sucul ortamda endokrİn bozucular ve...
TRANSCRIPT
SUCUL ORTAMDA ENDOKRİN
BOZUCULAR VE BESİN AĞI
DOÇ. DR. A. ÇAĞLAN KARASU BENLİ
2
11 milyon kimyasal ajan
1000 yeni kimyasal ajan/yıl
70.000 – 100.000 kimyasal ajan yaygın kullanımda
Daha fazla kullanım, daha fazla depolama, daha fazla taşıma
DAHA FAZLA MARUZİYET
TOKSİK KİMYASAL AJANLAR
GÜNÜMÜZDE
UNEP (BM ÇEVRE PROGRAMI)
Dünya kimyasal madde üretimi
• 1950- 7 milyon ton
• 1970- 63 milyon ton
• 1985- 250 milyon ton
• Günümüzde – 400 milyon ton
ENDOKRİN BOZUCU ETKİSİ GÖRÜLEN,
YADA HALA TESPİT EDİLMEMİŞ
HAYATIMIZIN İÇİNDE OLAN MİLYON
TONLUK KİMYASAL MADDE İLE
YAŞAMAKTAYIZ
ENDOKRİN BOZUCULARIN TANIMI
ENDOKRİN BOZUCULAR
Canlılarda vücuttaki homeostaz, üreme ve gelişmenin
sürdürülmesinde görev yapan doğal hormonların sentez, salınım,
taşınma, bağlanma ve yıkım olaylarına etki eden kimyasal maddeler
AB
Hormonal sistemin
işleyişini
değiştirerek
olumsuz etkiye
sebep olan
maddeler
WHOSağlıklı bir
canlıda veya
sonraki
nesillerinde
olumsuz etkiye
sebep olan,
endokrin
sisteminin
işlevini
değiştiren dış
kaynaklı
maddeler veya
bileşikler
US EPA
Endokrin
sistemi ile
etkileşime
geçen, insan
ve yaban
hayatındaki
canlıların
üreme
ve
gelişiminde
problemlere
yol açan
maddeler
ENDOKRİN BOZUCU MADDELER
NELERDİR?
ENDOKRİN BOZUCU MADDELER
ENDOKRİN BOZUCU MADDELERİN
ETKİ MEKANİZMALARI
Direk yada indirekt olarak etki
edebilirler
Direk bozukluk yaratması, hedef
organlar üzerinde hormon agonist ve
antigonistlerine etki etmesi (Colborn,
vom Saal ve Soto, 1993).
İndirekt etki, dolaşımdaki hormon
dinamiklerinde ve hormon
metabolizmasında değişimler ile
hormon regulasyonun normal
seyrinin engellemesi
EDC
EDC
H
H
H
Endokrin bozucu kirleticilerin birçoğu östrojen uyarıcı etki yaparlar. Diğer bir deyişle vücut içerisinde östrojeni taklit ederler. Dolayısı ile bu kirleticiler canlı vücudu içerisindeki hormonaldengeyi bozabilecek etki yaratabilir.
