bozkurt -...

4
HEDİYE KUPONU BU KUPONU KESİP SAKLAYINIZ Bozkurt GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESİDİR YIL: 1 * SAYI: 66 * 12 OCAK CUMARTESİ 1952 * FIATI1 j Kr. MÜDÜR VE İMTİYAZ SAHİBİ: CEMAL TOGAN İDARE EVİ: Asmaaltı No. 75 Posta Kutusu 324 Lefkoşa-Kıbns Londrada öğrenildiğine göre erki İngiliz ordusu gizli istih- barat şefi 53 yaşındaki Gene- ral Sir Gerald Tamplerin, Ma laya askerî ve sivil fevkalâde komiserliğine tayini muhakkak nazarı ile bakılmaktadır. Generalin geçen akşam ha- va alanında gizlige Ottavaya uçtuğu haıber verilmektedir. General orada Mr. Churchill'e mülâki olacak ve bu tayin hak kında Başbakanla münakaşa- larda bulunacaktır General Tamptler İran, İrak Filistin- de hizmet etmiş ve işgal altın daki Almanyada askerî vali olarak enerjik rol oynamıştır. Çin Hindindeki harp geniş ingiltere Ve Türkiye Mustafa özker YAŞIN Dünyanın siyasî çevreleri halâ aydınlık bir yola gireme miştir. İkinci Cihan Hatibinin bittiği günden bu yana, uzun seneler geçmesine rağmen, hür insanlığın en büyük ümidi o- lan "ebedî sulh" halâ uzak bir idealden ibarettir. Bu gün, bütün demokrasi âlemi, dünyanın kara bulutlar arasından çıkarak harpten ev velki mesut günlere dönmesi- ni özlüyor. Fakat her milletin bu kanşık durum içerisinde elde etmeyi arzu ettiği ve ileri- de işine yarıyacak bazı men- faatları vardır ki işte, bu kar- şılıklı menfaatları kabul etme- yiş, dünya siyasî çevrelerini bu landırıyor; böylece, olaylar bir çıkmaza giriyor. Kabul et- v . ^ ki, ba,*, b„ t s , k . ? S s " ü ç I e t Tara- lıklar, hür dünya devletlerin- M U a a i a a s i UÇiei îara den çok Sovyetler ve peykleri- Müzakere Edilmektedir Vaşington, 11 (R): Güney Doğu Asyanm müdafaası için üçler arasında yapılması mü- tesavver konferans bu gün Bir leşik Amerika müdafaa vekâ- leti karargâhında açılmıştır. İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik devletleri genel kur- may reisleri gizli bir celse ak- tedmişler ve alel husus Çin asilerle yapılmakta olan çar- pışmalara katılacak olurlarsa ne suretle işbirliği yapacakla- rını konuşmuşlardır. Fransız temsilcileri, Korede bir mütareke temin edildiği takdirde Çinlilerin Hint Çi- ninde faaliyete geçebilecekleri ihtimaline binaen telâş izhar etmişler ve dikkat nazarını çekmişlerdir. Malaya Yüksek Komiserliğine General Sir Geraİ Tampler Tayin Edildi Londra 11 (R): Bu gün/liyecek olursa Fransanın Bir- eski imk. nin işine yaramaktadır. İngiltere, ikinci dünya har- binin neticesinde, galip gelen devletler arasında bulunması- na rağmen en ziyanlı çıkan memlekettir. Demokrasî fikri- nin bütün insanlığa karşı kon maz bir şekilde yayılışı, İngi- lizlerin sömürgecilik politika- sına büyük darbeler indirmiş tir, İlk olarak elden çıkan o muazzam Hindistan ve bunu peşi sıra İran ve Mısır mese- leleri İngilterenin istikbalini tehlikeli bir duruma sokmuş- tur, Bütün bu aksiliklerin, iş- çi partisinin hatalı siyasetin- den meydana geldiğini iddia edenler çoktur. Belki Churhill iktidarda bulunsa idi hal şim- diki kadar kötü bir şekil al- mazdı. Fakat yine İngiltere- nin sömürgecilik siyasetinin saltanatı devam ettirmesi ıkânsızdı. Bu vaziyette, İngiltere maziye karışan sömürgecjlik çağının bıraktığı tesirler altın da hakikatları görmeyip dost- larını gücendiriyor. Royter ha herlerinden öğrendiğimize gö- re İngiltere Türkiyenin Atlân tik Paktına hukukî bakımdan eşit haklarla girmesini kabul ettiği halde, askerî bakımdan Orta Doğuda kalmasını isti- yormuş,,, Bu isteğin manasını anlıyamıyoruz. Çünkü Türkiye bu gün Or- ta Doğuda İngilterenin ye- gâne dostudur ve onun Atlân tik Paktına tam eşit haklarla girmesi her halde İngiltere i- çin faydalı olacaktır. Bu konu üzerinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7 Ocak toplantısında dışişleri ba leşik Amerikadan hava ve de- niz kuvvetleri ve İngiltereden de deniz kuvvetleri yardımları nda bulunmalarını talep ede- ceği söylenmektedir. dınlmıştır: "Bizim rizamız ol- madan her hangi hal çaresinin bize kabul ettirilmesi ne müm kün, ne bahis mevzuudur." Vaşingtonda evvelki gün so na eren Truman - Churchill görüşmeleri enteresan safhalar arzetmiştir. 7 Ocak 1952 tarihli görüşmeden sonra ya- ynılanan resmî tebliğde, "At- lantik savunması teşkilâtını il gilendiren bazı görüşmeler ü- zerine fikir teatisinde bulu- nulmuştur" denmektedir. Bu konuşma sırasında, Tür kiyenin bahis konusu edilip edilmediğini bilmiyoruz. Fa- kat biz şuna inanıyoruz ki, Mr. Churchill gibi bir siyaset kur du, İngilterenin dost Türki- yeye karşı Atlantik Paktı me- selesinde takındığı hatalı si- yaseti anlıyacak ve derhal bir hal çaresi bularak bu konunun kanı Profesör Fuat Köprülüye münakaşa mevzuu edilmesine torulan sual jöyle cevaplan- j meydan vermiyecektir. VICHINSKI, TÜRKİ- YE TEHLİKE TEŞKIL ETMIYOR; DEDİ Sovyet Dışişleri Bakanı Ortadoğu Komutanlığı Fikrine Hücumlarda Bulundu Paris (A.A.): Siyasî komis- yonun öğleden sonraki toplan tısında müdahalede bulunarak söz alan Sovyet Dışişleri Baka nı Vichinski ezcümle şöyle de miştir: İleriye sürülen Orta Doğu komutanlığının Orta Doğu memleketlerinin silâhlı kuvvet lerini, Kuzey Atlântik Paktı teşkilâtı ile sıkı bir şekilde mü nasebette olarak müttefik ko- mutanlığı emrine vermesi, mil lîistiklâl mefhumu, ile telif e- dilebilir mi, sorarım. Bu teklif sadece Arap devletlerini Ku- zey Atlântik Paktı teşkilâtı içine almak üzere girişilen bir teşebbüsün ifadesidir ve bura ların işgali ile müsavidir. Ba- hane de hazırdır. Orta Doğu yu Sovyet Rusyanın tehdidin- den korumak. Türkiye hiç kimse için bir tehlike teşkil etmemektedir, fa kat başlıca Batı devletler mu- hakkak ki böyle bir tehlike ar zeder. Dewey "Eisonhower, Muhakkak Kazanacak' 1 Diyor Nevyork Valisi Dewey dün yaptığı bir konuşmada Gene- ral Eisonhovver'in Cumhurbaş kanlığına adaylığını koyacağı na emin olduğunu söylemiş ve Generalin bu seçimleri mu hakkak kazanacağına inandığı nı bildirmiştir. % Eisonhower Başkanlığa Adaylığını Koyacak Paris: K\ızey Atlântik Pak- tı teşkilâtının Avrupa bölgesi Başkomutanı General Eison- hovver bu gün yayınladığı ya- zılı bir beyanda aday gösterildi ği takdirde Birleşik Amerika Cumhurbaşkanlığı seçimine tirak edeceğini belirtmiştir. Eisonhower siyasî temayülleri bakımından Cumhuriyetçi ol- duğunu, Cumhuriyetçi Sena- tör Henıy Cobat Lodgeun Pazar ğüııü beyanatını tasvip ettiğini kaydetmiştir. FRANSADA KABİNE KURULAMIYOR Paris, 11 (R): Fransa Cum hur reisi Aurior kabineyi teşkil için Radical nazırlarının Ed- gar Faure ricada bulunmuş- tur. Faure, Nuremberg harp suçluları mahkemesinde Fran- sız savcısı idi. 43 yaşında olan Faure gayet temiz Rusça ko- nuşur. 2 inci dünya savaşı es- nasında mümıileyh general Degoulle Millî Kurtuluş teş- kilâtında hukuk müşaviri idi. Faure kabineyi teşkil edip ede miyeceği hakkında kesin ceva bını gelecek Pazartesi verecek tır. Mr. Churchill Ottavada Ottava, 11 (R): İngiliz Ba< vekili Mr. Churchill refaka- tinde bulunanlarla birlikte bu gün Nevyorktan Ottavaya gel miştir. Başvekil Kanada devlet adamları ile temaslarda bulu- nacaktır. ingiliz Paraşütçüleri iki Mısır Köyünü Bastılar Kahire, l\ ( R ) : 400 İngiliz paraşütçüsü bu gün erken gün ağarmadan Abu Svveir yakının dan hücumıbotlarıyle tatlı su kanalını geçerek ahiren İngi- liz konvoyları üzerine açılan ateşin oradan geldiği şüphesiz le iki köyde teharri yapma- lardır. Köylüler uykudan kal- dırılarak muhafaza altına a- lınmışlar ve hepsi de yoklan- malardır. Paraşütçüler tank- lara karşı kullanılan iki el bom bası, hafif silâh tüfekleri ve İngilizler aleyhine yazılmış broşürler bulmuşlardır. Para- şütçüler bütün bu faaliyetleri esnasında mukavemetle karş: laşmışlardır. ingiltere, İrana Cevabi Notasını Tevdi Etti Tahran, 11 ( R ) : İngiliz memurlarının İranın dahilî lerine müdahale ettiklerine da ir iddialar serdeden İran nota sına bu gün İngiltere hükü- meti Tahrandaki sefiri vasıta- sı ile cevabî notasını tevdi et- miştir. İngiliz hükümeti bu notası ile İranın iddialarını reddetmiştir. Romanyada Müthiş Bir İnfilâk Münich (T.H.A. - hür Av rupa Radyosu) Bükreş civa- rında bulunan Pustnicul or manındaki Manitiu fabrikasın da müthiş bir infilâk vuku bulmuş ve 400 ölü ve yaralı kaydedilmiştir. Mezkûr infilâk bir grup iş- çinin taşıdıkları bombayı el- lerinden düşürmelerile vuku bulmuştur. Yaralılar hemen hastahaneye kald:rılmışlars' da bir çoklan yolda bir çokla- rı da hastahanede ölmüştür. Ekselans George Wadswort'un Konuşması Ekselans Mr. George Wadsworth'un evvelki akşam Kardeş Ocağındaki konuşmasının tam metnini okuyucula- rımıza sunuyoruz: ğe muvaffak olduğunuzu işit- mekle memnun olduk. Ekselânsınızın spor sahasın- daki faaliyetleri de kaydetme- ğe değer. Ankarada bulundu- nuz zamanlarda bir "golf" ku lübü kurduğunuzu duyduk, sporun milletleri bir birine yaklaştırmaktaki rolü çok ö- nemlidir. Bizim burada en başta ge- len işlerimiz genç Türk nesli ni kültürel ve sosyal sahada ilerletmek için çalışmaktır. Bu hususta konferanslar ve- aytış malar tertip ediyoruz. Ekse- lânsınız gibi değerli şehsiyet- lerin bizlere hitap etmesi bi- zim için bir iftihar kaynağı- dır. Bu vesile ile lütfen bize "moden Türkiye" hakkındaki intihalarınıza dair bir kaç söz söylerseniz burada hazır bulu nanların alâka ile dinliyecek- lerinden emin olabilirsiniz. Şetminizde Bulunan Amerika- nın Sabık Ankara Elçisi geçen gece Kardeş Ocağı solonunda konuşurken İlk olarak Kardeş Ocağı Kültür ve Sosyal Kolan baş- kanı hakim Zekâ bey, Ekse- lâns Mr. George Wadsworth u takdim etmiş ve böyle değer Konuşmadan Sonra Verilen Kokteyli Partisinden Bir Ciöruııüş lı misafiri aralarında görmek ten duydukları sevinci belirt- miştir. Zekâ Bey sözlerine devamla: Allahın yardımı ve sulh se- ver devletlerin işbirliğiyle A- rr.erikanın dünya sulhunu sağ lamak için sarfettiği emekler takdiri şayandır. Ekselânsını- zın Türkiye bulunduğu üç se ne zarfında Türk-Amerikan işbirliğini gerek siyasî, kültürel ve ikt'«adî sahada geliştirme- I I f f f Ekselâns cevaben kı- saca şunları söylemiştir Sizinle tanışmak fırsatını ba na verdiğinizden çok memnu- num. Kulübünüzün 250 üyesi olduğunu söylediniz, bu kadar aza Ankarada kurduğumuz "Golf' kulübünde de vardır. Ben her gittiğim memlekette bir "Golf" kulübü kurdum. O memleketlerde beni bu "Golf" kulübleri sayesinde ha tırlıyacaklardır. Gittiğim mem (Devamı 2 inci «aylada) M A AD TARAFINDAN SA Y/SAL ORTAMA AKTAR i

