tan ’dan vizyon yerl i - sanayi gazetesi · türkiye’nin en iyileri arasında yer edinen gazi...

Yıl: 9 Sayı: 403 Fiyatı: 7.5 TL 12 Şubat - 18 Şubat 2018 ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ

/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

Erol TÜRK

İş kazalarındaişverenin sorumluluğu

09Prof. Dr.Ali RızaBüyükuslu

Türkiye’ninorta gelir tuzağı

09Enver ERKAN

Dış ticaret açığı gözle görülür şekilde yükseldi

08

01

GAZİ TEKNOPARKTANYÜZDE 80’LİK BAŞARI

Yürüttüğü Ar-Ge projeleriyle

Türkiye’nin en iyileri arasında yer edinen Gazi Teknopark, genç girişimcilere

sunduğu destek-lerle de öne çıkıyor.

Gazi Teknopark Genel Müdürü S. Tuğrul İmer, tekno-

parklarının TÜBİTAK BİGG kapsamında 2017 yılında yüzde 80’lerde başarı oranı yakalayarak en başarılı uygulayıcı kuruluşları arasına girdiğini söyledi.

02

TEŞVİKİN FİTİLİ ATEŞLENECEK

Yatırım ortamını cazip hale getirmek için hazırlanan yeni Torba Tasarı, TBMM’ye sunuldu. Tasarıda, imalat sanayi, ihracat, yatırım, Ar-Ge gibi birçok alanda yeni teşvik ve destekler yer alıyor. Buna göre, sanayi sicil belgesine sahip işletmelerin yatırım teşvik belgesi aranmadan imalat sanayinde kullandıkları yeni makine ve teç-hizat alımlarına 2019 sonuna kadar KDV istisnası getirilecek.

07

5 YILDA 18 FABRİKAHer geçen gün biraz daha büyüyen Çorum

OSB, yatırımcısına sunduğu 5. bölge teşvikleriyle ilgi odağı haline geliyor. Çorum Valisi ve OSB Başkanı Necmeddin Kılıç, son 5 yıl içinde bölgele-rinde 18 fabrika açıldığını, 22 fabrikanın da inşaat çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

İKİTELLİ OSB’DEN ÖZYÖNETİM KARARI

İstanbul Valisi Vasip Şahin’in

başkanlığındaki Türkiye’nin en büyük sanayi üssü İkitelli OSB, müte-

şebbis heyetten genel kurul

sistemine geçme kararı aldı. Başkanlık

için iki adayın listesi yarışırken, eski başkan vekille-rinden Nihat Tunalı, seçimi kazanan isim oldu. 30 bine yakın işletmesi, 300 bin çalışanıyla bir kent görünümünde olan İkitelli OSB’de yapılan genel kurul toplantısında, gündemin ilk maddesi olarak, OSB’nin yönetim biçimiyle ilgili oylama yapıldı. Sanayiciler, İkitelli OSB’de özyönetime geçme kararı verdi. Kurulduğu 2001 yılından beri müte-şebbis heyet ile yönetilen OSB böylece genel kurul sistemine geçmiş oldu. OSB yönetimi için yapılan seçimde sanayiciler, daha önceki yıllarda başkan vekilliği görevini de yürüten Müteşebbis Heyet Başkan Vekili Nihat Tunalı ile Aydın Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Aydın’ın listelerini oyladı. Oldukça çekişmeli geçen seçimde, Nihat Tunalı’nın listesi, 25 oya karşılık 26 oy ile seçimden galip çıktı.

06

OCAK İHRACATIYÜZLERİ GÜLDÜRDÜ

İhracat rakamları, ocak ayında da yükselişini sürdürdü. Ocak ayı ihracatı, geçen yılın aynı dö-nemine göre yüzde 16,3 arttı ve 12,2 milyar dolara yükseldi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “2018 Ocak ayı, ihracat tarihi-mizdeki en iyi 3’üncü ocak ayı oldu. Söz verdiğimiz gibi ‘İhracatta Rekorlar Yılı’na çift haneli artışla başladık” değerlendirmesini yaptı.

08

GİRİŞ

Ümit UÇAR - Tuğçe EROL

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, cari açık canavarını boğacak yerli üretim stratejilerini devreye aldıklarını, bu bağlamda özel sektöre

büyük görev düştüğünü belirtti. Sanayicilere seslenen Bakan, “Yerli üretim hassasiyetini bırakmadan, küresel pazara dahil olun” dedi.

ViZYON YERLiHEDEF GLOBAL

KÜRESELPAZAR

TÜRKLERİBEKLİYOR

Gelişmiş ekonomilerin kaldıracı kamu alımları-nın ehemmiyetini sektöre aşılayan konferansta Türkiye’nin milli üretim duruşuyla ilgili açıklama-larda bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Bakanlık olarak teknoloji açığını kapamaya odaklandıklarını anlattı. Böylece cari açığın da eriyeceğini ifade eden Özlü, kamu alım-larının ülkeler için önemli bir kalkınma enstrümanı olduğunu söyledi. Kimya ve makineyi de içerisine alan yerlileştirilme aşamasındaki 5 sektörle ilgili açıklamalarda bulunan Özlü, sanayicilere tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmedi: “Yerli alıma duyarlılık gösterin.”

“YERLİYE ÖNCELİK VERİN”Sanayide yerli ve milli üretimin bir “beka” meselesi olduğunu dile getiren Özlü, 43 ürünü yerlileştirme kapsamında adım attıklarını söyledi. Katma değeri 10 yılda 2 katına çıkaracak 5 odak sektör belir-lediklerini belirten Özlü, söz konusu sektörlerin kimya ve ilaç, gıda, yarı iletken elektronik ürünler, makine ve teçhizat ve motorlu kara taşıtları oldu-ğunu açıkladı. Özlü bu sektörlere ek olarak bilişim ve yazılımı da teşvik kapsamına aldıklarını, muafi-yetlerin ardının arkasının kesilmeyeceğini; “Başta KOSGEB olmak üzere, bütün kaynaklarımızı, yerli ve milli üretim için seferber edeceğiz” ifadeleriyle vurguladı.

5 ODAK SEKTÖR

Kamu alımlarıyla yerli sanayi duyarlılığını ve katma değerini geliştirmek istediklerini söyleyen Bakan Dr. Faruk Özlü, Üretim Reform Paketi’yle de yerli üreticinin büyük oranda destek gördüğünü, orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünlerinin ihalesinde, yerli malı teklif edenlerin lehine yüzde 15’lik fiyat avantajı

sağlanmasını mecburi kıldıklarını ifade etti. Yerli ve milli üretimin bir duruş olduğunu

söyleyen Bakan, kamu alımlarını önemli bir politika aracı olarak

değerlendirdiklerini dile ge-tirdi. Özellikle orta ve yüksek teknolojili ürünlerde, Avras-ya’nın üretim üssü olmayı hedeflediklerini anlatan Ba-

kan; “Kamu alım gücünü; sanayimize göre

kurgulamak durumun-

dayız” dedi.

İHALEDE MÜTHİŞ AVANTAJ

EKONOMİDE ULUSAL DALGA BAŞLIYOR... 4’TE

Ekonominin belkemiği sanayicilere yerli üretim kültürü oluşturma talebinde bulunan

Bakan Özlü, endüstri camiasına şöyle seslendi:

•Sanayicilerimiz yerli alımlara hassasiyet göstersin.

•Yerli ve milli üretim hassasiyeti tamam,lakin işin küresellik boyutu da var.

•Küresel pazarlardan kopmayın,yeni pazarlara entegre olun.

•Dünyayla birlikte hareket edin,yeniliklere gecikmeyin.

•Yerliyi üretmenin bir sonraki aşamasıihraç etmektir, ürettiğinizi ihraç edin.

“KÜRESEL PAZARDANKOPMAYIN”

Akademik araştırmaları ticarileştiren TTO’lar, TÜBİTAK desteğiyle atak yapacak. 1601 Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik Destek Programı kapsamında açılan çağrı kapsamında 8 TTO, iki yıllık proje süre zarfında 8 mil-yon liralık destek almaya hak kazandı. Buna göre, Bahçeşehir, Düzce, Eskişehir Osmangazi, İzmir Ekonomi, Marmara, Okan, Pamukkale ve Samsun Ondokuz Mayıs Üniversiteleri destekten yararlanacak. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, “Şu anda 38’i aktif olmak üzere toplamda 48 TTO’yu destekliyoruz ve bugüne kadar yaklaşık 120 milyon liralık kaynak aktardık” dedi. Destek programıyla bilimsel çalışmaların nitelik ve nicelik

10

SMS TORK’TANYENİLİKÇİ BAKIŞ

Ana ürün kalemleri; pnömatik aktüa-

törler, elektrikli aktüatörler, küresel vanalar, kelebek vanalar olan SMS TORK,

ürünleriyle fark yaratıyor. SMS

TORK Genel Müdürü Enver Kaya, “Firmamız,

kaliteli-yenilikçi yerli ürünler ile hitap ettiği sektörlerde; güvenilir ve satış sonrası hizmet garantisi firma kültürü ile kısa sürede müş-terisine ulaştırma anlayışını kendine prensip edinmiştir” dedi.

1106

yönünden geliştirilmesi, üniversite-sanayi iş birliğinin artırılması, patent, ticarileştirme faaliyetleri ve inovasyonun çoğaltılması amaçlanıyor. OSB VE TEKNOPARK

SAYISI ARTIYORPlanlı sanayileşmenin adresleri OSB’ler ile

üniversite-sanayi iş birliğinin merkez üsleri teknoparkların sayısı artıyor. 2017 yılı kasım ayında kurulan Şanlıurfa Gıda İhtisas OSB’nin ardından, bu sektörde yeni bir OSB daha resmiyet kazandı. “Ba-lıkesir Ayvalık Gıda ve Gıda İşlemeleri İhtisas OSB”, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından tüzel kişilik sicili alarak kuruldu. Sanayiye teknoloji katan teknoparkların sayısı da Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde kurulan Kapadokya Teknopark ile birlikte 71’e yükseldi.

TÜRKİYE’NİN YATIRIM CENNETLERİ

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Tevfik Bu-lut, geliştirdiği yöntemle, Türkiye’nin yatırım için en elverişli 9 ilini tespit etti. Yapay zekâ yöntemi kullanarak

yaptığı araştırmasında Bulut, İs-tanbul’un yatırım için en uygun

il olduğunu belirledi.

OTOMOTİVİN BAŞKENTİYERLİ OTOYA TALİP

03

ERDOĞAN’DAN “YERLİ” ÇIKIŞ

Özellikle savunma sanayi için yürü-

tülen yerlileşme ve millileşme adımlarına, devletin en üst kademesinden

destek geldi. Cumhurbaşkanı

Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemiz-

de üretilebilecek hiçbir ürünü, yazılımı, sistemi acil durumlar haricinde kesinlikle dışarıdan hazır olarak almayacağız” dedi. Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda açıkla-malarda bulunan Erdoğan, yurt içinde ve yurt dışında çok önemli askeri operasyonlar yürütülen şu dönemde, savunma sanayi projelerinin çok daha kritik hale geldiğine dikkat çekti. Erdoğan, Türkiye’de üretilebilecek hiçbir ürün, yazılım ve sistemin acil durumlar haricinde dışarıdan hazır olarak almayacağını belirterek, “Gerekirse daha çok zaman harcayacak, hatta gerekirse daha çok para harcayacak ama mutlaka kendi tasarımla-rımızı, ürünlerimizi, sistemlerimizi geliştireceğiz. Şartlarımızı kabul ederek, bizimle birlikte çalışmak isteyen uluslararası savunma sanayi kuruluşlarıyla iş birliğine elbette varız” diye konuştu.

02

12 Şubat - 18 Şubat 2018

Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi02 ROPORTAJ

BİGG PROGRAMI’NDA YÜZDE 80’LİK BAŞARI

Ümit UÇ[email protected]

Yaratıcılık, yenilikçilik ve girişimcilik kültürünün gelişmesini sağlayacak üniversite-sanayi iş birliği mekanizmaları geliştiren Gazi Teknopark, genç girişimcilerin TÜBİTAK

BİGG Programı’ndan yararlanarak şirketleşmelerine katkıda bulunuyor.

GIRISIMCILIK KULTURUNEGAZI TEKNOPARK IMZASI

CAMİANIN ÖNCÜLERİNDENFirmaları, ihracat rakamları ve sağladığı istihdamla Türki-ye’nin en önemli teknopark-ları arasında yer alan Gazi Teknopark, genç girişimcilere verdiği destekle de inovasyon camiasında öne çıkıyor. TÜBİ-TAK 1512 Bireysel Genç Girişim (BİGG) Destekleme Programı kapsamında Türkiye’deki 20 uygulayıcı kuruluştan biri olan Gazi Teknopark, 2017 yılında yüzde 80’lerde başarı oranı yakalayarak en başarılı

uygulayıcı kuruluşları arasına girdi. Gazi Teknopark tarafından Ege Teknopark iş birliğinde yürütülen BİGG Anahtar Progra-mı’nda, 26 girişimci toplamda 3 milyon 900 bin liralık TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi desteğine sahip oldu. Sanayi Gazetesine değerlendirmelerde bulunan Gazi Teknopark Genel Müdürü S. Tuğrul İmer, bölgele-rinin sağladığı destekler, yatırım planları ve sunduğu avantajlar hakkında bilgi verdi.

3,9 MİLYONLUK DESTEKBu kapsamda sunduğunuz destek tutarı nedir?

TÜBİTAK 1512 Bireysel Genç Girişim Destekleme Programı kapsamında Türkiye’deki 20 uygulayıcı kuruluştan biri olan Gazi Teknopark, 2017 yılının top-lamında yüzde 80’lerde başarı

oranı yakalayarak en başarılı uygulayıcı kuruluşlardan biri oldu. Gazi Teknopark tarafından Ege Teknopark iş birliğinde yürütülen BİGG Anahtar Progra-mı’nda 26 girişimci, toplamda 3 milyon 900 bin TL’lik TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi desteğine sahip oldu.

TEKNOKENT GENİŞLEYECEKİleriye dönük hedefleriniz, plan ve projeleriniz nelerdir?

Gazi Teknoparkın tam doluluğa ulaşmış olması ve halen yeni firma taleplerinin olması, böl-gede bulunan büyümek isteyen firmaların alan talepleri gibi nedenlerle mevcut teknopark alanın genişletilmesi ve genişle-tilen alanda yeni bina inşaatının yapılması, bu sayede daha fazla girişimciye, daha fazla tekno-loji geliştiren firmaya hizmet verilmesi planlanıyor. Bununla

birlikte, firmalarımızın ulusal/uluslararası alanda ticarileş-mesine yönelik çalışmalarımızı hızlandırmayı hedefliyoruz. Gazi Teknopark firmaları ile yerli çatı kuruluşları bir araya getirerek iş birliği olanağı sağladığımız çalıştaylarımızı 2018 yılında bir marka haline getirerek daha yoğun hale getirmeyi planıyo-ruz. Ayrıca bilişim firmalarımızın uluslararasılaşma sürecine des-tek veren Gazi Bilişim Kümesi’ni firma sayısını artırarak yeniden yapılandıracağız.

KÜMELENME REHBERLİĞİKümelenme faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Seviye olarak daha olgun Ar-Ge firmaları ise en fazla ticarileşme ve uluslarasılaşma kısmında des-teğe ihtiyaç duyuyor. Gazi Tek-nopark çatısı altında yer alan 21 bilişim firması ile Mayıs 2015’te uluslararasılaşma çalışmalarına başlayan Gazi Bilişim Kümesi bu süreç içerisinde eğitim, da-nışmanlık ve yurt dışı pazarlama faaliyetleri ile bilişim teknolojileri ihracatında firmaların büyük yol

almasını sağlayarak önemli bir rol oynadı. Yurt dışı pazarlama faaliyetlerinin planlanmasından gerçekleştirilmesine kadarki tüm süreç boyunca firmalar ile birebir gerçekleştirilen yakın çalışmalar, faaliyetin gerçek-leştirildiği bölgelerdeki yerel danışmanların seçimi, eğitim ve pazarlama faaliyetlerinin bir bütünlük içerisinde yürütülmesi ve kümelenme kültürünün ku-rumsal bir kimlik haline gelmesi bu başarıya ulaşmada büyük rol oynadı.

BÜYÜME PROJESİ VARTeknopark olarak gereksi-nimleriniz nelerdir?

Gazi Teknopark olarak, tecrübeli ekibimizle uzun zamandır tam dolulukta faaliyet gösteriyoruz. Gazi Teknoparkta yıllar önce kurulan ve şimdi çok yüksek cirolara ulaşan firmalarımız var. Bu doğrultuda hem firmaları-mızın büyüme taleplerini kar-şılayabilmek, hem de dışardan

gelen talepleri de karşılayarak daha fazla firmaya hizmet verebilmek adına büyüme projeleri hazırlıyoruz. Büyüme ihtiyacımızı karşılayabilmek için, Gazi Üniversitesi Gölbaşı Yer-leşkesinde bulunan arazimiz için halen çeşitli kurumlarla yatırım görüşmelerimiz sürüyor. Tabii ki bir yandan büyümenin gerektir-diği nitelikli insan gücü ihtiyacını da karşılamamız gerekiyor.

