uluslararasi mİdyat sempozyumu (7 -9 ekim...

16
ULUSLARARASI SEMPOZYUMU (7-9 Ekim 2011) INTERNATIONAL MIDYAT SYMPOSIUM (7th-9th October 2011) SEMPOZYUM SYMPOSIUM PAP ERS 1 ll T.C. MiDYAT KAYMAKAMLI GI :*oi@" * ' !::.::: : .;:, ·. -..:.:!:;;·

Upload: others

Post on 27-Sep-2019

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)

INTERNATIONAL MIDYAT SYMPOSIUM (7th-9th October 2011)

SEMPOZYUM BiLDİRİLERi SYMPOSIUM P AP ERS

tııı • 11'- UI. Iıl ! ı 1 ll

T.C. MiDYAT

KAYMAKAMLI GI :*oi@" * '!::.::::.;:,·.-..:.:!:;;·

Page 2: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararası Midyat Sempozyımm -International Midyat Symposium

Halk inanışları Midyat Örneğine Halkbilimsel Yaklaşım

Folkloristic Approach to th'e· Cas e of Public Beliefs Midyat

Hatice Kübra Uygu/

Özet

Farklı din ve ırktan insanlarm bir arada yaşadığı Mardin/Midyat, kültürel zenginlik sergilemektedir. Farklı din ve dile sahip yöre insanlan ortak coğrafyayı ve kaderi paylaşmanın sosyal ve ekonomik ilişkiler geliştirmesinin etkisiyle ortak bir yaşam paydasında kaynaşıp buluşmuşlardır. Bu durum inanışlarm yaşarnı şekillendirmesiyle birbirlerinden etkilenerek ya da birbirlerini etkileyerek bir yaşam alanı kurduklarwın kanıtı olması açısından da önemlidir. Bu çalışmada çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı Midyat'ta halk inanışlarmdan büyü, nazar, rüya, u~r ve bereket uygulamalan değerlendirilecektir. Yaşamın her alanını etkilerneye yönelik uygulanan bu inanmalar, dinlerin getirdiği kısıtlamalara rağmen halk arasında yaygın bir şekilde devam etmektedir. Yörede üç dinin farklı perspektiften baktığı büyüsel inanmalar kişinin yaşam karşısındaki çaresizliğinden dolayı ortak uygulamalara dönüşmüştür.

Anahtar Kelimeler: Kültür, inanış, Midyat, Büyü, N azar, Uğur-Bereket, Rüya

Abstract

Midyat, a district of Mardin city, located in south-east of Turkey, shows a cultural richness because ofhosting dilferent religions, languages and races. People living in this area meet in a common point by sharing same geography and destiny which results through common social and economic developments. This po int is iraportant because ofbeing an evidence ·that faitbs· routes the lives or faitbs interact each other and so routes the lives. In this stucly, some pftbe folkloric falilis of multi-cultural Midyat distrcit's magic, evi! eye, luck and fertility applications are dicussed. Those faiths which cover a great role in a daily life, continue to

· ıive in spite of the limits set by the religions.Also, those faiths , which have differeİlt · p~rspectives by 3 religions, are changed to dally common applications due to may not having

ıi remedy against the life conditions.

Keywords: Culture, Faitb, Midyat, Magic, Ev il Eye, Luck- Fertility, Dream

\

• Arş. Gör., Mardin Artuldu Üniversitesi

831

Page 3: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Hatice Kıibra Uygur - Halk lnamşları Midyat Omeğine Halkbilimsel Yaklaşım

Giriş

"insanoğlu hem bilgedir hem tuhaftır. insanca yaşaması için mantık kadar duyguya, bilim kadaı· efsaneye muhtaçtır. "

EdgarMorin

Gelenekler, insaniann yaşamlarını ve yaşama balaş açılarını etkileyen anlatılarla iç içedir. Geleneldere dair aniatılar ve uygulamalar, gizemli bir dünyayı içinde barındırmaktadır. Sebebi aniaşılamayan olaylar, gizemli varlıklar ve bunlara dayalı aolatılar, bu dünyanın içinde yer alır. Bu anlatılarıo değerlendiriLmesi, halkbiliminin insam ve yaşadığı coğrafyayı, psikolojiyi, düşünsel ortamı anlamaya çalışma

çabalarındandır.

Yaşamın her alanında çeşitli işlevleriyle önemli etkilere sahip halk inanışları

uygulanış biçimleri bakımından insan eylemlerini olumlu ve olumsuz etkilemektedir. Bu inanmaların temelinde pek çok psikolojik sebep yatmaktadır. Bunların d ışında geçmiş dinlere, inanışiara ait izler de inanışların şekillenmesinde ve sürekliliğinde önemli rol oynar. Psikolojik sebepler başta oLmak üzere pek çok inanışın etleisiyle yaşamın her alanım etkileyen büyüsel inanmalar ortaya çıkmıştır. İçinde yaşadığı toplurola gelişen ve değişen inanışlar, psikolojik, sosyolojik, coğrafik, dinsel olaylar ve olgutarla şeklini alır. Büyü, nazar, uğur, bereket, rüya gibi inamşlar da halkın kendi içinde yarattığı neden-sonuç anlayışı içerisinde şekillenir.

Halk kültütünün şekillenmesinde önemli rol oynayan adet ve inanışlar geçmişten günümüze varlığını sürdürmektedir. Bazen din gibi algılanan bidatlar, hurafeler., batıl inanışlar sadece günlük yaşamı değil, dini de şekiUeodirmiştir. Pek çoğu İslamiyet öncesi dinlere ve inanışiara ait uygulamalar bazen şekil değiştirerek bazen de aynen uygulanmaya devam edilmiştir. Dinlerin yanlış algılandığı eski dinlerin ve inanışların etkisiyle yorumlandığı toplumlarda bidatlar, hurafeler ve batı! inanışlar çok daha fazla kendini hissettirmektedir.

Pek çok topluında ve dini anlayış içinde kendine yer bulan inanışlar toplumların eğitim seviyesine göre de şekillenmektedir. Batı! inanışlardan tamamen arınmış bir toplum bilimsel bilginin varlığına rağmen var olamamıştır. "İslamiyet dışında da diğer dinler etrafında da hurafe olarak adlaadınlan batı! inanışlar var olagelmiştir. Yahudilikte çoğu sihirle ilişkili olup hurafe olarak nitelendirilebilecek uygulamalar hayli erken dönemlere kadar uzanırsa da örneklerin çoğu ancak Ortaçağ'daki dokümanlarda belgelenebilı:niştir. Hristiyanlık erken dönemlerden itibaren senkretik bir öğreti üzerine temellendiği için bu türden inanışların Hristiyanlığın başından beri kabul gördüğü düşünülebilir. (Yılmaz, 2008: 418).