ENDOKRİN BOZUCU MADDELERİN
ETKİ MEKANİZMALARI
Hormonların biyosentezindehızlandırıcı veya yavaşlatıcı etki
Hormonların taşınmasında hızlandırıcı veya yavaşlatıcı etki
Hormonların vücuttaki fonksiyonlarında stimülasyon/aktivasyon veya inhibitörik etki
Hormonların vücuttan atılımı üzerine arttırıcı/hızlandırıcı veya yavaşlatıcı etki
Hormonların hedef hücredeki çalışmasına benzer (agonist) veya ters etki (antagonist)
ENDOKRİN BOZUCULAR İÇİN TARİHÇE
1874 DDT (dikloro difenil trikloroetan) sentezlendi
1881 PCB (poliklorlü bifeniller) sentezlendi
1930-77 PCB transformatörlerde yalıtım sıvısı vb -yaygın kullanımı
1938 DES (dietilstilbestrol) sentezlendi
1942-72 DDT sıtma kontrolü ve tarımsal amaçlı yaygın kullanımı
1941-54 US-FDA: DESin hayvan ve insan kullanımına onay
1959 DES deney hayvanlarında kanser yaratması
1962 Rachel Carsonın sessiz ilkbahar kitabını yazması
1972 EPA nın DDT’yi yasaklaması
ENDOKRİN BOZUCULAR İÇİN TARİHÇE
1977 EPA PCBi yasakladı
1979-95 Çevredeki östrojenlerle ilgili toplantı ve yayınlar
1995 EPA endokrin bozucular çalıştayı
1996 Colborn, Dumanoski & Myers ‘Çalınan geleceğimiz’kitabını yazması;
Gıda Kalitesi Koruma Yönetmeliği geçti ve sağlıklı içmesuyu yönetmeliği değiştirildi
1998 Endokrin Bozucular için Uluslararası Konferansdüzenlendi, Kyoto
1999 Amerikan Ulusal Araştırma Konseyi raporu, Çevredehormonal aktif ajanlar
ENDOKRİN BOZUCU MADDELER
Bir maddenin Endokrin Bozucu etkisinin değerlendirilmesindeki aşamalar
(Schug et al. 2013)
Atmosfere
Salınım
Tüketici
Ürünlerine katkı
Akarsu, göl ve
okyanuslara salınım
Atmosfere
Salınım
Kimyasal
Üretimi
Endüstriyel
atık
İşlenmem
iş atık su İşlenmiş
Atık su
Biyokatı
uygulama
ları
Kanalizasyon
suyu işleme tesisi
EDC’ler KOK (kalıcı organik kirleticiler), pestisit, metal, ilaçlar, katkı maddeleri, kişisel bakım
ürünleri, kozmetikler, plastik ve tekstil ürünleri ve daha pek çok ürün içerisinde bulunmaktadır.
Bunlar bir kez çevreye salındıktan sonra hava, su ve besin ağı yoluyla oldukça uzak mesafelere
kadar taşınabilirler.
ENDOKRİN BOZUCU MADDELER SU
ORTAMİNA NASİL BULAŞİR?
ENDOKRİN BOZUCULARIN
KAYNAKLARI
Atmosferik olaylar
Nokta kaynaklardan direkt emisyon
Evsel ve endüstriyel atıklar
Tarımsal atıklar
Yağmur ve drenaj suları, yüzey akışları
Su ortamı haricinde su bitkileri
veya dip çamurları tarafından
da tutulabilmektedirler
ENDOKRİN BOZUCULARIN
ÖZELLİKLERİ
Çevresel yayılımları geniş
Kalıcılıkları uzun zaman boyunca devam eder
Bazılarının evrensel yayılımı hava ile taşınması ile
gerçekleşir
Degradasyona dayanıklı
Uzun mesafelere taşınabilir
Lipofilik- yağda çözünür, dolayısıyla yağ dokuda birikir ve
hücre membranları boyunca hızlı absorbe olur
Biyokonsantrasyon
Biomagnifikasyon
ENDOKRİN BOZUCULAR VE
SUCUL ORTAM
Su canlılarında endokrin bozucuların tarihçesi 1940’larda
DDT’nin kullanılmasıyla başlar
İlk defa balıklar ve yaban hayatında ölümler
1960larda kamuoyu ilgisi kazandı, akut toksisiteye ilaveten
kalıcı pestisitlerde düşük seviyeli maruz kalma ,birikme ile
sonuçlandığı için kronik toksisiteye önem
Bu çalışmalar sırasında hassas türler belirlenmesi ve
türler arasındaki farklar ortaya çıkması
Ayrıca bir canlıdaki biyoakümülasyon, besin zincirindeki
biyomagnifikasyon ortaya çıkması
ENDOKRİN BOZUCULAR VE BESİN
AĞI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ TERİMLER
Kalıcılık
Biyokonsantrasyon
Biyoakümülasyon
Biyomagnifikasyon
KALICILIKKimyasallar için oldukça stabil olduğunu ve doğal süreçlerle
parçalanması yılların sürdüğü karakteristik bir durum.
• Örneğin
• Sentetik kimyasallar (doğada bulunmayan)
• DDT vb.
