^ .K o ^ eM e m l. Muhittin

fAMKARA (Radyo), 19 "iî Savunma Bakanlığı Ba-

Irtibat Bürosu’ndan dün Jandığına göre uhdelerin- bulundurulan bakanlık gö İtrinden istifa etmiş olma­

dan Kara Kuvvetten Ko utanı Orgeneral Celâl Al-

Deniz Kuvvetleri Konıu- Koramiıal Zeki Öz'ak,

ianma Komutanı Boa;az-■ MIIIIUIIIIII II

u soğuk harbin sebebi ne ?

ÖNDELİK ve haftalık, sağcı ve solcu bütün Rum gaze­teleri, Türk toplumu aley-

de müthiş bir soğuk harbe lamış bulunuyor. Gayrı sa-

dostluk gazellerinin peşi- a devam ettirilen bu hücum-

Kıbrıs Türk toplumunu va- ve millet sevgisinden mah-

ülküsüz bir kiitie haline reye matuftur. Onlar bite-

e yazıyorlar ve çiziyorlar : iyoriar ki, Kibrisin bağımsızlı-

ve hürriyetini Eoka kazan* tır. Türkler sadece sömürge* ire alet olmuşlardır.Ve bunun sıra, Eokaya şimdiye kadar kubbesi altında işitilmemiş yeler, destanlar yazmakta-

:1ar. Diğer taraftan, konu eklere gelince, TUrkler barbar

Türkler vandal oluyor», rlarmda yatan şehitlerimi-

bile gazete sütunlarında kil­ler savuruyorlar,

f Haziran için kopardıkları fır- işte bundan ibarettir. Fa-

bilmiyorlar ki Eoka ancak ' tedhiş teşkilâtı ve Eokacılar birer tedhişçi idi. Kadınlara, 'ara ve çocuklara bile kurşun

ılar nasıl kahraman, nasıl ~ncı olabilirler? Köşebaşla- saklanarak masum insan-

,1 arkadan vuran korkakların aman ilân edilmelerine ne

um var? Türklerin verdikleri itlere bile küfürler savuran- başlattıkları bu soğuk har- kendl aleyhlerine neticele- ğini anlamak zorundadırlar.' U mesele yakın bir geçml- hlkâyesine intikal edecek

rsa, bunda ne yüz kızartıcı dı maceralara ve ateş cüm- lerine tevessül ettikleri göz- in önüne serilecektir.

Rum dostlarımız ötedenberi ı memleket için canlarını ve-

on binlerce şehidimizi tah- etmekle kalmamışlar; fakat ayyüelerinde bir takım

"amanlar da yaratarak Türk- e karşı propaganda kampan­

yan da açmışlardır. Asırlık nosls rüyasını yaşatmak ve ye-

yetişen nesillere aşılamak jin bu gibi davranışları halk

pUtlelerine birer milliyet afyonu »larak yutturmaya çalıştıkları pşikârdır.

1 Haziran şehitlerinin anılma­nı, Rumların izzetinefsini ren-

edici bir davranış olarak ıflandıran Rum dostlarımız, ihleriyle bu topraklara hürrl-

getiren atalarımızın ruhunu■ hâlâ tahkir etmekten çekin­

iktedirler. Dış memleket- rdeki resmî toplantılarda yap­

ıkları konuşmalarda dahi Rum liderleri “Türk esaretine” karşı

tıkları mücadeleden gururla ^etmektedirler. Aradan bu ar uzun zaman geçtiği halde,

um dostlarımızın, 1821 de dev t otoritesine karşı halkı kış- rtarak İsyana teşvik eden bir

-S papasın idamını millî bir ıtem günü olarak anmaları

plrklerin izzetinefsini niçin ren Bde etmiyor da; daha henüz F,e?arları kurumayan 7 Haziran şehitlerini anmamız onlara karşı “ir hakaret sayılıyor ?

Rum toplumunun, bu ada »zerindeki Türk mukaddesatına

*rşı saygı beslemediği esklden- eri sabit olmuş bir gerçektir,

işte bundan dolayıdır kl, geçmiş î® Rumlar tarafından birçok şe- ">t mezarları harap edilmiş ve­ya ortadan kaldırılmıştır. Şimdi

yöndeki kampanyalarına da- h« şiddetli bir şeklide devam pmektedlrler.

Rum dostlarımız eğer gerçek- 1 bir dostluk kurmamızı ı«tj- riarsa, İlk önce İğneyi kendi­

lerine batırmak ve çuvaldızı on- aı> sonra başkalarına «aplama- 1 Çalışmalıdırlar. Kendi duygu- f> rencide edildi diyerek, baş­

kalarına kUfUr ve hakaret et­ekten vazgeçmelidirler.

BOZKURT

4.0 ......... ....... ‘ " ' . g u r c ı u ı iv ıuü lııu ın O -r * u r , ,n u n , gereSln' nür’ün ikinci Ordu Komutan ce bmeklıhk istem ler, llğ ın a ̂ v e i lâ v e te n K a r a K u v

vetleri Komutanlığı vekâleti­ne; üçüncü Ordu Komutanı

emeklilik iştemleri yüksek tasdike iktiran etmiştir.

Genel Kurmay İkinci Bas-

Korgeneıal Şefik tlter’in mil­lî Savunma Yüksek istişare Kumluna; Deniz H a * Filosu Komutam Tümamiral Necdet U ıtırı’ın da Deniz Kuvvetleri Komutan vekâletine nakil ve tâyinleri yapılmıştır.

Kara Kuvvetleri Ku- Deniz mandan vekâletine ge- mandan tirllen Korgeneral Mu­hittin önür’ün bir resmi

Kuvvetleri Ku- vekâletine ge­

tirilen Tümamiral Necdet Uran.

Emekliye ayrılan eski Emekliye ayrılan eski Kara Kuvvetleri K. Deniz Kuvvetleri K.

K o r g e n e r a l KoramiralCelâl Alkoç. Z. özak.

KıbrısParlâmentoHeyetineYu-nanistan’ daTörenlerYapılıyor

Gazeteciler de Yunanistan’da Gördüklerinden Memnun

Fransız Delegasyonu

Başkanı Cezayir’e GittiCezayir, 19 ; Evdan’da ya­

pılan Cezayir görüşmelerinde ki Fransız Delegasyonunun başkanı, dün Cezayir’e gitmiş ve temaslara başlamıştır.

Başkan, beraberinde bulu­nan Genel Kurmay Başkanı ite barış görüşmelerinin dur­durulmasından sonra lıakım olan durumu mahallinde in­cele vecekt ir.

TOPLANTI YAPACAK : Başkan Gürsel’in yorulmaması için, kendisi ite görülmemele­ri rica edilen gazeteciler, evvelki gün, Başbakanlığın önüne gitmemişlerdi. Gazetecileri göremeyince üzülen, Başkan : “Olmaz böyle şey” demiş ve gelmelerine mâni olunmama sıııı istemiştir. Başkan dün her zamankinden kalabalık bir gazeteci grupu ile karşılaşmış ve "Hatıi gelmeyecektiniz” diye onlara takılmıştır. Başkan bu arada, gazetecilerin bir ricasını kabul ederek, muhtemel gelecek hafta bir sohbet toplantısı yapmayı kabul et­

miştir.

Polise intikal Eden Esraren giz Bir Takip Hâdisesi

Şikâyetçi Türkler Barış Görüş Olduktan Sonra SuçluÇıkarılmak İstendiler

Halen Y unanistanı ziyaret e t­m ekte olan Tem silciler Meclisi

_ Başkanı K lerides ile Başkan Mu avini M üderrisoğlu ve Parlâ­m ento H ey’eti M ikin’e ve Kro- n it’e yaptıkları ziyaretten dön­m üşler ve Y unanistanın görül­meğe değer güzellik ve an tika­larından m em nuniyetlerini izhar etm işlerdir. H er uğradığı yerde Kıbrıs Parlâm ento H ey’etine te ­zahüra t yapılm ıştır. Yarın heyet Rodos’a hareket edecektir. Ro- dostan gelen haberlere göre, he­yete büyük bir karşılam a töreni hazırlanm aktadır. Bu arada Yu­nan gazetelerinden “Ibirotikos Ağon” 16 H aziran tarih li sayı­sında “Kardeşlerim izi Selâm la­rız” başlığı altında şunları yaz­mıştır:

“Şehrim izde genç Kıbrıs Cum huriyetinin tem silcileri misafiri- m izdirler. Bundan guru r duyu­yoruz; çünkü kendilerini kardeş lerim iz olarak biliyor, tanıyo­ruz. Siyasî hayatlarına yeni a tıl­dıkları bu zam anda bü tün Yu­nan halkı kendilerine yardımcı olacak, ilerlem elerine yardım edecektir.”

KIBRISLI GAZETECİLERTarih! kıym eti haiz Epidavrus

tiyatrosunun ilk m üsam eresinde

hazır bulunan Kıbrıslı gazeteci B ve basın - yayın heyeti, gördük­lerinden sitayişle bahsetm işler­dir. Gazeteciler Epidarius’tan sonra M ikiney’i de ziyaret e t­mişlerdir. Basın - Yayın heyeti Pazartesi (dün) sabah Atom A- raştırm a Merkezi “Dimokri- dos”u ziyaret ederek fennî ça­lışm aları tetk ik etm işlerdir. Kıbrıs leyhinde nümayişlerle karşılanan gazeteciler heyeti bu tjun (Pazartesi) A tina Tekniı Defsadio Enstitüsünü ziyaret etm iş ve bu gece Atina Devlet Senfoni O rkestrası yaz devresi Festivalinin gala gecesini takip edeceklerdir.

(Polis Muhabirimiz Yazıyor)öğrendiğim ize göre geçende

bazı Türk gençlerine karşı b ir­kaç Rum bir takip ve tehdit ha­reketine teşebbüs etm iştir. En sonunda mesele bir polis stasyo nunda iki tarafın el sıkışmasıyle kapanm ışsa da, daha sonra poli­se çağrılan T ürkler maalesef suçlandırılm ak istenm iştir. Yap­tığım soruşturm alar neticesinde edindiğim bilgiye göre hâdise şu şekilde cereyan etm iştir :

Geçen Cumartesi günü ö.s. saat 6 sularında Lefkoşa’da arabaları ile gezmiye çıkan üç Türk bir ara, motosiklet üzerinde iki kişinin kendileri­ni takip ettiğini farkfcdiyorlar.

Şiddetli YağmurlarAnkara (Radyo), 19 : An­

kara’ya yedi yıldaııberi görül memiş şek i İtte yağan ve evvel ki gisce metre kareye 57,5 ki­lograma yakın düşen yağmur, dün öğleden sonra dtı aralıklı olarak ve sağnak halinde de­vam etmiştir.

Yağmur, gece yarısına ka­dar devam etmiştir.

UÇAN OTOM OBİLLER : Ingiltere’de Vickers - Armst- rong firması tarafından modelleri hazırlanan ve imalât ha­linde bulunan bu iki vasıtanın tamamlanması, makine sa­nayiinde merakla beklenmektedir. Yaşayışımızda, ve şehir- Itrimizin tanziminde büyük de ğişiklikler yapacak olan bu vasıtalar bir hava yastığı üzerinde yerden 30 - 4 0 santim vükseklikte ve hem karada, hem de denizde gidebilmekte­dir Üstteki vasıta, saatte 110 kilometre süratle seyredebı lec'ek alttaki ise, 200 yolcuyu rahatça taşıyabilecektir. .

HOLLYU’OOD’UN YENİ YILD IZI : Geçenlerde, çev­rilmesi tamamlanan, “Büyük Sahtekâr’’ filminin yıldızı, gü zel vücudu ve câzip hali ile dikkati çekmiştir. Sue Anne, ge çen yıl, Pennsylvania güzeli seçilmişti. Sııe, şimdi, Üniver sal Film Şirketi ile, 4 film çevirmek üzere, yeni bir anlaş­ma imzalamış bulunuyor. . .

Lâos Prensleri Arasında Büyük Bir Görüş Farkı Yok

Zürih’te Toplanan Üç Prens Anlaşmaya Varacaklarını Ummakta

ZÜR1H, 19 Lâos’un belli başlı gruplarının lideri bulunan üç prens, dün ZUrih’te iki saa t ka­dar süren b ir toplantı yaparak müstakbel koalisyon hüküm eti­nin iç siyasetini m üzakere e t­mişlerdir. Daha sonra bir demeç veren tarafsız lider Suvanna Fu ma, aralarında büyük düşünce ayrılığı olmadığını ve kanaatin- ce bu konuda bir anlaşm aya va­

rabileceklerini söylemiştir. S u ­vanna Fuma, iç siyasetin m ü­zakeresinden sonra dış siyasetin ele alınacağını söylemiş ve üç prensin de Lâos’un tarafsız, ege men ve birleşmiş bir devlet ha- haline gelmesi kanaatinde ol­duklarından dış siyaset üzerin­de daha kolay anlaşmaya vara­caklarını belirtm iştir.

