sayı 9

100
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR MART 2014 SAYI: 9 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR İşyerinde şiddet olaylarına müdahale Risk yönetimi yangın önlemleri ve sigorta Yeni sert etiket ailesi Çatıda iş güvenliği Otel güvenliği

Upload: guevenlik-yoenetimi

Post on 25-Jul-2016

259 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Sayı 9

TRANSCRIPT

Page 1: Sayı 9

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ M

ART 2014 SAYI: 9

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR MART 2014 SAYI: 9

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

İşyerinde şiddet olaylarına müdahale

Risk yönetimi yangın önlemleri ve sigorta

Yeni sert etiket ailesi

Çatıda iş güvenliği

Otel güvenliği

Page 2: Sayı 9

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ M

ART 2014 SAYI: 9

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR MART 2014 SAYI: 9

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

İşyerinde şiddet olaylarına müdahale

Risk yönetimi yangın önlemleri ve sigorta

Yeni sert etiket ailesi

Çatıda iş güvenliği

Otel güvenliği

Page 3: Sayı 9
Page 4: Sayı 9
Page 5: Sayı 9
Page 6: Sayı 9
Page 7: Sayı 9
Page 8: Sayı 9
Page 9: Sayı 9
Page 10: Sayı 9

8 BAŞKANDAN

10 EDİTÖR

12 GÜNCEL

Sektör ile ilgili kısa haberler

24 KÖŞE/HayataBakış

Su olabilmek”

KAPAKKONUSU

26 Her yönüyle otel güvenliği

34 Oteliniz ne kadar güvenli?

42 IP tabanlı güvenlik sistemleri otellerde sistem maliyetini büyük oranda düşürebilir

46 Konaklama tesislerinde önleyici güvenlik hizmetleri yönetimi

50 Swissotel ve The Edition Marriott Hotel elektronik güvenlik çözümleri

52 Şişli Marriott Hotel elektronik güvenlik ve anons sistemi çözümleri

54 Kapılar artık çok akıllı

56 Otel kilit ve erişim kontrol sistemleri

SEKTÖRDEN

58 “Güvenliğin güvenliği olmaz”

62 “Sektör büyümeye devam ediyor”

ELEKTRONİKGÜVENLİK

64 Yeni sert etiket ailesi

66 İngiltere’de kaç kamera var?

BİLGİGÜVENLİĞİ

68 Devlet eliyle korsanlık - 2

26 68i ç i n d e k i l e r

34

Page 11: Sayı 9

GÜVENLİKHİZMETİ

68 İşyerinde şiddet olaylarına

müdahale

72 Ülkemizde AVM’lere yönelik

bir terör tehdidinden

bahsedilebilir mi?

76 “Özel Güvenlik Eğitiminde Meslek

Yüksekokullarının Rolü” Çalıştayı

ve ortaya çıkan gerçekler

78 Çatıda iş güvenliği

YANGINGÜVENLİĞİ

80 Risk yönetimi yangın önlemleri

ve sigorta

88 Tarihi yapılarda yangın

94 ABONEFORMU

95 SARISAYFALAR

88

80

Mart2014

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibiO. Oryal ÜNVER Yürütme KuruluO. Oryal ÜNVERİsmail UZELLİMurat KÖSEREİSOĞLUYusuf Vehbi DALDA

Genel Yayın YönetmeniDevrim [email protected]

Danışma KuruluAlp SAULDoç. Dr. Gazi UÇKUNFüsun KOCAMANGültekin FİŞEKHakan ÖZALPİsmail UZELLİMurat KÖSEREİSOĞLUOkyay ŞENTÜRKO. Oryal ÜNVEROsman Levent CelasunProf. Abdurrahman KILIÇTaner ALBAYRAKYusuf Vehbi DALDA

Reklam SorumlusuŞenay KÜÇÜ[email protected]

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlıkDerya BARUTÇ[email protected]

ÇeviriFüsun KOCAMAN

Yayın TürüYerel Süreli YayınAyda bir yayınlanır.

Yönetim AdresiArkhe Tanıtım Hizmetleri1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbulTel: 0533 413 78 08

BaskıVERİTAS BASKI MERKEZİTel: 0212 294 50 20

Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Mart Plaza Merkez Mah. Tatlıpınar Sok. No: 13/1Nurtepe / Kağıthane / İstanbulTel: (212) 321 21 71 Faks: (212) 321 17 71

Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

Page 12: Sayı 9

üBAŞKAN

Ülkemizin sahip olduğu turizm potansiyeli de dikkate alındığında dünya turizmindeki payımızın son yıllarda giderek artmakta oldu-ğunu görüyoruz ve bu bağlamda hizmet verdiğimiz konaklama alanları ve otel/motellerin güvenliğinde de ciddi tedbirler almanın yanı sıra uluslararası standartlara uyumlu, yeni düzenleme ve uygulamaları da geliştirme zorunluluğumuz ön plana çıkıyor.Yurt içi ve yurt dışından çeşitli nedenlerle konaklama, iş ve diğer amaçlarla gelen misafirlerin güvenli ve huzurlu bir şekilde ihti-yaçlarının sağlanması ve risklerin asgari düzeyde tutulması hiç şüphesiz otel işletmelerinin temel sorumluluklarından birisidir.Otellerin karşılaşmaya başladıkları güvenlik sorunları, gelişen zaman ve teknoloji ile daha geniş bir alana yayılmaya başladı. Yani artık otel girişinde güvenlik personeli bulundurmak yeterli olmamaktadır. Dünya genelinde otellerin yaşadıkları güvenlik problemlerinin başında internet teknolojileri kaynaklı tehditler, adi suçlar ve terör tehditleri gelmektedir.Otel güvenliğinde temel hedef; misafirin, çalışanların can ve mal güvenliği ile tesis güvenliğinin sağlanmasıdır. Otelcilik sektörü 7/24 hizmet veren bir hizmet sektörüdür; üstelik otel kapılarının her zaman herkese açık olduğunu düşünürsek güvenliğin tesisinde bilinen usul ve yöntemlerin de dışına çıkma mecburiyetinin olduğu görülmektedir. Uygulamalarda mevcut tehdit ve risklerin , otelde konaklayan misafirlere hissettirilmemesi ise dikkat edilmesi gereken çok önemli bir hareket tarzı olarak benimsenmelidir. Otel güvenliği kapsamında klasik güvenlik tedbirlerine ilaveten kayıp ve buluntu eşyalar; ruhsatlı silahlar ve gerektiğinde bunların muhafazası; otel odalarındaki kasaların şifre güvenlikleri, hasta misafirlere verilecek hizmetler, yangın ile mücadele ve diğer acil durum tedbirleri, ölüm ve yaralanma olayları ile ilgilenme gibi bir çok durum güvenlik personelinin görevleri arasında yer almaktadır.Otel güvenliğinde daha fazla güvenlik elemanı ile güvenliğin daha etkin olarak sağlanabileceği algısı her zaman doğru değildir. Unu-tulmamalıdır ki aşırı sayıda güvenlik personeli, otelde konaklayan-ları da tedirgin edecektir. Otelde güvenliğin tesis edilmesinde tercih edilmesi gereken yol ve yöntemlerin başında otel genel müdüründen başlayarak, tüm per-sonelin belirli zamanlarda güvenlik konusunda bilgilendirilmeleri ve bu konuda eğitimlere tabi tutulmalarıdır.

Otelcilik sektöründe 7/24 saat esasına göre büyük bir özveri ile hizmet veren özel güvenlik görevlilerine başarılar dilerim.

Otel güvenliği üzerine…

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu)

Yönetim Kurulu Başkanı

Otellerin karşılaşmaya başladıkları güvenlik sorunları, gelişen zaman ve teknoloji ile daha geniş bir alana yayılmaya başladı. Yani artık otel girişinde güvenlik personeli bulundurmak yeterli değildir.

8 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 13: Sayı 9
Page 14: Sayı 9

EDİTÖR

Devrim [email protected]

bBu sayıda kapak konumuzu “otel güvenliği”ne ayırdık. Ülkemizin,

önemli gelir kaynaklarından biri şüphesiz turizm sektörüdür. Son

yıllarda teşvikler ve yatırım izinleri sayesinde, turizm konaklama

tesislerinin sayısında ve kalitesinde çok hızlı bir gelişme olmuştur.

Bu gelişme, ülkemize daha çok turistin gelmesine ve turizm sektörde

istihdamın artmasına fayda sağlamıştır. Özellikle yaz turizmi için

gelen turist sayısında ciddi artma olmuş, sonrasında kültür turizmi

kapsamında başta İstanbul olmak üzere birçok şehrimizde yeni otel

ve tesisler hizmete girmiştir. Diğer işletmelerde olduğu gibi oteller

ve tatil köyleri de kendi özel güvenlik birimlerini, 5188 sayılı Özel

Güvenlik Kanunu çerçevesinde kurmuş ve istihdamını yapmıştır.

Otellerde güvenlik konusu; güvenlik departmanı, güvenlik kayıtları,

otel güvenlik ve koruma planı, fiziki güvenlik, elektronik güvenlik,

hırsızlığın önlenmesi, iş sağlığı ve güvenliği, oda ve kat hizmetleri,

misafir odalarının güvenliği, kaza ve olayların incelenmesi, satın

alma ve malzeme kabülü, silah işlemleri, tehlikeli maddeler, çevre

güvenliği, teknik bakım ve güvenlik işbirliği, terörizme karşı tedbirler,

acil durumlar ve tahliye, yangın önleme tedbirleri, ziyaretçi kontrolü,

bilgi güvenliği gibi önemli disiplinler başta olmak üzere gıda gü-

venliğine kadar uzanan bir dizi başlık içerir. Özel güvenliğin turizm

alanında önemli bir yeri olduğunu bu vesileyle bir kez daha belirtmek

de fayda var.

Geniş bir şekilde değişik taraflarıyla ele aldığımız kapak konumuzla

ilgili birbirinden değerli yazılarımızı ilgili ile okuyacağınızı düşünüyo-

rum.

Sektörden sayfalarımızın bu sayıdaki konuklarından biri; Çıragan

Palace Kempinski İstanbul Risk Yönetim Direktörü Haluk Ertan. Di-

ğer konuğumuz ise Nemesis Alarmsis A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Gürol Topçu. Genel olarak özel güvenlik sektörünü konuştuğumuz

röportajlarımızı da yine ilgi ile okuyacağınızı düşünüyorum.

Elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti, bilgi güvenliği ve yangın

güvenliği sayfalarımız her zaman olduğu gibi ilginizi çekecek teknik

yazılar, makaleler ve çeviri yazıları ile dolu…

Keyifli okumalar...

Devrim Bozkurt

Otel güvenliği

Ülkemizin, önemli gelir kaynaklarından biri şüphesiz turizm sektörüdür. Son yıllarda teşvikler ve yatırım izinleri sayesinde, turizm konaklama tesislerinin sayısında ve kalitesinde çok hızlı bir gelişme olmuştur.

10 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 15: Sayı 9
Page 16: Sayı 9

GÜNCEL

26 Şubat 2014 tarihinde, ASIS üyesi Kanyon Operasyon Müdürü Alpar Arapoğlu’nun Ofis 193 Binası’ndaki ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya otuzun üstünde üye katıldı. Toplantıda; ASIS üye-leri biraraya gelip sohbet etme fırsatı buldu. Hakan Özalp’in “AVM’lere Yönelik Terör Saldırıları Ris-kinin Değerlendirilmesi” konusunda bir sunum da yaptığı toplantı da özel güvenliği ilgilendirebilecek güncel konular üzerinde fikir alış verişi yapıldı.

ASIS International üyeleri bir araya geldi

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD), üstlendiği misyona uygun olarak özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine destek vermek amacıyla ülke genelinde özel güvenlik eğitimi veren üniversitelerin MYO’nın temsilcilerinin ve öğretim üyelerinin de iştiraki ile “Özel Güvenlik Eğitiminde Meslek Yüksek Okullarının Rolü” Konulu Çalıştay ’ı 20 - 21 Şubat 2014 tarihleri arasında Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü himayelerinde ve Özel Güvenlik Daire Başkanlığı koordinesinde icra etti. Çalıştay ’a Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, İl Em-niyet Müdürlükleri Özel Güvenlik Şube Müdürleri, Jandarma Genel Komutan-lığı temsilcileri, üniversitelerinde “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” bulunan

Meslek Yüksek Okulu temsilcileri / aka-demisyenleri ile GÜSOD Üyeleri katıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanı Musa Tiyek ve GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı Mu-rat Kösereisoğlu’nun açılış konuşmalarını müteakiben Özel Güvenlik Dairesi’nden Fazıl Açıkgöz tarafından hazırlık çalışma-ları sürdürülen “Özel Güvenlik Eğitimini Geliştirme Programı - ÖZGEP” sunumu yapıldı. Müteakiben; GÜSOD üyelerince özel güvenlik sektörünün hizmet verdiği değişik endüstrilere uygun olarak ihtiyaç duyulan özel güvenlik görevlisi, ara kademe yöneticisi ve üst düzey yönetici profiline uygun donanım ve birikim ihtiyaçlarının dile getirildiği beş alt alana ilişkin sunumlar katılımcılarla paylaşıldı. Oturumların yanı sıra, GÜSOD temsilci-leri Semih Yeşilbursa; Mustafa Altun, Fik-ret Bulat, Beri Koronyo, Seçkin Özdemir ve Çalışma Grupları Moderatörleri; Prof. Dr. Nuray Senemoğlu, Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın, Prof. Dr. Alemdar Yalçın değişik konularda sunumlar yaptı. İkinci gün, oturum moderatörleri tara-fından tartışma konularına ilişkin yapılan tespit ve çözüm önerileriyle ilgili sunumlar yapıldı. Bu çalışmalar, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkan-lığı tarafından “Sonuç Bildirisi” şeklinde

kitap haline getirilecek ve katılımcılara iletilecek. Özel Güvenlik Daire Başkanı ve GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı’nın kapanış konuşmaları sonrasında da, katılımcılara, Çalıştay toplu fotoğrafını da içeren bir dosya içinde “katılım belgeleri” dağıtıldı. Kamu ve özel sektör kuruluşu tarafından ortaklaşa düzenlenen ve önemli sayıda temsilcinin katıldığı Çalıştay, iyi bir “ ka-mu-özel sektör işbirliği” örneği sergiledi.

“Özel Güvenlik Eğitiminde Meslek Yüksek Okullarının Rolü” Çalıştayı gerçekleşti

12 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 17: Sayı 9
Page 18: Sayı 9

GÜNCEL

dıkları cihazların ölümcül CO gazı yaymasının mümkün olmadığını dü-şünüyor. Yine araştırmaya katılanla-rın %30’u tamamen kokusuz ve tatsız olan, bu nedenle “sessiz katil” olarak tanımlanan CO gazını koklayarak fark edebileceğine inanıyor. Marmara Bölgesi en yüksek bilinç seviyesine sahipken, Akdeniz Bölgesi ise bu konuda en sonda yer alıyor. Kırsal kesimde yaşayanların şehirlerde yaşa-yanlara göre bu tehlikenin daha çok farkında oldukları görülüyor. Kırsal kesimde yaşayanların %64’ü ısıtma cihazlarının CO sızıntısı yaratabi-leceğini bilirken, şehirlerde bu oran %59’a düşüyor.Araştırmanın ülkemizdeki CO teh-likesi bilinç seviyesi hakkında endişe verici sonuçlar ortaya koyduğuna dikkat çeken Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Geniş şunları söyledi: “Sadece 2010 yılına

ait resmi verilere göre Türkiye’de on binden fazla kişi CO gazının zehir-leyici etkilerine maruz kalırken, 39 vakanın ölümle sonuçlanmış olması konunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Her yıl ülkemizde binlerce insan CO gazı zehirlenmesi tehdidi altındayken, bu konudaki toplum bilincinin yüksel-tilmesi kritik önem taşıyor. Honeywell olarak toplumsal sorumluluk bilinci ile CO tehlikesine karşı evlerde, işyerle-rinde güvenli koşulların sağlanmasına, Türkiye Karbonmonoksit (CO) Zehir-lenmesi Araştırması gibi çalışmalarla destek vermeyi sürdüreceğiz.”Araştırmaya katılanların %58’i güve-nilir bir markadan bir CO detektörü satın almayı tercih edeceklerini be-lirtirken, %21’i ise kararlarını sadece fiyata bakarak vereceklerini söylüyor-lar, bu durum standartlara uygun bir detektör seçilmemesi anlamına da gelebiliyor.

Honeywell’in “Türkiye Karbonmonoksit (CO) Zehirlenmesi Araştırması” çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor

Güvenlik yönetimi ne kadar iyi olursa, tesisinizde meydana gelebilecek olaylar o kadar azalacaktır.Turizm’de Güvenlik Yönetimi kitabı-nın amacı; otel veya tesislerde güvenlik müdürlüğü veya yöneticiliği yapmak isteyenlere, iyi bir güvenlik yönetiminin kurulması, mevcut sistemin iyileşti-rilmesi ve işletilmesi, iyi bir güvenlik yönetiminden elde edilecek faydaların anlatılması, tesiste meydana gelebilecek olay ve kazalara müdahale, olay ve kazaların incelenmesi, raporlanması, tekrar meydana gelmemesi için gerekli önlemlerin alınması konusunda bilgi-lendirmektir.Ayrıca, otel genel müdürleri için, otel

ve tesisteki güvenlik yönetimi hakkında neler olması gerektiği, bu konudaki ek-sikliklerin nasıl giderilebileceği, yasalar konusunda bilgi, otel ve markanızın bu rekabetçi ortamda ileriye ve yukarıya çıkmasına yardımcı olacak kaynak bir kitaptır. Güvenlik ile ilgili konuları inceleme ve öğrenme imkanı bulacağınız bu kitap kendi alanında ilk ve tek kitaptır.Kitap 2010 yılında Cinius Yayınları tarafından basıldı ve satışı sadece www.otelguvenlik.com adresinden yapıl-maktadır.Kitap ile birlikte, USB bellek içinde hem e-kitap ve hem de kullanıcıların ihtiyacını karşılayabilecek, güvenlikle

ilgili formlar, belgeler, güvenlik ve koruma planı (örnek), güvenlik yöne-timi ve yangın sunumu, güvenlik ve yangınla ilgili videolar verilmektedir.

Turizm’de Güvenlik Yönetimi

Honeywell, TNS firması işbirliği ile düzenlediği “Türkiye Karbonmonoksit (CO) Zehirlenmesi Araştırması”nın so-nuçlarını açıkladı. Ülke çapında düzen-lenen araştırmaya katılanların %77’si, evinde CO gazı üretme potansiyeline sahip, fosil yakıtla çalışan (doğal gaz, odun, kömür, tüp gaz, fuel-oil) cihazlar kullanıyor. Böylesine yaygın kullanım oranlarına rağmen, evlerin sadece %3’ünde CO detektörü bulunuyor.Katılımcıların sadece %40’ı kullan-

14 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 19: Sayı 9
Page 20: Sayı 9

GÜNCEL

Otobüslerde kamera sistemleriMassachusetts Körfez Ulaşım Başkanlığı (Massachusetts Bay Transportation Authority-MBTA), otobüslerine yüksek çözünürlük-lü kameralar ve video ekranları monte ediyor ve 6.9 milyon dolar değerindeki bu projeye kaynak, ABD İç Güvenlik Departmanı ta-

rafından hibe şeklinde sağlanıyor. Sistemler, yaz sonuna kadar 255 otobüse kurulmuş olacak. Bunlara ek olarak başka 210 otobüse de ekran koymadan, yalnızca kamera yerleştirilecek. Boston Globe’un bildirdiğine göre, bu sayı filonun %40 ını teşkil ediyor. Gazetenin haberinde: “MBTA’nin Güvenlik ve Acil Durum Yöne-timi Direktörü Randy Clarke, her otobüste 360 derece görüntü sağlayan üç kamera montajını içeren bu projenin, ana ulaşım sistemleri üzerinde ülke çapındaki en kapsamlı gözetleme sistemi ol-duğunu belirtti. Ulaşım personeli, kameraların suçluları caydırması-nı umut ediyorlar.” deniyor.

Otobüslerde kamera sistemleri

G4S, enerji ve petrokimya şirketi Shell International Limited ile, şir-kete 30 ülkede güvenlik çözümleri sağlamak üzere stratejik ve küresel çerçeve anlaşması imzaladı.Beş yıl için imzalanan anlaşma, 2 yıllık uzatma seçeneğini de sunuyor ve G4S’in en büyük çaplı küresel anlaşmasını teşkil ediyor. Bu yeni anlaşma kapsamında G4S, Shell’le mevcut ilişkisini genişle-tecek ve şirketin tüm dünyadaki enerji ve petrokimya tesislerini güvenlik altına alacak.Bu anlaşma, Shell’in dünyanın en rekabetçi ve yenilikçi şirketi olma konusundaki hedeflerine – sağlık ve emniyet koşullarının iyileştiril-mesine yardımcı olmak; işletme

mükemmeliyeti ve teknik olmayan risklerin yönetimi; yaşamak ve ça-lışmak için mükemmel bir ortam yaratmak ve maliyetleri düşürmek – ulaşmasında destek olacak. G4S, Shell’e insanlı güvenlik ve yangın ve emniyet hizmetleri vermeye devam ederken, bu hiz-metlerle entegre olarak resepsiyon ve güvenlik hizmetleri de verecek.Bu yeni ortaklık çerçevesinde G4S, 3000 kişi görevlendirecek ve yenilikçi bir sağlık ve emniyet programını uygulamaya koyacak. Bunların yanı sıra, Shell tesislerin-de G4S Hizmet Mükemmeliyet Merkezleri kurarak güvenlik stan-dartlarını en üst seviyeye taşıma çalışmalarını yürütecek.

G4S Shell ile yeni küresel güvenlik anlaşması imzaladı

IFSEC International Ulusal Güvenlik Tef-tiş Kurulu (NSI) Montaj Zirvesi açılışına sponsor olduğunu duyurdu UBM Live tarafından organize edilen IF-SEC International, Ulusal Güvenlik Teftiş Kurulu (National Security Inspectorate – NSI) Montaj Zirvesine ortak olduğunu duyurdu. CSL DualCom’un birleşik başlık sponsorluğu bir yana, Zirve NSI onaylı şirketlerin ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla tasarlandı ve 17-19 Haziran ta-rihlerinde ExCel Londra’da gerçekleşecek olan IFSEC International eğitimine de bir temel teşkil edecek.Montaj firmalarına adanmış hizmetler sunan dünyanın lider güvenlik etkinliği NSI Montaj Zirvesi’nde IFSEC Internati-onal, kendi standını kurarak Haziran’daki etkinlikten neler bekleyebilecekleri ve yıl boyunca gerçekleştirilecek IFSEC Interna-tional etkinlikleri konusunda bilgilendirme yapacak. NSI onaylı firmalar, IFSEC International ekibinin ağzından, faaliyet-lerini nasıl başarılı bir şekilde pazarlama yapabileceklerini ve güvenlik sektörü ile nasıl kenetlenebileceklerini öğrenecekler.NSI Montaj Zirvesi’ne katılan herkes, IF-SEC International’a katılım için VIP ka-tılım kartı alacak, böylelikle 600 den fazla dünya lideri firmadan bilgi alarak ve 100 saatlik ücretsiz eğitim alarak, bilgi dağar-cıklarını zenginleştirme olanağı bulacaklar. Bu ayrıcalıklı katılım kartı aynı zamanda dünyaca tanınan IFSEC International’ın çevre oluşturma (networking) etkinliklerine dahil olma imkanı sağlayacak ve Zirve’ye katılan şirketlerin, yeni elemanları ve genç mühendisleri Yarının Mühendisleri yarış-masına katılabilecekler.

IFSEC International Ulusal Güvenlik Teftiş Kurulu (NSI) Montaj Zirvesi açılışına sponsor olduğunu duyurdu

16 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 21: Sayı 9
Page 22: Sayı 9

GÜNCEL

Merkezi İngiltere’nin güneyindeki Poole kasabasında bulunan güvenlik çözümleri üreticisi TDSi’ın Genel Müdürü John Davies, Bournemouth The Bourne Academy’nin altıncı sı-nıf öğrencilerine uyguladığı Öğrenci Mentorluğu faaliyetine katılıyor. Fa-aliyetin amacı tüm öğrencilere yerel iş kollarından mentorlar sağlayarak yeteneklerini geliştirmelerine ve okul sonrası kariyerlerine destek vermek.John: “Bourne Akademi’deki Öğren-ci Mentorluk programı, öğrencilere

CNET, Android cihazlar için yazılan 30 güvenlik app’i üzerinde AVTest tarafın-dan Ocak ayında yapılan test sonuçlarını yayınladı. Rapor en iyi app’leri şu şe-kilde sıralıyor: Avira’nın ürettiği bedava Android Güvenliği 3.0; Bitdefender’ın ürettiği Mobil Güvenlik 2.6; G Data’nın İnternet Güvenliği 25.0; Kingsoft’dan Mobil Güvenlik 3.3; KSMobile üretimi Clean Master 4.0; yine KSMobile ürünü CM Güvenlik 1.0; McAfee’den Mobil Güvenlik 3.1; Qihoo’nun ürünü Mobil Güvenlik 1.5; Trend Micro’nun ürettiği Mobil Güvenlik 3.5 ve TrustGo’nun Mo-bil Güvenlik 1.3 ürünü. CNET, G Data ve Trend Micro’nun app’lerinin, önemli güvenlik özelliklerinden ikisi hariç diğer-lerinin tümünü sunduğunu bildiriyor.

hem iş dünyası ve işleyişi hakkında hem de kendilerinden neler beklene-ceğine – kendilerini bekleyen fırsatlar da dahil - dair bir fikir vermek için mükemmel bir yöntem. Mentorun rolü, yalnızca yaşam becerileri aktar-mak değil, aynı zamanda öğrenciler-de vizyon oluşturmak ve kendilerinin kariyer potansiyellerini nasıl hayata geçirebileceklerine ilişkin yol göster-mek.” diye belirtiyor. Bourne Akademi’nin Başarıyı Artır-ma ve Yaşam Boyu Öğrenme Koor-dinatörü Vicky Woodings, programı açıklarken: “Bu programın amacı öğrencilere gerçek dünya fırsatlarını sunmak ve eğitimlerini tamamladık-tan sonra kariyerlerini kurabilmeleri için gerekli becerileri konusunda destek vermek. Öğrencilerimizin çoğu kariyer vaat etmeyen dar gelirli bölgelerden geliyorlar. Bu bölgelerde

faaliyet gösteren işlerde ihtiyaç duyulan vasıfların eksikliğinin de farkındayız, bu nedenle öğrencileri John gibi bölge-nin iş liderleri ile bir araya getirerek onların işe alınmasını mümkün kılmaya çabalıyoruz. Mentorlar, öğrencilere CV hazırlamak veya mülakat teknikleri gibi temel beceriler konusunda, dostça ve destek ortamında yardımcı olabilecekle-ri gibi, onlara gerçekçi ve yapıcı geri dö-nüş temin ederek olası işverenlere karşı kendilerini nasıl çekici kılabileceklerini öğretebilirler.” şeklinde bilgi veriyor.Şu anda programa Bourne Akademi’den 32 öğrenci ve geniş bir iş yelpazesinde mentorlar katılıyor – her biriyle yılda ortalama 6 toplantı düzen-leniyor. John Davies, güvenlik endüstri-sinde kariyer geliştirmek konusunda son derece hevesli bir Mühendislik öğrencisi olan Mateusz Zalewski’ye mentorluk yapıyor.

TDSi Genel Müdürü bölge çocuklarına mentorluk yapıyor

En iyi güvenlik App’leri

Bu sabah MetLife Stayumu çevresinde şüpheli beyaz bir tozun farkedilmesi üze-rine, stadyuma yakın beş otele tehlikeli madde ekipleri ve bomba timi sevk edildi. Yetkililer sabah 11:42 de mektuplardan haberdar oldu ve ekipler derhal Econo Lodge, Homestead Inn, East Rutherford Renaissance Inn, Holiday Inn Express ve Carlstadt Hampton Inn’de araştırmaya başladı.Mektuplardan birinin içeriği incelendikten sonra, görevliler tozun mısır nişastası olduğunu belirledi. Ancak FBI, durumu izlemeye devam ediyor. CNN, kolluk kuvvetlerinin olayı bir tehdit değil de, sıradan bir soruşturma olarak yürüttükleri haberini verdi. CNN’in bildirdiğine göre, yetkililer ayrıca eski New York Valisi Rudy Giuliani’ye gönderilen beyaz tozu da araştırıyor. Madde test edilmiş ve yetkilier tarafından zehirli olmayan bir madde olduğu açıklanmış olsa da, sekiz çalışan ve muhaberat odası tedbiren dezenfekte edilmişti.Federal ve yerel yetkililer MetLife Stadyumunun çevresindeki güvenlik seviyesini yükselttiler, çünkü NFL, bu Pazar Süper Kupa için hazırlanıyor. Ön tahminle-re göre, Denver Broncos’ın Seattle Seahawks ile karşılaşmasını izlemek üzere 80,000 kişinin alanı doldurması bekleniyor.

Metlife Stadyumu’nun yanında bulunan beyaz toz mısır nişastası çıktı

18 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 23: Sayı 9
Page 24: Sayı 9

GÜNCEL

Güvenlik sektöründe giderek yaygınlaş-makta olan görüş, CCTV ve uzaktan izleme teknolojilerindeki gelişmeler sonucu, zamanla insanlı güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyulmayacağı ya

da akıllı teknolojiler ve uzaktan izleme sistemlerinin uygulanabilir olduğu durumlarda insan çözümünün tercih edilmeyeceği ve bu nedenle de sektörün tehdit altında olduğu yönünde.Konut Güvenliği çözümleri sunan Residential Security Solutions, RSS’in kurucusu ve Genel Müdürü Darren Musk ve sektördeki diğer bir çok aktöre göre, CCTV sistemlerinin insanlı çözümlerin yerini alacağı çok açık, bu yüzden güvenlik şirketlerinin çoğu, konut projeleri ya da evler yerine ticari mekanlara odaklanmayı seçiyor. Resi-dential Security Solutions da bu soruna karşılıkı şimdi müşterilerine, Camtrak ve Webeye’ın 3G kablosuz CCTV çözümlerini sunuyor.Musk: “Residential Security Solutions,

bu 3G kablosuz çözümlerin ve CCTV kitlerin, yalnızca daha talihli bir zümrenin değil, tüm ev sahiplerinin yararlanabile-ceği geleceğe yönelik bir çözüm olduğu inancıyla ücret politikasını belirlemektedir. Konut güvenliği ve daha iyi CCTV sis-temleri konusunda çok kararlı davranı-yoruz ve ilgilenen herkese bu sistemlerin insanlı güvenlik çözümlerine nasıl destek olduğunu sergilemeye kendimizi adadık.” diyor.Musk’ın şirketi, ünlüler ve üst düzey insanların konutları da dahil geniş bir çeşitlilik içerisinde özel konutlar ve mülk-lerde, tesis güvenliği ve insanlı güvenlik çözümleri üzerine ihtisaslaşmış. Pek çok insanlı güvenlik çözümü sunan şirket gibi RSS de insan faktörünün önemini vurgu-lamak konusunda çok çaba sarfediyor.

Gelişen teknolojiler insanlı güvenlik çözümlerinin geleceğini tehdit ediyor

GÜSOD’un 2011-2013 dönemi Sosyal Faaliyet Programı kapsamın-da üyeleriyle birlikte olduğu yemekli sohbet toplantılarının on ikincisi 6 Mart 2014 günü Tüzel Üye Securitas Güvenlik Hizmetleri A.Ş. adına GÜ-SOD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kösereisoğlu’nun ev sahipliğinde Swissotel The Bosphorus’da gerçek-

leştirildi. Toplantıya konuk konuşmacı olarak Avukat Murat Uçum davetli olarak katıldı. Uçum; konuşmasında özel güvenlik sektörünün gelişim süreci ve çalışan sayısının artması ile sendikal faaliyetlerin odağı olma noktasına doğru hızlı bir gelişme gösterdiğini ifade ederek son yasal düzenlemelerle birlikte sendika

üyelik işlemlerinde sağlanan kolaylıklar çerçevesinde bu sektörde sendikalaşma faaliyetlerinin arttığına işaret etti ve özel güvenlik sektöründeki işverenlerinde organize olarak Özel Güvenlik İşveren-leri Sendikasını kurmaları konusunda da beş yıllık bir sürece ilişkin bir pro-jeksiyon yaparak değerlendirmelerde bulundu.

GÜSOD üyeleri yemekli sohbet toplantısında bir araya geldi

20 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 25: Sayı 9
Page 26: Sayı 9

GÜNCEL

Ağ tabanlı video gözetim sistemleri çözümlerinde öncü olan SeeTec AG, Bosch ürünleri ile önde gelen yazılım çözümleri arasında birlikte çalışabilirliği artırmak ve geliştir-mek için tasarlanan Bosch Integ-ration Partner Program’ın en yeni üyesi oldu. SeeTec video yönetim yazılımlarının kullanıldığı her bü-yüklükteki uygulamada kullanıcılar artık en yeni Bosch IP video kame-raları ve Bosch’un iç ve dış mekan uygulamalarına yönelik geniş ürün yelpazesinden de yararlanabilecek. Bosch Dinion, AutoDome ve Flexi-dome IP kamera ailesini, VideoJet kodlayıcılarını ve VIP ağı video sunucularının yanı sıra SeeTec ayrıca, son derece düşük aydınlat-ma koşullarında eşsiz video kalitesi sağlayan Bosch’un yeni starlight HD teknolojisini de destekleyecek.Bosch ile SeeTec arasındaki ortaklık, Bosch’un tüm IP tabanlı video ürünlerinin küçük ve orta büyüklükteki projelere yönelik ProBoz ve çok sıralı yapıya sahip binlerce kamerayı destekleyen,

yüksek ölçeklendirilebilirliğe sahip Enterprise Edition da dahil olmak üzere mevcut SeeTec ortamları-na sorunsuz bir şekilde entegre olmasını garanti ediyor. Binlerce kurulumdan ilham alan SeeTec’in yeni Video Yönetim yazılımı Cayuga, geniş Bosch kameraları yelpazesiyle de uyumlu. Böylece, SeeTec kullanıcılara bir projeyi genişletirken ya da mevcut kame-ralarını daha fazla özelliğe sahip modellerle değiştirirken, kendini kanıtlamış Bosch teknolojisini ve kalitesini kullanma fırsatı da sunu-yor. Ayrıca kullanıcıalr, Bosch’un akıllı video analizi özelliğinde bulunan olay tetikleme özelliğin-den de yararlanabiliyorlar.

