tarihsel belgeler işığında osmanlı camı ( 16-18 yüzyıl)

13
Editör Çiğdem Gençler Güray Kaunos/Kbid Toplantıları 2 Anadolu Antik Cam Araştırmaları Sempozyumu

Upload: baybay

Post on 16-Jul-2016

83 views

Category:

Documents


11 download

DESCRIPTION

Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı

TRANSCRIPT

Page 1: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

EditörÇiğdem Gençler Güray

Kaunos/Kbid Toplantıları 2

Anadolu Antik CamAraştırmaları Sempozyumu

Page 2: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

5

İçı̇ndekı̇ler

Sempozyum Programı .......................................................................................................7

SunumCengiz Işık ......................................................................................................................... 11

Kaunos Cam Sempozyumuna Dair…Çiğdem Gençler Güray ......................................................................................................13

Soner Özen Cam Mezar Hediyelerinin İşlevi ........................................................................................15

Rahşan Tamsü PolatStratonikeia Akdağ Nekropolü Cam Buluntuları Üzerine Bir Değerlendirme ..................25

Emel ErtenSilifke Pazarkaşı Kaya Mezarı Cam Buluntuları ...............................................................41

Zeynep Çizmeli Öğün, Ayça ÖzcanÇorum Müzesi Cam Eserleri ..............................................................................................53

Ömür Dünya Çakmakçı Uşak Arkeoloji Müzesi’ne Kazı Dışı Yollardan KazandırılmışRoma Dönemine Ait Bir Grup Cam Kap ...........................................................................65

Christopher LightfootMetropolitan Müzesi, Cesnola Koleksiyonu’nda Yeralan Kıbrıs Cam Eserleri ...............83

Işık Adak AdıbelliTarsus Roma Hamamı Cam Fırınları .................................................................................93

Billur TekkökHellenistik ve Roma Döneminde Seramik ve Cam .........................................................103

Alptekin OransayRoma İmparatorluk Devri Cam Endüstrisinde Madeni Kapların Etkisi .......................... 117

Mehmet TekocakAkşehir Nasreddin Hoca Arkeoloji Müzesi’nden Bir Grup Cam Eser ............................127

Gülgün KöroğluYumuktepe Höyüğü’nden Ortaçağ Camları .....................................................................143

Zeynep ÇakmakçıKuşadası Kadıkalesi/Anaia Kazılarından Ortaçağ Bizans Camcılığına Yeni Bir Grup: Cam Unguentariumlar ........................................................151

Filiz Yenişehirlioğlu Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı (16 -18.Yüzyıl) ..............................................165

Page 3: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

6

Mustafa Ağatekin Plastik Sanatlarda Cam Kullanımı: Şekillenen Literatür ve Terminoloji ........................175

Elif Beşer, Şahinde Demirci, Ali Akın Akyol, Yusuf Kağan KadıoğluAlanya Bölgesi Kazılarından Elde Edilen Bazı 13. Yüzyıl Cam Örneklerinin Arkeometrik Yönden İncelenmesi .....................................................183

Ali Akın Akyol, Yusuf Kağan Kadıoğlu, Şahinde Demirci Arkeometrik Çalışmaların Işığında Elaiussa Sebaste Kazısı Camlarının (2002-2011) Karakterizasyonu ..........................................................197

Ahmet Tolga TekArykanda Kazılarında (1993-2007 Sezonları) Bulunan Mozaik CamKase ve Tabaklar ..............................................................................................................213

Üzlifat Canav Özgümüş, Serra Kaynakİstanbul Yeni Cami Hünkar Kasrı Pencere Camları .........................................................237

Anadolu Cam Araştırmaları Kaynakçası ....................................................................253

Page 4: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

165

Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı (16 -18.Yüzyıl)

Filiz Yenişehirlioğlu

Short Survey of Archival, Visual and Archeological Documents on Ottoman Glass Production (16-18th centuries)

Abstract

Studies on Ottoman glass production are scarce in number due to various reasons. Glass, being a fragile object could not have been conserved once broken. On the other hand, lack of decorated ottoman glass ware in the museums dating between 16-18th centuries might indicate that in fact there was no ornamented glass ware from this period. However, rock-crystal was widely used in the palace, making us think that it probably replaced luxurious glass wares. Archaeological findings from various excavations within the historical geography of the Ottoman Empire lead us to determine the various local productions. However it is still difficult to put these findings in a general overall understanding of Ottoman glass production during the above mentioned period.