Bu durum tam üç çeyrek sa­at devam ediyor.

En nihayet 'tahammülleri taşan Türkler, bunları durdu­rup, kendilerini niye takıp et tiklerini sormak istemişlerse de, motosikletliler Rumca ola rak, “nfeıeye gitseniz sizi yiye­ceğiz” şeklinde cevap vermiş­ler ve durmadan sürüp gitmiş lerdir. Bu iki kişinin Rum ol­duklarını o anda anlıyan Türkler, bu tehditkâr sözler

erine motosikleti yetişip durdurmuşlar ve bu iki Rıı-

’a, polis merkezine kadar kendileri ile gitmelerini ve sa vurduktan tehditlerin cevabı­nı orada vermelerini istemiş­lerdir. Bunu reddeden Kum­lardan bir tanesi Tiirklere vurmaya kalkışmıştır.

Neticede Rumların hüviyet kartlarını alan Türkler onları polise g.itmeye icbar etmişler­dir. Poliste, Türkler i takip ettiklerini inkâr eden Rumları Türkler affetmişler ve lıerhan gi hir davaları olmadığını söy lemislerdir. Bıınun üzerine her iki taraf da el sıkıp ayrıl­mışlardır.

Lanitis Şirketi işçileri

Greve indiLanitis Kardeşler Limited

Şirketi işçi ve memurları 19. 6.1961 Pazartesi gün greve in inişlerdir. Gneve başvurulma­sından kaçınılması için Cu­martesi günü yapılan bir gav î’ût Şirketin, İşçi Sendikaları tarafından sunulan ttklifi ka­bul eltrnemesi ile bir netice vermemiştir. Anlaşmazlık mev zuu olan iki önemli nokta şir­ketin müstahdemlerine arzu ettikleri sendikaya üyfc olmala rı hakkını tanımaması ve bu sendikalarla görüşmesi ve bu yıl, Şubat ayında Şirket mü­düriyetine sunulan taleplerin 1961 Ekim ayında görüşülme sinde ısrar edilmesidir.

Bu grev kararını PEC), SEK, POAS ve Türk İşçi Sen dikalan desteklemektedir.

Aradan birkaç saat geçme­den polise çağrılan Türkler, polis kumandanlığı ve söz ko­nusu Rumlar tarafından suç­lu çıkarılmak istendi.

Bu olayın halk artısında

hayret uyandırdığını öğren­mekteyim. Çünkü tehdit edil diği için şikâyetçi olan fakat iyi niyet göstererek, poliste da vasim geri çeken Türkler en sonunda kendilerini suçlu mevkiinde bulmuşlardır. Bu­nun sırrı ve sebebi ne olsa ge­rek ? . .

JEFF CHANDLER ÖLDÜ : Uollyıvood un ünlü yıldızla­rından Jeff Chandler ( Resimde) omurga kemiğinden geçir diği bir ameliyatı müteakip 42 yaşında olduğu halde ölmüş tür. Bilindiği gibi son zamanlarda Hollyıuood, Tyrone Po- wer, Clark Gable ve Cary Cooper gibi ünlü yıldızlarını da

kaybetmiştir.

İran’ın Eski Askerî

Savcısı Tevkif EdildiTAHRAN, 19 : İran’ın es­

ki askeri savcısı General Hiise vin, 'ülkenin bağımsızlığını vte güvenliğini tehlikeye düşür­mekten sanık olarak bir mah k\?me önüne çıkarılıdktan son ra tevkif edilmiştir. General, aynı zamanda halkın zihnin­de karışıklık ve huzursuzluk yaratmak ve şahın mevkiine hakaret etmeklV’ suçlandırıl­maktadır.

Fransada Çiftçiler Traktörlerle Nümayiş YaptıPARİS, 19 Fransa’da hüküme­

tin patates Hatlarını düşürm e­si dolayısıyla protesto gösterisi düzenleyen çiftçiler, 500-600 ka­dar traktörle şose ve demiryol­larını kapatm ışlardır.

Emniyet kuvvetleri, tren is­tasyonlarını muhafaza altına al-

LEFK O Ş A TÜRK BANKASISİZİN KENDİ BANK ANIZDIR

Siz de Paranızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA yatırınız.Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA

TÜRK BANKASI’NA yatırılırsa en yüksek FAİZ pretirir.

mış ve bir kalabalığı dağıtm ış­tır.

Fransız hükümeti dün krizi halletm ek ve köylülerin ayak­lanması olarak vasıflandırılan durum u düzeltmek İçin olağan­üstü tedbirler almıştır.

KISAHABERLER

■k Dün Strazburg - Pnris Eksp­resi, Fransa’nın bir kasabası­nın yakınlarında devrilmiş ve Ölenlerin sayısının 24’e yüksel diği öğrenilmiştir, iki yüz ki­şiye yakın yolcunun yaralan­dığı da verilen haberler ara­sındadır. Trenin gerisinde ray dan çıkan 10 vagon 45 ayak yükseklikteki bir toprak set­ten aşağıya yuvarlanmış ve vagonlardan biri kısmen su altında kalmıştır.

★ Kollfornia’da 13 yaşında bir çocuk, Fransa’da ikinci Dünya Savaşı’nda ve ondan sonra Kore Savaşı’nda birçok madal ya almış olan 48 yaşındaki babasını, beş el ateş etmek suretiyle silâhla öldürmüştür. Çocuk, babasını, annesine kö­tü muamele ettiği için Öldür­düğünü söylemiştir.

(Devamı 4 ünctl sayfada)

Geçici Cezayir Hükümeti Büyük Sahra Meselesini Görüştü

Bonn, 19 : Bonn’dan alı­nan haberlere göm Cezayir Millî Kurtuluş Ordusu, Fran sız yabancı lejiyonu üyelerine yaptığı s»n bir müracaatta te jiyondan kaçmalarını istemiş­tir.

öfl? yandan Roytter Haber­

ler Ajansi’rıa göre Geçici Ce­zayir Hükümeti, dün Tunus' ta bir toplantı yaparak son durumu gözden geçirmiştir.

Müşahitlerin kanaatince, dünkü toplantıda görüşülen başlıca konulardan biri, Bü­yük Sahra olmuştur.

SAYFA 3 ( B O Z K U R T )MAAD TARAFINDAN ŞAYISAİ ORTj

i AKİSLER : 1

HUZURU BOZAN BİZ MİYİZ?

Lefkoşada yayım lanmakta olan haftalık “Cumhuriyet” gazetesi, meçhul Ankara mu­habirine atten uünkU sayısında, Makariosun taratsızıık siyasetine karşı, Kıbrısta sıkan '1'urK gazeteıennın cephe almalarını “huzu­ru bozacak bir davranış” olarak vasıflandır- makıauır. Kum gazetelerinin yazdıklarım lu rk çey e çevirerek kendine mal eden, ken - di iikti muş gibi gösteren bu gazete, yazısı­na nevamla, Ankara (evrelerinin Kıbrıs Türk basınında yayımlanan bu yazılar kar­şısında endişelerim gizlemediklerini belirt' ukten sonra şöyle demektedir:

“Bu davranış, lürkluk dünyasının göz­bebeği olan “Mıııi Birlik Hükümeti” nin tu­tumuna bir nevi m eydan okuyuş tarzında mütaıaa edilmektedir.”

Cumhuriyet gazetesinin meçhul Ankara muhabiri taralından uyduruıup tehenen pul­lanan bu haberin, m aksatlı bir şekilde uçu­rulan bir balondan ibaret olduğu şüphesiz­dir. Çünkü, dejenere olm uş Menderes reji­mim ak bir devrimle 27 M ayıs, 1960 ta or­tadan kaldıran Türk Silâhlı Kuvvetleri, aym m uuu günün sabahı Ankara radyosu vası- tasıyıe bütün dünyaya gür bir sesle şunları haykırıyordu:

“M uıtetıkierim ize, komşularımıza ve bütün dünyaya hitap ediyoruz. Gayemiz, uır.eşm iş Milletler Anayasasına ve İnsan Hakları Prensiplerine tamamıyle riayettir. Büyük Atatürk’ün: ‘Yurtta sulh, cihandasulh’ prensibi bayrağımızdır. Bütiin ittifak larım ı-a ve teahhütıerım ize sadıkız. NATO’ ya inanıyoruz ve bağlıyız, CENTO’ya bağ­lıyız.”

Kahraman Milli Birlik Kom itesi, daha henüz Ak Devrimin ilk sabahında, yukarıda­ki özlü sözlerle bütün dünyaya hitap et­mekle, Devrim Hükümetinin dış politikası­nın ana hattm ı çizm iş bulunuyordu. Devrim TUrkiyesi, Birleşm iş M illetler Anayasasına, ve İnsan Hakları Prensiplerine tam amıyle riayet etm eye kararlı bulunuyordu. Devrim Türkiyesi aym zamanda, bunların ihtiva et tigi yüksek ve asil ideallerin ancak hilr dün­yanın dayanışması ve m etaneti sayesinde gerçekleşeceğine iman etm işti. “NATO’ya inanıyoruz ve bağııyız” cümlesindeki “ina­nıyoruz” kelim esinin işte bu iman ve inancı belirtmek için kullanıldığı şüphesizdir. Bu gerçek bir güneş parlaklığıyle karşımızda dururken, “Cumhuriyet ’ gazetesinin isim siz ve cisim siz Ankara muhabiri nasl oluyor da bizim de aynı gaye ve idealleri savunmamızı ‘‘Milli Birlik Hükümeti” nin tutumuna bir nevi meydan okuyuş tarzında mütalâa et­mekten kendini alamamaktadır.? Bu gazete nasıl oluyor da Ankara siyasî çevrelerine atfettiği bir takım şişirilm iş balonlarla Kıb­rıs Türk basınını kendi akim ca kötülem eye yeltenmektedir.? Bu m em lekette huzuru bo­zan biz miyiz? Cumhuriyet gazetesi, Rum basınının Zürih ve Londra anlaşmaları, ana­yasa ve rejim aleyhinde devam ettirmekte olduğu kampanyaya niçin gözlerini kapa­maktadır? Rum yeraltı teşkilâtlarının işledik­leri cinayetler de mi bu gazetenin yazarla­rının tüylerini ürpertmiyor? Bu teşkilâtların çaldıkları mücadele çanları ve Türk toplu­mu aleyhinde dağıttıkları beyannamelerden de mi Türkler sorumludur? Türk toplumu üyeleri her gün çeşitli haksızlıklara maruz

OSMAN TÜRKAY tkalmakta, hakları çiğnenmektedir. Cumhu X riyet yazarlarının bu hareketler de mi kalp- lerini sızlatmıyor? Her gün Türkler aley- £ hinde çeşitli dolaplar döndüren Rumların bu $ hareketlerini bu gazete acaba niçin tenkid X etmiyor.? Yoksa dostlarım incitm ek istem i­yor mu? Sebebi ne?..

Kıbrısta huzursuzluk yaratan niçin Türk basmı olsun? Rejimi ve anayasayı savun­duğu için mi?

Makariosun tarafsızlık siyasetini, diğer Türk gazeteleri gibi bizim de tenkid ettiği- X miz muhakkaktır. Çünkü biz Kıbrıs Cumhu- riyetinin dış politikada kaderini, Ziirih ve g Londra anlaşmasına imzalarını koyan dev >*. letlerle birleştirmesini istiyoruz.. Çünkü biz, V Anayurdumuzun dış siyasetini, albay Nasır’- & m ne olduğu belirsiz siyasetinden daha üs- £ tün tutmaktayız. Çünkü biz, Anayurdumuza S bağlıyız ve Türk toplumu olarak onun yanı- y başmda yer almak istiyoruz. Çilnkü biz, ba- |t* tı dünyasının ideallerini benim semekte ve istikrarsız bir politika ile komünistlerin V elinde oyuncak olmaktan nefret etm ekteyiz.Biz em iniz ki Anayurdumuz Türkiye gibi, İngiltere ve Yunanistan da ve hattâ Birleşik A Amerikanın önderliği altında bulunan hür *t« dünya da bu tutumu tasvip etmektedir. Ş

Tarafsızlık siyasetinin Kıbrıs için yara- •§> tacağı mahzurları ve böyle bir siyasetin imkansızlığını bundan önceki yazılarımızda etraflıca incelem iş bulunuyoruz, iş te bu şe- bepten ötürü tekrar bu konu üzerinde dur­mayacağız. Esasen “Elefteria” gibi bazı Rum gazeteleri de Kibrisin tarafsız bir siyaset güdem iyeceğini takdir etm eye başlamışlar­dır.