Bosch Integration Partner Program’dan sorumlu Rudolf Spielberger, “Video yönetiminde lider bir firma olan SeeTec, özel-likle lojistik, finans ve perakende gibi dikey pazarlarda güçlüdür” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Ortaklığımız sadece

bize yeni fırsatlar sunmak-la kalmıyor, aynı zamanda SeeTec kullanıcılarına mevcut ortamlarına kolayca entegre edebilecekleri en son teknoloji-lere kolay erişim sağlıyor.” Ver-ticals Ürün Müdürü ve SeeTec Kurucu Ortağı Ulrich Heißler Bosch ile yaptıkları işbirliği ile ilgili olarak “Bosch gibi ünlü bir şirketle işbirliği yapmaktan çok memnunuz. Çözümlerimiz Bosch’un gelişmiş kamera-larıyla çok iyi uyum sağlıyor ve en iyi sonuçlara ulaşıyor. Kullanıcılarımızın aradığı da tam olarak bu.” dedi.

Bosch SeeTec ile iş birliği yaptı

Güvenlik sektörü halkla ilişkiler ve pazarlama konusunda uzman danışmanlık şirketi, Graeme Powell Marketing (GPM), 2014 ün ilk ral-lisine 9 Şubat Pazar günü katıldılar. North Yorkshire Moors Milli Park ormanında yer alan 10 stabilize yol etabından oluşan yarışta, Riponian Ralli pistleri yarış boyunca son dere-ce ıslak, çamurlu ve kaygandı.Rallide Escort MkII RS2000

kullanan GPM’in direktörü: “Ralli sezonunun açılışı gerçekten zorlu geçti, çünkü orman parkurları haftalardır süren yoğun yağışı emmişti. Dürüst olmak gerekirse, hasar görmüş veya fena şekilde yuvarlanmış araç sayısını gördükten sonra, yarışı tek parça halinde bitirebildiğime sevindim! 2.0 litre klasmanında onurlu bir final po-zisyonu gerçek bir hediye oldu.” diye açıklama yaptı.

GPM Rally Takımı işbaşında!

22 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 27: Sayı 9
Page 28: Sayı 9

iİnsanlığın var oluş sebebi ve yaşadığı hayat boyunca verdiği tüm mücade-lelerini düşünecek olursak, aslında bunun altında yatan temelinde iki unsur görürüz. İnsanlar ve onları diğer varlıklardan farklı kılan hayal güçleridir. Belki de Descartes’in “Düşünüyorum, öyleyse varım” felsefesi, insanı insan yapan ve yaşamda var olduğunu kanıtlayan en büyük göstergesidir. Hayatta var olmak, düşünmek ve hayal etmekle başlar. Bu oluşum süreci, insanları sonuçlara götürür. Bazen olumsuzlukla sonuçlansa da, bazen de başarılara ulaştığı da görülmektedir. Hayatta elde edilen zaferler ve yenilgilerin hepsi, ilk önce insan beyninde hayal veyahut düşünce olarak filizlenmektedir.Peki, sadece hayal etmek ve düşünmek insanı başarıya götüren bir unsur mudur? Elbette cevap olarak hayır diyeceğiz. Çünkü baktığımızda hiçbir başarının rastlantı sonucunda olmadığını görmekteyiz. Başarıyı istemenin yanı sıra, hedeflenen yolda ısrarlı ve kararlı olmanın da bir sonucu olduğu-nu gözden kaçırmamak gerekir.Amerika Birleşik Devletleri 29. Başkan Yardımcısı ve 31. Başkanı John Calvin Coolidge’ın bir konuşmasında ifade ettiği üzere “ Asla vazgeçmeyin, dünyada hiçbir şey ısrarlı ve kararlı olmanın yerini alamaz. Yetenek alamaz, dünyada yetenekli ama başarısız birçok insan var. Tek başına eğitim de alamaz. Dünya başıboş gezen eğitimli insanlarla doludur.” demiştir. Öyleyse, başarı azmin zaferinin öyküsü olarak karşımıza çıkmaktadır. Haya-tın sürecine baktığımızda engellerle dolu bir yolculuk olduğunu görürüz. Bu yolculuk sırasında zorluklarla ne kadar mücadele edebilir, her şeye rağmen yüreğimizin sesine ne kadar kulak verebilir, hayallerimiz için ne kadar kararlılık gösterebilirsek biz de anlatılan bir başarının kahramanı olabiliriz. Başarı bir hedef değil, bir süreçtir, bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Anlatılan bu öyküde olduğu gibi; hasta muayene olmak üzere doktora gider. Doktor hastayı muayene eder gerekli reçeteyi yazar ve verir. “Borcunun ne kadar olduğunu” soran hastaya doktor “300 TL”. der. Şaşıran hasta, “on dakikalık muayene için bu para ne kadar çok”. Doktor “30 yıl ve 10 dakika” diye cevap verir. Başarı insanın zihninde başlayıp, dış dünyada son bulan olağanüstü bir gelişimdir. Tabiatta görüyoruz ki, su akmak için kendi yolunu yapar. Başarı da hayatta var olmak, tutunabilmek, sonuca ulaşabilmek için her şeyiyle çalışmak ve iz bırakmaktır. Yani aktığın yolda su olabilmektir. Gökyüzünden yeryüzüne damlalar halinde yağan yağmur, dereleri –ırmak-ları - gölleri oluşturmaktadır. Nehirlerin üzerine kurduğumuz barajlardaki, türbinlerden elde ettiğimiz hidroelektrik enerjisiyle aydınlanıyor, sanayi-de – üretimde ve hizmet sektöründe de yararlanıyoruz. Sizlerle bir damla yağmur suyunun başarı öyküsünü paylaştım.

Yorumlamanız dileğimle…

İnsanlığın var oluş sebebi ve yaşadığı hayat boyunca verdiği tüm mücadelelerini düşünecek olursak, aslında bunun altında yatan iki unsur görürüz. İnsanlar ve onları diğer varlıklardan farklı kılan hayal güçleridir.

HAYATA BAKIŞ

“Su olabilmek”

Oğuz GÜLAY

24 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 29: Sayı 9
Page 30: Sayı 9

GirişÜlkemizin, gelir kaynak-larından bir tanesi de turizm sektörüdür. Bilin-diği üzere, son 20 yılda,

ülkemizde turizme verilen teşvikler ve yatırım izinleri sayesinde, turizm konaklama tesislerinin sayısında ve kalitesinde çok hızlı bir gelişme olmuştur. Böylelikle, ülkemize daha çok turistin gelmesine ve bu sektörde istihdamın artmasına fayda sağlamıştır.Konaklama sektöründe, çok sayıda beş yıldızlı tesislerin açılması ve her şey dahil sisteminin yaygın olarak kabul görmesi ile turistlerin ilgisi çekilmiş ve her yıl daha çok turist gelmesi sağlanmıştır. Önce-

likle yaz turizmi dediğimiz güneş ve deniz tatili için gelen turist sayısı artmış, daha sonra kültür turizmi kapsamında başta İstanbul olmak üzere bir çok şehrimizde yeni otel ve tesisler hizmete girmiştir.Otel ve tatil köylerinde, özel güvenliğin gelişimine baktığımızda, birçok işletmede olduğu gibi oteller de kendi özel güvenlik birimlerini 5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu çerçevesinde kurmuş ve istihda-mını yapmıştır. Böylelikle, özel güvenlik, turizm alanında yerini almış ve bu konudaki gelişmelere fayda sağlamıştır.2006 yılında turizm sektöründe güvenlik yöneticisi olarak Antalya Sheraton Hotel’de başladığımda,

genel olarak 15 yıla yakın güven-lik tecrübem olmasına rağmen, otel güvenlik yönetimi konusunda öğrenilecek bir çok şey olduğu-nu gördüm. Bu arada, turizmde güvenlik yönetimi üzerine kaynak arayışlarım sırasında, maalesef herhangi bir kaynak veya bilgiye ulaşamadım. Bu nedenle, hem bir-likte çalıştığım güvenlik persone-linden ve yöneticilerden ve hem de açık kaynaklardan sürekli araştır-mak suretiyle öğrenme ve kişisel gelişimim devam etti. Bu oteldeki görevimi tamamladıktan sonra, bu konuyla ilgili kitabımı “Turizmde Güvenlik Yönetimi” ismiyle yazdım ve ihtiyacı olanlar için satışa çıkardım. Bu konuda çıkan ilk ve

KAPAK KONUSU

Her yönüyle otel güvenliği Otel ve tesislerde, güvenlik departmanının etkinliğini ve bütün alanlardaki kontrolünü artırmak için, teknik ve elektronik cihazlarla uygun bir yapılanmaya gidilmelidir.İdris ELMAS

26 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 31: Sayı 9

tek kitap olması nedeniyle, bugüne kadar hedeflemiş olduğum satış sayısına ulaştım.Küçük bir bilgi verdikten sonra, bir soru ile konuyu biraz açmak istiyo-rum. Bir otel ve tesiste, güvenlik-ten kim sorumludur diye soracak olursam, bu soruya genellikle ilk akla gelen cevaplar, güvenlik per-soneli, güvenlik müdürü, güvenlik şefi olmaktadır. Bu cevap kısmen doğru olmakla birlikte, aslında otel veya tesisin güvenliğinden orada çalışan herkesin sorumlu oldu-ğudur. Bu sorumluluk, otel genel müdüründen başlayarak bütün per-sonel tarafından bilinçli bir şekilde paylaşılmalıdır. Otelde veya işletmelerde her nokta-da güvenlik personeli bulundurmak imkansız olduğuna göre ve güven-lik personeli aynı anda otelin veya tesisin her yerinde olamayacağı için kendi bölümlerinde çalışan her personel, güvenlik ile ilgili bir olayı veya tehlikeyi görmesi durumunda ilk iş olarak güvenlik departmanına konuyu bildirmesi gereklidir. Bu bildirme ve rapor etme işlemi, her personelin bilmesi gereken bir sorumluluk anlayışı olmalıdır. Bu anlayış, işletmede oluşturulması gereken güvenlik kültürünün en önemli unsurudur. Böylelikle, otel

çalışanları ve güvenlik departmanı iyi bir işbirliği yaratmak suretiyle, otelde güvenli ve huzurlu bir ortamı sağlanmış olurlar.Şimdi, otel ve tatil köylerinde güvenlik departmanının görevlerini ve fonksiyonlarını bölümler halinde gözden geçirelim.

Güvenlik departmanıOtel ve tesis bünyesinde kurulan güvenlik departmanı, 5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu kapsamın-da gerekli izinler alındıktan sonra göreve başlayabilir. Güvenlik departmanı, güvenlik müdürü tarafından yönetilir ve otel genel müdürüne karşı sorumludur. İşlet-menin büyüklüğüne göre, güvenlik vardiya amirleri ve güvenlik perso-nelinden oluşur. Personel sayısı, güvenlik izni alınırken belirlenir ve aynı izin çerçevesinde personel istihdam edilir. Otel yönetimi, özel güvenlik birimini kendi bünyesin-de istihdam edeceği personel ile karşılayabileceği gibi, dışarıdan hizmet almak suretiyle de karşıla-yabilir. Güvenlik yöneticisi, ilgili kanun ve yönetmelikler hakkında bilgi sahibi, güvenlik uygulamaları konusunda tecrübeli, yöneticilik ve liderlik özellikleri olan kişiler arasından se-çilmelidir. İşletme, güvenlik birimini 7/24 çalıştırmak için vardiya saat-lerini ayarlayabilir. Böylelikle, otel veya tesisin sürekli olarak güvenli ve huzurlu bir şekilde çalışması sağlanmış olur.

Güvenlik personeli değişim oranıOtel ve tesislerde, güvenlik persone-line çok önemli görevler düşmekte-dir. Personel değişim oranın yüksek olması, her bir personelin değişimi ile birlikte birçok maliyeti berabe-rinde getirmektedir. Bu nedenle işe alım sırasında uygun işe uygun personeli seçmek, personel ile ilgili yeterli incelemeleri işe başlatmadan yapmak ve uzun dönemli bir çalışma ortamı sağlamak, personel kaynaklı sorunların azalmasını sağlayacaktır.

Güvenlik kayıtlarıGüvenlik ile ilgili tüm işlemler kayıt altına alınmalı ve otel tarafından belirlenecek bir süre arşivde sak-lanmalıdır. Özellikle, olay ve kaza inceleme raporları, olayların hemen sonrasında hazırlanmalı, yönetime sunulmalı, gerekli düzeltici işlemler alınmalı ve raporlar emniyetli bir odada veya kasada saklanmalıdır. Otel içinde bulunan kamera sistemine ait görüntüler, belirli bir süre sistem üzerinde kayıtlı olarak kalmalıdır. Burada ideal süre 90 gün olarak belirlenebilir. Ayrıca, mey-dana gelmiş olaylarla ilgili kamera görüntüler, sistem üzerinden disk veya belleklere kaydedilmek suretiy-le daha uzun süre saklanmalıdır.

Otel güvenlik ve koruma planı5188 sayılı kanun kapsamında, bünyesinde özel güvenlik birimi bulunan tüm işletmeler, kendi işletmelerine ait güvenlik ve koruma planını oluşturmak, onaylatmak ve

Otel ve tesislerde, güvenlik persone-line çok önemli görevler düşmektedir. Personel değişim oranın yüksek olması, her bir personelin değişimi ile birlikte birçok maliyeti beraberinde getirmektedir.

İdris ELMAS

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 27

Page 32: Sayı 9

uygulamak zorundadır. Burada önemli olan husus, koruma planı-nın, otelin ihtiyaçlarını, risklerini, alınan tedbirleri, acil durumlarda neler yapılacağını, iletişim bilgile-rini ve kanunda belirtilen konuları kapsamalıdır. Koruma planı, basit, anlaşılır ve uy-gulanabilir olmalıdır. Koruma planı, tüm departman yöneticilerine bir toplantıda anlatılmalı, tüm güvenlik personeli tarafından iyi bilinmelidir. Personelin acil durumlar karşı-sında reaksiyonlarını geliştirmek için, belirli aralıklarla tatbikatlar yapılmalıdır.

Fiziki güvenlikOtel veya tatil köyünün fiziksel ola-rak dış alanlarını belirleyen duvar veya fens ile çevrili olması, giriş ve çıkışların kontrol altında olması, dışarıdan içeriye yetkisiz ve izinsiz girişleri engelleyecektir. Otele girişler, araç girişi, misafir girişi ve personel girişi olarak ayrılmalı ve buralarda uygun kontrol tedbirleri alınmalıdır. Otel veya tesislerin dış duvar veya fenslerin mutlaka yüksek olma-sı, tırmanarak geçilmesine izin vermeyecek yükseklikte olmalıdır. Duvar veya fens ile çevrili alanlar-

da, atlayarak geçilebilecek riskli alanlar için sensör veya kamera yerleştirmek suretiyle izinsiz girişlerin belirlenmesi ve takibin-de kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca personel giriş ve çıkışında, kartlı geçiş veya diğer sistemleri, kamera ile desteklenmek suretiyle kontrol altına alınmalıdır.

Elektronik güvenlikOtel ve tesislerde, güvenlik de-partmanının etkinliğini ve bütün alanlardaki kontrolünü artırmak için, teknik ve elektronik cihazlarla uygun bir yapılanmaya gidilmelidir. Özellikle, risk analizi yapıldıktan sonra, ihtiyaçlara göre, teknik ve elektronik cihazların konumlandırıl-ması ve bu cihazların diğer mevcut güvenlik önlemleri ile entegrasyonu sağlanmalıdır. Böylelikle, güvenlik personeli, otel veya tesis içinde meydana gelebilecek olayları daha hızlı bir şekilde tespit edebilir ve yine hızlı bir şekilde olaya müdaha-le imkanı kazanacaktır.

Hırsızlığın önlenmesiOtel veya tesislerde, en fazla karşılaşılan güvenlik sorunlarından birisi, personel kaynaklı malzeme veya para çalınmasıdır. Satış yapı-

lan, nakit veya kredi kartı kulla-nılan bölümlerde, kasadan para eksiltme, fatura kesmeden para alma, kredi kartı ile ilgili hırsızlık-lara ilave olarak, misafir odaları veya sağlık kulüplerinde bulunan dolaplardan yapılan hırsızları da ekleyebiliriz. Misafir odalarında elektronik kapı kilitleri ve kasaların kullanılma-ya başlanmasıyla bu konudaki sorunlar azalmıştır. Misafirlere ait kıymetli eşyaların, kasa dışında oda içinde bulunması durumunda, odalara hizmet için giren kat hiz-metleri, teknik personel, oda servi-si elemanları tarafından çalınması ihtimali her zaman bulunmaktadır. Özellikle personel değişim oranı yüksek olan tesislerde bu sorunlar daha fazla yaşanmaktadır. Bütün bu olayları önlemek için tedbirler ilgili departmanların kontrolünde alınmalı ve sonuçları takip edilme-lidir.Diğer taraftan, dış kaynaklı hırsız ve çetelere karşı tedbir alınmalıdır. Otel katlarında çalışan personelin, misafir olmadığını düşündüğü kişileri, kat koridorlarında veya oda önlerinde görmesi durumunda hemen güvenliğe haber vermesi gerektiği eğitimlerle anlatılmalıdır.

KAPAK KONUSU

28 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 33: Sayı 9

Aşağıdaki fotoğraflarda, dış kaynaklı hırsızlığa ilişkin bir örneği sizinle paylaşmak istiyorum. Bu örnekte görülen şahıs, otelin sağlık kulübüne giriş yapmış, soyunma odalarına kadar girmiş, burada dolap kapaklarını kırmak suretiyle, sağlık kulübünü kullanan misafir-lerin dolaplarında bulunan kıymetli eşyalarını çalmak suretiyle hırsızlık yapmış ve geldiği şekilde çok kısa bir sürede buradan ayrılmıştır. Sağlık kulüplerinin girişleri kontrol altında olmalı, giriş yapan misafir-lerin kimlik bilgileri bir formda kayıt altına alınmalıdır. Girişlere kamera yerleştirmek suretiyle, kayıt altına alınması sağlanmalıdır. İş sağlığı ve güvenliğiBirçok işletmede olduğu gibi, otel veya tesislerde birçok olay ve kaza meydana gelmektedir. Bu olay ve kazalar, işletmede çalışan perso-nelin başına gelebileceği gibi, aynı zamanda otelde konaklayan misa-firlerin de başına gelebilmektedir. Her iki durumda da, kaza sonrası ve uzun dönemde ortaya çıkan maliyetler bulunmaktadır. Otel veya tesis bünyesinde meydana gelebilecek her türlü olayy ve kaza, mutlaka güvenlik departmanına bildirilmeli, yaralı olması durumun-da, yetkin personel tarafından ilk yardım yapılmalı, otel doktoru veya hemşiresine bildirilmeli veya acil olarak en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilmelidir.Bu kapsamda, her departman ve güvenlik departmanından uygun olan personelinin ilk yardım eğitim alması sağlanmalı ve bu eğitimleri alan personelin isim listeleri güven-lik ofisinde bulundurulmalıdır.

Oda ve kat hizmetleriOtellerin günlük çalışma progra-mına göre, misafir odaları ve kat koridorları, bir temizlik programı

kapsamında her gün temizliği ya-pılmaktadır. Genel prensip olarak, kat veya odalar, hep aynı çalışan tarafından temizlenmesi tercih edil-melidir. Böylelikle çalışan, kendi sorumluluk alanını daha iyi be-nimsemiş olmakta ve bu alandaki günlük sorun ve olaylar, o çalışanın takibinde olabilmektedir.Burada, kat hizmetleri çalışanları-na, güvenlik açısından önemli bir görev düşmektedir. Kat koridorları-nı ve odaları temizlerken, karşı-laşabilecekleri her türlü yasadışı malzeme, şüpheli veya tehlikeli maddeler, şüpheli davranış ve hareketlerde bulunan misafir veya kişilerin bilgileri, fiziksel özellikleri, güvenlik departmanına bildirilmeli-dir. Oda anahtarını unutmuş kişiler, aynı katta çalışan kat hizmetleri görevlisine sempatik davranmak suretiyle, herhangi bir odayı kendi odalarıymış gibi açtırmak isteyebi-lirler. Bu durumda, misafir mut-laka resepsiyona yönlendirilmeli, yeni anahtar yaptırılması tavsiye edilmeli ve aynı zamanda güvenliğe bildirilmelidir.

Misafir odalarının güvenliğiOtellerde misafir odalarının güven-liği, otel yönetiminin sorumluluğun-dadır. Misafir odaları, misafirlerin özel alanları olup misafirin evi olarak algılanmalıdır. Bu nedenle misafirlerin kişisel eşyalarının güvenliği de önem kazanmaktadır. Geçmişte misafir odalarından,

hırsızlık, eşyaların çalınması, kaybolması gibi birçok sorunlar yaşanmış ve misafirler bu konuda otel yönetimini sorumlu tutmuşlar ve bu nedenle birçok tazminatlar ödenmiştir. Misafir oda kapılarının güvenli ol-ması, kapı kilidinin sadece misafir tarafından ve odaya servis veren çalışanlar tarafından açılabilmesi önemli bir güvenlik unsurudur. Günümüzde, elektronik kapı kilitleri ve manyetik kartların kapı anahtarı olarak kullanılmaya başlaması ile oda güvenliği artırılmıştır. Böyle-likle, odaya ne zaman ve kimin girdiği incelenebilmektedir. Odadan kaybolan eşya veya hırsızlık duru-munda, oda kapı kilidi elektronik olarak okunmak suretiyle, incele-me yapılması çok daha kolay bir hale gelmiştir.Elektronik kapı kilidine ilave olarak, odalara yerleştirilen elektronik kasalar, misafirin tüm kıymetli eşyalarını daha güvenli ve kendi belirlediği şifre ile koruma imkanı sağlanmıştır. Kasalarda, kapılar gibi elektronik olarak okunabilmek-te, kasanın ne zaman kilitlendiği ve açıldığı görülebilmektedir. Misafir odalarının güvenliği ile ilgili olarak;Kat görevlileri tarafından; Anahtarı olmayan misafire, oda

kapısı açılmamalıdır. Bu konuda yardım istendiğinde,

misafir resepsiyona yönlendirilmeli-dir.

Otellerde misafir odalarının güvenliği, otel yönetiminin sorumluluğundadır. Misafir odaları, misafirlerin özel alanları olup misafi-rin evi olarak algılanmalıdır. Bu nedenle misa-firlerin kişisel eşyalarının güvenliği de önem kazanmaktadır.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 29

Page 34: Sayı 9

Misafirin kartını kaybetmesi/bozulması durumunda, resepsiyo-na yönlendirilmelidir. Resepsiyona yönlendirdikten

sonra güvenlik ofisine, misafir ve oda numarası ile ilgili bilgiler akta-rılmalıdır.Resepsiyon tarafından misafire yeni oda kartı yapılırken; Misafire isim ve oda bilgisi,

ikamet adresi sorularak teyit edil-melidir. Misafirin fotoğraflı kimlik kartı-

na bakılarak teyit edilmelidir. Misafir, kimliğinin odada

olduğunu beyan ederse, güvenlik personeli ile birlikte odasına gön-derilmeli ve kimliği mutlaka kontrol edilmelidir.

Kaza ve olayların incelenmesiOtel veya işletmelerde meydana gelen her türlü kaza, olay yerinde incelenmeli, olayın ana sebepleri araştırılmalı ve raporlanmalıdır. Olayları incelemenin temel amacı, kazayı yapan personeli cezalan-dırmak değil, kazaların yeniden meydana gelmesinin önlemek olmalıdır. Kazaları neden incelemeliyiz? Ka-zaları incelemek suretiyle olay ve kazanın nasıl olduğu, olay yerinde ne tür risklerin bulunduğu, bu risklerin tekrar kazaya neden olup olmayacağını öğrenmemizi sağlar. Olay anında, olay yerinde bulunan personel ile görüşülerek, olayın

nasıl meydana geldiği konusunda bilgi alınmalıdır. Olayın hemen son-rasında alınan ilk bilgiler genelde doğru bilgilerdir.Otel yöneticileri, personel eğitimi-nin veya alınması gerekli güvenlik tedbirlerinin maliyetli ve pahalı ol-duğunu düşünüyorsa, işletmede bir kaza meydana gelmesi durumunda yapılan ilk harcamaları ve sonrasın-da uzun dönemde ortaya çıkabile-cek harcamaları, yasal sorumluluk-ları, tazminatları, para veya hapis cezalarını, işyeri kapatmaya varan olumsuzlukların tahmin edilmesini öneriyoruz. Kazaların sonuçları açısından incelediğimizde kazaların olumlu ve olumsuz yönlerine ulaşabiliriz. “Kazanın olumlu yanı olur mu hiç?” diye sorabilirsiniz. Öncelikle olumsuz yönlerine baka-cak olursak, kazaların sonucunda ölüm veya yaralanma, hastalık, maddi hasar, yasal masraflar, mahkeme masrafları, geçici olarak üretim durması sonucu üretim kayıplarını görebiliriz.Olumlu yönleri ise; kazaları ince-lemek suretiyle, kazanın neden olduğu, aynı tür kazaların tekrar meydana gelmemesi için tedbirle-rin alınması, işletmedeki güvenlik programlarının gözden geçirilmesi, mevcut prosedür ve kuralların çalışmayan yönlerinin değiştiril-mesi, çalışma şartlarının iyileştiril-mesi, ayrıca iş sağlığı ve güvenliği

prosedürlerinin gözden geçirilmesi sağlanır ve daha sonraki dönem-de, üretim ve kalitenin arttığı gözlemlenebilir.

Otellerde gıda güvenliğiGünümüzde “Gıda güvenliği” oldukça önem kazanmış durum-dadır ve giderek bütün sektörde önemi artmaya devam etmektedir. Otel veya tatil köyleri, milyonlarca insana gıda hizmeti sunulmakta-dır. Bu nedenle gıda sektörü ile turizm sektörü aynı doğrultuda büyüyen ve riskleri de birlikte taşıyan bir sektördür. Bu riskleri ortadan kaldırmak için, kaliteli hizmet anlayışı kabul edilmeli, gerekli denetimler mutlaka düzenli bir şekilde yapılmak suretiyle gıda güvenliği sağlanmalıdır.Gıda güvenliğinin amacı, misafir ve çalışanlara sağlıklı yemekler sunmaktır. Sağlıklı yemek sun-mak suretiyle misafir memnuni-yeti artacak ve gıda ile bulaşan hastalıklar ve şikayetler ortadan kalkacaktır. Alınacak tedbirlerle yemek içerisinde istenmeyen maddelerin çıkması önlenecektir. Böylelikle; gıda zehirlenmesin-den sonra gelecek işyeri kapat-ma veya para cezalarının önüne geçilmiş olunacaktır.

Satın alma ve malzeme kabülüOtel ve tesislere malzeme getiren araçların kontrolü yapılmalı, hem tehlikeli madde, patlayıcı madde ve getirilen malzemenin eksiksiz ve tam olarak sağlam alınması için gerekli önlemler alınmalı ve uygulanmalıdır. Otele toplantı amaçlı gelen malze-meler için, ilgili firmaden malzeme listesi istenmeli, liste üzerinde giriş tarihi ve saat bilgileri, çıkış tarihi ve saat bilgileri, işlemi yapan Güvenlik Personel bilgileri ilgili forma yazmalıdır. Malzeme çıkışı

KAPAK KONUSU

Otel veya işletmelerde meydana gelen her türlü kaza, olay yerinde incelenmeli, olayın ana sebepleri araştırılmalı ve raporlanmalıdır. Olayları incelemenin temel amacı, kazayı yapan personeli cezalandırmak değil, kazaların yeniden meydana gelmesinin önlemek olmalıdır.

30 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 35: Sayı 9

sırasında ilgili departman sorum-lusu aranarak eksiklerinin olup olmadığı teyit edilmelidir.Ayrıca otele malzeme giriş ve çıkışları 09:00 – 18:00 saatleri arasında olmalıdır. Acil durumlar veya bu saatler dışındaki giriş ve çıkışlar için önceden izin alınmak suretiyle ve kontrollü bir şekilde yapılmalıdır.

Silah işlemleriMisafirlerin otele, kendi silahları ile giriş yapıp yapamayacakları ko-nusunda, otel yönetiminin alacağı kararlara göre uygulama yapılma-lıdır. Otel yönetimi, tesis için silah getirilmesine izin vermeyebilir. Bu durumda, misafirlerin otel girişi sırasında, yanlarında silah bulun-ması durumunda, misafirlere otel kuralları anlatılmalı, nöbetçi mü-düre bildirilmeli ve kasaya konul-ması sağlanmalıdır. Silahını teslim etmek istemeyenlere, araçlarına bırakmaları, bunu kabul etmeme-leri durumunda kendilerinin otele kabul edemeyecekleri, nöbetçi müdür tarafından uygun bir şekilde söylenmelidir.

Tehlikeli maddelerOtel ve tesislerde, operasyonun devamı için gerekli olan kimyasal madde, hava gazı veya doğal gaz depolama alanları için ek güven-lik önlemleri alınmış olması, bu alanlara girişlerin kontrol

altında tutulması, periyodik ola-rak kontrol edilmesi ve kamera sistemleri ile sürekli olarak kont-rol altında tutulmasında fayda bulunmaktadır.

Teknik bakım ve güvenlik işbirliğiOtel ve tesislerde, güvenlik ve teknik departmanları iyi bir işbirliği içinde çalışmalıdır. Güvenlik perso-neli, otel ve tesis içinde yapacağı kontrollar sırasında tespit ettikleri arızaları ve tehlikeleri mutlaka Tek-nik Departmana rapor etmelidir. Teknik Müdürlük de, bildirilen bu arızaları, iş planına almak suretiyle, aciliyeti de dikkate alınarak hızlı bir şekilde gidermelidir. Mesai saatleri dışında 7/24 çalış-makta olan güvenlik ve teknik per-sonel birbirleri ile sürekli iletişim halinde olmaları gerekmektedir. İyi bir işbirliği, meydana gelebi-lecek arıza, kaza ve olaylara çok kısa sürede müdahale edilebilir,

böylelikle olayın boyutu büyümeden önlenebilir veya sonlandırılması sağlanabilir.

Terörizme karşı tedbirlerÜlkemizde ve bölgemizde, son yıl-larda artan terörist saldırılar daha çok ses getirebilmek için turizm te-sislerine her zaman bir potansiyel hedef olarak görebilmektedirler. Bu nedenle otel veya tesislerin güven-liğini artırmak amacıyla, yapılmakta olan güvenlik kontrollerinde daha dikkatli olunmalı, araç altı ve bagaj aramaları daha profesyonel bir şekilde yapılmalıdır. Ayrıca devriye görevi ve kontrolü yapılırken daha özenli, acele edilmeden, risk teşkil edebilecek noktalarda daha dikkat-li olunmak suretiyle yapılmalıdır. Otel veya tesise yönelik yapılacak bir terör olayından önce, terörist-lerin, tesisle ilgili ön inceleme ve araştırma yaptıkları unutulmama-lıdır. Bu nedenle hem güvenlik personeline ve hem de diğer otel

Yangın, doğal afetler, bomba ihbarı, terör saldırısı gibi durumlarda, otel veya tesisler, genel veya kısmen tahliye edilmek durumunda kalınabilir. Tahliye kararı verildiğinde bu du-rum anons sistemi ve yangın alarm sistemi ile duyurulmalıdır.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 31

Page 36: Sayı 9

personeline çok görev düşmek-tedir. Her zaman uyanık ve profil inceleme konusunda bilgili ve dik-katli olunmalı, herhangi birisinden şüphelendiği anda gözden kaçır-madan takip edebilmeli, güvenlik personeli bilgilendirilmeli, varsa kamera sistemi ile takip edilmeli ve yerel güvenlik makamlarına hemen bilgi verilmelidir.Bu nedenle otel veya tesis içinde ve dışındaki kontrollerde güvenlik olarak iyi bir izlenim ve görüntü verilmelidir. Ayrıca yapılan devriye-ler farklı saatlerde ve farklı yerden başlamak suretiyle sık sık değişti-rilmelidir.

Acil durumlar ve tahliyeYangın, doğal afetler, bomba ihbarı, terör saldırısı gibi durumlar-da, otel veya tesisler, genel veya kısmen tahliye edilmek durumunda kalınabilir. Tahliye kararı verildi-ğinde bu durum anons sistemi ve yangın alarm sistemi ile duyurul-malıdır.Acil durumlar için mutlaka “Acil Du-rum Merkezi / Odası” diyebileceği-miz bir yerin hazırlanması, burada bulunacak bir dolap içerisinde, taşınabilir megafon, el fenerleri, piller, ip gibi ilk anda ihtiyaç duyu-labilecek malzemelerin bulundu-rulması ve belirli aralıklarla kontrol edilmesinde fayda bulunmaktadır.Otelin boşaltılması veya yangın anonsu alındığında sakin olunmalı, acil çıkış yolları ve merdivenlerinin boş ve tahliye için hazır olduğu kontrol edilmelidir. Acil çıkış ve yangın merdivenlerinin, günlük ope-rasyon boyunca boş bulundurma alışkanlığı kazandırılırsa, acil bir durumda da sıkıntı olmayacaktır.Acil çıkış yollarında gerekli işa-retlemeler yapılmalı, bu çıkışlar personel tarafından iyi bilinmeli, misafirlere de bilgisi verilmelidir. Kapıların, acil durum telefonları-

nın, çıkış ışıklarının, çalıştığı belirli aralıklarla kontrol edilmeli ve arızalı olanlar hemen tamir edilmelidir.

