1923 1939 yılları arası türk dış politikası
DESCRIPTION
1923 1939 yılları arası türk dış politikasıTRANSCRIPT
1923- 1939 1923- 1939 Türk Dış PolitikasıTürk Dış Politikası
14 Ekim 2010FATİH BAYEZİT
ULUSLARARASI ORTAM VE DİNAMİKLERULUSLARARASI ORTAM VE DİNAMİKLER
a) Revizyonist – Statükocu Kavgası
b) 1929 Ekonomik Buhranı
* Orta vadedeki sonuçları Ekonomik bunalım ortamında sürekli savaşan Avrupa enerjisini tüketti ve ‘merkez’ olma konumundan çıkıp zamanla da ABD ve SSCB’nin ardından ikincil duruma gelmeyi kabul etmiştir.
*Kısa vadedeki sonuçlarıBunalıma giren ‘merkez’in artık kıta içinde bir Pax oluşturabilme yetisini yitirmesi sayesinde müdehalelerden kurtulan ‘çevre’ ülkeler ciddi bir göreli dış özerklik kazanmıştır.
Uluslararası Ortamın Türkiye’ye Getirdikleri
ULUSLARARASI ORTAM VE DİNAMİKLERULUSLARARASI ORTAM VE DİNAMİKLER
1) Türkiye göreli dış özerklik kazanabilen çevreden biri haline gelmiştir.
2) Revizyonist – statükocu kavgasından iki tarafın da Türkiye’ye yakınlaşmaya çalışması bu süreçte Türkiye’ye stratejik önem ve hakeret alanı sağlamıştır.
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm
Liberal Ekonomi
- Bu dönemde yabancı şirketlere tekel niteliğinde büyük imtiyazlar verilmiştir.- 1923 – 30 arasında kurulan 210 ananonim şirketin 3’te 1’i yabancı sermayenindi ve bunlar şirketlerin %51’ine sahipti.- Sanayi şirketlerinde ise yabancı sermaye Türklerinkinin neredeyse iki katıydı.(Kayder, s.79)- Yabancı sermayeye bu denli bağımlılık içte sermayenin olmayışından kaynaklanıyordu.- 1923 – 30 döneminin bu dışa bağımlılığının iki önemli nedeni; *Lozan’dan kaynaklı 5 yıl boyunda gümrük vergilerinin arttırılamayışı; * Aferizm denilen yolsuzluk akımıdır.
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm
SiyasetAlternatif liderlerin ve Kurtuluş Savaşı koalisyonlarının tasfiyesi
İtihatçı sivilve askeri alternatif liderler 1925 Şeyh Sait İsyanı ve 1926 İzmir suikasti ile
İslamcılar 1924 Hilafetin kaldırılması ileKomünist ve Kürtler de 1925 isyanı sonrası tasfiye edildi.
1927 Yılına gelindiğinde Mustafa Kemal büyük nutkunu ülkeye tam hakim olarak okuyabiliyordu.
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm
Batıcı Reformların Yapılması
•1924 - Halifeliğin kaldırılması
* 1926 – Medeni Kanun
* 1927 – Ceza Kanunu
* 1928 – Harf Devrimi ve Devletin dini İslam’dır ibaresinin anayasadan kaldırılışı ile batıcı reformların birçoğu yapılmış oldu.
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm1923 – 30 Dönemi ve Liberalizm
İç Güvenlik Sorunu
* Milliyetçi Kürt ayaklanmaları iç güvenlik sorunu oluşturmaktaydı, 1937 yılında Dersim harekatı sonrası ülkenin doğusuna tam olarak hakim olunabildi.
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik
Ekonomi* Yolsuzluklar ve dışa eklemlenmiş
ekonomi 29 krizi ile ülkede çok sıkıntılar doğurmuş ve Serbest Fırka şoku ile yeni bir döneme girilmişti. Bu dönemde devrimci kadronun siyasi hesaplaşmaları bitmiş, Kürt ayaklanmaları bastırılmış, başlıca reformlar tamamlanmış ve Lozan’ın 5 yıllık gümrük artışı yasağı sona ermişti.
* 1929 Bunalımının da zorlamasıyla devlet eliyle bir sınayileşme programı başlatıldı. SSCB’den genel planlama yardımları ve kredilerle yeni iş alanları açıldı.
* İthal İkame Sanayileşme ile ülke dışa kapandı ve dış göreli özerklik için ekonomik temel sağlandı. Bu dönemde 1930 öncesi dış ticaret açıkları kapandı ve hatta dış ticaret bilançoları fazla vermeye başladı.
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik
Siyaset Türk milliyetçiliği Türk sınırlarından dışarı çıkmayacka ve bir Pan-milliyetçiliğe dönüşmeyecektir.
Rejim, milliyetçiliği emperyal olmak için değil, emperyalizme karşı ayakta durabilmek için kullandı.
