sayı 1

100
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1 Güvenlik standartlarına uyum sancısı Sorumlulukların gözler önüne serilmesi Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak Akıllı ve güvenilir yangın algılama Alarm izleme merkezlerinin dünü bugünü yarını

Upload: guevenlik-yoenetimi

Post on 24-Jul-2016

239 views

Category:

Documents


10 download

DESCRIPTION

Güvenlik Yönetimi Dergisi Sayı 1

TRANSCRIPT

Page 1: Sayı 1

Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1

Güvenlik standartlarına uyum sancısı

Sorumlulukların gözler önüne serilmesi

Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak

Akıllı ve güvenilir yangın algılama

Alarm izleme merkezlerinin dünü bugünü yarını

Page 2: Sayı 1
Page 3: Sayı 1

Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1

Güvenlik standartlarına uyum sancısı

Sorumlulukların gözler önüne serilmesi

Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak

Akıllı ve güvenilir yangın algılama

Alarm izleme merkezlerinin dünü bugünü yarını

Page 4: Sayı 1
Page 5: Sayı 1
Page 6: Sayı 1

4 BAŞKANDAN

6 EDİTÖR

8 GÜNCEL Sektör ile ilgili kısa haberler

22 KÖŞE/HayataBakış Eğitim kültür ve insan

24 KAPAKKONUSU Alarm merkezlerinin dünü

bugünü ve yarını

SEKTÖRDEN

32 “IFSEC Istanbul bölgesel

fuar olacak”

36 “Tüm sorunların çözüm odağı

olacağız”

ELEKTRONİKGÜVENLİK

38 Sorumlulukların gözler önüne

serilmesi

44 iPAD entegrasyonu ile kartlı

geçiş sistemi ve entegre CCTV

46 Entegre geçiş kontrol çözümleri ile

kesintisiz maksimum koruma

48 Çift lensli hemisferik kamera

50 IP kameralar ve megapiksel video kayıt

sistemlerinde performans

52 Kameraya entegre dahili video analiz

yazılımı

54 Mega piksel Güvenlik Çözümleri

BİLGİGÜVENLİĞİ

56 Güvenlik standartlarına uyum

sancısı

60 Güvenliğin maddi değeri nedir?

24 56

38

i ç i n d e k i l e r

Page 7: Sayı 1

GÜVENLİKHİZMETİ

62 Yüksek riskli otellerin güvenliğini

sağlamak

68 Kazalar olacaktır!

74 Özel güvenlik vizyonu

bir ufuk turu…

80 Güvenlik müdürünün görevleri ve

sahip olması gereken nitelikler

84 Türkiye ekonomisi

ve güvenlik sektörü

86 ISPS (Uluslararası gemi ve liman

güvenliği) tarihçesi

YANGINGÜVENLİĞİ

88 Akıllı ve güvenilir yangın algılama

90 Gazlı söndürme sistemlerinde

sertifikasyon ve ülkemizde bazı

gerçekler

92 Yangın algılama ve alarm

sistemleri teknolojisinde yenilikler

95 SARISAYFALAR

96 ABONEFORMU

92

62

Aralık2012-Ocak2013Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibiO. Oryal ÜNVER Yürütme KuruluO. Oryal ÜNVERİsmail UZELLİMurat KÖSEREİSOĞLUYusuf Vehbi DALDA

Genel Yayın YönetmeniDevrim [email protected]

Danışma KuruluAlp SAULDoç. Dr. Gazi UÇKUNFüsun KOCAMANGültekin FİŞEKHakan ÖZALPİsmail UZELLİMurat KÖSEREİSOĞLUOkyay ŞENTÜRKO. Oryal ÜNVERProf. Abdurrahman KILIÇTaner ALBAYRAKYusuf Vehbi DALDA

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlıkDerya BARUTÇ[email protected]

ÇeviriFüsun KOCAMAN

Yayın TürüYerel Süreli Yayıniki ayda bir yayınlanır.

Yönetim AdresiArkhe Tanıtım Hizmetleri1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbulTel: 0533 413 78 08

BaskıSEÇİL OFSET MATBAACILIK, AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.Tel: (0212) 629 06 15

Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

1421/1 Sok. No: 42 D: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbulTel: 0533 413 78 08 Faks: 0212 627 47 67

Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR

Page 8: Sayı 1

BAŞKAN

Güvenlik yaklaşımlarında meydana gelen değişim ve gelişmeler; günümüzde özel güvenliğin yeniden yapılandırılmasına olan gereksinimi etkin olarak hissettirmektedir. Bu bağlamda özel güvenlik sektörüne yön verecek olan yeni bir derginin yayına başlaması ihtiyacı kaçınılmaz olmuştu.

öÖzel güvenlik sektörünün gelişim sürecine etkin bir katkı sağla-mak ve üstlendiği misyona uygun olarak kendi alanında önemli bir yayın organı olma hedefine erişmek ve bu bağlamda sektö-rün vizyonunu oluşturarak özel güvenlik sektöründe yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamak maksadıyla çıkardığımız Güvenlik Yönetimi dergimiz; Özel Güvenlik Federasyonu’nun himayelerinde; Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) ve Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (GESİDER)’in yayın organı olarak okuyu-cuları ile buluştu…

Neden Güvenlik Yönetimi Dergisi?Türkiye’deki özel güvenlik sektörünün dinamik piyasa yapısı ile bu alanda çalışan sayılarının hızla artması nedeniyle istihdam politikalarının yeniden değerlendirilmesi ihtiyaçları, teknolojik gelişmeler ve ülkemizde de dünyada olduğu gibi güvenlik yak-laşımlarında meydana gelen değişim ve gelişmeler; günümüzde özel güvenliğin yeniden yapılandırılmasına olan gereksinimi etkin olarak hissettirmektedir. Bu bağlamda özel güvenlik sektörüne yön verecek olan yeni bir derginin yayın hayatına başlaması ihtiyacı kaçınılmaz olmuştu. İkişer aylık periyotlarla çıkarılacak dergimizin; Yayın Kurulu’nda özel güvenlik sektörümüzün sorunlarını yakından bilen ve bu güne kadar yaptıkları çalışmalarla sektörümüzün bu günkü seviyesine ulaşmasında önemli katkılar sağlamış kişiler görev almaktadır. Derginin hazırlanmasında “CoESS News Flash”, Security Management Dergisi’nden ve ASIS’den makaleler yer alacaktır. Dergi dağıtımında; 81 ilimizin Özel Güvenlik Şube Müdürlükleri ile özel güvenlik sektörüne perso-nel yetiştiren üniversitelerin meslek yüksekokulları ve kütüpha-nelerini de dikkate aldık. Derginin yayın hayatına başlaması ile birlikte ülkemizde özel güvenlik sektörünün kurumsallaşmasına önemli bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. 5188 Sayılı Yasa’nın uygulamalarında devlet/sektör işbirli-ği ile özel güvenlik sektöründeki tüm sorunların peyderpey giderildiğini/giderilmeye çalışıldığını görüyoruz. Güvenlik Yönetimi Dergisi; bu amaca uygun olarak üstlendiği misyonu tesis ettiğinde, özel güvenlik sektörümüzün çıtasının daha da yükseleceğine olan inancımızı ifade ederken destek ve katkıları-nızı bekliyoruz.

Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin özel güvenlik sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.

Güvenlik Yönetimi Dergisi okuyucusu ile buluştu…

O. Oryal ÜNVER ÖGF ve GÜSOD Yönetim

Kurulu Başkanı

4 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 9: Sayı 1
Page 10: Sayı 1

EDİTÖR

öÖzel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamak adına sektörün sesi olarak üstleneceğimiz misyona uygun olarak vizyonumuzu oluşturmak ve özel güvenlik sektöründeki yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamak amacıyla merhaba…“Özel güvenlik sektörünün sesi” sloganıyla çıktığımız bu yolculukta sektör standartlarının oluşturulması, özel güvenlik alanında AB ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edil-mesi ve gerekli çalışmaların yapılması, kamu ile ilişkilerde yeni yaklaşımların ortaya konması, eğitim konularındaki yeniden yapılandırma ihtiyaçlarının belirlenmesi ile bu kapsamda özel güvenliğin alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik eğitim model-leri geliştirme faaliyetlerine destek verilmesi, dünyadaki özel güvenlik uygulamaları hakkında en hızlı şekilde bilgiye ulaşma olanaklarının yaratılması, tüm dünyada özel güvenlik alanında kullanılan teknolojik gelişmelerden sektörümüzün bilgilendi-rilmesi, kullanılan altyapı ve ürünler konusunda gelişmelerin duyurulması, ülkemizde özel güvenlik üzerine örnek projeler geliştirerek yeni uygulamalara destek verilmesi, Avrupa özel güvenlik sektöründe başta Avrupa Özel Güvenlik Federasyonu CoESS nezdinde yürütülen projeler olmak üzere meydana ge-len her türlü yenilikten ve buna ek olarak Türkiye özel güvenlik sektöründe de meydana gelen tüm gelişmelerden / olaylardan sektör çalışanlarının haberdar edilmesi misyonu ile yürüyeceğiz. Bu heyecan ve coşkuyla hazırladığımız ilk sayımızda çeviri yazıları ve sektör profesyonelleriyle yaptığımız röportajlara ek olarak yeni ürün ve sistem anlatımlarıyla dolu bir içerikle amaç-larımıza ulaşmanın küçük bir adımını attık. Sizlerin de deste-ğiyle bu adımlarımızı daha da büyüteceğimize olan inancımız tamdır.Çalışmalarımızın ilk meyvesini aldığımız bu sayıda bize verdikleri destekten ötürü başta Sayın O. Oryal Ünver, Sayın İsmail Uzelli, Sayın Y. Vehbi Dalda, Sayın Alp Saul, Sayın Murat Kösereisoğlu, Sayın Füsun Kocaman, Sayın H. Gazi Özer, Sayın Hakan Özalp, Sayın Bülent Aksaray, Sayın Okyay Şentürk, Sayın İsmail Yetimoğlu, Sayın Doç. Dr. Gazi Uçkun olmak üzere adını burada anamadığımız ancak gerek önerileri gerekse yazı ve ilanlarıyla yanımızda olan tüm kişi ve kurumla-ra hem kendi şahsım hem de Özel Güvenlik Federasyonu adına teşekkür ediyorum.

Yeni yılda yeni umutlarla yepyeni ufuklar açmanız dileğiyle…

Özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamak adına sektörün sesi olarak üstleneceğimiz misyona uygun olarak vizyonumuzu oluşturmak ve özel güvenlik sektöründeki yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamak amacıyla merhaba…

Merhaba...

Devrim [email protected]

6 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 11: Sayı 1
Page 12: Sayı 1

GÜNCEL

ASIS Türkiye Birimi’nin 2012 yıl son toplantısı 29 Kasım 2012 tarihinde Microsoft İstanbul Ofisin-de yapıldı. Toplantıya ASIS üye ve üye adayı ile İstanbul Emni-yet Müdürlüğü Emniyet Müdür Yardımcısı, Bilişim ve Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü Şube Müdürü ve personel, toplam 85 kişi katıldı. Toplantı ASIS Başkan Yardımcısı Kürşad Sak ve ev sahibi temsilcisi Hüseyin Bayraktar’ın açış ko-nuşmalarıyla başladı. Microsoft Global Güvenlik Genel Müdürü Mike Howard’ın yaptığı konuşma-nın ardından Microsoft Güvenlik Biriminden Hüseyin Bayrakta’ın “Microsoft Şirketinin Global Gü-venliği” ve Dr. Alparslan Tekinel’in 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hakkında yaptığı sunumla devam etti. Kürşat Sak, üye adayla-

rına ASIS’i tanıtıp, sunduğu imkanlar hakkında bilgi verirken ASIS Başkanı İsmail Uzelli, toplantının kısaca genel bir değerlendirmesini yaptı. Toplantı sonunda artık bir gelenek ha-line gelen ev sahibi tarafından sunulan açık büfe yemekle gün “her yönden doyuma” ulaşılmış olarak sona erdi.

ASIS yıl sonu toplantısı gerçekleşti

Avrupa Komisyonu Leonardo da Vinci (LDV) Programı kapsamında desteklenen, METPROM - Avrupa Deniz Güvenlik Personeli (METP-ROM) Modüler Gelişmiş Eğitim Programı’na; 3-5 Aralık 2012 tarihleri arasında İstanbul ‘da yapılan toplantı ile start verildi. METPROM; Leonardo da Vinci (LDV)’nin 2012’de onaylanan en önemli projelerinden biridir. Dünya

ticaretinin %90’nından fazlası deniz yoluyla gerçekleşmektedir. 24 ay sü-recek olan proje; limanlarda giderek karmaşık hale gelen operasyonel faaliyetlerin güvenlik boşluklarını doldurmak, deniz güvenliği eğitim ve simülasyon tabanlı modüller için yenilikler geliştirmek ve geliştirilmiş teknolojik eğitim metotlarının projeye transferi için tasarlandı. METPROM, ortak ülkelerde stan-dardize ve uyumlaştırılmış eğitim programları yoluyla ayrıca liman güvenlik prosedürleri AB çapında standartlar oluşturmayı amaçlıyor. Yeni eğitim modüllerinin, liman güvenlik senaryoları, oyun tabanlı teknolojisi, 3D modeller ve değer-lendirme tesisleri ile uzaktan eğitim (e-öğrenme) platformu ile simülas-yon tabanlı modüllerini içermesi

planlanıyor. Projenin ortakları; projenin koordina-törü Piri Reis Üniversitesi (Türkiye), GÜSOD Güvenlik Servisleri Orga-nizasyon Birliği Derneği (Türkiye), CoESS - Confederation of European Security Services (Belçika), Borås Üniversitesi (İsveç), WORLD MA-RITIME Üniversitesi (İsveç), Wismar Üniversitesi (Almanya) ve STC - Net-herlands Maritime (Hollanda)’dan oluşan eğitim ve öğretim kurum ve sivil toplum kuruluşlarıdır. Pro-jenin toplam bütçesi yaklaşık (€ 294.368,00).Toplantıda üyeler arasında iş bölümü, proje yürütme takvimi yapılmış ve ko-ordinasyon ilkeleri saptandı. Sonraki toplantının Nisan 2013’de WORLD MARITIME Üniversitesi Malmö-İsveç’te yapılmasına karar verildi.

METPROM projesine start verildi

8 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 13: Sayı 1
Page 14: Sayı 1

GÜNCEL

Eurartiv’in bildirdiğine göre, ülkeyi ziyaret için orada bulunan Alman Başbakanı Angela Merkel onuruna verdiği resepsiyondan dönerken, Moldovya Başbakanı Vlad Filat’ın konvoyuna, bir adam molotof kokteyli attı. Saldırı sırasında yaralanan olmadı.Merkel, 22 Ağustosta Filat ve Cumhurbaşkanı Nicolae Timofti ile başkentte görüştü. Avrupa Birliği’ne Entegrasyon için kurulan koalisyon hükümetine başkanlık eden 43 yaşındaki Filat, resepsiyondan dönüyordu ki 23 yaşındaki saşdırgan şişeyi arabasına fırlattı. Moldovya’nın Rus Birliği’nden ayrılıp bağımsızlığını kazandığı 1991 den bu yana gerçekleşen ilk Alman Başbakanı ziyaretinde, Merkel bir günlük gezisi sırasında halkın tezahüratıyla karşılanmış ve ziyaret Alman ulusal televizyonu Deutche Welle tarafından “dönüm noktası” olarak yorum-lanmıştı.

CoESS’in (Avrupa Güvenlik Servisleri Konfederasyonu) Yö-netim Kurulu ve Genel Kurul Toplantısı 11- 12 Ekim 2012 tarihlerinde Geneva-İsviçre’de icra edildi. 12 Ekim 2012 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısı paralelinde aynı gün; CoESS Working Committee Guarding, CoESS Working Committee Critical Infrastruc-ture, CoESS Working Com-mittee Monitoring & Remote Surveillance ve CoESS Working Committee Cash-In-Transit Çalışma Komiteleri toplantıları da gerçekleşti.

Tüm araçların e-Arama sistemiyle teçhiz edilmeleri durumunda, yılda 2,500 hayat kurtulabilir.Avrupa Birliği Ulaşım ve İç Pazar Komiteleri’nin 19 Haziran 2012 tari-hinde bağlayıcı olmayan ortak raporlarında bildirildiğine göre, 2015’ten itibaren Avrupa Birliği ülkelerinde satılan tüm araçların, ağır bir kazaya karışmaları durumunda acil servisleri otomatik olarak arayabilir şekilde donatılmış olmaları istenecek.Nasıl çalışacağına gelince, hasarlı bir araç, alıcıları (örneğin hava yastı-ğı alıcıları) bir çarpma algıladığı anda, otomatik olarak 112 acil servise e-Arama yapacak. Bu işlem, araçtaki özel bir butona basarak elle de yapı-labilecek. Sistem otomatik olarak en yakın acil yardım servisine, çarpma zamanını ve yerini bildirecek. Üye ülkelerden, altyapılarını bu e-Aramaları acil servislere aktarabilecek şekilde revize etmeleri istenecek.Şu anda, Avrupa Birliği’ndeki tüm binek araçların sadece % 0.7 sinde oto-matik acil çağrı sistemi bulunmakta. Yeni bir araca e-Arama cihazı monte maliyetinin 100 eurodan az olması bekleniyor. Yapılan hesaplara göre, bu sistemin yılda 2,500 hayat kurtaracağı tahmin ediliyor.

Merkel ziyareti sırasında Moldovya Başbakanı’na molotof kokteyli

CoESS Yönetim Kurulu ve Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti

Hayat kurtaran e-Arama sistemi 2015’te tüm arabalarda olacak

10 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 15: Sayı 1
Page 16: Sayı 1

GÜNCEL

ASIS 12. Avrupa Güvenlik Konferans ve Sergisi 14-16 Nisan 2013 tarihleri arasında İsveç’in Gothenburg kentinde düzenlenecek. Güvenlik konularına ilişkin geniş bir yelpazeyi kaplayacak şekilde 3 paralel seride düzenlenecek ve üst seviye son kullanıcıyı hedef alan 33 eğitim semi-nerine, 500 civarında deneyimli güvenlik profesyoneli, üst düzey yönetici, danışman ve devlet görevlisinin katılımı bekleniyor.ASIS; ilgilileri güvenlikle ilgili tüm konularda makale özetleri yazmaya davet ediyor. Ancak, ilginin yoğun olduğu konular şunlar; kritik altyapı koruması, tedarik zinciri güvenliği, kayıp önleme, otel güvenliği ve kolay hedeflerin korunması, fikri mülkiyet, deniz korsanlığı, terörizm, yönetici koruma, içeriden hırsızlık ve dolandırıcılık, rekabetçi bilgi toplama, marka koruma, fiziksel güvenlik, siber güvenlik, soruşturmalar, yatırım denetim ve değerlendirme (due diligence) ve küresel iş.

Son CoESS Genel Asamblesi 11-12 Ekim 2012 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleşti. Bu olağan yıllık Genel Asamble yine hem CoESS hem de üyeler için önemli bir etkinlik oldu. Asamble çerçevesinde; “11 Ekim 2012 CoESS Çalışma Komi-tesi Uyum Toplantısı” ve “CoESS Yönetim Kurulu Toplantısı”, 12 Ekim 2012 paralel “CoESS Çalışma Komiteleri (CoESS Korumacılık Çalışma Komitesi, CoESS Kritik Altyapı Çalışma Komitesi, CoESS İzleme ve Uzak-tan Gözetleme Çalışma Komitesi, CoESS Para Taşımacılığı Çalışma Komitesi)” gibi ek toplantılar da düzenlendi.

‘Siber Güvenlik’ ajansı ENISA, güvenlik tedbirleri ve vaka bildirim mevzuatının mevcut hali ve taslağı üzerinde yaptıkları incelemeyi yayın-ladı. Buna göre, bazı olumlu adımlar atılmakla beraber, ulusal uygulama-larda boşluklar olduğu ve vakaların rapor edilmediği vurgulanıyor.Siber güvenlik olayları toplumu ciddi bir şekilde etkilemektedir. İyi bilinen beş örneği sayarsak:v2012, milyonlarca ağ şifresi açığa çıkarıldı,v2011, Dagmar fırtınası milyon-larca İskandinav iletişim hattını harap etti,

v2011, İngiltere’deki bir veri merkezindeki arıza dünya çapında milyonlarca iş iletişimini kesintiye uğrattıv2011, bir sertifika yetkilisi firma-nın sistemine girilerek milyonlarca kullanıcının haberleşmesi ortaya döküldüv2010, bir Çin haberleşme sağlayı-cısı dünya internet trafiğinin %15 ini 20 dakikalığına ele geçirdi.Her defasında, milyonlarca vatandaş ve işletme ciddi şekilde zarar görüyor. Ancak, çoğu olay bildirilmiyor, hatta tespit bile edilmiyor.“Avrupa Birliği’nde Siber Olay

Bildirimi” adlı yeni rapor, mevcut yönetmeliğin ve yapılması tasarlanan değişikliklerin bir genel değerlendirmesi niteliğinde. Bu kapsamda, vaka bildirim mecburi-yeti hükümleri, Telekom paketindeki Madde 13a ve e-mahremiyet direk-tifindeki Madde 4, önerilen e-kimlik yönetmeliğindeki Madde 15, ve Veri Koruma reformundaki Madde 30, 31 ve 32 vurgulanmaktadır.Çalışma, söz konusu hükümlerle Avrupa Birliği Siber Güvenlik Starte-jisinin ileriye bakışı arasındaki ortak faktörler ve farklılıkları göstermesi açısından önemlidir.

ASIS 12. Avrupa Güvenlik Konferans ve Sergisi’ne geri sayım başladı

CoESS Genel Asamblesi gerçekleşti

ENISA;” Siber Güvenlik Mevzuatı ve uygulamadaki boşluklar vakaların saptanması ya da bildirilmesi konusundaki sıkıntıları gidermiyor”

12 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 17: Sayı 1
Page 18: Sayı 1

GÜNCEL

Kıyıları korumak zor, tehlikeli ve masraflı bir iştir ve yoğun olarak devriye gemileri ve gözetleme uçuşları üzerine yapı-landırılmıştır. Yakınlarda gerçekleştirilen bir 24/7 güvenlik gözetleme araştırmasında, sahil güvenlik yetkililerine benzersiz bir gözlem imkanı ve sularına şüpheli teknelerin girmesi halin-de süratli bir şekilde harekete geçme fırsatı sunan bir çözüm üretildi. Ancak, nihai fizibilitesi ve ticari bir ürüne dönüştürü-lebilirliği konusunda sorular henüz cevaplanmış değil.Otonom Deniz Gözetleme Sistemi (Autonomous Marine Surveillance System – AMASS) adlı projeye, AB Güvenlik Araştırma programı çerçevesinde fon tahsis edildi. Alman tek-noloji firması Carl Zeiss Optronics liderliğinde dokuz Avrupalı ortaktan oluşan bir takım tarafından geliştirilen AMASS, 2008 Mart ayından 2011 Ağustos ayına kadar sürdü ve toplamda 4.97 milyon Euro’luk bir bütçe ile gerçekleşti.Projenin araştırma konsorsiyumu, bazı kritik kıyılarda yasa-dışı göçü ve silah, uyuşturucu ve benzeri yasak maddelerin kaçakçılığını önlemek amaçlı, gözlem yapacak ve mahkemede kullanılabilecek türde veri temin edecek bir gözetleme sistemi geliştirmeyi hedeflediler. AMASS’ın kilit çalışmalarından biri, kıyıları izlemeye imkan veren ancak sahilden epeyce uzakta sulara yerleştirilecek, insansız yüzen platform tasarlamak ve prototip üretmekti.

Avrupa Komisyonu’nun 4 Haziranda yayınladığı, Avrupa’da e-İmza ve e-Kimlik kullanımını taşvik eden öneri, şirketlerden büyük övgü almasına rağ-men, mahremiyetin ve kişisel bilgilerin güvenliğinin korunması konusunda büyük bir tartışma başlattı. Yeni bir tüzük taslağı ile kapsamı güncellenecek olan mevcut e-İmza Direk-tifi, e-mühür veya e-kaşe gibi, elektronik dökümanın geldiği kaynağı ve bütün-lüğünü tescil eden yeni servisleri de içerecek.AB üye ülkelerinde elektro-nik kimlik kullanımında, bu açılımla birlikte büyük bir artış olması bekleniyor, çünkü Komisyon açılımın hedefini, AB vatandaşları ve şirketlerinin taşıdıkları elektronik kimliklerin sınır ötesi gücünü maksimize etmek olarak ifade ediyor. Taslak, Avrupa Parla-mentosu ve Bakanlar Kurulu’ndaki yasa koyucular tarafından onaylanırsa, vatandaşların e-Kimlikleri, diğer AB üye ülkelerinde de hiçbir ekstra evrak işine gerek olmadan, otomatik olarak tanınacak.

Ulaşımdan sorumlu AB Komisyon üyesi, Başkan yardımcısı Kallas, Avrupa Parlamentosu ve Konseyine, karayolu araçlarının ağırlık ve boyut-ları hakkındaki direktifin ve komşu üye ülkelerin sınırlarını geçmesine izin verdikleri uzun kamyonlara koştukları şartların yorumunu sundu. Karayolu araçlarının maksimum ağırlık ve boyutları hakkındaki direktif 96/53, kamyonların maksimum boyutlarında istisna yapılmasına ilişkin üç durum belirtmektedir. Bir istisna tanıyarak uzun kamyonlara

aralarındaki sınırlardan geçme izni vermeyi düşünen komşu üye ülkeler, bunu ancak özel koşullarda yapabilir-ler. Birinci istisna, yükün bölünemez olması halinde gündeme gelebilir. Böyle bir durumda, ilgili üye ülkeler özel izinlerle geçişe müsaade edebi-lirler; ikinci istisna mevcut altyapının uygun olduğu durumlarda sınırdan modüler geçen araçları ilgilendirir. Direktif, uluslararası rekabetin fazla etkilenmeyeceği taşıma işlerinde ve iki üye ülke arasında sınırlı kalacak bir nakliyatta, bu yola gidilmesine karşı

çıkmamaktadır. Son olarak, üçüncü istisna, bir davanın parçası olan bir seyire ilişkindir. Dava yerel ve zaman kısıtlı olmalıdır.Komisyon, 2012 yılı sonunda karayolu araçlarının maksimum ağırlık ve bo-yutları hakkındaki direktifin başka bazı yönlerine, sınırlı değişiklikler önermeyi planlamaktadır (örneğin, kabin tasarı-mının ve kamyonun aerodinamiğinin iyileştirilmesi). Bu, eğer dilerlerse yasa koyucularının araçların sınır geçişle-rine ilişkin kuralları yeniden gözden geçirmesine olanak verecektir.

24/7 gözetleme projesi satışa çıkmaya hazırlanıyor

Komisyon e-Kimlik açılımını başlatıyor

Komisyon uzun kamyonların sınır geçişlerine açıklık getirdi

14 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 19: Sayı 1
Page 20: Sayı 1

GÜNCEL

2011-2013 dönemi faaliyetleri kapsamında GÜSOD CIT Çalışma Komitesi’nin her yıl Eylül-Ekim aylarında GÜSOD çatısı altında gerçekleştirdği geleneksel seminer/panel organizasyonlarının üçüncü-sü Finans Kulüp - Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı birlikteliği ile 16 Ekim 2012 tarihinde İstanbul Tek-fen Tower Konferans Salonu’nda icra edildi. Açılış konuşmasını GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı O. Oryal Ünver ve Türkiye Finans Yöneti-cileri Vakfı (Finans Kulüp) Başkanı Tevfik Altanok’un yaptığı panelde; Türkiye’de kamu ve özel sektör işbirliğinden doğacak yatırımların genel kuralları ve çerçeve yapısı masaya yatırıldı. Özelleştirme İdaresi Eski Başkanı Tezcan Yaramazcı moderatörlü-

ğünde gerçekleşen panele, İngiltere İçişleri Bakanlığı Ticari Direktörü olarak görev yapmış Mr. John Dodd, Ekonomist Atilla Yeşilada, Özelleştirme İdaresinden Proje Grup Başkanı ve International PPP Platform Kurucu Başkanı Dr. Ayhan Sarısu ile Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi ve Finans Kulüp Yö-netim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hasan Eken panelist olarak katıldı. Gerek kamu gerekse özel sektör tarafında gerçekleştirilen işbirlikleri-nin daha iyi anlaşılması ve uygulan-masını sağlamak adına yapılması gerekenlerin net bir şekilde ortaya koyulduğu panelde, sektör öncü-lerinin liderliğinde Kamu ve Özel Sektör İşbirliği Modeli’nin PPP (Public-Private Partnerships) Türk ekonomisine sağlayacağı faydalar aktarıldı.

“Kamu ve özel sektör işbirliği modeli ile yatırım” paneli gerçekleşti

Bulut Bilişim giderek büyümekte ve AB’nin gelecek “Avrupa Bulut Bilişim Stratejisi”nin, büyük miktarlarda kamusal ve ticari veriyi, ülke ve AB sınırları dışında yer alan sunucularda depolama ve işlemenin yasal sonuçları-nı aydınlatması bekleniyor. Dökümanın amacı, bulut kullanıcıları ve sağlayıcıları için mevcut belirsizlik-leri ortadan kaldırmak… Strateji, 2011 yılında detaylı bir şekilde müzakere edilmişti. Web tabanlı tartışmaların ya-nısıra, Komisyon üst düzey yöneticilere dönerek, onlara stratejinin kapsamı ve yönelimi hakkında danışmış, ayrıca bulut kullanıcıları, küçük ve orta öl-çekli işletmelerle ve telekomünikasyon sağlayıcılarla ilave oturumlar yapmıştı.En basit tanımıyla, bulut bilişim uzak sunuculardan oluşan bir ağ üzerinde dağıtık veri depolama ve işleme anla-mına gelmektedir ki, bunun sonucun-da veriye her yerden gerçek zamanlı olarak ulaşabilme olanağı elde edilir.Küresel olarak depolanan veri hacmi-nin giderek artması sonucu, AB veri koruma yönetmeliğine uyumun sağlan-ması ve bulut içinde dolaşan verinin yaşam döngüsü boyunca güvenliğinin korunması daha da karmaşık bir hal almaktadır.

Bulut Bilişim’e ilişkin konularda AB stratejisi

GÜSOD; 2011-2013 dönemi “Sos-yal Faaliyet Programı” kapsamında üyeleriyle birlikte olduğu yemekli sohbet toplantılarının altıncısını 26 Kasım 2012 tarihinde GÜSOD Tüzel Üye’si ISS PROSER Koruma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş. ’nin ev sahipliğinde, ISS TÜRKİYE – Ka-

ğıthane’ de yeni binasında gerçek-leşti. 50’den fazla üyenin katıldığı toplantıya konuk konuşmacı olarak Mehmet Kocabaş katıldı. Kocabaş’ın “Yöneticilik ve Yönetimde Kritik Faktörler” konulu konuşması ilgi ile dinlenirken, keyifli gecen gece akşam yemeği ile sona erdi.

GÜSOD üyeleri ISS Proser’in ev sahipliğinde bir araya geldi

16 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 21: Sayı 1
Page 22: Sayı 1

GÜNCEL

Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği - ÖGTM tarafından düzen-lenen “Özel Güvenlik Görevlilerin Yetkileri ve Sorumlukları-Yetkilerin Kullanış Koşulları ve Şartları, Özel Güvenlik Görevlilerinin Yetki İhlalleri ” konulu seminer 10.11.2012 tarihinde Almina Toplantı Salonu’nda 12:30 – 15:00 saatleri arasında gerçekleşti.Kamu ve özel sektör özel güvenlik temsilcileri, Eskişehir Emniyet Mü-dürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürü, Özel İdare Eğitim Daire Başkanı, Sivil Savunma Uzmanı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü, Dernek Avukatı, Orhangazi Üniversitesi Güvenlik Müdürü ve Amirleri, Tepebaşı Belediyesi Güvenlik Amiri, İl Sağlık Müdürlüğü Sivil Savunma Uzmanı, İl Sağlık Mü-dürlüğü Eğitim Müdürü, Kanatlı AVM Güvenlik Müdürü, Acıbadem Has-tanesi Güvenlik Müdürü, Yunus Emre Devlet Hastanesi Güvenlik Müdürü, Orman Bölge Müdürü Güvenlik Müdürü ve özel güvenlik görevlilerinden oluşan toplam 325 kişinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kıvılcım yaptı. Seminer sunumu, Güvenlik ve Eğitim Uzmanı Yusuf Vehbi Dalda tara-fından yapılırken, sunum sonrası gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde sektörler ilgili bir sorunlar ve çözüm önerileri dile getirildi.

Eskişehir Özel Güvenlik Semineri gerçekleşti

Türkiye’nin ve EMEA Bölgesi’nin en önemli fuarlarından biri olma hedefiyle, önümüzdeki yıl ilki ger-çekleştirilecek olan IFSEC İstanbul, düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. UBM İstanbul, özel güven-lik hizmetleri sektöründe Türkiye’de şimdiye kadar benzeri gerçekleşme-miş bir fuara imza atmaya hazır-lanıyor. 30 Eylül – 2 Ekim 2013 tarihlerinde Lütfi Kırdar Uluslara-

rası Kongre ve Sergi Sarayı’nda ger-çekleştirilecek olan fuara sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşları; TOBB, GÜSOD, GESİDER, ASIS ve Özel Güvenlik Federasyonu tam destek veriyor. UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Bertrand’ın açılış konuşma-sıyla başlayan tanıtım toplantısında; TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclis Başkanı

Hasan Gazi Özer; ÖGF ve GÜ-SOD Yönetim Kurulu Başkanı Oryal Ünver, GESİDER Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Çobanoğlu ve ASIS International Türkiye Birimi Başkan Yardımcısı Kürşad Sak fuara ve sağlayacağı sinerjiye ilişkin önemli tespitlerde bulundu.IFSEC İstanbul Tanıtım Toplantısı, soru - cevap bölümünün ardından sona erdi.

IFSEC, 2013’te İstanbul’da

18 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 23: Sayı 1
Page 24: Sayı 1

Sensormatic, TYCO’nun güçlü mar-kalarından MZX Yangın Algılama Sistemleri’nin yetkili distribütörlüğünü alarak, müşterilerine sunmuş olduğu entegre çözümlerine bir yenisini daha ekledi.Yangın algılama ve ihbar projelerinde uluslararası tecrübeye sahip MZX; yeni nesil panel ve dedektörleri, kurulum ko-laylığı ve çok yönlü entegrasyon seçenek-leri ile öne çıkıyor.MZX, istendiğinde tek bir mağazadan oluşan küçük alanlar için, istendiğinde ise havalimanları ya da gökdelenler gibi büyük yapılar için uygun maliyetle yangın algılama çözümleri sunabilecek genişlikte bir ürün yelpazesi sunuyor. Güçlü entegrasyon çözümlerine sahip MZX ürünleri, özellikle video izleme, geçiş kontrol, çevre güvenlik ve bina oto-masyonu sistemlerinin de dahil olduğu çok yönlü projelerde avantaj sağlıyor. Örneğin, dünyaca ünlü Software House Ccure 9000 geçiş kontrol sistemleri ile

ücretsiz entegrasyonu son kullanıcı için seçkin bir fark yaratıyor. MZX tarafından geliştirilen TXG arayüz yazılımı, ister rutin kontroller esnasında ister bir alarm durumunda diğer sistem-lere erişilebiliyor; bina haritası üzerinde ilgili alana dair lokasyon ile canlı ve kayıtlı kamera görüntüleri gösterilebi-liyor; bina otomasyon sistemine dahil aygıtlar kontrol edilebiliyor. Bununla birlikte, geçiş kontrol sistemindeki verileri değerlendirerek, en efektif senaryonun uygulanmasında da belirleyici oluyor.