Fakat, diğer taraftan, 7 Haziranın mil­li bir gün olarak ilâm üzerinde kısaca dur­mak istiyoruz. 7 Haziranın, bütiin m illetçe kutlanmaması sebebiyle, “m illi” olmasına esasen imkân yoktu. Fakat, Kıbrıs Türk toplumu için büyiik bir önem taşıyan böyle bir günü ihmal etm em iz doğru değildir. Ni­tekim Eokanın m ücadeleye başladığı 1 N i­san da Yunanlıların m illi günü değildir. Bu­nunla beraber kendilerini Yunan addeden Kıbrıs Rum toplumu tarafından “m illi” bir renge boyanarak kutlanmaktadır.. Şayet her iki toplumun da sadece kendi anavatanları­nın tesbit ettiği ve bütiin m illetçe kutladık­ları m illi günleri kutlamak yönünde müsbet bir teşebbüse geçilecek olursa, buna ada Türklerinin itiraz edeceğini sanmıyoruz.

Kıbrıs Tiirk toplumu şerefine ve mu­kaddesatına bağlı bir kütledir. Bundan do­layı bu topraklar için canlarını feda eden yiğitleri daima kalbinde yaşatacak ve onları minnetle anacaktır. Bu topraklar üzerindeki varlığımızı kanları ve canları pahasına koru­yan ve bütün dünyaya Kıbrısta yenilm ez bir Türklük kütlesi bulunduğunu tanıtan şehit­lerimize “Cumhuriyet” gazetesinin de saygı beslem esi gerekirdi.

Biz Eokacıları kahraman ve kurtarıcı olarak kabul edem eyiz. B izi o felâketli gün­lerde kurtaranlar; asil kanlarını bu kutsal topraklarla karıştıran kahraman Tiirk ço­cukları ve Kıbrıs Türk gençliğiydi. Rum ba­sınının bu hususta giriştiği çirkin hücumlar gibi “Cumhuriyet* gazetesinin yazdıklarını da takbih ederiz.

ı m m B M s m

BİR İYİMSERİN İTİRAFIKarım, çocuklarım ve dost

lanın benim m üfrit bir iyim­ser olduğumda hemfikirdir­ler. Derler ki:

— Okadar hüsnükuruntu içindesin ki, günün birinde bir uçuruma yuvarlansan, al­tına bir ağ gerilmiş olduğunu kabul edecek ve düşerken hiç gam yemiyeceksin. Ama sonunda sademe aklını başı­na getirecek.

Düşüncelerimde iyimserim- dir, bunu saklamam ama her şeyin sonunun iyiye çıkacağı na dair körü körüne bir inan­cım da yoktur. Bu dünyada cereyan eden hâdiselerin hep sini mesut neticelere bağlıya­cağına inanmanın ekseriye su kutu hayalle biteceğini iyi b i­lirim. Hayatın güçlükleri var dır ve çetin hâdiseler benim de başımdan geçmiştir. Ama bu, insan hayatının dikerdi bir yol olduğuna dair katî kanaatlere sanip olmayı icap ettirmez.

Boşluğun ortasında dönüp duran bir çamur parçasının üzerinde, niçin yaşadığımızı bilmeksizin nefes aldığımız ve günün birinde ölecek oldu ğumuz malûm!.. Bence bu, cesaret ve iyi niyetle kabul edilmesi gereken bir vakıadır. Madem İd bir çamur damla­sının üzerinde yaşıyor, hare­ket ediyor, seviyor, seviliyo­ruz; o halde soracağımız ye­gâne sual: “Ne yapm akta­yım; ne yapmam lâzım?” ol­malıdır.

İyimserliğim asıl şu nokta­lardır ki insanın, kendi haya­tını ve netice olarak bütün beşeriyetin yaşama standar­dını, gayretleri sayesinde dü­zeltebileceğine kaniim. Son zamanlarda bu m evzuda b ü ­yük terakkiler yapıldığını kim se inkâr edemez sanırım. İn­san hayatı b ir asır evvelki va­ziyetini muhakkak çok geride bırakmıştır. İcatlar ve onların asarı olan makineler sayesin­de bugünkü rahatımız temin edilmiştir.

Kötümser b ir insan bu sözlerime de:

— Makine ve teknik b a­kımdan epey terakki kayde-

yok, diye cevap verecektir. Ama bu icatlar, kısmı küllisi m uharebe meydanlarında kul lanıldığma göre,insanlığınm ahvından başka bir şeye yaramıyacaktır.

Ben bunun muhakkak böy le olduğuna inananlardan de­ğilim. İnsanlığın mahvolma­ması insanların elindedir ve insanlığa olan güvenim bu şekilde konuşmama sebep ol­maktadır. Beşerin bir takım zaafları olduğu muhakkak, ama aynı derecede kuvvetli hasletleri olduğunu da kimse inkâr edemez.

Herhangi b ir hâdisenin ben de uyandırdığı tesir, olayın fena taraflarından ziyade ne gibi iyilikler ve faydalar sağ ladığını araştırmaktır. Mese­lâ hasta düştüm ve doktor bir aydan önce yatağı teıke- demiyeceğimi söyledi, değil mi.. Benim yerimde kötüm­ser bir insan bulunsa m uhak­kak, ‘‘Ne felâket!" diye düşü nür; bense, “Ne şans!” der geçerim.

Yatakta bir ay geçirmek herkes için olduğu gibi, şüp­he yok ki bana da sıkıntılı gelir. Ama sıkıntıyı düşüne­rek kendimi üzeceğime bu bir aym iyi taraflarım aklıma getiririm. Yatakta bol bol düşünme ve zihnimi öteden beri işgal edegelrniş bir ta­kım meselelerin hal çaresini bulma imkânına sahip olaca­ğımı hayal ederim

İşte benim iyimserliğim bu radadır ve zannediyorum ki onu, m esut b ir çocukluk ge­çirmiş olmama borçluyum... Bir çocuğun sahip olabileceği en mükemmel ana-baba be­nim annemle babamdı; bana daima güler yüz ve iyi m ua­mele göstermişlerdi Bu saye de, daha küçük yaşımdan iti­baren içimde bir, insanlara güven hissi teessüs etti.

Lise hayatı, henüz kökleş­memiş olan bu güveni yok edebilirdi. Zira arkadaşların ekserisi birbirine zalimce şa­kalar yapmağa ve hayatın mâ nasmı kavrayamamış olduk­larından dolayı sert muamele göstermeğe mevvaldir. Ama

lık etmeğe m ecbur kalırken, diğer yandan da felsefe der­sinde Alain (*) gibi bir ho­cayla karşdaşmak bahtiyarlı­ğına ermiştim. Alain i de be­nim gibi, “gözlerini dünya­nın kötülüklerine sıkı sıkıya kapamış bir iyimser” olmak­la itham ederdi.Alain’le ben hayatımız bo­yunca iyimser olmağa karar vermiştik, çünkü biliyorduk ki bu iki kutbun ortası yoktu ve iyimserliğ kabul etmediği mız takdirde koyu bir kötüm ser olup çıkmamız gerekecek ti.

Dar bir köprünün üzerinde yürürken düşeceğinden kor­kan bir insan, üç-beş adım daha attıktan sonra muhak­kak düşer. Bunun gibi, hükü m et işlerinde elinden hiçbir şey gelmediğine inanan bir insan da, kabilyetleri ne olur sa olsun, milletine kâr etmi- yecek bir fert olmaktan ileri gidemez.

Sonra kötümserlik sâridir de. Komşunun bana fenalıkta bulunacağından şüphe eder ve ona emniyetsizlik göster­meğe başlarsam, zamanla benim bu halimin farkına va ı ır ve o da bana aynı ıriuame leyi yapmağa, kendini çek­meğe, kısacası kötümser ol­mağa başlar..

Kötümserin biri bana:— Etrafınızı çevnin insan­

ların hepsine birden inanm a­yı hakikaten doğru bir felse­fe mi kabul ediyorsunuz? diye sormuştu. Bu sizi şimdi ye kadar hiç pişmanlığa uğ­ratm adı mı?

O zaman kendisine, zaman zaman büyük sukutuhayal ve pişmanlıklara uğramış ol­duğum u itiraf ettim. Bilhassa şu son on sene esnasında ba­şıma gelenler, köksüz b ir ima m yok etmeğe kâfi, hattâ faz laydı. Naziler beni memleke timden sürmüşler, ailem fert lerini tevkif edip onlara yap­madık cefa bırakmamışlar, evimi yağma etmişlerdi. Bu arada, dost zannettiklerimin ihanetleri de vardı. Kısacası dünyadan bıkıp, insanların ruhuna esas itınarivlp VriHî-

Hasta çocuklara karşı gösterilen aşırı alâka faydadan ziyade zararlı oluyor

Çocuklarınızı ŞımartmayınŞımartılmış çocukların hayattaki muvaffakiyet

nispeti çok daha düşük

19fll

SADECE İYİ BAKIM: Hasta çocukların aileleri tarafından şı­martıldıktan takdirde zamanla aşırı bir alâka görm eğe alıştık- lan ve bu yüzden hayatta muvaffak olma şanslarının azaldığı kati surette tesbit edilmiştir. Hasta çocuğun muhtaç olduğu şey, bakımdır, aşırı bir şefkat de ğil. Bir anne, çocuğunun hasta­lığına rağmen, ona birtakım m esu liyetleri olduğunu da öğret­

mek lâzım geld iğin i bilmelidir.

Doğuştan zayıf nahif bir bünıjeye sahip olan çocuk lann ' yetiştirilmesi nor­mal çocuklardan ılalıa zor dur. Bu, herkes tarafından kabul edilen bir hakikat­tir. Fakat psikologların son zamanlarda üzerinde durdukları bir konu var­dır, o da bünyeleri pek kuvvetli olmayan çocuk­ların aşırı ve mübalâğalı bir ctlâkadan, faydadan zi ıjade zarar gördükleridir. Zira bu “şımartma,, çocuk ta birtakım ruhî kom pleks ler meydana getiriyor.

Çocuk, bilhassa zayıf bir bünyeye sahip olduğu yanın da söylenmiş ise ve bu

l l l l l l i m i l l l U l H l t l I l M U ' M I I I I I I I I I I I I I I I H I M I I I H M H I l

Kıbrıs Türk öğretmenler Kooperatif Tasarruf

Bankası Ltd.

İ LÂNSenelik Umumî İçtima

26. 6. 1961 Pazartesi günü ö. e. saat 9.30 da Kıbrıs Türk Öğretmenler Kooperatif Tasarruf Bankası Ltd.’in Atatürk İlk Okulunda Senelik Umumi İçtimai yapılacağın­dan umum üyelerin iştiraki özlenir.

GÜNDEM1. 1960 senesi K âr ve Zarar Hesabıfe Bilançosunun

okunup tasdiki,2. Şikâyet varsa tezekkürü . Şu kadar var ki şikâyetler

içtima saatinden en az kırk sekiz saat önce kâtibe yazılı ola­rak gönderilmelidir.

3. Tali Kanunlar. /MADDE 7: “Tamamen ödenmiş bir hisse için, üyeye, en az üç Komisyon üyesi ve kâtibin imzasını taşıyan bir hisse senedi verilecektir.” yerine, “Tamamen ödenmiş bir hisse için, üyeye, en az dört komisyon üy'esi ve kâtibin imzasını taşıyan bir hisse senedi verilecektir.”

MADDE 9: (a) “ 1933 ve 1935 M aarif Kanunlarına göre bir Türk İlk Okulunda ve muvazzaf kadroda öğretmten ola­rak kayıdı bulunmalıdır” yerine “Türk Cemaat Meclisi K a­nunlarına göre bir ilk okulda veya tali okulda öğretmen bu­lunmak ve yalı ut Türk M aarif Dairesinde memur olarak ça­lışmalıdır.”

(e) Tali Kanunların 24A maddesi mucibince mecburi aylık yatırım fonuna iştirak etmelidir.MADDE 10 : “1953 senfesi M aarif K anunu ltt, M adde 31 gereğince işinden durdurulan bir öğretmen otomatikman Banka üyeliğinden düşer” y tıine “T ürk Cemaat Meclisi tarafından hizmetine son verilen bir öğretmen veya Maarif Dairesi Memuru otomatikman Banka üyeliğinden düşer.” MADDE 15: ‘'Komisyon 5 kişiden müteşekkil olacaktır” yerine “Komisyon 7 kişiden müteşekkil olacaktır.” MADDE 22: “Hiç bir üye M aarif Dairesi tarafından öde­nen senevi asli maaşının dört mislinden fazla bir miktar borçlanamayacaktır.” yerine, “Hiç bir üye Türk Cemaat Meclisi tarafından ödenen senevi asli maaşının dört mislin­den fazla bir milktar borçlanamayacaktır. Şolşartlaki hiç bir ahvalde bu miktar £3500’yı tecavüz etmeyecektir.”