Yangın önleme tedbirleriYangınlar sonucunda yapılan inceleme sonuçlarını gösteren is-tatistikler, yangın çıkmadan önce o yerde bir hatanın mevcut olduğunu ve bu hatanın giderilmemesinden dolayı yangınların çıktığını ortaya koymaktadır. Gerekli emniyet tedbirlerini zamanında almamak, mevcut emniyet tedbirlerine gerekli önemi vermeme sebebiyle çıkan yangınlar, can ve mal kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle, otel ve işletmeler-de, yangın önleme ve söndürme sistemleri mutlaka kurulu ve çalışır durumda olmalıdır. Yangın kont-rol paneli hem teknik ve hem de güvenlik ofisinde bulunmalıdır. Gü-venlik personeli, yangın panelinin nasıl kullanılacağı, yangın alarmı alınması durumunda, ilk olarak nelerin yapılması gerektiği konula-rında eğitimli ve bilgili olmalıdır. Bu konuda, teknik departman ile yakın işbirliği içinde olunmalıdır. Ayrıca yönetim ve personel, en az yılda bir kez yangın ve bina boşaltma tatbikatına katılmalıdır. Bu çalışma-lar kapsamında bölgedeki itfaiye kuruluşundan eğitim ve yardım alınabilir.

Ziyaretçi kontrolüOtel veya tesise gelen tüm ziya-retçiler kayıt altına alınması ile ilgili bir prosedürün olması ve bu kapsamda, ziyaretçilerin kimlik bilgileri, kimlik belgesi görülerek kaydedilmeli ve kimliği giriş nok-tasında alınmalıdır. Ziyaret amacı, kimi ziyarete geldiği, randevusu olup olmadığı bilgileri teyit edilme-lidir. Bazı durumlarda ziyaretçinin yanında refakatçi bir personel gerekebilir. Ziyaret tamamlandık-tan sonra, aynı şekilde çıkış işlemi tamamlanmalı ve kimliği iade edilmelidir. Ofislere mesai saatleri dışında ziyaretçi kabulü yapılma-malıdır.

SonuçÜlkemizin, en önemli gelir kaynaklarından birisi olan turizm sektöründe hizmet veren otel ve tatil köylerinin, güvenlik kültürü ve bilincini uluslararası seviyede kabul edilen güvenlik standartları-na ulaştırılması ve en iyi güvenlik hizmetinin verilmesi, sektöründe ilerlemesinde fayda sağlayacak-tır. Bu ilerlemeyi yapabilmek için turizm sektöründe hizmet veren güvenlik personeli ve yöneticileri-nin, mutlaka sektöre özel olarak hazırlanmış bir eğitim ile bilgi ve yetkinliklerinin artırılmasında fayda bulunmaktadır.

KAPAK KONUSU

Ülkemizin, en önemli gelir kaynaklarından birisi olan turizm sektöründe hizmet veren otel ve tatil köylerinin, güvenlik kültürü ve bilincini uluslararası seviyede kabul edilen güvenlik standartlarına ulaştırılması ve en iyi güvenlik hizmetinin verilmesi, sektöründe ilerlemesinde fayda sağlayacaktır.

32 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 37: Sayı 9
Page 38: Sayı 9

Bu yalnızca bir kilit. Bunu otel sahipleri ve yöneticilerinden kaç kez duymuşuzdur? Geçmiş-te bu doğru olabilirdi,

ama geçtiğimiz Temmuz ayında elektronik kilit üreticilerinin en büyüklerinden birinin kilitlerinde tespit edilen güvenlik açığı, bunun artık geçerli olmadığını gösterdi. Bu farklılık büyük ölçüde, elekt-ronik çağla ve suçluların giderek daha bilgili olmalarıyla ilişkilendi-

rilebilir. Bir önceki nesil suçlular yalnızca kaba kuvvete başvururlar-ken, yenileri teknoloji ile kuşanmış durumdalar ve bir ağa ya da uygu-lamaya sızmak için cismen orada bulunmalarına bile gerek yok. Konuya başka bir açıdan yakla-şırsak, endüstri eski manuel kapı kilitlerinden konukların güvenliğini artırmaya doğru yöneldiler, ama gördüler ki bazı durumlarda eski, modası geçmiş kilitler çok daha güvenliymiş. Bugünün suçluları

muhtemeldir ki eski tip kilitleri açmayı beceremezler!Geçtiğimiz Temmuz’da en büyük elektronik kilit üreticilerinden birinin kilitlerinde tespit edilen güvenlik açığı ortaya çıktığında, pek çok otel işletmecisi şok oldu. Kusurun ortaya dökülmesi ve üs-telik kilitlerin ihlal edilmesinin ne kadar kolay olduğunun anlaşılma-sı medyada sansasyon yarattı ve konu NBC’s Today programına ka-dar taşındı. Endüstrinin probleme

Oteliniz ne kadar güvenli?Bu yalnızca bir kilit. Bunu otel sahipleri ve yöneticilerinden kaç kez duymuşuzdur? Geçmişte bu doğru olabilirdi, ama geçtiğimiz Temmuz ayında elektronik kilit üreticilerinin en büyüklerinden birinin kilitlerinde tespit edilen güvenlik açığı, bunun artık geçerli olmadığını gösterdi.

KAPAK KONUSU

Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu ÜyesiJeremy Rock, teknoloji danışmanlık firması RockIT Group’un başkanı

34 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 39: Sayı 9

tepkisi yavaş ve ölçülü bir şekilde gelişti, bir çok durumda ise başı-mızı kuma gömdüğümüz anlaşıldı. Halk, endüstrinin sakin tepkisini, otel konuklarının güvenlik ve emni-yetlerini umursamadıkları yalnızca onların parasını almaya baktıkları şeklinde yorumladı. Arkasından Teksas’ta iki otelin kilitleri daha ihlal edilince, halkın korkuları bir anlamda teyid edilmiş oldu ve endüstrinin sorunun üstesinden gelmeye yeterli olmadığı kanısı uyandı.Bu problemle ilgili bana en ilginç gelen şey kaçağın farkedilme biçimi. Bir bilgisayar korsanı ve Accuvant LABS firmasının kıdemli güvenlik danışmanı olan Cody Brocious, Las Vegas’ta bilgisayar korsanları ve güvenlik uzmanla-rının yakından takip ettiği yıllık Black Hat (Siyah Şapka ) Bilgi Gü-venlik Teknolojileri Konferansı’nda yaptığı konuşmasında, Onity kapı kilit sistemlerinin açığını dinleyici-lerle paylaştı. İşi daha da karma-şıklaştıran şey, bu kilitleri ihlal etmek için ev yapımı 50 dolarlık bir aparatın yeterli olması. Bundan anlaşılacağı gibi, sistemi kırmak için çok bilgili bir korsan olmak gerekmiyor ve birçok suçlu bu marka-model kilidi aşmak için bu basit cihazı üretebilir. Bu açıklama bir virüs gibi yayıldı ve pek çok online yayında ve sosyal medya kanallarında yerini aldı. Bu konuya derhal müdahale edilmezse seya-hat eden insanlar için bunun ne anlama geleceği konusundaki kay-gıyı dile getiren online makaleler yayınlanmaya başladı. Ayrıca unu-tulmamalı ki, Cody Brocious’ın, Onity kilitleme sistemlerini hedef alan ilk girişimi değil bu. 2010 da, metro kartı kullanarak manyetik anahtar kartlarını nasıl başarıyla kopyalayabildiğini göstermişti.Ne yazık ki, endüstri ve üreticinin bu hikayeye etkili ve hızlı tepki

veremedikleri ve bu yüzden de hikayenin büyüdüğü görülüyor. Hikayenin zamanla unutulacağı ve konunun da kendi kendine hallola-cağı umuduyla hiç ses çıkarmama-yı doğru halkla ilişkiler stratejisi olarak benimsediler. Maalesef, olaylar bu şekilde gelişmedi ve konu toplumda öfke yarattı.

İlk tepkiden alınan derslerPek çok durumda olduğu gibi, bu hikayenin de iki tarafı var. Sonra-dan yapılan incelemeler gösteriyor ki bir çok durumda becerisizlikle olayın kontrolü kaçırıldığı gibi, baş-ka bir çok durumda da probleme anında karşılık verildiği, iyileştir-meler tam olarak etkili olmasa bile, bir çok otelin ortaya koyduk-ları etkili güvenlik planları turizm ve eğlence sektörünün aslında konuklarını umursadığı gerçeğinin altını çizmekte. Ancak, endüstrinin tamamının bu bahsedilen güvenlik zaafına karşı tutumları hala bir miktar eleştiri hakediyor.

İletişim ve halkla ilişkilerDurum ilk farkedildiğinde, kilit üre-ticisi ile oteller arasındaki iletişim çok yavaş ve ölçülü gerçekleşti. Kredi kartı sahteciliğinden tek bir şey öğrendiysek o da zamanla-manın anahtar faktör olduğu. Bu sefer durum farklıydı, çünkü açık-lama yapması gereken sektörün kendisi değil tek bir firmaydı. Bunu

belirttikten sonra diyebiliriz ki, ko-nuya dahil tüm kuruluşlar arasında-ki iletişim yetersizdi, hatta bir çok otel kendilerinin konudan haberdar edilmediklerinden ya da olaya nasıl yaklaşacaklarını bilemediklerinden yakındılar.Yıllar içinde öğrenilen bir başka şey de, kafanızı kuma gömüp herşeyin unutulacağını umut etmenin, günü-müzün hayli “bağlantılı” dünyasında işe yaramadığı. Sosyal medya, internet sohbet odaları ve blogların, TV ve diğer yayın organlarının halk tarafından benimsenmesiyle gördük ki, herhangi bir konuda bilgi sakla-manız ya da olumsuz bir durumdan kaçmanız halinde toplum size bunu ödetir. Konu ortaya çıktığında elde yeterli bilgi yoktu ama bugün bile durum hakkında açıklama yapmak-tan kaçınan çözüm sağlayıcı ve oteller mevcut.

İhlalden kalan serpintilerSızıntıya yapılan tepkilerin çoğu medya aracılığıyla yapılmış olsa da, oteller ve tatil köyleri konunun etkilerini şimdi gayrimenkul seviye-sinde görmeye başladılar. Toplantı planlayıcıları, otellerin mevcut kilit sistemleri hakkında da bilgi isteme-ye başladılar ve belli bazı kilit üre-ticilerinin kilitlerini kullanan otelleri teklif alma sürecine dahil etmiyor-lar. Rosen Hotels and Resorts’un bağlı ortaklığı Millennium Tech-nology Group’tan Karin Faircloth,

Durum ilk farkedildiğinde, kilit üreticisi ile oteller arasındaki iletişim çok yavaş ve ölçülü gerçekleşti. Kredi kartı sahteciliğinden tek bir şey öğrendiysek o da zamanlamanın anahtar faktör olduğu. Bu sefer durum farklıydı, çünkü açıklama yapması gereken sektörün kendisi değil tek bir firmaydı.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 35

Page 40: Sayı 9

Rosen Hotel’in tesislerinden birini gezerken toplantı planlamacıların kapı kilitlerini yerinde inceledikleri-ne tanık olmuş. Kendilerine, grup otele ulaşmadan önce kilitlerin değişmesi gerektiği aksi takdirde toplantıyı başka bir otele yönlendi-receklerini bildirmişler.

SorumlulukCevabı hala tartışılan çarpıcı bir soru varsa, o da bu sorunun çözümü için gereken harcamaların kimin sorumluluğunda olduğu. (Genel yükümlülük konusu yazının daha ileriki bölümlerinde ele alınacak.) Onity kendi tarafında, müşterilerine ücretsiz çözüm mandalları ve vidaları sunduğunu bildirdi. Ancak, otellerden gelen bilgilere göre ilk başta kendilerin-den malzeme için ücret alınmış, ayrıca işin işçilik yanı da kendi üzerlerine kalmış.

Kilit sistemleri arasındaki farklar nelerdir ve onları eşsiz yapan nedir? Yakın zamanda yaşanan ihlaller, bugüne kadar bir otelde pek de dikkat çekmeyen bir sistemi ön plana çıkardı. Kilit sistemini bir otel içindeki diğer sistemlerden

farklı kılan nedir ve son yıllarda değişen nedir?Seçilme şekliKapı başına sadece kilit maliye-tinin ortalama 200-300 dolar (ve üzeri) olduğu düşünüldüğünde, bir konuk odasının birincil sistem harcama kalemlerinden birini bu sistemin oluşturduğunu anlıyoruz. * Yeni otel inşaatı: Geleneksel olarak elektronik kapı kilitleme sistemleri, otelin inşaat safhasın-da seçilir. Bunun nedeni, kapı-ların seçilen kilide göre sipariş edilmesi ve otel açılmadan önce alıştırılması gereksinimi. Özellikle yeni inşa edilenlerde, kilit sistemi çoğunlukla otelin sahibi/gelişti-ricisi ve tasarım/inşaat ekipleri tarafından seçilir. Çoğu zaman, bu sistemi kullanacak işletme personeli (ön büro personeli, kat görevlileri, mühendislik, güvenlik ve BT elemanları gibi) resme çok sonra katılır, genellikle açılışa yakın. Böyle olunca da bu depart-manların görüşleri seçim sürecine dahil edilmemiş olur.* Yenileme veya uyarlama: Kilit sistemlerinin monte edildiği başka bir durum da, yenileme ya da odalarda sınıf yükseltme yapılması çalışması. Sistemin maliyeti ne-deniyle, genellikle toplu yenileme çalışmaları içerisinde ele alınır. Yine tasarım ekibinin karar verme süreci üzerindeki etkisi yoğundur ve sıklıkla estetik ve maliyet kaygı-ları, işlevsellik ve güvenliğin önüne geçer. Malsahibi grubun, mülkün

kendisini projeye dahil etmeleri durumunda işletme, güvenlik ve BT çalışanlarına söz düşebilir.

Satınalma kararlarıBazı kararlar, elektronik kapı kilitleme sistemlerinin seçiminde çok etkili olurlar, bunlar bazıları aşağıdakilerdir: Sahibi bu mülkü ne kadar süre

elde tutmayı planlamaktadır?: Kilitleme sistemi alırken kararı etkileyen önemli faktörlerden biri malsahibinin bu gayrimenkulü ne kadar süre elde tutmayı planladı-ğıdır, çünkü eğer bir kaç yıl sonra satmayı düşünüyorsa, daha ucuz bir çözümle yetinmeyi seçebilirler. Sistemin uzun ömürlülüğü:

Konuk odalarının kilitleme sistemle-rinin sıklıkla değiştirilmesi alışıldık bir durum değil. Hal böyle olunca, son sızıntıya kadar fiziksel olarak işlevini yerine getirdiği sürece hiç bir otel işletmecisi kilitlerini yenile-meyi düşünmüyorlardı. Güvenlik Şifrelemesinin Seviye-

si: Kilitleme sistemlerinin seçimin-de etkili olan faktörlerden birisi de, diğer güvenlik özelliklerinin yanında kilidin sağladığı şifreleme seviyesi-dir. Otellerin kilitleri ne kadar uzun süreli kullandıklarını düşünürsek, kilitlerin şifreleme seviyelerinin ve sistemlerinin güncellenmesinin, yerinde ve kilidin üzerinde yapıl-ması gerektiği anlaşılacaktır, tıpkı antivirüs yazılımı güncellemesi yapar gibi. Diğer sistemlerle entegrasyonu:

KAPAK KONUSU

Konuk odalarının kilitleme sistemlerinin sıklıkla değiştirilmesi alışıldık bir durum değil. Hal böyle olunca, son sızıntıya kadar fiziksel olarak işlevini yerine getirdiği sürece hiç bir otel işletmecisi kilitlerini yenilemeyi düşünmüyorlardı.

36 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 41: Sayı 9

Geçmişte tek kaygı kilidin, Internet Tabanlı Ön Ofis Programı’na (Pro-perty Management System-PMS) entegre olabilmesiydi. Ancak, kilit sistemleri aynı zamanda enerji sistemlerine, oda otomasyon sistemlerine, vb. bağlanabilir. Bu durumda, entegrasyon kabiliyeti, hatta bazı durumlarda ağ pay-laşımı yapabilir olması belli bir kilit sisteminin tercih edilmesine neden teşkil edebilir. Ağ üzerinde çalışabilir çö-

zümler: Bugünlerde üreticilerin

sunduğu kilit sistemlerinin çoğu ağ üzerinde çalışabilme özelliğine sahipler, bunu ya kendi marka-larına ait kablosuz çözümlerle kotarıyorlar ya da başka kablosuz ağlara entegre olarak. Bu durum, beraberinde olası güvenlik zaafla-rını da getiriyor ve BT departman-larının ağın genel güvenliği üzerine daha fazla odaklanmalarına neden oluyor. Kod gereksinimleri: Kapı ki-

litlerinin, yangın sınıfı kod gerek-sinimlerine uyması çok önemli. Eğer kilitler plastik parçalar ihtiva ediyorlarsa, bu parçaların ısının yükselmesi sonucu eriyip kapıyı bloke ederek içerideki kişinin kaçmasını engelleyecek yapıda olup olmadıklarının incelenmesi gerekir.

Mühendislik departmanının değişen rolüGeleneksel kilit sistemlerinin çoğu, mühendislik departmanı tarafından kontrol ediliyordu. Kilitlerin bakımlarını yapar, pillerini değiştirir bazı durumlarda da kilit üzerinde sorgulma yaparlardı. Bütün bunları kilitlerin bağımsız çalışmaları ve başka sistemlerle çok sınırlı bir iletişim içinde olma-ları sayesinde yaparlardı. Bugünün Radyo Frekanslı Tanımlama (Radio Frequency Identification-RFID) ile ağ üzerinde çalışan ve pek çok kritik operasyonel departmanla

iletişim kuran kilitleri artık öncelikli olarak Bilgi Teknolojileri depart-manının sorumluluğunda. Sonuç olarak gelinen noktada, otelin idari veri ağının üzerinde çalışan sistem, bir kilitleme sisteminden çok daha öteye geçmiş durumda, bu da demektir ki sistem diğer uygulama-larla aynı güvenlik protokollerine ve gereksinimlerine uymak zorunda.

Endüstri problem karşısında ne yaptı?Ödeme Kartları Endüstrisi (Payment Card Industry –PCI) uyumluluğu konusu bize öğretmiştir ki, endüstri olarak bir araya gelip bilgiyi, çö-zümleri ve deneyimleri paylaşarak sorun karşısında birlikte savaşmak, bilgiyi saklayarak çözümleri bireysel olarak bulmaya çalışmaktan her zaman daha iyi sonuç veriyor. Algı herşeydir ve endüstriye karşı gelişecek olumsuz bir algı, seyahat etmenin güvenli bir şey olmadığı kanısı herkese zarar verir.

Güncel korsanlık girişimleriBu makale için araştırma yapar-ken, keşfettiğim en rahatsız edici şey, potansiyel suçlulara otellerin elektronik kapı kilitlerini nasıl “hack”leyecekleri konusunda yol gösteren, cihazları nasıl üretecek-lerini öğreten ne kadar çok online destek sitesi olduğunu farketmem-di. Sanırım en kötüsü de tanınmış bir veri güvenlik firmasının PEN tester ’ının da bu faaliyete katılmış olduğuna tanık olmamdı. Bu gü-venlik danışmanı sitesinde, detaylı resimler, kablolama diagramları ve komutlar yayınlayarak standart bir kalem çantasına sığabilecek keçeli kalem görüntüsünde bir cihazın evde nasıl üretileceğini anlatıyor. Geleceğin korsanları olacak merak-lılardan bu işin nasıl yapılacağına dair daha fazla ayrıntı isteyen soru-lar yöneltiliyor, danışman da onlara

Kapı kilitlerinin, yangın sınıfı kod gerek-sinimlerine uyması çok önemli. Eğer kilitler plas-tik parçalar ihtiva ediyorlarsa, bu parçaların ısının yükselmesi sonucu eriyip kapıyı bloke ederek içerideki kişinin kaçmasını engelleyecek yapıda olup olmadıklarının incelenmesi gerekir.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 37

Page 42: Sayı 9

eğitici videolarla yön veriyor! Hatta bu cihazın daha da küçük yapılıp yapılamayacağını soranlar da var. Bazıları nasılda eBay’den kullanıl-mış Onity kilitler satın aldıklarını ve cihazlarını bunlar üzerinde test ettiklerini ve işe yaradıklarından emin olduklarını böbürlenerek anlatıyorlar! Bu cihazların üretimin-de başarı sağlanıp sağlanmadığını bilemeyiz ama nasıl olurda veri güvenlik firmalarından birinde veri güvenlik uzmanlığı görevini yürüten birisi potansiyel suçlulara, otel kilitlerinden sızmaya yaraya-cak bir cihazın imalatı konusunda yardımcı olabilir? İşte karşı karşıya olduğumuz durum budur ve proble-mi çözecek güvenlik metodlarını geliştirmek ve onların önüne geçmek zoundayız.

RFID ile manyetik bantlı kart karşılaştırmasıBirçok kilit firması, daha iyi operasyonel işlevsellik sağlamak amacıyla manyetik bantlı kartlar-dan, RFID çözümlerine doğru yöne-liyor. Burada kastedilen, manyetik bant sistemlerinin kötü sistemler olduğu değil, bu sistemlerle ilgili en büyük şikayet kartların man-yetik alanlarını zaman zaman kaybetmeleri. Bununla beraber, pek çok kişi de RFID sistemlerin yeterince güvenli olmadığı ve şifre-leme protokollerinin statik olması nedeniyle kartın kolayca kopyala-

nabilir olması - kartı taşıyan konuk bir bilgisayar korsanının klonlama cihazının kapsama alanından geçerken kart kopyalanabiliyor- konusunda kaygılarını belirtiyor-lar. Bu konu geçen yılki HITEC oturumlarından birinde Josh Klein tarafından gündeme getirildi ve Klein RFID kartları kopyalamak için kullandığı yaratıcı yöntemlerden birkaçını bu oturumda detaylı bir şekilde anlattı. RFID destekçileri, RFID de birkaç şifreleme seviyesi bulunduğu gerçeğini vurguluyorlar ve otelcilere bu üst seviye şifrele-me seviyelerinin avantajlarından yararlanma ve seçilen sisteme bağlı olarak okuma/yazma özellik-lerini kullanarak daha üst sevi-yeye çıkma cesaretini veriyorlar. Ayrıca otellere, düzenli aralıklarla teknolojilerini gözden geçirmele-rini ve yeni geliştirilen şifreleme seviyelerini uygulamalarını tavsiye ediyorlar.Örneğin, Disney yakın tarihli bir açıklamasında, parklarındaki iş ve pazar çalışmalarını çok farklı bir düzleme taşıyacak olan yepyeni bir RFID teknolojisi, MyMagic+ sistemine geçtiklerini bildirdi.

Yakın-alan iletişimi (Near-Field Communications-NFC)NFC cihazları kullanmanın arkasın-daki amaç aynı zamanda bu tek-nolojinin güvenliğini de vurguluyor ve gelecekte kullanılacağını işaret

ediyor. NFC tipik olarak mobil ope-ratör veya servis sağlayıcıya bağlı olarak çalışıyor, dünya üzerinde pek çok servis sağlayıcı olduğunu düşü-nürsek, bu çözümün RFID kapı kilidi üreticilerini her çözümle uyumlu sis-temler üretmeye zorladığını görürüz. Ayrıca, standartlar da değişiyor, bu da mevcut RFID çözümlerinin, geleceğin teknolojisinden yararlana-bilmesi için güncellenmesi ihtiyacı-nı doğuruyor.

EğitimKilit sistemlerinin ihlalleri orta-ya çıktıkça, kilit üreticileri hem personel hem de konuk kullanımı konusunda kendilerine gelen ilave destek eğitim taleplerinin arttığını belirtiyorlar.

Yerinde sistem denetimleriKilit sistemlerinin büyük bir kısmı-nın çok uzun zamandır kurulu olma-sından dolayı, oteller sistemlerinin donanım ve uygulamalarının güncel olduğundan emin olmak için sistem denetimleri talep etmeye başladı-lar. Bunun yaparken bazıları, tüm mekanın ve sistemin toplam güven-liğini dışarıdan, güvenlik firmalarına yaptırma yoluna gidiyorlar.

OpenWaysOpenWays’in LOCKFIX ürününü kullanarak Onity kilitlerin güvenlik sorununu çözme girişimleri epeyce tartışma ortamı buldu. OpenWays, mobil bazlı erişim yönetimi ve güvenlik çözümleri konusunda uzmanlaşmış bir şirket. Ürünleri, mobil cihazlar ve duyulabilir şifreli sesler kullanarak konukların ve per-sonelin akıllı telefonları vasıtasıyla oda kilitlerine erişim sağlamalarını hedefliyor. Bu çözüm, mevcut Onity HT serisi kilitlere etkili güvenlik sağlamak açısından göreceli olarak ucuz bir yöntem sunuyor. OpenWays’in ekipmanı kapı kilidine

KAPAK KONUSU

Birçok otel ve kilit üreticisinin benimsediği yaklaşımın öncelikle potansiyel sorumluluk ve risk tarafından şekillendiğini görüyoruz. Durum ve olası ihlaller karşısında üstlenecekleri sorumluluk incelendiğinde, bu anlaşılabilir.

38 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 43: Sayı 9

bağlanıyor ve personelin mobil bir cihaz aracılığıyla kilitle iletişim kurması için kilide kablosuz erişim ortamı sağlıyor. Bu aynı zamanda harici Portatif Programlama Port ’unun devre dışı kalması ve kilidin hariçten gelecek ihlal girişimlerine kapalı olması anlamına geliyor.OpenWays, Onity kilitleriyle yaşanan sorunun çözümü için LOCKFIX lisanslamasını ücretsiz temin etmeyi önerdi, böylece oteller kilit başına 55 dolarlık ilave aksam kullanarak sorunu gidere-bilecekler. Önerilen bu çözümün karşısında olanlar ise, çözümün işe yaraması için kilidin bulunduğu alanda etkili cep telefonu kapsa-ma alanı bulunması gerektiğini ve montajın zaman alıcı ve nispeten pahalı olduğunu belirtiyorlar.

Yükümlülük konusuBirçok otel ve kilit üreticisinin benimsediği yaklaşımın önce-likle potansiyel sorumluluk ve risk tarafından şekillendiğini görüyoruz. Durum ve olası ihlaller karşısında üstlenecekleri sorum-luluk incelendiğinde, bu anlaşı-labilir. Konu hakkında pek çok kişinin görüşlerine başvurduk ama sınırlı cevaplar aldık, ki bu da anlaşılabilir. Ancak, daha önce de bahsettiğim gibi, kredi kartı sahtekarlıklarının son birkaç yılda yaşanan sonuçlarından ve Ödeme

Kartları Endüstrisi (Payment Card Industry –PCI) uyumluluğu çabalarından alınması gereken dersler var. İhlaller ilk başladığı sıralarda, olaydan etkilenen pek çok otel ve şirket, başlarına gelen olaylar ve nasıl çözdükleri konu-sunda bilgi paylaşmakta gönülsüz-dü. Birçokları iş potansiyellerini kaybedeceklerinden ve konukların kredi kartı bilgilerini riske atma endişesiyle otellerinde kalmak istemeyeceklerinden korkuyorlar-dı. Ama bu durum, endüstrinin bir araya gelmesi ve bilgi paylaşmaya başlaması ile değişti. Açığa çıkan bilgiler problemin çözümü için anahtar yaklaşımların formüle edilmesine ve bilginin endüstrinin HFTP ve HTNG gibi organizas-yonları vasıtasıyla yayılmasına ve sonuç olarak da problemin ciddi

boyutta azalmasına yaradı. Benzer bir işbirliğinin kilit sistem-leri konusunda da yapılması şart. Konukların kişisel güvenliği risk altında ve bu nedenle endüstri kurtarılmış bölgesinden çıkarak problemin üzerine gitmeli ve daha ciddi bir vaka yaşanmadan çözmeli. Suçluların otel odalarına girebilmek için gerekli basit ve ucuz cihazları nasıl üretebileceklerine dair inter-net üzerinden kolayca erişebildikleri bilgiler olduğunu biliyoruz. Ama asla unutmamalıyız ki, konukların güvenlik ve emniyeti otellerin en önemli önceliğidir.

Üreticiler ne dedi? Onity şu bilgiyi verdi: “Onity, en

yüksek önceliği ürünlerinin güvenlik ve emniyetine verir. Müşterilerimi-zin güvenlik stratejilerine destek vermeye ve geliştirmeye devam edeceğiz. Bir bilgisayar korsanının otel odalarına girmek için kullan-dığı yasadışı yöntemlerini topluma açıklamasını müteakip derhal mühendislerimiz hem mekanik hem de teknik çözümler ürettiler, bunlar iki bağımsız güvenlik firması tarafından test edildi ve onaylandı. Ağustos 2012 den bu yana dünya-nın her yerindeki müşterilemize 4 milyon adet çözüm dağıttık.” Bu açıklama bir yana, bu çözümü

Birçok kilit firması, daha iyi operasyonel işlevsellik sağlamak amacıyla manyetik bantlı kartlardan, RFID çözümlerine doğru yöneliyor. Burada kastedilen, manyetik bant sistemlerinin kötü sistemler olduğu değil, bu sistemlerle ilgili en büyük şikayet kartların manyetik alanlarını za-man zaman kaybetmeleri.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 39

Page 44: Sayı 9

eleştirenler de var; çözümün çoğu durumda korsanların yasadışı giriş için kullandığı porta fiziksel erişimi engellemek için kullanılan mekanik başlıklar ve güvenlik vidalarından oluştuğunu bildiri-yorlar. Eleştirenler, bu vida ve başlıkların korsanlar tarafından bertaraf edilebileceğini, üstelik personelin kilidi sorgulamasına da engel teşkil edeceğini, hatta bazı durumlarda bu başlıkların pillere kısa devre yaptırıp kilide enerji verebildiğini, ayrıca HT24 ve HT28 model kililtlerin de üzerindeki kontrol kartlarının güncellenemez olup, değiştirilmesinin zorunlu olduğunu belirtiyorlar. VingCard Elsafe şu görüşe yer

verdi: “Dünyanın çeşitli yerlerinde yaygın bir şekilde kullanılan belirli bir marka otel kilidinin güvenlik açığının ortaya çıkmasının endüst-ride bir kriz yarattığı tartışma gö-türmez bir durumdur. Otelcilerin, üreticiler ve başka üçüncü parti tedarikçiler tarafından sunulan

çeşitli çözümlere sarılmaları kendi-leri için istenmeyen bir maliyet ve risk yaratmıştır. Bunlara ek olarak, durumun basında geniş yer bulması nedeniyle, otel işletmeci-leri şimdi konuklarını odalarında güvende oldukları konusunda ikna etmek durumundadırlar.”“Daha pozitif bir bakış açısıyla, otel güvenliği konusundaki farkın-dalığın artmasını zorunlu kıldığını da söyleyebiliriz, bu da elbette daha iyi güvenlik sağlanmasının önünü açacaktır. Sorundan etkile-nen taraflar için en güvenilir çözü-münün, kilit sistemlerini tamamen değiştirmek yoluyla güncellemeleri ve böylece hem otellerin hem de konukların en güncel ve gelişmiş güvenlik sistemlerinden yararlan-ması olduğu görüşündeyiz.” Kaba; firmanın korsanların

önüne geçebilmek için araştırdığı gelişmeler sorulduğunda: “Kaba sürekli olarak mevcut güvenlik teknolojisini araştırır ve ürünlerini sürekli geliştirir, böylelikle de hem müşterileri tarafından hem de kurum içi gelişiminde kullanılmak üzere en iyi uygulamaları üretir.” Salto Systems şu bilgiyi verdi:

“Elektronik kapı kilitleme sistem-leri artık bir donanım ürünü olarak değil, bir güvenlik erişim kontrol sistemi olarak algılanmalıdır. Otel sahipleri, yönetim şirketleri, Bilgi Teknolojileri, mühendislik ve

güvenlik departmanları, otellerinin kapılarına takılan kilitleri birlikte incelemeli ve belirlemelidir.” Salto, ortaya çıkan sorunun, kilit sistem-lerinin güvenlik üzerine odaklan-mak yerine en düşük fiat temelli seçimin sonucu olduğu görüşünde. “Salto’nun kurulduğu pek çok otel, ürünlerimizi üstün güvenli erişim kontrol özellikleri ve ticari derece-lendirme kalitesi ve kilitlerimizin gü-venilirliği nedeniyle tercih etmiştir.”

Çevirmenin notu1) Siyah Şapka, bilgiyar korsan-larının yasadışı işler yapan, polis tarafından aranan sınıfı.2) Pentest, belirlenen bilişim sistemlerine mümkün olabilecek her yolun denenerek sızılmasıdır. Üretici firmalar, bilişim sistemle-rindeki güvenlik zaaflarının üçüncü bir göz tarafından kontrol edilmesi ve raporlanması gibi proaktif bir güvenlik çalışması kapsamında başka firmalara bu testleri yapma görevini verirler.3) Kilitlerin programlanması için kullanılan el cihazı Portatif Program-lama Port’una (PP communications port) bağlanarak çalışır.4) Turizm Sektörü Finansal ve Teknoloji Profesyonelleri (Hos-pitality Financial & Technology Professionals-HFTP) ve Otel Tekno-lojileri Gelecek Nesil (Hotel Techno-logy Next Generation-HTNG)

KAPAK KONUSU

Elektronik kapı kilitleme sistemleri artık bir donanım ürünü olarak değil, bir güvenlik erişim kontrol sistemi olarak algılanmalıdır. Otel sahipleri, yönetim şirketleri, Bilgi Teknolojileri, mühendislik ve güvenlik departmanları, oteller-inin kapılarına takılan kilitleri birlikte incelemeli ve belirlemelidir.

