vi. dİni yaylnlar kongresiisamveri.org/pdfdrg/d230620/2014/2014_albayraka.pdf · 2015-09-08 ·...
TRANSCRIPT
VI. DİNi YAYlNLAR •
KONGRESI
. . -ISLAM, SANAT VE ESTETIK-
(29-30 Kasım-Ol Aralık 2013 1 İSTANBUL)
çocuk Edebiyatında Din Dili Hakkında Teorik Genellemeler
-ÖZET
Doç. Dr. Ahmet Albayrak Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi
Din dili, insanın Allah'ı tanımlarken, imanını yaşarken kullandığı dildir. Bu dil, hayatın içindedir ve hayatı belirlemektedir. Bu dil, bir kültür havzası içerisinde gelişebilecek bir şehir ve medeniyet dilidir.
Dini söylemlecimizi (religious discourse) din diliyle (religious language) kanştırmamak gereklidir. Çocuklara yönelik herhangi bir kitapta yer alan herhangi bir dini söylem, hem din dilini kapsamına girmez, hem de bu tür söylemler çocuk edebiyatı sayılmazlar.
Kendi içimizdeki çocuğu canlanduabildiğirniz ve yaşatabildiğimiz ölçüde çocukla, yani yaşamımıza yön veren güçlü varlıkla ortak bir dil oluştıırmak ve bu dili çocuk edebiyatı ürünlerinde paylaşmak mümkün olacaktır. Çocuğu varoluşun özü olarak kabul ettiğimiz zaman "çocuk dili" karşuruza çıkacak ve çocuğu da keşfetmeye başlayacağız.
Çocuğun duygu ve düşünce dünyasının hayal ve tasavvurlarla örülü olması, onun farklı zaman boyutlarının dışavurumudur. Bu bakış açısı, çocuğu, zamanı ihata eden bir varlık olarak değerlendirmek ve böylece zamanötesi açılımlan din diline taşımakla kazarıılabilir. Çocuk edebiyatında zaman ve mekan ötelerini çocuk ruhunda canlandırabilecek bir din/hakikat dilini ne kadar verimli kullanabilirsek, o düzeyde hayal dünyalarını yaşamaya devam edebileceklerdir.
Salt çocuk kitaplarında "din dili" kavramı kullarıılabilir ama özellikle edebiyat ürünlerinden oluşan çocuk edebiyatında "hakikat dili"nden bahsetmek daha anlamlı olacaktu. Hakikat dilini aniayıp kullanabilmek için de ya çocuksulaşabilmek veya olguİliaşıp kemaıe erme düzeyinde arınmışlık içerisinde çocuksu saflığına tekrar ulaşabilmek ge-
293
VI. Dini Yayınlar Kongresi
reklidir. Çocuk edebiyatının dili, hakikat kaynağından gelen irfan kanalıyla beslenmeli
ve böylece çocuğun zihnini kalbiyle birlikte metne/kitaba bağlayabilmelidir.
TEBLİG METNi
- Ne olacaksın okuldan sonra dedi o.
- Yıldız
-Nasıl?
- Yıldız olacağım.
-Ne anlamda yıldız?
- Yıldız anlamında yıldız. Gökteki yıldızlardan ... 1
"Yıldız" olmak isteyen çocuğa, yukarıdaki metinde olduğu gibi, "Nasıl?", "Ne an
lamda Yıldız?" gibi sorular yönelttiğimizde karşımıza din dili çıkıyor ve aynı zamanda
çocuk denen varlığı yeterince idrak edemediğimiz anlaşılıyor. Oysa yukandaki çocuğun
dediği gibi, "Yıldız anlammda yıldız" diye "yıldız"ın içeriğini kavradığımızda ve ço
cuğu varoluşun özü olarak kabul ettiğimizde, işte o zaman biz büyüklerin ve çocuk
yazarlarının zaman zaman unuttuğu "çocuk dili"2 karşımıza çıkacak ve çocuğu da keş
fetmeye başlayacağız.
Çocuğu ve çocuk dilini nasıl keşfedebileceğimiz sorusu, bildiri konumuzun da temel
bir sorunu ve perspek-tifidir. Firestone'nun kitabının alt başlığı, bu sorunun bir cevabı
dır: "Hakiki Hzyat İçinde Bir Yolculuk"lğumuz varsa çocuğu anlamaya hazırız demektir.