“İŞ BİRLİKLERİ ARTMALI”Sizce ülkemizde teknoparkla-rın gelişimi nasıldır ve ne tür projeler kalkınmayı hızlandı-racaktır? Ülkemizde girişimcilik bilincinin henüz son yıllarda artmaya başla-dığı bilinen bir gerçek. Dolayısıyla ekosistemin sahip olduğu bilgi ve tecrübe yavaş yavaş artıyor. Gazi Teknopark olarak Ar-Ge firmalarının sahip olduğu tecrübe

ve yetkinliği, kamu ve çatı kuru-luşların ihtiyaçlarıyla eşleştirerek yaptığımız iş birliği çalıştayları, bir yandan yerli ve milli teknolojinin geliştirilmesine katkı sağlarken, diğer yandan Ar-Ge firmalarımızın da büyümesine yardımcı oluyor. Bu çalıştaylar ile çatı kurumla-rın Ar-Ge projelerindeki teknik ihtiyaçlarıyla, firmalarımızın yetkinliklerini eşleştirerek, iş birliği sağlanmasına aracı oluyoruz.

İŞ MODELİ KURGULANIYORYürüttüğünüz BİGG Anahtar Programı hangi alanlarda destek sağlıyor?

BİGG-Anahtar, Gazi Tekno-park tarafından TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği Programı 1. Aşama hizmet-lerinin yürütüldüğü girişim-cilik programıdır. Programda girişimciler eğitim ve mentorluk döneminde, iş modelini, ekibini doğru bir şekilde kurgulamayı ve pazarı tanımlayıp geliştir-

meyi öğrenirler. Bu süreçte teknik mentorlar da girişim-cilere biryandan iş fikirlerinin teknik açıdan doğrulanması ve geliştirilmesi konusunda destek verirler. Programın sonunda sunum eğitimi ve mentorluğu da alan girişimcilerden TÜBİTAK 1512 programına başvurmaya uygun yeterlilikte görülenlerin TÜBİTAK’a başvurusu iletilir. TÜBİTAK tarafından kabul edi-len iş fikirleri, 150 bin TL’lik hibe desteğine hak kazanır.

200’E YAKIN PROJETeknoparkınız hakkında bilgilendirmede bulunabilir misiniz?

Gazi Üniversitesinin desteği ve büyük ortaklığı ile 2007 yılında kurulan Gazi Tekno-park, 2008 yılında faaliyetine başladı. Oldukça hızlı bir gelişim göstererek Türkiye’nin önde gelen teknoparkları arasında

yerini alan Gazi Teknopark, Gazi Üniversitesi Gölbaşı Yerleşkesin-deki yaklaşık 59 bin metreka-relik bir alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Bu alanda yer alan 20 bin metrekareye yakın kapalı alanda tam doluluğa yakın faa-liyet gösteren teknoparkımızda, halen 100’ün üzerinde firma ve bine yakın personel ile 200’e yakın Ar-Ge projesi yürütülüyor.

Gazi Teknopark Genel Müdürü S. Tuğrul İmer, teknoparklarda üretilen teknolojinin ve oluşan bilgi birikiminin doğru yerlere ulaşmasıyla teknoloji

geliştirme bölgelerinin hızla büyüyeceğini söyledi.

Gazi Teknopark S. Tuğrul İmer2007 970 108

Yeni Nesil Haber

cilik SANAYI



sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi03

03


YERLİ OTOMOBİN EN BÜYÜK ADAYLARINDAN

Türkiye’de üretilen her iki otomobilden birisinin üretim merkezi olan Bursa, yerli otomobilin üretim yeri için en güçlü adaylar arasında bulunuyor. Bursa TSO Başkanı

İbrahim Burkay, “Bizim dileğimiz Bursa’nın merkez seçilmesi” dedi.

BURSALI SANAYICIURETIME HAZIR

EN GÜÇLÜ ADAYLARDANTürkiye’nin uzun yıllardır hayalini kurduğu yerli otomobil projesi için, büyük sanayi kent-leri arasındaki rekabet kızıştı. Yerli otomobilin Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holdingin ortak girişimiyle üretileceğinin açıklanmasının ardından, üretim yerine talip olan iller harekete geçti. 2021 yılında seri üretime geçmesi planlanan yerli otomobil için Bursa, Sakarya, Kayseri, Konya, İzmir, Kocaeli, Eskişehir, Ankara, Kütahya, Mardin ve Diyarbakır

gibi birçok ilden “Biz üretelim” talepleri gelmeye devam ediyor. “Türkiye’nin Otomobili”nin üre-tim üssü olma taliplileri arasında yer alan Bursa, bu alandaki deneyimiyle en güçlü adaylar arasında yer alıyor. Yaklaşık 20 ilin aday olduğu yerli otomobil projesinde öne çıkan yerlerden Bursa, Türkiye’nin ilk otomobil test merkezinin açılacak olması, otomobil üretimi için altyapısı ve sanayi bölgeleri, kalifiye eleman gibi avantajlarıyla iddialı iller arasında bulunuyor.

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Baş-kanı Mehmet Büyüksimitci, 2018 yılı içinde kendilerine 2,2 milyar dolarlık hedef koyduklarını söyledi. Büyüksimitci, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Kayseri Şubesi tarafından düzen-lenen Kültepe Ekonomi Zirvesi’ne katıldı. KAYSO’nun bin 421 üyesi olduğunu ve Kayseri’nin Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden bir

tanesi olduğunu anlatan Büyük-simitci, kentte üç OSB ve üretim ağırlıklı bir serbest bölgede toplam 42 milyon metrekare alanda yaklaşık bin 700 civarında firma ile üretim yaptıklarını kaydetti. Büyüksimitci, “2017 yılını 1 milyar 900 milyon dolar civarında bir ihracatla kapattık. 2018 yılı içinde kendimize 2,2 milyar dolarlık hedef koyduk” diye konuştu. Kayseri gibi tam endüstrileşememiş ama potansiyeli olan illerin daha önceki teşviklerden tam olarak yararla-namadığını, teşvik verilen illerde de istenilen verimin alınamadığını ifade eden Başkan Büyüksimitci, “Teşvik sisteminde potansiyeli olan illerin mağdur edilmemesi çok önemli. Kayseri gibi illerin yatırım iştahını artıracak şekilde teşviklerin yeniden gözden geçirilmesini düşü-nüyoruz” dedi.

KAYSO’danbüyük hedef

Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız satın alma meslek derneği Türkiye Satınalma Profesyonelleri ve Yöneticileri Derneği (TÜSAYDER), dış ticaret açığının, yerli üreticilerden alım yapılarak, “dış ticaret fazlasına” çevrilebileceği hedefiyle, faaliyetleri-ne devam ediyor. Ege’deki üyeleri ile bir araya gelen TÜSAYDER Başkanı Gürkan Hüryılmaz, “Üyelerimizin

önemli ölçüde satın alma karar gücü var. TÜSAYDER olarak şu anda üye-lerimizin satın alma gücü 50 milyar doları aştı. Biz bu gücü Türkiye’deki tedarikçilerimizi güçlendirecek şekilde kullanırsak doğal olarak hepimiz bu işten fayda sağlayaca-ğız” dedi. Satın almada Endüstri 4.0 uygulamaları ile ilgili bilgi veren Hür-yılmaz, “Satın alma 4.0” kavramını Türkiye’de ilk kez gündeme getiren, modelini oluşturan, oluşturduğu modeli proje haline getiren ve bu projeyi Avrupa Birliğine sunan öncü kurum olmayı başardıklarını söyledi. Hüryılmaz, “Türkiye, Endüstri 4.0’ı yakalamak için milli üreticileri destekleyecek. Ayrıca, önce milli üreticilerden satın alma yapılması konusunda hem fikir olan yöneticiler, dış ticaret açığını dış ticaret fazlasına çevirmeyi hedefliyor” dedi.

Açık, fazlayaçevrilecek

OTOMOTİV BAŞKENTİ

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (Bursa TSO) Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın otomoti-vin başkenti olduğunu, yerli otomobilin de kentte üretilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin Otomobili’ni Bursa’da üretmek istediklerini dile getiren

Burkay, “Bununla alakalı hem Cumhurbaşkanımıza hem

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza hem de

bu konsorsiyumu oluşturan beş şirkete ilgili raporlarımızı verdik” dedi. Burkay, Türkiye’de her iki

otomobilden birisinin Bursa’da üretildiğine

dikkat çekerek, “Otomo-bil ihracatının neredeyse

yüzde 60’ından fazlası kent-teki ana sanayi ve yan sanayi tarafından gerçekleştiriliyor. Bursa’nın hem coğrafik olarak lojistik altyapısı, hem de insan kaynağı, buradaki şirketlerin potansiyeli özellikle Türkiye’nin büyük projelerinde en önemli itici gücün bu bölge olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

DÜNYAYI BESLİYOR

Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BOSİAD) Başkanı Abdullah Bayrak da üretim merkezinin kesinlikle Bursa olması gerektiğini kaydetti. Bursa’da özelikle otomotiv

altyapısının çok güçlü oldu-ğunu ifade eden Bayrak,

“Otomotiv Test Merkezi Bursa’da kuruluyor. Çok önemli bir sanayi bölgesi TEKNOSAB’ı açıyoruz. Bence yer-li otomobilin burada üretilmesi planlan-malı. Talipli olan çok

var. Ama kesinlikle adres Bursa. Altyapının

yanında Bursa, otomotiv kültürü almış vaziyette ve

sanırım bu üretilecek olan araç elektrikli bir araç olacak. Bu anlamda yerli üretimde biz ilk sırada olmalıyız. Çünkü Bursa sanayisi sadece ana sanayi olarak değil, otomotiv yan sanayide de dünyayı besliyor” diye konuştu.

ŞİRKET MARTTAKURULUYORBMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, yerli otomo-bille ilgili önümüzdeki ayın sonunda şirket kurulacağını kaydetti.

Türkiye’nin Otomobili’ni üretecek ortak girişim grubunda yer alan BMC’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, ortak girişim grubunun mart ayının sonlarına doğru bir şirket kuracağını söy-ledi. MÜSİAD Genel Merkezinin “Otomotivde Vizyonumuz Made In Turkey” başlığıyla düzenlediği Türkiye İstişare toplantılarında yer alan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, yerli otomobil üretimiyle ilgili önemli

açıklamalarda bulundu. Sancak, “Yaptığı-mız planla-maya göre martın sonuna doğru bu işi tamamen üstlenecek şirket doğmuş olacak.Şu anda zaten hazırlıkları 5 yıllık, 10 yıllık, 20 yıllık planla-malar yapılıyor. Boş durulmu-yor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın büyük desteği var. Devletimizin büyük desteği var” dedi.

“MERKEZ BURSA OLMALI”“Bizim dileğimiz, projenin güç-lü çıkabilmesi ve hızlı bir şekilde başarıya ulaşması için bu kadar güçlü altyapısı olan Bursa’nın merkez seçilmesi” diyen Bur-kay, Bursa’nın lojistik avantaj-ları, insan kaynağı, teknolojisi ile ilgili raporlarını ilgili yerlere sunduklarını anlattı. Burkay, “Bir de Bursa’da yerleşik olan otomobil sektöründeki şirket-lerin yetenek matrislerini de çıkardık. Şu anda Bursa’daki bin 700 şirketin yetenek matrisi Bursa TSO tarafından çıkartıl-mış vaziyette. Bu firmalarımız

şu anda otomotiv sektöründe çalışmalarına rağmen, uzay havacılıkta neler üretebileceği, savunma sanayinde neler üretebileceği ile ilgili yetenek matrisleri odamızda var. Yerli otomobilde de üretim merkezi mutlaka Bursa olmalı” değer-lendirmesini yaptı. Pozitif bir gelişme ile üretim merkezinin Bursa olmasını umut ettikle-rini söyleyen İbrahim Burkay, “Bursa olarak da ilk üretimde ne kadar üretilebiliyorsa, o üretimin alım garantisini Bursa olarak verdik” dedi.

“BAYRAK GÖSTERMEHAREKETİ”

Bu projenin, “Türki-ye’nin ulusla-rarası alanda bayrak

gös-termesi

hareketi” olduğunu dile

getiren Sancak, “Herhangi bir ticari

işten öteye bir şey. Bir de bu sadece araba yapmak işi değil. Bilgi ve teknolojileri konusunda bu sektörde Türkiye bu uygula-mayla birlikte bir iş sektörünü millileştirmiş olacak. Sorunu

sadece bir araba olarak düşün-memiz lazım. Çeşitli boyutları var. Bir sektör insanlığın gittiği bir alan, yapay zekâ, teknoloji, yazılım, bunların hepsi bir araya gelecek. İşte Türkiye bu adımla buraya adım atıyor” dedi. San-cak, yerli otomobil üretiminin finansman kanadıyla ilgili farklı bir yaklaşımda bulunarak, “Biz finansmanından korkmuyoruz. Biz bunu düzgün anlattığımız zaman bu halk bunun finansma-nını üstlenir. Biz son kuruşumuza kadar vereceğiz. Paramız bittiği zaman döneceğiz, halka diyece-ğiz ki, bak bu kadar para lazım, bizim paramız bitti. Bu halk bize fazlasını verir” ifadelerini kullandı.

Bursa TSOİbrahim Burkay

Yerli otomobil1889 Abdullah Bayrak

EthemSancak

04

04 SANAYI Yeni Nesil Haber

cilik



sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Teknoparklar, sanayi KOBİ’leri ve Ar-Ge merkezleri geleceğin ekonomisini el ele şekillendirecek. Kamu alımlarının ekonomideki yansımasının ve yerli üretimin

geleceğinin konuşulduğu konferansta özel sektörün dirayetine vurgu yapan otoriteler, alım stratejilerinde radikal revizyonlar yapacak.

‘ULUSAL EKONOMI’ GONGU CALDI

YERLİ FİRMA AVANTAJLIYerli üretimde Türkiye’nin tırmanacağı basamaklar, iş ve endüstri camiasının güçlü koordinasyon çatıları TOBB ve ATO’nun iş birliğiyle düzenlenen “Teknolojik Dönüşümde Kamu Alımlarının Rolü; Yerli ve Milli Üretim Konferansı”nda belir-lendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün yanı sıra nitelikli firmalarıyla birlikte teknoparkların, üniversitelerin, Ar-Ge merkezlerinin, STK’ların ve sanayicilerin katıldığı, sektör paydaşlarınınsa yerli üretim ekosistemine destek sunmak adına katılımlarını yoğunlaştırdı-

ğı konferansta, kamu alımlarının güdüleyici rolüne vurgu yapıldı. Türkiye’yi ileri teknolojiye taşıma hedefinin yerli üretimle ve yerli üretime kıvılcım yaratacak kamu alımlarıyla gerçekleşebileceğinin sinyallerinin verildiği toplantıda, ihalelerde milli üretim yapan şirketlerin de yabancı firmalara nazaran taşıdığı avantajların altı çizildi. Konferansa Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Veysel Yayan, Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, OSTİM Başkanı Orhan Aydın ve MÜSİ-AD Ankara Başkanı İlhan Erdal da katıldı.

Bergama OSB (BOSBİ), sanayicilerin nitelikli eleman ihtiyacını çözmek için Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş birliğine gitti. BOSBİ, 15 bin metrekarelik parseli “BOSBİ Tematik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” yapımı için bedelsiz olarak Milli Eğitim Müdür-lüğüne tahsis etti. Böylece, mesleki ve teknik eğitime büyük bir destek sağlanması ve sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli personel sorununu çözüme kavuşturulması amaçlanı-

yor. İmza töreninde konuşan Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkan Vekili ve Bergama OSB Mütevelli Heyeti Başkanı İbrahim Gökçüoğlu, “Ülke-mizin aydınlık geleceği için eğitim ve mesleki teknik eğitimin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Sanayiciler olarak meslek eğitimin eksikliğini hissediyorum. Anadolu ve Meslek Lisesi’ne yer tahsisi yapan ilk bölgeyiz. Bergama ilklerin ilçesidir bu gurur Bergama’ya yakışacak” dedi.