40 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 45: Sayı 9
Page 46: Sayı 9

Misafirlerin, çalışanla-rın ve ziyaretçilerin güvenliği ve emniyeti her otel için oldukça önemlidir. Ancak,

misafirlere hizmet vermek reka-betçi bir iştir. Bu nedenle güvenlik sistemlerinin sadece işlevsel değil, aynı zamanda uygun maliyetli ve işletimi kolay olması gerekmektedir. Standart ağ teknolojilerine dayalı modüler ve ölçeklenebilir sistemler, güvenliği arttırırken, yatırımları ve

operasyonel harcamaları azaltan entegre çözümlere olanak sağlar.Konu güvenlik sistemleri olunca, çoğu otel işletmecisinin net bir bakış açısı vardır: Bu sistemler insanların can ve mal güvenliğini sağlamak için gereklidir ve oldukça masraflıdır. Yasalar bunlardan bazı-larını gerektirmektedir. Bu nedenle genellikle minimum sermaye yatı-rımı ile mevcut yasalara uyulmaya çalışılır. Ancak, bu yaklaşım uzun vadede yetersiz olacaktır. Sermaye

yatırımı bu karmaşık denklemde tek faktördür. Operasyonel giderlerin, amortismanı kolayca aşabileceği ve büyük oranda mülkiyet maliyetini art-tırabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca mevzuatların zaman içinde değişme-si de ilgili sistemlerin güncellenme-sini gerektirir. Bu da monolitik bir mimariye sahip olunduğu için son derece pahalı olabilir. Bu durum, bir otele yeni bir bina eklenmesi veya yeni bir kongre tesisi inşa edilmesi neticesinde genişlemesi için de

IP tabanlı güvenlik sistemleri otellerde sistem maliyetini büyük oranda düşürebilirGüvenlik sistemlerinin sadece işlevsel değil, aynı zamanda uygun maliyetli ve işletimi kolay olması gerekmektedir. Standart ağ teknolojilerine dayalı modüler ve ölçeklenebilir sistemler, güvenliği arttırırken, yatırımları ve operasyonel harcamaları azaltan entegre çözümlere olanak sağlar.

KAPAK KONUSU

BOSCH Güvenlik Sistemleri

42 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 47: Sayı 9

geçerlidir. Uluslararası standartla-ra dayalı açık mimariler, doğaları gereği ölçeklenebilir ve esnek ol-duklarından, bu değişen ihtiyaçları karşılamaya daha uygundur.

Güvenlik işi de geliştirebilirGüvenlik sistemlerine yatırım yaparken ele alınması gereken birkaç konu vardır. Bunlar sadece maliyetle ilgili değildir. Genellikle güvenlik sistemlerinin nihai kar-zarar hanesine yapabileceği katkı göz ardı edilir. İş seyahati yapanlar ve turistler, seyahate bağlı güvenlik tehditlerinin ve risklerin artık daha çok farkına varmakta ve konakla-yacakları yerleri seçerken güven-liği esas kriterlerden biri olarak görmektedirler. İletişimi proaktif şekilde yapılan yüksek güvenlik seviyesi, otel gelirlerini ve doluluk oranlarını arttırabilir. Bu nedenle, her geçen gün dünya çapında daha fazla otel gönüllü belgelendirme işlemlerini tercih etmekte ve kendi-lerini “güvenli oteller” olarak lanse etmektedir. Kısmen AB Komisyonu tarafından finanse edilen ve Avrupa Birliği İtfaiyeci Dernekleri Federas-yonu tarafından başlatılan “Safe-hotel” girişimi, örneğin Safehotel Star’ı Avrupa çapında bir kalite etiketi olarak geliştirmiştir. Şu ana dek, 60’dan fazla otel - hem zincirler hem de bağımsız şirketler - bu sertifikayı almıştır ve bu sayı giderek artmaktadır. Diğer yandan, önemli bir güvenlik ihlali otelin adı için çok olumsuz etkisi olabilir. Bir yangın veya bir

terörist saldırı, günümüzün bilgi odaklı dünyasında büyük bir olay olarak anında haber bültenle-rinde yayınlanır ve operasyonlar tamamen durmasa da, potansiyel misafirleri uzaklaştırır. Örneğin; geçen yıl Fransa Cote d’Azur’daki oteller gerçekleşen bir dizi elmas soygununun ardından, güvenlik ve emniyet önlemleri hakkında pek çok kamu eleştirisi almıştır.Görüldüğü gibi, yüksek bir güvenlik standardı, bir otelcilik şirketi için son derece faydalı olabilir, ancak maliyet faktörü elbette yadsına-maz. Bu nedenle otel işletmeleri-nin güvenlik ve maliyet seviyeleri arasında dengeyi bulması gerekir. Güvenlik ihtiyaçları hakkında ciddi bir değerlendirme yaparken, pek çok işletmeci sadece yangın algılama ve söndürme gibi zorunlu sistemlere yatırım yapmanın yeterli olmadığını görecektir. Konukların kendilerini güvende hissetmeleri için, genel kullanıma açık alanların ve katların güvenlik kamera sistem-leri ile izlenmesi gerekmektedir. Elbette bu izleme, özel hayatın gizliliğini ihlal etmeden yapılma-lıdır. Günümüzde video gözetim teknolojileri, otel işletmecilerinin tüm videoları güvenli bir şekilde saklamalarına ve adli nedenler gerekmedikçe, belirli bir süre sonra otomatik olarak silmelerine olanak sağlar. Kartlı geçiş kontrolü pek çok işletmecinin doğrudan ilgi alanına girer, çünkü bu onların mut-faklar, hizmet asansörleri, depolar, merdiven boşlukları ve kalorifer daireleri gibi genel kullanıma kapalı alanlara erişimi kısıtlamalarını ve bu alanlardan hırsızlık yapılmasını önlemelerini sağlar. Hırsız alarm sistemleri genellikle sunucu veya HVAC odası (Isıtma, Havalandırma, İklimlendirme) gibi kritik öneme sahip yerler için gereklidir çünkü bunlar her türlü sabotaj için önce-likli hedeflerdir.

Anahtar kelime “entegrasyon”Otel işletmecileri maksimum can ve mal güvenliği sağlarken, maliyet-leri nasıl kontrol altında tutabilirler? Anahtar kelime entegrasyondur. Bugün çoğu otelde gördüğümüz; zaman içinde gelişmiş, yangın algılama, genel seslendirme ve acil anons, video gözetim, bina oto-masyon ve belki kartlı geçiş kontrol ile hırsız alarm sistemleri için ayrı ayrı çözümler içeren bir güvenlik ortamıdır. Sistemlerin tümünün güncel olması gerekli değildir. Ancak bu çok sayıda bireysel siste-min operasyonu ve bakımı yüksek operasyonel harcamalar gerektirir. Bundan dolayı bu bireysel sistem-lerin entegrasyonu rasyonalizasyon için önemli bir potansiyele sahiptir. Bugün, entegre güvenlik ve emni-yet sistemlerinin uygulanması artık çok daha kolaydır. Eternet ve IP gibi geleneksel ağ teknolojilerinin giderek artan şekilde kullanılma-sı, tüm güvenlik teknolojileri için yaygın ve uygun maliyetli bir teknik platform yaratmıştır. Güvenlik kameraları, yangın ve duman dedektörleri veya kapı denetleyici-lerinden gelen bilgiler, TCP/IP ve OPC benzeri standart hale getiril-miş arayüzler gibi ortak protokoller üzerinden konsolide edilebilir. Ayrıca, bu tür bir entegrasyon paylaşılan, esnek ve yapılandırıla-bilir bir kullanıcı arabirimi üzerin-

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 43

Page 48: Sayı 9

de Windows tabanlı sistemler ve standart web tarayıcıları gibi birden çok uygulamanın görüntülenmesini sağlar. Standart ağ teknolojilerini tüm güvenlik sistemlerinin belkemiği olarak kullanmak, operatörün iki ayrı altyapıyı korumak yerine güvenlik uygulamalarını mevcut IT ağı üzerin-den çalıştırmasını temin eder. Bu da sermaye harcamalarını ve operas-yonel harcamaları düşürür. Ayrıca, IP teknolojisi kullanmak, IP bileşen-lerinin büyük adetlerde artırılması durumunda, otelin ölçeklendirilebilir sistemlerden sistem maliyetlerinden faydalanmasını sağlar.Açık ve standartlara dayalı sistemle-rin diğer bir yararı da; birlikte çalışa-bilir olmasıdır. Örneğin; Bosch, Axis ve Sony tarafından 2008 yılında başlatılan Onvif, IP tabanlı video çözümleri için dünya çapında bir standart geliştirmiştir ve çok sayıda satıcıdan video bileşenlerinin kusur-

suz olarak birlikte çalışabilirliğini güvence altına almıştır. Bu bir otel işletmecisi için azalan maliyet ve özgür seçim anlamına gelir, çünkü böylelikle mevcuttaki sisteminde kullandığı markaya bağlı kalma-dan, ihtiyaçları ile bütçesine en çok uyan ek bileşenleri seçebilir. Buna ek olarak, bazı donanım satıcılarının birden çok video yönetim sistemi geliştiricisi ile sıkı ilişkilerinin olması, operatörlerin kendi ortamına en iyi uyan sistemi kullanmasını sağlar.Bir diğer örnek, lansmanı geçtiği-miz yıl Bosch tarafından yapılan OMNEO Medya Ağ Mimarisi’dir. OMNEO, cihazın ara bağlantısallığı-nı destekleyen kamu standartlarına dayalı bir medya ağ mimarisidir. Uygun maliyetli üretime hazır ağ ekipmanının kullanımı yoluyla OMNEO, düşük gecikme süresi, yüksek kanal sayılı programın ta-

şınması, tam fonksiyonlu uzaktan kumanda cihazı ve izleme ile genel seslendirme ve acil anons sistemi, intercom, konferans ve profesyonel ses/görüntü gibi çeşitli uygula-maları birbirine bağlama yeteneği içeren profesyonel bir medya ağ çözümü sunar. Kanıtlanmış ağ teknolojileri kullanan OMNEO tüm bu becerileri yüksek düzeyler veya güvenilirlik, yedekleme ve güvenlik ile sunar.Onvif ve OMNEO gibi standartlar girişimler, söz konusu entegre güvenlik çözümleri tasarlamak olunca, karmaşıklığı büyük ölçüde düşürür ve ayrı sistemler arasında birlikte çalışabilirliği kolaylaştırır.Bazı tedarikçiler, özellikle geniş çözüm portföyü olanlar, bir adım daha ileri gitmiş ve entegrasyonu daha da kolaylaştırmak üzere, söz konusu yangın algılama ve acil anons sistemleri ile hırsız alarm ve video gözetim gibi diğer bileşenler arasında akıllı arayüzler geliştirmiş-lerdir. Böylece, merkezi operasyon, yönetim ve kontrol daha da kolay hale gelmiştir.

Verimli koordinasyonOrtak bir altyapı entegre çözümün pek çok faydasından sadece biri-dir. Entegre bir yaklaşım, uygula-mayla ilgili ve diğer verileri birleşik bir veritabanında saklamaya olanak sağlar. Bu aynı zamanda, hırsız alarm, kartlı geçiş kontrolü ve video yönetim sistemleri ile pek çok diğer bileşen tarafından tetik-lenen otomatik olaylar korelasyo-nunu oluşturur. Bu da, operatörün, insanların dikkat etmesini gerekti-recek pek çok görevi otomatik hale getirmesi anlamına gelir. Örneğin, güvenlik kameraları, hırsız alarm veya yangın algılama sisteminden gelen alarmları, sadece gerekli olduğunda operatörü uyararak, otomatik olarak doğrulamak

Onvif ve OMNEO gibi standartlar girişimler, söz konusu entegre güvenlik çözümleri tasarlamak olunca, karmaşıklığı büyük ölçüde düşürür ve ayrı sistemler arasında birlikte çalışabilirliği kolaylaştırır.

KAPAK KONUSU

44 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 49: Sayı 9

üzere kullanılabilir. Böylece tüm alt sistemlerden gelen yanlış alarm oranları büyük ölçüde düşürülür - bu durum otelcilik sektöründeki oyuncu-lar için iyi bir haberdir, çünkü yanlış alarmlar konuklar için oldukça can sıkıcı ve otel operatörü için pahalı olabilir. Dahası, güvenlik kamerala-rında IP kullanmak otomatik ve akıllı video analizi fırsatı sunar, böylece hiçbir operatörün videoları sürekli izlemesi gerekmez. Bu durumda alarmlar sadece belirli olayların tes-pit edilmesi ile tetiklenir, böylelikle hem iş gücü kaybı hem de insan hatası ortadan kalkar.Standart ağ teknolojilerinin enteg-rasyonu ve kullanılması operasyonel verimliliği büyük ölçüde arttırır ve otelin paradan tasarruf etmesini etmesini sağlarken, aynı zamanda güvenlik seviyelerini arttırmaya da uygundur. Olay korelasyonu ve akıllı analiz, herhangi bir olayın etkisini potansiyel olarak azaltarak, daha hızlı reaksiyona ve daha doğru mü-dahaleye olanak sağlar.Entegre bir emniyet ve güvenlik altyapısı tasarlamak ve uygula-mak isteniyorsa, kritik önemde bir bileşen yangın algılama, hırsız alarm

veya video gözetim gibi tüm ayrı alt sistemlerin kontrol edilmesi ve işletilmesi için kullanılan merkezi yönetim sistemi olacaktır. Bosch Bina Entegrasyon Sistemi (BIS) gibi yönetim sistemlerinin bazıları kontrol güvenlik teknolojilerinin ötesine geçer ve aynı zamanda ağ bağlantıları kullanan diğer bina otomasyon sistemleriyle entegre edilebilir. Bu da dış alanların ve park yönetiminin entegre takibini sağlar. Arkaplan müziği için kulla-nılan genel seslendirme sistemleri bir alarm halinde uyarı ve tahliye işlevlerini otomatik olarak yerine getirir, böyle bir durumda acil çıkış-lar da merkezi sistem tarafından kontrol edilir. Bosch için BIS, her boyuttaki otel ve tatil yerleri için şirketin tam ve entegre güvenlik ve bina otomasyon çözümleri uygula-masını sağlayan merkezi teknoloji platformudur.Genişletilmiş banket ve konferans tesisleri olan oteller de Dynacord veya Electro-Voice gibi profesyonel ses çözümlerini, aynı zamanda -Digital Congress Network‘ü olan profesyonel konferans çözümle-rini entegre edebilir. Bu tür dijital konferans çözümleri son derece esnek olabilir. Ancak ister küçükle ister büyükle başlansın, ekstra üniteler basitçe mevcut olanlara, büyük ölçeklenebilirlik sunarak, ‘düz geçiş‘ bir yapılandırma içinde takılabilir. Bazı sistemler 4000‘e

varan mikrofon konumu barındırır. Standart teknolojilere dayalı iseler, ayrıca dış sistemlere yüksek dere-cede uyumluluk da sunarlar.

SonuçGüvenlik her zaman herhangi bir otel işletmesi için önemli bir maliyet unsuru olacaktır. Ancak hem sermaye harcamalarını hem de operasyonel harcamaları azaltmanın yolları vardır ve güvenlik sistemleri otelin işine ve başarısı-na önemli bir katkıda bulunur.

Güvenlik her zaman herhangi bir otel işletmesi için önemli bir maliyet unsuru olacaktır. Ancak hem sermaye harcamalarını hem de ope-rasyonel harcamaları azaltmanın yolları vardır ve güvenlik sistemleri otelin işine ve başarısına önemli bir katkıda bulunur.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 45

Page 50: Sayı 9

Konaklama, en klasik insanlık ihtiyacıdır ve mutlaka güvenli alan-larda yapılır. Bir alanın güvenliği ise ölçülmek-

ten ziyade hissedilir.

Güvenlik hissiBirçok güvenlik çabası, algılan-mamaktan / hissedilmemekten şikayetçidir… Çünkü algı icraat üzerine değil, mesaj üzerine

kuruludur. O halde, algılanabilir bir güvenlik çabasına girilmelidir. Bu da ancak uluslararası standartlar-da profesyonellerce sosyokültürel entegrasyonda oluşturulmuş ve sürekli güncellenen bir “Güvenlik denetimi” ve bu denetim sonuçla-rının değerlendirilerek operasyona yansıtılması ile mümkün olabilir.Maalesef; bir çok otelin, güvenlik yaklaşımı, dış tecrübe ve dene-timlere kapalı olarak personel /

malzeme / eğitim / prosedür dört-geninden oluşan verimli güvenlik çabasının yalnızca personel ayağı ile güvenlik işlevini yerine getirme-ye çalışmaktadır. Oysa otellerde “güvenlik uygulamaları” değil, em-niyet ve güvenlik çabalarını da içine alan, önleyici özellikteki “Hasar önleme yönetimi” doğru sonuçlar verebilir.Hasar önleme yönetiminin ulusla-rarası standartlarda uygulayabilen,

Konaklama tesislerinde önleyici güvenlik hizmetleri yönetimi Bir çok otelin, güvenlik yaklaşımı, dış tecrübe ve denetimlere kapalı olarak personel / malzeme / eğitim / prosedür dörtgeninden oluşan verimli güvenlik çabasının yalnızca personel ayağı ile güvenlik işlevini yerine getirmeye çalışmaktadır.

KAPAK KONUSU

Yüksek Mimar Genel Müdür Savaş AYDINSECCOTURK GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI HİZMETLERİ İLETİŞİM BİLGİLERİ

46 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 51: Sayı 9

Seccointernational’ın konaklama tesisleri Türkiye ayağı olan Hotels-secoturk global güvenlik tecrübe ve yaklaşımlarını, lokal gerçeklerle for-matlayarak denetim – danışmanlık – eğitim - geri bildirim dörtgeninde potaladığı bir yaklaşımla konakla-ma tesislerinin asıl operasyonlarını uluslararası standartta güvenlik içinde yapmasını sağlamak maksa-dıyla hizmet vermek üzere oluş-turulmuş akademik-profesyonel organizasyondur.Birçok yabancı kaynaklı otel / oteller zinciri müşteri / misafir memnuniyeti, marka imajı kaygısı ile ülkemiz dahil, tüm halka firma/binalarında sektöre endeksli bazı güvenlik standartları oluşturmuş ve bu standartları birebir eğitim, çeşit-li aralıklı / tekrarlı yayın, haberli / habersiz / rutin / rutin dışı zamanlı olarak denetlemelerle takip etmek-te, geliştirmektedir… Özellikle, grup konaklama / faaliye-tinden önce; haberli veya habersiz olarak otel güvenliği denetlemekte ve sonrasında rezervasyon aşaması-na geçilmektedir… Bu denetlemeler de ise bizim de kullandığımız ulus-lararası standartlar üzerinden yapıl-makta ve değerlendirilmektedir.Bu profesyonel çabanın mantığı, verimli / etkin / organize olmuş gü-

venlik çabasının, müşteri / misafir memnuniyeti açısından; hissedile-bilir bir kavram olmasının yanında; marka değeri ve imajı açısından; ola-sı maksatlı güvenlik ihlallerini tanımlı alan dışına kaydırabileceği akade-mik tecrübe üzerine kuruludur.

Neden danışmanlık hizmeti? Neden Hotelsecco?Turizm / otelcilik her ne kadar uluslararası olsa da; bu alana destek hizmeti veren özel güvenlik departmanları -güvenlik ihtiyaçları ve ihlalleri; kastın, insan unsuru-nun, yaşam tarzının, kültürün özel-liğinden dolayı bölgesel olduğun-dan- lokal standart ve uygulamalar yapmak durumundadır.İşte, bizler yıllardır uluslararası zincirlere dahil ve lokal beş yıldızlı oteller ile yaşam ve iş alanlarında güvenlik müdürlüğü / yöneticiliği yaptıktan sonra edindiğimiz ulusla-rarası ve lokal tecrübelerimizi Ho-telsseccoturk markası ile bağımsız bir denedim ofisi olarak sektörle paylaşmaya başladık…Seccoturk; Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak resmi/hukuki izin ve kalite yönetimi belgelerine sahip; başta beş yıldızlı oteller olmak üzere tüm yaşam ve iş alanlarına hasar önleme yöne-timi çevresinde; sakinler / misafir memnuniyetine odaklı ticari kaygılı; akademik tecrübeli profesyoneller ile yalnızca brüt asgari ücret kadar bir maliyet karşılığında “danışman-lık, eğitim organizasyon oluşturma, denetim” hizmetleri veren bağım-sız bir özel güvenlik danışmanlık ofisidir. Mevcut güvenlik departmanınıza; personel / malzeme / eğitim / prosedür dörtgeninde; ana operasyon vizyonuna enteksli misyoner bir yapı oluşturarak “da-nışmanlık, eğitim, organizasyon oluşturma, denetim” hizmetleri vermekteyiz.

Seccoturk e-Güvenlik Yönetimi: @PlatformGüvenlik departmanları ticari kaygısız (ekip + ekipman + eğitim + prosedür dörtgenli) yarı resmi bir yapıda organizasyon iken, bu departmanın güvenliğini sağladığı, ana organizasyon ticari – marka - imaj kaygılı bir yapıdadır. Bu durumda, iyi tasarlanmış organizasyonda bir güvenlik yönetimi kaçınılmazdır. Bu tasarı hasar önleme yaklaşımlı olmak durumundadır. Bunun dışında bir yaklaşımla tasarlanan güvenlik organizasyonları, olay sonrası mü-dahale-tepi vermekten daha ileri bir işleve sahip olamazlar, bu işlev de tüm çabanın, kişisel davranış ve beceriye teslim edilmesi anlamına gelir ki; genelde kişisel akıl ile yapılan uygulamalar skandallarla sonuçlanır. Global tehditleri değerlendirerek, lokal riskleri tanımlayıp, rutin ve günlük eğitimlere - slogan ve uya-rılara bu tanımlamaları yansıtarak, öğrenen ve amaca yönelik tepki veren personel ve prosedürler ise güvenliğini sağlamakla görevli olunan ana organizasyona emni-yetli ve güvenli bir çalışma alanı sağlayabilir. İşte Seccoturk Güvenlik Yönetimi @Platform tam da bu aşamada devreye girerek, platforma üye olan güvenlik yönetimlerine, cüzi bir aidat karşılığında, sürdürüle-bilir güvenli iş ve yaşam alanları,

Savaş AYDIN

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 47

Page 52: Sayı 9

e-ortamda eğitim-danışmanlık-yönetimi-bilgi paylaşımı hizmetleri vermek amacıyla kurulmuştur. Güvenlik Yönetimleri, @Platform sayesinde yıllık - 6 aylık - 3 aylık – aylık – haftalık - günlük tehdit ve risk tanımlamaları ile güvenlik çabasına güncellenmiş vektörel istikamet vererek koşuşturmaktan ziyade tanımlı bir mesai içinde olabilmektedir. @Platform üyesi güvenlik yönetim-leri; günlük personel eğitim notları, haftalık yönetici makale ve tavsiye notları, dönemsel fiziki güvenlik yöneticileri buluşmalarıyla bilgi pay-laşımı-tecrübe aktarımı, yerel-resmi yönetimlerle toplantılarla, kolluk kuvvetleri hizmetlerinden daha faz-la faydalanma gibi yönetim kalitesi-ni artırıcı faaliyetlere dahil oldukları gibi çevre ve sektörel güvenlik ihlallerinden ve bu ihlalleri yapan kişi-kişilerden fotolu haberdar olarak önlemeli uygulama yapma imkanı bulurla ve yurt dışı güvenlik Ar-Ge çalışmalarından daha fazla faydalanma gibi organizasyon kali-tesini artırıcı faaliyetlere, personel+tedarikçi+müşteri+misafir karalis-te bilgilendirmelerine, akademik eğitim ve seminer davetlerine dahil olurlar… @bülten, kırmızı bülten, bilgi paylaşımı, buluşlar, akademi Günümüzde artık ana / ticari & sosyal operasyona konu tüm sektörel organizasyonlar global bir yapıdadır. Ancak bu global yapıya destek veren güvenlik birimleri, hiz-metinin özelliğinden dolayı lokal / kendine has tecrübe, ekip yapısın-dadır ve bu yapıda olmak durumun-

dadır. Çünkü hizmet verdiği binanın konumu, organizasyonun insan kaynağı, güvenlik ihtiyaçları/ihlalleri %80 bölgeseldir. Zamanla bu güvenlik birimleri, teknolojik ekipman olarak kendi-sini yenilese bile, kısır bir tecrübe içinde; analitik olmayan ölçümlerle hantallaşır. Dolayısı ile bu birimler ancak yeni tip bir güvenlik ihlali olduktan sonra, bu ihlalin tekrarını önleyecek bir geri besleme, tedbir almaya yönelebilirler. Hotelssecco @bülten: Hotels-

secco bir çok yaşam ve iş alanında hizmet verdiğinden, herhangi bir güvenlik ihlali, herhangi birinde oluştuğunda; tüm hizmet verdiği kurum ve kuruluşlarda bu ihlale karşı tedbir alınmasını sağlar. Aylık Hotelssecco @-bülten yayınlarıyla da bu ve benzeri konuları işleye-rek, tedbirlerin detaylarından bilgi vererek pekiştirilmesini sağlar. Hotelssecco kırmızı bülten:

Hotelssecco rutin / özel / gerekli zamanlar değerlendirmeleri ile tüm üyelerini Hotelssecco kırmızı bülteni ile çeşitli global / bölgesel/lokal gelişmelere göre çeşitli teknik / sosyal / idari/operasyonel / prosedür konularını içeren detaylı bir kontrol listesi ve Wesco tehdit yer / zaman grafiği ile mavi – sarı – turuncu – kırmızı alarm durumla-rından haberdar ederek Hotelssec-co risk / tehdit katsayısına uygun Hotelssecco duruma özel hasar önleme yönetimi uygulamaları pozisyonuna geçilmesini sağlar…

Hotelssecco bilgi paylaşımı: Hotelssecco üyelik sistemi ile hiz-met verdiği konaklama tesislerinin yetkililerinin özel bir şifre ile dahil olabilecekleri Hotelssecco forum ve Hotelssecco kara liste üzerin-den özel konularda bilgilendirerek bilgi alıverişinde bulunmalarını sağlayarak olası güvenlik ihlallerini engeller. Hotelssecco buluşmaları: Ho-

telssecco dönemsel – aylık toplan-tıları ile hizmet verdiği konaklama tesislerinin güvenlik yöneticilerinin bire bir bilgi alış verişinde bulunma-sını sağlayarak, hizmet verimliliğini artırır. Secco akademi: Hasar

önleme yönetiminin uluslarara-sı standartlarda uygulayabilen, Seccointernational’ın konakla-ma tesisleri Türkiye ayağı olan Hotelsseccoturk global güvenlik tecrübe ve yaklaşımlarını, lokal gerçeklerle formatlayarak dene-tim – danışmanlık – eğitim - geri bildirim dörtgeninde potaladığı bir yaklaşımla konaklama tesislerinin asıl operasyonlarını uluslararası standartta güvenlik içinde yapma-sını sağlamak maksadıyla hizmet vermek üzere oluşturulmuş akade-mik - profesyonel organizasyondur. Organizasyonun uluslararası standartları ve akademik özelliği dolayısı ile merkez ofis yapısı için-de eğitim masası adı altında 5188 sayılı Kanun’a göre yapılanmış ve yetkilendirilmiş özel bir birim bulun-maktadır…

KAPAK KONUSU

Hotelssecco üyelik sistemi ile hizmet verdiği konaklama tesislerinin yetkililerinin özel bir şifre ile dahil olabilecekleri Hotelssecco forum ve Hotelssecco kara liste üzerinden özel konularda bilgilendirerek bilgi alıverişinde bulunmalarını sağlayarak olası güvenlik ihlallerini engeller.

48 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 53: Sayı 9
Page 54: Sayı 9

Swissôtel Hotels & Re-sorts-İstanbul, iş ve tatil amaçlı seyahat eden konuklarının farklı ihtiyaçlarına hi-

tap eden nitelikleri ile yeni, çağ-daş ve modern dizaynlı, seçkin İsviçre anlayışını harmanlayan bir lüks oteller zinciridir. Dün-ya çapında bir üne sahip olan Swissôtel Hotels & Resorts,

alanında birçok prestijli ödül ve sertifika ile mükâfatlandırılmıştır. Elektronik güvenlik çözümleri konusunda Sensormatic’ten da-nışmanlık hizmeti alan Swissôtel için uzun süreli kayıt güvenliği ve bu kayıtlara çok hızlı bir şekilde ulaşılabilmek çok önem arzedi-yor. Bununla birlikte, hem daha net görüntü sahibi olmak hem de uzak noktalardan yetkili kişilerin

canlı bağlantı ve kayıt görüntü-lerine ulaşabilmesi, güvenlik ekibi için önemli bir ihtiyaçtı. Ayrıca yetkililer, tüm bu sistem-lerin çevre güvenlik sistemi ile enterasyonlarının yapılmasını da arzu ettiler.Sensormatic tarafından, müş-terinin ihtiyacı doğrultsunda, mevcut analog kameralar koru-narak, tüm video izleme sistemi

Sensormatic dünya çapında üne sahip olan Swissôtel İstanbul’un entegre elektronik güvenlik sistemini tasarladı

KAPAK KONUSU

Swissotel ve The Edition Marriott Hotel elektronik güvenlik çözümleri

SENSORMATIC Güvenlik Hizmetleri Tic. A.Ş.

50 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 55: Sayı 9

Avigilon IP platformuna taşındı. Yüksek çözünürlüklü görüntü gerektiren yerlere ise megapik-sel kameralar ilave edildi. Ayrıca, çevre güvenliği için beam dedek-tör montajı yapıldı ve istedikleri gibi çevre güvenlik sistemi, video izleme sistemi ile entegre edildi.Sonuç olarak, Swissôtel güvenlik ekibi, daha güvenli bir platform-da, uzun süreli, yüksek çözünür-lüklü video görüntülerine sahip oldukları gibi, uzaktan erişim sayesinde, canlı ya da kayıtlı görüntüleri akıllı cep telefonların-dan bile seyredebiliyorlar. Video izleme sistemi, çevre güvenlik sistemi ile entegre edildiğinden, alarm durumunda, alarm veren bölgeye bakan kamera görüntüle-ri otomatik olarak ekrana geliyor. Bu şekilde, daha az güvenlik elemanına ihtiyaç duyularak, gü-venlik ihtiyacı giderilebiliyor. Bu da uzun vadede ilgili masrafın en aza inmesini sağlıyor.

The Edition Marriott Hotel İstanbul elektronik güvenlik sistemleri Sensormatic, bünyesinde dünya-ca ünlü Cipriani Restaurant’ı da bulunduran bu özel kompleksin elektronik güvenlik projesini de hayata geçirdi. The Edition Marriott Hotel, İstanbul’un ilk 7 yıldızlı oteli olma özelliğine sahip. Sensor-matic, bu özel tasarımlı otelin ihtiyaç duyduğu güvenliğin sağlanması için gerekli çözümü tasarlayarak devreye aldı.Proje kapsamında otel içerisinde 143 noktaya elektronik güven-lik kamerası yerleştiririken, dış bölümlerde de 33 farklı noktada sabit kamera kulanıldı. Kurulan kameralardan bir bölümü yüksek çözünürlüklü megapiksel özelli-ğine sahip. Bu sayede görüntü alanından geçen kişilerin yüz

detayları veya objelerin nitelikleri çok daha net olarak görüntülene-biliyor. Yine iç mekandaki geniş alanlar, speed dome kameralar ile 24 saat detaylı izlenebiliyor. Video izleme sistemlerinin yanı sıra personel giriş çıkışlarının takibi ve yetkisiz giriş çıkışların engellenmesi için geçiş kontrol sistemleri kullanılıyor. Proje kap-samında farklı ihtiyaçlar ve gü-velik seviyelerine uygun standart kart ve okuyucular ve biyometrik okuyucular yerleştirildi. Video izleme ile Geçiş Kontrol çözümlerinin bir arada kullanıl-dığı projede tüm bu sistemler entegre edildi. Bu doğrultuda,

Geçiş kontrolü yapılan bir alan-dan geçen kişinin fotoğraf ve video görüntüsü gerçek zamanlı olarak geçiş kontrol ekranına ak-tarılırken, tüm veriler kayıt altına alınıyor. Gerçekleşen tüm ayarlar sesli uyarı ile geçiş kontrol sis-temi bilgisayarına aktarılabiliyor. Bunula birlikte, sistem ekranın-da alarm anına ait kayıt görüntü-sü de izlenebiliyor. Projenin bu özelliği sayesinde farklı durum ve aksiyonların tek bir ekrandan takip edilmesi mümkün oluyor.Baştan sona Sensormatic ta-rafından tasarlanan ve anahtar teslimi yapılan proje 3 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 51

Page 56: Sayı 9

Mariott grubuna ait dünya genelindeki bir çok otele, geçmiş yıllarda yapılmış olan terörist saldırıla-

rından ötürü, grubun risk algısı ve güvenlik standartları yüksek seviyededir. Bu bağlamda, otelin çevresi, binaya giriş noktaları ve bina içerisinde güvenlik önlemleri yüksek seviyede tutuldu. Binanın bir kısmının farklı bir işletme tarafından ofis olarak da kullanılacak olmasından ötürü; fonksiyonları birbirinden farklı olan, birbirinden bağımsız olup, ilgili kapsamlarda da birbiri ile entegre olabilen ve haberleşebilen bir tasa-rım yapıldı. Bu tasarım yapılırken, güvenliği en üst düzeyde sağlaya-bilecek ve olası riskleri minimize edebilecek güvenlik prensipleri ve mühendislik yaklaşımları ilke edinildi.Projede, kullanılan tüm sistemler-de, uluslararası standartlar ve ileri teknolojiye sahip ürün ve ekipman-

lar kullanıldı. Bu kapsamda, tüm bina çevresinin ve bina içerisinin izlenmesini ve kontrolünü sağlayan “IP kamera sistemi”, binaya araçla girişin kontrollü olarak yapılmasını sağlayan “Yol bariyerleri (Road Blocker)”, binaya girişin yapıldığı her katta yaya geçişlerinin kontrollü yapılmasını sağlayan “X-Ray, metal detektörleri ve turnikeler”, bina içe-risinde dolaşımın yetkili ve güvenli yapılmasını sağlayan “Kartlı geçiş sistemi”, yangın durumunda algı-lamayı yapan ve öncelikle kişilerin, sonra da binanın en az zararı görme-si için gerekli cihazların kontrolünü sağlayan “Yangın algılama ve ihbar sistemi, karbonmonoksit algılama sistemi”, yangın ve diğer tüm acil durumlarda bilgilendirmeyi sağlayan “Acil anons sistemi” temin edildi. Bu ana sistemlerin yanı sıra projede bazı yan ve yardımcı sistemler de kullanıldı. Proje hayata geçirilirken Bosell’in temel ilkesi, öncelikle maksimum derecede insan güvenliğini sağ-

lamak oldu. Bununla birlikte, işletme kolaylığını da mühendislik kriterleri ve uluslararası standartlar doğrultusunda temin etmek son derece önemli idi. Bu şekilde, otel içi ve sınırları içerisinde gerekli olan tüm güvenlik çözümleri sağ-lanmış oldu. Arkasından, yangın danışmanı ve mekanik otomasyon firması ile yapılan görüşmeler sonrasında otel yangın senaryosu oluşturuldu ve sistemlerin enteg-rasyonu için gerekli projelendirme yapıldı. Tüm sistemler tek elden temin edilerek, oluşabilecek muh-temel güvenlik açıklarını ortadan kaldırmanın yanısıra, işletme se-naryosuna uygun, sistemler arası entegrasyonu da hızlı, doğru ve sorunsuz olarak yapılandırıldı. Bu-nun yanı sıra, işletmenin çalışma-ya başlamasından sonra, gerekli olan servis ve bakım ihtiyaçları da şimdiden belirlenerek, uzun vadede müşteriye işletmede hem kolaylık hem de düşük maliyetli bakım sağlandı.