Doğal ayrıştırıcılar (bakteriler)
parçalamak için bir yol bulamaz
ÖNEMLİ TANIMLAR
BİYOAKÜMÜLASYONKalıcı toksik maddenin başta yağ dokusu olmak üzere
organizmada birikimi
• Sentetik kimyasallar iyi metabolize olmazlar
• Uzun süre vücutta kalırlar
BİYOKONSANTRASYON
Maddenin organizmadaki konsantrasyonu/Maddenin sudaki konsantrasyonu’dur.
Örneğin PCB’ler çok lipofiliktir
Sudaki konsantrasyonlarının 105 katı kadar canlıda biyokonsantre olabilirler
Bazı kimyasallar da sedimentte birikmelerine rağmen yine canlıdaki biyokonsantrasyonları yüksektir
PCB’lerle Mollusca’da yapılan çalışmalarda sedimentten9 kat fazla PCB’nin canlı dokularda biriktiği tespit edilmiş
DDT sedimente göre 22 kat fazla çıkmıştır
BİYOKONSANTRASYON
Biyokonsantrasyon faktörü: Organizmanın bütününde veyabir dokusunda ölçülen toksik madde konsantrasyonu, yadaölçülen bu konsantrasyonun organizmanın içinde yaşadığısudaki toksik madde konsantrasyonuna oranıdır. Kısacakonsantrasyon faktörü de denir.
CF: sucul organizmadaki (balık, midye, su piresi,alg vb.) kimyasal konsantrasyonu
CW: suda serbest çözünmüş konsantrasyon
BİYOMAGNİFİKASYON
Kontamine besin maddelerinin ve
organizmaların predatörler
tarafından tüketilmesi hem maruz
kalmayı hem birikimi artırır
Besin zincirinde üst kademelere
çıkıldıkça kirletici yükleri artar (DDT
gibi).
Sadece dokularda birikmekle
kalmayıp yüksek canlılarda üreme
başarısını da önemli derecede
azalır.
Besin zincirinin birbirini takip eden halkaları boyunca,
organizma türlerinde bir maddenin konsantrasyonunun
artması
BİYOMAGNİFİKASYON
Kriter Sınır Değer
Kalıcılık (P)
Deniz suyunda yarılanma ömrü > 60 gün
Tatlı su/geçiş suyunda yarılanma ömrü > 40 gün
Deniz sediman tabakasında yarılanma ömrü > 180 gün
Tatlı su/geçiş suyu sediman tabakasında yarılanma ömrü > 120
gün
Topraktaki yarılanma ömrü yarılanma ömrü > 120 gün
Biyobirikim (B) BCF > 2000 (sucul canlılarda)
Toksisite (T)
NOEC/EC10 < 0,01 mg/L (tatlı ve tuzlu su canlıları için)
Kanserojen (kategori 1A yada 1B), mutajen (kategori 1A yada 1B)
ya da üreme üzerinde toksik etkiler (kategori 1A, 1B yada 2)
(1272/2008 No’lu Tüzük)
Toksisiteye ilişkin diğer bulgular (STOT RE kategori 1 yada 2,
1272/2008 No’lu Tüzük)
Çok kalıcı (vP)
Tatlı su, geçiş suyu ya da deniz suyunda yarılanma ömrü > 60 gün
Tatlı su, geçiş suyu ya da deniz suyu sediman tabakasında
yarılanma ömrü > 180 gün
Topraktaki yarılanma ömrü yarılanma ömrü > 180 gün
Çok biyoakumülatif (vB) BCF > 5000 (sucul canlılarda)
AB REACH TÜZÜĞÜ
A.Biyotik Faktörler
(1) Tür(2) Soy(3) Cinsiyet (erkek/dişi)(4) Genetik geçmişi(5) Gelişim evresia) göz lekeli yumurtab)kuluçkac)yavrud)genç bireye)erişkin
(6) Vücut kompozisyonu(7) Vücut ağırlığı(8) Vücut uzunluğu(9) Yaş (genç/erişkin)(10) Yumurta bırakma(11) Sağlık durumu
a)hastalıkb)parazitizm vb.
