sel felaket de⁄‹l, vurdumduymazli⁄in gÖsterges‹d‹r fileeditör’den.. sevgili Çocuklar,...

28
F‹YATI: 1 YTL (KDV DAH‹L) • TEMMUZ-A⁄USTOS 2009 F‹YATI: 1 YTL (KDV DAH‹L) • TEMMUZ-A⁄USTOS 2009 FGIHRUEATKLYQJVCZSBfgkyl ORMAN ÇOCUK DERG‹S‹ ORMAN ÇOCUK DERG‹S‹ SEL FELAKET DE⁄‹L, VURDUMDUYMAZLI⁄IN GÖSTERGES‹D‹R ! SEL FELAKET DE⁄‹L, VURDUMDUYMAZLI⁄IN GÖSTERGES‹D‹R !

Upload: others

Post on 05-Sep-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

F‹YATI : 1 YTL (KDV DAH‹L) • TEMMUZ-A⁄USTOS 2009F‹YATI : 1 YTL (KDV DAH‹L) • TEMMUZ-A⁄USTOS 2009

FGIHRUEATKLYQJVCZSBfgkyl

ORMAN ÇOCUK DERG‹S‹ORMAN ÇOCUK DERG‹S‹

SEL FELAKET DE⁄‹L,VURDUMDUYMAZLI⁄IN

GÖSTERGES‹D‹R !

SEL FELAKET DE⁄‹L,VURDUMDUYMAZLI⁄IN

GÖSTERGES‹D‹R !

Editör’den..

Sevgili Çocuklar,Sizin için güzel bir tatil dönemi olan yaz aylar›n›n sonuna gelindi¤i bu günlerde, yurdu-

muzun bol ya¤mur alan baz› bölgelerinden gelen sel felaketi haberleri hepimizi oldukça üz-müfltür. Bu say›m›zda sizleri bu konuda bilgilendirmeye çal›flaca¤›z.

Sevgili Çocuklar, biliyorsunuz ki ya¤mur ve su, tüm canl› yaflam› için çok gereklidir. Ba-rajlar›m›z, göllerimiz suyla dolu oldu¤unda tar›m arazilerimizi sulayarak tar›m ürünlerindeverimi artt›rm›fl ve barajlardan elektrik elde ederek sanayileflmemizi de gelifltirmifl oluruz.

Ancak, her fleyde oldu¤u gibi suyun da fazlas› felaketlere yol açabilmektedir. Suya doy-mufl toprak art›k suyu tutamaz hale gelir ve seller oluflur. Sellerin sonucunda insanlar iflyerlerini, evlerini, mal ve mülklerini hatta canlar›n› kaybedebildikleri gibi ormanlar›m›z vebitki örtüsü de önemli ölçüde zarar görmektedir.

Bu gibi olumsuzluklardan etkilenmemek için, sel öncesi dere yataklar›nda önlem almak,dere içlerine ve k›y›lar›na ev yapmamak k›smen de olsa felaketlerin önüne geçmek içinönemlidir.

Biliyorsunuz ki, sel bir do¤a olay›d›r. Do¤a olaylar›n›n önüne tamamen geçemeyiz, an-cak alaca¤›m›z tedbirlerle olas› zararlar› azaltabilir ve en az›ndan insan kay›plar›n› önleyebi-liriz.

Sizlere de bu konuda önemli görevler düflmektedir. Bugün küçüksünüz ama yar›n bi-linçli ve sorumlu büyükler olarak bu konuda gerekli duyarl›l›¤› gösterece¤inizden eminim.

Do¤a ve güzel dünyam›z hepimize bir arma¤and›r. Onu koruyal›m ve sevelim. Felaketsiz günler dile¤iyle.

B‹LGE S‹NCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .GEY‹K SAYFASIB‹LGE S‹NCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .PAPATYA SAYFASIB‹LGE S‹NCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .PALAMUT SAYFASIB‹LGE S‹NCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .N‹LÜFER SAYFASIB‹LGE S‹NCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .KARDELEN SAYFASIM‹N‹ ANS‹KLOPED‹ (TAVUS KUfiU) . . . . . . . . . . . . .AYI SAYFASIM‹N‹ ANS‹KLOPED‹ (BEGONYA) . . . . . . . . . . . . .Ç‹LEK SAYFASIELAZI⁄ KENT ORMANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . .TAVfiAN SAYFASIELAZI⁄ KENT ORMANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . .LEYLEK SAYFASIBUNLARI B‹L‹YOR MUSUNUZ? . . . . . . . . . . . . . . . .DAL SAYFASIBUNLARI B‹L‹YOR MUSUNUZ? . . . . . . . . . . . . . . . . .F‹L SAYFASISEL FELAKET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .GÜNEfi SAYFASISEL FELAKET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .KARTAL SAYFASIB‹LEL‹M VE Ö⁄RENEL‹M (SATRANÇ) . . . . . .KESTANE SAYFASIB‹LEL‹M VE Ö⁄RENEL‹M (SATRANÇ) . . . . . . . .ASLAN SAYFASIYÖRELER‹M‹Z (ULUABAT GÖLÜ) . . . . . . . . . . .T‹MSAH SAYFASIYÖRELER‹M‹Z (ULUABAT GÖLÜ) . . . . . . .GERGEDAN SAYFASIMASAL (SIPA ‹LE M‹N‹K KÖPEK) . . . . . . .A⁄AÇKAKAN SAYFASIMASAL (SIPA ‹LE M‹N‹K KÖPEK) . . . . . . . . . . .PEL‹KAN SAYFASIGÖNDERD‹KLER‹N‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . .DA⁄ KEÇ‹S‹ SAYFASIGÖNDERD‹KLER‹N‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .KAYIN SAYFASIGÖNDERD‹KLER‹N‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .MANTAR SAYFASIGÖNDERD‹KLER‹N‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .ÇAM SAYFASIGÖNDERD‹KLER‹N‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .MAYMUN SAYFASIBULMACA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .KANGURU SAYFASI

Osman KahveciOrman Genel Müdürü

Yazan ve Çizen:Sait K›ran

GEY‹K SAYFASI

“SEL BASKINI”

Yaz mevsiminin ortas›nda, birgün önceki p›r›l p›r›l güneflli hava, yerini bulutlu ve kapal› birhavaya b›rakm›flt›. Ya¤mur ise bardaktan boflal›rcas›na ya¤›yordu.. Böyle bir havada orman›n

derinliklerindeyiz.. Bilge Sincap’›n tedirginli¤i her halinden belli oluyordu...

YA⁄MUR BAfiLADIB‹LGE S‹NCAP ?

B‹Z DEVAZGEÇT‹K..

NEDEN B‹LGE S‹NCAP ?EYVAH ! EYVAAH ! BU YA⁄Ifi fiEKL‹ H‹Ç DE ‹Y‹ OLMADI.

HAN‹ P‹KN‹K YAPACAKTINIZYAVRULARIM, NE OLDU ?

PAPATYA SAYFASI

ÇOK BENC‹LS‹N BIZDIK.. ‹Z‹N VER DE B‹LGE S‹NCAP’I D‹NLEYEL‹M..

BENCE ÇOK ‹Y‹ OLDU... H‹Ç OLMAZSAHAVA SER‹NLED‹.. NE O ÖYLE... SICAK...

SICAK...P‹fiT‹K VALLAH‹

ÇOCUKLAR, ÇOCUKLAR KAPIfiMAYIN Y‹NE...BIZDIK HAKLI.. HAVA SER‹NLED‹.. AMA !

BU YA⁄MUR BÖYLE DEVAM EDERSE KÖTÜ SONUÇLAR DO⁄URAB‹L‹R...

NASIL YAN‹B‹LGE S‹NCAP !?

AMASI NE B‹LGE S‹NCAP.?.NEDEN TED‹RG‹N OLDUN ?

PALAMUT SAYFASI

BÖYLE YO⁄UN YA⁄ANYA⁄MURLARDA

TOPRAK ÇOK ÇABUKSUYA DOYAR. SUYA

DOYAN TOPRAK, ARTIKONU TUTAMAZ OLUR.VE SU YÜZEY AKIfiINA

BAfiLAR..

B‹R SÜRE SONRA BUNEH‹RLER KONTROL

ED‹LEMEYECEKGÜÇLÜ AKINTILARA

DÖNÜfiÜRLER..

YA⁄MURUN SÜREKL‹ VEYO⁄UN YA⁄IfiI YÜZEYAKIfiINA BAfiLAYAN SUYUDA ÇO⁄ALTIR. ÇO⁄ALANSU TOPRA⁄IN E⁄‹M‹NEGÖRE AKARAK, YAZINFARKEDEMED‹⁄‹M‹Z VEYA SAK‹N AKANNEH‹RLERLEB‹RLEfi‹RLER..

N‹LÜFER SAYFASI

B‹L‹YORSUNUZ, BÜTÜN DERELER, IRMAKLAR VE NEH‹RLER SONUNDA DEN‹ZLEREULAfiIRLAR... ‹fiTE BU YO⁄UN VE KONTROLDEN ÇIKAN AKINTI DEN‹ZLERE ULAfiINCAYAKADAR GEÇT‹⁄‹ YERLERDE ÖNÜNE ÇIKAN HERfiEY‹ SÜRÜKLER.. EVLER‹, ARABALARI,EfiYALAR‹, HAYVANLARI AKLINIZA NE GEL‹RSE... ‹NSANLARIN TÜM HAYATINI ALTÜST

EDEREK ÖNÜNE KATAR GÖTÜRÜR...