Şişli Marriott Hotel elektronik güvenlik ve anons sistemi çözümleri

Tasarım yapılırken, güvenliği en üst düzeyde sağlayabilecek ve olası riskleri minimize edebilecek güvenlik prensipleri ve mühendislik yaklaşımları ilke edinildi.

KAPAK KONUSU

BOSELL

52 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 57: Sayı 9
Page 58: Sayı 9

Hiç günlük hayatımızda kaç defa kapı açtığımızı, kapı kilitlediğimizi ya da bir odaya kimlerin girip, kimlerin giremeyeceğini

kontrol ettiğimizi düşündük mü? Günlük hayatımızın bir parçası olan kapılarda artık çağın teknolojik geli-şimine ayak uydurdu. Artık kapıları açmak için onlarca anahtar taşıma-mıza gerek kalmadı. Akıllı kartlar ve akıllı kapı kilitleri ile istediğimiz kapıyı yine istediğimiz gibi yönetebiliriz.Otel kapıları, ofis kapıları, yurt kapıları kısacası kilit altında tutmak istediğiniz tüm kapılarınızda kullana-bileceğiniz kapı sistemleri ile tek bir merkezden kontrol sağlayabilirsiniz.Akıllı kilit sistemleri, akıllı kilit, akıllı kart, kodlama cihazı ve yönetim prog-ramından oluşan bir sistemdir. Bu sistemde kolaylıkla montajı yapılan kilitlerinizi, yönetim programından yapacağınız tanımlama ile yönlendire-bilirsiniz. Bu sayede sadece yetki-lendirilmiş kişiler, istediğiniz kapıları belirli zaman süresince açabilirler.

Tek bir kart kişiye özel kullanımOtellerde müşterilerinize Check-in sırasında tanımlayacağınız akıllı kart ile sadece otellinizde kalacağı süre

boyunca rezerve edilen oda kapısını açabilmesini tanımlayabilirsiniz. Süre dolduğunda kart otomatik olarak iptal olacaktır.Ama otel kat hizmetlileri için günün belirli zamanlarında, belirli katlara ait kapıları açabilme yetkisi de vere-bilirsiniz. Bu sayede görevliler belirli saatlerde istenen kapıları açarak oda hizmetlerini yerine getirebilirler.Ofislerde, üst yönetim kadrosuna ait odalar için kişisel kullanım kartları tanımlayabilir, böylece üst yönetim kadrosuna ait mekânların güvenliğini arttırabilirsiniz. Mesai saatleri dışında, temizlik hizmetleri için özel kartlar tanımlayabilirsiniz.

Bir kilit çok kullanıcı farklı amaçlar Öğrenci yurtlarında, birden fazla öğrenci tarafından kullanılan yurt odaları için, odayı kullanan öğrenci sayısı kadar kart tanımlayıp, sadece oda sahibi öğrencilerin odaya girişi-ne izin verebilirsiniz.Toplantı odası, konferans salonu, revir, dinlenme odası, vb. ortak kul-lanım alanları için sadece kullanım saatleri için geçiş kartı tanımlayarak bu alanların amaç dışı saatlerde eri-şimini rahatlıkla engelleyebilirsiniz.

Kısacası, akıllı kilitler ile otel, ofis, yurt vb. alanlarda kişiye özel ortak kullanım alanlarını kontrol altına alabilirsiniz.

Teknolojik sistem kolay kurulum hızlı kullanımSistemin kurulum ve kullanımı oldukça basit, kilitler mevcut kapılara kolayca monte edilebiliyor. Yönetim yazılımında önce mevcut inşa alanı-nızı bina, kat, oda, kapı bazında çok hızlı ve detaylı tanımlayabiliyorsunuz. Sonrasında hangi kapı ile işlem yapa-caksanız onun için erişim zamanını bir akıllı karta yüklemeniz yeterli. Tüm bu işlemleri birkaç Mouse hareketi ile saniyeler içerisinde tamamlayabi-lirsiniz.Ve tabii ki tüm bu sistemde güvenlik en üst seviyede, akıllı kilitler yaptıkları tüm işlemleri hafızalarına kaydediyor-lar. Bu sayede istenmeyen bir durum ile karşılaşıldığında, kilidin hafıza-sındaki kayıtlar bilgisayar ekranına aktarılarak tüm hareketler kolayca raporlanabiliyor.Artık teknoloji çağında her şeyin akıllısını tercih ettiğimiz günümüzde, güvenlik, ekonomi, rahatlık, hız ve konfor sunan Akıllı Kilitler hayatınızı kolaylaştırmak için.

Kapılar artık çok akıllı Otellerde müşterilerinize Check-in sırasında tanımlayacağınız akıllı kart ile sadece otellinizde kalacağı süre boyunca rezerve edilen oda kapısını açabilmesini tanımlayabilirsiniz. Süre dolduğunda kart otomatik olarak iptal olacaktır.

KAPAK KONUSU

HAYAT Teknoloji Bilgisayar Sis. Kart Basım Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.

54 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 59: Sayı 9
Page 60: Sayı 9

İnfoMET Teknoloji, erişim güvenliği için Hilton Otel Zinciri, Heathrow Havaalanı, Oxford Üniversite-si ve T-mobile gibi kurumların tercih ettiği Salto Erişim Kontrol

Sistemleri’ni Türkiye’ye getirdi. Aynı anda yüz binlerce kullanıcı ve kapıyı yönetme imkanı veren ileri tekno-loji ürünü Salto çözümleri, büyük tesislerde kapı kilitlerinin kontrolünü ele alıyor.

Tek kart tek teknoloji ve sınırsız olasılıkSALTO, RFID teknolojisi ile çalışan elektronik kilitleri hem akıllı hem de şık kilit seçenekleri ile otel, ofis ve kurumlara erişim kontrol ve takip sistemlerinde kolaylık getirdiği gibi, ev kullanımında da göbek değiştirme, anahtar çoğaltma, anahtar verme gibi sıkıntıları ortadan kaldıracak çözümler sunuyor.Özellikleri arasında; Kurulum ve kullanım kolaylığı, Kablo gerektirmeyen yapısı, Acil çıkış kapısı, dolap kapakları,

cam kapılar, otopark bariyerleri, tur-nike ve asansörler dahil her kontrol noktasına uygun kilit çözümleri, İskandinav, İngiliz, ANSI ve Avru-

pa kilitleri ile uyumlu çalışan yapısı,Yüksek yangın standartlarında (EN 1634 koruma), Avrupa kalite standartlarında en

üst kalite sertifikasyonu (EN 1906 Level 2 ve 3), 64.000 kapılık ve sınırsız kulla-

nıcılı bir ağ yapısında çalışması, Hem Windows hem de SQL

tabanlı yazılım olanağı, Zengin kapı kolu çeşit ve renk

seçenekleri, Estetik tasarımı ve en yeni

teknolojiler (ör: NFC -Near Field Technology-) ile uyumlu altyapısı ile SALTO giriş kontrol ve yetkisi istenen her alana uygun çözümler sunuyor.Kurulumu son derece basit olan kilitler, cam kapılar da dahil olmak üzere her kapıya kolayca uygula-nabildiği gibi kablo gerektirmeyen yapısı ve kablosuz veri aktarım teknolojisi ile de işletme kolaylığı sağlıyor.Dünya’da Fransa Senatosu, Heath-row Havaalanı, Oxford Üniversitesi, Hilton ve Astoria Otelleri gibi 70 ülkede seçkin referansları bulunan çözümün Türkiye’de de etkili uygula-maları bulunuyor.

SALTO; her kapı ve kilide uygulanabi-len GEO Elektronik Silindir, 64.000 kapı, sınırsız kullanıcı olanağı ile kurumsal ve kamu binalarının tercihi olan XS4, oteller için geliştirilmiş özel fonksiyonlara ve zarif duruşa sahip AElement ailesi ile kilit takılabilen her yerde güvenlik, erişim kontrolü ve operasyon kolaylığı getiriyor.

Otel kilit ve erişim kontrol sistemleri Kurulumu son derece basit olan kilitler, cam kapılar da dahil olmak üzere her kapıya kolayca uygulanabildiği gibi kablo gerektirmeyen yapısı ve kablosuz veri aktarım teknolojisi ile de işletme kolaylığı sağlıyor.

KAPAK KONUSU

infoMET Teknoloji

56 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 61: Sayı 9
Page 62: Sayı 9

güvenli olmaz

Çıragan Palace Kempinski İstanbul Risk Yönetim Direktörü Haluk Ertan ile röportaj yaptık. Özel güvenlik sektörünün hiçbir iş bulamamış kişilerin son çare olarak katıldığı bir sektör olma imajına büründürülmeyecek kadar ciddi bir iş olduğunu, görevlendirilen güvenlik görevlilerine inanılması ve güvenilmesi gerektiğini belirten Ertan; güvenliğin güvenliği olmaz dedi.

“Güvenliğin güvenliği olmaz”

Çırağan Palace Kempinski İstan-bul hakkında bilgi alabilir miyiz?Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un çok kısa tarihçesi-ne değinmek isterim. Çırağan Sarayı’nın bulunduğu bölge 17.yüz-yılda “Kazancıoğlu Bahçeleri” diye bilinirdi. Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır Saraylar ve bahçeler “Lale Devri” diye bilinen “Çiçek ve Müzik Aşkı” döneminin en önemli simgelerinden sayılmıştır. Bu dö-nem, bir eğlence olduğu kadar bir kültür parlaklığı devriydi. Dönemin hükümdarı olan III.Ahmet burada-ki mülkünü gözde Vezir-i Azam’ı İbrahim Paşa’ya hediye etmiş ve ilk yalıyı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa eşi Fatma Sultan için 1719 yılında inşa ettirmiştir. Kendisi burada Çırağan Şenlikleri denilen meş’ale şenliklerini düzenletmiştir. İşte bu olaylar dolayısıyla bu alan Farsça’da ışık anlamına gelen “Çı-rağan” ismiyle anılmaya başlanmış-tır. Sultan II.Mahmut 1834’te bu alanı yeniden yapılandırma kararı

alarak mevcut olan yalıyı yıktırır.Yeni Saray için büyük ölçüde ahşap kullanılır gibi görünmesine rağmen esas bölümün temelinin yapımında tamamen taş kullanılmış ve 40 adet sütun dikilerek klasik bir görü-nüm verilmiştir. Sultan Abdülaziz’in kardeşi olan Sultan Abdülmecid 1857’de Sarayı yıktırmış, batı mi-marisi tarzında bir Saray yaptırmayı planlamış ancak 1861’de vefat ettiğinden ve parasal sıkıntılar yü-zünden Saray yapımı yarım kalmış-tır. Sultan Abdülaziz, yeni Sarayın inşaatını 1871’de tamamlatmış ancak stil olarak batı değil, doğu mimarisi seçilmiş ve Kuzey Afrika İslam Mimarisi uygulanmıştır. Sa-rayın müteahhitliğini Sarkis Balyan ve ortağı Narsisyan Kirkor yapmış-tır. Eski Çırağan Sarayı’nın tahta binası yıktırılarak yerine yenisinin taştan temelleri konmuş, Sarayın paha biçilmez işlemeli kapıların-dan bin altın değerinde olan her biri Vortik Kemhacıyan’ın elinden çıkmış, Sultan II.Abdülhamit bu

kapılardan bir tanesini onları çok beğenen dostu Almanya İmpara-toru Kayzer Wilhelm II’ye armağan etmiş, Wilhelm bu kapıyı Berlin Müzesi’ne yerleştirmiştir. Dünyanın her yanından nadide mermer, por-fir, sedef gibi maddeler getirtilerek Sarayın yapımı için kullanılmıştır. 14 Kasım 1909’da Çırağan Sarayı Parlamento Binası olarak kullanıl-maya başlanılmıştır. Bu dönemde Sarayda II. Abdülhamid’in büyük sanat koleksiyonundan Rembrant ve Ayvazovsky’nin eserlerine yer ve-rilmiştir. 20 Ocak 1910 yılında Milli Meclis Salonu’nun üst bölümünde ve çatı katındaki kalorifer bacasın-dan çıkan bir yangınla Saray 5 saat içerisinde yanmıştır. Çok değerli antikalar, II. Abdülhamid’in özel ko-leksiyonu ve V. Murat Kütüphanesi yanarak kül olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul’un işgal altında bulunduğu dönem içerisin-de Çırağan Sarayı harabeleri “Bizo Kışlası” ismiyle bir Fransız istihkam kıtası tarafından kullanılmıştır.

SEKTÖRDEN

58 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 63: Sayı 9

güvenli olmaz H

aluk

Ert

an

Çıra

gan

Pal

ace

Kem

pins

ki İs

tanb

ul R

isk

Yön

etim

Dire

ktör

ü

1930’da sarayın bahçesi Beşiktaş Futbol Kulübü tarafından futbol sahası haline getirilmiş ve 1946 yılında saray çıkarılan bir kanunla İstanbul Belediyesi’ne bırakılmıştır. 1987 yılında otel olarak kullanıl-mak amacıyla restorasyona başlan-mış, 1990 yılında otel kısmı, 1992 yılında ise Saray hizmete açılmıştır. Çırağan Palace Kempinski İstanbul bünyesinde 313 oda (Otel bina-sında 302, tarihi saray’da 11) ve çeşitli toplantı salonları bulunmak-tadır. Çırağan Palace Kempinski muhteşem konumu, tarihi dokusu ve Kempinski hizmet standartları ile en önemli devlet konuklarına, büyük şirketlere ve çok önemli bireysel misafirlere yirmi yıldan fazla bir süredir başarı ile hizmet etmektedir. Çırağan Palace Kempinski genel personel politikası itibariyle hiçbir departmanda taşeron firma çalış-tırmadığı üzere güvenlik depart-manında da görevli tüm güvenlik görevlileri kadro personelidir.

Personel değişim oranı son derece düşük olup güvenlik departmanın-da mevcut 50 personelin yaklaşık 25 tanesi 10 yıl ve üzeri süredir hizmet vermektedir. Elektronik techizatın en etkin ve yaygın kul-lanımı için her türlü çaba sarfedil-mektedir. Elimizde yaygın bir CCTV sistemi, X-Ray cihazları, kapı ve el tipi metal dedektörler, patlayıcı madde dedektörü, yer altı monteli araç altı arama ve plaka tanıma sistemi, araç durdurma bariyerleri, PIR dedektörleri, IR hareket kontrol sensörleri yaygın olarak kullandığı-mız cihazlardan bazılarıdır. Ayrıca yangın algılama, alarm ve söndürme sistemi, yüz kişiyi üç gün hiçbir dış yardım olmadan barındıracak acil durum konteyner-lerimiz de mevcuttur. Bu kontey-nerlerde çadır, portatif karyola, battaniye, televizyon, masa, san-dalye, yeme-içme üniteleri, çeşitli gıda maddeleri, bebek mamaları, hijyenik malzemeler, uydu telefon-ları gibi malzemeler bulunmakta ve

sürekli bakımları yapılarak her an kullanıma hazır halde tutulmakta-dırlar. Bunların dışında üç adet koruma köpeğimiz, güvenlik görevlilerimize can yoldaşı olarak hizmet vermek-tedir.

Sektör hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?Bu sorunun cevabı aslında kendi içerisinde gizlidir; çünkü demek ki artık özel güvenlik bir sektör olmuş, bizler de bu tür bir soruyla muhatap oluyoruz ve bundan da büyük mutluluk duyuyoruz. 2004 yılında yasalaşarak yürürlüğe giren özel güvenlik uygulamaları, yerine göre tenkit edilebilecek bütün aksama ve eksikliklerine rağmen (ki bunlarda zaman içerisinde mut-laka giderilecektir) belli bir esas dahilinde yürümektedir. GESİDER ve GÜSOD gibi derneklerimiz mevcut olup, sektörün sorunları, bu sorunların çözüm önerileri yasal platformlarda görüşülebilmektedir.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 59

Page 64: Sayı 9

Hem devletin ilgili kademeleri ve hem de sektörün ayrılmaz unsuru olan güvenlik şirketleri ve kurumlar bünyesindeki güvenlik birimleri artık bu sorunları belli platformlar-da gündeme getirebilecek bilgi ve deneyime sahip hale gelmişlerdir. Ayrıca bazı üniversitelerin bünyesin-de Özel Güvenlik Yüksek Okulları açılmış olup, bizler bu okulların mezunlarını bünyemizde çalıştırma-ya başlamış bulunuyoruz. Şahsen ben bu okullardan davet gelmesi halinde bilgi ve deneyimlerimi bu öğrencilerle hiçbir karşılık bekle-meden seve seve paylaşmaya hazırım. Bu mesajı da buradan bu eğitim kurumlarının yetkililerine iletmiş olalım. 2004 öncesi yıllarda 2495 sayılı yasaya tabi olmayan yerlerde özel güvenlik uygulaması-nın nasıl yapıldığı o günleri bilenle-rin malumlarıdır. Bu arada önemle vurgulamak isterim ki, otel güvenliği uygulama yöntemleri açısından diğer bir çok iş kolunda ki güvenlikten farklı olup, güvenlik temel prensiplerinin en zor uygulanabildiği alanlardan bir tanesidir.

Yaşanan sorunlar ve çözüm öne-rilerinizi anlatabilir misiniz?Sektörün tamamı hakkında yorum yapmak istemiyorum ancak otelci-

lik sektöründe yaşanan en önemli sorun lisan bilen ve diğer aranan genel özelliklere sahip personel bulmada çekilen zorluklardır. Özel güvenlik ile ilgili hiçbir yasal eğitim içerisinde otel güvenliği ile ilgili bir konu yoktur. Bizler bu eğitim açığını personele sürekli olarak verdiğimiz görev başı eğitimleri ile tamam-lamaktayız. Dolayısıyla sürekli ve ciddi bir eğitimin önemi burada da olmazsa olmazlar arasındadır. Otelcilik sektörünün içinde hem kadrolu, hemde taşeron eleman çalıştıran kuruluşlar vardır. Bu uygulamada kadrolu personel genel olarak otel içinde, taşeron firma elemanları ise çevre güvenliği diyebileceğimiz dış mekanlarda görev yapar. Bu uygulamanın ta-mamen maliyet bazlı olduğunu, bu nedenle operasyonel açıdan çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Çalışan güvenlik görevlilerinin özlük haklarındaki düzenlemeler hem daha kaliteli personelin sektörde yer almasını sağlayacak, hem de çalışanların performans ve yaptığı işe odaklılığını arttıracaktır. Özel güvenlikten kanunların beklentisi başka bir deyişle kanunların vermiş olduğu sorumluluklar çok büyüktür. Ancak bunları nasıl yerine getiririn cevaplarında tereddütler yaşan-maktadır.

Özel güvenlik sadece tehdidin yu-karı seviyelere çıktığı zaman hatır-lanacak bir sektör olmamalıdır. 15-20 Kasım 2003 patlamalarından sonra bütün otellerin etrafı beton barikatlarla doldu, bir zaman sonra tehdit unutuldu, yerleştirilen beton barikatların kaldırılması bile büyük sorun teşkil etti. Güvenlik tedbirleri işvereler tarafından bir masraf kapısı olarak görülmemelidir. Bu ihtiyaçlar bilgili, deneyimli güvenlik yöneticileri tarafından uygun bir risk analizi sonucunda makul bir şekilde işverene anlatılarak gere-ken yatırım için onayı alınmalıdır. Özetle 10 kamera lazım dediğiniz zaman bunu işverene makul ve açıklayıcı nedenleri ile açıklamanız gerekmektedir. Abartılı güvenliğin sakıncaları malumlarınızdır.

Sektörde önümüzdeki sürece ilişkin öngörüleriniz nelerdir?Özel güvenlik sektörü hiçbir iş bulamamış kişilerin son çare olarak katıldığı bir sektör olma imajına büründürülmeyecek kadar ciddi bir iştir. Güvenliğin güvenliği olmaz. Do-layısıyla görevlendirdiğimiz güvenlik görevlilerine inanmak ve güvenmek zorundayız. Dolayısıyla bu çalışan-lar gerek fiziksel, gerekse zihinsel olarak etkin ve yetkin, dürüst, güve-nilir ve egolarından arınmış kişiler olmak zorundadırlar. Gece her türlü iklim ve fiziki tehlike koşulunda sabaha kadar görev yapmanın ne anlama geldiği göz önünde tutuldu-ğunda bu çalışanların hiçbir beceri gerektirmeyen işlerde çalışan kişi-lerle aynı özlük hakları kavramında düşünülmemesi gerektiği kanısın-dayım. Özel güvenlik görevlilerine emeklilik süreci içerisinde verilecek yıpranma tazminatı gibi ilave ayrı-calıklar mutlaka gündeme getiril-melidir. Özel güvenlik görevlilerini kamu görevlisi sayacak bazı yasal düzenlemeler yapılabilir; illa kamu görevlisi sayılsın demiyorum ancak bir düzenleme ile bazı ilave haklar verilebilir.

SEKTÖRDEN

60 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 65: Sayı 9

Hem devletin ilgili kademeleri ve hem de sektörün ayrılmaz unsuru olan güvenlik şirketleri ve kurumlar bünyesindeki güvenlik birimleri artık bu sorunları belli platformlarda gündeme getirebilecek bilgi ve deneyime sahip hale gelmişlerdir.

Özel güvenlik sektörü içinde en önemli unsur olan sadece İstanbul’da sayılarının yüzbinlerle (ikiyüzbinin üzerinde olduğu söylen-mektedir) ifade edilen özel güvenlik görevlilerinin haklarını koruyacak, onların çalışma koşullarını daha iyiye götürecek bir organizasyon yoktur. Her güvenlik görevlisinden ayda sadece 1 TL toplanarak bu çalışanlar tüzel bir kişilik altında bir araya getirilse aylık geliri yüzbin-lerce lira olan finansal yönden kuvvetli, yüzbinlerce üyesi olan ve sonuçta her türlü yasal platformda sesini duyurabilecek bir oluşum söz konusu olacaktır. Özel güvenli-ğin olmaz ise olmaz olan unsurları güvenlik şirketleri, güvenliği kendi bünyesinde oluşturan kurumlar ve sayıları yüzbinler ile ifade edilen güvenlik görevlileri ve kullanılan ekipmanlardır. Bunlardan her hangi birisinin yokluğu veya zafiyeti sektö-rü olumsuz etkiler. Bu unsurların hepsi bir arada, birbirine uyumlu şekilde gelişmek ve kurumsallaş-mak zorundadır.

Özel güvenlik alanındaki yasal düzenlemelerle ilgili neler düşü-nüyorsunuz?5188 sayılı Yasa ve bunun uygula-ması ile ilgili yönetmelik çıkalı 10 yıl gibi bir süre geçti. Bu süre içeri-sinde gerek genel kolluk, gerekse özel güvenlik sektörü uygulamalar-dan büyük bilgi ve deneyim sahibi oldu. Ancak yasa ve yönetmelik hükümlerinde ciddi bir değişiklik söz konusu yapılmadı. Örneğin, 2004 yılında verilen özel güven-lik görevlisi kartları 2009 yılında yenilenmesi gerekirken aynı kartları kullanmaya devam ediyoruz. Kart-larımızın sürelerinin niye uzatılma-dığını bilmiyoruz. Eski kartlarımızın halen yürürlükte olduğuna dair bize resmi bir bilgi ulaşmadı. Ancak özel güvenlik görevlileri nezdinde ticari maksattan farklı hiçbir amacı olma-dığı düşünülen tazeleme eğitimleri ve hiçbir yaptırımı olmayan sınavlar

devam etmektedir. Amacı ve hedefi belli olmayan uygulamaların inandırıcılığınında yeterli seviyede olmadığı bir gerçektir. Geçen hafta Ankara’da yapılan ve devlet ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı seminerlerin çok büyük yararı olduğuna inanıyorum. Bura-larda ortaya konacak olan fikirler hiçbir zaman tenkit maksadıyla olmayıp, hepimizin sahip çıkması gereken sektörün daha ileriye götürülmesi içindir.

Dünyadaki süreç ile ülkemizdeki süreci mukayese ettiğimizde neler söyleyebilirsiniz?Başta ABD olmak üzere batı ülke-lerinde özel güvenliğin tarihçesi bizden çok eskidir. Bunun sonucu olarakta bu ülkelerde özel güven-lik sektörünün daha kurumsal, daha oturmuş olduğu bir gerçektir. Ancak yasal ve kurumsal konuları

bir yana bırakırsak ben Türkiye’de özel güvenlik sektöründe bilgi ve deneyimin dünya standartlarının hiç de altında olduğu kanaatinde değilim; hatta tam tersi biz bu konuda çok bilgi ve donanım sahibi arkadaşlarımıza sahibiz. Bunu yeteri kadar pazarlayabiliyor muyuz, uluslararası bağlantılarımız yeterli mi ve hepsinden önemlisi dünya ile irtibat kuracak, kendimizi tanıta-cak, pazarlık yapacak düzeyde lisan bilen özel güvenlik uzmanı sayımız nedir? Bizim hiçbir ülkeden özel güvenliğin hiçbir dalında bilgi alışverişi dışında eğitim almaya fi-lan ihtiyacımız olduğunu düşünmü-yorum. Tam tersi biz bu eğitimleri veririz diye iddia ediyorum. Örneğin; otel güvenlik sektöründe bu işin duayeni olan hatta daha da ileri gidip iddia ediyorum, dünya lideri olan en az on tane otel güvenlik müdürü sayabilirim.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 61

Page 66: Sayı 9

“Sektör devam

Nemesis Alarmsis A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gürol Topçu ile röportaj yaptık. Avrupa pazarına göre Türkiye pazarında çok daha hızlı bir büyüme olduğunu belirten Topçu; elektronik güvenlik sektörünün de buna bağlı olarak her yıl büyüdüğünü söyledi.

“Sektör büyümeye devam ediyor”

Firmanız ve sunmuş olduğunuz çözümler hakkında bilgi alabilir miyiz?Nemesis Elektronik’in tecrübe-si ve gücü, Alarmsis Güvenlik Sistemleri’nin enerjisi ve operasyo-nel kabiliyetini bir araya getirdiğimiz-de sektörün en dikkat çekici şirketi kurulmuş oldu. Nemesis Alarmsis A.Ş.’nin hedefi; yurt çapında yaygın hizmet ağına sahip özellikle finans ve perakende sektöründeki zincir nitelikli projelere odaklanmış makul maliyetlerle sektörün en iyi hizmet veren firması olmaktır.Nemesis Alarmsis A.Ş. olarak ama-cımız Edirne’den Van’a tüm ülkede hizmet veren zincir nitelikli banka, market, kozmetik, giyim, fast-foot vb sektörlerdeki müşterilerimize hızlı etkin ve maliyet açısından ekono-mik hizmet vermektir.Zincir nitelikli müşterilerimizin CCTV sistemleri, hırsız alarm sistemleri, yangın algılama sistemleri, geçiş kontrol sistemleri, acil anons ve seslendirme sistemleri, aydınlatma ve HVAC otomasyon sistemleri ile

enerji izleme sistemleri alanlarında yeni mağaza / şube kurulumlarını mevcut mağaza / şubelerin servis bakım ve tadilat hizmetlerini ver-mekteyiz.Nemesis Alarmsis A.Ş. olarak şu an 5 banka 2 market zinciri başta olmak üzere 12 den fazla kurumun 5000’den fazla noktasına tüm Türkiye genelinde hizmet vermeye devam ediyoruz.

Sektör hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?Türkiye’de elektronik güvenlik sis-temleri her yıl ilerleyen bir ivme ile büyüyor. Yapılan araştırmalar son yıllarda ekonomik kriz ile mücadele eden Avrupa pazarına göre Türkiye pazarında çok daha hızlı bir büyüme olduğunu gösteriyor. Doğal olarak bu büyüme, her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzü de büyütüyor.Özellikle inşaat alanındaki konut ofis vb projeler ile hastane, okul, AVM, banka, market, giyim, kozmetik gibi sektörlerdeki büyüme direkt olarak

SEKTÖRDEN

62 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 67: Sayı 9

“Sektör devam G

ürol

Top

çu

Nem

esis

Ala

rmsi

s A.Ş

. Yön

etim

Kur

ulu

Baş

kanı

sektöre artı olarak yansıyor. Sek-törde hizmet veren firmaların 2012 ve 2013 yılı cirolarına baktığımızda olumlu bir artış olduğunu görüyoruz.

Yaşanılan sorunlar ve çözüm öne-rilerinizi anlatabilir misiniz?Öncelikle Nemesis Alarmsis A.Ş. olarak sektördeki yerimizi belirtmek-te fayda görüyorum. Çünkü sektör içinde farklı iş kollarında faaliyet gösteren firmalar var. Doğal olarak tüm firmaların da faaliyette bulun-dukları yere göre sorunları var.Nemesis Alarmsis A.Ş. olarak biz zincir müşterilere hizmet veren bir firmayız. Diğer bir grubumuzda bireysel diye adlandırdığımız müşte-rilerimize hizmet veriyor. Nihayetinde son kullanıcıya hizmet odaklı çalışan bir firmayız. Aslında sorunlarda burada başlıyor. Biz malzeme satan yada montaj yapan değil müşteri-sine hizmet götüren bir firmayız. Hizmet sektörlerinde yaşanılan sıkıntıları bizlerde yaşıyoruz.Bunlara kısa kısa değinelim.Şu an en büyük problem 2495

sayılı Kanun yerine gelen 5188 sayılı Kanun ile elektronik güvenlik sistemleri yapan firmalar ile ilgili yasal mevzuat kalmamıştır. Şu an sektörde hemen hemen her firma ya da kişi alarm sistemi ya da kamera sistemi kurulumu yapabil-mektedir. 2495 sayılı Kanun’da bu sektörde çalışmak isteyen firmalar, bağlı oldukları valiliklerden yetki belgesi almak zorunda idiler. Hatta firmalarda çalışan teknisyenler-de çalışma belgesi alırlardı. Ben kendim bizzat bu belge için 6 ay soruşturma vs. beklemiştim. Yine bu kanuna bağlı olarak yapılacak iş kablo vs, eksik de olsa tanımlanı-yordu. Şu an böyle bir yetkilendirme ya da işin nasıl yapılacağı ile ilgili bir talimat, prosedür yok.Bence sektörde faaliyet gösteren firmaların belli şartları taşımaları gerekmekte ve devletin kurum yada kuruluşları yada odalar vasıtası ile bu denetimler yapılmalıdır. Diğer bir sorun ise sektörde çalışacak ara eleman ihtiyacının karşılanmaması. Şu an firmalar çalışacak iş gücü olarak teknisyen ya da teknikerler aramakta fakat bulamamaktadır. Son yıllarda meslek liselerinde ya da üniversitelerin 2 yıllık yüksek okullarında güvenlik sistemleri bölümleri açıldı. Bizde şirket olarak bu tip okulları destekliyoruz.

Sektörde önümüzdeki sürece ilişkin öngörüleriniz nelerdir?Nemesis Alarmsis A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığımın yanı sıra GESİDER’de yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarıma devam ediyo-rum. Dernek olarak hizmet veren şir-ketlerin standartlara uygun olasını, yapılacak işlerin nasıl yapılmasına ilişkin standartların oluşturulması konusunda çalışmalarımız var. Bu çalışmalarımız hem üyelerimizin katılımı ile hem de üye olmayan di-ğer şirketlerin de katılımı ile devam ediyor. Doğal olarak devlet nezdinde bir takım çalışmaları yapmak başlat-mak biraz süre istiyor.

Amacımız elektronik güvenlik sistemleri yapan firmaların, bu ürünleri getiren distribütör firmaların ve firmalarda çalışan insan gücünün niteliğini arttırmak ve son kullanı-cıya kaliteli güvenli ve standartlara uygun hizmet verilmesinin sağlan-maktır.

Alarm kontrol merkezleri hakkın-da neler düşünüyorsunuz?Alarm kontrol merkezleri esasında bizim hizmetimizin ayrılmaz bir parçası. Müşterimizin bir şubesinde ya da mağazasında kurulu olan bir güvenlik sisteminden ya da başka türlü sistemlerden gelen sinyaller operatörler tarafından değerlendiri-lip daha önceden verilen talimatlara göre adli makamları yada diğer kurumları haberlendirip sürecin sununa kadar takip ediyorlar.Şu an 5188 sayılı Kanun’da bu merkezler ile ilgili kanunlar var. Fakat daha iyi olacak şekilde geliş-tirilebilir. Ayrıca merkezlerin teknik açıdan yeterliliği gelişen teknoloji ile birlikte yeniden değerlendirilebilir. Sonuçta insanlar evlerini işyerlerini yatırımlarını alarm sistemleri ile beraber bu merkezler vasıtası ile korumaya çalışıyorlar. Merkezlerin görevlerini en iyi şekilde yapabil-meleri için hem teknik açıdan hem de insan kaynağı bakımından üst düzeyde olması gerekir.

