sempozfumff; - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d202458/2011/2011_husyeinovaz.pdf · bu kitabında...

22
A, YASAM" 1

Upload: buihuong

Post on 29-Aug-2019

216 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

··ıUUUSLARIR.ASll\SEMPOZfuMff; '-,..-""-,---~'-,.~ A, ~, -~ ~-''

:fir--·-üiJEJ;M_~RKEZ~tiiR YASAM"

1

-24-

FARS EDEBİY ATlNDA AHİLİK ME TİNLERİ FÜTÜVVETNAMELER

Ziver Hüseyinova *

Özet

Ahilik teşkilatının eski yüzyıllardan yarandlğı ve geniş topraklarda devam ettigi malumumuzdur. Bu teşkilat tarihte hem siyasi, hem sosiloji hem kültürel bakımdan derin izler bırakınakla, yarandığı tarihten günümüze dek farklı metinlerde olan edebiyatlarda yer almıştır.

Daha eski zamanlardan beri doğuda çok önemli edebiyatlardan biri olan Fars edebiyatında da bu konuya geniş yer verilmiştir. İlk başlarda en çok tasavvuf metinleri arasında ye[ alaJ:?. Ahilik konusu sonralar mustakil eser olarak yazılmağa başlandı ve farklı isimlerle birlikte en çok "Fütüvvetname" adlı eserlerle yazılınağa ve tanınınağa başlandı. Fütüvvetname Ahilik gelenegi, adabı, töreleri ve kaidesi hakkında olan eserdir ve bu adda fars dilinde çok sayıda tanınmış ve yeni tanıtılan risaleler vardır.

Bildirinin tam metninde tanınmış bazı fiitüvvetnamelerin ismleri ile birlikte yeni bulunmuş otuz risale hakkında bilgi yer alacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ahilik, Fütüvvetname, Fars edebiyatı, sanatkar zümreleri.

Giriş

Fars edebiyyatı hem tarihi, hem coğrafi acıdan çok geniş bir alana sahiptir. Miladdan önce A vesta olmak üzere günümüze dek gelen taş kitabelerle başlayan Fars. edebiyatının oldukça çok sayıda zengin kaynaklan mevcuttur. Geniş bir kaynağa sahip olan bu edebiyyatın sosyal, siyasi, kültürel ve diger açılardan, insan hayatına dair her mesele hakkında yazılı ve sözlü, nazım ve nesr eserleri vardır. Ahilik mevzusu da bu edebiyyatta geniş yer alan mevzulardan biridir.

Azerbaycan, İran, Anadolu ve Irak dahil olmak üzere geniş bir bölgede yayılmış olan Ahi teşkilatı, sanatkar ve diger işçi zümrelerinin oluşturduğu

1 •

teşkilat olsa da toplumun farklı zümrülerinin ilgisini de çekmiştir. Iran' da Safevi

*Hazar Üniversitesi, Fars dili hacası

-25-

emiri Yakub Leys2 gibi padişahlar, Azerbaycan ve Fars edebiyyatının tanınmış simalarından sayılan Nizarnİ Geneevi ve Saib Tebrizi gibi şairler de bu teşkilatta yer alan kişilerdendir. Bundan başka tarihte iz bırakan ünlüler ve yandaşlan arasında da Ahilik teşkilatı zenginleşmiştir. Bunlardan biri Safevi hanedanının tanınmış simalanndan biri olan Şeyh Sefıyüddin-i Erdebili'dir. Bu konuda bir kaynakda şöyle geçer: "Şeyh Safıyyüddin' in Azerbaycan ve _Küçük Asi ya' daki müritleri arasında çok sayıda İhvan, diger isimleri Ahi olan gruplar mevcut idi."3

Yukanda adı geçen kişilere ait şiirler ya da metinleri dolaylı yolla da olsa Ahilerle ilişiklendirebilir ve bu konudaki edebiyyata hasredebiliriz. Ahilik teşkilatma uzv olan padişah ve tanınmış kişiler hakkında yazılmış kaside, medhiye ve diger şiirler de aynı edebiyata aittir. Ayrıca Ahilerin yardımseverlik, mertlik, korkusuzluk, kahramanlık vs .. pozitif özellikleri de vardır. Bu özellikler bir çok şair, yazar, tarihçi vb. kalem ehlinin eserlerine yansımış mevzulardır. Bu mevzularla ilgili Ahilerin tasavvufa meyilli olmaları ve tasavvüf hakkında bir çok şair ve yazarın hacimli ve daha mütevazı eserlerini de Ahilerle ilgili kaynaklar olarak sıiyabiliriz.

Bütün bunlar hakkında geniş bilgi vermek doktora tezi araştırması

gerektirmekle beraber biz bu konuyu sadece, "Fars Edebiyyatında Ahi'lik metinleri, Fütüvvetnameler" başlığı altında inceleyecek , bir kaç Fütüvvetnameden bahs edecek ve okurlara sunmağa çalışacağız

Fütüvvetnameler

Toplumda meydana gelen bir sosyal oluşum ve harekat ya da tarikatın

devamı ve ömrü, her ne kadar uzun olsa, onun kuralları ve şeraiti de buna orantılı olarak daha karmaşık ve anlaşılması ağır hale gelecektir. Ahilik ya Fütüvvet de doğduğu günden itibaren ümumi halk arasında, nazar ehli, arifler ve sufılerin

dikkatini çeken irfan ve tasavvufun esas mefhumlanndan biri olagelmiştir. Bu harekata ilginin artması, bu konudaki eserlerin daha çok ve daha karnil . bir şekilde yazılmasına yol açmıştır. Bundan başka irfan ve tasavvufla doğrudan bağlılığı olan bu teşkilatın devamı ve İrfan ocağının hiç sönmeden yanması için tezkirecHer ve Ahi şeyhleri Ahilerin gelenekleri ve tarihi geçmişini yeni nesile iletmek maksadı ile bu konuda bazı eserler yaratmışlardır. Bu gün farklı dillerde yazılmış böylece

2 Sefa Zebihullah, Tarihi -Edebiyyat-der İran, s.35-37

3 Geddani Abbas, Ferhengi-Cameyi~Tarihe-İran, s. 553. ,. t'

(' 1

-26-

onlarca bu tür risaleler mevcuttur. Bu risaleler arasında konumuz için en önemli olanı fürlivvetnamelerdir. Fütüvvetnameler, fütüvvet teşkilatının esaslarını, bu . teşkilata girenierin uymaları ~eken kuralları anlatan kitaplardır. Şehirlerde esnaf teşkilatlarının örgütlenmelerinde dikkat etmeleri gereken hususlar bu tür risalelerde

yazılmıştır.

Genel olarak tarih- içerisinde kronolojik sıraya göre üç Fütüvvetname türü vardır: 1- Sufi Fütüvvetnameleri (IX-XIIIyüzyıllar), 2- Fütüvvet Teşkilatma Ait Fütüvvetnameler (XIII-XIV yüzyıllar), 3-Ahi Lancaları Fütüvvetnameleri (XIII­XVI yüzyıllar).4

Farsça yazılmış Fütüvvetnameler Safeviler döneminden sonra yani Kacar dönemine dek devam etmiş ve en çok meslekler hakkında yazılmıştır. Bu tür Fütüvvetnameleri. de Safevi döneminden itibaren son dönemlere dek yazılan Fütüvvetnameler iÇinde :anmak doğru olacaktır kanaatindeyiz.

İlk dönemlerde, yani IX ve X yüzyıllarda sadece bazı kitapların bir bölümü sufiler ve evliyalar ve onların eserleri hakkında yazılmakta ve en çok Cevanmerdlik-Ahilik hakkında konulara yer veriliyorsa da sonraları, özellikle XI­XII ve ondan sonraki yüzyıllarda Ahiliğe ait olan Fütüvvetnam'tı, adlı müstakil eserler yazılınağa başlanmıştır. ·

Bu eserieden isimlerinin çok duyuiduğu bir kaç tanesini zileredecek olursak; ilk, en geniş ve en eski yazılmış eser Ebülkaslin Ebdülkerim Nişapuri (987-1073 m.) tarafindan kaleme alınan Risaleyi-Geyşeriyye5 ve Ebu Ebdürrahman Muhammed ibn Hüseyin (942-1022 m.) in Tabakati-Sufiyye adlı mustakil eserleri dir.

