1. sİmyadan kİmyaya

67
1

Upload: tamal

Post on 11-Jan-2016

157 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

1. SİMYADAN KİMYAYA. MEŞHUR TÜRK VE İSLAM KİMYA BİLGİNLERİNİN HAYATLARI VE KİMYA İLMİNE KATKILARI. CABİR BİN HAYYAN (721–805). Horasan’da doğdu. Kufe’de vefat etti. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: 1. SİMYADAN KİMYAYA

1

Page 2: 1. SİMYADAN KİMYAYA

MEŞHUR TÜRK VE İSLAM KİMYA BİLGİNLERİNİN HAYATLARI VE KİMYA İLMİNE KATKILARI

2

Page 3: 1. SİMYADAN KİMYAYA

CABİR BİN HAYYAN (721–805) Horasan’da doğdu. Kufe’de vefat etti. Kimya ilminin babasıdır. Türk bilim adamıdır.

Büyük dâhidir. Dönemin en büyük ilim merkezlerinden Harran Üniversitesi’nin rektörüdür. Adı Latince’ye Geber diye geçmiştir.

Cabir bin Hayyan’ın başta kimya olmak üzere tıp, eczacılık, fizik, astronomi, matematik, felsefe ve eğitim alanlarında çok hizmetleri olmuştur.

3

Page 4: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Bunların içinde şüphe yok ki en önemlisi atomla ilgili buluşudur. Yunanlı bilginler maddenin en küçük parçasına, bölünemeyen en küçük parçacık anlamına gelen atom demişlerdi. İslam bilginleri, bu kelimeyi o zamanın bilim dili olan Arapçaya çevirirken cüz–ü layetecezza dediler. Cüz–ü layetecezzanın diğer adı cüz–ü ferttir. Hem atom hem de molekül yerine kullanılabilir.

4

Page 5: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Cabir bin Hayyan ise Yunanlıların atomun parçalanamayacağı yolundaki teorilerine karşı çıktı. Bu konuda gerçek mahiyeti asırlar sonra anlaşılabilecek farklı görüşü ortaya koydu.

Günümüz dünyasında, atomla ilgili ilk çalışmaların İngiliz kimyager John Dalton (1766–1844) tarafından yapıldığı, uranyumun çekirdeğinin parçalanabileceği fikrinin de 1944 Nobel Kimya Ödülü sahibi Alman kimyacı Otto Hahn (1879–1968) tarafından ortaya atıldığı fikri yaygındır.

5

Page 6: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Hâlbuki onlardan 1000 yıl önce yaşamış olan Müslüman kimyacı Cabir Bin Hayyan’ın aşağıdaki sözleri asrımızın ilim adamlarını dahi hayrete düşürecek mahiyettedir: “Maddenin en küçük parçası olan cüz–ü layetecezzada yoğun bir enerji vardır. Yunan bilginlerinin iddia ettiği gibi bunun parçalanamayacağı söylenemez. O da parçalanabilir. Parçalanınca da öylesine bir enerji meydana gelir ki Bağdat’ın altını üstüne getirebilir. Bu, Allah’ın bir kudret nişanıdır.”

6

Page 7: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Cabir bin Hayyan da simyacılar gibi kalay, kurşun, demir ve bakırdan altın elde edilebileceğini düşünüyordu. Ancak bunun yolunun atomların kontrol altında parçalanıp değerlerinin değiştirilmesiyle olacağını belirtmekteydi.

Günümüzde nükleer laboratuvarlarda kontrollü çekirdek reaksiyonlarıyla yeni yapay elementler veya mevcut elementlerin yapay izotopu elde edilmektedir.

7

Page 8: 1. SİMYADAN KİMYAYA

İleride altın da elde edilebilir. Simyacılar, fiziksel veya kimyasal yolla elementleri altına çevirmek istedikleri için boşuna uğraşıyorlardı. Yine kontrolsüz çekirdek reaksiyonlarının atom bombası olduğu da bilinmektedir. Cabir bin Hayyan, çok eski yıllarda bütün bunlardan söz etmişti.

Kimya ilminin hem teorik hem de pratik alanda büyük gelişimine sebep olmuştur. Cabir bin Hayyan’ın en bariz vasfı deneyciliğidir.

