türkhematolojiderneği · 36. ulusal hematolojİ kongresİ kapsaminda ÖdÜl kazanan bİlİm...

16
THO 9 Hemostaz Tromboz Uygulamalı Laboratuvar ve THO 10 Transfüzyon Tıbbı Kursları Antalya’da yoğun ilgi ve katılımla başarıyla gerçekleştirildi. Sayfa 8’de... OKULU “ON”LADIK TRANSFÜZYONU DA SOLLADIK KIDEMLİ ÜYEMİZ Dr. Bülent Berkarda Sayfa 11 KLİNİKLERİMİZ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Sayfa 10 GÜNCEL Dr. Münci Yağcı “Sağlık Bilimleri Alanında Lisans Düzeyinde Temel Kültür Eğitimi Eksikliği, Sonuçları ve Çözüm Önerileri” Sayfa 14-15 ÜYELERİMİZ Sayfa 12-13 Zorunlu Hizmetteki Üyemiz Doçent Unvanı Alan Üyelerimiz TürkHematolojiDerneği BÜLTENİ Ocak-Şubat 2011 Sayı 1 İki ayda bir yayımlanır. THD’MİZİN 44. GURUR YILI

Upload: others

Post on 21-May-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

THO 9 Hemostaz Tromboz Uygulamalı Laboratuvar ve THO 10 Transfüzyon Tıbbı Kursları Antalya’da yoğun ilgi ve katılımla başarıyla gerçekleştirildi. Sayfa 8’de...

OKULU “ON”LADIK TRANSFÜZYONU DA SOLLADIK

KIDEMLİ ÜYEMİZ

Dr. Bülent Berkarda Sayfa 11KLİNİKLERİMİZ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı

Sayfa 10

GÜNCELDr. Münci Yağcı “Sağlık Bilimleri Alanında Lisans Düzeyinde Temel Kültür Eğitimi Eksikliği, Sonuçları ve Çözüm Önerileri”

Sayfa 14-15ÜYELERİMİZ Sayfa

12-13Zorunlu Hizmetteki ÜyemizDoçent Unvanı Alan Üyelerimiz

TürkHematolojiDerneğiB Ü L T E N İOcak-Şubat 2011 Sayı 1 İki ayda bir yayımlanır.

THD’MİZİN 44. GURUR YILI

Page 2: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

4-6 Mart 2011 / Antalya

Mezuniyet Sonrası Hematoloji Eğitimi - Selim

Hematoloji’de Güncelleme

25-27 Mart 2011 / Antalya

Selim Hematoloji Tanı ve Tedavi Uzlaşı Çalıştayı

11-14 Mayıs 2011 / İstanbul

3. International Congress on Leukemia Lymphoma

Myeloma

24-26 Haziran 2011 / Sivas

Türk Hematoloji Okulu 11 Uygulamalı Hemostaz Tromboz Laboratuvar

Kursu 2

9-11 Eylül 2011

Türk Hematoloji Okulu 12 Kök Hücre Kursu

19-22 Ekim 2011 / Ankara

37. Ulusal Hematoloji Kongresi

23-25 Aralık 2011

Uygulamalı Temel Hematoloji Laboratuvar Kursu 1

GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUZ…

THD Bülteni’nde yer almasını istediğiniz her türlü

konu ve görüş için:

m e d i a @ t h d . o r g . t r

Turan Güneş Bulvarı

İlkbahar Mah. 613. Sok. No: 8

Çankaya - ANKARA

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ2

Türk Hematoloji Derneği Adına Sahibi

Editör

Prof. Dr. Muhit ÖZCAN

Yardımcı Editör

Uzm. Dr. Selami Koçak TOPRAK

Yayın Yönetim Yeri

Türk Ocağı Cad. No: 17/6

Cağaloğlu-Eminönü-İSTANBUL

Sorumlu Müdür

Prof. Dr. Mutlu ARAT

Haber-Yazı İşleri

Bengü TİMOÇİN

İpek DURUSU

Türkçe Dil Editörü

Füsun DURSUN

İletişim Bilgileri

Türk Hematoloji Derneği

İlkbahar Mah. Turan Güneş Bul.

613. Sok. No: 8

06550 Çankaya/ANKARA

Tel: 0 312 490 98 97 • Faks: 0 312 490 98 68

[email protected]

Yayınevi

Efil Yayınevi

Ahmet Rasim Sok. No: 18/2 Çankaya/ANKARA

Tel: 0 312 442 52 10 • Faks: 0 312 442 52 12

info@efilyayınevi.com

Yazıların içerik ve özgünlük ile ilgili sorumlulukları

yazarlara aittir.

B Ü L T E N İ

Ocak-Şubat 2011 Sayı 1 İki ayda bir yayımlanır.

TürkHematolojiDerneğiB U S A Y I D A

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? 3-4

36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7

KURSLAR 8-9

KLİNİKLERİMİZ 10Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı

KIDEMLİ ÜYEMİZ 11Dr. Bülent Berkarda

ZORUNLU HİZMETTEKİ ÜYEMİZ 12Dr. Barış Malbora

DOÇENT UNVANI ALAN ÜYELERİMİZ 13

GÜNCEL 14-15 Dr. Münci Yağcı “Sağlık Bilimleri Alanında Lisans Düzeyinde Temel Kültür Eğitimi Eksikliği, Sonuçları ve Çözüm Önerileri”

TOPLANTILAR 16THD Toplantıları ve Diğer Toplantılar

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ İLK DAVASINI KAZANDITürk Hematoloji Derneği’nin 2005 yılında taşınılan binasının zemin katında ru-

tubetlenme ve akıntı oluşması üzerine binayı yapan Gestaş İnşaat Firması’na

2009 yılında açılan dava sonuçlandı. Ocak 2011 tarihinde sonuçlanan da-

vada mahkeme bilirkişi raporlarına dayanarak firmanın itirazlarına rağmen

Türk Hematoloji Derneği’nin taleplerini haklı buldu. Karara göre THD ofis bina-

sının bakım – onarım giderleri müteahhit firmadan tahsil edilecek.

THD BİLİMSEL ALT KOMİTELERİ TOPLANTI TAKVİMİ3 Mart 2011 / Antalya

6 Multipl Miyelom Bilimsel A.K.

6 Hemostaz-Tromboz Bilimsel A.K.

6 Eritrosit Hastalıkları ve Hemoglobin Bilimsel A.K.

4 Mart 2011 / Antalya 6 Hemofili Bilimsel A.K.24 Mart 2011 / Antalya

6 Lenfoma Bilimsel A.K.

6 Transfüzyon Tıbbı-Kan Bankacılığı ve Hemaferez Bilimsel A.K.

6 Kök Hücre Biyolojisi ve Araştırmaları Bilimsel A.K.

6 Hematolojide Enfeksiyonlar ve Destek Tedavileri Bilimsel A.K.

11 Mayıs 2011 / İstanbul

6 Akut Lösemiler Bilimsel A.K.

6 Laboratuvar Standartları Bilimsel A.K.

6 Hematopatoloji Bilimsel A.K.

6 Kronik Miyelositer Lösemi ve Kronik Miyeloproliferatif Hastalıklar Bilimsel A.K.

6 Moleküler Hematoloji ve Sitogenetik Bilimsel A.K.

Page 3: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

BİLİMSEL ALT KOMİTE BAŞKANLARI YÖNETİM KURULU İLE BİR ARAYA GELDİ

Bilimsel Alt Komite Seçimleri 36. Ulusal Hematoloji Kongresi kapsamında gerçekleştirildi. Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu, 26 Kasım 2010 tarihinde yönergeye göre Bilimsel Alt Komite Başkanlarının atamalarını gerçekleştirdi. 27 Kasım 2010 tarihinde İstanbul’da 15 Bilimsel Alt Komite Başkanı ve Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu katılımı ile önümüzdeki dönemin planlarının değerlendirildiği önemli bir toplantı düzenlendi.

► Hematoloji Yeterlik Sınavı’nı nasıl buldunuz? Sınav zor muydu?Hayır, sınav zor değildi. Konu anlatımlı kitaplarda soruların cevabı mevcuttu. Sadece soruların özel-liği ince detaylara daha önem veren akademik seviyede sorulardı. Zaten böyle de olması gerekir-di, çünkü bu bir yan dal uzmanlık sınavı.

► Sınav süresi yeterli miydi? Evet.

► Sınavın alt yapı ve organizasyonu yeterli miydi?Evet.

► Sınav bilen ve bilmeyenleri ayırt edebilecek şekilde mi hazırlanmıştı? Mümkün olduğunca evet.

► Sınavdaki soruların konulara dağılımı dengeli miydi?Evet dengeliydi.

► Sınav içeriği uzmanlık eğitiminizin kapsamı ile uyumlu muydu?Evet uyumluydu.

► Sınavla ilgili eklemek istediğiniz bir yorum var mı?Bu sınavın her yıl yapılmasını, hatta her yıl TUS gibi ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde iki defa ya-pılmasını isterdim. Ben yapılacak olan bütün hematoloji sınavlarına gireceğim. Sınav için teşekkür ederim.

MULTIPLE MYELOMA (RECENT RESULTS İN CANCER RESEARCH)

YENİ ÇIKANLAR

byTHOMAS MOEHLER and HARTMUT GOLDSCHMİDT

Yayım Tarihi: 15 Mart 2011

B U N L A R I B İ L İ Y O R M U S U N U Z ?

2003 yılında EHA tarafından başlatılan Avrupa Mezuniyet sonrası Hematoloji Eğitim çalışmaları 2005 yılında yeni bir aşamaya geçmiş ve 2005 yılında ilk Hematoloji Eğitim Müfredatı, Hematoloji Pasapor-tu adı ile yayımlanmıştı. 2008 yılında Avrupa Komisyonu Leonardo proje desteği kapsamında H-Net adı ile geliştirilen bu projeye destek verme kararı almıştı. Bu projede Türk Hematoloji Derneği asıl ortak olarak yer almıştır. H-Net kapsamında planlanan ve Masterclass adı verilen online eğitim programı Türkiye’den 1 mentör (koç) ve 2 mentee (öğrenci) katılımı ile 2010 yılında başlamıştır. Yine 2010 yılında Hematoloji Pasaportu’nun güncellenmesi gündeme gelmiş ve kurulan müfredat komitelerinde Türk Hematoloji Derneği Prof. Dr. Hamdi Akan tarafından müfredat düzenleyicisi olarak temsil edilmiştir. Yine EHA tarafından yapılan ve ülkelerdeki hematoloji eğitimlerini sorgulayan anket de 2009 yılında tamamlanmış ve Avrupa ile karşılaştırmalı olarak web sitemizde üyelerimize sunulmuştur. Halen derne-ğimiz tarafından hematoloji veri tabanı oluşturma çalışmaları devam etmektedir.

Dr. Hamdi Akan

AVRUPA HEMATOLOJİ DERNEĞİ’NİN (EHA) TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ ORTAKLIĞI İLE YÜRÜTTÜĞÜ H-NET PROJESİ BAŞARI İLE DEVAM EDİYOR

Amacı, THD üyesi tüm öğretim elemanlarının ve araş-tırıcılarının hematoloji alanında uluslararası düzeyde yayın yapmasına teşvik edilmesine ve Turkish Journal of Hematology dergisinin uluslararası indekslerde yer almasına yardımcı olmasına ilişkin esasların belirlen-mesi olan UYDÖ Desteği için yapılan başvurulara Aralık 2010 dönemi ödemeleri yapıldı.Ayrıca 2010 yılında Turkish Journal of Hematology (TJH) dergisi için değerli vaktini ayıran ve emek veren 112 hakeme, bu anlamlı görevi üstlendikleri, ayrıca zama-nında ve uygun olarak gerçekleştirdikleri için TJH Des-tek Programı kapsamında ödemeler gerçekleştirildi.

UYDÖ VE TJH ÖDEMELERİ YAPILIYOR

5 ARALIK 2010 TARİHİNDE YAPILAN YETERLİLİK SINAVI İLE İLGİLİ KATILIMCILARDAN DR. TURGAY FEN İLE KISA BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK…

THD, TEDAVİ HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ İLE GÖRÜŞTÜ

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Dr. Muhit Özcan ve Genel Sekreteri Dr. Mutlu Arat 8 Şubat 2011 tarihin-de Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Dr. İrfan Şencan ile görüştü. Yapılan görüşmede Türk Hematoloji Derneği’nin aktiviteleri aktarıldı ve gelecek dönem planları hakkında bilgi verildi.

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ 3

ULUSAL ÇOK MERKEZLİ ÇALIŞMALAR YOLDABilimsel Alt Komiteler, Kasım 2010 tarihinde gerçekleştirilen seçimler sonrasında yeni döneme büyük bir hızla başladılar ve çalışma gruplarını oluş-turmak üzere ilk adımlarını attılar. Kemik İliği Yetersizliği ve Kök Hücre Nakli Bilimsel Alt Komiteleri 4 Şubat 2011 tarihinde Antalya’da, Hemofili Bilimsel Alt Komitesi 12 Şubat 2011 tarihinde İstanbul’da toplandı. Toplantıda, Edinsel Hemofili Çalışma Grubu kuruldu ve çok merkezli çalışmaların 17 Nisan 2011’de Dünya Hemofili Günü’nde başlatılması görüşüldü. Kemik İliği Yetersizliği ve Kök Hücre Nakli Bilimsel Alt Komiteleri toplantılarında da prospektif ve retrospektif çalışma önerileri yoğun bir şekilde tartışıldı.

