tahran, 20 nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı...

36
Tahran, 20 Nisan 2019

Upload: others

Post on 12-Jan-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran, 20 Nisan 2019

Page 2: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

1

I. ÜLKE KİMLİĞİ, EKONOMİK GÖSTERGELER, GENEL BİLGİLER

Resmi adı : İran İslam Cumhuriyeti

Başkenti : Tahran

Yönetim şekli : İslam Cumhuriyeti

Yüzölçümü : 1.648.195 km²

Resmi dil : Farsça

Para birimi : Riyal (Halk arasında Tümen ifadesi kullanılmaktadır).

1 Tümen = 10 Riyal

Nüfusu : 82,01 milyon (2018)

GSYİH : 452,3 milyar $ (2018)

Kişi Başına GSYİH : 5.555 $ (2018)

Büyüme oranı : %1,8 (Haziran 2018)

İşsizlik oranı : %11,7 (Aralık 2018)

Genç işsizliği : %28,3 (Haziran 2018)

Enflasyon oranı : %39,9 (Kasım 2018)

İhracat : 53,7 milyar $ (2017)

İhracat (ham petrol) : 38,5 milyar $ (2017), 1.755.600 varil/gün (2018)

İhracat ülke (ilk 5) : ÇHC (%31), Hindistan (%19), G.Kore (%13), Japonya (%6), Türkiye (%2,6)

İhracat madde (ilk 5) : Ham pet. (%72), Et. poli. (%5,1), Asiklik alkol (%2,5), Fıstık (%1,2), Gübre (%1,1)

İthalat : 49,9 milyar $ (2017)

İthalat ülke (ilk 5) : ÇHC (%37), G.Kore (%8,1), Almanya (%6,5), Türkiye (%6,3), Hindistan (%5,2)

İthalat madde (ilk 5) : Otomobil (%5,4), Oto parça (%3,4), Mısır (%2,2), Pirinç (%1,8), Soya fas. (%1,5)

Doğrudan yabancı yatırım : 2,35 milyar $ (2017)

İş yapma kolaylığı indeksi : 128. (190 ülke içinde) (2019)

Rekabet indeksi : 89. (140 ülke içinde) (2018)

Yolsuzluk indeksi : 138. (180 ülke içinde) (2018)

Eyaletler : Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Gilan, Zencan, Kürdistan, Kazvin,

Hamedan, Kirmanşah, İlam, Loristan, Merkez, Qom, Tahran, Alborz, Mazenderan,

Semnan, Gülistan, Kuzey Horasan, Güney Horasan, Razavi Horasan, Kirman, Sistan

ve Belucistan, Yazd, Hormozgan, Fars, İsfahan, Buşehr, Huzistan, Çaharmahal ve

Bahtiyari, Kohkiluye ve Buyer Ahmed.

Büyük Kentler : Tahran (Tehran) (Tahran Eyaleti’nin Başkenti, İran Başkenti), Meşhed (Mashhad)

(Horasan Razavi Eyaleti’nin Başkenti), İsfahan (Isfahan) (İsfahan Eyaleti’nin

Başkenti), Tebriz (Tabriz) (Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin Başkenti), Şiraz (Shiraz)

(Fars Eyaleti’nin Başkenti).

Limanlar : Şehit Recai Limanı (Bender Abbas-Hormozgan Eyaleti’nin Başkenti - Körfez

kıyısındaki en büyük liman.), Chabahar Limanı (Çabahar) (Umman Denizi kıyısında),

Bender Anzali Limanı (Hazar Denizi kıyısında), İmam Humeyni Limanı (Körfez’de),

Şehit Bahonar Limanı (Körfez’de).

Saat Farkı : Türkiye + 1,5 saat

Voltaj : İran’da şehir cereyanı 220 volttur.

Kaynak: Trading Economics, The Observatory of Economic Complexity

Page 3: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

2

II. ÜLKENİN KISA TARİHÇESİ

İran, binlerce yıllık köklü devlet geleneğine ve zengin bir kültür dokusuna sahip

önemli bir bölge ülkesidir. Bugünkü İran topraklarına kurulmuş ilk büyük uygarlık Perslere

aittir. Perslerin M.Ö. 2800 yıllarında İran'a yerleştikleri tahmin edilmektedir. Fars veya diğer

bir deyişle Perslerin ataları İndo-Aryan ırkından gelmektedir.

Yazılı tarihi M.Ö. 559 yılında kurulan Ahameniş İmparatorluğu ile başlayan İran,

M.Ö. 559-330 yılları arasında büyük bir uygarlığa ulaşmıştır. Mısır ve eski Yunan devletine

kadar uzanan sınırlarıyla Ahameniş İmparatorluğu bugünkü federal sistemin ilk

örneklerindendir. Ahameniş İmparatorluğu’nun başkenti olan Persepolis M.Ö. 330 yılında

Büyük İskender'in III. Darius'u mağlup etmesinden sonra yakılmıştır. Persepolis kentinin

Şiraz şehri yakınlarında bulunan kalıntıları Ahameniş İmparatorluğu’nun ulaşmış olduğu

medeniyet düzeyini gözler önüne sermektedir. Persepolis aynı zamanda dönemin kültürel

başkenti olma özelliği gösterip, burada askeri yapıya rastlamak mümkün değildir. Büyük

İskender'in İran'ı fethinin ardından ülke büyük oranda tahrip edilmiştir.

M.Ö. 176 yılından itibaren bugünkü İran toprakları ile Mezopotamya'yı kapsayan ve

bu topraklarda 300 yıl hüküm süren Part İmparatorluğu kurulmuştur.

M.S. 220 yılında tarih sahnesine çıkan Sasaniler, Part İmparatorluğu hakimiyetine son

vererek kendi devletlerini kurmuşlardır. M.S. 637 yılına kadar süren hükümdarlıkları boyunca

batı sınır komşuları olan Roma İmparatorluğu ile büyük bir rekabet ve çekişme içinde

olmuşlardır. Sasani hükümdarları resmi din olarak Zerdüştlüğü benimsediklerinden,

Mitraizm'den kalma birçok eseri yok etmişlerdir.

M.S. 637 yılında bugünkü Irak topraklarında yer alan ''Kadisiye'' mevkiinde Arap

orduları tarafından ağır bir yenilgiye uğrayan Sasani ordusu ilerleyen 4 yıl içinde tamamen

dağılmış ve Sasani devleti ortadan kalkmıştır. Arap istilâsının ardından hâkim din olan

Zerdüştlük yerini İslam dinine bırakmıştır.

Arap istilâsının ardından İran, önce Emeviler (637–750) daha sonra Abbasiler (750–

950) tarafından yönetilmiştir. Özellikle Abbasiler döneminde İran'ın çeşitli yerlerinde isyanlar

çıkmış, bu isyanların sonucunda mahalli devletler kurulmuştur. Arap istilasından sonra ortaya

çıkan en ciddi isyan kadın ve erkek arasında eşitliği öngören ve özel mülkiyeti tanımayan,

Mazdek dini mensubu Babek ve onun Türk kumandanı Tarkan tarafından gerçekleştirilmiştir.

Bu isyan, Abbasiler adına çarpışan paralı bir İranlı kumandan olan Afşin'in önce Tarkan'ı

daha sonra Babek'i öldürmesiyle son bulmuştur.

İran 11. yüzyıla kadar geçen sürede İslamlaşmış, Fars dili ve edebiyatı gerileyerek

yerini Arap dili ve kültürüne bırakmıştır. Bu gerileme 11. yüzyılda Ferdovsi'nin yazdığı

''Şahname'' adlı eserle son bulmuştur. Aynı dönemde Farslar arasında önemli şair ve âlimler

yetişmiştir. Bunlar arasında Hafız, Sadi, Ömer Hayyam, Nizam-ül Mülk, Abol Reyhanol

Biruni, Razi, Bu-Ali Sina sayılabilir.

Page 4: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

4

9. yüzyıldan itibaren İran'da Orta Asya'dan göç eden Türklerin varlığı göze

çarpmaktadır. Bu süreç Orta Asya'dan gelen Türklerin askeri yeteneklerinden ötürü İran'da

kurulan küçüklü büyüklü devletlerde etkin rol almaları ve kademeli olarak yönetici konuma

gelmeleri şeklinde gelişmiştir. Bu çerçevede 1501 yılında İran'ın birliği Safavi Hanedanı

tarafından sağlanıncaya kadar geçen dönemde Gazneliler (999–1040), Selçuklular (1040–

1157), Moğollar (1219–1258), İlhanlılar (1258–1336), Timur Hanedanı (1393–1410),

Karakoyunlular (1450 dolayları) İran'ın muhtelif bölgelerini yönetmiştir. Bu dönemde

özellikle Moğol istilalarına maruz kalan İran, Cengiz Han ve Timurlenk zamanında etkisi

yüzyıllar süren bir tahribata uğramıştır.

1501'de annesi Akkoyunlu Uzun Hasan'ın kız kardeşi olan Şah İsmail tarafından

kurulan Safavi Hanedanı döneminde İran'ın birliği sağlanmış, İran uygarlığı kültür ve sanatta

yükselişe geçmiştir. İlk yıllarda Güney İran, Lübnan, Yemen gibi ülkelerde yayılmaya

başlayan Şiilik mezhebi Şah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim

ideoloji haline getirilmiştir.

1722–1725 yıllarında Mir Mahmut yönetimindeki Afgan ordusu İran'a saldırarak

başkent İsfahan'ı ele geçirmiştir. İran'ın parçalanmaya geçtiği bu dönemde Türk asıllı Nadir

Şah, Afganları yenerek Afşar Hanedanını kurmuştur.

Nadir Şah'ın 1747 yılında öldürülmesinden sonra başlayan taht kargaşası Kürt asıllı

Kerim Han'ın 1749 yılında Zend Hanedanı’nı kurmasıyla sona ermiştir. 1794 yılında ise Aga

Muhammed Han 1925 yılına dek hüküm süren Kacar Hanedanını kurmuştur. Rusya ve

Afganistan lehine büyük toprak kayıplarına uğramaya başlayan İran, 1901 yılında petrol

bulunmasıyla birlikte Rus-İngiliz çekişmesine sahne olmuştur. 1907 yılında İran, İngiltere ve

Rusya arasında iki nüfuz bölgesine ayrılmıştır. Bu arada, yönetime karşı halk hareketi

yoğunlaşmış, bunun sonucunda 1906 yılında İran'da meşrutiyet ilan edilmiş, ilk Meclis

toplanmış ve ilk Anayasa kabul edilmiştir.

Birinci Dünya Savaşını izleyen istikrarsız dönemde General Rıza Han tarafından

gerçekleştirilen bir darbe ile Pehlevi Hanedanı kurulmuş, İran'da Atatürk'ün gerçekleştirdiği

inkılaplara paralel yenilikler yapılmıştır.

İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz ve Rus kuvvetleri Alman tehdidine karşı koymak

gerekçesi ile 1941 yılında İran'ı işgal etmiş, aynı yıl Şah Rıza Pehlevi sürgüne gönderilmiştir.

1945'te İran'ın Azerbaycan ve Kürdistan eyaletlerinde Sovyet yanlısı rejimler kurulmuştur. Bu

durum 1946 yılında Sovyetlerin çekilmesiyle son bulmuştur.

1951–1953 yılları arasında Başbakan Dr. Musaddık, Dışişleri Bakanı Dr. Fatemi'nin

önerisi ile petrol endüstrisini millileştirmiş ve İngiliz Hükümeti ile büyük bir kriz yaşamış,

uluslararası alanda Anglo-Iranian petrol şirketi davası olarak adlandırılan hukuksal süreç

başlamıştır. İran'dan ayrılmış bulunan Şah Rıza Pehlevi’nin oğlu Muhammed Rıza Şah,

Musaddık'ın 1953 yılında devrilmesi üzerine ülkeye geri dönmüştür. 1953 yılından sonra

kurduğu SAVAK adlı örgütle kontrolü hızla eline geçiren Şah, 1960'lı yılların başlarından

itibaren Beyaz Devrimi başlatarak başta toprak reformu olmak üzere birçok çalışma

başlatmıştır. Şahın diktatör ve baskıcı yönetimine karşı halkta huzursuzluk başlamış, rejim

aleyhine direniş ve gösteriler baş göstermiştir. 1970'li yılların başında ekonomik göstergeler

olumlu seyretmiş ancak, baskıcı yönetim karşısında halktaki huzursuzluk artış göstermiştir.

Page 5: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

5

Muhalefet, sürgündeki Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin liderliğinde ayaklanma

başlatmış ve 1979 yılında Şah’ın ülkeyi terk etmesiyle Pehlevi Hanedanı sona ererek yerine

İran İslâm Cumhuriyeti kurulmuştur. 1980 yılında Şattul-Arap su yolu üzerindeki egemenlik

haklarına ilişkin olarak, Irak'ın İran'a saldırması üzerine 8 yıl süren İran-Irak savaşı başlamış,

İran'ın 18 Temmuz 1988 tarihinde 598 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı’nı

kabul etmesiyle savaş sona ermiştir. 4 Temmuz 1989 yılında dini lider Humeyni'nin vefat

etmesi üzerine yerine Ayetullah Ali Hamaney ömür boyu görev süresi ile seçilmiştir. Bu

süreçte Meclis Başkanı olan Haşimi Rafsancani, Cumhurbaşkanlığı’na seçilmiştir.

Rafsancani'nin 1993–1997 yılları arasındaki 2. dönem görev süresinin dolmasından sonra

Kültür eski Bakanı Hocatülislam Seyyed Muhammed Hatemi %70 oy oranı ile

Cumhurbaşkanı seçilmiş, 2001 yılında yapılan seçimlerde ise %78’le oy oranıyla ikinci kez

aynı görevi üstlenmiştir. 2005 yılında gerçekleştirilen genel seçimlerde eski Tahran Belediye

Başkanı olan muhafazakar eğilimli Mahmud Ahmedinejad, Cumhurbaşkanlığı görevine

seçilmiştir. Ahmedinejad, 2009 yılında aynı göreve tekrar seçilmiştir. İran’da, 11. dönem

Cumhurbaşkanlığı seçimi, 14 Haziran 2013 tarihinde yapılmıştır. Söz konusu seçimde

kullanılan oyların %50,71’ini alan Hasan Ruhani, İran Cumhurbaşkanlığı’na seçilmiş, 19

Mayıs 2017 yılında yapılan 12. dönem seçimlerinde ise bu defa oyların %58’ini alarak ikinci

dört yıllık dönemine başlamıştır.

III. SİYASİ VE İDARİ DURUM

1. Genel

İran İslam Cumhuriyeti’nin idare şekli, iktidarın ulema ile halk tarafından seçilen

temsilciler arasında hiyerarşik olarak paylaşıldığı dini teokrasi ile Başkanlık sistemi karışımı

kendine özgü bir yönetim biçimidir. İran'da kuvvetler ayrılığı prensibi geçerli olmakla beraber

erkler Dini Lider’in denetimine tabidir. Şah yönetimi, 11 Şubat 1979 tarihinde devrilmiş ve

ülkede aşamalar halinde dini esasa dayalı bir devlet düzeni kurulmuştur.

Devrimden bu yana aradan geçen 40 yıl zarfında kurumsallaşan sistem içinde ulema

ağırlığını korumaktadır. Ülkedeki en güçlü otorite olan ''Dini Lider''in seçimi, Cumhurbaşkanı

ve milletvekilleri seçimlerine katılacak adayların ön denetimi ile yasaların onaylanması

yetkisi, çoğunluğu veya tamamı ulema tarafından oluşturulan Uzmanlar Meclisi, Anayasayı

Koruyucular Konseyi ve Devlet Uzlaştırma Konseyi gibi kurumlara aittir. Yargı Erki de

tamamen ulemanın denetimi altındadır.

- Dini Liderlik Makamı

Ülkede, her konuda nihai söze sahip olan en üst makam Dini Lider’dir. Dini Lider

yaşam boyu seçilmektedir. Mevcut Dini Lider, İslâm Cumhuriyeti'nin kurucusu Humeyni'den

sonra seçilmiş olan Ali Hamaney'dir. Nizami Ordu, Devrim Muhafızları, İçişleri Bakanlığı ve

istihbarat kuruluşları doğrudan Dini Lider’e bağlı olup, yasama, yürütme ve yargı erklerinin

işleyişini denetler. Dini Lider, İçişleri Bakanlığı üzerindeki yetkilerini Cumhurbaşkanı’na

devredebilir.