"Malinowski ve Levi Bnıhl gibi aotropologlara göre, ilkel insanlar kontrol edemedikleri ve sebeplerini bilemedikleri olaylar karşısında doğadaki cansız nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını belirtirle~,Aslında modem insan da bugün aynı zihinsel yapıyı devam ettirmektedir. Günümüz ·insanı da izah edemediği olayları açıklarken bala metafizik dünyadan nedenler arama ihtiyacı duymaktadır (Köse, Ayten 2009:54).

832

Page 4: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararası Midyat Sempozyumu- International Midyat Symposiwn

Bu bağlamda halk inanışları çok kültürlülüğün yaygın olduğu toplumlarda daha yoğun bir anlam kazanır. Bu tür gizemli ve batı! pratikler bir anlamda halk inanışlan arasında kendine zemin bulmaktadır. Farklı din ve dillerle beslenen, kültürlerin bir arada yaşadığı Midyat, bu yönüyle değerlendirilmeye uygun yörelerin başında gelmektedir. Midyat'taki halk inanışlan Büyü, Nazar, Uğur-Bereket ve Rüya

- · başlıklan adı altında kaynak kişi bilgisine başvurularak incelenmiştir. Bu çalışmada verilen bu inanışlar halkbilimi açısından değerlendirilmiştir

Büyü

Çok eski çağlardan beri bütün toplumlarda karşı konulmaz bir etki anlamına gelen, birtakım nesneler kullanılarak o ahinda yetkin kişilere yaptırılan, zarar vermek veya yarar sağlamak amacıyla başvurulan uygulamaların başında büyü gelmektedir.

Büyünün çabası çocuğa, mala mülke, iyi ürün almaya zararlı etkileri uzaklaştırmaya, insanlara iyilik ya da kötülük etmeye, yani dünyasal aidiyetlere yöneliktir. Frazer'in de belirttiği gibi: " ... doğa yasalarının gerçek dışı sistemidir; yanlış bir bilim ve verimsiz bir sanattır. ' Zorlayıcıdır; nesneleri ve doğayı öznel bir görüş açısından yorumlar, kendi çıkarı için kullanır. Bencildir. Çıkış noktası olarak insanı alır.

Olumlu uçla olumsuz uç, akla kara arasında iş görür." (Örnek 1971:133- 134).

Malinowski ise büyü gücünü şöyle tanımlar: " her yerde hükiim süren ve istediği ya da gerektiği her yere yayılan evrensel bir güç değildir. Büyü, tekil, özel bir kudret; türünde tek, yalnız insanın içinde bulunan, yalnız büyü sanatıyla serbest bırakılabilen, kendini sesiyle. ifade eden ve ay inin uygulanması yoluyla aktarılan bir giiçtüi·. · insan onu, kendisine doğaya ilişkin alışılmış bilgileri aktaran sıradan olaylar aracılığıyla keşfedip öğrenemez" (Malinowski, 2000: 75-76).

Taşıdığı amaçlara göre farklı nitelikler ve farklı adlarla yaşamın içinde yer alan büyü; ak büyü, kara büyü, aktif büyü, pasif büyü, temas büyüsü, taklit büyüsü (analoji) olarak sınıflandınlmaktadır.

ÇalişmaııiıZ'a konu olan Midyat yöresinde, farklı kültürlerin bir arada yaşamasından dolayı ortaya çıkan büyüsel işlemlerde dinlerin etkisi açıkça hissedilmektedir. Ancak kişinin yaşam ve doğa karşısıodaki çaresizliğinden dolayı bu farklılıklar ortak

· . pratiklere dönüşmüştür. Yörede yaşayan Müslüman, Süryani ve Yezidilerin dini açıdan büyüye bakış açısı yapılmasının ve yaptınlmasının günah olduğu yönündedir. İslamiyet ise büyüyü, niye'te bakmaksızın Allah'a şirk koşmak olarak yorumlar. İslamiyet'e göre büyü, yedi büyük günahtan biridir. Kur'an-ı Kerim'de büyü yapanın ve yaptrranın şirk koşacağı, büyücülerin de iflah otamayacağı açıkça belirtilmiştir. Sıüryanilikte ve Yezidilikte ise kişiye zarar verme'· amacı taşımayan büyüsel işlemlerin yapılmasında bir sakınca olmadığı görüşü hakimdir. Ancak bu durum hangi dinden hangi inançtan olursa olsun çaresiz insanın büyüye ve büyüsel işlemlere başvumıasına engel olamamıştır. ·

Din ve ritüel kavramlarıyla yakından ilişkili olan büyü, bilinen yollarla sağlanamayan şeyleri elde etmek, birine zarar vermek ya da zarardan korumak için birtakım gizli güçleri kullanarak doğayı ve doğa yasalarını zorla etkileme amacını taşımaktadır. Genellikle bu dünya ile ilgili sorunlan ele almakta, olumlu ile olumsuz, iyi ile kötü, akla_kara arasında iş görmekte.dir (Kutlu 2006:49).

833

Page 5: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Hatice Kiibra Uygur- Halk İnanışiarı Midyat Önıeğilıe Halkbilimsel Yaklaşım

Büyü ile din arasında var olan yakın ilişki, tıpla büyü arasında da söz konusudur. Büyünün uygulama sahaları sıralandığında, onun insanın özel ve kamu yaşamının hemen her alanına girdiğini söylemek mümkündür. Büyü, her türlü yöntemi, şifalı bitkileri de kullanarak karşılaştığı sorunlan çözmeye çalışmıştır. Tıpta şifalı otlarla tedavinin yeri çok büyüktür. Kullanılan tedavi yöntemleri ve verilen ilaçların pek çoğu tıpkı büyüdeki gibidir. Kullanılan yöntemler majiktir (Ünal 2006:22).

Frazer, büyüDün dayandığı esas düşünceleri ikiye ayırmaktadır: Bunlardan ilki 'benzer benzeri meydana getirir' ilkesi; ikincisiyse, birbirleriyle bağlantılı ve ilişkili şeylerin fiziksel 'temas' ortadan kalktıktan sonra da uzaktan birbirlerini etkileyecekleri ilkesidir.

