°zm-sektoerü-çaliştay... · web viewtablo 2’de 2001-2015 yılları arasında türkiye’nin...
TRANSCRIPT
TURİZM SEKTÖRÜ
1. GİRİŞ (SEKTÖRÜN ÖNEMİ, EKONOMİYE KATKISI)
Turizm dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla gerçekleştirilen gezi olarak
tanımlanabilmektedir. Zamanla değişen ve tüm ülkeler için en hızlı büyüme gösteren
ekonomik faaliyetlerden biri olan turizm, kültür turizmi, gastronomi turizmi, macera turizmi,
hüzün turizmi, av turizmi, sağlık turizmi, macera turizmi, kongre turizmi, alışveriş turizmi vb.
gibi çok sayıda niş turizm çeşitleri ortaya çıkarmıştır (Gönül, 2015).
Turizm sektörü, GSYH içerisinde yer alan sektörler arasında hızla gelişen ve büyüme
kapasitesi yüksek olan sektörlerden biridir. Ülkeye döviz getiren, ekonomilere katkı sağlayan
özelliğiyle turizm GSYH ve istihdam üzerinde etkili olmaktadır. Türkiye’de 1980 sonrası
dönemde gelişme kaydeden sektörde, özellikle kriz dönemlerinde cari açıkların
kapatılmasında, işsizliğin azaltılmasında, ödemeler bilançosunun dengelenmesinde önemli bir
role sahiptir. Bir ülkenin kalkınmasında turizm sektörünün öneminden ve sektörün payından
söz edebilmek, turizmin ekonomik etkilerinin ölçülmesiyle mümkün olabilecektir. Turizm
ülkelerin gelişme aşamalarını tamamlamasında önemli bir sektör haline gelmiştir. Turizm
sektörüne, gereken önem ve önceliği veren ülkelerde, bu faaliyet kolunun GSYH ve ödemeler
dengesine sağladığı katkılar, ülkeleri turizm sektörünün gelişmesi ve sektördeki sorunların
çözülmesi için yeni imkânlar ortaya koymaya zorlamıştır (Bozgeyik ve Yoloğlu, 2015).
Şekil 1. Dünyada Turizm Hareketi ve Turizm Geliri (Dünyada Turist Sayısı- milyon
kişi)
2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 20150
200
400
600
800
1000
1200
1400
855 911 928 891 950 994 1041 1088 1134 1184
Kaynak: UNWTO (2016)
1
2015 yılında dünya çapında turizm hareketine katılan kişi sayısı tahmini olarak 1 milyar 184
milyona ulaşmış olup, uluslararası turizm gelirlerinin miktarı 1.260 milyar dolar olarak
gerçekleşmiştir (bkz. Şekil 1.). Kıtalara göre incelendiğinde, en fazla turist varışı ve turizm
geliri Avrupa kıtasında sağlanmıştır. 2015 yılında Avrupa kıtasını 608 milyon turist (toplam
turist sayısının % 51’i) ziyaret etmiş, kıtanın elde ettiği gelir 451 milyar dolara (toplam turizm
gelirlerinin % 36’sı) ulaşmıştır. Avrupa kıtasını sırasıyla 279 milyon turist varışı ve 418
milyar dolar ile Asya ve Pasifik Bölgesi; 193 milyon turist varışı 304 milyar dolar ile Amerika
kıtası takip etmiştir. Orta Doğu Bölgesi 53 milyon turist varışı ile 54 milyar dolar elde
ederken, Afrika kıtası ise 53 milyon turist varışı ile 33 milyar dolar turizm gelirine
ulaşabilmiştir (UNWTO, 2016). Tablo 1’de değişim grafiği görülmektedir.
Tablo 1. Bölgeler İtibarıyla Gelen Turist Sayısındaki Yıllık Değişim Oranı (%)
Bölge 2005-2014 Ortalaması 2015 2016 TahminiAvrupa 2,8 5,0 3,5- 4,5Asya- Pasifik 6,2 4,8 4,0- 5,0Amerika 3,5 4,9 4,0- 5,0Afrika 5,2 -3,3 2,0- 5,0Orta Doğu 5,0 3,1 2,0- 5,0Global 3,8 4,4 3,5- 4,5Kaynak: UNWTO (2016).
Türkiye’de turizm, sektörün dışında gerçekleşen çeşitli olumsuz etkenlere ve konjönktüre
bağlı dalgalanmalara ve kriz dönemlerine rağmen, hızlı büyüme eğilimini sürdürmektedir. Bu
konuda Türkiye’yi başarılı kılan unsurlar ülkenin eşsiz doğası, kültür çeşitliliği, birçok
uygarlığa ev sahipliği yapmış tarihsel mirasa sahip olması, misafirperver halkı, modern ve
yeni konaklama tesisleri, ulaşım olanakları ve güçlü altyapısıdır (Gönül, 2015).
2014 verilerine göre, turizm Türkiye’nin ödemeler dengesine 34 milyar 305 milyon 903 bin
dolar katkıda bulunmuştur. Yine 2014 yılındaki turizm geliri ihracat gelirinin %21,8’ini
karşılamıştır, dış ticaret açığının %40,6’sını kapatmıştır. 2014 yılında turizm gelirinin GSMH
içindeki payı %4,3’tür (Gönül, 2015)
Tablo 2- Türkiye’nin turizm gelirleri tablosu 2001-2015
Yıl Turizm Geliri ($)
Ziyaretçi Sayısı
Ortalama Harcama ($)
2001 10 067 155 13 450 121 7482002 11 900 925 15 214 516 7822003 13 854 866 16 302 053 850
2
2004 17 076 606 20 262 640 8432005 20 322 112 24 124 501 8422006 18 593 951 23 148 669 8032007 20 942 500 27 214 988 7702008 25 415 067 30 979 979 8202009 25 064 482 32 006 149 7832010 24 930 997 33 027 943 7552011 28 115 692 36 151 328 7782012 29 007 003 36 463 921 7952013 32 310 424 39 226 226 8242014 34 305 903 41 415 070 8282015 31 464 778 41 617 531 756
Kaynak: TUİK (2016).
Tablo 2’de 2001-2015 yılları arasında Türkiye’nin turizm gelir tablosu görülmektedir. 2015
yılında gelen turist sayısı 41 milyon 617 bin 531 kişi, gelir ise 31 milyon 464 bin 778
dolardır. TUİK verilerine göre, 2016’nın ilk iki çeyreğinde toplam turizm geliri 9 047 702
dolar; gelen turist sayısı ise 12 milyon 602 bin 588 kişidir.
Tablo 3- En çok turist ağırlayan destinasyonlar
Ülke Milyon Değişim2014 2015 15/14
Fransa 83.7 84.5 0.9ABD 75.0 77.5 3.3İspanya 64.9 68.2 5.0Çin 55.6 56.9 2.3İtalya 48.6 50.7 4.4Türkiye 39.8 39.5 -0.8Almanya 33.0 35.0 6.0Birleşik Krallık 32.6 34.4 5.6Meksika 29.3 32.1 9.4Rusya 29.8 31.3 5.0
Kaynak: UNWTO
Tablo 3’de dünya genelinde en çok turist ağırlayan destinasyonlar sıralanmıştır. Türkiye bu
sıralama içerisinde 6. sırada yer almaktadır. Ancak 2015 yılında 2014’e göre az da olsa
gerileme olduğu görülmektedir.
Tablo 4. Turizm Gelirleri/GSMH, Turizm Gelirleri, Gelen Turist Sayısı ve Büyüme
Oranları (1995-2013)
YıllarTurizm
Gelirleri/ GSMH
Turizm Gelirleri
(Milyon $)
Gelen Turist Sayısı (Bin
Kişi)
Büyüme Oranı
GSMH(Milyon TL)
(1987 Fiyatlarıyla)
3
1995 2,9 4,957 7,726 7,9 99,028,2421996 3,2 5,650 8,614 7,4 106,079,7761997 4,2 7,002 9,689 7,6 114,874,1971998 3,8 7,177 9,752 2,3 119,303,1471999 2,8 5,203 7,487 -6,1 112,043,8302000 3,8 7,636 10,428 6,8 119,144,4722001 6,9 8,090 11,618 -9,5 107,783,0632002 6,6 8,479 13,256 6,2 116,337,6242003 5,5 13,203 14,029 5,3 123,164,9902004 5,3 15,888 17,516 9,4 135,308,0222005 5,0 20,322 21,124 8,4 145,650,6032006 4,2 18,593 18,819 6,9 154,342,7192007 2,8 20,942 23,017 4,7 171,421,6252008 2,9 25,415 26,337 0,7 172,729,9242009 3,4 25,064 27,077 -4,7 165,003,4112010 2,6 24,930 28,632 9,2 179,643,9382011 3,6 28,115 31,456 8,5 193,174,1892012 3,7 29,007 31,782 2,2 196,202,3252013 3,9 32,308 34,910 4,0 204,476,021
Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı; DPT Ekonomik ve Sosyal Göstergeler (1950–2010)
Tablo 4’de görüldüğü üzere, Türkiye’ye 1990’lı yıllarda 7-8 milyon turist gelmişken bu sayı
2000’li yıllarda ortalama 5-10 milyon artarak, 2013 yılı itibariyle yaklaşık 35 milyon kişiye
çıkmıştır (Kanca, 2015).
Şekil 2. Turizm Gelirleri ve Gelen Turist Sayısı
2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 20150
5
10
15
20
25
30
35
40
45
Turizm Geliri (milyar dolar) Gelen Turist Sayısı (milyon kişi)
4
Türkiye’ye gelen turist sayısı ile turizm gelirlerinin son on yıl içerisinde genel bir artış içinde
olduğu Şekil 2’de görülmektedir. 2014 ile 2015 yılları arasındaki krizden ve terör
olaylarından kaynaklanan düşüş göze çarpmaktadır.
Tablo 5. Kişi Başı Ortalama Harcama ve Değişim
Kişi Başı Ortalama Harcama (dolar)
Değişim (%)
2005 842 -0,12006 803 -4,62007 770 -4,22008 820 6,62009 783 -4,52010 755 -3,62011 778 3,02012 795 2,32013 824 3,52014 828 0,62015 756 -8,7
Tablo 5’de Türkiye’ye gelen yabancı turistlerin kişi başı ortalama harcama rakamları
görülmektedir. Tabloda da görüldüğü üzere, 2005 yılındaki kişi başına düşen harcama miktarı
son on yılın en yüksek miktarıdır ve 2015 yılında bu rakamın % 8,7 oranında azaldığı
görülmektedir.
Tablo 6. Turizm Sektörünün Türkiye Ekonomisine Katkısı (%)
Sektörün GSYH’ye Doğrudan Katkısı 5,0Sektörün GSYH’ye Toplam Katkısı 12,9Sektörün İstihdama Doğrudan Katkısı 2,3Sektörün İstihdama Toplam Katkısı 8,3Sektör Yatırımlarının Toplam Yatırımlar İçindeki Payı 9,9Kaynak: Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi
Tablo 6’da turizm sektörünün Türkiye ekonomisine katkısı yüzde olarak görülmektedir.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin hesaplamalarına göre 2015 yılında turizm sektörünün
GSYH’ye doğrudan katkısı %5 düzeyindedir. Dolaylı ve uyarılmış tüketim etkileri de dahil
edildiğinde bu oran %12,9’a çıkmaktadır. Turizm sektöründe çalışanların toplam istihdam
içindeki payı %2,3 seviyesinde olup, sektöre yatırımcı, devlet ve tedarikçi olarak mal ve
hizmet sunanların çalışanları da dikkate alındığında sektörün istihdama toplam katkısı %8,3’e
yükselmektedir (Kaya, 2016).