Page 6: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

6

- Devlet Uzlaştırma Konseyi

Humeyni tarafından din adamı ağırlıklı Anayasayı Koruyucular Konseyi ile İslami

Danışma Meclisi arasında yasama sürecine ilişkin ortaya çıkabilecek uzlaşmazlıkların

giderilmesi amacı ile kurulmuştur. Anayasa değişiklikleri konusunda Dini Lider’e görüş

bildirir. Ayrıca, Meclis ve Anayasayı Koruyucular Konseyi arasında ortaya çıkan görüş

ayrılıklarını inceleyerek alınacak nihai tutum konusunda Dini Lider’e öneride bulunur.

2. Yasama

İran Anayasası’nın 66-112. maddeleri arasında düzenlenen yasama bölümüne göre

İran İslâm Cumhuriyeti Devleti’nin yasama organı ''Şoraye Meclese Eslami'' olarak

adlandırılan İslâmi Danışma Meclisidir. Danışma Meclisi’nin görevleri arasında kanun

tasarılarını görüşüp karara bağlamak, milletlerarası anlaşmaları uygun bulmak, İslâmi

Danışma Meclisi’ne ve Yargı Erkine karşı yapılan yazılı şikayetleri incelemek,

Cumhurbaşkanı tarafından sunulan kabineye onay vermek sayılabilir.

İslâmi Danışma Meclisi kararlarının Anayasa ve İslami usullere uygunluğunu

denetlemek amacı ile kurulan Anayasayı Koruyucular Konseyi (Şoraye Negehban), İslâmi

Danışma Meclisi kararlarını (birkaç istisna dışında) denetlemek ve onaylamakla sorumlu

olduğundan fonksiyonel olarak yasama erkinin çift başlılığından söz edilebilir. Anayasayı

Koruyucular Konseyi’nin onayına sahip olmayan Danışma Meclisi kararları kanunlaşamaz.

- İslâmi Danışma Meclisi

İslami Danışma Meclisi 4 yıllık dönemler için halkın doğrudan ve gizli oy ile seçtiği

290 milletvekilinden oluşur. İran Anayasası’nın 62. maddesine göre seçmen ve adaylarda

aranacak kıstasların yasada düzenleneceği öngörülmüştür. Yürürlükteki kanunlar uyarınca

seçmen yaşı 16 ve üstü olarak belirlenmiştir. 68. maddede ise seçimlerin bölgesel ve ülke

genelinde ertelenmesi savaş ve işgal halleri ile sınırlandırılmıştır. Bu durum

Cumhurbaşkanı’nın talebi, milletvekili sayısının 3/4'ü ve Anayasayı Koruyucular Konseyi'nin

onayı ile mümkün kılınmıştır. Meclis, Anayasa’da belirtilen istisnalar saklı kalmak üzere üye

tam sayısının 2/3'ü ile toplanıp katılan üyelerin 2/3'ü ile karar alır. Meclisin iç işleyişi ile ilgili

esas ve usuller ile Meclis Başkanı ve vekillerinin seçim yöntemi Meclis İç Tüzüğünce

belirlenir. Meclis toplantıları Anayasanın 69. maddesi uyarınca milli güvenlik ve zorunlu

haller gerektirmedikçe aleni yapılarak toplantı tutanakları medya yolu ile yayımlanır. Gizli

oturumların tutanakları ise, milli güvenlik gerekliliklerinin ve zorunlu hallerin ortadan

kalkmasından sonra kamuoyuna duyurulur.

İslâmi Danışma Meclisi, idarenin tüm eylem ve işlemlerinde inceleme ve araştırma

yapma yetkisine sahiptir. Milletvekilleri görevleri ile ilgili olarak açıkladıkları görüşlerinden

ve vermiş oldukları oylardan sorumlu değildirler. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığı

ve yasama bağışıklığı bulunmaktadır. Meclis, Anayasaya ve ülkenin resmi mezhebine

aykırılık teşkil edecek kanun yapamaz. İran Anayasası’nın 72. maddesine göre bu durumun

tespiti Anayasal bir kurum olan Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin sorumluluğuna tabidir.

Kanun tasarısı Bakanlar Kurulu üyelerinin ortak kararı, kanun teklifleri ise en az 15

milletvekilinin talebi ile meclise sunulur (Anayasa madde 74). Yasama devredilmezliği ilkesi

geçerli olan İran'da bu kuralın tek istisnası zorunluluk halinde belirli kanunlarla sınırlı olmak

üzere iç komisyonlara Kanun hazırlama yetkisi verilebilmesidir (Anayasa madde 86).

Page 7: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

7

- Anayasayı Koruyucular Konseyi

Dini Liderlik Makamınca seçilen güncel bilgilere sahip 6 kişilik dini ulema ve Yargı

Erki Başkanı’nın önerdiği İslâmi Danışma Meclisi tarafından seçilen 6 kişilik hukukçu

heyetinden oluşan Anayasal bir kurumdur. 6 yıllık dönemler itibariyle görev yapan bu

kurumun başlıca görevi İslâmi Danışma Meclisi kararlarının Anayasa ve devletin resmi

mezhebine uygunluğunu denetlemektir. Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin onayına sahip

olmayan Danışma Meclisi kararları kanunlaşamadığından yasama erkinin çift başlılığından

söz edilebilir.

Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin onayına sunulan kanun teklif ve tasarıları 10 gün

içinde karara bağlanmadığı takdirde onaylanmış sayılarak yürürlüğe girer. Gerekli görülen

hallerde Danışma Meclisi’nden gerekçeli olarak 10 günlük ek süre talebinde bulunulabilir.

Danışma Meclisi kararlarının Anayasaya uygunluğu Konsey üyelerinin oy çokluğu ile

İslâmi esaslara uygunluğu ise Konsey üyesi 6 dini ulemanın oy çokluğu ile tespit edilir.

Bunlara ilaveten Anayasanın tefsiri bu Konseyin üye sayısının 3/4'ünün onayı ile

gerçekleştirilir.

3. Yürütme

İran'da Başbakanlık Kurumu mevcut bulunmamaktadır. Yürütme erki 4 yıllık

dönemler için, halkın gizli oyu ile yapılan genel seçimlerce belirlenen Cumhurbaşkanı'nın

sorumluluğundadır. Aynı şahıs tarafından ardı ardına iki dönemden fazla Cumhurbaşkanlığı

görevi yürütülemeyeceği İran Anayasası’nda belirtilmiştir. İran Cumhurbaşkanlığı görevini

2013 yılının Ağustos ayından bu yana Hasan Ruhani yürütmektedir.

4. Yargı

İran'da yargı erki, yasama ve yürütmeden tam bağımsız olarak iş görmektedir. Başlıca

yürütme organları arasında yer alan Adalet Bakanlığı, yargı ve yürütme arasındaki

koordinasyonu sağlamakla yükümlüdür. Adalet Bakanı, Yargı Erki Başkanı’nın sunduğu

isimler arasından seçilir. Yargı erkinin işleyişinden ise Dini Lider tarafından içtihat verme

yetkisini haiz ulema arasından 5 yıllık süre için atanan Yargı Erki Başkanı sorumludur. Yargı

Erki Başkanı hukuki konular dışında kalan idari, mali ve personel istihdamına ilişkin

yetkilerini Adalet Bakanı’na devredebilir.

İran Devrimi öncesi mevcut olan hukuk sistemi Kara Avrupa'sı Hukuk Sistemi olup,

birçok kanun Fransa'dan iktibas edilmiştir. Devrimin ardından mevcut hukuk sistemi İslam

hukukuyla birleştirilerek kendine özgü bir tür kazanmıştır. Bu durum mevzuatın dağınıklığına

ve uygulamada ortaya çıkan bazı güçlüklere yol açmıştır. İran hukuk sisteminde, İslâm

hukuku daha çok aile hukuku ve ceza hukuku alanlarında kendini göstermektedir. Avukatlık

mesleğine kabul olunacak kişiler baro tarafından yapılan sınavla, hukuk fakülteleri mezunları

arasından seçilir.

Page 8: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

8

IV. İKLİM VE COĞRAFYA

1.648.195 km²'lik yüzölçümü ile Dünyanın en büyük 17. ülkesi olan İran, 8.731 km'lik

ülke sınırına sahiptir. Bu sınırların 767 km'sini Azerbaycan, 40 km'sini Ermenistan, 1.206

km'sini Türkmenistan, 945 km'sini Afganistan, 978 km'sini Pakistan, 486 km'sini Türkiye,

1.609 km'sini Irak, 657 km'sini Hazar Denizi, 784 km'sini Umman Denizi, 1.259 km'sini

Basra Körfezi teşkil etmektedir. Yüz ölçümünün yarısını dağlar, %25'ini göller, %25'inden

daha azını ise ekilebilir alanlar oluşturmaktadır. Ülkenin en yüksek noktası olan Demavend

Dağı ise 5.671 metre yüksekliğe sahiptir.

İran'ın iklim yapısı bölgelere göre farklılık göstermektedir. Kuzeybatı ve güneyde yer

alan dağların yüksek oluşu denizden gelen nemli havanın ülke merkezine doğru geçiş

yapmasına izin vermemektedir. Bu sebeple bu dağların dış etekleri nemli ve ormanlık iç

etekleri ise kuru bir havaya sahiptir. Batı bölgelerinde kara iklimi hâkim olup, yazlar sıcak ve

kurak, kışlar ise soğuk geçmektedir.

Yaklaşık 180.200 km² ormanlık alanın %55,5'i ülkenin batısında, %19'u ülkenin

kuzeyinde, %13,3'ü ülkenin doğu ve güneyinde, %6,6'sı dağlık bölgelerde ve %5,6'sı ise

ülkenin diğer yerlerinde yer almaktadır.

İran'da bulunan göllerin çoğu tuzludur. İran’ın 424.000 km²'lik alanla Dünyanın en

büyük gölü olan Hazar Denizi’ne kıyısı bulunmaktadır.

Nehirleri gür olmayıp gemiciliğe elverişli tek nehri Karun Nehri’dir.

Başlıca gölleri, 4.868 km² ile Urumiye, 1.806 km² ile Namak, 1.097 km² ile

Mahuncazmuryan, 750 km² ile Bakhtegan, 442 km² ile Tashk, 208 km² ile Mahurlu, 106,5

km² ile Hozestan, 43 km² ile Famur (Perişan) ve 8,5 km² ile Zarivar Gölleri’dir.

Başlıca adaları, 1.491 km² ile Qashm, 89.7 km² ile Kish, 76 km² ile Lavan, 48.7 km²

ile Lark, 41.9 km² ile Hürmüz, 33.6 km² ile Hengam, 26.3 km² ile Ashk, 26.2 km² ile Büyük

Farur, 21.1 km² ile Hendurabi, 20.5 km² ile Kharak, 17.8 km² ile Minu,ve 17.3 km² ile Seyri

adalarıdır.

Ülkenin dağları 4 gruba ayrılmaktadır. Bu dağlar kuzey sıradağları, batı sıradağları,

güney sıradağları ve doğu-merkezi sıradağlarıdır.

Kuzey sıradağları Türkiye'nin Ağrı Dağı’ndan başlayıp sırasıyla Alemdar, Sahand,

Sablan, Talesh Dağları, Ghaflankoh Dağlarını takip ederek Afganistan'ın Hindukesh dağlarına

kadar uzanmaktadır. Zagros sıradağları olarak da isimlendirilen Batı sıradağları ise, Ağrı

Dağı’ndan başlayıp kuzey batıdan sırasıyla Saridash, Chehelcheshme, Pancheyeali, Alvand,

Bakhtiyari, Pishkooh, Poshtkooh, Zardkooh dağlarını takip ederek güney doğuya

uzanmaktadır. Batı sıradağlarının en yüksek noktasını ise 4.409 metre yükseklik ile Dena

(Dinar) zirvesi teşkil etmektedir. Güney sıradağları güney batıdan başlayıp Pakistan'ın

Süleyman dağları ile birleşmektedir.

Page 9: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

9

İran’ın Başlıca nehirleri Basra Körfezi ve Umman Denizi’ne dökülen Neyband, Shur,

Arvand, Kol, Mehran, Alvandrood, Minab, Sarbaz, Bahuklat, Karun, Cerahi, Kerkhe, Daz,

Zohreh, Mand, Hendican, Dalki, Simreh, Tayab, Urumiye Gölü’ne dökülen Siminerood,

Zarinerood, Acıçay, Nazlıçay, Hazar Denizi’ne dökülen Sefidrood, Shur, Zanjançay,

Shahrood, Chalus, Haraz, Gorgan ve Ars nehirleridir.

V. İRAN EKONOMİSİNİN GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ

1. Genel Ekonomik Yapı

İran 1979 yılında rejim değişikliğine uğradığında, güçlü bir petrol endüstrisi ve çoğu

tarım sektöründe faaliyet gösteren orta boy işletmelerden oluşan özel sektöre sahip iken, Irak

ile 8 yıl süren savaş ve devrimin etkileri ile bu tablodan uzaklaşmıştır. Devrimi izleyen

yıllarda çiftlikler, şirketler ve bankalar devletleştirilmiş ve dünyadaki eğilimin aksine yabancı

sermaye yasaklanmış, İran ekonomisi tek bir kalemin ihracatına bağımlı hale gelmiştir. Halen

dış ticaret fazlası olan İran'da 12.11.1985 tarihinde yayınlanan tek maddelik bir yasa ile

karşılıklılık şartına bağlı olarak yabancı şirketlerin pazarlama ve satış ofisi açmaları

hakkındaki yasak kaldırılmıştır. 1993 yılında Serbest Bölgeler Kanunu, 2002 yılında ise yeni

Yabancı Yatırımı Teşvik Kanunu yürürlüğe sokularak yabancı sermaye ülkeye çekilmeye ve

özel sektöre dinamizm kazandırılmaya çalışılmıştır.

Döviz girdilerinin %80 civarındaki bölümünü petrol gelirlerinden elde eden İran’ın

genel olarak ekonomiyi devletin, %40’ını doğrudan, %45’ini ise “Bonyad” olarak adlandırılan

Dini Liderlik Makamı’na karşı sorumlu İslami esaslı vakıflar aracılığı ile dolaylı olarak elinde

tuttuğu söylenebilir. Kalan %15’lik kesim ise, siyasal yelpazede muhafazakâr olarak

tanımlanabilecek bir noktada duran İran özel sektörünün (bazaar) elindedir. Petrol ve petrol

ürünleri gelirlerinin yüksekliğine rağmen hızla büyüyen nüfus baskısı, enflasyon ve işsizliğin

artması, yaygın yoksulluk, temel ihtiyaç malzemelerine uygulanan sübvansiyonların bütçe

üzerinde giderek artan yükü, verimsiz, büyük ve hantal kamu sektörü, devlet monopollerinin

(bonyad) denetimindeki belirsizlikler, Birleşmiş Milletler, ABD ve AB yaptırımları İran

ekonomisinin karşılaştığı en büyük sorunlar olmaya devam etmektedir.

Irak ile yapılan savaşın ekonomik yapıda meydana getirdiği tahribat ve uzun yıllardır

uygulanmaya çalışılan ve Türkiye ile ticareti de olumsuz yönde etkileyen aşırı merkezi

planlamacı-ithal ikameci modelde ısrar edilmesi ülke ekonomisini olumsuz yönde

etkilemiştir. Buna karşılık İran, ekonomik ve sosyal sorunların çözümü yönünde özelleştirme

plânları yapmakta, büyük oranda ithal ikamesine dayanan ekonomiyi verimli bir şekilde

yapılandırmak, petrol gelirlerine bağımlılıktan kurtararak, petrol dışı malların ihracatını

artırmak ve çeşitlendirmek istemektedir. Bununla birlikte, özelleştirme çalışmalarının da

istenen hızda ve etkide olmadığı görülmektedir.

İran’da, 2011 yılının Kasım ayından itibaren yaşanan hızlı devalüasyon süreci İran

Riyali’nin değerini ve İran halkının alım gücünü önemli ölçüde azaltmıştır. 2010 yılının

Haziran ayından itibaren uygulamaya konulan Birleşmiş Milletler yaptırımları ve yine 2010

yılından itibaren kapsamı ve etkisi çok genişleyen ABD ve AB yaptırımlarının sonucunda

İran ekonomisi önemli zorluklarla karşılaşmıştır. 2011 yılının Aralık ayında karara bağlanan

ve 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren tam anlamıyla yürürlüğe giren AB Yaptırımları

çerçevesinde AB ülkeleri İran’a petrol ambargosu uygulamaya başlamışlardır.

Page 10: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

10

Belirtilen uygulamanın ve ABD, AB kaynaklı ilave yaptırımların İran Merkez Bankası

üzerindeki etkileri İran’ın bütçe gelirlerinin önemli bir bölümünü oluşturan petrol ürünleri

ihracatını çok büyük oranda etkilemiş ve potansiyel müşteri kaybına ve petrol gelirlerinin

azalmasına yol açmıştır.

