uÇak, havacilik ve uzay mÜhendİslerİnİn ...bu kapsamda taşeron firma eleman-larının normal...
TRANSCRIPT
151
ÖZET- Geçmiş dönemlerde Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendislerinin ülkemizdeki çalışma şartlarına yönelik, aralarında TMMOB, UHUM, MEDAK'ın da çalış-malarının yer aldığı muhtelif çalışmalar yapılmış ancak bunlar daha ziyade ülke içindeki mevcut havacılık potansiyelini personel, kurumlar (özel ve kamu) ve tek-noloji üçgeninde irdelenmişlerdir. Çoğu zaman varılan sonuçlara göre ülkemizde havacılığın altyapısının gelişimi için çok çeşitli öneriler yapılmasına rağmen, bu sonuçlar ve öneriler genelde istatistiki bilgi olarak kal- mış ve fiiliyatta teoriden daha öteye gidilememiştir. Bunun yanında, ülkemizin içinde bulunduğu coğrafik yapı içinde havacılık alanında kısa sürede ulaştığı konum da bazen fazlaca küçümsenmekte ve resmi olmayan hedefler de ekonomik gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Bu çalışmanın amacı, yukarıda bahsedilen çalışmalara bir yenisini eklemekten ziyade, ülkemizde havacılık mezunlarının çalışma koşullarını yurtdışındakilerle sosyal, ekonomik ve eğitim perspektifinde kıyaslamalı olarak ele almaktır. İş ortamındaki sosyal ilişkiler, ast üst ilişkileri, yurt dışında yabancı olarak fırsat eşitliği, performans değerlendirmesi vb. konular kısaca de-ğerlendirilmektedir. Ayrıca, eğitim imkanları nedir, teori ve pratikte farklar mevcut mudur, eğitim sonrası iş bulma olanakları ne kadar geniştir, gelişmiş ülkelerle kıyas-landığında ücret politikasi alım gücüne endeksli olarak nasıldır ve ücret dışında hangi avantajlar calışanlar için söz konusudur gibi sorulara cevap aranmaktadır.
Neticede yurtiçinde ve yurtdışında çalışmanın özendirici yönleri havacılık personeli açısından değerlendirildikten sonra havacılık içinde çalışmayı ve kariyer yapmayı özendirici nelerin yapılabileceği irdelenecektir. Bu kapsamda tek bir şahsın tecrübesine dayalı bir görüşten ziyade hem yurtiçinde hem yurtdışında görev yapmış belirli sayıda havacılık mezununa bir anket düzenlenmiş ve bu anketten çıkan sonuçlar sunulmuştur.
Son olarak yurtiçinde havacılığın geliştirilmesi için nelerin yapılabileceği yönünde bir özet çıkartılmıştır.
I. YURTİÇİ VE YURTDIŞINDAKİ ÇALIŞMA ŞARTLARININ KIYASLANMASI:
Bu çalışmayla ilgili öncelikle yanlış anlaşılmalara neden olmaması için bir takım hususları belirtmekte fayda görüyorum. Burada ifade edilen görüşler ağırlıklı olarak konuyu ele alan yazarın kendisinin hem gelişmiş ülkelerde hem de Türkiye'de çalışma hayatından edindiği tecrübeleri yansıtmakta olup salt bilimsel ölçütlere ve ölçümlere dayalı bir çalışma değildir. Ayrıca burada aktarılan yurtdışındaki firmalarla ilgili özelliklerin yurtiçindeki firmalarımızda olmadığı yönünde okurda bir negatif bir görüş bırakılması da istenmemektedir. Yurtiçinde de yurtdışında da olduğu gibi personel ve üc-ret politikalarıyla gayet çağdaş şartlarda çalışan ve uluslararası düzeyde başarılı olan firmalarımız söz konusudur. Ayrıca ülkemizdeki herhangi bir firma hakkında yorum yapılmadığı gibi okuyucunun kendisine çıkaracağı olası yorumların da yazar tarafından bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Çalışmanın ilk aşamasında çalışma şartları iş ortamında özellikle sosyal, ekonomik ve eğitim alanında değerlen- dirilmektedir. İkinci aşamada girişte sözü edilen ve 15 havacılık mühendisinin katıldığı anket sonuçları ele alınmaktadır. Bu sayı konuyla ilgili gerçekçi bir istatistiki çalışmanın altyapısını oluşturmak için yetersizdir, ancak burada sayıları az da olsa ankete katılan şahısların meslekte ortalama 15 yıllık tecrübeleri bulunmaktadır ve bunun da 6 küsür yılını yurtdışında geçirmeleri itibariyle ele alınan konuyla ilgili temsili de olsa doğru fikirler verebileceği değerlendirilmektedir. Çalışmanın derinleş-tirilmesi VI. Ulusal Uçak Havacılık Ve Uzay Mühen-disliği Kurultayındaki takdimden sonra TMMOB UHUM MEDAK' in bu konuda alacağı karara bağlıdır.
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
TMMOB Makina Mühendisleri OdasıVI. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı
06-07 Mayıs 2011 / ESKİŞEHİR
UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLERİNİN ÜLKEMİZDEKİ ÇALIŞMA ŞARTLARI VE YURTDIŞINDAKİ BENZERLERİYLE
KIYASLANMASI
Hamdi EROL
Rolls-Royce Deutschland Ltd & Co KG,Eschenweg 11, Dahlewitz, 15827 Blankenfelde-Mahlow, AlmanyaTel: : + 49 33 708 627 83 E-Posta: [email protected]
152
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
Ankete katılanların üçte ikisi şu anda yurt dışında görev yapmaktadır. Ayrıca ankete katılanlarla ilgili aşağıdaki tablolarda (Tablo1, Tablo 2 ve Tablo 3) istatistiki bilgiler yer almaktadır.