Şekil 3. Dış Ticaret Açığı ve Turizm Gelirlerinin Seyri
5
2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 20150
20
40
60
80
100
120
46.934.4 33.4
36.3
64.6
34.626.5
34.5 32.440.6
49.7
Dış Ticaret Açığı Turizm Gelirleri/Dış Ticaret Açığı (%) Turizm Gelirleri
Yıllar itibarıyla incelendiğinde turizm gelirlerinin dış ticaret açığını önemli ölçüde finanse
ettiği görülmektedir. 2015 yılında dış ticaret açığının yaklaşık yarısı turizm gelirleriyle
karşılanmıştır (Kaya, 2016).
Şekil 4. Türkiye’ye En Çok Turist Gönderen İlk 6 Ülkeden Gelen Turist Sayısı
Şekil 4’de görüldüğü üzere, Türkiye’ye turist gönderen ilk 3 ülke Almanya, Rusya ve
İngiltere’dir. 2015 yılında Türkiye’yi ziyaret edenlerin %32,4’ü bu ülkelerden, yaklaşık yarısı
ise ilk 6 ülkeden gelmiştir. Gelen ziyaretçilerin belli ülkelerde yoğunlaşması sektörü bu
ülkelerdeki gelişmelere karşı kırılgan hale getirmektedir. Nitekim 2015 yılında Rusya
ekonomisindeki sıkıntılar nedeniyle Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı %18,5 azalmıştır.
6
Kasım 2015’te Türkiye sınırını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi nedeniyle ülkeden
gelen turist sayısının 2016 yılında da önemli ölçüde azalacağı tahmin edilmektedir (Kaya,
2016).
2015 yılında Rusya ve İngiltere haricinde Türkiye’ye turist gönderen ilk 6 ülkeden gelen
ziyaretçi sayısı artış kaydetmiştir. Son beş yıldır kademeli olarak artmakta olan Alman turist
sayısı 2015 yılında da %6,3 artmıştır. Öte yandan, son dönemde yurt içinde güvenliği tehdit
eden olaylardaki artışın 2016 yılında Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden
gelecek turist sayısı üzerinde baskı yaratmaya başladığı gözlenmektedir (Kaya, 2016).
Turizm, ülkelerin ekonomik sıkıntılar yaşadığı dönemlerde büyük bir döviz girdisi sağlayarak,
dış ticaret açıklarının ve işsizliğin azaltılmasında kilit rol oynamaktadır. Aynı zamanda emek-
yoğun özelliği, istihdam oranını artırması, işsizliğin giderilmesinde önemli bir yeri
bulunmaktadır. Turizm sektörüyle gelen gelir turizm sektöründe istihdamı doğrudan, diğer
sektörlerdeki istihdamı ise dolaylı olarak etkilemektedir. Bireylerin turizm sektöründe
istihdam edilmesi ve bunun için gerekli nitelikli donanıma sahip olması ülke turizminin ve
ekonomisinin gelişimi açısından oldukça önemlidir (Ünlüönen ve Şahin, 2011).
Turizm sektörünün istihdama olan katkısı ülkelere, bölgelere ve farklı zaman dilimlerine göre
değişmektedir. Turizmin istihdam üzerindeki etkisini belirleyen faktörler şunlardır (Ünlüönen,
Tayfun ve Kılıçlar, 2007; Cooper, Fletcher, Gilbert ve Wanhill, 1993):
Ülkelerin ekonomik yapıları, turizm yatırımları ve işgücü politikaları,
Ülkenin turizm sektörünün özellikleri ve turizm işletmelerinin yapısı,
Turizm sektöründe istihdam edilen personelin beceri, verimlilik ve uygunluk
seviyesi,
Turizm sektörü ve diğer sektörler arasında sosyal ve finansal haklar
Turizm işletmelerinin faaliyet süresi, düşük ve yoğun sezon dönemleri
Turizm sektörünün imajı, istihdam alanı olarak cezbediciliği,
Dış kaynaklı siyasi, ekonomik ve sosyal faktörler,
Turizm sektörünün tanıtımıdır.
7
2. DÜNYADA MEVCUT DURUM
Turizm giderek büyüyen bir sektör ve önemli bir işverendir. Toplam işlerin yaklaşık %5.5’i
konaklama sektörüyle bağlantılıdır. Otel ve restoranlardaki istihdam oranı genel ekonomideki
%0.7 oranına kıyasla 2009-2013 yılları arasında OECD ülkelerinde %1.4 oranında artış
göstermiştir. Yine de, bu sektörün büyümeye devam etmesi ve becerileri daha yüksek
seviyede olan çalışanların belirli eğitimlerin ardından sektöre kazandırılması için nitelikli iş
gücü gerekmektedir (Uluslararası İş Örgütü, 2016).
Turizmin tarımdan inşaata, mobilyacılıktan teknik teçhizata, reklamcılıktan e-teknolojiye
kadar çok çeşitli mal ve hizmet üreten sektör ve alt sektörlere sağladığı talep göz önüne
alınırsa, doğrudan veya turizme bağlı dolaylı istihdamla birlikte toplam istihdam etkisi
oldukça büyük bir boyuttadır. Turizm 50’den fazla sektöre doğrudan katkı sağlamaktadır.
UNWTO verilerine göre, dünyada her 11 kişiden 1’i turizm alanında istihdam edilmektedir
(Gönül, 2015).
Turizm mesleğinin nitel unsurlarının değiştiği ortadadır ancak turizm sektöründe istihdam
giderek artmaktadır. Yapılan tahminlere göre, dünyada her yıl %2.4 oranında istihdam
artmaktadır. 2014 yılında turizm sektöründe istihdam doğrudan istihdamın %3.4’ünü ve
toplam istihdamın %10.2’sini kapsamaktadır (WTTC, 2014). Benzer şekilde, İslami İşbirliği
Örgütü üyesi 57 ülkede de, turizm sektöründeki toplam istihdam 2001 ile 2013 tarihleri
arasında %28 oranında artmış; turizm sektöründe çalışanların sayısı 11.2 milyon kişiden 14.3
milyon kişiye çıkmıştır (COMCEC, 2014). Birleşik Krallık’ta turizm sektöründe çalışanların
sayısı 2009 ile 2013 yılları arasında %5.4 artarak diğer sektörlerin neredeyse iki katı oranında
bir artış göstermiştir (Payne ve White, 2014).
Tablo 7. Dünya Geneli ve Türkiye Turizm Sektörü İstihdam Verileri
Türkiye DünyaYıllar Doğrudan Toplam İstihdam Doğrudan Toplam İstihdam
(000 kişi) % (000 kişi) % Payı
(000 kişi)
% (000 kişi)
% Payı
2004 521,5 2,4 1853,7 8,5 94246,3 3,3 254790,0 9,52005 474,0 2,1 1794,2 8,1 95307,4 3,5 256508,0 9,42006 495,4 2,2 1747,3 7,9 98473,9 3,5 263553,0 9,52007 441,4 2,1 1710,3 8,2 97794,0 3,4 271805,0 9,62008 461,1 2,1 1756,0 8,3 97527,6 3,4 260838,0 9,12009 459,1 2,1 1773,5 8,3 95260,1 3,3 252720,0 8,82010 477,3 2,1 1833,9 8,1 96130,5 3,3 250565,0 8,6
8
2021* 658,0 2,5 2216,0 8,3 120427,0
3,6 323826,0 9,7
Kaynak: WTTC (2014). * Tahmini Veriler
Tablo 7’ye göre, turizm dünyada genel ekonomik yapı içerisinde 2010 yılında 250 565 000
kişiye doğrudan ve dolaylı olarak istihdam sağlarken, toplam istihdam içerisindeki payı % 8,6
olarak hesaplanmıştır. Bu rakam, bir önceki yıla göre % -0,85’lik bir düşüş anlamına
gelmektedir. Turizmde doğrudan istihdam edilen kişi sayısı 96 130 500’dür ve bu oranın
toplam istihdam içerisindeki payı % 3,3’tür. Bu oranlara bakılarak, doğrudan istihdamın
2021’de 120 427 000 kişiye ulasacağı, toplam istihdam içindeki payının da % 3,6’ya
yükseleceği tahmin edilmektedir. Aynı dönemde, ekonomik yapı içerisinde 323 826 000
kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam sağlayarak, toplam istihdam içerisindeki payının % 9,7
olacağı öngörülmektedir. Turizm sektöründeki doğrudan istihdam ve genel ekonomi
içerisindeki istihdam değerleri turizmin gelismesi, turizm talebinde ve arzında meydana gelen
artışlara bağlı olarak yükselmektedir. Türkiye’de ise 2010’da tüm ekonomi içerisinde 1 833
900 kişiye doğrudan ve dolaylı olarak istihdam sağlarken, toplam istihdam içerisindeki payı
% 8,1 olarak hesaplanmıştır. Bu rakam, bir önceki yıla göre % 3,40’lık bir artış anlamına
gelmektedir. Turizmin doğrudan istihdam sağladığı kişi sayısı 477 300; toplam istihdam
içerisindeki payı (bir önceki yıla göre % 3,96 artışla) % 2,1 olarak gerçeklesmistir. Yapılan
tahminlerde, doğrudan istihdamın 2021’de 658 000 kişi olacağı, toplam istihdam içindeki
payının da % 2,5 olacağı öngörülmektedir. Aynı dönemde, ekonomik yapı içerisinde 2 216
000 kisiye doğrudan ve dolaylı istihdam sağlayarak, toplam istihdam içerisindeki payının %
8,3 olacağı öngörülmektedir. Türkiye’de son yıllarda turizm sektöründe yasanan büyüme ve
gelişme rakamlarının, ekonominin diğer sektörlerinde olduğu gibi, turizm sektörü istihdam
verilerine olumlu yansıdığı söylenememektedir. 2004’ten 2010 yılına kadar olan dönemde,
nüfus, işgücü ve sektör istatistiklerindeki artışın, artan isletme ve kapasite sayısına rağmen,
turizmde beklenen istihdam artışına neden olmadığını; doğrudan istihdamda yaşanan % - 8,47
ve doğrudan ve dolaylı istihdam toplamında yaşanan % - 1,06’lık azalışlarda görmek
mümkündür (Ünlüönen ve Şahin, 2011).
Turizm sektöründe çalışan sayısının artması yerel, ulusal ve uluslararası seviyede politik,
ekonomik ve sosyal alanlarda sektörün önemini arttırmaktadır. Bu nedenle, çalışma koşulları
gibi turizm sektöründe istihdamla bağlantılı konular ve sorunlar da önemli hale gelmektedir
(Baum, 2015).
9
3. TÜRKİYE’DE TURİZM SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ
İstihdam kavramı ekonomide geniş anlamıyla, tüm üretim faktörlerini kapsamaktadır ve tüm
faktörlerin kullanılması durumunda en üst seviyede üretim düzeyine ulaşılmaktadır. Bu durum
"tam istihdam milli gelir düzeyi" kavramı ile ifade edilmektedir (Boz, 2006). Buna karşılık;
bir kısmının kullanılması durumunda ise "eksik istihdam" kavramı ile ifade edilmektedir.
Bir ülkede ekonomik kalkınma sağlanmak istenmesinin en önemli nedeni yaratılmak istenen
refah ortamıdır. Bu noktada tüm vatandaşlara iş olanağı sağlamak bu kapsamın en önemli
bileşenidir. Turizmin sahip olduğu istihdam potansiyeli neticesinde açık, gizli ve yüksek
işsizlik oranlarında önemli pozitif edinimler elde edilmektedir.