2. İran’a Uygulanan Yaptırımlar (1979-2013)

1979 yılındaki devrimin ardından ABD İran’a ekonomik yaptırımlar uygulamaya

başlamış ve 1995’te söz konusu yaptırımları İran ile iş yapan firmaları da kapsayacak şekilde

genişletmiştir. 2006 yılında, bu defa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İran’ın

uranyum zenginleştirme programını durdurmayı reddetmesi üzerine 1696 sayılı kararı almış

ve İran’a yaptırım uygulamaya başlamıştır.

İran’a ABD tarafından uygulanan yaptırımlar başlangıçta petrol, gaz ve petrokimya

sektörlerindeki yatırımları, işlenmiş petrol ürünlerinin ihracatını ve İran Devrim

Muhafızları’na ait şirketlerle olan iş ilişkilerini hedeflemekte idi. Daha sonra bu yaptırımlar,

İran Merkez Bankası’nın da dahil olmak üzere bankacılık ve sigortacılık işlemlerini,

gemicilik, ticari amaçlı internet sunum hizmeti ve alan adı kayıt hizmetlerini de kapsamıştır.

Söz konusu yaptırımların yıllar boyunca İran ekonomisi üzerinde çok olumsuz etkileri

olmuştur. Batının, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetleri ile ortaya çıkan nükleer silah

üretme kapasitesini geliştirme endişesinden kaynaklanan yaptırımlar, 1979 yılından bu yana

ABD’nin İran politikasının en önemli aracı haline gelmiştir. İran ise anılan programın elektrik

üretimi ve tıbbi hedefler gibi insani amaçlara yönelik olduğunu savunmuştur. İran ile Batı

arasındaki nükleer görüşmelerin durması bir başarısızlık olarak görülmüş ve yaptırımların

daha da ağırlaştırılması için temel teşkil etmiştir.

İran yaptırımları, bugüne kadar uluslararası toplumun bir ülke üzerindeki en ağır

yaptırımları olarak değerlendirilmektedir.

- BM Yaptırımları

BM, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA), İran’ın korunma anlaşmasına

uymaması ve nükleer faaliyetlerinin BMGK nezdinde kaygıları artırdığına dair bulgular

nedeniyle bir dizi yaptırım kararı almıştır. Yaptırımlar ilk olarak, İran’ın BM’nin

zenginleştirme ve yeniden üretme ile ilgili tüm faaliyetleri durdurma talebini reddetmesi

üzerine yürürlüğe girmiştir. Buna göre yaptırımlar, İran’ın bu talebi ve IAEA’nın koşullarını

yerine getirmesi ile kaldırılacaktır.

Page 11: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

11

Tablo: İran’a Yönelik BMGK Kararları Karar No Tarih Konu

1696 31.07.2006 İran’dan nükleer faaliyetlerini durdurmasını isteyen ve yaptırım tehdidinde

bulunulan karar.

1737 23.12.2006

İran’ın nükleer faaliyetlerine devam etmesi, IAEA’nın koşullarını yerine

getirmemesi ve 1696 sayılı karara uymaması üzerine İran’a IAEA ile işbirliği

çağrısı yapan ve nükleer enerji ile ilgili maddelerin tedariğini yasaklayan,

programla ilgili önemli kişi ve kuruluşların varlıklarını donduran karar.

1747 24.03.2007 Silah ambargosu koyan ve İran varlıklarının dondurulması uygulamasını

genişleten karar.

1803 03.03.2008

Varlıkların dondurulmasını uzatan ve devletleri İran bankalarının faaliyetlerini

izlemeye, İran gemilerini ve uçaklarını denetlemeye, programla ilgili kişilerin

kendi topraklarındaki hareketlerini kontrol etmeye davet eden karar.

1835 27.09.2008 IAEA raporuna göre İran’ın uranyum zenginleştirme programının

durdurulmaması üzerine önceki dört kararı teyit eden karar.

1929 09.06.2010

Özellikle bankaları ve finans kuruluşlarını İran ile ilgili operasyonlarında

kısıtlayan kararların dikkat çektiği ve ambargonun daha da ağırlaştırıldığı

karar.

1984 09.06.2011 İran Yaptırımlar Komitesi’ni destekleyen uzmanlar grubunun yetkisini bir yıl

daha uzatan karar.

2049 07.06.2012 İran Yaptırımlar Komitesi’ni destekleyen uzmanlar grubunun yetkisini 13 ay

daha uzatan karar.

2231 20.07.2015

Yaptırımların askıya alınması ve kaldırılmasına yönelik takvimi belirleyen ve

İran’ın Ortak Kapsamlı Aksiyon Planı’na (JCPOA) uymaması halinde

yaptırımların yeniden yürürlüğe girmesi hükümlerini içeren karar.

- Diğer Ülkelerin Uyguladığı Yaptırımlar

AB 2007 yılında, dış ticaret, mali hizmetler, enerji ve teknoloji alanlarında İran ile

işbirliğini kısıtlamış, üye ülkelerdeki sigorta kuruluşlarının İran’a ve İranlılar tarafından sahip

olunan şirketlere sigorta ve reasürans hizmeti vermesini yasaklamıştır. 23 Ocak 2012’de AB,

Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girmek üzere İran’a petrol ambargosu uygulama ve İran

Merkez Bankası’nın varlıklarını dondurma kararı almıştır.

17 Mart 2012’de, AB yaptırımlarını ihlal eden kuruluşlar olarak tanımlanan tüm İran

bankaları elektronik finansal işlemlerde dünyanın merkezi konumunda bulunan Belçika

merkezli SWIFT (The Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication) adlı

kuruluşun hizmetinin dışında bırakılmıştır.

Bunun dışında, Çin Halk Cumhuriyeti, Avustralya, Kanada, Hindistan, İsrail, Japonya,

Güney Kore, İsviçre de İran’a yönelik bazı yaptırım kararları almıştır.

ABD ise İran’a silah ambargosunun yanısıra neredeyse tam bir ekonomik ambargo

uygulama yoluna gitmiştir. Bunun içinde, İran ile iş yapan firmalara yönelik yaptırımlar, tüm

İran menşeli ürünlere ithalat yasağı, İran’ın finansal kurumlarına yönelik yaptırımlar, İranlı

havacılık kuruluşlarına uçak ve yedek parçaların satışına yönelik neredeyse tam bir yasaklama

uygulamaları mevcuttur. Ayrıca, İran ile iş yapmak için ABD Hazine Bakanlığı’ndan izin

alınması şartı getirilmiştir. 2011 yılı Haziran ayında ABD, bu defa İran Devrim Muhafızları

Şirketi’ne (IRGC) malzeme temin ettiğini belirterek İran Havayolları’na ve IRGC’ye ait olan

ve İran’da yedi havaalanı işleten Tidewater Middle East Co. firmasına karşı yaptırımları kabul

etmiştir. ABD’nin bazı eski İranlı görevlileri yaptırımlar listesine dahil etmesi, Şubat 2012’de

Page 12: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

12

İran Merkez Bankası’nın, diğer İran finansal kuruluşlarının ve İran Hükümeti’nin ABD’deki

tüm varlıklarını dondurması da yaptırımlar arasındadır.

ABD’nin İran ambargosundaki temel görüş, hükümetin gelirlerinin %80’ini oluşturan

enerji sektörünün hedef alınması ve ülkenin dünya finansal sisteminden dışlanması

şeklindedir. 6 Şubat 2013’te ABD Hükümeti, bilgiye ulaşım imkanlarının sınırlandırılmasını

teminen önemli İran elektronik üreticilerini, internet servislerini, devlet yayın kuruluşunu kara

listeye almıştır. Bugün itibarı ile ABD vatandaşlarının kara listede bulunan İranlı kişi ya da

kuruluşlarla herhangi bir işlem yapması yasaktır.

- Yaptırımların Etkileri

Yaptırımların İran ekonomisi üzerindeki etkileri ağır olmuştur. Ülke ihracatında

%80’lere varan düşüşler gözlenmiş, ayrıca, ülkedeki nükleer programın ihtiyaç duyduğu

malzemenin tedarikinde de esaslı zorluklar ortaya çıkmıştır. Yaptırımların sosyo-ekonomik

sonuçları da şiddetli olmuştur.

Petrol ve enerji sektöründe ihtiyaç duyulan malzeme ve teçhizatın elde edilememesi

bu alanda faaliyet gösteren firmaların İran’dan çekilmesine yol açmış, ülkenin yıllık yatırım

kaybı 60 milyar $ seviyesine çıkmıştır. Birçok büyük firma, batıdaki pazarlarını kaybetme

endişesi ile İran’da iş yapmaya gönülsüz yaklaşmış, para transferinin karmaşıklaşması

nedeniyle petrol ticaretinde yaşanan gelir azalması da eklenince ekonomik sıkıntı büyümüştür.

Bütçe açığı artmış, uçak filosu eskimiş, halkın ihtiyaç duyduğu temel maddelerin temini

güçleşmiştir. Ayrıca, büyük ölçüde Rusya ve Çin’e bağlı olan silah kapasitesi de önemli

oranda düşmüştür. Bu durum, İran piyasasının devlet kurumları ya da devlet kurumlarına

yakın kurumlar tarafından domine edilmesine yol açmış, ambargo nedeniyle artan kaçakçılık

da eklenince özel sektör zayıflamış, devlet kurumları güçlenmiştir.

İran Riyali’nin 2011 sonlarından itibaren devalue olması İran’da paniğe yol açmıştır.

Hükümet 2012 Ocak ayında Riyal’deki aşınmayı engellemek amacıyla banka faiz oranlarını

%6’ya kadar yükseltmiştir. Bu yükseliş, halka enflasyonun altında faiz ile kaynak tedarik

eden Ahmadinejad için bir yenilgi anlamına gelmiştir. Bununla birlikte, 2012 yılı boyunca

Merkez Bankası piyasaya devamlı petro-dolar enjekte ederek Riyal’deki dalgalanmayı

engellemeye çalışmış, bir taraftan da kara borsa ile mücadele edilmiştir. Enflasyonun

yükselmesini engellemek için çoklu bir kur sistemi benimsenmiş, bu önlem temel

maddelerdeki fiyat artışını engelleyememiş, üstelik kara borsaya yönelim artmıştır.

Petrol taşımacılığı yapan büyük firmaların ambargo dahilinde İran yükü

taşımayacağını açıklaması ile ambargo daha da derinleşmiştir. Zira, bu firmaların birçoğu

ABD ya da AB dışında oldukları için taşımacılık yapmamaları konusundaki girişimler

başarısız olmuş, daha sonra AB tarafından yasaklamanın gemi taşımacılığına yönelik sigorta

işlemlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesinin ardından filolarının %95’i AB tarafından

yürütülen kurallara göre sigortalı bulunan firmaları ambargo kapsamında harekete zorlamıştır.

İran, tüm bu gelişmeler sonrasında ithal mallarının yerine yerli malı kullanımına dayalı

“direnç ekonomisi” denen bir strateji geliştirmiş, bilgisayar, cep telefonu gibi ürünleri içeren

lüks maddelerin ithalatını yasaklama yoluna gitmiştir. Bu yasak ise piyasanın ihtiyaç duyduğu

birçok ürünün kaçakçılık yoluyla ülkeye gelmesi gibi bir sonuca yol açmıştır. Bir taraftan da,

İran petrolü taşıyan tankerlere yönelik yerli sigorta uygulaması başlatılmıştır. Bu uygulamanın

özellikle Çin ve Hindistan rafinerileri için işe yarayacağı düşüncesi ise başarısız olmuştur.

Page 13: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

13

Zira, İran petrolünün en büyük alıcısı konumundaki Çin, İran’dan aldığı petrolü neredeyse

yarıya düşürmüştür.

Bu arada, yaptırımlara cevaben İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapama kararı da Irak’ın

Suriye üzerinden ihracat yolu açılması planlarının önünü açmıştır. İran zaman zaman özellikle

komşu ülkelerle takas ticareti yoluyla ambargoyu etkisizleştirme girişimlerinde bulunmuştur.

İran, petrol üretiminin durmaması için Körfez’de büyük depolar inşa etmesine rağmen

2012 yılının ortalarından itibaren bazı kuyularının üretimi durdurmasını engelleyememiştir.

Petrol ihracatının aldığı ambargo darbesi ile yıllık 50 milyar $ civarında gelir kaybına

uğradığı tahmin edilen ülkede, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri bir sene içinde 106

milyar $’dan 80 milyar $’a gerilemiştir. İran, dünya ile ticaretini altın ile sürdürme gayretine

girdiyse de altının nakit kadar kolay bir araç olmaması nedeniyle bu girişimleri beklenen

etkiyi yaratmamıştır.

2012 yılı Ekim ayında Hükümet ithalatı on kategoriye ayırmış ve lüks malların

ithalatını engelleme yönünde önlemler almıştır. O dönemde Merkez Bankası ürün gruplarına

göre döviz tahsisatı yapmaya başlamıştır.

Bu arada, yurt dışında bulunan İran gemilerinin bir çoğu bulundukları ülkelerde

borçlara karşılık alıkonmuştur. İran Hükümeti çalışanlarının maaşlarını ödeme güçlüğü

yaşamaya başlamış, 2010 yılından beri verilen aile yardımlarında kesintiye gidilmiştir.

Ülkenin en önemli üretim kalmlerinden olan otomotivde de üretim düşüşü %40’lara varmıştır.

Ambargo sonrasında 2012 yılında İran’ın GSYİH’de daralma %3 oranında olmuştur.

2. KOEP ve Yeniden Yaptırım Dönemi

- Nükleer Anlaşma (KOEP)

İran’ın nükleer programına ilişkin olarak İran ile P5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin,

İngiltere, Fransa, Almanya) arasında 24 Kasım 2013 tarihinde imzalanan Anlaşma 20 Ocak

2014 Pazartesi günü yürürlüğe girmiştir.

Bu çerçevede, İran’ın nükleer programı kapsamında, 20 Ocak 2014 tarihinden itibaren

altı aylık süre boyunca uymayı taahhüt ettiği koşullar şunlar olmuştur:

a) %5’in üzerinde uranyum zenginleştirmesi yapmama,

b) %20’ye kadar gerçekleştirmiş olduğu uranyum zenginleştirmesini etkisiz kılma (söz

konusu madde aşamalı olarak uygulanmış ve İran’ın %20’ye kadar olan uranyum

zenginleştirmesini etkisiz kılmaya yönelik olarak gerçekleştirdiği her bir aşama karşılığında

İran’ın petrol ihracatından kaynaklanan 4,2 milyar $ tutarındaki gelirinin taksitler halinde

İran’a transferine izin verilmiştir),

c) Yeni santrifüjleri devreye sokmama,

ç) Natanz ve Fordo tesislerinde yeni uranyum zenginleştirmesi yapmama,

d) Arak tesislerindeki nükleer faaliyetleri durdurma,

Page 14: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

14

e) Uluslararası Atom Enerjisi’nin (IAEA) yoğun denetimini kabul etme.

Bu kapsamda, P5+1 ülkeleri tarafından, 20 Ocak 2014 tarihinden itibaren İran’a altı

aylık süreyle sağlanacağı taahhüt edilen kolaylıklar ise şunlar olmuştur:

a) Anlaşma tarihinden itibaren altı ay boyunca İran aleyhine yeni bir yaptırım kararı

alınmaması,

b) İran’a yönelik olarak uygulanmakta olan altın, değerli madenler, otomotiv sektörü,

petrokimya yaptırımlarının ve söz konusu sektörlerdeki ticari işlemlere ilişkin sigortacılık,

taşımacılık ve mali hizmetler yaptırımlarının uygulanmasının altı ay süreyle dondurulması,

c) Belirli İran havayolu şirketleri için uçuş güvenliği kaynaklı tamir, denetim

işlemlerine ve uçak yedek parça ürünleri satışına, montajına altı ay süreyle izin verilmesi ve

söz konusu sektördeki ticari işlemlere ilişkin sigortacılık, taşımacılık ve mali hizmetler

yaptırımlarının uygulanmasının altı ay süreyle dondurulması,

ç) İran’ın, AB ülkeleri ve ABD haricindeki ülkelere petrol satışına, mevcut azaltılmış

haliyle izin verilmesi ve söz konusu satış işlemleri konusunda sigortacılık ve taşımacılık

yaptırımlarının uygulanmasının altı ay süreyle dondurulması (İran’ın petrol ihracatına yönelik

yaptırımların uygulanmasına devam edilmekte olup, söz konusu kolaylık, İran’ın 2013 yılı

verilerine göre zaten önemli ölçüde azaltılmış olan petrol ihracatının daha da azaltılmasına

yönelik yeni bir yaptırım uygulanmaması anlamına gelmektedir) ve İran’ın anlaşmanın

yürürlüğe giriş tarihinden itibaren altı aylık süre boyunca anlaşma konusu yükümlülüklerine

uyması durumunda petrol ihracatından kaynaklanan 4,2 milyar $ tutarındaki gelirinin taksitler

halinde İran’a transferine izin verilmesi (söz konusu madde aşamalı olarak uygulanmış ve

İran’ın %20’ye kadar gerçekleştirmiş olduğu uranyum zenginleştirmesini etkisiz kılmaya

yönelik olarak gerçekleştireceği her bir aşama karşılığında İran’ın petrol ihracatından

kaynaklanan 4,2 milyar $ tutarındaki gelirinin taksitler halinde İran’a transferine izin

verilmiştir),

d) İran’ın gıda, tarımsal ürünler, ilaç ve tıbbi cihaz ithalatının kolaylaştırılmasına

yönelik tedbirlerin alınması.