İŞ ORTAMI:
Personel:
Batılı şirketlerin personeli genelde iyi eğitim görmüş
profesyonellerden oluşmakla birlikte bu şirketler
havacılık sektörü için yetişmiş kalifiye iş gücü bulmakta
bir hayli zorlanmaktadırlar. Bu kapsamda özellikle
Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde kalifiye taşeron firma
elemanlarına işlerin yoğun olduğu dönemlerde başvurul-
maktadır. Hatta zaman zaman personel alımlarına
getirilen kısıtlamalar nedeniyle taşeron firmalardan iş
paketleri kapsamında personel talep edilmektedir. Bu
uygulama özellikle mühendislik alanlarında giderek
yaygınlaşan bir durum arz etmektedir. Örneğin Airbus'ta
bu rakam personelin %25'i, Rolls Royce'da %10'u civarı-
na çıkabilmektedir. Bu kapsamda taşeron firma eleman-
larının normal personel ile birlikte yıllarca aynı şirkette
çalıştığı fakat bu personelin şirket içi imkanlardan eşit
ölçüde yararlanmadığı gözlenmiştir. Son 4-5 yıldır
Almanya ve İngiltere gibi ülkeler, mühendislik alanında
daha ucuz iş gücünün bulunduğu ülkelerdeki genç mühen-
dis potansiyelinden giderek daha fazla faydalanmaya
başlamışlardır. Bu ülkeler içinde özellikle Hindistan başı
çekmektedir. İlginç olan diğer ülkelerden kiralanan
mühendis personelin klasik anlamda basit mühendislik
işlerinin (teknik dokumentasyon, teknik resim çizimi vb.)
yanı sıra giderek daha kompleks mühendislik işleri
(örneğin arıza analizi, stress analizi, dizayn ve satış
sonrası ürün destek) için de kullanılmaya başlanmış
olmasıdır. Ancak kurulum aşamasında ve sonrasında bu
kaynaklarca teslim edilen işlerin kalitesinde ciddi eksikler
bulunmasının yanısıra, batılı firmalar söz konusu
kaynaklarca yürütülen iş akışını ayakta tutabilmek icin bir
hayli efor sarfetmektedir. A.B.D. şirketleri bu yöne rotayı
daha önce çevirmişlerdir ve şu anda Asya ve Doğu Avrupa
gibi bölgelere kaydırdıkları özellikle zor işlerin bir kıs-
mını geri çekmektedirler. Yapılan işin kalitesinde
karşılaşılan eksiklerin tecrübe eksikiligine ve bir ölçüde
uzak doğulu iş yapma mentalitesine dayandığı
gözlenmektedir.
Ast-Üst İlişkileri:
Batılı şirketlerde ast üst ilişkilerinde Türkiye'ye göre bazı
farkların olduğu gözlenmektedir. Genelde personelin,
yöneticisinin karşısında veya bulunduğu ortamda hal ve
hareketlerinde herhangi bir değişikliğe ihtiyacı olma-
makta ve amir yeya yöneticisine ünvanı ile hitap etme
zorunluluğu bulunmamaktadır. Zaten İngilizce konuşulan
ülkelerde sen-siz ayırımı net olarak bulunmadığından
senli-benli konuşma dili bilindiği gibi her ortamda olağan
karşılanmaktadır ve bu trend giderek Almanya gibi
geleneklerinde ve hiyerarşisinde sizli ve Bay/Bayan
hitabetine alışık ülkelerde de yayılmaya başlamıştır.
Bunun ötesinde personel ile yönetici arasında genelde
açık bir diyalog söz konusu olduğu için işlerin
tamamlanmasında karşılaşılan olumlu olumsuz tüm
sorunlara personelden gelen istek üzerine yönetici dahil
olabilmektedir. Hatta islerin gidişatını engelleyen
sorunların bir üst kademeye eskalasyonu teşvik
edilmektedir. Ast üst ilişkisi tek taraflı bir ilişki olmaktan
ziyade birlikte çalışmayı esas almaktadır. Personel,
kendisine tayin edilen işleri verilen zaman içinde yerine
getirmeye çalışırken yöneticiler de, şirketin vizyon,
misyon, strateji, hedefleri, şirketle ilgili güncel
gelişmeleri personele periyodik aralıklarla aktarmaya
çalışmakta, personelin kabiliyetlerinin gelişimi için
eksikleri tespit etmekte, gerekli altyapı çalışmalarına
katılmakta ve üst kademelere başında bulundukları
birimin performansı ve olası sorunlarla ilgili bilgi
sunmaktadırlar. Bazı şirketlerde personelin nabzını
tutmak ve şirket faaliyetlerinde angaje olmasını sağlamak
için düzenli olarak bağımsız kuruluşlarca anket
düzenlenmektedir. Şirket yönetimi anketten çıkan
sonuçlara göre eksik görülen hususları iyileştirmeye
çalışmaktadır.
Bölümü Uçak Müh.
Havacılık
Müh.
Makine
Müh.İşletme
11 2 1 1
İş sahası Havacılık Bilgi İşlem
Otomotiv
Sanayii
11 2 2
Son İş Ünvanı Mühendis Lider Başmühendis Müdür Direktör Genel Müdür Başka
Yurtiçinde 8 2 0 3 1 1 0
Yurtdışında 5 2 2 2 1 0 4
Tablo 1: Anket katılımcılarının mezun olduğu bölümler.
Tablo 2: Anket katılımcılarının çalıştığı iş sahası.