GÜNCEL

Sensormatic, Tyco MZX Yangın Algılama Sistemleri’nin yetkili distribütörü oldu

IFSEC İstanbul Tanıtım Toplantısı gerçekleşti

Elektronik güvenlik sektöründe hizmet veren EDS’nin Kurumsal Satış Müdürlüğü görevine Erkin Güler getirildi.Profesyonel iş hayatına 1994 yılında başlayan, elektroniğin değişik kollarındaki sektörlerde satış üzerine deneyim kazanan Erkin Güler, EDS Elektronik’de Kurumsal Satış Müdürlüğü göre-vini yürütecek.

Geniş ürün yelpazesiyle, enteg-ratörlere video izleme ve geçiş kontrol sistemlerinde çeşitli seçenekler sunan Y3K, müşteri-lerine artık JVC marka analog ve IP kameraları, güvenlik moni-törleri ve IP kayıt cihazlarını da sunacak.

Y3K JVC’nin video çözümlerinin yetkili distribütörü oldu

EDS satış bölümünde görev değişikliği

Bosch Güvenlik Sistemleri, 1 Kasım – 31 Aralık 2012 tarihleri arasında AutoDome 600 Serisi kamera alan kullanıcıları ödül-lendiriyor. Bu tarihler arasında, Bosch AutoDome 600 Serisi kamera satın alan kullanıcılar, eski Bosch G2/G3/G4 analog dome kamerasını ya da belirle-nen rakip marka kamerasını iade etmesi durumunda 300 €’luk geri ödeme alacaklar.

Bosch kullanıcıları ödüllendiriyorÖzel Güvenlik Sivil Toplum kuruluşlarından GÜSOD-

GESİDER-ASIS-ÖGF ile UBM - İstanbul arasında IFSEC İstanbul Güvenlik Fuarı düzenlenmesiyle ilgili bir işbirliği/protokolü imzalanmıştı. Konuya ilişkin olarak Türkiye’de yürütülecek faaliyetler hakkında bilgi vermek üzere; İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda; UBM İstanbul tarafından 15 Kasım 2012 Perşembe günü bir tanıtım top-lantısı gerçekleştirildi.Yaklaşık 100’e yakın Özel Güvenlik Yöneticisi ve davetlinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını, İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Mr. Leigh Turner yaptı. Daha sonra İngiliz Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği-BSİA Yönetim Kurulu Başkanı Mr. James KELLY Derneği hakkında bilgi verirken, UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Alain Bernard ise İstanbul İFSEC hakkında özet bilgiler verdi.

20 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 25: Sayı 1
Page 26: Sayı 1

e“Eğitim” kelime itibariyle bir sadelik içindedir. Anlam ve amaç-ları itibariyle seslendiği sonsuz boyutları vardır. Eğitim geçmişten bu güne gelmeyi sağlar. Eğitim elde edildiği kadarıyla şimdiki zamanda kullanılır. Eğitim, istik-bale, yeni geleceğe bakmamızı, nerede olabileceğimizi, nerelere ulaşabileceğimizin boyutlarını belirler. “Eğitim” dünyaya bakar, devlete bakar, insana bakar. Kısacası insanı ilgilendiren her şeye bakan boyuttadır. İnsani olan her şey eğitimin içindedir. İnsanoğlunun oluşturduğu kurumlardan biri eğitim kurumlarıdır. Yaşadığımız süreç içinde, bizden evvel ve bizden sonra, yaşantımız içinde mevcut tüm kurumların görevleri-ni tam anlamıyla yerine getirme-si, dolayısıyla insanlığın huzur içinde yaşaması, başarılı olması, çağdaş bir yaşam biçimi bulun-ması, ulusal ve evrensel olabilmesi lazımdır. Yanı sıra, sıraladığım nitelikler içinde olabilmenin yerine gelebilmesi, ancak eğitim kurumlarının fonksiyonlarını tam anlamıyla gerçekleştirmesi ile mümkündür. Eğitim nefes alırken, göz açıp kaparken, yürürken, işitirken elde edilebilen bir unsurdur. Eğitim, toplumun temel taşlarını teşkil edecek insanların yetişmesini ve gelişmesini mümkün kılar. Şunu da göz ardı etmemek gerekir ki; eğitilmiş insanların dahi, toplum içinde zaman zaman bir takım olumsuzluklara, problemlere ne-den oldukları da bir gerçektir. Demek ki “Eğitim” bilgi yüklen-

mesi yanında, insanın birçok manevi değerlerle bezenmesi, ruh temizliği ve ruh eğitiminin gerekliliğinin de yerine getirilme-sini istemektedir. Tüm insanlar doğdukları an temiz olarak dünyaya gelmektedirler. İşte insanların doğduklarındaki bu temizliklerini ömür boyu sürdü-rebilmeleri veya bunun tersine birer hırsız, birer katil, birer yolsuz insan olmalarında ailenin, eğitim aldıkları okulun ve çevre-lerinin fonksiyonel katkıları çok büyüktür. Toplum; insanları etkileyen ger-çek ilişkilerin bütünüdür. Burada gerçek ilişkiden kastettiğimiz; insanlar arasındaki ekonomik, duygusal, hukuksal, entelektüel ve çıkar ilişkileridir. Dolayısıy-la toplum özel bir sosyal yapı biçimidir. Toplumsal yapı ise; bireylerin sosyal ilişkilerinin bir bütünüdür. Önemli olan ise bu bütünlüğün parçalanmamasıdır.Burada toplumun ve ilişkilerin sağlıklı olabilmesi eğitime bağlı-dır. Tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içerisinde oluşturulan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada ve gelecek kuşaklara iletmede kullanılan esasların tümüne “Kültür” den-diğini de unutmamak gerekir. İşte bu iki unsuru, tüm in-sanlığın birlikte kullanması gerekmektedir. Bu iki unsur tencere kapak misali birbirini tamamlarken,kendinden sonra gelen nesillerin bundan yararlan-masını sağlayan da “İnsan”dır. “İnsan”ın eğitim ve kültürü bir-likte kullanması dileğimle...

Toplum; insanları etkileyen gerçek ilişkilerin bütünüdür. Burada gerçek ilişkiden kastettiğimiz; insanlar arasındaki ekonomik, duygusal, hukuksal, entelektüel ve çıkar ilişkileridir. Dolayısıyla toplum özel bir sosyal yapı biçimidir. Toplumsal yapı ise; bireylerin sosyal ilişkilerinin bir bütünüdür. Önemli olan ise bu bütünlüğün parçalanmamasıdır.

HAYATA BAKIŞ

Eğitim kültür ve insan

Oğuz GÜLAY

22 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 27: Sayı 1
Page 28: Sayı 1

Alarm merkezlerinin dünü bugünü

ve yarını...

Evlerimizde ve iş yerlerimizde kurmuş olduğumuz güvenlik sistemlerinin bağlantılı oldukları merkezi alarm değerlendirme istasyonları, huzurumuz için kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Ancak Türkiye’de son yıllardır mantar gibi çoğalan bu istasyonlar, gerekli olan hizmetleri sağlıklı olarak yerine getiriyorlar mı?

Her geçen gün hayatımı-za güvenlik ve emniyet tedbirleri daha fazla önem kazanmakta-dır. Hırsızlık, soygun,

gasp, kapkaç, yangın ve terör gibi oluşumlar artık hayatımızda vaz-

geçilmez gerçekler olarak her gün yaşantımıza şekil vermektedir. Bu yüzden birçok kişi ve kurum gü-venlik tedbirlerini almaktadır. Bu tedbirler basit olarak bir kilit veya kompleks otomasyon sistem-leri olabilir. Ancak hepsi tek bir

amaca yönelik hizmet etmektedir: Huzurumuz. Evlerimizde ve iş yerlerimizde kur-muş olduğumuz güvenlik sistem-lerinin bağlantılı oldukları merkezi alarm değerlendirme istasyonları bu huzuru vermek için kesintisiz

KAPAK KONUSU

Okyay ŞENTÜRK COMON PROFESSIONALS

24 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 29: Sayı 1

olarak hizmet vermektedir. Ancak Türkiye’de son yıllardır mantar gibi çoğalan bu istasyonlar gerek-li olan hizmetleri sağlıklı olarak yerine getiriyorlar mı? Panel programlamalarda gerekli bilgiler doğru ve eksiksiz giriliyor mu?Önümüzdeki sayılarda, bir istasyonun gerek duyduğu tüm altyapı çalışmaları ve sağlıklı bir hizmet için gerekli prosedürlerin üzerinden mümkün olduğu kadar detaylı geçmeye çalışacağız.

AltyapıEn önemli sorunlarımızdan bir tanesi; kurumsal olarak merkezi alarm değerlendirme istasyonu işletmeye hazır olup olmadığımızı anlamak. Bir merkezin işletilmesi için kurumsal çalışmalar yapılma-sı gerekiyor. Baştan bir çalışma yapılmadan bir istasyon işletmek aşağı yukarı 5000 aboneden son-ra sistemde çok ciddi bir hizmet kaybına yol açacaktır.v Verilecek hizmet paketlerini belirleyin: Yani açılış/kapanış ta-kibi, sağlık, panik, yangın, PDKS (Personel Devam Kontrol Sistemi) hizmeti, vb. hizmetlerin ücretleri, hangi sistemde (satış, kiralık, leasing, bayii kanalı gibi) geçerli olacağının listesini kesin olarak belirlemeniz gerekmektedir. Hatta ödeme çeşitlerine göre (kredi kar-tı, peşin, vadeli ödeme gibi) ne tür fiyat politikaların izleneceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Satış ve pazarlama ekibi bu fiyatlar-dan ve politikalardan haberdar olmalıdır. Aslında bu hizmetlerin neler olabileceği konusunda çalışmalar mevcut veya potansiyel müşteri-lerle yapılan anketler sonucu da belirlenebilir. Pazar araştırmaları, fiyat ve hizmet çeşitliliğini belirle-mede etkileyici olabilir. Teknik açıdan alarm panelleri-

niz kusursuz olmalı. Kullanmak istediğiniz protokoller belirlenmiş, hizmet paketlerin doğrultusun-da programlar hazırlanmış ve hatayı en aza indirmek için lokal “Upload/download” modülleri ile set edilmeleri gerekmekte-dir. Alarm panellerinin ve apa-ratlarının kurulumu için teknik açıdan prosedürler hazırlanması gerekmektedir. Bir teknik ser-vis elemanına mümkün olduğu kadar en az bir değerlendirme fırsatı bırakarak sistem kurulma teknikleri önceden belirlenmeli-dir. Her türlü kurulum, çizimlerle ve detaylı olarak arşivlenmelidir. Sistem kurulduktan 10 yıl sonra bile “…Jason bu sistemi daha iyi biliyordu, o servise gitsin…” kesinlikle olmamalı. Eğer bir sistemin kurulumu çok detaylı bir şekilde arşivlenirse, personel bağımlılığınız azalır (dolayısıyla “…Eğer Jason giderse biterim, yanarım. Bu yüzden ona daha çok para vereyim…”’e meydan verme-miş oluyorsunuz).Muhasebe açısından firmanız tam olarak hazır olmalı. Kredili satışlar, kiralık sistemler, depo takipleri kusursuz ve eksiksiz yapılmalı.Merkezi alarm değerlendirme istasyonun elemanları eğitilmeli ve bu birim için tüm prosedürler

hazırlanmalı. Tabii bir de yerel kolluklardan yetki belgeleri alın-malı.Bir merkezin ideal çalışma ortamı aşağıdaki gibidir.

v Değerlendirme odası: Alarm değerlendirme odası geniş rahat ve mümkünse yüksek tavanlı ol-malıdır. Operatörlerin şefi ile aynı mekanı paylaşmalı. Duvardaki operatör durum ekranı (plazma, projektör) tüm yetkililere gerekli bilgileri verebilmelidir. Arşiv do-lapları acil durumlara karşı güncel olmalıdır.v Dinlenme odası: Operatörle-rin dinlenmesi ve stres atması için gerekli bir oda. Soğuk/sıcak içerecek servisi, rahat kanapeler, bitkiler/akvaryumlar, boks çuvalı ve yemek masası operatörlerin daha verimli çalışmasını sağlaya-caktır.v Server ve receiver odası: Teknolojik olarak tüm bilgisayar ve telefon hatların bağlı olduğu oda. İlave soğutucuya ihtiyacı var-dır. Tüm malzeme 19” racklarda monte edilmelidir. Tüm kablo-lamalar antistatik yükseltilmiş tabanların altından kanal içerisin-de çekilmelidir.v Yazıcı ve posta odası: Tüm yazdırma ve postalama işlemleri bu odadan gerçekleştirilmelidir. Mutlaka çift çelik kapı ve elekt-ronik erişim denetimi yapılmalı. Merkezin şefi bu tür aktiviteleri kontrol etmelidir. Değerlendirme odasındaki cam, firma çalışan-larının odaya bakmasını sağla-malıdır. Gelen ziyaretçilerinizi operasyonları göstererek etkile-yebilirsiniz. Ancak dikkat dağıt-mamak için operatörlerin dışarıyı görmemesi gerekmektedir. Bu yüzden bu cam aynalı olursa iyi olacaktır.Böyle bir yapı çok rahat bir şe-

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 25

Page 30: Sayı 1

kilde 200,000 aboneyi destek-leyebilmektedir. Bazı firmalar 1970’lerin modası olan duvar kenarında ahşap veya metal dolap yaptırarak daha etkileyici gözükmeye çalışmaktadır. Oysa bir müşterinin sizin merkezinizin görüntüsü ile değil, verebileceği-niz hizmetlerle etkilendiğinin bi-linmesi gerekmektedir. Bu hizmet ancak operatörlerinizin müşteri-lere neşeli bir sesle yaklaşması ve gerçek olaylara kusursuzca ve soğuk kanlılıkla müdahale etme-siyle gerçekleştirilir. Müşteriler, ücretleri merkezinizin güzelliği için vermemektedir. Onlar için önemli olan, yaptıkları ödemenin karşılı-ğını ne ölçüde geri alabildikleridir. Bu yüzden “Altyapı” bölümünde bahsedilen “hizmetlerinizi belirle-yin” başlığının önemi bir kez daha vurgulanması gerekmektedir.

Çevre birimleriEn önemli kaynağınızı iyi yönetin: İnsanBazı ülkeler haricinde uluslara-rası olarak hemen tüm alarm değerlendirme istasyonlarında kolluk dışı (polis, asker olmayan) elemanlar kullanılmaktadır. Emek-li kolluk veya devlet bünyesinde çalıştıran ülkeler de operatörleri-ne polis inisiyatiflerle donattıkları için özel sektör elemanları kullan-mamaktadır. Operatörler genelde sadece sistemin son kullanıcısı ile gö-

rüştüğünden daha rahatlatıcı ve huzurlu konuşmaları son kulla-nıcıların alarm anında yaşamış olduğu stresi azaltabilmektedir. Bir bankacılık çağrı merkezinin aksine, operatör zamanı çok iyi değerlendirmeli, kısa ve öz sorularla sorunu hemen algılama ve gerekli çözümü üretebilmesi gerekmektedir. Oysa bir banka-cılık çağrı merkezinde müşteri mümkün olduğu kadar sistemi kullandırmayı özendirmek, uzun ve doyurucu bilgiler verilmelidir. Ancak bu tip operatörlerin kendin-den çağrıya bir şey katmalarına olanak yok. Kısacası merkezi alarm değerlen-dirme istasyonunuzda barındıra-cağınız personel, bir banka çağrı merkezi personelinden çok daha fazla işlem yapabilecek ve bu personellere göre çok daha fazla pratik zekaya sahip olmalıdırlar. Dolayısıyla “ucuz personel” kavra-mı merkezi alarm değerlendirme istasyonları için olmayacaktır. Türkiye’de internet insan kaynak-ları sitelerinden alınan bilgiler doğrultusunda normal bir çağrı merkezi için gerekli personelin özellikleri aşağıda sentezlenerek sıralanmıştır:• En az lise mezunu,• Ses tonu ve diksiyonu düzgün,• İletişim becerileri gelişmiş, takım çalışmasına yatkın,• Vardiyalı düzeninde keyif ala-bilecek,• 20 – 27 yaş arası,• Microsoft Office programları kullanabilen.Buna ilave olarak merkezinize alınacak personelinizde:• Güvenlik sistemleri dona-nımları ve programlanmasında deneyimli, • Teknik altyapısı olan,• Analitik düşünebilme yetene-ği, vb. özellikler olmalıdır,

• 5188 sayılı yasanın eğitim şartını yerine getirmiş.Bazı ülkelerde operatörler telsiz ile ekip yönlendirmesi yaptığı için telsiz kullanım veya telsiz opera-törlük belgesini de istemektedir. Yönlendirilen ekipler firmanın kendi bünyesindeki güvenlik per-soneli veya devlete bağlı kolluk mensupları olabilir. Her iki durum-da da profesyonel telsiz kullanımı ulusların kendi bünyelerindeki kurallara ve izinlere bağlıdır. Bazı merkez uygulamalarında opera-törler gerçek bir vukuat ile karşı karşıya geldiğinde olayı derhal daha yetkili olan birime olayı aktarmaktadırlar.30,000 ve üstü aboneye sahip olan merkezler daha standart bir hizmet vermeye başladıkları için aradıkları personel özellikleri çok daha az özellikli olacaktır. 30,000’nin altındaki merkezler için abonelerin merkeze bağlı kalması için her türlü ayrıntılı hizmeti sunmuş olacaklardır. Bu operatörlere ek külfet getirdiğin-den operatörleri daha nitelikli alınmasına gerek duyulacaktır. Bazı merkezlerin uygulamış oldukları “aktif-pasif” sistemi sayesinde saha teknisyenliği yapan personel bazen merkezi alarm değerlendirme istasyon-larda çalıştırılmaktadır. Böylece teknisyenler sorunları daha iyi görmekte ve uygulama esnasın-da daha dikkatli çalışmaktadır. UL (Underwriters Laboratories) standartlarında montajı yapılan alarm sistemlerde hata yokmuş gibi görünse de, merkezi alarm değerlendirme istasyon opera-törleri sizlere gün içinde nelerle karşılaştıklarını anlatsınlar! Bir operatörün de sahada çalıştırıl-ması, abonelerin sorun anında nasıl yardımcı olabileceklerini görmek için çok akılcı bir çözüm-

KAPAK KONUSU

26 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 31: Sayı 1

Merkezi alarm değerlendirme istasyonunuzda barındıracağınız personel, bir banka çağrı merkezi personelinden çok daha fazla işlem yapabilecek ve bu personellere göre çok daha fazla pratik zekaya sahip olmalıdırlar.

dür. Bu uygulama teknisyen veya operatörlerinize bir ödül olarak da kullanılabilir.Merkezimizin ana kumanda ve veri işleme odası hiçbir masraf-tan kaçınılmadan yapılmalıdır. Bir operatör terminali bozulabilir, kapanabilir ama bir sinyalin kaçı-rılması asla kabul edilmemelidir. Zemin yükseltilmiş ve anti statik kaplama ile korunmuş olmalıdır. Tüm topraklamalar ayrı olarak yapılmalıdır. Zemin altı kullanı-lan tüm alçak gerilim kabloların tiplerine uygun kablo kanalları ile sabitlenmelidir. Zemin altının tozlanmaması için izole edilmesi gerekmektedir. Yinede tozlan-maya karşı periyodik olarak temizlik yapılması ve bu temizlik

bir zaman çizelgesi ile tutulması gerekmektedir. Odanın iklimlendirmesi mev-cut mekanik sisteminden ayrı olmalı veya ayrı filtrelenmelidir. Oda için gerekli olan soğutma kapasitesi, tüm ürünlerin BTU cinsinden toplamının en az ¼’ü eklenerek soğutma kapasitesi hesaplanmalı-dır. Bir sunucu aşağı yukarı 2180 BTU/saat, bir alıcı aşağı yukarı 550 BTU/saat vermektedir. Odanın camı olmaması tavsiye edilir. Böylece odadaki havayı ısıtabilecek güneş ışınları hesabımızı şaşırtmaması isabetli olacaktır. Odada nem ve ısı kontrolü olmalıdır. Nem oranı deniz seviyesi için hiçbir zaman %20’nin altına ve %80’nin üstüne

çıkmaması gerekmektedir.Odanın güç sistemi ayrı bir UPS ile kontrol edilmelidir. UPS’in odanın dışında olması tavsiye edilmektedir. Böylece odayı ge-reksiz ısıtmamış oluruz. UPS bir terminal ile takip edilmeli veya paralel bir gösteri tablosu ile harici olarak kontrol edilmelidir. Aküler zamanında değiştirilme-lidir. Her cihaz için ayrı sigorta kullanılmalıdır. Bu sigortalar bağlı bulundukları cihazların yakınında olmalı ve işaretli olmalıdır. UPS kapasite hesabı sigorta değerleri üzerinden yapılmalı ve en az 30 dakika elektrik kesintisine karşı koruma sağlanmalıdır.Tüm cihazlar 19” rack kabinlerde muhafaza edilmelidir. Dört tarafı açılabilen, termostat kontrollü en az 4 fan, tümleşik kablo kanallı, alt ve arka izolasyonlu kablo giriş bölmesi, menteşesi sökülebilen pleksiglas/akrilik/camlı kapı (tek veya çift kanat) ve tekerlekli olmayan sabit ayaklı modeller tercih edilmelidir. Kabinin tüm parçaları topraklanmalıdır. Kabin kapatıldığında dışarıdan herhangi bir kablo görülmemesi gerek-mektedir. Her bir kabin yangın algılama sistemine bağlı ısı algı-layıcıları ile korunmalıdır.Kullanılacak alıcılar ve/veya hat ilave modülleri sistematik olarak kabinlere yerleştirilmeli ve tüm etiketlemelerin en ince detaya kadar yapılması gerekmektedir. Telefon hatların kabinlerde kurulu “kep-kep”lerle alıcılara dağıtılma-lı. Kablolar mümkün olduğu kadar kısaltılmalı ve fazlalık bırakılma-malıdır. Fazla kablolar şekildeki gibi toplanmalıdır.Tüm alıcıların programları ve-rilecek hizmet ve kullanılacak yazılım doğrultusunda yapılmalı ve periyodik olarak denetlenme-lidir. Alıcılarla birlikte ilave hat

Merkezin ana beyni

Üstten rack odası Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 27

Page 32: Sayı 1

modülleri kullanılıyor ise, tüm bağlantılar detaylı etiketlenmeli, gerekli ayarlar eksiksiz yapılmalı ve periyodik olarak denetlenme-lidir. Alıcıların içerisindeki yedek aküler, elektrik kesintisine karşı korumaya yönelik bir tedbir olma-sından daha ziyade bakım için sökülüp takılma esnasında sinyal kaybı olmaması için uygulanması tavsiye edilmektedir.

SunucularOdada kullanacağınız sunucular çok özenle seçilmeli ve aşağıdaki özelliklere sahip olmaları tavsiye edilir:v 30,000 aboneye kadar:• Tek veya çift işlemcili sunucu altyapısı• 4 adet Raid 5 uyumlu sabit sürücü• Seri port yükselticisi (8 adet Com Port olması için)- Yedekleme ünitesiv 30,000 abonenin üstünde her sunucu için:• Çift veya dört işlemcili sunucu altyapısı• 19” kabin uyumlu yapı• Opsiyonlu tümleşik ekran• 4 adet Raid 5 uyumlu sabit sürücü• Seri port yükselticisi (8 adet Com Port olması için)• Yedekleme ünitesiHer sunucuya ayrı işletim sistemi ve yazılımlar doğrultusunda verita-banı yüklenmesi ve periyodik ola-rak denetlenmesi gerekmektedir. Yedekleme üniteleri periyodik ola-rak kullanılmalı ve düzenli arşivler yapılmalı. Veritabanını çok fazla yormamak için yedekleme süre-

lerinin düzenli ve yetkili kişilerce yapılması gerekmektedir. Bazı ülkelerde yedekleme ve veritaba-nı konusunda devlet tarafından yasaların olması bu konunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha altını çizmektedir. Türkiye bu ülkelerden bir tanesidir.

Diğer çevre birimleriTüm sunucuların ve terminallerin bağlı bulundukları ağa için HUB veya SWITCH ünitelerin kullanıl-ması gerekmektedir. Abone sayılarına göre kullanıl-ması optimum sayı olan çevre birimleri şöyle sıralayabiliriz:

Operatör terminalleriOperatörler tarafından kullanıla-cak terminaller üstün özelliklere sahip olmalarına gerek yoktur. Hemen tüm yazılımlar terminalle-re çok yüklenmemektedir. İyi ya-pılandırılmış bir terminal sistemin işleyiş hızını artıracaktır.Bir operatör terminali için gerekli olan minimum konfigürasyon yazı-lımınız ile birlikte gelir. Tavsiyemiz

“En az tavsiye edilen yapı”yı değil de “Tavsiye edilen yapı”yı uygula-manızdır.

YazıcılarRaporlamalarda veya istatistik çalışmalarında kullanacağınız yazıcının seçimi çok önemli. Halen dünyanın bir çok ülkesinde uygulanan kağıt basım raporlama-sı, merkezi alarm değerlendirme işletmenin en önemli kalemlerin-de bir tanesidir. Zamanında yapa-cağınız kaliteli raporlama sizlere çok fazla getirisi olacaktır.Seçeceğiniz yazıcıyı ayda 1 veya iki kere kullanacaksınız. Her basım 1 ile 3 gün arası sürmesi tavsiye edilmektedir. Almayı dü-şündüğünüz yazıcı için, tedarikçi firmadan gerekli taahhütlerin alınması ihmal edilmemelidir. Yazıcı Merkezin ayrı bir odasında olmalıdır. Bu oda aynı zamanda postalamaya hazırlık odası ola-cağından, posta arabasının rahat hareket edebileceği bir alana sahip olmalıdır.Yazıcılar hiçbir şekilde doğru-dan bir terminal veya başka bir bilgisayara bağlı olmamalıdır. Yazıcılar mutlaka ağa üzerinde doğrudan SWITCH veya HUB’a bağlantısı olması gerekmektedir. Hafıza yüksekliği, kağıt kapasi-

KAPAK KONUSU

<500 - En az iki terminal - Bir HUB ünitesi500 - 2,000 - En az üç terminal - Bir SWITCH ünitesi - Bir sunucu2,000 - 30,000 - En az 4 terminal - Bir SWITCH ünitesi - En az iki sunucu>30,000 - Hizmetler doğrultusunda terminal sayısı - Üç ayrı veritabanı sunucusu - Her 100,000 aboneye bir veritabanı sunucusu - 100Mbit Ağa yapısı

Abone Sayısı Gerekliler

28 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 33: Sayı 1

Bir alarm merkezinin müşterilerine vereceği hizmeti en çok belirleyen unsur; muhakkak ki kullandığı yazılımdır. Yazılım sayesinde alarm ya da arıza anında gerekli ve doğru yerlere bilgiler iletilir ve birçok rapor müşteri isteklerine göre üretilir.

tesi, çift taraflı baskı ve basım hızı yazıcımızın işi hangi sürede bitirebileceğini gösteren önemli etkenlerdir.

Yazılım gereksinimleriBir alarm merkezinin müşteri-lerine vereceği hizmeti en çok belirleyen unsur; muhakkak ki kullandığı yazılımdır. Yazılım sa-yesinde alarm ya da arıza anında gerekli ve doğru yerlere bilgiler iletilir ve birçok rapor müşteri isteklerine göre üretilir.Bir yazılım almadan önce mutlaka merkezinizin sağlayacak olduğu hizmetleri incelikle belirlemeli ve bu hizmetleri sağlayabilecek en “uygun” yazılımı seçmeli-siniz. Bu “uygun” kelimesinin içinde hem sizin istediğiniz tüm özelliklere sahip olması hem de finanssal açıdan sizi zor durumda bırakmayacak bir yazılım olması yer almaktadır. Bu planlamayı yaparken sadece bugünü değil geleceği de düşünerek adımlar atmanızda yarar vardır. Bir alarm merkezi yazılımında neler aranmalıÖncelikle en önemli unsur stan-dartlaşmadır. Yazılım mutlaka ulusal ve uluslararası standartla-ra uygun olmalıdır. Sadece belli panel ve receiverlarla (alıcılarla) çalışan özel yazılımlar ileride sizin esnekliğinizi kısıtlayabilecek en önemli engeli oluşturabilirler. Bir yazılımın mutlaka birden fazla uluslararası ve yerli receiver markasını desteklemesi beklen-

melidir. Aksi takdirde herhangi bir receiverın üretiminin bitmesi durumunda alarm merkeziniz büyüyemeyecek ve tüm sistemi-nizin blokesi söz konusu olabile-cektir. Binlerce abone kaydınız ile birlikte bir yazılımdan bir yazılıma geçmenin ne kadar zor olabilece-ğini şimdiden düşünerek yazılımı-nızı seçmelisiniz.Diğer önemli unsurlardan biri de kayıtlarınızın tutulduğu veritabanı sistemidir. Yazılımın kullandığı veritabanı sistemi mutlaka bu alanda uzmanlaşmış uluslara-rası veritabanı sistemlerinden (MS-SQL, MySQL, Oracle vb. gibi) birini kullanmalıdır. Bu veritabanı sistemleri onlarca yıldır sadece veri depolamak için üretilmiş olup kayıtlarınızı en güvenli ve sağlıklı şekilde saklamanızı sağlayacak-tır. Piyasada dolaşan çoğu alarm merkezi yazılımının kendine ait veritabanı sistemleri vardır ve bu yazılımlar alarm merkezleri için ciddi riskler taşımaktadır. Bu tür bir yazılım kullanıyorsanız bir gün kalktığınızda tüm verilerinizin birbirine girdiği veya sistemin gitgide yavaş çalıştığı durumlarla karşılaşabilirsiniz ve en kötüsü bu konuda size yardım edebile-cek kimse olmayacaktır. Yüzlerce kişilik yazılım ekipleri tarafından yıllar süresince üretilen uluslara-rası veri saklama sistemlerinin yanında sadece bir alarm merkezi

yazılımı için bir iki ayda üretilmiş veritabanı sistemlerinin efektif-lik, performans ve en önemlisi güvenirlilik problemleri vardır. Bir önemli dezavantajı da bu tür veri-tabanı sistemlerinden verilerinizi başka sistemlere transferiniz, elle tek tek girilmediği takdirde söz konusu değildir.En önemli unsurlardan bir diğeri de destektir. Bir alarm merkezi-nin birkaç saat alarm değerlen-dirememesi olabilecek en kötü senaryolardan biridir. Hangi yazı-lım olursa olsun yardıma ihtiyaç duyduğunuz zamanlar olacaktır. Bu nedenle böyle zamanlarda en kısa sürede ulaşabileceğiniz bir destek sisteminin bulunması bir alarm merkezi yazılımında mutla-ka aranmalıdır. 24 saat arayarak her türlü yardım ve teknik bilgi alabileceğiniz bir telefon işinizi büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Bir alarm merkezi yazılımında aranması gerekli özelliklerden bir diğeri de yazılımın mutlaka network (ağ) tabanlı olmasıdır. Günümüzün gelişen network teknolojisinden yararlanarak bir alarmın ya da uyarının tüm operatör ekranlarına düşmesi ve o an müsait olan operatörün o olayı değerlendirebilmesi sağlan-malıdır. Aksi takdirde 2. operatör sadece 1. operatörün yedeği olacak ve hiçbir zaman efektif olarak görev yapamayacaktır.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 29

Page 34: Sayı 1

Bazı alarm merkezlerinde görüldü-ğü gibi aboneleri 2 ayrı makineye bölme sistemi de aslında hiç profesyonel bir yaklaşım değildir. Aboneleri dağıtmak alarmları ve uyarıları eşit dağıtmak anlamına gelmemektedir. Bir makinedeki abonelerden birden fazla alarm geldiği durumlarda o makinede-ki alarmlar operatörün ilgisini beklerken diğer operatör hiçbir iş yapmadan oturmak zorunda kalacaktır. Daha da kötüsü bir müşteriniz aradığı takdirde “sizin kayıtlarınız diğer bilgisayarda ve şu an meşgul sizi biraz beklete-ceğim” demekte uygunsuz bir durumdur. Abone sayınız arttıkça makine sayınız ve abone dağılımı-nız artacak ve bu durum tam bir kaosa dönüşecektir.Bu durumu önlemek için şim-diden network(ağ) tabanlı bir yazılımı seçmeniz uygun olacaktır. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi tüm receiverlar (alıcılar) bir verita-banı sunucusuna bağlanmakta ve bu sunucudaki yazılım receiverlar-dan aldığı sinyalleri veritabanına aktarmaktadır. Veritabanındaki bilgilere de network aracılığı ile tüm terminallerden aynı anda ulaşılabilmektedir.Bu sistem sayesinde satış personeliniz abone kaydederken, teknik servisiniz arıza kayıtları yapabilecek belki bir başka bina-daki yöneticileriniz alarm merkezi

ile ilgili raporları izleyebilecek ve tüm operatörleriniz aynı anda alarmları değerlendirebilecek ve tüm müşteri bilgilerine hangi ma-kine olursa olsun ulaşabilecektir. Böyle bir sistemin bir avantajı da herhangi bir makinenin bozulma-sından etkilenmeyecek olmasıdır. Bilgiler sadece veritabanı sunu-cusunda tutulduğu için sadece o makinenin bir yedeğini bulundur-manız yetecektir. Diğer network tabanlı olmayan yazılım sistemle-rinde ise mutlaka her makinenin bir yedeği olması gerekmektedir.Bir alarm merkezi yazılımından beklenebilecek yararlı özellikler-den biri de operatör işlemlerinin tek tek kayıt altında tutulmasıdır. Böyle bir yazılımda her operatö-rün kendine ait programa giriş şifresi bulunacaktır ve bu sayede o operatörün gerçekleştirdiği tüm işlemler kaydedilebilecektir. Bu kayıt altına alınan bilgilerle

geçmişe dönük işlemleri kimlerin yaptığı rahatlıkla görülebileceği gibi operatörler için çalışma istatistikleri de elde edilerek prim sistemleri geliştirilebilir.Diğer bir yararlı özellik ise prog-ramın otomatik olarak aramalar gerçekleştire-bilmesi, faks ve e-posta gönderebilmesi olacak-tır. Otomatik arama ile yazılım aranması gereken numarayı ope-ratörün elle çevirmesine ihtiyaç duymadan çevirecek ve operatö-rün telefon hattına bağlayacaktır. Yazılımın direkt bilgisayardan raporları fakslayabilmesi (manual olarak çıktı alarak faks makine-si ile göndermek yerine) ya da e-posta ile gönderebilmesi alarm merkezi maliyetlerinizi düşürebile-cek önemli bir unsurdur.Kullanılacak olan yazılımda bulunması gereken önemli özelliklerden biri de açılış kapa-nış takiplerini otomatik olarak

Günümüzde alarm merkezlerinden rekabetçi piyasa koşullarında sadece en iyilerin ayakta kalacağı açıktır. En iyi olabilmenin en önemli ilkelerinden biri de müşterilerine en iyi, en kaliteli hizmeti sunabilmektir. Bunun için operatör seçiminden, yazılım seçimine, mekan seçiminden, mobilya seçimlerine kadar her şeye en ince ayrıntısına kadar dikkat etmeli ve en uygun seçimleri yapmalısınız.

