yeni yılınız kutlu olsun · “tÜrk sinemasi iÇin yeni bir soluk oldum” ahmet gÜrkaynak...

52
Yeni yılınız kutlu sun... SALIH GÜNEY “TÜRK SINEMASI IÇIN YENI BIR SOLUK OLDUM” AHMET GÜRKAYNAK “ENDÜSTRIYEL MUTFAK SEKTÖRÜ IHRACAT REKORUNA KOŞUYOR” PHASELIS HER TAŞIN ALTINDAN TARIH FIŞKIRAN KENT EKİM - KASIM - ARALIK 2016 SAYI:49 İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. Yeni yılınız kutlu sun... SALIH GÜNEY “TÜRK SINEMASI IÇIN YENI BIR SOLUK OLDUM” AHMET GÜRKAYNAK “ENDÜSTRIYEL MUTFAK SEKTÖRÜ IHRACAT REKORUNA KOŞUYOR” PHASELIS HER TAŞIN ALTINDAN TARIH FIŞKIRAN KENT EKİM - KASIM - ARALIK 2016 SAYI:49 İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR.

Upload: others

Post on 05-Feb-2021

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • Yeni yılınız kutlu olsun...SALIH GÜNEY“TÜRK SINEMASI IÇIN

    YENI BIR SOLUK OLDUM”

    AHMET GÜRKAYNAK“ENDÜSTRIYEL MUTFAK SEKTÖRÜIHRACAT REKORUNA KOŞUYOR”

    PHASELISHER TAŞIN ALTINDAN TARIH FIŞKIRAN KENT

    EKİM - KASIM - ARALIK 2016 SAYI:49

    İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR.

    Yeni yılınız kutlu olsun...SALIH GÜNEY“TÜRK SINEMASI IÇIN

    YENI BIR SOLUK OLDUM”

    AHMET GÜRKAYNAK“ENDÜSTRIYEL MUTFAK SEKTÖRÜIHRACAT REKORUNA KOŞUYOR”

    PHASELISHER TAŞIN ALTINDAN TARIH FIŞKIRAN KENT

    EKİM - KASIM - ARALIK 2016 SAYI:49

    İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR.

  • 1 _

    BAŞY

    AZI

    İŞ DÜNYASI, ÜLKESİ İÇİN DİK DURMAYA KARARLI

    Ülkesini seven, çok çalışan ve üreten iş dünyası, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı doğrultusunda vatanına 15 Temmuz ruhu ile sahip çıkmaya kararlı… Dolayısıyla ülkesi için dik durmaya devam eden iş dünyamız, el ele, gönül gönüle vererek, çok çalışarak ve daha çok üreterek ekonomiyi güçlendirmeye devam edeceğini her ortamda gösteriyor. Her türlü ekonomik, siyasi, politik saldırının karşısında kenetlenirsek tüm zorlukların üstesinden geliriz. Bu asil millet, muhtaç olduğu takdirde, damarlarındaki asil kanında mevcut olan gücünü, eninde sonunda dünyaya ve hainlere gösterecektir. Panik, korku ve ürkme gibi şeylerin bu asil milletin kitabında olmadığını dünyaya ispatladık ve bunu yeniden ispatlamaya hazırız. Dışarda ve içerde bulunan hainlerin eninde ve sonunda kötü emelleri bertaraf edilip hevesleri kursaklarında kalacak. Biz, barışa, demokrasiye, üretime, bilime, ilime, Ar-Ge ve inovasyona önem verip yolumuza devam edeceğiz. İş dünyasının kalbinde yer alan ve mücadele veren İSTOÇ’lu firmalarımız, 2017 yılının getireceği güzellikleri daha da büyütecek. Olumsuzlukların üstesinden ise mücadeleden yılmadan ve yorulmadan gelecektir. 2017’de rekabet gücümüzü daha çok artırarak, emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz. 2017’nin ve gelecek günlerin dünyaya, ülkemize, İSTOÇ’umuza, ailelerimize başarı, mutluluk ve sağlık getirmesi dilekleriyle… NAHİT KEMALBAY

    İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    2 _ İÇİNDEKİLER

    4

    30

    38

    42

    24

    34

    40

    44

  • İmtiyaz SahibiİSTOÇ Ticaret Merkezi AdınaNahit Kemalbay

    Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cumhur Savaşkan

    Yayın KuruluMehmet DuyulmuşM. Mustafa GönülFettah SarıTuncay AslanHikmet Bilen

    AdresMahmutbey Mah.İSTOÇ Ticaret MerkeziİSTOÇ Yönetim Binası54. Yol Sok. No:3 34218Bağcılar / İstanbulTel: (0212) 659 45 [email protected]

    Reklam içinNilgün Arda0212 659 45 00 İSTOÇ Hayat Dergisi 3 ayda bir yayımlanan bedelsiz süreli yayın organıdır.

    Yayına Hazırlık

    Genel YönetmenGürhan Demirbaş

    Genel Yönetmen YardımcısıEser Soygüder Yıldız

    Görsel YönetmenHakan Kahveci

    EditörBetül Topaklı

    Grafik&TasarımÖmer Taylan Tuğut

    Fotoğraf EditörüEren Aktaş

    Kurumsal Satış Yöneticisi Özlem AdaşTel: 0212 440 27 65

    İletişimTel: 0212 440 27 63 - 0212 440 29 [email protected]

    BaskıGezegen Basım Ltd. Şti. www.gezegenbasim.com.trTel: 0212 325 71 25

    4 Haberler

    24 Sektör İncelemeTUSİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak: “Endüstriyel mutfak sektörü ihracat rekoruna koşuyor”

    26 Firma Tanıtımı

    30 GeziHer taşın altından tarih fışkıran kent: Phaselis

    34 Ünlü SöyleşisiSalih Güney: “Türk sineması için yeni bir soluk oldum”

    38 Centilmen

    40 Teknoloji

    42 SporCem Karabay: “No limit ile jübile yapacağım”

    44 Kültür Sanat

    46 Bunları biliyor musunuz?Hayatını kolaylaştıracak bilgiler bu sayfalarda...

    47 Fuar Takvimi

    3 _

    İÇİN

    DEK

    İLER

    49 ekimkasımaralıkSAYI

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    4 _ HABERLER

    İSTOÇ YÖNETİM KURULU BAŞKANI NAHİT KEMALBAY VE BERABERİNDEKİ HEYET, TÜRKİYE’Yİ YASA BOĞAN İSTANBUL’DAKİ TERÖR SALDIRISININ ARDINDAN İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE BAĞLI BAYRAMPAŞA ÇEVİK

    KUVVET ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ’NE TAZİYE ZİYARETİNDE BULUNDU.

    İSTOÇ’tan

    B eşiktaş Vodafone Arena Stadı yanında ve Maçka Parkı’nda 10 Aralık 2016 tarihinde gerçekleştirilen çifte bombalı terör saldırısının ardından 36’sı emniyet mensubu, sekizi sivil olmak üzere toplam 44 kişi hayatını kaybetmişti. Ülkeyi üzen terör saldırısının ardından İSTOÇ

    Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay, Yönetim Kurulu Üyelerinden Ahmet Koç, Aydın Deli, Muğdat Kargun ve Hikmet Bilen, İSTOÇ İş Adamları Derneği (İSTOÇDER) Başkanı Kısmet Şener ve derneğin yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu

    BAYRAMPAŞA ÇEVİK KUVVET ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ’NE TAZİYE ZİYARETİ

  • 5 _

    HA

    BERL

    ER

    heyet, 16 Aralık 2016 Cuma günü Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne taziye ziyareti gerçekleştirdi. Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Zafer Ağırkaya ve görevli polis memurları ile görüşen Kemalbay ve beraberindeki heyet, çifte bombalı terör saldırısının ardından,

    şehit düşen polislere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve saldırılar nedeniyle yaralananlara da acil şifa diledi. Derin üzüntü içinde olduğunu ifade eden Kemalbay, “Tarifi olmayan üzüntüler yaşıyoruz, hepimizin başı sağ olsun” dedi.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    6 _ HABERLER

    EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    S.S. İSTANBUL TOPTAN TİCARET DEPOLAMA VE KÜÇÜK SANAYİ TOPLU İŞYERİ YAPI KOOPERATİFİ’NİN 2015 HESAP YILI OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI, 12 KASIM 2016 TARİHİNDE İSTOÇ CAMİİ KONFERANS SALONU’NDA

    GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

    İSTOÇ’TA

    İSTOÇ 2015 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısı, önce 11 Haziran 2016 tarihinde, daha sonra ertelendiği 18 Haziran 2016 tarihinde yeterli çoğunluk sağlanamadığından dolayı yapılamamıştı. 12 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşen

    toplantıya, 1073 ortağın 402’si asaleten, 671’i ise vekaleten katıldı. Toplantı, yeterli çoğunluk sağlanmasının ardından saat 14.30’da İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay tarafından açıldı.

    Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için bir dakikalık saygı duruşu yapılarak, İstiklal Marşı okundu. Divan Başkanlığı’na Atıf Ketenci, Divan Üyesi olarak Osman Güney, Yazmanlığa Fuat Çiftçi, Oy Sayım Memurluklarına Ramazan Uludağ, Âdem Dinç, Gürkan Erdem, Fikret Şimşek, Mustafa Uğur oy birliği ile seçildi.Yönetim Kurulu’nun 2015 Yılı Çalışma Raporu,

    YENİ YÖNETİM SEÇİLDİ, KEMALBAY BAŞKANLIĞA ‘DEVAM’ DEDİ

  • 7 _

    HA

    BERL

    ER

    Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay tarafından Genel Kurul’a okundu. Kemalbay konuşmasında, 2015 yılı ile 2016 Haziran ayına kadar yapılan faaliyet konuları ve kooperatifin genel durumu ile ilgili detaylı bilgiler verdi.Başkan Nahit Kemalbay İSTOÇ Saray projesine, bugünlerdeki piyasanın durgunluğu ve ülkemizde yaşanan olaylar nedeni ile işletmeci bulmakta zorlanıldığını ifade etti. Üçüncü Boğaz Köprüsü’nün açılmasıyla bölgede trafik yoğunluğu yaşandığını belirten Kemalbay, yetkililerin bu konu ile ilgili çalışmalar yaptığını, İSTOÇ Ticaret Merkezi’nin trafiğini rahatlatmak amacıyla UKOME’nin bir takım çalışmalar geliştirdiğini dile getirdi. 2015 yılı ‘Denetim Kurulu Raporu’, Denetim Kurulu Üyesi Yaşar Gönenç

    Nahit Kemalbay

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    8 _ HABERLER

    EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    8 _ HABERLER

    tarafından Genel Kurul’a okundu. Gönenç, faaliyet raporunun; doğru, tüm kayıt ve vergilerin usulüne uygun olduğunu, yasaya göre tutulduğunu, bilgilendirme ve aydınlanma konusunda Yönetim Kurulu’nun gerekli titizliği gösterdiğini söyledi. Üyelere tapu dağıtım işlemlerinin 2015 yılında da sürdüğünü ve tapu dağıtım işlemlerinin büyük çoğunluğunun tamamlandığını aktaran Gönenç, “Kooperatif, Yönetim Kurulu Üyeleri arasındaki eşitlik ve

    ödemelerde kooperatif menfaatini gözeterek, yasal hak ve sorumlulukların paylaştırılması konusunda açıklayıcı oldu. Kasa mevcudu ve aktifleri konusunda detaylı bilgi verdi. Hesapların ve işlemlerin incelemesinin yapıldığı tartışılan konular ve kararlar konusunda yönetim kurulu toplantısına katılarak bilgi alındı” dedi.

    AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı daGenel Kurula davetli olarak katıldı. Teşekkür konuşması için söz alan İstanbul Milletvekili

    Feyzullah Kıyıklık, Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın tüm İSTOÇ camiasına hayırlı olmasını diledi.

  • 9 _

    HA

    BERL

    ER9

    _ H

    ABE

    RLER

    Kooperatifin 2015 yılı bilançosu ve gelir-gider farkı hesapları Mehmet Duyulmuş tarafından Genel Kurul’a okundu. Mehmet Duyulmuş, bilanço ve gelir gider tablosunun üyelere taahhütlü olarak gönderildiğini bildirdi ve bir kez daha Genel Kurulu bilgilendirmek için Kooperatifin 2015 yılı bilançosu ve gelir-gider farkı hesaplarını okudu.Öner Yüksel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2141 ada 8 parseldeki YT Blok proje arsasının bir kısmından (1 nolu kapı girişinden) Edirne otobanı yan yoluna bağlantı yolu yapma projesi nedeniyle karşılığında 12 nolu kapıdan giriş ve çıkış bağlantısı yapmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile protokol yapma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi ile ilgili bilgi verdi. Yapılan Genel Kurul toplantısında Yönetim ve Denetim kurulu üyelerinin seçimi yapıldı. Nahit Kemalbay ve listesinde adaylar yeni yönetim kurulu olarak, Yaşar Gönenç ve listesindeki adaylar da yeni denetim kurulu olarak seçildiler.

    Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararlar şöyle:

    - 2015 yılına ait Yönetim Kurulu Çalışma Raporu, Denetleme Kurulu Raporu bilanço, gelir- gider hesapları görüşülüp, Yönetim ve Denetim Kurulu’na ibra edildi.- Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri’nin seçimi yapıldı. Buna göre;

    Yönetim Kurulu 1 - Nahit Kemalbay2 - Öner Yüksel3 - Mehmet Duyulmuş4 - Ahmet Koç5 - M. Mustafa Gönül6 - Aydın Deli7 - Fettah Sarı8 - Tuncay Aslan9 - Hasan Karakuş10 - Muğdat Kargun11 - Hikmet Bilen

    Denetim Kurulu 1 - Yaşar Gönenç2 - Necati Yaşar3 - Fuat Çiftçi

    Genel giderlere katılım payı (aidat) ödemelerinin artırılması Yönetim Kurulumuz tarafından istendi.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    10 _ HABERLER

    EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    10 _ HABERLER

    Kooperatif gelirlerinin aidat giderlerine harcanmak zorunda kalındığı izah edildi, ancak artırılmadan devam etmesine karar verildi.- Yönetim Kurulu’na kooperatif tarafından yönetimi yapılan plazalar ve diğer bloklar için aidat belirleme, işletme projesi hazırlama, tahmini işletme maliyeti hesaplama ve ilgililerinden tahsil etme yetkisi verildi.- Gecikmeli ödemelere uygulanacak vade farkının eskisi gibi aylık yüzde 1,5 olarak uygulanmasına karar verildi.- Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri’nin ücret artış talebinde bulunmadıklarından dolayı aylık ücretlerinin artırılmadan devam edilmesine karar verildi.- Yönetim Kurulu’na bütçede fasıllar arası aktarma yetkisi verildi.- 2016 yılı çalışma programı ve tahmini bütçesi oylandı, tahmini bütçe bütün kalemleri ile birlikte 61.311.209,00 TL, Ticaret Merkezi C blok 913.306,83 TL, Oto Ticaret Merkezi E blok 432.026,00 TL olarak kabul edildi ve onaylandı.- 2134 Ada 1 Parsel İstoç Saray’ın kiralanması ve gerektiğinde tapuya kiralama şerhi verilmesi

  • 11 _

    HA

    BERL

    ER11

    _ H

    ABE

    RLER

    konusunda Yönetim Kurulu’na yetki verildi.- Bankalardan teminat mektubu almak üzere, rehin sözleşmelerini imzalamak için Yönetim Kurulu’na yetki verildi.- Kooperatife yeni kayıt olacak ortaklardan metrekare bazında asgari 2.000.00 TL alınmasına karar verildi.- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2141 Ada 8 parseldeki YT Blok

    proje arsasının bir kısmından (1 nolu kapı girişinden) Edirne Otobanı yan yoluna bağlantı yolu yapma projesi nedeni ile karşılığında 12 nolu kapıdan giriş ve çıkış bağlantısı yapmak üzere Yönetim Kurulu’na İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile protokol yapma yetkisi verildi.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    12 _ YÖNETİM KURULU

    1948, Ardahan doğumlu olan Nahit Kemalbay, 1975 dönemi İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi olan Kemalbay, Chemiplastica Özbay Plasik Melamin Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı, Altıntel Kimya Ticaret ve Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı, İnan Led Aydınlatma Sistemleri Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunuyor. Nahit Kemalbay ayrıca Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), Plastik Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (PAKOP) Denetim Kurulu Başkanlığı, Plastikçiler Vakfı ve Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi görevlerinde de yer alıyor. Evli ve iki çocuk babası.

    Nahit KEMALBAY / Yönetim Kurulu Başkanı

    Mehmet DUYULMUŞ / Başkan Yardımcısı

    1950, Kayseri doğumlu olan Mehmet Duyulmuş, Saint Benoit Fransız Lisesi mezunu ve iktisatçı. Aydınlatma sektöründe faaliyet gösteren Duyulmuş AŞ, Prolog Ltd. Şti ve Fempa Ltd. Şti firmalarında Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyor. Eğitim kurumu ve vakıflarında yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Evli ve iki çocuk babası.

    Aydın DELİ / Üye

    1965, Siirt doğumlu olan Aydın Deli, ÖZ-CAR aile şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. 1991 yılında kurulan şirketleri, İstanbul’da ticari plaka, ikinci el otomobil alım ve satımı, akaryakıt, tekstil, turizm, inşaat ve ithalat alanlarında faaliyet gösteriyor. Deli, evli ve sekiz çocuk babası.

    Öner YÜKSEL / İkinci Başkan

    1955, İstanbul doğumlu olan Öner Yüksel, 1977 dönemi İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. 1974 yılından bu yana İstanbul Tahtakale’de kırtasiye ve defter imalatı işiyle uğraşan Yüksel, geçmiş dönemde İSTOÇ Yönetim Kurulu Muhasip Üyeliği görevinde de bulundu.

    M. Mustafa GÖNÜL / Üye

    1960, İstanbul doğumlu olan Mustafa Gönül, Pertevniyal Lisesi mezunu. Finans, inşaat ve züccaciye ithalatı sektörlerinde ticari hayatına devam ediyor. Evli ve iki çocuk babası.

    Ahmet KOÇ / Üye

    1958, Trabzon doğumlu olan Ahmet Koç, 1980 yılından bu yana Yeni Koç Plastik Pet ve Kuyumculuk ürünleriyle imalat ve toptancılık işiyle ilgileniyor. Sekiz yıl İstanbul Sanayi Odası 39’uncu Meslek Komitesi Başkanlığı’nda görev alan Koç¸12 yıl İSTOÇ İş Adamları Derneği’nin (İSTOÇDER) Başkanlığı görevini üstlendi. Şu an Ağaoğlu My World Sitesi Yönetim Kurulu Başkanlığı, Trabzonlu İş Adamları ve Bürokratlar Derneği (TİAB) Başkan Vekilliği, Bayrampaşa Polis Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve Plastik Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (PAKOP) Denetim Kurulu Üyeliği görevlerine devam ediyor. Evli ve dört çocuk babası.

    1967, Antalya doğumlu olan Fettah Sarı, 1979 yılında İstanbul’da kurulan Sedef Okey Oyun Aletleri firmasının sahibi. Fettah Sarı, aynı zamanda Eser İthalat firması çatısı altında ithalat yapmaya devam ediyor.

    Fettah SARI / Üye

  • 13 _

    NET

    İM K

    URU

    LU

    Tuncay ASLAN / Üye

    1959, Ardahan doğumlu olan Tuncay Aslan, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu. Züccaciye sektöründeki 36 yıllık sektör birikimiyle 2003 yılında kurduğu Schafer markasının Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine devam ediyor. Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED) Yönetim Kurulu Üyesi, Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ardahan Çıldır Karakale Köyü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi faaliyetlerinde bulunuyor. Evli ve üç çocuk babası.

    Muğdat KARGUN / Üye

    1966, Ardahan doğumlu olan Muğdat Kargun, inşaat ve otomotiv sektöründe ticari hayatına devam ediyor. İSTOÇ Yönetim Kurulu Üyeliği görevinin dışında İSTOÇ İş Adamları Derneği (İSTOÇDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ve İstanbul Galericiler Odası Yönetim Kurulu Üyesi görevlerini de üstleniyor. Evli ve dört çocuk babası.

    Necati YAŞAR / İSTOÇ Denetim Kurulu Üyesi

    1955, Artvin doğumlu olan Necati Yaşar, 1974 yılı İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi ve 1976 yılı Yapı Dalı üzerine master programı mezunu. 1988 yılında İSTOÇ Yönetim’de Kontrol Mühendisi olarak başladığı kariyerine, 2000-2015 yılları arasında Genel Müdür olarak devam etti. Evli ve bir kız babası.

    Hasan KARAKUŞ / Üye1958, Malatya doğumlu olan Hasan Karakuş; ilk, orta ve lise öğrenimine İstanbul Fatih’te devam etti. 1972 yılında Tahtakale’de kurdukları aile şirketinde ticari hayatına başlayan Karakuş, halen teknik el aletleri sektörü ve farklı iş alanlarında imalat ve sanayici olarak ticari hayatına devam ediyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında ve dernek kuruculuğunda aktif görevler alan Karakuş, şu an Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği Derneği’nin (MASTÖB) Genel Başkan Vekilliği’ni ve Halk Oyunları Federasyonu’nun vakıf yönetiminde görev alıyor. Evli ve beş çocuk babası.

    Yaşar GÖNENÇ / İSTOÇ Denetim Kurulu Üyesi

    1950, Malatya doğumlu olan Yaşar Gönenç, Adana İktisadi Ticari İlimler Akademisi Maliye Muhasebe Bölümü mezunu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde görev yapan Gönenç, 1980 yılında İstanbul Tahtakale’de ticarete başladı. Gönenç, halen Yaşar Çorapları adı altında çorap imalatı ve pazarlaması yapıyor.

    Hikmet BİLEN / Üye

    1974, Adıyaman doğumlu olan Hikmet Bilen, teknik lisede elektronik eğitimini tamamladıktan sonra sekiz yıl büyük bir markanın teknik bakım servisliğini yaptı. 1997 yılında kardeşleri ile birlikte kurdukları aile şirketleri Menzir Madeni Eşya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’de, imalat ve pazarlama yapan Bilen, mutfak eşyaları ve züccaciye sektöründeki aktif iş hayatına devam ediyor. Evli ve dört çocuk babası.

    Fuat ÇİFTÇİ / İSTOÇ Denetim Kurulu Üyesi

    1966, Ağrı doğumlu olan Fuat Çiftçi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Yönetim Ekonomisi yüksek lisansı mezunu. 1998 yılında kurduğu ofisinde halen Mali Müşavirlik hizmeti veriyor. 2013 yılında yapılan İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Odası seçimlerinde Disiplin Kurulu üyeliğine seçildi. 2016 yılında İstanbul Bağımsız Denetim AŞ’nin kurucu ortakları arasında yer aldı ve halen bu alandaki faaliyetlerine devam ediyor. Evli ve dört çocuk babası.

  • 14 _ HABERLER

    EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    İSTOÇ TİCARET MERKEZİ İLE İSTOÇ OTO TİCARET MERKEZİ, SİTE BAZINDAKİ BAKIM, ONARIM, TAMİR, TEMİZLİK VE BAHÇIVANLIK HİZMETLERİ, İSTOÇ YÖNETİMİ BÜNYESİNDE BULUNAN 46 KİŞİLİK İŞLETME EKİBİ TARAFINDAN

    GERÇEKLEŞTİRİLİYOR. BU KAPSAMDA, İSTOÇ TİCARET MERKEZİ VE İSTOÇ OTO TİCARET MERKEZİ’NDE YAPIMI YAKIN ZAMANDA TAMAMLANAN VE HALEN DEVAM EDEN İŞLER HIZLA TAMAMLANIYOR.

    Site İşletmeÇalışmaları

    İSTOÇ Yönetimi tarafından çevre temizliğine katkı sağlamak amacıyla alınan yaprak toplama makineleriyle tüm site genelinde temizlik çalışmaları başlatıldı. Yaprak toplama makineleriyle girilmeyen bölgelere de rahatça ulaşılıp dökülen yaprakların temizliği sağlanıyor.

    HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR

    İSTOÇ’TA DÖKÜLEN YAPRAKLARYENİ MAKİNELERLE TOPLANIYOR

  • 15 _

    HA

    BERL

    ER

    İSTOÇ TİCARET MERKEZİ İÇİNDE GENİŞ OLAN ADA ARASI YOLLARA, 34 YENİ SİSTEM ÇÖP KONTEYNERİ YERLEŞTİRİLDİ.

    İSTOÇ Yönetimi, daha hijyenik ve modern bir çöp toplama sistemi oluşturmak, kötü koku ve görüntü kirliliğini engellemek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Eski tip çöp konteynerleri yerine Bağcılar Belediyesi’nden temin edilen yeni tip konteynerler çevre ve görüntü kirliliğinin önüne geçmeye yardımcı olacak. Ayak pedallı ve çift kapaklı modern 34 çöp konteyneri, İSTOÇ içerisinde geniş olan ada ve yollara yerleştirilirken, önümüzdeki dönemde bunların daha da artırılması hedefleniyor.

    ÇÖP KONTEYNERLERİ MODERNLERİYLE DEĞİŞTİRİLDİ

    İSTOÇ Yönetimi, trafiğin yoğun olduğu A Blok’ta trafiğin düzenlenmesi için kavşak çalışması yaptı. Yapılan düzenlemeyle, trafiğin rahatlatılması ve hız kontrollerinin dengelenmesi amaçlandı. Böylece kaza riskleri en aza indirildi.

    İSTOÇ Yönetimi, trafiğin yoğun olduğu A Blok’ta trafiğin düzenlenmesi için kavşak çalışması yaptı. Yapılan düzenlemeyle, trafiğin rahatlatılması ve hız kontrollerinin dengelenmesi amaçlandı. Böylece kaza riskleri en aza indirildi.