(c) 'M aarif Dairesinden’ yerine ‘Türk Cemaat Mecli­sinden’.MADDE 23: “Komisyon, Bankadan borçlanacak herhangi bir öğretmenden bütün maaşının Hükümet tarafından ............................... ” yerine “Komisyon, Bankadan borçlana­cak herhangi bir öğretmen veya M aarif Dairesi” memurun­dan bütün maaşının Türk Cemaat Meclisi tarafında1;1

şeklinde tadil edilecektir.MADDE 24 A:

M EC BU Rİ A Y L IK Y A T IR IM Üyeler tarafından yapılacak aylık mecburi yatırım £1

olacaktır. Yatırım, faizlerle birlikte, bir üyeye ancak Türk Cemaat Meclisindeki hizmetine son verildiği takdirde tedi­ye edilecektir. Yatırımlara verilecek faiz, senevi % 5’i geç- miyecek ve zaman zaman Komisyon tarafından tesbit edile­cektir. Her sene 31 Aralık’ta faiz hesaplanıp üyenin yatırım hesabına alacak kaydedilecektir.

4. İçtimaa tarafımdan Komisyon reisi Nazım Rjefet bey riyaset edecektir.

5. İçtimada hazır herhangi bir aza ııisaib teşkil edecek­tir.

RAĞIP K E N A N TÜ RK KOOPERATİF İNKİŞAF DAİRESİ MÜDÜRÜ

unu ka­bul ederek kendi kendine bir saltanat kurm uşsa bu, her şey den evvel etrafında bulunan­ların b ir hatasıdır. Çocuk, ne kadar zayıf ve hastalıklı o lursa olsun, ileride b ir takım m esuliyetleri yüklenm ek zo­runda kalacaktır. O nun için çocuğu daha çok küçük yaş­tan ona göre yetiştirm ek lâ­zımdır.

Aşırı bir şefkat, çocuğu ba zan hiç de ihtiyacı olmadığı halde şikâyete sevkedecek- tir. Aynı zam anda çocuğu tenbelliğe alıştıracak ve her şeyi başkalarından beklemek onda b ir itiyat haline gele­cektir. Bundan da en çok di­ğer kardeşleri zarar görecek­tir. Zira bü tün alâka tek bir çocuk üzerinde topladığı için diğer çocuklar lâyıkı ile alâ­ka göremiyeceklerdir.

B E D B İN L İK Y A R A T A N İT İY A T

Hastalıklı, yahut zayıf bün yeli çocuk bu aşırı alâkaya alışır. Büyüdüğü zam an da yabancılardan aynı alâkayı bekler. Bunu göremeyince içi ne kapalı bedbin, şikâyetçi ve sinirli olacaktır. Bu, hayat ta m uvaffak olmasına engel olacak en mühim sebeptir. Zira b ir insan bünyesi zayıf dahi, bazı işleri muayyen t i r nispette yapabilir. Fakat ha­yatta daim a her şeyi başkala­rından beklediği için, bunu göremeyip bedbinliğe kapı­lan b ir insanın elinden pek az şey gelebilir.

H A ST A L IĞ IN SEB E B İA R A N M A L I

Bir defa, peşinen şunu ka­bul etm ek lâzım dır: Hiçbir hastalık, hiçbir m arazı durum bir çocuğun ileride cemiyete faydalı bir insan ve mesut bir insan olmasına engel ola­maz. Çocukta daha küçük­ken bir takım “nâzik bölge­ler” varsa bunun m utlaka bir sebebi olm alıdu. Çocuk kı­zınca midesi ağrıyorsa, sık sık asabı krizler geçiriyorsa, iştahı kesiliyorsa bü tün bun­ların b ir sebebi vardır. Sebe­bini bilmeden, durum u oldu­ğu gibi, pasif b ir tavırla ka­bul etmek, çocuğu daha kü­çük yaşta m ahkûm etmek o- lur.

H A ST A L IĞ IN KOYDUĞU'YASAK,, L A RÇocuktaki anormal halle­

rin sebebini bulm ak dokto­run vazifesidir. Dikkatli bir m uayeneden sonra bu sebe­bin keşfedilmemesine imkân yoktur. Bu sebep keşfedil­dikten sonra yapılacak şey

*.... .......... ..... .............................w

layca inanabilirdim.Ama en zayıf anlarımdan

birinde beş parmağın bir ol­madığını hatırladım. İnsan­lar arasında çok kötü yara­tılışlara sahip kötü ruhlular bulunduğunu ve kitlelerin bazan gaflete düşüp bunla­rın peşinden gittiğini akıl ettim.

İyimserliğimin esasını teşkil den düşünce şudur: Hadi­

seler üzerinde her insanın az veya çok tesiri vardır ve bir felâkete göğüs gereceğimiz zaman, onları kendi taham- mid kabiliyetimiz sayesinde daha az müessir hale getire biliriz.

İyi insanları sevmek, kötü leraen kaçmak, güzelin zev­kinden istifade edip fenaya tahammülü bilmek ve eskiyi unutmak.

tşte yaşayışımı düzene ko­yan prensip.

*) Alain son senelerin yetiş­tirdiği Fransız filozoflarından biridir. Felsefeye sokmak is­tediği şahî görüşünü bir ta ­kımları tarafından tasvip, di­ler bazıları tarafından da şid 'etle tenkid edilmiştir. And-

re Maurois’in, yazısında on­dan bahsediş şekline göre Alaın’in liselerde felsefe ho-n f l l lö * ! A f m i c o l r l 11 r f ı 1 r l n rtvtlr»

DULFRANCE Tavuk Sulan

Güzel ve leziz yemeklerin diyarı Fran sadan ithal ettiğimiz “DULFRANCE” 1 Tavuk sularımız vasıl olmuş ve piyasaya sürülmüştür.

Tavuk sularının en iyisi olan “DULFRANCE” ı daima tercih ediniz

İmalâtçısı: N.t. HAKKI TÎCARETEVÎ 55, Ankara Caddesi

Limasol. Tel: 2506

Türk Öğretmen Koleji Müdürlüğünden:

Türk öğretmen Kolejinin 52 erkek öğrencisini barın­dırabilecek vfe yurt olmıya elverişli bir veya iki bin i ile 24 kız öğrencisini barındırabilecek ve yurt olmıya elverişli diğer bir binaya ihtiyaç vardır.

Alakadarların, en geç 22 Haziran, 1961 Perşembe fjünü__ i— j ___ i -i • r^..

ide c sebebi o rtadan kaldır­maktır. Çocuk, hakikaten te­davi edilmesi güç b ir rahat­sızlığa düçar olmuşsa, her- şeyden evvel doktorla istişa­re ederek bu rahatsızlığın ço cuğun hususî hayatında ne gibi tesirler m eydana getire­ceğini anlam ak lâzımdır. Ya ni çocuk neleri yapabilir ve neleri yapm am alıdır? Bu, ke sin olarak bilinmelidir.

Ç O C U K LA C İD D İO L M A L IPsikologlar, hasta bir çocıı

ğa ciddiyetle ne gibi şeyle­rin kendisine zararlı olduğu izah edildiği takdirde, çocu­ğun sükûnetle bu “yasakla­rı” kabul ettiğini ileri sürmek tedirler. Çocuğun hastalığını hiçbir vakit onun önünde mü nakaşa etmemeli, ona farklı m uam ele yapıldığını ihsas et tiım em eli ve hasta çocuğun kardeşlerinin haklarına te ­cavüz etmemesini sağlamalı­dır.

H A Y A T IN I B İR PLAN AG ÖRE T A N Z İM E T M E L İH asta çocuk, daim î şekilde

kardeşlerinden daha fazla alâkaya hakkı olduğunu ka­bul ettikten sonra evde kü­çük b ir diktatör kesilir. Bu ise ne kendisi, ne kardeşleri ne de ailesi için iyi b ir şey­dir ve ileride bu huyundan vaz geçirilmesi zordur.

Çocukta tedavisi imkânsız yahut tedavisi çok zor bir hastalık olsa bile onun ileri de hayattan istifade etmesi­ni sağlayacak b r takım çare ler aranm alıdır. Doktor bu hususta aileye yardım cı ola cak ve çocuğun hayatım tanzim etm ek hususunda faydalı tavsiyelerde buluna­caktır.

H asta bir çocuğu şım art­mak, ona m übalâğalı alâka göstermek, onu birçok şeyler den m ahrum etmektir.. Zira çocuk b ir süs, eğlence vası­tası değildir. Yarının şuurlu bir ferdidir. Onu bu şekilde yetiştirmek lâzımdır. Sabır, anlayış, azim ve sükûnet b ir anneye hasta b ir çocuğa ta t­bik edilecek rejim hususun­da en büyük yardımcıdır. Çocuk programlı, plânlı bir şekilde yaşamaya daha kü­çük yaşta alıştırılmalıdır. İstatistikler, hayatta m uvaf­fak olamıyan kimselerin yüz de yetmişinin hayata intibak edemeyen ve çocuklukta aşırı derecede şımartılmış kimse­ler olduklarını göstermekte­dir.

K. T. K. FederasyonuGenel Sekreterliğindi, , , ,T .N. 2055 lltodge) marka!,, K „ ütonluk bir Kattıydeki 23., H ___günü, saat 12 dV ^" Uuma

enNu,nara)( •fi koli

’°n- önüm;,,.>‘u, 5

Atatürk MfeydanTndâ" ',5 '^turna ile satılarak en suren alıcıya, fiat muvaf.l, !=

K a m y o n * M a r t , 1 9 6 ,) w

hine kadar sıgottalıdırD a h a f a z l a r n a !r l n ı , t n ,

l a l M u s t a f a M a s a ., '■ -f» n almabâr. V

........ ............................

Defteri Hakanı Ve

Mesaha Dairesi1945 Gayri Menkul M al' Tu sarruf, Kayıd ve TakdinKn met) Kanunu, 49 uncu, mad­de tashtmde İhbarname. İstida No. A 2054/61

Kotça/t sakinlerinden'- Hacı Halil Köy içi mevkiinde kain ve Meyrfem Mustafa -)a mında kayıdlı bulunan ve tafsilâtı Kotçat köyünde yapış, tınlan 125 numaralı formada bildirilen bir hane ev avlrnm namına kayıd edilmesi iç;n 1 apu Dairesine istida yapmış tır. Mezkur gayri menkul mal­da alâkaSı olan her haııgi biı kimsenin bu Ahbamarrı'enin ta­rihinden itibaren (60) altmış gün zarfında teklif olunan kaydın baladfc zikir edilen mıüstedinin namına yapılma­masına sfebeb göstermesi bu­nunla t a leb olunur.

( Lefkoşa Tapu Dairesi tarafından isdar edilmiştir)

I A K P A K İ

$ Buharla Temizleme¥y Evi *

Modern makine vt % tecrübeli işçilerle elbi- $ seterinizi akpak eder-

A yrıca elbiselerde­ki ufak tefek sökükler parasız olarak tamir edilir.

1- Zühtüzade Sokak (T ürk Faıkir Yurdu­

nun karşısı)Tel: 72645 Lefkoşa.

isim DeğiştirmeMahkemede yemin vere-

rer E'rer Mustafa olan ismiini ErVr Mustafa Demitel’e çevir d iğimi, bundan böyle bütiin evrakı bu şekilde iımdayaca- ğımı bildiririm.

Erer Mustafa Dtmırel

s JMUNIF FÇHlM 65

Levlâya nikâh için çok mal gönderdi. Ne şart koydu)vl hepsini yolladı :Her biri Irak’tan,Hicazdan, Mısırdan gelm< buı tane nalları altından Arap atı, bin cariye ve hizmetçi oğ­lanlar ki, her birinin süsü hâlis ipelk ve bindallı kumaşlaı- dandı. - Gül derili, menekşe tüylü bin deve ile şeker otu, hıı siııi ile çeşitli kokular, anber vt* misk, yüz yük hâlis yakut '< hâlis altın.

İNlıkalı eşyası gönderilince nikâh akçeleri Leylâ, bu cefayı öğrendi. Baharına, hazan yol bultûUŞ ■

de kesinleşti-

Ümidinin içine toprak doldu. Dileğinin fidanı yaprak dokuı Bahtı, talihsizliğe yüz çevirdi. Giil isterken dikene ilişti-isterken ateşle tutuştu.

wŞenliği, hıçkırıklarla mateme çevirdi. Sevinç konağ1-

mâtem yuvası hâline geldi. Levlâyı süsleyen kadınlar 0:111 saçım, benini düzeltirler, yüz güzelliğini ve süsünü art^ çalışırlardı. Fakat I^evlâ Aıı-marlan vcnxası ile o beni or

: HAFTADA BİR

Çocuk BahçeleriYazan: Tuncer BAHADIR

A srım ız d a , hemen hemen te r memlekette, hü­kümetçe W eğitimcilerin teşvikiyle çocuk bahçelerinin Ijaıızimi™’ azamî ehemmiyet sarfedilmektedir. Çocuk

b a h ç e le r in in tanzimi için hususi mühendisler seferber [ gdileıek memleket çocuklarının çeşitli yönlerden geli- ■ ,jp büyümesine zemin hazırlamaya çalışan bu memle­

ketlerde çocuk bahçelerinin sayısı gittikçe artmakta ve I tekâmül ettirilmektedir.