Otoriter yapı kuruldu ancak Atatürk’ün kafasındaki Batı modeli İngiliz modeli olduğundan sonunda demokrasi ile sonuçlandı.
Ulusal burjuvazi denetim altında tutuldu.
Avrupa nazizmi ve SSCB sosyalizminde devlet tek partinin denetimindeyken, Türkiye’de tek parti devletin denetiminde kalmıştır.
Rejim Avrupa’daki örneklerinin aksine paramiliter örgütler kurmamıştır.
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik
Dönemin Dış Politikası
Doğu’da Dış Politika : Kürt Sorunu
Türkiye bağımsız İran’la, İngiltere mandası altındaki Irak’la ve Fransız mandası altındaki Suriye ile çeşitli dostluk, güvenlik, iyi komşuluk, saldırmazlık antlaşmaları imzaladı. İran, Irak ve Afganistan ile de Sadabad Parktı imzalandı.(1937)
İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / İÇ ORTAM VE DİNAMİKLER / 1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik1930 – 39 Dönemi ve Devletçilik
Batıda Dış Politika : Denge / İttifak Sorunu
Ülkeler Türkiye’nin Stratejisi
İngiltere-Fransa - Bu grupla olan sorunlar çözümlenmeli * Musul’un verilmesi sonucu İngiltere ile çözüme varıldı. (1926) * Yunanistan’la dostluk ilişkileri kuruldu. (1932) * Milletler Cemiyeti’ne giriş (1932)
Almanya – İtalya
- Bu gruba ve İtalya’nın tehditlerine uzak durulmalı * Faşist İtalya’nın Akdeniz tehditleri ve Antalya üzerindeki açık tehditleri * Enver Paşa’nın Almancı yaklaşımının da Mustafa Kemal’in bu ülkeye daha antipatik yaklaşmasına neden olmuştu.
SSCB * Büyük dostluklar gelişti.* Devletçi planlanmada SSCB’nin büyük destekleri oldu.* SSCB Türkiye açısından 1. ve 2. gruptaki ülkelere karşı denge unsuru olmuştur.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Genel Hatlar
•İngiltere ile ilişkiler başlarda manda yönetimleri aracılığıyla devam etti.
* Musul dışında İngiltere ile 1920’ler boyunca bir
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Lozan Tartışmaları
20 Kasım 1922’de açılışı yapılan Lozan Konferansı’nda asıl çekişme İsmet Paşa önderliğindeki Türk Heyetiyle Lord Curzon önderliğindeki İngiliz Heyeti arasında yaşanmıştır.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Lozan Tartışmaları
1- Elçilik Sorunu
2- Musul SorunuMusul 1990’larda bile gündeme gelen ayrıca dönemi itibariyle Türk dış polikiasını etkileyen en önemli unsur olmuştur. Musul’un 1918’de Osmanlı elinde oluşu ve 3 – 15 Kasım arasında İngilizler tarafında işgal edilmesi sorunun en temel unsurlarından birini oluşturmaktaydı.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Türkiye açısından İngiltere açısından
- İnsani boyut- Petrol
- Hint yolu üzerinde olması- Petrol kaynaklarına sahip olması
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Konular Türk Görüşü İngiliz Görüşü
Etnografi
* 263.000 Kürt, 146.000 Türk olmak üzere 500.000 nüfus* Türkler ve Kürtler birarada yaşamak istemekte.* Kürtlerin Turan soyundan geldikleri iddia edilmekte.* TBMM’deki Kürt Milletvekilleri de Musul’un Türkiye’ye bağlanması yönündeki ısrarları* Musul’un Arap nüfusu Irak’a bağlanması için yetersiz.
* Türkiye’nin vermiş olduğu rakamlar doğru değildir. Kürt nüfus 455.000, Türk nüfus 66.000’dir.* Türkler nüfusun 1/12sini oluşturmaktadır.* Türklerle Kürtler ayrı ırktır.
23 Ocak 1923 Lozan Konferansı Gündem Konusu: Musul
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Hukuksal
* Musul ateşkesten sonra işgal edilmiş ve uluslararası hukuk ve Wilson İlkeleri ile çelişmektedir.
* 8 Ekim 1922 Antlaşması ile Irak’a toprak bütünlüğü konusunda garanti verdiğini ve bunu ihlal edemeyiz. * Ayrıca İngiltere Musul’a girdiğinde ateşkesin sağlandığından haberdar değildi.
Tarihsel* Musul, 11.YY’dan beri Türklerin yönetiminde kalmıştır.
Coğrafi* Musul Anadolu’nun uzantısıdır.