HELE B‹R DE SUYUN GEÇT‹⁄‹ YERLERDE ‹NSANLAR ORMANLARI YOK ETM‹fiSE.. DÜfiÜNMEK B‹LE ‹STEM‹YORUM..

EYVAAH !! EYVAAHH !!!

NE OLDU BIDIK !?.

BittiKARDELEN SAYFASI

NE M‹ OLDU BIZDIK ?‹NSANLARIN VARLIKLARI

EVLER‹, ‹fi YERLER‹, TARIMTOPRAKLARI... YAN‹ BÜTÜNEMEKLER‹ VE GELECEKLER‹ZARAR GÖRECEK. BELK‹ DE

YOK OLACAK...

BURADA BÜTÜN ‹fi ‹NSANLARA DÜfiÜYOR YAVRUCU⁄UM.YÖNET‹C‹LER ÖNCEL‹KLE DERE VE IRMAK KENARLARINIDÜZENLEMEL‹LER.. VATANDAfiLAR DA ARTIK YERLEfi‹M

ALANLARINI BURALARA KURMAMALILAR..

ORMANLARI YOKETMEMEL‹LER..

BOL BOL A⁄AÇLANDIRMAYAPMALILAR.. DO⁄AYLA

‹NATLAfiMA OLMAZ..DO⁄AYLA UYUM ‹Ç‹NDE

YAfiAMAYIÖ⁄RENMEL‹LER..

AKS‹ HALDE KEND‹LER‹NE ZARAR

VERD‹KLER‹ YETMEZM‹fi G‹B‹

GELECEK NES‹LLER‹N‹N UMUTLARINI DA KARARTIRLAR..

PEK‹.. BÜTÜN BUFELAKETLER‹N ÖNÜNE

GEÇ‹LEMEZ M‹ B‹LGE S‹NCAP ?!

M ‹ N ‹ A N S ‹ K L O P E D ‹

Erke¤inin yelpaze gibi açarak sergiledi¤i görkemli telek-leriyle tan›n›r. Kuyruk örtü tüylerinden oluflan gösterifllitelekler bronz renkli bir e¤reltiye benzer. Ama uçlar›ndagöz denen yuvarlak desenler vard›r. Bu gözlerin ortas›n-da, parlak maviyle çevrelenmifl siyah bir benek yer al›r.Mavi halkay› da, kenarlar› yeflilimsi sar› olan bronz renk-li bir d›fl halka sarar. Erkek difliye gösteri yaparken kuy-ru¤unu kald›r›p kuyruk örtü teleklerini yelpaze gibi açarve titrefltirir. Erke¤in tepesinde gene yelpaze biçimli, si-yah ve mavimsi uçlu süs tüyleri bulunur. Bafl› ve boynuparlak mavi, s›rt› yeflil üzerine siyah desenli, kanatlar›kahverengi nak›fll›, alt bölümleri parlak koyu yeflil ve si-yaht›r. Yüzündeki tüysüz bölgelerden beyaz derisi görü-lür. Difliler ise soluk renkli, gösteriflsiz kufllard›r.

Mavi tavuskuflu ya da Hint tavuskuflu (Pavo cristat››s)Hindistan ve Sri Lanka'da yaflar. Ama so¤u¤a karfl› ol-dukça dirençli yap›lan sayesinde yeryüzünün birçok yeri-ne götürülmüfl, hayvanat bahçelerinin gözdesi olmufltur.Görünüfllerinin güzelli¤ine karfl›l›k ötüflleri insan› irkilte-cek ölçüde çirkindir.

Tavuskufllann›n diflisi yerdeki bir oyu¤a genellikle befltane kahverengimsi sar› yumurta b›rak›r. Bu kufllar uzuntüylerine karfl›n oldukça iyi uçabilir.

Mavi tavuskuflunun yan› s›ra iki tavuskuflu türü dahavard›r. Bunlardan biri olan Cava tavuskuflu ya da yeflil ta-vuskuflu (Pavo muticus) Birmanya'dan Cava'ya kadaruzanan bölgeye yay›lm›flt›r.Mavi tavuskufluna benze-mekle birlikte boynu ve gö¤-sü yeflil ›fl›lt›l›, tüysüz yüzderisi sar›, bacaklar› dahauzundur.

Kongo tavuskuflu (Afro-pavo congensis), 1913'tetek bir tele¤inin bulunmas›y-la bafllat›lan araflt›rmalarsonucu 1936'da keflfedil-mifltir. Erke¤in tüyleri büyükölçüde mavi ve yeflil, diflinintüyleri yeflil ve k›z›l kahve-rengidir.

Haz›rlayan:fiener FAKIO⁄LU

AYI SAYFASI Kaynak: AnaBritannica

M ‹ N ‹ A N S ‹ K L O P E D ‹

Begonyalar renkrenk, al›ml› çiçekleri ve

güzel, gösteriflli yaprak-lar›yla en sevilen süs bit-

kilerindendir. Daha çok bahçelerdeya da saks›larda görmeye al›flt›¤›m›z bu bit-

kilerin do¤ada 1.000 kadar türü vard›r. Çal›, otsuya da sar›hc› bitki biçimindeki bu türlerin ço¤u, tro-pik bölgelerin gür ve nemli ormanlar›nda kendili¤in-den yetiflir. Geçen yüzy›lda birçok begonya türüdo¤al ortam›ndan al›narak dünyan›n hemen heryan›na götürülmüfl, k›sa zamanda en be¤enilenbahçe ve saks› bitkileri aras›na girmifltir. Bugünbegonyalar›n, melezleme yoluyla üretilmifl 10 bin-den çok çeflidi vard›r. Bu bitkilere begonya ad›,Frans›z botanikçi Michel Begon'un onuruna veril-mifltir.

Bütün begonya türlerinin boylar› oldukça k›sa,gövdeleri etli ve suludur. Ama bu ortak özelliklerind›fl›nda çiçek ve yapraklar›n biçimi türden türe çokde¤iflir. Çiçekler baz› türlerde tek tek, baz›lar›ndaikifler ikifler ya da salk›mlar halinde açar, renkleride koyu ya da aç›k k›rm›z›, turuncu, sar›, beyaz vepembenin de¤iflik tonlar›nda olabilir. Yapraklar›nrengi ve biçimi de¤iflmekle birlikte hepsinin yüzeyimumsu bir maddeyle kapl› oldu¤undan kaygan,tüysüz ve cilalanm›fl gibi parlakt›r.

Begonyalar köklerinin biçimine göre grupland›r›-l›r. Yaz›n çiçek açan yumru köklü begonyalar eniri çiçekli türlerdir. Saçak köklü begonyalar k›fl›n çi-çeklenir ve daha çok saks› bitkisi olarak yetifltirilir.Bu gruptan olan Begonia rex türü ve insan eliyleüretilmifl yüzlerce çeflidi en yayg›n olan begonya-

lard›r. Çiçe¤i az ve gösteriflsiz olan bu bitkiler özel-likle yürek biçimindeki güzel ve parlak yapraklar›nedeniyle hem saks›da, hem bahçelerde yetifltirilir.Begonyalar tohumdan da üretilebilir; ama bitkidenkesilen bir parçan›n topra¤a dald›r›lmas›na daya-nan çelikleme yöntemi çok daha kolay bir ço¤altmayoludur. Bir begonya yapra¤› kesilip nemli topra¤aya da kuma dald›nl›rsa, kesilen uç kolayca köklenirve yeni bir bitki geliflir. Yaprak yerine gövde ya dakök parçalar›yla da çelikleme yap›labilir.

Kaynak: Temel Britannica

Haz›rlayan:fiener FAKIO⁄LU

Ç‹LEK SAYFASI

v Mevki

Elaz›¤ - Keban yolunun 20 km Yukar›Çakmak köyü bitifli¤indedir. 437 ha. büyüklü¤ündedir.

i Flora

1 hektarl›k alanda botanik bahçesioluflturulmufl, hakim a¤aç türlerininyan›nda süs eri¤i, hufl, akçaa¤aç, altunitop maz›, inci çal›s›, atefl dikeni, ›hlamur,ç›nar, süs k›z›lc›¤›, leylak, hatmi, Japonayvas›, taflan, kelebek çal›s›, kayasarmafl›¤›, flimflir, kurflun kalem ard›c›,yayl›c› taflan, keçi sakal›, kar topu, oya,lavanta, top akasya, sedir gibi a¤aç türleribulunmaktad›r.

G E Z E L ‹ M - T A N I Y A L I M

TAVfiAN SAYFASI

Elaz›¤Kent Orman›Elaz›¤Kent Orman›

Keban Yolu

20 km

Elaz›¤

o Fauna

Tilki, keklik, sansar, serçe, güvercin,sincap, yaban domuzu, gelincik, kirpi,çulluk, a¤açkakan, kaplumba¤a do¤alortamda bulunan hayvan çeflitleridir.

