tÜrk ve İslam sİyasİ dÜŞÜncesİ · 2016-03-03 · farabi, İbni rüúd, İbni sina gibi...
TRANSCRIPT
TÜRK ve İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
Türklerde Devlet ve Siyaset Kültürü
2
Türk kültürünün ilk gelişme alanı Altay, Sayan ve Tanrı dağlarının yaylaları olarak kabul edilir. Bozkır kültürünün hakim olduğu bir göçebe bir yaşam tarzı hakimdir.
M.Ö. 1111 yıllarından, M.Ö. 256 yıllarına kadar yaklaşık 855 yıl Çin’de hüküm sürmüş olan Çu’larınTürklerin ataları olduğu konusunda görüşler bulunmaktadır.
Toplumsal yapı: aile<uruğ<boy<budun<il şeklinde bir yapılanma gösterir
Kışlaklarda özel mülkiyet olmakla beraber yaylalar boyun ortak mülkiyetidir.
Boy soya bağlı olarak değişen bir bey’in yönetimindedir
Boy içindeki düzen ve disiplinin ve diğer boylarla olan ilişkilerin düzenlenmesinden bey sorumludur
Budun’lar genellikle bir boyun diğer boylara hakim olmasıyla gelişen yapılardır.
Boy ve budunlar birleşerek illeri oluştururlar
Türklerde Devlet ve Siyaset Kültürü
3
İllerin birleşmesiyle devlet oluşur. Devlet Hakan tarafından idare edilir, genellikle batıya doğru ilerleyen devletin batı yakasına Hakan’ın kardeş veya yakınlarından birisi Merkeze bağlı aynı zamanda otonom bir yönetici olarak atanır.
Meclis: yılda 3 kere beylerin toplanmasıyla oluşan bir kurultay toplanır. Daha sonra Toy olarak da adlandırılan bu meclisin zaman içerisinde fonksiyon, yetki ve sorumlulukları farklılaşsa da birçok Türk devletinde devam ettirilmiştir.
Türk töresinde hükümdarlık Açinaoğulları ana soylu olanların hakkı olarak kabul edilmiştir. Ancak Hakan’ın bu yetkiyle kuşanması beyler meclisinin onayına bağlanmıştır.
Boylar aynı zamanda her an toplanmaya hazır askeri birlikler olarak şeklinde örgütlenmiştir.
Bey meclisinin ve merkezi idarenin zayıfladığı dönemlerde bu yerel yapılar otonomi iddiasına girmiş ve devletin parçalanmasına yol açmışlardır
Türklerde Devlet ve Siyaset Kültürü
4
Türklerin Çin’de de bir dönem hakim olan Gök dini inancı kanalıyla tek tanrılı bir inanç sistemi benimsemişlerdir.
Örneğin Oğuz Kağan destanında Gök Tanrıya yalvardığını görüyoruz.
İlk Türk uygarlığının Saka/İskitler olduğu ileri sürülmektedir, ilk siyasi örgütlenme olarak da Büyük Hun İmparatorluğu kurulmuştur
Türk siyaset anlayışında Türk hakanı Gök Tanrı tarafından bütün insanlığı idare etmek amacıyla görevlendirilmiş ve kendisine “kut” verilmiş bir hükümdar olarak kabul edilir. Acuncu olarak da adlandırılır.
Burada Tanrı tarafından görevlendirilmiş bir görevli rolü vardır yoksa görevlinin kendisine Tanrısallık atfedilmemektedir.
Hakimiyet sınırsız değildir. Toy ve törenin önemli bir rolü vardır.
Yaratıcı ve düzenleyici ve kudretli Tanrı fikri Türk ve Moğolların yanı sıra, Aborjin, Afrika, Mezopotamya ve Hint uygarlıklarında da olduğunu hatırlayın
Türklerde Devlet ve Siyaset Kültürü
5
İslam’la ilk tanışma Emeviler döneminde zaman zaman
yaşanan çatışmalarla olmuştur. 750 yılında Emevilerin
yerine geçen Abbasilerin Arap olamayan topluluklara karşı
daha toleranslı olmaları sonucu Türklerle Araplar arasında
yakınlaşmalar başlamıştır. 751 Talas savaşı önemli bir dönüm
noktası olmuştur.
