türk düğmeciliğinin zirvesi: polsan düğme · 2015. 2. 9. · 20 polsan aynı zamanda...

3
18 Konfeksiyon yan sanayisi açısından 2011 yılı nasıl geçti. Sektör 2012 yılında neler bekliyor? Düğme sektörü açısından 2011 yılının büyük değişikliklerle başladığını söyleye- bilirim. Geçtiğimiz yılın başında başla- yan hammadde fiyatlarındaki artış, 2011 yılının sonuna kadar devam etti. Çin ve Uzakdoğu’ya giden siparişlerin ise başta Türkiye olmak üzere Avrupa ülkelerine geri döndüğünü söyleyebilirim. Hatta Mısır’da yaşanan Arap Baharının ardından oraya giden işlerin de Türkiye’ye döndüğünü görüyoruz. Bu anlamda 2011’de tekstil sektörünün tamamında bizim beklediği- miz düzeyde olmasa da canlanma yaşandı diyebiliriz. Bu canlanma otomatikman yan sanayide de canlanmaya yol açtı. Yan sanayinin bu noktada tek kaybı hammad- de fiyatlarındaki artışlardan kaynaklı oldu. Ana sanayi bu artışlar fiyatlara yansıtma- mıza razı olmadı. Ancak bizim de sektöre doğru insan kaynağı, teknolojik yatırım ve Ar-Ge’ye yönelik çalışmalar yapmamız için bu farkları ana sanayiye yansıtma- mız gerekiyor. Bu şekilde sektör karşılıklı olarak gelişir ve dünya standartlarında üretim yapabilir. Polsan, olarak 2011 yılını hedeflerimiz çerçevesinde iyi kapattığımızı söyleyebilirim. Türk düğmeciliğinin zirvesi: Polsan Düğme Polsan, Avrupa ve Ortadoğu’nun ikinci, Türkiye’nin ise en büyük düğme üreticisi. Kaliteli ürün ve hizmet kalitesi ile adından söz ettiren firma, yarattığı kreasyonlar ile de düğme sektöründe trendleri belirleyen konumda. Polsan cirosunun yüzde 40’ını ihracattan elde ediyor. Hedef ise yüzde 60. Cem Pardo - İsak Pardo Polsan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Başkanı DÜĞME

Upload: others

Post on 15-Feb-2021

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 18

    Konfeksiyon yan sanayisi açısından

    2011 yılı nasıl geçti. Sektör 2012 yılında

    neler bekliyor?

    Düğme sektörü açısından 2011 yılının

    büyük değişikliklerle başladığını söyleye-

    bilirim. Geçtiğimiz yılın başında başla-

    yan hammadde fiyatlarındaki artış, 2011

    yılının sonuna kadar devam etti. Çin ve

    Uzakdoğu’ya giden siparişlerin ise başta

    Türkiye olmak üzere Avrupa ülkelerine geri

    döndüğünü söyleyebilirim. Hatta Mısır’da

    yaşanan Arap Baharının ardından oraya

    giden işlerin de Türkiye’ye döndüğünü

    görüyoruz. Bu anlamda 2011’de tekstil

    sektörünün tamamında bizim beklediği-

    miz düzeyde olmasa da canlanma yaşandı

    diyebiliriz. Bu canlanma otomatikman

    yan sanayide de canlanmaya yol açtı. Yan

    sanayinin bu noktada tek kaybı hammad-

    de fiyatlarındaki artışlardan kaynaklı oldu.

    Ana sanayi bu artışlar fiyatlara yansıtma-

    mıza razı olmadı. Ancak bizim de sektöre

    doğru insan kaynağı, teknolojik yatırım

    ve Ar-Ge’ye yönelik çalışmalar yapmamız

    için bu farkları ana sanayiye yansıtma-

    mız gerekiyor. Bu şekilde sektör karşılıklı

    olarak gelişir ve dünya standartlarında

    üretim yapabilir. Polsan, olarak 2011 yılını

    hedeflerimiz çerçevesinde iyi kapattığımızı

    söyleyebilirim.

    Türk düğmeciliğinin zirvesi: Polsan Düğme

    Polsan, Avrupa ve Ortadoğu’nun ikinci, Türkiye’nin ise en büyük düğme üreticisi. Kaliteli ürün ve hizmet kalitesi ile adından söz ettiren firma, yarattığı kreasyonlar ile de düğme sektöründe trendleri belirleyen konumda.

    Polsan cirosunun yüzde 40’ını ihracattan elde ediyor. Hedef ise yüzde 60.

    Cem Pardo - İsak Pardo

    Polsan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Başkanı

    DÜĞME

  • HEDEF ZOOM 19

    Avrupa’daki müşterilerimizin kriz beklen-

    tilerinden kaynaklı çok da uzun vadeli si-

    parişler vermediklerini, bir aylık bir buçuk

    aylık terminli siparişler

    vermeye başladık-

    larını görüyoruz. Bu

    durumun sektörümüze

    olumlu yansıyacağı

    kanaatindeyim. Türkiye

    hızı, kalitesi ve jeo-

    politik önemiyle iş

    hacmini artıracaktır.

