yerdeydik yyine fatma koyupinar ÖlÜm orucunu ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden...

50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 44 19 Mart 2006 Fiyat›: 1 Milyon / 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Tecrit 121 insan›m›z› öldürdü. TECR‹T SÜRERSE, O, 122. olacak! “Tecrite Son” Mücadelesine Sen De Kat›l! FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU DIfiARIDA SÜRDÜRÜYOR “Gerçek vatanseverlik, gerçek halktan yana olmak, gerçek sosyalistlik, halk›n direnen damar› neredeyse onun etraf›nda toplanmakt›r. Bu kuyrukçuluk de¤ildir.” Fatma Koyup›nar Gazi 16 Mart Kan›m›z›n döküldü¤ü yerdeydik yine Çünkü; sorulacak hesab›m›z var ISSN 13005 - 7944

Upload: others

Post on 06-Nov-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 44

19 Mart 2006Fiyat›: 1 Milyon / 1 YTL

(kdv dahil)

[email protected]

Tecrit 121 insan›m›z› öldürdü. TECR‹T SÜRERSE, O, 122. olacak!

“Tecrite Son” Mücadelesine Sen De Kat›l!

FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNUDIfiARIDA SÜRDÜRÜYOR

“Gerçek vatanseverlik, gerçek halktan yana olmak,

gerçek sosyalistlik, halk›n direnen damar› neredeyse

onun etraf›nda toplanmakt›r. Bu kuyrukçuluk de¤ildir.”

Fatma Koyup›nar

Gazi16 MMart

Kan›m›z›n ddöküldü¤üyerdeydik yyine

Çünkü; sorulacakhesab›m›z vvar

ISSN 13005 - 7944

Page 2: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

�Ça¤r›‹lan

Sahibi vve YYaz›iflleri MMüdürü:Sevtap TTÜRKMEN

Genel YYay›n YYönetmeni:Yasemin ‹‹LTER

Genel KKoordinatör:Sad›k EERO⁄LU

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.‹stiklal Cad. Büyükparmakkap› Tel

Sok. No:4 Kat:4/2 Beyo¤lu/‹STANBULTelefon: 0 212 251 94 21 Faks: 0 212 251 94 35

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE Pieter de Hoochstr. 30

3021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet AAdresi: www.yuruyus.comMail AAdresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah. GülbaharCad. No:7 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m Pazarlama San. ve Tic.A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Fiyat›: 1 YTL Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelemizin 23 Mart

29 Mart

Haftal›k SSüreli YYerel YYay›n

● Ö¤renci HHaklar›m›z› ‹stiyoruz KKurultay›Tarih: 25-26.03.2006

Ö¤renci Haklar›m›z› ‹stiyoruzKurultay›'n›n sonuç bildirgesive toplanan imzalarAnkara'da MEB ve YÖK'e 27Mart 2006 tarihinde verilecek

Ankara'ya ggidifl:

Ankara'ya gidiflle ilgili bas›naç›klamas›

Tarih: 26.03.2006Saat: 20.00Yer: Galatasaray Lisesi önü

Gençlik FFederasyonu

1993’ün 24 Mart gece-si ‹stanbul Bahçelievler’deüç Devrimci Sol kadrosunun,komutan›n›n bulundu¤u birev kuflat›ld›. Teslim ol ça¤r›-lar›na cevaplar› tek bircümleydi: “Devrimci Solcu-lar Teslim Olmaz!” Farkl›

alanlarda görevli olmalar›na ra¤men, devrimci hare-ketin karfl› karfl›ya oldu¤u darbe ihanetini altetmekiçin bu evde biraraya gelmifllerdi. Kuflat›ld›klar›nda,uzun devrimci geçmifllerine, misyonlar›na yak›fl›rtarzda, 4.5 saat süren çat›flma boyunca direnifl gele-ne¤imize alt›n bir sayfa ekleyerek ölümsüzlefltiler.

Recai Karadeniz Bölgesi Sorumlusu, Yalç›nArkan, Ege Bölgesi’nde gerilla birli¤ini örgütle-mekle görevli, Avni, Sivas Tokat Da¤lar›’nda ko-

mutan yard›mc›s› idi. 12 Eylül öncesinden bafllayarak birçok alanda so-rumluluklar üstlendiler, FTKSME’lerde, SDB’lerde savaflt›lar, y›llarca sü-ren tutsakl›klar yaflad›lar ve tahliyeler veya firar eylemleriyle d›flar›yaç›kt›klar›nda, kavgay› kald›klar› yerden sürdürdüler.

Recai DD‹NÇEL ‹brahim YYalç›n AARKAN

Avni TTURAN

Devrim bayra¤›n› da¤larda dalgalan-d›ran, sosyalizm umudunu köylülere tafl›-yan Cephe gerillas›yd›lar. 28 Mart2004’te Dersim'in Hozat ‹lçesi yak›nla-r›nda Kinzir Ormanlar›’nda, oligarflininaskeri güçleri taraf›ndan katledildiler.

H›d›r DEM‹R, Dersim Çemiflgezek Pa-flac›k Köyü’ndendi. Örgütlü mücadeleye 1993'te kat›ld›. ‹stanbul'da Seher fiahin Silahl› Propaganda Birli-¤i'nde yerald›. 1995'te k›r gerillas›na kat›ld›. Ekip komutan›yd›. Haydar BOYRAZ, Sivas Gürün Telin do¤um-ludur. 1994'te devrimci harekete sempati duymaya bafllad›. Örgütlü bir devrimci olduktan sonra ‹stanbul ‹ki-telli bölgesinde çal›flt›. 1997 Eylül'ünde Gerilla Birli¤i'ne kat›ld›. Erhan KÖKDEM‹R, Elaz›¤ Sivriceli’ydi.1994’te Gebze Liseli DEV-GENÇ içinde yerald›. Gözalt›lar, tutsakl›klar yaflad›. Bir süre ‹stanbul Armutlu böl-gesinde görevlendirilen Erhan, May›s 1998'de gerillaya kat›ld›.

H›d›r DEM‹R Erhan KÖKDEM‹R Haydar BOYRAZ

25 Mart 1997 Devrimci hareketin

bir taraftar›yd›. Adana do-¤umluydu. Fedakar, cofl-kulu ve paylafl›mc› biremekçiydi. Yurtd›fl›ndadevrimci mücadeleniniçinde yerald›. fiehitlerianma haz›rl›klar› içindey-ken 25 Mart 1997’debeynindeki habis bir urnedeniyle aram›zdan ay-r›ld›.

Ç›kt›¤›m›z bu yolda Yaflatmak için

Kökü sökülen günefl çiçeklerini Ömrüne doymam›fl

Tohumlar›m›z› dikiyoruz

Madem ki fiafaktan önce ç›kt›k yola

Günefli karfl›lamaya Önce bizler ölece¤iz

Ne mutlu bu u¤urda

Abdullah Meral

Cahit Ç‹FTEC‹

Büyük direniflin bayraktarlar›ndan biriydi. 8. Ekipte ölümorucuna bafllad›. 330 gün açl›¤a ve zulme karfl› direniflini sür-dürdü. 26 Mart 2003’te kald›r›ld›¤› Numune Hastanesi’nde,zorla müdahale iflkencesi alt›nda flehit düfltü.

Yusuf, 16 Ekim 1971 ‹skenderun do¤umluydu. Onun dev-rim ve sosyalizm yürüyüflü, 1995’te Dicle Üniversitesi Fen Ede-biyat Fakültesi ö¤rencisiyken bafllad›. Gözalt›lar, iflkenceler ya-flad›. 1998’de illegal alana geçti. Son olarak Akdeniz Silahl›Propaganda Birlikleri’nden birinin komutan›yd›. 2000 A¤us-tos’unda tutsak düfltü ve Ceyhan Hapishanesi’ne konuldu.

Yoldafllar›yla birlikte 19 Aral›k Operasyonu’nda katliamc›-lara karfl› direndi. Sonras›nda ne F Tipleri’nin hücreleri ne debaflka bir fley, O’nu direniflinden döndüremedi. Büyük direni-flin flehidi olarak ölümsüzleflti.

Yusuf AARACI

1989 y›l›nda hareketin “h”sini, mücadele-nin “m”sini bilmeyen ben, önerilerle GaziantepHapishanesi’ne gitmifltim. Gitti¤imde çok mucüretli biriydim. Hay›r, korkular, kayg›lar... Taki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,hücreler, ciltlenmifl kitaplar›n içinde yerald›¤›kütüphane, her fley yabanc›. O'nu en geç gör-müfltüm. Yani yan›m›za gelip oturana kadargörmemifltim. B›y›kl›, esmer, oldukça zay›f birgörünümü vard›. Sessizdi. Öyle sessiz konu-flurdu ki, yan›nda oturmayan kesinlikle anla-mazd› konufltu¤unu. Anlatmam›z› isterdi, bizitan›may› ne yapmak istedi¤imizi, neler yapabi-lece¤imizi hesaplard›. “Her fleyi bilen”ler olurya, hiç onlara benzemezdi. Çünkü O, on y›llar-d›r bu hareketin içinde olan biriydi. Hareketinözlerindendi, köktü.

Mutlaka iyi fleyler konuflmufltuk, ama özel-likle politik olan fleyleri anlamam›fl öylece bak-m›flt›m. O da bunu anlam›flt› ki çok basit, ken-di yaflamlar›m›z üzerinden sohbetler etmifltik.Ö¤retmen olaca¤›m› duydu¤unda “bu devletinö¤retmeni olaca¤›na bizim ö¤retmenimiz ol”demiflti. Sonra da “madem ö¤retmen oluyor-sun Makarenko'nun Yaflam Yolu'nu oku” diyesal›k vermiflti. Çok mütevazi, yal›n, sade birgörünümü vard›.

'91 Ocak ay›nda Ercüment yoldafl›yla bir-likte, özgürlük eylemiyle koflmufllard› savafla.

***

Bahçelievler’de öykülerini daha sonra ö¤-renece¤im di¤er iki yoldafl›yla birlikte kuflat›l-m›fllard›. Onlar, y›llar›n deneyimini, birikiminiyüklenmifllerdi. Hapishanede, da¤larda, akl›n›-za gelebilecek her alanda, zor dönemlerin ateflçemberlerinden geçmifllerdi. Da¤ flehir deme-mifller, yurtiçi, yurtd›fl› dememifller, askerialan, demokratik alan dememifllerdi, neredeolmalar› gerekmiflse, orada olmufllar. O görüfl-te tan›k oldu¤um, hissetti¤im mütevazilikle,ba¤l›l›kla, inançl›l›kla baflka türlü olmas›n› dü-flünmezdim zaten. Onlarda harekete, önderi-ne, devrimci de¤erlere sahip ç›kma, zorlukla-ra, olumsuzluklara gö¤üs germe vard›. Zorunkarfl›s›nda davaya ba¤l›l›k, vefa, sahiplenmevard› onlar›n mayas›nda. Ve en önemlisi, omayay›, benim gibi daha binlerce yürekte detutturmufllard›.

������������‹brahim YYalç›n AARKAN

HÖC, ‹‹stanbul’da NNewroz KKutlamalar›n›iki aayr› yyerde yyapacak:

Tarih: 19 Mart 2006Yer: Gazi'de Muharrem Tepesi

Saat: 15.00

Tarih: 19 Mart 2006Yer: 1 May›s Mahallesi

Saat: 15.00

Haklar VVe ÖÖzgürlükler CCephesi

Newroz’a Ça¤r›

Yürüyüfl flehirleri, semtleri dolaflmaya devam ediyor:Geçen hafta okurlar›m›z ‹stanbul Avrupa ve Anadolu Yakas›'nda Yürüyüfl’ün ta-n›t›m ve sat›fl›na devam ettiler. Anadolu Yakas›'nda 1 May›s Mahallesi'nde 13Mart’ta yap›lan sat›flta okurlar›m›z Yürüyüfl önlükleriyle daha önce dergimizinulaflmad›¤› mahallelerde sat›fl yapt›lar. iki saat süren sat›flta 40 dergi sat›ld›.

Yine ayn› gün Yenibosna'da toplanan 10 okurumuzun kat›ld›¤› sat›flta TAYAD'ayap›lan sald›r›lar, iflbirlikçi iktidarlar›n hiçbir sorunu çözemeyece¤i, çözümünhalk›n kendi iktidar›yla gelece¤i duyurular› ve örgütlenme ça¤r›s› yap›ld›.

Yurtd›fl›ndaki okurlar›m›z 11 Mart günü ‹sviçre’nin Basel flehrinde dergimizin ta-n›t›m ve sat›fl›n› yapt›lar. A¤›rl›kl› olarak Türkiyeli esnaflar›n ziyaret edildi¤i ta-n›t›mda 41 dergi sat›ld›.

Katledildik. ÖÖfkemiz oonlar›n yyüreklerinde bbüyüyor. Ezildik, ssömürüldük, yyoksul, yyoksun bb›rak›ld›k. ÖÖzlemlerimiz oonlar-la, oonlar›n eellerinde bbüyüyor. KK›z›ldereler’den bbu yyana, kkavgam›z,yafll› ggenç ççocuk kkuflaklar› bbirlefltirerek ssürüyor. “Ön ssaflara ççocuklar› kkoyuyorlar” diye ddemagoji yyap›yor ooligarfli.Niye oolmas›nlar öön ssaflarda? KKatlettikleri, ssömürdükleri oonlar›nannesi, bbabas›, aablas›, aa¤abeyi, aamcas›, tteyzesi dde¤il mmi? Korkuyorlar oonlar›n yyüreklerinde bbüyüyen ööfkeden. KKorkuyorlaronlar›n bbayraklar› ddevralmas›ndan. Büyüdükçe ççocuklar›m›z, bbüyüyecek kkorkular›...

BüyükDireniflte fifiehit

Düfltüler

Page 3: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Emperyalizm ve iflbirlikçileri, ha-pishanelerde de katlediyorlar.

Tutsak ald›klar›, yani askeri ve fizi-ki anlamda etkisizlefltirip denetimalt›na ald›klar›, yeryüzünde yaz›l›tüm ulusal ve uluslararas› kurallaragöre “can güvenli¤inden” kendileri-nin sorumlu olduklar› tutsaklar› kat-lediyorlar. Emperyalizmin ve iflbir-likçilerinin hapishanelerinde her za-man bask› olmufltur; hemen her za-man ölümler de olmufltur. Fakat bu-nun boyutlar› hiçbir zaman 1990’larve 2000’lerdeki gibi de olmam›flt›r.Bu dönemde hücre, tecrit, kesintisiziflkence, sorgu ve s›n›rs›z keyfiliklebirlikte katliamlar, tedavi etmeme,intihara zorlama gibi pek çok bi-çimde yoketmeye yönelik daha özelbir hapishane politikas› yürürlü¤ekonulmufltur. Bu, hapishanelere öz-gü bir sald›rganl›k olmay›p, emper-yalist politikada 1990’lar›n bafl›n-dan itibaren gelifltirilen sald›rganl›-¤›n hapishanelerdeki yans›mas›d›r.

Bu nesnel gerçe¤in sonucudur ki, FTiplerine karfl› direnifl, s›radan “ha-pishane haklar›” mücadelesi olma-n›n ötesinde bir muhtevaya sahipoldu bafl›ndan itibaren.

Bu dönemde, Guantanamo gibihukukun tamamen geçersiz ol-

du¤u bir hapishane kuruldu. EbuGureyb, Bagram gibi “hapishane”görünümündeki iflkencehaneler ku-rumlaflt›r›ld›. F Tipleri ve tecrit po-litikas› yayg›nlaflt›r›ld›. Miloseviçgibi “yarg›lama” gerekçesiyle em-peryalizmin tecriti alt›nda tutulanlarkatlediliyor, intihara sürükleniyor.K›sacas›, hukuksuz, katliamc› birhapishane politikas› ve iflkencecile-rin insaf›na b›rak›lm›fl bir tutuklustatüsü hakim k›l›nmaktad›r. Bu sta-tü, tüm emperyalistlerin ve iflbirlik-çilerinin, emperyalizmin denetimin-deki “uluslararas› kurumlar”›n ona-y› ve kat›l›m›yla sürdürülmektedir.

Gerek ulusal, gerekse de uluslar-aras› düzeyde, savafl esirleri ve

tutuklular›n haklar› konusunda pek-çok anlaflma ve kurallar vard›r. Buanlaflma ve kurallar, bir yan›ylahalklar›n mücadelesinin sonucu, biryan›yla da sosyalist sistemin a¤›rl›-¤›n›n bulundu¤u uluslararas› güçdengelerinin ürünü olmufltur. Tu-tuklular›n, özellikle Nazi iflgalleridöneminde t›bbi deneylerde kobayolarak kullan›lmas›ndan gaz odala-r›nda yak›lmalar›na, vücutlar›ndansabun yap›lmas›na kadar maruz kal-d›klar› uygulamalar, dünyay› tut-saklar›n can güvenli¤ini güvence al-t›na alacak, afla¤›lanmalar›n›, iflken-ce edilmelerini önleyecek önlemleralmaya yöneltmifltir. Emperyalist-ler, kerhen onay vermek durumundakald›klar› bu anlaflma ve kurallar›bugün birer birer rafa kald›rmakta-d›rlar. Savafl esirlerine ve tutuklula-ra karfl› izlenen politikalar aç›s›ndandünya bugün yeniden Nazi “topla-ma kamp›” politikalar›yla karfl› kar-fl›yad›r. Emperyalizmin ve iflbirlik-çilerinin hapishanelerindeki tutuk-lular›n can güvenli¤i, 20. Yüzy›l›nhiçbir döneminde –Nazi dönemi ha-riç– ve hiçbir yerde, bu denli tehditalt›nda olmam›flt›r.

Hapishaneler politikas›ndaki bude¤iflim, ülkemiz somutunda

da çok ç›plak biçimde izlenebilir. 12Eylül’de iflbafl›na gelen faflist cuntayönetimi, tart›flmas›z ki aç›k birbask›, terör yönetimiydi. Fakat cun-tan›n iflbafl›nda oldu¤u dönemdeBuca, Ümraniye, Diyarbak›r, Ulu-

Emperyalizm ve iflbirlikçilerinin sald›rganl›k politikalar›n›n nas›l bir pervas›zl›k düzeyine ulaflt›¤›n›n en çarp›c› göstergesi,

tutuklulara karfl› izlenen politikada kendini göstermektedir. Tutsaklar›n can güvenli¤i, 20. Yüzy›l›n hiçbir döneminde –Nazi

dönemi hariç– ve hiçbir yerde, bu denli tehdit alt›ndaolmam›flt›r.

Tutsaklara Karfl›Katliamc›l›k

3 Tutsaklara Karfl› Katliamc›l›k

5 Daha Fazla ‹nsan Tecrit Zulmünü Ö¤rendi

6 Fatma Koyup›nar Ölüm Orucunu D›flar›da

Sürdürüyor

11 Gazi’de, fiemdinli’de, F Tipleri’nde

Katleden Susurluk Devletidir

14 Onlar›n flehit düfltü¤ü yerde dalgalan›yor

k›z›l bayraklar›m›z

16 Devlet terörüne halk barikat›

18 Gençlik: Ö¤renci Haklar›m›z› ‹stiyoruz

Kampanyas›’ndan

19 Haklar›m›z için GENÇL‹K KURULTAYI’na

20 Onlar yine BÜYÜDÜ

Ekme¤imiz yine KÜÇÜLDÜ

22 ORTADO⁄U Yeni NEWROZLAR ‹stiyor

24 Doktor Halk›n Ayd›n› Olmal›

26 Generaller suçludur YARGILANMALIDIR!

29 Kad›nlar mücadeleyle özgürleflir

32 Balkanlar› Kana Bulayan Emperyalistler...

35 Knokke Tutsaklar› Tecritte

36 Tart›flt›klar› ‘Fehriye Erdal olay›’ de¤il,

Belçika’n›n nas›l bir devlet olaca¤›d›r

38 ‹srail teröristleri hapishane bast›

40 Hayat›n ‹çindeki Teori: Hakl› savafllar,

y›pratmaz aya¤a kald›r›r, çürütmez ar›nd›r›r!

44 Gençlik: Ba¤›ms›zl›k isteyen gençli¤e hapis

45 Öykü: Karanfilsiz Kalmayacaklar

48 AB Potas›nda ‘Türkiye’nin Kürt Meselesi’

Konferans›

49 Not Düflüyoruz

- ‘Biz devletten geliyoruz’

50 Dünya: Frans›z Gençli¤i Ayakta

� � � � � � � � � � �

Page 4: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

canlar hapishanelerindeki katliam-lar gibi katliamlar olmam›flt›r. 19-22Aral›k 2000’deki gibi bir katliamyaflanmam›flt›r. Bu katliamlar›n ne-den cunta döneminde de¤il de, Tür-kiye’nin demokratikleflti¤inin iddiaedildi¤i, “AB’ye uyum yolunda”düzenlemelerin yap›ld›¤› bir dö-nemde gerçekleflti¤i, herkesin üze-rinde düflünmesi gereken bir nokta-d›r. Ya Türkiye’nin demokratikleflti-¤i bir yaland›r, ya da (katliamlar›nyalan oldu¤u iddia edilemeyece¤inegöre) hapishanelerde yaflananlar›n“sistemden ba¤›ms›z” oldu¤unu id-dia etmek gerekecektir. Böyle biriddian›n da saçma olaca¤› aç›kt›r.“Hapishaneler bir yönetimin ayna-s›d›r”. Bu, bofluna söylenmifl birsöz de¤ildir. Tarihi, siyasi tecrübele-rin sonucudur. Ve bu aynadan bak›l-d›¤›nda görülen, en baflta belirtti¤i-miz gerçekliktir. Emperyalizm veiflbirlikçileri, halklara karfl› giderekdaha bask›c›, daha faflist yöntemlerebaflvurmaktad›rlar ve bu faflist zor-bal›¤›n ilk hedefi de, zaten ellerindebulunan, en kolay ulaflabileceklerive en savunmas›z durumdaki kesimolan tutsaklar olmaktad›r.

Tüm ulusal ve uluslararas› ku-rumlar›yla, emperyalizmin hu-

kuk ve adalet sistemi çökmüfltür. Busistemin hiçbir meflruiyeti kalma-m›flt›r. Guantanamolar’›n, F Tipleri-nin, Ebu Gureypler’in oldu¤u yerdehiçbir hukuki, tarihsel meflruiyettensözedilemez. Ellerinde bulunan tut-saklara karfl› uygulanan her iflkence,her katliam, emperyalizmin ve ifl-birlikçilerinin meflruiyetini birazdaha yoketmektedir. Avrupa Birli-¤i’nin Lahey Adalet Divan› gibi,tüm dünyaya hukuk da¤›tma iddi-as›yla kurulmufl kurumlar›, Milose-viç’in ölümünü, s›radan iflkencecikarakol polisleri gibi “aya¤› kayd›,merdivenden düfltü, kafas›n› duvaravurdu” türünden aç›klamalarla izahederek, hem hukukla, adaletle, hemdünya halklar›yla alay ediyorlar.Böyle bir hukuka, böyle bir adaletekim nas›l güvenebilir?

Halklar›n maruz kald›klar› bask›ve zulüm karfl›s›nda baflvurabi-

lecekleri, adaletin yerine getirilme-

sini isteyecekleri hiçbir “uluslarara-s›” kurum yoktur. Zorbal›klar karfl›-s›nda reformist, düzeniçi veya cahil,aldat›lm›fl kesimlerin baflvurduklar›“uluslararas› toplum müdahale et-sin” sesleniflleri, bofllu¤a seslenifl-lerdir. “Uluslararas› toplum” diyebir fley yoktur. Emperyalist devlet-ler, emperyalist kurumlar, onlar›niflbirlikçisi yönetimler vard›r ve birde halklar ve onlar›n örgütlülüklerivard›r. Dünya halklar› zulme karfl›emperyalist kurumlara de¤il, sadecehalklara seslenebilirler ve sadecedevrimci, demokrat, yurtsever ör-gütlerden bir fleyler bekleyebilirler.

Halklar, emperyalizm ve iflbir-

likçileri taraf›ndan tutsak

edilmifl evlatlar›n›, ne zalimin zul-

müne, ne uluslararas› kurumla-

r›n insaf›na terkedemez. Zalimle-rin elinde tutsak edilmifl evlatlar›n›sahiplenmek, tüm halklar›n en bafltagelen görevlerinden biridir. Her hal-k›n onur meselesidir bu. Devrimci,demokratik, ilerici, yurtsever kurumve örgütler de, emperyalist sald›r-ganl›¤›n en pervas›z boyutuyla uy-guland›¤› hapishanelerdeki tutsak-lar›, “uluslararas› kurumlara”,“Avrupa standartlar›na” havaleederek sorumluluklar›ndan kaça-mazlar. Yukar›da özetledi¤imiz tab-lo, tutsaklar›n can güvenli¤inin, hakve özgürlüklerinin “uluslararas›kurumlara”, “Avrupa standartlar›-na” havale edilmesinin, kurbanlar›cellatlar›n insaf›na teslim etmektenbaflka anlam› olmad›¤›n› göster-mektedir.

FTipleri, Guantanamo, Ebu Gu-reyb, Bagram, Lahey... hücreler,

katliamlar, intiharlar, sessiz imha-lar; bütün bunlar yanyana getirildi-¤inde, dünyan›n Türkiyesi’nde FTiplerine karfl› 6 y›ld›r sürdürülenkahramanca direniflin ulusal veuluslararas› anlam› daha net görüle-cektir. Hapishanelerde yoketmeye,boyun e¤dirmeye yönelik zulüm, te-sadüfi de¤ildir; flu veya bu iktidaraözgü de de¤ildir. Hapishanelerdeolan bitenler için “gündemimiz de-¤il” demenin, asl›nda emperyaliz-min ve iflbirlikçilerinin dünya gene-lindeki pervas›z sald›rganl›¤›n›n te-

zahürünü gündemine almamak ol-du¤u, bugünkü tabloda daha aç›kt›r.Dün bu olgular aç›k de¤il miydi?Elbette aç›kt›; devrimciler bunu de-falarca anlatt›lar. Yine de, 6 y›ld›rbu gerçe¤i görmeyenler, art›k hiçgöremezler diye düflünmek istemi-yoruz. Fakat art›k bu gerçekle yüz-leflmekten kaç›n›lamaz.

Emperyalizmin ve iflbirlikçileri-nin tüm dünyaya dayatt›¤› hu-

kuksuzlu¤a karfl› ç›kman›n ön cep-hesi, hapishanelerdeki bu pervas›zkatliamc›l›k politikas›na karfl› ç›k-maktan geçiyor. Tutsaklar›na sahipç›kmak, her devrim ve demokrasimücadelesinin siyasi ve ahlaki iç tu-tarl›l›¤›n›n gere¤idir. Guantanamo-lar’›n, F Tiplerinin oldu¤u hiçbiryerde, haklar ve özgürlüklerin gü-vencesi, demokrasinin hükmü yok-tur. Tüm dünya halklar› ve onlar›ndevrimci, demokratik örgütleri, buolguya art›k daha planl›, sistemli vekararl› biçimde karfl› koymak duru-mundad›r. Bu olgu, emperyalizminadaletsizli¤inin, hukuksuzlu¤unun“normal bir düzen gibi” halklara da-yat›lmas›d›r; buna karfl› direniflinörgütlenemedi¤i noktada, bir bütünolarak emperyalizme karfl› mücade-le büyük yara alacakt›r.

Fatmalar’›n direnifline iflte bütünbunlar›n ›fl›¤›nda bak›labilmeli-

dir. Fatma Koyup›nar’›n son dere-ce özlü biçimde belirtti¤i gibi, her-kes, direnifle hiç bir komplekse,kuyrukçuluk kayg›s›na, grupçu kü-çük hesaplara kap›lmadan bakabil-melidir. Tecrit statüsünü püskürt-mek, bir alanda emperyalizmin veiflbirlikçilerinin sald›rganl›k politi-kas›n› püskürtmektir. Emperyaliz-min dayatt›¤› hukuksuzlu¤a, keyfi-li¤e boyun e¤ilmeyece¤inin ilan›d›r.Fatma Koyup›nar, emperyalizminyoketme ve boyun e¤dirme politi-kas›na, hukuksuzluk dayatmas›nakarfl› direniflte dalgalanan bir bay-rakt›r. Yüzlerce günlük açl›¤›n so-nunda hafifleyen bedeniyle bu a¤›rgörevi omuzlam›flt›r. Onu bu dire-niflte yaln›z b›rakmamak, emperya-lizmin tüm dünyay› esir almas›nakarfl› ç›kan herkesin görevidir.

4

19 Mart 2006 / 44

Page 5: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

5

19 Mart 2006 / 44

TAYAD’l› Aileler’in “TecriteSon” slogan›yla ülke genelinde yü-rüttü¤ü kampanyada, geçen haftada afifller, bildiriler, kitaplarla, ey-lemlerle, bir önceki haftaya göredaha fazla insan tecriti ö¤rendi.

◆ ‹zmir TAYAD’l›lar, 15 Martgünü fiirinyer TANSAfi, Pazar veForbes’de ‘Tecrit’ kitab›n›n tan›t›-m›n› yapt›lar. Öncesinde bir aç›kla-ma ile tecritin herkese karfl› oldu-¤unu söyleyen TAYAD’l›lar, Der-sim’deki terörü de protesto ettiler.

‹zmir TAYAD’l›lar›n bir baflkaeylemi de, 10 Mart günü AKP Ko-nak ‹lçe Binas› önündeydi. “F TipiHapishanelerde Tecrite Son” pan-kart› aç›lan eylemde, Gülflah Mer-sin, “AKP kanl› ellerini yak›nlar›-m›z›n üzerinden çekmelidir” dedi.Befl dakika oturma eyleminin ar-d›ndan, bir tutsak mektubu okuna-rak, tecrit anlat›ld› ve merkezi yer-lerde 2500 adet broflür da¤›t›ld›.

◆ Antalya TAYAD'l› Aileler

13 Mart günü K›fllahan Oteli önün-de yapt›klar› eylemin ard›ndan,‘Sana Tecriti Anlatmak ‹stiyorum’broflürlerini halka da¤›tt›lar. Önce-sinde aç›klama yapan MüslümDulkadir, “Tecrit kalkana kadar,her yerde bizi görecek, sesimizi du-yacaks›n›z” diye konufltu.

◆ Dersim TAYAD’l›lar kam-panyay› kentte yapt›klar› afiflleme-lerle sürdürdü. Afifl asan 4 TA-YAD’l›ya para cezalar› verilmeside tecriti duyurma kararl›l›¤›n› en-gelleyemedi.

◆ Elaz›¤ TAYAD’l› Aileler,“Sana Tecriti Anlatmak ‹stiyorum”broflürlerini da¤›tt›klar› Fevzi Çak-mak Mahallesi’nde 11 Mart günüafifller yapt›lar. Polisin iki kez sök-mesine ra¤men afifller yeniden ya-p›larak tecrit halka duyuruldu.

◆ Antakya TAYAD'l› Aileler,

10 Mart günü Ulus Meydan›'ndaoturma eylemindeydi. ‘Tecriti Kal-d›r›n Ölümleri Durdurun’ önlükle-ri giyilen eylemde konuflan HasanKutlu, her cuma burada olacaklar›-n› söyledi. Oturma eylemi s›ras›n-da K›r›klar F Tipi’nden SüleymanErol'un mektubu Seher Do¤ru tara-

f›ndan okundu. ‘Yaflas›n ÖlümOrucu Direniflimiz’ slogan› at›laneyleme ESP ve BDSP destek verdi.

◆ Adana TAYAD'l›lar 12 Martgünü, ‘Sana Tecriti Anlatmak ‹sti-yorum’ broflürlerinin da¤›t›m› ile‘Tecrit’ kitab›n›n sat›fl›n› yapt›lar.Baraj Yolu'ndan Hastaneler Kavfla-¤›’na kadar süren kitlesel da¤›t›mda300 insana tecrit gerçe¤i ulaflt›r›ld›.

Adana’daki bir baflka eylemde, her pazartesi ‹nönü Park›’ndayap›lan oturma eylemiydi. fiemset-tin Kalkan “Fatma Koyup›nar veSerpil Cabadan tecritin kald›r›l-mas› için ölüm orucuna devam edi-yor” dedi. Yine TAYAD’l›lar›n ey-lemine ilgi yo¤undu. 70 yafllar›ndabir kad›n›n Zazaca “sizler yürekliinsanlars›n›z sizleri destekliyoruz,sizleri seviyoruz. Yaln›z de¤ilsiniz.Bana da bildirilerden verin, kom-flular›ma anlatmak istiyorum” söz-leri dikkat çekti.

15 Mart günü ise Adana’da

tecrite karfl› ortak tav›r vard›.Adana ve fiakirpafla Temel Haklar,TAYAD, ‹HD, T‹HV, SES, Halke-vi, SDP, EMEP, E¤itim-Sen, ESM,CHP ‹l Baflkan› Serdar Seyhan,ÇHD, Kimya Mühendisleri Odas›fib., Gazeteci Murat Y›ld›z, ‹nflaatMühendisi Ali Ongun taraf›ndanimzalanan ortak aç›klama, imzac›kurumlar›n baz›lar›n›n kat›l›m›yla,‹nönü Park›’nda yap›ld›. Tecritinkald›r›lmas› istenen aç›klamay›okuyan T‹HV’den Dr. MehmetAntmen, “tecrit yüzünden 121 ta-but ve 600’ün üzerinde sakat insa-n›m›z Ebu Greyb’de de¤il, Guanta-namo’da de¤il Türkiye cezaevle-rinden ç›km›flt›r” diye konufltu.

◆ Samsun TAYAD'l› Aileler

de, üç haftad›r her cumartesi günüoldu¤u gibi 11 Mart’ta da Süley-maniye Geçidi'nde oturma eylemiyapt›. Tecritin etkilerine iliflkin birtutsa¤›n anlat›mlar›ndan bölümlerokunan oturma eyleminin ard›n-dan, Çiftlik ve Gazi Caddeleri’ndeda¤›t›lan bildirilerle tecrit anlat›ld›.

◆ 14 Mart günü Uflak Meydan›Tirito¤lu Park›'nda yap›lan eylemletecrit protesto edildi.

Bildiriler, afifller, oturma eylemleri, aç›klamalar...

Daha Fazla ‹nsan Tecrit Zulmünü Ö¤rendi

Page 6: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Fidan Kalflen Ölüm Orucu EkibiDireniflçisi Fatma Koyup›nar, yarg›-land›¤› davadan 10 Mart günü tahli-ye olmas›n›n ard›ndan, ölüm orucu-nu d›flar›da sürdürme karar› ald›.Sevgi Erdo¤anlar’›n, Osmanlar’›n,yolundan yürüyen Koyup›nar’›,Gebze Devlet Hastanesi önündeTAYAD'l›lar karfl›lad›. 8 fiubat günüGebze M Tipi Hapishanesi'ndekiDHKP-C Davas› bayan tutsaklar›-n›n kald›¤› hücreyi basan jandarmataraf›ndan hastaneye kaç›r›lm›flt›.

Sedye üzerinde sloganlarla has-taneden tahliye olan ölüm orucu sa-vaflç›s›, 100’e yak›n TAYAD’l› tara-f›ndan “Yaflas›n Ölüm Orucu Dire-niflimiz” sloganlar›yla karfl›land› veambulansla Armutlu’ya götürüldü.TAYAD’l›lar da, hastane önündekieyleme son verdiklerini duyuran biraç›klama yapt›lar.

Ölüm Orucuna Devam

9 May›s 2005 tarihinde yat›rm›fl-t› bedenini açl›¤a. fiimdi incecik birbedenle ama yüre¤i dipdiri olarakç›kt› d›flar›. Kendisi art›k tecrit al-t›nda de¤ildi ancak yüzlerce yoldafl›

tecrit alt›ndayd›, tecrit politikas› oli-garflinin ve emperyalizmin tüm hal-ka karfl› savafl›n›n bir parças›yd›. ‹fl-te bu nedenle, tahliye olmas› ile bir-likte, ilk sözü, “ölüm orucunu sür-dürece¤im” oldu. fiimdi art›k O,hem direniflin oda¤›nda hem de di-reniflin d›flar›daki sesi durumunda.

Fatma Koyup›nar, neden ölümorucuna devam etti¤ini ve kamu-oyuna yönelik ça¤r›lar›n›, TAYADtaraf›ndan düzenlenen bas›n toplan-t›s›nda, video çekiminden anlatt›.

TAYAD'›n bir haftad›r sürdür-dü¤ü serginin bulundu¤u Karfl› Sa-nat Galerisi'nde 13 Mart günü yap›-lan toplant›da, ilk olarak TAYADBaflkan› Mehmet Güvel konufltu.Ard›ndan, Fatma Koyup›nar'›nölüm orucuna d›flar›da devam etti¤i-ni anlatan kamera görüntüsü izletti-rildi: “Ben tecritin kald›r›lmas› içinölüm orucuna yatt›m. 310 gündür.Tecrit için herkes mücadele etmeli.‹flçisinden memuruna, ayd›n›ndansanatç›s›na herkes birfleyler yapa-bilir. Bizlerin ölmesini istemiyorsa-n›z tecrite karfl› mücadele edin!"

Fatma Koyup›nar'›n ziyaret edil-mesi ça¤r›s› yap›lan toplant›da, abi-si Hasan Koyup›nar ve ablas› ZelihaKoyup›nar ise, “Fatma ‹diller gibi,Sevgi Erdo¤anlar gibi direniyor. So-run sadece TAYAD'›n de¤il. Herkesbir fleyler yapmal›” dediler.

Direnifl fiimdi Armutlu’da

Fatma Koyup›nar’›n direniflinid›flar›ya tafl›mas›n›n ard›ndan, halenkald›¤› evde ziyaret etmek, düflün-celerini, ça¤r›lar›n› halk›m›za ulafl-t›rmak için, biz de Küçükarmut-lu’nun yolunu tuttuk.

Armutlu, yine bir direnifle ev sa-hipli¤i yapman›n onurunu yafl›yor.

Buran›n tarihi de böyle yaz›lmad›m› zaten. Y›k›mlara, polis ve mafyaterörüne, bask›lara karfl› hep direndiyoksul gecekondular›m›z.

Kimbilir daha ne direnifllere, nedestanlara tan›kl›k edecek, nice yi-¤itleri ba¤r›ndan ç›karacak. Kondu-lar›n›n kimi s›vas›z, kimi boyas›z,kiminin dam› ak›yor. 10 milyonlukflehrin bir emekçi semti... Birçokgecekondudan fark›, birli¤i, örgüt-lülü¤ü. Bu örgütlülükle altettilersald›r›lar›, direnenlerin hep yan›n-da, yan›bafl›nda oldular. fiimdi, Fat-ma’n›n baflucunda olduklar› gibi.

2001’deki Büyük Direniflin, d›-flar›daki en güçlü sesiydi Armutlu.TAYAD’l›lar ve tahliye olan birçoktutsak bedenlerini ölüme yat›rd›.Gülsümanlar'la, fienaylar'la, Sultan-lar'la, Zeynepler'le, Ali R›zalar'lasoluk al›p verdi aylarca. Dünyadabir ilkti yaflanan ve ev sahipli¤iniyapman›n onurunu yaflad›lar. Dev-let, katliam operasyonuyla direnen-lere sald›r›rken, öfkeleri büyüdü.

fiimdi bu semtte "zaferin ad› ol-mak isteyen" yeni bir boran umudubüyütüyor. Direniflin solu¤u, Fatmaile at›yor. "Ben Sabo'nun kad›nla-r›ndan›m” diyor Fatma; "Armut-lu'dan yoldafllar›ma bir köprü kura-ca¤›m.” Bu, bir devrimcinin direniflkararl›l›¤›, bu yoksul, ezilen, horla-nan Anadolu halklar›n›n yüzy›llar-d›r büyüttü¤ü isyandan besleniyor.Bayrak onun elinde flimdi, O da bu-nun bilinciyle "Zaferi bir bayrak gi-bi burçlar›na dikece¤im" diyor.

fiehitlik Devrimcinin Ifl›¤›

Onun sesine ses olmak için nelersormal›y›m düflüncesi kafamda. He-yecanl›y›m, ilk kez ayak basacak-m›fl›m gibi Armutlu’ya.

6

19 Mart 2006 / 44

Fatma Koyup›nar Ölüm Orucunu D›flar›da Sürdürüyor

Diper: Ayd›n ve sanatç›lar direnifli desteklemeliTAYAD'›n "Sana Tecriti Anlatmak ‹stiyorum"

kampanyas› çerçevesinde Karfl› Sanat Çal›flma-lar› ile birlikte düzenledi¤i "Baflkas›n›n Ac›s›naBakmak-1" adl› sergi bünyesinde 11 Mart gü-nü tiyatrocu Zafer Diper'in kat›ld›¤› birsöylefli yap›ld›. Son oyunu Özk›y›m'dan yolaç›karak tecriti ve tecrite karfl› direnifli anlatanZafer Diper, tecritin korkunç bir iflkence meto-du oldu¤una vurgu yaparak, “ayd›n-sanat-ç› cephesinden tecrite karfl› direnifledestek olunmas› gerekir” dedi.

Page 7: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Karanl›k semalara çöktü. Saat19.00, ya¤mur bardaktan boflan›rca-s›na ya¤›yor. Bir yandan h›zl› h›zl›ad›ml›yor, bir yandan da bir direnifl-çinin yan›na gidiyor olman›n heye-can›n› yafl›yorum. D›flarda görece-¤im ilk direniflçi. Eve bu heyecanlavar›yorum. 2. kat›nda Fatma. Evinönünde ›fl›kland›r›lm›fl bir çam a¤a-c›, “Mustafa Bektafl a¤ac›”ym›flad›. Mustafa Bektafl 10 Nisan1996’da infaz edilen bir devrimci.Ailesi O’nun karanl›¤› ayd›nlatt›¤›-na inand›¤› için, a¤ac› da karanl›k-lar› ayd›nlats›n diye ›fl›kland›rm›fl...

‹kinci kat›na tak›l›yor gözlerim.Tan›yorum buralar›; Sevgi Erdo-¤an'›n Zehra'y› u¤urlarken karanfilatt›¤› balkon... "Hoflgeldin Zehram"diyerek onu selamlad›¤› yer. SevgiErdo¤an'›n o resmi canlan›yor gö-zümde. Kap›y› refakatçilerden birisiaç›yor. Sessiz olmam›z ve içeri ›slakgirmememiz için uyar›yor. Kurula-n›yoruz. Röportaj yapma iste¤imisöyleyince, "bugün çok yoruldu.Bekleyin, biraz dinlensin" diyorlar.“Tamam” diyorum, görmek için ya-n›na giriyorum. Küçük bir oda, ikikanepe, yanan bir odun sobas›, Fat-ma'n›n yata¤›, televizyonluk ve or-tada duran bir sehpa... Ifl›ktan rahat-s›z oldu¤u için az ›fl›k saçan birlamba yerlefltirilmifl...

