yilyear: 17 sayiissue: 80 kasimnovember- … · likle aile ve patron şirketlerinde yeniden...
TRANSCRIPT
GÜÇLÜ SANAYİ GÜÇLÜ MARKA
LİDERLİKİNSA
N KAY
NAKL
ARIEĞİTİM
PLAN
LAMA
ARAŞ
TIRMA
ÖĞRENME MOTİVASYONİLETİŞİMÇÖZÜM BAŞARIARAŞTIRMA GELİŞTİRME
ANAL
İZSÜ
REÇL
ER
TAKIM ÇALIŞMASI İŞ SA
ĞLIĞI
VE GÜ
VENL
İĞİ
İNOV
ASYO
N
ÇEVREBEYİN FIRTINASI
VERİMLİLİK
VİZYO
NTEŞVİK
TASA
RIMRE
KABE
T
MÜŞT
ERİ M
EMNU
NİYE
Tİ
ÜRET
İM SÜ
REÇL
ERİ
TEKNOLOJİ
KALİTE
PLANLAMA
PAZA
RLAM
A
MARKALAŞMA
YENİ EĞİLİMLER
2023
VİZY
ONU
YARA
TICILI
KÜRÜNGELİŞTİRME
ÖNGÖRÜ
BİLGİ
TEDA
RİK Zİ
NCİRİ
KİŞİSE
L GEL
İŞİM
SOSYAL SORUMLULUK
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
OTOM
OTİV
KURUM KÜLTÜRÜ
STRA
TEJİK
YÖNE
TİM
PROBLEM ÇÖZME
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
YILYEAR: 17 SAYIISSUE: 80 KASIMNOVEMBER- ARALIKDECEMBER 2014
Otomotiv Sanayi Otomotiv Sanayi Otomotiv Sektörü ve İnsanlar
ÖZELRÖPORTAJToyota Otomotiv Sanayi Türkiye
Genel Müdür ve CEO'su Orhan Özer
TAYSAD Dergi'ye
konuştu
Bilim, Sanayi ve Teknoloji BakanıFikri Işık: “Sektör için atılacak stratejik adımlar büyük önem taşıyor”
Ekonomi Bakanı Nİhat Zeybekçi: “Otomotivdeki başarılar güçlübir tedarik sanayinin varlığınaişaret ediyor”
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci: “Aile anayasası aile,iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen kuvvetli bir araç”
TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE
4 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Sahibi Publisher:TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı For TAYSAD, Chairman of the Board of Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu
Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:Sevgi Özçelik
Yayın Kurulu Editorial Board:Dr. Mehmet DudaroğluAlper KancaSüheyl BaybalıSevgi Özçelik
Editörler Editorial:Burçin YeşiltepeBurçin Orce [email protected]
Yayın Yönetmeni Publishing:Sevgi Özç[email protected]
Görsel Yönetmen Art Director:İlter Çı[email protected]
Reklam Advertising:Fırtına Arı[email protected]
Yönetim Yeri Management Centre:TOSB - TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad. No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480 Kocaeli - TürkiyeTel: +90 262 658 98 18Faks: +90 262 658 98 39www.taysad.org.tr [email protected]
Yapım Production:Mavi Tanıtım ve İletişimAyrılık Çeşme Sok. No: 122Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbulTel: +90 216 418 59 31Faks: +90 216 348 95 22www.mavitanitim.com.tr
Baskı Printed by:Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21Otosanayi 4. Levent-İstanbulTel: +90 212 280 00 09
Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi
İki Ayda Bir Yayımlanır
Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz.
All publishing rights reserved by TAYSAD and the content may be quoted by indicating source. Advertisements are the liability of advertising firms. Opinions are the liability of writer. TAYSAD Magazine is distributed free of charge.
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri DerneğiTAYSAD CLEPA üyesidirTAYSAD is a Member of CLEPA
C L E P A
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
SEVGİ ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal İletişim UzmanıCorporate Communication Specialist
Rekabette fark yaratmanın yolu kurumsallaşmadan geçiyor
Bu sayımızda Bilim, Sanayi ve Teknolo-
ji Bakanı Fikri Işık, Ekonomi Bakanı Ni-
hat Zeybekçi, Toyota Otomotiv Sanayi Türki-
ye Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer ve
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Peri-
han İnci’yi sayfalarımıza konuk ettik.
Yeni bir yıla başlarken hepimizin gündemin-
de öncelikli konular var. Aslında gündemimi-
zin ana konusunu her zaman sürdürülebilir
olmak oluşturuyor. TAYSAD olarak üyeleri-
mizin önceliklerini dikkate alıp, onlara katkı
sunabilecek çalışmalar yapmaya gayret edi-
yoruz. Bu çerçevede 13 Şubat 2015 günü
“Aile Şirketlerinde İyi Yönetim Çalıştayı” dü-
zenliyoruz. Tedarik sanayimizin temel taşları-
nı oluşturan şirketlerimizin büyük bir çoğun-
luğu aile şirketleridir.
Şirketlerimizin başarılı olması için en önem-
li unsur kurumsal yönetimdir. Kurumsal yö-
netim, aile içinde huzuru, şirketin profesyo-
nel kişilerce yönetimini, en önemlisi şirke-
tin büyüyerek kuşaktan kuşağa devamlılığı-
nı sağlamaktadır. Firmalarımız, giderek zorla-
şan şartlarda rekabet edebilmek için kurum-
sal altyapısını iyileştirmek zorundadır. Özel-
likle aile ve patron şirketlerinde yeniden ya-
pılanma ve kurumsallaşma, uluslararası re-
kabet ortamında ayakta kalabilmek ve yaşa-
yabilmek için çok önemlidir. Aile şirketlerinin
temel amaçlarından birisi de devamlılıklarını
sağlayarak sonraki kuşaklara devretmektir.
Aile şirketlerini geleceğe taşıyabilmenin en
etkili yolu planlı bir şekilde oluşturulan ku-
rumsallaşma sürecidir. Bu sürecin ayrıntıla-
rını ve yol haritalarının belirlenmeye çalışıla-
cağı çalıştayımıza tüm üyelerimizi davet edi-
yorum.
Keyifli okumalar dileğimizle...
Institutionalization is the answer to create a difference in the competition
This issue of our magazine is enriched with Minister of Science, Industry and Technol-ogy Mr. Fikri Işık, Minister of Economy Mr. Nihat Zeybekçi, CEO and General Manager of Toyota Automotive Industry Turkey Mr. Orhan Özer and Chairwoman of İnci Group Ms. Perihan İnci.
We all have priorities on our agendas as the new year began. Nevertheless, sustainabil-ity is the only main topic of our agendas. Be-ing as TAYSAD we try to consider our mem-bers’ priorities and to conduct activities that can contribute to their work. In this context, we are going to held a workshop on “Good Governance in family-owned corporations”. The most of the building blocks of our sup-ply industry are family-owned businesses. And corporate management is the most im-portant factor to become any company suc-cessful. The corporate management prac-tice ensures the peace within the family, professional management of the company and moreover the continuous development of the company throughout generations. Our companies have to improve their insti-tutional infrastructure in order to compete under conditions, which become more and more difficult. Indeed, restructuring and in-stitutionalization is the utmost importance within the family-owned businesses in or-der to survive and sustain in international competition environment. One of the main purposes of the family-owned businesses is to hand their continuity to next generations. In that respect, the most effective way to bring the family owned business to future is to establish a planned institutionalization process. I would like to invite all our mem-bers to the workshop, in which we will try to identify details and roadmap of this process.
İÇİNDEKİLER CONTENT
www.taysad.org.tr6 Kasım November - Aralık December 2014
08 28 34 42 50
TAYSAD DERGİ’DENFROM TAYSAD MAGAZINE
TAYSAD'DAN MESAJMESSAGE FROM TAYSAD
04 Rekabette fark yaratmanın yolu
kurumsallaşmadan geçiyor
08 Tedarik sanayimizin başarılı
gelişimi doğru yolda olduğumuzu
gösteriyor
Institutionalization is the answer to create
a difference in the competition
The successful development of our
supply industry shows that we're on the right
track
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
Dr. Mehmet DUDAROĞLU
TAYSAD Yönetim Kurulu BaşkanıTAYSAD President
OTOMOTİV SANAYİAUTOMOTIVE INDUSTRY
28 “Sektör için atılacak stratejik adımlar büyük önem taşıyor”
34 “Otomotivdeki başarılargüçlü bir tedarik sanayininvarlığına işaret ediyor”
42 “Ana ve tedarik sanayiaynı ritmi tutturabilmeli”
“Strategic steps to be taken for the industry are of great importance”
“The success in the automotive industry beckons the presence of a strong supply industry”
“The main and supply industry should maintain the same rhythm”
Fikri IŞIK
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Minister of Science, Industry and Technology
Nihat ZEYBEKÇİ
Ekonomi Bakanı Minister of Economy
Orhan ÖZER
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’suToyota Motor Manufacturing TurkeyGeneral Managerand CEO
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR
AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ
TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
50 “Aile anayasası aile, iş ve
ortaklık alanlarını düzenleyen kuvvetli
bir araç”
60 2015 yılı otomotiv beklentileri
“Family constitution is a powerful tool that regulates the
family, business and partnership”
Automotive Expectations in 2015
Perihan İNCİ
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi,
exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
Inci Holding President of the Board
TAYSAD Germany Representative, Chairman
of the Board of exTim GmbH
AMERİKA'DAN HABERLERNEWS FROM USA
TAYSAD'DAN HABERLERNEWS FROM TAYSAD
64 2014: Geri çağırmaların unutulmayacak yılı
68 TAYSAD üyeleri, 3. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde ürünlerini sergiledi
70 Araç üreticileri ve tedarikçiler bir araya geldiler
72 TAYSAD-CAPAC İşbirliği Anlaşması Şangay’da İmzalandı
74 Continental ve Schaeffler Türkiye’deki tedarikçi sayısını artırmayı hedefliyor
2014: An unforgetable year for recalls
TAYSAD members exhibited their products at the 3rd R&D Centers Summit
Enhancing sustainability through automaker – supplier collaboration
TAYSAD-CAPAC Cooperation Agreement signed in Shanghai
Continental – SchaefflerSupplier Days
Varol KARSLIOĞLU
78 Volkswagen Rusya, Türk
otomotiv tedarik sanayi ile işbirliğini artırmayı hedefliyor
82 TAYSAD’dan ‘Bakım çalışma
grubu’ geliyor
86 Otomotiv tedarik sanayi İstanbul’da
buluştu
88 Bakan Işık yerli otonun tarihini
Bursa'da açıkladı
Volkswagen Russia aims to improve
collaboration with the Turkish Automotive
Supply Industry
TAYSAD forms “Maintenance Work
Group”
Automotive supply industry meeting in
Istanbul
Minister Işık announced the date of the new domestic car
in Bursa
PLASTİK SANAYİPLASTICS INDUSTRY
90 Otomotiv plastikleri mercek
altına alındıAutomotive plastics under the spotlight
KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY
92 Ford Otosan “Arka Pencere”ile ISO Çevre Ödülü’nü kazandı
Ford Otosan receives ISO Environment Award with “Rear Window”
ÜYELERDEN HABERLERNEWS FROM MEMBERS
98 NSK Group “EkonomiyeDeğer Katanlar”dan oldu
99 Kültürleri kaynaştıran ödüllü fotoğraflar İstanbul’da sergilenecek
101 Şişecam, Romanya'daki en büyük Türk yatırımına imza attı
NSK Group is now one of the “Contributors of Economy with Added Value”
Award-winning photographs which integrate the cultures to be exhibited in Istanbul
Sisecam Group launches automotive glass work plant in Romania with an investment of 85 million dollars
8 www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD
Kasım November - Aralık December 2014
DR. MEHMET DUDAROĞLU
TAYSAD Yönetim Kurulu BaşkanıTAYSAD President
Sayın Üyelerimiz,
O tomotiv sanayimiz açısından beklen-diği gibi geçirdiğimiz 2014, küresel
ekonomi açısından zorlu bir yıl oldu.
ABD ve İngiltere ekonomileri toparlanma sinyalleri verirken, Japonya ve en büyük ihracat rotamız olan AB Bölgesi, reses-yonla mücadelesini sürdürdü. Ortadoğu başta olmak üzere, Ukrayna ve Rusya ara-sında yaşanan siyasi gerilim, bu gerilime karşılık ABD’nin Rusya’ya olan yaptırımla-rı, 2014’te hepimizin yakından takip ettiği başlıklar oldu.
Dünya’daki gelişmelere paralel olarak, Tür-kiye ekonomisi de sıkıntılı bir yıl geçirdi. Geçtiğimiz aylarda, Dünya Bankası, Tür-kiye hakkında yayımladığı bilgi notunda, 2014 büyüme tahmini %3,5’tan %3,1’e çekti. Ayrıca, Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’de orta vadeli ekonomik perfor-mansın yakın geçmişten daha zayıf olaca-ğı tahmininde bulundu. Ardından Bu geliş-melerden kısa bir süre sonra ise, Başba-kan Yardımcımız Ali Babacan, 2015 -2017 dönemini kapsayan 3 yıllık (Orta Vadeli Program) OVP’yi açıkladı ve 2015 yılı bü-yüme beklentisini % 4 olarak aktardı.
Makro düzeydeki bu açıklamaların, sektö-rümüz tarafından iyi okunması ve buna uy-gun pozisyon alınması gerekiyor.
Düşen büyüme oranları, artan enflasyon ve işsizliğe karşılık, cari açığın düşmesi ve bütçe açığının da düşük düzeyde kalma-ya devam etmesi, 2014’de ekonomik açı-dan yaşanan olumlu bir gelişme olarak gö-rülebilir.
Bununla birlikte yılın, tüm dünya açısından en önemli gelişmesi şüphesiz, petrol fi-yatlarının son aylardaki düşüşü idi. Herke-sin 2015 yılı için 100 USD/Varil ortalaması üzerinden hesaplamalar yaptığı bir sırada
petrol fiyatları, 60 USD/Varil düzeyine ka-
dar geriledi.
2009 küresel krizinden bu yana en düşük
seviyesine gelen petrol fiyatlarının, yakın
bölgemizde en çok Rusya’yı etkileyeceği
biliniyor. Bu gelişmeden olumlu etkilene-
cek ekonomiler ise Avrupa bölgesi, Çin ve
Japonya gibi 2014’de ivme kaybeden eko-
nomiler olacaktır. Bu düşüşten biz de, cari
açığımızın azalmasının yanı sıra sektör ola-
rak maliyetlerimizin düşmesi yönünde fay-
da bekliyoruz.
FED’in belirsiz bir süre içinde faiz artırımı
yapabileceğini de unutmamak gerekiyor.
Bu uygulama, dış finansman ihtiyacı olan
Türkiye gibi ekonomileri önemli oranda et-
kileyecek bir gelişme olacaktır. Dolayısıy-
la sektörümüzün, yabancı kaynak temini-
ni daha pahalıya edinmesine yol açacaktır.
FED’in Aralık ortasında yaptığı toplantıda
faiz artırımı için “kayda değer süre sonra”
(considerable time) ifadesini kullanmama-
sını da dikkatle takip etmemiz gerekiyor.
Değerli Üyelerimiz,
2014 yılı otomotiv sanayimiz açısından ise
beklenenin ötesinde bir yıl olmadı. Üre-
tim rakamlarımız yatay bir seyir izlerken, iç
pazarımız daralma yaşadı. İhracatımız ise
TİM verilerine göre yüzde 4,5’luk artış ile
22,3 milyar USD seviyesine ulaştı.
2015 yılında sektör tahminlerimiz ise şu
şekilde:
Üretim 1 milyon 100 - 1 milyon 200 bin
adet arası
Pazar 775-825 bin adet arası
İhracat 23 milyar USD
Bu yıl da önceliklerimiz arasında; insan
kaynağımızın daha da yetkinleştirilmesi,
üretkenliğimizi ve verimliliğimizi artıra-
rak rekabetçiliğimizin yükseltilmesi, kü-
resel projelerden aldığımız payın artırılma-
sı, iç pazarımızın güçlendirilmesi, tasarım,
Ar-Ge ve inovasyon alanındaki çalışmala-
rımızın geliştirilmesi ve ülkemizde üretimi
olmayan kritik teknolojilerin ülkemize ka-
zandırılması, çevre – iş sağlığı ve iş gü-
venliği konuları yer alacak.
Küresel gelişmelerden en çok ve en hızlı
etkilenen sektör olmamıza rağmen, kendi
iç gelişimimizi ve elimizden gelenden faz-
lasını yapma gayretini, her zaman olduğu
gibi, sürdürmeye devam edeceğiz. Gerek
tedarik sanayimizin topyekûn gelişimi, ge-
rekse tek tek firmalarımızda gözlediğimiz
gelişim, yolumuzun doğruluğunun kanıtla-
rını bize bugüne dek sundu. Çalışmalarımı-
zı 2015 yılında da aynı felsefeyle sürdür-
meye devam edeceğiz.
Yeni bir yıla başlarken “Güçlü Sanayi,
Güçlü Marka” sloganımız ve strateji hari-
tamız, rotamızın belirleyicisi olacaktır.
Katma değeri yüksek, kazancı bol, iyi bir
yıl dileği ile...n
Tedarik sanayimizin başarılı gelişimidoğru yolda olduğumuzu gösteriyor
10 www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD
Kasım November - Aralık December 2014
2 014, as we spend the way we ex-pected in terms of our automotive in-
dustry, has been a challenging year from the point of global economy.
As economies of USA and England indi-cate recovery, Japan and EU region which is our biggest export destination had continued to struggle with recession. Po-litical tension in especially Middle East as well as between Ukraine and Russia and accordingly sanctions by USA towards Russia had been the subjects that we all closely followed.
In parallel with the developments around the world Turkish economy also had a rough year. In the annotation regarding Turkey which World Bank issued dur-ing the past months, had lowered 2014 growth forecast from 3.5 % to 3.1 %. Furthermore, International Money Fund (IMF) has made a prediction as mid-term economy performance in Turkey shall be weaker than recent past. Subsequently, a while later after those developments Dep-uty Prime Minister Ali Babacan has deliv-ered 3 year - medium term plan which includes 2015 – 2017 period and quoted the growth forecast as 4 %.
Those macro level statements need to be study properly and accordingly appropri-ate position must be taken.
Decline in current deficit and fiscal defi-
cit maintaining on low level despite de-creased growth levels, increased inflation and unemployment can be considered as a positive development in 2014 in terms of economy.
In the meantime, the most significant de-velopment of the year was certainly the shakeout in petrol prices during the last months of the year. While everyone was making calculation for 2015 on the ba-sis of 100 USG/barrel, petrol prices have dropped back 60 USD/barrel.
It is a known fact that petrol prices which bottom out since 2009 global crisis shall affecting mostly Russia. The economies which shall be having positive effect of this development are the economies which are on decline in 2014 such as Europe region, China and Japan. As an outcome of this drop off, we too expect a benefit in the direction of decrease in our costs in addition diminution in current deficit.
It must bear in mind that FED might in-crease the rates for an uncertain of time. Such application shall be a development with a significant effect on economies which requires external financing such as Turkey. Therefore, it would lead our sec-tor to fund procurement in more expen-sive manner. We must carefully follow FED’s not using “considerable time” ex-pression for the interest rate hike.
Distinguished Members,
From out automotive industry’s point, 2014 has not been a year beyond expec-tation. While our production figures have a horizontal course our domestic market had experienced a shrink. As for our im-portation – according to TIM data – has reached to level of 22.3 billion USD with a 4.5 percent increase.
Our sectoral forecast for 2015 is as follows:
Production Between 1 million 100 thousand - 1 million 200 thousand pcs
Market Between 775-825 thousand pcs
Exportation 23 billion USD
This year amongst our priorities; there shall be maturation of human resources, enhancing competitiveness by increasing performance and productivity, increase the share we get from global projects, reinforcement of our domestic market, improvement of studies in design, R&D and innovation fields and bringing critical technologies to our country which are not in production in our country as well as en-vironment – occupational health & safety matters.
Even though being mostly and fastest af-fected sector from global developments, we as usual shall maintain our core devel-opment and also display the effort for ex-erting our best to the upmost. Both total improvement of our supply industry and improvement that we observe in firms in-dividually have presented us the accuracy of our route. We shall continue to main-tain our business in 2015 with the same principle.
As we are approaching to a new year our motto “Strong Industry, Strong Brands” and strategic map shall decisive of our route.
Wishing you good, prosperous year with high added value...n
The successful development of our supply industry shows that we're on the right track
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
14 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Yılın ilk on bir ayında da 529 bin 633 otomobil ihraç edildi.
Firm
alar
Co
mp
anie
s
Oto
mo
bil
Pas
s. C
ar
% K. K
amyo
nL.
Tru
ck
% B. K
amyo
nM
. Tru
ck
% Kam
yon
etP
ick
Up
% Oto
bü
sB
us
% Min
ibü
sM
ini-
Bu
s
% Mid
ibü
sM
idi-
Bu
s
% Tra
ktö
rF.
Tra
cto
r
% To
pla
mT
ota
ls
A.I.O.S. 2.633 90 2.342 1 120 2 1.654 34 6.749
Ford Otosan 9.054 1 6.846 29 171.832 54 29.868 95 217.600
Hattat Tarım 2.463 5 2.463
Honda Türkiye 10.913 2 10.913
Hyundai Assan 182.322 28 182.322
Karsan 3 0 15 0 43 1 1.449 5 77 2 1.587
M. Benz Türk 16.990 71 3.383 57 20.373
Man Türkiye 970 16 970
Otokar 307 10 326 0 379 6 11 0 1.827 38 2.850
Oyak Renault 287.189 43 287.189
Temsa Global 1.014 17 1.298 27 2.312
Tofaş 53.847 8 143.506 45 197.353
Toyota 119.634 18 119.634
Türk Traktör 42.613 95 42.613
Toplam 662.959 100 2.940 100 23.839 100 318.021 100 5.909 100 31.328 100 4.856 100 45.076 100 1.094.928
Kaynak: OSD K. Kamyon: AYA 3.5-1.2 Ton, L. Truck: GVW: 3.5-12 Ton, B. Kamyon: AYA 12 Ton’dan Büyük, M. Truck: GVW 12 Ton And Up
Otomotiv sanayi firmalarının 2014 yılı 11 aylık üretimleriProduction of Automotive Manufacturers 11 Months of 2014
Otomotivde toplam üretim 11 aylık dönemde yüzde 1 arttı
Otomotiv sektöründe 2014 Ocak-Kasım döne-minde toplam üretim, geçen yılın aynı dönemi-ne göre yüzde 1 artarak 1 milyon 49 bin 852 adede yükseldi.
529 Bin 633THOUSAND
O SD tarafından hazırlanan
"2014 Kasım Ayı
Üretim, Satış, İthalat,
İhracat Değerlendirme
Raporu" yayımlandı. Rapora
göre, 2014 yılının 11 aylık
döneminde bir önceki yılın
aynı dönemine göre toplam
üretim yüzde 1 arttı. Aynı
dönemde otomobil üretimi
ise yüzde 14 yükseldi.
Bu dönemde, toplam üretim
1 milyon 49 bin 852 adet,
otomobil üretimi ise 662
bin 959 adet düzeyinde
gerçekleşti. 2014 yılı
Ocak-Kasım döneminde
üretim, küçük kamyonda
yüzde 27, otobüste yüzde
25, kamyonette yüzde 17,
minibüste yüzde 13 azalırken,
büyük kamyonda yüzde 3
arttı, midibüste ise değişiklik
olmadı. Bu dönemde, traktör
üretimi yüzde 20 yükselerek 45 bin adet oldu.
Otomobil pazarı yüzde 15 geriledi
Toplam otomotiv pazarı 2014 yılı 11 aylık döneminde, 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 14 azalarak 653 bin 490 adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde otomobil pazarındaki düşüş yüzde 15 olurken pazar 477 bin 277 adede geriledi.
2014 yılı Ocak-Kasım döneminde hafif ticari araç pazarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde
10 azalarak 143 bin adet
düzeyine indi. Bu dönemde
bir önceki yıla göre ağır ticari
araç pazarı yüzde 3 azalarak
33 bin adet düzeyinde
gerçekleşti. Ancak, inşaat
sektöründeki gelişmelerin
etkisiyle 2014 yılında 2013 yılı
aynı dönemine göre kamyon
pazarı yüzde 9 yükselerek
29 bin adet düzeyine ulaştı.
Buna karşılık , otobüs pazarı
yüzde 68 gibi önemli oranda
azaldı ve bin 225 adette kaldı.
Bu azalışta yerel yönetimlerin
alımlarını sınırlandırması
doğrudan etkili oldu.
Toplam ihracat yüzde5 arttı
Toplam otomotiv ihracatı,
2014 yılı ocak-kasım
döneminde bir önceki yılın 11
aylık dönemine göre yüzde
5, otomobil ihracatı ise yüzde
20 arttı. 2014 yılı ocak-kasım
döneminde toplam ihracat
802 bin 872 adet, otomobil
ihracatı ise 529 bin 633 adet
düzeyinde gerçekleşti.n
OSD's "2014 November Production, Sales, Exports, Imports Assessment Report" has been published. According to the report, in the first 11 months of the year, the total production increased by 1 % compared to the same period in the previous year. In the same period, automobile production increased by 14 %. In this period the total production was 1.049.852 units while
Total production in the automotive industry increased by 1 % in the 11 month period
the automobile production was 662.959 units. In January-November 2014 the production decreased by 27 % for small trucks, 25 % for buses, 17 % for pickup trucks, 13 % for minibuses while increased by 3 % for heavy trucks and there was no change for midibuses. Tractor production increased by 20 % andd reached 45.000 units.
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
16 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
2013 2014 14/13 2014
Ürün Grubu FOB USD FOB USD DEĞ. % PAY %
Otomotiv Yan Sanayi 8.383.852.859 8.710.513.896 4 43
Binek Otomobiller 6.337.817.842 6.693.615.233 6 33
Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar 3.516.239.221 3.782.806.069 8 18
Otobüs, Minibüs, Midibüs 962.544.885 997.270.911 4 5
Diğer 338.262.913 302.020.396 -11 1
Toplam 19.538.717.720 20.486.226.505 5 100
Türkiye Otomotiv Sektörü Ocak- Kasım 2014 Kümülatif Mal Grubu İhracatı
Ocak-Kasım 2014 döneminde 20 milyar 486 milyon 258 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi.
Otomotivde AB'ye ihracatın payı arttıOtomotiv sektörü, Ocak-Kasım dönemindeki 20 milyar 486 milyon 258 bin dolarlık ihracatının, 15 milyar 444 milyon 104 bin dolarlık kısmını Av-rupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdi.
G eçen yılın 11 ayında,
ihracatının yüzde
69,52'sini AB pazarına
yapan otomotiv sektörü,
2014'ün aynı döneminde bu
oranı yüzde 75,39'a taşıdı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi
kayıtlarından derlenen
bilgilere göre, Türk otomotiv
sektörü, Ocak-Kasım
döneminde gelişmiş batı
ülkeleri başta olmak üzere
5 kıtada 180 ülke ve özerk
bölgeyle 14 serbest bölgeye
dış satım yaptı.
Söz konusu dönemde, 20
milyar 486 milyon 258 bin
dolarlık otomotiv ihracatının
15 milyar 444 milyon 104
bin dolarlık kısmı, Türkiye'nin
geleneksel olarak en büyük
ticari partnerleri konumundaki
AB ülkelerine gerçekleştirildi.
Bu rakam, toplam otomotiv
ihracatının yüzde 75,39'unu
karşıladı.
Sektörün, geçen yılın Ocak-
Kasım dönemindeki 19 milyar
538 milyon 857 bin dolarlık
ihracatında, AB'nin payı yüzde
69,52'de (13 milyar 583
milyon 616 bin dolar) kalmıştı.
Ayrıca, bu yılın 11 ayında
sadece yüzde 4,8 artan
sektör ihracatı, AB pazarında
yüzde 13,69'luk büyüme
oranını yakalarken, diğer
pazarlarla kıyaslandığında
çok daha iyi bir performans
sergiledi. 11 ayda, 15 milyar
444 milyon 104 bin dolar
ihracat yapılan AB üyesi
27 ülke, böylece 153 ülke
karşısındaki potansiyelini de
ortaya koydu.AB dışındaki bu
ülkelere sadece 5 milyar 42
milyon 154 bin dolar ihracat
kaydedildi. Güney Kıbrıs
Rum Kesimi'ne ise dış satım
yapılmadı.
İhracatın yarısından fazlası AB üyesi 5 ülkeye
Yılın 11 ayında, geçen
senenin aynı dönemine göre,
AB ülkelerinden Almanya'ya
yüzde 21,85 artışla 3
milyar 392 milyon 752 bin,
İngiltere'ye yüzde 15,21
artarak 2 milyar 273 milyon
557 bin, Fransa'ya yüzde 1,99
düşüşle 2 milyar 137 milyon
625 bin, İtalya'ya yüzde
3,3 yükselişle 1 milyar 629
milyon 769 bin ve Belçika'ya
yüzde 8,03 artışla 962
milyon 651 bin dolar ihracat
gerçekleştirildi.
İlk 5 sıradaki ülkelerden elde
edilen 10 milyar 396 milyon
354 bin dolarlık dış satım,
sektörün 11 aylık ihracatının
yarısından fazlasını karşıladı.
AB üyesi ülkelerin 19'unda ihracat arttı, 8'inde düştü
Sektörün OcakKasım
döneminde geçen yılın
aynı dönemine göre ihracat
artışı kaydettiği ülkelerden
İspanya'ya 889 milyon 977
bin, Slovenya'ya 511 milyon
800 bin, Polonya'ya 439
milyon 410 bin, İsveç'e 341
milyon 118 bin, Avusturya'ya
285 milyon 828 bin,
Danimarka'ya 220 milyon 770
bin, Çek Cumhuriyeti'ne 201
milyon 802 bin, İrlanda'ya 156
milyon 684 bin, Macaristan'a
136 milyon 534 bin,
Portekiz'e 127 milyon 495
bin, Yunanistan'a 127 milyon
383 bin, Finlandiya'ya 66
milyon 132 bin, Hırvatistan'a
33 milyon 277 bin, Letonya'ya
23 milyon 55 bin ve Malta'ya
7 milyon 179 bin dolar dış
satım yapıldı.
Otomotiv endüstrisi, bu
dönemde Fransa'nın da
aralarında bulunduğu 8
ülkede ise ihracat kaybı
yaşadı. Bu ülkelerden
Romanya'ya 503 milyon 835
bin, Hollanda'ya 430 milyon
615 bin, Bulgaristan'a 146
milyon 567 bin, Slovakya'ya
55 milyon 641 bin,
Litvanya'ya 19 milyon 872
bin, Lüksemburg'a 17 milyon
656 bin ve Estonya'ya 5
milyon 120 bin dolarlık ihracat
gerçekleştirildi..n
20 Milyar
486 Milyon
258 Bin Dolar
OTOMOTİV SEKTÖRÜ İHRACATI
%4,8
Bu yılın 11 ayında sadece yüzde 4,8 artan sektör ihracatı, AB pazarında yüzde 13,69'luk büyüme oranını yakaladı.
The automotive industry performed exports of 15
billion 444 million 104 thousand dollars to the EU
countries out of a total of 20 billion 486 million 258
thousand dollars in January-November period. The
industry improved the ratio of exports to the EU countries
in total exports from 69,52 % to 75,39 % in the past year.
The share of automotive exports to
the EU increased
ANALİZ ANALYSIS
18 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
2015 TÜRKİYE EKONOMİSİ ÖNGÖRÜLERİ
8,80-8,90Gösterge Bileşik Faiz
7,5-8,0Enflasyon
2,40-2,43Dolar Kuru
Dollar Exchange Rate
3,3BÜYÜME
Ekonomistler Türkiye'nin2015 yılında %3,3 büyüyeceğini tahmin ediyorlarThe economists predict that Turkey will grow by 3,3 % in 2015
Dünya 2015'e yalpalayarak giriyor ve petrol yine küresel büyüme motorundaki en belirleyici emtia olmaya devam
edecek. 2014 yılındaki küresel talep daralmasının, petrol fiyatlarındaki gerilemeyle 2015'de bir miktar azalacağı
tahmin edilse de bu durum bölgeler arası büyüme eşitsizliğinde bir iyileşme yaratmayacak. Bu durum pek
çok ülkede işsizlik, yüksek enflasyon ve cari açığın devamı anlamına da geliyor.
Display Compound Interest
Inflation
Growth
20 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Kasım November - Aralık December 2014
Yeni Doblo'nun Amerikayolculuğu başladıYeni Doblo’nun Amerika yolculuğu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da ka-tıldığı törenle başladı. 360 milyon dolarlık yatırımla, 4’üncü kez yenilenen Doblo, 2021 yılına kadar Kuzey Amerika’ya 175 bin adet gönderilecek.
