tarihin fısıltısı! bugÜn lys-1 var ve sorular aÇiklaniyor...

1
GÜNDEM 20 PAZAR 19 Haziran 2016 Editör: Eylem DÜZYOL Dersten 4 saat sonra spor, zekâ geliştiriyor Öğrenmede başarının artması için spor yapmanın gerekli olduğu bir kez daha bilimsel olarak kanıtlandı. Hollanda’da yapılan bir araştırmada, ders çalıştıktan sonra spor veya yoğun fiziksel faaliyet yürütenlerin, çalıştıklarını daha rahat hatırladığı ortaya çıktı. Donders Beyin, Bilişsel ve Davranış Enstitüsü’nün baş araştırmacısı Guillen Fernan- dez liderliğinde yapılan araştır - mada, ders çalışmayla fiziksel faaliyet arasına 4 saat konul- ması gerektiği de belirlendi. T.C. ŞİLE (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/31 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri : İstanbul İl, Şile İlçe, 648 Ada No, 2 Parsel No, ŞİLE AĞVA ŞOSESİ /Mevkii, ÇAVUŞ MAHALLESİ Yüzölçümü : 1.085,35 m2 İmar Durumu : Bahse konu taşınmaz tastikli imar planında H=6,50 mt irtifada KAKS=0,40 yapılaşma yoğunluğunda iki kat konut ala- nında kalmaktadır. Kıymeti : 667.329,30 TL KDV Oranı : %18 1. Satış Günü : 22/07/2016 günü 11:30 - 11:35 arası 2. Satış Günü : 19/08/2016 günü 11:30 - 11:35 arası Satış Yeri : Kaymakamlık Binası Çay ocağı önü Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı ala- caklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elek- tronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderle- rini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu ver- meleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarım özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını daya- nağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gön- derilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/31 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/06/2016 Basın : 367141 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de T.C. EDREMİT SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNDEN İLAN DOSYA NO : 2014/45 TEREKE DURUŞMA GÜNÜ : 12/07/2016 DURUŞMA SAATİ : 09:32 DURUŞMA YERİ : EDREMİT-SULH HUKUK MAHKEMESİ TEREKE HAKİMLİĞİ Davacı Türkiye Vakıflar Bankası vekili Av. Hüsamettin Duran- Av. Mustafa Öz- demir tarafından Trabzon ili, Akçaabat ilçesi, Nefsipulathane Mah. Cilt:3, Ha- ne:15, Bsn: 26 de nüfusa kayıtlı bulunan Mehmet Enver ve Dudu dan olma, 01/01/1946 doğumlu, TC: 28496430590 Nolu, DEMET ÇOLAK'ın terekesinin tespiti ile mevcut bildirilen ve varsa başkaca Menkul- Gayrimenkul mal varlığı üzerine Tedbir konulması, Terekenin Resmi Defterinin tutulması ve Masraf ile Ücreti Vekaletin Tereke üzerinde bırakılmasına, karar verilmesi talep edilmiş ve Murisin bildirilen ve tespit edilen Mal varlığı üzerine TEDBİR KONULMUŞ olup yargılama aşamasında verilen ara karar gereğince TMK' nın 621. Maddesi gereği İLAN YAPILMASINA KARAR VERİLMİŞ OLMAKLA. 