İran’ın Nükleer Programı’na İlişkin Anlaşma 20 Ocak 2014 tarihinden itibaren altı ay

süreyle yürürlükte kalmış olup, söz konusu süre boyunca programa ilişkin daha detaylı bir

anlaşmanın hazırlıkları yürütülmüştür. Altı aylık süre boyunca, İran’a, yukarıda belirtilen

hususlarda kolaylıklar sağlanmış olup, belirtilen süre boyunca İran’ın petrol ihracatına ve

bankacılık sistemine yönelik yaptırımların uygulanmasına devam edilmiştir.

2 Nisan 2015’te İsviçre’nin Lozan kentinde BMGK’nin beş daimi üyesine (ABD,

ÇHC, RF, Fransa, İngiltere) ilaveten Almanya ile İran arasındaki görüşmelerde geçici bir

mutabakat sağlanmış, buna göre İran’ın en az on yıllığına uzatılan nükleer programının

sınırlandırılması karşılığında yaptırımların büyük bölümünün kaldırılması üzerinde prensip

olarak anlaşmaya varılmıştır.

Bu çerçevede, 14 Temmuz 2015 tarihinde taraflar arasında Kapsamlı Ortak Eylem

Planı (KOEP) imzalanmıştır. Söz konusu plan çerçevesinde öngörülen takvim şu şekildedir:

Page 15: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

15

Kanunlaştırma Günü (Adoption Day): KOEP’in yürürlüğe girdiği 18 Ekim 2015.

Uygulama Günü (Implementation Day): IAEA’nın raporu üzerine nükleer programla

ilgili yaptırımların kaldırılmasının duyurulduğu 16 Ocak 2016.

Geçiş Günü (Transition Day): Kanunlaştırma Günü’nden 8 yıl sonrasında, IAEA ve

BM raporuna bağlı olarak AB’nin silah ve füze teknolojisi ile ilgili yaptırımlarının

kalkacağı tarih olan 18 Ekim 2023.

Sonlandırma Günü (Termination Day): Kanunlaştırma Günü’nden 10 sene sonrasında,

BMGK’nin İran nükleer konusunu tamamen kapatacağı 18 Ekim 2025.

Yaptırımlara ilişkin bu gelişmelerden sonra yaşanan dönemde şu hususlar dikkat

çekicidir:

a. Çeşitli yaptırımlar kaldırılmış olsa da terörizm, insan hakları ihlalleri ve füze ile

ilgili yaptırımlar halen yürürlükte olup, ABD ve AB yaptırımları, İran Devrim Muhafızları

(IRGC) ve ilişkili kuruluşlarla iş yapılmasını engellemektedir. İran’da şirketlerin ortaklık

yapısı ile ilgili bilgilere ulaşım mümkün olmadığından bu konuda önceden araştırma yapmak

çok kolay olmamaktadır.

b. KOEP’teki eski duruma geri dönme (snap-back) riski, İran’ın taahhütlerini yerine

getirmemesi halinde AB ve ABD’nin yaptırımları yeniden yürürlüğe koyma haklarını

kullanabilmesi anlamına geldiğinden, İran’da yatırım düşünenlerin bu konuyu dikkate

almaları önem arz etmektedir.

c. Diğer taraftan, ABD’li kişilerin İran ile iş yapmalarına dair genel yasak ile birlikte

İran’daki bazı birey ve kuruluşların hem ABD hem AB yaptırımları altında belirli kısıtlamalar

ve varlık dondurmalarına tabi olmaları devam etmektedir.

KOEP sonrasında İran üzerindeki ABD ve AB yaptırımlarında meydana gelen

değişikilikler şu şekildedir:

- ABD Yaptırımları

ABD’li olmayan kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kaldırılan sınır ötesi yaptırımlar,

finansal işlemler, bankacılık, sigortacılık, enerji ve petrokimya, nakliyat, gemi inşası,

limanlar, altın ve değerli madenler, yazılım ve metaller, otomotiv alanlarındadır. Ayrıca,

KOEP’te listelenen kişi ve kuruluşlar ile yapılan işlemlerdeki yaptırımlar kaldırılacak, ancak,

bu kişi ya da kuruluşların insan hakları ihlali sebebiyle ABD yaptırımlarına tabi olması

durumunda varlıkları yaptırım altında kalmaya devam edecek ve ABD’li kişiler bunlarla iş

yapamayacaklardır.

Yürürlükteki diğer yaptırımlar, İran Hükümeti ve bu Hükümetin sahip olduğu ve

kontrol ettiği işletmeler ile İran finansal sektörünün tamamında geçerli olmaya devam

etmektedir. Ayrıca, yaptırımlar ABD’li kişilerin faaliyetleri söz konusu olduğunda yürürlükte

kalmaktadır.

Page 16: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

16

- AB Yaptırımları

Para transferi, bankacılık, sigorta ve reasürans, İran ile dış ticarete finansal destek, İran

petrolü ve doğalgazı ile petrokimyasallarının ithalatı ve taşınması, enerji sektörü için gerekli

ekipman ve teknoloji, enerji sektöründe yatırım, kritik gemi ekipmanı ve teknoloji, kargo

gemileri ve yağ tankerlerinin tasarımı ve inşası, altın, değerli metal, elmas, İran

banknotlarının ve madeni paralarının tedariki alanlarında AB yaptırımları kaldırılmıştır.

Buna karşılık, belirli kişi ve kuruluşların AB yaptırım listesinde bulunması, SWIFT de

dahil özel finans hizmetlerinin belirli kişi ve kuruluşlara sağlanması, taşıma sektörüne ilişkin

bazı yaptırımlar, balistik füze sınırlamaları ile ilgili olarak nükleer yayılmanın önlenmesi ile

ilgili önlemler ve nükleer ve askeri endüstriler ile silahlarda kullanım için metaller ve

yazılımlara yönelik yaptırımlara devam edilmiştir.

- ABD Yaptırımlarının Yeniden Yürürlüğe Girmesi

KOEP, 2016 ve 2017 yılları boyunca diğer ülkelerin İran ekonomisine duyduğu ilgiyi

artırmış, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden birçok firma İran’a adeta

akın etmiş ve ticaret/yatırım konularında girişimlerde bulunmaya başlamıştır. Bu sırada

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Hükümeti ikinci dört yıllık dönemine başlamıştır.

Ancak bu olumlu hava, 2018 yılı başlarında ABD Başkanı Donald Trump’ın KOEP

konusundaki olumsuz girişimleri ile değişmeye başlamış, İran Riyali yavaş yavaş değer

kaybetmeye başlamıştır. Diğer taraftan, Hükümet’in döviz bürolarına (sarraf) yönelik mevzuat

çalışması başlatması nedeniyle para transferinde önemli rol oynayan sarrafların kapanması

başta dış ticaret olmak üzere ekonomik hayatın tüm yönlerini tıkanma noktasına getirmiştir.

Söz konusu olumsuz gelişmeler, 8 Mayıs 2018’de ABD’nin KOEP’ten çekildiğini ve

İran’a yönelik ekonomik ambargoyu tek taraflı olarak yeniden yürürlüğe sokacağını

açıklaması ile zirve noktasına ulaşmıştır. Bunun üzerine zaten aşınma sürecine girmiş olan

Riyal’in Dolar ve Euro karşısındaki değer kaybı hızlanarak devam etmiştir.

KOEP kapsamında kaldırılan veya istisna tanınan, aralarında 2012 Mali Yılı Ulusal

Savunma Yasası, 1996 Yılı İran Yaptırımlar Yasası, 2012 Yılı İran Tehdit Azaltımı ve Suriye

İnsan Hakları Yasası, 2012 Yılı İran Özgürlük ve Kitle İmha Silahlarının

Yaygınlaştırılmasıyla Mücadele Yasası, 2010 Yılı İran Yaptırımlar, Hesapverebilirlik ve

Yatırımların Önlenmesi Yasası da dahil olmak üzere tüm yaptırımlar ABD’nin KOEP’ten

çekilmesiyle yeniden yürürlüğe konmuştur.

Yeniden uygulamaya geçirilen yaptırımlar, üçüncü ülke gerçek ve tüzel kişilerini de

kapsamakta olup, bu kişilerin İran ile olan finans, enerji, petrol, sigorta ve otomotiv sektörü

başta olmak üzere ticari ilişkilerinin azaltılmasını hedeflemektedir.

Özellikle İran’ın finansal sektörüne yönelik yaptırımların etkisi, İranlı finansal

kuruluşların ABD Hazine Bakanlığı tarafından yayınlanan SDN Listesine yeniden eklenmesi

nedeniyle, İran ile ticarete finansal kuruluşların isteksiz yanaşmasını beraberinde getirmiş ve

ticaretin sürmesini oldukça zorlaştırıcı bir hale büründürmüştür.

Page 17: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

17

Yaptırımlar iki aşamada yürürlüğe girmiştir:

- 6 Ağustos 2018’de Devreye Yeniden Giren Yaptırımlar (1. Faz)

ABD banknotlarının İran Hükümeti tarafından alınıp satılması,

İran’ın altın ve diğer değerli metallerle ticaret yapması,

Finansal ve ticari işlemlerde İran Riyali’nin kullanılması, İran toprakları dışında

İran Riyalinin fon ve hesaplarda tutulması,

İran devletinin dışarıdan borçlanması veya borçlanmasının kolaylaştırılmasına

aracılık edilmesi,

Doğrudan veya dolaylı olarak, İran grafiti, hammadde veya yarı mamul şeklinde

alüminyum, çelik, kömür ile entegre sanayi çözümüne yönelik yazılımların arzı ve

transferi,

İran lüks mallarının ABD’ye ithalatı,

İran’a yolcu uçağı satışları,

İran otomotiv sektörüne yönelik yaptırımlar.

ABD’li veya üçüncü ülke gerçek ve tüzel kişileri tarafından İran’a mal ve hizmet

sağlanarak yukarıdaki yaptırımların ihlali durumunda ABD Hükümeti’ne herhangi bir gerçek

veya tüzel kişiyi SDN Listesine alma yetkisi tanınmıştır. SDN Listesine alınma, ilgili kişi

veya kurumun ABD’deki varlık ve hesaplarının bloke edilmesini beraberinde getirmektedir.

- ABD tarafından 5 Kasım 2018’de Devreye Alınan Yaptırımlar (2. Faz)

ABD tarafından İran’dan çekilecek firmalara tanınan 180 günlük geri çekilme süresi 5

Kasım 2018’de dolmuştur. Bu tarih sonrasında özetle KOEP sonrasında istisna tanınan tüm

ikincil yaptırımlar yeniden uygulamaya geçirilmiş ve yaklaşık 700 kişi banka ve kurumun

SDN listesine alınmıştır. 5 Kasım 2018 sonrasında;

National Iranian Oil Company (NIOC), Naftiran Intertrade Company (NICO) ve

National Iranian Tanker Company (NITC) başta olmak üzere, petrol, petrol ürünleri ve

petrokimya ürünleri satın alınması,

Liman işleticileri, enerji, gemi taşımacılığı ve gemi inşa sektörleri (ISIRL, South

Shipping Line Iran ve iştirakleri dahil),

Üçüncü ülke bankalarının İran Merkez Bankası ile etkileşime girmesi (İran Merkez

Bankası’nın yurtdışında tuttuğu rezervlere erişimi dahil),

İran Merkez Bankası ve diğer İranlı finansal kuruluşlara finansal mesajlaşma hizmeti

sağlanması,

Sigortalama hizmetleri, sigorta veya reasürans temin edilmesi (durum tespiti istisnası

dahil),

İran'ın enerji sektörüyle etkileşim.

ABD tarafından İran’a yönelik yaptırımların ihlali kapsamında değerlendirilerek

birincil ve ikincil yaptırımlar sözkonusu gerçek ve tüzel kişilere uygulanmaktadır.

Page 18: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

18

- İran Tarafından Yapılan Düzenlemeler ve Diğer Ülkelerin Tutumu

ABD tarafından ekonomik ambargonun yeniden yürürlüğe konmasına karşılık İran,

döviz kaynaklarının etkin kullanımını sağlamak üzere zaten aşırı korumacı yaklaşımın hakim

olduğu dış ticaretini daha da sıkılaştırmıştır. Genel prensip, ülkede üretimi yapılabilen,

nispeten daha az gerekli görülen ya da lüks sayılan kalemlerin ithalatının yasaklanması, acil

ihtiyaç duyulan ya da sanayiye yarı mamul, hammadde olan kalemlerin ithalatının ise daha

kolay ve avantajlı olarak gerçekleştirilmesi olarak özetlenebilir. Bu kapsamda ithalat dört

kategoride yapılmaktadır. Konuya ilişkin açıklama “Dış Ticaret” başlıklı bölümde yer

almaktadır.

ABD’nin KOEP’ten çekilme bildiriminin ardından başlayan yeni ambargo döneminde

birçok ülkenin siyasi düzeyde İran’ı desteklediği gözlenmekle birlikte, pratikte firmaların bir

süre beklediği ve İran piyasasından çekilmeye başladığı görülmüştür.

AB, Rusya ve Çin KOEP’in kendileri için devam ettiğini ve İran yükümlülüklerine

uyduğu müddetçe Anlaşma’ya sadık kalacaklarını açıklamıştır. Buna karşılık İran, özellikle

AB’den ticaretin sürdürülebilmesine yönelik özel bir mekanizma oluşturulması yönünde

beklentiye girmiş, bu süreçte zaman zaman çıkarları zedelendiği takdirde KOEP’ten çekilme

alternatifinin mevcut olduğu mesajını vermiştir.

AB ise uzun süre İran ile ticaret yapılabilecek özel amaçlı bir aracın (SPV-Special

Purpose Vehicle) oluşturulacağını belirtse de bu konuda somut bir adım atamamıştır. Nihayet,

2019 yılının Ocak ayında Almanya, İngiltere, Fransa tarafından hazırlanan söz konusu

mekanizma (INSTEX-Instrument in Support of Trade Exchanges) açıklanmıştır. INSTEX’e

yönelik İran’daki ilk tepki, beklentilerin karşılanmamış olması yönünde olmuştur. Halihazırda

birçok ülkeden firmalar, önemli markalar ya İran piyasasındaki işlerini askıya almış ya da

piyasadan çekilmiş durumdadırlar. AB’den küçük ve orta ölçekli Alman firmalarının yerlerini

korumaya gayret ettikleri, Uzakdoğu’dan G.Kore ve Japon firmalarının önemli oranda

piyasadan çekildiği, Çin’in de ekonomik ilişkilerde geri adım attığı görülmüştür.

