profesyoneller bu fuarlarda ‘metalİn …...mahmut kiper mutfak sektörü pazarı ve teknolojik...

İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI

İSTANBUL DEMİR ve DEMİR DIŞIMETALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ

‘METALİN YILDIZLARI’ ÖDÜLLENDİRİLDİ

BU ÇALIŞTAYDA MUTFAKTAN BAŞARI ÇIKTI

ALÜMİNYUM SEKTÖRÜ KATMA DEĞER ÜRETİYOR

KOBİ’LER ZİRVEDEYDİ

MAYIS - HAZİRAN • SAYI: 39

MA

YIS

- HA

ZİR

AN

• SA

YI: 3

9

MİLLİ KATILIMA DAHİL OLAN HİZMETLERYer tahsisi, özel stant konstrüksiyonu ve temel dekorasyon hizmetleri

Teşhir ürünlerinin İstanbul-Stuttgart-İstanbul&İstanbul-Birmingham-İstanbul nakliye hizmeti

Türkiye pavilyonunun fuar alanında tanıtımı

İDDMİB tarafından hazırlanacak olan katılımcı broşüründe firma bilgilerinize yer verilmesi

Fuar resmi kataloğu PR hizmeti

Elektrik, aydınlatma, internet bağlantısı

Güvenlik ve ikram hizmetleri

Yüzde 50 devlet teşvikli

• Endüstriyel bağlantı ve sabitleme elemanları

• İnşaat için bağlantı elemanları• Montaj ve kurulum sistemleri• Bağlantı elemanları üretim teknolojileri• Depolama, dağıtım ve fabrika

ekipmanları• Bilgi ve iletişim sistemleri

• Ev ve mutfak eşyaları• Perakendeye yönelik volume holü• Hediyelik• Oyuncak

• Bahçe dekorasyonu ve aksesuar

İSTANBUL DEMİR ve DEMİR DIŞIMETALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ

28-30 MART 2017 5-9 ŞUBAT 2017

PROFESYONELLER BU FUARLARDA

Havva Deniz [email protected] (0212) 454 07 82

Merve Ünel [email protected] (0212) 454 01 83

1

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 6 • S A Y I : 3 9

BAŞKANDAN

Çalıştay ve fuarlarla dolu bir süreç...

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği

Yönetim Kurulu Başkanı

Rıdvan MERTÖZ

Bildiğiniz gibi İDDMİB olarak yıllık ciddi oranlarda ihracatı temsil ediyoruz. Bu, ihracatçı firmaları-mızın başarılı çalışmalarının so-nucu olduğu için 2015 yılının öz-

verili ihracatçılarını, 17 Mayıs’ta Grand Hyatt Otel’de gerçekleştirildiğimiz törende ödül-lendirdik. Bu yıl altıncısı düzenlenen İDDMİB İhracatın Metalik Yıldızları Ödül Töreni’nde demir çelik eşya, alüminyum mutfak eşya, alüminyum inşaat aksamı, metallerden kilit-ler, metal mobilya, demir çelik döküm gibi 24 farklı kategoride 61 başarılı ihracatçı ödül sahibi oldu. Buradan da 2015 yılında Türkiye ihracatına önemli katkı yapan tüm üyeleri-mize tekrar teşekkür ediyorum. Birliğimizin 2016 ihracat hedefi ise bu potansiyeli daha yukarı taşımak. Bu hedef için tüm ihracatçı dostlarıma şimdiden bol kazançlı ve başarılı bir süreç diliyorum.

İhracatçılarımız açısından Amerika oldukça önemli bir pazar. ABD, 320 milyo-nu aşan nüfusu ve 17 trilyon doları aşan GSYİH’siyle dünyanın en önemli pazarla-rından. Ülke, dünyanın en büyük ithalat-çısı olma özelliğinin dışında, dünyanın en büyük doğrudan yabancı sermaye kaynağı ve hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerin yöneldiği önemli bir pazar özelli-ğini taşıyor. 2015 yılında büyüme yüzde 2,4 olarak gerçekleşen Amerika’da, 2016-2017 döneminde ekonominin ortalama yüzde 2,2 büyüyeceği tahmin ediliyor. Türk ihra-catçıları Tahran ve Dubai’den sonra New York’taki ünlü Empire State binasında Türk Ticaret Merkezi (TTM) kurmaya hazırlanı-yor. Proje, Ekonomi Bakanlığı’nın desteği, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ön-derliğiyle yürütülüyor. Ayrıca ABD pazarını önemsediğimiz için Las Vegas’ta 4-6 Mayıs 2016 tarihleri arasında düzenlenen Natio-nal Hardware Show 2016 Fuarı’na İDDMİB

olarak ilk kez TURQUALITY kapsamında info stand ile katıldık. Fuar el aletleri, hırda-vat, bahçe ekipmanları, ev aletleri, boya ve tesisat malzemeleri alanında öne çıkıyor. Hedef pazarlarımızdan biri de Hong Kong. Bu amaçla 20-23 Nisan 2016 tarihleri arasın-da 31’inci kez düzenlenen Hong Kong Hou-seware Fuarı’na 23 Türk firmasıyla katıldık ve ülkemizi başarıyla temsil ettik.

İmza attığımız çalışmalardan biri de düzenlenen KOBİ Zirvesi oldu. İstanbul’da ‘Girişimci ekosistem’ ana teması çerçeve-sinde iki gün boyunca yapılan oturumlarda sektörün önemli temsilcileri buluştu, ortak akıl ve sinerjiyle hazırlanan sonuç bildirgesi kamuoyunun değerlendirmesine sunuldu. Yine birlik olarak 8-10 Nisan 2016 tarihleri arasında 93 katılımcıyla Antalya Ela Quality Otel’de ‘Mutfak Sektörü Eylem Çalıştayı’nı gerçekleştirdik.

‘Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştiril-mesinin Desteklenmesine İlişkin Tebliğ’ çerçevesinde İDDMİB koordinatörlüğü ve Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) proje ortaklığıyla gerçek-leştirilen ‘Endüstriyel Mutfak Sektörü Yurt Dışı Pazarlama Takımı URGE Projesi İhtiyaç Analizi Çalıştayı’nı 4 Nisan 2016 tarihinde İs-tanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleş-tirik. Firmalara ait analizlerin yapıldığı, proje kapsamında alınacak eğitim, danışmanlık konularının detaylandırıldığı ve yurt dışı he-def pazar çalışmasının yapıldığı çalıştayda, üç sene sürecek olan URGE projesine ait yol haritası belirlendi.

Fuarlar ve çalıştaylarla dolu geçen bu süreçte dünyanın beş büyük yapı fuarından biri olan, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Balkanlar, BDT ülkeleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan, bölgenin en büyük yapı malzemeleri fuarı Yapı Fuarı–Turkeybuild İs-

tanbul, 39 yıldır yapı dünyasının uluslararası buluşma noktası olmayı sürdürüyor. Bu yıl 10-14 Mayıs’ta gerçekleşen fuarda bin 250 üretici firma yeni malzemelerini, teknoloji ve hizmetlerini 111 bin ziyaretçiyle buluş-turdu. Fuarda beş yıldır başarıyla sürdürülen ‘Konuk Ülke Projesi’nde bu yıl ilk kez bir ülke yerine, Türk yapı sektörünün hedef pazarları arasında olan Afrika Bölgesi ağırlandı. ‘Konuk Bölge Afrika Projesi’ başlığı altında gerçek-leştirilen etkinliklerde, yeni pazar arayışında-ki Türk yapı sektörünün potansiyel büyüme alanlarından Kenya, Nijerya ve Mozambik değerlendirildi. Kayda değer bir çalışma ola-rak ‘Yapı Malzemeleri URGE Toplantısı’nda ise The Big 5 Show Yapı Fuarı’nın genel bir değerlendirmesini yaptık ve yapı malzeme-cilerinin AB ve Afrika ülkelerine yönelik he-yetler düzenlenmesine karar verildi.

2

İÇİNDEKİLER

Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’yi ağırladı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin yanı sıra ihracatçı birlikleri başkanlarıyla yardımcıları ve sektörler konseyi başkanlarının katıldığı toplantıda Bakan Tüfenkci, ihracatçıların 56 maddeden oluşan sorunlarını ve çözüm önerilerini dinledi, yapılması gerekenler değerlendirildi.