TOFAS has achieved another important success and begun to export to the US and Canada their Doblo model which plays a key role in making Turkey a global production base for commercial vehicles. Doblo America is developed and manufactured in TOFAS and renewed four times with a cost of 360 million dollars. 175.000 units of Doblo will be sent to North America until 2021.
The new Doblo'sjourney to the US has begun
T ürk otomotiv sanayisinde
önemli bir başarıya daha
imza atan Tofaş, Türkiye’nin
küresel ticari araç üretim
üssü haline gelmesinde kilit
rol üstlenen Doblo modelinin
ABD ve Kanada’ya ihracatına
başladı. Tofaş’ta geliştirilip
üretilen Doblo Amerika
modeli; Tofaş’ın Bursa
Fabrikası’nda yapılan törenle
uğurlandı.
Koç Holding, Fiat-Chrysler
Auotomobiles ve Tofaş
üst düzey yöneticileri ile
çok sayıda davetlinin hazır
bulunduğu törenle Kuzey
Amerika’ya yolcu edilen Fiat
Doblo, Amerika’da “Ram”
markası altında “ProMaster
City” ismiyle satışa
sunulacak. Tofaş, 360 milyon
dolarlık yatırımla, 4’üncü kez
yenilediği Doblo’yu Kuzey
Amerika’ya 2021 yılına kadar
175 bin adet gönderecek.
Yeni Doblo’nun yerlilik oranı
motor ve şanzıman haricinde
yüzde 76. Tofaş, bu dönemde
yapacağı yaklaşıkm 2 milyar
dolarlık yatırımla 7 yılda
toplam 24 milyar dolarlık
ihracatı da garantilemiş
oluyor.
Davutoğlu: Aslında Doblo’lar şu mesajla gidiyor; Türkiye’yi hiçbir sürecin dışında bırakamazsınız
Doblo Amerika Üretime
Başlangıç ve İhracat
Töreni’nde konuşan
Başbakan Ahmet Davutoğlu,
ekonomik ve siyasi istikrar ile
güvenin önemine vurgu yaptı.
“Bugün hem Tofaş hem de
ülkemiz için gurur günüdür”
ifadelerini kullanan Davutoğlu,
“Türkiye’ye baktığımızda
2002 yılında toplam 357
bin araç üretiyorduk. Yani
2002’de üretilen araç
sayısının neredeyse yarısı
sadece Doblo Amerika olarak
Amerika’ya ihraç edilecek.
Toplam Doblo ihracatı 3.2
milyar dolar. Otomotiv
sektörünün 2002’deki toplam
ihracatı ise 3.3 milyar dolardı.
Yani 2002’de ihraç edilen
tüm otomotiv sektörünün
ihracatının neredeyse toplamı
kadar Doblo ihraç edilmiş
olacak. Bu Türk ekonomisinde
ve otomotiv sektöründe
ölçeğin ne kadar büyüdüğünü
gösteren önemli bir rakamdır”
dedi. Bu ihracatın Amerika’ya
yapılıyor olmasının önemine
dikkati çeken Davutoğlu, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı tartışmaları yaşanırken, Türkiye olarak bu tartışmaların merkezinde olmamız gerekirken, bu ihracatın aslında birbirine uzak gibi görünen Türk ekonomisi ile Amerika ekonomisinin coğrafi uzaklık dışında ne kadar yakın olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nda Türkiye’nin bunun dışında bırakılmasının hem ekonomik hem de etik olarak yanlış olacağının altını çizen Davutoğlu, “Bunu AB ile ABD’de anlatıyoruz. Çabalarımız bundan sonraki dönemde de devam edecek. Türkiye bu yapıda yer almadan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı tamamlanmış sayılamaz. Bu çerçevede Doblo’nun ihracatı AB ve ABD’deki birçok siyasi lider ve ekonomik kuruluşlara güzel bir mesaj olur” diye konuştu.
Yatırımlar 3 yeni modelle devam edecek
Törende konuşan Koç Holding ve Tofaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Tofaş’ın bugün uluslararası pazarlara sunduğu araçlarla, Türkiye’yi küresel ölçekte başarıyla temsil ettiğine vurgu yaptı. FCA EMEA Bölgesi İş Geliştirme Başkanı Silvia Vernetti de, Doblo’nun Amerika pazarı için üretilip ihracatının başlamasını, gerek Tofaş, gerekse Koç Grubu ve Fiat Chrysler Automobiles için önemli bir fırsat olarak değerlendirdi. n
22 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Kasım November - Aralık December 2014
Mercedes-Benz Türk, Türkiye’de200.000’inci kamyonunu üretti2014 sonu itibari ile yaklaşık 320 milyon Euro’luk yatırımın tamamlanacağı Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üreti-len 200.000’inci kamyon banttan indi.
Mercedes-Benz Turk has produced its 200.000th truck in its Aksaray Truck Factory where an investment of 320 million euros will be completed by the end of 2014. Mercedes-Benz Turk employs approximately 1.700 people and provides a significant added value to Turkey's economy by creating an ecosystem as well as production and exports.
Mercedes-Benz Turk produces its200.000th truck in Turkey
M ercedes-Benz Türk, 1986 yılında
kurulan Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 200.000’inci kamyonunu üretti. Bu önemli gelişme, Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nda kamyon ve otobüs bölümlerinden sorumlu Daimler Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Wolfgang Bernhard, Mercedes-Benz Kamyon Başkanı Stefan Buchner, Wörth Fabrikası ve Mercedes-Benz Kamyon Global Üretim Müdürü Gerald Jank, Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes, Teknik Direktör ve Fabrika Müdürü Klaus Pfeifer ve çalışanların katılımlarıyla kutlandı.
Mercedes-Benz Türk’ün 2014 sonu itibari ile yaklaşık 320 milyon Euro yatırımı
tamamlayacağı Aksaray
Kamyon Fabrikası, son
12 yıldır Türkiye kamyon
sektöründe pazar lideri olarak
üretime devam ediyor.
Almanya ile aynı standart
ve kalitede üretim yapan
Mercedes-Benz Türk Aksaray
Kamyon Fabrikası, Türkiye
pazarı dışında 70 ülkeye de
kamyon ihraç ediyor.
Yıllık üretim kapasitesi 17.500 adede yükseldi
Kurulduğu günden bu yana
toplam 200.000 adet kamyon
üretilen Mercedes-Benz
Türk’ün Aksaray Kamyon
Fabrikası‘nda, 2013 yılında
yeni bir üretim holü inşa
edilerek, toplam araç montaj
alanı 7.705 m2’den 17.250
m2’ye çıkarıldı. Bu yeni
yatırımla birlikte Mercedes-
Benz Türk, kamyon üretim
kapasitesini yılda 17.500
adede çıkararak, hem
Türkiye için rekor bir üretim
seviyesine ulaştı hem de
ihracat pazarlarındaki gücünü
artırdı.
Brazilya ve Almanya’dan
sonra Mercedes-Benz
Kamyon Grubunun faaliyet
gösterdiği en büyük üçüncü
pazar konumunda olan
Türkiye’de 2013 yılında
yaklaşık 17.000 adetlik
Mercedes-Benz kamyon
satışı gerçekleşti. Mercedes-
Benz Kamyon Başkanı
Stefan Buchner: “Aksaray
Fabrikası, Mercedes-Benz
kamyon üretim ağının taşıyıcı
sütunlarından biridir. Bugünkü
birlikteliğimiz de bunun
bir göstergesidir. 200.000
kamyon, 200.000 kere en
üst düzeyde Mercedes-Benz
kalitesini ve ekibimizin yüksek
motivasyonunu yansıtıyor.
Bu gayret ve destek ile
Aksaray’ın başarı hikayesini
sürdüreceğimizden eminim."
Genes: “Aksaray Fabrikası, Daimler AG’nin üretim üslerinden biri”
Mercedes-Benz Türk Aksaray
Fabrikası’nın dünyanın en
modern tesislerinden biri
olduğunu ve Almanya’daki
kamyon fabrikası ile aynı
kalitede araç ürettiklerini
belirten Mercedes-Benz Türk
Direktörler Kurulu Başkanı
Rainer Genes, Türkiye’de
200.000’inci kamyonu
üretmekten dolayı son derece
mutlu olduklarını belirtti.n
24 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Kasım November - Aralık December 2014
Ford Otosan Rusya’nın “Krallar Şehri” Kaliningrad’da kamyon üretecek Ford Otosan, ağır ticaride global oyuncu olma vizyonunda yeni bir adım daha attı. Avtotor Holding ile üretim işbirliği mutabakat anlaş-ması imzalayan Ford Otosan, Rus Avtotor’un Kaliningrad’daki fabrikasında kamyon ve çeki-ci üretecek.
F ord’un global ağır ticari araç üretim ve
mühendislik merkezi Ford Otosan; yüzde 100 Ford Otosan mühendisliği ile geliştirilen ve Eskişehir İnönü Fabrikası’nda üretilerek 30 ülkeye ihraç edilen Ford Trucks kamyon ve çekicilerin Rusya’da üretimi için Rusya’nın en büyük otomotiv üreticilerinden Avtotor Holding ile üretim işbirliği mutabakat anlaşması imzaladı. Anlaşma ile Ford Trucks kamyon ve çekici modelleri, Rusya’da da üretilecek. Üretime Aralık 2014’te başlanması planlanıyor.
Ford Trucks çekici ve kamyon modelleri, Rusya’nın Kuzey-Batısı’nda yer alan ve “Krallar Şehri” olarak anılan Kaliningrad’daki Avtotor Fabrikası’nda üretilecek. Ford Trucks Rusya’da üretim ile pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Avrupa’nın en büyük kamyon pazarı olan Rusya’nın 2020 yılında yıllık 80 bin adetlik bir pazar hacmine ulaşması öngörülüyor. Rusya’da Avtotor tarafından üretilen Ford Trucks modelleri, özelleşmiş bayilikler aracılığıyla tarafından pazara sunulmaya devam edecek.
Haydar Yenigün: “Bu anlaşma Ford Trucks markasını çok daha ileriye taşıyacak”
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün yaptığı açıklamada Rusya’ya 2007 yılından bu yana kamyon ihraç ettiklerini belirterek, “Bu anlaşma Ford Trucks markasını çok daha ileriye taşıyacak” dedi. Yenigün sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa’nın en büyük kamyon pazarı olan Rusya’daki rekabet gücümüzü artırmak için yatırım yaparak, kamyon üretim operasyonumuzu Rusya’ya kadar genişlettik. Avtotor işbirliğinde yerel üretimle Rusya’daki varlığımızı güçlendirmeyi, müşterilerimize daha yakın servis ve üretim desteği vermeyi hedefliyoruz. Rusya’da 1846T çekici, Yol Serisi 4x2 ve 6x2,
İnşaat Serisi 6x4 ve 8x4 modellerimizi Rusya pazarının iklim ve yol koşullarına uygun, dayanıklı, performansı ve konforu yüksek araçlar olarak Avrupa standartlarını karşılayacak şekilde üreteceğiz. Rusya’da üretilen bu modeller Rusya’nın yanısıra Kazakistan ve Belarus’ta da satılarak iki yeni pazara daha girmemizi sağlayacak.”
Avtotor CEO’su Valeriy Gorbunov: “Ford Trucks’ın Rusya’daki gelişimi için çok önemli bir adım”
Avtotor CEO’su Valeriy Gorbunov ise “Avtotor Holding olarak Rusya’nın otomotiv üretimi için lojistik, insan kaynağı ve iklim koşulları olarak en uygun bölgelerinden birisi olan Kaliningrad bölgesinde 20 yıl önce başlamış olduğumuz üretim yatırımlarımızı her yıl artırarak devam ediyoruz. Ford Trucks markasının 2015 yılı itibari ile üretim gamımıza katılacak olması hem bizim için hem de Ford Trucks markasının Rusya’daki gelişimi için çok önemli bir adım. Ağır kamyon segmentinde yıllık 15.000 adet kapasiteye sahip üretim tesislerimiz için önümüzdeki yıllarda kaynak ve boyahane yatırımlarımızı artıracağız” diye konuştu.
Ford Trucks bayi ağı büyüyor
Yenigün açıklamasına şu şekilde devam etti: “Mühendislik alanındaki başarımızı kanıtladığımız kamyon işimizi, Ford Trucks yapılanması altında her geçen gün daha da büyütüyoruz. Türkiye’de büyük bir hızla yürüttüğümüz bayi yapılanmamız ile 2014 yılı sonu itibariyle 25 Ford Trucks bayisine ulaşacağız.” dedi. n
Ford Otosan has taken another step in its vision of becoming a global player in heavy commercial industry by signing a cooperation agreement with Avtotor Holding to begin to manufacture trucks and tow trucks at the factory of Russian Avtotor in Kaliningrad. Regarding the cooperation agreement, Ford Otosan Genel Manager Haydar Yenigun said, "This agreement will strengthen our presence in Europe's largest heavy commercial vehicle market Russia and move the Ford Trucks brand much further."
Ford Otosan to produce trucks in Kaliningrad,"The City of The Kings" of Russia
Avtotor CEO’su Valeriy Gorbunov ve Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün
26 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Kasım November - Aralık December 2014
Otokar Doruk Electraüniversite kampüslerinde Otokar tarafından tasarlanıp üretilen Türkiye’nin ilk elektrikle çalışan otobüsü Doruk Electra; Aralık ayı boyunca İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi kampüslerinde öğrenciler tarafından denendi.
O tokar, ülkemizin yakın
geleceğine damgasını
vuracak olan gençlere
Türkiye’de geliştirilen
elektrikli otobüsünü tanıtıyor;
üniversitelileri otomotiv
alanında erişilen çağdaş
teknolojilerle tanıştırdı.
Türkiye’nin ilk elektrikle
çalışan otobüsü olan Otokar
Doruk Electra, 2 - 17 Aralık
tarihleri arasında İstanbul
Üniversitesi, Yıldız Teknik
Üniversitesi ve İstanbul
Teknik Üniversitesi’nde
okuyan öğrencilerin
kullanımına sunuldu. Araç,
kampüs içlerinde öğrencilere
taşıma hizmeti verirken;
kurulan Otokar standında
Doruk Electra’nın teknolojisi
tanıtıldı.
Otokar olarak üniversitelerle
yakın işbirliği içinde
çalıştıklarını belirten Otokar
Genel Müdür Yardımcısı
Basri Akgül, “Çok farklı
alanlarda üniversitelerle
işbirliklerimiz sürüyor, Ar-Ge
çalışmalarından uzun dönemli
staj çalışmalarına, teknik
gezilere kadar farklı alanlarda
gençlerle biraraya geliyoruz.
“Electra Kampüste”
etkinliği ile üniversite
öğrencilerini Türkiye’de
otomotiv sanayiinde ulaşılan
teknolojilerle tanıştırmayı
amaçladık. Alternatif yakıtla
çalışan otobüslerimiz arasında
olan, Türkiye’nin ilk elektrikli
otobüsü Doruk Electra, bu
kez üniversite öğrencileri
tarafından denenecek” dedi.
Elektrikli otobüsün gelecekte çok daha önem kazanacağına değinen ve dünyada şehirleşme ve çevre sorunları göz önüne alındığında gelecek 15 yıl içinde şehir içindeki taşımacılığın boyut değiştirmesinin beklendiğini hatırlatan Akgül, sözlerine şöyle devam etti: “BM verilerine göre 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 70’i şehirleşmiş bölgelerde yaşıyor olacak. Şehiriçi ulaşımda alternatif çözüm arayışları ve toplu taşıma ihtiyacı artacak. Çevreci araçlar ve toplu taşıma önem kazanacak. Elektrikli otobüsler sıfır emisyona sahip oldukları için çevreye hiç bir şekilde zarar vermiyor olmaları en büyük avantajları. Dünyanın pek çok kalabalık şehrinde elektrikli otobüsler hizmet veriyor. Özellikle tarihi ve
çevre korumasına alınmış
bölgelerde elektrikli araçlar
tercih ediliyor. Gelecekte
bu otobüslerin şehiriçi
taşımacılığında aktif hizmet
vereceğini öngörüyor,
gençleri şimdiden bu teknoloji
ile tanıştırıyoruz.”
Toplu taşımada dünya çapında dönüşüm
Toplu taşıma sistemlerinde
otobüsler, çok fazla role
sahip olması nedeniyle
elektrikli olmaları halinde
ciddi avantajlar sağlayacaklar.
Belli bir güzergahta ve
tanımlanan saatlerde
hareket etmeleri sayesinde
elektrikli araçlarda dezavantaj
sayılabilecek menzil sorununu
yaşamıyorlar. Ayrıca ilk
hareket noktasında rotaya
yeniden başlamadan önce
kısa dönemli şarj edilebilme
imkanları olduğu için gün
boyunca hizmet verebiliyorlar.
Tüm bunlara ilave olarak
otobüsler binek araçlara
kıyasla daha fazla yolcu
taşıdıkları için, kişi başına
düşen çevresel etkiyi de
minimize etmektedirler.
Örnek olarak, Doruk
Electra’nın 100km’de
ortalama yakıt maliyeti 30 TL
olmakla birlikte asıl kazanım
çevresel olacak.
Doruk Electra hakkında:
Sıfır emisyon sunan, çevreci
Otokar Doruk Electra, 25
oturan ve 24 ayakta yolcu
veya 25 oturan, 20 ayakta
ve 1 engelli yolcu taşıma
kapasitesine sahip. Özel
bir şarj alt yapısına ihtiyaç
duymayan araç, trifaze
(yani sanayii tipi) elektrik
kaynağı olan her yerde şarj
edilebiliyor. 6 ile 8 saat
arasında tam olarak şarj olan
araç, kısa süreli ara şarjlara
imkan veriyor, bu sayede
menzilini %30-40 oranında
artırabiliyor. Akü dolum
maliyeti ise yaklaşık 60 TL
düzeyinde. (1kWh=30Kuruş
ve on-board şarj ünitesi verimi
%90 alınmıştır)n
Türkiye’nin elektrikle çalışan ilk otobüsü
Otokar has introduced its new electric buses to the youth who are
going to leave their marks on the future of our country. Turkey's first
electric powered bus, Otokar Doruk Electra has been presented in
Istanbul University, Yildiz Technical University and Istanbul Technical
University between 2-17 December, 2014. The vehicle has been in
service of the students in the campuses while its technology has
been presented at Otokar exhibition desk.
Turkey's first electric powered bus, Otokar Doruk Electra is in university campuses
28 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık; "2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefleyen ülkemiz sanayiinin kritik bir bölümü olan otomotiv sanayiimiz sahip olduğu yetkinlik ve devletin de destek ve teşviği ile 2020 yılından önce bir Türk markasını önce Anadolu yollarına, daha sonra dünya pazarına sunacaktır."
“Sektör için atılacak stratejik adımlar büyük önem taşıyor”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık:
O tomotiv sektörü sağladığı katma de-ğer, yarattığı istihdam ve etkileşim
içinde olduğu diğer sanayi kollarıyla ülke-mizde ekonomiye yüksek katkısı olan lo-komotif ve öncü sektörlerden birisidir. Sektör, aynı zamanda üretim ve ihracat gibi temel ekonomik göstergeler bakımın-dan, gayri safi yurtiçi hâsıla, yatırımlar, dışa açıklılık ve rekabet edebilirlik gibi konular-da ülkemiz için önemlidir.
Bugün gelinen noktaya bakıldığında, sek-törde firmalar arası rekabetin hızla arttığı ve buna bağlı olarak verimlilik, kaynakların etkin kullanımı, idari ve teknik organizas-yon gibi unsurların büyük önem kazandı-ğı görülmektedir. Bu çerçevede; Ar-Ge’ye yatırım, kalite yönetimi, ana ve yan sana-yi arasında işbirliğine dayanan ilişkiler, ni-telikli iş gücü istihdamı, esnek üretim yön-
temlerinin uygulanması ve etkin pazarla-
ma gibi özellikler rekabette öne çıkmayı
belirleyen unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Ortaya çıkan bu ağır rekabet şartları altın-
da, otomotiv sektörünün odaklandığı nok-
ta, yüksek performans, sürüş keyfi ve sü-
rüş kolaylığı sağlayan, dayanıklı ve ekono-
mik araçlar üretmektir.
Bu durumun bir müddet daha devam ede-
ceği öngörülse de, tüketicinin çevreye kar-
şı duyarlılığının artması ile araçların çevre-
ye verdiği zarar ve teknolojinin hızla geliş-
mesi ile birlikte akıllı araçlara olan ihtiya-
cın artması otomotiv sektörünün önümüz-
deki yıllarda üzerinde durması gereken hu-
suslar olacaktır. Bu kapsamda, zararlı gaz
emisyonu nispeten az olan hibrit ve hiç ol-
mayan elektrikli araçlar gibi yeni teknoloji-
ler pazarda daha fazla yer alacaktır. Bu ne-
denle, ülkemiz otomotiv sanayi için büyük
fırsatlar yaratacak olan bu pazara yatırım
yapmanın ve işbirliğinin önemi büyüktür.
Bu anlamda, Türk otomotiv sanayii ince-
lendiğinde, yüksek kalitede ve verimli-
likte üretim yapabilme bilgi ve kabiliyeti-
ne sahip olan bir yapının varlığı görülmek-
te olup, bunun bir sonucu olarak AB Ülke-
leri başta olmak üzere gelişmiş pazarlara
yüksek miktarda ihracat gerçekleşmekte-
dir. Diğer taraftan, motor ve aktarma orga-
nı üretimi konusunda mevcut olan yeter-
sizlikler ile hammadde konusunda yeterli
altyapının olmayışı, ülkemiz otomotiv sa-
nayinin küresel çapta söz sahibi konuma
gelmesindeki büyük engeller arasında gö-
rülmektedir.
29Kasım November - Aralık December 2014www.taysad.org.tr
FİKRİ IŞIK: Dünya otomotiv sanayii incelendiğinde, teknoloji sahip-
liğinin küresel rekabette önemli bir güç olduğunun anlaşılması ile
Ar-Ge’ye yapılan yatırımların arttığı görülmektedir. Ekim ayı itibariyle
ülkemizde faal olan 165 Ar-Ge merkezinden 50 tanesinin otomotiv
sanayiine yönelik olması ülkemiz otomotiv sanayiinde de bu farkın-
dalığın oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.
Diğer taraftan, akıllı ulaşım sistemleri oto-motiv sektörü ürünlerinde son yıllarda yay-gınlaşmaya başlamış olup, önümüzdeki yıllarda bu sistemlerin kullanımı daha çok artacak ve tüketicilerin aktif güvenlik tek-nolojileri ile kendilerini güvende hissede-bildikleri, ev ve iş yerleri ile iletişime geçe-bildikleri ve yol, trafik ve hava durumu ile ilgili hızlı ve güvenilir bilgi alabildikleri araç-lar, pazarda rağbet gören modeller olacak-tır.
Dünya otomotiv sanayii incelendiğin-de, teknoloji sahipliğinin küresel rekabet-te önemli bir güç olduğunun anlaşılması ile Ar-Ge’ye yapılan yatırımların arttığı gö-rülmektedir. Ekim ayı itibariyle ülkemizde faal olan 165 Ar-Ge merkezinden 50 tane-sinin otomotiv sanayiine yönelik olması ül-kemiz otomotiv sanayiinde de bu farkında-lığın oldukça yüksek olduğunu göstermek-tedir.
Ar-Ge’nin bu kadar önem kazandığı bu dö-nemde, küresel otomotiv sanayi firmaları üretim tesislerini ucuz işgücünün bulun-duğu ülkelere kaydırırken, kendi bünyele-rinde teknoloji yönetimi, tasarım ve Ar-Ge
konularında uzmanlaşmaya gitmektedir-
ler. Buradan gelecekte küresel rekabetin
teknolojiden kaynaklanacağı anlaşılmakta-
dır. Bunun sonucu olarak da, kendi tekno-
lojisini üretemeyen firmalar şimdiden bir-
leşerek veya ortak modeller üreterek kü-
resel ölçeklerini korumaya çalışacağı ön-
görülmektedir.
Otomotiv ana sanayiinde yaşanan bu ge-
lişmeler, ülkemizde teknik ve ticari bece-
ri düzeyi yüksek, güçlü ve rekabetçi bir te-
darik sanayi oluşmasına da ön ayak olmuş-
tur. Bu anlamda sadece ana sanayi değil
otomotiv tedarik sanayi de önemli miktar-
da ihracat gerçekleştirerek küresel pazar-
larda kabul gören, kaliteli bir üretim anlayı-
şına sahip olduklarını göstermişlerdir.
Çoğu KOBİ niteliğindeki işletmeler olan otomotiv yan sanayisinin geldiği bu nokta-yı daha ileriye götürmeyi hedefleyen Ba-kanlığımız, gerek Ar-Ge merkezi, rekabet öncesi işbirliği ve SAN-TEZ gibi destekle-ri ile gerekse de TÜBİTAK ve KOSGEB ta-rafından sunulan çeşitli teşvik imkânları ile sektörün gelişmesine destek olmaya de-vam etmektedir.
Bunun yanı sıra, otomotiv sanayi bakı-mından ülkemizin gelecekteki konumu-nu daha ileri seviyede taşıyabilmek ama-cıyla günümüzde atılacak stratejik adım-lar büyük önem taşımaktadır. Bu çerçeve-de, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayaca-ğımız 2023 yılı vizyonu kapsamında tekno-loji üretebilen ve ihraç edebilen bir konu-ma gelebilmesi için mevcut durum üzerin-de ciddi analizler yapılmakta ve hazırlıkları devam eden 2015-2018 yıllarını kapsaya-cak “Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” kapsamında otomotiv sektö-rü özelinde geleceğe yönelik bir yol harita-sı çizilmektedir.
Bahse konu Strateji Belgemizin temel odak noktası ise “Yerli Otomobil”in üre-
tilmesi, “Yerli Otomotiv Teknolojileri”nin
geliştirilmesi ve “Tedarik Sanayinin Güç-
lendirilmesi” olacaktır.
Bununla birlikte, üretilecek yerli marka ara-
ca yönelik fizibilite çalışması yapılarak kü-
resel ihtiyaçları da karşılayacak araç tipinin
belirlenmesi ve bu aracın seri olarak üreti-
mi için yeni destek mekanizmalarının oluş-
turulması planlanmaktadır.
Bilindiği üzere, ülkemizin “İklim Değişikli-
ği” kapsamındaki ulusal vizyonu; kalkınma
politikalarını, iklim değişikliği politikalarıyla
entegre etmiş, temiz ve yenilenebilir ener-
ji kaynaklarının üretimi ve kullanımını ön-
celemek yoluyla uzun vadede düşük kar-
bon ekonomisine geçmiş, uluslar arası ik-
lim değişikliği politikalarına “özel şartları”
çerçevesinde aktif katılım sağlayan ve yön veren bir ülke olmaktır.
Bu bağlamda, ülkemiz açısından bakıldı-ğında; taşımacılığın büyük oranda karayo-lu ile sağlandığı ve karayollarında kullanı-lan motorlu araç yakıtlarının büyük oranda dışa bağımlı olduğu göz önünde bulundu-rulursa, ülkemizde elektrikli araçların kulla-nımının yaygınlaşması önem arz etmekte-dir.
Bu dönemde, küresel otomotiv firmaları da elektrikli araç geliştirme amacıyla dönü-şüm geçirmekte olup, Türkiye’nin bu yeni konsept fırsatını kaçırmaması gerekmek-tedir. Bu anlamda, geliştirilecek yerli oto-mobilin içten yanmalı motor teknolojisin-de değil, hibrit motorlu ya da sade elekt-rikli motorlu olması gerektiği değerlendiril-mektedir.
Sonuç itibariyle; 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedef-leyen ülkemiz sanayiinin kritik bir bölü-mü olan otomotiv sanayiimiz sahip oldu-ğu yetkinlik ve devletin de destek ve teşvi-ği ile 2020 yılından önce bir Türk markası-nı önce Anadolu yollarına, daha sonra dün-ya pazarına sunacaktır. n
30 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
“Strategic steps to be taken for the industry are of great importance”
Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık:
T he automotive industry is one of the leading and pioneer industries of the
country with its added value it provides, the employment and interact it creates and its high contribution to the economy together with its other industrial branch-es. The industry is important also in terms of basic economic indicators such as pro-duction and exports and in areas such as gross domestic product, investments, outward orientation and competitiveness. At this point today, we notice that the competition between the companies rap-idly increases in the industry and conse-quently factors such as productivity, effi-cient use of resources and administrative and technical organisation have gained great importance. In this context, factors
such as R&D investments, quality man-
agement, relations based on cooperation
between the main and supply industries,
skilled labour employment, application of
flexible production methods and effective
marketing become prominent in competi-
tiveness.
Under these tough conditions of the com-
petitiveness, the automotive industry fo-
cuses on manufacturing economical cars
with high performance, driving pleasure
and endurance. Even though this condi-
tion seems to be continued, the industry
will be focusing on eco-friendly smart
cars due to the increasing awareness of
the customers to the environment and
the damage of the vehicles to the nature
and the advanced technology. Therefore,
hybrid cars with relatively low gas emis-
sion and electric cars with no emission
at all are going to take more place in the
markets, so it’s essential for our country
to invest and cooperate in this field of the
market in order to create great opportuni-
ties.
In this sense, when the Turkish automo-
tive industry is analysed, we can observe
the presence of a structure that has pro-
duction in high quality and efficiency and
as a result there’s large export to the
developed markets, especially to the EU
countries. On the other hand, our country
has major handicaps such as deficiencies
Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık said, “Our automotive industry is an important part of the industry of our country which aims to be one of the ten largest industries of the world by the year 2023 and it's going to put on both domestic and foreign markets a Turkish brand before 2020 with its competence and the support and encouragement of the state.”
on production of engine and drive train
and lack of adequate infrastructure on raw
materials.
In other respects, intelligent transporta-
tion systems have become widespread in
recent years and the use of these systems
will be much more popular and people will
feel more secure with these models that
provide communication between their
home and work locations, speed-related
32 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
ing significant amounts of exports and is
recognised in the global markets.
Our Ministry aims to to take forward
the point reached by the supply industry
which is formed mainly by SMEs and
continues to contribute to the industry
by supports such as R&D centers, pre-
competitive cooperation and SAN-TEZ as
well as various incentives provided by TU-
BITAK and KOSGEB.
Besides, strategic steps to be taken today
for the industry are of great importance in
order to improve the future position of our
the framework of the ongoing “Automo-
tive Industry Strategy Certificate and Ac-
tion Plan” which is going to be performed
in 2015-2018.
The main focus of Strategy Certificate
is the production of a domestic car, de-
velopment of domestic automotive tech-
nologies and strengthening the supply
industry. Also, we’ve been planning de-
termine the type the car which can match
the global needs by feasibility studies and
form new support mechanisms in order to
mass-produce this car.
As known, the national vision of our coun-
try on climate change is to be a country
which integrates its development policies
with climate change policies by producing
and using renewable and clean energy
sources through low-carbon economy in
long term and participate and lead the in-
ternational climate change policies in the
framework of special circumstances.
In this context, in terms of our country, if
we consider that transportation is provid-
ed mostly on land route and the vehicles
use fuel which is largely dependent on
foreign sources, the use of electric vehi-
cles in our country becomes very neces-
sary. In this period, Turkey shouldn’t miss
the opportunity of this new concept while
global automotive companies have been
undergoing a transformation in order to
develop electric cars. In this sense, we
have to consider that our domestic car
should either have hybrid or simply elec-
tric engine instead of an internal combus-
tion engine.
As a result, our automotive industry is an
important part of the industry of our coun-
try which aims to be one of the ten largest
industries of the world by the year 2023
and it’s going to put on both domestic and
foreign markets a Turkish brand before
2020 with its competence and the sup-
port and encouragement of the state. n
Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık: When the world automotive industry is analysed, we notice the increa-se in R&D investments due to the fact that technology owners-hip is a major power in global competitiveness. As of October, 50 out of 165 R&D centers in our country are of the automoti-ve industry and it shows the presence of this awareness in the industry.
traffic information and weather informa-
tion reliably and efficiently.
When the world automotive industry is
analysed, we notice the increase in R&D
investments due to the fact that technol-
ogy ownership is a major power in global
competitiveness. As of October, 50 out
of 165 R&D centers in our country are
of the automotive industry and it shows
the presence of this awareness in the
industry. In this period where R&D gains
importance, the global automotive indus-
trial companies have been moving their
production facilities to countries where
the labour is cheap and they specialise
in technology management, design and
R&D within their own corporate. Here
is understood that the global competi-
tiveness in the future will be related to
technology. As a result of this fact, the
companies that cannot produce their own
technology will merge and produce com-
mon models in order to protect their glo-
bal volume.