Emek yoğun bir sektör olan turizm, çalışma hayatına ilk kez giren veya başka bir yerde iş
bulamayan kişilerin istihdamı için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu nedenle turizmin düşük
becerili çalışanlara veya genel olarak az niteliğe sahip bireylere özellikle azınlıklara,
göçmenlere, işsiz gençlere, uzun zamandır işsiz olanlara ve ailevi sorumluluklara sahip olan
ve sadece yarı zamanlı çalışabilecek kadınlara istihdam imkanı sağlamada önemli rol
oynamaktadır (UNWTO&ILO, 2014).
a. Sektörde tedbir veya uygulama ihtiyacının nedenleri
Bir çalışan için tüm dünya genelinde turizmin ünü düşük maaş, zorlayıcı çalışma koşulları ve
sınırlı yükselme fırsatları ile bilinmektedir. Turizm sektöründe istihdama dair birçok sorun
geçmişte oldukça yapay ve yüzeysel bir şekilde, nedenleri bilinmeden ve araştırılmadan
tartışılmıştır. Son zamanlarda yapılan çalışmalara bağlı olarak turizm sektöründe değişim
nedenleri ve bunun istihdam üzerindeki etkileri şöyle özetlenebilir (Baum, 2015):
Yeni gelişen destinasyonlar ve hedef pazarlarla bağlantılı olaran seyahat sektöründe
ve turizmin genelinde yaşanan değişimler, işgücünü daha fazla nitelikli ve
donanımlı olmasını gerektirmektedir. Örneğin, sosyal medya pazarlaması için
gereken teknik bilgiye sahip ve birden fazla dil bilme gibi nitelikler aranmaya
başlamıştır.
Turistlerin paket turlardan ziyade bağımsız seyahatlere katılma oranının artması,
daha bireysel ve özel hizmet sunumu gerekliliğini doğurmuştur.
10
Turizm sektöründe faaliyet göstren seyahat acenteleri gibi temel birimlerin
maliyetlerinin artmasına neden olan ekonomik dalgalanmalar, bu tür aracı
kurumlardaki iş alanlarını daraltmıştır.
Sosyal medyanın müşteriler ve karar verme süreçleri üzerindeki etkisi, çalışanların
yeni iletişim stratejilerini benimsemeye zorlamıştır.
Gelişen teknolojiler nedeniyle turizm dağıtm kanallarının değişmesi, mevcut
becerilerin değiştirilip yeni becerilere sahip işgücüne ihtiyacı arttırmıştır.
Turizmde çevresel endişelerin artması, çalışanların da aynı farkındalığa sahip
olmasını gerektirmektedir.
Turizm sektöründe sağlam istihdam verilerine ulaşabilmek turizm sektörünün istihdam
yapısının daha iyi anlaşılmasını ve hükümetlerin sektörü etkileyen doğru kararlar vermesini
sağlayacaktır. Turizm sektöründe istihdamın odak noktası giderek büyüyen küresel ve ulusal
rekabet, pazar karmaşası ve müşteri talebindeki değişimler ile müşterilerle doğrudan bağlantılı
bir sektör olmasında yatmaktadır. Bu durum turizm sektörüne daha fazla önemin verilmesine,
hatta sadece mal ve hizmetlere değil insan kaynaklarına da ayrıca dikkat edilmesini
gerektirmektedir. Ancak turizmin istihdam yaratma potansiyeli uzun zamandır bilinse de,
turizm sektöründe istihdam turizmin en az çalışılan alanlarından biridir. Sadece birkaç ülke
turizm sektöründe istihdamla bağlantılı konuların birçoğunun ölçülmesi ve analiz edilmesi
konusunda istatistiki prosedürler ve çeşitlendirilebilen uygulamalar geliştirmiştir
(UNWTO&ILO, 2014).
Türkiye için turizm sektöründe tedbir veya uygulama ihtiyacının nedenleri şöyle
sıralanabilmektedir:
2023 Turizm Stratejisi kapsamında sektördeki işgücü niteliğinin yeni gelişmekte
olan turizm türlerinin ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi gerekmektedir.
Turizm sektöründe, Türkiye’de geçtiğimiz dönemlerde de yaşanılan kriz
dönemlerinde işçi ve işverenlerin etkilenmemesi sağlanmalıdır.
Örgün ve yaygın eğitim programlarının etkinliğinin arttırılması beklenmektedir.
Turizm sektöründe kayıtdışı istihdamla mücadele edilmelidir.
Turizm sektöründe sezonluk çalışanların sezon dışında da istihdam edilmesi ve bu
çalışanların sosyal ve ekonomik hayatlarının daha düzenli hale getirilmesi
gerekmektedir.
11
Turizm alanında gelişme potansiyeli olan bölgelerde sektörün istihdam yaratması
gerekmektedir.
Düzensiz göç kapsamında yer alan kişilerin turizm sektörüne entegrasyonunun
sağlanması önemlidir.
Turizm sektöründe istihdamın özendirici bir hal alması için, çalışanların çalışma
koşullarının iyileştirilmesi beklenmektedir.
24 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirilen ve 16 akademisyen, 13 kamu kurum ve kuruluşu ile
sosyal taraf temsilcisi, 2 asistan olmak üzere toplam 31 kişinin katıldığı Ulusal İstihdam
Stratejisi 2017-2019 Eylem Planları Çalıştayı Turizm Sektörü Toplantısı’nda belirlenen
sorunlara ilişkin tartışma sonuçları aşağıdaki gibidir:
Soru 1: “2023 Turizm Stratejisi kapsamında sektördeki işgücü niteliğinin turizm türlerinin
(sağlık, kültür, spor vb.) ihtiyaçlarına göre geliştirilebilmesi için neler yapılabilir?”
Tartışma Sonuçları:
a. Turizm bütüne yayılmalı; turizm kentleri oluşturulmalı.
b. Turizm meslekleri tanımlanmalı.
c. Eğitim programları yeniden gözden geçirilmeli. Bölgelere ve turizm türlerine göre
eğitim müfredatları hazırlanmalı ve uygulanmalı (sağlık turizmi, kış turizmi, kültür
turizmi, 3. yaş turizmi müfredatı vb.).
d. Bölgesel projelere destek verilmeli.Yerel halk, 2023 Turizm Stratejisinde yer alan
öncelikli turizm türleri kapsamında teşvik edilmeli ve eğitimleri sağlanmalıdır.
e. Turizm türüne göre uzmanlaşma alanları (sağlık turizmi rehberi, kültür turizmi rehberi
vb.) belirlenmeli.
f. Ürün spesifik destinasyonlar tespit edilmeli.
g. Mevzuatta yer alan düzenlemeler yeni gelişmelere göre revize edilmeli.
h. 2023 Turizm Stratejisinde yer alan ve öncelikli turizm türleri olarak belirlinen turizm
türleri kapsamında yatırım yapan işletmelere bu alanda eğitim alan personel istihdamı
teşvik edilmeli.
i. Sertifikasyon bölgesel ihtiyaçlara göre yapılmalıdır.
j. Turizm sektörü çalışanları için veri tabanı oluşturulmalı, kurumlar arası koordinasyon
etkili hale getirilmelidir.
k. Ulusal destinasyon yönetimi kanunu çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
12
Soru 2: “Turizm sektöründe sezonluk çalışanların sezon dışında istihdam edilebilirliklerini
artırmak amacıyla ne gibi çalışmalar yürütülebilir?”
Tartışma Sonuçları:
a. Sezon dışında gerçekleştirilebilecek alternatif turizm türleri geliştirilmeli.
b. İşverenler sigorta primleri yoluyla desteklenmeli.
c. İŞKUR’un pilot olarak Antalya ve Muğla’da uygulanan 9 ay çalıştırılan kişilerin takip
eden 3 ay süresince asgari ücret ve sigorta pirmlerinin İŞKUR tarafında ödenmesine
yönelik uygulama daimi olarak ve ülkenin tamamında uygulanacak şekilde
yasalaştırılmalı.
d. İşletmeler personelini 12 ay çalışacak şekilde bir düzen içine girmeli. Örneğin yazın
Çeşme’de çalışan bir personel kışın Uludağ’da bir işletmeye yönlendirilmeli.
Destinasyonlar arası geçiş sağlanmalı.
e. Özellikle kadın ve genç istihdam oranının artması amacıyla sektörler arası işbirliği
yapılmalı.
f. Sektörler arası işgücü hareketliliği için mevzuat ihtiyacı giderilmeli.
g. Ücret garanti fonu oluşturulmalı.
h. Turizm çalışanlarının özellikle üst düzey görevlerde yer alan kişilerin belli kriterlere
sahip olmasının sağlanması, turizm çalışanlarının bir diploma mesleği olarak
gösterilmesi ve buna ilişkin yasasının ivedilikle çıkarılmalı.
Cevapların tartışılması esnasında önerilere ilişkin bazı eleştiriler de yapılmıştır.
Sezonluk çalışan işletmelerin hali hazırda yaşadığı sıkıntıların çözmeden sezon dışı dönem
için önlem almanın işe yaramayacağına dair görüş bildirilmiştir. Sektörde esnek çalışmaya
ihtiyaç duyulduğu ancak alınan önlem ve yapılan mevzuat düzenlemelerinin sistemi daha da
katılaştırdığı da beyan edilmiştir.
Soru 3: “Turizm sektöründe işgücünün meslek belgesi ve diplomalı çalıştırılma zorunluğunun
getirilmesi durumunun istihdama etkileri konusundaki görüşleriniz nelerdir?”
Tartışma Sonuçları:
a. Sunulan hizmetin niteliğine göre meslekler ait standartlar ayrılmalı.
13
b. Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun uygulamaları kapsamında; otelcilik ve turizm meslek
lisesi eğitimi alan bir kişinin tekrar bu alandaki işyeri açma belgesi kapsamında
diplomasının otomatik olarak tanınmalı.
c. MYK’nun turizm mesleklerine ilişkin başvurularda aynı alanda eğitim diploması
zorunluluğu olmalı.
d. Turizm İşletmeleri Nitelikleri Yönetmeliği yeniden gözden geçirilmeli ve burada yer
alan sınıflandırmada sadece nicel kriterlere değil aynı zamanda çalıştırılan personelin
turizm eğitimi alıp almadığı yani işgücü niteliği açısındanda değerlendirmeye yer
verilmeli.
e. Sendikalaşma olmalı.
f. Mesleki yeterlilikler yeniden revize edilmeli. Fine dining (üst sınıf hizmet sunan, lüks)
bir yiyecek içecek işletmesi için gerekli olan mesleki yeterlilik kriterleri ile aynı
ünvanla çalışan ve herşey dahil bir otelin yiyecek içecek personeli için gerekli kriterler
örtüşmemektedir.
g. Kamunun denetleme fonksiyonu daha aktif hale getirilmeli.
Zorunluluk getirme önerisi tartışma grubunda kabul görse de böyle bir zorunluluğun
istihdama olumsuz etki yapacağına, işverene ek yük getireceğine dair eleştiri de yapılmıştır.
Bu sebeple böyle bir zorunluluk getirildiğinde işverenin maliyet anlamında yükünü
hafifletmek adına işverene teşvik verilmesi de önemli bir öneri olarak beyan edilmiştir.
Soru 4: “Turizm sektöründe herhangi bir kriz karşısında işçi ve işverenlerin olumsuz
etkilenmemesi için neler yapılabilir?”
