svetlana kulevanova sonya trayanovska · 3 ÖnsÖz kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek...

140
2. sınıflar için Orta mesleki eğitim - Sağlık bölümü Farmakoloji laboratuar teknisiyenliği FARMAKOGNOZİ SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA

Upload: others

Post on 03-Oct-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

2. sınıfl ar içinOrta mesleki eğitim - Sağlık bölümü

Farmakoloji laboratuar teknisiyenliği

FA R M A KO G NO Z İ

SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA

Page 2: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

2

Yazar ve editörlerProf. Dr. Svetlana KulevanovaÜniversite profesörü, UKİM fakültesi, Farmakognozi bölümüEcz. Sonja TrayanovskaFarmakognozi öğretmenı SIUGS Dr Pançe Karagjozov Üsküp

Gözden geçirenlerProf. Dr. Emiliya Yaneviç İvanoskaGoce Delçev Üniversitesi, Tıp bilimler fakültesi İştipEcz. Snejana Şareva SOU Yane Sandanski İştipEcz. Maya Gaçeva SOU Yane Sandanski İştip

Lektör:Dr. Lidiya Tanuşoska

Resim – grafik tasarım:Makform – Üsküp

Makedonca’dan Türkçe’ye çeviri:Ertan Imeri

D il redaksiyonu:Dr. Fatima Hocin

Lektör:Gülser Klinçe

Yayıncı: Makedonya Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı

Basımevi: Grafi çki Centar Ltd., Üsküp

Tiraz: 80

Makedonya Cumhuriyeti Eğitim bakanlığı 22-5300/1 sayı ve 29.11.2010 tarihli kararı ile bu kitabın kullanımı onaylanmıştır.

CIP - Каталогизација во публикацијаНационална и универзитетска библиотека “Св.Климент Охридски” , Скопје615 . 322 (075.3)633 (075 . 3)КУЛЕВАНОВА, Светлана Фармакогнозија за 2 година : фармацевтски лабораториски техничар : средно стручно образование - здравствена струка / Светлана Кулеванова, Соња Трајановска. - Скопје : Министерство за образование и наука на Република Македонија, 2011. - 140 стр. : илустр. ; 25 смISBN 978-608-226-181-21. Трајановска, Соња [ автор ]COBISS.MK-ID 86473738

Page 3: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

3

ÖNSÖZ

Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar teknisyenliği bölümlerinde okuyan öğrencilere yardımcı olmak amacıyla yola çıkarak, güncel eğitim plan ve programına uygun, orta ve lise düzeyi eğitimine uygun bir kitap hazırladık.

Bu kitabın içeriği farmakognozi alanındaki bilgileri içermektedir. Bu ikinci üçüncü ve dördüncü sınıfl arda okutulmaktadır. Sınıft a okutulmaktadır ve far-makolojinin temellerinden biridir. Program içeriği her üç yıl için ayrı ayrı ayrıl-mıştır. Bu bölümler birleştirildiği zaman bir bütün elde edilmektedir.

İkinci sınıfl ar için yazılan kitapta şu bölümler açıklanmıştır: genel farmakog-nozi ve doğal şifalı hammaddeler işlenmektedir. Bu bölüm şu konuları içermekte-dir: Farmakognozi temelleri, drog elde etme kaynakları olan bitkisel organizma-lar, bitkilerin kimyasal yapısı, temel farmakognozi eğitimi içinde drog tanımı da öğretilmesi öngörülmektedir. Drogların üretilmesi ve drogların araştırılması da işlenmektedir. İkinci konuda farmakoloji botaniği içeriği işlenmektedir. İşlenme derecesi eğitim düzeyine uygun doyurucu bilgilere sahip ve kolay öğrenebilir ve daha sonraki yıllarda okunacak bilgileri daha iyi anlaşılmasını sağlayan bir tarz-da işlenmiştir.üçüncü konuda bitkilerin kimyasal yapısı işlenmiştir. Bitkilerin pri-mer ve sekunder metabolizma ürünleri ve onların içerdiği drogların kimyasal ya-pısı ve sınıfl andırılması işlenmiştir.

Doğal şifalı hammaddeler şu üç konuda işlenmiştir: karbonhidrat içeren drog-lar, yağ maddeleri içeren droglar ve aminoasit, peptid, protein ve enzim içeren droglar. Farmakolojinin geneline bakarak droglar farmakolojik aktif içeriği, on-ların bitkilerde biyosentez yapısına göre ve karbonhidrat, yağ ve protein içeren sırasıyla dizilmiştirler. Konular işlenirken ilk önce kısa bir açıklama, farmako-lojik aktif madde açıklaması ve genel bilgiler işlenmiştir. Nerede yaygın olduğu, bitkinin neresinde bulunduğu kimyasal yapının aktif öğeleri, yapısı nomenkla-türü, etki ve kullanımı ve aktif yapısına göre drogların klasifikasonu yapılmıştır. Her drog monografik bir yolla açıklanmıştır. Biyolojik kaynağı(hangi bitkiden elde edilmiş, kısa açıklama, nerede yetişmekte) açıklanmıştır. Ayrıca drog bilgileri (adı, makroskopik özellikleri, kimyasal yapısı, etkisi ve kullanımı) verilmiştir. Ay-rıca drogun kullanımı ve farmakolojik aktif maddelerin kullanımı hakkında söz edilmiştir. Ayıca doğal ve tıbbi kullanımı da açıklanmıştır.

Page 4: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

4

Yazı bitkiler hakkındaki açıklayıcı bilgilerle zenginleştirilmiştir. En sık kulla-nılan droglar dışında daha detaylı bilgilerle zenginleştirilmiştir. Bunlar da tarihi, kültürel, sosyolojik önemi olan droglar hakkında bilgi verilmiştir.

Her konu alt konu bitiminde sorular ve ödevler verilmiştir. Bu soru ve ödev-ler sayesinde bu kitaptaki bilgileri daha iyi öğrenme sağlanacaktır. Yeni eğitim sistemine göre hazırlanan bu kitapta konuya daha fazla katkı sağlamak isteyen öğrenciler daha detaylı bilgiler elde edecektir.

Farmakolojiyi öğrenmek için bazı mesleki terimleri bilmek gerektiği için kita-bın sonunda tıbbi terimler sözlüğü verilmiştir.

Diğer eğitim bölümlerine bağlı kalarak eğitim bilgilerin titiz, anlaşılır, mesleki açıklamaları yapılmasına özen gösterilmiştir.

Kaliteli bir mesleki kitap olması için çok fazla emek sağlanmıştır. Dikkatinizi çeken ayrıntılar, önerileriniz ve eleştirileriniz her zaman en içtenlikle kabul edi-lecek ve ileride farmakoloji teknisyenliği veya laboratuar teknisyenliği eğitimini alan öğrencilere iyi bir bilgi verilmesi için kullanılacaktır.

Üsküp Eylül 2009 Yazarlar

Page 5: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

5

İçerik

GENEL FARMAKOGNOZİ .................................................. 9

KONU 1. FARMAKOGNOZİ TEMELLERİ ................................................ 9

Farmakognozi tanımı ve araştırılması ......................................................... 9Geçmişte bitkisel drog kullanımı ............................................................... 10Drog tanımı ............................................................................................................ 12DROG KÖKENİ ................................................................................................... 14Drogların organize üretimi ................................................................................... 14Drog üretimindeki operasyonlar .......................................................................... 15- Bitkisel hammadde toplanması .......................................................................... 15- Bitkisel maddenin işlenmesi ve temizlenmesi ................................................. 17- Bitkisel maddenin kurutulması ......................................................................... 17- Drogları paketlemek ve saklamak ..................................................................... 18- Drogların stabilizasyonu ..................................................................................... 18- Drogların sterilizasyonu ..................................................................................... 18Drogların bozulmasına neden olan nedenler ..................................................... 19

DROGLARIN ARAŞTIRILMASI ...................................................................... 21

KONU 2.DROG ELDE ETME KAYNAKLARI OLAN BİTKİSEL ORGANİZMALAR, ORGANİZMA SİSTEMATİĞİ ................................ 24

Bitkisel organizmaların terimlendirilmesi ................................................ 25bitkisel drogların terimlendirilmesi .......................................................... 27Drog elde etme kaynağı olarak kullanılan organizma grupların temsilcileri: ................................................................................. 28- Cyanophyta – mor yeşil algler............................................................................ 28- Algae – algler ........................................................................................................ 30- Chlorophyta – yeşil algler ................................................................................... 30- Phaeophyta – kahverengi algler ......................................................................... 31- Rhodophyta – kırmızı algler .............................................................................. 32

Page 6: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

6

- Mycophyta (Fungi) - mantarlar .......................................................................... 33- Lichenophyta - likenler ........................................................................................ 37- Plantae - bitkiler .................................................................................................... 39- Bryophyta – kara yosunları ................................................................................. 39- Equisetophyta – atkuyruğugiller ........................................................................ 40- Polypodiophyta- eğreltiotları .............................................................................. 41- Pinophyta (Gymnospemae) – çıplak tohumlu bitkiler .................................... 42

- Cycadopsida – sikatlar .................................................................................... 44- Ginkgopsyda – ginkgo .................................................................................... 44- Gnetopsida – gnetumlar ................................................................................. 45- Pinopsida – iğneyapraklı bitkiler .................................................................. 45

- Magnoliophyta (Angiospermae) – kapalı tohumlu bitkiler ............................ 48- Magoliopsida (Dicotyledones) – dikotiledonlar ......................................... 50- Liliopsida (Monocotyledones) - monokotiledonlar ................................... 58

KONU 3. BİTKİLERİN KİMYASAL YAPISI ............................................. 60

Bitkilerin genel kimyasal yapısı .......................................................................... 60Bitkilerin primer ve sekunder metabolizma ürünleri ................................ 62Bitkilerin kimyasal yapısı ve sınıfl andırılması ................................................ 63

DOĞAL ŞİFALI HAMMADELER ................................... 65

KONU 4. KARBONHİDRAT İÇEREN DROGLAR .................................. 65

Karbonhidratlar ........................................................................................... 66- monosakkarit ve disakkaritler............................................................................. 67- Polisakkarid: .......................................................................................................... 67

- Homopolisakkarid ........................................................................................... 68- Homopolisakkarid ........................................................................................... 68

Monosakkarit ve disakkarit içeren droglar (tatlı droglar): ........................... 72- Mel – bal.............................................................................................................. 72- Manna - kudret helvası ........................................................................................ 73 Homopolisakkarid içeren droglar: ............................................................. 74- Amylum – nişasta .................................................................................................. 74- Taraxaci radix - karahindiba kökü ..................................................................... 75- Cichoriae radix – yabani hindiba kökü .............................................................. 76

Page 7: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

7

Heteropolisakkarit içeren droglar ...............................................................77- Echinaceae herba (radix) - ekinezya koni çiçeği (kök ......................................77 Alglerden elde edilen polisakkaridler (mukus) ..........................................78- Agar-Agar ..............................................................................................................79- Carrageen - deniz kadayıfı ...................................................................................79- Laminarin ..............................................................................................................79- Laminariae stipes –laminaria çubukları ...........................................................79- İngiliz asidi ve alginatlar ......................................................................................79Bitkisel zamklar .....................................................................................................81- Gummi arabicum – arap zamkı ...........................................................................81- Gummi Tragacanha – kıtre zamkı ......................................................................82Mukus drogları ............................................................................................83- Althaeae radix (folium) – Hatmi kökü ve yaprağı .............................................83- Malvae fl os – ebegümeci çiçeği ...........................................................................84- Farfarae folium – öksürükotu yaprağı ................................................................85- Lishen Islandicus (Lichen Cetrariae) – İzlan’da likeni .......................................85- Symphyti radix – kafes otu kökü .........................................................................86- Salep tuber – salep yumruları ..............................................................................87- Lini semen – keten tohumu .................................................................................88- Plataginis lanceolatae folium dar yapraklı sinirotu ............................................89- Plataginis majoris folium – geniş yapraklı sinirotu ...........................................89

KONU 5. YAĞMADDELERİ İÇEREN DROGLAR .......................................91

Basit – düzgün yağlar – trigliseritler ...........................................................92

Tedavi için kullanılan yağlar (şifalı yağlar) ................................................94- Oleum Jecoris – balık yağı ....................................................................................94- Oleum Ginocardiae – Çalmurga yağı .................................................................95- Oleum Lini – keten yağı .......................................................................................95- Oleum Ricini – hint yağı ......................................................................................96 İndiferent yağlar .........................................................................................97- Oleum Amygdalae – badem yağı .........................................................................97- Oleum Olivae – zeytin yağı ..................................................................................97- Oleum Sesami – susam yağı .................................................................................98- Oleum Glycinae – soya yağı .................................................................................99- Soya Lesitin ............................................................................................................99- Butyrum Cacao – kakao yağı .............................................................................100

Page 8: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

8

- Adeps Suillus – Domuz yağı...............................................................................100- Oleum Arachidis – Yerfıstığı yağı ......................................................................101- Oleum Helianthi – Ayçiçeği yağı .......................................................................102

Cera – mumlar ...................................................................................................103

Farmakoloji ve kozmetik ürünlerde kullanılan Mumlar .............................103- Cera alba и Cera fl ava – beyaz ve sarı arı mumu ...........................................103- Cera Lanae (Lanolinum) - lanolin ....................................................................104- Cetaceum - Spermaset ........................................................................................105

KONU 6. AMİNOASİT ÜRÜNLERİ – PEPTİD, PROTEİN VE ENZİM İÇEREN DROGLAR .................................................................................................107

Peptid içeren droglar ...........................................................................................107- Polipeptid hormonlar .........................................................................................108Protein içeren droglar .........................................................................................109- Gelatina alba – Jelatin ........................................................................................110- Catgut - Ketgut ....................................................................................................111Enzim içeren droglar ...........................................................................................112- Pepsinum – pepsin ..............................................................................................112- Pancreatinum - pankreatin ................................................................................112- Papain – papain papaya ağacından elde edilen enzim kompleks .................113- Bromelain – ananastan elde edilen enzim kompleksi ....................................114

TIBBİ TERİMLER SÖZLÜĞÜ .........................................................................115

LİTERATÜR .........................................................................................................124

ATLAS ........................................................................................................ 126

Page 9: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

9

GENEL FARMAKOGNOZİ

Farmakognozinintanımı ve araştırılma konusu

Farmakognozi doğadaki şifalı maddeleri - drogları araştıran bir farmakolo-ji bilm dalıdır. Drog bitki veya hayvan organının kurutulmuş parçasıdır ve in-san organizmasına belli farmakolojik etkisi vardır. Kimi drogların mineral me-

KONU 1.�

FARMAKOGNOZİ TEMELLERİ

• Farmakognozinin tanımı ve araştırma konusu• Geçmişte şifalı bitkilerin kullanımı• Drogun tanımı

DROGUN ÜRETİMİ

• Drogun geçmişi• Drogların örgütlemniş şekilde üretimi• Drog üretimindeki operasyonlar• Drogun bozulmasına sebep olan nedenler

DROGLARIN ARAŞTIRILMASI

Page 10: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

10

şeyi vardır. Geniş anlamda farmakognozinin araştırma alanında, tıpta kullanı-lan bütün doğal maddeler girer. Bütün doğal maddelerin bitki ve hayvan orga-nizmalarından meydana geldiğini göz önünde bulundurursak, farmakognozi biyoloji meşeyi olan doğal şifalı maddeleri araştıran bilim gibi tanımlanır. Far-makognozi tanımı Yunanca farmakon – ilaç, zehir, drog anlamındadır ve gno-sis – bilgi, tanıma anlamlı, kelimelerinden oluşmuştur (drogları tanıtan bilim).

Farmakognozi günümüzde genelde bitkisel droglarla uğraşmaktadır fakat balmumu, jelatin, lanolin gibi hayvan kökenli ürünleri de belirtmek lazım. Farmakognozi program içeriğinde antibiotikler ve hormonlar gibi diğer do-ğal ürünler de katılabilir fakat onlar genelde farmakoloji kimyası bölümünde araştırılmaktadır. Farmakognozi farmakoloji aktivitesine sahip olmayan fakat farmakolojide kullanılan bitkisel maddeleri de araştırmaktadır. Bunlar: doğal fibriller, baharat esrarları ve ajanslar, doğal boyalar, düzenleticiler, vb ve bunlar tablet yapımında dolgu maddesi veya karışımlar için hammadde gibi kullanı-lır. Halusinojen, teratojen, alerji ve mutajen etkisi olan bitkisel maddeler, farklı şekilde toksik veya zehirli olan droglar ve insektisitler ve herbisitler gibi başka maddeler de araştırılan bitkiler içindedir. Günümüzde bazı deniz canlılarından elde edilen ve çok enteresan farmakoloji aktivitesi gösteren doğal ürünler de ilgi çekmektedir.

Geçmişte şifalı bitkilerin kullanımı

Şifalı bitki kullanımının eskiden gelen çok derin kökleri vardır. En eski ta-rihlerde insanlar var olma güdüsünün etkisiyle doğaya yönlenip ondan yardım istiyorlarmış. Etrafında bolca olan bitki, hayvan ve böcekleri tedavilerinde kul-lanmaya başlamışlar. İnsanlar bunları kullanırken kendi tecrübelerine dayana-rak veya hayvanları takip ederek zamanla kendi tecrübeleri gelişmiş ve zamanla iyi, kötü veya zehirli olanlar arasında seçim yapmayı öğrendiği tahmin edil-mektedir. Tarihte binlerce yıl geçerken şifalı bitkilerin ve onların şifa gücünün tanımı artmış ve onlar kabileden kabileye, nesilden nesile aktarılmıştır.

Geçmişte şifalı bitki kullanımına, çok sayıda yazılan belgeler şahitlik etmek-tedir. Bunlar arasında en eskileri MÖ 3000 Çin dendir. Eski uygarlıklar, Mısır-lılar, Persler, Asirler, Yahudiler şifalı bitkileri tanıyor ve halk tıbbını geliştirmiş-lerdir.

Page 11: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

11

Antik Yunan ve eski Roma, bu alanı kullanan ve geliştiren çok sayıda hekim ve felsefeci sayesinde eczacılığın beşiği olarak bilinmektedir. Tıbbın gelişme-sinde en büyük payı Yunan hekimi Hipokrat’ın en büyük katkısı vardır. Hipok-rat tıp ve tıp etiğin kurucusu olarak bilinir. Bitkilerin tarihi ve meşeyini yazan ve o dönemde kullanılan şifalı bitkiler hakkında kesin botanik açıklamalar ya-pan Teofrastın eserleri de önemli yere sahiptir. Farmakognozi için Diskorid`in de önemli yeri vardır. Onun De Materia Medica eserinde o dönem bilinen şi-falı bitkileri, onların yaşam alanlarını, toplama koruma ve kullanma şeklini ve ilk defa onların şifa özelliklerini detaylı bir şekilde açıklamış. Onun devamında MS I. yy. yaşayan ve Galen eczacılığı gibi bilinen eczacılık teknolojisinin kuru-cusu olan Romalı hekim Gale’nin (Galenus) de önemli yeri vardır. O doğal ve çoğunun bitkisel meşeyi olan 500 drog tanıyor ve onları tedavide kullanıyor-muş.

Orta çağda tıbbın ve eczacılığın gelişmesinde en büyük katkıyı Alman ünlü tıp okulunu açarak hükümdar Büyük Karlo, tanınmış tıp okulu Salernoyu ku-rarak sağlamıştır.

İspanya’yı ve Portekiz’i fethettikten sonra Arap’lar da başta en büyük önem taşıyan İbni Sina olmak üzere kendi tıbbi bilgi ve hünerlerini Avrupa’ya taşı-mışlardır.

Amerika’nın Keşfinden sonra Hina kökü, İpekuana Kökü, Semega kökü, Va-nilya bitkisi, lobeliya bitkisi vb Avrupa’ya taşınmıştır. Batı Avrupa’da XIII. yy doğal ilaçları üretme ve satma hakkı sadece eczacılardaymış. XVI. yy da yaşa-yan ve şifalı bitkiler organik ve organik olmayan maddelerden kombinasyon olan ilaçlar üreten Paraselsuz önemle bahsedilmesi gerekmektedir. Bu ilaçlar-dan en önemlisi günümüzde de aynı reçete ile üretilen ve günümüz modern tıbbında kullanılan Teriak’tır. Paraselsuz ilk fotokimyacı olarak da bilinir çün-kü bitkilerin drogların etkin maddesini ayırma (izole) çalışmaları yapmıştır.

Tıp ve eczacılık kendi artışını XVIII. yy. yaşamıştır. O dönemlerde, İsveç’te tanınmış bilim adamları Line ve Şele, Fransa’da Lavozye, İngiltere’de de Pristli çalışmalar sürdürmüştür. Line botanik biliminin kurucusudur. Bitkilerin siste-mik sıralamasını ve türlerin adlandırılmasında binar nomenklatürü yürürülü-ğe girmiştir. Kimyanın temel kurucuları arasındaki Şele, Lavozye ve Prisli’nin çalışmaları, bilimsel farmakognozi ve fitoterapinin gelişmesini sağlamıştır.

İlk izole doğal alkaloit ürünleri: Narkotin (1803 yılı), morfin (1806 yılı), strihnin, emetin ve diğerleridir. Daha sonra diğer bilinen bileşikler bulunmuş-

Page 12: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

12

tur. Kimyanın ilerlemesi ve kimyasal metotların gelişmesiyle, farmakognozinin temelini oluşturan yeni bilim dalı fitokimya oluşmuştur. (günümüzde bazı ülke-lerde bu iki tanım aynı anlamdadır). XX. yy ortalarına kadar doğal maddelerin araştırılması onların izolasyonuna ve onların kimyasal yapısını açıklanmasına kadar indirgenmiştir. Fitokimyanın çağdaş akımları ekstraksiyon ve izolasyon için yeni yöntemler bulmaktan başka, bitkisel organizmalardaki metabolitlerin biosentetik yollarını belirlemek için uğraş vermektedir.

Şifalı bitkiler, daha doğrusu onlardan elde edilen ham maddeler çağdaş ecza-

cılıkta farklı tıbbi ürünlerin üretiminde kullanılmaktadır. Bunlar: Çaylar, tink-türler, ekstraktlar, tozlar vb. Günümüzde şifalı bitkiler hammaddeleri daha faz-la farklı eczacılık formundaki ekstraktları hazırlamak için kullanılmaktadır. Bunlar; şurup, yağ, yağlar, tabletler, kapsüller vb. Bu tıbbi ürünlere fitoprepa-ratlar denir. Bazı bitkisel hammaddeler bazı yapıların (alkaloitler, kardiotonik heterozoid vb) izolasyonu için kullanılmaktadır.

Drogların tanımı

Drog terimi eczacılıkta bitkisel, hayvansal veya mineral kökeni olan ve şifa veren maddedir. Drog denilince farmakolojik aktif maddeler içeren kurutulmuş bitkisel veya hayvan parçaları veya organları söz konusudur. Daha az olmakla birlikte mineral maddeler de kullanılmaktadır.

Daha geniş anlamda drog kelimesinden bitkisel veya hayvansal kökenli mad-delerden bazı uygulama ve işlemler sonucu ayrışan doğal ürünler de olabilir. Sakızlar, reçineler ve balsamlar bu grupta yer alır (mesela: Arap sakızı, opium, terpentin, kauçuk vb). Bunlar bu yağları oluşturabilen bitkilerin dallarından toplanır. Yağlar ürün veya tohumları süzerek elde edilir. Eter yağlar ise bitkisel maddenin su buharı veya başka maddeyle destilasyonu sonucu elde edilir.

Gündelik hayatta drog kelimesiyle kısa süreli öforik etki yaratan, mutluluk hissi veren (uyuşturucu maddeler olan) doğal, sentetik yarı sentetik ürünler de adlandırılır. Bu ürün grubunda morfin, eroin, kokain, mariuhan haşaş, LSD vb. Bu maddelerin uzun süreli kullanılmasıyla kronik intoksikasyon ve Psiko-lojik veya fiziksel şekilde bağımlılık meydana getirir. Bu psikoaktiv maddelerin adlandırıldığı drog kelimesi farmakognostik drog kelimesiyle uyumlu değildir.

Page 13: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

13

Uyuşturucu madde olan droglar farmakoloji drog tanımına uygun olması için (doğal şifa veren), doğal kökenli olması, uygun miktarda kullanılması, yan etki ve bağımlılık yapmaması gerekir. Buna örnek olarak en etkili analjeziklerden biri olan OPİUM tıpta kullanılmasıdır. Bundan dolayı opium farmakognozi maddesi drog dır. Opiumun tıbbi amaçlı olmayan aşırı ve sürekli kullanımı ba-ğımlılığa yol açar ve bundan dolayı opium uyuşturucu madde drogue grubun-da yer alır.

Çok sayıda drog farmakolojik aktivite göstererek tedavi için kullanılır. Belli farmakolojik formlarda ve dozlarda hazırlanmıştır. Biyolojik veya farmakolojik aktivitesi olmayan esrarlar genelde indiff erent maddelerdir. (nişasta, balmumu, selüloz vb). Bunlar ilaç üretiminde veya başka ticari amaçlar için kullanılmak-tadır.

EZBERLE:• Drog doğal şifa veren madde olarak, bitkisel, hayvansal veya mineral kö-

kenli olabilir.• Çok sayıda drog farmakolojik aktivite göstererek tedavi amaçlı kullanıl-

maktadır.• Kimi drogların farmakolojik etkisi yoktur, fakat bunlar farmakolojide ka-

yıtsız maddelerdir.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR1. Farmakognoziyi bilim olarak tanımla!2. Farmakognozinin araştırma alanında hangi maddeler söz konusudur?3. Geçmişte bitkisel drog kullanımı hakkında ne biliyorsun?4. Farmakolojide drog kelimesi nasıl tanımlanmaktadır?5. Günümüzde bitkisel droglar nasıl kullanılmaktadır?6. Farmakolojik tanım olan drog ile gündelik hayatta kullanılan esra

kelimelerini karşılaştır.

Page 14: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

14

DROGLARIN ÜRETİMİ

Drogların geçmişi

Günümüz eczacılığında ve tıpta kullanılan droglar, genelde bitkisel köken-lidir. Hayvansal kökenli olan veya mineral kökenli olan droglar nadiren kulla-nılmaktadır. Bitkisel droglar diğerleriyle kıyaslandığında sayı olarak o kadar çoktur ki, günümüzde doğal şifalı maddeler söz konusu olduğunda, genelde bitkisel olanlardan söz ediliyor.

Organları veya herhangi bir kısmı drog olan bitkiler kendiliğinden oluşmuş (yabani) veya kültürel (bilerek yetiştirilen) olabilir. Onlardan bazıları ev fl ora-sının parçası olan bitkilerinden veya üretimi yapılan plantajlardan elde edilen evcil maddeler veya başka ülkelerden ithal yoluyla elde edilen ithal maddeler olabilir.

Bitkisel droglar iki kaynaktan elde edilebilir.• Doğadan madde toplamakla• Bitkilerin plantajlarda yetiştirmekle Doğal popülasyondan toplamak, drog elde etmek için önemli bir kaynak

teşkil etmektedir. Bir drogların toplanması için bitkisel popülasyonda o bitki-nin çok sayıda olması gerekir. Bu şekilde çok kısa zamanda daha kısa zamanda daha büyük miktarda drog toplanacaktır. Doğal kaynaklardan toplanmakla çok yüksek miktarda drog toplandığı halde, bu şekilde toplanan droglarda, önemli bir sıkıntı meydana gelmektedir. O da hammaddeden gerekli kaliteyi elde et-mektir. Bu olay farklı ekolojik ortamlarda farklı coğrafik şartlarda yaşayan fark-lı popülasyonlardan toplandığı için, elde etmek zordur. Bu farklar farmakolojik aktif yapıların içeriğinin değişmesine çok sık sebep olur.

Doğal kaynaklardan drog toplamakla oluşan sıkıntıları organize drog üreti-miyle, bitkilerin kültür yetiştiriciliğiyle büyük ölçüde aşılabilir ve hammadde-den çok yüksek miktarda aynı kalitede ürün elde edilir.

Drogların örgütlenmiş şekilde üretimi

Günümüzde örgütlenmiş üretim sayesinde bitkileri plantajlarda bakıp ye-tiştirmekle yüksek miktarda bitkisel drog elde edilmektedir. Hayvansal kökenli droglar, çift liklerde hayvanların örgütlenmiş şekilde bakılmasıyla elde edil-mektedir.

Page 15: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

15

Bitkilerin plantajlarda bakılıp yetiştirilmesi, doğal kaynaklardan drog top-lanmasına göre daha fazla avantajları vardır. Çünkü saf (karışımsız ve katkısız) ve yüksek şifa değeri olan kaliteli hammadde elde edilmesine olanak sağlar. Plantaj üretimindeki avantajlar şu şekilde sıralanır:

- En iyi türlerden kaliteli tohum maddesi ve kaliteli fide elde etmek;- Kaliteli toprak seçimi ve toprağı kaliteli işleme;- Plantajları pestisit, herbisit, insektisit gibi zararlı maddelerden korunması;- doğal ve suni gübrelerin kullanılması vb.Plantaj yetiştiriciliği sayesinde küçük alanda yüksek miktarda drog üretil-

mektedir. Elde edilen hammade ise başka bitkilerden ayrışmış ve anorganik kirler içermez. Yetiştirilen bitki, üretimin her aşamasında uzman kişi gözetimi altındadır. Bu da plantajın bakımı açısından büyük önemi vardır. Şifalı bitki-lerin yetiştirilmesinde iklim ve toprak gibi dış etkenlerin önemli rolü olduğu bilinmektedir.

Drog üretimindeki işlemler

Kökenine (kendiliğinden yetişmiş ve yetiştirilmiş) bakmaksızın drog üre-timi, çok önemli olan ve hammaddenin kalitesine doğrudan etki eden birkaç temel operasyon içerir. Bunlar:

- toplamak,- işlemek ve temizlemek,- kurutma ve eleme,- paketleme ve saklama.Bu temel operasyonlardan başka, hammaddeye ek bir işlem gerektiğinde

veya daha yüksek kalitede hammadde elde edilmesi gerektiğinde ek işlemler gerekebilir. Bu işlemler:

- stabilizasyon ve- sterilizasyon.

Bitkisel madde toplanması

Şifalı bitkilerin organ veya parçası (bitkisel hammadde), bitkilerin yetişme-sindeki bazı dönemlerinde toplanmaktadır. Bu bitkinin teknolojik olgunluk dönemidir. Bu dönemde toplanan bitkilerde en fazla farmakolojik aktif madde bulunmaktadır. Bitki toplamanın bazı genel kuralları vardır:

Page 16: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

16

- Toprak altı organlar (kök, rizom, soğan başı, yumru veya radix, rhizoma, bul-bus ve tuber) ilkbahar başında veya sonbahar sonunda toplanmaktadır. Tek yıllık bitkilerin kökleri genelde çiçek açtığı dönemde veya sonbaharda toplan-maktadır. İki yıllık bitkilerin kökleri ise ilk yılın sonbaharı ve ikinci yılın yazın-da toplanmaktadır.- Bitkilerin toprak üstü bölümleri herb (herba) ot’su bitkilerden toplanmakta-dır. Genelde çiçek açtığı dönemde toplanır. Çiçek açma dönemin başında top-lanırsa en yüksek kalitede hammadde elde edilir. Başka bir adım gerekmezse, toplama genelde bitkinin toprak üstü kısmı 15-30 cm uzunluğunda kesilerek yapılır. Toplanan maddenin çok hızlı kurutulması gerekir.- Yaprak (folium,) bitkinin çiçek açtığı dönemde veya çiçekli olduğu dönemde toplanır. Genç, sağlıklı ve sulu yapraklar toplanması gerekir. Yaprakların üzerine baskı yapılmaması ve sıkıştırılmaması gerekir ve hızlı kurutulması tavsiye edilir- Çiçek (fl os) açmansın başlangıcında yumru halindeyken toplanır. Hassas bir organ olduğu için toplanırken çok dikkatli olmak, elle veya örneğin papatyada olduğu gibi özel yapılmış taraklarla toplanması, sıkıştırılmaması ve daha hızlı kurutulması gerekir.- Ürün ve tohum (fructus, semen) olgunlaşmadan önce (kuru ürünler) veya olgunlaştığında (sulu ürünler ve tohumlar) TOPLANIR. Bunların toplanması kuru ve güneşli havalarda yapılır. Nemin daha yüksek olduğu sabah saatlerinde toplanan ürünler de vardır (ör hardal tohumu - synapsis negra, synapsis alba).- Kabuk (cortex) daha güçlü gövdelerden ve dallardan soyularak ilkbahar ba-şında çiçek yumruları açmadan toplanır.