1- Mahkememizce yukarıda kimlik bilgileri yazılı Miras Bırakan DEMET ÇO- LAK'ın KEFALET SEBEBİYLE ALACAKLI ve BORÇLU OLANLARI da DAHİL BÜTÜN ALACAKLILARI ve BORÇLULARININ belgeleriyle birlikte Mahkeme- mize yukarıda yazılı dosya numarası adı altında bu ilanın 2. ilan tarihinden iti- baren BİR AY İÇERİSİNDE müracaat etmeleri, 2- Bildirilen süre içerisinde müracaat etmedikleri taktirde HER TÜRLÜ HAK ve ALACAKLARINDAN VAZGEÇMİŞ SAYILACAKLARI, 3- Başvurma tarihinin bitiminden itibaren BİR AY İÇERİSİNDE YASAL MİRAS- ÇILARIN MAHKEMEMİZE BAŞVURARAK Murisin mal varlığını, İNCELEME ve BEYANDA BULUNMALARI hususu, TMK'nın 621. Maddesi gereğince miras bırakanın varsa KEFALET SEBEBİY- LE ALACAKLI ve BORÇLU OLANLARI' da DAHİL BÜTÜN ALACAKLILARI ve BORÇLULARINA ve YASAL MİRASÇILARINA İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Basın : 251051 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de BİR süre önce bu köşede “Zamanın gürültüsü” başlıklı bir yazı yazmış, yazıda ünlü Rus besteci Dmitri Şostakoviç’in, “Sanat, zamanın gürültüsü üze- rinde duyulan Tarih’in fısıltısıdır” tanımından hareketle, onun roma- nını yazmış olan Julian Barnes’ın sorduğu “Öyle ise, zamanın gürültüsüne karşı ne çıkarılabilir?” sorusunun cevabını öğrenirsem eğer, başka bir yazıda bunu sizinle paylaşacağıma söz vermiştim. Sorunun cevabını o yazıya konu olan Barnes’ın kitabının sayfaları arasında buldum; ben de bu pazar yazısında bu cevaptan yola çıkarak bu bahiste biraz daha laflamak istiyorum. H Romancı Julian Barnes’a göre, “zamanın gürültüsüne” karşı çıkarılabilecek tek şey, “içimizdeki müzik”tir, evet “içimizde olan o müzik, ki bu müzik bazıları tarafından gerçek müziğe dönüştü- rülür. Gerçek müzik, on yıllar boyunca, eğer zamanın gürültüsünü bastıracak kadar güçlü, gerçek ve safsa, tarihin fısıltısına dönüşür”. İşte sorunun cevabı bu... Şostakoviç hayatı boyunca bir tek buna sadık kaldı. Stalin döneminde bir “sabit fikre” köle yapmak istediler onu. Ama onu onlar- dan ayıran tek şey, “Ha birisine köle olmuşsun, ha onun fikrine” demesiydi. Hatta ona göre “fikir köleliği”, fiziksel kölelikten çetindi. H Tarihin bütün şedit rejimlerini, bütün büyük diktatörlerin hayatlarını ince- leyin, hemen hemen hepsinin “notalardan” çok “kelimeler- den” korktuğunu göreceksi- niz. Ceberut iktidarlara, azgın diktatörlere göre “insan ruhu- nun mühendisleri” besteciler değil, yazarlardır çünkü. O yüzden dikta rejimlerin- de önce kitaplar yasaklanır, sonra toplu halde yakılırlar. H (Şimdi bir parantez.. Geçen hafta Avesta Kitape- vi’nin Diyarbakır’da bulunan deposu kundaklandı. Kür- dolojinin 2 bine yakın temel eseri zarar gördü, önemli bir kısmı yandı, geride kalanlar yangın söndürme faaliyeti sırasında ıslandı, kullanıla- maz hale geldi. Diyeceksiniz ki kim yaptı bunu? Bundan 15-20 sene önce bu ülke- de böyle bir soru sormak abesle iştigaldi. Ehmedé Xani, Melayé Ciziri, Cegerxwin gibi klasik Kürt edebiyatının en önemli edip ve âlimlerinin kitaplarını ceberut devletten başka kim yakabilirdi ki? Hele Diyarbakır’da... Ama bugün bu soruyu soruyorsanız, demek ki artık eskinin ceberut devletinin yerine geçmiş daha şedit, daha zalim bir teşkilat var karşımızda; kendi fikrinde olmayanı yok etmeye yeminli bir örgüt... Yangından kurtarılmış, ıslanarak artık okunamaz hale gelmiş kitap- ları hatıra olarak saklamak isteyenlere, yayınevinin sahibi Abdullah Keskin adreslerine göndermeye hazır; kendilerini mazlum bir halkın kurtarıcısı