Upload: others

Post on 25-Mar-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/12Ocak1952-Bozkurt.pdf · da müthi biş infilâr vukku bulmuş ve 40 öl0 vü e yaralı kaydedilmiştir

HEDİYE KUPONU

BU KUPONU KESİP SAKLAYINIZ

Bozkur t GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESİDİR

YIL: 1 * SAYI: 66 * 12 OCAK CUMARTESİ 1952 * FIATI1 j Kr.

MÜDÜR VE İMTİYAZ SAHİBİ:

CEMAL TOGAN

İ D A R E E V İ :

Asmaaltı No. 75

Posta Kutusu 324

Lefkoşa-Kıbns

Londrada öğrenildiğine göre

erki İngiliz ordusu gizli istih-

barat şefi 53 yaşındaki Gene-

ral Sir Gerald Tamplerin, M a

laya askerî ve sivil fevkalâde

komiserliğine tayini muhakkak

nazarı ile bakılmaktadır.

Generalin geçen akşam ha-

va alanında gizlige Ottavaya

uçtuğu haıber verilmektedir.

General orada Mr . Churchill 'e

mülâki olacak ve bu tayin hak

kında Başbakanla münakaşa-

larda bulunacaktır General

Tamptler İran, İrak Filistin-

de hizmet etmiş ve işgal altın

daki A lmanyada askerî vali

olarak enerjik rol oynamıştır.

Çin Hindindeki harp geniş

ingiltere Ve Türkiye

Mustafa özker YAŞIN

Dünyanın siyasî çevreleri

halâ aydınlık bir yola gireme

miştir. İkinci Cihan Hatibinin

bittiği günden bu yana, uzun

seneler geçmesine rağmen, hür

insanlığın en büyük ümidi o-

lan "ebedî sulh" halâ uzak

bir idealden ibarettir.

Bu gün, bütün demokrasi

âlemi, dünyanın kara bulutlar

arasından çıkarak harpten ev

velki mesut günlere dönmesi-

ni özlüyor. Fakat her milletin

bu kanşık durum içerisinde

elde etmeyi arzu ettiği ve ileri-

de işine yarıyacak bazı men-

faatları vardır ki işte, bu kar-

şılıklı menfaatları kabul etme-

yiş, dünya siyasî çevrelerini bu

landırıyor; böylece, olaylar

bir çıkmaza giriyor. K a b u l et- v .

^ ki, ba,*, b„ t„ s ,k . M Ü ? S s " ü ç I e t Tara-lıklar, hür dünya devletlerin- M U a a i a a s i U Ç i e i î a r a

den çok Sovyetler ve peykleri- M ü z a k e r e Edilmektedir Vaşington, 11 ( R ) : Güney

Doğu Asyanm müdafaası için

üçler arasında yapılması mü-

tesavver konferans bu gün Bir

leşik Amerika müdafaa vekâ-

leti karargâhında açılmıştır.

İngiltere, Fransa ve Amerika

Birleşik devletleri genel kur-

may reisleri gizli bir celse ak-

tedmişler ve alel husus Çin

asilerle yapılmakta olan çar-

pışmalara katılacak olurlarsa

ne suretle işbirliği yapacakla-

rını konuşmuşlardır.

Fransız temsilcileri, Korede

bir mütareke temin edildiği

takdirde Çinlilerin Hint Çi-

ninde faaliyete geçebilecekleri

ihtimaline binaen telâş izhar

etmişler ve dikkat nazarını

çekmişlerdir.

Malaya Yüksek Komiserliğine General Sir Geraİ Tampler

Tayin Edildi Londra 11 ( R ) : Bu gün/liyecek olursa Fransanın Bir-

eski imk.

nin işine yaramaktadır.

İngiltere, ikinci dünya har-

binin neticesinde, galip gelen

devletler arasında bulunması-

na rağmen en ziyanlı çıkan

memlekettir. Demokrasî fikri-

nin bütün insanlığa karşı kon

maz bir şekilde yayılışı, İngi-

lizlerin sömürgecilik politika-

sına büyük darbeler indirmiş

tir, İlk olarak elden çıkan o

muazzam Hindistan ve bunu

peşi sıra İran ve Mısır mese-

leleri İngilterenin istikbalini

tehlikeli bir duruma sokmuş-

tur, Bütün bu aksiliklerin, iş-

çi partisinin hatalı siyasetin-

den meydana geldiğini iddia

edenler çoktur. Belki Churhill

iktidarda bulunsa idi hal şim-

diki kadar kötü bir şekil al-

mazdı. Fakat yine İngiltere-

nin sömürgecilik siyasetinin

saltanatı devam ettirmesi

ıkânsızdı.

Bu vaziyette, İngiltere

maziye karışan sömürgecjlik

çağının bıraktığı tesirler altın

da hakikatları görmeyip dost-

larını gücendiriyor. Royter ha

herlerinden öğrendiğimize gö-

re İngiltere Türkiyenin At lân

tik Paktına hukukî bakımdan

eşit haklarla girmesini kabul

ettiği halde, askerî bakımdan

Orta Doğuda kalmasını isti-

yormuş,,, Bu isteğin manasını

anlıyamıyoruz.

Çünkü Türkiye bu gün Or-

ta Doğuda İngilterenin ye-

gâne dostudur ve onun Atlân

tik Paktına tam eşit haklarla

girmesi her halde İngiltere i-

çin faydalı olacaktır.

Bu konu üzerinde T ü r k i y e

Büyük Millet Meclisinin 7

Ocak toplantısında dışişleri ba

leşik Amerikadan hava ve de-

niz kuvvetleri ve İngiltereden

de deniz kuvvetleri yardımları

nda bulunmalarını talep ede-

ceği söylenmektedir.

dınlmıştır: "Bizim rizamız ol-

madan her hangi hal çaresinin

bize kabul ettirilmesi ne müm

kün, ne bahis mevzuudur."

Vaşingtonda evvelki gün so

na eren T r u m a n - Churchill

görüşmeleri enteresan safhalar

arzetmiştir. 7 O c a k 1952

tarihli görüşmeden sonra ya-

ynılanan resmî tebliğde, "At-

lantik savunması teşkilâtını il

gilendiren bazı görüşmeler ü-

zerine fikir teatisinde bulu-

nulmuştur" denmektedir.

Bu konuşma sırasında, T ü r

kiyenin bahis konusu edilip

edilmediğini bilmiyoruz. Fa-

kat biz şuna inanıyoruz ki, Mr.

Churchil l gibi bir siyaset kur

du, İngilterenin dost Türki-

yeye karşı Atlantik Paktı me-

selesinde takındığı hatalı si-

yaseti anlıyacak v e derhal bir

hal çaresi bularak bu konunun

kanı Profesör Fuat Köprülüye münakaşa mevzuu edilmesine

torulan sual jöyle cevaplan- j meydan vermiyecektir.