KAPAK KONUSU

30 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 35: Sayı 1

gerçekleştirebilmesidir. Açılış kapanış takibini erken açılış / geç açılış / erken kapanış / geç kapanış gibi 4 ayrı tolerans ile kontrol edilmesi müşteri çeşitlili-ğinizden kaynaklanacak farklılık-ları rahatlıkla karşılayabilmenizi sağlayacaktır. Günümüzde alarm merkezleri telefon aramalarının %75’i açılış ve kapanış problem-leriyle ilgilidir. Alarm merkezleri, açılış kapanış takibi isteyen bir müşteriyi yılda ortalama 60-70 sefer ararken normal bir müşteri-yi en fazla 20 sefer aramaktadır. Bu nedenle açılış kapanış takibi isteyen müşteriler için ayrı bir tarife uygulanması maliyetlerinizi düzenleyebilecek önemli bir adım olacaktır. Yazılımda aranabilecek bir diğer güzel özellik ise PDKS (personel devam kontrol sistemi) raporları üretebilmesi olacaktır. Yazılımı-nızın bu özelliği sayesinde zincir mağazalara sahip müşterilerinize çok daha kaliteli hizmet suna-bilirken bu tür müşterileri alarm merkezinize bağlamanız da kolay-laşacaktır.Yazımızın ilk başında belirttiği-miz gibi kullanacağımız yazılımı mutlaka geleceğe yönelik olarak seçmelisiniz. Öncelikle 5 ve 10 yıllık planlarınızı ve hedeflerinizi çıkararak ulaşacağınız abone sayısını tespit edin ve daha sonra bu abone yoğunluğunu kaldırabilecek bir yazılımı tercih

edin. Yazılımınız mutlaka alarm merkezinizle büyüyebilen modüler ve sağlam bir yapıda olmalıdır.Bir yazılımdan bekleyeceğiniz bir diğer özellik ise sizi alarm merke-ziniz ile ilgili istatistiki raporlarla yönlendirebilmesidir. Yazılım yeni bir linecard’a ne zaman ihtiyaç duyacağınızı size bildirebilmeli-dir. Hangi saatler arasında daha yoğun sinyaller aldığınızı, recei-verlarınıza ve line cardlarınıza bu sinyallerin eşit dağılıp dağılma-dığını gösterebilmelidir. Bunun yanında hangi ilde kaç aboneniz olduğu, varsa 3.parti satıcı firmalarınızın abone sayılarını, bir ildeki abonelerinizin hangi semt-lere göre dağılım gösterdiğini, en çok sinyal gönderen abonelerdeki muhtemel arıza durumunu göste-rebilen istatistiki görsel rapor-lara sahip olmalıdır. Ay bazında dağılmış sisteme bağlanan ve kesilen aboneleri gösteren görsel istatistiki raporlarda alarm merke-zinizi yönetmekte size kolaylıklar sağlayacaktır.Günümüzün web teknolojilerini de artık alarm merkezi yazılım-larına taşımanın zamanı çoktan gelmiştir. Artık her abone internet üzerinden tüm raporlarını izleye-bilmeli ve kendinle ilgili bilgileri güncelleyebilmelidir. Bu tür yaklaşımlarla geliştirebileceğiniz hizmetlerinizi çok daha kolay pa-zarlamanız mümkün olacaktır.

Gelecekteki alarm merkezi yazılımlarının içereceği özelliklerGeleceğe yönelik alarm merkezi yazılımları günümüzdekilerden çok daha kapsamlı olacak ve alarm merkezlerinin işini oldukça kolaylaştırabilecektir. Santral-lerle yazılımların entegrasyonu sayesinde istenilen durumlarda müşteriler sistem tarafından

otomatik olarak aranarak bildirim yapılacaktır. Müşteri doğru şifreyi girerse sistem mesajın iletildiğini onaylayacak aksi takdirde diğer kişileri bilgilendirmeye devam edecektir. SMS modülleriyle istenilen abonelere istenilen mesajlar otomatik olarak sistem tarafından gönderilecek, aran-maya ihtiyaç duyulmayacaktır. Örneğin bir mağaza sahibi tatilde iken “Ataköy’deki mağazanız saat 9.35’te Ahmet Çınar tarafından açıldı” şeklinde cep telefonuna bir mesajla bilgi alabilecek ya da dijital santral bu mesajı kendisini arayarak bildirebilecektir.Günümüzde mantar gibi çoğalan alarm merkezlerinden rekabetçi piyasa koşullarında sadece en iyilerin ayakta kalacağı açıktır. En iyi olabilmenin en önemli ilkele-rinden biri de müşterilerine en iyi, en kaliteli hizmeti sunabilmektir. Bunun için operatör seçiminden, yazılım seçimine, mekan seçimin-den, mobilya seçimlerine kadar her şeye en ince ayrıntısına kadar dikkat etmeli ve en uygun seçim-leri yapmalısınız.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 31

Page 36: Sayı 1

“IFSEC Istanbul bölgesel fuar olacak”UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Alain Bertrand ile önümüzdeki yıl düzenlenecek olan IFSEC İstanbul fuarı üzerine röportaj yaptık. Bugüne kadar Türkiye’de bu alanda organize edilmiş olan fuarların; elektronik güvenlik sektörüne ivme kazandırmada, yeni teknolojilerin ülkeye girmesinde ve yurtdışı pazar fırsatlarını açarak sektöre katkı sağlamasında yetersiz kaldıklarını belirten Bertrand; “IFSEC Istanbul fuarını sektöre, şimdiye kadar elde edemediği ivmeyi kazandırmak ve Türkiye’deki güvenlik sektörünün oyuncularını birer bölgesel pazar liderleri haline getirmek üzere 2013 senesinde ilkini gerçekleştirmek kaydıyla Türkiye’ye kazandırdıklarını söyledi.

“IFSEC Istanbul bölgesel fuar olacak”

SEKTÖRDEN

32 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 37: Sayı 1

“IFSEC Istanbul bölgesel fuar olacak”K

erim

Ala

in B

ertr

and

UB

M İst

anbu

l Gen

el M

üdür

ü

IFSEC hakkında bilgiverebilir misiniz?IFSEC, güvenlik sektörüne yönelik, uluslararası alanda en yaygın, en kapsamlı ve en eski ihtisas fuarı. IFSEC International olarak geçen ve ana etkinlik olan Birmingham’da her sene düzen-lenen fuarımız örneğin, 2013 yılında 40’ıncı yılını kutluyor ola-cak. Sektörün %60’ının IFSEC’in en tercih edilen ve sevilen fuar olduğunu dile getiriyor olması bizleri gelecekle de ilgili en çok ümitlendiren unsurlardan birisi. IFSEC International, her yıl yakla-şık 25,000 ziyaretçiyi çeken, 650 katılımcının yeraldığı ve geçiş kontrol, kamera, yangın ve can güvenliği, alarmlar, IP ağları ve entegre çözümlerden oluşan yak-laşık 1,000’in üzerinde ürünün ve teknolojinin sergilendiği bir fuar. Bugün IFSEC, İngiltere’deki uluslararası ölçekte tüm dünyaya hitap eden ana fuar ile birlikte ayrıca, Güney Afrika, Nijerya, Su-

udi Arabistan, Malezya ve Şimdi Türkiye’de de güvenlik sektörü-nün beklentilerine cevap vermek üzere yerleşmiş bir marka. Bazı sayılarla sizlere IFSEC markasının gücünü aktarmak istersek, IFSEC Birmingham’a 2012 yılında tam 24,933 ziyaretçi gelmiş. Dikey pazarlardan bir önceki yıla naza-ran %25 daha fazla nihai kullanıcı ziyareti sağlanmış. Ziyaretçilerin %20’si 1.5 milyon dolar’ın üzerin-de bütçe yönetiyor. Toplam 108 ülkeden ziyaretçi katılımı sağlan-mış (yani dünyanın hemen hemen yarısından). Ziyaretçilerin %22’si güvenlik cihazları montajı yapan-lar, %18’i tedarikçi, distribütör ve toptancı, %15’i üretici, %13’ü yangın cihazları montajı yapan-lar, %9’u güvenlik danışmanları, %9’u sistem entegratörleri, %7’si sanayici, %4’ü elektrik/taahhüt/mühendisler vs. olarak dağılmak-tadır. Bu size IFSEC’in ne kadar geniş bir yelpaze kitleyi kendisine çektiğini görebilirsiniz.

Nihayi ziyaretçi açısından durum nedir? Nihai kullanıcıya bakarsak da %20 IT/ağ/telekom, %12 insanlı güvenlik, %8 perakende, %7 merkezi/bölgesel yönetim, %7 hizmet sektörü, %6 havaalanı/liman/terminal/transit bölge, %5 inşaat sektörü, %4 depolama/lojistik, %4 eğitim/sağlık, %4

bina/yapı yönetimi, %4 basın/dernek, %4 bankacılık/finans, %3 eğitim/coaching, %3 ilkyardım ve kurtarma, %2 otel/eğlence, %2 data merkezleri, %1 mimarlar, %1 su elektrik gaz şebekeleri, %1 sigorta, %1 hapishaneler olarak dağılmaktadır.

Neden Türkiye’de bir fuar düzenlemek istediniz? Hedefleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?Bugüne kadar Türkiye’de bu alanda organize edilmiş olan fuarlar genel olarak distribütör ve sistem entegratörlerinin potansi-yel yerel alıcılar ile tanıştığı, her sene bir gelenek haline gelen bir buluşma noktası olma konu-sunda son derece faydalı olmuş olmalarına rağmen, elektronik güvenlik sektörüne ivme kazandır-mada, yeni teknolojilerin ülkeye girmesinde ve yurtdışı pazar fırsatlarını açarak sektöre katkıda bulunmada yetersiz kalmıştırlar. IFSEC Istanbul fuarını işte bu temel eksiklikler üzerine, sektöre şimdiye kadar elde edemediği iv-meyi kazandırmak ve Türkiye’deki güvenlik sektörünün oyuncularını birer bölgesel pazar liderleri hali-ne getirmek üzere 2013 senesin-de ilkini gerçekleştirmek kaydıyla Türkiye’ye kazandırdık. Elbette her fuar için olduğu kadar bizim için de IFSEC Istanbul hedefleri-mizde Lütfi Kırdar’da en yüksek katılımcı ve ziyaretçi sayısına ulaşmak var. Ancak esas hede-fimiz, IFSEC Istanbul’u ilk yıldan itibaren güvenlik teknolojileri sektöründe, bölgesel ve örnek bir etkinlik, Türk üretici firmaları için somut ihracat fırsatları sunan ve Türkiye pazarını en gelişmiş teknolojilere açan, en yeni ve gelişmiş ürünlerin sunulduğu, destek veren ÖGF, GESİDER,

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 33

Page 38: Sayı 1

GÜSOD ve TOBB gibi kurumların özel güvenlik sektöründe görmeyi arzuladıkları gelişim ve değişimi yaratan yegane etkinlik olması.

Fuar organizasyonununyanı sıra başka etkinlikler olacak mı? Olacaksa bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz?Fuar öncesinde ve sırasında çe-şitli panel ve seminer formatında sektör firmalarının, kurumlarının teknolojilerini sunabilecekleri, bir takım güvenlik meselelerini ve çözümlerini tartışabilecekleri, mevzuat eksiklikleri, yenilikleri ve fırsatları üzerine eğilebilecekleri ve yurtdışından gelen kurum/kuruluşlarla deneyimlerini payla-şabilecekleri bir takım etkinlikler IFSEC konseptinin ayrılmaz bir parçası olarak IFSEC İstanbul’da da yeralacaktır. Birçok başka fuarda farkedilen, eğitim ve konferanslara katılmak isteyen dinleyicilerin fuar alanından kopu-yor olmaları ve bu nedenle fuar alanındaki katılımcı firmaların

potansiyel ziyaretçilerinde azalma yaşamaları. Biz diğer fuarlarımız-da olduğu gibi eğitim, paylaşım ve teşhiri tek bir çatı altında yani fuar alanında, akılcı çözümlerle ziyaretçilere hiç unutamayacakları bir deneyim olarak sunuyoruz. IFSEC Istanbul fuarı bundan farklı olmayacak.

Fuara yurtdışından firmalar, ziyaretçiler, yada sek-törde yer alan kişiler gelecek mi?Elbette. Bu etkinliğin esas gücü, UBM grubunun IFSEC markası sayesinde oluşturmuş olduğu küresel bağlantılar, firma ve kurum ağı. Bu firmaların Güneydo-ğu Avrupa, Kafkasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerine ilgi gösterenlerin hepsinin katılması gereken bir fuar. Ayrıca tüm bu bölgelerden IFSEC markasına güvenen ve yıllardır dünyanın farklı yerlerinde organize ettiğimiz etkinliklerimizi ziyaret eden kitleyi de Türkiye’ye çekecek bir fuar olacak.

Sonraki organizasyonu-nuz ne zaman olacak?IFSEC Istanbul fuarımız senede bir özel güvenlik sektörünün müş-terileri ve çözüm ortaklarıyla bir araya geldiği referans buluşma noktası. Ancak UBM grubu olarak sektöre sunacağımız fayda, destek ve katma değer birkaç günle sınırlı kalmayıp, tüm sene-ye yayılan bir çalışma olacaktır. Toplantılar, seminerler, paylaşım-lar ve aynı zamanda diğer IFSEC etkinliklerinde Türk firmalarının boy göstermesiyle, gerçek bir bütünleşme söz konusu olacaktır, olmaya başlamıştır bile. Amaç sadece sektörün en dinamik firmalarını geniş bir ziyaretçi kit-lesiyle birkaç içerisinde bir araya getirmek değil, bu firmaların pazarlarını genişletirken yanların-

da olmak, onların sorun olarak gördüğü unsurları fırsata döndür-mede destek olmak, yeni pazar fırsatları, yeni teknolojiler, yeni ortaklıklar ve yeni bir bakış suna-bilmek. Bunu bir nevi uzun süreli bir ortaklık olarak düşünebilirsi-niz. Yıllardır bu sektörü yakından takip etmiş, sektörün nabzını çok iyi alabilen ve sektöre hizmet olarak kendisini adamış çok yetkin ve uzmanlaşmış bir kadro ile yola çıkıyoruz. Türkiye’de bulunan çalışanlarımıza ek olarak ayrıca IFSEC Istanbul projesinde, merkez ofisimizde bulunan tüm IFSEC kadrosu da canla başla çalışmaya başladı.

Dünyadaki IFSEC ile Türkiye’deki IFSEC’i karşılaş-tırabilirsek neler söylemek istersiniz?Bizim IFSEC markası altında organize ettiğimiz fuarlar arasında sancak gemimiz IFSEC Internatio-nal elbette. Ancak Ortadoğu’nun lider, referans ve örnek fuarı olmaya aday ve İstanbul’u Dubai’nin önüne geçirecek yega-ne bölgesel fuar IFSEC Istanbul olacak. Ayrıca IFSEC haliyle oturmuş ve özel güvenlik camiası tarafından iyi tanınan bir marka oldu. Bu markayı yine bir coğraf-yaya taşırken, bir taraftan IFSEC markasıyla beraber gelen içerik zenginliği ve katılımcı çeşitliliği ile beraber fuarcılıkta ulaşılmış en son yenilikleri, en yeni çözümleri, en alışılmamış hizmetleri sunma-yı da amaçlamaktayız. Bu alanda UBM grubunun bir parçası olan bazı dijital pazarlama hizmetlerini de katılımcılarımıza sunmayı ve bu sayede ürünlerini fuarımız ile ulaşabildiklerinden çok daha geniş bir kitleye tanıtabilmelerine destek olacağız. Bu tip çözüm-lerle ilgili ayrıntıları dilerseniz ileriki bir sayınızda daha kapsamlı anlatabiliriz.

SEKTÖRDEN

34 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 39: Sayı 1
Page 40: Sayı 1

“Tüm sorunların çözüm odağı olacağız”

TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclis Başkanı Hasan Gazi Özer ile Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi üzerine röportaj yaptık. Sektör meclislerinin; ülkemiz ekonomisi ve istihdamına önemli katkı veren sektörlerin ve bu sektörlerde faaliyet gösteren firma, dernek ve federasyonların TOBB çatısı altında sektör sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Özer; tüm sorunların çözüm odağı olacaklarını söyledi.

“Tüm sorunların çözüm odağı olacağız”

SEKTÖRDEN

36 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 41: Sayı 1

“Tüm sorunların çözüm odağı olacağız”

Has

an G

azi Ö

zer

TOB

B T

ürki

ye Ö

zel G

üven

lik H

izm

etle

ri S

ektö

r M

eclis

Baş

kanı

Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi’nin kuruluş amacı hakkında bilgi alabilir miyiz?Sektör Meclisleri, 5174 sayılı TOBB Kanunu ve sektör meclisle-ri kuruluşu hakkında yönetmelik gereğince kurulmuştur. Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri sektör meclisimiz dahil olmak üzere halen 57 sektör meclisi vardır. Sektör meclislerinin asıl kuruluş amacı, ülkemiz ekonomisi ve istihdamına önemli katkı veren sektörlerin ve bu sektörlerde faaliyet gösteren firma, dernek ve federasyonların (tüm sektörel STK’lar diyebiliriz) TOBB çatısı altında sektör sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretilmesine yöneliktir.Sektör meclislerinin doğal üyesi olan ilgili Bakanlık ve ilgili kamu kurumlarının temsilcileri bu faa-

liyetlerin içerisinde yer almakta, gerekli mevzuat çalışmaları ortak akıl ile yapılmaktadır.Sektör meclisimizin doğal üyeleri, İç İşleri Bakanlığı, EGM Özel Gü-venlik Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Özel Güvenlik Dairesi ve Sanayi Bakanlığı tem-silcileridir.5188 Sayılı Özel Güvenlik Hiz-metlerine Dair Kanun’da yapılan değişiklikler ile yönetmelik ve genelgelerde yapılan değişikle-rin tamamı sektör meclisimizin kararlarına uygun olarak gerçek-leşmiştir.

Türkiye Özel Güvenlik Hizmet-leri Meclisi’nin önümüzdeki dö-neme ilişkin hedefleri nelerdir?Önümüzdeki döneme ilişkin he-deflerimizi şöyle sıralayabilirim. v Sektörel İş Kanunu’nu hayata geçirmek, (Basın iş kanunu, denizcilik iş kanunu gibi)v Kamu ihalelerinde, kıdem taz-minatı ve yıllık izin maliyetlerinin asgari işçilik maliyet hesabına dahil edilmesi,v İllerde bulunan özel güvenlik şubeleri arasındaki uygulama farklılıklarının giderilmesi konu-sunda çalışmalar yapılması,v Mali Mesuliyet Sigortası’nın anlaşılabilir, net ve sektör ihti-yaçlarına cevap verebilecek bir poliçe haline getirilmesi. Bunlar öncelikli hedeflerimiz olup, süreç içerisinde meydana gele-cek tüm sorun ve problemlerin çözüm odağı olacağız.

TOBB’un sektöre katkısı hak-kında bilgi verebilir misiniz?TOBB, öncelikle güvenlik sektö-rümüzün algısının en üst düzeye çıkmasını sağlamıştır. Her yıl yapılan Başbakanlık Sektör Mec-lisleri Şura toplantılarına katılı-mımız gerçekleşmiş, hükümet ve bürokrasinin en üst temsilcilerine sorun ve çözüm önerilerimizi sunma imkanı sağlanmıştır. En önemli katkı, sektörümüzde birlik ve beraberliğin tesis edilmesi olmuştur.

Özel Güvenlik Federas-yonu ile ilişkiler ve projeleriniz hakkında bilgi verebilir misi-niz?Sektör Meclisimiz tüm çalışmala-rımızda Federasyonumuz ile ortak hareket etmekte, tüm projeler birlikte yönetilmektedir. Ortak-laşa katılımla kurulan çalışma komitelerimiz ile Ar-Ge faaliyetleri birlikte yürütülmektedir.

Avrupa veya dünya ile yürütü-len bir takım organizasyonlar veya projeler var mı?Bilindiği üzere, Coess ve ASIS ile ortak çalışmalar ve projeler yapılmakta olup önümüzdeki en önemli projemiz ülkemizde bir güvenlik fuarı yapılmasıdır.Bu konuda süreç başlamış ve Fe-derasyonumuz, GÜSOD, GESİDER ve ASIS işbirliği ile IFSEC İstanbul Fuar ve Seminer programı için stard verilmiştir. Ekim 2013’de bu program gerçekleşecektir…

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 37

Page 42: Sayı 1

Doğru projelendirilir ve uygun güvenlik aygıtları ile birlikte çalıştırılırlarsa, gözetleme sistemleri can ve mal güvenliğini korumak konusunda çok başarılı sonuçlar verirler, ancak iş görmediklerinde ise onların sahibi olan firmalara çok ağır hükümler getirebilirler.

İki kadın, büyük mağazalar zincirlerinden birinde alışve-riş yapmış, sohbet ederek otoparktaki arabalarına doğru gidiyorlardı. Birden hızlı

adımlar duydular ve hırpani bir adam kadınlardan birini yakaladı. Hiç uyarmadan, bıçak çekti ve kadının boynuna iki kez sapladı. Kadın şiddetli bir kanama ile yere düştü, saldırgan otoparktan koşarak uzaklaştı.Davanın mahkemede görülmesi sırasında, durumu ağır bir biçim-de malsahibinin aleyhine çeviren konu şu oldu; otoparktaki hare-ketleri izlemek amacıyla çatıya gözetleme kameraları kurulmuştu ama gerçek zamanda izlenmiyor-

lardı. Bu kritik ama bir o kadar da sık rastlanan bir hata, bir firma-nın mülkü içinde insanların zarar görmesi durumunda, malsahibi-nin sorumluluğunu artıran dokuz ana faktörden birisi.Bu olay, ne zaman bir güvenlik zaafı gerçekleşse ve birileri bu nedenle zarar görse, işletmelerin aleyhlerine dava açılacağının yalnızca bir örneği. İstisnasız her olayda, keşif safhasında gözetle-me sistemi ve departmanının rolü ayrıntılı bir şekilde incelenecek, değerlendirilecek ve daha sonra davalının aleyhine kullanılacaktır. Yazar, işletme ya da personelin sorumluluğunu ağırlaştırma ya da hafifletme amacıyla, gözetleme

sistemleri ve onların çalışma biçimlerinin delil olarak kullanıl-dığı davalarda hem davacı hem davalı tarafında bilirkişi olarak görev almıştır. Doğru projelendi-rilir ve uygun güvenlik aygıtları ile birlikte çalıştırılırlarsa, gözetleme sistemleri can ve mal güvenliğini korumak konusunda çok başa-rılı sonuçlar verirler, ancak iş görmediklerinde ise onların sahibi olan firmalara çok ağır hükümler getirebilirler.

Kusurların hiyerarşisiDavalarda, hatalı tasarlanmış ekipmanlardan, yerleştirmelerin-den, montajlarından veya işlevle-rinden kaynaklanan yükümlülükler

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Sorumlulukların gözler önüne serilmesi

D. Anthony NICHTER / CPPÇeviri: Füsun KOCAMAN

38 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 43: Sayı 1

doğabilir. Örneğin, kameralar yeterli ışık olmadığından resimleri görüntüleyemeyecek yerlere ya da arkadan gelen ışığın çok yoğun ve baskılanamaz olduğu yerlere yerleştirilmişlerse ya da sistemler yoğun parazit sıkıntısı yaşıyorsa, görüntü kalitesi çok düşer ve yükümlülük sorun olarak baş gös-terebilir. Hatalı yönetim kararla-rına, yetersiz idari uygulamalara, eğitim kusurlarına veya işletmeci-nin hatalarına dayalı operasyonel kusurlar ortaya çıkabilir. Kusurlu ya da ihmalkar gözet-leme operasyonlarından doğan ve kurumun potansiyel yüküm-lülüklere açık hale gelmesine neden olan işletme hataları ya da “kusurlar”, davacılar tarafından bir ölçüt olarak kullanılırlar. Enaz ciddi olandan en ciddi olana doğ-ru sıralama şu şekilde yapılabilir.

Personel tecrübesizliğiBirinci kusur, teknik ve işletme açısından yetersiz elemanlara sahip olmaktır. Bunun nedeni, düşük ücretler ya da yetersiz sos-yal haklar sonucu yüksek eleman sirkülasyonu veya insani becerile-ri zayıf yöneticiler olabilir.

Yetersiz eğitimBir sonraki kusur, elemanların eğitim ya da deneyim eksikliği ne-

deniyle, görüntülerin davranışsal ya da yasal sonuçlarını anlayama-maları olabilir. Birinci kusurdan (deneyimsiz eleman) mustarip olan firmalar, bu ikincisinden de sıkıntı yaşayacaklardır, fakat eleman sirkülasyonu yüksek olmayan firmalar bile, yeterli eğitimi veremezlerse bu sorunla karşılaşırlar. Nevada’da bir kumarhanede gözetleme operatörleri, şüpheli davranışlar sergileyen bazı müş-terileri alıkoymak üzere, kattaki güvenlik personelini sevkettiler. Hareket, gözetlemenin yasal statüleri yanlış yorumlayan eski müdürü tarafından başlatıldı. Eski müdür, kumarhane dahilinde herhangi bir kişiyi, herhangi bir şüphe üzerine yasal olarak alı-koyabileceğini düşünüyordu. Bu düşünce, hatalı alıkoyma gerek-çesiyle peşpeşe açılacak birkaç davanın yolunu açtı. Başka bir kumarhanede, perso-nele oyunda yapılan hilelerle, dolandırıcılık arasındaki fark öğretilmemişti. Bu fark çok önem-lidir, çünkü yasa hile yapılması durumunda tutuklamanın yasal olmasını, bunun içinde tutuklayan kişinin suça bizzat tanık olmasını şart koşar. Bu eğitim eksikliği de, birden fazla davanın açılmasına neden oldu. Çoğunda, mahke-

Canlı gözetlemenin yapılmayıp, ihtiyaç halinde sonradan izlemek için yalnızca kayıt yapılması üzerine kurulu bir sistem de yükümlülük piramidinin bir sonraki adımıdır. Güvenlik işkolunda bu yaklaşımın hikmeti üzerinde tartışmalar sürüp giderken, jürilerde böyle bir tereddüt görülmemektedir.

meye gidilmeden anlaşma yolu seçildi, ama birinde mahkeme açıldı ve hatalı tutuklama kararı verildi.

Yetersiz personelYasal yükümlükleri artıran bir diğer kusur, şirketin tesis bo-yutlarına oranla yetersiz sayıda personel çalıştırmasıdır.Kendini aile mekanı olarak tanım-layan bir kumarhanede, özellikle çocuklar ve gençlere hizmet eden bir oyun alanı vardı. Alana bir erkek girdi ve bir genç kızı ayarta-rak aile bireylerinden uzaklaştırdı. Genç kızı bir yan çıkıştan dışarı çıkarıp, kumarhanenin önünden bir taksiye bindirmeye çalıştı. Gözetleme personeli durumu farketmedi. Şans eseri, başka bir konuk durumu güvenlik görevli-lerine bildirdi ve görevliler derhal müdahale ettiler. Adam tutuk-landı ve genç kız ailesine teslim edildi.Birbirini izleyen davalar sırasında, gözetleme departmanının bu oyun alanının yanısıra kumarhane, büyük bir otel, tesisin arka planı, otopark alanları, garajlar, ve tüm açık alanları izlemekle sorumlu oldukları ortaya çıktı. Departman ayrıca konuklardan, departman şeflerinden ve güvenlik görevlile-rinden gelen tüm aramalara da cevap vermek ve yönlendirmek-le görevliydi. Tüm bu görevleri yerine getirmek için her vardiyada ortalama iki ya da üç personel ile çalışıyordu. Kamera görüntü-leri izlendiğinde açıkça görüldü ki, adam güvenlik görevlilerini ve diğer oyun alanı çalışanlarını atlatmak için, başka çocukları da sohbete ve atyarışına çekmek gibi, bilinçli taktikler uygulamıştı. İyi eğitilmiş ve gözlemci bir gö-zetleme elemanı, bu davranışları farkeder ve bunların bir pedofile

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 39

Page 44: Sayı 1

işaret ettiğini anlardı, ama ciddi miktarda eleman eksikliği nede-niyle kimsenin bu uyarıları tespit etmeye vakti yoktu.

Yerine geçmeUygun bir gözetleme sisteminin, diğer gerekli güvenlik önlemlerine destek olacağı gerçeğinin unu-tulup, onların yerini alabileceği düşüncesi; yükümlülük piramidin-deki bir başka hatadır. Bu hata “bilgisayarlar hasta olmuyorlar ve kameralar zam istemiyorlar” zihniyetiyle, insanların yerine teknolojiyi yerleştirmeye çalı-şan yöneticilerin tipik tavrından kaynaklanmaktadır, ki yazar bu düşüncenin dile getirildiğine biz-zat tanık olmuştur.Bu taktik aslında şirketin tüm işletme birim ve departmanla-rında asgari personelle çalışma stratejisinin bir parçasıdır. İronik olan, bu şirketlerin bunun yanlış olduğunu daha sonra çok daha acı bir şekilde öğrenmeleri ve be-delini çok daha ağır ödemeleridir, çünkü gözetleme sistemleri tara-fından tespit edilen ve görevliler tarafından şahit olunan vakalara müdahale edebilme becerisi bu yaklaşım tarafından kısıtlanmak-tadır.Bunun güzel bir örneği, Nevada kumarhane bölgesinin yanındaki büyük bir perakende alışveriş merkezinde yaşandı. Alışveriş merkezinin içinde bir sürü bağım-sız mağaza, restoranlar, salonlar ve bir de gece kulübü vardı. Alışveriş merkezi kendi güvenlik ekibi ve oldukça iyi tasarlanmış ve etkili bir gözetleme sistemi-ne – ancak güvenlik kadrosunun başedebileceğinden fazla alarm üretiyordu – sahipti.Bir gece, birkaç taşkın müşteri gece kulübünden atıldı ve bu kişi-ler binayı terk etmediler, aksine

merkezin ortak alanlarında agre-sif ve kışkırtıcı tavırlar sergileme-ye başladılar. Kameraları izleyen personel bunu farketti ve güvenlik görevlilerine müdahale etmelerini söyledi. Güvenlik personeli hali hazırda başka üç ciddi suçla ve bir acil sağlık problemiyle uğraş-makta idiler. Yerel polise haber verildi, fakat onların da ellerinde gönderecek kimse yoktu. Sonuç-ta, kulüpten atılanlar, bir genç kıza hakaret ettiler ve genç kızın erkek arkadaşı ile aralarında kavga başladı. Kavga sırasında, delikanlı ciddi şekilde yaralandı. Saldırganlar olay yerini terkettiler ama kamera kayıtlarından izleri sürülerek tutuklandılar.Açılan davalarda alışveriş merkezi yönetimi ve malsahibi, yetersiz güvenlik hizmeti sunmaktan yargılandılar. Alışveriş merkezinin kendi gözetleme sistemi, ihma-lin kanıtı olarak kendi aleyhine kullanıldı.

Seçerek izlemeBir sonraki yükümlülük tipi, orga-nizasyonun, diğerlerini dışarıda bırakacak şekilde seçilmiş bir ala-nı, bölümü veya cepheyi izlemeyi seçmiş olması durumunda ortaya çıkar. İzlenmeyen bölümün, güvenlik ve korunma seviyesi başka alternatif yönetim metodla-

rı kullanılarak izlenen alanınkiyle aynı düzeye getiriliyor ise, sorun çıkmaz.Nevada’da meydana gelen bir olayda, büyük bir mağazanın önceleri 800 araçlık park yerini, kameralarla canlı izleme ve dev-riye yöntemleriyle koruduğu ama daha sonra canlı izlemeye son ve-rip yalnızca kamera görüntülerini kaydetme yoluna gittiği anlaşıldı. Ayrıca kendi personelinin park ye-rinde devriye gezmesi uygulama-sını da iptal edip, bunun yerine tüm otoparkı bir araçla dolaşacak tek bir bekçiyle sözleşme yaptı. Bu protokol değişikliğinden son-ra, otoparkta bir müşteri öldü-rüldü. Mahkemede jüri öğrendi ki, sözleşmeli güvenlik firması ve elemanları, açık alanların çatıya monte edilmiş kameralar vasıtasıyla alınan görüntülerinin kaydedildiğinin ancak gerçek zamanlı izlenmediğinin farkında değillerdi. Ayrıca, içeride 50 den fazla kameranın, mağazanın büyük bir bölümünü izlemekte olduğu da mahkemede ortaya çıktı. Mağazanın gözetleme ofisinde görevli elemanlar, satış şefleri ve kattaki kayıp-önleme görevlileri ile sürekli temas halindeydi. Eğitimli operatörler, kamera ekipmanından azami yararlanma yöntemlerini biliyor-

Hasarlı ya da çalışmayan bir gözetleme sistemine sahip olmak bir sonraki yüksek maliyetli kusurdur. Bu sorun, yönetimin sistem bakımına ve personele ayırdığı bütçeyi, devam ettirmeme kararı aldığında ortaya çıkmaktadır. Suçlular kameraları hedef aldığında durum daha da beter olmaktadır.

ELEKTRONİK GÜVENLİK

40 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 45: Sayı 1

lardı. Bir hırsızlığı bildirmek ve hırsızı mağazayı terketmeden yakalamak için kayıp-önleme gö-revlileri ile ustaca haberleşmeyi de biliyorlardı.Buna mukabil, dış alana sağla-nan tek gözetim, sözleşmeli tek bir bekçinin alanı araçla dolaşma-sı idi, bu kişinin içerideki güvenlik gücüyle direk bir telsiz teması olmadığı gibi, dışarısının da içeri-si gibi görevliler tarafından canlı olarak izlendiği yanılgısına sahip-ti. Jüri, şirketin dahili güvenlik sisteminin kabul edilebilir sınırlar içinde olduğu, ama dışarıdaki mo-delin standardların önemli ölçüde altında olduğuna ve kurbanın ailesine yaklaşık 1 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verdi.Makalenin başında bahsedilen olayda, boynundan bıçaklanan kadın neredeyse ölüyordu. Mahkemede ortaya çıkan –tıpkı yukarıdaki olaydaki gibi – mağaza içinde devriye ve izleme yapıldığı ama neredeyse bir futbol sahası büyüklüğündeki dış otoparkta tek bir sözleşmeli bekçinin bulundu-

ğu ve kamera desteği kullanıl-madığıydı. Mağaza birkaç yüz bin dolar ödeyerek anlaşma sağladı.