Gözlerde Ifl›l Ifl›l Kararl›l›k

Fatma yata¤›na uzanm›fl gelenle-re gülümsüyor, “Yürüyüfl Muhabirigeldi, röportaj yapmak istiyor" di-yor refakatçi ben içeri girerken...310. gününe varm›fl bir direniflçinindurumunun, nas›l oldu¤unun mera-k›yla gözlerim bak›yor O’na. Banabak›p sevgiyle gülümsüyor, hoflgel-din diyor. Belli bir mesafeden sonraiyi görmüyormufl gözleri... “O’nugörüyor musun, seçebiliyor mu-sun?” diye soruyor refakatçi. Gü-lümsüyor, “ben gözümden önce gö-nül gözüyle görüyorum birçok fleyi,burada olamayan, gelemeyen bir-çok can›m›” diyor. ‹ncecik bedeniy-le uzan›verdi¤i yata¤›na yanafl›yo-rum. Gözleri ›fl›l ›fl›l kararl›l›k parl›-yor... ‹yi görmedi¤ini asla yan›nda-

ki sezmiyor, gözleri-nin o parlakl›¤›n›netkisine giriyor he-men. Avucundaumudunun y›ld›z›,aln›nda inanc›n›nsimgesi, bafl›nda k›r-m›z› ifllemeli flal›,yüzünde zaferi ka-zanm›fll›¤›n edas›....Aln›ndan öpüyo-rum, bana yeni yak-t›¤› k›nas›n› gösteriyor, umutla...“Y›ld›z›m› öp” diyor, “en güzel öp-meleri o hakediyor”. Avucunu öpü-yorum, bir s›cakl›k kapl›yor tümbenli¤imi... Avucuna bak›yor veöpüyor... Bir sevgi yuma¤›, umutdalgas› gibi... herkes duygulan›yor.Sevgi, sahiplenme, ba¤l›l›k... Hiçbirkelimeye gerek b›rakm›yor. Tüm buduygular› hissettiriyor Fatma...

Röportaj› duyunca, "refekatçile-rim bilir" diyor, onlar›n sözündenç›km›yor. "Onlar benim can›m" di-yor mütevazilikle.

Yan›nda oturup ona bakarkendald›¤›n› gördüm. Sehpada su, fle-kerler, 2 bardak ve çicekler var. Biran su istedi¤ini düflünerek soruyo-rum. “Hay›r ben çiçeklere bak›yo-rum. Orda yoldafllar›m›n güveninigörüyorum. Çiçekleri yoldafllar›mgetirdi” diyor.

“Halk›m› Çok Seviyorum”

Fatma'n›n burda oldu¤unu ö¤re-nen birçok mahalleden insanlar ge-liyor, Alibeyköy'den Ba¤c›lar'dan,Esenyurt'tan... Karfl› Sanat Çal›flan-lar›, ÇEM-DER'liler... Refakatçileryorgun oldu¤unu söylese de, Fatmakimseyi görmeden göndermek iste-miyor. Tek tek giriyor ziyaretçiler.Aln›ndan öpüyorlar, fazla konufla-m›yor Fatma, yüzünden yorgunlukokunuyor ama ziyaretçileri varkenuyumay› istemiyor. Herkese gülüm-süyor, gelenleri dinliyor. Herkesteayn› heyecan. Kimileri ilk kez dire-niflçi görüyor, kimileri zay›fl›¤›nabak›p dal›yor ama herkes sayg›ylasüzüyor O’nu. Dil de¤il gözleriylekonufluyor sanki ya da “yürek diliy-le”. Ortam sessiz... Sessizli¤i Fatma

bozuyor, tecrit konusundaki sessiz-li¤i sansürü parçalamaya çal›flt›¤›gibi. "Benden selam söyleyin herke-se" diyor, "ben halk›m› çok seviyo-rum." ‹ncecik beden ›fl›l ›fl›l gözleryalan söylemiyor, herkes bu sevgi-nin yürekten geldi¤ine tan›k. Gör-meyene nas›l anlat›l›r bilmem...

Ziyaretçiler gidiyor. Tam Fatmadinlenecekken Gazililer gecekondu-lar›ndan kopup geliyorlar akflamvakti. Onar kiflilik gruplar halindegiriyorlar içeri. Gazi halk›n›n sela-m›n› tafl›yorlar Armutlu'da direnensolu¤a. Solu¤una soluk, yüre¤ineyürek oluyorlar. Güç al›yorlar. güçveriyorlar Gazililer, direnifli tümgüzelli¤iyle tüm isyan›yla tan›yan,bilen bir halk. Gazi Ayaklanmas›’n›daha iki gün önce selamlam›fllard›.Katliam›n öfkesi, direnmenin hakl›onuruyla duruyorlar Fatma'n›n kar-fl›s›nda. Ç›karlarken Fatma, birininkula¤›na “giderken Gazi Marfl›n›benim için söyler misiniz?" diyor.

Gazililer kap›dan ç›kar ç›kmazgür bir ses yükseliyor bafll›yorlar:"Gazi'nin yoksul kondular›ndan/Taflt›k öfkeyle sokaklara/ Kurtulu-flumuzun bayraklar›/ Dalgaland›barikatlarda". Pencerenin önünegeliyorlar. Yumruklar havada. Zaferiçin s›k›l›... Bafllar dimdik... Gülü-yor, yumru¤unu kald›r›yor, zaferiflaretiyle selaml›yor Fatma. Sonraikinci ekip Gazili, sonra di¤erleri...Onlar da giderken "Mitralyöz"üsöylüyorlar. “Halk›m›z›n gelini” de-dikçe, Fatma'n›n gülüflü duyuluyor.Evet halk›n›n gelini O... Eli k›nal›yüre¤i vatan›na sevdal› gelin. Ve engüzel duva¤› zafer olacak.

Son grup Gazililer girdi¤inde,Fatma refakatç›s›na "kendimi çok

7

19 Mart 2006 / 44

Page 8: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

yorgun hissediyorum. Ziyaretçi-lerimle konuflam›yorum. Bu yüz-den utan›yorum mahcup oluyo-rum" diyor. Utanmas› gerekenen son kifli oldu¤u halde.

Marfllar› duyan Armutlu hal-k›ndan gelenler oluyor. 60'›nadayanan bir ana, ne oldu¤unuanlamaya çal›fl›yor. Yak›n›n›ölüm orucunda flehit veren birdi¤eri, y›llar›n ac›s›n› saç›n›n ak-l›¤›nda saklayan yafll› amcan›nsorusunu cevapl›yor; “Fatma fle-hit düfltü san›p kofltum.” Marflla-r›n, sloganlar›n anlam›n› biliyor-lar, sahiplenmeye kofluyorlar yi-¤it k›zlar›n›. Ö¤rendiklerinde ra-hatlay›p yüzlerinde tebessümledönüyorlar yoksul kondular›na.

Uykuya dal›yor, yorgun, ha-reket ettikçe ac› çekiyor ama“ah” yok. Ertesi sabah uyand›-¤›nda ilk ifli band›n› kontrol et-mek oluyor, sonra içti¤i s›v›lar›ç›kar›yor, zorlan›yor nefes al-makta, yutkunmakta.... Zorlan›-yor... Bugün 310. günü... Bir ira-de savafl› veriyor. Haf›zas› çokiyi... Bir süre daha dinlendiktensonra, “ziyaretçi ak›n› bafllar, rö-portaj› yapal›m” önerisiyle soru-lar›ma bafll›yorum.

Ancak, sorulara bafllamadanaç›klama gere¤i duyuyor; “De-diklerimi birçok insan okuyacak.Arkadafllar›m okuyacak. Konufl-makta biraz zorlan›yorum. Ba-zen demek istediklerimi toparla-yam›yorum. Unutuyorum...”

‹çinin rahat olmas›n›, direni-fliyle zaten en güzel konuflmalar›yap›p, söyleyeceklerinin en neti-ni söyledi¤ini belirtiyorum.

K›sa cevaplar veriyor sorula-ra, sonra unutup yeniden soruyoraz önce ne söyledi¤ini. Aralarvererek sürdürüyoruz röportaj›.Gebze'deki ve tüm F Tiplerinde-ki yoldafllar›na mesaj›n› sordu-¤umda, gözlerini yumuyor, du-daklar›n› ›s›r›p gözleri bu¤ulan›-yor. Ve bafll›yor konuflmaya;“tutsakl›k aln›m›z›n ak cefas›d›r.Onlar› çok çoook seviyorum...”Ses tonu öylesine içten...

8

19 Mart 2006 / 44

Devrimcilik sonuna kadar gönüllülük iflidirBüyük Direniflin bay-

ra¤›n› aylar önce devral-d›n›z. Kaç›r›p o bayra¤›elinizden almaya çal›flt›-lar. Vermediniz. Tahliyeoldunuz ve bayra¤› d›fla-r›da da tafl›yorsunuz. Ar-t›k tutsak de¤ilsiniz, ne-den devam ediyorsunuz?

FATMA KOYUPI-

NAR: Çünkü ben ülkem-de insanca yaflamak isti-yorum. Düflüncelerimleyaflamak istiyorum. Oyüzden, o bayrak hepbende olacak ve istiyorumki, o bayrak benimle zaferburcuna dikilsin ve baflkainsanlar ölmesin.

Direniflin ya da müca-delenin içerisi d›flar›s› ol-maz. Söz namustur. Fidanöyle demiflti. Söz namus-tur. Vatan namustur. Bi-zim korudu¤umuz düflün-celerimiz, namusumuz, vatan›m›z.Ayr›ca devletin memurlar› de¤iliz,rüflvetle ifl yapm›yoruz. Gönüllü...Devrimcilik sonuna kadar gönüllülükiflidir. Vatan›m›z, halk›m›z için yap›-yoruz. Bu yüzden tahliye ile direniflib›rakaca¤›m›z›n düflünülmesi devle-tin acizli¤idir, bizim gücümüzdür.

AKP kendinden öncekilerin yapt›-¤›n› devam ettiriyor. Hiç sorgulama-dan. Zaten AKP nedir ki, hükümetle-rin hepsi, emperyalistlerin kuklas›,sadece isimleri de¤iflir. O yüzden...(yoruluyor, ara veriyoruz) Yani böylebir iflbirlikçilikle b›rak›l›yoruz, dire-

nifl bitecek hesab›. Tecrit konusundada emperyalizmin istedi¤ini yap›yor.

Ölüm orucunu hapishanede, has-tanede veya d›flar›da sürdürmek ara-s›nda fark yok. Direniflin yeri zaman›mekan› yok.

Mesele verilen sözde. Direnifl özüzafere kilitlenmektir. Yani hapishane-de yapar›m d›flar›da b›rak›r›m, olmazböyle fley. Söz verdiysek tutaca¤›z.Nerede olursa olsun. Yani ölümseölüm. Hani d›flar›ya ç›kmak için ko-lumuzu kald›r›p teslim olmayaca¤›zki, ne demek. Direnifl sürdürülmeli-dir, tecrit kalkana dek.

Fatma Koyup›nar: “Ben Son Olay›m Baflka Yoldafl›m Ölmesin”

Page 9: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

9

19 Mart 2006 / 44

Direniflimde hakl›y›m

Zorla müda-hale amaçl› has-taneye kaç›r›ld›n,orada neler ol-du?

Hastane sürecibenim için nas›ldiyeyim, birazde¤iflikti. Yanidüflman›n müdü-rü, savc›s› at›pkurtuldular birhastane odas›na.Doktorlar gidipgeliyorlar. Diyor-lar ki “geri dönü-flü olmayan gün-lere giriyorsun,fark›nda m›s›n?” Ben de diyorum; “ebunun ad› ölüm orucu” ve müdahaleedilmemesi için bilincimi aç›k tut-maya çal›fl›yordum. Sürekli psikolo-jik bask› alt›nda tuttuklar›n› san›yor-lard›. Yemek saatlerinde asker kap›y›aç›p “yemek saati” diye ba¤›rarakgardiyanlar› ça¤›r›yordu, benim uyu-du¤umu düflünüp yemek yiyor gardi-yanlar. Bu nas›l bir insanl›kt›r. Bende bu insanl›¤› de¤ifltirmek için dire-niyorum. Hakl›y›m yani bu direni-flimde. ‹nsanlar›n içi boflalt›lm›fl, dü-flünmeyen, içgüdüleriyle hareketeden, yiyip içip uyuyan... O hale ge-tirilmifl.

Doktorlar ilk zamanlar sabah ak-flam geliyordu. Soruyorlard›; tedavi,muayene. Dokundurtmuyordum. Birnörolog vard›, daha önce hapishane-ye de gelenlerden. Çeflitli fleylerlebeynimi buland›r›p t›bben düflün-dükleri ortam› yaratmaya çal›flt›lar.

Sizin için bir gün daha fazla direnece¤imHastanede tutulurken TAYAD'l›-

lar hastane önünde oturma eylemiyapt›lar. Defalarca sald›rd›lar,90’dan fazlas› gözalt›na al›nd›. Ha-beriniz olabildi mi, sloganlar› geli-yor muydu, ne düflündünüz?

Evet direniflten haberdard›m. Ençok sald›r›larda, bas›n aç›klamala-

r›nda sloganlar›n› duyuyordum.Birlikte direnmenin güzelli¤i insanaayr› bir güç, ayr› bir mutluluk veri-yor. Bir de fley diyor insan. Siziniçin bir gün daha fazla direnece¤im.Yani, bir kifli ya da on kifli o direnifl-te korkular›n› yenmek çok güzel birduyguydu. Diyorsun ki, iflte halk›-m›z›n gücü. Halk gücünün fark›navard›¤›nda nas›l bir atefl yakacak vedüflman nas›l böyle arkas›na bak-madan kaç›p gidecek.

Baflka yoldafl›m ölmesinGebze'deki ve F Tipi hapishane-

lerdeki tutsak yoldafllar›n›za söyle-mek istedi¤iniz fleyler vard›r mutla-ka.

Bizim memleketimizde mahpus-

haneler yi¤it ya-ta¤› olmufltur. ‹t-ler hep, iflte hor-tumcular gibi,keyif içinde ya-tarlar biliyorsu-nuz. Ve biz dev-rimcili¤in getir-di¤i her türlü fle-ye gönüllü oldu-¤umuzdan mah-pusluk da aln›-m›z›n ak cefas›-d›r.

Burdan bü-tün tutsak yol-dafllar›m› çokama çok sevdi-¤imi söylüyo-rum. Hepsinesevgilerimi, say-

g›lar›m›, ba¤l›l›¤›m› gönderiyorum.Ve istiyorum ki, ben art›k tutsakl›k-ta ve d›flardaki son direniflçi olay›m.Baflka yoldafl›m ölmesin. Elinde si-lahla k›rda, dergi da¤›t›rken s›rt›n-dan kurflunlanarak ya da baflka tür-lü, flehitlik bir devrimci için onur-dur. Ancak tutsak yoldafllar›m›n ar-t›k flehit düflmelerini istemiyorum,son olmak istiyorum.

Solcu, halk›n direnen yan›n›n etraf›nda toplan›rDüne kadar duvarlar›n arkas›n-

da ulafl›lamaz durumdayd›n›z. fiim-di art›k herkes ulaflabilir size. D›fla-r›daki devrimcilere, demokratlarailetece¤iniz bir ça¤r›n›z, mesaj›n›zvar m›?

6 y›la yak›n bir süredir direniyo-ruz. Ve kendisine devrimciyim de-mokrat›m diyen insanlar yok. Göz-leri kapal›, kulaklar› sa¤›r, dillerisuskun. Olamaz böyle fley. Devrim-cilik, gerçek sosyalistlik, gerçekhalk ve vatanseverlik... (Zorlanmas›üzerine yeniden ara verildi) Gerçekvatanseverlik, halk› gerçekten sev-mek, yani gerçek sosyalistlik; hal-k›n direnen damar› neredeyse onunetraf›nda toplanmakt›r. Bu kuyruk-çuluk falan de¤ildir. Komplekse ar-t›k girmesinler, b›raks›nlar bu solcuhastal›¤›n›. Halk›n direnen yan›n›n

Çünkü ben ülkemde in-

sanca yaflamak istiyo-

rum. Düflüncelerimle ya-

flamak istiyorum. O yüz-

den, o bayrak hep bende

olacak ve istiyorum ki, o

bayrak benimle zafer

burcuna dikilsin ve bafl-

ka insanlar ölmesin.

Page 10: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

etraf›nda toplanmazlarsa, kendidevrimciliklerini, demokratl›klar›n›b›rakal›m bir tarafa, insanl›klar›n›kaybederler, vicdanlar›n› kaybeder-ler. Bunun fark›na vars›nlar. Böyledüflünsünler, niye direniyor bu in-sanlar...

Son olarak söylemek istedi¤imflu: Ben zaferin ad› olmak istiyo-rum. Art›k ölüm oruçlar›nda kimseölmesin. Ben de istemiyorum, her-kes bir fleyler yapt›¤›nda beni yafla-tabilir.

Diyece¤im o ki, art›k yeter. Di-reniflin etraf›nda birleflmeli herkes.Benim yaflamam... Direnen halk›ndirenen damar›n› tutmalar›na ba¤l›.Ama onlar kör, sa¤›r, dilsiz ve uzakduruyorlar. ‹nsanl›klar›n› kaybedi-yorlar. Biraz düflünsünler. Ne yap-t›klar›n›n fark›na vars›nlar. Yanidevrimcilik nedir, onu bir sorgula-s›nlar.

‹flah olmayacaklar!Adalet Bakanl›¤›'na diyece¤im

flu zaten; mahkemelerde de yaz›yorya ‘Adalet Mülkün Temelidir’.Mülkü olana adalet var, yoksulun

hiçbir hakk› hukuku yok. Adaletbizlerde. Ayr›ca Cemil Çiçek za-ten faflist, tescillenmifl biri. Tay-yip Erdo¤an derseniz, Ameri-ka'dan izin al›p baflbakan olmufl.Ne yaparsak ne yarat›rsak kendiellerimizle, gücümüzle, direnifli-mizle yarataca¤›z.

Gerçekte tecritin kald›r›lma-mas› için hiç neden yok ama çokneden var. Tecritin kald›r›lmas›,düzenin temellerinin kaymas› de-¤il ki. Ama bir yan›yla da dev-rimcilerin zaferini böyle görü-yorlar. Oysa biz siyasi olarak za-feri çoktan kazand›k.

Bu ülkede demokrasicilikoyunu var. Çünkü burjuva demok-rasilerinde, uyulmas› gereken kural-lar› olur. Burada yok öyle bir fley.Askeriyle, polisiyle, meclisiyle dik-tatörlük sürüyor. Ülkemizin en gü-zel yerlerinde onlar yaflar. Biz üretipyarat›r›z, halk al›nteri döker, köylüeker, iflçi üretir onlar sadece yer.Tecritin kalkmas›n› istemezler, sal-tanatlar› sallan›r.

Ve korkular› çok büyük bu yüz-den. Direniflten korkuyorlar. “Va-tan, millet, din, Allah” derler. E¤er

böyle konuflmaya bafll›yorlarsa ya-lan söylemeye bafll›yorlar demektir.Onlar›n vatan› da, dini de, iman› da,ç›karlar›d›r. Halk› hiç düflünmezler.‹flte 121 insan öldü ve bunun vebalionlar›n üzerinde. Bunun korkusunutafl›yorlar. Bilsinler, vebali üstlerin-de. Gerçekten dinleri, imanlar›, vic-danlar› varsa tecritteki insanlar› ken-dilerinin öldürdü¤ünün fark›nda ol-sunlar. Dünyan›n hiçbir yerinde“analar›n ah›n› alan” iflah olmaz vehesab› sorulur. Onlardan da sorula-cak.

10

19 Mart 2006 / 44

Selam olsun ba¤fle¤meyen kad›nlara

Destan›m›z içinde ölümsüzleflen 47 kad›ndan biri olanGülnihal Y›lmaz, ölüm orucu günlü¤üne tarih düflmüfltürbu sözleri:

“Yaflam› sevmek ve yaflama s›k› s›k›ya ba¤l› olmak,hayattan bekledi¤i çok fley olanlara has bir vas›ft›r. Bizimhayattan beklediklerimiz ise kendimizle s›n›rl› de¤il. Bizhayattan halk›m›z›n hak etti¤i ne varsa söküp koparmay›bekliyoruz. Yani hayattan bekledi¤imiz fley çok. Yaflamaba¤l›l›k ne kadar büyükse, feda ruhu da o kadar büyükoluyor...”

Bu sözleri, burjuvazinin, küçük burjuvazinin “mor”kad›nlar›n›n dilinden duyamazs›n›z. Bu sözler, halk›n kur-tuluflu için savaflan Bafle¤meyen Kad›nlar’›n sözleridir.

Onlar;

Dün, Hakikat Bac›lar olarak omuzbafl›m›zdayd›lar. Vebugün, halk›n ve hayat›n kurtulufl kavgas›nda Sabo’nunK›zlar›’n›n omuzbafl›nday›z yine. Çünkü kad›n› erke¤iyle“Bu topra¤›n insanlar›y›z. Halk›z. Halktan biriyiz. Halk›nöncüsüyüz...”

VE B‹Z, Sabo’dan Sevgi Erdo¤an’a, Sibel’den Ca-nan’a, fienay’dan fiengül’e... kad›n yoldafllar›m›zla gururduyuyoruz.

Ve diyoruz ki; varl›¤›n›z müjdesidir devrimimizin; Buumutlu varoluflunuz, bu kararl› yürüyüflünüz müjdesidirkurtuluflumuzun.

Selam olsun sizlere! Emperyalizm ve oligarfliye karfl›direnip savaflan TAYAD’l› Analar›m›za, Fidanlar›m›za,Fatmalar›m›za selam olsun...

Kutlu olsun Bafle¤meyen Kad›nlar›m›za 8 Mart DünyaEmekçi Kad›nlar Günü.

Kutlu olsun 8 Mart yar›nlarda bafle¤meyecek kad›nla-r›m›za.

Yüreklerimizde zafer mayas›

Bilincimizde onur kavgas›

Gönüllerimizde vatan sevdas›

Öyle kardeflçe

öyle köklü

öyle ba¤l›

Bir aileyiz B‹Z

Page 11: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

12 Mart 1995 tarihinde Gazi'dekontrgerilla taraf›ndan gerçeklefltiri-len katliamda flehit düflenler, binlercekifli taraf›ndan an›ld›.

12 Mart günü Gazi Temel Haklar,Gazi Cemevi önünde toplan›rken,çeflitli sol gruplarca oluflturulan plat-form üyeleri Eski Karakol Dura-¤›'nda topland›.

Gazi Temel Haklar kortejininönünde, flehitlerin resimlerininyerald›¤› “Gazi fiehitleri Ölümsüz-dür" yaz›l› pankart yeral›rken, he-men onun ard›ndan, “bizde birerSezgin'iz, Dinçer'iz, Fadime'yiz” di-yen tektip k›yafetleri ve ellerinde fle-hitlerin resimleri ile Gazi'nin gençle-ri vard›. Toplanma an›ndan itibarencoflkulu ve kararl› sloganlar hiç sus-mad›. Gazi sokaklar› bir kez dahasloganlar›m›zla inlerken, k›z›l bay-raklar›m›z›n temsil etti¤i sosyalizmyürüyüflümüze tan›k oldu.

Gazili gençlerin ard›ndan, “Katli-am ve Tecrit Politikalar› AKP ‹ktida-r› ile Sürüyor" pankart›yla beyaz ba-flörtülü k›z›l bantl› aileler, katliamc›-lara karfl› dinmeyen öfkeleri ile, Ga-zi’nin flehit ailelerinin ac›lar›n› pay-

lafl›yorlard›.

Binden fazla k›z›l bayrak tafl›yanTemel Haklar kortejinde, “Katliam-c›lar Cezaland›r›ls›n, Gazi'de fiem-dinli'de F Tipleri'nde Katleden Su-surluk Devletidir, Gazi Katliam›n›Unutmad›k Unutturmayaca¤›z" pan-kartlar›yla yerlerini alan Gazi halk›,ony›llarda geçse katliam›n ve ayak-lanman›n onurlu evlatlar›n›n unutul-mayaca¤›n›n kan›t›yd›lar. Ve elbetteGazi’nin çocuklar›. Onlar da bayrak-lar, flehitlerinin resimleri ile “biz ge-liyoruz” diyorlard›. Cemevi önündeGazi flehitlerinin isimleri say›larak"Yafl›yor!" diye hayk›r›ld›.

1500 kiflilik Gazi Temel Haklarkorteji "Kurtulufl Kavgada ZaferCephede, Gazi fiehitleri Ölümsüz-dür" sloganlar›yla, aç›klaman›n yap›-laca¤›, katliam›n yafland›¤› yeredo¤ru yürüyüfle geçerken, di¤er solgruplar da katliam› lanetleyen slo-ganlarla hareket ettiler.

Gazi flehitlerinin resimleri katli-am›n yafland›¤› yere dizilerek karan-filler b›rak›ld›. Burada flehit aileleriad›na konuflan, Sezgin Engin'in abisiErgin Engin flunlar› söyledi:

“Gazi'de gecekondular›n kurul-du¤u günden bu yana devrimcilervard›. Gazi'de devrimcileflmifl birhalk vard›. Gazi Ayaklanmas›’nda dabarikatlardayd› o devrimciler. GaziAyaklanmas› derin izler b›rakt›. Amahiçbir fley bitmifl de¤il. Yoksul halkgücünü görmüfl mücadele gelene¤ineböyle bir direnifl tecrübesi eklemifltir.Halk Adaletsiz Kalmaz! Gazi'yiunutmamak unutturmamak her fley-den herkesten önce Gazi Ayaklanma-s›'nda topra¤a verdi¤imiz flehitleri-mize borcumuzdur.”

Anman›n ard›ndan sloganlarlaharekete geçen kitle cemevi önünegeldi. Burada flehitler için yemek ve-rilirken, ard›ndan binlerce kifli GaziMezarl›¤›'na yürüyüfle geçti.

En önde 12 Mart'ta katledilen fle-hitlerin aileleri "Gazi Katilleri AfEdilmesin" yaz›l› pankartla yeral›r-ken, onlar›n hemen arkas›nda GaziTemel Haklar korteji s›raland›. PirSultan Abdal Derne¤i Marmara fiu-beleri’nin ard›ndan di¤er sol gruplarve partiler kendi pankartlar› ve slo-ganlar›yla kortejler oluflturdular.

Devrimci gruplar güçleri oran›n-

Gazi'de fiemdinli'de F TiplerindeKatleden Susurluk Devletidir

Gazi'de fiemdinli'de F TiplerindeKatleden Susurluk Devletidir

11

19 Mart 2006 / 44

Page 12: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

da Gazi halk›n›n yan›nda yerlerinial›rken, 4 bin kiflinin kat›ld›¤› an-mada, reformist partilerin kortejleriyüzer kifliyi bulmuyordu.

Yürüyüfl boyunca s›k s›k “Kur-tulufl Kavgada Zafer Cephede, Gazifiehitleri Ölümsüzdür, Mahir Hüse-yin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl,Kahramanlar Ölmez Halk Yenil-mez" sloganlar›yla, biz halk›z bizibitiremezsiniz diyordu binlerce kifli.Karakolun önünden geçerken katil-lere olan öfke hep birlikte hayk›r›l-d›. Gazi Temel Haklar kitlesinin gir-mesiyle mezarl›k alan› dolarken,sayg› duruflunun ard›ndan Grup Yo-rum, marfllar›n› Gazi flehitleri içinsöyledi. Gazi Ayaklanmas› yaflan›r-ken yurtd›fl›nda olan ve turneleriniyar›da kesip ülkeye dönmelerininard›ndan yapt›klar› marfl› söyleme-ye bafllayan Yorumcular’a binlercekifli efllik etti. Gazi Marfl›, ayaklan-man›n marfl› haline gelmiflti.

“Bize Ölüm Yok” marfl›n›n ar-d›ndan anma sona ererken, di¤er solgruplar›n oluflturdu¤u platformunmezarl›¤a girebilmesi için Gazi Te-mel Haklar korteji baflka bir yoldanyeniden cemevine do¤ru yürüyüflegeçti. Platform üyeleri de sloganlar-la geldikleri mezarl›kta ayaklanma-n›n onurlu evlatlar›n› selamlad›lar.Cemevine yap›lan yürüyüflün ard›n-dan, anma sloganlarla son buldu.

Gazi, CephedirHer 12 Mart’ta oldu¤u gibi bu

y›l da, Gazi sokaklar› Cephe slogan-lar›yla inledi, Gazililer Cephe’yledevrime yürüme iradelerini ortayakoydular.

Polis eylemin bafllamas›na yak›nzamanlarda Gazi'ye giren bütünaraçlar› ve insanlar› arayarak, bin-lerce polisi ve z›rhl› arac› mahalleyey›¤arak tedirginlik yaratmaya çal›fl-sa da, baflar›l› olamad›. Polisin yön-lendirmesi ile provakasyon yarat-maya çal›flan, bozkurt iflareti yapanbir kiflinin giriflimi de, Gazi TemelHaklar kortejinin disiplini ile boflaç›kt›.

1500 kifliyle yürüyen Gazi Te-mel Haklar’›n ard›ndan DTP’lilerin

400 kifliile kor-tej olufl-turduk-lar› gö-r ü l ü r -k e n ,E S P350, DHP 300’er kiflilik kortejleroluflturdu. Anmaya kat›lan; ÖDP,TKP, Mücadele Birli¤i, Partizan,Kald›raç, BDSP, EMEP, SDP, TÖP,ODAK, PDD, Devrim Dergisi,KÖZ, SODAP ve EHP ise 50 ile100 aras›nda de¤iflen kitleleri ileGazi sokaklar›ndayd›lar. Sendika-

lar ise yine yoktular...

Anmalar Her YerdeGazi Ayaklanmas›’n›n y›ldönü-

münde, sadece ‹stanbul Gazi Ma-hallesi’nde de¤il, birçok kentte gös-teriler düzenlendi, flehitler an›larak,onurlu Gazi halk›n›n ayaklanmas›selamland›.

Ankara- 11 Mart günü DikmenTemel Haklar Derne¤i’nde, ayak-lanmay› anlatan film gösterimi eflli-¤inde flehitler an›ld›. Anmada konu-flan Funda Avc›, “fiehitlerimiz yat›-yor Gazi Mezarl›¤›’nda. Adalete su-suzlu¤un an›t› gibi dikiliyor mezartafllar›. Dökülen kan›n hesab›n› so-raca¤›z. Adaletten baflka hiçbir fleyGazi’den yükselen hesap sorma slo-ganlar›n› dindiremez” dedi.

12 Mart’ta ise, fiirintepe’deHÖC taraf›ndan “Gazi Katliam›’n›nSorumlular› Cezas›z, Halk Adalet-siz Kalmaz” yaz›l› pankart aç›larakmeflaleli yürüyüfl yap›ld›. Yürüyüflsonunda yap›lan aç›klamada “Mü-cadelemiz adalet yerini buluncayakadar sürecek” denildi.

Antalya-K › fl l a h a nMeydan›’ndaHÖC, E¤itim-Sen, Tüm Bel-Sen ve Emek-li-Sen Antalyafiubeleri ileDHP taraf›n-dan düzenle-nen eylemde

“Gazi Katliam›n› Unutmayaca¤›z,Unutturmayaca¤›z" pankart› aç›ld›.Ortak aç›klamay› okuyan SemaKoç, “Gücümüz örgütlülü¤ümüz-dür. Örgütlü halk yenilmez” dedi.

Mersin- HÖC’lüler, Mersin Te-mel Haklar’da düzenledikleri anmaile Gazi flehitlerini selamlad›lar,marfllar› onlar için söylediler.

‹zmir- HÖC Temsilcili¤i Karfl›-yaka Çarfl›’da yapt›¤› meflaleli yü-rüyüfl ile adalet iste¤ini ‹zmir so-kaklar›na tafl›d›. ‹fl Bankas› önündetoplanarak, “Gazi’de Ümraniye’deKatlettiler, Katliamc›lar Yarg›lan-s›n, Adalet ‹stiyoruz” pankart›, k›z›lbayraklar ve meflalelerle, “Halk›zHakl›y›z Kazanaca¤›z”, “ÇetelerÖzgür Katliamc›lar Cezas›z” döviz-leri ve sloganlar›yla yürüyen HÖCüyeleri, ‹stasyon Meydan›’nda aç›k-lama yapt›lar. Yürüyüfl boyuncahalk›n alk›fllarla destek verdi¤iHÖC’lüler ad›na konuflan NurhanY›lmaz, Gazi’de halk› katledenlerinSusurluk’ta, fiemdinli’de kan dök-meye, hapishanelerde diri diri yak-maya devam etti¤ini söyledi.

Do¤ançay Yard›mlaflma ve Da-yan›flma Derne¤i’nde de Gazi flehit-leri için anma düzenlendi. AnmadaGrup Gün Ifl›¤›, marfllar›n› GaziAyaklanmas› için söyledi.

Erzincan- Dernek bina-s›nda Gazi ve 16 Mart flehit-leri için anma düzenleyen

12

19 Mart 2006 / 44

Page 13: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Erzincan Gençlik Derne¤i üyeleri,Halk›n “Adalet ‹stiyoruz” hayk›r›fl›-n›n sürdü¤ünü kaydettiler. 13 Martgünü ise, Vak›flar ‹fl Han› önündeyap›lan eylemde, “Gazi Katliam›’-n›n Sorumlusu Susurluk Devletidir"pankart› aç›ld›.

Dersim- HÖC Temsilcili¤i,

ESP, DHP ve HKM taraf›ndan Ye-ralt› Çarfl›s› üzerinde yap›lan ey-lemde, "Gazi Katliam›n› Unutma-d›k Unutturmayaca¤›z" pankart›aç›larak, "Gazi, fiemdinli, SusurlukSürüyor, Katliamlara ve TecriteKarfl› Birleflelim” dövizleri tafl›nd›.

Diyarbak›r- Dicle GençlikDerne¤i, ESP, Partizan ve DHP üye-leri "Bize Ölüm Yok" marfl› ve slo-ganlarla Sanat Soka¤›'nda yürüyüflyapt›.

Eskiflehir- 12 Mart günü Ada-lar Migros önünde biraraya gelenGençlik Federasyonu üyeleri, "GaziKatliam›’n›n Sorumlusu Susur-

luk’taki Devlettir” pankart› açarak,flehitleri and›lar. Onur Ertekin tara-f›ndan yap›lan aç›klamada, “Zalim-ler yoksullar›n öfkesinden kurtula-mayacaklar. Her yer Gazi olacak!”denildi. Eylem, “Halk›z Hakl›y›zKazanaca¤›z, Faflizmi Döktü¤üKanda Bo¤aca¤›z” sloganlar›ylason buldu.

MHP aarac› ttahrip eedildi-Gazi katliam› sadece kitlesel göste-rilerle lanetlenmedi. Cepheliler, 11Mart günü Fatih Saraçhane’de, Su-surluk’un “sivil” örgütlenmesi fa-flist MHP’ye ait bir seçim arac›n›

molotoflayarak tahrip etti.

Gazi halk›na sahip ç›karak so-kaklara dökülen 1 May›s Mahalle-si’nde, 15 Mart 1995 y›l›nda yafla-nan katliamda hayat›n› kaybeden-ler, düzenlenen eylemle an›ld›.

15 Mart günü sabah saatlerindemezar ziyaretleriyle bafllayan an-ma, 1 May›s Mahallesi Pir SultanAbdal Kültür Derne¤i'nde verilenyemekle devam etti.

Ö¤le saatlerinde ise, Emlakç›Dura¤›'nda toplanan 1 May›s Ma-hallesi Demokrasi Platformu bile-

flenleri, slogan-lar eflli¤inde kat-liam›n yafland›¤›yer olan 30A¤ustos ‹lkö¤re-tim Okulu'nunönüne yürüdü.Düzenli kortej-ler halinde yürü-yüfle geçen kitleflehit düflenlerinresimlerini tafl›-d›. "1 May›s fie-

hitleri Ölümsüzdür, Bedel ÖdedikBedel Ödetece¤iz, Yaflas›n Devrim-ci Dayan›flma" sloganlar›yla yürü-yen kitlenin önü köprü alt›nda polistaraf›ndan kesildi. “PKK ve Öcalanbayraklar›n›n” indirilmesini isteyenpolis, PKK ve Öcalan'›n bayraklar›-n›n indirilmesiyle barikat› kald›rd›.

En önde sancakl› bir ekibin yerald›¤› Anadolu Temel Haklar korte-ji, mahalleyi k›z›la boyayan bay-raklar›yla yer ald›. 250 kiflininyerald›¤› Anadolu Temel Haklarkortejinde, “Gazi ve Ümraniye fie-

hitleri Ölümsüzdür, Katliam veTecrit Politikalar› AKP ‹ktidar› ‹leSürüyor” pankartlar› tafl›nd›. fiehitresimleri ve k›z›l bayraklar›n tafl›n-d›¤› kortejde hesap soran sloganlar,‘rap rap’ yürüyüflleri, gecekonduyoksullar›n›n öfkesinin ifadesiydi.

30 A¤ustos ‹lkö¤retim Okuluönüne gelindi¤inde, flehit düflenleran›s›na sayg› duruflunda bulunuldu.Ard›ndan PSAKD MYK Üyesi Er-dal Y›ld›r›m, bu katliamlarla devle-tin suçüstü yakaland›¤›n› dile geti-rerek, "Emekçilerin adalet talebigörmezden gelindi, faflist katilleradeta ödüllendirildi. Devlet kontr-gerillay› emekçilere yönelik sald›r›-lar için her dönem örgütlemifl, kul-lanm›flt›r. Kontrgerilla bu devletingerçek yüzüdür" diye konufltu.

fiemdinli örne¤inin verildi¤iaç›klaman›n ard›ndan 5 kiflinin ya-flam›n› yitirdi¤i yere karanfiller b›-rak›ld›. Anma bitiminde AnadoluTemel Haklar üyeleri kortej halindederneklerine kadar yürüdüler.

Eyleme ESP, Al›nteri, Partizan,DHP, EMEP gibi gruplar da kortej-ler oluflturarak kat›ld›lar.

‹zmir

Gazi katliam›na iliflkin etkinlikler-den biri de, Gazi Temel Haklar taraf›n-dan 10 Mart günü Sultan Dü¤ün Salo-nu'nda düzenlendi.

fiehitler için yap›lan sayg› durufluy-la bafllayan etkinlikte, Gazi TemelHaklar ad›na Selda Yefliltepe konufltu.

Devletin katilleri korumak ve katliam›aklamak için her yola baflvurdu¤unusöyleyen Yefliltepe "flehitlerimizi unut-mayacak unutturmayaca¤›z" dedi.

Sinevizyon gösteriminin ard›ndanGrup Yorum Korosu türkülerini 500 ki-fli ile birlikte söyledi.

Ümraniye flehitleri ölümsüzdür

Gazi Temel Haklar:

fiehitlerimizi unutmayacak unutturmayaca¤›z

13

19 Mart 2006 / 44

Page 14: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

16 Mart 1978'de katledilen 7devrimci ö¤renci katliam›n y›ldö-nümünde ‹stanbul ve Anado-lu’nun çeflitli illerinde an›ld›. Ya-p›lan anmalarda katliam›n sorum-lusunun devlet oldu¤u vurgusuyap›ld›.

Katliam›n Hesab›n›

Soraca¤›z

‹stanbul’da katliam›n yap›ld›¤› Beyaz›t Meyda-n›’nda buluflan devrimci demokrat birçok gençlik ör-gütü "16 Mart'tan fiemdinli'ye Katleden Devlettir” ve“Halepçe'den fiemdinli'ye Emperyalizme Karfl› Müca-deleye" pankartlar›n› tafl›d›.

Beyaz›t Tramvay Dura¤›’ndan "16 Mart'tan fiemdin-li'ye Katleden Devlettir, Devrim fiehitleri Ölümsüzdür,Beyaz›t Faflizme Mezar Olacak, 16 Mart fiehitleriniUnutmad›k Unutturmayaca¤›z" sloganlar›yla ‹.Ü. Ecza-c›l›k Fakültesi önüne yürüyen ö¤renciler burada devrimflehitlerin an›s›na sayg› duruflunda bulundular. Katli-am›n gerçekleflti¤i yere karanfiller b›rak›ld›. Devrimci,demokrat, yurtsever ö¤renciler ad›na yap›lan aç›klama-da; “16 Mart'tan Susurluk'a, Susurluk'tan fiemdinli'yeuzanan bir gerçek var önümüzde" denilerek katliam›nbizzat devlet taraf›ndan örgütlendi¤ine dikkat çekildi.Ayr›ca katliam›n hesab›n›n sorulaca¤› belirtildi.

Gençlik Federasyonu yaklafl›k 100 kiflilik kortejin-de DEV-GENÇ flamalar›, Fatma Koyup›nar'›n resimle-ri ve "Tecritte 122. Ölüme ‹zin Vermeyelim, Fatma Ko-yup›nar Direnifli Sürdürüyor" dövizleriyle yürüyüfltekiyerini ald›. 350 kiflinin kat›ld›¤› anmada Halepçe Kat-liam› da protesto edildi. Anma’da Grup Yorum damarfllar›yla yerald›.

Ankara Gençlik Derne¤i 11 Mart günü AnkaraG e n ç l i kD e r n e -¤i’nde veHacettepeÜniversi-tesi Bey-fl e h i rK a m p ü -s ü ’ n d e

yapt›¤› etkinliklerle katliam› protesto etti. Marfllar›ncoflkuyla söylendi¤i etkinliklerde “katliamlar, bask›larmücadelemizi engelleyemez” mesajlar› verildi.

Ankara’da 16 Mart günü Gençlik Derne¤i’nin debulundu¤u gençlik örgütleri Ankara Üniversitesi Cebe-ci Kampüsü’nde bir bas›n aç›klamas› yaparak katliam›protesto etti. “16 Mart Katliamlar›n› Unutmad›k. Unut-turmayaca¤›z” yaz›l› pankart›n aç›ld›¤› eyleme AnkaraGençlik Derne¤i “16 Mart Katliam›n› Unutmad›kUnutturmayaca¤›z, Katil Devlet Hesap Verecek, Beya-z›t’tan fiemdinli’ye Katleden Ayn› Devlettir” yaz›l› dö-vizleri tafl›d›.

HÖC’ün de aralar›nda oldu¤u birçok DKÖ, Bur-

sa’da Santral Garaj›’nda toplanarak katliam› protestoetti. “Bedel Ödedik Bedel Ödetece¤iz, Analar›n Öfke-si Katilleri Bo¤acak” sloganlar› atan kitle “Gazi- Beya-z›t-Halepçe Katliam›n›n Hesab›n› Soraca¤›z” yaz›l›pankart açt›.

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde birara-ya gelerek "16 Mart'tan fiemdinli'ye Katliamlar›n So-rumlusu Devlettir" yaz›l› pankart açan Ege Üniversite-si ö¤rencileri de ‹zmir’den katillerin peflini b›rakma-yacaklar›n› hayk›rd›lar.

Beyaz›t ve Halepçe Katliamlar›n›

Unutmad›k

Malatya’da da 16 Mart günü HÖC, Partizan, ESPve PDD Merkez Postane önünde bir bas›n aç›klamas›gerçeklefltirdi. Aç›klamada “fiemdinli Halk› Yaln›z De-¤ildir, Katiller Halka Hesap Verecek, Katil ABD Orta-do¤udan Defol, Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun,Yaflas›n Devrimci Dayan›flma” sloganlar› at›ld›. HÖC’ün kitlesel kat›ld›¤› eylemde “Tecritte 121 Ölüm Dire-

14

19 Mart 2006 / 44

Onların şehit düştüğü yyerde dalgalanıyor kızıl bbayraklarımız

Beyaz›t

Ankara

Page 15: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

nifl Sürüyor, Katliamlar›n Sorumlusu Emperyalizmdir-HÖC” yaz›l› dövizler aç›larak k›z›l bayraklar tafl›nd›.