VICHINSKI, TÜRKİ-YE TEHLİKE

TEŞKIL ETMIYOR; DEDİ

Sovyet Dışişleri Bakanı Ortadoğu Komutanlığı Fikrine Hücumlarda

Bulundu Paris ( A . A . ) : Siyasî komis-

yonun öğleden sonraki toplan

tısında müdahalede bulunarak

söz alan Sovyet Dışişleri Baka

nı Vichinski ezcümle şöyle de

miştir:

İleriye sürülen Orta Doğu

komutanlığının Orta Doğu

memleketlerinin silâhlı kuvvet

lerini, K u z e y Atlântik Paktı

teşkilâtı ile sıkı bir şekilde m ü

nasebette olarak müttefik ko-

mutanlığı emrine vermesi, mil

lîistiklâl mefhumu, ile telif e-

dilebilir mi, sorarım. Bu teklif

sadece Arap devletlerini K u -

zey Atlântik Paktı teşkilâtı

içine almak üzere girişilen bir

teşebbüsün ifadesidir ve bura

ların işgali ile müsavidir. Ba-

hane de hazırdır. Orta Doğu

y u Sovyet Rusyanın tehdidin-

den korumak.

Türkiye hiç kimse için bir

tehlike teşkil etmemektedir, fa

kat başlıca Batı devletler mu-

hakkak ki böyle bir tehlike ar

zeder.

Dewey "Eisonhower, Muhakkak Kazanacak'1

Diyor Nevyork Valisi Dewey dün

yaptığı bir konuşmada Gene-

ral Eisonhovver'in Cumhurbaş

kanlığına adaylığını koyacağı

na emin olduğunu söylemiş

ve Generalin bu seçimleri mu

hakkak kazanacağına inandığı

nı bildirmiştir.

%

Eisonhower Başkanlığa Adaylığını Koyacak

Paris: K\ızey Atlântik Pak-

tı teşkilâtının Avrupa bölgesi

Başkomutanı General Eison-

hovver bu gün yayınladığı ya-

zılı bir beyanda aday gösterildi

ği takdirde Birleşik Amerika

Cumhurbaşkanlığı seçimine iş

tirak edeceğini belirtmiştir.

Eisonhower siyasî temayülleri

bakımından Cumhuriyetçi ol-

duğunu, Cumhuriyetçi Sena-

tör H e n ı y Cobat Lodgeun

Pazar ğüııü beyanatını tasvip

ettiğini kaydetmiştir.

FRANSADA KABİNE KURULAMIYOR

Paris, 11 ( R ) : Fransa C u m

hur reisi Aurior kabineyi teşkil

için Radical nazırlarının Ed-

gar Faure ricada bulunmuş-

tur. Faure, Nuremberg harp

suçluları mahkemesinde Fran-

sız savcısı idi. 43 yaşında olan

Faure gayet temiz Rusça ko-

nuşur. 2 inci dünya savaşı es-

nasında mümıi leyh general

Degoulle Millî Kurtuluş teş-

kilâtında hukuk müşaviri idi.

Faure kabineyi teşkil edip ede

miyeceği hakkında kesin ceva

bını gelecek Pazartesi verecek

tır.

Mr. Churchill Ottavada Ottava, 11 ( R ) : İngiliz Ba<

vekili Mr . Churchill refaka-

tinde bulunanlarla birlikte bu

gün Nevyorktan Ottavaya gel

miştir. Başvekil K a n a d a devlet

adamları ile temaslarda bulu-

nacaktır.

ingiliz Paraşütçüleri iki Mısır Köyünü

Bastılar Kahire, l \ ( R ) : 400 İngiliz

paraşütçüsü bu gün erken gün

ağarmadan A b u Svveir yakının

dan hücumıbotlarıyle tatlı su

kanalını geçerek ahiren İngi-

liz konvoyları üzerine açılan

ateşin oradan geldiği şüphesiz

le iki köyde teharri y a p m a -

lardır. Köylüler uykudan kal-

dırılarak muhafaza altına a-

lınmışlar ve hepsi de yoklan-

malardır. Paraşütçüler tank-

lara karşı kullanılan iki el bom

bası, hafif silâh tüfekleri ve

İngilizler aleyhine yazılmış

broşürler bulmuşlardır. Para-

şütçüler bütün bu faaliyetleri

esnasında mukavemetle karş:

laşmışlardır.

ingiltere, İrana Cevabi Notasını Tevdi Etti Tahran, 11 ( R ) : İngiliz

memurlarının İranın dahilî iş

lerine müdahale ettiklerine da

ir iddialar serdeden İran nota

sına bu gün İngiltere hükü-

meti Tahrandaki sefiri vasıta-

sı ile cevabî notasını tevdi et-

miştir. İngiliz hükümeti bu

notası ile İranın iddialarını

reddetmiştir.

Romanyada Müthiş Bir İnfilâk

Münich ( T . H . A . - hür A v

rupa Radyosu) Bükreş civa-

rında bulunan Pustnicul or

manındaki Manitiu fabrikasın

da müthiş bir infilâk vuku

bulmuş ve 400 ölü ve yaralı

kaydedilmiştir.

Mezkûr infilâk bir grup iş-

çinin taşıdıkları bombayı el-

lerinden düşürmelerile vuku

bulmuştur. Yaralı lar hemen

hastahaneye kald:rılmışlars'

da bir çoklan yolda bir çokla-

rı da hastahanede ölmüştür.

Ekselans George Wadswort'un Konuşması

Ekselans Mr. George Wadsworth'un evvelki akşam Kardeş Ocağındaki konuşmasının tam metnini okuyucula-rımıza sunuyoruz:

ğe muvaffak olduğunuzu işit-

mekle memnun olduk.

Ekselânsınızın spor sahasın-

daki faaliyetleri de kaydetme-

ğe değer. Ankarada bulundu-

nuz zamanlarda bir "go l f " ku

lübü kurduğunuzu duyduk,

sporun milletleri bir birine

yaklaştırmaktaki rolü çok ö-

nemlidir.

Bizim burada en başta ge-

len işlerimiz genç Türk nesli

ni kültürel ve sosyal sahada

ilerletmek için çalışmaktır. Bu

hususta konferanslar ve- aytış

malar tertip ediyoruz. Ekse-

lânsınız gibi değerli şehsiyet-

lerin bizlere hitap etmesi bi-

zim için bir iftihar kaynağı-

dır. Bu vesile ile lütfen bize

"moden T ü r k i y e " hakkındaki

intihalarınıza dair bir kaç söz

söylerseniz burada hazır bulu

nanların alâka ile dinliyecek-

lerinden emin olabilirsiniz.

Şetminizde Bulunan Amerika-nın Sabık Ankara Elçisi geçen gece Kardeş Ocağı solonunda

konuşurken

İlk olarak Kardeş Ocağı

Kül tür ve Sosyal K o l a n baş-

kanı hakim Zekâ bey, Ekse-

lâns Mr. George Wadsworth

u takdim etmiş ve böyle değer

Konuşmadan Sonra Verilen Kokteyli Partisinden Bir Ciöruııüş

lı misafiri aralarında görmek

ten duydukları sevinci belirt-

miştir.

Zekâ Bey sözlerine devamla:

Allahın yardımı ve sulh se-

ver devletlerin işbirliğiyle A-

rr.erikanın dünya sulhunu sağ

lamak için sarfettiği emekler

takdiri şayandır. Ekselânsını-

zın Türkiye bulunduğu üç se

ne zarfında Türk-Amerikan

işbirliğini gerek siyasî, kültürel

ve ikt'«adî sahada geliştirme-

I I f f f

Ekselâns cevaben kı-saca şunları söylemiştir

Sizinle tanışmak fırsatını ba

na verdiğinizden çok memnu-

num. Kulübünüzün 250 üyesi

olduğunu söylediniz, bu kadar

aza Ankarada kurduğumuz

" G o l f ' kulübünde de vardır.

Ben her gittiğim memlekette

bir " G o l f " kulübü kurdum.

O memleketlerde beni b u

" G o l f " kulübleri sayesinde ha

tırlıyacaklardır. Gittiğim m e m

( D e v a m ı 2 inci «aylada)

M A AD TARAFINDAN SA Y/SAL ORTAMA AKTAR i

Page 2: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/12Ocak1952-Bozkurt.pdf · da müthi biş infilâr vukku bulmuş ve 40 öl0 vü e yaralı kaydedilmiştir

SAYFA 2 BOZKURT 12 OCAK CUMARTESİ 1952

Ekselans Mr. George Wadswort'un Konuşması

(Birinci sayfadan kalan)

leketlerde beni bir sefir olarak u n u t a c k l a r ı n a fa-kat kurduğum "Golf" kulüp-lerinde de unutmayacaklarına kaniyim. Bu kulübü ziyaret-ten çok memnun oldum ve eğer buraya bir Amerikan Konsolosu ilk defa geliyorsa onu ben getirdiğimden dolayı bahtiyarım. Onlar buraya da ha sık gelmelidirler. Türkiye-de bulunduğum üç sene zarfın da Türk kulüblerine çok git-tim ve orada bir çok dostlar edindim. "Benden Modern Türkiye hakkında malûmat is tediniz, fakat ben bundan zi-yade Türk - Amerikan müna «ebetlerine dair konuşacağım. Ben konferans vermek niyetin de değilim, bir konferans vere ceğimi zannedenler aldanmış olacaklardır. 25 sene evvel bir Amerikan üniversitesinde Pro fesör iken konferans veriyor-dum, fakat o zamanlardan be ri bundan vaz geçtim. Size Türk-Amerikan münasebetleri hakkında bir kaç söz söyliye-ceğim. Bu mesleke ilk intisap ettiğim zamanlarda diplomat-ların vazifeleri şimdikinden büsbütün farklı idi. Resmî kı-yafetlerle gezer ve temas ede ceğimiz halk sınıfları mahdut idi. Şimdi ise diplomasî büsbü tün değişmiştir. Şimdiki sefir-lerin vazifeleri hükümetler a-rasında siyasî kültürel ve ikti-sadî münasebetler geliştirmek tir.