* Musul Türkiye’ye dahil olursa sınır Bağdat’ın 60 km uzağından geçecek ve bu da Irak için güvenlik tehdidi oluşturacaktır.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Ekonomik
*Musul ekonomik olarak Diyarbakır ve Akdeniz limanlarına bağlıdır. Irak ekonomisi içinse Basra ve Bağdat yeterlidir, ancak Türkiye Musul’un varlığına ihtiyaç duymaktadır.
* Musul ekonomik olarak güney ve batıyla bağlantı halindedir.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Haliç (İstanbul) Haliç (İstanbul) Konferansı Konferansı
İngiliz hükümetinin başvurusu üzerine 19 Mayıs 1924’te İstanbul’da toplanıldı. Türkiye benzer tezler ileri sürerken İngiltere Musul’un yanısıra Hakkari’yi de istedi. Bu konuyu MC’ye götürmek için başarılı bir diplomasi atağıydı ve sonuçta konu MC’ye taşındı.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Komisyon Raporu
- Irak’ın istatistikleri geçerlidir.
- Kürtler ne Türk ne Arap’tır.
- Türklerin 11.Yüzyıldan beri süren hakimiyeti kabul edilmiştir.
- Kürt aşiretleri yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmak yerine güçlü bir İngiliz mandasından yana tavır takınmaktadırlar.
- Halk iki tarafa karşı da nötrdür.
- Bruxelles Hattının güneyi Irak’a bırakılmalıdır.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
1) Milletler Cemiyeti’nin İngiltere’nin lehine karar vermesinin en önemli nedeni Türkiye’nin örgüte olmadığı bir dönemde İngiltere’nin en önemli üye devletlerden birisi olmasıdır.
Musul Meselesi’nin Türkiye’nin Aleyhine Sonuçlanmasının Nedenleri
2) Türkiye Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmış ve Musul için İngiltere’yle yapılacak bir savaşı göze alamamıştı. SSCB’nin bu savaşta Türkiye’ye vereceği destekten emin olunamamış, ayrıca İngiliz istihbarat ajanlarının İtalya’nın Yunanistan’la birlikte Trakya’ya saldıracağı haberlerinin yayılması üzerine Türkiye’nin girişeceği bir savaşta beklenmedik bir şekilde iki ayrı cephede savaşacağı düşüncesi yayılmıştı
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
3) Türkiye’nin MC Adalet Divanına temsilci göndermemesi ve Estonyalı generali ülkeye sokmaması, Türkiye’de Hristiyanlara baskı yapıldığı iddiasını güçlendirdi.
4) Musul sorunu çözümlenmesi aşamasında Şeyh Sait İsyanı’nın başlaması Türkiye’yi diplomatik anlamda zora düşürmüş ve hem askeri hem de diplomatik olarak zayıflatmıştı. Bu ayaklanma sonucu Türkiye’nin Kürtlerle beraber yaşabiliriz tezi İngilizler tarafından bu ayaklanma öne sürülerek zayıflatılmıştı.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
5) Doğrudan olmasa da dolaylı bakıldığında Hilafet’in kaldırılması Türkiye’nin bu sorunda aleyhine olmuştur. Şeyh Sait Hilafetin kaldırılmasıyla Türklerle Kürtler arasındaki bağın koparıldığını belirtmiştir. Türkiye ayrıca Milletler Cemiyeti’nde kendisine müslüman ülkelerin tepki göstermesinden de çekinir olmuştu.
6) Türkiye artık bir an önce Batılı devletlerle sorunları işbirliği aşamasına gelmek istiyordu. Sınır sorunlarını halledip içeride reformların yapılabilmesi için Musul sorununun bitmesi gerekiyordu. Musul sorun oldukça Fransa’yla da olumlu işbirliği geliştirlememekteydi. (Örn. 1926 Fransa-Türkiye Antlaşması Musul sorununun devam ettiği gerekçesiyle Paris tarafından onaylanmamıştı.)
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
1926 Antlaşması ve Türkiye’nin Sınırı Kabul Etmesi
Anlaşmanın ;a.Birinci Bölümünde sınır belirlendi ve Bruxelles Hattında
Türkiye lehine küçük bir değişiklik yapıldı.
b.İkinci Bölümde iyi komşuluk ilişkileri düzenleniyor ve 6-13 maddeler arasını içeriyordu.
c. Üçüncü Bölüm Genel Hükümleri içeriyordu. “..Irak Hükümeti .. Antlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak 25 yıl süreyle .. petrol gelirlerinin %10’unu Türkiye Hükümeti’ne ödeyecektir”. (Md.14) Sonradan antlaşmaya eklenen ek-madde 17’de ise Türkiye isterse bu 25 yıl boyunca %10luk hissesini 12 ay içinde paraya dönüştürebilecek ve bunu bildirdikten 30 gün içinde Irak hükümeti Türkiye’ye 500.000 İngiliz Sterlin’i ödeyecekti.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Antlaşmanın Mali Yönü ve Sonucu
Sonradan getirilen 17.Maddeye istinaden Türkiye o dönemde %10luk hissesinden 500.000 Sterlin karşılığında vazgeçmiştir. Ancak sonradan yapılan araştırmalar Türkiye’nin 500.000 sterlin alarak paydan vazgeçmediği ve petrol gelirinden yıllık pay almayı tercih ettiği görülmektedir. “1934-58 döneminde yirmidört yılın Bütçe Kanunları ‘B’ cetveline ve 1959-85 döneminde de Bütçe Kanunu maddeleri içine Musul petrolleri için gelir tahmini konulmuş..”
