ursula k.leguin - yerdeniz büyücüsü 1_sitedeki savaşçılar.doc

Upload: rangigs

Post on 10-Oct-2015

21 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

Scanned by AKIRAWAUrsula K. LeGuin YERDENZ BYCS

Ursula Kroeber LeGuin, 1929'da Kaliforniya'da dodu. Babas nl antropolog Alfred Kroeber, annesi ise ya-zar Theodora Kroeber'dir. Raddiff ve Columbia ni-versiteleri'nde edebiyat eitimi grd. 1950'li yllarda fantastik ykler ve romanlar yazmaya balad, ancak bunlar uzun sre yaymlanmad. 1962'de ilk bilimkurgu yks yaymland. Mlksiizler'm yaymland 1974 ylma kadar alt bilimkurgu roman yazd. Bu tarihten sonra zaman zaman bilimkurgu ykleri yazmakla bir-likte romanlannda daha ziyade yan gereki/yan fan-tastik temalar iledi. En nemli bilimkurgu roroanlan arasnda The Dispossessed (1974; Mlkszler, Metis 1991), The Left Hand of Darkness (1969; Karanln Sol Eli, Ayrnt 1993), City oflllusions (1967; Hayaller ehri, mge 1994), Rocannon's World (1966; Rocan-non'un Dnyas, Metis 1995), Planet ofExile (Srgn Gezegeni, 1966) ve The Eye ofthe Heron (1978; Balk-l Gz, Metis 1995) saylabilir. nemli fantastik ro-manlan ise Threshold (Eik) ve "Yerdeniz. lemesi" ad altnda toplanan A Wizard of'Earthsea (1968; Yerde-niz. Bycs, Metis 1994), The Tombs ofAtuan (1971;Atuan Mezarlar, Metis 1995) ve The Farthest Shore' dr (1972; En Uzak Sahil, Metis 1995). Yazar yllar sonra yazd Tehanu'y (1990) "Yerdeniz" dizisinin drdnc ve son kitab olarak yaymlamtr. Ursula Le Guin, ABD'nin Oregon eyaletinde, Portland kentinde yayor.Ursula K.LeGuinYERDENZ

BYCSU

Yerdeniz lemesi I

ingilizce'den eviren:

idem ERKAL PEK

METS YAYINLARI

Sz sessizlikte, k karanlkta, yaam lrken;

bombo gkyznde uarken parlar atmaca.

-Ea'nn YaradlISSTEK SAVAILARbasn, frtna ykl Kuzey Dou Denizi'nden bir mil kadar yksee kaldran tek bir dadan olumu Gont Ada, bycle-riyle nldr. Gont'un yksek vadilerindeki kasabalarndan, derin ve karanlk koylanndaki limanehirlerinden. Adalar Diya-r'nn hkmdarlarna ehirlerde byc olarak hizmet eden veya Yerdeniz'de adadan adaya byler yaparak dolaan birok Gontlu kmtr. Bazlarnn anlattma gre bunlarn en by, en azndan en byk gezgini, yaad devirde hem ejderhalar efendisi hem de Babyc olan evik Atmaca adnda bir adamm. evik Atmaca'nn hayat hikayesi gerek Ged'in Kahra-manlklar'nda. gerekse baka arklarda anlatlmaktadr, ama bu yk, onun nlenmesinden, adna arklar yaklmasndan nce olanlarn yksdr.

evik Atmaca, Kuzey Yakas Vadisi'nin bandaki dam ykseklerine kurulu Onakaaa admda bir kyde dnyaya gel-miti. Bu vadinin ayr ve tarlalar kyn aasndan kademe kademe denize doru iner. Blgedeki dier kasabalar Ar Neh-ri'nin kvrmlarna kurulmutur. Kyn yukansnda ise sadece, zirvenin kayasma ve karma doru, tepe tepe ykselen bir orman vardr.

ocukken tad ad olan Duny, ona annesi tarafndan ve-rilmiti; zaten annesinin ona verebildii, sadece hayat ve ismi olmutu nk daha evik Atmaca bir yasma varmadan annesi lmt. Kyn tunustas olan babas pek konumayan, suratsz bir adamd. Duny'nin alt aabeyi de yaa ondan olduka byk olduundan, topra ilemek, denizlere almak veya tunustas olmak iin Kuzey Yakas Vadisi'ndeki baka kasabalara giderek evden bir bir ayrlmlard. ocuu efkatle yetitirebilecek kimse kalmamt. Duny bir yaban gibi yetiti; kuvvetli bir ayrk otu; grltc, marur ve huysuz, boylu poslu, evik bir olan. Kyn teki ocuklar ile birlikte dere kaynaklarnn zerindeki dik ayrlarda kei otlatyordu Duny; krkleri harekete geirecek kadar kuvvetlenince de babas onu kam ve dayakla tun iliinde rak olarak altrmaya balamt. Ama o pek bir ie yaramyordu. Hep iten kaytanp kayor, ormann derin-liklerinde dolayor, tm Gont nehirleri gibi hzl ve souk akan Ar Nehri'nin glcklerinde yzyor, sarp kayalk ve uurumlardan ormann tepesindeki, Perregal'dan sonra hibir adann var olmad engin kuzey okyanusunu seyredebilecei zirvelere trmanyordu.

Kylerinde, len annesinin bir kz kardei yayordu. Be-bekken yaplmas gereken eyleri bu teyzesi yerine getirmiti, fakat kadnn da kendisine ait ileri vard; Duny kendi basnn aresine bakabilecek bir duruma gelince de onunla artk hi ilgi-lenmemeye balad. Fakat bir gn, Duny henz yedi yanda, dnyadaki sanatlar ve gler hakknda hibir ey bilmeyen cahil bir ocukken, teyzesinin kulbenin damna kp aaya inmel istemeyen bir keiye syledii szleri duydu: Kei, teyzesinir

syledii tekerlemeyi dyunca hemen aayp yanma gitmiti Ertesi gn, Yksek elale'deki ayrlarda, uzun kll keileri ot latrken Duny anlamm, ilevim ve ne tr szckler olduum bilmeden, duymu olduu szcklerle onlara seslendi:

Noth hierth malk man hiolk han merth han!Duny tekerlemeyi yksek sesle haykrnca keiler ona don geldiler. Hzla geldiler, hepsi bir arada ve hi ses karmadan Sar gzlerindeki karanlk yarktan ona baktlar.

Duny gld ve ona keiler zerinde iktidar salayan tekerlemeyi bir kez daha haykrd. Keiler ona daha da yaklatlar; k tk etrafm sardlar. Birdenbire Duny keilerin kaln sivri boy-nuzlanndan, tuhaf gzlerinden ve tuhaf sessizliklerinden rkt. Onlardan kurtulup kamak istedi. Etrafnda bir yumak olmu keiler de onunla beraber kotular; sonunda btn keiler, grnmez bir iple bir araya balanm gibi saldrrcasna kye vardlar, ocuk da ortalarnda alyor ve bouluyordu. Kyller kei-lere svmek ve olana glmek iin evlerinden dar frladlar. Aralarndan, olann teyzesi geldi; o glmyordu. Keilere bir ey syledi ve hayvanlar byden kurtularak meleip otlamaya baladlar.

"Benimle gel," dedi teyzesi Duny'ye.

Duny'yi, tek basma yaad kulbesine gtrd. Genellikle buraya ocuklarn girmesine izin vermezdi; ocuklar da buradan korkarlard zaten. Kulbe alak ve karanlk, penceresizdi; civan-peremi, solucan otu ve defne gibi ifal bitkilerden kan gzel kokularla doluydu. erde teyzesi atein nne bada kurarak oturdu, dank siyah salarmn arasndan yan gzle olana ba-kp keilere ne dediim, tekerlemenin ne olduunu bilip bilmediim sordu. Olann hibir ey bilmedii halde keileri, yanma gelip onu izlemeleri iin by ile baladm renince Duny' nin, gcn malzemesine sahip olduunu anlad.

Kzkardeinin olu olarak ona hibir ey ifade etmeyen bu olana, artk baka bir gzle bakmaya balad. Onu vd ve ona

daha ok holanaca tekerlemeler retebileceini syledi. Bir salyangozu kabuundan dar baktracak bir szck veya bir ahini gkyznden aracak bir isim gibi.

"Evet, ret bana o ismi!" dedi keilerin uyandrd korkudan kurtulup, teyzesinin, ne kadar akll olduu yolundaki vg-leriyle kaslmakta olan Duny.

Cad kadn "Eer sana retirsem, hibir zaman o szc dier ocuklara sylemeyeceksin," dedi.

"Sz."

Kadn onun bu istekli cahilliine glmsedi, "yi o halde. Fakat szn balayacam. Ben tekrar znceye kadar dilin balanacak, sana rettiim sz baka birinin duyabilecei bir yerde syleyemeyeceksin. Sanatmzn srlarm saklamamz gerek."

"yi," dedi olan. nk arkadalarmn bilmedii ve yapmad eyleri bilmek ve yapmak dncesi houna gittiinden, srr oyun arkadalarna sylemeye hi niyeti yoktu.

Teyzesi dank sam arkasna toplayp elbisesinin kemeri-ne dm attktan sonra tekrar bada kurup atee avu avu yaprak atarken, o, kprdamadan oturdu. Bylece ateten kan duman yaylp kulbenin karanlm doldurdu. Kadn ark sylemeye balad. Sesi zaman zaman deiiyor, ykselip alalyor-du; sanki baka bir ses onun iinden ark sylyormu gibi. ark srd de srd, ta ki olan uyank m, uyuyor mu olduu-nu anlayamayacak hale gelinceye kadar. Tm bu sre iinde de cadnn hi havlamayan yal siyah kpei, dumandan kanlanan gzleriyle olann yannda oturdu. Sonra cad kadn, Duny'ye anlamad bir dilde konutu; sihir ocuu etkisine alp onu ses-sizletirinceye kadar da, ona baz tekerlemeleri ve szleri birlikte syletti.

"Konu!" dedi, tlsm denemek iin.

ocuk konuamad ama gld.

O zaman teyzesi ocuun gcnden biraz korktu nk b yapabildii en gl byyd: Sadece konumasn denetim alt na almaya ve onu susturmaya deil, ayn zamanda, sihir sanatn da hizmette bulunmas iin onu kendisine balamaya almt

10

By onu balad halde ocuk yine de glebilmiti. Kadn bir ey sylemedi. Duman dalncaya kadar atein zerine su dkt ve imesi iin olana su verdi. Odann havas temizlenip ocuk tekrar konumaya balaynca ona, ahinin arldmda gelmesi-ni salayan asl ismini retti.

Bu, Duny'nin tm hayat boyunca izleyecei byclk yolundaki, bir glgeyi avlamak iin denizde ve karada, lm kral-lnn ksz kylarna kadar kovalad yoldaki, ilk admyd.

ahinleri adlaryla ardmda, havadan kendisine doru alaldklanni ve prenslerin avc kular gibi bileine imek kanatlaryla konduklarm anlad zaman, dier isimlerin alm duyarak teyzesine gidip atmacann da, balk kartalnn da, kartaln da isimlerim renmek istedi. Gcn szcklerim renebilmek iin cadnn kendisinden istedii hereyi yapt; rendikle-rinin hepsi yapmas veya bilmesi ho eyler olmasa da, rettii hereyi rendi. Gont'ta bir sz vardr: Bir kadn bys kadar zayf. Bir sz daha vardr: Bir kadn bys kadar habis. Onak-aaa'n cads kara byc deildi; Kadim Gler'le bir alverii olmam, yksek sanatlarla da hi uramamt; ama cahil insanlar arasnda yaayan cahil bir kadn olarak yeteneim, sk sk aptalca ve belirsiz amalara harcyordu. Gerek byclerin bildii, yolunda hizmet verdii ve bylerim gerekten gereksinim duyulmadan kullanmalarm engelleyen Denge ve Dzen hakknda hibir ey bilmiyordu. Onun her durum iin bir bys vard ve srekli tlsmlar yapyordu. Bilgilerinin ou, be para etmez birer hileydi; ayrca gerek byy, sahte byden ayramyordu. Bir sr hastalk tanyordu; belki de hasta etmekte, iyi etmekten daha ustayd. Birok ky cads gibi ak iksirleri kay-natabiliyordu; ama daha baka, daha irkin iksirleri de vard, erkeklerin kskanlk ve nefretine yarayan. Fakat bu tr almalar gen randan uzak tutuyor, ona, elinden geldiince drst bir sanat retmeye alyordu.

lk balarda Ged'in byclk sanatndan ald tm zevk ocukayd; bu sanatn ona verdii, hayvan ve kular etkileme-sine yarayan g ve bunlarn bilgisiydi. Tm yaam boyunca da

11bundan hep zevk ald. Onu sk sk yksek ayrlarda, etrafnc yrtc kularla gren dier ocuklar, ona evik Atmaca ad takmlard; gerek isminin bilinmedii daha sonraki yaamnc gndelik isim olarak tad bu ismi de bylece edinmi oldu.