Eski Fütuvvetnmelerden biri de Kemalettin Ebdümzak Kaşani'nin (987-1073m.) eseri olan Tuhfetü'l-İhvan fı Hasasi's-Fetyan'dır. XIV. yüzyılın tanınmış ariflerinden olan Abdurrezzak Kaşani, İbn Arabi'nin müritlerinden olmuş, eserini önce Arapea yazmış, ögrencilerinin anlamaları içinse Farscaya çevirmiş ve bölümlerinde geniş şekilde bazı yenilikler yapmıştır. Dört bölümde girişi yazmış ve on bölümde asl metinini yazarak risalesini tamamlamıştır. Giriş bölümünde tabiatın yaradılışı, Fütüvvetin tarihi acıdan başlangıcı ve idamesi, mesleğe başlama ~örenleri, fiitüvvetin anlamı dile getirilmiştir. Asi metinde ise tövbe, mütevazilik

4 islam Ansiklopedisi, cilt 13, s. 264-265

5 Nişaburi Geşiri Ebülkasım, Riseleyi-Geşiriye.

-27-

gibi ahlak, özellikler, Feta ve müfti arasındaki fark ve Ahiliğin diğer törenleri hakkında bilgiler verilmiştir.Bu şekilde yazılan en eski eser niteliğini taşır. Kitap Kur'an-i Mecit'ten örnek alınarak çok sade ve anlaşılır bir dilde yazılmıştır. Kaşani bu kitabında Gazzali'nin İhyau'l-ulum, Ezuddin Mahmut Kaşani'nin Misbahul­lıidayet'den alıntlar yapmış ve kendisi Sühreverdi tarikatından olduğu için en çok Söhreverdi 'nin Evarifiil-maarif kitaplanndan etkilendiği görülmüştür. 6

Abdulkadir Geylani'nin mürülerinden olan Sühreverdi tarafından yazılmış El-fiitüvvet7 ve Kitabul-fiitüvvet adlı iki eser de yine fiitüvvetnamelerin ilk ve en önemlilerinden sayılmaktadır.

XIII-XIV. yüzyılın tanınmış ariflerinden olan Sühreverdi'nin yazdığı iki Fütüvvetname öyle bir tarzda yazılmıştır ki, Fütüvvet tarihi ve Fütüvvetin nasıl ve niceliği konulan bütün açıklığı ile kolayca anlaşılmaktadır.

Söhreverdi 'nin ilk Fütüvvetnamesi kanşık ve. kısa yazılsa da konulannı beş bölüme ayırmak mümkündür. Hazreti Resul (s) ve Şit(a) peyganber hakkında yazdıktan sonra, Fütvvetin Hazreti İbrahim (a) tarafından ortaya koyulduğunu ifade eder. Ahilik ahlakının altısı iç, altısı dış olmak üzere on iki şarttan ibaret olduğunu ve son .bölümde ise Fütüvvetin peygamberlerden evliyalara intikal ettiği geçtiğini yazarak bitirmiştir.

Sühreverdi ikinci Fütüvvetnamesinin giriş bölümünde ise üç önemli konu üzerinde durmuş, Fütüvvetin dört yolunun olduğunu şeriat, tarikat ve hakikat ve marifet yolu ile benzerliğine değinerek, maneviyyat ve ve bunun marifeti hakkında vurgular yapmıştır. Asıl metni ise beş bölümde anlatmış sahabeler, pir ve mürşit arasında olan bağlantılardan bahsetmiştir.

Diger bir meşhur fiitüvvetname ise, Timurlular zamanında yazılmış olan Fütüvvetnameyi-Soltani'dir. Kemalettin Ali Kaşifı Sebzivari tarafından yazılmış bu risale Kaşifı'nin en önemli eseri olmakla birlikte, Arapea ve Farsca yazılmış eski metinler arasında da özel bir yere sahiptir. Bu eserin asıl değeri ise Ahilik ayininin gelenekleri arasında yer alan, "Su ve tuz" töreleri -ki bu halk arasında ağızdan ağıza anlatılan meşhur bir gelenek olagelmiştir - inden bahseden hadiseyi anlatıyor olmasıdır. Yazar, eserinde Hucviri'nin Kaşifiil-Mahbub8, Kaşani'nin Tuhfe't el-

6Kaşi Kemaleddin Ebdürrizak, Töhfetül-İhvan fi Hesaisil-Fetyan.

7 Söhreverdi, El-fütüvvet,

8 Hicviri Ebülhasan, KeŞfül-Mahbub

-28-

İlıvan ve diger fiitüvvetnamelerden de faydalanmıştır. Kitap üç giriş bölümünden müteşekkil olup mukaddime ve yedi bölümden ibarettir. Asıl metinde Fütüvvefin ortaya çıkışı, tarikat ve tasavvufı:rn anlamı, pir ve müritler, nakib ve üstad ilişkisi, hırka ve fakir ehlinin manevi elbiseleri, tarikat ehlinin adetleri, meddahlar, güreşçiler_ve kılıç ehli hakkında özel bilgilere yer vermiştir9•

Bir başka eserse Seyyid Ali Hemedani'nin yazdığı Risaleyi-Fütüvvetiye eseridir ve bu, XN. yüzyılda İran'da Fütüvvet mesleğinin mevcut olduğunu ve bunun nasıl cereyan ettiğinin yazıldığı en kamil eserdir. Fütüvvetin teşkilat düzeni ve yapısı, Ahiliğin manası, maksadı, ahlak ve sosyal alandaki faydalan ve Fetalann gelenekleri hakkında yazılan bu eserde, Ahi büyüklerinin sözleri, Ali (a)'ın Fetalar hakkında söyledikleri sözler dile getirilir. Eser sade bir dilde yazılmış, metinde yer yer Kur' an ay etleri, peygamberlerin hadisleri, maruf mutasavvıfların sözleri ve şiirlerine yer verilmiştir .

..._

Bir diğer meşhur ve kamil fiitüvvetname ise Nacmettin Zerkub'a aittir. Ayasofıya kütübhanesinde mevcut olan bu risalenin ·. müellifı meçhuldür. Riyaz Muhammed'in Fütüvvetname'si, Saleh ve Mervan \bn Cinalı isimli iki kişi tarafından yazılmış, El-adab ve'l-Marifet ve Övfı Muhammed'in Cevamiu'l­Hikayet ve Levamiu'r~Rivayat10 adlı eserleri ve bir çok bu\. tür tanınmış Fütüvvetname örnekleri vardır.

Yukarıda isimleri geçen bu meşhur eserlerden başka, farklı mesleklere ait olarak yazılmış mesela Fütüvvetnameyi-ahengeran ( demirciler), Selmaniyan (berberler), Tebbahan (aşçılar), Fütüvvetnameyi-çıtsazan (kumaşçılar) ve diger ... Fütüvvetname risaleleri de vardır.

Fütüvvetname adıyla ve bu konuya ait yazılmış farklı dillerde bir çok makale ve kitap da mevcuttur. Fars dilinde bu konuda yazılmış sekseneyakın kitap, ilmi makale ve tezler vardır.

Bu futüvvetnamelerin dili oldukça sadedir, diğer sufılik hakkında yazılmış olan eseriere nisbetle daha sade bir dil kullanılmış, sufılerin kullandıklan kinaye, istiare ve mecazi manaları ifade eden sözler kullanılmamıştır.

9 Sebzivari Kaşifi V aiz, Fütüvvetnameyi-Soltani

10 Övfi Muhammed, Cevameul-Hekayet ve Levameul-Rivayet

-29-

Bu konudaki yeni ve pek bilinmeyen bir önemli eser, Mehran Mşari tarafından giriş ve izahlar şeklinde yazılmış olan otuz risaleden ibaret "Fütüvvetnameha ve resaili-Haksariyye" adlı kitaptır.

Müellif kendi yazmış olduğu önsöz de altmış sayfada üç esas konuyu zikretıniştir.