17 HABER Züccaciye başta olmak üzere ev ve mutfak eşyaları sektörünün devlerini tek çatı altında toplayan 11. Uluslararası Ideal Homex Züccaciye, Ev Eşyaları ve Çeyiz Fuarı, 31 Mart’ta Tüyap Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. ZÜCDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertuğrul Erdoğan, Ideal Homex Fuarı için, “Züccaciye sektörü son dönemin en hızlı büyüyen sektörlerinden biri. Beş yılda ikiye katlanan züccaciyenin ticaret hacmi 10 milyar dolara ulaştı” dedi.

18 HABERTürk ihracatçıları Tahran ve Dubai’den sonra New York’taki ünlü Empire State binasında Türk Ticaret Merkezi kurmaya hazırlanıyor. TİM’in önderliği ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen ‘ticaret merkezleri projesi’ için ayrıca New York’taki Madison Avenue

Caddesi’nde de üç bina inceleniyor. Projede kapsamında New York için dört bina arasında bir tercih yapılacağı açıklandı. Ancak Empire State imajı itibarıyla en güçlü seçenek olarak öne çıkıyor.

20 KAPAKİDDMİB, 2015 yılının başarılı ihracatçılarını 17 Mayıs’ta Grand Hyatt Otel’de gerçekleştirdiği törende ödüllendirdi. Bu yıl altıncısı düzenlenen İDDMİB İhracatın Metalik Yıldızları Ödülleri Töreni’ninde demir çelik eşya, alüminyum mutfak eşya, alüminyum inşaat aksamı, metallerden kilitler, metal mobilya, demir çelik döküm gibi 24 farklı kategoride 61 başarılı ihracatçı ödülün sahibi oldu.

48 ALTERNATİF PAZARLAR320 milyonu aşan nüfusu ve 17 trilyon doları aşan GSYİH’siyle dünyanın en önemli ekonomilerinden biri olan ABD, Türk ihracatçısının hedef pazarları arasında öne çıkıyor. Ülke, dünyanın en büyük ithalatçısı olma özelliğinin dışında, dünyanın en büyük doğrudan yabancı sermaye kaynağı konumunda. 2015’te ekonomik büyümenin yüzde 2,4 olarak gerçekleştiği Amerika’da, 2016-2017 döneminde ise ortalama yüzde 2,2 büyüyeceği tahmin ediliyor.

20

8

10

1 BAŞKANDAN

8 HABERTOBB, KOSGEB ve TOSYÖV işbirliğiyle düzenlenen 12’nci KOBİ Zirvesi 27-28 Nisan tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvenin açılışında konuşan eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’unun KOBİ olduğunu belirterek, istihdamın yüzde 75,8’ini KOBİ’lerin sağladığını, ihracatın ise yüzde 56’dan fazlasını KOBİ’lerin yaptığını söyledi.

10 HABER Türkiye alüminyum sektörünün büyüklüğü yaklaşık 4 milyar dolar ve dünya alüminyum pazarından yüzde 3.25 pay alıyor. Yüksek büyüme potansiyeline sahip olan ve Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri haline gelen alüminyum sektörünün gelişiminin sürdürülebilirliği için, teknoloji altyapısının güçlendirilmesi önem taşıyor. Bu değişim aynı zamanda dünya ticaretinden daha fazla pay alacağı anlamına geliyor.

16 HABER TİM, nisan ayı Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda Gümrük ve

3

İmtiyaz Sahibi

S. Armağan Vurdu

Yönetim Yeri

Çobançeşme Mevkii Sanayi Cad.

Dış Ticaret Kompleksi 34350

Yenibosna - İstanbul

Tel: (0212) 454 00 00

Faks: (0212) 454 00 46

[email protected]

Yayın Kurulu Başkanı

Rıdvan Mertöz

Yayın Kurulu

Tahsin Öztiryaki, Çetin Tecdelioğlu,

Ayşegül Çapan, Aynur Ayhan, Fatih Özer,

Muharrem Kayılı, Buğra Erol,

Merve Taşdemir

Yayına Hazırlık

Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş

Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız

Görsel Yönetmen Hakan Kahveci

Editör Selim Özgen

Grafik ve Sayfa Tasarımı Dilek Aroskay

Fotoğraf Editörü Eren Aktaş

Kurumsal Satış Yöneticisi Özlem Adaş

Tel: (0212) 440 27 65

Reklam Rezervasyon Nazlı Demirel

Tel: (0212) 440 27 69

e-posta: [email protected]

İletişim

Tel: 0212 440 27 63 - 0212 440 29 68

e-posta: [email protected]

www.ajansdyayincilik.com

Baskı

İstanbul Basım Promosyon

Basın Ekspres Yolu Cemal Ulusoy Cad.

No:38/A 34620, Sefaköy-İstanbul

[email protected]

Tel: (0212) 603 26 20


İÇİNDEKİLER

57 HABERİMMİB Erkan Avcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tasarım ve Teknolojileri Bölümü öğrencileri eğitim süresince çalışmalarını sürdürdüğü tasarım projelerini, 16-18 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde açılan bir sergiyle sanayicinin beğenisine sundu. Sergide, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencilerinin çalışmaları büyük beğeni topladı.

60 ENDÜSTRİYEL TASARIM Endüstriyel Tasarımcı Seda Kürkçüoğlu ve Muca Studio Tasarım Ofisi kurucularından Ayça Güven Koçer ile Muzaffer Koçer, endüstriyel tasarımın ülkemizde sürekli yaygınlaşmasına rağmen halen istenilen düzeyde bir sıçrama yapmadığını ifade ediyor. Endüstriyel tasarımın markalar için bir kimlik olduğu düşüncesinde birleşen Tasarımcı Seda Kürkçüoğlu, Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer, tasarımın üründeki katma değeri ortaya çıkardığı kanısındalar.

Yazıların sorumluluğu yazarlara aittir.

60

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından 8-10 Nisan 2016 tarihleri arasında 93 katılımcıyla Antalya Ela Quality Otel’de ‘Mutfak

Sektörü Eylem Çalıştayı’ gerçekleştirildi. Çalıştaya firma temsilcileri, ilgili kurum ve sektör derneklerin temsilcileri yle İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması’nda derece alan tasarımcılar katıldı. Çalıştayın

moderatörlüğü Tınaz Titiz tarafından gerçekleştirildi. Çalıştay sırasında katılımcılar sektörle ilgili beyin fırtınası yaparak sorunları dile getirdi. Ardında 10 çalışma grubu oluşturularak, sorunlara çözüm önerileri geliştirildi. Çalıştayın son gününde 10 çalışma grubunun sözcüsü kendi grubunun belirlediği en önemli sorun için gündemindeki çözüm önerisini katılımcılarla paylaştı. Çalıştay sırasında nesnelerin interneti ve ‘Endüstri 4.0’ konusunda Murat Özdemir, Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı Hakkında TPE’den Fatih Karahan, istihdam politikaları ve çalışmalar konusunda İstanbul İŞKUR İl Müdürü Muammer Coşkun, kullanıcı odaklı tasarım konusunda, İDDMİB’den Merve Çakır Yörüken sunumlarını gerçekleştirdi.

EN ÇOK ÜZERİNDE DURULAN KONULAR:Endüstri 4.0’a geçmek için bir an önce

yol haritasının oluşturulması

HABER

4

İDDMİB, 8-10 NİSAN 2016 TARİHLERİ ARASINDA 93 KATILIMCIYLA ANTALYA ELA QUALITY OTEL’DE ‘MUTFAK SEKTÖRÜ EYLEM

ÇALIŞTAYI’NI GERÇEKLEŞTİRDİ. ÇALIŞTAYDA ÖNE ÇIKAN KONULAR, SEKTÖR TEMSİLCİLERİYLE PAYLAŞILDI.

Bu çalıştayda mutfaktan başarı çıktı

2010/8 sayılı ‘Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesine ilişkin Tebliğ’ çerçevesinde İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği koordinatörlüğü ve

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) proje ortaklığıyla düzenlenen ‘2. Türk Ev ve Mutfak Eşyaları’ URGE projesi ihtiyaç analizi süreci 27 Ocak 2016 tarihinde gerçekleştirilen ‘İhtiyaç Analizi Kapanış Toplantısı’yla tamamlandı. İhtiyaç analizi kapanış çalıştayında firma ziyaretleri sonrası stratejik yol haritasını oluşturmak üzere belirlenen alternatifler küme firmalarla paylaşıldı.