Cad kadn; bir sihirbazn insanlar zerinde edinebilec byk gc, erefi ve zenginlii anlattka, Duny daha yar;

bilgiler edinmeye koyuldu. ok abuk reniyordu. Cad < vyordu; kyn ocuklar ise ondan korkmaya baladlar. K dii de, ksa bir sre sonra, insanlar arasmda nemli biri olac na emindi. Bylece on iki yasma kadar cadyla, kelime keli by by, almaya devam etti ve kadnn bildii eylerir unu rendi. Cad ona bulma, balama, onarma, ama ve ya karma tlsmlaryla ilgili ve ifal otlar ve tedavi konu btn bildiklerim retti. Halk airlerinin ykleri ve B Kahramanlklar hakknda bildii hereyi ona syledi; rel olan sihirbazn kendisine rettii Gerek Lisan szcukle da Duny'ye retti. Ayrca Duny, Kuzey Yakas Vadisi'n Dou Ormani'nda, bir kasabadan bir kasabaya gezen ikli ve gezgin hokkabazlardan, eitli numaralar, akalar ve gi tlsmlar renmiti. ite, bu hafif tlsmlarn birinin say< iindeki byk gcn varlm kantlad.

O gnlerde Kargad mparatorluu glyd. mpan Kuzey ve Dou Uyreleri arasnda kalan drt lkeden Karego-At, Atuan, Hur-at-Hur, Amini. Buralarda konu' Adalar Diyar'nda veya dier Uyreler'de konuulan hi< benzemez; buralarn insanlar da, kann renginden ve yar terin kokusundan holanan, beyaz tenli, sar sal, vah:

insanlardr. Bir yl nce krmz yelkenli gemilerden olu larnn byk gcyle aknlar yaparak, Torikles ve gl olan Torheven'e saldrmlard. Bu olayn haberi kuzey kadar geldi fakat Gontlu hkmdarlar kendi korsan megul olduklarndan dier lkelerin kederlerine pek mediler. Derken Spevy de Karglar'n eline dt, ya yakld ykld, halk esir alnd; yle ki buras hala bir tindedir. Karglar zafer tutkusuyla Gont'un yanma kad

12otuz byk gemiyle, bir ordu halinde Dou Limani'na ili Savatlar, ehri aldlar ve yaktlar. Gemilerim Ar Nehri'nii znda koruma altnda brakp, nlerine kan hayvanlar v sanlar keserek, yamalayarak, ykarak Vadi'den yukar k ilerledike gruplara ayrldlar; her grup caninin ektii yere Bunlarn ellerinden kaanlar, zirvedeki kyleri uyardlar. bir sre sonra da Onakaaa'taki insanlar, douda, gkler rartan dumanlar grd; o gece Yksek elale'ye trman aaya, ince bir sis tabakas altnda kalm, hasata hazrke tuturulmu tarlalardaki yangnlarla yol yol krmz grner di'ye; alev alev dallarda kzaran meyvalaryla yanm m bahelerine; iin iin yanan harap iftlik evlerine baktlar.

Kyllerin bir ksm, koyaklardan kap ormana gizi bir ksm hayadan pahasna savamak iin hazrland; bir l blm ise hibir ey yapmadan atlar yakmaya balad. kaanlar arasndayd. Kapperding Uurumu'nda bir mas gizlenip, maarann azm da bylerle mhrledi. Duny'nii bas, yani tunustas, kalanlar arasndayd; elli yldr al tun ocam terk etmemiti. Btn gece boyunca, elinde '. bulunan madeni, mzrak ucu haline getirmek iin dverek (, ti. Dierleri de onunla birlikte bu ular krek ve apalarn larma -yuva ap adam gibi vidalayacak vakit olmadn balayarak altlar. Kyde avlanmak iin kullanlan okla ve baklardan baka silah yoktu; nk Gont'un dalarnd;

ayan halk sava deildir; onlar savalaryla deil, kei szlar, deniz korsanlar ve bycleriyle nldr.

Gnein domasyla beraber adann ykseklerine, ou sabahnda olduu gibi, kaln, beyaz bir de sis kt. Onal a'n kulbe ve evleri arasndaki sokaklarda, kyller ol yaylar ve yeni yaplm mzraklanyia, Karglar'n uzakta m knda m olduunu bilemeden, sessizce, hepsi de ekilleri, v lklar ve tehlikeleri onlardan gizleyen sisin iine bakarak, b yorlard. Duny onlarn yanndayd. Btn gece atei hav besleyen tun ocann krnde, kei tulumundan yap krn saplarm indirip kaldrarak almt. imdi ise kc

13yapm olduu iten dolay ylesine aryor ve titriyordu ki, setii mzra elinde tutamyordu. Nasl savaacana, kendisine veya kyllere nasl yardmc olacana bir trl akl ermiyordu. Ya daha henz bir ocukken, Kargl'nn birinin mzrana sapla-np da lrse diye endielenmeye balad: Ya gerek adm, erkeklik adm renmeden karanlklar lkesine giderse. Souk sisin neminden slanm clz kollarna bir bakt; kuvvetsizliine hiddetlendi; kuvvetinin snrlarm biliyordu, iinde bir g vard. Bir de nasl kullanldm bilse; bildii tm sihirler iinder kendisine ve beraberindekilere bir stnlk, en azndan bir an;

salayabilecek hileler arad. Fakat g, sadece ihtiya olduun da ortaya kmaz: Bilgi de olmas gerekir.

Sonunda berrak gkyznn zirvelerinde, tm plakl il parlayan gnein scakl altnda, sis dalmaya balad. Sis ti reket edip byk kmeler ve dumanl huzmeler halinde aralar dika, kyller bir grup savann dadan yukar doru kma! ta olduunu grd. Karglar tuntan balklar ve baldr zrhla kaln deriden gslkler, tahta ve tuntan kalkanlar ile korum yor; kl ve uzun Karg mzraklar tayorlard. Ar'in derin ki) sndan dolana dolana, bbrlenerek, grltyle, dank bir s halinde, beyaz yzlerinin seilebilecei kadar yakma geldil< Birbirlerine seslenirken kullandklar anlalmaz szckler duyuluyordu. Bu aknc birlikte yz kadar adam vard, ok c il; ama kyde yalnzca on sekiz adam ve olan vard.

ite o anda ihtiya bilgiyi ard: Duny, Karglar'n nc uzanan yolun zerindeki sisin incelip, daldm grnce, ^ rarlanabilecei bir bys olduunu fark etti. Olan rak c rak almaya alan Vadi'deki yal bir iklimci, ona birka tli retmiti. Bu numaralardan birine, sisrme deniyordu; bu b bir yerde, belli bir sre iin sisi bir arada tutan birletirici bir yyd. Bu tlsmla, gzba konusunda yetenekli bir kii, sisi sre dayanp sonra dalan, hayalete benzeyen ekillere ok;

lirdi. Olann bu yetenei yoktu, zaten onun niyeti de baka ayrca byy kendi amac iin kullanabilecek gc vard. bk abuk ve yksek sesle kyn snrlarm izen yerlerin i;

14lerini syledikten sonra sisrme bysn tekrarlad; fakat bu bynn arasna, gizleme bysnn szlerim de katt ve en so-nunda byy harekete geiren szc haykrd.

Tam bysn bitirmiti ki, arkasndan gelmekte olan babas kafasna hzl bir amar indirip onu yere serdi. "Adam gibi dr salak! Sylenmeyi brak. Eer dvemeyeceksen git de saklan!"

Duny ayaa kalkt. Artk Karglar'n kyn snrna, sepicinin bahesinin kysndaki ulu porsukaacnn yanma kadar gelmi olduklarm duyuyordu. Sesleri ve silahlarnn sakn net-lemiti; fakat yine de grnmyorlard. Sis, kyn zerinde yo-unlamt, , insann kendi ellerini gremeyecei kadar zayflatyor, etraf bulanklatnyordu.

"Hepimizi sakladm," dedi Duny, ask bir yzle. Babasnn vurduu yer aryordu nk; sonra ift ynl yapt by de gcn kurutmutu. "Elimden geldii kadar bu sisi burada tutacam. Syle brlerine, onlar Yksek elale'ye doru eksinler."

Tunustas bu garip ve nemli siste bir hayalet gibi duran o-luna bakt. Duny'nin sylemek istediini anlamas bir dakikasn ald, ama anlar anlamaz hemen brlerim bulup ne yapmalar gerektiini bildirmek iin -kyn her kesini bucam ezbere bildiinden- sessizce kotu. Karglar bir evin damm tututurun-ca, gri siste, bir de krmz bir leke yaylmaya balamt. Fakat Karglar hala kye girmemilerdi; sisin, ganimetlerim ve avlarm tm plaklyla gzler nne serecek lde dalmasm bekliyorlard.

Evi yaklan sepici, Karglar'n burunlarnn dibine, dzenli bir ekilde glgeden kp barp tekrar glge iinde kaybolmalar iin birka olan yollad. Bu arada adamlar bahe parmak-lklarmn arkasndan emekleyerek, evden eve koarak dier ynden Karglar'a yaklamlar, bir yumak halinde duran savalara ok ve mzraklarla saldrmlard. Karglar'dan biri, daha yeni dvlm scak tuntan mzran boydan boya vcudunu delip gemesiyle yere dt. Bir ksm da okla vuruldu, ama hepsi de ok sinirlenmiti. O zaman onlar da sisin iindeki elimsiz sal-drganlarna kar saldrya getiler; fakat karlarnda sadece

15seslerin yankland bir sis ktlesi buldular. nlerindeki sisi, byk, tyl ve kanl mzraklaryla delerek sesleri izlediler. Cadde boyunca bara ara ilerlediler. Bo evler ve kulbeler, kpr kpr gri sisin iinden belirip belirip kaybolurken, kyn iinden geip gittiklerim anlamamlard bile. Kyller etraf ok iyi tandklarndan, ou nde dank bir ekilde kouyor lard. Fakat bazdan, olan ocuklar ve yallar yavat. Karg lar'n ayaklar bunlara taklnca, sava lklar atarak ya mz raklarn ektiler ya da kllaryla detiler. Atuan'n Beyaz Kai de Tanrlarinin isimlerini haykrdlar:

'"SVuluah! Atwahi"

Gruptakilerin bir ksm, ayaklarmn altndaki topran se letiini fark edince durdu, fakat dierleri hemen burunlarn dibinde ilerleyen lo ve titrek ekilleri izleyerek hayalet k;

aramak iin yollarna devam etti. Tm sis, drt bir yandan ka< an, titreyen, solan ekillerle canlanm gibiydi. Bir grup Kai hayaletleri dosdoru Ar'n kaynaklarnn bulunduu uurum l nanna. Yksek elale'ye doru kovalad, izledikleri ekiller, c lerindeki bolua doru kap, incelmekte olan sisin iinde ki boldular. Onlar izleyenler, lklar atarak nce sisin, ardnc da aniden beliren gne nn arasndan, otuz metre aa kayalarn arasndaki s gllere dt. Onlarn ardndan gelip dmemi olanlar, uurumun kenarnda durup, sesleri dinledi

O zaman Karglar'n iine bir endie dt; bu acaip s kylleri deil, birbirlerini aramaya koyuldular. Tepenin old tarafta bir araya geldiklerinde, yine de aralarmda, arkadan k( gelip baklayan ve sonra tekrar yok olan, hayalete benze baka ekiller vard. Karglar birden bire gri renkli kr siste) kip da sabah gnei altnda plak ve parlak duran nehri ve yn altndaki koyaklar grnceye kadar, yokuaa, de l ve sessizce komaya baladlar. Sonra durdular, bir araya g ler ve geriye baktlar. Dalgalanan ve kvrlan gri bir duvar } te yannda, gerisindeki hereyi saklayarak, bombo duruy Duvardan ise sadece, geride kalm, uzun mzraklar omuz dan sallanan bir iki arkadalar, tkezleyerek saldrrcasna

16Arkalanna bile bakmadan gittiler. Hepsi bu byl yerden uzak-lara, aaya indi.

