2017- - bir · pdf file2017-2018 eğitim-öğretim yılı İlk yarıyıl haber verileri...

15

Upload: lamtram

Post on 28-Feb-2018

221 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı İlk Yarıyıl Haber Verileri Analizi

Birleşik Haziran Hareketi Eğitim Komisyonu

AKP iktidarı, kurmak istediği dinci-gerici rejimi son yıllarda özellikle eğitim alanında yaptığı

değişiklikler üzerinden inşa ediyor. Hemen her gün, eğitime ve çocuklarımıza yönelik yeni

saldırı politikaları geliştiriliyor; okullar AKP’nin ideolojik savaş alanına dönüştürülüyor.

Öğrencilerin, velilerin, öğretmenlerin ve aslında tüm toplumun yaşamında köklü ve travmatik

değişikliklere neden olan bu savaş, günümüzde artık ülkenin geleceğini tehdit eder boyutlara

ulaştı.

Haziran Eğitim Komisyonu olarak bizler de, hem bu tehdidin boyutlarını gözler önüne sermek

hem de eğitimdeki bu dönüşümün tarihsel kaydını tutmak adına, 2017-2018 Eğitim-Öğretim

yılının başından itibaren eğitim haberlerini arşivlemeye ve her hafta, en önemli haberlerden

derlediğimiz eğitim kroniğini yayınlamaya başladık. Yaklaşık dört aylık süreçte, eğitime ilişkin

haftada ortalama 40 farklı habere ulaştık. Bu haberleri; “Siyasal İslam”, “Neoliberal

Politikalar”, “İstismar-Şiddet-Nefret” ve “Çalışma Hayatı” ana başlıkları altında

gruplandırdık.

“Siyasal İslam” ana başlığı altında,

“Bilimsellik Karşıtlığı”,

“Laiklik Karşıtlığı” ve

“Şeriatçılık”

alt kategorilerinde haber girişi yapıldı. Başlangıçta “Şeriatçılık” alt kategorisini kullanmasak

da, eğitimde laiklik karşıtı uygulamaların gittikçe dozunun artması, özellikle MEB’in protokol

imzaladığı çeşitli cemaat, vakıf ve derneklerin okullarda düzenlediği seminer, konferans,

yarışma gibi etkinliklerin içeriğinin birer şeriat uygulamasına dönüşmesi, bazı okullarda fiilen

karma eğitime son verilmesi, hatta çocuklar için “kapanma partileri”nin düzenlenmesi bu

kategoriyi zorunlu kıldı.

“Neoliberal Politikalar” alt başlığı altında,

“Kamusal Eğitim”,

“Planlama Yetersizliği”,

“Yatırım Yetersizliği”,

“Piyasacılık”,

“Rantçılık” ve

“Güvenlik”

alt başlıklarını kullandık. Her bir alt başlık diğerleriyle ilişki olmakla birlikte, haber çeşitliliği

nedeniyle daha ayrıntılandıran başlıklara ihtiyaç duyuldu ve böyle bir sınıflandırmaya gidildi.

“İstismar-Şiddet-Nefret” ana başlığı altında,

“Çocuk İstismarı”,

“Cinsiyetçilik”,

“Nefret” ve

“Şiddet”

alt başlıkları kullanıldı. Yine bu başlıkların her biri kategorik olarak birbirini içerse de, hem

haber çeşitliliği hem de öğrenci ve öğretmenlere yönelik şiddetin türü ve niteliği farklılık

gösterdiği için böyle bir kategorizasyona ihtiyaç duyuldu.

Son olarak, “Çalışma Hayatı” ana başlığı altında

“İdari Baskı”,

“Özlük Hakları” ve

“Torpil-Kadrolaşma”

alt başlıkları kullanıldı. İdari Baskı ve Özlük Hakları alt başlıkları öğretmen ve

akademisyenlerin çalışma koşullarına ilişkin haberleri esas alırken, Torpil-Kadrolaşma alt

başlığında ise MEB bünyesinde ve üniversitelerdeki kadrolaşma ve torpil haberlerine

odaklanıldı.