ilan edenlerin alnında kara bir leke olarak kalsınlar diye...) H Parantezi kapatıp dönelim mevzumuza... Bir ülkenin bir diktatör tarafından idare edilip edilme- diğini öğrenmek istiyorsanız, o ülkede kaç kitabın yasaklı, yazdıkları kitaplardan dolayı kaç yazarın hapiste olduğuna bakacaksınız. Yeterli sayıda yasaklı kitap ve tutuklu yazar bulamazsa- nız, istediğiniz kadar “Bakın diktatöre” diye bağırın, sesi- nizi duyan hiç kimse dönüp işaret ettiğiniz yere bakmaz. Öfkenizden kudurursunuz! H Şostakoviç’in yaşadığı dönemde binlerce kitap yasaklıydı Sovyetler Birliği’nde; yüzlerce yazar hapisteydi. Diktatör, “kelimeleri” bertaraf etmiş, sıra “notalara” gelmişti. Anekdotu Julian Barnes’ın “Zamanın Gürültüsü” roma- nından aktarıyorum. Şostakoviç bir türlü onların istediği “notala- ra” basmıyordu. Siyasi bilinci eksikti. Yoldaş Troşin’i onu “bilinç- lendirsin” diye yanına vermişlerdi. Duyabilen kulaklar için müzik yapan bir büyük bestekârı “eğitsin” diye bir odunu görevlendir- mişlerdi anlayacağınız. Bir süre önce Stalin, Şostakoviç’e telefon etmiş. Ulu Önder’in müzisyenle telefonda konuşmuş olması büyük bir hadiseydi. Kendisi- ni “proleter devrimci” yapsın diye görevlendiril- miş öğretmeni Troşin evine geldiğinde gözü duvardaki telefona ilişir. Gider önünde durur ve Şostakoviç’e; “Yüce Önder’in sizi bu telefonda aradığı doğru mu, ben yeni duydum da” der. Oysa Stalin’le konuştuğu telefon o değildi, yine de; “Evet, doğru,” diye cevap verir Şostakoviç. Troşin telefona hayran hayran bakar. “Stalin ne büyük adam. Devletin onca önemli işi dururken size bile vakit ayırabiliyor demek.” “Evet, gerçekten hayret verici.” “Çok tanınmış bir besteci olduğunuzun farkındayım” diye konuşmasını sürdürür öğretmen Troşin. “Ama Büyük Önder’imizle karşılaş- tırıldığınızda siz kimsiniz ki?” “Ben bir solucanım” diye cevap verir Şostakoviç. “Evet, siz gerçekten de bir solucansınız” der Troşin ve tekrar telefona bakar. “Bu telefon çoktan bir müzeye kaldırılmış olmalıydı, yazık hâlâ bu berbat duvarda duruyor” der. H Böylesine büyük bir sanatçıyı bir “solucana” dönüştüren bir büyük diktatörün resimlerini hâlâ evlerinin duvarlarına asıp pos bıyıklarına hayran hayran bakanların, “Türkiye’de diktatörlük var” diye bağır- maları ne yaman çelişki anne! Barnes yerden göğe kadar haklı... Komünist bir rejimde yaşamadan komünist olmak çok kolay olsa gerek. Tarihin fısıltısı! Ü NİVERSİTE sınav- larının ikinci aşaması olan 5 otu- rumlu Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS), dün Sos- yal Bilimler Sınavı (LYS-4) ile başladı. Tarih, iletişim, gazetecilik, radyo televiz- yon gibi Türkçe Sosyal (TS) puanlarıyla tercih yapacak adayların girdiği sınava girmek için başvuran sayısı 517 bin 12. Saat 10.00’da başlayan ve 135 dakika süren, Kilis dışında tüm illerde yapılan sınavda adaylara 44 tarih, 14 coğrafya-2 ile 32 felsefe grubu ve din kültürü ve ahlak bilgisi dersi soruları yöneltildi. Adayların LYS puanlarının hesaplanabilmesi için 2 sınava girmeleri ve lisans programı tercihi yapabilmek için de 180 barajını aşmaları gerekiyor. ‘AYIRT EDİCİ SORULAR YOK’ İlk LYS zorlamadı ama adaylar sosyal