Tartışma Sonuçları:
a. Bir turistin uluslararası hareketinde öncelikli olan güvenliktir. Bu nedenle güvenlik
konusunda gerekli tebdirler alınmalı.
b. Her ülkede ortaya çıkabilecek olan ve kaçınılmaz olan kriz durumlarında krizden en az
düzeyde etkilenmek için sadece bu dönemlerde değil her zaman iç turizm teşvik
edilmeli.
c. Kitle turizmi, turistik ürün ve pazar çeşitlendirme ile yönlendirilmeli. Belli pazarlara
bağımlılıktan uzaklaşılmalı.
d. Tüm paydaşları kapsayacak şekilde kriz masası kurulmalı. Eylem planları derhal aktif
hale getirilmeli. Kriz yönetimi için kriz bütçesi belirlenmeli.
14
e. Kriz dönemleri için İşletmelerin üye oldukları tasarruf sandıkları gibi bir güvence
sistemi kurulmalı.
f. Tutundurma ve lobicilik faaliyetleri daha etkin hale getirilmeli ve bir eylem planı
dahilinde yapılmalı.
g. Kriz dönemlerinde işsizlik maaşlarına ilişkin çalışma süresi zorunluluğu kısaltılmalı.
İşsizlik sigortası alma kriterleri daha basit hale getirilmeli.
h. Aralıklı çalışmaya izin verilmeli. Kısa dönemli çalışma ödeneği uygulamasına izin
verilmeli
i. Uzaktan çalışma uygulamasında turizm çalışanları için kısıtlamalar getirilmemeli.
Soru 5: “Turizm sektöründe kayıt dışı istihdamla mücadele için uygulanan politikaların
etkinliğinin arttırılması konusunda neler yapılabilir?”
Tartışma Sonuçları:
a. İşletme yöneticileri bilinçlendirilmeli.
b. İyi uygulamalar teşvik edilmeli, kayıt dışı personel istihdamı yapan işletmeler halka
ifşa edilmeli.
c. Sendikalaşma oluşmalı. Sendikalar ucuz işçiliğin önünü kesecek kurallar getirmeli.
Örgütlülük arttırılmalı.
d. Yabancı uyruklu personel çalıştıran işletmelere sıklıkla denetim yapılmalı.
e. Sektör çalışanlarının meslek sicili olmalı. “Kim, nerede, ne kadar süre ile istihdam
edildi ya da edilmektedir” belirlenmeli.
f. Meslek kodu zorunlu olmalı.
g. Teftiş Kurulu Başkanlığı yeni düzenlemeler getirmeli. Kayıt dışı istihdamdan çok
kayıt dışı ücret uygulaması üzerine gidilmeli.
h. Kayıt dışı ücretlendirme kart basma uygulaması ile önlenmeli.
i. Her işletme ve iş için ücret standartları/rayiçleri belirlenmeli. Bakanlık tarafından
emsal ücret belirlenmeli.
j. Kart sistemi tüm işletmelerde uygulanmalı. Hatta yeni TC. Kimlik Kartları bu
uygulama için uygun hale getirilmeli. Ayrıca bu uygulama sadece bakanlık belgeli
tesislerde değil tüm işletmelerde uygulanmalı.
Soru 6: “Turizm girişimcilerinin sektörel istihdamı arttırma kapsamında turizm eğitimlerine
katkıları neler olabilir?”
15
Tartışma Sonuçları:
a. Eğitim-öğretim müfredatları belirlenirken sektör temsilcilerinin de görüşü alınmalı.
b. Hayırseverlerin isimleri diplomalara verilmeli.
c. Girişimcilerin öğrencilere istihdam garantili burs vermesi teşvik edilmeli.
d. Sezonun zayıf olduğu dönemlerde otel-okul modeline benzer yöntemlerin
geliştirilmeli (otellerin okul gibi kullanılması, pratik eğitim yapılabilmesi).
e. Eğiticilerin eğitimleri için teşvikler sağlanmalı.
f. Turizm girişimcileri ve yöneticilerinde konferanslara ve derslere yönelik destekler
alınmalı.
g. Eğitimcilerin güncel gelişmeleri takip etmek ve kendilerini yenilemek için gözlemci
olarak sektörde istihdam edilme ve danışmanlık yapma fırsatı olmalı.
Otel-okul modeli için hali hazırda var olan Personel Eğitim Tesisleri Yönetmeliği’nde
gerekli alt yapının olduğu, uygulama için gerekli düzenlemelerin yapılabileceği de ek olarak
belirtilmiştir.
Soru 7: “Düzensiz/Yabancı göç kapsamında yer alan kişilerin turizm sektörüne entegrasyonu
konusunda neler yapılabilir?”
Tartışma Sonuçları:
a. Turizm eğitimi almış olanların, aldıkları eğitime göre belli bölgelerde istihdamı
sağlanmalı.
b. Nitelikli personel istihdamı diplomaya; yarı nitelikli veya niteliksiz personel istihdamı
ise sertifikasyon sistemine dayandırılmalı.
c. Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda yabancılara turizm eğitimi verilerek,
bölgelerin turizm potansiyeli kapsamında gelen turistlerin milliyetlerine göre iş imkanı
sunulmalıdır.
b. Sektörü ifade eden veriler
Sosyal Güvenlik Kurumu 2014 yılı verilerine göre turizm sektöründe sigortalı olarak
çalışanların sayısı 890014 kişidir. Turizmin ülke istihdamındaki payı %6,7’dir. AKTOB
(2014) verilerine göre Turizm sektöründe istihdam 2013’de 1 milyon 298 bin kişidir. Sektör
çalışanlarının % 56’sı yiyecek içecek hizmetleri, % 30’u konaklama sektöründe, 5,7’si
16
seyahat acentelerinde, % 7’si eğlence ve dinlence hizmetlerinde ve % 1,2si de havayolu
ulaştırmasında bulunmaktadır.
Tablo 8 . Konaklama ve Yiyecek Hizmeti Faaliyetlerinde İstihdam
Yıllar İstihdam Sayısı (Bin kişi) Toplam İstihdam Toplam İstihdam
Oranı (%)2011 1.141 24.110 4.72012 1.206 24.821 4.82013 1.308 25.524 5.12014 1.351 25.933 5.22015 1.449 26.621 5.4
Kaynak: TUİK (2016).
Tablo 8’de görüldüğü üzere, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinde istihdam oranları
son beş yıl içinde artarak devam etmiştir. 2015 yılında turizm sektöründe çalışan sayısı
Türkiye’nin toplam istihdamının %5.4’ünü kapsamaktadır.
Tablo 9. Sektörler ve eğitim durumlarına göre çalışan sayıları (çalışan kişi sayısı)
SEKTÖRLER
Çalışanların Eğitim Düzeyi
KonaklamaYiyecek ve
İçecek Hizmetleri
Seyahat Acenteleri ve
Tur Operatörlüğü
Turizm Toplam
Diğer Sektörler Toplam
Okur-Yazar Değil
487 12.306 0 12.793 1.134.641 1.147.434
Sadece Okur-Yazar
1.664 41.338 106 43.108 1.149.873 1.192.981
İlkokul 63.592 377.392 3.293 444.277 8.467.421 8.911.698İlköğretim 59.204 247.283 3.140 309.627 3.810.107 4.119.734Lise 59.682 202.908 12.772 275.362 4.454.544 4.729.906Yüksekokul ve üstü
33.754 41.045 13.453 88.252 3.920.469 4.008.721
Toplam 218.383 922.272 32.764 1.173.419 22.937.055 24.110.474Kaynak: Kılıç, 2014
Sektörel istihdamın en önemli konularından biri de çalışanların eğitim durumlarıdır. Kılıç’ın
(2014) yaptığı çalışmada turizm sektöründe çalışanların büyük bir çoğunluğunun ilkokul-
ilköğretim ve lise mezunu olduğu görülmüştür. Bu durum eğitimin istihdam üzerindeki
etkisine ışık tutabilecek nitelikte bir bilgi olarak değerlendirilebilir.
2015 yılı sonunda yükseköğretimde turizmle ilgili 87 ön lisans ve 125 lisans programı
bulunmaktayken, Mayıs 2016’da Meslek Yüksekokullarında 3 farklı türde 91 adet turizmle
17
ilgili ön lisans programı bulunmaktadır. Fakültelerde ise turizmle ilgili 11 farklı türde 131
lisans programı vardır. Bölüm sayısının önümüzdeki dönemde artacağı öngörülmektedir.
c. Mevcut uygulamaların işleyişine dair bilgi ve istatistiki veriler
Turizm sektöründe alınan tedbirlerin 2016 yılındaki genel durumu aşağıdaki gibidir:
İlerleme sağlanamayan tedbirler:
Haftalık çalışma süresi fazla mesai ve denkleştirme yapılması durumunda 55 saatle
sınırlandırılacaktır. (1.1.)
Çalışanların işyerine giriş ve çıkış saatlerini belirlemek üzere turizm işletme
belgesine sahip işyerlerine kart sistemi zorunluluğu getirilecektir. (1.2.)
Turizmin yoğun olduğu illerde çocuk bakım hizmetleri geliştirilecektir. (1.4)
Tüm konaklama tesislerinin “Tek Belge Sistemi” altında birleştirilmesi
sağlanacaktır. (2.1).
Sezonluk işçilerin sezon sonunda sektöre yönelik eğitim programları
uygulanacaktır. (2.7.)
Kısmen ilerleme sağlanan tedbirler:
Sektörde işçi ve işveren talepleri ile işgücü envanterinden elde edilen veriler
dikkate alınarak eğitim programları hazırlanacaktır. (2.4.)
Sektöre yönelik işgücü yetiştirme kursları açılacaktır. (2.6.)
Başarılı devam eden tedbirler:
Denkleştirme süresi dört ay olarak düzenlenecek, bu süre toplu iş sözleşmeleriyle
altı aya kadar artırılabilecektir. (1.3.)
Turizm sektöründe meslek standartları belirlenecektir. (2.2.)
Mesleki yeterlilik, ölçme ve değerlendirme süreci hızla tamamlanacaktır. (2.3.)
Meslek liseleri bünyesinde, sektörün orta ve uzun vadeli yatırım projeksiyonlarının
yaratacağı işgücü taleplerine paralel yeni bölümler açılacaktır. (2.5.)
Meslek yüksek okulları ve fakülteler bünyesinde, sektörün orta ve uzun vadeli
yatırım projeksiyonlarının yaratacağı işgücü taleplerine paralel yeni bölümler
açılacaktır. (2.8.)
18
İşyerinde çalışan işçi sayısına bakılmaksızın işçi ücretlerinin banka kanalıyla
ödenmesi sağlanacaktır. (3.1.)
Emsal işçi ücretlerine yönelik çalışmalar yapılarak, kayıt dışı ücret ödenmesi
engellenecektir. (3.2.).
Denetimlerin etkinliği yabancı kaçak işçi çalıştırılması önlenecek biçimde
artırılacaktır. (3.3.)
İŞKUR verilerine göre, 2016 yılı Mart ayı sonu itibariyle tamamlanmış ve devam eden
mesleki eğitim kurslarına 702 kişi, işbaşı eğitim programlarına ise 8616 kişi katılmıştır.