    İSTOÇ Yönetimi, trafiğin yoğun olduğu A Blok’ta trafiğin düzenlenmesi için kavşak çalışması yaptı. Yapılan düzenlemeyle, trafiğin rahatlatılması ve hız kontrollerinin dengelenmesi amaçlandı. Böylece kaza riskleri en aza indirildi.

    İSTOÇ Yönetimi, trafiğin yoğun olduğu A Blok’ta trafiğin düzenlenmesi için kavşak çalışması yaptı. Yapılan düzenlemeyle, trafiğin rahatlatılması ve hız kontrollerinin dengelenmesi amaçlandı. Böylece kaza riskleri en aza indirildi.

    İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde fidan dikimi çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. İSTOÇ Yönetimi, 18 No’lu kapı mahalli kaldırım yanı ve çevre yolu kaldırım arkasındaki yeşil alana bitki ekimi yaptı. İSTOÇ çevre yeşillendirmesine katkı sağlamak isteyen İSTOÇ İş adamları Derneği (İSTOÇDER), bu amaçla merkeze 200 orta büyüklükteki çam ağacını bağışladı. Söz konusu çam ağaçları, çevre yolu kaldırımı arkasındaki yeşil alana dikildi.

    200 FİDAN DİKİLDİ

    İSTOÇ OTO TİCARET MERKEZİ’NEYENİ KAVŞAK DÜZENLEMESİ

  • 16 _ HABERLER

    EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi Çarşı Blokları içindeki yer Araç Geçiş Köprüleri, gerekli tamir ve bakım işleri yapıldıktan sonra epoksi çelik yüzey boyası kullanılarak aslına uygun bir şekilde uzman ekiplerce boyatıldı. İSTOÇ Yönetimi tarafından gerçekleştirilen işlemlerde ayrıca betornarme kolonları, alt taban yüzeyleri ve korkulukların boyanma işlemleri de ekim ayında tamamlandı. Yapılan işlem sonrası İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi yepyeni bir görünüme kavuştu.

    İSTOÇ Ticaret Merkezi içinde bulunan C Plaza İç Koridorları merdiven boşlukları, gerekli bakım ve tamiratı yapıldıktan sonra İSTOÇ Yönetimi tarafından uzman boyacı firmasınca boyatıldı.

    İSTOÇ TİCARET MERKEZİC PLAZA İÇİ KORİDORLARBOYANDI

    İSTOÇ OTO TİCARET MERKEZİ YEPYENİ BİR GÖRÜNÜME KAVUŞTU

    İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde site içi yollarda araç trafiğini yavaşlatmak ve kontrol altına almak amacıyla, çift yönlü araç trafiğinin olduğu, 10 uygun görülen yere, hız kesici kasis uygulaması yapıldı.

    İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde site içi yollarda araç trafiğini yavaşlatmak ve kontrol altına almak amacıyla, çift yönlü araç trafiğinin olduğu, 10 uygun görülen yere, hız kesici kasis uygulaması yapıldı.

    İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde site içi yollarda araç trafiğini yavaşlatmak ve kontrol altına almak amacıyla, çift yönlü araç trafiğinin olduğu, 10 uygun görülen yere, hız kesici kasis uygulaması yapıldı.

    TRAFİK KONTROL ALTINA ALINACAK

  • 17 _

    HA

    BERL

    ER

    HASARLI ÇATILAR ONARILIYOR

    İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde bulunan iş yerleri çatılarında meydana gelen hasarlar, İSTOÇ Yönetimi tarafından oluşturulan ekipler tarafından tamir ediliyor.

    Çevre güvenliğinin sağlanması amacıyla, İSTOÇ Saray Otel ve AVM’nin etrafına 200 metre boyunda tel çit çekildi. Ayrıca aydınlatma ve ışık montajı işlemi gerçekleştiridi. Çalışmalar esnasında çevre güvenliğini sağlamak için bina etrafına 28 LED projektör kullanıldı. İç floresanlarla da görsel amaçlı gece ışıklandırılması yapıldı.

    ÇEVRESİNE TEL ÇİT ÇEKİLENİSTOÇ SARAY OTEL VE AVM 28 LED PROJEKTÖRLE DE AYDINLATILDI

    Z BLOK’TAKİ TAMİRATİŞLERİ TAMAMLANDI

    İSTOÇ Yönetimi, kasım ayında, çevre düzenlemesi planı kapsamında, İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde bulunan Z Blok aralarında yer alan tüm merdivenlerin eksik olan mermerlerini tamamlayıp, duvar boyaları yenilenmesi işlemini gerçekleştirdi. Böylece merdiven korkulukları, merdiven alt tabanları ve duvar boyaları yeni görümüne kavuştu.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    18 _ HABERLER

    REKLAM ALANLARININ 2017 FİYATLARI BELLİ OLDUİSTOÇ Ticaret Merkezi ortak kullanım alanları olan, elektrik direkleri ve bina yan cepheleri reklam alanlarının işletilmesi, yönetim kurulunun aldığı kararla, AjansBu İletişim Tanıtım Organizasyon Yayıncılık Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından yapılıyor. Site sakinlerinin elektrik direkleri ve bina yan cepheleri reklam alanlarından yararlanabilmeleri için çalışmalarını tamamlayan İSTOÇ Yönetim Kurulu da 2017 yıllık kira fiyatlarını belirledi. Buna göre fiyatlar: Tam boy ana yol üzerinde bulunan yan cepheler için 965 TL+KDV, direkler için 1410 TL+KDV, adaların ara yolları üzerinde bulunan yan cepheler için 775 TL+KDV ve direkler için 1180 TL+KDV oldu.

    İSTOÇ İlkokulu Müdürü Olcay Yılmaz, Müdür Yardımcısı Eylem Sezgin, Sınıf Öğretmeni Seda Karaçayır ve öğrencileri, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay’a, 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılı hazırlık çalışmalarında verdiği desteklerden dolayı, 17 Kasım 2016 Perşembe günü teşekkür ziyaretinde bulundu. Öğretmenler ayrıca, İSTOÇ Yönetim Kurulu’nun İSTOÇ Cami ve Okulu Yaşatma Derneği için verdikleri desteklerden dolayı şükranlarını da dile getirdiler. Eğitime ve öğretime İSTOÇ olarak büyük önem verdiklerini söyleyen Nahit Kemalbay, “Bu vesileyle ben de yaklaşan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarım. Öğretmenlere duyduğumuz saygıyı ifade etmek çok güç. Bir milletin çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesinde eğitim ve öğretimin önemi çok büyük’’ dedi. Kemalbay, İSTOÇ İlkokulu öğretmen ve öğrencilerine başarılı bir yıl geçirmelerini temenni etti.

    İSTOÇ Ticaret Merkezi 5 No’lu kapının siteye dışarıdan gelen araçların giriş kısmına, site içinden ters yönde araç çıkışı olmaması için tuzak yerleştirildi.

    İSTOÇ İLKOKULU ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİ, NAHİT KEMALBAY’A EĞİTİME VE ÖĞRETİME VERDİĞİ DESTEKTEN DOLAYI TEŞEKKÜR ZİYARETİ GERÇEKLEŞTİRDİ.

    İSTOÇ İLKOKULU’NDANNAHİT KEMALBAY’A TEŞEKKÜR ZİYARETİ

    5 NO’LU KAPIYATUZAK KONULDU

  • 19 _

    HA

    BERL

    ER

    Sayın Öğretmenim…Öğretmenin ve öğrenmenin önemi insanlığın var oluşunda anlaşılmıştır. Bu yüzden insanı “eğitmek” sürecini başlatmıştır. Yani “Beşikten mezara kadar ilim tahsil edin’’ diye anlatılan öğretmenin önemi ve insanoğlunun öğrenme sürecidir. Bana göre eğitmen, kişinin davranışında değişiklik yaratmalı, onu çağa uygun ve modern kılmalıdır. Tıpkı ormandaki bir ağacı kesip kereste yapmak ve ondan mobilya elde etmek gibi. Öğrenciyi değiştirmek de buna benzer. Öğretmenlerin yaptığı da boş bir banda en güzel şarkı ve türküleri doldurmaktır. Kısaca eğitmek; insan olmanın, çağdaş olmanın ve öncü olmanın adıdır. Öğretmenlik; aşktır, sevdadır, kutsaldır, değer, sabır ve fedakarlık ister. Bu değerde ölçülü davranmak her yiğidin harcı değildir. Bu mesleği yapmak hele özel eğitim ve öğretim yapan “rehabilitasyon’’ okullarında çalışan öğretmenler için insanüstü fedakarlık ve özveri ister. Her fakülte bitiren de öğretmen olamaz. Öğretmenlik; gerektiğinde anayı, babayı, eşi dostu yeri yurdu, gözünü kırpmadan ardında bırakabilmektir. Kimi zaman Ardahan’ın soğuğuna dayanabilmek, kimi zaman Şırnak’ın bir dağında eğitime devam etmektir. Kimi zaman da İstanbul’un trafiğine dayanabilmektir. Gerektiğinde 780 bin kilometre vatan toprağının metrekaresinde koşabilmektir. Bazen de tanımadığı bir öğrenciye bile samimiyetle “evladım’’ diyebilmektir. İnsanın kardeşine dahi güvenmediği bu zamanda kardeşten öte samimi olmaktır. Gözlerinin içine baktığı öğrencide geleceği görebilmektir. Öğretmenlik, yüreklere sevgi verebilmek, yeni nesillere yarını sığdırabilmektir. Bir çiğdem gibi baharı müjdeleyebilmektir. Öğretmenlik, umut ekmektir. Duymayan bir çocuğa notaları fısıldayabilmektir.

    Her zorluğa göğüs gerebilmektir. Çıkılan yolda icap ederse ölmektir. Gözü yaşlıların yüzüne tebessümü düşürebilmektir. Öğrencilere çiçek denilen bir ülkede bahçıvan olabilmektir. Bir gülü dikenlere aldırmadan koklayabilmektir. Öğretmenlik tabiri caizse iğneyle kuyu kazmaktır. Öğretmenlik; fedakarlıktır, adanmışlıktır. Sevmek, sevilmek, hayal etmektir. Öğretmenlik savaşların içinde elinde beyaz güvercinle yara almadan çıkabilmektir. 30 yıl devletin, 10 yıl özel rehabilitasyon okullarında çalışan bir öğretmen olarak, bu metni bizi azda olsa anlayanlarla paylaşmak istedim.Sevgi ve saygıyla...Not: Ülkelerin sınırı vardır ancak merhameti yoktur. Öğretmenin de yaşı yoktur. Tüm öğretmenlerin geçmiş öğretmenler gününü en içten dileklerimle kutlarım.Emekli Öğretmen Ayhan Ulutaş

    Emekli Öğretmen Ayhan Ulutaş

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    20 _ HABERLER

    E3 BLOK İKİ YENİ ÜYESİNİ BEKLİYOR

    YT BLOK KABA İNŞAATI İÇİNİHALE İLANI VERİLDİ

    E3 Blok’taki 2’şer katlı 2 işyeri için Hürriyet gazetesi Türkiye baskısına 11 Aralık Pazar günü ihale ilanı verildi. İSTOÇ, PTT binası Z Bloklar güzergahında yer alan, İSTOÇ metrosuna yürüme mesafesinde bulunan, 1165 ve 1120 metrekare kullanım alanlı olmak üzere ikişer kattan oluşan E3 Blok’taki iş yerleri için açık artırma suretiyle iki yeni üye kaydedilecek. İş yeri açık artırma ve teklif verme mektup örnekleri www.istoc.com.tr web sitesinde yayınlanıyor. Projeye ait detaylı bilgiler ve görseller de websitesinde yer alıyor.

    İSTOÇ Yönetimi tarafından, YT Blok kaba inşaatı için, 10 Aralık Cumartesi günü Hürriyet gazetesi Türkiye baskısına ihale ilanı verildi. S.S. İstanbul Toptan Ticaret Depolama ve Küçük Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’ne ait olan YT Blok kaba inşaatı, 28 bin metrekarelik bir alana sahip. İnşaat, teklif birim fiyat esasına göre kapalı zarf usulü ile ihale edilecek. Bu ihaleye ait idari ve teknik şartnameye detaylı olarak www.istoc.com.tr wesitesinden ulaşılabilirsiniz.

    E3 Blok inşaatı tamamlandıktansonra fotoğraftaki görüntüye kavuşacak.

    E3 Blok’un kaba inşaatçalışmaları tamamlandı.

    YT Blok inşaatı tamamlandıktansonra fotoğraftaki görüntüye kavuşacak.

  • 21 _

    HA

    BERL

    ER

    AR-GE VE TASARIM MERKEZLERİTANITIM VE BİLGİLENDİRME SEMİNERİ YAPILDIİSTANBUL SANAYİ ODASI (İSO), BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI İLE İSTOÇ YÖNETİMİ’NİN İŞBİRLİĞİNDE AR-GE VE TASARIM MERKEZLERİ TANITIM VE BİLGİLENDİRME SEMİNERİ YAPILDI.