Erzincan’da, Gençlik Federasyonu’nun 16 Martgünü E¤itim Fakültesi önünde yapt›¤› aç›klamada"Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez, Direne DireneKazanaca¤›z, Katiller Hal-ka Hesap Verecek, Halk›zHakl›y›z Kazanaca¤›z,Kahrolsun Faflizm Yaflas›nMücadelemiz" sloganlar›at›ld›. Eyleme DGH’dadestek verdi.

Mersin Tafl Bina önün-de katliama yönelik slo-ganlar atan Mersin GençlikDernek’liler; “16 Mart kat-liam›n› unutmad›k, unut-turmayaca¤›z. Akademik-demokratik üniversite mü-cadelemizden vazgeçmeyece¤iz. Ülkemizin ba¤›ms›z-l›¤›n› her zaman, bedelleri ne olursa olsun savunaca-¤›z. Zulmedenler oldukça direnenlerde olacakt›r, biz-lerde olaca¤›z” dediler.

Antalya Gençlik Derne¤i katliamla ilgili aç›klama-y› Akdeniz Üniversitesi Ö¤renci Evi’nde yapt›. Aç›kla-ma masadan sloganlar ve alk›fllar eflli¤inde kalk›larak

bafllad›. Katliam›n sorum-lular›n›n teflhir edildi¤i ey-lem sloganlarla bitirildi.

Eskiflehir’de AnadoluÜniversitesi Yunus EmreKampüsü’nde yap›lan aç›k-lamayla katliam protestoedildi. Hep bir a¤›zdan Be-yaz›t ve Gündo¤du marflla-r›n coflkuyla söylendi¤iaç›klamada ayr›ca DersimTemel Haklar’a yap›lan

bask›n protesto edildi, gözalt›lar›n serbest b›rak›lmas›istendi.

Adana Gençlik Derne¤i’nde yap›lan anma etkinli-¤inde fliirler okunarak marfllar söylendi. 16 Mart veGazi Ayaklanmas›’n›n birlikte an›ld›¤› etkinlikte “16Mart’tan Günümüze Katliamlar›n Sorumlusu Devlet-tir” pankart› aç›ld›.

15

19 Mart 2006 / 44

Samsun AKP milletvekili Ce-

mal Y›lmaz Demir’in, OndokuzMay›s Üniversitesi (OMÜ) HalkBilim Kulübü ile ilgili olarak, 12Mart tarihli yerel bas›nda yer alanyalanlar›, kulüp üyesi ö¤rencilertaraf›ndan 14 Mart günü düzenle-nen bas›n toplant›s›nda cevapland›.

AKP’nin OMÜ’deki kadrolafl-ma faaliyetini örgütleyen Demir,kulübün, “afl›r› sol terör örgütü-nün kurumu” oldu¤u, üyelerinin“örgüt faaliyetlerini kulüp üzerin-den yürüttü¤ü”, “üniversitenin ku-lübe yapt›¤› yard›mlar›n asl›ndaörgüte yap›ld›¤›” yalanlar›yla tambir iftira kampanyas› yürütüyordu.

Bas›n toplant›s›nda konuflanKaradeniz Temel Haklar Gençlikkomisyonu ve Halk Bilim Kulübüüyesi Hüseyin Aktafl, “Halk BilimKulübü’nün AKP-YÖK kavgas›nda

kurban seçildi¤i-ni” belirterek,milletvekil ininiddialar›yla ilgili

hiç bir belgesinin, kan›t›n›n olma-d›¤›n› belirtti. Aktafl daha sonraflöyle dedi. “AKP’liler, ba¤›ms›zl›kve demokrasi mücadelesi verenlerikaralayarak OMÜ’de kadrolaflma-ya çal›flmaktad›r. Demagoji ve ya-lan, halk›m›z› sömüren iktidarlariçin ekmek-su gibidir.

Bizler, hedef gösterilen kulübünüyeleri olarak “Ne AKP Ne YÖK”diyoruz. Çünkü AKP, “Ben Türki-ye’yi satmakla mükellefim” mant›-¤›yla yönetilen bir partidir.

OMÜ Rektörü Bernay ise ’80cuntas›n›n ürünü olan YÖK’üntemsilcisidir. Pek çok ö¤renciye so-ruflturmalar açm›fl, okuldan uzak-laflt›rma cezalar› vermifl ve ö¤ren-cileri bizzat polise teslim etmifltir.

Terör demagojisiyle muhalif ke-simleri susturmaya çal›flanlar he-sap verecektir.”

OMÜ Halk Bilim Kulübü AKP’nin iftiralar›n› cevaplad›:

Faflistler Afyon’da Molotoflarla Sald›rd›lar

Kocatepe Üniversitesi’nde devrim-ci, demokrat ö¤rencilere karfl› sürdürü-len tehdit, taciz ve sald›r›lar, 15 Mart’tadaha da boyutland›.

14 Mart’› 15 Mart’a ba¤layan geceAfyon’da 1 kitabevi, 1 kafe ve 2 eve

molotof kokteylli sald›r›lar düzenlendi.

Okul girifl ç›k›fllar›nda, ö¤renci evle-rinin bulundu¤u caddelerde pusu kuran,ö¤renci olmad›¤› halde polis himaye-sinde okula girip terör estiren faflistler,Afyon’daki devrimci demokrat kesim-leri sindirmek istiyorlar.

Sald›rganlar›n kimli¤i belliydi. ÜlküOcaklar›’nda yuvalanan faflistler, terörestirdikten sonra inlerine çekilirken bukez polis ç›kt› sahneye.

Polis, sald›rganlar›n pefline düflmekyerine, her zaman oldu¤u gibi, sald›r›yau¤rayanlara yöneldi. Evleri sald›r›yau¤rayan iki ö¤renci ve EMEP ‹l Baflka-n› Cemil Öztürk gözalt›na al›nd›.

Erzincan

Malatya

Page 16: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

14 Mart’ta Dersim ayaktayd› yi-ne. Yine devlet terörüne karfl› aya-¤a kalkm›flt› Dersim. Bu ülke bizim,bu flehir bizim, biz halk›z ve burala-r›n sahibiyiz diyerek aya¤a kalk-m›flt›.

O gün Dersim Temel Haklar veÖzgürlükler Derne¤i, polis sald›r›s›-na u¤rad›. Saat 15.30 s›ralar›yd›.Dernekteki insanlar, do¤al olarak veherkesin bildi¤i gibi silahs›zd›. Amaderne¤e bask›n düzenlemek içinçok say›da özel harekat timi, çe-

vik kuvvet polisleri ve z›rhl› araç-

larla derne¤in etraf› abluka alt›naal›nd› önce. Ard›ndan polis derne¤ebask›n düzenledi.

Dernekte bulunanlara kimlikkontrolü yapan polis daha sonra ara-ma ad› alt›nda derne¤i talan etmeyebafllad›. Bu s›rada Dersim HÖC’lü-lerin öncülü¤ünde halk dernekönünde toplanarak bask›n› protestoetmek için oturma eylemine bafllad›.

Bask›na gelenlerin, kendi yasa-lar›n› bile çi¤neyen sald›rganl›klar›,hakaret ve tehditleri karfl›s›nda, Te-mel Haklar üyeleri pencereden slo-ganlar atarak, konuflma yaparak teh-ditlere boyun e¤meyeceklerini be-lirttiler. Dernek üyelerinin seslenifli,afla¤›da bekleyen halk›n "Bask›larBizi Y›ld›ramaz, Dersim FaflizmeMezar Olacak, Halk›z Hakl›y›z Ka-zanaca¤›z, Türkefl'in ‹tleri Y›ld›ra-maz Bizleri" sloganlar›yla cevapbuldu. Bu arada Emniyet Müdürü“derhal buray› terkedin” tehditle-riyle dernek önündeki halk› da¤›t-maya çal›flt›. Dersimliler, “buras›bizim soka¤›m›z hiçbirimiz buray›

terk etmeyece¤iz” cevab›yla dernekönünde beklemeyi sürdürdüler.

Saat 17.00 s›ralar›nda biten bas-k›n sonucu Dersim Temel HaklarBaflkan› Murat Kaymaz, DernekSekreteri Elif Akkurt ve Üyesi Der-ya Ula¤ "da¤a zorla adam gönder-mek" iddias›yla yerlerde sürüklene-rek, iflkence yap›larak gözalt›naal›nd›lar. Gözalt›na al›nanlar›n der-nekten ç›kar›lmas› s›ras›nda halkpolise engel olmaya çal›flt›. Çevikkuvvet ekipleri gözalt›na ald›klar›n›d›fl kap›dan ç›kar›rken bina önünde-ki kitleye gaz bombalar› ve panzer-lerle sald›rd›. Kitle tafllar ve slogan-larla karfl›l›k verdi. Alt sokakta top-lanan Dersimliler barikatlarla çat›fl-maya bafllad›. Ama as›l barikat›nkendisi Dersim halk›yd›. Dersimli-ler, haklar ve özgürlükler mücadele-sinin yi¤it, fedakar militanlar›n›nönünde barikat oluyordu.

Hedef iflkencecilerin ini

Dersim halk›, dernek önündekibu sald›r› ve direniflin ard›ndan bukez gözalt›lar› protesto etmek içinyüzlerce kifli Emniyet Müdürlü-¤ü’ne do¤ru sloganlar eflli¤indeyürüyüfle geçti. Dersimliler,terör estiren, uyuflturucuyu,fuhuflu teflvik edenlerininini iyi biliyordu. Halk Tun-celi Emniyet Müdürlü¤ü'nünetraf›n› sararak gözalt›naal›nanlar›n derhal serbestb›rak›lmas›n› istedi.

Emniyet Müdürlü-¤ü’nün önünden Dersimmerkeze yönelen kitle, bu-rada sloganlarla iflkenceci-

leri lanetlemeyi sürdürdü. Dersim’inhemen tüm devrimci, demokrat ör-gütlenmelerinin insanlar› oradayd›.Bini aflk›n bir kitle toplanm›flt› mer-kezde. Bu cüretli ve kitlesel sahip-lenmeyi da¤›tmak isteyen polis, kit-leye karfl› sald›r›ya geçti. Gaz bom-balar›yla sald›ran polise kitle yinesloganlar ve tafllarla cevap verdi.

Sald›r›ya ra¤men kitlenin da¤›l-mas› bir yana, Dersimliler meydanatoplanmaya devam etti. Kitlenin sa-y›s› gitgide artt›. Dersim halk›n›nöfkesini iyi tan›yan polis ise merke-ze takviye güçler y›¤maya bafllad›.Polisin her sald›r›s›, kitlenin barika-t›na çarp›p da¤›l›yor, kitle ad›mad›m geriletiyordu iflkenceci katille-ri. At›lan tafllardan dolay› içlerindeemniyet müdürlerinin de oldu¤uçok say›da polis yaraland› ve mer-kezde bulunan polis karakolu vehalk›n hiçbir zaman su içmedi¤i“polis çeflmesi” tahrip edildi. Emni-yet Müdürlü¤ü'ne giden tüm yollaratefller yakarak trafi¤e kapat›ld›.

Halk Yeralt› Çarfl›s› üzerindeatefller yakarak direniflini sürdürür-ken merkeze polisin yan›s›ra çok sa-y›da da asker sevk edildi. Yaklafl›k3000 Dersimli, abluka alt›nda pro-testosunu sürdürdü.

OHAL hiç bitmemiflti ki

Eylem saat 19.00 s›ralar›nda bi-tirilirken, halk uzun süre meydan-dan ayr›lmad›. Dersim halk›n›n öf-kesini s›nayan ve bir kez daha haketti¤i cevab› alan oligarflinin polisive askeri, eylem sonras› da Dersimmerkezini tam teçhizatl› çok say›da

asker, robokop polisive özel harekat

timleriy-l e

16

19 Mart 2006 / 44

Devlet tterörüne

halk bbarikat›

BURASI

DERS‹M

Page 17: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

abluka alt›nda tutmaya devam etti.

Eylemden sonra, Dersim merke-zini ablukaya alan jandarma, terörestirerek önüne gelenleri gözalt›naalmaya bafllad›. Merkeze gelen Tun-celi Alay Komutan› Albay Nam›kDursun tehditler savurdu, D‹HAMuhabiri Rüfltü Demirkaya'ya ha-keretler edip, tartaklad›. Dersim’inmeydanlar›nda, sokaklar›ndaOHAL’i aratmayacak görüntüleryaflan›yordu. Zaten ne zaman bit-miflti ki OHAL?

OHAL’in bitmedi¤i ertesi sabahbir kez daha görüldü. Meydanlardaestirilen terör ve evlere yap›lan bas-k›nlar sonucu gözalt›na al›nanlar›nsay›s› 45’e ulaflt›.

Bu arada Temel Haklar Federas-yonu ve çeflitli kurumlar taraf›ndanyap›lan aç›klamalarla gözalt›na al›-nanlar›n serbest b›rak›lmas› istenir-ken, Malatya Temel Haklar, 15Mart’ta PTT önünde, Elaz›¤ Temel

Haklar Hozat Garaj›'nda yapt›klar›eylemlerle, Dersim Temel Haklar’›nbas›lmas›n›, yöneticilerinin gözalt›-na al›nmas›n› ve flehirde estirilendevlet terörünü protesto ettiler.

Dernek kurma, örgütlenme hak-k›n›n kontrgerilla fleflerinin iki du-da¤› aras›nda oldu¤u bir ülkenin de-mokrasisinin maskesi Dersim’de birkez daha düflmüfltür. Askeri gücünüy›¤arak terör estiren anlay›fl, halk›-m›z› y›llard›r yozlaflt›rmayla, iflbir-likçilefltirmeyle, bask›yla, zulümleteslim almaya çal›flan anlay›flt›r.Dersim halk› bask›lara karfl› sokak-larda bir kez daha cevab›n› en güzelflekilde vermifltir.

Söylenmesi gerekeni, DersimTemel Haklar, gözalt›lar›n ard›ndanyapt›¤› aç›klamada söylüyordu za-ten: “... yerelde ve Türkiye’de hiç-bir hukuksuzlu¤a, bask›lara anti-demokratik uygulamalara boyune¤medik, e¤meyece¤iz! Zaman›geldi üyelerimiz canl› bomba mu-amelesine maruz kald›lar, çal›flan-lar›m›z›n evleri bas›ld›, gözalt›larbask›lar tutuklamalar eksik olma-d›. Ancak bizler Dersim halk›n›nisyan gelene¤ini sürdürece¤iz.”

17

19 Mart 2006 / 44

Sar›gazi Temel Haklar Aç›l›fl fienli¤iSar›gazi Temel Haklar Derne¤i Aç›l›fl fienli¤i 11 Mart günü gerçeklefl-

tirildi. Bülent Özdemir’in, derne¤in kurulufl amac› ve mahallenin sorun-lar›na iliflkin yapt›¤› konuflma, çözüm için Temel Haklar çat›s› alt›nda bir-leflip örgütlenme ça¤r›s› ile son buldu.

Temel Haklar Federasyonu'nun mesaj›n›n ard›ndan, Kemal Kaplan’›ndeyiflleri yerald›. Sultanbeyli PSAKD ad›na Celal At›flkan, belediyeninengelledi¤i cemevinin temel atma törenine davette bulunurken, TA-YAD’l› Naime Kara tecrit ve ölüm orucu üzerine konufltu. 1000 kiflininkat›ld›¤› aç›l›fl, Kibar Arslan, PSAKD Semah Ekibi ve Grup Yorum Koro-su'nun türküleriyle sona erdi.

Linç Edemediler, Tutuklad›larTrabzon’da linç edilmek istenen Zeynep EErdu¤rul, 1 Haziran 2004’te

adliye önünde tecriti protesto eylemine müdahale eden polise direndi¤i“polisi ddarp eetti¤i” iddias›yla hakk›nda aç›lan davadan verilen 4 ay hapiscezas› Yarg›tay’ca onanarak tutukland›.

‹nfazc›lar›, ölüm mangalar›n›, hortumcular› tutuklama gere¤i dahiduymayan, mecbur kal›p verdikleri cezalar› indirebildi¤i kadar indirip,hapse girmeyecek flekilde erteleyen oligarflinin hukuku, zulme karfl› ç›-kan ve demokratik haklar›n› kullananlar› sindirme politikas›n› sürdürüyor.

Konuya iliflkin aç›klama yapan Trabzon Temel Haklar, Zeynep Erdu¤-rul’un demokratik faaliyetlerinin engellenmesi için linç giriflimi dahil hertürlü yola baflvuruldu¤unu hat›rlatarak, gerçekleri hayk›rmaya devamedeceklerini söyledi.

Y›k›mlara Karfl› BirleflelimAnkara Eski Çöplük Mahallesi’nde y›k›mlara karfl›, 12 Mart günü yü-

rüyüfl düzenlendi. ‹dilcan Kültür Merkezi’nin de yerald›¤› DKÖ’ler veÇöplük halk›, Aç›kal›n Meydan›'nda toplanarak “Y›k›mlara Karfl› Birlefle-lim/Eski Çöplük Halk› Yaln›z De¤ildir" pankart› açt›lar. Ankara TemelHaklar, Yakup Abdal Köylüleri taraf›ndan da desteklenen eylemde, “Ev-lerimizi Y›kt›rmayaca¤›z, Hakl›y›z Kazanaca¤›z” dövizleri tafl›nd›, slogan-lar at›ld›. Y›k›mlara karfl› kurulan irtibat bürosu önüne kadar yürüyen 100kifli, burada aç›klama yapt›. Mahalle halk›ndan Sad›k Topal, "Y›k›mlarakarfl› hhep bbirlikte mmücadele eetmeliyiz" diye konufltu.

fiehitlerimiz OnurumuzdurArap hhalk›n›n yyi¤it eevlad› YYusuf KKutlu Antakya’n›n Ekinci Beldesi’nde

ailesi ve yoldafllar› taraf›ndan 12 Mart günü mezar› bafl›nda an›ld›. An-madan bir gün önce beldede tecriti anlatan bildiriler da¤›t›l›rken, ertesigünü aile evinden mezarl›¤a yüründü. “Kahramanlar ÖÖlmez HHalk YYenil-mez” pankart› aç›lan anmada, k›z›l bayraklar ve Yusuf Kutlu’nun resim-leri tafl›nd›, “Yusuf Kutlu Ölümsüzdür, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz,Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl” sloganlar› at›ld›. Mezar ba-fl›nda, O’nun devrimci kiflili¤i ve Büyük Direnifl üzerine yap›lan konufl-malar, Türkçe ve Arapça yak›lan a¤›tlarla, Arap halk›n›n yi¤it evlad›n›nunutulmayaca¤› yinelendi.

Cuntan›n iiflkencehanelerinde kkatledilen MMazlum GGüder, 3 Mart günüHÖC’lüler taraf›ndan Elaz›¤’daki mezar› bafl›nda an›ld›. Anmada, “andolsun ki, devretti¤iniz bayra¤› yere düflürmeyece¤iz" yemini edildi.

Page 18: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

18

19 Mart 2006 / 44

Ege Üniversitesi ö¤rencileri, katliamc› ordunun generallerini üni-versitelerinde konuflturmad›lar.

9 Mart günü Ege Üniversitesi’nde, Em. Orgeneral Aytaç Yalman’›nkat›l›m›yla düzenlenen “Ulusal Bilinç ve Terör” adl› panelde, terörizmdemagojisi yapan Yalman’a cevap, ö¤rencilerden geldi. Yalmankonuflmaya bafllad›¤›nda bir ö¤renci, “As›l terörist sizsiniz. Arkadafllardünyan›n en büyük teröristlerinden biri aram›zda. Siz de¤il misinizNATO’yla ABD ile iflbirli¤i yapan. fiemdinli’de halk›n üzerine atefl açan,19 Aral›k’ta hapishanelerde dört duvar aras›ndaki savunmas›z insan-lar›n üzerine kimyasal bombalar ya¤d›ran?” sözleriyle müdahale etti.

Protestoya di¤er ö¤renciler alk›fllar›yla destek verdiler. Bunun

üzerine Yalman "demokrat general” rolü oynamaya çal›flsa da, “Seningibi bir katilin konuflmaya hakk› yok üniversitemizden defol" protes-tosu devam etti. ÖGB’lerin ö¤renciye müdahalesine, salonda bulunandi¤er ö¤renciler karfl› ç›karken, yaklafl›k bir saat boyunca protestolarsloganlarla sürdü. Katil general konuflmas›n› yapamadan üniversiteyiterketmek zorunda kald›.

Ö¤renciler, ö¤leden sonra ise, Em. Orgeneral Hurflit Tolon’un kon-ferans›n› protesto ettiler. Ö¤rencilere ÖGB’ler ve polis gaz bombalar›ile sald›r›rken, gençlik direndi ve “Savafl Suçlular›n›n Yeri Üniversite-ler De¤il, Mahkemelerdir'' fleklinde pankart açt›lar.

Çevik kuvvet ekiplerinin üniversiteye 2 panzerle birlikte girmesitepkilere neden olurken, müdahaleye karfl› oturma eylemine geçenö¤renciler, 'Gün Do¤du' marfl›n› söylediler, sloganlar att›lar.

Katliamc› Generallere Protesto

gençlik

Gençlik Federasyonu’nun ‘Ö¤-renci Haklar›m›z› ‹stiyoruz’ kam-panyas›n›n çal›flmalar› çeflitli kent-lerde geçen hafta da devam etti.

Kampanyay› Samsun’da ÇiftlikCaddesi üzerinde kurduklar› masa-da imza toplayarak, bildiri da¤›ta-rak sürdüren Karadeniz Temel Hak-lar Gençlik Komisyonu üyeleri, 10Mart’ta polis taraf›ndan tehdit edi-lerek faaliyetleri engellenmek isten-di. Komisyon üyeleri ertesi günü deayn› yerde imza toplamaya devamederken, 12 Mart günü dernekte dü-zenledikleri bas›n toplant›s› ile,üzerlerindeki bask› ve tehditleriprotesto ettiler. Komisyon üyesiGamze Cibelik, polisin tehditlerinianlatarak, sorunlar›na sahip ç›kt›k-lar› için bunlarla karfl›laflt›klar›n›ancak bugüne kadar oldu¤u gibi y›l-mayacaklar›n› dile getirdi.

‹mza masalar›n›n kuruldu¤ukentlerden Eskiflehir’de, 11 Martgünü Hamam Yolu mevkiinde kuru-lan stand›n bir hafta boyunca aç›kkalaca¤› ö¤renildi. Kampanya ilkgünden, sadece ö¤rencilerin de¤ilvelilerin de ilgisini toplad›.

Gençlik Federasyonu Lise Ko-misyonu 4 Mart günü ‹stanbul’da

Gazi Temel Haklar’da düzenledi¤ibir etkinlikle kampanyay› sürdürdü.Komisyon üyesi Ünal Çimen, kam-panyaya iliflkin bilgi verirken, so-runlar›n örgütlü davran›larak çözü-

lebilece¤ini söyledi. fiiir dinletisi,skeçler ve ‹stanbul Gençlik Derne-¤i'nin müzik dinletisiyle devameden etkinli¤e 50 liseli kat›ld›.

Ankara’da da, ‹dilcan KültürMerkezi Lise Komisyonu, 10 Martgünü düzenledi¤i etkinlikle, liseligençli¤i biraraya getirdi. Liselerdeyaflanan sorunlar›n ve birlikte çözü-mün tart›fl›ld›¤› etkinlikte, komis-yon üyesi Hüseyin Demirtafl, “Ö¤-renci Haklar›m›z› ‹stiyoruz” kam-panyas›na iliflkin bilgi verdi. Lise-lerde yaflad›klar› sorunlardan, ez-berci e¤itim, notla tehdit, ö¤rencile-re uygulanan fliddet ve haks›z yeretoplanan paralardan sözeden De-mirtafl’›n konuflmas›n›n ard›ndan,liseli gençler çözüm için önerilersundular.

Etkinlik, ‹dilcan Müzik Gru-bu’nun türküleri ve fiiir Toplulu-¤u’nun dinletisinin ard›ndan, ortaksorunlar›na çözümler üretmek için“birlik dayan›flma ve mücadele”ça¤r›s›yla son buldu.

Kampanyan›n sürdü¤ü yerlerdenbiri de Adana. Adana Gençlik Der-ne¤i, kampanya çerçevesinde ayn›adla bir konser düzenledi. 12 Martgünü Bulutsuzluk Özlemi’nin kat›-l›m› ile yap›lan konserde 400 gencekampanyaya iliflkin konuflmalar ya-p›l›rken, Gençlik Derne¤i, kampüs-te iki ayr› yerde açt›¤› imza standla-r› ile gençli¤e, “haklar›m›za sahip

ç›kal›m” ça¤r›lar› yapt›.

Dersim’de ise, Gençlik Federas-yonu üyeleri taraf›ndan 14 Mart gü-nü Yeralt› Çarfl›s› üzerinde imzastand› aç›ld›. Her türlü demokratikhakk› bask› ve cezalarla yoketmekisteyen polis, Gençlik Federasyonuimzal› afiflleri stand çevresine bulu-nan duvarlara ast›klar› gerekçesiyleCemal Duta¤ac›'na 1000 YTL paracezas› verdi. Buna ra¤men kampan-ya fa-a l i -yetle-r i n iv ehalk›nilgisi-ni en-gelle-yeme-di.

Elaz›¤ Gençlik Derne¤i üyeleri-nin 11 Mart günü Hozat Garaj›’ndaaçt›¤› imza stand›na yönelik polisinzab›tay› da devreye sokarak kald›r-ma giriflimi, halk›n sahiplenmesi ilebofla ç›kar›ld›. Polisin halk› uzak-laflt›rmaya çal›flarak ö¤renciler hak-k›nda, “bunlar provokatör, imza ba-hane” demagojileri ile faaliyeti te-rörize etme çabas› da ö¤rencilerinkararl› duruflu ile amac›na ulafla-mazken, dernek üyeleri, kampanya-n›n sürece¤ini aç›klad›lar.

Antalya Gençlik Derne¤i MüzikGrubu Grup Seslenifl’in sahne ald›-¤› 14 Mart T›p Bayram› kutlamala-r›nda, kampanya hakk›nda ö¤renci-lere bilgi verilerek ça¤r› yap›ld›.

“Ö¤renci haklar›m›z› istiyoruz” kampanyas›ndan

Örgütlenerek sorunlar›m›z› çözece¤iz

Page 19: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

19

19 Mart 2006 / 44

Herkesin tart›flmas›z entemel hakk›d›r e¤itim. Buhakk›m›z› kullanaca¤›m›z maddive manevi koflullar› haz›rlamakdevletin yükümlülü¤üdür. Yaniö¤renci gençli¤e; ö¤renimi süre-since maddi ihtiyaçlar›n›n karfl›-lanmas›, bar›naca¤› sa¤l›kl› ve te-miz yurtlar temin edilmesi, sa¤l›ksorunlar›yla do¤rudan ilgilenil-mesi, kültürel, sosyal ve sportiffaaliyetlere kat›lmalar› veya dü-zenleyebilmeleri için koflullar›nhaz›rlanmas› gerekmektedir. Buhaklar ister ilkokullu ister üni-versiteli her ö¤rencinin hakk›d›r.Bu haklar›m›z bügün bir flekildegasbedilmektedir.

Maddi aç›dan lise ve üniversi-te ö¤rencilerinin ne kadar büyüks›k›nt›larla bo¤ufltu¤u hiçbirimiziçin s›r de¤ildir. Çal›flabilir ifl gü-cünün %26's› iflsiz olan, çal›flanla-r›n büyük bölümünün ise asgariücretle çal›flt›¤› bir ülkede iflçi,köylü, memur, esnaf vb. çocukla-r› olan bizlerin ö¤renimimiz bo-yunca karfl›m›za ç›kan büyükmaliyetleri karfl›lamam›z olanak-s›zlaflm›flt›r. 1985'ten 2005'e ka-dar yaklafl›k 1,5 milyon üniversi-te ö¤rencisinin okuldan ayr›lmakzorunda kalmas› da bu gerçekli¤iaç›kça ortaya koyuyor. Bu raka-ma ailesine ekonomik aç›danyard›mc› olabilmek için okulu b›-rakan liseli binlerce ö¤renciyi deekleyince sadece maddi olanak-s›zl›klar yüzünden e¤itim hakk›gasbedilen milyonlar› görürüz.

Özellikle üniversite ö¤rencile-rinin karfl›laflt›¤› bar›nma sorunuda ülkemiz gerçekli¤inin bir yan-s›mas›d›r. Halk›na sa¤l›kl› konutolanaklar› sa¤lamayan, depremedayan›ks›z konutlara ve gece-kondulara mahkum eden bir ikti-dar tabii ki üniversite gençli¤inin"nerede kalaca¤›m?" kayg›s›nada cevap olamaz. 1.200 bin üni-versite ö¤rencisi olmas›na ra¤-men 200 bin yatak kapasiteliyurtlar bu ihtiyac› giderebilir mi?Bu yurtlar›nda tuvaletlerindenbanyosuna, odas›na kadar pis,kullan›fls›z ve sa¤l›ks›z olmalar›iktidarlar›n gençli¤i ne kadar dü-

flündü¤ünün göstergesidir.

Kampüsler aras›, yurtlardankampüslere, kampüslerden flehirmerkezlerine ücretsiz servislerinolmay›fl› üniversite ö¤rencileriiçin; mahallelerden liselere ücret-siz servislerin olmamas› onlariçin ayl›k 100 YTL'ye varan mad-di külfete neden olmaktad›r. Ay-r›ca belediye otobüsleri servisler-le çok daha k›sa sürebilecek yol-lar›n saatlerce uzamas›na nedenolmakta, bu da ÖSS veya vize vefinallarine haz›rlanan ö¤rencilerinzaman darl›¤› nedeniyle dersler-den bafllar›n› kald›ramamas›naneden olmaktad›r.

Üniversite ve liselerimizdesosyal kültürel aç›dan geliflmeolanaklar›m›z ya çok azd›r ya dahiç yoktur. Kültür ve sanat etkin-liklerinin yüksek ücrette olmas›nedeniyle bu etkinliklere kat›la-mam›fl binlerce genç vard›r.

Ayr› bir sorun ise insanl›¤›nen temel ve gerekli ihtiyaçlar›n-dan biri olan sa¤l›k hakk›n›n ih-malidir. Ne liselerde ne de üni-versitelerde bafl›m›za bir kazageldi¤inde, hasta oldu¤umuzdasa¤l›k hizmeti veren sa¤l›k mer-kezleri yoktur. Üniversitelerdevar olan Medikososyal servisleriise son derece yetersizdir. Birpratisyen hekim, iki hemflire ile20.000 nüfuslu bir üniversiteyesa¤l›k hizmeti verilebilir mi?

Sadece birkaç sorun s›ralad›k.Herkesin görebildi¤i gibi aç›k ve

net olan sorunlar›m›z›n kayna-¤›nda; ö¤renci haklar›m›z› gasbe-den, e¤itimi al›n›r-sat›l›r meta ha-line getiren faflist, anti-bilimsel,ezberci e¤itimi dayatan, bar›nma,sa¤l›k ve sosyal kültürel haklar›-m›z› ‘bütçe yok’ diye elimizdenalan iflbirlikçi iktidarlard›r.

Evet, ö¤reci gençlik bu sorun-lar›n içerisinde debeleniyor. An-cak çözümsüz, çaresiz de¤iliz.

Gençlik Federasyonu olarak;tüm gençlik kitlesi ile sorunlar›-m›za birlikte çözüm bulabilmekiçin aral›k ay›ndan beri ‘Ö¤renciHaklar›m›z› ‹stiyoruz’ slogan›ylakampanya yürütüyoruz. Kam-panyam›z›n bir parças›, sorunlar›-m›z›n ana muhattaplar› olanYÖK'e ve MEB'e iletilmek üzereö¤rencilerden toplad›¤›m›z vememnuniyetsizli¤imizi dile geti-ren imzalard›.

Gençlik Federasyonu olaraksorunlar›m›z› ve haklar›m›z› tar-t›flmak, çözüm önerilerini ç›kar-mak için 25-26 Mart tarihlerinde“Ö⁄RENC‹ HAKLARIMIZI ‹ST‹-YORUZ KURULTAYI” düzenle-yece¤iz. Anadolu'nun birçok ilin-den gelecek olan lise ve üniversi-te ö¤rencileri ile birlikte, en te-mel ö¤renci haklar›m›z›ngasbedilmesine nas›l engel olaca-¤›m›z› tart›flaca¤›z.

27 Mart Pazartesi günü isetoplad›¤›m›z imzalar› ve çözümönerilerimizi, üniversiteli ve liseligençler olarak Ankara'ya MEB veYÖK'e götürece¤iz.

‹mzalar› Ankara'ya götürece-¤iz ancak, bilmeliyiz ki, çözümaray›fl›m›z YÖK ya da MEB'de, ya-ni düzende de¤ildir. Sorunlar› ya-flayanlar, haklar› gasbedilenlerolarak bizler düzene bir kez dahaayna tutuyoruz. Ö¤renci gençli¤eve halk›m›za haks›zl›klar› daya-tanlar çözüm de olamazlar. Tekçözüm sorunlar› yaflayanlar ola-rak örgütlü gücümüzle bizlerinellerinde kurulacak bir gelecek-tedir.

Gençlik Federasyonu

Haklar›m›z için GENÇL‹K KURULTAYI’nagS ençlikte:öz

Page 20: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Baflbakan Tayyip Erdo¤an, 14Mart günü partisinin grup toplant›-s›nda konuflurken, ekonomiye ilifl-kin elefltirilere, “kifli bafl›na düflen

milli gelirin iki kat art›¤›n›” söy-leyerek cevap veriyordu.

‹flçi Mehmet sofras›na bak›yor,ekme¤in iki kat büyüdü¤ü yok. Me-mur Kemal yine çocu¤unun okul ih-tiyaçlar›n› karfl›lamakta zorlan›p,burnundan soluyor. Emekli Hasanamca meclisin kap›s›na dayanm›fl“yaflayam›yoruz” diye feryat edi-yor. Köylü Ahmet efendi, “milletinefendisi” olmay› çoktan unutmufl,tohumu nas›l alaca¤›n›n derdinde.

‹flsizli¤e, çal›flanlar›n reel ücret-lerindeki gerilemeye, yoksullar›nartan say›s›na ve bir milyonu bulanresmi açlara iliflkin bütün araflt›rma-lar da ayn› fleyi söylüyor.

Öyleyse bu iflte “bir ifl” var!

Baflbakan yalan m› söylüyor?Ülke ekonomisine iliflkin ka¤›t üs-tündeki rakamlara bak›ld›¤›nda, ha-y›r yalan söylemiyor. Ancak burju-va politikac›l›¤›n›n halk› aldatmakiçin baflvurdu¤u yalanlara baflvuru-yor. Ekonomi büyüyor do¤ru, ancakbu “kifli bafl›na”, yani halka yans›-m›yor. Kim büyüyor, biliniyor. ‹kti-dardan nemalananlar, iflbirlikçi te-keller. Forbes Dergisi’nin her y›laç›klad›¤› dünyan›n en zenginlerilistesi, ekme¤imiz küçüldükçe,kimlerin kasalar›n›n en çok fliflti¤ineyeterli cevap vermektedir.

Geçen hafta aç›klanan listeyegöre; dünyada 1 milyar dolar›n üze-rinde bir servete sahip olanlar›n sa-y›s› daha da artt›. 20 y›l önce 140kifli olan dolar milyarderlerinin sa-y›s› bugün 793 kifli olmufl. Yani tamalt› kat art›fl, emperyalizmin küre-selleflme politikalar›n›n kime hiz-met etti¤ine aç›kl›k getiriyor. Dün-

yan›n yar›s› açl›k ve yoksulluk s›n›-r› alt›nda yaflarken, Bill Gatesler,Warren Buffettler servetlerine ser-vet kat›yorlar.

Ayn› flekilde, Türkiye’den liste-ye girenlerin say›s› da, 8’den 21’eyükseldi. Türkiye’de yoksul say›s›ise 17 milyon 991 bin kifli olarakbelirlendi.

‹flte cevap; “iki kat art›fl”, dolar

milyarderlerinin say›s›n› art›r-

m›flt›r sadece, büyüyen onlard›r.

Onlar büyüdükçe, halk›n ekme¤iküçülüyor. Kapitalizmin do¤as› bu-dur; milyonlarca emekçi her geçengün daha kötü koflullarda yaflamayamahkum edilirken, bir avuç zenginservetlerine servet kat›yor.

Listeye bak›yorsunuz, 18 milyonyoksulu, bir milyon resmen aç insa-n› bulunan ülkemizden; RahmiKoçlar, Ömer Sabanc›lar, fievketSabanc›lar, Ayd›n Do¤anlar, TurgayCinerler, Ferit fiahenkler, Erol Sa-banc›lar, Bülent Eczac›bafl›lar,Mehmet Karamehmetler ve dahabaflka zenginler, listenin üst s›rala-r›nda yeral›yor.

Dünya Bankas›’n›n iste¤i: ‹flçi ç›karmak kolaylafls›nNiye böyle sorusunun en genel

cevab›, kapitalist sistemin kendisin-de yatmaktad›r. Bu sistemin patron-

lar›n›n, yani emperyalisttekellerin örgütü IMF veDünya Bankas›’n›n tali-matlar›n›n, bu iktidar tara-f›ndan “ekonomi progra-m›” ad›yla sorgusuz sual-siz uygulanmas› ise, uçu-rumu daha da derinlefltirenbir ifllev görüyor. Ve, em-

peryalist tekeller, iflsizli¤in en bü-yük sorun olarak kabul edildi¤i, sa-dece bir sektörde yüzbinlerin ifltenat›ld›¤› bugün dahi, “iflten ç›karma-lar›n kolaylaflt›r›lmas›n›” isteyebili-yor. ‹ster! Çünkü, bu iktidar bugünekadar istedikleri her fleyi yerine ge-tirdi, getiriyor.

Dünyan›n en zenginleri listesi-nin aç›kland›¤› günlerde, DünyaBankas› (DB) taraf›ndan da, Türki-ye: Ülke Ekonomik Raporu Sürdü-rülebilir Büyüme ve Avrupa Birli-¤i'ne Yak›nsama' adl› bir rapor ya-y›nland›.

DB, ülkemizde iflsizlik oran›n›n1998’deki %6,4’den 2002’de%10,6’ya yükseldi¤ini, 1994 ve2001 krizlerinden sonra reel ücret-lerin ciddi ölçüde düfltü¤ünü söylü-yor. “Krizleri yoksullar daha sertbir flekilde hissediyor” diyerek, aç-l›¤›n baflka bir tarifini (“sert”) ya-pan DB, iflçilerin %90’›n›n da ifl gü-vencesinden yoksun bulundu¤unu(yar›n onlar da iflsizler ordusuna ka-t›labilirler demek istiyor), toplamiflçilerin yaklafl›k %10’unu olufltu-ran kamuda çal›flan iflçilerin böylebir güvenceye sahip olabildi¤inikaydediyor. Bu durumun iflçilerinsömürülmesini kolaylaflt›rd›¤›n›söyleyen DB, geliflmekte olan ülke-ler aras›nda en ucuz eme¤in Türki-

ye’de oldu¤unu belirtmeyi de unut-

20

19 Mart 2006 / 44

Onlar yine BÜYÜDÜEkme¤imiz yine KÜÇÜLDÜ

Kapitalizm zenginlerini yarat›yorForbes listesindeki zenginlerin 371’i Amerikal› iken, Rusya’dan 33

kifli, Çin’den de 8 kifli listede bulunuyor.

Bu tür listelerde, SSCB’nin y›k›l›fl›na kadar tek bir isim göremezdi-niz. fiimdi 33 Rus, kapitalist soygundan pay›n› alm›fl. Ayn› oranda daRus halk› yoksullaflt›. Çin ise, ad› “komünist” kendisi kapitalist oldu¤u-nu, listeye 8 yeni yetme zengin sokarak gösteriyor. Çin köylülerinin ise,giderek artan isyanlar›, azg›n sömürünün yafland›¤› madenlerde artanölümler; bu zenginlerin nas›l türetildi¤ini aç›kl›yor.

Page 21: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

muyor.

Tüm bu rakamlar›n ortaya ko-nuldu¤u bir raporun do¤al olarak,emekçilerden yana bir çözüm öner-mesi gerekiyor, de¤il mi?

Ancak, sözkonusu olan emper-yalistlerin raporu olunca, böyle ol-muyor. Kaçak iflçi çal›flt›rmaktansözedilen raporda, iflbirlikçi ve em-peryalist tekellerin yasalara uyarakkaçak iflçi çal›flt›rmaya son vermesiistenmiyor. Bunun yerine önerdi¤iflu: Geçici iflçi çal›flt›r›ls›n. Yasalar,k›dem ve ihbar tazminatlar› konu-sunda s›k› uygulamalar getiriyor,bunlar gevfletilsin. Yani, iflten ç›kar-mak kolaylaflt›r›ls›n. Bunun için de

reformlara (IMF-DB reformlar›) h›zverilsin.

Demek ki, sendikalaflma gibianayasal haklar›n› kulland›klar› içindahi iflten ç›kar›lanlar, patronunkeyfine göre kap› önüne konulanlaryetmemifl, kolay iflten atmak yasalhale getirilsin istiyorlar.

AKP’nin ekonomi politikas› ifltebu mant›k üzerine oturuyor. IMF,DB söylüyor onlar yap›yor. IMF,DB ise, elbette tekellerin ç›kar› neyigerektiyorsa onu dayat›yorlar. AKPiktidar› da, zenginleri büyüterek“ekonomi büyüdü” yalanlar›ylauyutma politikas› sürdürüyor.

21

19 Mart 2006 / 44

Emperyalizmin dünyas›nda 1.3 milyon köleUluslararas› Çal›flma Örgütü aç›klad›; Latin Amerika’da 1.3 milyon

insan köle gibi çal›flt›r›l›yor. Baflta Bolivya, Paraguay ve Peru’da ol-mak üzere bu ülkelerde, özellikle yerlilerin madenler, orman ve tar›miflletmeleri gibi alanlarda, günde 12 saat çal›flt›r›ld›klar›n› ve çal›flma-d›klar› koflullarda da bedenen cezaland›r›ld›klar› belirtildi.

AKP’liler‘Omuz Veriyor’

O Yiyor!

Maliye Bakan› Kemal Unak›-tan’›n yolsuzluklar›, soygunlar›nailiflkin üçüncü gensoru da verildi.Sonuç elbette yine malum; AKP oy-lar›yla gensoru reddedildi. Çünkü,AKP’liler, “tökezleyen arkadafllar›naomuz verdiler.”

Gensoru öncesi AKP’liler K›z›l-cahamam’da topland›lar. BaflbakanErdo¤an, Unak›tan'› korumaya ay›r-d›¤› bölümde flöyle seslendi millet-vekillerine: “Seyir halinde oldu¤u-muzu unutmay›n. Yolculukta hata-lar, talihsiz anlar, tökezleyenler ola-bilir. Görevimiz tökezleyen arkadafl-lar›m›za omuz vermektir.”