İŞKUR verilerine göre, yerleştirilen turizm ve otelcilik, seyahat servis, yiyecek içecek
elemanlarına dair veriler aşağıdaki tabloda görülmektedir:
Tablo 10. İŞKUR verilerine göre 2014-2015 yılı turizm sektöründe doğrudan istihdam
edilenler
Meslek YılYıl İçinde Yapılan Başvuru
Yıl İçinde Alınan Açık İş
Yıl İçinde İşe
Yerleştirme
Kayıtlı İşgücü
Turizm ve otelcilik elemanı
2014 7632 7478 6472 8403
2015 12074 17433 14229 14073
Seyahat Servis elemanı
2014 3496 5364 3776 2105
2015 2165 5089 2197 2504
Aşçı 2014 21103 12945 4719 463582015 22491 15436 4372 53318
Servis Elemanı2014 5704 11524 3585 7805
2015 4296 5312 2016 8202
Resepsiyon görevlisi
2014 4205 3507 969 9789
2015 4430 3548 1026 11330Kaynak: İŞKUR (2016).
Tablo 10’da görüldüğü üzere, 2014 ve 2015 yılında turizm sektöründe İŞKUR tarafından işe
yerleştirilen toplam eleman sayısı 43 bin 361 kişidir.
d. Sektörde diğer stratejik belgeler, uygulamalar ve işleyiş süreci
19
Türkiye’de turizm sektörüne yönelik istihdamı koruyucu ve arttırıcı çeşitli programlar
uygulanmaya başlanması amacıyla Nisan 2016’da ÇSGB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı
arasında protokoller imzalanmıştır. Bunlardan konuyla ilgili olan madde aşağıdadır:
Denkleştirme: 05.05.2016 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiş olan İş Kanunu
İle Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3 üncü maddesi ile
4857 sayılı İş Kanunun 63 üncü maddesinin ikinci fıkrasına yapılan eklemeye göre, turizm
sektöründe yoğun çalışma yapılan yaz ayları ile çalışılmayan kış ayları arasında denkleştirme
yapılarak sektör çalışanlarının yıl boyunca çalışması ve bu şekilde daimi işçi olmalarını
sağlamak amacıyla bu sektördeki denkleştirme süresi dört aya kadar çıkarılmış ve toplu iş
sözleşmesi ile de altı aya kadar artırılabileceği düzenlenmiştir.
Sezonluk işçilere sezon sonunda sektöre yönelik eğitim programları uygulaması ise devam
etmektedir. Turizm işletmelerinin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün işverenlerle birlikte
yetiştirilmesini desteklemek amacıyla ÇSGB ve Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında işbirliği
protokolü imzalanmıştır.
Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamında alınan kararlardan biri olan “Tüm konaklama
tesislerinin Tek Belge Sistemi” altında birleştirilmesi sağlanacaktır” maddesinin de Kültür ve
Turizm Bakanlığı ile Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilmesi
planlanmıştır. Bu bağlamda, Bakanlığın görev alanının turizm sektöründe hizmet kalitesini
artırmak olduğu, nitelikli işgücü üzerine herhangi bir şekilde çalışmalarının olmadığı, tüm
konaklama tesislerinin kendi görev alanları içinde olmadığı ama tüm tesislerin belediyelerce
verilen işyeri açma çalışma ruhsatı alması gerektiği, sorumlu kurumun belediyeler olarak
değiştirilebileceği, tek belge sisteminin yapılabilir bir öneri olmadığı, özetle bu eylemin
gerçekleşme potansiyelinin bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak sorumlu kurumun açıklamaları
doğrultusunda tedbir maddesinin gözden geçirilerek yeni eylem planı içinde revize edilmesi
öngörülmektedir.
Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamında yer alan “turizm sektöründe meslek standartlarının
belirlenmesine” yönelik tedbirin uygulamada sorunsuz devam ettiği bilinmektedir.
İŞKUR tarafından strateji kapsamında açılan sektöre yönelik işgücü yetiştirme kursları
uygulaması da sorunsuz olarak devam etmektedir.
e. Sektörde istihdam iyileştirme projeleri
20
G20 Turizm bakanları Eylül 2015’te Antalya’da bir araya gelmiş ve turizmin
ulusal/uluslararası düzeyde eşitsizlikleri en aza indirecek ve dahili gelişimi destekleyecek
şekilde nasıl istihdam yaratacağı konusunda görüşmüştür. Turizmin dünya genelinde GSYH
oranının %10’unu, küresel ticaretin %6’sını kapsadığını, 11 çalışandan 1’inin turizm
sektöründe çalıştığını ve sektörün en dirençli ekonomik sektörlerden biri olduğu konusunda
ortak görüşe varılan toplantıda, bakanlar özellikle kadınlar ve gençler için yeni iş kolları
yaratmak amacıyla sektörün potansiyelini genişletmek için ellerinden geleni yapacaklarını
dile getirmişlerdir. Bakanlar daha fazla sayıda ve daha iyi iş kolları oluşturmak adına birlikte
bir deklarasyon imzalamıştır. Bu deklarasyonda yer alan unsurlar aşağıda sıralanmıştır:
Kadınlar ve gençler için turizm sektöründe istihdam alanı yaratılması,
Ücretlendirme, sosyal diyalog ve sosyal koruma gibi konuların da tartışıldığı
çalışma takvimi hazırlanması,
Sektörün ihtiyaçları ile eğitim programları arasındaki boşluğu doldurmak için özel
sektör, kamu sektörü ve eğitim kurumlar arasında daha sıkı bağlar kurulması,
Ekonomik fırsatlar ve iş alanı oluşturma konularının desteklenmesi için G20
ülkeleri arasında işbirliğine zemin hazırlanması,
Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin küresel ekonomiye dahil edilmesi,
Turizm sektöründeki iş dallarının ortaya çıkardığı fırsatların ve yararların daha iyi
yansıtılması ve sektörde beceriyi ön plana çıkarmak için işgücü niteliğinin
öneminin vurgulanması yer almaktadır (UNWTO Yıllık Raporu, 2015).
Dünya genelinde turizm sektöründe istihdam alanında yaşanan sıkıntılara ve küresel
ekonomik krize cevaben Dünya İş Örgütü ve Dünya Turizm Örgütü aşağıdaki maddeler
üzerinde anlaşma sağlamıştır:
Sürdürülebilir turizm modern zamanların ekonomik aktivitelerinin en dinamik
sektörlerinden biri olmaya devam etmektedir. Bu turizm çeşidi turist çeken
destinasyonlar için istihdam yaratma, döviz kazanma ve GSYH’ya katkı gibi
fırsatlar sunmaktadır.
Turizmin esnek bir sektör olması finansal ve ekonomik krizden kaynaklanan
ekonomik düşüşün etkilerinin azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, turizm
özellikle yeni ve düzgün iş fırsatları sunarak ülke ekonomilerini yeniden
canlandırmak için hükümetler ve uluslararası finansal kurumlar tarafından
kullanılmalıdır.
21
Dünya İş Örgütü ve Dünya Turizm Örgütü özellikle Dünya İş Örgütü’nün şu
maddesini desteklemektedir: “Bu çabamız, istihdam ve sürdürülebilir girişimler
yaratan, çalışanların haklarına saygı duyan, cinsiyet eşitliğini savunan, zayıf
bireyleri koruyan adil küreselleşmeye, daha çevreci bir ekonomiye ve kalkınmaya
katkı sağlayacaktır.”
Turizm sektöründe istihdam, sadece yeni iş dalları oluşturmayı değil ulusal ve yerel
turizmi geliştirme stratejileriyle sürdürülebilir girişimlerde düzgün ve üretken
çalışma imkanı sağlamalıdır.
Tüm paydaşlar çalışma koşullarının ve istihdam düzenlemelerinin geliştirilmesi için
işbirliği yapmalıdır.
Turizmde insan kaynakları gelişimine ticaret odaları ve turizm işletmeleri
tarafından öncelik verilmelidir. Bu geliştirme stratejik olarak sektörel sosyal
diyaloglar aracılığıyla hükümetlerin ve eğitim kurumlarının desteği ile
gerçekleştirilmelidir.
Turizm sektöründe istihdama dair doğru, güncel ve anlaşılır veriye ihtiyaç vardır.
Turizm sektöründe istihdam politikaları ve istatistikleri doğrudan veya dolaylı
işlerle bağlantılı olmalıdır.
2008 Aralık ayında alınan işbirliği anlaşmasına göre Dünya İş Örgütü ve Dünya
Turizm Örgütü şu ortak uygulamaları gerçekleştirecektir:
a) Turizmde düzgün iş imkanları potansiyelini güçlendirmek için iki veya üç pilot
ülkede eylem programları hazırlamak
b) Turizmde HIV/AIDS, Çocuk İşçi, Cinsiyet politikaları ve diğer uç sorunların
çözülmesi için işbirliği yapmak
c) Özelleştirilmiş turizm istihdamı istatistiklarinin geliştirilmesini sağlamaktır
(Dünya Turizm Örgütü& Dünya İş Örgütü, 2009).
Ayrıca, tüm konaklama tesislerinin «Tek Belge Sistemi» altında birleştirilmesi, tesislerin daha
nitelikli ve standart hale getirilmesi konusunda çalışmalar devam etmektedir.
Meslek standartlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar da devam etmektedir. Sertifika
sahibi turizm çalışanlarının artması ile nitelikli işgücünün oluşmasına doğrudan katkı
sağlanması beklenmektedir.
Sağlık turizminin gelişmesiyle birlikte illerde yer alan Kalkınma Ajansları projeleri
kapsamında; toplamda 180 personele İngilizce, Arapça ve Rusça dillerinde eğitimler
22
verilmektedir. TKHK’ya bağlı 52 sağlık tesisinde ise “Uluslararası Hasta Birimi” açılarak
ihtiyaç duyulan yerlerde İngilizce, Arapça, Rusça ve Almanca dillerinde hizmet alımı
yöntemiyle tercüman istihdamı sağlanmıştır. Ayrıca, sağlık tesislerinde sağlık turizmi
kapsamında iletişim kurulacak kişiler belirlenmiş, Türkiye genelinde çeşitli illerde sağlık
turizmi eğitimleri verilmiştir. Sağlık Turizmi nitelikli personel yetiştirme çalışmaları Boğaziçi
Üniversitesi, Medipol Üniversitesi ve SGGM tarafından devam ettirilmektedir.