Çocuk bahçeleri, çocukların en çok ihtiyaçları olaıı eşya ve yerler arasına girmektedir. Çocuk her an için hava almak, dolaşmak, bir şeyle meşgul olmak

, jjter. Şehirlerde, bahçesi olmayan evler çosuk psiko­lojisine tamamile zıt bir durum aızedeceğinden çocuk

! bahçeleri, bu tıp evlerde yaşıyan çocuklar için en bü­yük zarurettir. Bahçelere yapılacak çeşitli tesisler ço­cuğun tecessüs ve ilgi mevzuu olacağından, çocuk balı çeleri çocuğun yalnız sağlık cephelerim ilgilendirme- yip, aynı zamanda zekâ, bedeni, tecessüs ve çeşidi spor kabiliyetleri, terbiyesi üzerinde de inkişaflar kaydeder.

Çocuk bahçelerine gelen zengin fakir; kız erkek çocuklar beraberce oynayıp oradaki oyun ve çalışma

; araçları ile meşgul olarak millî terbiye ve âdetlerimize uyar $ek,Ide en bariz bir sosyallik arzederter. Bu esas her cemiyetin en başta gelen emellerinden olduğu için, burada gerçekleştiğinden çocuk bahçeleri diğer büyük önemini arzedfer. İşbirliği, beraber yaşama kendini açıkça burada gösterir.

Gençliğin ve çocukluğun, İçtimaî ve millî terbi­yesini olgunlaştıracak yegâne vasıta okuldur, ancak çocuk bahçeleri okuldan da daha önce gelmektedir.

Konumuz olan bahçe ve tesirlere gelen çocuklar iyi su bol güne,-; ve teiniz havayı burada bulurlar Sarı benizli cılız çocuklar sıhhadi olurlar. Nasıl ki temelleri çürük bina bir gün gelir çökerse, çocuğun sıhhatli olmasına yardım eden esasları da çocuğa vermek için çeşitli yollar aramalıyız.

Bunlar gibi, bahçe ve tesisler tanzim ve inşa edi­lirken göz önünde tutulması ve ehemmiyete alınması lâzım gelen şartlar çok olduğu kadar önemlidir de.

Yerinin sosyal, sağlık münakale, jeolojik bakım- 'daıı iyice incelenmesi, nemli ve bataklık olmaması, rüzgâr ve hava ceryanlarından azade olması, durgun veya az akıntılı sular hastalık yuvası olabileceğinden ıbu gibi yerlerden uzak olması icaibeder. Aynı zamanda klinik, hastahaııe ve mezarlık yanlarına çocuk bahçe­leri kurmak hatalıdır. Bahçe tarizini edilirken dikkat edilecek diğer önemli husus oyun ve faaliyet araçları­nın ölçüleri çocuklara göre olmalıdır. Çocuk su ile oynamayı sevdiğinden, bahçe ortasına yapılan büyük, ancak yüksekliği 25 - 30 cm yi geçmiyen su havuzları da faydalı olur. Çocuklar kırmızı, mavi, yeşil, sarı renkleri sevdiklerinden bahçe içerisine 'ekilecek bu renkteki çiçek ve diğer bitkiler çocuğun oyun nıater- yelleri arasına gireceğinden avnı derecede faydalı sa­yılır.

Bahsettiğimiz çocuk bahçeleri ve tesislerinin en uygun bir şekilde kurulabilen adamızda da cemaat ve toplum işi olarak ele alınması en başta gelen temennive ihtiyaçlanmızdandı’r .

KİBROS, aşağıdaki maka eUl neşrediyor:

Türk Cemaat Meclisinin [ lran ta h in i millî bay itini günü olarak ilân etme-T U ,3İh eden Rum Cema­at Meclisi Başkam Dr. Spi, akis yalnız Rum mebus­ların değil bütün ada Rum- larınm hislerine tercüman oldu. Bu konuşma ile Spiri- dakis tahrikler karşısında bigâne kalmıyacağımızı 1 urk dostlarımıza hatırlat­mış oldu. Hiç şüphemiz yok­tur kı bu hareket tahrikkâr ve kızarmadan yapılan bir harekettir. Türk halkının, Rumları kesmeğe başladığı bir tarihin Türkleri utanma­ya garkedeceğine resmî bir hareketle milli bayram günü olarak ilân edilmesi gibi bir hareketi başka nasıl tavsif edebiliriz. Bu demektir ki kendilerini müdafaa etmeğe çalışanlar!! tarafından öldü­rülen pek az sayıdaki Türk için her yıl yapılacak anma töı enlerinde Rum aleyhtarı nümayişler yapmaları * için Türk gençliğine müracaat edilecektir.. Irk farkını tah­rik etmek istemiyoruz. Gaye- iki cemaat arasındaki işbirli­ği ve anlayış havasını de­vamlı kılmaktır. Bunun için 1 ürklerin tahriklerine son vermeleri ve ezici çoğun­luğun hislerine /.arar verme­den saygı göstermeleri şart­tır. Aksi bir siyaset bilhassa Türkler için zararlıdır.

ALİTYA, ayni mevzuyu ele alarak şunları ileri sürüyor:

Dr. Spiridakis geçenlerde Rum Cemaat Meclisinde çok yerinde bir konuşma yapmış tır. Barbarlık ve vandalizme başvurdukları tarihin milli bayram günü olarak ilân eden Türk Cemaat Meclisini Dr. Spiridakis takbih etmiş­tir. Zaten Rum Cemaatı bir bütün olarak bu hareketi takbih ediyor. iki cemaat arasında iyi geçince ve işbir liğinin devamı arzu ediliyor­sa bu ruha uygun zemin ha- zırlanmalıdır. Türklerin bar­barlığa ve vandalizm hare - ketlerine başladıkları günü millî bayram günü olarak ilân etmeleri bizi hayrete dü şürmüş değildir. Her halkın bir beğendiği veya beğenme

Oh

naka’da

atılık Arsalar(Laraaka da, Makeıızi’ye gi T» yol üzerinde Sahile Nazır

[i dönüm büyüklüğünde 26 * ve Diş Fabrikası karşısın birbirine müttesil 2 arsa,

F>i harice gideceğinden eli fiyatla satılıktır.

p a h a tazla malûmat iste­kler Lârnaka’da Nikolau |ossu Sokağı No. 58 'de Bay plafVos Valdaseridis’e mıira-

at edebilirler.

TEKLİFNAMELimasol K azasında Pirgos Köyü civarında Limasol Orma

nınm Obilâs m evkiinde inşa edilecek gradonya için yapılacak teklifnam eler 1961 H aziran’ın 24 üncü günü sabah saa t 10’dan

geç olm am ak üzere Lefkoşa’da D efterdarlık D airesinde Teklirna- me Encüm enine vasıl olmalıdır.

Teklif sahipleri fiyat tekliflerini inşa edilmiş gradonyanm beher yarda uzulugu için yapm alıdırlar. Bu m aksad için sarfedi

lecek m ik tar £ 400 yı geçmiyecektir.

Bu hususta daha fazla tafsilât Lefkoşa’da Orman M ühen­disliğinden Tel. 4000/2272 veya Blâdanya’da Trodos Orman Böl

gesi M üdürlüğünden tem in edilebilir.

K IBRIS RADYO SI'20 Haziran 1961, Salı

Sabah Yayını:06.29 Açılış ve Prograır,06.30 Sahalı Melodileri07.00 Haberler07.15 Beraber ve Solo Şar­

kılar07.45 O rg M üziği08.00 Kapanış Öğle Yayını

SAYIN O KU RLAR

• Kanunî Erol Devan ve ailesinin toplum mu-

ş sanatkârının Recep Birgit, en tiz ses ii da M u sta fa Ç a ğ la r o ld u ğ u n u . _

* Ses sa n a tkâ r, S a m i G ö ğ s ü n K o n s e r v a t u a r

\ Folklor ta tb ikat to p lu lu ğ u n d a o ku d u ğ u n u . _0 Muzaffer Birtanm gayet ty tu J

0 Ud virtüözümüz Şerif Muhıddtn ın ft I lâdı bir ressam olduğunu.[ * Osman Nihat A k ı n ’m Şair ve bestakârmuz\ Ahmet Rasim’irı torunu olduğunu.

9 Tanburi Sudun M s ü t ’ ü n koyu G alata saray

1 olduğunu. l0 Kanunî Hüsnü Aml’m caz muzıınm ço „

beğendiğini.* Rosna l’agan’ın halen Brezilya radyosunun

mİUT̂ j : : i 'f Z r y M„„n - /-.»>■ »**>de bestelenrnis o ld u ğ u n u ... . . r ,

* Jerry Murad’tn İstanbullu olup tahsilim Gala t asar ay Lisesinde yaptığını..

4 Jerry Lee Levuis’in New York Vahice da yıl­larca piyanisttik yapmış olduğunu..

* Trompetist M ile s D a v is ’ in Ja p o n v a da ço k

b e ğ e n ild iğ in i. , ,* les Broıvn orkestrasının halen j akar ta eta

d u y d u n u z m u ?

11.59 Açılış ve Program12.00 İki Ses’ten Şarkılar12.30 Melodiler ve Ritim­

ler

13.00 Riza Rit’den Şarkı­lar

13.30 Haberler13.45 İngilizce Program14.30 Kapanış.

Ak fasın Yayını:16.59 Açılış ve rogram17.00 Necdet Varol İdare- _

sinde Çeşitli TürkjMüziği

17.30 Dans Müziği18.00 İstekler Programı

18.30 Mobiloil Programı18.45 Kaıma Miizik19.00 İngilizce Program

19.30 Haberler19.45 Aile inekleri20.00 Konsere Davet20.30 Radyo Erkekler Top |

luluğu21.00 Gecenin Ses Yıldızı:]

Shirley Bassey21.15 Alâaddin Yavaşça'-]

dan Şarkılar

21.30 Kültür Konuşması21.45 Saz Eserleri22.00 Haberler22.15 Oda Müziği23.00 Kapanış

diği şey vardır. Bir grup halk cesaret ve millî fedakârlıkla­rı kutlarken bir grup halk da kasti yangınlardan gurur duymaktadırlar.

ALİTYA şunları ileri sü­rüyor:

Birleşik Arap Cumhuriye­tine yaptığı ziyaretten dö­nen Makariosun 25 sandık de Başpiskobosluğa gitmesi­ni ele alan Türkçe gazeteler bu sandıklarda nelerin bu­lunduğunu soruyorlar. İşte 1 ürklerin mantıksız ve sada­katsizliklerinin başka bir örneği. Türk dostlarımızın bu kadar gürültüye sebebi­yet verdikleri 25 sandık Ma- kariosa ait değildi Mamafih Makariosun uçağı içerisinde olduğundan Başkan bunları gümrükte bırakacağına bera berinde Başpiskobosluğa gö­türmeği tercih etmiştir. Bu sandıklar 22 gazete ve ba­sın yaym mensubuna aitti. O halde artık bu gürültüye bir son verilsin.

NEYİ GERİ şu maka- Leyi neşrediyor:

11 Haziran Pazar günü ‘Pallas” Sinemahanesinde yapılan pan Kıbrıs sulh kon­feransına 3200 kadar misafir katılmıştır. Mebuslar, bele­diye reisleri, basın mensup­ları, doktorlar, avukatlar, tüc carlar, ticaret adamları, çift­çilerle işçiler bu konferansta hazır bulundular. Yalnız Kıb rıs hükümetinin eksikliği his sedildi. Davet edildikleri halde Başkan ile Başkan Muavini de dahil hiç bir hü­kümet adamı bu toplantıya katılmadılar. Başkan Birle­şik Arap Cumhriyetinden geçenlerde döndüğü için bu konferansa belki gitmek fır­satı bulamadı. Bu kâfi bir mazeret teşkil etmez .Kendi­sini bir bakan pek âlâ temsil edebilirdi. Halbuki kimse yarım saatim bu konferansa har cayamadı.