BOSBİ’deneğitime destek

Kayseri OSB Bölge Müdürlüğü, firmaların ihracat rakamlarını yük-seltecek projelerini hayata geçiriyor. OSB’de faaliyet gösteren firmaların, ürünlerini 365 gün sergileyebile-ceği Türk Ticaret Merkezleri (Expo Center ) kurulması için yürütülen çalışmalar somutlaştı. Türk Ticaret Merkezleri kurulmasına için ön çalışmalarda bulunmak üzere Bölge Müdür Yardımcısı Adil Özhan’ın baş-kanlığında, OSB bünyesinde açılan Dış Ticaret Merkezi uzmanlarından oluşan bir heyet Dubai’ye gitti. Bir bölümü devlet destekli olan Türk

Ticaret Merkezleri projesi sayesinde, yabancı ülkelerde aktif pazarlama imkanlarının beklenen seviyede gerçekleşmesi, hedef pazarlara daha kolay ulaşılması, showroom ve mağaza gibi yerlerde ürünlerin 365 gün sergilenmesi, lojistik, tasarım, B2B görüşmelerinin sürekli olması, maliyetlerin düşürülmesi, reklam ve tanıtım bilinilirliğinin sağlanması, istihdamın ve ihracatın artırılması hedefleniyor. Kayseri OSB tarafından söz konusu projenin diğer ülkelerde de gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Expo Center’la dünyaya açılacak

Ümit UÇAR - Tuğçe EROL


Mersin Valisi Ali İhsan Su, Mersin Tarsus OSB’de incelemelerde bulu-narak, firmaların üretim tesislerini gezdi.Mersin Tarsus OSB Müteşeb-bis Heyeti Ocak ayı olağan toplan-tısına katılan Vali Su, OSB Başkanı Sabri Tekli tarafından karşılandı. Vali Ali İhsan Su, Sabri Tekli ve OSB yö-neticileri, toplantı öncesinde bölgede faaliyet gösteren “Özbal Çelik Boru” ve “Armada Duvar Kağıtları” firmala-rını ziyaret ederek, firmaların üretim faaliyetleri ve işleyişleri hakkında yetkililerden bilgi aldı. Mersin-Tarsus OSB içerisinde faaliyet gösteren

boru tesislerini gezen Vali Su, 40 dönüm arazi üzerinde kurulan ve yaklaşık 150 kişiye istihdam sağlayan tesisteki üretim bandı hakkında fir-manın yönetim kurulu üyesi Hasan Tufan Ballı’dan tesisle ilgili bilgiler aldı. Su, genel kullanım ve sanayi tipi her türlü boru imalatının yapıldığı üretim tesisindeki incelemelerini, 1995 yılında firma bünyesinde kuru-lan ve Akdeniz Bölgesi’nin bu alanda kurulan ilk akredite laboratuvarı olma özelliği taşıyan “Tahribatlı-Tah-ribatsız Mauayene Laboratuvarı”nı gezerek sürdürdü.

Validen OSB ziyareti

Ödemiş ve bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacak olan Ödemiş OSB’de yürütülen çalışmalara hız verildi. Yatırımcılara bölgedeki çalışma ve gelişmeler hakkında bilgi verilirken, toplantı sonrası OSB alanında inceleme yapıldı. Toplantıda konuşan Ödemiş OSB Müteşebbis Heyeti Başkan Vekili Deniz Gündüz, “Hayal gibi görünen Ödemiş OSB, Belediye Başkanımız Badem ve EBSO Başkanı Ender Yorgancılar ile birlikte, 2014 yılında ele alındı ve çalışmalara başlandı. Hepimiz hedefe kitlendik. Beklediğimiz günler geldi. Bölgenin iyi bir şekilde sanayiye adım atmasını

temenni ediyoruz” dedi. Belediye Başkanı Mahmut Badem de “20 yıl boyunca tabelada OSB olarak kalan, bu sürede ineklerin otlatıldığı mera olarak kullanılan bir alandı Ödemiş OSB. EBSO, ticaret odası ve müteşebbis heyeti üyelerinin desteği ile bölgede çalışmalar hız kazandı” diye konuştu. Sanayi parsel alanı 53,3 hektar ve 45 parsel bulunan OSB’de parsellerin tamamının talep gördüğünü anlatan Badem, “2019 yerel seçimlerinden önce OSB’de en azından bir ya da iki fabrikanın baca-larının tüttüğünü göreceğiz. Bölgenin kaderi değişecek” dedi.

OSB’deçalışmalar hızlandı

AR-GE’SİZLİK ALIMI KESER

Ar-Ge’ye verdiği önemle tanınan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Tek-noloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, kamu alımlarının

küreselleşen dünyanın önemli bir enstrümanı olduğunu belirtti. 1960’larda küresel milli gelirin yüzde 5’inin küresel ticaret-ten geldiğini, bugün ise bu oranın yüzde 30’lara çıktığını açıklayan Altunyaldız, “Ar-Ge ve inovasyon olmadan rekabetçi ürün üretilemez, dolayısıyla kamu alımları yapılamaz” diye konuştu. Dünyada 10 trilyon dolarlık bir değerin kamu alımları yoluyla harcandığına işaret eden Altunyaldız, “Kamu alımlarının önemli bir sanayi politikası ol-duğu çok net. Kamu olarak özel sektörümüze güveniyoruz” dedi.

“İTHALE DAYANMAYIN”

Üretim Reform Paketi ve yerli oto gibi sanayiye boyut atlatacak çalışmaları hatırlata-rak sözlerine başlayan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, Türkiye’nin sanayide üretilen

ürün çeşitliliği bakımından 2 bin 982 ürün ile Avrupa’da 7.sırada yer aldığını, mali değeri 2015 yılında 956 milyar lira olan sanayi üretiminin 2016 yılında 1 trilyon lirayı geçtiğini bildirdi. Kamu alımlarının tüm gelişmiş ülkelerde uygulanan çağdaş bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, 2011’de yapılan değişiklikle, yerli malına yüzde 15 fiyat avantajı sağlandığını hatırlattı. Sanayicilere hitap eden Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’de üretin ve yüzde 15 fiyat avantajından faydalanın” çağrısında bulundu ve ithale dayanma alışkanlığının terk edilmesi gerektiğini söyledi.

RADİKAL ADIMLAR YAKIN

Türkiye’nin kalkışma sürecine rağmen sanayi sektöründe yüzde 15 civarında kıpırdanma yaşandığını dile getiren ASO

Başkanı Nurettin Özdebir, kamu alımlarının bu amaca ve kalkınmaya hizmet ettiğini ifade etti. “Türkiye ekonomisine ilişkin hep söylenen orta gelir tuzağı kavramının özünde orta tekno-loji tuzağı yatmaktadır” diyen Özdebir, henüz kurulan Yerlileş-tirme Yürütme Kuruluna da çok iş düştüğünü söyledi. Kurulun teknoloji transferi açısından önemli görevler icra edeceğini vurgulayan Başkan, “Türkiye, kamu alımları bağlamında daha radikal düzenlemelere imza atacak” sözlerine yer verdi.

ÜRETMEYEN TÜRKİYEKALKINAMAZ

Dünün en çok kazananlarının Türkiye’de yatırım yapan ve istihdama kapı aralayanlar

olduğunu vurgulayan ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Ticari İş Birliği Özel İhtisas Ko-misyonu Başkanı Musa Pireci, ekonominin sürdürülebilirliği için azaltılacak cari açıkta yerli üretimin önemli bir yeri oldu-ğunu söyledi. Dışa bağımlılığı azaltma ve yerli üretim cazi-besini yükseltme bağlamında çalışmakta olduklarını anlatan Pireci, “Katma değeri yurt içinde tutacak stratejik unsurlar için el birliğiyle çalışmalıyız” şeklinde konuştu.

ASIL SAVAŞ İKTİSADİ

Etkinliğin ev sahiplerinden ATO Başkanı Gürsel Baran, gelişmiş ülkelerinin sanayi dönüşümünün arkasında kamu alımlarının yat-tığını belirtti. İş dünyası olarak kamu alımlarında yerli ve milli olandan yana pozitif ayrımcılık yapılmasını arzu ettiklerini söyleyen Baran, sanayide bilgi

ve teknolojiye dayalı yüksek katma değer hedeflediklerini ifade etti. Yerli, yeşil ve yenilikçi yapıyı kurguladıklarını söyleyen Başkan Baran, asıl savaşın iktisadi bağlamda gerçekleş-mekte olduğunun da altını çizdi. Amacın yurt içi sanayinin uluslararası pazarlara entegras-yonu olduğunu söyleyen Baran, kamu alımlarında yerli ve milli olana pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini ifade etti. Baran, “Dünyanın 4. sanayi devrimini hayata geçirdiği dönemde bizim de hamle yapmamız kaçınılmaz. Bunun da yolu, yerli ve milli üretimi teşvik etmekten, Ar-Ge çalışmalarından, inovasyondan ve marka oluşturmaktan geçi-yor” şeklinde konuştu.

ATO Yerli ve Milli

Üretim KonferansıKamu alımları,

yerli üretim, Ar-Ge Ankara TOBB

05

05YATIRIM/sanayigazetesi.com.tr


sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik


YATIRIM VE İSTİHDAM SEFERBERLİĞİNE ANLAMLI KATKI

Osmaniye Kadirli’de 400 milyon TL’lik entegre tesisinin temelini atan Şenpiliç,

200 kilometre yarıçaplı bir alanda ekosistem yaratacak. Tesis, bu yılın

sonunda faaliyete geçecek

SENPILICTEN YENIENTEGRE TESIS

YATIRIMLAR DEVAM EDECEKYıllık 1 milyar lirayı aşan cirosuy-la Türkiye’nin en büyük entegre piliç eti üreticisi olan Şenpiliç, yeni yatırımlarla büyümesini sürdürüyor. Firma, Osmani-ye’nin Kadirli ilçesinde 400 milyon lira yatırımla kuracağı entegre tesisi için temel atma töreni düzenledi. Tören, Ekono-mi Bakanı Nihat Zeybekci, şehir protokolü ve vatandaşların katı-

lımıyla gerçekleştirildi. Şenpiliç, ilk etapta günlük 450 bin adet kesim kapasiteli bir kesimhane ile yıllık 579 bin 500 ton üretim kapasiteli bir yem fabrikası kuracak. Bunu önümüzdeki dönemde kuluçkahane ve damızlık çiftlikleri izleyecek. Entegre tesisin bu yılın son çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.

TÜRKİYE’NİN BAŞARISIHaşim Gürdamar, 2018 yılında Şenpiliç’in 40. kuruluş yıldö-nümü olduğunu dile getirerek, “40 yılda kaydettiğimiz mesafe, bizim olduğu kadar Türkiye’nin de başarısıdır. 40. yılımızda Şenpiliçin doğup büyüdüğü Sakarya’dan sonra ilk kez, ülkemizin bir başka güzide şehrinde, Osmaniye’de yeni

bir yatırımın temelini atıyoruz. Bizim iş adamı olarak vazifemiz, yeni yatırımlar yapmak, o ya-tırımın etrafındaki eko-sistemi büyütmek, daha fazla insana iş ve aş fırsatı sunmaktır. Türkiye ekonomisinin 2017’de sergilediği önemli büyüme performansının sürdürülebilmesi için de yatırım-ların artması şart” dedi.

İHRACAT ARTTIPiliç üreticisi Şenpiliç’in Osmani-ye’nin Kadirli ilçesinde kuracağı entegre tesisin temel atma töre-ninde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de beyaz ete olan rağbetin arttığını söyledi. Bu rağbetten duyduğu memnu-

niyeti dile getiren Zeybekci, “Ta-bii 2017’de beyaz et ihracatımız 2016’ya göre yüzde 48 arttı. Biz böyle şeylere Türkiye’de alıştık. Ama dünyada böyle artışları gören ülkelerde yer yerinden oynar” şeklinde konuştu.

YENİ YERLER TALEP EDİLİYOROsmaniye’ye yapılan yatırımlara da değinen Zeybekci “Burada 7 bin 200 dönüm OSB’ye ilave olarak bir o kadar daha yer talep ediliyor. Tamamının müşterisi ve yatırımcısı hazır. Osmaniye’nin

2002’deki ihracatı 700 bin dolar, bugün 1 milyar dolar. Bu ilimiz bu coğrafyanın ortasında par-layan bir yıldız. Tabii Türkiye de Osmaniye gibi her alanda atılım yapıyor, yapacak da” dedi.

EKOSİSTEM YARATACAKŞenpilicin Kadirli’de kuracağı entegre tesis, 200 kilometre yarıçaplı bir alanda ekosistem yaratacak. Çevredeki 840 çift-likle anlaşma yapılacak. Tesiste 3 bin 500 kişiye istihdam sağ-lanacak. Bu da yaklaşık olarak 20 bine yakın kişinin yaşamına dokunulacağı anlamına geliyor. Şenpiliç bu yönüyle hükümetin

başlattığı istihdam seferberliği-ne de anlamlı bir katkı yapıyor. 1978 yılında dönemin mütevazı şartlarında kurulan Şenpiliç, bugün 320 bin tonluk piliç eti kapasitesi, 1 milyar TL’yi aşan cirosu ve yüzde 14 pazar payıyla Türkiye’nin en büyük entegre piliç üreticisi konumunda bulunuyor.

MÜSİAD Düzce Şubesi Yönetim Ku-rulu Üyesi İşadamı Murat Taştepe, Türkiye-Katar İş Konseyi Başkanı Ethem Sancak ile Katar’daki yatırım fırsatları ve yapmayı düşündükleri yatırımlarla ilgili destek talebinde bulundu. Sakarya’da geçtiğimiz gün-lerde düzenlenen toplantıda İşadamı Ethem Sancak istişarelerde bulunan Murat Taştepe, “Ethem Sancak ile aynı zamanda Katar’a geçtiğimiz günlerde yapmış olduğumuz fuar ziyaretinde öngördüğümüz yatırım olanaklarıyla ilgili de fikir alışverişin-de bulunarak Katar’da yapmayı dü-şündüğümüz yatırımlar için destek talebinde bulunduk” dedi. Destek taleplerine olumlu yanıt aldıklarını

belirten Taştepe, istişarede bulun-dukları konulara olan duyarlılıkları ve yatırım fırsatlarına olan yakınlıkların-dan dolayı Ethem Sancak’a teşekkür ettiklerini de sözlerine ekledi.

Düzce’denKatar ilgisi

Sanayi 4.0’a geçişi kolaylaştıracak, verimlilik kavramını yaygınlaş-tıracak Model Fabrika’ların sayısı artırılacak. İlki Ankara’da, ikincisi Bur-sa’da kurulacak Model Fabrika’lar için, İzmir, Mersin ve Malatya’da da düğmeye basılıyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) teknik iş birliğiyle yürütülen, Model Fabrika Projesi’nin Malatya’da da uygulan-ması için devreye girdi. KOBİ’leri desteklemek, sanayiyi geliştirmek ve istihdamı artırmak amacı taşıyan Model Fabrika’ların Malatya’da kurulması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile gö-rüşen Bakan Tüfenkci, Malatya’nın da Strateji ve Eylem Planına dahil edilmesini istedi. Bakan Tüfenkci’nin girişimleriyle, KOBİ’ler için Uygu-lamalı Yetkinlik Artırma Merkezleri olarak da adlandırılan ve ilk olarak Ankara’da kurulmaya başlanılan Model Fabrikalar, Malatya’da da hayata geçirilecek.

Dönüşüm merkeziBakan Tüfenkci, kamu, sanayi ve özel sektör iş birliğinde oluşturulan Model Fabrika’nın, Türkiye’nin sa-nayi gelişimini modern teknolojiye

uyumlu hale getireceğini vurgula-yarak “Model fabrikalar, işletmele-rin Sanayi 4.0 ve dijital dönüşüme uyum sağlamalarını kolaylaştıra-cak” dedi. Tüfenkci, sanayileşmiş ülkelerde bu yapıların etkin bir şekilde kullanıldığını belirterek, “Ülkemizde işletmelerimizin çağa ayak uydurması, rekabet güçlerinin ve verimliliklerinin artırılması için bu yapıları hayata geçirmek istedik. Uygulamalı yetkinlik ve dönü-şüm merkezi olarak kurulan bu fabrikalar, sanayimizin gelişimine çok önemli katkılar sağlayacak. Buralarda KOBİ’lere verimlilik odaklı üretim teknikleri hakkında eğitimler verilecek. Yaparak öğrenme ve öğ-rendiğini uygulayarak dönüştürme yöntemi kullanılarak çalışanların teori ve pratiği birleştirmeleri sağlanacak” bilgisini verdi.

Malatya’ya Model Fabrika geliyor

Kurulduğu günden beri 92 projeyi iş fikri olarak geliştiren Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, projeleri yatırımcılarla bir araya getiriyor.

Yeni iş fikirlerinin ticarileşmesi ve ticarileştikten

sonra büyümesi süreçlerinde her türlü desteği profesyonel bir hizmet anlayışı ile sunan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, yatırımcı ve girişimciyi bir araya getiriyor. Yaklaşık 7 ay önce faaliyetlerine başlayan merkez, şu ana kadar 92 projeyi iş fikri olarak geliştirdi.

İstanbul Kalkınma Ajansının (İSTKA) güdümlü proje desteği kapsamında desteklenen merkez, bu süre içinde ikinci projeyi de yatırımcıyla buluştur-du. Start-up üniversitesi gibi çalışan ve yatırımcı ile iş fikirlerini buluştur-mayı amaçlayan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezinin bünyesinde üretilen temizlikdevi.com projesi 3 milyon lira değerleme üzerinden yatırımcı çeker-ken, Restroid Sipariş ve Otomasyon

Sistemleri’ne de yatırım geldi.