Analoji büyüsü de denilen taklit büyüsünün esası, taklit yoluyla istenilen sonucu meydana getirme, benzer işlemlerle istenilen şeyi ya da olayı öne alma, böylece o olayın yakın bir gelecekte gerçekleşmesini zorlama denemesidir. Benzer benzeri yaratır ilkesinden yararlanılmış olur. Taklit büyüsü işlemlerinde en çok görülen pratik yakma, kesme ve parçalamayla ilgili olanlardır. Bu büyü çeşidinde de en çok kullanılan malzeme de zaran ya da ölümü istenilen kimsenin resmi, ağaçtan, çamurdan, balmumundan yapılmış figürüdür. Taklit büyüsündeki yanlış çıkış

noktası, esas ile benzeri birbirinden ayırmakta güçlük çeken ilkel düşüncedir ( Örnek 197'1: 141- 143).

Yöreden derlediğimiz ve kişinin hastalığına hatta ölümüne dahi sebep olduğu düşünülen sabun büyüsü de taklit büyüsü ilkelerine uygun olarak yapılmaktadır. Sabunun eriyip gitmesi ile insanın eriyip gitmesi arasında ilişki kurulur.

Sempatik büyünün ikinci kolu, temas ilkesine dayanan temas büyüsüdür. Frazer, "Bir zamanlar birbirlerine bağlı olan parçaların hatta sonradan birbirlerinden tamamen ayrılmış olsalar bile birindeki değişiklik, ötekini de etkileyen sempatik bir bağlantı içindedir." diye ifade eder. Parça bütüne aittir, ilkesi parçaya sahip olanın, bütüne de sahip olacağı düşüncesini doğurur. Buna göre birinin saçına sahip olan ya da tırnak, kirpik, elbise parçası, diş, pislik, idrar vb. şeylerini elde eden kimse, söz konusu olanın üzerinde olumlu ya da olumsuz büyüsel bir etki gücüne sahip demektir ( Erginer 2006:53).

'Heybeye otııran kadın, ikiz doğurur.' Bu inanmanın temelinde temas büyüsünün özünü görebiliriz. Heybe iki gözlü bir taşıma aracıdır. Bunun üstüne otııran kadın, heybenin bu özelliğini onuilla temas kurarak bedenine, oradan da bebeğine aktaracaktır (Erginer 2006:55). Midyat yöresinden derlediğimiz bir anlatıda da çocuğu olmayan bir çiftin hocaya gittikleri, yapılan muska sonucu ikiz çocuklan olmaya başladığı anlatılır. Çift daha sonra tekrar hocaya gelerek büyünün bozulmasını ister. Bebeklerin ikiz olmasının sebebi ise hocanın musleaya çift çekirdek koyması olarak yorumlanır. Hoca çekirdeklerden birini çıkarınca çiftin artık tek çocuk sahibi olduğu söylenir. Çift çekirdek temas büyüsü ilkesine dayalı bir inanıştır .

..... ...

Yörede çok çeşitli sebeplerden dolayı büyüye ve büyüsel işlemlere başvurulur. Kısmet açmak, hastalıktan kurtulmak, kişiyi evine bağlamak, kan kocanın arasını açmak veya düzeltmek, nazardan korunmak gibi sebepler bunlar arasında sayılabilir. Olumlu veya olumsuz her ne sebeple olursa olsun birine zarar verrnek amacıyla

834

Page 6: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararası Midyat Sempozyımıu -International Midyat Symposiımı

yapılan bu tür uygulamalar hiçbir dinde kabul görmemektedir. Uygulanan büyüsel işlemler sonucunda kişi sağlığını plumsuz yönde etkileyecek zararlı şeylerin yedirilmesi sonucunda büyü yapılan' .kişi rahatsızlaoır. Büyü yapılan kişinin "uysallaşıp avareleştiği" de söylenir.

Midyat yöresinde büyü ve bununla ilgili inanmalardan bazılan şunlardır:

Deniz veya nehir üzerinden geçilirse büyü bozulur (Kl3).

Balık başı veya leylek pisliğinin yakılması ile büyünün bozulacağına inanılır (Kl2, K32).

Büyü korkusu ile sabun alınıp verilmez (Kl2, Kl3, Kl4, K21, K32).

Büyü yapılmasından korkulduğu için imam nikahı yapıldığı zaman gizli yapılır. Evliliğe karşı gelenler, niklihın yapıldığı zamanı bilirlerse; ip bağlayarak, örgü örerek, ellerini kapatarak evlenecek kişileri bağlayabilecekleri düşünüldüğünden imam nikahı pek duyurolmaz (K21, K32).

Midyat yöresinde bilinen büyülerden bazılan şunlardır:

Eşek Dili Büyüsü: Sevdiği kişiyi kendine bağlama büyüsü (K21, K32).

Kaşık Büyüsü: Sevenlerin ayniması için kaşıklar ters bırakılır (K21, K32).

Katır Tırnağı Büyüsü: Bağlama büyüsü (K21, K32).

Nal Büyüsü: Aynlık için yaptıntır (K21, K32).

Papaz Büyüsü: Yörede Papazların yaptığına inanılan büyülerdir (K21, K32).

Sabun Büyüsü: Sabun eridikçe büyü yapıJan kişinin de günden güne eridiğine inanılır. Kişinin ölümüne sebep olduğuna inanılan bir büyüdür (K32).

Saç Büyüsü: Sevenlerin aynlması için yapılır (K2 1, K32).

. Saç büyüsü örneğinde olduğu gibi "Büyüden korunmak veya etkisinden kurtulmak 'iÇin benzeri bir güçten yararlanmak gerekir. Bu inancın temelinde, parçasına uygulanacak büyünün bütüne, benzerine uygulandığında ise orijinaline uygulanmış olacağına inanıt ır. Büyütenecek kişiden alınan saç, tırnak ... vb. parçalar kullandığı eşyaya yapılan büyü kişiyi etkileyecek.'tir. Orijioali taklit etme benzer bir olgu ya da

" nesnedeki büyü için yapılır. Yağmur yağdırmak için bedenine yeşillikler koymuş birinin üzerine su dökmek, düşmanın hastalanması ya da ölmesi istendiğinde balmumundan tasviri yapılıp ateşe yaklaştınlması ya da kalbini olduğu yere iğne batırılması, hedefkişiyi özdeşleştiği karşıtıyla etkileınek de bir büyüleme yöntemidir (And 2006:7-8 ).