TEKNOLOJİK EĞİLİMLER DEĞERLENDİRİLDİ Açılış konuşmalarıyla başlayan toplantı, analizi gerçekleştiren firma Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) danışmanlarından Mahmut Kiper mutfak sektörü pazarı ve teknolojik eğilimleri konusunda sunumunu gerçekleştirdi. Bu sunumdan sonra Bimetri firmasından Murat Özdemir mutfak sektöründe nesnelerin interneti uygulamaları konusundaki sunumunu katılımcı firmalarla paylaştı. Akabinde üyelerin küme profili, hedef pazar ve fuar önerileri alındı, stratejik hedefler firmalarla paylaşıldı. Çalıştay, öne çıkan başlıklar konusunda yapılan grup çalışmaları ve sunumlarla tamamlandı.

Devlet teşvikleri olmadan firmaların ayakta kalmalarını sağlayacak sistemlerin kurulması

Küçük üreticilerin ihracata yönlendirilmesinin sağlanması

Yeni yatırımların, fabrika ve makine alımlarının vadeli sistemlerle desteklenmesi

TPE kurumunun işleyişinin artırılması için STK’larla işbirliği kurulması

Devlet desteklerinin bilinirliğinin artırılması için çalışmalar yapılması

Yurtiçi fuarların uluslararası hale getirilmesi TSE’nin uluslararası geçerliliği olan bir kurum haline

getirilmesiHammadde ithalat vergilerinin azaltılmasıYurt dışındaki dış ticaret temsilcilerinin verimliliğinin

artırılmasıİş güvenliği probleminin ortadan kaldırılmasıNitelikli işgücünün temini konusunda İŞKUR’la ortak

çalışma yapılmasıKKDF’nin kaldırılması ve KDV’nin yüzde 8’e indirilmesiHaksız rekabet ve taklitçiliğin engellenmesi konusunda

sektörel derneklerin etkin olmasıDevlet-üniversite ve iş dünyası birlikteliğinin temellerinin

oluşturulması


HABER

5

İDDMİB KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ZÜCDER PROJE ORTAKLIĞIYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN ‘2. TÜRK EV VE MUTFAK EŞYALARI’ URGE PROJESİ İHTİYAÇ ANALİZİ SÜRECİ, 27 OCAK 2016 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN ‘İHTİYAÇ ANALİZİ KAPANIŞ TOPLANTISI’YLA BAŞARILI BİR ŞEKİLDE TAMAMLANDI.

Bu çalıştayda mutfaktan başarı çıktı

İhtiyaç analizi toplantısı tamam

Çalıştayda yapılan sunumlarla sektörün stratejik yol haritası belirlendi.

Las Vegas’ta 4-6 Mayıs 2016 tarihleri arasında düzenlenen National Hardware Show 2016 Fuarı’na İDDMİB ilk kez TURQUALITY kapsamında info

stand ile katıldı. Fuar, el aletleri, hırdavat, bahçe ekipmanları, ev aletleri, boya ve tesisat malzemeleri alanında öne çıkıyor. NHS Fuarı 52 bin metrekare sergileme alanı bulunan Las Vegas Convention Center’da yılda bir kez düzenleniyor. Fuar alanı iki hol ve dış sergileme alanından oluşuyor. Fuara bu yıl 35 ülkeden 2 bin

105 firma katıldı. National Hardware Show Fuarı hırdavat, bahçe ekipmanları ve ev aletleri sektörlerinde üreticilerin, distribütörlerin, satın alma, tasarım ve karar vericilerin biraraya geldiği bir platform olarak öne çıkıyor. İDDMİB, 18

metrekarelik info stand ile fuara katıldı. Info stand Central holde 4136 numaralı alanda kuruldu. Bu alan genelde hırdavat ve el aletleri firmalarının bulunduğu merkezi bir konumda. Info standın inşa ve dekorasyonu Sem Design firması

HABER

6

4-6 MAYIS 2016 TARİHLERİ ARASINDA LAS VEGAS’TA

DÜZENLENEN EL ALETLERİ, HIRDAVAT, BAHÇE

EKİPMANLARI, EV ALETLERİ, BOYA VE TESİSAT MALZEMELERİ

SEKTÖRÜNÜN EN ÖNEMLİ FUARLARINDAN OLAN VE 71’İNCİ KEZ DÜZENLENEN

NATIONAL HARDWARE SHOW 2016 FUARI’NA İDDMİB İLK KEZ

TURQUALITY KAPSAMINDA INFO STAND İLE KATILDI.

İDDMİB Türk kalitesini Las Vegas’a taşıdı

Bostwick-Braun: 22 eyalete satış yapan hırdavat toptancısı ve 1855 yılında kuruldu. www.bostwick-braun.comLancaster: Boya endüstrisinde 60 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyor ve Amerika genelinde

yedi distribütör servisi var. www.lancasterco.comJensen Distribution Services: 11 doğu eyaletinde 2 bine yakın müşterisi olan hırdavat

toptancısı. www.jensenonline.comCentral Network Retail Group, LLC (CNRG): 10 eyalette 14 markayla 80’den fazla hırdavat

ve ev ürünleri mağazalarının perakendecisi. www.cnrgstores.comAce Hardware: Amerika’da 4 bin 300’den fazla perakendeci mağazadan 3,9 trilyon

dolardan fazla toptan satışı olan bir grup. Hem ev ürünleri hem de hırdavat ürünleri üzerine uzman. www.acehardware.comMonroe Hardware: Monroe Hırdavat aynı zamanda Amerika Distribütörler Derneği üyesi.

www.monroehardware.comPRO Group, Inc: Distribütör ve perakendeciler için pazarlama firması. www.pro-group.comHardware Distribution Warehouse, Inc (HDW): Hırdavat distribütörleri için depolama

ve nakliye hizmetleri veriyor. www.hdwinc.comBrico Alliance: Sekiz adet Avrupalı yapı marketiyle 10 ülkede ortaklığı bulunuyor.

www.bricoalliance.euAubuchon Hardware: ABD’nin kuzeydoğusunda 121 boya ve hırdavat mağazası var.

www.hardwarestore.com

FUAR SÜRESİNCE İLETİŞİM KURULAN FİRMALAR

Fuara info stand dışında Akkim Yapı Kimyasalları, Modern Mimari Yapılar ve Kumtel Dayanıklı Tüketim Malları bireysel olarak katıldı.

İDDMİB stantını Türkiye’den ürün tedarik etmek isteyen satın almacıların dışında ABD’de depolama, lojistik, nakliye ve ürünler hakkında teknik hizmetler veren firmalar da ziyaret etti.

Bauma Münih Fuarı 11-17 Nisan 2016 tarihleri arasında Münih’te 146 Türk firmasının katılımıyla

gerçekleşti. Fuarda Almanya ve İtalya’dan sonra en büyük üçüncü grup olarak Türk firmaları yoğun ilgi gördü. İstanbul Ticaret Odası’nın da milli katılımı gerçekleştirdiği fuarda Türk Makina Tanıtım Grubu da farklı tanıtım ve aktivitelerinin dışında info standı ile yer aldı. Sektörünün en büyük yerleşkesine sahip olan fuar, altı dönüm arazi üzerinde kuruldu. Farklı zamanlarda çeşitli aktivitelerin gerçekleştirildiği fuarda, Türk yapı malzemeleri sektörünün info stantını Münih Ataşesi İsmet Salihoğlu ve Başkonsolos Mesut Koç ziyaret etti.

tarafından yapıldı, gerek standa, gerekse info masasına İDDMİB logosu, TURKEY Discover The Potential ve Turkish Hardware logosu giydirildi.

ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER DİKKAT ÇEKTİFuar süresince İDDMİB standına ilgi oldukça yüksekti. Stant ziyaretçilerine İMMİB, İDDMİB, yapılan faaliyetler, Türkiye hırdavat sektörü ve projeler hakkında bilgi verildi. Özellikle ilgili ziyaretçilerin iletişim bilgileri alındı. Fuarda İDDMİB

Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz Türk firmalarını ziyaret etti ve genel gidişat hakkında bilgi aldı. Fuar alanında milli katılım yapan Çin, Tayvan, Kore, Hindistan, Hong Kong, İsrail ve Pakistan’ın stantları ziyaret edildi. Ayrıca fuarda yer alan dernek ve kuruluşlardan Taiwan Hand Tool Manufacturers’ Association, Israel Export Institute ve Innobiz Association (Kore) ziyaret edildi, ilgili kişilerle iletişim kurularak ihracat faaliyetleri hakkında bilgi alındı.