Türkiyeye ilk gittiğim za man "Halk Partisi" iktidarda idi. Sonra "Demokrat Parti" iktidara geçti, her iki parti ile münasebetlerimizde hiç bir de ğişiklik olmamıştır. Türkler dürüst ve çalışkan insanlardır. Bir memlette iki parti olması daha hayırlıdır. Bu da böyle oldukça birisi inecek ötekisi çıkacaktır. Bir parti uzun za-man iktidarda kalınca halkın onu indirmek ve diğerini çı-karmak isteği çok tabiidir. Bu Amerikada da böyledir. Türki yede her hangi parti olursa olsun hedef aynidir. Garplı-laşmak ve kültürel ve iktisadî i

sahada yükselmek. "Demokrat Parti" "Halk Partisinin" eği-tim ve köycük ve yol siyasetini çok ağır buldu. Her köye mek tep yapacaklarını, su götüre-ceklerini, D.D.T. dağıtacakla rını vadettiler ve kazandılar. Devletlerimiz Birleşmiş Millet ler idealine bağlı bulunmak-tadırlar. Ticaretimiz ilerlemiş tir, kültürel sahada işbirliği hayli gelişmiştir. Türk mek-teplerinde bir çok öğretmenle rimiz vardır, yüzlerce Türk ta lebe Amerikan mekteplerinde tahsil görmektedirler.

Şimdi size "Truman dokt-rin" ve "Marshall P lânın-dan bahsedeceğim. Marshall Plânı son harbte zarar veren devletlere iktisadî yardımdır. Truman doktrin küçük dev-letlerin büyükdevletlerin baskı sından kurtarmak ihtiyacında dan doğmuştur. 3 Mart 1947 de tatbik sahasına konmuş-tur. 1946 da Türkiye ile Yu-nanistan Rus baskısı altında idiler. Türkiyeye yaptığı bas-kı siyasî mahiyette idi. Boğaz lann savunmasında işbirliği is tiyordu. Daha sonraları Kars ve Ardahanı da istemiştir. Y u nanistanda gerek dahilî ve ge rekse harici baskı tatbik edi-yordu. Dahilde huzursuzluk ve hariçte tehdit. Ankara, Yu nanistanda sonra Türkiyeyi is tilâya hedef olacağını biliyor-du. Türkler Rusları çok iyi ta nırlar ve Rusyadan gelen hiç bir şeye inanmazlar. Rusların emperyalist siyasetlerini gayet iyi anlamıkşlardır. Türkler Amerika ile işbirliği yaparak bütünlüklerini sağlamak isti-yorlar. Biz Türkiyeye askerî malzeme gönderiyoruz. Hede fimiz onu hariçten gelecek bir saldırışa mukavemet etmek i-çin kuvvetlendirmektir. Türk ler bu yardım sayesinde Rus baskısı karşısında sağlam dur muşlardır. Biz Türkiyeye as-kerî yardımda bulunurken Türkiyenin hiç bir teahhüt al tına girmesini istemedik. Tür kiyeye askerî teknisiyenler yol ladık bu yapacağımız yardı-

Yerinde Bir Karar

Iürk Lşleri Komisyonu Ara Raporu

41

Geçen gece fevkalâde bir sayı olarak çıkan Kıbrıs Gaze tesi (The Cyprus Gazette) çok önemli bir beyanname neş retmiştir. Bu çok önemli be-yanname ile Kıbrıs Valisi Ek selâns Andrevv B. VVright; top lantılar,. mitingler ve tezahü-rat kanununun kendisine tanı mış olduğu salâhiyetini kulla-narak 11 Ocak 1952 tarihin-den 15 Ocak 1952 ye kadar ada dahilinde tiyatro ve sine-ma gösterilerinden gayri umu miyetle her hangi bir toplan-tının tertip edilmesini şiddetle menetmiştir.

Ekselâns Valinin bu karan çok yerindedir. Çünkü bilindi ği gibi 15 Ocak günü, iki yıl önce yapmış oldukları kanun

mın hududu yoktur. Türkle-rin bu yeni silâhlan kullanma sırdaki istidada bağlıdır. Eskiden 300 kadar askerî tek nisiyen vardı. Fakat şimdi bin beş yüzden fazla vardır. Onla rın hepsi de genel kurmayla işbirliği yapmaktadırlar. Bir general bana Türk ordusunun Avrupada en kuvvetli olduğu nu söylemiştir. Dört beş sene evvelisine nisbeten şimdi Türk ordusunun kuvveti iki misli-ne çıkmıştır. Türkiye bu gün Eisonhovverin sağ cephesini teşkil etmektedir. Bu gün Tür kiye sulh cephesinin kuvvetli bir kalesidir. Bütün bu kuv-veder mütecavizin cesaretini kırmak için kurulmuştur. He-pimizin hedefi birdir. Atlântik Paktı devletleri dünya sulhu-nu korumak için birleşmişler-dir. Tecavüze mani olmak ilk hedeftir. Sulh ve selâmet için de bir dünya kurml^a çalışıyo ruz. Türkiye ile kurulan dost Iuğumuz ilelebet devam ede-cek ve siz de Türk olarak Türkiyenin dünya sulhu uğ-runda sarfettiği emekleri duy makla gurur duyacaksınız.

Ahmet C. Gazioğlu suz ve sözde plebisiti kutlamak maksadile, Kıbrıs Rumları top lantılar tertipliyecekler ve hü kûmet aleyhine halkı kışkır-tan nutuklar vereceklerdir. En küçük bir fırsat ele geçirdikle ri zaman bile hükümet aleyhin de toplantılar yapıp, söylevler veren ve taşkın hareketleri ile Kıbrıs halkının huzur ve sü-kûnunu kaçıran Rum vatan-daşlarımız için bu çok yerin-de karar belki iyi bir des olur.

Kıbrıs Rumlarının iki yıl ön ce yapmış oldukları kanunsuz plebisit bilindiği gibi hükümet tarafından hiçbir zaman tanın mış değildir. Ama, hiç bir müsbet netice yaratmamış ol-masına rağmen boş hayaller peşinde koşmaktan zevk alan Kıbrıs Rumları plebisitin ya-pıldığı 15 Ocak gününü millî bir bayram! olarak tanımış bu lunuyorlar. İşin kötü tarafı şu ki, çok taşkın ve rahatsız edicidirler.

Toplantıları, ağır başlılık-tan daima uzaktır ve daima kütürdülü patırdılı olup, hü-kümete hücum gayesini güder Her hangi bir siyasî toplantı-larındaki ham taşkınlıklarının neticesi, bir kargaşalık yaratıl mamasını temin için polisi hayli meşgul ediyorlar. Kısaca her fırsat buldukça, memleke tin huzurunu kaçıracak ve ra hatını bozacak taşkınlıklar yap maktan asla çekinmiyorlar.

Millî Kurtuluş Birliği ola-rak vasıflandırılan, E.A.S., Rum teşekkülünün geçen gün çıkarttığı ve halka dağıtılmış olan beyannamelerinden bir tane de bizim elimize geçti. Kendi aklılarmca Kıbrıstaki Türkleri de ham hayal mahsu lü emellerine alet edebilmek gayesini güderek çok kırık bir Türkçe ile yazılmış olan bu üç beş satırı okurken hayret etmedim. Çünkü Rum vatan

(Devamı sayfa 3 te)

(i) Kıbrıs Türkünün Ada-da kendisine yakışan mevkiini mümkün kılmak için yukarıda bahsi geçen talî okullar şimdi-ki şekillerinde, yani hem kollej hem lise kısımlarını ihtiva e-den Lise ve kızlar için aynca talî bir okul olarak Viktorya Kız Okulu şeklinde devam et-melidir. Her iki okul da ıslah edilmelidir.

(ii) Böyle bir ıslah için ku-rulacak bir komisyon, aşağıda ki noktaları kendilerine delâ-let edici bir esas olarak göz önünde tutmalıdır:—

(a) Lise kısmı.— Öğretmen olarak en iyi evsafı haiz ola-cak öğrencileri okutup yetiştiı mek; keza bu öğrencileri oku-la yani Lise kısmı terk ettik-lerinde seviyeleri, "Olgunluk" imtihanları, yani Türk Üniver sitesi kabul imtihanlarını ge-çecek seviyeden aşağı olmama lı. Bu Lise kısmı mezunu en az Distinction imtihanını ge-çecek derecede İngilizce malû mata sahib olmalıdır.

(b) Kollej kısmı.— Kollej kısmı ikiye aynlmalı ve bir şü bedeki müfredat programı ile tedris kursu, mezunları Lond-ra Üniversitesi Matriculation imtihanlarını geçecek tarzda tertib, edilmeli ve diğer şube-de ise başlıca ticarî mevzular olmalı ve bunun mezunları muhaberat, usuli defteri, mu-hasebecilik, tenografi, yazı ma kinesi ve saireye hakkıyle va-kıf olmalıdır ki Adada ticaret ve iş hayatına ya kendi hesab larına yahut ta bir Şirket ve-ya Bankaya kâtib olarak atıl-dıklarında muvaffak olmak i-çin iyi fırsata malik olsunlar.

imkân verecek Olgunluk imti-hanları için hazırlamağı hedef tutmalıdır.

Kollej kısmı, öğrencileri Matriculation için hazırlama-ğı ve bir mezunun ya Adada Hükümet hizmetine girmesini veya Birleşik Kırallıkta bir Üniversite kursu takib etme sini mümkün kıldığı hedef tut malıdır. Kollejin ikinci kolu öğrencileri, hususî işlerde ve-ya Şirket ve Bankalarda va-zife almak için hazırlamalı dır.

Söylediklerimizden oluyor ki—

aşikâr

Lise kısmı, öğrencileri (a) Omorfo Öğretmen Talim Kol leji için ve (ıb) Türkiyede bir Üniversite kursu takib etmek istiyenlere bunu yapmalarına

Viktorya Kız Okuluna gele lim. Komisyon bu okulun, öğ rencileri ya ve işleri hususun-da ve amilî ve teknik konular hakkında hazırlıyarak onlan ev hayatından faydalı yapabi-lecek veyahut iş hayatında ma işetlerini kazanacak ehliyeti verebilecek bir kız enstitüsü ha üne konabilmesi imkânlarım % araştırmalıdır, öğretmen ol-mak yahut Türk veya İngiliz Üniversitelerine devam etmek istiyenlere, Lisenin ilgili kısım lan açık bulundurulmalıdır. Başka tabirle, Okullarının orta tahsil sınıflannı bitirdikten sonra erkek çocuklan ile birlik te Liseye iştirak etmek hakkı-na malik olmalıdırlar. Genç erkek ve kızlann, mahallî istek olan bir sanat veya mesleki öğrenebilmeleri için devam e-decekleri müteaddid amelî kursları bulunan bir politek-nik enstitüsü bulundurmanın hayatî ve yüksek önemi olaca-ğına Komisyon kanaat getir-mişse de, Hükümetin mütalâ-asına arzedecek kabili tatbik bir usul bulamadık. Eğer bu Müstemlekede bir politeknik okulu kurulacaksa, bu bütün Kıbrıslılar için müşterek ve u-mumî olmalıdır. Sırf Türk ce maatına mahsus bir politek-nik—büyük miktarda tahsisat olmadıkça—yaşayamaz.