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Türkiye’ye 1955’e kadar ödenmesi gereken 29.520.000 Sterlinden 3.500.000’i ödenmiştir. Bu yüzden Türkiye yaklaşık 26.000.000 Sterlinlik kısmı bütçesi içinde Irak’tan alacak olarak göstermiş fakat dönem dönem bu fasıl Irak’la geliştirilen ilişkilerle doğru orantılı olarak kaldırılmıştır. En son Özal iktidarı sırasında 1986 yılından itibaren bu alacak bütçeden tamamiyle silinmiştir.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
1930’LARDAKİ GELİŞMELER
Orta Doğu Dengeleri Avrupa Dengeleri ve 1929 Ekonomik Buhranı
Türkiye
Filistin’de artan Yahudi yerleşimleri ve tepki olarak gelişen Arap milliyetçiliği
*Musollini İtalya’sı ve Hitler Almanya’sının oluşturduğu revizyonist cephe. Versay sınırlarının ihlali; İtalya’nın Habeşistan işgali.*Almanya’nın Türkiye’ye yakınlaşma politikası ve İtalya’nın Akdeniz faaliyetleri sonucu İngilitere’nin gözünde Türkiye’nin öneminin artması* Ekonomik buhranın etkileri ve kıtada kamplaşma süreci
Türkiye içteki reformlarını büyük ölçüde tamamlamış ve Lozan’dan kalan sorunları da geride bırakmıştı. İtalya’nın 1930larda geliştirdiği Akdeniz politikası Türkiye’yi revizyonist cepheden uzaklaştırdı.* Bu dönemde İngiltere, Türkiye’nin revizyonist cepheye kaymasından kaygı duydu.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER
Doğrudan İşbirliği
İngiltere Almanya Türkiye
* 1935’te Türkiye ile imzalanan ticaret antlaşması neticesinden Türkiye’deki demiryollarının bakımı ve tarımsal alanda sulama tesisleri konusunda İngiliz firmalarına öncelik tanındı.* Montrö Konferansı’nda Türkiye yanlısı tavır takınılmış ve Boğazların silahlandırılması ihalesini de İngiliz firmaları almıştır.* Mayıs 1938’de Türkiye’ye 16 milyon sterlinlik bir kredi açıldı.
* Karabük D.Ç.işletmeleri yapımında uygun teklifler hazırlandı. * Ekim 1938’de Türkiye’ye 150 milyon Marklık bir kredi açıldı.
*1936’da Karabük Demir-Çelik işletmelerinin yapımı için Alman Krupp firması daha iyi öneri yapmasına rağmen İngiliz Brassert firmasına verilmiştir. Ancak kordinatörlük Almanlara verilerek bir denge de sğlanmıştır.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
Milli Mücadele sonrası Fransa Türkiye ile antlaşma imzalayan ilk Batılı devlet olması açısından önemlidir. Fransa Türkiye ilişkilerini imcelediğimizde Milli Mücadele Sonrası süreçte Fransa ilişkileri konusunda en çok öne çıkan iki konu;
- Osmanlı Borçları Sorunu- Hayat Sorunu’dur.
Genel Hatlar
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
Osmanlı Borçları Sorunu
* Osmanlı Devleti’nin tahvil satmak suretiyle en çok borçlandığı ülke Fransa’ydı.
* Lozan sonrası görüşmeler 1928 yılına dek sürdü ve Türkiye 1912 öncesindeki Osmanlı borçlarının %62sini, daha sonra alınan borçların ise %78’ini ödemeyi kabul etti.
* 1929 Ekonomik Buhranı sonrasında Türkiye ikinci taksidi ödememiş ve Osmanlı Bankasına 6 Milyon TL yatırarak ödemeleri durduğunu açıklamıştır. Bunun üzerine Ankara ve Paris’te başlayan görüşmeler sonunda 1933 yılında Türkiye lehine yapılan borçların yapılandırılmış ve Türkiye’nin borçları son taksidin yatırıldığı 25 Mayıs 1954 yılında temizlenmiştir.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
Sancak (Hatay) Sorunu * İngiltere’nin Antep, Urfa, Adana ve
Mersin’le beraber işgal ettiği Hayat yapılan gizli antlaşmalar sonrası Fransa’nın kontrolüne bırakıldı.