Fuar alanında düzenlenen seminerler, trend ürün sergileme alanı ve fuar içi etkinlikler son derece verimliydi. Fuar alanındaki seminerler North American Retail Hardware Asssociation (NRHA) desteğiyle gerçekleşti. Özellikle sektörel trendler, ürün ambalajlama, ambalaj ve pazarlama ödülleriyle nesnelerin interneti konuları dikkat çekti. Fuarda enerji verimliliği sağlayan ve çevre dostu ürünler de gündemdeki yerini korudu.


HABER

7

11-17 NİSAN 2016 TARİHLERİ ARASINDA ALMANYA’NIN MÜNİH ŞEHRİNDE ÜÇ YILDA BİR GERÇEKLEŞEN BAUMA MÜNİH FUARI’NDA TÜRK YAPI MALZEMELERİ SEKTÖRÜ INFO STAND İLE KATILDI. FUAR SÜRESİNCE BİRÇOK

ZİYARETÇİNİN AĞIRLANDIĞI STANTI MÜNİH ATAŞESİ İSMET SALİHOĞLU VE BAŞKONSOLOS MESUT KOÇ ZİYARET ETTİ.

Bauma Münih Fuarı’na Türk baretleri damga vurdu

CENTRAL HOL: Hırdavat&el aletleri - Boya - Ev gereçleri - Elektrik&sıhhi tesisat gereçleri - Milli katılım pavyonları - İnovatif ürünler sergisi - NHS seminerleriNORTH HOL: Bahçe ekipmanları - Evcil hayvan ekipmanlarıDIŞ MEKAN: Barbekü ekipmanları - Bahçe ekipmanları

FUAR ALANI ÜÇE BÖLÜNDÜ

Fuara katılan firmalarla ikili iş görüşmeleri organize edildi ve birlikte gerçekleştirilecek projeler değerlendirildi.

8

HABER

KOBİ’ler 12’nci kez zirvedeydi TÜRKİYE ODALAR VE

BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB), KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME

İDARESİ BAŞKANLIĞI (KOSGEB) VE TÜRKİYE KÜÇÜK VE ORTA

ÖLÇEKLİ İŞLETMELER, SERBEST MESLEK MENSUPLARI VE

YÖNETİCİLER VAKFI (TOSYÖV) İŞBİRLİĞİYLE DÜZENLENEN

12’NCİ KOBİ ZİRVESİ 27-28 NİSAN TARİHLERİ ARASINDA İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİ.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB),Türkiye Küçük

ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı (TOSYÖV) işbirliğiyle 27-28 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da 12’nci KOBİ Zirvesi gerçekleştirildi. ‘Girişimci ekosistem’ ana teması çerçevesinde iki gün boyunca yapılan oturumlarda ‘Girişimci Dostu Düzenleyici Çerçevenin Geliştirilmesi’, ‘Yenilikçi Girişimciliğin Desteklenmesi ve Sınai Mülkiyetin Önemi’, ‘Tematik ve Genel Destekler’, ‘Girişimcilerin Finansmana Erişiminin Kolaylaştırılması’, ‘Savunma Sanayi ve Uydu Uzay Teknolojilerinde KOBİ’ler’, ‘Girişimcilik Kültürünün

Geliştirilmesi, Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri’ değerlendirildi. Sektörün önemli temsilcilerini buluşturan zirve sonrasında, ortak akıl ve sinerjiyle hazırlanan sonuç bildirgesi kamuoyunun değerlendirmesine sunuldu. Zirvenin açılışında konuşan eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakını Işık, Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’unun KOBİ olduğunu belirterek, istihdamın yüzde 75,8’ini ve ihracatın da yüzde 56’dan fazlasını KOBİ’lerin yaptığını söyledi.

“EKONOMİNİN BEL KEMİĞİ”Ekonominin bu kadar bağımlı olduğu bir alanı çok daha yakından takip etmeleri gerektiğini dile getiren Fikri Işık, KOBİ’lerin toplumsal faaliyetlerin kılcal damarı, ekonominin bel kemiği olduğunu ifade etti. Işık, KOBİ mekanizması çalışmayan bir ülkenin ekonomik açıdan başarılı olamayacağını kaydederek, KOBİ’lerin değişen ekonomik şartlara çok hızlı uyum sağladığını aktardı. Türkiye’nin son 13 yılda kaydettiği ilerlemede aslan payının KOBİ’lerin olduğunu belirten Işık, KOBİ’lerin bu alandaki katkılarından bahsetti. Bakan Işık, 2006 yılında 1,5 milyon olan KOBİ sayısının iki katına çıkarak 3 milyona ulaştığını dile getirerek, KOBİ’lerin dünyayla rekabet etme konusunda hızla ilerlediğini aktardı. KOBİ’lerin nitelikli olmasını ve kurumsallaşmasını istediklerini ifade eden Işık, üçüncü jenerasyondan dördüncü jenerasyona

geçme konusunda KOBİ’lerin yaşadığı sıkıntılara değindi. Işık, bu nedenle KOBİ’lerin kurumsallaşması gerektiğini vurguladı.

MANEVRA ALANLARI GENİŞAçılışta yaptığı konuşmada AR-GE ve inovasyonla yüksek teknoloji ürünlerin ancak üretilebileceğine işaret eden İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Rıdvan Mertöz, küreselleşmeyle beraber ekonomilerin işletme tipi tercihlerinde değişimler yaşandığını, eski dönemin seri ve kitlesel üretim yapan hantal büyük

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Girişim Bankacılığı Pazarlama Müdürü İbrahim Coşkuner ise her yıl 295 bin işletme kurulduğunu anımsatarak, bu işletmelerin finansman ihtiyacının bir şekilde karşılanması gerektiğini söyledi. TEB olarak yeni kurulan işletme sayısındaki artışı takip ederek, girişim bankacılığına yöneldiklerini anlatan Coşkuner, “Sermaye ihtiyacı olan yaklaşık 31,4 milyar liranın her yıl ekonomiye kazandırılması gerektiğini gördük. Girişimcileri yeni nesil KOBİ kitlesi olarak görüyorum. Ülkemiz bu kitleyi iyi değerlendirebilir” ifadelerini kullandı.

“HER YIL 295 BİN İŞLETME KURULUYOR”

Zirvenin, ‘Girişimci ekosistem’ ana teması çerçevesinde iki gün boyunca yapılan oturumlarda KOBİ’lerin içinde bulundukları genel durum değerlendirildi ve KOBİ’lerin yüksek teknolojili üretime geçerek kurumsallaşma süreçlerinin tamamlanmasının getireceği avantajlar masaya yatırıldı.


HABER

9

boy işletmelerinin yerine KOBİ’lerin tercih edildiğini belirtti. KOBİ’lerin değişen piyasa koşullarına hızlı uyum yetenekleri, esnek üretim yapıları, bölgeler arasında dengeli büyüme, işsizliğin azaltılması ve yeni iş alanları açılmasındaki katkıları gibi bir dizi olumlu özellikleri nedeniyle, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasının temel taşları olduğuna dikkat çeken Başkan Mertöz, “Türkiye’nin 5-6 büyük holdingiyle hedeflenen büyümeyi yakalayamayacağı ortada. Bu sebeple KOBİ’lerin büyüyüp gelişmesi ülkemiz için çok önemli. Rakamlara bakacak olursak, Türkiye ihracatının yüzde 59,2’si KOBİ’ler tarafından gerçekleştiriliyor” dedi.