    İSTOÇ Yönetim Binası’nın Konferans Salonu’nda 17 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşen seminer, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay’ın açılış konuşmasıyla başladı. Kemalbay konuşmasında, “2016 yılı içinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Ar-Ge reform paketinin’, ülkemizin sanayi alanındaki ‘orta ve ileri teknolojik ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak’ vizyonuna büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. İmalat sanayimizde yenilikçi ve yüksek teknolojili sektörlere dayalı dönüşümü gerçekleştirmek, girişimcilik kapasitemizi güçlendirmek ve nitelikli istihdam altyapımızı oluşturmayı önceliklendiren Ar-Ge Reform Paketi bu alanda birçok yenilikler getirdi’’ dedi. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri Tanıtım ve Bilgilendirme

    Seminerlerine, firma sahipleri, üst düzey yöneticileri, Ar-Ge ve Ür-Ge sorumluları, finans ve muhasebeden sorumlu birçok firma yetkilisi katılım gösterdi. Eğitimde; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Ekrem Türker Fidan tarafından AR-GE ve tasarım merkezlerine sağlanan destekler ve başvuru süreçleri ve Türkiye’de yenilik ekosisteminin gelişimi konularında bilgiler verildi. Katılımcılar, Ar-Ge ve tasarım merkezleri konusunda merak ettiklerini daha sonra Ekrem Türker Fidan’a sorma imkanı buldu. Ardından dokuz firma ile bakanlık yetkilileri arasında birebir görüşmeler gerçekleştirildi.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    22 _ HABERLER

    BAĞCILAR SGM MÜDÜRLÜĞÜİSTOÇ’TA BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPTIBAĞCILAR SOSYAL GÜVENLİK MERKEZ MÜDÜRLÜĞÜ, 6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA SGK BORÇLARININ YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE İLGİLİ İSTOÇ YÖNETİM BİNASI KONFERANS SALONU’NDA BİLGİLENDİRME TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRDİ.

    SGK borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun’ kapsamında 12 Ekim 2016 tarihinde İSTOÇ Yönetim Binası Konferans Salonu’nda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yardımcısı Şükran Beyazdağ ve merkez çalışanları Ece Şahin ile Selçuk Yılmaz’ın katıldığı toplantıda, 19 Ağustos 2016 tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6736 sayılı ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’ hakkında detaylar paylaşıldı. 6736 sayılı kanun çerçevesinde, 30 Haziran 2016 tarihi ve önceki dönemlere ait Genel Sağlık Sigortası, 4-b sigortalılık ve isteğe bağlı sigorta prim borçları, sosyal güvenlik destek primi borçları ve işveren borçlarının peşin ya da taksit seçenekleriyle yapılandırılması, yapılandırılan borç tutarlarındaki indirimler, başvuru ve ödeme tarihleri konusunda bilgilendirmeler yapıldı.

  • 23 _

    HA

    BERL

    ER

    İSTOÇ’TA YANGIN EĞİTİMİ VERİLDİİSTOÇ YÖNETİMİ, TİCARET MERKEZİ İÇİNDE ÇALIŞAN PERSONELİNE TEDBİR VE GÜVENLİK AMAÇLI EĞİTİMLER ALDIRMAYA DEVAM EDİYOR. TEMİZLİK, İNŞAAT VE GÜVENLİK PERSONELLERİNDEN OLUŞAN 25 KİŞİLİK EKİBE19 KASIM 2016 TARİHİNDE YANGIN EĞİTİMİ VERİLDİ.

    Temizlik, inşaat ekibi ve güvenlik personellerinden oluşan İSTOÇ Yönetimi’ndeki 25 kişilik ekibe, 19 Kasım 2016 tarihinde olası bir yangında neler yapılması gerektiği, OSGB Uzmanı Fatih Karakuş tarafından teorik ve uygulamalı olarak anlatıldı. Yarım gün süren eğitimde, öncelikle, teorik sunum üzerinde duruldu. Teorik eğitimde yangın tüpü ve özellikleri, hangi yangında ne tür tüp kullanılması gerektiği, yangın türleri ve müdahalenin nasıl yapılacağı ve bir yangının ne kadar sürede ne kadar ilerleyebileceği video olarak gösterildi.

    Teorik eğitimin ardından yangın sırasında yapılması gerekenler uygulamalı olarak da deneyimlendi. Önce büyük bir tava içine odun dizilerek, sonrasında da yine tava içine mazot dökülerek büyük ateş yakıldı. Her iki durumda da katılımcıların söz konusu yangını nasıl söndürmeleri gerektiğinin eğitimi verildi. Bu sırada katılımcılara tek tek yangın tüpü verilerek, her iki durumda da ateşin söndürülmesi sağlandı.

    Yeni yılınızkutlu olsun

    Yeni yılınızı kutlar, 2017’nin ülkemiz ve tüm dünya için sağlık mutluluk, barış ve sevgi dolu geçmesini

    temenni ederiz.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    24 _ SEKTÖR / ENDÜSTRİYEL MUTFAK

    EndüstriyelMUTFAK SEKTÖRÜ

    İHRACAT REKORUNA KOŞUYORENDÜSTRİYEL MUTFAK SEKTÖRÜNÜN SON ON YILDA ORTALAMA BÜYÜME ORANININ YÜZDE 10 OLDUĞUNU, SEKTÖRÜN

    TÜRKİYE EKONOMİSİNDEN ALDIĞI PAYIN İSE YÜZDE 3,2’YE ULAŞTIĞINI SÖYLEYEN TUSİD YÖNETİM KURULU BAŞKANI AHMET GÜRKAYNAK, “SEKTÖRÜN TOPLAM TAHMİNİ İHRACATI; 800 MİLYON DOLAR. DÜNYA ENDÜSTRİYEL MUTFAK

    PAZARINDA TÜRKİYE’NİN BUGÜN GELDİĞİ NOKTADA ÇEVRE ÜLKELER KARŞISINDA ÜSTÜNLÜĞÜ ELİMİZE GEÇİRDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ. ENDÜSTRİYEL MUTFAK, ÇAMAŞIRHANE VE MASA ÜSTÜ EKİPMANLARININ TÜMÜNÜ KAPSAYAN SEKTÖR,

    İHRACAT REKORUNA KOŞUYOR” DİYOR.

    TUSİD Yönetim Kurulu BaşkanıAhmet Gürkaynak

    catering firmaları, cafe-bar, işyeri yemekhaneleri, hastaneler, resmi kuruluşlar, okullar ve pastaneler gibi birçok işletmeye dünya standartlarında ürün verdiklerini söylüyor. Endüstriyel mutfak ve çamaşırhane endüstrisinin hızla geliştiğini ve Türkiye pazarındaki büyüklüğünün 1.5 milyar dolara ulaştığını aktaran Gürkaynak ile sektörü üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

    TUSİD hakkında bilgi verir misiniz? Derneğinizin çalışma ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD); endüstriyel mutfak, çamaşırhane ve servis ekipmanları alanlarında faaliyet gösteren firmaları bir araya getiren bir ekonomik sektör örgütüdür. 24 yıl önce kurulan derneğimiz, sektörünün ilk ve tek kuruluşudur. İşkollarımızın önde gelen tüm firmalarını çatısı altında toplamıştır. Derneğimizin üye yapısının bel kemiğini endüstriyel mutfak ve çamaşırhane konusunda faaliyet gösteren firmalar oluşturmakla birlikte ağırlama-konaklama sektörüne mal ve hizmet veren çok sayıda kuruluş da örgütümüzün bünyesinde yer alıyor. TUSİD, üyeleri arasında mesleki, teknolojik ve sosyal dayanışmayı sağlamak ve söz konusu alanlarda standartları yükseltmek için çalışmalar sürdürüyoruz. Derneğimizin yaklaşık 145’den fazla firmayı temsilen 290’e yakın üyesi bulunuyor.

    P işiricilerden fırınlara, bulaşık makinelerinden servis ünitelerine, çamaşır makinelerinden sıkma ve kurutma makineleri ile ütülere kadar üretim yapan endüstriyel mutfak ve çamaşırhane sektörü dünya pazarından aldığı payı her geçen gün artırıyor. Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak, turistik tesisler, restoranlar,

  • 25 _

    SEK

    TÖR

    / EN

    STRİ

    YEL

    MU

    TFA

    K

    Kısaca Türkiye endüstriyel mutfak pazarının genel bir değerlendirmesini yapar mısınız? Pazar büyüklüğü, üretim hacmi gibi rakamsal verilerle sektörü analiz eder misiniz?Sektör 65 bin kişiye istihdam alanı yaratıyor. Sektörün toplam tahmini ihracatı; 800 milyon dolar, tahmini ithalatı ise 550 milyon dolar. Son 10 yılda sektör Türkiye ortalamasının üzerinde, yüzde 80 civarında büyüdü. Sektörde yaklaşık 450 civarında irili ufaklı firma faaliyet gösteriyor. Endüstriyel mutfak ve çamaşırhane sektörünün hizmet verdiği sektörler; turistik tesisler, restoranlar, catering firmaları, cafe-bar, işyeri yemekhaneleri, hastaneler, resmi kuruluşlar, okullar ve pastaneler şeklinde sıralanıyor. Ana ürün gruplarını: hazırlık ekipmanları, pişiriciler, fırınlar, soğutma ekipmanları, bulaşık makineleri, servis üniteleri ve endüstriyel mutfak kullanım malzemeleri oluşturuyor. Çamaşırhane segmentinde ise çamaşır makineleri, sıkma ve kurutma makineleri ile ütüler yer alıyor.

    Endüstriyel mutfak sektörü 2016 yılını üretim, ihracat, ithalat, kapasite kullanım rakamları açısından nasıl geçirdi?Dünya endüstriyel mutfak pazarından aldığı payı her geçen gün artıran firmalar için Türkiye’de pazar büyüklüğü 1,5 milyar dolar civarında. Bunun yüzde 80’ini endüstriyel mutfak, 300-350 milyon dolarını ise endüstriyel çamaşırhane oluşturuyor. Türkiye’nin endüstriyel mutfak sektöründe son on yılda ortalama büyüme oranı yüzde 10. Sektörün Türkiye ekonomisinden aldığı pay ise yüzde 3,2’dir. Dünya endüstriyel mutfak pazarında Türkiye’nin bugün geldiği noktada çevre ülkeler karşısında üstünlüğü elimize geçirdiğimizi düşünüyoruz. Endüstriyel mutfak, çamaşırhane ve masa üstü ekipmanlarının tümünü kapsayan sektör, ihracat rekoruna koşuyor. Ayrıca önemli zincir projelerde ve işbirliklerinde tercih edilme oranı en üst seviyede. 2017 yılında da bu olumlu gidişatın

    ve büyümenin devam edeceğini, yaşanan bu olumlu sürecin, firmaları yatırım yapmaya teşvik edeceğini düşünüyoruz.

    Endüstriyel mutfak, çamaşırhane ve servis ekipmanları sektöründe öne çıkan sorunlardan bahseder misiniz? En önemli konunun ülkemizin temel eksiği olan marka oluşturmak olduğunu düşünüyorum. Global marka ve markalara sahip bir sektör konumuna gelebilirsek, ürünlerimizi daha iyi fiyatlara pazarlama imkânını elde ederiz. Biz TUSİD olarak Avrupa Birliği Müktesebatı’nın sektörümüzle ilgili konu ve uygulamalarını tüm ülke sathında duyurmak ve uygulanmasını sağlamak için bölgesel çalışmalar, seminerler, toplantılar düzenliyoruz. Türkiye bu açığını hızlı şekilde kapatma yolunda ilerliyor. Zaten tüm saydığımız ilerleme ve uygulamalarını gerçekleştirmeyen firmalarımız zamanla değerlerini, sektörel ağırlıklarını yitirmektedirler ve bundan sonra daha hızlı yitireceklerdir. Belki de sektörümüzün en büyük eksiğinin devlet teşvik ve kolaylıklarından yeterince yararlanmaması şeklinde bir özeleştiri yapabiliriz. Bu konuda biz TUSİD camiasına önemli görevler düşüyor. Bundan sonra sektörün kaliteli firmalarının uluslararası alanda daha aktif olabilmeleri için devletle uyumlu şekilde çalışılmalı ve ortak konsantrasyon alanları oluşturulmalıdır. Ar-Ge alanında ivme sağlanabilmesi için ise üniversitelerin ilgili bölümlerinin bu çalışma zeminine daha açık hale getirilmesi gerekiyor.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    26 _ FİRMA TANITIM

    BİLGİSAYAR BİLEŞENLERİ, KÜÇÜK EV ALETLERİ VE KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ GİBİ ALANLARDA ÜRETİM YAPAN CVS DİNÇ GRUP, GELECEĞE DÖNÜK ÇALIŞMALARINI YENİ ÜRÜN GAMI VE MEVCUT ÜRÜNLERDE ÇEŞİTLİLİĞE ODAKLADI. FİRMA SAHİBİ

    BAYRAM DİNÇ, “2017 YILINA YENİ VE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLERLE GİRMEYİ PLANLIYORUZ. SEKTÖRÜN CANLANACAĞINA OLAN İNANCIMIZ DA BU KONUDA BİZİ CESARETLENDİRİYOR” DİYOR.