(12) Hormonal duruma)L- thyroxin (T4)b)L- 3,5,3ʹ-triiodothy-
ronine (T3)c) testosterone v.s
(13) Ara metabolizma(14) Metabolizma oranı(15) Eleminasyon oranı (k2)(16) Kimyasalın yarı ömrü(17) Toksik etkiler(18) Karaciğer fonksiyonları(19) Sucul organizmalarda ‘büyüme kaybı’(20) Test vs.sırasında organizmanın yağ hacminin değişimi
Organizmanın
lipid içeriği
(miktarı daha
uygun olabilir)
B.Abiyotik Faktörler
(1)Diyet kompozisyonu (yağ,protein,karbonhidrat içeriği)
(2) Besin yetersizliği,kötü beslenme ve açlık
(3) a) anabolik steroid
b) thyroxine
c)diyet v.s ile bazı aylarda, büyümekte olan organizmanın vücut kompozisyonundaki manipülasyon
(4) Test, doğal ortamdan alınan balık ile yürütüldüğünde mevsimler (yaz,sonbahar,kış,ilkbahar)
(5) Su sıcaklığı
(6) Su kalitesi
a)pH (iyonize olabilen organik kimyasalların BCF’si için önemli)
b)Oksijen
c)Sertlik
d) Tuzluluk
e) Klor konsantrasyonu
f) Total organik karbon, hümik asit yoğunluğu, askıda katı maddeler v.s.
(7) Sudaki biomas oranı (balık(g)/su(L))
(8) Statik ya da akar test sistemi
(9)Kavrama fazında sudaki test kimyasalının konsantrasyonundaki değişim
(10) Test kimyasalının konsantrasyonu
(11) Kimyasalın saflığı (14C)
(12) Biyobulunurluk v.s
Balıklar ve diğer sucul organizmalarda,kimyasalların
biyomagnifikasyonunu ve/ veya biyoakümülasyonunu, biyokonsantrasyonunu
etkileyebilen biyotik ve abiyotik faktörler .
Organizmaların yağ içeriğini etkileyebilen biyotik faktörler A(1)-A(13) ve abiyotik faktörler B(1) – B(4).
ENDOKRİN BOZUCULARİN
SUCUL ORGANİZMALARA
GİRİŞ YOLLARİ
Solungaçlar – membranlardan kana geçiş
Deri – Kana geçiş
Kontamine su içimi
Sediment yenmesi
Besin ağı
ENDOKRİN BOZUCULAR VE SUCUL
BESİN AĞI İLE İLGİLİ ÇALİŞMALAR
ORGANİK KALICI KİRLETİCİLER
Dioksin, Furan ve PCB’ler, aldrin, dieldrin, endrin, DDT, klordan, HCB (hekzaklorobenzen), mireks, toksafen, heptaklor(Stockholm sözleşmesi, 2001)
Degregasyona dayanıklı
Toprak, sediment ve organizmaların yağ dokusunda kalıcı
Yüksek biyomagnifikasyon
PCB (POLİKLORLU BİFENİLLER)İnsanların beslenmesinde PCB kontaminasyonunda en önemli rol oynayan besin maddesi BALIK (Berglund- Hammond,1972;WHO, 1992).
Balığın çok tüketildiği Japonya’da gıda yoluyla günlük olarak tüketilen en yüksek PCB miktarının 48 g/gün (Kobayashi, 1972; WHO, 1992).
Gıdaların poliklorlu bifenillerle kontamine olması için üç ana yol
a. çevreden balık, çiftlik hayvanları (besin zincirleri yoluyla) ve ürünleri ile alım
b. ambalaj materyallerinden gıdaya migrasyon yoluyla geçiş
c. endüstriyel bir kaza sonucu gıdaların
veya hayvan yemlerinin direkt
kontaminasyonu (WHO, 1992)
Bir erişkinin haftalık besin yoluyla
poliklorlu bifenil alımının maksimum 100
µg’a kadar çıkabildiği ve bir günde yine
besin yoluyla poliklorlu bifenil alımının yaklaşık
olarak 14 µg olduğu tespit edilmiştir
PCB (POLİKLORLU BİFENİLLER)
Zitko (1974) juvenil Atlantik salmonlarını (Salmo salar) 10 ve
100 mg/kg konsantrasyonunda Aroclor 1254 içeren rasyonla
beslemiş
SONUÇ OLARAK birikim düzeyinin dengeye 10 mg/kg’da, 30
günde ulaştığını ve vücuttaki kalıntı miktarının ise 3.8 mg/kg
olduğunu bulmuştur.