� Do¤al ve Yapay Kaynaklar

Yönetim merkezi binas›, çeflmeler, havuz,çocuk oyun sahas›, köprüler, kamelyalar,ya¤murdand›klar, minyatür futbol vevoleybol sahas›, tuvalet, otopark, tan›t›c› veyönlendirici levhalar bulunmaktad›r.

� Çevreye Katk›s›

Bu Kent Orman› ile yaklafl›k olarak655,5 ton karbon depolanmaktabu da atmosferdeki 2.403,5 tonkarbondioksite karfl›l›k gelmektedir.

G E Z E L ‹ M - T A N I Y A L I M

LEYLEK SAYFASI

BUNLARIB‹L‹YOR MUSUNUZ ?

BUNLARIB‹L‹YOR MUSUNUZ ?

Haz›rlayan:Levent KIRAN

DAL SAYFASI

K›fl uykusuna yatanhayvanlar nas›l

beslenir? Nas›l enerjielde eder?

K›fl uykusuna yatan hayvanlar beslenmezler.Vücut ›s›lar›n› ve hayati fonksiyonlar›n› (Ör. kalpat›fl›, metabolizma h›z›) düflürerek enerji gereksi-nimlerini azalt›rlar. Gereken minimum enerjiyi dedaha önce bedenlerinde depolad›klar› ya¤lar› ya-karak elde ederler.

Deniz kaplumba¤alar›yavrular› neden›fl›¤a yönelir?

Deniz kaplumba¤alar› yumurtalar›n› kumasal b›ra-k›rlar. Yavru bak›m› bulunmaz. Anne kaplumba¤alaryumurtlad›ktan sonra kumsal› terk ederler. Böylece yu-van›n yerinin belirlenmesini önlerler. Yavrular gecele-yin yumurtadan ç›karlar. ‹lk hedefleri denize ulaflmak-t›r. Bunun için dalga sesi ve ay ›fl›¤›n›n suda yans›ma-s›n› kullan›rlar. Bu zaman içinde genlerine yerleflmifl birdavran›fl biçimi. Ancak günümüzde, yap›laflma vearaçlar›n ›fl›klar› bu canl›lar›n deniz yerine, farkl› yerle-re yönlenmesine neden oluyor. Soylar›n›n tehlikeye gir-mesinin bir nedeni de bu.

Günefle daha çokyaklaflt›¤›m›z halde,en yüksek da¤lar›ntepeleri neden çok

daha so¤uktur?Bunun sebebi da¤lar›n tepelerinin merkeze uzak

olmas›ndan dolay› yer çekiminin görece azalm›flolmas›, sonuç olarak da buralarda hava tabakas›n›nincelerek ›s›y› daha az tutabilmesidir. Ayr›ca birda¤›n tepesinde bulunman›n sonucu olarak Günefl’eyaklaflt›¤›m›z› düflündü¤ümüz mesafe, orant›salolarak düflünürsek, Günefl ile Dünya aras›ndaki as›luzakl›k ele al›nd›¤›nda oldukça önemsiz bir büyük-lükte.

Ozon tabakas› kaçkatl›d›r?

Ozon tabakas›, atmosferin stratosfer taba-kas›n›n bir bölümü. Burada, günde yaklafl›k300 milyon ton kadar ozon gaz› olufluyor.Ozonun iki türünden söz edebiliyoruz: stratos-ferdeki yüksek atmosferik ozon ve dünyan›nyüzeyindeki troposferik ozon. Atmosferdeozonun en yüksek yo¤unlukta bulundu¤u ta-bakaya, “ozon tabakas›” ad› veriliyor. Buras›,yerden yaklafl›k 15-45 kilometre yüksekliktebulunan ve kal›nl›¤› ortalama 15 kilometreolan, tek bir tabaka.

F‹L SAYFASI‰

Çölde kar ya¤ar m›?Çöllerin genellikle kurak ve s›cak bölgeler oldu¤u

düflünülür. Bu, baz› çöller için do¤rudur; ancak hepsiiçin de¤il. Dünyan›n s›cak bölgelerindeki çöller y›l bo-yunca s›cak olur. Ancak, bu çöllerde bile geceleri çokso¤uk olur. Dünyan›n daha serin bölgelerindeki çöller-de de geceler so¤uk olur; bu bölgelerde so¤uk k›flmevsimleri de söz konusudur. Birçok so¤uk bölgedede çöl bulunur. Örne¤in, Grönland. ‹ster s›cak ister so-¤uk olsun tüm çöllere ya¤mur ya¤ar. Ya¤mur yaln›zcabirkaç dakika sürer. Hatta ya¤›fl yaln›zca y›lda bir kezolabilir. K›fl›n so¤uk bir çöle düflen ya¤›fl kara dönüfle-bilir. Öyle ki so¤uk çöllerdeki yüksek da¤lar›n tepesikarla kaplan›r. Sonuç olarak, “evet, çöllere de kar ya-¤abilir”.

Yapraklar› k›rm›z›renkte olan a¤açlar

nas›l fotosentezyaparlar?

Fotosentez, yaln›zca klorofil içeren kloroplastla-r›n varl›¤›nda gerçeklefliyor. Yapraklarda mevsim-sel olarak görülen renk de¤iflimleri, klorofillerin fle-ker birikimiyle di¤er pigment maddelerine dönüfl-mesi nedeniyle olufluyor. Bu süreç boyunca da klo-rofilin di¤er pigmentlere dönüflüm h›z›na paralelolarak fotosentez h›z› yavafll›yor ve en sonunda du-ruyor, bir süre sonra da yapraklar dökülüyor. Yap-raklar› her daim k›rm›z› olan bitkilerdeyse, k›rm›z›rengi veren yo¤un miktardaki karotenoid pigmentle-rin (özellikle likopinin) yan›nda, bir miktar da klorofilbulunuyor. Fotosentez de bu klorofiller yard›m›ylayürütülüyor.

Karotenoid pigmentler, aktif olarak fotosentezderol oynam›yorlar, ancak biyosentez sürecinin belirlibasamaklar›na kat›l›yorlar. Fotosentetik sistem için-de, ›fl›¤›n belli dalga boylar›ndaki enerjisini so¤u-rup, bu enerjiyi klorofillere aktar›yorlar. Ancak, yap›-lan çal›flmalar›n gösterdi¤i üzere, hiç klorofil tafl›-mayan yapraklarda karotenoidler bulunsa bile foto-sentez görülmüyor.

Kaynak:http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/

Neden y›lanlar›n solakci¤erleri körelmifltir?

Y›lanlar, bilateral (çift bak›fl›ml›) vücut simetrisine sa-hip canl›lar ve t›pk› bizlerde oldu¤u gibi bu simetrinin birsonucu olarak belirli organ ve uzuvlar› çift halde bulunu-yor. Ancak, yaflam flekline uyum gösterecek flekilde ev-rimleflen vücut yap›lar› nedeniyle, bu organ ve uzuvlar›-n›n baz›lar› körelmifl. Sol akci¤erlerinin, benzer flekildesol yumurtal›klar›n›n ve hatta kol ve bacak üyelerinin kö-relmifl olmas›n›n da nedeni ayn›: ince-uzun vücut flekil-leri ve buna uygun iskelet yap›lar›. Bir akci¤erlerinin in-dirgenmifl olmas›n›n y›lanlara sa¤lad›¤› di¤er bir avantajda, bütün halinde yuttuklar› avlar›n›n sindirimi için vücut-lar›nda yeterli bofllu¤u sa¤layabilmek.

GÜNEfi SAYFASI

Sel Nedir ?

Sel ister büyük nehirlerin k›y›s›na yerleflmifl,ister da¤ yamaçlar›nda yafl›yor olsun, isterse çöl-lerde bulunsun her yerdeki insanlar›n rastlayabile-ce¤i türde bir do¤a olay›d›r.

Selin en s›k rastlanan sebebi kuvvetli ve uzunsüreli ya¤›flt›r. Çok nadir olarak da barajlar›n çök-mesi ve taflmas›ndan kaynaklanan sellere rastla-n›lmaktad›r. Sele en çok nehir yataklar›ndan tafl-malar sonucu rastlan›r. Ani ve kuvvetli ya¤›fllar vekar erimesi sonucu taflmalar oluflmaktad›r. Nehiryataklar›na gelen suyun sele dönüflmesine yatak-lar›n amac› d›fl›nda kullan›lmas› da çok etkili ol-maktad›r. Günümüzde çarp›k kentleflme sonucudere yataklar›n›n gecekondulaflma bölgesi halinegelmesi, a¤açland›r›lmas›, doldurulmas› veya ne-hir yataklar›n›n de¤ifltirilmesi sonucu her y›l ülke-mizde büyük mal ve hatta can kay›plar›na rastlan-maktad›r.

Da¤l›k alanlarda ya¤›fl ve tepelerdeki kar›n eri-mesi sonucu dere yataklar› tafl›yamayaca¤› mik-tarda su ile dolar ve ani seller oluflur. Özellikle da¤eteklerindeki yerleflim yerleri için heyelan tehlike-si de yaratan bu seller oldukça tehlikeli olmakta-d›r.

fiiddetli rüzgarla birlikte tropikal f›rt›nalar veharikeynler (hurrican) özellikle Atlantik okyanusu

k›y›lar›nda kuvvetli k›y› selleri oluflturur. Sü-rekli ve fliddetli rüzgar büyük bir dalgaya sebepolarak suyu karan›n içlerine kadar sürükler.Göl bölgelerinde de benzer atmosferik flartlarveya depremler göl seviyesinde de¤iflimlere vesellere sebep olur. Di¤er yandan okyanustakidepremler ve volkanik patlamalar sonucu olu-flan tsunami ad› verilen dev okyanus dalgalar›karalar›n iç kesimlerine kadar girerek etkiliolur.