2,5 MİLYON TLENTREN (Entrepreneurship Expert Network) Kurucu Başkanı ve TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu Kurumsal ve Uluslararası İlişkiler Ça-lışma Grubu Başkanı girişimci işadamı Erdem Dereli, 2,5 milyon TL değerleme üzerinden Restroid’e yatırım yaptı. Taraflar düzenlenen bir törenle iş

birliklerini imza altına aldı. Restroid, merkez bünyesinde geliştirilen ilk ve tek yerli ve milli, kapalı sistem restoran otomasyonu olma özelliği taşıyor. Yeni nesil yazarkasalar ile tam entegre çalışan sistem, mali onaylı otomasyon sistemi olmanın yanında halihazırda kullanılan sistemlerle karşılaştırıldığında sistem donmaları, hesap hataları, yavaşlama ve ısınma sorunlarını ortadan kaldırıyor.

İŞ FİKİRLERİNE YATIRIMCI BULUYOR

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bakanlık olarak Kars’a 200 milyon liralık yatırım yapa-cakları müjdesini verdi. Bir dizi ziyaretler ve açılışlarda bulunmak üzere, Ardan’a giden Özlü, Ulaş-tırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile birlikte Kars Valiliğini ziyaret etti. Özlü ve Arslan, Vali Rahmi Doğan’dan brifing aldı ve burada gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakanlığının

2018 yılı içerisinde Kars’a yaklaşık 200 milyon liralık yatımı olacağını söyleyen Özlü, “Yaklaşık 150 milyon liralık Kars’a yatırım olacak. OSB, Bilim ve Teknoloji Merkezi, sanayi sitemizin taşınması, Avrupa Birliği Projeleri ile birlikte baktığımızda yaklaşık 200 milyon liralık bir yatırımımız liralık yatırım olacak. Bunları yerine getireceğiz. Ben tek-rar Kars’ta bulunmaktan son derece memnunum” diye konuştu.

Bakan Özlü’den yatırım sözü

ŞenpiliçNihat

ZeybekciYeni tesis 400 milyon TL Kadirli HaşimGürdamar

40. YIL HAMLESİ Şenpiliç’in Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde kuracağı entegre te-sisin temeli, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Osmaniye Valisi Ömer Faruk Coşkun, Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara, Kadirli Kaymakamı Tamer Orhan, Kadirli Belediye Başkanı Dr. Ömer Tarhan, Şenpiliç’in bölge bayileri ve iş ortakları ile kalabalık bir davetli topluluğu-nun katıldığı bir törenle atıldı. Törende konuşan Şenpiliç Onur-sal Başkanı Haşim Gürdamar,

Türkiye ekonomisinin büyü-meye devam etmesi için yatı-rımların şart olduğunu söyledi. İş adamı olarak vazifelerinin, yeni yatırımlar yapmak, o ya-tırımın etrafındaki eko-sistemi büyütmek, daha fazla insana iş ve aş fırsatı sunmak olduğunu vurgulayan Gürdamar, “Şen-piliç’in 40. yılında 400 milyon TL’lik yatırımla kuracağımız yeni entegre tesisimizi, ekonomimize ve halkımıza kazandırmaktan büyük gurur duyuyoruz” dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Model Fabrika Projesi’nin Malatya’da da

uygulanması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile görüştü.



sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi YATIRIM Yeni Nesil Haber

cilik

06

06SON 5 YILDA ATAK YAPTI

Bugüne kadar toplam 44 firmaya yeni parsel tahsis edilen Çorum OSB, 18’i faal, 22’si inşaat halinde olan fabrikalarıyla bölge ekonomisini canlandırıyor. Coğrafi konumu

itibariyle avantaj sağlayan OSB, yatırımcısına 5. bölge teşvikleri sunuyor.

Literatürüne giren bir çalışmaya imza atan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Tevfik Bulut, Türkiye’nin yatırım için en

uygun şehrini belirledi. YATIRIMCININ ADRESICORUM OSB

18 FABRİKA FAALBölge katılımcılarının 5. bölge teşviklerinden yararlandığı Çorum OSB, son yıllarda yatırımcıların tercih ettiği sa-nayi üsleri arasında yer almaya başladı. Makine, ziraat aletleri, gıda, plastik ve elektro plastik ürünler, medikal ürünler, orman ürünleri, kimya sanayi, seramik,

mermer, ısı yalıtım, prefabrike yapı elemanları, döküm, oto yan sanayi, tekstil, mobilya ve metal sanayi gibi tesisler bulunduğu Çorum OSB’de, son 5 yıl içinde 18 fabrika açıldı. İnşaat halindeki 22 fabrikanın da üretime geç-mesiyle, bölgede bin 500 kişiye iş imkanı sağlanacak.

ELVERİŞLİ KONUMOSB’nin, her geçen gün yatırımcılar tarafından daha çok tercih edildiğini anlatan Vali Kılıç, “Bu tercihte Çorum’ un coğrafi konumu itibarıyla Doğu Karadeniz’i Anadolu’ya bağlayan yol üzerinde olması, yapım ya da proje aşamasında olan yolların ve demiryolunun ulaşım açısından kolaylık sağ-

layacak olması, makine sanayi başta olmak üzere uzmanlık düzeyinde sanayi kültürünün varlığı, ticarete konu olan tarımsal ve sınai ürünlerdeki çeşitlilik, sermaye birikimi, eği-tim ile iş dünyası arasında güçlü bağların kurulması, teknokentin bulunması gibi başlıklar etken faktörlerdir” dedi.

266 SANAYİ PARSELİÇorum OSB’nin 1977 yılında mevcut bölgede 260 hektar alana kurul-duğunu ve 1997 yılında 177 hektar, 2006 yılında 13 hektar ve 2008 yılında ise 215 hektar ilave alanlarla toplam 665 hektara ulaştığını dile getiren Vali Kılıç, “Mevcut bölgede 74, tevsii alanda 50, 13 hek-tarlık ilave alanda 1 ve 215 hektarlık alanda ise 141 olmak üzere toplam

266 adet sanayi parseli bulunmaktadır. OSB’miz karma bir bölge olup; makine, ziraat aletleri, gıda, plastik ve elektro plastik ürünler, medikal ürünler, orman ürünleri, kimya sanayi, seramik, mermer, ısı yalıtım, prefabrike yapı eleman-ları, döküm, oto yan sanayi, tekstil, mobilya ve metal sanayi gibi tesisler yer almaktadır” diye konuştu.

AVANTAJLI BÖLGEVali Kılıç, Türkiye’nin mevcut teşvik kanunun-da yatırım teşvik uygu-lamaları kapsamında 6 bölgeye ayrıldığını ve Ço-rum’un ise 4.bölgede yer aldığını söyledi. Yatırımın Çorum OSB’de yapılması halinde 5. bölgenin teşvik kapsamına girildiğine dikkat çeken Kılıç, “KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, gelir/kurumlar vergisi indirimi, faiz des-teği, SGK işveren prim desteği teşviklerinden

yararlanılmaktadır. Bölgemizde inşaat aşamasından üretime geçiş sürecine kadar gereken her türlü bilgi ve belgelerin tanzimi, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve işyeri açma ve çalışma ruhsat-ları bölge müdürlüğü-müzce herhangi bir bedel talep edilmeksizin hızlı ve etkin bir şekilde ilgili mevzuatlar çerçevesinde düzenlenmektedir” bilgisini verdi.

ALTYAPI YATIRIMLARITAM GAZÇorum Valisi ve OSB Başkanı Necmeddin Kılıç, bölgede yapılan çalışmalar ve özel sektör yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu. OSB’de 2013 yılından bugüne kadar toplam 44 firmaya yeni parsel tahsis edildiğini belirten Vali

Kılıç, bunlardan 18 tanesinin faaliyete geçtiğini 22 tanesinin ise inşaat aşamasında olduğunu kaydetti. Kılıç, Çorum OSB’nin doğusunda bulunan yaklaşık 215 hektarlık alanın altyapı projeleri çalışmalarının tamamlandığını ifade etti.

153 MİLYON LİRALIK YATIRIMMevcut alanlar ile 215 hektarlık alanda, 1 Tem-muz 2013’ten bugüne kadar toplam 153 milyon 265 bin 470 lira yatırım tutarlı 44 firmaya parsel tahsis edildiğini aktaran Vali Kılıç, 4 firmanın da proje aşamasında olduğunu kaydetti. Kılıç, “Faaliyette bulunan 18 firmanın yatırım tutarı 53 milyon 614 bin 175

lira iken mevcut çalışan sayıları ise 780’dir. İnşaat aşamasında olan firmaların yatırım tutarı da 94 milyon 626 bin 295 TL’dir. Proje aşamasındaki 4 firmanın yatırım miktarı 5 milyon 025 bin liradır. İnşaat ve proje aşamasında olan firmaların toplam istihdam taahhütleri de 747 çalışandır” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Tevfik Bulut, yapay zekâyı ve geliştirdiği modeli kullanarak, Türkiye’nin yatırım için en uygun illerini tespit etti. Araştırmasında, büyükşehir statüsündeki 9 ili yatırım potansiyeli açısından değerlendiren Bulut, ya-pay zekâ yöntemlerinden biri olan çok katmanlı perseptron (MLP)’nu da kullanarak bir analiz yaptı. Buna göre, Türkiye’de yatırıma en elverişli il İstanbul olarak belirlendi. Yatırım potansiyeli açısından İstanbul’u sıra-sıyla Manisa, Denizli, İzmir, Kocaeli, Bursa, Ankara, Adana ve Antalya izledi. Değerlendirmede, üretimdeki toplam parsel sayısı, teşvik bölgesi, OSB’nin türü, kuruluş yılı, gelir, eğitim ve güvenlik endeksleri etkili oldu.

Yeni yöntemTevfik Bulut, “A New Multi Criteria Decision Making Method: Approach of Logarithmic Concept (APLOCO)” konulu makalesinde, yöneylem araştırmaları alanına giren bir yön-tem geliştirdi. Bulut’un geliştirdiği

yöntemin makalesi, bilim kurulunda başta Samsung Araştırma Merkezi, Intel ve Amazon olmak üzere dünyanın farklı birçok teknoloji üniversitelerinden bilim insanının olduğu International Journal of Artificial Intelligence&Applicati-ons-IJAIA (Uluslararası Yapay Zekâ ve Uygulamaları) dergisinin bilim kurulunda kabul edilerek, 2018 yılının ilk sayısında İngilizce olarak yayınlandı.

Birçok alanda kullanılabilecekÇalışması hakkında bilgi veren Tevfik Bulut, “Makalede, çok kriterli karar verme problemlerinin çözümüne yönelik geliştirdiğim Logaritmik Konsept Yaklaşımı (APLOCO) tanıtıl-dı. Karar kriterlerinin önem ağırlıkla-rının belirlenmesi aşamasında ise bu alanda uygulaması nadir olan yapay zekâ yöntemlerinden biri olan Çok Katmanlı Perseptron (MLP) kullanıldı. MLP’ten elde edilen önem ağırlıkları geliştirilen yönteme dahil edilerek analiz yapıldı. Yöntem, sınıflandırma, sıralama, seçim ve performans değerlendirme problemlerinin çözümünde kolay-lıkla kullanılabilecek. Bu model ev ortamında yapılan yaklaşık 4 yıllık bir çalışmanın ürünü. Yeterli zaman verilmesi ve uygun koşullarla des-teklenmesi halinde daha iyi çalışma-ların ortaya konulması mümkün. Zira bilim birikimli olarak ilerler ve mükemmel bir şey yoktur. Bu ve buna benzer çalışmaların yapılması hem ülkemiz hem de literatür için önem taşımaktadır” dedi.

Yatırıma en elverişli il İstanbul


Çorum OSB 1977 665 hektar Necmettin Kılıç

Gıda ve tekstil sektörlerinde büyük bir potansiyel barındıran Mardin, tekstil yatırımcılarını kente davet edi-yor. Moda ve Hazır Giyim Federas-yonu (MHGF) tarafından düzenlenen “Mardin ve Dicle Bölgesi Tekstil-Hazır Giyimde Yatırım Fırsatları ve Tanıtım Günleri”, tekstilcileri bir araya getirdi. Mardin’deki Dicle Kalkınma Ajansında (DİKA) gerçekleşen, İstanbul, Ankara ve İzmir’den çok sayıda iş adamının katıldığı etkinlikte, bölgenin son yıllarda atılan adımlarla yatırımlar için çok uygun hale getirildiği ifade edildi. Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Yaman, kentte çok şeyin değiştiğini, ortamın her sektör için uygun hale getirildiğini söyledi. Birinci OSB’nin tam kapasiteyle çalıştığını, İpek Yolu’na çok yakın bir yerde ikinci bir OSB yapılacağını vur-

gulayan Yaman, “Sizlerin müracaat-larını bekliyoruz. Şu ana kadar cazibe merkezleri için DİKA Başkanlığımıza 300’ün üzerinde müracaat oldu. İkinci OSB’yi yeni yatırımlarınız için bekle-tiyoruz” dedi. Mardin OSB Başkanı Abdülnasır Duyar ise yıllardır tarım ve gıda sektöründe yatırım yaparak OSB’nin bu alanda önemli bir duruma getirildiğini, gıda sektöründeki ihracat faaliyetlerinin bir benzerini Mardin’in tekstil alanında da göstermesinin mümkün olduğunu söyledi. Duyar, “OSB’de tekstil firmalarının faaliyet göstermesi için imkanlar sağladık. Şu anda 10 tekstil firması sanayi bölge-mizde faaliyetini yürütüyor. Tekstil sektörünün olduğu yerde işsizlik sorunu azalıyor, kalkınma daha hızlı gerçekleşiyor” değerlendirmesini yaptı.

Tekstil sektörüMardin ile gelişecek

Ağaç ve orman ürünleri sektörünün öncü markası AGT, büyüme planları doğrultusunda yatırımlarını artırıyor. AGT Genel Müdürü Şirzat Subaşı, toplam yatırım tutarının 100 milyon avroyu aştığı belirtilen yeni tesisle üretim kapasitelerini ve ihracatı yüzde 100 artırmayı planladıklarını söyledi. 123 bin metrekare yeni alana ve 40 bin metrekare ilave kapalı alana sahip yeni tesis tamamlandığında, mevcut üreti-me ek katkı sağlayacağı gibi bölge ve

sektör için yeni istihdam oluşturacak. AGT Genel Müdürü Subaşı, “2014 yılı başında start verdiğimiz MDF üreti-miyle bir sanayi kuruluşu için çok kısa diyebileceğimiz bir sürede ülkemizin en etkin ve takip edilen üreticisi olduk. Hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlar-dan aldığımız yoğun talepleri karşıla-mak için mevcut üretim kapasitemizi artırmamız şarttı. Bu nedenle öncelikle geçen yıl İran yatırım kararımızı alarak yola çıktık” dedi.

AGT büyüyor

TESVIKYeni Nesil Haber

cilik



sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

07

0712 Şubat - 18 Şubat 2018

Meclise sevk edilen Torba Tasarı’ya göre, imalat sanayi, ihracat, yatırım, Ar-Ge gibi birçok alanda yeni teşvik ve destekler devreye alınacak. Makine-teçhizat almak

isteyen yatırımcı, KDV istisnasından yararlanabilecek.

SANAYICIYEYENI TESVIK

Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı-nın (DOĞAKA), Elbistan ve Afşin ilçelerinde 2018 yılı sürdürülebilir üretimin geliştirilmesi ve yenilikçilik mali destek programı hakkında bilgi verildi. Toplantıya kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, özel sektör tem-silcileri ve çiftçiler katıldı. DOĞAKA

Program Yönetim Birimi Uzmanı Hüseyin Sökmen tarafından ger-çekleştirilen toplantıda, “Sürdü-rülebilir Üretimin Geliştirilmesi ve Yenilikçilik”, “Turizm Altyapısının Geliştirilmesi Küçük Ölçekli Altyapı” ve “Seracılığın Geliştirilmesi” mali destek programları hakkında bilgi-lendirme sunumu yapıldı.

DOĞAKA’dandestek tanıtımı

Gaziantepli kadın girişimciler, Kadın Girişimci Destek Merkezi (KAGİ-DEM) ile ekonomiye kazandırılacak. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Sanayi Odası ve İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) ortaklığında kurulacak merkezin, bir yıl içinde tamamlanması bekleniyor. Merkez için Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Sa-nayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu ve İKA Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz, merkezin kurulmasına

dönük iş birliği protokolüne imza attı. İmza töreninden önce konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Bu merkez Türkiye’de bir ilk olacak. 28 atölyesiyle, çalışan kadınların çocuğunun bakıldığı kreşine kadar düşünülen çok güzel bir çalışma. 2,5 yıldır bu merkezi kurmak üzerine Kalkınma Bakanlığı ile güdümlü proje olarak bu çalış-manın onayı alındı. Bir yıl içerisinde paydaşlarımızla bu yapımının bir an önce bitmesini arzuluyoruz” dedi.