İzleme yapılmamasıCanlı gözetlemenin yapılmayıp, ihtiyaç halinde sonradan izle-mek için yalnızca kayıt yapılması üzerine kurulu bir sistem de yü-kümlülük piramidinin bir sonraki adımıdır. Güvenlik işkolunda bu yaklaşımın hikmeti üzerinde tar-tışmalar sürüp giderken, jürilerde böyle bir tereddüt görülmemekte-dir. Suç oranının yüksek olduğu çevrelerde canlı gözetleme siste-mi bulunmaması halinde, giderek artan oranda, alışveriş merkezle-ri, büyük perakende mağazaları, otoparklar ve eğitim alanları gibi büyük işletmelerin aleyhinde kararlar vermektedirler.Jürilerin kararlarının gerekçesi, gözetleme sisteminin görülebilir olduğu alanları kullanan insan-ların doğal ve haklı olarak bu kamera görüntülerini bir kişinin gerçekte izliyor olduğunu varsay-malarıdır. Bu varsayım sıkça “Ka-

mera Kullanımda” veya “Bu alan gözetleme altındadır” gibi muğlak işaretlerle daha da güçlendiril-mektedir.Nevada’da erkeklere hizmet veren bir eğlence kulübünde, bir olayda olası kavgalara müdahale etmek için hem fedailer hem de güvenlik görevlileri görevdeydi. Bir gece, bir ağız dalaşı sonucunda kavga çıktı ve bir gurup erkek, tek bir müşteriye saldırdılar. Kavga, fedailer ya da güvenlik görevlileri-nin görüş sahası dışında gerçek-leşti. Saldırıya uğrayan kişi ciddi şekilde yaralandı.Hazırlık tahkikatı sırasında görüldü ki, kulübün tüm tesisi kapsayan oldukça gelişmiş bir gözetleme sistemi vardı ama izlenmiyordu. Ayrıca yapılan ince-lemede, tesis dahilinde bir izleme odası yapıldığı, bir dönem orada bir personel bulunduğu ama bu kişi işten ayrılınca yerine bir daha kimsenin işe alınmadığı da ortaya çıktı. Kayıtlar incelendiğinde, eğer canlı izleme yapılmış olsaydı, per-sonelin kavganın çıkışını farkede-bileceği ve güvenlik görevlilerini olay yerine sevkedebilecek yeterli zamana sahip olacağı açıkça görüldü. Kulüp, önemli miktar-da bir tazminat ödeyerek olayı mahkemeye taşımadan anlaşma yoluna gitti.

Faal ama etkisizListenin üçüncü sırasında, faal bir kamera gözetleme sistemine sahip olmak ama sistemin çevre koşullarına uygunluğunu yitirmiş olması yer almaktadır. Bu durum, bazan geçici ya da mevsimsel çevre değişikliklerinden kaynak-lanabilir. Örneğin, Kaliforniya’daki bir alışveriş merkezinin pazarlama yönetimi noel döneminde tavan-dan sarkan büyük pankartlar ve

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 41

Page 46: Sayı 1

süslemeler astı. Maalesef bunlar alışveriş merkezinin gözetleme kameralarından birçoğunun görüntüsünü engelledi. Güvenlik müdürü bu durumdan şikayet ettiğinde, üst yönetim pazarlama departmanını destekler bir tavır aldı. Sonuç olarak, gözetleme ekibi birbirine rakip iki gençlik çe-tesinin yemek alanında kavgaya tutuştuklarını göremedi. Çatışma sırasında, alışveriş için orada bulunan birkaç kişi yaralandı, medya alışveriş merkezi yöne-timini topa tuttu ve pahalı dava süreçlerinin yolu açıldı.Başka bir örnek de, Nevada’da bir kumarhane oyun alanında bü-yücek bir tadilata giriştiği sırada meydana geldi. Daha önce gözet-leme sistemi, girişlerden birinin yanındaki tuvaletlerin girişini net bir şekilde görebiliyordu. Hariçten insanlar sıklıkla buradan yararla-nıyorlar, hata çete, uyuşturucu ve fuhuş gibi işleri için burayı kulla-nıyorlardı. Gözetleme odasından şüpheli kişilerin bu tuvaletlere girdiği görüldüğünde, güvenlik görevlileri oraya yönlendiriliyor ve bu şahısların binayı terketmeleri isteniyordu.Tadilattan sonra, gözetleme ekibi tuvaletlerin girişini göremez oldular. Güvenlik müdürü, duru-mu telafi edecek ilave kamera talebinde bulundu ama talebi gerekli önceliği alamadı, oysa kumarhane tuvaletlerinde yaşlı ve çocukların saldırıya uğradıkları ve bazılarının öldükleri basında yoğun bir şekilde yer almaktaydı.Birkeç ay sonra, yaşlı bir kadın tuvaletten çıkarken, çete üyesi iki kadının saldırısına uğradı. Kurbanın kocası olaya müdahale etmeye çalıştığında, kadınların suç ortağı olan bir adam da ona saldırdı. Güvenlik görevlileri, ancak bir müşteri kendi cep

telefonundan önbüroyu aradı-ğında olaydan haberdar oldular. Olaydan haftalar sonra, yönetim ilave kameralar için bütçe tahsis etti. Kurbanlar kumarhaneye dava açarak teselli buldular.

ArızalıHasarlı ya da çalışmayan bir gözetleme sistemine sahip olmak bir sonraki yüksek maliyetli kusur-dur. Bu sorun, yönetimin sistem bakımına ve personele ayırdığı bütçeyi, devam ettirmeme kararı aldığında ortaya çıkmaktadır. Suç-lular kameraları hedef aldığında durum daha da beter olmaktadır.Bunun bir örneği bir kumarhane-nin ototprkında meydana geldi. Yerel bir çete otoparkın üst katını ele geçirdi, oranın kendi alanları olduğunu ilan ederek güvenlik kameralarını kırdılar ve duvarları grafiti ile kapladılar. Kumarhane kameraları tamir ettirip grafitinin üzerini boyadığın-da, çete tekrar aynı şeyleri yaptı. Bu durum birkaç kez yinelendi, sonunda masrafından bunalan kumarhane, tamir ettirmeyi bıraktı. Birgün, üst kata parke-den bir müşteri çete üyelerince vahşice dövüldü ve ağır şekilde yaralandı. Kameralar çalışmadığı için, güvenlik personeli saldırıyı göremedi. Jüri, kumarhaneyi ta-mir ve bakım masrafının kat kat üstünde bir tazminatı ödemeye mahkum etti.

Sistem yokSon olarak, yükümlülükler konu-sunda en büyük kusur, mevcut şartlarda sağduyunun kameralı gözetleme sistemini gerektirdiği durumlarda, böyle bir sisteme sahip olmamaktır. Bu şartlar, söz konusu çevrenin cana ve mala karşı kökleşmiş bir suç geçmişi-ne sahip olması; alanı kapsaya-

cak çapta bir güvenlik gücünün mevcut olmaması; kameraların yerini alacak başka güvenlik me-todları ya da taktiklerin bulunma-ması şeklinde oluşabilir.700 ünite ve 23 bina ile 18 dö-nüm arazi üzerine kurulu, haftalık ödenip uzun süre kalmak amaçlı tasarlanmış, motel ve apart daire bileşenli bir tesis, buna bir örnektir. Site, basit vukuatlardan en ağır suçlara kadar tüm suç yelpazesi ile boğuşmak zorunday-dı. Bu muazzam alanın güvenliğini sağlamak için şirket yönetimi, tek bir bekçi görevlendirmiş ve kiralık ofisin dışında hiçbir yere kamera koymamıştı… Bir sabah dışarı sigara içmeye çıkan bir site sakini kadın, vahşi bir saldırıya uğradı ve beyninde kalıcı bir hasar meydana geldi. Mahkeme-nin kararı, site yönetiminin 3.5 milyon dolardan fazla tazminat ödemesi şeklindeydi…Bütün bu örnekler, uygulayıcılar, avukatlar, montajcılar ve risk yöneticileri için hayati dersler içeriyor. Akıllı şirketler bu paha-lı dersleri mahkemede almayı beklemeyip, proaktif özdeğerlen-dirmeler yapacaklar, tesislerin-de herhangi birine zarar gelme potansiyelini araştıracaklar ve kazayla bir olay vuku bulduğunda ise yükümlülüklerini minimize edecek gerekli tedbirleri alacak-lardır.

ELEKTRONİK GÜVENLİK

D. Anthony Nichter, CPP Nevada, Las Vegas’ta Institute for Strategic Executive Development’da kıdemli analist ve eğitmen; aynı zamanda Colorado’nun Uluslararası Güvenlik yetkilisidir. ASIS International üye-sidir ve ASIS Oyun ve Bahis Koruma Konseyi’nin eski başkanıdır.

D. Anthony Nichter

42 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 47: Sayı 1
Page 48: Sayı 1

Yeni TruPortal platformu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarını düşük bütçeler içinde kalarak sunulmasına olanak sağlıyor. TruPortal sayesinde sunucu kurulumlarıyla,işletim sistemi yazılımlarıyla ve lisanslarla artık uğraşmayacaksınız.

Sunucu yok, yazılım yok, lisanslama yok… Kartlı geçiş sistemi de-nilince akla ilk gelenler arasında büyük ve

pahalı sunucular, yüksek maliyetli yazılımlar ve lisanslama ücretleri yer alır. Küçük ve orta ölçekli projelerde bu maliyetler, pastanın büyük bir dilimine tekabül etmek-te; dolayısıyla birçok uygulamada ya projeden çıkarılmakta ya da daha uygun maliyet sağlaması için kararlı doğru ve uzun süreli çözüm üretemeyen sistemlerin tercih edilmesine sebep oluyor. UTC Climate, Controls & Security’nin geçtiğimiz ay pi-yasaya sürdüğü yeni TruPortal platformu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarını düşük bütçeler içinde kalarak sunulma-sına olanak sağlıyor. TruPortal, küçük ve orta ölçekli işletmelerin gereksinim duyduğu tüm ihtiyaçları sağlamakla birlikte günümüz teknolojisinin getirdiği

birçok yeniliği de beraberinde sunmaktadır. TruPortal sayesinde sunucu kurulumlarıyla, işletim sis-temi yazılımlarıyla ve lisanslarla artık uğraşmayacaksınız. Üstelik iPad uygulaması yardımıyla tüm kartlı geçiş fonksiyonlarını kontrol edip gerçek zamanlı olarak yöne-tim yapabileceksiniz.Günümüzde kartlı geçiş sistemleriKartlı geçiş sistemlerinin pazar büyüklüğüne baktığımızda; dünya-da 2009 yılında 1.9 Milyar Dolar olan büyüklüğünün 2014 yılın-da 2.7 Milyar Dolar seviyesine geleceği tahmin edilmektedir. Ül-kemizin de içinde yer aldığı EMEA bölgesi incelendiğinde ise 2009 yılında 637 Milyon Dolar olan kar-tı geçiş sistemleri pazarı, 2014 yılında 806 Milyon Dolar seviyele-rine geleceği tahmin edilmektedir[ ]. EMEA bölgesinin geçtiğimiz iki yılda yaşadığı ekonomik sıkıntı-lara rağmen pazarda beklenilen artış yönündeki rakamlar kartlı geçiş sistemlerinin önemini vurgu-

lamaktadır.Özellikle ülkemizde de kartlı geçiş sistemlerine olan ihtiyaç, her ge-çen gün artmaktadır. Geçtiğimiz yıllara bakıldığında genelde devlet ve bankacılık sektörlerinde tercih edilen kartlı geçiş sistemleri, artık ticari projelerin de temel ihtiyacı konumundadır. UTC Climate, Controls & Security bünyesinde bulundurduğu Lenel Onguard, Fa-cility Commander Wnx ve Aritech ATS gibi çeşitli platformlar ile her ihtiyaç ve segmente çözüm sağla-mak amacındadır. Yeni TruPortal mimarisi ise küçük-orta ölçekli projelerde kullanım kolaylığı açı-sından pazara farklılık getirecek özellikleri üzerinde barındırmak-tadır.

Modüler yapı sayesinde 64 kapı kontrolüTruPortal platformu modüler bir sistem olarak tasarlanmıştır. Ana kontrol paneli üzerinde 2-kapı/4-okuyucu kontrolör ünitesi, 4 giriş

ELEKTRONİK GÜVENLİK

iPAD entegrasyonu ile kartlı geçiş sistemi ve entegre CCTV

İlker ÖZZORLU UTC Climate, Controls & Security

44 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 49: Sayı 1

ve 2 çıkış ile yer almakta; proje kapsamına göre ilave modüllerle 64 kapıya kadar genişletilebil-mektedir. Ana panelin haber-leşme hattına bağlanan 2-kapı kontrol üniteleri ve Giriş/Çıkış modülleri sayesinde sistem orta ölçekli işletmelerin temel ihtiyaç-larını karşılayabilmektedir. TruPortal sistem esnekliği saye-sinde farklı çözümler de sunabil-mektedir:v Tasarım 1: 64 kapı• Giriş: Kart okuyucu / Çıkış: Buton• 64 kart okuyucu• 64 çıkış butonuv Tasarım 2: 32 kapı• Giriş: Kart okuyucu / Çıkış: Kart okuyucu• 32 giriş kart okuyucu• 32 çıkış kart okuyucuv Tasarım 3: 48 kapı • Karma yapı• 16 kapı;• 16 giriş kart okuyucu• 16 çıkış kart okuyucu• 32 kapı;• 32 giriş kart okuyucu• 32 çıkış butonu

IP tabanlı geçiş kontrol sistemiTruPortal platformunda herhan-gi bir sunucuya ya da yazılıma ihtiyaç duyulmamaktadır. Tama-men IP tabanlı çalışan sistem sayesinde web arayüzü ile sisteme bağlanabilir, böylece veritabanı depolama, yazılım kurma, lisanslama gibi sorunlarla karşılaşmazsınız. Web arayüzü ile kontrolöre bağlandıktan sonra gerçek zamanlı bilgiler alabilir, olay izleme yapabilir, kapıları ma-nuel kontrol edebilir veya CCTV entegrasyonu sayesinde kamera görüntülerini izleyebilirsiniz. Üste-lik AppStore’da yer alan ücretsiz iPad uygulaması ile de tüm bu işlemleri mobil olarak iPad’iniz-

den gerçekleştirebilirsiniz.TruPortal sisteminizde tüm veritabanı, sistem kontrolörü içerisinde tutulur. Toplam 10.000 kişi ve 10.000 kart desteği olan sistemde bir kişiye 5 farklı kart ve 8 farklı erişim seviyesi tanımlana-bilir. Veritabanında tanımladığınız tüm kimlik bilgilerini dışarıya aktarabilir, yardımcı programla düzenledikten sonra tekrar kont-rolöre yükleyebilirsiniz. Sistem kurulumu açısından oldukça kolay anlaşılır bir ara yüze sahip olan TruPortal için yüksek eğitim ma-liyetlerine katlanmak zorunda da kalmazsınız. Web tabanlı ara yüz sayesinde kullanıcı sihirbazları sizi adım adım yönlendirerek hata yapma riskinizi minimuma indirir. Üstelik sistem tasarımınız ve tüm veritabanınız tek bir tuşla anında kontrolöre kaydedilir; yükleme ve indirme işlemleri için saatlerce bilgisayar başında beklemek zorunda kalmazsınız. Ayrıca web ara yüzü yardımıyla sistemi canlı izleyebilir, hata ve arızaları görüntüleyebilirsiniz. Esnek raporlama fonksiyonları sa-yesinde HTML formatında günlük/haftalık/aylık raporlar alabilirsiniz.

Birçok kabul görmüş kart oku-yucu desteğiTruPortal sistemi ile UTC’nin

uyumlu T-100 ve T-200 serisi kart okuyucuları kullanılmaktadır. Bunun dışında Wiegand, MiFare, Prox, biyometrik, akıllı kart ve Mag Stripe desteği olan farklı kart okuyucular da sistemle birlik-te kullanılabilir. TruPortal platfor-munda kart okuyucunuzun tipine göre yapılandırabileceğiniz 8 farklı format tanımlanabilmektedir.

Otomatik konfigürasyonOtomatik konfigürasyon özelliği sayesinde kontrol paneli saha bağlantılarınızı yaptıktan sonra tüm haberleşme hattını tarayarak sisteme bağlı tüm kapı, kontrolör ve modülleri bularak size sunar. Böylece tüm sistem bileşenle-rini tek tek sisteme tanıtmakla zaman kaybetmek yerine tek bir tuşa basarak veritabanına ekleye-bilir, projenize göre özel isimlen-dirmeler yapabilirsiniz.

CCTV entegrasyonuTruPortal platformu TruVision serisi dijital video kayıt cihazları ile TCP/IP üzerinden haberleşip, toplamda 16 kamerayı sisteme entegre etmenize olanak sağlar. Kameraları kart okuyucular ile ilişkilendirip yetkili/yetkisiz geçiş-leri iPad üzerinden izleyebilirsiniz. Ayrıca 1x1, 3x3 gibi bölünmüş video ekranları ile de canlı izleme yapabilir, PTZ kameranızı ekran-dan kontrol edebilirsiniz.

Door

Reader

Reader

Reader

Reader

Door

TP-SYSController

TVR-10,TVR-30DigitalVideoRecorders

RS485 SNAP

TP-ADD-IOTruPortal I/O Expansion Module

Door

Reader

Reader

Door

Reader

Reader

TP-ADD-2DTruPortal 2-DoorInterface Module

RS485 SNAP

TCP/IP NETWORK

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 45

Page 50: Sayı 1

Lenel OnGuard geçiş kontrol sistemleri, ihtiyaç duyulan çözümlerin karmaşıklığı ve büyüklüğü ne olursa olsun, küçük bir ofisten küresel boyuttaki işletmelere kadar pek çok alanda maksimum koruma sağlar.

Lenel OnGuard saha kontrolörleri, geçiş kontrol sistemindeki donanım hattının özellikle büyük olduğu ve farklı

türde okuyuculardan oluştuğu uygulamalarda ideal çözümler sunar. Sistemdeki tüm okuyucu ve modüller bu akıllı kontrolörler üzerinden sistem ağına bağlanır. Bu kontrolörler 255 timezone (erişim saatleri, tatil günleri vb.)

ve 32.000 yetki seviyesi sakla-ma, bölgesel kontrol tanımlama (anti-passback, man trap, tek/iki kişili özel girişler, doluluk sınırı vb.) ve 128 kata kadar asansör kontrol desteği gibi büyük sistem-ler için gerekli birçok farklı özelliği bünyesinde bulundurur. Her biri 450.000 kart sahibi bilgisi ve 50.000 olaya kadar veri depola-yabilen bu kontrolörler sistem ya-zılımı ile iletişimini kaybettiğinde

stand-alone olarak çalışarak, ileti-şim tekrar kurulduğunda hafıza-sındaki bilgileri 5 dakika gibi kısa bir sürede merkeze gönderir. Bu sayede merkezle saha donanım-ları arasında herhangi bir kopma yaşandığında geçiş kontrol siste-mi sorunsuzca çalışmaya devam eder. Aynı zamanda dağıtılmış ağ mimarisi özelliğini destekleyen akıllı kontrolörler, herhangi bir iş istasyonuna ya da doğrudan ağa

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Entegre geçiş kontrol çözümleri ile kesintisiz maksimum koruma

EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ

46 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 51: Sayı 1

bağlanabilmektedir. Bu sayede işletmelere kablolama ve kuru-lum maliyeti açısından önemli bir avantaj sağlar.Lenel OnGuard geçiş kontrol sisteminde akıllı kontrolörler ve farklı türdeki kart okuyucular arasında ara yüz olarak kullanılan ve Wiegand, F/2F ve OSDP des-teği bulunan okuyucu modülleri kesintisiz ve güvenilir koruma için bir diğer önemli parçayı oluştur-maktadır. Sistemde kullanılan biyometrik okuyucular dahil tüm okuyucular bu modüller üzerinden sisteme bağlanır. Ayrı ağ geçidine gereksinim olmadan direk olarak akıllı kontrolörlerden kimlik bilgi-lerini ve/veya biyometrik şablon-ları indirilebilir. Bu entegre yapı sayesinde herhangi bir geçiş kontrol bilgisi

(kimlik, yetki, bölge tanımlaması vb.) sisteme girildiği anda saha-daki tüm okuyuculara kesintisiz ve hızlı bir şekilde ulaşır. Böylece geçiş kontrol sistemi yeni bilgile-ri; istediği tüm noktalara ayrı bir donanım, iş gücü ve bekleme sü-resi gerekmeden iletebilen “canlı bir sisteme” dönüşür. Lenel OnGuard geçiş kontrol sistemlerinin diğer geçiş kont-rol sistemlerinden farklı olarak kullanıcılara sağladığı önemli özelliklerinden biri de third- party ürünlerin ek bir donanıma ihtiyaç duymadan sorunsuzca kullanılma-sıdır. Dünya çapında 50 ülkede 500’e yakın VAR (Value-Added Resellers) ile yaptığı çalışmalar sonucunda kart okuyuculardan kameralara kadar ürün yelpaze-sindeki birçok third-party ürün,

Entegre yapısı sayesinde herhangi bir geçiş kontrol bilgisi (kimlik, yetki, bölge tanımlaması vb.) sisteme girildiği anda sahadaki tüm okuyucu-lara kesintisiz ve hızlı bir şekilde ulaşır.

Lenel OnGuard geçiş kontrol sistemlerinde herhangi bir enteg-rasyon sorunu olmadan rahatlıkla çalışır. Bu sayede işletmeler belli ürün grubuna bağlı kalmadan istediği ürünleri sistemine katma özgürlüğüne sahip olmakta ve maliyet açısından çok büyük bir avantaj yakalamaktadır.Lenel OnGuard kartlı geçiş kontrol sistemindeki donanımlar, sistem merkezindeki yazılım sa-yesinde CCTV, hırsız ihbar, ziya-retçi yönetimi gibi diğer güvenlik sistemlerinin yönetildiği herhangi bir yönetim istasyonundan kon-figüre edilebilir. Kullanıcılar bu sayede ek bir iş istasyonuna ge-rek kalmadan tüm sistemi tek bir yönetim istasyonundan yönete-rek, tek bir izleme istasyonundan izleme ve kontroller yapabilir. Bu uygulama, özellikle alarm anların-da kullanıcılara zaman yönetimi açısından büyük kolaylık sağlar.2011’den beri EEC’nin yetkili satıcısı olduğu Lenel, dünya çapında 93 ülkede 20.000’den fazla sistem kurulumu ile sağlık, kamu, kritik altyapı, eğitim, petrokimya, imalat ve telekom sektöründe çok büyük bir müşteri kitlesine sahiptir. Şirketin tekno-loji yenilik, büyüme, pazar liderliği ve müşteri memnuniyeti alanların-da çok sayıda ödülü bulunmakta-dır. Lenel bir UTC Fire & Security firmasıdır.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 47

Page 52: Sayı 1

Esnek çift lensli hemisferik kamera Mobotix S14 FlexMount satışa sunuldu. Hem tek lensli (S14M) hem de çift lensli (S14D) versiyonu bulunan kamera, minyatür lens üniteleri ve çok yönlü kullanım seçenekleri ile ön plana çıkıyor.

Dünyanın ilk esnek çift lensli hemisferik kamerası Mobotix S14 FlexMount satışa su-nuldu. Hem tek lensli

(S14M) hem de çift lensli (S14D) versiyonu bulunan kamera, min-yatür lens üniteleri ve çok yönlü kullanım seçenekleri ile ön plana çıkıyor. Böylece S14D, bağlantı kablosu üzerinden ana gövdeye bağlanan iki adet hemisferik lens ünitesi ve entegre mikrofonla donatılabilmekte ve bir çok farklı uygulamada kullanılabilmektedir.Bu kamera sayesinde yan yana ya da üst üste bulunan iki mekan yalnızca tek bir S14D yardımıyla boşluksuz, kör noktasız olarak

emniyet altına alınabilmektedir. Modül üniteleri düz tasarımı sayesinde son derece gizlenmiş bir konumda monte edilebilmekte ve gece görüşü için ayrıca siyah beyaz modül de bulunmaktadır.

İki mekan tek bir kamera ile emniyet altında S14 FlexMount ile yan yana yer alan iki mekanı yalnızca tek bir S14D yardımıyla komple gözetim altına alabilmek için iki hemisfe-rik lens ünitesini aynı anda taka-

bilme imkanı mevcuttur. Uygun kurulumda bir S14D hem köşeyi görebilir hem de aynı anda iç ve dış mekanı emniyete alabilir. Hatta iki sensörü sayesinde S14, her biri 3,1 megapiksel olan iki adet düzeltilmiş, yüksek çözünür-lükte 180° panoramik resim elde etme imkanı da sunmaktadır. Süper geniş açıdan teleobjektife kadar tüm diğer MOBOTIX lensleri yakın gelecekte gece veya gündüz versiyonu olarak kullanılabiliyor olacaktır. S14, dünya çapında ilk hemisfe-rik gündüz ve gece kamerasıdır. Siyah-beyaz ve renkli sensörlü her iki modül doğrudan yan yana monte edildiğinde ve aynı alanı

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Çift lensli hemisferik kamera

Sercan ZOR / Türkiye, Güneydoğu Avrupa İş Geliştirme Müdürü MOBOTİX

48 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 53: Sayı 1

gözetim altına aldıklarında, ışık koşullarına göre kamera otomatik olarak ideal modu seçmektedir. Bu sayede gündüz ışığında olduk-ça kaliteli gerçek renkli görüntü ve karanlık ortamlarda da yüksek ışık hassasiyeti sağlanır.Pan ve zoom resim içinde tamamen elektronik olarak gerçekleşir. Mekanik hareket ve bununla birlikte aşınma veya bakım masrafı olmadan kullanıcı detaylı görünüm ve farklı resim kesitleri alabilmektedir.

Hava koşullarına karşı dayanık-lı, gizli ve tasarrufluEn yeni çift kamera anakartına sahip hem modül üniteleri hem de ayrı gövde IP65’e göre hava koşullarına karşı dayanıklıdır ve -30° ila +60° derecelik çalışma sıcaklığında çalışır. Yassı gövde, 64 GB kapasiteye kadar flash belleklerle birlikte bütün harici girişleri de içermek üzere (Ether-net, MiniUSB, MxBus) gizli ve en korunaklı bir şekilde bir duvarın veya tavanın arkasına ve sadece lens üniteleri mekan içindeki ultra kompakt koruma muhafaza-larında görünecek şekilde monte edilebilmektedir. Güç beslemesi uygun maliyetle ağ kablosu (PoE) üzerinden yapılır. 5 Watt’tan daha düşük olan enerji tüketimi oldukça azdır.

Çok sayıda kullanım alanıTeknik işlevler ve kameranın çok gizli kurulum imkanı sayesinde çok sayıda kullanım imkanı su-nulmaktadır. Örneğin L şeklin-deki mekanlarda her iki sensör modülü kolayca “köşe üzerine” yerleştirilir ve bu sayede bütün mekanı kör nokta olmadan kay-deder. Bu sayede S14, büyük bir gizlilik altında mümkün olan en iyi güvenliğin talep edildiği otellerde,

bankalarda ve perakende satış dükkanlarında kullanım için olduk-ça uygundur. S14, güvenlik ka-binlerinde ve bürolarda da güçlü özelliklerini ön plana çıkarabilir. Sensör modülünün kalın duvar-larda montajı için MOBOTIX aynı şekilde uygun montaj aksesuarı sunar. Birden çok sayıda uzatma parçası (her biri yaklaşık 40 mm)

ile duvarda daha uzun “tünel delikleri” birleştirilebilir ve kalın duvarlara da sensör modülleri monte edilebilir.Kameranın yapılandırılması ve kullanımı için tüm yazılım, doğru-dan kameraya entegre edilmiştir. Ayrıca profesyonel video yönetim yazılımı ücretsiz olarak internet sayfasında yayınlanır.

Teknik işlevler ve kameranın çok gizli kurulum imkanı sayesinde çok sayıda kullanım imkanı sunulmaktadır. Örneğin L şeklindeki mekanlarda her iki sensör modülü kolayca “köşe üzerine” yerleştirilir ve bu sayede bütün mekanı kör nokta olmadan kaydeder.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 49

Page 54: Sayı 1

Avigilon, şu anda dünyanın tek kameradan alınabilecek en yüksek çözünürlük olan 29 megapiksellik kamerasını üretiyor. Standard bir analog veya IP kameradan alınacak çözünürlüğün 95 katı büyüklüğünde bir görüntü üretebilen bu kamera özellikle geniş alanlar, stadyumlar ve havaalanlarında tercih ediliyor.

Bilgisayar ağlarında verinin iletilmesinde kullanılan bir iletişim protokolü olan IP, “Internet Protocol” keli-

melerinin kısaltmasıdır. IP tabanlı video sistemleri ise bilgisayar ağlarını kullanarak iletişim kuran kameralar, sunucular, video yöne-tim yazılımları ve izleme istasyon-larından oluşmaktadır ve günü-müzde büyük güvenlik projelerinin

hemen hemen tümünde tercih edilmektedir. IP tabanlı video sistemlerinin bu denli hızlı yayılmasında iki ana se-bep bulunmaktadır. Birincisi; ku-rumların bilgisayar ağ yapılarının artık yüzlerce kameradan gelen veriyi taşıyabilecek kadar güçlen-miş olması, ikincisi; IP tabanlı kameraların (kısaca IP kamera-ların) sunmakta olduğu kaliteli görüntünün, güvenlik birimlerinin

işlerini daha verimli yapmalarına yardımcı olmaları. IP kamerala-rın, yüksek görüntü kalitesine ek olarak, çok yüksek çözünürlükleri de sunmaları tercih edilmelerinin en önemli sebeplerinden biridir. Standart bir IP ya da analog kamera, TV kalitesinde görüntü verirken “megapiksel IP” (milyon piksel) olarak adlandırılan yüksek çözünürlüklü IP kameralara her gün yeni bir model eklenmektedir

ELEKTRONİK GÜVENLİK

IP kameralar ve megapiksel video kayıt sistemlerinde performans

Dr. Serdar İNCE / Ürün Yönetimi DirektörüSENSORMATIC

50 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 55: Sayı 1

ve çözünürlükler, teknoloji geliş-tikçe artmaya devam edecektir. Megapiksel IP kameralar, özel-likle son 2 yılda büyük aşama kaydetti. Kullanıcılar, artık cep telefonlarında bile yüksek çözü-nürlüklü kameralara ulaşabiliyor-lar ve güvenlik ekipmanlarında da benzer teknolojiyi görmek, kaliteli görüntüye ulaşmak istiyorlar. Megapiksel kameralar, önemli avantajlar getiriyor. Görüntünün sürekli en yüksek çözünürlükte kaydedilmesiyle hem kayıtlı hem de canlı görüntüde aynı anda sınırsız noktaya “zoom” yapmak mümkün. Hali hazırda yaygın ola-rak kullanılan hareketli kamera-lar, sadece bir noktaya zoom ya-pabiliyor. Megapiksel IP kamera maliyetlerinin normal IP kamera fiyatlarına yaklaşması sebebiyle

tek bir megapiksel IP kamera ile çok geniş bir alanı kayıt etmek ve kurulması gereken kamera sayısı-nı azaltmak da mümkün. Megapiksel kameralardan alınan yüksek görüntü çözünürlüğü, yüksek veri transferini de bera-berinde getirmektedir. Seçilecek megapiksel kameranın kalite-sinin yanında seçilecek video yönetim yazılımın da bu yüksek veriyi kaldırabilecek ve kamera-nın tüm özelliklerini kullanabile-cek yetkinlikte olması önemli. Dünyada megapiksel konusunda en uzman şirket, Kanadalı Avigi-lon markasıdır. Avigilon’u farklı kılan yanın, kaliteli kameraları-nın yanında, kullanımı kolay ve megapiksel IP kameralar düşünü-lerek dizayn edilmiş olan Avigilon Kontrol Merkezi yazılımı olduğuna inanıyoruz. Bizim gördüğümüz, dünyada megapiksel konusunda komple çözüm sunabilen tek firma Avigilon. Avigilon, şu anda dünyanın tek kameradan alınabilecek en yüksek çözünürlük olan 29 me-gapiksellik kamerasını üretiyor. Standard bir analog veya IP ka-meradan alınacak çözünürlüğün 95 katı büyüklüğünde bir görüntü üretebilen bu kamera özellikle

geniş alanlar, stadyumlar ve havaalanlarında tercih ediliyor. Avigilon, kamera yelpazesinde 1 megapikselden başlayan 2, 3, 5, 16 ve 29 megapiksele çıkabilen birçok kamera barındırıyor. Ayrıca panoramik görüntü veren 180 ve 360 derecelik iki kamerayı da kullanıcılarına sunuyor. Bir çok kamera lens ile entegre üretildiği için hem maliyetler azalıyor, hem de yazılım üzerinden lens ayarları-nı yapmak mümkün oluyor.Avigilon, megapiksel kameraların özelikle de 16 ya da 29 mega-piksellik modellerin kayıtlarını izlemek için gerekli olan bant genişliğini azaltmak amacıyla pa-tentli HDSM teknolojisi kullanan Avigilon Kontrol Merkezi yazılı-mı geliştirdi. HDSM teknolojisi kullanıcılara, 29 megapiksellik görüntünün tümünü iletmek yerine sadece kullanıcın seçtiği alanı, sadece kullanıcın izlediği boyutta iletiyor. Bu sayede izleme sırasında kullanılan bant genişliği gereksinimi son derece azalı-yor. Kullanıcı izlenen görüntüyü değiştirdikçe HSDM teknolojisi de dinamik olarak görüntüyü güncel-liyor. Kullanıcın fark edemeyeceği kadar hızlı olan bu güncelleme sayesinde çok sayıda kullanıcı, ağ üzerinde çok düşük bir bant genişliği kullanarak yüksek çözü-nürlüklü bir çok kameraya aynı anda ulaşılabiliyor.Ürünlerinin getirdiği tüm bu avantajlar sayesinde Avigilon her yıl hızlı bir şekilde büyümekte. 2011’deki hızlı büyümesiyle Kuzey Amerika’daki tüm tekno-loji şirketleri arasında en hızlı büyüyen 4. şirket olmayı başardı. Türkiyede tek yetkili distribütörü Y3K Güvenlik Teknolojileri olan Avigilon, ülkemizde ve dünyada birçok projede başarıyla kullan-makta.

Avigilon, kamera yelpazesinde 1 meg-apikselden başlayan 2, 3, 5, 16 ve 29 megapiksele çıkabilen birçok kamera barındırıyor. Ayrıca panoramik görüntü veren 180 ve 360 derecelik iki kamerayı da kullanıcılarına sunuyor.

Dr. Serdar İNCE

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 51

Page 56: Sayı 1

Mağaza içerisinde hangi raflar, müşteriler için en çekici olanlardır? Bunun doğru şekilde analiz edilebilmesi mağazacılıkta önemli bir bilgidir. MxAnalytics, görüntüdeki obje ya da canlıların hareketlerini doğrulukla yakalayabilme ve bunu yorumlayabilme özelliğine sahiptir.

MxAnalitik- say, ölç, analiz etPerakende ma-ğazaları için yeni görüntü analiz

araçları

Mobotix’in, Q24 kamera mode-li için çıkarmış olduğu en son sürüm kameraya bütünleşmiş yazılım, görüntü analizi yapabilen MxAnaltics özelliğini de bedelsiz olarak içermektedir. MxAnaly-tics, küçük mağazalar ya da AVM’lerde, proses optimizasyonu ya da pazarlama amaçları için kullanılabilmek üzere çok önemli veriler üretir. Kullanıcı dostu kon-figürasyonu sayesinde, kullanımı çok kolay bir yazılımdır.