* Fransa ile 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile Hatay Misak-ı Milli’nin dışında bırakılarak Suriye sınırı tanındı ve böylelikle Lozan’da Suriye ve Hatay sınırları konusunda pek de ihtilaf çıkmadı.
* 1921 Antlaşması Fransa Parlamentosu’nda onaylanmadığı için Türkiye Antlaşmanın Lozan’da bir kez daha teyit edilmesini istedi ve Lozan Antlaşması’nın 3.maddesinde Türkiye- Suriye sınırının 1921 Ankara Antlaşması 8.maddesinde yer alan hükümlere göre belirlendiği yazılmıştır.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
* Lozan’dan hemen sonra MC tarafınan da Suriye’nin Fransız manda yönetimine katılması sonucu Fransa böl-yönet stratejisi çerçevesinde Lübnan ve Suriye’yi Şam, Halep, Sancak(Hatay) ve Lazkiye devletleri olmak üzere dörde ayırdı. Ancak Arap milliyetçilerinin çıkardıkları isyanlar sonucu Halep ve Şam devletlerini birleştirdi ve Sancak’ın da Şam Devleti’ne bağlandığını bir kararname ile duyurdu. Bu kararname Sancak’ta yaşayan Türkler, Aleviler ve Ermeniler tarafından kabul görmedi ve Sancak’ın bağımsızlık talepleri ortaya çıktı. Ancak o dönemde Musul sorunu ve Şeyh Sait İsyanı ile meşgul olan Ankara’da bu talep yankı bulmadı.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
Sandler Raporu
Rapora göre Sancak, içişlerinde bağımsız dışişlerinde Suriye’ye bağlı bir birim olacak, Suriye ile para ve gümrük birliği olacak. Sancak’ta resmi dil Türkçe ikinci dile ise daha sonra MC tarafından karar verilecekti. Sancak’ta yeterli jandarma ve polis gücünden başka bir güç bulunmayacak ve Sancak’ın toprak bütünlüğü garanti edilecekti.
Suriye bu karardan memnun olmayacak ve Sancak’ın Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanacaktı. Türkiye ise Sancak’ın tam bağımsız olması gerektiğini söylemekteydi.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
29 Mayıs 1937 Belgeleri
Sandler raporuna uygun olarak 5 kişilik bir uzman komitesi Sancak statüsünü ve anayasasını hazırladı. Metinler 29 Mayıs 1937 MC Konseyine sunuldu ve oybirliği ile kabul edilince ‘Sancak ayrı varlığı’ hukuksal olarak kurulmuş oldu. Aynı gün Fransa ile Türkiye Sancak’ın Toprak Bütünlüğünü Güvence Altına alan ve Türkiye- Suriye Sınırının Güvenceye Alınmasına İlişkin Antlaşmaları imzalamıştır.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
Sancak Seçimleri
* Sancak 1937 yılında ayrı bir varlık olarak kabul edilmişti. 15 Nisan 1938’de yapılması öngörülen seçimleri düzenlemek ve denetlemedk üzere MC tarafından Sancak’a gönderilen Seçim Komitesi Fransız manda memurlarıyla işbirliği halinde çalışması üzerine kısa sürede Sancaklı Türklerin ve Türkiye’nin tepkisini çekti.
* Seçim Komisyonu’nun Türkiye’ye danışmadan bir seçim yönetmeliği hazırlaması sonucu Türkiye Fransa ile olan 1930 tarihli Dostluk Antlaşmasını feshetmiş ve güney sınırına 30.000 kişilik bir kuvvet yerleştirmişti.
Hatay Devletinin Kuruluşu ve Türkiye’ye Katılma Kararı
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
2 Eylül 1938’de meclis açıldığında tüm milletvekilleri Türkçe yemin ettiler ve o güne değin Sancak ismiyle anılan devletin adını Hatay olarak değiştirerek Türk Bayrağı’na çok yakın bir bayrağı devlet bayrağı ilan ettiler. Hatay’da Türk yasaları birbiri ardına kabul ediliyor ve Türkiye’ye katılmak için uygun zaman bekleniyordu. Hatay’ın Türkiye’nin yörüngesine girmesi üzerine de başta Arap milliyetçi liderler olmak üzere Arap ve Ermeni nüfus ülkeyi terkediyordu.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / FRANSA İLE İLİŞKİLER FRANSA İLE İLİŞKİLER
23 Haziran 1939’da Türk – Fransız Ortak Demeci yayınlandığı gün Türkiye ile Fransa ‘Türkiye ile Suriye Arasında Toprak Sorunlarının Kesin Çözümüne İlişkin Antlaşma’yı imzaladılar ve antlaşmanın da I.Maddesinde Hatay toprakları Türkiye’ye dahil edildi. Bu antlaşma daha yürürlüğe girmeden Hatay Meclisi oybirliğiyle Türkiye’ye katılma kararı aldı ve 7 Temmuzda Türkiye’nin bir yasayla Hatay ilini kurması ile katılım tamamlandı
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İTALYA İLE İLİŞKİLER İTALYA İLE İLİŞKİLER
Anadolu’da işgalci durumunda olan İtalya Ankara’ya karşı olumlu tavır içindeydi ve 1922’den itibaren de Anadolu’dan çekildi. Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkiler 1930ların başına dek sakin ve normal seyretti.