These developments in the automotive in-
dustry triggered the formation of a strong
and competitive supply industry with high
level of technical and commercial skills. In
this sense, not only the main industry but
also the supply industry has proven a pro-
duction concept of high quality, perform-
country in terms of automotive industry. In this context, as a part of Vision 2023, we have analyses on the current situation in order to reach a point where we can produce our own technology and export it as well as the road map we’ve drawn for the future of our automotive industry in
34 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
“Otomotivdeki başarılargüçlü bir tedarik sanayininvarlığına işaret ediyor”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi:
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, taşıt araçları sektöründeki başarının bir tesadüf olmadığını dile getirerek, "Bu başarı ülkemizdeki çok güçlü bir otomotiv tedarik sanayinin varlığının en önemli kanıtı. Nitekim, taşıt araçları sektöründe gerçekleşen ihracatın %43’ünü yapan Türk otomotiv tedarik sanayi, teknoloji olarak çok ileri bir düzeye gelmiş ve uluslararası pazarlarda kabul gören kalite belgeleri ile gelişmiş batı ülkelerinde faaliyet gösteren OEM firmalarına yönelik üretim yapacak düzeye erişmiştir" dedi.
35Kasım November - Aralık December 2014www.taysad.org.tr
B akanlık olarak, yaptığımız çalışmalar
ile Türkiye otomotiv sanayisinin ge-
lişimini desteklemek ve ülke ekonomisi-
ne daha fazla katma değer sağlamak üze-
re, sektörün rekabet gücünün geliştirilme-
si, ihracat yoluyla erişim sağladığımız pa-
zarlardaki payımızın korunması ve artırıl-
ması için ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla
koordinasyon halinde faaliyetlerimizi yürü-
tüyoruz.
Bu noktada, en önemli paydaşlarımızdan
birisi olan TAYSAD’ın desteği ve aracılığıy-
la yan sanayimizin ihtiyaç ve beklentilerini
çok daha yakından takip edebiliyor, sektö-
rün geleceğini çok daha sağlam temeller
üzerinde şekillendirebiliyoruz. Otomotiv
yan sanayi ile ana sanayi ve bizler arasın-
da adeta köprü vazifesi gören TAYSAD’ın
ülkemiz otomotiv sektörüne bundan sonra
da çok önemli katkılar sağlayacağına olan
inancımı öncelikle belirtmek istiyorum.
Hepimizin bildiği gibi, otomotiv sektörü,
tüm sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi ül-
kemizde de ekonominin lokomotif sektö-
rü durumundadır. Sahip olduğu rekabet-
çi üretim yapısı, yeni teknolojilerle kali-
teli ve düzenli üretim yapabilme gücü ve sunduğu maliyet-fiyat avantajı gibi husus-lar dikkate alındığında, Türkiye bugün dün-ya otomotiv sektörü açısından çok önem-li bir üretim üssü konumundadır. Otomotiv sektörümüz, gerek ana sanayisi gerek yan sanayi fabrikaları ile Avrupa kalite ödülle-rini, en iyi fabrika ödüllerini almış ve ülke-mizin iftihar edilecek sanayi kollarından biri haline gelmiştir.
Bugün yıllık 1,6 milyon adedi aşan üretim kapasitesine sahip olan sektörün mevcut başarıları ve potansiyeli dikkate alınarak, “2023 İhracat Stratejisi” kapsamında ihra-catının 75 milyar dolar seviyesine ulaşma-sı hedefini belirlemiş bulunuyoruz. Ülke-mizin, 2023 yılına gelindiğinde; yılda 4 mil-yon araç üretebilen, bunun 3 milyonunu
ihraç eden, ana ve yan sanayisi ile birlikte
sektörde bölgesel güç konumunda, özgün
tasarımlı, katma değeri yüksek, ileri tekno-
loji ürünler geliştiren, dünya otomotiv ligin-
de lider bir ülke olmasını hedefliyoruz.
2013 yılında dünyada toplam motorlu ta-
şıt üretimi bir önceki yıla göre %2’lik artış-
la 86,7 milyon adet düzeyinde gerçekleşti.
Türkiye ise 2013 yılında ürettiği 1,1 milyon
adet araçla bu toplamdan %1,3 oranında
bir pay alarak dünyanın 17’nci, Avrupa’nın
ise 6’ncı en büyük üreticisi olarak kayde-
dildi.
Bir önceki yıla göre %5 oranında kayde-
dilen üretim artışına paralel şekilde, ana
ve yan sanayiinde toplam 21,4 milyar do-
lar düzeyinde gerçekleşen sektör ihracatı
da 2013 yılında %11,7 artış kaydederek,
genel ihracatımızdan %15,1 oranında pay
aldı. 2014 yılının ilk on aylık dönemine ba-
kıldığında ise, ihracattaki artışın bir önce-
ki yılın aynı dönemine göre %7,4 düzeyin-
de gerçekleştiğini ve 10 aylık ihracatımı-
zın 19 milyar dolara yaklaştığını görüyoruz.
Bahse konu dönemde 10,8 milyar dolarlık
otomotiv ana sanayi ihracatımızın yaklaşık
%78’i; 8,1 milyar dolar ihracat rakamı kay-
dedilen yan sanayi ihracatının ise yaklaşık
%69’u AB ülkelerine yapıldı.
2013 yılında, ülkemiz, Avrupa Birliği’nin
tedarikçileri arasında tüm motorlu taşıtlar
genelinde ikinci, hafif ticari araç ve otobüs-
te birinci, binek otomobilde ise dördüncü
sırada yer aldı.
Taşıt araçları sektöründeki bu başarı tesa-
düf değil, bu başarı ülkemizdeki çok güç-
lü bir otomotiv yan sanayiinin varlığının en
önemli kanıtı. Nitekim, taşıt araçları sektö-
ründe gerçekleşen ihracatın %43’ünü ya-
pan Türk otomotiv yan sanayi, teknoloji
olarak çok ileri bir düzeye gelmiş ve ulus-
lararası pazarlarda kabul gören kalite bel-
geleri ile gelişmiş batı ülkelerinde faaliyet
gösteren OEM firmalarına yönelik üretim
yapacak düzeye erişmiştir.
Otomotiv yan sanayi ihracatının yaklaşık
%70’inin Avrupa Birliği ülkelerine yönelik
olarak gerçekleşiyor olması, ulaşılan tek-
noloji düzeyinin bir göstergesidir. AB pa-
zarının ağırlığı dikkat çekse de, son dö-
nemlerde Latin Amerika’nın gösterdiği
önemli büyümeyle hem ana hem yan sa-
nayi sektörümüz için cazip bir pazar haline
gelmesi, ayrıca Afrika, Orta Doğu ve Doğu
Avrupa’ya ihracatımızın artması 2014 yılı
ve sonrasına pazar çeşitlendirmesi bağla-
mında çok daha olumlu bakmamızı sağlı-
yor.
NİHAT ZEYBEKÇİ: Türkiye, otomotiv üretiminde yüksek performans ve kaliteli iş gücü ve araç tasarımında elde ettiği deneyim, bilgi bi-rikimi ve kalifiye eleman avantajını yerli marka üretimi için kullan-mak zorundadır. Bu süreçte, özel sektör ve kamu işbirliğinin yanı-sıra bundan daha önemlisi otomotiv ana ve yan sanayi arasındaki ilişkinin araç konsept ve tasarımından başlayıp artarak devam eden uzun soluklu, güçlü bir işbirliği niteliğine sahip olması kilit rol oyna-yacaktır.
İhracatımızdaki bu başarılı performan-sın devam ettirilebilmesinde firmalarımı-za önemli sorumluluk düşüyor. Nitekim, otomotiv sektöründe yaşanan ve her gün daha çok artan rekabet, sektördeki yeni trendleri ve teknolojik gelişmeleri izleme-yi ve daha fazla Ar-Ge yapmayı da gerekli kılıyor. Ne mutlu ki, bugün oto yan sanayi-inde 41, ana sanayiinde 9 ve otomotiv ta-sarımı alanında 1 adet olmak üzere toplam 51 firma Ar-Ge Merkezi unvanı almış du-rumda. Ülkemizde, en fazla Ar-Ge Merke-zi unvanını haiz firmanın otomotiv yan sa-nayinde olması sektörün Ar-Ge, tasarım ve teknoloji geliştirme konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu kanıtlar ni-teliktedir.
Sektörde istikrarlı bir ihracat artışı sağlana-
36 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
rak, 2023 ihracat hedefine ulaşılmasında Ar-Ge ve inovasyon bilincinin yaygınlaştı-rılmasının büyük önemi olduğunu düşünü-yorum. Yeni teşvik sistemimiz de bu anla-yış paralelinde hazırlandı ve özellikle yük-sek teknolojiyi, yüksek katma değeri, ino-vasyonu, Ar-Ge’yi, tasarımı, markayı öne alan ve bunlara destek veren bir yapıya ka-vuştu.
Türkiye, otomotiv üretiminde yüksek per-formans ve kaliteli iş gücü ve araç tasarı-mında elde ettiği deneyim, bilgi birikimi ve kalifiye eleman avantajını yerli marka üre-timi için kullanmak zorundadır. Bu süreç-te, özel sektör ve kamu işbirliğinin yanısı-ra bundan daha önemlisi otomotiv ana ve yan sanayi arasındaki ilişkinin araç konsept ve tasarımından başlayıp artarak devam eden uzun soluklu, güçlü bir işbirliği niteli-ğine sahip olması kilit rol oynayacaktır.
Buna ilaveten, Bakanlığımızca yürütülen Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) kapsamın-da, motor ve aktarma organlarında yurt içi üretim ve katma değerin arttırılması, yan sanayiinin yetkinliğinin yükseltilmesi, kü-resel tedarikçi konumundaki yan sanayi firma sayısının arttırılması, firmalarımızın küresel tedarik ağına girmesinin kolaylaştı-rılması, elektronik bileşenlerde yurt içi te-darik imkânının geliştirilmesi ve eksik test
merkezi yatırımlarının tamamlanması oto-
motiv sektörümüz için ana hedefler ola-
rak belirlendi ve bu hedeflerin hayata ge-
çirilmesine yönelik ilgili tüm kurum ve ku-
ruluşlarla koordineli olarak çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.
Bakanlığımız uhdesinde yürütülen ihraca-
ta dönük destekler ile otomotiv sektörün-
de yakalamış olduğumuz rekabet gücünün
geliştirilmesi, ihracat yoluyla erişim sağ-
ladığımız pazarlardaki payımızın korunma-
sı ve artırılmasına da devam ediyoruz. Bu
bağlamda, otomotiv sektöründe faaliyet
gösteren ve ihracat yapmak isteyen firma-
larımıza; çevre, kalite ve ürün güvenliğine
ilişkin belgelendirme masraflarının, yurt dı-
şında gerçekleştirilen tanıtım, marka tescil giderlerinin ve yurt dışında açılan birimle-riyle ilgili giderlerinin desteklenmesi, yeni pazarlara yönelik pazar araştırmasına yö-nelik belirli harcamaları ile yurtdışı pazar-lara yönelik düzenlenen ticaret heyetleri/alım heyetleri organizasyonlarına ve sek-törün önemli uluslararası fuarlarına katı-lımlarının desteklenmesi şeklinde çeşitli imkânlar sunuyoruz.
Ayrıca, Turquality® programı kapsamın-da firmalarımızın markalaşma faaliyetleri-ni her aşamada destekliyor, beşeri ve ku-rumsal altyapısını güçlendiriyoruz. Ur-Ge®
desteği çerçevesinde ise aynı değer zin-
cirinde yer alan, birbiriyle coğrafi yakınlık
içinde bulunan firmaların uluslararası reka-
betçilik yönünde yol haritalarının hazırlan-
masına yönelik proje giderlerini destekli-
yoruz.
İhracata dönük desteklere ilaveten yine
Bakanlığımız uhdesinde yürütülen yatı-
rımları destek sistemi ile de yatırımcıları-
mıza yardımcı olmaya, önlerini açmaya ça-
lışıyoruz. Bu bağlamda, sektör yatırımla-
rı halihazırda genel, bölgesel ve büyük öl-
çekli yatırımları teşvik sistemlerinden be-
lirli kriterler çerçevesinde hemen hemen
Türkiye’nin her yerinde yatırım destekle-
rinden faydalanabilmektedir. Buna ilave
olarak, yeni teşvik sistemimizin en önem-
li ayağını oluşturan stratejik yatırımları des-
tekleme sisteminin otomotiv ana ve yan
sanayimizin ihtiyaçlarını karşılaması ama-
cıyla yeni bir düzenleme ile ana ve yan sa-
nayi yatırımlarına belirli kriterler çerçeve-
sinde “öncelikli yatırım konuları” içerisin-
de yer verdik. Buna göre 300 milyon TL
üzerindeki ana sanayi yatırımları ile 75 mil-
yon TL üzerindeki motor yatırımları ve 20
milyon TL üzerindeki motor aksamları, ak-
tarma organları ve aksamları, otomotiv
elektroniği yatırımlarını özel bir statüye ka-
vuşturarak öncelikli yatırım konuları arası-
na aldık. Bununla da yetinmeyip son dö-
nemde yaptığımız bir değişiklik ile ölçek
ekonomisini dikkate alarak daha rekabetçi
bir yapıya kavuşmasını istediğimiz otomo-
tiv ana sanayi yatırımlarının 1 milyar TL’nin
üzerinde olması halinde bu yatırımlara 10
puanlık ilave katkı oranı sağladık. Bütün bu
düzenlemeler ile otomotiv sektörümüzün
ihtiyaçlarına cevap verebildiğimizi düşünü-
yorum. Zaten son dönemde açıklanan yeni
yatırım kararları ile bu girişimlerimizin so-
nuçlarını almaya başladığımızı memnuni-
yet ile görüyoruz.
Bahsettiğim yatırım-üretim-ihracat zinciri-
ni destekleyen politika araçlarının sektörü-
müz tarafından çok daha etkin kullanılma-
sını ve sektörümüzün ülke ekonomisi ve
dış ticaretine olan katkısını daha da fazla
arttırmasını diliyorum.
Bu vesileyle, derginiz aracılığı ile otomo-
tiv sektörümüzün ulaştığı seviyenin daha
da üzerine çıkacağına olan inancımı ve te-
mennimi yinelemek ister, ülkemiz otomo-
tiv sektörüne bundan önce olduğu gibi
bundan sonra da çok önemli katkılar sağla-
yacağını düşündüğüm çalışmalarınızda ba-
şarılar dilerim. n
NİHAT ZEYBEKÇİ: yeni teşvik sistemimizin en önemli ayağını
oluşturan stratejik yatırımları destekleme sisteminin otomotiv
ana ve yan sanayimizin ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla yeni
bir düzenleme ile ana ve yan sanayi yatırımlarına belirli kriterler
çerçevesinde “öncelikli yatırım konuları” içerisinde yer verdik.
38 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
“The success in the automotive industry beckons the presence of a strong supply industry”
Minister of Economy Nihat Zeybekci:
A s the Ministry of Economy, we con-tinue to operate in cooperation with
all the related institutions and organisa-tions in order to support the development of the Turkish automotive industry, pro-vide more added value to the economy of our country and maintain and improve our share in the markets where we’ve ac-cessed through exports.
At this point, we are able to monitor the needs and expectations of our supply industry with the support of one of our most important partners TAYSAD, so that we can shape the future of the industry on much stronger foundations. I’d like to emphasise my faith on TAYSAD for it’s a bridge between the main and supply industries and us and they’ll continue to contribute to the industry significantly.
As we all know, the automotive industry is the leading sector of our economy as in all developed countries. Nowadays, Turkey has been a very important produc-tion base for the global sector with its competitive production structure, manu-facturing with high quality and new tech-nology and the cost-price advantage that it provides. Our automotive industry has become a sector that we’re proud of with its main and supply industrial plants, Euro-pean quality awards and the best factory awards.
As of today, we set the target of exports as 75 billion dollars under the scope of 2023 Exports Strategy, considering the achievements and the potential of the industry which has a production capacity of 1,6 million units annually. We aim our country to become one of the leaders in the world’s automotive industry which can export 3 million units out of 4 million it produces annualy, develop products with unique design, high added value and tech-nology by the year 2023.
The Minister of Economy Nihat Zeybekci expressed that the suc-cess in the motor vehicles industry is not a coincidence and said, “This success is the most important proof of the presence of a strong supply industry in our country. As a matter of fact, the Turkish automotive supply industry has performed the 43 % of exports of the automotive industry and has reached a very advanced level in terms of technology with its quality certificates that are recognised by the international markets and is now able to supply the OEMs that operate in the developed countries of the west.
40 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Total motor vehicle production in the world increased by 2 % and reached 86,7 million units in 2013. Turkey was the world’s 17th and the 6th largest manufac-turer in Europe by having a share of 1,3 % with the 1,1 million units it manufactured in 2013.
In parallel to the production increase by 5 %, exports of the automotive industry was 21,4 billion dollars with a increase of 11,7 % and had a share of 15,1 % in general exports. In the first ten months of 2014, there was increase of 7,4 % in ex-ports in comparison to the same period in the previous year and reached almost 19 billion dollars. In the mentioned period, 78 % of the 10,8 billion dollar main industry exports and 69 % of the 8,1 billion dollar supply industry exports were made to the EU countries.
In 2013, our country was the second best in motor vehicle, the first in light commer-cial and bus and the fourth in passenger car among the suppliers of the European Union.
This success in the motor vehicle industry is not a coincidence, this success is the most important proof of the presence of a strong supply industry in our country. As a matter of fact, the Turkish automo-tive supply industry has performed the 43 % of exports of the automotive industry and has reached a very advanced level in terms of technology with its quality certifi-cates that are recognised by the interna-tional markets and is now able to supply the OEMs that operate in the developed countries of the west.
The fact that 70 % of the supply industry exports are to the European Union coun-tries is an indicator of the level of tech-nology reached. Despite of the domina-tion of the EU market, Latin America has become an attractive market both for our main and supply industry. In addition, our increasing exports to Africa, Middle East and Eastern Europe allows us to look positively to 2014 and beyond in terms of market diversity.
The companies have great responsibility in sustaining this success of our exports. Thus, the increasing competitiveness in the automotive industry necessitates monitoring the new trends and techno-logical developments and perform more R&D. Happily, today 41 in the automotive supply industry, 9 in the main industry
and 1 in the automotive design field for a total of 51 companies have received the R&D Center title. In our country, the sup-ply industry has the most companies with R&D Center title and it proves the po-tential the industry has in terms of R&D, design and technology development. I be-lieve, extending R&D and innovation con-sciousness plays great role in achieving 2023 export target by providing a steady increase in the industry. Our new incen-tive system has been prepared in line with this approach and has become a structure which support and pay attention to high technology, high added value, innovation, R&D, design and brand. Turkey should use the advantage of having high per-formance, high quality labour, experience and knowledge for the production of a do-mestic brand. In this process, apart from the cooperation between the private and public sectors, more importantly a strong long-term relationship between the auto-motive main and supply industries start-ing from vehicle concept and design, will play key role.
In addition, under the scope of GITES (Input Supply Strategy) carried out by our ministry, our main targets are increasing the domestic production and added value in engine and power train, increasing the competence of the supply industry, in-creasing the number of our global suppli-ers, facilitating our companies to enter the global supply network, improving the do-mestic supply of electronic components, completing the unfinished R&D center investments and we continue to work on these targets in coordination with all rel-evant institutions and organisations.
We also continue to maintain and enlarge our share in the markets which we gained through exports while improving our com-petitiveness in the automotive industry
that we reached through the incentives on exports carried out by our ministry. In this context, we provide the companies, which operate in the automotive industry and want to export, a variety of opportu-nities such as supporting environmental, quality and product safety certification costs, expenses on brand promotion, registration and their units that operate abroad, market research for new markets and their participation in international ex-hibitions and market trade delegations/reception committee organisations. In ad-dition, we support branding of the compa-nies under Turquality® program at every level and strengthen their human and in-stitutional structures. We also support the project expenses on international com-petitiveness under Ur-Ge® (International Competitiveness Improvement Project) of the companies which are in the same value chain and geographical region.
In addition to our supports on exports, we also try to help our investors with invest-ments support system. In this context, the industrial investments can benefit from these incentives in the framework of certain criteria. Also, we consider the stra-tegical investments incentives system as priority in order to match the needs of the main and supply industry with new regulations. So, hereunder, main indus-try investments over 300 million TL, en-gine investments over 75 million TL and investments on engine parts, drive train and components over 20 million TL have gained special status and priority. On top of that, now we provide a 10 point addi-tional contribution to the investments that are over 1 billion TL in automotive main industry which is expected to have a more competitive structure considering econo-mies of scale. These regulations respond the needs of our automotive industry. We’ve already started to get the results of our efforts with the latest investments decisions recently revealed.
I wish that the political tools that support the investment-production-exports chain that I’ve mentioned will be improved so that it can contribute the economy and for-eign trade of our country more efficiently. On this occasion, I’d like to emphasise my faith and hope via your magazine that our automotive industry exceeds the level it’s reached and wish you success in your work that have great contribution to the industry as always.n
42 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
“Ana ve tedarik sanayiaynı ritmi tutturabilmeli”
Toyota Otomotiv Sanayi TürkiyeGenel Müdür ve CEO’su Orhan Özer:
20. kuruluş yıldönümünü geçtiğimiz ay kutlayan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye'nin Genel Müdürü ve CEO'su Orhan Özer, "Geçen 20 yıl süresince Toyota; bize, üretimimize, çalışanlarımızın yeteneklerine her zaman güvendi. Biz de bu güvene layık olmak için hep çok çalıştık, halen de çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
ÖZELRÖPORTAJToyota Otomotiv Sanayi Türkiye
Genel Müdür ve CEO'su Orhan Özer
TAYSAD Dergi'ye
konuştu
43Kasım November - Aralık December 2014www.taysad.org.tr
Türk ve dünya otomotiv sektörünün bugünü
B ugün otomotiv, iş dünyası içinde en fazla
gelişim gösteren ve en hızlı ivme kateden
sektörlerin başında geliyor. Hem dünyada, hem
de ülkemizde ekonominin lokomotifi, otomotiv-
dir. Otomotiv sektörünü sadece ana sanayi ola-
rak düşünmek doğru bir yaklaşım olmaz. Başta
demir-çelik olmak üzere, elektronik, yazılım, plas-
tik, tekstil, kimya, yan sanayii ve finans, sigorta,
pazarlama-satış gibi hizmet sektörlerini de kapsa-
yacak kadar büyük bir yelpazeyi temsil ediyor. Do-
layısıyla otomotiv sektörü ekonomi açısından da
kritik bir öneme haiz.
OICA verilerine göre geçen yıl dünya genelinde
araç üretimi bir önceki yıla göre yüzde 3,7 artarak
87 milyonu aştı. Türkiye, geçen yıl üretilen 1 mil-
yonun üzerinde araç ile dünya sıralamasında 17.
durumda. Uluslararası otoritelerin tahminlerine
göre otomotiv satışları 2014 sonunda 90.5 milyon
adedin üzerinde gerçekleşmiş olacak. Otomotiv-
de yeni yatırım haberleri dünyada ve ülkemizde
gelmeye devam ediyor. Dolayısıyla sektörde ya-
şanan değişimler hem global ölçekte hem de ül-
kemizde ekonomiyi önemli derecede etkilemeye
devam edecektir.
Toyota ve otomotiv sektörünün geleceği
Otomotiv sanayinde sürekli artan talep doğrultu-
sunda, otomotiv üreticisi firmalar arasında çok sıkı
bir rekabet yaşanmaktadır. Son birkaç yılda dün-
yada ekonomik dengelerde büyük değişimler ya-
şandı ve yansımaları da halen devam ediyor. Eko-
nomik değişimlerin yanı sıra; hızla gelişim gös-
teren alternatif enerji kaynakları teknolojileri, de-
ğişen müşteri beklentileri, şehirleşmenin artma-
sı gibi faktörlerle birlikte otomotiv sektöründe de
dengeler değişti. Bu ortamda firmalar bir yandan
maliyet düşürücü önlemler bulma çabası içerisi-
ne girerlerken, diğer yandan ürün çeşitlendirme-
leri ve büyük yatırımlar yapılan Ar-Ge çalışmala-
rı ile rekabette bir adım öne çıkmanın peşindeler.
Bazı şirketler, güçlerini bir araya getirerek, yeni or-tak projeler üzerinde çalışmalara başladılar. Dün-yadaki bu değişimi daha önce gören ve teknoloji-lerini bu yönde geliştiren şirketler bugün daha re-kabetçi konuma geldiler. Uzun dönemde değişi-min daha çok enerji ve çevre duyarlılığının artması yönünde yaşanacağını düşünüyorum. Daha az ya-kıt tüketen, alternatif yakıtlar kullanan, hibrid tek-nolojisini en üst seviyeye taşıyan bir trend bekli-yorum.
Toyota’nın bu yaklaşımların hepsini en üst seviye-de benimsediğini düşünürsek, sektöre yön veren, ilham veren çalışmaları ile bugün olduğu gibi ge-lecekte de dünyanın lider otomotiv üreticilerinden olmaya devam edecektir.
1997 yılında piyasaya çıkan dünyanın seri üreti-mi yapılan ilk hibrid aracı Toyota Prius’un toplam satışları bugün 7 milyonu aşmıştır. Otomotive ilgi duyan insanların kullandığı hibrid sözcüğü Prius ile neredeyse özdeşleşmiştir. Toyota olarak hedef, hibrid teknolojisinin 2020 yılından itibaren tüm modellere uygulanmasıdır. Hibridin dışında, yeni alternatif enerji kaynağı, hidrojenli araç teknoloji-si de Toyota’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı bir çalışmadır. Geçtiğimiz ay Toyota’nın ilk hidrojen yakıt üniteli aracı Mirai’ın dünya lansmanı yapıldı. 2015 yılından itibaren bu araçların seri üretimi ya-pılıp, satışa sunulmuş olacak.
Toyota Türkiye’nin proje ve yatırımları
Biz üretime 1994 yılında başladık ve üretimde 20.yılımızı geçtiğimiz ay kutladık. Bu geçen 20 yıl süresince Toyota; bize, üretimimize, çalışanla-rımızın yeteneklerine her zaman güvendi. Biz de bu güvene layık olmak için hep çok çalıştık, halen de çalışmaya devam ediyoruz. 20.yıl törenimizde de duyurduğumuz gibi, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’nin çok yakın tarihte hem üretim ve ihra-cat adetlerinde, hem de yatırımında önemli ölçü-de artış gerçekleşecektir. Ancak bu artışın ne şe-kilde gerçekleşeceğini, çalışmalar devam ettiğin-den henüz açıklayamıyoruz.
Yerli otomobil ve marka nasıl olunur?
2023 hedefi, cumhuriyetin 100.yılında ekonomi-de dünyada ilk 10 içinde yer almaktır. Ekonomide dünyada ilk 10’a giren bir ülkenin kendi otomobil markasını üretmesi ulaşılamaz bir hedef ve yanlış bir beklenti değildir. Bu konumdaki Türkiye’nin bir otomobil markasının olması da kanımca gerçekçi bir hedeftir, iyi bir plan ile ülkemize ciddi katkılar getirir. Türkiye’de bu teknolojik altyapı ve birikim var. Otomotiv ana ve yan sanayii gerekli tekno-lojiye ve deneyimli insan gücüne sahiptir. Genç, dinamik, istekli ve bilgili işgücümüz, sadece oto-motivde değil tüm alanlarda Türkiye’nin en büyük avantajıdır. Bugün, küreselleşmenin de etkisiy-le hiçbir otomotiv endüstrisinde yüzde 100 ora-
Yeni teknolojilerin gelişimi ve tedarik sanayi Otomotivde yeni teknolojilerin gelişimine tedarik sanayi de elbette ki aynı paralelde ayak uydurmalı. Yani ana sanayi ve yan sanayi aynı adımları atmalı, ritmi tutturabilmeli. Ben bu konuda özellikle yerli yan sanayimizin uzun vadede ve global pazarda geleceğini çok olum-lu görüyorum. Tabi ki, tedarikçilerimizin parça tasarımını ve üretimi-ni sistem tasarımcılığı çerçevesinde yapabilecek kapasiteye gelme-leri, teknoloji üretmeleri ve satar hale gelmeleri, nihai olarak marka olmaları paralelinde sektörün gelecekte ulaşacağı güç daha ileriye ulaşacaktır. Dünya çapında sürdürülebilir rekabetçiliğe erişilmesinin ancak bu şekilde başarılabileceği görüşündeyim.
Türkiye’nin bir otomobil markasının olması kanımca gerçekçi bir hedeftir, iyi bir plan ile ülkemize ciddi katkılar getirir. Türkiye’de bu teknolojik altyapı ve birikim var. Otomotiv ana ve yan sanayii gerekli teknolojiye ve deneyimli insan gücüne sahiptir. Genç, dinamik, istekli ve bilgili işgücümüz, sadece otomotivde değil tüm alanlarda Türkiye’nin en büyük avantajıdır.
44 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
nında yerli imalat söz konusu değildir, olmamalıdır da; önemli olan, üretilecek aracın ülkemizin mar-kası olmasıdır ve bence bu mümkündür. Pazarla-ma alanına da en az teknik konulara olduğu kadar odaklanılması gereklidir. Bu konuda yatırım tabidir ki; çok yüksek seviyededir ve bu büyüklükte yatı-rımı karşılamak belki sadece kişilere ve şirketlere değil, daha geniş bir kapsama yayılmalıdır. Önemli fonlara sahip kuruluşlar, halka açık ortaklık gibi al-ternatifler böyle bir yatırımı imkanlar dahiline geti-rebilir. Bu türde oluşacak bir konsorsiyum, ortaklık yapısıyla bir proje hazırlanıp, devletimize sunulabi-lir. Eminim ki; devletimiz, hükümetimiz böyle bir projeye destek konusunda kayıtsız kalmayacaktır.
Gerçekten yerli bir araç üretiyoruz diyebilmemiz için konunun makro ekonomik politikaların bir par-çası olması gerekir. Özel sektör ve hükümet or-tak bir strateji doğrultusunda birlikte hareket et-meli, sürdürülebilir bir üretim, Ar-Ge, pazarlama, satış ve satış sonrası faaliyetleri stratejisi yürütül-melidir.
Başlangıç aşamasında daha mütevazi başlayıp, sonrasında büyüme stratejileri öngörülüp, ihracat potansiyeli de öncelikle bölge ülkeleri için planlan-malıdır.
Yerli otomobilin olurları ve olmazları
Teknik bilginin ülkemizde olduğunu düşünüyo-rum. Yan sanayimizin bunların üstünden rahatlık-la gelebileceğini, hatta bazı şeyleri delege edip, şunu sen geliştir bunu ben geliştireyim tarzında çözümlenebileceğine kesinlikle inanıyorum. Ama teknik tarafın parasal bir yanı da var. Bunun di-zayn edilmesi, sıfırdan bir aracın oluşturulması, artı bunu üretecek zeminin oluşturulması ciddi bir yatırım. Sadece bu fabrikada bugüne kadar 2 mil-yar dolar yatırım var. İkincisi, araç yapıldıktan son-ra aracın kaç tane modeli olacak? Nasıl olacak? Ni-telikleri ne olacak? Tek bir modelle piyasaya çıkıla-cak bir dönem yok. Eskiden Anadol yapıldı devam etmedi ama başarısız bir proje de değildi. Bence gayet başarılı bir projeydi. Ama artık tek bir model-
le pazara çıkılacak dönem değil. O sebeple biraz daha model çeşitlenmesi olacak. Bu yatırım tara-fını biraz daha zorlaştıracak. Diğer bir kısım pazar-lama kısmı. Geçen sene otomobil pazarının yüz-de 79’u ithal araçlardı. Bu da hoş bir durum değil. Sadece pazarı da suçlayamayız, demek ki bizler de pazara göre araç üretmemişiz. Aynaya da bak-mamız lazım muhakkak. Ama pazarın eşit şartlar-da, Türk malına sıcak bakması lazım. Tamam bu-ranın adı Toyota, öbürünün adı Fiat, Ford, Renault gibi ama bu araçlar ülkemizde üretiliyor. Baktığı-nızda en az yüzde elli katma değer var. Yani yüz-de yüz olmasa bile, en az yüzde elli Türk malı. Pa-zarda Türk mallarına karşı biraz daha pozitif ayrım-cılık yapılması faydalı olur. Bence yeni gelen araç-ta ya da yapılması planlanan araçta bu ayrımcılığın çok ciddi bir şekilde halkımız tarafından yani pazar tarafından da konması lazım. Bu bizim arabamız diye artı bazı özel teşviklerin de olması lazım. Çün-kü yeni doğmuş bir bebeği yürütmüyoruz, iki ya-şına gelmiş bir bebeği koşturmuyoruz, biraz elin-den tutuyoruz. Hemen sokağa bırakmıyoruz. Bu kapsamda bence elinden tutulması da gerekiyor. Bu noktada problem çıkacağını düşünmüyorum. Belki bunun Avrupa mevzuatı içinde nasıl yapılabi-leceği sorunu yaşanır ama ona da bir çözüm bulu-nur. Bu kadar istisnai bir olaya, istisnai bir uygula-ma düşünülebilir.