Midyat yöresinde büyüye inanılmaktadır; ancak inanışlar arasında diolere göre farklılıklar görülmektedir. İnsanoğlunun çaresizliğinin ürünü olan büyü, uygulanılması zoruolu ritüelleri olan bir pratikler bütünüdür. Bu uygulamanın içindeki; 3, 5 7, 40 ... vb. formel sayılar, kırmızı, mavi gibi özel renkler, Çarşamba,

835

Page 7: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Hatice Kübra Uygur- Halk İnamşları Midyat Örneğine Halkbilimsel Yaklaşım

cumartesi gibi özel günler büyüsel işlemin olmazsa olmazlarındaı;ıdır. Ayrıca büyüsel işlemin bir diğer önemli ve olmazsa olmaz kuralı "mutlak inanç"tır. Yapılan işleme ve sonuca duyulan inanç, büyüsel işlemin başarısım da beraberinde getirmektedir. inanarak ve mutlak bir itaatle yerine getirilmeyen büyüsel işlemlerin başarısızlıkla sonuçlandığına inanılır. Ancak konuşulmasından çekinilen bir konu olan büyü ile ilgili detaylı bilgiye ulaşılamamıştır. Yöre halkı özellikle büyüden babsederken bir yakınlarımn ya da komşularının hikayelerirıi anlatmışlardır. Bu durum dinin büyüye bakış açısının olumsuzluğundan kaynaklanmaktadır. Çünkü gerçek bir Müslüman, Süryani veya Yezidi büyüye, büyüsel işleme ihtiyaç duymaz. Din gerçek inanların her türlü ihtiyacını karşılar. Ancak bu düşünce bile yaşamla iç içe geçmiş büyüsel işlemlerin bayatın bir parçası olmasına engel olamamıştır. Okunan duaların belli sayılarda olması gibi sayısı artırılabilecek pek çok uygulama da büyüsel işlemin kalıntılarının dinin içinde yerirıi almasının bir sonucu olarak yorumlana bilir.

N azar

Bakış anlamındaki Arapça nazar kelimesi, kimi insanların bakışlarındaki zararlı güç ve bu nitelikleriyle, bir kişiye, bir hayvana, ya da bir nesneye bakmalda canlı üzerinde hastalık, sakatlık, ölüm, nesne üzerinde sakatlanma, kırılma gibi olumsuz bir etkinin meydana gelmesi anlamı taşır. Nazara uğrama sadece insanlara özgü bir şey değildir. Mal, mülk, hayvanlar (özellikle at, inek gibi büyükbaş hayvanlar) evler de nazara uğrayabilir. Durup dururken bastalanan veya sakadanan at, sütü azalıveren inek, bereketli beklendiği halde kıt elde edilen yıllık malısul vb. için de 'nazara geldi, nazara uğradı' denilmektedir. Aile içindeki düzen, iki dost arasındaki sevgi, başarı ile yürütülen bir iş de nazara uğrama sonucunda bozulabilir. (Artun, 2005: 250-252).

Nazar, kötü niyetli ve bakışlı kimseler tarafından uğratılan zarar olarak bilinir. Özellikle bebekler ve çocuklar başta olmak üzere, kadınlara, başarılı kimselere, eşyalara, olaylara nazar değebilir. Sağlıklı bir çocuğun hastalanması, yolunda giden bir işin ters gitmeye başlaması gibi sonuçlar nazara bağlanır. Nazar, kıskançlık gibi olumsuz duygulardan gelebileceği gibi, özellikle kişinin yakınlarının fazla hayranlık ve sevgi duygularından da gelebilir. (Artun, 2005: 250-252). "Bu türlü nazar en çok çocukları etkiler. Bunun için de anne babanın çocuğıma fazla düşkünlüğü iyi sayılmaz. Nazardan, kem gözden korunmak için çeşitli işlemler yapılır. Nazarlık, korwna ve korunma için bunlardan en çok bilineni ve kul/am/anıdır. Çocukların özellikle anne baba ve diğer akrabalarının hayranlık bakışları, aşırı sevgileri kötü sonuç verebUeceği inancı ile tatlı sözler yerine 'maskari:ı, çirkin' gibi kötüleyici kelimelerle sevilir. "(Artun; 2005: 250-252).

Nazara karşı alınan tedbirler göz önüne alındığında "Bilişsel çelişki kuramma göre, batı! davranışı gerçekleştiren kişi bu davranışının (nazar boneuğu takmak, tahtaya vurmak vb) akla uygun olmadığını anladı ğı nda, bitişsel bir çelişki yaşar. Ancak davranışını değiştirmek zor olduğundan, tutumunu değiştirir ve zamanla nazar boncuğı!nuın ya da tahtaya vurmanın faydalı olduğu yönünde bir düşünce geliştirir" (Köse, Ayten 2009:53). Batı! davranışın süreklilik kazanması sonucunda mutlaka inanç oluşur.

836

Page 8: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararası Midyat Sempozyumu -International Midyat Symposium

Midyat yöresinde nazara inanılır ve nazar değinesinden korkulur. Bunun için de çeşitli inanmalar ve uygulamalar vardı.r. Bunlardan bazılan şunlardır:

Hayranlıkla bakılan kimseye veya nesneye nazar değdiriDemek için "Maşallah" denir (K.12, Kl3).

Kötü göze karşı çocuklan korumak için göz şeklindeki, özellikle mavi renkli nazarlıldar takılır (K.12, K13, K17, Kl8, K19, K30, K31, K32).

Nefesi kuvvetli olduğu düşünülen hocalara okutulur (K.12, Kl3, K17, Kl8, Kl9, K20, K30).

Muskalar yazdınlır (K.3, KlO, Kll, K22, K33, K34, K35, K60, K61, K62).

Çocukların yatakJanna veya beşikierine Maşallahlar, oazarlıldar, muskalar bırakılır (K.3, KlO).

Yaşlı kimselere nazar duası okutulur. Nazar duası okuourken, nazarın değdiği kimse esner. Bu danazar değdiğinin belirtisidir (KI, K2, K13, K9, K12, K17).

41 çörek otu toplanıp omuza asılır (K2, K24).

~ İhlas,Felak,NasSureleriokunur(Kl, K2, K6, K7, K12, Kl7, K18).

Koç boynuzu, at başı, at nalı duvara asılır (K.2, K3, K9, KI O).

Üzedik tohumu ipe geçirilerek asılır. Bunlann dışmda üzedik tohumu, sanrnsak kabuğu, keçi kılından birkaç tel ateş koru üzerine konularak tütsü yapılır. Evin içinde dumanı gezdirilir. Bu tütsünün de oazardao koruyacağına inanılır (K.2, K6, Kl3, Kl4, K16, K24, K28).

At başı evlerio damlarınanazar değmesin diy.e bırakılırdı (KI6, K23, K24).

Şeb adı verilen madde nazar için mavi beze sarılarak kullanılır. Şeb küçü_ldükçe nazann ne kadar etkili olduğu anlaşılır. Bu şekilde nazar değmediğine inanılır (K9,

. K21, K33).