Doğal kaynaklardan toplama kontrollü, seçici ve şuurlu yapılmalıdır. Bitkile-rin bir kısmı onların çoğalması için yaşam alanlarında bırakılmalı.

Doğal kaynaklarda bitki hammaddesi toplamak için geçerli olan kurallar, plantajlarda yetiştirilen bitkilerin toplanması için de kullanılır. Bitkiler, yetiş-mesindeki uygun dönem gözetlenerek, güzel güneşli havada toplanır. Buradaki fark bitkileri mekanik toplama yerine, özel ihtiyaca göre yapılmış aletler kulla-nılarak toplanır.

Bitkisel hammaddenin el ile toplanmasında yardımcı aletler

Page 17: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

17

Bitkisel maddenin işlenmesi ve temizlenmesi

Taze kurutulmuş madde kurutulmadan önce bakılması ve temizlenmesi ge-rekir. Bitkilerin zarar görmüş, çürümüş ve karamış kısımları ve aralarında baş-ka bitki parçaları varsa uzaklaştırılır. Toprak altındaki organlar su ile yıkanarak toprak ve kumdan temizlenir. Kimi durumlarda, daha hızlı kurutulması için toplanan bitkisel organları daha küçük parçalara ayırmak gerekir.

Bitkisel maddenin kurutulması

Drogların üretiminde kurutma en önemli işlemlerden biridir. O bitkisel maddenin konzervasyonu için en hızlı ve en basit yöntemdir. Bu sayede bit-kisel madde daha uzun süre (yıllarca) küfl enmeden ve etkisini kaybetmeden korunabilir. Kurutma işlemiyle maddedeki su, aktif yapıları bozan enzimlerin aktivasyonu engelleyen seviyeye kadar azaltılmaktadır.

Bütün bitkisel organlar aynı şekilde kurutulmamaktadır. Kurutma işlemi sonrasında bitki hammaddesi bir taraft an tabii rengini ve görünüşünü, diğer taraft an da farmakolojik aktif yapılarını koruması gerekir.

Kurutma işlemiş şu şekilde yapılabilir:- Doğal kurutma – güneşte, gölgede veya rüzgârda yapılır.- Suni kurutma – burada hava akışını yönlendiren ve sıcaklık kontrolü sağla-

nan termik kurutma makinelerde, sıcak ve kuru hava verilerek ve oluşan buharı dışarı atılarak yapılır.

Drogları ufalamak

Drogları bütün veya belli bir bü-yüklüğe kadar parçalanarak kullanılır. Bunun en uygun büyüklüğü içerdik-leri hammaddelerin daha iyi izolas-yonunu sağlar. Drogların ufalanması teknolojik işlemler olan parçalama, kesme ve öğütme işlemleri ile olur.

Bitkisel maddeyi kurutmaya yarayan havalandırmalı kurutma makinesi

Page 18: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

18

Droglaın paketlemesi ve korunması

Esrarlar farklı ambalajlarda paketlenir. Bunlar: ahşap sandıklar, fıçılar, keten çuvallar, kağıt veya plastik lifl erden yapılmış çuvallar, kağıt keseler, karton ku-tular vb. eterik yağlar, sıvı yağlar, balsamlar vb maddeler paketlenmesi gereken bazı özel durumlarda alüminyum fıçılar, cam balonlar ve şişeler de kullanıl-maktadır. En iyi ve en uygun ambalaj, koruma süresince esrarın kalitesini za-rarlı dış etkenlerden en iyi koruyan ambalajdır.

Paketlenen droglar koruma yerlerine kaldırılır. Daha büyük miktarda drog-lar depo ve mağazalar gibi özel ortamlarda korunmaktadır. Drogları korumak önemli bir adımdır ve bu sayede hammaddenin kalitesi korunur. Kötü korunan drogların kalitesinden kaybesi veya onun tamamıyla bozulmasına sebep veren değişimler oluşabilir. İyi uygulanan korumayla droglar onların bozulmasına sebep olan birçok dış etkenlerden korunmaktadır.

Drogların stabilizasyonu

Bitkisel maddeler her zaman hücrenin yapı parçası olan enzimler içerir. Onlar özellikle ör: heterozoid gibi kimyasal stabil olmayan bileşiklerde, farma-kolojik aktif maddede değişiklik meydana getirebilir. Aktif maddelerin enzim değişikliklerinden korunması için toplanan maddenin kurutmadan önce sta-bilizasyonu gerekir. Stabilizasyon aslında enzimleri yok etme işlemidir. Birkaç şekilde yapılabilir. Enzimlerin protein doğası olduğu için proteinleri çöktüren fakat bitkisel maddede başka ileme yapmayan bütün işlemler stabilizasyon için kullanılabilir. Günümüz pratiğinde en sık hava buharı ile veya alkol (etanol) buharı ile stabilizasyon yapılmaktadır. Bu işlem sırasında bitkisel organlar 90*C de 10-15 dakika tutulmaktadır.

Drogların sterilizasyonu

Sterilizasyon işlemi ile drogda bulunan bütün canlı varlıklar (bakteriler, mantarlar, böcekler, larvalar, yumurtalar vb) yok edilmektedir. En sık iyon ışın-lamasıyla veya etilenoksid veya metilhlorid buharıyla yapılmaktadır. Bu adım koruma alanlarına drog depolarına) göndermeden önce kuru maddeye uygu-lanmaktadır.

Page 19: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

19

Drogların bozulmasına sebep olan etkenler

Drogların kalitesini korumak ve bozulmasını veya tamamen yok olmasını engellemek için, droglarda istenmeyen nedenlere sebep olan etkenlerin bilin-mesi gerekir. Drogların kendi değerini kaybettiğini gösteren belirtiler şunlardır: renk değişimi, koku değişimi (genelde kötü kokudur), küf oluşumu vb. olabilir.

Bu oluşumların sebebi genelde nem, sıcaklık ve kir-toz dur. Drog iyi kuru-tulmuş değilse veya tozlu ortamda bırakılmışsa ve nemi olan sıcak ortamlar-da korunursa küf ve bakteriler tarafından konta mine olabilir. Küfl enmiş drog kullanılamaz ve yok edilmesi gerekir. Mikroorganizmaların geliştiği ortamdan başka, yüksek nem droglarda enzimlerin aktivizasyonunu sağlar ve bunun so-nucu aktif maddede istenmeyen kimyasal değişimler (hidroliz, oksidasyon vb.) oluşur.

Sıcaklık stabil olmayan bileşiklerin ayrışmasını hızlandırır. Eterik yağların uçuşmasına vb. etkilere sebep olur.

Işık droglarda oluşan kimyasal tepkimelere etki eder ve bunun sonucu drog-lar değişir veya içerisindeki aktif madde azalır. Işık etkisi, droglarda renk deği-şimi oluşturan etkenlerden biridir. Işığa çiçekler çok duyarlıdır ve ışık etkisiyle çiçeklerin renginde solma oluşabilir.

Oksijen ve hava eterik yağlar ve sıvı yağların değişimine sebep olmaktadır. Bundan dolayı bunlar ağzına kadar tamamen dolu kablarda, iyi kapatılmış kuru, soğuk ve karanlık ortamda korunması lazım.

Böcek ve haşaratlar drogları tamamen yok edebilir. Özellikle daha yüksek miktarda nişasta, şeker vb besin yapılarını içerenlere zarar verirler. Bundan dolayı bu zararlı etkenler yok edilmelidir. Dezinseksiyon sırasında böceklerin larvaları da yok edilmelidir.

Drogların paketleme ve korunması iyi yapılmamışsa, droglar kısmen veya tamamen değerini yitirebilir. Bundan başka droglar etraft aki etkili kokuları (neft , kamfor gibi) kendine çekebilir veya toksik ve zararlı maddelerle konta-mine olabilir ve bunun sonucu kullanılamaz hale gelirler.

EZBERLE:

Droglar ister doğadan toplanmış malzemeden ister plantajlarda bakımı ya-pılan bitkilerden toplansın, üretimindeki temel işlemler şunlardır: toplamak, işlem ve temizleme, kurutma, eleme, paketleme ve korumadır.

• Stabilizasyon ve sterilizasyon daha kaliteli droglar elde etmek için uygu-lanan ek işlemlerdir.

Page 20: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

20

• Drogların bozulmasına etki eden etkenler: nem, havadaki oksijen, güneş ışığı, sıcaklık, değişen sıcaklık, mikroorganizmalar, böcekler, haşaratlar vb.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Farmakognozide drogların kökenini açıklayın!2. Droglar hangi kaynaklardan elde edilir?3. Kendiliğinden yetişmiş bitkileri toplamanın faydaları ve eksikleri

nedir?4. Bitkilerin plantajlarda yetiştirmenin avantajlarını sıralayın!5. Drog üretiminde kullanılan işlemleri sırasıyla belirtin!6. Hangi işlemler gerekli hangi işlemler ek uygulanan işlemlerdir?7. Bitkilerin teknolojik olgunluğu nedir?8. Drog toplanmasındaki genel kuralları yazın!9. Toplama esasında çevreyle ilgili hangi prensipler uygulanması

gerekir?10. Toplandıktan sonra bitkisel maddeye ne yapılır?11. Kurutma neden drog üretimindeki en önemli işlemlerden biridir?12. Kurutma hangi şekilde yapılır?13. Bitkisel madde kurutmadan sonra nasıl olmalıdır?14. Droglar hangi ambalajlarda paketlenirler?15. İyi ve uygun ambalaj hangi kriterleri yerine getirmesi gerekir?16. Drogların düzgün korunmasının önemi nedir?17. Drogların bozulmasına etki eden etkenlerin etkisi nasıl

azaltılabilir veya yok edilebildiğini açıkla!18. Drogların stabilizasyonu nasıl bir işlemdir?

Bu uygulamayla ne elde edilir?19. Stabilizasyon işlemi ne zaman ve nasıl uygulanır?20. Drog sterilizasyonu neden uygulanır?21. Droglarda sterilizasyon üretimin hangi fazında ve hangi şekilde

uygulanır?22. Drogların bozulmasında sebep olan etkenleri say!

Onların esrar kalitesine olan negatif etkisini açıkla!

Page 21: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

21

DROGLARIN ARAŞTIRILMASI

Droglar herhangi bir şekilde kullanılmadan önce onların kalitesini belir-lemek için üzerine araştırmalar yapılmaktadır. Drogların kalitesi farmakopei veya başka kalite standartlarıyla (örneğin Uluslar arası standart organizasyo-nunun belirttiği İSO standardı) belirtilmiştir. Araştırılan ve kalitesi farmakopei veya başka bir standart kurallarına uyan droglar standarda uygun kaliteye sa-hiptir. Bu şekilde farmakopeide var olan ve içinde araştırmak için gerekli adım-ların tanımlandığı ve yazıldığı minigrafiler sayesinde droglar araştırılıp kont-rol ediliyorlar. Bu droglar ofisinel esrarlardır. Geçerli monografiler olmayan droglar da oficinel olmayan droglardır. Oficinel olmayan drogların fitoterapide kullanılması tıb geleneğine (farmakolojik etkileri uzun süre kullanmakla elde edilen tecrübelerine) veya yeni yapılan bilimsel çalışmalar sonuçlarına daya-nır. Oficinel olamayan droglar, oficinel drogların da araştırıldığı analojiye göre araştırılırlar.

Ofisinel olsun veya olmasın drogların araştırlması şu araştırmaları içerir:

Drogların TanımlanmasıHer esrarun araştırılması onun makroskopik ve mikroskopik tanımlanma-

sıyla başlar. Günümüzde ise bütün drogların kimyasal tanımlanması da yapıl-maktadır.

• Makroskopik araştırma drogların algılayıcılar yardımıyla drogların mor-folojik araştırması, daha doğrusu formu, büyüklüğü, görünen özellikleri, konzistensiyonu, rengi, kokusu ve tadı araştırılır. Bu araştırmalarla önce-likle drogun kimliği ve genel kalitesi tanımlanabilir.

• Mikroskopik araştırma droglarn anatomik yapısını tanımak ve yabancı karışımlar ve sahte malları tanımlamak için kullanılır. Bu amaç için ama-cına uygun mikroskop preparatları hazırlanır ve onlar mikroskopta ince-lenir.

• Kimyasal araştırma renk veren reaksiyonlarla veya ince tabaka absorbans-la kromatografik şeklinde yapılır. Tanınmamış drogarda belli kimyasal bileşiklerin varlığını kanıtlamak için histokimyasal araştırmalar kullanıl-maktadır.

Page 22: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

22

Genel araştırmalar (genel kaliti tahmini için araştırmalar)Drogların araştırılmasında ikinci kısım onun genel kalitesin araştırmak için

yapılmaktadır. Burada şu araştırmalar yapılır:• Drogun organoleptik bakımı (duyu organlarımızla yapılmaktadır. Dro-

gun görünümü, büyüklüğü, yapısı, rengi, kokusu ve tadı belirtilir.)• Farklı karışım ve sahte ürün tanımlama;• Ufalama derecesini belirleme;• Fiziki-kimyavi genel araştırmaları. Burada şu belirtileri kapsamaktadır:

- Cymeweden oluşan kayıp (nem);- kül – drogu tamamen yakmakla oluşan;- sulandırılmış HCl de eritilmiş kül ( külde SiO2 miktarı );

• ekstraktiv maddeler, (drogda su veya etanol ekstraktif maddelerin mikta-rı. Çekilebil - Lat. Extractus)

Yukarıda belirtilen araştırmaların hepsi bütün droglarda mecburidir. Bazı-larında ise HCl de erimeyen kül önemli bir parametre değildir (bazı ürünlerde, tohum ve çiçeklerde), bazılarında ise çok önemlidir çünkü drogun temizliğini gösterir. Daha büyük miktarda SiO2, toprak altı organlarda, toprak veya toz varlığını gösterir. Eğer drogdaki aktif yapılar başka bir metodla araştırılmışsa o zaman bazı droglarda da toplam ekstraktiv madde araştırılması yapılmayabilir.

Genel araştırmalar altında farmakopeik kurallara bağlı, monografilerde ya-zılı ve gerekli olan başka araştırmalar da yapılmaktadır.

Bu araştırmalar da şunlardır::- pestisid kalıntısı araştırılması,- ağır metal belirtilmesi,- radioaktivite araştırılması,- Mikrobiolojik kontaminasyon araştırılması,- mikotoksin araştırılması (özellikle alfatoksin).

Aktif madde yapılarını belirlemek

Aktif madde içeriğini belirtmek için en sık spektrometrik veya kromatog-rafik metotlar ayrıca elektrokimyasal, imunolojik veya biyolojik, su buharı ile destilasyon (özellikle eterik yağlarda), gravimetrik, volumetrik vb.ĊMetotlar kullanılabilir. Bazı durumlarda fiziksel ve kimyasal sabitleri belirlemekle ak-

Page 23: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

23

tif yapı içeriği belirtilmektedir. Birçok durumda aktif yapı içeriğine göre drog kalitesi toplam ekstraktif maddeleri belirlemekle (drogdaki su veya etanol eks-traktı) belirlenir.

EZBERLE:

• standartlanmiş droglar, araştırmalar sonucu farmakopei veya başka bir standart kuralına uygun olan droglardır..

• Ofisinel droglar geçerli farmakopeilerde ona özgü monografisi olan drog-lardır.

• İster ofisinel hammadde olsun veya olmasın drogların araştırmasında, genelde drogların tanımlanması, kalitesini ve genel kalitesini ve aktif maddelerin içeriğini belirten araştırmaları içerir.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Bir drogun standartlanmış kaliteye sahip olduğu ne zaman söylenebilir?

2. Hangi droglar ofisineldir, hangileri ofisinel değildir?3. Ofisinel droglar nasıl araştırılır? Ofisinel olmayan droglar nasıl

araştırılır?4. Drogların tanımlanması hangi araştırmaları içerir?5. Drogların genel kalitesini belirtmeye yarayan araştırmaları sıralayın!6. Her drog için hangi genel araştırmaların yapılması mecburidir?7. Drgların aktif yapı içeriği nasıl belirlenir?

Page 24: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

24

Organizma sistematiği

Sistematik bir bilim dalıdır, sınıfl andırılabilir ve gruplara ayrılabilir: orga-nizmalar, yerler, tanımlar, olaylar, etkiler vb.

Biyoloji açısından sistematik organizmaların sınıfl andırası ve adlandırması ile ilgilenir ve bu ilgi alanında organizmaların birbiriyle olan bağlarını açıkla-maktadır. Sistematik yardımıyla araştırılan organizmalar açıklanır ve elde edi-len sonuçlar bize farklı kullanım amaçlar için geniş bilgiler vermektedir.

KONU 2.�

DROG ELDE ETME KAYNAKLARI OLAN BİTKİSEL ORGANİZMALAR

• Organizma sistematiği• Bitkisel organizmaların terminoloji• Bitkisel drogların terminolojisi• Drog elde etme kaynağı olarak kullanılan kimi

organizma grupların temsilcileri:- Algae – algler,- Mycophyta – mantarlar,- Lichenophyta - likenler,- Bryophyta – kara yosunları- Equisetophyta - bitkiler,- Polypodiophyta - Pinophyta (Gymnospermae) – çıplaktohumlu bitkiler,- Magnoliophyta (Angiospermae) – saklı tohumlu bitkiler

Page 25: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

25

Herhangi bir sınıfl andırma sistemi hiyerarşik düzenlenmiş bir birimsel dü-zeni temsil etmektedir. Sistematik birimleri işaret etmek için takson terimi kul-lanılmaktadır. Organizmalar gruplar (taksonlar) halinde sıralanmış ve birbiri-ne olan benzerliklerine göre (dış görünüm benzerliği, meşeyi, kimyasal yapısı) sınıfl andırılırlar. Elde edilen gruplar daha alt gruplara alt gruplar da daha alt gruplara ayrılarak hiyerarşik bir taksonomik düzen elde edilir. Buna göre siste-matiğe taksonomi de denilebilir.

Uluslar arası biyolojik nomenklatür kodeksine göre sıradaki hiyerarşik dü-zeyde taksonomik kategorileri ve onların isimlerini sıralamaktadır:

• Regnum - krallık,• Divisio - bölüm,• Classis - sınıf,• Ordo - sıra,• Familia - aile,• Genus - cins,• Species - tür.

Ek kategoriler de mevcuttur. Bunlar: subdivision (bölüm altı), subclassis (sı-nıf altı), subordo (sıra altı), subfamilia (aile altı) subspecies (tür altı). Pratikte en çok aile, cins ve tür taksonomi tanımları kullanılmaktadır.

Günümüzdeki çağdaş taksonomi kalsifikasyon yöntemlerine göre bütün canlı varlıklar beş krallığa ayrılmaktadır. :

- Monera krallığı (prokaryot krallığı) - Bacteria ve Cyanophyta,- Protista krallığı (ekaryot krallığı) - Protozoa (ilkel canlılar) Algae (algler),- Fungus krallığı (mantarlar),- Animalia krallığı (hayvanlar),- Plantae kallığı (bitkiler).

Bitkisel organizmaların terminoloji

Günümüz botanikçilerin tahminlerine göre şu an dünyada 350000 tür canlı organizma yaşamaktadır. Hergünkü iletişiminde insanlar bitkileri kendi yerel dillerinde adlandırmaktadır. Bilimde ise bitkiler resmi olarak Latince adlandı-rılır ve taksonomik sırasına göre tanımlanır. Bunun böyle olması için birçok sebep vardır.

Page 26: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

26

• Bilimsel adlar Uluslar arası bilinir ve nettir, yerel adlar sadece kullanıldığı bölge tarafından bilinmektedir. Ayrıca yerel adlandırmada bir adla birkaç bitki adlandırılabilir. (anason vb.)

• halk tarafından çok kullanılan bitkiler birden çok ada sahiptir. (örneğin papatyanın halka arasında birkaç adı vardır)

• çoğu bitkinin ve az görünen bitkinin bir adı yoktur.• halk adları genelde o bitki hakkında geniş bir açıklama, ailesi, cinsi ve

türü hakkında bir bilgi vermez.Bugün kullanılan taksonomi terimlendirmesi (botanik terimlendirme) XVIII

yy İsveçli botanikçi Karl Line tarafından hazırlanıp uygulamaya konulmuştur. O biner terimlendirmeyi kullanıma sunarak türlerin bilimsel adlandırmasını kullanıma sunmuştur.

Türün adı cinsin adı ve türün adını ifade eden ekin ilave edilmesiyle adlan-dırılır. Adın sonunda türü ilk defa bulan ve açıklayan bilim adamı isminin kı-saltması bulunmaktadır. Örneğin Mentha pulegium L – Line tarafından bulun-duğu gösterir. İlk önce cinsin adı yazılmaktadır ve her zaman büyük matbaa harfi ile yazılmaktadır. Türün adı ise sonradan yazılmaktadır ve küçük harfl e yazılır. Türlerin adlandırılmasında o türün herhangi bir özelliğini açıklayan bi-rek kullanılmaktadır. Örneğin Herniaria glabra = çıplak, Valeriana off icinalis = şifalı, Viscum album = beyaz, vb. Bazen türün adıyla birlikte o türün yaşadığı yer de tanımlanmaktadır. Örneğin: Mentha aquatica = sulu ortamda, Satureja montana = dağlarda veya coğrafi bölgesi Acacia Senegal = Senegal, Sophoraja-ponica = Japon vb. Türün adı iki kelimeden oluşmuşsa o zaman bunlar bir tire ile bağlanabilirler. Örneğin:: Capsela bursa-pastoris). Türlerin Latince isimleri (cins ve tür) kural gereği her zaman yatay yazılmaktadır.

Cinsin adı her zaman büyük harfl e yazılmaya başlanır. Cins adı olarak çok sık herhangi bir bilimadamın adı veya herhangi bir mitoloji kahramanın adı yazılmaktadır. Örneğin: Achillea.

Aile adı genelde o ailede bulunan en önemli cinsin adına acae ekini ilave ederek adlandırılır. Her ailenin bir geçerli adı olması kuralı geçerli olsa bile bu kuraldan sadece birkaç önemli ailede geçerli değildir. Bunlar eski geleneksel isimlerin yanında kurallara uygun olan ikinci bir ada da sahiptir. Bunun yapıl-ma sebebi, bunların geleneksel aile adları çok bilindiği için bu adları göz ardı etmek uygun değildir.

• Palmae - Arecaceae,• Gramineae - Poaceae,• Cruciferae - Brassicaceae,• Leguminosae - Fabaceae,• Umbelliferae - Apiaceae,• Compositae - Asteraceae.

Page 27: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

27

Bitkisel drogların terminolojisi

Farmakolojide drogların - şifalı bitki isimlerinin tanımlandığı bir bilimsel farmakoloji terimlendirme vardır. Bu çok basit bir terimlendirmedir. Anlaşılır ve bütün dünyada kabul edilmiştir.

Bitkisel drogun bilimsel adı, drog olarak kullanılan bitkiye Latince genitif vurgusunda ek ilave edilerek (Türkçe -nın veya -nin eki) adlandırılır. Örneğin: folium (yaprak), cortex (kabuk), radix (kök), rhizoma (rizom), tuber (yumru), bulbus (baş), herba (toprak üstü kısmı), fl os (çiçek), fructus (ürün), semen (to-hum). Drogların bu şekilde adlandırılması ve terimlendirilmesi çok önemlidir çünkü tıbbi amaçlı olarak bitkinin en zengin hammaddeye sahip kısmı kulla-nılmaktadır. Buna örnek olarak Atropa belladonna bitkisi drogu Belladonnae folium, Artemisia absinthium drogu Absinthii herba, gibi, Gentiana lutea kökü droguna e Gentianae radix ve Carum carvi ürününden elde edilen droga Carvi fructus verilebilir. Bazen drogun ismine ek bir terim eklenebilir ve drog daha detaylı açıklanarak hata ve karışıklıkları ortadan kaldırır. Örneğin Saponariae rubrae radix e kırmızı sabun-kök tür ve Saponaria off icinalis ten elde edilir, Saponariae albae radix beyaz sabun-köktür ve başka bir bitki den - Gypsophylla paniculata. elde edilir.

Pratikte birkaç kural daha vardır:• Droglar’ın adlandırılması sırasında drogun adına mutlaka elde edildiği

bitkinin türü mutlaka ilave edilmeli ve onun botanik ailesi de belirtilme-lidir. Bu kurala göre biberden elde edilen drogun tam ismi aşağıdaki gibi-dir: Capsicifructus, Capsicum annuum, Solanaceae.

• Aynı cinse bağlı farklı türlerden drog elde edilirse o zaman ad olarak sa-dece cinsin adı kullanılır. Örneğin: Quer-qus cortex; Tiliae fl os).

• Eğer drog belli bir türden elde edilirse o zaman isim olarak türün ismi kullanılır. Örneğin: Menthae piperitae folium, Mentha piperita bitkisinden elde edilir.

• Eğer drog aynı cins farklı türlerden elde edilirse ki bu sık görülen bir du-rumdur, o zaman türlerin tam isimleri yazılmaktadır. Örneğin: Primulae radix et rhizoma, Primula veris, Primula elatior, Primulaceae.

• Bitkisel ürünler kullanıldığı zaman o zaman bitki ismi yanında ürünün adı da yazılmaktadır. Örneğin: Juniperus bitkisinden elde edilen eter ya-ğın ismi Juniperi aetheroleum olur.

Bilimsel kullanılan Latince dışında her drogun kullanıldığı bölgedeki ye-rel dilde de bir adlandırılması vardır. Buna göre yukarıda Latince sözü edilen drogların Türkçe adlandırması vardır.

Page 28: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

28

EZBERLE:

• Organizmaları belirleme, sınıfl andırma ve adlandırmakla ilgilenen bilim da-lına sistematik – taksonomi denir. Buna göre taksonomide sınıfl ar hiyerarşik sırayla sıralanmaktadırlar.• Biner terimlendirmeye göre türlerin adlandırılması iki isimle yazılmaktadır. Başlangıçta büyük harfl e başlayan cins adı ve türün açıklaması (küçük harfl erle yazılır), her ikisi Latince yazılır.• Bitkisel hammaddenin (drogun) bilimsel adı, bitkiye Latince genitif vurgu-sunda ek ilave ederek ve drog olarak kullanılan bitkisel organın Latince ismi yazılır.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Biyolojideki sistematiğin önemini açıklayın! Takson teriminin anlamını açıklayın.!

2. Uluslar arası biyolojik nomenklatürde taksonomik kategorilerin sıralaması nasıldır?

3. Çağdaş taksonomik klasifikasyon sistemine organizmalar nasıl sıralanırlar?

4. Bitkilkerin binar nomenklatürünü açıklayın! Türün bilimsel adı nasıl oluşturulur? Bu nomenklatürün önemi nedir?5. Cins ve ailenin bilimsel isimleri nasıl oluşturulur?6. Geleneksel isimlerin kullanılabilmesi müsaade edilen aileleri belirtin!7. Drogların nomenklatürünü açıklayın!8. Drogların bilimsel adlara ve halk adlara sahip olmasının önemini

açıklayın?

Drog elde etmek için kaynak gibi kullanılan bazı organizma grupların temsilcileri

Cyanophyta – Yeşilimsi mor yosunlar

Yeşilimsi mor yosunlar ayeryüzünde bulunan en eski ototrof organizmalar-dır. Yaşı 3 milyar yıl olan fosil kalıntıları da bilinmektedir. Tekhücreli, koloni-

Page 29: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

29

yel ve çok hücreli organizma gibi gözükebilirler. Onların hücrelerinde çekirdek yoktur. Bu şekilde basit bir yapıya bakteriler de sahiptir ve bakterilerle birlikle prokariyot organizma grubuna dahildirler. Ayrıca monera krallığında sırala-nırlar. Cyanophta ayrıca cyanobakteria gibi de bilinmektedir.

Yeşilimsi mor yosunlar en sık tatlı sularda yaşamaktadır. Ayrıca denizlerde, toprakta, kayalıklarda vb bitkilerde de bulunmaktadırlar. Bütünn kıtalarda, ne-hirlerde, göl ve denizlerde yayılmıştır. Tek hücreli, koloni şeklindedir veya çok hücreli (iplik şeklinde) forma da sahip olabilirler. Yeşilimsi mor yosunlar pro-toplazmasında iki bölüm vardır: dış, boyanmış (hronoplazma) ve iç, saydam (centroplazma) hücre görevini gören kromatin maddesine sahiptir.

Kromatoplazmanın rengi pigmentlerden oluşmuştur: fikosiyan (mor), fiko-eritin (kırmızı), klorofil (yeşil), karotin (portakal) ve ya ksantofil (sarı). Bunlar kromatoplazmanın periferinde bulunurlar ve alglerin fotosentezinden sorum-ludurlar.

Yeşilimsi mor yosunlar fotosentez yapan en eski organizmalardır. Bunların fotosentezi sonucu oluşan ürün diğer organizmalarda olduğu gibi nişasta de-ğil, glikoproteid’tir. Bu glikoproteid hayvansal mikroorganizmalara özgü olan glikojenle aynı yapıya sahiptir. Yeşilimsi mor yosunlar fotosentez yapma yete-neği dışında, bulunduğu ortamdan organik maddeleri alabilme yeteneğine de sahiptir. Buna ayrıca bazı eşilimsi mor yosunlar atmosferdeki azotu da alabilme yeteneği ilave edilmesi gerekir. Bu olay bunlara çok zor şartlar altında yaşama şansı vermektedir: volkan açıklarında, külde, çölde kumlarda, vb. bu algler sı-caklığı da iyi tolerasyon sağlamaktadır ve bunlar -85*C den +70*C kadar yaşa-yabilme yeteneğine sahiptirler.

Yeşilimsi mor yosunlar ekonomik açıdan bakılırsa onların azot tutma (sabit-leğtirme) yeteneğine bakılmaktadır. Bunlar azot sabitleyici oldukları için top-rağı gübreleme işlemlerinde ve toprağı azotla zenginleştirmek için kullanılır (ör: pirinç yetiştiriciliğinde). Bazı yeşilimsi mor yosunlar gıda için de kullanıl-maktadır. Organik maddeleri çekebildiklerinden dolayı bunlar kirlenmiş sula-rın temizliğinde de kullanılır. Yeşilimsi mor yosunlar organik maddelerin biyo-teknolojik üreticiler gibidir ve organik asit, polipeptid, polisakkarit vb üretirler.

Diğer taraft an da yeşilimsi mor yosunlaınr zararlı tarafl arı da vardır. Onlar tatlı sulu havuzlarda hızlı çoğalmasıdır ve bu oluşan algler balıkların ölümüne sebep olur. Bu alglerin bazıları (Nostoc,) azot tutma yeteneğinden dolay toprağı azotla zenginleştirmek için kullanılır.

Tek hücreli yeşilimsi mor yosunların temsilcisi Chroococus, kolonilerden - Gleocapsa, ipliklilerden : Spirulina, Nostoc ve Oscillatoria Chroococus (mor yeşil algler).

Page 30: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

30

Algae - yosunlarYosunlar sulu ortamda yaşayan büyük bir organizma grubudur. Ototrof şe-

kilde beslenirler, cinsi veya cinsiz yola çoğalırlar. Tek hücreli, çok hücreli ola-bilir veya koloniler oluşturabilir. Farklı şekilde boyanmış olabilir. Büyüklükleri birkaç milimetreden onlarca metreye kadar uzanabilir. yosunları inceleyen bi-lim dalına algoloji denir.