Tablo 3: Anket katılımcılarının yurtiçi ve yurtdışındaki
son iş ünvanı.
9153
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
Performans Değerlendirmeleri:
Performans degerlendirmeleri düzenli olarak yapılmakta
ve performansa dayalı bir prim sistemi uygulanmaktadır.
Başarılı olan personele teşvik ödemeleri olağan uygu-
lamalar arasında yer almaktadır. Yapılan yıllık
değerlendirmeler sırasında personelin gelişimi için de
karşılıklı bir değerlendirme ve planlama yapılmaktadır.
Orta düzey yöneticilerin seviyesinden başlayarak üst
düzey yöneticilerin seviyesine kadar her yıl düzenli olarak
bir üst kademeye yükselebilecek personelin ve kendi
pozisyonuna gelebilecek potansiyel personelin değer-
lendirmesi yapılmakta ve bununla ilgili planlar tutul-
maktadır.
Çalışma Saatleri:
Personelin işe başlama ve bitirme saatleri sektörde
faaliyet gösteren şirket personelinin tercihine bırakıl-
maktadır. Ofis personeli genelde sabah saat 6'dan gece
yarısına kadar günlük azami çalışma süresini aşmıyacak
şekilde çalışabilir ve biriken mesai fazlasını amirine
danışarak normal izin süresine ilave izin olarak
kullanabilir. Bu bazı personelde yıllık 1 – 1,5 aya kadar
ilave izine tekabül edebilir. Bu fazla mesailer yer yer ücret
olarak da ödenebilmektedirler. Bu yöntem özellikle
Almanya'da yaygın olarak kullanılmaktadır. İzin ve
hastalık dönemlerinde ise genelde çok özel bir durum
olmadıkça personel iş amacıyla aranmamaktadır.
İşyeri Olanakları:
İşveren işyerinde genelde telefon, faks ve internet gibi
şirket imkanlarının özel amaçlar için kullanılmasını
yasaklamaktadır. İşyerine gidiş gelişlerde işveren
ulaşımla ilgili herhangi bir katkıda bulunmamaktadır.
Bunun yanı sıra personele öğle yemeği, çay ve kahve gibi
hizmetler ücret karşılığında verilmektedir. Hatta daha da
ötesi şirket personelinin birbirine şirket bütçesinden
ikramda bulunulması 2008'de dünyayı vuran ekonomi
krizinden sonra birçok şirkette yasaklanmıştır.
Ofis Donanımı:
Doğrudan doğruya çalışma ortamları kıyaslandığında ilk
bakışta çok ciddi farklar göze çarpmamasına rağmen,
Türkiye'de ve yurtdışında mühendislerin çalışma or-
tamları, ofis düzeni ve donanımında cüzi de olsa farklar
yine de mevcuttur. Özellikle yurtdışındaki büyük ölçekli
şirketler yazılım ve donanım konusunda günümüz
teknolojik olanaklarının oldukça gerisinde kalmıştır.
Örneğin sene 2011 olmasına rağmen bazı firmalarda halen
Windows 2000 işletim sistemi kullanılmaktadır. Keza
kullanılan işletim sistemine bağlı olarak bu tür şirketlerde
güncel bilgisayar donanımı da temin edilememektedir.
Ofisler açısından genelde büyük bürolarda alçak
paravanla veya paravansız çalışılmakta, mühendis
personel ve orta kademe yöneticiler aynı ortamda beraber
çalışmaktadır. Bu duruma İngiltere ve Almanya'da sıkça
rastlanmaktadır. Üst kademe yöneticilerin genelde
kendilerine tahsis edilmiş ofisleri bulunmaktadır.
Genel İzlenimler:
İş ortamında genelde personel arası münasebetler normal
düzeydedir ve her orta ölçekli ve büyük şirketlerde
görülen tipik olaylara rastlanmaktadır. Genelde bölüm içi
ve dışı personel arası iş bazında yardımlaşma iyi ve
personelin konusuna hakim olduğu gözlenmektedir.
Özellikle Almanya'daki havacılık şirketlerinde aşırı iş
yükü ve personel azlığı dikkat çekmektedir. Bunun yanı
sıra bir aşırı toplantı yoğunluğu olduğundan dolayı, rutin
işleri bitirmek için çalışanlara kısıtlı bir zaman penceresi
kalmaktadır. Bu durum yaygın olarak 'Firefighting' olarak
bilinir ve günlük iş yoğunluğuyla boğuşmaktan süreç
geliştirme ve etkinliği arttıracak faaliyetlere geniş bir
personel tabanının katılımını güç kılmaktadır. Bu durum
tabii ki işyerlerindeki personelde zaman zaman strese ve
rahatsızlığa neden olmaktadır.
Özellikle Batı Avrupa'daki ülkelerde iş dışında müna-
sebetler asgari düzeyde veya yok denecek kadar az
denilebilir. Bunda batılıların iş ve özel hayatı biribirinden
ayrı tutma isteği hakim olmaktadır.
Diğer bir husus Türkiye'de 40'lı yaşlara gelindiğinde
mühendisler genelde şirketler nezdinde çalışma hayatının
son aşamasına geldi gözüyle bakılırken bu Almanya,
İngiltere, A.B.D. ve hatta Fransa gibi ülkelerde ancak 50'li
yaşların ortasına doğru oluşmaktadır. Yıllarını verip
tecrübe kazanmış personele hak ettiği ücretten kaçınıp
yeni mezun tecrübesiz iş gücü tercih edilerek iş sahasının
ve imkanlarının daraltılması sanırım sadece havacılık
alanında çalışan mühendisler için sıkıntı yaratma-
maktadır. Mühendislerin en verimli olabileceği bir
dönemde ülke ekonomisine ve üretimine katkıdan yoksun
bırakılmalarını anlamak güçtür ve bilakis havacılık gibi
ileri teknoloji alanlarında ülkedeki tecrübe potansiyelinin
154
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
tamamını kullanmak, ülkemizdeki havacılığın ilerle-
mesinde etkili olacaktır. Ülkemizdeki şirketlerin artık yaş
konusunda ayırımcılığa gitmekten vazgeçmeleri gerektiği
değerlendirilmektedir.