Talas savaşından sonra Türk Beylikleri arasında İslam dini
hızla yayılmaya başlamış daha sonra Karahanlılar, Gazneliler
ve Selçuklular ilk Müslüman Türk Devletleri olarak tarihte
yerini almıştır.
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ
7
Yunan 13. asra kadar ortadan kayboldu
Hristiyanlıktan farklı yaklaşımları olan her şey neredeyse ortadan kayboldu
8 asırdan fazla Augustinus ve diğerleri hakim oldu
Bu dönemde siyasal iktidar ve siyasetin amaçlarıyla ilgili kaynak olarak İncil’den pasajlar aktarma ve kutsal metinleri yorumlama anlayışı hakimdi
Avrupa Klasik Yunan metinlerine ulaşamaz iken İslam dünyası onları enine boyuna inceliyor
Farabi, İbni Rüşd, İbni Sina gibi isimler başta Platon ve Aristo olmak üzere klasikleri detaylı inceledi
Böylece, bu düşünürlerin, klasikleri İslam teolojik geleneğine dahil etmesiyle, Hristiyan Dünyasında da bu eserlere ulaşım imkanı elde edilmiş oldu.
Bu düşünürlerin fikirlerinin tanınması Hıristiyanlıkta da bir değişimi beklenir/mümkün hale getirdi
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
8
Müslümanlık dünyanın değişik yerlerine doğru yayıldıkça değişik kültürlerle etkileşime girilmiş ve bu kültürlerin İslam’ın özüyle uyumlu olanlar benimsenmiştir.
İslam öncesi Arap toplumlarında siyasal yaşam kabile üzerin e kuruluydu. Kabile bağı aileden sonra en önemli bağdı.
Kabileler çeşitli şekillerde adlandırılan yöneticiler tarafından yönetiliyordu fakat yetkileri sınırsız değildi her toplulukta bir tür meclis veya kurul görev yapıyordu
Toplumsal düzeni sağlamak için geliştirilen en önemli mekanizmalardan birisi “kolektif ” sorumluluk” ilkesi gereği kısas veya kan parası uygulamasıydı
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
9
Peygamberin (A.S) 610-623 yılları arasında Mekke’de ki tebliğvazifesinden sonra Medine’ye gitmesi İslam site devleti oluşumunda önemli bir dönem olmuştur. Müslümanlar ilk ke z siyasi bir otoriteye kavuşmuş oldular
Bu dönemin en önemli siyasi gelişmesi Medineli Müslümanlar ile Yahudiler arasında imzalanan “Medine Vesikası”dır. Günümüzde ki anayasa olarak kabul edilen bu anlaşmada Medine’de ki Muhacir ve Ensar Müslümanlarla başta Kaynuka, Nadir ve Kureyze kabileleri olmak üzere Yahudi kabilelerinin birbirlerinin yaşam hakkına saygı göstermesi, ortak birliğe yönelik tehditlerle mücadele edilmesi, dini inançlara saygı gösterilmesi gibi ilkeler benimsenmiştir.
Farklı kültürlerin bir arada yaşamasına yönelik örnek bir belge olan Medine Vesikası’nda İslam öncesi kabul gören kısas ve kan parası gibi hükümler korunmuştur.
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
10
Nasıl bir yönetim biçimi?
Ana kaynaklarda (Kuran ve Sünnet) belirli bir siyasi yönetim
tarzı öngörülmemiştir.
Gazzali’nin “ka’iyyat-zanniyat” ayrımı. Kat’iyyat temel
prensipleri, zanniyat ise bu prensiplerin zaman içerisnde
uygulanmasıyla ortaya çıkan durumları ifade etmektedir.
Zanniyat alanı temel prensipler etrafında daha sonra
içtihatlarla düzenlemeye açık bırakılmıştır. (Ör. Halifeliğin
seçim tarzı, örfi hukuk vb.)
Peygamberden (A.S) sonra halifelik (varislik, emirul
muminin, emirullah ve zilullah-i fil ard) yöneticiye göre farklı
şekiller almıştır.