Peki, çocuğun keşfı, kendimizin dışında olan bir çocuk varlığından mı başlamalı? Veya
çocuk, varlığımızın dışında mı? ~
Çocuk ruhu3, çocuk psikolojisi, çocuk dünyası, aslında bizim kendi yitik dünyamız
dır; Sezai Karakoç'un ifadesini ödünç alarak derim ki, çocuk bizim yitik cennetirnizdir.
Karakoç, Yitik Cenneti isimli eserinde, insanların kişilik ve benlikleri (self) açısından
zirveleri temsil eden peygamberleri ve bizlerin de ruhunda var olan peygamber misyonu
ve idealirıi, medeniyet ortak paydasının modernleştirilmesiyle nasıl yitirdiysek, ayru
şekilde çocukluğumuzdan ergenliğe ve yetişkinliğe doğru yaşunız ilerledikçe 'büyü
düğümüz' ve artık hayata atıldığımız vehmiyle çocuksu ·hayal ve tasavvurlarımızdan
1 cahit zarifoğlu, Yaşamak, İstanbul 1990, Beyan Yay., s. 26.
2 Lillian Firestone, Çocukların Unutu/an Dili (Hakiki Hayat İçinde Bir Yolculuk), çev. Tufan Göbekçin, istanbul201 ı, Ruh ve Madde Yay.
3 İbrahim Alaettin Gövsa, Çocuk Ruhu, Ankara ı 926, MaarifVekaleti.
4 Sezai Karakoç, Yitik Cennet, İstanbul 1995, Diriliş Yay.
294
Üçüncü Oturum
uzaklaştık; çocukluk ile ararmza nice mesafeler koyduk ve böylece varlığımızın huzu
runu yitirdik.
çocuk, hakiki bir hayat içerisindedir; çocuk dünyasıyla, çocuk diliyle bemhal olmak,
hakiki hayat vadisinde den1ni bir seyahat yapmak demektir. Çocuğumuz veya herhangi
bir çocuk, aslında bizim kendi çocuksuluğumuzdur. Çocukla iletişimirniz, büyük-küçük
ilişkisi yerine, Frarık Dance'nin Sarmal İletişim Modeli'nde vurguladığı gibi5, 'şimdi'de çocuk-çocuk ilişkisi şeklinde olmalıdır. Böylece çocuk diline dayalı bir edebiyat ürününde çocuk, geçmiş ve gelecek "ben"ler arası ilişkilerini geliştirebilecektir. Anne ve
baba çocuktur; çocuk ise arıne ve babanın habercisi veya bir tür açılımıdır.6 Çocuğun
duygu ve düşünce dünyasının hayal ve tasavvurlarla7 örülü olması, onun farklı zaman
boyutlarının dışavurumudur. Bu bakış açısı, Çocuğu, zamanı ihata eden bir varlık ola
rak değerlendirmek ve böylece zamanötesi açılımları din diline taşımakla kazanılabilir.
Çocuğun kendi iç dünyasında bile söz konusu bu çevrimsel etki devam etmektedir.
Her çocuğun kalbinde, kendinden daha büyük bir çocuk vardır. Çocuklar birbirleri
nin bakışlarını, birbirlerinin çocuksu dillerini o kadar iyi anlayabilmektedirler ki onlar
için dostluk, doğallık içerisirıde hayatı paylaşabilmektir.8 Onun dilini bütünüyle anla
yabilmek içirı onunla hayali ve görünen dünyaları birlikte aynı coşkuyla yaşamamız
gerekmektedir. Bir başka · ifadeyle, kendi içimizdeki çocuğu canlan duabildiğimiz ve
yaşatabildiğimiz ölçüde çocukla, yani "yaşamımıza yön veren güçlü varlık"9la ortak bir
dil oluşturmak ve bu dili çocuk edebiyan ürünlerinde paylaşmak mümkün olacaktır. Bu
bağlamda "çocuk edebiyan, içindeki çocuğu yaşatanların edebiyandır. "10
"Biz kocaman çocuklarız." ifadesirıirı sahibi Geethe'ye sarıki nazire olarak, Cenap
Şahabettirı'irı dediği gibi, hangi yaşta olursak olalım hepimiz kendi çevirdiği çembedn
arkasından koşan çocuklarız.U Ancak çocukla aramızda temel bir fark vardır: Biz bü
yükler ulaştıklarırnızla kendimize değer biçeriz. Çocuğun değeri ise, ulaşmak istedikleriyle ortaya çıkmaktadır.