Bu savalar, Kuzey Yakas Vadisi'nin daha aalarnda savatan nasiplerini aldlar. Ovark'tan kyya kadar uzanan Dou Orman kasabalarmdaki adamlar toplanarak, Gont'u istila edenle-re kar savamaya gitti. Gruplar halinde dalardan aaya indiler; o gn ve ertesi gn Karglar Dou Limani'nn stndeki kum-sallara kadar geri pskrtld. Buraya vardklarmda gemilerinin yaklm olduunu grdler; bunun zerine srtlarm denize vere-rek, hepsi lnceye kadar savaa devam etti. Armouth'n kumlan, gelgit temizleyinceye kadar, kanla kahverengiye boyand.

Fakat, o sabah Onakaaa kynde ve Yksek elale'de nemli gri sis, bir sre daha asl kaldktan sonra aniden dald ve eridi gitti, insanlar, orada burada, sabahn rzgarl parlakl-nda kalakaldlar ve merakla evrelerine bakmdlar. Burada, kanlar iinde, dalm uzun sar salaryla l bir Karg yatyordu; orada ise dv srasmda bir kral gibi lm olan sepici.

Kyde, atee verdikleri ev hala alev alevdi. Sava kazandk-larndan, evi sndrmek iin kotular. Sokakta ulu porsukaac-nin yannda, tunustasnn olu Duny'yi tek basma, yaralanmam ama afallam biri gibi sessiz ve aptal aptal dururken buldular. Yapm olduu eyin farkndaydlar; onu babasnn evine gtrdler, cady maarasndan kp canlarm ve mallarm kurtarm olan bu delikanly kurtarsn diye armaya gittiler. Karglar tarafndan sadece drt kii ldrlm ve bir ev yaklmt.

Olan silahla yaralanmamt ama ne yemek yiyebiliyor, ne konuabiliyor, ne de uyuyabiliyordu; kendisine sylenen szleri duymuyor, kendisin! grmeye gelenleri grmyor gibiydi. O yrelerde, onu hasta eden eyden kurtaracak kadar byden anlayan biri yoktu. Teyzesi "gcnden fazlasn harcad," dedi, ama ona yardm edecek bilgisi yoktu.

O, bu ekilde karanlklar iinde sessiz yatarken, bir sis re-rek bir sr glge sayesinde Kargl cengaverleri korkutup karan delikanlnn yks, tm Kuzey Yakas Vadisi'nde, Dou Ormam'nda, yksek dalarda, dalarn ardnda, hatta Gont'un

17Byk Limani'nda bile anlatld. Bylece Armouth'daki kymn

beinci gnnde Onakaaa kyne bir yabanc geldi: Ba ak, pelerinli, kendi boyunda mee bir asa tayan, ne gen ne yal bir adam. ou insan gibi Ar yolundan karak deil, daha yksek dalardaki ormandan inerek geldi. Onun bir byc olduunu hemen anlayan kyn kadnlar, adam dertlerine deva olabileceini syleyince, onu doruca tunustasnn evine getirdiler. Olann babas ve teyzesi dnda herkesi dar karan , Yabanc, sadece, karanlklara dalm gzlerle yatan Duny'nin karyolasnn zerine eilip, elini olann anlna koyup, dudaklarina bir kez dokundu,

Duny, etrafna baknarak yava yava doruldu. Ksa bir sre sonra da konutu; kuvveti ve alk hissi geri gelmeye balad, Ona yemesi ve imesi iin bir eyler verdiler. Kara gzlerim yabancdan alamayan Duny, tekrar yatt.

Tunustas, yabancya, "Sen pek yle sradan bir adama benzemiyorsun," dedi. |

"Bu ocuk da sradan bir adam olmayacak," diye cevap verdi dieri. "Onun sis ile yapt kahramanlklar, yaadm yer olan Re Albi'ye kadar geldi. Buraya ona adm takmaya geldim, tabii eer dedikleri gibi henz erkeklie adn almadysa."

Cad tunustasna, "Enite, bu adam mutlaka Re Albi By-cs Sessiz Ogion'dur; zelzeleye dizgin vuran adam..." diye fsldad. "Beyim," dedi byk isimlerden ekinmek gibi bir huyu olmayan tunustas, "nmzdeki ay olum on yanda olacak ama biz Gei'i, bu k, Gndnm elentilerinde gerekletirmeyi dndk."

"Brakn bir an nce bir ismi olsun," dedi byc, "nk bir isme ihtiyac var. imdi baka bir iim var, fakat sizin setiiniz gn geri geleceim. Ondan sonra giderken, eer uygun g-rrseniz onu da yanmda gtreceim. Eer uygun olduunu ka-mtlayabilirse, onu ram olarak yanma alacam veya yete-neklerine gre eitilmesini salayacam. Byc olarak domu birinin aklm karanlkta brakmak tehlikelidir." 18 lOgion ok kibar ama kesin bir tarzda konuuyordu; dikkafa-h tunustas btn sylediklerim kabul etti.

Olann on yam doldurduu gn, daha parlak yapraklar aalarn dallarndan dmeden, sonbaharn gzelliklerinin yeni yeni yaanmaya balad gnlerde, Ogion Gont Da'ndaki ge-zilerinden, kye geri dnd; bylece Gei treni yapld. Cad olandan, annesinin ona bir bebekken vermi olduu Duny ismi-ni geri ald. ocuk isimsiz ve plak olarak yksek uurumlarn dibinden fkran Ar'n souk kaynaklarna girdi. O suya girerken, gnein nnden su bulutlar geti ve glckte ocuun etrafndaki sularn zerinde byk glgeler kayp oynat. ocuk bu canl ve ivi gibi suda, souktan titrese de, davranmas gerektii gibi, yavaa ve dimdik yryerek kar kyya geti. Kyya gelince, kendisini beklemekte olan Ogion elini uzatt ve olan kolundan kavrayarak ona gerek ismini fsldad: Ged.

Bylece ad, glerin kullanm konusunda ok zeki olan birisi tarafndan taklm oldu.

Daha elentilerin bitmesine ok varken; daha btn kyller bol yiyecek ve iecek bira ile Vadi'den gelen bir okuyucunun syledii Ejderha Efendilerinin Kahramanlklar trklerim dinleyerek elenirken, byc alak sesle Ged'e "Haydi olum. Ky halkyla vedala, brak onlar elensinler," dedi.

Ged, babasnm kendisi iin yapt tun bak, sepicinin ka-nsnn ona gre diktii deri bir kaban ve teyzesinin onun iin tl-smlad akaaatan bir bastondan ibaret olan eyasn ald. Pantolonu ve gmleinden baka, btn sahip olduu eyler bunlard. Hepsiyle vedalat; dnyada tanm olduu tm insanlarla. Nehrin kaynaklarnn yukarsnda, uurumun altma dalm kye bir kez bakt. Sonra yeni ustasyla, bu dalk adann dik ormanlar, aydnlk sonbaharn yapraklar ve glgeleri ara-sndan yola koyuldu.

1911 GLGEged, byk bir bycnn ra olarak, hemen gcn smna erip, ona hakim olacam sanmst. Hayvanlarn dillerini, orma-nm yapraklarnn sylediklerim anlayacam sanmt; szyle rzgar etkileyeceim, istedii her kla gireceim... Belki de ustasyla beraber Re Albi'ye gitmek iin geyik olup koacak veya kartal olup dalarn stnden uacaklardaFakat hi de yle olmad. nce Vadi'den aa, sonra da yava yava da dolanarak, gneye ve batya doru, kk kylerde kendilerine sunulan yerlerde ya da doann koynunda ge-celeyerek dolatlar; yoksul gezgin sihirbazlar, tamirciler veya dilenciler gibi. Hi de yle gizemli yerlere gitmediler. Hibir ey olmad, ilk balarda Ged'in sabrsz bir korkuyla bakt bycnn mee asas, anlalan yrrken kullanmak iin yaplm20

salam bir bastondan baka bir ey deildi. Aradan gn geti, drt gn geti, yine de Ogion, Ged'in grd kadaryla ne bir byclk yapt, ne de ona bir tanecik isim, tek bir rn veya tlsm retti.

Ogion ok sessiz bir adam olduu halde, son derece yumuak ve sakindi; yle ki sonunda Ged ona kar duyduu korkuyu yenerek, birka gnde ustasna "Benim raklm ne zaman balayacak acaba?" diye sorabilecek kadar cesaretlendi.

"Balad," dedi Ogion.

Sanki Ged'in syleyecek bir eyi varm da syleyemiyor-mu gibi bir sessizlik oldu. Sonra syledi: "Ama daha hibir ey renmedim!"

"nk benim ne rettiimi henz kefedemedin," diye cevap verdi byc, Ovark ve Wiss arasndaki yksek geitte yo-luna kararl ve byk admlarla devam ederek. ou Gontlu gibi esmer bir adamd, koyu bakr renginde; gri sal, bir taz kadar ince, dayankl ve yorulmak bilmez. Seyrek konuur, az yer ve daha da az uyurdu. Gzleri ve kulaklar ok keskindi; yznde her zaman, bir eyleri dinliyormu gibi bir ifade tayordu.

Ged ona cevap vermedi. Bir bycye cevap vermek her zaman o kadar kolay deildir.

"Tlsmlar yapmak istiyorsun," dedi Ogion, byk admlarla yrrken. "O kuyudan ok su ektin. Bekle. Erkeklik, sabretmek demektir. Ustalk ise dokuz kez sabretmek demektir. Yolun kenarndaki o ot nedir?"

"Samaniei."

"Ya bu?"

"Bilmiyorum."

"Ona drtyaprak derler." Ogion asasnm bakr uunu clz otun dibine batrarak durmutu, bylece Ged bitkiye yakndan bakt; bitkiden kuru bir tohum zarf kopard ve Ogion baka bir ey sylemedii iin sonunda sordu: "Ne ie yarar Usta?"

"Bildiim kadaryla hibir ie."

Yola devam ederlerken Ged tohum zarfm elinde tutuyordu, sonra frlatt att.

21"Drtyapra her mevsimde, yaprayla, ieiyle, kkyle, kokusundan, grnnden ve tohumundan tanyacak hale gelince, o zaman gerek ismini renebilirsin; varlnm ne oldu-unu kavradn iin. Bu da kullanmm bilmekten daha nemlidir. Sonu olarak, sen ne ie yaryorsun? Ya da ben? Gont Da bir ie yarar m? Ya da Ak Deniz?" Ogion yarm mil daha gittikten sonra nihayet "Duyabilmek iin susmak gerekir," dedi.