1- Eski zamanlardan günümüze dek Ahilik ayini;

2- Tasavvufve Melameti ayininde Eyyarilik hususiyyetinin tesiri;

3- İran'ın genel kültüründe Ahilik ve Kalenderiliğin yeri

Araştırınacı bu bölümde elde var olan belge . ve kaynaklarla, Ahilik, Seyfi Ahileri yani kılıç ehli olanlar ve söz Ahileri yani kalem ehli ahiler hakkında yazdıktan sonra, Eyyanlık ayininin İran' da Kalenderlerin ve Haksarİlerin ayinine dönüştüğü ve tasavvufun Eyyarlığa ~tkisi v_e tesirinin ne derecede olduğunun, Eyyarlıkla Melameti ayininin bağlantısını, Iran'ın sosyal tarihinde Ahiler ve Kalenderler'in ehemiyyetini dile getirir. Bunun dışında rind, astana, tekke, lenger, şehraşubi, serseporden, tevbe, biyat, talkin, hırka ve Ahilerin ve Eyyarların diger mefhum ve eşyalan hakkında açıklamalar getirir.

Bu kitapta yazılmış Fütüvvetnameler şunlardır :

1- Fütüvvetname (numara 8) Paris Milli kütüphanesinde mevcut olan S.P 113 numaralı mecmuadan alınmıştır. Elyazmanın mikorofılmi 760 ve 915 sayı ile Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesindedir. Bu mecmuanın yazıldığı tarih 753 h.q. (1352m.) yılıdır ve burada dere olunan Fütüvvetnameler en eski Fütüvvetnamelerdendir. Fütüvvetnamenin XII. yüzyılın sonu XIII. yüzyılın başında kaleme alınma ihtimali vardır. Başlangıç bölümünde Fütüvvet ehlinin (Ahilerin) şalvarlarının (seravili-fütüvvetin) oluşması hakkında olan efsane anlatılır. Bu tür efsaneler Mevlana Nasiri'nin Fütüvvetnamesi ve bazı değişikliklerle kalender ve dervişler hakkında olan risalelerde de mevcuttur. Bu Fütüvvetnamede ilgi çeken en önemli bölüm ise incir ağacının kerameti, kendi yaprağını Hazreti Adem (a)'a bağışlaması ve hu yüzden Allah 'ın onu övmesidir. Bundan başka efsanede mertlik (sekhavet) ve bağışlamanın Ahilik ayinindeki yeri ve önemi hakkında da bilgiler mevcuttur. Bu .. Fütüvvetnamenin son bölümü, bir çok Fütüvvetnamelerde de

r ~,.

J;

'

-30-

geçtiği gibi, ahilerin yerine getirmek zorunda olduklan ahlak normalarını hatırlatır. Fütüvvetiıame dört sayfadan ibarettir. 11

2- Fütüvvetnamejr-.Seyit (numara 9), yukanda ismi geçen S.P 113 sayılı elyazma mecmuasından alınmıştır.

Bu Fütüvvetname nazım şeklinde yazılmış bir mesnevi ve bir kasideden oluşur. Mesnevi bölümü 62, kaside bölümü 44 beytten ibarettir. Kasidenin sonuncu beytinde XII. yüzyılın soiıu ve XIII. yüzyılın evvellerinde Ahilik teşkilatma girmiş bir şairin kendi mahlası ile "Seyid" ismini kullandığım yazar. Buna bakaraktan Fütüvvetnamenin de XII-XIII. yüzyıla ait olduğunu söyleyebiliriz.

Fütüvvetnamenin başlanğıcında İslam peygamberinden alınan bir hadise yer verilir. "Sehavetli Ahi cehennem ateşine, cimri ve eli sıkı ise cennete giremeyecekdir' '; bu hadis Ahilik ayİninde mertlik ve bağışlamanın önemine delalet eder. Bu Fütüvvetnamenin asıl konusu Ahilerin ahlak kanunlan hakkındadır ve burada Fütüvveti, Allah'ın İslam peygamberine bağışladığı, gökten inen nur ve onurunda müminlerin emiri Ali (a) olduğu yazılır.

Fütüvvetnamenin .beytlerinin çoğu belirsiz şiir kaideleri açısından zayıftır ve hatta okunamaz haldedir. Kitabın yazarı bu risalenin diger bir nushasını elde edemediği için bazı yerleri kıyaslama yolu ile kendisi düzeltme yoluna gitmiş, metin içinde Fütüvvetin şerhi ve alametleri hakkında açıklamalarc:ı, yer vermiştir. Bu menzurn Fütüvvetnameniİı asıl metini yedi sayfadan ibarettir. 12

3- Fütüvvetname (numara 20), Türkiye'nin Ayasofıya kütüphanesinde 2049 sayılı elyazmasından alınmış ve elyazmanın 375 sayılı mikarifilmi Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde bulmak mümkündür. Kısa bir Fütüvvetnamedir, Fetalann Ahiliğe girdikleri zaman içtikleri "Tuz ve su" karışımı hakkında Arapça bir hutbe ile başlayarak devam eden bu eserdeki hutbenin mezmunu şöyledir: Allah'a şükürler olsun ki, hikmeti yaratmış, nimet bağışlamış, İslam peygamberi bütün ayinleri bize ulaştırmıştır. Allah'ın selamı peygambere onun ailesine olsun ki, o ve ailesi seçilmiş insanlardırlar ve hidayet nişaneleridirler. Su ve tuzun seçilmesi de boşuna değildir, alimler boş şeyleri yazmamaktadırlar. Çünki su her şeyin helakından sonra yaşamasının sebebidir, tuz ise bozulmuş her şeyi düzelten ve iyileştiren bir maddedir. Su ile tuz birbirine karışdıktan sonra şübhesiz ruhlan birleştirir, arkadaşlık ve kardeşliği konır. Bu durumda insanların karakterleri iyileşir ve kendi düşüncelerinde haynn peşine düşerler. Su kineden yanan ateşı söndürür, tuz yürekte olan gazab ve düşmalığı yok eder. Su lezzetli, çabuk hazm olan ve tatlıdır, tuz, tuzlu ve acıdır. Su ve tuz

1

ı ı Mşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S.5-9

ıı Mşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S. 11-19

-31-

tadmakla bütün hastalıklar iyileşiyor, bütün ağrılar yok oluyor; hidayet Allah'tandır.

Fütuvvetnamenin metininin oldukça eski dönemlere ait olduğu ortadadır. Risalenin XIII. yüZyılda yazıldığı ihtimaldir. Konu itibarı ile Ahilik ayininin geleneklerinin bilinmesinde çok önemlidir ve ayrıca İbn Mimar'ın Fütüvvetnamesinde bu konuda yazılan bilgilerle kıyaslanacak bir değere sahiptir. Asıl metin 4 sayfadır13 •

4- Fütüvvetname (Nr. ı 0), İstanbul'un Efendi Millet kütüphanesinde mevcut olan ı O ı 7 sayılı mecmuada yer alır. Risalenin girişinde müellifın yazdığına göre bu nakıs Fütüvvetname üç bölümden ibarettir. Ama mecmua içinde ikinci bölümün başına kadar getirilmiştir. Bu mecmuada 855 h.q.(145ım.) tarih kaydı görülür, mikrofilmi 482 ve fotokopisi da ı 171 nurnarasi ile Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde mevcuttur.

Fütüvvetnamenin nesir şekilde yazılmış olmasından, müellifınin VII ya VIII. yüzyılda yaşadığı ehtimali güçlenir. Müellif Fütüvvetnamesine sade, halkın

anlayacağı bir dilde, masal anlatır gibi başlamıştır. Bir cümlede geçen; "ama bizim merhum ravilerimiz şöyle rivayet ederler ... " ibaresinden esasen, bazı efsane ve rivayet yazarlarının da Fütüvvet ayinin bir parçası olduğu ihtimalini çıkarmak olur. ·

Fütüvvetnamenin başlangıcında; Seyyit Fütüvvetnamesinde olduğu gibi Fütüvvetin bir nur olarak gökten yere indiğini yazar. Anlaşılan bu o dönemde Ahilerin inandığı bir kaide idi.

Bundan başka bu Fütüvvetnamede bazı peygamberlerin ve özellikle Adem (a)-in ilk ahi olduğu yazılmıştır. Bu inanç Ahiler arasında yaygın idi.

Fütüvvetnamenin esas konusu ise fütüvvet ayininin özellikleri hakkındadır, birincisi kemal sıfatı, ikincisi yarım kalmışlığın tamamlanması, fütüvvetin manası ve mertliğe ulaşmanın yollarıdır. Metinde ayet, hadis, şiirler ve hikayeler sıkça yazılmıştır. 14 Esas metin altı buçuk sayfadır.