Bir konsorsiyum kurulacağı haberini bugün gaze-tede okudum. Benim düşüncem de aynı bu yön-de idi. Bu büyüklükte bir riski almak kolay bir iş değil. Ama konsorsiyumda özel şirketler olabilir, insanlar olabilir, halktan katılım olabilir artı bazı ku-rumlar olabilir. Biliyoruz ki bazı kurumlarda çok ciddi fonlar var. Bugün açıkcası bu haberi okuyun-ca çok memnun oldum. Aracı yaptıktan sonra bu araca teşvik verebiliriz. Yani bu Türk arabasıdır, ül-kemizin bir markasıdır; teşvik uygulayacağız diye-biliriz, diyebilmeliyiz diye düşünüyorum. Ve bü-tün bunları değerlendirdiğimizde ben yerli araba-nın yapılması gerektiğini düşünüyorum.
“Vizyonum hep büyük düşünmek ve büyümek”
Burada şirketin vizyonu, yapabilirliği, çalıştığı alan-daki fırsatlar ve yöneticinin kişiliği önemli. Ben her zaman daha büyüğü hedefleyen bir kişiyim. Ulaş-tığımız belli bir hacim seviyesinde mutlu olmadığı-mız için arkadaşlarla aşırı derecede çalıştık ve gü-zel noktalara geldik. Daha da güzel noktalara ge-leceğiz. Başka bir şirkette de olsam benim viz-yonum hep büyük düşünmek ve büyümek. Ama gözü kara bir biçimde değil. Her şeyi planlayarak, düşünerek, adım adım. Hiçbir şey bugünden ya-rına değişmiyor. Benim kızlarım da ticaret ile uğ-raşıyorlar, bekliyorlar ki şapkadan tavşan çıksın. Tabii öyle tavşan falan çıkmıyor. Şapkadan parça parça lego parçası gibi birşeyler çıkarıyorsun ve daha sonra onları tavşan yapabilirsin, ya da baş-
Uzun dönemde değişimin daha çok enerji ve çevre duyarlılığının artması yönünde yaşanacağını düşünüyorum. Daha az yakıt tüketen, alternatif yakıtlar kullanan, hibrid teknolojisini en üst seviyeye taşıyan bir trend bekliyorum. Toyota’nın bu yaklaşımların hepsini en üst seviyede benimsediğini düşünürsek, sektöre yön veren, ilham veren çalışmaları ile bugün olduğu gibi gelecekte de dünyanın lider otomotiv üreticilerinden olmaya devam edecektir”
ORHAN ÖZER: Orta eğitimimi Galatasaray Lisesi’nde tamamladı, ardından
ODTÜ’de İşletme okudu. 1982 yılında iş hayatına atılan Özer, askerlik son-
rası Bursa Oyak-Renault fabrikasında çalışmaya başladı. İki yıllık bu tecrü-
be sonrasında beş yıl Sabancı Holding’te çalıştı. Ardından bir Alman sana-
yi şirketinde, 33 yaşında Genel Müdür Yardımcısı oldu. Bu süreç sırasında
Toyota ile tanıştı. 1995 yılında Toyota Türkiye’de Mali ve İdari Grup Genel
Müdürü olarak göreve başladı; 2002 yılına kadar çeşitli sorumluluklar üst-
lendi. 2002 yılında Brüksel’de bulunan Toyota’nın Avrupa Merkezine trans-
fer olarak, 2008 Temmuz ayına kadar Mali ve Bilgi İşlem gruplarından so-
rumlu Toyota Avrupa Başkan Yardımcısı olarak çalıştı. 2008 Temmuz ayında
Türkiye’ye döndü. 2010 yılı Temmuz ayından bu yana Toyota Otomotiv Sana-
yi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su görevini sürdürmektedir.
46 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
ka birşey yapabilirsin. Hiçbir zaman devrimsel de-ğişiklik beklememek lazım. Sabırla ve iğne oyası gibi çalışmak lazım. Büyümek de öyledir.
Nasıl bir yönetici?
Bir defa ben kimsenin arkasından olumsuz şey düşünmem, ya da plan kurmam. Yani son derece yalın bir hayat, yalın bir ilişki düzeyi. Düşündüğü-nü gayet açık söyleyen, kırmamaya gayret eden ama bazen de kıran, kırmaktan kasıt keşke böy-le yapsaydın anlamında. Detayın dahi çok düz-gün olmasını istiyorum. Bir yerden sonra zaten ar-kadaşlarınız da mükemmelliyetçi oluyor. Prensip-te insanın kafasının arkasında gizli ajanda olma-yıp, içi dışı bir olunca kızdığınız kişi de size darılmı-yor, bir nevi aile ilişkisi gibi. Herkes zeki, herkes çok güzel eğitimler almış ama yönetim olgunlu-ğu da çok önemli. Şirket içinde düz olmak ve işi-ni doğru yapmak yeterli. Ama şirket dışında çok başka ilişkiler içindeyiz. Her fabrika rekabeti ken-di markası içinde yapıyor aslında. Türkiye’ye pro-je almak için ciddi rekabet içindeyiz. Yani iyi ol-duğumuzu göstermek, yanlış yönlendirmeler ko-nusunda uyanık olmak ve bunu zamanı geldiğin-de düzeltmek, doğruları söyleyebilmek; artı bu tür ilişkilerde de biraz kurnazca akıllı olmak gerekiyor. Dürüstlük herşeyin başıdır. Sadece dürüst olma-yan haberler için uyanık olmak ve bunları doğru-larını yansıtabilmek çok önemli. Özet olarak, yalın bir hayat ve yöneticilik tarzım var. Gerisi de kendi-liğinden geliyor. Zaten siz iyiyseniz insanlar da an-lıyor. Mükemmelliyetçilik Toyota kültüründen kay-naklanıyor olabilir mi? diye sordunuz. Benim ka-rakterim zaten öyle. Eskiden de böyleydi ve To-yota ile uyuştu.
Otomobil
Sürekli kendim kullanacaksam Toyota Camry kul-lanıyorum. Bazen resmi yerlere gidilecekse bir de Lexus’umuz var makam aracımız, biliyorsunuz o da Toyota markası. Asla hızlı kullanmam. Uzman
olmadığım alanda iddiam yoktur. Ben hızlı şofö-rüm diyenler çıksın Formula pistine yarışsın. Her-kes kendi çapında, kendine göre hızlı. Önemli olan sağ salim bir şekilde gitmek.
Benim için bir aracın birinci derecede önemi gü-venilir olmasıdır. Kaza anında güvenilir olması, bo-zulmaması. Ondan sonra tabi ki yakıt açısından verimli olması. Satış sonrası servis hizmetlerinin daha makul fiyatlarla yapılıyor olması, parçaları-nın dayanıklı olması. Konfor dışında bunları bek-lerim. Ama hızlı gitmesi benim için bir paramet-re değil. İstanbul gibi bir trafikte zaten nereye hız-lı gideceksiniz? Yanınızdaki 1.2 litre motorlu araç sizinle aynı hızda gidiyor. O otomobil 100 km’de beş litre harcarken, siz 3 litre motorla 100 km’de on beş litre harcıyorsunuz. Çok mantıklı gelmiyor.
İş ve özel yaşam dengesi
İş ve özel yaşam dengesini yüzde 90’a yüzde 10 diyebilirim. Bu durumda ne yapabilirsiniz ki? Da-vetler oluyor, davetlerden kastım katkı getirecek şeyler, kimisine gidip kimisine gidemiyorsunuz. O da biraz üzüyor açıkcası ama önceliklerimiz şirke-timize ve ülkemize katkıda bulunmak. Hafta son-ları iş düşünmem, düşünmemeye çalışırım. Bu, biraz sistemin kurulmuş olmasından ve onun iyi işliyor olmasından, biraz da karakterden kaynak-lanıyor. Öyle insanlar vardır ki sistem işlese bile burnunu sokar, hiç öyle birisi değilimdir. Bana ih-tiyaçları varsa arkadaşlarım gelir söylerler zaten, toplantılarda ortaya birşey çıkarsa zaten konuşu-ruz. Yorucu kısmı, toplantıda her seferinde ayrı bir konu ve sizden hep beklenti var. Bir fikir üretme-niz, birşey söylemeniz gibi bir beklenti var. O da biraz yoruyor insanı.n
Bir gün nasıl geçiyor?Normalde saat sekiz gibi işe geliyorum. Önce yoğun e-postalar karşıma çıkıyor ve yirmi dakika onları okuyorum. Sonra her sabah 8.30’da fabrika içerisinde toplantımız vardır, oraya gidiyoruz. Son-rasında dört kişilik icra komitemiz ile bir toplantımız olur. O toplan-tılar 10-15 dakikalık toplantılardır. Sonrasında başlayan günün içe-riğinin hemen hemen hepsi toplantı diye geçiyor. Günde ortalama 11 tane toplantım oluyor. Bu toplantıların belki yarısı fabrikanın için-de oluyor. Genelde akşam 17.30’a kadar böyle gidiyor. Çıkış saa-tim eğer özel bir durum yoksa 19.00-19.30. Günüm böyle geçiyor ve hafta içi burada bir misafirhanemiz var orada kalıyorum. Cuma akşa-mı İstanbul’a evime gidiyorum. Bazen Pazar akşamı bazen Pazartesi sabahı İstanbul’dan Adapazarı fabrikamıza geliyorum.
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer, TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı Sevgi Özçelik'in sorularını yanıtladı.
48 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
“The main and supply industry should maintain the same rhythm”
Toyota Motor Manufacturing TurkeyGeneral Manager and CEO Orhan Ozer:
Celebrating its 20th anniversary last month, CEO of Toyota Motor
Manufacturing Turkey Orhan Ozer said, “In these past 20 years,
Toyota has always had faith in the ability of all employees and
production. So, we continue to work hard to be worthy of this
trust.”
Turkish and world automotive industry as of today
T oday, the automotive industry is high-
est growing sector with the fastest
acceleration in the business world. It’s
the leader of economy both in Turkey and
in the world. Considering the automotive
just as a main industry wouldn’t be a right
approach. It represents a large range of
services that include iron & steel, elec-
tronics, software, plastics, textile, chem-
istry, supply industry, finance, insurance,
and marketing & sales. Therefore, the
automotive industry has a critical impor-
tance for the economy.
According to OICA data, the total pro-
duction of vehicles worldwide increased
by 3,7 % and exceeded 87 million units.
Turkey was ranked 17th with its produc-
tion of more than 1 million units. Accord-
ing to the estimations of the international
authorities, by the end of 2014 the au-
tomotive sales will exceed 90,5 million
units. There are new investment news all
around the world including Turkey, there-
fore, the changes in the industry will con-tinue to affect the economy significantly both in our country and in the world.
The future of Toyota and the automo-tive industry
In accordance with the increasing de-mand in the automotive industry, there’s a tough competition among the manufac-turers. In the past few years, there have been radical changes in the economic bal-ance and their effects are still ongoing. In addition to these changes, factors such as alternative energy resources technologies that rapidly develop, change in the expec-tations of the customers and the increase of urbanisation have affected the balance in the automotive industry. In this environ-ment, the companies try to take cost-cut-ting measures and on the other hand they pursuit opportunities by product diversity and R&D investments in order to take one step ahead in the competition.
Some companies unite their forces and started to work on new collective projects. The companies which foresaw this change earlier and developed their technologies in this direction, now have a more competitive position. I believe, the long-term change will be more in environ-mental awareness. I expect a trend which will take the hybrid technology to higher levels with less fuel consumption using alternative fuels.
Considering that Toyota has adopted all these approaches at the highest level, it will continue to be one of the leading au-
tomotive manufacturers in the world with
its inspiring operations as always.
Toyota’s first hybrid vehicle Toyota Prius
was mass-produced for the world’s mar-
kets in 1997 and today has exceeded 7
million units in sales. The word “Hybrid”
has become synonymous with Prius. The
target of Toyota is to apply the hybrid
technology in all models starting from the
year 2020. Apart from hybrid technology,
for a long time, Toyota has been work-
ing on new alternative energy resources
and cars with hydrogen fuel. Last month,
Toyota had a world premiere for its first
vehicle with hydrogen fuel, Mirai. Begin-
ning from 2015, this model will be mass-
produced and ready for sale.n
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
50 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı
PERİHAN İNCİ
Narenciye bahçelerinden otomotiv sektörüne uzanan yol
K urucumuz, sevgili babam Cevdet Bey, Aydın’ın Sultanhisar kazasın-
dan. Ailesinin portakal bahçeleri var. İlko-kulu bitirince okuma yazma bildiğinden, portakalların hasat zamanında satışları ta-kip etme işini, hesabı kitabı ona veriyor ba-bası. II. Dünya Savaşı sırasında dört sene askerlik yapıyor. Askeri araç kullanmayı öğreniyor. Savaş bitip terhis olduğunda evine dönüyor ve askerliği boyunca ni-şanlı olduğu güzel yavuklusu, Karacasu’lu Memnune ile evleniyor.
Zaman içinde İzmir’e pamuk, incir, naren-ciye götürüp satarak ticarete başlıyor. Ar-kadaşıyla bir lojistik düzen kuruyorlar. İz-mir- Aydın yolunun orta noktasında bulu-şup birisinin İzmir’den getirdiği boş kam-yonu, Aydın’dan gelen ticari ürün dolu kamyonla takas ederek hasat zamanları daha hızlı ve daha fazla ürünü limana ta-
şıyorlar. Bu sıralarda araç sayısı çok az ve yedek parça problemi yaşanıyor.1952 yı-lında Nazilli’de yedek parça ticaretine baş-lıyor. Babamın gönlüne jant düşüyor. Kam-yon jantları ithal tedarik etmek zor ve paha-lı. Bunu üretmek gerek diyor. Uzun süren uğraşlar sonucu ilk presini alıyor, dizaynları oluşturuyor ve 1968 yılında İzmir’de tene-keli mahalledeki atölyede ağır vasıta jant üretimine başlıyor.
62 yıl önce Ege’nin şirin bir kasabasın-dan narenciye ticareti ile başlayan yolcu-luk, bugün 15 şirket ve 2.400 çalışan ile İnci Holding çatısı altında devam ediyor. Jant üretme hayali bugün dünyanın sayı-lı otomobil markalarına üretim yapan, aynı çatı altında çelik ve alüminyum, ağır vasıta ve binek araç jantları olmak üzere ikinci ve hatta üçüncü nesil çalışanlarımızın emeği ile 11 milyon jant üretim kapasitesine ulaş-mış bulunuyor.
İnci Holding’i bir markaya dönüştürme serüveninin temel taşları size göre ne-ler?
Markamız ’İnci Akü’; ürettiğimiz akülerimi-zin markası. Sanırım ticari hayatta ve sana-yide kurucumuzun başarıları İnci Holding’in hikayesi, 5 kadının babalarından işi devral-ması, pek çok zorluğu, krizi atlatması, Aile ve işte kurumsallaşmaya önem vermemiz, anayasamız, üçüncü kuşağa devir çalışma-larımız, iş modelimiz, büyüme stratejileri, ve tüm bunları yaparken lastiği patlatma-dan yola devam etmemiz ilgi çekiyor. Bun-ların sonucu olarak İnci Holding bir marka olarak algılanıyor.
“Birbirimizden öğreniyoruz”
Tüm iştiraklerimizin Holding ile ve birbirle-ri ile olan paylaşımlarını artırmaya çalışıyo-ruz. En iyi öğrenme yollarından bir tanesi
“Aile anayasası aile, iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen kuvvetli bir araç”
51www.taysad.org.tr Kasım November - Aralık December 2014
de birbirimizden öğrenmek. Biz kendi bün-yemizdeki güçlü yönleri örnekleme yolu ile aktarmaya, bu sinerji ile iç motivasyo-numuzu sürekli yüksek tutmaya yönelmiş bir grubuz. Merkezi bir sistem ile bu yakla-şımı iştiraklerimizin hepsinde yaygınlaştır-mak arzusundayız
Bu arada Aile Anayasımızda zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda ekle-meler ve revizyonlar yapmaya devam edi-yoruz.
Otomotiv sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu gelecekte İnci Hol-ding nerede olacak?
Türk otomotiv sanayinin, diğer gelişmekte olan ülkelerin aksine, tamamen rekabete açık bir konumda olmasına, iç pazar dina-miklerinden sürekli baskılanan talep nede-niyle yeterli desteği alamamasına rağmen,
ticari araç konusunda küresel ölçekte bir üretim merkezi olduk. Sektörün bu seg-mentinde, mevcut oyuncuları destekler-ken, yeni yatırımları mutlaka çekmemiz la-zım. Bu konuda yine iç pazarı baskılamak-tan vazgeçmeliyiz. Kendi iç pazar dinamik-lerinden güç almadan otomotiv sanayinin gelişimi çok zor; dünyadaki otomotiv sek-töründe iddia sahibi, gelişmekte olan ve gelişmiş ülke örneklerine bakmak gere-kir. Şu anda maalesef otomotiv üzerinde-ki vergi yükü dünya sıralamasında ilk sıra-larda yer alıyor.
Asıl önemli avantajlarımızdan biri de; oto-motiv tedarik sanayimizde çok güçlü ve yeterli destek ve kaynak temin edildiği takdirde çok sayıda yerli şirketimizde kü-resel tedarikçi olabilecek potansiyele sa-hip olmamızdır.
Günlük iş ve ticari kaygılardan arınarak ge-leceğe yönelik stratejiler, yetkin insan kay-nakları ihtiyacı, eğitim, lojistik alt yapı, Ar-
dır devam eden jant grubu ortaklığımızın
yanında, 2014 yılı Eylül ayında, İnci Lojis-
tik olarak, Japon lojistik firması Yusen ile
lojistik sektöründe önemli bir stratejik iş-
birliğine imza attık. Tokyo merkezli Yusen
Logistics, İnci Holding iştiraki İnci Lojistik
ile bir ortaklık gerçekleştirdi. Biz sektörün-
de uzman firmalarla ortaklar yaparak siner-
ji sağlamaya, kendi imkanlarımız ile ulaşa-
bileceğimizden daha fazla pazara ulaşarak
büyümeyi tercih ediyoruz.
Geçmiş 10 yılda ortalama %15 seviyesin-
de büyüdük ve bu oranı arttırarak karlı bir
“Otomotivinbugüne kadar
gösterdiği başarı sektörün geleceğine yönelik umutları taze
tutuyor.”
Türk otomotiv sanayinin, diğer gelişmekte olan
ülkelerin aksine, tamamen rekabete
açık bir konumda olmasına, iç pazar
dinamiklerinden sürekli baskılanan
talep nedeniyle yeterli desteği alamamasına
rağmen, geldiği yer tam bir başarı
öyküsüdür.
geldiği yer tam bir başarı öyküsüdür. Bu
başarı, sektörün geleceğine yönelik umut-
ları taze tutmaktadır. Ancak bugün gelinen
boyut küresel ölçekte bir üretim merkezi
olmaktan uzaktır. Bu sebeple, bence şu
anda sektör bir yol ayrımındadır; önümüz-
deki 10 yıl çok önemli, bu süreçte 3,5 - 4
milyon üretim kapasitesine ulaşarak küre-
sel ölçekte önem ve anlam taşıyacak bir
boyuta ulaşılabilir ya da marjinal lokal bir
üretici olarak kalınabilir. Aynı nedenle, çok
ciddi atılımlar, teşvikler ve politikaların sü-
ratle uygulamaya alınması gerekiyor. Oto-
motiv Strateji Belgesinde eksik yapılan ve
hiç yapılamayan aksiyonların süratle ger-
çekleştirilmesi ve radikal, gerçekçi bir oto-
motiv gelişim politikasının uygulanması
gerekiyor.
“Sektör ticari araç segmentinde önem-li fırsatlar yakaladı”
Son yıllarda Türk otomotiv sanayisinde ti-
cari ve ağır ticari araçlara yönelik yeni ya-
tırımlarda artış izliyoruz. Türk otomotiv sa-
nayi olarak, ticari araç segmentinde çok
önemli bir fırsat yakaladık, özellikle hafif
Ge gibi konularda, sektörün sinerjisini or-taya koyan ve bu konudaki politikaların ve stratejilerin oluşmasında referans olabile-cek çalışmalar yapmak üzere TAYSAD ve OSD’nin koordinasyonunda ortak çalışma grupları oluşturulmasının gereğine inanı-yorum. Bu konudaki önderlik ve yaklaşım için daha çok ana sanayine görev düştüğü-nü düşünüyorum.
“Vizyonumuzu geniş tutarak küresel pazara odaklandık”
Ulaştığımız teknolojik düzey ve işletme-lerimizde çok başarılı uyguladığımız mü-kemmel işletme sistemleri, yönetim sis-temleri, hem kalite hem maliyet rekabe-tinde bize küresel boyutta bir avantaj ge-tirdi. 1979 yılından beri ihracat yapıyoruz ve vizyonumuzu hep geniş tutarak küresel pazara odaklandık.
İnci Holding olarak, 2023 hedeflerimizi be-şer yıllık, iki dönem olarak irdeledik. İlk 5 yıllık dönemde mevcut işlerimizi ve altya-pımızı geliştirerek otomotiv alanı başta ol-mak üzere inorganik büyüme fırsatlarını değerlendireceğiz. Bildiğiniz üzere, 22 yıl-
62 yıl önce Ege’nin şirin bir ka-sabasından narenciye ticareti ile başlayan yolculuk, bugün 15 şir-ket ve 2400 çalışan ile İnci Hol-ding çatısı altında devam ediyor. Jant üretme hayali bugün dünya-nın sayılı otomobil markalarına üretim yapan, aynı çatı altında çe-lik ve alüminyum, ağır vasıta ve bi-nek araç jantları olmak üzere ikin-ci ve hatta üçüncü nesil çalışan-larımızın emeği ile 11 milyon jant üretim kapasitesine ulaşmış bulu-nuyor.
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
52 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
şekilde büyümeye devam edecek bir grup olarak, Bilgi Teknolojileri ve İn-san Kaynakları alanlarındaki ihtiyaçla-rımız da artacak. Bu ihtiyacı öngöre-rek yatırım projeleri için planlarımı-zı da oluşturduk. İkinci 5 yıllık dö-nemde ise Türkiye dışı uluslarara-sı faaliyetlerimize ve işbirliklerimi-ze yoğunlaşacağız.
Aile şirketlerinde kurumsallaş-mayı başaran bir kuruluşun yö-neticisi olarak aile şirketlerine ne-ler öneriyorsunuz?
İlk olarak aile anayasalarını tüm aile birey-leri birlikte çalışarak ve mutabık kalarak ha-zırlamalarını öneririm. Aile anayasası aile, iş ve ortaklık alanlarını düzenleyen ve bi-reyleri aynı zeminde buluşturan kuvvetli bir araç. Mutabakatla sağlanmış bir Anaya-sanın varlığı, kurumsallaşmanın başlangıç noktası. ‘Aile’nin kurallarını bu metinde bu-luyoruz. Bu zor süreç tamamlandığında ku-şaklar birbirini daha iyi anlar hale geliyor ve aile içi iletişim başka bir boyuta taşınıyor.
İkinci adım Hissedarlar sözleşmesi hazırla-yarak bu anayasayı hukuki zemine taşıma-ları. Burada ‘Ortaklık’ kurallarını buluyoruz.
Üçüncü adım tüm bunları şirket ana söz-leşmesinde hizalamak ve gerekli değişik-likleri yapmak. Burada da ‘İş’ tanım ve ku-rallarını yasal zemine taşıyoruz.
Zaman içinde belli aralıklarla bu döngü kontrol edilmeli, aile ve işin gereksinim du-yabileceği güncellemeler yapılmalıdır.
Bu arada iş alanında konusunda uzman ki-şiler ile çalışılması, görev, yetki ve sorum-
luluk dengesinin uzmanlık esasına göre
belirlenmesi büyük önem taşıyor. Profes-
yonellerle çalışmayı öğrenerek işin deva-
mını sağlayacak atılımları yapabiliyor ol-
mak önemli.
“Yetki devri ve yetkilendirme son de-rece önemli”
Şirkette sistem ve ilkelerin belirlenmesi,
yapılacak işlerin standart olması, bir işin
kim tarafından hangi yetki ve sorumluluk-
larla yerine getirileceğinin açık bir biçimde
ortaya konması önemli. Yetki devri ve yet-
kilendirme son derece önemli. İşletmeler
kurumsallaşmanın bir gereği olarak, görev
ve sorumluluk yükledikleri uzmanlara yet-
ki devri yapmalılar. Bu durum aile bireyle-
ri için de geçerli. Tıpkı profesyoneller gibi
aile bireylerine de yetkilendirme yapılmalı.
Yönetim anlayışı ve yönetime katılma bir
diğer önemli başlık. Kurumsallaşma sü-recini tamamlamış işletmeler incelen-
diğinde, göze çarpan ilk nokta bu iş-letmelerde demokratik, katılımcı ve esnek bir yönetim anlayışının ol-masıdır.
“TAYSAD kurumsallaşma yol-culuğuna destek oluyor”
TAYSAD’ın, çok yakın bir zaman içinde hayata geçireceği Aile Şir-
ketlerinin Kurumsallaşması Proje-si üzerinde çalıştığını biliyorum. TAY-
SAD üyelerinin ihtiyaçları doğrultusun-da tasarlanacak ve yol haritalarının sunu-lacağı bir danışmanlık programı dahilinde, projede yer alan firmaların kurumsallaşma yolculuğuna destek olunacak. TAYSAD dı-şında, TAIDER ve TKYD gibi kurumsal der-neklerin de çeşitli bilinçlendirme çalışma-ları var. Aile şirketlerimizin, bu alanda faa-liyetleri olan sivil toplum kuruluşlarımız ile irtibatta olmaları önemlidir.
Önce aile mi yoksa iş mi? Bu ayırımı na-sıl değerlendiriyorsunuz?
İş ve özel yaşam dengesini iyi bir zaman yönetimi ve planlamayla korumaya çalışı-yorum. Özel yaşamıma ve özel ilgi alanla-rıma yeterli zaman ayırmak iş yaşantımda-ki verimimi olumlu etkiliyor. Çocuklarımın üniversitede olması bana fazla ihtiyaç duy-mamaları avantaj. Biriken stresi atmaya ve deşarj olmaya zaman ayırmanın kritik sevi-yede önemli olduğuna inanıyorum. Planla-ma olmadığı takdirde özel yaşam diye bir şey kalmıyor. Bu konuda geçmişe naza-ran daha başarılıyım. Gelişen teknoloji ile 24 saat ulaşılabilir olmanın avantajları ka-dar dezavantajlarını da yaşıyoruz.
“Her konuda çok becerikli, iyi bir eki-bim var”
Herhangi bir işe veya aktiviteye konsantre olmuşsam, aynı anda e-posta ve mesajla-rıma bakmamaya özen gösteriyorum, çün-kü üzerinde çalıştığım işe olan verim ve konsantrasyonum düşüyor. Bu nedenle maillerimi mesai bitiminden sonra cevap-lamayı tercih ediyorum, çünkü e-postaların cevaplanması, gelen raporların okunma-sı da bir konsantrasyon gerektiriyor. Eğer özel yaşam tarafındaysam, mesela tatil-deysem, iş ile ilgili acil durum mesajları-na günde 1 saatimi ayırarak yanıt veriyo-rum. Tatillerimin bütünlüğü için seyaha-te çıkmak en iyi formül oluyor. İşlere ya-kın olduğumda dengeyi korumakta zorla-nabiliyorum.
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
54 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Her konuda çok becerikli, iyi bir ekibim var. Çalışma arkadaşlarım, iki asistanım, evdeki yardımcımdan destek alıyorum. Ai-lem, bana gösterdikleri tolerans ve anla-yışla en büyük desteği veriyor.
Ajandamı önceden oluşturup, toplantı ve işle ilgili gündem tarihlerinin çok değişme-mesine çalışıyorum. İş yerinde herkes bir-birinin takvimini, dolayısıyla kişisel yoğun-luklarını görebiliyor. Sadece benim için de-ğil, tüm yönetim kurulu ve üst seviye yö-neticilerimiz için zaman yönetimi önemli olduğundan, bu konuya hep birlikte özen gösteriyoruz. İş yerinde takvimlerimizi bir yıllık oluşturuyor, altışar aylık dönemler-de ince ayar yapıyoruz. Örneğin, şu anda gelecek bir yılın rutin toplantı ve aktivite-lerimizin tarihleri belirlenmiştir. Hatta rutin gündemler bile oluşturulmuştur.
Hepimizin özel yaşamlarının yanı sıra işle ilgili farklı ve çakışmaması gereken sorum-lulukları var. İşim ile ilgili takvim bir kere ortaya çıkınca önce kişisel sorumlulukla-rımda olan işleri programlıyorum. Böyle-ce geri kalan zamanları önceden saptama şansım oluyor. Geriye çok fazla zaman kal-masa da çocuklarıma kaliteli zaman ayır-ma veya özel ilgi alanlarımla ilgili aktivi-teleri önceden planlama şansım oluyor. Yine de tüm planlamaya rağmen, her za-man esnekliği korumaya çalışıyorum, çün-kü son anda acil durumlar için değişiklik-ler olabiliyor. Bunlara ilaveten sürekli dolu olan günlük yapılacak işler listemi güncel tutmaya ve düzgün not almaya özen gös-teriyorum. Bilgisayarlarımıza yüklenen her tür zaman yönetimi programı son derece faydalı ve yardımcı.
Hafta içinde 24 saatin, 12 saati yani %50’si kesinlikle iş. %30’unu mutlaka uy-
kuya ayırmaya özen gösteriyorum. %20 aile ve eve ait. Hafta sonlarında iş ve ev
oranı yer değiştiriyor. Bir sonraki hafta-nın işlerini planlama ve bazı okumaları yapma %20, ev-aile %50 oluyor.
Arkadaşlarımla düzenli buluşmala-rımız var, tabii bunları da önceden planlamaya çalışıyorum. İki haftada bir, büyük ailemizin rutin yemekli bu-luşmasına katılırım. Yılda iki kere yine
büyük aile toplantımız rutindir. Çocuk-larımla da her sene düzenli 10 günlük
bir tatil planımız olmasına rağmen son iki senedir benim değil onların işleri nedeniy-le aksamalar oluyor.
Önem verdiğiniz yönetim ilkelerinelerdir?
Kurucumuz Cevdet İnci’den devraldığımız değerler ve kurumun ilkeleri doğrultusun-da demokratik ve şeffaf bir yönetim an-layışını benimsedik. İnci Holding başkan-lık görevi yönetim kurulunun kendi için-den seçtiği başkan tarafından yürütülüyor. İnci Holding Kurumsal Yönetim El Kitabı-mız gereği Holding Başkanlığı görevi 3 yıl-da bir seçimle belirleniyor ve kural gere-ği bir kişi en fazla iki dönem yani 6 yıl baş-kanlık yapabiliyor. Bu doğrultuda yapılacak seçimle mevcut başkanın görevinin ne za-man sona ereceği ve görevi devralacak yö-netim kurulu üyesinin ismi devir teslimden bir yıl önce kesin olarak belirleniyor.
Tüm şirketlerimizin yönetim kurulların-da profesyonel kişiler yer alıyor. Holding Yönetim Kurulunda yer alan üyeler diğer şirket Yönetim Kurullarında yer alamıyor. 2013 yılı itibariyle profesyonel üyelerden oluşan İcra Kurulu oluşturduk. İç ve dış
Güne Nasıl Başlar?Müzikle
Hangi Sporları Yapar?Arada sırada yürür, vakit bulursa kayak yapar, sıkı yüzer
Düzenli Takip Ettiği Yayınlar?Harvard Business Review, WSJ, China Daily,The Economist,BBC,CNN,TV5,TED TALKS, Günlük Türk Gazeteler, CAPİTAL, Artist Daily
En Sevdiği Yemek?Kıymalı Enginar Dolması
En Sevdiği Şehir?İzmir’de yaşadığı sürece İstanbul
Sevdiği 3 Özelliği?Hızlı karar alma, aksiyona geçme, hiç pişmanlık duymama (en azından şimdiye kadar böyle)
İş Hayatında En Çok Kızdığı Durum?Açık ve net iletişim kurmama, politik ve sinsi davranma.
Hangi Tür Müzikleri Dinler?Rock, Jazz, Soul, klasik
Son Okuduğu Kitap?Confidence-Rosbeth Kanter
Son İzlediği Film?Intersteller
Ailesiyle/Arkadaşlarıyla Yapmaktan Hoşlandığı Şeyler?Birlikte seyahat etme, sohbet, yemek, içmek…
Tatillerini Nerede Geçirir?Sakin, uzak, sıcak, mümkünse ekzotik, denizin olduğu, yüzüp, tembellik yapabileceğim her yerde…
Kullandığı OtomobilMercedes
En Sevdiği SözHayata karşı duruşun ne ise, hayat sana onu verir. O yüzden ezik değil, sağlam duracaksın.