medyada “Bu kadar kolay soru olursa bizi nasıl sıralayacaksınız? Ayırt edici sorular yok” diye eleştirdi. Aynı eleştiriyi adaylar Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) ardından da dile getirmişti. Fem Yayınları Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç, Bilfen Liseleri Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı Aslıhan Sezer, Nesibe Aydın Okulları uzmanları, Uğur Okulları Akademik Kurulu üyeleri Davut Gürler, Ayşin Dağlı ile Gülay Ataç soruları şöyle değerlendirdi: n TARİH: Bilgi ölçen sorular ama zor değil. Çalışan ve soru kökünü dikkatli okuyan öğrencilerin yapabileceği nitelikte sorular. Öğrencilere göre ayırt edici nitelikte soru yok. n COĞRAFYA-2: Hem bilgi hem yorum isteyen sorular. Konuyu bilenlerin ful çıkaracağı kolaylıkta. Sorularda çevre, doğa, insan teması ön planda. 11. ve 12. sınıf ağırlıklı sorulardan oluşmuş. Ayırt edici soru yok. n FELSEFE: Felsefe grubu sorularının içinde sosyal medyaya etkileşimli, güncel sorular da vardı. Sosyoloji, psikoloji ve mantık soruları müfredatlar doğrultusunda bilgi, kavram ve paragraf soruları olarak hazırlanmış. İşlem yapma, bilgi kullanma gerektiren mantık sorularının bazıları öğrencileri zorladı. n DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ: YGS’de zorlandılar ama LYS’de kolaydı. Sosyal Bilimler Sınavı’na ‘Çok kolay’ eleştirisi BUGÜN LYS-1 VAR VE SORULAR AÇIKLANIYOR BUGÜN MATEMATİK SINAVI VAR SINAVIN ardından öğrenciler LYS-4’ü sosyal medyada değerlendirdi. Soruları kolay bulan adaylar, “Fiji’de kilo almışsın lafı iltifat sayılıyor” sözünün yer aldığı sorunun kendilerini güldürdüğünü söyledi. İşte Twitter’da sosyal medya: n Fiji iyi güldürdü, beni de yollayın oraya. n Sınavdan sonra hayallerim Fiji’ye gidip mutlu mesut yaşamak oldu. n LYS 4’ten sonra Fiji’ye taşınmak isteyenlerin ezikliği. n Trivia Crack oynar gibi LYS-4 çözdüm. n Bu kadar kolay bir sosyal LYS olamaz, teşekkürler ÖSYM, cidden bayağı basitti. n Sosyal sınavına bu kadar kolay denildiğine göre edebiyatta ve matematikte canımızı çıkarabilirler. ‘FİJİ’ SORUSU GÜLDÜRDÜ LYS’nin yapılmadığı tek il, güvenlik gerekçesiyle Kilis oldu. ÖSYM’nin kararıyla bu ildeki yaklaşık 3 bin öğrenci Gaziantep’te sınava girdi. LYS-4’e girecek adaylar sabah belediyenin verdiği minibüslerle Gaziantep’e hareket etti. İllerine sürekli düşen roketler nedeniyle mağdur olduklarını söyleyen öğrenciler ise “Moralimiz bozuk, sınavlara hazırlanamadık, ek puan istiyoruz” diyor. Kilisli 3 bin öğrenci Gaziantep’e gitti 863 bin 176 aday bugün Matematik Sınavı’na (LYS-1) girecek. Saat 10.00’da başla- yacak sınav 135 dakika süre- cek. Adaylar 50 matematik, 30 geometri sorusu yanıtla- yacak. Bu sınavın tamam- lanmasının ardından ÖSYM hem dün yapılan LYS-4 hem de LYS-1 sorularını inter - net sitesinden yayınlayacak. Önümüzdeki hafta sonu ise 3 LYS daha yapılacak. LYS maratonu dün yarım milyonun üzerinde adayın girdiği LYS-4 ile başladı. Öğrenciler, soruları YGS’de olduğu gibi çok kolay buldu ve “Bizi bu sorularla nasıl sıralayacaksınız?” diye eleştirdi. Uzmanlara göre, iyi hazırlanmış öğrenciler bu sınavda ‘ful’ yapar. Bugün de LYS-1 var