Page 4: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

B U N L A R I B İ L İ Y O R M U S U N U Z ?

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ ÖDÜL VE DESTEKLERİ

HEMATOLOJİ TEZİ DESTEK PROGRAMI

GENÇ ARAŞTIRICILAR İÇİN YURTDIŞI DESTEĞİ

ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ BİLDİRİ ÖDÜLÜ

GENÇ KATILIMCI ÖDÜLLERİ

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ YAN DAL UZMANLIK SINAVI (YDUS) BAŞARI BURSU

ENDÜSTRİ YURTDIŞI ARAŞTIRMA BURSLARI

HEMATOLOJİ ASİSTAN / UZMANLARINA YURTDIŞI DESTEK PROGRAMI (HAUD)

EN GÜZEL TÜRKÇE ÖDÜLÜ

ULUSLARARASI BİLİMSEL YAYINLARA DESTEK VE ÖZENDİRME PROGRAMI (UYDÖ)

ARAŞTIRMA PROJELERİNİ DESTEKLEME PROGRAMI

THD, İç Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlık eği-timi sırasında hematoloji alanında yapılmış başarılı tezlere ödül vermektedir. Bu ödül ile, hematoloji alanına öğrencilerin yönlen-dirilmesi haberdar edilmesi ve hematoloji alanında yapılacak tezlerin teşvik edilmesi hedeflenmiştir. 2010 yılında bu destek programından dört kişi yararlanmıştır.

Klinik hematoloji, laboratuvar hematolojisi ve deneysel hematoloji alanla-rında yürütülecek veya yürütülmekte olan bilimsel araştırma projelerini des-teklemektedir. Bu program sadece araştırma için gerekli tüketilebilir mal-zeme desteğini kapsamaktadır. Bu yıl daha çok projeye destek verebilmek amacı ile alınan karar sonrası araştırma projesi bütçesinin KDV dâhil 30.000 TL’yi geçmemesi gerekmektedir. 2010 yılında 9 araştırma projesi desteklen-miştir. 2011 yılı son destek başvuru tarihi 28 Şubat 2011’dir.

THD, Genç araştırıcıların klinik hematoloji, klinik laboratuvar hematoloji ve deneysel hematoloji alanlarında yurtdışında yapılacak kısa süreli (10 gün-den kısa) eğitici bilimsel etkinliklere (kurs, seminer, sempozyum, workshop vb.) katılımını burslarla desteklemektedir. Bu destek THD Yönetim Kurulu ta-rafından belirlenecek belirli düzeydeki uluslararası hematoloji kongrelerine sözlü bildirileri kabul edilmiş kişiler için de geçerlidir. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapmakta olan Dr. Ekrem Ünal, bu program kapsamın-da 6-10 Aralık 2010 tarihleri arasında Almanya Berlin Helios Klinik ve Charite Üniversitesi’nde eğitim almıştır.

Türk Hematoloji Derneği’nin düzenlediği ulusal kongrelerde, kong-reye sunulan bildiriler arasından jüri tarafından seçilecek 6 çalış-maya “THD Bildiri Ödülü” verilir. Ödüller 3 ayrı dalda (Klinik Hema-toloji, Klinik Laboratuvar Hematoloji, Deneysel Hematoloji) ve her dalda 2 adet olmak üzere dağıtılır. Ödül tutarını THD Yönetim Kurulu belirler. Ödül alanlara ayrıca bir belge verilir.

Amacı, hematoloji alanında çalışma yapan genç bilim insanlarını desteklemek, ulusal kongreye katılımlarını teşvik etmek ve hema-toloji alanında daha kaliteli çalışmalar yapılmasını desteklemektir. 36. Ulusal Hematoloji Kongresi kapsamında 32 genç araştırıcı ödül alma şansını kazanmıştır.

Türkiye’de hematoloji eğitiminin desteklenmesi ve açığın giderilmesi, bu zor alanın seçilmesi için özendirilmesi amacını taşımaktadır. THD, YDUS’da dereceye girerek hematoloji alanını seçen başarılı hematoloji yan dal uz-manlık öğrencilerini burslarla destekler. Bu destek, THD Yönetim Kurulu ta-rafından 2008 yılından itibaren yapılan YDUS sonrası belirlenecek başarılı hematoloji yan dal uzmanları için geçerlidir. Yan Dal Uzmanlık Sınavında dereceye girerek İç Hastalıkları sıralamasında 12. olan Mediha Kazık, 3. olan İpek Yönal ve 6. olan Fehmi Hindilerden ilgili burstan yararlanmaktadır.

THD adına Endüstri tarafından karşılıksız burs desteği verilmektedir. Burs her yıl desteği veren endüstri kuruluşunun belirttiği ya da THD Yönetim Kurulu’nun belirleyeceği bir konu başlığında olmakta, altı ay önce duyurulmakta ve ayrıntılar web sayfasında yer almaktadır.

Amacı, THD üyesi tüm hematoloji asistan ve uzmanlarının yurtdışın-da geçici eğitim sürelerini (6 ay) desteklemeye, böylece hematolo-ji asistanlarının eğitimine destek sağlamaya, hematoloji alanında uluslararası ilişkileri güçlendirmeye ve ortak girişimlere zemin hazır-lamaya ilişkin usul ve esasları belirlemek olup yönerge bu amaca yönelik yapılacak işlemleri kapsar. 2007 yılında başlayan HAUD’dan toplam 7 kişi yararlanmıştır. 2010 yılında ise Dr. Demet Çekdemir bu programdan yararlanmaya hak kazanmıştır.

Amacı hematoloji alanında yapılan çalışmalarda Türkçenin daha doğru ve daha güzel kullanımını artırmaktır. En Güzel Türkçe Ödülü jürisi 3 THD üyesinden oluşur. Ödül tutarını THD Yönetim Kurulu belir-ler. Ödül alanlara ayrıca bir belge verilir.

Amacı, THD üyesi tüm öğretim elemanlarının ve araştırıcıların He-matoloji alanında uluslararası düzeyde yayın yapmasına teşvik edil-mesine ve Turkish Journal of Hematology dergisinin uluslararası in-dekslerde yer almasına yardımcı olunmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi olup, yönerge bu amaca yönelik yapılacak işlemleri kapsar. UYDÖ Programı kapsamında 2010 yılı Mart döneminde 19 kişiye 14.870 TL, Haziran döneminde 8 kişiye 4.972 TL, Eylül döne-minde 7 kişiye 4.150 TL ve Aralık döneminde 11 kişiye 7.655 TL öden-miştir.

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ4

Page 5: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA

ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZD R . M E R A L B E K S A Ç - Klinik Hematoloji ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz?“Transplantasyon Adayı Olmayan Multipl Miyeloma Olgularında Mel-falan ve Prednisolon (MP) Tedavisine Talidomidin Eklenmesinin Yanıt Oranları ve Yaşama Etkileri (NCT 00934154)” başlıklı araştırmamız, Türk Miyelom Çalışma Grubu (TMÇG)’nun Meral Beksaç, Rauf Haznedar, Tülin Fıratlı-Tuğlular, Hakan Özdoğu, İsmet Aydoğdu, Nahide Konuk, Gülsan Sucak, Işık Kaygusuz, Sema Karakuş, Emin Kaya, Rıdvan Ali, Zafer Gülbaş,

Gülsüm Özet, Hakan Göker, Levent Ündar ve arkadaşlarının katkıları ile 2004’te başlayan planlama, iki yılda etik kurul koşullarının tamamlanmasının ardından 2006 Mart ayında ilk hasta kabulü ile devam ederek 2009 Temmuz’da son hasta kabulü ve 2009-2011 yıllarında yapılan ilk ve ikinci analizler ile bu noktaya ulaşan bir, çok merkezli prospektif randomize faz III klinik araştırmadır. Araştırmanın amacı dirençli Multipl Miyeloma (MM) tedavisine girmesi ile yanıt oranlarının arttığı birçok araştırmacı tarafından gösterilen Talidomidin yeni tanı yaşlı olgularda yanıt oranları, yaşam süresine etkilerini ayrıca yan etkileri belirlemektir. Bu araştırmanın plan-landığı dönemde Palumbo ve arkadaşları ilk MP vs MPT araştırma sonuçlarını Lancet’te yayımladı. Ardından TMÇG araştırması sürerken IFM, HOVON, Nordic MMSG gibi büyük çalışma grupları 2007-2010 sürecinde arka arkaya sonuçlarını yayımladılar. Bu araştır-malarda araştırmaya alınan hasta özellikleri, doz, tedavi süresi ve idame olup olmaması gibi farklılıklar Talidomidin tedaviye eklenmesi ile elde edilen yanıt arttırıcı etkisini fazla et-kilemezken yaşam üzerine etkilerin sadece iki araştırmada gözlenmesine yol açtı. Böyle-ce bu araştırma halen tartışmanın devam ettiği ve Talidomidin yeni tanı MM olgularında yeri olup olmadığı sorusuna cevap arayan bir araştırmadır.Tedavi ve olgular: Klinik araştırmaya 11 ayrı merkezden toplam 122 kaydedildi ancak 7 olgunun onayını geri çekmesi veya protokol uyumsuzluğu nedeniyle sadece 115 olgu analize dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilme koşulları >55 yaşında, performansı >2 olan yeni tanı almış ve otolog kök hücre nakli adayı olmayan olgulardır. Merkezi rando-mizasyonu takiben tedavi olarak MP kolu: Altı haftada bir olmak üzere toplam 8 siklus, 4 gün süreyle Melfalan: 9 mg/m2/gün ve Prednisolon: 60 mg/m2 /günp.o. MPT kolu: MP ye ilaveten devamlı olarak 12 ay süreyle Talidomid 100 mg/gün po. Eğer 2. Siklus sonundaki yanıt değerlendirmesinde yeterli kriterler sağlanamazsa MP’den MPT’ye geçiş veya MPT kolunda Talidomid dozunun 200 mg/gün arttırılabilmesi mümkündü. MPT kolunda yer alan olguların daha önceki öyküleri dikkate alınarak risk durumlarına göre düşük mole-kül ağırlıklı Heparin, Coumadin veya Aspirin (100-300 mg/gün) uygulandı. Araştırmaya 2005’te 32, 2006’da 24, 2007’de 33 ve 2008 de 26 olmak üzere (MP (n:57) ve MPT(n:58)) dahil edildi. Olguların tümü Temmuz 2010’da tüm 12 aylık tedavilerini tamamlamış oldu. Halen ortanca takip süresi 32 aydır. Hastaların <65, 65-70, 71-75, 76-80 ve>80 yaş gruplarına göre dağılımları MPT:10.3%, 51.7%, 22.4%, 8.6%, 6.9% ve MP:7%, 35.1%, 21.1%, 21.1%, 15.8%.MP ve MPT kol-larındaki olguların klinik özellikler açısından benzer olduğu ancak MPT kolunda daha çok renal yetmezliğe sahip (Kreatinin>2 mg/dL: 8 vs 4, P = 0.187) ancak daha genç (70 vs 73.1, P < 0.01) olduğu gözlendi. İlk 3 ay içerisinde ölüm oranı MPT kolunda daha az (8 vs 2 olgu(P = 0.048)olarak gözlendi. Olguların 10’u MP’ye yetersiz yanıt nedeniyle daha sonra MPT koluna geçmek zorunda kaldı. Sistemik toksisiteler MP ve MPT kolları arasında enfeksiyon sıklığı (20.4% vs 5.7%,p=0.024) dışında benzerdi. Antikoagülan kul-lanımı ile DVT riski (%1.7 vs 6.4%) MP kolundan daha seyrek gözlendi. İlk 6 ay ve 12. ay sonunda MPT’ye yanıt MP’den daha yüksek olarak saptandı. > VGPR yanıt olarak değerlendirildiğinde MPT alanların MP alanlara oranla (38.5 % vs 24.5% (p= 0.134))daha yüksek oranda yanıt verdiği, Talidomid alanların 6. aydan 12. aya ka-dar yanıtı daha çok arttırdığı (MPT: 39.2 %vs 21.6 % (p= 0.012)) vs (MP: 25%vs 14.3% (p= 0.125)) görüldü. Güncellenmiş analizde PFS ve OS olarak MPT’nin MP kolundan daha iyi sonuçlar verdiği görüldü: Talidomid’in tedaviye eklenmesi PFS (2yıl) 49.7 vs 30.5 % (p=0.045) ve OS (64 vs 58.9 % , p=0.186) olumlu olarak etkiledi. Bu araştırma tüm olgular birlikte analiz edildiğinde, daha genç fakat daha çok böbrek yetmezliğine sahip olgulardan oluşan MPT kolunda daha yüksek yanıt oranı ve süresine ulaşılabildiğini, yaygın antikoagülan kullanımı ve 100 mg gibi düşük doz ile uzun süre tedavinin mümkün olabildiği gösterildi. Araştırmanın, European Myeloma Network tarafından gerçekleştirilen meta-analize ye-tişebilmesi için hızla yayımlanması gerektiği için ilk 6 aylık tedavi sonuçları hazırlana-rak 2011 başında European Journal of Hematology’de(2011 Jan;86(1):16-22) basıldı. 2011’de Paris’te yapılacak olan IMMW’de, 2010’da THD kongresinde sunulan 12 aylık tedavi sonuçları ile yanıt ve yaşama etki eden prognostik faktörlerin etkileri sunulacaktır.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır?Bu araştırma birçok engele rağmen gerçekleşti ve sonuçlandı. Ülkemizde faz III düzeyin-de bile çok merkezli klinik araştırma yapılmasını engelleyen unsurlar bulunmakta:·Ülkemizde ilaç geliştiren ve üreten ilaç sanayinin yok denecek düzeyde olması·Ülkemizde klinik araştırmaları finansal destekleyen FDA, MRC, EORTC benzeri organizas-yonların yokluğu·Etik kurul kurallarının bu tür organizasyonların bulunduğu ülkeler için geliştirilen kuralları ülkemize aynen uyarlaması·Çok merkezli araştırma disiplinine henüz alışamamış olmamız, merkezlerde öğretim elemanları arasında klinik araştırmalara ili konusunda ciddi farklılıklar, merkezlerde klinik araştırma alt yapılanmasının genelde eksik olması, klinik araştırma hemşiresi ve data management yapan eleman (eğitimli eleman ve kadro) eksikliğiBu sayılan eksikliklere rağmen TMÇG tüm araştırmacıları bu araştırmaya inanarak katkı-