Archival documents and historical texts have showed us that there was glass production in İstanbul during the16th and 17th century near Eğrikapı. This production continued into the 18th and 19th centuries. Excavations at Tekfur Palace Ottoman ceramic kilns have revealed glass sherds and glass kiln objects. Oral history and material findings show that the glass kilns were along the “Şişehane” street bordering the Tekfur Palace from the north and east sides. As the traditional name “Şişehane “demonstrates, there must have been traditional glass production workshops in this area. The workshops, now below the concrete floors of houses, cannot be researched. The sherds from these workshops have been thrown to the court yard of Tekfur Palace and discovered later during the excavations. Even though the sherds give us some examples of glass forms it is yet difficult to determine the characteristics of glass wares produced in this area.

Osmanlı sanatı araştırmaları ve incelemeleri arasında üzerinde en az durulan konulardan biri cam eserler olmuştur1. Osmanlı tarihi coğrafyası kapsamında kuşkusuz ki birçok bölgede yerel üretimler biçiminde cam imalatı olmuştur. Örneğin Kahire ve Şam kentleri üfleme camın üretildiği yerler arasındaydı. Ancak bu farklı yerel üretimleri geniş kapsamda ele alan ve genel olarak Osmanlı cam sanatını inceleyen başvuru yayınları yoktur. Yerel kazılarda ele geçen cam örneklerin yayınlandığı farklı ülkelerdeki dergilere ulaşmak zor olduğu gibi, müzelerde de tarihlendirilmiş Osmanlı Dönemi cam eserleri bulmak olanaksız gibidir. Bunun nedenlerini kırılgan bir malzeme olan camın tekrar eritilerek ham madde haline getirildiği için parçalarının bile korunmasının zor olduğu gerçeği yanı sıra, belki de cam eser üretimine uzun yıllar lüks bir üretim olarak bakılmadığı gerçeği de olabilir.

Başkent İstanbul’da saray zevki ise cam görünümündeki Necef taşı, yani kuvars grubundan içinde silikat bulunan saydam ve yarı saydam kaya kristalini tercih etmiş gibidir. 1 Bayramoğlu 1974; Küçükerman 1982; Rogers 1983.

Page 5: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

166

Özellikle farklı biçimlerde kesilebilen bu malzeme mücevherciler tarafından işlenmekte, gümüş, altın ve kıymetli taşlar ile beraber bezenerek, sürahi, kutu, matara vb. nesneler yapılmaktaydı (Resim 1-2). Topkapı Sarayı Müzesi hazinesinde 16. yüzyıldan beri kullanılan kıymetli örnekleri bulunmaktadır. Belgelerde “billur” diye geçen2 kaya kristali dayanıklı ve kırılgan olmaması nedeniyle de tercih edilmiş olmalıdır. Saray, saray çevresi ve zenginlerin kullandıkları “billur”ları halkın kullanması beklenemez. Billur bardak deyimi Klasik Osmanlı Divan Edebiyatında geçmekte ve özellikle şairlerin şiir okuyup tartıştıkları toplantılarında şarap içilen kadehlerin billurdan olduğu anlaşılmaktadır. Günlük kullanımda ise halk su, salep, şerbet, kahve içmek için seramikten yapılmış bardak, kase ve fincan kullanırdı. Mutfak malzemeleri de yine seramik kaplarda depolanırdı, su küpleri pişmiş topraktan olurdu.