Chlorophyta – yeşil yosunlarYeşil yosunlaren büyük ve çok türlü bir alg grubunu oluşturur. Kendi vu-

cudunda bulunan yeşil renkle tanınmaktadırlar. Bu renk klorofil pigmentin-den gelmektedir. Yeşil yosunların küçük bir kısmı denizlerde yaşamaktadır. Bü-yük bir kısmı ise tatlı sularda serbest yüzen mikroorganizma şeklinde (plank-ton) veya dipte sıkıca tutunan mikroorganizma şeklinde (bentos) yaşamakta-dır. Bunların yapısı ve büyüklüğü farklı olabilir. Genellikle büyüklüğü birkaç mikrondan onlarca santimetreye kadar olabilir.

Bu yosunlarda fotosentez yoluyla elde edilen ürün nişastadır. Çok yoğun fotosentezden dolayı bu yosunlar sulu ortamlar için çok önem-

lidir, çünkü suyu oksijenle zenginleştirirler ve bu oksijen suda yaşayan orga-nizmalar için çok önemlidir. Ayrıca yeşil yosunlar bu organizmalar için önemli bir besin kaynağıdır. Bazı yeşil yosun türleri anormal bir yayılma yaptığı için ekolojik tehlike içermektedir.

Buna örnek olarak Chlamidomonas türü algler suyun yüzeyinde birikir veya genelde sıcak denizlerde yaşayan Caulerpa cinsi yosunlar, global ısınma yüzün-den bütün dünyadaki denizlere yayılırlar ve ototonit deniz canlılarının varlığını tehtid ederler.

Yosunların diğer önemli temsilcileri: Chlorella, Volvox, Spyor-gyra, Ulva v.b

Chroococus (mor yeşil algler)

Page 31: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

31

Chlamidomonas (yeşil yosun) Spyrogyra (yeşil yosun)

Phaeophyta – kahverengi yosunlarKahverengi yosunlar dolgun ve sadece çok hücreli organizmalardır. Genelde

denizlerde, kıyılarda kayalıkların dibine yapışık olarak yaşamaktadırlar. Bu yo-sunların vücutları klorofil ve ksantofil pigmentleri tarafından oluşan sarı yeşil den koyu kahverengi ye kadar renk ölçeğine sahip olabilir. Birkaç çeşit ksan-tofil pigmenti var ki bunların arasında en karakteristik olanı fukoksantindir. Kahverengi yosun hücreleri mukuslu hücre duvarına sahiptir. Bu yosunlarda fotosentez sonucu oluşan ürün nişasta değil, bir alkol olan manitol, yağ ve po-lisakkarit – lamarindir. Çoğu kahverengi yosunda talus (gövde) dolgundur. Ba-zen onlarca metreye kadar ulaşabilir ve onlarda bitkilerdeki vejetatif organlara benzer organlar gözlemlenebilir: rizoid – köke benzer, kaluoid- dallara benzer ve filoid- yapraklara benzer.

Bu yosunlardan en tanınmışları: Sargassum, Laminaria, Fucus vb.

Laminaria (kahverengi alg) Fucus (kahverengi yosun)

Page 32: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

32

Rhodophyta – kırmızı yosunlar

Kırmızı yosunlar genellikle tropik bölgelerde yaşayan deniz organizmaları-dır. Kahverengi yosunlara benzerler fakat daha yumuşak talusa sahiptir. Kloro-fil dışında fikoeritrin ve fikocian pigmentine sahiptir. Bunun sonucu bu yosun-lar kırmızı, mor ve deniz rengine sahiptir. Sahip oldukları kırmızı renk foto-sentezin denizde daha büyük derinliklerde (200 metre) oluşmasını sağlar. Çok hücreli veya ipliksi veya arklı formlarda olabilirler. Talusu dallanmış, yaprak veya plak şeklinde olabilir.

Kırmızı yosunlar yedek besin için nişasta depolarlar.En tanınmış kırmızı yosun türleri: Gracillaria ve özellikle Gelidium.

Chondrus crispus Kırmızı yosunlar

Yosunlerin önemi

Yosunlar büyük bir öneme sahiptir. Onlar sulu ortamlarda en önemli kar-bonhidrat üreticileridir. Önemli olan bir başka nokta da a yosunlar hidrosfer ve atmosferi oksijenle zenginleştirmesidir. Yosunlar deniz ve tatlı su organizmala-rın beslenmesinde büyük önemi vardır. Özellikler beslenme zinciri temelinde bulunan yosunlar.

İnsanlar için yosunlar birkaç önemli ürün için kaynaktır: bunlar yosunlar, yosunlar ve karagendir. Agar -agar, alginler ve kırmızı alglerden elde edilen po-lisakkaritlerdir, alginler ise kahverengi alglerden elde edilen alginik asit tuzla-rıdır. Oların çok farklı kullanım yolları vardır: gıda endüstrisinde kullanılırlar, farmakoloji ve tekstil endüstrisinde kullanılırlar. En çok alginatlar kullanılır.

Page 33: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

33

Bunlar ilaç yapımında ilaçların stabilizasyonu için, tablet yapımında ve plastik kıvam yapımında, cerrahide kullanılan kendiliğinden eriyen dikiş ipliği üreti-minde vb. kullanılır.

İyi bir mineral tuzları, vitaminler ve mikro element kaynağı olan yosunlar insanların ve hayvanların beslenmesinde de kullanılır. Örneğin bazı kırmızı yosunlar bazı gıda maddelerin hazırlanması için kullanılmaktadır.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Hangi organizmalar yeşilimsi mor yosunlar gibi işaretlenmiştir?2. Yeşilimsi mor yosunların yapısı hakkında ne biliyorsunuz?3. Yeşilimsi mor yosunlarının fotosentezi hangi pigmentler sağlar? Foto-

sentez sonucu oluşan ürünler nedir?4. İnsanlar için yeşilimsi mor yosunların önemi nedir?5. Hangi organizmalar yosun gibi işaretlenmiştir?6. Yeşil yosunlar hakkında ne biliyorsun?7. Kahverengi ve kırmızı yosunların en önemli özelliklerini sayın!8. İnsanlar için yosunların önemi nedir?

Mycophyta (Fungi) - mantar

Mantar tek hücreli veya çok hücreli organizmalardır. Daha önceleri bitkiler olarak biliniyorlarmış, fakat günümüzde ayrı bir krallığa ayrılmışlardır. Onla-rın arasından bazıları gerçek anlamda mantar değildir, protista krallığında top-lanmışlardır. Mantarı araştıran bilim dalına mikoloji denir. (Yunanca mikota-mantar).

Mantar diğer organizmalara göre çok sayıda aynı ve çok sayıda farklı özel-liklere sahiptir. Mantar fotosentez yeteneği olamayan organizmalardır. Plasti-leri yoktur ve klorofil içermezler. Mantar heterotrof organizmalardır. Sadece oluşan organik maddelerle, kendi vücutları yardımıyla içerek beslemektedirler. Eğer bitkisel veya hayvansal organizma atıkları ile beslenirlerse, o zaman sapro-fitirler, eğer canlı organizmalarda yaşıyorlarsa o zaman parazitlerdir.

Yedek besin olarak hiçbir zaman nişasta üretmezler, sadece glikojen ve yağ üretirler.

Page 34: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

34

Mantarlarda farklı dokular yoktur. Bitkilerden farklı olarak mantarların hüc-re duvarı seluloz içermez. Bileşik bir polisakkarit olan hitin içerir. Bu da hücre duvarında armatür görevi görür. Mantarlardan başka hitin böcekler, örümcek-ler ve akreplerin dış iskelet yapısında yer alır. Mantar hücrelerinde yer alan pig-mentler arasında melanin de vardır. Melanin aslında hayvan dünyasına özgü bir pigmenttir.

Mantarların hayat döngüsü basit (çoğalması sadece vejetatif yolla, cinsiz - sporlar yardımıyla) veya bileşik (cinsiz dönemi cinsi dönem değiştirir).

Mantarların vücudu (talusu) tek hücreli –top şeklinde (mayada olduğu gibi) veya miselli – boru, torba, iplik vb şekilde olabilir. Misel boru şeklinde dallan-mış yapılardan oluşur ve buna hif denir. Hifl er devamlı büyür ve birbirleriyle örülürler. Hifl er genelde mantarın beslendiği alanı kaplarlar. Mantarlar için su çok önemlidir ve sadece nemli ortamlarda yaşayabilirler. Mantarların beslen-mesi için su, birkaç mineral, birkaç vitamin, ve karbon ve enerji kaynağı olarak bir organik yapı (ör: şeker) yeterlidir. Organik madde kaynağı olarak mantarlar şunları kullanabilirler: Ağaç, kağıt, deri, yapıştırıcı, besin ürünleri, gübre kulla-nabilirler ve bütün sözü edilenlerde ürerler. Besin kaynağına ulaşma yarışında mantarlar bakterileri baskı altına almak için bir mekanizma geliştirmişlerdir. Bu mekanizmalardan biri antibiyotik üretmeleridir. Misel doku üzerine antibi-yotik salgılar ve orada bakteri kolonisi üremesine engel olur.

Mitselyum

Günümüzde farklı büyüklükte, farklı beslenmeye veya farklı çoğalma şekline sahip 100000 mantar türü bilinmektedir. Çok küşük gözle görülmeyen gövdeye sahip olan mantarlara küf mantarı denir. Büyük gövdeye sahip – bazen 15 cm. ye ulaşabilen mantarlara da gerçek – yüksek mantarlar denir.

Büyük sayıda mantar türlerinden en önemlileri aşağıdaki bölümde sıralan-mışlardır:

Page 35: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

35

• Ascomycota – torba şeklinde mantarlar- askomisetler. Eşeyli yolla askus denilen bölümlerden salgılanan askospor – sporları yardımıyla ürerler. Askuslar genel-de farklı üreme bölümlerinde gruplanmıştır ve bu mantarların sınıfl andırılma-sı için önemli olan birkaç formda olabilirler. Eşeysiz olarak konid denilen özel spor yardımıyla ürerler. Askomisetler çok yaygın mantarlardır. Genellikle sap-rofit organizmalardır. Parazit olarak az sayıda organizmalar şeklinde bitkilerde çok seyrek hayvanlarda veya insanlarda bulunur. Bu mantarlardan bazıları çok önemlidir: Saccharo-myces cinsi (bu grupta maya mantarları yer alır ve şekeri bol ortamlarda yaşamaktadır ve Penicillium cinsi (bunlar dallamış miselyuma sahip-tir ve genellikle ürünlerde, bitki, ekmek, peynir vb kalıntılarda oluşmaktadırlar).

Maya mantarları

• Basidiomycota – sütun şeklinde bazitli mantarlar, bazidomisetler. Bu man-tarlarda eşeyli üreme esnasında bazidomiset denilen bazidosporlar oluşur. Bazidler ürün vücutlarında şapka ve tutucuda toplanmıştır. Bu mantarlar bildiğimiz gerçek mantarlardır ve saprofit şeklinde humus, bitkisel atıklarla zengin topraklar ve en sık ormanlarda yaşarlar. Bu mantarlar yüksek besle-yici değeri olan gıdalardır fakat bunların bazı türlerinin zehirli olduğu göz önünde bulundurulması lazım.

Sütun şeklinde mantarlar

Page 36: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

36

Mantarların önemi

Mantarların doğadaki maddelerin döngü sisteminde yer almasının önemi ilk sıradadır. Bitkilerdeki selülozu, lignini ve hitini daha basit yapılara parçala-yarak başka organizmaların yararlanmasına sebep olur. Bakteriler ve mantarlar en önemli madde ayırıcılarıdır.

İnsanlar için mantarların önemi şu maddelerle açıklanabilir:1. insanlara yararlı olan mantarlar:

- Saccharomyces cinsi maya mantarları alkol kaynamasının en önemli özelli-ğidir. Fırın endüstrisinde ve bira ve şarap üretiminde kullanılırlar. - Penicillium cinsi mantarları biyolojik aktif maddeler sentezlerler ve bundan dolayı organik asitler, enzimler, vitaminler ve antibiyotikler (penisilin) üre-timinde kullanılırlar. - Claviceps purpurea mantarı askomiset temsilcisidir. Farmakoloji ve tıp için çok büyük öneme sahiptir. Bu fitopatojen mantardır. Çavdar ve bazı tahıllar-da parazitlenirler (halk arasında çavdar meşalesi diye bilinir). Bu mantarın miseli katı cisme dönüşerek (sklerosyon), çok önemli alkaloidler elde edilir. Alkaloit üreten başka mantarlar da bilinmektedir. - bazı mantarlar gıda için kullanılmaktadır. Özellkle bazitomisetler gıda için kullanılmaktadır.

2. insanlara zararlı olan mantarlar:- bitkisel ürün kültürlerinde, hayvanlarda ve insanlarda parazitlenen ve has-talık yaratan (mantar enfeksiyonları) mantarlar, genelde mikoz terimiyle ad-landırılmaktadırlar. - mikotoksin üreten mantarların büyük önemi vardır çünkü bunlar mikotok-sitoz denilen hastalıklar oluştururlar. Mikotoksinler mikroskobik mantarla-rın (mantar veya küf) toksik metabolitleridir ve bitkisel kaynaklı besinlerde gelişirler. Bu tip mantarların tipik temsilcileri Aspergyllus cinsi askomiset mantarlarıdır. İnsanlar ve hayvanlar için tehlike bu mantarlarla (mayalarla) kontamine olan gıdanın alınmasıyla veya bu mikotoksin içeren gıdayla bes-lenmiş hayvanların ürünlerini kullanırken oluşabilir. Mikotoksin tehlikesi çok büyüktür. Mantarlar yıkama veya gıdanın termik muamelesi işlemleri ile gıdadan uzaklaştırıldığı halde onların toksinleri hala varlığını koruyabilir. Organizma daha uzun süre bunların etkisine maruz kalırsa sağlığın bozul-ma tehlikesi ve ciddi intoksikasyon oluşma riski vardır.

Page 37: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

37

- Gıdanın bozulmasına sebep olan mantarlar veya kereste, kağıt, plastik yü-zeyler kaplayan mantarlar vb.- Mantarların büyük bölümü zehirlidir.

Lichenophyta - Likenler

Likenler karmaşık organizmalardır ve onların vücutları iki yapı simbiyozun-dan oluşmuştur: yosun ve mantar. Ototrof yapı olan yosun, en sık tek hücreli yeşil, bazen de yeşilimsi mor yosunlar. Likenlerin talusundaki heterotrof yapı, mantardır ve en sık askomiset temsilcisidir. Mantarlar kendi hifl eriyle yosunla-rın hücrelerini sarar ve likenlerin ana gövdesini (talusunu) oluşturur. Yosunları kurumaktan kurtarır ve su ve mineral maddelerle besler. Yosunlar ise fotosentez yaparak mantarın kullandığı organik maddeleri üretirler. Likenler çok farklı or-ganizmalardır. Bunlar farklı bir grupta toplanmışlardır ve ne yosunların krallı-ğında, ne de mantarların krallığında yer alırlar. Pratik nedenlerden dolayı liken-ler bir bölümde toplanmışlardır. Likenleri araştıran bilim dalına Likenoloj denir.

Likenlerin vücudu (talusu) sarı, kahverengi, yeşil, portakal rengi veya siyah renge sahip olabilir. Renk pigmentelerden ve liken asitlerinden meydana gelir. Liken asidi bunların çok önemli özelliğidir çünkü ne yosunlar ne de mantarlar liken asidini sentezlemezler. Likenlerin talusu katmanlar şeklindedir ve üç ana formda gelişebilir:

• kök formunda – bütün talus tamamen yüzeyde emilmiştir:• yaprak formunda – görünümünde - talus yüzeyde sadece bazı bölümlerin-

de kısmi bağlanmıştır. • çalı formunda – talus kalkık ve dallanmıştır, yüzeyde sadece kendi gövde-

siyle bağlanmıştır.

Kayalıklara likenler

Page 38: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

38

Likenler dünyada her yerde büyümektedir. Bütün iklim koşullarında, kum-da, kayalıklarda, ağaç kabuklarında, yapraklarda büyürler. Kirli havayı sevmez-ler, bu yüzden yol kenarlarında, fabrikalarda, şehirlerde yetişmezler. Bunlar aslında iyi bir kirli hava göstergesidir. Likenler organik maddeleri çok yavaş üretirler ve bu yüzden çok yavaş büyürler. Yılda sadece 1mm. büyürler.

İnsanlar likenleri kullanmak için farklı yollar bulmuştur. En önemlisi hay-van yemi olarak kullanılır. Farmakolojide likenler liken asitleri ve boyalar elde edilmesinde hammadde olarak kullanılır. Boyalardan en önemlisi lakmus bo-yasıdır. Bazı likenler - Cetraria islandica – İrlanda likeni gibi tıpta da kullanım yeri bulmuşlardır.

Kozmetikte likenler parfüm üretimi için kullanılan koku yapı hammaddeleri gibi kullanılırlar.

Cetraria islandica – İrlanda likeni

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Mantarlar nasıl organizmalardır? Mantarların en önemli özelliklerini sıralayınız!

2. Miselyum ve hif terimleri ne ifade eder?3. Hangi mantarlar yüksek – hakiki mantar gibi adlandırılırlar?4. Hangi mantar türlerin insanlar için büyük önemi vardır?5. Faydalı mantarların önemini açıklayın!6. Zararlı mantarların önemini açıklayın!7. Likenler nedir?8. Likenler nasıl yapılmıştır ve likenlerin vücudu nasıl bir forma sahiptir?9. Likenler nerede büyürler? Onların büyümesiyle ilgili ilginç olan nedir?10. Bazı likenlerin insanlar için ne önemi vardır?

Page 39: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

39

Plantae – Bitkiler

Bitkiler bileşik çok hücreli organizmalardır, su organizmalarından köken alarak zamanla karada hayata uyum sağlamıştır. Evolüsyon süresince onlarda dokular oluşmuş ve vejetatif üreme organları gelişmiştir. Eşeyli ve eşeysiz yolla üremektedirler. Eşeysiz olarak sporlarla veya bitkinin bölümleriyle üremekte-dirler. Eşeyli üreme olgusunda bitki zigot’tan oluşur. Zigot erkek ve dişi organ-ların döllenmesi sonucu oluşur. Bu büyük organizma gurubu sıradaki bölüm-leri içerir:

- Bryophyta – kara yosunları,- Equisetophyta - atkuyruğugilli bitkiler,- Polypodiophyta - Eğreltiotu,- Pinophyta (Gymnospermae) – çıplak tohumlu bitkiler,- Magnoliophyta (Angiospermae) – saklı tohumlu bitkiler.

Bryophyta – kara yosunları

Kara yosunları çok yıllık bitkilerdir. Yeşil renkte ve karada yaşama uyum sağlamışlardır, fakat onların üremesi için suya ihtiyaçları var ve bu yüzden nemli ortamlarda daha iyi gelişirler.

Karayosunu bitkisi az yüksekliğe sahip bir bitkidir. Yüksekliği 1 mm den birkaç santimetreye kadar varabilir. Balçak bir bitkidir. Dallar ve üzerinde yap-raklar şeklinde veya talus görünümünde ( talus baskın ve genişlemiştir). Kara yosunların kökü yoktur. Sadece rizoid denilen ipliksi uzantılarla yüzeye tutu-nurlar. Suyu ve mineralleri vücudun tamamıyla emerler. Bu bitkilerde bazı ilet-ken dokular gelişmiştir fakat onlar az gelişmiştir ve bundan dolayı kuru toprak organizmaları olarak karayosunları büyük boyutlarda olabilirler.

Kara yosunları Plantae krallığında yer alır, fakat diğer bütün bitkilerden farklıdır. Bunların hayat döngüsünde eşeyli jenerasyon (gametofit) domine eder. Cinsiyet hücreleri üreterek bütün vejetatif fonksiyonları (fotosentez, su ve mineral madde takviyesi) yerine getirir. Eşeysiz jenerasyon (sporofit) basit yapılıdır. Beslenmede bağımsız değildir, gametofite bağımlıdır ve onun üzerine büyür ve sadece spor üretir. Bu iki faz (jenerasyon) değişkendir ve bu jeneras-yon değişikliği gibi bilinir.

Page 40: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

40

Karayosunları çok eski bitki grubudur. İlk defa 400 milyon yıl önce meyda-na geldikleri tahmin edilir. Bugün dünyadaki bütün kıtalarda yayılmışlardır. En çok tropik bölgelerde ve özellikle yüksek dağ ve ormanlarda en çok görü-lür. Günümüzün çağdaş botaniği yaklaşık 25000 kara yosunu türü tanımakta-dır. Daha doğrusu gerçek anlamda karayosunları sadece musci sınıfında yer alan organizmalardır. Onlardan bazılarının daha büyük önemi vardır. Örneğin Sphagnum cinsi karayosunları bitkisel hafif olan bir madde üretir. Bu madde yakıt olarak, iyi bir izolatör olduğu için izolatör olarak, reçine elde etmek için, tanin elde etmek için kullanılır. Bu kara yosunları belli bir antibiyotik etki gös-terdiği için, antiseptik etkiye sahip olduğu için ve yüksek absorbsiyon gücüne sahip olduğu için (higroskop pamuğun üç katı) tıpta da kullanılırlar. Bundan dolayı 119oC, sterilize edilmiş spangum yara sargısı gibi kullanılabilir.

Equisetophyta – atkuyruğugil bitkileriEğreltiotları ile birlikte atkuyruğugiller bundan 300 milyon yıl öncesi dünya-

da toprak bitkileri arasında lider durumdaymışlar. O zamanlar bunlar odunsu bitkiler olup yüksekliği 20 metreye kadar varıyormuş. Bu bitkilerin fosilleştik-ten sonra taş kömürü oluşmuş ve ondan dolayı bu jeolojik bolüme karbon dö-nemi denir.

Günümüzde atkuyruğugil bitkileri sadece bir cinsle - Equisetum temsil edil-mektedir ve bunun 25 türü vardır. Çoğu tür soğuk ve nemli yerlerde, daha çok nehir kenarlarında yaşamaktadırlar. Orman bölgelerinde daha nadiren bulu-nurlar.

Bu bitkiler çok yıllı bitkiler olup 1m yüksekliğe ulaşabilirler. Çok dallanmış rizoma ve adventif köklere sahiptir. Bu bitkilerin gövdesi çok öğeli, genelde dallanmamış, dallara sahip olduğu zaman da onlar omurlarda yerleşmişlerdir.

Sphagnum cinsi karayosunları

Page 41: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

41

Gövdeyi oluşturan öğelerin uzunlamasına çok sivri omurları vardır. Uçların sivri olmasının nedeni epidermal hücrelerin silisyum içermesindendir.

Gövdenin düğümlerinde omur gibi küçük yapraklar sıralanmıştır. Bunlar fotosentez yapmak için yetersizdir. Bundan dolayı bu fonksiyonu gövde üstlen-miştir.

Bu bitkilerde eşeysiz jenerasyon (sporofit) hakimdir. Gametofit’teki cinsiyet hücrelerin döllenmesi için serbest suya (örneğin yağmur, nem) ihtiyacı vardır.

Atkuyruğugiller iki tür uzantılar yapabilir: Fertil ve steril. Fertil uzantılar ilkbaharda gelişirler. Kahverengi renge sahiptirler, dalları yoktur ve uçlarında sporofil sınıfı vardır ve bunlarla sporlar üretirler. Steril uzantılar rizomdan çık-maktadır. Fertil uzantılardan daha sonra (genelde yaz aylarının başlangıcında). Yeşil renktedir ve omurlu uzantılara sahiptirler. Equisetum arvense türü tıpta kullanılmaktadır. Omur uçların sert olmasından dolayı gövdesi bulaşık yıka-masında ve odun cilalanmasında kullanılmaktadır.

Polypodiophyta - eğreltiotlarıTarih öncesi zamanda özellikle karbon döneminde eğreltiotları ve atkuyru-

ğugil bitkileri kara bitkileri arasında en yaygın olanları imiş. O dönemin bitki-leri ölmüştür. Onların fosilleri de günümüzdeki taşkömürü yataklarını oluştur-maktadır. Günümüzün eğrelti otları kısa bitkilerdir. Sadece birkaç tropik türü yüksek ağaç şeklindedir. Suda yaşayan birkaç türü dışında eğreltiotları genelde karada bitkileridir ve dünyada bütün ormanlarda yayılmıştır.

Eğreltiotları yatay bir gövdeye sahiptir. Gövdenin büyük bir bölümü toprak altındadır ve farklı uzunlukta ve farklı formda rizomlar oluşturmaktadır. Ri-zomlar birkaç yüzyıl yaşayabilir. Gerçek kök yeterince gelişemez. Onun göre-vini toprak altında bulunan gövde üzerine yetişen adventif kökler yerine getir-mektedir. Yaprakları oldukça büyüktür. Şift er şift er bölünmüş ve bağlanmıştır.

Equisetum arvense

Page 42: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

42

Eğreltiotların gelişiminde karayosunlarında olduğu gibi jenerasyon değişik-likleri gereklidir. Eğreltiotlarında karayosunlarından farklı olarak bütün bitki-yi teşkil eden eşeysiz jenerasyon (sporofit) domine eder. Eğreltiotun yaprağı-nın arka bölümünde sporangiler (kapsüller vardır). Burada da sporlar üretilir. Sporlardan gametofit oluşur ve ondan da cinsiyet hücreleri oluşmaktadır. Dişi cinsiyet hücresinin döllenmesi için serbest suya ihtiyaç duyar. Elde edilen zigot ve onun bölünmesinden sonra sporofitin gelişmesi başlamaktadır.

Polypodium vulgare (tatlı eğrelti otu) ve Dryopterixfilix mas (erkek eğreltio-tu) gibi aktif maddleleri içeren eğreltiotların farmakolojik açıdan önemi vardır.

Ülkemizde sadece bir eğreltiotu türü vardır o da Asplenium macedonicum dur ve bu sadece Pirlepe ve etrafındaki bölgelerde yetişmektadir.

Karbon jeolojik dönemindeki iklimin değişmesi dünyadaki bitki örtüsüne doğrudan bir etki göstermiştir. Sert, kuru ve soğuk iklim, sert koşullara sebep olmuş ve o dönem yaşayan bitkilerin çoğu yok olmuş, oluşan iklim şartlarına uyum sağlayabilen yeni bitkiler ise meydana gelmiştir. İlk önce çıplak tohumlu bitkiler meydana gelmiştir. Ondan sonra da saklı tohumlu bitkiler oluşmuş-tur. Bu oluşan yeni bitkiler tohum vasıtasıyla çoğalmaya ve gelişmeye uyum sağlamışlardır. Bu da bunları sporlarla çoğalan bitkilere göre daha avantajlı bir durum meydana getirmiştir. Sporlar tek hücreli cisimlerdir ve çok az miktarda besleyici madde içermektedir. Tohum ise çok hücreli yapı olup, gıda maddele-riyle çok zengindir ve bu maddeler tohumdan fidan gelişmiş, tek başına hayata olan süre içinde bitkiyi beslemektedir. Bir önemli avantaj da tohumlu bitkilerin

Pinophyta – Çıplak tohumlu bitkiler (Coniferophyta veya Gymnospermae)

Erkek eğreltiotu

Page 43: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

43

döllenmesi için serbest suya ihtiyaç duymamasıdır. Tohumdan fidan çıkması aslında bitkinin kuru toprak şartlarında yaşam sürmesine uyum sağlamasıdır.

Çıplak tohumlu bitkilerde sporofit üstünlüğü mevcuttur. Burada gametofit çok fazla küçülerek birkaç hücreye kadar indirgenmiştir ve kendi halinde yaşa-ma yeteneğine sahip değildir. Bitki (sporofit) iki tür spor üretmektedir: mikro sporlar ve makro sporlar (mega sporlar). Mikro sporlar ve makro sporlar küçük modifiye edilmiş yapraklarda bulunan kümelerde bulunmaktadır. Mikrospor-lar erkek kümelerinde makrosporlar dişi kümelerinde toplanmışlardır. Erkek kümeleri bir eksen etrafında spiral şeklinde sıralanmış uçlarında polen keseleri (sporanginler) vardır ve onlar polen taneleriyle (mikrosporlarla) doludur. Dişi kümelerde ise bir eksen etrafında spiral şeklinde koruyucu yapraklar bulunur ve uçlarında tohum başlangıcı (megasporangin) vardır. Megasporangine birkaç miyotik süreç sonunda tohum oluşur. Bundan dolayı megasporangine tohum başlangıcı da denilmektedir. Tohum başlangıçları ve tohumlar çıplaktır ve ürün yuvaların yüzeyinde bulunmaktadırlar. Bunların ismi de buradan gelmektedir. Gymnospermae (gymnos = çıplak, sperma = tohum). Polen tanesi (erkek game-tofit) tohum yavasına kadar rüzgar veya bal arıları tarafından taşınmaktadır. Bu olaya tozlanma denir. Tozlanma erkek gametlerin dişi gametlere taşınma-sını sağlar ve suya gereksinim olmadan döllenme olur. Döllenme tozlanmadan hemen sonra olmaz. Tozlanmadan belli bir süre sonra (4 aydan 3 yıla kadar, bu süre çam ağacında 12-14 aydır) olur. Polen tanesi içeri geçerek yumurta hücre-sini döllemektedir. Bundan sora burada zigot oluşur. Zigot embriyoya dönüşür. Bu da koruyucu zarla (intugment) sarılarak tohum oluşur. Tohum olgunlaş-tıktan sonra yuvayı terk etmeye ve yeni bitki (yeni sporofit) üretmeye hazırdır. Çıplak tohumlu bitkiler sporofit üretmezler.

Çıplak tohumlu bitkiler bölümünde daha önemli olan sınıfl ar şunlardır:- Cycadopsida sınıfı- sikatlar,- Ginkgopsida sınıfı - ginkgo,- Gnetopsida sınıfı - gnetumlar- Pinopsida sınıfı – iğneyapraklı bitkiler (çamgiller).

Polen taneleri

Page 44: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

44

Cycadopsida sınıfı- sikatlar

Bu bitki çok yaygın olarak mezoik dönemde, daha doğrusu yura dönemin-de (200 milyon yıl önce) yaşamışlardır. Bunlar eğreltiotları ile çıplak tohumlu bitkiler arasında bir geçiş dönemini temsil etmektedirler. Günümüzde, çok az sayıda odunsu bitkilerle temsil edilmektedir. Bunlar daha çok palmiyelere ben-zer. Dünyada tropik ve subtropik bölgelerde yayılmıştır.

Ginkgopsida sınıfı - ginkgo

Günümüzde sadece bir türle Ginkgo billoba, temsil edilen bu bitkilerin yak-laşık 200 milyon yıl öncesinde meydana geldiği tahmin edilmektedir. Odun-su bir bitki olup 40 metre yüksekliğe varabilir. Yaprakları yelpaze şeklindedir. Kendiliğinden yetişmiş bir şekilde Çin ve Japonyada yaşamaktadır. O bölgeler-deki tapınaklarda gingo bitkisi yıllarca kutsal bir bitki gibi yetiştirilmiştir. Ay-rıca Mandarın ağacı gibi de bilinmektedir. Dünyada parklarda süs bitkisi gibi ekilmektedir. Yaprakları ise tıpta kullanılmaktadır.

Sikat

Ginkgo biloba

Page 45: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

45

Gnetopsida sınıfı - gnetumlar

Gnetumlar, alçak çalı şeklinde otsu bitkilerdir ve suyu kıt olan bölgelerde yetişmektedir. Onların arasında Ephedra (fam. Ephedraceae) cinsi en önemli temsilcileridir. Bunlar çalı şeklindedir ve Akdeniz bölgesi, Asya ve Amerika’nın bazı bölgelerinde bulunmaktadır. Onların toprak üstü bölümlerinden eferdin alkaloidi elde edilir.