3. Kalkınma Planları

Cumhurbaşkanı Hatemi döneminde uygulanan 3. Beş Yıllık Kalkınma Planı Meclis

içerisindeki reformcu-muhafazakar çekişmesi sebebi ile başarılı olamamıştır. Muhafazakâr

kanatta sayılan Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından, Hatemi Hükümetine ait birçok

kanun veto edilerek 3. Kalkınma Planı’nda kararlaştırılan hedeflere ulaşılması hususunda

ciddi sıkıntılar yaratılmıştır. 2005 yılının Mart ayında 4. Beş Yıllık Kalkınma Planı

uygulamaya konulmuştur. Gerçekleştirilen son seçimlerde görev başına gelen ve muhafazakâr

olarak değerlendirilen yeni Cumhurbaşkanı Ahmedinejad Hükümeti ile başlayan 4. Kalkınma

Planı Dönemi’nin politik çekişmelerin azalması nedeniyle bir önceki Hükümet dönemine göre

daha başarılı bir dönem olacağı değerlendirilmekte iken yüksek petrol gelirlerinden elde

edilen kaynaklar doğru değerlendirilememiştir. 4. Kalkınma Planı’nda öncelikli hedefler

olarak Dünya Ticaret Örgütü’ne üyelik, petrol endüstrisi dışında özelleştirme çalışmalarına

başlamak, yabancı sermaye yatırımları sağlamak ve ekonominin nisbi de olsa

liberalleştirilmesi sayılabilir. İran’da 2010 yılında uygulamaya konulan 5. Kalkınma Planı,

2010-2015 yılları arasındaki dönemi kapsamış ve söz konusu hedefler yönünden 4. Kalkınma

Page 19: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

19

Planı ile benzerlikler göstermiştir. Halihazırda Cumhurbaşkanı Hasan Rouhani’nin ikinci

dönemine tekabül eden 6. Kalkınma Planı (2015-2020) yürürlüktedir.

4. Sanayi

İran, Kalkınma Programları çerçevesinde ekonomisini petrole bağımlılıktan

kurtarmayı ve ihracatını geliştirmeyi öncelikli hedefi saymıştır. Şah Rıza Pehlevi döneminden

beri devam eden ithal ikameci politikalar çerçevesinde ülkenin çeşitli yerlerinde üretim

tesisleri açılmaktadır. Ancak, üretim teknolojilerinin, makine ve ekipmanların eski oluşu,

firmalarda doğrudan veya dolaylı olarak devlet mülkiyeti bulunması ve iç rekabetin düşük

olması üretim kalitesini düşürmektedir.

İran'da devlet yatırımlarının büyük bir bölümü petrol sektörüne kanalize edilmektedir.

İran petrolden elde edilen gelirlerin bir kısmını petrokimya sanayi gibi diğer birtakım alanlara

aktararak petrol sektörüne olan bağımlılığı azaltmaya çalışmaktadır. Başarısız özelleştirme

uygulamaları ve 1990'ların ortalarındaki yüksek dış borç ödemeleri sonucu petrol dışındaki

sanayi sektörlerine yeterli düzeyde döviz rezervleri aktarılamamış ve bunun sonucunda söz

konusu sektörler gelişmemiştir. İran’ın uluslararası alanda yaşadığı sıkıntılar ve uygulanan

ambargolar sebebi ile daha çok dışa bağlı sanayi makineleri sektörü zorluklar ile

karşılaşmıştır. İran sanayisinin lokomotif sektörü ise ortalama yıllık 1,5 milyon adetlik üretim

ile otomotiv sektörüdür. İran otomotiv sektörü üretim hacmi bakımından dünyada 17. sırada

(2018) yer almaktadır. Bununla birlikte, içinde bulunulan ambargo döneminde otomotiv de

dahil olmak üzere pek çok sanayide hammadde ve yarımamul tedariği sorunları nedeniyle

üretimde önemli düşüşler yaşanmaktadır.

5. Tarım

İran 23,6 milyon hektarı bulan ekilebilir alanları ile dünyada tarım üretimi çeşitliliği

(çiftlik ve bahçe üretimi dahil) açısından dördüncü sırada yer almaktadır. İran'daki tarım

alanlarının önemli kısmı düzenli olarak sulanamamaktadır.

Ülkede tarımsal üretimi etkileyen farklı iklim özellikleri görülmekte ve bu durum çok

çeşitli tarım ürünlerinin yetişmesini mümkün kılmakla beraber yine de İran, tarımsal üretimde

kendine yeterliliğe ulaşamamıştır. Bu yüzden tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde halen net

ithalatçı ülke konumundadır. İran tarım ve gıda sanayi ürünlerinde kendine yeterliliğin

sağlanmasına büyük önem vermekte ve bu durum kalkınma plânlarında ana hedefler arasında

gösterilmekle beraber, kısa vadede kendine yeterliliğe ulaşması mümkün görülmemektedir.

İran'da tarım tekniklerini modernize etmek amacıyla teşvikler verilmekte, birçok baraj

inşa edilmektedir. Nispeten dışarıya kapalı bir ülke olması nedeniyle özellikle dünyadaki

modern teknolojinin tarıma nasıl yansıtılabileceği konusu, üzerinde en çok tartışılan

hususlardan biri olmaktadır.

Tarım sektöründeki yatırımlarda bir artış söz konusudur. Tarımsal üretimdeki

liberalleşme, paketleme ve pazarlama alanındaki gelişmeler yeni ihraç pazarlarının

yaratılmasına olanak tanımaktadır. Geniş ölçekli sulama programlarıyla birlikte çiçek ve fıstık

gibi ihracata yönelik tarımsal mal gruplarında artan üretim bu alanda İran'da hiçbir sektörde

olmadığı kadar sağlıklı bir ekonomik yapı ortaya çıkarmıştır. İran’ın ithalatında buğday, arpa,

mısır, şeker, pirinç, çay, et ve tarım makineleri önemli yer tutan kalemler arasında yer

almaktadır.

Page 20: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

20

Halihazırda tarım sektörünün yapısal sorunlarının yanısıra en büyük iki sorunun hatalı

su yönetimi ve ambargodan dolayı ihtiyaç duyulan yabancı yatırımın yapılamaması olduğu

görülmektedir.

6. Enerji

İran ekonomisi son 40 yıllık dönem boyunca daima ham petrol fiyatlarına bağlı bir

gelişim sergilemiştir. 2000'li yılların başında 99,5 milyar varil petrol rezervi ile dünya

sıralamasında dördüncü sırada iken son yıllarda bulunan yeni rezervlerle 137,5 milyar varil ile

dünya petrol rezervleri açısından ikinci sıraya yükselmiştir. Dünyanın kanıtlanmış ham petrol

rezervlerinin %11,5’i İran’da bulunmaktadır. Ayrıca, 26,69 trilyon m³’lük doğalgaz

rezervleriyle Rusya’dan sonra doğalgaz açısından da ikinci büyük rezervleri elinde

bulundurmaktadır. Döviz girdilerinin %80 civarını petrol ihracatından elde eden İran, bu

haliyle petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı aşırı duyarlı halde bulunduğu için son

yıllarda petrol dışı endüstrileri geliştirme programlarını yürürlüğe koymuş ama henüz başarılı

olamamıştır. Petrol fiyatlarının düşüşü, ülke gelirlerinde milyarlarca dolarlık kayba yol

açmaktadır.

Son yıllarda petrole bakış açısı değişen İran, petrolü bir sermaye malı olarak görmeye

başlamış, bu ürünün satımından elde edilen gelirlerin başka yatırımlara dönüştürülmesi

üzerine çalışmalarda bulunmaya başlamış ve özel bir fon kurmuştur. İran makamlarınca da

kabul edildiği üzere bu fondan kuruluş amacına uygun yararlanılamamıştır.

İran, KOEP sonrası günlük ham petrol üretimini %20 oranında artırarak 3,9 milyon

varil/gün seviyesine çıkartmıştır (2016). Hazar Denizi’nde yeni petrol kuyuları açma

çalışmalarına da başlanmıştır. Ancak bu rakam ambargo döneminde yeniden düşmüş ve

2018’de 1,8 milyon varil/gün seviyesine kadar gerilemiştir.

Doğalgazın petrol gelirlerindeki oynamaları dengeleyebilecek bir sektör olarak

görülmeye başlanmasından sonra doğalgaz yataklarının işletmeye açılması fikri ağırlık

kazanmıştır.

Ülkenin güneyinde bulunan ve 8–13 trilyon m³ doğalgaz rezervi olduğu tahmin edilen

Güney Pars Sahası'nın geliştirilmesine yönelik projenin bazı aşamaları, ihraç edilmek üzere

sıvılaştırılmış doğalgaz üretimine ayrılmıştır. Bu saha yabancı sermayeye açılmış ve aşamalar

halinde çeşitli uluslararası konsorsiyumlar ile doğalgaz kaynak araştırılması ve geliştirilmesi

çalışmaları hızlandırılmıştır. Güney Pars Doğalgaz Sahası Basra Körfezinde İran ile Katar

arasında paylaşılan ''offshore'' bir alandır. İran, kendi payı üzerinde 28 safhada geliştirme

projeleri yürütmekte ve bu amaçla yabancı sermayeyi çekmeye gayret etmektedir. Ancak, bu

sahada Fransızlar ile başlatılan çalışmalar, ambargo nedeniyle Fransızların çekilmesi sonrası

akamete uğramıştır.

Elektrik üretiminde kendine yeterliliğe sahip bulunan İran iç şebekelerinde %80

kapasite ile üretimde bulunmaktadır. Mevcut elektrik santrallerini artırma çabasında olan

İran'ın elektrik üretim teçhizatı eski olup, bu cihazların revizyonu için yeterli teknolojiye

sahip değildir. İran, Anayasası’nın 44. maddesi ve bu maddenin uygulama kanunu ile hız

kazanan özelleştirme hareketi kapsamında elektrik üretiminin büyük bir bölümünü özel

sektöre devretmek ve elektrik santrali inşası ile üretim faaliyetlerine yakın bir tarihte son

vermek istemektedir.

Page 21: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

21

İran’ın son yıllarda yenilenebilir enerji konusunda da bazı gayretleri olduğu

gözlenmektedir. Bunların en önemlisi ise, güneş enerjisinden yararlanma konusundadır.

Güneş panelleri ile enerji üretimi konusunda ülkemizden de olmak üzere yabancı firmaların

İran ile görüşmeler yapmaktadır. İran üretilecek enerjiden alım garantisi vermektedir.

7. Doğal Kaynaklar ve Madencilik

Ekonomisi içerisinde ciddi bir yer tutmamasına rağmen İran sadece petrol ve doğalgaz

rezervleri bakımından değil aynı zamanda birçok maden cevheri bakımından da zengin bir

ülkedir. İran dünyanın en büyük çinko rezervlerine sahiptir. Ayrıca dünyanın ikinci en büyük

bakır rezervleri ve dokuzuncu büyük demir rezervleri İran'da bulunmaktadır. Kromit,

uranyum, kurşun, manganez, kömür ve altın ülkenin mevcut diğer maden cevherleridir.

Bununla birlikte, İran'da madencilik sektörünün yeterince geliştiği söylenemez. Maden

yataklarının geliştirilmesi Hükümetin öncelikleri arasında yer almakta ve bu nedenle sektörde

yatırımlar teşvik edilmektedir. Ekipman, "know-how" ve yatırım imkânı sağlayan yabancı

firmalar için önemli imkanların mevcudiyetinden söz edilebilir. Bu sektörden Ticaret, Sanayi

ve Madenler Bakanlığı sorumludur ve alt kuruluşlara sahip olan holding yapısındaki IMIDRO

başta olmak üzere birçok devlet şirketi aracılığıyla faaliyet göstermektedir.

Önemli rezervlerin varlığına karşılık İran'ın dünya maden üretimindeki yeri %1,5'in de

altındadır ve bu nedenle madeni varlıkların İran ekonomisine kazandırılabilmesi için yabancı

teknoloji ve sermayeye gereksinim duyulmaktadır. Ancak bu konudaki en önemli engel, bu

sektörü de içeren ambargonun yarattığı koşullardır.

8. Bankacılık

Yabancı bankaların İran’da tesisi veya şube açmalarına olanak veren yasa 2009 yılının

başlarında yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte halihazırdaki süreçte yabancı bankalar İran’da

temsilcilik düzeyinde faaliyet göstermektedirler.

Özel banka kuruluşuna izin veren yasa 2002 yılında yürürlüğe girmiştir. Özel

bankalara kuruluş izni verilmesi İran Merkez Bankası’nın yetkisinde olup, denetimleri de

Merkez Bankası’nın sorumluluğundadır.

İran’da lisanslı faaliyet gösteren yabancı bankalar olmamakla beraber 36 adet “Banka

ve Kredi Kuruluşu” faaliyet göstermektedir. 9 Temmuz 1972'de yayımlanan İran'ın Para ve

Bankacılık Kanunu, para ve kredi politikalarının belirlenmesi ve uygulanması hususlarında

İran Merkez Bankası’nı yetkili kılmaktadır. Aynı zamanda Merkez Bankası, Para ve

Bankacılık Kanunu uyarınca bankaların ve kredi kuruluşlarının denetiminden sorumludur.

Dünyadaki bankacılık sisteminden tek farkının uluslararası ödeme sistemlerine tam entegre

olmamak olduğu İran bankacılık sistemi, tabi olduğu kanun, regülasyon ve denetim

mekanizmaları ile oldukça köklü ve sağlam bir yapıya sahiptir.

Page 22: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

22

Ticaretin temel unsurlarından biri olan para transferi yönünden bakıldığında, İran

bankalarına uygulanan uluslararası yaptırımlar, ABD ve AB tarafından uygulanan

yaptırımların uluslararası bankacılık sistemi üzerindeki caydırıcı etkisi neticesinde, İran’a

ihracatımızdan elde edilebilecek potansiyel gelirlerin ülkemize transferine yönelik kanallar

çok azalmış bulunmaktadır.

Visa, MasterCard gibi uluslararası ödeme sistemleri İran’da ambargo nedeniyle

kullanılamamaktadır. Merkez Bankası’nın yayımladığı bazı veriler incelendiğinde, İran’da

yapılan kartlı (Visa, MasterCard değil) işlem adedi ve kartlı ödemelerin hacminin

Türkiye’dekinin üzerinde olduğu görülmektedir. Ayrıca, kayıt dışı ekonomiyi azaltmak ve

elektronik ödeme kültürünü yaymak için İran’da pos cihazı sahibi üye işyerleri herhangi bir

komisyon ödememektedir. Tüm bunların sağladığı etki ve online ödeme sisteminin yaygın

olmasından dolayı İran’da Ticaret Bakanlığı’ndan sertifika almış binlerce e-ticaret sitesi

faaliyet göstermektedir. Ek olarak, Türkiye’de ticarette ileri vadeli ödeme aracı olarak

kullanılan “çek” İran’da da etkin bir şekilde kullanılmakta ve tabi olduğu kanun, hükümler ve

cezai yaptırımları nedeniyle itibar görmektedir.

İran’da bankacılık sektörünün en önemli sorunu dışa kapalı yapısıdır. Bu konuda

uluslararası standartların belirlendiği FATF (Financial Action Task Force) ile İran arasında

yapılan görüşmeler İran’ın mevzuatını tam olarak uyumlaştırmaya yanaşmaması nedeniyle

henüz sonuç vermemiştir.

9. Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları

İslâm devrimi sonrasını izleyen 20 yıl boyunca hemen hemen hiç yabancı sermaye

alamayan İran, 2000 yılı Mart ayında yürürlüğe konulan Üçüncü ve Dördüncü Beş Yıllık

Kalkınma Plânı ile birlikte bu durumu nispeten değiştirmiş ve yabancı yatırımlar için ülkede

elverişli bir yatırım iklimi yaratmak suretiyle belirlenen hedeflerin altında da olsa yabancı

yatırımı ülkeye çekmeyi başarmıştır. Bu çerçevede, yabancı yatırımlar için sınırlamalar ve

ithalat vergileri azaltılmakta, serbest ticaret bölgeleri yaratılmaktadır. Ülkede yabancı

yatırımlar petrol, doğalgaz ve madencilik sektöründe yoğunlaşmış bulunmakla birlikte çeşitli

sanayi dallarında da yatırımlar teşvik edilmektedir.

Yabancı sermaye yatırımlarının çekilmesi konusunda Haziran 2002 tarihinde

yayımlanan Yabancı Yatırımı Teşvik ve Destekleme Kanunu (FIPPA) çerçevesinde, devletin

kararları doğrultusunda ortaya çıkabilecek şirket zararları ile ana sermaye ve kârların yurt

Page 23: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

23

dışına transfer edilmesi devlet garantisi altına alınmış, yabancı sermayenin bir İran şirketi ile

ortaklığı belli bir yüzde ile sınırlandırılmamış, yabancı sermayenin ülkeye giriş ve çıkışında

serbest piyasa kurunun geçerli olması garanti altına alınmış, yabancı şirketler için vergiler

%60’lardan %20’lere indirilmiş, ayrıca yatırım yapılan bölgelere göre 5 ila 10 yıllık vergi

muafiyeti dönemleri öngörülmüş, makine ve teçhizat gibi yatırım mallarının ülkeye girişi

gümrük vergisinden muaf tutulmuştur. Diğer taraftan, yatırımın İranlı bir ortakla

gerçekleştirilmesi halinde ülkenin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak İran bankalarından

yatırımın %80’ine varacak oranlarda düşük faizli uzun vadeli kredi temin etme imkânı da

mümkün kılınmıştır.