Eğitim alanındaki olumlu-olumsuz haberlerin dağılımına baktığımızda; %11 oranındaki olumlu

habere karşı, %89 oranında olumsuz haber yer almaktadır. Her ne kadar bu veriler, oldukça

umutsuz ve karamsar bir tablo çizse de, aslında eğitim alanında mücadelenin sürdüğünü de

göstermektedir. Hatta olumlu haber sayısının birinci yarıyıl başından itibaren gittikçe artış

göstermesi, bu mücadelenin gittikçe yükseldiğini, toplumda bir karşılık bulduğunu ve yaygınlık

kazandığını da ortaya koymaktadır.

89%

11%

Olumlu-Olumsuz Haberlerin Dağılımı

Olumsuz

Olumlu

Olumlu Haberlerin Değerlendirilmesi

Aşağıdaki grafiklerde görüleceği üzere; olumlu haberlerin dağılımı, daha çok laiklik ve

bilimsellik karşıtlığı kapsamında yürütülen mücadeleye ilişkindir. Bu bağlamda özellikle

velilerin okullardaki dinci-gerici uygulamalara karşı çıkması, zorunlu din derslerine karşı yasal

mücadele yürütmesi ve dini içerikli seçmeli derslerin kaldırılmasına yönelik müdahaleleri

belirleyici olmuştur. Dolayısıyla AKP iktidarının okullarda, çocuklarımızın zihinlerini istismar

ederek kurmaya çalıştığı dinci-gerici rejimin, özellikle velilerde bir direnç yarattığı

söylenebilir. Yine grafiklerde görüldüğü gibi; kamusal eğitim talebine ilişkin mücadelenin de

piyasacılık, rantçılık ve yatırım yetersizliğiyle ilişkili olarak yükseldiği görülmektedir. AKP

iktidarının devlet okullarına saldırısı, imam hatip dışındaki devlet okullarına yeterli kaynak

aktarmaması1, hatta başta İstanbul olmak üzere tüm büyükşehirlerde devlet okullarına ait

arazilerin çeşitli inşaat firmalarına peşkeş çekilmesi, bu alanda bir mücadele hattının

kurulduğunu göstermektedir. Yine bu kategorideki olumlu haberlerin büyük kısmı, kamu

okullarını korumaya yönelik veli direnişlerini içermektedir.

Bu kategorideki olumlu haberlerin ortaya çıkmasında ve kazanımların elde edilmesinde, hem

laik-bilimsel eğitimin yeniden kazanılması hem de tüm çocuklarımız için eşit, parasız, nitelikli

kamusal eğitimin savunulması için mücadele yürüten Eğitim Sen’in de önemli bir payı vardır.

Dinci-gerici-piyasacı eğitim politikalarına karşı okulda, sokakta ve yasal zeminde mücadele

yürüten Eğitim Sen, velilerle ve öğretmenlerle dayanışma içinde, mücadelenin büyütülmesinde

önemli bir yol açıcı olmuş ve hemen her hafta bir haberle eğitim günlüğünde yer almıştır.

1 2018 yılı bütçesinde Fen Liselerine 40, Anadolu Liselerine 380 Milyon TL bütçe ayrılırken, İmam Hatip Liselerine 550 Milyon TL ayrılmıştır. Yine bir Anadolu Lisesinde öğrenci başına düşen bütçe ödeneği 6 bin 153 TL iken, İmam Hatip Liselerinde bu rakam 12 bin 707 TL ile iki katına çıkmaktadır.