Halk›n paras›n› yerken suç üstüyakalanman›n, ars›zca yediklerinindeflifre olmas›n›n ad›, “tökezlemek”

oluyor. Öteki Unak›tanlar gibi, O dadeflifre olmadan yemifl olsayd›, tö-kezlemeden seyrine devam edecekti.

Hani “halka hizmet için” hükü-met olmufllard›, hani yolsuzlu¤u ön-leyeceklerdi? Demek ki, tökezleyenarkadafllar›n› kurtarmak için, kendi-leri soymak için hükümet olmufllar.

Kaçak villas›n›n kap›s›na bir deutanmadan “Mülk Allah’›nd›r” tabe-las› asan din bezirgan› Unak›tan’›n,m›s›r ithalat›ndan, likid yumurtayakadar aile flirketleri için ç›kard›¤› ya-salar›n, ayr›cal›klar›n›n ayyuka ç›kt›-¤› günlerde, halk›n s›rt›na yap›flan bukenenin, AKP’den, Tayyip’den ba-¤›ms›z olmad›¤›n›, hep birlikte ye-diklerini söylemifltik. Tayyip kendisiitiraf ediyor bunu.

Emekli Meclise Dayand›“Vekilin” Kula¤› Sa¤›r!

D‹SK’e ba¤l› Emekli-Sen üyeleri 9 Mart gü-nü ülke genelinde yapt›klar› eylemlerle, milyon-larca emeklinin taleplerini seslendirdiler. Emek-liler, yurt genelinde yapt›klar› eylemlerle mil-yonlarca emeklinin taleplerini dile getirdi.Emekliler, Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Si-gortas› Yasa Tasar›s›’n›n geri çekilmesini, sendi-kal haklar›n›n tan›nmas›n›, TÜFE’den do¤analacaklar›n›n ödenmesini, insanca yaflayacak üc-ret istiyorlar.

Ankara’da Mecis’in Dikmen Kap›s›’nda top-

lanan emeklilerin önü polis barikat›yla kesilir-ken, yap›lan aç›klamada, emeklilere reva görü-len zamm›n yetersiz oldu¤u kaydedildi ve sendi-kal haklar talep edildi.

Emekli-Sen Baflkan› Veli Beysülen, “Umar›zbu eylemlerimizle milyonlarca emeklinin 盤l›-¤›n› duymayan sa¤›r kulaklara duyururuz” dedi.

‹stanbul’da “IMF’ye De¤il Emekliye Bütçe”slogan› atan emeklilerin eylem yeri ise, Çal›flmaBölge Müdürlü¤ü önüydü. 2 No’lu fiube Baflka-n› Hasan Kaflk›r, hükümetin çal›flanlar› ve emek-lileri dinlemek yerine, IMF ve Dünya Banka-s›’n›n isteklerini yapt›¤›n› söyledi.

Emekli-Sen üyeleri, Adana’da Gaziantep’teve Samsun’da eylemdeydiler. Samsun’da yap›-lan eyleme Temel Haklar da destek verdi.

Page 22: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

21 Mart bir zafer günüydü. Ogün, yeni bir gün’dü, yani New-

roz’du. 21 Mart’›, Mezopotamyahalklar› için “yeni gün” yapan, za-lim bir iktidar›n devrilmifl olmas›y-d›. ‹lkin isyan› haber veren Newrozateflleri, Dehak’›n saray› bafl›na y›-k›ld›ktan sonra zaferin atefli olaraktutufltu Ortado¤u’nun tüm tepelerin-de. Halk›n zulümden kurtuluflunumüjdeliyordu atefller.

Newroz, dünya halklar›na, 26yüzy›l öncesinden bir arma¤and›r.26 yüzy›l önce, Mezopotamya’y›cehenneme çeviren, sömürücü, zor-ba Asur Krall›¤›’na karfl› DemirciKawa’n›n önderli¤inde bafllayan is-yanla kazan›lm›fl bir arma¤and›r.

Newroz, zulmeden bir krall›¤›nyerle bir edilmesiyle özgürlü¤e at›-lan bir ad›m, yeni bir gelece¤e aç›-lan kap›d›r. Sömürüye, zorbal›¤akarfl› kazan›lm›fl bir zaferin bayra-m›d›r.

Newroz gelene¤ini sürdürenle-rin hedefi, dünya halklar›na yeniNewrozlar arma¤an etmek olmal›-d›r. Zalimlerin devrildi¤ini müjde-leyecek yeni atefller istiyor Ortado-¤u topraklar›. Emperyalist iflgalleri,krallar›, flahlar›, sultanlar›, fleriatç›,faflist diktatörlükleri geride b›raka-cak bir “yenigün” istiyor Ortado¤uhalklar›. Böyle bir yenigün, bir dev-rim demektir. Kürt, Türk, Arap,

Fars tüm Ortado¤u halklar›n›n birdevrime ihtiyac› var.

Bu ihtiyac› ortaya ç›karan, em-peryalistlerin ve iflbirlikçi diktatör-lüklerin zulmünün Ortado¤u’nunhemen her köflesinde tüm fliddetiylesürmekte olufludur. Dehak’›n zul-mü, emperyalizmin zulmünün ya-n›nda hiç kal›r. 2600 y›l önceki De-hak’›n ne ak›ll› bombalar›, ne nük-leer füzeleri, ne gökten ölüm ya¤d›-ran uçaklar›, ne kimyasal gazlar›vard›.

Bugünün Dehaklar’›, yüzbinler,milyonlar halinde katlediyorlarhalklar›. Beyinlerimiz dahil, yeryü-zündeki her fleyi istiyorlar. De-hak’›n açgözlülü¤ü, emperyalist te-kelci burjuvalar›n açgözlülü¤ü ya-n›nda hiç kal›r. Yeralt› ve yerüstüzenginliklerimiz, onurumuz ve na-musumuz, vatan›m›z ve düflüncele-rimiz, her fleyin kendilerine teslimedilmesini istiyorlar. Milyarlarcainsan Asya’da, Afrika’da yüzy›llaröncesinin koflullar›nda yaflamaya–daha do¤rusu ölmeye– mahkumediliyor. Direnenlerin üzerine ölümya¤d›r›l›yor.

‹flte bu nedenlerle, Ortado-¤u’nun her metrekaresinde isyanateflleri yakmaktan baflka yol var m›“yeni gün”lere kavuflmak için? Hermilliyetten ve her dinden Ortado¤uhalklar›n›n birleflmesinden baflka

çare var m›?

Yüzy›llar boyunca Kürt,Türk, Arap, Fars tüm Ortado¤uhalklar›n›n kültürünün bir parças›olan Newroz gelene¤i, iflte bu ko-flullarda tüm halklar›n birleflmesi-ni istiyor bizden.

Dehaklar’›n yoluna k›rm›z› ha-l› döfleyen, Newroz atefllerinin üstü-ne kül döken bir iflbirlikçilik, uzlafl-mac›l›k kol geziyor Ortado¤u’da.Dehaklar’›n flah› Amerikan emper-yalizmi, Dehaklar’›n zulmünü ençok yaflam›fl bir halk›n, Kürt halk›-n›n milliyetçi önderlerini kendinemüttefik yap›yor. Öte yandan, dinciönderlikler alt›nda, sanki biny›llar-d›r dökülen kan yetmezmifl gibi,mezhep savafllar›nda oluk-oluk kan›dökülüyor Ortado¤u halklar›n›n. ‹fl-birlikçi din bezirganlar›, k›flk›rt›yor,birbirine k›rd›r›yor ve gerici, feodaltahakkümünü sürdürüyor.

Bunlar›n hiçbiri Newroz gelene-¤ine yak›flm›yor. Mezopotamyatopraklar› üzerindeki iflbirlikçilik,Newroz atefllerinin üzerine su dök-mektir. Dehaklar’la yap›lan her uz-laflma, Dehaklar’›n saray›na tu¤laeklemektir. ‹slamc›, milliyetçi ön-derliklerle, sömürünün ve zulmünolmad›¤› yeni günlere ulaflman›nmümkün olmad›¤› Ortado¤u prati-¤inde tekrar tekrar kan›tlanan birgerçektir. ‹syan atefllerini, zaferatefllerine dönüfltürecek ideolojik,politik güç yaln›z devrimdedir.

Newroz’lar› yaratacak isyan vedireniflin atefllerini canlar›yla, kan-lar›yla harlayan halklar var Ortado-¤u’da. Binlerce y›ld›r o atefl sönme-miflse e¤er, bunun sebebi, DemirciKawa’n›n isyankar ruhunun halkla-r›n yüre¤inde yafl›yor almas›d›r. Bu-nun sebebi, Ortado¤u halklar›n›nzalimlere karfl› zafer kazanmaya öz-lemidir. Güneflin zulümsüz, sömü-rüsüz yeni bir güne do¤aca¤› o flafa-¤› özlüyor biny›llard›r halklar. O fla-fak, emperyalizmin kovuldu¤u, ifl-birlikçilerinin iktidar›n›n y›k›ld›¤›gün do¤ar ancak.

Bu özlemi gerçeklefltirmek içinyak›yoruz Newroz atefllerini. Buözlemden kopar›lm›fl bir Newroz,

22

19 Mart 2006 / 44

Emperyalist iiflgal aalt›ndakiHalklar›n bbirbirine kkarfl› kkullan›ld›¤›

Din/mezhep ççat›flmalar› iiçindekiGerici, ffaflist ddiktatörlüklerin yyönetti¤i

OO RR TT AA DD OO ⁄⁄ UUYY ee nn ii NN EE WW RR OO ZZ LL AA RR

‹‹ ss tt ii yy oo rr

Page 23: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

içi boflalt›lm›fl bir Newroz’dur. Ni-tekim, Newroz’un içini boflaltmak,çarp›tmak için ortaya at›lm›fl pekçok rivayet de vard›r. Fakat çarp›-tanlar da bilir ki; Ortado¤u halklar›-n›n binlerce y›ll›k baflkald›r› ve di-renifl gelene¤idir Newroz. Gerçekbu oldu¤u için oligarfli ony›llarcayasaklad› Newroz’u. Özellikle Kürthalk›n›n ulusal mücadelesinin sonu-cunda Newroz yasaklanamaz, inkaredilemez hale gelince, önce Kürtle-re ve di¤er uluslara ait her fleyi“Türklefltirdikleri” gibi, Newroz’uda Türklefltirmek ve ‘Nevruz’ diyede Türkçelefltirmek istediler. Fakatbinlerce y›ll›k tarih ve mücadeleeden halklar›m›z›n Newroz’u sahip-lenmesiyle tutmad› bu oyunlar›.Ama oyun bitmezdi oligarflide. ‹ca-zetli Newrozlar› dayatt›lar bu kezde. Atefller yak›ls›n, türküler söy-lensin, ama orada asla ve asla De-haklar’dan kurtuluflun yolu seslen-dirilmesin istediler.

Bu takti¤in ilk döneminde Ola-¤anüstü Hal Valisi olan Necati Bili-can bir Newroz öncesi flöyle diyor-du: “Direnen veya karfl› koyanolursa bugüne kadar oldu¤u gibihesab›n› verecektir. Kanunlar çer-çevesinde yap›lacak her türlü kutla-may› kimse engellemeyecektir.”

Ortado¤u’nun her köflesinde em-peryalizmin ve iflbirlikçilerinin sa-y›s›z dayatmas› var bugün. Dayat-malar Irak’ta oldu¤u gibi, aç›k ifl-gallerle, ambargolarla sürüyor. Or-tado¤u halklar›na dayat›lan›n özü;emperyalizmin tahakkümüne boyune¤mektir. Emperyalizm Ortado-¤u’daki hakimiyetini pekifltirmekiçin akla gelebilecek her yolu kulla-n›yor. Ortado¤u halklar›n›n yüzy›l-lard›r ezilen kadim halklar›n›, buoyunlar›na alet etmeye çal›fl›yor.Onlara vaatlerde bulunuyor; amatüm vaatlerinin olmazsa olmaz birkoflulu var: Emperyalist tahakkümeboyun e¤mek.

Ortado¤u halklar›, Kürt’ü,Arap’›, Fars’›, Azeri’si, Türkmen’i,Türk’üyle bu oyunu bozacakt›r.Bozmak zorundad›r. Bu oyun bozu-lamad›¤›nda, Newroz ateflleri içiniçin sönecek, ulusal kimlikler, kül-

türler, ulusalonur içten içeçürüyecektir.Emperyalizminhiçbir halk›niradesine say-g›s› olmad›¤›gibi, hiçbirhalk›n ulusal,dini, kültürelinanç ve gele-neklerine desayg›s› yoktur.

Emperyalizmtank›yla, topuyla,Ebu Gureypleriy-le, SiyonizmiyleOrtado¤u’nun kalbi-ne bir ur gibi yerlefl-miflken, emperyaliz-me karfl› mücadele ça¤-r›lar› olmadan Newroz,gerçek Newroz olmaz. ‹fl-birlikçilerine lanet ya¤d›r-madan Kawalar’›n atefli har-lanmaz.

Ortado¤u, 2006 Newroz’unuiflgaller alt›nda, atefl alt›nda, gök-ten bombalar ya¤d›r›lmas› tehdidialt›nda kutluyor. Newroz isyansa,isyan›m›z tüm Ortado¤u halklar›n›iflgal alt›nda, atefl alt›nda tutanlarayönelmelidir.

Newroz’dan bu yana 2600 y›ll›kbir tarih var gözlerimizin önünde.Binlerce y›ll›k bu tarih Dehaklar’laKawalar’›n “dost”, “müttefik” ol-mad›¤›n›, olamayaca¤›n› gösteriyorbize. Dehaklar’la kurulan her itti-fak, halklar›n kurtulufl özlemine vu-rulmufl bir darbe olmufltur. Binlercey›ll›k tarih flahittir; ezenler ezilenle-rin, sömürenler sömürülenlerin dos-tu, müttefiki olamaz.

Newroz, ezilen halklar›n dost-luk, kardefllik, dayan›flmas›d›r.Newroz ateflini bugüne tafl›yan veyar›n zafere tafl›yacak olan da bukardefllik ve dayan›flmad›r. Halkla-r›n kardeflli¤i fliar›yla, halklar›n em-peryalizme ve iflbirlikçilerine karfl›birlikte mücadelesi hedefiyle yaka-l›m Newroz atefllerini. Kürt, Türk,Fars, Arap, Laz, Çerkes, Gürcü...her ulus ve milliyetten Ortado¤u

halkla-r›, uygar-l›klar befli¤i,isyanlar yata¤›bu topraklarda yeniNewrozlar yaratabilirler.Birleflen, Kawalar’›n önderli-¤inde emperyalizme ve iflbirlikçile-rine karfl› direnen, kendi iktidar› içinsavaflan halklar›n karfl›s›nda hiçbirgüç duramaz. Kendini “ça¤dafll›-¤›n”, “modernli¤in” tek temsilcisiilan eden ve kendi düflüncelerini,yaflam tarz›n› halklara dayatan em-peryalizm, bu eski topraklarda, ta-rihleri binlerce y›la uzanan uygar-l›klar›n sahibi olan halklara boyune¤diremez. Hiçbir ak›ll› bomba, bu-nu baflarabilecek güçte de¤ildir. Ta-rihin kaydetti¤i en “ak›ll› bomba”halklard›r! Tüm halklar, Newroz

ateflleri bafl›nda birleflelim!

23

19 Mart 2006 / 44

Newroz ‹syand›r! ‹syan Cengiz

Soydafllar’la Sürüyor

Dehaklar’›n saray›n› bafl›nay›kmaksa Newroz; 21. yüzy›l›nNewroz’u emperyalizmle ve iflbirlikçi-leriyle uzlaflmamakt›r. ‹flbirlikçi iktidarlar› y›k›p,Kawalar’›n iktidar›n› kurmakt›r.

Emperyalizm ve devrimlerça¤›nda, Kawalar, iktidar›baflka hiç bir s›n›fa,zümreye teslim edemezler.

Cengiz Soydafllar günümüzün Kawalar›’d›r.Zulmün en koyu oldu¤u yerde, onlar›n

tutuflturdu¤u isyan ateflleriyleayd›nlanmaktad›r karanl›klar.

Cengiz Soydafllar, halk›n devrimciiktidar›na giden yolu ayd›nlat-

mak için devrime meflaleolmaktad›rlar.

2006 Newroz’un da daonlar›n yakt›¤› isyan

atefllerini büyüte-ce¤iz.

Page 24: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Tabip Odalar›, sa¤l›k alan›ndakisendikalar, bir y›ldan fazla bir za-mand›r, AKP iktidar›n›n “sa¤l›kta

reform” ad›yla yapmak istedi¤i dü-zenlemelere karfl› mücadele ediyor.“Halk›n sa¤l›k hakk› ve ifl güvence-si” temel slogan› ile yürütülen bumücadelenin talepleri büyük orandahakl›d›r. Bu düzenlemelerin, IMFtalimat› oldu¤u, dolay›s›yla halk›nsa¤l›k hakk›n› bugünden daha fazlayokeden bir içerik tafl›d›¤› da kuflku-suzdur. Ancak bir baflka gerçek ise,AKP iktidar›n›n sa¤l›¤› tümdenözellefltirmek, piyasa koflullar›nateslim etmek istemesine karfl›n, “re-form”, “herkes her hastaneden ya-rarlanacak” vb. demagojilerle ger-çek amac›n› gizlemekte büyük oran-da baflar› sa¤l›yor olmas›d›r.

Peki nas›l yapabiliyor bunu? Ta-bip Odalar› “Herkese ücretsiz sa¤l›khakk›” gibi, halk›n her kesiminin sa-hip ç›kaca¤› talepleri de dile getir-mesine karfl›n, neden böyle bir sa-hiplenme ve destekortaya ç›km›yor?Bunda çeflitli etken-ler s›ralamak müm-kündür. Ancak, iti-razlar›n özellikle“zorunlu hizmete”karfl› ç›kmaya odak-lanmas›n›n pay› gö-zard› edilebilir mi?

“Özlük haklar›”mücadelesi hakl› vedemokratik bir mü-cadeledir; ama mes-lekidir, halk›n sa¤l›khakk›n› savunan birtemele oturtulama-maktad›r. Daha daönemlisi, ayd›n mü-cadelesi bununla s›-n›rl› de¤ildir. Doktor-

lar›n, ‘zorunlu hizmet’ meselesi nez-dinde yeniden tart›flmas›na ihtiyaçolan da bu noktad›r.

Anayasa Mahkemesi, “zo-

runlu hizmete devam” kara-

r›n› 13 Mart’ta aç›klad›. AKP halknezdinde, yoksullara doktor gönder-mek isteyen bir görüntü çizmeyi ba-flard›. Gerçe¤in böyle olmad›¤›n›herkes biliyor. Ancak, iktidar›n bukonuda rahatça demagoji yapmas›nazemin haz›rlayan da, doktorlar›m›-z›n bir ayd›n tavr› gösterememesi-dir, halk›n sa¤l›k sorununu, halk›nsaf›nda sahiplenmemesidir.

Tabip Odalar› diyor ki, hiçbirteçhizat yok, alt yap› yok, doktorlarbu bölgelerde ne yapacak? Do¤ru-dur! Peki çözüm bu mu?

Yoksa; sözkonusu bölgelere gi-dip, orada halkla birlikte, sorunlar›nçözümü için mücadele etmek, bukonuda iktidar›n gerçek yüzünü hal-

ka göstermek, ayd›nlatmak m›?Devrimci, demokrat, sosyalist dok-torlardan beklenen elbette ikincisi-dir. Ancak bugün tam tersi bir du-rum yaflanmakta, “solcu doktor yok-sullardan kaç›yor” görüntüsü yara-t›lmaktad›r ve ileri sürülen argü-manlar›n hiçbiri bu durumu halknezdinde izah edememektedir.

Doktorlar›m›z unuttuklar›,

halk›n ayd›n› olma misyonlar›n›

hat›rlamal›d›r. Bizim gibi ülkeler-de, ö¤retmen ve mühendisler gibidoktorlardan da halk›n beklentisi,mesleklerinin ötesindedir. Nitekimülkemiz tarihinin önemli kesitindebu ifllevi oynam›fllar, halk›n ba¤›m-s›zl›k, demokrasi ve sosyalizm mü-cadelesinde flu veya bu oranda yeri-ni almas›na hizmet etmifller, özellik-le k›rsal alanlarda gericili¤in karfl›-s›nda barikat ifllevi görmüfllerdir.Cahil b›rakt›r›lm›fl bir halk›n gözün-deki yerlerini, onlar› ayd›nlatmakiçin de¤erlendirebilmifllerdir.

Bugün ne denirse denilsin, “ora-daki halk bizi ilgilendirmez” anla-m›na gelen zorunlu hizmet konusun-daki tav›r, esas olarak bu misyonlabirlikte düflünülüp de¤erlendirilme-lidir. Halktan kaçan bir ayd›n tavr›m›d›r savunulan? Bu tav›r alt yap›yoklu¤uyla aç›klanabilir mi? Ya da,sa¤l›k sistemine yönelik elefltirilerlegeçifltirilebilir mi? Evet, sorun siste-

min kendisindedir.Ancak, halktan kaça-rak bu soruna karfl›mücadele edilemez,halk› baflka konular-da ayd›nlatmay› b›ra-k›n bu konudaki ger-çekler de anlat›la-maz.

‹tirazlara bak›yo-ruz. Tabip Odalar› birçok konuda göster-medikleri tepkiyi,“yoksunluk bölgele-rine gitmemek” içingösteriyor. En az›n-dan görünüm bu. Ba-¤›ms›zl›k, demokra-si, sosyalizm düflün-cesinin ayd›nl›¤›n›oralara tafl›ma mis-

2419 Mart 2006 / 44

Doktor Halk›n Ayd›n› Olmal›‹ktidar “zorunlu hhizmet” konusunda çok rahat demagoji

yapabiliyor. Çünkü doktorlar›m›z, halk›n sa¤l›k sorunlar›n›halk›n saf›nda sahiplenme tavr›n›, ayd›n misyonunu birkenara atm›fllard›r.

TTB vve SSES, hhükümetin öözellefltirmeci ssa¤l›k ppolitikalar›-na kkarfl› 114 MMart ggünü aalanlardayd›. AAKP hhükümetinin sso-runlar›n kkayna¤›n› ddoktorlar oolarak ggöstermesine, ssa¤l›ktakidayatmalar›na kkarfl› ""Beyaz CCevap" aad›yla ddüzenlenen eey-lemlerde ttaleplerini ddile ggetiren, ssa¤l›¤›n tticarilefltirilmesinekarfl› çç›kan ddoktorlar, BBaflbakan EErdo¤an vve SSa¤l›k BBakan›Akda¤'›n sson ddönemlerde TTTB'yi vve hhekimleri ssuçlamay›adeta aal›flkanl›k hhaline ggetirdi¤ini vvurgulad›lar.

Page 25: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

yonu, tart›flma konusu dahi de¤il.‹dealizm unutulmufl. Böyle bir tav-r›n ortaya ç›k›yor olmas›nda hekim-lerin örgütleri sorumlu olduklar› gi-bi, doktorlara bu bilinci tafl›yacakolan da yine bu örgütlülüklerdir.

Bizim as›l sorunumuz da, bu so-rumlulu¤un neden unutuldu¤ununsorgulanmas› ve yeniden bu misyo-na soyunabilen bir anlay›fl›n yarat›l-mas›d›r. ‹ktidar›n demagojilerini et-kisizlefltirecek olan, halk›n sa¤l›¤›n›düflünmeyen sa¤l›k sistemine karfl›mücadeleye halk› katacak olan dabudur. Yürüyüfl’ün 22. say›s›nda dadile getirdi¤imiz gibi, “bu tablonunnedeni ikilidir;

Birincisi, ö¤retmenlerimizin,doktorlar›m›z›n, mühendislerimizinüyesi olduklar› demokratik kitle ör-gütlerinin halk için misyon yüklen-mekten uzak, sivil toplumcu, uzlafl-mac›, icazetçi çizgileri ve bu çizgile-rine denk düflen örgütlenme, e¤itimanlay›fllar›d›r.

‹kincisi, toplumun tüm kesimle-rini etkileyen bireyci burjuva kültü-rünün, köfle dönmecili¤in bu kesim-leri de etkisi alt›na almas›d›r.”

Doktor, ö¤retmen, mühendis ör-gütlülüklerinin, halk›n di¤er kesim-lerinin sorunlar›yla ilgilenmemesi,onlar›n direnifllerinin yan›nda yerle-rini almamas› da bu kaynaklardanbesleniyor. Yani, “zorunlu hizmetekarfl› olma” fleklinde tezahür edendurum, bununla s›n›rl› olmay›p ha-yat›n her alan›nda, k›rda ve flehirdeher yerde karfl›m›za ç›k›yor. Bu sen-dikalar›n, odalar›n kendi kitlesi ileba¤lar›n›n da büyük oranda zay›fla-mas›n›n kaynaklar› burada aranma-l›d›r. Örgütleme ve örgütlenme anla-y›fl› silikleflmifltir.

‹lerici, demokrat bir

doktor, kendisini sadece

doktor olarak görmemelidir.Onun, halk› ayd›nlatma gibi do¤albir sorumlulu¤u da vard›r. Yukar›dadile getirdi¤imiz gibi, mesleki ko-numlar›, toplumun gözündeki yerle-ri ile do¤all›¤›nda bir alt yap› bu ko-nuda mevcuttur. Bu sayg›nl›¤›n“yoksunluk bölgesindeki insanlar-

dan bana ne” anlam›na gelecek birtav›rla yokedilmesi ya da halk› ay-d›nlatmada kullan›lmas›; tercih bu-dur. Kendine sosyalist, devrimci di-yen, ayd›n misyonu oldu¤unu düflü-nen hiçbir doktorumuz, mazeretlere,iktidar›n dayatmalar›na s›¤›narak bugerçe¤in üzerinden atlayamaz.

Koflullar›n yetersizli¤i, zor oldu-¤u konusunda kimsenin kuflkusuyoktur. Ancak, yoksul Türkiye halk›ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosya-lizm mücadelesinin doktorlar›n› tamda bu noktada tan›r, güvenir, sözünüdinler. Bu mücadele elbette, dahafazla fedakarl›k, daha fazla idealistolmay› gerektirir. ‹stiklal Cadde-si’nde, halk›n anlamakta dahi zorla-naca¤›, sivil toplumcu, gayri-ciddisloganlarla verilemez.

Ayd›n olma misyonunu unutanbir doktor, mesleki olarak da sorum-luluklar›n›n dejenere olmas›ndankurtulamaz. 12 Eylül’den bu yanagelifltirilen bireyci burjuva kültürü-ne giderek teslim olur. Para kazan-mak herfleyin önüne geçer. Bugünmantar gibi her yeri özel hastanele-rin, kliniklerin sarmas› ve hiç dedoktor bulma sorunu yaflamamalar›bofluna de¤ildir. Ve maalesef dev-rimci, sosyalist, demokrat doktorlarda bu cenderenin d›fl›na ç›kmamak-ta, bir yandan mevcut sisteme eleflti-riler yöneltirken, öte yandan siste-min sundu¤u “olanaklar›” idealistbir tav›rla elinin tersiyle itip yüzünühalka dönmemektedirler. Engel olan

ne, neden bu hale gelindi; bunlarsorgulanmal›d›r. Örgütlenme ve mü-cadele anlay›fl›ndan burjuva kültü-rün etkilerine; devrimci, sosyalistbir doktorun sorumluluklar›n›n ne-ler olmas› gerekti¤inden halk›n ay-d›n› olman›n somut olarak nas›l ya-flam bulaca¤›na kadar bir çok sorucevaplanmal›d›r.

Devrim ve sosyalizmin,

doktorlar› olma ça¤r›s›

yap›yoruz. Anadolu’nun en ücraköflesine sosyalizm idealini, halk›ndemokrasisi düflüncesini tafl›yacak,halka unutturulan de¤erleri hat›rla-tacak, birlikten güç do¤aca¤›n› gös-terecek, böyle bir düzene mahkumolmad›¤›m›z›, yaflad›¤›m›z hiçbirsorunun kaderimiz olmad›¤›n› ö¤re-tecek doktorlar istiyoruz. Biz, oli-garflinin ve burjuva partilerinin hertürlü yalan›ndan baflka hiçbir sesinulaflmad›¤› bir Anadolu köyünde yada kasabas›nda; yaflam›n içindehalkla birlikte olan, onlar›n sadecesa¤l›k de¤il her türlü sorununa sahipç›kan ve birlikte çözüm üretilebile-ce¤ini gösterip örgütleyen bir sosya-list doktordan sözediyoruz. Burjuvakültürün reddedilmesini öneriyoruz.Doktorlar›m›z› devrimcili¤in, sos-yalistli¤in, ayd›n olman›n misyonu-nu yerine getirmeye davet ediyoruz.“Oralara gitmeme sorunumz yok,halktan kaçm›yoruz. Ama...” diyebafllayan hiçbir izah, bu misyonunönüne geçemez.

“Bozuk düzende sa¤lam çarkolabilece¤ini”, sistemin yaratt›¤›sorunlar›n, halk›n sa¤l›k hakk›ndanyoksun b›rak›lmas›n›n bu flekildeçözülebilece¤ini elbette söylemiyo-ruz. Sorun tam da burada. Hem veri-li koflullarda halka “ilaç” olunmal›,as›l olarak da bu gerçekleri kavrat-mak için halkla birlikte olunmal›,halk›n içinde mücadele yürütülmelidiyoruz. ‹ktidar›n, sistemin yaratt›¤›sorunlar›n kayna¤› olarak doktorla-r›, sol kimli¤iyle tan›nan tabip oda-lar›n› hedef göstermesinin karfl›s›na;halk›n sa¤l›k sorunlar› halk›n saf›n-da sahiplenilerek, ayd›n misyonunasar›larak ç›k›lmal›.

25

19 Mart 2006 / 44

Devrimci, demokrat, sosyalistbir doktor; halk›n içinde olan,halk›n sa¤l›k ve her türlü soru-nuna sahip ç›kan ve örgütlene-rek çözülebilece¤ini gösteren,cehalete karfl› sosyalizmin ay-

d›nl›¤›n› tafl›yan, oligarflinin ya-lanlar›n› teflhir eden, yoksullu-

¤un, hastal›ktan ölümlerin kaderde¤il sistem sorunu oldu¤unu

kavratan ve sisteme karfl› müca-deleye ça¤›ran, elini uzatt›¤› heryoksulda sosyalistlerin insana

verdi¤i de¤eri kan›tlayan bir ay-d›n, devrimin bir misyoneridir.

Page 26: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Van Baflsavc›l›-¤›’n›n fiemdinli ‹ddi-anamesi üzerindenyaflanan tart›flmalarve Genelkurmay ko-mutas›nda sürdürülenkampanya; bu ülkeyi

kana bulayanlar›n, mevcut siyasal

sistem sürdükçe asla yarg›lana-mayaca¤›n› herkese bir kez dahagöstermifl olmal›d›r.

Genelkurmay komutas›nda, bur-juva bas›n›n selam çakarak sözcülü-¤ünü üstlendi¤i, CHP’den ANAP veMHP’ye burjuva partilerin yeriniald›¤› kampanya; büyük oranda ba-flar›ya ulaflt›. Genelkurmay Baflkan›Hilmi Özkök 14 Mart günü; “Org.

Büyükan›t, flimdi daha ‘Büyüka-

n›t’t›r” sözleri ile adeta kampanya-n›n “zaferini” ilan etti.

Peki, Genelkurmay’›n düzeninkendi hukuk mekanizmalar›na karfl›kazand›¤› “zafer”, nas›l elde edildi?

Öncelikli olarak, fiemdinli’deyaflananlar›n üzeri örtülerek tart›fl-ma, Org. Yaflar Büyükan›t üzerin-den yürütüldü ve katliamc› genera-lin yarg›lanmayaca¤› teorilefltirildi.

Ard›ndan Genelkurmay Baflkan›Hilmi Özkök, fiemdinli’nin üzeriniörtme konusunda hemfikir olan, an-cak s›rt›n› AB’ye dayayarak ordu-nun iktidar gücünü de geriletme he-sab› yapan Tayyip Erdo¤an ile yap-t›¤› görüflmede özetle flunu söyledi:

“Orduyu savunmak en baflta si-zin göreviniz. E¤er siz yapmazsan›z,biz kendimizi savunmak zorundakal›r›z. O zaman da, AB süreci veekonomi baflta olmak üzere herkeszarar görür. Baflta savc› olmak üze-re sorumlular hakk›nda gerekli ifl-lem yap›lmal›d›r.” (NTV, 14 Mart)

Bu aç›k tehdit ve talimat sonra-s›, “bedel ödemeye haz›r olmad›k-lar›n›” zaten ilan etmifl olan ve hu-

kuk, adalet gibi bir s›k›nt›s› da bu-lunmayan AKP’den, Büyükan›t’asahip ç›kan aç›klamalar geldi. fiem-dinli sonras› “devletle milletin karfl›karfl›ya getirilmesinden” sözedeniktidar, “devlet kurumlar›n›n karfl›karfl›ya getirilmesinden, tertipten”sözetmeye bafllad›. Halk›n akan ka-n› umurlar›nda de¤ildi, adaletumurlar›nda de¤ildi. Ard›ndan, emiryerine getirilerek savc› hakk›ndasoruflturma bafllat›ld›. Ve bir kez da-ha flu gerçek görüldü: fiemdinli ko-nusunda, Susurluk politikalar› ko-nusunda, Genelkurmay’la birlikte

AKP iktidar› hedefe konulmadan

mücadele yürütülemez.

fiemdinli’yi tam tersine çevirme operasyonu“Krizi dindirme” ad›na at›lan her

ad›m›n, TSK’n›n iktidar gücünü pe-kifltirmesi do¤ald›. Bugün gelinennoktada yaflanan da bu olmufltur.

fiimdi s›ra fiemdinli’deki bom-balar› meflrulaflt›rmakta, katillerin

elinin so¤utulmamas›nda. Genel-kurmay bunun için fiemdinli’de ya-flananlar› tam tersine çevirme ope-rasyonu yürütüyor. Özellikle Do¤anMedya’n›n gazeteleri tam bir sefer-berlik halinde, “Telefondaki linç ta-limat›” manfletleri at›l›yor. J‹-TEM’cilerin bombalad›¤› kitabevi-nin sahibi Seferi Y›lmaz hedef gös-teriliyor. Halk›n tepkisinin PKK ta-limat›yla gerçekleflti¤i, telefondaki“bir PKK yöneticisinin, olay yerin-deki bir örgüt üyesine, Arabay› ya-k›n arabay›... Evet evet, bana bakkim yapm›flsa, elinizle öldürün, ka-n›n› için” dedi¤i yaz›l›yor. Bu ha-berler bir tek fleyi söylüyor: Büyü-kan›t kurtar›ld›, s›ra fiemdinli’dekikontra eylemini meflrulaflt›rmakta.Büyükan›t’›n, “ya bayrak yakanlar,PKK sloganlar› atanlar ne olacak”

fleklinde gösterdi¤i hedefteyürüyor burjuva bas›n.

Terör demagojileriylesüslenen psikolojik sava-fl›n burjuva medyas›, as›lsuçlunun fiemdinli halk›oldu¤unu söylüyor. Ve,MGK Genel Sekreterli¤i

Toplumla ‹liflkiler Baflkanl›¤›’n›nkapat›lmas›n›n ard›ndan, halka kar-fl› psikolojik savafl›n sona erece¤inidüflünenler bir kez daha yan›ld›kla-r›n› görüyorlar.

Yarg› üzerine yalanlar ve a盤a ç›kan gerçekGenelkurmay, savc›ya sorufltur-

ma açan AKP iktidar›, burjuva ba-s›n, hukuku bir yana b›rak›p katli-amc›lar›n yan›nda saf tutan barolarve Hâkimler Savc›lar Yüksek Kuru-lu, CHP baflta olmak üzere burjuvapartileri; aç›k bir flekilde yarg›yamüdahale etmifllerdir. Yarg›n›n ba-¤›ms›zl›¤›, dokunulmazl›¤› üzerineat›lan bütün nutuklar art›k birer pa-

çavradan ibarettir.

Oysa, fiemdinli’nin ard›ndanhalk› aldatmak için “yarg›dan, hu-kuktan” sözedenler de onlard›. Birgeneralin ad› iddianamede geçince,tüm bunlar unutturuldu. Biz hat›rla-tal›m:

Genelkurmay Baflkanl›¤› resmiaç›klamas›: "Bu üzücü olaya baz›askeri flah›slar›n da kar›flm›fl olabi-lece¤ine dair iddialar ortaya at›l-maktad›r. Olay her yönüyle adli ma-kamlara intikal etmifl olup gerekliyasal ifllemler yap›lmaktad›r. Sorufl-turma safhas›n›n gizlili¤i dolay›s›y-la geliflmeler hakk›nda yap›lacakmüteakip aç›klamalar adli makam-lar›n takdirinde olacakt›r." (11 Ka-s›m 2005, Radikal)

Genelkurmay Baflkan› HilmiÖzkök: “‹dari soruflturma yürütü-yoruz, ayr›ca adli soruflturma yürü-yor. Ben personelimi ne suçlar›m,ne korurum. Soruflturman›n sonu-cunu bekleyelim. Yarg›ya güveniyo-ruz.” (12 Kas›m 2005, Radikal)

Baflbakan Erdo¤an: “Bizdenkimse kay›rmac›l›k, korumac›l›kbeklemesin. Yarg› burada üzerine

26

19 Mart 2006 / 44

Generaller suçludurYARGILANMALIDIR!

Page 27: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

düfleni en ideal flekilde yapa-cakt›r. Nereden gelirse gelsin,kim taraf›ndan yap›lm›fl olursaolsun, kim yapm›flsa bunun be-delini ödeyecektir. Bu ülkedekimsenin devletle milletini karfl›karfl›ya getirecek zemini olufl-turmaya asla f›rsat vermeyece-¤iz.” (12 Kas›m 2005, Hürriyet)

“Konu adli makamlara inti-kal etmifl, yarg›ya güveniyorlarm›fl,korumac›l›k yapmayacaklarm›fl”;bugün tüm bunlar› yap›yorlar. Yarg›diyor ki, “Büyükan›t flüphelidir”.“Yarg›ya güvenenler” aya¤a kalk›-yor, ortal›k toz duman. Bu nas›l gü-ven! Demek ki, sözünü ettikleri yar-g›, onlar›n istedi¤ini yapacak biryarg›. Gerçe¤i de böyledir, ancakbir “oyun bozan” iddianame dahi,gerçek yüzlerini a盤a vuruyor.

“Yarg›ya güven” yalanlar›, herzaman halka yöneliktir. Halka; ör-gütlenmeyin, hakk›n›z› aramay›n,düzenin yarg›s›na güvenin denil-mektedir. Ucu, eskaza onlara de¤in-ce ne yarg›s› ulan diye, neredeysesavc›y› idama kalk›flmaktad›rlar.

Faflizmi savunma ittifak›Tüm bu güçleri biraraya getiren

faflizmi savunmada hemfikir olufl-lar›d›r. Yüzlerinde demokrat maske-si olan da, aleni faflist politikalar›savunan da, fiemdinli halk›n›n ada-let talebinin karfl›s›na yek vücut ç›k-m›fllard›r. Bu zemin üzerinden, Ge-nelkurmay, Büyükan›t’› sahiplen-mede çok daha cüretlenmifltir.

Ony›llard›r ülkemizde kan dö-ken generallerin yarg›lanmas›, sis-tem aç›s›ndan “tafllar›n yerinden

oynamas›” olarak görülmekte, dev-let mekanizmas› bunu engellemeyegöre flekillenmektedir. Generalleryarg›lansa, sistem çökecek mi? El-bette de¤il. Ancak, oligarflinin sonkoz olarak elinde tuttu¤u ordu ciddidarbe alacak, ony›llard›r terör de-magojileriyle ve psikolojik savafloperasyonlar›yla yarat›lan “kutsalordu” imaj› zedelenecek, gerçekyüzleri daha fazla a盤a ç›kacakt›r.Her fleyden önce, halka karfl› sava-fl›n her biçiminin (fiemdinli gibi) enüst kademede planlan›p uyguland›¤›herkesçe daha aç›k görülmüfl ola-cakt›r. Generaller iflte bunlardankorkuyor, burjuvazi iflte bu yüzdenorduya destek veriyor. Kendileri ik-tidar kavgas› verebilirler, ama hal-k›n mücadelesinin, adalet iste¤ininkarfl›s›nda birleflirler.

Düzen, generalleri yarg›dan muaf tutuyorYarg› karfl›s›nda herkes eflit-

mifl. Masal! Bir tek iddianame-de kopan f›rt›naya bak›n, anlar-s›n›z. Bakmay›n, “mahkemeyede ç›kar›z, savunuruz” böbür-lenmelerine; bu düzen halkakarfl› savafl›n kurmaylar›n› sa-

n›k sandalyesine asla oturtmaz. Askeri yarg› sistemi dahi, bu

gerçek üzerine kurulmufltur. ‹flleyiflflu: Her fleyden önce, katliamc› birgeneralin yarg›lanmas› için yinekendilerinden izin al›nacak. Tutal›mki, böyle bir izin verildi. Suç halkakarfl› ifllenmifl olmas›na karfl›n, as-keri mahkeme yarg›layacak. Böylebir mahkemenin kurulmas› içinse,yarg› heyetinin yarg›lanacak gene-ralden en az iki rütbe üst olmas› zo-runlu. Büyükan›t’tan üst rütbeli sa-dece Hilmi Özkök var. O da yarg›la-maya izin veren oldu¤u için heyetteyeralam›yor. K›saca, oligarfli dahabafltan orgenerallerin, yani as›l ola-rak halka karfl› savafl›n kurmaylar›-n›n yarg›lanamayaca¤›n› esas alarakyasalar›n› yapm›flt›r.

Kald› ki; barolar›n, “sosyal de-mokrat” partilerin, burjuva bas›n›nmeflrebine uygun “ayd›nlar›n›n”, ik-tidarlar›n bu kadar aleni bir flekildegenerallere kol kanat gerdi¤i bir ül-kede böyle bir yasal düzenlemeyedahi ihtiyaç kalm›yor. ‘Paflam› yar-

g›latmam’ 盤l›klar› kapl›yor orta-l›¤›. Kimi “fleriat karfl›tl›¤›” ad›na,kimi bu sömürü sisteminin tek gü-vencesi “ordumuz” düflüncesiylesaf tutup hazrola geçiyorlar. Halböyle olunca, Genelkurmay Baflka-

27

19 Mart 2006 / 44

Burjuva bbas›n yyinetarihsel mmisyonunu ooy-

nuyor. GGenelkurmay kko-mutas›nda, fifiemdinli’ninüzerini öörtme, ggerçekleri

tam ttersine ççevirmeoperasyonu yyürütüyor.