5- Fütüvvetnameyi Seyyid Ezzi Mervi. Bu Fütüvvetname 1960'da merhum Sait Nefısi'nin tashih ettiği Attar Divanı adlı eserde yer aldığı için bu

13 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.21-25 14 Afşari Mehran, Fütüwetnameha veRisaili Haksariye,S. 27-34 ,,

V' ~·

·'

-32-

dönemden günümüze dek İranlılar arasında Attar Fütüvvetnamesi ismi ile maruf olduğu ancak bu konuda farklıfıkirlerin mevcut olduğu söylenmiştir.

'"" Tahran Üniversitesinin Merkezi kütübhanesinde bulunan 3528 saylı bir Cöng

de yazıldığı gibi, bu Fütüvvetnamenin müellifi Seyyid Ezzi Mervi adlı bir şairdir.

Cöng'ün yazıldığı tarih 22 sefer 840 h.q.(4 eylül1436 m.) e denk geldiği için hernin müellifin IX. yüzyıldan evvel yani VIII. hicri yüzyılının evvellerinde yaşadığı ihtimal olunur ve kendisinin de VIII. yüzyılın ahi şairlerinden olduğu sanılır.

Bu Fütüvvetname Cöng'ün 121-132-ci sayfalarında, 83 beytden ibaret bir mesnevidir ve mevzusu Ahiliğin 72 ahlaki esaslarıdır. Sait Nefisi'den sonra bu Fütüvvetname Muhammet Riyazi tarafından (Maarefi-İslami dergisinin 1348 h.ş. yılının 8-sayındafyayıı:panmıştır, lakin bu nusha ile üniversitede olan nusha arasında bazı farklar göıi.ilür. Elyazamanın daha başka iki nushası mevcuttur ki bu da Romanya Şarkiyat Bilimler Akademisinde mevcuttur. Bunlardan biri "Fütüvvetnameyi Şeyh Attar" adı ile M 178 saylı mecmuadadır. Bu eserin X. hicri yüzyılında yazıldığı ihtimali vardır. Elyazmanın 3761 sayılı mikrofilmi Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde de mevcuttur. Digeri is,e mecmuamn sonlarına doğru geldiği için daha sonrakiı devirlerde yazıldığı ihtimali vardır. Bu nüshanın 3761 saylı mikorfilmi Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde mevcuttur.

Musahhih, daha eski olduğu muhtemel, Tahran Üniversitesindeki nushadan bu Fütüvvetnamenin tashih işini gerçekleştirmiştir bu işlem sırasında Sait Nefisi, Muhammed Ri yaz ve Rumanya'da bulunan iki nusha ile kı yaslayarak diger nushalar esasında, bunda olan yanlışları düzeltmiştir. 15

6- Fütüvvetname-yi Kasab. Ahiler tarafından bazı meslek sahiplerinin Ahilik teşkilatma kabul edilmemesi meselesi dönem dönem fark eden bir konu idi. Yeni kurulduğu yıllarda kasapların bu teşkilata kabul edilmesi mümkün degildi. Bu konuda bir Fütüvvetnamede yazar ki: "Kasaplar Fütüvvete layık olmayan zümrelerden sayılırlar" 16 lakin sonraki devirlerde kasaplar bu teşkilatın uzvu olagelmişlerdir. Bu dönemlere tesadüf eden zamanlarda yazılmış olan "Kasab Fütüvvetnamesi", Balıaristan Şura Meclis kütüphanesindeki 8898 sayılı risaleler

ı

15 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S. 35-42

16 Fütüvvetnameyi- Mevlana Naseri, s12

-33-

toplusundan (seh. 402-405) yer alır. Fütüvvetnamenin yazıldığı tarih hakkında hiç bir bilgi olmasa da bu mecmuada çok risalesi mevcut olan Molla Muhammedemin bin Muhammed Kasım tarafından ı 090- ı 098 h.ş.(17 ll- ı 7 ı 9 m.) tarihlerinde yazdığı ve mecmuahın sonunda yazılma tarihi ı228 h.q.(1813m.) yılına tesadüf ettiğine göre, kağıt nevinden Safeviler dönemine ait olduğu bilinmektedir. Safeviler dönemi aynı zamanda kasapların Ahilik teşkilatma kabul edilmelerine izin verildigi bir dönemdir.

Diger Fütüvvetnamelere uygun olarak kasablar da kendilerini diger ahiler gibi peygamberlerden birine bağlıyorlardı. Hz. Adem meslekte ilk insan olarak görüldüğü için, Ahilikte de ilk olmuşdur. Kasap Fütüvvetnamesinde esasen Hz.Adem, Hz.Havva ile cennetten yer yüzüne geldikten sonra ilk ekinçilikle meşgul olduklannı bu işden yorulduğu için ekinçiliği bırakıp hayvancılığa

yöneldiğini ve bu konuda Allah 'tan yardım istediği yazılır. Allah, Cebrail vesilesi ile 99 erkek ve dişi koyun yollamış, ille koyun kesen Hz. Cebrail, koyunu doğrayan Hz. İbrahim, koyun derisini soyan ise Hz. İdris olmuştur.

Molla Hüseyin Kaşifı Soltani Fütüvvetnamesinde şöyle yazar: "Kadirhum günü Hz. Ali (a) koyun kesrnek ve koyunun derisini soymak işini bu tarihten itibaren ahilere hevale etmiştir.". 17

Kasab Fütüvvetnamesi kasab ~e koyun derisi soyan ahilerin inançları,

gelenekleri hakkında malumat verir. Efsaneler arasında Kur'an ayeleri, peygamber hadisleri ve· duaları serpiştirilmiş, kesilmiş hayvanın helal, haram ve rnekruh uzvları hakkında bilgiler verilmiş, hayvanın kesildiği zamanda "Bismillah" ya "Tekbir" getirilmesi hakkında tenkitler anlatılır. Bundan başka kesilen hayvanın Allah dergahına olan şikayeti hakkında bir hikaye yazmakta ve bu hikayeden, hayvanların kesilmeye razı olmadıklarını ve Allah'ın Kur'an ayelerini göndermekle artık bunların rıza gösterdiği yazılır. Asıl metin 7 sayfadan ibarettir. 18

7- Fütüvvetnameyi Kefşduzan (Ayakkabıcılar) (1). Meslek sahipleri tarafından yazılmış elimizde bulunan en eski risalelerden bir çoğu Fütüvvetname olarak adlanmamakta ve bunların bazısında fütüvvet ve Ahilikten söz de edilriıemektedir. Lakin meslek sahipleri tarafından yazıldığı ve onlar fütüvvet ayİninin devamcıları oldukları ve yazdıklan risalelerde olan hikaye ve efsaneler de

17 Kaşifi, Fütüvvetnameyi Soltani, s.384-385

18 Afşari Mehran, Fütü\rvetnameha veRisaili Haksariye,S. 43-52 ; ~

t' 1;

'

-34-

futüvvet ehlinin yazıları ile uygun düştüğü için bu risaleleri de Fütüvvetname olarak adlandırmak mümkündür. Kefşduzan risalesi de bu tür risalelerden biridir ve Balıaristan Şura Meclis küJ:Üjl'hanesinde hernin 8898 saylı rmecmuada 406 sayfasının evvelinde, Fütüvvetnameyi kasaptan sonra dere olunmuşdur. Çok kısa bir risaledir, bütün meslek sahiplerinin risalelerinde her bir zümrenin bir Beni İsrail peygamberine nisbet edildiği ve burada da bu geleneğin davam etmiş olduğu görülür. 19

8- Fütüvvetnameyi Kefşduzan (Ayakkabıcılar) (2). Meslek sahipleri tarafından yazılmış risalelerin çoğu Pakistan kütübhanelerindedir ve bir çoğu "kesbname" ya "kesvetname" olarak adlanır. Bu tür risaleler genelde VIII h.(14m.) yüzyıldan sonra Hindistan'daki Mongol hakimiyeti altındaki topraklarda bulunmaktadır. Bunların çoğunda Fütüvvet alametleri vardı ve bu risaleleri Fütüvvetname ve Haksariye usulunde yazıldığı ıçın Fütüvvetname olarak adlandırılır.

Bu formda olan Kesbname ve Fütüvvetnameler İran ve Pakistan'da Fars Araştırma Merkezi, Gencbahş kütüphanesinde bulu'nan 1133 saylı mecmuede vardır.