Türkiye’de turizm sektörüne yönelik istihdamı koruyucu ve arttırıcı çeşitli programlar
uygulanmaya başlanması amacıyla Nisan 2016’da ÇSGB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı
arasında protokoller imzalanmıştır. Bunlardan konuyla ilgili olan madde aşağıdadır:
a) Antalya ve Muğla illerinde pilot olarak uygulanacak program ile tatil ve diğer kısa
süreli otel vb. konaklama faaliyetlerini yürüten işyerlerinde 2015 yılında çalışmış
olan ve aynı yıl en az 3 ay iş akdi askıda olan kişilerden, aynı işyerinde 31.05.2016
tarihine kadar işe başlayarak 9 ay çalıştırılan (fiili çalışma ve denkleştirme dahil)
kişilerin takip eden 3 ay süresince asgari ücreti ve sigorta primleri İŞKUR
tarafından karşılanacaktır. Destek verilen süre içinde, işverenler tarafından
çalışanlara yönelik mesleki eğitim veya yabancı dil eğitimi gibi kişisel gelişimlerini
sağlayıcı eğitimler verilerek nitelikleri artırılacaktır. 44 bin 753 kişinin
faydalanacağının planlandığı program için yaklaşık 260 milyon TL kaynak
ayrılmıştır.
b) Turizme Yönelik Toplum Yararına Programlar: Türkiye’ye gelen turistlere
havalimanları, müze ve ören yerlerinde istihdam edilecek kişiler aracılığı ile
yönlendirme yapılacaktır. Program ile turizm sektörüne nitelikli işgücü
kazandırılması amaçlanmaktadır. Program kapsamında istihdam edilecek 1200
kişiye kendilerini geliştirebilecekleri eğitimler de verilecektir.
c) Nitelikli İşgücü Yetiştirme: İşsizlikle mücadele kapsamında uygulanan mesleki
eğitim kursları ve işbaşı eğitim programları ile turizm işletmelerinde ihtiyaç
duyulan nitelikli işgücünün işverenlerle birlikte yetiştirilmesi desteklenmektedir.
d) Turizm Sektöründe Yabancı Çalışma İzinlerinde Kolaylık: Turizm sektöründe
yabancılara çalışma izni verilmesi süreçleri ve ölçütleri gözden geçirilerek 2016
yılının sonuna kadar uygulanmak üzere çeşitli kolaylıklar sağlanmaya başlanmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan (B) belgeli veya belgesiz tüm turizm işletmeleri
ile bunların bünyelerinde izinli faaliyet gösteren işletmeler (SPA, güzellik merkezi,
23
spor merkezi vb.), turizm seyahat acenteleri, belgeli tatil köyleri, turizm-animasyon
organizasyon firmaları ve müstakil eğlence yerlerinde; çalışacak yabancılar için
ödenecek minimum ücret tutarı brüt asgari ücretin 3 katından bir asgari ücret
düzeyine düşürülerek işverenlerin yabancı şahıslara ödeyecekleri ücretler ile
SGK’ya ödemekte oldukları prim miktarları üçte bir oranında indirilmekte,
uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde istihdam edilecek yabancılar için aranan en
az 10 Türk vatandaşı çalıştırılması durumunda her bir yabancı için ayrı ayrı beş
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı istihdamı şartı aranmamaktadır.
Meslek yüksek okulları ve fakülteler bünyesinde, sektörün orta ve uzun vadeli yatırım
projeksiyonlarının yaratacağı işgücü taleplerine paralel yeni bölümler açılmasına yönelik
uygulamalar devam etmektedir. 2015 yılı sonunda yükseköğretimde turizmle ilgili 87 ön
lisans ve 125 lisans programı bulunmaktayken, Mayıs 2016’da Meslek Yüksekokullarında 3
farklı türde 91 adet turizmle ilgili ön lisans programı bulunmaktadır. Fakültelerde ise turizmle
ilgili 11 farklı türde 131 lisans programı vardır. Bölüm sayısının önümüzdeki dönemde
artacağı öngörülmektedir.
f. Sektörel istihdamda öncelikli sorun alanları
Turizm sektöründe istihdam konusunda öncelikli sorun alanları aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
İşgücü niteliğinin sektörün güncel ihtiyaçlarına göre geliştirilmesi gerekmektedir.
Turizmi besleyen ülkelerle kriz durumlarında istihdamın etkilenmemesi için bazı
önlemlerin alınması gerekmektedir.
Sektöre yönelik eğitim programlarının etkinliği arttırılmalıdır. İşgücü taleplerine
yönelik eğitim verilmelidir.
Kayıt dışı olarak yabancı çalıştırılması engellenmelidir.
Turizm sektöründe çalışanların çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
Eğitim kurumlarının turizm alanındaki programlarının sektörün ihtiyaçlarına cevap
verecek nitelikte olması gerekmektedir. İşgücü taleplerine yönelik eğitim
verilmelidir.
Turizm sektöründe çalışanların sezon öncesi ve sonrasında istihdam edilebilirlikleri
arttırılmalıdır.
Turizmin yoğun olduğu illerde çalışanların iş becerisini ve kapasitesini arttıracak
uygulamalar gerçekleştirilmelidir.
24
İŞKUR’un turizm sektöründeki istihdama yönelik olarak yürüttüğü faaliyetlerinin
etkinliği arttırılmalıdır.
Turizm sektöründe nitelikli işgücünün sürdürülebilirliğini ve özendiriciliğini
sağlamak için yeni politikalar belirlenmelidir.
g. Beklentiler
Ulusal İsithdam Stratejisi (2017-2019) Eylem Planları’nda, turizm sektörü için oluşturulacak
eylem ve tedbirlerin, turizm türlerinin ihtiyaç duyduğu işgücünün yetiştirilmesi, örgün ve
yaygın eğitim programlarının istihdam oluşturma etkisinin arttılması, turizm sektöründe
sezonluk çalışanların sezon dışında çalışmalarının sağlanabilmesi, mesleki belge
zorunluluğunun etkileri ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi konularında yoğunlaşılması
gerektiği ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, turizm sektöründe olası bir kriz karşısında çalışan
ve işverenlerin kırılganlıklarını azaltmak, kayıtdışı istihdamın önlenmesi, turizm açısından
avantajlı bölgelerde uygulanacak projeler, düzensiz göç kapsamındaki kişilerin turizm
sektöründe istihdam edilebilmesi için gereken uygulamalar konusunda tedbir ve politika
geliştirilmesine dair bir beklenti bulunmaktadır.
24 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirilen Ulusal İstihdam Stratejisi 2017-2019 Eylem Planları
Çalıştayı Turizm Sektörü Toplantısı’nda belirlenen öncelikli sorunlara ilişkin çözüm
önerilerine ulaşmak için düzenlenen fikir tepsisi uygulamasında ortaya çıkan bulgular
aşağıdaki gibidir:
1) Aşağıda fikir tepsisi çalışmasındaki birinci soru olan “Turizm sektöründe düzenlenen
örgün ve yaygın eğitim programlarının sektörde istihdam yaratılması noktasında
etkinliğinin artırılması için neler yapılabilir?”e ilişkin uzman görüşlerinin
değerlendirilmesine Tablo 11’de yer verilmiştir.
Tablo 11: Soru 1’e İlişkin Fikirlerin Değerlendirilmesi
Fikirler n %
Müfredat 21 33,87
Okul sektör işbirliği 12 19,35
Uygulamalı eğitim 9 14,52
Arz talep dengesi 6 9,67
Mevzuat 5 8,06
25
Teşvik 4 6,45
İşe uygun personel ve öğrenci seçimi 2 3,22
Eğiticilerin eğitimi 1 1,61
Mezun takip 1 1,61
Yaygın turizm eğitimi 1 1,61
Toplam 62 100
Buna göre Soru 1’e ilişkin 62 görüş beyan edilmiştir. Bu görüşler yine aynı uzmanlar
tarafından ifade ve anlam benzerliklerine göre gruplandırılmıştır. Bu gruplandırma
neticesinde on farklı görüşün ortaya çıktığı görülmektedir. Bu görüşler önerilme sıklıklarına
aşağıda açıklanmıştır:
Müfredat: Bu görüşte genel olarak anlatılmak istenen turizm sektörünün örgün
eğitimden beklentilerinin anlaşılması ve bu beklentilere uygun, esnek ders
içeriklerinin sektör ile eşgüdüm halinde yeniden tasarlanması ve bu sayede turizm
eğitim müfredatının sektörün ihtiyaçlarına uygun bir hale getirilmesini ifade
etmektedir. Ayrıca müfredat başlığı altında belirtilen görüşlerde başarılı girişimcilerin
derslerde konu edilmesi ve yabancı dil eğitimine de öncelik verilmesi önerilmektedir.
Okul Sektör İşbirliği: Turizm sektörü ile eğitim kuruluşları arasında eğitime,
istihdama ve fikir alışverişine dayalı etkin bir okul sektör işbirliği önerilmektedir. Bu
bağlamda sektör temsilcilerinin derslerde misafir edilmesi ve öğrenciler ile bir araya
getirilmesi ve öğrencilerin istihdam edilmesi için işbirliği yapılması önerilmektedir.
Uygulamalı Eğitim: Turizm eğitiminde uygulamaya ağırlık verilmesi, özellikle
stajlarda ortak bir mutabakata varılması önerilmektedir.
Arz Talep Dengesi: ihtiyaç duyulan alan ve pozisyonlarda ve bu alanlara uygun
özelliklerde işgücü oluşturulması ve bunlar yapılırken de eğitim kurumlarının
sayısının talep ile uyumlu olması önerilmektedir.
Mevzuat: Turizm sektöründe çalışanlarının turizm diplomasına sahiplerden oluşması
ve ayrıca turizm işletmelerin sayı ve niteliklerinin belirlenmesi için yasal alt yapının
oluşturulması önerilmektedir.
Teşvik: Nitelikli ve turizm eğitimi almış bireylerin sektöre kazandırılmasının ve
meslekte kalmasının sağlanması yoluyla işgörenlerin ve bu özelliklere sahip
işgörenleri istihdam eden işverenlerin faydalanabileceği teşviklerin oluşturulması ve
öylelikle hem işverenlerin hem de işgörenlerin teşvik edilmesi önerilmektedir.
26
Ayrıca yukarıda belirtilen hususların haricinde istihdam artırıcı öneriler olarak (i) hem
turizm eğitimi alacak bireylerin seçim süreçlerinin hem de turizm eğitimi almış
bireylerin özelliklerine göre uygun işe yerleştirilme süreçlerinin yeniden gözden
geçirilmesi; (ii) turizm eğitimi veren eğiticilerin sektörde belli dönemlerde sektör
tecrübesi edinerek eğitilmesi; (iii) turizm eğitimi alan mezunların takip edilerek sektör
içinde istihdam edilmelerinin desteklenmesi ve (iv) yerel halkın bulundukları
bölgelerdeki turizm türleri de dikkate alınarak eğitilmesi neticesinde istihdama
katılmalarının sağlanması önerilmektedir.
2) Fikir tepsisi çalışmasındaki ikinci soru olan “Turizm sektöründe çalışanların çalışma
koşullarının iyileştirilmesi kapsamında ne gibi politikalar geliştirilebilir?”e ilişkin uzman
görüşlerinin değerlendirilmesine Tablo 12’de yer verilmiştir.