Dünyadaki süreç ile ülkemizdeki süreci mukayese ettiğimizde neler söyleyebilirsiniz?Ülkemiz Avrupa Birliği üyeliği konu-sunda yaptığı çalışmalarda doğal olarak sektörümüzü ilgilendiren mevzuatlara ve yasal düzenlemele-re de yer vermektedir. Avrupa Birliği ülkelerinde ve diğer gelişmiş dünya ülkelerinde elektronik güvenlik sis-temleri ile ilgili yasal kanunlar yönet-melikler ve mevzuatlar bulunmakta-dır. Bu uygulamalar bizler tarafından da takip ediliyor ve ülkemizin kendi iç dinamikleri değerlendirilerek tatbik edilmek istenmektedir.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 63

Page 68: Sayı 9

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Sensormatic’in yeni sert etiket ailesi ile hırsızlığa daha fazla açık olan ürünleri koruma yeteneği önemli derece-de arttı. Bu şekilde Sensormatic, perakendecilere, hem açıkta sergileme fırsatını hem de yüksek güvenlik çözü-münü aynı anda sunabilmeyi sağlayarak fark yaratıyor.

Yapılan araştırmalara göre, 2010-2011 yılları arasında perakende sektöründe, hırsızlık-tan kaynaklanan kayıp

ve çalıntı oranı %6.6’ya ulaştı. Bunun üzerine, perakendeciler, ürünlerini gönül rahatlığı ile açıkta sergileyebilmeyi artırabilmek için, daha iyi ürün koruma çözümleri arayışı içine girdiler. Bu arayışın en önemli sebebi, müşterilerinin açıkta sergilenen ürünleri ince-leyebilmeleri için fırsat yaratıp, dokunarak inceledikleri ürün ile deneyim yaşamalarını ve satın alma aşamasında daha hızlı karar vermelerini sağlamaktı. Bununla birlikte, ürünler açıkta sergilen-diğinde müşterilerin mağazada daha fazla zaman geçirdiği saptandı. Sensormatic’in yeni sert etiket ailesi ile hırsızlığa daha fazla açık olan ürünleri koruma yeteneği

önemli derecede arttı. Bu şekilde Sensormatic, perakendecilere, hem açıkta sergileme fırsatını hem de yüksek güvenlik çözü-münü aynı anda sunabilmeyi sağlayarak fark yaratıyor.Sensormatic’in sert etiket ailesini genişletmesinin en önemli sebebi ve hedefi, bir mağazadaki tüm ürün yelpazesini hırsızlığa karşı koruyan ve tek sökücü modeli ile sökülebilen geniş bir sert etiket ailesi çözümü sunmak. Buna ek olarak, niş çözüm alternatifleri sağlayan rekabetçi ürün portföyü ile kategoriye özel güvenlik çözü-mü ihtiyaçlarını da gideriyor.Bu hedefler doğrultusunda, Sen-sormatic, örümcek alarm ile her türlü elektronik cihazı (tablet, LED TV, bilgisayar, fotoğraf makinesi, kartuş, vantilator, güç kaynağı) paket olarak korurken; beyzbol sopası, golf sopası, tenis raketi, olta gibi spor malzemeleri için

özel olarak üretilen sert etiket serisi ile farklılaşıyor. Bunların yanı sıra her türlü giyim (kıyafet, ayakkabı, çanta, jean) ve akse-suar (deri ürünler, çanta, saat, güneş gözlüğü, mücevher) için de özel üretilmiş sert etiket çözüm-leri sunuyor. Özel üretilen sert etiket modelleri arasında topuklu ayakkabı için, denendiğinde müş-teriyi rahatsız etmeyen bir sert etiketten tutun da; kıravat, fular, mayo gibi hassas ve keten, ipek gibi pahalı tekstil ürünleri için de özel olarak üretilmiş etiketler bulunuyor.

Sert etiket ürün ailesindeki yenilikler ile…Sensormatic garantisi ve kalitesi ile daha geniş çeşitliliğe sahip ürün grubunu korunuyor. Güçlü görsel caydırıcılığa sahip bu çözüm ile kayıp ve çalıntı oranı azalıyor ve karlılık artıyor.

Yeni sert etiket ailesi

SENSORMATIC GÜVENLİK HİZMETLERİ TİC. A.Ş.

64 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 69: Sayı 9

Tek markaya ait ürün grubu ile bütün mağaza korunabiliyor. Yeni seri ürünler, Sensormatic markalı diğer ürünler ile uyumlu çalıştığın-dan (örneğin yeni etiketler bütün Sensormatic sert etiket sökücü-ler ile uyumludur) var olan EAS yatırımının değeri artıyor. Bunlara ek olarak, Sensormatic ürünleri, raf ömrü uzun, tekrar kullanabilen ürünler olup, kolayca montaj ve demontaj olanağı bulunuyor. Tüm bu noktalar operasyonel maliyet-lerinin düşmesini sağlıyor.Yeni sert etiket ailesi, perakende-cilerin açıkta sergileyeceği ürün kategorisinde artış fırsatı sunu-yor. Üstelik daha az fire olması, ürünlerinin stokta kalmama

riskini azaltıyor. Sensormatic, perakendecilere, gönül rahat-lığıyla ürünlerini açıkta sergile-me fırsatı sunarak müşterilerin satın alma dürtülerini harekete geçiriyor. Bütün bunlar pera-kende satışının artırılmasına sebep oluyor.

Liderlik güvenilirlik ve performansSensormatic, müşterilerinin kolaylığı için tüm ürünleri aynı yerden satın alabilecekleri tek durak, tek tedarikçidir. Bunlara ek olarak, halihazırda sunduğu etiketlerin kalite/performans standartları konusunda Sensormatic’in

marka değeri ve pazar liderliği en önemli değerlerindendir. Sunulan tüm ürünler önemli ve kapsamlı mühendislik test kurallarını geç-miş ve evrensel güvenlik stan-dartları ile uyumludur. Bununla birlikte çevreye duyarlı, yeniden işlenerek kullanılabilen ürünler üretmektedir. Sonuç olarak, tüm ürünler Sensormatic garantisi altındadır ve ürünlerin arkasın-da Amerika’nın ve dünyanın en büyük güvenlik şirketlerinden biri olan Tyco vardır. Tyco, yarım yüzyıldan beri, sektöre özel ve en teknolojik, fayda sağlayan çözüm-leri sunmaktadır ve bu konuda kendisini sürekli geliştirmeye devam etmektedir.

Yeni sert etiket ailesi, perakendecilerin açıkta sergileyeceği ürün kategorisinde artış fırsatı sunuyor. Üstelik daha az fire olması, ürünlerinin stokta kalmama riskini azaltıyor. Sensormatic, perakendecilere, gönül rahatlığıyla ürünlerini açıkta sergileme fırsatı sunarak müşterilerin satın alma dürtülerini harekete geçiriyor. Bütün bunlar perakende satışının artırılmasına sebep oluyor.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 65

Page 70: Sayı 9

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Çeviri: Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu ÜyesiTom Reeve Mart 2011

Yüksek 25.4 7.7Düşük 0.6 0.3Ortalama 3.6 0.9

Cheshire’da 100 kişiye düşen kamera yoğunluğu Kentsel Kırsal

Özel 1,7 milyonToplu Taşıma 115.000Kamusal (kasaba ve şehir merkezlerinde) 33,433

İngiltere’deki Kamera Sayıları (2011):

66 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

İngiltere’de sıkça iddia edildiği gibi 4,2 milyon değil, yalnızca 1,85 milyon kamera var. Bu rakam, Cheshire’ın yeni emekli olan polis şefi Graeme Gerrard’ın araştırmalarına dayandırılıyor.

Emniyet Müdürleri Birliği CCTV lideri İngiltere’de1,85 milyon kamera olduğunu iddia ediyor...İngiltere’de toplam kaç ka-

mera olduğu sürekli cevabı aranılan bir soru, ama biz cevabı bulduğumu-zu sanıyoruz. İngiltere’de sıkça iddia edildiği gibi 4,2 milyon değil, yalnızca 1,85 milyon kamera var. Bu rakam, Cheshire’ın yeni emekli olan polis şefi Graeme Gerrard’ın araştırmaları-na dayandırılıyor.Emekli olana kadar Emniyet Müdür Muavini görevini yürüten Gerrard, Emniyet Müdürleri Birliği’nde (Associ-ation of Chief Police Officers - ACPO) CCTV konusunda liderlik yaptı. 4,2 milyon rakamı, 2002’de yayınlanan Michael McCahill ve Clive Norris’in araştırmalarından çıkmış ve son yıllarda hayli sorgulanmıştı.Yeni rakamın hesaplanması Cheshi-re Emniyet Müdürlüğü’nün bir “bilgi toplama” çalışması sonucunda gerçekleşti.Haberin detayları şöyle…Emniyet Müdür Muavini Gerrard, polis teşkilatının Coğrafik Bilgi Sistemleri (GIS) yöneticisi Richard Thompson’a talimat vererek, CCTV ile elde edilen kanıtların dedektifler tarafından daha verimli kullanılabil-mesi için Cheshire’daki kamu ve özel tüm CCTV kameralarının harita-sını çıkarmasını istedi. Polis Toplum Destek Görevlileri (PCSO), Cheshire’ı baştanbaşa dolaşarak bütün işyerlerini ziyaret edip kendilerinin CCTV sistemleri

hakkında bilgi topladılar. Toplanan bilgiler – kameranın yeri, kullanılan kayıt ortamı, kayıtların ne kadar sü-reyle saklandığı ve görüş açıları gibi bilgiler de dahil – Cheshire’ın GIS sistemine eklendi.Gerrard ve Thompson, bu veriler-den üretilen bilgiler ışığında – arazi kullanım düzeni ve nüfus bilgileriyle uyumlu hale getirerek – özel şahısla-ra ait 1,7 milyon adet CCTV sistemi bulunduğu kanısına vardı.Bu sayıya yerel otoritelere ait 33,433 adet kamerayı ve İngiltere’nin tamamında işleyen toplu taşıma sisteminde kullanıldığı tahmin edilen 115,000 kamerayı da eklediler.Bu üç sayının toplamından, 1,85 milyon rakamına ulaştılar.Emniyet Müdür Muavini Gerrard, 2007 de İç İşleri tarafından yayın-lanan Ulusal CCTV Stratejisinin yazarlarından biridir. Elde edilen bu yeni rakamın, İngiltere’deki CCTV sayısı üzerinde süregelen tartışma-ları şekilendirmek konusunda yararlı olacağı görüşünde. CCTV İmage dergisindeki yazısında: “Başka ülkelerden daha fazla CCTV kamera-sına sahip olduğumuzu iddia etmek, yalnızca İngiltere’de kaç tane ka-mera kurulu olduğunu bilmediğimiz anlamına gelmiyor, aynı zamanda başka ülkelerdeki sayıyı da bilmediği-mize işaret ediyor – bu makalede de göstereceğimiz gibi bu çok tartışmalı bir varsayım, çünkü şimdiye kadar kendi ülkemizdeki kamera sayısına dair güvenilir bir veri elde edemedik.” demekte.

Cheshire rakamları Kamusal alanı görebilen özel

şahıs kameralarının sayısı: 9766 Yerel otoritelere ait kamusal

kameralar: 504 Cheshire Nüfusu: 1,006,100

Ulusal İngiltere rakamları Ağırlıklı Ortalama (ulusal kent-

sel/kırsal profiline uygun olarak): 100 kişiye 2.805 kamera İngiltere’deki özel kameralar

= (2.805/100)*60,776,238 = 1,704,773 kamera İngiltere’deki kamusal kamera-

lar = 33,433 (Gerrard/Thompson tahmini) Toplu taşımadaki kameralar =

115,000 (Londra Ulaşım verilerine dayandırılarak Gerrard/Thompson tahmini) İngiltere’deki toplam CCTV

kamerası = 1.85 million.

İngiltere’de kaç kamera var?

Page 71: Sayı 9
Page 72: Sayı 9

BİLGİ GÜVENLİĞİ

TAO’nun operasyon alanları terörle mücadeleden siber saldırılara kadar her alana yayılıyor ve en temel malzemeleri de bilgi teknolojileri firmalarının ürünlerindeki üretici zaafları.

2010 yılının Ocak ayının sıradan bir gününde, Teksas Eyaleti San Antonio şehrinin, Şehir Meclisi üyesi Ray

Lopez’in telefonu çalıp, arayan kişi “Garaj kapımın otomatik kilidi çalışmıyor!” diye şikayet bildirdiğin-de, kimse uluslararası bir casusluk faaliyetinin açığa çıkacağını tahmin edemezdi. Ama şikayet arama-ları ve e-postalarının ardı arkası kesilmedi ve üstelik hepsi de aynı bölgede oturan insanlardan ve tı-patıp aynı sorundan bahsediyordu. Askeri araç yolu ile 410 numaralı eyaletler arası otobanın çevrelediği bölgede oturanların hiçbiri garaj kapılarını açamıyorlar ve arabalarını çıkaramıyorlardı.

Neredeyse tüm ulaşımın şahsi araçlarla karşılandığı Teksas’ta, gizemli bir şekilde açılmayan garaj kapıları bir anda politik bir mesele haline geldi. Sonunda, bilmece çözüldü ve olayın NSA’in San Anto-nio ofisinde görevli mühendislerin geliştirdiği bir Kara Mobil Radyo anteninin garaj kapılarının otomatik kilitleme sistemleriyle aynı frekans-ta çalışmasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Bu noktada bütün gözler, San Antonio’daki NSA’in çalışmalarına döndü.İlk başlarda NSA bölgesel fuarlara katılacak kadar şeffaf bir şekilde faaliyet göstermekteyken, 2007’de aniden içine kapandı. 2010’daki garaj kapıları sorunu kafaları karıştırana kadar kimse, 11 Eylül

2001’den sonra hızla inşa edilen bu tesiste neler yapıldığını fazlaca araştırmadı.NSA’in San Antonio’da, 8,733 metrekarelik eski Sony bilgisayar yongası tesisinde kurduğu “Data Merkezi” faaliyetine 2012’de başladı; ancak San Antonio Express-

Füsun KOCAMAN / VİYAGROUP A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi

Devlet eliyle korsanlık - 2

68 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 73: Sayı 9

News Gazetesi’ne göre Savunma Bakanlığı’nın 2004 ile 2013 yılları arasındaki bütçelerinin hiçbirinde, bu çalışma yer almıyor. Tesis daha sonra 12,542 metrekareye yayıldı ve şu anda değeri 72 milyon Ame-rikan Doları olarak hesaplanıyor ve NSA’nin bu tesise 300 milyon dolar yatırım yaptığı tahmin ediliyor.Geçen sayıda, Der Spiegel Dergisi’nde Edward Snowden tara-fından yapılan açıklamalar ışığında yayınlanan rapor ve benzer kaynak-lar üzerinde yaptığım araştırmalar-dan yararlanarak, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Ajansı NSA istihbarat teşkilatının nasıl bilgisayar korsanlığı yaptığını aktar-mıştım. Der Spiegel Dergisi’nde 29 Aralık 2013 tarihinde yayınlanan rapor, NSA’in bu işleri kotarmak için “elit korsanlar”dan oluşan Özel Amaçlı Erişim Operasyonları Birimi’ni (Tailored Access Operati-ons-TAO) kurduğunu bildiriyor. Bu sayıda sizlere, bu birimin yapısını ve nasıl faaliyet gösterdiğini anla-tacağım.

Özel amaçlı erişim operasyonları birimi TAOSan Antonio’da eskiden Sony’e bil-gisayar parçaları üreten tesisin iki binasından büyük olanında çalışan, NSA’in tepe faaliyetlerini yürüten ve normal yollardan erişimin tıkan-dığı noktada devreye girdikleri için “nöbetçi su tesisatçıları” diye tabir edilen, parolaları “erişilemeyene erişmek” olan ekibin resmi adı: Özel Amaçlı Erişim Operasyonları Birimi (Tailored Access Operations-TAO). TAO’nun operasyon alanları terörle mücadeleden siber saldırılara ka-dar her alana yayılıyor ve en temel malzemeleri de bilgi teknolojileri firmalarının ürünlerindeki üretici zaafları. Görev tanımını kağıda dökerken,

“ülkenin bugüne kadar gördüğü en önemli istihbaratı” TAO’nun sağla-dığını yazan eski bir TAO yöneticisi hanım, TAO’nun büyümesi, entegre Bilgisayar Ağları Operasyonlarının alt yapısını kurması ve Bilgisayar Ağı Saldırılarını askeri operasyon-lara destek vermek üzere gerçek-leştirmesi gerektiği inancını dile getiriyor. Buradan da anlaşılacağı gibi, küresel ağlara hükümet des-tekli agresif saldırılar düzenlemek TAO’nun asli görevi!

TAO internetin bir ürünü1997 yılında TAO kurulduğunda, henüz Facebook, Twitter, YouTube yoktu. Bu yıllarda internet kullanan insanlar vardı elbette -istatistikler bu sayının 70 milyon civarında, yani dünya nüfusunun %1,7 si ka-dar olduğunu belirtiyor– ama kimse işin güvenliğini düşünecek bilinçte değildi. Oysa NSA’in bu tarihte işe aldığı korsanlar, Maryland Fort Meade Genel Merkezindeki masa-larına yerleşirlerken, görevlerinin küresel ağı ele geçirmek olduğunu biliyorlardı.

Alışılmış NSA personelinden çok daha genç –ve hatta biraz da garip tipli– bu elemanlar için özel ve giriş çıkışı kısıtlı bir kat oluşturuldu ve bu gençler hem korsan hem de vatansever kahramanlar olmanın keyfini sürerken dünya bilgisayar ağını ve ağ üzerinden akan her tür-lü bilgiyi ele geçirdiler, kendileri gibi elemanlar yetiştirdiler ve yazılım, donanım geliştirdiler. Son yıllarda durum biraz daha açıklık kazandı, artık NSA Direktörü Keith Alexander’ı bilgisayar korsan-larının düzenlediği konferanslarda bazan askeri üniforması bazan da kot pantolonu ile yeni nesil ele-manlar ararken görebilir olduk.Der Spiegel Dergisi’nin raporuna bakılırsa, büyümesine devam eden TAO’ya, 2008 de NSA 60 kişi almış ve “Teksas Kriptoloji Merkezi”nde göreve başlatmış. Bir 13 kişilik ekip ile “Gereksinimler ve Hedefleme” –bugün bu ekipte 85 kişi çalışıyor– ve 3 kişiyle de yazılım departmanlarını kurmuş. 76 personelle başlayan faaliyete başlayan ve eleman sayısının

Bugün TAO’nun elinde çok geniş ve gelişmiş bir çözüm yelpazesi, adeta bir alet çantası var ve bu son derece kapsamlı alet çantasına NSA Quantumtheory adını veriyor.

“Devlet Eliyle Korsanlık” başlığıyla geçen sayıda 1. bölümünü yayınladığımız yazının başında teknik bir hatadan dolayı çeviri ibaresi kalmıştır. Yazı çeviri değil sayın Füsun KOCAMAN’a aittir. Bu hatadan dolayı başta sayın Kocaman olmak üzere tüm okurlarımızdan özür dileriz.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 69

Page 74: Sayı 9

BİLGİ GÜVENLİĞİ

2015’te 270’e ulaşması bekle-nen TAO’nun artık Fort Meade ve San Antonio’nun, yanısıra Hawaii (Wahiawa), Fort Gordon (Georgia) ve Denver (Colorado) yakınındaki Buckley Hava Üssü’nde de şube-leri var. Ayrıca, iç yazışmalardan anlaşıldığı-na göre, irtibat bürosu adı altında Frankfurt yakınında Darmstadt’ın banyösü Griesheim’daki ABD askeri yerleşkesinde faaliyet gös-teren Avrupa Güvenlik Operasyon-ları Merkezi (Security Operations Center - ESOC) isimli bir ofisi de bulunmakta.

Whitetamale1 OperasyonuSan Antonio ofisinin ana hedefi Orta Doğu, Küba, Venezuela, Kolombiya ve tabii Meksika’yı takip etmek. Uyuşturucu tarafiğinden tutun da insan kaçakçılığına kadar her türlü suçun büyük oranda işlendiği Meksika sınırı, ABD İç Güvenliği açısından çok kritik önem taşıyor. 2013 yılında, Meksika’da polis, antiterörizm, hapishane sistemleri ve sınır polisleri teşkilatlarının hep-sinin Kamu Güvenliği Bakanlığı’na bağlanması, tüm yumurtaları bir sepete toplayarak Amerikan istih-baratının ekmeğine yağ sürmüş oldu. Avenida Constituyentes’deki Genel Merkezde çalışan 20,000 kişi, Meksika’nın tüm güvenlik sistemini yönetir oldu. Hal böyle olunca Avenida Constituyentes’in ağına sızmak bütün Meksika’yı ele geçirmek demek oldu. Snowden’dan öğreniyoruz ki, TAO çalışanları Genel Merkez’deki sistem yöneticilerini hedef alarak,

2009 yılında “Whitetamale” isimli bir operasyon başlatmış ve önce üst düzey yöneticile-rin e-postalarına sızmışlar. Bu operasyon sayesinde yalnızca uyuşturucu kartelleri hakkında bilgi almakla kalmayıp olayı diplomatik konuşma ve yazışmaların takibine kadar götürmüşler. Cumhurbaşkanı Felipe Calderon’un da hesabının bulunduğu e-posta sunucularına sızarak, hem cumhurbaşkanının –ve cumhurbaşkanlığı adayı Pena Nieto’yu-, hem de kabine üyeleri ve üst düzey diplomatların iletişimleri-ni ele geçirmişler. Bu yolla bir yılda elde edilen gizli belge sayısı 260!Bütün bu “ülke güvenliğinin korun-ması için zorunlu faaliyetler”miş gibi gösterme çırpınışları –ki yalnızca güvenlik amaçlı olsa bile faaliyetlerin ahlaki yanı tartışma-lı- ve NSA üst düzey yetkililerinin inkarlarına rağmen, operasyonla-rın güvenlik kadar ticari amaçlar da taşıdığı aşikar. Örnek vermek gerekirse, Snowden’ın açıklama-larından, muazzam denişaşırı petrol rezervine sahip ve Brazilya hükümetinin de çoğunluk hissele-rini elinde bulundurduğu dev petrol şirketi Petrobras’ın da, e-mail ve telefonlarının izlendiğini öğrenmiş bulunuyoruz.

Bilgisayar ağı istismarı (Computer network exploitation-CNE) casus yazılımlarıBilgisayar ağı istismarı CNE, ağın uç noktalarında bağlı sunucular, iş istasyonları, güvenlik duvarları, router’lar, el cihazları, telefon santralleri gibi cihazlarını ve hatta makinelerin denetleme ve yönetim

işlevini gören SCADA (Supervisory Control and Data Acquisition) sis-temlerini hedef alarak tüm kritik altyapı tesislerini ele geçirmek için casus yazılım geliştirme işine verilen ortak ad. Bunların en ünlüsü ve aynı zaman-da en kötüsü, Stuxnet isimli bir solucandı ve 2010 yılında ortaya çıkarıldı. Virüsün Amerikalılar ve İsrailli istihbarat ajansları tarafın-dan Iran’ın Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesislerini sabote etmek için geliştirildiği ve 1000 kadar santrifüjü kullanılamaz hale getirmeyi başardığı anlaşıldı. CNE’lere bir örnek de Belçika’nın telekom hizmet sağlayıcısı Belgacom’da 2013 Eylül’ünde ortaya çıkan “Operation Socialist” isimli yazılımdı ve virüsün kay-nağının İngiliz istihbarat servisi Government Communications Headquarters (GCHQ) olduğu anlaşıldı. Virüs ortaya çıktıktan sonra, bunun sahte bir LinkedIn sayfasından tüm Belgacom ağ şebekesine yayıldığı ve bunu yaparken de GCHQ’nun amacının Belgacom müşterilerinin telefon ve veri trafiğine uzaktan erişim sağlamak olduğu belirlendi. Belçika Başbakanı Elio di Rupo, bu yapının en geç 2011yılında Belgacom personeli farkına varmadan sessizce bilgisayarlara aşılandığının tahmin edildiğini ve aktif hale geçtikten sonra şifreleri ve başka dökümanları çalarak uzaktaki yöneticisine aktardığının tahmin edildiğini bildirdi. Bunu yaparken ana hedefin Belçikalılar-dan çok, toptan iletişim hizmeti sunan Belgacom Uluslararası Taşıyıcı Hizmetleri (Belgacom In-

Korsanlar hedeflerinin davranış biçimlerini tespit ettikten sonra, Quantum silahlarından uygun olanı çekerek saldırıya geçiyorlar.

70 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 75: Sayı 9

ternational Carrier Services – BICS) yapısı içinde hizmet verilen Suriye ve Yemen’in iletişimi olduğundan kuşkulanılıyor ki, çok da akla yakın.

Artan ustalıkBugün TAO’nun elinde çok geniş ve gelişmiş bir çözüm yelpazesi, ade-ta bir alet çantası var ve bu son derece kapsamlı alet çantasına NSA Quantumtheory adını veriyor. Bu araçlardan bazılarının sonuca ulaşmada başarı oranı %80. En büyük başarılarını Yahoo, Facebo-ok ve static IP kullanan sunuculara karşı sağlıyorlar. NSA henüz Google kullanıcılarını ele geçiremediklerini itiraf etmekle birlikte, alet çantasından GCHQ’ya satışlar yapmaya da devam ediyor. GCHQ’nun favorisi Belgacom’da uyguladıkları QUANTUMINSERT’i NSA de OPEC organizasyonunun-Viyana merkezini hedef alarak, üst düzey üyelerini izlemek için kullanmış.

NSA’nın gölge ağıDer Spiegel’in raporundan öğ-rendiğimiz bir başka gerçek de, Quantum metotlarının ağırlıklı olarak, NSA’in kendi gizli sunucu ve router’larıyla işleyen ve interne-te alternatif olarak kurduğu “gölge ağ” üzerinde faaliyet gösterdiği. Kendi yapısı dışındaki router ve sunucuları da “enfekte” ederek, bu gölge ağa hizmet eder hale getiriyor ve TAO’nun korsanlarının önündeki yol açıyor. Korsanlar hedeflerinin davranış biçimlerini tespit ettikten sonra, Quantum silahlarından uygun olanı çekerek saldırıya geçiyorlar. Takip ettikleri kişinin peşine düşen bu ya-zılım, kişi NSA’in kontrolüne girmiş bulunan bir kablo2 veya ruter’dan geçtiğinde, sistem sesli alarm veriyor ve kullanıcının ulaşmaya ça-lıştığı web sayfasını tespit edip kod adı Foxacid olan NSA sunucusuna yönlendiriyor.

Casusluk gelenekleri korunuyorNSA yetkilileri faaliyetlerine dair yaptıkları açıklamalarda: “TAO’nun operasyonları eşsiz bir ulusal de-ğerdir ve ülkenin ve müttefiklerinin savunmasında en önde gelen çalış-malardır.” ifadelerini kullanıyorlar.NSA, operasyonlarında CIA ve FBI’dan da destek alıyor, örneğin kapalı ağlara ulaşmak konusunda gidip yerinde müdahale etmek gerekiyor bu durumda FBI bir uçak tahsis ediyor ve yüksek teknoloji tesisatçıları ve ajanlar birlikte yola çıkıyor, hayalet gibi kimseye görün-meden operasyonu gerçekleştirip uzaklaşıyorlar. Geçen sayıdaki yazımda da belirt-tiğim gibi, belli başlı üreticilerin ürünlerini sahiplerine ulaşmadan önce bir “atölye”de alıkoyarak içine casus yazılım ve/veya donanım

eklendiğini biliyoruz. Bu da hem kullanıcıları hem de üreticileri şüphe içinde bırakıyor ve sektörde bu konuda bazı “kendini temize çıkarma” gayretleri başlamış du-rumda. Bilhassa Microsoft, Apple, Google, AoL, LinkedIn, twitter, Ya-hoo!, Facebook gibi büyük internet şirketleri bu harekette başı çekiyor; tepkilerini, taleplerini medya aracı-lığıyla halka duyurmaya çalışıyorlar. ABD başkanı Barack Obama da Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile ilgili “Reform” önerileri hazırlıyor. Gelecek sayıdaki yazımda hem şirketlerin bu sorun karşısında nasıl örgütlendikleri konusuna değineceğim, hem de Obama’nın reform önerileri üzerinde yapılan değerlendirmede her bir önerinin kaç “puan” aldığını sizlerle payla-şacağım. .

1 Tamale: Daha cok geleneksel ve dini günlerde, yılbaşında, cenazelerde, düğünlerde yenilen ve tüm Meksika lokantalarında hatta sokaklarda satılan mısırın dış kabuklarından hazırlanıp pişirilen Meksikalılar için çok özel bir yiyecek.2 Der Spiegel raporundan, SEA-ME-WE-4 gibi okyanus altı kabloların bile dinlendiğini öğreniyoruz.

NSA yetkilileri faaliyetlerine dair yaptıkları açıklamalarda: “TAO’nun operasyonları eşsiz bir ulusal değerdir ve ülkenin ve müttefiklerinin savunmasında en önde gelen çalışmalardır.” ifadelerini kullanıyorlar.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 71

Page 76: Sayı 9

Ülkemizde faaliyet gösterdiği bilinen terör örgütlerinin geçmişte ve halen mana taşıyan faaliyetleri incelendiğinde AVM’lere yönelik bir terör tehdidinin düşük olduğu değerlendirilebilir.

Ülkemizde faaliyet gösterdiği bilinen terör örgütlerinin geçmişte ve halen mana taşıyan faaliyetleri incelendi-

ğinde AVM’lere yönelik bir terör tehdidinin düşük olduğu değerlen-dirilebilir. Türkiye’de son 15 yılda AVM’lere yönelik terör saldırıları; 1999’da Büyük bir perakende

zincirinin Kadıköy ilçesi sınırla-rındaki yoğun bir mağazasında alkollü içecekler reyonunda ve otoparkta bomba patlatılması, 2000 yılında, başka bir pera-

kende zincirinin Bakırköy sınırları içerisindeki orta ölçekli bir ma-ğazasının girişindeki bir fast-food dükkanında bomba patlatılması, 2005 yılında, Bakırköy’de bir

AVM’nin girişinde bomba patlatıl-ması 2006 yılında, İstanbul/

Bahçelievler’de bir markette pat-lama meydana gelmesi 2007 yılında, Samsun’da bir

pasajda bomba patlatılması 2007 yılında, Ankara Ulus’taki

Anafartalar Çarşısının bombalı bir saldırıdan zarar görmesi,Görüldüğü üzere, ülkemizde 15 yıllık bir süreçte AVM’lere yönelik saldırı ortalaması, biraz da zorlamayla 2 yılda birdir ve ortak

eylem yöntemi bombalamadır. Ancak terörizm, günlük yaşamın bir çok elementine benzer bir şekilde, küresel bir karakter taşı-maktadır. Terör örgütleri, varlık-larını sürdürmek için uluslararası işbirliğine ve karşılıklı desteğe önem vermekte, eylem alanlarını tanımlarken ülke sınırlarını dikka-te almamaktadırlar. Terör saldırıları, örgütlerin siyasi hedeflerine ulaşmak veya talep-lerini dile getirmek için en uygun vasıta olarak görülmektedir. En önemlisi de; terör örgütleri arasında eylem hedefleriyle ilgili tercihler, kullanılan silahlar ve saldırı taktikleri hakkında son derece etkili bilgi ve tecrübe transferi geleneği bulunmakta, birbirlerinin başarılı eylemlerinden ilham almaktadırlar. Örnek olarak; intihar eylemleri ilk defa 1970’li yılların sonların-da Lübnanlı şii örgütler tarafın-dan bomba yüklü araçlarla icra edilmiş, daha sonra Hindistan’ın hemen güneyindeki Sri Lan-ka’daki Tamil Kaplanları örgütü tarafından aynı yöntem benimsen-miş; bombalı kemerleri ve bomba yüklü sürat motorlarını ilk defa bu örgüt kullanmıştır. Bir süre sonra, Tamil Kaplanları’nın geliştirdiği bu yöntemler Orta Doğu’da da

kullanılmaya başlanmıştır. Diğer bir örnek ki, son zamanlar-da görülen bir eylem şekli haline gelmiştir; ABD’deki okullarda başlayan piyade tüfekleriyle etrafı yaylım ateşine tutma tekniği, radikal İslamcı örgütler tarafından ilk defa Mumbai’deki saldırılarda uygulanmış ve en son Kenya’daki AVM saldırısında kopyalanmıştır. Şunu söylememiz gerekir ki; dünyanın bir yerinde bir terör örgütünün yeni bir saldırı taktiği başarıya ulaştıysa, mutlaka ve mutlaka başka örgütler tarafın-dan, dünyanın başka bir yerinde uygulanması an meselesidir. Bu nedenle; şimdiye kadar Türkiye’de pek aşina olmadığımız AVM’lere yönelik terör saldırısı riskiyle her an karşılaşılabileceği-mizi kabul etmemiz gerekmekte-dir. Bu bulguyu destekleyen diğer bir olgu ise; terör örgütlerinin en çok tercih ettikleri hedefler için-de, “kolay hedefler” (soft target) dediğimiz, korunmasız toplu sivil hedeflerin her geçen gün daha çok yer alıyor olmasıdır. 11 Eylül 2001’den sonra tüm dünya’da gerçekleşen veya önle-nen sansasyonel terör eylemleri dikkate alındığında AVM’lerin maliyet/etkinlik açısından terör örgütlerince en çok tercih edilebi-

Hakan ÖZALP, CPP Özel Güvenlik Yöneticisi

Ülkemizde AVM’lere yönelik bir terör tehdidinden bahsedilebilir mi?

GÜVENLİK HİZMETİ

72 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 77: Sayı 9

lecek hedeflerin başında gelebile-ceği değerlendirilmektedir. Halen, genel güvenlik seviyesi olumlu olan ülkelerde AVM’lere yönelik mevcut tehditlerin ya-nında; Afganistan, Irak, Suriye, Pakistan, Libya, Yemen, Somali, Nijerya, Kenya gibi olağan çatış-ma ortamlarında bombalı saldırı-ların olağan hedeflerinden birisi Pazar yerleridir. Gerçekleşen olaylar incelendiğin-de; saldırı silahlarının ortak nok-tasının patlayıcı maddeler olduğu görülmektedir. Ancak, Kenya’da meydana gelen olayda bomba-ların yanısıra piyade silahları da kullanılmıştır.