5 Demet Gürüz, Ayşen Temel Eğinli, Kişilerarası İletişim, Ankara 2008, Nobel Yayın, s. 44.
6 Ahmet Albayrak, "Çocuğun sqygı Hakkma Varoluşsal ve Psikolqjik Bakış", ı. Türkiye Çocuk Haklan Kongresi, Yetişkin Bildirileri Kitabı, İstanbul 2011, Çocuk Vakfı Yay., c. ı, s. 237.
7 Kerim Yavuz, Çocuğun Dünyası ve Gelişme, İstanbul ı 998, Çocuk Vakfı Yay., s. 62-67.
8 Jean Piageı:. Çocuğun Gözi!Yle Dünya, çev. İsmail Yerguz, Ankara 2005, Dost Kitabevi Yay., s. 175-179.
9 Doğan Cüceloğlu, İçimizdeki Çocuk, İstanbul 1992, Remzi Kitabevi, s. 3.
10 Mustafa Ruhi Şirin, "içindeki Çocuğu Yaşataniann Edebiyatı", çocuğa Adanmış Konuşmalar, İstanbul 1998, iz Yay., s. 59.
11 Cenap Şahabettin, 1lryaki Sözleri, İstanbul 2005, Timaş Yay., s. 52.
295
VI. Dini Yayınlar Kongresi
. Çocuğa edebi ürün sunan yazarlar, kullandıkları din dilinde zaman zaman bir tür gerileme12 (regression) gibi, geçmişe aşırı vurgu yapabilmektedirler. Oysa psikolojik olarak sağlıklı bir çocukta geriye gitme dürtüsü yoktur. Çocukta, görünen ve görünmeyen uzaklar vardır. Çocuğun penceresi sonsuz ötelere açıktır. Çocuğun ben'i, kendi
gerçekçiliğinin çok ötesindedir.13 Çocuk edebiyatında zaman ve mekan ötelerini çocuk ruhunda canlandırabilecek bir din/hakikat dilini ne kadar verimli kullanabilirsek, o düzeyde hayal dünyalarını yaşamaya devam edebileceklerdir.
Metnin musikisinden biraz soyutlanarak, öncelikle, "din dili" kavramının yanlış
kullanımlarına işaret etmek istiyorum. Dini söylemlerimizi (religious discourse) din diliyle (religious language) karıştırmamak gereklidir. Çocuklara yönelik herhangi bir kitapta yer alan herhangi bir dini söylem, hem din dilini kapsamına girmez, hem de bu tür söylemler çocuk edebiyatı sayılmazlar. "Bir ifadenin dini olması için, onun salt tarihsel ve antropolojik bir ifade olma düzeyini aşıp, inanç bağlamında bir rol oynaması ve kanaate dayanan bir dil olma özelliğini taşıması gerekir." 14 Din dilinin ifadeleri öncelikle, "hayata karşı çok kapsamlı ve temel bir tutumu dile getirmesi ve bu durumu
çağrıştıncı özellikte olması, ikinci olarak da bu tutumun nesnesinin bir bağlanma ve teslimiyet nesnesi olması gereklidir." 15
Din dili, bir entelektüelin, bir akadernisYenin yaptığı gibi, empirik dünyaya işaret eden veya analitik olarak tanırnlar arasında ilgi kuran bir dil değil, aksine, bizim nihai
mukadderatımıza ilişkin kanaatlerimizin ifade edildiği ve yaşandığı bir dildir.16 Din dili, insanın Allah'ı tanımlarken, imanını yaşarken kullandığı dildir. Bu dil, hayatın içindedir ve hayatı belirlemektedir. Bir başka ifadeyle bu dil, bir kültür havzası içerisinde gelişebilecek bir şehir ve medeniyet dilidir. Bu noktadan hareketle diyebiliriz ki, ülkemizde çağdaş çocuk edebiyatının içeriği, medeniyetimizin çocuk kü1türü17 açılımlarıyla şekil
lendikçe din dili daha anlamlı bir şekilde varlığını sürdürecektir.
Hayatı en doğal ve en coşkulu bir şekilde yaşayan varlık, çocuktur. Hayatı fizikötesi gerçekliklerle birlikte derinden kavramakta ve anlam vermektedir. Bu bakış açısıyla . 12 Adnan Erkuş, Psikolqji ıerimleri Sözlüğü, Ankara ts., Doruk Yay., s. 165.
13 Piaget, Çocuğun Gözi{yle Dünya, s. 34; Ayrıca bk. Helen Bee, Denise Boyd, Çocuk Gelişim Psikolqjisi;çev. Okhan Gundüz, İstanbul2009, Kaknüs Yay., ·s. 542-543.