Bilinmeyen Yönleriyle Perihan İnci
teks A.Ş.’de yönetici olarak çalışan Perihan İnci, 1999 – 2010 yılları arasında
Belçika’nın Antalya Fahri Konsolosluğu’nu yaptı; 2010’da ise Belçika Krallığı tara-
fından “Chevalier de l’Ordre de la Couronne” nişanına layık görüldü. 1982’de Gala-
tasaray Lisesi’nden, 1986’da İ.Ü. Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. 2007’de Har-
vard Business School AMP programını tamamladı. Biri kız, biri erkek iki çocuk anne-
si olan Perihan İnci; İngilizce ve Fransızca biliyor.
PERİHAN İNCİ: 1996’dan beri grup şir-
ketlerinde Yönetim Kurulu Üyeliği ya-
pan Perihan İnci, Ocak 2013’te İnci
Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı gö-
revini üstlendi. Aynı zamanda, HL Jan-
taş Jant Sanayi A.Ş.’de ve HL İnci Jant
Sanayi A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üye-
sidir. 1987-2000 yılları arasında An-
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
56 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
denetim mekanizmalarının ve risk yöne-timinin sağlıklı çalışması öncelikli konula-rımız. Geleceğin lider yöneticilerini yetiş-tirmek üzere insan kaynakları planlaması-na önem veriyoruz. Kurumsal bir yönetim yapısının ve gelecek ihtiyaçlarını öngören bir organizasyon yapısının ve yönetim pla-nının var olduğunun bilinmesi gerektiğine, bunun şirkete duyulan güveni arttırdığına inanıyoruz.
İnci Holding, başarı grafiğini her geçen gün üst seviyeye çıkartan ve kurumsal yö-netimi benimsemiş dünya genelindeki sa-yılı aile şirketlerinden biri. Yönetim bilimci-ler aile şirketlerinin nesiller boyu yaşama-sının zorluklarını vurgulayarak; bu başarıya en çok 10 aileden 1’inin ulaştığını belirti-yor. Şirketler 3. kuşaklara devredildiğinde, İnci Holding istatistiki olarak bunu başaran on aile şirketinden birisi olacak.
Felsefe eğitimi aldınız. Bu eğitim size neler kattı?
Aksine uzaktan tüm yönlerini kapsayacak farklı açılardan değerlendirerek olaylara bakıyor, değerlendirmelerimi o şekilde ya-pıyorum.
Üst düzey yöneticiyseniz ve olayların içi-ne çok fazla girerseniz çok kısıtlı bir açıda kalırsınız ve bütünleyici çözümler ürete-mezsiniz. Oysa üst düzey yöneticilerin en önemli sorumluluğu işin bekası için objek-tif, tüm yönleri kapsayan, uzun vadeli, adil ve hızlı çözümler bulmak ve ilişkileri yönet-mektir.
Felsefe bölümünü bilerek, isteyerek seç-tim ve çok severek tamamladım. Felsefe eğitimim nedeniyle, bütüncül bir bakış açı-sı ile çok yönlü düşünüp değerlendirebil-diğimi son yıllarda daha fazla farkeder ol-dum. İlk yıllarda iş arkadaşlarımın okulda öğrendiğini ben iş başında çok çalışarak öğrendim. Güncel olmak için sürekli işim-le ilgili eğitimler aldım. 40’lı yaşlara gelin-diğinde yaşıtlarım Batı, Hint ve Uzak Doğu filozoflarını ‘keşfedip’ bu konuda eğitimle-re giderek, hayatın derin anlamlarına daldı-lar ve çoğu onu yeniden dizayn etme kay-gısına kapıldı. Oysa ben bu işi 22 yaşında tamamlamıştım. Kariyerimin başında de-zavantaj olarak düşündüğüm eğitimim gi-derek avantaj haline düşünüyor.n
Üst düzey yöneticiyseniz ve olayla-rın içine çok fazla girerseniz çok kı-sıtlı bir açıda kalırsınız ve bütünle-yici çözümler üretemezsiniz. Oysa üst düzey yöneticilerin en önem-li sorumluluğu işin bekası için ob-jektif, tüm yönleri kapsayan, uzun vadeli, adil ve hızlı çözümler bul-mak ve ilişkileri yönetmektir.
Inci Holding President of the Board Perihan Inci:
“Family constitution is a powerful tool that regulates the family, business and partnership”Could you tell us the story of Inci Fam-ily who once had citrus groves before entering the automotive industry?
O ur founder, my dear father Cevdet Inci is from Aydin, Sultanhisar. His
family has orange groves. After finishing the elementary school, knowing how to read and write, his father assigned him to do the accounting during the harvest. Dur-ing World War II, he served in the army for four years and learned how to drive the military vehicles. After the war, he went back home and married his fiancee Mem-nune from Karacasu. In time, he began to trade cotton, figs and citrus in Izmir. He made a logistics deal with one of his friends and began to meet in the middle of Izmir-Aydin road and exchanged the trucks in order to carry more goods and in shorter time. Those times it was difficult to find spare parts since there were very
few vehicles. So, he started to trade spare parts in 1952 in Nazilli. He thought of trad-ing wheel rims for trucks even though it was very hard and expensive. Thus, he decided to manufacture them and bought his first pressing machine after dealing with great difficulties and began to design and produce truck rims in a workshop in Izmir in 1968.
Starting with citrus groves in a quaint town of the Aegean 62 years ago, the journey continues under the roof of Inci Holding which has 15 companies and 2400 employees. The dream of producing rims has reached a point that we have a production capacity of 11 million units of both aluminum and steel rims for the lead-ing automotive companies worldwide.
What do you think about the future of the automotive industry? Where will Inci Holding be in the future?
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
58 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
What the Turkish automotive industry has achieved is a success story despite the fact that its position is open to competi-tion and lacks of support due to the in-creasing demand in the domestic market. This success keeps the hope fresh for the future of the industry. Therefore, from my point of view the industry is at a cross-road; the forthcoming 10 years are very important, in this process it may reach a production capacity of 3,5-4 million units and maintain a good volume on a global scale or remain as a marginal local manu-facturer. For the same reason, serious steps should to be taken and incentives and policies should to be applied very rap-idly. The missing or incomplete actions in the Automotive Strategy Certificate should be executed and a radical and real-istic automotive development plan should be applied.
In recent years, we observe an increase in the investments towards commercial and heavy commercial vehicles in the Turkish automotive industry. As Turkish Automo-tive Industry, we have gained an oppor-tunity in commercial vehicle segment and also became a production center of light commercial vehicles on a global scale. In this segment of the industry, we should attract more investments while support-ing the current players and stop suppress-ing the domestic market. It’s very difficult for the automotive industry to develop without taking power from its domestic market dynamics as we see in the other developing or developed countries. Now, unfortunately, the tax burden over the automotive industry places the country among the top ranks in the global auto-motive industry.
One of our major advantages is that we have great potential in our supply industry and our domestic companies can become global suppliers as long as they are sup-ported.
I believe, TAYSAD and OSD (Automotive Manufacturers’ Association) should form common working groups to do studies that can be reference in building policies and strategies on subjects such as strate-
gies towards the future without any daily work stress or commercial concerns, need for efficient human resources, train-ing, logistic infrastructure and R&D, pre-senting the synergy of the industry. The main industry has more responsibility in leadership and approach in this matter.
The technological level we’ve reached and very successful business and man-agement systems we’ve applied have brought us an advantage in the com-petitiveness of both quality and cost on a global scale. Since 1979, we’ve been exporting and we’ve focused on the glo-bal market having a wide vision. As Inci Holding, we examine our 2023 targets in two periods of 5 years. In the first 5 years, we will evaluate the opportunities in inor-ganic growth by improving our current works and infrastructure. As you know, as Inci Logistics we’ve signed a strategic cooperation with the Japanese logistics company Yusen in September 2014, apart from our rim group partnership that con-tinues for the past 22 years. Tokyo-based Yusen Logistics signed a partnership with Inci Logistics which is Inci Holding subsid-iary. We prefer to create synergy signing partnerships with specialised companies in order to reach more markets than we can on our own.
In the past 10 years, we’ve grown by 15 % in average and our needs in resources will increase as we’ll continue to grow with profit. Considering these needs, we’ve set our plans fir investment projects. In the second 5 year period, we’ll focus on our international operations and partner-ships.
As an executive of a family business that achieved corporation, what do you suggest the other family compa-nies?
First of all, I suggest them to prepare their family constitution working together. Family constitution is a powerful tool that regulates the family, business and part-nership and brings together all the fam-ily members on the same ground. The presence of a constitution which was prepared in agreement is the starting
point of a corporation. We see the rules of the “family” in this text. After finishing with this difficult process the generations come to a better understanding and the intrafamilial communication is moved to another dimension. The second step is the Agreement of the Shareholders which takes this constitution to the legal ground and here we see the “Partnership” rules.
The third step is to align all these under the company’s main agreement and make the necessary changes. Here, we move the rules and the definition of “work” on the legal ground. In time, these cycle should be reviewed and updated periodi-cally depending on the needs of the family or business.
Meanwhile, it’s essential to work with experts and determine the balance be-tween tasks, authority and responsibility according to the principles of expertise. It’s important to be able to take steps to sustain the business by learning to work with professionals.
Another important point is to determine the system and the policies, the stand-ard of the works and who will fulfill the work with which authority and responsi-bility very clearly. Delegation of authority is extremely important. As a requirement of a corporation, the companies have to delegate their professionals with tasks and responsibilities. This situation also ap-plies to the family members just like the professionals.
Another important subject is the man-agement approach and participation to management. When we analyse the companies which completed the proc-ess of a corporation, the salient point is the democratic, participatory and flexible management approach. I’m aware that TAYSAD has been working on The Corpo-ration of Family Companies Project which will be released in very near future. The companies in the project are going to be supported with a mentoring program which is going to be designed according to the needs of TAYSAD members with road maps. Apart from TAYSAD, other corporate associations such as TAIDER (Turkey Family Business Association) and TKYD (Corporate Governance Association of Turkey) also have similar awareness projects and activities. It’s essential for our family companies to be in touch with our non-governmental organisations for such activities.n
Inci Holding is one of the few family companies worldwide that have adopted a corporate management with a high level success. Manage-ment scientists highlight the challenges of family business and suggest that only one out of ten family companies can survive for generations. When the companies are passed on to the third generation, Inci Holding will be one of these companies that achieve this challenge.
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
60 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
U suldendir, yeni bir yıla girilirken geç-mişin değerlendirmesi ve gelecek yı-
lın öngörüleri yazılır, çizilir. Oysa sektörle-rin hareket tarzında bıçak gibi kesilmiş bir dönem, yeni yıl nedeni ile de farklı bir baş-langıç olmaz. Süreç devam eder. Sektör-de yeni sayılabilecek bazı teknolojik ve ti-cari değişiklikler uzun bir süredir tüm ilgili işletme ve kurumların gündeminde zaten. Dolayısı ile otomotiv ana ve yan sanayide 2015 yılında aşağı-yukarı ne olacağı bilin-mekte. Sektör temsilcisi kurumların gün-cellenmiş ticari öngörülerini kısaca özetle-mek gerekirse;
• Dünya binek araç segmentinde %2’lik bir büyüme ile üretim 76.4 milyon adet araç seviyesine gelecek (2014’te bu ra-kam 74.7 milyon)
• Çin piyasası %6’lık büyüme ile üretimi 19 milyon adet olacak,
• ABD’de %2’lik büyüme ile 16.4 milyon adet araç olacak,
• Ticari Araçlarda yaklaşık her iki coğrafya-da 1.5 milyon adetlik artışlar olacak,
• Batı Avrupa ülkelerinde %2’lik büyüme ile 12.2 milyon adet binek araç öngörü-lüyor. Bu iyimser tabloya neden olarak Birleşik Krallığın kriz öncesi döneme tek-rar döndüğü, İtalya ve Fransa’nın çok az da olsa pozitif büyüyeceği beklentisi. Otomotivin önemli ülkesi Almanya’nın da önümüzdeki sene %1’lik büyüme ile Avrupa’daki bu pozitif duruma katkı sağ-layacağı tahmin ediliyor.
Almanya’nın 2015 öngörüsüne daha bir yakından bakmak gerekirse, ülke içi üre-timin %2 artarak 5.65 milyon adet sayısı-na ulaşacağı ve Alman markaların yurtdı-şı üretimlerinin ise %5’lik bir artış göste-receği ve 9.6 milyon adet araç üreteceği yönünde. Alman markalarının toplamda dünyada 15.25 milyon adet araç üreteceği öngörülüyor. 2014 yılında sadece VW, 9.2 milyon adet araç üretti.
Ana sanayinin bu performansında önem-li katkısı olan Alman Otomotiv Yan Sanayi’sinin 2014 cirosunun 72,8 milyar Avro olacağı tahmin ediliyor. Bu cironun
üçte biri işletmelerin yurtdışı faaliyetlerin-
den oluşmaktadır.
Avrupa’nın Gündemi
2015’te Avrupa’nın gündemi teknolojik,
küresel rekabet ve ticari politikalar alanın-
daki beklentileri yerine getirmekle dolu
olacaktır. Biraz daha açmak gerekirse,
Avrupa’da 2015’in ana gündem maddeleri
şu şekilde olacak:
• Araçların dijitilasyonu ve elektrik mobi-
lite (yani e-motor’dan, akü teknolojileri-
ne, hafif/alternatif malzemelerden enfor-
masyon teknoloji uygulamalarına (dijital-
leşme) kadar geniş bir alana sahip),
• Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak (ino-
vasyon ve Ar-Ge’de öncülüğü pekiştir-
mek, emek/enerji verimliliğini yükselt-
mek, istihdam piyasasında esneklikler,
maliyet ve finansman yönetimi)
• ABD ile yapılacak olan Serbest Ticaret ve
Yatırım Anlaşmasında Avrupa’nın çıkarla-
rını savunmak, geliştirmek ve bir an ev-
vel yürürlüğe girmesi sağlamak.
Türkiye 2015 Yılı Artıları ve Eksileri
Yukarıda belirtilen öngörüler doğrultusun-da yurtdışından bakıldığında Türkiye’nin içerde ve dışarda neler yapması gerektiği de az çok net görülmektedir.
1. Türkiye için Avrupa pazarı ve bilhassa Almanya’nın önemi devam edecektir. Hali hazırda tedarik sanayimizin Avrupa ve Al-manya ithalatında önemli bir rol oynamadı-ğını görüyoruz. Pazarda büyük oranda po-tansiyel var, bunları kullanma ve/veya bu pazar giriş stratejilerinde daha aktif olun-mak zorundadır. Tedarikçilerimizin küre-selleşme stratejilerinde bu pazarlara daha fazla önem vermeleri gerekiyor, zira Tür-kiye tarafından en bilindik pazar ama ma-alesef hala önemli bir rol oynayamıyoruz!
2. Verimlilik ve ölçek en büyük sorunumuz olmaya hala devam ediyor. Bunun üstüne bir de inovasyon ve Ar-Ge’deki yetersizlik-ler eklenince pozisyonumuz oldukça za-yıflıyor. Bu alandaki zaaflar işletme bazın-da inorganik büyüme modelleri ile belli bir oranda aşılabilir. Yani, yurtdışından şirket satın almak, ortaklıklar, birleşmeler gün-demde olmalı. Avrupa pazarındaki geliş-meler bu durum için oldukça müsait.
3. Tedarikçilere yönelik OEM pazarındaki ilgi artmaya devam ediyor. Bu avantaj kul-lanılmalı. Ayrıca yine merkez ülkeler üze-rinden yedek parça piyasası da ihmal edil-memeli, gereken ilgiyi görmelidir.
Sonuç olarak; konjonktürel gelişmeler ışı-ğında Avrupa ve ABD pazarı 2015 için po-zitif görünümde. Hala yeterince varlığımı-zı hissettiremediğimiz bu pazarlarda ço-ğalmalı ve hatırı sayılır bir pay almaya ça-lışmalıyız. Gelişen pazarlardan Rusya’nın son gelişmelerden sonra kısa bir sürede eski sağlığına kavuşamayacağı yönünde görüşler ifade edilmektedir. Bununla be-raber Çin’in otomotiv piyasalarındaki öne-mi her geçen gün kuşkusuz artmaktadır. OEM’lerin tedarikçilerini bu pazara yön-lendirmek istedikleri bilinmektedir. An-cak orta boy işletmelerin bu ülkeye yö-nelik küreselleşme strateji ve politikaları-na dikkat etmeleri gerektiğinin de altını çi-zerek, bol kazançlı bir 2015 dileğimizi tek-rar edelim.n
AHMET YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi,exTim GmbH Yönetim Kurulu BaşkanıTAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH
2015 yılı otomotiv beklentileri
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
62 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
I t is a custom; when greeting a New Year making evaluation of the past and
putting pen to paper for prospective of the coming year. Whereas there is neither knife-edged period nor a distinct take-off within sectors’ course of actions. Process keeps going. In fact, for a long time some technological and commercial changes which can be considered as new are al-ready on concerning establishments’ and foundations’ agenda. Therefore, more or less it is known what shall be happing within automotive key & sub-industry in 2015.To sum up the forecasts of sectoral representative corporations;
• Through 2% growth within global pas-senger car segment the production shall be reach the level of 76.4 million vehicle (This figure is 74.7 million in 2015)
• The production of China Market shall be 19 million by a growth of 6%,
• In USA there will be 16.4 million vehicle by a 2% growth,
• For the commercial vehicles within both regions there will be increases of 1.5 million in quantity,
• In Western Europe countries 12.2 mil-lion of passenger car is being forecasted through 2% growth.
The reason for such an optimistic picture is that United Kingdom’s return to its pre-crisis period and also expectation for Italy & France’s positive growth, even a minor one. It is also estimated that Germany shall be contributing to the positive atti-tude in Europe with a 1 % growth.
To take a closer look into Germany’s 2015
estimation; the forecast is for domestic
production shall be reaching to 5.65 mil-
lion in quantity with a 2% growth and
German brands abroad productions shall
be 9.6 million by a 5% growth. In total it
is projected for German brands shall be
manufacturing globally 15.25 million ve-
hicles. In 2014 only VW, on its own has
produced 9.2 million of vehicles.
Having a great contribution to the per-
formance of key industry, German Sub-In-
dustry’s 2014 turnover is being expected
to finalise as 72.8 billion Euros. One third
of this turnover is composed of abroad op-
erations of the corporations.
Europe’s Agenda
In 2015 the agenda of Europe shall be
filled with satisfying the expectations
within technological, global competition
and commercial policy field. In order to
clarify more, the main items on Europe’s
agenda in 2015 shall be as follow:
• Digitalisation and electrical mobility (has
an extensive area varying from e-motor
to accumulator technologies, as well as
light/alternative materials to information
technology applications [digitalisation]),
• Improving Europe’s competitive capac-
ity (solidifying pioneering in innovation
and R&D, increasing work/energy pro-
ductivity, flexibility in employment mar-
ket, cost and finance management)
• Defending and improving Europe’s inter-
ests within Free Trade and Investment
Agreement which shall be concluded
with USA and also accordingly enabling
its validation erewhile.
Plus - Minus for Turkey 2015
In accordance with abovementioned pro-jections, when observed from abroad it is more or less clearly seen what Turkey should do domestically and internation-ally.
1. The importance of Europe market es-pecially Germany shall remain as it is. Cur-rently we observe that our supply industry has a great role in Europe’s and Germa-ny’s importation. There is a potential within the market to large extent, there-fore Turkey must employ those and/or be more active for entering this market. Our suppliers need to place more importance on globalisation strategies, for as much as it is the most known market to Turkey but unfortunately we are not able to have a role in it yet!
2. Productivity and scale remain to be our major problem. In addition to that when lack of innovation and R&D come to the scene; our position declines. Weakness-es within this field can be overcome at a certain extent through inorganic growth models on establishment base. i.e. buy-ing company from abroad, joint ventures, merges should remain on the agenda. De-velopments in Europe are quite available.
3. Interest in OEM market intended for suppliers continues to rise. Such advan-tage must be benefit for. Also spare parts market via central countries must not be disregarded, necessary attention must be paid.
Consequently, in consideration of coun-tercyclical developments Europe and USA market has a positive outlook for 2015. We need to enlarge within those markets where we are yet to make our presence felt and also accordingly we should try to get a considerable share.
Opinions are being reflected for Russia – one the developing markets, shall not be able restore its health. At the same time, day by day China’s importance in automotive market is surely increasing. It is known that OEMs want to divert their suppliers to this market. However, by highlighting that medium- size enterprises should pay attention to globalisation strat-egies and policies intended for this coun-try, once more we repeat our wish for a prosperous 2015. n
Automotive Expectations in2015
64 www.taysad.org.tr
AMERİKA’DAN HABERLER NEWS FROM USA
Kasım November - Aralık December 2014
B u yıl üretim hataları nedeniyle dün-
yada geri çağırılan araçların sayısı 56
milyonu aştı. Sorunun yüzde doksanı Ku-
zey Amerika’dan kaynaklanıyor. Şimdiye
kadarki rekor yılı olan 2004’te geri çağrı-
lan araç sayısının 30 milyon olduğu hatırla-
nırsa, bu yılki durumun ciddiyetini daha iyi
kavrayabiliriz.
Bu müthiş rakamın ardında yatan en
önemli neden ise General Motors (GM).
Bir zamanlar bir numara olan, 2008’deki if-
las ve ardından gelen yeniden yapılanma
sonrası, çok kaliteli araçlar üretmeye baş-
layan bu dünya devi, 2000’li yıllardaki kötü
yönetim-kötü kalite anlayışının bedelini
ağır biçimde ödüyor. General Motors’un
güvenlik ve imalat hataları nedeniyle 2014
yılında geri çağırdığı araç sayısı 30 milyo-
nu buldu. Bu araçların takriben yüzde 90’u
Kuzey Amerika’da satılan araçlar.
Bu yılın başında, dünyanın bir numaralı ka-
dın yöneticisi olarak GM’in başına geçen
Marry Barra, kucağında bir bomba buldu.
Asıl vahim olan, GM’in neredeyse on yıl
önce bu problemden haberdar olmasına
rağmen bu bilginin şirketin belli depart-
manlarının içinde gizlenmesi ve üst yöne-
timinin bundan haberdar olmaması idi.
Büyük kısmı geçen on yılda üretilen, Chev-
rolet, Pontiac, Saturn, Cadillac, Buick mar-
ka araçlarda, yeterli torka sahip olmayan
kontakt anahtarlarının kendiliğinden ya da
anahtarlığın ucuna asılan küçük bir ağırlık-
la dönerek kontağı kapatması sonucun-
da direksiyon kilitleniyor, frenler ve hava
yastıkları devreden çıkıyordu. Bu neden-
le meydana gelen 40’a yakın kazada en
az 13 kişinin öldüğü kanıtlandı. Gerçeğin
ortaya çıkması, Georgialı bir avukat olan
Lance Cooper’ın, kızı kazada ölen müvek-
kili adına açtığı tazminat davasıyla başla-
dı. Bu dava sayesinde GM’in kayıtlarında-
ki binlerce sayfalık belge kamuoyu ile pay-
laşıldı. Araç başına 60 sent bile tutmayan
masraf ve parça değişimiyle halledilebile-
cek bir sorun, maddi ve manevi bir traje-
diye dönüştü. 2014’ü tamamlamak üzere olduğumuz şu günlerde bu duyarsızlığın GM’e olan maliyeti 1,2 milyar dolara ulaş-tı. Açılacak yeni tazminat davaları ve ceza-larla birlikte bu rakamın daha da yükselme-si neredeyse kesin.
GM CEO’su Mary Barra’nın ve bilgi sahi-bi olmasına rağmen duruma zamanında müdahale etmediği belirtilen Ulusal Yol ve Trafik Güvenliği İdaresi’nin (NHTSA), Amerikan Kongresi’nde verdiği ifadeler bile durumu tam bir açıklığa kavuşturama-dı. Kolayca halledilebilecek bir problemin nasıl bu kadar uzun süre gizli kalabildiğine dair sorunun cevabını, 33 yıldır GM’de ça-lışan Barra da veremedi. Kongredeki ifade-sinde, GM’deki çalışma süresi boyunca bu konuyu hiç duymadığını belirtti.
GM’in yaşadıkları, tüm üreticiler açısın-dan büyük bir ders oldu. Bu yılın ikinci bü-yük geri çağırma operasyonu olan Taka-ta problemi de muhtemelen ana firmala-rın artan duyarlılığı sayesinde ortaya çıktı. Hava yastıkları (airbag) üreten Japon Taka-ta firmasının, kökü 2004’e uzanan ve pat-ladığında metal parçaları saçarak en az beş kişinin ölümüne neden olan imalat hatası-nı farketmesine rağmen sorunu önce giz-li testlerle belirleyip çözmeye çalıştığı son-ra da test verilerini sildiği ortaya çıktı. Ara-lık ortası itibariyle, Takata marka hava yas-tıklarını araçlarında kullanan 15 kadar fir-manın geri çağırdığı araç sayısı 20 milyona yaklaştı. GM de, kendi kontakt sorunu yet-miyormuş gibi bu sorundan etkilenen fir-malardan biri.
Bu örnekler, bize özellikle otomotiv sana-yiinde kutsal bir kavram olan kalitenin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Tüm dünyada ve hiç kuş-kusuz Türkiye’de de sanayinin tüm oyun-cuları, üretim hatalarının kaynağında ön-lenmesi için bir kez daha iş süreçlerini, bö-lümler arasındaki iletişimi ve hataların, so-runların derhal paylaşılmasını teşvik eden bir iş kültürünü kurmak, yaşatmak, geliş-tirmek ve denetlemek zorundalar.
Tüm okuyucularıma ve TAYSAD Ailesi’ne sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu bir yıl diliyorum.n
2014: Geri çağırmaların unutulmayacak yılı
VAROL KARSLIOĞLU
Kuzey Amerika otomotiv endüstrisi 2014’ü kapatmaya hazırlanırken satışlar açısından başarılı bu yıla gündemini vuran önemli bir gerçek var: Geri Çağırmalar.
Geri çağırma örnekleri, bize özellikle otomotiv sa-
nayiinde kutsal bir kavram olan kalitenin ne kadar
ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatı-
yor. Tüm dünyada ve hiç kuşkusuz Türkiye’de de
sanayinin tüm oyuncuları, üretim hatalarının kay-
nağında önlenmesi için bir kez daha iş süreçlerini,
bölümler arasındaki iletişimi ve hataların, sorunla-
rın derhal paylaşılmasını teşvik eden bir iş kültürü-
nü kurmak, yaşatmak, geliştirmek ve denetlemek
zorundalar.
66 www.taysad.org.tr
AMERİKA’DAN HABERLER NEWS FROM USA
Kasım November - Aralık December 2014
T his year, due to manufacturing de-fects the number of recalled vehicles
globally has exceeded to 56 million. 90% of the problem originates in North Amer-ica. If remembered that recalled vehicle number in 2004 which was record break-ing year so far – was 30 million, therefore we can apprehend the seriousness of the condition for this year.
As for the reason that lies behind such vastly figure is General Motors (GM). This world’s giant, once ranking number one and started to manufacture quality vehicles after a bankruptcy in 2008 which followed by reorganisation, is extensively facing the music for poor management – poor quality concept prevailing in 2000s. In 2014 the number of recalled vehicles by General Motor due to safety and manu-facturing process has reached to 30 mil-lion. Almost 90% of those vehicles are the ones sold in North America.
At the beginning of this year, Marry Barra
as world’s number one female executive who took the office for heading GM has woke up with a bomb in her lap.
More desperate matter was GM has been aware of such problem nearly for ten years but concealing such information within certain departments and leaving executive management in the dark in rela-tion thereof.
On the vehicles branded Chevrolet, Ponti-ac, Saturn, Cadillac, Buick which had been produced during last decade, steering wheels gets locked as a result of ignition keys which do not have enough torque, were getting turned off by its own or by a little weight hanging on the key ring and breaks & airbags were disengaging. It has been proved that 13 people were died in nearly 40 accidents due to such cause. Revealing the truth has started with the claim for damage filed by a lawyer from Georgia on behalf of his client whose daughter died in accident. Thanks to this claim thousands of pages of document within GM records had been declared to the public. A problem which could have been eliminated with a part replacement and a cost which is not even 60 cents had turned into an intangible tragedy. During these days which we are about to final-ise, the cost of this non-susceptibility to GM has reached to 1.2 billion dollars. It is most likely that such figure shall increase
even more along with the new claims yet to be filed as well as penalties.
Even the testimonies given before Ameri-can Congress by GM CEO Mary Barra and National Highway Traffic Safety Adminis-tration (NHTSA) which is being stated that although had the knowledge but did not respond in due time, has not clearly shed light on the matter. Even Barra who has been working in GM for 33 years, could not give the answer for the question of how such problem which could have been solved easily had been under wraps for such a long time. She stated that she never heard this matter during her em-ployment at GM.
In terms of manufacturers, what GM experienced had taught a great lesson. Takata problem - this year’s second major recall operation probably came out thanks to the sensitivity by major companies. It is revealed that although Japanese Takata company – manufacturer of airbags had noticed manufacturing defect going back to 2004 and causing death of 5 people as a result of scattering metal pieced due to bursting, had first tried to determine and solve the problem with under cover tests, then erased the test results. As of mid-December the total number of vehi-cles by nearly 15 companies which used Takata brand airbags on their vehicles has reached to 20 million. GM, on top of its own ignition problem, is also one of the firms that got affected by this problem.
Such examples, once more remind us how important to take quality seriously whereas quality is such divine concept within automotive industry. In order to prevent manufacturing defects on the source, all the players in the sector global-ly and undoubtedly in Turkey must form, survive, improve and control a business culture which encourages work proc-esses, communication between depart-ments and instant sharing of defects and problems.
I wish all my readers and TAYSAD fam-ily a new year filled health, happiness and success.n
2014: An unforgetable year for recalls
As North America automotive industry is setting off for closing 2014, in terms of sales there is significant reality that came to the fore: Recalls
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
68 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Z irvenin açılış konuşmasını yapan Bi-lim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fik-
ri Işık, Türkiye’nin geleceğinin belirlenme-sinde bilim ve teknolojinin önemine dik-kat çekerek, “Gelişmiş ülkelere bakıldığın-da bu ülkelerin mutlaka bilim ve teknoloji-de önemli adımlar attıklarını ve özellikle bi-limsel gelişmeyi sürdürülebilirliğin ve kal-kınmanın temel itici gücü haline getirdik-leri bir gerçek. Bu demektir ki ekonomi de güçlü olmak istiyorsak önce teknolojide güçlü olmalıyız. Teknolojide güçlü olmak istiyorsak bilimde öncü olmalıyız. Son yıl-larda bilim ve teknolojiye daha fazla önem veren bir ülke olarak bu alandaki etkin ve ısrarlı gelişimimizi sürdürmek için teşvik-lerimizi arttırmış, üniversite ve araştırma merkezi sayımızı yükseltmiş bulunuyoruz. 2023 yılı hedeflerimize ulaşmak için bu adımları daha radikal bir şekilde ve ısrar-la atmamız gerektiğini düşünüyor, bu sa-yede bilim ve teknoloji alanında ülkemiz-de sıçrama yaptırmayı hedefliyoruz” ifade-sini kullandı.
Hükümet olarak 2023 yılı için gerek eko-nomik, gerekse Ar-Ge, inovasyon ve Ar-Ge personeli adına iddialı hedefler ortaya koyduklarını kaydeden Işık, “Bu hedeflere
ulaşma yolunda hızla ilerliyoruz. 2023 yılın-
da Ar-Ge harcamalarımızın gayri safi yurtiçi
hasıladaki oranını yüzde 3’e çıkarmayı, bu-
nunda 3’te 2’sinin özel sektör tarafından
yapılmasını hedefliyoruz. Ülkemiz artık
yeni bir yol ayrımına gelmiş bulunmakta.
Mevcut yolu takip edersek orta gelirli bir
ülke olarak yolumuza devam ederiz. Ancak
üretim yapımızda katma değeri arttıracak
etkinlikler yaparak yeni bir yola yönelirsek
2023 yılı hedeflerimize kolaylıkla ulaşabile-
ceğiz ve gelişmiş ülkeler arasında yer ala-
cağız. Şu anda Türkiye’nin kilogram ihra-
cat fiyatı 1,66 dolar. 1,66 dolar kilogram ih-
racat fiyatıyla Türkiye’nin 500 milyar doları
yakalaması mümkün değil. O zaman kilog-
ram ihracat fiyatımızı arttıracak yeni ham-
leler yapmak durumundayız. Bunun da
yolu artık sürümden kazanarak bir şeyler
elde etmek değil. Bunun yolu artık daha
katma değeri yüksek ürün üretmek. Kilog-
ram fiyatını 3 dolara çıkardığımız anda 500
milyar doları rahatlıkla yakalama imkânımız
var. Özellikle bunu sağlamak için de adım-
ları atıyoruz.” dedi.