Osmanlı döneminde Başkent İstanbul’daki cam üretimi ve bu üretimin özgün tipleri hakkında fazla bilgiye sahip değiliz. Bu kapsamda arşiv belgeleri de sistemli bir şekilde ele alınmayı beklemektedir. On dokuzuncu yüzyıl belgeleri N.Özkul-Fındık tarafından incelenmiştir3. Bu belgeler sadece yerel üretim hakkında değil ithal edilen cam eşyalarla ilgili de bilgi verebilirler. Ayrıca Osmanlı bilim tarihi üzerine çalışan araştırmacılar da bu malzemenin üretim ve işleniş teknolojisi hakkında kendi uzmanlık alanları kapsamında inceleme yapmalıdırlar.

Başkent İstanbul’daki cam üretimi ve ticareti kapsamında son yıllarda yapılan Marmaray kazıları sırasında ele geçen zengin buluntular incelendikçe cam tarihi için önemli sonuçlar elde edilecektir4. Diğer yandan kent içinde yapılan arkeolojik kazıların bir olumsuz yanı, toprağın değişik faaliyetler kapsamında (su yolları yapımları, borular, ev inşaatları vb..) çok fazla atılarak karışmış olması ve bir yerden başka bir yere taşınmış olmasıdır.

İstanbul’da Cam Üretimi Kapsamında Bilinenler

İstanbul’da Bizans döneminde cam üretimi olduğu bilinmektedir. Sirkeciden Ayasofya’ya giden yol üzerindeki camcı atölyesinde çıkan yangının çevreye yayılmasını anlatan metinden bu bilgi ortaya çıkmaktadır5. Osmanlı döneminde ise daha çok şehre Venedik camlarının geldiğinden ve özel olarak kandil ve bardak türündeki bu camların paşalar tarafından ısmarlandığından söz edilir ve Sokullu Mehmet Paşa’nın camisinde kullanılmak üzere ısmarladığı kandiller ve kendi için ısmarladığı bardaklar örnek olarak verilir6. 16.yüzyıla tarihlenen bu siparişler kuşkusuz ki dönemin lüks tüketiminin birer parçasıydı. Ancak hem pencerelerde, hem de diğer günlük kullanımda karşımıza çıkan camın tümünün İtalya’dan gelmesi pek olası görülmemektedir. Her ne kadar İstanbul’da camın günlük kullanım alanları hakkında çok fazla bilgiye şimdilik sahip olmasak ta en alt düzeyde bir cam üretiminin bulunduğu var sayılmalıdır. Pencere camları, hamamların tonoz ve kubbelerinde kullanılan fanus tipi camlar, revzen denilen ev ve camilerin pencerelerini bezeyen renkli cam parçalarından oluşan camlar günlük kullanımda gereken ve bilinen örneklerdir.

15–16. yüzyıllarda Topkapı Sarayı mutfaklarına alınan eşyalar arasında “şişe” ağırlıklı olarak yer almaktadır. Günlük kullanımda su ise cam bardakta değil seramik kaplarda içilmektedir. Ancak Divan edebiyatı şiir örnekleri, şarabın cam kadehlerde içildiğini gösterir. Kimi Tereke (kişinin ölümü üzerine mallarının sayımını veren listeler) defterlerinde yer alan az sayıdaki cam eşyanın üretim yeri ise belli değildir7.

17.yüzyıla gelindiğinde İstanbul’da cam üretimi ile ilgili bilgilerin göreceli olarak arttığı görülür. Bunların başında, şehirde satılacak her türlü malın fiyatının belirlendiği ve Mübahat 2 Emine Bilirgen, Topkapı Sarayı Hazinesindeki Necef Eserler,http://www.antikalar.com/v2/konu/konu0901.

asp; Erişim, 4. Aralık 2012. 3 Özkul-Fındık 2007, 163-189.4 Özgümüş 2009, 353-360.Rogers a.g.e.5 Henderson - Mundell Mango 1995, 346.6 Özgümüş 2000. 7 Atasoy 1990, 87-95.

Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı (16 -18.Yüzyıl)

Page 6: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

167

Kütükoğlu tarafından yayınlanan Narh Defterleri gelir8. Bu defterlerde satılacak cam eşyaların tipi (şişe, çiçek şişesi, sürahi) ve kaç paraya satılacağı belirtilmiştir. Örnekler içerisinde farklı şişe tipleri (billur, vasat, kebir, gülhane vb) geçmiş dönemlere oranla daha çoktur9. Ancak, bu cam eşyaların biçimlerini ve dokularını bize tanımlayan resim, minyatür gibi görsel verilerin fazla olmaması onları cisimleştirmemizi zorlar. III.Murat’ın şehzadelerinin sünnet düğünü için hazırlanan minyatürlü Surname-i Hümayun isimli Topkapı Sarayı müzesinde bulunan minyatürlü el yazması, üfleme camın yapıldığı bir cam ocağı (Resim 3) ve üretilen cam örneklerini (Resim 4) görebileceğimiz ender görsel verilerden biridir.

Listelerde yer alan şişe, çiçek şişesi ve sürahi tanımlaması bize camın nasıl kullanıldığını açıklar. Billur, vasat ( standart anlamında kullanılmıştır), kebir (eski anlamında kullanılmıştır olası geleneksel bir tipten mi söz etmektedir) ve gülhane ise daha çok üretilen camın kalitesi ve dokusu hakkında veri sağlasa da bu örnekleri birbirinden ayrıştıracak bilgiye henüz sahip değiliz.

On yedinci yüzyılda İstanbul camcı esnafı hakkında bilgiyi Evliya Çelebi’de bulmaktayız10. Bunların başında bir camcı başı olduğu anlaşılmaktadır ve onun da bir dükkanı vardır. Evliya Çelebi camcı ustalarının İstanbul’da yerleri hakkında bilgi vermezken onların rengârenk cam ürettiklerini de yazar. Yüzyılın başında 45 olarak verdiği camcı esnafı (esnaf-ı camcıyan) sayısı daha sonra artarak 71 olur. Ancak işçi sayısı değişmez ve her ikisinde de 105 nefer (işçi) olarak belirtilir. Bu bilgiden yola çıkarak artan sayının camı üretenlerden çok satan esnafta bir artış olduğu varsayılabilir.

Ahmet Refik’in 17. yüzyıl İstanbul yaşamıyla ilgili yayınladığı belgeler arasında yer alan bir cümle ise ilk kez İstanbul’da camın üretildiği yer hakkında bilgi verir: “Eyüp Ensari Kapısı kurbunda şişeciler” den söz edilmektedir11. 17. yüzyıl Es’ar (narh) defterlerine göre bu kapı Eğrikapının diğer bir adıdır. “Kurbu “ kelimesi Osmanlı belgelerinde yakın anlamında kullanılan bir ifadedir ve yön belirtmediği için de sadece sözü edilen yerin yakınında bir yerlerde olduğu anlaşılmaktadır. Belgede “sırçacı fırınında şişe işleyenler”in darphane ve hamamlara kandil ve şişe yaptıklarından söz edilmektedir.

Ö. Bakırer, Sultan III. Mustafa’nın (1757-1774) vakfiyesini incelemiş ve onun zamanında tüm cam ve şişe üretenlerinin atölyelerinin “Tekfur Sarayı arsasına “ taşınıp kira gelirlerinin de vakfa kaydedildiğini yazmıştır12. 18. yüzyılda Tekfur Sarayında bir çini atölyesinin kurulması ve daha önce bu bölgede var olan ama yeri kesin belli olmayan bir veya daha fazla cam atölyesinin varlığı, şehirdeki cam üreticilerinin bu bölgeye toplanmasında neden olmalıdır (Resim 5).