Kadın girişimciye destek merkezi

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından yürütülen ortak çalışmayla, proje ve fikirlerini somutlaştırmak isteyen girişimci ve tasarımcılar için Fabri-kasyon Laboratuvarı (FabLab) açıldı. FabLab İzmir’in, tasarım, sanat, zanaat, mühendislik ve girişimcilikte proje ve fikirlerin hayalden gerçeğe dönüştürüleceği bir yaratıcılık atöl-yesi olarak hizmet vereceği bildirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası bünyesinde kurulan ve

İzmirlilerin ücretsiz yararlanabileceği FabLab, uzman bir ekip tarafından 1,5 milyon liralık bir bütçeyle oluştu-ruldu. Lazer kesici, CNC router, vinil kesici, robot kol, 3 boyutlu yazıcı ve tarayıcılar, elektronik geliştirme kartlarıyla donatılan Fabrikasyon Laboratuvarı için birçok kurum ve kuruluş proje ortaklığı yaptı. İZKA Genel Sekreter Vekili Sena Gürsoy, projenin İzmir’deki tüm kuruluşların iş birliğine dayandığını ve istihdam sağladığını kaydetti.

YaratıcılığaİZKA imzası

TORBA TASARI MECLİSE SUNULDU

UYGUN YATIRIM İKLİMİÜretimi, yatırım ortamını ve istihdamı canlandırmak için alınan önlemlere bir yenisi daha ekleniyor. 2017 yılının yaz aylarında yürürlüğe giren Üretim Reform Paketi’nin ve kasım ayı sonlarında kabul edilen torba yasanın

ardından, Türkiye’nin yatırım iklimine yeniden güneş doğacak. Sanayicinin, ihracatçının elini kolaylaştıran, birçok vergiden istisna ve muafiyet getiren bu düzenlemelere, kısaca Torba Tasarı olarak adlandırılan “Vergi Kanunları

İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” da katı-lıyor. TBMM’ye sevk edilen tasarı; ihracat, istihdam, yatırım, Ar-Ge ve üretim teşviklerinin yanı sıra konut

hesabı, hurda indirimi, çeyiz desteği, asgari ücretin yıl boyunca vergi dilimi artışından etkilenmemesi gibi pek çok konuda düzenleme getiriyor. Yeni Torba Tasarı’da yer alan bazı düzenlemeler şöyle:

AR-GE’YE DE KDV İSTİSNASIAr-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, tek-noparklarda, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde ve üniversitelerin araştırma laboratuvarlarında kullandıkları yeni makine ve teç-hizat alımlarına, 31 Aralık 2019’a kadar KDV istisnası sağlanacak. Yatırım teşvik belgeli olsun

veya olmasın imalat sanayinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılan ve 31 Aralık 2019’a kadar alınan yeni makine ve teçhizat, mevcut amortisman sürelerinin yarısı kadarlık daha kısa bir sürede amortismana tabi tutularak, gider yazılabilecek.

Torba Tasarı Vergi istisnaları, muafiyetler

Yatırım, ihracat, Ar-Ge

?MAKİNE ALIMIYeni Torba Tasarı’ya göre, sanayi sicil belgesine sahip iş-letmelerin yatırım teşvik belgesi aranmadan imalat sanayinde

kullandıkları yeni makine ve teçhizat alımlarına 31 Aralık 2019’a kadar KDV istisnası getirilecek.

KADIN İSTİHDAMINA KATKIKadınların iş hayatına katıl-malarını teşvik amacıyla kadın hizmet erbabına işverenlerce kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle

doğrudan veya asgari ücretin aylık brüt tutarının yüzde 15’ini geçmemek üzere sağlanan menfaatlere gelir vergisi istis-nası getirilecek.

100 TL DESTEKİşverenlere 2016 ve 2017 yıllarında uygulanan, 100 lira tutarındaki asgari ücret desteği uygulamasına 2018 yılında da devam edilmesi sağlanacak. Gençlerin istih-

dam edilebilirliklerini artırmak amacıyla 18-25 yaş arasındaki sigortalılara ait sigortalı işe giriş bildirgesi, çalışılmaya başlanılan tarih itibariyle verilebilecek.

GEÇMİŞE DÖNÜKHAKLAR VERİLECEKSigorta primi teşviki, destek ve indirimlerinden geriye yönelik yararlandırılmaması ve yararlanılan teşvikin başka bir teşvikle değiştirilmemesi, teşvikin hak edildiği dönem-den itibaren en geç 6 ay

içerisinde yararlanılmaması halinde hakkın kaybedilmesi, ancak önceki dönemlere ilişkin olarak bir ay içinde başvurulması halinde geçmi-şe dönük hakların verilmesi sağlanacak.

KAÇAK MADENCİLİĞE HAPİSKaçak madencilik faaliyetle-rinin önüne geçilmesi için, bu faaliyette bulunanların hapis cezası alması ve 10 yıl madenci-lik yapamaması düzenlenecek. İki defa ihalesi yapılmasına rağmen, maden sahasına müra-caat olmaması halinde, gerçek anlamda madencilik faaliyeti yapılabilecek sahaların arama-lara açık hale getirilmesine imkan sağlanacak. Kamu kurum ve kuruluşlarının iştiraklerinin

işlettirdikleri yeraltı madenle-rinde çalışan rödovanscılara, çalışma saatindeki azalma, ücret artışı ve yıllık izin düzenlemeleri gibi iyileştirmelere bağlı oluşan maliyet artışlarının karşılanması için destek verilecek. İthal edi-lebilen doğalgaz arzına esneklik kazandırılması bakımından, uzun dönemli bir kontrat şartı aranmaksızın, kısa dönemli spot boru gazı ve CNG ithalatının ya-pılmasına da imkan sağlanacak.

LPG VE PETROL YATIRIMLARIBelirli bir büyüklük seviyesini yakalayana kadar küçük LPG dağıtıcı lisans sahipleri, ulusal petrol stok mükellefiyeti kapsamındaki stok yüküm-lülüğünden muaf tutulacak. Petrol hakkı sahibi şirketlerin mücbir sebep hallerinin kapsamının, kısmi veya genel seferberlik hali, genel salgın

hastalık, faaliyet ve yüküm-lülüklerin yerine getirilmesini engelleyen ve yükümlünün kendisi dışındaki nedenlerden kaynaklanan diğer benzeri halleri kapsayacak şekilde tanımlanması suretiyle ruhsat süreleri, yatırımları ve bu yatırımlara karşılık alınmış teminatları korunacak.

OSB’YE ALTYAPI DESTEĞİOSB’ler ve küçük sanayi site-lerince yapılan veya yaptırılan kanalizasyon, su, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme, yol gibi altyapı yatırımları ile

küçük sanayi sitelerince işyeri yapımına yönelik kendileri-ne yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, KDV’den istisna edilecek.

YILLIK AİDATMal ihracatı yapan firmalar için nispi aidat uygulamasında asgari alt sınırın kaldırılması, hizmet ihracatı açısından ise nispi aidat uygulamasından

vazgeçilerek aylık asgari ücre-tin brüt tutarı ile bu tutarın 5 katı arasında belirlenen tutar-da yıllık aidat tahsil edilmesi esası getirilecek.

İHRACATÇIYA EK SÜREİhraç edilmek üzere ihracat-çılara teslim edilen ÖTV’ye tabi malların mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde ihraç

edilememesi durumunda, kat-ma değer vergisi uygulama-sında olduğu gibi, üç aya kadar ek süre verilebilmesi imkanı sağlanacak.

İSTİHDAM KANATLANACAK2020 yılı sonuna kadar işe alı-nan sigortalılar nedeniyle ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenleri için 12 ay süreyle gelir vergisi stopajı, damga vergisi ve sosyal güvenlik primi desteği teşviki getirilecek. İmalat ve bilişim sektöründe

faaliyet gösteren işyerlerinde ilave işe alınacaklar için daha yüksek tutarda sosyal güvenlik primi desteği sağlanacak. Kadın, genç ve engelli istih-damında teşvik süresi 12 ay yerine 18 ay olarak daha uzun belirlenecek.

İLAVE İSTİHDAMA ÜCRET İmalat sektöründe çalışan kü-çük işletmelere ve esnafa, 2018 yılında uygulanmak üzere, 18 yaşından büyük ve 25 yaşından küçük en fazla iki kişi ilave istih-

dam sağlamaları halinde gelir vergisi stopajı, damga vergisi, sosyal güvenlik primi ve asgari ücret üzerinden iki ayda bir ücret desteği verilecek.

08 Yeni Nesil Haber

cilik



sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

08


Dış ticaret açığı aralıkta ve yılın genelinde gözle görülür şekilde yükseldi

TÜİK’in Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) iş birliğiyle oluşturarak açıkladığı aralık ayı dış ticaret verilerine göre; Türkiye’nin ihracatı 2017 yılının aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,6 artışla 13,88 milyar USD olurken, aynı dönemde ithalat yüzde 25,4 artarak 23,08 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Böylece dış ticaret açığı, Aralık 2016-Aralık 2017 dönemleri arasında yüzde 63,5 artmış ve 9,21 milyar USD olmuştur. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise söz konusu dönemde yüzde 69,4’ten yüzde 60,1’e gerilemiştir.

Dış ticaret açığının geçen yılın aynı dönemine göre artmasında ilgili dönemlerde ithalatın ihracata göre çok daha hızlı bir şekilde artması etkili olmuştur. Bu dönem içerisinde en çok ihracat yaptığımız ülke Almanya olurken, onu İngiltere, İtalya ve Irak takip etmektedir. Avrupa Birliğini oluşturan 28 ülkeye ihracatın, toplam ihra-catımız içindeki payının yüzde 44,3’ten yüzde 47,1’e yükseldiği görülmektedir. AB’ye yapılan ihracat aralık ayında, 2016 yılının aynı ayına göre yüzde 15,6 artarak 6,54 milyar USD olarak gerçekleşirken; diğer ülkelere olan ihracatta aynı dönemde sadece yüzde 3’lük artış ile 7,34 milyar USD’ye doğru bir artış görülmektedir. Avrupa’ya olan ihracat artışının temel nedenleri de Avrupa ekonomilerindeki toparlanma ve EUR’daki de-ğerlenmenin EUR bazlı ihracatı yükseltmesidir.

İthalat kalemlerinde; Aralık 2017’de ilk sırayı Almanya alırken, onu Çin, Rusya ve ABD izlemiştir. Aralık ayında sermaye ve tüketim mallarının toplam ithalat içindeki payı azalırken, ara (ham madde) mallarının payı artmıştır. Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının toplam ih-

racatımız içindeki payı yüzde 4,5 olurken, aynı grubun ithalatının toplam ithalatımız içerisindeki payı ise yüzde 16,8 olmuştur.

Dış açıkta yılın son ayında da 2017’nin ikinci yarısından itibaren başlayan hızlanmanın artarak devam ettiği görül-mektedir. Özellikle yıl içerisinde petrol ve altın fiyatlarında görülen yükselişin ithalat faturasına yapmış olduğu yu-karı yönlü etki ile kombine bir şekilde TRY’nin değer kaybının da girdi maliyetleri üzerinden etkisinin olduğu görülmektedir. Haliyle, TRY’deki değer kaybının ihracata olumlu etkisinin bir yere kadar olduğu, girdi maliyetleri üzerinde yaptığı ek baskının ithalata yaptığı etki ile dış açık ve cari açıkta yarattığı büyümenin daha önemli olduğu görüldü. 2017’de altın ithalatının da yüzde 142 artarak 17,4 milyar USD olarak tüm zamanların en yükseğinde gerçekleştiğini görü-yoruz. 2018’de bu etkinin petrol ve enerji tarafında en azından 2017’deki kadar yoğun şekilde gerçekleşmeyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak emtia etkisi dışarıda bırakıldığında ortaya çıkan çekirdek dış açıkta da artış eğilimi sürdüğünden dolayı, ithal edilen mallar üzerindeki fiyat etkisinin geçtiğinden veya ithal edilen malların yurt içinde üretilenlerle ikame edilmesinden bahsedemeyiz. Dolayısıyla dış açık sorunu mevcut şartlarla de-vam ediyor görünüyor. Özellikle yüksek büyümenin yüksek açık-la sağlandığı bu konjonktürde modelin çok da ideal olmadığını söyleyebiliriz. 2016 yılında 56 milyar USD olarak gerçekleşmiş olan dış ticaret açığı, 2017’de ge-len son veriyle beraber 77 milyar USD seviyesine yükselmiştir. 2016’da 33 milyar USD olan cari açığın ise açıklanacak olan aralık ayı verisi öncesinde 2017’yi 45 milyar USD ile kapadığını tahmin ediyoruz.

Ekonomi Analisti

Enver ERKAN

HAFTADA BİR YAYIMLANIR Genel Yayın Yönetmeni

Şenol AYDIN

İMTİYAZ SAHİBİ

SANAYI GAZETECILIK Matbaacılık Reklam Prodüksiyon ve

İnternet Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. adına;

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ümit UÇAR

Haber Müdürü

F. Tuğçe EROL

Mali İşler Sorumlusu

Nuran AYAR

Haber Merkezi

Helin AYGÜN

Reklam ve Halkla İlişkiler

Ali ŞAHIN

Grafiker Gizem MÜJDE

Dağıtım

Organize Yayın Dağıtım

ANKARA MERKEZ;

Mustafa Kemal Mh. 2127. Sk. No:14/3

ÇANKAYA0 312 417 11 44

KOCAELI OFIS;

Güzeller OSB Fatih Sultan Mehmet Cad.

No:17 Gebze0 262 777 00 44

Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın

[email protected]@sanayigazetesi.com.tr

www.sanayigazetesi.com.tr

0 (262) 777 00 40

Ofset Hazırlık: Sanayi Gazetecilik Ltd. Şti.Baskı: Akademi Basın Yayın

Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 230Topkapı/İSTANBUL Tel: 0212 493 24 67-68-69

E-posta: [email protected]ı Tarihi: 08 Şubat 2018

12 Şubat - 18 Şubat 2018 Yıl: 9 Sayı: 403

İHRACAT TARİHİNDEKİ EN İYİ 3’ÜNCÜ OCAK

İhracat, ocak ayında yüzde 16,3 artışla 12 milyar 198 milyon dolara çıktı. Bir yıllık ihracat ise 158 milyar doları aştı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “İhracatta rekorlar yılına

çift haneli artışla başladık” dedi.

REKORLAR YILINA“CIFT” BASLANGIC

YÜKSELEN İVMEİhracatta her ay yaşanan artış, ocak ayında da yükseliş ivmesi-ni sürdürdü. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ocak ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,3 artarak 12 milyar 198 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böyle-

ce 2018 Ocak ayı, ihracat tari-hindeki en yüksek 3’üncü Ocak ayı oldu. Son 12 aylık ihracat da yüzde 10,1 artarak 158 milyar 4 milyon dolara ulaşırken, miktar bazında ihracat ise ocakta yüzde 9,8 yükselişle 9,7 milyon tona çıktı.

ZİRVEDE OTOMOTİV VARSektörel bazda ocak ayında en fazla ihracatı, 2,27 milyar dolarla otomotiv gerçekleştirdi. Bu sektörün ihracatı ocak ayında bir önceki yıla göre yüzde 10,8 arttı. Otomotivi 1,43 milyar do-larla hazır giyim ve konfeksiyon ve 1,35 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Ocak ayında en fazla ihracat ar-tışı yaşayan sektörler ise yüzde 153 artış ile zeytin ve zeytinyağı, yüzde 42,3 artışla ile deri ve deri

mamulleri, yüzde 32 artışla ile makine ve aksamları oldu. Bu dönemde tarım ihracatı yüzde 14,9, sanayi ürünleri ihracatı yüzde 16,5 ve madencilik ürün-leri ihracatı da yüze 19,4 arttı. İhracat pazarlarına bakıldığında, ocak ayında 161 ülke ve bölgeye ihracat yükseldi. Almanya’ya ihracat yüzde 18,3; İngiltere’ye yüzde 11,4; İtalya’ya yüzde 17; ABD’ye yüzde 20,4; İspanya’ya yüzde 30,9 arttı.

İHRACAT BİLGİ PLATFORMU KURULUYOR3,1 milyon kişiye istihdam sağlayan 70 bin ihracatçının temsilcisi TİM olarak, ihracatı ivmeli bir performansla artırma gayreti içerisinde olduklarını aktaran TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ülkenin ticaret elçileri olarak, Türkiye için üretmeye, alın teri dökmeye devam ettik-lerini kaydetti. Büyükekşi, “Bu amaçla, TİM olarak, Cumhur-başkanlığımız himayelerinde ‘İhracat Bilgi Platformu’ adında bir sistem geliştiriyoruz. Bu, Tür-

kiye’nin dış ticaretine ilişkin tüm veri ve bilgilerin yer aldığı bir sistem. Tek bir tıkla, ürünlerimizi hangi ülkelere hangi koşullarda ihraç edebileceğimizi göreceğiz. Hangi ülkelerin hangi ürünlerde ithalat potansiyeli var, hangi pazarlar bizim için daha uygun, pazardaki firmalara nasıl ulaşabi-lirim, gümrük vergileri ve lojistik maliyetleri nelerdir, hükümeti-miz bu konuda nasıl destekler veriyor gibi birçok soruya yanıt veren bir sistem” bilgisini verdi.