Seller Toplum Sa¤l›¤›n› Nas›l Etkiler?

Öncelikle ilk günlerde bo¤ulma, trafik kaza-s› dahil çeflitli travmalar ve elektrik çarpmalar›-na ba¤l› ölüm ve hastal›klara yol açar.

Selin ard›ndan etkilenen insanlar›n topluolarak yer de¤ifltirmesi, yeni sorunlar için de birzemin oluflturur. Bu insanlar›n sa¤l›kl› suyaulaflamamas›, en temel problemdir ve suyla-g›-dayla bulaflan hastal›klar artar. Ayr›ca geçiciyerleflim yerlerinde kalabal›k ortamlarda, havayoluyla bulaflan hastal›klar da h›zla yay›l›r. Bukoflullarda yaflayan çocuklarda ise, k›zam›k veakut solunum yolu enfeksiyonlar› beklenir. Ha-va yolu ile bulaflan hastal›klar, kendi evlerindeyaflayan insanlar için de sorun oluflturur.

SEL FELAKET‹

Sel Öncesi Yap›lmas› Gerekenler

• Acil durum malzemelerinizi haz›rlay›n (elek-trik gerektirmeyen iletiflim arac› ve ayd›nlatma ci-haz› ile mümkünse su geçirmez eflyalar).

• Mümkün oldu¤u kadar piflirme gerektirme-yen g›da ve sa¤lam kapakl› temiz kaplarda sustoklay›n.

• Radyo ve televizyondan hava durumunu vesel yay›nlar›n› izleyin.

• K›ymetli ve gerekli eflyalar›n›z› boflaltabilece-¤iniz ve ailenizle birlikte kalabilece¤iniz güvenlibir yer ve bu yere giden güvenli bir yol belirleyin,buraya ulaflma tatbikatlar› yap›n.

• Evin etraf›na ve kap› içlerine yerlefltirilenkum torbalar›, eflyalar›n zarar görmesini engelle-yebilir.

Sel S›ras›nda Yap›lmas› Gerekenler

• Evden ayr›lmadan önce elektrik ve suyu ka-pat›n.

• Yüksek yerlerde bulunmaya dikkat edin vesel basm›fl yolda araç kullanmay›n.

• Arac›n›zdayken sel içinde kal›rsan›z, hemenarac› kapat›n ve yüksek bir yere ç›k›n.

• Dizinizi geçen suya girmeyin. Kopmufl elek-trik tellerinden uzak durun ve ilgili yerlere bildirin.Sele ba¤l› ölümlerin önemli bir k›sm› elektrik çarp-mas› sonucu görülür.

• Çocuklar›n su birikintilerinde oynamas›naizin vermeyin, kimyasal madde ya da kanalizas-yon kar›flm›fl olabilir. Sel Sonras›nda

Yap›lmas› Gerekenler

• Sel sular› alt›nda kalm›fl yiyecekler varsabunlar› kesinlikle kullanmay›n. (Konservelerdedahil). Sadece önceden depolad›¤›n›z ve sel suyubulaflmam›fl haz›r g›dalar› ve temiz suyu tüketin.

• Felaket alan›ndan uzak durun, özel bir bece-riniz yoksa kurtarma ve temizleme çal›flmalar›n›engellemekten baflka bir ifle yaramazs›n›z.

• E¤er sel sular› evinizin etraf›nda hala mevcutise eve girmeyin.

• Sel felaketinin nedeni ile yang›n ç›kabilir. Bunedenle evinizde gaz s›z›nt›s›, suyun alt›nda kal-m›fl elektrik aksam›, f›r›n, ocak ve elektrikle çal›-flan eflyalar›n olmad›¤›na emin olun. Elektriklialetlere dokunmay›n.

• Evinize sel s›ras›nda y›lan ve benzeri zararl›hayvanlar girebilir. Bu konuda da dikkatli olun.

• Sel felaketi sular›n geri çekilmesi ile sona er-meyebilir. Dolay›s› ile otoritelerin geri dönün uya-r›s›n› almadan kesinlikle evlerinize dönmeyin.

KARTAL SAYFASIf

Satranç, iki oyuncu aras›nda oynanan bir zekâ oyunudur. Bu oyunsatranç tahtas› denilen 8-8'lik kare bir alan üzerinde satranç tafllar› ileoynan›r. Toplam 64 karenin yar›s› siyah, yar›s› beyaz renklerden olu-flur. Taraflar beyaz ve siyah renkli tafllar› al›rlar, her oyuncunun bir se-ferde bir hamle yapmas›yla oyun geliflir. Oyunun bafl›nda beyaz ve si-yahlar›n 16 tafl› bulunur. Bunlar bir flah, bir vezir, iki kale, iki fil, iki atve sekiz piyondan oluflur. Oyunun amac› karfl› taraf›n flah›n› mat et-mektir.

Satranç, 6. yüzy›lda Hindular taraf›ndan oynanmaya bafllanm›fl,oradan Dünya'ya yay›lm›flt›r.

Oyunun amac› rakip flah› mat etmektir. Bunun anlam› rakip flah›nbulundu¤u karenin tehdit alt›nda bulunmas› ve tehdit alt›nda olmayanbir kareye kaç›fl ya da tehdîdi engelleyecek baflka bir hamlesinin ol-mamas›d›r. E¤er bir oyuncunun flah›n›n bulundu¤u kare tehdit alt›ndaolmad›¤› halde bu oyuncunun legal hamlesi kalan tek tafl› flah› ise vede flah›n›n tehdit alt›nda olmayan bir kareye yapabilece¤i bir hamlesiyoksa oyun pat olur, yâni berâbere biter. Ayr›ca oyun herhangi bir an-da oyunculardan birinin yenilgiyi kabul etmesi veya bir oyuncunun be-râberlik teklif etmesi ve di¤erinin de bunu kabul etmesiyle de sona ere-bilir. Oyun s›ras›nda tafllar› avantajl› yerlere yerlefltirerek rakibin hare-ketini k›s›tlamak ve rakibin tafllar›n› almak yoluyla gücünü azaltmakesast›r. Her tafl, kurallara göre ulaflabilece¤i bir karedeki rakip tafl›nbulundu¤u kareye yerleflerek, yerinden etti¤i tafl› oyun d›fl› b›rakmagücüne sâhiptir, buna tafl almak denir. Al›nan tafl oyuna bir daha geridönemez, ancak bulundu¤u hatt›n son karesine varan bir piyon, oyunhâricinde bulunsun bulunmas›n, arzu edilen piyondan de¤erli, flahtande¤ersiz baflka bir taflla de¤ifltirilebilir.

KESTANE SAYFASI

SATRANÇ

B‹LEL‹M VE Ö⁄RENEL‹MB‹LEL‹M VE Ö⁄RENEL‹M

Tafllar›n HareketiFil, Önünde bir engel bulunmad›kça çapraz flekil-

de hareket eder. Fillerin biri dâimâ beyaz, di¤eri dâi-mâ siyah karelerde hareket eder.

At, herhangi bir yönde 2 kare ve buna dik yönler-den birinde bir kare veya herhangibir yonde bir kareve buna dik yonde iki kare ilerler. 1-2-1 veya 1-1-2fleklinde formulize edilebilir. ‹lerlerken geçti¤i karele-rin dolu olmas›ndan etkilenmez. Hareketini bitirdi¤ikarede rakip tafl varsa bu tafl› al›r. (L fleklinde ilerler.)

Piyon, piyonlar önlerinde tafl bulunmad›kça, ile-riye do¤ru ve düz olarak ilerlerler. Piyonlar aç›l›flta(ilk hamlelerinde) isterlerse iki kare ilerleyebilirler. Pi-yonlar ileriye do¤ru tek kare çapraz olarak di¤er tafl-lar› alabilirler. Sekizinci s›raya ulaflan piyonlar oyun-cunun istedi¤i herhangi bir tafla (flah hâriç) terfi eder-ler. Bu tafl genellikle en güçlü tafl olan Vezir olur.

Rok yapmakfiah ve kaleyle yap›lan iki hamlenin oluflumundan

oluflan tek bir harekettir. Oyunda en fazla bir defa ya-p›labilir. Arada baflka hiçbir tafl yoksa ve flahla kalehiç oynamam›fllarsa ve flah tehdit alt›nda de¤ilse,Rok yapmak için flah kaleye do¤ru iki hamle atar. Ay-n› hamlenin devâm› olarak, kale flah›n üzerinden at-lar ve yan›na yerlefltirilir. fiah›n geçece¤i karelerin detehdit altnda olmamas› gerekir. fiahla vezir taraf›nda-ki kaleyle yap›lan roka uzun rok, flahla flah taraf›nda-ki kalenin yapt›¤› roka ise k›sa rok denir. Rok yap›l›r-ken oyuncu önce flah› iki kare sa¤a götürüp b›rak›r.Böylece roka bafllad›¤›n› belli etmifl olur, çünkü flahbu özel hareketin d›fl›nda hiçbir zaman iki kare hare-ket etmez. Oyuncu flâyet önce kaleyi hareket ettirir-se hakem taraf›ndan kale hamlesi yapt›¤›na hükme-dilebilir!