02468

101214161820

Olumlu Haber Sayıları

Olumlu Haberlerin Dağılımı

Bilimsellik Karşıtlığı

Laiklik Karşıtlığı

Şeriatçılık

Çocuk İstismarı

Cinsiyetçilik

Nefret

Şiddet

Planlama Yetersizliği

Yatırım Yetersizliği

Piyasacılık

Kamusal Eğitim

Rantçılık

Güvenlik

İdari Baskı

Özlük Hakları

Torpil-Kadrolaşma

Diğer

Olumsuz Haberlerin Değerlendirilmesi

Aşağıdaki grafiklerde görüleceği gibi, olumsuz haberlerin dağılımında yine Laiklik Karşıtlığı

ilk sırada yer almakta, bu kategoriyle ilişkili olarak, Bilimsellik Karşıtlığı ve Şeriatçılık

kategorileri de oldukça fazla haber içermektedir. Bu tablo, AKP’nin dinci-gerici eğitim

politikalarının günlük yaşamımıza ve haber verilerine doğrudan yansımasıdır. Müfredatta

yapılan değişiklikler, çeşitli vakıf ve derneklerle imzalanan protokoller sonucunda

gerçekleştirilen okul içi ve dışı etkinlikler, zorunlu din dersleri ve neredeyse zorunlu hale

getirilen seçmeli din dersleriyle ilgili haberler, siyasal İslamcı politikaların dayatmaları ile

doğrudan ilintilidir ve eğitim gündeminin temel belirleyenleri haline gelmişlerdir.

Olumsuz haberlerin dağılımında öne çıkan kategorilerden biri de Çocuk İstismarı’dır. Karaman,

Dikili ve Polatlı’daki örneklerle toplumsal hafızamıza kazınan ve hemen her gün ülkenin başka

bir yerinden başka bir istismar haberine tanıklık ettiğimiz bugünlerde, bu haberler,

çocuklarımızın okullarda can güvenliğinin bile sağlanamadığının göstergesidir.

Çalışma hayatı bağlamında öne çıkan kategori ise İdari Baskı’dır. Özellikle üniversitelerdeki

akademik kadronun ve okullardaki öğretmenlerin yoğun bir baskı altında olduğu ve her türlü

muhalif görüşün sindirilmeye çalışıldığı hemen her hafta birkaç farklı haberle eğitim

gündemine yansımıştır.

0

20

40

60

80

100

120

140

160

180

Olumsuz Haber Sayıları

Olumsuz Haberlerin Dağılımı

Bilimsellik Karşıtlığı

Laiklik Karşıtlığı

Şeriatçılık

Çocuk İstismarı

Cinsiyetçilik

Nefret

Şiddet

Planlama Yetersizliği

Yatırım Yetersizliği

Piyasacılık

Kamusal Eğitim

Rantçılık

Güvenlik

İdari Baskı

Özlük Hakları

Torpil-Kadrolaşma

Diğer

Haberlerin Bölgelere Dağılımı

Haberlerin bölgelere göre dağılımına baktığımızda, haber sayısının en fazla Marmara ve İç

Anadolu bölgelerinde yoğunlaştığı, başta Doğu Anadolu olmak üzere, diğer bölgelerden haber

akışının sınırlı olduğu görülmektedir. Haber akışının sınırlı olması, o bölgelerde habere konu

olacak olayların olmadığı anlamına gelmemekte, tersine gelişmelerden yeterli haber

alınamadığına işaret etmektedir. Bu durum, ülke genelinde muhafazakarlaşmanın ileri

düzeylere ulaştığını ve özellikle laiklik karşıtı uygulamaların toplum tarafından da

kanıksandığını göstermektedir. Diğer bir neden ise; örgütlü mücadelenin bu bölgelerde

yeterince güçlü olmaması ve eğitim alanında yapılan saldırılar karşısında öğrenci, öğretmen ve

velilerin kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmesidir.