Olan kalarm att. Aptal yerine konmaktan holanmyordu. Sonunda Ogion ona bir ey retmeye raz olur umuduyla, ierlemesini ve sabrszlm bastrarak, itaatkar olmaya alt. Bir eyler renmek ve g kazanmak iin byk bir alk duyuyordu. Yine de ona, bir ifal ot toplaycs veya ky sihirba-zyla yrseydi daha ok ey renirdi gibi gelmeye balad. Ve da dolanp batya, Wiss'ten sonraki ssz ormanlarn ilerine doru gittike, bu byk Byc Ogion'un byklnden ve sihrinden gitgide daha ok kukulanmaya balad. nk yamur yadnda Ogion, her basit iklimcinin bildii, frtnay uzaklatrmaya yarayan bylerden birisini bile yapmad. Enla-des ve Gont gibi sihirbaz bol lkelerde, yamur bulutlarnn bir tlsmdan bir tlsma ilerleyerek, sonunda ykn huzur iinde denize boaltncaya kadar, yava yava bir yandan bir yana, bir yerden bir yere hareket ettiini grebilirsiniz. Oysa Ogion yamurun yaaca yere yamasna izin veriyordu. Ogion byk bir kknar aac bulup altna uzand. Ged ie sular szlen allarn arasna slak ve mutsuz kvrld; gce sahip olup da onu kullanmayacak kadar akll olmann ne ie yaradm merak etti ve Va-di'deki iklimcinin yanma, en azndan kuru yerde uyuyabilecei bir yere rak gitmi olmay diledi. Dncelerinin hibirini aklamad. Bir tek sz sylemedi. Ustas glmsedi ve yamur altnda uykuya dald.

Gont tepelerine ilk karn dmeye balad Gndnm'ne doru, Ogion'un ky Re Albi'ye vardlar. Overfeil'in yksek kayalannn kysna kurulmu olan kasabann ad ahin Yuvas anlamna geliyordu. Aaya baknca insan, derin krfezi, Gont Limani'nn kulelerim, krfezin azndan Armed Kayalklar ara-

22

sndan gemilerin giri klarm grebiliyordu. Deniz zerinden iyice batya baknca, Adalar'n en dousundaki ada olan Ora-nea'nn mavi dalar da seilebiliyordu.

Bycnn evi, bir ate ukuru yerine oca ile bacas olan ahaptan salamca yaplm byk bir ev olduu halde, Onaka-aa koyunun kulbelerine benziyordu: Bir kesine keiler iin de yer ayrlm, bir tek odadan ibaretti. Odann bat duvarnda, Ged'in yatt bir girinti vard. Ot iltesinin zerinde, denize bakan bir pencere vard; fakat klar batdan ve kuzeyden gelen kuvvetli rzgariara kar kepenklerinin genellikle kapal olmas gerekiyordu. Ged k, evin karanlk scanda, dardaki yamurun ve rzgarn sesini veya karn sessizliim dinleyerek ve Hard dilinin Alt Yz Rn'n yazmay ve okumay renerek geir-di. Ged bu bilgileri renmekten ok mutluydu; nk bunlar bilmeden tlsm ve bylerin sadece ezberlenmesi, insana tam anlamyla bir ustalk kazandrmyordu. Adalar Diyan'nm Hard dili, dier dillerden farkl olarak byl bir gce sahip olmad halde, kkleri varlklarn gerek adlarm aldklar Kadim Lisan'a dayanyordu. Bu lisan anlamak iin de, dnya adalar ilk olarak denizden ktklar zaman yazlm olan Rnlerle ie balamak gerekiyordu.

Hala, hibir by, hibir olaand olay grmemiti. Btn k boyunca Rn kitabinin ar sayfalarnn kantrlmasndan, yamur ve karn yamasndan baka hareket olmamt. Bir de Ogion, buz gibi havalarda yapt orman gezilerinden veya kei-lerinin bakmndan dner, izmelerindeki kan silkip sessizce atein karsnda otururdu. Bycnn, uzun ve dinleyen sessizlii oday ve Ged'in aklm doldururdu, yle ki bazen kelimelerin nasl sylendiklerini unuttuunu zannederdi Ged; en sonunda Ogion konusunca, ona, szckleri Ogion hemen o anda, ilk kez icat ediyormu gibi gelirdi. Yine de syledii szler, yle nemli konularda olmazd da ekmek, su, hava ve uyku gibi basit eyler olur-du.

Canl ve parlak bahar aylar gelince, Ogion Ged'i, sk sk Re Albi'nin yukarlarmdaki ayrlardan ifal otlar toplamaya yollad

23ve btn gnn yamur suyuyla dolmu derelerin kenarlarmda, ormanlarda ve gne altndaki slak yeil tarlalarda gezerek ge-irmesi iin serbest brakarak, istedii kadar oyalanabileceini syledi. Ged her ef erinde sevinle gidip aksama kadar darda kald, fakat ifal otlar da tmyle akhndan karmad. Trmanrken, gezerken, sularda ve amurlarda yrrken, kefederken, bir yandan da otlara dikkat ediyor ve eve hep biraz ot gtryordu. Bir gn 'kutsal beyaz' denen bir iein bol bulunduu iki dere arasnda kalan bir ayrla geldi; bu iekler nadir bulundu-undan ve ifaclar bunlara deer verdiinden, ertesi gn de ayn yere gitti. Ondan nce bir bakas oraya gelmiti bu kez; daha nce grm olduu bir kz; Re Albi Lordu'nun kz. Ged onunla ko-numayacakt ama kz Ged'e doru gelip, onu tatl tatl selamlad "Seni tanyorum, sen evik Atmaca'sn, bycmzn evlatl Bana byclk hakknda bir eyler syler misin?"

Ged kzn beyaz eteklerinin sprd beyaz ieklere bak ti; ilk balarda utand, suratm ast ve zar zor cevap verdi. Faks kz, yava yava onu da rahatlatan umursamaz, srarl ve a szl bir ekilde konumaya devam etti. Aa yukar onun ya;

larnda, uzun boylu, neredeyse beyaz tenli denecek kadar solgu bir kzd. Kyde, annesinin Osskil veya yle yabanc bir adadz gelmi olduu syleniyordu. Sa dmdz, siyah bir elale gi omuzlarna dklyordu. Ged kz ok irkin buldu ama konu tuka, giderek artan bir arzuyla onu mutlu etmek, onun takdiri kazanmak istedi. Kz Ged'e, Kargl savalar yenmelerine n den olan sis ile yapt numaralarn tm yksn anlattn ok arm ve takdir etmi gibi dinledi ama hi onu ven sc ler sylemedi. Bir sre sonra da baka bir dala atlad: "Hayvs lan ve kular arabilir misin?" diye sordu.

"arabilirim," dedi Ged.

ayrn yukansndaki uurumda bir ahin yuvas oldu biliyordu; kuu adyla ard. Ku geldi ama koluna konmi belli ki kzn varlndan rkmt. Bir lk att, izgili ge kollaryla havay dvp gklere ykseldi.

"ahinin gelmesini salayan bu tr ef unlara ne diyo

24nuz?"

"ar bys."

"llerin ruhlarm da, sana gelmeleri iin arabilir misin?"

Ged, kz bu soruyu sorunca, ahin tam anlamyla onun arma itaat etmedii iin, kendisiyle elendiim dnd. Kzn kendisiyle elenmesine izin veremezdi. "Dilersem arabilirim," dedi sakin bir sesle.

"Ruhlar armak zor ve tehlikeli deil midir?"

"Zor olmasna zor. Tehlikeli mi, bilemem." Omuzlarm silk-ti.

Bu kez kzn gzlerinde bir takdir izi olduuna, hemen hemen emindi. "Bir ak efsunu yapabilir misin?"

"O ustalk isteyen bir ey deil ki."

"Doru," dedi kz " her ky cads bunu yapabilir. Dnm byleri yapabilir misin peki? Byclerin grntlerim deitirdiklerim sylyorlar, sen de yapabilir misin?"

Bir kez daha kzn, soruyu alay etmek iin sorup sormad-na emin olamad; bir kez daha, "dilersem yaparm," diye cevap verdi.

Kz, kendisini diledii herhangi bir eye evirmesi iin -ister bir ahine, ister bir boaya, ister atee, isterse de bir aaca-yalvarmaya balad. Kz ustasnm kulland, ksa, gizemli szlerle atlatt; fakat kz onu tatl szlerle kandrnca, aka reddetmeyi bilemedi. Ayrca kendisi de atp tuttuklarna inanp inanmadm pek bilemiyordu. Ustas bycnn onu evde beklediim syleyerek kzdan ayrld ve ertesi gn ayra gitmedi. Fakat bir gn sonra kendi kendine, aan ieklerden biraz daha toplamas gerektiin! syleyerek, bir kez daha gitti. Kz oraday-d; birlikte kutsal beyaz tomurcuklar toplayarak amurlu imlerin zerinde yalnayak kotular. lkbahar gnei parlyor, kz da onunla eski kyndeki bir kei oban kadar nee iinde konuuyordu. Kz tekrar sihirbazlk hakknda sorular sordu ve Ged'in anlatt hereyi gzlerini falta gibi aarak dinledi; bylece olan tekrar bbrlenmeye balad. Derken kz ona bir Dnm

25

bys yapp yapamayacam sordu. Ged kz atlatnca da salarm yznden arkaya doru atarak olana bakt ve "Korkuyor musun?" dedi.

"Hayr, korkmuyorum."

Kz ona tepeden bakarak gld ve "Belki de ok kksn-dr," dedi.

ite buna katlanamazd. Pek bir ey sylemedi fakat kendisi-ni kamtlamaya kesin karar verdi. Kza, eer isterse ertesi gn tekrar ayra gelmesini syledi, ayrlmak iin izin istedi ve usta-s dnmeden eve vard. Doruca raflara gidip henz Ogion'un onun yannda hi amad iki rfan Kitabi'n ald.

Kendini dntrmek iin bir by arad fakat hala rnleri ok yava okuduundan ve okuduunu da pek anlamadndan, arad eyi bulamad. Ogion'a ustas Kahin Heleth'ten, Kahin Heleth'e de kendi ustas Perregal Bycs'nden kalan ve kkleri efsanevi zamanlara dayanan bu kitaplar ok eskiydi. imdiye kadar toprak olmu birok deiik el tarafmdan zerinden geil-diinden ve aralarna yeni bilgiler eklendiinden, kitaplarn yaz, kk ve garipti. Ged yine de, orada burada okumaya alt eylerin bazlarm anlyordu. Aklnn bir kesinde kzn soruu ve alay, kitab kantrrken llerin ruhlarnn arlmasyla ilgili bir bynn yazl olduu bir sayfada durdu,

Teker teker iaretleri ve rnleri zerek byy okuduka, iini bir korku kaplad. Gzleri kitaba taklp kalm, byy okumay bitirinceye kadar da gzlerim kitaptan ayramamt.

Gzlerim kaldrdmda, evin zifiri karanlk olduunu grd. Karanlkta, k olmad halde okumuta. Kitaba bir kez daha baktnda, rnleri okuyamad. Yine de iindeki korku gittike byyor, onu sandalyesine balyordu. mt. Omuzundai baknca, kapal kapnn yannda, karanlktan da karanlk ekil siz, pht bir eyin srndn grd. Ona doru ilerliyor, on fsldyor; fsldyarak onu aryor gibiydi. Ama Ged szckle ri anlayamyordu.

Kap sonuna kadar ald, eriye, evresinde beyaz bir i' kmesiyle bir adam girdi; yksek sesle, hiddetli ve aniden kon

26

an byk parlak bir ekil. Karanlk ve fsltlar yok olarak dald.

Ged iinde bulunduu dehetten kurtuldu ama hala d ko-puyordu; nk kapda, elindeki mee asas beyaz bir parlaklkla alev alev yanan, etrafa k saarak duran Byc Ogion'du.

Byc tek bir sz sylemeden Ged'in yanndan geip lambay yakt ve kitaplar raflardaki yerlerine koydu. Sonra olana dnd ve "O byy, hayatm ve gcn tehlikeye atmadan kullanamazsn. Kitaplar, bu byy bulmak iin mi amtn?" dedi.

"Hayr usta," diye mrldand olan; utanarak Ogion'a ne aradm ve neden aradm anlatt.

"Sana sylediim eyleri hatrlamyorsun. Sana o kzn an-nesinin, yani Lord'un karsnn, efsunlarla uraan bir kadn ol-duunu sylememi miydim?"