Isı haritası: İz sürme yöntemi ile hareketlerin yorumlanmasıMağaza içerisinde hangi bölümde bulunan raflar, müşteriler için en çekici olanlardır? Bunun doğru

şekilde analiz edilebilmesi mağa-zacılıkta önemli bir bilgidir. MxA-nalytics, görüntüdeki obje ya da canlıların hareketlerini doğrulukla yakalayabilme ve bunu yorumla-yabilme özelliğine sahiptir. En çok yoğunluğun gözlendiği alanlar, önceden tanımlanmış bir bölge-deki hareketleri gösteren bir ısı haritası üzerinde renklerin yardımı ile öne çıkarılır. En çok hareketin izlendiği bölgeler kırmızı, hareket-liliğin az olduğu alanlar mavi ile gösterilir.

Çizgilerin sayımı: Kişi ve obje sayımı Gözlem verileri yaratmak adına kişi ve objelerin sayılması yönte-mi için sayım çizgileri kullanılması oldukça yaratıcı ve aynı zaman-da yüksek doğruluk oranları ile çalışan bir çözümdür. Spesifik bir girişten saatte ya da günde kaç kişi geçmiştir? Ve hangi yönden gelerek bu girişe ulaşmışlardır?

Video hareket analizlerinin sonuç-ları kamera içerisinde bağımsız olarak depolanır ve talep edilen her hangi bir zamanda, günlük, haftalık ya da aylık raporlar şeklinde gönderilir. Bu işlem, tamamen otomatik olarak ya da bireysel olarak limitsiz adrese gönderilebilir.

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Kameraya entegre dahili video analiz yazılımı

Kasım GÜLÜŞTÜR / Kamu İhale ve Proje Satış MüdürüSENKRON GÜVENLİK

52 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 57: Sayı 1
Page 58: Sayı 1

SMR serisi NVR’lar, 25 kanala kadar mega piksel kayıt yapabilmektedir. Tower tipte kasaya sahip olup minimal boyutlarıyla da yer kaplamamak-tadırlar. Tak çalıştır yapıda olan SMR’lar, 8 HDD kayıt kapasitesi kadar genişleye-bilmekte ve orta ölçekli projeler için ekonomik ve istikrarlı bir çözüm sunmaktadır.

Surveon teknoloji, IP tabanlı mega piksel gü-venlik konusunda uçtan uca çözüm sağlayan bir üretici olup hem Ar-Ge,

hem dizayn ve hem de üretimini kendi yapabilen sayılı üreticilerden biridir. Mega piksel IP kamera, NVR, yedekleme üniteleri (Storage) ve gelişmiş video yönetim yazılı-mı (VMS) ile entegre ve birbiri ile uyumlu çözümler sunabilen Surve-on, ISO 9001 ve ISO 14001 kalite yönetim sertifikalarına da sahiptir.

SMR ve profesyonel NVR 2000 serisi NVR’larSMR serisi NVR’lar, 25 kanala ka-dar mega piksel kayıt yapabilmek-tedir. Tower tipte kasaya sahip olup minimal boyutlarıyla da yer kapla-mamaktadırlar. Tak çalıştır yapıda olan SMR’lar, 8 HDD kayıt kapa-sitesi kadar genişleyebilmekte ve orta ölçekli projeler için ekonomik ve istikrarlı bir çözüm sunmaktadır.Geniş ölçekli sistemlerde ise pro-fesyonel NVR 2000 serisi yüksek

througput değerine sahip olup tek bir NVR üzerinden 64 kanal mega piksel IP kamera kaydına imkan tanımaktadır. NVR 2000’ler güven-lik sisteminizi network altyapınız izin verdiği sürece genişletebilir ve yönetilebilirsiniz. SMR veya NVR 2000 serisi olsun tüm modellerde Surveon video yönetim yazılımı, ka-yıt cihazlarına gömülü olup akıllı vi-deo analiz yazılımı için ek herhangi bir lisans bedeli ödenmemektedir.Mega piksel kayıt denince öncelikli sorunların başında yedekleme/depolama ihtiyacı gelmektedir. Surveon yedekleme üniteleri, iSC-SI, NAS ve DAS desteği sunmakta olup NVR2000 ile 64 kanal IP kamera 112 adet HDD kapasitene kadar yedeklenebilmektedir. Bu da kullanıcıların aylarca kayıt yapması-na olanak tanımaktadır.2-3 mega piksel seviyelerinde box, dome, IR bullet ve PTZ kamera tiplerine sahip Surveon, gelişmiş DSP ve Sony low light sensörü ile yüksek kalitede görüntü ve perfor-mans sunmaktadır.

ELEKTRONİK GÜVENLİK

Mega piksel Güvenlik Çözümleri BİGES GÜVENLİ HAYAT TEKNOLOJİLERİ A.Ş.

54 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 59: Sayı 1
Page 60: Sayı 1

İnternetin sağladığı hız ve kolaylıklar beraberinde kullanıcıları tedirgin eden güvenlik kaygılarını da getiriyor. Bunun doğal sonucu olarak da güvenlik, bu büyük ağın vazgeçilmez ve en önemli bileşenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

BİLGİ GÜVENLİĞİ

Güvenlik standartlarına uyum sancısı

Onur ARIKAN / Kurucu Ortak & Baş Danışman BİZNET BİLİŞİM A.Ş.

56 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 61: Sayı 1

BGYS standartları: Tek-nolojik evrimin doğal sonucuBundan 20 yıl önce kurumların IT yapılarını

internete bağlamak için modem ve yönlendirici (router) cihazları ile örnek kurulumlar yapardık. Karşıdaki bir sistemden yanıt alınca -hadi biraz teknolojik bir ifadeyle ping/icmp paketine yanıt gelince- müşteriler çok mutlu olurdu. İnternet tarayıcı ile -ki o zamanlar en popüleri Mosaic idi- internette gezinmek ise dönemin teknolojik imkanları dahilinde neredeyse bir ayrıcalıktı. O zamanların tek amacı internet bağlantısını sağlayabilmekti. Bugün geldiğimiz “İnternet bağ-lantısı neden bu kadar yavaş?” noktasında bağlantının olmama-sını zaten düşünmüyoruz. Artık internetin kendisinin başlı başına bir ihtiyaç olmasından öte, internete ilişkin kritik ihtiyaçlar söz konusu. İnternetin sağladığı hız ve kolaylıklar beraberinde kullanıcıları tedirgin eden güven-lik kaygılarını da getiriyor. Bunun doğal sonucu olarak da güvenlik, bu büyük ağın vazgeçilmez ve en önemli bileşenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.Elbette bireysel kullanımdaki iyi alışkanlıklar, farkındalık ve teknik araçlar riski önemli ölçüde aşağı çekiyor. Ancak BT güvenliğine gerçek anlamda önem veren kurumlar kaderlerini bireysel ön-lemlerin eline bırakmak istemiyor-lar. Bu bilinç seviyesine erişmiş kurumlarda nereden başlamak gerektiğine dair bir soru işareti hep bir konu olarak karşımıza çıktı. Önce geçmişteki deneyim-lerden faydalanarak iyi bilinen kullanım önerileri ile herkes kendisine göre bir yapı oturtmaya çalıştı. İlk başlarda güvenlik yazı-

lım ve donanımlarıyla güvenliğin sağlanabileceği algısı yaygındı. Ancak anti-virüs yazılımı olmasına rağmen, virüs bulaşan bilgisa-yar sistemleri, güvenlik duvarı olmasına rağmen ele geçirilen sunucular bir yerde bir eksiklik olduğunun göstergesiydi.Günün sonunda güvenliğin bir süreç olduğu, hem yönetsel hem de teknik önlemlerle adres-lenmesi gerektiği fark edildi. Herkes kendi BT yapısına uygun bir çözüm ararken, daha önceki deneyimlerin dokümante edil-mesi ile bazı rehber dokümanlar ortaya çıktı. Bu dokümanlar daha sonra uluslararası platformda kabul gördü ve söz konusu rehber dokümanlar, tüm kurumlar için kullanılabilecek standartlar haline geldi. Bilgi güvenliğinin yönetilme-si için kullanılan ve kısaca BGYS olarak adlandırılan Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi’de bunlardan birisiydi. Daha önceleri BS-7799, sonra ISO-17799 ve son olarak da ISO-27001 olarak adlandırı-lan bu standart, Türkiye’de TSE tarafından da Türkçe’leştirilerek TSE-27001 olarak BT sektörünün olmazsa olmazlarından biri haline geldi.

Dokümantasyon olmadan olmaz tek başına dokümantasyon yeterli olmaz

Bu standartların kurumlar için en önemli faydası mevcut deneyim-ler ışığında ayakları yere basan bir bilgi güvenliği altyapısı için nelerin gerekli olduğunu zaten söylüyor olması. Başka bir deyiş-le, standartların profesyonelce uygulanması durumunda teker-leği yeniden keşfetmeye gerek kalmıyor. Aslında diğer kalite standartlarında da temel prensip alınan “Yazdığını Yap, Yaptığını Yaz” mottosu bu standart için de geçerli. Maalesef ülkemizde birçok kurum doküman yazma konusunda zorluk çekmekte ve bilgi sistemleri ile ilgili süreçler-de de doküman eksikliği sıkça karşılaştığımız bir sorun. Bu karmaşık sürecin içerisinde nasıl bir doküman oluşturması gerek-tiğini bilemeyen kurumlara, beni işe aldıklarını ve bu sistemlerin kurulumuyla görevlendirdiklerini farzedip, ne yapmam gerektiğini yazarlarsa dokümanın da ortaya çıkacağını anlatıyorum.Dokümantasyon, süreçlerin belli kurallar ile gerçekleştirilmesi ve eleman değişikliklerinde herhangi bir belirsizlik olmaması açısında da önem taşıyor. Hissettirmeden, kurumu bir tür planlama ve farkın-dalık sürecine sokan ISO-27001

Onur ARIKAN

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 57

Page 62: Sayı 1

BİLGİ GÜVENLİĞİ

İnternetin sağladığı hız ve kolaylıklar beraberinde kullanıcıları tedirgin eden güvenlik kaygılarını da getiriyor. Bunun doğal sonucu olarak da güvenlik, bu büyük ağın vazgeçilmez ve en önemli bileşenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

tür standartlara uyumu sağlamak daha zahmetli olabiliyor. Özetle, teknolojinin evriminin bir ürünü olan BGYS standartlarına uyum, vizyon, dikkat ve uzmanlık isteyen bir süreçtir. Biznet Bilişim olarak BGYS standartlarına uyum projelerinizde, uzman bir danış-manın desteğini almanızı öneriyo-ruz. Yanlış yönlendirme kaynaklı yanlış bir planlama sonucu kay-bınız birkaç danışmanlık hizmeti bütçesinde olabilir. Kaybedilen zaman ve iş gücü de cabası…

Güvenlik için standartlar mı standartlar için güvenlik mi?Biznet Bilişim olarak, proje plan-lamalarımızı “sadece standarda uyumluluğa odaklılık”tan mümkün mertebe uzaklaştırmaya çalışı-yoruz. Kurumlara öncelikle söz konusu uyumluluğun uluslararası bir sertifikasyondan daha fazlası olduğunu, atacakları bu adımlar ile güvenlik sistemlerinin sağlam-laştığını ve önemli olanın sertifi-kayı almanın ötesinde bütün bu uygulamaların kurumsal kültürün bir parçası olarak algılanıp sü-rekliliğinin sağlanması olduğunu anlatıyoruz. Buna rağmen, acilen ilgili standarda uygunluk belgesi-ni alması gereken kuruluşlarda sadece günün sonundaki belge-ye odaklanıldığı için, standardı özümsemek, kurum yapısında yaygınlaştırmak çok da mümkün olmayabiliyor. Standartlara uyum-

luluğun faydasını içselleştiren kurumlarda ise sürecin sonuna geldiğimizde belli bir bilinç seviye-sine ulaşıp proaktiviteyi yakalaya-biliyoruz. Hatta kurumların önceki çalışma alışkanlıkları ile stan-darda uyumdan sonraki çalışma şekillerinin gece ve gündüz kadar farklılaşması sıklıkla tanık olduğu-muz bir sonuç.Ancak kurum olarak güvenlik standartlarına uyumlu olmaya her zaman bu kadar bilinçli karar verilmiyor. Pratikte, hasta olma-dan doktora gitmemek gibi bir yaklaşımın yaygınlığından ötürü kurumlar, başlarına bir şey gelme-den güvenlik konusunda gerekli adımları atmakta yavaş davrana-biliyorlar. Hasar gerçekleştiğinde ise iş işten geçmiş oluyor. İşte bu noktaya gelmeden standartlara uymaya zorlanmış olmak bazen faydalı oluyor. Yine sık karılaştığımız sorulardan birisi de “Güvenli olup olmadı-ğımızdan nasıl emin oluruz?” şeklinde. Birçok kurum aldığı önlemler sayesinde mevcut alt yapılarının bir güvenlik saldırısı karşısında yeterli kalıp kalmaya-cağından emin olmak istiyor. Bu şüphelerin yanıtları yine ulusla-rarası güvenlik standartlarında mevcut. Standartların gereklilikle-rinden biri, belli aralıklarla yapılan zafiyet açıkları kontrolleri ya da sızma testleridir. Gördüğünüz gibi, sadece mevcut güvenlik alt yapınızın yeterli olup olmadığını öğrenmek isteseniz bile kullan-manız gereken bu yöntem ile bir şekilde standartlara uyum süre-ciyle yolunuz kesişiyor. Bu testler günümüzde aslında aynı anlama gelen farklı adlarla anılabiliyor. Sızma testi, penetrasyon testi, etichal hacking, ağ ve uygulama güvenlik denetimleri, bunlardan bazıları…

gibi güvenlik standartlarının en büyük getirisi ise yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi-ni sağlamak. Süreçten bu şekilde faydalanabilmek için riski analiz edebilmek ve muhtemel hasarı olabildiğince aşağı seviyelere çekmek için kurumun öncelikle-rinin iyi belirlenmesi gerekiyor. Bu gerekliliği yerine getiremeyen birçok kurumda aslında daha öncelikli ihtiyaçlar olmasına rağmen, ihtiyaçlarının olmadığı ürünlere onbinlerce dolarlık yatı-rımların yapıldığına şahit oldum. Hatta aynı işi yapan üç farklı ürünün birden alındığı durumlarla karşılaştım. Halbuki neyi neden korumak gerektiğini, mevcut zayıf-lıkları belirledikten sonra oluşan risk değerinin etkisine ve olası-lığına bakarak bir risk indirgeme planı yapmak çok daha kontrollü ve etkin sonuçlar doğuracak bir yaklaşım.Standartlara ilişkin bir diğer önemli konu da standartların yoruma açık maddeler içere-bilmesi oluyor. Bu noktada da danışmanların sorumluluk alması ve kurumu doğru yönlendirmesi sürecin sağlıklı ilerlemesinde ha-yati önem taşıyor. Standartların bir kısmı oldukça esnek maddeler içerirken, bazı standartlar bize aynı esnekliği tanımayabiliyor. Özellikle teknik kısmı detaylı olan standartlarda hareket alanı ol-dukça daralıyor. Dolayısıyla da bu

58 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 63: Sayı 1

Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ne kadar sürede kurulabilir ve sürdürülebilirliği için nasıl bir yöntem uygulanmalıdır? Her kurumun iç dinamiğinin ve ihtiyaçlarının farklılığından ötürü süreyle ilgili sorulara hemen yanıt vermek çok da kolay değil. Süre kurumun büyüklüğüne, yerleş-ke ve çalışan sayısına, proje boyunca sağlayabileceği iş gücü kaynağının yeterliliğine ve belki de en önemlisi kurum kültürüne göre değişebiliyor. Ancak bugü-ne kadar yönettiğim projelerden edindiğim deneyimler ışığında, sıfırdan başlanan bir BGYS pro-jesinde 4-6 aylık ortalama bir mi-nimum süre öngörmek mümkün. Projenin başarı ile sonlanması ve sürdürülebilirliği için olmazsa olmaz unsur böylesine büyük bir operasyonun arkasında üst yönetiminin desteğinin olması. Gerçekleştirmeye çalışılan proje kurumsal birçok alışkanlığın da değişmesine sebep olabileceğin-den üst seviyede yönetim kaynak-lı destek ve hatta takip çok kritik bir başarı faktörü. Gelişime yönelik her değişim-de karşılaşılacağı gibi sürecin başındaki muhtemel sancılar daha sonra yerini “İyi ki böyle bir sistem kurmuşuz”a bırakıyor. Bilgi güvenliğine ilişkin sorulara hızlı ve doğru yanıtlar verebilecek olmak bunun en önemli kazanım-

larından birisi. Bilgi sistemleri ile ilgili yöneticiler bütçelerini ve yeni yatı rımlarını planlarken, kuru-mun risk panoramasını kolaylıkla görebiliyor ve ihtiyaçlarını daha kolay planlama şansına sahip oluyor. Standartlar ve standart gereksinimleri hayatı zorlaştırıyor gibi görünse de aslında amaç sürdürülebilir ve takip edilebilir bir güvenlik sisteminin yerleştiri-lebilmesidir.

Bilgi güvenliği yönetim sistemi kurmak ve devreye almak konu-sunda kararsızsanız aşağıdaki sorular size yardımcı olabilir. • Kurumunuzun en riskli süreç-leri ve bu süreçlerin sıralamaları nelerdir?• Kurumunuzun risk durumunu anlık olarak takip edebiliyor ve riski azaltmak için önlemler alabi-liyor musunuz?

• Yeni bir önlemin riskinizi hangi seviyeye indireceği ve bu seviye-nin sizin için kabul edilebilir bir seviye olup olmadığı hakkında bir fikriniz /takibiniz var mı?• Dönemsel olarak riskleriniz-deki değişimleri, artan, eksilen, değişmeyen olarak izleyebiliyor musunuz?• Kurumunuzda korunması ge-reken bilgi varlıklarının bir listesi mevcut mu?• Bilgi varlıklarınızın hangi tehditlerle karşı karşıya olduğunu ve bu varlıklarda bulunan zafiyet-leri, açıklıkları kolayca ve sürekli listeleme olanağınız var mı?• Kurumunuzun bilgi güvenliği süreçleri dokümante edilmiş mi? Örneğin anti-virüs sisteminden sorumlu yeni bir güvenlik uzma-nını işe aldığınızda, bu kişinin sistemi nasıl kuracağı, ne sıklıkta tarama yapacağı, virüs güncel-lemelerini hangi yöntemlerle alacağı, zararlı kod enfeksiyonu durumunda neler yapacağı, zararlı kodlarla ilgili log kayıtlarını ne şekilde izleyeceği belirlenmiş ve dokümante edilmiş durumda mı? Bu sorulardan birine bile evet yanıtını veremiyorsanız, ağ ve bilgi güvenliğinde uzman bir danışmanın görüşlerini almanızı öneriyoruz.

Pratikte, hasta olmadan doktora gitmemek gibi bir yaklaşımın yaygınlığından ötürü kurumlar, başlarına bir şey gelmeden güvenlik konusunda gerekli adımları atmakta yavaş davranabiliyorlar. Hasar gerçekleştiğinde ise iş işten geçmiş oluyor.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 59

Page 64: Sayı 1

Bir kuruluşun bilgi varlığı, bilgi güvenliğine sıkı sıkıya bağlıdır. Eğer bilgi varlığı, kurumun piyasa değerine ölçülebilir bir değer katabiliyorsa, bu değeri korumak işi tamamen bilgi güvenliğine bağlıdır.

Bu soru, “ Elbette, güvenlik çok değerlidir” yanıtını almak üzere so-rulmuş bir soru değil. Aksine, bilgi kaynakla-

rının korunmasına ilişkin parasal bir değeri ortaya koymaya yönelik, bilgi güvenliği ile ilgili bir sorudur. Bilgi güvenliğinin ihtiyaç olduğu algısının gelişmiş olduğu kurum-larda; doğal, teknik ve insan kay-naklı afetlere karşı, bilgiyi ve onu yöneten sistemleri korumak için harcama yapılıyor. Bu harcamalar karşılığında kurumun kazancı nedir? Bu kazanç; bilgiyi koru-

maya yönelik alınan ekipmanlar, yazılımlar ve servisler için yapılan güvenlik yatırımı harcamalarının geri dönüşünden (ROSI) daha fazladır. Asıl soru; ‘güvenli’ olarak nitelenen bir kurumun, güvenli olmayan bir kurumdan ne kadar fazla değerli olduğudur?Güvenli ve güvensiz terimleri tartışmaya fazlaca açık olduğun-dan, bir kurumu ispatlanabilir bir biçimde güvensiz yapan nedir? Sahtekarlık mı? Veri sızıntısı mı? Gizlilik ihlali mi? Bunların olma-ması o kurumu güvenli yapar mı? Kesin ifadelerden kaçınırsak, bazı

sektörlerin güvenlik ihtiyacının diğerlerine göre daha fazla olması nedeniyle, daha yüksek güvenlik seviyelerine sahip olduklarını, hatta aynı sektör içindeki ku-rumların da birbirlerinden farklı güvenlik seviyelerine sahip olduk-larını söyleyebiliriz. Bu tamamen göreceli olmakla birlikte, bazıları daha iyi erişim kontrolu yapar-ken, bazıları daha iyi şifreleme kullanır ya da daha etkin iş sürekliliği planlarına sahip olur. Fakat bununla birlikte, her kurum diğerlerinden farklı bir dereceye kadar güvenlidir. Bu durumda ne

BİLGİ GÜVENLİĞİ

Güvenliğin maddi değeri nedir?

Hasan ÖZTÜRK Satış Öncesi Destek ve Proje MüdürüNETSMART BİLİŞİM SİST. ve DAN. HİZM.

60 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 65: Sayı 1

kadarlık bir harcama, kurumlara eşitleriyle ya da güvenlik metrik-leriyle karşılaştırıldığında, daha fazla güvenlik sağlar ve dolayısıy-la değer katar. Pek çok kurum yöneticisinin güvenliğe bakışı böyle midir? Korkarım ki hayır. Birçok durum-da güvenlik, en kötü ihtimalle, zararsız atlatılabilecek, sinir bozucu bir durum olarak görülür. Daha olumlu bir açıdan yaklaşıl-dığında güvenlik, regülasyonlara uyum zorunluluğu ve algılanan risklere bir karşı alınan aksiyonlar bütünü olabilir. Güvenlik, nadi-ren rekabetçi bir avantaj olarak algılanır ve maalesef bir takım regülasyonlara uymak zorunda olan kurumlar dışında, bir finan-sal değer olarak değerlendiril-mez. Çünkü yöneticiler güvenliği bu şekilde algılamaz, bunun en büyük nedeni güvenlik uzmanları-nın da çoğunlukla durumu böyle algılamamasındandır. Bu algı olmadığında ise güvenlik projeleri için olurluk incelemeleri (busi-ness case) bu şekilde yapılma-maktadır. Bu nedenle; öncelikle, güvenlik uzmanlarının bakış açısını değiştirmeleri, yaptıkları işin bir takım güvenlik çözümleri sağlamanın ötesinde çalıştıkları kurumlara finansal anlamda da değer kattıklarını gösterebilmeleri

gerekmektedir.Bizim ülkemizde birçok firma için çok geçerli olmasa da şöyle bir akıl yürütme örneği verebilirim; 5 milyonluk piyasa değerine sahip, yılda 1 milyon kazanan bir firma düşünelim. Potansiyel bir alıcı bütün finansal incele-melerden sonra 5 ile 7 milyon arasında bu firmayı almak için bir teklif sunsun. Firmanın bütün mali bilgilerinin doğru olduğunu varsayarsak bile, eğer güvenlik seviyesi yetersiz olsaydı firmanın değeri 7 milyonun ne kadar altın-da olurdu?Bence, böyle bir satış için güven-lik bir eşik koşulu olacaktır. Eğer bu firmanın güvenliği bazı temel beklentileri karşılamıyorsa, böyle bir satış gerçekleşmeyecektir. Güvenli olmama durumu, iş istikrarı ve uzun vadede kendisini sürdürme yeteneği hakkında soru-lar doğuracaktır. Temel güvenliğin yokluğu ya da yok denecek kadar az olması, yönetimin potansiyel risklerden yeterince haberdar ol-madığını gösterir. Öyleyse; temel güvenlik ya da güvenlik kontrolleri nasıl olmalıdır? Bu satış için ya-pılan değerleme çalışmasında en azından standartlarla destekle-nen, özellikle elektronik verilerle ilgili, bir güvenlik politikasının olması beklenir. Bu değerlen-dirmede güvenlik açısından 10 üzerinden 5 geçer notu alınması bile konuya hakim olunduğu konusunda şüpheler uyandırır. Yine de hayali şirketimizin alıcısı gerekli güvenliğin olduğunu kabul edip, bu notu koz olarak olarak kullanarak hayali firmamızı değe-rinin altında almaya çalışacaktır.Güvenliğin değerini ölçmenin baş-ka bir yolu da yeterlilik kavramına dayanmaktadır. Yeterlilik kavra-mı, karar almaya temel olacak bazı bağımsız ölçütler hakkında

sorular ortaya çıkarır. Bu tür ölçütler regülasyonlara bağlı sektörlerde kullanılmakla birlikte, diğer sektörlerde ya hiç yoktur ya da dolaylı olarak bulunur. Kav-ram olarak ya da sadece terim olarak yeterlilik, kendi içinde bazı tehlikeleri barındırır. Güvenlik belirli bir seviyede yeterliyse, risklerden bağımsız olarak, daha fazlası için teşvik edici bir unsur yok demektir. “Yeteri kadar” güvenliği finansal olarak değer-lendirmek, güvenliği ortalama koşullara dayandırır. Bu durum, güvenliğin öngörülebilir durumlar haricinde, çok yetersiz kalacağını ve bu nedenle değer kaybettire-ceği olasılığını gözardı eder. Bu nedenle “yeterli güvenlik” tanımı risk yönetimini de içermelidir. Bir kuruluşun bilgi varlığı, bilgi güvenliğine sıkı sıkıya bağlıdır. Eğer bilgi varlığı, kurumun piyasa değerine ölçülebilir bir değer katabiliyorsa, bu değeri korumak işi tamamen bilgi güvenliğine bağlıdır. Bilgi varlığının değerini belirlemek için kullanılan teknik-ler, bir maliyet yaklaşımı ve onu oluşturmak ve geliştirmek için ya-pılan genel harcamaları içerir. Bu yüzden, bilgi varlığının güvenliğini sağlamak, en azından güveliğin kuruma kattığı değerin bir parçası olarak, oluşan maliyeti kontrol eder. Bu yazının amacı, güvenliğin değerinin, sadece bir kurum için bir maliyet olduğu fikrine karşı çıkmaktır. Güvenlik uzmanları, aynı kar merkezlerinin yaptığı gibi, kendi yaptıkları işin değerinin parasal karşılığını belirtmelidir. Böylece bir kurumun uygun seviyede güvenliğini sağlamanın ve yönetmenin yanısıra ”yeterli güvenliğin” olmamasının aslında neye malolacağını da göstermiş olurlar.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 61

Page 66: Sayı 1

Teröristlerin sevdiği eski bir deyim vardır: “Bir sürü koyuna sahip olabilecekken, güçlü aslana saldırmak niye?” Pek çok vahşi radikalin bu ortak kafayapısı, terörist saldırıların neden yumuşak hedeflere yöneldiğini açıklar, özellikle de oteller ve tatil köyleri…

Teröristlerin sevdiği eski bir deyim vardır: “Bir sürü koyuna sahip olabilecekken, güçlü aslana saldırmak niye?”

Pek çok vahşi radikalin bu ortak kafayapısı, terörist saldırıların neden yumuşak hedeflere yönel-

diğini açıklar – özellikle de oteller ve tatil köyleri. 11 Eylül’den bu yana, 20 ülkede otellere karşı en az 62 saldırı gerçekleşmiştir. Son günlerdeki büyük saldırılara örnek verecek olursak, Hindistan’ın Mumbai kentindeki Oberoi Trident ve Taj Mahal Palace otellerine

2008’de yapılan saldırılarda 71 kişi hayatını kaybetmiş, 200 den fazla kişi yaralanmıştı. Aynı yıl, Islamad’da the Marriott Otel, patlayıcı dolu bir hafriyat kam-yonu tarafından moloz yığınına dönüştürülmüş ve en az 54 kişi hayatını kaybetmiş ve 266 kişi

GÜVENLİK HİZMETİ

Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak

John J. Strauchs / CPPÇeviri: Füsun KOCAMAN

62 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 67: Sayı 1

yaralanmıştı. 2009’da, intihar bombacıları İndonezya’nın Jakar-ta kentinde, Marriott ve Ritz-Carlton otellerine saldırmışlar ve orada da 9 kişi ölmüş ve 53 kişi yaralanmıştı.Bu tip bir tehditlerle yüzyüzeyken, konaklama tesislerini tasarla-maktan sorumlu mülk sahipleri; mimarlar ve mühendislerin, tasarımlarında konuğu rahat etti-recek faktörlerin yanısıra, onların güvenliğini de en üst seviyede sağlamaları gerektiği gerçeğini gözönünde bulundurmaları gerek-mektedir.Otel ya da tatil yerlerinde teröre karşı alınabilecek önlemlerin en etkili olanlarının, idari ve işetme tedbirleri olduğu konusunda pek çok güvenlik uzmanı hemfikirdir; bunun yanında mimar ve mühen-dislerin riski azaltacak tasarımla-rının katkısı da küçümsenemez.

Yaratıcı düşünelimMimari ve mühendislik tasarım aşamasında yapılacak yenilikçi ve rasyonel bir planlama, terör saldırı risklerini azaltacak ekono-mik çözümler ortaya koyacaktır. Ancak bu yaratıcı sürecin oluşa-bilmesi için, sorumlu kişilerin değişik olasılıklara açık olmaları gerekmektedir. Onlar, kurumsal olumsuz tavırlarla ve yenilikleri baskılayan risk değerlendirme metodları ile savaşmalı, mimarla-rı ve planlamacıları tek tip pahalı stratejilerden uzaklaştırmalıdırlar. Bu son duruma talihsiz bir örnek Amerika Birleşik Devletleri’nin

adliye binalarıdır; verilen talimat-lar doğrultusunda ister Bangor’da olsun, ister Maine’de ya da isterse Manhattan merkezinde, binalar aşağı yukarı aynı güvenlik düzeyinde olmak zorundadırlar.Mimari/mühendislik kavram tasarımı aşamasında, mimar ve mühendisler güvenlik profesyo-nelleri ile birlikte çalışmalı ve birlikte olası güvenlik senaryoları geliştirmeli ve en temel tedbir-lerden en yüksek seviyeye kadar güvenlik önlemleri için tasarım çözümleri üretmelidirler. Bunlar, tesis sahipleri ile tartışılmalı ve onların tercihleri, hedefleri ve bütçe kısıtları doğrultusunda ayar-lanmalıdır.En üst seviye tedbirler, pek çok tesis için elverişsiz olabilir, ama yine de her biri dikkatlice de-ğerlendirmeye alınmalıdır. Aynı şekilde, yenilikçi öneriler de hiç-bir zaman gözardı edilmemelidir. Yeni fikirlerin özensizce, formalite icabı ele alınması ya da daha önce denenmemiş olması veya alışılagelmiş düşünce formlarına uymaması nedeniyle ilk bakışta gerçekçi görünmemesi neticesin-de, yenilikçi fırsatların kaçırılması çok kolaydır. Mutlak yararsız

görünen fikirler bile, yeni yakla-şımların tohumları olabilir, ama bunun keşfedilebilmesi için fikrin iyice incelenmesi gerekir.Bu incelemeler, bomba tahribatı ve silahlı saldırılara karşı tedbirler tasarlamayı içeren görüşmeler olmalıdır. Nihai hedef, bu tehdit-lere karşı etkili tedbirler üretmek-tir. Buradaki güçlük, bunu tesisin estetiğini bozmadan ve konukları rahatsız etmeden başarmaktadır.

BombalarBomba tehditleri, üç temel kategoride karşımıza çıkarlar. Zaman ayarlı olmayan patlayıcı cihazlar (IEDs); vasıtayla taşınan zaman ayarlı olmayan patlayıcı cihazlar (VBIEDs) ve patlayıcı yelek giymiş canlı bombalar. Bu tedbirleri tasarlarken, nitelikli bir patlama mühendisinin görüşleri alınmalıdır. Tüm patlama çeşitlerinde, ele alınacak en birincil konu çökme-nin nasıl hafifletilebileceğidir. 1995’deki Ohlahoma City’nin bombalanması sırasında, 2250 kilo bomba yüklü kamyonun pat-lamasıyla birlikte, binanın yarısı dakikalar içinde parçalara ayrıl-mış ve ölümlerin %80 ‘ine sebep

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 63

Page 68: Sayı 1

olmuştur. Kirişler, putreller, ve sütunlar böyle ani ve genişleyen bir çökmeyi önleyecek şekilde dikkatlice tasarlanmalıdır.Bu tip yapısal hataların basit bir örneği, harici sütunlardan birinin kaybı halinde üst katların derhal yıkılmasıdır. Binanın bağlantıları öyle inşa edilmelidir ki, tesis içindeki büyük bir patlamadan sonra bile, yapı içindeki insan-ların binayı terketmelerine izin verecek kadar bir süre ayakta kalabilmelidir. Tesis, başta güvenlik ve can emniyeti sistemlerinin saldırıya açık olduğu alanlar olmak üzere, savunmasız, kritik ve yüksek riskli alanlarda güçlendirilmelidir. Güvenlik komuta merkezinde ve otelin tamamındaki elektronik güvenlik sistemleri, yıkılma sıra-sında ayakta kalabilecek şekilde planlanmalıdır. Uygun acil durum elektrik kaynakları mutlaka tasa-rımda yer almalıdır.Tasarımcılar, özellikle insanların kalabalık halde bulundukları yer-lerde, basıncı emen duvarlar kul-lanarak, patlamanın gerçekleştiği alandaki basıncın insanlara zarar vermesini önlemeyi düşünmeli-dirler. (Patlama sırasında normal atmosfer basıncının çok üstünde bir basınç meydana gelir. Belirli bir seviyede bu basınç camların kırılmasına neden olur. Başka bir seviyede, ölümcül organ hasar-larına ve ani ölümlere yol açar.) Dikkatlice düşünmeleri gereken bir konu da, dahili ya da harici bir patlamadan sonra, otelin dışında bir acil durum toplanma yerinin neresi olabileceğidir. Bu alanlar, arkadan gelebilecek başka bir bomba ya da intihar bombacı-sından– son günlerde izlenen bir terörist taktiği- kaynaklanabilecek ikincil bir çökmenin olabileceği ihtimali gözönüne alınarak seçil-

melidir. Bu duruma karşı korun-mak için, seçilen olay sonrası toplanma alanları çok fazla cam içermeyen yerlerde seçilmelidir.Binanın pencereleri, çerçeveleri, ve duvarları, patlama analizinin önerdiği, yüksek PSI (inç kareye pound cinsinden uygulanan kuv-vet) yüklerine dayanıklı olacak şekilde tasarlanabilir. Dış cep-helerdeki cam oranı azaltılmalı ya da sırlı cam kullanılan alan-ların patlamanın yaratacağı aşırı basıncı minimize edecek şekilde seçilmesi gerekmektedir.Bombalama sırasında yaralanma-ların, önemli bir bölümü cam kı-rıkları nedeniyle olmaktadır. Kırık-ları önlemek amacıyla, en tercih edilen sırlı cam, lamine camdır. Öncelikle bir bomba kamyonunun parkedebileceği sokaklara yakın duvarlar olmak üzere, hassas böl-gelerde mutlaka bu tip sırlı cam kullanılmalıdır. Bu özel tip cam, polyvinyl butyral gibi yapışkan maddelerin bir arada tuttuğu cam katmanlarından oluşur. Cam kırıklarının riskini azaltmanın bir yolu da, pencereleri iç tara-fından, patlama perdeleri gibi, pencere koruma malzemeleri ile kaplamak olabilir. Cam kırıkları-nın oluşmasını ya da en azından uçuşmasını önlemek için, “film appliqué” de kullanılabilir, bu du-rumda kırıklar filme yapışıp kalır. Çekilme: Dışarıda tesis ile VBIED’lerin konuşlanabileceği yer arasında mümkün olduğu kadar büyük bir mesafe olmalıdır, çünkü patlama şokunun yarattığı aşırı basınç, mesafe katettikçe zayıflar. Adına “çekilme” ya da “uzaklaşma” mesafesi deni-len, bu mesafenin, patlamanın etkilerini hafifletmek konusundaki önemi anlatmakla bitmez, ancak bunun sınırlarını anlamak da bir o kadar önemlidir.