larını esirgemediler, ERKİM firması ilaç ithal eden bir firma olmasına rağmen bu araştır-maya kendi olanakları ile MPT ilaçlarının tümünü, hasta sigortasını, laboratuvar tetkikleri ve CRO ücretlerini karşılayarak ciddi bir katkıda bulundu. Bu araştırmada araştırmacılara hiçbir ücret ödemesi yapılmadı. Sonuçta ülkemizin adını birçok platformda duyuran bir katkıya imza atıldı. Araştırmamız, ülkemizde klinik araştırma geleneğinin oluşturulması için önemli bir ilerlemedir. Daha once Türk Lösemi Grubu olarak gerçekleştirdiğimiz ve 2010’da yayımlanan AML’de indüksiyona G-CSF’nin eklenmesi araştırmasını (Beksaç M, Rıdvan A, Ozcelik T, Ozcan M, Ozcebe O, Bayık M, Paydas S, Buyukasık Y, İlhan O, Ozka-lemkas F, Gurman G, Uysal A, Akan H, Akcaglayan Soydan E, Tunalı A. Short and long term effects of granulocyte colony stimulating factor during induction therapy in acute myeloid leukemia patients younger than 65: Results of a randomized multicenter phase III trial. Leuk Res 2010 Jul 27 (epub ahead of print) izleyerek ilerde gerçekleşecek birçok araştırmaya öncülük edecektir.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Ödüle başvuran her araştırmacı elbette ödül beklentisi içindedir. Bu araştırmanın yukarı-da sayılan evrensel bilime, ülke tıbbına ve hematolojiye katkılarının THD üyesi seçkin jüri üyeleri tarafından takdir edilmiş olması tüm TMÇG’nin bu uğurdaki emekleri, fedakarlıkla-rına karşılık en büyük ödüldür. Ödül beratı tüm araştırmacılarımıza kopyalanarak dağıtıldı. Ayrıca 2000 TL lik ödül veri kayıtlarında ciddi katkıları olan ancak makaye isimleri kurallar gereği yazılamayan Uzm. Dr. Melih Kızıl Çakar ve araştırma merkez koordinatörü Duygu Özü arasında paylaştırıldı. Ödül töreni sırasında bir konuşma yaparak TMÇG’ye teşekkür edememiştim. Bu vesile ile THD’ye ve giderek büyüyen, güçlenen TMÇG’ye bugüne kadarki ve gelecek katkıları için kelimelerle tanımlamakta zorlandığım teşekkürlerimi ilet-mek istiyorum.

D R . S O N G Ü L Ş E R E F H A N O Ğ LU - Klinik Hematoloji ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz? Çalışmamız 3 ünitenin takip ettiği Akut Promiyelositer Lösemi (APL) hasta-larının geriye dönük incelemesinden oluşmaktadır. Literatür incelendiğin-de çok merkezli, randomize çalışmalarda APL tedavisinin oldukça ba-şarılı olduğunu görmekteyiz. Fakat bu çalışmalar detaylı incelendiğinde, çalışmaya alınan hastalar performans durumu iyi ve eşlik eden başka hastalığı olmayan hastalardan oluşmaktadır. Bizim çalışmamızda perfor-

mans durumu ve diğer özelliklere bakılmaksızın yeni tanı koyduğumuz tüm APL hastaları incelenmiştir. Yani bir anlamda rutin pratikte APL hastalığı incelenmeye çalışılmıştır. Bi-zim çalışmamızda, literatürde bildirildiğinden daha yüksek oranda indüksiyon mortalitesi saptanmıştır. Bunun nedeni olarak da tanın gecikmesi ve hastaların intrakranial kanama gibi ciddi organ kanmalarından sonra tanı konulmasından kaynaklandığı görülmüştür.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır? Bu konudaki en önemli sıkıntının verilerin kaydedilmemesinden kaynaklandığını düşün-mekteyim. Özellikle çok merkezli çalışmaların yapılamamasındaki sıkıntı bundan kaynak-lanmaktadır. Kliniklerinin verilerini kaydedebilecekleri ortak veri tabanının oluşturulması ile bu konudaki sıkıntının aşılabileceği kanaatindeyim. Biz, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa-kültesi, Hematoloji Ünitesi olarak Prof.Dr.Yahya Büyükaşık tarafından oluşturulan çekirdek veri tabanını kullanmaktayız. Bu şekilde takip ettiğimiz tüm hastaların düzenli bir şekilde kayıtları tutulmakta ve güncellenmektedir. Ayrıca diğer önemli bir problem, hastaların standart tedavi yaklaşımları dışındaki tedavi yaklaşımlarına sıcak bakmamasından kaynaklanmaktadır.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Bu ödülü bekliyor muydum bilemiyorum ama çalışmamızın Türkiye’deki verileri yansıt-ması nedeniyle önemli bir klinik çalışma olduğu düşüncesindeyim. THD’ye bu nedenle tekrar teşekkür ediyorum. Bilimsel çalışmaların desteklenmesi ile motivasyonun artacağı kanaatindeyim. Tekrar teşekkür ediyorum.

D R . İ P E K Y Ö N A L - Klinik Laboratuvar Hematoloji ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz? “Antifosfolipid Sendromunda Trombosit Membran Glikoprotein Polimor-fizmlerinin Sıklığı ve Klinik Etkileri” isimli çalışmam 2010 yılında uzmanlık tez projemdi. Bu tez çalışması İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonu tarafından 4188 proje numarası ile desteklendi. 36.Ulusal Hematoloji Kongresi’nde “Genç Katılımcı Ödülü” yanında ‘“klinik laboratuvar” dalında’ ödül al-maya hak kazandı. Bilindiği gibi antifosfolipid sendrom (AFS), serumda

uzun süre antifosfolipid antikorların varlığı, venöz ya da arteriyel trombozlar, tekrarlayıcı gebelik kayıpları ve trombositopeniyle karakterize, sık görülen, sistemik ve otoimmün bir hastalıktır. Klasik özellikleri derin ven trombozu, pulmoner emboli, serebral ve retinal ven trombozu gibi venöz trombotik olaylar; geçici iskemik atak ya da miyokard infarktüsü gibi arteriyel trombotik olaylar, tekrarlayıcı spontan düşükler ve trombositopenidir. AFS’de trombozun nasıl geliştiği halen aydınlatılamamıştır. AFS’de hangi hasta grubunda, ne za-man tromboz gelişeceğini kestirmek güçtür. Trombosit membran glikoprotein reseptör-leri akut tromboz ve kronik aterosklerozun etyopatogenezinde önemli rol oynamaktadır. Trombosit glikoproteinlerini kodlayan genlerde bazı polimorfizmlerin trombosit adezyonu ve agregasyonunu artırarak serebrovasküler hastalık, kardiyak tromboz gibi arter ve/veya ven trombozu riskini artırdığına dair yayınlar mevcuttur.

3 6 . U H K

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ 5

Page 6: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Bunlardan yola çıkarak trombozun en büyük morbidite ve mortalite nedeni olduğu AFS’de, trombozla trombosit glikoprotein polimorfizmleri arasındaki ilişkiyi belirleme-yi planladık. Bu amaçla GPIb alfa ile ilgili polimorfizmleri (VNTR ve Kozak) ve GPIa/IIa (C807T) polimorfizmini çalıştık. Çalışmamıza 2006 yılında revize edilmiş AFS sınıflandırma kriterleri esas alınarak AFS tanısı konmuş 60 olgu (30’u trombozlu, 30’u trombozsuz) ve 63 sağlıklı kontrol dahil edildi. Sonuç olarak çalışmamızda, AFS’li olgularda GPIa C807T polimorfizmi mutant TT genotipinin tromboz riski ile ilişkili olduğu gösterildi. Bir diğer poli-morfizm olan GPIb Kozak polimorfizmi TC genotip sıklığı arteriyel trombozlu grupta, venöz trombozlu gruba, kontrol grubuna ve trombozsuz gruba göre anlamlı olarak yüksek sap-tandı. AFS’de GPIb alfa VNTR polimorfizmi D allel sıklığının ve D allel taşıyıcılığının (BD, CD, DD genotiplerinin toplamı) kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşük saptanmasından yola çıkarak D alleli taşımanın hastalıktan koruyucu etkisi olabileceği söylenebilir.Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır? Hematoloji, klinik vaka çeşitliliği, moleküler ve genetik incelemelerin tanı ve tedavideki yönlendirici rolleri göz önüne alındığında birçok bilimsel çalışmanın üretilebileceği bir branştır. Türkiye’de bilimsel araştırma yapma konusunda sıkıntılarımızdan birinin projeleri-mizi gerçekleştirecek laboratuvar desteğimizin yetersizliği olduğunu düşünmekteyim. Bu-nun yanı sıra tasarladığımız projeler için mali kaynak bulmaktaki güçlükler ve gecikmeler, sık karşılaştığımız şevk kırıcı nedenlerdendir. Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Ülkemizde bugüne kadar trombosit glikoprotein polimorfizmleri ile AFS’de tromboz ilişki-sini araştıran herhangi bir çalışma yoktur. AFS’da tromboz ile GPIa C807T ve GpIb alfa VNTR polimorfizmi ilişkisini araştıran tek çalışma 2008’de S.Jimenez’in çalışmasıdır. Bugü-ne kadar GpIb alfa Kozak polimorfizmi ile AFS’de tromboz ilişkisi araştırılmamıştır. Çalış-ma, bu yönüyle ilktir ve tromboz etyopatogenezi net aydınlatılamamış bir hastalık olan AFS’de sorulara cevap aramaktadır. THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı, biz genç araştırıcıları hem yeni çalışmalar konusunda yüreklendirmekte, hem de bilimsel araştırmalar için motivasyonumuzu arttırmaktadır.

D R . G Ü N AY B A LTA - Klinik Laboratuvar Hematoloji ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz?Son yıllarda, tanı kriterlerinin belirlenmesiyle, ailevi hemofagositik lenfo-histiyositoz (FHL) hastalığı üzerine yapılan moleküler genetik araştırmalar bilimsel bir ilgi odağı haline gelmiş, dünyada oldukça nadir gözlenen bu hastalığın akraba evliliklerinin de katkısıyla neredeyse ülkemize özgü bir hastalık olduğu ve önemli bir sağlık sorunu oluşturduğu anlaşılmıştır. Ülke çapında tüm merkezlerin katılımıyla çok fazla sayıda hasta üzerin-

de yürütülen bu araştırmada, genetik olarak heterojen olan FHL hastalığının patolojisin-den sorumlu genlerden en büyük ve polimorfik olması nedeniyle sonuca ulaşılması en zor olan Munc13-4 (UNC13D) genindeki moleküler patolojiler aydınlatılmaya ve Türkiye coğrafi dağılım haritası çıkarılmaya çalışılmıştır. Bu araştırmanın sonuçları, dünya bilimine önemli katkının yanında, bu tedavi edilmezse ölümcül erken çocukluk çağı hastalığında hızlı ayırıcı tanı, uygun şekilde erken tedavi, tek kesin tedavi seçeneği olan KİT ve pre-natal tanı olanakları yaratarak hastalarımıza, topluma ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır?Gelişimin temel gereği olan bilimsel düşünce ve araştırmalarda farklı boyutlarda yaşa-nan pek çok sorundan kendi açımdan önemli gördüğüm birkaçını irdelemem gerekirse; nitelikli araştırmaların yapıldığı büyük araştırma merkezleri olmaması nedeniyle içinde bulunduğumuz ortamların yeterli bilimsel şevk, nosyon ve motivasyon sağlayamaması, özellikle altyapı oluşturabilmek ve büyüyebilmek için kaynak, mekan ve eleman bulma-da zorluklar, ihale usulü alımların bizim alanımız gibi çok hassas ve belli standartta olması gereken çalışmalara uygun olmaması, firma güvenilirliği ve satın alma gibi kurumsal çö-züm gerektiren konularda araştırıcıların hukuki yükümlülük altına sokularak sorunların çö-zümünün beklenmesi, proje veren kurumların kaynak sağlama konusunda yeterli esneklik içinde olmaması, bu durumun araştırma çıktıları ek araştırmalar yapmayı gerektirdiğinde veya laboratuvardaki bir cihazın bozulması vb. durumunda araştırmayı çıkmaza sokma-sı, özellikle benim çalışma alanım olan her gün yeni bir gelişmenin yaşandığı moleküler biyoloji ve genetik alanında kendini geliştirme olanaklarının karşılanmasında yaşanan sıkıntıların yanı sıra uluslararası kongrelere bile katılma konusunda yaşanan maddi zorluk-ları vb. sayabilirim. Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Ödülü beklediğimi söyleyemem ama ülkemizde ilk, bilimsel önemi bulunan, kapsamlı, çok merkezli, büyük emek ve zaman gerektiren, uluslararası literatüre olabilecek katkı-sının yanında hastalarımıza ve dolayısıyla topluma katkı sağlayabilecek bir araştırma olması nedeniyle ödül alabilecek araştırmalar arasında değerlendirilebileceğini umut ediyordum diyebilirim. Kurumsal olarak her gün kendini aşmaya, çağı yakalama ve hatta ilerisine geçmeye çalıştığını gözlemlediğimiz THD’nin diğer pek çok destek, uygulama ve aktivitesini olduğu gibi “Bilimsel Araştırmaları Destekleme ve Ödül Programı”nı da ülkemiz bilimsel gelişimine sağladığı katkılar açısından takdir ve şükranla karşılıyor, bu tür destek ve faaliyetlerinin katlanarak artmasını diliyorum.