“KOBİ’LER ULUSAL EKONOMİYE KATKI VERİYOR”Ekonomimizde önemli bir yeri olan KOBİ’ler için girişimcilik ve yenilikçiliğin önemli kavram olduğunun önemine değinen Rıdvan Mertöz, şunları söyledi: “Çünkü bu durum doğrudan ulusal ekonomiye katkı veriyor. Yenilikçilik bir ülke için sürdürülebilir büyümenin, toplumsal refahın, yaşam kalitesi artışının, yeni teknoloji üretiminin, uluslararası rekabetin ve istihdamın sağlanmasında en önemli çözümlerden biri. Girişimciler, hızla değişen müşteri istek ve ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için sundukları ürün veya hizmet üzerinde, kolayca taklit edilemeyecek bir yenilik arayışındalar. Çünkü girişimciler yeni fırsatlar kollama peşindedirler ve yeniliğin de bu fırsatları yakalayabilmek için bir araç olduğunun bilincindeler. Son günlerde yoğun olarak sanayi gündeminde olan ‘Endüstri 4.0’ stratejisi de üretim sektöründeki önemli endüstriyel devrimler sonrası ülkelerin ve şirketlerin küresel boyutta yaşanan

değişimlere ayak uydurmak zorunda kalması ve artan rekabet koşulları arasında rekabet üstünlüklerini devam ettirebilmeleri amacıyla geliştirildi.”

AR-GE VE İNOVASYON ÖNEMLİBaşkan Mertöz konuşmasında 2023 yılı hedeflerine de dikkat çekti. “2023 yılında 500 milyar dolar ihracatı yakalayabilmek için yenilikçi ve girişimcilik kültürünün desteklenmesi ve gelecek yıllardaki ekonomik büyüme hedeflerinin içerisine, AR-GE’ye dayalı, sınai mülkiyet haklarından doğmuş, inovatif ürünlerin ihracatı konmalı” yaklaşımının altını çizen Mertöz, şu bilgileri verdi: “Özellikle yüksek teknolojili ürün ihracatımızı artırarak hedeflerimize ulaşmamız mümkün. 2005 yılında yüzde 5,9 olan yüksek teknolojili ürün ihracatımızın 2014 yılında yüzde 3,4 seviyesinde kaldığını gördük. Söz konusu Türkiye’ye uygun yeni büyüme modeli ve 500 milyar dolarlık 2023 ihracat hedefinin akıbeti olunca Güney Kore modelini daha sık duyar olduk. Güney Kore ekonomisi çok değil 20 yıl önce, Türkiye’nin bile gerisinde iken, bugün dünya pazarlarına çıkan LG, Samsung ve Hyundai gibi dev markaları ve yüksek teknolojiye dayalı ihracatıyla dünya ticaretinde söz sahibi olmayı başardı.”

“2023’E KADAR SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR BÜYÜME” TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sönmez, 12’nci KOBİ Zirvesi’ne ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “12. KOBİ Zirvesi’nin girişimcilik konusuna odaklanması, Türkiye’nin yaşamakta olduğu kapsamlı dönüşüm süreçleriyle örtüştüğü için önemli. Bilindiği gibi hükümet Türkiye Girişim Stratejisi ve Eylem Planı’nı (GİSEP) açıkladı. Bu konuda, altı stratejik hedef ve 64 eylem planı belirledi. Ülke olarak hedefimiz, en geç 2023 yılına kadar, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için küresel rekabet koşullarını kazanmak. Bu mümkün tek çaresi, düşük teknolojili geleneksel üretimden çıkarak, yüksek katmadeğerli üretime geçmek. Bu temel şartın ön şartı ise beşeri sermaye açısından yaratıcı, yenilikçi ve girişimci olmaktan geçiyor.”

HEDEF, DAHA GENİŞ PAZARLARTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ise Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracata ve dünya ihracatından yüzde 1,5 paya ulaşma hedefi bulunduğunu anımsatarak, “Hedeflerimizi gerçekleştirmek için KOBİ’lerimizi ürettiği ürünlerin katma değerini artırmaları ve bu ürünleri daha geniş pazarlara sunmaları gerekiyor. Biz de TİM ailesi olarak bünyemizdeki 60 ihracatçı birlikle tam destek veriyoruz. Henüz ihracat yapmamış KOBİ’lerimizi de ihracatçı ailesine katmak için çalışıyoruz. Eğitim programları, seminerler ve ticaret heyetleri düzenliyoruz. KOBİ’lerimizin farklı pazarlara açılmasına imkan hazırlıyoruz” diye konuştu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sektörler ve Girişimcilik Daire Başkanı Ozan Acar, şirketlerdeki yönetim zafiyetlerini iyileştirmenin önemine dikkat çekti. Şirket yönetimlerinin bilgi teknolojilerini kullanarak yönetim kalitesini iyileştirebileceğini belirten Acar, “Türkiye’deki tüm şirketler içinde özgün teknoloji çözümlerini kullanan işletmelerin sayısı toplamın yüzde 3,7’si düzeyinde. Teknolojileri yaygınlaştıracak sistemi henüz sağlamadığımızı görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Halkbank KOBİ Pazarlama Daire Başkanı Hüsnü Devrim girişimcilere verilen kredilerden sonra proje sahiplerinin ticarileşmesinin önemine işaret ederek, “Artık güzel projeleri olan insanlar sadece bankalardan değil, her yerden bütçe bulabiliyor. Önemli olan girişimcinin finansmana eriştikten sonra ticarileşip ticarileşmediği. Resmin bu yönüne de bakılması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

“ÖZGÜN TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERİNİ KULLANAN İŞLETMELER YÜZDE 3,7”

“GİRİŞİMCİNİN FİNANSMANA ERİŞTİKTEN SONRA TİCARİLEŞİP TİCARİLEŞMEMESİ ÖNEMLİ”

10

HABER

TÜRKİYE ALÜMİNYUM HAMMADDE İHTİYACININ YÜZDE 95’İNİ İTHAL EDEREK, ARA VE SON MAMUL ÜRETİMİNDE KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLE

ÖNDE GELEN İHRACATÇI ÜLKELER ARASINA GİRDİ. 130 MİLYAR DOLARLIK DÜNYA ALÜMİNYUM PAZARINDAN, 4 MİLYAR DOLAR PAY

ALAN TÜRKİYE, ALÜMİNYUM FOLYO İHRACATINDA YÜZDE 2,5’LİK ORANLA YEDİNCİ SIRADA YER ALIYOR.

Alüminyum özellikle inşaat, otomotiv, dayanıklı tüketim, ulaştırma ve ambalaj sektörleri başta olmak üzere endüstrinin ve yeni

teknolojilerin gelişmesiyle her geçen gün kullanımı artan bir ürün. Dünyadaki alüminyum tüketiminin yıllar içinde artması ve önümüzdeki 10 yıl içinde sektörün yılda yüzde 5 ile 7 arasında büyümesi öngörülüyor. Bu büyüme öngörüleri, önemli bir ihracat potansiyeli olan Türkiye alüminyum sektörü için önemli bir fırsat. Bu fırsatı değerlendiren Türkiye, gelişmiş ülkelere kıyasla daha düşük olan kişi başına düşen alüminyum kullanımını artırma fırsatı da yakalayacak. Dünyadaki toplam alüminyum pazarının büyüklüğü 130 milyar dolar, Türkiye alüminyum sektörünün büyüklüğü

ise yaklaşık 4 milyar dolar ve dünya alüminyum pazarından yüzde 3.25 pay alıyor. Önemli bir büyüme potansiyeline sahip olan ve Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri haline gelen alüminyum sektörünün gelişiminin sürdürülebilirliği için, teknolojik altyapının güçlendirilmesi önem kazanıyor. Bunun yolu ise inovatif çalışmalara ağırlık vermekten, AR-GE yatırımlarının artırılmasından geçiyor. Sektörün gelişmesi, Türkiye’nin alüminyum konusunda bir marka haline gelmesi, dünyada daha saygın bir yer edinebilmesi için önemli. Böylece dünyada kalite, nitelik ve çeşitlilikte üretimiyle önemli bir ticaret hacmi kazanan alüminyum sektörü, marka imajını güçlendirdiği takdirde, uluslararası pazarlarda eli güçlenerek daha da rekabetçi hale gelecek.