·Palamut'un küçüğü (afse) inci boocuklarla örülür. Bunun danazardan koruyacağına inanılır (K.28). .·

Kişiye nazar değrnemesi ve kötülüklerden korunmak için kurşun döktürülür. Bu amaçla örtünün altına giren kişinin başının üstünde kaynatılm.ış\kurşun, su dolu kaba boşaltılır; suya karıştırıldığında aniden sertleşen erimiş kurşunun aldığı şekiller üzerine yorumlar yapılır (KI, K9, Kl2, K19, K21, K25, K33 ).

İnşaatlarda binanın üzerindeki nazar dağıJsıo diye ev sahipleri ölmüş hayvan başlarını binanın daroma bırakırlarm.ış (KI).

Yezidi inanışında göz tutması olarak adlandınlao oazar için Yezidi din büyüklerinin yaptığı muskalar taşınır. Hayvanlar da oazar değdiğine inanıldığı için onlara da muska yaptınlır (K.34).

837

Page 9: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Hatice Kiibra Uygur- Halk juamşları Midyat Ömeğiue Halkbilimsel Yaklaşım

SUryanilerde de nazar inancı vardır. Nazardan korunmak için; Meryem Ana resmi, haç, nal, mavi boncuk, dualar. .. vb. eşyalar kişilerin yanında bulunur (K27).

Süryani inanışına göre baç, kötü ruhların ve gözlerin önleyicisidir. Bilinçli olarak takılan haç, nazarı önler (K4).

SUryanilerde Göksel Baba duası kötü göz değinesi için okunur (K4).

Azizierin hayatını içeren muskalan, kişi yanında taşırsa nazardan koruoacağına inanılır (K4).

Süryaniler oazardan korunmak için alınlarına haç şeklinde dövmeler yaparlar (K4).

Düğünlerde nazar ve şerrio kınlması için gelin evinden çıkarken bardak kırar. Damat evine girmeden önce de gelin testi kırar (K4).

Midyat yöresinde nazar değdirdiği düşünülen kimselerin adları bir kağıda yazılır. Kağıttaki isimler temas büyüsündeki gibi iğne ile delinir. Daha sonra kağıt harmal (üzerlik tohumu) ile birlikte yakılarak eve veya kişiye tütsü yapılır (Kl9).

Yör~de nazar inancı üç dinin mensupları tarafından da kabul edilir. Kötü gözün kişiyi etkilediğine, manyetik alan oluşturması sonucunda zarar verdiğine inanılır. Ancak yine hangi dinden olursa olsun gerçek bir inananı kötü güçlerin etkilemeyeceğine inanılır. Dindar bir kişi mensubu olduğu dinin gereklerini yerine getireceği için nazar, büyü gibi olumsuzlukların kişileri etkileyemeyeceğine inanılır. Haç takan bir Hristiyana, dualarını okuyan bir Müslümana nazar değmeyeceğine inanılır. Diniere göre edilen dualar, farklı olmasına rağmen nazara karşı alınan tedbirler de içinde pek çok büyüsel işlemi barındırmaktadır. At nalı, mavi boncuk, kurşun döktürme ... vb. gibi adet ve inanmalar bunlardan bazılan dır. Bu inanmaların özellikle yaşlı kimselere ait olduğu, gençlerin bunlara inanmadıkları ancak yine de uygulamaya devam ettikleri gözlenmiştir.

Uğur- Bereket

Uğur, bir nesnenin, bir kişinin, bir hayvarun, bir işin, bir zamanın, bir yerin özündeki iyiliği, mutluluğu, bereketi, kolaylığı kısacası olumlu niteliği ve gücüdür. Halkın inanış adet ve inanınalanndaki davranışlar, zamanlar, yönler, çevresindeki nesneler, kişiler, hayvanlar uğurlu ve uğursuz diye ayrılmıştır. Uğurlu olanları tercih etmek, uğursuz olanlardan kaçınmak veya onlardan gelecek olumsuzlukları giderme yöntemlerini gözetmek gerekir. Bereket kelimesi, iyi, faydalı şeylerin, mal, para ve yiyeceğin artışı anlamına gelmektedir (Artun, 2005: 270).

Bazı batıl inanışlar da şartlanma yoluyla öğrenilir. Herhangi bir sınavında başarılı olan öğrenci bunu sınava girdiği kaleme bağlayabilir. Kendisine şans getirdiğine inandığı kalemine, silgisine veya bir eşyasına özel bir anlam yükler. Uğurlu olduğunu düşündüğü eşyaları yarundan ayırmayarak olumsuzlukları uzaklaŞruacağını düşünl)r.

Bugün tüm Hristiyan dünyasında uğursuzlukla özdeşleştirilen en yaygın batı! inanış 13 rakamına ilişkindir. Bu inanç Hz. İsa havacileri arasında yaşanan tarihsel bir

838

Page 10: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararası Midyat Sempozyımw- International Midyat Symposium

vakaya dayanmaktadır. Hz. İsa, Roma askerleri tarafından takibata uğradığı sıralarda 12 havarisiyle birliktedir. Toplam 13 kişidirler. Havarilerden birisi (Yehuda İşkoryat) Romalılarla anlaşarak Hz. fsa'yı ele verir. Böylece 13. kişi ihanet eden kişi olmuştur. 13 rakamının uğursuzluğuyla ilgili inanç bu olaya dayanmaktadır (Köse, Ayten 2009:66).

- . İnan, dini kaidelerin bir dinden ötekine geçmediğini ancak hurafelerin dinler asında da hızla yayıldığıru söyler. "At nalını uğur saymak adetinin de Türklere İtalyanlardan geldiğini iddia eden etnograflar vardır. Mavi boncuk ve Maşallah nazarltklarının Rumiara Türklerden geçmiştir" (İnan, 1976:203). Anadolu'da ve özelde Midyat'ta İslamiyet'in kabulünden sonra da bu inanışların izlerinin sürdüğü anlaşılmaktadır. İnanç ve pratiklerinde eski geleneklerini devam ettirmişlerdir.

Midyat yöresinde uğur ve bereketle ile ilgili inanmalardan bazılan şunlardır:

Evin girişine, mutfak kapısına bereket dualan asılır (K2, K9, Kl2, Kl9).

Sabah erken saatlerde kalkarak kapı açmanın eve .bereket getirileceğine inanılır (K2, K9, K12, Kl9).

Evde sirke ve çörek otu (Habett-il Baraki) bulundurmak evin bereketini artırır (K9, KI2, Kl4).

Şükür duasının da evin bereketini arttırdığınainanılır (KI2, Kl9).

İkili yetişen meyveler (salatalık, kiraz ... vb.) bereket olsun diye tarlaya atılır (K12).