Risalenin mezmunu nasihet, efsaneler, ayakkabıçılar ve nalbantların

gelenekleri hakkındadır. Soru-cevap şeldi:p.de yazılan bu risalenin, sahibi kendisini Kularn Muhammed Kureyşi olarak tanıtmış, risalesini ise 1315. yılda yazmıştır. İsmi geçen bu müellifbu mecmuada olan diger nsaJelerin de müellifidir.20

9- Fütüvvetnameyi Tebbahan (aşcılar). Balırestan Meclis kütüphanesinde 2777 saylı mecmuanın birinci risalesidir. Bu el yazması iki risaleden ibarettir: Fütüvvetnameyi Tebbahan ve Risaleyi Maidetül-hayvah, Şah Abbas Safevi'nin, Nurullah adlı aşcısı tarafından yazılmıştır. İrec Afşar'ın tashih ettiği ve onun tarafından yazılan önsözle, Ferhengi-İranzemin adlı kitabın (Tahran,1332 h.ş.) birinci cildinde yayınlanmışdır. Eser 1093 h.q. (1682m.) yılında Muhammed Cafer bin Muhammedemin Ensari Mübarekeyi 'nin hattı ile yazılınışdır.

Bu da Kasablar ve ayakkabıcıların risalesi gibi Safevi döneminin Fütüvvetname örneklerindendir ve bazı yerleri kıssavaridir. Soru-cevap şeklinde

1

19 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S.53-55 20 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S. 57-62

-35-

olan bu Fütüvvetnameyi Ahi üstadlarının bu usulle yazdıklan ve kendi ayinlerini yeni ahilere ögretmek için kaleme aldıklan ihtimali vardır. Metinde Kur'an ayeleri ve dualar, Fetalara aid efsaneler yazılmış, bazı bölümünde ise kurbanlık hayvanın ayaklan hakkında yazılmıştır. Fütüvvetnamenin asıl metni 7 sayfadır.21

10- Fütüvvetnameyi-Selmanian (berberler) (numara 10). Sasaniler döneminde Zerdüşt mabedlerinin fetvasına esasen, bedenden aynlan cansız uzvlar, saç, diş,ve kan, bedenden ayrıldıktan sonra murdar olarak sayılırdı. Bu yüzden de berberlik mesleği bu dönem ve ondan sonraki dönemlerde düşük seviyeli mesleklerden sayılıyordu. Berberler eski zamanlardan Kacar döneminin sonlarına dek sadece saç kesrnek ya traş etmek değil, harnarnda kese yapmak, diş çıkarmak ve hacamat etmekle de meşgul oluyorlardı. Günümüzde bile bazı yerlerde berberlik işi pek de beğenilen mesleklerden sayılmaz

Lakin Fütüvvet ehli tarafından, özellikle Safeviler döneminden elimize ulaşan elyazmalarda, her meslek sahibinden önce herherler ve hamamcılara saygı duyulmuş ve berberlik ya saç kesrnek ya traş mesleği Salman Farsi'ye atf edilmiştir. Böylece Salman Farsi'nin berberliği, bu mesleği Fütüvvet ehlinin düşüncesinde üstün bir mevkiye çıkarmıştır.

Safeviler dönemindeki Haydari Kalenderlerinden elde bulunan elyazmalarında herberiere çok önem verildiği ve belki de Haydari Kalenderilerinin piri, Mir Kütbeddin Haydar Toni'ııin berber zümresinden sayıldığını yazar. Safevi dönemine ait bir elyazmasında onun berber aletleri, taş, ustura ve aynasının olduğu yazılmıştır. Hatta Kalenderilik ayininin berber zümresinden olan ahiler tarafından meydana getirildiği ve ya Safevi döneminde bu zümreye ait olan Ahiler, Kutbeddin Haydar Toni'nin müriderine katıldıkları da yazılmışdır. Böylece Safevi döneminin Haydari Kalenderlerinin, özellikle berber zümresinin Fetalarla bağlılıkları inkar edilmez bir hal alır. Bunlar Fütüvvet ehlinin büyük bir grubunu teşkil ediyordular.

Bu risalenin bazı yerleri Fütüvvetnameyi-Emirelmüminin, bazı yerleri ise Fütüvvetnameyi Deliakan ile aynıdır. Bazı konulan ise Şehid Mutahhari Ali Medresesi kütüphanesinde olan 1632 say lı el yazması ile benzerdir. Anlaşılan bu risalenin müellifı herherler hakkında bir kaç Fütüvvetnamenin de müellifıdir. Asıl adı Kerbelayi Ali Tahrani'dir, lakin Sebur Ali Şah gibi tanınır. Onun kendi amcası, Talıbali Şah lakablı Kerbelayi Kulaınrza, Haksarların gelenekleri hakkında bir risaleler mecmuası hazırlamış, 1307 h.q.(1889m.) yılında 264 sayfalık bir risale

21 Afşari Mehran, Fütüwetnameha veRisaili Haksariye,S. 63-71

-36-

halinde .bu eserini bitirmiştir. Bu elyazma toplusu 860 sayısı ile Meşhed Üniversitesi ilahiyat Fakültesilin kütüphanesinde mevcuttur. Metin 13 sayfadan ibarettir. 22

1 1- Fütüvvetnameyi Deliakan (berberler). Kacar döneminin Haksari dervişleri "İrşad" derecesine ulaştıktan sonra kendi pirlerinden nasihat, efsane ve geleneklerinin yazılı oldugu küçük defterçelerini alarak bu defterleri gizliyorlardı. Bu defterçeler gizli tutulsa da bu gün, bu tür metinlerin çoğu İran ve dünyanın diger kütübhanelerinde mevcuttur.

Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde olan 7566 saylı nushada bu defterçelerde yazılan metinler toplanmıştır. Bu elyazma Seyit Nakşali Şah adlı bir Haksari dervişi tarafından yazılmış , onun piri ise nushanın bir sayfasının alt kısmında Nakşali Şeh Bl 7 h.q. (1899m.) yılında Fakırın altı merhelesini keçdiğini ve İrşad makamına ulaştığını yazmışdır.

Elyazmanuı 232-249 sayfaları berberlerin inançları ve gelenekleri hakkında yazılmıştır. Yazar Haksar pirlerinden olsa da ~isalesi berber zümresinin Fütüvvetnamesi sayılır vediger Fütüvvetnamelerden bir çok bilgileri almış olduğu görülür. Kendi ustadlanndan ögrendiği rivayetleri de buraya eklemiştir. H~r halde bu risale berberlerin Fütüvvetnamesidir. "·

Bu Fütüvvetname sade dilde, soru-cevap şekilinde yazılmış, kıssavari bir şekilde başlayarak devam eder ve birtakım· gramer yanlışları da mevcuttur.

Konusu daha çok traş ve ustura, berberlerin kullandıklan aletler ve onların ortaya çıkınası hakkında olup bu konuda anlatılan efsaneleri içerir. Bu Fütüvvetnamenin bir bölümü tenurre (silah nevi) ya berberlerin hamam havlusu hakkında bilgi verir. Bu bölümde ipek ve bal hakkında da ilginç bir efsane anlatılır. Diğer bir bölümde de Salman Farsi'nin hayatı. ve onun Medine'ye gitmesi hakkında yazılır. Bu metinde Salman "Baba" lakablıdır. Risalenin son bölümünde berberlerin makas, cınbız, ayna ve tarak gibi aletlerinin ortaya çıkması hakkında da efsaneler yazılmış, bazı berberlerin diger işleri, o cümleden "sünnet etmek" hakkında yazılmıştır.

Pakistan kütüphanelerinde berberler hakında bir çok elyazma mevcuttur, lakin hacmi elimizdeki bu metinden azdır. Konu bakımından bu metine benzeseler de bu metinindiğer nushalan mevcut değildir. Metin 7 sayfadan ibarettir.23

22 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S. 73-88 23 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S. 89-98

-37-

12- Fütüvvetname-yi Heccaman ya Kesvetname-yi Heccaman (hacemetçılar). Berberler ve hacamat edenlerin aynı zümreden olduklan hakkında yukarda bilgi vermiştik ve bu risalelerde bu fikri doğrulayıcı bir delil olarak karşımıza çıkar. Bazı risalelerde "selmani", bazılannda "dellak", bazılarında ise "heccam" adlandırılmışdırlar. En çok hecemet hakkında yazılan bu risalenin ismini Fütüvvetnameyi-heccaman yazdık, lakin asıl ismi Kesvetnameyi-heccamandır. Bu nusha Pakistan'daki Gencbahş kütübhanesinin bir mecmuasında yayınlanmıştır.