ÇİN, DÜNYA ÜRETİMİNİN YÜZDE 52’SİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ Dünyada 2014 yılında 53 milyar 127 milyon ton birincil alüminyum üretildi. Birincil alüminyum üretimi, dünya toplam alüminyum ticaretine paralel bir yapı gösterdi. Dünyada yaşanan ekonomik krizler, birincil alüminyum üretiminin düşmesine, dünya ticaretinde ise ithalat ve ihracat dengesinin bozulmasına yol açtı. 2014 yılında 27,5 milyon tonla dünyanın en büyük birincil alüminyum üretimini yapan Çin, dünya üretiminin yüzde 52’sini gerçekleştirdi. Avrupa ve Amerika’da yıllar içinde birincil alüminyum üretimi azalırken, Çin son 20 yıl içinde üretimini katlayarak artırdı ve dünyanın en büyük birincil alüminyum üreticisi oldu. Son 14 yılda alüminyum sektöründe ortalama her yıl yüzde 6’lık bir büyüme yaşanan dünyada, 2014 yılı itibarıyla 57,3 milyon dolar değerinde 24,9 milyon ton alüminyum hammadde ithalatı gerçekleşti. En büyük alüminyum hammadde ithalatı yapan ülkeler sırasıyla ABD, Japonya, Almanya, Hollanda, Kore, İtalya ve Türkiye. Türkiye 2014 yılında

Alüminyum sektörü katma değer üretiyor


HABER

11

dünya alüminyum hammadde ithalatının yüzde 4.4’ünü gerçekleştirerek yedinci sırada yer aldı. Ayrıca aynı dönemde 2,5 milyar dolar değerinde, 1,9 milyon ton alüminyum hammadde ithalatı yaptı. Dünya alüminyum satışlarında ilk üçte sırasıyla Çin, Almanya ve ABD yer alıyor. Türkiye dünyadaki toplam alüminyum satışının yüzde 1.5’ini gerçekleştirerek 21’inci sırada yer aldı. Bugün dünyada alüminyum ithalatı yapan birinci ülke Almanya, onu ABD ve Japonya takip ediyor. Türkiye, toplam dünya alüminyum ithalatından yüzde 2 pay alarak 15’inci sırada yer alıyor. Türkiye en büyük birincil alüminyum ithalatını Rusya’dan yapıyor, ardından Tacikistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri geliyor.

İTHALATININ YÜZDE 60’INI İHRAÇ EDİYORTürkiye’nin alüminyum dış ticaretinde yıllar içinde en büyük kalemi, birincil alüminyum ithalatı oldu ve bu kalem toplam alüminyum ithalatının yaklaşık yüzde 80’inini oluşturuyor. Türkiyeithal ettiği alüminyum miktarının yüzde 60’ı kadar alüminyumu ihraç ediyor. Ülkenin ihracat ithalat dengesizliğinin yüzde 40 civarında olması ve bu sektörde ithalat bağımlılığı yaşanması nedeniyle sektörün büyümesiyle cari açığın artacağı gerçeği, kötü bir senaryo çiziyor. Ancak, Türkiye’nin ihtiyacı olan alüminyumu karşılayacak alüminyum hammaddesi olmayan bir ülke olarak, ithalat kaleminde en düşük katma değerli alüminyum hammaddeyi alıp ülke içinde işleyebilmesi. Ülkemiz alüminyum hammadde ihtiyacının yüzde 95’ini ithal ederek, ara mamul ve son mamul seviyelerinde dünyada önemli ihracatçı ülkeler arasına girdi. Türkiye alüminyum üretimi ve ihracatının en güçlü olduğu yarı mamul üretim sektörleri olan ekstrüzyon sektöründe dünya ticaretinin yüzde 4’ünü gerçekleştiriyor ve dünyada yedinci sırada. 2014 yılında 159,313 ton ekstrüzyon ürünü, başta Almanya olmak üzere Irak, Türkmenistan gibi ülkelere ihraç edildi. Yassı mamulde Türkiye dünya ticaretinin yüzde 2.2’siyle dünyada 11’inci sırada, alüminyum folyo

ihracatında da yüzde 2.5 payla yedinci sırada yer alıyor. Yassı mamulde de en büyük ihracat Almanya’ya yapılıyor. Ekstrüzyon ürünlerinden farklı olarak yassı mamul ihracatının yapıldığı ilk beş ülke Avrupa ülkeleri. Türkiye’de 2014 yılında yassı ürünler üretiminde bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 5, folyo ürünler üretiminde ise yaklaşık yüzde 7 artış oldu. 2014 yılında bir önceki yıla göre yassı ürünler ihracatı yaklaşık yüzde 5 artarken, 2015 yılının ilk altı ayında ihracat bir önceki yıla göre aynı seviyede kaldı. Folyo ürünler ihracatı ise 2015 yılının ilk altı ayında bir önceki yılla hemen hemen aynı seviyede kaldı. Ekstrüzyon ihracatında ise bir daralma gözlemlendi. Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda yaşanan siyasi ve ekonomik belirsizlikler alüminyum pazarlarında da etkisini gösterdi, bu etki 2014’te kaydedilen büyüme oranlarını yavaşlattı.

İTHALAT SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYORAlüminyum sektörünün ekonomik ve finansal değerlerini etkileyen en önemli faktörlerden birinin alüminyum hammadde pazarlarındaki dengeler olduğunu söyleyen Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, bu faktörün Türkiye alüminyum pazarına yansıdığını dile getiriyor. Diğer faktörlere de değinen Kibar, “Hammadde üretiminin ülkemizde sınırlı olması, üretim tesislerinin yeterli seviyede ve kapasitede yapılanmaması, sektörümüzün yurt dışına olan bağımlılığı sebebiyle yüksek miktarlarda ithalat yapılması da önemli etkenler arasında. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için birincil alüminyum hammadde üretiminin artırılması ve Türkiye pazarına sunulması gerekiyor” diye konuşuyor. Ülkemizdeki yüksek enerji maliyetlerinin uluslararası pazarlardaki rekabet gücümüzü zayıflatmasının diğer önemli bir konu olduğunu belirten Kibar, gelişmiş batı ülkelerine göre sahip olduğumuz iş gücü maliyeti avantajımızın, yüksek enerji maliyetleri sebebiyle rekabetçi güce çevrilemediğini, reel sektörümüzün güçlenmesine ve uzun vadeli ekonomik

hedeflerimize ulaşmamıza engel teşkil ettiğini düşünüyor. Türkiye’nin alüminyum konusunda dünyada söz sahibi ülkeler arasına girebilmesi için, katma değeri daha yüksek ürünlere odaklanılması, kapasite kullanımlarının yükselmesi ve alüminyum geri dönüşümünün ön plana çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kibar, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Alüminyum yüzde 100 geri dönüştürülebilir, çevre dostu bir metal. Bu nedenle ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir kılınması için geri dönüşüm faaliyetlerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması çok önemli. Ülkemizin yakın zamanda yassı haddelenmiş alüminyum mamul üretiminde söz sahibi ülkeler arasına gireceğini söyleyebiliriz. Önemli olan kapasite fazlasını ihracatla dengelemek ve pazarlarımızı haksız ithalata karşı korumak.”

“TÜRKİYE ALÜMİNYUMDA MARKALAŞMALI” Alüminyum sektörünün aynı hızla devam edebilmesi, 2023 hedeflerini yakalayabilmesi ve firmaların hızla değişen taleplere uyum sağlayabilmesi için AR-GE çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerektiğine dikkat çeken Kibar, “Kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması ve enerji maliyetlerinin dünya ölçeğinde rekabet edilebilir seviyeye çekilmesi, küresel rekabet gücümüzü pozitif yönde etkileyecek. Bu anlamda bir diğer kritik nokta ise, Türkiye’yi alüminyumda markalaştırabilmek. Başka bir ülkedeki potansiyel müşteri, alım kararını verirken Türk firmalarını uygun bir seçenek olarak görebilmeli. Bunun için de hizmet ve

Ali Kibar

12

HABER

ürün kalitesini uygun fiyatla birleştirmek şart. Şayet sektörümüzde bu koşulları sağlayan firmaların sayısı artarsa ve hammadde enerji bağlamındaki sorunlar azaltılabilirse, 2023 yılında ülkemizi parlak bir alüminyum sektörünün beklediğini söyleyebiliriz” diyor. Alüminyum kullanımındaki talep ve üretim artışıyla birlikte hem ülkemizde hem de dünyada sürekli bir gelişme olduğunu dile getiren Ali Kibar, güncel verilere göre ülkemizdeki toplam alüminyum tüketiminin 1 milyon 800 bin tonun üzerine, kişi başına düşen alüminyum tüketiminin ise son beş sene içinde neredeyse iki katına çıktığını, bunun da alüminyum sektörünün sahip olduğu önemli büyüme potansiyelini gösterdiğini söylüyor.