Hazırlayan : M. Ş.1 2 3 4 5 6 7 8 9

1 ■ ■ □ □ □ □ □ □ □ 2 □ □ □ □ □ □ ■ □ □34 ■ □ □ □ □ □ ■ □ □56 ■ □ □ □ □ □ ■ □ □ 7 □ □ □ □ □ ■ □ □ □ 8 □ □ □ □ □ □ □ ■ □ 9 □ ■ □ ■ □ □ □ □ □

Soldan Sağa:

1. Değerinden çok aşağı fiatla alınabilen şey, 2. Hi­cazda hacılar bu dağa çıkar­lar. Harf okunuşu, 3. Büyük baba Nikâhlı insan. 4. Pi- çakla ayrılmış, Musikide du raklama, 5. Noksansız, Ala­turka musiki aletlerinden bi­ri, 6. Evlenmemiş olan, Nota 7. Merhaba, Gümüş, 8. Tekıarlıyarak ileri sürme, 9. Bina onun üstüne oturtulur.Yukarıdan Aşağıya:

1. İsim demektir, Toprağa yakın inen su buğusu, 2. Ti­caret yarışması,, 3. Merdiven (çoğul), 4. Hz. Meryemin mezarı orada, Bir emirdir. 5. Nota. Bir yerde uzun müddet kalma, 6. Elbisenin alt kısmı. Harf okunuşu, 7. Zehir, 8. Hastalıklı, 9. Baş­kan, Bir hastalık ismidir.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN H ALLİ

Soldan Sağa:1. Misal, Ton. 2. Asabiyet,

3. Sapa, An, 4. İbadet, Ma. 5. Fena, Adil, 6. Rami, 7. Avam, 8. Ur, Ankara, 9. Herze, İt.

Yukarıdan Aşağıya:1. Masif, Nuh, 2. İsabet,

Re, 3. Sapan, 4. Abadan, Az, 5. Li, Ne, 6. Yatarak, 7. Ten, Dava, 8. Ok. Mimari. 9. Talimat.

H E C K E RAlman Çamaşır Makineleri

T e l e v i z y o nTelevizyon Programı

.Televizyon idaresinceı

.yabancı basına olduğu ,gübi gazetemize de gön­derilmediğinden yayım­lanmamıştır.

DÜNYACA MEŞHURDURSon modelleri yeni vasıl oldu.

Kıbrıs Genel Acenti : AHMET SEDAT

Girne Caddesi No. 38. Lef koşa

BUGÜNKÜ FALINIZKOVA BURCU : (21 Ocak - 20 Şubat) - Gerçekleş

tirilec’ek bazı projeleriniz var. Sinirli halinizi Derketmeniz ha liııde gayeye varacaksınız. Netice leihinize olacak.

BALIK BURCU : (21 Mart - 20 Nisan) - İşinizde İh ınale Sapışınız, aleyhinizde neticelere yol açıyor. Bundan bir an önce vaz geçmeniz gerekmektedir.

KOÇ BURJCU : (21 Mart - 20 Nisan) - Yakın arkadaş larınızın da beğenecekleri Jt-kilde düşündüğünüz işi netice­lendirecek ve pek çok sevineceksiniz.

BOĞA BURCU: (21 Nisan - 20 Mayıs) - Çevıemzde cereyan fcdecek olayları dikkatle takip etmeniz gerekiyor. Uyanık bulunmak lehinizde bir davranıştır.

İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 Haziran) - Bazı kimseler sizi sinirlendirecekler. Böylece umdukları neticeyi sağlamak istiytcekler, dikkatli bulunmanız lâzım.

YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) - Ba sarılması paraya muhtaç bir işinizi, pratik ve daha çabuk netice alınır yoldan müsbet sahaya koyabileceksiniz.

ARıSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) - His lerinizin tesiri altında kalmamaya gayret ediniz. Hiddet ve sinirli haller, başarılarınıza hemen emgel oluyor.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) . Kendisi hakkında menfi fikirler beslemekte olduğunuz bır kimse, size kanaatinizde yanıldığınızı ispat ecfecektn.

TERiAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) - Egoist bir kimsenin tertibine maruz kalmamaklığınız için çok dik­katli bulunmanız gerekiyor. Daima uyanık olun.

AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım) - Fikirlerini zi oldukça mülâyim kalıplar içirıde başkalarına aktarmak im kânını elde etmeye bakmayınız lehinizedir.

YAY BURjCU: (21 Kasım - 20 Aralık) - Bir iş konu sunda fikrinizi işgal eden güçlük, sizi fazla uğraştırmadan ortadan kalkacak, pek çok sevineceksiniz.

OĞIAK BURCU: (21 Aralık - 20 Ocak) - Şahsınız açık. Giriştiğiniz işleri müsbfet' başaracaksınız. Çevrenizde takdir ediliyorsunuz, ve çok seviliyorsunuz.

Düşmanlarımıza! yurdun içini harap ederek ocakları söndürdükleri, anasız, babasız Kör topal yarım bir nesli çıl­gın ihtiraslarına, sadu» illetle rıne âlet ettikleri korkunç sah neler kucağmda o havayı te- neifüs etmiştim.

Hayatım çeşitli acı hikâyele rin, korkunç bir mazinin ka­ranlık sahil-elerine ait hatıra­larla geçtiğinden midir bilmem Mariz bir ruha salıiptim. Ne­dense insanların en kederlisi en muztaıibini aramak, onlar la hemdert olmaktan eza du­yar içime sinerdim. Halâ da her maraza bir şifa bulmak il lefcine müptelâyım...

Çocuk işçiler tanırım. Taa küçük yadlarından itibaren ta lihsizliğin ağır yükleri altında hışırdayan nefesini saklamaya çalışır: “Sana bu yükler ağır gelmiyor mu Mehmet? deyin ce acı ile buruşan çehresini sizden gizlemek istiyerek: “Ta biî gelir ama abla ne edecek­sin? îş olmazsa para da yok!” der. O zaman bu korkunç acı yı kendi içimde duyanm. Ya o minik gazete ınüvezzii Ha­şan, onun için ağlamadığım gün yoktur. Gazetenin adını bile söyteyemiyecek kadar di­li dönmeyen zavallı! Zavallı­lar ... Kara kışın, donmuş so­kaklarında sabahın erken sa­atinde kısılarak çıkan sesini alıcısına duyurmak için han­çerini yırtarcasına bağırır du rur. Beş on kuruşu kazanıve- rince üvey annesinin ufak bir tebessümü, yahut da bir kâse sıcak çorba karşılığı onların hepsini ona uzatır. Zalim ana “Defol piç! Bu da para mı! Git çalış, o baban denecek he rif bana bile bakamıyor” der

•** i t

| Hava Bakanbğı

| Müzayede ile | | Satış| 29 Haziran 1961 |

Perşembe günü sa-bah saat 9 da baş

| lamak üzere, Lef- $ koşada 113, M. U.| Kraliyet Hava Gü- $ cünde aşağıda sös- | terilen kullanılabi­

len ve kullanılamı- yan eşyaların ale­ni müzayede ile sa­tışı yapılacaktır.

Satış şunları ih- ih­tiva etmektedir:- Motorlu taşıt ye- t| dek parçaları, ba- £ taryalar, elektrik- ̂çilik malzemeleri, |

£ uçak ve radyo ye- dek parçaları, bi- siklet yedek parça- lan, avadanlık ve | m a d e n î hali- $ talar, pusulalar, 3 d u v a r saatları, spark tıkaçları, | aletler, dakitilolar demir ve demir ol- tmıyan madenler, $ Hessen çarşafları, |

;!* battaniyeler, ya- $ taklar, mobilyalar,

|: fotoğraf kartları, | İ ufak odun parçala- X

rı v.s. tEşyalar 19 ve 20 |

| Haziran 1961 tarih | lerinde sabah saat 9 ile öğleyin 12 ara smda ve satış sa­bahı 8 ile 9 arasın­da görülebilir. Ka­talog ve satış şart- lan, Kraliyet Ha- va Gücünün yetkili ;!

| tellâlı Evan Anto- X niadesten elde edi- 4 lebilinir. 77/79 Baf | Ş sokağı, Lefkoşa, **< 'i Tel. 2993.% i

Mağusa Halkına MiijdeBu günden itibaren her

türlü şekerlemeyi, Liman Yo­lu No. 7 de Kemal Öksüz’den temin edebilirsiniz. Fiatlar ga yet ehven olup, bir defa ziya­retle memnun kalacaksınız .

ve zavallı H aşan ı bir lokm a eaunejaen Dne u u u u um eue- r t it soutaga. lu ıa tı r . i j ıe uen uu 1un o u zav a iiu a ıu ı y o ıgun uz guıı, lAiUuııı y u cu n u Kentli Lıe uem ıııue ıus e a e ıu n . /u a u jg ıu i üa ııeu ıg u n m an za ra la r u au n a nazıiKUr... ı\eO eıı a c a ö a bu ru u lay n n .' D a n a çok aca ıp du jjünceıeı de beni yer d u ru ı. Uu tu n garip le re çare ıe r a ra r , bu­lam ay ın ca Ua üu n y ay ı cleuıı çok ü e rm b ir k u y u o la rak g ü ­len le rden im . M ese la liasaın ıa- ıa , /U ıleıe, JJ ura u m a ra yanı b ırüaç iuş»ye iıım aye eürnı uza tabiisem b irçok la rına şıiaveıe cck s ıo u e m alık olsam , ya o teknerı b ın iercesine n e yap ­m alı? H e p is tiyo rum kı, cem i­yetler oyle k a id e le r ku rsu n la r k i ıs tırap k o rkunç çehresiyle ta a y av ru cağ ın d an m eza ra k ad a r iııç b ir can lıya h a in eli n i uzatm asın , Ulsımlı eller h e r derçle ça re bulsun ...

Evet ışts ben de zaten tleıt liyün. üebeblerı de hep bera­ber inceleyerek her karanlığın bir gün ışıklarla süslenabilece ğini göreceğiz. İnşallah! Şu lıalde hiç biriniz düııya/ı ben gibi derin kuyu olarak görme yin, orası size ııamutenabı bir kubbe olsun. İstıraba kedeıe düşman olun! Dinç iradeniz her güçe boyun eğmesin. Çün kü hiç kimse bize ıeva göıüle ne ınedal olamaz..

Perihan Dertsiz’iıı hayata olan küskünlüğünü okuyorum Bu satırlar sadece bir sayfa üzerine toplanmıştı Bunun ara dığı tılsımları hangimiz bula­bilirdik? Dünya kurulalıdan beri o zaif kimseler daima ezil memiş midir? Evet hepimiz hi maye ellerimizi uzatabilsek mu hakkak o Hasanlardaıı bir çok larını kurtarabiliriz. Ama onun tasavvur ettiği yığıntıları ferd ler ne yapabilir ki? Bunu top yekûn kalkınan cemiyetler bal letmiş ve edeceklerdir inşal­lah.

İnsan yüzü ne berrak şey yaralhbim. Demek şurada bu rada gördüğümüz kimseler ne garip deıtler taştyorlarmış? Ne doğru hiç bir zaman yüz için aynası olmuyor.”

Faraza hepimiz duyduğu­muz üzüntü ve acılarımızı kale me alsak hayat yalnız bedbin likler diyarıdır der çıkardık. Allallı korusun...

Bu eseri tamamen okurna dan hüküm vermenin yers:zliği ni iç sayfalan karıştırdıkça an lıyorum. En iyisi hiç mütalâa yürütmeden devam edeyim. Zira eserin ruhu başlıyor...

ÇOCUKLUĞUMEvimizin her tarafı daima

çok aydınlık olmasına rağmen bana bir mezar siikünet’ ve karanlığın içerisinde imiş gibi tesir ederdi. Halbuki gündüz

Yazan : HANDAN ACUNhaliyle şahane bir çam orma­nı manzarasını arzeden süstü bahçemizin her tarafı koyu, açık, yeşil renklerle donanmış tır. Güneş ışığı ile ilk kucakla şan da onlardır. Yollar penbe mavi ortancaların yerlerini be ğendiğindeıı olacak, giir bir halde yayılmış, durmadan çi- çekleıımekte idiler. Köşkün tam sol tarafında küçücük ço cuk heykelcikleriyle müzey­yen bir havuzumuz vardı. İçi Nilüferlerin gizlediği renk renk balıklarla dolu idi.

Beni en çok sıkan şey, köş kün her tarafını kucaklayan arsız sarmaşıklardı. Pencerelc rin pancurlannı kaplamakla kalmayıp tâ dama kadar yü* selmişlerdi. Suçları da çoktu. Ufak tefek hayrattan ödüm kopmasına rağmen, bu arsız yeşillikler onlara yataklık ederler, kolayca odama taar­ruzlarını sağlarlardı. El’mdc olsa sarmaşıkları çoktan kökün den kestirir, evin yüzünü ay­dınlık renklerle süsletir, bu kasvetten kurtarırdım.

Toprak ve çakıllardan mü­teşekkil gayri muntazam soka ğımızın yarısını bizim dt*mir parmaklıklar katederdi. Bu parmaklıkların yüzü görülmi- yecek şekilde Sarmaşık gülle­riyle mesturdu. Bunlar durma dan penbe, beyaz, kırmızı renklerle açarlar, gelen genç­lerin ellerinde küçük buketler olarak ekseriya giderlerdi.

Bahçemizi heryerden çok severdim. En aşağısındaki kü meslerde beyaz, gri, obur tav şanlarla oynaşmak bana heye can ve zevk verirdi.