Aşağıdaki grafiklerde görüldüğü üzere, en fazla olumsuz haberin yer aldığı Marmara

Bölgesi’nde, olumlu haber verisi de diğer bölgelere göre daha fazladır. Marmara Bölgesi’ndeki

olumsuz haberlerde, özellikle İstanbul’daki başarılı devlet okullarının proje okullarına

dönüştürülmesi, bazı devlet okullarının arazilerinin yandaş inşaat firmalarına peşkeş çekilmesi

ve okullardaki dinci-gerici uygulamalar oluşturmaktadır. Bu bağlamda olumlu haberler de, aynı

eksenlerdeki veli direnişlerini ve sendikal mücadeleleri içermektedir.

İç Anadolu Bölgesi’nde olumsuz haber sayısının oldukça fazla olması, hem Milli Eğitim

Bakanlığı hem de Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan kaynaklanan haberlerin yoğun bir biçimde yer

almasıyla ilgilidir. Ayrıca bu kapsamda ortaya çıkan veriler, her iki kurumun eğitim alanında

sürekli bir işbirliği içinde olduğunu, okulların dinci-gerici eksende şekillendirilmesi için ortak

hareket ettiklerini de açıkça ortaya koymaktadır.

Doğu Anadolu Bölgesi ise, hem en az haber akışının olduğu hem de hiçbir olumlu haber

verisinin bulunmadığı bölgedir. Yukarıda da belirtildiği gibi bunun nedenlerinden biri; bölgede

örgütlü öğretmen ve veli mücadelesinin oldukça sınırlı olması, diğeri ise İslamcı politikaların

toplum nezdinde de kabullenilmiş olmasıdır. Dolayısıyla ülkenin birçok yerinde çocuklarımız

ve okullarımız dinci-gerici, piyasacı uygulamalara terk edilmiş durumdadır.

Haberlerin Bölgelere Göre Dağılımı

Akdeniz

Doğu Anadolu

Ege

Güneydoğu Anadolu

Karadeniz

Marmara

İç Anadolu

0

50

100

150

200

250

Akdeniz DoğuAnadolu

Ege GüneydoğuAnadolu

Karadeniz Marmara İç Anadolu

Olumlu-Olumsuz Haberlerin Bölgelere Göre Sayıları

OLUMSUZ OLUMLU

Ana Başlıklara Göre Haberlerin Değerlendirilmesi

Ana başlıklara göre olumlu-olumsuz haber sayıları değerlendirildiğinde, en yoğun haber

verisinin Siyasal İslam başlığında olduğu görülmekte, ardından sırasıyla İstismar-Şiddet-

Nefret, Neoliberal Politikalar ve Çalışma Hayatı başlıkları gelmektedir.

Siyasal İslam ana başlığı altında topladığımız Bilimsellik Karşıtlığı, Laiklik Karşıtlığı ve

Şeriatçılık başlıkları, haber verisi girişinin en yoğun olduğu kategorilerdir. Daha önce de

belirttiğimiz üzere bu durum, AKP’nin eğitim politikalarının dinci ve gerici eksende

şekillendiğinin açık göstergesidir. Son dönemde; MEB bütçesinin kullanımından imzalanan

protokollere, müfredattan sınavlarla ilgili değişikliklere, öğretmen ve idareci atamalarından

okul türlerinin değiştirilmesine kadar her uygulama, bu politikalara hizmet etmekte; hükümet,

eğitim sistemini ve çocuklarımızın geleceğini dinci bir çerçeveye hapsetmektedir.

Okullardaki fiili uygulamalar, şeriat rejimi diyebileceğimiz uygulamalara dönüşürken, hem

anayasa hem de Milli Eğitim’in temel kanun ve yönetmelikleri ihlal edilmektedir. Örneğin; kız

ve erkek öğrencilerin sınıflarının, kantinlerinin, koridor ve bahçelerinin ayrıştırılması, kız

öğrencilere kapanmaları için teşvik ve baskıda bulunulması, beden eğitimi dersinin İslam’a

aykırı bulunması, öğrencilerin toplu Cuma namazlarına götürülmesi, sıbyan mektebi denilen

okullarda 6 yaşın altındaki çocuklara bile dini eğitim verilmesi, MEB’in imzaladığı protokoller

doğrultusunda yapılan dini içerikli yarışma, seminer, kurs, gezi vb. etkinlikler, okullarda gerici

yayınların dağıtılması gibi haberler, bu kategoride hemen her gün karşımıza çıkan ve en çok

girilen haber türlerinin başında gelmektedir.