Pinopsida sınıfı – iğneyapraklı bitkiler

Bunlar çıplaktohumlu bitkilerin en önemli temsilcileridir. En çok yeşil renk-te odunsu bitkilerdir, çok seyrek durumlarda çalı şeklindedir. Yaprakları iğne şeklindedir. Bundan dolayı da bunlara iğneyapraklı bitkiler denir. Onların ba-zılarında yapraklar sonbaharında düşerken yaprakların çoğu ağaçta 2-7 yıl ka-labilir. Erkek ve dişi kozalak oluştururlar. Erkek kozalak inceyken dişi kümeler daha dolgun, odunsu, türe (yuvarlak, yumurta şeklinde, silindir, koni şeklinde) bağlı olarak farklı şekilde olabilir. Bazı türlerde (ardıç) dişi kozalak top şeklinde ve yumuşaktır.

Efedra

İgneyaprakli bitki temsilcilerinden kozalar

Page 46: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

46

Bu bitkilerin ortak özellikleri bunların reçineler ve eterik yağlar üretebilme kapasiteleridir. Çoğunda bütün bitkide olmak üzere iyi reçine kanalları geliş-miştir, bazılarında ise reçine sadece gövdenin zedelenmesi sonucu oluşur.

İğneyapraklı bitkiler genelde kuzey yarımkürede, en çok ormanlık alanlarda yüksek bölgelerde en yaygındır. Farklı cins ve ailelerde sınıfl andırılmış 500 tür iğneyapraklı bitki bilinmektedir. Onlar arasında en önemlileri aşağıda belirtil-miştir:

• Cupressaceae ailesi- Juniperus communis - ardıç,- Cupressus türleri - servi,- Th uja türleri - mazı,- Sequoia türleri - sekoya.

Servi Ardıç

• aile Pinaceae - çamlar- Pinus silvestris – sarı çam,- Pinus nigra – kara çam,- Picea abies - ladin,- Abies alba - göknar,- Larix decidua – melez çam- Cedrus türleri - sedir.

Çam

Page 47: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

47

• Taxaceae ailesi - Taxus baccata – porsuk ağacı.

İğneyapraklı bitkilerin büyük ekonomik önemi vardır. Odun inşaat sektö-ründe ve selüloz, reçineler, terpentin ve katran üretiminde hammade olarak kullanılır. Tıbbi alanda taze yaprak iğneleri, genç kozalar, iğnelerdeki eterik yağlar, balsam (terpentin), reçine (kolofonium) ve terpentin yağı kullanılır.

Fosilleşmiş reçineler katılaşmış maddelerdir. Ayrıca kehribar gibi de bilinir. Bu çok değerli bir taştır ve mücevher üretiminde kullanılır. Ayrıca tedavi amaç-lı kullanıldığı bilinmektedir.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Bitkilerin bölümlere göre klasifikasyonunu açıklayın!2. Karayosunları nasıl bitkilerdir ve onların karakteristik morfolojik

özellikleri nelerdir?3. Karayosunları diğer bitkilere göre ne ile farklılaşırlar? Açıklayın!4. Karayosunların önemi nelerdir?5. Hangi bitkiler atkuyrukgiller gibi adlandırılmıştır ve neden?6. Equisetum cinsin en önemli özelliklerini sıralayın, onlardan nasıl

çıkıntılar gelişmektedir? En önemli türü hangisidir ve neden?7. Eğreltiotların hangi özellikleri karayosunlarıyla benzer, hangi

özellikleri farklıdır?

Porsuk ağacı

Page 48: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

48

8. Eğreltiotların birkaç temsilcisini sıralayın. Onların bilimsel ve halk adlarını yazın!

9. Pinophyta bölümündeki temsilcileri hangi özellikleri kendilerini diğer bitkilerden farklaştırır ve diğer bitkilerden önce gelişmesine sebep olmuştur?

10. Çıplaktohumlu bitkilerde sporofit ve gametofiti açıklayın!11. Çıplaktohumlu bitkilerde tozlanma ve döllenmesinde onlaramözgü olay

nedir?12.Çıplaktohumlu bitkilerin önemli sınıfl arını açıklayım!13. Ginkgo ve gnetum sınıfı temsilcileri hakkında ne biliyorsun.?14. Günümüzde çıplaktohumlu bitkilerin hangi sınıfı en önemli yere sahiptir?

Neden?15. Pinopsida sınıfında yer alan en önemli aileleri ve onların en önemli

temsilcilerini açıklayın!

Magnoliophyta (Angiospermae) – kapalı tohumlu bitkiler

Kapalı tohumlu bitkilerin yaklaşık 120 milyon yıl öncesi tebeşir dönemi za-manında meydana geldikleri tahmin edilmektedir. Bu bitkilerde vegetatif ve cinsiyet organlarında bazı köklü değişiklikler oluşup, onların bugün dünyanın bitki örtüsünde dominant bir grup oluşmasını sağlamıştır.

Kapalı tohumlu bitkilerin en önemli özelliği onların çiçeklerindedir. On-ların çiçeklerindeki cinsiyet organları çıplak tohumlu bitkilere göre oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu çiçeklerde bir kılıf vardır ve orada tohumlar saklanmaktadır (kapalıdır). Çıplak tohumlu bitkilerde bitki tohumları açıkta bulunur. Bu çiçeklerde sporlar oluşur ve gametofitlerin olgunlaşmasıyla cinsi olgu oluşarak tohum oluşur ve en sonunda ürün meydana gelmektedir.

Kapalı tohumlu bitkilerin ikinci önemli özelliği de onların dolaşım sistemi-nin çok iyi olmasıdır. Bunun sayesinde daha iyi su ve mineral madde toplama-sına yardımcı olur.

Çiçeğin yapısı

Page 49: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

49

Vejetatif ve üreme organlarındaki yapı ve fonksiyon değişikliklerindeki fark-lar kapalı tohumlu bitkilerin farklı morfolojik şekilde olmasının sebeplerinden-dir. Bu bitkiler otsu, çalı veya ağaç şeklinde olabilirler. Bir yıllık, iki yıllık veya çok yıllık bitki şeklinde olabilirler. Hem suda, hem karada yaşayabilirler.

Angiospermae bölümü iki büyük bitki sınıfına ayrılmaktadır:- Magnoliopsida (Dicotyledones), dikotiledonlu bitkiler ve - Liliopsida (Monocotyledones), monkotiledonlu bitkiler.

Bu iki sınıfının temsilcileri dokuların yapısı, organlar ve bütün bitki yapısı, organ ve dokuların fonksiyonları bakımından, onların gelişme döngüsü ve baş-ka özellikler bakımından kendine has özelliklere sahiptir.

Tablo1. Angiospermae bölümü bitkilerin en önemli özellikleri:

Fidan İki kotiledona sahiptir Bir kotiledona sahiptir.

Kök Eksen gibi ana gövdeye sahiptir Damarlı, ana köke sahip değil

Dolaşım sistemi Açık kollateral düğümler. Daire şeklinde sıralanmıştır

Sıralanmamış kapalı kollateral düğümler

Kök ve (orta bölüm) Belli bir şekilde dallanmıştır Belli bir şekilde dallanmamıştır

Yapraklar Ağ şeklinde sinir dokusuyla donanmış, yaprak sapı bulunmaktadır

Paralel sinir ağa sahiptir ve sapı yoktur

çiçek Beş öğeli, dört öğeli En sık üç öğeli. Nadiren 2 veya 4 öğeli. Hiçbir zaman 5 öğeli değildir.

Habitus(organgamın fiziksel özellikleri)

Odunsu veya otsu sadece otsu

Doku ve organlar Dicotyledones Monocotyledones

Page 50: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

50

Magnoliopsida (Dicotyledones) – dikotiledonlu bitkiler

Bitki dünyasında dikotiledonlu bitkiler en yaygın olan gruptur. Bu sınıf, farklı cins, aile, sıra gruplarında sıralanmış yaklaşık 170000 türe sahiptir. Bura-da sadece en önemlileri ve şifa değeri olan bitkiler sıralanacaktır.

Apiaceae ailesi (Umbelliferae) – maydanozgiller

Bunlar otsu bitkiler olup uzunlamasına boştur. Çiçekleri birçok parçalı ve ayrıdır. Çiçekleri kalakan görevi yapan bir şemsiye altında toplanmıştır. Meyve olgunlaştığında iki merikarpa ayrılan şizokarptır. Bu bitkilerin çoğu kendine has bir kokuya sahiptir.

Temsilcileri:- Petroselinum sativum – maydanoz,- Daucus carota - havuç,- Carum carvi - kimyon,- Pimpinella anisum – anason.

Maydanozgiller

Asteraceae ailesi (Compositae) - papatyagiller

Kapalı tohumlu bitkilerin en büyük ailelerindendirler. Bunlar tek yıllık veya çok yıllık bitkiler olup otsu veya çalı formunda olabilir. Çiçekleri iki cinsli (bo-rumsu ve tubul) veya tek cinsli (düğümlü) olabilir. Bunlar çiçek başında sıkıştı-rılmış bir şekilde kompozit bir çiçek (compositae) oluşturur. Bu çiçek başlıları sadece borumsu çiçeklerden, düğümsü çiçeklerden veya her iki tip çiçekten

Page 51: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

51

oluşabilir. Bazı bitkilerde çiçek başlıkları tek olabilir. Bazılarında ise farklı şe-kilde çiçek başlıklarında toplanmıştır. Ürünü küçük cevizimsi şekildedir. Çiçek başlığına sahip çoğu bitkiler sütsü sıvı içermektedir.

Temsilcileri:- Achillea millefolium – civan perçemi,- Matricaria chamomilla - papatya,- Calendula off icinalis – Aynı safa bitkisi, - Taraxacum off icinale - karahindiba,- Hellianthus annuus – ayçiçeği

Papatyagiller

Brassicaceae ailesi (Cruciferae) – lahana, turpgiller, hardalgiller

Bu bölümün temsilcileri tek yıllık veya çok yıllık olabilir ve ot bitkilerdir. Bunlarda çiçeklerin yapısı kendine hastır. Bunların dört yaprağı var ve yaprak-lar çelenk gibi örülmüştür. Çiçekler üzüm şeklinde çiçek grupları oluşturur. Ürünleri fasulye torbaları gibidir ve uzunluğu genişliğinden birkaç defa daha büyüktür. Bu ailede çok sayıda bahçe bitkisi (lahana, brokoli, pancar) vardır ve bunlar büyük ekonomik değere sahiptir.

Temsilcileri- Brassica nigra – siyah hardal- Sinapis alba – beyaz hardal,- Brassica oleracea - lahana.

Page 52: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

52

Euphorbiaceae ailesi - sütleğengiller

Bu büyük aile çok büyük bir otsu bitki gurubunu, kaktüse benzer bitkileri, çalılar ve büyük ağaçlar kapasamaktadır. Onların dallarında ve yapraklarında süt boruları ve sütsü sıvı vardır. Bu ailenin birçok türü ekonomik öneme sa-hiptir: hintyağı (ilaç), kauçuk (lastik)(ilaç), kauçuk (lastik), tapioka, manioka (gıda) vb.

Temsilcileri:- Ricinus communis – hint baklası

Beyaz hardal

Hintyağı

Page 53: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

53

Fabaceae (Leguminosae, Papilionaceae) - baklagiller

Çok büyük bir ailedir. Otsu tek yıllık ve çok yıllık (çalı ve büyük ağaçlar) ola-bilirler. Bir yıllık ve uzun ömürli bitkiler, oldukça büyük yeşilimsi bir aile, (çalı ve büyük ağaçlar). Yaprakları en sık çift sıra halinde sıralanmış (akasya) parmak şeklinde sıralanmış (yonca) olabilir. Çiçekleri genelde zigomorft ur (bir simetri düzlemi), kelebek şeklinde, üzüm salkımı şeklinde toplanmıştır. Ürünü fasulye torbası şeklindedir. Bu bitkilere özgü bir özelikte: bunların kök yumrularında azot tutucu görevi yapan bakterilerin yaşamasıdır. Bu şekilde oluşan simbiyoz sayesinde bitki daha kolay azotla beslenmesini ve toprağın daha verimli bir şe-kilde azotlanmasını sağlar. Baklagillerin ekonomik önemi çok büyüktür. Birinci sırada insan ve hayvanlar için gıda (soya, fasulye, bezelye, yerfıstığı vb) yer alır.

Temsilcileri:- Glycyrrhiza glabra - meyan (tatlı kök),- Acacia Senegal - akasya.

Fagaceae ailesi- kayın ve meşe

Bu aileyi yapraklı ağaçlar teşkil etmektedirler. Daha nadir durumlarda özel-likle Kuzey bölgelerinde büyük dağ ormanları üreten çalılık şeklindedir. Yap-rakları basit – tek parça halinde (kayın), kesik kesik (meşe) veya testere yüzeyli (kestane) olabilir. Çiçekleri tek cinslidir. Dişileri tek başına veya küçük grup halinde, erkekleri ise çiçek grupları – keseleri oluşturur ve yapraklara bağlı asılı dururlar. Kayıngillerin ürünü yuvarlak şekilde cevize benzer kabukla sarılmış-tır. Meşenin ürününe palamut denir. Fındık şeklindedir ve baş tarafında odun-su başlığı vadır.

Glycyrrhiza glabra

Page 54: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

54

Temsilcileri:- Quercus türleri – meşeler,- Fagus sivlatica - kayın,- Castanea sativa - kestane.

AileHippocastanaceae - Kestaneler

Yapraklı ağaçlar veya çalı şeklinde-dirler ve her iki yarımkürede bulunur-lar. Onlardan bazıları ilaç hammadesi gibi kullanılmaktadır.

Temsilci:- Aesculus hippocstanum

Meşeler

Kestane

Yabani kestane

Page 55: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

55

Lamiaceae ailesi (Labiatae) - ballıbabagiller

Bu ailede yer alan bitkiler tek yıllık veya çok yıllık otsu bitkilerdir. Nadir durumlarda çalılık şeklindedir. Kendine has bir kokuya sahiptirler ve bu koku eterik yağlardan kaynaklanmaktadır. Dörtgen şeklinde gövdeye ve çift ağızlı çiçeklere sahiptirler. Bu bitkilerin çoğu baharat gibi, ilaç ve aroma hammaddesi gibi kullanılır.

Temsilcileri:- Mentha piperita - nane,- Salvia off icinalis - adaçayı,- Th ymus serpyllum - kekik,- Rosmarinus off icinalis - biberiye,- Lavandula angustifolia - lavanta

Malvacae ailesi - Ebegümecigiller

Bu aile otsu, çalımsı ve ağaçlı bitkiler içerir. Grupta yer alan bitkilerden en önemlileri: pamuk, bamya, hatmiler vb. bunlarda özgi olan mukuslu maddeler içermesidir.

Temsilcileri:- Malva silvestris - ebegümeci,- Althaea off icinalis – hatmi

Nane

Ebegümeci

Page 56: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

56

Papaveraceae ailesi – gelincikgiller

Bu ailedeki bitkiler tek yıllık veya çok yıllık bitkilerdir ve hepsi sütsü sıvı içerir. Ekonomik ve tıbbi açıdan en önemli temsilcisi afyondur. Afyon, sütsü sıvısında çok önemli alkaloitler içerir.

Temsilci:- Papaver somniferum – haşhaş

Rosaceae ailesi - gülgiller

Bu büyük aile odunsu ve otsu bitki-lerden oluşmuştur. Bu grupta yer alan meyveler (elma, armut, erik, şeft ali, kay-sı, badem, vişne, kiraz, ayva, böğürtlen, kuşburnu vb) ve farlı tür güller önemli-dir.

Temsilcileri:- Rosa canina – kuşburnu, yabani gül,- Prunus amygdalus - badem- Crataegus monogyna - alıç.

Solanaceae ailesi - patlıcangiller

Bu aile otsu ve odunsu bitkiler içerir ve bunarın çoğu alkaloitler içermek-tedir. Bu ailede yer alan bitkiler bahçe bitkileri yetiştiriciliği ve endüstri için önemlidir (patates, domates, biber, tütün vb).

Haşhaş

Alıç

Page 57: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

57

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Angiospermae bitkilerinin en önemli özellikleri nelerdir?2. Angiospermae bölümünün nasıl ayrıldığını açıklayın! Bölüm

temsilcilerinin en önemli özellikerlini sıralayın!3. Maydanozgill bitkilere özgü olan özellikler nelerdir? Onların

temsilcilerini açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz! 4. Papatyagiller ailesindeki bitkilerin önemli özelliklerini ve temsilcilerini

açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz! 5. Turpgiller Papatyagiller ailesindeki bitkilerin önemli özelliklerini ve

temsilcilerini açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz! 6. Meşeligil bitkilerinin özelliklerini açıkla ve onların temsilcilerini say!

Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz! 7. Kayın, meşe ve cevizgiller ailesindeki bitkilerin önemli özelliklerini ve

temsilcilerini açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz! 8. Ballıbabagiller ailesindeki bitkilerin önemli özelliklerini ve

temsilcilerini açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz! 9. Kayın, meşe ve cevizgiller ailesindeki bitkileri ve temsilcilerini

açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz! 10. Ebegümecigiller ve gelincikgiller ailelerindeki bitkilerin özellikleri

nelerdir? Temsilcilerini açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz!

11. Gülgiller ailesinde hangi bitkiler yer alır? Temsilcilerini açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz!

12. Patlıcangiller ailesine özgü olan özellikler nelerdir? Temsilcilerini açıklayın. Bilimsel ve halk dilindeki isimlerini yaz!

Temsilcileri:- Atropa belladonna - güzelavratotu,- Capsicum annuum - biber,- Nicotiana tabacum - tütün.

Güzel avrat otuBiber

Page 58: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

58

Sınıf: Liliopsida (Monocotyledones) – Monokotiledon bitkiler

Dikotiledonlu bitkilerle kıyaslanınca monoktoliledonlu bitkiler belirgin bir şekilde daha az sayıda tür, cins ve aileye sahiptir.

Alliaceae ailesi – soğangiller

Bu bitkiler otsu bitkilerdir ve geneliikle bir başa sahiptir. Sahip olduğu sülfürlü bileşikler-den meydana gelen bir kokuya sahiptirler. Seb-ze gibi ve şifalı bitki gibi kullanılmaktadırlar.

Temsilcileri:- Allium sativum - sarımsak- Allium cepa – soğan

Arecaceae ailesi (Palmae) - Palmiyeler

Palmiyeler genelde sıcak iklimin hüküm sür-düğü bölgelerde büyürler. Onların ekonomik değeri dünya çapında çok büyüktür. Bu ailede yer alan temsilcilerden: Hindistan cevizi, hur-ma ve diğer bitkiler ki onlardan sıvı yağ, bal-mumu, bitkisel lifl er vb. kullanılmaktadır.

Liliaceae ailesi - zambakgiller

Bu ailede farklı süs bitkileri (lale, sümbül, lilyum) ve şifalı bitkiler yer almaktadır. Hepsi otsudur ve rizoma veya başa sahiptir.

Temsilcileri:- Aloe türleri

Aloe

Sarımsak

Hindistan cevizi palmiyesi

Page 59: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

59

Orchidaceae ailesi- orkideler

Bütün dünyada yaygın bulunan çok geniş sayı-lı bir ailedir. Süs için kullanılan orkideler dışında önemli türler şunlardır: salepler, vanilya vb.

Temsilcileri:- Orchis morio - salep,- Vanilla planifolia - vanilya.

Poaceae ailesi (Gramineae) - buğdaygiller

Buğdaygiller tek yıllık veya çok yıllık otsu bilgilerdir. Bunlar büyük ekolojik ve ekonomik öneme sahip-tir. Bu grupta: şeker kamışı, bambu, buğday, pirinç, mısır, arpa, yulaf, çavdar vb. yer alır. Bu bitkilerin to-humları nişasta ile çok zengindir.

Temsilcileri:- Zea mays - mısır,- Oryza sativa - pirinç,- Triticum aestivum - buğday.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Alliaceae ve Liliaceae ailelerinin özeliklerini açıklayın! Temsilcilerini açıklayın. İsimlerini bilimsel ve halk dilinde açıklayın!

2. Arecaceae ve Orchidaceae hangi özelliklere sahiptir? Temsilcilerini açıklayın. İsimlerini bilimsel ve halk dilinde açıklayın!

3. Poaceae ailesi hangi özelliklere sahiptir? Temsilcilerini açıklayın. İsimlerini bilimsel ve halk dilinde açıklayın!

Salep

Buğdaygiller

Page 60: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

60

Bitkilerin genel kimyasal yapısı

Bitkiler bileşik kimyasal yapıya sahiptir. Temelde su ve kimyasal elementler-den, organik ve anorganik bileşiklerden oluşan kuru bitkisel maddeden (kuru madde) yapılmıştır.

Su hayat için gerekli bir yapı ve hayatın temelidir. Bitkilerde oluşan bütün işlemler için su gerekli bir ortamdır. Yeşil dokuların en önemli işlemi olan fo-tosentez için gereklidir. Hücre düzeyinde organik ve anorganik maddelerin, metabolitlerin, biosentetik ara ürünlerin ve başka yapıların çözüldüğü evrensel çözümleyicidir. Enzimlerin, mineral maddelerin, kimyasal enerjiyi vb hücre içi ve hücre dışına taşınmasını sağlar. Hidroliz işlemi ve adisyon işlemlerinde röl alır. Bitkiler için başka önemli fonksiyonlara da sahiptir.

Bitkiler suyu dış ortamdan almaktadır. Büyük bir miktarını da metabolizma işlemleri sonucu kendisi de üretir. Suyun en büyük kısmı serbest su şeklindedir. En fazla protoplazmada bulunur. Hücre duvarlarında ise çok az su vardır. Farklı doku ve organlarĊFarklı miktarda su içerir. Bu 50% - 90% sınırları arasında ha-

KONU 3.�

BİTKİLERİN KİMYASAL YAPISI

• Bitkilerin genel kimyasal yapısı

• Bitkilerin primer ve sekunder metabolisma ürünleri

• Drogların kimyasal yapısı ve sınıfl andırılması

Page 61: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

61

reket eder. Bundan başka suyun çok az bir miktarı hücre koloitlere bağlı olarak bulunur. Bundan dolayı bitkisel maddeyi kurutma anında, ne kadar kurutulur-sa kurutulsun droga nem veren bir kısım kalmaktadır. Bu 10%-12% arasında değişir. Günümüzde nem sözcüğü yerinde kurutma ile oluşan kayıp sözcüğü kullanılmaktadır.

Kuru bitkisel kütle daha az bir kısmı organik olmayan bölümden, daha faz-lası organik bölümden oluşmuştur.

Kuru kütlenin organik olmayan kısmı kimyasal elementler(mineral mad-deler gibi tanımlanır) ve iyon şeklinde mevcut olan anorganik bileşiklerden oluşmuştur. Bitkiler bu maddeleri ölü doğadan, genelde topraktan tedarik et-mektedir. Bitkisel organizmaların normal işlev yapması için onların katılımı gereklidir. 60 kadar element önemli sayılan elementlerdir. Aralarında hayat ve bitkiler için önemi olan biogen elementler: H, C, O, N, Na, K, Ca, Mg, P, S, Cl, B, Fe, Mn, Zn, Cu ve Mo.

Bitkisel kuru kütlenin içeriğine göre iki gruba ayrılırlar:- makroelementler (C, K, Ca, Mg, P vb.), bitkisel kuru kütlede 0,1 % kadar

mevcuttur ve- mikroelementler ( Cu, Mn, Co vb.), 0,01% altında mevcuttur..

Kimyasal maddeler (mineral maddeler) organik maddelerin yanma sürecin-den (mineralizasyondan) sonra ‘kül’ adını verdiğimiz parça halinde kalır.

Kuru maddenin orgnik bölümü aşağıdakilerden oluşur:- temel organik bileşikler bunları bitkiler metabolik süreci sonunda oluşan

ilk ürünlerdir: monosakaritler, aminpasitler, alifat yağ asitleri ve izopren- Türemiş organik maddeler Temel bileşiklerin birleşimesi veya onların me-

tabolizma sonucu oluşan maddelerdir. küçük moleküllü (alçakmoleküllü bileşikler) veya büyük moleküllü (yüksekmoleküllü bileşikler) olabilir. Alçakmoleküllü bileşikler: Oligosakkariler, heterozoidler, vitaminler, al-kaloidler, steroidler vb. yüksekmoleküllü madeeler şu bitkisel polimer-lerdir: proteinler, polisakkaritler (seluloz, nişasta, hemiseluloz, pektinler, sakızlar vb), karbonhidrat polimerleri (kauçuk, gutaperka) ve fenol poli-merleri (lignin, tanin).

Bitkilerin kimyasal yapısı birçok faktöre bağlıdır: türün genetik karakteristi-ği (iç faktörler) ve sırasıyla ekolojik, prdolojik, iklimsel vb (dış ) faktörlere.

Page 62: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

62

Bitkilerin primer ve sekunder metabolizma ürünleri

Bitkilere özgü en karakteristik süreç fotosentez sürecidir. Vucudun yeşil böl-gelerinde en fazla yapraklarda daha doğrusu yeşil parenşimin hloroplastların-da oluşan birçok tepkimenin toplamından oluşur. Temelde organik olmayan maddelerden güneş ışığı mevcudiyetinde hlorofil pigmentin katalizatörlüğün-de organik maddeler oluşturmaktır. Belirlenen şartlarda fotosentez süreciyle tepkimeye giren organik olmayan karbondioksit ve sudan, organik madde olan şeker – glukoz oluşur. Bu süreçte ışık enerjisi kimyasal enerjiye dönüşür. Yan ürün olarak oksijen serbezlenir. Elde edilen glikozu bitki besin gibi kullanır, başka tepkimeler yardımıyla yedek besin olarak nişasta şeklinde depolar, baş-ka tepkimeler ve farklı enzimlerin katılımıyla başka şekerler (karbonhidratlar) üretir, metabolizma yardımıyla yağa veya proteine dönüştürür, başka biyosen-tezlerde vb kullanır. Başka karbonhidratlar oluşan tepkimeler veya yağ veya protein oluşan tepkimeler, primer metabolizma terimi ile açıklanır. Primer me-tabolizma sonucu oluşan ürünler organizmanın yapısı ve bitkinin bütün haya-tını sürdürmesi için gereken bütün fonksiyonlarını (büyüme, gelişme, fonksi-yon, üreme) yerine getirmesi için önemlidir.

Primer metabolizmadan başka, bitkilerde sekunder metabolizma süreci da olmaktadır. Bu süreçte primer ürünlerden, farklı enzimlerin katılmasıyla, iç genetik faktörlerin kontrolünde ve dış ortam etkisiyle farklı organik bileşik-ler oluşmaktadır. Bu bileşikler sekunder metabolizma sonucu oluşan bileşikler diye bilinir (sekunder metabolitler). Sekunder metabolitler önemli değildir ve bitkinin hayati fonksiyonlarını yerine getirmesi için önemli değildir fakat her bitki üretiği bileşikle karakterize olur. Bu bileşikler, bitkilerin dış ortam şartları-na uyum sağlaması, başka organizmaların istenmeyen etkilerinden korunması, güneş ışığın sürekli etkisinden korunması ve birçok fonksiyonu sürdürmek için onların büyük biyolojik önemi vardır.

Farmakognozi için sekunder metabolizma sonucu oluşan ürünler çok önemlidir. Sekunder metabolitlerin çok farklı kimyasal yapısı vardır. Bu grubta şu ürünler girer: Organik asitler, fenol bileşikleri, steroidler, heterozoidler , ter-penoidler, eterik yağlar, alkaloidler vb yapılar. Sekunder metabolitler aslında,

Page 63: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

63

farmakognozi, farmakoloji ve tıp ilgi alanına giren bitkisel drogların çok sayıda farmakolojik, biyolojik etkisini taşıyandır.

Drogların kimyasal yapısı ve sınıfl andırılması

Doğal bitkisel hammadeler (droglar) bileşik kimyasal yapıya sahiptir. Bitki-sel organizmalardan elde edilen bu hammadeler kurutma anında suyu ve bazı kolay uçuşabilen maddeleri kaybedip, kuru bitkisel kütlenin bütün bileşenleri-ni korurlar. Drogların kimyasal yapısı büyük oranda farklı organik bileşiklerin karşımıdır. Drogların kimyasal yapısının karmaşıklığından başka, bazı mad-delerin fazla miktarda olmasıyla karakterize olur. Bu drogun tanımlanması ve o bileşiklerin elde edilme kaynağını belirtir. Örneğin alkaloid drogları başka maddelerden başka çok yüksek miktarda alkaloid içerir ve bundan dolayı bu bitkiler alkaloid üretimi için kullanılır. Aromatik droglar – eterik yağlar elde etmek için, tanin drogları – tanin elde etmek için kullanılır vb.

İster temel ister türetilmiş bileşikler olsun, primer veya sekunder metabolit ürünleri olsun, drogların organik bileşikleri çok sayıda yüksek sayıda farklı şe-kilde görülür ve drogların doğru bir şekilde tanınmasaın zorlaştırır. Bu proble-mi aşmak için droglar farklı şekilde sınıfl andırılırlar. Kullanılan sınıfl andırma şekilleridnden biri onun kimyasal yapısına göre daha doğrusu kimyasal yapı-daki domine eden bileşenlere göre yapılmaktadır.

Kimyasal yapısına göre bitkisel droglar şu gruplara ayrılmaktadır:• Karbonhidrat içeren droglar,• Yağ maddeleri içeren droglar,• Heterozoid içeren droglar,• Saponin içeren droglar,• Tanin içeren droglar,• Eterik yağlar içeren droglar,• Reçineler ve balsamlar içeren droglar,• Alkaloid içeren droglar,• Vitamin içeren droglar,• Kanabinoid içeren droglar,• Skleroprotein içeren droglar,• Bandaj malzemesi üretimi için kullanılan droglar

Page 64: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

64

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Bitkilerin temel kimyasal yapısından ne anlaşılır?2. Suyun bitkiler için önemi nedir?3. Kuru bitki kütlesinin yapısını açıkla!4. Mineral maddeler nedir? Neyi kapsar? Bitkilerde hangi miktarda

bulunur?5. Kuru maddenin organik kısmı hakkında ne biliyorsun?6. Bitkilerde organik bileşikler hangi şartlar altında oluşur?7. Bitkilerin primer metabolizması neyi temsil eder? Neden önemlidir?8. Bitkilerde sekunder metabolizma nedir? Sekunder metabolizma sonucu

hangi ürünler oluşur? Sekunder metabolizma sonucu oluşan ürünlerin ne önemi vardır?

9. Drogların kimyasal yapısı nasıldır?10. Kimyasal sınıfl andırmaya göre drogları sırala!

Page 65: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

65

DOĞAL ŞİFALI HAMMADELER

KONU 4.�

KARBONHİDRAT İÇEREN DROGLAR

Karbonhidratlar• Monosakkarid ve disakkarid• Polisakkarid:

- Homopolisahharid,- Heteropolisakkarid.

Monosakkarit ve disakkarit içeren droglar (tatlı droglar):- Mel - bal,- Manna – kudret helvası.

Homopolisakkarid içeren droglar:- Amylum - nişasta,- Taraxaci radix – karahindiba kökü,- Cichoriae radix – yabani hindiba kökü.

Heteropolisaharid içeren droglar:- Echinaceae herba (radix) – ekinezya koni çiçeği (кök)

• Alglerden elde edilen polisakkaridler (mukus),• Bitkisel sakızlar,• mukus drogları.

Page 66: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

66

Karbonhidratlar

Karbonhidratlar (şekerler) proteinler, yağlar, su ve minerallerle birlikte canlı organizmaların yapı taşlarıdır. Glisidler adını taşırlar (GLİKOS=tatlı). Bitkiler-de fazlasıyla fonksiyona sahiptir. Onlar bitki hücrelerindeki yapı öğelerin (se-luloz, hemiseluloz vb polisakkaridlerin) ana maddesidir. Bazı karbonhidratlar (nişasta) yedek besin gibi depolanır ve hücrelerde oluşan fizyolojik ve biyolojik süreçleri için enerji kaynağı görevini görür. Bazıları ise farklı metabolitlerin, nukleik asitlerin, koenzimlerin vb bileşklerin içeriğinde bulunur.