Yabancı Dil:
İçinde yaşadığı ülkenin dilini doğuştan değilde sonradan
öğrenenler için söz konusu dili ne kadar iyi bilselerde
genelde yabancı firmalarda çalışırken bu ister istemez bir
handikap oluşturabilmektedir. Özellikle üst pozisyonlara
çıkışta, konunuza olan hakimiyetin yanı sıra dile yerlilerin
düzeyindeki hakimiyet de önem kazanmaktadır. Ancak
buna rağmen özellikle birçok Batı Avrupa ülkesinde
maalesef sahip olduğumuz ün üst düzey pozisyonlara
çıkışta genelde engel oluşturabiliyor. Tabii ki istisnalar
her zaman mevcuttur.
Ekonomik Alanda:
Şahsen yurtdışında genel olarak mühendis ücretlerinin
daha yüksek olduğu yönünde yaygın bir kanı mevcuttur.
Kişisel tecrübeler bunu doğrulasada gerçekte öyle olup
olmadığını araştırmak da fayda görülmüştür. Aşağıda
gösterilen grafik (Şekil 1) bu kanıyı doğrulamakta. Veriler
www.payscale.com , www.worldsalaries.org ve
http://www.easyexpat.com sitelerinden elde edilen
bilgilere ve hayat pahalılığını dikkate alarak net alım
gücüne indirgenerek hesaplanmıştır. Buna göre salt alım
gücüne göre Türkiye'nin Hindistan'ın ardından sondan
ikinci konumda (kıyaslama yapılan ülkeler arasında)
olduğu ve batılı ülkelerin oldukça gerisinde kaldığı
gözlenmektedir. Yurtdışındaki firmalarda işe girişte ücret
konusunda pazarlık yapmak olağan karşılanmaktadır.
Teklif edilen ücret kişinin tahsil durumu, mesleki
tecrübesi, kuvvetli referanslar, piyasada kalifiye personel
bulma zorluğu ve son olarak kişinin kendini pazar-
layabilme yeteneğine bağlı olarak değişmektedir. İşe
girişten sonraki ücret artışları şirketin performansı,
bulunulan ülkenin enflasyon oranı, kişinin performansı ve
şirketin uyguladığı performans ödüllendirme programına
göre değişiklik arz etmektedir.
Ücretlere normal aylık maaşın yanı sıra şirketin ve
personelin performansına dayalı ek ödeme yapılır. Bu baz
maaşın % 10 ila %20 sine tekabül etmektedir (üst düzey
personele uygulanan primler ve haklar farklıdır). Bu
genelde 13. maaş olarak da adlandırılır. Bunların dışında
istisnalar hariç farklı ödeme veya haklar söz konusu
değildir.
Alınan ücretler konusunda şirket içinde personel
birbirlerinin ücreti hakkında konşmamakta ve yanındaki
meslektaşının ne kazandığını ya da hangi maaş bandı
içinde yer aldığını genelde bilmemektedir. Maaş
bordroları genelde personelin ev adresine gönderilmek-
tedir.
Eğitim Alanında:
Firmalarda personelin kabiliyetlerinin geliştirilmesi için
sürekli firma içinden ve dışından meslek içi eğitim
imkanları sunulmaktadır. Eğitimlerin bir kısmı zorunlu
olmakla birlikte (örneğin şirket yönergeleri, süreçler,
kalite vs.) diğerleri teknik bilgi ve kabiliyetleri arttırma
yönünde olmaktadır.. Firmaların teknik bilgi ve beceriyi
arttırıcı eğitimlerin yanı sıra Program ve Proje Yönetimi
ile Change (Değişim) yönetimi üzerinde özellikle
yoğunlaştıkları görülmektedir. Ülkemizdeki firmalarda
da yaygınlaşan süreç iyileştirme, kabiliyetlerin
geliştirilmesi konusunda DMAIC (Defıne Measure
Analzye Improve Control) ve DMADV (Define Measure
Analyze Design Validate) gibi sürekli iyileştirme
programları kapsamındaki faaliyetlere yurtdışındaki
firmalarda da giderek rastlanmaktadır.
Son zamanlarda ayrıca sistem mühendisliği ve
integrasyonu havacılık alanında çalışan şirketlerde
giderek önem kazanmakta ve bununla ilgili eğitimlere
ağırlık verilmektedir.
Ankete katılanlardan yurtiçi ve yurtdışında havacılık
mezunlarına verilen üniversite eğitimi ile ilgili aşağıdaki
tabloda (Tablo 4) şıklara katılıp katılmadıkları
sorulmuştur. Çıkan neticeye fazla önem yüklememekle
beraber genel olarak yaygın görüşün meslek öncesi eğitim
imkanlarının yurtdışında daha iyi olduğu yönünde olduğu
görülmüştür.