Katı bürokratik kurallar, ticaretin yarıdan fazlasının doğrudan devletin veya devlete

yarı bağlı sayılacak vakıfların elinde bulunması, bankacılık alanında karşılaşılan vadeli

akreditif açılması ve teminat mektuplarının kabul edilmesinde karşılaşılan sorunlar, ithal ham

madde ve ara mamul temininde karşılaşılan güçlükler, yabancı eleman çalıştırılması

konusunda gerek vergi gerek izin alınması açısından yaşanan sıkıntılar, bilgiye ulaşım

güçlükleri ile veri kaynaklarının yetersizliği, kayıt dışı ithalat ile fikri mülkiyet haklarına dair

mevzuatın yetersizliği ile takibi konusunda yaşanan sıkıntılar ülkeye yabancı sermaye

çekilmesinin önündeki en önemli sorunlar olarak görülmektedir.

İran’da yabancı şirketlerin temsilcilik açabilme imkânı siyasi rejim değişikliği

sonrasında hemen hemen imkânsız hale getirilmiştir. Ancak, 12.11.1997 tarihinde İran

Meclisi’nden geçirilen tek bir maddelik yasa çerçevesinde karşılıklılık kuralına uyulması

şartıyla yabancı şirketlerin temsilcilik açabilmeleri kolaylaştırılmıştır. Bu konuya ilişkin diğer

mevzuat 3.5.1999 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile şekillendirilmiştir. Anılan mevzuat

çerçevesinde temsilcilik ve tescil işlemleri için başvuruların Ekonomi Bakanlığı’na bağlı

Şirket Tescil Dairesine yapılması gerekmektedir.

Yabancı sermaye yatırım izni almadan tesis edilen ticari birimler, uygulamada kredi

almak, devlet teşviklerinden faydalanılması, vergi ve gümrük muafiyetlerinden yararlanılması

gibi İranlı şirketlerin sahip olduğu haklardan sınırlı şekilde faydalanabilmektedir.

Yatırımların ülkeye çekilmesi konusunda yapılan tüm girişim ve çalışmalara rağmen

ülkenin iç siyasi koşullarının ve uluslararası sistemden uzak, içe kapalı yapısının önemli

sorunlar olduğu söylenebilir. Buna ek olarak, yeniden başlayan ABD ambargosu da bu

konuda varolan sorunların daha da ağırlaşmasına neden olmuştur.

VI. DIŞ TİCARET

1. Genel Durum

Uzun süre ithal ikamesine dayanan bir sanayileşme politikası izleyen ve tüm ithalatın

devletin kontrolü altında gerçekleştiği İran’da son yıllarda uygulamaya konan dışa açılma

politikaları ve DTÖ’ye üye olma hedefi doğrultusunda, ithalattaki tarife dışı engeller kısmen

kaldırılmış, ithalatı yasak çok sayıda maddenin ithalatı mümkün hale gelmiştir. Ancak, yerli

sanayinin ve üretimin korunması amacıyla ithalatta alınan vergi oranları yüksek tutularak

ithalatın cazip hale gelmesine olanak tanınmamıştır.

Buna ilave olarak, 2018 yılında yeniden gündeme gelen ambargonun ortaya çıkardığı

koşullar Hükümet’i dış ticarette daha da kontrolcü bir çizgiye yönelmeye zorlamıştır.

Page 24: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

24

2. Serbest Bölgeler

Serbest ticaret bölgeleri ekonomideki yabancı sermayenin teşvik edilmesi ve

artırılması amacı ile yabancı sermaye ve ticari düzenlemeler üzerindeki kısıtlamaların

kaldırılması için tasarlanmıştır. 1993 yılında liberal bir yatırım kanunu kabul edilmiştir. Bu

yasa, serbest bölgelerin idaresini %100 sermaye mülkiyet hakkını (arazi mülkiyeti hariç),

kârın serbestçe transfer edilebilmesini, 15 yıllık vergi tescili ve vize kolaylıkları gibi konuları

düzenlemektedir. Ancak, İran serbest bölgeleri, devletin İran'ın petrol dışı ürünler ihracatını

geliştirme düşüncesini gerçekleştirmekten öte, Dubai'den ithalatın gerçekleştirildiği bölgeler

haline gelmiştir.

Serbest bölgelerden beklenen verimlilik elde edilmediği için yeniden yapılandırma

yönünde önemli adımlar atılmış, bu bölgeler özel mevzuatlarla yeniden düzenlenmiştir.

Serbest bölgeler mevzuatı genel mevzuattan büyük farklılıklarla ayrılmaktadır. Serbest ticaret

bölgeleri ve özel ekonomik bölgeler doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Yüksek Konsey

(High Council of Special Economic and Free Trade Zone) Genel Sekreterliğince

yönetilmektedir.

Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında 14 Bakandan ve üst düzey resmi yetkililerden

oluşan söz konusu Konsey tarafından idare edilen 7 adet Serbest Ticaret-Sanayi Bölgesi

bulunmaktadır (Kish, Qeshm, Chabbar, Arvand, Aras, Anzali, Maku). Her bölgenin kendi

idaresi ve bağımsız hukuki varlığı mevcuttur. İdareler ve bağlı şirketleri devletin sahip olduğu

firmalara uygulanan kanun ve yönetmeliklerden muaftır. Tüm devlet kurumları ve yerel

idareleri bölgedeki faaliyetlerini bölgelerin idarelerinin denetiminde koordine etmektedir.

Bölgeler, Serbest Bölgeler İdaresi Hakkında Kanun ve Yönetmeliklere tabidirler. Bölgelerde

iş, ticaret, imalat ve hizmet faaliyetleri için yatırım yapan kişi ve şirketlere sağlanan bazı

teşvik ve avantajlar şöyledir:

Yabancı kişilere bağımsız olarak ya da İranlı kişi ya da şirket ortaklarla yatırım yapma.

Yabancı ortaklık bakımından sınır bulunmaması (%100’e kadar yabancı hisse).

Yabancı yatırımcılar arazi kiralayabilmesi ve arazi üzerinde inşa edilmiş olan bina ve

diğer müştemilatı edinebilmesi.

Net kâr ve sermayenin yurtdışına serbestçe çıkarılabilmesi.

Yabancı yatırımcıların yasal hakları teminat altında bulunması (Millileştirme halinde

her bir bölgenin idaresi bunu telafi edecektir.)

İlk 15 yıl için gelir vergisi ve varlık vergisinden muafiyeti bulunması. (2009 yılında bu

sürenin 20 yıla çıkartılması (Kanun’un 13. maddesinin düzeltilmesi ile) Parlamento

tarafından onaylanmış, bu karar takiben Muhafızlar Konseyi tarafından onaylanmış ve

Devlet Başkanı’nca verilen uygulama talimatı ile yürürlüğe girmiştir.)

Yerel ve yabancı çalışanların ücret/maaşları ve diğer yan ödemeleri gelir vergisinden

muaf olması.

Bölgeye ithal edilen tüm malların ülkede uygulanan gümrük vergisi ve ticari fayda

vergisinden muaf tutulması.

Page 25: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

25

Bölgelerin ithalatta, ülkede uygulanandan oldukça düşük bir ücret alması. (Bu ücretler

bölgenin kalkınması için kullanılan geliri oluşturmakta olup, belirtilen ücretler ithal

edilen ürüne ve bölgelere göre değişmektedir.)

Bölgelerde gerçekleştirilecek üretimde kullanılan makine/teçhizat, hammadde ve

yedek parçaların ithalat vergilerinden muaf tutulması.

Bölge idaresinin takdir yetkisinde olmak üzere inşaat malzemelerinin ithalat

vergisinden muaf tutulması. (Diğer tüm mallar ithalat vergisine tabidir.)

Otomobil ve yatlar hariç olmak üzere makine, hammadde, teçhizat, araç ve sınai

parçalar deniz ve hava limanlarında alınan vergilerden muaf tutulması.

Bölgelerden İran’a ihraç edilen malların, katma değer ve kullanılan malzeme

ölçüsünde gümrük vergisi ve ticari fayda vergisinden muaf tutulması.

İran’dan bölgelere sevk edilen tüm malların yerli sayılması.

Malların vekalete dayalı olarak ithalatına ve doğrudan bölgelerde depolanmasına izin

verilmesi.

Bölgelere doğrudan girmek isteyen yabancıların önceden vize başvurusu yapmasına

gerek bulunmaması ve giriş esnasında vize verilebilmesi.

Bölgelerdeki bankacılık uygulamalarının, on-shore ve off-shore bankacılık

hizmetlerine de imkân verecek şekilde esnek olması.

İstihdam ile ilgili tüm konular taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre ele alınması.

Bölgelerde uygulanan İş Kanunu ve düzenlemeleri tek olması ve Uluslararası Çalışma

Örgütü (ILO) tavsiyelerine göre formüle edilmesi.

İran’da serbest bölge uygulamasının, Türkiye ve dünyadaki örneklerinden daha farklı

olduğu gözlenmektedir. Serbest bölgelerin ülkedeki kayıt dışılığın önemli bir kaynağı

olduğuna dair haberler sık sık çıkmaktadır. Diğer taraftan, bölgelerde yapılan uygulamalarda

yeknesaklık olmaması, verilen bazı teşviklerin herhangi bir hukuki zeminden yoksun olacak

şekilde geri alınması, kuralların değiştirilmesi gibi bazı olumsuz tecrübeler serbest bölgelerin

uzun vadeli yatırım yerleri olarak cazibesini azaltmaktadır.

3. Özel Ekonomik Bölgeler

İran’da 17 adet Özel Ekonomik Bölge (ÖEB) bulunmaktadır. Her bölgenin kendi

idaresi ve bağımsız hukuki varlığı mevcuttur. Bu idareler ve bağlı şirketleri devletin sahip

olduğu firmalara uygulanan kanun ve düzenlemelerden muaftır.

İran İslam Cumhuriyeti Özel Ekonomik Bölgelerin Kurulması ve İdaresi Kanunu (SEZ

Kanunu) Parlamento tarafından 1 Mayıs 2005 tarihinde karara bağlanmış ve sonrasında 26

Kasım 2005’te Uygunluk Konseyi’nin bazı düzeltme ve eklemeleri ile onaylanmıştır.

Söz konusu Kanun, İran’da ÖEB’in kurulması ve idare edilmesine ve gerçek ve tüzel

kişilerin bu bölgelerde faaliyet yürütmesine yönelik detaylı hükümler içeren ilk kanundur.

Page 26: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

26

4. Dış Ticaret Mevzuatı

1932 tarihli Dış Ticaret Tekeli Kanunu’nun (FTMA) düzeltildiği şekliyle 1. maddesine

göre İran’da dış ticaret devlet tekelindedir. Üçüncü maddeye göre ise devlet ithalat ve ihracat

sürecine doğrudan girmez ve bu nedenle belli koşullar altında bu hakkını kişi ya da firmalara

kullandırabilir.

Böyle bir tekel doğrultusunda, 1993 tarihli İhracat İthalat Yönetmeliği ürünleri şu üç

başlıkta sınıflamıştır:

i) İhracatı veya ithalatı ruhsat gerektirmeyen, izin verilebilir ürünler.

ii) İhracatı veya ithalatı ruhsat gerektiren, koşula bağlı ürünler.

iii) İhracatı veya ithalatı yasak ürünler.

Örneğin, gıda, içecek, kozmetik ve sağlık ürünlerinin ithalatı Sağlık Bakanlığı’nın

ruhsatını gerektirmektedir. Bazı ürünler için Tüketicinin Korunması Kurumu’nun ithalat

ruhsatını edinmek gerekirken, belli bazıları ise zorunlu fiyat sabitlemesine tabidir. İthalatı

yasak ürünler ise bazı lüks kalemler, alkol, uyuşturucu, domuz, silah ve mühimmat, kumar

aletleri, hava kameraları, radyo vericileri ve ahlaka aykırı eşya ve malzemeler vb.’dir.

FTMA’ya göre Hükümet zaman zaman belli ürünlerin ihracatını veya ithalatını yasaklayabilir.

Buna ilave olarak, ticari amaçlarla ihracat ve ithalat faaliyetleri ile meşgul olabilmek için İran

Ticaret, Sanayi ve Madenler Odası’nca çıkartılan ve Ticaret Bakanlığı’nca onaylanan bir ticari

kart gerekmektedir. Dahası, ithalatçıların siparişlerini Ticaret Bakanlığı’na tescil ettirmeleri

gerekmektedir.

10.12.2002 tarihli Vergilerin Konsolidasyonu Kanunu’nun yürürlüğe girmesini takiben

21.03.2003’ten bu yana ithal ürünlere uygulanan farklı vergi ve harçlar iki kategoride

birleştirilmiştir. Bunlar, sadece Parlamento tarafından değiştirilebilen, malın değeri üzerinden

%4 ile sabitlenmiş bulunan Gümrük Vergisi (GV) ve yerel sanayi dalları ile tüketicilerin hak

ve ihtiyaçlarının da gözetilmesi suretiyle Hükümet tarafından zaman içerisinde belirlenen

Ticari Fayda Vergisi’dir (CBT). Daha düşük oranlarda CBT ve tercihli gümrük vergileri bazı

limanlarda ve yoksulluğu azaltmak ve ekonomik kalkınmak amacıyla ortak sınır pazarlarında

uygulanmaktadır. GV ve CBT birlikte Kanun’un 2. maddesinde geçen İthalat Vergilerini (İV)

oluşturur. CBT’nin ödenmesi Hükümet tarafından, Hükümet yerine belli malların ithalatını

yapması için bir özel sektör ithalatçısına öncelik vermek amacıyla talep edilir. Hükümet

kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiliklere yönelik olarak ithalattaki tüm istisnalar ve tercihli

gümrük tarifeleri kaldırılmıştır. Böylece, ithalat sadece milli tarife sistemi çerçevesinde

yapılabilmektedir. GV ve CBT ad valorem olarak belirlenmekte olup, malın CIF bedeli

üzerine uygulanmaktadır. İran, malların sınıflandırılmasında HS kod sistemini (Harmonized

Commodity Description and Coding System) takip etmektedir.

İthalat için gerekli belgeler şunlardır:

Proforma fatura

Ticari fatura

Paketleme listesi

Yükleme belgesi

Sigorta poliçesi

Menşe belgesi

Page 27: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

27

Duruma göre başka belgeler de (denetim belgesi, navlun faturası, ilgili kamu

kuruluşundan alınması gereken izin belgesi, yerel ticaret odasından alınan adil fiyat belgesi)

gerekebilmektedir. Ticaret Bakanlığı’na sipariş kaydı yaptırıldığı sırada, kabul edilebilir

malların ilgili standardı veya teknik özelliklerine ait tanıtma numarası başvuru formunda

belirtilir. Bu ürünlerin standartlara veya teknik özelliklere uyumu ise onaylanmış bir kurum

tarafından belgelendirilecektir.

Standartlar Kurumu, Ticaret, Sanayi ve Madenler Bakanlığı’ndan ayrılarak bağımsız

bir kuruluş haline gelmiş ve doğrudan Cumhurbaşkanı’na hesap veren bir yardımcı kuruluş

olarak çalışmaya başlamıştır. Bu bağımsızlık, ithalat da dahil olmak üzere standartların daha

yeknesak uygulanması sonucu için düşünülmüştür.

İran’da yabancı ürünler tedarik eden tüm kişi ve firmalar Kanun tarafından şu

gereklilikleri yerine getirmekle yükümlü tutulmuştur:

- Ürünlerinin tedariki için Ticaret Bakanlığı nezdinde bir şube veya ajans tescili

yaptırmak.

- Satış sonrası hizmeti vermek.

- Müşteriye, ürünle birlikte Farsça kullanma kılavuzu, garanti belgesi, uzun ömürlü

ürünler için satış sonrası hizmet belgesi vermek.

- Ürünlerini, özellikle firmanın kayıt numarası, ürünün özellikleri, seri numarası ve

hologramı olacak şekilde paketleyerek satmak.

İran’da üretilen birçok ürünün ihracatında izne gerek bulunmamaktadır. Bununla

birlikte, bazı ürünler için ihracatçının, ilgili makamlardan ihracat bazında izin alması

gerekmektedir. Mal ihracatında aslında herhangi bir gümrük vergisi bulunmamakta ve CBT

de alınmamaktadır. Ancak, belli bazı ürünlerin ihracatında, ihracatçının kazancını İran Merkez

Bankası’na konvertibl para birimi olarak getirme taahhüdünde bulunması gerekmektedir.