    Kısa terminli iş söz

    konusu olduğu

    zaman Avrupa’nın

    Türkiye’den başka tedarikçisi yok. Tekstil

    ve hazır giyim ithalatına gelen ek vergiler-

    den dolayı yurtdışından mal yaptırmanın

    cazibesi gitgide azalıyor. Bazı firmaların

    artık Türkiye’ye dönüp Türkiye’de üretim

    yapacaklarını tahmin ediyoruz. İstihdamın

    çok önemli olduğunu düşünüyoruz, bir

    çok atölyenin ve fabrikanın tekrar işbaşı

    yaptığını görüyoruz.

    Polsan olarak 2012’de yeni bir tesis

    yatırımı projeniz var idi. Bu noktada

    yaşanan son gelişmeler neler?

    Şu anda planlarımız kesinleşti, imarı

    çıktı. Sanıyorum bir ay içinde inşaata

    başlıyoruz. 8 bin metrekare yerimizi bu yıl

    içerisinde bitirmeyi düşünüyoruz. Dünya-

    nın en modern tesisi olan tesisimizi daha

    modern bir binaya taşımaya düşünüyoruz.

    Şu andaki kapasitemiz ile de Ortadoğu ve

    Avrupa’nın en büyük kapasiteli firmaları

    arasında bulunuyoruz. Düğmenin yanı sıra

    tekstil ve yan sanayi sektörüne yönelik

    başka işler de yapmayı planlıyoruz. Çok

    ciddi yurtdışı bağlantılı planlarımız var.

    Ayrıca bu sene içinde Merter’de bir mağa-

    za açacağız. Müşterimize daha iyi hizmet

    vermek, onlarla daha iç içe olarak onların

    sorunları çözmeyi düşünüyoruz. Bunun

    dışında yatırım projemiz yok. Bu ikisi de

    çok büyük yatırımlar. Bu yatırımlar ile 2012

    yılını bitir- meyi düşünüyoruz.

    Ar-Ge ve moderni-

    zasyon bizim birinci

    önceliğimiz. Yatırım

    yapmıyor dediğimiz

    noktada bile Ar-Ge’ye

    yönelik çalışırız. 6

    senedir satış imalat

    olarak inanılmaz

    düzeyde kendimizi

    modernize ettik.

    Tamamen vizyon

    değiştirdik. Bu

    noktada müşterilerimiz çok başarılı oldu-

    ğumuz söylüyorlar. Hem ciromuz hem de

    yaptığımız işler ile bunun doğru olduğunu

    görüyoruz.

    Merter piyasasında inanılmaz bir can-

    lılık görüyoruz. Merter piyasasına bakı-

    şınız ne?

    Merter piyasası çok güçlü bir piyasa. Bu

    piyasada çok düğmeci, çok aksesuarcı

    bulunuyor. Fabrikamızın yeni kurulacak

    tesisle daha uzağa taşınacağından dolayı

    müşterilerimize daha yakın olmak amacıy-

    la Merter’deki mağazayı açıyoruz. Bir nevi

    fabrikamızın bir uzantısı şeklinde faaliyet

    yürüteceğiz. Şu anda Sultanhamam’da

    bir yerimiz var, Merter’de de bulunmak

    müşterilerimize hizmet için doğru bir

    adım olacaktır.

    Son 10 yıldır düğme özelinde ana sa-

    nayinin, yan sanayiden talepleri nasıl

    bir değişim gösterdi? Düğmede son 10

    yılda çok ciddi trend değişiklileri yaşan-

    dı mı?

    Düğmede doğal ürünlere bir yönelim

    oldu. Doğal ürünler konusunda biz de çok

    ciddi atılımlar yaptık. Şu an revaçta olan

    korozo, tahta ve boynuz düğme üretimle-

    Polsan Türkiye’nin ilk düğme ihracatçısı.

    Dünya modasındaki gelişmeleri çok yakından

    takip ediyoruz. Onun için sezonsal olarak

    senede iki kere büyük yenilikler, koleksiyonlar

    hazırlıyoruz. Ayrıca çalıştığımız firmaların taleplerine yönelik de

    özel üretimler yapıyoruz.

    “Düğmede doğal ürünlere bir yönelim oldu. Biz de doğal

    ürünler konusunda son on yılda çok ciddi atılımlar yaptık. Şu an revaçta olan korozo, tahta ve boynuz düğme üretimlerimiz

    mevcut.”

  • 20

    Polsan aynı zamanda Avrupa’nın en büyük doğal düğme tedarikçisi.