(Devamı var)

{im») Set i p

rijlt top k:ı

tmmkıpts

h mbmt, n: Tâkmcr

Üİİmra u mir, ia jiuur

U Mİasa» r «sû a ig»,, k muti csiîfctjr MfakttUC

• ««t 1 ^ifoli

Hemşirenin ofisine varmıştık. Şimdi ikimiz yalnızdık, Dışarıda da kimseler yoktu. Telefon muhaveresi dışandan işitilmesin diye kapıyı da kapatmıştım. Fırsattan istifade e-derek hemen kafamda burgulanan suali sordum:

—Yüzbaşı için ne düşünüyorsunuz? — N e demek istiyorsunuz? —Yani bir kadın olarak ne şüşünüyorsunuz demek istiyo-

rum. —Düşüncelerimi biraz evvel zikrettim. Bunlar dışında bir

şey bilmiyorum.

—Onu yakışıklı buluyor musunuz? —Bunu bilmeniz elzem mi? —Değil amma, yanımıza geldiğinizde tavrınız değişiyor

da. Ciddileşmek istiyorsunuz. Yaşınızın küçüklüğünden bece remiyorsunuz. Kızanp bozanyor ve çok hoşuma giden bir hal alıyorsunuz. Ne bileyim bambaşka birisi oluyorsunuz. Daha söyliyeyim mi?

Genç hemşire bir an sükût etti. Önüne yere bakıyordu. Gözlerini kaldırdığı zaman içlerinde sitem okudum. Karşım-daki genç çehreden bir hiddet dalgası gelip geçti. Bir fırtına nın kopmak üzere olduğunu farkederek sindim. Filhakika çok geçmeden hemşire titreyen dudaklarla bana hitap etti:

—Korkut. Siz burada emrime amade olmak, İngilizce sor

duğum sualleri Türklere tercüme etmek ve onların söyledik-

Yazan: Argun F. KORKUT 54

lerini de İngilizce'ye çevirmekle mükellefsiniz. Bunun hari-cinde hastahane işlerine müdahale etmiye ve hastahane per-sonelinin hususiyetine burun sokmıya hakkınız yoktur. Böy-le bir hareket askeri kanun nazannda şiddedi cezayı mucip olabilir. Rütbece sizden üstün olduğuma nazaran bu anda sizin tertiyenizi vermek benim hakkımdır, şimdilik bu hak-kımdan sarfınazar ediyorum. Lâkin emin olunuz, bu küstah-lık diye tarif edebileceğim hareket tekerrür ettiği an bu hak kimi kullanmakta tereddüt etmiyeceğim. Kadınsam da su-bayınızım ve sizden icap eden saygı ve itaati beklerim. Genç liğime ve hemşire oluşuma bakarak benimle laübali olabile-ceğiniz neticesine varmayın. Haydi şimdi telefonu alın. Öte-ki uçtaki sizi saaderce bekliyemez.

Pür hiddet olmasına rağmen yine beyaz bir güvercin za rafetiyle çıkıp gitti. Yalnız kalınca bir an olduğum yerde kalakaldım. Sonra omuzlanmı silkerek aleti elime aldım.

—Alo, Korkut konuşuyor.

Pazar sabahı.

Koğuşun önündeki balkona oturmuş OHare'lerin gelme sini bekliyorduk. Bir gün evvel bizi öğle yemeğine davet et-mişler ve hususi otomobilleri ile hastahaneden arayacakları-

mı haber vermişlerdi. Cahit Bey balkonun kenanna dayan-mış, önündeki engin manzarayı seyrediyor ve temiz sabah

havasını içine çekiyordu. Bu gün kendisinde bir başkalık, bir canlılık vardı. Zaten buraya gelişinden beri vaziyeti g i me kaydetmişti. Gözlerini kapayıp açtı; birşeye canı sıkıl-mış gibi yüzünü ekşitti:

- N e güzel memleket, dedi. Konuşacağında böyle yapar-dı.

Seyfi Bey cevap verdi: —Ama hiçbir yer güzellikte yeşil Bursa'ya çatmaz değil

mi Cahit?

Sonra bana döndü: - C a h i t Bursalı'dır. Memleketi çok güzeldir. Zaten

dumuzun neresi çirkin ki? Hele hele İstanbul...

— İstanbul'un güzelliğinden mi bahsediyorsunuz? Bu ses arkamızdaki kapıdan gelmişti. Dönüp baki"0

Tuğgeneral Briscoe ile karşılaştık. Sivil giyinmişti. Bacağın-da kısa haki bir pantolon, sirtoda lâcivert bir gömlek varf' Tebessüm ederek:

A SAYK . ... ORTAh «n

Page 3: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/12Ocak1952-Bozkurt.pdf · da müthi biş infilâr vukku bulmuş ve 40 öl0 vü e yaralı kaydedilmiştir

t 1 9 5 2 1 • •»

onu 12 OCAK CUMARTESİ 1952

S # K / \ S / D # / '

BÜZKURT S A Y F A 3

jnluk imti-

rcağı hedef

öğrencileri

hazırlama-

ya Adada

i girmesini

»Hıkta bir

takib etme fe

ı hedef tut

ikinci kolu

işlerde ve-

alarda va-

hazırlamalı

uluna gele

okulun, öğ

i hususun-

ıik konular

ak onlan

ah yapabi-

ratında ma

i ehliyeti

nstitüsü ha

tnkânlarım M

retmen ol-

eya İngiliz

'am etmek , '

ilgili kısım

rulmalıdır.

arının orta

bitirdikten

n ile birlik

nek hakkı-

ar. Genç

ahallî istek

ı mesleki

devam e-

d amelî

ir politek-

ıdurroanın , ^

emi olaca-

laat getir-

in mütalâ-

ıbili tatbik

E ğ e r bu

politeknik

bu bütün

;erek ve u-

•f T ü r k ce

: politek-

la tahsisat

Sivil Savunma Nüvesi I I I

i INTERTYPE | Z. Nuri DAĞDAŞ

İnsan kafası neler yarattı, neler meydana getirdi. jş İnsan kafasının yarattığı şeylerin hepsinden bu gün ge. $ ne insan kafası faydalanıyor. İşlerimizin her yolda ^ kolaylaşması, bizi, hem zamanın insanı yapıyor hem $

de daha uzak zamanlara hazırlamak için yardım edi-

i Entertybc, bunların en yenilerinden biridir. Hep-fc sinin karpanda hayretle susuyoruz. Bunun da yanında İ işleyişini görerek hayret ediyoruz. Okuyucularımız bi- %

$ lirler. Entertybc, bir dizme makinasıdır. Gazete ve ki- C £ topları re çeşitli dizgi işlerini yapan bir âlet. Ama ne % I âlet. Bir çok fizik kanunları, elektrik denen gücün em- § $ nne bilmiş; zekâ öyle bir oyun göstermiştir ki; her I I küçük âlet, hata yapmadan vazifelerini noktası nok- C p tosına yerine getiriyorlar. Mürettip, mürekkepli harf- § $ lcr>» yapışkanlığından kurtulmuştur. Bir kcdem efendi- % % * S'bi sandalyesine oturuyor. Önünde daktilo makinar | | na benziyen bir kısım var. Bu kısmın gene daktilo harf | 5 tablosuna benziyen tuşları var. Elektrik lâmbası bu I tabloyu güzelce aydınlatıyor. Makinaya elektrik akı- I £ mim bırakınca, hafif bir hışıltı meydana geliyor. Tıpkı İ d kalem efendisi gibi veya bir daktilo gibi mürettip baş- % | lıyor tuşlara basmıya. Mürettibin dizme sırasında ya- I | yapacağı iş bu kadar. Ondan sonrasını artık makina I

yapıyor. Bakıyorsunuz bir yerde yazınız madenî kılığa | girmiş baskı için hazırlanmış, bekliyor. v

Intertype'ı işlerken görmeği severim. Elektrik gü- f cüyle karışan bütün fiziki güçlerin İş başı yaparak bir |

| eser meydana getirmeleri zevkimi okşıyor. Onun için | I bu mrtimyı, bu insan makinayı daima seyrederim. %

Tabii her seyredişimde hayret ederek... $

Matbaanın en önce icad edilen baskı makinası in- I | sanlığı dev ad mlarıyle ilerleten bir vasıta olmuştu. $

| Baskl "»'^masının meydana getirdiği eserler, insanı, | •< kültürün en son basamağına çıkardı. Intertype ise da- i § ha imkânh kolaylıklar sağlıyor. Zamandan, insan gü- 1 | tünden iktisat ve az zamanda daha çok iş. Bu da dev | h adımlarının yanıda atom uçurumu hissini veriyor..

İnsan aklı atomu bulduktan sonra geriye ne kalı- ff yor. Daha neler var bilmeyiz ama, biz, intertype'a hâ- | lâ hayret ediyoruz. v

Aklı başında bir makina. v * ı |

• r t p a » * * m at »î «k^'V

cıaz.

f Yerinde Bir Karar (Üçüncü sayfadan kalan)

da§lanuu/ bu |ürük taktiği hükümet aleyhinde sarfetıııe-S ' , k d e f a l a r kullanmışlar dikleri söz, koparmadıklan yay

W sa& f i">'u s u kuvvetli, millî ? â r a kalmaz. Çok yaygaran-

d a n . caiii lmaz önsezişi dırlar... Sonra bu gibi yaygâ-{ üstün olan Türk topluluğunu'

hiç bir zaman aldatamamışlar

dır. I'jin garip tarafı şu ki bu

kâğıt parçasında!.. "İki yıl ön Cft yapılan ve bir çok Türkle

rin de katıldığı plebisiti kutla

mak için..." diye bir cümle de

vardır. Acaba kaç tane Kıbrıs

lı Türk iki yır önce yapılan

o sözde plebisite iştirak etmiş-t ı r : ' Rum vatandaşlarımız böy

le uydurma şeyler yaratmak-

la acaba birisini aldatabilecek

ferini mi sanıyorlar? Yazık kendilerine!... öğrendim ize göre 15 Ocak

gününü kutlamak için bir çok

kazalardan yüzlerce R u m Lef

kojaya akın edecekti. Hükû-r n e t 5°k yerinde olan kararı ile l m toP'antıyı yasak etmemiş

°lsaydı kimbilir o gün R u m

I ! a t a " d a ş l a r ı m ı z n e gürültüler Bacağ" 1 ' 1 koParacak «e taşkınlıklar ya-

,Iek vartil' Papaklardır...