181 günde tespit edilen vücuttaki kalıntı miktarı ise 30 mg/kg
olarak bulunmuştur (WHO, 1993).
PCB (POLİKLORLU BİFENİLLER)
Gökkuşağı alabalığı 330 gün süre ile 1, 5 ve 20 mg/L Arochlor 1260’e maruz bırakılmış
1 ve 20 mg/L’ye maruz kalan hayvanlar aynı miktarda PCBs akümüle etmişler (~ 2.1 to 2.5 μg/g doku).
Dişilerde gonad anomalileri görülmüş
Dokudaki PCB miktarları 10 μg/g dokuya çıkmış
DDT-PCB
Doğu Asya, Kuzey Pasifik, Hint ve Güney Atlantik Okyanuslarında
Ton balıklarında PCB ve DDT, DDE ve DDD konsantrasyonlarının
coğrafi dağılımı (ng/g) (Ueno et al., 2003) *DOĞU ASYA*
DDT-PCB
Yunuslarda farklı bölgelerde ortalama PCB ve DDT konsantrasyonları
(Houde et al., 2005)
PCB=GÜNEY AVRUPA; DDT=KUZEY AMERİKA
PCB
DDT-PCB
Kuzey kutbunda besin zincirinde DDT-PCB, lindane ve
chlordane’da biyoakümülasyon
HER DÖRT MADDEDE DE BESİN ZİNCİRİNİN ÜST
HALKASINA GİDİLDİKÇE BİRİKİM ARTMAKTADIR
PCB
Balık tüketen
deniz
memelilerinde
(yunus ve balina)
Toplam PCB
miktarları (mg/kg
yağ)
BİSFENOL-A (BPA)
Konserve ve plastik ürünlerde bulunan, epoksi ve
polistiren reçine üretiminde ve polikarbonat plastiklerinde kullanılır.
Plasenta ve anne sütüne geçer
Sucul ekosistemlere direkt ve indirekt olarak bulaşır
Renz et al. (2013) yüzey suyunda 0.6-15.4 ppt BPA olan suda yaşayan balıkların beyin dokusunda 120 pg/g BPA saptamıştır
BPA
BPA’nın sucul organizmalarda biyokonsantrasyon faktörleri
BPA
Güney, Güneydoğu Asya ve Tokyo Körfezinde Midyelerde BPA’nın yağ
dokudaki konsantrasyonları
BPA biyoakümüle olduğu saptanmış, biyomagnifikasyona
uğradığına ilişkin çalışmaya rastlanmamıştır
FİTALATLARSucul ve karasal besin ağında fitalat esterlerinin bioakümülasyonu
biotransformasyonları ile sınırlıdır ve trofik seviye arttıkça artar
(Staples ve ark., 1997)
Hollanda’da yürütülen bir çalışmada tatlı su, sediment, balık, deniz
suyundan örneklerde DEHP (bis(2-ethylhexyl) phtalate) ve DBP
düzeyleri tespit edilmiştir: balıkta ortalama 1.8 g/kg kalıntı
bulunmuştur (Peijnenburg ve Struijs, 2006).