Oyuna bafllarken tafllar›n dizilimiSatrançta tafllar›n konumlar›n› ve hamleleri gös-

termek için genellikle cebirle gösterim kullan›lmakta-d›r. Satranç tahtas›nda düfley sütunlarda birer harf(a, b, c, d, e, f, g, h) ve yatay sütunlara birer say› (1,2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ) ile gösterilir.

➤ F : Fil➤ A : At➤ K : Kale➤ V : Vezir➤ fi : fiah➤ Hamleler➤ 0-0 : Küçük Rok➤ 0-0-0 : Büyük Rok➤ x : Tafl Alma

**+ : fiah**++ : Çifte flah (Bazen mat anlam›ndada kullan›l›r)

➤ # : Mat➤ = : Terfi➤ Yorumlar➤ ! : Kuvvetli hamle➤ !!: Çok kuvvetli hamle➤ ? : Hatâl› hamle➤ ??: Büyük Hatâ➤ ?!: fiüpheli hamle➤ !? : ‹lginç hamle➤ › : Zorunlu hamle

‹stisnâlar:Piyonun Yan Yeme Kural›: Beflinci s›raya

ulaflm›fl bir piyon, yan sütunlardaki rakip piyon kendiikinci s›ras›ndan dördüncü s›ras›na giderse hemensonraki hamlede onu dördüncü de¤il üçüncü s›rayagitmifl varsayarak alabilir. Buna geçerken alma(pièce en passant) denir.

ASLAN SAYFASIt

Bursa ilinin Karacabey ve Mustafa Ke-malpafla ilçeleri içersinde yeralmaktad›r.Bursa kent merkezine 34 km, Bal›kesir ilineise 90 km mesafede olan göl, Bursa Kara-cabey karayolunun hemen güneyindedir.

Uluabat Gölü, Marmara Denizi’nin güne-yinde, do¤u-bat› do¤rultusunda uzanantektonik kökenli Yeniflehir-Bursa-Gönençöküntü alan›nda oluflmufltur. Ayn› çöküntüalan›ndaki Kufl Gölü’nden alçak bir eflikleayr›lmaktad›r.

Gölün oluflumu hakk›nda de¤iflik yo-rumlar yap›lm›flt›r. A.PHILIPPSON

ve E.LAHN, Neojende Bursa-Gö-nen depresyonu çöküntü ala-

n›nda büyük bir tatl›su gölü-nün olufltu¤unu; Neojen so-

nu veya Kuvaternerdemeydana gelen hareket-ler sonucu, bu göl alan›n-

da 4 adet küçük küvetinolufltu¤unu di¤er iki küvetin (Bursa

ve Gönen) alüvyonlarla doldu¤unuve geriye Uluabat ve Kufl Göllerininkald›¤›n› bildirmektedirler. Emre ve

Kazanc› ile arkadafllar› ise (1997) Pliyo-sende tektonizmaya ba¤l› olarak meyda-na gelen Bursa-Gönen çöküntü alan›n›nbafllang›çtan Kuvaternerin sonlar›na ka-dar karasal halde iken, daha sonra yöre-deki menderesli akarsular›n tafl›d›klar›alüvyonlarla yataklar›n› t›kamalar› sonu-cunda Uluabat ve Kufl Göllerinin olufltu-¤unu; her iki gölün de tipik birer alüvyon-set gölü olduklar›n› kabul etmifllerdir.

Deniz seviyesinden 8-9 m. Yüksekliktebulunan gölün, kuzeyinde fazla yüksekolmayan ve yumuflak bir e¤imle alçalanNeojende oluflmufl tepeler, güneyinde isePaleozolojik zamana ait dik yamaçl› da¤-l›k alanlar bulunmaktad›r.

Göle isimini veren Uluabat Köyü’nün‹Ö.12.yüzy›lda kuruldu¤u belirtilmektedir.Yine, göle ismini veren baflka bir köy olanApolyont (Gölyas› Köyü) Köyü ile Halil-bey Adas›nda eski yerleflimlerin izlerinitafl›yan eserler (tarihleri hakk›nda bilgibulunamam›flt›r.) bulunmufltur. Tüm bun-lar göstermektedir ki bugün oldu¤u gibiyüzy›llar boyunca da binlerce insan gölle

Haz›rlayan:Levent KIRAN

YÖRELER‹M‹ZYÖRELER‹M‹Z

T‹MSAH SAYFASIA

BURSABURSA

iç içe yaflam›fl ve Uluabat Gölü, bu insan-lar›n beslenmesine ve geçimlerine önemlikatk›lar sa¤lam›flt›r.

Uluabat Gölü, sucul bitkiler yönündenülkemizin en zengin sulak alanlar›ndan bi-ridir. Gölün hemen hemen bütün k›y›lar›genifl sazl›klarla, s›¤ kesimleri ise su içibitkileri ile kapl›d›r.

Uluabat Gölü, Türkiye'nin en genifl nilü-fer yataklar›na sahiptir. Beyaz nilüfer gö-lün kuzeydo¤u k›y›lar›nda ve Mustafake-malpafla Çay›'n›n göle girifl a¤z›nda çokgenifl alanlar› kaplamaktad›r. Nilüferlerinbulundu¤u alanlarda tilki kuyru¤u, k›v›rc›ksu sümbülü ile su sandalye saz› görülmek-tedir. Gölün kuzeydo¤usunda ise, nilüfer-lerle birlikte dik s›¤›r saz› ve Paspalumpaspolodes bulunmaktad›r.

Gölde 21 de¤iflik bal›k türü saptanm›fl-t›r. Di¤er göller ile karfl›latr›l›d›¤›nda bu sa-y› oldukça yüksektir. Zengin bir faunayasahip olan göl çevresinde görülen bafll›camemeli türleri; su samuru, çakal, tilki, por-suk ve tavfland›r.

Uluabat Gölü, kufl varl›¤› yönünden sa-dece ülkemizin de¤il, Avrupa ve Ortado-¤u'nun da en önemli sulak alanlar›ndan bi-ridir.

Uluabat Gölü, dünya çap›nda yok olmatehlikesi alt›nda olan kufl türlerinden küçükkarabata¤›n ülkemizdeki en önemli üreme

alan›d›r. Türkiye'deki toplam kuluçka po-pulasyonu 1500 çift olarak tahmin edilentürün, 300 çifti alanda kuluçkaya yatmak-tad›r. Gölde üreme dönemi d›fl›nda daönemli say›da küçük karabatak bar›nmak-tad›r. 1995 y›l› Ocak ay›nda türün 1.75 bi-reyi alanda kaydedilmifltir. Uluabat Gölüyine dünya çap›nda yok olma tehlikesi ilealt›nda olan tepeli pelikan›n da önemlibezlenme ve k›fllama alanlar›ndan biriolup, Ekim 1994’de gölde 136 bireylik po-pulasyonu kaydedelmifltir.

Gölde, kuluçkaya yatan di¤er önemlitürler;Alaca bal›kç›l, kafl›kç›,küçük ak ba-l›kç›l, ve çeltikçi, küçük balaban, gece ba-l›kç›l›, ergüvani bal›kç›l, saz delicesi, ba-takl›k k›rlang›c›, mahmuzlu k›z kuflu , b›-y›kl› sumru, kara sumru gölde kuluçkayayatan di¤er kufl türleridir.

Yap›lan araflt›rmalar, yörenin ‹.Ö.4000'lerden beri çeflitli yerleflimlere sahneoldu¤unu ortaya ç›karm›flt›r. Ancak ilk ke-sin bilgiler ‹.Ö. 1200'lere aittir. Yöredeki eneski yerleflimlerin Miletepolis (Karacabey)ile Uluabat Gölü k›y›s›ndaki Lapadion(Uluabat Köyü) oldu¤u bilinmektedir. ‹.Ö.1200'lerden Türkiye Cumhuriyeti'nin kuru-lufluna kadar yörede Bithynia, Lydia, Pers,Roma, Bizans ve Osmanl› egemenli¤i ya-flanm›flt›r.

Antik Miletepolis kentinde yap›lan arafl-t›rmalarda Roma dönemine ait çanak veçömlekler, su küngü kal›nt›lar› ile bir tunçApollon heykeli bulunmufltur. Ayr›ca ayn›döneme ait sikkeler, hamam ve tap›nakkal›nt›lar›na rastlanm›flt›r.

GERGEDAN SAYFASIUKAYNAK: http://www.cevreorman.gov.tr

Foto¤raflar: G.Y›ld›z

A⁄AÇKAKAN SAYFASI

tirece¤i dal parças›n› beklemeye bafll›yordu. Her dalgetiriflte, sahibi kafas›n› okfluyordu onun.