    Kayserili hurdacı babanın dokuz çocuğundan biri olan Bayram Dinç, eğitimini bu kentte tamamladıktan sonra yolu İstanbul’a düşenlerden… 1986 yılında Tahtakale’de açtığı tezgahta, radyo, kulaklık ve walkman gibi ürünlerin satışını yaparak elektronik pazarına adım atan Dinç, yılmadan çalışmış ve işlerini geliştirmiş. 1991 yılında ithalat yapmaya başlayan ve 2002 yılına gelindiğinde CVS markasını Türk ekonomisine kazandıran CVS-Dinç Grup Sahibi Bayram Dinç ile firmalarının yanı sıra, faaliyet gösterdikleri sektör hakkında konuştuk.

    Firmanız kaç yılında ve nasıl kuruldu?Dinç ailesi tarafından 1986 yılında kurulan CVS-Dinç Grup, Dinç Elektronik olarak, ticari faaliyetlerine İstanbul-Eminönü’nde telefon satışı ve ithalatı yaparak başladı. Şimdi ise İSTOÇ’ta bulunan genel merkez ve teşhir alanının yanı sıra, Halkalı’daki 10 bin metrekarelik üretim, depolama ve lojistik merkezimizde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

    Ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz?Elektronik olarak ilk ürün çeşitlerimize piyasa ihtiyaçlarını göz önünde tutarak zamanla, bilgisayar bileşenleri, küçük ev aletleri, kişisel bakım ürünleri eklendi. Ayrıca porselen ürünler konusunda da çalışmalarımız oldu ve halen de devam ediyor.

    2016 yılını üretim, ithalat, ihracat, kapasite kullanım rakamları açısından nasıl geçirdiniz?Önceki yıllara göre ithalat ve ihracat rakamlarımız çok farklılık göstermedi. Ancak 2016 yılı piyasaların genel durgunluğu tabii ki bizi de etkiledi. Müşteri ilişkilerimiz sayesinde kısa ve orta vadeli planlarımızı tutturmamıza rağmen uzun vadeli planlarımızı 2017 yılına erteledik.

    2017 yılına dair hedef ve planlarınızı öğrenebilir miyiz?Firmamız, 2017 yılına yeni ve köklü değişikliklerle girmeyi planlıyor. Sektörün canlanacağına olan inancımız da bu konuda bizi cesaretlendiriyor. Yeni ürün gamı ve mevcut ürünlerde çeşitliliğin arttırılması konusunda çalışmalarımız devam ediyor.

    Başarı kriterleriniz ve sizce başarıyı getiren en önemli faktörler nelerdir? Öncelikle ikili ilişkiler ve karşılıklı güven vazgeçilmezimiz. Bayilerimiz ile olan karşılıklı güven bizim en büyük kazancımız. Her zaman da böyle olmuştur. Ayrıca piyasalardaki gelişmeleri takip ederek, önceden planlı yönetim ve alınacak önlemlerin yapılandırılması da çizgimizi belirliyor.

    Sektöre yönelik gördüğünüz sorunlar var mı? Sizce bu konuda hangi adımlar atılmalı? Özellikle ithal ettiğimiz ya da üretimini yaptırdığımız ürünlere getirilen vergi ve ek vergiler, haksız rekabette en büyük sorunu teşkil ediyor. Haksız rekabetin üreticileri etkilemesi, kalite ve güvenlik anlamında ürünlerde sorunlar yaşanmasına neden oluyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı denetimleri de yetersiz ve denetçiler uzman değil. Bu firmalar arasında denetim farklılıklarının yaşanmasına sebep oluyor. Ayrıca satış sonrası servis hizmetleriyle ilgili konularda da sorunlar meydana geliyor.

    İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?İSTOÇ Ticaret Merkezi’nin, genel ekonomiye daha fazla hareket getireceğini ve firmaların işlem hacimlerini dolaylı olarak arttıracağını düşünüyoruz.

    Türkiye ekonomisi hakkındaki düşünceleriniz neler?2016’da istihdam beklentilerin altında oldu. Ancak Türkiye, 2017 yılında tekrar bir çıkış yaşayacaktır. 2016 yılında dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyümenin zayıf olması cari açığa da olumsuz yansıdı. Dış talebin de zayıf olması bu durumu etkiledi. Ancak 2017 yılında tüm bu olumsuzlukların giderileceğine inancımız var.

    “2017 YILINA YENİ VE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLERLE GİRECEĞİZ”

    CVS-DİNÇ GRUP SAHİBİ BAYRAM DİNÇ:

    Bayram Dinç

  • 27 _

    FİR

    MA

    TAN

    ITIM

    İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’Nİ ÇOK ÖNEMLİ BİR ALIŞVERİŞ BÖLGESİ OLARAK GÖREN MEHMET BAYRAKTAR, “ÜLKEMİZİN VE İSTANBUL’UN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. BU DERECE ÖNEMLİ BİR ALIŞVERİŞ BÖLGESİNİN

    MUTLAKA ÇOK İYİ YÖNETİLMESİ GEREKİYOR” DİYE KONUŞUYOR. NAHİT KEMALBAY’A VE YÖNETİM KURULU’NA ÇALIŞMALARINDAN DOLAYI ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.

    Bayraktar Madeni Eşya San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayraktar, 2016 yılını 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırıyor. “15 Temmuz öncesini planladığımız şekilde geçirdik” diyen Bayraktar, 2016 ikinci yarısında çok sıkıntılı bir dönem içine girildiğini söyledi. Her zorluğu aşabilecek deneyim ve tecrübeye sahip olduklarını belirten Bayraktar Madeni Eşya San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayraktar ile İSTOÇ’un yanı sıra, faaliyet gösterdikleri sektörü konuştuk.

    Kendiniz ve firmanız hakkında bilgi verir misiniz?1954 yılında Trabzon’un Of ilçesinde dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Zonguldak’ta tamamladım. Sonrasında Gazi Üniversitesi Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 1980 yılında Süleymaniye’de faaliyet gösterdiğim sektördeki imalat ve pazarlama alanlarında çalışmalar yaptım. Aynı zamanda, farklı dernek ve sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak faaliyetlerde bulundum. Son olarak, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nda sektörümüze hizmet eden meslektaşlarımız tarafından, 1986 yılında kurulan Mutfakçılar Yapı Kooperatifi’ne 2005 yılında başkan seçildim. 2011 yılında inşaatlarımızı tamamladık. Üyelerimize ve sektörümüze çok daha faydalı olabilecek iş yerlerine taşınmalarını sağladık. Bayraktar Madeni Eşya San. Tic. Ltd. Şti. yaklaşık 60 yıldan bu yana endüstriyel mutfak ve züccaciye sektöründe faaliyet gösteriyor. 1980 yılında kurduğumuz firmamız, altı ortaklı bir aile şirketi olarak hizmet veriyor.

    Ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz?Firmamızın ürettiği ve pazarlamasını gerçekleştirdiği ürün çeşidi 7 bin 500’e ulaştı. Ürün çeşitlerimizde endüstriyel mutfak ve züccaciye ürünleri ağırlıklı olmakla beraber; çelik, alüminyum, cam, porselen, melamin, ahşap ve elektrikli cihazlar da bulunuyor. Firmamız İSTOÇ’ta bulunan Öztiryakiler firmasının ana bayisi. Bu konuda her geçen gün daha aktif ve heyecanlı atılımlar yapıyoruz. Sektörümüze daha iyi hizmet verebilmek için her türlü gayreti ve fedakarlığı gösteriyoruz.

    Başarı kriterleriniz ve sizce başarıyı getiren en önemli faktörler nelerdir?Başarıyı getiren en önemli kriterleri; yaşamım boyunca geçmişten ders

    almak, planlı ve çok çalışmak, ülkemizde ve dünyadaki gelişim ve değişimleri takip etmek, insanları çok sevmek ve onlara hizmet etmek olarak gördüm.

    Sektöre yönelik göründüğünüz sorunlar var mı? Sizce bu konuda hangi adımlar atılmalı?Sektörümüze yönelik gördüğümüz sorunlarımız var. Çok ciddi ölçüde üretimde yer alacak teknik elemana ihtiyacımız bulunuyor. Önemli sayılabilecek oranda merdiven altı imalat yapılıyor. Küçük işletmelerin şirketleşmeleri sağlanarak, çok ortaklı ve daha güçlü konuma getirilmeliler. Bu arkadaşlarımızın ivedilikle örgütlenmesi ve sağlıklı bir şekilde sisteme entegre edilmesi gerekiyor. İhracata yönelik olarak, dünya piyasalarına sunabileceğimiz standart ve kalitede üretimler için çalışmalar yapmamızı gerekiyor. Ar-Ge ve tasarımda daha hızlı ve aktif olmamız gerektiğine inanıyorum. Ülkemizin ve sektörümüzün geleceğini, ihracatımızda yapacağımız ciddi hamlelerle tesis edebileceğimizi düşünüyorum. Doğru, kararlı, planlı duruşumuzla hareket etmek zorundayız. İhracat ile ilgili yaptığımız her hamle de muhataplarımıza karşı son derece sorumlu, güvenilir, saygılı tutum sergilememiz gerekiyor.

    İSTOÇ denince aklınıza neler geliyor?İSTOÇ Ticaret Merkezimizi çok kıymetli bir alışveriş bölgesi olarak görüyorum. Ülkemizin ve İstanbul’un dünyaya açılan kapısı olduğunu düşünüyorum. Bu derece önemli bir alışveriş bölgesinin mutlaka çok iyi yönetilmesi gerekiyor. Nahit Kemalbay’a ve Yönetim Kurulu’na çalışmalarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Eski bir kooperatif başkanı olarak, zorluklarını çok iyi anlıyorum. Sitemizin; tanıtım, temizlik, trafik, park yeri, dinlenme ve sosyal alanlarıyla ilgili önerilerimi Başkanımız Nahit Kemalbay ve Yönetim Kurulu Üyelerimizle paylaşacağım.

    “İSTOÇ, TÜRKİYE’NİN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI”

    BAYRAKTAR MADENİ EŞYA YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET BAYRAKTAR:

    Mehmet Bayraktar

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    28 _ FİRMA TANITIM

    PENGUEN MUTFAK MALZEMELERİ CEO’SU MEHMET OTURAKÇI, 2017 YILINDAN UMUTLU OLDUKLARINI SÖYLEYEREK, “ÜLKE OLARAK ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELECEĞİMİZE DAİR SAĞLAM BİR İNANCA SAHİBİZ. BU DOĞRULTUDA DAHA DA

    BÜYÜYECEĞİMİZE İNANIYOR VE ARTIK YAVAŞ YAVAŞ DIŞ PİYASAYA AÇILMA PLANLARI YAPIYORUZ. AMACIMIZ, PENGUEN’İ BİR DÜNYA MARKASI YAPMA YOLUNDA İLK ADIMLARIMIZI ATMAK” ŞEKLİNDE KONUŞTU.

    İ ş hayatına babalarının öncülüğünde 1970 yılında adım attıklarını söyleyen Penguen Mutfak Malzemeleri CEO’su Mehmet Oturakçı, 2003 yılında Penguen markasını tescil ettirdiklerini vurgulayarak, “Piyasaya sunduğumuz kalitenin altına kendi imzamızı atmak istedik” dedi. Mehmet Oturakçı ile firmalarının yanı sıra Türkiye ekonomisi üzerine konuştuk.

    Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1969 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Şanlıurfa’da ilkokulu bitirdikten sonra babamın yanında çıraklık yaparak çalışma hayatına adım attım. Yani eğitimime hayat okulunda devam ettim diyebilirim.

    Firmanız kaç yılında ve nasıl kuruldu?Penguen Mutfak Malzemeleri, 2003 yılında kuruldu. Ama ailemiz iş hayatına babamın öncülüğünde 1970 yılında başladı. 1993 yılında ise ithalat yaparak çalışma hayatımıza devam ettik. 2003 yılında artık kendi markamızı kurma ihtiyacı hissettik. Penguen bizim tescilli markamız. Piyasaya sunduğumuz kalitenin altına kendi imzamızı atmak istedik ve Penguen markasını adımıza tescilledik.

    Ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz?Ana ürün grubumuz farklı model ve ebatlarda termoslardan oluşuyor. Termos grubunun dışında bıçak, pasta-kek kalıbı, kepçe, süzgeç takımları, spatula ve rende gibi ürünlerinden oluşan çelik ve silikon küçük mutfak gereçleri grubumuz mevcut.

    2016 yılının beklentileriniz doğrultusunda geçtiğinisöyleyebilir miyiz?15 Temmuz darbe teşebbüsü ve dış güçlerin ülkemiz üzerindeki oyunlarının piyasaya olumsuz etkilerini firma olarak biz de hissettik. Bu yüzden beklentilerimizin altında bir yıl geçirdik.

    2017 yılından umutlu musunuz?Evet, 2017’den umutluyuz. Ülke olarak zorlukların üstesinden geleceğimize dair sağlam inancımızla daha da büyüyeceğimize inanıyor ve artık yavaş yavaş dış piyasaya açılarak Penguen’i bir dünya markası yapma yolunda ilk adımlarımızı atmayı umuyoruz.