Nijerya Ketu’da, Lagos Ogun
nehri havzasında sediment
ve balıklarda DEP, DBP ve
DEHP sırasıyla Tilapia sp.’de
320.0–810.0, 380.0–1,080.0,
ve 40.0–150.0 g/kg;
Chrysichthys sp.’de 310.0–
860.0, 400.0–1,170.0, ve
40.0–110.0 g/kg;
Synodontis sp.’de (DEHP)
320.0–810.0, 400.0–3,970.0,
ve 30.0–300.0 g/kg olarak
tespit edilmiştir
FİTALATLAR
Fitalatlar özellikle endüstriyel polimerlerde
plastikleştirmeyi arttırmada kullanılan fitalat esterler
Dünyada her yıl 11 milyar pound (1 pound=0.45 kg)
civarında fitalat
Alkil zincir uzunluğu C6’nın altında olan fitalat esterleri
suda çözünürlüklerinin yüksek olması sebebiyle sucul
ortamda akut ve kronik toksik (Mankidy ve ark. 2013)
Su-sediment-besin zinciri ile bulaşır
FİTALATLAR
Fitalatlar yağ dokuda birikir
Ama besin ağında
BİYOMAGNİFİYE olmazlar
Antifouling boya
ABD’de 1980’de yasaklanmış
İmmunbaskılayıcı
Küçük balinalarda yüksek akümülasyon
TRİBUTYLTIN (TBT)
TRIBUTYLTIN (TBT)
• Gastropodlarda imposex
Midyelerde
biyoakümülasyon görülür
CİVA
Metil civa formu
Klor alkali ve kağıt endüstrisi
Elektrik cihazları
Boyalar
Fungusit
Amalgam yapımı
Karadenizde avlanan
kefal, istavrit, kılıç ve
minekop balıklarına ait
taze nümuneler % 37
oranında civa ile
kirlenmiş ve bunların %
12.7’sinde 1.2 ppm’den
daha fazla düzeylerde
organik civa (Sungur
(1973)
Minamata Hastalığı(1953-1960)– JAPONYA
CİVA
CHİSSO FİRMASI’NIN FABRİKA
ATIĞINDA
METİL CİVA
BALIK VE KABUKLU SU
ÜRÜNLERİNDE BİYOMAGNİFİKASYON
2265 KİŞİ ETKİLENDİ-1784 KİŞİ ÖLDÜ
86 MİLYON DOLAR TAZMİNAT
CİVA
Farklı trofik düzeylerde canlılarda
ortalama toplam civa (ng/g)
ENDOKRİN BOZUCULAR
Kimya
Organ sistemiOrganDokuHücre
OrganelBiyomolekül
Birey
Populasyon
Komunite
Evre ilişkisi
Mikrohabitat
Habitat
Ekosistem
Karasal bölge
Biyosfer
ENDOKRİN BOZUCULAR
EDC aktivitenin belirlenmesinde vitellogenin tayini iyi bir
biyobelirteç
Diğer çevresel kirleticilerin biyobelirteci olarak kullanılan sitokrom
P4501A indüksiyonu, DNA hasarı, asetilkolinesteraz aktivitesi ve
metalotiyonein indüksiyonu ile birlikte kullanılır
Patolojik ve histolojik değerlendirmelerde çok önemli
Memeli ve balıklarda benzer bulgular elde edildiğine ilişkin
araştırmalar mevcut
SONUÇ OLARAK
Kimyasalların (endokrin bozucular) büyük bir kısmı sucul besin ağında
biyomagnifiye olmazlar
DDT, DDE, Toxaphene ve metil civa sucul ekosistemde biyomagnifikasyon
potansiyeline sahiptir
Predatörün lipid içeriği lipofilik kimyasalın biyokimyasal potansiyelini direkt
etkiler
Biyomagnifikasyon potansiyeli yüksek kimyasallar, sucul ekosistemlerde
bulunmasına göre biyomagnifikasyonda besin ağında değişkenlik gösterir
Hiçbir kimyasal madde tamamen güvenilir ve hiçbir kimyasal madde tamamen
zararlı değildir
“Endokrin Bozucu Kimyasallar” ÇEVRE TOKSİKOLOJİSİ
02.12.2015
ENDOKRİN BOZUCULAR HER
YERDE!!!!!
Zararı kanıtlanmış
Kısmen kanıtlanmış
Henüz farkedilmemiş
Hiçbir zaman fark edilemeyecek
(UNEP, 2012)
REFERENCES1. Schug TT, et al. Designing endocrine disruption out of the next generation of chemicals. Green Chem 15:181–198 (2013); http://dx.doi.org/10.1039/C2GC35055F.