8

Page 9: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Cabir bin Hayyan, Lavoisier’den önce Lavoisier kanununu (kütlenin korunumu kanunu) ifade etmiştir; Newton’dan önce Newton kanununu (yer çekimi kanunu) açıklamıştır; Gay Lussac’dan önce Gay Lussac kanunundan (gazlarda basınç–sıcaklık ilişkisi) söz etmiştir.

Güneş enerjisinden faydalanma çığırını açmıştır.

Modern kimya laboratuvarını ilk kuran kişidir.

9

Page 10: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Cabir bin Hayyan’ın kimyadaki diğer hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz:

HCl formülüyle gösterilen hidroklorik asidi (tuz ruhu) elde etmiştir.

HNO3 formülüyle gösterilen nitrik asidi (kezzap) elde etmiştir.

3 hacim derişik HCl ile 1 hacim derişik HNO3 karışımından oluşan, günümüzde de bütün dünyada kullanılan kral suyunu keşfetmiştir.

10

Page 11: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Altın, yalnız kral suyuyla kimyasal reaksiyona girer; başka hiçbir elementle reaksiyona girmez. Kral suyu, hem altının saf olup olmadığının anlaşılmasında hem de altın alaşımlarındaki altının yüzde bileşim miktarının bulunmasında kullanılır. Altının saflığının belirlenmesi ve sahteciliğin önlenmesinde bugün de kullanılan en yaygın yoldur.

Üretilen asitler sayesinde, hem Cabir bin Hayyan hem de günümüze kadar bütün kimyacılar bazı metal bileşiklerini elde edebildiler.

11

Page 12: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Cabir bin Hayyan’ın elde ettiği bazı bileşikler şunlardır: Şap (KAlSO4), nişadır (NH4Cl), gümüş nitrat (AgNO3) vb.

Cabir bin Hayyan kristalizasyon, süzme, eritme, buharlaştırma, süblimleştirme, damıtma, çözme vb. metotları geliştirdi veya kimya ilmine kazandırdı.

George Sarton (Corc Sörtın), “Fen Bilimleri Tarihine Giriş” adlı önemli çalışmasında 750 ile 800 yılları arasındaki dönemin en önemli ilim adamı olarak Cabir bin Hayyan’ın adını vermiştir.

12

Page 13: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Bir kısım tabirler vardır ki Cabir bin Hayyan ve diğer kimyacılar sayesinde Batı dillerine geçmiştir. Bunlardan bir kısmı şunlardır:

Alcohol (Arapça aslı el kuhl) Alkali (Arapça aslı el kali)Kimya (Arapça aslı kimie)Alembic (Arapça aslı el imbik) Görülüyor ki Cabir, günümüzün modern

ilminin dayanmış olduğu gözlem ve deney metotlarını, asırlarca önce kullanmıştır.

13

Page 14: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Ünlü Fransız bilim tarihçisi Marcellin Berthelot (1827–1907) Cabir bin Hayyan hakkındaki düşüncelerini şöyle açıklamıştır: "Aristo'nun mantık ilmindeki yeri neyse, Cabir bin Hayyan'ın kimya ilmindeki yeri de odur. Aristo, mantığın kurucusu ve üstadı olarak kabul edildiği gibi Cabir bin Hayyan da kimyanın kurucusu ve üstadıdır."

14

Page 15: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Alman oryantalist ve fen bilimleri tarihçisi Julius Ruska da (1867–1949), kimyanın temellerinin Yunanca tercümelerle atılmadığını, Arapça eserlerin tercümeleriyle atıldığını belirtmektedir.

Ortaçağ felsefecilerinin önemli isimlerinden olan ve felsefenin görevini; “insanı Tanrı bilgisine götürme ve insanı O'nun hizmetine koşturma” olarak dile getiren Roger Bacon (1214–1294), Cabir bin Hayyan'ı “ustaların ustası” olarak anmaktadır.

15

Page 16: 1. SİMYADAN KİMYAYA

RAZİ (864–925)’NİN KİMYA İLMİNE HİZMETLERİ Razi’nin önemi büyüktür. Asırlar boyunca Avrupa’ya ders veren Arap

kimyager ve doktordur. Tahran’a yakın Rey’de doğdu, Bağdat’ta vefat

etti. Asıl adı Ebubekir Muhammed bin

Zekeriya’dır. Doğum yerinden dolayı Razi adını almıştır.