Çekilme standardları ve kılavuz-larının genelde kısmen düşük patlayıcı dolgu ağırlıklarına göre belirlenmiş olduğu topluma açıklıkla ifade edilmez. Amerika Birleşik Devletleri federal hükü-meti, kabul edilebilir minimum çekilme mesafesini hesaplamak için kullanılan TNT-eşdeğer patla-cıların miktarının açıklanmasına izin vermez, bu nedenle, burada da açıklamayacağız. Ancak şunu bilmek yeterlidir ki, bu düşük bir miktardır. Sonuç olarak, bu stan-dardları iyiniyetle uygulayan özel sektör kuruluşları, tehlikeli ve sahte bir güvenlik anlayışı içinde çalışmalarını yürütüyor olabilirler.Büyük bombalara karşı korunmak için gerekli uygun çekilme mesa-fesi çok büyük olabilir. Örneğin, 1800 kg patlayıcı ile dolu bir kamyondan uzak bulunulması gereken güvenli mesafe 900 metreye kadar çıkabilir. Islama-bad Marriott’a yapılan saldırıda kullanılan patlayıcı miktarı en az bir ton kadardır ve başka bazı terör saldırılarında çok miktarda dolgu maddeleri kullanılmıştır, 1996’da Suudi Arabistan’daki Khobar kulelerine konan 4500 kg

GÜVENLİK HİZMETİ

64 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 69: Sayı 1

ağırlığındaki maddeler örneğinde olduğu gibi.Daha önce belirtildiği gibi, çekilme mesafesinde amaç binayı mümkün olduğu kadar patlamanın ya da şok dalgalarının menzilinden çıkarmaktır. Patlama basıncının etkileri, mesafenin kübünün tersi alınarak hesapla-nır. Mesafenin kübü alındığından, uzaklık arttıkça patlamanın zararlı etkileri katlanarak azalır. Dolayı-sıyla, çekilmenin her metresi ha-yati önem taşır. Bunun yanısıra, çok geniş mesafeler, başta yoğun kentsel alanlar olmak üzere, birçok tesis projesi için gerçekçi değildir.İdeal çekilme ender olarak sağla-nabilir, ama diğer tasarım öğeleri riski azaltma konusunda yardımcı olabilir. Sevkiyat ve yükleme is-tasyonları dahil tüm araç giriş-çı-kış yolları, çöp toplama ve konuk ve ziyaretçi park alanları, VBI-ED’lerin etkisini minimize edecek şekilde planlanmalıdır. Mümkün olduğu durumlarda, otele dik açıyla ulaşan yollar bloke edilmeli ve böylece yaklaşan bir aracın yüksek hız yapması engellenmeli-dir. Araçların denetleme noktası, güvenli bir mesafede oluşturul-malı, bu araç kontrol noktası ile otel giriş noktaları olabildiğince uzak tutulmalıdır.Tasarımın başka bir boyutu da, silahlı güvenlik görevlilerinin araç giriş kontrol noktasını izlemek için kullandıkları mahalin koru-naklı ve sağlam yapılması ve bu sayede olası bir saldırı sırasında zarar görmesinin engellenmesi-dir. Planın yine bir başka parçası, araç giriş kontrol noktasının, aracın denetimi ve sürücünün bel-gelerinin incelenmesi sırasında, aracı göze batmayacak şekilde bloke edecek biçimde tasarlan-masıdır.

Otel tasarlayanların, binanın altın-da kapalı otopark yapmaktan ka-çınmaları gerekir. Böyle bir yapıda neler olabileceğini anlamak için, 1993’de World Trade Center’a yapılan saldırıyı hatırlamak ye-terlidir; 600 kg patlayıcı taşıyan bir kamyon Kuzey Kule’de, Vista Oteli’nin lobisinin altında pat-latılmıştı. Eğer, yeraltı otoparkı kaçınılmaz ise, sağlam sütunların ve kalın alt kat tabanının kulla-nılmasına özen gösterilmeli ve bağlantılar daha sünek yapılma-lıdır. Tasarımın dışında, garaja erişimi kontrol eden ve şüpheli durumların takip edilmesine dair politikalar ve süreçlerin belirlen-mesi de yapılması gereken işler arasında yer alır.

Mimari/mühendislik kavram tasarımı aşamasında, mimar ve mühendisler güvenlik profesyonelleri ile birlikte çalışmalı ve birlikte olası güvenlik senaryoları geliştirmeli ve en temel tedbirlerden en yüksek seviyeye kadar güvenlik önlemleri için tasarım çözümleri üretmelidirler.

Bunların hiçbiri, konuklar ve ziyaretçiler tarafından bunaltıcı güvenlik önlemleri şeklinde algı-lanacak biçimde olmamalıdır. Ör-neğin, otelin kendi personeli olan sürücüler, özel şoförü olan konuk-ların araçları dahil gelen araçları, kontrol noktasında devralabilir. Bu, araçların iyice incelenmesinin ve hareketlerinin kontrol edilme-sini sağlayan bir güvenlik önlemi olmakla birlikte, bir hizmet olarak da sunulabilir. Böylece, yeraltı garajına giren bütün araçların kontrolü de sağlanmış olur. Bu uygulama, 1993’de New York City World Trade Center saldı-rısından sonra, Vista Oteli’nde yapılmaya başlandı. Konukların çoğu bunu vale-parking hizmeti

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 65

Page 70: Sayı 1

olarak algıladı ve kendilerine VIP gibi davranılmasından çok hoşnut oldular; yalnızca birkaç kişi bunun antiterör önlemi olduğunu farketti.

Silahlı saldırıMimari ve mühendislik tasarım-larında, bombalı saldırı tehditle-rine karşı uygulanan tedbirlerin birçoğu kullanılarak, silahlı saldırı riskleri de azaltılabilir. Ancak, bu tehdit türüne özel alınması gere-ken ilave kritik tasarım kriterleri de mevcuttur.Mülkün sınırlarının, teröristlerin saldırılarını ve onlara karşı koya-cak kuvvetlerin karşılık vermesini kolaylaştıracak yapıda mı yoksa zorlaştıracak özelliklere mi sahip olduğunun dikkatlice incelenmesi gerekir. Bu özellikler, su kütlesi, kayalık, çalılık, tepe ya da yol altından geçen su kanalı gibi doğal topoğrafik özellikler olabilir. Terörle mücadele eden güçlere yardımcı olacak üst seviye bir güvenlik tedbiri, çevreden gizli bir giriş ve dahili geçitler eklemek olabilir, bilhassa teröristlerin rehi-ne almaları durumunda bu çözüm çok yararlı olur.Yukarıdakilere ek olarak, mimari ve mühendislik tasarım planı, çevredeki yoğun yeşillik içeren alanları gözleyebilmek ve tesise

yakın parkedilmiş araçların du-rumunu izleyebilmek için termal kameralar ihtiva edebilir. Bu termal kameralar, aracın motor sıcaklığını izleyerek, aracın bu noktaya yeni mi geldiğinin yoksa uzun saatlerdir orada mı bulundu-ğunun tespit edilmesine yararlar. Bu teknik, World Trade Center’da 11 Eylül öncesi etkili olarak kulla-nılmakta idi.

Bariyerler: Bariyerler ve başka bazı tasarım özellikleri, araçların çevreden gelip çarpmasını önle-mek için kullanılabilirler. Bariyer-ler, çarpması muhtemel aracın ağırlığı ve hızına uygun olmalıdır. En yüksek kapasiteli bariyer-ler – örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı’ndan K12 sertifikası alanlar- pahalıdır ve tesise ulaşan yolların yapısı nedeniyle, yaklaşması muhtemel araçların ağırlıklarının 6,750 kg’ı geçemeyeceği ve saatte 80 km’den daha fazla hız yapamaya-cakları bir yerde gereksiz ola-caktır. Güçlü, başüstü bariyerler kullanılarak, binek araçları için ayrılmış alanlara büyük kamyonla-rın girmesi önlenebilir.

Havalandırma: Esnek bir klima-tizasyon sistemi, hem karantina hem de bulaşıcı maddeleri üfle-

mek için kullanılabilir. Klimati-zasyon hava alış kanalları ya dış duvarlarda çok yükseğe ya da çatıya konmalıdır ki, teröristler bu girişleri kullanarak kolayca kimyasal veya biyolojik saldırıda bulunamasınlar. Hava sızdırmaz duman damperleri, güvenlik güç-lerinin uzaktan kapatabilecekleri ya da hava dolaşımını değiştirebi-lecekleri şekilde tasarlanmalıdır.Su: İçilebilir su sistemleri iyi korunmalı ve yangın suyu depo-su, hem yangını söndürebilecek hem de acil durumda içme suyu sağlayabilecek şekilde tesis edilmelidir. Yangın sistemi, saldır-ganların sprinklerleri ya da yangın algılama sistemini kapatmaya teşebbüs etmeleri halinde alarm verecek şekilde gelişmiş bir korumaya sahip olmalıdır. Ayrıca, tesis içindeki yakıt deposu da korunmalıddır.

Sığınak özellikleri: Üst düzey bir önlem olarak, konukların bulundu-ğu alanları korumak maksadıyla, otelin bir bölümünü teröristleri dışarıda bırakacak ya da içeride kilitleyecek şekilde kapatacak, uzaktan kumandalı gizli kapılar kullanmak düşünülebilir. Başka bir fikir de, tamamen gizlenmiş ve ses iletişim kabiliyeti olan video kameralarla, güvenlik güçlerinin

Tüm patlama çeşitlerinde, ele alınacak en birincil konu çökmenin nasıl hafifletilebileceğidir. 1995’deki Ohlahoma City’nin bombalanması sırasında, 2250 kilo bomba yüklü kamyonun patlamasıyla birlikte, binanın yarısı dakikalar içinde parçalara ayrılmış ve ölümlerin %80 ‘ine sebep olmuştur.

GÜVENLİK HİZMETİ

66 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 71: Sayı 1

oteli ele geçiren ya da rehin alan kişilerin hareketlerini ve eylemle-rini izlemesini sağlamak olabilir.

Karşı gözetleme: Saldırı bir VBI-ED de olsa silahlı saldırı da olsa, teröristler genellikle haftalarca, hatta aylarca gizlice gözetleme ve provalar yaparlar. Teröristler, hedefi hem sabit hem de mobil pozisyonlardan gözetlerler. Önce-den uyarı sağlayabilmek için, gü-venlik görevlileri bu gözetlemenin farkına varabilecekleri için statik noktalar tespit edebilirler. Bu mümkün değilse, analitik yazılımlı bazı kameraları, teröristlerce gizli gözetleme yapılabilecek bitişik alanları izlemeye tahsis edilebi-lirler. Güvenlik yönetimi, mutlaka

otomatik araç plakası okuyan kameralar ve tesisin yakınından tekrar tekrar geçen bir aracı tes-pit edebilecek akıllı video analiz sistemleri kullanmalıdır.

Görüş çizgisi: Tasarımcılar, dış cephede, iç koridorlarda ve girişlerde, fazla kıvrımlı tasarım-lardan kaçınmalıdır. Bir koridorda gizli kalan her köşe, kıvrım ve dış cephe duvarlarındaki her girinti, ilave bir kamera ihtiyacı, bu da ortalama 5000 USD ek maliyet anlamına gelir. Dahası, güvenlik görevlileri kesintisiz ve temiz bir görüş çizgisine sahip oldukların-da, daha etkili olabilirler.Oteller, yakın gelecekte terö-rizmin hedefleri olmaya devam

edeceklerdir. Fakat yaratıcı tasarım ve dikkatli planlama ile konuğun keyifli bir konaklama beklentisine zarar vermeden riskler azaltılabilir.

John J. Strauchs, M.A., CPP, 23 yıl boyunca profesyonel bir güvenlik ve yangın koruma mühendisliği firma-sının sahibi ve işletmecisi oldu; daha sonra bireysel çalışmaya başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Diplomatik Güven-lik Departmanı tarafından, yurtdışı yürütme temsilciliklerine verilmek üzere hazırlanan Antiterörizm Yardım eğitimleri programının geliştirilme-sine yardımcı oldu. ASIS’in Ağırlama, Eğlence ve Turizm Uluslararası Konseyi’nin üyesidir.

John J. Strauchs

Page 72: Sayı 1

Büyük bir hastanedeki bir güvenlik görevlisi, Southwest’teki görev yerinde devriye gezdiği bir öğleden sonra, bir

kadının ana lobideki fıskiyenin yanındaki su birikintisinde kayıp düşmüş olduğunu gördü. Görevli neredeyse her şeyi doğru yaptı.

Derhal tepki vererek tekerlekli sandalye getirtti ve sağlık ekibini çağırdı. Ve sonra dedi ki: “Düştü-ğünüz için çok üzgünüm, bugün dördüncü kişisiniz.” Şans eseri kadın dava açmadı. Ama eğer dava açsaydı, sadece bu ifade, aslında gerçekte olmayan bir ih-mal örüntüsünü işaret ediyor ola-

caktı. Dört olay birbirleriyle alakalı değildi. Hastane, yaşlılardan ilaç bağımlılarına kadar her kitleye hizmet verdiğinden, kayıp-düşme olaylarında güvenlik görevlilerinin sık sık yardımı isteniyordu.Olay gösteriyor ki, eğer güven-lik görevlileri uygun bir şekilde eğitilmemişlerse, şirketi yasal

GÜVENLİK HİZMETİ

Kazalar olacaktır!

Hastaneler de, diğer işyerleri de kazalardan nasibini alacaklardır. Bunun sonucunda işyerinin dava edilip edilmeyeceği, güvenlik görevlileri ve diğer çalışanların kaza sırasında tepki verme, dokümantasyon ve olanlardan ders alma konusunda ne kadar iyi eğitildiklerine bağlıdır.

William H. NesbittÇeviri: Füsun KOCAMAN

68 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 73: Sayı 1

sıkıntıya sokabilecek şeyler söyleyebilirler ya da yapabilirler. Bu durum özellikle, güvenlik görevlileri şirketin mülkü içerisin-de meydana gelen kayıp-düşme gibi olaylara müdahale ederlerken geçerlidir. Görevlilerin, organizasyonun men-faatlerini korurken aynı zamanda iyi müşteri hizmetleri de suna-bilmelerini sağlamak amacıyla, şirket yönetimi onların yasal işlemlerle ilgili konularda özel olarak eğitilmelerini sağlamalıdır. (Bu makale, görevlilerin alması gereken, politikalar ve süreçler üzerine temel eğitim hakkında değildir.) Güvenlik görevlilerine aynı zamanda doğru doküman-tasyon teknikleri eğitimi de verilmelidir, böylece eğer şirkete dava açılırsa, güvenlik programı suçlanamaz. Aşağıdaki tavsiye bilhassa sağlık işletmeleri içindir, ancak başka organizasyonlara da uyarlanabilir.

EğitimEğitim programı kuruluşun benzersiz yapısını dikkate alarak hazırlanmalıdır. Örneğin, nükleer tesis ya da devlet binası gibi riski yüksek yerlerde, kurallar katı ol-malı ve güvenlik görevlileri istisna tanımamalıdırlar. Hastanelerin farklı kültürleri ve öncelikleri vardır, burada güvenlik görevlileri inisiyatif kullanmalı ve kuralları durum bazında uygulamaya yatkın olmalıdırlar. Örneğin, güvenlik görevlisi, şüpheli bir şahsa nasıl davranacağına, şahsın hasta mı tehlikeli mi yoksa hem hasta hem tehlikeli mi olduğuna göre karar vermelidir.Güvenlik görevlisi için hazırlanan modül, yasal farkındalık bileşeni yanı sıra “duruma bağlı eğitim” de içermelidir. Ama programı geliştiren kişinin öncelikle bilmesi

meydana gelebileceği ve bunların nasıl bir yasal sürece neden ola-bileceği de eklenmelidir. Güvenlik görevlileri olaylara ilk müdahale eden kişiler olduklarından, kaza kurbanlarıyla nasıl iletişim kurul-ması gerektiği konusuna da eği-timde değinilmelidir. Bir hastane personeline verilecek eğitimde, personele taraf tutmaksızın her-kese yardımcı olmaları gerektiği ve öfkeli aile bireylerini empati göstererek nasıl yatıştırabilecek-leri öğretilmelidir.Bu eğitim mümkün olduğu kadar tesisin özelliklerine ilişkin bilgi-lerle de donatılmalıdır. Örneğin, makalenin girişinde bahsi geçen hastanenin personeli, fıskiye gibi mimari yapılardan kaynaklanabi-lecek potansiyel tehlikeleri içeren bir senaryo üzerinde çalışma-lıdırlar. Eğitim aynı zamanda, hastanenin belirli bölümlerinde meydana gelmesi daha olası olan vakalara da değinmelidir.Durum bazlı eğitim, yalnızca gö-rev sırasında değil aynı zamanda görevlinin mahkemede eğitimiyle ilgili ifade vermesi halinde de etkili olacaktır, çünkü avukatlar sıklıkla görevlilere eğitimlerini mahkeme huzurunda sergileme-lerini talep etmektedirler. Pek çok eğitimde olduğu gibi, bu eğitim de yalnızca kağıt üzerinde yapılmış ise, personel canlandır-

gereken şey, güvenlik görevlile-rinin şirketin personeli mi yoksa sözleşmeli bir firmanın personeli mi olduğudur.

Görevli tipiSözleşmeli elemanların sirkülas-yon oranının, şirket personelinin-kinden çok daha fazla olduğu görülmektedir. Yüksek sirkülas-yon oranı, görevlilerin sağlık sek-töründe etkili çalışabilmeleri için gerekli karar verme becerilerinin gelişmesini neredeyse imkansız kılmaktadır. Bu nedenle, eğer bir sağlık kuruluşu sözleşmeli perso-nel ile çalışıyorsa, görevliler üstle-rinden sıklıkla yardım istemeleri konusunda eğitilebilir.

Durum bazlı eğitimEğitmenler, önce birtakım genel konular hakkında sınıf eğitimi verebilir, ama esas etkili olan ve daha fazla üzerinde durulması gereken, değişik durumlara göre uygulamalı eğitimdir. Durum bazlı eğitim, eğitimi alanlara bir şeyi yaparak öğrenme fırsatı verir. Olası senaryolar içinde rol almayı içerir. Bu eğitim, alıkoyma gibi durumlarda gerekli olabilecek, fiziksel kabiliyetlerin gelişmesini de gerektirir.Yasal işlemlerin kolayca üstesin-den gelinebilmesi için, senar-yolara tesiste ne gibi olayların

Güvenlik görevlisi için hazırlanan modül, yasal farkındalık bileşeni yanı sıra “duruma bağlı eğitim” de içermelidir. Ama programı geliştiren kişinin öncelikle bilmesi gereken şey, güvenlik görevlilerinin şirketin personeli mi yoksa sözleşmeli bir firmanın personeli mi olduğudur.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 69

Page 74: Sayı 1

ma sırasında sıkıntı çekecektir. Bu da avukatın, personele uygun eğitimin verilmediği iddiasını orta-ya atmasına zemin sağlayacaktır. Senaryoyla eğitim alan bir görevli, eğitim programındaki bir senaryo-yu eyleme dökebilir.

Dava açılmasını engellemekBelirli senaryolar üzerinde eğitim görmenin yanı sıra, personel ken-di günlük aktivitelerinin, tesisin mahkemelik bir duruma düşmesi-ni nasıl önleyebileceğini öğrenme-lidirler. Bu eğitim, her durumda profesyonelliğini korumanın ve bir dava olması halinde hem görev-liyi hem de hastaneyi mahkeme önünde iyi gösterecek bir perso-nel kayıt sistemi oluşturmanın önemi üzerine odaklanmalıdır. Eğitimin bir bölümünde, yasal süreçlerin nasıl yürüdüğü, ne tip davranışların dava açılmasına gerekçe oluşturabileceği ve eğer bir mahkeme süreci başlarsa görevlinin neler yaşayacağı an-latılmalıdır. Örneğin, eğitimin bir yerinde, bir kaza raporu herkesin görebileceği bir şekilde perdeye yansıtılarak üzerinde çalışılabilir. Tüm yazım ve gramer hatalarının

davacının avukatı tarafından, görevlinin yetersizliğinin kanıtı olarak gösterileceğinin anlatılma-sı gerekir. Bu durumu akıldan çı-karmayarak, yazdıkları her raporu, mahkemeye sunulacakmış gibi özenli hazırlamaya yönlendirilme-lidirler.İlave rol çalışmaları, gerçek davalardan alınmış çapraz sorgu örnekleri ile yapılabilir. Çalışan-ların, bir mahkeme salonunda neler olduğunu anlamaları çok önemlidir. Bu eğitim ile yaptıkları her şeyin nasılda mikroskop al-tında incelenebileceğinin idrakine varırlar. Bu noktaya vardıklarında, kazalara müdahale ederken daha dikkatli olacaklardır.

DokümantasyonDavacıların avukatları, ihmal davalarında sıklıkla “yapılmalıydı” kartını oynarlar. Geriye dönüp, tesiste iki yerine dört güvenlik gö-revlisi olmalıydı demek her zaman kolaydır. Bir şirkete karşı dava açıldığında, avukat gerçekleşen olay doğrultusunda bir güvenlik değerlendirmesi yapacaktır. Bu nedenledir ki, hastanenin elinde yapılmış bir güvenlik değerlen-dirmesi bulunmalıdır. Güvenlik departmanının sunduğu dokü-mantasyon, güvenlik değerlendir-mesinin tam olarak yapıldığını ve tesisin olası kazaları engellemek için gerekli makul adımları attığını belgeleyebilmelidir. Şirketin sağlam bir güvenlik program uyguladığının kanıtlan-ması yolunda, gündelik hayatta güvenliğin nasıl sağlandığının belgelenmesi konusunda güvenlik görevlilerinin rolü çok önemlidir. Güvenlik görevlileri, bilhassa kaza raporlarında, ıslah tedbirleri raporlarında ve gündelik etkinlik raporlarında, her şeyi kaydetme-lidirler.

Kaza raporlarıKaza raporları, esas itibariyle istisna raporlarıdır. Sıra dışı ger-çekleşen şeyleri kaydetmek için kullanılmalıdır. Güvenlik görevli-leri, kaza raporlarına bu açıdan bakacak ve mümkün olan her ayrıntıyı bu raporda yansıtacak şekilde eğitilmelidirler.Güvenlik programlarının çoğunda kaza raporlama yazılımı kullanıl-dığından, temel bilgiler – kim, ne, niye, nerede, ve ne zaman – açılan menüde yer almaktadır. Raporun anlatı kısmı, bu bilgi parçalarını anlamlı ve tutarlı bir şekilde birleştirmek için kullanıl-malıdır.Güvenlik görevlileri, kaza raporu yazmak öğretilirken, doğal bir yazım tarzı kullanmaya teşvik edilmelidirler. Örneğin, üçüncü şahıs kullanmak ya da çok resmi bir dil kullanmak, görevliyi olay-dan kopuk bir duruma düşürür. Ayrıca, kendilerine, sarih bir şekilde ifade ettikleri ve kanıtlar-la destekledikleri sürece, kendi görüşlerini de yazmaları gerektiği öğretilmelidir. Örneğin, bir raporda “ Kurbanın sarhoş olduğunu düşündüm, çünkü sendeliyordu ve sözcükleri geveliyordu.” denilebilir. Bu ifade-nin mahkemedeki etkisi, gözlemi tamamen atlayıp, yalnızca “Sar-hoştu.” diyen bir ifadeninkinden çok fazladır.Görevliler, o an için önemsiz görünen detayları da rapora eklemelidirler. Kaza anında ala-kasız görünen bazı gerçekler, bir mahkeme salonunda çok büyük bir fark yaratabilirler. Örneğin, bir davada bir kadın tesis dahilinde vurulmuştu. Tesis sahibi olan kuruluşu güvenlik ihmali kabahati gerekçesiyle, mahkemeye verdi. Şirketin güvensiz bir ortama izin verdiğini ve bu nedenle kendisi-

GÜVENLİK HİZMETİ

70 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 75: Sayı 1

nin rastgele bir biçimde saldırıya uğradığını iddia etti.Kaza raporunu hazırlayan güvenlik görevlisi, raporunda saldırganın kadına adıyla hitap ettiğini not etmişti. Bu durum, mahkemenin seyrini tümüyle değiştirdi. Böylelikle, savunma

avukatı saldırganın kadının eski erkek arkadaşı olduğunu ve onu vurmak için binaya kadar kendisi-ni takip ettiğini - böyle bir durum için şirketin alabileceği bir önlem olamaz ve saldırı rastgele olarak nitelenemez – kanıtlayabildi.Görevlilerin, birinin yaralandığı

Kaza raporları, esas itibariyle istisna raporlarıdır. Sıra dışı gerçekleşen şeyleri kaydetmek için kullanılmalıdır. Güvenlik görevlileri, kaza raporlarına bu açıdan bakacak ve mümkün olan her ayrıntıyı bu raporda yansıtacak şekilde eğitilmelidirler.

kazalara tepki verirken, sempati gösterme, suçlama veya suçu itiraf etme arasındaki farkları iyi anlamış olmaları gerekir. Görevli, kazanın sebebi hakkında spekü-lasyon yapmak yerine, yaralıyla ilgilenmeye odaklanmalıdır. Daha sonra meydana gelebilecek yanlış anlamaları önlemek amacıyla, güvenlik görevlisi kendisinin ve karşısındakinin tüm söylediklerini raporuna yansıtmalıdır. Örneğin, bir görevli tıbbi yardım önerir ve yaralı reddederse, kaza raporun-da bu durum kullanılan dili de aynen aksettirerek yer almalıdır.

Islah tedbirleri raporlarıBir çok eyalette, davacının ihmal iddiasında bulunabilmesi için,

Page 76: Sayı 1

kazanın mantıklı bir ölçüde öngö-rülebilir olması gerekir. Öngörü-lebilirliğin tanımı, eyaletlere göre farklılık arzeder. Örneğin, Kalifor-niya’daki standart gereği, dava-cının daha önce de bu mekanda güvenlik ihmaline işaret eden, benzer durumlar yaşandığını kanıtlaması beklenir. Fakat eğer hastane de bu tehdidin farkınday-sa ve önleyici tedbirler almışsa, böyle bir davanın kazanma şansı azalır.Dolayısıyla bir kazadan sonra, güvenlik yönetimi olayın tekrar-lanmasını önleyecek tedbirler almalıdır. Bu tedbirlerin, ayrıntılı olarak rapor edilmesi gerekir. Bo-zulan ampulün değiştirilmesinden yeni işaretler yerleştirilmesine ya da eğitim programının haya-ta geçirilmesine kadar, her şey

gösterilen ilgiyi ortaya koyar ve güvenlik hususunda ıslah tedbiri olarak değerlendirilebilir.

Gündelik etkinlik raporlarıGündelik etkinliklerin kaydedilme-si, olumlu bir faaliyettir ve güven-lik görevlilerinin kazaları önlemek için aldıkları önlemleri gözler önüne serer. Bunların bazıları ıslah tedbirleri olmakla birlikte, çoğu devriye ve işçi nezaretleri gibi sıradan işlerdir, ama hepsi de personelin aktif ve öngörülü olduğunu kanıtlar. Düzenli tutu-lursa, gündelik etkinlik kayıtları, mahkemelik bir durumda organi-zasyonu korumak için kullanılabi-lecek çok güçlü araçlardır.Bir keresinde, bir kadın bir Cu-martesi günü hastaneye doktoru-nu görmeye geldi. Binanın ikinci katına çıkmak üzere asansöre bindi. Kat tamamen boştu. Kadın herhalde o kattaki doktorların, genel olarak Cumartesi günleri hasta bakmadıklarını unutmuştu. Tekrar asansöre dönerken, bilin-meyen bir kişi tarafından cinsel tacize uğradı ve saldırgan kaçtı ve yakalanamadı. Kadın, sağlık kuruluşu aleyhine dava açtı.Hastane kampüsünün suç oranı, hastane çevresine göre çok daha düşüktü. Bu alanda daha önce

hiç bilinmeyen bir kişi tarafından saldırı gerçekleşmemişti. Güvenlik görevlilerinin tuttuğu gündelik etkinlik raporlarında görüldü ki, olaydan üç yıl öncesin-den beri sık sık devriye geziliyor ve sayısız kişiye otopark alanına kadar eşlik edilmiş. Ayrıca, anla-şıldı ki, güvenlik görevlileri arızalı lambaların değiştirilmesi, bozuk kapıların tamir edilmesi ve serse-rilere karşı konulması konusunda çok atik ve titiz davranıyorlar. Hastane, bu kayıtları göstererek, güvenlik yönetiminin iyi iş çıkar-dıklarını kanıtlama olanağı buldu. Duruşma sırasında davalılar, tesiste daha önce hiçbir cin-sel taciz olayının yaşanmamış olmasının, güvenlik görevlilerinin hastaneyi çevresinden çok daha güvenli bir yer haline getirmek için harcadıkları çabanın sonucu olduğunu anlatmak için uğraş verdiler. Dolayısıyla hastane söz konusu saldırıdan sorumlu tutula-mazdı ve hakim davayı düşürdü.Davalara zemin teşkil edebilecek olayları önlemeye odaklanmış gü-venlik görevlisi eğitim programları tasarlayarak ve personele kazalar karşısında doğru tepkileri vermeyi öğreterek ve güvenlik programı-nın her safhasının iyi dokümante edilmesini sağlayarak, bir sağlık kuruluşu –ya da bir şirket – açıla-bilecek davaları en aza indirebilir ve ihmal davaları karşısında sa-vunmayı başarılı hale getirebilir.

Davalara zemin teşkil edebilecek olayları önlemeye odaklanmış güvenlik görevlisi; eğitim programları tasarlayarak, personele kazalar karşısında doğru tepkileri vermeyi öğreterek ve güvenlik programının her safhasının iyi dokümante edilmesini sağlayarak, açılabilecek davaları en aza indirebilir ve ihmal davaları karşısında savunmayı başarılı hale getirebilir.

GÜVENLİK HİZMETİ

William H. Nesbitt, CPP, Kaliforniya Newbury Park’taki danışmanlık firması Security Management Inter-national Inc.’in başkanıdır. İhtisas konularından biri sağlık kurumları-nın güvenliğidir. ASIS International üyesidir.

William H. Nesbitt

72 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 77: Sayı 1

Özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine etkin bir katkı sağlamak ve üstlendiği misyona uygun olarak sektörün en önemli sivil toplum kuruluşu olma hedefine erişmek ve bu konuda sektörün vizyonunu oluşturmak maksadıyla aşağıda isimleri yazılı beş dernek tarafından 19

Nisan 2011 tarihinde Özel Güvenlik Federasyonu’nun kuruluşu gerçekleştirilmiştir.

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU

Nöbethane Caddesi Alihan İş Merkezi No: 29 Sirkeci –İSTANBULTel: 0 212 528 63 13 Faks: 0 212 528 65 46www.ogf.org.tr [email protected]

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU

Özel Güvenlik Federasyonu’nun amaçları; • Özel güvenlik sektörünün tüm alt alanları birlikte standartlarının oluşturulması çalışmalarını yapmak,

• Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edilmesi çalışmalarının yapılması ve bu kapsamda Avrupa Özel Güvenlik Konfederasyonu faaliyetlerinin yakından takip edilerek, işbirliği sürecinin etkin kılınması

çalışmalarında bulunulmak,

• Kamu ile ilişkilerde Kamu Güvenliğini tamamlayıcı bir yaklaşımla ortak payda da yeni yaklaşımları ortaya koymak,

• Eğitim konularında yeniden yapılandırma ihtiyaçları ve bu kapsamda özel güvenliğin alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik eğitim modellerinin geliştirilmesi çalışmalarına destek vermek,

• Mevcut yasa ve yönetmeliğin günümüz şarlarına uygun olarak revize edilmesi çalışmalarına destek sağlanmak,

• Çalışanların hakları ile memnuniyetlerinin sağlanması konusunda yapılacak çalışmaların desteklemek,

• Özel güvenlik sektörümün iyileştirilmesi çalışmaları kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü diğer kamu ve kuruluşları, üniversiteler ve bu alandaki diğer sivil toplum örgütleri ile ahenkli ve koordineli çalışmaların tesis etmek,

• Sektörde faaliyet gösteren tarafların mümkün olduğunca birlik beraberlik halinde hareket etmelerinin sağlanması konusunda birleştirici çalışmaların yapılmasına destek vermek,

• Özel güvenlik sektörünün denetiminde sivil toplum kuruluşlarının görev alması konusunda öncü rol üstlenilmesi ve bu bağlamda sektör etik kurallarının tüm taraflarca benimsenmesi konusunu desteklemektir.

Özel Güvenlik Federasyonu’nun oluşumunda yer alan dernekler;

• GÜVENLİK ENDÜSTRİSİ SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ / GESİDER / İSTANBUL

• AKDENİZ ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ DERNEĞİ / AGEHİD / ANTALYA

• ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ DERNEĞİ / ÖGHİD / İZMİR

• ÖZEL DEDEKTİFLER DERNEĞİ – İSTANBUL / ÖDD / İSTANBUL

• GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ / GÜSOD / İSTANBUL

Page 78: Sayı 1

Ülkemizde bir Özel Güvenlik Sivil Kuru-luşu, Özel Güvenlik Federasyonu’nun imtiyaz sahipliğinde ilk

defa sektörü tüm yönleriyle anla-tacak/kapsayacak periyodik bir

yayın organı, elinizdeki “Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin çıkmasıyla, bu ilk sayıda bir hatırlatma olma-sı açısından sektörle ilgili bir ufuk turu yapılmasının yararlı olacağı değerlendirildi.Dünyada 19. yüzyılda sanayinin

gelişmesiyle duyulan ihtiyaç üzerine ortaya çıkan özel güvenlik uygulamalarının 150-200 yıllık bir mazisi vardır. Bu alanda, ABD ve İsveç’te 1850 yılında kurulan ilk özel güvenlik şirketiyle oluşmaya başlayan özel güvenlik sektörü

GÜVENLİK HİZMETİ

Özel güvenlik vizyonu bir ufuk turu…Günümüzde ABD, Kanada, Avusturya gibi ülkelerde özel güvenlik personel sayıları polisten çok fazla, üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa ülkelerinde ise polis sayısına eş düzeye ulaşmıştır.