Şekil 1: Ülkeler Arası Gelir Kıyaslaması (US$)
9155
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
İngiltere, A.B.D. ve Almanya gibi ülkelerde şirketlerde
görülen bir diğer uygulama da üniversite veya
Yüksekokul öğrencilerine öğrenci statüsünde çalışma
imkanlarının sunulmasıdır. Böylelikle öğrenciler part-
time olarak yardımcı rollerde çalışarak harçlıklarını
çıkarark ailelerine daha az yük olmakta, diğer taraftan da
iş tecrübesi edinmektedirler. Şirketlerde part-time eleman
çalıştırarak ucuz iş gücünden faydalanmaktadırlar.
II. YURTİÇİNDE HAVACILIK ALANINDA
ÇALIŞMAYI VE KARİYER YAPMAYI ÖZEN-
DİRİCİ NELER YAPILABİLİR?
Bu konuyu ele almak için ankete katılanlara ayrıca
aşağıdaki Tablo 5'te yer alan spesifik soru ve şıklar su-
nulmuş ve katılıp katılmadıkları sorgulanmıştır. Burada
sorulan soruların bir kısmına yukarıdaki bölümlerde
kısmen cevap verildiği için burada sonuçlar yorumsuz
olarak takdim edilmektedir.
Türkiye’deki Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendislerinin aldığı üniversite eğitimini yurtdışında verilen eğitimlerle kıyasladığınızda nasıl degerlendirisiniz? Katılıyorum
Yurtdışında staja önem verilmekte 9
Yurtdışında uygulamalı eğitime önem verilmekte (Laboratuvar, Proje vs.) 7
Yurtdışında eğitim görevlileri havacılık ile ilgili olan pratik tecrübelerini yansıtabiliyorlar 7
Yurtdışındaki üniversiteler öğrenciler ile havacılık sanayini biraraya getirecek Fuar,
Konferans, Seminer vb. Organizasyonlarla öğrencileri iş dünyasındaki imkanlarla
tanıştırmak için faaliyet göstermektedir 6
Yurtdışında üniversiteler öğrencilerinin geleceği ile ilgili rehberlik hizmetleri sunmaktadır 6
Yurtdışında verilen teorik derslerin niteliği yurtiçindekilerle aynı seviyede 5
Yurtdışında üniversiteler havacılık sanayiinin ihtiyaçlarına binayen verdiği eğitim
programını değiştirerek adapte etmektedir 5
Yurtiçinde verilen teorik derslerin niteliği daha iyi 1
Yurtiçinde uygulamalı eğitime önem verilmekte (Laboratuvar, Proje vs.) 1
Yurtiçinde staja önem verilmekte 1
Yurtiçinde eğitim görevlileri havacılık ile ilgili olan pratik tecrübelerini yansıtabiliyorlar 1
Yurtiçindeki üniversiteler öğrenciler ile havacılık sanayini biraraya getirecek Fuar,
Konferans, Seminer vb. Organizasyonlarla öğrencileri iş dünyasındaki imkanlarla
tanıştırmak için faaliyet göstermektedir 1
Yurtiçinde üniversiteler havacılık sanayiinin ihtiyaçlarına binayen verdiği eğitim
programını değiştirerek adapte etmektedir 1
Yurtiçinde üniversiteler öğrencilerinin geleceği ile ilgili rehberlik hizmetleri sunmaktadır 1
Tablo 4: Yurtiçinde ve Yurtdışında verilen havacılık eğitiminin algılanması.
156
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
Neticede ülkemizde havacılığa olan iligiyi arttırmanın
yolları, ankete katılan meslektaşlarımızın görüşleri ve
yazarın kanaati doğrultusunda, aşağıdaki önerilerde
özetlenmiştir:
· Mühendisler için iş imkanlarının arttırılması,
· Özellikle de ucuz olsun diye mühendisin görev
yapacağı yerlerde yerine teknisyen kullanılma-
sından vazgeçilmesi,
· Mühendis ücretlerinin, ülke ekonomisinin du-
rumuna göre, dünya standardlarında olmasa
da belli bir hayat standartında yaşamayı sağlaya-
cak seviyelerde olması ,
· Üniversite-Sanayi işbirliğinde Co-Op program-
larına ağırlık verilmesiyle, şirketlerin gelecekte
ihtiyaç duyduğu sanayi tecrübesine sahip
personel ihtiyacını karşılayabilmesi,
· Üniversite veya Sivil Havacılık bölümlerinde
okuyan öğrencilere havacılık sektöründe çalışan
firmaların idari işlerde ve mühendislik
projelerinde proe mühendislerine destek amaçlı
kısa süreli (6 ay veya 1 yıllık) olarak işe alması,
Spesifik sorular
Sizce yurtiçi ve yurtdışında mühendis olarak calışmanın en
önemli farkı nedir? Profesyonellik
Yeni Teknolojilere
yakın olmak Tatminkar Ücret İş ortamı
5 5 2 5
Mühendis olarak fikirlerinizi gerçeğe dönüştürmek veya
denemek için muhattap ve imkan bulabiliyormusunuz?Yurtdışında
veriliyor Yurtiçinde veriliyor
Her ikisinde de
veriliyor
Her ikisinde de
verilmiyor
3 11 1
Mühendis olarak fikirlerinize değer veriliyormu?Yurtdisinda
veriliyor Yurticinde veriliyor
Her ikisinde de
veriliyor
Her ikisinde de
verilmiyor
6 1 8
Araştırma geliştirme faaliyetleri için ayrılan bütçelerden
faydalanmak kolay mı?