Upload: others

Post on 02-Jan-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

GÜNDEM

GÜNDEM

20 PAZAR 19 Haziran 2016 Editör: Eylem DÜZYOL

Dersten 4 saat sonra spor, zekâ geliştiriyorÖğrenmede başarının artması için spor yapmanın gerekli olduğu bir kez daha bilimsel olarak kanıtlandı. Hollanda’da

yapılan bir araştırmada, ders çalıştıktan sonra spor veya yoğun fiziksel faaliyet yürütenlerin, çalıştıklarını daha

rahat hatırladığı ortaya çıktı. Donders Beyin, Bilişsel ve Davranış Enstitüsü’nün baş araştırmacısı Guillen Fernan-

dez liderliğinde yapılan araştır-mada, ders çalışmayla fiziksel faaliyet arasına 4 saat konul-ması gerektiği de belirlendi.

T.C. ŞİLE (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI2015/31 SATIŞSatılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri:1 NO'LU TAŞINMAZINÖzellikleri : İstanbul İl, Şile İlçe, 648 Ada No, 2 Parsel No, ŞİLE AĞVA ŞOSESİ /Mevkii, ÇAVUŞ MAHALLESİYüzölçümü : 1.085,35 m2İmar Durumu : Bahse konu taşınmaz tastikli imar planında H=6,50 mt irtifada KAKS=0,40 yapılaşma yoğunluğunda iki kat konut ala-nında kalmaktadır.Kıymeti : 667.329,30 TLKDV Oranı : %181. Satış Günü : 22/07/2016 günü 11:30 - 11:35 arası2. Satış Günü : 19/08/2016 günü 11:30 - 11:35 arasıSatış Yeri : Kaymakamlık Binası Çay ocağı önüSatış şartları :1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadaresatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı ala-caklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elek-tronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklifverilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderle-rini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.2-Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu ver-meleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcıile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir.3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarım özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını daya-nağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariçbırakılacaktır.4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir.İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı vetemerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gön-derilebilir.6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/31Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/06/2016

Basın : 367141 www.bik.gov.tr

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. EDREMİT SULH HUKUK MAHKEMESİHAKİMLİĞİNDEN İLAN

DOSYA NO : 2014/45 TEREKEDURUŞMA GÜNÜ : 12/07/2016DURUŞMA SAATİ : 09:32DURUŞMA YERİ : EDREMİT-SULH HUKUK MAHKEMESİ TEREKE HAKİMLİĞİDavacı Türkiye Vakıflar Bankası vekili Av. Hüsamettin Duran- Av. Mustafa Öz-demir tarafından Trabzon ili, Akçaabat ilçesi, Nefsipulathane Mah. Cilt:3, Ha-ne:15, Bsn: 26 de nüfusa kayıtlı bulunan Mehmet Enver ve Dudu dan olma,01/01/1946 doğumlu, TC: 28496430590 Nolu, DEMET ÇOLAK'ın terekesinintespiti ile mevcut bildirilen ve varsa başkaca Menkul- Gayrimenkul mal varlığıüzerine Tedbir konulması, Terekenin Resmi Defterinin tutulması ve Masraf ileÜcreti Vekaletin Tereke üzerinde bırakılmasına, karar verilmesi talep edilmişve Murisin bildirilen ve tespit edilen Mal varlığı üzerine TEDBİR KONULMUŞolup yargılama aşamasında verilen ara karar gereğince TMK' nın 621. Maddesigereği İLAN YAPILMASINA KARAR VERİLMİŞ OLMAKLA.1- Mahkememizce yukarıda kimlik bilgileri yazılı Miras Bırakan DEMET ÇO-LAK'ın KEFALET SEBEBİYLE ALACAKLI ve BORÇLU OLANLARI da DAHİLBÜTÜN ALACAKLILARI ve BORÇLULARININ belgeleriyle birlikte Mahkeme-mize yukarıda yazılı dosya numarası adı altında bu ilanın 2. ilan tarihinden iti-baren BİR AY İÇERİSİNDE müracaat etmeleri,2- Bildirilen süre içerisinde müracaat etmedikleri taktirde HER TÜRLÜ HAK veALACAKLARINDAN VAZGEÇMİŞ SAYILACAKLARI,3- Başvurma tarihinin bitiminden itibaren BİR AY İÇERİSİNDE YASALMİRAS-ÇILARIN MAHKEMEMİZE BAŞVURARAK Murisin mal varlığını, İNCELEMEve BEYANDA BULUNMALARI hususu,TMK'nın 621. Maddesi gereğince miras bırakanın varsa KEFALET SEBEBİY-LE ALACAKLI ve BORÇLU OLANLARI' da DAHİL BÜTÜN ALACAKLILARI veBORÇLULARINA ve YASAL MİRASÇILARINA İLANEN TEBLİĞ OLUNUR.