Tekfur Sarayı çini atölyeleri sadece çini değil evani (günlük kullanım eşyası) üretmişlerdir. Saray ve çevresinin inşaat faaliyetlerine bağlı çini üretiminin her ne kadar 1750’ler de son bulduğu düşünülse de evani üretimi devam etmiş olabilir. İstanbul Topoğrafyasını yazan Sarraf Hovananesyan 18. yüzyılın ikinci yarısında, Tekfur Sarayı’nda pabuççuların çalıştıklarını, sarayın dış tarafında pota, kiriş, bakır kaplar ve diğer muhtelif eşya imal edilen dükkanların bulunduğunu yazar ancak camcılardan söz etmez13. On dokuzuncu yüzyıl başında ise Tekfur Sarayı camcılığının yeniden canlandığı anlaşılmaktadır. Tekfur Sarayının kuzey –doğu tarafındaki yolun 20. yüzyıl başı sigorta haritalarında ve 1934 tarihli İstanbul Belediyesi tarafından yaptırılan haritalarda “Şişehane” olarak yer alması atölyelerin, Sarayın çevresinde olduğuna işaret eder. Günümüz haritalarında maalesef bu sokağın adı “Şişhane “ diye yanlış yazılmaktadır. Bu tarafta yer alan evlerin bahçesinden gelen mavi renkli büyük bir sırça parçası yıkılan fırınların içerisinde donmuş sırçadan çıkarılmıştır (Resim 6-7). 8 Kütükoğlu 1978, 1-85. 9 Atasoy 1990, 88.10 Dankoff – Kahraman – Dağlı 2006, 253, 309, 339.11 Refik 1991, 42. 12 Bakırer 2001, 41-56. 13 Eremya Çelebi, İstanbul Tarih,XVII yüzyılda İstanbul ( çev. H. Andreasyan) ,İstanbul,1992

Filiz Yenişehirlioğlu

Page 7: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

168

Ayrıca, mahallede yapılan sözlü tarih araştırmaları sırasında bu atölyelerden birinde çalışmış olan bir kişi, çalıştığı atölyenin yerini, Sarayın kuzeyindeki yol üzerinde, şimdi yeni konutların altında kaldığını söylemiştir.

Osmanlı Döneminde İstanbul’da bir Cam Üretim Bölgesi : Eğrikapı ve Çevresi

1993 - 2003 yılları arasında farklı yıllarda Türk ve İslam Eserleri Müzesi ile tarafımızdan yapılan Tekfur Sarayı kazıları14 sırasında da bu bölgede var olan bir cam üretimini, arşiv belgeleri yanı sıra, arkeolojik veriler ile de destekleyen örnekler ele geçmiştir.

Tekfur Sarayı İstanbul’da Eğrikapı bölgesinde yer alan ve bu kentte günümüze kadar dört duvarı ile korunarak gelmiş tek Bizans Sarayı örneğidir (Resim. 5 ve Resim.8). Yapı, Bizans döneminde büyük olasılıkla 11-12. yüzyılda inşa edilmiş ancak günümüzde görülen halini, değişikliklerle 14. yüzyılda almıştır (Resim.9). Bizans dönemi araştırmacıları tarafından Blakhernai Sarayı’nın kendisi veya bu sarayın bir parçası olduğu kabul edilmektedir. On dördüncü yüzyılda sur duvarları içinin daraltılmasıyla yapılan bu sarayın en belirgin özelliği avluya bakan cephesinde, kemerlerin üstünü süsleyen pişmiş topraktan yapılan sırçalı keromaplast süsler olmuştur.