Saatlerce onlarla. oyna­şanı lıiç canım sıkılmazdı ama dadım uzaklara gitmeme kız­dığından hemen yine köşkün civarına koşardım. Bu arada demir kapının her açılışmda üzerindeki çingırağın sesi bü­yük müjdeler getirdiğini zan­nederek çılgın gibi orava ka­dar koşar, sütçü veya h'erhan gi bir satıcı ile karşılaşınca boynumu bükerek üzgün ve düşünceli havuzun yanma ge­lip balıklarla oyalanırdım. Bu hareketlerimin tabii sebepleri de vardı. Daima beklediğim bir hayalin gölgesini kamda göreceğim zannederdim. Göre mî1 yince sanki o hayal suda imiş gibi saatlerce suya dahi gözlerimi ayıramazdım.

Bütün dgstlarım pivano ve Fransızca hocalarımdı sayılır. Freultein Behçet piyano ho­camdı. Solgun, zaif, çehreli, sarılıktan beyaza kaçmış giiı saçlı, oıta boylu, gözlüklü bir duldu. Fransızca hocam ise,

(Devamı Var)

AKARSU Giyimevi’nde Yemlikler

Bütün Kıbrıs piyasasında ilk defa ola­rak görülen ORİJİNAL PL1SEL1 TRİCEL elbiseler bugün vasıl olub satışa arzedilmiş bulunuyor.

MODEL, RENK VE ŞIKLIK bakımın­dan emsalsiz olan bu gayet cazib elbiseler her bayana kendi tasavvuru fevkinde GÜZELLİK ve CAZİBE bahşedecektir.

Yıkanabilen ve ütü dahi istemiyen bu ' elbiseler en makul fiatlarla satılmaktadır.

AKARSU GIYIMEVİ Girne Caddesi 40 - 42

Tel. 2955 - Lefkoşa

Terzilere ve HalkımızaMÜ J D E

Lef koşada Arasta Sokak No. 12’de (Çorapçı Salâhi Ali Riza’nm karşısında) yeni açmış olduğum mağazada, bu günden itibaren her türlü terzi malzemesi satışına başladığımı bütün Türk terzilerine müjde­lerim.

Ayrıca okka işi kadın ve erkek kumaş­la n’nm toptan ve perakende satışı, en ucuz fiatlarda yapılmaktadır.

SELÇUK İBRAHtM TtCARETHANESt

Arasta Sokak No. 12 - Lefkoşa

SAYFA 4 ( B O Z K U R T )"MAAD T

B o z h u r t Ahmet Sami Türk Gücü idare Heyetine Seçildi( Hususi Muhabirimiz GÖ

R A L M U STAFA bildiriyor)

Mağusa Türk Gücü Kulü­bünün genel kıırul toplantısı geçen Pazar günü kulüp loka­linde yapılmış ve eski Futbol Federasyonu başkanı Ahmed Sami, yeni îdare Heyetine se çilmiştir

Dr. Burhan Nalbantoğlu’- nun idare ettiği toplantıda ilk konuşmayı kulüp başkanı Dr. Cahit Gürel yapmış vte Türk Gücü’nün tarihinde en yük­sek mertebeye ulaştığını, bü­tün müşküllere rağmen yolla­rından dönmiyerek Kupa şam piyonluğu il'e Lig ikinciliğini kazandıklarını söylemiştir.

Daha sonra Kulüp vezne­darı İsmail Karagözlü söz alarak, bütçenin gelir ve gide

Metin, F. Bahçe’ye Karşı Takımındaki Yerini Alacak

İSTANBUL - Galatasaray santrforu Metin Oktay’ın ek­sik kalan 33 günlük vatanî vazifesini tamamlaması için tekrar askere çağrıldığı bilin­mek tediT.

Denizli Tugayının mahke­mesi tarafından verilen bu ka rar üzerine durum Beyoğlu Askerlik Şubesine, oradan da Merkez Kumandanlığı.ıı bildirilmişti. Merkez Kurnan danlığı bu futbolcuya durumu millî takımla seyahatte bulun ması sebebiyle tebliğ 'edeme­mişti. Metin, yurda döndük­ten sonra Karşıyaka Askerlik Şubesinin tekrar bu futbolcu­nun askere alınması için tali­mat vermesi gerekmektedir. Karşıyaka Askerlik Şübesi ta rafından yazılacak bu talima­

tın da Fenerbahçe maçına kadar Merkez Kumandanlığı­na gelemiyeceği tahmin edil­mektedir. Bu yüzden Metin 25 hazirana kadar biıl'ğine sevkedilemiyeceğinden asker sayıhnıyacak ve îstanbulspor ile Fenerbahçe’ye karşı takı­mındaki yerini alabilecektir.

Tahtakale - 5

Vatanspor - 0

Geçen Pazar günü öğleden sonra Tahtelkale ile Vatan Spor arasınla oynanan maç­tan Tahtelkale 5-0 galip gel­miştir. Tahtelkale şu culardan kurulu idi:

ovun-

Alımet Mağusalı, Cafer, İbrahim, Teyfik, Nureddin, Ali, Salih, Haşan, Caner,

İTuncer, Taner ve Köfteci.

12 senedenberi Real M ad­rid’in kalesini korumakta bu-

Santos - Benfica’yı 6 -3 Mağlûp Ederek ‘ ‘Paris Kupası’ ’nı Kazandı

Paris, : Racing kulübü tara fından tertiplenmiş bulunan ve ufak çapta bir dünya kupa sı olarak gösterilen “Paris Ku pası” turnuvası dün akşam Paredes PrincesStadında yapı lan iki karşılaşma ile nihayet lendi. Final maçında Avrupa Şampiyon Kulüpler galibini mağlûp eden Santos kupayı aldı.

Kalabalık bir seyirci önün­de yapılan bu mühim maçta, Santos çok güzfel bir oyun çı­kartarak rakip futbolcuları ve seyircileri âdeta büyüledi. Btenfica maça iyi başlamasına rağmen kısa bir müddet sonta Santos’un Coutinho, Pele ve Pepe’deıı müteşekkil 3 hârika forvet oyuncusu rakip müda­faayı çökertti ve Santos 48 in ci dakikada 5 - 0 galip duru ma geçti. Bundan sonra oyun cu değiştiren Benficalı!ar San

1963 Akdeniz oyunları

Napoli’de Yapılacak

Atina, : Akdeniz Oyunları Komitesi, 1963 yılında bu nıü sabakaların Napoli'de yapıl­masına karar vermiştir. Ak de niz oyunları için Atina ve İs­kenderiye şehirleri de aday bulunuyordu. Komitede bu­gün yapılan aylamada, Napo li sekiz, İskenderiye isfe dört oy almıştır.

Dünyadan Enteresan Spor Haberleri:

Real Madrid Kulübü, Futbolü Terkeden Emektar Kalecisi Âlonso’ya 3 Bin Lira Verdi

lunan Juanito Alonso futbo­lu bırakmıştır. Futbol hayatı gayet iyi geçen bu futbolcuya Real M adrid bir cemile ol­mak üzere Arjantin’in River Plate takımı ile yaptığı maçın hasılatını vermiştir.

Ispanya’nın 120 bin kişilik Bernabeu Stadında çok kala­balık bir seyirci önünde yapı lan maç sonunda elde edilen hasılat tamamen Alonso’ya bı rakılmıştır.

Bu suretle Real M adrid’in 32 yaşındaki emektar kalecisi hizmetinin mükâfatını kulübü nün kendisine vermiş olduğu 3 bin lira ile görmüştür.

başarıldığını anlatmıştır.Veznedann konuşmasın­

dan sonra, üyelerin tenk dleıi ne geçilmiş ve bilhassa Özer Rayif ile Ali Denizer şiddetli tenkidlerde bulunmuşlardır Daha sonra İdare Heyeti se-

yapıimış ve aşağıdakiçımı

rini okumuş, bir çok işlerin kimseler yeni İdare Heyetine seçilmişlerdir:

Ahmed Sami, Fevzi Yağ- tuğ, Cavit Mustafa, Hüseyin Akıl, Kemal Çapraz, Osman Tanyeli, Müffettişler: Kemal Banker, Erol Haşan.

Anketimize Gelen Resimler

tos'un yavaşlamasından istifa de ederek 3 gol attılar. Brezil yalılar ise Pele vasıtasiyie bir gol daha çıkarttıktan sonra sa hadan 6 - 3 galip ayrıldılar.

Bu maçtan evvel yapılan diğer karşılaşmada ise Belçika nııı Anderleclıt takımı Ra- cing’i güzfel bir oyundan Son ra 5 - 2 mağlûp etti.

Barcelona, Kocsis İle Evaristo’yu Kaybediyor mu?

M adrid, : Barcelona kulü­bünün iki oyuncusuna bir çok Fransız takımları talip olmak tadır. Bunlar Brezilya’lı Eva- risto ile Macar asıllı ‘‘Altın kafa” Kocsistir.

İlA

anFasıl 231 Gayri Menkul Mal (Tasarruf, Kayıt ve TakdiriKıymet Kanunu’nun 24’üncü

MaddesiLefkoşa sakinlerinden Mus­

tafa İsmail Karabıyıldı Gör- neç toprağında “ Kenarın Bahçe” mevkiinde kayıt No. 1474 ve 18.6.42 tarihli, dokuz zeytin ağacı üzerinde ki ^ hakkım Mağusa Tapu Dairesinin D.S. 2067/61 nu maralı satış takriri ile Görneç sakinlerindin Mehmed Ali İbrahıma £ 20 mukabilinde satmaya muvafakat etmiş ol­duğu ilân olunur.

Fransız kulüpleri yabancı futbolcuların transferinin ser- best bırakılması dolayısıyla ye ni transfer tere de girişmekte­dir. Diğer taraftan Barcelona, yeni antrenörleri Luis Miro’- nun oyuncular hakkındaki ra porunu almadan hiçbir oyun Cusunu transfer ettirmemeğe kararlıdır.

Kocsis ise transfer, etmek için ilk şantının kendisine Bar celona kulübünün sağladığı bütün avantajların sağlanma­sı ve ayda da 350 lira ayîık verilmesi olduğunu sövlemış tir.

SATILIK ARABAİyi durumda AY 617 nu­

maralı FIAT Special satılık­tır. İstekiler LOZAN Otobüs Şirketi Yazıhanesine müraca­atla, oiomobili görebilirler.

özellikle sabahleyin gü­neşli alacak; Öğleden sonra yer yer buluttu ge çecektir. Üğleden sonra Trodos bölgesiyle ovalık bölgelerde yer yer gök gürültüleriyle yağmur yağması muhtemeldi* •Rüzgârlar ,hafif ve orta şiddette olacaktır. Dün en yüksek hava sıcaklığı 30,5 derece santigrattı.

BOLDAN SAĞ A: ! ' ı757 ~ YAHYA BESİM (Doğan T. B.) Leymosun.758 - ZEHRJA YAHYA (Doğan T. B.) Leymosun.759 - CAFER HAMZA (Türk Gücü) Mağusa,760 - SALİH A HM ET (Türk Ocağı) Leymosun.761 ~ YAŞAR 1, BARUT (Tüt’k Ocağı) Leymosun.762 - RA1F MUSTAFA (Türk Gücü) Mağusa.763 - AKİF OSMAN (Türk Gücü) Mağusa.764 - ÇETİN HÜSEYİN (Türk Gücü) Mağusa.765 ~ ALİ HıASlP (Türk Gücü) Mağusa.766 — AHM ET ALİ (Türk Gücü) Mağusa.767 — EREN E. HÜKÜMDAR (Doğan T. B.) Leymosun.768 — HALİL HAŞAN (Doğan T. B.) Leymosun.

D U RU M :Doğan T. B. (241) •

(110) - Çetin Kaya (98) Gücü (49) - Türk Ocağı

Kaymaklı (161) - Türk Gücü - Gençler Birliği (51) - Gençlik (34) - Yteıi Cami (24).

Can Transfer Yapamıyor!İSTANBUL ~ Hakkında

Astronomik rakamlarla süs­lenmiş haberler yayınlanan Fe nerfoahçeli Çan Bartu’nun bu yıl herhangibir takıma transfe ri imkânsızlaşmıştır.Zira haber aldığımıza göre, Millî futbolcu nun vatanî vazifesi Eylül ayı na kadar uzatılmış bulunmak­tadır. Bu durum a göre Çan’ın bir sene daha Sarı - Lâcivcit- li kulübün malı sayılması ge­rekmektedir. Ancak Eylül

Gerçekten Serinlemek

mi istiyorsunuz ?Yazın bu sıcatk günlerin­

de gerçekten serinlemek mi istiyorsunuz? O halde hiç tereddüt etmeden Lef- koşa’da) Gime Caddesinde­ki TAŞT PASTAHANE- Si’ne giderek soğuk ve nefis bir sulu mahallebi ye yiniz.