Basın : 251051 www.bik.gov.tr

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

BİR süre önce bu köşede “Zamanın gürültüsü” başlıklı bir yazı yazmış, yazıda ünlü Rus besteci Dmitri Şostakoviç’in, “Sanat, zamanın gürültüsü üze-rinde duyulan Tarih’in fısıltısıdır” tanımından hareketle, onun roma-nını yazmış olan Julian Barnes’ın sorduğu “Öyle ise, zamanın gürültüsüne karşı ne çıkarılabilir?” sorusunun cevabını öğrenirsem eğer, başka bir yazıda bunu sizinle paylaşacağıma söz vermiştim.

Sorunun cevabını o yazıya konu olan Barnes’ın kitabının sayfaları arasında buldum; ben de bu pazar yazısında bu cevaptan yola çıkarak bu bahiste biraz daha laflamak istiyorum.

H

Romancı Julian Barnes’a göre, “zamanın gürültüsüne” karşı çıkarılabilecek tek şey, “içimizdeki müzik”tir, evet “içimizde olan o müzik, ki bu müzik bazıları tarafından gerçek müziğe dönüştü-rülür. Gerçek müzik, on yıllar boyunca, eğer zamanın gürültüsünü bastıracak kadar güçlü, gerçek ve safsa, tarihin fısıltısına dönüşür”.

İşte sorunun cevabı bu... Şostakoviç hayatı boyunca

bir tek buna sadık kaldı. Stalin döneminde bir

“sabit fikre” köle yapmak istediler onu. Ama onu onlar-dan ayıran tek şey, “Ha birisine köle olmuşsun, ha onun fikrine” demesiydi. Hatta ona göre “fikir köleliği”, fiziksel kölelikten çetindi.

H

Tarihin bütün şedit rejimlerini, bütün büyük diktatörlerin hayatlarını ince-leyin, hemen hemen hepsinin “notalardan” çok “kelimeler-den” korktuğunu göreceksi-niz. Ceberut iktidarlara, azgın diktatörlere göre “insan ruhu-nun mühendisleri” besteciler değil, yazarlardır çünkü.

O yüzden dikta rejimlerin-de önce kitaplar yasaklanır, sonra toplu halde yakılırlar.

H

(Şimdi bir parantez.. Geçen hafta Avesta Kitape-vi’nin Diyarbakır’da bulunan deposu kundaklandı. Kür-

dolojinin 2 bine yakın temel eseri zarar gördü, önemli bir kısmı yandı, geride kalanlar yangın söndürme faaliyeti sırasında ıslandı, kullanıla-maz hale geldi. Diyeceksiniz ki kim yaptı bunu? Bundan 15-20 sene önce bu ülke-de böyle bir soru sormak abesle iştigaldi. Ehmedé Xani, Melayé Ciziri, Cegerxwin gibi klasik Kürt edebiyatının en önemli edip ve âlimlerinin kitaplarını ceberut devletten başka kim yakabilirdi ki? Hele Diyarbakır’da... Ama bugün bu soruyu soruyorsanız, demek ki artık eskinin ceberut devletinin yerine geçmiş daha şedit, daha zalim bir teşkilat var karşımızda; kendi fikrinde olmayanı yok etmeye yeminli bir örgüt... Yangından kurtarılmış, ıslanarak artık okunamaz hale gelmiş kitap-ları hatıra olarak saklamak isteyenlere, yayınevinin sahibi Abdullah Keskin adreslerine göndermeye hazır; kendilerini mazlum bir halkın kurtarıcısı ilan edenlerin alnında kara bir leke olarak kalsınlar diye...)

H

Parantezi kapatıp dönelim mevzumuza...