14 Thran Koç, Din Dili, Kayseri 1995, Rey Yay., s. 6.
15 John Hick, God and the Uruverse of Faiths, London 1973, s. 3; Peter Donovan, Religious Language, London 1985, s. 1'den naklen Koç, Din Dili, s. 7; Ayrıca bk. nıran Koç, "Din Dili", Felsefe Ansiklopedisi, ed. Ahmet cevizci, Ankara 2006, Babil Yay., s. 436-437.
16 Koç, ayruyer.
17 Şirin, "Çocuk Modernleşmesi, Çocuk Edebiyatı ve Çocuk Edebiyatma Yansıyan Şiddet", Dersirniz Çocuk, İstanbul2006, iz yay., s. 166.
296
Üçüncü Oturum
çocuk, adeta din formunun sınırlarını da zorlayıp "hakikat" zemininde yaşayabilrnek
tedir. Kanaatimce salt çocuk kitaplarında "dirı dili" kavramı kullanılabilir ama özellikle
edebiyat ürünleririden oluşan çocuk edebiyatında "hakikat dili" nden (The Language ~f
the Tiuth) bahsetmek daha anlamlı olacaktır. Hakikat dilirıi aniayıp kullanabilmek içirı
de ya çocuksulaşabilmek veya olgunlaşıp kemale erme düzeyirıde arınmışlık içerisinde
çocuksu saflığına tekrar ulaşabilmek gereklidir.
Çocuk yazarlarının ve özellikle dirıi metirıler yazanların çocukların dünyasına ula
şabilmeleri ve onlarla aynı dili konuşabilrneleri, bedeniri büyümesiyle birlikte kalbirı
küçülmemiş olmasına bağlıdır. Çocuk tam olarak kalpten ibarettir. Biz büyüklerde beden
büyüdükçe kalp de büyümeli, hatta zamanla .bedenin tamamı kalp haline gelebilmelidir
ki çocukla çocuk olabilelim.
Çocuğun irısan olarak yaratılması, Allah'ın takdiri ve iradesidir. Bu gerçeğe bağlı
olarak, Sezai Karakoç'un ınısralarında da geçtiği üzere, doğan her çocuk, fızikötesi diyariardan bir haber getirir. Çocuk fizikötesirıden haberlidir. Şairirı "Her şey yeniden
başlar 1 her şey çocuk içirı yeni 1 oyun da rüya da"18 şeklirıdeki nıısralannda "yeniden"
kelimesirıe olan vurgusu bu bağlamda önem kazanmaktadır.
Çocuğun ilahi gerçeklikle ilişkili dünyası vardır ki bu dünya, "çocuk dini" kavramıy
la adlandırılır. Çocuk bu dünyayı, samimi, sıcak ve duygusal doğasıyla birlikte yaşar. 19
Plotirıus, "İlk'ten sonra bir varlık varsa, bu basit bir varlık değildir; çokluk olan birliktir.
Çokluk olan birlik nereden gelir? İlk olandan. "20 şeklirıde tanımlamaya çalıştığı türüm
(sudür) teorisi, irısan varlığının suçsuz ve günahsız formu olan çocuğa "Bir"irı sıfatıa
rını yüklemektedir. Bundan dolayıdır ki çocuk edebiyatında dinihakikat d ilirlin kaynağı "Bir" olmalı ve bu bakış açısı, çocuğa psikoloji ötesi anlayışlarla (metapsychological
considerations) örülü bir irısan modeli sunabilrnelidir.21
Çocuk ve dolayısıyla irısan, varoluş hiyerarşisirıde "halife" kirnliğiyl&2 Allah'ı temsil
edebilme potansiyeline sahiptir. Halil Cibran'ın "Allah konuştu: İlk konuşması irısandı. "23
şeklirıdeki sözleri, bu gerçeği ifade etmektedir.
Öyleyse Hakikat parçalanabilir mi? Hayır, ancak bizler parçaların bütününü idrak
edemeyiz. Henüz günahla bozulmamış bir safıyeti olduğundan çocuk, payata ve dola-
ı8 Şirin, Rijya Saati (Şiirler), İstanbul ı 998, İz Yay., s. ı6.
ı 9 Şirin, Gösteri Çağı Çocuklan, İstanbul2006, iz Yay., s. ı24.
20 Plotinus, Enneadlar, çev. Zeki özcan, Bursa 1996, Asa Kitabevi, s. 40.
21 Jerry S. Wiggins, Paradigms qfPersonalit;y Assesment, NewYork 2003, The Guilford Press,
s. 63-67.