Osmanlı Döneminde değişik amaçlarla kullanılan yapıda 18.yüzyılda III. Ahmed zamanında bir çini atölyesi kurulmuştur15. Çini atölyelerini bulmak için tarafımızdan Türk –İslam Sanatları Müzesi ile 1993–2001 yılları arasında, değişik kazı dönemlerinde yapılan yüzey araştırmaları ve kazılar sırasında güncel örnekler kadar, küçük parçalar halinde Roma dönemine kadar gidebilecek cam parçaları, özellikle avluda ve çevredeki tonozların içlerinde ele geçmiştir. Ayrıca, hem sarayın avlusundaki buluntular arasında hem de sarayın kuzey doğusunda, sarayın dışında yer alan dokuma fabrikasının duvarlarında görülen ve sonradan bu yapıda kullanıldığı belli olan, üzerine sırça dökülmüş beton parçaları da üretimin yirminci yüzyılda da devam ettiğini göstermiştir.

Kazılar sırasında iki çini fırınının külhan kısımları bulunmuş ancak cam fırını olarak tanımlanabilecek bir buluntu kapalı kısım ve avluda ele geçmemiştir.

1924 yılında İstanbul Rehberini (Istanbul. Rehber-i Seyyahîn. Istanbul, Rizzo 1924) yayınlayan Ernst Mamboury, avlu yüzeyinde çok miktarda kırık cam bulunduğundan söz eder (Resim. 10-12). Daha sonra Prof. Önder Küçükerman’la yapılan görüşmelerde de sarayın kuzey doğu tarafında bulunan iplik fabrikası yerinde bir atölye olabileceğini ve büyük olasılıkla bunun atıklarının fabrika yapılırken boş duran Tekfur Sarayı avlusuna atılmış olabileceğini belirtmiştir. Böylece cam atölyelerinin, çini atölyeleri gibi sarayın iç kısmında değil çevresindeki alanda olabileceği görüşü ağırlık kazanmıştır. Yüzey araştırması ve kazılar sırasında ele geçen bir grup buluntular değişik yayınlarda tanıtılmıştır16 ve bu konuda yapılan araştırmalar ve arkeometrik analizler de devam etmektedir. Buluntular içerisinde çift kulplu bir cam matara özgün bir örnek olarak dikkat çeker (Resim. 13).

Tekfur Sarayı avlusunda ve çevresindeki galerilerde ele geçen cam buluntular üfleme tekniğinde yapılmış camlardır (Resim. 14). Ayrıca buluntular arasında 19.- 20. yüzyıla tarihlenen ithal Avrupa camları ile günümüz pencere camları parçaları da alanda ele geçmiştir (Resim 15). Ancak Tekfur Sarayına özgü bir imalat tipini Osmanlı cam üretimi içinde tanımlayabilmek şimdilik güç görülmektedir.

14 Yenişehirlioğlu 1995, 535-566; Yenişehirlioğlu 2001a, 329-344.15 Yenişehirlioğlu 2001b, 178-192.16 Yenişehirlioğlu 1994; Bakırer 2001, 41-56.

Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı (16 -18.Yüzyıl)

Page 8: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

169

Kaynakça

Atasoy 1990 Atasoy, N., Belgelerde Osmanlı Camı, I.Uluslararası Anadolu Cam Sanatı Sempozyumu , TŞCFAŞ Merkezi, İstanbul, 87-95.

Bakırer 2001 Bakırer, Ö., Tekfur Sarayı Cam Buluntuları, V. Orta Çağ ve Türk Dönemi Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu, Bildiriler, Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Yayını, Ankara, 2001, 41-56.

Bayramoğlu 1974 Bayramoğlu, F., Türk Cam Sanatı ve Beykoz İşleri, İstanbul.

Dankoff – Kahraman – Dağlı 2006 R. Dankoff,S.Kahraman,Y.Dağlı, Evliya Çelebi Seyahatnamesi -

1.Kitap, YKY, İstanbul.

Eremya Çelebi Eremya Çelebi, İstanbul Tarih - XVII yüzyılda İstanbul ( çev. H. Andreasyan), İstanbul, 1992.

Henderson - Mundell Mango 1995 J. Henderson , M. Mundell Mango ,”Glass at Medieval

Constantinople, Preliminary Scientific Evidence, “Constantinople and its Hinderland, ( eds. C. Mango, G. Dagron with the asistance of Geoffrey Greatrex), Varioum, Cambridge.