D R . F E R İ T AV C U - Deneysel Hematoloji ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz? 36. Ulusal Hematoloji Kongresi Deneysel Hematoloji alanında ödüle la-yık görülen “Subatmosferik Basınç Altında Mezenkimal Kök Hücre (MKH) ile Hazırlanmış Yara Yatağında Asellüler Kadavra Dermisinin Vaskülari-zasyonunun Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmamız MKH’lerin rejeneratif tıp alanında kullanılması ile gerçekleştirilmiş in vivo bir çalışmadır. Hüc-resel tedaviler içerisinde MKH uygulamaları özellikle rejeneratif tıp ala-

nında heyecan verici ve hızla gelişen bir tedavi şeklidir. Bu hücrelerin in vitro çoğaltılma-ya elverişli olması, dayanıklı hücreler olması, kültür ortamında çoğalma ve farklılaşma yeteneklerini korumaları kök hücre çalışmalarında büyük kolaylık sağlamaktadır.MKH’lerin klinik uygulamaları ile ilgili çalışmalar halen az sayıda olsa da 2005 yılı sonrası

giderek artan bir ivme göstermektedir. Şu ana kadar da MKH’lerin kullanımına bağlı ciddi olumsuzluklar bildirilmemiştir. Çalışmamız güncel hayatta uygulama alanı bulabilecek insan çalışmaları için öncül olabilecek niteliktedir.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır? Bilimsel araştırmalar, verilerin sistematik olarak elde edilmesi ve bu verilerin analiz edilerek bir sonuca ulaşılması sürecini kapsamaktadır. Sözü edilen bu süreç belirli bir planlama aşamasını, maddi kaynağı, zaman ve emeği gerektirir. Bir çalışmanın planlanması ve gerçekleştirilmesi aşamasında zaman çok önemli etkendir. Çünkü çalışma, tamamlan-dığında güncelliğini kaybetmemelidir. En önemlisi de planlanan araştırma için yeterli bütçenin sağlanmasıdır. Bu nedenle ülkemizde bilimsel araştırma yapmada karşılaşılan zorluklardan birisi de yeterli bütçe sağlanamamasıdır. Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştı-rıldığında araştırmaya ayrılan kaynak ülkemizde çok yetersiz olmasına rağmen oldukça başarılı çalışmalar yapılmaktadır. Araç gereç teminindeki zorluklar, teknolojinin dışarıdan alınması ve etkin kullanılama-ması, çok merkezli çalışmalardaki organizasyon eksikliği projelerin gerçekleştirilmesindeki önemli zorluklardır. Ayrıca yazılı kaynak ve veri tabanlarına ulaşmada yetersizlik, yönetsel olarak araştırma yapanın engellenmesi, etik aşamasındaki sınırlamalar karşılaşılan diğer zorluklardır.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve Türk Hematoloji Derneği’nin (THD) bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?36. Ulusal Hematoloji Kongresi’nde özellikle Deneysel Hematoloji alanında olmak üzere birbirinden değerli çalışmalar sunuldu. Çalışmamızın ödüle layık görülmesinin sebebi MKH’lerin rejeneratif tıp alanında insan çalışmaları için kullanılmasında öncül bir çalışma olmasıdır diye düşünüyorum. Araştırmamızın bu kapsamından dolayı ödül beklentimiz vardı. THD Ulusal Hematoloji kongrelerinde; Klinik, Klinik laboratuvar ve Deneysel alanda ikişer adet olmak üzere toplam altı çalışmaya ödül verilmektedir. Ayrıca en iyi sunu, en güzel Türkçe, genç araştırıcı ödülleri de verilmekte ve teşvik unsuru olmaktadır. THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme programı dernek üyeleri tarafından en çok takdir edilen özelliği olup, diğer birçok dernek için örnek teşkil etmektedir. Daha önceki kongrelerde verilen sanayi ödüllerinin tekrar verilmesi durumunda araştırıcıların bilimsel coşkusunun ve teşvi-kinin daha da artacağı kanaatindeyim.

D R . M U R AT E R T Ü R K - Deneysel Hematoloji ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz? Bağışık yanıt sisteminin, çağrıldığında olay yerine koşturan ‘icapçı’sı gibi değil, her an görev başında olan en profesyonel “bekçi”leri kısaca DH dediğimiz dendritik hücrelerdir. Vücudumuza nereden girerse girsin da-vetsiz misafirleri hem yakalama hem de sindirime tabi tutma hususun-daki üstün yetenekleri sayesinde antijene özgün hücresel ve/veya sıvısal

yanıt oluşturabilen lenfositleri en mükemmel bir şekilde eyleme geçirirler. Mamafih, kan-ser hücreleri ve bazı virüslerin (özellikle süregen, latent enfeksiyon oluşturan HIV, HBV, HCV, Herpes virüsler vs) dendritik hücreleri değişik türden yöntemlerle ya eylemsizleştirmekte ya da tabiri caiz ise uyutmaktadırlar. Son yıllarda, işte bu vücutta eylemsizleştirilmiş dendritik hücrelerin laboratuvar ortamında istenilen kanser hücre antijenleri veya virüs proteinleri ile tanıştırılıp eğitilerek özgün yanıt oluşturmak üzere tekrar vücuda verilmesi gibi bir teda-vi yaklaşımı son yıllarda üzerinde önemle durulan bir araştırma sahasıdır. Benim de, ilaç ve cerrahi tedavi seçeneklerinden mülhem, ‘ tedavide 3G dönemi’ olarak adlandırdı-ğım ‘hücresel tedavi’ hususunda son 10 yıldır özellikle kanser olguları için klinik çalışmalar artan bir yoğunlukla devam ederken yakın zamanda, yeni bir tedavi yöntemi (DH aşısı) olarak, virüslere (HIV, HCV, HBV vb) karşı da kullanılabileceği gündeme getirilmiştir. Güzel gelişmelere rağmen, her iki alanda da üzerinde en çok durulan sorunlar antijen seçimi, DH’lere yüklenme şekli, vücuda enjekte edilme yeri, ne kadar sayıda verileceği, kaç kez verilmesi gerektiği vs. dir. Biz de çalışmamızda, farelerde hem akut hem de latent enfeksiyon oluşturabilen herpes simplex virüs tip 1 (HSV-1)’i kullanarak DH aşıları ile ilgili sorunlara yanıt aramayı amaçladık. Kısaca, hücre kültüründe çoğaltıldıktan sonra virüsün spesifik proteinleri kısmen saflaştırıldı ve fare kemik iliği hücre süspansiyonunun rmGM-CSF ve rmIL-4 varlığında kültürü ile elde edilen ve immünofenotipik olarak CD11c+ , antijen yakalama kapasitesi yüksek olgun-olmayan DH (oo-DH) ortamına eklendi. Viral proteinleri taşıyan DH’ler daha sonra rm-TNFa içeren kültür ortamında CD80, CD86 yardımcı molekülleri oluşturmuş olgun DH’lere (o-DH) dönüştürüldü. HSV-1/DH aşısı adı verilen bu hücreler farelere deri altı, periton ve kas içi yolla 7 gün ara ile 2 kez verildikten sonra farelere letal dozun 5 katı yüksek miktarda canlı virüs uygulandı. Virüs proteini içermeyen DH’ler ile aşılanan kontrol grubundakiler iki hafta içerisinde ölürken, alum adjuvantı ile hazırlanan salt protein aşısı (HSV-1/Alum) verilenler dâhil, sadece kas içi yolla HSV-1/DH aşısı verilenlerin tamamı sağ kaldı. Çalış-mada çok ilginç bir bulgu da, HSV-1/DH aşısının bu yüksek düzeyde koruyuculuğunun düşük düzeyde anti-HSV antikor seviyelerine rağmen gerçekleşmesiydi. Yanıt aradığımız bir diğer soru da HSV-1/DH aşısının latent enfeksiyon tesisini önleyip önleyemeyeceğiydi. Bunu da aynı şekilde aşılanan farelere kulak derisi yoluyla canlı virüs vererek test ettik ki, bu yöntemde virüs bölgeyi uyaran sinir uçları boyunca hareket ederek trigeminal ve dorsal kök gangliyonlara gidip yerleşmekte ve latent enfeksiyon tesis etmektedir. Şaşırtıcı sonuç, yüzde yüz olmasa da, kas içi yolla verilen DH aşısının istatistiksel olarak anlamlı oranda latent enfeksiyonu önlediğiydi. Özelde HSV ile ilgili olarak DH aşısının etkinliğinin mekanizması üzerinde durmayı gerekti-recek veriler elde etmiş olmanın yanında çalışmamızın özellikle HIV ve hepatit virüslerine karşı ve dahi kanser aşısı tasarım çalışmalarına ışık tutacağını düşünmekteyiz.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır? Açık yüreklilikle söyleyeyim, hiçbir zorluk yok. Son yıllarda üniversitelerin gelişen araştırma fon destekleri, Sanayi Bakanlığı’nın müthiş proje destek açılımları, DPT ve TÜBİTAK ve dahi özel kurumların teşvikleri, arzu eden araştırmacılar için can simidinden öte bir güven oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmamıza destek veren TÜBİTAK ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Araştırma Fonu’na teşekkür ederim.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Hadi itiraf edeyim: Bekliyordum. Zira daha önce de etkinliklerine katıldığım THD’nin üst yönetim ve bilimsel kurullarının özgün araştırmalara önem verdiğini görmüştüm.

3 6 . U H K

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ6

Page 7: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Sayın Başkan Muhit Bey’in tebrik ederken “Hoca, hiç sevinmemiş gibisin?” takılması kar-şısında heyecandan “25 yıllık laboratuvar hayatımın en mutlu anı bu başkanım!” dedim mi, hatırlamıyorum. THD’nin bu güzel desteğinin artarak devamını temenni ediyorum: Benim gibi yolun so-nuna gelmişler bile motive oluyorsa siz onca genç araştırmacıların halini bir düşünün. Ülkemiz araştırmacılarının artık koşmaya başladığını düşünüyorum. Tutana aşk olsun.Teşekkür ederim.

D R . P E L İ N K AYA - En Doğru Türkçe ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz?Antikanser tedavisinde son zamanlarda kendine yer bulan Gossipol’ün, Bortezomib ile birlikte multipl myelom hücre dizisi üzerinde kullanımı so-nucu apoptotik etkinin fazlalaştığını gösteren bir çalışma yaptık.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır?

En önemli zorluğun maddi destek yetersizliği olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de teorik yönden çok güçlü bilim insanları var. Çok güzel sonuçlar çıkabilecek projeler üretiyorlar, fakat maddi yetersizliklerden dolayı maalesef bu projeler küçültülmek zorunda kalını-yor. Böyle olunca da istenilen hedeflere ulaşma başarısı yarım kalıyor. Bir de araştırma laboratuvarlarında akademik personel dışında teknisyen, biyolog, kimyager gibi idari personellerin yardımcı eleman olarak bulunması gerektiğini düşünüyorum. Ara elemanı bulmakta zorluk var. Bu aşılırsa deneysel çalışmalar çok daha hızlı bir hale gelir diye düşünüyorum.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Genellikle çalışmalarımı yazarken herkes tarafından anlaşılabilecek sade bir dil kullan-maya özen gösteririm. Yabancı sözcüklerin yerine en uygun Türkçe sözcükleri bulmaya çalışırım. THD tarafından daha önce de diğer bazı ödüllere layık görülmüştüm ama “En güzel Türkçe” ödülü bu özenimi haklı çıkaran çok anlamlı bir ödül oldu. Bu tip ödüllerin özellikle genç bilim insanlarını yeni çalışmalar konusunda yüreklendirmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum ve bu sebeple THD’ye çok teşekkür ediyorum.