◆ Bursa’daki ‘Çete Operasyonu’nda bir uzman çavuflla birlikte tutuk-lanan Jandarma Alay Komutan› Albay Ayd›n Yeflil, Genelkur-may’›n devreye girmesi ile hemen tahliye edildi. PKK itirafç›lar›ndanoluflan çete ile iliflkileri, Güneydo¤u’da halka karfl› savafla dayanan, busavaflta itirafç›lar› kullanan Albay, tayinin ç›kmas›n›n ard›ndan, onlar›da Bursa’ya getirerek, çeteyi kurand›r. fiemdinli’deki kontrac›lar gibi,“istihbarat amaçl› çete ile iliflkideydik” savunmas›, yaland›r. Albay Ye-flil’in avukat› Konuralp Yeflil'in daha önce de faflist mafyac› Çak›c›'n›navukat› olmas› dahi, her fleyi aç›klamaya yeterlidir.

◆ Ankara’daki 'Kantar' adl› çete operasyonunda, Polis Akademi-si'nde görevli Emniyet Amiri Soner Güngör adl› polis flefi ç›kt›.◆ Susurlukçu mafyac›lardan Hadi Özcan ile bir baflka çete 10Mart’ta ‹zmit’te çat›flt›. Özcan'›n içinde oldu¤u otomobil ise, Ül-kü Ocaklar› Kocaeli fib. Baflkan› U¤ur Sevim'e ait.

Sadece son bir haftada yafland› bunlar. TSK komutanlar›,itirafç›lar, mafyac› faflistler ve polis müdürlerinin içinde yeralmad›¤› bir tek çete var m›d›r acaba? Bakmay›n siz “te-mizlik operasyonlar›” yap›ld›¤›na, bu flovlar› daha önce degördük.

Polis-Ordu-Mafya-MHP Çeteleri Her Yerde

Page 28: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

n› “illa yumru¤umuzu mu vura-

l›m, pata küte mi yapal›m” diyeen kaba haliyle, gerekirse onu da

yapacaklar›n› ima edebiliyor. Hal-k›n üzerinden silindir gibi geçmiflcunta flefi, “yine darbe yapar›m”

diye rahatça konuflabiliyor. Çünkü,çok iyi biliyorlar ki, ne burjuva an-lamda dahi bir hukuktan sözedilebi-lir ne de kendine “demokrat” diyen-ler, demokrat bir tav›r sergileyerekkatliamc›lar›n karfl›s›na ç›kabilirler.

Katliamc› Generaller yarg›lanmal›d›rNATO talimat›, Amerikan dolar-

lar›yla kontrgerillay› örgütlediler.Ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizmkavgas›n›, Kürt halk›n›n mücadele-sini katliamlarla, infazlar, köy bo-flaltmalar, kaybetmelerle engelle-meye çal›flt›lar. Hak arayan› sustu-rup, hukuktan sözedeni engizisyonmahkemelerine gönderdiler. Terör

demagojileri ve psikolojik savafloperasyonu ile katliamc› politikala-r›na kitleleri alet ettiler. 6-7 Eylül’-den ‘78 1 May›s’›na, Susurluk’tanfiemdinli’ye hep halka karfl› savafl›yönettiler, iktidarlarla birlikte ald›k-lar› kararlar› yaflama geçirdiler.

fiemdinli’de yakalanan J‹-TEM’cilerin komutanlar› san›k san-dalyesine oturtulmadan, sadecefiemdinli de¤il, halka karfl› iflledik-leri bütün suçlar›n hesab›n› verme-den, kimse bu ülkede adaletten, hu-kuktan sözedemez. Katliamc› gene-raller yarg›lanmal›d›r.

Ama biliyoruz ki, yarg›lamaya-caklard›r. Çünkü, halka karfl› savafltüm yönleriyle sürüyor. Çünkü, dü-zenin bekaas› için bu savafl sürmeli,generallerin eli so¤utulmamal›d›r.‹ktidar ve katliamc› generallere sa-hip ç›kanlar ise, onlar›n suç ortakla-r› olmaktan kurtulamayacaklar. Vesuçlular, er ya da geç halk›n iktida-r›n›n adaletine hesap verecekler.

28

19 Mart 2006 / 44

Armutlu’da keyfi gözalt›lara son

‹ki ay önce Armutlu-Der üyeleri Sad›k Çe-lik ve Yeliz Türkmen'in gözalt›na al›nmas›n›nard›ndan, Armutlu halk› üzerindeki bask›larsürüyor. 9 Mart günü, mahalle halk›ndan fie-nay Diflbudak ve Nazife isimli iki kifli evlerin-den, Hüseyin Celep ise iflyerinden gerekçegösterilmeden gözalt›na al›nd›lar.

Armutlu-Der yapt›¤› aç›klamayla, yo¤un-laflan bask›lar› ve gözalt›lar› protesto ederken,halk› birbirine düflürmek, birli¤ini bozmakiçin, polisin birbirleri üzerine gerçek d›fl› ifa-de imzalatmaya çal›flt›¤›n› kaydetti. “Armut-

lu’da keyfi, yasad›fl› gözalt›lara son” diyenArmutlu-Der, bu sald›r›lar›n mahalleye yöne-lik y›k›m plan›yla ilgisine dikkat çekti. Aç›k-lamada, “Senelerdir maruz kalm›fl oldu¤umuzbütün sald›r›lara karfl› nas›l birlikte direnipevlerimizi savunduysak, bugün de bu sald›r›-lara karfl› yine birlikte direnip, evlerimizi, Ar-mutlu'muzu savunaca¤›z. Mafyac›lar›, çeteci-leri serbest b›rak›p, sadece evlerimizi savu-nan bizleri tutuklayanlara karfl› direnece¤iz.Armutlu'muzu üç befl tekelci zengine ve onla-r›n çapulcular›na b›rakmayaca¤›z” denildi.

Mersin'de Baflbakan Erdo-¤an'a yumurta att›klar› içinhaklar›nda dava aç›lan 9 Hal-kevci için polisçe haz›rlananve büyük oranda savc›l›k tara-f›ndan iddianameye dönüfltü-rülen “Fezleke”, polisin çal›fl-ma yöntemlerine, hak ve öz-gürlüklere karfl› düflmanl›¤›nayeni bir örnek teflkil etti. Hal-kevcilerden 5’i bu polisin zih-niyetine uygun olarak tutuk-land›, 13 y›la kadar ceza isten-di. 13 Mart günü görülen ilkduruflmada tahliye edildiler.Baflbakan›n “flikayetçi” s›fa-t›yla taraf oldu¤u olaya iliflkin,polisin fezlekesinde yeralansuçlamalara bak›n;

"Türkiye Cumhuriyeti Dev-leti’nin niteliklerini, siyasi,hukuki, sosyal, laik, ekonomikdüzenini de¤ifltirmek, devletinbölünmez bütünlü¤ünü boz-mak, Türk devletinin ve cum-huriyetinin varl›¤›n› tehlikeyedüflürmek, devlet otoritesini

zaafa u¤ratmak, y›kmak veyaele geçirmek, temel hak vehürriyetlerini yok etmek, dev-letin iç ve d›fl güvenli¤ini, ka-mu düzenini bozmak suretiylekomünist bir devlet kurmakiçin; yasad›fl› sol terör örgüt-leri ad›na, cebir fliddet kulla-narak Türkiye Cumhuriyeti'niortadan kald›rmaya veya gö-revlerini k›smen veya tama-men engellemeye teflebbüs et-mek maksad›yla Türkiye Cum-huriyeti Baflbakan›'n› tehditederek yumurta atmak, halk›T.C. hükümetine karfl› silahl›isyana tahrik etmek amac›ylayasad›fl› sol terör örgütleriad›na, slogan atarak propa-ganda yapmak, suç ve suçluyuövmek."

Tüm bunlar› birkaç yumur-ta ile yapmak istemifller!

Olay trajikomik, ancak dü-zenin polisinin, iktidar›n›n,hukukunun demokratik hakla-ra bak›fl›n› çok iyi özetlemek-tedir. Bu zihniyetin demokra-

tikleflmesi mümkün mü?

‘Yumurta davas›’

Son say›s›nda “K›zd›rd› Netekim” kapa-¤› ile 12 Eylül bilançosunu yay›nlayan Nok-ta Dergisi, derginin patronu Nida Ergençtaraf›ndan matbaada durduruldu. Ordununhedef yap›lmas›ndan rahats›z olan patronunbu tavr› üzerine Genel Yay›n Yönetmeni Et-hem Dural istifa karar› ald›.

Böyle bir bas›n varken, ordunun halkakarfl› iflledi¤i suçlar teflhir edilebilir mi? ‹flin

ilginç yan›, patronun as›l rahats›zl›¤›n›n dar-beci general aflk›ndan çok, bugün Genelkur-may taraf›ndan yürütülen operasyona an-gaje olmada gösterdi¤i gayretkefllik. Zirapatron, sözkonusu dosyan›n, “flimdi de¤ililerde yay›nlanaca¤›” sözü veriyor. (ya-y›n yönetmeni bunun üzerine istifas›n› gerial›yor.) Yani diyor ki, flimdi ordumuzuaklama paklama kampanyas›nday›z,darbeden, 12 Eylül’den bile sözetmekbu kampanyaya zarar verir. Uygun birzamanda, “nostalji” olarak yazars›n›z.

Hazrola geçen bas›n

Page 29: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

8M a r t

D ü n y aEmekçi Kad›n-

lar Günü kutlama-lar›na iliflkin haberlere

geçen hafta yer vermifltik. Kutlama-lar sonraki günlerde de devam etti.

Bu kutlamalardan en anlaml›la-r›ndan biri, Gebze Devlet Hastane-

si’nde direniflini sürdüren FatmaKoyup›nar'›n ziyaret edilmesiydi.Direnen kad›n›n temsilcisi için has-tane önünde toplanan TAYAD’l›laryapt›klar› aç›klamada, "Bugün dire-nen emekçi kad›nlar›n günü, biz debu nedenle burada ölüm orucu dire-niflini sürdüren Fatma Koyup›nar'›nyan›nday›z" dediler. At›lan slogan-lar›n ard›ndan, Fatma Koyup›nar’averilmek üzere getirdikleri karanfil-leri hastane önüne b›rakt›lar.

Malatya'da HÖC'lü Kad›nlar 8Mart’ta PTT önünde yapt›klar› ey-lemde kad›nlara, “Her Türlü Sömü-rüye Zulme Tecrite Karfl› Birlefle-lim” ça¤r›s› yaparken, feda flehidifiengül Akkurt’un mezar›n› ziyaretettiler ve direnen kad›nlar›m›z›n yo-lundan yürüyeceklerine and içtiler.Ayr›ca, Cephe Gerillas› CihanGürz’ün mezar› da ziyaret edilerekkaranfiller b›rak›l›p mum yak›ld›.

Elaz›¤'da HÖC, DHP, DTP,TUN-DER ve KESK'in ortak dü-zenledi¤i kutlama, 5 Mart günü ger-çeklefltirildi. Postane Meydan›’ndayap›lan kutlamada Türkçe ve Kürt-çe "Yaflas›n 8 Mart Dünya EmekçiKad›nlar Günü” pankart› aç›l›rken,HÖC'lüler, k›z›l flamalar ve bafl e¤-meyen kad›nlar›n foto¤raflar›ylaeyleme kitlesel olarak kat›ld›lar.

HÖC'lü Kad›nlar, 8 Mart günüde, Elaz›¤’›n emekçi semtlerindenY›ld›zba¤lar›’nda, "Kad›nlar; Tec-rite, Zulme, Sömürüye Karfl› Birle-flelim” pankart› açarak yürüyüflyapt›lar. "Devrime Meflale BizimKad›nlar›m›z” sloganlar› at›lan ey-lem, mahalle halk›n›n alk›fllar›yladestek buldu. Yürüyüflün ard›ndanyap›lan aç›klamada, “Selam olsunsize Sabolar’›n yolunda yürüyen,bafl e¤meyen, da¤da, sokakta, ha-pishanelerde direnen kad›nlar›-m›z...” denildi.

Samsun’da ise Karadeniz Te-mel Haklar'da düzenlenen etkinlik-te, “8 Mart'›n anlam›, özü direnifltir.Patronlara ve onlar›n devletine kar-fl› haklar›n› almak için direnenemekçi kad›nlar›n, bu zalimlerekarfl› direnifl bayra¤›n› açt›klar›gündür” denildi.

Bursa’da 8 Mart günü HÖC’lüKad›nlar, BAT‹S, ESP, DHP, EKB,Partizan, Al›nteri, SGD, Köz veKurtulufl Partisi taraf›ndan oluflturu-lan platform üyesi 200 kifli, FomaraMeydan›’ndan meflalelerle SantralGaraj’a yürüdü. Özay Tekstil’de ya-nan kad›nlar›n ve ölüm orucundaflehit düflen devrimci kad›nlar›n re-simlerinin tafl›nd›¤› yürüyüfl esna-s›nda sloganlar hiç susmad›.

Bursa’n›n Gemlik ilçesinde ise,Temel Haklar Gemlik Temsilcili-¤i’nde düzenlenen bir etkinlikle,emekçi kad›nlar günü kutland› veörgütlülük ça¤r›s› yap›ld›.

8 Mart günü Dersim’in Hozat il-çesinde düzenlenen geceye 1000’inüzerinde insan kat›ld›. Dersim’denkat›lmak üzere gelenlerin jandarmataraf›ndan keyfi flekilde engellendi-¤i kutlamalar, Hozat Temel Haklar,Hozat Kütür Sanat Derne¤i ve Ho-zat Belediyesi taraf›ndan düzenlen -di. Gece öncesi Temel Haklar, yay-g›n flekilde afiflleme ve bildiri da¤›-t›m› gerçeklefltirirken, açt›¤› standada 8 Mart ça¤r›s›nda bulundu. Say-g› duruflu ile bafllayan gecede, tertipkomitesi ad›na yap›lan konuflmada,

"kad›n sorunu ve kad›n›n kurtuluflu"konusuna de¤inildi. fiiirlerin okun-du¤u, müzik dinletisi ve skeçlerinyerald›¤› etkinli¤e, Ayd›n Öztürk veSanatç› Arzu flark›lar›yla kat›ld›lar.

Dersim HÖC'lüler, Belediye As-ri Mezarl›¤›’ndaki kad›n flehitleri-mizin mezarlar› bafl›nda yapt›klar›anma ile de, “kahraman flehitlerimi-zin yolunda yürüyece¤iz” fliar›n› yi-nelediler.

Hatay HÖC'lü Kad›nlar 8 Martgünü Ulus Meydan›'nda yapt›klar›eylemde ölüm orucu kad›n flehitleri-nin resimlerini, k›z›l bayraklar ve"Kad›nlar! Her Türlü Sömürüye,Zulme, Tecrite Karfl› Birleflelim!”pankart› açt›lar. Vesile Çulha O¤ulaA¤›t türküsünün ard›ndan GüzinTolga bir konuflma yaparak, “güç-süz olmad›¤›m›z› himayeye muhtaçolmad›¤›m›z›, zulme karfl› direnebi-lece¤imizi gösteren kad›nlar var”diye konufltu.

Ad›yaman Temel Haklar 5 Martgünü yapt›¤› eylemin ard›ndan 8Mart günü de, dernek binas›nda biretkinlik düzenlediler. Sakarya,

Zonguldak, Mersin ve Kars’ta daHÖC’lülerin kat›ld›¤› eylemlerle 8Mart kutland›.

Yurtd›fl›nda da kutlamalar yap›l-d›. 11 Mart günü Almanya Ham-burg’da Anadolu-Der'de ve KölnAnadolu Halk Kültürevi'nde yap›-lan kutlamalarda Clara Zetkin'denGülsümanlar’a kad›n›n mücadelesianlat›ld›. Kutlamada, kad›n›n öz-gürlü¤ünün direnmekte, kurtuluflu-nun devrimde oldu¤u vurguland›.

Avusturya’n›n baflkenti Viya-na’da TAYAD KOM‹TEE, ATIGF,ADHK, At›l›m okurlar› ve Yefliller

29

19 Mart 2006 / 44

Kad›nlar mücadeleyle özgürleflir

Antakya

Page 30: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Partisi taraf›ndan düzenlenen ortakgösteri ile kutlamalar yap›l›rken, 11Mart günü de, Neunkirchen Anado-lu Kültür Merkezi Gençlik Komis-yonu taraf›ndan 100 kiflinin kat›ld›-¤› bir etkinlik gerçeklefltirildi. Dire-nen TAYAD'l›lar›n selamland›¤› et-kinlikte, fliir, tiyatrolar ve türküleryeral›rken, UTMP’nin açt›¤› dev-rimci kad›n tutsaklar›n›n el ürünleri

sergisi büyük bir ilgiyle karfl›land›.Innsbruck Anadolu Kültür Merke-zi’nde düzenlenen etkinlikte deemekçi kad›n›n direnifli selamland›.

‹ngiltere’nin baflkenti Lond-ra’da Anadolu Kültür Merkezi de12 Mart günü yap›lan etkinlikte fle-hit devrimci kad›nlar›n yaflam›ndanörnekler sunuldu, Grup S›la türkü-

ler söyledi. Fransa’n›n baflkenti Pa-ris ve Nancy kentlerinde HÖC’lülertaraf›ndan düzenlenen etkinliklerde"devrimci mücadelede direnen ka-d›nlar›n yolunday›z" pankartlar›aç›ld›. Hollanda’n›n Rotterdamkentinde ise, Anadolu Halk Kültürve Sanat Derne¤i'nde etkinlik dü-zenlendi.

30

19 Mart 2006 / 44

Devrimci ve ilerici güçler olarakson y›llarda 8 Mart'›n içini boflaltan,tarihsel anlam›n› yok sayan, s›n›fsalözünü karartan anlay›fllar›n pratik ola-rak miting alan›na yans›yan “erkek-siz” ve “devrimci gruplar”dan ar›nd›r›l-m›fl bir 8 Mart dayatmas›na karfl› geçeny›l kendi cephemizden müdahale et-mifltik. 8 Mart'› tarihsel ve s›n›fsal anla-m›na uygun biçimde Beyaz›t Meyda-n›'nda kutlam›flt›k. Bu y›l devrimci veilerici güçler olarak 8 Mart öncesindetekrar biraraya geldik. Geçen y›l› de-¤erlendirdik ve geçen y›l›n kazan›mla-r› üzerinden hareket etme karar› ald›k.2006 8 Mart'›n› bir süreç olarak örgüt-lemeye, tarihsel anlam›na, s›n›fsal vedevrimci özüne uygun bir flekilde kut-lamaya karar verdik.

Bizler için 8 Mart'›n miras›na sahipç›kmak demek, kad›n sorununda erke-¤i de¤il tüm erkek egemen kültüründayand›¤› sömürücü sistemi hedefalan bir bak›flla hareket etmek anlam›-na geliyordu. Tarihsel ve s›n›fsal anla-m›na, devrimci özüne uygun bir ze-minde kitlesel ve tek bir 8 Mart örgüt-lemek noktas›nda ortaklaflt›k.

Bizler için 2006 8 Mart'›n›n kaza-n›m› bu zeminde tüm emek güçlerinin,sendikalar›n, meslek örgütlerinin,DKÖ'lerin ve ilerici güçlerin birarayagelmesi birleflik, kitlesel ve tek bir 8Mart örgütlemek do¤rultusunda ortak-laflmas› ve bunun ön çal›smas›n›n güç-lü yap›lmas›yd›. Bu do¤rultuda tümgüçlere ça¤r› yapt›k.

Toplant›ya baz› sendika flubeleri,parti temsilcileri, siyasi grup temsilci-leri ile Kad›n Platformu bileflenleri ka-t›ld›lar. Toplant›ya kat›lan sendika flu-beleri s›n›fsal anlam›na uygun bir 8Mart'›n örgütlenmesi gerekti¤i konu-sunda görüfl bildirdiler.

Ancak konfederasyonlar bu konu-da tart›flma sürecine devam ettiklerinidile getirdiler. Baz› bileflenler günde-min önemli oldu¤unu ve bunu tart›fl-mak istediklerini ifade ettiler. Kad›nPlatformu bileflenlerinden bir k›sm›geçen y›l yaflanan ayr›flman›n ideolo-jik ve kaç›n›lmaz oldu¤unu ifade etti-ler. Kad›n Platformu olarak “erkeksiz”bir miting örgütleme noktas›nda ortak-laflt›klar›n› dile getirerek toplant›danayr›ld›lar. Kad›n Platformu'ndan kat›-lan baz› bileflenler ise ortaklaflman›ntart›fl›labilece¤ini ifade ettiler. Bununüzerine Kad›n Platformu bileflenleriile iki ara görüflme yap›ld›. Ancak Ka-d›n Platformu bileflenleri “erkeksiz”miting düflündüklerini aç›k ve net ola-rak ifade ettiler.

Bu görüflmelerde devrimci ve ileri-ci güçler olarak tarihsel anlam›na, s›-n›fsal özüne, devrimci içeri¤ine uy-gun, birleflik ve kitlesel bir 8 Mart is-tedi¤imizi aç›k ve net olarak defalarcavurgulad›k. Bu zeminde birlefltiktensonra alanda herkesin kendini istedi¤igibi ifade edebilece¤ini, herhangi birdayatma olmamas› gerekti¤ini dile ge-tirdik. Zira bizim için bu tür bir dayat-ma 8 Mart'›n tarihsel anlam›n›, s›n›fsalözünü politik olarak kabul etmek an-

cak pratik olarak reddetmek anlam›nageliyordu. Bu dayatmay› kesin olarakkabul etmeyece¤imizi belirttik.

Yap›lan görüflmelerde devrimci,ilerici güçler olarak bizlerin tarihselanlam›na, s›n›fsal özüne ve devrimciiçeri¤ine uygun zeminde birleflik, kit-lesel ve tek bir 8 Mart önerisi Kad›nPlatformu bileflenleri taraf›ndan “er-keksiz” dayatmas› ile karfl›lanm›fl ol-du. Her iki taraf›n da kendi zeminindenet olmas› sonucu bir ayr›flma yaflan-mas› kaç›n›lmaz oldu.

Devrimci, ilerici güçler olarak ge-çen seneden ç›kard›¤›m›z bir di¤er de-neyim de, geçen y›lki 3 ayr› 8 Martkutlamalar› görüntüsünün s›n›f ve kit-le hareketi aç›s›ndan olumlu sonuçlardo¤urmad›¤› yönündeydi. Bu dene-yimden hareketle 3 ayr› 8 Mart görün-tüsü yaratmamak için kendi pay›m›zaçaba gösterdik. ‹lk ayr›flma bizim cep-hemizden kaç›n›lmazd›. Zira Kad›nPlatformu’nun ‘erkeksiz’ miting da-yatmas› sonucu gerçekleflmiflti. AncakESP, EKD ile ikinci bir ayr›flma yaflan-mas› yine bizim tercihimiz sonucundagerçekleflmedi.

Devrimci, ilerici güçler olarak 8Mart sürecinin örgütlenmesine iliflkingenel ça¤r› yapmadan önce ESP,EKD'den arkadafllar›n da sürece dahiledilmesi yönünde görüfl birli¤ine var-d›k. Ancak öncelikle, ESP, EKD'ningeçen y›l sergilemifl oldu¤u, devrimci-lerin ortak ifl yapma kültürünü bozucudavran›fllar›na dair belli hat›rlatmala-r›n yap›lmas› gerekti¤i karar› ald›k.

Devrimci YYap›lardan 88 MMart DDe¤erlendirmesi

“2006 8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü'nü Politik ve Pratik Olarak Kazand›k”

Page 31: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

31

19 Mart 2006 / 44

Bu karardan yola ç›karak devrimci,ilerici güçlerin ve ESP, EKD'den arka-dafllar›n kat›laca¤› ve yaln›zca geçeny›l›n de¤erlendirmesinin yap›laca¤›bir toplant› yapmaya karar verdik. Birheyet oluflturarak ESP, EKD ile öngö-rüflme yapt›k. Yap›lan görüflme sonucuESP, EKD'nin bu görüflmeyi olumlubuldu¤u, de¤erlendirece¤i fleklindeidi. Ne var ki ortak de¤erlendirmeninyap›laca¤› toplant›ya mazaret bildire-rek gelmediler. Sürecin h›zla ilerliyorolmas›ndan kaynakl› devrimci, ilericigüçler olarak daha fazla beklememekgerekti¤i, tüm kurumlara yönelik ge-nel bir ça¤r› yap›lmas› ve sürecin iflle-tilmesi konusunda fikir birli¤ine var-d›k.

Ortak bir ça¤r› metni haz›rlad›k.Ortak de¤erlendirme toplant›s›na dagelmedikleri için ESP, EKD'ye ça¤r›c›olup olmad›klar›n› sorduk. Ancak ikihafta bu arkadafllar›n yan›t›n› bekle-memize ra¤men toplant› tarihinden birgün önce bir yan›t alabildik. Sürecekat›lacaklar›n›, ça¤r›c› olarak metneimza atacaklar›n› ifade ettiler.

Tüm bu tart›flma süreçleri yaflan›r-ken Kad›n Platformu bileflenleriyle ikiara görüflme yap›lm›fl ve Kad›n Plat-formu’nun Kad›köy Meydan›'nda birmiting yapaca¤› netleflmiflti. Devrim-ci, ilerici güçler olarak tarihsel ve s›-n›fsal anlam›na uygun, birleflik ve kit-lesel bir 8 Mart kutlamas› örgütlemekyönünde gösterdi¤imiz çabalardankaynakl› süreç ilerlemifl, 8 Mart'› önsüreciyle birlikte örgütleme hedefimizgerçekleflememifl, henüz 8 Mart mitin-ginin politik gündemi, talepleri, içeri-¤i, miting alan›n›n neresi olaca¤› üze-rine tart›flmalara geçilememiflti. Tümbu gündemler ESP, EKD'nin de kat›l-d›¤› genifl bileflenli toplant›da tart›fl›l-d›. Bu toplant›da miting yeri, Kad›nPlatformu 5 Mart'ta Kad›köy'e baflvu-raca¤› için, Beyaz›t olarak belirlendi,mitingin gündemlerinde aç›kl›k sa¤-land›. Mitingin teknik örgütleme afla-mas›na geçildi. Tüm bu belirlemelerinard›ndan çal›flman›n daha pratik birflekilde örgütlenmesi için oluflturulanyürütmeye ayn› zamanda EKD de gir-di. Toplant›da ESP Kad›köy'de 4 Martgünü miting yapma önerisini sundu.

Birçok bileflen 4 Mart'›n kat›l›m›olumsuz yönde etkileyece¤ini ifadeederek bu öneriyi kabul etmedi. Tüm

bileflenler taraf›ndan miting günü vesaati üzerine yürütülen tart›flma sonu-cunda mitingin Beyaz›t'ta yap›lmas›önerisi bileflenlerin geneli taraf›ndankabul gördü, karar alt›na al›nd›. ESPise kendi içinde durumu de¤erlendire-ce¤ini, bir sonraki toplant›da görüflünübildirece¤ini ifade etti.

Bir sonraki toplant›da ise ESP,devrimciler aras› iliflkileri zedeleyecekbir tarz ve üslupla, Kad›köy önerisininneden dikkate al›nmad›¤›n› sorgula-maya bafllad›. ESP temsilcisi, önerile-rinin tart›fl›lmad›¤›n›, devrimci ve ile-rici güçlerin bu tutumunun “bölücü”oldu¤unu, kendilerinin ise birleflmekyönünde “çaba” gösterdiklerini söyle-yerek 4 Mart'ta Kad›köy'de mitingyapma önerisini tekrarlad›. ESP'ningerçekleri çarp›tan, devrimcilerin or-tak ifl yapma kültürünü zedeleyen bututumu tüm bileflenler taraf›ndan flafl-k›nl›kla karfl›land›. Bileflenler eylemyerinin bir önceki toplant›da belirlen-mifl oldu¤unu, karar alt›na al›nd›¤›n›,hatta tüm detaylar›na kadar konuflul-du¤unu, dolay›s›yla bitmifl bir tart›fl-may› hem açman›n hem de tamamlan-mam›fl gibi yans›tman›n do¤ru bir tu-tum olmad›¤›n› söylediler. ESP, buyönlü yaflanan tart›flman›n ard›ndan 4Mart'ta Kad›köy'de bir miting yapaca-¤›n› söyledi ve orada bulunan devrim-ci, ilerici güçleri de -e¤er Beyaz›t mi-tingine izin verilmezse- Kad›köy eyle-mini birlikte örgütlemeye ça¤›raraktoplant›y› terketti. Keza, yürütmedeyeralan EKD de toplant›y› terketti.

Böylece devrimci ve ilerici güçlerolarak, sürecin bafl›ndan itibaren tarih-sel anlam›na, s›n›fsal özüne, devrimciiçeri¤ine uygun, birleflik, kitlesel vetek bir 8 Mart örgütleme irade ve ça-bas› göstermemize ra¤men, bizdenkaynaklanmayan nedenlerden dolay›,her iki ayr›flma da kaç›n›lmaz oldu.Sonuç olarak niyetimizden ba¤›ms›zolarak ‹stanbul'da 3 ayr› 8 Mart kutla-mas› gerçekleflti.

Tüm saflar netlefltikten sonra dev-rimci ve ilerici güçlerin oluflturdu¤uplatform olarak mitingimizi örgütle-mek için toplant›lar›m›za devam ettik.5 Mart günü Beyaz›t Meydan›'nda,bafltan beri ifade etti¤imiz gibi tarihselanlam›na, s›n›fsal özüne, devrimci içe-ri¤ine uygun bir 8 Mart Dünya Emek-çi Kad›nlar Günü kutlamas›n› fiili bir

miting ile gerçeklefltirdik.

Mitingi bafl›ndan sonuna belli birdisiplin çerçevesinde, önden belirle-nen program› hayata geçirerek bafla-r›yla gerçeklefltirdik. Mitingin tüm ör-gütlenme sürecinde kad›nlar›n inisiya-tifi öne ç›kt›. 8 Mart'›n özünde emekçikad›na ait oldu¤u vurguland›. Geçti¤i-miz y›l›n 8 Mart'›nda oldu¤u gibi buy›l›n da en önemli kazan›mlar›ndan bi-ri, devrimci güçlerin ortak irade ve ka-rarl›l›¤›n›n Beyaz›t mitingine damga-s›n› vurmas› oldu. Devrimcilerin ortakdavran›fl kültürü, ortak ruh ve iradesiöne ç›kt›.

Sürecin bafl›ndan itibaren mitingiörgütleyen devrimci, ilerici güçler ola-rak eyleme iliflkin as›l olarak Beyaz›t'›yeniden kazanma hedefimiz olma-makla birlikte di¤er güçlerle tart›flmasüreçlerinin uzamas›ndan kaynakl›,baflka bir seçenek tart›fl›lamadan bizimiçin Beyaz›t zorunlu bir tercihe dönüfl-tü. Devrimci, ilerici güçler olarak ken-di pay›m›za tali olan "alan" tart›flma-s›nda da net ve kararl› bir tutum sergi-leyerek sonuç itibariyla Beyazit'› dakazanm›fl olduk.

Bafltan beri tüm bileflenler olarakdevrimci güçlerin merkezinde oldu¤uBeyaz›t mitinginin meflrulu¤una inan-d›k ve buna uygun bir irade ve kararl›-l›k gösterdik. Bafl›ndan itibaren sergi-lenen bu kararl›l›k ve irade Beyaz›teyleminin gerçekleflmesinin de güven-cesi oldu. Devrimci, ilerici güçler ola-rak Beyaz›t mitingini 8 Mart'›n s›n›fsalve tarihsel önemine uygun, kad›nlar›nezilmesi gerçe¤ine vurgu yaparak kut-lad›k. Devrimci, ilerici güçlerin birlik-teli¤ine, eylemlerinin meflrulu¤unu sa-vunmada gösterdikleri ›srara ve karar-l›l›¤a bir yenisini daha ekledik.

Bundan ç›kar›lacak en önemli so-nuç, önümüzdeki 8 Mart Dünya Emek-çi Kad›nlar Günü'ne bu kazan›m ve de-neyimler üzerinden haz›rlanmak, buirade ve kararl›l›¤a tüm bileflenlerindahil olmas›n› sa¤lamakt›r.

HÖC'LÜ KADINLAR,

HKM, BDSP, DKH, EHP'L‹

KADINLAR, KALDIRAÇ,

KURTULUfi PART‹S‹, PDD,

ODAK, DEVR‹MC‹

HAREKET

Page 32: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

“Katillerheyeti”...

11 Martgünü hücre-sinde “ölüb u l u n a n ” ,YugoslavyaEski DevletBaflkan› Slo-bodan Milo-seviç’in avu-kat› Jacques

Verges, emperyalistlerin LaheyMahkemesi için böyle diyordu.

Evet onlar; katleden, muhalifolanlar› yoketmek için komplolarkuran, provakasyonlar örgütleyen,milliyetçi k›flk›rtmalarla halklar›birbirine k›rd›ran, sömürü düzenle-rini tehdit eden sosyalistler hakk›n-da her türlü yalan propaganday› ya-pan bir sistemin hakimleri ve savc›-lar›d›r. Bombalar›yla, ekonomik sis-temleriyle katleden emperyalizm,hukukuyla da katlediyor, hükümvermeden infaz›n› yap›yor. Guanta-namo’dan Lahey Adalet Divan›’na;dünyaya hiç olmad›¤› kadar büyükbir adaletsizlik dayat›l›yor. Onlar“terörist” diyorlar, kimse itiraz et-mesin! O “kasapt›” diyorlar, herkessussun! Susmak, emperyalizmintüm dünya halklar›na dayatt›¤› ada-letsizli¤e boyun e¤mektir, s›ran›nkendine gelmesini beklemektir.

Miloseviç Katledilmifltir

Miloseviç’in ölümüne iliflkin ya-p›lan resmi aç›klama; “kalp krizin-den öldü¤ü” fleklinde. Hay›r! Bu bircinayettir, “siyasi suikasttir”.

Miloseviç, son üç y›ld›r sürenyüksek tansiyon ve kalp rahats›zl›-¤›ndan ötürü Moskova'da tedavi ol-mak için baflvuru yapt› defalarca, vesa¤l›k raporlar›na ra¤men bu izinverilmedi. Bilerek katledildi.

Otopside, ald›¤› kalp ve tansiyonilaçlar›n›n etkisini s›f›rlayan ve ve-rem tedavisinde kullan›lan güçlü bir

ilaç bulundu. Verem de¤ildi. Önce,“intihar etmifl olabilir” aç›klamalar›yapan, “do¤al kalp krizi” gibi ya-lanlara s›¤›nan emperyalistler, buraporun ard›ndan bu kez de “iyilefl-memek için kasten bu ilac› kulland›-¤›” yalan›n› uydurdular.

Miloseviç’in ölümünden bir günönce Rus D›fliflleri Bakanl›¤›'nayazd›¤› mektupta ne yap›lmak is-tendi¤ini aç›kça hayk›rm›flt›: “birsa¤l›k raporu kan dolafl›m›mda yo-¤un ilaç bulundu¤unu gösterdi. Be-ni zehirlemek istiyorlar. Çok kayg›-l›y›m. BM'nin ad› alt›nda etkinlikgösteren bu kurumda ifllenen suç-lardan beni koruman›z› rica ediyo-rum” diye yard›m istemiflti.

Elbette göndermezler Rusya’ya.Çünkü mektupta da belirtildi¤i gibi,“tedavi için Moskova'ya gitmesineizin verilmemesinin bafll›ca nedeni,yap›lacak muayenelerde sa¤l›¤›n›nsistematik bir flekilde harap edildi-¤inin ortaya ç›kaca¤› korkusu”ydu.

Resmen, beni öldürüyorlar diyehayk›ran birinin, “iyileflmemek içinkasten bu ilac› kulland›¤›n›” söyle-mek ne büyük bir alçakl›k ve pifl-kinliktir. Herkes bilirki, bir tutsakistedi¤i ilac› istedi¤i gibi alamaz.Kald› ki, 24 saat gözlenen özel birtutukludan sözediyoruz.

Emperyalistler ve onlar›n huku-kunu çok iyi temsil eden LaheyAdalet Divan› yetkilileri bu safsata-larla cinayeti aç›klayamazlar.

Miloseviç’in katledilmesi, dire-nen herkese bir gözda¤›d›r. Mahke-me kürsülerinde dahi direnirseniz,böyle yapar›z demektir.

O’nun mahkemede hayk›rd›¤› vebugünlerde haz›rl›¤›n› sürdürdü¤ü“Savunma, Tarih ve Gelecek ‹çinKonufluyor” adl› kitab›nda ABD ileAvrupal› müttefiklerinin, Yugoslav-ya’y› küçük sömürge devletçiklerenas›l böldüklerinin tüm ayr›nt›lar›y-la ortaya ç›kmas›ndan korktular.

Miloseviç’in ölümünün baflso-

rumlular›ndan olan ve emperyalisthukukun temsilcisi Lahey Baflsavc›-s› Carla del Ponte, zerrece mant›kolmayan flu sözlerle aç›kl›yor; “Mi-loseviç mahkemeye karfl› son biritaatsizlik eylemi olarak bunu yap-m›fl olabilir. ‹ntihar etmifl olabilir.”

Evet zerrece mant›k yoktur ama,hiçbir iddias›n› ispatlayamam›fl,Miloseviç’in güçlü savunmas› kar-fl›s›nda aciz düflmüfl bir emperyalis-tin hezeyan› var. O kadar gürültütantana ile kurulan mahkemeninhiçbir iddias›n› ispatlayamamas›n›nyarataca¤› sonuç, “san›¤›” ortadankald›rarak önlenmek istenmifl ve il-ginçtir, ertesi günü alelacele dosya-y› kapatma karar› verilmifltir. Hiçbiriddian›n kan›tlanamamas›, sadeceemperyalist hukuk aç›s›ndan büyükbir darbe de¤il, ayn› zamanda NA-TO sald›rganl›¤›n›n da deflifresidir.

Miloseviç’in, Lahey’in katletti¤iüçüncü S›rp olmas› tesadüf de¤ildir.Geçen hafta da, davan›n önemli ta-n›¤› Milan Babic ‘gizemli’ bir bi-çimde ‘kaybolmufltu’, bir S›rp dahücresinde “intihar etmifl”ti. Milo-seviç’in önemli tan›klar› ça¤›rmaküzere oldu¤u biliniyordu. Emperya-list hukuk art›k bu dertten kurtuldu.Bir dönek, piflman yaratmak istedi-ler, baflaramad›lar. (Belki de bu yüz-den O’na en çok dönekler düflman-lafl›yor) Emperyalizmi yarg›layanbirini buldular, tüm iddialar boflaç›kt›. Bugünün dünya konjonktü-ründe ve Miloseviç’le ilgili karapropagandan›n da etkisiyle, savun-malar› olmas› gereken etkiyi yarat-masa da, bir bütün olarak bu dava-n›n tarihe “emperyalist hukukun re-zil oldu¤u bir mahkeme” olarakgeçmesini göze alamad›lar. Cinaye-tin nedenleri bunlarda aranmal›d›r.

Lahey Kimi, Hangi Adaleti Temsil Ediyor?

Lahey Uluslararas› Suçlar Mah-kemesi, emperyalist hukukun en üst

32

19 Mart 2006 / 44

Balkanlar› Kana Bulayan EmperyalistlerHukukuyla Da Katletmeye Devam Ediyor

Slobodan MMiloseviç

Page 33: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

temsilcisidir. Güya insanl›¤a karfl›ifllenen suçlar›, savafl suçlar›n› yar-g›layacaklar! Tarihleri boyunca in-sanl›¤a karfl› suç ifllemifl bir siste-min temsilcilerinin, savafllar› yara-tan ve her savaflta kendilerinin alt›-na imza att›klar› hukuku çi¤neyerekher türlü suçu iflleyenlerden bekle-nendir bu cinayet.

Katleden, emperyalist hukuktur.Ötesi laf-› güzaft›r. Hücrede tuttu¤ubirini katleden bir mahkeme hangiadaleti sa¤layabilir? Kim bu mah-kemeye teslim olup adalet bekler?

Bu cinayet; Lahey’in çöküflüdür.

Uluslararas› hukuk dediklerinin,emperyalistlerin kanl› hukuku oldu-¤u bir kez daha görülmüfltür.

Guantanamo’yu elefltiren Avru-pa, kendi topraklar›nda ayn› suçlar›ifllemifltir.

F Tiplerini yapt›ran, katliam› des-tekleyen emperyalistler, Avrupa’n›ngöbe¤inde uluslararas› mahkemede

dahi katletmekten çekinmiyorlar.Oligarfli bunlardan güç alarak, dün-yan›n gözü önünde kendi hapishana-lerinde 121 insan› katlediyor.

Ezilen halklar›n devrimcileri,Fatmalar ise direnmeye devam edi-yor, direnifl ça¤r›s› oluyor.

‘Kasap’ Emperyalistlerdir

30 Haziran 2001 tarihli HürriyetGazetesi, emperyalist Yeni DünyaDüzeni’nin ahlak›n› flu bafll›kla du-yuruyordu: “Al›flverifl tamam: Slo-bo’ya karfl›l›k 1,5 milyar dolar.”

Emperyalistler, k›flk›rtt›klar›milliyetçili¤in eline silah vermeleri-nin, Yugoslavya’n›n tepesine gün-lerce bombalar ya¤d›rmalar›n›n veen nihayet “sivil darbelerin” ilkiniörgütleyerek Miloseviç’i devirme-lerinin ard›ndan, S›rbistan’›n bafl›naiflbirlikçileri geçirmifllerdi. O iflbir-likler utanç anlaflmas› yaparak 1.5milyar dolar kredi karfl›l›¤›nda dev-

let baflkanlar›n› satt›lar. Bugün Irakiflgaline kadar gelen sürecin bir an-lamda bafllang›c›yd› Yugoslavyasald›r›s›. Balkanlar› sömürgelefltir-menin, bugün ortaya ç›kan korkunçsömürülerini gerçeklefltirmenin yo-lu, Yugoslavya’n›n ortadan kald›r›l-mas›ndan geçiyordu. Bunun içinNATO öncülü¤ünde biraraya gelditüm emperyalistler. Türkiye gibi ifl-birlikçiler yine ucuz asker olarakyerlerini ald›lar. Miloseviç, Alman-ya ve ABD’nin merkezinde yerald›-¤› emperyalist ittifak›n Yugoslav-ya’y› parçalama giriflimine direndi.Emperyalistler izledikleri politika-larla Boflnaklar›, H›rvatlar›, KosovaArnavutlar›n› ve S›rplar› birbirinek›rd›rd›lar. Milliyetçili¤in nihai ola-rak emperyalizme nas›l hizmet etti-¤inin en çarp›c› örne¤i yafland›. Em-peryalizmin yaratt›¤› bu çat›flma or-tam› ve Miloseviç’in Yugoslavya’y›parçalamaktan kurtarma çabas›n›nemperyalist merkezlerce “soyk›-

33

19 Mart 2006 / 44

“Sizi sayg›yla selamlam›yorum. Hatta sizi hiç se-lamlam›yorum. Mahkemenizi tan›m›yorum. Bugünburada yarg›lad›¤›n›z kifli, Yugoslavya Devlet Baflkan›Slobodan Miloseviç de¤il, bombalad›¤›n›z bir ülkenintopraklar›nda yaflayan halkt›r. Mahkemeniz Ortaça¤karanl›¤›ndaki “Engizisyon Mahkemesidir.” Sizler debu mahkemenin yarg›çlar›s›n›z. Yugoslavya'y› bom-balayan çok uluslu kuvvetler ise kendi dünya düzen-lerini (Yeni Dünya Düzenini) yaymak isteyen ‘Gesta-po’dan baflkas› de¤ildir. Dünya tarihinde ne kadar ka-ranl›k varsa bu karanl›¤› yeniden kurmak için çal›flaninsanlar› ve sistemleri temsil ediyorsunuz. Gestapo,Stalingrad önünde sosyalistler taraf›ndan alt edildi.Gün dönecektir ve Yeni Dünya Düzeni’nin Gestapola-r› da sosyalistler taraf›ndan yenilecektir. Yugoslav-ya'da yaflayan halk›n can› ve her fleyi taraf›n›zdantopra¤›n alt›na gömüldü. Uluslararas› güçler kuraraksavaflt›n›z. Bizim yapt›¤›m›z, savafl›n›za karfl› koy-makt›. Biz bir ulus olarak sald›r›lar›n›za gö¤üs gerdik.Uluslararas› sald›r›lar› siz yapt›n›z. Suçlu sizsiniz.