    Müşteri memnuniyeti firmanız için ne kadar önemli?Başarı kriterimizin temel taşını müşteri memnuniyeti oluşturuyor. İş yaşamamızda önceliğimizi, müşterilerimizin ürünlerimizden duyduğu memnuniyetin oluşturduğunu söyleyebilirim. Bu anlamda başarıyı getiren en önemli faktörlerin; üründe kalite, hizmette dürüstük ve içtenlik olduğunu düşünüyorum.

    Sektörde haksız rekabet olduğunu düşünüyor musunuz?Sektörümüzde bulunan normalinden ucuz olarak satılan kalitesiz ürünler, kendimizi müşteriye anlatmamızı zorlaştırıyor.

    İSTOÇ ülkemizin en önemli ticaret merkezlerinden biri.Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?İSTOÇ, her gün Türkiye’nin dört bir tarafından gelen firmalar tarafından ziyaret ediliyor. Burada bulunan ürünler her gün ülkenin dört bir yanına gönderiliyor. İSTOÇ, sadece İstanbul’a değil, Türkiye’nin her bölgesine, iline hizmet veren bir merkez.

    Türkiye ekonomisi hakkındaki düşünceleriniz neler?Türkiye dünyanın en büyük birkaç ekonomisinden biri. Özellikle 2000’li yılların başlarından itibaren yaptığımız önemli reformlar ve atılımlar sayesinde gün geçtikçe dünya ekonomisi içindeki yerimiz daha da önemli bir hale geliyor. Son yıllardaki sürekli büyüme trendi sadece yerli iş adamlarına değil, uluslararası piyasaya da güven veriyor. Bu anlamda önümüzün çok açık olduğunu düşünüyor ve geleceğe umutla bakıyorum.

    “PENGUEN’İ DÜNYA MARKASI YAPMAK İÇİN ADIMLAR ATACAĞIZ”

    PENGUEN MUTFAK MALZEMELERİ CEO’SU MEHMET OTURAKÇI:

    Mehmet Oturakçı

  • 29 _

    FİR

    MA

    TAN

    ITIM

    ENDÜSTRİYEL MUTFAK SEKTÖRÜNE HER GEÇEN GÜN YENİ FİRMALARIN KATILDIĞINI SÖYLEYEN MEHMET TOKER, “ÜLKEMİZDE SAĞLIKLI VE VERİMLİ REKABET ORTAMI OLMADIĞINDAN SEKTÖRÜMÜZDE KÂRLILIK GÜN GEÇTİKÇE AZALIYOR. REKABET ORTAMI DENGESİZ OLARAK DEVAM ETTİĞİ SÜRECE DE KALİTESİZ ÜRÜNLER ÇOĞALMAYA DEVAM EDECEK” DİYOR.

    E v tipi paslamaz çelikten mutfak eşyaları üreterek 1972 yılında züccaciye sektörüne giriş yapan Varan Mutfak, Türkiye’nin turizm sektörüne verdiği önem ve buna paralel yaptığı yatırımları göz önünde bulundurarak, üretim parkurunu endüstriyel mutfak alanına kaydırmış. Firma; otel, restoran ve barlar için paslanmaz çelik endüstriyel kepçe, kevgir, kaşık, maşa grupları, masa üstü ürünler, tuzluk, sirkelik ve kül tablası üretiyor. 2017 yılındaki hedeflerinin her yıl olduğu gibi bir önceki yılın üretim ve ihracatını geride bırakmak olduğunu belirten Varan Mutfak Sahibi Mehmet Toker ile firmalarının yanı sıra, faaliyet gösterdikleri sektör hakkında konuştuk.

    Firmanız kaç yılında ve nasıl kuruldu?1972 yılında İstanbul Süleymaniye’de aile şirketi olarak kurulan Vatan Mutfak, ev tipi paslanmaz çelikten mutfak eşyaları üreterek züccaciye sektörüne giriş yaptı. Türkiye’nin turizm sektörüne önem vermesiyle birlikte biz de üretimlerimizi endüstriyel mutfak alanına kaydırdık. Otel, restoran ve bar malzemeleri üretim ve pazarlaması yapmaya devam ediyoruz.

    Ürün gamınızda neler yer alıyor?Paslanmaz çelik endüstriyel kepçe, kevgir, kaşık, maşa grupları, masa üstü ürünler, tuzluk, sirkelik ve kül tablası bulunuyor.

    2016 yılı firmanız açısından nasıl geçti? 2016 yılında bir önceki yıla göre üretimimiz ve ticaretimizde belli bir büyüme katettik. Ancak yıl sonunda doların artış göstermesi üretimimizde az da olsa yavaşlamaya neden oldu.

    2017 yılı hedeflerinizden bahseder misiniz?2017 yılındaki hedefimiz, her yıl olduğu gibi bir önceki yılın üretim ve ihracatını geride bırakmak.

    Başarı kriterleriniz ve sizce başarıyı getiren en önemli faktörler nelerdir? Bana göre başarının sırrı, planlı ve düzenli bir çalışma yapmaktan geçiyor. Yaptığın işte kaliteden hiç ödün vermemek ve kendine

    güvenmek de başarıyı beraberinde getiriyor.

    Sektöre yönelik gördüğünüz sorunlar var mı? Sizce bu konuda hangi adımlar atılmalı? Sektörümüze her geçen gün yeni firmalar katılıyor. Ülkemizde sağlıklı ve verimli rekabet ortamı olmadığından bu durumda kârlılığı gün geçtikçe azaltıyor. Rekabet ortamı dengesiz olarak devam ettiği sürece de kalitesiz ürünler çoğalıyor.

    İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili görüşleriniziöğrenebilir miyiz?İSTOÇ, bizim ve müşteriler için büyük bir avantaj sağlıyor. Sadece trafik sorunu İSTOÇ’ta sıkıntı yaratıyor.

    Türkiye ekonomisi hakkındaki düşünceleriniz neler?Türkiye olarak 2016’da, yaşanan olaylardan ve doların artışından dolayı zor bir yıl geçirdiğimizi düşünüyorum. 2017 yılının hepimiz için başarılı, huzurlu ve bol kazançlı geçmesini temenni ediyorum.

    “SEKTÖRÜMÜZDEKİ KÂRLILIK GÜN GEÇTİKÇE AZALIYOR”

    VARAN MUTFAK SAHİBİ MEHMET TOKER:

    Mehmet Toker

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    30 _ GEZİ

  • 31 _

    GEZ

    İ

    PhaselisHER TAŞIN ALTINDAN TARİH FIŞKIRAN KENT

    PHASELİS (FASELİS) ANTİK KENTİ, BEY DAĞLARI’NDA OLİMPOS ULUSAL PARKI’NIN ÇAM VE SEDİR ORMANLARI ARASINDA YÜZYILLAR ÖNCESİNE GÖTÜRÜYOR ZİYARETÇİLERİNİ… KEMER’İN 16 KİLOMETRE BATISINDAKİ KENT, ANTİK DÜNYANIN ÖNEMLİ

    ESERLERİNDEN BİRİ. ÇEVRESİNDE KAZMA VURULAN HER KARIŞ TOPRAĞINDAN ADETA TARİH FIŞKIRAN PHASELİS, ZENGİN TARİHİ, PLAJI, MUHTEŞEM DOĞAL KOKUSU VE GÜZELLİKLERİYLE TÜRKİYE’NİN GÖRÜLMESİ GEREKEN ANTİK ŞEHİRLERİ ARASINDA İLK

    SIRALARDA BULUNUYOR.

    Y az aylarında günübirlik ve mavi yolculuk teknelerinin uğrak alanlarından olan Phaselis, Antalya yöresindeki onlarca antik şehir arasında en ilgi çekenlerinden biri… Günümüzde yerli ve yabancı ziyaretçilerin mesire yeri olarak da büyük ilgi gösterdiği kent, bitki örtüsünün zenginliği ve doğal kokuları dolayısıyla tarihten gelen “parfüm deposu” ismiyle de biliniyor. Kentin içinin ve çevresinin çam ormanlarıyla kaplı olması, yazın sıcak günlerinde bile Phaselis’i serin tutuyor. Kente vardığınızda ormanın ve doğanın bahşettiği doğal kokuyu içinize çekerek, huzurlu bir ortamda rahatlıkla dolaşıp tarihin keyfine varabileceksiniz. Tarihin derinliklerinde kaybolmak istemiyorsanız, kentin ünlü plajında güneşin ve mavinin tadını da çıkarabilirsiniz. “Phaselis”in kelime anlamı konusunda kaynaklarda pek çok sözcük yer alıyor. Helen dilinde “Tanrı esirger” anlamıyla karşılaşılırken, Bilge Umar’a göre kentin adı Luwi kökenine sahip “deniz kentçiği” anlamındaki “Passala”dan geliyor. Yine Helen dilinde “fasulye” anlamında da kullanılan ‘Phaselis’, antik kaynaklarda ise “yüksek” ve “rüzgarlı” kent diye de tanımlanıyor. Bütün ünlü kentlerin kuruluşları, tarihi verilerle kanıtlanamayan şiirsel ya da mitolojik hikayelerle süslenir. Bu çeşit öykülerde çoğu zaman efsanenin nerede bitip tarihin nerede başladığı belli olmaz. Phaselis açısından da durum aynen böyle. Ancak isminin anlamındaki farklılıklara karşın, kentin kuruluş hikayesi konusunda görüş birliği bulunuyor.

    MÖ 6. YÜZYILDA SİKKE BASTIİkincil yazarlar tarafından bölgenin otokton sakinleri Solymosların ikamet ettiği topografyada, kentin MÖ yaklaşık 691 yılında Argoslu ya da Lindoslu kolinistler tarafından kurulduğu söyleniyor. MÖ 6. yüzyılın ortalarından itibaren sikke darbeden (sikke basan) kent, Pers Kralı Kyros’un Lydia Krallığı’na son verip tüm Küçük Asya’yı ele geçirmesinin ardından, MÖ 546 yılında komutanı Harpagos tarafından Lykia Bölgesi’yle birlikte Pers egemenliği altına alınır. Klasik dönemle birlikte MÖ 469 yılında Atinalı komutan Kimon tarafından Delos-Attika Deniz Birliği’ne dahil edilir. Bu durum, MÖ 411 yılına kadar devam eder. Lykia, MÖ 360 yılında Pers Kralı’na gösterdiği

    sadakatinden dolayı Satrap Mausollos’a ödül olarak verilirken, Phaselis bu dönemde otonomisini (kendi kendini yönetebilme yetisi) korur. Helenistik dönemle birlikte kent, MÖ 333 yılında kendi isteğiyle Büyük İskender’e kapılarını açarak Makedonya Kralı’nı kısa süreliğine misafir eder. İskender’in ölümünden sonra MÖ 311 yılında haleflerinden Antigonos Monophalmos’un hakimiyeti altında kalır. Ardından kentte yaklaşık 90 yıl süren

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    32 _ GEZİ

    Phaselis, gün yüzüne çıkarılan tarihi eserlerden çok

    daha fazlasını halen toprağın altında

    saklıyor.

    Ptolemaios egemenliği yaşanır. MÖ 221 yılında Mısır Kralı 3. Ptolemaios’un ölümünden sonra kent yeniden özgürlüğüne kavuşur. MÖ 2. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Lykia Birliği üyeliği yaklaşık 30 yıl sürer. MÖ 1. yüzyılda Akdeniz’de yaşanan korsan olayları Phaselis’in kaderini oldukça değiştirir. MÖ 77 yılında korsanlığı bitirmek için bölgeye gelen Romalı komutan Publius Servilius Vatia tarafından cezalandırılır ve topraklarının bir kısmını ager publicus (Eski Roma’da savaşlarda elde edilen ve Roma halkına verilen topraklar) olarak kaybeder.

    ROMA BARIŞI’YLA KENT 250 YIL BOYUNCAREFAH İÇİNDE YAŞADIMÖ 46 yılından itibaren Lykia kenti olarak varlığını devam ettiren Phaselis, Roma Barışı süresince diğer Küçük Asya kentleri gibi yaklaşık 250 yıl boyunca refah içinde yaşar. MS 3. yüzyılın sonları ve 4. yüzyılın başlarından itibaren Isauria ve Barbar akınlarıyla korsanlar kenti yeniden tehdit etmeye başlar ve kent bu dönemde çöküş sürecine girer. MS 5. yüzyılda oldukça küçülür. Bunda eşkıyaların istilaları yanında, Attaleia (Antalya’nın Kaleiçi ilçesinde bir yerleşim) kentinin önem kazanmaya başlaması ve kent içindeki gölün giderek bataklık halini alması etkili olur. Bu dönemde Phaselis, Attaleia kentinin kesme taş yatağına dönüşür. MS 8-9 yüzyıllara ait piskopos listelerinde Lykia’nın piskoposluk kenti olarak görülen Phaselis, geç dönem deniz haritalarında sadece bir portolan (Orta Çağ’da gemicilerin kullandığı kılavuz kitabı) olarak anılır. 1158 yılında Selçuklular tarafından fethedilen kent, 1811-1812 yılında İngiliz Kraliyet Donanması adına

    Küçük Asya’nın güney sahilinin kartografya çalışması sırasında Kaptan F. Beaufort tarafından keşfedilişine kadar tarih sahnesinden silinir.