Kenya Nairobi’deki Westgate AVM’de ne oldu?Afrika’nın doğusunda bulunan Kenya’nın başkenti Nairobi’de genellikle batılıların ve zengin yer-lilerin gittiği Westgate AVM’ye 21 Eylül 2013 saat 1230 sıralarında araçla gelen 4 kişilik terörist grubu tarafından silahlı bir saldırı gerçekleştirildi. Teröristlerin sa-yısının 10-15 arası oladuğu iddia edilmiş olsa da, olay sonrasında yapılan CCTV incelemesinde sa-dece 4 terörist teşhis edilebildi. AVM’nin önüne kadar binek bir araçla gelen 4 teröristten ikisi, AVM’nin ana kapısından içeri girerek kapıdaki silahsız güvenlik görevlilerine ve kalabalık bir res-toranda oturan sivillere tüfeklerle ve el bombalarıyla ilk saldırıyı gerçekleştirdiler. Diğer iki terörist ise, AVM’nin önünden otopark rampasını kul-lanarak otoparkın çatı katındaki arka girişe yöneldiler ve o bölge-deki çoğunluğu kadın ve çocukla-rın oluşturduğu bir topluluğa tüfek ve el bombalarıyla 5 dakika kadar ateş açtıktan sonra AVM’nin içine girdiler. Teröristler AVM içinde, rastladık-ları herkese öldürmek kastıyla

ateş açtılar. Sadece Müslüman olduğunu ispat edenlerin canları bağışlandı. AVM’deki müşteriler, panik ve korkunun etkisiyle bula-bildikleri yerlere saklandılar ama teröristler tarafından saklandıkları yerlerde öldürüldüler. Müşterilerin büyük bir kısmı ise 4 saate varan sürelerde AVM’yi terk etmeyi başardılar. İddialara göre saldırının baş-lamasından neredeyse 2 saat sonra Kenya güvenlik güçleri olaya müdahale edebildiler. Bu ana kadar AVM müşterilerinden silahı olanlar ve yakın bir yerleşim yerinde oturanlardan “komşu koruma” programı üyesi 30 kadar gönüllü koruma, silahlarıyla terö-ristlere karşı ateş açtılar ve birini yaraladılar. Güvenlik güçlerinden olaya ilk mü-dahale eden Polis Özel Harekat timi, olay yerine sonradan gelen Kenya askeri birlikleri tarafından terörist sanılarak ateş altına alın-dı ve timin liderini öldürdüler. Bu olaydan sonra, güvenlik güçleri arasında müdahaleye kimin ko-muta edeceği kavgası yaşanmaya başladı ve bir süre tüm güvenlik güçleri geri çekildi. Saldırının başladığı günün akşamı

4 teröristin gündüz müşterilerin kullandığı tahliye istikemetini kullanarak AVM’den kaçtığı sonra-dan anlaşıldı. Ancak, müteakip 3 gün boyunca teröristlerin AVM içinde bir dükkanda bir kısım rehinelerle birlikte bulundukları sanılarak kurtarma operasyonları devam etti. Ayrıca, Kenya resmi açıklamalarında eylemi gerçek-leştiren terörist sayısının 10-15 olduğu ifade edilmiştir. Dördüncü gün, AVM’nin otopar-kında meydana gelen büyük bir patlamayla binanın yarısı çöktü ve sonrasında operasyonun sona erdiği açıklandı. Operasyon sonrasında teröristlerin ölü olarak yakalandığı açıklandı ancak şim-diye kadar teröristlerin cesetleri bulunamadı. Olayda hayatını kaybedenlerin sayısının altısı güvenlik görevlisi olmak üzere 67, yaralananların sayısının 200’den fazla olarak belirlendi. Patlamadan sonra meydana gelen enkazın altında ise 30 kadar kişinin daha cesedi-nin olabileceği ifade edildi. Kurtarma operasyonu sırasında bir çok hata yapıldığı bilinmek-tedir, ancak, bu konumuzla ilgili değildir. Bizi ilgilendiren taraf,

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 73

Page 78: Sayı 9

GÜVENLİK HİZMETİ

binanın plânına çok iyi derecede vakıf oldukları anlaşılmıştır. AVM içinde mevcut CCTV sis-

teminin sayı ve kayıt kalitesi açı-sından yetersiz olması ve 10 km kadar mesafedeki bir merkezden uzaktan erişim imkânı olmasına rağmen bu imkânın kullanılmama-sı saldırı sırasında AVM içindeki eylemciler hakkında istihbarat edinilmesini engellemiştir. AVM’deki müşterilerde silah

bulunması teröristlerle müşterile-rin karışmasına neden olmuş ve müdahale sırasında tereddütlere sebep olmuştur.

Çıkarılan derslerGünümüzde AVM’lerde alınan tüm tedbirler, terör/suç olayın-da kullanılacak silahların tespit edilmesine yöneliktir. Halbuki, bir terör/suç olayının gerçekleşmesi için silah ve bu silahı kullanacak teröristin/suçlunun beraber bu-lunması gerekmektedir. AVM’lerin giriş kontrollerindeki güvenlik kontrollerinde silahı aramak yeri-ne, teröristi veya suçluyu arayıp bulmaya çalışmak daha isabetli sonuçlar verecektir. Genel olarak kabul edilmelidir ki, bir terörist, eylem öncesinde gergin ve sinirli olacaktır ve bunu vücud diliyle dı-şarıya vuracaktır. Dolayısıyla; giriş noktalarında güvenlik görevlilerinin insanî yeteneklerini kullanmak temel güvenlik tedbiri olmalıdır. AVM’lerdeki CCTV sistemlerinin kapsama alanı ve kameraların yer-

AVM güvenliği açısından yapılan hatalardır ki, bunlar; Etkili bir tahliye plânlamasının

olmaması veya varsa da, bu plânın tatbikatının yapılmamış olması sivil zayiatını artırmıştır. AVM’nin plânına operasyon

güçleri tarafından aşina olunma-ması, güvenlik güçlerinin AVM içine sızmasını imkânsız kılmıştır. Diğer taraftan, teröristlerin daha önceden AVM’de keşif yaparak

74 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 79: Sayı 9

leşim yerleri çok dikkatli seçilmeli ve yüz tanıma, plaka tanıma gibi yazılımlarla desteklenmelidir. An-cak, bu yazılımların yeterli bir veri tabanı ile desteklenmesi gerek-mektedir ve en uygun veri tabanı kolluk kuvvetlerinin veri tabanıdır. Ancak, ülkemizde bu bilgilerin pay-laşımı şu anda mümkün değildir. AVM’lerin CCTV kayıtlarına uzaktan erişimin plânlanması gerekmektedir. Bu husus, zincir AVM’lerde sağlanıyor olsa da, müstakil markalı AVM’lerde bunun için ilave tedbir alınması gerekmektedir. Böyle bir imkân, Kenya’daki olaya benzer bir du-rumda güvenlik güçlerinin saldır-ganlar hakkında anlık istihbarat toplayabilmesini sağlayacaktır.

Terör olaylarına yönelik özel olarak kriz planlaması yapılması elzemdir. Bu kapsamda, muhtemel bir olayda olaya müdahale edecek birimlerle ön koordine yapılması ve işbirliği pro-tokolü imzalanması, bu kapsamda AVM’nin plânının paylaşılması ve bu birimlere AVM içinde eğitim yapma imkânı sağlanması uygun olacaktır.Tahliye planlaması bir çok olasılığı karşılayacak şekilde yapılmalı, AVM personelinin plana tam olarak vakıf olması sağlanmalı ve her birinin tahliye sırasında müşterileri yönlen-dirmesi ve tahliye gruplarına liderlik yapması sağlanmalıdır. Bu kapsamda, tahliye istikametleri ve çıkışları her zaman açık bulun-durulmalı, her tahliye çıkışı mutlaka CCTV kapsama alanında olmalıdır.

Sonuç Terör olaylarına ilişkin risklerin minimize edilmesi, teröristle-rin eylem öncesi keşif faali-yetlerinin tespit edilmesi, bu tür olayların meydana gelmesi halinde kriz yönetiminin etkin bir şekilde gerçekleşmesi-ne destek olmak için AVM yönetimleri tarafından tedbir alınmalıdır. AVM güvenliği kendine has tehditlere karşı, kendine has güvenlik tedbirlerini içeren farklı bir güvenlik alt disipli-nidir. Bu nedenle, hem özel güvenlik görevlileri açısından, hem de özel güvenlik yönetici-leri açısından branş eğitimleri-ne ihtiyaç duyulmaktadır.

Page 80: Sayı 9

GÜVENLİK HİZMETİ

MYO mezunu özel güvenlikçiler iş için öncelikle sektöre değil devlet memuru olmak için kamuya yönelmektedirler.

20-21 Şubat 2014 tarih-lerinde Ankara’da Em-niyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı ile Güvenlik

Servisleri Organizasyon Birliği Der-neği (GÜSOD) tarafından organize edilen bünyelerinde Özel Güvenlik ve Koruma Programı bulunan üniversitelerinden çağrılan öğretim elemanları (öğretim üyeleri ve öğretim görevlileri)’nın da katıl-dığı bir Çalıştay düzenlenmiştir. Çalıştay’a sektörde yer alan firma yöneticileri ve sahipleri ile sektöre fikirsel düzeyde katkıda bulu-nan kişilerde katılmış ve önemli destek sağlamışlardır. Çalıştay, ilgili tarafları her ne kadar bir taraf eksik olsa da önemli bir bölümünü buluşturması yönünden önemli bir faaliyet olarak değerlendirilmelidir. Dördüncü taraf olan özel güvenlik hizmeti alan (Kamu kuruluşları ve özel sektör kuruluşları)’lar daha önce de olduğu gibi bu Çalıştay’a da katılmamışlardır. Aslında bu çok önemli bir eksiklik olarak gö-rülmektedir. Özel güvenlik sektörü ile ilgili olarak ülkemizde ikisi Ko-caeli Üniversitesi ve biri Gaziantep Üniversitesi olmak üzere üç adet Ulusal Sempozyum düzenlenmiş ve bildiri kitapları basılmıştır. Ne yazık ki bu sempozyumlara da özel güvenlik hizmeti satın alan

müşteri (kamu ve özel)’ler katılma-mıştır. Özel güvenlik sektörünün tüm tarafları ile en büyük sorunu aslında müşterilerine kendisini anlatamaması ve yaşadığı sorunla-ra çözüm bulmakta müşterilerini kendi tarafına alamaması olarak görünmektedir. Çalıştay çok başarılı ve etkin olmuştur. Çalıştay sonuç raporu çıktığında tüm taraflar bu rapordan kendisine ders çıkarmalı ve Çalıştay bundan sonra yapılacaklara veya yapılması gerekenlere başlangıç olmalıdır. Çalıştay’ın akademik katılımcıla-rı olarak aslında MYO’larda da büyük eksikliğin olduğunu gördük. Halen 20 devlet üniversitesi MYO’da ve 1 vakıf üniversitesi MYO’da Özel Güvenlik ve Koruma Programı mevcuttur. Ancak ne alt yapı (laboratuvar, ders malzemesi,

spor salonu vs.) ne de üst yapı (öğretim elemanı niteliği ve niceli-ği, ders kitabı vs.) olarak mevcut programların hem özel güvenlik sektörünün hem de müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak düzey-de olmadığını ve bu sorunun da sektöre nitelikli eleman yetiştiril-mesi açısından önemli bir sorun olduğu Çalıştay’da ortaya çıktı. işin vahim tarafı ise Özel güvenlik eğitim kurumlarının durumunun daha da vasat durumda olması. Sayı olarak görev yapan 300 bin civarında özel güvenlik görevlisin-den bahsedilirken işletmelere re-kabet avantajı sağlayacak nitelikli özel güvenlik görevli sayısının çok düşük rakamlarda olduğu hatta emekli asker ve polisleri saymaz-sak sektörün görev alanlarında ara kademe yöneticisi olacak

“Özel Güvenlik Eğitiminde Meslek Yüksekokullarının Rolü” Çalıştayı ve ortaya çıkan gerçekler

Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN / KOÜ. Ö. İ. U. MYO Müdürü Mülkiyet Kor. ve Güven. Böl. Bşk.

76 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 81: Sayı 9

nitelikli eleman sayısının çok az sayıda olduğunu gördük. Örneğin; sektörün önemli firmalarından birinin üst düzey yöneticisinin ver-diği rakam MYO mezunu sayısının yüzlerce çalışan içinde sadece üç olduğudur. Bu durum aslında bir gerçeği de ortaya çıkarmıştır. MYO mezunu özel güvenlikçiler iş için öncelikle sektöre değil devlet memuru olmak için kamuya yönel-mektedirler. Bu gerçeği biz kendi okulumuz mezunlarında görmekte-yiz. Her ne kadar elimizde tam bir istatistiki bilgi olmamakla birlikte 2006 yılından bu yana verdiğimiz 1200 civarında mezunumuzun % 80’i KPSS sınavları ile kamu kurumlarına (Danıştay, Yargıtay, Sayıştay, Cezaevleri, Maliye Ba-kanlığı taşra birimleri, gümrüklerin taşra birimleri, üniversiteler gibi) geçmiş ya da polis veya uzman erbaş-astsubay olmak üzere ilgili eğitim kurumlarına geçmiştir. Dikey geçiş yaparak veya yeniden üniversiteye geçiş sınavına girerek 4 yıllık fakültelere gitmeyi tercih etmişlerdir. Ancak mezun sayısı-nın %10 gibi bir bölümü sektörde çalışmayı tercih etmiştir. Sektörde her problem kapısı aralandığında başka bir kapının ol-duğu görülmektedir. Dolayısıyla şu soru hemen akla gelmelidir. MYO mezunu özel güvenlik görevlileri

neden sektörde çalışmayı tercih etmemekte, yeni arayışlar içine girmektedirler? Soruyu tersten sorarsak sektör firmaları MYO mezunu özel güvenlik görevlilerini tercih etmemekte midirler? Bu durumun da taraflarca irdelenmesi gerekir. Çalıştay bize aslında ayna-ya bakma fırsatı vermiştir. Tabi ki bize derken tüm taraflara “aynaya bak” demiştir. Çalıştay’ın ortaya çıkardığı bir başka gerçek (sorun) de sektör-deki tarafların sağlıklı bir iletişim içinde olmadıklarıdır. Bırakın ayrı ayrı tarafları aynı tarafta yer alan örneğin; MYO’ların bile kendi ara-larında bir ilişkinin olmadığıdır. Do-layısıyla bu eksikliğin de Çalıştay sayesinde bir nebze olsun gideril-diği hatta bunu belki de çözülmesi gereken sorunların başında geldiği gerçeği görülmüştür. Her ne kadar ayrıntılı bir Çalıştay Sonuç Raporu yayınlanacak olsa da Çalıştay’da ki sonuçları madde-lemeye çalışırsak; MYO’ların kendi aralarında bir

birliktelik ve standardizasyonu sağlamaları, MYO’larında Özel Güvenlik

Koruma Programı açılırken bulu-nulan yerin mesleğin gerektirdiği yeterliliğe sahip olmasına dikkat edilmesi, Mutlaka bir gelecek analizi ya-

pılarak açılacak program sayısının belirlenmesi, MYO’larında kadroda bulunan

veya derse giren öğretim eleman-larının mesleğe uygun eleman yetiştirecek kabiliyette olmalarına özen gösterilmesi, Öğrencilerin staj yapmaları ile

ilgili var olan hukuksal sorunların giderilmesi, Üniversitelerin alanla ilgili

akademik personel ihtiyacının karşılanabilmesi için Lisansüstü programların açılması ancak bunu için de öncelikle MYO Özel Güven-lik Koruma programlarının Yükse-kokul (4 yıllık) seviyeye getirilmesi,

MYO’larının özel güvenlik hiz-meti verilen tüm sektörlerin insan kaynağı ihtiyacını nitelik olarak analiz edip eğitim-öğretimlerini yeniden gözden geçirip yeniden ya-pılandırmaları ve bunu sağlamak içinde tüm sektörlerden (temsilci kuruluşlardan) görüş alınması, Özel güvenlik sektöründe yer

alan üst düzey yönetici, işletme sahibi gibi rol model olabilecek kişilerin MYO’ları Özel Güvenlik Koruma Programlarına davet edile-rek öğrencilerle buluşturulmaları, kariyer günleri gibi faaliyetlerle sektörün tanıtılması, MYO’lar Özel Güvenlik Koruma

Programlarında görevli akademis-yenlerin güvenliğin tüm toplum tarafından doğru anlaşılması, mesleğe farkındalık yaratılması ve mesleğin toplum genelinde var olan kötü imajını silecek çalışma-lar yapmaları.Yukarıda sıralanan maddeler tabi ki Çalıştay’dan çıkarılabilecek tüm sonuçları ifade etmemektedir. Çünkü Çalıştay, üç çalışma gru-buyla sürdürülmüş ve aynı konu başlıklarını farklı üç grup tartış-mış, çözüm önerileri geliştirmeye çalışmıştır.Sonuç olarak “Özel Güvenlik Eğitiminde Meslek Yüksekokulla-rının Rolü” Çalıştayı çok başarılı ve verimli olmuştur. Başta GÜSOD ve üyeleri ile Emniyet genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı’na fikirleri ile katkıda bulunan tüm katılımcılara teşek-kür ederim.

Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 77

Page 82: Sayı 9

GÜVENLİK HİZMETİ

Yasa ile işverene ciddi yükümlülükler gelmektedir. İşveren, çalışanların güvenliğini sağlamak ve bunun için gerekli araç ve gereçlerin teminini ve bu araç ve gereçlerin her zaman çalışır durumda olduğunu teyit ve kontrol etmek ile yükümlü olacaktır.

Y üksekte çalışma riskleri ve güvenlik önlemleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca

hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca 20 Haziran 2012 tarihinde karar-laştırılan “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı” kabul edilmiştir. Kanunun içeriğinin asıl amacı iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluklarını yeniden düzenlemektedir.Bu yasa ile işverene ciddi yüküm-lülükler gelmektedir. İşveren, çalışanların güvenliğini sağlamak ve bunun için gerekli araç ve gereçlerin teminini ve bu araç ve gereçlerin her zaman çalışır du-rumda olduğunu teyit ve kontrol etmek ile yükümlü olacaktır. Bu yasa ile belirlenmiş yükümlü-lükler yerine getirilmediği takdirde çok ağır cezalarda getirmektedir. işi durdurma ve ağır para cezaları gibi…Yasanın gerekçeleri birçok batı ülkesinde ulusal mevzuat ve yeni

teknolojilerin gerektirdiği şartlara uyum çabası içinde olduğu gibi, uluslararası normalar da bu ge-lişmenin dışında kalmamıştır. Bu yasa Avrupa Birliği ortak direktif-leri (89/391/EEC) mevzuatı ile entegre olmaktadır.Ülkemiz; iş sağlığı ve güvenliği tecrübesinin oluşturulmasında belirli bir geçmişe sahiptir. Bu tecrübenin yaşanan değişimler ile desteklenmesi ve teknolojik gelişmelerin mevzuat düzenleme-lerine yansıtılması ve uluslararası deneyimlerinden ve uluslararası standart ve yönetmeliklerden faydanılmasını gerektirmektedir.Kanunda tüm bu amaçların yanı sıra aşağıdaki temel hususlarda kanunun içinde yer almaktadır:1) Uygun bir çalışma ortamı sağlayacak şekilde iş yerinin tasarlanması,2) Kayma – düşme – yangın – patlama gibi benzeri risk faktörle-rinden kaynaklanan yaralanmaları önlemek için yeterli ve standart-lara uygun önlem ve sistemlerin kurulması,3) İş yerinin, gürültü ve titreşim seviyelerinin yönetmeliklere

uygun seviyesinde olmasını sağla-mak,4) Kullanılan makine, araç, gereç ve diğer teknik ekipmanların, hastalık ve kazaların meydana gelmesini önleyecek şekilde tasarlanması, yerleştirilmesi ve kullanılmalarının sağlanması,5) Risklerin bertarafının toplu koruma tedbirleri ile sağlanmadı-ğı zamanlarda işveren tarafından temin edilecek kişisel koruyucu donanım ve sistemlerin sağlan-ması,Kısacası, kanunun asıl amacı işyerlerinde ilk önceliğin çalı-şanların sağlığına güvenliğine verilmesidir.Temel olarak çalışanı tehlikeler-den uzaklaştırmak ve korumak için geliştirilmiş TSE EN Standart-ları vardır. Bunlardan bazıları: TSE EN 795: Yüksekten

düşmeye karşı koruma-ankraj cihazları-özellikler ve deneyler, TS EN 516 Class 1-C: Çatıda

yürüme ve basamaklar – çatı eri-şim modüler sistemler – özellikler ve deneyler, TS EN 10255 (ISO 65): Bari-

yer ve küpeşte çelik borular,

Çatıda iş güvenliği

Osman Levent CELASUN / Genel Müdür YANMAR END. ve TİC. A.Ş.

78 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 83: Sayı 9

TS EN 1562: Dökümler-tem-per dökme demirler (dövülebilir) bariyerler, TS EN ISO 14122-2: Ma-

kinalarda güvenlik-makinalara daimi erişme vasıtaları-Bölüm 2: Çalışma platformları ve yürü-me yolları, Bunlara ilaveten TÜV, Lloyd’s

kriterleri,Bu standartlar ile bahsedilen koruma sistemlerinin özellikleri ve test metotları detaylı olarak belirlenmiştir.Yanmar, çalışanları çalışma platformlarında karşılaşabilecek-leri risk & tehlikelerden uzaklaş-tırmak ve önlemek için 75 yıllık tecrübesi ve kalitesi ile İngiliz KEE™ SAFETY firması ile yapmış olduğu iş birliği sayesinde KEE™ SAFETY ürünlerini kullanıcılarının hizmetine sunmaktadır. Kee™Safety bazılarını yukarıda ifade ettiğimiz standartlara bağlı kalarak; bu sistem ve cihaz-ları üreterek ve bu ürettikleri ürünleri 3. parti test kuruluşla-rına (Llyod’s, DIBT (Deutsches Institut Für Bautecknik), Apave, Ceram, TÜV, CSCS, Safe Cont-ractor, HAS (Contractors Health and Safety Assessment Sche-me) ) test ettirmiş ve bunları belgelemiştir. Ürünlerin tamamı “CE” onaylı olup yüksek garanti

süreci sunmaktadır.Bu sistemler ve ürünler kullanıcı-lar tarafından kullanım özellikleri daha iyi ve hızlı anlaşılsın diye her sistem ve ürün için ayrı bir model ayrı bir “logo” ile birlikte geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları;

Çatı tamamında çatı izolasyo-nunu bozmadan serbest duran; çatı üstünde çalışanı koruyan emniyet çözümleri. Çatıya zarar vermeden, çatı

üstündeki çalışmalarda çalışana emniyet içinde yürüme imkânı veren platformlar. Çatıya zarar vermeden, çatı

üstündeki çalışmalarda çalışanın çatı üstünde kesintisiz dolaşımını sağlayan emniyet çözümleri, Her türlü, küpeşte, bariyer ve

trabzanlar, Kaynak kullanılmadan, cıvatalı

montaj her türlü, küpeşte, bariyer ve trabzanlar, Alüminyum, paslanmaz çelik

veya demir dökümden mamul, Sakatların kullanımına uygun

dizayn. Yanmar, 35 yıllık tecrübesi ve KEE™SAFETY ile olan işbirliği sayesinde söz konusu sistem ve ürünlerin her türlü dizayn – sis-tem temini – montaj ve teknik destek konularında müşterilerinin hizmetindedir.

Yasanın gerekçeleri birçok batı ülkesinde ulusal mevzuat ve yeni teknolojilerin gerektirdiği şartlara uyum çabası içinde olduğu gibi, uluslararası normalar da bu gelişmenin dışında kalmamıştır. Bu yasa AB ortak direktifleri (89/391/EEC) mevzuatı ile entegre olmaktadır.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 79

Page 84: Sayı 9

Sigorta, yangın önlemleri ve risk yönetimi gibi ifadeleri duydu-ğumuz noktada bu kavramların bizlere

neler ifade ettiğini ve ifade etmesi gerektiğini düşünmek gerekir. Ko-nuyla ilgili tüm tarafların aynı içeriği anlıyor olması önemlidir.

Tehlike ve risk nedir?Hastalık, yaralanma ya da maddi hasara neden olabilecek herhangi bir etken (kimyasallar, elektrik, yüksekte çalışma, vb.) tehlike olarak tanımlanmaktadır. Tehlike-yi, yaşanılan olayın nedeni olarak ifade etmek yanlış olmayacaktır. Risk, tehlikenin gerçekleşme olası-lığı ile etkilerinin büyüklüğünün bir-

leşimidir. Başka bir ifade ile zarar ya da kaybın ölçüsüdür. Sigortacı-lıkta ise ortaya çıkması muhtemel bir tehlike veya zarar verici olayların gerçekleşmesi ihtimalini anlatmak için riziko kelimesi kullanılmaktadır.

Yangın nedir?Yangını teknik tanımlara ve formül-lere girmeden tanımlamak istersek

Riski yönetimi, riski ortadan kaldırmak veya kabul edilebilir limitler içine getirebilmek için kontrol metotlarının uygulanması ya da değişiklikler yapılmasıdır. Risk yönetiminin ilk adımı tespit edilen risklerin analiz edilmesi olup, belirlenen risklerin sayısal (şiddet ve olasılıkları ile riskin önem derecesi) olarak ifade edilerek derecelendirilmesidir.

Risk yönetimi yangın önlemleri ve sigorta

Özlem EMGEN / MARSH Risk Consulting Grup Müdürü MARSH Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş.

YANGIN GÜVENLİĞİ

80 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 85: Sayı 9

zarara yol açan, dost olmayan ve kontrolsüz yanma demek yanlış olmayacaktır.Yangının çıkma sebeplerini genelle-yerek sıralamak istersek aşağıdaki hususlar ön plana çıkmaktadır. Korunma tedbirlerinin alınmaması, Bilgisizlik, İhmal ve dikkatsizlik, Kazalar, Sıçrama, Sabotaj, Tabiat olayları.

Tabiat olayları hariç yukarıda sayılan sebeplerin hepsi doğru ve etkin risk yönetimi sayesinde engellenebilir ve/veya etkisi en aza indirilebilir.

Risk yönetimiRiski yönetimi, riski ortadan kaldır-mak veya kabul edilebilir limitler içine getirebilmek için kontrol metotlarının uygulanması ya da değişiklikler yapılmasıdır. Risk yönetiminin ilk adımı tespit edilen risklerin analiz edilmesi olup, be-lirlenen risklerin sayısal (şiddet ve olasılıkları ile riskin önem derecesi) olarak ifade edilerek derecelendiril-mesidir. Diğer önemli adım ise, her belirlenen risk için önlem alınma-sının gerekli olup olmadığına ve alınması gereken tedbirlerin neler olduğuna karar verilmesidir. Bu amaçla şu sorulara yanıt bulmanız gereklidir: Tehlike tamamen ortadan kaldı-

rılabilir mi? Riski kontrol etmek için ne

yapılmalıdır? Yasalarımız bu konuda neleri

gerektirmektedir? İyi uygulamalar bu konuda

neleri önermektedir?Şirketlerin, riskleri kontrol altına alma yöntemleri, riskin büyüklü-ğüne göre ve en öncelikli olandan daha az öncelikli olana doğru sıralanmak üzere aşağıdaki gibi olmalıdır: Tehlikeyi ortadan kaldırıp,

faaliyetin yapılmaması: Ticari faaliyetlerin varoluş nedenleri mal veya hizmet üretmek olduğuna göre faaliyeti yapmamak mümkün olmayacaktır. Tehlikeli olanı, daha az tehlikeli

olanla değiştirilmesi: Yanıcı ve parlayıcı kimyasal yerine yangın ve patlamaya yol açmayacak kimyasal özelliğe sahip maddelerin kulla-nılması gibi uygulamaların hayata geçirilmesi her zaman üretimin gerekliliği dolayısıyla mümkün ola-mayacaktır. Malzeme güvenlik bilgi formlarının iyi analiz ediliyor olması faydalı olacaktır. Bu mümkün değilse, tehlike-

nin izole edilmesi: Havalandırma sistemleri kurulması, patlama du-varları yapılması gibi mühendislik önlemlerinin uygulamasını gerekti-recektir. Bu da mümkün değilse tehlike-

nin azaltılması: Tehlike tarafından yaratılacak zararın azaltılması ve çalışanın korunması için yapılabile-ceklerin yapılmasını kapsamakta-dır. Bunların arasında sayılabilecek hususlar:1. Güvenli çalışma yöntemleri (iş tanımları ve çalışma talimatları oluşturulması ve çalışanlarla payla-şılması),2. İdari kontroller (devriye atılma-sı, faaliyetlerin belli vardiyalarda yapılması),3. Acil durum hazırlığı (tüm tedbirlere rağmen, zarara neden olabilecek olayın vuku bulması ihtimaline karşın, hızlı ve etkin mü-dahale ile can ve mal güvenliğinin sağlanması). Risklerin transfer edilmesi: Si-

gorta risk transfer yöntemlerinden en yaygın olarak kullanılanlarından biridir. Risklerin taşınması: Şirket

karşı karşıya olduğu riskleri ve risklerin boyutlarını bilerek ya da bilmeyerek; anlayarak ya da tam anlamadan taşımayı seçebilir, riski yönetmez.

Risk yönetiminde önemli hususlar-dan biri de düzeltici (reaktif) olmak yerine önleyici (proaktif) olmakta-dır. Önleyici olabilmenin tek yolu da riski doğru anlamak, olay olmadan gerekli tedbiri alabilmektir. Riski doğru anlayıp gerekli fiziki ve idari tedbirleri hayata geçirdikten sonra yapılması gerekli bir diğer önemli husus da finansal olarak faaliyeti-mizi ve şirketimizi güvence altına almak için riskimizi sigortaya trans-fer etmektedir. Risk yönetiminin en önemli adımla-rından biri işyerinde gerçekleştirilen tehlike belirleme ve risk analizi sonrasında uygulamaya alınan kontrol tedbirlerinin etkinliklerinin izlenmesi ve gözden geçirilmesidir. Bir kereye mahsus olmak üzere, yapılacak faaliyetlerin şirketlere katma değeri sınırlı olacak, risk yönetim süreci yaşayan bir süreç olmayacaktır. Sürekli iyileşme prensibi çerçevesinde gözden geçirmede aşağıdaki sorular cevap-landırılmalıdır. Kontrol tedbirleri planlandığı

gibi gerçekleştirilmiş midir? Kontrol tedbirleri uygulanmış

mı ve uygulanan tedbirler yerinde tedbirler midir? Seçilen yöntem doğru ve etkin

çalışıyor mudur? Değerlendirilen risklere ait

maruziyet ortadan kalkmış mıdır? Kontrol tedbirleri, yeni risklerin

ortaya çıkmasına neden olmuş mudur? Riskler “Kabul edilebilir risk

seviyesine” indirilmiş midir?Bu noktada önemli bir hususta

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 81

Page 86: Sayı 9

YANGIN GÜVENLİĞİ

sigorta şirketlerinin, yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları bina-larda, tesislerde ve işletmelerde, yasal mevzuat hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek mec-buriyetinde olmalarıdır. Dolayısıyla risk mühendisleri saha ziyaretle-riyle yangın önlemlerini ve bunların yeterliliklerini değerlendirecek, si-gorta şirketlerine riski sigortalama konusunda yol gösterecektir.

Yangın önlemleriKonumuz yangın olduğuna göre yangın konusunda risk yönetimi nasıl olmalıdır? Yangına karşı yapıl-ması gerekenler, tedbir ve önleme unsurları gibi örneklerini çoğalt-mamızın mümkün olduğu pek çok soruya yanıt aramak gerekmekte-dir. Bu noktada, yangın önlemle-rini sadece aktif ve pasif koruma sistemleri olarak düşünmek ve değerlendirmek yapılabilecekler konusunda eksik yönlendirmelere neden olacaktır.Şirketimizde, hizmet veya mal üret-tiğimiz binamızda ya da yaşadığımız evimizde farklı düzeylerde uygula-mamız gereken yangın önlemlerini aşağıdaki şekilde sıralamamız mümkündür; Faaliyetimiz için doğru yer

seçimi, Bina yapı tarzına dikkat edilme-

si (aynı zamanda sigorta primleri-nin belirlenmesi için de önemlidir), Binalar arası mesafeye dikkat

edilmesi, Binaların tasarımında pasif

yangın koruma sistemlerinin göz

ardı edilmemesi, Binaların tasarımı ve inşası

sırasında doğru malzeme seçimi ve kullanılması, Paratoner sağlanması ve kont-

rol edilmesi, Topraklama sisteminin kurul-

ması ve kontrol edilmesi, Elektrik ve mekanik sistemlerin

doğru seçilmesi ve montajlarının düzgün yapılması, Jeneratör bulundurulması ve

periyodik kontrollerinin düzenli yapılması, Kimyasalların düzenli ve doğru

depolanması, taşınması ve kullanıl-ması, Yangın algılama ve alarm sis-

teminin kurulması ve bakımları ile kontrollerinin yapılması, Yangın söndürme sistemlerinin

sağlanması ve bakımları ile kontrol-lerinin yapılması, Yangınla mücadele ekipman-

larının sağlanması ve bakımlarının yapılması, Yangına müdahale ekipleri

kurulması, eğitilmesi ve tatbikat yapılması, İtfaiye ile tatbikat yapılması, Acil durum kaçış yolları ve kaçış

kapılarının belirlenmesi, yapılması ve sürekli kullanım için açık tutul-maları, Acil durum aydınlatma sistemi-

nin kurulması ve düzenli bakım ve kontrollerinin yapılması, Çalışanların bilinçlendirilmesi, Elektrik ve mekanik bakım ve

kontrollerin, ekipman üreticilerin ve ilgili standartların önerdiği aralık-

larla, yetkin kişilerce yapılması ve/veya uzman firmalara yaptırılması, Çalışma talimatlarının üretici

firma şartları ve tavsiyeleri de göz önüne alınarak hazırlanması, Çalışanlara yönelik eğitim

programları oluşturulması, oluştu-rulan eğitim programlarının hayata geçirilmesi, Sıcak iş izin sisteminin

uygulanması, Sigara içme yasağı uygulanması, Temizlik ve düzen sağlanması, Çöp kutularının düzenli boşaltıl-

ması, Yerleşim düzeni değişiklerinde

yangın sistemlerinin göz önünde bulundurulması, Yeni inşaatlarda, yeni hat

montajlarında mevcut tüm yangın sistemlerinin yeni yapılanma içinde yeterli, olup olmadığının kontrol edilmesi ve gerekli olması duru-munda yeni sistemlerin kurulması, Yangın sistemlerinde yapıla-

cak tamir ve bakımlarda itfaiye ve sigorta şirketi ile iletişim halinde olunması ve onlardan gelecek talepler doğrultusunda ek tedbirler alınması, İş sürekliliği planlarının

hazırlanması, Kriz yönetim planlarının hazır-

lanması, Yangın sigortası ve yangına

bağlı kar kaybı sigortası yaptırıl-ması, sigorta yapılanmasında ek teminatlara dikkat edilmesi, İç denetim mekanizması kuru-

lup işletilmesi, Düzenli kayıt tutulması.