^att-n söylediğimiz gibi eti

k«ÇÜk bir fırsat elde ettiler mi

srin gelme

davet et-

lyacaklan-

na dayan-

ıiz sabah

başkalık,

tiyeti geü5

canı sıkıl"

y\e yapar- J

m az değil

raları, taşkınlılan ile Kıbrısı-

mızın tam bir sükûn taşıyan

havasını bulandırmakta halkın

ve hükümetin huzurunu ka-

çırmakta, polisi meşgul etmek

tedirler.

H i ç şüpe yoktur ki Ekselans

V a l i İ l O c a k ile 15 O c a k ara

sında yapılacak toplantıları

menedmekle çok isabetli ve

Kıbrıs halkının huzurunu de-

v a m ettirici bir harekette bu-

lunmuş oluyor.

laten V * '

bakınca

ARİF EMİR TAKSİ YAZIHANESİ

TEL. 3819 De Lux Otomobiller

Emre Amadedir Asmaaltı,

LEFKOŞA.

11. 10 nucu nizam gereğin

ce tayin edilen İnzibatî Encü

men hakkında aşağıdaki hü-

kümler cari olacaktır :-

(a) Encümen Mahall î ko-mutanın verdiği bir adreste ilgili polise şunları gösterecek tir-

(i) Disipline aykırı olduğu

iddia edilen hareketin tafsilâ

tını havi bir i fade;

(ii) Tahkikat için ayrılan mahal, gün ve saati bildiren malûmat;

(iü) O gibi bir polis icap

eden şahitleri ve vesikaları ile

birlikte o giibi tahkikatta ha-

zır bulunmağa davet edildiği-

ni ve tahkikat maksatları için

lüzum görülen tahrirî ve şifa

hî şaadeti ve materyali ibraz

da serbest olduğunu bildiren

bir ihbarname;

(b) Polis Komiseri, icap e-

den şahitlerin hazır bulunma

sı ve lüzumlu evrakın ibrazı

hususunda Encümene her ko-

laylığı yapacaktır.

(c) Tahkikat sona erince,

Encümen elde ettiği neticeler

ile birlikte tavsiyelerini göste-

ren bir raporu o hususta bir

karar vermesi için Polis K o -

miserine arzedecektir. Encü-

men münasip gördüğü tavsi-

yeleri ve bilhassa şu tavsiyele-

ri yapabilir :-

(i) ilgili hususî polisin tar-

dedilmesi;

(ii) O n a şiddetli tekdir,

veya ihtar yapılması;

(iii) Hizmetlerine son veril

mesi;

(iv) istifa etmesi emredil-

mesi veya istifa etmesine mü-

saade edilmesi; veyahat, bunu

yapmaktan imtina etmesi üze

rine, bu tedbirlerin yerine hız

metlerine son verilmesi.

12. Bu nizamlarda aksine o-

lan her hangi bir şeye rağmen

bir mesele —tayin edilen İnzi

bat Encümenin malûmatına

göre—kanunî takibata veya di

ger adlî muamelâta mevzu teş

kil etmiş veya edecekse, o gi-

bi kanunî takibat veya adlî

muamelâta taliken, Encümen

ce hiç bir tahkikat yapılmıya

çaktır.

Vazifede Alınan Yaralar 13. Vaz i fe esnasında yarala

nan bir Hususî Polis, arzu et-

tiği takdirde, ayni ahval tah-

tinde daimi bir polis kuvveti

mensubunun gördüğü şekilde

ve miktarda bir Hükümet dok

torundan meccanen tıbbî te-

davi görecektir.

14. ( 1 ) Vazifesini yaptığı

sırada aldığı bir yaradan mü

tevellit bir malûliyet halinde,

Hususî Polis, Valinin Mecliste

tesıbit edeceği bir miktarda tah

sisat veya ikramiye alacaktır.

(2) Vazifesini yaptığı sıra-

da aldığı bir yaranın doğru-

dan doğruya bir neticesi ola-

rak ölen bir Hususî Polisin

dul kansı veya ailesi, Valinin

mecliste tesbit edeceği bir mik

tarda tahsisat veya ikramiye

alacaktır.

(3) Bu nizamın maksatları

için Sivil Savunma Teşkilâtı

(Fevkalâde Hükümler) K a n u

nu ( C a p . 206) o K a n u n , bu

nizamlar tahtında tayin edilen

Hususî Polislere şamil imiş gi

bi - icap eden değişikliklerle

bu nizama tatbik edilecektir.

Üniforma 15. Teşkilâta katılmasını mü-

teakip, her Hususî Polise, Po-

lis Komiserinin emrettiği üni

forma ve teçhizat verilecektir.

16. Her hangi hususî polise

verilen üniforma ve teçhizat,

Kıbrıs Hükümetine ait olacak

ve hizmet taahhüdünün sona

ermesiyle veyahut yerlerine ye

nileri verilmesiyle geri verile-

cek.

Munzam Hususî Polisler 17. Bu nizamlarda bulunan

her hangi bir şeye rağmen V e

İi, muayyen bir sahada vazife

görmek üzere' Hususî Polis Teş

kilâtına munzam Hususî Po-

lisler, bir hususî polisin bu ni-

zamlarda tasrih edilen bütün

mesuliyet, salâhiyet ve imtiyaz

larına sahip olacak ve, her

hususta bu nizamların hususî

polislere şamil olan bütün hü

kümlerine tabi olacaktır.

18. ( 1 ) Munzam Hususî

Polis, kayıt için seçilmesini

müteakip, bu nizamların Birin

ci Cetvelinin 11 inci kısmında

gösterilen yemini verecek ve

imza edecektir.

(2) Munzam Hususî polise

üniforma yerine, vazifede ol-

duğunda takmak üzere, ayıd

edici nişan veya kol bağı veri

lecektir.

Çeşitli Meseleler 19. Mahal l î Komutan, Ge-

dikli Erbaş veya diğer Hususî

Pblisler tarafından yapılan

masrafı, evvelce Polis Komise

ri tarafından tasvip edilmiş ol

madıkça kendilerine geri veril

miyecektir:

Şu kadar var ki, müstesna

ahvalde ve polis komiseri me

selenin kendisine havale edil-

mesi imkânı olmadığına kani

olduğu zaman, Valinin tasvi-

biyle masraf geri verilecektir.

20 Teşkilâta katılmasını mü

teakip her Hususî Polise, bu

nizamların bir kopyası ile bir

likte Hususî Polis Teşkilâtına

dair Polis Kuvvetleri Emirna

meşinin bir kopyası verilecek

tir.

BİRİNCİ CETVEL Kısım 1

Hususî Polis Yemini Ben sakinle

rinden Kıbrıs hu

susî polis teşkilâtına mensup

hususî bir polis olarak hüküm

darımız K r a l a iyi ve sadıkane

hizmet edeceğime yemin ede-

rim.

T a r i h . . . .

Kısım II

Munzam Hususî Polis Yemini Ben sakinle-

rinden Kıbrıs

Hususî Polis Teşkilâtında Hu-

susî bir polis olarak Kıbrıs H ü

kûmetine iyi ve sadıkane hiz-

met edeceğime yemin ederim.

T a r i h ,

İKİNCİ CETVEL Hususi Polis Tayin Forması

- . » . , sakinlerinden

Ben »sağıda imza sahibi

m « « o » « e f â a s s s » ^ ^ S A

i Memleket Haberleri 1 Adadan Ayrıldı

Kıbrısta ingiliz aske rî Birliklerini teftiş e-den Ortadoğu askerî Komutanı Sir Robert-son adamızdan ayrıl-mıştır.

Eski Öğrencilerin Yardımı

Rum mezunları, Cim nas okulunun yardım sandığına 162 lira iane vermişlerdir.

Bisiklet Hırsızlığı Leymosunda meçhul

kimseler Bay Yorgiu Aristokleus'a ait bir bi sikleti telgrafhanenin dışında olduğu bir sıra da aşırmışlardır.

Ticaret Odasının Toplantısı

Lefkoşada Gümrük Nazırının iştirakile ti caret odasında yapılan bir toplantıda Mağusa-da yapılacak liman te-sisleri incelenmiş ve er ken bir zamanda işe başlanması için hükü-mete müracaata karar verilmiştir.

Derede Boğuldu Derede boğulan 19

yaşlarında Vitsadalı ço ban Hakkı Ahmedin ce sedinin bulunduğu ha-ber verilmektedir. Me-sele polisçe tahkik edil-mektedir.

Yatak Hırsızlığı Leymosun- kazasında

Koloşi'de Ekaderina Di m İtrinin evine girmeğe muvaffak olan hırsız-lar 20 lira kıymetinde yatak ile yorgan çalmış lardır.

Tuzlada Yangın Tuzlada "Kahvecik-

ler" sokağında Neofido Yorgiu'ya ait bir am-barda çıkan yangın ne-ticesinde 200 lira zarar tespit edilmiştir-

4 Sene Hapislik Mağusa kazasında A

fanyalı gebe bir Rum kadınının çocuğunu dü şürmek suçundan Ma-ğusada Ağır Ceza mah kemesinde muhakeme edilen doktor Eleni Kos ta Ahillea 4 sene hapse mahkûm olmuştur.

Portakal Ağaçlarına Zarar

Son iki gün zarfında esen şidetli rüzgârlar-dan Mağusa ve Maraş bahçelerinde portakal ağaçlarına önemli za-rarlar olmuştur.