    AKROPOLİS, SAVUNMA AMAÇLI YAPILMIŞPhaselis’e gittiğinizde akropolis (kentlerin yanı başındaki yükseklik) üzerindeki yerleşim alanının 8,4 hektarlık bir bölümü kapladığını göreceksiniz. Yunan tarihçi Plutarkhos’tan, Phaselis’in daha MÖ 5. yüzyılda tahkimatlı (savunma amaçlı yapılan) bir kent olduğu öğreniliyor. Surlar muhtemelen kentin kuruluşunun hemen ardından yapılmış. Ptolemaios’un kuşatması sırasında zarar gören eski kent suru, MÖ 309 yılından sonraki 10 yıllık zaman içinde çağın yeni stiline göre yeniden inşa edilmiş. Akropolis üzerinde bugün görülen sur kalıntılarının bir bölümü bu döneme ait. Akropolis’in güneyinde yükselen kent suru, güney körfezi kıyısı boyunca güney kent kapısına kadar devam ediyor. Kuzey körfezin güney sahilinde görülen sur kalıntıları ise kent limanını dışardan çevreliyor ve akropolisi kuzey istikametinde takip ederek devam ediyor. Helenistik suyun içindeki tüm alan yaklaşık 20 hektarlık bir düzlüğe sahip. Açıkta olan kalıntılar ise Roma İmparatorluk ve Doğu Roma dönemlerine ait.

    ANA CADDE, NEREDEYSE STADYUM BÜYÜKLÜĞÜNDE225 metre uzunluğunda, 20-25 metre genişliğinde olan ve tümüyle taş plakalarla kaplı olan ana cadde Güney Liman’dan kentin içine devam ediyor. Caddenin her iki tarafında üç basamak yükselen ve muhtemelen üzeri ahşapla kapatılan, stoa benzeri bir yapı uzanıyor. Charles Fellows (arkeolog) ana caddeyi ilk gördüğünde, burasının kentin stadyumu olduğunu zannetmiş. Cadde boyunca yerleştirilmiş yazıtlı kaidelerin birçoğu Doğu Roma Dönemi’nde kent limanının yenilenmesi sırasında devşirme malzeme olarak kullanılmış. 1981-1985 yılları arasında gerçekleştirilen kazı çalışmaları sırasında birçok

  • 33 _

    GEZ

    İ

    yazıtlı kaide denizden çıkarılmış. Bu durum, söz konusu taşların yenilenen liman inşası dışında, Attaleia’ya taşınmak için, denize indirildiklerine işaret ediyor. Ana caddenin her iki hattının akışına uyan diğer yapılar zamansal olarak tam bir düzene oturtulamıyor. Cadde boyunca tespit edilen kanalizasyon yapısı sadece atık sular için değil, aynı zamanda yağmur sularının boşaltımı için de kullanılmış.

    TİYATROSU 1500 KİŞİLİKAkropolisin kuzeybatı etekleri üzerinde, scene (sahne) ve caveası (otuma alanı) ile hâlâ ayakta duran tiyatro yapısı, MS 2. yüzyıla tarihleniyor. Ancak bu tiyatronun bir öncülüğü olduğu da düşünülüyor. Cavea kuzeybatıya açılıyor ve yamaca yaslanıyor. Günümüze kadar korunan caveanın güney istinat duvarı 6 metrenin üzerinde bir yükseklikte. Scene cephesi, aralarında heykel dikimi için dikdörtgen, altı küçük niş bulunan beş anıtsal kapı aracılığıyla bölümlenmiş. Boyut olarak büyük sayılamayacak olan yapı, ortalama 1500 kişilik bir kapasiteye sahip. Hipokaust sisteminin kullanıldığı çift mekânlı hamam yapısı ise, duvar işçiliğine göre MS 3. yüzyıla tarihleniyor. Yapı, MS 4. yüzyılda onarım geçirmiş. Bu dönemde yapıya yeni duvarlar eklenirken, bazı girişleri de kapatılmış. MS 3. yüzyılda inşa edilen küçük hamam ise, tetragonal agora önünde her iki taraftan iki basamakla yükseltilmiş meydanın doğu tarafında yer alıyor.

    HADRİNARİUS KAPISI, HÂLÂ AYAKTA DURUYORKent limanından güneye inen ana caddeyi güney limanı tarafından sonlandıran tek kemerli Hadrianus Takı’na ait destek ayakları hâlâ ana cadde üzerinde bulunuyor. Destekler kenarlarında sarmaşıklarla süslenmiş attika-ion (sütun altlığı) tarzındaki plasterlerle bölümlenmiş. Tonozun kasetleri ise dört yapraklı rozetlerle süslenmiş. Üç fascialı arşitrav (kemer kirişi) bloğu üzerinde korinthos düzeninde profillenmiş ve aslan başı taşıyan bir sima ile son bulan alınlık yükseliyor. Kapının Güney Liman’a bakan arşitrav blokları İmparator Hadrianus’a adanan ithaf yazıtını taşıyor. İthaf yazıtında ise şunlar yazıyor: Phaselislilerin danışma ve halk meclisleri tanrısal Nerva’nın torunu, Parth Fatihi tanrısal Traianus’un oğlu, başrahip, 15 kere tribunicusluk (diktatörlük) yetisine haiz, üç kere consül (devlet başkanı) olan, vatanı babası, tüm evrenin kurtarıcısı ve velinimeti

    İmparator Hadrianus Caesar Olympios Augustus’a adadı.

    KENT, ÜÇ LİMANA SAHİPUzun yıllar Likya’nın doğu kıyısının en önemli liman özelliğini koruyan Phaselis’in üç limanı bulunuyor. Güney Liman’ı mal aktarma yeri olarak hizmet vermiş. Nedeni ise, kentin Güney Körfezi’nin kuzeydoğusunun düz ve kumluk; kuzey ve doğu rüzgarlarına karşı da tamamen korunaklı bir konumda olması. İmparatorluk Dönemi’ne gelindiğinde ise liman, kentin, ticari ve temsil amaçlarına hizmet etmiş. İmparator Hadrianus’unda kente bu limandan girdiği tahmin ediliyor. Zira gelişi onuruna Güney Limanı’na inen ana cadde üzerine inşa edilen takın ithaf yazıtı da deniz tarafına yazılmış. Güney Liman, Antik Dönem’de kent için yaşamsal değeri olan ticaret dolayısıyla büyük bir önem taşıyor. Ticaret gemileri bu körfeze rahatça girebildikleri gibi geniş limanda yükleme imkânları da buluyorlardı. Kent Limanı ise Phaselis’teki diğer iki limana göre daha iyi korunma şartları içeriyor. Liman, çok küçük olduğu için temsil ve askeri araçların yanında mal teslimiyetinin yapıldığı yer olarak hizmet veriyordu. Kuzey Liman’ı ise büyük oranda demirleme yeri olarak kullanılıyordu.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    34 _ ÜNLÜ SÖYLEŞİ / SALİH GÜNEY

  • YEŞİLÇAM’IN YAKIŞIKLI AKTÖRLERİNDEN SALİH GÜNEY, “1965 YILINDA İLK GENÇLİK FİLMİMİ ÇEKTİM. O ZAMANA DEK TÜRK SİNEMASININ ALIŞILMIŞ ÇİZGİLERİNİN ÇOK DIŞINDA FİZİĞİMLE YER ALDIM. FİLMDE YER ALANLAR; DANS MÜSABAKALARI,

    KIZLAR, ERKEKLER, MOTOSİKLETLER, DERİ CEKETLER, BLUEJEANLERDİ... BU BİR DEVİRDİ. TÜRK SİNEMASI İÇİN YENİ BİR SOLUKTUM DİYEBİLİRİZ. TÜRKİYE’DE BÜYÜK BİR DEĞİŞİM YAPTIK. ONUN İÇİN DE UNUTULMADIK” DİYOR.

    İÇİN YENİ BİR SOLUK OLDUM

    S alih Güney için kadın erkek birçok kişi, “Gençliğinde neyse hâlâ o derece yakışıklı” tanımını kullanıyor. Haksız da sayılmazlar. Buradan yola çıkarak Salih Güney’e genç kalmasının sırrını soruyoruz. O da bize, “Gençliğin sırrını keşfetmiş olsam herkesle paylaşırdım. Sır değil aslında. İnsanın beyni çalıştığı ve yapacak idealleri olduğu müddetçe yaşlanmaz. Yaşlanmak cildin buruşması, saçların beyazlaması değil bence. İdeallerin bittiği anda yaşlanırsın. Yaşlılık şöyle bir şey bence: Sen karar verdiğin anda yaşlısındır zaten. Güzeli görme yeteneğini kaybettiğin anda yaşlısın. Ben Allaha şükür o yeteneğimi kaybetmedim hâlâ. Kaybetmediğim için de gençliğimi devam ettiriyorum” cevabını veriyor. Salih Güney ile sinemadan arkeolojiye uzanan keyifli bir söyleşi gerçekleşirdik.

    Tiyatro eğitimi almış, tiyatro yapan bir oyuncuydunuz, yakışıklı olmanız sinemaya adım atarken işinize yaradı mı? Fiziksel görünümün sinemada isim yapmak için önemli olduğuna inanır mısınız, yoksa iyi oyunculuk gerekli midir? Eğitim almadan olmaz. Fiziki görünüm ne kadar üstün olursa olsun 50 yıllık meslek hayatımda gördüm ki, güzel fiziğe sahip yüzlerce aktör bir alev gibi sönüp gitti. Altyapın olmadığı takdirde fiziğin ne kadar güzel, ne kadar cazip olursa olsun, basın ve medya seni ne kadar desteklerse desteklesin bu bir yere kadar idare eder. Altyapın yoksa belli bir zaman sonra 5.2 ile yıkılıp gidiyorsun. Onun için eğitim şarttır. Tabii biz çok şanslıydık. Muhteşem hocalardan eğitim aldık. Cüneyt Gökçer’in, Mahir Canova’nın, Nurettin Sevin’in talebesi olmak çok önemlidir. Saydıklarım çok değerli hocalardı.

    Tiyatrodan sinemaya geçişiniz nasıl oldu? 1965’te çektiğiniz “Yasak Sokaklar” ilk filminiz sanırım. Bu Memduh Ün-Fevzi Tuna filminin sizde özel bir yeri var mı? İlk filmim Haldun Dormen’in yönettiği Bozuk Düzen idi. Tiyatro yapıyordum, sinemayı hiç düşünmüyordum. Hatta Ses mecmuası bana dışarıdan birincilik teklif etti. Türkiye’nin en büyük prodüktörleriyle film çekme imkanı sunuyorlardı. 10 bin lira teklif

    ettiler. Ben hayır dedim. Buna hayır demek de herhalde pek normal değildi. Sanırım 20 yaşında olmamın getirdiği bir çılgınlıktı. O zamanlar tiyatrodan bin lira maaş alıyordum. Sonradan Arzu Film, Melek Film’in sahipleri eşleriyle beraber oynadığım tiyatroya gelip beni izlediler. Oyunun sonunda kulise geldiler, “Evladım, 10 bin lira, niye kabul etmiyorsun” dediler. Başrol oynayacağım kadın oyuncular da Fatma Girik, Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit’ti. Birçok aktör ve aktris hep Ses mecmuasının düzenlediği yarışmalardan geçerek bu dünyaya adım attılar ve isim yaptılar. Ses’in dışında bir de Artist mecmuası vardı. Bunun okulu yoktu. İlk okullu benimdir sinemaya adım atan. Tabii Ses gibi bir mecmuayı da karşıma almış oldum bu biçimde davranınca. Hep kötü fotoğraflarımı bastılar yıllarca. Küçücük olaylarımı skandal başlığıyla verdiler. Sonra Bozuk Düzen ile çok beğenildim. Memduh Ün benim oyunculuğumu çok beğenmiş. 19-20 yaşlarındaydım. Ne yaptı etti beni Yasak Sokaklar filminde başrolde oynatarak Türk sinemasına kazandırdı. Yani nur içinde yatsın ikinci filmim olmasına rağmen Yasak Sokaklar ile beni sinemaya kazandıran aslında Memduh Bey’dir. Bana şöhret kapılarını açan da bu filmdir.

    Yolunuz iyi yönetmenlerle kesişti mi? Bu bir oyuncu için ne kadar önemlidir?Çok önemlidir. Yeşilçam dönemimde çalışmadığım yönetmen olmadı. Çok iyi yönetmenlerimizle çalıştım. Yönetmenler de devamlı aynı oyuncularla çalışmayı tercih eder. Çünkü daha iyi anlaşıyorlardır. Konuşmaya bile gerek duymadan gözlerle, bakışlarla anlaşırlar hatta. O nedenle sinemada yönetmen çok önemlidir.

    35 _

    ÜN

    LÜ S

    ÖYL

    EŞİ /

    SAL

    İH G

    ÜN

    EY

    Türk Sineması

  • Nuri Bilge Ceylan filmleri hakkında ne düşünürsünüz?O çok başarılı. Tamamen Avrupalı zaten. Çok başarılı bir yönetmen. Fatih Akın da öyle mesela. O da çok başarılı. Yurt dışı kültürü, yurt dışı eğitimle alakası var bence. Önemli ve evrensel mesajlar verebilmeleri çok önemli.