Küçükerman 1982 Küçükerman, Ö., Cam Sanatı ve Geleneksel Türk Camcılığı Örnekleri, Ankara.

Kütükoğlu 1978 Kütükoğlu, M., “1009 (1600) tarihli Narh defterine göre İstanbul’da çeşitli eşya ve hizmet fiyatları”, Tarih Enstitüsü Dergisi, 9, İstanbul, 1-85.

Özgümüş 2000 Özgümüş, Ü., Anadolu Camcılığı, İstanbul.

Özgümüş 2009 Özgümüş, Ü., Recent Glass Finds in Istanbul, Annales 18 Congress of International Association for the History of Glass, Thessaloniki, 2009, 353-360.

Özkul-Fındık 2007 Özkul-Fındık, N., Son Dönem Osmanlı Cam İmalatı Sektörünün Oluşumu ve Avrupa Etkisi, Dini Araştırmalar, Mayıs-Ağustos 2007, cilt 10, 163-189.

Refik 1991 Refik, A., Hicri Onbirinci Asırda İstanbul Hayatı, İstanbul.

Rogers 1983 Rogers, M., Glass in Ottoman Turkey, İstanbuler Mitteilungen, 33, 1983, 239-267.

Yenişehirlioğlu 1994 Yenişehirlioğlu, F., Tekfur Sarayı Cam İmalatı, “Dünden Bügüne İstanbul Ansiklopedisi”, Tarih Vakfı, İstanbul.

Filiz Yenişehirlioğlu

Page 9: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

170

Yenişehirlioğlu 1995 Yenişehirlioğlu, F., İstanbul- Tekfur Sarayı- “Osmanlı Dönemi Çini Fırınları ve Eyüp Çömlekçiler Mahallesi Yüzey Araştırmaları”, XII.Kazı ve Araştırma Sonuçları Toplantısı, T.C. Kültür Bakanlığı, Ankara, 1995, 535-566.

Yenişehirlioğlu 2001a Yenişehirlioğlu, F., “Tekfur Sarayı Çini Fırınları Kazısı 1995-2001”, 24. Kazı Sonuçları Toplantısı.1.cilt, T.C Kültür Bakanlığı, Ankara, 329-344.

Yenişehirlioğlu 2001b Yenişehirlioğlu, “F., Tekfur Sarayı Çini Fırınları Plan Özellikleri, V. Orta Çağ ve Türk Dönemi Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu”, Bildiriler, Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Yayını, Ankara, 178-192.

Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı (16 -18.Yüzyıl)

Page 10: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

171

Resim 1. Necef Maşrapa, 16.yy ilk yarısı, (http://www.antikalar.com/v2/konu/konu0901.asp)

Resim 3. Surname-i Hümayun–Cam Ocağı

Resim 4. Surname-i Humayun –Camcıların geçişi

Resim 2. Sakal-ı Şerif Mahfazası, 16.yy ikinci yarısı, (http://www.antikalar.com/v2/konu/konu0901.asp)

Filiz Yenişehirlioğlu

Resim 5. Eğrikapı Çevresi ve Tekfur Sarayı

Page 11: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

172

Resim 7. Küçük cam buluntuları

Resim 8. Tekfur Sarayı- 14 yy. Avluya bakan cephe

Resim 9. Tekfur Sarayı – Kazı ve Sondaj Alanları

Resim 6. Fırın içinden çıkan parça

Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı (16 -18.Yüzyıl)

Page 12: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

173

Filiz Yenişehirlioğlu

Resim 10. Cam Buluntular

Resim 11. Cam Buluntular

Resim 13. Yassı MataraResim 12. Cam Buluntular

Resim 14. Farklı üretimler ve formlar Resim15. İthal Camlar

Page 13: Tarihsel Belgeler Işığında Osmanlı Camı ( 16-18 Yüzyıl)

174