Yeşil bitkilerin en önemli ürünü glukoz monosakkarididir. Onun transfor-masyonu ve polimerizasyonuyla bütün diğer karbonhidratlar oluşmaktadır. Bitkiler glukozun kimyasal yapısına yakın olan basit şekiller oluşturur ( frukoz, galaktoz vb başka basit şekerler). Bunun yanında iki, üç, dört veya n mole-kül monosakkaridlerden oluşan bileşikler oluşur. Bu bileşik karbonhidratlarda monosakkarid moleküllerin monomer görevi vardır. Elde edilen bileşik yapılar disakkarit, trisakkarid, veya polisakkaridlerdir (polimer).

Kimyasal yapıya göre karbonhigratlar iki büyük gruba bileşiklere ayrılır:

• monosakkaridler, genel formülü Cn(H2O)n, burada karbon atomların sa-yısı 4 ile 9 arasındadır;

• bileşik sakkaridler: dimerler, oligomerler ve polimer sakkaritler (polisakka-ritler).10 monosakkarit birimi (monomeri) zincirleme şeklinde bağlı ise bunlar oligosakkarid şeklinde adlandırılır. Eğer monomer birimlerin sa-yısı daha büyük ise polisakkarid adıyla adlandırılır. Genelde iki monosak-karit biriminden yapılmış oligosakkaridler disakkairt adıyla adlandırılır.

Bitkilerde monosakkarit türevleri de bulunabilir. Bunlar: Dezoksişekerler (dezoksiriboz), şeker alkolleri (sorbitol, manitol vb) ve uron asitleri (glukoron, manuron, galakturon vb).

Page 67: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

67

Monosakkarit ve disakkaritler

Monosakkaritler katı maddelerdir ve çok zor kristalleşirler. Tatlı rada sahip-tirler, suda çok kolay çözülürler, alkolde zayıf çözülüp, eter vb organik çözü-cülerde ise çözülmezler. Isıtma sırasında eriyerek karamel şekline dönüşürler.

Doğada çok sayıda farklı C atomuna (trşoz, tetroz, pentoz, heksoz, heptoz) sahip monosakkaritler vardır. Farmakoloji pratiğinde en öok heksoz olan glu-koz ve fruktoz kullanılmaktadır.

En önemli disakkarit sakarozdur. Sofra şekeri – glıkoz ve fruktozdan oluş-muştur. Asitler ve invertaz enzimin etkisiyle sakaroz hidrolize olur ve her iki şekeri aynın ölçüde içeren bir karışım vermektedir. Buna da invert şeker denir (balın ana maddesi).

Sakaroz bitkisel hammadelerden elde edilir: şeker kamışı, şeker pancarı. Far-makoloji pratiğinde en çok tatlandırıcı ve sirup üretiminde kullanılır. Ayrıca tablet – draje üretiminde de kullanılmaktadır. Ticari anlamda en önemli yemek tatlandırıcısıdır.

Polisakkaritler

Polisakkaritler çok sayıda monosakkarit birimlerin bağlanmasıyla oluşan polimerlerdir. Mikroorganizmalarda, basit organizmalarda, bitkiler ve hayvan-larda görülürler. Kimyasal yapısına göre:

• homopolisakkaritler, aynı monomer biriminde monosakkaritler oluş-muştur. ve

• heteropolisakkaritler, farklı monomer biriminde monosakkaritlerden oluşnmuştur.

Suda iyi çözülen mono ve oligosakkaritlerden farklı olarak polisakkaritler çok farkli çözülürler. Bazıları iyi çözüldüğü halde bazıları şişerek, bazıları ise farklı gerçek ve koloid sınırları arasında çözeltiler meydana getirir. Suda çözü-lenler en büyük grubu oluşturmaktadır. Onların su çözeltileri (mucilagines gibi bilinirler), genelde viskoz şeklindedir ve belli bir konsantrasyonda da jöle hali-ni alır. Asit veya enzimler etkisiyle uygun monosakkarit veya oligosakkaritlere ayrışırlar.

Page 68: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

68

Homopolisakkaritler

Homopolisakkaritler çok sayıda aynı monosakkarit molekülünden oluşmuş bileşik yüksekmoleküllü bileşiklerdir. Farmakoloji pratiğinde aşağıdakiler kullanılmaktadır:

• Nişasta (Amylum). – nişasta fotosentez sonucu doğrudan oluşur ve taneler şeklinde ürün, tohumlar, toprak altı organlar, bulb ve rizomlarda depolanır. Her nişasta tanesi çok miktarda glikoz molekülünden oluşmuştur.

• Dekstrin (Dextrinum). – Dekstrinler karbon hidrat karışımıdır. Yüksek sıcaklıkta (200 o C ) nişastanın kuvvetli mineral asitlerle hidroliz sonucu veya maltoz enzimi mevcudiyetinde hidroliz sonucu elde edilir. Sarı renkli toz şeklinde tatlı tada ve kendine has kokuya sahiptir. Suda yapışkan koloid maddeler oluşturur.

Farmakoloji teknolojisinde dekstrinler drogların seyreltilmesinde ve bitkisel özlerin seyreltilmesinde kullanılır. Büyük oranda nutritiv maddeler gibi kul-lanılır. Ticari anlamda yapıştırıcı vüretimi ve tekstil endüstrisinde kullanılır.

• İnulin (Inulinum). – İnulin bir nomopolisakarid olup çok sayıda fruktoz molekülünden oluşmuştur. Astercae familyasının toprak altı organlarında bulunur. Bazen %50 ye kadar varan oranlarda yedek polisakkarit gibi depo-lanır. Sadece kaynar suda çozülürö elde edilen çüzeltiler de viskozdur.

İnulin fruktoz elde etmek için kullanılır. Çeker hastalarının kullandığı tat-landırıcılarda da kullanılmaktadır.

Fazla miktarda inulin içeren droglardan en önemlileri: karahindibaba kökü (Taraxaci radix) ve yabani hindibababa kökü.

Heteropolisakkaridler

Bu gruptaki polisakkaritler farklı monosakkarit ve onların uron asıtler gibi oksitleşmiş ürünlerinden oluşmuştur. Bitkisel dünyada çok yaygın bulunur ve onlar büyük sayıda tıp, farmakoloji, gıda ve başka endüstrilerde kullanım alanı bulmuşlardır. Bu grupta aşağıdailer yer alır:

Page 69: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

69

• Pektin maddeler. – Pektinler primer hücre duvarın yapı elementidir. Kim-yasal olarak galukton asidi temelinde zincirleme dizilmiş dallanmış polisak-karit molekillerdir. Yan zincirler farklı şekerlerden oluşmuştur: ksiloz, ara-binoz, galaktoz, glukoz vb.. galakturon asidin karboksil grupları manoil ile esterifisier veya (Ca- veya Mg-) iyonlarla nötralize olmuş olabilir ve buna bağlı olarak nötür veya asit tuzlar oluşturur. Bunlar da farklı pektin madde-ler oluşturur: pektinler, pektatlar, pektik asid, pektinat vb. Pektinlerin elde edilmesi için suyu sıkılan limon, portakal, elma, erik gibi maddlerin kalıntı-ları kullanılır. Gelen maddeye bağlı pektinler beyaz veya açıkkahverengi toz şeklinde olabilir. Su ve kaynar gliserolde çözülürler, alkol, aceton ve organik çözeltilerde ise çözülmezler. Pektin maddlerin en önemli özelliği ise onların jöle yapabilme kabiliyetidir.

Tedavi amaçlı kullanımda pektinmaddeler kanamaları durdurmak için, kan plazmasını yırmak için, ağır metal zehirlenmelerde antidot, mide ve barsak yangılarında, zor iyileşen yaraların tedavisinde vb. kullanılır. Farmakoloji tekniğinde çok sayıda preparat üretiminde bağlaştırıcı gibi kullanılır.

• Sakız ve mukus. – Sakızlar ve mukuslar yüksekmoleküler polisakkaridler olup s ile karıştıklarında viskoz koloid çözeltiler verirler (hidro jöle). Mukus bitkilerin normal bir özelliği olduğu var sayılır. Sakızlar ise bazı bitki dalla-rın zedelenmesi sonucu patolojik ürün olarak meydana çıkar.

Sakızlar ve mukuslar bileşik heterojen ve dallanmış polisakkaritlerdir. Nötür veya asidik karaktere sahiptir. Molekülleri monosakkaritlerden (glukoz, ga-laktoz, manoz, arabinoz vb) ve uron asitlerden (galaktouron asit, glukouron asit, bazen de manuron asit) yapılmış olabilir.

Uron asitlerin varlığından dolayı sakız ve mukuslar poliuron gibi tanımla-nabilirler. Bu ara galaktouron ve glukurun asit sakızların mecburi element-leridir. Mukuslarda ise bazı durumlarda mevcuttur ve bu mukuslara asidik mukuslar denir. Asidik özelliğini uron asidin serbest COOH- grubu ver-mektedir. Uron asitleri monosakaritlerden, karboksil grubun primer alkol grubunoksidasyonu sonucu oluşaktadır. Bu grup katyonlarla (Mg2+, Ca2+,K+) tuzlar yapabilmektedir veya esterleşerek bazı alkol esterlerine dönşebilirler.

Page 70: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

70

Sakızlar yoğun beyaz salgı şeklinde salınırlar. Havayla karışınca amorf bir kütle şeklinde katılaşır. Sakızın oluşma olayına gumozis denir. Bazı bitki-lerde sakız oluşumu normal bir olaydır fakat dalı kesilirse olay hızlandırılır. Sakızların iyileştirici özelliği olasından dolayı, ortaya çıkan sakız iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Bu özellik bazı meyveler için büyük önem taşır. Farmakoloji pratiğinde Fabaceae ve Rosacae familyalarından elede edilen sakızlar kullanılmaktadır.

Mukus su tutabılme yeteneğine sahip hücrelerde ve dokularda normal bir olgudur. Bitkilede farklı miktarlarda olabilirler. Keten tohumunda 10% iken denizkadayıfında 80% dir. Bitkisel dünyada çok yaygındır, en çok Malvacae, Linecae ve orchidacae familyalarında mevcuttur. Alçak mikroorganizmalar-da kırmızı ve kahverengi yosunlarda bulunur. Genelikle yaprak, çiçek, kök ve çok az diğer bölgelerde bulunur.Farmakolojide izole edilmiş sakız ve mukus veya mukus işeren droglar kul-lanılır.

Polisakkaritlerin etkisi ve kullanımı tedavi için farklı polisakkarit kullanımı onların su ile karışıp viskoz koloid çözeltiler ve jöleler yapabilme özelliğinden kaynaklanır.

Daha yüksek dozlarda laksatif etki gösterirler. Suyu çekerek dışkının hacmi-ni büyütür ve kalın barsağa mekanik etki yaparak dışkılama sürecini başlatırlar. Daha az dozlarda ters etki yaratırlar. Antidiyarik gibi davranırlar. Mukus gru-bundaki polisakaritler yangı olan mide barsak sistemi doku üzerine bir koru-yucu tabaka oluşturdukları için gastrit ve enterit yangılarında kullanılır.

Mukuz ve sakız içeren droglar antitusik ve emolient gibi kullanılmaktadır. Bu etki mukusun üst solunum sistemi mukozası üzerinde sakinleştirici bir et-kiye sahip olduğu için oluşmaktadır. Bundan dolayı öksürüğü yavaşlatma özel-liğine sahiptir.

Farmakoloji teknolojisie ve kozmetik preparat üretiminde polisakkaritler emulgatör ve stabilizatör gibi kullanılmaktadır.

Page 71: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

71

• kabonhidratlar organik bileşiklerdir ve moleküler yapısı basit (monosak-karit) veya bileşik (oligosakkarit ve polisakkarit) olabilir.

• Yeşil bitkilerin en önemli ürünü glikozdur.• Monosakkarit ürünleri: dezoksişekerler, şeker alkolleri ve uron asitleridir.• En önemli disakkarit sakarozdur. Bazı durumlarda invert şekere dönüş-

mektedir.• Polisakkaritler yapısal olarak homopolisakkarit veya heteropolisakkarit

olabilir.• en önemli homopolisakkaritler: nişastalar, dekstrinler ve inulindir.• Heteropolisakkarit forma pektinler, sakızlar ve mukuslar sahiptir.• Polisakkaritler suyla karışarak viskoz koloid çözeltiler oluşturmaktadır-

lar. Bundan dolayı geniş kullanım alanlarına sahiptir.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Şekerler nasıl adlandırılırlar?2. Kimyasal yapısına bağlı olarak karbon hidratlar nasıl ayrılırlar?3. Şeker alkolleri ve uron asitleri nedir??4. Monosakkaritlerin en önemli özellikleri nedir?5. Sakaroz hakkında ne biliyorsun?6. Bir polisakkarit molekülü ne içermektedir?7. Homopolisakkait nedir? Onlardan hangileri en önemlidir?8. Heteropolisakkarit molekülün ne içerdiğini açıkla! Örnekler yaz!9. Dekstrinler nasıl elde edilir? Nasıl ve nerede kullanılır?10. İnulin ne için kullanılır?11. Pektinler nasıl bileşiklerdir? Doğada nerede bulunur, hangi özeliklere

sahiptir ve nerede kullanılırlar?12. Hangi bileşikler poliuronid gibi bilinirler?13. Sakız ve mukus arasında kıyaslama yap!14. Farklı polisakkaritlerin etki ve kullanımını açıklayın!

EZBERLE:

Page 72: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

72

Monosakkarit ve disakkarit içeren droglar (tatlı droglar)

Mel - Bal

Bal Apis cinsi Apidae familyasına bağlı başta Apis melifica ve başta tür arı-ların ayaptığı bir üründür. Arıların farklı tür çiçeklerden topladığı çiçek nekta-rından elde edilir. Topladıkları nektarı karın bçlgesinde bulunan özel keseler-de depolarlar. İnervaz enzimi yardımıyla nektarda bulunan sakarozu glikoz ve fruktoza indirger ve invert şekere dönüştürür ve bu balın ana maddesini oluş-turur. Elde elde edilen balı balmumundan yapılmış özel peteklerde depolarlar. Petekten bal güneşte eritilerek çıkartılır. Bu şekilde elde edilen bal çok kaliteteli baldır. Peteği santrifuj ederek veya bir pres (baskı) uygulayarak bal çıkartılabi-lir, fakat böyle elde edilen bal düşük kaliteye sahiptir çünkü bu şekilde petekte bulunan büyük miktarda mekanik kirler bala geçmektedir.

Özellikleri. – Bal sarı kahverengi renginde koyu, saydam bir sıvıdır. Tatlı ta-dında ve hoş aromatik bir kokuya sahiptir. Rengi, kokusu ve tadı toplandığı nektarın özelliğine daha dobağlıdır. Daha uzun süre durursa katılaşabilir, 40o C ısıtılıldığında ise tekrar sıvı hale dönebilir.

Kimyasal yapısı. – Balın büyük bir kısmı invert şeker ve sudan oluşmuştur. Küçük miktarda sakaroz, organik asitler, farklı enzimler ve vitaminler (B2, B6, PP, K, E, C) içerir.

Etkisi. – Zayıf laksatif ve antimikrob özelliğine sahitir.

Kullaımı. – Bal yüksek enerji değerine sahip olduğu için en sık gıda için kul-lanılır. Ayrıca deride ouşan yaraların tedavisinde kullanılır. Farmakoloji tekno-lojisinde tatlandırıcı ve tad düzenleyici olarak kullanılır.

ARAŞTIR VE DAHA FAZLA ÖĞREN:

• Piyasada bulunan bal çeşitlerini araştır. Sahte bal nedir?

• Diğer arı ürünleri ne için kullanılır.

Page 73: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

73

Manna – Kudret HelvasıFraxinus ornus var. rotundifolia, fam. Oleacae

Kudret helvası gezağacı bitkisini dallarının tahrib edilmesi sonucu ondan akarak elde edilen kurutulmuş bir sıvıdır.

Gezağacı karmaşık yaprakları olan tüylü, be-yaz çiçekleri üzümsü şekilde toplanmış alçak çalıya benzer bir bitkidir. Daha çok sıcak ve kuru sahil yerlerinde bulunur. Özellikle Akde-niz bölgesinde (güney İtalya ve Küşük Asyada) çok yaygındır.

Kudret helvasının elde edilmesi: Gezağacı bit-kisinden elde edilen sıvı sekiz yıllık veya aha büyük olan dallardan toplanır. Yaz aylarında süren sıcak kuru havada her gün gezağacı bit-

kisinin dallarındaki kabuklara çizikler atılır. Yapılan çiziklerden koyu renklş ve acı bir sıvı akmaktadır. Sıcak havanın etkisiyle bu sıvı çabucak kurur, katılaşır, parlaklaşır ve tatlı bir tad alır. Bir ağaç 10 yıl kadar kullanılabilir.

Drog: Kudret helvası boru veya sargı şeklinde, koyu sarı 15 cm uzunluğunda 2 cm den 4 cm kalınlığında kristal parçacıklar formundadır. Bala benzeyen za-yıf bir kokuya ve tatlı tada sahiptir.

Kimyasal yapısı: drogun büyük bir bölümü şeker alkolü manitoldur (yakla-şık 80%).

Etkisi: Laksativ

Kullanımı: En çok çocuklarda laksativ amaçlı kullanılır. Mideyi tahriş etmez ve iyi kullanılır. En çok kullanılan formu Siripus Mannae dir.

EZBERLE:

• Balın ana yapısı arılar tarafından toplanılan çiçek nektarındaki sakaro-zun ayrışması sonucu oluşan invert şekerdir.

• Tatlandırıcı ve tat düzenleyici dışında bal zayıf laksativ ve antimikrobik özelliğe sahiptir.

• Kudret helvası drogu gezağacı bitkisinden oluşan bir kurutulmuş sıvıdır. Tatlı tada sahiptir ve laksativ etkiye sahiptir.

Fraxinus ornus

Page 74: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

74

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Bal nasıl bir drogdur? Onun özellikleriini açıklayın!2. Bal ne içerir?3. Bal nasıl etki eder ve ne için kullanılır?4. Gezağacı bitkisi hakında ne biliyorsun?5. Kudret helvası drogu nasıl elde edılır? Neye benzer?6. Kudret helvası nelerden oluşmuştur? Nasıl bır etkiye sahiptir? Nasıl

kullanılır?7. Kudret helvası çocuklarda laksantiv gibi de kullanılabilir – neden?

Homopolisakkarit içeren droglar

Amylum - Nişasta

Nişasta bitkisel dünyada bulunan bir polisakkarittir. Çok yaygın olduğu halde, üretilmesi için sadece birkaç bitki kullanılır. En önemli bitkiler: mısır, buğday ve pirinçtir. Daha az miktarda ise arpa, yulaf çavdar ve diğer tahıllar kullanılır. Diğer bitki türlerinden en çok patates kullanılır.

Farmakoloji pratiğinde dört tür nişasta kullanılmaktadır- Amylum Maydis (mısır nişastası),- Amylum Tritici (buğday nişastası),- Amylum Orizae (pirinç nişastası),- Amylum Solani (patates nişastası ).

Nişasta taneleri

Page 75: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

75

Nişasta üretimi – Nişasta bitki maddesinin asidik veya bazik işlenmesi sonu-cu elde edilir. Örneğin mısır nişastası, mısırın suda (30-48 saat 50o C) tutulması ve ona Sülfürdioksit (asidik işlem) ilave edilerek elde edilir. Nemlenen taneler topulur ve fermente olması için bırakılır. Ondan sonra su ile yıkanarak eriyen proteinler ve diğer yapılar uzaklaştırılır. Bu suya mısır likörü denir. Likörün uzaklaştırılmasından sonra nişasta suspansiyonu kalır. Bu da kurutularak toz nişasta elde edilir.

Mısır likörü, antibiotik üretiminde mikroorganizmaların üreyip geliştiği mikrobiyolojik üreme ortamları hazırlamasında kullanılır. Likörün bir kısmı ise hayvan yemi üretmek için kullanılır.

Özellikleri. - Nişasta çok küçük beyaz bir tozdur. Parmaklarımız arasında alıp ovuşturursak kendine has bir hıs verır. Farklı tür nişastalar birbirinden for-mu, nişasata tanelerin büyüklüğü ve görünüşüyle farklılanırlar. Ayrıca mikros-kopik analiz ile de tanınabilirler. İyot eriğiyinde nişasta maviye boyanır. Su veya başka çözeltilerde çözümlenmez. Oda sıcaklığında nişasta taneleri çözümlen-mez sadece su çekerek şişerler. Isıtmayla koloid çözelti elde edilir ve bu çözelti soğutulunca jöle kıvamında (nişasta yapıştırıcısı) elde edilir.

Kimyasal yapısı. - Nişasta glukoz bileşmesinden (poliglukanlar) oluşan iki polisakkaritten oluşmuştur: amiloz – tanelerin ortasında bulunan kısımdaki küçük moleküller ve amilopektin – tane etrafında yerleşmiş büyük moleküller.

Kullanımı. - Nişasta farmakoloji teknolojisinde yoğunlaştırıcı, bağlayıcı, pıh-tılaşmaya karşı b kullanım amaçları vardır. Ayrıca nişasta kapsulleri (Capsulae Amylaceae), gliserol yağı (Unguentum gliceroli), üretiminde ve yüksek dozdaki drogların etkisini hafifl etmede (Pulvis Opii) de kullanılır.

Nişasta dekstrinler, alkoller üretiminde hammade gibi kullanılır. Gıda en-düstrisinde, kağıt üretiminde, yapıştırıcı üretiminde, tekstil ve metalurjide ge-niş kullanım alanı vardır.

Taraxaci radix – Karahindiba kökü Taraxacum off icinale, fam. Asteraceae

bu drog kurutulmuş karahindiba köküdür. Karahindiba çok yıllık otsu bitkidir. Başlı bir rizoma sahip ondan uzanlama-

sına kökler uzanır. Yaprakları çıplak ve uzunlamasınadır. Çiçek başları sarıdır

Page 76: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

76

ve rizomdan çıkan çiçek dalların tepesindedir. Bu bitkinin bütün organları süt boruları içerir ve bu borular beyaz sütsü bir sıvı içerir. Bu bitki çok acı tada sahiptir fakat zehirli değildir.

Avrupa ve Asyada kozmopolit gibi bulunur.

Drog. - Karahindiba kökü koyu boz renginde 15cm uzunluğa sahiptir. Kokusu yoktur, tadı ise acıdır.

Kimyasal yapısı. - Karahindiba kökü inulin dro-gudur. İnulin içeriği 25% – 40 % arasındadır. Ba-last maddelerden: farklı şekerler, proteinler, orga-nik asitler vb içerir. Bu drogun acı tadı drogda bulunan birçok farklı maddeye bağlıdır. İçerdiğri sütsü sıvıda bileşik alkoller, reçineler vb maddeler içerir.

Etkisi. - Diuretik ve aperatif.

Kullanımı – Karahindiba kökü iştahı iyileştirmek için kullanılır. Aperatif alı-nırsa Sindirim sisteminin sekresyonunu arttırır. Karaciğer ve safra hastalıkla-rının tedavisinde ve urolojik preparatlarda diuretik gibi, laksantiv, güçlendirici vb kullanılır.

YARARLI BİLGİLER:

Cichoriae radix – yabani hindiba kökü Cichorium inthybus, fam. Asteraceae

Bu drog kurutulmuş yabani hindiba bitkisi köküdür. Yabani hindiba çok yıllı otsu bitkidir. Yerleşim alanlarında çok sık yol kenarla-

rındagörülür. Mavi mor çiçekleri ile tanınır. Kökleri sadece kültürell yetiştirlimiş bitkilerden toplanır. Çok acı bir tada sa-

hiptir. 50% - 60% inulin içerir. 130-140 ˚C pişirilirse kahve ilavesi gibi kullanılır. Gelenesel (halk) tıpta holeretik, holagog, diuretik ve reduksiyon diyetlerine ilave gibi kullanılır. Sindirim bozuklukları (şişkinlik, yemek sindirim yavaşlığı, vb) te-dacisinde de kullanılır.

Taraxacum off icinale

Page 77: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

77

• Diabetes hastalığına sahip hastalarda tavsiye edilen polisakkaritler,

• Nişasta elde etmek için kullanılan kaynaklar.

ARAŞTIR VE DAHA FAZLA ÖĞREN:

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Bitkilerde nişasta nasıl oluşur?2. Farmakolojide nahgi tür nişastalar kullanılır?3. Nişasta nasıl elde edilir?4. Nişastanın özelliklerini sıralayın!5. Nişastanın kimyasal yapısını açıklayın!6. Nişasta nasıl kullanılır?7. İnulin nedir? Hangi droglar inulin içerir?8. Karahindiba bitkisinin görüntüsü nasıldır?9. Karahindiba kökü nasıl bir etkiye sahiptir? Ne için kullanıır?

Heteropolisakkarit içeren droglar

Echinaceae herba (radix) – Ekinezya bitkisi (kökü) Echinacea spp., fam. Asteraceae

Bu drog kurutulmuş birkaç tür ekinezya bitkisi veya ekinezya köküdür.

Ekinezya çok yıllık otsu bir bitkidir ve 60 cm kadar büyüyebilir. Uzunlamasına bütün veya bölünmüş ve ucu çıkıntılı yapraklara sahiptir. Çiçek başları büyüktür ve borumsu koyu kırmı-zı çiçeklere sahiptir. Çiçekleri uzun dişi çıkıntı-lara sahip ve bu çıkıntılar pembe, viyole renk-tedir.

Drog. - Drog gibi kurutulmuş bitki, kök veya bitki suyu kullanılır. Drog olarak kullanılan bit- Echinacea spp.

Page 78: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

78

ki: gövde, yapraklar ve çiçeklerden oluşur. Kökleri uzulamasına tüylü parça-cıklar halindedir. Kokusu yoktur ve çok acı bir tada sahiptir. Bitki suyu taze koparılmış bitkilerden süzülerek toplanır.

Kimyasal yapısı. - Ekinezya bitkisinin topraküstü ve toprakaltı bölümleri fe-nol asitleri ve onun ürünlerini içerir. Bunlardan en önemlileri Sinarin, ondan sonra polisakkaritler, eter yağları, antosiyanlar vb yapılardır.

Etkisi. - imunosimulativ.

Kullanımı. - Ekinezya özü veya taze toplanmış bitkilerden süzülerek elde edilen sıvıyı içeren preparatlar tedavilerde koruyucu amaçlı kullanılır. En çok solunum ve uriner sistemin yangılarında ve soğuk algınlıklarında kullanılır. Dış kullanım için de ekinezya preparatları deri ülserlerinde ve çok zor iyileşen yaralarda kullanılır.

Yosunlardan (alglerden) elde edilen polisakkaritler

Agar-Agar - agar

Agar kırmızı farklı tür Rhodophyceae familyası kırmızı yosunlardan elde edilen polisakkarit karışımıdır.

Agarın izole edildiği yosunlar yaz aylarında özel ağ ve çengeller yardımıyla toplanır ve hemen güneşte kurutulur. Kurutmayla onlar beyazlanırlarç kurutu-muş halde depolarda bekletilirler. Kış aylarında depolardan çıkartılır ve kayna-tılarak özü çıkartılır. Elde edilen öz assitlerle temizlenir ve proteinler çökertilir. Bu şekilde öz safl aşır ve kablara dökülerek geceleri dondurulur. Bu adım birkaç defa tekrarlanır ve en sonunda saf suda çözümlenmeyen bir öz elde edilr. İste-nilen kalite elde edilince bu içerik belli aralığı ola bir elekten geçirilir. Ve bu şe-kilde ince uzun bantlar oluşur ve daha sonra bunlar katılaşır ve kururlar. Agar bazen elenmiş beyaz toz halinde de olabilir.

Agarın en büyük üretici ve ihracatçısı Japonyadır.

Kimyasal yapısı. - Agar 70% polisakkarit, 20% su ve azotlu bileşiklerden oluşmuştur. Polisakkaritkompleksi iki yapıdan oluşmuştur: agaroz ve agropek-tin. Agaroz agarın jöle kıvamına gelmesinde rol oynayan yapıdır.

Etki. - Laksativ.

Page 79: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

79

Kullanımı. - Agarın tıbbi kullanımı laksantiv etkiye sahip olduğu için akut kabızlıklarda kullanılır. Agarın büyük bir bölümü mikrobiyolojide bakteri üre-me plak üretimi için kullanılır. Ayrıca gıda sektöründe yoğunlaştırıcı ve jöleleş-tirici gibi kullanılır.

Carrageen (=Lichen Irlandicus)Deniz kadayıfı

Deniz kadayıfı, kırmızı deniz yosunları karışımıdır. En çok Chondrus cris-pus. yosunudur.

Yosun Atlas okyanusu kayalık kıyılarında toplanır. Suyla yıkanır ve güneşte kurutulur. Kurutmala beyazlanırlar. Kurutulan parçaclar katı, sarımtrak, koku-suz ve mukus tadındadır.

Karagen 50% mukus içerir. Genelde gıda endüstrisinde emulgatör ve yoğun-laştırıcı gibi kullanılır. Daha az farmakoloji teknolojisinde ve kozmetik endüst-risinde kullanılır.

Laminarin

Laminarin kahverengi yosunlardan (Phaeophyta) oluşan bir polisakkarittir. Glukozdan yapılmış olan laminaroz ve laminarin polisakkarit karışımından oluşmuştur. Laminarin farmakoloji ve kozmetik teknolojisinde kullanılmaktadır.

Laminariae stipesLaminaria çubukları

Bu drog Atlas okyanusun kuzey bölgelerinde yaşayan büyükkahverengi yo-sunun (Laminaria cloustonii, fam. Laminariaceae) kurutulmuş orta parçalarıdır.

Çubuklar 10 cm uzunluğunda, 2 – 6 mm genişliğinde parçacıkları yontma ve parlatmayla elde edilir. Boz beyaz renge sahiptirler. Dış görünüşleri yağlı ve parlaktır. Kokusu yoktur. Tadı tuzlu ve acıdır. Çubuğun bir ucuna delik açıla-rak bir iplik geçirilir. Bu işlem bölgesinden uzaklaştırmak için kullanılır. Tıb-bi kullanım için sterilize edilirler. Kapalı cam kavanozlarda etanolde saklanır. Yaraları genişletmek ve drenajı için kullanılır. Daha çok jinekolojide kullanım alanı bulurlar.

Page 80: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

80

İngiliz asidi ve alginatlar

İngiliz asidi büyük moleküler kütleye sahip bir poliuron asididir. Hidroliz-den sonra manuronik ve guluronik asidi vermektdir.kahverengi alglerden elde edilirler. Kullanımda Na veya Ca içeren alginat tuzlarıdır.

Alginatlarınen önemli özelliği onların kendi kütlesinden 200 – 300 kat su içerek çok viskoz çözeltiler oluşturabilmesidir. Alginatlar farmakoloji teknolo-jisinde (tabletlerin parçalanmasında yardımcı olurö suspansüyonların ve emu-lisyonların sterilizasyonunda kullanılır), kozmetik teknolojisinde (krem ve diş pastası üretiminde), diş hekimliğinde (diş kalıpların alınması için), tıpta (ka-namaları durdurmak içi, cerrhahi eldivenleri ve vucuttaa erirn dikiş iplikleri üretimi için) kullanılır. Gıda endüstrisinde, tekstil endüstrisinde, kağıt üretimi endüstrisinde geniş kullanım alanı vardır.

ARAŞTIR VE DAHA FAZLA ÖĞREN:

• diyet programları ve vucut kütlesini alginatlerle düzenleme,

• alglerin sağlıklı besin üretimi ve çağdaş fitpterapilerde kullanımı.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Ekinezya bitkisinin görünüşünü açıkla. Drog olarak ne için kullanılır?2. Ekiezya bitkisi ne içerir?3. Hangi olaylarda ekinezya kullanımı tavsiye edilir?4. Agar nasıl elde edilir?5. Agar polisakkariti nelerden oluşmuştur?6. Agar nasıl etki eder ve ne için kullanılır?7. Karagen nedir?8. Lamarin nedir?9. Laminarya çubukları nasıl bir drogdur?10. Alginatlar hakkında ne biliyorsun?