İskit Türklerindendir.

16

Page 17: 1. SİMYADAN KİMYAYA

H2SO4, etil alkol, antiseptik vb. kimyasal maddeleri keşfetmiştir.

Devrinin en büyük bilginidir. Doğum günü olan 27 Ağustos İran’da her

sene Tıp Bayramı olarak kutlanır. 230 kitabı vardır. Bu kitaplardan 12 adedi

kimya eseridir. Kitab–ül Esrar (Sırların Kitabı) adındaki en meşhur kimya kitabı, 14. asra kadar kimya ilminin baş eseri olarak Batı’da okutulmuştur.

Kimyayı tıbbın hizmetine sunmuştur.

17

Page 18: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Bütün eşyayı fiziksel ya da kimyasal yolla altına çevirme iddiasında olan simyacıların saçma düşünceleriyle mücadele etmiştir.

En büyük hizmeti tıp sahasında olmuştur. Böbrek mesanedeki taşları ilaçla parçalıyor

veya cerrahi müdahale ile çıkarıyordu; bundan dolayı operatörlüğün ilerlemesine katkısı büyüktür.

Hayvan bağırsağından ameliyat ipliği (katgüt) yapılarak cerrahide kullanılması, onunla tıp tarihine girmiştir.

18

Page 19: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Bitkiden ilaç yapmayı ilk geliştirendir. Bir ilaç terkibi yaparken onu önce hayvanlar üzerinde denerdi. Bitkilerden ilaç yapma konusunda İbni Sina, Razi’den çok daha ileridedir.

George Sarton, An Introduction to the History of Sciences (Fen Bilimleri Tarihine Giriş) adlı kitabında 750 ile 1100 yılları arasında geçen 350 senelik ilim tarihinin her birini 50 yıllık 7 döneme ayırmış ve her bir döneme o dönemdeki en önemli ilim adamının ismini vermiştir. 850 ile 900 yılları arasını da Razi’nin adıyla anmıştır.

19

Page 20: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Petrolün ilk defa damıtılması ve günümüzdeki adı olan nafta ismiyle kullanılmaya başlanması Razi’nin buluşudur.

20

Page 21: 1. SİMYADAN KİMYAYA

İBNİ SİNA (980–1037)’NIN KİMYA İLMİNE HİZMETLERİ İslam hükemasının Eflatun’udur. Filozofların

üstadıdır. Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene

temel kitap olarak okutulmuştur. Kimya ilmini tıbbın hizmetine sokmada,

Razi’yi örnek almıştır; bu konuda dünyada Razi’den sonra ikincidir diyebiliriz.

Zamanının en büyük dâhisidir.

21

Page 22: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Doktorların sultanı unvanıyla anılmıştır. En büyük hizmeti tıp sahasındadır. Çağların en büyük tıp araştırmacısıdır. Tıp noktasında “Tıp ilmini iki satırda topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört, beş saat kadar yeme. Şifa hazımdadır. Kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hâl, taam taam üzerine yemektir.” demiştir.

22

Page 23: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Yemek konusunda vücuda en zararlı olan, dört, beş saat ara vermeden yemek yemek veyahut lezzet için çeşitli yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.

Tıp ve kimya ilminden başka felsefe, jeoloji, coğrafya, fizik, matematik, botanik, zooloji, müzik dallarında da çok araştırma ve keşifleri vardır.

23

Page 24: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Isı ve gaz basıncı konularında keşifleri olmuştur. Toriçelli’den önce açık hava basıncını ölçmüştür.

Suların temizlenmesiyle ilgili çalışmalar yapmıştır. İçme suyunun, sağlık üzerindeki etkisini araştırarak suyun kalitesinin önemini belirtmiştir.

Farklı branşlardaki 29 meselede Avrupalı bilim adamlarına öncülük yapmıştır.

24

Page 25: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Tıp alanında onlarca hastalığı ilk teşhis ve tedavi etmiştir. Örneğin; şeker hastalığında, idrarda şeker bulgusunun varlığını ilk keşfeden odur. Bulaşıcı hastalıklara küçük mikroorganizmaların sebep olduğunu tespit etmiştir. Ameliyatlardan önce hastaya anestezik ilaç yapmak da onun buluşudur. Etil alkolü tıpta steril amaçlı olarak ilk kullanandır. Damar içine yapılan şırınga da İbni Sina’nın icadıdır.