0

50

100

150

200

250

300

39

2 9 4

275

130

9273

Ana Başlıklara Göre Haber Sayıları

olumlu

olumsuz

Grafikte görülen her bir alt başlık diğerleriyle ilişkili ve birbirini besler niteliktedir. Dolayısıyla

bilimden, akıldan, sanattan, felsefeden, spordan arındırılan eğitim-öğretim içeriklerindeki

boşluğu, dinci-gerici uygulamalar, hurafeler, ırkçı, mezhepçi, cinsiyetçi söylem ve etkinlikler

almıştır. Bilimsellik Karşıtlığı kategorisindeki haberlerin sadece birkaçı doğrudan Laiklik

Karşıtlığı ya da Şeriatçılık’la ilişkili değildir. Ancak o haberler de yine eğitim-öğretimdeki

zihniyet dönüşümünün, bilimsellikten uzaklaşmanın, nasıl bir karanlığa sürüklendiğimizin

göstergesi niteliğindedir.

*

Neoliberal Politikalar ana başlığı altında girilen haberlere bakıldığında, AKP iktidarında

dinci-gerici politikalarla piyasacı politikaların uyum içinde hareket ettiği açıkça

görülebilmektedir. Grafikte görülen alt kategorilerin her biri, hem diğer ana başlıklarla hem de

kendi içindeki diğer kategorilerle ilişkilidir. Örneğin; kamusal eğitim alanında yapılan

yatırımların yetersizliği, piyasacı politikalardan kaynaklanmakta, bu durum özel okul ve yurt

sayılarına da yansımaktadır. Bu bağlamda eğitim alanının bir pazara dönüştüğü ve özellikle

İslamcı sermayenin egemenliği altına girdiği de açıkça görülmektedir. Bu da beraberinde

eğitimin niteliğinden, çocuklarımızın okullardaki güvenliğine kadar birçok sorunu

üretmektedir.

Nitelikli kamusal eğitim olanakları yoksul çocuklarımız için neredeyse ortadan kalkmışken,

bununla doğru orantılı olarak özel okul sayısı da hızla artmaktadır2. Özellikle son dönemde

sınav ve yerleştirme sisteminde yapılan değişikliklerle, yoksul çocuklarımız için imam hatip ve

meslek lisesi dışında neredeyse seçenek kalmazken, alt ve orta gelirli aileler bile, nitelikli

eğitimi satın alabilmek için kredi borçlanmasıyla çocuklarını özel okullara göndermek zorunda

2 MEB bütçesinden yatırımlara ayrılan pay, 2002’de %17,18 iken, 2018’de %8,36’ya gerilemiştir. Diğer yandan, AKP öncesi dönemde %2’yi geçmeyen özel okullaşma oranı, bugün %20’lere ulaşmış durumdadır.

0

20

40

60

80

100

120

140

160

Bilimsellik Karşıtlığı Laiklik Karşıtlığı Şeriatçılık

18 19

2

51

153

71

Siyasal İslam

olumlu olumsuz

kalmaktadır. Dolayısıyla laik, bilimsel, nitelikli eğitim parayla satın alınan bir ayrıcalığa

dönüşmüş; MEB de bütçesinin önemli bir kısmını devlet okulları yerine özel okul teşviklerine

aktarmaya başlamıştır.