“BİRİNCİ LİGE ÇIKTIK”Son verilere göre 2017 yılında 162 girişimin melek ve girişim sermayelerinden 103 milyon dolar yatırım aldığına dikkat çeken Büyükekşi, “100 milyonun üstü birinci lig oluyor. Biz de ilk defa bu lige çıktık. Bunun yanın-

da, özel sermaye yatırımlarıyla beraber girişimcilerimize yapılan toplam yatırımlar 177 milyon doları geçti. Böylece 2017 yılı bu anlamda tüm zamanların en çok yatırım yapılan dönemi oldu” değerlendirmesi yaptı.

REKORLA TAÇLANACAKDünya Ticaret Örgütünün geçtiğimiz günlerde 11 aylık verileri açıkladığını hatırlatan Büyükekşi, buna göre küresel ticaretin yüzde 10 artışla 16,2 trilyon dolara çıktığını bildirdi. Çin’in ihracatını yüzde 6,4, Almanya’nın yüzde 7,5, ABD’nin yüzde 6,4 oranında artırdığını vurgulayan Büyükekşi, “Biz de

Türkiye olarak, ‘Atılım Yılı’ ilan ettiğimiz 2017’de yüzde 10,2 ar-tışla küresel rakamların üstünde performans sergiledik. İnşallah 2018’de bu atılımı, rekorla taçlandıracağız. Destekleriyle her zaman yanımızda olan hükümetimiz ve güçlü Türkiye markamızla bunu başaracağımı-za eminiz” dedi.

6.5 MİLYARLIK TİCARET FAZLASI OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu ise sektörün 2017 yılını yüzde 20 artışla 28,5 milyar dolar ihracatla kapattığını söyledi. 2008 yılındaki 24,7 mil-yar dolarlık ihracatın ancak 2017 yılında geçilebildiğini hatırlatan Sabuncu, “Otomotiv sektörü 12 yıldır ihracat şampiyonu. Geçen yıl 28,5 milyar dolarlık ihracatla en yüksek rakama ulaştık. Bu

yılki hedefimiz 29 milyar dolar” dedi. Geçen yıl üretilen araçların yüzde 77’sinin AB’ye ihraç edildiğini, ürün bazında en fazla ihracatın ise yüzde 41,5 ile oto-mobilin olduğunu vurgulayan Sabuncu, “İthal edilen araç ve yedek parçalar dahil edildiğinde otomotiv sektörü 6,5 milyar dolarlık ticaret fazlası veriyor” şeklinde konuştu.

PARİTE İHRACATIPOZİTİF ETKİLEDİBüyükekşi, “Böylelikle 2018 Ocak ayı, ihracat tarihimizdeki en iyi 3’üncü ocak ayı oldu. Söz verdiğimiz gibi ‘İhracatta Rekorlar Yılı’na çift haneli artışla başladık. Son 12 aylık ihracatı-mız da bir önceki yıla göre yüz-de 10,1 artarak 158 milyar dolar olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu. Parite değişimlerinin

ihracata etkisini değerlendiren Büyükekşi, “Ocak ayında parite etkisi pozitif yönlü olarak 842 milyon dolar oldu. Bunda özellikle Euro Dolar paritesinin geçen seneye göre daha yük-sek olması etkili. Yıl genelinde paritenin 1,20 seviyelerinde olmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“160 MİLYARBARAJINI AŞACAĞIZ”Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyü-kekşi, ocak ayı ihracat rakamla-rını açıkladı. Toyota’nın Sakarya Fabrikasında gerçekleştirilen toplantıya, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya TSO Başkanı Mahmut Kösemusul, Otomotiv Endüstrisi İhracatçı-ları Birliği (OİB) Başkanı Orhan

Sabuncu, TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Burhanoğlu ve Toyota Genel Müdürü Hiroshi Kato da katıldı. Toplantıda ko-nuşan TİM Başkanı Büyükekşi, “12 aylık ihracatımız 158 milyar doları aştı. 1-2 ay içerisinde 160 milyar dolar barajını da aşacağız, yıl sonunda 170 milyar doların üzerine çıkacağız” dedi.

IHRACAT

TİMİhracat

rakamları12,2 milyar

dolarMehmet

Büyükekşi

$

Soldan sağa: TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Burhanoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Toyota Genel Müdürü Hiroshi Kato,Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu

[email protected]

09/sanayigazetesi.com.tr


sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik YORUM

Türkiye’de esas itibariyle Rahmetli Turgut Özal ile başlayan orta direk tanımlaması vasıtasıyla “tabakalaştırılan” söz konusu sosyal yapı, orta sınıf olarak kabul görmüştür. Türkiye’nin sanayileş-mesi, hizmet, bilgi ve nihayetinde dijital topluma ya da dönüşüme doğru yelken açması ve hemen her dönemde ve aynı zamanda tarihsel süreç içerisinde küçük işyeri, işletme sahibi, esnaf, tüccar, kendi hesabına çalışan, işveren vekili, yönetici ve nispeten daha yüksek ücretle beyaz yakalı çalışan insanların oluşturdu-ğu bir sınıf olarak tasvir edilmiştir.

Hiç kuşkusuz ki toplum bilimi ve sosyoloji açısından orta sınıf tanımlaması çok eskilere kadar uza-nır. Marxist teorinin sadece teorik olarak güçlü durması ancak hiçbir zaman pratikte yaşam alanı bula-mamasının temel nedenlerinden birisi de orta sınıfın başta Amerika, Avrupa ve diğer kapitalist rejim, liberal ekonomik ve nihayet hukuk devleti yapılanmalarında olmak üzere tüm dünyada gözlemlenen önlenemez yükselişidir. Elbette kıta Avrupası, İskandinavya ve bazı Latin Amerika örneklerinde olduğu üzere temel hak ve özgürlüklerin kazanım süreçlerinde, sosyal refah devletine geçişte, evrensel insan hakları kazanımlarında ve de ör-gütlü toplum olma ve kolektif bilinç oluşturmada işçi sınıfının verdiği mücadele yadsınamaz. Bu müca-dele ile birlikte emek lehine elde edilen tüm kazanımlar, belirli ölçüde aristokrat işçi sınıfının doğmasına, yani örgütlenme ve sendikalaşma sayesinde nispeten daha yüksek ücret ya da gelir elde eden bir gru-bun diğerlerinden farklılaşmasına ve bunların içinden de orta sınıflar çıkmasına neden olmuşlardır.

Ancak, özellikle 1980 sonrası kü-reselleşen dünya ve daha sonrasın-da gelişen dijital teknoloji devrimi, sermayenin uluslararası mobilitesi, işgücünün serbest dolaşımı, nitelikli ve meslek sahibi insan kaynakla-rının açılan mesleki eğitim, beceri ve yetenek kazandıran alternatif eğitim kanalları ve insan kaynağı gelişim programları ile belirli bir seviyeye gelmesi bununla birlikte tarım, sanayi, hizmet ve bilgi sektö-rüne geçişin yeni gelişen orta sınıf oluşumuna yaptığı katkının yanı sıra 1990’lı ve 2000’li yıllar yeni yönetici, yenilikçi, girişimci, yaratıcı ve üretici düşünen orta sınıfın yükselişine şahitlik yapmıştır. Söz konusu orta sınıf, dünyada son yıllarda inovas-yon ve teknoloji tabanlı büyüme ve kalkınma sonucu yaşanan ve ekonomik anlamda refah ve de zenginlik getiren, kişiye özel tüketim eğilimini harekete geçiren, yeni yaşam kalitesi ve standart talebini oluşturan, boş zaman, hobi ve eğlence kültürünü tetikleyen, sağlıklı yaşam, iyi yaşam, iyi konut, iyi araç ve yüksek teknoloji kulla-nımını teşvik eden unsurlar olarak karşımıza çıkmıştır.

Ancak, dünya genelinde 2008 finansal krizinden beri toparlan-maya çalışan global piyasaların, dünya ekonomisinin ve maalesef

Türkiye’nin de bugün itibariyle baktığımızda en önemli ekonomik ve sosyal sorunlarının başında; istihdam yani iş yaratma sorunu, çalışanların ücret düzeylerinin düş-mesi, tüketimdeki azalma, toplam talebin düşmesi, sanayi üretiminin gerilemesin ve nihayet işsizliğin patlaması gelmektedir. Bu krizin en önemli sonuçlarından birisi de orta sınıfın en derin biçimde etkilenme-sidir. Önemli bir kısmının işini ya da işyerini kaybetmesinin, bir kısmının daha düşük ücret ile varlığını devam ettirmeyi kabullenmesinin ve tüm bunlara bağlı olarak ta satın alma gücünü ve kabiliyetini kaybetme-sinin bu sürecin çok sancılı geçme-sinde orta sınıftaki bu çöküşün çok önemli bir rolü vardır.

Dolayısıyla, içinde bulunduğumuz ve halen devam eden kriz sürecini yönetirken, ekonomi politikasını yeniden yapılandırırken Türkiye’nin içinde bulunduğu orta gelir tuzağını ve yok olmaya başlayan orta sınıfı hesaba almadan yapılacak her türlü ekonomik paketin veya ekonomiyi iyileştirme çabalarının başarılı olma şansının zayıf olacağı düşüncesinde-yiz. Burada unutulmaması gereken husus ise Türkiye’de yeni gelişecek orta sınıfın özellikle iyi üniversite mezunu, girişimci ve entelektüel sermayeyi temsil eden kesimlerden geleceğini görmek gerekir. Yeni gelen orta sınıfın çılgınca tüketen, çok görgüsüz, çok gösterişçi ya da şımarık bir grup yönetici sınıfın veya beyaz yakalı düz üniversite mezunu ya da işini bilen memur-bürokrat, siyasetçi, parayı bir biçimde bulan yürü kulum tarzı cahil müteahhit ya da büyük ticaret erbabı- esnaf kesimden ibaret olmadığını gör-mekteyiz.

Yeni gelişen orta sınıfın çok farklı arka plandan, çok farklı kesimlerden, eğitim ya da kültür düzeyinin daha belirleyici olduğu yeni iş kollarından ya da yüksek nitelikli insan kaynağından gelen daha pragmatik, daha planlı, daha kontrollü tüketen, daha temkinli, gelecek kaygısı taşıyan ve artık dönemsel olarak sürekli yaşanan krizlerden dolayı kriz ve sonuçlarına karşı daha bağışıklık kazanmış ve tasarruf temayülü ile birikimlerini geleneksel yastık altı yöntemler dahil kendine göre daha sağlam, güven oluşturucu aynı zamanda bir amaca hizmet eden davranış kod-ları içinde ve özellikle kapitalizmin itici gücü olan konvensiyonel kapi-tal birikim ve sermaye yapılanması dışında tutacak biçimde yaşayan daha manevi, ideolojik, çevreci, aktivitist ve duygusal seçeneklerle hayatını yaşayan bu yeni orta sınıf veya sosyal katman ile yeni top-lumsal dokunun gerçekleri olarak yüzleşmek zorundayız.

Sonuç olarak; çoğunluğu üniver-site mezunu olan bu yeni sosyal tabakalaşmayı, yeni dijital orta sınıfı ve karakteristik özelliklerini hesaba katmayan hiçbir ekonomik yapısal program, üretim ve büyüme stratejisi ve de sosyal-siyasi proje 2020 yıllarının Türkiye’sinde başarılı olamayacaktır.

[email protected]

Türkiye’nin orta gelir tuzağı veyeni orta sınıf ihtiyacı

Özet: İş mahkemelerinde görülen davalarda iş kazaları nedeniyle işçi işveren arasında çıkan uyuşmaz-lıklarda sorumluluğun kimde olduğu konusu önemlidir. İşyerinde meydana gelen iş kazası nedeniyle işverenin sorumluluğuna ait yasal düzenlemeleri açıklamayalım.

1- İş kazasının tanımı:

İş kazası 4857 sayılı yasada tanımlanmamıştır. İş yasasının 77’nci maddesi 6331 sayılı yasaya atıf yapmaktadır. 6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası’nın 1’inci maddesi ise:

“Bu kanunun amacı; iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şart-larının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenle-mektir” şeklindedir.

İş kazası, 506 sayılı Sosyal Sigorta-lar Yasası’nda, sigortalının iş yerinde veya işveren tarafından yürütül-mekte olan işi dolayısıyla, görevli olarak başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmadığı sırada ya da işverence sağlanan bir taşıtla iş yerine toplu olarak götürülüp getiril-meleri sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan be-densel veya ruhsal arızaya uğratan olay şeklinde tanımlanmıştır.

2-İş kazsına uğrayan işçiye sağlanan yardımlar:

İş yerinde meydana gelen kazalarda işçiye sağlanan yardımlar şunlardır:

* Sağlık yardımı yapılması,

* Geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilmesi,

* Sürekli iş göremezlik hallerinde gelir verilmesi,

* Protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi,

* Sağlık yardımı ve takma araç ve gereçlerin sağlanması için gerektiğinde sigortalının başka yere gönderilmesi,

* İş kazası dolayısıyla bedensel kayba veya ruhsal bir çöküntüye uğrayanların, yurt içinde tedavisi mümkün değilse, yabancı bir ülkeye gönderilmesi ve mesleğinde uğradığı iş göremezlik derecesinin azaltılması. Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile tespit edilen sigortalının ve beraber gidecek kimselerin yabancı ülkelere gidiş geliş yol paraları ile o yerdeki kalış ve tedavi masraflarının ödenmesi.

* Ölüm halinde cenaze masrafları-nın ödenmesi,

* Sigortalının ölümünde hak sahiplerine gelir bağlanması şeklinde düzenlenmiştir.

Sağlık kurulunca verilen rapora Kurum veya sigortalı itiraz ederse, bu husus SGK Yüksek Sağlık Kuru-lunca karara bağlanır.

3-Sağlık yardımları:

İş kazaları nedeniyle sigortalıya

yapılacak sağlık yardımları, sigorta-lının;

*Doktora muayene ettirilmesi, doktorun göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve lâbora-tuar muayenelerinin sağlanması, ge-rekirse sağlık kurumuna yatırılması ve her türlü tedavisinin yapılması,

*Tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme araçlarının sağlanması, şeklinde olur.

4-Sağlık yardımlarının süresi:

Sağlık yardımı, iş kazasına uğra-yan sigortalıların sağlık durumunun gerektirdiği sürece devam eder. Sigortalı, tedavi gördüğü sağlık kurulunca veya kurum sağlık kurul-larınca gerekli görülürse, kurumun dinlenme evlerine yatırılabilir. Bu yardımlar, iş kazasının olduğu sigor-talının kurumca tedaviye alındığı tarihten başlar.

İş kazası sonucu sürekli iş göre-mezlik geliri almakta olan veya bu geliri sermayeye çevrilerek kendi-lerine ödenmiş bulunanlardan aynı iş kazası dolayısıyla yeniden tedavi edilmeleri kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile gerekli gös-terilenler de sağlık yardımlarından yararlanırlar.

5-İşverenin yükümlülüğü:

İşveren, iş kazasına uğrayan si-gortalıya, kurumca işe el konuncaya kadar, sağlık durumunun gerektir-diği sağlık yardımlarını yapmakla yükümlüdür. Bu amaçla yapılan ve belgelere dayanan masraflarla yol paraları kurum tarafından işverene ödenir.

İşveren bu yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki savsama ve gecikmeden dolayı, sigortalının tedavi süresinin uzamasına, malûl kalmasına veya malûllük derecesinin artmasına sebep olursa, kurumun bu yüzden uğrayacağı her türlü zararı ödemekle yükümlüdür.

6-Geçici iş göremezlik ödeneği:

İş kazası dolayısıyla geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir. İş kazası, en geç kazadan sonraki gün içinde işverene veya kuruma bildirilir. İş kazası dolayı-sıyla doktorun bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uyulmaması yüzünden tedavi süresinin uzamasına, malûl kalmasına veya malûllük derecesinin artmasına sebep olan sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğinin veya sürekli iş göremezlik gelirinin kendi-sine yüklenebilecek kusurun raporda belirtilen oranındaki kısmı, kurum tarafından düşürülebilir. Şu kadar ki, bu oran yüzde 50’yi geçemez.

Kurumun yazılı bildirimine rağmen, teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, tedavi için ku-ruma başvuracağı tarihe kadar sağ-lık yardımı yapılmayacağı gibi geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri de verilmez.

7-Birden çok iş kazasına uğra-mak:

Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması halinde meydana gelen arızaların bütünü göz önüne alına-

rak, kendisine sürekli iş göremezli-ğini doğuran ilk iş kazası sırasındaki kazancı üzerinden gelir bağlanır. Ancak, sigortalının uğradığı son iş kazası sırasındaki günlük kazancı önceki kazancından yüksek ise, sürekli iş göremezlik geliri, bu kazanç üzerinden hesaplanır.