25

Page 26: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Koruyucu hekimlik ve tedavide İbni Sina’nın belirttiği 780 ilacın istisnasız hepsi günümüzde kullanılmaktadır.

Batılılar ona Avicenna derler.

26

Page 27: 1. SİMYADAN KİMYAYA

EBU’L HEYSEM (965–1051)Atmosfer basıncıyla ilgili öncü çalışmalar

yapmıştır.

27

Page 28: 1. SİMYADAN KİMYAYA

EBU'L VEFA (940–988)Matematik ve astronomi âlimidir. Yoğunluk ölçmeye yarayan piknometre aletini

ilme kazandırmıştır.

28

Page 29: 1. SİMYADAN KİMYAYA

TÜRK VE İSLAM BİLGİNLERİ, KİMYA İLMİNİN GELİŞMESİNE ZEMİN HAZIRLAMIŞLAR VE BU KATKIYI BATILI BİLİM ADAMLARI ONAYLAMIŞLARDIR.

29

Page 30: 1. SİMYADAN KİMYAYA

MEŞHUR TÜRK–İSLAM KİMYACILARININ ÖZDEYİŞLERİ

30

Page 31: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Maddenin en küçük parçası olan cüz–ü layetecezzada yoğun bir enerji vardır. Yunan bilginlerinin iddia ettiği gibi bunun parçalanamayacağı söylenemez. O da parçalanabilir. Parçalanınca da öylesine bir enerji meydana gelir ki Bağdat’ın altını üstüne getirebilir. Bu, Allah’ın bir kudret nişanıdır. Cabir bin

HAYYAN* (721–805)

* Kimya ilminin babası, Türk bilim adamı, büyük dâhi, Harran Üniversitesi rektörü.

31

Page 32: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Ben gerçek düşünür diye kimya ilmini bilene derim. Razi** Arap kimyager, Tahran’a yakın Rey’de 864’te

doğdu, 925’te Bağdat’ta vefat etti, asıl adı Ebubekir Muhammed bin Zekeriya’dır, doğum yerinden dolayı Razi denmiştir. H2SO4, etil alkol, antiseptik vb. kimyasal maddelerin mucididir. Doğum günü olan 27 Ağustos İran’da her sene Tıp Bayramı olarak kutlanır. 230 kitabı vardır.

32

Page 33: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Maddenin içi, dolu gözüktüğü hâlde aslında boştur. İmam Rabbani* (1563–1624)

* İkinci bin yılının müceddididir. Türkistanlı mutasavvıftır. Evren ve nesnelerin oluşumuyla ilgili düşünceleri günümüze ışık tutmaktadır.

33

Page 34: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Madde, sonsuz denecek ölçüde parçalanabilir.

Nazzam* (792–845)

* İslam âlimi, Basra’da doğdu, Basra’da yaşadı, hayatının son devresini Bağdat’ta geçirdi. “Maddenin tanecikli yapısı” başka bir deyimle “partikül teorisi” dünyada ilk olarak Nazzam tarafından belirtilmiştir.

34

Page 35: 1. SİMYADAN KİMYAYA

NAZZAM “MADDE, SONSUZ DENECEK ÖLÇÜDE PARÇALANABİLİR.” DEMEKLE NELERİ SÖYLEMİŞTİR? 1. Atomun parçalanabileceğini belirtmiştir.2. Atom altı parçacıklara işarette

bulunmuştur.3. Maddenin bir başlangıçtan itibaren var

olduğunu ifade etmiştir.4. Yarı ömürden söz ettiği düşünülebilir.

35

Page 36: 1. SİMYADAN KİMYAYA

MEŞHUR TÜRK–İSLAM KİMYACILARINI TASDİK EDEN BATILILARDAN BAZILARININ SÖZLERİ

36

Page 37: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Kimya Müslümanlar tarafından kurulmuştur. Müslümanlar binlerce keşif ve metotlarıyla kimya ilminin kuruluşuna yardım etmişlerdir. William James Durant* (Vilyım Ceymıs Dürant) (1885–1981)

*Amerikalı filozof, tarihçi, yazar.