22 el-Bakara 2/30; En'am 6/165; el-Fatır 35/39.
23 Cibran Halil Cibran, Kum ve Köpük, Avare, çev. İlyas Aslan, İstanbul 2000, Kaknüs Yay.,
s. 12.
297
VI. Dini Yayınlar Kongresi
yısıyla hayatta içkin olan hakikate bütün olarak bakar. Bohne'nin belirttiği gibi, "çocuk dıştan taklit eder görünürken, aslında o, Allah ile içten ilişki halindedir. Büyüklerden öğrendiklerinin sınırını çoktan aşmış olan çocuk, Allah karşısında yetişkine göre daha hassas, daha çaresiz ve daha muhtaçtır. O, Allah huzuruna çıkınca, gerçekten O'nun
huzuruna çıkmıştır."24 Çocuklar, saflıklan dolayısıyla hakikati hissedebilmektedir; bazen de beklenmedik bir biçimde bir kısmını ifade etmektedirler.25
Bu açıklamalarımızdan hareketle vurgulamak isterim ki, çocuk edebiyatının dili, hakikat kaynağından gelen irfan kanalıyla beslenmeli ve böylece çocuğun zihnirıi kal
biyle birlikte metne/kitaba bağlayabilmelidir. Bizim geleneksel klasik edebiyatırnızın eserleri, böyle bir zeminde ortaya çıkınışiard ı. Hasan Aycın'ın bir Keloğlan hikayesi olan Esrarname'si,26 bu çerçevede günümüzde yazılmış örneklerden biridir.
Çocuk edebiyatında dinihakikat dilinde dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri,
sevgi ve aşk dilinden beslenen duygu ve ifadeterin m etiniere yeterince yansıtılabilmesidir. Rochefoucauld'un dediği gibi, aslında insan, her yaşta çocuk gibidir ve dolayısıyla başı daima sevgiden bir yastık aramaktadır. Bebekler ve çocukların ölçütleri sadece sevgidir; onlar ırk ve din bilmezler ve dolayısıyla bunların aynmırıı da yapmazlar. Nefreti ve korkuyu ise büyüklerden öğrenmektedirler.
Tebliğ konumuz açısından ısrarla vurgulamamız gereken nokta şudur: Allah c.c. Kur'an-ı Kerim'deki ayet metinlerini nasıl kendi sevgisiyle, varolmuşların sevgisiyle bezemişse, çocuk yazan da din dilini kullanırken adeta aynı doğallık içerisinde, yani çocuğu bütün doğallığıyJa olduğu gibi severek, onun hayallerine ve tasavvurlarına saygı göstererek duygu ve kelimelerini süslemelidir. Bu sevgi, karşılıklı ilişkiden doğan
veya çocukluğun bir prototipi olmasından değil, aksine sarıki dünyada sadece o varlık ' varmış gibi ontolojik bir kaynaktan beslenerek dinihakikat dilinde yerini almalıdır.
Çocuk edebiyatı yazan, hakikat aşkıyla donanabilmişse bu düzeydeki bir formasyona ulaşabilir. Şairin, "Çocuğum 1 sen olduğun için var aşk 1 aşkındandır dünya"27 dediği
gibi, çocuk aşktır. Sevgi ve aşkın tezahürleri olan satırlar, çocu~n hakikat dünyasına u taşabilmemiz içirı bizlere nice yeni algı kapılan açabilecektir.
24 G. Bohne, Religionspsychologie des Kindes, Tübingen 1959, s. 1289 vd.'den nakleden Kerim
Yavuz, Çocukta Dini Dl!)lgu ve Düşüncenin Gelişmesi, Ankara 1987, Diyanet İşleri Bşk. Yay., s. 158; Aynca bu konuda OVide'nin beyti için b k. Pierre Bovet, Din Dl!)lgusu ve Çocuk Psiko/Qjisi, çev. Selahattin Odabaş, Ankara 1958, Türkiye İş Bankası Yay., s. 9.
25 Albayrak, "Çocuğun Sqygı Hakkına Varoluşsal ve PsikolQjik Bakış", s. 235.
26 Hasan Aycın, Esrarname (Bir Keloğlan Hik4Jlesi), İstanbul2003 , 1imaş Yay.
27 Şirin, Rijya Saati, s. 27.