Fütüvvetname soru-cevap şekilinde yazılmıştır. Birinci soru-cevap tam değildir. Metinde hacamat edenlerin farklı töreleri hakkında ilginç sorular sorolmuş ve cevabında, hacamat edilen zamanda okunınası gereken ayetler ve dualar yazılmıştır. Asıl metin bir buçuk sayfadan ibarettir?4

13- Fütüvvetnameyi-Emirelmüminin (as). Tahran Üniversitesi Merkezi kütübhanesinin elyazmalar fondunda mevcuttur. 3478 saylı bu elyazması, Şah Süleyman döneminde olan bazı Kalender risalelerini içermektedir. Bu nushanın bir bölümü Fütüvvetname-yi Emirelmüminin Ali (a)-dir. Bundan başka Muhammed Cafer Mahbub tarafından Paris Milli kütüphanesinde olan daha bir Fütüvvetname­yi Emirelmüminin tespit edilmiştir Lakin bu iki Fütüvvetname arasında büyük farklar vardır. Anlaşılan tarih boyu Fütüvvet ehlinin merdşahı Emirelmüminin Ali (a)'ye duyulan saygıdan dolayı kendi risalelerini "Fütüvvetnameyi­Emirelmüminin" adı ile adlandırmışlardır. Bunlar müritlerine, onların inancının banisi Ali (a) olduğunu iletmek istemişlerdir.

Risalenin başlangıç bölümü Fütüvvet ehlinin ahlak normalan ve kanunlannın Muhammed şeriatİ ile uygunluğu hakkındadır. Sonra Kalenderlerin traş olmalan hakkında bilgi vermektedir. Fütüvvetname Şah Süleyman Safevi zamanında, Fütüvvet ve tasavvuf birleşmesinin sonucunda, Haydari Kalenderler tarafından yazılınışdır. Fütüvvet ehli saçlarını her ne kadar uzatsalar da Kalenderler, Safeviierin tesiri ile saçlarını kesmekte idiler.

Bu hikaye de Hz. Muhammed (s)'ın, peygamberliğe ulaştıktan sonra Fütüvvet şerefine nail olması, Cebrail' in kendisinin beline kemer bağ laması, bundan sonra saç traşı ayinin icrası ve sonra da İbrahim (s)'tan kalan fütüvvet libasını onun giymesi hakkında yazılır. Traş ayini, saçın, kaşların, sakal ve bıyıkların traşıdır ve bu metin içinde "Çahar darb" adı ile adlandırılır. Metinde bu

24 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S. 99-101

-38-

ayin, Hac merasimindeki "Gasr ayini" (=saç traşı) ile aynılaştırmışdır. Bununla Kalenderlerin bu ayinini şerileştirmek istedikleri görülür.

Fütüvvetnameler ümumi halk destanlarından ibarettir ve bunlardan hiç bir tarihi hadiseye delil elde etmek ümidi taşınmamalıdır.

Daha başka ilgi çeken bir konu ise, "Gasr" sözcügünün, biri Hac merasimindeki traş, diğeri saray anlamında iki manası vardır. Hikayede şöyle anlatılır ki: Hz. Muhammed (s) Cebrail'e: "Kur'an da saç traşı buyurulmuş, ben saçımı traş etmek istiyorum". Allah Teala Cebrail'e emir göndererek Darusselam' da mevcut olan kırmızı yakuttan yapılmış saraya gidip orada Muhammed (s)'ın nurundan yaranmış usturayla saçını traş etsin. Benzer sözün uygunlaşdırılması Safevi döneminde yazılmış Fütüvvetname-yi kasabdada vardır.

· Frankfurt Ünhrersitesi ve Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanelerinde olan 7104 sayılı "Seng~ ve tığ" (=taş ve ustura) isimli elyazma toplusunun mezmunu, Fütüvvetnameyi-Emirelmümininle aynıdır .. Adı geçen her iki risalede "Saç traşı ayini"-nin Safeviler dönemine aid olduğu ve bu dönemin Fütüvvet ehli, özellikle Kalenderleri ve Haydari Ahilerinin esas · nasihetlerinden biri olduğu söylenir. Asıl metin dört büçük sayfadır.25 ·\

14- Fütüvvetname (numara 4) Frankfurt Üniversitesi kütüphanesinde olan elyazma toplusundan alınmıştır. Almanya'nın Frankfurt Üniversitesinin kütüphanesinde olan Fütüvvetnameler,Haydari Kalenderlerinin risaleleri ve Haksarlar dervişlerinin yazılandır. Bu elyazması iki bölümden ibarettir. İlk bölümünde çoğu futüvvet hakkında olan on dört risale, ikinci bölümü ise Haksariyye ve Haydari Kalenderlerinin risalelerinden ibarettir. Nüshanın sonunda dervişler tarafından yazılmış iki sade gazel vardır. B\1 nusha İrec Afşar'ın çalışması ile 1974 yılında Talıran Üniversitesinin kütüphanesine getirilmiş ve 7104 saylı elyazma olarak kayd edilmiştir. Nushanın yazıldığı tarih belli değildir, lakin hattının Kaçar dönemine ait olduğu ihtimali vardır.

Bu Fütüvvetname adı geçen nushanın dördüncü risalesidir. Risalenin başlangıcında Emirelmüminin Ali (a)-nin sözü ile Fütüvvet ehlinin on özelliği nakledilmiştir. Sonra İmam Ali (a) ve onun değerli evlatlannı medh ettikten sonra içeriğinde "Feta"ların anıldığı Kur'an-i Mecit'ten ayetler zikr edilmiştir. Kur'an aybderinden sonra Ahilerin kemer bağladıklan zaman icra ettikleri töreler

25 Afşari Mehran, Fütüvvetnamelıa veRisaili Haksariye,S. 103-109

-39-

yazılmıştır. Metnin sonunda üçüncü Fütüvvetnamenin evvelinde gelen hutbenin Arapcası yazılmıştır. Fütüvvetnamenin müellifı Şii mezhebinden olup kendi nsalesinde on iki imarnın isimlerini zikr etmiştir. Asi metin iki buçuk sayfadır.26

15- Fütüvvetname (numara 1). Frankfurt Üniversitesi kütüphanesindedir. Risale Frankfurt Üniversitesi kütüphanesinde olan elyazmanın ilk nsalesidir ve bu nushanın fotokopisi 7104 nurnarada Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde mevcuttur. Bu risale de soru-cevap şekilinde yazılmış, dervişlerin giysi ve diğer eşyalan hakkında bilgiler getirilmiştir. Konusu itibarı ile Safevi döneminin Haydari Kalenderileri hakkında olduğu anlaşılıyor. Metinde Hz. Adem (a) ile Cebrail'in kardeşlik sazişi bağladıklan yazıyor, lakin metinin evveli katib tarafından yazılmamıştır. Devamında "Kadir Hum" hadisesi ve İslam peygamberinin Kadir Hum'da Hz. Ali (a)'ın beline kemer bağladığı ve onun da on yedi kişiye kemer bağladığı anlatılır. Bu risalede Kur'an ayeleri, hadisler ve Arapça sözler yazılmış, metnin Fütüvvetnameyi- Emirelmürnin 'in metnine benzerliği vardır ve katipierin aynı nusha üzerinden köçürülmüş olma ihtimali vardır. Asi metin 8 sayfa civarındadır.27

16- Fütüvvetname (numara 5) Frankfurt Üniversitesi kütüphanesindedir. Bu risale Frankfurt Üniversitesi kütüphanesindeki elyazmanın beşinci nsalesidir ve nushanın fotokopisi 7104 sayında Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde mevcuttur.