Adam›n, kendisiyle hiç ilgilenmedi¤ini gören s›pada, at›lan dal› getirmek için enikle birlikte koflmayabafllad›. Ama koca vücudunu çeviklikle kald›ramad›-¤› için de hep geride kal›yordu. Efle¤in köpekle yar›fl-maya kalkmas› çiftlik sahibinin çok hofluna gitti. Çiftlik-tekileri ça¤›r›p onlara da seyrettirdi yar›fl›. Hep birliktegülüfltüler.

S›pa, akflam birlikte uyumak üzere a¤›la çekildikle-rinde:

— Sahibimiz en çok seni seviyor. Hep senin bafl›n›okfluyor. Beni sevmiyor galiba. Sen de onu görünce,beni b›rak›p hemen onun yan›na gidiyorsun, diye ya-k›nd›.

Enik onun böyle a¤lamakl› sesle yak›nmas›na flafl›r-m›flt›:

— Eee, ne var bunda; o bizim sahibimiz, dedi. Hemçomak yakalamaca oyunu hofluma da gidiyor.Adam da ben onunla oynarken epey e¤leniyor. Sende kat›lsana oyuna, diyerek yan›tlad› onu.

S›pa:— Kat›ld›m ya birkaç kez, dedi. Ama o yaln›zca ba-

na bakarak gülüyor, yaln›zca sen kazan›yorsun yar›fl›;o da ne bafl›m› okfluyor, ne de ödüllendiriyor beni.Can›m› s›kan ne biliyor musun? Sen onunla daha çoke¤leniyorsun. O da senin bafl›n› okfluyor; "Seni gidi ke-rata seni" diyerek övüyor.

Enik ortada önemli bir sorunun oldu¤unu yeni anl›-yor¬du. S›pan›n, kendisini k›skand›¤›n› düflündü. Amaöyley¬se, hakk› da yok de¤ildi. Bundan sonra arkada-fl›yla daha çok ilgilenmeye karar verdi.

Bir akflamüstü, çiftçi yorgun arg›n gelmiflti. Enik he-men onun yan›na koflarak pantolonunun paças›n›

SIPA ‹LEM‹N‹KKÖPEK

LLAAFFOONNTTEENN’’ddeenn

MasalMasal

O gün çiftli¤in iki yeni konu¤u vard›. Kara göz-lü eflekle gözü pek çoban köpe¤i ayn› saatlerdeyavrulam›fllard›. Yeni do¤an s›pa, t›pk› annesi gibikapkara olan gözleri dünyay› görür görmez aya-¤a kalkmaya davranm›fl, ama bacaklar› henüzgüçsüz oldu¤u için yere yuvarlanm›flt›. Eniklersesekiz taneydi. Onlar›n, annelerinin karn› alt›nda "v›-y›k, v›y›k" diye ba¤›rarak memelere sald›rmalar›çiftlikteki insanlar›n öyle hofllar›na gidiyordu ki.A¤›l›n bir köflesinde eflek, öteki köflesinde köpek,yavrular›n› yal›yorlar, mutlu gözlerle kendileriniseyreden insanlara bak›yorlard›. Hele insan ço-cuklar, hemen enikleri paylaflm›fllar, her çocukkendi eni¤ini odas›na ç›karmaya kalkm›flt›; amababalar› onlar›n henüz annelerinin bak›m› alt›ndaolmalar› gerekti¤ini söylemeleri üzerine, istemeyeistemeye vaz geçtiler.

Aradan üç ay geçti; a¤ustosun ortalar›na gel-mifllerdi. Bu üç ay içinde çiftlik sahibi eniklerdenüçünü komflu çiftliklere vermiflti. Çiftlikte kalan ka-ra bafll› enikle kara gözlü s›pa, birbirlerinden farkl›hayvanlar olduklar›n› fark etmelerine karfl›n öyleiyi dost olmufllard› ki, birlikte oynuyorlar, yemekle-rini birlikte yiyorlard›. Eflekle köpek de, yavrular›n›nböyle yak›n arkadafl olmalar›ndan memnundu.Eflek çal›fl›rken iki yavruya da köpek göz kulak olu-yor; köpek sürüyle birlikte gidince de, sorumlulu¤ueflek al›yordu.

Günlerden bir gün, çiftlik sahibi iflleri bitirdiktensonra, enikle oynamaya bafllad›. Adam›n kendi-siyle oynad›¤›n› gören enik de, s›pa arkadafl›n›unuttu, oyuna dald›. Art›k adam ne zaman bah-çeye ç›karsa, enik s›pay› b›rak›p adam›n yan›nagidiyor; bir ok gibi at›l›p havada kaparak geri ge-

kapt› ve çekifltirmeye bafllad›. Adam bir yandangülerek onun bafl›n› okfluyor, bir yandan da:

— B›rak, b›rak, diye ba¤›r›yordu.Bafl›n›n okflanmas› çok hofluna giden enik, h›r-

lamaya ve paçay› daha da çekifltirmeye bafllad›.Adam köpeci¤i kuca¤›na ald›, karn›n› g›d›klama-ya bafllad›. ‹kisi de her akflam yinelenen bu oyun-dan öyle zevk al›yorlard› ki, bir köflede hüzünlekendilerini seyreden s›pan›n fark›nda bile de¤ildi-ler. Sahibi de enik de yorulunca, enik sahibinin ku-ca¤›nda hareketsiz kald›; adam s›rt›n› sandalyeninarkas›na dayayarak gözlerini kapad›, onu yavaflyavafl okflamaya bafllad›.

S›pa kendi kendisine düflünüyordu: "Enik, sahi-bimiz gelince hemen onunla oynamaya bafllad›.Bense, onun benimle kendili¤inden ilgilenmesinibekliyorum. Yanl›fl yap›yorum san›r›m. En iyisi, yar›nakflam sahibimiz gelince, ben enikten önce dav-ranay›m." Buna karar verince, içi rahatlad›. Anne-sinin yan›na gitti. Dört gözle yar›n akflam olmas›n›beklemeye bafllad›. Ama bir süre sonra, uyuya-kald›.

Ertesi akflam, sahibi yine yorgun arg›n gelmiflti.fiapkas›n› ç›kard›, tulumbadan akan so¤uk suylaelini yüzünü y›kad› ve evin önündeki sedire otur-du, içerden yeme¤in haz›rlanmas›n› beklemeyebafllad›. Öyle yorgundu ki, eni¤i aramak bile akl›-na gelmiyordu. Peki bu arada enik neredeydi? Ozavall›n›n aya¤›na ö¤leyin bir diken batm›fl, ço-cuklar da ç›karm›fllard›; ama dikenin yeri hâlâ ac›-yordu. Bu nedenle o yuvas›nda annesinin yan›n-da uyuyakalm›flt›.

‹flte s›pa onun yoklu¤undan yararlanarak çe-kingen ad›mlarla adam›n yan›na yanaflt›. Adamgözlerini aralad› ama onunla pek ilgilenmedi. S›-pa da, t›pk› eni¤in yapt›¤› gibi, adam›n paças›n››s›r›p çekifltirmeye bafllad›. Adam›n yerinden do¤-rulup bafl›n› okflamas›n› bekliyordu. Ama adamoral› bile de¤ildi; aya¤›n› silkeleyip paças›n› kurtar-d›. Bu davran›fl s›pay› hayâl k›r›kl›¤›na u¤ratt›ysada, o y›lmad›. Ne olursa olsun bafl›n› okflatmayakararl›yd›. Kara gözlerini dikip adam› seyretti birsüre. Ne yapmal›, ne yapmal›? Sonra yavaflçayaklafl›p, t›pk› annesiyle oynarken yapt›¤› gibi, ha-fiften bir çifte savurdu; ayaklar›n›n çarpt›¤› sedirtahtalar›ndan "taaak" diye bir ses geldi. Adam bir-den s›çrad›, öfkeli gözlerle s›paya bakt›. Oh, iflteonun dikkatini çekmeyi baflarm›flt›, "i'i'i iiiiiii!" diyean›rd›. Adam:

— Ne oluyorsun? diye ba¤›rd›. Hadi git baka-y›m, git de annenle oyna!

Oh, adam›n dikkatini çekmiflti iflte! Adam söy-lenerek yeniden gözlerini kapad›. S›pa, bütün gü-cünü toplayarak yeniden bir çifte savurdu. Bu kezhedefi tam tutturdu; can› fena halde yananadam aya¤a öyle bir s›çrad›, öyle korkunç bir ses-le ba¤›rmaya bafllad› ki... zavall› s›pa da yerindens›çrad›. Sahibinin tavr›, hiç de enikle oynarkenki gi-bi de¤ildi. Adam:

— Seni gidi yaramaz seni, diyerek aya¤a f›rla-d›. Eline geçirdi¤i bir dal parças›n› savurdu.

Dal, hayvanca¤›z›n k›ç›na çarpt›; hiç ac›tmad›.Sahibinin kendisiyle oynamaya bafllad›¤›n› düflündü.O da çifteler savurmaya bafllad›. Adam öfkelendiiyice. Böylece, "birkaç kovala" oyunu bafllad›. Amaçok uzun sürmedi bu oyun. Adam s›pay› s›k›flt›rd› veyer misin yemez misin, birkaç sopa indirdi. Bununüzerine, pabucun pahal› oldu¤unu anlayan s›pac›k,ah›r›n yönüne kaç›p gözden kayboldu.