D R . E M R E E Ş K A Z A N - En Doğru Türkçe ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz? Bu çalışmada, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç hastalık-ları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı’nda 1991-2010 tarihleri arasında takip edilen 62 saçaklı hücreli lösemi (hairy cell lösemi) hastasının klinik özellikleri ile uygulanan tedavi seçeneklerine yanıtlarını geriye dönük olarak incelemeyi ve bu hastaların uzun süreli takip sonuçlarını vermeyi amaçladık. Verilerin toplanmasında bana yardımcı olan Doç. Dr. Şeniz

Öngören ve Dr. Selin Berk’e, ayrıca çalışmadaki katkılarından ötürü başta Prof. Dr. Teo-man Soysal olmak üzere tüm hocalarıma da teşekkür ederim.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır? Ülkemizde hekim başına düşen hasta sayısının fazlalığı, mesaimizin çok büyük bir kısmını sadece hasta bakımına harcamamıza neden olmaktadır. Gerek erişkin, gerekse pedi-atrik hematolog sayısındaki azlık da buna eklenince iş gücümüzün neredeyse tamamı-nı hasta bakımı ve takibine harcamamız gerekmektedir. Bu yüzden bilimsel araştırma yapmaya gerektiği kadar zaman ve enerji harcayabildiğimizi en azından kendi adıma söyleyemem. Bir diğer gözüme çarpan problem ise ülkemizdeki çok merkezli çalışma azlığıdır, umarım yakın gelecekte bu çalışmalar da artarak devam edecektir.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Ödül almayı bekliyordum, daha önceden de Ulusal Hematoloji kongrelerinde üç kez Genç Araştırıcı Ödülü almıştım, ancak özellikle bu ödülü almayı beklediğimi söyleyemem ve bunun benim için de sürpriz olduğunu ifade etmeliyim. Türk Hematoloji Derneği’nin birçok alanda olduğu gibi bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programları ile de ülkemizdeki lokomotif özelliğini devam ettirdiğini belirtmek isterim. Böyle bir camianın da parçası olduğum için gerçekten gurur duymaktayım. Bu tarz ödül ve desteklerin ben ve benim gibi birçok genç bilim insanın motive olmasında da çok önemli bir yeri olduğu düşünmekteyim.

D R . E R O L E R D U R A N - En İyi Poster ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz? Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Zigana Vadisi ve iç kesimde Gümüşhane ilimiz çevresi Kırım-Kongo kanamalı hastalığı (KKHH) nın sık görüldüğü bir bölgedir. Takriben son 3 yıldır her yılın haziran-eylül ayları arasında orta-lama 15-20 arası hasta Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Acil Polikliniği’ne kene ısırması şikayeti ile başvurmaktadır.Bu çalışmamızda kene ısırması öyküsü, sitopeni, kanama, ateş, halsizlik

ve koagulasyon testlerinde bozukluk şikayetleri ile başvuran çocuk hastaların sitopenisini açıklamak için yaptığımız kemik iliği aspirasyonunda hemafagositoz saptadığımız 7 has-tamızda KKHH’na bağlı reaktif Hemofagositik Lenfohistiositoz (HLH) geliştiği düşünülmüş ve HLH tanı kriterlerini destekleyen serum LDH, ferritin, karaciğer fonksiyon testleri, koagu-lasyon testleri (PT, aPTT, D-dimer, fibrinojen) ve serum lipid profili (trigliserid, kolesterol) se-viyelerine bakılmıştır. Çalışma grubumuzu oluşturan vakalarımızın genelinde tanı anında karaciğer fonksiyon testleri ile serum LDH ve ferritin seviyeleri yüksek, PT ve aPTT’leri uzamış, D-dimer seviyeleri yüksek, serum fibrinojen seviyeleri düşük ve lipid seviyeleri yüksek, ke-mik iliği aspirasyonunda vakalarının tümünde makrofajlar tarafından fagosite edilmiş kan elemanları (hemagafositoz) saptanmıştır. Bir hastamız dışında 6 vakamızda virüs PCR ı pozitif saptanmıştır. Hastalarımızın 6’sında serum D-dimer seviyesi artmış, serum D-dimer i normal olan 1 hastada ise PT ve aPTT uzamıştı. Böylece hastaların hepsinde yaygın damar içi pıhtılaşması (YDİP) nın geliştiği düşünüldü. Yapılan çalışmalarda viral, bakteriyel veya protozoal enfeksiyonlara sekonder gelişen reaktif HLH tedavisinde steroid ve hatta mega doz metil prednizolon kullanılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. KKHH vaka-larında mortaliteye neden olan kanamanın bir nedenin de YDİP olduğu düşünülmüştür. Ayrıca virüsün yaptığı endotel hasarı, karaciğer fonksiyon testlerindeki bozukluk ve trom-bositopenin hastalarda kanamanın diğer nedenleri olduğu düşünülmektedir. KKHH’nin

patogenezinde rol oynayan reaktif HLH neden olan aşırı makrofaj aktivasyonu ve YDİP’nin kontrol altına alınması, ve bu patolojilere yönelik uygulanacak tedavilerin KKHH larında görülen kontrol edilemeyen kanamayı durduracağı düşünülmüştür. Diğer taraftan KKHH da kullanılan ribavirin tedavisinin prehemorajik dönemde etkili olduğu ancak hemorajik dönemde etkisi olmadığı yapılan çalışmalarda da gösterilmiştir.KKHH nın patogenezi göz önüne alındığında; makrofaj aktivasyonunu baskılamak için oral veya intravenöz sabah saat 6.00’da tok karnına günde tek dozda mega doz me-tilprednizolon (30 mg/kg/g başlangıçta, daha sonra 20, 10 ve 5 mg/kg/g doza düşüle-rek uygulanması) , YDİP tedavisi için 10-15 ml/kg dozda günde 3-4 defa taze donmuş plazma (TDP) ve dirençli trombositopenisi olan 2 vakaya ise İVİG (1 g/kg/g dozda 2 gün) tedavileri verilmiştir. Vakalarımızın hiç birisi vefat etmemiştir; ateş 1-3 gün, lökosit sayısı 2-8 gün, trombosit sayısı 3-10 gün, PT 1-2 gün, aPTT 1-5 gün ve D-dimer 1-11 gün içerisinde normal seviyelere dönmüştür.Sonuç olarak; reaktif HLH ve YDİP’nin KKHH patogenezinde rol oynadığını, reaktif HLH’ye neden olan sitokin fırtınasına yönelik mega doz metilprednizolon ve YDİP’ye yönelik TDP tedavilerinin KKHH tedavisinde etkili olduğu düşünülmektedir.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır? Ülkemizde bilimsel çalışmalarda son yıllarda bana göre güzel ve ciddi gelişmeler vardır. Gerek üniversitelerimizin araştırma fonları aracılığı ile vermiş olduğu destek, gerekse de TÜBİTAK, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Avrupa Birliği’ne üye ülkelerden alınan proje des-tekleri ve son yıllarda THD tarafından verilen araştırma destekleri Türkiye’de yapılan birçok araştırmaya önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Son yıllarda değişik üniversite ve eğitim- araştırma hastanelerinde görev yapan araştırmacılar ve bilim insanları tarafından çok merkezli ve multidisipliner çalışmalar artan bir ivme kazanmıştır. “Bu yapılanlar yeterli midir?” diye kendi kendime sorduğumda, yeterli olmadığını düşünüyorum. Bilimsel ve üniversal çalışma hayatımızda akademisyenlerin klinisyen ve araştırmacı diye iki gruba ayrılması gerektiğini, çalışmaların bu disiplin altında yapılmasının uygun olacağını düşü-nüyorum. Temel tıp ve özellikle moleküler biyoloji alanında ülkemizin yetişmiş eleman sı-kıntısı olduğunu düşünüyorum. En kısa süre içersinde moleküler biyoloji alanında yetişmiş eleman açığımızın giderilmesi ve yeni yetişen akademisyenlerin bu konuda kendilerini yetiştirmeleri gerekir. Bugün batı ve gelişmiş ülkeler ile bilimsel arenada yarışabilmemiz için çok merkezli ve moleküler biyolojiye yönelik çalışmalara ve projelere ağırlık verme-miz, bu alanda teknik ve akademik personel yetiştirmemiz gerekmektedir.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Bir süredir katılmadığım 36. THD kongresinde bana göre iddialı olduğunu düşündüğüm iki çalışmam vardı. Bu çalışmalarımın birinden ödül kazanabileceğimi düşünüyordum. Heparinin lenfoblastlar üzerine apopitozise neden olduğunu gösterdiğim diğer çalış-mamda literatürde ilk yapılan çalışmaydı. Bu iki çalışmamın birisinden ödül alabileceği-mi düşünüyordum.THD’nin bilimsel projeleri destekleme ve ödül projelerini takdirle karşılıyorum. Projelerin desteklenmesi bence daha önemli. Sonuçta ekonomik boyutu büyük olsa da THD, Türkiye’de hematoloji alanında eksikliği çekilen alanlarda ( moleküler biyoloji, nükleik asit biyokimyası, klinik genetik v.b.) teknik ve akademik kişilerin özellikle yurtdışında yetiştiril-meleri için ekonomik destek sağlamalı, sponsorluk yapacak kurum ve/veya kuruluşlara referans olmalı, yurtiçi veya yurtdışı sponsorluk yapacak kurumları araştırmalıdır.

D R . Y U S U F B A R A N - En İyi Sözlü Sunu ÖdülüÇalışmanızdan kısaca söz eder misiniz?Bu çalışmada, özellikle siyah üzüm çekirdeğinde yoğun olarak bulu-nan resveratrolün imatinib’e duyarlı ve dirençli kronik miyeloid lösemi hücreleri üzerine sitotoksik ve apoptotik etkilerini moleküler düzeyde be-lirlemeye çalıştık. Elde ettiğimiz sonuçlar resveratrolün, duyarlı ve ima-tinibe dirençli hücrelerde antiproliferatif ve apoptotik etkileri olduğunu

ve hücresel ölümleri mitokondri zar potansiyelini bozması ve kaspaz-3 enzim aktivitesini tetiklemesi ile gerçekleştirdiğini ortaya koydu.

Sizce ülkemizde bilimsel araştırma yapma konusunda ne gibi zorluklar bulunmaktadır?Ülkemizde bilimsel araştırma yapan insan gücü ve bilimsel altyapı konusunda kritik kitleyi yakaladığımıza inanıyorum. Bu gelişmeler beraberinde ciddi bir farkındalık yaratıyor ve bilimsel çalışmalara ilgiyi arttırıyor. Öte yandan, Avrupa Birliği, Devlet kuruluşları (TÜBİTAK, DPT, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı vb) ve özel kuruluşların iyi hipotezlerle üretilmiş bilimsel çalışmalara artan desteği bilimsel çalışmaların en önemli kaynaklarını oluşturuyor. Ancak her zaman olduğu gibi arz talebi karşılamıyor ve bu durum bilimsel gelişim ve ilerleyişi-mizin önünü tıkayabiliyor.

Bu ödülü bekliyor muydunuz ve THD’nin bilimsel araştırmaları destekleme ve ödül programı hakkında düşünceleriniz nedir?Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarımız sonucunda elde ettiğimiz sonuçların saygın bi-limsel dergilerde yayınlanması, aldığımız diğer ulusal ve uluslararası ödüller ve bilimsel çevrelerden aldığımız olumlu geri dönüşlere dayanarak böyle bir ödülü beklediğimizi söyleyebilirim. Türk Hematoloji Derneği’nin bilimsel çalışmalara ve faaliyetlere verdiği destek, moleküler ve klinik hematoloji camiasına önemli ve anlamlı bir katkı sunuyor. Araştırma projesi destekleri, yurtdışı ve yurtiçi kongrelere ve çalıştaylara katılım destekle-ri, yayın teşvik ödülleri ve daha da önemlisi ulusal kongremizde verilen ödüller bilimsel çalışmalarımızda bize ve öğrencilerimize güçlü bir motivasyon sağlıyor. Türk Hematoloji Derneği’nin çalışmalarımızda ve girişimlerimizde yanımızda olduğunu her platformda duymak ve bilmek yürüdüğümüz yolda daha cesur adımlar atmamızı sağlıyor. Gerçek-leştirdiğimiz bilimsel çalışmalarla insanlık adına iyi bir şeyler yapmış olmak ve ülkemizi Avrupa’da ve dünyada moleküler ve klinik hematoloji alanında daha iyi noktalara geti-riyor olmak bizi mutlu ediyor.

3 6 . U H K

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ 7

Page 8: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

TÜRK HEMATOLOJİ OKULU 9 HEMOSTAZ TROMBOZ UYGULAMALI LABORATUVAR

KURSU YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

TÜRK HEMATOLOJİ OKULU 10 TRANSFÜZYON TIBBI KURSU ANTALYA’DA

GERÇEKLEŞTİRİLDİTürk Hematoloji Derneği’nin Antalya’da 24-26 Aralık 2010 ta-rihlerinde düzenlediği THO 9 “Hemostaz Tromboz Uygulamalı Laboratuvar Kursu” 8 konuşmacı ve toplam 60 katılımcı ile ba-şarıyla gerçekleştirildi.

Türk Hematoloji Derneği’nin Antalya’da 5-6 Şubat 2011 tarihlerin-de düzenlediği THO 10 “Transfüzyon Tıbbı Kursu” 10 konuşmacı ve toplam 74 katılımcı ile başarıyla gerçekleştirildi.