Page 81: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

81

Bitkisel zamklar

Gummi arabicum – Arap zamkı Acacia senegal, fam. Mimosaceae

Arap zamkı Akacia bitkisinin tahrip edilmiş dallarından akan sıvının güneş-te kurumasıyla oluşur. İyi kalitede zamk Acacia senegal bitkisinden elde edilir.

Akacia bitkisi çalıya benzeyen kısa gövdeye ge-niş yapraklara ve beyaz çiçeklere sahiptir. Afrika-da, en çok Sudanda bulunur. Kordofan bölgesinde plantajlarda üretilir. 5*6 yaşından büyük olan bit-kilerin dalları kesilir. Kesilen yerlerde zamk 20-30 gün akmaktadır. Kısmen kurutulur, katılaşır ve ağaçta bırakılır. Kurutulma anı sürerken ağaçtan birkaç kez toplanır.

Drog -Arap zamkı amorfin şeklinde gelir. Top şeklinde ve daha çok biçimsiz kırılmış parçacıklar şeklindedir. Koyu, sert, camı, kaygan yüzeye, ve saydam görüntüsü vardır. Kokusu yoktur, mukus tadındadır. Kullanıma toz şeklinde Acacia senegal tozu halinde gelir.

Kimyasal yapısı –( arap zamkının ana ürünü asit bir polisakarit olan arap asididir. Zamkta bulunan Ca, Mg veya K tuzlarına arabanlar denir. Diğer ya-pılardan önemli olan enzimlerden oksidaz ve peroksidaz enzimleridir. Nişasta içermez. Enzimlerin varlığı drogun çeşitli karışımlar ve başka ilaçlar üretirken göz önğnde bulunmalıdır.

Etkisi – emolient

Kullanımı – Arap zamkı farmakoloji teknolojisinde en çok kullanılan mad-delerden biridir. Emulgatör madde üretiminde kullanılır. Arap zamkı çözeltisi (Micilago Gummi arabici) ve zamk karışımı (Mix-tura Gummoza) üretilmesin-de kullanılır.

Arap zamkın büyük bir bölümü gıda end,strisinde kullanılır. Ayrıca tekstil endüstrisi, boya üretimi emdüstrisi, yapıştırıcı üretimi vb. kullanılır.

Acacia senegal

Page 82: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

82

Gummi Tragacantha – Kitre zamkı Astragalus gummifer, fam. Fabaceae

Kitre zamkı küçük asyada ve Pers körfezi bölgesin-de yetişen Astragalus bitkisinden kendiliğinden akan sıvının güneşte kurumuş ve katılaşmasıyla oluşan bir zamktır.

En çok Astragalus gummifer bitkisinden elde edi-lir. Bitki çalı şeklindedir, çöl veya yarıçöl bölgelerde 1000m – 2000m denizüstü yükseklikte yaşamaktadır.

Kitre zamkı bitkinin parenşim hüzrelerinde ışın-ların etkisiyle nişastanın transformasyonuyla oluşur. Oluşan zamk su çekerek hacim kazanır. Bu şekilde etrafına baskı yaparak bu-lunduğu dalda bir patlak oluşturur ve dışarıya akar. Üç dört gün içinde katılaşır. En iyi kitre zamkı yaprak şeklinde olandır(Tra-ga cantha in folis). Bu dalda ince dikey çizikler çizilerek elde edilir.

Drog – Kitre zamkı beyazımsı veya sarımsı ince plak veya yapraksı parça-cıklardır. Simit, yüzük veya spiral şeklinde dönüktür. Üzerinde çizikller ve katmanlar vardır. Parçacıklar 3mm kalınlığında 5mm genişliğinde ve 25mm uzunluğundadır. Çok katı oldukları için kolayca parçalanamaz. Kokusu yoktur. Tadı mukusumsudur.

Suyla karıştırılınca koyu, ipliksi kompkt bir mukus oluşturur ve bu kuruyun-ca saydam ve elastik olur. Toz halinde kitre zamkı kendi kütlesinden 50 – 80 kat daha fazla su çekebilmektedir.

Kimyasal yapısı – Kitre zamkı yüksek oranda polisakkarit (80%), su (10-20%) ve nişasta (2 – 3) içerir. Enzimler içermez. Polisakarit kompleksi ik ya-pıdan oluşmuştur: Tragakantin ve basorin. Tragakantin suda eriyen kısımdır. Basorin zamk kütlesinin yaklaşık 60% kadardır. Suda çözülmez ve 40 katı su çeker ve stabil bir jöle meydana getirir.

Etkisi – Laksantiv

Kullanımı – Kitre zamkı akut kabızlıklarda kullanılır. En sık Mucilago Tra-gacantha formunda kullanılır. Farmakololi teknolojisinde emulgatör gibi kulla-nılır. Emulziyonlar, hidrojöleler, kremler vb. üretiminde kullanılır. Emulgatör gibi gıda endüstrisinde de kullanılır fakat arap zamkına kıyasen daha azdır.

Astragalus gummifer

Page 83: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

83

BİLGİERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Arap zamkı nereden elde edilir? Açıklayın2. Arap zamkın kimyasal yapısını açıklayın!3. Arap zamkı ne için kullanılır?4. Kitre zamkı nasıl oluşur? Neye benzer?5. Kitre zamkın kimyasal yapısını açıklayın6. Kitre zamkı nasıl etki eder ve ne için kullanılır?

Mukuslu droglar

Althaeae radix (folium) - kök (yaprak) Hatmi Althaea off icinalis, fam. Malvaceae

Bu drog Hatmi bitkisinin kurutulmuş kökü ve yaprağından oluşmuştur.

Hatmi bilgisi çok yıllık bitkidir. Bitki düzgün gövdeye sahip 1 m yüksekliğine kadar ulaşabilir. Beyaz pembemsi çiçeklere ve boz yeşil renkte ka-dife gibi yumuşak yapraklara sahiptir. Bütün bitki mekanik tüylerle yoğun bir şekilde kaplanmıştır.

Nemli ortamlarda, en çok nehir kıyılarında ve nehirlerde yaşamaktadır. Bizde bu drog çok yay-gındır. Drog doğal bitkilerden çok az toplanmak-tadır. Daha çok plantaj yetiştiriciliği yapılatmadır. Hatmi bitkisinin en önemli üreticileri: Belçika, Hollanda, Fransa, Almanya, Macaristan vb.

Drog: soyulan ve kurutulan hatmi kökü kutu şeklinde parçacıklara ayrılır. Beyaz ve sarımsı be-yaz renktedir. Parçacıklar unsudur, kırılması anın-

da tüylüdür. Mukuslu tada ve kendine has zayıf kokuya sahiptir. Su içtiği için çok dikkatli olması lazım çünkü şişerbilir ve küfl enebilirler. İyi saklanmayan kök jelâtinimsi, yapışkan ve çok kötü kokuya sahiptir.

Hatmi bitkisinin yaprakları açık yeşil renge sahiptir çünkü yaprağın her iki tarafında çok fazla sayıda mekanik tüyler vardır. Yaprak plağı üç beş yerinden derin şekilde kesilmiştir, testere gibi bir yüzeye sahiptirler. Drogun hoş olma-yan tada sahiptir ve kokusu yoktur.

Althaea off icinalis

Page 84: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

84

Kimyasal yapısı: Hatmi bitkisi kökünün ana maddesi asidik özelliktedir ve 15% - 20% arasında bulunur. Pektin maddeler, nişasta, sakaroz vb içerir. Hatmi bitkisi yaprağı 9% mukus içerir.

Etkisi:Antitusik ve emolient.

Kullanımı: hatmi bitkisi kökü en çok kullanılan mukuslu droglardan biridir. Öksürüğü yavaşlatmak için (antitusik etki). Hatmi bitkisi sıvı çözeltisi üst solu-num yolları (ağız burun) hastalıklarında mukozayı yıkamak için ve gastroente-rit veya kolit gibi sindirim sistemi enfeksiyonları tedavisinde kullanılır.

Hatmi bitkisi kökleri sruplar (Sirupus Althaeae), hatmi çayı (Species Althae-ae) ve akciğerlere iyi gelen çay (Species pectorales) yapmak için kullanılır.

Malvae fl os – ebegümeci çiçeği Malva sylvestris, fam. Malvaceae

Bu drog ebegümeci bitkisinin kurutulmuş çiçeğidir.

Ebegümeci iki veya çok yıllık otsu bitkidir. Yük-sekliği 60cm ye kadar çıkmaktadır. 3-5 kesiğe sa-hip yuvarlak yapraklara ve büyük mor renkte çi-çeklere sahiptir.

Her yerde büyümektedir (yol kenarlarında, yer-leşim yerlerinde, terk edilmiş yerlerde çayırlar ve benzer yerlerde).

Ebegümeci çiçeği ebegümecigil ailesine özgü olan bir yapıya sahiptir. Tüylü beş dişli bir yum-ruya sahiptir. Dış tarafında küçük yaprakları bu-lunan bir yumruya daha sahiptir. Çelengi yumur-taya benzeyen uzunlamasına yerleşmiş mor renkte yaprakları vardır ve bu yapraklar üst tarafı kesiktir.

Çiçeğin kokusu yoktur, tadı ise mukusludur. Bu drog hatmi bitkisi drogu gibi asidik karakterli mukus içermektedir. Tıp

çayları için hammadde gibi kullanılmaktadır. Species Althaeae, Species pectora-les ve başka çay karışımları ve buna benzer başka çay karışımlarıdır. Bu çaylar kuru öksürük tedavisinde, üst solunum yolları (larenjit, keskin ve kronik bron-şit, bronşiyel astım) hastalıkları tedavisinde kullanılır.

Sindirim sistemi hastalıklarında, mide ve onikiparmak barsak çıbanlarında mukozaların tedavisinde kullanılır.

Malvae folium, ebegümeci yaprağı çiçeği gibi mukuslu drog gibi kullanılır.

Malva sylvestris

Page 85: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

85

Farfarae folium – öksürükotu yaprağı Tussilago farfara, fam. Asteraceae

Bu drog kurutulmuş öksürükotu yaprağıdır.

Bu drog alçak ve çok yıllık bir bitkidir. İlkba-har başlangıcında çiçek açmaktadır. Çiçekleri sarı renktedir. Yaprakları büyük ve kalındır ve bitki çi-çek açtıktan sonra büyümeye başlarlar.

Nemli yerlerde, nehirler kenarında, kanallar kenarında, yol kenarlarında, kumlu topraklarda yaşamaktadır.

Drog: öksürükotu bitki yaprakları geniş, yuvar-lak, düzgün şekilde dişleri yoktur. Üst tarafı açık yeşil renkte, alt tarafı beyazımsı ve tüylüdür. Kalp şekline benzer ve uzun bir sapı vardır. Kokusu yoktur, tadı ise mukusludur.

Kimyasal yapısı: drogun gelişmiş kimyasal ya-pısı vardır. Bileşiğin ana etken maddesi asidik karaktere sahip olan Tussilago farfara mukusudur. İçerdiği diğer yapılardan önemli olan: acımsı bileşikler, or-ganik asitler, inulin, fl avoidler, saponinler, taninler vb.

Bu drogda alkaloitlerin varlığını söylemek çok önemlidir çünkü bu yapılar potansiyel birer hepatotoksik maddedir.

Etkisi: Emolient, sekretolitik ve antifl amatör.

Kullanımı: öksürükotu yaprağı öksürüğü sakinleştirici (antitusik) çayların yapımında kullanılır.

Lichen Islandicus (Lichen Cetrariae) – İslanda likeni Cetraria islandica, fam. Parmeliaceae

Bu drogu islanda likenin kurutulmuş talusu teşkil etmektedir.

İslanda likeni toprakta yaşar ve 10 – 15 yıllık yüksekliğe ulaşmaktadır. Yap-raksı görünümlü ve dallanmış talusa sahiptir. Yüzeyin üst tarafı boz-kahverengi renginde, alt tarafı ise boz – beyaz renktedir. Büyük miktarda kuzey yarımküre-

Tussilago farfara

Page 86: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

86

de (kuzey ve orta Avrupa, Sibirya, Kuzey Amerika) yumuşak bölgelerde orman-lık alanlarda büyümektedir. Bazı ülkelerde kültür yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Drog: İzlanda likeni toplanmış yapraksı parçacıklar halinde görülmektedir. Boz yeşilimsiden boz – beyaz renge kadar uzanabilir. 15 cm uzunluğunda, 0,5 mm genişliğindedir. Kendine has kokuya sahiptir ve mukuslu tada sahiptir.

Kimyasal yapısı: bu drog likenin ve izolikenin 50% miktarında bir polisak-karit karışımıdır. Diğer yapılardan şunlar önemlidir: organik asitler- bunlara ayrıca liken aitleri de denir. Ve usnik asit vardır.

Etkisi: Aperatif, antimikrobiyel ve antitusik

Kullanımı: islanda likeni acımsı aperatif maddesi gibi kullanılır - amara mu-cilaginosum. Bu şeklide alınırsa yemeğin sindirimi iyileştirir ve sindirim siste-minin fonksiyonunu düzenler.

İslanda likeni, öksürüğü sakinleştiren preparatların yapımında kullanılır. İzole edilen urin asidi anti mikrobiyel madde gibi kullanılır.

Symphyti radix – kafes otu kökü Symphytum off icinale, fam. Boraginaceae

Bu drog kafes otu bitkisinin kurutulmuş rizom ve kökünden oluşmaktadır.

Kafes otu çok yıllık otsu bir bitkidir. Kısa rizoma sahiptir, kökü ise dallan-mıştır. Dalları düzgün uçları dallanmıştır. Uzunlamasına sert ve sivri tüylerle kaplanmıştır. Yaprakları uzunlamasınadır, çiçekleri ise üst yaprak kollarında yerleşmektedir. Çiçekleri mor renktedir. Üzüm salkımı şeklinde aşağıya doğru sarkmaktadır. Ürünü yuvarlak ve cevizimsidir. Bitki bütün Avrupa’da görül-mektedir. Daha çok dağ eteklerinde nemli yerlerde görülmektedir.

Kafes otu kökü çok fazla dallanmıştır, koyukahverengi siyaha yakın renkte, dış tarafında uzunlamasına toplanmış iç tarafı beyazımsıdır. Kokusu yoktur, tadı içe mukusumsu ve acıdır. İçindekileri: mukus (10-15%), nişasta, taninler (4-6%), reçineler vb. Alantoin bileşiği (1%) varlığı da önemlidir.

Akciğer hastalıkları tedavisi ve mide mukozası iltihapları tedavisinde kulla-nılmaktadır. Alantoin bileşiği dokuların yenilenmesini sağlar, bundan dolayı zor iyileşen yaraları iyileştirmek için merhem üretiminde kullanılır.

Page 87: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

87

Salep tuber – salep Orchys spp., fam. Orchidaceae

Bu drog birkaç salep türlerin kurutulmuş yumrularından oluşmuştur.

Salep adı altında fam. Orchidaceae, ailesinden bir-kaç tür bilinmektedir fakat en tanınmışları Orchys cinsi saleplerdir. Bunlar çok yıllık otsu bitkilerdir. Ba-sit gövdeye, uzunlamasına birkaç yaprağa sahiptirler. Yaprakları uzunlamasına bir oluğa ve paralel sinirlere sahiptir. Çiçek sapı diktir ve farklı renklerde (beyaz, pembe, mavi, mor) çiçeklerden oluşan bir çiçek gru-buna sahiptir. Dağ çayırlarında ve otlaklarda büyü-mektedir. Bütün yaz boyunca çiçek açmaktadır. Çiçek açtığı dönemde salep iki yumruya sahiptir. Birincisi eski, daha büyük, pürüzlü yüzeye sahiptir ve bitkinin toprak üstü bölümüne çıkmaktadır. Diğeri ise genç yumrudur. Bu toprak altında kalır ve bitkinin bir sonraki nesillerini meydana getirmekle yükümlüdür. Drog olarak sadece genç yumrular çiçek açma döne-minde toplanır. Topraktan çıkarıldıktan sonra su ile

yıkanarak bir ipe dizilerek veya bir ağla sarılarak kaynar suda kaynatılarak ste-rilize edilirler.

Drog: salep yumruları farklı şekil ve büyüklüğe sahiptirler: top şeklinde, uzunsu veya el şeklinde olabilirler. Dış tarafı kahverengi iç tarafı beyazdır. Unsu ve çok serttirler. Kendine has kokuya sahiptirler ve mukuslu tatlı bir tada sa-hiptirler.

Kimyasal yapısı: salep yumruları yüksek miktarda mukus (50%), nişasta (25%), proteinler vb maddeler içermektedirler.

Etkisi: antidiyarik, antitusik

Kullanımı: salep yumrusu, salep mukusu elde edilmesi için kullanılır - Muci-lago Salep, 1% su çözeltisi, küçük çocuklara ishal durumlarında verilmektedir. Tipik mukuslu drog olarak öksürüğü sakinleştirmek için kullanılmaktadır.

Orchys spp.

Page 88: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

88

Lini semen – keten tohumuLinum usitatissimum var. vulgare, fam. Linaceae

Bu drog olgun keten tohumu kurutulması sonucu elde edilir. Keten tek yıllık veya çift yıllık otsu bitkidir. Dik

durumda ve az dallanmış gövdeye sahiptir. Yap-rakları uzunlamasına yerleştirilmiş, çiçekleri ku-tuplarında erleşmiştir. Ürünü top şeklinde yuvar-lak ve çok tohumludur.

Bu drog kültür yetiştiriciliği yapılan bitkilerden oluşmaktadır. Bu şekilde yetiştiriciliği yapılan bit-kiler daha kısa yüksekliğe sahiptir. Daha kısa ve dallanmış bitkiler daha fazla tohum (yağlı keten) vermektedir. Tekstil endüstrisi için yetiştirilen bit-ki türleri daha uzun ve dallanmamıştır (tekstil ke-teni).

Dünyada yağlı ketenin en büyük üreticileri: Hindistan, Arjantin, Etiyopya iken, tekstil ketenin en büyük üreticisi Rusya’dır.

Drog: keten tohumu küçük, kahverengi, kay-gan, parlak ve bir köşesinde bir girintiye sahiptir.

4-6mm uzunluğunda, genişliği geniş bölümde 2-3mm kalınlığı 1.5mm dir. Mukuslu ve yağlı tada sahiptir, kokusu yoktur.

Kimyasal yapısı: keten tohumu büyük miktarda (30-45%) yağ, protein (20-25%), siyanojen heterozoit linimarin, enzimler ve mukuslu maddeler (5-12%) içermektedir. Mukus epidermiste, epidermisin dış hücrelerinde kalınlaşmış formda bulunur.

Etkisi: Laksantif, emolient

Kullanımı: öğütülmüş keten tohumu kronik kabızlıklarda ve karın ağrıların-da (gastrit, hiperasidik durumlarında, ishal, şişkinlik vb.)yumuşatıcı etkisinden dolayı tedavi için kullanılır.

Keten tohumu ve keten unu dış kullanımda, lavmanlar için kullanılır. Taze tohum keten yağı elde etmek için kullanılır. Keten yağı farmakoloji vb alanlar-da geniş kullanım alanına sahiptir.

Linum usitatissimum

Page 89: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

89

Plantaginis lanceolatae folium – dar yapraklı sinirotu Plantago lanceolata, fam. Plantaginaceae

Bu drog kurutulmuş geniş yapraklı sinirliot yaprağından oluşmaktadır.

Dar yapraklı (erkek) sinirotu çok yıllık otsu bitkidir. Dik ve dallanmamış gövdeye sahiptir. 50 cm. ye kadar büyüyebilir. Toprak üstünden çıkan ince uzun dar yap-raklara sahiptir. Yaprakların köşeleri düzgün uçları sivri, yüzeyi boyunca tüylerle kaplanmıştırlar. Çiçekleri kü-çüktür ve bitkinin ucunda toplanmıştır. Bitki Avrupa ve Orta Asya da yaygındır.

Bitki çiçek açtığı zaman yaprakları toplanır. Kurutulan yaprak kendi doğal rengi olan koyu yeşil rengi koruması gerektiğinden dolayı, toplanan yaprak tahrip edilmeme-lidir.

İnce yapraklı sinirotu yaprağı çok bileşik bir kimyasal yapıya sahiptir. Bu yapıya mukuslu maddeler de dahildir. Bundan dolayı bu drogun farmakolojik etkisi sahip olduğu bileşik yapıdan geldiği düşünülmektedir.

Bu drog en çok üst solunum yolu enfeksiyonları tedavisinde kullanılmakta-dır. İltihaplı durumlarda iyileştirici özelliği olduğu bilinmektedir. Mide, barsak hastalıkları tedavisinde de kullanılmaktadır. Bu bölgedeki yaraların hızlıca ka-panmasına sebep olur. Bazı ülkelerde bu drogun sadece dış kullanımına müsa-ade edilir.

Plantaginis majoris folium – geniş yapraklı sinirotu Plantago major, fam. Plantaginaceae

Bu drog kurutulmuş geniş yapraklı sinirotu yaprağın-dan oluşmaktadır.

Geniş yapraklı sinirli ot (dişi), çok yıllık otsu bitkidir, dik durumda dallanmamış gövdeye sahiptir. Toprak üs-tünden çıkan geniş yapraklara sahiptir. Yapraklarında 3 7 arası geniş belirgin sinirler vardır, köşeleri sabittir. Çi-çekleri küçük yoğun bir şekilde çiçek gruplarında bitki-nin ucunda gruplanmıştır ve 35 cm uzunluğa varabilir. Bitki doğada çok yaygın bulunmaktadır.

Plantago lanceolata

Plantago major

Page 90: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

90

Geniş yapraklı sinirotu yaprağı, dar yapraklı sinirotu yaprağına göre daha fazla mukus içermektedir (yaklaşık 40% daha fazla). Kalan kısım aynı şekilde bileşik bir yapıdır. Drog en çok halk tıbbında mukuslu drog gibi en çok mide mukozası yangılarında mukozayı iyileştirmek için kullanılır. Dış kullanımı alanında da deri hastalıklarını iyileştirmek (özellikle yaralar, apseler, furunkullar vb) için kullanılır.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. En önemli mukuslu drogları sıralayınız1 hangi bitkilerden elde edilmektedirler? Mukuslu drogların kimyasal yapılarını karşılaştırın!

2. Hangi özellikler mukuslu drogların ortak özellikleri, hangi özellikler ise droglara özgü özellikleridir?

3. Mukuslu droglar nasıl kullanılmaktadırlar?

DAHA FAZLA ARAŞTIR:

• Halk tıbbında mukuslu drogların kullanımı

• yakın doğu ülkelerinde salebin geleneksel kullanımı

Page 91: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

91

KONU 5.�

YAĞ MADDELERİ İÇEREN DROGLAR

• Basit (düzgün) yağlar - trigliceridler

• Tedavi için kullanılan yağlar (şifalı yağlar):- Oleum Jecoris – balık yağı,- Oleum Lini – keten yağı,- Oleum Ricini - hint yağı.

• İndiferent yağlar:- Oleum Amygdalae – badem yağı,- Oleum Olivae – zeytin yağı,- Oleum Sesami – susam yağı,- Oleum Glycinae – soya yağı,- Butyrum Cacao - kakao yağı,- Adeps suillus – domuz yağı,- Oleum Arachidis - fıstık yağı.

• Cera - reçineler

• Farmaceft ve kozmetik üretiminde kullanılan reçineler:

- Cera alba, Cera fl ava – beyaz ve sarı arı reçinesi,- Cera Lanae (Lanolinum anhydricum) - lanolin,- Cetaceum – spermacet.

Page 92: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

92

Yağ maddeleri - lipidler

Lipidler büyük sayıda canlı organizmalarda sentezlenirler. Bitkilerde ise pri-mer metabolizma ürünü olarak meydana gelirler ve tohum, toprak altı organ-ları daha seyrek durumlarda da ürünlerde depolanırlar. Hayvanlarda ise yaşlar genelde derialtı dokularda depolanırlar. Kimyasal açıdan bakılırsa yağlar, yağ asidi ve alkol esterleri karışımlarıdır. İki gruba ayrılır:

- basit yağlar (katı ve sıvı yağlar, balmumu)- bileşik yağlar (fosfolipid, glukolipid, lesitin vb.)

Yağ maddelerin çok sayıda önemli rolü vardır. Onların hücre duvarı yapı-mında olması gereken maddelerdir. Koruyucu ve regulatör görevlerde bulunur. Enerji depolanması için de en önemli yerdir vb.

Basit (düzgün) yağlar - trigliceridler

Basit (düzgün gerçek) yağlar veya trigliceridler, glicerol triestleridir (trihid-roksil alkol) ve genelde çok sayıda C atomu bulunan yağ asitleridir. Yağ asitleri iki temel gruba ayrılır: Doymuş yağ asitleri ve onların doymamış homologları (doymamış yağ asitleri). Doymamış yağ asitleri arasında en sık 18 ve 16 C ato-mu (stearik ve palmitik asidi) yer alır. doymamış bitkisel yaşlar için çok daha önemlidir. En yaygın olanları 18 C atomu olanlardır. Tek, çift veya üçlü bağı olabilir. Daha az durumlarda fazla başı olabilir. En sık oleik, linoleik, linolen asidi görülür.

Doymamış yağ asitleriyle bağlı glicerol esterleri genelde katıdır. Bitkilerde çok seyrek görülür. Genelde hayvanlarda görülür. Genelde bu yağ asitlerine yağ’lar denir. Bunlar genelde hayvanların derialtı organlarında depolanırlar. Bitkilerde gliserol esterlerive doymamış yağ asitleri karışımı olan sıvı şeklinde yağ maddeleri görülür. Bu yağ maddelerine genelde sıvı yağlar denir. Bunlar ayrıca Olea pinguia, adıyla da bilinir. pinguis = yağlı, kelimesinden. Bitkilerde ürünlerde ve tohumlarda depolanırlar.

Özellikleri. – yağlar oda sıcaklığında onların kimyasal yapısına daha doğ-rusu trigliseritlerin yapısını oluşturan yağ asitlerine bağlı olarak katı, yarı katı veya sıvı durumda olabilir.

Page 93: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

93

Yağlar suda çözümlenmezler, bazıları ise alkollerde çözümlenirler. Organik çözümleyicilerde en iyi çözümlenirler. Alkol veya sulu bazik çözeltilerde yük-sek ısıda ayrışırlar (sabunlaşma). Bu olguda serbest yağ asitleri baz metallerle birleşerek tuzlar oluşturur. Bunlar sabun diye bilinir ve suyla karıştığında kö-pük oluşturur. Yağlar genelde sabuna dönüşmeyen bölüme de sahiptir. Bu bö-lüme sabun olmayan bölüm denir ve bu bölüm steroller, vitaminler (tokoferol), pigmentler (karotenler) hidrokarbon vb yapılar oluşturur. Sabun olmayan bö-lüm her yağ için sabittir. Bu bölümün değiştirilmesi bize sahte ürünü gösterir. Yağlar farklı fiziksel – kimyasal sabitlere ( rölatif yoğunluk, sabunlaşma, asit, ester, ve iyot sayısı, peroksit sayısı vb) de sahiptir.

Yağların önemli özelliği de oksijen (hava) etkisiyle perositler kadar oksidas-yona uğrar ve polimerize olurlar. Bu olgular koku, renk ve yağ tutarlılığı de-ğişimi ile kendini gösterirler. Değişiklikler yağlarda daha doğrusu doymamış yağlarda oksidatif degradasyonu sonucu olur.

Yüksek sayıda ikili bağlara sahip olan doymamış yağ asitleri yağlara bir film kalınlığında sürülme, katı yapı oluşuruma ve kuruma özelliğini verirler. Bu yağ asitlerin mevcudiyetine bağlı olarak bu yağlar: kurumayan, yarı kuruyan ve ku-ruyan olabilir.

Yağlar’ın elde edilmesi (üretimi). – Yağlar bitkisel veya havansal maddeden farklı şekillerde izole edilebilir. Eskiden ve günümüzde güncel olan yöntem, tohumların veya ürünlerin sıkılmasıdır. Üretimde ikinci adım her zaman yağ hammaddelerin temizlenmesidir (rafineri). Yağların rafineri işlemi şu adımla-rı içerir: organik karışımları uzaklaştırma, serbest yağ asitlerini nötürleştirme, aktif karbon yardımıyla süzme, kötü kokuları uzaklaştırma vb..

Yağlar’ın önemi ve kullanımı: – Bitkisel ve hayvansal yağlar’ın gıda için büyük önemi vardır. Bazı yağlar ticari amaçlar için kullanılır: Sabun endüstrisi, boya ve cila endüstrisi, resim boya çözeltileri ve teknik kullanım için indiferent yağ-lar. Uygun farmakolojik etkiye sahip oldukları için bazı yağlar farmakoloji’de ve tıp’ tedavi amaçlı kullanılırlar. Çok sayıda yağlar farmakoloji teknolojisinde yarı katı maddeler üretmek (merhem, krem) için indiferent madde bibi kullanılır.

Page 94: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

94

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Lipidleri tanımla! Hangi lipidler basit, hangileri bileşiktir?2. Lipidlerin bitki dünyası için ne önemi vardır?3. Hangi yağların düzgün olduğu söylenir?4. Yağların en önemli özellikleri hangileridir?5. Yağlar nasıl üretilir?6. Yağlar nerelerde kullanılır?

Tedavi için kullanılan sıvı yağlar (şifalı yağlar)

Oleum Jecoris – Balık yağı Gadus sp., fam. Gadidae

Balık yağı kuzey denizi sularında yaşayan Gadus, türü balıklardan elde edi-lir. Yağ 70% yağ içeren karaciğerden elde edilir. Saf balık yağı hammaddesi av-lanma yapılan gemilerde üretilmektedir. Dünyada en büyük saf balık yağı ham-maddesi üreticileri Norveç ve İzlanda dır. Saf balık yağı hammaddesinin işlen-mesi ve rafinerisi karada yapılmaktadır. En büyük üretici de Büyük Britanya’dır.

Balık yağı saydam, açık sarı, sıvı, kendine has kokusu ve balık tadındadır. Yarı kuruyan yağlar grubunda yer alır.

Yağın içeriği. – Balık yağı trigliceridlerin en büyük bölümü doymamış yağ asitlerinden oluşmuştur (85%). Bu yağ çok fazla vitaminler, özellikle vitamin A (yaklaşık 600IE/g) ve vitamin D (yaklaşık 100 IE/g) içerdiği için çok değerlidir.

Kullanımı. – Balık yağı çocuklarda görülen rahitis gibi kalsiyum resorpsiyo-nu bozuklukları tedavisi veya önlenmesi için çocuklarda kullanılması tavsiye edilir. Etkisi vitamin D ye bağlıdır. Epitelizasyonu hızlandırıp daha hızlı iyi-leşme sağlayan vitamin A içerdiğinden dolayı, balık yağı vuruk ve yanıklarda tedavi için kullanılan yağlara ilave edilir.

Page 95: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

95

YARARLI BİLGİLER:

Oleum Ginocardiae – Çalmurga yağı Hydnocarpus kurzii, fam. Flacourtiaceae (Achariace)

Çalmurga yağı olgun çalmurga tohumunun sıcak süzülmesiyle elde edilir. Gü-ney Asya (Hindistan, Burma, Tayland) bölgelerinde yaşayan tropik bitkidir. Sarı koyu sarı yumuşak maddedir, kötü tada, zayıf kokuya sahiptir. 25*C ısıtmakla vis-koz sıvı haline geçer. Polar olmayan çözeltilerde çözülür. Eskiden Hindistan’da cü-zam vb deri hastalıkları tedavisinde kullanılmıştı. Günümüzde lokal önemi vardır.