1934 sonrasında İtalya’nın yayılmacı politikasının açık bir biçimde dile getirilmesi ve uygulanmasıyla birlikte İtalya Türkiye’nin o dönemde dış politikasını en çok etkileyen ülkelerden biri olmasına sebebiyet vermiştir.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İTALYA İLE İLİŞKİLER İTALYA İLE İLİŞKİLER
*1920lerin sonuna dek kendisini yeterince güçlü hissetmeyen İtalya Türkiye ve Yunanistan ile ittifak arayışına girmişti.
•İtalya’dan endişe duyan Yugoslavya 1927 yılında Fransa ile ittifak antlaşması yaptı.
•Balkanlarda Fransa’nın oluşturduğu Küçük Antantı (Çekoslavakya – Romanya – Yugoslavya) İtalya Türkiye ve Yunanistan ile dengelemek istemekteydi.
* İtalya – Türkiye yakınlaşması sonrası 30 Mayıs 1928’de Roma’da Tarafsızlık, Uzlaşma ve Yargısal Çözüm Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma esnasında yine görülüyor ki Mussolini’nin Türkiye’yi övücü konuşmalar yapması Türkiye açısından bir süre rahatlama sağlamıştır.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İTALYA İLE İLİŞKİLER İTALYA İLE İLİŞKİLER
Adalar konusunda anlaşmazlık
Meis adası ve diğer adaların statüsü üzerine çıkan anlaşmazlık üzerine iki taraf da konuyu Uluslararası Sürekli Adalet Divanına götürmeyi kabul etti. Ancak 1932’de İsmet İnönü’nün Roma ziyareti esnasında bu adaların statüsüne ilişkin bir sözleşme imzalanarak bu sorun Lahey’e götürülmeden çözüme kavuştu. Böylelikle Bodrum açıklarındaki Kara ada Türkiye’ye kalırken Meis adası İtalya’ya bırakılmıştı.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İTALYA İLE İLİŞKİLER İTALYA İLE İLİŞKİLER
Türkiye İtalya’yı bir yandan tehdit olarak algılarken bir yandan da İtalya’yla olan ticari ilişkileri geliştiriyordu.
* 1924 – 30 arasında İtalya Türkiye’nin dış ticaretinde en çok yer tutan ülke haline geldi.
* Bunun nedeni Türkiye’den ayrılan Rum ticcarların bazılarının Triste’ye yerleşmeleri ve buradan da eski bağlantılarını kullanarak ticaretlerini sürdürmeleri ve Çukurova’da üretilen pamuğun çoğunun İtalya tarafından alınmasıydı
Ticari İlişkiler
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / İTALYA İLE İLİŞKİLER İTALYA İLE İLİŞKİLER
Türkiye’nin Kaygıları Türkiye’nin Tutumu İtalya’nın Tutumu Sonuçlar
* Mussolini’nin Mart 1934’te 2.Beş Yıllık Faşist Kongresi’nde yaptığı konuşmada İtalya’nın tarihi kökenlerinin Asya ve Afrika’da olduğunu söylemesi.* Mussolini’nin Daily Telegraph’a verdiği bir demeçte İtalya’nın bir deniz devleti olarak yaşam alanının Akdeniz olduğunu söylemesi ve o dönemde İtalya’nınAkdeniz’e Mare Nostrum (Bizim Deniz) demesi.
* İtalya Şubat 1935’te Türkiye ve Yunanistan’la ittifak yapmayı önerdi ancak Türkiye bunu Balkan Paktı’nın işlememesi yönünde yapılan bir plan olarak gördüğü için kabul etmedi. Türkiye bir Balkan birlikteliğinden yanayken İtalya tam tersine Balkan ülkelerinin ayrı ayrı hareket etmelerini istiyordu.
* Oniki Adalarda silahlanmaya gitme ve havaalanı inşaatları* 1935 Habeşistan’ın işgali* Türkiye ve Yunanistan ile ittifak arayışı
* İtalya’nın Akdeniz tehdidine karşı İngiltere Türkiye ile yakınlaşıyordu. İngiltere Türkiye yakınlaşmasından rahatsız olan İtalya Temmuz 1936’da Türkiye Yunanistan ve Yugoslavya’ya güvence verdi.* İngiltere ile İtalya Ocak 1937’de Akdeniz’de statükonun korunmasına yönelik centilmenlik antlaşması imzaladı.* İtalya ile iktisadi ilişkiler yüksek olmasına karşın siyasal ilişkilerde istikrar sağlanamadı ve bu dönemde Türkiye’nin tehdit algıladığı devlet İtalya oldu.