Yurticinde ARGE
için bütçe ayırtmak
daha kolay
Yurtdışında ARGE
icin bütçe ayırtmak
daha kolay
Her ikisinde de
bütçe ayırtmak zor
Her ikisinde de
bütçe ayırtmak
kolay
4 6 5
Yurtdışındaki firmalarda yabancı olarak yükselme şansınızı
yerlilere göre nasıl değerlendiriyorsunuz? Fırsat eşitliği var Fırsat eşitliği yok
10 5
Işyerinizde amiriniz size hedefler belirlemektemedir? Yurtiçinde Evet Yurtiçinde Hayır Yurtdışında Evet Yurtdışında Hayir
8 7 15
Belirlenen hedeflere ulaşıp ulaşılmadığı ölçülmektemidir? Yurtiçinde Evet Yurtiçinde Hayır Yurtdışında Evet Yurtdışında Hayir
8 7 15
Performansınızla ilgili değerlendirmenizin hakkaniyetle
yapıldığına inanıyormusunuz? Yurtiçinde Evet Yurtiçinde Hayır Yurtdışında Evet Yurtdışında Hayir
7 8 14 1
Sizin icin kariyer veya kişisel gelişim planlaması (insan
kaynakları ve bağlı bulunduğunuz bölümün işbirliğiyle)
uygulanmaktamıdır? Yurtiçinde Evet Yurtiçinde Hayır Yurtdışında Evet Yurtdışında Hayir
4 11 7 8
Çalıştığınız şirketlerde personelin sürekli eğitime dahil
edilerek kabiliyetlerinin geliştirlmesine önem
verilmektemidir? Yurtiçinde Evet Yurtiçinde Hayır Yurtdışında Evet Yurtdışında Hayir
9 6 11 4
Yaptığınız işin niteliği ve niceliği karşısında aldığınız ücreti
tatminkar buluyormusunuz? Yurtiçinde Evet Yurtiçinde Hayır Yurtdışında Evet Yurtdışında Hayir
10 5 13 2
Yurtiçinde yeniden çalışmayı düşünürmüsünüz? Evet Hayir
13 2
Cevabınız evet ise nelerin değişmesini istersiniz? Gelir İş Tatmini İş imkani
Havacılık
Sektörüne ağırlık
verilmesi
6 8 4 3
Tablo 5: Anketteki spesifik soru ve yanıtlar
9157
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
· Havacılık sektöründe çalışan şirket ve ku-
rumların faaliyet alanları ve kimlik bilgilerinin
bir ulusal veritabanında kataloglanması, güncel
tutulması ve umuma açık olması,
· Üniversite Teknoloji Merkezleri-Sanayi işbirli-
ğinin artması,
· İşyerlerinde fuzuli resmiyet, çıkar çatışmaları ve
kısır çekişmelerden uzak durulması,
· Mühendislerin ileri yaşlarda uygulanan diskri-
minasyondan vazgeçilmesi,
· Teknoloji geliştirme projelerinde şeffaflığın
arttırılması.
III. HAVACILIK FAALİYETLERİNİ GELİŞ-
TİRMEYE VE ARTIRMAYA YÖNELİK NELER
YAPILABİLİR?
Bu soruya girmeden önce kısaca ülkemizde havacılğın
80'li yılların ortasında atılan somut adımlar sonucu nereye
geldiğine bir bakmakta fayda var. Eğitim alanında 80'li
yılların başına kadar sadece İ.T.Ü. bünyesinde Uçak
Mühendisliği okutulurken şimdi İ.T.Ü gibi zengin bir
geçmiş ve geniş bir programa sahip ODTÜ Havacılık ve
Uzay Mühendisliği'nin yanı sıra Eskişehir, Kayseri,
Kocaeli, İskenderun ve son olarak Erzincan'da kurulan
Sivil Havacılık Yüksek Okullarında havacılık altyapısı
için gerekli kalifiye personel ihtiyacı karşılana-
bilmektedir.
1985 yılında SSM'nin kurulması ve büyük çaplı yurtdışı
alımlara offset yükümlülüklerinin getirilmesi sayesinde,
TAI, TEI, Havelsan, Roketsan, Aselsan, Makina ve
Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) gibi vakıf ve devlet
kuruluşlarının yanı sıra Mikes, Selex, Kale Kalıp, Kale
Havacılık, FNSS, Coşkunöz, Otokar, Alp Havacılık, vs..
gibi özel sektör sivil ve savunma sanayi şirketleri
gelişmiş, hem yurtiçine hem de yurt dışına savunma ve
havacılık alanında parça, alt sistem ve hizmetler üretmeye
başlamıştır.
Bunun yanı sıra Sivil Havacılık alanında THY'nin son 25
yılda yaptığı atılımlarla dünya havacılık alanında yolcu
taşımacılığında pazar payını %1'in üzerine çıkarırken
birkaç özel havayolu şirketi de bugün faaliyet
göstermekte. Yine Sivil Havacılık için vazgeçilmez olan
bakım onarım faaliyetlerinde de son 10 yılda ciddi
atılımlar yapılarak bulunduğumuz coğrafi bölgede sürekli
büyüme içinde olan sivil havacılık taşımacılığı hedef
alınmaktadır. Başta THY'nin köklü bakım onarım
geçmişinden doğan Turkish Technic'in dışında
myTECHNIC, MNG Technic gibi bakım onarım merkez-
leri bugün artarak faaliyet göstermektedir.Diğer taraftan yine 80'li yıllardan bu yana yurdumuzda
bilimsel araştırma yapan kurumlarda artış gözlenmiştir.
Ancak bunlar arasında TÜBİTAK Savunma Araştırma
Geliştirme Enstitüsü (SAGE) ve TÜBİTAK Uzay
Araştırmalarının dışında doğrudan ağrılığı havacılık için
gerekli ileri teknoloji araştırmalarında gören bir kuruluş
ve buna bağlı ülkemizin havacılık'ta ulaşmak istediği
ulusal bir vizyon, misyon ve strateji eksik gibi
görünmektedir.