İhracatı geliştirmek amacıyla belli teşvikler (vergi muafiyeti, ihracat sübvansiyonu ve ödülleri

gibi) sağlanmaktadır.

İran, 2012 yılı Ekim ayından itibaren ürünleri 10 öncelik grubunda sınıfladığı bir

ithalat gereklilikleri öncelik sistemi uygulamış, ancak 2018 yılında yürürlüğe giren ABD

ambargosu ile bu sistemi terk ederek 4 kategorili yeni bir sisteme geçmiştir. Buna göre:

Birinci kategori (gıda, ilaç, tıbbi malzeme vb) hayati önemi haiz kalemleri içermekte

ve hükümet ithalatçıya avantajlı bir kurdan (resmi kur) döviz tahsis etmektedir.

İkinci kategoride ithalatçının ihracatçı ile müzakeresi sonucunda oluşan bir fiyatla

döviz alabildiği (NİMA sistemi) ürünler yer almaktadır. Özellikle petrokimya,

doğalgaz, çelik ürünleri ve renkli metaller ve hizmet ihracatından elde edilen dövizin

kullanılması için oluşturulan NİMA sisteminde işlem, ithalatçı ve ihracatçılar arasında

belirlenen kur üzerinden bankalar ve gerekli izni bulunan döviz büroları tarafından

gerçekleştirilmektedir.

Page 28: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

28

Üçüncü kategoride, NİMA sistemine tabi olmayan ürünler yer almakta ve tamamen

serbest piyasada sarraflar üzerinden yapılan işlem ile (SANA sistemi) oluşan kuru

kullanabilmektedir. İki ve üçüncü kategoride yer alan ürünler sık sık geçişgenlik

göstermektedir.

Dördüncü kategori ise ülkeye ithalatı yasaklanmış kalemlerden (halihazırda 8’li GTİP

bazında 1.507 adet ürün grubu) oluşmaktadır.

İthalat için sipariş tescilinin Ticaret, Sanayi ve Madenler Bakanlığı’nda yapılması

gerekmektedir. Bu işlemin ardından döviz koşulunu yerine getirmek için bankacılık sistemine

tanıtılan onaylanmış başvuru sahipleri ile birlikte resmi işlem kurundan döviz tahsisi için

yapılan başvuru izlemektedir.

Yabancı firmaların İran’da resmi temsilci atamalarının bir gereklilik olduğunu

unutmamak gerekir. (“Ülkeye yabancı mal ve hizmet sağlayan tüm gerçek ve tüzel kişiler bu

ürün ve hizmetleri Ticaret, Sanayi ve Madenler Bakanlığı tarafından ilan edilen düzenlemeler

çerçevesinde ve resmi bir temsilci edinerek, satış sonrası hizmet sağlayarak tedarik ederler.”)

Hükümet, oldukça büyük boyutlarda olan ve yüklü vergi gelir kaybına yol açan

yasadışı ithalat ve karaborsa ile yoğun şekilde mücadele etmektedir. Bu nedenle, Hükümet

yukarıdaki maddeyi bu gibi işlemleri yapanları daha kolay takip edebilmek ve İran’a yasal

olarak ithal edilen ürünleri kaçak gelenlerden ayırt edebilmek için yıllık bütçe düzenlemeleri

çerçevesinde onaylamıştır.

Ticarette Uygulanan Standartlar

İran Endüstriyel Araştırma ve Standartlar Enstitüsü (ISIRI), Bakanlar Kurulu Kararı

ile ithal ve ihraç edilen malların kalitesini kontrol etmek üzere yetkilendirilmiştir. ISIRI

Zorunlu Standartlar Programı, sağlık, güvenlik ve çevre yönetmelikleri açısından tüketici

haklarını, aynı zamanda yerel imalatçıların düşük nitelik ithal mallara karşı haklarını

korumayı amaçlamaktadır. Zorunlu standartlar programına tabi malların gümrükten geçişi ve

İran Piyasasına erişiminin gerçekleşmesi için, ISIRI tarafından düzenlenmiş Uygunluk

Sertifikasına (CoC) ihtiyaçları vardır.

İran Endüstriyel Araştırma ve Standartlar Enstitüsünün (ISIRI) açıklamasına göre İran

Dünya standartlarına sahip olma açısından 28. sırada yer almaktadır. 8.548 standardın geçerli

olduğu İran'da, 485 ürün zorunlu standart uygulamasına tabidir.

ISIRI'nin hali hazırda 320 laboratuvarı bulunup, özel sektöre bağlı 320 laboratuvarla iş

birliği yapmaktadır. Anılan kurum hakkında daha fazla bilgiye www.isiri.com ve

www.isiri.org adreslerinden ulaşılabilir.

İthalatta Alınan Son Kararlar

İran’ın ithalatının ve döviz kaynaklarının kontrolü amacıyla son dönemde bazı önemli

kararlar alınmıştır. Bunlar özetle aşağıdaki gibidir:

1. 30 Ocak 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Tebliği’ne göre, Tebliğ tarihinden itibaren

Çin, Hindistan, G.Kore ve Türkiye’den yapılacak ithalata yönelik para transferinin sadece

banka sistemi üzerinden yapılabilmesi ve sipariş kayıtlarının “döviz intikali olmaksızın”

yapılamaması söz konusudur.

Page 29: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

29

2. ABD’nin İran üzerinde sürdürdüğü $ ile ticaret yapma yasağı nedeniyle İran

bankalarının $ ile işlem yapamamasından ve bu nedenle sipariş kayıtlarında $ seçeneği

işaretlendiğinde ödemelerin döviz büroları ile yapılması gerektiğinden, 28.02.2018 tarihi

itibarı ile sipariş kaydı yapılması sürecinde $ ile ödeme yapma seçeneği iptal edilmiştir.

3. Son haftalarda yaşanan dalgalanma üzerine döviz kurlarının kontrol altına alınması

için 10 Nisan 2018’den itibaren $’ın ayrım gözetmeksizin herkese 42.000 IRR’den satılması,

sözkonusu kur dışında bir fiyattan satış yapanlara “uyuşturucu kaçakçısı” ve karaborsacı

muamelesi yapılarak sert yaptırımlar uygulanması kararlaştırılmıştır.

Yapılan son düzenlemeler ile gelinen noktada özetle:

İran’da bir firma ihracat ve ithalat yapmak istiyorsa mutlaka üyesi olduğu Ticaret

Odası aracılığı ile firması adına bir ‘Kart-ı Bazargani’ belgesine (İthalat-İhracat

Yetki Belgesi) sahip olmalıdır. Önceden, bu belgeye sahip olmayan İranlı firmalar bu

belgeye sahip firmalar üzerinden dış ticaret işlemini gerçekleştirebilmekte idi. Ayrıca,

söz konusu belgeye sahip olmak, tüm kategorilerde yer alan ürünlerin ithalatını

yapabilmek için yeterli idi. Ancak, söz konusu düzenleme sonrasında artık ithalatçı

firmanın, elindeki belge aracılığı ile kuruluş sözleşmesinde yazan faaliyetlerle sınırlı

olarak ithalat yapması uygulamasına geçilmiştir.

Yetki belgesi ile birlikte yanına yapacağı ithalat işlemi ile alakalı proforma faturayı (ya

da sözleşme ve benzeri destekleyici bazı evraklar da olur) alan firma İran Sanayi,

Maden ve Ticaret Bakanlığı’nın (Ministry of Industry, Mine and Trade) online

sistemi üzerinden sipariş kaydını açtırır. Sipariş kaydı açma işlemine “sab-te-sefareş”

(kayıt) denir. İranlı ithalatçı sab-te-sefareş işlemi için proforma ya da satış sözleşmesi

üzerinde yazan ithalat tutarı üzerinden belli bir oranda işlem komisyonu öder. İthalat

işleminde ithalata konu ürüne, ürünün teslim şekli ve taşıma türüne göre değişecek

şekilde zorunlu sigortaları yaptırır.

31.01.2018 tarihli tebliğ ile İranlı ithalatçı firmaların G.Kore, Çin, Hindistan ve

Türkiye’den yapacakları ithalat işlemlerinde bankacılık sistemi dışında ödeme

yapamaması bağlamında, İranlı ithalatçı firma para transferini yapacağı bankasını

sistem üzerinden seçmek zorundadır. Daha önce bu aşamada İranlı ithalatçı firmanın

önünde banka dışı ödeme seçeneği de mevcuttu. Ancak, kayıt dışılığı ve kontrolsüz

döviz giriş ve çıkışlarını önlemeye yönelik son düzenleme sonrasında sadece banka

sistemi içinde ödeme söz konusu olabilmektedir. Bununla birlikte, “döviz büroları

(sarraflar)” ile ödeme seçeneği, yalnızca sarrafın söz konusu işlemi İran Merkez

Bankası’nın belirlediği İranlı bankalar üzerinden gerçekleştirmesi halinde mümkün

olabilmektedir. Ayrıca, ithalatçının ödemeyi, İran dışındaki bir bankadan yapmak

istemesi halinde ise online sistem üzerinde bu ödemeyi gösterebilmesi gerekmektedir.

Kayıt işlemi ve aracı banka tespiti süreci tamamlandıktan sonra mal/hizmet ithalata

hazır duruma gelir. Sab-te-sefareş işlemi tamamlanan ve ödemesi İranlı bankalar

üzerinden yapılacak olan ithalatın bedeli, seçilen banka tarafından geçerli kurlar

üzerinden döviz tahsisi yapılması için Merkez Bankası sistemine girilir. Bankalar bu

talebi 28.02.2018 tarihi itibarı ile $ üzerinden yapamamaktadır ve İran Merkez

Bankası Sistemi’nden $ seçeneği kaldırılmıştır. Proforma fatura üzerinden $ dışında

bir döviz türünden hesap edilen tutar aracı banka kanalıyla ödenir.

Page 30: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

30

Banka, ithalat işlemi ile ilgili gerekli tüm izin ve prosedürlere yönelik belgelerin de

tamamlanmış olması halinde malın bedelini transfer eder. İthalatçı firma, gümrük

beyannamesi ve aracı banka onayını gümrük işlemlerinin tamamlanmasını teminen

gümrük sürecini takip edecek yetkililere (gümrük muamelecisi) teslim eder.

Ürünün içeriği ve nakliye türüne göre çeşitli gümrük harç ve vergiler ile birlikte diğer

bazı ücret ve harçlar ortaya çıkabilmektedir. Gümrük muamelecisi vergi, harç ve

ücretlerin ödemelerini dikkatli şekilde takip etmelidir. Tüm vergi ve ücretleri ödenen

mallar gümrük sahasında ithalatçı tarafından çekilir. Gelen ürün ile evraklar arasında

tutarsızlıkların tespit edildiği hallerde inceleme süreci başlatıldığı için ürünler gümrük

sahasında uzun süre tutulabilmektedir. Gümrükten çekilen mallar ithalatçı tarafından

beyan edilen yere götürülmelidir. İthalatçının, gümrük evrakının bir nüshası olan ve

“Yeşil Belge” olarak adlandırılan belgeyi mutlaka edinmesi ve bir nüshasını, işlemin

sistemdeki kapamasının yapılabilmesini teminen üç ay içinde aracı bankaya vermesi

gerekmektedir.

İhracatçılarımız Açısından Dikkat Edilmesinde Yarar Görülen Bazı Hususlar

İhracat ve ithalat işleminin ‘Kart-ı Bazargani’ belgesi sahibi firma tarafından

yapılması gerektiğinden, faturaların, gümrük belgelerinin ve sözleşmelerin

düzenlenmesinde bu durumun dikkate alınması.

İşlemin, sadece proforma fatura değil ithalatçı ile yapılacak ve tüm koşulları net olarak

ortaya konacak bir sözleşme çerçevesinde gerçekleştirilmesi.

İran’da dış ticaretin kural ve kanunları sıkça değiştiğinden ve uygulama sırasında

gerek şeffaflık gerek önceden hazırlık yapma gibi hususlarda eksiklikler

bulunmasından dolayı, sözleşmelerde, gümrük vergilerinin, ithalat prosedürlerinin,

ithalata konu ürün ve/veya miktarların değişmesi gibi hallerde ortaya çıkacak

sorunların ithalatçı tarafından çözülmesine yönelik hükümler bulundurulması.

Ödemelerin sarraflar üzerinden yapılabilmesinin ancak İran’daki bankacılık sistemi

üzerinden mümkün olabileceğinin hatırda tutulması.

Sözleşmelerin, proforma ve asıl faturaların ve ödemelerin $ dışında bir para birimi ile

yapılması.

Ödemenin yapılması ile teslim şekli arasındaki ilişkiye dikkat edilmesi. (Türkiye’den

İran’a yapılan ihracatta teslim şeklinin genellikle fabrika kapısı olduğu, bu nedenle,

nakliye ve gümrükleme işlemlerinin İranlı ithalatçılar tarafından üstlenildiği

gözlenmektedir).

Ambargo koşullarının, ticarete konu ürün, İran’daki ithalatçı, ABD ile ilişkiler

bakımından dikkate alınması.

Page 31: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

31

VII. TÜRKİYE-İRAN EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİ

1. Genel

Taşıdığı büyük işbirliği potansiyeline rağmen İran ile ekonomik ve ticari ilişkilerimiz

son yıllara kadar, İran'daki kapalı rejimden kaynaklanan sorunlar, yaşanan siyasi krizler,

korumacı ekonomi siyaseti ve buna bağlı ithalat-ihracat kontrolü, yüksek tarifeler, tarife dışı

engeller, ulaşım ve sınır kapılarındaki yetersizlikler, bankacılık sistemindeki sorunlar, İran'a

komşu illerimizin sınai ve ticari altyapısının yeterince gelişmemiş olması, kara yolu ve demir

yolları ağlarının yetersizliği, uçak seferlerinin sayısının düşük düzeyde kalması ve sınır

kapılarında karşılaşılan sorunlar nedeni ile sınırlı kalmıştır. 2003 yılından itibaren İran ile

ticari ilişkilerimiz ve karşılıklı yatırım faaliyetlerinde bir canlanma görülmektedir. Son

yıllarda küçük ve orta ölçekli işletmelerin, İran'da yatırım yapmak amacı ile düzenledikleri iş

gezilerinin yoğunlaştığı görülmektedir. Türk sanayicileri ve iş adamları bakımından İran

pazarı cazibesini muhafaza etmektedir. Bunda Türk firmaları ile rekabet edecek Avrupa

firmalarının İran'da yeterince mevcut bulunmaması da rol oynamaktadır.

İran, ülkemiz iş adamları için bir komşu ülke olması, coğrafi yakınlığı, kültürel

benzerlikler, halkın önemli bölümünün Türkçe konuşması, Türkiye’ye büyük bir sempatiyle

bakılması ile rekabetin çok geniş olmadığı, 81 milyonluk nüfusa sahip önemli bir pazardır.

2018 yılında İran'a ihracatımız 2 milyar 394 milyon $ İran’dan ithalatımız ise 6 milyar

931 milyon $ olarak gerçekleşmiştir.

Ülkemiz başlıca tütün, hijyenik bezler, çinko, iplik, kağıt karton-ambalaj, otomotiv

yedek parçaları ihraç ederken, ithalatımızın çok büyük bir bölümünü ham petrol ve doğal gaz

oluşturmaktadır. Türk ürünleri İran pazarında rağbet görmekte olup, İran piyasasındaki Türk

malı imajı olumludur.

2. Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması

Türkiye ile İran arasında 10 yıldır müzakereleri süren Tercihli Ticaret Anlaşması

(TTA), 29 Ocak 2014 tarihinde Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekci ile İran Ticaret,

Sanayi ve Madenler Bakanı Sayın Muhammed Rıza Nematzade tarafından Tahran’da

imzalanmıştır.

Türkiye-İran TTA ile, Türkiye’nin bazı tarım ürünlerinde İran’a tarife indirimi vermesi

ve buna karşılık İran’ın ise, bazı sanayi ürünlerinde Türkiye’ye tarife indirimi sağlaması

kararlaştırılmıştır. İran’ın, TTA ile Türkiye’ye tarife indirimi sağlayacağı ürünler arasında;

temizlik ürünleri, ilaç, kozmetik, plastik malzemeler, orman ürünleri, tekstil, hazır giyim, ev

tekstili, mobilya, çelik ürünleri, demir ve demirdışı metaller, buzdolabı, bulaşık makinaları

gibi beyaz eşya ürünleri, klimalar ve elektrik-elektronik ürünleri gibi birçok ürün yer

almaktadır.

TTA’nın Onaylanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı ve söz konusu Anlaşma metni

4 Kasım 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış, Anlaşma 1 Ocak 2015 tarihinde

yürürlüğe girmiştir. Anlaşma’nın genişletilmesine dair müzakereler devam etmektedir.