Bakan Işık konuşmasının ardından Ar-Ge
merkezlerinde üretilen ve dereceye giren
firma temsilcilerine plaket ve sertifika ver-
di. En başarılı Ar-Ge Merkezleri genel sı-
ralamasında ilk üçe sırasıyla Aselsan, Ro-
ketsan ve Zentiva Sağlık Ürünleri girerken;
otomotiv tedarik sanayi sektöründe Teklas
ödüle layık görüldü.n
TAYSAD üyeleri, 3. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde ürünlerini sergiledi
10-11 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen 3. Özel Sektör Ar-Ge Zirvesi’ne katılan 25 TAYSAD üyesi, ürünlerini ve yeni tek-nolojilerini sergiledi.
TAYSAD members exhibited their
products at the 3rd R&D Centers Summit
25 TAYSAD members exhibited their products and new technologies during the
3rd Private Sector R&D Summit held on10-11 December 2014.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
70 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
EUROPEAN AUTOMOTIVE WORKING GROUP ON SUPPLY CHAIN SUSTAINABILITY
Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumu düzenlendi
On otomotiv üreticisinden oluşan ve CSR Europe tarafından ko-ordine edilen Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Avrupa Otomotiv Çalışma Grubu 13 Kasım 2014 tarihinde İstanbul’da Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumunu düzenledi.
O n otomotiv üreticisinden oluşan ve CSR Europe tarafından koordine edi-
len Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Av-rupa Otomotiv Çalışma Grubu 13 Ka-sım 2014 tarihinde İstanbul’da Otomo-tiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumu’nu düzenledi.
Grubun çalışma kapsamında, Otomotiv Çalışma Grubundan bazı şirketler, tedarik zinciri aracılığıyla sürdürülebilirlik perfor-mansının geliştirilmesine yönelik karşılık anlayış ve ortak çözüme yönelik ortak ba-kış açısı kazanmak için tedarikçileri ile de-
rin diyaloga girdiler. Otomobil üreticilerinin temsilcileri, tedarikçiler, yerel kurumlar da-hil 120’ye yakın katılımcı forumda yer aldı. Etkinlik, TAYSAD’ın da ortak organizasyo-nuyla düzenlendi.
Katılımcıların iş etiği, çevresel sürdürülebi-lirlik, insan hakları ve çalışma şartları gibi konuları görüştüğü gün içerisinde aynı za-manda yerel içerikler de dikkate alındı. Münazaralarda Tedarik Zincirinde Sür-dürülebilirlik Performansının Arttırıl-masına Yönelik Otomotiv Endüstrisi-nin Rehber İlkeleri temel alındı. Konuş-
macılar ve katılımcılar karşılaştıkları zorluk-
lar ve olası çözümleri üzerine yorum yap-
tılar. Konuşmacılar BMW Grup, Daimler,
Toyota Motor Avrupa, Volkswagen, Volvo
Cars ve diğer otomotiv sektörünün temsil-
cilerini içermekteydi.
CRS Europe Genel Direktörü Stefan Crets
“Sürdürülebilir otomotiv değer zinciri or-
tak hedefine ulaşmak için ileriye doğru atı-
lan adımda, Otomotiv Tedarik Zincirin-de Sürdürülebilirlik Forumu araç üreti-
cileri ile tedarikçileri bir araya getiren eş-
siz bir fırsat. Tedarik Zinciri Sürdürülebilirli-
ği Avrupa Çalışma Grubu bu günden elde
edilen sonuçları ve bu ivmeyi tedarikçilerle
Araç üreticileri ve tedarikçiler bir araya geldiler
Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği
Avrupa Otomotiv Çalışma Grubu
Çalışma grubu birlikte çalışan bir çok
otomotiv üreticisini kapsamaktadır.
Amacı tedarik zincirlerinde devamlılığı
arttırmaktır. Mart 2014 itibari ile aşa-
ğıdaki 10 şirket grubun üyesidir: BMW
Group, Daimler AG, Ford Motor Com-
pany, Jaguar Land Rover, PSA Peugeot
Citroen, Scania, Toyota Motor Europe,
Volkswagen Aktiengesellschaft, Volvo
Group, Volvo Cars.
http://www.csreurope.org/european-
automotive-working-group-supply-chain-
sustainability
CSR Europe
CSR Europe Kurumsal Sosyal Sorumlu-
luk alanında Avrupa’nın önde gelen iş
iletişim ağıdır. 65 kurumsal üye ve 39
Milli Partner Organizasyonuyla, toplu-
ma pozitif bir katkı sağlamak amacı ile
farklı endüstriyel sektörlerden şirketleri
destekleyen bir platformdur. CSR Euro-
pe Otomotiv Çalışma Gurubunun çalış-
malarına yardımcı olmaktadır.
www.csreurope.org
71www.taysad.org.tr Kasım November - Aralık December 2014
olan diyaloğun güçlendirilmesi
için kullanacaktır” dedi.
TAYSAD Genel Koordinatö-
rü Süheyl Baybalı “Derin ve
kompleks yapıdaki zincirde
sürdürülebilirliğin artırılması
otomotiv sektörünün oyuncu-
ları için asıl iştigal alanıdır. Sür-
dürülebilirlik ve düzenleyicisi
trendler otomotiv sanayiinde
belli başlı zorlukları ortaya çı-
karmaktadır ama sektör rolü-
nün farkındadır. Sektörümüz,
bir tarafta sağlamakta olduğu
toplumsal faydayı sürdürülebi-
lir kılmaktan, diğer tarafta ise
ürünlerinin, hizmetlerinin ve
üretim tesislerinin çevresel ve
toplumsal ayak izlerine de dik-
kat ederek etkilerini azaltmak-
tan sorumludur. Önümüzde,
bir tarafta tırmanmamız gere-
ken zorlu bir yokuş varken, di-
ğer tarafta Türk tedarik sanayi-
nin markalaşma ve rekabetçi-
likte küresel olarak kendilerini
iyi pozisyonlamaları gereği bu-
lunmaktadır. Bu nedenle oto-
motiv tedarik sanayimizin ino-
vasyonu ve kurumsal sosyal
sorumluluk konularını iyi çalış-
maları ve bu konuları stratejile-
rinin merkezine almaları gerek-
mektedir. Geliştirilmiş sosyal
sorumluluk sadece ortak ça-
lışma yaklaşımı ile tam olarak
gerçekleştirilebilir. Sistemde-
ki her bir zincir kendi üzerine
düşeni yerine getirmeli, adil ol-
malı ve iş etiğini, şeffaflığı, ça-
lışma şartlarını ve de otomotiv
tedarik zincirinin çevresel et-
kisini geliştirecek taahhütleri-
ni belirtmeli, altını çizmelidir.
Ortak çaba ve karşılıklı işbirliği
ana sanayi ve tedarikçiler ara-
sında arzu edilen sürdürülebilir
ilişkiyi tesis edecektir” dedi. n
Enhancing sustainability through automaker – supplier collaborationThe European Automotive Working Group on Supply Chain Sus-tainability, consisting of ten automotive manufacturers and faci-litated by CSR Europe, organised the Sustainability Automotive Supply Chain Forum in Istanbul, Turkey, on 13 November 2014.
In the framework of the Group, some companies from the Auto-motive Working Group engaged in an in-depth dialogue with the-ir suppliers to gain a mutual understanding and look for common solutions to improve sustainability performance throughout the supply chain. About 120 participants joined the forum, including representatives from automakers, suppliers, local associations. The event was co-organised by TAYSAD, the Turkish Association of Automotive Parts and Components Manufacturers.
During the day the attendees discussed issues like business et-hics, environmental sustainability, human rights and working con-ditions, while also taking the local context into consideration. The discussion was based on the Automotive Industry Guiding Prin-ciples to Enhance Sustainability Performance in the Supply Cha-in. Speakers and participants commented on the challenges they each encounter and what possible solutions could be. Speakers included representatives of BMW Group, Daimler, Toyota Motor Europe, Volkswagen, Volvo Cars and others from the automoti-ve trade.
TAYSAD Genel
Koordinatörü Süheyl
Baybalı, "Sektörümüz,
bir tarafta sağlamakta
olduğu toplumsal
faydayı sürdürülebilir
kılmaktan, diğer tarafta ise
ürünlerinin, hizmetlerinin
ve üretim tesislerinin
çevresel ve toplumsal ayak
izlerine de dikkat ederek
etkilerini azaltmaktan
sorumludur” dedi.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
72 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
TAYSAD-CAPAC İşbirliği Anlaşması Şangay’da İmzalandı
TAYSAD ve Çin Otomotiv Parça & Aksesuarları Kurumu (CAPAC )karşılıklı işbirliği anlaşmasına imza attı. Şangay’da 9 Aralık 2014 tarihinde gerçekleşen anlaşma TAYSAD ile CAPAC arasında yatı-rım ve ticaret konularında işbirliği çalışmalarını kapsıyor.
Türk tedarik sanayinden Çin'de bir hamle daha
T AYSAD’ın 2014 Nisan ayında Şangay’da gerçekleşen Uluslararası
Yatırım Konferansı’na katılması ve üyeleri için yaptığı yatırım bölgesi araştırma çalış-ması ile başlayan temaslar, 2014 Nisan ve Temmuz aylarında CAPAC Genel Merkezi ziyaretleri ile detaylandırıldı ve yapılan gö-rüşmeler işbirliği anlaşmasının imzalanma-sı ile sonuçlandı.
TAYSAD, CAPAC ile yapılan bu anlaş-ma ile, 2014 yılı içerisinde Çin’de BMW, GM, Brilliance Jinbei ve Brilliance Zhong-hua gibi markaların otomotiv üretimi yap-tığı Shenyang Eyaleti ve Endüstri Bölgesi ayrıca Qoros ve Jaguar Land Rover firma-larının üretimleri bulunan CEDZ Endüstri Bölgesi ile imzalanan işbirliği anlaşmaları-na bir yenisini daha ekleyerek üçüncü stra-tejik işbirliği anlaşmasına imza atmış oldu.
İmza töreninde konuşan TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, iki ülke arasında-ki ilişkileri stratejik işbirliği seviyesine yük-seltmeyi arzuladıklarını, bütün ilişkilerin ka-zan kazan perspektifiyle yürütülmesi ko-nusunda da mutabakata vardıklarını söy-ledi. Türk otomotiv tedarik sanayi olarak, Çin’deki pazar payını artırmak istedikleri-ni belirten Dudaroğlu, “CAPAC bu konuda önemli bir destek, Türk tedarik sanayi için önemli bir kazanç olacaktır” dedi.
Çin pazarındaki çalışmalar ve kaydedilen mevcut gelişmeleri değerlendiren TAY-SAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, konu ile ilgili olarak; “Çin konusunda TAY-SAD olarak önemli adımlar atmaktayız. Bu ülkede, TAYSAD ve dolayısıyla Türk ya-tırımcıların, üyelerimizin etkinliğinin daha çok artması dileğimizdir” dedi.
CAPAC Başkanı Chen Kangren karşılık-lı olarak stratejik işbirliği kurulmasına ka-rar verildiğini söyledi. Kangren, strate-
jik bağlamda görüşmeler yapmak üzere
TAYSAD’ı Pekin’e davet ettiğini belirterek,
yapılacak proje bazlı çalışmalarla Türkiye
ile ticari ilişkileri daha ileri seviyeye götür-
mek istediklerini kaydetti.
Kangren, Çin’in otomotiv sanayinde her yıl
ek olarak %5 oranında büyümeyi öngördü-
ğünü ve bu miktarında yaklaşık Türkiye’nin
toplam üretimine denk geldiğini belirtir-
ken Çin’deki fırsatların üzerini önemle çiz-
di. İlişkilerin güçlendirilmesi ile iki ülke ara-
sındaki ticaret hacminin de önemli oranda
yükseleceğini belirtti.
Yapılan toplantıların ardından TAYSAD Ge-
nel Koordinatörü Süheyl Baybalı, CAPAC
ile görüşmelerini tam bir başarı olarak ni-
teleyerek, ikili stratejik işbirliğinin artırılma-
sı yönünde birçok konuda uzlaşma oluş-
tuğunu belirtti. Çin’de otomotiv alanın-
da özellikle devlet kurumları ile güçlü iliş-
kilerin önemine dikkat çeken Baybalı, CA-
PAC ile anlaşma düzeyinde kurulan bu iliş-
kinin Türk otomotiv tedarik sanayinin Çin
pazarındaki mevcudiyetine önemli bir kat-
kı sağlayacağını vurguladı.
Tarafların yüksek teknoloji ve inovasyon
alanlarındaki işbirliğini güçlendirmeye ka-
rar verdiklerini belirten Baybalı sözleri-
ne şu şekilde devam etti. “Karşılıklı yatı-
rımı artırarak, işbirliğini çok daha güçlen-
direceğiz. CAPAC ile adımı atılan işbirli-
ği, Türk Tedarik Sanayi’nin “Global Mar-
ka” olma hedefi açısından önemli bir adım
olacak, pazara girişte önemli bir basamak
oluşturacak. Ayrıca Çin’de yatırım yapmak
isteyecek firmalarımız içinse CAPAC’ın
20’den fazla OSB’yi temsil ediyor oluşu,
çalışma ortamının hazırlanmasında da kat-
kı sağlayacak.”
Anlaşma ile amaçlananlar arasında;
20’den fazla OSB’nin bilgi kaynaklarına
erişim, Çin’e yatırım yapmak isteyen Türk
tedarik sanayi firmalarının yer bulma, bina
Automechanika Şangay kapsamında gerçekleşen imza törenine TAYSAD Başkanı Meh-met Dudaroğlu, Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Gözde Ağırbaş, CAPAC Başkanı Chen Kangren, Başkan Yardımcıları Yin Xiaoping katıldı.
73www.taysad.org.tr Kasım November - Aralık December 2014
yapma ya da kiralama gibi hiz-metler için desteklenmesi, Çin Otomotiv Sanayi istatistikleri-ne periyodik olarak erişim ko-nuları yer alıyor. CAPAC, aynı zamanda Türk yatırımcı firma-lara ‘Finansal Çözüm’ kapsa-mında, stratejik ortaklık ve ya-tırım finansmanı gibi hizmetler de sunuyor.
Anlaşma gereği; mevcutta Avrupa’dan yapılan parça itha-latının Türkiye’den sağlanma-sı yönünde çalışmalar, Türk fir-malarının Çin pazarına girişin-de destek gibi konularda pro-jeler yürütülecek.
Çin çalışmalarını ağırlıklı ola-rak otomotiv firmalarının yerle-şik bulunduğu Sanayi Bölgeleri ile gerçekleştirmeyi hedef edi-nen TAYSAD, bu şekilde, böl-
gede gelişmekte olan potan-siyeli değerlendirmek isteyen üyeleri için OSB’lerdeki ola-
nakları direk olarak aktarma-yı hedefliyor.. Yatırım ile ilgi-li olarak güçlü sanayi bölgele-rini belirli program çerçevesin-de ziyaret eden TAYSAD, ça-lışmalarını eş zamanlı olarak il-gili OSB’lerde yerleşik ana sa-
nayilerle üst seviyede temas içerisinde üyelerini temsil ede-rek gerçekleştiriyor.
TAYSAD Çin’e yönelik son 5 yıldır yürüttüğü çalışmala-rını, zaman içerisinde kurdu-ğu işbirlikleri ile güçlendire-rek sürdürüyor. Ofis çalışma-larını ise kurumlar ile yaptığı resmi anlaşmalar ile pekiştiri-yor. Önemli sanayi bölgelerin-deki maliyet bilgilerine ulaşa-bilme ve başka bölgelerle de karşılaştırma olanağını sağla-mayı hedefleyen TAYSAD Çin Ofisi’nin üçüncü resmi işbirliği olan bu anlaşmaya, diğer böl-gelerde yapılacak incelemeler-den sonra yenilerini de ekle-meyi hedeflemekte.n
TAYSAD-CAPAC Cooperation Agreement signed in Shanghai
TAYSAD and CAPAC (China Automotive Parts & Accessories Corporation) signed a mutual corporation agreement in Shanghai on 9 December 2014. The agreement includes collaboration between TAYSAD and CAPAC on investments and trade.
Çin Otomotiv Parça & Aksesuarları Kurumu (CAPAC)
1983 yılında kurulan Pekin merkezli Çin Otomobil Parçaları & Ak-sesuar Kurumu (CAPAC), Çin Ulusal Makine Sanayi A.Ş. iştirakidir. CAPAC otomotiv parça sektöründe uzun bir geçmişe sahip, otomo-tiv sanayine kapsamlı hizmetler sunan ulusal bir kurumdur.
İlgili hizmetleri yenilikçi iş modelleri kullanarak Çin ve global oto-motiv sektöründeki işletmelere sağlar. Kurum, sanayi ve tekno-loji alanındaki deneyimi ile ticaret, imalat, test, araştırma ve ge-liştirme, sanayi hizmeti, sanayi üssü ve yatırım olmak üzere oto-motiv tedarik sanayine hizmet veren yedi iş platformundan oluş-maktadır.
Bu platformlar aracılığıyla, kaynak paylaşımı ve karşılıklı destek ile otomotiv tedarik sanayi için fark edilebilir kapsamlı hizmet siste-mi oluşturmaktadır.
Çin Otomotiv Sanayi Derneği (CAAM) ile beraber çalışmakta olan CAPAC, CAAM işbirliğinde ve beraberindeki Çin’in en büyük 10 oto-motiv sanayi firması ile birlikte “Çin Otomotiv Sanayi Geliştirme Stratejisi” konulu çalışmayı yürütmektedir.
Sanayi parkı işletmecisi ve aynı zamanda parça dağıtıcısı olarak da hizmet vermekte olan CAPAC, yatırımcı işletmeler için Çin’de otomotiv alanındaki 20 nin üzerinde OSB’de tercihli servis ve poli-tikalar sağlamakta, ‘Finansal Çözüm’ kapsamında, stratejik ortak-lık ve yatırım finansmanı gibi hizmetler sunmaktadır.
http://www.chinacapac.com/en/
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
74 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Continental ve Schaeffler Türkiye’deki tedarikçi sayısını artırmayı hedefliyor
Continental ve Schaeffler birlikte gerçekleştirdikleri “Continental-Schaeffler Tedarikçi Günleri” etkinliğinde Türkiye’deki tedarikçi-lerle bir araya geldi.
B eş yıl önce satın alma ortaklığı ku-
ran Continental ve Schaeffler, Batı
Avrupa’daki fabrikaları için Türkiye’deki te-
darikçilerin deneyiminden yararlanmak is-
tiyor.
Beş yıl önce satın alma ortaklığı kuran
Continental’in otomotiv bölümü ve Scha-
effler, İstanbul Ticaret Odası (İTO) şem-
siyesi altında ve TAYSAD desteği ile dü-
zenlenen “Continental-Schaeffler Tedarik-
çi Günleri”nde Türkiye’deki tedarikçilerle
İstanbul’da bir araya geldi. İki gün süren
organizasyonda, Continental ve Schaeff-
ler organizasyona katılan 83 tedarikçi fir-
ma yetkilisi ile potansiyel işbirliği fırsatla-
rını değerlendirdi.
Ağırlıklı olarak son dönemde elektrome-
kanik bileşenlerin odak noktası haline gel-
mesi nedeniyle metal işleme sektöründe
hizmet veren tedarikçilerin katıldığı organi-zasyon hakkında Schaeffler Otomotiv Sa-tın Alma Departmanı Yöneticisi Dr. Flori-an Schupp, Batı Avrupa’daki fabrikalarında üretim kapasitelerinin arttığını, buna bağ-lı olarak da Türkiye ile yeni işbirliği fırsatla-rının oluştuğunu belirtti. Continental Satın
Alma Departmanı Yöneticisi Günter Fella ise konuyla ilgili olarak “Türk tedarikçiler, otomotiv sektöründe oldukça fazla dene-yime ve teknik uzmanlığa sahip. Rekabet-çi çalışma ortamı ise kendi içerisinde fır-satları barındırıyor. Batı Avrupa’daki bağ-lantıların sayısının artması, kara ve deniz
Schaeffler HakkındaSchaeffler, INA, LuK ve FAG ürün mar-
kaları ile rulmanlı yatak ve lineer sis-
tem ürünleri üreticisi ve aynı zamanda
otomotiv sanayi için yüksek hassasiye-
te sahip motor, şanzıman ve şasi uygu-
lamaları ve ürünleri temin eden dünya-
ca tanınmış bir tedarikçidir. Küresel ola-
rak faaliyet gösteren grup, 2013 yılın-
da 11.2 milyar Euro tutarında bir satış
hacmi gerçekleştirmiştir. Dünya gene-
linde 80,000 den fazla çalışana sahip
olan Schaeffler, Almanya ve Avrupadaki
en büyük aile şirketlerinden biridir. 49
ülkede bulunan 170 konumu ile Scha-
effler; üretim tesislerinden, Ar-Ge mer-
kezlerinden, satış şirketlerinden, mü-
hendislik ofislerinden ve eğitim merkez-
lerinden oluşan dünya çapında bir ağa
sahiptir.
TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı
Beş yıl önce satın alma ortaklığı
kuran Continental ve Schaeffler,
Batı Avrupadaki fabrikaları
için Türkiyedeki tedarikçilerin
deneyiminden yararlanmak istiyor.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
76 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Continental Satın Alma Departmanı YöneticisiGünter Fella
Schaeffler Otomotiv Satın Alma Departmanı YöneticisiDr. Florian Schupp
Continental Hakkında
Continental, 2013 yılında 33.3 milyar
Euroluk bir ciro ile dünyanın önde gelen
otomotiv tedarikçilerindendir. Fren sis-
temleri, motor ve şasi sistemleri ve ele-
manları, aletle donatım, infotainment
bilgilendirmeli eğlence çözümleri, araç
elektroniği, lastik ve teknik elastomer
ürünleri sunucusu olarak Continental;
daha fazla sürüş emniyeti sağlamaya
ve küresel iklimi korumaya önemli kat-
kılarda bulunmaktadır. Bunun ötesinde,
Continental otomotiv iletişiminde yetkin
bir iş ortağıdır. Continental 49 ülkede
yaklaşık 186.000 çalışanıyla faaliyet
göstermektedir.
yolu mal taşımacılığında lojistik imkanları-
nın da artmasını sağlıyor. Dolayısıyla Tür-
kiye, Batı Avrupa’daki fabrikalarımız için
temel tedarik pazarlarından biri ve bu ne-
denle tedarik ağımızı bu pazar içerisinde
daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Önü-
müzdeki dönemde de, her departmanımız
için ‘kalite’ temel önceliğimiz olduğu için,
satın almaları seçilen birinci sınıf tedarikçi-
ler üzerinden gerçekleştirmeye odaklana-
cağız” dedi.
Etkinliğin ilk gününde konuşma ve sunum-
larla temel işbirliği prensipleri ve fırsatlar
misafirlerle paylaşıldı. İkinci günde ise ka-
tılımcıların birbirlerini daha yakından tanı-
masına olanak sağlandı. Continental ve
Schaeffler’in temsilcileri ile tedarikçi fir-
ma temsilcileri arasında gerçekleştirilen bire bir görüşmelerde taraflar, olası işbirli-ği fırsatlarının değerlendirilmesi kapsamın-da kendi stratejilerini paylaştılar.n
Continental – SchaefflerSupplier DaysContinental – Schaeffler Supplier Days” organized in 25-26 November 2014, under the roof of Istanbul Chamber of Commerce (ITO) with supports from TAYSAD, drew great interest. In the aforesaid event held in Istanbul Chamber of Commerce, potential collaboration opportunities were discussed in B2B meetings between both companies’ purchasing representatives and ITO members.
Mostly suppliers who serve in metal processing sector attended to the event and Manager of Schaeffler Automotive Purchasing Department, Dr. Florian Schupp, remarked that new collaboration opportunities develop depending upon increasing production capacity. Emphasizing the importance of purchasing partnership established between Schaeffler and Continental in 2008, Dr. Schupp mentioned purchasing principles of his company and underlined in his speech that being among the leading technology companies of the world, Schaeffler and Continental seek for suppliers who can meet their expectations against increasing technological requirements. Indicating that Turkish suppliers in automotive sector have pretty much experience
and technical expertise, Günter Fella, Manager of Continental Purchasing Department, stated that they target to expand their network of suppliers in Turkish Market. Representatives replied attendees’ of 83 supplier companies questions and remarked that geographical location of our country is also a great advantage.
On the first day of two-day event, speeches, presentations and information, main collaboration principles and opportunities regarding Schaeffler and Continental companies were shared. On the second day, face-to-face conversations took part between purchasing representatives of Schaeffler and Continental and attendees. During these conversations, attendees took the opportunity of providing detailed information about their companies and shared strategies for possible collaboration opportunities. n
Continental Lastik Bölümü
44.000den fazla çalışanıyla dünyanın
önde gelen lastik üreticilerinden Con-
tinentalin lastik bölümünün satışları,
2013’te 9.6 milyar Euroya ulaşmıştır.
Dünya çapında 24 üretim ve ürün geliş-
tirme noktasına sahip olan Continental
Lastik Bölümü, geniş çaplı üretim ve Ar-
Ge yatırımları ile uygun fiyatlı ve çevreye
duyarlı ürünlerin oluşturulmasına büyük
katkı sağlamaktadır.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
78 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
T AYSAD tarafından Volkswagen Türki-
ye Satın alma ofisi ile yürütülen gö-
rüşmeler ve Volkswagen Kaluga tarafın-
dan yapılan ön çalışma neticesinde, Volk-
swagen Grup Rus firması, 1-3 Aralık 2014
tarihinde merkezi Kaluga’da bulunan yer-
leşkesinde ziyaret edildi. 2 gün süren ziya-
rete katılan 12 TAYSAD üyesi firmadan 23
kişi VW Rusya’yı tanımanın yanı sıra, satın
alma grubuyla yaptıkları görüşmelerde fir-
manın satın alma ağına dâhil olacak adım-
ları attılar.
TAYSAD’ın üyeleri ile birlikte gerçekleştir-diği üst düzey ziyaret, aynı zamanda Eko-nomi Bakanlığı’nın 2011/1 sayılı tebliği uyarınca Sektörel Ticaret Heyeti Progra-mı kapsamında da destek gördü.
Heyetin Volkswagen Kaluga’daki ilk günü, Volkswagen Grup Rus Satın Alma Bölümü Yeni Ürünler Departmanı Başkanı Ksenia Komyagina’nın konuşmasıyla açıldı. Kom-yagina gerçekleştirdiği detaylı firma sunu-munda, Volkswagen’in Rusya’daki konu-mu, sektörel verileri ve satın alma strateji-si hakkında bilgi aktarımında bulundu.
Ksenia Komyagina, firma olarak parça alı-mı pazarlarını geliştirmeyi hedefledikleri-ni ve TAYSAD üyesi Türk otomotiv teda-rik sanayi kuruluşlarıyla gerçekleştirilen bu organizasyonun, tarafların birbirlerini daha iyi tanımaları ve geleceğe yönelik işbirliği olanaklarını görüşmeleri için önemli bir fır-
Volkswagen Rusya, Türk otomotiv tedarik sanayi ile işbirliğini artırmayı hedefliyorT.C. Ekonomi Bakanlığı desteğinde Sektörel Ticaret Heyeti ola-rak Rusya’da yerleşik Volkswagen’ı ziyaret eden 12 TAYSAD üye-si firma, 2 gün süren temaslarını başarıyla tamamladı.
774
570
95
Mio Euro Proje
Mio Euro Fabrika Yatırımı
Mio Euro Sac Metal Fabrika
Volkswagen Grup Rusya,Kaluga Yatırımları
sat olduğunu söyledi. Türkiye pazarı ve te-
darikçi analizi hakkındaki çalışmaların bu
sene başından itibaren yoğunlaştırıldığı-
nın altını çizen Volkswagen, ilgili aşama-
da TAYSAD’ı tüm süreçlerde destek ala-
bilecekleri ciddi bir paydaş olarak gördük-
lerini belirtti.
Volkswagen Grup Rus Satın Alma Bölümü Yeni Ürünler Departmanı Başkanı Ksenia Komyagina TAYSAD’ı tüm süreçlerde destek alabilecekleri ciddi bir paydaş olarak gördüklerini belirtti.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
80 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
VW Rusya’nın lokalizasyon hedeflerinin
üzerini özellikle çizen Komyagina, bu he-
deflerin gerçekleştirilmesinde Rusya’ya
yatırım yapacak Türk otomotiv tedarik sa-
nayi firmalarına ihtiyaç duyduklarını belirtti.
TAYSAD Genel Koordinatörü Süheyl Bay-
balı, sunumunda TAYSAD ve üyelerinin
yetenek ve gücü hakkında açıklamalarda
bulunurken sektör ile ilgili istatistiksel veri-
leri aktardı. Türkiye’nin otomotiv sektörün-
deki yatırım ve teşvik olanakları hakkında
da bilgi aktarımında Baybalı, VW’nin firma
olarak Türkiye’nin yatırım ortamından ya-
rarlanması gerekliliğinin üzerini çizdi.
Genel Koordinatör Baybalı, VW Grup Rus-
ya işbirliğinde gerçekleştirilen bu organi-
zasyonun otomotiv tedarik sanayi firmaları
için Volkswagen firması ile oluşturulan iş-
birliklerinin artırılmasında önemli bir adım
olacağına inandıklarını belirtti.
Volkswagen Türkiye Ofisi Başkanı Özlem
Kaymak ise gerçekleştirdiği sunumunda;
Türkiye ofisi olarak Türkiye’nin büyük bir
potansiyele sahip olduğuna inandıklarını
ve bu potansiyeli Türk tedarikçileri ile ger-
çekleştirilecek işbirliği ile ortaya çıkaracak-
larını ifade etti. Volkswagen Türkiye Satın
alma ofisinden beş kişinin katıldığı organi-
zasyonda Satın alma ofisi yetkilileri firma-
ların birebir görüşmelerinde bulunarak sü-
reci takip etti.
Yapılan sunumların ardından tarafların bir-
birlerini daha iyi tanımaları ve yeni işbirliği
olanaklarını irdelemeleri amacıyla ikili gö-
rüşmelere geçildi. Görüşmeler ilgili ürün
gurubuna yönelik olarak belirlenen satınal-
ma yetkililerinin katılımıyla gerçekleştiğin-
den sonuç odaklıydı ve verim sağladı.
İkili görüşmelerin ardından, heyet ve Volk-
swagen Kaluga üst yönetimi networking
amaçlı akşam yemeğinde yeniden bir ara-ya geldi. Yemeğe aynı zamanda Volkswa-gen Grup Rus Satın alma Başkanı Frank Haase’de katılım gösterdi.
Ertesi gün heyet rehber eşliğinde Volk-swagen fabrika ziyaretinde bulundu.
Toplamda 3 gün süren bu organizasyo-na Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Mü-dürlüğü Ar-Ge Daire Başkanı Üstün Alan ve MAN Türkiye Satın alma Müdürü Eda Özer de katılımlarıyla destek verdi.n
Volkswagen Russia aims to improve collaboration with the Turkish Automotive Supply Industry12 TAYSAD member companies visited Volkswagen in Russia for 2 days as Sectoral Trade Delegation with the support of The Ministry of Economy of Turkey. The negotiations were held by TAYSAD with Volkswagen Turkey Purchasing Office and took place in the campus of Volkswagen Group Russia in Kaluga on 1-3 December 2014 after the preliminary studies done by Volkswagen Kaluga. Attending the meeting, a delegation of 23 representatives from 12 TAYSAD members took steps to be included in the purchasing network of VW Russia. This high level visit was supported by the Ministry of Economy of Turkey under Sectoral Trade Delegation Program in accordance with the Communiqué No. 2011/1. n
225.000
45.000
5.306
500
CKD: 225.000 araç/yıl
SKD: 45.000 araç/yıl
Çalışan (2014 Ağustos)
500 araç/ 3 vardiya üretim
Volkswagen Grup Rusya, Kaluga
250
600
400
250 Milyon Euro Yatırım
Kapasite: 600 motor/gün
Personel: >400 Çalışan
Volkswagen Kaluga Motor Fabrikası
Volkswagen Group Rus N. NovgorodKapasiteCKD: 132.000 araç/yılYatırım 355 Mio Euro / 85 Mio Euro Üretim (GAZ)Personel>3,000 Çalışan GAZ (2014)321 Çalışan Volkswagen Grup RusyaÜretim 2 vardiya (2014)
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
82 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
TAYSAD’dan ‘Bakım çalışma grubu’ geliyorTAYSAD, sanayi tesislerinde teknik sorunlardan dolayı yaşanan üretimin durdurulmasının büyük maddi kayıplar yaratması nede-niyle ‘Bakım çalışma grubu’ kurulması için düğmeye bastı.
Otomotiv tedarik sanayinde ‘durmadan’ çalışmanın formülü arandı
S anayi tesislerinde malzeme kalitesin-den üretimde kullanılan yağ cinsine
ve aşırı yüklenmeye kadar birçok neden-le üretim durabiliyor. Bu gibi sorunlar ülke ekonomilerine büyük maddi kayıplar verir-ken, firmaların üretim ve kalite problemi yaşamalarına, dolayısıyla zamanında tes-lim edilemeyen ürünler nedeniyle güven kaybına uğramalarına sebep olabiliyor. Sa-nayinin bu sorununu gören TAYSAD, üye-leri arasında ‘Bakım çalışma grubu’ kurul-ması için çalışmalara başladı.