74 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Yusuf Vehbi DALDA / Güvenlik ve Eğitim Uzmanı, ÖGF Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Özel Güvenlik ve Eğitim A,Ş Genel Koordinatör - Yönetici

Page 79: Sayı 1

çeşitli yönlerden gelişme göste-rerek bugün bir takım ülkelerde olabildiğince geniş, diğerlerinde daha dar alanlarda olmak üzere faaliyet göstermekle ve yer küre üzerinde yaygınlaşarak dünya çapında saygın bir meslek halini almış durumdadır.Yapılan bilimsel araştırmalarda, “güvenliğe” beslenme ve barın-madan sonra insan ihtiyaçlarının ilk sıralarında yer verilmiştir. İnsanlık tarihi içinde “güvenlik ihtiyacının” giderilmesi için çeşitli yöntemler uygulanmıştır.Yakın zamana gelindiğinde, mo-dern devletlerin kurulmasından itibaren güvenlik, devletin temel görevleri arasında sayılmış ve bu hizmetler “asker ve polis” tara-fından ve bir kamu görevi olarak yerine getirilmeye başlanmıştır. 19. yüzyılda sanayinin gelişimiyle çıkan ihtiyaç ve daha sonraları ekonomi anlayışlarındaki değişim-le birlikte güvenliğin sağlanması yine devletin ana görevleri içinde olmakla birlikte uygulamada diğer unsurlara, “özel güvenliğe” de yer verilmeye başlanmıştır. Bu anlayış genelde kabul görmüş ve günümüzde ABD, Kanada, Avus-turya gibi ülkelerde özel güvenlik sayıları polisten çok fazla, üyesi

tür faaliyetin kayıt altına, dolayı-sıyla denetim altına alınması,v Ülkede istihdam yaratılması, polisin yükünün hafifletilerek asıl görevini daha iyi yapmasına imkân sağlanmasıdır.Bilindiği üzere, devlet tarafından sağlanan hizmetler, vatandaşlar-dan toplanan vergilerle oluş-turulan kamu/genel bütçeden karşılanmaktadır. Özel güvenliğin belirgin farklılıklarından biri, bu hizmete ihtiyaç duyan kişi ve kuruluşların, bu alanda yapacak-ları yatırımları/masrafları kendi bütçelerinden karşılamasıdır. Bu yönüyle özel güvenlik uygulamala-rının başlanmasıyla sadece kamu güvenliği tamamlayan bir hizmet verilmiş olunmamış aynı zamanda yurt ekonomisi için diğer sektör-ler gibi belirli bir katkı sağlayan bir sektör, “özel güvenlik sektö-rü” oluşmaya başlamıştır. Bugün, dünyada, yaşamın her alanında olduğu gibi güven-lik alanında da elektronik ve teknolojik cihazlarının üretimi ve sektörde giderek her gün daha geniş oranda kullanılmaya baş-lanması ve üniformadan kimliğe diğer yan ürünlerle özel güvenlik sektörünün ekonomik hacminin

olmaya çalıştığımız Avrupa ülkele-rinde ise polis sayısına eş düzeye ulaşmıştır.Tüm bunlar daha ilk zamanlardan beri güvenlik tarihi ve felsefesiyle ilgili kitap ve makalelerin konusu olmuştur, olmaya da devam ede-cektir. Bugün gelişmiş ülkelerde özel güvenlik literatürüyle ilgili çok sayıda kitap yazılmış, üniver-sitelerde bölümler açılmıştır.Diğer pek çok alanda olduğu üzere bu alanda da dünyadaki ge-lişmelerin dışında kalmayan ülke-mizde de özel güvenlik alanında, özellikle dışa açılmaya başlanılan 80’li yıllardan itibaren ihtiyaçlar duyulmaya başlanmıştır. Bunun üzerine, 1981 yılında çıkarılan bir yasa (2) ile bazı kamu kurumla-rında “özel güvenlik teşkilatları” kurularak ilk özel güvenlik uygula-maları kısmen ve sınırlı alanlarda hayat bulmaya başlamıştır. Bu ihtiyacın giderek artması üze-rinde de büyük şehirlerde 1987 yılından itibaren kurulan ilk özel güvenlik şirketleri “fiilen” olarak hizmet verilmeye başlamıştır.Mahiyeti itibariyle hassas bir alan olan güvenlik hizmetlerinin sağlık-lı bir şekilde yürütülmesi için bir yasal düzenleme altına alınması önem arz etmektedir. Bu uygula-maya erken başlayan ülkelerde bu anlamda çeşitli düzenlemeler yapıldığı görülmüştür. Ülkemizde ise, 1994 yılında kurulan ilk özel güvenlik sivil toplum kuruluşu GUSOD’un (3) yoğun gayreti, çeşitli etkinlik ve çalışmalar sonrası 2004 yılında 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’nın çıkartılarak, yürürlüğe girmesi sağlanmıştır.Yasanın gerekçeleri şöyleydi. v Ticaret Yasası’na göre kurulan şirketlerin faaliyetlerinin yasal bir zemine oturtulması,v Özel güvenlik alanındaki her

Yusuf Vehbi DALDA

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 75

Page 80: Sayı 1

100 milyar dolaylarında olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizin bu alandaki payı da günden gün artış göstermektedir. Güvenliğin tüm ülkelerde arz ettiği önem ve ekonomideki bu önemli hacim doğrultusunda özel güvenlik sektörü uluslararası kuruluşlar, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği ilgili departmanla-rının gündeminde de yer almış, çeşitli araştırma ve raporlarla takip edilmekte ve iyileştirilme çalışmaları yapılmaktadır.Bu gelişmeler ışığında, yabancı ve küresel yatırımcıların ülkemiz özel güvenlik sektörüne artan oranda katkıda bulmaya başladığı gibi son zamanlarda ülkemizdeki şirketlerin de bazı dış ülkelerde yatırım yapılmakta olduğu gözlen-mektedir.Bu yapısıyla özel güvenlik alanın-da ülkeler arasında sadece bilgi, deneyim paylaşımı değil aynı zamanda önemli bir ekonomik ve ticari bağın-işbirliğinin ortaya çıktığı da gözlenmektedir.

Özel güvenlik nedir?Peki, dünyada önemli bir eko-nomik payı bulunan ve gittikçe yaygınlaşarak etkinlik gösteren özel güvenlik nedir?Özel güvenlik kavramının tanımı konusunda uluslararası düzeyde bir fikir birliğine varılamamıştır.

Bir tanıma göre: Özel güvenlik, belli bir kişi veya kuruluşun özel mülkiyetini, şahıslarını tehlikeye karşı ücret mukabili koruyan, kendi adına kâr amacıyla çalışan kişiler ve şirketler bütünüdür.Bu tanımın unsurları şu şekilde özetlenebilir;v Özel güvenlik hizmetlerinden genel olarak özel kişiler ve ku-ruluşlar yararlanmaktadır. Kamu kuruluşları da ücretini ödemek kaydıyla bu hizmetten yararlan-maktadır.v Özel güvenlik hizmetleri talep üzerine yerine getirilir.v Özel güvenlik hizmetlerini sağ-layan kişi ve kuruluşlar özeldir.v Özel güvenlik hizmetleri kâr

amacıyla verilir, hizmetten yarar-lananlar, ücretini öderler. (4)

Ülkemizdeki mevzuata göre ise özel güvenlik, “Kanunla kurulan şirketler ile güvenlik birimleri-nin, belirli bir alandaki güvenlik hizmetlerinin belirli bir süre içinde ve kanunla verilen yetkiler çer-çevesinde yerine getirilmesidir.” şeklinde tanımlanabilir. Güvenlik şirketleri bu hizmeti bir ücret karşılığında verirler.Bu faaliyetler, ülkemizde 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa, Uygulama Yönetme-liği, Genelgeler ve Emir Yazıları doğrultusunda yürütülür:v Özel güvenlik şirketleri ve eğitim kurumları İçişleri Bakanlığı, özel güvenlik ve alarm merkezi izinleri valilikçe verilir.v Özel güvenlik Şirket kurucuları ve özel güvenlik yönetici ve gö-revlilerinin güvenlik araştırma ve soruşturmaları devlet tarafından yapılır.v Özel güvenlik yöneticilerin 4 yıllık yüksek okul mezunu, silahlı hizmet verecek özel güvenlik görevlilerinin lise / dengi okul, silahsız eğitim vereceklerin ortaöğretim mezunu olmaları şartı

Mahiyeti itibariyle hassas bir alan olan güvenlik hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bir yasal düzenleme altına alınması önem arz etmektedir. Bu uygulamaya erken başlayan ülkelerde bu anlamda çeşitli düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.

GÜVENLİK HİZMETİ

76 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 81: Sayı 1

aranır ve her iki kesimin zorunlu temel özel güvenlik eğitim alma-ları istenir. Özel güvenlik görev-lilerinden hizmete uygun doktor raporu almaları şartı vardır.

BenzerliklerHer ikisi de suçların önlenmesi ve suçluların yakalanması göre-vini yapar. Üniforma giyer, arma takar, kuraları uygulatmak için eğitilmişlerdir. Hata yaptıklarında haklarında kovuşturma yapılabilir.

FarklılıklarıKamu ile özel güvenlik arasında 4 temel farklılıklar mevcuttur;v Finansman,v İşveren,v Yapılan özel görev,v Resmi güç prosedürü.

Kamu güvenliği Özel güvenlikv Ödemeler kamu bütçesinden karşılanır. v İlgili kuruluş-birim bütçesinden karşılanır. v Ülke çapında faaliyet gösterir. v Belirli bir alanda faaliyet göste-rir ve polisin alanı dışındaki adlî olmayan davranışları düzenler.v Hizmetleri karşılıksızdır. v Ücret karşılığı iş yapılır v Hem önleyici hizmet hem soruşturma yapan resmi kuruluştur. (5)

v Sadece önleyici faaliyet yapar. Bu gün ülkemizde 5188 Yasaya göre;v Bünyesinde bir “özel güvenlik birimi kurmak,v Özel güvenlik şirketinden hiz-met satın almak,v Her iki sistemin birlikte yürü-tüleceği “Karma Sistem”le özel güvenlik hizmetleri yürütülüp-sağ-lanabilme imkânı getirilmiştir. (6)

Yasayı yürüten Makam İçişleri Bakanlığı’dır. Bu amaçla Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Özel Güvenlik Hizmetleri Daire Başkanlığı kurulmuştur. İçinde bulunduğumu yıl içindeki bir düzenleme ile de Özel Güvenlik Denetleme Daire Başkanlığı kurulmuştur. Halen çalışması yö-nergesi hazırlanan bu birim vası-tasıyla önümüzdeki yıldan itibaren denetimler “Emniyet Müfettişleri” tarafından yapılacaktır.Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar geçen süredeki istatistikî (7) verilere bakıldığında,v 1453 özel güvenlik şirketi,v 739 eğitim kurumu,v 239 alarm merkezi,v 64592 özel güvenlik izni,v 218.109 özel güvenlik kadro-sunun kurulduğu, verildiği, ihdas edildiği görülmektedir.Bu rakamlar yorumlandığında bugün ülkemizde özel güvenlik hizmetlerini yurt düzeyinde yaygın bir şekilde yapıldığı anlaşılmak-tadır.Yasanın çıktığı ilk yıllarda, belki başlangıç aşamasında diğer ülkelerde de olduğu üzere, güven-liğin “özele” verilmesi yönünde çeşitli felsefi tartışmalar yapıl-mıştır. Ancak olumlu-olumsuz bu tartışmalar artık geride kalmış ve günümüzde özel güvenlik hizmet-lerinin tümüyle benimsendiği ve her alanda uygulandığı ve kabul görüldüğü gözlemlenmektedir.

Bugün eleştiriler sadece hizmet kalitesinin artması yönündedir.Kısa gelişimine göz attığımız sektörün gelişim sürecinde yapı-lan yasal düzenlemeler yanında kurulan sivil toplum kuruluşlarının (STK) önemli katkıları olmuştur.Ülke kültürüne göre dünyada 2 türlü STK oluşumu görülmektedir; Anglosakson ülkelerinde genelde bireysel üyelik, Kara Avrupa’sında ise kurumsal üyelik söz konusu-dur.Bugün dünya genelinde özel güvenlik alanında yaygınlık ve etkinlikleriyle kendini gösteren 2 büyük STK mevcuttur:v ABD’de kurulan ve sonradan tüm dünyaya yayılan bireysel üye sayısı 40.000 yaklaşana ASIS INTERNATIONAL,v Ülke kurumsal STK’ların katı-lımıyla oluşan, Avrupa Birliğine üye-aday ülke, daimi ve gözlemci 34 ülkeden üyesi bulunan Avrupa Özel Güvenlik Dernekleri Konfe-derasyonu-CoESS. (8)

Her iki STK kuruluşlarından itibaren özel güvenlik mesleğinin tanıtımı yanında, seminer dü-zenleme, dergi ve kitap yayını ve araştırmalarla sektöre önemli kat-kıda bulunmaktadırlar. Bireysel ve kurumsal işbirlikleriyle ulusal yasa ve uygulamaların armonisi, standartlar belirlenmesi, eğitim ve benzeri çalışmalar ile sektörün kalitesi ve iş hacmini artırmaya gayret etmektedirler.Ülkemizde de 1994 yılında ilk kurulan GÜSOD yanında, 2004 tarihinden sonra çeşitli dernekler kurulmuş, 2007 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Bün-yesinde Özel Güvenli Hizmetleri Meclisi kurulmuştur. Bugün ülke-mizde 2 Federasyon vardır, ASIS Türkiye Birimi de oluşturulmuştur. Yasanın yürürlüğü girmesinden bugüne 8 yıl geçmiştir. Uygula-

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 77

Page 82: Sayı 1

manın yurt düzeyinde yaygınlaş-masıyla birlikte, geçmişten beri yapılmakta olan bir takım eleştiri-ler bulunmaktadır. Geçen sürede bunların neler olduğu tespit edilmiştir. Neticede bu hizmetler, 5188 Sayılı Yasa kapsamında “Kamu güvenliğini tamamlayan” hizmet olarak tanımlanmakla icrası için başta Ticaret Kanunu ve diğer çok sayıda kanun ve doğal olarak Bakanlık, Kurum ve Kuruluşla da ilgilidir. Bir yandan tespit edilen sorunla-rın çözümü, diğer yandan hizmet kalitesinin artırılması gerektiği açıktır. Bunun için bir yandan STK’larının tespiti, diğer yandan uygulamadan ortaya çıkan dene-yimler ve de hizmet alanlar ve ha-yatın her anında bu hizmetlerden yararlanan vatandaşlardan gelen eleştiri ve öneriler değerlendiril-mekte, iyileştirme çalışılmaları yapılmaktadır.Bir sektörün değerlendirilmesi için şu ana kadar geçen süre yeterli olmayabilir, sektörün tam olarak oturması 10’lu yıllardan itibaren olacaktır. Şu ana kadar da epeyce mesafe alınmış, mev-zuatta bazı değişiklikler yapılmış, uygulamaların tekdüze hale getirilmesi ve iş ve işlemlerin kolaylaştırılamazsına çalışılmıştır, ancak önümüzde daha yapılacak işler mevcuttur.Bu bağlamda özel güvenlik sektö-rü vizyonunu;v Hizmet standartlarının belir-lenmesi ve bunların uluslararası düzeyde olmasının sağlanması,v Sektörle ilgili tüm resmi taraf-larla sağlıklı ve sistemli işbirliği mekanizması oluşturulması,v Mevzuat ve uygulamadan kaynaklanan aksaklıkların tespit edilmesi ve hızla giderilmesi,v Sektör işveren-çalışan-hizmet alanlarla ilgili dengeli bir işbirliği-

hizmeti geliştirici ilişkiler sürdü-rülmesi,v Müşteri taleplerinin tespit edi-lip, müşteri memnuiyetini artırıcı yönde değerlendirilmesiv Hizmet kalitesinin her alanda yükseltilmesini,v İyileştirme ve kalitenin artırıl-ması için gerekli temel ve uzman-lık/alan eğitimlerinin gerçekleşti-rilesi hedeflenmektedir.Bu bağlamda, henüz ülkemizde bu alanda yeterince eser bulun-madığı için uluslararası sivil top-lum kuruluşları tarafından yapılan araştırma raporları ve yayınların

Türkçeye çevrilmesi, seminer, konferanslarla bilgi ve deneyim paylaşımı ve sektörde çalışan yö-netici ve özel güvenlik görevlilerin temel ve uzmanlık eğitimlerinin gözden geçirilerek iyileştirmesi yönündeki çabaları yoğunlaştıra-rak sürdürme gayretindedir.Sektöre yön veren 5188 Sayılı Yasa’da yeni ihtiyaçlara göre değişiklik önerisi, henüz düzenle-me yapılmayan alanlar için taslak çalışmaları ve de sektörün ilişkili olduğu diğer kurumlarla uyum çalışmaları yapılması planlanmak-tadır.

GÜVENLİK HİZMETİ

78 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 83: Sayı 1

Bu alanda şu ana kadar bir ese-rin çevirisi “Risk ve Risk Değer-lendirilmesi” yapılıp dağıtılmıştır, 2 (9) tanesi de yayına hazırlanmak-tadır.Diğer taraftan sektörün iş ve işlemleriyle ilişkilerde ortak bir dil kullanılmasını sağlayacak bir “Özel Güvenlik Terminolojisi-Söz-lüğü” hazırlanmaktadır.2012’nin son çeyreğine girildiği şu günlerde 2013 yılının etkinlik planlamaları yapılmaktadır. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki yıl bu alanda epeyce yoğun faaliyetler olacaktır. Bunlar vakti geldiğinde sektöre ve sektörden hizmet alanlara duyurulacaktır.Özel güvenlik sektörünün geliş-

mesi, sektör tarafları kadar ve belki bundan daha çok hizmet alanlarında yararlı olacaktır. Bu bağlamda, hizmet alanların da, sektörden beklediklerini kendi STK’ları vasıtasıyla, etkinliklere katılarak ve niye olmasın yayın organımıza yazı göndererek bizzat yapacakları talep ve önerilerle dile getirmesinin kalitenin yüksel-tilmesinde önemli bir etken ola-cağı değerlendirilmekte ve bunun yapılması özellikle istenmektedir.Her geçen yıl büyüme ve gelişme gösteren özel güvenlik sektörü-nün önümüzdeki yıllarda daha iyi durumlara geleceği ve ufkunun da oldukça ve açık geniş olduğu düşünülmektedir.

Dipnot1) Güvenlik ve Eğitim Uzmanı, ÖGF Yöne-tim Kurulu Üyesi, İstanbul Özel Güvenlik ve Eğitim A.Ş. Genel Koordinatörü – Yönetici2) 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşlarının korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun3) Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği-www.gusod.com.tr4) Dr. Ali Yılmaz a.g.e5) Introducing to private security,1996, S.52-536) 5188 SK Md.37) www.egm.gov.tr8) www.coess.eu9) 2. Kayıp Önleme ve 3. Özel Güvenlik Yönetimi

Kaynak: Garanti Bankası Güvenlik Müdürü Sn. Selçuk Özyardım’ın 9 Mayıs 2009 tari-hinde Garanti Bankası Toplantı Salonu’nda düzenlenen “Özel Güvenlikte İnovasyon” isimli Seminer sunumundan. Katkıları için teşekkürlerimle...

Page 84: Sayı 1

Güvenlik ortamının yeni özellikleri ve şirketlerin gelişen güvenlik ihtiyaçları, profesyonel güvenlik yöneticilerine, yaygın olarak bilinen adıyla güvenlik müdürlerine olan ihtiyacın karakterini de geliştirmektedir.

Güvenlik müdürü; bir şirketin veya tesisin güvenlik hizmetlerinin sağlanması yönün-deki tüm gayretleri

planlayan ve yöneten en kıdemli güvenlik çalışanıdır. Özellikle 11 Eylül saldırıları

sonrasında karmaşıklaşan ve risklerin asimetrik özellik kazandığı güvenlik ortamında, çalışanlarının ve müşterilerinin kişisel güvenliğini sağlama-yı görev olarak benimsemiş şirketler, güvenlik hizmetlerine verdikleri önemi her geçen

gün artırmaktadırlar. Güvenlik ortamının bu yeni özellikleri ve şirketlerin gelişen güvenlik ihtiyaçları, profesyonel güvenlik yöneticilerine, yaygın olarak bilinen adıyla güvenlik müdür-lerine olan ihtiyacın karakterini de geliştirmektedir.

GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenlik müdürünün görevleri ve sahip olması gereken nitelikler

Hakan ÖZALP / Güvenlik ve Kayıp Önleme Ülke MüdürüCPP TESCO KİPA A.Ş.

80 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 85: Sayı 1

Güvenlik müdürlerinin ortak görevleri nelerdir?Sektörel olarak bazı farklılıklar olsa da, güvenlik müdürlerinin birçok görevi her sektörde ve firmada benzerlikler göstermekte-dir. Güvenlik ortamının karakteri ne olursa olsun, her güvenlik mü-dürü aşağıda belirtilen görevleri icra ederler. Güvenlik Müdürünün en temel görevi; şirket çalışanlarını, müş-terilerini ve varlıklarını korumak maksadıyla güvenlik faaliyetlerini yönetmek ve koordine etmek-tir. Güvenlik departmanının bu görevini nasıl yerine getireceğini gösteren güvenlik politikalarını, prosedürlerini ve yönergelerini hazırlamak ve uygulanmasını sağlamak Güvenlik Müdürünün görevlerinin en önemli görevlerin-dendir. Güvenlik müdürü, alınacak güven-lik tedbirlerini belirlemek üzere güvenlik risk analizleri yapar ve belirlediği risklere karşı uygun güvenlik tedbirlerini belirler, dü-zenler ve uygulanmasını sağlar. Normal zamanlardaki güvenlik tedbirlerinin yanı sıra, acil güven-lik olaylarına müdahale şekillerini planlamak, gerektiğinde yönet-mek, şirket acil durum yönetimi ve iş sürekliliği faaliyetlerine katılmak güvenlik müdürlerinin görevleri arasındadır. Güvenlik müdürü, güvenlik ted-birlerini sahada bizzat uygulayan güvenlik personelini yönetmek, işe almak, eğitmek, görevlendir-melerini yapmak, performansla-rını değerlendirmek gibi görevleri de ifa eder. Elemanlı güvenlik tedbirlerini destekleyen elektronik ve fiziki güvenlik uygulamalarının yöntem-lerini, niteliklerini ve kullanma prensiplerini güvenlik müdürü belirler ve bu ürünlerin tedarik

süreçlerinde yer alır. Güvenlik müdürü, politikaların ve prosedürlerinin uygulandığından emin olmak için güvenlik dene-timleri yapar, güvenlik ihlalleri hakkında araştırma ve soruştur-ma yapar.

Güvenlik müdürü hangi nitelik-lere sahip olmalıdır? Güvenlik müdürü, her şeyden önce iyi bir lider, örnek bir çalışan ve dürüst bir kişiliğe sahip olma-lıdır. Güvenlik personeli, moral kondüsyonu açısından kırılgan bir yapıya sahiptir ve yetersiz liderlik bu hassasiyeti kolaylıkla zaafiye-te dönüştürebilmektedir. Bunun yanında, sağlam bir liderlik ve adaletli bir yönetim tarzı güvenlik görevlilerinden alınabilecek verimi azami seviyeye çıkarabilmektedir.Güvenlik müdürleri içinde bulun-duğu ortamın gerçekleriyle uyum-lu risk değerlendirmeleri yaparak, kendilerini şirketin ana faaliyeti-nin bir parçası olarak görmeli ve şirketin hedeflerine ulaşması için kendi fonksiyonlarını, diğer fonk-siyonlarla entegre edebilmelidir. Güvenlik müdürü, bu entegrasyon sürecini hem güvenlik mesleği açısından, hem de hizmet verdiği sektör açısından kendi nitelik-lerini geliştirerek ve güvenlik

sektörüyle yakın ve sürekli bir iletişim ortamı oluşturarak sağla-yabilecektir. Güvenlik Müdürü, bir şirketteki diğer tüm yöneticiler gibi şirketin ana faaliyeti hakkında mutlaka yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Güvenlik Müdürü, hiç bir şekilde, alınmasına öncülük ettiği güvenlik tedbirleri nedeniyle şirketin ticari faaliyetlerinin sekteye uğraması-na, yavaşlamasına veya olumsuz etkilenmesine sebep olmamalı, aksine, güvenlik tedbirlerinin şir-ketin ticari faaliyetlerini kolaylaş-tırmasını sağlamalıdır.Güvenlik müdürleri, genellikle maliyet merkezi olarak görünen güvenlik departmanlarını, şirkete katma değer sağlayan işletme varlıklarından biri haline getirmeli ve bunu şirket geneline anlatabil-mek için analitik kabiliyetlere, su-num, iletişim, müzakere, iş birliği becerilerine sahip olmalıdır. Güvenlik müdürleri, güvenlik risk-lerini uygun şekilde yönetebilmek için güvenlik teknolojisi hakkında sağlam bir bilgi birikimine sahip olmalıdır.Güvenlik müdürü, her geçen gün daha fazla güvenlik tedbirlerine entegre olan bilgi sistemlerini en önemli yönetim yardımcılarından biri haline getirmiş olmalıdır.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 81

Page 86: Sayı 1

katma değer yaratabilecek bir potansiyele sahiptir. İçinde bulunduğumuz risk orta-mında, işletmelerin en önemli varlığı olan insan kaynağına yönelik risklerin yönetimi önem kazanmıştır. Şirketler, çalışanla-rının ve müşterilerinin güvenliğini sağlamak için artık daha çok kaynak ayırmaktadırlar. Güvenlik müdürleri, şirketlerin güvenli bir çalışma ortamı yaratmak konu-sunda alınabilecek tedbirlerin öncüsü durumundadır. Diğer yandan, yoğun rekabet ortamında düşük kâr marjlarıyla çalışırken, şirketlerin çok kısa süreler için dahi olsa işlevlerinin kesintiye uğramasının sonuçları ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Birçok şirket, bu kesintiye sebep olabilecek faktörleri önceden görmek ve bunları engellemek için önemli bütçeler ayırmakta-dır. Güvenlik müdürleri, meslekî tecrübeleri sayesinde sahip oldukları yeteneklerle iş kesinti-lerine neden olabilecek olaylar hakkında öngörülerde bulunmak ve pro-aktif tedbirlerin alınmasını sağlamak konusunda işletmelere önemli fırsatlar sunma kapasite-sine sahiptir. Günümüzdeki teknolojik im-kanlarla en küçük haberin dahi

en kısa sürede tüm Dünya’da duyulabilmesi nedeniyle, bir çok işletme, marka değerini korumayı her şeyin üstünde görmektedir. Güvenlik Müdürleri, sürekli olarak potansiyel riskleri araştırma alışkanlıkları sayesinde şirketlerin zor durumlara düşmesini engelle-yecek çözümler sunma imkân ve kabiliyetine sahiptir.Güvenlik müdürleri, sahip olduk-ları yöneticilik tecrübeleri saye-sinde, karmaşık güvenlik ortam-larında dahi, çoklu lokasyonlarda görev yapan, stres ve risk sevi-yesi yüksek personeli başarıyla yönetebilecek yetkinliktedir. Sadece satışa, üretime veya hizmet sağlamaya odaklanmış şirketlerin kârlılıkları, çoğu zaman şirketlerin gecikmeli olarak farkı-na vardıkları kayıp yaratan olaylar nedeniyle erozyana uğramaktadır. Güvenlik müdürleri, bu kayıpla-rın önlenmesini sağlayabilecek bir çok tedbiri, sahip oldukları öngörü ve liderlik yetenekleriyle planlayabilir ve uygulayabilir. Sonuç olarak; güvenlik müdürleri, klasik görevlerinin ve niteliklerinin yanı sıra, gelişmekte ve değiş-mekte olan mevcut güvenlik ve risk ortamında, yeni roller üstlen-meye ve yeni nitelikler edinmeye yatkın olmalıdır.

Güvenlik müdürleri, klasik görevlerinin ve niteliklerinin yanı sıra, gelişmekte ve değişmekte olan mevcut güvenlik ve risk ortamında, yeni roller üstlenmeye ve yeni nitelikler edinmeye yatkın olmalıdır.

GÜVENLİK HİZMETİ

Ayrıca, bilgi güvenliği hakkında yeterli bilgi seviyesinde olması, muhtemel riskler ve tehditlerle, bunlara karşı alınabilecek ted-birler konusunda yeterli düzeyde farkındalığa sahip olmalıdır. Özel güvenlik, kanun ve yönet-melikler çerçevesinde yürütül-mesi gereken bir faaliyettir. Bu nedenle, güvenlik müdürü ülke kanunlarını bilmeli ve hukuka say-gı prensibiyle çalışmayı kendisine rehber edinmiş olmalıdır. Güvenlik müdürü, risk analizi ve tehdit değerlendirmesi yapabil-mek için ülkedeki ve bulunduğu bölgedeki güncel durum hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıdır. Güvenlik müdürü, değişim önderi olmalı, tekliflere açık olmalı, mevcut uygulamalara karşı muhafazakar olmaktan kaçınma-lı, sürekli arayış içinde olmalı, çalışma arkadaşlarını dinlemeyi bilmeli, elde edilen başarıları kutlayabilmeli, takdirleri paylaş-malı, sorumluluk üstlenebilmeli, inisiyatif kullanabilmeli, farklılıkla-rı kabul edebilmeli ve uzlaşmaya yatkın olmalıdır. Güvenlik müdürü bir şirkete nasıl katma değer sağlayabilir?Geleneksel olarak, maliyet mer-kezi olarak kabul edilen güvenlik iş kolu, yetenekli güvenlik müdür-lerinin yönetiminde işletmelere

82 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 87: Sayı 1

GESİDER’in amaçları• Ülkemizde henüz tanınmakta olan sektörümüzün sağlıklı gelişmesi,

• Dernek üyelerinin ticari ve mesleki faaliyetlerinde yol gösterici olunması,• Yurt içinde ve dışında güvenlik sektörünün öneminin kişi ve kuruluşlara tanıtılması,

• Standartların ve uygulama kurallarının birlikteliğini sağlayarak gerek üretici ve satıcı firmaların, gerekse kullanıcıların bilinçlendirilmesidir.

Amaçlarımız gerçekleştikçe yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren güvenlik firmalarıyla üyemiz olan firmalar arasında koordinasyon kurulacağına, teknoloji transferi, ortak

araştırmalar, satış ve benzeri etkinliklerin artacağına inanıyoruz.

GÜVENLİK ENDÜSTRİSİ SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Kat 9 No:1173 80270 Okmeydanı - İstanbulTel: 0 212 210 53 09 – 10 Faks: 0212 210 53 08

www.gesider.org [email protected]

GÜVENLİK ENDÜSTRİSİ SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ

GESİDER (Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İşadamları Derneği), Türkiye’nin önde gelen, endüstriyel elektronik ve fiziki güvenlik sistemleri ile ilgili cihaz üreten ve/veya ithal eden firmaların bir araya

gelmesiyle 1996 yılında kurulmuştur. GESİDER, ticari güvenlik sektörünün önde gelen 66 firmasının konusunda uzman yetkilileri tarafından temsil edilmektedir. Bu bağlamda bünyesinde elektronik entegre

güvenlik teknolojisinden yakın korumaya, alarm haberleşmesinden üretime kadar geniş uzmanlık alanlarına ulaşabilme becerisini barındıran GESİDER, Türkiye’de sektörün kapsamlı profilini temsil eden tek sivil

toplum örgütüdür.

Page 88: Sayı 1

GÜVENLİK HİZMETİ

Türkiye ekonomisi ve güvenlik sektörüÇalışanlarına ve hizmet kalitesine yatırım yapabilecek güce sahip firmalar, iş ortaklarının ihtiyaçlarına uygun ve yeterli bir hizmet sunabilirler ve bu sayede iyi bir ekonomiye sahip olabilirler.

84 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Murat KÖSEREİSOĞLU / Ülke BaşkanıSECURİTAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.

Page 89: Sayı 1

Türkiye’de özel güvenliksektörü, başlangıçdönemlerini henüz geri-de bırakmadı. 2006 yı-lından bu zamana kadar

sektörün en temel yapı taşlarıyla uğraşıldı. Taşların yerine oturma-sı, aslında bir bina için oldukçasağlam bir temel oluşturmayabenzetilebilir. Bu temelin güçlü olması için; yaptığımız çalışma-ların yanında, ülke ekonomisinin istikrarlı büyümesi büyük önem taşıyor.Güvenlik sektörünün Türkiye’de başlayan yolculuğu, ülke ekonomisinin de getirileriyle hızla devam ediyor. Geçtiğimiz sene %8,5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, bu sene hızını yavaşlatmış olsa da, bir daral-ma söz konusu olmadı. Türkiye ekonomisi iyi bir yolda ilerliyor ve yaşanan %8,5’luk büyüme ile dünyanın dikkatini çeken bir ekonomiye sahibiz. Türkiye olarak; Avrupa’nın 6. büyük ekonomisiyiz. Buna paralel olarak da dünyanın en hızlı büyüyen ilk 3 ekonomisinden biri ve dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz.

İstikrarlı ve güveniliriş ortağıBu doğrultuda güvenlik şirketleri-nin istikrarlı ve güvenilir bir işortağı olabilmeleri kârlılığın bellibir seviyede muhafaza edebilme-si ile mümkün olabilir. İş dünya-sında sağlıklı bir gelişim, ancak

yabancı ülkelerle kıyasladığımız zaman oldukça iyi konumda. Özel-likle dünyanın ve Avrupa’nın du-rumu düşünüldüğünde Türkiye’ye gıpta ediliyor olması çok doğal ve gurur verici. İyi giden ekonomi-nin, bir yandan da cari açık gibi çözülmesi gereken sorunlarının bulunması, tedbiri elden bırakma-mayı hatırlatıyor.

Büyümeye devamTürkiye ekonomisi, 2013 yılınadoğru, küresel ekonomide gide-rek artan belirsizliklere karşın iyiilerliyor. Bu ilerleme ve büyüme-nin devam etmesi gerekliliğitartışılmaz. Bu noktada özelsektöre de önemli bir rol düşüyor.Biz de özel güvenlik sektörününoyuncusu olarak üzerimize düşenrolü yerine getiriyoruz. Türkiye son yıllarda gerçekleştirdi-ği olumlu ekonomik gelişmeler iledünyada gelişmekte olan pazarla-rın arasında parlayan bir yıldızolarak yükseliyor. Bu yükselmeyeparalel olarak güvenlik pazarının da her yıl büyüyerek ilerlediğini görüyoruz.