Page 32: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

32

3. Tahran Türk Ticaret Merkezi

Türk ihraç ürünlerinin tanıtımına destek olmak üzere Türkiye İhracatçılar Meclisi

(TİM) aracılığı ile birçok ülkede açılması planlanan Türk Ticaret Merkezlerinin (TTM) ilki 9

Temmuz 2017 tarihinde Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekci’nin iştirakleri ile Tahran’da

açılmıştır.

4. İran’da İş Yapma

Acente Atanması

İran’da üç tip ticari temsilcilik bulundurulabilmektedir.

- Bir işlemin tarafları arasında aracılık yapan “broker”lar.

- Kendi isimleri üzerine ama temsil ettikleri namına iş yapan komisyoncular.

- Ticari acenteler.

Ticaret mevzuatına göre, ticari acente, temsil ettiği firma adına müzakere yapan ve

işlem sonuçlandıran kişi ya da şirkettir. Acente, firma tarafından verilen talimatlar

çerçevesinde bu tür işlemleri müzakere etmek için faaliyet gösterir ve aracılık hizmetini, firma

ve ülkedeki müşteriler arasındaki işlemlerin sonuçlandırılmasını kolaylaştırmak üzere sağlar.

Alternatif olarak acente, firma tarafından verilecek talimatlar uyarınca bu gibi işlemleri firma

adına müzakere edip sonuçlandırmaya da yetkilendirilebilir. Böyle bir durumda acentenin

imzası firmayı da bağlar ve firma acentenin firma tarafından kendisine izin verilen yetki alanı

çerçevesindeki tüm hareketlerinin sorumluluğunu alır.

İran mevzuatı çerçevesinde, acentelerin İran vatandaşı olması zorunluluğu yoktur.

Ancak uygulamada sadece İran vatandaşları ihracat ve ithalat için gerekli ticaret ruhsatını

(ticaret kartı) alabildikleri için ticari acentelerin İranlı gerçek ya da tüzel kişiler vasıtası ile

kurulması gerekmektedir.

Yabancı bir firma yabancı bir firmayı temsilcisi olarak atar ve o da İran’da bir acente

atarsa devlet kuruluşları ve büyük özel sektör şirketleri bu çok temsilcili durumun yaratacağı

yüksek maliyetlerden çekindikleri için temsil edilen firmanın kendi ülkesinde İran ile iş

yapma konusunda bir yaptırıma tabi olması gibi makul nedenler olmadıkça böyle bir

düzenleme içine girmeyebilirler. Ayrıca, acente gerçek kişi olduğunda birçok büyük kamu ve

özel sektör kuruluşu bu kişilerle iş yapmaya yanaşmayabilir. Mevzuat, gerçek ve tüzel

kişilerin acente olarak faaliyet göstermelerine izin veriyor olmasına rağmen acentenin İran’da

kurulu bir şirket olması uygulamada daha faydalıdır. 1992’de yapılan bir düzenleme ile devlet

kuruluşlarının İran’da resmi olarak kayıtlı bulunan bir acentesi ya da temsilcisi bulunmayan

yabancı tedarikçilerden mal, ekipman ve hizmet alması yasaklanmıştır.

Bir firma, İran’da bir acenteyi tayin ettikten sonra her iki tarafın sorumlulukları genel

hatları itibarı ile acente anlaşmasında belirlenir. Bu sorumluluklar geniş bir alanda değişebilir

ve yürürlükteki İran mevzuatı çerçevesinde tarafların hak ve yükümlülüklerinin detaylı bir

şekilde belirlenmesinde ise hukuki danışmanlık gerekmektedir. Genel olarak, İran’daki

kanunların konularının birbiri ile ters düşmesi halinde bir sözleşmenin amir hükmü, taraflar

yabancı milliyette olmadığı ve açık ya da zımni şekilde sözleşmeyi bir başka mevzuata tabi

tutmadığı müddetçe o sözleşmenin yapıldığı yerde yetkili olan mevzuattır. Ancak, sözleşmede

anlaşmazlıkların halline yönelik hakemlik müessesesi belirlenmiş ise taraflarca amir hükmün

seçimi sözleşmenin yapıldığı yerden ve tarafların milliyetinden bağımsız olarak yapılır.

Page 33: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

33

Şube Kurulması

Yabancı firmaların şube kurmalarına yönelik kanun ve yönetmelikler uyarınca şube,

temsil edilen firmanın tam ticari adı altında çalışır. Yabancı olan bu firma, şubenin tüm

faaliyetlerinden tam sorumludur. Kanun şubeye, pazar bilgisi toplama, mal ve hizmetlerle

ilgili satış sonrası hizmet ve garanti verme ve İranlı taraflarla firma arasında yapılan

sözleşmelerin icra edilmesi iznini vermektedir. Yabancı firmaların şube kurmalarına izin

verilen başka iş faaliyetleri de bulunmaktadır (örneğin, İran’daki bir yabancı şirketin yatırım

değerlemesi, İran’ın petrol dışı ürünlerinin ihracatının artırılması, mühendislik ve teknik

hizmetler verilmesi, know-how ve teknoloji transferi, ulaştırma, sigortacılık ve mal denetimi,

bankacılık ve pazarlama gibi alanlarda hizmet verilmesi gibi faaliyetlere yönelik ruhsat

çıkarmaya yetkili devlet kurumlarınca çıkartılan izinlere dair faaliyetlerin icra edilmesi).

Dolaysız Vergi Kanunu’na göre şubenin vergi muafiyetinden yararlanabilmesi için proforma

fatura hazırlama, sipariş alma ve karşılama, mal ve hizmetlerin doğrudan satışı, merkezi adına

İran’da sözleşme hazırlama gibi satış ve ticari faaliyetlerin doğrudan içinde olmamaları

gerekir. Ancak, temsil edilen firma ile müşteriler arasındaki anlaşma/işlemleri

kolaylaştırmaya yönelik olarak faaliyet gösterebilirler.

Devlet ayrıca, İran’da satılan mallara yönelik satış sonrası desteğin sağlanması için

teknik hizmet birimleri kurulmasını teşvik etmektedir.

İran’da faaliyet gösteren yabancı bir şubenin İranlı bir acentesi olması zorunluluğu

bulunmamaktadır.

Şube kurulması yabancılar için kanunen yasak olmamakla birlikte, şube statüsündeki

birimlerin bazı vergilerden muaf olması nedeniyle son dönemde yabancı firmaların şube

kurmalarına izin verilmediği, mevcut şubelerin de şirkete dönüşmeye ya da distribütöre

devredilmeye zorlandıkları duyumları alınmaktadır.

İş Ortaklıkları Kurulması

Yabancı müteahhitler ve üreticiler, Yerel İçerik Kanunu’nun gerekliliklerini yerine

getirebilmek ve projelerin uygulanması ve malzeme-teçhizat tedariki için açılan kamu

ihalelerine rekabetçi teklif verebilmek amacıyla giderek artan bir şekilde yerel firmalar ile iş

ortaklıkları oluşturmaktadırlar.

Bir İran Firması Kurulması

Yabancı şirketlerce (özel bir Anonim veya Limited Şirketi) bir İran firması kurulması,

İran’daki yabancı yatırımcı ve tacirler için uzun vadedeki en uygun yoldur. Yabancı bir

yatırımcı İran’da iki şekilde firma kurabilir ve kaydettirebilir. Bunlardan daha çok tercih

edileni Yabancı Yatırımın Artırılması ve Korunması Kanunu (FIPPA) çerçevesindeki koruma

ve kolaylıklardan yararlanmak amacıyla yabancı yatırım izni için başvuru yapmaktır. Sanayi,

madencilik, tarım ve hizmetler sektörlerindeki faaliyetleri geliştirmek ve daha verimli kılmak

amacıyla hazırlanan bu Kanun’a göre yabancı yatırımcı %100 kendi sermayesi ile İranlı bir

ortağı olmaksızın firma tescil ettirebilir. İkinci yol ise ticaret, hizmetler ve diğer faaliyetlerin

icrası için yabancı yatırım izni almaksızın bir şirket kurmak olup, 21 Aralık 2008’den itibaren

geçerli olan son değişikliklere göre bir İran firmasının içinde %100’e kadar hisse bulunması

artık mümkündür. Mevzuatta özel “A.Ş.” ve “Sınırlı Sorumlu Şirket” olarak iki şirket tipi

düzenlenmiştir. Her birinin kendine göre avantaj, dezavantajları ve esneklikleri vardır. Bu

Page 34: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

34

ikisi arasında yapılacak seçim büyük ölçüde yabancı hisse miktarına, ihtiyaç duyulan

korunmaya ve kuruluş amacına (konusuna) bağlıdır.

Yabancı yatırım izinleri sadece ticari faaliyetler için düzenlenmekte olup, bu

faaliyetler için ikinci yolla firma kurulması gerekmektedir.

5. İran’ın ÇVÖ Anlaşmaları

İran’ın birçok ülke ile bazıları henüz yürürlükte olmayan Çifte Vergilendirmeyi

Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA) vardır. Yürürlükte olanlar arasında en iyi stopaj ve vergi

oranları Avusturya, Hırvatistan, Lübnan, Venezuela, İspanya, Bulgaristan, Rusya

Federasyonu ve İsviçre ile olanlarda yer almaktadır. En yüksek oranlar ise Suriye, Almanya,

Fransa, Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti ile olan anlaşmalarda mevcuttur. Yabancı hisseli

İran firmaları diğer İranlı firmalarda olduğu gibi vergiye konu gelirlerinin %25’i oranında

kurumlar vergisine tabidirler.

Ülke Yürürlük Tarihi

Stopaj Oranları (%)

Teknik

Yardım Temettü

Hissedar Vergisi Mali

Ödemeler % Pay Vergi Oranı

Almanya 1968 10 10 =>25; <25 15; 20 15

Fransa 1973 10 10 =>25; <25 15; 20 15

Ermenistan 1997 5 5 =>25; <25 10; 15 10

Güney Af.C. 1998 10 10 5

Kazakistan 1999 10 10 =>20; <20 5; 15 10

Türkmenistan 1999 5 5 10

Lübnan 2001 5 5 5

Gürcistan 2001 5 5 =>25; <25 5; 10 10

Ukrayna 2001 10 10 10

Belarus 2001 5 5 =>25; <25 10; 15 5

Suriye 2001 17 17 10

Sri Lanka 2001 8 8 10

Rusya F. 2002 5 5 =>25; <25 5; 10 7,5

Çin HC 2003 10 10 10

İsviçre 2003 5 5 =>15; <15 5; 15 10

Pakistan 2003 10 10 10

Avusturya 2004 5 5 =>25; <25 5; 10 5

Özbekistan 2005 5 5 10

Türkiye 2005 10 10 =>25; <25 15; 20 10

Tunus 2005 8 8 10

Kırgızistan 2005 10 10 =>25; <25 5; 10 10

İspanya 2006 5 5 =>20; <20 5; 10 7,5

Polonya 2006 10 10 10

Bulgaristn 2006 5 5 5

Venezuela 2007 5 5 =>15; <15 5; 10 5

Romanya 2008 10 10 8

Bahreyn 2008 5 5 5 5

Hırvatistan 2008 5 5 5 5

Ürdün 2008 10 10 =>25; <25 5; 7,5 5

Azerbaycan 2010

Yemen 2010

Slovenya 2012

Senegal 2012

İtalya İtalyan Parlamentosu’nda onay beklemektedir.

Malezya Yürürlükte değil. 10 10 25 15

Bosna Her. Yürürlükte değil. 15 15 10 10

Katar Yürürlükte değil. 5 5 =>20; <20 5; 7,5 10

Endonezya Yürürlükte değil. 12 12 7 10

Tacikistan Yürürlükte değil. 8 8 10 10

Sudan Yürürlükte değil. 5 5 =>20; <20 5; 10 7

Page 35: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

35

Kuveyt Yürürlükte değil. 5 5 5 5

Zimbabwe Yürürlükte değil. 5 5 5 5

Oman Yürürlükte değil. 5 5 5 5

Cezayir Yürürlükte değil. 5 5 5 5

Sırbistan Yürürlükte değil.

Karadağ Yürürlükte değil.

6. İran’ın YKTK Anlaşmaları

İran, aşağıda listesi yer alan birçok ülke ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve

Korunması (YKTK) Anlaşması imzalamıştır.

Ülke İmza Tarihi Yürürlüğe Giriş Tarihi

Cezayir 19 Ekim 2003 Ermenistan 6 Mayıs 1995 26 Şubat 1997

Avusturya 15 Şubat 2001 11 Temmuz 2004

Azerbaycan 28 Ekim 1996 20 Haziran 2002

Bahreyn 19 Ekim 2002

Bangladeş 29 Nisan 2001 5 Aralık 2002

Belarus 14 Temmuz 1995 23 Haziran 2000

Bosna Hersek 27 Temmuz 1996 25 Ağustos 2002

Bulgaristan 13 Kasım 1998 24 Ağustos 2003

ÇHC 22 Temmuz 2000

Hırvatistan 17 Mayıs 2000 20 Temmuz 2005

Finlandiya 4 Kasım 2002

Fransa 12 Mayıs 2003

Gürcistan 26 Eylül 1995

Almanya 11 Kasım 1965 6 Nisan 1968

Almanya 17 Ağustos 2002 23 Haziran 2005

Yunanistan 13 Mart 2002

İtalya 10 Mart 1999 8 Ağustos 2003

Kazakistan 16 Haziran 1996 3 Nisan 1999

Kuzey Kore 30 Eylül 2002

Güney Kore 31 Ekim 1998

Kırgızistan 31 Temmuz 1996 31 Temmuz 1996

Lübnan 28 Ekim 1997 14 Mayıs 2000

Makedonya 12 Temmuz 2000

Malezya 22 Temmuz 2000

Moldova 30 Mayıs 1995

Fas 21 Ocak 2001 31 Mart 2003

Oman 2 Aralık 2001 8 Nisan 2003

Pakistan 8 Kasım 1995 27 Haziran 1998

Filipinler 8 Ekim 1995

Polonya 2 Ekim 1998 26 Ekim 2001

Katar 20 Mayıs 1999 5 Kasım 2001

Romanya 26 Ocak 2002

GAC 3 Kasım 1997 5 Mart 2002

İspanya 29 Ekim 2002 13 Temmuz 2004

Sri Lanka 25 Temmuz 2000

Sudan 7 Eylül 1999 19 Ekim 2001

İsviçre 8 Mart 1998 1 Kasım 2001

Suriye 5 Şubat 1998

Tacikistan 18 Temmuz 1995

Türkiye 21 Aralık 1996 13 Nisan 2005

Türkmenistan 23 Ocak 1996

Ukrayna 21 Mayıs 1996

Özbekistan 11 Haziran 2000

Yemen 29 Şubat 1996 16 Ekim 2000

Zimbabwe 9 Mayıs 1999

Gana Mayıs 2012

ECO Teşkilatı 2010

Page 36: Tahran, 20 Nisan 2019 · 2019-10-24 · balayan ùiilik mezhebi ùah İsmail döneminde kasıtlı politikalar sonucu İran'da hakim ideoloji haline getirilmitir. 1722–1725 yıllarında

Tahran Ticaret Müşavirliği

İran İslam Cumhuriyeti Ülke Profili

36

7. Giriş Vizeleri ve Çalışma İzinleri

İşverenler yabancı çalışanları için çalışma izni almakla sorumludur. Çalışan, çalışma

iznini İran’a giriş yapmadan önce almalıdır. Bir çalışanın, çalışma izni işlemde iken

başlangıçta iş vizesi ile İran’a yolculuk etmesi halinde bu kişinin bir çalışma iznini iade

etmeden önce İran’ı terk etmesi gerekir. Elinde oturma izni olan bir yabancının, İran’ı terk

edebilmek için vergi borcunun bulunmadığına dair belgeyi göstermesi üzerine verilen bir çıkış

iznine sahip olması gerekir.

Yabancı personelin maaşı ve yan ödemeleri üzerinde %30 oranında bir çalışma

vergisine ilave olarak İranlı çalışanlar için konmuş olan işsizlik sigorta primi 21 Mart

2006’dan itibaren geçerli olmak üzere yeniden getirilmiştir. Söz konusu yükümlülüklerin

ödenmesi yabancı çalışanlara çalışma izni alınması için gerekmektedir. Ancak, İran’da faliyet

gösteren Büyükelçiliklerden ve yabancı firmalardan İran makamlarına gelen her türlü

şikayetten dolayı bu verginin uygulaması daha sonra durdurulmuştur.