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
11
Yönetimde uygulanması gereken temel prensipler belirlenmiştir:
Emanet (emin kişi olma, kişisel çıkar gözetmeme, hesap verebilirlik)
Ehliyet (yönetime ehliyeti olma; “iş ehil olmayanlara verildiğinde
kıyameti bekle”)
Adalet (adaletle hüküm verme)
İstişare (gücün sınırlanması)
Devletin temel gayesi insanların dünya ve ahiret mutluluğunu kazanacakları
ortamın hazırlanması ve sürdürülmesi ve dinin korunmasıdır
Bu temel ilkeler doğrultusunda iktidar sınırlıdır. Meşru olmayan konularda
yöneticilere itaat edilmeyeceği, halifenin temel esaslara aykırı hüküm
koyamayacağı, böyle olması durumunda değiştirilebileceğine dair hükümler
kabul edilmiştir.
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
12
El-Farabi (Alpharabius) (873-950)
Aristo’yu İslam ile harmanlayan Türk filozof
“İkinci Muallim”
Horasan, Bağdat, Şam, Harran ve İskenderiye’de eğitim almıştır.
Tıptan fiziğe, siyasetten ahlak felsefesine geniş çalışma alanına sahip. Müzikle ilgili
çalışmaları da var
El Kindi ile beraber İslam dünyasında felsefe ekolünün (Meşşailik) kurucusu olarak
kabul edilir
Aristo be Platon’un hem İslam hem de Hristiyan dünyasında yeniden hayat
bulmasında önemli rol oynadı
Stoacılardan da etkilendi
Filozof-kral etkilenmesi görülür
Peygamber-Kral tarifi yapar
Filozof kraldan farklı olarak hayali bilgiye sahiptir
Ama filozof kral da yönetmeye layıktır
İdeal yönetici olarak 2sini birleştirmeye çalışır
Monarşi de iyi demokrasi de
Demokrasi, uyrukların türlü ihtiyaçlarına daha uygun
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
13
El-Farabi (873-950)
Temel eserleri: Medinetül Fazıla (erdemli Toplum), SiyasetülMedeniye (Medeni Toplumun Yönetimi) ve Fusulul Medeniye (SiyasetFelsefesine Dair Görüşler)
siyaset biliminin temel amacı: gerçek mutluluğu bulmak
Siyaset bilimi: insan doğası, devlet, hukuk, iyi yönetim gibi konularıaraştırarak insanı mutlu kılacak yönetim biçimini tespit etmeyeçalışan disiplin
İnsanın temel amacı: önce kendini, sonra da toplumu geliştirmekolmalı
Bireyin bu anlamda gelişmesi 2 şeye bağlı: iyi yönetim ve eğitim
Siyaset bilimi, iyi yönetimle ilgili ilkeleri, yöntemleri, ve değerleriaraştırdığı için “ideal” topluma hizmet edebilir
İnsan yaşamında çok sayıda sanat içinde en üstünü “yönetme” sanatı
Bu sanatın ideal formu siyaset bilimi vasıtasıyla elde edilir
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
14
El-Farabi (873-950)
Devlete neden ihtiyaç var?
İnsan, siyasi bir hayvan (hayvan medeni) olup kendi başına yaşayamaz
Bu zorunluluk toplumu, toplum da devleti zorunlu kılar
Devlet, insanı eğitim ve siyasi kurumlar yoluyla sosyalleştirerek biyolojik bir varlık
olmaktan çıkarıp medeni bir varlığa dönüştürür
Bireyin mutluluğu ancak bir devletle mümkün
Devlet, mutluluğun kaynağı
Her devlet, insana ahlaki tekamül ve mutluluk getirmez
Bunu ancak ideal olan erdemli devlet yapabilir
Devleti insan organizmasına benzetir (Platon gibi)
Hiyerarşik bir yapıdır devlet
Hükümdar = kalp (en üstün organ)
Kalp organizmayı yaşatan organ
Ama beyne de ihtiyaç duyar
Devlette beyin: filozoflar
Her organ gibi herkesin görevi var
Organlar kendilerine verilen görevleri aksattıkları zaman ideal devlet bozulmuş olur
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
15
El-Farabi
Devlet büyüklüğüne göre 3 tür
Kent devleti, millet (ümmet) devleti, dünya devleti
Kent en ideali