Mr. Katoni "Roterian" cemiyeti-

nin başkanlarından Mr Katoni Beyruttan ada-mıza gelerek buradaki "Rotary" cemiyetinin üyeleri ile temaslarda bulunmuştur.

Mr. Dutton Adene becayiş edilen

Leymosun Komiseri Mr Dutton'un şerefine bir ziyafet tertip edildiği bildirilmektedir.

Bafta Yol Tamiratı Geçen Aralık ayında

Baf kazasında yol tami ratı için 2,988 lira har-canmıştır-

Yolcular Resmî istatistiklere

göre geçen Aralık ayın da Kıbrısa 1,291 ziyaret çi gelmiştir. Bunlar hakkında verilen tefer ruat şöyledir: Turist 771 Meslek sahibi 274 Transit 246

Gelenler arasında 48 Türk, 373, İngiliz 129 Mısırlı ile 133 Yunan bulunmakta idi.

Not.-Adamıza vapur ve uçakla gelerek ayni günde hareket etmiş o-lanların sayıları 604 idi

Maç "Rapid" ismindeki A

vusturya takımı Atina da Yunan takımı Olim piakos'u 3-0 yenmiştir.

kasabası (rütbe) i

1952 Hususî Polisler K a n u n u

nun ve K a n u n tahtında yapı-

lan nizamlarına bana verdiği

salâhiyet tahtında, sizi j. .

casabası belediye hudutları ve

o hududlardan bir mil kutrun

da bir çerçeve dahilinde vazi-

fe görmek üzere, Kıbrıs Hu-

susî Polis Teşkilâtına Hususî

Polis tayin ederim.

T a r i h

(İsim) ,

( R ü t b e ) rjt Jt n TÜ04I

1,500 Amele Çalışıyor Alınan malûmata gö

re Kalavason maden o-caklarmda 1,500 amele çalışmaktadır.

Not: Geçen yıl ayni maden ocaklarında 200 bin bakır pirit madeni istihsal edilmiştir.

3 Ayak Kar Son gelen haberlere

göre Leymosun kaza-sında Prodromo civa-rında 3 ayak kar yağ-mıştır.

Tahkikat Yapılıyor Lefkoşada Lidra cad

desinde bir tuhafiye mağazasının yaptırıl-ması için teşebbüse geç miş bulunan bir Rum taciri hakkında polisçe tahkikata başlanmış bu lunmaktadir.

A/ K/C/S U tURTA MA A KTA t?»

Page 4: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/12Ocak1952-Bozkurt.pdf · da müthi biş infilâr vukku bulmuş ve 40 öl0 vü e yaralı kaydedilmiştir

Yılda 50 bin Model Kız Yetiştiren Adam

BOZKURT

Amerikan kızları içinde 16 ve 25 yaşlarında olan güzeller, kendilerine kolaylıkla bir istik bal hazırlayacak vaziyettedir-ler. Çünkü bu kızlar derhal model olabilirler. Artık para, Şöhret ve hattâ milyoner ko-calar da kendilerini bekliyor demektir. H e m de bu mesle-ğin sahası çok geniştir. Bir yıl-da yalnız New York'tan 30 bin model kızıl iş bulup mu-vaffak olduğunu göz önüne ge tirecek olursanız, bu işin ne kadar mühim bir sanayi hali-ne geldiğini kolaylıkla anlaya-bilirsiniz.

Model kızların bu kadar bol olmasına rağmen kıymetler yi ne pek fazladır. Hollywood'un meşhur fotoğrafçısı Paul Hes-se, güzel model Beyy Wyman ın yalnız bir tebessümü için çe kinmeden derhal 1000 dolar vermektedir. Bir tebessüm için 1000 dolar! Saniyede 1000 do lar kazanan adam, Amerika'-da mumla aransa bilebulun maz.

İşte modellik bu kadar e-hemmiyedi ve para getiren bir meslektir.

Bir modelin saatte kazandı ğı para 7 ilâ 15 dolar arasın-dadır. Güzel yüzlü, güzel vü-cutlu bir genç kız derhal çe-kinmeden kendisine iyi bir is-tikbal temin edecek bu mesle-ği seçebilir.

Fakat saatte 30, hattâ 50 dolar alan model kızlar da var dır. Mesleğe ilk defa giren bir genç kızın alabileceği para or-talama haftada 70-80 dolar-dır. Türk parasiyle 750-850 lira arasında tutan bu aylığı bizde kalburüstü artistlerin bi le kazanamadıklarını söylemek lâzımdır.

Amerika'da başlıca model a janlarının adedi 25 kadardır. Fakat bunların arasında bil-hassa Harry Conover başta ge lir. Conovej-, şimdiye kadar Amerika'ya 200 binden fazla model kız tanıtmış, bunların bir kısmı mesleklerinde çok muvaffak olmuş, bazıları be-yaz perdeye, bazıları tiyatroya fotoğrafçılığa geçmişler, mü him bir kısmı da zengin koca lar, prensler, mirhaceler bula-rak evlenmişlerdir

Harry Conover, senede en az 30 bin model kızın elinden geçtiğini ve bunlardan mühim bir kısmının meslekte tutulduk

, larını söylemektedir. Harry ; Conover diyor ki :

— B i r senede New York'tan

bana model olmak için müra

caat eden genç kızların adedi

3C bini aşmaktadır. Şüphesiz

kı bunların hepsi meslekte mu

vaffak olamamaktadır. Fakat

içlerinde hakikaten mükem-

melleri vardır. Paralı ve şöh-

retli bir meslek haline gelen

modelliğe Amerikan kızları

çok rağbet ediyorlar. Bilhassa

sinema yıldızı olmak için, mo-

dellikten başlamak lâzım gel-

diğini bütün genç kızlar anla-«ugtır.

Amerikan genç kızları aca-ba neden bu kadar hararetle model olmak istiyorlar? Çiin kü modellik para getiren bir meslek olduğu gibi, kadınların en büyük arzularından birisi-ni de yerine getirmektedir. Bu arzu, kadının güzelliğini başka larına kabul ettirmek hususun

beslediği o, en büyük silâ-hına istinat etmektedir. Bun-dan başka güzel elbiseler, içer sinde ayna önünde rol yap mak, kendisini seyretmek hiç bir kadının kolaylıkla redde-demiyeceği bir şeydir.

Sinema veya tiyatro yıldızı olmak, iyi evlenmelerde genç kızları model olmağa sevkedi-yor, bu gün Hollywood'da iyi bir artist olan Betsy Drake, Cary Grant*la Joan Caulfield, rejisör Frank Rose ile, yeni şöhretlerden Georgia Garrol cazcı K a y Kyser'le evlidirler.

Hollyvvood'da bulunan, mo

dellikten yetiş*ı güzeller yal-

nız bunlar değildir. Şimdi A-

merika'nın en güzel kadını

unvanını kazanan Susan Hay

vvord, Jeanne Craine, Wanda

Hendrix, Jean Green modellik

ten beyaz perdeye geçmişler-

dir. Hergün de yüzlerce genç

kız, yıldız avcıları tarafından

figüran, yıldız namzedi veya

yıldız olarak Hollywood'a gö-

türülmektedir. Son parlayan

yıldızlardan birisi Shelley

Winsters'dir. Yeni namzetler

arasında Jean Patclıett, Pau-

lette Hendrix, Charlotte Pey-

ne, June Kırby ve Ann Cover

se bulunmaktadır.

F I K R A L A R 12 OCAK CUMARTESI 1952

LÜZUMLU MEMUR iki iş adamı konuşuyorlar-

—Kadınların iş hayatında muvaffak olacaklarını hiç zan netmiyorum. Meselâ yazıha-nemde kadın kâtip kullanmak istemem.

—Hakkın var ama azizim, ben aksini iddia edebilirim. Bir ay evvel dosyalan tanzim için bir kız tuttum. Şimdi on-suz iş yapamıyorum. Dosyala-rı bulmanın imkânı yok.

KADIN SESİ Kıdemli bir koca, genç ve

evlenme namzedi bir arkadaşı ile konuşuyordu.

—Bilmiyor musun, kadın-lar erkeklerden bir şey istiye-cekleri zaman, seslerini alçalta rak konuşurlar.

Genç arkadaşı hayrete düş-müştü :

— Y a , dedi, neden acaba?

—Neden olacak? istedikleri şeyi elde edemeyince, seslerini yükseltmek için...

KUSURSUZ Hoca vâzını verip 'bitirdik-

ten sonra, bir kambur yanına sokuldu :

— H o c a , dedi, Allahın her şeyi mükemmel ve kusursuz ya rattığını söyledin. Şu benim halime bak. Şu benim halime ne dersin?

Hoca kanfoura baktı:

—Mükemmel dedi, kusur-suz bir kanibursun.

NEDEN AYRILMIŞ? İki rençber konuşuyordu: —Neden Ahmet oğlu Sü-

leymanın çiftliğinden ayrıl-dın? İyi adamdır doğrusu...

Bırak Allahını

YENİ BULUŞLAR HEE

Bir Firma 1952 Yılı için

Beynelmilel Bir Telefon Rehberi

Hazırlıyor 1952 senesi başlarken bir jzırlandığı bildirilmektedir ma ilk defa olarak bevnel- 95.000 ciprl.'r.» . > ,

seversen, neresi iyi? Bir gün çiftlikte bir

Hindi hastalandı. Hemen kes-[ tirip bize yedirdi. Başka bir k a s y ° n a £ ö r e tüccarların i

I , , , simleri kavderlilrrrktir

firma ilk defa olarak beynel-milel bir telefon rehberi yayın lacağı bildirilmektedir.Bu reh-berde dünyanın her tarafında iş yapan (kimselerin adresleri i simleri mevcud olacaktır. R e h berlerin ingilizce, ^ Fransızca, Almanca ve ispanyolca dille-rinde hazırlanmakata olduğu ve şu iki kısımdan müteşekkil bulunacağı da haber verilmek tedir.

Birinci kısım: Beynelmilel ticaretle meğgul firmaların i-simleri alafabetik bir şekilde sıralanacaktır.

ikinci kısım: Ticar î klisifi-

Kısa bir zaman sonra bun lan beyaz perdede yıldız göre çeksiniz.

Harry Conover, bir senede

50 bin model yetiştirmektedir.

Amerika'da onun kadar gü-

zel kız görmüş, onları meşhur

etmiş ve kendilerine iyi bir is-

tikbal hazırlamış başka adam

yok gibidir.