‘Üretim Sürekliliğinin İhmal Edilen Faktö-rü: Bakım’ başlığı altında konferans dü-zenleyen TAYSAD, üyelerinin olası sorun-ları ve maliyetlerini minimuma indirmeleri için düzenli ve profesyonel tesis bakımının önemini masaya yatırdı.
Sürekli iyileştirme kültürü için ‘Sıfır kaza
– sıfır arıza – sıfır hata’ yaklaşımını benim-
seyen TAYSAD, tesis bakımlarının arıza
anında değil, planlı bir şekilde, profesyo-
nel ekiplerce yapılmasını ve sorunları ön-
lemeye yönelik çalışılması üzerinde durdu.
TAYSAD, bakım çalışmalarının önemli bir
katkısının, enerji verimliliği sağlanmasında
görülebileceğine de dikkat çekti.
‘Kendimize fazla güveniyoruz’
Konferansta, Türk firmalarının geçmiş yıl-
larda üretime, kaliteye, ihracata ciddi kay-
naklar ayırdığını; şimdilerde ise Ar-Ge’ye
yatırım yaptığını hatırlatan TAYSAD Baş-
kanvekili Alper Kanca, “Tedarik zinciri de-
diğimiz sistem binlerce dişliden oluşuyor.
Herkesin işini zamanında yapacağı varsa-
yılıyor. Eskiden haftalar sonrasına sevkiyat
tarihi verilirken, şimdi gündelik hatta saat-
lik teslimatlar oluyor. Hız inanılmaz arttı.
Hızlı balıkların önem kazandığı bu dönem-
de olası bir arıza sebebi ile bir kaç saat du-
ran bir makine büyük sıkıntılar yaratabilir.
Hiç bir müşterinin beklemeye tahammü-
lü yok. Bazı firmalar tezgâhlarında oluşa-
cak arıza sebebiyle ikinci bir tezgâh yatırı-
TAYSAD Başkan Vekili Alper Kanca, "Eskiden haftalar sonrasına sevkiyat tarihi verilirken, şimdi gündelik hatta saatlik teslimatlar oluyor. Hız inanılmaz arttı. Hızlı balıkların önem kazandığı bu dönemde olası bir arıza sebebi ile bir kaç saat duran bir makine büyük sıkıntılar yaratabilir. Hiç bir müşterinin beklemeye tahammülü yok" diye konuştu.
83www.taysad.org.tr Kasım November - Aralık December 2014
Konferansta gerçekleştirdiğimiz, bakım ka-yıplarının azaltılması konulu sunumumuzu hazırlarken vereceğimiz mesajları ve baş-lıkları dikkatlice seçtik. TAYSAD’ın evsa-hipliğinde gerçekleştirilen konferansa katı-lım bizleri oldukça memnun etmiş ve pay-laşımların güzel olmasını sağlamıştır. İşlet-melerde, üretim departmanlarının bakım konusundaki ilgisizliği, arıza analizi yapısı-nın ve kök neden yaklaşımının eksikliği, za-man bazlı bakım sistematiğinin yetersizli-ği ve kestirimci bakım kültürünün eksikliği-ni sunum içeriğimizde katılımcılarla paylaş-tık. Diğer sunumların da ilgiyle takip edilme-si, kahve aralarında, yemekte yapılan görüş-meler ve paylaşımların çok faydalı olduğunu belirtmek isterim. Ülkemiz için bu birliktelik-lerin sürekli olması dileğiyle...
“Üretim Sürekliliğinin İhmal Edilen Faktörü: Bakım” konulu konferansa katılmış olmak-tan ve katkı sunma fırsatı yakalamış olmak-tan mutluluk duydum. Sanayisi hızla geliş-mekte olan ülkemizde yapılan tesis yatırım-larının sürekliliği, kalite ve fiyat açısından ge-lişmiş ülkelerdeki rakipleriyle rekabet edebi-lecek seviyede üretim yapabilmesine bağ-lıdır. Bu da ancak işletmelerin yüksek ve-rimlilikte çalıştırılması ile mümkündür. Uzun yıllar boyunca bakım alanında çalışan biri-si olarak, bakım faliyetinin öneminin maki-na arızalanmadığı sürece hissedilmediğini gördüm. Ancak bu konferansın yapılması; artık bakışın değiştiği ve bakımın işletmele-rin sürdürülebilirliği için çok önemli faktör ol-duğunun anlaşılmış olduğunu göstermekte-dir. Artık makinanın sadece çalışıyor olması yetmemekte, nasıl çalıştığı da sorgulanmak-tadır. Bu noktada işletmelerde kullanımdan kaynaklanan bozulmaların veya dizayn prob-lemlerinin verimsizliğe neden olmasını önle-
menin yolu, hayata geçirilmiş iyi bir bakım yönetim sisteminin olmasıdır. Makina ve-rimliliğinin devamı için makinanın ekono-mik ömrü boyunca dizany değerlerinde çalıştırılabilmesi, işletme giderlerinin yaş-lanmayla birlikte artmaması gerekir. İşlet-melerin en önemli giderlerinden biri olan enerjinin verimli kullanılması, öncelikle ya-tırım aşamasında enerji verimliliği yüksek ekipmanların tercih edilmesi ile mümkün-dür. Ancak bundan daha da önemlisi işlet-me ömrü boyunca bu verimliliğin devam ettirilmesi ve hatta bunların birer verim-siz ekipman haline dönüşmemesi için ko-ruyucu bakımların, periodik kontrol ve ka-librasyonlarının aksatılmadan yapılması ile mümkündür.
Sonuç olarak; işletmelerde iyi bir bakım yönetim sistemi olmadan iyi bir enerji yö-netim sisteminin varlığından söz edile-mez.
mı yapıyor ve yedekleme ile riskini azaltı-yor. Başka bir ifade ile bakım konusunda-ki yanlışlarını ilave finansman ayırarak ka-patmaya çalışıyorlar. Tabii ki bu da mali-yetleri artırıyor. Makinelerimizi, tesisleri-mizi yeterince yüksek kapasite ile kullana-mıyoruz. Milyarlarca Euro ya da Dolar öde-yerek ithal ettiğimiz makinelerden yete-rince verim alamıyoruz. Başka bir önem-li konu ise, enerji israfı. İşletmelerimizde hala enerji verimliliği düşük seviyede. Bun-da bazen eski araç-gereç, makine kullanı-mı önemli oluyor; bazen ise kullanıcıların yeterince bilinçli olmaması. Bakım ve Yar-dımcı İşletmeler yöneticilerinin eski alış-kanlıklarından kurtulmaları, gittikçe daha pahalı hala gelen “kaynakları” daha verim-
li kullanmaya yönelik çalışmaları yapması gerekiyor. Tüm bu sorunları tartışmak, çö-züm aramak için bakım çalışma grubu ku-ralım, üyeler arası fabrika ziyaretleri orga-nize edelim, bakım kıyaslama çalışması yapalım, tedarikçi havuzu oluşturalım” di-yerek olası sorunları sektör olarak birlikte giderme yollarının aranmasını istedi.
Tesisin durmasının önüne geçilmeli
TAYSAD üyelerine ‘Sıfır arızaya ulaşmak’ hedefinin altını çizen Solving Efeso Baş-kan Yardımcısı Virginio Peluzzi, “Sorun anında, tesis ne kadar üretimi durdurabilir. Bu planlanamıyor. Bu anda oluşacak mali-yetler var. Duruşun süresine odaklanmak yerine, duruşun önüne geçmeye ve duruş
İsmail Kartal Assan Aluminyum Teknik Müdürü
Selami Güven AntalGrupas Gelişim TPM Akademi
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
84 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Günümüzün gerçeği; problemsiz makine-lere sahip olmak, makinelerimizi en ekono-mik yolla çalışır halde tutarak kusursuz ürün-ler üretmek ve müşteri memnuniyetini sağ-lamaktır.
Bu nasıl başarılır?
Seçkin konuşmacılar örnek uygulamaları ve deneyimlerini paylaşarak çözümlerin oldu-ğunu bizlere gösterdiler.
Ayrıca; konferansa katılım talebinin beklen-tilerimizden çok üzerinde olması, bakım ala-nında daha iyiyi yapma arayışlarının olduğu-nu ve Bakım Yönetim Modeline olan ihtiya-cı göstermektedir.
Grupas Gelişim ile yapıkları işbirliği ve bu güzel konferansın kusursuz bir şekilde or-ganize edilmesinde gösterdikleri çabalar ne-deniyle başta TAYSAD Yönetimi olmak üze-re, deneyimlerini paylaşarak katkı veren Sol-ving Efeso, Demisaş ve Assan Alüminyum şirketinden konuşmacılara teşekkür ediyo-rum.
Erol ÖzdenGrupas Gelişim TPM Akademi
Günümüz dünyasında, rekabet koşulları gi-derek keskinleşiyor; şirketler sürekli üret-kenlik artışı ve sürdürülebilirlik adına yöne-timsel arayışlara giriyorlar. Üretkenlik artı-şında en temel düşünce ve aynı zamanda endüstrinin en temel amacı ise kısıtlı olan kaynakların en etkili bir şekilde kullanılabil-mesidir. Tüm stratejilerimizi, üretkenlik ve büyüme planlarımızı dayandırdığımız üre-tim araçlarımıza, tesislerimize gerekli ve za-manında özeni göstermemiz ilk önceliğimiz-dir. Bu kadar önem arz eden bakım yönetimi konusunda, TAYSAD’ın konferans düzeyin-de ve bilgi paylaşımı adına en doğru etkinli-ği düzenlemiş olması çok önemlidir. Yıllardır fabrikalarda bakım yönetimini de içine alan Toplam Verimli Bakım/Yönetim konusun-da oluşmuş tecrübelerimizi, JIPM mükem-mellik ve mükemmellikte devamlılık ödülle-ri sürecimizi sizinle paylaşmak benim için de mutluluk vericidir.
Hakan YaşarDemisaş A.Ş. Genel Müdürü
Kısa zaman aralıgı içinde firmaların yoğun katılımı,konuşmacıların başarılı performansı ve stand açan firmalara olan ilgi mümkün-se sonraki senelerde de bu organizasyonla-rın genişletilerek tekrarının faydalı olacagını gösteriyor. Bakım konusunda firmalar ara-sında tecrübe ve bilgi paylaşımı yapılacak çalışma grubu oluşturulması bence isabetli bir öneri, alınması gereken çok yolumuz var.
Tayfun ÖzgerKanca A.Ş. Bakım Sorumlusu
adedini minimuma indirmeye odaklanma-
lıyız. Bunu gerçekleştirdiğimizde başarılı
oluruz. Sanayi tesislerinin durmasının önü-
ne geçmek için de planlı bakım tercih edil-
melidir” diye konuştu.
Konferansta, tesislerde meydana gelen
üretim durmalarında meydana gelen zara-
rın yapılan bakım - onarımın işçilik ve ener-
ji maliyetlerinin yüzde 35’i kadar olabilece-
ğine dikkat çekildi. Oysa düzenli bakımla-
rın yapılması halinde bu maliyetin minimu-
ma ineceği ve üretimde, kalitede, ürünü
zamanında teslimde sıkıntılar yaşanmaya-
cağı, dolayısıyla da firmaya güven unsuru-
nun sarsılmayacağı üzerinde duruldu.
Konferansta ayrıca Grupas Gelişim TPM Akademi’den Erol Özden ile Selami Güven Antal, Assan Alüminyum Teknik Müdürü İsmail Kartal, Demisaş Genel Müdürü Ha-kan Yaşar da TAYSAD üyelerine bakım ile ilgili çalışmalarını ve sağladıkları maliyet avantajlarını anlattı. n
TAYSAD forms “Maintenance Work Group”TAYSAD has pushed the button to form a maintenance work group as a result of the huge financial loss caused by the technical problems that are encountered in the industrial facilities halting the production. There are several reasons that cause the production to halt such as the quality of the materials and type of the oil use or overload. These problems harm the country's economy and cause the companies to have problems in production, quality and naturally trust due to time loss. Noticing this problem, TAYSAD has begun to work on forming a maintenance work group.
TAYSAD organised a conference under the title “The Neglected Factor of
Production Continuity:Maintenance” and evaluated the problems of its members and laid on the table the importance of facility maintenance for potential disfunction and additional costs. Adopting the “zero accident-zero defect-zero error” approach for a continuous improvement culture, TAYSAD emphasised the works to be done in order to prevent the problems not at the time of the accident, but as a precaution performed carefully and well planned by professional teams. TAYSAD also pointed out that a significant contribution of the maintenance works can be seen in the provision of energy efficiency. n
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
86 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
TAYSAD, ‘Babayiğit’i bulacak, yabancı yatırımı getirecek rapor hazırlıyor
TAYSAD’ın İstanbul üye toplantısında konuşan Dudaroğlu, “Ha-zırladığımız rapor tamamlanınca ‘Babayiğit’in nasıl bulunacağın-dan, stratejik üretim için yabancı yatırımın nasıl geleceğine ka-dar belgemiz olacak” dedi.
Otomotiv tedarik sanayi İstanbul’da buluştu
T AYSAD, 2015 yılı ile ilgili öngörülerini
üyeleriyle paylaştı. İstanbul üye top-
lantısında konuşan TAYSAD Başkanı Dr.
Mehmet Dudaroğlu, 2023 yılında otomo-
tiv endüstrisinin ihracat hedefi 75 milyar
dolara ulaşabilmesi için sektörün her yıl
kesintisiz yüzde 14.3 seviyesinde büyü-
mesi gerektiğinin altını çizdi. Bu hedef için
çalıştıklarını kaydeden Dudaroğlu, “Bunun
için stratejik yol haritası hazırlıyoruz. Ayrı-
ca kritik teknolojilerin Türk ekonomisine
kazandırılabilmesi için de bir çalışma yapı-
yoruz. Bu tamamlanınca ‘babayiğitin’ nasıl
bulunacağından, stratejik üretim için ya-
bancı yatırımın nasıl geleceğine, tedarik
sanayinin yüksek teknolojilerde kümelen-
me kabiliyetinin artırılmasına kadar elimiz-
de bir rapor olacak” dedi.
Toplantıda tedarik sanayinin 2014’de 22
milyar dolar ciroya ulaştığını, bunun 9.5
milyar dolar seviyesinin ihracat olduğunu,
sektör istihdamının ise 130 bin kişiyi aştı-
ğını hatırlatan TAYSAD Başkanı Dudaroğ-lu, üye sayısının ise 345’e ulaştığını aktar-dı. Dudaroğlu, gündemlerinde her zaman iç pazarın, Ar-Ge ve inovasyon stratejileri-nin, teşviklerin, nitelikli insan gücünün ol-duğuna dikkat çekti. 2015 yılında iç paza-rın 750-800 bin dolayında öngörüldüğünü, üretimin 1.150 bin ile 1.200 bin arasında beklendiğini kaydeden Dudaroğlu, ihraca-tın ise 23 milyar dolar seviyesinde tahmin edildiğini söyledi.
Dudaroğlu, “Türk otomotiv tedarik sanayi-yi küresel otomotiv pazarında tasarım tek-noloji ve tedarik gücü ile ilk 10’ a taşıma vizyonumuz var. Bunun için stratejik yol haritası hazırlıyoruz. Eylem planlarımız ve girişim projelerimizi hazırlıyoruz” dedi.
Çin’de bugün olmazsa yarın mutlaka olmalıyız
Çin’in 20 milyondan fazla araç ürettiğini ve hedefinin ise 40 milyon olduğuna vurgu yapan Dudaroğlu, “Çin’de bugün olmaz-sak yarın mutlaka olmalıyız. Bunun için Çin ile temaslarımızı geliştiriyoruz. Bu ül-kede nerelerde nasıl yatırım yapılabilir, iş yapma zorlukları karşısında tıkanıklıkları nasıl aşabiliriz diye ilişkilerimizi geliştiriyo-ruz. Bunun yanı sıra Avrupa ve ABD’de de temaslarımızı artırıyoruz. 2015’te AUDİ, BMW, Scania ziyaretlerini programa aldık. ABD’de ilk kez South Carolina’da temasla-rımız olacak” diye konuştu.
Ayrıca Piri Reis Üniversitesi Uluslararası İş-letmecilik ve Ticaret Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kaya Ardıç ile Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan da TAYSAD üyeleri-ni Türkiye ekonomisi ve otomotiv endüst-risinin gelişimiyle ilgili bilgilendirdi.n
Automotive supply industry meeting in Istanbul TAYSAD has shared its predictions on 2015 with its members. Speaking at the members' meeting, TAYSAD President Dr. Mehmet Dudaroglu underlined the fact that there's a need to grow around 14.3 % each year in every sector in order to reach the exports target of 75 billion dollars until 2023. n
Isuzu Genel MüdürüTuğrul Arıkan
TAYSAD BaşkanıDr. Mehmet Dudaroğlu
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
88 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Bakan Işık yerli otonun tarihini Bursa'da açıkladıBursa’da konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TÜBİTAK’ın destekleri ve sektöre sağladıkları yatırım teşvikleriyle farklı yatırımcıları bir araya getirdiklerini belirterek, “2020 önce-sinde yerli marka otomobilimizi ülkemiz ve dünya yollarında gör-meyi hedefliyoruz” dedi.
B ursa Hilton Otel’de yapılan “Ulu-
sal Otomotiv Tedarik Sanayi
Buluşması”na Bilim, Sanayi ve Teknolo-
ji Bakanı Fikri Işık’ın yanı sıra Bursa Vali-
si Münir Karaloğlu, TAYSAD Başkanı Dr.
Mehmet Dudaroğlu, Uludağ Otomotiv En-
düstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim
Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, Bursa Ti-
caret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim
Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve sektör
temsilcileri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Bilim, Sana-
yi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, dünya eko-
nomisinin bir yandan çok zor, bir yandan
da fırsatlarla dolu bir süreçten geçtiğini ifa-
de ederek, “Gelişmiş ülkeler dahil birçok
ülke günü kurtarmaya çalışırken, Türkiye,
açıkladığı ‘Yapısal Dönüşüm Programları’
ile yaşanan bu süreçleri orta ve uzun va-
dede lehine çevirecek adımlar attı” dedi.
“Dünya otomotiv ihracatından yüzde 1,4 pay alıyoruz”
Türkiye’nin AB ülkeleri içinde otobüs üre-
timinde 1’inci, hafif ticari araç ve ağır kam-
yon üretiminde 2’nci, otomobil üretiminde
ise 7’nci sırada yer aldığını açıklayan Işık,
“Ülkemiz otomotiv sanayinin, dünya oto-
motiv ihracatından aldığı pay 2002 yılında binde 6 iken, 2013 yılında bu oran yüzde 1,4’e yükseldi. Bu oranlar, sektör ve ülke-miz açısından oldukça sevindiricidir” diye konuştu.
“Yenilikçi girişimcilere 2,5 milyon lira destek”
Otomotiv sektörünün geleceğinde elekt-rikli araçların büyük rol oynayacağının sa-vunan Işık, sektörü gelişmesi için tüm yönleriyle destek verdiklerini açıkladı. Oto-motiv sanayinde de araç hafifletme, çev-re ve tüketici dostu araç, yeni malzeme-ler ve yeni teknolojiler konusunda çalışma-ların arttığına dikkat çeken Işık, sektörde elektrikli araçların büyük rol oynayacağının öngörüldüğünü vurgulayıp, sektörü tüm yönleriyle desteklediklerini belirtip, “TÜ-BİTAK aracılığıyla içten yanmalı motorlu araçların performansını artıracak, elektrik-li ve hibrit araçların pil teknolojilerini ge-liştirecek ve bu araçlarda emisyon azaltıl-masını sağlayacak sistemleri üretecek ye-nilikçi girişimcilere 2,5 milyon liraya kadar destek veriyoruz. ‘Hibrit Elektrikli Araçlara Özel İçten Yanmalı Motor Tasarımı Çağrı-sı’ ile de hibrit elektrikli araçlarda kullanı-ma uygun, yüksek performanslı ve düşük
emisyonlu içten yanmalı motorların gelişti-rilmesine yönelik bilgi ve teknoloji üretimi-ni bekliyoruz” dedi.
Sektöre yaptıkları yatırım teşvikleri ile 2020 öncesinde yerli marka otomobili ülke ve dünya yollarında görmeyi hedefledikle-rini belirten Işık, otomotiv yan sektörünü rekabetçi yapan en önemli etkenlerden bi-rinin de sektörün tasarım gücü olduğunu belirtip, tasarımı da Ar-Ge merkezleri gibi destekleyeceklerini bu konuda önümüz-deki günlerde müjde vereceklerini sözle-rine ekledi.
Bakanlık olarak paydaşlarla beraber oto-motiv sektörünün sorunlarını tespit ettik-lerini ve çözüm yollarını geliştirdiklerini ifa-de eden Işık, “2015 - 2018 yıllarını kapsa-yacak şekilde ‘Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ hazırlık ça-lışmalarına başladık. Bakanlığımız tarafın-dan verilen aksam ve araç tip onay bel-gelerinin uluslararası geçerlilik kazanma-sına yönelik gerekli mevzuat güncelleme ve teknik servis ile onay kuruluşunun alt-yapısını iyileştirme çalışmaları yine bu ey-lem planı kapsamında devam ediyor” diye konuştu.
Otomotiv test merkezi
Yenişehir’de yapılması planlanan Oto-motiv Test Merkezi ile ilgili de değerlen-dirmelerde bulunan Bakan Işık, “Türki-ye Otomotiv Test Merkezi’ni mutlaka ya-pacak. Birinci önceliğimiz de bu test mer-kezinin, otomotivin kalbi durumunda olan Bursa’da yapılması. Araziyle ilgili bazı so-runlarımız var. Sorunların aşılması için cid-di bir gayret gösteriyoruz. Arzumuz bu test merkezinin Bursa’da hayata geçmesi yö-nünde. Bu test merkezini özellikle üretile-cek yerli araçlar için önemli bir adım olaca-ğını düşünüyoruz ve Türkiye’nin bu nokta-da yurt dışına ödediği bedellerin yurt için-de kalması açısından da bir an önce haya-ta geçmesi için gayretimizi gösteriyoruz” diye konuştu. n
Minister Işık announced the date of the new domestic car in BursaSpeaking in Bursa, the Minister of Science, Industry and Technology Fikri Işık stated that they brought together different investors through their investment incentives and the support of TUBITAK and said, “We aim to see our domestic car on the roads before the year 2020.” n
09:00-09:20 Kayıt
09:20-09:30 TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Tunçdöken
09:30-09:45 TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
09:45-11:15 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen
Aile/Ortak Şirketlerinde İyi Yönetim
İyi Yönetimin Unsurları
Kurumsal Yönetim Gereklilikleri
11:15-11:30 Ara
11:30-13:15 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen
Gözetim Mekanizması
- İç Kontrol, İç Denetim Nedir?
- İç Kontrolün Önemi
- İç Denetimin İşlevi
- Risk Nedir, Şirketler İçin Risk Örnekleri
- Risk Yönetimi Nedir?
- Risk Yönetiminin Faydaları
13:15-14:30 Öğle Yemeği
14:30-16:15 Deloitte Chief Learning Officer, Fazıl Oral
Yönetim Felsefesi
Liderlik Planlaması
Uzlaşma ve Çıkar Çatışması
16:15:16:30 Ara
16:30:17:00 Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer & Kıdemli Müdür Hande Türkmen
Kurumsal Yönetim Olgunluk Seviyesi Anketinin Uygulanması
17:00-17:30 Soru-Cevap
17:30-18:30 Birebir Görüşmeler
Talep Eden Şirketlerin, Deloitte Danışmanları İle 15 dk’lık Özel Görüşme Yapması
13 Şubat 2015,Green Park Pendik Hotel, İstanbul
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
“Aile Şirketlerinde İyi Yönetim Çalıştayı” ile aile şirketlerinin gücünü gelecek
nesillere ve yıllara taşımalarına, sağlıklı büyümelerine, yönetimlerine farklı bir yaklaşım kazandırarak iyi yönetim ve sürdürülebilirlik çalışmalarına destek
vermeyi amaçlıyoruz.
Katılım Bedeli TAYSAD Üyeleri için kişi başı 500 TL + KDVÜye dışı firmalar için kişi başı 700 TL + KDVTAYSAD İktisadi İşletmesi İş Bankası Gebze Organize Sanayi Şubesi- 2429 43978 IBAN : TR22 0006 4000 0012 4290 043978İlyasbey VD 833 0465513Kayı[email protected]
AİLE ŞİRKETLERİNDEİYİ YÖNETİM ÇALIŞTAYI
13 Şubat 2015,Green Park Pendik Hotel, İstanbul
PLASTİK SANAYİ PLASTICS INDUSTRY
90 www.taysad.org.trKasım November - Aralık December 2014
Otomotiv plastiklerimercek altına alındıTürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından her yıl gele-neksel olarak düzenlenen ‘Türk Plastik Endüst-risi Kongresi’ bu yıl “otomotiv plastikleri” tema-sı ile gerçekleştirildi.
O tomotiv sektöründe
plastik kullanımının
avantajları ve sektördeki
teknolojik gelişmelerin
tüm boyutları ile tartışıldığı
kongreye; Farplas, Bplas,
Engel, Erema, Karel Kalıp,
Eurotec, DuPont, Sabic
Otomotiv, LyondellBasell,
Polyone, DSM gibi otomotiv
ve plastik sektöründe dünya
çapında faaliyet gösteren
şirketlerin temsilcileri ile
Kompozit Sanayicileri Başkanı
Şekib Avdagiç konuşmacı
olarak katıldı.
PAGEV Yönetim Kurulu
Başkanı Yavuz Eroğlu’nun
açılış konuşmaları ile
başlayan kongrede ayrıca
‘Plastiklerle Hafifletilmiş
Araçlar’ konulu bir panel
de yer aldı. Farplas CEO’su
Ömer Burhanoğlu’nun
moderatörlüğünde
gerçekleştirilen panelin diğer
panelistleri; TAYSAD’dan Dr.
Mehmet Dudaroğlu (Yönetim
Kurulu Başkanı), Tofaş’tan
Semih Ertürk (Kimya
Mühendisi-Polimer), Farba
Odelo’dan Ahmet Bayraktar
(Yönetim Kurulu Başkanı),
Mercedes Benz Türk’ten
Sami Doğru (Geliştirme Kısım
Müdürü) ve Avitaş’tan Halid
Avdagiç (Genel Koordinatör)
olarak sıralandı.
Kongrede plastik
malzemelerin teknolojik
gelişmeler ve kullanım
avantajları ile bir otomobil
için; konfor ve güvenlikten
taviz vermeden yüksek
performans, düşük üretim
ve kullanım maliyetleri ile
birlikte hafif bir malzeme
olarak önemli ölçüde yakıt
tasarrufu sağladığı belirtildi.
Ayrıca dünyada yeni
otomobillerde karoseri ve
hatta motoru dahil olmak
üzere plastik uygulamaları
ile ilgili inovatif yaklaşımlar
üzerindeki çalışmaların tüm
hızıyla sürdürüldüğü örnekler
ile açıklandı.
Türkiye’de de yerli otomobil
üretimi için start verilmiş
durumda. 2020 yılına kadar
üretimine başlanması
planlanan yerli otomobil ile
ilgili teknolojik araştırmalar
da devam ediyor. Ülkede petrol üretiminin olmaması ve dünyanın en pahalı benzininin kullanılması araştırmalarda yakıt tasarrufunu ön plana çıkarıyor. Yakıt tasarrufu otomobillerinin hafifletilmesini işaret ederken, hafiflik için otomotiv sektöründeki plastik yan sanayinin önemi de ortaya çıkıyor. Örneğin; modern bir otomobilde 100 kg’lık plastik 200-300 kg’lık diğer malzemelerin yerini aldığında, söz konusu otomobilin 150 bin kilometrelik ömründe yaklaşık 8 bin 500 litrelik yakıt tüketimi 750 litre gibi önemli bir oranda azalıyor. Bu doğrultuda yapılan hesaplar, Batı Avrupa’da petrol tüketiminin yılda 12 milyon ton, karbondioksit salınımının ise yılda 30 milyon ton azaldığını gösteriyor. Otomotiv sektörü çevreye zarar vermeyen ekonomik araçlar üretmek için; plastik ve kauçuk ürünleri ağırlıklı olarak aracın; iç giydirme, koltuk, tampon, kaput altı, döşeme, ön konsol, yakıt sistemleri gibi bölümlerinde kullanıyor.
Son beş yıllık sektör verileri incelendiğinde Türkiye’de toplam plastik üretiminin yüzde 3-5’lik bölümünün otomotiv plastiklerine ait olduğu görülüyor. 2013 yılında otomotiv sektörü üretiminde 281 bin ton plastik ve 156 bin ton kauçuk kullanırken; bir aracın toplam ağırlığının yüzde 11’ini plastikler, yüzde 6,1’ini ise kauçuk oluşturuyor.n
Turkish Plastics Industry Foundation (PAGEV) hosted their
traditional annual Turkish Plastics Industry Congress with
the theme “automotive plastics”. During the congress, the
advantages of plastics were specified for their low cost, low
weight for significant fuel savings without compromising
comfort and safety as industrial materials.
9th Turkish Plastics Industry Congress“Automotive plastics under the spotlight”
PAGEV, 9. Türk Plastik Endüstrisi Kongresi'ni düzenledi
92 www.taysad.org.tr
KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY
Kasım November - Aralık December 2014
Ford Otosan “Arka Pencere”ile ISO Çevre Ödülü’nü kazandıAmerika’ya ihraç edilen Transit Connect’in ge-liştirme çalışmalarından arta kalan camlar tab-lo oldu, elde edilen gelirle, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Teknik ve Endüstri Meslek Li-sesi “Yeşil Bina”ya dönüştürüldü.
T oplumsal sorunlara kalıcı çözüm sağlamak üzere
çeşitli sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiren Ford Otosan, “Arka Pencere” projesiyle 14. İSO Çevre ve Enerji Ödülleri organizasyonu tarafından Çevre ve Sürdürülebilirlik Yönetimi kategorisinde ödüle layık bulundu. Düzenlenen törende, ödülü Ford Otosan Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Kabatepe, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre ve Enerji Kurulları Başkanı M. Ata Ceylan ve İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın elinden aldı.
Törende bir konuşma yapan Kabatepe şunları söyledi: “Ford Otosan olarak ticari işlerimize olduğu kadar;
engellilik, eğitim, sağlık ve çevre konuları öncelikli olmak üzere toplumsal sorunlara da büyük önem ve öncelik veriyoruz. Bizim gibi büyük çaplı şirketlerin bunu yapması gerektiğine içtenlikle inanıyoruz.”
Ford Otosan’ın bugüne kadar su bazlı boya arıtma tesisleri ve yüzde 85 oranında geri dönüşümlü araç üretimi ile çevreye duyarlılıkla hareket ettiğini hatırlatan Kabatepe, bu okuldan mezun olan öğrencilerin çevre bilinci ile eğitildiklerini dile getirerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye’nin gelişen endüstrisi ile enerji ihtiyacını gün geçtikçe artmaktadır. ‘Yeşil Bina’ gibi tasarruf sağlayıcı faaliyetler bu ihtiyacın dengelenmesinde önemli rol oynamaktır.
Ülkemizin diğer bir önemli sorunu nitelikli işgücü ihtiyacına hizmet eden okulumuzda enerji tasarrufu adına böyle önemli bir proje gerçekleştirerek çifte katkı sağladığımıza ve Türkiye’nin aydınlık geleceğine bir pencere açtığımıza inanıyoruz.”
“Arka Pencere”ler tablo oldu, okulun çevreci dönüşümü için gelir sağladı
Amerika’ya ihraç edilen Transit Connect modellerinin şoför koltuğu arkasındaki camı üretmek için yapılan parça geliştirme çalışmalarından arta kalanlar, ‘Arka Pencere’ projesi ile yeniden kazanıldı. Atatürk
fotoğraflarından Osmanlı
eserlerine, Koç Müzesi’nde
sergilenen Klasik Otomobil
koleksiyonundan Çanakkale
Zaferi’nin en özel karelerine
kadar birçok fotoğraf, üretim
fazlası panellere bastırılarak
birbirinden güzel tablolar
elde edildi. Bu tablolar bağış
usulüyle satıldı ve elde edilen
gelir, Bursa’da bulunan OİB
Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi’nin çevreci bina olması
için gereken dönüşüme
harcandı.
“Yeşil Bina” sertifikası İngiltere’den geldi
Okul yönetimi İngiltere’deki
Bina Araştırma Kurumu
(BREEAM) Breeam In Use
sertifikasyonuna sahip
olmak için değerlendirme
süreçlerinden geçti. Bu
süreçte, okulun ekolojik
test raporu oluşturuldu ve
çatıya güneş enerji sistemi
kurularak okulun kendi
enerjisini kendi üretebilir
hale gelmesi sağlandı. Proje
kapsamında okulda; yüzde 30
elektrik ihtiyacını karşılayacak
solar sistem kuruldu, yüzde
30 su tasarrufu sağlamak
amacıyla musluklara kartuş/
perlatör takıldı. Elektrik ve
su tasarrufu için selonoidli
vanalar ve sensörler takıldı.