Türk Hematoloji Derneği tüzüğü ve ilkeleri doğrultusunda eğitime destek vermeye son hızla devam ediyor. İlki 2009, ikincisi 2010 yılında yapılan İÇHEP’in üçüncüsü 15 Ocak 2011 tarihinde İstanbul The Marmara Otel’de yapıldı.

Kurs hematoloji alanında temel eğitim vererek hematoloji alanında çalışan ya da çalışmayı planlayan ürün sorumlusu, ürün mü-dürü, ürün temsilcisi ve endüstri alanında kariyer yapanlara yönelik olup özellikle “hekim olmayan” 14 firmadan toplam 66 kişinin katılımıyla başarıyla gerçekleştirildi. Kursun ilerleyen yıllarda da devam ettirilmesi planlanmaktadır.

İLAÇ ENDÜSTRİSİNDE ÇALIŞANLAR İÇİN HEMATOLOJİ EĞİTİM PROGRAMI 3 (İÇHEP 3) İSTANBUL’DA BAŞARIYLA TAMAMLANDI

K U R S L A R

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ8

Page 9: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

4 Mart 2011

OTURUM I: Levent Ündar- Ali Keskin

Erişkinde Demir Eksikliği Anemisine Tanısal Yaklaşım ve Tedavi Tanju Atamer

Çocukluk Çağı ve Ergenlikte Demir Eksikliği Anemisi, Erişkinden Farklı mı? Zümrüt Uysal

Tanıdan Tedaviye Makrositer Anemiler Meltem Aylı

OTURUM II: Aytemiz Gürgey - Cengiz Beyan

Talasemi Sendromlarında Tanı ve Tedavi Fatma Gümrük

Orak Hücre Hastalığı Tanı ve Tedavide Yeni Neler Var? Hasan Kaya

Demir Birikiminde Etyoloji, Tanı ve Tedavi Meliha Nalçacı

OTURUM III: Akif Yeşilipek - Melih Aktan

Kronik Hastalık Anemisinde Etyopatoloji ve Tanı Mahmut Bayık

Edinsel Hemolitik Anemiler Gülsan Sucak

Eritrosit Membran ve Enzim Defektlerine Bağlı Anemiler Selma Ünal

OTURUM IV: Filiz Büyükkeçeci- Ömer Devecioğlu

Hemofilide Klinik Bulgulardan Laboratuvara Tanı Orhan Ayyıldız

İnhibitörsüz Hemofilide Tedavi ve Profilaksi Ayşegül Ünüvar

İnhibitörlü Hemofili Hastalarında Tanı ve Tedavi Kaan Kavaklı

Türk Hematoloji Derneği’nin eğitim çalışmalarından olan ve ülkemizde ilki 21-23 Mayıs 2010 tarihlerinde Bolu’da başarıyla gerçekleştirilen çalıştayın ikincisi 25-27 Mart 2011 tarihlerinde Antalya’da gerçekleş-tirilecek. Bu çalışmaların temel felsefesi özgün bir tanı ve tedavi rehberi hazırlamak ve bu rehbere göre tanı ve tedavide en az yapılması gerekenleri saptamaktır. Çalıştay tümüyle THD destekçiliğinde gerçekleştirile-cek. Katılmak isteyen üyelerin dernek sekretaryasına ([email protected]) katılacağını bildirir bir e-posta ulaştırmaları kayıt için yeterli olacaktır.

5 Mart 2011

OTURUM V: Yücel Tangün- Ülkü Ergene

Yaygın Damar İçi Pıhtılaşması İhsan Karadoğan

Trombotik Trombositopenik Purpura/Hemolitik Üremik Sendrom Murat Tombuloğlu

İmmün Trombositopenik Purpura Reyhan Diz-Küçükkaya

OTURUM VI: Türkiz Gürsel- Muzaffer Demir

Von Willebrand Hastalığında Tanı ve Tedavi Yahya Büyükaşık

Kalıtsal Trombosit Hastalıkları Tunç Fışgın

Pıhtılaşma Bozukluklarında Tedavi Zafer Başlar

OTURUM VII: Burhan Ferhanoğlu- Gülyüz Öztürk

Lökopeni ve Lökositoz: Enfeksiyondan KML’ye Tanısal Yaklaşım Ferit Avcu

Nötropenik Ateş Yönetimi Zahit Bolaman

Nötropenik Ateşte Antifungal Yaklaşımlar Hamdi Akan

OTURUM VIII: Tiraje Celkan - Rıdvan Ali

Kalıtsal Trombofili Cem Ar

Venöz Tromboembolizmde Proflaksi ve Tedavi Nilgün Sayınalp

Kılavuzlar Eşliğinde Büyüme Faktörleri Kullanımı Pervin Topçuoğlu

K U R S L A R

MEZUNİYET SONRASI HEMATOLOJİ EĞİTİMİ SELİM HEMATOLOJİ’DE GÜNCELLEME TOPLANTISI

4-6 MART 2011 TARİHLERİNDE ANTALYA’DA DÜZENLENİYOR

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ’NİN EĞİTİM ÇALIŞMALARINDAN SELİM HEMATOLOJİ TANI VE TEDAVİ UZLAŞI ÇALIŞTAYI ANTALYA’DA YAPILACAK

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ 9

Page 10: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

► Kliniğinizin tarihçesini kısaca anlatır mısınız?Hematoloji Bilim Dalı üniversitemizin kuruluş yılı olan 1994’ten beri İç Hastalıkları Ana Bi-lim Dalı içerisinde faaliyet göstermekle bir-likte, resmi kuruluşu 2000 yılıdır. 2004 yılında şehir içindeki binamızdan üniversite kam-püsü içindeki binalarımıza taşındık ve bu yıldan zamanımıza kadar yataklı servis için-deki hematoloji ünitemiz ve poliklinik binası içindeki hematoloji polikliniğimizde hizmet vermeye devam ediyoruz.

► Kaç hasta yatağınız var ve doluluk oranınız nedir?Ülkemizdeki tüm hematoloji klinikleri gibi yoğunluğumuz oldukça fazla. Toplam 13 hasta yatağımız var. Fakat çoğu zaman yer bulmakta çekilen güçlükler nedeniyle İç Hastalıklarının diğer bilim dalı kliniklerinin yataklarını da kullanmak zorunda kalıyoruz.

► Transplantasyon üniteniz var mı? Yılda kaç transplantasyon yapıyorsunuz? Hastanenizin yatak kapasitesi nedir?

Yeni yapılan ancak henüz hizmete açılma-yan 600 yatak kapasiteli binamızın 3. katın-da 7 yataklı transplantasyon ünitemiz mev-cut. Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Nakli Bilimsel Komisyonu’ndan dosyamız geçti. Denetim sonrası UKK onayından sonra bu yıl içinde nakle başlamayı hedefliyoruz.

► Poliklinik yükünüzden bahseder misi-niz? Yıllık poliklinik sayınız ortalama nedir?

Şehrimizdeki tek hematoloji kliniği olmamız-dan dolayı poliklinik yükümüz de oldukça fazla olmaktadır. Yıllık poliklinik sayımız 01 Ocak 2010–31 Aralık 2010 tarihleri arasında 10.808 olmuştur.

► Biriminizde kaç yıldır hematoloji yan dal asistan eğitimi veriliyor?Bilim dalımızda 2004 yılından beri yan dal asistan eğitimi verilmekle birlikte, yaklaşık 2 yıldır yan dal asistanımız olmadan hizmet veriyoruz.

► Türk Hematoloji Okulu Projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?Derneğimizin projelerinden biri olan “Türk Hematoloji Okulu” nun genç bilim insan-larının hematolojiye olan sevgisini artırma adına çok önemli bir proje olduğunu düşü-nüyor, bu amaç doğrultusunda emeği ge-çen tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum.

► Akademik kadronuz kaç kişiden oluşuyor?Akademik kadromuzda bir profesör, bir do-çent ve bir yardımcı doçent olmak üzere toplam 3 kişi bulunmaktadır. Yrd. Doç. Dr. Si-bel Kabukçu Hacıoğlu, zorunlu hizmet nede-niyle bir yıldır İstanbul’da görev yapmakta,

zorunlu hizmetini tamamladıktan sonra tek-

rar servisimize geri dönecektir. Bölümümüz-

de görev yapan yan dal asistanımız bulun-

mamaktadır.

► Asistan eğitiminde kullanılan çekirdek

eğitim müfredatınız var mı?

Evet var. İç Hastalıkları Ana Bilim Dalımızın

tüm yan dallarında olmak üzere, hemato-

loji bilim dalı içinde de uyguladığımız çe-

kirdek eğitim müfredatımız bulunmaktadır.

► Kongrelere katılabiliyor musunuz?

Hangi toplantıları tercih ediyorsunuz?

Bilim dalındaki öğretim üyelerimiz kongre

sırasında bir kişi bölümde kalacak şekilde

çeşitli yurtdışı kongrelere ve yurtiçinde de

Ulusal Hematoloji Kongresi’ne katılmaktadır.

► Üyelerimize vermek istediğiniz bir me-

saj var mı?

Hematoloji Derneği’nin tüm üyelerine sağ-

lıklı, mutlu ve başarılı bir yıl diliyorum.

► Kliniğinizde görev yapan akademisy-

enler ve uzmanlar kimlerdir?

Prof. Dr. Ali KESKİN, Doç. Dr. İsmail SARI ve

Yrd. Doç. Dr. Sibel Kabukçu HACIOĞLU.

Ülkemizdeki tüm hematoloji

klinikleri gibi yoğunluğumuz

oldukça fazla. Toplam 13 hasta

yatağımız var. Fakat çoğu zaman

yer bulmakta çekilen güçlükler

nedeniyle İç Hastalıklarının diğer

bilim dalı kliniklerinin yataklarını

da kullanmak zorunda kalıyoruz.

K L İ N İ K L E R İ M İ Z

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HEMATOLOJİ BİLİM DALI

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ10

Page 11: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hematoloji bugün çok gelişti. Birçok alt dalları var. Saymakla bitmez. Kuşkusuz bu

gelecek için büyük umutlar da veriyor.

► Üniversite öncesi yaşantım...İlkokulu İzmir Karataş Duatepe İlkokulu’nda, Ortaokulu İzmir San Joseph Ortaokulu’nda, liseyi de yine İzmir Atatürk Lisesi’nde okudum. 1950 yılında lise fen dalından mezun oldum. Matematik ve fen bilimlerine meraklıydım. Bu nedenle tıp fakültesini seçtim. Hekimliğin bilim ve sanatı birleştiren, insana hizmeti de amaçlayan bir meslek oldu-ğunu düşünüyorum.

O yıllarda İzmir’de üniversite olmadığı için, 1950 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yazıldım. Temel Bilimleri Beyazıt merkez kampüsünde, klinik bilimleri ise Cerrahpaşa, Haseki ve Çapa kampuslerinde görürdük. İyi bir öğrenim gördüğümü-zü ve eğitim aldığımızı düşünüyorum.

►Neden hematolojiyi seçtim?Hematolojiyi büyük ölçüde laboratuvar verilerine dayanan, araştırmaya açık bir dal olduğu için seçtim.

Daha önce iç hastalıkları asistanlık yıllarında, Haseki Tedavi Kliniği ve Farmakoloji kür-süsünde çalıştım. 1956 yılında asistanlığa başladığım bu kurum Prof. Akil Muhtar’ın kurduğu bir kürsüydü. Prof.Dr. Sedat Tavat başkandı. Beni Prof.Dr. Reşat Garan’a asis-tan vermişlerdi. Prof. Garan bilimle insanlığı birlikte yaşayan müstesna bir hocaydı. Farmakoloji ve iç hastalıkları uzmanıydı. Birçok özelliği yanında hematolojiye de meraklıydı. Kan hücrelerinin morfolojisini, kan hastalıklarının tedavi ve izlenmesini ondan öğrendim. Bana hematolojiyi sevdirdi. 1961’de iç hastalıkları uzmanı olduk-tan sonra, özellikle hematoloji dalında çalışmalara başladım. Rahmetli arkadaşım Dr. Uğur Derman ve Dr. Gönül Akokan ile bir takım kurduk ve çalışmalar yaptık. O yıllarda Türkiye’de hematoloji çok ileriydi. Prof. Muzaffer Aksoy, Prof. Şeref İnceman, Prof. Orhan Ulutin, Prof. Ayhan Çavdar ve daha birçokları değerli yayınlar yapıyorlar-dı. Biz de bu kervana katıldık.

Özellikle hemostaz alanında çalıştım. Coumarin cisimlerinin (özellikle warfarin) tü-mörlerde antimetastatik etkilerini ve lösemik lenfoblastlarda apoptosis oluşturduğu-nu gösterdik.

Aynı zamanda, eritroplastinik trombaplastine dayalı bir koagülasyon testi de geliştir-dik. Daha sonra Tıbbi Onkolojiye geçtim.

Hematoloji bugün çok gelişti. Birçok alt dalı var. Saymakla bitmez. Kuşkusuz bu ge-lecek için büyük umutlar da veriyor.