37

Page 38: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Orta çağda İbni Sina tıp yazarlarının en büyüğü, Razi en büyük doktor, Beyruni en büyük astronom, İbni Heysem en büyük optik âlimi, Cabir bin Hayyan en büyük kimyagerdi.

William James Durant* (Vilyım Ceymıs Dürant) (1885–1981)

* Amerikalı ilim tarihi araştırmacısı.

38

Page 39: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Kimya İbni Sina’nın buluşlarıyla bugünkü seviyesine ulaşabilmiştir.

Berthold Schwartz* (1318–1384)

*Barutu bulan Alman kimyager.

39

Page 40: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Kimyanın babası Cabir bin Hayyan’dır. Britannica Ansiklopedisi

40

Page 41: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Razi modern kimyanın kurucusudur. Eric John Holmyard* (Erik Caan

Homyard) (1891–

1959)

*İngiliz bilim adamı, kimya tarihçisi.

41

Page 42: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Cabir’den sonra yaşayan Razi kimya ilminin büyük kurucularındandır. Eilhard Wiedemann*

(1852–1928)

*Alman fizikçi.

42

Page 43: 1. SİMYADAN KİMYAYA

İslam kimyacılarının kendilerinden sonra gelenlere bıraktıkları miras saymakla bitmez.

ROGER GARAUDY* (1913–…)

* Fransız filozof ve yazar, 1982’de Müslüman oldu, Müslüman olmadan önce Marksizmin önemli savunucularındandı.

43

Page 44: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Gerçek kimyager Razi’dir.

Dr. Sigrid Hunke*

(1913–1999)

* Alman felsefeci, Avrupa Üzerine Doğan İslam Güneşi kitabının yazarı.

44

Page 45: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Müslümanlardan önce kimyanın mevcut olmadığını söylersek mübalağa etmiş olmayız. Haydar Bammat* (1890–1965)

* Dağıstan’da doğdu, Paris’te yaşadı, devlet adamı, diplomat, yazar.

45

Page 46: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Şimdiki kimyayı deney malzemeleriyle ilk defa kuranlar Müslümanlar olmuştur. Corci Zeydan* (1861–

1914)

*Hıristiyan Arap tarihçi, Beyrut doğumlu.

46

Page 47: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Müslümanların ayrı bir mesai gösterip geliştirdikleri İslam’da ilk ele alınan disiplinlerden biri kimyadır.

Dr. Philip K. Hitti* (1886–1978)

*Arap tarihçisi.

47

Page 48: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Kimyaya deneyciliği kazandıran Müslümanlardır. Cabir bin Hayyan kimya ilmine buharlaştırma, süzme, saflaştırma, eritme, damıtma, kristalizasyon metotlarını keşfederek uygulamaya soktu.

Max Meyerhof* (1884–1951)

*Alman bilim adamı.

48

Page 49: 1. SİMYADAN KİMYAYA

BATI’DA BİLİMSEL GELİŞMEYE ZEMİN HAZIRLAYAN BAŞLICA DÖRT FAKTÖR VARDIR:1. HAZRETİ İSA’NIN GETİRDİĞİ MESAJ 2. RÖNESANS’TAN (XVI. YÜZYIL İLE XVII. YÜZYIL) SONRA BİZİM İLİM TARİHİMİZDEKİ BÜYÜK İLİM ADAMLARIMIZI ÖRNEK ALMALARI 3. FRANSIZ İHTİLALİNDEN (1789) SONRA LAİKLİĞİN DOĞUŞUNUN BİLİME KATKISI4. BATI DÜNYASINDA BİLİMSEL ÇALIŞMALARDA KULLANILAN TETKİK, TAHKİK VE ARAŞTIRMA METOTLARININ DOĞRULUĞU İLE BATI İNSANINDAKİ İLİM VE HAKİKAT AŞKI

49

Page 50: 1. SİMYADAN KİMYAYA

HAZRETİ İSA’NIN GETİRDİĞİ MESAJHazreti İsa’nın getirdiği mesaj, Batı

medeniyetinin en güçlü, en sağlam ve en önemli temelini oluşturur. Batı medeniyeti böylece varlık sahnesine çıkmıştır; çünkü Batı medeniyetinin esası Grek felsefesi (matematiksel düşünce), Roma hukuku ve gerçek Hıristiyan dinine dayanmaktadır.