8-Gelirin sermayeye çevrilmesi:

Sürekli iş göremezlik gelirinin, sigortalıya ömrü boyunca verilmesi esastır. Ancak, iş kazası neticesinde tespit edilen sürekli iş göremezlik derecesinin yüzde yirmi beşten az olması ve bunun üç yıl içinde değişmesinin kurumca mümkün görülmemesi hallerinde, sigortalının isteği üzerine bu gelirler sermayeye çevrilerek ödenir.

9-Eşe ve çocuklara gelir bağ-lanması:

İş yerinde meydana gelen iş kazası sonucu ölümlerde ölen sigortalının yıllık kazancının yüzde yetmişinin yarısı dul kalan eşine ödenir. Gelir alan çocuğu bulunmayan dul eşine yüze yetmiş beşi ödenir.

18 yaşını, ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldur-mamış olan veya çalışamayacak durumda malûl bulunan ve SGK’dan gelir veya aylık almayan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan bo-şanan veya dul kalan ve SGK’ya tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocukların her birine yüzde yirmi beşi yıllık gelir olarak ödenir.

Sürekli iş göremezlik geliri serma-ye olarak ödenmiş bulunan sigorta-lının ölümü halinde, hak sahiplerine, sigortalıya verilen sermaye nazara alınmaksızın, sosyal sigorta kanunu hükümlerine göre gelir bağlanır.

Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak gelirden yararlanırlar.

Hak sahibi eş ve çocuklara bağla-nacak gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının yüzde yetmişini geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse, hak sahibi kimselerin gelirlerinden orantılı olarak indirimler yapılır.

Sigortalının dul eşi evlenirse geliri kesilir. Gelirin kesilmesine yol açan evlenme son bulunca, gelir yeniden bağlanır. Sonraki eşinden de gelir almaya hak kazanan dul eşe, bu gelirlerden, fazla olanı ödenir.

Sigortalının kız çocuklarına bağla-nan gelirler, SGK’ya tabi işlerde çalış-maya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesilir. Gelirin kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde yeniden gelir bağlanır.

İş kazası veya meslek hastalığı sonucu kazanma gücünün yüzde elli veya daha fazlasını kaybederek sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölenlerin de ölümün malûliyete esas olan iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, hak sahiplerine gelir

bağlanır.

10-İşverenin sorumluluğu:

İş kazası, işverenin kastı veya işçi-lerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması muh-temel bulunan her türlü giderlerin tutarları işverene ödettirilir.

İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.

11-İş kazasını bildirme zorun-luluğu:

İşveren, iş kazasını, yetkili polise derhal ve kazadan sonraki iki gün içinde kuruma yazılı olarak bildir-mekle yükümlüdür. İşverenin kasten veya ağır ihmali neticesi iş kazasının kuruma zamanında bildirilmeme-sinden veya haber verme kâğıdında yazılı bilginin eksik veya yanlış ol-masından doğan ve ileride doğacak olan kurum zararlarından işveren sorumludur.

Kuruma bildirilmeyen iş kazası dolayısıyla, bildirme tarihine kadar işveren tarafından yapılan harcama-lar kurumca ödenmez.

12-Ödenek ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç:

İş kazalarında verilecek ödenek ve gelirlerin hesabına esas tutula-cak günlük kazanç, iş kazasının dolayısıyla iş göremezliğin başladığı tarihten önceki üç ay içinde, elde edilen ve sigorta primi hesabına esas tutulan kazançların toplamının 90’da biridir.

Günlük kazancın hesabında son üç aylık dönem içinde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalının, iş kazasının veya meslek hastalığı dolayısıyla iş görmezliğin başladığı son üç aylık dönemde elde ettiği kazanç esas alınır ve günlük kazanç buna göre hesaplanır.

Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğrayan ve parça başına veya yapılan iş mik-tarına göre ücret alan sigortalının günlük kazancının hesabında aynı veya benzeri bir işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas alınır.

13-Zamanaşımı ve hakkın düşmesi:

İş kazalarında ölüm halinde olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. İş kazalarıyla doğan haklar, olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer. Geçici iş göre-mezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek, gelir veya aylıkları ödenmez.

Kaynakça:4857 sayılı İş Kanunu

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu

6331 sayılı Yasa

Bu kanunlara ait yönetmelikler.

Yıldız Teknik ÜniversitesiWarwick Üniversitesi

[email protected]

İş kazalarındaişverenin sorumluluğu

Av. Erol TÜRK

Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu


09



sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi AR-GE Yeni Nesil Haber

cilik10

10

DESTEĞİN KRALI TTO’LARA

Teknolojiyi ticarileştirme noktasında Türkiye ekonomisine akış kazandıracak 8 TTO, TÜBİTAK tarafından 8 milyon TL’lik destekle taçlandırıldı.

FİKRİ ÜRETKENLİK VURGUSUBilgi ve teknolojiyi uygulamaya dönüştürerek ticarileşme zemi-nini kayganlaştıran ve özel sek-tör paydaşları arasında doğacak iş birliğinde sinerji yükseltici görevi üstlenen teknoloji trans-fer ofisleri (TTO’lar), TÜBİTAK’ın desteğiyle müjdelendi. 1601 Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik

Destek Programı kapsamında açılan çağrının talihlisi olan 8 TTO, iki yıllık proje süre zarfında 8 milyon TL destek almaya hak kazandı. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin’in katılımlarıyla gerçekleşen programda üniver-site-sanayi iş birliğine ve fikri mülkiyete ve patent üretkenliği-ne de ayrıca parantez açıldı.

TTO “REFORMU”Sanayi tedbirleri kapsamında 1 milyon TL’nin üzerindeki projeler için Ar-Ge etabında üniversi-telerden bilgi transfer etme zorunluluğunun getirildi-ğini anlatan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin, üniversi-te-sanayi iş birliğine kamu kesimi penceresinden, yani

3.ayak olarak destek sağladık-larını belirtti. Arif Ergin, Üretim Reform Paketi kapsamında 7033 sayılı Kanunda TTO’ların Yüksek Öğretim Kanunu’na sermaye şirketi olarak dahil edildiğini ve bu yapıların öneminin gitgide artmakta olduğunu hatırlattı.

ENFORMASYON AKTÖRLERİBilgiyi sanayiye aktararak akademik girişimciliğe farklı bir boyut kazandıran ve patentle-nen akademik çıktıların sana-yide uygulamaya konmasında arayüz görevi üstlenen TTO’ların bilgi ekonomisine geçiş aşama-sındaki sorumluluk ve önemini vurgulayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, teknoloji stratejileri ve fonlama gibi konu-larda ABD’nin emsal niteliğinde tarihi politikalar yürüttüğünü söyledi. Bilgi deviniminin yenilikçilik ve inovasyon ara-

sında bulunduğunu ifade eden Ergin, 2011’den sonra şahlanan TTO’ların Türkiye’de aktif hale gelmekte olduklarını dile getirdi. İvedik OSB içerisinde bulunan Teknopark Ankara yapısında olduğu gibi, OSB yerleşkesi içerisinde faaliyet gösteren TGB’lerin öneminden bahseden ve kurumun sanayiyle iç içeliği tesis etme görevinden söz eden Ergin, 1601 kapsamında 23 TTO’ya destek vererek 30 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını belirtti.

8 BASA DEVLET KUSU


Ümit UÇAR - Helin AYGÜN

TÜBİTAKProf. Dr. Arif

ErginTTO çalıştayı Desteklenen TTO sayısı: 8

Destek tutarı: 8 milyon TLTEKNOLOJİNİN

TALİHLİLERİ Bahçeşehir Üniversitesi

Düzce ÜniversitesiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

İzmir Ekonomi ÜniversitesiMarmara Üniversitesi

Okan Üniversitesi Pamukkale Üniversitesi

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi



sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

11

KOMPONENT SEKTÖRÜNÜN YERLİ AKTÖRÜ

11Yeni Nesil Haber

cilik URETIM

Türkiye’den akışkan kontrol teknolojileri alanında bir dünya markası çıkarmayı hedefleyen SMS TORK, ürünleri Tork ve Varnasan ile komponent sektöründe hizmet üretiyor.

GÜVENİLİR MARKATürkiye’nin ilk yerli solenoid vana, pnömatik aktüatör, pnömatik pistonlu vana, patlaç valf ve elektrikli aktüatör imalatçısı olan SMS TORK, komponent sektöründe yerli çözümler geliştiriyor. Tork ve Varnasan markalı ürünlerini yaklaşık yüz ülkeye ihraç eden firma, Dilovası’ndaki İMES OSB’de 3 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu tesislerde üretim yapıyor. SMS TORK, aynı zamanda sektöründe

öncü ölçü kontrol firmala-rının bir kısmının Türkiye’de tek temsilcisi olarak faaliyet sürdürüyor. SMS TORK Genel Müdürü Enver Kaya, Sanayi Gazetesine firmalarıyla ilgili bilgi verdi. Kaya, “Firmamız, kaliteli-yenilikçi yerli ürünler ile hitap ettiği sektörlerde; gü-venilir ve satış sonrası hizmet garantisi firma kültürü ile kısa sürede müşterisine ulaştırma anlayışını kendine prensip edinmiştir” dedi.

70 KİŞİLİK KADROSMS TORK’un kuruluş serü-venini anlatan Kaya, firmanın 1985 yılında Karaköy’de ku-rulduğunu, o tarihte üretimin Ümraniye İMES Sanayi Site-sinde yürütüldüğünü söyledi. Kaya, 2011 yılında İMES Sanayi Sitesinden Dilovası’ndaki İMES OSB’ye taşındıklarını dile geti-rerek, ürettikleri ürünleri Tork ve Varnasan markası ile pazar-ladıklarını kaydetti. Üretim te-

sislerinin İMES Makine İhtisas OSB-Kocaeli’nde bulunduğunu belirten Kaya, “70 kişilik kadro ve 3 bin metrekarelik kapalı alan ile üretim tesislerimizde Ar-Ge birimimizin tasarlayıp, üretim birimimizin ve kalite birimimizin onayı ile satış için rafa ürün hazırlama şeklinde bir döngümüz var. Yüzde 100 her ürün dijital test sistemlerinden geçiyor” diye konuştu.

HER SEKTÖRE HİTAP EDİYORGenel Müdür Enver Kaya, ürünlerinin, akışkanın olduğu her sektöre hitap ettiğini belir-terek, şöyle devam etti: “Akış-kanlar, su, hava, buhar, LPG, doğalgaz, kryogenik gazlar, asal gazlar, asitik ürünler, gıda, süt, çikolata, çimento tozu, se-ramik, kireç, buğday, yağ, gres, cam kırığı, hidrolik yağ, benzin, mazot gibi ürünlerdir. Çalışma sistemimiz bu akışkanların; debi, basınç, seviye, sıcaklık, pH, hız, iletkenlik, bulanıklık, ağırlık, gerginlik gibi özellikle-rini önce ölçmektir. Sonra bu

değişken değerleri bir kontrol panelinde değerlendirme, ayar edilen değer aralıklarında son kontrol elemanlarına on-off veya oransal sinyal yollamak-tır. Pnömatik aktüatörler, elektrikli aktüatörler, küresel vanalar, kelebek vanalar ana üretim kalemlerimizdir. Bu ürünler ve şirketimiz yönetimi için aldığımız sertifikalar; ISO 9001:2008, CE, EAC, TSE, UKSERPO, NSF, UL, ATEX, TS 16949, OHSAS 180001, ROHS, hizmet yeterlilik belgesi ve yerli üretici belgeleridir.”

CAN DAMARI KOMPONENTFirmanın orta vadede hede-finin, İMES OSB’deki fabrika yatırımları ile yurt içi ve yurt dışı satış ağını genişletmek olduğuna dikkat çeken Kaya, “Uzun vadede ülkemize bir uluslararası ürün markası ka-zandırmayı ve Tork markasını dünyada bilinen markalar ara-sına katmayı istiyoruz” dedi. Kaya, bulundukları sektörün “komponent” sektörü olduğu-nu belirterek, “Makinelerin ve fabrikada ki üretim prosesleri-nin can damarları komponent-

lerdir. Bu, çok önemli bir sektör olmasına rağmen, maalesef ülkemiz daha bunun farkında bile değil. Dünyada söz sahibi olmanın, komponentlerde uluslararası firmalar yaratmak ile olabileceğine inanıyorum. Sektörümüzde üç ana konu var: Sensörler, kontrol üniteli yazılımlar ve son kontrol ele-manları. İşte biz bu konularda gelişmek istemekteyiz. Hem ülkemize hem dünyaya faydalı ürünler üretmek istiyoruz” diye konuştu.

TAVUK-YUMURTA MESELESİEnver Kaya, üretimlerinin “orta-yüksek” kategori sınıfında ürünler olduğunu, sektörlerinin Avrupa, ABD ve Kanada ülkelerini kapsadığını söyledi. Bu ülkelerin İslam, Afrika, Uzakdoğu, Güney Ame-rika ve Asya ülkelerini eğitim, basın, sosyolojik yönlerden kontrol altına aldığını anlatan Kaya, “Bu ülkelerin tüketici-leri ‘aşağılık kompleksli’ yani kendi üreticisi ve sanayicisine

güvenmeyen halklara sahip olmuşlar ve yöneticileri de bu halk içinden seçildiğinden ‘tavuk gibi olduğu yerde eşelenmekten’ ve Avrupa, ABD ve Kanada’ya hizmete öncelik verdiklerinden öteye gideme-mektedirler. İş, tavuk-yumurta meselesine dönmüştür. Batı bunu başarmış, bu ülkeleri ve halklarını bir şekilde kontrol altına almış görünmektedir” diye konuştu.

HİNDİSTAN VE ÇİN BASKISISektörde Çin ve Hindistan bas-kısı yaşandığını da dile getiren Kaya, üretim girdileri Avrupa üreticileri giderleri ile başa baş olan Türkiye’de, birçok müşterilerini Çin ve Hindistan menşeili firmalara kaptırdıkları-na dikkat çekti. Kaya, “Avrupa firmaları ülkemizde öncelikli marka olduklarından, Çin ve Hindistan’da ürettirip, kendi markalarını basıp, ülkemiz yerli firmalarla kıran kırana rekabet etmektedirler. Ülkemizde de

yurt dışında da bu böyle. Ucuz verince de şirket para kazanıp yeni yatırımlar yapamamak-tadır. Zaten sermayesi az olan KOBİ’lerin kazandığı, fabrika arsası ve fabrika inşaatı derken 10-15 senesi geçiyor. Bu arada ürün geliştirmek için nasıl para ayıracak, pazarlamaya para nasıl ayıracak. Bu nedenle iş uzun vadeye yayılıyor. Yolda yorulanlar dökülüyor. Firma-larımız uzun soluklu olamıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“KURAL KOYULMALI”Genel Müdür Kaya, devle-tin şirketleri sınıflandırarak stratejik şirketleri belirlemesi gerektiğini söyledi. Devletin bu firmaları geliştirmesi ve bunların uluslararası firmalar olmasını sağlaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Kaya,

“Devlet, stratejik firmalar için kurallar koyacak. Firmalar bu kuralların dışına çıkamayacak. Ama ülkemiz de zorda kal-mayacak ve kompenent yerli firmalarına sahip olacak. Kritik durumlarda zorda kalmayaca-ğız” dedi.

ÇEVREYLE DOSTFirmaların çevreye duyarlı olmaları gerektiğini söyleyen Kaya, bunun da ek maliyetler getirdiğini, üreticileri zora soktuğunu kaydetti. Kaya, “Hedef; yüksek-yükseksek ürün gruplarındaki ürünleri kendi ülkemizde, orta-orta ve orta-yüksek ürün gruplarını ise az gelişmiş ülkelerde ürettirip, kirliliği ülkemiz dışına taşımasını gerçekleştirmek olabilir. Avrupa bunu yaptı. Ve birde ISO 9001

kurallarını koydu. ‘Bu kurallar ile üretin bana verin’ dedi. Çünkü sanayicisi artık yüksek-yüksek ürün gruplarına geçmiştirler. Sonuçta dünya hepimizin, hem üreteceğiz ama hem de çevre-mizi koruyacağız ve tedbirler alacağız. SMS TORK, İMES OSB’de çevre dostu üretim tesislerinde üretim yapıyor. Firmamız, çevre koruma belgesi almış ülkemizin nadide firmala-rından biridir” diye konuştu.