Bir ülkenin bir diktatör tarafından idare edilip edilme-diğini öğrenmek istiyorsanız, o ülkede kaç kitabın yasaklı, yazdıkları kitaplardan dolayı kaç yazarın hapiste olduğuna bakacaksınız.

Yeterli sayıda yasaklı kitap ve tutuklu yazar bulamazsa-nız, istediğiniz kadar “Bakın diktatöre” diye bağırın, sesi-nizi duyan hiç kimse dönüp işaret ettiğiniz yere bakmaz.

Öfkenizden kudurursunuz!

H

Şostakoviç’in yaşadığı dönemde binlerce kitap yasaklıydı Sovyetler Birliği’nde; yüzlerce yazar hapisteydi. Diktatör, “kelimeleri” bertaraf etmiş, sıra “notalara” gelmişti.

Anekdotu Julian Barnes’ın “Zamanın Gürültüsü” roma-

nından aktarıyorum. Şostakoviç bir türlü

onların istediği “notala-ra” basmıyordu. Siyasi bilinci eksikti. Yoldaş Troşin’i onu “bilinç-lendirsin” diye yanına vermişlerdi. Duyabilen kulaklar için müzik yapan bir büyük bestekârı “eğitsin”

diye bir odunu görevlendir-mişlerdi anlayacağınız.

Bir süre önce Stalin, Şostakoviç’e telefon etmiş.

Ulu Önder’in müzisyenle telefonda konuşmuş olması büyük bir hadiseydi. Kendisi-ni “proleter devrimci” yapsın diye görevlendiril-miş öğretmeni Troşin evine geldiğinde gözü duvardaki telefona ilişir. Gider önünde durur ve Şostakoviç’e;

“Yüce Önder’in sizi bu telefonda aradığı doğru mu, ben yeni duydum da” der.

Oysa Stalin’le konuştuğu telefon o değildi, yine de;

“Evet, doğru,” diye cevap verir Şostakoviç.

Troşin telefona hayran hayran bakar.

“Stalin ne büyük adam. Devletin onca önemli işi dururken size bile vakit ayırabiliyor demek.”

“Evet, gerçekten hayret verici.”

“Çok tanınmış bir besteci olduğunuzun farkındayım” diye konuşmasını sürdürür öğretmen Troşin. “Ama Büyük Önder’imizle karşılaş-tırıldığınızda siz kimsiniz ki?”

“Ben bir solucanım” diye cevap verir Şostakoviç.

“Evet, siz gerçekten de bir solucansınız” der Troşin ve tekrar telefona bakar.

“Bu telefon çoktan bir müzeye kaldırılmış olmalıydı, yazık hâlâ bu berbat duvarda duruyor” der.

H

Böylesine büyük bir sanatçıyı bir “solucana” dönüştüren bir büyük diktatörün resimlerini hâlâ evlerinin duvarlarına asıp pos bıyıklarına hayran hayran bakanların, “Türkiye’de diktatörlük var” diye bağır-maları ne yaman çelişki anne!

Barnes yerden göğe kadar haklı...

Komünist bir rejimde yaşamadan komünist olmak çok kolay olsa gerek.

Tarihin fısıltısı!

Ü NİVERSİTE sınav-larının ikinci aşaması olan 5 otu-

rumlu Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS), dün Sos-yal Bilimler Sınavı (LYS-4) ile başladı. Tarih, iletişim, gazetecilik, radyo televiz-yon gibi Türkçe Sosyal (TS) puanlarıyla tercih yapacak adayların girdiği sınava girmek için başvuran sayısı 517 bin 12. Saat 10.00’da başlayan ve 135 dakika süren, Kilis dışında tüm illerde yapılan sınavda adaylara 44 tarih, 14 coğrafya-2 ile 32 felsefe grubu ve din kültürü ve ahlak bilgisi dersi soruları yöneltildi. Adayların LYS puanlarının hesaplanabilmesi için 2 sınava girmeleri ve lisans programı tercihi yapabilmek için de 180 barajını aşmaları gerekiyor.