50

Page 51: 1. SİMYADAN KİMYAYA

RÖNESANS’TAN (XVI. YÜZYIL İLE XVII. YÜZYIL) SONRA BİZİM İLİM TARİHİMİZDEKİ BÜYÜK İLİM ADAMLARIMIZI ÖRNEK ALMALARIBatı’daki bilimsel gelişmeye Rönesans’la

beraber zemin hazırlayan, aslında bizim ilim tarihimizdir.

51

Page 52: 1. SİMYADAN KİMYAYA

RÖNESANS’TAN VE FRANSIZ İHTİLALİ’NDEN SONRA BATI’NIN BİLİMDE İLERLEMESİRönesans; başta bilim olmak üzere çeşitli

dallarda Batı’nın ilerlemesidir. Rönesans, XVI. ve XVII. yüzyıllarda

yaşanmıştır.Fransız İhtilali 1789 yılında olmuştur.

52

Page 53: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Batı’nın Rönesans’tan ve Fransız İhtilali’nden önceki problemi dinle değil; bozulmuş din adamlarıyla ve dinin emirlerini kendi kişisel çıkarları için kullanan o günkü kilise teşkilatıylaydı. Laiklikten önce ruhban sınıf ne söylerse doğruydu, asla sorgulanamazlardı. Ruhban sınıfın baskısına karşı laiklik doğmuştu. Eski sisteme teokratik düzen deniyordu. İhtilalden sonraki sisteme laik düzen denildi.

53

Page 54: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Hıristiyanlık tahrif olduğundan (bozulduğundan) ve tam hayatın içinde olmadığından dolayı kilise teşkilatı ilme karşıydı. Gerçek Hıristiyanlığın dinle çatışması düşünülemezdi. Kilisenin bu yanlışlığı, bilim adamlarında tepki oluşturdu. Bilim adamlarının çoğunluğu Descartes (1596–1650) (Dekart)’ın “Metafizik, bilim olmaz; bilgi ancak ölçülebilirdir.” sözünü esas aldı.

54

Page 55: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Bilim adamları, bilimin konusunu maddeyle sınırlandırmak istediler. Din ile bilim arasında Batı’da uzun süren çatışmalar yaşandı. Sonunda bilim adamları yanlış olarak, din ile bilim arasında ayrılık var sandılar. Sonuçta da, din ile bilim ayrışması gerçekleşti. Din ve bilim, iki ayrı alan olarak ele alındı.

Din ve bilimin iki ayrı alan olarak ele alınması, Batı’daki çaresizlikten başvurulan bir şeydi.

55

Page 56: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Günümüzde, üniversitelerimizde benimsenen de budur.

Batı’da; hem laikliğin doğuşundan sonra hem de Rönesans’tan sonra Galileo, Newton, Einstein, Pascal gibi dindar ve dinin ilimden kopuk hâline üzülen insaflı Batı bilim adamları da çıkmıştır. Bunların içinde en meşhuru Pascal’dı. Pascal (1623–1662) ve diğer bilim adamları Hıristiyanlık ile bilimin beraber olabileceğine inanıyorlardı; birleştirmek için gayret gösterseler de belirtilen sebeplerden dolayı başarılı olamadılar.

56

Page 57: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Böyle bir ayrılık Müslümanlar olarak bizim inanç sistemimizde de, ilme bakışımızda da, tarihimizde de yoktur.

Bilim zihnin, din ise kalbin ışığı olarak görülmüştür.

Din ile bilim, bizim tarihimizde hiçbir zaman çatışır görülmemiştir, birbiriyle iç içe yer almıştır.

Bu konuda Müslümanlar olarak, çok şanslı sayılırız.

57

Page 58: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Müslümanların şimdiye kadar ilim adına keşfettikleri çok şey vardır ve bundan sonra da pek çok şey olacaktır.

İbni Sina, Cabir bin Hayyan, Razi hem büyük birer kimyacı hem de çok iyi bir dindardılar.

Diğer branşlarda da durum aynıydı ve daha bunlar gibi on binlercesi vardı.

İslam dininin ilme karşı olmadığı açıktır. Nutuk’u dikkatle okuyanlar Atatürk’ün dinine sahip çıktığını apaçık görürler.