Finans dünyasındaki birleşme haberlerine bir yenisi Ege Profil’den geldi. Ege Profil, 2000 yılında dünyanın en büyük PVC profil üreticisi Deceuninck Grubunun ana hissedar olmasından aldığı güçle, Enka Grubundan Pimaş’ı bünyesine katarak daha da güçleniyor. 2004’te de sektörün önemli bir oyuncusu Winsa’yı devralan Ege Profil, sek-törün tarihini oluşturan markaları, dünya standartlarında üretim tesis-leri, çeşitli ülkelerde tesis kurabilen profesyonel kadroları ile hedeflerine istikrarlı şekilde ilerliyor. Birleşme sayesinde halka açık pay oranla-

rını artıran ve yurt içi yatırımlarını tamamlayan, borsada işlem gören payların likiditesini yükselterek küçük yatırımcılara kazanım sağla-yacak olan Ege Profil, 1 milyar TL’nin üzerinde ciro hedefliyor. Ege Profil Genel Müdürü Ergün Çiçekçi, “Bu birleşmeyle, iç pazar hakimiyetimizi artırırken, yurt dışı piyasalarda da Şili, Hindistan, Brezilya yatırım-larımız ve Deceuninck Grubun sermayedarı olduğu Kolombiya’da kurduğumuz yeni fabrikamızla varlığımızı güçlendirerek küresel entegrasyonumuza devam etmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

Ege Profil ve Pimaştan güç birliği

İzmir Atatürk OSB’nin büyük firmalarından Elektral, 60’tan fazla ülkeye satış otomatları ve metal de-dektörler üretiyor. OSB’de üç üretim tesisinde güvenlik cihazları ve satış otomatları üreten firma, 2018’de yüzde 100 büyümeyi hedefliyor. Elektral Yönetim Kurulu Başkanı Sayıl Dinçsoy, yılda 1 milyonun üzerinde yüksek teknolojili elekt-ronik cihaz imal eden firmalarının, üretimin yüzde 70’ini ihraç ettiğini söyledi. Ar-Ge’ye büyük önem verdiklerinin altını çizen Dinçsoy, “Ürün yelpazemizi genişletmeye çalışıyoruz. Bugün dünyanın birçok

ülkesinde İzmir Atatürk OSB’de ürettiğimiz ürünler kullanılıyor. Bizi yurt dışındaki markalardan ayıran en önemli özellik Ar-Ge yatırımla-rımız. Bütçemizin önemli bir bölü-münü her yıl bu alana ayırıyoruz” dedi. Dinçsoy, yeni yatırımlar için fırsat kolladıklarını kaydetti. Elektral olarak tespit ettikleri hedeflere ulaşmak için, yoğun bir Ar-Ge çalışmasıyla yola hızla devam ettik-lerini anlatan Dinçsoy, “Ürünlerimiz Almanya, Irak, Polonya ve Mısır gibi ülkelerde havalimanları, hapisha-neler ve uluslararası etkinliklerde kullanılıyor” diye konuştu.

Hedef yüzde 100büyüme

Faaliyet gösterdiği taahhüt, enerji, gayrimenkul geliştirme, yatırım ve sağlık sektörlerinde hayata geçirdiği birçok projeyle örnek olan Kayı Holding, Kamu Özel Ortaklığı (PPP) alanındaki tecrübesini ve uzmanlığını iş ortaklarına aktar-maya devam ediyor. Bu kapsamda İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) tarafından İtalya’nın Bologna şehrinde düzenlenen konferan-sa katılan Kayı Holding CEO’su Alpaslan Korkmaz, şirketin bu alanda yaptığı yatırımları ve izlediği stratejileri katılımcılarla paylaştı. Korkmaz, “Kayı Holding olarak

sağlık alanında dünya çapında en büyük müteahhit, yatırımcı ve servis sağlayıcı firmalardan biri olmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda hayata geçirdiğimiz Kamu Özel Ortaklığı projelerine büyük önem veriyoruz” dedi. Kayı Holding’in ilk Kamu Özel Ortaklığı projesi, Gaziantep Entegre Sağlık Kampüsü olacak. Türkiye’nin en büyük sağlık kampüslerinden biri olacak Gaziantep Entegre Sağlık Kampüsünün tasarım, inşaat ve finansmanını gerçekleştiren Kayı Holding, kampüsün işletmesinden 25 yıl boyunca sorumlu olacak.

Uzmanlığınıyurt dışına taşıdı

“TORK” MALI


SMS TORK Genel Müdürü Enver Kaya, “Uzun vadede ülkemize bir uluslara-rası ürün markası kazandırmayı ve Tork markasını dünyada bilinen markalar

arasına katmayı istiyoruz” dedi.

Ali ŞAHİN

SMS TORK Enver Kaya1985 70 DilovasıİMES OSB

12

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

78 FİRMAÖDÜLLENDİRİLDİEge İhracatçı Birlikleri (EİB) bünyesinde uzun yıllardır ihracat şampiyo-nu olan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracat-çıları Birliği (EHKİB), 2017 yılında, 2 milyon dolar ve üzeri ihracat yapan firmaları ödüllendirdi. Ege İhracatçı Birliklerinde dü-zenlenen “Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatının

Yıldızları Ödül Töreni”nde, EHKİB üyesi 78 firma; Platin, Altın, Gümüş ve Bronz kategorilerinde ödüllerini aldı. Bölgenin ihracatta lokomotif sektörü hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün ödüllü firmaları, 2017 yılında Türkiye’ye 1 milyar 118 milyon dolar döviz kazandırdı.

ÖNCÜ BİRLİKHazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatının Yıldızları Ödül Töreni’nde konuşan EHKİB Başkanı Emre Kızılgüneş-ler, Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında bulunan 12 ihracatçı birliği arasında uzun yıllardır ihracatta lider konumda bulunduklarını, 2017 yılı ihracatlarının 2016 yılına göre yüzde 3’lük

artışla 1 milyar 265 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, toplam ihracat rakamına bin 90 ihracatçı firmanın katkıda bulduğunu anlattı. Kızılgüneşler, Türkiye’de hazır giyim sektörünün 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 1’lik artışla 17 milyar dolarlık ihracat gerçekleş-tirdiğini söyledi.

İSPANYA ZİRVEYE ÇIKTIEge Bölgesi’nden 2017 yılında yapılan hazır-giyim ve konfeksiyon ihracatında İspanya’nın ilk kez Almanya’yı geçerek en fazla ihracat yaptığımız ülke konumuna yükseldi bilgisini paylaşan Kızıl-güneşler, “En büyük ilk 5 ihracat pazarımız ise sırasıyla İspanya, Alman-ya, İngiltere, Hollanda ve İtalya oldu. 143 ülkeye konfeksiyon ürünleri ihraç ettik” şeklinde konuştu. Kızılgüneşler, katma

değerli ürün ihracatı için 2017 yılında yoğun bir çalışma dönemini geride bıraktıklarını dile getirerek, fuarların önemine değindi. Büyük yurt dışı fuarlara katılım gösterdiklerini anlatan Kızılgüneşler, Türk hazır giyim sektörünün yenilikçi, vizyoner tasarım-cı ihtiyacını karşılamak amacıyla kurgulanan EİB Moda Tasarım Yarışma-sı’nı geçtiğimiz yıl 12. kez organize ettiklerini de kaydetti.

TEKSMER KURULDUKızılgüneşler, EHKİB’in 2018 yılında da yoğun bir tempoda çalışacağının altını çizerek, 2018 yılı pro-jelerini ise şöyle özetledi:“Firmalarımızın tasarım ve koleksiyon hazırlama yetkinliklerini geliştirebil-mek amacıyla Ekonomi Bakanlığımızın destek-lediği Ur-Ge projemizi başlattık. Bu projemiz ile 3 yıl boyunca hedef pazar olarak belirlediğimiz İngil-tere, İskandinav ülkeleri ve Almanya’ya yönelik olarak eğitim, danışmanlık ve B2B faaliyetleri kurguluyoruz. Ege Tekstil ve Hammadde-leri İhracatçıları Birliğimiz ve Dokuz Eylül Üniversitesi

ortaklığında yürüttüğümüz bir diğer İzmir Kalkın-ma Ajansı projesi olan TEKSMER ise mayıs ayı itibariyle sonlandı. Bu proje kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü içerisinde teknik tekstiller üzerine test, analiz, ürün geliştirme, Ar-Ge, eğitim ve danışmanlık faaliyetleri yürütecek bir laboratuvar ve merkezin kurulumunu gerçekleştir-dik. Merkezimiz 2017 yılı sonu itibariyle bir anonim şirket statüsüne kavuştu. Bundan sonraki süreçte de daha profesyonel bir şe-kilde sektörümüze hizmet vermeye devam edecek.”

“AVRUPA’YIGİYDİRİYORUZ”Emre Kızılgüneşler, Türki-ye’nin giyim sektöründe olmaması halinde Avru-pa’nın giyinemeyeceğini dile getirdi. Görev süresin-de önüne koyduğu hedefi de açıklayan Kızılgüneşler, “Türkiye olmazsa Avrupa giyinemez. Avrupa sadece eski moda ile giyinir. Eğer

Türkiye olmazsa Avru-pa’daki moda algısı bu şekilde olmaz. Türkiye’ye ihtiyaçları var. Modanın hızına ayak uydurabilecek, Türkiye kadar güçlü bir ülke yok. Arkadan Por-tekiz ve Balkan ülkeleri yetişmeye çalışıyor, ancak alt yapıları yok” dedi.

HAZIR GİYİMİN YILDIZLARI SEÇİLDİ

EGE’NINODUL COSKUSU

Ege’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının yıldızları belirlendi. EHKİB tarafından düzenlenen törende, ihracat şampiyonu

78 firmaya ödülleri takdim edildi.

Adana Hacı Sabancı OSB, yıl boyunca gerçekleş-tirilen “Proses Atık Su Uygunluk” denetimlerin-den başarıyla çıkan firmaları belirledi. Proses atık su aykırılığı, bir önceki yıla oranla azalan 3 firma Platin, 2 firma Altın, 3 firma da Gümüş Başarı Belgesi’nin sahibi oldu. Adana Hacı Sabancı OSB Arıtma Tesisleri Müdürü Demet Cavlak Göçer, Çevre Mühendisi Semiha Özmüş ile birlikte ödül alan fabrikaları ziyaret ederek, hem OSB Baş-kanlığı adına teşekkürlerini iletti hem de firma yöneticilerine başarı belgeleri ile birlikte arokarya çamı fidanı hediye ettiler.

Periyodik değerlendirmeDemet Cavlak Göçer, Adana Hacı Sabancı OSB’de faaliyet gösteren 500’e yakın sanayi tesisinin atık sularının mevzuatlara uygunluk yönünden peri-yodik olarak denetlendiğini söyledi. Sanayicilerin çevre ve atıklarla ilgili duyarlılıklarını artırmak ve bu konuda özen göstermelerini sağlamak için, 2014 yılından bu yana “Proses Atıksu Uygunluk Ödülleri’nin verildiğini ifade eden Göçer, amaçla-

rının, çevre kirliliğinin önlenmesi, çevre bilincinin yaygınlaştırılması ve firmaları bu konuda teşvik etmek olduğunu vurguladı. Göçer, proses atıksu aykırılığı azalan 8 firmadan 3’ünün platin, 2’sinin altın, 3 firmanın da gümüş başarı belgesi ödülü almaya hak kazandığını belirtti.

İşte ödüllerDünya Polistren Grup Sanayinin “Platin Grubu Başarı Belgesi” Genel Müdür Sabina Babayeva ile Fabrika Müdürü Hakan Temel Mutlu’ya; Kimsoy Boyanın “Platin Grubu Başarı Belgesi” Genel Müdür Taeyeon Lee ile İdari İşler Müdürü Ali Ant’a; Meltem Kimya Organize Sanayi Pet Polyester Tesisleri Şubesinin “Platin Grubu Başarı Belgesi” İş Geliştirme Müdürü Bekir Şahin’e tak-dim edildi. “Altın Grubu Başarı Belgesi”, Gürsoy Yem ve Tezkim Tarımsal Kimya firmasına;“Gümüş Grubu Başarı Belgesi”, Çokyaşar Tel Örme, Mondi Tire Kutsan Adana Fabrikası ve Özgüç Ambalaj Adana Şubesini temsilcilerine verildi.

500 tesisten8’ine çevre ödülü

Geçen yıla göre proses atık su aykırılığı azalan 8 firma, Adana Hacı Sabancı OSB yönetimi tarafından çevreye duyarlılıkları nedeniyle başarı belgesiyle ödüllendirildi.

Ege İhracatçı Birlikleri

EmreKızılgüneşlerÖdül töreni 78 firma 1,1 milyar dolar

$

ALTIN ÖDÜLLERAkar Tekstil, CU Tekstil, Era Tekstil, Farbe Tekstil, FB Tekstil, FG Tekstil, İşbir Sentetik Dokuma, Maseks-

port Gıda, Menderes Tekstil, Roteks Tekstil, Spot Tekstil, TYH Uluslararası Tekstil, VF Ege Giyim.

GÜMÜŞ ÖDÜLLERBeta Konfeksiyon, Casa Tekstil, Eco Tekstil, Egedeniz Tekstil, Eriş Giyim, Eros Tekstil, Ertuğrul Tekstil, Fıratteks Tekstil, GNT Tekstil, İ.Y.A.Tekstil, J.O.Y.Tekstil,

Leana Tekstil, MD Tekstil, Mosi Tekstil, Narkonteks Tekstil, Om Tekstil, Orimpex Tekstil, Sına Tekstil, Tuline Tekstil, Version Tekstil, Yılmaz Konfeksiyon.

BRONZ ÖDÜLLERAğaoğlu Tekstil, Aydın Giyim, Akçakaya Group Tekstil, Alner Tekstil, Are Tekstil, Armey Tekstil, As Konfek-siyon, Baf Tekstil, Barse Tekstil, Batı Basma Sanayi, Belgü Tekstil, Beoteks Tekstil, CPR Tekstil, Demirışık Tekstil, Elif Ceren Dağıtançakıl Tekstil, Enra Tekstil, Form Koruyucu Ambalaj Sanayi, Germatürk Spor Gi-yim, GMC Uluslararası Deri Kimya Tekstil, HF Tekstil,

IMT Danışmanlık, İdolteks Tekstil, İmeks Tekstil, Mer-gü Tekstil, Metset Sağlık Ürünleri, MGM Tekstil, Moby Marine, Moda Bravo Tekstil, Neki Tekstil, Öz-Simge Tekstil, Pırıl Tekstil, Roka Tekstil, Ruba Fermuar ve Pres Döküm Sanayi, S.R.S.Tekstil, Sesli Tekstil, Seyfeli Tekstil, Tayra Tekstil, Trendtex Konfeksiyon, Yalaz Tekstil, Yototeks Tekstil, Yüksel Sevinç Tekstil.

PLATİN ÖDÜLLER

Hindistan’a ticari köprü

Antalya OSB, Hindistan Maharashtra Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Santosh Mandlecha, oda yetkilileri ve işadamlarından oluşan 12 kişilik alım heyetine ev sahipliği yaptı. Hintli işadamlarıyla Türk sanayiciler arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirilirken, Hintliler, Türkiye ile kurulacak ticari ilişkiler hakkında olumlu izlenimler edindi. Heyet, ziyaret kapsamında ilk olarak Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, Yönetim Kurulu Üyeleri Fatih İncir, Mustafa Yayla, Hasanali Gönen ve Bölge Müdürü İlhan Metin ile birlikte bir toplantı gerçek-leştirdi. İki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesine yönelik konuların görüşüldüğü toplantıda, Maha-rashtra Ticaret ve Sanayi Odası ile Antalya OSB Bölge Müdürlüğü arasında iş birliği protokolü im-zalandı. Toplantının ardından 47 bölge firmasının yetkilileri ile toplam 205 ikili iş görüşmesi yapan heyet üyeleri, Antalya OSB’den ithal edebilecekleri ürünler hakkında bilgi aldı. Program sonunda fab-

rikaları ziyaret eden Hintli işadamları, ilgilendikleri ürünlerin üretim süreçlerini yerinde inceledi.

İlk alım heyetiAntalya OSB Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen ilk alım heyeti programının sorunsuz ve tüm beklentileri karşılar nitelikte gerçekleş-tiğini aktaran Başkan Ali Bahar, “Son 3 yıldır düzenlediğimiz 12 sektörel ticaret heyet programı ile Bölge sanayicilerimizin yeni ihracat pazarla-rını keşfetmelerine vesile olduk. Bu programlar sanayicilerimize hem yeni iş birliktelikleri hem de global bir vizyon kazandırdı. Antalyamızın ve bölge sanayicimizin ihracat potansiyelini artırmak için daha fazla gayret etmemiz ve çalışmamız gerektiğinin farkındalığı ile bu yıl bölgemize alım heyetleri getirmek için girişimlerde bulunduk ve ilk alım heyetini sanayicilerimiz ile buluşturduk” dedi.

Hintli işadamlarından oluşan alım heyeti, Antalya OSB’li 47 firma temsilcisiyle yeni iş birliği kapılarını araladı.

Tuline TekstilFirması Sahibi

Tuğba Hazar

EHKİB BaşkanYardımcısıSerhan Ünsal

Sun TekstilYönetim KuruluBaşkanıElvan Ünlütürk

EHKİB BaşkanıEmre Kızılgüneşler

tan ’dan vizyon yerl i - sanayi gazetesi · türkiye’nin en iyileri arasında yer edinen gazi...

Documents