    İsak Pardo: “Şu anda İtalya’da bizi tanımayan ve takdir etmeyen firma yok diyebiliriz. Demek ki biz bu 60 seneyi boşuna harcamamışız. Ümit ediyorum ki genç nesil bu bayrağı daha da yükseğe taşıyacak. Bizler Polsan’ı sadece standart bir düğme üreticisi olarak değil, dünya tekstil ve konfeksiyon sanayinin ayrılmaz bir oyuncusu olarak görüyoruz.”

    rimiz mevcut. Sedef düğme üretimi için

    de anlaşma yaptığımız birkaç firma ile

    ithalat yapıyoruz. Doğal düğme üretimi

    polyester düğme üretimine nazaran daha

    maliyetli ve emek gerektiren bir iş. Şu anda

    Avrupa’nın en büyük doğal düğme tedarik-

    çisi olduğumuzu söyleyebilirim. İhracata

    yönelik üretim yapan müşterilerimiz ile

    çözüm ortağı şeklinde çalışmalarımızı ele

    alıyoruz. Çünkü bazı markalar bazı ürün-

    lerini Türkiye’ye çeviriyor ancak bunları

    Türkiye’ye çevirdikleri zaman kimyasal

    içerikler ve kalite konusunda bazı standart-

    lar istiyorlar. Bu konuda bizim çok ciddi

    bir laboratuar çalışmamız bulunuyor. Biz

    direkt markalar ile temasta olduğumuz için

    birçok sorunu buradaki tekstil ihracatçıları-

    nın haberi dahi olmadan çözmüş oluyoruz.

    Bütün bu çalışmaları yaparken onları fiyat

    konusunda da zora sokmayacak bir politika

    ortaya koyuyoruz. Mesela fitalat diye bir

    madde var bu maddenin düğmede bulun-

    maması gerekiyor.

    Türkiye de bunu

    ilk başaran firma

    biziz, bununla da

    gurur duyuyoruz.

    Şu anda İtalya’da

    bizi tanımayan ve

    takdir etmeyen fir-

    ma yok diyebiliriz.

    Demek ki biz bu

    60 seneyi boşuna

    harcamamışız.

    Ümit ediyorum ki

    genç nesil bu bayrağı daha uzun sene gö-

    türecek. Polsan’ı sadece standart bir düğ-

    me üreticisi olarak görmüyoruz. Amacımız

    hem istenilen kalite ve hızda servis kalitesi

    ile üretebilen hem de onlara öngörüşlü bir

    çözüm ortağı bir partner olabilmek.

    Dünya tekstil sektörü fast fashion olarak

    adlandırılan bir dönemde bulunuyor. Bu

    yeni duruma yönelik inovasyonu yapa-

    bilmek hem de bunun yaratığı maliyet

    sıkıntısı ile baş etmeyi nasıl başarıyor-

    sunuz?

    Bugünün koşullarında sadece dışarıya

    değil firma içerisindeki çalışmalarınıza

    da ekstra önem vermek durumundayız.

    Sadece istenilen şeyleri üretmek ile yeni

    durumla baş edilmeyeceğini biliyoruz.

    Bunun için firma olarak sürekli müşte-

    rilerimizden önce yeniliğin peşinde biz

    koşuyoruz. Buna yönelik insan kaynağı ve

    eğitimler peşindeyiz

    Nihai bir ürün üzerinde yan sanayi ta-

    rafından üretilen aksesuarların ürüne

    yönelik algıyı ciddi etkilediğini biliyoruz.

    Yapmış olduğunuz kreasyonlar ile ana

    sanayiyi manipüle edebiliyor musunuz?

    Dünya modasındaki gelişmeleri çok ya-

    kından takip ediyoruz. Onun için sezon-

    sal olarak senede iki

    kere büyük yenilikler,

    koleksiyonlar hazırlıyo-

    ruz. Ayrıca çalıştığımız

    firmaların taleplerine

    yönelikte özel üretimler

    yapıyoruz. Kısmen bu

    algıyı manipüle edebil-

    diğimizi söyleyebilirim.

    Dünyanın en büyük

    firmalarına bu yeni-

    likleri sunuyoruz.

    Sunduğumuz

    ürünlerin seçilme-

    si durumunda, bu ürünlerin tamamının

    firmalar bize sipariş veriyorlar. Biz aynı

    zamanda ciddi servis veren bir firmayız. 30

    sene öncesi gibi sadece kopya yapan bir

    firma konumundan çıktık. Biz artık bir Türk

    düğmecisi olarak dünyada kendi model ve

    çalışmalarımızı kısmen kabul ettiren bir

    firma olduk. Bugün Asya, Avrupa ve Güney

    Afrika’ya kadar ihracat yapıyoruz.

    “Eskiden ana sanayi düğmeyi iplik, kumaş ve diğer hammaddelerden

    sonra 4. sırada ele alırdı. Bir anlamıyla düğme neredeyse en

    son düşünülen noktadaydı. Bugün düğme hem ihtiyaç hem de

    aksesuar olarak sektörde önemi anlaşılmış bir konumda.”

    DÜĞME