2. Ankley, G. T., Bencic, D. C., Breen, M. S., Collette, T. W., Conolly, R. B., Denslow, N. D., Edwards, S. W., Ekman, D. R., Garcia-Reyero, N., Jensen, K. M., Lazorchak, J. M., Martinovi´c, D., Miller, D. H., Perkins, E. J., Orlando, E. F., Villeneuve, D. L., Wang, R. and Watanabe, K. H., (2009). Endocrine disrupting chemicals in fish: Developing exposure indicators and predictive models of effects based on mechanism of action. Aquatic Toxicology, 92(3), 168–178.
3. Colborn, T., vom Saal, F. S. and Soto, A. M., (1993). Developmental Effects of Endocrine-Disrupting Chemicals in Wildlife and Humans. 101(5), 378-384.
4. Jobling, S., Nolan, M., Tyler, C. R., Brighty, G. and Sumpter, J. P., (1998). Widespread Sexual Disruption in Wild Fish. Environmental. Science and Technology, 32, 2498-2506.
5. LaBlanc, G. A., (2007). Crustacean endocrine toxicology: a review. Ecotoxicology, 16(1), 61-81.
6. Puy-Azurmendi, E., Ortiz-Zarragoitia, M., Villagrasa, M., Kuster, M., Aragón, P., Atienza, J., Puchades, R., Maquieira, A., Domínguez, C., López de Alda, M., Fernandes, D., Porte, C., Bayona, J. M., Barceló, D. and Cajaraville, M. P., (2013). Endocrine disruption in thicklip grey mullet (Chelon labrosus) from the UrdaibaiBiosphere Reserve (Bay of Biscay, Southwestern Europe). The Science of the total environment, 233-244.
7. Tyler, C. R., van der Eerden, B., Jobling, S., Panter, G. and Sumpter, J. P., (1996). Measurement of vitellogenin, a biomarker for exposure to oestrogenic chemicals, in a wide variety of cyprinid fish. Journal of Comparative Physiology B,166, 418-426.
8. United States Environmental Protection Agency (US EPA), (2002). National Recommended Water Quality Criteria EPA-822-R-02-047
9. Vural, N., (2005). Toksikoloji.Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları. Ankara.
10. World Health Organization (WHO), (1996) Guides for drinking water quality (2nd ed.), Vol. 2, Australia. Geneva: World Health Organization.
11. Yeşilkaya, E., (2008). Endokrin bozucular. Güncel Pediatri, 76-82
12. Çek, Ş. ve Sarıhan, F., (2010). Endokrin Sistemi Bozan Kimyasallardan Cinsiyet Steroidlerinin Balıklardaki Etkileri. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 27(1), 41-46.
13. Çetinkaya, S., (2009). Endokrin çevre bozucular ve ergenlik üzerine etkileri. Dicle Tıp Dergisi, 1, 59-66.
14. Endocrin Disrupting Screening Program (EDSP), U.S. Environmental Protection Agency, http://www.epa.gov/endo/pubs/prioritysetting /finallist.html (Aralık, 2013).
15. Huang, P.C., Tien, C.J., Sun, Y.M., Hsieh, C.Y., Lee, C.C., Occurrence of phthalates in sediment and biota: relationship to aquatic factors and the biota-sediment accumulation factor, Chemosphere, 73, 539–44, 2008.
16. Staples, C.A.S., Dams, W.J.A., Arkerton, T.F.P., Orsuch, J.W.G., Iddinger, G.R.B., Einert, K.H.R., Aquatic toxicity of eighteen phthalate esters, Environmental Toxicology Reviews, 16, 875–891, 1997. ]
17. Adeniyi, A.A., Okedeyi, O.O., Yusuf, K.A., Flame ionization gas chromatographic determination of phthalate esters in water, surface sediments and fish species in the Ogun river catchments, Ketu, Lagos, Nigeria, Environmental Monitoring and Assessment, 172, 561–569, 2011.