Gerekten de Ogion, bir keresinde bunu sylemiti; Ogi-on'un bir nedeni olmadan, bou bouna konumayacam imdi-ye kadar renmi olmasna ramen Ged, bu szlere pek kulak asmamt.

"Kz imdiden yar cad. Kz seninle konumas iin annesi yollam olabilir. Kitabn senin okuduun sayfasn aan o olabilir. O kadnn hizmet ettii gler benim hizmet ettiim glerle ayn deil. Kadnn amacnn ne olduunu bilmiyorum ama hakkmda hayrl eyler istemediim biliyorum. Ged, imdi beni iyi dinle. Tehlikenin gc, glgenin kuatt gibi kuatacan hi dnmedin mi? Sihir, zevk iin veya vlmek iin oynad-mz bir oyun deildir. unu dn: Bizim Sanatmz'daki her sz, her hareket ya hayr iin ya da er iin yaplr. Bir ey sylemeden veya bir ey yapmadan nce, demen gereken bedeli bilmen gerekir!"

Utancn etkisiyle Ged "siz bana hibir ey retmezken, bunlar bilmemi nasl beklersiniz? S izinle yaadmdan beri, ne bir ey yaptm, ne de bir ey grdm..." dedi.

"imdi bir ey grdn ite," dedi byc, "eri girdiimde, kapnn yannda, karanlkta."

27

Ged sustu.

Ogion diz kp ocaktaki atei yakt; ev soumuta. Sonra, hala dizlerinin zerindeyken sakin bir sesle, "Ged, benim gen ahinim, sen bana veya benim hizmetime baml deilsin. Sen bana gelmedin, ben sana geldim. Sen bu seimi yapmak iin ok gensin ama yine de ben senin yerine karar veremem. Eer ister-sen seni, btn yksek sanatlarn retildii Roke Adasi'na yollarm. istediin hereyi renebilirsin, senin ok byk bir gcn var. Hatta gururundan da byk; umarm. Seni burada tutmak isterim nk sende olmayan ey bende var; ama seni iste-inin dnda burada tutamam. imdi, Re Albi ile Roke arasnda bir seim yap," dedi.

Ged sesini karmadan durdu, ok au-mt. Onu tek bir dokunuuyla iyiletiren, iinde hi kzgnlk olmayan bu adam sevmeye balamt. Onu sevdiim bu ana kadar fark etmemiti. indeki parlaklkla, karanlktaki ktl nasl yaktm hatr-layarak bacann kenarna dayanm olan mee asaya baknca, iinde Ogion'la kalp, onunla ormanda uzun ve uzak yollara gitmek ve sessiz olmay renmek iin bir istek duydu. Ama yine de, iinde, bastramad baka arzular da vard; zafere duyulan istek, bir eyler baarma niyeti gibi. Deniz rzgarlarnn sayesin-de, dosdoru Deniz'e, havann byyle prl prl parlad ve Babyc'nn akl almaz mucizelerin arasnda gezindii Bilgeler Adasi'na gitmek varken, Ogion'un yolu, ustala giden uzun bir yol gibi grnyordu; yava ilerlenen, dolayl bir yol.

"Usta," dedi, "ben Roke'a gideceim."

Bylece birka gn sonra, gneli bir bahar sabahnda Ogion, Gont'un Byk Limam'ndan on be mil uzakta olan Over-feli'den aaya giden dik yolda, Ged'in yannda uzun admlaryla yrd. Byk Liman'n kapsnda ejderha heykellerinin arasnda duran Gont ehri'nin nbetileri bycy grnce, onu plak kllar ile diz kp karladlar. Bycy tanyorlard;

Prens'in emri ve kendi istekleri dorultusunda ona sayg gsteriyorlard; nk on yl nce Ogion, ehri zenginlerin kulelerim yerle bir edecek ve Armed Kayalklar geidin! la kapayacak

28olan bir zelzeleden kurtarmt. Gont Da ile konuup onu sa-kinletirmi, Overfeil'in titreyen sarp kayalklarm rkm bir yabani hayvan yattrr gibi yattrmt. Ged bu konuda sylenenlerden bazlarm duymutu, imdi ise silahl nbetilerin sessiz ustasmn nnde diz ktklerim grnce, hereyi hatrlad. Bir zelzeleyi durduran bu adama korkuyla bakt fakat Ogion'un yz her zamanki gibi sakindi.

Rhtma gittiler. Liman efi, Ogion'u karlamak ve ona ne gibi bir yardm dokunabileceim sormak iin onlara yaklat. Byc ne istediim syler sylemez, o da Ged'in yolculuk yapabilecei, Deniz'e doru yola kacak olan bir gemi olduu-nu syledi. "Ya da onu rzgararc olarak alrlar," dedi adam, "eer yle bir hneri varsa. Gemide iklimci yok."

"Sis konusunda biraz bilgisi var; deniz rzgarlar hakknda bir ey bilmiyor," dedi byc, elini yavaa Ged'in omuzuna koyarak. "Sakn deniz ve deniz rzgarlar zerine bir numara yapmaya kalkma evik Atmaca; sen hala kara adamsn. ef, geminin ismi ne?"

"Glge, Andradeler'den, krk ve fildii ile Hort ehri'ne gidiyor. yi bir gemidir, Ogion Usta."

Geminin ismini dyunca bycnn yz karard ama "yle olsun," dedi. "Bu yazy Roke Okulu'nun mdrne ver evik Atmaca. Rzgarn ak olsun. Gle gle git."

Ogion'un vedas bu kadard. Arkasm dnp byk admlarla rhtmdan uzaklat. Ged mahzun, ustasmn uzaklamasn seyretti.

"Gel bakalm delikanl," dedi Liman efi olan deniz kena-nna, Glge'nm yelken amaya hazrland iskeleye gtrrken.

Elli mil enindeki bir adada, denize bakan kayalarn zerine kurulmu, ebediyen denizi seyreden bir kyde, bir ocuun hi gemiye adm atmadan veya parmam denize hi sokmadan byyp adam olmas garip gelebilir ama Ged'in durumu byleydi. Kara adamlar, iftiler, kei obanlar, inek obanlar, avclar ve zanaatkarlar, denize kendileri ile hibir ilgisi olmayan, gvenilmez tuzlu bir alem olarak bakarlard. Kynden iki gnlk

29uzaklkta olan kyler, onlar iin yabanc yerler saylrd; adala-nndan bir gnlk uzaklkta bulunan adalar ise, suyun tesinden grnen, kendi adalar gibi zerinde yrnebilecek salam topraklar deil de var olduu rivayet edilen sisli tepelerdi onlar iin.

Bylece, dalarn doruklanndan aaya hi inmemi olan Ged iin Gont Liman; byk evleri, kuleleri, rhtm, doklar, havuzlar, gemi babalar, sallana sallana bekleyen yzlerce kay ve gemileriyle veya tamir iin kenara ekilmi, ters evrilmi tekneleriyle liman, sarlm yelkenleriyle ve kapal lombarlary-la d limanda demir atm bekleyen gemileri, garip ivelerle baran, ar ykleriyle variller, sandklar, kvrlm halatlar, krek ynlar arasnda kouturan gemicileri ve liman iileri, sahildeki ince talarn zerinde sessizce sohbet ederek yol alan krk kaftanlar iindeki tccarlar, yakaladklar balklar boaltan balklar, ar admlarla yryen fclar, eki sallayan gemi ustalar, ark syleyen midye satclar, barp aran gemi kaptanlar ve tm bunlarn gerisinde sessizce parlayan krfe-ziyle korkutucu, olaanst bir yerdi. Kelimenin tam anlamyla sersemlemi olarak Liman efi'ni, Glge'mn bal bulunduu doka kadar takip etti. Liman efi onu geminin kaplanma gtrd.

Biraz konutuktan sonra, gemi kaptan, byc rica etmi olduu iin Ged'i, yolcu olarak Roke Adasi'na gtrmeye raz oldu. Liman efi de ocuu kaptana brakp gitti. Glge'ma kaptan, Andradeli tccarlarn giydii kenar pellawi krkyle ssl bir kaftan giymi, iri, iman bir adamd. Ged'e hi bakmadan gr bir sesle "Havayla oynayabilir misin ocuk?" diye sordu.

"Oynayabilirim."

"Rzgar kartabilir misin?"

Ged kartamayacan sylemek zorunda kalnca, kaptan ona ayakaltnda olmayan bir yer bulmasn ve orada kalmasn syledi.

Gemi, gece bastrmadan d limana kacandan ve sabaha kar gelgitin yardmyla yelken aacandan, krekiler gemiye

30gelmeye balamlard. Ayakalt olmayan hibir yer olmadm-dan Ged, geminin knda, gzelce balanm ve hayvan postu-na sarlm ykn stne trmanp, burada iyice tutunarak olup biteni seyretmeye balad. Liman iileri, su varillerim rhtmdan, krekilerin oturduklar yerlerin altna doru gmbr gmbr yuvarlarken, pazulu kollaryla salam bnyeli krekiler s-rayarak gemiye ktlar. Yola kmaya hazr olan salam yapl gemi, yknn altnda ezildii halde gemiyi yalayan ky dalga-larnda biraz biraz dans ediyordu. Dmenci, geminin Andrad'n Yal Ylan eklinde yontulmu ba bodoslamasnda, omurgann birletii yerdeki kalaslarn zerinde duran kaptana doru dnerek, k bodoslamasndaki yerini ald. Kaptan tm hametiyle emirler verdi; Glge zlm, iki kayn yardmyla doklardan kyordu. Sonra kaptann "Lombar kapaklarm an," diye kkremesiyle iki yandaki on beer krek yerlerinden karld. Kaptann yanndaki bir ocuk davulu aldka krekiler krekleri ekiyorlard. Bir martnn kanatlarnda gidiyormuasna hareket etti gemi ve birden ehrin grlts ve kargaas geride kalakald. Krfezin sessiz sulanna aldlar, balarmda, sanki denizin zerine aslm gibi duran Da'n karl zirveleri ykseliyordu. Gneydeki Armed Kayalklar'nn, rzgar altndaki s koyunda demir atp geceyi geirdiler.

Geminin yetmi kiilik mrettebatndan bazlar, erkeklie adm atm olsalar da Ged gibi kkller. Bu olanlar onu, birlikte yemeye ve imeye ardlar; olduka kaba ve akac olma-larna ramen, Ged'e dosta davrandlar. Gontlu olduu iin ona Kei oban diyorlard ama akay daha fazla uzatp tadm karmyorlard. Ged on be yandakiler kadar uzun boylu ve kuv-vetliydi, stelik ok da hazrcevapt. Bylece denizci ocuklarla kaynat, yle ki daha ilk geceden yaptklar ileri renip onlardan biri gibi davranmaya balad. Bu, etrafta aylak aylak dolaan birine yer olmadm dnen gemi subaylarnn da iine geldi.

Mrettebat iin bile zar zor yer bulunan; ykle, adamla ve erzakla dolu gvertesiz kadrgada, konfordan eser yoktu. Fakat

31konfor Ged'i hi ilgilendirmiyordu. O gece, kuzey adalanndan getirilmi olan rulo rulo postlarn arasnda yatt ve Krfez'in zerindeki bahar aylarnn yldzlar ile geminin k tarafnda kalan ehrin klarm seyrederek uyudu; sabah byk bir neeyle kalkt. Deniz, afaktan nce ykseldi. Demir aldlar; Armed Ka-yalar'nn arasndan yavaa krek ekerek getiler. Gne, Gont Da'n kzllatrmaya balaynca, Gont Denizi'nden gneybat-ya doru byk yelkeni atlar.

Bamisk ve Torheven arasnda, yumuak bir rzgarla yol aldlar ve ikinci gn. Adalar Diyar'nn yrei ve gzbebei olan Byk Ada Havnor'u grdler. gn sreyle, dou sahilleri boyunca ilerledikleri Havnor Adasi'nn yeil tepelerim seyrettiler ama karaya kmadlar. Daha uzun yllar Ged, dnyann mer-kezinde bulunan Havnor'un Byk Limani'mn beyaz kulelerim gremeyecek, adaya admm atamayacaktl.