► Anılar...Pek çok anı var. Birkaç örnek vereyim. 1962 yılında düzenlediğimiz Asya - Pasifik kongresi Genel Sekreterliği, 1975 yılında düzenlediğimiz Avrupa Hematoloji Kongresi Genel Sekreterliği, 1987 yılında düzenlediğimiz Dünya Kemoterapi Kongresi Başkan-lığı (6000 katılım). Bunlar zamanın en önemli kongreleriydi ve düzenlemeler sırasın-da sayısız acı-tatlı anılar var.

Genç meslektaşlarıma söyleyeceğim şu: Çok ilginç, araştırmaya açık, hem klinik ve hem de laboratuvar çalışmalarına uygun hematolojinin değerini bilsinler, dünyayla yarışsınlar.

K I D E M L İ Ü Y E M İ Z

Dr. Bülent Berkarda

DR. BÜLENT BERKARDA

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ 11

Page 12: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Ağırlıklı olarak nütrisyonel anemiler, trombozlar, ITP gibi görece da az komplike hastaları takip ediyorum. Ayrıca yatan hastaların hematolojik sorunları için konsültan hekimlik yapıyorum.

► Kısaca kendinizden söz eder misiniz? 21 Ağustos 1977’de Diyarbakır ’ın Ergani ilçesinde doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi Antalya’nın Manavgat ilçesinde tamamladım. 1994 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdim. 2000-2005 yıllarında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları araştırma görevlisi, 2006-2010 yıllarında ise Çocuk Hematoloji yan dal araştırma görevlisi olarak Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev aldım. Ekim 2010 itibariyle de Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hasta-lıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında görevimi yürütmekteyim.

► Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında görev yaptığınız hastanede hematoloji uzmanı olarak çalışma koşullarınızı anlatır mısınız?Çalışmakta olduğum hastanede henüz görev aldığım için, hastanenin kapsamı hakkında ayrıntılı bir bilgiye sahip değilim. Daha önceden burada değerli hocalarımın ve meslektaş-larımın görev yaptığını biliyorum. Bu nedenle hastanenin alt yapısının ve sisteminin yeterli olduğunu tahmin ediyorum.

► Çalıştığınız hastanede hangi hematolojik hastalıklara tanı koyup tedavilerini yapabili-yorsunuz? Bu alanda eksiklikler var mı?Çalıştığım hastanede Çocuk Hematoloji uzmanı olarak sadece ben görev yapmaktayım. Bu nedenle lösemi ve aplastik anemi gibi yakın izlem gerektiren hasta takibini şu an yap-mıyorum. Ağırlıklı olarak nutrisyonel anemiler, trombozlar, ITP gibi görece daha az komplike hastaları takip ediyorum. Ayrıca yatan hastaların hematolojik sorunları için konsültan hekim-lik yapıyorum.

► Hastalıklarımızın gerek tanı ve gerekse tedavilerinde başka disiplinlerin katkısı ve öne-mi göz önüne alındığında, çalıştığınız hastane bu bakımdan ne kadar yeterli?Çalıştığım hastanede hemen tüm disiplinler mevcut ve bu bölümdeki hoca ve arkadaşla-rım kolloberatif çalışmaya açıklar. Ben Ankara’da merkezi bir hastanede çalışıyorum. Başta, üstümde çok emeği olan değerli hocam Prof. Dr. Namık Özbek olmak üzere diğer hocala-rımdan her türlü bilimsel desteği alabilme imkânına sahibim. Ayrıca sayın Prof. Dr. Bahattin Tunç hocamın organizasyonluğunu üstlenmiş olduğu aylık Pediatrik Hematoloji toplantıları da oldukça yararlı geçiyor.

► Kendi akademik süreciniz göz önüne alındığında, devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında inisiyatifiniz dışında bir merkezde belli bir süre çalışmak durumunda kalmanızı nasıl yorumlamaktasınız? Devlet hizmeti yükümlülüğü uygulamasının demokratik bir uygulama olmadığını düşünüyo-rum. Sekiz yıl ilk ve ortaöğretim, 6 yıl tıp fakültesi, 5 yıl uzmanlık, 3 yıl yan dal uzmanlık eğitimi; toplam 22 yıllık yoğun bir eğitimin ardından bir de zorunlu hizmet uygulaması, insanların hayatlarının ipotek altına alınması anlaşılır bir durum değil.

► Ülkemizin her yöresine hematoloji alanında hizmet götürülmesi gerçeğinden yola çıkarsak, devlet hizmeti yükümlülüğünü de göz önüne alarak, çözüm önerileriniz var mıdır? Öncelikle ülkemizin her yöresinde hematolog olmalı mıdır? Bunu tartışmak gerekiyor. Bence yurdumuzun her yöresine hematolog görevlendirme çabası yerine, birinci ve ikinci basa-mak sağlık merkezlerinde hematolojik hastalık ön tanısını koyabilecek, temel tıp eğitimini yeterince almış hekimler yetiştirilmelidir.

► Çalıştığınız hastanede, yükümlülük süreniz dolduktan sonra kalmayı düşünür müsünüz?Bu soruya yanıt vermek şu an için güç. Öncelikle akademik beklentilerimi karşılayabilecek mi? Bu sorunun yanıtı önemli.

Z O R U N L U H İ Z M E T T E K İ Ü Y E M İ Z

Dr. Barış Malbora

DR. BARIŞ MALBORA

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ12

Page 13: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

DOÇENT UNVANI ALAN ÜYELERİMİZDR. BARIŞ KUŞKONMAZ

DR. BİROL BAYTAN

DR. CAFER ADIGÜZEL

DR. DİLBER TALİA İLERİ

DR. ELİF ÜNAL İNCE

DR. MEHMET ALİ ERKURT

DR. MELTEM KURT YÜKSEL

DR. SELİN AYTAÇ ELMAS

DR. ŞULE ÜNAL

DR. TÜLAY ÖZÇELİK

1991-1998 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. Uzmanlık eğitimini, 1998-2003 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD’de yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimine, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda 2003 yılında başlamıştır. 2011 yılının Ocak ayında doçent doktor unvanı almıştır. Çalışmalarına Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Hematoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Bilim Dalları’nda devam etmektedir.

1992-1998 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. Uzmanlık eğitimini, 1998-2002 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk sağlığı ve hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimini, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Çocuk Hematoloji Bilim Dalı’nda tamamlamıştır. 2011 yılının Ocak ayında doçent doktor unvanı almıştır. Çalışmalarına Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Çocuk Hematoloji Bilim Dalı’nda devam etmektedir.

1984-1990 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. İç hastalıkları uzmanlık eğitimini 1994-1999 yılları arasında Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimini, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda tamamlamıştır. 2007-2009 yılları arasında Şikago Loyola Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemostaz ve Tromboz Araştırma Laboratuvarı’nda çalışmıştır. 2011 yılının Ocak ayında doçent doktor unvanı almıştır. Çalışmalarına Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda devam etmektedir.

1987-1993 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlık eğitimini, 1994-2000 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı’nda yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimini, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda tamamlamıştır. 2011 yılının Ocak ayında doçent doktor unvanı almıştır. Çalışmalarına Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda devam etmektedir.

1987-1993 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimi almıştır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları alanında uzmanlık eğitimini 1998-2001 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde Albert Einstein Üniversitesi’ne bağlı Long Island Jewish Medical Center- Schneider Çocuk Hastanesi’nde, Pediatrik Hematoloji yan dal uzmanlık eğitimini ise gene aynı merkezde 2001-2004 yılları arasında tamamlamıştır. 2004-2005 yıllarında 1 yıl süreyle Amerika Birleşik Devletleri’nde Columbia Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde pediatrik kemik iliği nakli üzerine eğitim almıştır. 2010 yılının Ocak ayında doçent unvanı almıştır. 2006 yılından itibaren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı’nda çalışmalarına devam etmektedir.

1990-1997 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. Uzmanlık eğitimini, 1998-2003 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimini, 2003-2006 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda tamamlamıştır. 2011 yılının Ocak ayında doçent doktor unvanı almıştır. Çalışmalarına İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda devam etmektedir.

1991-1997 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. Uzmanlık eğitimini 1997-2001 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimini 2002-2005 yıllarında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı’nda almıştır. Mecburi hizmet görevini 2006-2008 yıllarında Ankara Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesinde tamamlamıştır ve bundan sonraki çalışmalarına burada devam etmiştir.17.01.2011 tarihinde doçent doktor unvanı almıştır. Halen Ankara Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi Hematoloji ve Kök Hücre Nakli Ünitesi’nde çalışmaktadır.

1993-1999 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde (İngilizce) tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. Uzmanlık eğitimini, 1999-2005 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD’da yapmıştır. 2003-2004 yılında Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD’da Pediatri Başasistanlığı yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimini, 2005-2010 yıllar arasında Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Pediatrik Hematoloji Ünitesi’nde tamamlamıştır. 2009 yılında 5 ay süreyle Baylor College of Medicine, Texas Childrens Hospital, Pediatrik Hematoloji’de THD-HAUD bursuyla gözlemci olarak bulunmuştur. 2011 yılının Ocak ayında doçent doktor unvanı almıştır. Çalışmalarına Temmuz 2010’dan bu yana devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmakta olduğu Antakya Devlet Hastanesi’nde devam etmektedir.

1987-1993 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini gerçekleştirmiştir. İç Hastalıkları uzmanlık eğitimini 1994-1999 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapmıştır. Hematoloji yan dal uzmanlık eğitimini Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Hematoloji Bilim Dalında 1999-2002 yılları arasında tamamlamıştır. 2004 yılında yardımcı doçent unvanını almıştır. 2008 yılında 6 ay İstanbul Tıp Fakültesi Kemik İliği Nakil Ünitesinde, 6 ay Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Kemik İliği Nakil Ünitesinde çalışmıştır. 2011 Ocak ayında doçentlik unvanını almıştır. Çalışmalarına Uludağ Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı’nda devam etmektedir.

1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. Uzmanlık eğitimini, 1998-2003 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda yapmıştır. Yan dal uzmanlığı eğitimini, 2003-2006 yıllları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Hematoloji Bilim Dalı’nda tamamlamıştır. Aynı bölümde 2006-2010 yılları arasında uzman doktor olarak çalışmalarına devam etmiş, St. Jude Children’s Research Hospital (Memphis,TN,USA) Leukemia/lymphoma servisinde, “International Outreach Fellowship” program kapsamında 5.8.2007 tarihinden itibaren 5 hafta süreyle, 9.1.2008-3.1.2009 tarihleri arasında Cincinnati Childrens’s Hospital (Cincinnati, OH,USA) Bone Marrow Transplantation Programme dahilinde gözlemci olarak bulunmuştur. 2010 yılının Nisan ayında Çocuk Hematoloji ve Onkoloji uzmanı, 2011 yılının Ocak ayında doçent doktor ünvanı almıştır. Çalışmalarına Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Hematoloji Bilim Dalı’nda devam etmektedir.

* İsimler alfabetik olarak sıralanmıştır.

Ü Y E L E R İ M İ Z

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ 13

Page 14: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr. Münci YağcıGazi Üniversitesi Tıp Fakültesi

İç Hastalıkları ABD Hematoloji Bilim Dalı

Eğitim sistemimiz uzun süredir dinamitlenmektedir. Son 30 yılda eğitimimizde

kökleşen ne oldu? İlköğretimden üniversiteye kadar eğitim programlarının

sürekli değişmesi ve test sınavı temelli başarı ölçümleriyle elimizde sadece

“donuk bakışlı çocuklar” kaldı.

G Ü N C E L

14 Mart 1919 ilk Tıp Bayramı olarak anılsa da özünde tıp öğrencilerinin İstanbul’un işgaline karşı çıkışlarıdır. Yıl 2010, Dolmabahçe açıklarında yabancı savaş gemileri yok. İşgal post-modern yöntemlerle yapılıyor. Küreselleşme, özelleştirme, sıcak para, ekonomik kriz, IMF, Büyük Orta Doğu Projesi, etnik milliyetçi akım enjeksiyonları, cemaatler, Türk dilinin, kültürünün ve eğitimin yozlaştırılma-sı oyunlardan öne çıkanlar. 1919’da işgale karşı ön sıralarda mücadele eden tıp öğrencileri ne yazık ki 2000’li yıllarda ortalıkta görünmüyorlar. Nasıl bu noktaya geldik?

Oynanan oyunlar çok çeşitli ve son derece tehlikeli. Her biriyle ayrı ayrı mücadele etmek mümkün değil. İç-lerindeki kilit taşını bulabilirsek oyun-ları bozabilir ve yitmekte olan de-ğerlerimizi kurtarabiliriz. Peki, bunların arasında hangisi kilit taşı olabilir?

Ben oyumu eğitim üzerine oynanan oyunlardan yana kullanıyorum. Eğitim sisteminin çökertilmesi post-modern işgalin gerçekleşmesi için olmazsa olmaz bir hamledir. Aksi takdirde dü-şünen, araştıran, sorgulayan, geçmi-şini bilen ve gelecek için çıkarımlar yapabilen insanların etkin olduğu bir

SAĞLIK BİLİMLERİ ALANINDA LİSANS DÜZEYİNDE TEMEL KÜLTÜR EĞİTİMİ EKSİKLİĞİ, SONUÇLARI VE

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

ülkeyi hiçbir güç, hiçbir yöntemle ele geçiremez. Eğitim sistemimiz uzun süredir dinamitlenmektedir. Son 30 yılda eğitimimizde kökleşen ne oldu? İlköğretimden üniversiteye kadar eği-tim programlarının sürekli değişmesi ve test sınavı temelli başarı ölçümle-riyle elimizde sadece “donuk bakışlı çocuklar” kaldı.