‘AYIRT EDİCİ SORULAR YOK’İlk LYS zorlamadı ama adaylar

sosyal medyada “Bu kadar kolay soru olursa bizi nasıl sıralayacaksınız? Ayırt edici sorular yok” diye eleştirdi. Aynı eleştiriyi adaylar Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) ardından da dile getirmişti. Fem Yayınları Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç, Bilfen Liseleri Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı Aslıhan Sezer, Nesibe Aydın Okulları uzmanları, Uğur Okulları Akademik Kurulu üyeleri Davut Gürler, Ayşin Dağlı ile Gülay Ataç soruları şöyle değerlendirdi:

n TARİH: Bilgi ölçen sorular ama zor değil. Çalışan ve soru kökünü dikkatli okuyan öğrencilerin yapabileceği nitelikte sorular. Öğrencilere göre ayırt edici nitelikte soru yok.

n COĞRAFYA-2: Hem bilgi hem yorum isteyen sorular. Konuyu bilenlerin ful çıkaracağı kolaylıkta. Sorularda çevre, doğa, insan teması ön planda. 11. ve 12. sınıf ağırlıklı sorulardan oluşmuş. Ayırt edici soru yok.

n FELSEFE: Felsefe grubu sorularının içinde sosyal medyaya etkileşimli, güncel sorular da vardı. Sosyoloji, psikoloji ve mantık soruları müfredatlar doğrultusunda bilgi, kavram ve paragraf soruları olarak hazırlanmış. İşlem yapma, bilgi kullanma gerektiren mantık sorularının bazıları öğrencileri zorladı.

n DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ: YGS’de zorlandılar ama LYS’de kolaydı.

Sosyal Bilimler Sınavı’na ‘Çok kolay’ eleştirisi

BUGÜN LYS-1 VAR VE SORULAR AÇIKLANIYOR

BUGÜN MATEMATİK SINAVI VAR

SINAVIN ardından öğrenciler LYS-4’ü sosyal medyada değerlendirdi. Soruları kolay bulan adaylar, “Fiji’de kilo almışsın lafı iltifat sayılıyor” sözünün yer aldığı sorunun kendilerini güldürdüğünü söyledi. İşte Twitter’da sosyal medya:

n Fiji iyi güldürdü, beni de yollayın oraya.

n Sınavdan sonra hayallerim Fiji’ye gidip mutlu

mesut yaşamak oldu. n LYS 4’ten sonra Fiji’ye

taşınmak isteyenlerin ezikliği.n Trivia Crack oynar gibi

LYS-4 çözdüm.n Bu kadar kolay bir sosyal

LYS olamaz, teşekkürler ÖSYM, cidden bayağı basitti.

n Sosyal sınavına bu kadar kolay denildiğine göre edebiyatta ve matematikte canımızı çıkarabilirler.

‘FİJİ’ SORUSU GÜLDÜRDÜ

LYS’nin yapılmadığı tek il, güvenlik gerekçesiyle Kilis oldu. ÖSYM’nin kararıyla bu ildeki yaklaşık 3 bin öğrenci Gaziantep’te sınava girdi. LYS-4’e girecek adaylar sabah belediyenin verdiği minibüslerle

Gaziantep’e hareket etti. İllerine sürekli düşen roketler nedeniyle mağdur olduklarını söyleyen öğrenciler ise “Moralimiz bozuk, sınavlara hazırlanamadık, ek puan istiyoruz” diyor.

Kilisli 3 bin öğrenci Gaziantep’e gitti

863 bin 176 aday bugün Matematik Sınavı’na (LYS-1)

girecek. Saat 10.00’da başla-yacak sınav 135 dakika süre-

cek. Adaylar 50 matematik, 30 geometri sorusu yanıtla-

yacak. Bu sınavın tamam-lanmasının ardından ÖSYM

hem dün yapılan LYS-4 hem de LYS-1 sorularını inter-

net sitesinden yayınlayacak. Önümüzdeki hafta sonu ise

3 LYS daha yapılacak.

LYS maratonu dün yarım milyonun üzerinde adayın girdiği LYS-4 ile başladı. Öğrenciler, soruları YGS’de olduğu gibi çok kolay buldu ve “Bizi bu sorularla nasıl sıralayacaksınız?” diye eleştirdi. Uzmanlara göre, iyi hazırlanmış öğrenciler bu sınavda ‘ful’ yapar. Bugün de LYS-1 var