Sofraya birlikte oturulur. Büyükler başlamadan yemeğe başlanmaz. Sofranın bereketinin kaçmaması için, yer sofrasında otururken el yere bıralolmaz. 'Şeytan seniille birlikte yer, sofranın bereketi kaçar' denilmektedir (K2, Kl2, K14, K16, K21, K26, K33).

Birinden yumurta ödünç alındığında mutlaka verilir. Çünkü yumurta çocuğa denk görülür. 'Bayza bi veledi' sözü ile alınan yumurtanın geri verilmesi yine evin bereketinin kaçmaması içindir (K21, Iq3 ) .

.. ... Evin bereketinin kaçmaması için tuvalette konuşulmaz (K14, K24, K26).

Evin bereketinin kaçmaması için ısltk çalınmaz (K12, K23).

Sağ avucun kaşınırsa para gelir (K12, K23).

Alınan şeyler eksilmemesi, bereketli olması için cumartesi günü alışveriş yapılır (K2, KIO, Kl4, K21, K33).

Yezidiler uğur bereket için yağmur duasına çıkar (K8).

Süryanilerde uğur, bereket ve beklentiler için kırmızı- beyaz ipierden yüzükler bilezikler yapılır. Tarlalardaki ağaçlara asılır. Buna Süryanice 'Sibora' denilir.

839

Page 11: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Hatice Kiibra Uygur - Halk İııamşları Midyat Örneğine Halkbilimsel Yaklaşım

Yezidilerde Basımbar olarak bilinen bu adet yöre halkının geneline ait bir inanış olarak karşımıza çıkmaktadır (K4,Kll).

Geceleri evin süpürülmesi uygun görülmez. Evin bereketinin kaçacağına inanılır (Kl2).

Baykuş görülürse uğursuzluk demektir. Baykuşu gören kişirıin evinin virane olacağına inanılır (K8,Kl8).

Kutsal olduğu düşünülen ekmek parçasının yere düşürülıpesi ve alınmaması

uğursuzluk sayılır(K2, Kl2, K20).

Yol üzerinde kaplumbağa veya tavşana rastlamak uğursuzluk sayılır (K23).

Kaplumbağa öldürülürse uğursuzluk getirir (K23).

Bir evin bahçesirıde ağaç varsa kesilmez, kesilirse aileden birirıirı öleceğine

inanılır(Kl7,Kl9, K21).

Çarşamba günü banyo yapılmaz, banyo yapılırsa aileden biri sakatlanır (Kl7).

Geceleyin tırnak kesilmez, kesilirse uğursuzluk olur (KI2, Kl3,Kl4).

İki dini bayram arasında nikah kıyılmaz. Bu nikahın uğur getirmeyeceğine inanılır (Kl2, Kl3,Kl4, Kl7).

Çantanın yere bırakılması bereketi kaçırır (K21 ,K25).

Güneş batarken ikindi vakti uyumak uğursuzluk getirir (K26).

Eğer biri büyü amaçlı herhangi bir eve ölü toprağından serperse o evde bereket olmazmış (K21 , K33).

Anadolu ve özelde Midyat halk kültüründe de uğur ve bereket ile uygulamalar malın mülkün artmasına yöneliktir. Uğursuzluk ve bereketsizlik ise malın mülkün azalmasından, kaybedilmesinden duyulan korkunun sonucunda ortaya çıkan

uygulamalann sonucudur. Bu işlem ve uygulamalar içinde eski dinin izlerini, büyüsel pratikleri ve dini uygulamalan bulmak mümkündür.

Rüya ile ilgili inanışlar

İnsanoğlu, rüyasında gördüklerinin etrafında da inanışlar oluşturmuştur. Halk, rüyada gördüklerinden anlamlar çıkarıp geleceğe yönelik yorumlar yapar. Görülenierin yorumlanmasında temel ölçüt rüyada görülen kişi, nesne hayvan ya da çeşitli olaylardır (Artun, 2005: 259).

Rüyala~~n gelecekten haber verdiklerine, işaret yolladıkianna olan inanç, rüyalara verilen önemi daha da artırmaktadır. Rüya anlatmanın, rüya dirılemenirı ve rüyayı yorumlamanın inanç içerikli kuralları vardır. Rüya, inanan, inançlı ve iyi niyetli olduğu düşünülen kimselere anlatılır. Böylece rüyalar iyiye yorumlanarak tabir edilmiş olur.

840

Page 12: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararası lvfidyat Sempozyumu- International Midyat Symposium

Rüyasını anlatan kişi "hayırdır inşallah bir rüya gördüm" der. Dinleyen de gündüz niyetine "hayırdır inşallah, bayırlar~ çıksın" gibi sözler söyler. Özellikle gelecekten bir işaret verdiği düşünülen, büyük zatlarm görüldüğü rüyalar da herkese anlatılmaz. Anlatılırsa bir daha görülemeyeceği ya da o zatın bir daha kişinin rüyasına

gelemeyeceği inancı hakimdir.

Kabus olarak da bilinen kötü rüyalar da anlatılmaz. Aniatılmak istendiği takdirde ise akan suya anlatılması görüşü yaygındır. Kötü rüyanın etkileri su gibi akıp gitsin istenir. Ayrıca kötü rüya sol omuz üzerine döniiierek anlatılır.

Anadolu'da ve özelde Midyat yöresinde kişiden kişiye değişmekle birlikte rüya yorumuna önem verilir. Müslümanlar arasında önemli bir karar vermeden önce, bir işe başlamadan önce, evlilik kararı alırken İstibare yapılır. Rüyanın gücüne olan inançla rüya bilgisine başvurulur. Rüyada görülen şekiller ve renkler Allah tarafından gönderilen gelen bir işaret olarak yorumlanır. Özellikle siyah ve kırmızı renkleri olumsuz olarak yorumlanırken beyaz ve yeşil o işin hayırlı olacağına olan inancı kuvvetlendirir. Böylece daha doğru bir karar verildiğine inanılır.

Anadolu'nun pek çok yöresinde olduğu gibi Midyat yöresinde de rüyalar, "şeytani rüya ve rahmani rüya" olarak ayrılır. Görülen rüyanın tersine çıkacağı inancı,

Müslüman, Yezidi ve Süryani inanışlannda da hakimdir. Rüyada öldüğünü gören bir kimsenin veya yakınının uzun ömürlü olacağı, ağladığını gören kimsenin güleceğine, işlerinin yoluna gireceğille inanılır.