Var olan nitelikli devlet okulları ise hızla proje okullarına dönüştürülmekte, MEB’in bütçesinin

büyük kısmı, imam hatip ve proje okullarına aktarılmaktadır. Yine haber verilerinde büyük bir

paya sahip olduğu üzere, tarihi niteliği olan önemli devlet okullarının arazileri AKP yandaşı

şirketlere verilmekte, rant uğruna çocuklarımız baraka benzeri geçici binalarda öğrenim

görmektedir. Bu ana başlık altındaki veli mücadeleleri de özellikle bu kapsamda öne

çıkmaktadır.

Haber verilerine göre; okullarda en temel kırtasiye ve temizlik malzemeleri için dahi velilerden

para toplanırken, bütçenin önemli bir kısmı dinci-gerici yapıların okullarda düzenlediği

etkinliklere aktarılmaktadır. MEB’le protokol imzalayan TÜRGEV, TÜGVA, Ensar, İlim

Yayma, Server Gençlik ve Spor Kulübü gibi dinci-gerici yapılar, her bir faaliyetleri için

bütçeden destek almakta, adeta çocuklarımızın zihinlerini istismar etmek için teşvik

görmektedirler.

Sosyal devleti yok eden ve özellikle yoksul çocukların nitelikli ve bilimsel eğitim haklarını

ortadan kaldıran bu uygulamalar, fırsat eşitliğine, adalet duygusuna, eşit yurttaşlık idealine

saldırıdır. Bu saldırının en önemli sonucu, kamusal örgün eğitim hakkının gittikçe aşınmasıdır.

Her geçen gün açık liseye kayıt yaptıran öğrenci sayısı artmaktadır3. Dolayısıyla nitelikli

kamusal eğitim şansı ortadan kalkan ve özel okula gitme olanağı da olmayan yoksul

çocuklarımız hızla sistem dışına itilmektedir. Elbette bunun diğer önemli bir boyutu da yoksul

çocuklarımızın hızla işçileşmesi, çocuk işçi sayısının gittikçe artmasıdır.

*

3 2003-2004 Eğitim-Öğretim yılında açık liseye kayıtlı öğrenci sayısı 267 bin 235 iken, 2016-2017 Eğitim Öğretim yılında bu rakam, 1 milyon 554 bin 938’e ulaşarak neredeyse 6 kat artmıştır.

0

2

4

6

8

10

12

14

16

18

PlanlamaYetersizliği

YatırımYetersizliği

Piyasacılık KamusalEğitim

Rantçılık Güvenlik

01

2

4

2

0

12

18

15

12

1718

Neoliberal Politikalar

olumlu olumsuz

İstismar-Şiddet-Nefret ana başlığı altında, özellikle Çocuk İstismarı kategorisinde yoğun bir

haber girişinin olduğu görülmektedir. Hemen her gün yeni bir çocuk istismarı olayıyla

karşılaştığımız bu tablonun temel nedeni, AKP’nin uyguladığı dinci-gerici politikaların

çocukları birer cinsel objeye dönüştürmesi ve çocuklarımızı istismara açık hale getirmesidir.

Diğer önemli bir neden ise; özellikle piyasacı politikalar nedeniyle kamusal barınma

olanaklarının neredeyse tamamen ortadan kaldırılması, yatılı bölge okullarının ve köy

okullarının büyük oranda kapatılmasıdır.

Kamusal eğitim ve barınma olanaklarının yok edilmesi, özellikle yoksul çocuklarımızı tarikat,

cemaat, vakıf gibi dinci-gerici yapıların eğitim kurumlarına, yurtlarına, kurslarına mahkum

etmiş, tamamen denetimsiz bu ortamlarda, çocuklarımız hem zihinsel hem de fiziksel istismarın