Sektör iyiye gidiyor Türkiye ekonomisinin güvenliksektörüne yansımalarıyla 2012 yı-lını geride bırakarak vizyonumuzuçizmeye hazırlanıyoruz. Kontrollübir büyüme ile devam edecekolan ekonomik gelişmenin geti-rilerini “temkinli bir iyimserlikle” karşılayarak; bilgi liderliği,teknoloji ve uzmanlaşma alan-larında gerçekleştireceğimiz çalışmalarla güvenlik sektörü olarak yelkenlerimizi dolduruyor ve hızlanıyoruz.

sürdürülebilir kârlılık oranları ileçalışan şirketler için mümkündür.Ancak çalışanlarına ve hizmet ka-litesine yatırım yapabilecek gücesahip firmalar, iş ortaklarınınihtiyaçlarına uygun ve yeterli birhizmet sunabilirler ve bu sayedeiyi bir ekonomiye sahip olabilirler. Katma değer, inovasyon veteknolojiÖzel güvenlik sektörünün iyi giden ekonomimiz doğrultusunda önümüzdeki yıllarda yapacak çokişi var. Daha çok katma değeri olan ürün ve hizmetleri, daha fazla inovasyonla ve daha fazla teknolojiyle Türkiye’de üretmemiz gerekiyor.

Temkinli iyimserlikBu ilerlemeyi hedeflerken, gü-venlik sektörünün ekonomisini etkileyen olumlu faktörlerarasında Türkiye’nin makrogöstergelerinin olumlu olması veTürkiye’nin çok önemli bir bütçedisiplini olması da yer alıyor.Bir yandan da her ülkenin olduğugibi Türkiye’nin de daha iyi olabi-leceği alanların olduğu kesin.Bunlardan bir tanesi de cariaçık… Zaten ekonomideki gös-tergeler bu alanın da iyiye doğru gittiğini işaret ediyor. Geçtiğimiz sene daha yüksek bir cari açık oranı söz konusuyken bu sene açık daralıyor. Ekonomide iyiye gidişin yarattığı iyimserliği aslında “Temkinli İyimserlik” olarak yo-rumlamak daha doğru olacaktır. Rakamlara baktığımızda, Türkiye’nin bütçe açığının yüzde 1,5’ların altında bir oranda oldu-ğunu görüyoruz. Ülkemizi özellikle

Ekonomide iyiye gidişin yarattığı iyimserliği aslında “Temkinli İyimserlik” olarak yorumlamak gerekiyor.

Murat Kösereisoğlu

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 85

Page 90: Sayı 1

11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de meydana gelen terör eylemlerinin ardın-dan, Kasım 2001’de yapılan ve ülkemizin de

üyesi olduğu Uluslararası Deniz-cilik Örgütü (IMO)’nün 22. Genel Kurul Toplantısı’nda, denizde ve denizden olabilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla yeni tedbirlerin getirilmesi teklif edilmiştir.Bu amaçla 12 Aralık 2002 tari-hinde bir konferans toplanmış ve bu konferansta deniz yoluyla olabilecek terör eylemlerinin önlenmesine yönelik tedbirler, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik (ISPS) Kod’u olarak kabul edilmiştir. Yapılan anlaşma tüm üye devletlerce kabul edilerek 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. ISPS Kod ile denizcilik sektörüne güvenlik kavramı getirilmiş, gemi ve liman tesisleri güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin ya-pılmasına başlanmıştır. Anlaşma uluslararası deniz ulaştırmasına açık bulunan liman tesisleri ile bu tesisleri kullanan ve uluslararası sefer yapan belirli standartlardaki

gemilere uygulanacak hükümleri kapsamaktadır.

ISPS Kod’un hedefleri; Güvenlik tehditlerini tespit etmek ve uluslararası ticaretle iştigal eden gemileri ve liman tesislerini etkileyen güvenlik eylemlerine karşı önleyici tedbirler almak amacıyla;v Sözleşmeye taraf olan devlet-ler, hükümet kuruluşları, yerel makamlar, denizcilik ve liman işleticileri arasında işbirliğini kapsayan uluslar arası bir yapı tesis etmek, v Denizcilik ve liman işleticile-rinin görev ve sorumluluklarını belirlemek, v Güvenlikle ilgili bilgilerin erken ve etkin bir şekilde toplanmasını ve bilgi alış-verişini temin etmek,v Değişen güvenlik seviyelerine

hazırlıklı olarak hareket edebil-mek için yeterli ve düzgün plan ve prosedürlere sahip olabilmek maksadıyla, güvenlik değerlendir-meleri için bir metodoloji temin etmek, v Denizlerde güvenliği tesis etmek üzere uygun ve yeterli ted-birlerin alınabilmesi için gerekli ortamı sağlamaktır. Ülkemizin de taraf olduğu, Uluslararası Gemi Ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu Uygulama Yönetmeliği’ne göre; liman işlet-meleri, uluslararası sefer yapan ISPS koda tabi gemilere hizmet veren liman tesisleri kapsamında olduğundan, ISPS Kod hükümle-rine tabidir. Bu nedenle liman ve liman tesislerinde yer alan kuru-luşlarda görevli güvenlik eleman-larının ISPS Kod eğitimine tabi tutulmaları yasal bir zorunluluktur.

GÜVENLİK HİZMETİ

ISPS (Uluslararası gemi ve liman güvenliği) tarihçesiISPS Kod ile denizcilik sektörüne güvenlik kavramı getirilmiş, gemi ve liman tesisleri güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasına başlanmıştır.

86 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

ISS PROSER KORUMA VE GÜV. HİZ. A.Ş

Page 91: Sayı 1

GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ

Derneğimiz; güvenlik sektörünün doğru çalışma ilkelerini ve asgari standartlarını oluşturmayı ana amaç edinen güvenlik şirketlerinin sekiz üst düzey yöneticisi tarafından 25 Ekim 1994 tarihinde İstanbul’da GÜVENLİK SİSTEMLERİ ve GÖZETİM ORGANİZASYON DERNEĞİ ismi ile kurulmuş ve 24 Nisan 2005 tarihinde adı GÜVENLİK SERVİSLERİ VE ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ (GÜSOD) olarak değiştirilmiştir.

Kuruluşu takip eden günlerde ana amaç doğrultusunda çalışmalarına başlayan derneğimiz, güvenlik sektöründe yaşanan zorluklardan, görülen eksikliklerden yola çıkarak ve yurt dışındaki örnekleri de inceleyerek uzman hukukçularla birlikte İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün liderliğinde 2004 yılında Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un çıkarttırılmasında aktif rol üstlenmiştir.

GÜSOD; henüz ülkemiz Avrupa Birliğine tam üye olmadan; 2000 yılında, Confederation of European Security Services (CoESS)’de tüzük değişikliği yapmasını sağlayarak CoESS’in asli üyesi olmuş ve Gemi ve Liman Güvenliği Çalışma Komitesi’nin kuruluşunda öncü rol üstlenerek bu komitede ilk başkanlık görevini de deruhte etmiştir.

AMAÇLARIMIZ;

Ü Türkiye’de özel güvenliğe ilişkin, tüm tarafların ihtiyaç ve beklentilerine en adil şekilde cevap vermek üzere çalışmalarda bulunmak,

Ü Ülke ekonomisine olumlu katkılarda bulunmak, insan kaynaklarını verimli ve üretken hale getirmek,

Ü Çok insanlı yoğun bir sektör yaratarak yeni istihdam alanları yaratmak,

Ü Güvenlik sektöründe faaliyet gösterecek şahıs ve şirketleri tanımlamak, yetki ve sorumluluklarını belirlemek konusunda çalışmalar yapmak,

Ü Özel sektör olarak faaliyet gösterecek bu yapının kendi düzenlemesini yapabilmesi için gerekli bir üst birliğin oluşmasını temin etmek,

Ü Denetim ve faaliyet şekilleri için kontrol organları tanımlamak, bu konudaki çalışmalara katkı sağlamak,

Ü Kamu kolluk kuvvetlerinin bizzat takip edeceği ve denetleyeceği yapıların sayısını azaltmak, bilfiil kamuya yardımcı bir özel sektörün oluşumuna imkân yaratma çalışmalarında bulunmak,

Ü Güvenlik sektöründe hizmet veren personelin asgari eğitim ve fiziki standartlarını oluşturarak, verilen hizmetlerde anlayış bütünlüğünü, hizmet kalitesini ve kalite güvencesini elde etmek,

Ü Sigorta şirketleriyle birlikte güvenlik hizmetleriyle sigorta hizmetlerinin ortak bir payda da buluşarak birbirlerini tamamlamaları ve risk azaltıcı unsurlarda karşılıklı destek sağlamaları yönünde çalışmalar yapmak,

Ü Teknoloji desteği alarak güvenlik hizmetleri ile paralel çalışmaları oluşturmaktır.

GÜSOD; (CEN/TC 417 “Maritime and Port Security Services) gemi ve liman güvenliğinde standartların oluşturulması faaliyetleri kapsamında Türk Standartlar Enstitüsü ile birlikte Türkiye temsilcisi olarak Avrupa Birliği ülkeleri ile yapılan çalışmalara aktif olarak katılmaktadır.

GÜSOD; Leonarda da Vinci Avrupa Mesleki Eğitim ve Öğretim Programı dahilinde Türkiye’den Piri Reis Üniversitesi birlikteliği ile Avrupa Güvenlik Konfederasyonu (CoESS) koordinesinde Liman Güvenlik Personeli Eğitimi Sertifika Programı’nı gerçekleştirecektir. Avrupa Komisyonunda onaylanan bu proje ile Türkiye’den Liman Güvenlik Personeli Eğitimi/ sınavına iştirak ederek sertifika sahibi olacak Türk güvenlik personelinin Avrupa limanlarında çalışma imkanı olacaktır.

GÜSOD; özel güvenlik sektörünün ilk sivil toplum kuruluşu olarak üstlendiği misyona uygun bir yaklaşımla sektörün gelişim sürecine olan katkılarını artırarak sürdürmenin gayreti ve kararlılığı içindedir.

GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİHalk Cad. Sunar İş Merk. No:37 Ofis 204 Üsküdar - İSTANBULTel: 0 216 530 30 58 Faks: 0 216 530 30 59

www.gusod.org.tr [email protected]

Page 92: Sayı 1

ASAteknolojisi ile geliştirilen Siemens Cerberus PRO nöral yangın detektörleri; insan, varlık ve iş süreçleri için kritik öneme sahip olan yangın güvenliğine getirdiği yenilikçi yaklaşımla standartları yükseltiyor.

YANGIN GÜVENLİĞİ

Akıllı ve güvenilir yangın algılama

SIEMENS

88 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 93: Sayı 1

Binalar; insan hayatı, varlıklar ve iş süreçleri gibi hassas değerleri bir arada barındırıyor. Bu nedenle güvenlik

açısından ileri düzey teknolo-jilere ihtiyaç duyan binalarda öncelikli güvenlik noktalarından birini de yangın güvenliği oluş-turuyor. Özellikle veri merkezleri ve endüstriyel üretim tesisleri gibi ortamlarda, sıfır yanlış alarm ile maksimum güvenlik ve en iyi koruma için ileri teknoloji gerekiyor. Siemens’in yenilikçi ASAteknolojisi (Advanced Signal Analysis – Gelişmiş Sinyal Ana-lizi); ileri düzey yangın algılama yetenekleriyle zorlu uygulama alanlarını korumak için ideal bir çözüm niteliği taşıyor. ASAteknolojisi sayesinde yangını hızlı ve güvenli biçimde denetle-yen Cerberus PRO detektörleri; gelişmiş siyasal analizi ve dokuz seçilebilir parametre seti ile dikkat çekiyor. Katı ve sıvıların tutuşmasına neden olan yangın-ların erken alev algılama yetene-ği ile ASA nöral yangın detektörü 00H740 ile ASA nöral yangın ve karbon monoksit detektörü 00HC740; veri merkezlerinden IT ve telekom ekipmanlarının kullanıldığı yapılara, hastaneler, oteller, restoran ve endüstriyel üretim tesislerine kadar pek çok alanda kullanılabiliyor.Yerleşik turbo izolatörler, alçal-tılmış (degrade) mod, bekleme konumu gibi akıllı teknolojiler ile üstün emniyet standartlarını yakalayan Cerberus PRO ürün ailesi, dağıtılmış zeka sayesinde güvenliği artırıyor. Güvenli ve hız-lı bir şekilde alev almış yangına

karşı erken reaksiyon gösteren ASA nöral yangın detektörü 00H740 ile ASA nöral yangın ve CO detektörü 00HC740; buhar, toz veya gaz gibi aldatıcı feno-menlere karşı duyarsız kalarak, olası bir “yanlış alarmın” önüne geçmeyi başarıyor.

Yenilikçi ve gelişmiş algılama teknolojileriYapısında bulunan kızılötesi ışık kaynağının özel pozisyonu sayesinde, açık ve koyu duman partikülleri arasında ilerideki ve gerideki ışık dağılımını ayırt edebilen Cerberus PRO yangın detektörleri, iç bölümündeki pa-tentli labirent sayesinde ışık kay-naklarından yayılan ışığı emerek, rastgele yansımayı önlüyor. İki yedeklemeli sıcaklık sensörü ile ortam sıcaklığını denetleyen de-tektörlerden 00HC740; karbon monoksit sensörü ile ortamdaki karbon monoksit (CO) konsant-rasyonunu da ölçüyor.Kaydedilen sinyalleri matema-tiksel bileşenlere dönüştüren detektörlerdeki ASAteknolojisi, daha sonra gerçek zamanlı olarak kullanılan akıllı algoritma ile bu sinyalleri, programlanan

Bina veya kullanıcı ihtiyaçlarının değişmesi durumunda kolaylıkla yeni şartlara adapte edilebilen Cerberus PRO 00H740 ve 00HC740; farklı ASA parametrelerinin seçilmesiyle beraber bunlar arasında kolay ve hızlı bir geçişi mümkün hale getiriyor.

değerlerle karşılaştırıyor. Sahip olduğu gelişmiş teknolojiler sa-yesinde yanlış alarmları önleyen ASA detektörler, bu gibi sorunlar neticesinde iş süreçlerinin aksa-masıyla yaşanabilecek maliyet kayıplarının da önüne geçiyor.Bina veya kullanıcı ihtiyaçlarının değişmesi durumunda kolaylıkla yeni şartlara adapte edilebi-len Cerberus PRO 00H740 ve 00HC740; farklı ASA paramet-relerinin seçilmesiyle beraber bunlar arasında kolay ve hızlı bir geçişi mümkün hale getiriyor. Böylelikle, aynı gün içerisinde farklı saatlerde farklı parametre-lere göre denetleme yapabilen detektörler, ayrıca hangi odanın kullanımda olduğuna göre de güvenliği devreye alabiliyor. Do-nanım ve yazılım etkileşimi iyi bir planlama ve tasarlamayla oluş-turulan 00H740 ve 00HC740 detektörler; VdS ve EN 54’te do-nanım ve yazılım için tanımlanan elektromanyetik uyumluluk EMC standartları sağlıyor. Çevre dostu materyallerden üretilen Cerberus PRO detektörler, azaltılmış am-balaj ve kablolamanın yanı sıra geri dönüşüm özelliğiyle çevreyi korumaya katkıda bulunuyor.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 89

Page 94: Sayı 1

Güvenlik danışmanı, yatırımcı, müşavir veya projeci olarak tercih ettiğiniz sistemlerin onayları/sertifikasyonları ne kadar doğru ve temin edilen sistemler, bunları gerçekte sağlayabiliyor mu?

Güvenlik odası, CCTV odası, server odası, IT arşivi, personel arşivi, elektrik pa-nosu, UPS vb. kritik

alanların korunması için sulu söndürme yerine haklı olarak özel önlemler almak ve bunun için bütçe ayrılmasını talep ediyorsa-nız, uygulama ve bakım sürecini de sorgulamalısınız!Amaç hasarsız algılama ve sön-dürme! Bununla ilgili bazı tavsiye ve bazı gereken noktaları vurgula-mak isteriz:Güvenlik danışmanı, yatırımcı, müşavir veya projeci olarak tercih ettiğiniz sistemlerin onay-ları/sertifikasyonları ne kadar doğru ve temin edilen sistemler, bunları gerçekte sağlayabiliyor mu? Tesis edilecek olan sistem-lerden hangi onayları beklemek-tesiniz? UL listeli ve FM onaylı mı? LPCB onaylı veya VdS onaylı mı? Ya da sadece herhangi bir uluslararası onaya sahip olması

yeterli midir?Doğru ve güvenilir sistem temini, ülkemizde her geçen gün önem kazanmaktadır. Haksız kazanç nedeni olması yanı sıra ölümlü vakalara varan insanlar üzerin-de olumsuz etkileri yaşanan bir konudur. Gaz yerine köpük veya sadece soğutucu özellikli ancak toksit olan ucuz maliyetli gaz dolumu dahi yapılabilmektedir. Riske girmeyiniz! Hatta kötü niyet olmasa dahi tedbirsizlik nedeniyle gazın az veya fazla dolum yapıl-ması de sistem performansı veya insanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir.

Dolum problemi sertifikasyonOnaylanmış bir tesislerde dolumu yapılmayan sistemlerin bu onay-lara sahip olarak satılamayaca-ğını biliyor musunuz? Ülkemizde stoktan temin edilen sistemlerin güvenilirliğini araştırmalısınız. Türkiye’de ilk dolum yaparak

stoktan sistem eden firmaların dolum sertifikasyonunu kontrol ediniz. Yeniden dolum aşama-sında bu kontrol daha da zordur ve irdelenmelidir… İlk dolum yapan firmaların tesis-leri, UL Listeli veya FM onaylı mı veya sertifikaları deklere edilen dolum tesisi ile aynı adres mi? kontrol etmelisiniz. Örneğin sıvı olarak taşınabilen Novec1230 sıvısı her yerde herkes tara-fından doldurulmasına üretici firma ve onay kuruluşları izin vermemektedir. Dolumun doğru şekilde yapıldığını her zaman kontrol ediniz. Silindiri fiili olarak tartarak toplam ağırlığını bulunuz ve darasından çıkara-rak gaz değerimi dolum etiket değeri ile kontrol ediniz. Önemli miktar dolumlarda, doluma gözlemci gönderiniz. Kullanılan tank vb. kontrol ediniz. Bazı durumlarda şüphe olmaması için gazın kimyasal analizi bizzat yaptırınız.

YANGIN GÜVENLİĞİ

Gazlı söndürme sistemlerinde sertifikasyon ve ülkemizde bazı gerçekler

Gökhan AKTAŞ PROTEK MÜHENDİSLİK TEKNOLOJİK SİSTEMLER SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

90 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 95: Sayı 1

Gaz kalitesi ve orijini problemiGazın kalitesini ve orijinini nasıl kontrol edebilirsiniz? Her zaman kontrol etme şansınız yoktur. Gaz üretici firmaların kendi web sitelerinde OEM anlaşmalı firma olduğunu kontrol ediniz veya varsa ara temin anlaşmalarını sorgulayınız.Silindir ve gazın dolu olarak temin edildiğini gösteren gümrük beyannamesi ile etiket tarihlerini karşılaştırınız.Gazın kimyasal olarak analizi mümkün ancak çoğu zaman orijini tespit etmek olanaklı değildir. Bu nedenle güvenilir ve sertifikası üretici veya onay ku-ruluşu tarafından denetlenen bir üreticiden temin edilmesi tavsiye edilir. İnert gazların dolumunda

saflık derecesi analizi ile birlikte sertifikalı bir dolum tesisi tercih edilmelidir. Kimyasal gazlardan farklı olarak OEM anlaşmaları bulunmaktadır.

Vana ve silindirin (Hardware) bir bütün olarak onayı Sadece vana onayı herhangi bir silindiri kullanılabilmenize müsaade etmez. Hangi firmanın

Gazın kimyasal olarak analizi mümkün ancak çoğu zaman orijini tespit etmek olanaklı değildir. Bu nedenle güvenilir ve sertifikası üretici veya onay kuruluşu tarafından denetlenen bir üreticiden temin edilmesi tavsiye edilir.

hangi onaylara komponent (par-ça) veya komple sistem onayına sahip olup olmadığını resmi web sitelerinden bizzat kontrol ediniz ve verilen kopya onaylara itibar etmeyiniz, tereddüt ederseniz e-mail ile sorgulayınız: v VdS : www.vds.de v FM : www.fmglobal.comv UL : www.ul.comv LPCB :www.redbooklive.comBu onay işaretlerini temin olunan komponentler üzerinde arayınız.

Yazılım (Software) onayıHidrolik hesaplama sistemin ilgili sistemle ilgili onayı kontrol edi-niz. Yazılım onayı çok önemlidir ve sistemin en önemli parçasıdır. Akredide olmuş firma tarafından onaylı olmalıdır. UL veya VdS gibi.Hesaplama yapan kişilerin yetkin-liği ve sertifikasyonu sorgulanma-lıdır. Yazılımla kullanılan ürünler birebir uygun mudur? kontrol ediniz.

Uygulama kontrolüİnsanlar için güvenli konsant-rasyonda mı? Oda hacim / gaz miktarı kontrolünü yapınız…Kullanılan boruların özellikleri, doğru nozulların doğru noktalara yerleşimi, boru dağılımı vb. sis-tem plan ve izometrisine uygun olduğunu kontrol ediniz. Onaylı Hardware ve onaylı software bütünlüğü kontrol ediniz.Yaşadığımız tecrübeleri ve bazı müşterilerimizin karşılaştığı duru-mu paylaşmak konuya dikkat çek-mek üzerine kaleme alınmıştır.

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 91

Page 96: Sayı 1

Iris serisi konvansiyonel detektörler, çok gelişmiş adreslenebilir sistemlerin sağladığı bir dizi teknik çözümleri sunabilir. Yanlış alarma engel olan gelişmiş algoritma uygular.

İnim Electronics, Enea ürün gamını bir top-flight adresle-nebilen sistemden beklenen tüm gelişmiş özelliklere sahip ve günümüz yangın algılama

sistemi kuran müteahhit firmala-rın, saha mühendislerinin talep ettiği kurulum-kullanım kolaylığı sağlayan yeni bir yangın alarm sistemini Türkiye pazarında tek temsilcisi olan FSS ile hizmete sundu.İnim Electronics, üretim kalitesin-den ödün vermeyerek tamamen amatör ruh ve profesyonel bir yönetim anlayışı ile İtalya’da ken-di tesislerinde üretimine devam etmektedir. Dünya pazarında dev olarak görünen birçok üretici firmalar, üretimlerini maliyetler sebebiyle Uzakdoğu ülkelerine kaydırıp imalatlarında değişiklikle-re giderek maliyetlerini düşürme yoluna gitmesine rağmen İnim Electronics, detektör elektro-nik devre imalatının Avrupa’da tamamlanmasını takiben nem ve rutubetten etkilenmemesi için tüm elektronik devreleri balmumu ile kaplanmaktadır. Burada gös-

terilen hassasiyet şuan sektörde isim yapmış dev firmaların bile imalat maliyeti sebebiyle kullan-maktan vazgeçtiği bir yöntemdir.Konvansiyonel (Iris) ve adresli (Enea) serisi olarak hazırlanan detektörlerin yapısını incelediği-mizde Iris serisi konvansiyonel detek-törler, çok gelişmiş adreslene-bilir sistemlerin sağladığı bir dizi teknik çözümleri sunabilir. Yanlış alarma engel olan geliş-miş algoritma uygular. İris serisi detektörlerdeki evrim yaratan Versa+teknolojisi birbirinden ayrı detektörleri kendi özel koşullarına uyması için yapılandırmanızı ve EITK1000 kiti ile beraber kullanıl-ması halinde doğrudan detektör hattına bağlanabilir her detektörü tanımlayabilir, test edebilir, optik duman haznesindeki kirlen-me seviyesini görüntüleyebilir, hassasiyet ve işletim modunu değiştirebilirsiniz. Her detektörün, son algılanan alarmdan önceki zamanda bulunan duman ve ısı seviyesini görüntülemenizi sağla-yan kalıcı hafızası vardır. 360°C

görülebilen LED adresli sistemde olduğu gibi çalışma anında yeşil flaşlı, alarm anında sürekli kırmı-zı, optik algılamada kirlilik veya arıza olduğunda ise hızlı flaşlı olarak uyarıda bulunma özelliğine sahiptir.

Enea Serisi adresli detektör-ler, yeni nesil mikroişlemcilere dayanan gelişmiş teknolojinin bir ürünü ve en gelişmiş teknolojinin temsilcisidir. Kontrol panelinden (Versa+teknolojisi) yapılandırabi-len geniş spektrumlu seçenekler ve esnek fonksiyonlar sağlar. ENEA serisi detektörleri, eşsiz güvenlik sağlama özelliği ile

YANGIN GÜVENLİĞİ

Yangın algılama ve alarm sistemleri teknolojisinde yenilikler

FSS Yangın Güvenlik Teknolojileri

92 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 97: Sayı 1

yanlış alarma engel olmayı garan-tileyen ve Inim Ar-Ge bölümünü tarafından özel olarak oluşturu-lan gelişmiş bir dizi algoritmaya sahiptir. Inim’in öncü LoopMAP teknolojisi sayesinde bilgisayar veya EDRV100 sürücüsü ile kontrol paneline bağlanabilir, tüm yükleme tipolojisini yeniden yapı-landırabilir, hata arama ve bakım çalışmalarını kolaylıkla hızlı bir şekilde yapabilir, interaktif loop yerleşim haritasına ulaşabilirsi-niz. 360°C görülebilen led normal çalışma anında yeşil flaşlı, alarm anında sürekli kırmızı, hata, arıza veya kısa devre halinde sarı ola-rak yanma özelliğine sahiptir.Enea serisi detektörlerin yanı sıra reset edilebilir kırılmaz camlı yan-gın alarm butonları, alternatif se-çeneklerde kullanım amaçlarına yönelik tek kanal izleme – kontrol modülleri, konvansiyonel zon modülleri, 4-20mA gaz alarm de-tektör modülleri, panellere ilave edilebilen otomatik gazlı söndür-me sistemi kartları seçenekleri ile tam bir tasarım harikasıdır.

SmartLoop olarak tasarlanan sistem, bir yangın alarm sistemi kontrol panelinden beklenen fonksiyonlardan çok fazlası-nı kullanıcı ve mühendislerin hizmetine sunmaktadır. Detek-törler, harici ve dahili tip adresli alarm butonları, alternatifli saha kontrol modülleri, adreslenebilir ve konvansiyonel alarm sirenleri, adreslenebilir ve konvansiyonel alarm flaşörleri, RS485 Bus hattı üzerinde kullanılabilen tekrarlama panelleri gibi ve akıllı tip akülü güç kaynağı alternatif ürünle-ri bünyesinde barındıran son derece anlaşılır basit ve uyumlu ürünlerden oluşmaktadır.

Enea Serisi adresli detektörler, yeni nesil mikroişlemcilere dayanan gelişmiş teknolojinin bir ürünü ve en gelişmiş teknolojinin temsilci-sidir. Kontrol panelinden (Versa+teknolojisi) yapılandırabilen geniş spektrumlu seçenekler ve esnek fonksiyonlar sağlar.

SmartLoop Serisi için loop hattı mesafesi 2x1,5mm2+0,8 JY(st)Y kablo için 2 km olup adres sayısı toplam 240 olarak belirtilmiştir. Standart sabit genişlemeyen 1 Loop kabin ve standart 2 loop 8 Loop kapasiteye genişleyebilen 2, 4, 6 ve 8 loop seçeneklerine sahip kontrol panelleri bulunmak-tadır.SmartLoop serisi kontrol panelle-ri kullanıcı ve uygulayıcı için kolay yönetimi sağlayan 4x40 LCD ekrana, kolay erişim navigasyon menü tuşlarına ve hızlı müdahale amaçlı kullanıcı menü tuşlarına sahiptir. Kısaca bahsettiğimiz ve çok fonk-siyonlu olarak kullanabileceğimiz teknik özelliklere sahip bu Smart-Loop serisi kontrol paneli ile birebir uyumlu çalışan kullanım amaçlarına göre dizayn edilmiş hassasiyet seviyeleri için adres bazında programlanabildiği gibi yüksek veya alçak alarm eşikle-rine veya farklı algılama modla-rına da geçirilebilme özelliğine sahip detektörler bulunmaktadır. Örneğin, gece ve gündüz farklı

Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 93

Page 98: Sayı 1

hassasiyet ayarları gerektiren yangından korunma uygulama-ları için (disko, mutfak, gündüz forklift çalışan gece kapalı olan mahaller v.s gibi) geliştirilmiş tek-nolojiye sahiptir. Tek tip üretilmiş multı-mod ısı detektörleri kulla-nıldığı mahal ısı özelliğine göre kontrol paneli üzerinden, sabit sıcaklık, ısı artış hızı veya yüksek ısı detektörü olarak programlan-ma özelliğine sahiptir.Birçok üretici tarafından Intel-ligent, ultra intelligent, Very-Intelligent ve interaktif sistem özellikleri olarak sayılan bu özel-likleri SmartLoop Enea serisi için standart adreslenebilir sistem olarak tanımlayabiliriz. Bu standart özellikleri ile birçok üründen teknik olarak üstünlüğü-nün yanı sıra tüm adresli üniteler kendinden kısa devre izolatörlü-

dür. Intelligent,Very-Intelligent, Ultra Intelligent ve Ineraktif teknolojisi olduğunu ifade eden ancak halen 20 – 25 detektörde bir kullanılan loop hattı kısa devre izolator modüllerine veya izola-törlü tabanlara Enea SmartLoop Serisi sistemde ihtiyaç duyulma-maktadır. SmartLoop paneller bahsetmiş olduğumuz gibi 8 Loop’a kadar genişleyebilir standart 2 Loop kapasiteli kabinlere sahiptir. Bu paneller 8 Loop’a kadar genişle-me özelliğine bağlı olarak EN54 standartları gereği 2 CPU özelliği-ne sahiptir. İnim Electronic ve FSS olarak ortaklıktaki hedefimiz SmartLoop teknolojisi ile gerçekten yaşayan sistemler kurmayı hedeflemek-teyiz.Hepimizin bildiği üzere yangın al-gılama sistemleri özellikle birçok kurum ve işletmede baştan çok sıkı kontrol edilir ancak ilerleyen zaman içerisinde bakım masraf-ları ve maliyetler, bakımlarının ya-pılmaması ve kirlenme sebebiyle gelen yanlış alarmlar ve eğitimli olmayan personelin panik ile sis-temleri kapatması ne yazık ki işe

yarayacakları bir zamanda belki de kapalı olduğundan can ve mal kayıplarına neden olabilecektir. Bu nedenle inanıyoruz ki Smart-Loop sektördeki bu açığı ka-patarak kullanıcıya, yatırımcıya ekonomik bir maliyet ile sürekli kontrol altında tutulacak, ilave-leri ve hataları uzaktan izleyerek anında müdahale edecek çözüm ortağı bir sistem olacaktır. Birçok sistem otomatik telefon arama veya GSM modülleri ile alarm ve hata anında önceden programlanmış numaraları araya-rak bilgi vermektedir. Oysa Smart-Loop teknolojisi bu aşamada bir kaç adım daha ileri giderek, sistemi uzaktan izlemeyi, uzaktan programlamayı, ilave adres tanım-lamayı, enerji ve akü arızalarını, kirlenmeleri ve detektör hassa-siyetlerini set etmek gibi birçok özelliği TCP/IP internet erişimi ile çözmek ve bu bilgileri istenilen adreslere mail olarak göndermek mümkündür.Kısacası İnim Electronic, FSS ortaklığı ile SmartLoop teknolojisi-ni yangın algılama sistemlerinde yaşayan sistemler kurma adına sizlere sunmaktadır.

YANGIN GÜVENLİĞİ

94 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012

Page 99: Sayı 1

S A R I S A Y F A L A R

GÜVENLİK KAMERASI VE ALARM SİSTEMİ

GÜVENLİK KAMERALARIHAZIR SİSTEMLER

DİJİTAL KAYITDVD YAZICILARSABİT DİSKLER

SES SİSTEMLERİİLETİŞİM

LOJİSTİK ELEMANAVCILAR’DA BULUNAN ALIŞVERİŞ MERKEZİNE

BAĞLI PROJEMİZDE GÖREVLENDİRİLMEK

5188 SAYILI YASAYA GÖRE GÜVENLİK KİMLİĞİ OLAN

ULAŞIM SORUNSUZ

İLETİŞİM

GÜVENLİK GÖREVLİSİPROJEMİZ İÇİN NEZİH BİR ORTAMDA GÖREV YAPA-CAK 5188 KİMLİK KARTLI, UZUN SÜRELİ ÇALIŞMAYI HEDEFLEYEN SORUMLU-LUK VE DİSİPLİN SAHİBİ Ö.G.G. ARANMAKTADIR.

İLETİŞİM: 0444 555 23 21

GÜVENLİK KIYAFETLERİ• İş Elbiseleri, Bol Çeşit

• Uygun Fiyat • Profesyonel • Hızlı Hizmet

• Her türlü renk desen• Özel hizmet

• Firmaya kurumsal

Her türlü güvenlik kıyafetlerini hazırlarız.

İLETİŞİM:

5 cm x 2 Sütun180 TL. + KDV

GUSOD

5 cm x 2 Sütun150 TL. + KDV

bize0533 413 78 08ulaşabilirsiniz

bizimleçalışmak

ister misiniz?bir telefon

kadaryakınız

ne aradığınızı söyleyinsizin içinbulalım

Sarı sayfalardasizin de yeriniz

olsun.

4 cm x 1 Sütun 100 TL. + KDV

GUSOD4 cm x 1 Sütun 80 TL. + KDV

NURMA İMALAT’TANÖzel Güvenlik Kıyafetleri • Zabıta Kıyafetleri

• İtfaiye Kıyafetleri • Polis Kıyafetleri • İş Elbiseleri • Özel Kurum Kıyafetleri

• Jop - Kelepçe • Aksesuarlar • Reflektör Yazı Baskı • Arma ve Apoletler

İLETİŞİM

ÖZEL GÜVENLİK AMİRİFabrika projemiz için genç ve

dinamik polis emeklisi özel güvenlik amirleri alınacaktır.Özellikle asayiş korumalar

şube güvenlik şube’den olanlar tercih sebebimizdir.

İLETİŞİM: 0444 555 23 21

KORUYUCU MALZEMEBARET, BARİYER - ZİNCİR,

EMNİYET KEMERİ, KULAKLIK -

KULAKLIK TIKACI,TRAFİK KONİSİ,

EMNİYET ŞERİDİ, ELDİVEN, KAĞIT BONE - KOLLUK,

GALOŞ, GÖZLÜK, MASKE

OPERASYON ELEMANIÜNİVERSİTE, LİSE VEYA MESLEK LİSESİ MEZUNU

• 23-30 YAŞ ARASINDA • ENERJİK, GELİŞİME AÇIK

• DİKKATLİ• MESLEĞİ ÖĞRENİPİLERLEMEYE İSTEKLİ

OPERASYON YARDIMCISI

İLETİŞİM:

Page 100: Sayı 1

ABONE FORMU

ABONELİK BİLGİLERİ

GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM.

ADI, SOYADI :

FİRMA ADI :

DOĞUM TARİHİ/YERİ:

DERGİ TESLİM ADRESİ

ADRES :

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR

DİĞER BİLGİLER:

MESLEK :

E-MAİL :

TEL :

FAX :

GSM :

FATURA ADRESİ:

ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR

VERGİ NO / DAİRESİ

Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 30 TL.’dir.

Abonelik bedelini İş Bankası - Beşiktaş Şubesi - Hesap No: 1008 280 52 64IBAN: TR 5700 0640 0000 1100 8280 5264 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birliktebu formu doldurarak 0212 627 47 67’ye fakslayıp yada [email protected] adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.

96 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012