Bir gece Way Adasi'nn kuzey liman olan Kembermouth'da konakladlar. Baka bir gece Felkway Krfezi'nin giriindeki kk bir kasabada. Daha sonraki gece de kuzeydeki O bumundan geip Ebavnor Boaz'na girdiler. Her iki yannda da kara bulunan ve kimi. D Blgeler'den yllar sren yolculuklardan sonra getirdikleri garip yklerle dolu, kimisi ise Deniz'de bir adadan bir adaya sraya sraya giden irili ufakl ticaret gemilerinin ok yakmndan geilen bu yerde, yelkenleri indirip krek ektiler. Bu kalabalk Boazlardan sonra gneye doru dnerek Havnor'u arkalarnda brakp, nce kuleler ve kentlerle sslenmi son derece zarif iki ada olan Ark ve lien'in arasndan, daha sonra da Deniz'deki Roke Adasi'na doru uzanan yollarnda, yamur ve artan rzgarn iinde ilerlediler.

Gece rzgar frtnaya dnnce geminin yelkenlerim indirdi-ler ve ertesi gn de, gn boyunca krek ektiler. Byk gemi tm heybeliyle dalgalarn zerinde dimdik duruyordu fakat geminin knda dmenin basnda duran dmenci, denizi dven yamura bakyor, yamurdan baka bir ey gremiyordu. Pusu-laya gre gneybatya gidiyorlard; gittiklerinin de farkndaydlar ama hangi sularda olduklarm bilemiyorlard. Ged adamlarn,

32Roke Adasi'nn kuzeyindeki s kumsal ve doudaki Borilous Kayalar hakkmda konutuklarm duydu. Bazlar da, imdiye kadar rotadan kp, Kamery'nin bo sulanna varm olabileceklerim savunuyorlard. Rzgar, gittike byyen dalgalarn ularm kopartp kpkler halinde havaya savurarak kuvvetlenirken, onlar hala rzgar arkalarna alp gneybatya doru krek ekiyorlard. Krek ekmek gletiinden kreklerin balar ksaltld; artk bir kree iki ocuk oturtuluyordu, Ged de Gont'tan ayrldklarndan beri yapt gibi, sras gelince kreklere oturuyordu. Krek ekmedikleri zaman da geminin iindeki suyu boaltyorlard, nk deniz artk gemiyi zorlamaya balamt. Bylece, bir yandan yamur hzl hzl yaip souk da srrken, davulcunun davulu da frtnann grlts iinde arpan bir kalp gibi gmbrderken, rzgarn altnda, dumanl dalar gibi art arda gelen dalgalarla boutular.

Adamlardan biri, Ged'in kreklerdeki yerini alarak onu pru-vadaki kaptann yanma yollad. Kaptann cbbesinin kenanndan sular damlyordu ama gvertedeki yerinde, bir arap fs gibi sapasalam durarak Ged'e bakt ve "Bu rzgar dindirebilir misin ocuk?" diye sordu.

"Hayr efendim."

"Demirle ilgili bir hnerin var m?"

Demek istedii, Ged pusulay Roke Adasi'na doru evirebilir miydi? Yani pusula kuzeyi deil, Roke Adasi'n gsterecek-ti. Bu Denizustalarnn gizli tuttuklar hnerlerindendi. Ged yine hayr demek zorunda kald.

"O halde," diye kkredi kaptan, rzgar ve yamurun arasn-dan, "seni Hort Kasabasi'ndan Roke Adasi'na geri gtrecek bir gemi bulman gerekecek. Roke Ada u anda batda bir yerlerde olmal ve bizi, bu havada oraya ancak bygc ulatrabilir. u anda gneye gitmemiz gerek."

Ged bu haberi beenmedi nk gemicilerin Hort Kasabas hakknda konutuklarm; burasnn, insanlarn Gney Blgele-ri'ne alnp satld, ktlklerle dolu kanunsuz bir yer olduu-nu duymutu. Kreklere geri dnerek, gl kuvvetli bir olan

33olan Andradeli arkadayla beraber iine devam etti. Davulun sesini duyuyor; geminin knda asl duran gemici lambasnn, rzgar savurduka, yamurun dvd karanlkta can ekien bir leke gibi k saarak salnm ve rpnm gryordu. O hengamede mmkn olduu kadar ok batya bakyordu. Derken, gemi tam kabaran bir dalgann zerindeyken, bir an iin, uuan karanlk sularn zerinden, bulutlar arasnda batmakta olan gnei andran bir k grd. Ama grd, gnein kzll deil, net bir kt. Krek arkada grmemiti ama Ged yine de grdn dierlerine syledi. Dmenci, dalgalarn tepesine ktklarnda, Ged'le beraber grd ama bunun sadece kavumakta olan gnein olduunu syledi. Bunun zerine Ged, su boaltan ocuklardan birine seslenerek, bir dakika iin yerini almam rica etti ve bir kez daha zorlukla ilerlenen sralarn arasndan, denize umamak iin tahtadan yontulmu pruvaya tutunarak, kaptana seslendi: "Kaptan! Batda grnen u k Roke Ada!"

"Ben k mk grmyorum," diye kkredi kaptan ama daha szn bitirmemiti ki Ged eliyle bir yeri iaret etti. Hepsi, batda, grltl denizin kabarm kp zerinde parlayan grd.

Yolcusunun hatr iin deil ama gemisini frtnann tehlike-sinden kurtarmak iin kaptan, hemen dmenciye batdaki a doru gitmesi iin seslendi. Yine de Ged'e "Oul, ayn bir Deni-zustas gibi konuuyorsun ama sylemedi deme, eer bizi bu havada yanl yne doru ynlendiriyorsan, Roke Adasi'na yze-rek gitmek zorunda kalrsn," dedi.

Artk frtnay arkalarna alp gideceklerine, frtnay yandan alarak krek ekmeye baladlar ki bu ok zor bir iti. Bordann tam ortasndan vuran dalgalar, onlar yeni rotalarnn gneyine doru srklyor, geminin iini de suyla dolduruyordu; o yzden su boaltma iine aralksz devam etmeleri artt. Ayrca gemi srklenirken, kreklerin suyun zerinde kalp krekileri oturduklar sralarn stne devirme tehlikesi olduundan, k-rekilerin de kreklerine dikkat etmesi gerekiyordu. Frtna bu-

34lutlannn da etkisiyle hava hemen hemen kararmt, batlarmda kalan, yollarna devam etmelerine yardmc olan arada bir grebiliyorlard. Bylece abalamaya devam ettiler. En sonunda rzgar biraz yavalad ve nlerindeki k kmesi byd. Krek ekmeye devam ettiler ve yalnzca iki krek darbesi arasnda, sanki bir perdeden gemiesine frtnadan karak, batmakta olan gnein gkyznde ve denizde parlad sakin bir havaya girdiler. Kpkl dalgalarn zerinden, ok uzakta olmayan yksek, yuvarlak, yeil bir da ile dan altna kurulmu, kk sakin krfezinde gemilerin demirlemi olduu bir kasaba grdler.

Elinin altndaki uzun dmene yaslanan dmenci, bam e-virip, "Kaptan, bu hakiki bir ada m yoksa bir by m?" diye sordu. "Sen dmeni dz tut, tahta kafa! Asln kreklere, yreksiz kleocuklar! O grdnz, her salan anlayabilecei gibi, Thwill Krfezi'yle Roke Tepesi! Asln kreklere!"

Bylece, davulun vurular eliinde, yorgun argn krfeze doru krek ektiler. Krfezde herey sakindi, kasabadaki insanlarn ve alan bir ann sesini bile iitebiliyorlard. Frtnann hrts ve gmbrts ise uzaklarda kalmt. Bulutlar, adann kuzeyinde, dousunda ve gneyinde, adadan birer mil uzaklkta, karanlkta asl duruyorlard. Fakat Roke Adasi'nn zerinde, berrak gkyznde, yldzlar birer birer parlamaya balyordu.

35111 BYCLER OKULUG E D o geceyi Glge'de geirdi; sabah olunca da etkenden arkasndan nee iinde, iyi dileklerini baran ilk deniz-yolda-larndan aynlarak doklara doru yrd. Birka dar ve dik caddenin etrafna toplanm yksek evleriyle Thwil kasabas, pek byk saylmazd. Yine de Ged'e buras, bir ehir kadar byk geldi. Nereye gideceini bilmediinden, nne kan ilk kasaba-lya Roke Okulu'nun mdrn nerede bulabileceim sordu. Adam onu yle yangzle uzun uzun szdkten sonra, "Akllya soru gerekmez; aptal ise bouna sorar," deyip yoluna devam etti. Ged, yan dik arduvaz daml evlerle, bir yan da byk bir binann duvaryla evrili bir meydana varana kadar yoku yukar yrd. Binann duvarndaki kk pencereler, evlerin bacalarn-dan daha yksekteydi. Byk gri ta bloklardan yaplm olan bina bir kaleye veya atoya benziyordu. Binann dibindeki meydan-

36da pazar sergileri kurulmutu. Etrafta oraya buraya gidip gelen insanlar vard. Ged ayn soruyu, bu kez elinde bir sepet midye olan yal bir kadma sorunca kadn, "Mdr her zaman bulunduu yerde bulamazsn; bazen de olmad yerde bulursun," diye cevap verip, midyelerim bara bara satarak yoluna devam etti.

Byk binann bir kesinde, kk, zellii olmayan ahap bir kap vard. Ged kapya gidip hzl hzl ald. Kapy aan yal adama, "Gont Adasi'ndaki Byc Ogion'dan, bu adadaki okulun mdrne bir mektup getirdim. Mdr aryorum ama artk daha fazla bilmece duymak ve alaya alnmak istemiyorum," dedi.

"Aradn okul buras," dedi yal adam kibarca. "Ben kapcym. Eer girebilirsen buyur gir."

Ged ileriye doru bir adm att. Kapdan ieri getiini zannetti fakat hala darda, kaldrmn zerinde, biraz nce durduu yerde duruyordu.

Bir kez daha ileriye doru bir adm att. Bir kez daha kapnn dnda kald. Kapc, ierden, tatl tatl onu seyrediyordu.

Ged, armaktan ok kzmt; nk yine kendisiyle alay ediliyor gibi gelmiti ona. Yksek sesle, elleriyle, uzun sre nce teyzesinin retmi olduu Ama bysn yapt. Teyzesinin rettii byler iinde en nemlisi buydu; o da artk bu byy byk bir ustalkla yapyordu. Fakat yapt sadece bir cad ef-sunuydu; bu kapy kapal tutan gce hibir faydas olmamt.

Bu da ie yaramaynca, Ged uzun sre, orada, kaldrmn zerinde kalakald. En sonunda, ieride beklemekte olan yal adama bakt. "Bana yardm etmezseniz," dedi isteksizce, "giremeyeceim."

Kapc cevap verdi: "Adm syle."

Ged yine bir sre durdu; nk can pahasma da olsa, insan gerek ismini yksek sesle sylemezdi.

"Ben Ged," dedi yksek sesle. O zaman, admm att ve ak kapdan girdi. Gne arkadan geldii halde, yine de ona, arka-smda bir glge varm gibi geldi.

Arkasna dnerken, ayn zamanda, eiin, az nce zannettii gibi ahap deil de fildii olduunu grd. Fakat hibir ek veya

37balant yeri yoktu. Daha sonra bu kapmm Byk Ejderha'nm diinden kesilmi olduunu renecekti. Yal adamm arkasndan kapatt, iinden biraz gne geen kap ise, cilalanm boynuzdan yaplm, i yzne de Bin Yaprakl Aa'm resmi oyulmutu.