58

Page 59: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Söylev ve Demeçler 2. cilt 94. sayfada Atatürk şöyle demektedir: “Bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa, amme menfaatine uygundur; biliniz ki o, bizzat dinimize uygundur. İslamiyet son ve kâmil dindir. Akla, mantığa ve hakikate uymaktadır.” Atatürk bu sözleriyle, dinimizin Hıristiyanlıkla mukayese olunamayacağını belirtmiştir.

59

Page 60: 1. SİMYADAN KİMYAYA

“Bütün bilimsel buluşları dinimiz daha

önceden söylemiştir.” demek aşağılık kompleksini hatıra getiren bir cümle olabilir. Bu nedenle böyle bir yaklaşımda bulunmamalıdır. Fakat ilim adına ortaya konan hususların hiçbirinin dinimizle çelişmeyeceğini bilmek gerekir. Günümüzdeki bilimsel gelişmeler incelendiğinde her bir gerçeğin dinimizle örtüştüğünü ve uyum içinde bulunduğunu görmek mümkündür.

60

Page 61: 1. SİMYADAN KİMYAYA

İslam dinini Hıristiyan dinine kıyas edip Avrupa gibi dine lakayt olmak, çok büyük bir hatadır. Birincisi; Avrupa, dinine sahiptir. Başta Wilson, David Lloyd George (Deyvid Loyd Corc), Venizelos gibi Avrupa büyükleri dindardılar. Bu büyüklerin bir papaz gibi dinlerine mutaassıp olmaları, Avrupa’nın dinine sahip olduğunun göstergesidir.

İslamiyet’i Hıristiyan dinine kıyas etmek, yanlış kıyastır; çünkü Avrupa, dinine bağlıdır.

61

Page 62: 1. SİMYADAN KİMYAYA

MÜSLÜMANLAR DİNE KARŞI LAKAYT OLUNCA FEN VE TEKNOLOJİDE PERİŞAN OLMUŞLARDIRNe vakit Müslümanlar dine ciddi sahip

olmuşlarsa, ilimde o zamana göre çok yüksek ilerleme kaydetmişlerdir. Ne vakit dine karşı lakayt vaziyeti almışlar, fen ve teknolojide perişan vaziyete düşerek tedenni etmişlerdir.

62

Page 63: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Başka dinin aksine, dinimize bağlı olma derecesinde milletimiz ilerlemiş; ihmali nispetinde de geri kalmıştır. Bu, tarihsel bir gerçektir.

63

Page 64: 1. SİMYADAN KİMYAYA

BATI DÜNYASINDA BİLİMSEL ÇALIŞMALARDA KULLANILAN TETKİK, TAHKİK VE ARAŞTIRMA METOTLARININ DOĞRULUĞU İLE BATI İNSANINDAKİ İLİM VE HAKİKAT AŞKI

Bilimsel çalışmalarında Batılıların büyük bir çoğunluğu, pozitivist ve natüralist sonuçlara ulaşma niyetiyle çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Bu niyet, dini ilimden ayıran bir niyettir.

64

Page 65: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Batılıların pozitivist ve natüralist amaçları olumsuz bir amaç olsa bile bu olumsuz amaca ulaşma yönünde kullanıldıkları vesileleri, hak vesilelerdir. Aslında bu vesileler, Müslümanlarda olması gereken vasıflardır. Müslümanlarda olması gereken davranışlar Batılılara geçmiş, Müslüman ise dinine ters olumsuz vesilelere sarılmıştır.

65

Page 66: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Batılılarda olan onların ilimde ilerlemelerini sağlayan hak vesileler arasında şunları sayabiliriz: Mesainin tanzimi, iş bölümü, çalışkanlık, az uyuma, yardımlaşma, bilimsel çalışmalarda kullanılan tetkik metotlarının doğruluğu, tahkik metotlarının doğruluğu, araştırma metotlarının doğruluğu vb. vasıflar.

“İnsan için, çalışmasından başka bir şey yoktur.” hakikatine Batılılar uydukları için Allah onları bilimde başarılı kılmıştır.

66

Page 67: 1. SİMYADAN KİMYAYA

Pozitivist ve natüralistlerin hakkı temsil edenlere galip gelmelerinin nedeni, kullandıkları vesilelerin hak olmasıdır. Bundan dolayı kazanan, pozitivist ve natüralistler değil; yine de haktır.

67