“DÜNYADAN YÜZDE 3,25 PAY ALIYORUZ”130 milyar dolarlık dünya alüminyum pazarından, 4 milyar dolarlık payla yüzde 3.25’ini aldığımızı dile getiren Girişimci Alüminyum Sanayici ve İşadamları Derneği (GALSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kırboz, 2015 yılına kadar hızla yükselen bir pazar grafiği olan sektörün, 2015 yılında işleme alınan birtakım vergiler ve 2016 yılında yine gündeme gelen ücret artışlarındaki ani ve dik yükselişler nedeniyle rekabette çok zorlandığını, özellikle Avrupa pazarında sürekli müşteri kaybı yaşadığını açıklıyor. Kırboz, “Avrupa bizlere rekabet anlamında yaptırımlar koyarak pazardan uzak

kalmamızı sağlarken, kendi üreticisine çeşitli yollarla ucuz hammadde temin ediyor ve Türk firmalarının bu pazardaki hakimiyetine önemli sekte vuruyor. Bugün Romanya LME + 325 USD fiyatla biyet temin ederken, ülkemiz üreticisi aynı hammaddeyi LME + 390 USD seviyelerinde ancak temin edebiliyor. Bu şartlarda daha hammadde ayağında rekabet şansımız yok oluyor” diyerek sektörün en büyük sorununa dikkat çekiyor. Türkiye alüminyum sektörünün 2014 yılında yükselen grafiğini devam ettirdiğini, 2000’li yıllarda başlayan yatırımların devreye alınmasıyla kapasite artışı olduğunu, bir yandan da hammadde tedarik riskleri oluşmaya başladığını belirten Kırboz, ithal kaynaklı bir hammaddeyle çalışan sektörün, döviz ve kur hareketlerinden etkilenmeye devam ettiğini ifade ediyor. Kırboz, 2014 yılının başlarında bin 700 USD/ton seviyesinde başlayan fiyatların yıl bazında yukarı hareketlerle devam ederek, ağustos ayında 2 bin 150 USD/tonlar seviyesine kadar çıktığını ancak 2015 yılını bin 950 USD/ton olarak kapattığını, hedeflerin tutturulamadığını anlatıyor.

“2015’TE ÜRETİM YÜZDE 30 DÜŞTÜ”Kırboz, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Bunun temel faktörü genel kriz piyasası olduğu söylenebilir ama ülkemiz açısından iyi başlanan bir yıl da ilk olumsuz veri Avrupa’daki bazı kurumların Türkiye’de TEV uygulamasının gerektiği şekilde işlemediğini öne sürerek, nihai noktada vergi uygulamaya kalkması ilk tepkiye neden oldu. Ülke kotası, özel anlaşmalar, diğer ülkelere ihracat sistemi gibi hiçbir uygulama gündeme alınmadan devreye sokulan bu vergi, 2015 yılının ilk darbesini sektöre vurdu. Paritede oluşan makas daralması dolarla fiyatlanan hammaddenin euro olarak satışı ve bu satıştan tekrar dolara dönülmesi değer eşitlik makasının kapanmasıyla karlılığı çok alt seviyelere taşıdı. Seçimler, işçilik maliyetleri gibi diğer sorunlarla birlikte genel olarak karlılık düştüğü gibi üretim de düşmeye devam etti. Araştırmalarımız yüzde 30’luk bir üretim düşüşü olduğunu gösteriyor.”

TÜRKİYE ALÜMİNYUM SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİÜlkemizde alüminyum sektörü, özellikle Seydişehir Alüminyum Tesisleri’nin devreye alınmasıyla hızlı bir üretim ivmesi kazandı. 1950’li yıllarda üretim malları grubunda yer almaya başlayan alüminyum döküm sanayi ve iletken teli olarak başlayan üretim sürecine, alüminyum mutfak kapları ve bu kapların üretiminde kullanılan yassı mamullerle birlikte ekstrüzyon sanayi ve diğerleriyle devam etti. 1980’li yıllardan itibaren ülkemize gelmeye başlayan Uzak Doğu malı ekstrüzyon preslerinin düşük yatırım maliyeti ve alüminyumun sanayi içinde kendisine hızla ikame ürün olarak alan açması, ekstrüzyon kapasitesini hızla artırdı. Avrupa’da işçilik maliyetlerinin yüksek olması, bizlerden çok önce çevre kanunları ve yaptırımlarının uygulamaya konulması Avrupa’da özellikle kirli ve kimyasal içerikli imalatı zor veya maliyetli hale getirdi. Bu da Türkiye alüminyum sanayisinin pazarda güçlenmesine neden oldu. Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası’nın Metalurji dergisi 177’nci sayısında çıkan ‘Alüminyum Sektör Değerlendirme’ yazısına göre bugün ülkemizde tek bir tane birincil alüminyum üreticisi olması nedeniyle kıyaslama yapılamıyor ama genellikle hammadde üreticileri (ikincil yeniden ergitme işlemi yapan firmalar) iç pazara hitap ediyor ve üretimlerin yüzde 95’ten fazlası iç talebi karşılamak üzere ayrılıyor. En büyük ihracat kalemleri olan ara mamul statüsündeki döküm, yassı, ekstrüzyon ve iletken firmaları arasında, döküm ve yassı mamul firmalarında heterojen bir yapı var ve ihracatın yüzde 80’den fazlası sektördeki domine birkaç firma tarafından gerçekleştiriliyor. Ekstrüzyon firmalarında daha homojen bir yapı olmasına rağmen bu sektörde de ihracatın yüzde 41’ini sektördeki yedi firma yapıyor. Son mamul firmalarına bakıldığında daha yüksek katma değerli ürünler olmasına rağmen ara mamul firmaları kadar ihracatta etkili olmadıkları görülüyor. Türkiye, alüminyum sektöründe dünya çapında kendini en çok ara mamul ürünlerde gösterdi ve bugüne kadar gelişimi bu yönde oldu.

Celalettin Kırboz


HABER

13

Toplam 3,3 milyar dolar ihracat değerinin 2,7 milyar doları ara mamul grubu tarafından yapılıyor. Oysa ülke olarak sınırlı enerji ve doğal kaynaklarımız gerçeğiyle en büyük avantajımız sahip olduğumuz genç ve büyük sayıdaki iş gücü. Bu noktada ara mamul üretiminin yanı sıra katma değeri daha yüksek olan son mamul grubuna doğru kaymamız gerçeği kaçınılmaz. Alüminyum sektöründe ekonomik büyüklük tüm sektörlerdeki cironun toplanmasıyla 20 milyar TL civarında görünmesine rağmen, mükerrerlik nedeniyle gerçek ekonomik büyüklük 15 milyar TL civarında. Sektördeki toplam bin 500’den fazla firmadan sadece yüzde 2.3 oranında 38 firma toplam cironun yüzde 50’sini gerçekleştiriyor. Yassı mamul ve folyo üreticisi firmaların sayıları az, ancak büyüklük ve kapasiteleri yüksek. Sektörde toplam yassı ve folyo üretiminde tahmini olarak 600 bin ton/yıl üzerinde kapasite olduğu tahmin ediliyor. Sektörde üç büyük firma yassı mamul kapasitesinin yüzde 70’inden fazlasına sahip.

EKSTRÜZYON PRESİ YATIRIMLARI SÜRÜYOREkstrüzyon sektöründe 12 firma tüm ekstrüzyon ürünleri cirosunun yüzde 78’ini gerçekleştiriyor. Ekstrüzyon sektöründe 78 firmayla toplam ekstrüzyon kapasitesinin 600 bin ton/

yıl üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Ekstrüzyon firmalarının büyüklüklerinin artmasıyla birlikte kapasite kullanımoranları artıyor. Sektörde hâlâ atıl kapasitenin olduğu biliniyor. Ancak günümüzde hem kapasite artırımı hem de modernizasyon maksatlı yeni ekstrüzyon preslerine yatırımların yapıldığı biliniyor. Türkiye’de toplamda 170’den fazla ekstrüzyon presi olduğu tahmin ediliyor ve 6000 serisi alaşımlar için uygun direkt ekstrüzyon presleri kullanılıyor. Döküm sektöründe yaklaşık 195 civarında firmanın üretimlerinden satışlarının yüzde 92’si dokuz büyük firma tarafından gerçekleştiriliyor. Döküm sektöründe kapasite kullanım oranın yüzde 80’lere yakın olduğu tahmin ediliyor ve sektörde 195 firmayla tahmini olarak 350 bin ton/yıl alüminyum döküm kapasitesi olduğu düşünülüyor. İletken sektöründe ise diğer sektörlere göre daha az sayıda firma var, toplam üretimin yüzde 80’i sadece dört firma tarafından gerçekleştiriliyor. Sektörde en fazla son mamul üreten firma bulunuyor ve bu firmaların toplam bin 100 civarında olduğu tahmin ediliyor. İkincil alüminyum sektöründe faaliyet gösteren firmaların bir kısmı ekstrüzyon sektörüne hammadde üretmek üzere yeniden ergitme ve billet döküm işlemi yapıyor, bir kısmı alüminyum hurdaları