Oleum Lini – keten yağı Linum usitatissimum, fam. Linaceae

Keten yağı keten olgun keten tohumunun soğuk süzülmesiyle elde edilir.

Keten tek yıllık veya iki yıllık otsu bitkidir. Düzgün büyür ve az daları vardır. Yaprakları ince ve uzun ve değişkendir. Çiçekleri ışıklı ve bitkinin tepesindedir. Ürünü top şeklindedir ve içinde çok sayıda tohumu vardır. Tohumları küçük, kahverengi, parlak ve yağlı yüzeyi vardır.

Yağ üretimi için özel bir tür olan yağ keteni üretil-mektedir. Bu tür kısa boylu, çok sayıda dalları ve daha çok tohum üretimi sağlayan çok sayıda çiçekleri var-dır.

Keten yağı (Oleum Lini) saydam sıvı şeklinde, sarı renktedir. Kuruyan yağlar grubuna girmektedir. Açık havada uzun süre kalırsa hava etkisiyle yoğunlaşır, ko-yulaşır ve kötü tada, hoş olmayan kokuya sahip olur.

Kullanımı. – keten yağı farmakolojide şifa veren preparatlar, liniment ve tıp sabunu üretiminde kulla-

nılır. Linimentum Calcis maddesi bir kısım yağ iki kısım kireç suyu kullanılarak yapılır. Yanıkların tedavisinde kullanılır.

Ticari anlamda keten yağı büyük oranda boya, cila, sabun ve plastik madde vb. üretiminde kullanılmaktadır.

Linum usitatissimum

Page 96: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

96

Oleum Ricini – Hint yağı Ricinus communis, fam. Euphorbiaceae

Hint yağı olgun soyulmuş Hint baklası to-humunun soğuk süzülmesiyle elde edilir. Hint baklası tek yıllık veya fazla yıllık bitkidir.

Kalın yaprakları yuvarlak plak şeklindedir. Köşelerinde diş gibi çıkıntıları vardır. Çiçekle-ri tek cinsiyetli, bitki ise tek evlidir. Çiçekleri üzümsü bir halde toplanmıştır. Ürünleri fasulye şeklindedir ve her sargıda üç tohum bulunur.

Hint baklası dünyada birçok ülkede yetiştirilmektedir. En çok Hindistan, Brezilya ve Çin’de yetiştirilmektedir.

Tohumu fasulye tanesine benzer. Yüzeyi kaygan, alaca renkte, ucunda ise bir çıkıntısı vardır (karunkula). 40-60% arası yağ, 20% protein vb maddeler içerir.

Hint baklası tohumu Risin glikoproteinini ve risin alkaloidini içerdiği için zehirlidir.

Olgun ve soyulmuş tohumun soğuk süzülmesiyle elde edilen yağ su ile kay-natılarak toksik risinin etkisi uzaklaştırılır.

Yağın özellikleri – Hint yağı saydam renksiz ve koyu bir sıvıdır. Zayıf kokusu ve ağır kötü tadı vardır. Diğer yağlardan farklı olarak etanol’da ve çok sayıda or-ganik çözeltilerde çözümlenir (petrol eter hariç) çözümlenir. 0*C soğutmakla buğulaşır, daha düşük sıcaklıklarda içe katılaşır.

Kullanımı: Hint yağı iyi bir puratift ir. Tek dozda 15-30 g arası, limon suyu veya başka bir sıvıyla karıştırılarak kullanılır (tad vermesi için). Etkisini alın-dıktan dört saat sonra kolik ağrılar vermeden göstermeye başlar. Kronik kabız-lıklarda kullanılması tavsiye edilmez.

Hint yağı teknoloji ve kozmetik endüstride de kullanılır.

BİLGİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Hangi yağlar şifalıdır?2. Balık yağı hakkında ne biliyorsun?3. Hangisi kuruyan yağdır? Ne için kullanılır?4. Hint yağı elde edilme adımlarını açıklayın!5. Hint yağının özellikleri nelerdir? Onun kullanım amacı nedir?

Ricinus communis

Page 97: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

97

İndiferent yağlar(farmakoloji teknolojisinde çözeltiler)

Oleum Amygdalae – Badem YağıAmygdalus communis (Prunus amygdalus), fam. Amygdalaceae

Baden yağı tatlı veya acı olgun badem tohumunun süzülmesi ile elde edilir.

Badem orta Asya da yaşayan bir ağaçtır. Yük-sekliği 5 metre kadar, uzunlamasına imce yap-raklara ve pembe beyaz çiçeklere sahiptir. Ürünü yumurta şeklinde, yeşilimsi, tüylerle kaplanmış-tır. Olgunlaştığında patlamaktadır. Sert kabuk içermektedir ve içinde bir adet tohum bulun-maktadır.

Kuru ve taşlı yerlerde yaşamaktadır. Akdeniz boyunca birçok ülkede yaygındır. Bu ülkelerde yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Yetiştiriciliği ya-pılan bitkilerin doğal bitkilerden tek farkı onla-rın dikenlere sahip olmasıdır.

Badem şu şekillerde görülmektedir: var. dul-cis, tatlı ve var. amara, acı badem. Her iki badem

şeklinin tohumları badem yağı üretmek için kullanılır.

Badem yağı saydam, koyu sarı renkte bir sıvıdır. Kokusu yoktur, tatlı tada sahiptir. -10˚C soğukta bile sıvı renktedir. Yapısında büyük sayıda oleik ve lino-leik asit trigliseritlerini içermektedir.

Kullanımı: Badem yağı kozmetolojide ve dermatolojide kullanılmaktadır. Fındık yağıyla benzer özelliklere sahip olduğu için onun yerine de kullanıla-bilir.

Oleum Olivae – zeytin yağı Olea europaea, fam. Oleaceae

Zeytin yağı fazla olgun olmayan zeytin tanelerin soğuk süzülmesiyle elde edilir.

Zeytin ağacı 12m yüksekliğinde yeşil renkte bir ağaçtır. İğnelere sahiptir, yaprakları köşeli, derimsi ve alt tarafı gri renktedir. Çiçekleri küçük, beyaz

Amygdalus communis

Page 98: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

98

renktedir ve üzüm salkımı şeklinde çiçek grupları yapmaktadır. Ürünü uzunla-masına yuvarlak, parlak ve olgunluğunda koyu mor renktedir.

Olgun zeytin tanesi yaklaşık 40—60% yağ içermektedir. Etli kısmında (me-zokarpte) ve tohum etrafında 12-15% yağ içerir.

Zeytin ağaçları, zeytin taneleri ve zeytin yağı üretmek için Akdeniz ülkeleri etrafında yetiştirilmektedir.

Zeytin yağı saydam, sarı yeşil renkte hoş kokulu ve hoş bir tada sahip bir sıvıdır. +10 o C matlaşma-ya başlar. 0o C ise katılaşmaktadır. Olgunlaşmamış ürünlerden elde edilen yağ zayıf kaliteye sahiptir ve daha koyu renginden tanınmaktadır. Yağın ren-gi klorofil ve ksantofil pigmentlerinden kaynaklan-maktadır.

Yağın yapısı: Zeytinyağının yapısında en yüksek oranda palmitik ve oleik ve linoleik asit bulunmak-tadır.

Kullanımı. – Zeytin yağı genellikle safra fonksi-yonunun iyileştirilmesinde ve safra asitlerinin sal-

gılanmasını artırmak (holagog) gibi kullanılmaktadır. Farmakoloji teknoloji-sinde şifalı maddelerin çözeltisi için kullanılmaktadır. Rafine edilmiş yağ ise parenteral preparatlar hazırlanması için kullanılmaktadır.

Oleum Sesami – Susam yağı Sesamum indicum, fam. Pedaliaceae

Susam yağı susam tanesinin soğuk süzülmesiyle elde edilmektedir. Susam tek yıllık otsu bir bitkidir. 2m yüksekliğe kadar ulaşabilir. Üst yaprak

çıkıntılarında beyaz ve sarı çiçeklere sahiptir. Ürünü fasulye kesesi şeklindedir ve içinde yaklaşık 200 tohum içermektedir. Olgunlaşan ürün patlar ve tohum-lar dökülür. Bundan dolayı bitki ürün olgunlaşmadan kesilmektedir ve bu şe-kilde daha büyük verim elde edilmektedir. Tohumu küçük, basık ve açık sarı renktedir. Yaklaşık 40-50% yağ içermektedir.

Susam en çok Asya’da (Hindistan, Çin, Burma), Afrika’da (Sudan) ve Amerika’da (Meksika) yetiştirilmektedir.

Susam yağı saydam, açık sarı renkte hoş bir kokuya sahiptir. -4o C -6 o C sı-caklığında soğutmakla katılaşmaktadır. Sabunlaşmasından sonra doğal antiok-

Olea europaea

Page 99: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

99

sidan olan sezamin ve sezamolin içermektedir. Bu yapılar yağı acılaşmasından korumaktadırlar.

Kullanımı: Susam yağı çözeltici olarak zeytinyağı yedeği gibi kullanılmakta-dır. Ayrıca kozmetik üretiminde de kullanım yeri bulmaktadır.

Oleum Glycinae – Soya yağı Glycine soja, fam. Fabaceae

Soya yağı soya tanesinin soğuk süzülmesiyle elde edilmektedir. Soya kısa boylu, tek yıllı kotsu bir bitkidir. Üçlü yapraklara sahip (ki bu özel-

lik Fabaceae ailesine özgüdür). Ürünü fasulye kesesi şeklindedir ve tüylüdür. İçinde 1-4 farklı renklerde tohumlar bulunmaktadır. Bitki kendiliğinden yetiş-mez, sadece kültür yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Soya Avustralya’dan gelmektedir. Buradan ilk önce Çine, ondan sonra 20 yy daha geniş kullanılmaya başlamışlardır. Günümüzde soyanın en büyük üretici-si ABD’dir. Ondan sonra Brezilya, Çin, Arjantin ve daha az Hindistan ve Çin’de yapılmaktadır.

Tohumu yaklaşık 15-35% karbonhidrat, 35-40% protein, 15-20% yağ ve 2-3% lesitin (fosfolipid), saponinler, fitin asidi vb içermektedir.

Yağın yapısı: Soya trigliseridleri en çok linoik, oleik ve linoleik asitler’den oluşmaktadır. Sabunlaştıktan sonra yağ kısmı bitkisel steroller, vitaminler (özellikler Vitamin E) içermektedir.

Kullanımı: Farmakolojide soya yağı bazı parenteral preparat üretiminde kul-lanılmaktadır. En çok gida için kullanılmaktadır. Hidrojenize olmuş yağ katı halde ve beyaz renktedir. En çok gıda endüstrisinde kullanılmaktadır.

Soya Lesitin. – Soya tohumu lesitin elde etmek için çok ucuz bir kaynaktır. Lesitin gıda endüstrisinde margarin, çikolata, yemek katkıları, hazır yemek hazırlamak için kullanıl-maktadır. İyi bir emulatördür. Farmakolojide lesitiler (soya ve başka kaynaklardan elde edilen) lipozomlar üretmek için kullanılmaktadır. Lipozom’lar farmakolojik ve kozetik preparatlar üretiminde kullanılmaktadırlar. Karnitinle saf lesitin kombinasyonu şeklinde de kullanılabilir. Tedavi amaçlı yağ metabolizması bozukluklarında kullanılmaktadır.

YARARLI BİLGİLER:

Page 100: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

100

Butyrum Cacao – kakao yağı Th eobroma cacao, fam. Sterculiaceae

Kakao yağı pişirilmiş, soyulmuş ve öğütülmüş kakao tanesinin sıcak süzül-mesiyle edde edilir. Aslında bu ürün toz şeklinde kakao üretiminde yan ürün

gibi meydana gelmektedir. Kakao ağacı 15m yüksekliğinde, çok geniş ve

yoğun yeşil renkte yapraklara sahipti. Beyaz veya kırmızı renkte küçük çiçekleri doğrudan gövde-den ve daha büyük dallardan çıkmaktadır. Kalın bir hıyara benzeyen ürünlerinde yaklaşık 50 adet tohum bulunmaktadır. Güney amerikada yaşa-maktadır. Günümüzde Afrika’da tropik ortamlar-da (Gana’da) en çok yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Kakao tohumu yaklaşık 55% yağ, teobromin alkaloiti, taninler, proteinler, şeker vb yapılar içermektedir.

Kakao yağı oda sıcaklığında koyu, katı halde, solgun sarı renkte, hoş kokuya ve kakao tadına sahiptir. Baskı ile kırılıp parçalanabilir, ellere ise yapışır ve sü-rülemez. 29-30 o C erimekte, 22-25 o C katılaşmaktadır.

Yağın yapısı: kakao yağı oleik, palmitik ve stearik asidi (oleo-palmito-stearin) trigliseritlerinden oluşmuştur.

Kullanımı: Kakao yağı insan vücut ısısının (37 o C) altında erimektedir. Bun-dan dolayı anal supozitoryum ve vaginalitet üretiminde kullanılmaktadır. Koz-metik üretiminde kullanım alanı bulmaktadır. Ticari olarak çikolata ve başka gıda maddesi üretiminde kullanılmaktadır.

Adeps suillus – Domuz yağıSus scrofa var. domesticus, fam. Suidae

Domuz yağı evcil domuz yağ tabakasını su buharında eritmekle elde edilir. Eriyen yağ su içermemesi gerekir. Bundan dolayı eritmeden sonra susuz sod-yum sülfatla kurutulur.

Domuz yağı beyaz renkte, nötr reaksiyonu olan, az kokusu ve yağ tadındadır. 34-46 o C arasında erimektedir. Tamamı oleik asit trigliseridleri (50%), palmitik asit trigliseridleri (40%) ve küçük miktarda linolik asidinden oluşmuştur.

Th eobroma cacao

Page 101: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

101

Kullanımı. – Domuz yağı şifalı yağlar elde edilmek için kullanılır. Çok kolay sürülebilir ve deri tarafından kolayca emilir. Kullanım süresi uzatılması için domuz yağına benzoik asidi (0,1%) ilave edilerek stabilize edilir.

Oleum Arachidis – Yer fıstığı yağı Arachis hipogea, fam. Fabaceae

Yer fıstığı yağı soyulmuş yerfıstığı (arahis) tohumunun soğuk süzülmesiyle elde edilir.

Yerfıstığı tek yıllık bitkidir ve yaklaşık 0,5m boyundadır. Çiçekleri ayrı ayrı ve sarıdır. Döllenmeden sonra çiçek tutucusu eğilerek toprağa girmektedir ve 10cm derinliğinde ürünü geliştirir. O uzunlamasına silindir şeklinde büyüyen, açık sarı bir kesedir dır. Bazı yerlerinde daralmalar vardır ve içinde koyu kah-verengi tohum zarı ve beyaz kotiledonu olan, bir - altı arası, en sık iki yerfıstığı tohumu vardır.

Bitki Güney Amerika’dan gelmektedir. Bitkinin Güney Amerika’dan geti-rildiği bilinmektedir. XVI. yy da Güney Afrika’ya ondan sonra Asya’ya taşın-mıştır. Günümüzde özellikler Çin, Hindistan, Kuzey Afrika ülkeleri, ABD ve Endonezya’da yağlı bitkilerden en çok yetiştiriciliği yapılan bitkidir.

Yerfıstığı yağı saydam, açık sarı renkte, kokusu yoktur ve hoş bir tada sahiptir.

Yağın yapısı – yerfıstığı yağın trigliseritleri oleik ve linoleik asitten oluşmuş-tur. Çok küçük miktarda araşidonik asit mevcuttur. Sabunlaştıktan sonra yağ bölümünde bitkisel steroller ve vitaminler bulunmaktadır. E vitaminin büyük ölçüde bulunması çok önemlidir ve belirtilmelidir.

Kullanımı: Yer fıstığı yağı gıda sektöründe kullanılmaktadır. Bu yağdan mey-dana gelen alerjik reaksiyonlar az da olsa görülmekle birlikte, bazen çok kuv-vetli olup çok kötü sonuçlar doğurabilir. Alerjik durum görüldüğü zaman çok hızlı bir şekilde adrenalin ve kortikosteroidlerle müdahale edilmesi gerekmek-tedir. Yer fıstığı yağına alerjisi olan kişiler hiçbir şekilde yer fıstığı kullanma-ması gerekir.

Page 102: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

102

Oleum Helianthi –Ayçiçeği yağı Helianthus annuus, fam. Asteraceae

Ayçiçeği yaşı olgun ayçiçeği tohumunun soğuk süzülmesiyle elde edilir. Li-nolik ve oleinil asidin trigliseridlerinden oluşmuştur. Gıda için kullanılır. Çok nadir durumlarda bazı farmakolojik ürünleri üretiminde zeytin veya başka bir indiferent yağı yerine kullanılır.

ARAŞTIR VE DAHA FAZLA ÖĞREN:

• Gıda için kullanılan yağlar,

• Kozmetik için kullanılan yağlar.

BİLGİLEİRNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Hangi yağlar farmakoloji teknolojisinde çözelti gibi kullanılmaktadır? İndiferent yağlar teriminden ne anlaşılmaktadır?

2. İndiferent yağların yapısı, özellikleri hakkında karşılaştırma yap!3. İndeferent yağların kullanımını açıklayın!4. Hangi yağlar parenteral preparat üretilmesi için kullanılmaktadır?5. Hangi yağlar kozmetik teknolojisinde kullanılırlar?6. Hangi yağ alerjik reaksiyona sebep olabilir?7. Badem yağı nelerden elde edilir?8. Zeytinyağı bitkinin hangi bölümünde bulunmaktadır?9. Susam yağının neden kokusu yoktur?10. Soya nasıl kullanılmaktadır?11. Kakao yağı hakkında ne biliyorsun?12. Domuz yağı nasıl elde edilir? Hangi farmakoloji ürünü için

hammadde temsil eder? Onun özellikleri nelerdir?13. Yerfıstığı yağı özellikleri ve kullanımı hakkında ne biliyorsun?

Page 103: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

103

Cera - Balmumu

Doğal balmumları yüksek, doymuş, mono hidroksil alkol ve yüksek yağ asit-leri ester karışımlarıdır. Daha yüksek alkol molekülsel kitleleri içeren balmum-ları daha katı yapıya sahip olup, suda daha ağır çözümlenir ve daha yüksek erime sıcaklığına sahiptirler.

Özellikleri. – balmumları katı, amorf yağlardır ve bunlar ısıtmakla yumuşar, eriyip kötü fakat kendine has kokuları olan saydam sıvılara dönüşürler. Suda ve etanolda çözümlenmezler. Eter ve başka organik çözeltilerde çözümlenirler. Spesifik fiziksel ve kimyasal sabitlerle karakterize olurlar. Balmumunun kalite-sini belirtmek için külün miktarı da çok önemlidir.

Doğal reçineler sadece bazik alkol çözeltilerinde sabunlaşabilirler. Bu özelli-ğiyle yüksek ısıda bazik sulu çözeltilerde sabunlaşabilen yağdaki trigliseridler-den ayrışırlar. Bu özelliğinden dolayı daha dayanıklıdır ve uçuşmazlar - yan-mazlar (kokuşmazlar).

Kullanımı. – Doğal balmumları farmakoloji teknolojisinde kullanılmakta-dırlar. Kozmetik ve makyaj ürünleri üretiminde geniş kullanım alanları vardır. Onlar kozmetik ürünlere kayganlık, parlaklık ve plastiklik vermektedir. Ayrıca su içme özelliği de vermektedir.

Farmakoloji ve kozmetik ürünlerde kullanılan balmumları

Farmakolojik ve özellikle kozmetik ürünler üretmek için bazı bitkisel bal-mumları kullanılmaktadır. Bunların en önemlileri: Cera carnauba (karnuba mumu), Cera jojoba (jojoba mumu) ve Cerapalmarum (palmiye mumu).

Farmakoloji pratiğinde hayvansal kökenli olan balmumları daha çok kul-lanılmaktadır. Bunların en önemlileri: Cera alba, Cera fl ava (beyaz ve sarı arı mumu), Cera Lanae (lanolin) ve Cetaceum (spermaset).

Cera alba, Cera fl ava – beyaz ve sarı arı mumu

Arı mumu (Cera fl ava) (Apis mellifica, fam. Apidae) arıların ürettiği peteği eritmekle elde edilir. Eritme sıcak suda yapılır. Süzülme ile kirler ve karışımlar ayrılırlar.

Arı reçinesi amorf maddedir ve uzunluğu boyunca sarı kiremit rengindedir. Isıtmayla erir ve plastik kıvamı alır. Elimizle kolay şekil verebiliriz. Daha yüksek

Page 104: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

104

ısılarda ise (63 o C - 65 o C) tamamıyla eriyip saydam sıvıya dönüşür. Bala ben-zeyen kokusu vardır. Tadı yoktur. Suda çözümlenmez, sıcak alkolde ve eterde iyi çözümlenmektedir. Sıvı yağlar eterik yağlarda tamamen çözümlenmektedir.

Arı reçinesi başta melisil alkol ve palmitik asit gibi, yağ asitleri içeren yüksek monohidroksil alkol esterlerinden oluşur. Bu ester mirisin adıyla da bilinir. Bü-yük miktarda serin ortak adıyla adlandırılan serbest alkol içerir.

Cera alba beyazlatma ile elde edilen arı mumudur. Bu uygulama: suyla yı-kamakla beyazlama, güneşle beyazlama veya aktif karbon, potasyum per-manganat, krom asidi veya klor ürünleri gibi bazı oksidatif veya absorbsiyon maddelerle işlenmesiyle olur. Oksidatif maddeler mumların bazı özelliklerini değiştirdiği için tıbbi amaçlar için sadece güneşle beyazlatılmış reçinelerin kul-lanılmasına müsaade edilir.

Beyaz arı reçinesi açık sarı renkte amorf kütlede veya beyaz parçalar şeklin-de görülür. Sarı reçineyle kıyaslandığında zayıf kokusu, daha katı ve daha az plastikliği vardır.

Kullanımı. – Hem beyaz hem sarı arı mumu kozmetik ürün üretiminde ( kremler ve makyaj malzemeleri) kullanılırlar. Ticari anlamda gıda endüstrisin-de, tekstil endüstrisinde ve boya ve cila üretiminde kullanılırlar.

Cera Lanae (Lanolinum) - lanolin

Lanolin Ovis aries, fam. Bovidae koyunların yününden temizleme yoluyla elde edilen reçinelerdir. Lanolin yünün sıcak su, sabun ve sodyum karbonat ile yıkanmasıyla elde edilir. Elde edilen sabunlu karışım asitleşir ve yüzeye yağ karışımları, reçine ve başka bileşimler birikir. Daha sonra şu adımlar uygula-nır. Elde edilen karışımda ki yağlar sabunlaşır ve serbest asitlerle nötrleşirler. Reçine ise santrifüj yolla elde edilir. Reçine daha sonra sıcak suyla eritmekle, asetonda veya benzinde çözümlenerek temizlenir. Filtreleme işlemi uygulanır, oksidasyon maddeleriyle beyazlatılır, deodorasyon ve dekolorizasyon işlemi uygulanır.

Lanolin dünyada en çok yün üretimi en gelişmiş olan ülkelerde (ABD. Avust-ralya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Holaanda) en çok yapılmaktadır.

Lanolin sarı ipliksi yapışkan maddedir. Kendine has zayıf kokusu vardır. La-nolin 38-480 С eriyerek sarımtırak, saydam sıvıya dönüşür. Suda çözümlen-mez, soğuk etanolda çok az çözümlenir. Kloroformda, benzende ve diğer yağ

Page 105: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

105

çözücülerde iyi çözümlenir. Çok sık parafin, gliserol, sabun vb maddeler ilave edilerek sahte ürünü üretilir.

Lanolinin en önemli özelliği onun su çekebilmesidir. Kaliteli lanolin karıştır-ma esnasında iki katı kadar su çekebilir ve yine yağ (konzistensiyonu) özelliğini kaybetmez.

Kimyasal yapısı. – Lanolinin çok karmaşık kimyasal yapısı vardır. En çok doymuş yağ asitleri yüksek yağlar ve ciklik alkol esterlerinden oluşmuştur. Yağ asitelerinden önemlileri miristik, palmitik ve starik asitleridir. Doymamış yağ asitleri içermezler. Steroid hücreye sahip (kolesterol) veya triterpen hücreye sahip (izoholestero – lanosterol) lanolin için karakteristiktir. Lanolin’in yapısı insan derisindeki yağ yapısına benzemesi çok önemlidir.

Kullanımı – Lanolin özellikle etken maddesi suyla karışabilen yağlar (mer-hem) yapımında kullanılır. Kolesterolün varlığına bağlı olarak lanolin, iyi bir elulgasyon özelliği olan bir temeldir. Kozmetik alanda kullanım alanı bulmak-tadır.

Saf susuz lanolinden Lanolinum anhydricum) başka, kullanımda Lanolinum hydrosus da vardır. Bu lanolin 25g sıcak suya 75g lanolin ilave edilerek eşit bir karışım elde edilene kadar sürekli karıştırılır.

Cetaceum - Spermaset

Setaseum veya spermaset kafatası kemikleri boşluklarında, Physeter macro-cephalus fam. Physeteridae maddesi şeklinde bulunan temizlenmiş katı mum-dur. Kafatası boşluğunda bulunan yarı katı madde pompalar yardımıyla çe-kilmektedir. Soğutmakla maddenin 1/3 katılaşır. Katılaşan bu madde aslında spermasettir ve daha sonra temizleme işlemine tabi tutulur. Bir hayvandan yaklaşık 3 t bu reçine elde edilir.

Setaseum (spermaset) katı beyaz renkte, ince tabakada saydam sedef ren-ginde bir maddedir. Kötü kokusu ve tanımlanamayan bir tada sahiptir. Suda ve soğuk alkolde çözümlenmez, kloroform ve eterde çözümlenir. 45-54 o C erir. Genelde senin denilen palmitik asidin setilen esterinden oluşmuştur.

Kullanımı. – Setaseum emolient kremler (Unguentum emolliens) yapımında kullanılır. En çok kozmetik ürün (kremler, makjal, emulziller) yapımında kul-lanılır.

Page 106: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

106

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Reçinelerin ne olduklarını açıkla! Hangi reçineleri biliyorsun?2. Reçinelerin genel özellikleri nelerdir? Her birinin kendine has

özellikleri nelerdir? 3. Reçineler ne için kullanılır?4. Hangi tür arı reçinesi kullanılmaktadır? Onlar nasıl elde edilir ve hangi

özelliklere sahiptir? 5. Lanolin elde edilme işlemini açıkla!6. Lanolinin kimyasal yapısını açıkla?7. Pratikte hangi tür lanolin kullanılmaktadır?8. Spermaset nasıl elde edilir? Onun özellikleri nelerdir? Niçin önemlidir?

Kozmetik üretimde bitkisel mumların kullanımı.

KEŞFET VE DAHA FAZLA BİLGİ EDİN:

Page 107: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

107

KONU 6.�

AİNOASİT ÜRÜNLERİ – PEPTİD, PROTEİN VE ENZİM İÇEREN DROGLAR

• Peptid içeren droglar:

- Polipeptid hormonlar.

• Protein içeren droglar:

- Jelatin, - Ketgut

• Enzim içeren droglar:

- Pepsin, - pankreatin, - Papain, - bromelain.

Peptid içeren droglar:

Peptidler organik bileşiklerdir. İki veya daha fazla aminoasidin peptid bağla (Bir aminosidin a-amino grubu ve diğer aminoasidin karboksil grubu bağlan-masıyla oluşan ve bir molekül su oluşan bir kovalent bağ türü) birbirine bağ-lanmasıyla oluşur. Aminoasit kalıntıları sayısına bağlı olarak peptidler: dipep-tid, tripeptidvb adlandırılır. Oligopeptidler onlarca aminoasit kalıntılarından

Page 108: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

108

oluşmuştur. Polipeptidlerde bunlaın sayısı 10 ile 100 arasındadır. 100 aminoasit kalıntılarından oluşan bileşiklere de proteinler denir.

Bazı bitkisel peptidler fizyolojik aktiviteye sahip bitkisel yapılardır. (peptid alkaloidleri, peptid antibiotikleri, peptid toksinleri ve peptid hormonları)

Polipeptid hormonlar

Hormonlar bileşik organik yapılardır. Eendokrin bezlerinden salınmakta-dırlar ve organizmanın fizyolojik görevlerini yerine getirmesi için gereklidirler. Hormonların endüstriyel üretimi için hayvan endokrin bezleri kaynak gibi kul-lanılır. Bazı hormonlar yarısentetik yolla (steroidler) bazıları ise tam sentetik yolla (adrenalin) elde edilirler. Polipeptid hormonlar bileşik aminoasit polime-rizerleridir. Bunlardan öne çıkan.

- oksitosin ve vazopresin- adrenokortikotrop hormon (ACTH)- İnsulin

Oksitosinve vazopresin: - Her iki hormon hipofizin arka lobundan salgılanır-lar. Nanopeptid denilen dokuz aminoasitten oluşmuştur. Her iki hormondaki aminoasitlerin yapısı farklıdır. Bugün her ikisinin yapısı tanımlanmış ve sen-tetik olarak üretim yapılmaktadır. Onlaın fizyolojik etkisi farklıdır. Oksitosin anayatağın fonksiyonunu daha doğrusu doğum anındaki kas kontraksiyonları-nı ve ayrıca laktasyonu kontrol eder. Vazopresin antidiuretik hormondur. Kan damarlarını daraltır, kan basıncını arttırır ve idrarı vucutta tutar. Bu hormonun eksikliğinde şekersiz diyabet hastalığı oluşur. Bu hastalık Vazopresin içeren preparatlar verilerek tedavi edilir.

Adenokortikotrop hormon (ACTH)– Bu hormon hipofizin ön kısmından sa-lınmaktadır. 15 aminoasidin 39 aminoasit kalntısından oluşan peptid zincir şeklindedir. Böbrek üstü bezlere etki eder ve böbreküstü bezlerden salgılanan hidrokortizon ve kortizon hormonların salınımını arttırır. Tıbbi kullanımiçin ACTH sığır hipofizinden elde edilir.

İnsulin – Bu hormon pankreasta bulunan langer-hans adacıklrında bulunan b-hücrelerinde senezlenir. İnsulin molekülleri iki peptid zinciriyle, kendi ara-larında disulfid köprüleriyle bağlanmış 52 aminoasitten oluşmuştur. İnsulin hormnun görevi vucutta karbonhidrat akışın düzenlemektir. En önemlis gluko-zun kandaki düzeyini kontrol etmektir. İnsulin homonun azlığı kanda ve idrar-

Page 109: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

109

da kan düzeyinin artmasına sebep olur. Bu olayın uzaması durumunda şeker hastalığın (diabetes melitus) klinik semptomların görülmesine sebep olur.

Tıbbi kullanmiçin insulin sığır ve domuz panreasından elde edilir. İnsulin preparatların aktivitesi biyolojik yolla (tavşanlar üzerinde) belirlenir ve Uluslar arası birimlrle belirlenir. İnsulin preparatları şeker hastalığı ve bazı karaciğer hastalıkların tedavisinde kullanılır. Sadece parenteral yolla kullanılır.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Peptidler nedir?2. Bitkiler hangi peptidleri sentezlerler? Hangi peptidler tedavi için

önemlidir?3. Hangi polipeptid hormonlar doğal kaynaklardan izole edilir?4. Polipeptid hormonlar nasıl etki ederler ve nasıl kullanılırlar?

Protein içeren droglar

Proteinler azot içeren yüksek moleküllü bileşiklerdir. Bütün bitkisel ve hay-vansal organizmalarda primer en önemli etkiye sahiptir. Bu bunların aından da anlaşılabilir: protein (προτοσ= ilk). Proteinler peptid bağla bağlanmış yüzlerce aminoasit kalıntılarından oluşmuş biopolimerlerdir. Sadece aminoasitlerden oluşmuşsa basit proteinler (albuminler, globulinler, glutelinler ve prolaminler) teşkil ederler. Basit proteinler genelde yapı elementleridir veya bitkilerin to-humlarında veya toprak altı kısımlarında yedek protein şeklinde depolanmıştır.