298
Üçüncü Oturum
KAYNAKLAR
Albayrak. Ahmet, "Çocuğun Sqygı Hakkma Varoluşsal ve Psikolojik Bakış", ı. Türkiye.Çocuk Hakları Kongresi, Yetişkin Bildirileri Kitabı, İstanbul 2011, Çocuk Vakfı Yay.,
c. ı. ss. 233-240.
Aycın, Hasan, Esrarname (Bir KeZoğlan Hikô;yesf). İstanbul2003, Timaş Yay.
Bee, Helen, Denise Boyd, Çocuk Gelişim Psikolqjisi, çev. Okhan Gündüz, İstanbul2009, KaknüsYay.
Bovet, Pierre, Din Dl{Ygusu ve Çocuk Psikolqjisi, çev. Selahattin Odabaş, Ankara 1958, Türkiye İş Bankası Yay.
Cibran, Halil Cibran, Kum ve Köpük, Avare, çev. İlyas Aslan, İstanbul2000, Kaknüs Yay.
Cüceloğlu, Doğan, İçimizdeki Çocuk, İstanbul 1992, Remzi Kitabevi.
Erkuş, Adnan, Psikolqji Terimleri Sözlüğü, Ankara ts., Doru k Yay.
Firestone, Lillian, Çocuklarm Unutufan Dili (Hakiki Hayat İçinde Bir Yolculuk), çev. Tufan Göbekçin, İstanbul 201 ı. Ruh ve Madde Yay.
Gövsa, İbrahim AHi ettin, Çocuk Ruhu, Ankara 1926, Maarif Vekaleti.
Gürüz, Demet, Ayşen Temel Eğinli, Kişilerarası İletişim, Ankara 2008, Nobel Yayın.
Karakoç, Sezai, Yitik Cennet, İstanbul 1995, Diriliş Yay.
Koç, 1\.ıran, Din Dili, Kayseri 1995, Rey Yay.
------"Din Dili", Felsefe Ansiklopedisi, ed. Ahmet Cevizci, Ankara 2006, Babil Yay., ss. 436-447.
Piaget, Jean, Çocuğun Gözijyle DÜJD!a, çev. İsmail Yerguz, Ankara 2005, Dost Kitabevi Yay.
Plotinus, Enneadlar, çev. Zeki özcan, Bursa 1996, Asa Kitabevi.
Şahabettin, Cenap, Tıryaki Sözleri, İstanbul2005, Timaş Yay.
Şirin, Mustafa Ruhi, "İçindeki Çocuğu Yaşatanların Edebiyatı", Çocuğa Adanmış Konuş-malar, İstanbul 1998, iz Yay., ss. 59-7 4.
--------Ri{ya Saati (Şiirler). İstanbul 1998, iz Yay.
--------Gösteri çağı Çocuk/an, İstanbul2006, iz Yay.
----"Çocuk Modemleşmesi, Çocuk Edebiyatı ve Çocuk Edebiyatina Yansıyan Şiddet", Dersfmiz Çocuk, İstanbul2006, iz yay., ss. 149-17 4.
Wiggins, Jerry S., Paradigms qf Personal/Iy Assesment, New York 2003, The Guilford Press.
Yavuz, Kerim, Çocukta Dini Dl{Ygu ve Düşüncenin Gelişmesi, Ankara 1987, Diyanet İşleri Bşk. Yay.
299
VI. Dini Yayınl ar Kongres i
--------Çocuğun Dünyası ve Gelişme, İstanbul ı 998, Çocuk Vakfı Yay.
zarifoğlu, cahit, Yaşamak, İstanbul ı 990, Beyan Yay.
Oturum Başkaru: Evet, Ahmet Bey bize çocuk edebiyatındaki dilidin ilişkisiyle ilgili bir tebliğ sundular.
Hılliyle bu tür konular ele alınırken üç ayrı olgu; bir, çocuk olgusu, iki, dil olgusu, üç, din olgusu bir araya getirildiğinde pek çok alt başlıklara daha geniş şekilde mütalaa etmek mümkün. Bu konunun retoriğini yeni devirlerde oluşturmak hem edebiyat bilim adamlarının hem edebiyat teorisyenlerinin hem de uygulamacıların sorunu olsa gerek. Böyle bir konuya dikkat çektiler.
Kendilerine teşekkür ediyorum.
Ceren Kenar geldiyse eğer bekleyecek sona kalan dona kalır hesabı çünkü sözü değerli hocamız İlhan Genç hocamıza vereceğim.
"Sözlü ve Yazılı Kültürüroüzde Kullanılan Din Kaynaklı Kalıplar" başlığında bir tebliğ sunacaklar.
Buyurun İlhan hocam.
300