1934 – 39 Dönemi
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
* Almanya yeni gelişmekte olan Türkiye’ye özellikle mühendislik, tarım ve hayvancılık konusunda yetişmiş uzman kadrolar göndermekte ve ekonomik anlamda da ilişkileri geliştirmek istemekteydi.
* Askerî alanda da Versay Antlaşması sonucu işsiz kalan Alman subaylarının Türkiye’ye gelip kıta ve Harp Okulları düzeyinde sözleşmeli olarak görev yapmaları ve Türk subaylarının da benzer şekilde Almanya’ya gönderilmeleri iki ülke ilişkilerini gözönüne sermekteydi.
* Ekonomik alanda ilk bağlantı Türkiye’nin Kayseri’de uçak fabrikası kurmak için Junkers firmasıyla imzalamış olduğu antlaşma oldu. Böylelikle ülkesinde silah üretemeyen Almanya ülke dışında projeler geliştirebilecek, Türkiye ise modern hava araçları üretim çalışmalarına başlayabilecekti.
Weimar Almanyası Dönemi1923 - 1933
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Nazi Almanyası Dönemi 1933 - 1939
Anlaşmazlık Noktaları
Nedenleri
1934 Balkan Paktı
*Almanya kendi nüfuz alanı olarak gördüğü Balkanlarda Türkiye’nin etkin olmasından rahatsızlık duyuyordu.* Fransa’nın da bölgede Küçük Antantı’nın bulunması ve bunların kendisi gibi revizyonist bir dış politika benimseyen Bulgaristan’a karşı yapılıyor olması Almanya’yı rahatsız etmişti.
Montrö Sözleşmesi
* Sözleşme esnasında İngiltere’nin Türkiye lehine hareket etmesi Almanya’yı rahatsız etmişti.* SSCB gemilerinin savaş esnasında rahat hareket etmesi de Almanya’yı rahatsız eden bir unsurdu* Almanya Türkiye ile boğazlar konusunda bir ikili antlaşma yapmak istemiş ancak bu kabul görmemişti.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
İyi İlişkiler
Aralarında anlaşmazlık konuları olsa da Almanya Türkiye ilişkilerinde ciddi bir olumsuzluk yaşanmadı, hatta bazen üst düzey olarak devam etti.
Almanya Türkiye’yi I.Dünya Savaşı’ndan dolayı bir silah arkadaşı olarak nitelendiriyor ve Türkiye’nin Hatay ve boğazlar polikasını revizyonist bir politika olarak görüyor ve Hatay konusunda destek veriyordu.
Almanya Temmuz 1938’de Türkiye’ye bir de Tarafsızlık Antlaşması yapmak istemiş ancak Türkiye bunu sadece komşu devletle yaptığı gerekçesiyle kabul etmemiştir.
Ekonomik İlişkiler
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
1934’te bir Alman heyeti Türkiye’ye gelerek 20 milyon TL’lik bir kredi açmış ve bunu uzun vadeye bölmüştür.
Almanlar Türkiye’ye kredi verirlen bir yandan da yatırımlar da yapıyordu. Uzmanlarla da ülkenin yatırımlarını destekliyordu. * Kayseri uçak fabrikası* İzmit Seka kağıt fabrikasının makinelerinin Almanya’dan geitirilmesi* Alman elektrikli aletler sanayisinin yeni yatırımları* Samsun ve İskenderun limanlarının yapımı* Savaş başladığın Türkiye’deki Alman uzman sayısı 2000’i bulmuştu.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Almanya Türkiye’den tarım ürünleri ve hammadde alırken sanayi ürünlerini de Türkiye’ye satıyor ve bunun da Kliring denilen bir takas sistemiyle kendi lehine işletiyordu.
Almanya’nın Türkiye ekonomisinde tekelleşen ağırlığı ve kliring sisteminin Türkiye’nin aleyhine işlediğinin farkedilmesi üzerine Türkiye İngiltere ve Fransa ile de benzer ticaret anlaşmaları geliştirme yoluna gitmişyir. (İngilitere ile 1936; Fransa ile 1937 yılında kliring anlaşmaları yapılmıştır.)
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Kültürel İlişkiler
Nazi yönetimi tarafından işten çıkarılan ve çeşitli baskılarla karşılaşan bilim ve sanat adamları Türkiye’de bir üniversite reformu yapmak isteyen yönetim tarafından ülkeye davet edildiler ve birçoğu bu daveti kabul ederek başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çeşitli kurumlarda yer aldılar ve Türkiye’ye büyük katkıda bulundular.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Alman Propagandası
*İstanbul’da çıkarılan Türkische Post gazetesi
•Nazi gençlik örgütlerinin zaman zaman Türkiye seyahatleri
* Türk ordusunda görev yapan Alman subayların etkisi
* Alman firmalarının Türk gazetelerine verdikleri büyük reklamlar ile Almanya Türkiye’ye karşı bir propaganda yürütmüştür.
BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER /BATI AVRUPA İLE İLİŞKİLER / ALMANYA İLE İLİŞKİLER ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Almanya’nın Türkiye Başarısızlığının Nedenleri
* Türkiye Sevr’de dayatılanları kabul etmeyerek süreci Lozan’a götürmüştür.
* Lozan’dan arta kalan Boğazlar, Musul ve Hatay gibi sorunları uluslararası hukuka uygun şekilde Türkiye düzenleyebilmiştir.
* Türkiye Batılılaşma çabası içinde İngiltere ve Fransa’ya ayrı önem vermiştir.
* I.Dünya Savaşı’ndaki Alman ittifakının olumsuz etkisinin sürmesi de Almanya’nın Türkiye’yi kendi yanına çekmedeki başarısızlığının nedenleri olarak görülebilir.
ULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYEULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYE
Uluslararası Güvenlik, Silahsızlanma Çabaları ve Türkiye •Fransa Başbakanı Briand ile ABD Dışişleri Bakanı Kellogg arasında uluslararası sorunların çözümünde başvuracak yöntem olarak savaşı yasaklayan bir parktın imzalanması ve diğer devletlere de bu paktın imzaya açılması sonucu Türkiye davet üzerine Ocak 1929’da bu pakta katılmıştır.
•Milletler Cemiyeti Genel Kurulu 1925’te Silahsızlanma Hazırlık Komisyonu’nu kurdu ve Türkiye Mart 1928’de başlayan komisyon çalışmalarında bulundu. Ayrıca silahsızlanmaya destek veren SSCB, Türkiye tarafından da desteklendi.
* Şubat 1932’de Cenevre yapılan 2.Silahların İndirgenmesi ve Silahsızlanma Konferansı’nda Türkiye silahların aşamalı olarak indirime girilmesini ve asker ve silah sayısında bir üst sınır belirlenmesini talep etti. Ancak bu yapılan oylamayla rededildi zaten genelde de bu konferansta herhangi bir sonuca ulaşılamadı.
ULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYEULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYE
Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne (MC) Girişi
Türkiye’nin MC Konusundaki İsteksizlik Nedenleri
•Musul konusunda MC’nin İngiltere lehine karar vermesi, MC’yi Türkiye nezdinde İngiltere ve Fransa’nın dış politik amaçlarına hizmet eden
bir enstrüman olarak görmesi
* SSCB’nin MC’yi ‘emperyalizmin siyasal ve örgütsel uzantısı’ olarak görmesi. Türkiye 1925
Antlaşmasını uzatan 1929 protokolü gereği MC’ye üyelik konusunda SSCB’ye danışmak
zorundaydı.
ULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYEULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYE
MC’ye Giriş
*Uluslararasındaki gelişmeler, Türk- İngiliz ve Türk- SSCB ilişkilerindeki gelişmeler sonrası Türkiye 1932’lerden itibaren MC’ye girebileceği yönünde sinyaller vermiştir.
* Türkiye İngiltere yakınlaşması sonucu 1932’de Türkiye’nin talebi üzerine MC İspanya’nın resmi önerisi ve Yunanistan’ın desteğiyle oybirliğiyle Türkiye’nin davet edilmesi kararını almış ve 18 Temmuz 1932’de oybirliğiyle Türkiye Milletler Cemiyeti’ne dahil olmuştur.
ULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYEULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI ve TÜRKİYE
Nyon Akdeniz’in Güvenliği Konferansı
•1937’de Akdeniz ve Ege’de bazı ticaret gemilerinin denizaltılar tarafından batırılması ve bunların bazılarının Bozcaada açıklarında meydana gelmiş olması Türkiye açısından bir güvenlik tehtidi oluşturmaktaydı.
•İngiltere ve Fransa bu konuda alınacak önlemler için İsviçre (Nyon)’de Akdeniz ülkelerini toplamış ancak bu görüşmelere İspanya İtalya Almanya ve Arnavutluk katılmamıştır.
•Antlaşmaya göre batan bir geminin yakınında bulunan denizaltılara ortak saldırı düzenlenmesi öngörülüyordu.
* 17 Eylül 1937’de de benzer bir antlaşma Cenevre’de savaş gemileri ve uçaklar için yapılmış ve Türkiye her iki antlaşmaya da taraf olmuştur.
1923-39 TÜRK DIŞ POLİTİKASI1923-39 TÜRK DIŞ POLİTİKASI
ulusblognote.blogspot.comulusblognote.blogspot.com