Müslüman filozof olarak İslam'ın her yere ulaşması idealini de
paylaşmış
Bu nedenle büyüklüğün önemli olmasını kabul eder ama
niteliğe daha fazla önem verir
İdeal devlet: filozof hükümdar tarafından yönetilen ve herkesin
aynı hedefe yöneldiği devlet
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
16
El-Farabi’de Yönetici
Yöneticiler, filozof-hükümdarlar olmalı
En ideal yönetici: peygamber
İnsanda biri “teorik” biri “pratik” olmak üzere 2 tür akıl var
İnsan doğuştan bu kapasiteye sahip
Bunların açığa çıkarılması için “aktif akıl” olarak tanımladığı vahye ihtiyaç var
Aktif akıl yoluyla Allah, bir insanın pratik aklını harekete geçirerek onu Peygamber yapmakta
Ve aynı zamanda teorik kapasitesini de oluşturarak filozofa dönüştürmekte
Yani Peygamber, hem teorik akla, hem de pratik akla sahip
İnsanoğlunun ulaşabileceği en yüksek mertebedir bu
İdeal devletin ilk yöneticisi: filozof-peygamber
Onun tarafından yönetilenler “en mükemmel ve en mutlu” insanlar
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
17
El-Farabi’de Yönetici
İnsan: ahlaki, entelektüel, öngörü ve pratik dört sanata sahip olmak ister
Bunlara ulaşmak ancak doğru yöneticinin altında mümkün
İşte bunların tamamına sahip yönetici filozof-peygamber
Filozof-Peygamber’in varisi olan yöneticiler 6 özelliğe sahip olmalı
Filozof olmalı ve ilk yönetici tarafından geliştirilen yasaları anlamalı
Daha önce olmayan yasaları yapabilme kapasitesinde olmalı
İlk yönetici tarafından öngörülmeyen sorunları çözebilme kapasitesinde olmalı
Devletin menfaatlerin, her şeyin üstünde tutmalı ve eylemleriyle bunu yansıtmalı
İlk yönetici tarafından geliştirilen yasaları referans alarak kıyas yapabilmeli ve
yönettiği insanları buna yönlendirebilmeli
Savaş sanatını iyi bilmeli
Tüm bunlara sahip olan iyi yönetebilir
Bunlardan yoksun bir yöneticide halk ideal yönetimden mahrumdur
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
18
El-Farabi’de Devletlerin Sınıflandırılması
Erdeme göre 2 tür devlet Erdemli devlet (tek çeşidi var)
Filozof-hükümdarca yönetilir
Vatandaşları iyi eğitilmiş
Vatandaşların faziletli yaşadığı
Bilgi gerçek erdem kabul edilir
Devletin tüm organları buna hizmet etmeye çalışır
Erdemli olmayan devlet (çeşit çeşit)
Gerçek mutluluğun farkında olamayan devletler
Sağlık, zenginlik, zevk, iktidar, şan ve şeref gibi değerler sağlayabilirler ancak gerçek mutluluğun farkında değiller
4 erdemli olmayan devlet: cahiliye, bozulmuş, değişmiş, doğruyu bulamamış
Cahiliye devletlerini ayrıntılı açıklamış: zorunluluklarla ilgili devletler, bayağı devletler, şeref düşkünü devletler, zenginlik peşinde koşan devletler, zorba devletler, demokratik devletler
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
19
El-Farabi’de Devletlerin Sınıflandırılması
Demokratik toplumlar Neden? En gelişmiş, en zengin, en fazla çeşitlilik arz eden toplumlar
Herkes bu toplumlarda yaşamak ister
Bu toplumlarda eşitlik ve özgürlük öne çıkar
Yabancılarla yerliler aynı haklara sahip olur ve beraber yaşar
Cazip olduğu için en kalabalık toplumlardır
Her türlü fırsata ve imkana açık toplumlar
Bu toplumlarda en iyiyi yaşama şansı olduğu gibi en kötüyü yaşam şanssızlığı da var
Demokrasiyi cahiliye rejimlerinden saymasının nedeni bu
Demokrasi: ideal ve mükemmel değerlerin alanı olduğu gibi, diğer rejimlerde görülmeyecek kadar büyük kötülüklerin ve rezilliklerin de alanı olabilir
Her şeye açık olduğu için kötülük de boy gösterip gelişebilir