özneleri haline gelmişlerdir. Elbette bu dinci-gerici, istismarcı zihniyet dernek ve vakıflarla

sınırlı kalmamış, kamu okullarına da yansımış ve taşınmıştır. Karaman’da, Dikili’de tarikat

yurtlarındaki istismarla, Polatlı’da bir devlet okulundaki istismar arasında fark yoktur ve aynı

zihniyetin ürünüdür. Bu istismar sadece cinsel saldırılarla da sınırlı değildir; beden eğitimi

dersinde eşofman giymesi tahrik sayılan çocuklarımız, “kapanma partileri” düzenlenen

çocuklarımız, zorla namaza götürülen çocuklarımız, kız-erkek ayrıştırılan çocuklarımız, hemen

her gün yeni bir gerici uygulamanın öznesi olmakta ve istismar edilmektedir.

Ayrıca hem müfredatta yapılan yeni düzenlemeler hem de okullarda faaliyet gösteren gerici

dernek ve vakıfların oluşturduğu cinsiyetçi söylem, özellikle kız öğrencilere yönelik ayrımcı,

nefret ve şiddet içeren bakış açısını ve istismarı besler hale gelmiştir.

Elbette bu nefret ve şiddet iklimi sadece çocuklarımızla sınırlı değil. Okullarda çalışan eğitim

emekçileri de gittikçe artan düzeyde şiddetin ve nefretin hedefi haline gelmektedir. Haber

verilerinin bir kısmı, veli ya da öğrencilerinden şiddet gören, idare tarafından ayrımcılığa

uğrayan, okullarda gittikçe yalnızlaşan öğretmenlerle ilgilidir.

*

0

20

40

60

80

100

Çocuk İstismarı Cinsiyetçilik Nefret Şiddet

0 1 1 0

91

13 13 13

İstismar-Şiddet-Nefret

olumlu olumsuz

Çalışma Hayatı ana başlığında ise özellikle İdari Baskı alt kategorisinin öne çıktığı

görülmektedir. AKP iktidarı okullarda ve üniversitelerde kendi rejimini inşa ederken, tehdit

olarak gördüğü öğretmen, akademisyen ve idarecilere karşı bir sindirme politikası izlemektedir.

Özellikle OHAL rejimi ve KHK ihraçları, çalışanların iş güvencesi ve mesleki özerkliği

açısından büyük bir tehdide dönüşmüştür. Bu kategorideki haber verilerinin önemli bir kısmı

da bu baskının yansıması niteliğindedir. Zaten hem MEB bünyesindeki hem de

üniversitelerdeki idari kadronun büyük kısmı AKP iktidarına bağlı iken, tüm öğretmen ve

akademisyenler baskılarla AKP’nin memuru haline getirilmeye çalışılmaktadır.

Öğretmen atamaları da hem özlük haklarının yok sayılması hem de torpil ve kadrolaşma

kategorileri bağlamında öne çıkmaktadır. Özellikle ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik

uygulamalarının yarattığı güvencesizlik ve işsizlik korkusu, öğretmenler üzerinde bir baskı

oluşturmakta, onları idareyle ve genel olarak iktidarla iyi geçinmeye zorlamaktadır. Yine haber

verileri içinde öne çıkan öğretmenlere yönelik anket çalışmalarının da fişlemeye varan sorularla

birer baskı aracına dönüştüğü görülmektedir.

Torpil-Kadrolaşma kategorisinde ise özellikle üniversitelerle ilgili haber verilerinin öne çıktığı

görülmektedir. İktidar artık sadece idari kadro ile yetinmemekte, araştırma görevlilerine varana

dek tüm üniversite kadrolarının kendi yandaşı olmasını talep etmektedir. Bu bağlamda başta

KHK ile boşaltılan kadrolar olmak üzere, tüm kadrolar AKP’lilerle doldurulmakta, üniversite

rektörleri iktidar partisinin il başkanı olmak için adeta yarışmaktadır.

0

10

20

30

40

50

60

İdari Baskı Özlük Hakları Torpil-Kadrolaşma

2 2 0

53

11 9

Çalışma Hayatı

olumlu olumsuz