Tarih hep bu düflünceyi hakl› ç›kard›Bu sandalyenin as›l sahibi sizsiniz. Bir gün size

karfl› olan insanlar›n kini alt›nda yaz›lacaks›n›z! Tarihhep bu düflünceyi hakl› ç›kard›. Kosova’da soyk›r›m

yapt›¤›m›z› iddia ediyorsunuz. Kosova S›rbistan top-ra¤›d›r. Kendi topraklar›m›z›n bölünmesine karfl› ç›kt›-¤›m›z için bizi cani ilân ettiniz. Ancak sizin hedefinizsosyalizmi imha ve as›rlar öncesi imparatorluk hayal-lerini gerçeklefltirmekti. Sonunda normal flartlarda ya-pamayaca¤›n›z› anlad›n›z, demokrasi ve insan haklar›havarili¤ine soyundunuz. Bizi demokrasiyi ve insanhaklar›n› yasaklayan parti olarak gösterdiniz.

Bütün dünya bilmelidir ki, gerçek demokrasi Yu-goslavya Sosyalist Hareketi içinde yaflanm›flt›r. Bizimhiçbir meselemiz olmayan, Arnavutlara silah verdiniz.Eroin kaçakç›lar› ile iflbirli¤i yapt›n›z. Kosova içindendahi olmayan bir adama terör örgütü kurdurdunuz.Sonra da S›rp, Arnavut ve di¤er milletlerden dahi oyalm›fl S›rbistan Sosyalist Partisi’ni suçlad›n›z. SizlerYugoslavya Anayasas›’n› çi¤nediniz. Ulus bir devletin,seçimlerine bile kar›flt›n›z. Kosova meselesini baflla-tan, savafl› bafllatan sizler, do¤al olan› yapt›n›z, terö-ristleri korudunuz. Bu sizin hamili¤ini yapt›¤›n›z NA-TO’nun temel hakikati de¤il mi?

Miloseviçler’den kurtulamayacaks›n›zEn büyük hedefiniz Avrupa’n›n ortas›ndaki Yugos-

lavya'yd› ve parçalad›n›z. Sonra demokrasi oyunu ya-p›p çeflitli dernekler kurdunuz. ‹ki üyeli federasyonYugoslavya’y› bile sindiremediniz. Çünkü bu ülke, birsosyalist parti taraf›ndan yönetiliyordu. Siz insanlar›köle yapmak isteyen kapitalistler, sözde insan hakla-r› ad› alt›nda bir devletin yaflama hakk›n› engellediniz.Önderim Tito ve tüm dünya önderleri ad›na and içe-rim ki siz Yugoslavyalar’dan ve Miloseviçler’den kur-tulamayacaks›n›z. Belgrad sokaklar› flahidimdir.”

Miloseviç’in Lahey’deki savunmas›ndan...

YDD Gestapolar› da sosyalistler taraf›ndan yenilecektir

Page 34: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

r›m” olarak propaganda edilmesi,müdahaleye de zemin yaratt›. Em-peryalistler 24 Mart 1999’da Yugos-lavya’ya sald›rd›. Miloseviç tarihibir hata olarak bombard›man›n bel-li bir aflamas›nda anlaflmay› kabuletti. Lahey’de sergiledi¤i direniflçitutumunu burada ve daha sonra tes-lim al›nmak için evinin kuflat›lmas›esnas›nda sergileyemedi.

Sald›r›, milliyetçili¤in k›flk›rt›l-d›¤› Kosova’y› fiili olarak ABDmandas› haline getirdi. Operasyonbitmemiflti. Miloseviç üzerindekibask›lar yo¤unlaflmaya devam ettive ABD-Almanya ittifak› 24 Eylül2000 seçimleri sonras› iflbirlikçimuhalefeti harekete geçirdi, meflruseçimlerin ard›ndan grev ve gösteri-lerle 5 Ekim’de parlamento binas›-n›n bas›l›p yak›lmas›na kadar dar-beyi örgütledi. Miloseviç, 28 Nisan2001’de iflbirlikçiler taraf›ndan 1,5milyar dolara Lahey’e teslim edildi.

Kosova’s›, S›rbistan’›, Bosnas’›ve di¤er ülkeleri ile Balkanlar ise,emperyalistlerin arka bahçesi halinegeldi. Halklar fuhuflla, açl›kla, ucuzemekle, evsizlikle tan›flt›lar. Özyö-netimci Yugoslavya, bizim anlad›¤›-m›z anlamda bir sosyalizmi yaflamageçirmiyor olsa da, federasyonaba¤l› halklar tüm bu pislikleri hiçyaflamam›flt›, en önemlisi emperya-list k›flk›rtmaya kadar birçok dinden

kültürden halklar kardeflçe biraradayaflam›fllard›. fiimdi, “soyk›r›m”dansözedenler, akan kan›n as›l sorum-lusunun emperyalistler oldu¤unugizlemek istiyorlar.

Emperyalist Yalanlara Teslim Olanlar

Emperyalistler, burjuva bas›nyalanlar› bilinçli olarak yaymakta-d›r. Ancak sadece onlar de¤ildir.

‹slamc›lar, “Bosna müslümanla-r›n› kurtarma” ad›na, emperyalistbombard›mana destek verdi. Müs-lüman ülkeler bombalan›rken bu-gün aya¤a kalkan bu kesimler, halabu sürecin Yugoslavya’da kendileri-nin de deste¤iyle bafllat›ld›¤›n›nmuhasebesini yapm›fl de¤illerdir.Çünkü onlar dünyaya, tüm halklar›nç›karlar›n›n penceresinden asla bak-maz, kullanma ve kullan›lma iliflki-sinde emperyalistlerle yanyana gel-mekte sak›nca görmezler.

Avrupa ve Türkiye solunun daYugoslavya konusunda iyi bir s›navverdi¤i söylenemez. En geneli ses-sizlik ve emperyalist yalanlar›n ka-bulü noktas›ndad›r. Bugün bile,ÖDP’nin gazetesi Birgün gibi sol-cular; burjuva hukukunun dahi ke-sin hüküm vermedi¤i bir konuda“Savafl suçlusu Miloseviç öldü” (12Mart) bafll›klar› atabilmekte, cina-

yetlerini örtbas etmek için ortaya at-t›klar› yalan›, “Miloseviç, tansiyonus›f›rlayan ilaç kullanm›fl” (14 Mart)diye sorgulamadan okurlar›na akta-rabilmekte, Yugoslavya’da yafla-nanlar, görmek isteyenler için bu-gün çok daha net iken, “Yugoslav-ya’y› yok eden adam!” diye köfleyaz›lar› yaz›labilmektedirler. (Do-¤an T›l›ç, Birgün, 14 Mart) Kendinesolcu ayd›n diyenler, tam da emper-yalistlerin diliyle, “S›rp diktatörünelinde pek çok masum insan›n kan›var.” (Z. Livaneli, Vatan, 13 Mart)demekte sak›nca görmemektedirler.

Ancak dönüp emperyalistlere;“bu nas›l hukuk” diye sorgulam›-yorlar. Belki, yar›n Avrupa bas›n›sorgularsa, onlar da sorgulama ihti-yac› duyarlar, ama emperyalist ya-lanlarla beyinlerin nas›l teslim ola-bildi¤inin örneklerini sunmaya ha-len devam etmektedirler.

Avrupa ülkelerinin liderleri bu-gün, “S›rplar gelece¤e baks›n” gibiaç›klamalarla Miloseviç’in ölümün-deki sorumluluklar›n› unutturmakiçin onu suçlama kampanyalar›n›sürdürebilirler. Ancak tarih onlar›nistedi¤i gibi yaz›lmayacak. Emperya-lizmin hukuku, Miloseviç’in kan›ylabir kez daha sorgulanacak ve “YeniDünya Düzeninin Gestapolar› dasosyalistler taraf›ndan yenilecek.”

34

19 Mart 2006 / 44

◆ Almanya’da düzenlenmekistenen "ABD, Savafllar› ve IrakDirenifli" konulu konferansta ko-nuflma yapmak üzere ülkeye gelen,Irak Yurtseverler Birli¤i TemsilcisiAwni Al Kalemji’nin önce konufl-mas› yasakland›, ard›ndan gözalt›-na al›nd›.

◆ Bush yönetimi, 11 Eylül2001’den sonra ç›kard›¤› terörlemücadele yasas›n› kal›c›laflt›rd›.Yasa, “küreselleflme karfl›tlar›” da-hil, bütün muhalif kesimleri “terö-rize” ediyor, iletiflimin dinlenmesidahil her türlü hak ve özgürlükleriyok say›yor.

◆ ABD insan haklar› soytar›l›-¤›na yeni bir rapor daha ekledi.ABD D›fliflleri Bakanl›¤› taraf›ndanaç›klanan raporda, ABD d›fl›nda196 ülke “insan haklar›n› ihlal et-mekle” suçlan›yor. Ne Ebu Gureyb,ne Guantanamo, ne Irak ve Afga-nistan’daki katliamlar rapordayeralm›yor. Bafl hedefte ise elbetteyine, komünist Küba yönetimi veKuzey Kore bulunuyor. Art›k karamizaha dönüflen bu raporlar› ise,kimse ciddiye alm›yor.

◆ ‹ngiltere’nin Irak’tan çekil-

mesi zor. Bu tespit bir ‹ngiliz gaze-tesine ait. (The Independent) Gaze-te bunun nedenini de aç›kl›yor:“Saddam Hüseyin'in devrilmesin-den bu yana ‹flçi Partisi'ne yak›n

flirketler 1.1 milyar sterlin kazan-d›.” Ortaça¤’›n barbar imparator-luklar›, aç›k bir flekilde “savafl ga-nimeti” diyorlard›. Daha namusluy-dular. Bugünün barbarlar› ise, “de-mokrasi, özgürlük götürdük” diye-rek savafl ganimetlerini tekellerinkasas›na ak›t›yorlar.

◆ Hollanda, Almanya’n›n “vic-dan testi”nin ard›ndan benzer biruygulamay› resmen yürürlü¤e sok-tu. ‹ltica baflvurusu yapan yabanc›-lar (müslümanlar), onlar›n yaflamtarzlar›na uyum konusunda test edi-liyor. Örne¤in, kapitalist yoz iliflki-ler (eflcinsellik, lezbiyenlik gibi) vi-deo ile gösterilip buna karfl› hoflgö-rüsü, daha do¤rusu afla¤›lamaya netepki verece¤i ölçülüyor.

Emperyalizmin dünyas›

Page 35: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Konekke Davas›’nda tutuklananüç devrimci tutsak, Brugge Hapisha-nesi’nin hücrelerinde tecrit edildiler.

Amerika’n›n “teröre karfl› önle-

yici vurufl” doktrinine uygun olarak,“flu anda suç ifllemediler ama iflleye-bilirler” mant›¤›yla Knokke Dava-s›’nda yarg›lanan devrimcileri ceza-land›ran Belçika, verdi¤i cezalar›n infaz›nda da Ameri-kan taklitçili¤ini sürdürüyor.

Musa Aso¤lu, Kaya Saz ve fiükriye Akar Özordu-lu’nun tecritte tutulmas›n›n ne hukuki bir gerekçesi, nede baflka bir izah› vard›r.

Belçika devleti, Amerika’ya yaltaklanmak, faflizministeklerini yerine getirmek için adeta seferberlik halin-dedir. ABD’nin haz›rlad›¤› terör listesini kabul eder,ABD’nin iflaret etti¤i örgütlere iliflkin “terör örgütü” ka-rar› al›r ve “terörist tutuklulara” karfl› Guantanamo mo-delini taklit edip hücrelerde tecrit uygular.

Ak›l hocalar› Amerika’d›r. Kendi bafllar›na hiçbirfley yapamazlar. Kendi bafllar›na bir politika üretemez-ler. Ama ABD’nin peflinden gitmeyi iyi bilirler.

Hapishanelerinde y›llard›r devrimci tutsaklara karfl›,yine ABD’nin üretti¤i, Almanya’n›n “gelifltirdi¤i” tec-rit politikas›n› uygulam›flt›r. Geçmifl y›llarda Belçikahapishanelerinde tutulan “Savaflan Komünist Hücreler”üyesi devrimcilere uygulanan tecrit zulmü hat›rlardad›r.19 Aral›k Katliam›’na, F Tiplerine, tecrit politikas›na s›-n›rs›z destek veren Avrupa’n›n kendi hapishanelerindede ayn› zihniyeti uygulamak isteyece¤i s›r de¤ildir. Ama

bunu yaparken yinekendi hukukunu ayak-lar alt›na al›yor Belçi-

ka. ‹nsan haklar› söylemlerinin ri-yakarl›¤› a盤a ç›k›yor.

Avrupa Birli¤i’nin Guantano-ma hukuksuzlu¤u karfl›s›nda nas›l“onaylay›c›” bir tutum tak›nd›¤›,ABD’nin kurdu¤u Bagram, EbuGureyb gibi iflkencehanelere ciddibir itirazda bulunmad›¤› tüm dün-

yan›n gözü önündeki bir gerçektir. Çünkü, Avrupa em-peryalistleri, benzer “toplama kamp›” yöntemlerinekendi sömürgelerinde baflvurmufllar ve gelecekte debaflvuracaklard›r. Bu nedenle, TECR‹T ZULMÜNÜN,hapishanelerdeki hukuksuzlu¤un yerleflmesine, kan›k-sanmas›na katk›da bulunmaktad›rlar.

Belçika devleti, halklara karfl› suç dosyas› hiç de in-ce olmayan bir emperyalisttir. Sömürgecilik tecrübele-riyle CIA’dan ithal etti¤i yöntemleri harmanlayarak bu-güne kadar say›s›z komplonun, provakasyonun içindeyeralm›flt›r.

O hücrelere as›l konulmas› gerekenler, Kongo’dakatliamlar düzenleyenlerdir. Lumumba gibi halk önder-lerini komplolarla katledenlerdir. Ruanda’da “52 bin ki-fliyi biz öldürdük, özür dileriz” diyenlerdir. Ruanda’da 1milyon kifliyi öldüren emperyalizm, bundan dolay› tekbir kifliyi suçlu buldu, hücreye att› m›?

Emperyalistler, sömürgeciler, devrimcilere “terörist”yaftas› vuramazlar. O yaftay› kendi gö¤üslerine asmal›-d›rlar. Tecrit edilmesi gereken birileri de varsa e¤er, on-lar devrimciler de¤il, yüzy›ld›r dünyam›z› kana bo¤anhalk ve insanl›k düflmanlar›d›r.

35

19 Mart 2006 / 44

Fatma Koyup›nar’›n tahliye öncesi tutuldu¤u Gebze Dev-let Hastanesi’nde zorla müdahale tehdidi alt›nda bulunmas›,hastane önünde yap›lan oturma eylemleriyle protesto edil-mifl ve bu eylemin sürdü¤ü 12 gün boyunca toplam 94 kifligözalt›na al›nm›flt›. Bu sald›r›lar ve zorla müdahale, eylem-lerle protesto edildi.

Bu eylemlerden biri 9 Mart günü yine Gebze DDevlet HHas-tanesi önündeydi. 50 kiflinin kat›ld›¤› eylemde, ”Faflist Sald›-r›lar, Bask›lar, Gözalt›lar Bizleri Y›ld›ramaz” yaz›l› pankartaç›larak “Direnmenin bir hak oldu¤unu biliyoruz. Bunu sa-vunmaya devam edece¤iz” denildi.

Gebze’deki sald›r›lara karfl› bir protesto eylemi de, TA-YAD’l›lar›n direnifllerini sürdürdü¤ü Ankara AAbdi ‹‹pekçi PPar-k›’ndayd›. 9 Mart’ta yap›lan eyle-me BES Genel Merkezi de des-tek verirken, “Zorla Müdahale ‹fl-kencesine Son! Yaflas›n GebzeDireniflimiz!” pankart› ve FatmaKoyup›nar’›n resimleri tafl›nd›.

Gebze Sald›r›lar›na ProtestolarDoktorlar DirenmeHakkını Savundu

ABD emperyalizminin, “hukuksuzluk abide-si” Guantanamo’da açl›k grevlerini k›rmak için“zorla yemek yedirme”ye baflvurmas›, çeflitli ül-kelerden doktorlar taraf›ndan yap›lan aç›klamay-la k›nand›.

Amerika, ‹ngiltere, Almanya, Avustralya,‹talya, Hollanda ve ‹rlanda’dan 250’yi aflk›ndoktor taraf›ndan imzalanan ve ‹ngiliz t›p dergi-si Lancet'te de yay›nlanan aç›klamada, doktorlar,tutsaklar›n direnme hakk›n› savundular.

Yemek yememe, tedaviyi reddetme gibi, tut-saklar›n çeflitli haklar› oldu¤unu vurgulayan dok-torlar, Guantanamo’da görev yapan hekimlerinbu hakka sayg›l› olmalar› gerekti¤ini, zorla mü-dahaleyi uygulayan doktorlar›n da, disiplin kuru-luna verilmesi gerekti¤ini belirttiler.

Knokke Davas› Knokke Davas› Tutsaklar›na Tutsaklar›na Özgürlük!Özgürlük!

Knokke Tutsaklar› Tecritte

Page 36: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

“Fehriye Erdal için adeta bir in-san av› var”; Belçika Adalet Baka-n›, “Fehriye bulunacak m›?” diyesoran Türkiye burjuva medyas›n›nsorusuna bu sözlerle cevap verdi.Burjuva medya, zevkten dört köfleolarak “Belçika Fehriye için insanav› bafllatt›” bafll›klar›n› tafl›d› gaze-telerine.

“‹nsan av›”; kime, neye karfl›?

Belçika Adalet Bakan›’n›n kul-land›¤› bu kavram, Belçika’da fluandaki siyasi atmosferi de özetliyor.Belçika bas›n›, 28 fiubat’tan bu ya-na, Knokke Davas›, Fehriye Erdal,Brüksel DHKC Bürosu üzerine hergün bir baflka hikaye yaz›yor. O ka-dar ki yazacak malzeme bulamad›k-lar›nda, DHKC Bürosu’nun bina sa-hibini bulup “kirac›lar›n›z› nas›l bi-lirdiniz” mealinde röportajlar yap›pyay›nl›yorlar.

Elbette bütün bu yay›nlar›n hiç-biri amaçs›z de¤il. Fehriye Erdal,DHKC Brüksel Bürosu ve KnokkeDavas› nezdinde, hukuksuzluk vedevlet terörü meflrulaflt›r›lmak, ku-rumsallaflt›r›lmak isteniyor.

Bu anlamda Belçika’n›n hafta-lard›r tart›flt›¤›, “Fehriye Erdal ola-y›” veya “DHKC Bürosu” de¤il,kendileridir. Belçika’da nas›l bir hu-kuk, nas›l bir demokrasi olacak, bu-nu tart›fl›yorlar. Belçika burjuvazisi,tüm toplumu ve düzenin kurumlar›-

n›, ABD’nin “teröre karfl› savafl”

çizgisine getirmek için bir kampan-ya yürütüyor. Bu çizgi oturtuldu-¤unda, hiç kuflku yok ki, bundan sa-dece bu ülkede bulunan devrimci ör-gütler de¤il, Belçika’n›n kendi ulu-sal muhalefeti de etkilenecek.Knokke Davas›, bunun için kullan›-l›yor.

Belçika’n›n en büyük gazetele-rinden biri olan “Le Soir”’da 12Mart’ta yay›nlanan yaz› bu mant›¤›aç›kça sergiliyor. Gazete, birkaçsayfas›n› DHKP-C’ye ay›rd›¤› bu

yay›n›nda Enformasyon Bürosu’nunderhal kapat›lmas›n› isterken, gerek-çe olarak da, çünkü diyor, “DHKP-C’nin hedefleri sadece Türk Devletide¤il, ayn› zamanda emperyalizm-dir” Ne büyük keflif! Bu zaten hiç-bir zaman gizli, sakl› bir fley olmad›ki. Ama tart›flma bu de¤ildir.DHKP-C’nin emperyalizmi hedef-lemesi, onun “terör örgütü” ilanedilmesini, tüm faaliyetlerinin ya-saklanmas›n› m› gerektiriyor? Tar-t›flma budur. Emperyalizme karfl› ç›-

kan herkesi terörist ilanet, her türlü faaliyetiniyasakla, tüm hak ve öz-gürlükleri rafa kald›r...Amerikan emperyalizmi-nin “teröre karfl› savaflstratejisi” iflte buradakendini ele veriyor.

Hukuksuzluk

meflrulafl›yor

Adalet Bakan›, ortadahiçbir yarg› karar› olma-mas›na ra¤men, FehriyeErdal’›n yakalanmas› du-

rumunda iade edilebile-ce¤ine dair aç›klamalaryap›yor.

Faflizmle iflbirli¤ininbafllad›¤› yerde, ‘yarg›-

n›n ba¤›ms›zl›¤›’, ‘hukukun üstün-lü¤ü’ rafa kald›r›l›r. Belçika’da olanda budur. Üstelik daha Knokke Da-vas›’n›n temyiz süreci tamamlanma-m›fl, ortada onaylanm›fl bir hükümyok, fakat Belçika adaleti, polisihükmü çoktan vermifl, infaz ediyor.

Ayn› bakan, daha yak›n zamandasöylediklerini unutup DHKC Enfor-masyon Bürosu’nun kapat›laca¤›n›ilan ediyor. Ayn› Adalet Bakan›, 13Temmuz 2004’te flöyle demiflti:‘’DHKP-C’nin Brüksel’deki bürosubar›flç› toplant› ve gösterileri koor-dine ediyor. Bas›n ve toplant› özgür-lü¤ü çerçevesinde, anayasaya uy-gun faaliyetlerde bulunuyor.’’

Peki bu arada ne oldu? Belçi-ka’n›n anayasas› m› de¤iflti? Büro-nun faaliyetleri mi de¤iflti? De¤iflik-lik, Belçika’n›n Amerikan emperya-lizminin “teröre karfl› savafl” poli-tikas›na teslim olarak, kendi huku-kunu rafa kald›rmas›d›r.

Belçikal› yetkililer, Türkiye fa-flizmi ve ABD’nin terör kampanyas›karfl›s›nda, adeta nedamet getir-mektedir. Belçika gerici bas›n›n›n,yetkililerinin yaz› ve aç›klamalar›daha yasakç›, daha bask›c› olmal›y-d›k söylemleriyle doludur.

Burjuva demokrasisinin nas›lmükemmel bir haklar ve özgürlüklerrejimi oldu¤u üzerine herkese ak›lve ders verenler, tüm bunlar› unut-mufl, “insan av›”na ç›k›yor, muhalifherkesi terörist ilan etmenin gerek-çelerini teorilefltiriyorlar. K›sacas›,Belçika nas›l bir burjuva demokrasi-si olaca¤›n› tart›fl›yor. Önce, halkla-r›n›n kurtuluflu için mücadele eden-ler “terörist” ilan ediliyor ve ard›n-dan malum “teröristin hakk›, huku-ku olur mu?” diyen Amerikan teziniyürürlü¤e koyuyorlar.

Türkiye oligarflisinin ve medya-s›n›n da bu kampanyada rolü az de-¤il. Tam bir gözü dönmüfllükle “ya-kalay›n, as›n, kesin, iade edin, büro-yu kapat›n” 盤l›klar›yla faflizminözlemlerini dile getiriyorlar.

36

19 Mart 2006 / 44

Nepal'den DHKC'yeYoldafllar, NKP (M) olarak, yarg›lanan DHKC'li

yoldafllar›m›za dayan›flmam›z› bildiriyor, hakl› dava-lar›nda yanlar›nda oldu¤umuzu belirtmek istiyoruz.

Biz de, dünya burjuvazisinin faflist bask›lar›nakarfl› sizinle ayn› cephede mücadele ediyoruz.

Dünyada geliflen anti-komünist hareketine karfl›partimiz, yüce partinizin yoldafllar›yla yanyana oldu-¤umuzu tekrar ifade etmek istiyoruz.

K›z›l selam!

Nepal Komünist Partisi (Maoist)

Uluslararas› Daire

Tart›flt›klar› ‘Fehriye Erdal olay›’ de¤il,

Belçika’n›n nas›l bir devlet olaca¤›d›r!

Knokke Davas› Knokke Davas› Tutsaklar›na Tutsaklar›na Özgürlük!Özgürlük!

Page 37: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Tüm dikkatlerin “Fehriye’ninkaç›fl›” üzerinde yo¤unlaflt›r›lmas›,ayn› zamanda Knokke Davas›’n›ndi¤er boyutlar›n›n tart›fl›lmas›n› daengellemeye yönelik bir yönlendir-medir. Oysa, Knokke Davas›, hukukaç›s›ndan Belçika’da yeni bir döne-min bafllang›c›d›r. “Anti-Terör Ya-

sas›”, ilk kez bu davada uygulan-m›flt›r. Ve Belçika hukukunda, budavayla, terör demagojisine yenisubjektif ekler yap›l›p, can›n›n iste-di¤i her örgütü terör örgütü ilan et-me ve ortada hiçbir suç, kan›t, belgeolmaks›z›n her muhalifi terörden ce-zaland›rman›n yolu aç›lm›flt›r.

Federal Savc›’n›n, iddianameyihaz›rlarkenki mant›¤› Amerikan em-peryalizminin “önleyici vurufl

doktrini”ndeki mant›kt›. Knokkekarar› bu mant›¤› yürürlü¤e koy-mufltur. Baflka bir ifadeyle Guanta-

namo hukuku olarak da adland›ra-bilece¤imiz bir hukuk egemen k›l›n-maktad›r. Ve “Fehriye” tart›flmala-r›yla perdelenen gerçek de budur.

Faflizmin avukatl›¤›na soyunanlara ders

Belçika televizyonu RTL’deKnokke Davas› ve Fehriye Erdal’lailgili bir aç›k oturum düzenlendi.Adalet Bakan›, Sabanc›lar’›n avuka-t›, çeflitli partilerden milletvekilleri-nin, ‹stihbarat Servisi denetimcileri-nin yan›s›ra, DHKC EnformasyonBürosu çal›flan› ve Knokke Dava-s›’nda 4 y›l hapis cezas› alan BaharKimyongür’ün de kat›ld›¤› aç›k otu-rumda, Bahar Kimyongür’ün di¤erkat›l›mc›larla ayn› masada bulundu-rulmayarak daha bafltan söz hakk›k›s›tland›.

Ancak buna ra¤men Kimyongür,Türkiye’nin art›k demokratikleflti¤iiddias›nda bulunan Belçikal› yetkili-lere, Türkiye’de sürmekte olan zul-mün belgelerini gösterdi. Terörizmdemagojilerinin hiçbir kan›ta dayan-mad›¤›n› ortaya koydu. Katliamla-r›n, tecavüzlerin, katliamc›lar›n na-s›l korundu¤unun belgeleri karfl›s›n-da, terör yaygaras› yapan faflizm ifl-birlikçilerinin söyleyebilece¤i birfley yoktu.

37

19 Mart 2006 / 44

Belçika burjuvazisinin terör yaygaras›ve Emek Partisi’nin oportünizmi

28 fiubat’ta Brugges Ceza Mahkemesi'ndeki DHKP-C davas›nda kara-r›n aç›klanmas›ndan birkaç gün sonra, Belçika Emek Partisi (PTB) alelacele bir aç›klama yapt›. Genel Sekreter Baudoin Deckers’in imzas›yla ya-y›nlanan 3 sat›rl›k bildiride, flöyle diyordu PTB:

“DHKP-C'nin son y›llarda Türkiye'de yapt›¤› fliddet eylemlerini kati-yen yanl›fl buluyoruz, dolay›s›yla ‘PTB'nin DHKP-C'ye yard›m ediyor’ id-dias› as›ls›zd›r... Ancak haklar›nda verilen cezalar› abart›l› buluyoruz çün-kü ülkemizde ne bir terör eylemi yapt›lar, ne de niyetleri var.”

Belirtildi¤ine göre, PTB; yerel bir radyoda, "DHKP-C'yi, Belçika'daPTB destekliyor" denilmesi nedeniyle böyle bir aç›klama yapma ihtiyac›duymufltu. Bu ne telafl, bu ne panik? Burjuvazinize “DHKP-C’yi onayla-mad›¤›n›z›, yard›mc› olmad›¤›n›z›” kan›tlamak için bu ne gayretkefllik?Sakin olun.

Devrimci, yurtsever örgütler, yeryüzünün neresinde olursa olsun, güngelir katliamlarla, davalarla, komplolarla karfl› karfl›ya kal›r. Dünyan›npekçok ülkesinde ony›llard›r terör demagojisiyle sald›r›l›yor devrimcilere.Belçika’da daha yeni bafllad›. S›n›f mücadelesinin atefli içinde piflmemifl-siniz. Ki, Belçika burjuvazisinin terör yaygaras› karfl›s›nda telafla kap›l›p,b›rak›n Marksist-Leninistli¤i, s›radan bir demokrat olarak yapman›z gere-keni bile unutup DHKP-C’yi elefltirmeye, terörizmle suçlamaya soyunu-yorsunuz. Fark›nda de¤ilsiniz ki, bu terör yaygaras›, bugün de¤ilse yar›nsizi de vuracakt›r. Ve Belçika burjuvazisi aç›s›ndan as›l hedef bizden çokBelçika’n›n ilericileri, devrimcileridir. Ama pani¤iniz bunu bile görmeni-ze engel olmufltur.

Marksist-Leninistler’in fliddeti, meflru müdafad›r. Direnifl hatt›d›r. Tümdünyada fliddeti uygulayan ve Marksist-Leninistler’e de fliddete baflvur-maktan baflka seçenek b›rakmayan burjuvazidir. “Mösyö burjuvazi” atefletmifltir önce. Marksizm’in ustalar›ndan bilirsiniz bunu. Bu yüzden flimdiburada burjuvazinin fliddeti nedir, niçin uygular, nas›l uygular, bunlar› ha-t›rlatmay› gereksiz buluruz.

Ama durup düflünmek zorundas›n›z; burjuvazi neyi “terör” diye adlan-d›r›yor? Ve siz DHKP-C’nin fliddet eylemlerini k›narken, “terör eyle-mi”nden sözederken, ne söyledi¤inizin fark›nda m›s›n›z?

Siz bu ifadeyi kullan›rken hiç s›k›lmad›n›z m›? Brugges Ceza Mahke-mesi’yle ayn› suçlamay› yapt›¤›n›z›n fark›na varmad›n›z m›?

Bu Marksist-Leninistler’in söylemi de¤ildir. Marksist-Leninist, katli-amlar alt›nda, iflkenceler, kay›plar, infazlar alt›nda mücadele veren devrim-cilerin silahl› mücadelesini onaylamasa bile sayg› duymay› bilir. Burjuva-zi karfl›s›nda o mücadelenin meflrulu¤unu savunur.

Terör nedir, fliddet nedir, siz neye karfl› ç›k›yorsunuz, biz neyi savunu-yoruz, bunlar› sizinle Belçika halk›n›n önünde tart›flmaya da haz›r›z.

Kime kendinizi ispat etmeye çal›fl›yorsunuz?

Bu kafayla s›n›f mücadelesi veremezsiniz. Emperyalizmin, tekelci bur-juvazinin sald›r›lar›na karfl› direnemezsiniz. Terör yaygaras› karfl›s›ndaböyle pani¤e kap›lan bir partiye Belçikal› emekçiler nas›l güvenecek?

Oportünizm, her yerde oportünizmdir. Burjuvazinin terörü karfl›s›nda,önce o yalpalamaya bafllar. Belçika Emek Partisi, bu görüfllerini ve tavr›n›de¤ifltirmelidir. Özelefltirel olmal›d›r. Tekelci burjuvaziye de¤il, kendi hal-k›na, dünya halklar›na ve devrimcilerine güven vermelidir.

Page 38: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Terörist ‹srail, 14Mart günü Filistin top-raklar›nda bulunan Bat›fieria'n›n Eriha kentinde-ki cezaevini bast›. Tank-lar, buldozerlerle ger-çeklefltirilen bask›n›nhedefi; Filistin HalkKurtulufl Cephesi LideriAhmed Saadet'i ve 5yoldafl›n› kaç›rarak ‹srail ha-pishanelerine götürmekti.

Son seçimlerde milletve-kili seçilen Saadet ve yoldafl-lar›, ‹srail’in yapt›¤› “Müza-kere olmayacak. Ya teslimolacaklar, ya da öldürülecekler”aç›klamas›na, “Siyonistlere aslateslim olmayaca¤›z” cevab› verereksaatlerce direndiler. Hapishane du-varlar›n›n y›k›ld›¤›, iki Filistinli’ninkatledildi¤i operasyon görüntüleri-nin, 19-22 Aral›k katliam operasyo-nuyla benzerlik arzetmesi, bütün te-rör devletlerinin ayn› yöntemlerledirenenlere sald›rd›¤›n›n delili gi-biydi.

Operasyon, Filistin’i aya¤a kal-d›rd›. FHKC ve di¤er direnifl örgüt-lerinin ça¤r›s›yla onbinler soka¤adöküldü, 15 Mart günü ise genelgrev gerçeklefltirildi, FHKC taraf›n-dan yedi yabanc› bir süre rehin al›n-d›, ‹ngiliz, Amerikan kurulufllar›nasald›r›lar düzenlendi. FHKC, bask›-na iliflkin yapt›¤› ilk aç›klamalarda,Saadet’e zarar verilsin ya da veril-mesin, ‹srail’in bu terörünün bedeli-ni a¤›r ödeyece¤ini söyledi.

Avrupal› ve Amerikal›lar’›n re-hin al›nmas› ve kurumlara yöneliksald›r›lar›n, maddi bir temeli vard›.4,5 y›l önce ‹srail Turizm Bakan›katliamc› Rehavam Zeevi'nin ceza-land›r›lmas›ndan sorumlu tutulanFHKC Lideri Saadet ve cepheli mi-litanlar, uzlaflmac› Filistin liderli¤itaraf›ndan yarg›lanm›fl, hapis ceza-s›na çarpt›r›lm›fl ve Arafat’›n karar-gah›n›n kuflat›ld›¤› günlerde “rüfl-vet” olarak tutuklanm›fllard›. Ko-nulduklar› Eriha Cezaevi ise, ABD

ve ‹ngiltere’nin gözetimindeydi.

Bask›ndan k›sa süre önce bu göz-lemciler hapishaneyi terkederek,operasyona yeflil ›fl›k yakt›lar ve

ABD ve ‹ngiltere’nin bilgi ve ona-

y› oldu¤unu aç›kça itiraf etmifl ol-dular. Baflka türlüsü de düflünüle-mezdi. ‹srail terörü ony›llard›r özel-likle Amerika olmak üzere, emper-yalistlerin deste¤iyle sürmektedir.

Terörist Kim?Bu sorunun cevab› art›k çok net-

tir. ‹srail, ABD, ‹ngiltere anlafl›yor,bir baflka ülkenin topraklar›nda bu-lunan, yani hukuki olarak da kendi-siyle ilgisi bulunmayan bir hapisha-ne bas›l›yor, top at›fllar›yla y›k›l›-yor, tutsaklar “esir” al›n›p kaç›r›l›-yor. E¤er bir terörden sözedilecek-se, bundan aç›k bir terörist eylemolabilir mi? Emrin, ‹srail'in geçiciBaflbakan› Olmert ve Savunma Ba-kan› fiaul Mofaz taraf›ndan verildi-¤i resmen aç›kland›. “Teröristav›”na ç›kanlar, Olmert ve Mofaz’›da terörist ilan edecekler mi?

Bask›n›n bir yan›n›; FHKC’nin,‹srail zulmünün beyin tak›m›ndanZeevi'yi cezaland›rmas›n›n intikam›oluflturuyor. Di¤er yandan ise, ‹sra-il ve emperyalistler hükümeti kura-cak olan Hamas’a cevap veriyor.“Ne hükümeti, ne hukuku, ne devle-ti; tan›m›yoruz” diyorlar. Sana hü-kümet ettirmeyiz hukuksuzlu¤unudayat›yorlar.

DHKC: Hukuktan Sözedenler SusuyorTerör devleti ‹srail’in bask›n›,

Devrimci Halk Kurtulufl Cephesi ta-raf›ndan 15 Mart tarihli aç›klamay-la protesto edildi ve “Terörizmin,

emperyalizmin, siyoniz-min ve iflbirlikçilerininyöntemi oldu¤u kayde-dilerek, Ahmed Sa-adet’in derhal serbest b›-rak›lmas› istendi.

Teröristin kim oldu-¤unu, kendilerinin anlat-t›¤›na dikkat çeken

DHKC, flunlar› söyledi:

“Yasalar› çi¤niyorlar. S›-n›rlar› çi¤niyorlar. Ulusal veuluslararas› mevcut tüm ku-rallar› çi¤niyorlar. Halklar›niradesini çi¤niyorlar. ‘Terö-

rist biziz’ diye ba¤›r›yorlar.Tüm dünyan›n gözlerinin içine so-karcas›na gösteriyorlar teröristinkim oldu¤unu.

Teröristler, Eriha'da maskesiz vepervas›z bir flekilde ortadayd›.

Peki, o terörizmden çok söze-denler, neredeler? Her söze “terörük›namakla” bafllayan hukukçular,emperyalistler, iflbirlikçileri nerede-ler? Ne diyorlar bu teröre?

Terörist ortada. Amaçlar›n› ger-çeklefltirmek için en barbar, en vah-fli, en komplocu, en gayri-meflruyöntemleri kullan›yorlar. Karfl› ç›k-mayan herkes, ‹srail terörizmininbir parças›d›r. ‹srailli teröristlerlesuç orta¤›d›r.

Art›k herkes görmelidir ki; halk-lar›n mücadelesini terör diye adlan-d›rmak, ‹srail'in, Amerika'n›n terö-rünü gizlemeye hizmet eden bir de-magojidir. Dünya halklar›na kenditerörleri önünde diz çöktürmeye ça-l›flan Amerika, ‹srail ve müttefikle-ri, kendi terörlerini maskelemekiçin bunu yap›yorlar. Halklar›n mü-cadelesini terör diye adland›ran her-kes, s›fat›, niyeti ne olursa olsun, buamaca hizmet etmifl olmaktad›r.

“Terörizmin tan›m›” konusundazorlananlar; ‹srail'in Eriha bask›n›-na bak›n. Tan›m› iflte odur. Dünyahalklar›na dayat›lan Guantanamo“hukuku”na bak›n, tan›m› iflte odur.Afganistan, Irak iflgaline bak›n, ta-n›m› odur. Bunlar›n d›fl›nda yap›lan,emperyalizmin ve iflbirlikçilerininfliddetini de¤il, halklar›n fliddetinimahkum eden her terör tan›m›, iflte

38

19 Mart 2006 / 44

‹srail teröristlerihapishane bast›

Page 39: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

bu gerçek terörizmi gizle-meye hizmet ediyor.

‹srailli teröristlerin,Amerika ve ‹ngiltere'ninonay›yla gerçeklefltirdi¤iterörist operasyonda bu ger-çek ç›plak biçimde gözlerönüne serilmifltir.

Bütün dünya; “etnik te-mizlik yap›yor” gerekçesiyle Yu-goslavya'ya emperyalistlerin bom-balar ya¤d›rmas›na, Irak Kuveyt'iiflgal etti diye yüzy›l›n en büyük as-keri y›¤›na¤›yla Körfez sald›r›s›n›ngerçeklefltirilmesine ra¤men, neden‹srail'in yüzbinlerce Filistinli'yi kat-letmesi ve iflgali karfl›s›nda ayn› ref-leksi göstermedi¤ini sorgulamal›d›r.

Bütün dünya; onlarca ülkeye“insan haklar› çi¤neniyor, diktatör-lükle yönetiliyor” gerekçesiyle em-peryalist müdahalelerin gerekçelerioluflturulurken, bizzat emperyalist-ler taraf›ndan Guantanamo gibi biruygulaman›n, aç›k iflgallerin, am-

bargolar›n, terör listelerinin, teröryasalar›n›n nas›l dayat›ld›¤›n› sor-gulamal›d›r.

Terörizm demagojisini en çokyapan Amerika ve ‹ngiltere, teröristoperasyonun do¤rudan ortaklar›d›r-lar. Birbiri peflis›ra “Terör Yasalar›”ç›karan Avrupa emperyalistleri, tümdünyan›n gözleri önünde naklengerçekleflen bu terör operasyonunakarfl› saatlerce hiçbir tepki verme-mifl, önlemek için k›llar›n› k›p›rdat-mam›fllard›r. Anl› flanl› “uluslararas›kurumlar”›n da hiçbir karfl› müda-halesi olmam›flt›r. Olmayacakt›r da.

Çünkü ‹srailli teröristlerin ilk te-

rörist eylemi de¤ildir bu.Her seferinde bu teröristle-rin s›rt›n› s›vazlayan dabaflta Amerika olmak üzereemperyalistlerden baflkas›de¤ildir.

Böyle bir dünyada halk-lar›n direnmekten baflkayolu var m›d›r? Böyle bir

dünyada halklar›n direniflinin mefl-rulu¤u tart›fl›lamaz. Böyle bir teröralt›nda yaflayan Filistin halk›na, ör-gütlerine “silah b›rak” demek, ‹sra-illi teröristlerin avukatl›¤›n› yap-maktan baflka bir anlama gelmez.

Ve ayn› flekilde; yeryüzünün ne-resinde olursa olsun, emperyaliz-min ve iflbirlikçilerin terörüne karfl›halklar›n silahl›, silahs›z her türlüdirenifli meflrudur. Yaln›z ve yaln›zemperyalist terörü maskelemeninbir arac› olan “terörizm” nakarat›n›tekrarlayarak, halklar›n “silah b›-rakmas›n›” istemek, emperyalist te-rörün avukatl›¤›d›r.”

39

19 Mart 2006 / 44

Katil ABDOrtado¤u’dan Defol

18 Mart Irak ‹flgali’nin üçüncüy›l›nda yap›lacak olan eyleme ça¤-r› yapmak amac› ile içinde Haklarve Özgürlükler Cephesi’nin de bu-lundu¤u, sol gruplar, DKÖ ve sen-dikalar 13 Mart günü Yüksel Cad-desi'nde aç›klama yapt›.