Bileşik proteinler molekülde prostetik grup adını alan protein olmayan parça-nın varlığıyla karakterize olurlar. Bu grup farklı kimyasal yapıya sahip olabilir: şeker, yağ, nukleik asit, metal, pigment veya fosfat atığı olabilir. Prostetik gru-ba bağlı olarak bileşik proteinlerin isimleri oluşur. Protein kelişmesinin başına gluko-, lipo-, nukleo-, metalo-, hromo- hemo-, fosfo- kelimeleri ilave edilerek proteinler adlandırılır. Bileşik proteinler hayvansal ve bitkisel organizmalarda önemli biyolojik fonksiyonlara sahiptirler:

Page 110: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

110

• Glikoproteinler hücre zarının yapısını oluşturur ve zardan maddelerin alış-verişini sağlarlar.

• Lipoproteinler bileşik proteinlerin hücre zarı fonksiyonunu kontrol eden en önemli gurubudur. Metaloproteinler bazı enzimlerdir. Nukleoproteinler ise kalıtım özelliğin taşınmasında önemi vardır.

• Proteoglukanlar özel bir polisakkarit grubudur. İki yapıdan oluşan bileşik biopolimerlerdir: polisakkarit (95% kadar) ve protein (5% kadar). Polisak-karit grubun aşırı dominasyonundan dolayı polisakkaritlere benzer özellik-lere sahiptir. Hayvan organizmalarında önemli bir yere sahiptir. Heparin ve hiyaluron asit proteoglikanları farmakoloji ve tıp için çok büyük öneme sa-hiptir.

Farklı proteinlerin rasyonel sınıfl andırılması günümüzde mümkün değildir.. a göre proteinler şu şekilde ayrışırlar:• skleroproteinler - tüylü veya fibriler yapı proteinleridir. Suda çözümlenmez-

ler. En önemli temsilcileri: kolajen(bağ dokusunu oluşturur), keratin (saç, kemik ve tüyleri oluşturur), miozin (kaslarda), elastin (deride) vb.

• globuler – top şeklinde yapısız proteinler. Suda çözümlenirler. En öneli tem-silcileri: albbumin, globulin, prolamin, protamin, hromoprotein, fosfoprote-in, glikoprotein, enzimler, virusler, vb.

Bitkisel proteinler tedavi amaç için kullanılmaz. Onların önemi daha çok beslenmeyle ilgilidir. Farmakognozi ilgi alanı içinde değildir.

Protein içeren doşal hammadelerden en büyük öneme skleroproteinlerden jelatin ve ketgut sahiptir.

Gelatina alba – Jelatin

Jelatin hayvansal kolajenin asidik veya alkalik ayrışmasıyla elde edilen te-mizlenmiş protein ürünüdür. En sık hayvansal kemiklerden veya kemiközün-den elde edilen kolajen kullanılır. Kemikve kemiközü öğütülür, elde edilen un suda kaynatılarak yağlar uzaklaştırılır. Bu işlem sırasında kısmi kolajenin ay-rışması (hidrolizi) oluşur ve kolajen glutine dönüşür. Glutin içeren su çözeltisi ileri aşamalarda temizlenir, rengi uzaklaştırılır ve belli bir yoğunluğa getirilir.

Page 111: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

111

Ayrışmış çözeltiden jöle elde edilir. Bu jöle ince tabakalar haline getirilir ve kurutulur.

Özellikleri: Jelatin renksiz, parlak, saydam, ince yapraklar şeklinde gelmek-tedir. Kokusu ve tadı yoktur, 10-20 cm uzunluktadır. Granül veya top şeklinde olabilir. Suda, alkolde, eter ve çoğu organik çözeltilerde çözümlenmez. Kaynar su, sirke asidi ve su gliserin karışımında yüksek sıcaklıkta çözümlenir. Soğuk suda toplanır, sıcak suda çözümlenir. Sulu çözeltileri yoğun, yapışkandır. Soğu-tulduktan sonra katı jöleye dönüşür.

Kimyasal yapısı – Jelatinin büyük bir kısmını skleroprotein grubundan olan glutin oluşturur. Hidroliz sonucu glutin ağırlıklı alifatik aminoasitler vermek-tedir: glısın, alanin, prolin ve hidroksiprolin. Nutritif anlamda tam anlamıyla protein değildir.

Kullanımı – Jelatinin farmakoloji endüstrisinde büyük kullanım alanı vardır. Jelatin kapsüller (etken maddenin parçlanmadan barsaklara ulaşması gerktiği durumlarda önemlidir. Kapsüller onoktaya kadar ulaşamaz) üretiminde, supo-zitorium üretiminde, tablet üretiminde bağlayıcı gibi, emulsiyon düzenleyicisi vb. kullanılır.

Jelatin mikroskopik preparat üretiminde, mikrobiyolojide üreme alanları üretiminde kullanılır. Gıda endüstrisinde de kullanım alanı bulmaktadır.

Catgut – ketgut

Ketgut cerrahi dikiş iplikleridir ve koyunların ince barsaklarından üretil-mektedir. Üretim için barsağın sadece orta submukoz kısmı kullanılmaktadır. Barsak uzunluğu boyunca bant halinde belli bir kalınlıkta kesilmektedir. Elde edilen bantlar bükülür ve sterilize edilirler. Paketlenirler ve alkol dolu ampul-lerde saklanırlar.

Ketgut saf kolajenden oluşmuştur. İnsan vucudu bu iplikleri tamamiyle re-sorbe eder. Cerrahide yaraların dikilmesi için kullanılırlar. Kalınlığıa bağılı ola-rak iplikler 8-10 gün içinde resorbe olurlar.

Page 112: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

112

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR:

1. Bitkilernasıl proteinler üretmektedir?2. Pratikte hangi protein drogları kullanılmaktadır?3. Jelatin nedir?4. Jelatin nasıl elde edilir ve hangi özelliklere sahiptir?5. Jeatinin kimyasal yapısı nasıldır?6. Jelatin nerede ve nasıl kullanılır?7. Ketgut hakkında ne biliyorsun?

Enzim içeren droglar

Pepsinum - pepsin

Pepsin hayvansal menşeyi olan bir enzimdir ve domuz, koyun, sığır vb hay-vanların mide mukozasından izole edilir. Temizlenmiş pepsin açıksarı renkte ince toz şeklindedir. Zayıf kendine has kokusu ve zayıf kendine has tuzlu tada sahiptir. Suda ve 20% etanolde çözümlenir. Çok fazla higroskop olduğu için 2-15 o C arasında ışıktan ve nemden koruyarak saklanmalıdır. Alkali ortamlar ve yüksek etonol çözeltilerinde parçalanır ve aktivitesini kaybeder.Asidik or-tamda pH 1.4-2.5 arasında pepsin proteinleri peptonlara kadar ayıran proteaz-dır. en uyun etki için sıcaklık 40˚C olmalıdır.

Pepsin digestif fonksiyonlarıniyileştirilmesi için kullanılır. En sık kullanılan şekilleri: toz, tablet veya hidroklor asitte ayrışan çözeltiler.

Pancreatinum - Pankreatin

Pankreatin pankreasın egzokrin kısmında bulunan biir sıvı olup şu enzim-leri içerir: tripsin, amilaz ve lipaz. Bunlar ince barsaklarda pH7.2 – 10 arasın-da etkindir. Üç gıda grubun (karbonhidratlar, yağlar, proteinler) sindirimi için görevlidir. Pankreasta başka enzimler de vardır ve bunlar etkisini barsaklarda gösterirler ve farklı tür besinlerin sindirimini kolaylaştırıcı görevi vardır.

Page 113: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

113

Pankreatin sarı renkte kuvvetli higroskop toz şeklindedir ve kendine has za-yıf kokusu vardır. İyi kapatılmış şekilde kuru soğuk yerde saklanmalıdır. İki yıl-dan fazla saklanmamalıdır. Suda zayıf çözümlenir. Etanolde ise çözümlenmez.

Pankreatin egzokrin pankreas yetersizliğinde, sindirim sisteminde enzim eksikliğine bağlı sindirim bozukluklarında kullanılır. En sık barsaklarda çözü-len draje şeklinde kullanılmaktadır.

Papain – papaya ağacından elde edilen ürün topluluğu Carica papaya, fam. Caricaceae

Papain enzim karışımıdır ve tam olgunlaşma-mış papaya ürünlerindeki sütsü sıvıdan izoleedil-mektedir.

Papaya ağacı palmiyeye benzer. 3-10m uzun-luğundadır. Etli gövdesi ve dğşenyaprakların iz-leri vardır. Gövdenin ucunda uzun tutucusu olan ve 5-7 parçya bölünmüş yası yapraklar vardır

Papaya ürünleri yuvarlaktır, yumurta gibi uzunlamasınadır. Farklı büyüklükte olabilir. 20cm – 30cm uzunluğunda ve 5kg kütleye sa-hip olabilirler. Üründe ve yapraklarda süt boru-ları bulunur.

Papaya orta amerikada yetişmektedir. Bütün tropikal bölgelerde yetiştiril-mektedir.

Drog – drog olarak sütebenzer sıvısı kullanılmaktadır. Buna papaya-reçinesi denir.

Kimyasal yapısı – papain enzim karışımından oluşmuştur: papain, himo-papain, papaya proteinaz.

Kullanımı – papaya reçinesi ve papaya yaprakları fitopreparat üretimi için kullanılır. Bunlar sindirim şikayetlerinde semptomatik tedavi için (epigastrik şişkinik, yemeğinzayıf sindirimi vb.) kullanılır.

İzole edilmiş enzimleri geniş kullanım alanı vardır. Papain tek başına veya başka bir madde ile kombine edilerek sindirim bozuklukları tedavisinde ve gast-rik veya duodenal yetersizliklerde ek diyet için kullanılır. Disepsinin sempto-matik tedavisinde kullanılır. Kontakt lens temizleyici sıvılar üretiminde de kul-lanılmaktadır.

Carica papaya

Page 114: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

114

Bromelain – ananastan elde edilen enzim kompleksi Ananas comosus, fam. Bromeliaceae

Ananas otsu bir bitkidir ve Orta Amerika kökenlidir. Bütün dünyadaki tro-pik bölgelerde yetiştirilmektedir. Bitkinin ürünü gıda için kullanılmaktadır. Çözümlenebilen mono ve disakkaritler (15% kadar), organik asitler ve vita-minler içerir.

Olgun ananas ürünü ve ananas gövdesi proteolitik enzim olan bro-melain içerir. Ticari ürün olan bromelain aslında ananas proteaz karışımıdır ve bunlar reduktif araçlar (sistein) varlığında aktifl eşirler. Oksidans ve metal iyonlarda inhibe olurlar.

Etkisi – bromelain antiinfl amator ve antieksudatif aktivite göstermektedir.

Kullanımı – Bromelain posttraumatik ve postoperatif ödemlerin tedavisinde kullanımı tavsie edilir. Ayrıca disepsinin semptomatik tedavisinde de kullanıl-maktadır.

BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETMEK İÇİN SORULAR

1. Enzim içeren hangi droglar pratikte kullanılmaktadır?2. Pepsin hakkında ne bliyorsun?3. Pankreatin hakkında ne biliyorsun?4. Papain nedir venasıl ede edilir?5. Papain nasıl etki eder ve nerelerde kullanılır?6. Bromelain nedir ve nasıl elde edilir?7. Bromelain nasıl etki eder ve nasıl kullanılır?

Page 115: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

115

TBBİ SÖZLÜK

Etki latince AçıklamaA

Abortif Abortiva Düşük yaptıran

Agonist agonist Fizyolojik etki tetikler

Adaptojen adaptogen Organizmanın fi zyolojik ve pisikolojik strese uyumunu sağlar

Adrenerik adrenergica adrenaline benzer etki gösterir, simpatomimetik

Adrenolik adrenolitica adrenaline ters etki gösterir, sempatolitik

Akri acria acı-yakıcı tada sahip…

Aromatik akri acria acı-yakıcı tada sahip…

Akut acuta aniden

Amara amara aromatica aromatik acı-yakıcı tada sahip…

Aromatik amara amara aromatica aromatik acı-yakıcı tada sahip…

Amebisit amebecid ambediyaz etkenlerine ters etki gösterir

Analjezik analgetica ağrıları hafi fl ertir veya yok eder

Analeptik analeptica MSS, solunum ve kalp çalışmasını hızlandırır

Lokal anestetik anesthetic localia kullanıldığı yerde uyuşukluk hissetirir

Anksiolitik anxiolytica psikolojik sıkıntı ve heyevanları azaltır.

Antagonist antagonist ters etkili

Anyasit antacida midedeki fazla asidi bağlamaktadır

Amntiadrenerjik antiadrenergica bak. Sempatolitik veya adrenokolik

Antialerjik antialergica alerjik reyaksiyonları hafi fl etir veya yok eder

Antianemik antianaemica kan zayıfl ığı tedavisinde kullanılır

Antiaritmik antiarrhytmica kalp aritmilerini düzenler

Antiasmatik antiasthmatica bronşiyeşl astımı yumuşatır

Antibiyotik antibiotica patojen mikroorganizmaların gelişmesini engeller

Antideoresif antidepressiva depresyona karşı

Page 116: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

116

Etki latince AçıklamaAntidijabetik antidijabetica kandaki şeker miktarını azaltır.

Antidiyaforetik antidiaphoretica aşırı terlemeye karşı

Antidiyaorik antidijarrhoica ishāle karşı

Antidimeik antidnorrhoica ağrılı adet kanamalarına karşı

Antidote antidota zehire karşı

Antiedematöz antiedematosa şişkinliklere karşı

Antiemetic antiemetica kusmaya karşı

antikoagulans anticoagulantia kan pıhtılaşma etkisini azaltır

antikonvılziv anticonvulsiva kasılmalara karşı

antileproz antileprosa cüzam hastalığına karşı

antimalarik antimalarica malariya hastalığına karşı

antimenorajik antimenorrhagica adet kanamalarını azaltırır

antimikotik antimycotica mantar enfeksiyonlara karşı

antimikrob / mikroorganizmaların gelişmesini engeller

antimitotik antimitotica hücre bölünmesini (mitoz) durdurur

antinevraljik antineuralgica nevraljik vb ağrıları hafi fl etir

antiparazitik antiparasitica parazitlere karşı

antiparkinsonik antiparkinsonica parkinson hastalığı semptomlarını hafi fl etir

antipedunkulotik antipedicylosa bit'lere karşı

antipiretik antipyretica vücut sıcaklığını düşürür

antipsikotik antipsychotica psikolojik bozuklukları düzenler

antireumatik antirheumatica reumatik ağrıları hafi fl etir

antiseptik antiseptica mikroorganizmaların çoğalmasını engeller

antiskabiyotik antiscabiosa uyuz hastalığını tedavi eder

antiskorbutik antiscorbutia skorbut (vit.C eksiklipi) tedavi eder

antispastik antispastica bak. Spazmolitik

antispazmodik antispazmodica bak. Spazmolitik

antitoksik antitoxica zehirlenmeye karşı

antirombik antitrombica kan pıhtısı oluşmasını emgeller

Page 117: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

117

Etki latince Açıklamaantitumot antineoplastica tümör hücrelerinin yayılmasını engeller

antitusik antitussica öksürüğü hafi fl etir

antiülserik antiulcerosa mide ve oniki parmak barsaktaki ülser ağrılarını hafi fl etir

antiurik antiurica Giht hastalığına karşı (Ürik asit tuzlarının çökmesini azaltır)

antifebrilia sıtmaya karşı

antifebril yüksek vücut ısısına karşı

antifi brilans antifi brillantia kalp fi brilasyonunu engeller, bak. Antiaritmik

antifl ogistik antiphlogistica deri ve mukozlaların iltahaplarına karşı , yerel

antifungik antifungica bak. Fungisit veya antimikotik

antihemorajik antihemorrhagica kanamaya karşı

antihipertensiv antihypertensiva yüksek tansiyonu engeller

antihipertonik antihypertonica bak. Antihepertensiv

Antihistamik antihystaminica histamin reseptörlerini bloke eder

Antikolinerjik anticholinergica asetilholin antagonisti, bak. Parasimpatolitik

Antihelmintik anthelmintica barsak parazitlerini yok eder

Aperitif aperitiva iştahı ve yemek sindirimin düzenler

Astenya astenia güç, isterk ve enerji kaybı

Adsorbensiyon adsorbentia sıvı ve gaz emilimini sağlar

Astrenjan adstringentia deri ve mukozaları sıkar

Afrodizyak aphrodisiaca cinsel isteği ve cinsel gücü artıran

B

Bakteriostatik bacteriostatica bakteri gelişmesini engeller

V

Vagolitik vagolitica bak. parasipatolitik, antikolinerjik

Vagotonik vagotonica bak. Parasimpatomimetik, kolinerjik

Vazodilatasyon vasodilatatia kan damarlarını genişletir

Page 118: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

118

Etki latince Açıklamavazokonstruksiyon vasoconstrictor kan damarlarını daraltır

Vezikansiyon vesicantia deriyi tahrib eden ve çıban oluşturan

Vermifug vermifuga bak. Antihelmintik

Virustatik virustatica viruslerin gelişmesini durdurur

Vomitiv vomitiva bak. Emetik

Vulnerary vulneraria yara ve vurukların iyileşmesine yardımcı olur

G

Ganglioplegig ganglioplegica sinir akımını düzenler

Geriatric geriatrica organizmanın ihtiyarlanmasına sebep olan olgu

D

Dezinfektan desinfi cientia mikroorganizmaları yok eden araç

Dezosorans deodorantia kötü kokuları yok eden veya bağlayan

Demulsent demulcentia deri ve mukozayı yumuşatır

Depilatör depilatoria deriden tüyleri uzaklaştıran araç

Depurative depurativa kan temizleme, detoksikasyon

Dermoantiseptik dermoantiseptica deride mikroorganizma gelişmesini engeller

Dermatoz dermatosis deride enfeksiyonlarla oluşan değişiklikler

Digestive digestiva sindirimi iyileştiren araçlar

Diaforetik diaphoretica terlemeye sebep olur

Dismenorea dysmenorrhea sırasız ve ağrılı adet kanamaları

Displazi dysplasia dokuların anormal büyümesi

Dispne dyspnea zorlaşmış solunum

Disuri dysuria zorlaşmış ve ağrılı işeme

Diuretic diuretica yüksek miktarda işeme

E

egzem egzema deri enfeksiyonu

ödem oedema dokularda su toplanması

Page 119: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

119

Etki latince Açıklamaekspektoran expectorantia öksürmeyi kolaylaştırır

ekscitasyon excitatio heyecan

emanagog emenagoga gecikmeli adet kanamasına sebep olur

emetik emetica kusma etkisi yaratır

emoliens emollientia deri ve mukozaları yunuşatır

enteroantiseptik enteroantiseptica barsak antiseptiği

ephielisant epithelizantia derideki epitelizasyonu hızlandırır

erotik erotica bak. Afrodizyak

eupeptik eupeptica bak. Dijesitiv

I

iritan irritantia deriyi uyaran

insektifug insectifuga zararlı böcekleri uzaklaştırır

insektisid insecticida zararrlı böcekleri yok eder

intradermal intradermal deri içine işlem yapma

infectif infectiva sağlıklı kişiyi hastalatabilen bulaşıcı mikroorganizma

infl amasyon infl amatio kırmızılık, şişkinlik ve ağrıyla belirgin olan yangı

inhalasyon inhalatio nefesle buhar çekme işlemi

K

kardiotonik cardiotonica kalbin gücünü ve kontraksiyonlarını artırır

karminatif carminativa karın şişkinliğine karşı, gaz oluşmasını azaltır ve atılmasını kolaylaştırır

katarik cathartica barsakların boşaltılmasına sebep olur, bak. Laksans

keratolitik keratolytica deride ki kalınlaşmaları uzaklaştırır

keratoplastik keratoplastica derideki yüzeysel tabakayı uzaklaştırır

kolit colitis barsak mukoza yangısı

kontraseptif contraceptiva döllenmeyi engeller

korijen corrigentia tat, koku ve görünümü iyileştirir

kozmetik cosmetica yüz ve vücut bakım araçları

Page 120: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

120

Etki latince AçıklamaL

laksant laxania barsakları temizleme aracı

laktagog lactagog ana sütü salınımını sağlar

M

MAO inhibitör / Monoamin asit inhibitörü

mastalji mastalgia meme ağrısı

metabolik metabolica madde metabolizmasını sağlar

Mialji mialgia kaslarda yaygın ağrılar

Midrijatik mydriatica göz bebeklerini genişleten araç

Mikroleksans myorelaxantia iskelet kası ranhatlatıcı

Miotik myotica göz bebeklerini daraltan araç

Miotonilik myotonolytica bak. Miorelaksan

Mutajen mutagen genetik değişkliklerine sebep olan

Musilaginoz mucilagines mukuslu şeyler

N

Narkotik narcotica narkoz etkisi yaratan

Nekroz necrosis hüzre veya organ ölümü

Nerving nervina rahatlama etkisi sağlayan araçlar

Neuroleptik neuroleptica psikolojik bozuklukları tedavisinde kullanılır

Neuroplegik neuroplegica bak. Neuroleptik veya antipsikotik

Nutrisien nutrientia besleyici şeyler

O

Opstipans opstipans barsaklarda kabızlık yaratan şeyler

P

Palatif paliativum hastalık semptomlarını hafi fl eten

Parasimpatolitik parasympatholytica postganglik holinerjik sinirlere uyarılan organları uyarır

Parenteral parenteralia iğne ile vucuda sıvı vermek

per os per os ağız yoluyla ilaç vermek

Page 121: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

121

Etki latince AçıklamaProtektif protectiva koruyucu

Psihoanaleptik psychoanaleptica bak. Psikotonik veya psikostimulasyon

Psihofarmaka psychopharmaca psikolojik bozukluklatı tedavi eden şeyler

Psihosedatif psychosedativa Sinir sistemini sakinleştiren şeyler

Psohotonik psychotonica psikolojik ve vücut yorgunluğunu giderir

Purgans purgantia bak. Laksansiyon

Purjativ purgativ barsak içeriğini boşaltmaya yarayan

R

Revulziv revulsiva bak. Rubifi kasyon

Replent repellentia bak. insektifug

Roborans roborantia bak. Tonık

Rubifasiyens rubifacientiaderi altındaki kan damarları genişletir, kan akımını düzelrtir, deride kırmızılığı artırarak sıcaklık hissi verir

S

Sedative sedativa sakinleştirici

Sekretolitik secretolytica sekresyon azaltıcı

sialagog sialagoga tükürük salınımını artırır

simatolitik sympatholytica adrenerik sinirlerle uyarılan sinirleri uyarır

simpatomimetik sympathomimetica adrenerik sinirlerle uyarılan sinirleri simule eder

sinapsolitik sinapsolitica bak. Ganglioplegik

spazmolitik spasmolitica düz kasların tonusunu azaltır

stomatik stomachica sindirimi iyileştirir

sudofi rik sudorifi ca terlemeyi artırır bak. Diyaforetik

T

terarojen teratogena embriyonun anormal gelişmesi

timoleptik thymoleptica bak. Antidepresif

tonik tonica organizmayı kuvvetlendiren araç

trankilasyon tranquilantia hafi f psikolojik bozuklukları uzklaştırır

Page 122: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

122

Etki latince Açıklamatransdermal transdermalia deriden ilaç verme

tromboz thrombosa damarlarda tromb oluşumu (onların tıkanmasına sebep olabilir)

trombofl ebit thrombofl ebitis tromb oluşumuna başlı damar yangısı

tuberkulostatik tuberculostatica Mycobacterium tuberculosisbüyümesini engeller

U

ülserasyon ulceratio deri ve mukozayı zedeler

uroantiseptik uroantiseptica uriner sistem için antiseptik

uterostipik uterostyptica rahim kanamalarına karşı

uterotonik uterotonica rahimde kasılmalara sebep olur

F

fagositoz phagocytosis hücreye yabancı maddelerin girmesi

fi tonisid phytoncida antibiotik etkili bitkiler

fl ogistik phlogistica bak. Rubifi siyen

fotosensibilizasyon photosensibilisatio güneş ışınlarına aşırı duyarlılık

fungisid fungicida mantarları öldüren araç

furunkuloz furunculosis yerl deri hastalıkları

H

hematom haematoma organ ve dokularda yerel kanamalar

hemorarji haemorrhagia uzun süreli kanamalar

hemostatik haemostatica kanamayı durdurur

hemostipik haemostyptica kanamayı durdurur

hepatoprotektif protectiva hepatis karaciğer hücrelerini zararlı etkenlerden korur

hiperemik hyperaemica kan akımını hızlandırır

hiperplazi hyperplasia dokuların anormal büyümesi

hipertonik hypertonica kan basıncının artması

Hipertrofi hyperthrophia organların büyümesi

Hipnotik hypnotica uyku etkisi yaratan

Page 123: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

123

Etki latince AçıklamaHipoglikemik hypoglicemica kandaki şekeri azaltır

Hipolipidemik hypolipidemia kan dolaşımındaki yağları azaltır

Hipotermik hypotermica vücüt ısısını azaltır

Hipotonik hypotonica kan basıncını azaltır

Holagog cholagoga safra salınımını hızlandırır

Holekinetik cholekinetica safra kesesinin boşaltılamsını sağlar

Holeretik choleretica karaciğerde safra salınımını ve toplanmasını sağlar

Holinarjik cholinergica bak. Parasimpatomşmetşk, vagotonik

Kronik chronica uzun süreli

Cikatrizan cicatrisant deride iz oluşmasını sağlar

S

Sirkulatör circulatoria dolağımı iyileştirir

Sitostatik cytostatica tümör hüzrelerinin çoğalmasını durdurur

Sitotoksik cytotoxica hücreleri öldürür

Page 124: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

124

LITERATÜR

• Асенов И., Гусев А., Китанов Г., Николов С., Петков Т., Билкособирање, Билер, Софии, 1998.

• Асенов И., Николов С., Фармакогнозија, Медицина и физкултура, Софил, 1988.

• Дервенџи В., Природни лековити и ароматични суровини, Наша книга, Скопје, 1986.

• Дервенџи В., Природни лековити и ароматични суровини, Скопје, 1986.

• Дервенџи В., Наши лековити растенија и нивна употреба, Просветно дело, Скопје, 1977.

• Дервенџи В., Современо лекување со лековити билки, Табернакул, Скопје, 1992.

• Кулеванова С., Фармакогнозија, фитохемија и природни лековити и ароматични суровини, Култура, Скопје, 2005.

• Јанчиќ P., Botanica Pharmaceutica (Кулеванова С., превод на македонски јазик,), Наука, Белград, 2004.

• Blumenthal R., Th e Complite German Commision E Monographs, American Botanical Council, Austin, 1998.

• British Herbal Pharmacopeia 1996, 4th ed., British Herbal Medicine Association, 1996.

• Bruneton J., Pharmacognosy, Phytochemistry, Medicinal plants, Lavoiser Publishing, Paris, 2nd ed. 1999.

• European Pharmacopoeia, 6th Edition, Council of Europe, Strasbourg, 2008.

• Evans W.C., Trease and Evans’ Pharmacognosy, 15th edition, Sounders, London-Philadelphia-Toronto-Sydney-Tokyo, 2002.

• Gorunovic M., Lukic P., Farmakognozija, Univerzitet u Beogradu, Beograd, 2001.

• Hostettman K., Lea P. J., Biologically Active Natural Products, Clarendon Press, Oxford, 1987.

• Ivanic Rada, Vicentijevic Lj., Farmakognozija za III i IV razred medicinske skole, Zavod za udzbenike i nastavna sredstva, Beograd, 2000.

• Kovacevic N, Osnovi farmakognozije, drugo dopunjeno izdanje, Srpska skolska knjiga, Beograd, 2002

• Kovacevic N, Osnovi farmakognozije, Licno izdanje, Beograd, 2000.• Lukic P., Farmakognozija, 3 dopunjeno izdanje, Farmaceutski fakultet, Beograd, 1983.

• Lukic P., Farmakognozija, 4 neznatno dopunjeno izdanje, Farmaceutski fakultet, Beograd, 1983.

• Lukic P., Farmakognozija, V izdanje, Farmacevtski fakultet, Univerzitet u Beogradu, 1993.

• Newall C.A., Anderson L.A., Phillipson J.D., Herbal Medicines: A Guide for Helthcare Professionals, Th e Pharmaceutical Press, London, 1996.

• Schulz V., Hansel R., Tyler V., Rational Phytotherapy, Springer-Verlag, Berlin-Heidelberg-New York, 1997.

Page 125: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

125

• Weiner M., Winer J., Farnsworth N., Winer's Herbal, Quantum Books, Mill Valley, Ca, Edition 1990.

• WHO Monographs on selected medicinal plants, Volume 1, World Healt Organisation, Geneve, 1999.

• WHO Monographs on selected medicinal plants, Volume 2, World Healt Organisation, Geneve, 2002.

• Wichtl M., Herbal Drugs and Phytopharmaceuticals, Medfarm Scientifi c Publishers, Stuittgart, CRC Press Boca Raton, Ann Arbor, London, Tokyo, 1994.

• Willfort R., Lekovito bilje i njegova upotreba, trece izdanje, IRO Mladost, Zagreb, 1989.

Page 126: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

126

� ATLAS

Page 127: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

127

Chondrus crispus (kırmızı alg)

Laminaria cloustoni (kahve renkli alg)

Claviceps purpurea (mantar)

Cetraria islandica (İzlanda likeni)

Page 128: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

128

Farklı tür karayosunları Equisetum arvense (atkuyruğu otu)

Polypodium vulgare (tatlı eğrelti otu)

Dryopteris filix-mas (erkek eğreltiotu)

Page 129: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

129

Cycas (sikatlar palmiye)

Ginkgo biloba (ginkgo)

Ephedra distachya (Denizüzümü)

Page 130: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

130

Abies alba (göknar)

Pinus nigra (kara çam)

Larix deciduas (melez çam)

Picea abies (Ladin)

Page 131: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

131

Juniperus communis (ardıç)

Juniperus sabina(savin ardıç)

Cupressus sempervirens (servi)

Juniperus oxycedrus(cade ardıç)

Page 132: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

132

Taxus bacata (porsuk ağacı.)

Cedrus (sedir)

Sequoia (sekoya)

Th uja dolabrata (mazı)

Page 133: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

133

Saccharum off icinarum (şeker kamışı)

Zea mays (mısır)

Oryza sativa (pirinç)

Triticum aestivum(buğday)

Page 134: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

134

Taraxacum off icinale (Karahindiba)

Fraxinus ornus (gezağacı)

Echinacea purpurea (ekinezya)

Cichorium intybus (yabani hindiba)

Page 135: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

135

Acacia Senegal (akasya)

Althaea off icinalis (hatmi)

Malva sylvestris (ebegümeci)

Astracantha adscendenes (astragalus)

Page 136: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

136

Tussilago farfara (öksürükotu)

Orchis militaris (salep)

Linum usitatissimum (keten)

Symphytum off icinale (kafesotu)

Page 137: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

137

Plantago lanceolata (dar yapraklı sinirotu)

Prunus amygdalus (badem)

Plantago major (geniş yapraklı sinirotu)

Ricinus communis hint baklası

Page 138: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

138

Olea europaea (zeytin)

Glycine soja (soya)

Arachis hypogaea (yerfıstığı)

Sesamum indicum (susam)

Page 139: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

139

Th eobroma cacao (kakao bitkisi)

Th eobroma cacao (kakao ürünü ve tohumu)

Helianthus annuus (ayçiçeği)

Persea Americana (avocado)

Page 140: SVETLANA KULEVANOVA SONYA TRAYANOVSKA · 3 ÖNSÖZ Kaliteli çağdaş mesleki eğitimi öğrenmek için gerekli mesleki kaynaklardan yararlanmak gerekmektedir. Farmakoloji, laboratuar

140

Cocos nucifera (Hindistan cevizi)

Simmondsia chinensis (jojoba)

Ananas comosus (ananas)

Carica papaya (papaya)