Rüyalarında gördüğü imgelerden etkilenen insanoğlu düşünce ve hayal dünyalarını şekillendirir. Rüyada görülen imgeler zamanla unuttılur ve farkında olmadan gerçek kültürel ve çevresel unsurtarla da birleşerek gerçek olaylar gibi algılanabilir (Köse, Ayten 2009:60).

Midyat yöresinde de görülen rüyalar çeşitli şekillerde yorumJanmakta ve bununla ilgili çeşitli inanışlar geliştirmektedirler. Buı;ıiardan bazıları şunlardır:

Rüyaların . kötü görülmesi durumunda kimseye anlatılması önerilmez.. Suya anlatılması veya sol kol üzerine dönülerek sessizce sol kota anlatılması gerektiğine

· inamlır (K.2, KlO, Kl2, Kl4).

· ·Rüyada görülen at' ın murat, suyun aydınlık, yeşilin murat olduğu söylenir(K12).

Rüyada görülen ayakkabını"n kişiye sıkıntı getireceğine inanılır (K.20, K25).

Rüyada görülen temiz suyun bolluğa berekete, refah!! ulaşrrill;ya işaret ettiğine

inanıtır(K.l2,KI3).

İyi görülmesi halinde 'Hayırdır inşallah' diyerek anlatılır (KI 9).

Sabah namazından sonra görülen rüyaların gerçek olduğııDa inanılır (K.l2).

Kötü görülen rüyalar anlatılmaz; ayrıca rüyaların tersine çıkılacağına da inanılır. Öldüğü görülen bir kimsenin ömrünün uzun olması gibi bir inanç da hakimdir (K20).

841

Page 13: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Hatice Kiibra Uygur- Halk lnamşları Midyat Omeğine Halkbilimsel Yaklaşım

Yezidilerde de rüyanın tersine çıkacağına inanırlar. Bir kişinin doğum yaptığı görülürse öleceğine inanılır.

Yezidilerde dişinin düştüğünü gören kişinin erkek evlat sahibi olacağına inanılır (K8).

Süryani ve Müslümanlarda rüyada diş çekilmesinin görülmesi aileden birinin ölümü olarak yorumlanır (K9,Kll).

Yörede rüyada görülen erkek çocuğun hayırlı habere işaret ettiğine inarulır.

Ölmüş bir yakının ruhunun hayır istediği için rüyasına geldiğine inanan kişi, gücü oranında ölmüş yakını için bir şeyler dağıtır veya Kur'an okutur(Kl2, K20).

Midyat yöresinde rüyalar ile ilgili inanışlarda rüyanın tersinin çıkacağına olan inanç hakimdir. Yörede rüyaların aniatılmaması gerektiğine inanılır. Müslümanlar ise özellikle sabah namazından sonra gördükleri rüyalara inanmaktadırlar. O saatte görülen rüyaların gerçekleşeceğine inanılır. Bu durum inancın boyutuna dini olan dinden kaynaklanan ayrımı da beraberinde getirmiştir.

Sonuç

Hayat içerisinde birçoğu dini kaynaklara dayandınlamayan sebebi bilinmeden yapılan pek çok uygulama vardır. Bu durum kişinin bilinmeyenler karşısındaki korku ve çaresizliğinden doğmuş olsa da zamanla gelenek balini alarak geçiş aşamalarının bir ritüeli olarak uygulanmaya devam edilmiştir. inanış kavramı çok geniş bir kavram olmakla birLikte sadece dini temellere dayanmamaktadır. Aynca dini olmayan uygulamaları da beraberinde getirmektedir. Zaman içinde toplumda kabul görmesi dini olarak da algılanmasma sebep olmaktadır. Üç dinin bir arada yaşadığı Midyat'ta da uygulamalarda görülen ortaklıklar pek çok inaruşın din kaynaklı olmadığını gösterirken din kaynaklı olan ancak ortak uygulamaların görüldüğü inanışlarda da bölgedeki etkileşimin izleri tespit edilmiştir. Büyü, nazar, uğur bereket, rüya başlıklan altında toplanan inanışlar, uygulamalannı dini temellere dualara dayandırabildikleri gibi büyüsel işlemlere dayalı ritüeller de olabilir. Yaşadığımız dünyanın tek düze olmadığı göz önüne alınırsa uygulamalarm özellikle gözle görülmeyen ancak var olduklan düşünülen varlıklara karşı koruma amaçlı olduğu söylenebilir.

Midyat halk kültürü farklı dinlerden beslenmesine rağmen dinler üstü bir ortak kültür oluşturabilmiştir. Ortak olan bu kültür kaynaklan aynı zamanda yöreye özgü inanışlarmda ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Yöre insanının gündelik yaşamını şekillendiren inanışlar ve pratikler, Midyat Halk Kültürünü oluşturmaktadır. Bu çalışmada Midyat yöresinde inanışiann şekillenmesinde İslamiyet'in, Hristiyanlığın ve Yezidilıiliğin etkisi araştırılmıştır. Ancak din dışı inanışlar da gündelik hayatın şekillenmesinde etkili olmuştur.

842

Page 14: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararasılvfidyat Sempozyumu- International Midyat Symposium

Dini kaideleri görmezden gelen büyü, her ne amaçla olursa olsun kişinin çaresizliğinin bir sonucudur. Bu sonuç, kişileri sebebi bilinmeyen, kendi içinde özel kurallan olan ve kesinlikle uyulması .zorunlu ritüelleri uygulamasıyla ortaya çıkar. İçinde bulunulan zor durumdan kuitulmak, sevdiğine kavuşmak, hastalıktan kurtulmak gibi iyi amaçlı olduğu düşünülen büyülerin dışında kötü niyetlerle yapılan

ve yaptınlan büyüler de nihayetinde umut arayışının bir çabasıdır.

Nazar, düşünce gücünün öneminin arttığı günümüzde kötü düşünce ve nazarla bir kişiye balaldığı takdirde kişinin olumlu enerjisinin bozulacağına olan inançtır.

Bilimsel pek çok deneyle de kanıtlanan nazar, kişinin niyetlerine bağlı olarak yaydığı ışınlar sonucunda karşısındaki kişiyi olumsuz yönde etkilemesidir. Nazara karşı bütün dinlerde ve inanışlarda dinsel-büyüsel tedbirler alınır. Bu tedbirler çoğu zaman dine göre şekiliense de büyüsel uygulamalarda benzerlikler görülür. Midyat'ta nazarın kişinin ölümüne sebep olacak kadar güçlü bir etkisi oluğu inancı

hakimdir. Bu nedenle geleneğin beraberinde getirdiği ve sorgulama ihtiyacı

duyulmadan yapılan pek çok rit, günümüzde de yaşamaktadır.