Çevre çalışmaları için, sivil
savunma uzmanları eşliğinde
acil durum raporları hazırlandı,
yangın ve afet risk analizleri
yapıldı. Okul bahçesine
bisiklet parkı yapıldı, yangın
ihbar santralına acil durumda
telefonla çağrı gönderecek
modül takıldı. n
The glass that remained after the development studies of Transit Connect, which is exported to the US, was collected and recycled into several products and with the profit made by these products, Automotive Industry Exporters' Association (AEU) Technical and Industrial Vocational School has become a self sufficient school and gained “Green Building” certificate. Thus, Ford Otosan received ISO Environment Award for this significant project in collaboration with OIB (AEU) as a great example of social awareness.
Ford Otosan receives ISO EnvironmentAward with “Rear Window”
94 www.taysad.org.tr
BENİM YOLUM, BENİM KİTABIM MY WAY, MY BOOK
Kasım November - Aralık December 2014
Z. URAN ZAMANYAZAKİ AVRUPA ÜRETİMDEN SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYESİ
İ çinde bulunduğumuz yeni dünya düze-nini tanımlayan en doğru kavram, ”de-
ğişim”. Bu ortamda fark yaratmak iste-yen işletmelerin yol haritaları da, ku-rumsal zekanın duygu ile, empati ile, sosyal beceri ile birleştiği modeller üze-rinde çiziliyor. Yeni dönemin liderlik tanımı, iş ve kar odaklı bir düşünce biçiminin ya-nında, sosyal duyarlılık, şeffaflık ve başarılı ilişki yönetimini gerekli kılıyor.
Psikolog Dr. Goleman, çığır açan eserinde zeka kavramını yeniden tanımlıyor. Başa-rı ve zeka testlerinin temelindeki IQ ölçe-ğinin, örneğin bir çocuğun gelecekteki ba-şarısını tahmin etmeye yetmediğini savu-nan Goleman, eski deyimle “olgunluk” an-lamına gelen duygusal zeka (EQ) kavra-mını açıklıyor. IQ ile ölçülen zeka, insanla-rın okul ve iş yaşamındaki başarısını belirle-yen bir etken midir? Eğer öyleyse , yüksek IQ’lu kişiler neden ortalama IQ’ya sahip ar-kadaşlarına göre hayatta başarısız olabili-yor? Araştırma bulgularına gore, duygusal zeka yoksunluğu, kişinin aile yaşamın-dan mesleki başarısına, toplumsal iliş-kilerinden sağlık durumuna kadar bir-çok alanda çok kötü sonuçlar doğurabi-liyor. Herkesin ufkunu açan bu baş yapıtın çok önemli bir toplumsal mesajı da var: de-mokrasinin topluma ne ölçüde mal ol-duğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiy-le doğrudan bağlantılı.
Yıllardır çalıştığım otomotiv sektöründe ol-duğu gibi odağında “insan“ olan; kurum içinde herbir çalışanın, dışında ise toplu-mun tüm bireylerinin tek tek yaşantısına dokunan kurumlar için olmazsa olmaz olan değerdir “Duygusal Zeka”. Akıl ve duygu-yu uyumla kullanmayı başarıp; birbirini ta-mamlayan, güçlendiren bir rehber olarak hayatımızda bütünleştirebilirsek, başarı-ya ulaşmak için hiçbir engelimiz kalmaya-caktır.
Dr. Goleman’ın kaleme aldığı bu değerli ya-
pıt, yeni dünyadaki risk ve fırsatları doğru
okuyabilmek, geleceği öngörebilmek adı-
na bizlere ışık tutacak önemli bir kavramı, “
duygusal zeka“yı mercek altına alıyor. Ya-
şamınızı değiştirebilecek harika bir kitap…
Beraber çalıştığım gerek yabancı gerek
Türk yönetici arkadaşlarıma okumaları-
nı tavsiye ettiğim Dr. Goleman ve Dr. Co-
vey eserlerinde, duygusal hayatımızı akıllı-
ca yönetmeye çağırıyor bizi. Tutkularımız;
düşüncelerimizi, değerlerimizi, yaşam mü-
cadelemizi yönlendirir ve iyi kullanıldığın-
da bir bilgelik içerirler. Ancak kolayca yol-
dan çıkabilirler, çoğu zaman olan da bu-
dur. Aristo’nun da gözlemlediği gibi, sorun duygusallıkta değil, duyguların ve ifa-delerin uygunluğundadır.
Sorulması gereken soru ise şudur: Duy-gularımızı akılla nasıl birleştirebiliriz? Sokaklarımıza nezaketi, toplumsal ya-şamımıza şefkati nasıl taşıyabiliriz? Goleman’ın sözünü ettiği bu yolda, bu ki-
tabın size ışık tutmasını diliyorum. Keyifli
okumalar…
Duygusal ZekaZ. Uran Zaman: Makaleleriyle iki kez Pulitzer Ödülü’nü kazanan Dr. Goleman çok değerli eserine Aristo’nun Çağrısıyla başlıyor “Herkes kı-zabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana ,doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.
Duygusal Zeka - Neden IQ'Dan Daha Önemlidir?
Dr. Daniel Goleman
Varlık Yayınları
Barkod: 9789754341966
Ebatı: 14x20
Sayfa Sayısı: 420
Baskı Yılı: 2000
Dr. Daniel Goleman, psikoloji alanında çığır açan bu kitabında, 'EQ'nun 'IQ'dan daha önemli olduğunu kanıtlıyor. 'Duygusal zeka'yı, özbilinç, azim, dürtülerini frenleme, başkalarının duygularını paylaşabilme gibi özellikleri içeren bir zeka olarak tanımlıyor.
Araştırma bulgularına göre, duygusal zeka yoksunluğu, kişinin aile yaşamından mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerinden sağlık durumuna kadar birçok alanda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor. Ancak, Dr. Goleman'a göre, duygusal zeka doğuştan gelen bir özellik değil. İnsan beyninin yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan duygusal dersler, yaşam boyunca davranış tarzını belirliyor.
Başta eğitimciler ve ana-babalar olmak üzere, herkesin ufkunu açan bu kitabın çok önemli bir toplumsal mesajı da var: Demokrasinin topluma ne ölçüde mal olduğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle doğrudan bağlantılı.
96 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Kasım November - Aralık December 2014
Bosch, KAGİDER’den Fırsat Eşitliği Modeli Sertifikası aldıBosch Dizel ve Benzinli Sistemler Bursa Fabri-kası, KAGİDER’in Dünya Bankası desteği ile ha-yata geçirdiği proje çerçevesinde “Fırsat Eşitliği Modeli Sertifikası”nı almaya hak kazandı.
B osch Dizel ve Benzinli
Sistemler Bursa
Fabrikası, (Türkiye Kadın
Girişimciler Derneği)
KAGİDER’in Dünya Bankası
işbirliği ile gerçekleştirdiği
proje çerçevesinde, iş
yaşamında kadın-erkek
eşitliğine gösterdiği
hassasiyet ve kadın
çalışanlarına sunduğu
imkanlarla “Fırsat Eşitliği
Modeli Sertifikası” almaya
hak kazandı. Cinsiyet
eşitliğine duyarlı şirketlere,
bu alanda belirlenmiş
standartlara uygunlukları incelendikten sonra verilen sertifikayı, Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ticari Genel Müdürü Gökhan Karagöl ve Teknik Genel Müdürü Marc Weller , KAGİDER Başkanı Gülden Türktan’ın elinden aldı.
Bosch Dizel ve Benzinli Sistemler Bursa Fabrikası Ticari Genel Müdürü Gökhan Karagöl “Bosch global olarak işyerinde çeşitliliği; cinsiyet, kuşak, çok ulusluluk ve çalışma modelleri gibi boyutlarda ele alıyor ve fırsat eşitliği anlayışını benimsiyoruz. Bu anlamda, kadınların iş yaşamında var olmaları ve üst düzey pozisyonlara ulaşmaları için bir çok uygulama gerçekleştiriyoruz. Kadın çalışanlarımıza yönelik eğitim, seminer, mentorluk çalışmalarımızın yanı sıra, iş hayatında hamilelik gibi özel dönemlerini daha rahat geçirebilmeleri için hassasiyet gösteriyoruz. Tüm bunların yanı sıra, Bosch olarak bir diğer önemli amacımız teknik alanlarda çalışan kadın sayısını artırmak.” dedi.
Bosch Bursa Fabrikaları’nda,
kadın çalışanların
yeteneklerini geliştirmesi
amacıyla, mentorluk
programı, eğitimler, kadın
liderlerle tecrübe paylaşım
toplantıları düzenleniyor.
Yuvarlak masa toplantılarında,
üst yönetimle bir araya
gelen kadın liderler, sayıları
az olan kadın çalışanların
önündeki engelleri ve çözüm
yollarını tartışıyor. Hamilelik
ve emzirme dönemindeki
kadın çalışanlar, fabrika
içinde dinlenme odalarının
yanı sıra, doğum sonrası yarı
zamanlı veya evden çalışma
imkanlarından da faydalanıyor.
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’ne yönelik düzenlenen
organizasyonlarda tüm kadın
çalışanlar, yönetim ekipleri ve
dışarıdan konuşmacılarla bir
araya geliyor. n
Bosch Diesel and Gasoline Systems Bursa Plant receives Equal Opportunity Model Certificate from KAGIDER
Bosch Diesel and Gasoline Systems Bursa Plant has received the “Equal Opportunity Model Certificate” from KAGIDER with the support of World Bank.
EKU, bir yılda2 çevre ödülü aldı
İ stanbul Sanayi Odası’nın 14.’sünü düzenlediği
Çevre ve Enerji Ödülleri Yarışması’na dört proje ile başvuran EKU, jüri değerlendirmesinden başarı ile geçerek finale kalmayı başardı ve Büyük Ölçekli Firmalar kategorisinde
“Jüri Teşvik Ödülü”ne layık
görüldü.
Çevre Ödülü alan ilk
dökümhane olmanın
gururunu yaşadıklarını belirten
EKU Çevre Yöneticisi Nazan
Işık “2014 yılında aldığımız
ödüller bizim için büyük bir
gurur kaynağıdır. Yıllardır dünyanın her yerinden firmamıza gerek ziyaret gerek denetleme amaçlı gelen misafirlerimizin de söylemiş olduğu en temiz dökümhane olduğumuz konusundaki görüşlerin, aldığımız ödüller ile taçlandırılması bizleri çok
mutlu etmiş ve gelecek için daha da yüreklendirmiştir. 50 yılı aşkın geçmişe sahip firmamızda bu ödüllere layık olmak için var gücümüzle çalışmaya, yeni projeler geliştirmeye, çevreye ve insana duyarlı olmaya devam edeceğiz.” dedi.n
EKU Fren Kampana ve Döküm Sanayi A.Ş., 2014 yılında iyileştirme projeleri ve temiz dö-kümhanesi ile Türkiye Döküm Sanayicileri Der-neği TÜDOKSAD’dan aldığı ödüle, bir yenisi daha ekledi.
97Kasım November - Aralık December 2014www.taysad.org.tr
TAYSAD üyesi Heksagon Mühendislik ve İnci Akü, İnovasyon Şampiyonları arasında yerini aldılar
Türkiye'nin en büyük bağımsız Ar-Ge Merkezi Hexagon Studio
Heksagon Mühendislik ve Tasarım A.Ş. (Hexa-gon Studio), TİM ve A.T. Kearney işbirliğiyle ger-çekleştirdiği Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı İnovaLİG’de “İnovasyon Organizasyo-nu ve Kültürü” kategorisinde ikincilik ödülü aldı.
Türkiye’nin‘İnovasyon lideri’İnci Akü hedefe yürüyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Türkiye’nin İnovasyon liderlerini belirlediği İnovaLİG yarış-masında 1’inci olan İnci Akü, şampiyonluğun ya-rattığı motivasyonla yola devam ediyor. Hedef, başarı grafiğini daha da yükseltmek.
C umhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın
katılımıyla 6 Aralık 2014 günü İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Ödül Töreni’nde Hexagon Studio Genel Müdürü Tolga Doğancıoğlu hazır bulundu. Doğancıoğlu aldıkları ödülle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “İnovaLİG kullandığı metodoloji ve ilk kez böylesine geniş bir çapta, ulusal boyutta uygulanması bakımından diğer inovasyon programlarından farklılık arz ediyor. Bu kapsamda aldığımız bu ödül bizler için bir gurur kaynağı. İnovasyon organizasyonu ve kültürü alanında ödül almış olmak bizim açımızdan çok anlamlı. Ar-Ge ve
yenilikçilik kültürünün
çok kısa bir süre içinde
şirketimizde yerleştiğinin
en önemli göstergesi olarak
değerlendiriyoruz. Bu
anlayış ve tasarım iddiamız
ürünlerimize de yansıyor ve
başarı çıtamızı daha yükseğe
taşıyor”.
Bugün “Ürün Konsepti”
adımından başlayarak tasarım
ve geliştirme sürecinin
tamamında çözüm ortağı
olarak yer almayı hedefleyen
Hexagon Studio, sahip olduğu
deneyimli insan kaynağı ve
Ar-Ge alt yapısıyla ülkemizin
mühendislik alanında sahip
olduğu potansiyeli daha da
ileri düzeye taşımak üzere
projelerini yürütüyor.n
T ürkiye’nin en inovatif
şirketlerinin seçildiği
yarışmada, sektöründe
yeniliklerin ve ilklerin elçisi
olarak öne çıkan İnci Akü
‘İnovasyon Organizasyonu
ve Kültürü’ kategorisinde
birinci oldu. Şampiyonluk
ödülünü İnci Akü adına,
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın elinden
alan İnci Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Perihan İnci,
kazandıkları ödülün sevincini
İnci ailesiyle paylaştı.
İnovasyonun İnci Holding’in
kurum kültürünün bir parçası
haline geldiğini vurgulayan
Perihan İnci, “Grubumuzun
amiral gemisi olan İnci Akü,
‘İnovasyon Organizasyonu ve
Kültürü’ kategorisinde aldığı
birincilikle bizleri gururlandırdı.
İnovasyon geleceğe yön
verecek.” dedi.
İnci Akü Genel Müdürü
Cihan Elbirlik ise: ‘‘Güçlü
Ar-Ge ekibimiz ve yenilikçi
bakış açımızla yaptığımız
yatırımların karşılığı olarak
aldığımız ödüller bizi çok
motive ediyor. İnovasyon
alanında aldığımız bu ödül,
tüm ekip olarak bizlere büyük
mutluluk ve gurur yaşattı.
Günümüz ihtiyaçlarını en
üst seviyede karşılayan,
kurulduğu günden bu
yana yatırımlarını ileri
teknolojiyi hedefleyerek,
marka, inovasyon, teknoloji
ve sürdürülebilir çevre
politikalarına yönelik olarak
gerçekleştiriyor." dedi.n
98 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Kasım November - Aralık December 2014
NSK Group “EkonomiyeDeğer Katanlar”dan olduROTA markası ile direksiyon ve süspansiyon parçaları üreten NSK GRO-UP, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından verilen Ekonomiye Değer Katanlar Ödülleri’nin KOBİ ve Girişimcilik kategorisinde ödüle layık görüldü.
M erinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde
düzenlenen ödül töreni, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Ali Babacan ve Bülent Arınç ve bakanlar ile 18 büyükşehir belediye başkanı, sivil toplum kuruluşları ve Bursa iş dünyası temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. 8 farklı kategoride 74 ödülün dağıtıldığı törende, gelir ve kurumlar vergisi sıralamasında ilk 10 sırada yer alan kişi ve kurumlarla en fazla ihracat yapan 10 firma ve en başarılı KOBİ'ler kürsüye çıktı.
Bu yılki törende "Sektör Birincileri", "Dönüşümün Liderleri" ve "Bursa'nın Mucidi" kategorilerinde de ilk kez ödül dağıtıldı. BTSO'nun Bursa'da ilk kez gerçekleştirdiği ‘İnovasyon Ligi Araştırması" sonuçlarına göre "İnovasyon"
kategorisindeki ödüller de
sahiplerini buldu.
BTSO tarafından bu yıl 40.sı
düzenlenen Ekonomiye
Değer Katanlar 2014 ödül
töreninde; NSK GROUP adına
ödülü İcra Kurulu Başkanı
Ömer Kazangil, İçişleri Bakanı
Efkan Ala’nın elinden aldı.
Bugüne kadarki en anlamlı
ödülü aldıklarını belirten NSK
GROUP İcra Kurulu Başkanı
Ömer Kazangil, “Firmalarımız
bugüne kadar birçok ödüle
layık görüldü fakat geçtiğimiz
günlerdeki töreninin bizim
için yeri ayrıdır, bizler için
gurur verici bir durum. Bu
ödülü şirketimizin en özel
yerinde sergileyeceğiz” diye
konuştu. Ömer Kazangil
yaptığı değerlendirmede,
NSK GROUP’un her geçen
gün büyümesini sürdürürken,
firmalarının Türkiye’yi ve
Bursa’yı dünyada en iyi
şekilde temsil etmeyi devam
edeceğini sözlerine ekledi.
Törene katılan Başbakan
Yardımcısı Bülent
Arınç, salonda oturduğu
masada bile sağına soluna
baktığı zaman, her biriyle
iftihar ettiği sanayicileri
gördüğünü dile getirerek
sözlerine şöyle devam etti:
"Bunların markaları sadece
Bursa'nın, Türkiye'nin değil,
dünya markası. İsimlerini
saymaya gerek yok. Siz
onları tanıyorsunuz. Onlarla
bütün Türkiye iftihar ediyor.
Üretimimiz, ne kadar kaliteli
olur, ihracatımız ne kadar
bütün dünyaya yayılır,
istihdama ne kadar çok
katkıda bulunabilirsek bizler o
kadar mutlu olacağız."n
NSK Group is now one of the “Contributors of Economy with Added Value”
Manufacturing steering and suspension parts via ROTA brand, NSK Group was awarded the prize in the SME and Entrepreneurship category of “Contributors of Economy with Added Value Awards” issued by Bursa Chamber of Commerce and industry (BTSO).
NSK GROUP adına ödülü İcra Kurulu Başkanı Ömer Kazangil, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın elinden aldı.
99Kasım November - Aralık December 2014www.taysad.org.tr
Kültürleri kaynaştıran ödüllü fotoğraflar İstanbul’da sergilendi Orhan Holding’in bu yıl 10. kez düzenlediği uluslararası fotoğraf yarışmasın-da ödüller sahibini buldu. Birincilikleri siyah beyaz kategoride Türkiye’den Mehmet Çakır, renkli kategoride Bahreyn’den Mamdooh Alsaleh, deney-sel kategoride de Hindistan’dan Goutam Chatterjee kazandı.
O rhan Holding’in fotoğraf sanatını
desteklemek ve kültürleri kaynaştırmak amacıyla düzenlediği uluslararası 10. fotoğraf yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. 22 ülkeden 87 fotoğrafçının 778 fotoğrafla katıldığı yarışma ‘Kültürlerin Rengi’ konu başlığıyla üç kategoride gerçekleşti. Buna göre birincilikleri siyah beyaz kategoride Türkiye’den Mehmet Çakır ‘Keşkekler’, renkli kategoride Bahreyn’den Mamdooh Alsaleh ‘Grandson’, deneysel kategoride de Hindistan’dan Goutam Chatterjee ‘Broken Musics’ isimli fotoğraflarıyla kazandı.
Otomotiv yan sanayi devlerinden Orhan Holding, fotoğraf sanatına verdiği destekle Bursa’dan dünyanın dört bir yanına köprü kuruyor. Fotoğraf sanatıyla farklı mekanlardan, farklı bakış
açılarından kişilerin dünyaya
nasıl baktığını görme şansı
veren Orhan Holding, ödül
alan 24 ve ayrıca başarılı
bulunan 33 fotoğrafı sergiledi.
İlk sergi de 8-13 Aralık
2014 tarihleri arası Bursa
Tayyare Kültür Merkezi Sami
Güler Sanat Galerisi’nde
gerçekleşti. Fotoğraflar 15
Aralık gününden itibaren de
İstanbul’da Fatih Kadırga’daki
İstanbul Fotoğraf Müzesi’nde
fotoğraf severlerle buluştu.
5 binden fazla sanatçı katıldı
Türkiye Fotoğraf Sanatı
Federasyonu (TFSF) ve
FIAP (Uluslararası Fotoğraf
Federasyonu) destekleriyle
gerçekleştirilen yarışmaya
başlangıcından bugüne dek
5 binin üzerinde sanatçı
katıldı. FIAP tarafından bronz
plaketle ödüllendirilen ve
jüride Timurtaş Onan, Tayfun
Talipoğlu, Ayşegül Orhan,
Wilco Van Herpen, Necla
Orhan, Cengiz Karlıova, Gültekin Çizgen ve Ayşen Küçüka’nın yer aydığı yarışma dünyadaki fotoğraf sanatçıları tarafından da yakından takip ediliyor.
Yarışmanın öncüsü Necla Orhan ”Ülkemizi, kültürümüzü, fotoğraf sanatımızı tanıtmak, yurtdışından katılan fotoğrafçı arkadaşların sanatçı gözleriyle onların ülkelerini, kültür ve sanatlarını, yaşam biçimlerini tanımak, uzaklardakileri yakına getirmek ve güzel duyguları paylaşmak amacıyla düzenlediğimiz yarışmamıza katılan tüm sanatçı dostlarımıza ve seçimde destek olan jüri üyelerimize çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Orhan Holding, 13 ülkede faaliyette
Merkezi Bursa’da bulunan
Orhan Holding, Türkiye’nin büyük otomotiv yan sanayi gruplarından biri olarak 3 kıtada 13 ülkede faaliyet gösteriyor. Yenilik ve yükselişini sürdüren holding, Renault’tan Fiat’a, Ford’tan Mercedes Benz’e, Toyota’dan Hyundai’ye dünyanın önde gelen birçok ana sanayi firmasına ürün tedarik ediyor. Ortakları ve çalışanlarına olan sorumlulukları kadar toplumsal sorumluluklarına
Orhan Holding, 10. uluslararası fotoğraf yarışmasıödülleri sahiplerini buldu
da her zaman önem veren Orhan Holding’in fotoğraf sanatı ile ilk buluşması, 1998 yılında çalışanları arasında düzenlediği fotoğraf yarışması ile gerçekleşti. Zaman içerisinde, fotoğraf sanatının en hızlı yayılan sanat dallarından biri olması nedeniyle de yarışma uluslar arası platforma taşındı. n
Award-winning photographs which integrate the cultures to be exhibited in Istanbul
The 10th International Photography Contest was held by Orhan Holding. The first prizes won by Mehmet Cakir from Turkey in monochrome category, Mamdooh Alsaleh from Bahrain in coloured category and Goutam Chatterjee from India in experimental category.
Renkli kategoride birinci olan ‘Grandson’ isimli fotoğraf.
Yarışmada ödül alan fotoğraf sanatçıları Orhan Holding yöneticileriyle bir arada
100 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Kasım November - Aralık December 2014
Tezmaksan MakinaToyoda'dan "2014 yılınınen iyi temsilcisi" ödülünü aldı
Tezmaksan Makinadan Mitsubishi ile otomotiv sanayisine yönelik farklı ve hassas çözümler
D ünya çapında bir üne
sahip olan, Toyota
markasının da üreticisi olan
JTEKT, Toyoda markasıyla
imalatını yaptığı CNC Yatay
işleme Merkezleri ve CNC
Silindirik Taşlama Tezgâhları
konusunda 2010 yılı Mart
ayı itibarıyla temsilcisi
olarak Tezmaksan Makinayı
seçmişti. Böylelikle de Türk
sanayisine dünyanın en büyük
firmalarından biri olan JTEKT
Grubu'nun en iyi işleme
D ünyada ilk defa Mitsubishi’nin
üretmiş olduğu lineer motor sisteminin ardından, sonrasın da geliştirdiği daha verimli, ısınma yapmayan, hızlı ve hassas Tubular Motor sistemini, tel erozyon tezgahlarına uygulayarak vidalı mil, rulman gibi mekanik aksamlar olmadan çalışabilmesini avantajını kullanıcılarına sunmuştur. Kullanılan Absolute lineer cetveller ile makine her açıldığında aynı konumu hafızasında tutmakta, Incremental lineer cetvellerde ki gibi elektrik kesilmelerinde referans unutma gibi problemler oluşmamaktadır. Kullanılan yüksek çözünürlüklü cetveller sayesinde uzun yıllar aynı hassasiyetle ürünler elde edebilmekle birlikte, Tubular Motor – Servo Sürücü – Anakart
merkezi markası Toyoda’da kazandırılmıştı.
Türkiye de 100'ün üzerinde referansı bulunan Toyoda, Ana Crowne Plaza otelinde düzenlenen, JTEKT Grup’un tüm üste düzey yöneticilerinin, Türkiye'deki Toyoda kullanıcılarının, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen diğer temsilci ve müşterilerin bizzat katıldığı organizasyonda Tezmaksan Makinaya "2014 Yılının En
arasında kullanılan Fiber Optik Interface sayesinde 4 kat daha hızlı haberleşme sağlanmaktadır.
Yeni geliştirilen Otomatik Tel Takma sisteminde su jeti sistemiyle destekli olarak yüksek başarı oranı sağlanmakta, tel kırpma ise standart olarak verilmektedir.Ve yine yeni geliştirilen V350-VII Jeneratör ile yüksek kesim hızı ve yüksek yüzey hassasiyeti elde edilmekte, elektrik, filtre, tel ve reçinede toplamda %46’ya varan yüksek sarfiyat sağlanmaktadır.
Mitsubishi markasının bütün modellerinde M700 kontrolör ve 15” dokunmatik ekran kullanılmaktadır. 2 adet USB giriş kullanılarak DXF ve IGES formatlarında dosyalarınızı yükleyebilirsiniz.
ODS / OPTICAL DRIVE SYSTEM: Bu sistem
İyi Temsilcisi” ödülünü Tezmaksan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erol Mutlu'ya takdim etti.
Tezmak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erol Mutlu, yaptığı konuşmada makina sanayine ve Tezmaksan Makina müşterilerine yüksek hassasiyet, hız, verimlilik gibi konularda ve birçok üretim süreçlerinde çözümler getirebilmelerinden dolayı, Toyoda gibi bir
sayesinde motorlar, servo sürücüler ve kontrol ünitesi arasındaki haberleşmeyi optik kablolar ile yapıyoruz. bu sayede veri kaybı yaşamadan hızlı bir iletişim kuruyoruz. bu bize daha yumuşak, kayıpsız ve hassas konumlanma sağlıyor.
INTELLIGENT AT: Yeni nesil otomatik tel takma sistemi sayesinde tel takmada %95 üzeri bir başarı elde ettik. 10 saniye civarında bir sürede tel takma işlemi tamamlanabiliyor. jet suyu kullanarak veya kullanmayarak, havuz içinde veya dışında, her ortamda hatasız tel takma işlemini gerçekleştiriyoruz. havuz boşaltmadan tel takmamız sayesinde zaman kayıpları en aza iniyor.
PFC/ PERFECT FINISH CIRCUIT: Çok gelişmiş, özel v jeneratör sayesinde
dünya devi ile çalışmaktan
duyduğu memnuniyeti;
kullanıcılarından aldıkları
tekrar eden siparişlerle de
nedenli doğru bir iş yapıldığını
kanıtladıklarını ifade etti.n
kesme sayıları, hızları ve yüzey hassasiyetleri çok ileri seviyelere taşınmıştır.
NUI/ NATURAL USER INTERFACE: Kullanıcı ara yüzü sadeleştirildi. Çok kısa zamanda program oluşturulabilir ve herkes tarafından kolayca anlaşılır bir ara yüz oluşturudu.
LLS / LOG LIVE SYSTEM: Bu özelliği ile enerji tasarrufunda ve işletme giderlerinde büyük faydalar sağlandı. Elektrik, tel, filtre ve reçine harcamaları azaltılarak toplamda %69 a kadar varan tasarruf değerlerine ulaşılmaktadır.
RİJİT DÖKÜM GÖVDE YAPISI: Bu yapısı sayesinde stabil ve uzun ömürlü bir yapı elde edildi.Kafa hareketleri için ağırlık merkezleri hesaplanarak, lineer motorlar dengeli noktalara yerleştirildi. Böylelikle, gereksiz zorlanmaların ve kasıntıların önüne geçildi; sabit tabla yapısı ile aşırı ağır malzemeler bile kolayca işlenebilir hale geldi.n
101Kasım November - Aralık December 2014www.taysad.org.tr
Şişecam Topluluğu Romanya’daki otomotiv camları tesisini 85 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdi Global cam sektörünün önde gelen oyuncularından Şişecam Topluluğu, sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda Romanya’da hayata geçir-diği otomotiv camları yatırımının açılışını Başbakan Victor Ponta’nın katıl-dığı bir törenle gerçekleştirdi.
Şişecam, Romanya'daki en büyük Türk yatırımına imza attıC am sektörünün global
oyuncuları arasında yer
alan Şişecam Topluluğu,
düzcam sektöründeki stratejik
ve sürdürülebilir büyüme
hedefleri doğrultusunda
2012 yılında Romanya’da
satın aldığı GlassCorp S.A.
şirketi bünyesinde yaptığı 85
milyon dolarlık yatırımla yeni
bir otomotiv camları tesisini
üretime hazır hale getirdi.
Türk sermayesinin
Romanya’daki en büyük
yatırımı olan GlassCorp
tesislerinin açılış töreninde
konuşan Romanya Başbakanı
Victor Ponta, 85 milyon
dolarlık yatırıma imza atan
Şişecam Topluluğu’nun
büyüklüğünden etkilendiğini
belirterek, Romanya’nın
gelişmesindeki en önemli
faktörlerden birinin otomotiv
ana ve yan sanayisi olduğunu
söyledi.
Şişecam Yönetim Kurulu
Başkan Vekili ve Genel
Müdürü Prof. Dr. Ahmet
Kırman ise törende yaptığı
konuşmada, Topluluğun
düzcam, cam ev eşyası, cam
ambalaj ile soda ve krom
bileşiklerini kapsayan iş
kollarında global bir oyuncu
olduğuna dikkat çekerek,
“Topluluğumuz, Rusya’dan
Almanya’ya, Mısır’dan
Hindistan’a kadar geniş
bir coğrafyadaki 13 ülkede
üretim gerçekleştiriyor. 20 bini aşkın çalışanımız, 150 ülkeye ulaşan satışlarımız ve 3,1 milyar doları aşan satış gelirimizle uluslararası ölçekte bir Topluluğuz. 2020 vizyonumuz doğrultusunda dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olma yolunda ilerliyoruz” dedi.
Şişecam Topluluğu için stratejik bir yatırım
Bugün düzcam sektöründe Avrupa’da 3’üncü, dünyada ise 6’ncı büyük üretici olduklarını belirten Prof. Dr. Ahmet Kırman, şöyle konuştu: “Ana faaliyet alanlarımızdan düzcamda; başta mimari camlar ve otomotiv camları olmak üzere dünya standartlarında katma değeri yüksek ürünler üretiyoruz. Organik ve
inorganik büyüme planlarımız doğrultusunda özellikle son yıllarda hayata geçirdiğimiz yatırımlarla düzcamda satış gelirlerimiz 1 milyarı dolara ulaştı. Bugün de Şişecam için stratejik bir iş alanı olan otomotiv camlarında çok önemli bir yatırımı hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz.”
Otomotiv sektöründe Audi, BMW, Dacia, Daimler, Ford, GM, Hyundai, Porsche, Renault, Seat, Skoda, Toyota, Volkswagen gibi dünya devlerinin önemli tedarikçileri arasında yer alan Şişecam’ın 2012 yılında Romanya’ya yöneldiğini ifade eden Kırman, şöyle devam etti: “Hem teknolojik gelişme ve kapasite artışı ihtiyacımız, hem de global
ayak izimizi genişletmek
amacıyla yaptığımız çalışmalar
sonucunda 2012’de
GlassCorp’u bünyemize
kattık. Romanya, Avrupa’nın
olgun ve gelişmekte olan
pazarlarına yakınlığı, teknolojik
altyapısının gücü, kaliteli
insan kaynağı ve özellikle de
yatırım teşviki imkanları ile
öne çıktı.”n
Sisecam Group launches automotive glass work plant in Romania with an investment of 85 million dollars
Sisecam Group has purchased GlassCorp SA in Romania for 85 million dollars in 2012 and the plant is now ready for production in line with the target of strategical and sustainable growth in flat glass industry.
Açılış, Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman ve Romanya Başbakanı Victor Ponta’nın katıldığı bir törenle gerçekleştirdi.