Bu nedenle erdemli yönetim değil
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
20
İbni Sina (Avicenna) (980-1037)
Aristo felsefesi (Farabi’den öğreniyor) ile Helen felsefesini İslam düşüncesiyle harmanlamıştır
İranlı olduğu söyleniyor. Dönemin önemli yöneticilerinin hekimliğini ve vezirliğini yapmıştır
Tıp, hukuk ve felsefe çalışmış
Kitapları 19. asra kadar önemli referans kaynağı Batı’da
200 civarında kitabı var (57 yaşında vefat)
En önemli eserleri Kanun (Tıp kitabı) ve Kitabuş-Şifa (felsefe, siyaset, metafizik, astronomi, matematik vb alanındaki görüşleri)
Mistizme önem vermiş (Farabiden ayıran yanı)
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
21
İbni Sina
Evrende tek bir hakikat var: vahiy
Vahyin öğrettikleri ve akıl arasında bir uyum var, çelişki yok
Vahyin verdiği bilgiler aklın ulaşabileceğinden çok daha geniş
Vahiy: Melekler, Tanrı, öte dünya, Cennet, Cehennem hakkında bilgi
vermekte. Akıl bunların bilgisine ulaşamaz
Allah tarafından gönderilen yasalar insan yapımı yasalardan daha üstün
İnsanların Allah’a ulaşmaları için sosyal ve siyasi ortamın uygun olması
gerekir
Böyle bir ortam ancak Peygamber aracılığıyla getirilmiş olan yasalarla
sağlanabilir
Vahyin herkes tarafından bilinmeyen gizli bir anlamı var
Bunu da ancak metafiziği kullanan filozoflar anlayabilir
Felsefe, vahyin gizli anlamının anlaşılması için gerekli bir araçtır
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
22
İbni Sina
Peygamber insanın en üstünüdür.
Allah ve meleklerle irtibat kurabilen tek kişidir
Peygamber, ariflerin de üzerinde bir mertebeye, ferasete ve
basirete sahiptir
Peygamberin 2 görevi var
Siyasi yönetim yoluyla fiziki dünyaya düzen vermek
Felsefi derinliği aracılığıyla öte dünya selametini sağlamak
Bu yönleriyle filozofların üstüne çıkmakta
İdeal toplumda 2 grup insan var: filozoflar ve kitleler
Kitlelere düşen, filozofların gösterdiği yolu takip etmek
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
23
İbni Sina’da Devlet Yönetimi ve Hükümdar İlk lider Peygamber İslam devletlerinde hükümdar kanun yapıcı kişi Onun ilan ettiği yasalara kitlelerin uyma mecburiyeti var İdeal devlette hükümdarın 4 özelliği olmalı Cesaret, tevazu ve adalet gibi sütün özelliklere sahip olmalı
Pratik erdemlere ulaşacak zeka ve kapasiteye sahip olmalı
Kutsal savaş olan cihadı yönetecek kabiliyette olmalı
Şer’i hukuk konusunda uzmanlaşmış olmalı
İdeal İslam devletinin yöneticisi olan halife seçimle başa gelmeli Adil ve uygun bir yönetici seçmek inananların görevi
Şayet yanlış birini seçerlerse o zaman suçlu durumuna düşerler Zalim hükümdar alaşağı edilmeli hatta öldürülmeli Kendisini alaşağı etme imkanı varken indirmeyen halkı da cezalandırmak
gerekir
Bu anlayış, ne pahasına olursa olsun Ulul Emre itaati öngören Sünni anlayışa ters düşmektedir
Zalim yöneticiye karşı başkaldırıyı meşru gören ender filozoflardan Thomas Aquinas, Salisbury ve John Locke gibi
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
24
İbni Sina’da Devlet Yönetimi ve Hükümdar
İyi yönetici, halkına adalet dağıtmakla ve adil davranmakla yükümlü
Hikmet (bilgelik), tevazu ve cesaretin bir araya gelişiyle adalet oluşur
Bu değerler aracılığıyla halkına adalet dağıtmalı
Yönetici, yanlış yolda olan diğer devletleri de düzeltmeli
Peygamber tarafından getirilen anayasa kul yapısı tüm anayasalardan
üstün
Her yönüyle mükemmel anayasadır