    Oyunculuk, zamanla ve tecrübeyle geliştirilebilir mi? Yoksa tek tip oyunculuk olarak kalır mı geliştirilmezse ve eğitim alınmazsa? Eğitim gerekli midir yani oyunculuk için? Ses, nefes, diksiyon eğitimleri almak, eskrim dersi görmek, beden dilini kullanmak, bedeni dengelemek gerekir... Bunları öğrenmek şart.

    Batılı bir tipe sahip olmanız sinemaya adım atarken sizin için bir dezavantaj mıydı yoksa sinemada yeni bir soluk muydu? Türk sinemasında geldiğiniz nokta sizce yeterli mi? Türk sineması için yeni bir soluktum diyebiliriz. 1965 yılında ilk gençlik filmimi çektim. O zamana dek Türk sinemasının alışılmış çizgilerinin çok dışında fiziğimle yer aldım. Filmde yer alanlar; dans müsabakaları, kızlar, erkekler, motosikletler, deri ceketler, bluejeanlerdi... Bu bir devirdi. James Dean’lerin, Marilyn Monroe’ların kuşağı dediğimiz kuşak popülerdi. Türkiye’de büyük bir değişim yaptık. Onun için de unutulmadık.

    Sizin için kadın erkek birçok kişi tarafından yapılmış en doğru tespit: “Gençliğinde neyse hâlâ o derece yakışıklı olan aktör.” Buradan yola çıkarak Salih Güney bize genç kalmasının sırrını anlatır mı?Teşekkür ederim. Çok güzel bir iltifat bu. Gençliğin sırrını keşfetmiş olsam herkesle paylaşırdım. Sır değil aslında. İnsanın beyni çalıştığı ve yapacak idealleri olduğu müddetçe yaşlanmaz. Yaşlanmak cildin buruşması, saçların beyazlaşması değil bence. İdeallerin bittiği anda yaşlanırsın. Yaşlılık şöyle bir şey bence: Sen karar verdiğin anda yaşlısındır zaten. Güzeli görme yeteneğini kaybettiğin anda yaşlısın. Ben Allaha şükür o yeteneğimi kaybetmedim hâlâ. Kaybetmediğim için de gençliğimi devam ettiriyorum.

    Formda kalmanın ve “yaş almamanın” sizdeki genetik etkisi sizce yüzde kaçtır? Bu biraz zor bir soru. Bunu doktorlara sormak lazım. Çünkü genetik yapımın kaçta kaçını annemden, kaçta kaçını babamdam aldığımı bilmiyorum doğrusu.

    Spor yapıyor musunuz? Nasıl beslenirsiniz? Yediklerinize içtiklerinize dikkat eder misiniz? Sağlık kontrollerinizi düzenli yaptırır mısınız?

    Çok dikkatli spor yapıyorum. Haftanın iki günü muhakkak spor yaparım. Yazın bol bol yüzerim. Bisiklete biniyorum son zamanlarda. Yediğime içtiğime çok dikkat ederim. Sabahları sıkı bir kahvaltı ederim. Yumurta yerim mutlaka. Sağlık kontrollerimi düzenli yaptırırım. Altı-sekiz ayda bir check up’a girer, tahlillerimi yaptırırım. Ozon yaptırıyorum. Vücuduma ekstra dışarıdan ozon takviyesi mikroplara, komplikasyonlara karşı vücudumu sağlam tutuyor. Çok faydalı.

    Birisinin sizin için bir web sitesinde yazdığı ”Böyle canlı bakan mavi göz görmedim”

    cümlesindeki “canlı bakan” sıfatının mavi gözün önüne geçmesi çok rastlanır bir durum değil herhalde, ne dersiniz?Dünyada çok mavi göz var. Sanıyorum dünyadaki mavi göz oranı nüfusun yüzde 23’ünü kapsıyor. Rengin yanı sıra, bakmasını bilmek önemli tabii ki. Belki o nedenle böyle beğeni alıyorumdur.

    Çokça Türk filmi vizyona giriyor, ama bunlardan birçoğu gişe yapamadan silinip gidiyor. Bugünün Türk sinemasını yakından takip edebiliyor musunuz?

    Takip edemiyorum çok fazla. Kim olduğunu bilmediğimiz, adını duymadığımız yönetmenler çıkıyor. Ne kadar cesur insanlar! Onları kutluyorum. Çok paralar da harcıyorlar. Sinema masraf demek, para demek. Filmlerin çoğu da iş yapmıyor. Ya komedi çekiyorlar ya da korku filmleri. Birkaç başarılı yönetmenimizin dışında heyecan verici bir şey yok.

    EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    36 _ ÜNLÜ SÖYLEŞİ / SALİH GÜNEY

    “Yasak Sokaklar ile beni sinemaya kazandıran aslında

    Memduh Bey’dir. Bana şöhret kapılarını açan

    da bu filmdir.”

  • 37 _

    ÜN

    LÜ S

    ÖYL

    EŞİ /

    SAL

    İH G

    ÜN

    EY

    Şu sıralar neler yapıyorsunuz? Bodrum Gümüşlük’te sakin bir yaşam sürdürdüğünüzü biliyoruz. Teklif gelirse tekrar sinema yapmayı düşünüyor musunuz?Şu sıralar Bodrum’da değil, Yalova’dayım. Bodrum’un da tadının kaçtığını düşünüyorum. Bodrum çok sorunları olan bir kente dönüştü. Belediyelerin hepsi bir yerde toplandı, Muğla’ya bağlandı. Çöp, trafik, taş yığını oldu Bodrum, aynı bir büyük şehir gibi. Gümüşlük’te oturuyorum. Konser izlemeye Bodrum’a inelim diyoruz bazen. Saatler sürüyor yol.

    2015 yılında Konya Selçuk Üniversitesi’ndan yaşam boyu onur ödülü aldığınız gecede yaptığınız konuşmada “Bir ülkede bilim ve sanattan fazla siyaset konuşuluyorsa o ülke üçüncü sınıftır” demişsiniz. Nobel ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar’ın üstün başarısı bile Türkiye’de yeterince taçlandırılmadı. Sizce bu ülkede bilim ve sanat ne zaman konuşulmaya başlanacak, hatta konuşulmaya başlanacak mı?Bir ülkede bilim ve sanattan fazla siyaset konuşuluyorsa o ülke üçüncü sınıftır. Bilim ve sanat bir kuşun kanatları gibidir. Bu kanatları kullanan toplumlar, yükselir, özgür olur, kullanamayanlar tavuk olur. Tavuk, toplumun önüne atılan yemle uğraşırken arkasına bıraktığı yumurtayı dışarıdan başkalarının aldığını fark bile etmez. Sanat vücuttaki bir kan gibidir. Dışarıdan görünmez ama onsuz yaşam da olmaz. Teknolojiyi, bilimi sanattır besleyen. Doğru bulduğum, güzel bulduğum, haklı bulduğum her şey ve herkes için yaşım başım önemli değil, cumhuriyet için, özgürlük için, adalet için dövüşebilirim.

    Arkeoloji ve çevre özel ilgi alanınız. Tarihi eser kaçakçılığı da yumuşak karnınız. Herakles heykelinin New York Metropolitan Müzesi’nden Antalya Müzesi’ne getirilişi, bunun için verdiğiniz uğraştan ve bu konularda yaptığınız diğer çalışmalardan bahseder misiniz?Arkeoloji benim hayatıma 16 yaşımda hobi olarak girdi. Tatillerimi tarihi kalıntıların olduğu yerlerde geçirirdim. Arkeolog Prof. Dr. Jale İnan’la tanıştıktan sonra benim için bir misyona dönüştü. 1980 yılında Prof. Dr. Jale İnan tarafından bilimsel

    kazılar devam ederken eserin üst kısmı bir gece vakti kayboldu. Daha sonra eserin diğer yarısı toprak altından çıkarıldı. 1985 yılında heykelin üst kısmı, ABD’de ortaya çıktı. New York’ta ünlü koleksiyoncu çift Shelby White ve Leon Levy Boston Güzel Sanatlar Müzesi ile ortak aldıkları belirlendi. 20’nci yüzyılın en büyük tarihi eser kaçakçılıklarından biri olarak değerlendirilen hırsızlık için Türkiye defalarca girişimlerde bulunduysa da White eseri iade etmeye yanaşmadı. Bunun üzerine ABD’de dava açıldı. Ressam Neslihan Özgenç ile “Kültür varlıkları yerinde güzeldir” kampanyası oluşturduk. Heykelin iadesi için topladığım 30 bin imzayı Boston Müzesi yetkililerine teslim ettim. Heykelin üst kısmının Türkiye’ye getirilmesi için 14 yıl epey mücadele verdim. Katkım olduysa ne mutlu bana. O zamanlar başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağıyla heykelin üst kısmı Antalya’ya getirildi ve alt parçayla birleştirildi.

    Hülya Avşar, Müjde Ar sinemaya kazandırdığınız isimlerden birkaçı...Müjde Ar’ı Türk sinemasına kazandırmak benim için gurur verici. Çünkü Müjde çok iyi bir oyuncu olduğunu da ispatladı. Hülya Avşar bir yarışma kazanmıştı. Fikret Hakan ve Hülya Avşar ile oynadığım 12 filmde onun ismini üste yazdırarak onu lanse ettik bir anlamda. Diğer starlar kaprisliydi. Hülya’ya hemen ardından ikinci filmini çektirerek onu gündeme taşımış oldum. O dönem senede 300 film çekiliyordu. Hülya’nın çektiği film arada kaynayıp gidebilirdi. Haram filminin ardından hemen Çelik Mezar filmini çektirince -ki zaten Hülya da hemen istemişti ikinci filmi çekmek- Hülya parladı bir anda. Arkasında da zaten Bulvar gazetesi vardı. Bir de zaten çok güzel bir kızdı. Dolayısıyla bu iki ismi sinemaya kazandırdığım için mutluyum.

  • EKİM

    - K

    ASI

    M -

    ARA

    LIK

    2016

    38 _ CENTİLMEN

    I.N.O.X. ile bileğinizdeSU ALTINDAKİ GÜÇ

    KOLAYLAŞTIRIYOR

    İ sviçreli Victorinox Swiss Army’nin dalış saati I.N.O.X. Profesyonel Dalgıç, yeni tasarımı ve estetikliği ile erkeklerin koluna şıklığı taşıyor. 421 prototip ve 130 test ile benzerlerinden sıyrılan Victorinox Swiss Army I.N.O.X., yeni dalgıç modeliyle de kendi tarzını yeniden yorumladı. Özellikle dalış sporu ile uğraşanların yakından ilgileneceği I.N.O.X. Profesyonel Dalgıç, ISO 6425 sertifikasına sahip bir dalış saati.

    Hayatınızı

    V ictorinox, çakılarıyla özellikle erkeklerin tutkusu haline geliyor. Ürettiği fonksiyonel çakılarla hayatınızı kolaylaştıran Victorinox, yeni ve sınırlı sayıda üretilen bir çakı tasarladı. Altın sarısı rengiyle dikkat çeken Victorinox Climber Gold, özellikleriyle de sahip olmak isteyeceğiniz bir aksesuar haline geliyor. Victorinox tarafından dünya çapında 20 bin adet sınırlı üretimiyle dikkat çeken çakıda; cımbızdan makasa kadar 14 farklı fonksiyon bulunuyor. 101 gram ağırlığında 91 milimetre uzunluğunda ve 27 milimetre genişliğinde olan çakı portatif boyutuyla da her zaman yanınızda taşıyacağınız bir kurtarıcı. Anahtarlık halkası ile kolayca kemerinize bağlayabileceğiniz çakının; büyük bıçak, cımbız, çok amaçlı kanca, delik açıcı, kablo sıyırıcı, konserve açacağı ile beraber küçük bıçak, küçük tornavida, kürdan, makas, şişe açacağı, tirbuşon ve tornavida gibi 14 farklı fonksiyonu bulunuyor.

  • 39 _

    CEN

    TİLM

    EN

    Remington ile

    Gezgin Erkeklere...

    EN BAKIMLI, EN TARZ SİZ OLUN

    ÖZGÜR RUHLU VE DURMAK BİLMEZ

    Y apılan araştırmalar, her beş erkekten dördünün yanlış tıraş makinesi kullandığını gösteriyor. Yanlış tıraş makinesi kullanımı cilt tipi sorunlarına ve cilt lekelerine yol açıyor. Ancak birçok kişi bu sorunun yanlış tıraş makinesi kullanımdan kaynaklandığını bilmiyor. Hazırlanma aşamasındaki en yakın dostunuz Remington bu konuda da erkeklerin yardımına koşuyor. Her farklı cilt tipine ve sakal cinsine yönelik doğru makine kullanımı için tavsiye ve seçenekler sunan Remington yeni serisi HyperFlex ve Capture Cut ile kalplerde taht kurmaya hazırlanıyor. Hassas ciltlere ve seyrek sakal