"Bu eve hogeldin delikanl," dedi kapc ve daha fazla konumadan Ged'i hollerden ve koridorlardan geirerek, binann ilerinde bir yerde, ak bir avluya getirdi. Avlunun bir ksm talarla kaplyd fakat st ackt; im olan blmnde, gnein altnda, gen aalar arasnda bir eme akyordu. Ged burada, bir sre tek basma bekledi. Hi hareket etmedi, kalbi hzl hzl arpyordu; nk etrafnda grnmeyen varlklar ve gler hissettiim seziyordu. Burasnn sadece tatan deil, tatan da gl bir byyle yaplm olduunu da anlamt. Bilgeler Evi'nin en i odasnda bulunuyordu, bu oda gkyzne alyordu. Sonra birdenbire beyazlar giymi bir adamn, emenin akan sular-nm arkasndan kendisine bakmakta olduunu fark etti.

Gz gze geldiklerinde, aacn dallarnda bir ku tmeye balad. O anda Ged, kuun sarkm, emeden havuza dklen suyun dilini, bulutlarn biimlerim, yapraklar arasnda dolanan rzgarn bam ve sonunu anlad: Kendisinin de, gne tarafn-dan sylenmi bir sz olduunu hissetti.

Derken o an geti, kendisi de, dnya da, eski haline dnd, ya da neredeyse eski haline. Ogion'un yazm olduu mektubu uzatarak Babyc'nn nnde diz kmek iin ilerledi.

Roke Mdr olan Babyc Nemmerle, yal bir adamd;

dendiine gre, o sralar hayatta olan en yal insand. Ged'e memnuniyetle hogeldin diyen sesi, bir ku gibi titriyordu. Sa, sakal ve cbbesi beyazd; yllarm yavaa kulland iin, tm karanlklar ve arlklar zerinden szlm gitmi gibi grnyordu; yz yl boyunca oradan oraya srklenmi bir tahta par-as gibi aklam ve ypranmt. "Gzlerim ok zayflad, ustann bana yazm olduklarm okuyamyorum," dedi titreyen bir sesle, "bana okuyuver delikanl."

Bylece Ged Hardca harflerle yazlm mektubu zerek

38okudu. Mektupta sadece, Lord Nemmerle: Sana, eer rzgarlar doru eserse, Gontlu byclerin en by olabilecek birim yolluyorum, diye yazyordu. Mektup, Ogion'un Ged'in henz bilmedii gerek ismiyle deil, Rnlerle yazl ismi olan Kapal Az diye imzalanmt.

"Zelzeleleri balayan biri tarafmdan gnderildiin iin iki misli kucaklyorum seni. Gont'tan buraya geldiinde, gen Ogi-on'u ok sevmitim. imdi bana yolculuunda getiin denizleri ve olan olaylar anlat bakalm delikanl."

"Dnk frtnay saymazsak iyi bir yolculuk geirdim efen-dim."

"Seni buraya hangi gemi getirdi?"

"Andradeler'de ticaret yapan Glge.""Kimin isteiyle geldin buraya?"

"Kendi isteimle."

Babyc nce Ged'e bakt, sonra basn evirdi ve akl adalar ve yllar iinde gezinen yal bir adam gibi mrldanarak, Ged'in anlamad bir dilde konumaya balad. Yine de mnl-danmasnn arasnda, kuun akrken, suyun da dklrken sylemi olduu kelimeler vard. By yapmyordu ama yine de se-sinde Ged'in akimi kartran bir g vard, yle ki onu rktt. Bir an iin kendini glgeler arasnda garip ve engin bir lde tek basma hissetti. Oysa, hala gn ndaki avluda duruyor, emenin krtsn iitiyordu.

Ta terastan, imlerin zerinden, byk siyah bir ku, bir Osskil kuzgunu yryerek geldi. Babycnn cbbesinin ete-ine kadar ilerledi; karga burnu, aklta gibi gzleri ve tm si-yahlyla orada durup, Ged'e yan yan bakt. Nemmerle'nin dayanmakta olduu beyaz asay kere gagalaymca, yal byc mrldanmay brakt ve glmsedi. "Ks oyna delikanl," dedi en sonunda, bir ocukla konuur gibi. Ged bir kez daha tek dizinin stne kp onu selamlad. Ayaa kalktnda Babyc gitmiti. Sadece onu szmeye devam eden, gagasn yok olmu asay gagalayacakm gibi uzatan kuzgun kalmt.

Ku, Ged'in Osskilce olduunu tahmin ettii bir dilde ko-

39nutu. "Terrenon ussbuk" dedi gaklayarak. "Terrenon ussbuk orrek!" Ve geldii gibi caka satarak yrd gitti.

Ged, nereye gideceim bilemeyerek, avludan ayrlmak iin dnd. Kemerli yolun altnda, kendisin! bayla kibarca selamlayan, uzun boylu bir genle karlat. "Adm Jasper, Havnor Adasi'ndaki Eolg Hkmdar Enwit'in oluyum. Bugn, Byk Ev'i gezdirmek ve elimden geldiince sorularnz cevaplamak zere hizmetinizdeyim. Size nasl hitap edebilirim efendim?"

Hayat boyunca zengin tccarlar ve soylular arasnda hi bulunmam bir da kyls olan Ged'e, bu olann "efendim" ve "hizmetinizdeyim" szleri, eilerek selam vermeleri, selam verirken ayam sryerek geri ekmeleri, hep alay gibi geliyordu. Ksaca "Bana evik Atmaca derler," dedi.

Dieri, sanki daha kibar bir cevap bekliyormu gibi durak-sad; baka bir cevap alamaynca doruldu ve biraz yana dnd. Ged'den bir iki ya daha bykt. ok uzun boyluydu, gergin bir zarafetle yryor ve bir dans gibi pozlar veriyordu (diye dnd Ged). Gri cbbesinin kaponunu arkaya atmt. Ged'i ilk nce okulun bir rencisi olarak, stne uyan, ayn tr bir cbbe ve ihtiyac olan dier giysileri bulabilecei giysi odasna gtrd. Ged setii koyu gri renkli cbbeyi zerine giyince Jasper, "Artk bizden biri oldunuz," dedi.

Jasper konuurken yznde belli belirsiz bir glmseme oluyordu, yle ki Ged kelimelerinin altnda bir alay aryordu, "insan byc yapan kl mdr?" diye cevap verdi ask bir yzle.

"Hayr," dedi byk olan. "Ama duyduuma gre, insan insan yapan davranlarym. imdi nereye?"

"Nereye istersen. Ben Ev'i tanmyorum,"

Jasper onu Byk Ev'in koridorlarndan geirerek, ak avlular, st rtl salonlar, bilgelik kitaplar ve Rn ciltlerinin sakland Raflar Odasi'n, tm okulun bayram gnleri topland byk Ocakba Salonu'nu, yukar kat, kule ve tavanarasn-daki, rencilerin ve hocalarn uyuduklar kk hcreleri gsterdi. Thwil kasabasnn dik atlarna ve denize bakan ufak bir penceresi olan Ged'in hcresi. Gney Kulesi'ndeydi. Dier hc-

40reler gibi, bir kede duran ot yataktan baka eyas yoktu. "Burada ok sade bir hayat sryoruz," dedi Jasper, "Ama sanrm bu sizi pek rahatsz etmez."

"Ben alknm." Kendisinin, bu marur ve kibar genle eit olduunu gstermeye alarak hemen ekledi: "Herhalde sen ilk geldiinde buna alk deildin."

Jasper ona bakt, baklar "Sen, Havnor Adasi'ndaki Eolg lkesi'nin Hkmdar'nn olu olan benim, kim olduumu, nele-re alk olduumu, ne bilirsin ki?" diyordu. Yksek sesle ise sadece, "yle byrn," dedi. Onlar yukardayken bir gong al-mt. Aaya, yemekhanenin Uzun Masa'snda, yzden fazla olan ve delikanlyla birlikte len yemein! yemeye indiler. Herkes, yemekhaneye alan ufak pencerelerden alarla akalaarak, pencere pervazlarndaki duman tten byk kaselerde-ki yemeklerden tabaklarna alyor. Uzun Masa'da istedii yere oturuyordu. "Diyorlar ki," dedi Jasper Ged'e, "bu masaya ka kii oturursa otursun, hep bo bir yer vardr." Gerekten de, hem tantanayla yemek yiyen ve konuan grltc olanlara, hem de cbbelerinin yakalar gmle tutturulmu, ya ift ift ya da tek balanna, sanki dnecek ok eyleri varm gibi ask ve dnceli bir suratla oturan, yaa daha byk delikanllara yer vard. Jasper Ged'i, Vetch adnda, pek konukan olmayan fakat byk bir itahla yemeini yiyen yapl bir ocuun yanma oturttu. Vetch Dou Uyreleri aksanyla konuuyordu; teni ok koyuydu; Adalar Diyar'ndaki birok insan ve Ged ile Jasper gibi kzl-kahve deil de, siyahi bir teni vard. Basit bir insand, davranlar da fazla ince deildi. Yemeyi bitirince, yemekten ikayet etti, fakat sonra Ged'e dnerek, "En azndan buradaki birok ey gibi gzba deil, insann iini styor," dedi. Ged Vetch'in ne demek istediim anlayamad, fakat ona kam kaynad ve yemekten sonra da yanlarnda kald iin ok memnun oldu.

Ged etraf rensin diye, beraberce kasabaya gittiler. Thwil' in caddeleri, hem az, hem de ksayd; yksek atl evlerin ara-snda dolandlar, burada insan rahatlkla yolunu kaybedeblirdi. Garip bir kasabayd; tm dier kasabalardaki insanlar gibi balk-

41, ii ve zanaatkar olan insanlar da garipti; Bilgeler Adasi'nda srekli kullanlan bylere o kadar almlard ki kendileri de yar-sihirbaz saylrlard. insanlar (Ged'in de renmi olduu gibi) bilmecelerle konuuyor, bir ocuun bala dntn veya ku olup utuunu grdklerinde, bunun okul ocuklarnm bir akas olduunu bildiklerinden, gzlerin! bile krpmyor, umursamadan ayakkab tamirine veya koyun eti kesmeye devam ediyorlard.

Arka Kap'dan kan olan. Byk Ev'in bahesinden do-lanarak, berrak Thwilbum'n zerindeki tahta kprden geip, kuzeydeki ormana, krlara gittiler. zledikleri yol dolana dolana trmanyordu. Gnein tm pariaklna ramen koyu glgeler iinde olan mee koruluklarm getiler. Sol tarafta, Ged'in, bir trl net olarak gremedii, pek de uzakta olmayan bir koruluk vard. Neredeyse ulaacakmsnz gibi grnse de yol oraya hi ulamyordu. Ged bu korudaki aalarn ne tr aalar olduunu da tam olarak kartamamt. Ged'in nereye baktm gren Vetch, "Oras Varlk Komu. Biz daha oraya gelemiyoruz..." dedi yumuak bir sesle.

Gne altndaki scak ayrlarda sar iekler amt. "K-vlcimotu," dedi Jasper. "Erreth-Akbe'nin, Adalar Ate Tanr-s'na kar koruduu zamanlarda, rzgarn, yanan Ilien'in klleri-ni getirip brakt yerlerde biter." Jasper solmu bir iei fle-yince, iekten kurtulan tohumlar, gne nda kvlcmlar gibi uutular.

Yol onlar, Ged'in Roke Adasi'nn byl sularna girdikle-rinde gemiden grm olduu, yuvarlak ve aasz, byk yeil bir tepenin eteklerinden dolatrp yukar kard. Jasper yamata durdu. "Havnor'dayken Gont bycl konusunda ok ey duymutum; hep de olumlu eyler. yle ki uzun zamandr bunun bir rneini grmek istiyordum. imdi yanmzda bir Gont-lu var. u anda da kkleri dnyann merkezine kadar inen Roke Tepesi'nin yamacnda duruyoruz. Burada btn byler ok kuvvetli tutar. Bize bir numara gster evik Atmaca. Bize slu-bunu gster."

42Kafas karan ve aran Ged hi sesini kartmad.

"Daha sonra Jasper," dedi Vetch, her zamanki yaln haliyle. "Onu biraz rahat brak."

"Ya bir hneri ya da gc var, yoksa kapc onu ieri sok-mazd. Neden imdi gstermesin? Ha imdi ha sonra, ne fark eder? yle deil mi evik Atmaca?"