Annesi ah›r›n kap›s›na ç›km›fl, olanlar› anlamayaçal›fl›yordu. S›paya:

— Ne oldu? diye sordu, neden a¤l›yorsun? Biryandan kara gözlerinden yafllar akan, bir yandanda adam›n peflinden gelmesinden korkan s›pa, olanbiteni ta bafl›ndan anlatt› annesine. Kendisinin deenik gibi sahibiyle oynamak istedi¤ini, ama eni¤i se-ven, okflayan, s›rt›n› kafl›yan sahibinin, kendisi oyna-mak isteyince dövdü¤ünü söyledi.

Annesi gülmeye bafllad›. O görmüfl geçirmifl bireflekti:

— Ah o¤lum ah, dedi. Hiç eflekler sahipleriyle oy-nar m›? Bu insanlar tuhaf yarat›klard›r. Kimi hayvan-lar›n davran›fllar›n› sevimli bulurlar; örne¤in köpekle-rin davran›fllar›n›. Onlar›n, canlar›n› ac›tmadan ›s›r›fl-lar›, havlay›fllar› hofllar›na gider. Ama nedense, birefle¤in çifte at›fl›n› hiç sevmezler. Ö¤ren bunlar› yav-rum. Biz köpek de¤iliz. Biz eflekler için insanlarla içlid›fll› olmaya gelmez. Yürürsün, basarlar sopay›; du-rursun, basarlar sopay›. Ne yapacaklar› hiç belli ol-maz. En iyisi sen, sana verilen görevleri yap, yeminiye, bu insanlara da bir daha bulaflma!

S›pac›k bu söylenenlerden bir fley anlamad›; ken-disinin eniklerden ne fark› vard›? O da dört ayakl›yd›,enikler de; onun da iki kula¤›, bir kuyru¤u vard›, kö-peklerin de... Ama eniklerin g›d›s› okflan›rken, s›palarneden dayak yiyordu? ‹flte buna ak›l erdiremedi; an-nesine:

— Ama... diyecek oldu.Görmüfl geçirmifl ve böyle bir olay› kendi s›pal›¤›n-

da yaflam›fl olan anne, s›pas›n›n ne diyece¤ini tah-min etmiflti. Onun sözünü keserek:

— Bak o¤lum, dedi, sen kendi denginle oynama-l›s›n. Örne¤in enikle... O da hayvan, sen de. Ama buinsano¤lunun ne yapaca¤›na, nas›l davranaca¤›nabiz efleklerin akl› ermez. ‹nsan bu, ne yapaca¤› belliolur mu?

Annesinin söylediklerini düflünürken yedi¤i daya¤›unutan s›pan›n gözyafllar› kurumufltu. Sevgiyle anne-sinin yan›na sokuldu:

— Anneci¤im, dedi, ne çok bilgilisin sen.Eflek, onun geçirdi¤i bu deneyimin, ilerideki yafla-

m›nda ona yararl› olaca¤›n› düflünerek sevgili yavru-suna gülümsüyordu.

O¤lu art›k büyüyordu.‹flte bizim s›pan›n da öyküsü bu. Gerçi sahibi, öf-

keyle onu dövdü¤ü için sonradan çok üzülmüfltü;ama s›pac›k bunu nereden bilsin?

Sorar›m do¤ru muydu adam›n davran›fl›;Biraz da s›pac›¤a sevgi göstermeyifli?Herkese eflit paylaflt›ral›m sevgimizi biz.Paylaflal›m gönüllerdeki nefleyle gözlerdeki yafl›.

PEL‹KAN SAYFASI

DA⁄ KEÇ‹S‹ SAYFASI

G Ö N D E R D ‹ K L E R ‹ N ‹ Z

Orman ve do¤a ile ilgili fliirlerini ve resimlerini bizimle paylaflan arkadafllar›m›z›n eserlerini yay›nl›yoruz. Haydi sizin de resimlerinizi bekliyoruz...

AyflenurCÜCELO⁄LU

Helide Edip Ad›var‹.Ö.O. Ana S›n›f›Çankaya/Ankara

Sevgi DURSUN

K.K.‹.O. 6/BOlur/Erzurum

KAYIN SAYFASI

Cem Bar›flÖZDEN

Gördes Anaokulu6. Yafl Grubu

Gördes/MAN‹SA

G Ö N D E R D ‹ K L E R ‹ N ‹ Z

ÇAM SAYFASIi

G Ö N D E R D ‹ K L E R ‹ N ‹ Z

Ben, küçük bir at kestanesi a¤ac›y›m. Annem, babam ve kardefllerim hep bir arada, güzel bir bah-çede yaflay›p gidiyoruz. Ben daha küçü¤üm ama, ailemin y›llard›r burada yaflad›¤›n› biliyorum. Dedele-rim, onlar›n dedeleri hep bu bahçede do¤mufl, burada büyümüfl ve yafllanm›fllar. Dostlar›m›z, komflular›-m›z, arkadafllar›m›z hep bir arada yaflam›fl, birlikte kök salm›fl›z topra¤a y›llard›r.

fiimdiye kadar hiç birimiz yaflant›m›zdan flikayetçi olmad›k. Niye olal›m ki, hepimiz yaflad›¤›m›z yerive yaflamay› çok seviyoruz. Dedelerimin zaman›nda buras› çok daha güzel ve yaflanas› bir yermifl. Bah-çede yemyeflil otlar, otlar›n aras›nda k›rm›z› gelincikler, papatyalar, mis kokulu lavantalar varm›fl. fiimdi-ki gibi asfalt yollar, trafik gürültüsü falan yokmufl. Tek ses do¤an›n kendi sesiymifl. Rüzgar›n ›sl›¤›, ar›la-r›n v›z›lt›s› efllik edermifl kufllara. Bahçede ötüflen kumrular, bülbüller rüzgarla birlikte flark› söylermifl. Hiçbir fley onlar› rahats›z etmezmifl. Ha bir de atlar varm›fl burada o zamanlar. Bahçedeki binalar›n hemenhepsi, içinde ya¤›z atlar›n bak›ld›¤› haralarm›fl. ‹flte bu nedenle büyük dedelerim ve onlar›n dedeleri de bubahçede büyümüfl ve meyvelerini y›llarca bu bahçeye dökmüfller. O yüzden bizim ad›m›z›, at kestanesikoymufllar. Atlar bizim meyvelerimizi yiyerek daha iyi besleniyor, daha iyi kofluyor ve insanlara daha iyihizmet ediyorlarm›fl.

fiimdi rüzgara yenik düflüp bahçeye dökülen, o güzelim kestane çiçekleri ve meyveleri çöpçünün sü-pürgesiyle kovalamaca oynuyordu. Art›k atlar da olmad›¤›ndan kestaneler bir ifle yaram›yordu. Atlar›nbar›nd›¤› binalar y›k›l›p yerine insanlar›n çal›flt›¤› ifl yerleri yap›ld›. Bu binalarda çal›flan insanlar›n neden-se yüzü hiç gülmüyordu. Hepsi mutsuz, ikircikli ve huzursuz görünüyordu. Öyle her sabah belli bir saat-te gelip, akflam üstü gidiyorlar ama binalar›n içinde ne yapt›klar›n› do¤rusu hiç bilmiyorum. Bir birleri ilekavga edip ba¤›r›p ça¤›r›yorlar, yan yana yürürken yüzleri as›k, karfl›laflt›klar›nda ise gözleri bofllukta, do-nuk bak›fllarla selamlaflmadan geçiyorlar.

Tüm bu mutsuz insanlar›n içinde biri var ki yüzü her zaman güleçti. ‹flini yaparken büyük bir zevk al-d›¤› ›sl›kla flark› söylemesinden belli oluyordu. Bu adam gençten, garip k›l›kl›, ürkek bak›fll› biriydi. Belliki köyünü tarlas›n› b›rak›p büyük kente göçmüfltü. Bu ifli buldu¤una flükretti¤i her halinden belli oluyor-du. ‹fli ne miydi? Çöpçülük, evet her gün uzun sapl› süpürgesini al›p bahçeyi bir güzel süpürüyordu. Çöp-çü mutluydu çünkü, hem para kazan›p evini geçindiriyor, hem de art›k uzaklarda kalan köyünün, yem-yeflil tarlalar›n özlemini bir nebze de olsa burada, bu kestane a¤açlar›n›n serinli¤i alt›nda gideriyordu. Ba-har geldi miydi keyfine diyecek yoktu. Baharda bütün kestane a¤açlar›, hepimiz bir olur, flölene ça¤›r›r-d›k insan›. Ama o, fark›nda bile olmazd› davetimizin. Bir genç k›z eli gibi zarif yapraklar›m›z, rüzgardanazl› nazl› sal›n›r, pembe beyaz çiçeklerimiz gelip geçenlerin bafl›na kar taneleri gibi dökülürdü. Çiçekle-ri süpüren çöpçü, belki de iç dünyas›ndaki huzur ve mutlulu¤un iflinden kaynakland›¤›n›n fark›nda de¤il-di. Bizim çiçeklerimiz, çiçekler içinde en güzeliydi. Kokumuz yoktu ama elinize al›p bir incelemeye kalk-san›z güzelli¤imizin fark›na var›r, incitmekten korkard›n›z.