Tablo 12: Soru 2’ye İlişkin Fikirlerin Değerlendirilmesi
Fikirler n %
Mevzuat 10 16,67
Sendikalaşma 9 15
Sosyal Haklar 9 15
Ekonomik İyileştirme 7 11,67
Kamu Denetimleri 6 10
Sektörün Bilinçlendirilmesi
/Yöneticilerin Eğitimi
5 8,33
Çalışma Koşulları 3 5
Esnek Çalışma 3 5
Fiziksel Şartlar 2 3,33
Diğ
er
İşgören Bilinçlendirme 1 1,66
Kariyer Desteği 1 1,66
Teşvik 1 1,66
Dahil Edilmedi 3 5
Toplam 60 100
Buna göre Soru 2’ye ilişkin 60 görüş bildirilmiş ve bunlardan üç tanesi soru ile doğrudan ilgili
olmadığı için gruplandırmalara dahil edilmemiştir. Buna bağlı olarak ikinci soruya ilişkin
görüşler önerilme sıklıklarına göre aşağıda açıklanmıştır:
27
Mevzuat: İlgili mevzuat bağlamında çalışma koşullarının ve sınırlarının mevzuat ile
belirlenmesi ve hem işverenleri hem de işgörenleri bağlayıcı yasal alt yapının
oluşturulması ile çalışma süreleri vb. hususların netlik kazanması,
Sendikalaşma: Turizm sektöründe çalışanların sendikalara üye olmasını kolaylaştırıcı
ve destekleyici adımların atılarak sektörde sendikalaşma oranının artırılması,
Sosyal haklar: Analık hakkı, süt izni, kreş, bakıcı desteği, çalışma saatleri, lojman
kullanımı, yaşam alanlarında sosyal tesislerin oluşturulması gibi sosyal hakların
yaygın ve etkin bir şekilde sunulmasının sağlanması,
Ekonomik iyileştirme: Adil ücret, fazla mesai, asgari ücretin iyileştirilmesi ve
bunların doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için kart ve/veya parmak okuma
sisteminin zorunlu hale getirilmesi,
Kamu denetimleri: İşgörenlerin çalışma koşullarının mevzuatta belirtilen şartlara
uygunluğunun tespiti ve devamlılığı açısından sık ve etkili denetimlerin yapılması,
Sektörün Bilinçlendirilmesi/Yöneticilerin Eğitimi: Sektör temsilcilerinin ve
dolayısıyla yöneticilerin işgörenlerin sosyal ve ekonomik hakları ve işgörenlerin
çalışma koşulları hakkında bilgilendirilmesi, gerekli eğitim süreçlerine dahil
edilmelerinin sağlanması,
Çalışma koşulları, esnek çalışma ve fiziksel şartlar: Ağır mesai koşulları başta
olmak üzere çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ulusal istihdam stratejisinde yer alan
haftalık 55 saat sınırlamasının kaldırılarak mevzuat güvenceli esneklik ilkesi esas
alınarak esnek çalışma koşullarının oluşturulması ve hem lojman gibi sosyal
alanlardaki hem de işyerindeki alanların fiziksel şartlarının iyileştirilmesi,
Ayrıca yukarıda belirtilen hususların haricinde çalışanların çalışma koşullarının
iyileştirilmesi kapsamında sunulan öneriler olarak (i) işgörenlerin kendi hakları
konusunda bilinçlendirilmesine yönelik tedbirlerin alınması; (ii) işgörenlere kariyer
planlama desteği sağlanması ve (iii) nitelikli işgören istihdam eden işletmelerin teşvik
edilmesi belirtilmektedir.
3) Fikir tepsisi çalışmasındaki üçüncü soru olan “İŞKUR’un turizm sektöründe istihdama
yönelik olarak yürüttüğü faaliyetlerin etkinliğinin arttırılması konusunda neler
yapılabilir?”e ilişkin uzman görüşlerinin değerlendirilmesine Tablo 13’te yer verilmiştir.
Tablo 13: Soru 3’e İlişkin Fikirlerin Değerlendirilmesi
28
Fikirler n %
İŞKUR Faaliyetlerinin Tanıtımı 12 27,91
İŞKUR - Sektör İşbirliği 7 16,28
Okul - İŞKUR İşbirliği 6 13,95
Kursların Yaygınlaştırılması 5 11,63
İşgörenlerin Teşvik Edilmesi 4 9,302
İşverenlerin Teşvik Edilmesi 2 4,651
Faaliyetlerin Kontrolü 2 4,651
Diğ
er
Kadın İstihdamı 1 2,326
Kurs İçeriği 1 2,326
Mevzuat 1 2,326
İşbaşı Eğitimleri 1 2,326
Dahil Edilmedi 1 2,326
Toplam 43 100
Buna göre Soru 3’e ilişkin 43 görüş bildirilmiş ve bunlardan bir tanesi soru ile doğrudan ilgili
olmadığı için gruplandırmaya dahil edilmemiştir. Buna bağlı olarak üçüncü soruya ilişkin
görüşler önerilme sıklıklarına göre aşağıda açıklanmıştır:
İŞKUR faaliyetlerinin tanıtımı: İŞKUR’un mevcut faaliyetlerinin hem işgörenler
hem de işverenler tarafından bilinmesi için sunduğu hizmetlere, sağladığı imkanlara
yönelik tanıtıcı faaliyetlerin yapılması ile İŞKUR olanaklarının tanınabilirliğinin
artırılması,
İŞKUR Sektör İşbirliği: Turizm sektörü ile İŞKUR arasındaki işbirliğinin artırılması
ile sektörün ihtiyaç duyduğu kursların açılması, işgörenlerin eğitilmesi, kariyer
planlamalarının yapılması ve bunlara bağlı olarak sektör temsilcileri ile istihdama
dayalı protokollerin imzalanması,
Okul - İŞKUR İşbirliği: Örgün turizm eğitimi veren kuruluşlar ile İŞKUR arasında
sağlanacak işbirliği ile İŞKUR tarafından sağlanan kursların bu örgün eğitim veren
kuruluşlar vasıtasıyla verilmesi, bu okul mezunlarının bilgilerinin İŞKUR ile
paylaşılması,
Kursların Yaygınlaştırılması: İstihdam garantili kursların ve meslek danışmanlığı
gibi uygulamalarının arttırılması,
İşgören ve İşverenlerin Teşvik Edilmesi ve Bunların Kontrolü: İŞKUR üzerinden
gelen nitelikli çalışanları istihdam eden işverenlere vergi, sigorta prim indirimi gibi
çeşitli teşviklerin sağlanması, işverenlerinde işsizlik ödeneğinden sezon bitiminden
29
sezon açılışına kadar faydalanması, işgören adaylarının katıldığı kurs ücretlerinin
artırılarak bu kurslara katılanların teşvik edilmesi, İŞKUR faaliyet sonuçlarının
objektif olarak denetlenmesi ve çıktılarının kontrol edilerek sürekli iyileştirilmelerin
sağlanması,
Ayrıca yukarıda belirtilen fikirlere ilave olarak İŞKUR’un turizm sektöründe
istihdama yönelik olarak yürüttüğü faaliyetlerin etkinliğinin arttırılması konusunda
sunulan öneriler şunlardır: (i) İŞKUR tarafından kadın istihdamının desteklenmesi; (ii)
kurs içeriklerinin mesleki eğitime daha fazla yer ayırması; (iii) işgücü piyasasının
İŞKUR üzerinden yürütülmesini sağlayacak yasal alt yapının oluşturulması ve (iv)
turizm işletmelerinde iş başı eğitimlerinin verilmesi,
4) Fikir tepsisi çalışmasındaki dördüncü soru olan “Turizm alanında gelişme potansiyeli
olan bölgelerde sektörün istihdam yaratması noktasında neler yapılabilir?”e ilişkin uzman
görüşlerinin değerlendirilmesine Tablo 14’te yer verilmiştir.
Tablo 14: Soru 4’e İlişkin Fikirlerin Değerlendirilmesi
Buna göre Soru 4’e ilişkin 51 görüş bildirilmiş ve bunlardan bir tanesi soru ile doğrudan ilgili
olmadığı için gruplandırmaya dâhil edilmemiştir. Buna bağlı olarak dördüncü soruya ilişkin
görüşler beş başlık altında gruplandırılarak önerilme sıklıklarına göre aşağıda açıklanmıştır:
Yatırımcılara destek: Gelişme potansiyeli olan bölgelerde bölge özelliğine uygun
yatırımların ve yatırımcıların istihdam artırıcı uygulamalara da katkı vermeleri şartıyla
finansal olarak desteklenmesi,
Yerel halk: Bu bölgelerde çalışacak işgörenlerin seçiminde yerel halka öncelik
verilmesi, yerel halkın istihdama katılması için turizm eğitimlerine dâhil edilmesi,
30
Fikirler n %
Yatırımcılara Destek 16 31,37
Yerel Halk 11 21,57
Yatırım Analizi 8 15,69
Bölgesel Destek 8 15,69
Kamu Özel Sektör İşbirliği 7 13,73
Dâhil Edilmedi 1 1,96
Toplam 51 100
yerel halkın turizm ve istihdam konusunda bilinçlendirilmesi ve yerel halkın istihdam
yaratıcı girişimler için destek sağlanması,
Yatırım analizi: Potansiyeli olan bölgelerde yapılacak yatırımlar öncesi bölgede
istihdam artıcı yatırımlara öncelik verilmesi için ve bölgeye uygun yatırımların
desteklenmesi için yatarım analizlerinin yapılması,
Bölgesel destek: Turizm tesislerinin tedarik ürünlerini yöreden tercih edilmesi, bu
bölgelerde çalışanların sigorta primlerinin belli bir süre ile kamu tarafından
desteklenmesi ve bölgenin tanıtımı için önlemler alınması,
Kamu - Özel Sektör İşbirliği: Kamu ve özel sektörün sorumlulukları paylaşması,
yatırımların kamu ve özel sektör tarafından birlikte gerçekleştirilmesi, belli
durumlarda istihdam yaratıcı özellikte kamunun yatırımlarda öncü olması,
5) Fikir tepsisi çalışmasındaki beşinci soru olan “Turizm sektöründe sezonluk çalışanların
sezon dışında istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla ne gibi çalışmalar
yürütülebilir?”e ilişkin uzman görüşlerinin değerlendirilmesine Tablo 15’te yer verilmiştir.
Tablo 15: Soru 5’e İlişkin Fikirlerin Değerlendirilmesi
Fikirler n %
Kamu Desteği 13 28,26
Pazarlama 8 17,39
İşletme Şubeleri Arasında İşgören
Geçişi
7 15,22
Sektörler Arası İşbirliği 6 13,04
Yatırımcılara Teşvik 3 6,522
Fon Oluşturulması 3 6,522
İşgören Eğitimi 3 6,522
Dâhil Edilmedi 3 6,522
Toplam 46 100
Buna göre Soru 5’e ilişkin 46 görüş bildirilmiş ve bunlardan üç tanesi soru ile doğrudan ilgili
olmadığı için gruplandırmaya dâhil edilmemiştir. Buna bağlı olarak beşinci soruya ilişkin
görüşler gruplandırılarak önerilme sıklıklarına göre aşağıda açıklanmıştır:
Kamu Desteği: Sezon dışı istihdama yönelik olarak işverenlere sigorta primi veya
vergi indirimi sağlanması, Turizm işletmelerini yıl boyu açık olması için ekonomik
teşvikler (Düşük sezonda düşük vergi, elektrik ücreti vb.),
31
Pazarlama: Turizm sektöründe sezonluk çalışmayı ortadan kaldırmak için turistik
bölgelerde turistik ürün ve pazar çeşitliliğine gidilmesi, iç turizmin desteklenmesi ve
bunları kapsayıcı olarak genel anlamda pazarlama faaliyetlerine öncelik verilmesi,
İşletme şubeleri arasında işgören geçişi: Sezon dışında işgörenlerin istihdam
edilebilmesi için özellikle şirketler topluluğu ve/veya uluslararası oteller zinciri
arasında personel geçişleri kolaylaştırılmalı ve bunu engelleyen mevzuatın
değiştirilmesi,
Sektörler arası işbirliği: Farklı sektörlerde çalışabilecek özelliklerin kazanılması için
eğitimin çeşitlendirilmesi, bölge özellikleri dikkate alınarak tarım vb. gibi sektörler
arasında geçişlerin sağlanması,
Yatırımcılara teşvik: Tesislerin sezon dışı da açık kalmalarına yönelik faaliyetleri
teşvik edilmeli, işverenin istihdam kaynaklı mali yüklerinin azaltılmasına yönelik
hukuki tedbirlerin alınması,
Fon oluşturulması: Avrupa Sosyal Fonuna benzer bir fon oluşturularak sezon dışı
istihdamın desteklenmesi, Ücret Garanti Fonundan işverenlerin yararlanmasının
sağlanması,
İşgören eğitimi: Turizm sezonu dışında kalan zamanlarda yapılabilecek işlere yönelik
eğitimlerin verilmesi, Sezon dışında hizmet içi eğitim projelerinin desteklenmesi,
6) Fikir tepsisi çalışmasındaki altıncı soru olan “Turizm sektöründe nitelikli işgücünün
istihdamının sürdürülebilirliğini ve özendiriciliğini sağlamak için ne gibi politikalar
uygulanabilir?”e ilişkin uzman görüşlerinin değerlendirilmesine Tablo 16’da yer verilmiştir.