Bir millet yanlış yolda ise o zaman bu anayasanın onlara uygulanması
kaçınılmaz
Reddeder ya da karşı koyarsa cezalandırma kaçınılmaz
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
25
İbni Sina İslam Devletinde Yönetilenler Vatandaşlar temel dini görevleri yerine getirmekle yükümlüdürler
Zira ibadet, bireysel sorumluluk olmakla birlikte, vatandaşları bir araya getiren güçlü bir bağ oluşturmaktadır (ibadetin sosyal yönü)
İbadet, insanlarda devletlerini koruma isteği de geliştirir
Bunun için uygun ortamı hazırlamak ve geliştirmek hükümdarın görevi
Hükümdar bu konularda ne çok aşırı gitmeli ne çok gevşek olmalı. Daima orta yolu takip etmeli
İbadetler konusunda da daima orta yolu tavsiye etmiş Toplum 3e ayrılır: yöneticiler, askerler, zanaatkarlar (Platon)
Bu sınıflar üzerine düşeni yapmalı
Yöneticinin görevi bunları kendi alanların tutarak görevlerini aksatmamasını sağlamak
Dayanışma gücü gelişmiş bir toplum modeli öngörür Biri görevlerini yapamayacak hale gelirse ona bakmak toplumun ahlaki görevidir
(Plato: öldürülmeliler)
Toplumun refahı için devletin gelir olmalı
Devlet vergi ceza ganimet gibi gelir kalemleri oluşturabilir
Ancak bu işi yaparken adalet ve hakkaniyet ilkesini asla ihmal etmemeli
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
26
İbni Rüşd (Averose/Averocçuluk) (1126- 1198)
Sevilla şehrinde yaşamış bu şehrin kadısı olmuştur
Batı dünyasında büyük etki meydana getirdi
Teoloji, felsefe, tıp alanlarında uzmanlaştı
Aristo hakkında çok yazdı. Batının onu tanımasına vesile oldu
Gazaliyle fikir ayrılıkları var Gazalin’ninTahafetul Felasifun (Filozofların Yanılgıları) na karşı TahafetulTahafut
(Yanılgının Yanılgıları) kitabını yazmıştır
Felsefinin ateşli savunusunu yapar
İslam Dünyasında felsefenin son kalesi olarak kabul edilir
Onun fikirlerinden etkilenen Averoscular olarak bilinen akım, önceleri Sicilya, daha sonra da Avrupa içlerine nüfuz ederek Reform hareketinin başlamasına etkili oldu
Batı Antik Yunan ve Aristo’yla İbn-i Rüşd sayesinde tanışmıştır
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
27
İbni Rüşd’de Din ve Felsefe Vahyin 1.fiziksel 2.metafiziksel olmak üzere 2 anlamı var
Şeriat fiziksel anlamı ile ilgilenir
Felsefe, metafiziksel (yani gizli anlamıyla ilgilenir)
Hakikat tek
Felsefe ve din onu 2 farklı yorumunu oluşturur
Allah, Peygamber’le neyi göndermeyi murat buyurmuşsa, felsefe de aynı şeyi amaçlamakta
İkisi de aynı hakikate vazederler
Vahyin rasyonel yorumunu yapabilenler, böylece onun gizli anlamını okuyabilenler filozoflar
Filzooflar bunu, kelşam ya da fıkıhla değil, ispatlayıcı yaklaşımla gerçekleştirir
Filozoflarla sıradan insalar ararsında fark var
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
28
İbni Rüşd’de Din ve Felsefe Felsefe filozoflara ait, din tüm insanlara
Fakat sıradan insanlar Kutsal Yasa’da bulunan soyut ve gizli mesajları anlayamazlar
Hakikat çıplak gözle görülemez (Plato)
Sıradan insan, ispatlama kapasitesinden çok ikna olma eğilimine sahip
Filozoflarda «ispatlayıcı akıl» var (özel ve seçkin bir sınıf)
İdeal devletin anayasası: şeriat
Şeriatı en iyi anlayıp yorumlayabilenler: filozoflar
İdeal devletin en önemli sınıfıdırlar bu nedenle
İdeal devlette 3 sınıf: filozoflar, yöneticiler, kitleler
En üstünü filozoflar (KutsalYasa ruhunu anlayarak diğer iki sınıfa öğretirler)
Peygamber’e gelen vahiy yasa niteliğinde