Yörede yapılan alan araştırması sonucunda eğitim seviyesinin artması ile inanışlardaki uygulamaların arasında doğru bir orantt olmadığı tespit edilmiştir. Eğitim seviyesi yüksek kişiler de bilimsel bilginin yanında geleneği devam ettirmektedirler. Yöre gençleri yapılan görüşmelerde özellikle doğum olayıyla ilgili büyüsel işlemlere bilimsel bilginin artmasıyla birlikte inanmadıkları halde büyüklerinin isteklerini yerine getirmek için uygulamalara devam ettiklerini söylemişlerdir. Uygulamadıkları takdirde olumsuzlukla karşılaşacaklanna inanmadıklarını annelerinin, kayınvalidelerinin isteklerini yerine getirmek için yaptıklarını anlatmaktadırlar.

Yörede tespit ettiğimiz inanışiann Anadolu'da da uygulanılan ve inanılan değerler olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın her yerinde insanoğlu dinden bağımsız veya dine bağlı olarak inanışlar geliştinniştir. Büyü, nazar, uğur bereket, rüya bu inanışların bazılanndandır. Bilinmezliğe karşı duyulan korku evrensel bir duygudur ve insanlar dünyanın her yerinde bu duyguya karşı öniem almışlardır: ·Bu önlemler pek çok majik uygularnayı da beraberinde getirmiştir. Özelde bu uygulamalar ve günlük hayata yansımaları Midyat halk inanışlarını şekillenmesine katkıda bulunmuştur.

843

Page 15: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Hatice Kiibra Uygur - Halk lnamşlarılvlidyaı Örneğine Halkbilimsel Yaklaşım

Kaynak Kişiler

A. A. : 34 yaşında, üniversite mezunu, Estel

A. Y. : 65 yaşında, okuryazarlığı yok, ev barumı, Estel

A. G. : 33 yaşında, ilkolful mezunu, ev barumı, Midyat

A. G. : 34yaşında, Melfono, Midyat

B. G.: 14 yaşında, öğrenci, Midyat

C. A. : 64 yaşında, ilkokul mezunu, ev harumı, Estel

C. A. : 38 yaşında, lise mezunu, memur, Estel

E. A. :68 yaşında, ortaokul mezunu, esnaf, Güven köyü

E. Ü. : 72 yaşında, okuryazarlığı yok, ev banımı, Estel

F. D. : 52 yaşında, ilkokul mezunu, ev banımı, Estel

G. S. : 77 yaşında, lise mezunu, telkari ustası, Midyat

H. A. : 75 yaşında, okuryazarlığı yok, ev banımı, Estel

H. M. :78 yaşmda, okuryazartığı yok, ev banımı, Estel

M. D. :78 yaşında, okuryazarlığı yok, ev banunı, Estel

M. İ. : 23 yaşında, ilkokul mezunu, ev hanınu, Midyat

M. S. :39 yaşında, ilkokul mezunu, semerci, Estel

M. S. : 80 yaşında, okuryazarlığı yok, ev hanınu, Estel

M. Y.: 61 yaşında, lise mezunu, ebe, Estel

M. T. : 40 yaşında, ilkokul mezunu, ev barumı , Estel

M. A.: 54 yaşında, üniversite mezunu, öğretmen, Estel

N. D. : 45 yaşmda, lise mezunu, banka emeklisi, Estel

S. G.: 60 yaşında, okuryazarlığı yok, Taşköy (Arbo)

S. A. : 43 yaşında, üniversite mezunu, Estel

S. D. : 80 yaşında, ilkokul mezunu, emekli, Estel

Ş. Y. : 50 yaşında, lise mezunu, ebe, Estel

Ş. A. : 76 yaşında, ilkokul mezunu, inşaat ustası, Estel

Y. U.: 57 yaşında, lise mezunu, şarap ustası, Midyat

Z. A. : 80 yaşında, okuryazarlığı yok, esnaf, Estel

Z. K. : 75 yaşında, okuryazarlığı yok, ev hanınu, Estel

Z. A. : 67 yaşında, okuryazarlığı yok, ev hanımı, Güven köyü

Z. D. : 29 yaşında, ilkokul mezunu, ev hanımı, Estel

Z. D. : 34 yaşında, ortaokul mezunu, ev harumı, Estel

z. D. : 45.,yaşında, lise mezunu, banka emeklisi, Estel '·

Z. A.: 75 Yaşında, okuryazarlığı yok, Taşköy (Arbo)

844

Page 16: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_UYGURHK.pdf · nesnelere gizem ve güç atfederek büyü, sihir vb. batı! inaaçiara başvurduklarını

Uluslararası Midyat Sempozyumu -lntenıational Midyat Symposiımı

Kaynakça

Artun, Erman (2005), Türk Halkbil imi, İ<.ita?evi Yayınlan, İstanbul.

Çıblak, Nilgün, ''Halk Kültüründe N azar, Nazarlık inancı ve Bunlara Bağlı Uygulamalar",

Türklük Bilimi Araştırmalan (TÜBAR.), sy.15, 2004, 103-125.

Duvarcı, Ayşe (2005), "Tiirklerde Tabiat Üstii Varlıklar ve Bunlarla İlgili Kabul/er, İnanmalar, Uygulamalar"Bilig, Sayı 32, (125-144).

Ergin er, Gündüz (2006), Eleroterefiş Anadolu' da büyü ve İnanışlar, YKY Yayınlan, İstanbul.

İnan, Abdülkadir ( 1976), Eski Türk Dini Tarihi, Milli Eğitim Basım evi, İstanbul.

Köse, Ali, AYTEN Ali (2009), "Batı/ İnanç ve Davranışlar Üzerine Psikososyolojik Bir Analiz", Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, IX, sayı 3.

Kutlu, M. (2006), "Halkbilim Araştırmalannda Yeni Bir Yaklaşım: Etnofotografi" Vll. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi (27 Haziran-ı Temmuz 2006) Gaziantepffürkiye.

Malinowski, Brorıislaw (2000), Büyü, Bilim ve Din, Kabalcı Yayınevi, İstanbul.

Örnek, S edat Veyis ( 1971 ), 100 Soruda İlkellerde Din, Büyü, Sanat, Efsane, Gerçek Yayınevi, İstanbul.

Yılmaz, M. Ali (2008), "Kazak/arda Batı/ inanış/ar", Ç. ü. Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt17, Sayı3, s. 417-430.

Uygur, H. Kübra (2008), "Midyat Halk Kültürü Monografisi", Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır.

Ünal, Mustafa {2006), ''Türk Medyasının Halk İnanışianna Bakışı", Türklük Bilimi Araştırmalan (TÜBAR.), sy.l6, 2004,44-67.

845