Tablo 16: Soru 6’ya İlişkin Fikirlerin Değerlendirilmesi
Fikirler n %
Hukuki Alt Yapı 21 42,86
İşgörene Ekonomik Destek 12 24,49
Sektörün Tanıtılması 4 8,163
Eğitim Desteği 4 8,163
Sosyal Haklar 3 6,122
Diğ
er
İşveren Teşvik 2 4,082
Yönetim Desteği 2 4,082
Dâhil Edilmedi 1 2,041
Toplam 49 100
32
Buna göre Soru 6’ya ilişkin 49 görüş bildirilmiş ve bunlardan bir tanesi soru ile doğrudan
ilgili olmadığı için gruplandırmaya dâhil edilmemiştir. Buna bağlı olarak altıncı soruya ilişkin
görüşler gruplandırılarak önerilme sıklıklarına göre aşağıda açıklanmıştır:
Hukuki Alt Yapı: Turizm sektöründe çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik
hukuki tedbirlerin alınması, meslek yasası ile bu tedbirlerin koruma altına alınması ve
turizm mesleğine girişin yasalar ile denetim altına alınarak turizm diplomalı
işgörenlerin istihdamının sağlanması,
İşgörene Ekonomik Destek: Ücret ve düzensiz çalışma koşullarının iyileştirilmesi,
nitelikli işgücüne asgari ücretin üzerinde ücret ödemesi ve prim ödemelerinin asgari
ücretle değil de normal ücretten gösterilmesi konusunda çalışma yapılması,
Sektörün Tanıtılması: Turizm mesleğinin itibarlı bir meslek olduğunu topluma
anlatan bilgilendirici çalışmaların yapılması ve sayede saygın meslek imajının
kuvvetlendirilmesi,
Eğitim Desteği: Çalışanların yurt içi ve yurt dışında hizmet içi eğiteme dahil
edilmeleri, çeşitli mesleki hayatlarını destekleyici sertifika almalarının desteklenmesi,
Sosyal Haklar: Sektörün başlangıç ve giriş noktası olarak görülen staj koşullarının ve
genel anlamda çalışma koşullarının iyileştirilmesi,
Ayrıca yukarıda belirtilen fikirlere ilave olarak turizm sektöründe nitelikli işgücünün
istihdamının sürdürülebilirliğini ve özendiriciliğini sağlamak için sunulan öneriler
şunlardır: (i) nitelikli işgören istihdam eden işverenlerin maddi açıdan teşvik edilmesi
ve (ii) sektördeki işletmelerin profesyonel yönetim tarzlarını benimsemeleri ve
nitelikli işgücü istihdamının avantajları konusunda eğitim kurumlarınca yönetim
desteği verilmesi,
7) Fikir tepsisi çalışmasındaki yedinci soru olan “Turizm sektöründe herhangi bir kriz
karşında işçi ve işverenlerin olumsuz etkilenmemesi için neler yapılabilir?”e ilişkin uzman
görüşlerinin değerlendirilmesine Tablo 17’de yer verilmiştir.
Tablo 17: Soru 7’ye İlişkin Fikirlerin Değerlendirilmesi
Fikirler n %
Kriz Yönetimi 17 34
Kriz Fonu 10 20
Devlet Desteği 8 16
33
Esnek Çalışma 4 8
Kısa Çalışma Ödeneği 4 8
Sigorta 3 6
Diğ
er
Pazarlama 1 2
Şubeler Arası Geçiş 1 2
Hukuki Alt Yapı 1 2
Dâhil Edilmedi 1 2
Toplam 50 10
0
Buna göre Soru 7’ye ilişkin 50 görüş bildirilmiş ve bunlardan bir tanesi soru ile doğrudan
ilgili olmadığı için gruplandırmaya dâhil edilmemiştir. Buna bağlı olarak yedinci soruya
ilişkin görüşler gruplandırılarak önerilme sıklıklarına göre aşağıda açıklanmıştır:
Kriz Yönetimi: İstihdama yönelik kriz yönetim planları önceden hazırlanması, Kriz
yönetimi konusunda proaktif önlemlerin alınması ve bu bağlamda bir kriz masası
oluşturulması ve bu masada bakanlık, üniversiteler, sivil toplum örgütleri koordineli
bir şekilde çalışmaları,
Kriz Fonu: Hem işverenlerin hem de işgörenlerin faydalanabileceği sektörel krizlere
yönelik genel veya her işletmenin ayrı olarak kriz dönemlerinde kullanacağı bir fon
oluşturulması,
Devlet Desteği: İşçi ve işveren SGK prim oranlarını hazinenin ödemesi, sektöre göre
vergi oranlarının düşürülmesi, Çalışanlara ilişkin işsizlik primi vb. önlemlerin
alınması, Kriz etkisine göre vergi ve teşvik sisteminin kullanılması,
Esnek Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği: Esnek ve aralık çalışmaya izin verilmesi,
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşullarının basitleştirilmesi, Bazı koşullarda
haftalık çalışma süresi düşürülmesi ve kısmi çalışmaya geçilmesi,
Sigorta: Kriz öncesinde işletmelerin faydalanabileceği bir sigorta fonunun
oluşturulması,
Ayrıca yukarıda belirtilen fikirlere ilave olarak Turizm sektöründe herhangi bir kriz
karşında işçi ve işverenlerin olumsuz etkilenmemesi için sunulan öneriler şunlardır: (i)
Kriz anında fiyatların düşürülerek farklı promosyonlarla tüketiciyi çekmek ve satın
alma alışkanlığı kazanmak; (ii) İşletme bünyesinde bulunan diğer devamlı çalışan
şubelerde çalışanların değerlendirilmesi ve (iii) Ulusal destinasyon yönetimi, ulusal
turizm konseyi gibi yapıların oluşturulması ile bu konuda tedbir almalarının
sağlanması gerekmektedir.
34
4. SONUÇ
Dünya İş Örgütü’nün verilerine göre 2010 yılında dünya genelinde toplam istihdamın %8’ini
karşılayan, 2016 yılında her 11 işten 1’ini istihdam eden turizm sektörü giderek daha da önem
kazanmaktadır. Dünya Turizm Örgütü ve Dünya İş Örgütü’nün aldığı kararlar ışığında, turizm
sektöründe istihdam konusu da ön plana çıkmakta ve ülke yönetimleri tarafından öncelikli
olarak değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda atılan adımlar ve belirlenen stratejiler Türkiye
gibi turizmin oldukça önemli ve vazgeçilmez olduğu bir ülke için ayrıca önem taşımaktadır.
Kriz döneminin ardından istihdam konusunda yaşanan sıkıntıların doğru bir şekilde
belirlenmesi ve tüm paydaşlar tarafından bu sorunların çözümü için atılacak adımlar ülke
ekonomisi ve çalışanların sosyal hayatları için oldukça önemlidir. Sektörle bağlantılı tüm
paydaşların bu konuda birbirine destek vermesi, birbiriyle işbirliği içinde olması ve doğru
yönde doğru adımlar atılması gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda Ulusal İstihdam
Stratejisi kapsamında hazırlanan tedbirler ve planlanan uygulamalar oldukça önemlidir.
İŞKUR ile kurulan ortaklıklar aracılığıyla turizm sektöründe işgücünün daha nitelikli hale
getirilmesi, eğitimlerin uygulamaya dönük olması, yasa dışı istihdamın engellenmesi, turizm
sektöründe istihdamın sezonluk değil her zaman devam ettirilmesi, kriz dönemlerinde yedek
planlar olması, istihdam çeşitliliği yaratılması yolunda atılan adımların, alınan kararların
Türkiye ekonomisi ve kalkınması için olumlu sonuçlar doğurması beklenmektedir.
5. KAYNAKÇA
AKTOB. (2014). 2023’e Doğru Türkiye’de Turizmin 100 Yılı. Turizm ve Konaklama
Sektörünün Sosyo-Ekonomik Etkileri. http://www.aktob.org.tr/pdf/arastirma2014.pdf.
Baum, T. (2015). Human Resources in Tourism: Still Waiting for change? A 2015 Reprise.
Tourism Management, 50: 204-212.
Boz, C. (2006). Dünyada Turizm Endüstrisinde İstihdam ve Çalışma Şartları.
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). İstanbul. Marmara Üniversitesi, SBE Çalışma
Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı Yönetim ve Çalışma Psikolojisi Bilim
Dalı.
Bozgeyik, Y. ve Yoloğlu, Y. (2015). Türkiye’de Turizm Gelirleri İle GSYH Arasındaki İlişki:
2002-2014 Dönemi. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8(40): 627-640.
COMCEC. (2014). Enhancing the capacity od the tourism workforce in the OIC member
countries for improved tourism service quality. Ankara: COMCEC Coordination
Office.
35
Cooper, C., Fletcher, J., Gilbert, D. ve Wanhill, S. (1993). Tourism Principles and Practice.
London: Pitman Publishing.
Gönül, F. (2015). Dünyada ve Türkiye’de Turizm 2014. http://readgur.com/doc/664374/d
%C3%BCnyada-ve-t%C3%BCrkiyede-turizm.
ILO. (2016). Sectoral Policies Department Highlights 2014- 15. Geneva.
İŞKUR. (2016). İstatistik Yıllığı. http://www.iskur.gov.tr/kurumsalbilgi/istatistikler.
Kanca, O. C. (2015). Turizm Gelirleri Ve Ekonomik Büyüme: Türkiye Örneği (1980-2013).
Marmara Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8: 1-14.
Kaya, D. S. (2016). Turizm Sektörü. Türkiye İş Bankası.
https://ekonomi.isbank.com.tr/UserFiles/pdf/sr201606_turizmsektoru.pdf
Kılıç, Y. (2014). Turizm Sektörü İstihdamının Eğitim Durumu ve İnsan gücü Planlaması.
Eğitim Bilimleri Araştırması Dergisi, 4(1): 419-436.
Payne, C. ve White, S. (2014). Employment in tourism industries. London: Office of National
Statistics.
TUİK. (2015). Türkiye Turizm Geliri. https://biruni.tuik.gov.tr/gosterge/?locale=tr.
TUİK. (2016). Konaklama ve Yiyecek İçecek Sektöründe İstihdam.
https://biruni.tuik.gov.tr/gosterge/?locale=tr.
UNWTO& ILO (2014). Measuring Employment in the Tourism Industries- Guide with Best
Practices. Madrid, Spain.
UNWTO Yıllık Raporu. (2015). UNWTO Tourism Highlights.
http://www.e-unwto.org/doi/pdf/10.18111/9789284416899.
UNWTO Yıllık Raporu (2016). UNWTO Tourism Highlights.
http://www.e-unwto.org/doi/pdf/10.18111/9789284418145
Ünlüönen, K. ve Şahin, S. Z. (2011). Turizmde İstihdam. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi,
10(37): 1-25.
Ünlüönen, K., Tayfun, A. ve Kılıçlar, A. (2007). Turizm Ekonomisi. Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
World Travel and Tourism Council. (2014). Travel and Tourism economic impact 2014:
World. London: WTTC.
36