EVKAF DAIRESINDEN

Teklifname

isteniyor L e f koşada S a r a y , ö n ü

C a m i ' i a v l u s u n a bitişik a r -sa 'ya 1 1 d ü k k â n inşası iç in f iyat t e k l i f e t m e k i s t iyenle-rin d?ire saatları i ç i n d e - e f k o ş a E v k a f D a i r e s i n e

m ü r a c a a t ederek pi lân ve şartnameleri g ö r m e l e r i i lân o lunur .

T e k l i f n a m e l e r kapalı z a r f -ar iç inde 50 O c a k , 1952

tarihine kadar a l ınmak ü z e -re L e f k o ş a E v k a f D a i r e s i -n e adres edi lecek v e ü z e r l e -r ine S a r a y ö n ü n d e k i C a m i arasına d ü k k â n inşası iç in f iyat tek l i fnamesi yaz ı la-caktır .

E v k a f D a i r e s i her hangi bir t e k l i f i k a b u l e m e c b u r deği ld ir .

TAŞ Yılbaşından sonra karşılaş-

tıkları zaman biri:

—Yılbaşında nerelerdeydi-niz? ? Diye sordu.

Öteki cevap verdi. — A m a n birader sorma

yılbaşından bir gün evvel ka-rımın gözüne bir taş çarptı. Beş yüz liradan çıktım. Ondan sonra bir yere gitmiye insanda can mı kalır?

Arkadaşı :

— V a h vah, dedi, geçmiş ol-sun. Taşı kim attı, yakalattır-saydın...

Hiç kimse atmadı. K u -yumcunun cemekânında duru yordu.

MAĞAZADA istanbul un büyük tuhafiye

mağazalarından birine genç bir bayan girdi. Satıcı kızlar-dan birine:

—Nişanlım için bir gravat istiyorum, dedi.

Satıcı kız sordu: — N e biçim bir şey? —Nişanlım mı? Uzun boy-

lu, gür saçlı, yakışıklı, entere-san bir tip.

GAF Anne kız konuşuyorlardı: Anne:

—Geçen gün Cemal beye gençliğimde tıpkı senin gibi olduğumu söyledim.

Genç kız içini çekti: —Biliyorum, Cemal Bey o

günden beri evimize uğramı-yor.

DEĞİŞİKLİK Evlendiği günden beri uslu

akıllı oturan eski bir çapkına sordular:

Hani sen; ölürüm de bir kadınla oturmam, diyordun.

— Y i n e öyle. K a n n ı mı değiştiriyor-

sun?

Hayır, karım kendisini

değiştiriyor. Bir günü bir ka-

dın değiştirmiş oluyorum.

gün de bir koyun kelebek has-talığına tutuldu. O n u - d a öle-ceğini anlar anlamaz kurban edip yine bize verdirdi. Arka-sından bir eşek bilmem ne ille tine uğradı. Haydi onu da bı-çaklayıp bize ikram etti.

— E h , ne olur, mademki bir defa başladın. Dişini sıkıp de-| vam edeydin.

•Devam edecektim. Fakat bu sefer de kaynanası hastalan masınmı? Hemen hesabı ke-sip Allahaısmarladığı çektim.

simleri kaydedilecektir. ilk baskı da Türkiyeye dair

malûmat buluııamıyacağı fa-kat ikinci baskıda bu noksa-nın doldurulacağı ilâve edil-mektedir. ilk baskıda bulun-mıyacak diğer memleketler Hindistan, Pakistan ve Japon-yadır.

Kör ve

95.000 sterline mal olan bu makine burada Terranti Limi ted firması tarafından hazır-lanmıştır. Bildirildiğine göK

bu elektronik makine, Manc-hester Üniversitesinde ga v et güç matematik problemlerini halletmeye yarayacaktır.

Firma bu hesap makinesine ' 'Madam,, ismini koymuştur.

Tecrübe pilotları için elbise

Amerikan Douglas Skyroket

uçaklarının tecrübelerini yap-

makta olan ve her uçuşda ö-

lümle pençeleşen tecrübe pilot

lan için hususi elbiseler hazır

lanmış ve son uçuşlan bu pilot

lar bu elbiselerle yapmışlardır.

Esasen başka türlü 1300 mil-

lik bir süratle 21.000 metre

yüksekliğe fırlamanın imkan-

sız olacağı aşikardı. Birden

bire 21.000 metre irtifaa çıkan

pilotun vucudunun şişerek çat

laması için hususî muhafaza

Sağırlar İçin edilmiştir.

Inanılmıyacak Hadiseler

Yeni Zeland adasında de-poları ve dükkânları bekliyen kedilere et vesikası verilir. Et miktarı çocuklarınkine yakın-dır. Lüks veya ipiz kediler ve-sakadan istifade edemezler.

* * *

Brookly Üniversitesinde ye-ni bir kürsü açılmıştı: Briç kürsüsü.

* * *

Birleşik Amerikada nakil va sıtaları harpten öncekinden 5 milyon fazlalaşmıştır. Avrupa-da ise 2 milyon kadar azalmış-tır.

* * *

Amerikanın bir şehrinde hâ dıseler, berberler tarifelerini yükseltince, halk hemen bir

bir icat Körlerin ve sağırların hem-

cinsleri ile normal insanlar gi bi temas etmelerini sağlayacak portatif bir makine hazırlandı ğı ve bunun bir sergide taşhir edildiği bildirilmektedir. M u -habirlerin belirttiklerine göre bir daktilo makinesini andır-makta olan makinenin harfle-rin t basıldığı takdirde derhal "Braille,, işaretlerini verecek ve böylelikle kör veya sağır kimse parmaklan ile bu işaret leri takip ederek hemcinsi ile konuşabilecektir.

Makineyi icad eden şahıs, bir hastahanede harp malulu kör ve sağır her hastanın ya-nında yattığı müddet zarfın-da bu icad üzerinde durmuş ve hedefine varmaya yani kör lerle sağırlarla normal insan-lar arasında bağlar kurmaya ve teması temine muvaffak ol muştur. 1

Son olarak tecrübe edilen roketlerden biri 9000 metreye kadar bir B. 29 bombardıman uçağı sırtında çıkmış ve sonra da salınmıştır.

Ismailiye, 12

i gün neşredilen

İ mî tebliğinde bil

• re bu sabah T( mir yolu stasyor

çetecilerle İngilii

smda topçu kuvı

katıldığı oldukça

Spışma olmuştur,

^cadelenin dört

devam etmiş ok

olunmaktadır. Ç

gilizlerden bir kiı

asker de yaralan;

Mısırlı çetecileı

kerleri arasında v

bu günkü çarpışır

ANKARA RADYOSU-NUNBUGÜNKÜ ı

Yeni hesap makinesi „ . . . , , , , G a v e t güç hesapları hallet-

hur berberler kulübü" kur-\mek maksadiyle ilk defa elek-rnuştur. Kulüp azası birbirleri m'n saçını bedava kesiyor.

Şikago'da yeni bir kanun yürürlüğe girmiştir. 18 yaşın-dan aşağı olanlar geceleri sa-at 11 den sabahın 6 sına ka-dar sokağa çıkmıyacaklardır.

* * *

Dünyadaki 1 milyar 800 milyon 500 bin nüfustan sene de 57- milyonu ölür. Yani sa-niyede 2 kişi.

* * #

lngilterenin 32 büyük mu-harir ve şairinden 10 tanesi 70 yaşını geçtikten sonra öl-müşlerdir. Yalnız 3 tanesi genç yaşta vefat etmiştir: Ke-ats bir hastcdığa tutularak, Selly boğularak, Marlov bir kavgada yaralanarak.,,

tronik bir hesap makinesi ha-

B ü GÜN DOĞANLARIN

YILDIZ FALI 12 O c a k - B u gün doğan-

lar maharetli kimselerdir. Bir

çok sanatlarda muvaffak ola-

bilirler. İşlerine dikkat ve se-

baüa bağlıdırlar. Kendilerinin

başladıkları i ş t e n anlarlarda

çok muvaffak olurlar.

PROGRAMı 7.28 Açılış ve Program. 7.30 M.S. Ayan. 7.31 M Ü Z İ K . 8.00 M Ü Z İ K . 8.25 Günün Programı, 8.30 M Ü Z İ K . 9.00 Kapanış.

1 2 . 1 5 - 13.15 Asker Saati: 12.15 Memleketten Selâm 12.20 Memlekete Selâm. 12.30 M Ü Z İ K . 13.00 H A B E R L E R . 13.15 M Ü Z İ K . 13.30 ö ğ l e Gazetesi. 13.45 M Ü Z İ K .

114.00 M Ü Z İ K . 114.30 M Ü Z İ K . 14.55 K a y ı p Mektupları. 15.00 H a v a Raporu, Akşam

Programı ve Kapanış. 16.58 Açılış ve Program. 17.00 Çocuk Saati. 18.00 M Ü Z İ K . 18.30 MÜZIK.

19.00 H A B E R L E R .

19.15 Tarihten Bir Yaprak

19.20 M Ü Z İ K .

19.45 R a d y o ile lngil zce.

20.00 M Ü Z İ K .

20.15 R a d y o Gazetesi.

20.30 M Ü Z İ K .

21.00 K O N U Ş M A .

21.15 M Ü Z Î K .

21.30 M Ü Z İ K .

21.45 M Ü Z İ K .

22.00 K O N U Ş M A .

22.15 M Ü Z İ K .

22.45 HAIBERLER.

23.00 MÜZIK. •

23.30 Program ve Kapanı*

B a t ı Almanya Siyasî Münas<

K u r u y o r Bonn, 12 (R): B

ya hükümeti her iki

1 rasında siyasî münas

I sis etme* içi„ Mısır],

S . re]ere başlamıştır. Al

F Almanya ile siyasî tej

isinde bulunacak ol, raP devleti olacak^

Tunus Fransayı ^ M i l l e t l e r e

Edecek ** »(*): Tunu

J * " » Çevrelennia

'g ," e Tunus Basl

ıgu yaj

d a b u ^ ^ ^ e r i

lirtilecektir a

Müth IİŞ J

PA8,LD,S' BOZKURT BASIMEYI A » , % L « t k w . K l b n M

iRTAMA

, . gangın K

* v T ;

% r , i t t i ğ i

1