Ortak aç›klamay› okuyan Dev-rim Tokmuç, Irak’ta halk›n kan›-n›n akmaya devam etti¤ini hat›rla-tarak, “Irak iflgali sürerken, flimdide Suriye ve ‹ran hedef tahtas›nakonmufl durumda. Emperyalistlerve iflbirlikçileri, ülkemizi de süregelen bu savafl batakl›¤›na çekmekiçin çabal›yor! Bu nedenle emper-yalistlerin ve iflbirlikçilerin kanl›oyunlar›n› bofla ç›karmak için bu-gün de hep birlikte hayk›rmak ge-rekiyor" diye konufltu.

"Katil ABD Ortado¤u'dan De-fol” sloganlar›n›n at›ld›¤› eyleminard›ndan, eyleme ça¤r› bildirilerida¤›t›ld›.

Direnifle karfl› Samarra’ya katliam operasyonu

50 savafl uça¤›, binlerce z›rhl› araç, binlerce askerle Samarra’ya sald›r-d› iflgalciler. ‹flgalden bu yana, yani son üç y›l›n en büyük askeri harekat›olarak nitelendiriliyor bu operasyon ve günlerce sürebilece¤i kaydediliyor.

Amerika yeni bir Felluce vahfleti yaratmak istiyor. Bu operasyondanönce bombalad›¤› bir köyde katletti¤i çocuklar›n görüntüleri bas›na yans›-d›; “katliamla, vahfletle direnifli k›raca¤›m” diyordu, bu görüntülerle. Dire-niflin önemli merkezlerinden Samarra’ya yönelik sald›r› da bu politikan›nen üst noktalar›ndan biri olarak planland›.

Ancak baflaramazlar.

Felluce’de baflaramad›lar. 3 y›ld›r say›s›z katliamda, iflkencelerde, in-fazlarda baflaramad›lar. Sadece, baflta Irak halk› olmak üzere tüm dünyahalklar›n›n öfkesini büyütecektir bu katliam operasyonu. Dergimiz yay›nahaz›rlan›rken, 16 Mart sabah› bafllat›lan operasyon halen sürüyordu.

Hapishaneden sonra evler bas›l›yorFilistin’de, hapishane bask›n›n›n ard›ndan, misilleme korkusu yaflayan

‹srailli teröristler, 16 Mart günü Bat› fieria’n›n Cenin ve Nablus kentlerin-de birçok eve bask›nlar düzenlediler, Filistinliler’i gözalt›na ald›lar.

‹srail z›rhl› araçlar›n›n karfl›s›nda Nablus’un, Cenin’in ‘Küçük General-leri’, çocuklar vard›. Tanklar, z›rhl› araçlar karfl›s›nda sokaklarda uçuflantafllar, Filistin halk›n›n yenilemeyece¤inin görüntüleri olarak kaydedildi.

Page 40: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Sevgili Yürüyüfl okurlar› merha-ba! fiu geçen birkaç hafta içinde sa-vafl, fliddet üzerine o kadar saçmasapan, o kadar çarp›t›lm›fl görüfllerdinledik, okuduk ki, konuyu sohbe-timize tafl›makta yarar gördük. Tabiikonu yeni güncelleflmifl bir konude¤il. ‘90’lar›n bafllar›ndan bu yana,ideolojik mücadelenin bir parças›olarak konuflulan, tart›fl›lan bir ko-nu. Sözünü etti¤im bu dönemde“Kahrolsun Emperyalizm” slogan-lar›n›n yerini, baz› kesimlerde “sa-vafla hay›r” sloganlar› ald›. “Hertürlü fliddete hay›r” gibi, o güne ka-dar burjuva, küçük-burjuva kesim-ler taraf›ndan yer yer seslendirilsede kendisine sosyalist diyenlerina¤z›ndan pek duyulmayan slogan-lar, sosyalistlik ad› alt›nda savunul-maya baflland›.

Hamas’›n seçimleri kazanmas›,Irak’taki direnifl, ülkemizde veyabaflka bir yerde halk düflmanlar›n-dan hesap soran her eylem bu kav-ramlar› gündeme getiriyor ister iste-mez. Veya geçen hafta oldu¤u gibi,“Kürt meselesi” üzerine konferans-ta oldu¤u gibi, herkes savafl, fliddetüzerine bir fley belirtmek zorundakal›yor. Çünkü isteseler de isteme-seler de olaylar› ve geliflmeleri be-lirleyen “savafl”t›r. Fakat bu kesim-ler, kaçamad›klar› bu gerçe¤i, çarp›-tarak ele al›yorlar. Sanki ortadamuhtevas›yla, biçimiyle, niteli¤iyletek bir savafl, tek bir fliddet varm›flgibi konufluyorlar. Son derece yay-g›n biçimde karfl›m›za ç›kan bu çar-p›tmaya karfl› durmak, “her türlüfliddete, savafla hay›r”c›lar›n, s›n›f-lar savafl›n›n neresinde nas›l dur-duklar›n› do¤ru tespit etmek için,kavram olarak da, pratik flekilleniflolarak da savafl konusunda net ol-mak gerekir.

Evet Mazlum, sohbetimize bafl-lamadan önce okudu¤un al›nt›y› ye-niden aktar istersen, oradan baflla-yal›m konuya.

Mazlum: Bir “her türlü savaflkarfl›t›” geçen gün flöyle yazd› gaze-tesinde; okuyorum:

“Hakl› tecavüz olmayaca¤› gibihakl› savafl da olmaz.”

Sonra devam ediyor:

“... Bu savafl [PKK önderli¤in-deki silahl› mücadele kastediliyor]ancak, g›das›n› toplumsal çürüme-den alan iktidarlara yarar. Savafly›prat›r, çürütür, kanser eder... er-kekli¤i, militarizmi, devleti, sömürü-yü ve tüm iktidarlar› güçlendirir. Busavafl, flimdiye kadar zorluklarla bü-yütülen filizleri kökünden kopart›r.”

Savafl›n “sonuçlar›” üzerine söy-lediklerini geçmeden önce, ilk cüm-le üzerine birkaç fley belirtmek iste-rim. Bu, izninizle söyleyim, haddiniaflm›fl, küfür, hakaret deyimlerininyan›nda hafif kalaca¤› deyimlerlenitelendirilmeyi hakeden bir tan›m-d›r. O zaman tüm s›n›fl› toplumlartarihi bir “tecavüz tarihi”dir. Em-peryalistlerin, egemenlerin savafllar›bir yana, ezilenlerin, köylülerin, iflçis›n›f›n›n binlerce y›ld›r verdi¤i sa-vafllar› “tecavüz” benzetmesiyle ni-telemek, kimsenin haddi de de¤il-dir, hakk› da. Bask›, zulüm, sömürü,iflgal alt›ndaki halklar›n hakl› savafl-lar›, ayn› zamanda insanl›¤›n onur,namus savafllar›d›r. Bu savafllar› enbüyük onursuzluklardan biri olan“tecavüzcülükle” benzefltirmek, sol,halktan yana, ilerici, yurtsever siya-setin nirengi noktalar›n›n hepsinikaybetmifl bir akl›n ürünü olabilirancak. Bir gazetede bir köfle sahibiolunca, a¤z›na geleni söyleyebilece-¤ini sanan ayd›n sorumsuzlu¤ununtipik bir örne¤i. Halklar›n mücade-lesine karfl› düflmanca, adeta kin do-lu bir söylem asl›nda ama bu sat›r-

lar, halen hangi perspektifle olursaolsun böyle bir savafl›n içinde olanbir çevrenin yay›n organ›nda yay›n-lan›yor. Bu da ciddi olarak sorgu-lanmas› gereken bir çeliflki ama onubir yana b›rak›yoruz flimdi.

Söylediklerinin gerçekle de birilgisi yok. Topraklar› ilhak edilmifl,dili yasaklanm›fl, katliamlara u¤ra-t›lm›fl bir halk›n hakl›, meflru savafl›üzerine söyledikleri, tüm toplumlartarihinin inkar›d›r. En basit toplum-sal, sosyolojik gerçeklerin de inka-r›d›r. Bu sat›rlar› yazan güya birsosyolog ama sosyolojik gerçekler-den de habersiz.

Savafl çürütürmüfl! Erkekli¤i,militarizmi, devleti, sömürüyü vetüm iktidarlar› güçlendirirmifl.

Bir kere, bu flekilde tart›flmakmümkün de¤ildir. Soyut, niteli¤i,kimli¤i belirsiz savafl diye bir fleyyok. Bu düflünce sahipleri, hakl› sa-vafl, haks›z savafl ayr›m›n› kabul et-medikleri için soyut bir savafltan sö-zediyor gibidirler; ama iflte buradaçok somut bir savafltan, Kürt halk›-n›n silahl› savafl›ndan sözediliyor.

Tarih boyunca sömürgecilerin,emperyalistlerin say›s›z iflgallerin-de, Naziler’in iflgallerinde, tüm hal-k› yeniden aya¤a kald›ran hep birdirenifl örgütünün iflgalcilere, Nazi-ler’e, faflistlere karfl› açt›¤› savafl ol-mam›fl m›d›r?

Tarihi de bir yana b›rakal›m. Ya-zar›n kendisinin içinde siyaset yap-t›¤› kesime bakal›m. “Bu savafl”Kürt halk›n› çürüttü mü, yoksa aya-¤a m› kald›rd›? Kürt halk› nas›l aya-¤a kalkt›? Kendisinin bir köfle sahi-bi oldu¤u o gazete nas›l ç›kar›ld›?Sözünü etti¤i o filizler nas›l büyü-tüldü? Bunlar› sa¤layan hep “teca-vüze” benzetti¤i o hakl› silahl› sa-vafl de¤il mi?

Ama inkarc›l›k bir kez bafllad›m›, o kaç›n›lmaz olarak kendini de

40

19 Mart 2006 / 44

hayat›niçindeki teori

Savafl - 1

Hakl› savafllar, y›pratmaz aya¤a kald›r›r,

çürütmez ar›nd›r›r!

Page 41: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

41

19 Mart 2006 / 44

inkara vard›r›r. Her inkarc› tarihçapr›t›c›s›d›r. Her inkarc›, gerçekle-ri gizleyip, yalandan yeni yap›lar,yeni teoriler kurar. “Her türlüsünehay›r”c›lar›n yapt›¤› da budur.

Kemal: Savafl›n kitleler üze-rindeki etkisi üzerine de aç›k birçarp›tma var okunan al›nt›da. O za-man diyeceksiniz ki “savafl›n kitle-ler ve toplumsal yap› üzerindeki et-kisi nas›ld›r?” Asl›nda bu yanl›fl birsoru. Biraz önce Mazlum’un belirt-ti¤i noktadan dolay› yanl›fl. Soyutbir savafl›n kitleler üzerindeki etkisifleklinde bir tart›flma olmaz. Kitlelerüzerindeki etkilerini bilebilmek içinöncelikle nas›l bir savafltan, hangisavafltan sözedildi¤i belli olmal›d›r.

Burada hakl› bir savafltan, ilha-ka, asimilasyona, faflizmin zulmünekarfl› bir savafltan ve silahl› bir sa-vafltan sözedildi¤ine göre, silahl› te-melde yürütülen hakl› savafllar›nkitleler ve toplumsal yap› üzerinde-ki etkisini konuflabiliriz.

Birinci olarak flunu belirtelim:Emperyalistlerin, iflgalcilerin, iflbir-likçilerinin, Naziler’in yani ad› neolursa olsun, egemen s›n›flar›n yö-netiminin halklara direnmekten vesavaflmaktan baflka seçenek b›rak-mad›¤› her koflulda, halklar cephe-sinden silahlar›n konuflmaya baflla-mas›, halklar için hep bir “umut ›fl›-¤›”n›n yak›lmas› anlam›na gelmifl-tir. (Silahl› savafl›n objektif koflulla-r›n›n olmad›¤› koflullarda silahl› sa-vafla baflvurulmas›, mesela emper-yalist ülkelerdeki silahl› eylemlerbunun d›fl›ndad›r. Onlarda bu etkilerve sonuçlar görülmeyebilir.)

Genifl kitlelerin flu veya bu bi-çimde susturuldu¤u, sindirildi¤i ko-flullarda, suskunluk ve sinmifllik, si-lahl› mücadelelerle afl›lm›flt›r.

Yeryüzünde gerçekleflmifl onlar-ca ulusal ve sosyal kurtulufl müca-delesine bakal›m; hepsinde silahl›savafl, kitleleri aya¤a kald›ran, ör-gütleyen, kitlelere güven verendir.Bunun gerçekleflme biçimleri, h›z›,her ülkede farkl› flekillenebilir; amatemelde bu özellik ve sonuçlar de-¤iflmez. Ulusal ve sosyal kurtuluflörgütlerinin yürüttükleri silahl› sa-

vafl›n kitleleri çürüttü¤üne dair tekbir örnek, evet tek bir örnek yoktur.Böyle bir durum ancak, o silahl›mücadeleyi veren örgüt çürümüflse,yozlaflm›flsa, kurtuluflu veya ba¤›m-s›zl›¤› hedeflemekten ç›k›p egemens›n›flar›n basit bir aleti durumunadönüflmüflse sözkonusu olabilir. Bu-nun d›fl›nda, egemen s›n›flar›n sö-mürüsüne, zulmüne, iflgaline karfl›aç›lan her silahl› mücadele cephesi,halklar› dinamiklefltiren, ar›nd›ran,onurland›ran bir ifllev görmüfltür.

Özlem: Savafl›n “Erkekli¤i,militarizmi, devleti, sömürüyü vetüm iktidarlar› güçlendirdi¤i” iddi-alar› da ayn› ölçüde alt› bofl iddi-alard›r. Halk savafllar›n›n, egemens›n›flar›n militarizminin, faflist, fe-odal devletlerinin, sömürüsününkökünü kaz›d›¤› o kadar örnek var-ken böyle bir cümle kurmak tam birçarp›tma. Yozlaflmam›fl, nihai hede-finden vazgeçmemifl, egemenlerleuzlaflma çizgisine girmemifl, pazar-l›k masalar›nda bir koza dönüfltürül-memifl bir silahl› savafl, sayd›¤› herfleyi zay›flat›r ve giderek ortadankald›r›r. Ama bu düflünce sahipleritabii uzlaflmac›l›¤›, pazarl›kç›l›¤›elefltirmiyorlar; halk›n silahl› diren-me ve mücadele hakk›n› mahkumediyorlar.

fiunu da belirteyim; bir de orada“erkekli¤i” de güçlendirir diye ya-z›lm›fl. Bu da safsata. Erkek ege-menli¤e karfl› en büyük savafl, ulu-sal ve sosyal kurtulufl mücadeleleriiçinde verilmifltir. Önceki iki sohbe-timizde de örneklerini verdik, kezadergimizde yay›nlanan “Halk Ör-gütlülükleri” dizisinde de pek çokçarp›c› örnek vard›; kad›nlar›, ha-kettikleri yere getiren hakl› savafl-lard›r.

Mazlum: Halklar bir kez em-peryalizme, iflbirlikçilerine, faflizmekarfl› silahl› savafl yolunu seçtikle-rinde büyük bedeller öderler. Kimiayd›nlar buradan hareket ederek“savafl karfl›tl›¤›n›” teorilefltirirler;“insanlar ölmesin” derler.

Naziler’e karfl› savaflta bir ayd›-n›n bu konudaki muhasebesini yan-s›tan flu sat›rlar çarp›c›d›r; Anti-fa-

flist savafla kat›lan bir ayd›n, ölüm-lerin muhasebesini flöyle yap›yor:

“... yi¤it, namuslu, zay›f, sab›r-s›z, coflkun bunca insan› gizlilik, aç-l›k, iflkence dolu bir savafla k›flk›rt-mak, sürüklemek, kurban etmekleiyi mi yap›yoruz? Sonuç olarak, za-ferin bize ihtiyac› var m› gerçekten?

Gerçekçi olarak, onurlu bir ma-tematikçi olarak, bu konuda bir fleybilmedi¤imi kabul etmek zorundakald›m... Rakamlara ve eldeki so-nuçlara bak›l›rsa, zarar›na çal›fl›-yoruz. Öyleyse onurluca bu ifli b›-rakmak gerek diye düflündüm. Amaher fleyi b›rakmak düflüncesini tafl›-d›¤›mda art›k bunun olanaks›zl›¤›n›da anlad›m. Bizi savunma ve koru-ma görevini ve bunun tüm yükünübaflkalar›na b›rakman›n olanaks›z-l›¤›n›. Almanlara tepkisiz, onursuz,kinsiz bir ülke b›rakman›n olanak-s›zl›¤›n›. Ulusun yazg›s›n› tafl›yanbir terazi kefesinde, ne üniformas›-n›, ne bayra¤›n›, ne de topraklar›n›ele geçirerek öldürdü¤ümüz bir düfl-man ölüsünün, bir savafl alan›n›ntüm ölülerinden daha a¤›r ve etkilioldu¤unu anlad›m. Frans›z halk›n›nen güzel savafl›n› verdi¤imizi anla-d›m.” (Gölgeler Ordusu, JosephKessel, sf. 105)

Asl›nda hakl› savafllar› savunupsavunmamak, tüm lafazanl›klar›nötesinde, Naziler’e boyun e¤ip e¤-memeye veya bugün Amerikan im-paratorlu¤una, onun iflbirlikçileri-nin zulmüne, sömürüsüne boyune¤ip e¤memek meselesidir. “Hertürlü fliddete, her türlü savafla” hay›rdiyerek, hakl› savafllara karfl› ç›kan-lar, o görüfllerini hangi “hümanist,bar›flç›l” söylemlerle süslerlerse

A sl›nda hakl› savafllar› savunup savun-mamak, tüm lafazanl›klar›n ötesinde,Naziler’e boyun e¤ip e¤memeye, veyabugün Amerikan imparatorlu¤una,onun iflbirlikçilerinin zulmüne, sömü-rüsüne boyun e¤ip e¤memek mesele-sidir. “Her türlü fliddete, her türlü sa-vafla” hay›r diyerek, hakl› savafllarakarfl› ç›kanlar, o görüfllerini hangi“hümanist, bar›flç›l” söylemlerle süs-lerlerse süslesinler, sonuç budur.

Page 42: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

süslesinler, sonuç budur.

Özlem: Bu noktada, konuyahaz›rlan›rken gözüme çarpan flu so-mut rakamlar da ayn› sonuca iflaretediyor: Yap›lan tahminlere göre, in-sanl›k tarihi boyunca yaklafl›k 15bin savafl olmufl, bu savafllarda 3milyar 640 milyon insan ölmüfl. Bi-rinci ve ‹kinci emperyalist paylafl›msavafllar›nda ölenlerin toplam› (ya-ral›lar ve di¤er nedenlerle ölenlerhariç) 23 milyon 477 bin.

Bu tarihi gerçek. Bir de güncelgerçe¤e bakal›m: Bu bilanço büyü-meye devam ediyor: Emperyaliz-min 1991’deki Irak sald›r›s›nda 10bin Irakl› katledildi. 2002’deki sal-d›r›ya kadar geçen sürede ekonomikambargo sonucunda yar›m milyonIrakl› çocuk katledildi. Son sald›r›-da öldürülen Irakl›lar’›n say›s› bellide¤il; asgari tahmin 100 bin Irak-l›’n›n katledildi¤i...

Yine rakamlar konufluyor: Yak›nzamanda yay›nlanan bilgilere göre,bugün dünyada askeri amaçl› y›ll›kharcama miktar› 5 y›l önce 750 mil-yar dolard›; bugün 1 trilyon dolar.Bu 1 trilyon dolar›n neredeyse ta-mam›n›n emperyalist ve iflbirlikçidevletler taraf›ndan harcand›¤›n›belirtelim tabii. (Halklar›n, devrim-ci, yurtsever örgütlerin silahlanmas›zaten bu rakam içinde gözükecekbir oran de¤ildir.) 1 trilyon dolar›n450 milyar dolar›n› ABD harc›yor.Yani yar›s›n›.

Peki neden, kime karfl› silahlan›-yor emperyalizm? Cevab›n› Afga-nistan’da, Irak’ta gördük, hedef tah-tas›na konulan ülkelerle, halklarla,örgütlerle görüyoruz. fiimdi hem butarihsel tablo, hem bu güncel ger-çekler karfl›s›nda, halklar fliddete

baflvurmas›n, gerilla savafl› verme-sin demenin anlam› nedir? Tek biranlam› var: “Teslim olal›m”.

Kemal: Ne yaz›k ki “savaflahay›r”c›l›k, kimi kesimler taraf›n-dan bunun fark›nda bile olunmaks›-z›n sloganlaflt›r›lmaktad›r. Sohbeti-mize bir al›nt›yla bafllad›k. Ama an-ti-bilimsel, tarih inkarc›s› ve tesli-miyetçi bu görüflün oldukça yayg›nve eski oldu¤unu da belirteyim. Na-s›l bir sapmayla karfl› karfl›ya oldu-¤umuzu daha aç›k göstermek içinbu kesimlerden birkaç örnek dahaaktaray›m.

Mesela, geçen y›ld›, bir grupDKÖ ad›na yap›lan aç›klamada flucümleler geçiyordu: “Hiçbir fliddeteylemini önüne ‘milli’, ‘devrimci’,‘dini’, ‘devlet’ gibi s›fatlar koyupaklam›yoruz. fiiddetin taraf› yoktur,ma¤duru vard›r. Gün fliddet ç›lg›nl›-¤›na cesaretle karfl› ç›kabilme gü-nüdür.”

Hani derler ya, biz bu cümledekiteorik, mant›ksal yanl›fllar›n hangibirini düzeltelim. Sen istesen de is-temesen de her fliddetin önünde birs›fat vard›r. ‹kincisi “fliddetin taraf›yoktur” ne demek flimdi. Anlams›z,mant›ks›z bir söz... Veya “fliddetç›lg›nl›¤›” deyimi... Ne siyaseten,ne felsefi, ne de baflka bir aç›dan an-lam› yok. Birilerinin ç›lg›nl›¤› so-nucu mu s›k›l›yor tüm bu kurflun-lar? Bunu özel olarak aktard›m;çünkü “her türlü savafl ve fliddetkarfl›tl›¤›”na iliflkin hemen tüm sözve yaz›lar, buna iliflkin “teori”ler,buna benzer mant›ks›zl›klarla dolu-dur. Mant›ks›zl›ktan, anlams›zl›k-tan, bofl sözlerden kaç›namazlar.Çünkü bu teorinin gerçek toplumsalhayata denk düflen bir karfl›l›¤› yok-tur. Verili s›n›f iliflki ve çeliflkileriniyads›yan bir karakterdedir.

“Ha gücün terörü, ha terörüngücü''... örne¤inde de oldu¤u gibi;sadece kafiyesi var, kula¤a armonikgeliyor ama anlam› yok.

Daha “teorik” görünen biçimleride var “savafla hay›r”c›l›¤›n. MeselaÖcalan flöyle diyordu savunmalar›n-da: "Her ideoloji, inanç, zora bafl-vurmadan da teknik bas›n-yay›n bafl-

ta olmak üzere olanaklar›yla, do¤-ruysa kendini uygulayabilir. Yani buanlamda da zor gereksizleflmifltir.”

ÖDP’li Saruhan Oluç da Kürtsorununun çözümüne iliflkin flunlar›yazm›flt›: “Çözüm dili fliddet ve si-lah olamaz... fiiddet ve silaha karfl›bar›fl, hoflgörü ve uzlafl› yönündeyürümeye hep birlikte devam etme-liyiz.” Burada bir “görüfl” var m›?Yok. Burjuvazinin, oligarflinin kla-sik söyleminin bir tekrar› var... ba-r›fl, hoflgörü, uzlaflma... Kimle, na-s›l, hangi temelde, fliddeti do¤uran,silah› zorunlu hale getiren kim, bun-lar›n hepsi cevaps›zd›r.

Burada önemli olan, bunlar› sa-vunanlar›n bir k›sm›n›n da hâlâ ken-dilerini sosyalist olarak nitelendir-mesidir. Sosyalistlikle ne ilgisi varbu görüfllerin? Sadece Lenin’in flusözünü aktar›p geçeyim: "Sosya-listler sosyalistliklerinden vazgeç-meksizin her türlü savafla karfl›olamazlar."

Evet bu noktada savafl›n tan›m›-na geçebiliriz. En temel ayr›m nok-tas›ndan bafllayal›m diyorum. Buayr›m, bu konudaki en temel do¤ru-dur, öyle ki, savaflla ilgili bir konufl-mada, tart›flmada biz bunu belirtme-ye bile gerek duymay›z. Fakat iflteçarp›tma ve sapmalar da bu en te-mel noktadan bafll›yor. Bu yüzdenbiz de tan›ma buradan bafllamal›y›z.Buyur Özlem, bunu sen aç istersen.

Özlem: Savafl›n en genel an-lamda iki türü vard›r: Hakl› savafl-

lar, haks›z savafllar. Tarih boyuncayaflanm›fl ve yaflanabilecek tüm sa-vafllar, bu iki kategoriden birine da-hildir.

Bizim hakl› gördü¤ümüz savafl-lar, silahlar›n emperyalizme ve ifl-birlikçilerine yöneldi¤i bir savaflt›r.Emperyalizme karfl› ulusal ve sos-yal kurtulufl savafllar›d›r. Tekelciburjuvaziye ve iflbirlikçilerine, kar-fl›-devrimcilere karfl› yürütülen dev-rimci savafllard›r. Aç›k bir emperya-list iflgale karfl› halklar›n, uluslar›nkendi topraklar›n›, ba¤›ms›zl›klar›n›savunmak için sürdürdükleri savafl-lard›r. Bu flekliyle hakl› savafllar›nbirçok biçimini s›ralayabiliriz. Ama

42

19 Mart 2006 / 44

her türlü savafl ve fliddet karfl›tl›¤›”nailiflkin hemen tüm söz ve yaz›lar, bunailiflkin “teori”ler, mant›ks›zl›ktan, an-lams›zl›ktan, bofl sözlerden kaç›namaz-lar. Çünkü bu teorinin gerçek toplumsalhayata denk düflen bir karfl›l›¤› yoktur.Verili s›n›f iliflki ve çeliflkilerini yads›-yan bir karakterdedir.

Page 43: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

tüm tarihi dönemleri kapsayacakgenel bir tan›m yapmak gerekirse,flöyle diyebiliriz: ‹lerici s›n›flar tara-f›ndan yönetilen, geri bir toplumsaldüzenden daha ileri bir toplumsaldüzene geçmeye çal›flan s›n›flarcasürdürülen savafllar, sömürücü yö-netimlere ve sömürgeci müdahale-lere karfl› savafllar, hakl› savafllard›r.

Sömürücü egemen s›n›flar›negemenli¤ini ve sömürüsünü pekifl-tirmek, yaymak için yap›lan tüm sa-vafllar haks›z savafllard›r.

Bir savafl, hakl› veya haks›z te-melde bafllat›ld›ktan sonra, o sava-fl›n içinde iki savafl vard›r. Bir tarafhaks›z bir savafl sürdürürken, di¤ertaraf hakl› bir savafl sürdürür. Örne-¤in, 2. Emperyalist Paylafl›m Sava-fl›’n› alal›m: Ç›k›fl› itibariyle emper-yalist tekellerin egemenli¤ini, sö-mürüsünü yaymak için ç›kart›lm›fl,dolay›s›yla haks›z bir savaflt›r. Amabu savafl içinde Yunan Partizanla-r›’n›n veya SSCB’nin sürdürdü¤üsavafl, hakl› bir savaflt›r. Baflka birörnek: Vietnam halk savafl›n› elealal›m. Ç›k›fl› itibariyle hakl› bir sa-vaflt›r. Ba¤›ms›zl›k için savaflan Vi-etnam halk›, Komünist Partisi busavaflta hakl› bir savafl yürütürken,Vietnam yönetimi, savafla müdahilolan Frans›z, Amerikan emperyaliz-mi haks›z bir savafl yürütmektedir-ler.

Mazlum: Meselenin en önem-li noktas› bu iflte: Neden savafl, kim

için savafl sorular› sorulmadan ge-nel olarak tüm “savafllara hay›r”fleklinde bir tav›r, alabildi¤ine silah-l›, alabildi¤ine sömürücü ve bask›c›emperyalist tahakkümün, oligarflikiktidarlar›n sürmesine onay ver-mektir.

“Savafl” karfl›s›ndaki tav›rlar, ta-rihin birçok döneminde oportünist,burjuva hümanist, sosyal-floven,karfl›-devrimci, sivil toplumcu, re-formist kesimlerle Marksist-Leni-nistler aras›ndaki fark› en net biçim-de gösteren konulardan biri olmufl-tur. Özlem’in yapt›¤› tan›m› bu aç›-dan gelifltirelim biraz.

Savafl s›n›flararas› bir siyasal

iliflki biçimidir. Bu anlamda s›n›f-

lar var oldukça, savafllar da var ola-cakt›r. Savafl üzerine çok s›k baflvu-rulan bir tan›m vard›r biliyorsunuz:“Savafl, politikan›n baflka araçlarladevam›ndan baflka bir fley de¤il-dir.”

Clausewitz’in bu özlü tan›m›n›esas ald›¤›m›zda, “savafla hay›r” de-menin asl›nda “politikaya hay›r”demek gibi oldu¤unu da görürüz.“Savafla hay›r”c›lar böyle demiyor-lar, peki ne diyorlar? Politikaya evetama burjuvazinin izin verdi¤i s›n›r-larda ve burjuvazinin uygun gördü-¤ü araçlarla. “fiiddetten ar›nd›r›l-m›fl!” politika düflüncesinin sahibide burjuva pasifistlerdir. Ve onlar›nbu düflüncelerinin esas› da mevcutburjuva düzeninin sürmesini öngörür.

Lenin, savafl›, “siyasi mücadele-nin en yüksek biçimi” olarak da ta-n›mlar. Yani savafllar birdenbire or-taya ç›kan olgular de¤ildir. Zaten ç›-karlar› farkl›, aralar›nda çeliflkilerolan s›n›flar, uluslar, politik gruplararas›nda sürmekte olan bir mücade-lenin en üst düzeye ulaflmas›d›r.“Her savafl, onu ortaya ç›karan po-litik düzene ayr›lmaz biçimde ba¤l›-d›r. Belli bir ülkenin, o ülkedeki bel-li bir s›n›f›n savafltan önce uzun birdönem için izledi¤i politika, o ayn›s›n›f taraf›ndan kaç›n›lmaz olaraksavafl boyunca da izlenir, de¤iflensadece eylemin biçimidir.” (Lenin,Savafl ve ‹flçiler, syf.9)

S›n›f mücadelesinin en fliddetli,en yüksek biçimi olarak savafl, mü-cadelenin askeri biçimlerinin belir-leyici hal ald›¤› kesitlerdir ve bu ke-sitler, toplumsal geliflmenin ileriyedo¤ru at›l›m yapmas›na veya geçiciolarak geriye düflmesine yolaçan ta-rihin tepe noktalar›d›r.

Bir savafl karfl›s›nda tav›r alabil-mek için insan pek çok noktay› aç›-¤a kavuflturmak zorundad›r. Savafl›bafllatan hakl› m› haks›z m›, savafl›ntarih içindeki rolü ilerici mi gericimi... Bu sorular›n cevaplar›n› do¤ruolarak ortaya koyan tek bilimselk›stas ise, savafla bu s›n›fsal iliflkive çeliflkiler aç›s›ndan bakmakt›r.Savafla yolaçan politik ve ekonomikç›karlar›n analizi yap›lmadan, sava-

fl›n taraflar›n› yöneten politik grup-lar›n s›n›fsal karakteri belirlenme-den o savafla iliflkin bir tav›r da be-lirlenemez. Tarihe “din savafllar›”,“mezhep savafllar›” olarak geçen sa-vafllar da s›n›fsal ç›karlar ve çeliflki-lerin, iktidar kavgalar›n›n belirledi-¤i savafllard›r. Engels, bu konudaflunu belirtir: “XVI. yüzy›ldaki dinsavafllar› ad› verilen savafllarda,her fleyden önce sözkonusu olan,çok önemli maddi s›n›f ç›karlar›yd›ve bu savafllar, daha sonra ‹ngiltereve Fransa’da ortaya ç›kan iç çat›fl-malar kadar s›n›f mücadelesiydi.Bu s›n›f mücadelelerinin o ça¤dadinsel nitelik tafl›malar›, çeflitli s›n›fç›karlar›, ihtiyaçlar› ve taleplerinindinsel perde ard›nda gizlenmesi,iflin asl›nda hiçbir fley de¤ifltirmezve ça¤›n koflullar›yla kolayca aç›k-lanabilir.” (Köylüler Savafl›, syf.61)

Savafllarda gerek savaflan taraf-lar›n, gerekse de savafl›n d›fl›ndakiülkelerin, çeflitli gruplar›n tav›rlar›-n› belirleyen de, yine s›n›fsal iliflkive çeliflkilerdir. “Her türlü savaflahay›r” tutumu da s›n›fsal bir tutum-dur; günümüz itibariyle de esas ola-rak, mevcut kapitalist sistem içinde-ki statüsünü hiçbir flekilde kaybet-mek istemeyen küçük-burjuvazinins›n›fsal tavr›d›r.

Kemal: Sevgili okurlar›m›z,sohbetimizi flimdilik burada nokta-layal›m. Konuya önümüzdeki haftadevam edece¤iz. Devrimcilerinhangi savafllara nas›l karfl› ç›kaca¤›-na, savafla hay›r›n politik sonuçlar›-na, savafl›n iç savafl gibi di¤er bi-çimlerine de¤inece¤iz. fiimdilikhoflçakal›n.

43

19 Mart 2006 / 44

S avafl s›n›flararas› bir siyasal iliflki biçi-midir. Bu anlamda s›n›flar var oldukça,savafllar da var olacakt›r. Savafl üzerineçok s›k baflvurulan bir tan›m vard›r bi-liyorsunuz: “Savafl, politikan›n baflkaaraçlarla devam›ndan baflka bir fleyde¤ildir.” Clausewitz’in bu özlü tan›m›n› esas al-d›¤›m›zda, “savafla hay›r” demenin as-l›nda “politikaya hay›r” demek gibi ol-du¤unu da görürüz.

Page 44: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

17 Ocak 2005’te “Ne ABD NeAB Ba¤›ms›z Türkiye- ‹flbirlikçili¤eSon” slogan›yla Ankara’da yap›laneyleme kat›ld›klar› için tutuklananGençlik Federasyonu üyesi U¤urEyilik ve Musa Kurt, 5 y›l 6 ay ha-pisle “cezaland›r›ld›”. Oligarflininyarg›s›, bir kez daha ba¤›ms›zl›kiçin mücadele edenleri cezalarlasusturma misyonunu oynad›. Ancakbinlerce kez görüldü¤ü gibi, bu ce-zalar da gençli¤in ba¤›ms›zl›k yürü-yüflünü durduramayacak.

‘Tam Ba¤›ms›z Türkiye’ Slogan›yla Yürüyoruz

Gözalt›na al›nan yüzlerce ö¤ren-ciden ikisi olan ve tutukluluk halleridevam ettirilen Eyilik ve Kurt’un du-ruflmas›, 9 Mart’ta Ankara 11.ACM’de görüldü. Gençlik Federas-yonu üyeleri yine ba¤›ms›zl›k slogan-

lar›yla adliye önündeydiler.

“Ne ABD Ne Avrupa

Ba¤›ms›z Türkiye- ‹flbir-

likçili¤e Son”, “Ba¤›ms›zl›k ‹ste-

yen Gençlik Yarg›lanamaz” yaz›l›pankartlar tafl›yan ö¤renciler, durufl-ma öncesi yapt›klar› aç›klamada, 17Ocak sald›r›s›n› hat›rlatt›lar. HasibeÇoban taraf›ndan yap›lan aç›klama-da, “bir kez daha ülkemizi ‘Avrupa-l›’laflma’ ad› alt›nda emperyalist te-kellere peflkefl çeken iflbirlikçilerinsuratlar›na ba¤›ms›zl›k fliar›n› hay-k›r›yoruz” denildi. ‹ktidar›n polisi-nin 17 Ocak’ta kendilerine gazbombalar›yla sald›r›p 198 kifliyi gö-zalt›na ald›¤›n› hat›rlatan Çobanflöyle konufltu:

“DEV-GENÇ’ten ald›¤›m›z cüretve inançla ba¤›ms›zl›k gününe ka-dar mücadeleye devam edece¤iz.Vatansever gençleri yarg›lama gaf-letine düflenler, devrimci gençli¤inhesap soran ba¤›ms›zl›k iste¤ini da-ha milyonlarca kez duyacaklar. Bu-gün hala ba¤›ms›zl›k isteyenleriyarg›lamak zorunda kal›yorlarsa;bunca katliam›n, bask›n›n, zulmün,gençli¤i yozlaflt›rma ve apolitiklefl-tirme politikalar›n›n iflas etti¤ininkan›t›d›r. On y›llard›r “Tam Ba¤›m-s›z Türkiye” slogan› ile yürüyoruz.Bu yürüyüflü durdurmaya kimseningücü yetmeyecek.”

Ba¤›ms›zl›k ‹steyen Gençli¤e Ceza!

Gençlik Federasyonu üyelerininyarg›lanmas›na saat 10:00 s›ralar›n-da baflland›. Duruflmay› izlemek is-teyen ö¤renciler keyfi flekilde en-gellenirken, mahkeme önünde slo-ganlar, marfllar hiç susmad›.

Mütaalan›n okunmas› ve verilenaran›n ard›ndan; U¤ur Eyilik veMusa Kurt’a 5 y›l 6 ay hapis cezas›ve tutukluluklar›n›n devam›na kararverildi. Tutuksuz yarg›lanan MertKavak, Fatih Beygirci, Onur Özde-

mir, Hasan Baklac› ve Ekrem Ka-ya’ya ise, 10 ay hapis cezas› verildi.Cezalara gerekçe olarak; “yasad›fl›örgüt propagandas› yapmak, gözal-t›nda hücre duvarlar›na örgüt slo-gan› yazmak, polise mukavemet et-mek” gösterildi.

Mutkili Aliler’in düzeni, ba¤›m-s›zl›k isteyen gençli¤i cezalarla sus-turaca¤›n› düflünürken, mahkemeç›k›fl›nda yap›lan aç›klamada, bafla-ramayacaklar› bir kez daha hayk›r›-l›yordu. Hasibe Çoban, bir ülke ba-¤›ms›z de¤ilse, adaletine de güve-nilmeyece¤ini hat›rlatarak, “Amahalk›n adaleti vard›r. Bizler DEV-GENÇ’lilerin mirasç›lar›y›z. Deniz-ler’in, Mahirler’in, Ulafllar’›n, Si-nanlar’›n, Sabolar’›n evlatlar›y›z.Zehra’n›n, Eyüp’ün, fiengül’ün dev-retti¤i bayra¤› gururla tafl›yoruz.Ülkemiz emperyalistlere peflkefl çe-kiliyor. Karfl›s›nda bizler var›z. Bu-radan halk›m›za söz veriyoruz. Öz-ledikleri ba¤›ms›z, özgür bir ülkeyibizler kuraca¤›z. Gençlik Federas-yonu olarak ba¤›ms›zl›k için müca-deleye devam edece¤iz” dedi.

Aç›klaman›n ard›ndan “Mahir,Hüseyin, Ulafl Kurtulufla Kadar Sa-vafl” ve “Yaflas›n Halk›n Adaleti”sloganlar› hayk›r›ld›.

Ceza Protesto Edildi

Mersin'de Gençlik Federasyonuüyeleri, arkadafllar›na destek ver-mek ve ba¤›ms›zl›k yürüyüflününsürece¤ini hayk›rmak için, 13 Martgünü Taflbina önünde aç›klama yap-t›lar. "Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz"pankart› ve "Ne ABD Ne AB Ba-¤›ms›z Türkiye" dövizlerinin aç›ld›-¤› eylemde konuflan Özkan Kay›k-ç›; "bir kez daha hayk›r›yoruz, biz-ler ba¤›ms›zl›k ve demokrasi yolun-da emperyalistlerin ve iflbirlikçiAKP iktidar›n›n her türlü sald›r›s›nakarfl› mücadelemize devam edece-¤iz" dedi.

44

19 Mart 2006 / 44

Ba¤›ms›zl›k isteyen gençli¤e hapis

Ba¤›ms›zl›k kavgas› sürecek

gençlik

Ülkemiz emperyalistlere peflkefl çekili-yor. Karfl›s›nda bizler var›z. Bizler DEV-GENÇ’lilerin mirasç›lar›y›z. Buradan hal-k›m›za söz veriyoruz. Özledikleri ba¤›m-

s›z, özgür bir ülkeyi bizler kuraca¤›z.

Bal›kesir’de Dayan›flma GecesiBal›kesir Gençlik Derne¤i, 11

Mart günü “Dayan›flma Gecesi”düzenledi. fiiirlerle bafllayan gece-de, DEV-GENÇ’ten Gençlik Fe-derasyonu’na gençli¤in mücadeletarihi sinevizyonda gösterilirken,yap›lan konuflmada gençlere mü-cadele ça¤r›s›nda bulunuldu. Ar-d›ndan Grup Direnifl’in türkülerigençli¤in coflkusunu art›r›rken,derne¤in Band›rma fiubesi’ninKafkas Oyunu ilgiyle izlendi.

Page 45: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Karlar erimeye baflla-m›flt›. Dallara su yürüyor,topraktan hayat f›flk›r›yor-du. Do¤a üzerindeki be-yaz örtüsünü at›yor, sankisabah mahmurlu¤undankurtulmak istermiflçesinek›p›rdan›yordu.

Bir a¤aç tomurcu¤aduruyor, bir baflkas› çi-çekleniyordu. Do¤a y›ka-n›yor, ar›n›yor, toprak su-ya doyuyordu. Irmaklarcoflkun, köpük köpük ça-¤›lday›p denizlere yürü-yordu.

K›rlang›çlar sökünediyor, kulaklar›n pas›n›silmek için, daha günefldo¤madan konsere bafll›-yorlard›, do¤a her Mart’ta böyle can-lan›yordu.

Her baharda ayn› gün bir ana a¤›rve hüzünlü ad›mlarla otobüs gar›n›nyolunda oluyordu. Ne karlar›n eridi¤i-ni, ne de do¤an›n canland›¤›n› farke-diyordu. Günefl onun buz kesmifl yü-re¤ini eritemiyordu. Kufl seslerininfark›nda bile de¤ildi. Ve her bahardakalbinin s›z›s› bütün vücudunu sar›-yordu.

- O¤lum Ankara’ya bir bilet ver. - Hangi saate olsun teyze?- Sabah varsam iyi olur. Paran›n üstünü al›p a¤›r hareket-

lerle cüzdan›n›n içine yerlefltirdi.

Biraz gezindi, oyaland› otogarda.Vakit gelip çatt›¤›nda el çantas› veelindeki pofletle otobüse bindi. Derin-den derine yüre¤i s›zlayan yafll› kad›nçevresindekilere gülümsemeyi al›fl-kanl›k haline getirmiflti. Yan›nda otu-ran genç k›za da gülümsedi.

- Nereye k›z›m?- Ankara’da oturuyorum, ailem ‹s-

tanbul’da, ziyarete gelmifltim... Senkime gidiyorsun teyze?

Sustu, ne diyece¤ini bilemedi ilkanda. Sonra belli belirsiz

- O¤luma, dedi. Daha fazla konuflmak istemiyordu.