Gelinen noktayı ve havacılıkla ilgili yurdumuzda yürü-
tülen çeşitli yeni teknolojileri araştırma geliştirme faali-
yetlerini küçümsememekle birlikte gelişen sanayinin
savunma ağırlıklı olup sivil havacılık payının dünya
pazarındaki payına oranla nerede olduğuna bakacak
olursak Türkiye'nin Yüksek Teknoloji Ürünleri ihraca-
tındaki payının binde 2 azami binde 3 civarında olduğu 2, 3muhtelif kaynaklardan anlaşılmaktadır. Maalesef bu
kıyaslama doğrudan havacılık sanayini esas alan
raporlardan yapılamamıştır, ancak bu rakamı basit bir
hesapla doğrulayacak olursak şu anda dünya havacılık 4pazarının yaklaşık 1,33 trilyon $ hacime sahip olduğu
(2005 verilerine göre) ve Türkiye'de faaliyet gösteren tüm
şirketlerin (havayolu taşımacılığı hariç) cirosunun
toplamının 1 milyar doları geçmediği dikkate alınırsa
pazar payımızın gerçekten marjinal kaldığı ortadadır.
Pazar payını arttırmanın yollarından birisi de ileri
teknolojileri geliştirmek için GSMH'dan ARGE'ya
ayrılan payın oranıdır. Muhtelif kaynaklara göre bu oran
Türkiye'de % 0,5 iken gelişmiş ülkelerde ortalama % 3
civarında bulunmaktadır. Başlıktaki soruyu irdelemek için ankete katılanlara
aşağıdaki tabloda (Tablo 6) yer alan soru ve şıklar
sunulmuştur. Sunulan şıklar belli bir sistematiğe dayalı
olmayıp yazarın kendi düşünceleri doğrultusunda
oluşmuştur.
Ankete katılanlardan bazıları kendi düşüncelerine hitap
eden şıkları işaretlemenin yanı sıra aşağıdaki görüşlerine
de yer verilmiştir.
'Tasarım masanın ayaklarından yalnızca biridir.
Havacılık alanında yer sahibi olabilmek icin metalurji
ve üretim teknolojileri de geliştirilmelidir. Gerekli ileri
alaşımlar ve ileri üretim teknolojileri olmadan yine
başkalarının eline düşersiniz ve tasarım kağıt üstünde
kalabilir. Burada dikkat etmek gereken birşey daha var,
üretim tasarımda mutlaka göz önünde bulundurulması
gereken faktörlerden biridir fakat tasarım üretim
zihniyetli olmamalıdır yöneticiler de bunun farkında
olmalıdır. Ilerleme için ikisinin de birbiriyle etkileşimli
olarak, birbirini zorlayarak gelişmeye yöneltmesi
gerekir.' (Mak. Müh. Boğaçhan Alpan, Tasarım
Mühendisi, Rolls-Royce, plc; 13 Şubat 2011)
'Nereden uzman getirileceği çok önemli degil, yabancı
uzmanların da uzun vadeli tutulmasına gerek yok.
Yurtdışında yıllarca kritik öneme sahip teknolojiler
üzerine çalışan Türk kökenli uzmanların bulunduğunu
da gözönünde bulundurmak gerekir. Burada esas
önemli olan; vizyon oluşturulması, bu vizyonun somut
hedefler doğrultusunda uygulanması, uygulama
esnasında mühendislere hak ettikleri değerin verilmesi,
onların politikadan uzak tutulması, yoğun bir teknoloji ortami sunulmasi, birbirleriyle rekabet esasli degil takım ruhuyla başarma kültürünün aşılanması, uygulama icin gerekli bütçelerin kolaylıkla sağlanması, ve yurtdışında uzman Türk kökenli mühendis ve yöneticilerin katkılarını elde edebilmek icin organize olunmasıdır.' (Uçak Yük.Müh. Cüneyt Kenger, Yapısal Analiz Takım Lideri, Rolls-Royce, plc; 13 Şubat 2011)
'Bütçe ve zaman ayrılan her alanda teknik olarak başarılı olunacağı kesindir. Stratejik veya politik nedenlerle iptalleri saymazsak. Alıcı makamın bilinçli olması gerekmektedir. SSM ülkemiz için olumlu bir savunma havacılık destekleyicisidir.' (Uçak Müh. Şenel Canik, ARGE Müdürü, Kale Aero, 13 Şubat 2011)
Yazara göre Türkiye'de havacılğın gelişimi için aşağıdaki hususlar önem arz edebilir:
• Bilimsel kuruluşların (Üniversite, Enstitütü, Tübitak gibi) ekonomik değer yaratacak projeleri kısmen finanse etmeleri ve aktif olarak des-teklemeleri,
• Yerel sanayinin teknoloji geliştirme projelerinde yaratıcı fikirlerle öne çıkmaları ve kısmen bu çalışmaları öz kaynaklarından finanse etmeleri,
158
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
Tablo 6: Türkiye'deki havacılık faaliyetlerini geliştirmek için ankette sunulan şıklar.