Mahallebinitı en iyisi, en nefisi yalnız T A §T PA S TAHANESi’nde bulunur. Mutlaka tadınız ! . .

TAKSİM Sineması Tel: 5069• •

Bu Akşam (BAYANLARA YALNIZ 25 MİL)

ÇÖMLEKÇİNİN KIZIÇÖMLEKÇİNİN KIZI herkesin sevebileceği ve herkesin görebileceği muazzam bir kordelâdır.

Başrollerde: AT ALAY ÖZÇAKIR, GÖNÜL BEYHAN BU FÎLME İLÂVETEN İNGİLİZCE SİNEMASKOP

“ L0VE ME TENDER ”Başrollerde: ELVIS PRESLEY, RICHARD EGAN.

ÇARŞAMBADAN İTİBAREN YENİ BÜYÜK TÜRK FİLMİ

? ? ?

ayından sonra Fenerbahçe di lediği takdirde bu futbolcuyu bir yabancı kulübe satabiür.

A v u s t r a l y a

Futbol TahminleriAvvavaba v Adamstovvn Cardiff v L. M acquarie Mayfield U. v VVallsend Nevvcastle v Cessnock W. YVallısend v Blacfcmith Auburn v Apia Bankstovvn v South Coast Hakoalı v Sydney Aııst. Hellenic v Budapest Northside v Gladesvill'e Pıague v Canterbury Blackıtovvn v Manly Cörinthians v Balgovvnie Croatia v Yugal Granville v Concordia Juila v Toongabbie Lidcombe v Sutlıerland Azzuri v Blackstone Bundamba v Hellenic Easts v Thistle St. Helens v Annerley Y.M.C.A. v Oxlev Bulimba v Mitohelton Dinmıore v Dnipro Sandgate v Postal Taringa v Latrobe Wynnum v M erton Boxhil! v S. Melbourne Hakoalı v Polonla J.U .S.T v George C. Melbourne v Wilhelmina Mofeland v Slavia Riohmond v Juventus Coıio v Croaita F io ıtn tina v Collingvvood Lion v Goburg Maccabi v Moonee P. Sunsihine C. v Foots C. Austria v Sandrigham Brighton v Franlkston Dandenong v Preston Gefelong v Yallourn South Yarra v Femtree Budapest v Beograd Croatia v Cumberland Juventus v Polonıa Orange v Lion Edi'nburgh v Elizabeth Salisbury v Enfiled Stunt v Sirk all a Victoria v Pt. Adelaide Austria v University M alta v S. Adelaide Mitcham v Research VVindsor v Kingsvvood Catedoııians v Spearvvood Cottsloe v Medina Julia v Perth City Kiev v M el ita Subiaco v Swan Valley

SALI, 20»»eı

Türk Öğretmen Koleji Müdürlüğünden1961 - 1962 Ders yılında Türk Öğretmen Kolejine devam

etmek istiyen namzetlerin giriş imtihanları 6 Temmuz, 1961 Perşembe günü sabah saat 10 da, Türk Öğretmen Koleji binasında başlıyacak ve okulda ilân edilecek programa göre devam edecektir.

Türk Öğretmen Koleji giriş imtihanına girmek istiyen namzetler, bu imtihanla ilgili giriş fişini usulünce doldurulalı ve bu fişleri engeç 4 Temmuz 1961 Salı günü öğleye kadar Türk Öğretmen Koleji Müdürlüğüne vermiş bulunmalıdır.

Giriş şartlarını, giriş imtihanı müfredatının ana hatla rını ve doldurulacak giriş dilekçe fişlerini, yardımcı öğret­menler M aarif M üdürlüğü vasıtasiyie; bu yıl mezun olacak­lar kendi okul Müdürlükleri vasıtasiyie ve bunlardan gayri namzetler ise Türk Öğltetmen Koleji Müdürlüğünden doğ­rudan doğruya temin etmeli ve ayni kanallar ile geri Türk Öğretmen Koleji Müdürlüğüne göndermelidirler.

Durum bütün ilgilileri duyurulur ve gereğince hareket edilmesi rica olunur.

Okuyucularımızın DikkatineLelkoşadan gayri kasaba ve köylerden

gönderilecek ilânlarla birlikte, ilân tutarı olan ve aşağıda gösterilen meblâğların “Postal Ordeı ” olarak peşin gönderilmesi­nin gerektiği bildirilir.

* Kiralık, satılık, doğum, ölüm, ayrıl­ma, nişan, evlenme, mevlût. isim değiştirme v.s. HER DEFASI İÇİN 250 MÎL.

* Tapu, Mahkeme, mecburi satış, dü­ğün davetiyesi v.s. HER DEFASI 500 MİL.

* ölüm (Resimle birlikte) BİR DEFA 500 MİL - KLİŞE ÜCRETİ 250 MİL s

OTOMOBİL RUHSATLARI1961 yılının ikinci yarısına dair Otomobil Ruhsatlan 21 Ha­

ziran, 1961’den itibaren Lefkoşa’da Gime yolunda Otomobil Mukayyit Muavinliğinden alınabilir.

Ruhsat dairesinde izdihamı önlemek ve ruhsat çıkarma işini kolaylaştırmak için otomobil sahiplerinin şahsen müracaat etme­yip istidalarını POSTA ile göndermeleri kendi menfaatleri icabı- olduğu belirtilir.

ödenecek ücretler ve gönderilecek vesikalar istid’a forma­sında gösterilmiştir.

Hesapların İçinden Çıkabilme!İZM İR , 19 : Türkiye'min

Menemen şehrinde Mustafa Çetiner adlı beş buçuk yaşın da bir Türk çocuğu, rakamla n tanımamakla beraber çok giiç sorulara en geç 35 saniye de olmak üzere nıükemnı'ci ce vap vermektedir. Türkiye ba­sınının ‘harika’ olarak vasıf­landırdığı M ustafa yedi kar­deşin en küçüğü olmakla be­raber kardeşlerini aşan bir bil gi hâzinesiyle herkesi hayran bırakmaktadır.

Çeşitli ilnıî testlere tabi tu

\Uİan ve **nı«r RehiniAraştırm a

^ Mim";l S™1* Wr rapor „ Mustafa Çetıner’i,, mücerret kavramalarda v tematik alanında ü,tiinzıhın seviyesi “ ti çekiniştir.

S t̂ftTÜât I

Mustafa, “.Senin yfc var Bunun içinden loo 2j kuruşu harcadın fi kaç liran kalır?” sekliı bjr soruya, 35 saniyede I lık vermiştir,

Büyük Balık Küçük Balığı YuttSımdav Expı es Gazetesi “Sunday Disnatrl

Gazetesini Satın AldıLondra, 19 : 160 yıldanbe-

ri yayımlanan Muhafazakât Sunday Despatclı adlı hafta­lık bir İngiliz gazetesi, ya­yın hayatına son vermiştir.

Bir başka haftalık gazete

olan Sunday Expn*s 8u Despathc’ı satın almîştır güne kadar bu iki haftfelj zete arasında süregelmiş lekaİK-t de bu suretle t zır averbrook’un snJıibi buh ğu firma tarafından ka-< mış olmaktadır.

Yazıtı deniz kenarında geçirdiğiniz günler zar­fında saçlarınızın bhden bire eski parlaklıklarım kaybettiklerini, âdeta kuruduklarını saman gi bi olduklarım gönüsü­nüz. Bu da bilhassa ya­zın saçlarınıza daha bü­yük bir ihtimam göster menizin şart olduğuna işarettir.

Fakat saçların cinsine göre, gösterilecek olan ihti­mam şekli değişir. Meselâ saç larmız yağsız ise, o zaman on ları besleyici bir kremle biraz

Yaz aylarında saçlarınıza dahi çok ihtimam gösteriniz

“beslemek” lâzımdır. Saçl kuruluğu ‘sefounı” yağım karan guddelerin kâf! de de işlememesinden ileri g Bu takdirde saçların dıpk badem yağı sürmek fa> olur. Yalnız badem yağı fazla m iktarda sûnülmen dir. Zira bu sefer saçların bindeki hücreler yağdrm nar. K uru saçları yıkamak alelade b ir sabun kullarım, l'ıdır. Y um urta sarısı ile • lan bir şampuvan ya£lı ol yan saçlar için çok faydal Bu şampiyonanın 'reçetesi dıır :

Üç yumurta sarısı Bir kaşık hin t yağı Bir kaşık rom Saçlarınız çok yağlı i»

zaman onları aynca Hem- bir kremle bezlemeve lii‘/ yoktur. Saçların yağlı oln “Sebore” denilen bir rahn hıktan ileri gelir ki, bu da bun yağını çıkarası gudılek normalden fazla çabştnası inektir. Yağlı saçlar için en şampuvanın reçetesi fiıdut

2 Gr. Asit salisilik 100 Gr. 10 derecelik alk» 2 Gr. Rjezorsin. Saçlarınız kepek yapıyo

saç diplerine mutlaka ma yapmak lâzımdır. Bu takch' saçlarınızı fırçalamak için i landağmız fırça sert olmaltc Saçlarınızı yumuşak bir f» ile sık sık fırça!amalisiniz.

Saçlarınız dökülüyorsa, nun sebebini araştırmalısı' Kininli yahut pilokarpinli I takım losyonlar kullanılır 'it yüzde yüz netice alınacağı a ranti edilemez.

Giineş, rüzgâr, saçlann r gini soldurur. Onun için rınızın e sk i r e n g in e kavuşma rını istiyorsanız, onları pap va suyu yahut çay ile yıkı' tuz. Ceviz yaprağı su>ıı < s 3 ç 1 <ı r ı ç îçok faydalıdır. Saçlanıı'giiııdte en az dört defa taıaiflı, sal»ah a k ş a m - fırçalama!' 'haftada bir defa yıkama!'1

Olimpiyatlarda 1. Lik

Kazananların Millî

Marşları ÇalmmıyacakAtina., : Burada toplanmak

ta olan Beynelmilel Olimpi­yat Komitesi bazı kararlar al mış vte bunlar üzerinde çalış­malarına başlamıştır

Bu kararlar içinde en mühim leri şampiyonluk kazanan mil letlerin bayraklarının şeref di­reğine çekilmemesi ve millî marşlarının çalınmamasıdır. Diğer taraftan geçen seneye kadar birinciden üçüncüye k^ dar verilmekte olan madalya­lar bundan böyle birinciden akıncıya kadar verilecektir.

D o ğ u mM ağusa İtfaiye Teşkilâtı

m ensuplarından Hüseyin Ah m ed ile eşi Zalihe Hıiseyin oğulları AKMAN’m 9 Hazi­ran 1961 tarih inde dünyaya geldiğini dost ve akrabaları­na müjdelerler.

EN HALİS EN TEMİZ VE &EN UCUZ *

Y e ş i 1 a d a i

Kuru Kahvesini

Tercih Ediniz.A d r e s :

C A H İT A H M ET 51 Mecidiye Sokak

L e f k o ş a

nız.

Y I L D I Z

Temizleme EviModern buharlı malki neleri ile cemaatımı zrn en ileri Temizleme Evidir-32, M ü f t ü Ziyai Sok-

TEL : 72215 L E F K O Ş A

Satılık Otomobil iv

İyi durum da Opel Ca S pitan T. V. 510 nııtna- *ralı bir taksi satılıktır

M üracaat: Pençizade sokak No, 28, veya Seli miyr camii yanında şö- fer H üdavtrdi’ye yapıl­malıdır.

KISA HABERLER(B irinci Sayfadan Kalan.)

★ A m erika’daki Buffalo Ünivc sitesi Kronik Hastalıklar

titUsll HayaO Kimya BOİUm Başkanı Dr. Nail Payza y m erika Milli Sajlık tin leri tarafından üç y'IM v . bin 233 dolarlık burs yerıim» tir. Dr. Payza, heparimn cu tta telef olmasına yoli aça “Anzim heparinez in k S rinden olan bir TUrkttlr.

i r A nkaradan iyikaynaklardan bildirildiğe g re Türkiye’de seçimlerin U lüi ayının 2 4 ’Unde y a? '1®** için hazırlıklara h ıZ .v e r iS tir. Anayasanın halk oyu sunulm asının 9 renımttzd ku bulacağına v e Yassıad ruşm alannm 15 T e^m u z^ d a r bitirilmesine çalışıl»038 na dair belirtiler vardır.

★ T ürkiye’nin Akköy ünde I ban Bayramından kaimme dolap ve bu dolabın san bini tâyin etmek W aO g bir çift tavla zarı,G üneş adında bir keman hayatına mal olmuştur- . . .

★ Dünkü sayımızda vuku bularak 11 mtlne, 30 kişinin na sebep olduğun miz feci kazada, I förü suçlu görülm

i r Bir süre Önce Bul„ rafından kaçırılarak len 17 T ürk balıkçı tarılm ası için çalış vam edilm ektedir. Iıkçılarının s e rb e s t . sı için son çâre o l » ^

ta*