Yeni bir soruyla yüzyüze gelmemekiçin bafl›n› çevirdi, cama dayad› vegözlerini kapad›. Bir an tereddüt etti.Genç k›za söylese miydi niye gitti¤i-

ni? “Yok, yok” dedi içinden. Ya den-sizin biriyse ve bir laf söylerse? ‹kiy›ld›r s›k rastlan›yordu böylelerine.Ya aç›ktan laf söylüyorlar ya da ince-den inceye imal› laflar söylüyorlard›.En çok da bu sözler yaral›yordu onu.Oysa bir zamanlar herkes el üstündetutuyordu kendini. Rüzgara göre yö-nünü de¤ifltirenler, sahte dostlar birbir uzaklaflm›flt› anlafl›lan.

Düflündükçe daha derinlere dal›-yordu. Yan›ndaki k›z›, otobüste oldu-¤unu unutmufltu bile.

Asker postallar› gölge düflürmüfltügönencine. ‹ki y›l geçmiflti aradan.

Rap-rap rap-rap... Kendinden ol-mayan herkes ezilmeliydi. Rap-raprap-rap... Devrimciler daha fazla...

Umut ezilmeliydi.

Rap-rap rap-rap... Kanatlanmama-l›yd› düfllere do¤ru yürekler.

Rap-rap rap-rap... Kitap ezilmeliy-di, düflünce, fikir...

Rap-rap rap-rap.. Cesaret ezilme-liydi, yi¤itlik, mertlik de...

Rap-rap rap-rap!!!

Peki ezilebilmifl miydi her fley?Bilmiyordu. Tank paletleri, iflkencetezgahlar› her fleyi ezip yoketmeyemuktedir miydi? Ya yüre¤indeki bus›cac›k sevgi? Ya milyonlarca insan›nyüre¤indeki umut? Topra¤›n görün-mez derinliklerinde biriken öfke? Bel-ki de yüreklerindekileri a盤a ç›kara-cak bir güç bekliyordu insanlar.

Tanklardan, postalseslerinden, metalik ses-ler eflli¤inde beyinlerinenüfuz eden askeri bildi-rilerden, iflkencelerdenkorkuyordu insanlar. To-rununa amcas›n› anlata-m›yordu uzun uzun. Ev-deki esrar perdesini se-zen çocuk s›k s›k sorarolmufltu.

- Baba, hani amcamgelecekti? Anne, amcam›vurdular m›? Babaanneamcam› vuranlar kim?

Anlatam›yordu herfleyi. Neymifl efendim,çocuk etkilenirmifl.Onun yan›nda amcas›n-dan hiç sözedilmiyordu.

Önemsemez görünüyordu ama anayüre¤i içten içe isyan ediyordu.

Yine dal›p gitmiflti o günlere. San-ki dün gibiydi... O günün ayr›nt›lar›n›o kadar çok okumufl, kafas›nda o ka-dar tekrarlam›flt› ki, her and›¤›ndakendini orada gibi hissediyordu. Daha29 Mart gecesinden gelmifllerdi K›z›l-dere Köyü’ne. Sabaha yak›n çemberiyice daralm›flt›. Art›k muhtar›n evin-de olduklar› biliniyordu.

- Teslim oluuun!- Teslim olursan›z hiçbir fley yap›l-

mayacak, söz veriyoruz. - Teslim olmayaca¤›z, siz kuflatma-

y› kald›racaks›n›z. Bütün dünyan›ngözü kula¤› burada. fiartlar›m›za uy-mazsan›z ‹ngilizleri vuraca¤›z.

- Teslim olun!- Biz buraya dönmeye de¤il, ölme-

ye geldik!Kerpiç evde hep bir a¤›zdan marfl

söyleniyordu. “Gün do¤du hep uyan-d›k / siperlere dayand›k...” Aralar›n-dan Mahir’in sesini seçiyordu sanki...

Kerpiç ev atefl alt›ndayd›, birer bi-rer düflüyordu Adal›lar. En baflta daonun Adal›s›, ci¤erparesi düflmüfltü...

Otobüsün durdu¤unu farketmedi.Mola verilmiflti.

- Teyze teyze... diye seslendi yan›n-daki genç k›z.

Uykudan uyanm›fl gibi derin dü-flüncelerinden s›yr›ld›. Bacaklar› flifl-miflti, ayakkab›lar›n› giymekte zorlan-

45

19 Mart 2006 / 44

Karanfilsiz Kalmayacaklar

Page 46: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

d›. Genç k›z bafl›nda bekliyordu, oto-büsten inerken yard›m etti. Suçlulukduygusuna kap›lm›flt›. Belki de iyi birinsand› bu genç k›z.

Bolu Da¤›’nda henüz k›fl hükümsürüyordu. Puslu, dumanl› da¤ zor ge-çit veriyordu arabalara. So¤uk ilikle-rine iflledi. Ancak otobüs Ankara’yayaklaflt›¤›nda yafll› kad›n biraz ›s›na-bildi, gevfledi. Yan›ndaki k›z da uya-n›kt›. Birazdan terminale girecektiotobüs. Yolcular hafiften hareketlen-di. ‹nmeden önce k›za

- O¤lumun mezar›na gidiyorum.K›z›ldere’de askerler vurmufltu onu,dedi. K›z flaflk›nd›. Hayretle,

- Ya öyle mi? dedi.

Sonra ayr›ld›lar birbirlerinden. K›-z›n dostça m›, düflmanca m› bir tepkiverdi¤ini bir türlü anlayamad›. Belkida sadece flaflk›nl›kt› yaflad›¤›.

Terminalin ba¤r›fl ça¤r›fl›na ac› ac›feryad eden arabesk kasetlerin sesi efl-lik ediyordu. Kendisini karfl›lamayagelen tan›d›k yüzler gördü, sevindi.Kendisinden daha genç kad›nlard›bunlar. ‹ki senedir onlar da onunla be-raber mezar ziyaretine geliyordu.

Misafirlerini sayg›yla ve güleryüz-le karfl›lad› terminalde bekleyen ka-d›nlar. Aralar›nda ufak bir tart›flma ol-du¤u farkediliyordu.

- Bu akflam bizde kals›n, yar›n Ley-la ablan›n yan›na ben götürürüm.

- ‹kinci gün de bize gideriz, dedibir baflkas›.

Belli ki misafirlerini aralar›ndapaylaflam›yorlard›. Herkes kendi evi-ne götürmek istiyordu. Araya girmekzorunda kald›. Birine dönerek,

- Bu gece sizde kalay›m. Leyla ha-n›mlara daha yak›n sizin ev. Yar›nonun yan›na gidece¤im. Sonra da du-ruma göre ayarlar›z, dedi.

Gitmek istedi¤i ev, bir zamanlaro¤lunun okudu¤u Siyasal Bilgiler Fa-kültesi’nin hemen yan›bafl›ndayd›.

Geçen y›l da o evde kalm›fl, o¤lu-nun ayak bast›¤› yerlere ayak bast›¤›hissine kap›lm›flt›. Asl›nda karfl›layan-lar da neden hemen o eve gitmek iste-di¤ini biliyor ama bunu farkettirmi-yorlard›. Yaral› bir anan›n yaras› ka-nas›n istemiyorlard›. ‹tirazs›z kabulediyor, “tamam, yar›n da biz gelir se-

ni al›r›z” diyorlard›.

Taksi Cebeci’ye do¤ru ilerliyordu.‹flte Siyasal Bilgiler Fakültesi’ninönünden geçiyordu. Bir tan›d›¤› gör-müfl gibi ilerleyen taksiden dönmüfl,geriye bak›yordu.

Okul y›ll›¤›nda o¤lu için yaz›lan-lar gelmiflti akl›na. “Kütüphane fare-si” demifllerdi o¤lu için. O¤lunun ça-l›flkanl›¤› gururunu okflam›flt› hep.

Kap›y›, gelenleri heyecanla bekle-yen bir genç k›z açt›. Mahir Çayan’›nannesini ilk kez görecek olman›n he-yecan›n› yafl›yordu Ceren. Okul ç›k›fl›koflar ad›m eve gelmiflti, lisede oku-yordu.

Gelen tonton bir teyzeydi. K›saboylu ve toplucayd›. K›sa kesilmifldalgal› saçlar› yandan bölünmüfl olsada saçlar› isyan eder gibiydi. Beyazayak›n k›rlaflm›flt›. ‹lk bak›flta Mahir’ebenzetemedi onu genç k›z. Elini öp-mek istedi ama yafll› kad›n çekti elini.Genç k›z›n saçlar›n› okflad›.

O gece birçok yerden telefon gel-di, birçok yere telefon ettiler. SabahHüdai Ar›kan’›n annesi Leyla teyzele-re gidilecek, oradan da Karfl›yaka Me-zarl›¤›’na gidilip, mezarlar›n bak›m›yap›lacak ve ertesi günkü ziyarete ha-z›rlanacakt›. Bir önceki y›l da ayn› bi-çimde yapm›fllar ve 30 Mart günü deziyarete gitmifllerdi.

O günün akflam› Ceren, Naciyeteyzesini beklemifl ama birkaç gün da-ha kendilerine gelemeyece¤ini ö¤ren-miflti. Oysa onunla o¤lu hakk›nda ko-nuflmay› çok istiyordu. ‹lk gece f›rsatbulamam›flt›.

Evde teyze için etekler dikildi, fu-larlar al›nd›, ‹stanbul’a yolcu ederkenverilecek hediyeler haz›rland›.

Naciye teyze ile Leyla teyzeninnas›l böyle güzel anlaflt›klar›na herkesflafl›r›rd›. H›rç›n ve aksi Leyla teyzey-le anlaflabilmek zordu. Pafla sülalesin-den olmakla övünen Leyla teyze, o¤-lunun neden devrimci oldu¤una birtürlü ak›l s›l erdiremezdi.

- Bak Naciye han›m, derdi. Hüdaiaç de¤il, aç›kta de¤ildi. Devrimcilikyoksullar›n ifli. Bir sürü kar›nlar›n›doyuramayan, kendini savunamayanaç ç›plak insan var. Onlar u¤raflsalar-d› yoksulluk belas›yla. Bak gene cun-

ta geldi, kimsenin g›k› ç›km›yor. Olanbizim çocuklara oldu.

Söz Hüdai’den aç›ld› m›, kimseyef›rsat vermeden öfkeli konuflmas›n›tamamlard› Leyla teyze.

- Naciye han›m ben biliyorum Hü-dia niye bu yolu seçti...

Leyla Han›m’›n hiddetinin yat›fl-makta oldu¤unu farkeden Naciye ha-n›m, sanki ilk kez dinliyormufl gibisorard›:

- Niye?- Arkadafllar›n› severdi benim o¤-

lum. Bir defa bir k›z arkadafl›yla be-raber geldiler eve. Bir masan›n bafl›-na geçip saatlerce yaz›p çizdiler. Üs-tünden bafl›ndan belli, k›z fakirdi. Ol-sun yine de kan›m kaynad›. Hüdai’yibir kenara çekip dedim ki, bu k›z› ba-na gelin getir. “Sus anne duyacakflimdi, o benim yoldafl›m” dedi.

Fukaralar› sevmedi¤ini söylerdiLeyla teyze. Hüdai’nin devrimcili¤in-den, ölümünden fakirleri sorumlu tut-tu¤u için böyle söylerdi biraz da. AmaNaciye teyze bilirdi ki, Leyla han›mne kadar devrimcilere laf söylese debirebir karfl›laflt›¤›, tan›d›¤› tüm dev-rimcileri severdi. Onlar dürüst, sözü-nün eri, s›cakkanl›, temiz ve namus-luydular. Di¤erlerinin suçu, onunlakarfl›laflmam›fl olmalar›yd›.

- Arkadafl canl›s›yd›, can›n› verirdionlar için, dedi.

Hüdai’yi K›z›ldere’ye götüren se-bepleri iyi biliyordu. Belki de bu yüz-den arkadafllar›n› ne kadar çok sevdi-¤ini adeta kelimelerin üzerine basabasa söylüyordu.

***

Hüdai, Mahir ve yoldafllar›n›n K›-z›ldere serüveninde Deniz, Hüseyinve Yusuf’un idamlar›n› durdurma ça-bas› vard›. Sadece kendi hayatlar›n›sürdürme çabas›nda de¤ildi onlar.Ucunda ölüm olsa da yapabilecekleri-ni yapacaklard›. 1972’nin Türkiye-si’nde ne yap›lacaksa zaten sadece deonlar yapabilirdi. 26 Mart’ta ÜnyeRadar Üssü’nde çal›flan 3 ‹ngiliz tek-nisyenini kaç›rd›lar.

O güzel insanlar, o ak›ll›, o terte-miz çocuklar› öldürülmüfltü iflte on-dan sonra. Pefllerinden de o üç çocukidam edilmiflti.

46

19 Mart 2006 / 44

Page 47: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Aradan y›llar geçmiflti. Ve bir 30Mart’ta daha anneleri evlatlar›n›n ba-flucuna gidecekti. Kendilerini art›kDenizler’in de annesi say›yorlard›.Ayn› çiçeklerden onlar›n mezarlar›nada b›rakacaklard›.

30 Mart’tan bir gün önce Mahir’inokulunun yan›ndaki eve, Cebeci’yegitti Naciye Han›m. O gece haz›rla-nan hediyelerini de vermifllerdi ona.Ailenin onu memnun etmek için elin-den geleni yapmas› yafll› kad›n› mutluetmiflti. Etraf›ndaki aile fertlerine tatl›tatl› gülümsüyordu. Bu sevgi ve sayg›ayn› zamanda Mahir’eydi biliyordu.

Evin liseli k›z› Ceren yan›na geldi.Sohbet etmek istedi¤i belliydi.

- Dikifl dikmek zor olmuyor mu?dedi.

Naciye teyzenin dikifl dikerek ge-çimlerine katk›da bulunmaya çal›flt›-¤›n› biliyordu.

- Zor de¤il, her yaflta çal›flmak ge-rek. ‹nsan›n u¤raflacak bir ifli olmazsaher yan›n› dert tasa sarar...

Mahir’in kardeflinden, gelininden,torunundan sözetti sonra. Kendi yafl›-t›yla sohbet eder gibiydi. Rahatça içi-ni açmas› Ceren’in de hofluna gitmifl-ti. Kanepede iyice yak›n›na sokulmufl-tu. Naciye teyzesi arada bir,

- Yaa k›z›m, diyor, k›sa saçlar›n›okfluyordu.

- Mahir’i sever miydin? diyereksözü esas konuflmak istedi¤ine getir-miflti. Cevab› belliydi ama yine de oanda soracak bir fley gelmemiflti akl›-na. Mahir’i, ad›na yak›lan türküleriçok dinlemifl, söylemiflti, ama anne-sinden dinlemek istiyordu. Ac›s›n›paylaflan bir yüre¤in oldu¤unu bilme-sini istemiflti.

- ‹lk bafllarda o¤lum yapma-etmediye çok yalvard›m. Baflka insanlar›benden çok seviyor diye düflündüm.Teslim olmas›n› ö¤ütledi¤im zaman-lar da oldu. fiimdi çok piflman›m. Vu-rulduktan sonra onun de¤erini dahaiyi anlad›m. Hep gurur duydum onun-la, daha yak›ndan tan›d›m. Baflka birçocuktu o, çok baflkayd›...

Birgün tiyatroya gitmifltim. Evla-d›mdan dolay› sayg› duyuyorlard› ba-na, el üstünde tutuyorlard›. Ad›m›anons ettiler tiyatro bafllamadan.

Sahneye ça¤›rd›lar. K›z›ldere için say-g› durufluna ça¤›rd›lar. Bütün salonkalkt›, yumruklar›n› kald›rd›. Çok gu-rurland›m ben de kald›rd›m. Mikrofo-nu uzatt›lar zor konufltum. “O¤lumunyolundan yürüyen herkes benim ev-lad›md›r. Onunla gurur duyuyorum”dedim. Alk›fltan salon inledi. Mahir“a¤lama anne” derdi. Kendimi tuta-mad›m. Gözümden yafllar bofland›.

Ceren ses ç›karmadan dinliyordu.

- Yaaa k›z›m, böyle oluyordu o za-manlar. Ama 12 Eylül’den sonra çokfley de¤iflti. Zaten gençleri hep hapseatt›lar. Kalanlar›n ço¤u da korkuyor.Onlara da bir fley diyemiyorum. A¤z›-n› açan› iflkenceye sürüklüyorlar.

Söyledikleri liseli k›z› çok etkili-yordu. Devrimcilerin, Mahirler’in izi-ni sürmek istiyordu ama bunu nas›lyapaca¤›n› pek de bilmiyordu. Etra-f›nda mücadele eden kimseler de yok-tu. O da duygular›n› yafll› kad›nlapaylaflmak istemiflti. Ama söyleyecekfazla bir söz bulam›yordu.

- Mahir ölmedi teyze. Biz onu ya-flataca¤›z.

Koca bir yumru dayanm›flt› bo¤a-z›na, daha fazla konuflamad›. Gözyafl-lar›n› saklamay› baflarm›flt›, devrimciolmak isteyen birinin a¤lamas›n› ay›psay›yordu. Söylediklerine içten inan›-yordu. “Biz” demekle 1980 sonras›n›ngençli¤ini kastediyordu.

Yafll› kad›n›n da gözleri yaflarm›fl-t›. Kolunu boynuna dolay›p genç k›-z›n bafl›n› gö¤süne bast›rd›.

- Art›k böyle gençlerin olaca¤›n›pek sanm›yordum, benim güzel k›z›m,siz çok yaflay›n, deyip bafl›n› öpüyor-du Ceren’in.

Sehpaya meyveler konmufltu. Ev-dekiler onlar›n bu haline tak›lmadanedemediler.

- Naciye teyzenle ‹stanbul’a gön-derelim seni.

- Tamam giderim, dedi genç k›z.

- Götürürüm valla dedi yafll› kad›n.

Meyvelerini yedikten sonra birazerken yatt›lar. Sabah erkenden gide-ceklerdi Karfl›yaka Mezarl›¤›’na. An-cak sabaha do¤ru uyuyabildi genç k›z.Kendisini mezarl›¤a götürmeyecekle-rini biliyordu. Türlü türlü senaryolarüretti uykuya dalmadan önce.

Sabah kahvalt›dan sonra ziyaretegidecek olanlar kap›n›n dibindeki as-k›l›ktan mantolar›n› al›yor, ayakkab›-lar›n› giyiyorlard›. Genç k›z da ceketi-ni ald›. Giyinirken gözler ona çevril-miflti. Haz›rlan›p mecbur b›rakmak is-tiyordu onlar›. Hiç yüzlerine bakm›-yordu bile.

- Hayrola sabah›n köründe nere-ye? diye sordular hafif alayl›. Niyetinianlam›fllard›.

- Ben de gelmek istiyorum, dediaç›kça.

Bu sefer gözler yafll› kad›na dikildi.

- Olmaz k›z›m. Bugün oralarda po-lisler dolan›p durur. Sen gençsin, gö-zalt›na al›rlar. Bak biz yafll›lar gidiyo-ruz, gençleri götürmüyoruz yan›m›zda.

Al›nm›flt› Ceren, ama bir fley de-medi. Sessizce ceketini geri ç›kart›pask›ya ast›.

Birkaç yafll› kad›n daha o sabahmezarl›¤›n kap›s›nda bulufltular. Elle-rindeki çiçek ve karanfilleri b›rakmakiçin yaklaflt›klar›nda Mahir’in mezar›-n›n üstünde karanfiller gördüler. O sa-bah birileri kendilerinden erken gel-mifl ve K›z›ldere flehitlerinin mezarla-r›na karanfiller b›rakm›flt›.

fiehitlerin anneleri bak›flt›lar, gu-rurla tebessüm ediyordu bak›fllar›.

- Seni buraya koyan ele kurbanolay›m, deyip mezar›n üzerindeki ka-ranfili okflad› usulca Naciye han›m.Her fleyi ezip geçemeyecekti demekki tank paletleri. Sabah evde biraz k›-r›lm›fl b›rakt›¤› Ceren, buraya kendi-lerinden önce gelen Cerenler, onlar daevlatlar› gibiydi.

2000’li y›llarda bir ölüm orucu di-reniflçisi flehit düflmeden k›sa süre ön-ce flöyle diyordu:

“Hiçbir devrim ve sosyalizm düflübofluna kurulmad›. Hiçbir ac› boflunayaflanmad›. Buna inand›m, bu inançve güçle yürüdüm. Son sözümü mili-tanca söyleyece¤im. K›p›rt›s›z yat›yor,konuflam›yor olsam da içimden hayk›-raca¤›m: Mahir, Hüseyin Ulafl...”(*)

(*) Gülnihal Y›lmaz

(Bu öykü, gerçek an›lardan yolaç›k›larak yaz›lm›flt›r. Uflak Hapisha-nesi’nde ç›kar›lan Sevgi Dergisi’nin

Nisan 2005 say›s›ndan al›nm›flt›r.

47

19 Mart 2006 / 44

Page 48: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

48

19 Mart 2006 / 44

Helsinki Yurttafllar Derne¤i veEmpati Grubu’nun birlikte düzenle-di¤i “Türkiye’nin Kürt Meselesi”konulu konferans, 11-12 Mart günle-rinde Bilgi Üniversitesi DolapdereKampusü’nde yap›ld›.

Avrupa Birlikçi STK’lar içindeyeralan düzenleyiciler; konferansakat›l›mc›lar› da buna göre belirle-mifllerdi. Düzeniçi farkl› düflünceler-den dahi kat›l›mc›lar ya yoktu ya da“vitrin süsü” durumundayd›. PKKtart›fl›l›yordu, ama PKK’nin düflün-celerini dile getirecek kimse yoktu.B›rak›n PKK’yi, DTP dahi resmiolarak ça¤r›lmam›fl, Ahmet Türk ‘es-ki milletvekili’ s›fat›yla lütfen davetedilmiflti. “PKK’siz çözüm” dayat-mas›ndan “DTP’siz de çözüm” da-yatmas›na gelindi.

Kürt sorununun çözümüne iliflkindevrimci düflüncelerin ise hiç yeriyoktu bu konferansta. Bu ise, “çö-züm” iddias›n› bafltan yoketmekti.

Hal böyle olunca, “kendi çal›pkendi oynayan” düzenleyicilerin is-tedi¤i “çözüm” ön plana ç›kt›. “Çö-züm”; Avrupa Birli¤i’ndeydi, üyelikçerçevesinde kültürel haklar halledi-lecek, Kürtler bir halk olarak de¤il,“bireyler” olarak haklar›n› alacaklar-d›. M. Ali Birand ve birço¤u,“AB'nin d›fl›nda Kürt sorunununçözülece¤ine inanmad›klar›n›” be-lirterek, gayet aç›k flekilde, konfe-rans›n amac›n› da ortaya koydu.

Fuat Keyman’dan Hasan Ce-mal’e, Birand’dan Murat Belge’ye,Mehmet Altan’dan Ali Bayramo¤luve Bask›n Oran’a; konuflmac›lar›ngeneli, Kürtler üzerindeki bask›lara,kimi demokratik taleplerine de¤inir-ken, “çözüm” noktas›nda getiripba¤lad›klar› yer, Kürt halk›n›n de-mokratik taleplerini sahiplenmelerikonusundaki samimiyetlerini de sor-gular nitelikteydi.

Bir demokrat›n, “fliddete sonver” ça¤r›s› yapaca¤› ilk adres, ege-men olan güçtür, devlettir. Ancak,

konferansta istisnalar› d›fl›nda nere-deyse tüm konuflmac›lar, PKK’ninönkoflulsuz silah b›rakmas› konu-sunda hemfikirdiler. Ahmet Türk’ün,“üç aflamal›” önerisini de¤erlendirenHasan Cemal bu kesimlerin (AB’ci-ler) düflüncelerini rafine bir flekildeflöyle dile getiriyordu:

“Bir yana PKK’y› koyan... Öbüryana da devleti... ‹kisini pazarl›k sü-recine sokan bir bak›fl aç›s›... Anka-ra’n›n hakl› olarak ne diyece¤ini(“Terör örgütüyle pazarl›k olmaz!”)bilerek böyle bir yol haritas› ortayaatman›n bir yarar› yok.

Ezberi bozmak laz›m! PKK, ön-ce silahlar› ebediyen gömer, silah vefliddetten vazgeçti¤ini aç›klar. Süreç,bundan sonra bafllar. AB flemsiyesialt›nda demokrasi ve bar›fl içindeyaflan›labilir. Türklerin de Kürtlerinde AB demokrasi bayra¤›na daha s›-k› ba¤lanmal› diyorum."

Bu bak›flta sorunu yaratan oligar-fli yok, zerre kadar demokrat bir tav›ryok. Ony›llard›r PKK silahl› müca-dele verdi¤i için mi, Kürt sorunu çö-zülmüyor? Kürt halk›n› katleden,asimile ve inkar eden bir devleti“hakl›” görmek, nas›l bir ayd›n ol-makt›r, çözümden sözetmektir?

PKK’ye “silah b›rak” ça¤r›s›n›noda¤›nda oldu¤u bu “kampanya”uzun süredir devam etmektedir. Kürtmilliyetçi hareketini bölüp parçala-ma, kendi çizgilerini itirazs›z kabuleden bir hareket yaratma, Kürt ay-d›nlar›n› PKK’ye karfl› k›flk›rtma,DTP üzerinde bask› kurma gibibirçok yöntemin kullan›ld›¤› bukampanyan›n sahibi, Avrupa’d›r.Her türden Avrupa Birlikçi taraf›n-dan yürütülmekte ve temelde oligar-flinin, Kürtler’i bir ulus olarak tan›-mama, kaderlerini tayin hakk›n› red-detme politikas› ile paraleldir. Oli-garfli ile AB aras›ndaki fark, öze ilifl-kin de¤ildir.

Avrupa Birli¤i potas›nda tart›fl›-lan her “çözüm”, çözümsüzlüktür.

Kürt ulusunun kendi kaderini tayinhakk›n›n yerini, dil, yay›n gibi hak-larla üzerini örtmektir. Belirtmeliyizki, Avrupa’ya ve AB’cilere bu ze-minde politika yapma olana¤›n› ve-ren, Kürt milliyetçili¤inin kendisidir,bu sayfalarda elefltirilen politikalar›-d›r. Ne ad›na yap›l›rsa yap›ls›n bupolitikalar›n kime hizmet etti¤i art›kgörülmek durumundad›r.

Konferans›n ›fl›k tuttu¤u bir bafl-ka gerçek, Türkiye’de ayd›n kavra-m›n›n ne denli dejenere edildi¤i,egemen gücü, zorbay› savunan birayd›n anlay›fl›n›n meflrulaflt›r›lmakistendi¤idir. Devleti elefltireni dahi,dönüp PKK’yi daha fazla elefltir-mekte, “fliddete karfl› olmaktan”,ezilenlerin fliddetini öncelikli olarakanlamaktad›r. “Kürt demokratlar›PKK’n›n demokratik çözüm içindeyerinin olmad›¤›n› ilan etmeli” (Ah-met ‹nsel) gibi bölme-k›flk›rtma ope-rasyonuna gönüllü kat›lan bir ayd›npespayeli¤i var karfl›m›zda.

Ezilenin direnme hakk›n› savun-mak gibi demokratl›¤›n en temel k›s-taslar› yok. Dilinden, (Kürt ayd›n›n›PKK’ye karfl› k›flk›rtma amaçl›),“Ayd›n demek, ba¤›ms›z düflünebileninsand›r” (Hasan Cemal) sözleridüflmez, ancak asla gerçek bir ba-¤›ms›zl›kç› olamazlar. Bir ayd›n herfleyden önce ba¤›ms›zl›kç›d›r. “fiuemperyalistin flemsiyesi alt›na gire-lim” diye bir halka esareti önermez.Bu anlay›fl özellikle Avrupa Birli¤isüreci ile gelifltirilmifl ve meflrulaflt›-r›lm›flt›r. Ne idü¤ü belirsiz bir “de-mokrasi” kavram›, bütün sorunlara“çözüm” diye ortaya at›l›r olmufltur.“Kimin demokrasisi” gibi en temelsorular dahi yoktur. Bir halk›n kendikaderini tayin etme hakk›n› savun-mayan bir ayd›n kimli¤i, sorgulan-mak durumundad›r.

Sonuç olarak, bu konferans Av-rupa’n›nd›r, çözümsüzlü¤ün ötekiadresinin “çözüm” diye pazarlanma-s›na hizmet etmektedir. Ne emperya-listler ne milliyetçilik çözemez. Hat-ta, sa¤lanaca¤› söylenen demokratikhaklar›n dahi içini boflalt›r emperya-lizm. Tek çözümün devrim oldu¤uher geçen gün daha da billurlaflmayadevam edecektir.

AB Potas›nda ‘Türkiye’nin Kürt Meselesi’ Konferans›

AB Çözemez, Devrim Çözer!

Page 49: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

Okmeydan›’nda Temel Haklar Derne¤i’ne gidip ge-len Ozan K›z›ltafl, 13 Mart günü polisler taraf›ndan ka-ç›r›larak ajanlaflt›r›lmak istendi. Ajanl›k teklifini redde-den K›z›ltafl, dernek binas›nda 15 Mart’ta bas›n toplan-t›s› düzenledi. "Susurluk Devleti Ajanlaflt›rma Faali-yetlerine Devam Ediyor" pankart›n›n as›l› oldu¤u aç›k-lamada, konu ile ilgili bilgi veren dernek Baflkan› MusaAykanat, bu tür bask›larla ilk kez karfl›laflmad›klar›n›,son da olmayaca¤›n›, ancak bu hukuksuzluklar karfl›s›n-da y›lmad›klar›n›, y›lmayacaklar›n› belirtti.

Ozan K›z›ltafl ise, iflyerine gelen iki kiflinin kendile-rini “kargocu” olarak tan›tt›klar›n›, motorsikletlerininbozuldu¤unu, paketi almas› için parka gelmesi gerekti-¤ini söylediklerini anlatt›. Parka gitti¤inde, iki kifliyi da-ha bekler gördü¤ünü ve kendisiyle konuflmak istedikle-rini söylediklerini aktard›. K›z›ltafl flöyle devam etti:

Ahlaks›z teklife cevap: Biz onurlu insanlar›z“Kim olduklar›n› anlayamam›flt›m. ‘fiafl›rd›n de¤il

mi? Biz devletten geliyoruz. Senin her fleyini biliyoruz’dediler. Annemin, babam›n adlar›n›, adresimi, kredikartlar›m›, borçlar›n›, ödeme takvimini ve ödemelerde-ki aksamalara kadar her fleyi söylediler. ‘Maddi duru-munu biliyoruz, bize yard›mc› olursan sana bakar›z,hiçbir maddi sorunun kalmaz, güvenli¤ini de al›r›z,kendimizden daha iyi koruruz seni’ dediler. ‘Okmey-dan› Temel Haklar’a gidiyorsun. Buraya kimler gelipgidiyor, neler yap›yorlar? Bize bunlar› anlat yeter’ de-diler. Ben de tek kelimeyle ‘hay›r’ dedim. “‹yi düflün”dediler, tehdit ettiler. ‘Bugün olanlar› kimseye anlat-ma’ dediler. ‘M‹T misiniz’ dedim, ‘oras›n› boflver dev-let adam›y›z’ dediler. ‘Düflün, Çarflamba günü saat13.00'te yine burada ol’ diyerek randevu verdiler ve‘olumlu cevapla gel’ dediler. Ben bunlar› reddettim.Onursuz bir flekilde yaflayacak insanlar de¤iliz biz.”

K›z›ltafl'›n ard›ndan HHB avukatlar›ndan Ebru Tim-tik, “yap›lan tamamen hukuksuz bir gözalt›d›r” dedi.

49

19 Mart 2006 / 44

✔✔ TTekellerin aaday› AAKP’li ddoktor“‹stanbul Tabip Odas› seçimlerinde ASET adl› ilaçfirmas›n›n, AKP’ye yak›n olan Hekim Haklar› Der-ne¤i’ne oy versinler diye baz› doktorlar›n aidatlar›n›ödedi¤i ortaya ç›kt›.” (Hürriyet, 14 Mart)

Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤, IMF patentli ‘sa¤l›k re-formu’na karfl› ç›kan tabip odalar›n› “doktorlar› tem-sil etmeyen ideolojik yap›” olarak nitelendiriyordu.Demek ki AKP, tabip odalar›n› ideolojik olmaktanböyle ç›karmak istiyor. ‹laç tekellerinin, tabip odala-r›n›n yönetimine AKP’lilerin gelmesini bu kadar çokistemeleri, bu hükümetin tekellerle olan iliflkilerine,onlara sa¤lad›¤› ç›karlara da yeterince ›fl›k tutuyor.

✔✔ CIA iiflkencelerine iiflbirli¤i CIA’n›n iflkence uçaklar›n›n Avrupa topraklar›n› kul-lanmas›na iliflkin, Avrupa Birli¤i’nde süren sorufl-turmada, Türkiye’den de bilgi istenmiflti. AB, Türki-ye’nin verdi¤i bilgiyi yeterli bulmad› ve daha kaçuça¤›n inip kalkt›¤›n› yeniden sordu. Türkiye için buiflbirli¤i s›radan, her zaman yapt›klar› bir fley oldu-¤undan, böyle bir soruflturmay› dahi gereksiz görü-yor, geçifltirmeye çal›fl›yor. Ony›llard›r halktan gizliböyle kaç iflbirli¤i yürütüldü, kaç anlaflma imzalan-d›; hala meçhuldür. Bu nedenle, AB’yi de aldatma-ya çal›flmalar›nda flafl›lacak bir fley yok.

Bu arada, CIA uçaklar›n›n sadece ‹stanbul’daki ha-vaalanlar›n› kullanmad›¤›, 2002 y›l›nda Diyarbak›r’ada inip kalkt›¤› ortaya ç›kt›.

✔✔ Baflbakanlar›n›n iizindelerOligarflinin valisi ve ö¤retmeni, köylüyü “anan› dda

al ggit” diye azarlayan baflbakan›n›n izinden yürüyor.

Gaziantep Valisi Süleyman Kamç›, 11 Mart’taAraban’da, ilçenin sorunlar›n› anlatan Sait Yerleflmifladl› vatandafl› “flovmenlik yyapma” diye tersledi. Yer-leflmifl, kalp krizi geçirerek hastaneye kald›r›ld›.

Ankara’da ise, Balgat Endüstri Meslek Lisesi’nde10 Mart günü okuluna giden devrimci-demokrat birö¤renci, ceketi olmad›¤› için okul kap›s›nda bekle-yen bir ö¤retmen taraf›ndan durdurularak girmesiengellendi. Ö¤rencinin, kendisinden önce ayn› flekil-de giren ö¤rencileri hat›rlatarak ›srar etmesi üzerine,ö¤retmenin cevab› flu oldu: “Bu ifl inada bindi. Seniokula alm›yorum. (Küfür ederek) anan›n yyan›na ggit.”

✔✔ Çete yyokmufl!fi›rnak'›n Cizre ilçesi polisi, Newroz kutlamalar› içinbaflvuruda neredeyse tüm sloganlara yasak getirdi.Bunlar aras›nda, “Çeteler Yarg›lans›n, Türkiye Ay-d›nlans›n” pankart› da var. Gerekçe ise flu: “Türki-ye'de çete yoktur.” Piflkinli¤in bu kadar›na pes!

not düflüyoruz‘Biz devletten geliyoruz’

Hukuksuzluk baflka nereden gelecekti!

Essen'de Grev Çad›rlar› Ziyaret EdildiAlmanya genelinde grevler giderek yayg›nlafl›yor.Kamu iflçileri 10 eyalette grevi befl haftad›r sürdü-rüyor. Anadolu Federasyonu Duisburg Temsilcili-¤i'nden bir heyet 15 Mart günü Essen'deki grevçad›rlar›n› ziyaret etti. "Eme¤imizle Var›z Hakk›m›z›‹stiyoruz!” yaz›l› önlüklerle, önce Adliye binas›önünde grevdeki emekçileri ziyaret eden devrimci-ler, ard›ndan çok say›da Türkiyeli emekçinin deçal›flt›¤› Üniversite Klini¤i önündeki grev çad›r›n› zi-yaret edip direnen iflçilere karanfiller verdiler.

Page 50: yerdeydik yyine FATMA KOYUPINAR ÖLÜM ORUCUNU ...yuruyus.biz/pdf/pdf/044.pdfki hapishaneden içeriye girinceye kadar. ‹lk an-da herfley yabanc› geliyordu. Kap›lar, sürgüler,

50

19 Mart 2006 / 44

Frans›z hükümeti, emekçilerinve ö¤rencilerin protestolar›na, hal-k›n ezici bir ço¤unlu¤unun karfl› ol-mas›na ra¤men, genç iflçilerin ilkiki y›lda gerekçe gösterilmeksizinkolayca iflten ç›kar›lmas›n› öngörenCPE adl› yeni ifl yasas›n› parlamen-todan geçirdi. Patronlar› sevindirenCPE’nin yasalaflmas›, gençli¤in, ifl-gallere varan büyük öfkesine nedenoldu. 1968’den bu yana ilk kez birüniversite iflgal edildi. ‘68 gösterile-rinin de simgesi olan Sorbonne Üni-versitesi iflgal edilirken, polis vejandarma gaz bombalar› ile yüzler-ce ö¤renciye müdahale etti, çat›fl-malar yafland›.

Ö¤renciler iki gün sonra yenidenbu üniversiteyi polis ve jandarmakuflatmas›na ra¤men iflgal ederken,ülkede iflgal edilen okul say›s› 35’iaflt›, 84 üniversitede ise boykotlarsürüyor. ‹flgallerin yan›s›ra, yüzler-ce alanda gösteriler de geçen haftaboyunca hiç eksik olmad›. Hükü-metin sald›rgan tutumuna karfl›, so-kaklar› boflaltmayacaklar›n›, diren-meye devam edeceklerini aç›klayan

gençlik örgütleri, perflembe günübüyük gösteriler düzenlediler. Sol,komünist partilerin, iflçi sendika-lar›n›n, liselilerin de kat›ld›¤› gös-terilerde, tasar›n›n derhal geri çe-kilmesi istendi ve Baflbakan Ville-pin’in istifa sloganlar› hayk›r›ld›.

Eylemleri, Avrupa ve Türkiyebas›n› taraf›n-dan “t›pk› ‘68gibi” yorumla-r›na neden ol-

du. Hükümetin koltu¤unu sallama-ya bafllayan eylemler flu anki niteli-¤i ve siyasi yap›s› gere¤i böyle nite-lenemese de, emperyalistlerin genç-li¤in radikalizmini öldüremedikleri-ni net olarak göstermifltir. T›pk›Banliyölerdeki isyanda oldu¤u gibi.

Hükümet ve patronlar; “gençlereifl bulma sözü”, “yasada yeni dü-zenleme yap›labilir” gibi rüflvetlerleeylemleri durdurmaya çal›fl›yor, uz-laflmay› devreye sokmak istiyor.

Frans›z gençli¤i ise kararl›.

Eylemler akademik olmaktanöte, do¤rudan eme¤in sömürüsünüyo¤unlaflt›ran bir yasaya karfl› gelifl-ti. Gençlik gelece¤inin mücadelesi-ni veriyor ve gençli¤in s›n›f hareke-ti ile bütünleflmesi aç›s›ndan ö¤reti-ci bir deney sunuyor.

Bu eylemler, gerek Fransa’dagerekse Avrupa çap›nda her gün ya-y›lan iflçi emekçi eylemlerinden veAB’nin emek düflman› politikala-r›ndan ba¤›ms›z de¤ildir. Sermayesald›r›lar›n› yo¤unlaflt›rd›kça, iflçi,emekçi, ö¤renciler daha kitlesel veradikal eylemlere yöneliyorlar.

FPÖ Protesto EdildiAvusturya- FPÖ Partisi’nin

“Avusturya Özgür Kal” slogan›ylabafllatt›¤› ›rkç› kampanya nedeniy-le Viyana’da yapt›¤› miting alan›-n›n karfl›s›nda toplanan, AvusturyaAnadolu Federasyonu, ATIGF,HÖC, ADHK, REVOLUTION SJ12 ve Avusturya At›l›m Taraftar-lar› “FPÖ Kapat›ls›n, KahrolsunFaflizm-Naziler Kahrolsun” slo-ganlar› ve pankartlarla üç saat bo-yunca protesto ettiler.

Halk fiöleniStuttgart- Anadolu Kültür ve

Sanat Evi, 12 Mart günü, EfsaneDü¤ün Salonu’nda Halk fiölenidüzenledi. 1300 kiflinin kat›ld›¤›gecede, Grup Yorum, Grup Ç›¤ veMustafa Özarslan, yerel sanatç›larÖzlem ve Yasin, konuk sanatç›Eren Can yerald›lar.

Grup Yorum'un 20. y›l›n› anla-tan bir sinevizyon gösteriminin deyap›ld›¤› gecede, coflkulu türkü vemarfllar›n› seslendiren Grup Yo-rum’a Stuttgart Senfoni Orkestras›efllik etti. Kültür ve Sanat Evi ad›-na yap›lan konuflmada ise, sosya-lizmin tek kurtulufl umudu oldu¤uvurguland›.

Gençlik ForumuAvusturya- Viyana Üniversite

Salonu’nda 12 Mart günü düzenle-nen forumla, ülkede yaflayan ya-banc› gençlerin sorunlar› tart›fl›ld›.4 saat süren forumda AvusturyaAnadolu Federasyonu üyelerininyan›s›ra çeflitli uzmanlar ve halk-tan insanlar kat›ld›lar. Federasyonad›na yap›lan konuflmalarda, 200bin Türkiyeli’nin dörtte biriningenç oldu¤u kaydedilerek, bunla-r›n durumuna iliflkin veriler sunul-du. Apolitikleflme, kültürel yozlafl-ma, e¤itim gibi noktalar›n tart›fl›l-d›¤› forumda, gençlerin yaflad›¤›her türlü soruna karfl› demokratikkurumlar›n alternatif politikalargelifltirmesi gerekti¤i vurguland›.

dünya

Toprak iflgaliBrezilya - Ka¤›t tekellerinin, topra¤› çöllefltiren, çiftçileribüyük zararlara u¤ratan okaliptus a¤açlar›ndan oluflan fi-danl›¤›, 2 bin tar›m iflçisi taraf›ndan iflgal edilerek tahripedildi. Bas›n ve ka¤›t üreticisi tekeli “Aracruz Papel e Ce-lulose SA”ya ait olan fidanl›¤› iflgal eden Topraks›z Köylü-ler Hareketine (MTS) ba¤l› Brezilya Uluslararas› Tar›m Yo-lu (BIVC) adl› dernek, iflgali okaliptusun topra¤a, kendile-rine verdi¤i zarar› göstermek için gerçeklefltirdikleriniaç›klad›. ‹flgalin ard›ndan tar›m iflçileri, Porto Alegre’deBM binas› önünde eylem yaparak, “tar›msal reformlar”öngören uluslararas› konferans› da protesto ettiler.

Anti-faflist öfke

‹talya - Milano kentinde 11Mart günü solcu gençlerlepolis aras›nda fliddetli çat›fl-malar yafland›. Faflistlerinyürüyüflünü protesto etmekiçin sokaklara dökülen 500genç kent merkezinde oto-mobilleri yakt›, ma¤azalar›tahrip etti. Gençler, müdaha-le eden polise de demir çu-buklarla sald›rd›lar.

Frans›z Gençli¤i Ayakta