AT KESTANES‹ VE MUTLU ÇÖPÇÜAT KESTANES‹ VE MUTLU ÇÖPÇÜ

G Ö N D E R D ‹ K L E R ‹ N ‹ Z

ÜLKEM‹N GÜZEL ‹NSANIB‹R F‹DAN D‹K SEN‹N OLSUN.A⁄ACI, YEfi‹L‹ TANI‹NSANLI⁄A HAZI KALSIN.

EROZYON TOPRA⁄I ALIR,YA⁄MUR YA⁄MAZ B‹TK‹ ÖLÜR,DA⁄LAR KÜSER BOZKIR KALIR,ÇAM TOPRA⁄A SÖZLÜ KALSIN.

A⁄AÇ SEVMEYE BAfiLADIK,SORUMSUZLU⁄U BOfiLADIK,GÜLLE F‹DANI ‹fiLED‹K,SÜMBÜL NEVRUZ NAZLI KALSIN.

BOZKIR YAKIfiIR SANA,YEfi‹L OLSUN KANA KANA,GÖKDEM‹R, YAZIK VATANAANADOLUM B‹ZE KALSIN.

Söz-Müzik: Onur GÖKDEM‹R

MAYMUN SAYFASIm

Çöpçü nas›l mutlu olmas›n? Baharda çiçeklerimizi, sonbahardada yapraklar›m›z›, meyvelerimizi ve meyvelerin dikenli kapsüllerinisüpürüyordu. Mutlu olan yaln›zca o muydu? Süpürge ile farafl vea¤açlar›n alt› da bu mutlulu¤a ortakt›. Ancak bu mutluluk di¤er in-sanlara bir türlü bulaflm›yor, hiç birinin yüzü gülmüyordu. ‹nsan›nbir s›k›nt›s›, üzüntüsü olabilir ama do¤an›n sundu¤u güzellikleri

görmemek olur mu? Burada çal›flan bu kad›nlar›n, erkeklerin ya-flamdan bekledi¤i, onlar› bu denli mutsuz eden neydi ki yüzleri hiç

gülmüyor, bahçedeki güzelli¤in fark›na varm›yorlard›. Büyük babam›n söyledi¤ine göre eskiden insanlar bizim yapraklar›-

m›z› toplay›p kaynatarak suyunu içer, kestanelerimizden merhem yaparlar-m›fl. Yapraklar›m›z›n ve meyvelerimizin türlü yararlar› varm›fl. Tohumlar›m›zdan

yap›lan ilaçla romatizma ve eklem hastal›klar›n› iyilefltirir, gö¤üs hastal›klar›nda kullan›rlarm›fl. Eskiler daham› ak›ll›ym›fl ne. fiimdiki insanlar bir birleriyle didiflmekten çevrelerindeki güzellikleri göremiyorlar. Onlar›nakl›n› bafl›na getirmek laz›m. Bunun için tüm do¤a el ele verip uyarmaya çal›fl›yoruz ama insan kardeflleri-miz anlamamakta direniyorlar. Bizim onlara oldu¤u kadar, onlar›n da bize gereksinimi var oysaki.

‹nsanlar› uyarmak için biz at kestanelerine de bir görev düflüyor. Bu vefas›z kardefllerimizin akl›n› bafl›nagetirmek, kolay olmuyor. Her ne kadar sonbaharda olgunlaflan meyvelerimizi onlar›n kafas›na f›rlat›p“Hey! Buraya baksana !” diyorsak da anlamamakta direniyorlar. Dilerim zaman bitmeden insan kardeflle-rimiz ak›llan›r da, kendi varolufllar›n›n do¤aya, yani bize ba¤l› oldu¤unu anlarlar.

Hülya fi‹MfiEK / 2009

Say›n: Osman KAHEC‹Orman Genel Müdürü

Cep telefonuma Her Fidan Bir Çocuk bafll›kl› isminiz yaz›l› bir mesaj geldi. MESAM (Musiki EseriSahipleri Meslek Birli¤i) üyesiyim, izniniz ile bundan 5 y›l önce yazd›¤›m bir fliirle mesaja cevap vermek iste-dim umar›m be¤enirsiniz. Sayg›lar›mla,

MANTAR SAYFASI

G Ö N D E R D ‹ K L E R ‹ N ‹ Z

Ayten CerenKIRAN

Bahçeflehir KolejiAlanya/Antalya

Bir a¤aç olmak isterim,Meyvelerimden çocuklarBol bol yesin güçlensin,Kuvvetlensin diye.

Bir tarla olmak isterimÜzerimde meyve ve sebzelerDikilsin hayvanlar otlay›pGezinsin diye.

Bir kitap olmak isterimBilgim ve tecrübemdenÇocuklar yararlans›n diye.

T. Aybatur AKING.M.P. ‹.Ö.O. 3/E ANKARA

ARZU

KANGURU SAYFASIK

B‹LMECE - BULMACA

Bu say›m›zda siz çocuklar›n çok severek okuyaca¤›n›z› düflündü¤ümüz bir öykü yazar›m›z›nyap›tlar›ndan oluflan bir bulmacam›z var. Yazar›m›z›n yap›tlar›ndan baz›lar›n› yine her zamankigibi, yukar›dan afla¤›, afla¤›dan yukar›, soldan sa¤a, sa¤dan sola ve her iki yönde çapraz ola-rak bulal›m, ayr›ca bofl kalan karelerdeki harfleri de soldan sa¤a do¤ru s›ralayal›m ve bu yaza-r›m›z›n ad› soyad›, as›l mesle¤i, yaz›lar›n›n türü ve do¤um yerini de bulal›m. Dergimizi kesme-den fotokopi üzerinde ve k›rm›z› kalemle fazla karalamadan do¤ru çözen ve hepsini birden bi-ze gönderen ilk befl kifliye sürpriz bir arma¤an›m›z var. Haydi kolay gelsin!

1-Güldüren Uçurtma 2-Ayvay› Yedik 3-Kara Pamuk 4-Donumdaki Para 5-Ekmek Paras› 6-Yedi Renkli Saat 7-Kabakç› Amca 8-Z›kk›m›n Kökü 9-Gözlüklü Köpek

10-Üç Halka Yirmi Befl 11-Kiraz K›z 12-Kardelen 13-Anadolar 14-Dilber 15-Ar›c›k 16-Akrobat Pisicik 17-Uçan Eflflek 18-Can Day›m 19-‹t Adas› 20-S›pa 21-Kaçak K›z

Kitap Ödüllü Bulmaca Haz›rlayan: Hülya fi‹MfiEK

B‹R ÖYKÜ YAZARI VE YAPITLARI

S‹NCAP ORMAN ÇOCUK DERG‹S‹’nin OGM ad›na Sahibi: Abdullah BÜBER● Sorumlu Yay›n Yönetmeni: Hüseyin Sop

● Yazar-Çizer Ekibi: Sait K›ran, fiener Fak›o¤lu, Hülya fiimflek, Levent K›ran, Hasan U. Ünverdi ● Bu dergi iki ayda bir Orman Genel Müdürlü¤ü'nce Bas›n ve Ahlak Yasas›na uygun olarak yay›nlanmaktad›r.

● Grafik Organizasyon: Esta Tan›t›m Ltd. (0312) 212 06 96● Bask›: Orman Genel Müdürlü¤ü Matbaas›

● Haberleflme Adresi: Orman Genel Müdürlü¤ü, E¤itim Dairesi Baflkanl›¤› 1 No’lu Bina 06560 Gazi / ANKARA Tel: (0312) 296 41 33 - 296 41 34 Faks: (0312) 296 41 36

● E-Posta Adresimiz: [email protected] (fiiirler, öykü ve an›lar bu adrese gönderilsin)

‹nternet adresimiz:www.ogm.gov.tr

S‹NCAP DERG‹S‹N‹ OKUYUN.. OKUTUN.. ABONE OLUN.. SAH‹P ÇIKIN...NASIL ABONE OLUNACAK ?Orman Genel Müdürlü¤ü’nün T.C. Ziraat Bankas› Atatürk Orman Çiftli¤i fiubesindeki 6288169-5001No’lu hesab›nay›ll›k abonelik bedeli olan 5 YTL. yat›r›lacak, banka dekontu ile birlikte abonenin aç›k adresi afla¤›daki adrese gönderilecektir.

ADRES:Orman Genel Müdürlü¤ü, E¤itim Dairesi Baflkanl›¤›, 1 no’lu Bina 06560 Gazi/Ankara

Dikkat !Arkadafllar›m›z›n ço¤u Sincap Dergisi'nde sorulan

bilmece ve bulmacalar› cevaplamak için derginin

o sayfas›n› keserek bize gönderiyorlar.

Sak›n ha !Daha önceki say›lar›m›zda belirtmifltik. Derginizi

y›rtmay›n, parçalamay›n. Bize gönderece¤iniz

sayfan›n›n fotokopisini çekin ve cevaplar›n›z› onun

üzerinde belirtin. Dergi sayfas›n› keserek bize

gönderen arkadafllar›m›z, cevab› do¤ru bilseler

dahi hediyelerini alamazlar...

May

›s-H

azira

n 20

09 S

ay›s

›nda

kiBu

lmac

an›n

Cev

ab›