Safevi döneminde Haydariyye yazılarına benzeyen bu risalede, Ahilik ayİnindeki tasavvuf örnekleri görülüyor ve metin Ahiliğin mehşur efsanelerinden biri ile başlıyor: Kadir Hum'da Peygamber(s)-ın Emirelmüminin Ali (a)'ın belini bağlaması ve Ali (a)'ın da Salman Farsi'nin belini bağlaması efsanesi yazılıyor ve bu efsanenin ardından da Mevla Ali (a)'ın belini bağladığı on yedi kişinin isimleri geçiyor. Bu on yedi kişinin isimleri bir çok Fütüvvetnamede yazılmışdır. Bir kaç soru-cevap yazdıkdan sonra, Fütüvvet ehlinin bazı geleneklerde kullandıklan

mecazi terimler açıklanır. Mesela: belbağlamak, tarikat secdesi, tarikat anahtarı, şeriat gusullari, tarikat ve hakikat, tarikat namazı, saç traşı.

Sonra yine bir kaç soru-cevap yazdıktan sonra iki ahinin karşılaşması

hakkında geçer . Risale tarikatın yedi vadisinin zikri ile sona erdirilmiş, bazı

26 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S. ı ı ı- ı ı 4

27 Mşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S. ı ı5-ı25 ,. t'

f

-;.: ;

-40-

konuları diger Fütüvvetnameler gibi remzi dilde beyan olunup ve bu da Ahilik ayininin sırlı olduğuna delalet etmektedir. Asıl metin 6 sayfaya yakındır?8

17- Fütüvvetname (numara 3). Frankfurt Üniversitesi kütüphanesindeki elyazmanın üçüncü risalesidir ve bu nushanın fotokopisi 7104 sayıda Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesinde mevcuttur.

Metinin asıl mevzusu Fütüvvete giriş ayini ve geleneği ile alakalıdır. Lakin bir çok terim ve cümleler müellif tarafından yazılmadığı için onun bazi konulan eksiktir. Risalenin başlangıcında yazılmış destan on beşinci risalenin başında yazılan destandır ve Fetaların "bel bağlaması" ve "saziş bağlaması" hakkında eksik bilgiler mevcuttur. Bundan sonra ınerdlerin şahı Ali (a)'ın dört naibi hakkında yazılmış, devamında ise bu Fütüvvetnamenin önemli metleblerinden olan "muhkemlemek" ya "belbağlamak" ve bunun detayları ve sonunda gelenekleri hakta açıklama v'ermiş~ir. Bu Fütüvvetnamenin bazı bölümleri Fütüvvetname-yi Soltani'nin bazı bölümleri ile kıyaslanabilir. Asi metin 3 sayfaya yakındır.29

Fütüvvetnamelerden başka Haksariyye risalelefi adlanan metinler de vardır ve bunlar en çok "fakirlik" ve "dervişlik" hakkındadır. Elyazmalarda Fütüvvetname, Fakimame, . dervişlik gelenekleri hakkında olan \fisaleler, Kacar döneminin Haksariyye risalelerindendir. Bu yüzden de araştırinacıların çoğu Haksariyye risalelerini Fütüvvetnamede~ sayırlar. Bu risalelerin yazılma türü ve usulu Fütüvvetnamelerle aynıdır. Dili oldukca sade, soru-cevap şeklinde yazılmışdır. Hatta Fütüvvetnamelerde yazılinış konuların çoğu Haksariye risalelerinde de vardır. Fütüvvetname ve Haksariye risaleleri arasındaki fark, Fütüvvetnamelerin fütüvvet ve Ahilik ve onların ayin ve gelenekleri hakkında olması, Haksariyye risaleleri ise fakirlik, dervişlik, Haksarİlerin giyisi ve diğer eşyaları hakkında olmasıdır. Diger bir farkı ise Fütüvvetnamelerin yazıldığı tarihin daha önceki yüzyıllara, Haksariyye risalelerinin yazıldığı tarihin ise son yüzyıllara ait olmasıdır.

Bu risaleler Fütüvvetname tesirinde yazılan eserler oldukları için yalnız isimlerini ve elyazmalarının bulunduğu yeri yazmakla leifayet edeceğiz;

28 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S. 127-134

29 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S. 135-139

-41-

18- Fegriyye. Asl elyazma Alınaniyanın Frankfurt Üniversitesinin kütüphanesinde, fotokopisi ise 7104 sayısı ile Tahran Üniversitesinin Merkezi kütüphanesindedir. Asl metin 6 sayfaya yakındır.30

19- Tacnameyi-piran (İrşad kesvet) (=pirlerin tacnamesi) Frankfurt Üniversitesi kütüphanesindeki hernin nushadan alınıb, 7104 sayılı resimi ise Tahran Üniversitesi Merkezi kütüphanesinde mevcuttur. Risalenin ismi Tacnameyi-piran olsa da metin de İrşadi-kesvet olarak geçmiştir. Asıl metin çok kısa, bir buçuk sayfadan da azdır.31

20- Ayethayi-teraş (traş ayetleri). Bu risale Frankfurt Üniversitesi kütüphanesindeki elyazmasından alınıp, 7104 saylı fotokopisi ise Tahran Üniversitesi Merkezi kütüphanesindedir. Risale traş ayinleri hakkındadır, bir bölümü bu kitabda yazılmış, Seyid Celalettin 'in yazdığı Risaleyi-tarikat, Fütüvvetnameyi-Emirelmüminin ve Fütüvvetnameyi-Selmanian ile kıyaslanınağa değer bir özellik taşır. Asl metin 2 sayfaya yakındır.32

21-Sualati-vesle ve herge (yamak ve hırka soruları). Füttüvet ehli, ahiler ilk başlarda eski ve yırtılmış giyisiler geyinmeseler de, sonralar tasavvufun tesirini altında eski ve yırtık giyisiler geyinmeye başlamışlardır.

Tahran Üniversitesi Merkezi kütüphanesinde mevcut olan 3478 sayılı, Safevi dönemi Haydarileri tarafından yazılmış Kalendernarnede Fütüvvetdaran (fütüvvet ehli) ve Hergepı.işan (hırka geyinenler) sözleri aynı manada verilmiştir.33

Bu risale Frankfurt Üniversitesindeki nushanın sonuncu risaledir, 7104 saylı resimi ise Tahran Üniversitesi Merkezi kütübhanesindedir. Asıl metin 1 sayfadir.34

22- Risaleyi- tarikati- Seyit Celaleddin Haydar (Seyit Celaleddin Haydar'ın tarikat risalesi). Haksariler için çok önemli olan bu risalenin üç nushası vardır. Bir nusha Meşhed Üniversitesi İlahiyyat fakültesinin kütüphanesinde 860 saylı, diğeri Balıaristan Şura Meclis kütüphanesinde 57F saylı, üçüncüsü ise bu kütübhanede 11510 sayılı elyazması olarak koıuma altındadır. Risalenin müellifınin Seyit Celaleddin Haydar oluğu söyleuse de, 57F saylı nushada müellifın Şeyh Ebülhasan Herkani olduğu yazılmıştır. Meclis kütüphanesinde olan diğer nushada ise

30 Afşari Mehran, Fütüvvetnaıneha ve Risaili Haksariye,S.143-149

31 Afşari Mehran, Fütüvvetnaıneha veRisaili Haksariye,S. 151-153

32 Afşari Mehran, .f'ütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S. 155-162

33 Resale der adab dervişi ve qelendari (qelendamaıneyi ez ehdi Safevi) Tahran universitesi Merkezi kütübhanesinde 3478 saylı nusha, s.43

~-

34 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.163-167 , t'

f

-42-

müellifin isimi yoktur. Asl metin 9 bölümden ve şerhlerle birlikte 16 sayfadan ibarettir. 35

23- Beyani-erkan (esaslatm beyanı). Meşhed Üniversitesi İlahiyyat ve İslam Maarifi fakültesinin kütüphanesinde 860 sayılı elyazmadır. Konusu Haksari dervişlerinin gözünde imandır. Asıl metin iki buçuk sayfadır.36

24-Risale der tarikat (= tarikatta risale). Tahran Üniversitesi Merkezi kütübhanesinde Elyazmalar bölümünde 7566 sayılı, Fütüvvetnameyi --dellakan metinin yerleşdiyi mecmuada yer alır. Metin Haksarilere yapılan nasihat ve onların inançlan hakkındadır ve iki sayfadan ibarettir.37

25- Heşt makame-Katarkeş (Katarşekin sekiz makamı). Meşhed Üniversitesi İlahiyyat ve İslam Maarifi fakültesinin kütüphanesinde 860 sayılı elyazmadan bir risaledir. Bu nushada başka bir risalede bu konunun bir diğer varyantı bulunur. Asıl metin iki sayfaya yakındır. 38