Eğitimdeki hasarın etkisi geç başlı-yor, uzun sürüyor ve daha da önem-lisi kalıcı olma olasılığı son derece yüksek. Tedaviye bugün başlansa düzelmesi onlarca yıl alabilir. Çö-züm için eğitim alanında ilköğre-timden başlayarak ivedi adımlar atılması gereklidir. Bu bağlamda tıp fakülteleri temelinde sağlık bilimleri alanında yapılabilecekler konusun-daki fikrimi paylaşmak ve desteğini-zi istemek için düşüncelerimi yazıya döktüm.

Atatürk, üniversiteli gençlere hitaben yaptığı konuşmada “Okul, genç ka-falara insanlığı saymayı, ulus ve ül-keyi sevmeyi, bağımsız yaşamayı öğretir, bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için tutulması gereken en doğru yolu belleten okul-dur.” demiştir. Atatürk lisans eğitimin-de öğrencilere meslek kazandırma-

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ14

Page 15: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

G Ü N C E L

nın değil, ülkesini seven, sorumluluk sahibi bireyler olmayı öğretmenin hedeflenmesi gereğini vurgulamıştır.

Üniversite sınavında tıp fakültelerini en iyi öğrenciler kazanmaktadır. Ne var ki ilk ve ortaöğretimden başla-yarak duyarsızlaştırılıp, sıradanlaştırıl-maya çalışan bu nitelikli öğrencilere tıp fakültelerimizin tek yönlü eğitimi son darbeyi vurmaktadır. Sosyal bi-limler alanında lisans eğitimi alan öğrenciler aldıkları zorunlu eğitimin sonucu olarak temel kültür eğitimin-de daha avantajlı konumdadırlar. Hekimlerin ‘asosyal’ olduğu yolun-daki söylemde gerçek payı olduğu-nu kabul etmek gerekir. Aslında iyi bir birey olamayan kişinin iyi bir hekim olamayacağı gerçeği de göz ardı edilmektedir. Bana göre iyi bir birey ve hekim olmanın önündeki engel-lerden en önemlisi tek yönlü eğiti-min yarattığı temel kültür eksikliğidir. Temel kültür eksikliği ilerleyen yıllarda da genellikle sürmektedir. Sonuçta hekimler aydın olmaktan uzaklaşıyor, topluma karşı görevlerini yerine geti-remiyor ve ülke yönetimine yeterin-ce katılamıyorlar. Çağdaş tehditleri hızlı kavrama ve tepki verme nokta-sında da ciddi eksiklikler yaşamakta-dırlar. Mecburi hizmette, gittikleri yer-deki idari ve sosyal yapıyı anlama, bu yapıyla ilişkiler, görev ve sorum-luklar konusunda da ciddi sıkıntılarla karşılaşıyor ve haklarını savunmakta aciz kalıyorlar. Sorun sadece mec-buri hizmet aşamasında kalmıyor ve ileriye de taşınıyor. Bugün devlet ve üniversite hastanelerindeki görece organize hekim toplulukları da si-yasetçilerin popülist dayatmalarına karşı koyamıyorlar.

Sağlık bilimlerinde lisans düzeyinde eğitim alan diş hekimliği, eczacılık ve özellikle de tıp fakültesi öğrenci-lerine eğitimleri süresince programlı bir temel kültür eğitimi de verilmelidir. Temel kültür eğitimi programındaki dersler bilgilendirmeyi hedeflemeli ve bireye bilgiye dayalı kıyaslama yeteneği kazandırmalıdır.

William Johnson Cory 1861 yılında

öğrencilere yaptığı konuşmada: “Be-lirli ölçüde bilgiyi aklınızda tutacak kadar öğrenebilirsiniz. Unuttukları-nız için harcadığınız uzun saatlere üzülmemelisiniz; çünkü yitirilen bil-ginin gölgesi sizi en azından birçok yanılsamadan korur. İnsan büyük bir okula bilginin de ötesinde bir şeyler almak için, bazı sanatları ve alışkan-lıkları kazanmak için gider. Özen gösterme alışkanlığı için, kendini anlatma sanatı için, başkasının ne düşündüğünü anlayabilme sanatı için, görüşlerinizin onaylanmaması-na ve reddedilmesine katlanabilme alışkanlığı için, zevklerini geliştirmek için, ayırt edebilmek için, zihinsel cesaret ve sağlamlık için. Hepsin-den önemlisi insan büyük bir okula kendisini tanımak için gider.”

Lisans düzeyinde temel kültür eğiti-mine duyulan gereksinimin bir diğer nedeni de öğrencilerin farklı okul ve bölgelerden gelmeleri nedeniyle üniversite eğitimine başlarken var olan kültür eşitsizliğidir. Başlangıç-ta eşit olmayan öğrencilerin lisans eğitiminin sonunda ortak bir temele sahip olmaları da bu eğitimin temel hedeflerinden birisidir. Temel kültür eğitimi öğrenciler arasında entelek-tüel yakınlık kurulmasına ve öğrenci-lerin birbirini eğitmesine de hizmet eder.

Yurtdışında uygulanan temel kültür eğitimi çekirdek programlarının çok sayıda örneği vardır. Bunların ortak özellikleri:

1. Geniş bir bakış açısına sahip ol-malıdır

2. Her kategorideki derslerin amacı öğrenciye bilgi edinmenin yolla-rını göstermek olmalıdır.

3. Öğrenciler kendi konularına en yakın olan çekirdek program derslerinden muaf tutulurlar.

4. Ana konular içerisine seçmeli dersler konmasıyla öğrencilerin ilgi düzeyi artırılabilir

5. Tüm konuların gözden geçiril-mesi mümkün değildir; ancak öğrenciler ana yaklaşımları alır-

lar; bağlantılı düşünme biçimi ve yöntemlerini öğrenirler.

6. Ana konular belirlenir ve sıklıkla aşağıdaki başlıkları içerir.

a. Edebiyat ve sanat

b. Fen Bilimleri

c. Tarih

d. Sosyoloji

e. Etik düşünce

f. Görsel sanatlar, müzik

Program üniversite içinden profes-yonel bir ekip tarafından hazırlan-malıdır. Temel kültür eğitimi dersleri tıp, diş hekimliği ve eczacılık fakülte-si öğrencilerine ortak bir çatı altında verilebilir. Tıp fakültesi öğrencileri için dönem I-II-III’te, kimi tekrarlanan ve sınırlı yararı olan derslerin yerine te-mel kültür eğitimi dersleri konulabilir.

Temel kültür eğitimi ayakları yere sağlam basan, toplumda fikir ön-derliğini üstlenecek, aydın hekimler yetiştirmenin temel şartıdır. Daha da gecikmeden harekete geçmeliyiz. Genel bir hareket doğal olarak ar-zulanan ancak başlangıçta ulaşıl-ması güç bir hedeftir. Bu bağlamda THD’nin değerli üyelerinden çalıştık-ları kurumlarda “temel kültür eğitimi” fikrinin yayılmasına ve uygulanması-na destek vermelerini rica ediyorum. Hatta kürsü derslerinde bu amaca hizmet edecek birkaç slayt koyma-nız bile hazır beyinleri harekete ge-çirmeye yetecektir.

Aksi takdirde “savaşarak kazandık-larımızı savaşmadan kaybetme-nin” eşiğindeyiz.

Kaynaklar:

1.Metin Özata. Atatürk Bilim ve Üni-versite. TÜBİTAK Yayınları

2.Henry Rosovsky. Üniversite. TÜBİTAK Yayınları

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ 15

Page 16: TürkHematolojiDerneği · 36. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ KAPSAMINDA ÖDÜL KAZANAN BİLİM İNSANLARIMIZ 5-7 KURSLAR 8-9 KLİNİKLERİMİZ 10 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

16th Congress

of the European

Hematology

Association

XXIII Congress o

f

the International

Society on

Thrombosis and

Haemostasis

EBMT-European

Group for Blood

and Marrow

Transplantation2011 ASCO Annual

Meeting 53rd ASH Annual

Meeting and

Exposition

3-6 Nisan 2011

Paris / Fransa

Chicago, Amerika

Londra, İngiltere

Tokyo, Japonya

San Diego, Amerika

3-7 Haziran 2011

9-12 Haziran 2011

23-28 Temmuz 2011

10-13 Aralık 2011

T O P L A N T I L A R

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM ÇALIŞMALARINDAN

SELİM HEMATOLOJİ’DE GÜNCELLEME

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ

www.thd.org.tr

THD2011

4-6 Mart 2011

Cornelia De Luxe

ANTALYA

Bilimsel SekreteryaTürk Hematoloji DerneğiTuran Güneş Bulv. Sancak Mah.613 Sok. No: 8 Çankaya - AnkaraTel: (0312) 490 98 97 • Faks : (0312) 490 98 68E-posta: [email protected]: www.thd.org.tr

Organizasyon SekreteryasıSerenas Turizm Kongre Org. Otelcilik A.Ş.

Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No:13 06550 Yıldız, Çankaya-Ankara Tel: 0 (312) 440 50 11 • Faks: 0 (312) 441 45 62

E-posta: [email protected]: www.serenas.com.tr

25-27 Mart 2011Papillon Zeugma, Antalya

Selim HematolojiTanı ve TedaviUzlaşı Çalıştayı

Çalıştay Başkanı

Prof. Dr. Tanju Atamer

Türk Hematoloji Derneği’nin Eğitim Çalışmalarından

Bilimsel SekreteryaTürk Hematoloji DerneğiTuran Güneş Bulv. Sancak Mah.613 Sok. No: 8 Çankaya - AnkaraTel: (0312) 490 98 97 • Faks : (0312) 490 98 68E-posta: [email protected]: www.thd.org.tr

Organizasyon SekreteryasıSerenas Turizm Kongre Org. Otelcilik A.Ş.

Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No:13 06550 Yıldız, Çankaya-Ankara Tel: 0 (312) 440 50 11 • Faks: 0 (312) 441 45 62

E-posta: [email protected]: www.serenas.com.tr

Leukemia

Lymphoma

Myeloma

www.icllm2011.org

11-14 May 2011

Istanbul, TURKEY

on

3rd International Congress

Scientific SecretariatTurkish Society of HematologyAddress: İlkbahar Mahallesi, Turan Güneş Bulvarı 613. Sok. No:8 06550 Çankaya - Ankara / TÜRKİYEPhone: + 90 312 490 98 97 • Fax: + 90 312 490 98 68Web: www.thd.org.tr • E-mail: [email protected]

Congress OrganisationSerenas Tourism Congress & OrganisationAddress: Turan Güneş Bulv. 5.Cadde No: 13 06550 Yıldız, Çankaya - ANKARA / TÜRKİYEPhone: +90 312 440 50 11 • Fax: +90 312 441 45 62Web: www.serenas.com.tr • E-mail: [email protected]

TürkHematoloji Okulu

Türk Hematoloji Derneği’nin Eğitim Çalışmalarından

2010 - 2011

Bilimsel SekreteryaTürk Hematoloji DerneğiTuran Güneş Bulv. Sancak Mah.613 Sok. No: 8 Çankaya - AnkaraTel: (0312) 490 98 97 • Faks : (0312) 490 98 68E-posta: [email protected]: www.thd.org.tr

Organizasyon SekreteryasıSerenas Turizm Kongre Org. Otelcilik A.Ş.

Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No:13 06550 Yıldız, Çankaya-Ankara Tel: 0 (312) 440 50 11 • Faks: 0 (312) 441 45 62

E-posta: [email protected]: www.serenas.com.tr

37.ULUSAL HEMATOLOJİ

KONGRESİ19-22 Ekim 2011

Bilimsel SekreteryaTürk Hematoloji DerneğiTuran Güneş Bulv. Sancak Mah.613 Sok. No: 8 Çankaya - AnkaraTel: (0312) 490 98 97 • Faks : (0312) 490 98 68E-posta: [email protected]: www.thd.org.tr

Organizasyon SekreteryasıSerenas Turizm Kongre Org. Otelcilik A.Ş.

Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No:13 06550 Yıldız, Çankaya-Ankara Tel: 0 (312) 440 50 11 • Faks: 0 (312) 441 45 62

E-posta: [email protected]: www.serenas.com.tr

Türk Hematoloji Derneği’nin Eğitim Çalışmalarından

HEKHEP

2010 - 2011

Hekimlere YönelikTemel ve Güncel

HematolojiEğitim Programı

Bilimsel SekreteryaTürk Hematoloji DerneğiTuran Güneş Bulv. Sancak Mah.613 Sok. No: 8 Çankaya - AnkaraTel: (0312) 490 98 97 • Faks : (0312) 490 98 68E-posta: [email protected]: www.thd.org.tr

Organizasyon SekreteryasıSerenas Turizm Kongre Org. Otelcilik A.Ş.

Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No:13 06550 Yıldız, Çankaya-Ankara Tel: 0 (312) 440 50 11 • Faks: 0 (312) 441 45 62

E-posta: [email protected]: www.serenas.com.tr

2011 THD TOPLANTILARI

2011 DİĞER TOPLANTILAR

OCAK-ŞUBAT 2011 TÜRKHEMATOLOJ İDERNEĞİ16