Tüm bunları yaparken yürürlükte bulunan yasalar ve uluslararası iyi uygulama şartları takip edilmelidir. Yangın sistemi parçalarının seçimi konusunda onaylı ekipmanlar ter-cih edilmelidir. Ayrıca; konusunun uzmanı, benzer projeleri başa-rıyla hayata geçirmiş, personeli uluslararası standartlara da hâkim firmalarla hem tasarım hem de

Risk yönetiminin en önemli adımlarından biri işyerinde gerçekleştirilen tehlike belirleme ve risk analizi sonrasında uygulamaya alınan kontrol tedbirlerinin etkinliklerinin izlenmesi ve gözden geçirilmesidir.

82 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 87: Sayı 9

uygulama aşamasında çalışılması büyük önem arz etmektedir. Yangın konusunda gerek tasarım gerek uygulama gerek ise bakım ve kontrol konularında piyasada faaliyet gösteren şirket sayısı çok fazladır. Bu şirketlerin arasında işi-nin uzmanı doğru şirketleri bularak çalışabilmek, şirketlerin karşı kar-şıya kaldıkları sorunların başında gelmektedir. Satın alma yaklaşı-mıyla çoğu zaman verilen tekliflerin detayları ile şirketler için kritik mahiyette olan hususlar incelen-mek yerine tekliflerin ihtiva ettikleri fiyatlar değerlendirilmekte ve riskin yönetimi konusunda gerekli des-teği veremeyecek firmalarla gerek tasarım gerek ise montaj projeleri tamamlanmaya çalışılmak zorunda kalınabilmektedir. Projelerin tasa-rım, montaj ve devreye alınmaları sırasında atlanabilecek hususlar, geç de olsa bazı sistemlerde doğru bakım ve kontrollerin yapılmasıyla yakalanabilmektedir. Ancak, sprink-ler sistemi gibi kritik sistemlerin doğru olup olmadığını anlamak için tek bir fırsat vardır. O da maale-sef yangın anıdır. Sistem, doğru yapılandırıldıysa görevini yapmak-ta, yanlış yapılandırıldıysa yangın karşısında etkisiz kalmaktadır. Tüm bunlar seçilen firmaların önemini bize bir kez daha hatırlatmaktadır. Piyasanın kontrolüne yönelik kar gütmeyen şirketler aracılığıyla oluş-turulacak piyasa denetimi, yapılan kalitesiz ve uluslararası standart-lara uygun olmayan tasarım, uygu-

lama, kontrol ve bakımların önüne geçmeye yardımcı olacaktır. Bu durum hem hizmet alan şirketlerin finansal kaynaklarını ve risklerini doğru yönetmek için harcamalarına dolayısıyla riskin kontrol altında tutulmasına yardımcı olacak hem de piyasada şirketler arasında fiyat farklılıklarının ve haksız rekabetin önüne geçilmesine yol açacaktır.Ülkemizde, son yıllarda yaşanılan yangın sayılarında ve bu yangın-ların neden olduğu kayıplarda ciddi artışlar söz konusudur. 2011 yılından bu yana, lojistik ve kimya sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde ciddi yangınlar ve kayıplar yaşanmıştır. Maalesef tarihi binalarda olan yangınlar da azımsanacak sayıda değildir. Kısa bir süre ayırarak internet üzerinde, referans şehir adı ile yılı girilerek yangın kelimesi taratılarak yapıla-bilecek bir araştırma, bu iki sektör başta olmak üzere pek çok yangın haberine ulaşmamızı sağlayacaktır. Bu haberler, sigorta şirketlerinin ödemekle yükümlü oldukları hasar bedelleri konusunda tahmin yap-mamız için fikir verecek, dolayısıyla da hem sigortalı hem sigortacı hem de ülke ekonomisi adına risk yönetimi konusuna daha hassas yaklaşılması gerektiğini hatırlata-caktır. Sigorta şirketlerinin yurtdışında kar-şı karşıya kaldığı tablo doğal afet-lerdeki artışla birlikte daha ciddidir. Japonya Depremi ve Tsunami, Yeni

Zelanda ve Şili depremlerinin finan-sal boyutları da afetlerin kendileri kadar ürkütücüdür. Tüm bu unsurlar, sigorta piyasası-nın riske yaklaşımını, risk algısını değiştirmektedir. Yurtdışında uzun yıllardır var olan riski iyi yöneten ile riski yönetim konusunda iyileştirme yapabilecek şirketlere sigortalama da farklı prim ve muafiyetlerin uygulanması artık ülkemizde de yaygın şekilde yer bulmaktadır. Si-gorta şirketleri riskleri daha yüksek maliyetlerle (prim) sigortalamakta, risk iyileştirmeleri talep etmekte ve bunların hayata geçmesi koşuluyla sigortalamayı gerçekleştirmekte-dirler. Sigortalayacakları riskler konusunda daha seçici davranmak-tadırlar.

SigortaSigorta, zarara neden olabilecek olayların meydana gelmesi sonucu oluşacak maddi kayıpların tazminat ödenerek karşılanmasıdır. Sigorta, aynı türden tehlikeyle karşı karşıya olan kişilerin, belirli bir miktar ücret ödeyerek, o tehlikenin gerçekleş-mesi sonucu, zarara uğrayanların zararını karşılamak için oluşturulan bir sistemdir. Dolayısıyla kişiler para ile ölçülebilecek zararlarını ödedikleri prim yoluyla paylaşırlar.Türk Ticaret Kanunu’ndaki sigorta sözleşmesi tanımının da ifade ettiği gibi bir riskin sigortalanabil-mesi için mali karşılığının ölçülebilir olması gerekmektedir. Sigortanın

Yangın Sigortası Genel Şartlarına göre yapılan yangın sigortası; taşınır ya da taşınmaz mallarda doğrudan çıkan veya çevreden sirayet eden yangının, yangına sebebiyet versin ya da vermesin, yıldırım veya infilakın doğrudan doğruya vereceği zararları teminat altına almaktadır.

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 83

Page 88: Sayı 9

YANGIN GÜVENLİĞİ

doğru bedel üzerinden yapılması, doğru primlerin ödenmesi ve ya-şanabilecek hasar anında sigorta-dan doğru bedellerin alınabilmesi için gereklidir. Bu da mutabakatlı kıymet takdir çalışmalarının, aktüeryaların, risk mühendisliğinin ve yapılan risk analiz çalışma-larının önemini göstermektedir. Sigortalama sürecinde oluşturulan teklifnameler diğer önemli bir parametredir. Teklifname, sigorta-lının doldurarak sigortacıya verdiği ve sigorta konusu ve poliçe şartları ile ilgili gerekli tüm bilgileri taşıyan bir formdur. Teklifnamelerin ileride ortaya çıkacak uyuşmazlıkların önlenmesini için tarafların imza-sını taşıması gerekir. Sigortacının riski almada ve primi belirlemede kullandığı bilgileri özellikle risk mü-hendisliği çalışması gerçekleşme-mişse sadece bu forma dayandığı göz önüne alındığında, sigortalının bu formu detaylı ve doğru olarak doldurması gerekmektedir.Riskin sigortalanabilmesi için ge-rekli olan diğer hususlar arasından riskin ani ve beklenmedik nitelikte olması, meşru bir temele dayanma-sı, hukuka ve topluma aykırı olma-ması ve gerçekleşme sıklığının çok yüksek olmaması gerekmektedir. Sigortacı, sigortalının faaliyet konu-suna göre sigorta edip etmemeye karar vermektedir. Bu sebeple, bazı sektörler sigortalanamazken bazılarına da belli yangın tedbir-lerinin hayata geçirmeleri şartıyla sigortalanabilmesi mümkündür. Sigorta tarihini incelediğimizde yangına yönelik ilk yapılanmayı İngiltere’de 1666 yılında gerçek-leşen büyük Londra yangınından sonra Yangın Bürosu’nun ku-rulmasıyla birlikte görmekteyiz. Ülkemizde ise sigortaya olan ilgi yine bir yangın olayı sonrası 1870 yılında İstanbul’da yaşanılan Büyük Beyoğlu yangını akabinde oluşma-ya başlamıştır. Bugün de yangın

sigortası, sigorta yapılanmasında ağırlığını korumaktadır.

Yangın sigortasıYangın Sigortası Genel Şartlarına göre yapılan yangın sigortası; taşı-nır ya da taşınmaz mallarda doğ-rudan çıkan veya çevreden sirayet eden yangının, yangına sebebiyet versin ya da vermesin, yıldırım veya infilakın doğrudan doğruya vereceği zararları teminat altına almaktadır. Yangın sigortasında, yangın ana teminatına ek teminatlar ilave edilebilmektedir. Ek teminatlar, sigortalılar için hasar yaşanması durumunda yaşadıkları hasarın kar-şılanmasında belirleyici olmaktadır. Yangın ana teminatına ek olarak alınabilecek teminatlar sigorta genel şartlarına göre şu şekilde sıralanabilir: Deprem ve Yanardağ Püskür-

mesi, Grev-Lokavt-Kargaşalık-Halk

Hareketleri-Kötü Niyetli Hareketler, Terör, Fırtına, Kar Ağırlığı, Sel ve Su Baskını, Dahili Su, Yer Kayması, Kara Taşıtları Çarpması, Hava Taşıtları Çarpması, Deniz Taşıtları Çarpması, Duman.

Ek teminatların doğru yapılandırıl-mış olması bir hasar anında zararın tazmin edilip edilemeyeceğini belir-ler. Örneğin; yangın poliçesine dep-rem teminatı almamış bir sigorta-

lının işyerinde deprem sonucunda yangın çıkması sonucunda oluşan zarar tazmin edilemez. Çünkü yan-gının sebebi olan deprem teminatı poliçede mevcut değildir. Ülkemi-zin deprem ülkesi olması gerçeği ve özellikle endüstrimizin yüksek deprem bölgelerinde yoğunlaşması bu gibi hususların öneminin altını çizmektedir.Bu kapsam dahilinde belirtilmesi gereken bir diğer husus da yangı-nın mutlaka sigortalı yerde çıkması şart değildir. Başka bir yerde çıkan bir yangının etkileri (duman, sıcaklık nedeni ile bozulma, vb.) ve söndürme ve kurtarma çalışma-ları sırasında sigortalı unsurlarda meydana gelecek zararlar yangın sigortası teminatına dahildir. Ek teminatla sigorta kapsamına alınabilecek fırtına, kar ağırlığı, sel ve su baskını, dahili su, yer kayma-sı, duman ve taşıt çarpmalarının neden olduğu yangın veya infilak ile yangın ve infilak sonucunda meydana gelen duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğru-dan neden olacağı maddi zararlar ek sözleşme olmasa da teminat kapsamı içerisindedir.Özellikle yüksek binalar, uçuş rota-sında olan veya havaalanına yakın bulunan tesisler için hava taşıtı ek teminatı alınması önemli bir başka husustur.Yangın, bir mal sigortasıdır. Taz-minat esasına dayanır, yani amaç uğranılan gerçek ekonomik kaybın karşılanmasıdır. Poliçede yazılı sigorta bedeli, sigortacının sorum-

Doğru ve zamanında yapılacak risk analizi çalışması ile tespit edilecek eylem planlarının, belirlenen zaman dilimleri çerçevesinde hayata geçirilmesi şirketlerin yangın risklerini yönetmesindeki ilk adım olacaktır.

84 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 89: Sayı 9
Page 90: Sayı 9

YANGIN GÜVENLİĞİ

luluğunu sınırlar. Gerçek değerin üzerinde (aşkın sigorta) sigorta yapılamaz. Yapılsa ve primler bu bedele göre ödense dahi gerçek değeri aşan kısmı bir hasar anında geçersiz kabul edilecektir. Buna karşın, aynı zamanda eksik sigorta da yapılmaması gerekmektedir. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için sigortacı ve sigortalı kıymet takdir raporu ile mutabık kalmalıdır.Ciddi yangın hasarları sonrasında uzun iş durması süreci yaşanması kaçınılmazdır. Yangın sigortası ile birlikte iş durması sonucu ortaya çıkacak kar kayıplarını da sigorta çatısı altında koruma altına almak önemlidir. Unutulmaması gereken nokta ise; sigortanın, sigortalıya mal ve kar kaybını sigorta poliçesi ölçüsünde karşılayabilmesidir. Ancak, sigortalının yaşayacağı imaj, pazar ve müşteri kayıpları için sigortanın yapabileceği hiçbir şey yoktur. Rekabetin bu kadar yoğun olduğu günümüz ortamında, sigor-talıların imaj, pazar payı ve müşteri kayıplarını korumak için yapmaları gereken etkin bir risk yönetimi sistemi kurmak, uygulamak ve sürekliliğini sağlamaktır.Yangının komşulara ve/veya kira-cıları etkilenmesi de mümkündür. Bu noktada yangın sigortalarının, sorumluluk sigortalarıyla tamam-lanmış olması gereklidir. Kiracı-nın mal sahibine, mal sahibinin kiracıya, mal sahibi veya kiracının

komşuluk sorumluluğu da teminat altına alınmalıdır.

ÖzetleTehlike belirleme ve risk analizi ça-lışmasının amacı, işyerinde nelerin zarar verebileceğinin tespit edilerek işverene alınması gereken tedbirler konusunda yol gösterilmesidir. Temelde işyerlerinin dikkatlice ince-lenmesinden ve riski yönetmek için yol haritası çıkartılmasından başka bir çalışma değildir. Doğru ve zamanında yapılacak risk analizi çalışması ile tespit edilecek eylem planlarının, belirlenen zaman dilimleri çerçevesinde hayata geçi-rilmesi şirketlerin yangın risklerini yönetmesindeki ilk adım olacaktır. Aktif ve pasif yangından korunma sistemlerinin doğru tasarlanması ve kurulması, kontrol ve bakımla-rının üretici firma önerileri doğrul-tusunda yapılması gerekmektedir. Şirketlerin, risk yönetim yapıları idari ve prosedürel kontroller ile eğitimi kapsamalıdır. Yangın tasarım, uygulama, bakım ve kontrol firmaların çalışma orta-mının piyasa kontrol yapısı altında tutulması risk yönetimi yatırımları-nın doğru yapılabilmesi için faydalı olacaktır. Bu durum da, piyasadaki bilgi düzeyini artıracaktır. Bu konu-da kar amacı gütmeyen uluslara-rası kuruluşlarla işbirliği yapılması düşünülebilir.Sigorta, risk yönetim sürecinin

ayrılmaz bir parçasıdır. Sigorta vasıtası ile risk, sigortalıdan sigor-tacıya belli bir prim karşılığında belirlenmiş sigorta süresi boyunca aktarılmış olur. Transfer işleminin doğru şartlarda yapılmış olması bir hasar anında sigortalı ve sigortacı için sürecin hızlı ve rahat işlemesi için şarttır. Sigortalanma sürecin-de risk mühendislerinin aktif rol oynaması ise sigorta şirketlerinin riskleri doğru anlamasına, sigortalı-nın da riskini daha iyi yönetmesine yardımcı olunması için gereklidir.Doğal tehlikelerin aksine, alınacak doğru önlemler ve yapılacak düzen-li bakım ve kontroller sayesinde yangının çıkması önlenebilmekte, gerçekleşme olasılığı azaltıla-bilmektedir. Dolayısıyla, keşke demek yerine riskimizi anlamak ve riski kontrol altında tutmak için riskimizi yönetmemiz ve doğru sigorta yapısına sahip olmamız gerekmektedir.

Kaynakça1. Türk Ticaret Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/, Erişim Tarihi: 01.09.2013.2. AYDEMİR, İ, ‘Yangın Sigortaları Ders Notları’. Marsh Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş., 2013.3. EMGEN, Ö., ‘Tehlike Belirleme ve Risk Analizi Semineri Yayımlanmamış Ders Notları’. İYEM, 2013.4. Yangın Sigortası Genel Şartları, http://www.tsb.org.tr/yangin-sigortasi-genel-sartlari.aspx?pageID=524, Erişim Tarihi: 01.09.2013.5. Marsh Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş., Hasar Verileri6. Allianz Risk Mühendisliği, http://www.allianzrisk.com/, Erişim Tarihi: 01.09.2013.7. Sigortacılık Eğitim Merkezi, http://www.segem.org.tr/default.asp, Erişim Tarihi: 01.09.2013.8. Sigortacılık Eğitim Merkezi, SİGORTA ACENTELERİ TEKNİK PERSONEL EĞİTİM PROGRAMI DERS NOTLARI, 2009

86 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 91: Sayı 9
Page 92: Sayı 9

Ülkemizdeki ahşap ve bağdadi olan tarihi yapıların büyük çoğun-luğu ciddi yangın riski taşımakta ve her yıl

yanarak sayıları azalmaktadır. Bir şey olmaz mantığı ile alışılagel-

miş kullanımlara devam edilmek-te, her geçen gün zayıflayan ve yanıcılığı artan binalar yanarak yok olmaktadır.Konut olarak yapılan saraylar, yalılar, amacına uygun önlem-ler alınmadan, Galatasaray

Üniversitesi’nde olduğu gibi veya milli eğitim müdürlüğü binası gibi ofis olarak veya okul olarak kulla-nılmaktadır. Bu tür binaların okul veya ofis olarak kullanılmalarının engellenmesi, elbette bunların otel yapılmaması ama topluma

Binaları yakan, cinayeti işleyen elektrik değil, yeterli önlemi almayan ve binanın özelliklerine uygun kullandırmayan yetkililerdir. Yanan tarihi binaların tamamına yakını resmi binalardır. Bunun sebebi, bilgisizlik nedeniyle veya ayrılan bütçe nedeniyle kaliteli sistemler yaptırılmaması, bakım ve onarımlara yeterince önem verilmemesi, uzman personelin bulunmamasıdır.Prof. Dr. Abdurrahman KILIÇ / İTÜ Makina Fakültesi

YANGIN GÜVENLİĞİ

Tarihi yapılarda yangın

88 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 93: Sayı 9

açık olan müze, sanat merkezi, sergi salonu, konferans salonları gibi halka açık olan yangın riski düşük olan kullanım alanlarına dönüştürülmesi gerekir. Ahşap binaların, Boğaza sıfır odaların öğretim görevlilerinin çalışma odaları olması, yurt olarak kulla-nılması, müdür odaları ve lojman yapılması cinayettir.Tarihi yapıların öncelikle kulla-nım amacı değiştirilerek çağdaş yangın önleyici ve söndürücü tedbirler alınmalıdır. Aksi takdirde her bina yanışında elektrikten yandı diyerek katil olarak elektrik gösterilir veya sabotaj denilerek sorumluktan kurtulmaya çalışılır. Binaları yakan, cinayeti işleyen elektrik değil, yeterli önlemi almayan ve binanın özelliklerine uygun kullandırmayan yetkili-lerdir. Yanan tarihi binaların ta-mamına yakını resmi binalardır. Bunun sebebi, bilgisizlik nedeniy-le veya ayrılan bütçe nedeniyle kaliteli sistemler yaptırılmaması, bakım ve onarımlara yeterince önem verilmemesi, uzman per-sonelin bulunmamasıdır. Kamu binalarının dışında önemli yangın riski taşıyan binalar boğazda

bulunan yalılardır. Tespitlerimize göre boğazda 240 ahşap yalı yangın açısından büyük risk taşımaktadır.

GirişÜlkemizdeki tarihi yapılar, çoğun-lukla ahşap, taş ve ahşapla taş bir arada kullanılarak yapılmıştır. Çok sayıda yalı ve köşk tamamen ahşap, camiler, kışlalar ve med-reseler taş, saraylar ve birçok tarihi yapı taşıyıcı kısımları yığma veya taş iç kısmı bağdadi olarak inşa edilmiştir. Zamanla muka-vemetleri zayıflayan ve haşereler tarafından zarara uğratılan ahşap yapılar yangına en çok duyarlı binalar arasında bulunmaktadır. Yangın anında bu tür binaların taşıyıcı sistemleri zarar görmüş-se yapıyı kurtarmak çoğu zaman mümkün değildir.Tarihi yapılarda ahşabın korun-ması için kullanılan yağlı boya-lar veya yağlı boya süslemeler yangının çok kısa sürede bütün yapıya geçmesine neden olmakta-dır. Ahşap yapılarda yangının çok çabuk haber alınması önemlidir. Çoğu ahşap binada bir bölüm tutuşmuşsa, çok kısa bir sürede alevler bütün hacmi kaplar. Bu hususlar göz önüne alındığında, otomatik söndürme sistemlerine olan ihtiyaç olmasına rağmen, otomatik söndürme sistemi tesi-satları yapıya zarar vereceğinden ve ilave yük getireceğinden dolayı çoğu zaman uygulanamamakta-dır. Bunun yerine yangının çıkma olasılığını azaltacak önlemlere, erken haber almaya ve yangının genişlemesini engelleyici sistem-lere yer verilmesi tercih edilmek-tedir.İstanbul’da ahşap yapı İkinci Sultan Beyazıt zamanında şehri hemen hemen baştan başa yıkan ve tarihimizde “Küçük Kıyamet”

olarak adlandırılan 14 Eylül 1509 tarihindeki depremden sonra rağbet görmeye başlamış ve İstanbul kısa bir sürede muazzam bir ahşap kenti olmuştur. Ahşabın artması ile yangın sayıda artmış ve öylesine güzelim saraylar, köşkler, yalılar ve evler yanmış-tır ki “İstanbul hiçbir şeyden çekmedi yangından çektiği kadar” dedirtmiştir. Sultan III. Murad’ın fermanı ile yangın güvenlik ön-lemleri olarak su fıçıları ve çatıya yetişecek merdiven zorunluluğu getirilmiş, Damat İbrahim Paşa zamanında da ilk yangın söndür-me ekibi olarak bildiğimiz “Yeni-çeri Tulumbacı Ocağı” kurulmuş-tur. Yeniçerilerin kaldırılmasından sonra mahalle tulumbacılığı orta-ya çıkmış ve 1872 yılında askeri itfaiye teşkilatı, 1923 yılında da günümüzdeki Cumhuriyet itfaiyesi teşkil edilmiştir.Osmanlı devrinde saraylar için, Mahalle Tulumbacılarının yanı sıra “Özel Ekip” olarak isimlendi-rebileceğimiz bir itfaiye ekibi de kurulmuştur. “Bostancı Tulumba-cılar Ocağı” olarak adlandırılan bu birliklerin başına “Bostancı Tulumbacıbaşısı” ünvanı ile zabitler ve hepsinin başına da “Bostancı Tulumbacıbaşı Ağası” tayin edilmiştir. Bostancıbaşı Ağasının emrine verilen Bostancı Tulumbacıları için sahil parçasının

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

Mart 2014 Güvenlik Yönetimi n 89

Page 94: Sayı 9

ortasında bir koğuş yapılmış ve bu bölgede bulunan yalı, saray, köşk ve sahil şeridinin güvenliğini sağlama ve yangınlarını söndür-me görevi Bostancı Tulumbacıları-na verilmiştir.Saraylarda; yangın söndürme malzemesi olarak bulundurulan tulumbalar, kovalar ve sulu sön-dürme sistemleri sadece bura-daki yangınlarda kullanılmış ve Bostancı Tulumbacıları’da yangın olmadığı zamanlarda, yangın söndürme eğitimin yanı sıra bu malzemelerinin kontrol ve bakım-larından sorumlu tutulmuştur.

İstanbul’da tarihi yapı yangınlarıÜlkemizde, büyük bir kısmı İstanbul’da bulunan, tarihi ahşap yapılar günümüzde de büyük yan-gın riski altında bulunmaktadır ve sayıları yangın nedeniyle her ge-çen gün biraz daha azalmaktadır. Son yirmi yıl içerisinde yetmişbeş tarihi yalı yangın nedeniyle yok olmuştur. Balaban yalısı, Kap-tanpaşa yalısı, Ziverbey Köşkü, Adliye Binası, Büyükada Plaj oteli, Heybeliada Halki Palas, Sait Hlim Paşa Yalısı, Naima Sultan Yalısı (GaziOsmanpaşa Ortaokulu), Haydarpaşa Garı, Galatasaray

Üniversitesi, Milli Eğitim Müdür-lüğü Binası, Hünkar Kasrı gibi tarihi yapı yangınları son yıllarda meydana gelenler arasındadır.Tarihi yapı yangınları içerin-de herkesin bildiği en önemli yangınlardan birisi de Çırağan Sarayı yangınıdır. 1866 yılında Sultan Abdulaziz zamanında tamamlanan, mermerden cephesi ve özellikle son derece süslü ve gösterişli olan iç mimarisi ve ihtişamıyla bir süre padişahlara hizmet veren bu saray, 1910 yılı-nın başında bir yangın nedeniyle yok olmuş ve sadece dış duvar-ları ayakta kalabilmiştir. Çırağan Sarayındaki yangının elektrik telleri onarılırken tavan arasında kontak yapmış olmasından çıktığı sanılmaktaydı. Çatı arasında çalışan işçilerin sigarasından çıkabileceği de düşünülmüş, kalo-rifer dairesinden ve bina içinden geçen bacadan da şüphe edilerek

mimarlar sorumlu tutulmuştur. Alt kattaki sobalar, meclisteki kahvecilerin mangalları, lüks lam-baları, elektrikçilerin mumları da, birer yangını başlatmış olabilir. Ancak, yangının çatıdan başlamış olmasından dolayı yangına elekt-rik kontağının yol açtığına karar verilmiştir.İstanbul’da tarihi yapı yangınla-rının sayısı çok fazladır. Tarihi adliye binası yangını, Babı Ali yan-gını, Kapalıçarşı yangını, binlerce tarihi evin yandığı Haliç yangını, Aksaray yangını, Tatavla yangını binlerce yangından birkaçıdır.

Tarihi yapı yangınlarının nedenleriGenellikle tarihi yapılardaki yangınlar, ısıtma ve aydınlatma sistemlerinden kaynaklanmakta veya restorasyon çalışmaları sırasında yapılan hatalardan mey-dana gelmektedir. Topluma açık tarihi yapılarda, ısıtma sistemleri en büyük yangın nedeni olmakta-dır. Gerekli önlemler alınmayan mutfaklar, sobalar veya kalorifer daireleri, elektrikli ısıtıcılar ve bacalar önemli yangın kaynakları arasındadır. Özellikle eskimiş elektrik tesisatından meydana gelen yangınlar büyük bir oran tutmaktadır. Aydınlatma amacıyla kullanılan elektrik tesisatlarında kullanılan malzemelerinin ulusla-rarası standartlara uygunluğu çok önemlidir. Eski yapılarda mikroor-

Ülkemizde, büyük bir kısmı İstanbul’da bulunan, tarihi ahşap yapılar günümüzde de büyük yangın riski altında bulunmaktadır ve sayıları yangın nedeniyle her geçen gün biraz daha azalmaktadır.

YANGIN GÜVENLİĞİ

90 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 95: Sayı 9
Page 96: Sayı 9

YANGIN GÜVENLİĞİ

ganizmalar, böcekler ve özellikle kemirici fareler elektrik kablola-rında kısa devre olmasına neden olabilmektedir.Dalgınlıkla atılan sigaraların meydana getirdiği yangınların sayısı da oldukça fazladır. Tarihi yapılarda; çalışan, ikamet eden veya ziyaretçilerin dikkatsizlikle-ri, ihmalleri veya beklenmeyen kazalar en büyük yangın riskleri arasındadır.Tarihi yapılarda yangının genişle-mesine en çok çatılar neden ol-maktadır. Çoğunlukla perdeleme yapılmadan tek bir hacım olarak yapılan ve birbiriyle bağlantılı olan çatıların bir bölümünde meydana gelen yangın, tozlarla ve ahşap yapı elemanları ile bütün çatıya ve daha sonra alt kısımlara doğru genişlemektedir. Çatı yangınlarına müdahale zor olduğundan yangı-nın söndürülmesi kolay olmamak-ta ve çoğu zaman sıkılan su diğer katların da büyük oranda zarar görmesine neden olmaktadır.Tarihi yapılarda yangının geniş-lemesinin bir nedeni de bağdadi duvar ve tavanlardır. Biri birine paralel olarak çakılan tahtalar ve arası tuğla veya değişik malzeme ile doldurulan bağdadi duvarların yangına dayanıklı olması için bir sıva ile kaplanmakta fakat alçı sıvalar iç kısımdaki ahşabın ısınmasına ve çürümesine neden olmaktadır. Sıvanın çatlayan bir bölümünden duvar içine giren kıvılcımlar bütün duvarın iç kıs-mında yavaş yavaş ilerlemekte ve beklenmeyen bir noktadan yangı-nı diğer bölümlere geçirmektedir. Bu nedenle bağdadi yapılarda yangının söndü zannedilmesine rağmen çok sonra yeniden büyü-düğü sıkça görülmektedirYangınların genişlemesine önemli ölçüde bacalar ve tesisat şaftları da neden olmaktadır. Havalan-

dırma amacıyla bırakılan dikey ve yatay boşluklardan ilerleyen alevler, yangın kaynağına uzak bir noktadan dahi başka yangınlar çıkarabilmektedir. Depremlerden veya büyük gemilerin ve kara ta-şıtlarının neden olduğu sarsıntılar ve malzeme yorulması nedeniyle çatlayan bacalar yangının geniş-lemesinde önemli rol oynamak-tadır.Konut olarak kullanılan tarihi yapılarda yangın sebeplerinden birisi de sıvılaştırılmış petrol gazı tüplerinden kaynaklan maktadır. Özellikle tarihi yalı ve köşklerde yangının çıkmasına ve yangın çıktıktan sonra hızlı bir şekilde genişleyerek bütün binaya yayıl-masına sıvılaştırılmış petrol gazı tüpleri neden olmaktadır.Tarihi yapılarda yangın güvenliği-nin sağlanması konusu, özellikle İstanbul’umuzda bulunan birbirin-den değerli tarihi yapıyı korumak ve gelecek kuşaklara aktararak milli kültürümüzün güzellikle-rini paylaşmak açısından çok önemlidir. Her geçen gün sayıları hızla azalan tarihi değerlerimizi bilimsel, çağdaş yöntemlerle korumaya almak, bu doğrultuda dünyada seyreden araştırma ve geliştirme çalışmalarını izlemek, geçmişimize ve geleceğimize olan saygımızın bir ifadesi olacaktır.Önlemin sınırı yoktur. Alınan ön-

lemler yangının çıkışını tamamen engellemez. Sadece yangının çıkma olasılığını azaltır ve en önemlisi de yangının genişleme-sini durdurulur. Ne kadar önlem alınırsa alınsın insan olan yerde hata vardır ve beklenmeyen olay-larla karşılaşmak mümkündür. Bu nedenle, tarihi yapıların topluma açık yapı ve işyeri olarak kulla-nılmaması, müze niteliğindeki yerlerin ise kontrollü gezdirilmesi gerekir.Tarihi yapılarda, yapıyı yangın-dan korurken tarihi özelliklere zarar vermemek için kurallara sıkı sıkıya bağlı olmamalıdır. Bu çalışmada verilen hususlar genel önlemler olup yangın güvenliği sağlanacak yapıya özgü sistemle-rin seçilmesinde yangın koru-num mühendislerinin ve sanat tarihi uzmanların müşterek kararı aranmalıdır. Unutulmamalıdır ki; tarihi yapılar normal yapı değildir ve normal yapılara uygulanan kurallar burada uygulanamaz. Alınacak önlemler yapının tarihi özellikleri ve kullanım amacına uygun olmalı, yapıda hiç bir de-ğişikliğe neden olmamalı, hasar vermemeli, taşıyıcı sisteme yük getirmemeli, bakım ve onarım gerektiren sistemler kullanılmalı ve kullanılan söndürme malze-meleri içerideki eserlere zarar vermemelidir.

Tarihi yapılarda yangın güvenliğinin sağlanması konusu, özellikle İstanbul’umuzda bulunan birbirinden değerli tarihi yapıyı koru-mak ve gelecek kuşaklara aktararak milli kül-türümüzün güzelliklerini paylaşmak açısından çok önemlidir.

92 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

Page 97: Sayı 9
Page 98: Sayı 9

94 n Güvenlik Yönetimi Mart 2014

ABONE FORMU

ABONELİK BİLGİLERİ

GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM.

ADI, SOYADI :

FİRMA ADI :

DOĞUM TARİHİ/YERİ:

DERGİ TESLİM ADRESİ

ADRES :

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR

DİĞER BİLGİLER:

MESLEK :

E-MAİL :

TEL :

FAX :

GSM :

FATURA ADRESİ:

ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR

VERGİ NO / DAİRESİ

Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik (12 sayı) bedeli 60 TL. + KDV’dir.

Abonelik bedelini İş Bankası - Beşiktaş Şubesi - Hesap No: 1008 280 52 64IBAN: TR 5700 0640 0000 1100 8280 5264 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birliktebu formu doldurarak 0212 627 47 67’ye fakslayıp yada [email protected] adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.

Page 99: Sayı 9

S A R I S A Y F A L A R

2-3

15

49

11

33

96

19

11

23

67

55-57 17

13

1

87

A.K.

21

25 Ö.K.İ

53

41

9

93

7583 4-591

Page 100: Sayı 9