Katılıyorum
9159
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
• Devletin Bilimsel kuruluşlarla yerel sanayinin birlikte çalıştığı ve ülke ekonomisine katma değer sağlayacak projeleri kısmen finanse etmesi,
• Konulan hedeflerin ekonomik gücümüzle orantılı olması yani hemen büyük yolcu veya savaş uçağı, bunlara uygun itki sistemlerini komple sistem tasarımı, prototip üretimi, geliştirilmesi, test ve sertifikasyonunu gerektiren ve son derece yüksek maliyetli projelerden ziyade katma değeri yüksek, niş ürün ve hizmet üretimi ve ihracatına yönelik makul yatırım kaynakları gerektiren hedeflere odaklanılması (örneğin Zirai Ilaçlama Uçağı, alt sistem tasarımı, kontrol sistem yazılımları ve bakım onarımda özellikle ileri tamir kabiliyet-lerinin geliştirlmesi gibi),
• Havacılıkla ilgili hususi bir kurumun oluşturulması,
• Bu kurumun Teknoloji ve ARGE faaliyetleri için belirli bir ulusal strateji oluşturması,
• Yeni ürün üretim becerileri ve ARGE yeteneklerinin geliştirilmesi,
• Proje yönetimi ve kontrolüne gereken önemin verilmesi,
• Sürekli genişleyen Bakım Onarım pazarında yerimizi alabilmek için altyapı çalışmalararımızı hızlandırılması,
• Proje seçiminde özgün tasarım, yaratıcılık, pratikte uygulanabilirlik esas alınması,
• Yurtdışı değil yurtiçindeki eğitim kaynaklarına ağırlık verilmesi ve yurt içinde havacılık eğitimlerine yurtdışından pratik tecrübe kazanmış türk kökenli öğretim görevlileri ve sanayide çalışmış mühendislerin davet edilmesi,
• Satış sonrası ürün destek alanındaki kabiliyet ve faaliyetlerin geliştirilmesi.
• Hem sivil havacılıkta hem de askeri havacılıkta yeni teknoloji kabiliyetlerinin kazanımında şu mesleklerin giderek önem kazandığı görülmekte:
- Acquisition Professional,- Capability Acquisition,- Requirements Engineering
Bu mesleklerin doğrudan okutulduğu kurumların yurdu-
muzdaki mevcudiyeti hakkında maalesef derinlemesine
bir araştırma yapılmamıştır ancak olmaması halinde
havacılık sektörüne kalifiye personel yetiştiren eğitim
kurumlarımızın programına eklenmesinde fayda vardır.
Teknolojiyi geliştirmek kadar teknolojiyi uygulamak,
uygulamada ekonomik katma değer yaratan alanları tespit
etmek de önemlidir. Bunun için girişimci ruhlara ihtiyaç
olduğu gibi her türlü teknolojik zorluğun üzerinden
gelinebileceğine dair özgüven duymak gerekir. IV. SONUÇ
Türkiye'nin teknoloji ve yeniliğe dayalı rekabet gücünün
artırılması için etkin bir ulusal stratejisinin belirlenmesi
gerekmektedir. Bu amaçla kurulacak doğrudan havacılığı
hedef alan hususi bir kurumun çalışmalarına etkin
katılımın önemli sonuçlar vereceği düşünülmektedir.
Diğer taraftan havacılığımızın gelişmesi için özel
sektörün özgün katma değer yaratan projelerle kısmen öz
kayanaklarını kullanarak etkinliğini arttırması gerekir.
Savunma sanayi alımlarından elde edilen offset imkan-
larıyla dünya havacılık pazarı içinde gelinebilecek nokta
sınırlıdır.
Son olarak ülkemizin havacılığın gelişimindeki en önemli
silahı ülke içinde ve dışında yetişmiş ve yetişmekte olan
insan gücüdür. Burada uygulanacak sağlıklı bir stratejiyle
bu potansiyelin azami düzeyde kullanılması sayesinde
ülkemizin dünya havacılık pazarı içinde iyi bir yere
gelemsinde etkili olacaktır.
V. REFERANSLAR
1) Uçak Havacılık ve Uzay Mühendislerinin Durum
Değerlendirmesi”, TMMOB Makine Mühendisleri
Odası UHUM-MEDAK, 2001
2)http://inovasyonheryerde.com/index.php/makaleler/
makaleler/muefitakyos/40-teknolojidekiyerimiz
3)http://www.turktrade.org.tr/tr/article/fb2fa970-f63a-
49c5-901b-1a1300b1884e/yuksek-teknoloji-urunlerinin-
dis-ticaretteki-payi-ve-sektorel-dagilimi.aspx
4) http://www.prlog.org/10000197-the-global-
aerospace-industry-restructuring-its-wings.html
160
VI. ULUSAL UÇAK, HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
VI. ÖZGEÇMİŞ
Hamdi EROL
1965 yılında İzmir'de doğdu. Lise çağına kadar Berlin'de
eğitim gördü. 1984 yılında Türkiye'ye döndü. 1989
yılında İ.T.Ü Ucak Mühendisliği Bölümünden mezun
olduktan sonra A.B.D nin Teksas Eyaleti Arlington Eyalet
Üniversitesi Uzay Mühendisliği Bölümünde 1993 yılında
Master eğitimini tamamladı. Askerliğin ardından 1993
yılında TEI TUSAŞ Motor Sanayii Teknik Servisler
Bölümünün kuruluşunda görev aldı ve T.Hv.K. envan-
terinde kullanılan motorlara Hava Ikmal Bakım Merkez-
leri ve Ana Jet Üslerinde toplam 12 yıl boyunca teknik
destek vermiştir. 2006 yılında TEI'den ayrılmış, Berlin'in
güneyindeki Rolls-Royce firmasının yerleşkesinde 4 yıl
boyunca Tamir Mühendisliği bölümünü yönetmiştir.
Temmuz 2010'dan beri aynı firmada Mühendislik
Servisleri Bölümünde Kabiliyet Geliştirme ve Süreç
İyileştirme Müdürü olarak görev yapmaktadır. Evli ve 2
çocuk babasıdır.