"Hem hnerim, hem de gcm var," dedi Ged. "Bana neden sz ettiim gster."

"Elbette gzbandan, grnt oyunlarndan bahsediyorum. Bunun gibi."

Jasper, parmayla iaret ederek birka garip kelime syledi; yamata iaret ettii yerde, yeil otlarn arasnda, ince iplik gibi bir su akmaya balad; derken bir kaynaa dnen su tepeden aaya akt. Ged elini caya soktu, slakt. Biraz iti, serindi. Yine de insann susuzluunu gidermiyordu, nk sadece gz-bayd. Jasper, baka bir kelimeyle suyu durdurdu, otlar gnein altnda kupkuru dalgalandlar. "Sra sende Vetch," dedi souk tebessmyle.

Vetch ask suratla bam kad fakat yine de eline bir avu toprak ald, kara parmaklaryla ekil vererek, skarak, okayarak, topraa monoton bir ark okudu. Birdenbire elindeki toprak, kk gvdesi tyl, ariya benzer bir bcee dnt, vzldya-rak Roke Tepesi'nin zerinden utu ve gzden kayboldu.

Ged olanlar ylgn bir halde seyretti. Ky cadlarnm sihirle-rinden, kei arma, siilleri iyi etme, ykleri harekete geirme ve kapkaca tamir etme bylerinden baka ne biliyordu sanki?

"Ben byle numaralar yapmam," dedi. Yollanna devam etme yanl olan Vetch iin, bu yeterli bir cevapl, ama Jasper "Neden yapmazmsn?" dedi.

"Byclk bir oyun deildir. Biz Gontlular byy zevk iin veya vg almak iin yapmayz," diye cevap verdi Ged, kibirle.

"Ya siz ne iin yapyorsunuz," diye sordu Jasper, "para iin n?""Hayr!..." Fakat, cahilliim gizlemek ve gururunu kurtar-

43mak iin syleyecek baka ey bulamad. Jasper gld - ama kt niyetle deil; sonra, onlar Roke Tepesi'ne doru ynelterek, yola koyuldu. Ged, bir aptal gibi davrandnn farknda, fakat bundan Jasper' sorumlu tutarak, krk bir kalp ve ask bir suratla onu izledi.

O gece, soukta, ot yatann zerinde, Roke'un Byk Ev'inin mutlak sessizliinde, cbbesine sarmarak yattnda, bu yerin tuhafl ile burada yaplm olan sihirlerin ve bylerin dncesi, stne stne gelmeye balad. Karanlk onu sarmalad, iini korku doldurdu. O an, Roke dnda herhangi bir yerde olmaya razyd. Ama o srada Vetch, hasmn zerinde sallanan mavimsi tlsm kresiyle kapma geldi ve biraz laflamak iin ieri girip giremeyeceim sordu. Ged'e Gont hakknda sorular sordu; sonra kylerindeki evlerin bacalarmdan kan dumanlarn komik isimli adalar arasna skm sessiz denize doru dald, Dou Uyreleri'nde bulunan, kendi yaad adalardan zlemle sz etti. Komik isimli adalar: Korp, Kopp ve Holp, Ven-way ve Vemish, ffish, Koppish ve Sneg. Bu adalarn konumlar-n Ged'e anlatmak iin parmayla yerdeki talarn zerine izdii izgiler, sanki gmten bir ubukla izilmi gibi bir sre parldadktan sonra silindiler. Vetch yldr okuldayd, yaknda Sihirbaz olacakt. kinci derecelerdeki byclk sanatyla pek ilgilenmiyordu. Buna ramen iinde daha byk, henz renmemi olduu bir yetenei vard: yilik sanat. O gece ve o geceyi takip eden gnlerde hep Ged'le arkadalk etti; Ged'in geri evire-meyecei kadar ak kalpli ve salam bir arkadalk sundu ona.

Fakat Vetch ayn zamanda, Roke Tepesi'nde Ged'i aptal yerine koyan Jasper'n da arkadayd. Ged bu olay bir trl unu-tamyordu; grne gre, onunla hep kibar bir tonda ve alayc bir tebessmle konuan Jasper da ondan farkszd. Ged aalanmay ya da hafife alnmay kaldracak biri deildi. Gnn birin-de, hem Jasper'n bir eit nderlik yapt br ocuklara, hem de Jasper'a, gcnn gerekte ne kadar byk olduunu kantla-maya and iti. Ne kadar akll olurlarsa olsunlar, hibiri byclkle bir ky kurtarm deildi. Sonra, hibiri iin Ogion, bu

44Gont Adasi'mn en byk bycs olacak diye yazmamt.

Bylece gururunu besleyerek tm dikkatim kendisine verilen devlerde toplad: Dokuzlar diye anlan, Roke'un gri cbbeli Ustalar'nn rettii dersler, numaralar, tarih ve hnerlerde.

Her gn, bir sre, ona kahramanlarn servenlerim ve bilgeliin trklerini reten Okuyucu Usta ile alyordu, lk olarak en eski ark olan Ea'nn Yaradl ile balamlard. Sonra dier ocuklarn bazlaryla birlikte Yelanahtar Usta ile rzgar ve iklim sanatlar zerinde alyorlard, ilkbaharn ve ilkyazn parlak gnlerim, hep Roke Krfezi'nde, kelimelerle dmen kullanmay, dalgalar yattrmay, dnya rzganna konumay ve byrzgan karmay renebilmek iin, kk yelkenlilere bi-nerek geirdiler. Bunlar ok karmak becerilerdi, o yzden sk sk aniden esen ters bir rzgarn etkisiyle, bir bordadan dierine geen yelkenlinin sereni Ged'in basma arpyor veya koskoca krfezde dnya kadar bo yer varken, onun teknesi gidip bir bakas ile arpyor veya teknedeki olanlarn birden umulmadk bir anda, beklenmedik koca bir dalgayla devrilen tekneden denize dyordu. Otlarn yetime biimlerim ve zelliklerin! reten ifac Usta ile birlikte karada yaptklar geziler daha sakin geiyordu. El Usta da onlara, hokkabazlk, el abukluu ve Dnm sanatnm basit numaralarm retiyordu.

Tm bu almalar Ged ok abuk kavryordu; bir ay iinde, ondan bir yl nce Roke'a gelmi olan ocuklar gemeye balad. zellikle de gzba numaralarm ok abuk kavram-t, yle ki sanki bunlar bilerek domutu da birisinin ona hatr-latmas gerekmiti. El Usta, rettii becerilerin gzellii ve in-celiinden sonsuz bir zevk alan kibar, neeli, yal bir adamd. Ged ksa surede ona kar duyduu korkuyu yendi ve durmadan yeni yeni byler retmesin! istedi; Usta her seferinde glmseyerek ona istedii eyleri retti. Fakat bir gn Ged, aklnda Jasper' mahcup etme dncesiyle. Grnt Avlusu'nda, El Us-ta'ya, "Hocam, tm bu efsunlar hemen hemen ayn; insan birisi-ni bildi mi brlerini de yapabilir. Sonra, bynn etkisi geer gemez grnt de kayboluyor. Mesela, bir ta elmas haline d-

45ntrnce," dedi, elinin bir hareketi ve tek bir kelimeyle dedii-ni yaparak; "elmasn elmas olarak kalmas iin ne yapmalym? Dnm bys nasl kilitlenir, nasl sabitletirilir?"

El Usta, Ged'in avucunda ldayan, ejderhalarn bekilik ettii hazineler kadar parlak duran deerli tasa bakt. Yal Usta "Tolk" diye mrldannca mcevherin yerini gri bir aklta ald. El Usta bu ta eline alp uzun uzun tuttu. "Bu bir ta. Gerek Li-san'da ise tolk," dedi, Ged'in yzne tatl tatl bakarak. "Roke Adam meydana getiren talardan biri, insanlarn zerinde yaadklar kuru topraktan bir para. O, kendisi. Dnyann bir par-as. Gzba ile onu bir elmas ya da bir iek, bir sinek, bir gz ya da bir alev gibi gsterebilirsin..." Usta anlattka, ta ekilden ekile giriyordu; sonunda tekrar ta oldu. "Ama bu sadece bir grnt. Gzba, sadece onu gzleyenin duyularm kandrr;

insann onu grdn, duyduunu veya hissettiini zannetme-sini salar. Ama nesneyi deitiremez. Bu ta bir elmas yapa-bilmen iin onun gerek ismini deitirmen gerekir. Ve bunu da yapmak demek olum, bu kadar ufak bir parasn deitirsen de, dnyay deitirmen demektir. Bu olmayacak bir ey deil. Gerekten olmayacak bir ey deil. Bu Dnm Ustasi'nn sanat; bunu renmeye hazr olduunda reneceksin zaten. Fakat sonucunun ne gibi bir hayr veya er getireceim bilmeden, tek bir eyi bile, ne bir ta ne bir kum tanesin! dntrmemeli-sin. Dnya bir denge iindedir, Denge'dedir. Byclerin Dntrme ve arma gleri dnyann dengesini bozabilir. Bu g, tehlikeli bir gtr. Korkun bir gtr. Bilgiyi izlemeli, ge-reksinime hizmet etmelidir. Bir mum yakan bir glge yaratr..." n.' byc, kimsenin onu gemesine izin vermiyor," diyorlard. Sasr dece Jasper, ne onu vyor, ne de ondan saknyor, sadece kibir-teh li kibirli glerek ona tepeden bakyordu. O yzden de geriye, re-zba zil edilecek tek rakip olarak Jasper kalyordu.

ar; Kendi gururunun bir paras olan, kr krne giritii ve

47bytt bu rekabette. El Usta'nn kibarca uyarm olduu tehlikeyi, karanl, grememiti; gremezdi de.

Hiddetten gzleri kr olmad zamanlar, henz ne Jasper'n ne de daha byk ocuklardan herhangi birinin rakibi olmayacam ok iyi gryor, bu yzden almaya devam ediyor ve olaan devlerin! yerine getiriyordu. Yaz sonunda dersler biraz hafiflemiti, bu yzden spora daha ok vakit ayrabiliyorlard:

Krfezde yaplan byl kayk yarlar; Byk Ev'in avlularn-da yaplan Gzba gsterileri; uzayan akamlarda, korularda oynanan, ebenin de saklananlarn da grnmez olduu ve sadece seslerin glerek, birbirine seslenerek, aalarm arasnda, seri ve solgun tlsmklarn izleyerek ve atlatarak dolat lgn saklamba oyunlar. Derken, sonbahar yaklarken, yeni byler denedikleri derslerine tekrar baladlar. Bylece Ged'in Roke'taki ilk aylar, tutkuyla ve harikalarla dolu olarak abucak geiverdi.

Kn herey deiikli. Ged, yedi arkadayla beraber. Yalnz Kule'nin bulunduu, Roke Adasi'nn en kuzey ucundaki burna yolland. Burada, hibir dilde, hibir anlama gelmeyen Kurrem-karmerruk adndaki simci Usta tek basma oturuyordu. Kule'nin yaknnda ne bir ev, ne de bir tarla vard. Kuzey uurumlannn stnde kasvetli bir grn vard kulenin; k denizinin zerindeki bulutlar boz renkliydi; simci'nin sekiz rencisinin ren-mesi gereken isimler ise bitmek tkenmek bilmiyordu. Kule'nin yksek tavanl odasnda, Kurremkarmerruk, aralanna oturup, gece yanlarna, mrekkep katlarn zerinden silininceye kadar, renmeleri gereken isim listeleri kartyordu. Oda, Peln Denizi' nde kk bir adack olan Lossow'un kylarndaki her burun, nokta, krfez, koy, boaz, kanal, liman, slk, kayalk ve kayann ismini geceyarsndan nce renmesi gereken bir rencinin i ekmeleri ve Usta'nn kaleminin hrts dnda hep souk, lo ve sessizdi. Eer rencilerden biri ikayet edecek olsa. Usta bir ey sylemez fakat listeyi uzatr veya "Denizci Ustas olacak birisinin, denizdeki her zerrenin gerek ismini bilmesi gerekir," derdi.