Bu yasa, insana kendisi için neyin iyi olduğunu ve iyi olanı nasıl elde edeceğini anlatır
İnsanlar, kapasiteleri ve doğal özellikleri itibariyle farklı olduklarına göre mutluluk dadoğal olarak göreceli
KutsalYasa, herkesi ortak değerler etrafında mutlu kılar Bu yasa, insanlara hem bu dünyada, hem de öte dünyada onları mutlu kılacak pratik
sanatlar kazandırır
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
29
İbni Rüşd’de Devlet ve Yöneticilik
Aristo’ya yakın bu konuda
İnsanı siyasi hayvan kabul eder
İşbölümü yaparak beraber yaşamak doğasında var
Devletin amacı: hukukun çerçevesi içinde insanları kendi
amaçlarına uygun olarak mutlu kılmak
Bunu en iyi yapan Peygamber
Peygamber: filozof ve yönetici
Şeriatla yönetilen devlet ideal devlet
Siyaset bilimi de felsefe de peygamberlik de aynı şeyi amaçlar:
insanın mutluluğu
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
30
İbni Rüşd’de Devlet ve Yöneticilik
İdeal devlette yöneticinin 5 özelliği olmalı Bilgelik
Üstün zeka
İyi tahmin
İkna kabiliyeti
Savaş yönetme becerisi
Bu karakterleri taşına yöneticinin olduğu devlet ideal devlete yaklaşır
Yöneticide bu karakterler yoksa filozofun yardımıyla yönetmeli
Eğitimin önemine vurgu yapar
Devlet adamları felsefe eğitimi almalıdır
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
31
İbni Rüşd’de Devlet ve Yöneticilik
İdeal devlet Asrı Saadet dönemi (Altın Çağ der)
Devletin başı aynı zamanda kanun koyucu ve filozof-hükümdar
olan imam kimliğine sahiptir
İdeal devletin 3 öğesi: halife, şer’i hukuk ve iyi siyaset
Platon’un hayal iettiği ideal devlet o şekliyle hiç olmayacak
En yakın duran formu İslam Devleti modeli
8 bozulmuş devlet formu: monarşi, aristokrasi, timokrasi,
oligarşi, demokrasi, despotluk, zorunlulukları giderici ve zevk
için çalışna devlet
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
32
İbni Rüşd’de Devlet ve Yöneticilik
Muaviye ile başlayan Arap devletleri ideal devletten sapmışlar
Bu devletler kendi menfaatleri için cihat faaliyetleri yürütmekte
Oysa İslam'ın temel amacı barışçıl yöntemle yaymak
Müslümanlar, savaşmak durumunda kalıyorlarsa bunu da İslami amaçlar için yapmalılar
Oysa mevcut devletler bunu İslam için değil kendileri için yapmakta
Mevcut İslam devletlerini kadınların durumundan dolayı eleştirir
Kadınların 2.l pozisyonda olmalarından devletleri sorumlu tutar
Kadınlar daha aktif olmalı sosyal hayatta
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
33
İbni Rüşd’de Hukuk ve Adalet Hukuk: genel ve özel (Aristo gibi) Genel hukuk: tüm toplumlar ve insanlar için gerekli hukuk
Özel hukuk: her toplumun kendi ihtiyaçları için yaptığı hukuk İnsanlar özel hukuktan çabalayarak genel hukuka ulaşabilirler Şer’i hukuk insanı erdemli kılar 2 adalet: mutlak ve siyasi
Mutlak adalet: daha geniş olup, insanlar arasındaki ilişkileri düzenler Siyasi adalet: yönetenle yönetilen arasındaki ilişkileri düzenler Siyasi adalet: kısmen doğal kısmen de sözleşmeye dayalı Siyasi adaletin sağlanmasının2 ayağı var: 1-yönetici, yönettiklerine karşı eşit muamelede bulunur
2-İnsanların doğal kabiliyetlerine göre işbölümü yapar (Plato’da olduğu gibi) Bu hususlara dikkat eden yönetim gerçek adaleti yerine getirir
İSLAM SİYASİ DÜŞÜNCESİ
34
Hem Yahudi hem Hristiyan dünyası, klasik öğretiyi canlı tutan
ve onlara aktaran bu ekole çok şey borçludur
Bu ve benzer çabalar, Hristiyan Dünyasını Aristo ile kendi
fikirlerini sentezleme çabası içerisine girmelerine sebep oldu