26- Meclis kütüphanesinde 1151 saylı risale. Bu risale 2 metin ve 1 ..._ .

mesneviden ibarettir. Derviş ahlakını öğütleyen bu risalenin bir bölümü Seyit Celaleddin Haydarın tarikat risalesinde, diğer bir bölümü ise Heşt Makam­Katarkeş'de yayımlanmıŞtır. Asıl metin iki buçuk say(adır.39

27- Çehardeh hanvade (=on dört aile). Haksar dervişlerinin dört piri ve sufiliyin genelde on dört saysı ile kaim olduğuna işaret eder:. Bu ıj.salenin

Fütüvvetameye benzerliği yoktur, lakin Haksarllerin inançlan v~ hayat tarzını ögrenmekte fayda vereceği apaçıktır. Nushamn yazarı Muhammed Ali Şerif Yezdi Şahrudi'dir ve eser 1315-1317 h.q. (1898-1900m.) yıllannda yazılmıştır. Asl metin açıklamalarla birlikte ll sayfadir.40

28- Risaleyi der beyane-esnaf (Sınıfları beyan eden risale ). Tahran Üniversitesi Merkezi kütübhanesinin 4419 saylı elyazmasında olan bu risale 1145 hi eri yılında yazımlıştır. Müellifi Muhammed Ali Şerif Y ezdi Şahrudi olma ihtimali vardır. Bu ve bunun gibi risaleler Haksarl~rla Fütüvvet ehli ve Fütüvvet sınfının ayinlerinin birbirine bağlılığını beyan ediyor. Asl metin şerhlerle birlikte beş buçuk sayfadır.41

35 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S. ı69-ı86 36 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.ı87-ı90 37 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S.l9 ı- ı 93

38 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.ı95-ı99 39 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.20ı-204 40 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksariye,S.205-218

41 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.2ı9-225

-43-

29- Risaleyi-diğer der bareyi esnaf. (Esnaf hakkında diğer risale). Tahran Üniversitesi Merkezi kütüphanesinde olan 7544 sayılı mecmuede Haksariyye risalelerinin yazıldığını söylemiştik. Bu mecmue Seyyid Nakşali Şah'a aittir. Risalelerde görüldüğü gibi, Fütüvvetnameler, Haksariler tarafından okunumaktadır. Diger Fütüvvetname ya Haksariyye risalelerinde padşahlar ve ya İran'da maruf kahramanların adlan nadir bir şekilde geçmekte, lakin bu risalede Cemşid, Şapur , Erdeşir ve Behram Gur'un adianna sıkça raslanmaktadır. Asıl metin 2 sayfadır.42

30- Vesiletün-nicat (Kurtuluş vesilesi). Şura Meclis kütüphanesinde 9200 saylı elyazmadır. Bu metin Meşhedi Muhammed Mehdi Tebrizi tarafından

yazılmış, ve kendisine şiirlerinde "Mehdiya" malılasını kullanmıştır. Risalesini 1266 hicri yılında Nasreddin Şah'ın zamanında yazmış ve nsalesinin son şiirinde ise padişahı medh etmiştir. Metin nazm ve nesr şekilinde 58 sayfadan ibarettir.43

Netice Burda ismieri geçen futuvvetname ve haksariye risalelerinin çoğu birbirine

benzerdir. Yazılma tarihleri 10. yy.'dan Kaçarlar dönemine dek devam eder. İlk

başlarda tasavvufyönlü sonraki dönemlerde ise en çok Ahiler ve Fetalar ve onların gelenekleri hakkında yazılmıştır. Bu fiitüvvetnamelerde Sufi tarikatlarından

özellikle son dönemlerde en çok Kalenderlerle ilgili söz edilir. Genel olarak bu risalelerin konusu, Fütüvvet ehlinin, Ahiliğe girmiş

zümrelerin inanç, gelenek ve diğer günlük işleri, ahlak ve huylan hakkındadır. Bu risalelerin a.çığa çıkması Ahiler ve Fetalarin icra ettikleri törenler, onların

kanunlan, inanç ve akideleri, ahlaki yapılan ve diger huylan meydana çıkmış ve ilim ehline sunulmuş olur.

Bütün bu bilgiler en çok öykü, efsane ve masal şeklinde yazılmakla yanaşı çok sade dildedir.

Bu efsaneleri anlatırken bunlara dini renk katmak için Kur'an ayetleri, hadisler ve dini anlatan konulardan da alıntılar yapılmıştır. Fütüvvet anlayışının Hz. Adem' den başlayarak Hz. Muhammed de dahil olmak üzere büyük peygamberlerin vasfıyla zikredilmesi Ahiligin dini bir kaynaktan ileri geldiğini ve kaynağını islam ve öncesi tevhidi anlayıştanaldığını gösteriyor. Sonraki dönemlerde özellikle Safeviler döneminden itibaren Hz. Ali ve Selman Farisi gibi tanınmış Şii mensuplannın ismi geçmekle, Fütüvvetname metinlerinde Şiilik

42 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.227-229

43 Afşari Mehran, Fütüvvetnameha veRisaili Haksariye,S.231-292

-44-

renginin de belli olması sağlanmaktadır. Bu da, hernin dönemden itibaren Ahilik teşkilatının Ş şii yönelişler taşıdığının en güzel göstergesidir .

Son yüzyıllarda yayınlanİirrş Fütüvvetnameler genel olarak meslek sahipleri tarafından yazıldığı için isimleri de·bu mesleğin adından alınmıştır. Fütüvvetname­yi Kasab, Fütüvvetname-yi Dellakan, Fütüvvetname-yi Kefşduzan vs .... bu tür risalelerdendir. Bu Fütüvvetnamelerde de her bir meslegin bir peygambere dayandınldığı ya da Hz. Ali (a)'e özel bir atıfların yapıldığını görüyoruz.

Fütüvvet ve Ahiliğin adab ve erkanı, onların teşkilat özellikleri, usül ve geleneklerini kültürel açıdan anlatan bu Fütüvvetname eserleri oldukca değerlidir ve bu konu bir çok araştırınayı hak eden bir yapıya sahiptir.

Kaynakça

1- Afşari Mehran, Fütüvvetnameha ve Risaili Haksari, Pejuheşgahi-Ulumi insani ve Müta1iati:Haksariye yayınevi 1382 h.ş. Tahran.

2- Fütüvvetnameyi- Mevlana Naseri, Ferantes Teşner yayını, 1944 m. Lepzik \

3- Geddani Abbas, Ferhengi-Cameyi-Tarihe-İran,(Ez Vurudi-Ariyayiha ta payani- esri Pehlevi), Arun yayınevi, 1384h.ş. Ş iraz _

4- Hicviri Ebülkasım Ali, Keşfül-mehbub, müsehhih iukovski, Suruş yayınevi 1389, Tahran

5- İslam Ansiklopedisi, cil{ 13, Tüekiye Diyanet Vakfı, 1996, İastanbul

6- Kaşani Ezuddin Mahmut, Misbahül hidayet ve mefatihul kifayet, mühsehhih Celaleddin Humayi, Ruma yayınevi 1367 h.ş. Tahran

7- Kaşi Kemaleddin Ebdür-rizak, Töhfetül-İhvan fı Hesaisl-Fetyan, giriş ve tashih Damadi M. Şerketi- inteşarati- elmi ve ferhengi yayınevi, 1369 h.ş. Tahran

8- Nişaburi Geyşeri Ebülkasım, Risaleyi Geyşeriye, müsehhih Fruzenfer Bediuzzaman, Bongah yayınevi 1374h.ş. Tahanı

9- Resale der adab dervişi ve qelendari (qelendamameyi ez ehdi Safevi) Tahran universitesi Merkezi kütübhanesinde 3478 saylı nusha, s.43

ıo- Sebrzivari Kaşifı Vaiz, Fütüvvetnameyi-Soltani, müsehhih Mahbub Muhammed Cafer, Bünyadi-ferhengiye-İran yayınevi 1350 h.ş. Tahran

i ı ı- Sefa Zebihullah, Tarihi -Edebiyyat-der İran (ez ağazi ehdi islam ta doreyi- Selcugi) C.l, Firdovsi yayınevi 1385 h.ş. Tehran.

ı2- Söhreverdi Şehabeddin, Fütüvvetname, müsehhih Mürteza Serraf, 1370 h.ş. Tahran