toplayıp ayrıştırarak geri kazanım veya deoksidant dökümü gerçekleştiriyor. İkincil alüminyum sektöründe dönen toplam 324 bin ton alüminyumun büyük bir bölümü, ergitme ve döküm işlemleri, ekstrüzyon, yassı ve döküm firmalarının kendi bünyelerindeki ergitme ocaklarında yapılıyor ve satış cirolarına yansımadan firmaların iç döngülerinde yer alıyor. Alüminyum sektöründe bin 500’ün üzerindeki firmada toplamda 50 binden fazla istihdam sağlandığıtahmin ediliyor. Alüminyum özellikle inşaat, dayanıklı tüketim, ulaştırma ve ambalaj sektörlerinde olmak üzere endüstrinin ve yeni teknolojilerin de gelişmesiyle her geçen gün kullanımı artan bir ürün olarak karşımıza çıkıyor.

ALÜMİNYUM İHRACATI 2015 (2014 KARŞILAŞTIRMALI)

MAL GRUBU

% FARK (2014 - 2015) OCAK - ARALIK 2014 OCAK - ARALIK 2015

MİKTAR DEĞERMİKTAR

(KG)DEĞER

(FOB USD)BİRİM FİYAT

MİKTAR (KG)

DEĞER (FOB USD)

BİRİM FİYAT

ALÜMİNYUM KÜLÇE - 3.62 - 15.03 52,031,191 123,257,321 2.37 50,145,164 104,734,194 2.09

ALÜMİNYUM ÇUBUK & PROFİLLER - 2.61 - 7.52 158,687,363 657,366,712 4.14 154,549,831 607,950,685 3.93

ALÜMİNYUM SAC & LEVHA 6.28 - 4.99 178,234,717 531,239,115 2.98 189,423,200 504,755,393 2.66

ALÜMİNYUM FOLYO 21.43 7.11 64,954,015 242,337,496 3.73 78,871,171 259,576,283 3.29

ALÜMİNYUM BORU - 9.66 - 18.21 8,227,787 27,538,588 3.35 7,432,800 22,525,152 3.03

ALÜMİNYUM İNŞAAT AKSAMI - 6.64 - 17.87 48,258,136 286,651,217 5.94 45,051,714 235,425,962 5.23

ALÜMİNYUM ÖRME HALAT - 46.29 - 45.97 49,384,434 125,316,698 2.54 26,522,126 67,705,597 2.55

ALÜMİNYUM MUTFAK EŞYASI 8.69 1.75 19,842,967 116,784,140 5.89 21,566,678 118,823,515 5.51

ALÜMİNYUM HURDA 17.11 - 13.28 15,468,457 25,603,218 1.66 18,114,371 22,203,568 1.23

ALÜMİNYUM KAPLAR 7.02 - 7.03 10,210,767 82,621,612 8.09 10,927,143 76,815,182 7.03

ALÜMİNYUM DÖKÜM 8.42 - 8.72 9,574,782 63,399,400 6.62 10,380,502 57,873,542 5.58

ALÜMİNYUM DİĞER 56.32 17.68 39,694,551 226,685,954 5.71 62,049,135 266,772,851 4.30

ALÜMİNYUM TOPLAMI: 3.13 - 6.52 654,569,166 2,508,801,471 3.83 675,033,833 2,345,161,924 3.47

Kaynak: İMMİB

14

HABER

İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI

BİRLİĞİ’NİN (İDDMİB), 2015 YILI OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI 12 NİSAN 2016

TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİ. EKONOMİ BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ

AHMET ERDOĞAN’IN DA KATILDIĞI GENEL KURULDA, 36 FİRMANIN

TEMSİLCİSİ YER ALDI.

İDDMİB genel kurulda yol haritasını belirledi

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin (İDDMİB), 12 Nisan 2016 tarihinde 2015 yılı olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirildi. Genel kurulda öncelikle gündem

maddeleri çerçevesinde başkanlık divanı ve divan katipleri seçildi. Mesan Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.’den Ali Osman Mertöz divan başkanlığına seçildi. Özkan Kapı Pencere Aks. ve Tic. Ltd. Şti. temsilcisi Ferruh Özkan ile Korkmaz Dış Ticaret Ltd. Şti.’den Rahmi Korkmaz katip üyesi seçildi. Başkanlık divanının yerini almasından sonra birliğin 2016 yılı programı hakkında bilgi vermek üzere İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz bir konuşma yaptı. Mertöz, üyelerin daha çok ihracat yapabilmesini sağlamak amacıyla çeşitli etkinliklerde bulunulduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: “Öncelikle ihracatımızın artması

için İDDMİB olarak, çeşitli sektörlerimize yönelik uluslararası fuarlara milli veya info stand organizasyonlarıyla katılıyoruz. 2016 yılında beş fuara milli ve sekiz fuara da info stand olarak katılmayı planlıyoruz. Yine sanayici, akademisyen, girişimci ve öğrencileri bir araya getirmeyi hedefleyen AR-GE Proje Pazarı faaliyetlerine İDDMİB olarak Metalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı’yla katıldık ve dört yılda binden fazla proje başvurusu aldık.”

ÇALIŞTAYLAR DEVAM EDECEK Ülke olarak ihracatın artması ve süreklilik kazanması adına çalışmalarının son hızla devam ettiğine işaret eden Başkan Mertöz şöyle devam etti: “Dolayısıyla alt sektörlerimizin ihracat yol haritasını çizmek ve ihracatçılarımızı geleceğe taşıyacak stratejileri belirlemek amacıyla sektörel toplantılarımızı ve çalıştaylarımızı gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Üyelerimizin daha çok ihracat yapabilmesi ve yeni pazarlara açılabilmesi için ‘Uluslararası Rekabeti Geliştirme Tebliği’ kapsamında ‘Yurt Dışı Pazarlama Takımları’ oluşturduk. 2012 yılında 31 firmayla başladığımız ‘Türk Ev ve Mutfak Eşyaları URGE’ projesi İran’a son heyetini yaparak üç yıllık proje süresini doldurdu. Geçtiğimiz şubat ayında Ekonomi Bakanlığı’nda 135 URGE projesi içinde ‘En İyi Uygulama Örnekleri/

Başarı Hikayeleri’ kitapçığında yer aldı. Mutfak sektörümüz bu sene içinde iki tane daha URGE projesini hayata geçirdi. Bunlardan biri İkinci Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Yurt Dışı Pazarlama Takımı (23 Firma), diğeri Endüstriyel Mutfak Sektörü Yurt Dışı Pazarlama URGE Takımı (49 Firma). İkinci Türk Ev ve Mutfak Eşyaları URGE Takımı ihtiyaç analizini tamamlayarak eğitim sürecine geçmeye hazırlanırken, Endüstriyel Mutfak Sektörü URGE Takımı ihtiyaç analizi süreci içinde. Bir diğer başarıyla tamamlanan URGE Projesi Bağlantı Elemanları, El Aletleri ve Kilitler sektörü Yurt Dışı Pazarlama Takımı URGE Projesi. 18 Firmanın yer aldığı proje geçtiğimiz sene içerisinde altı tane ülkeye beş tane heyet gerçekleştirdi. Yine birliğimizce yürütülen ve bünyesinde 26 firma bulunan Yapı Malzemeleri URGE Takımı geçtiğimiz sene içinde iki ülkeye bir ticaret heyeti gerçekleştirdi. Alüminyum URGE Proje Takımı (27 firma) ise ihtiyaç analizi sürecinde.”

Bu yıl 12’ncisi gerçekleştirilecek İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nda bugüne kadar 3 bin 500’den fazla proje başvurusu yapıldı. Ekonomi Bakanlığı bursuyla toplam 30 tasarımcı yurt dışında eğitime gönderildi. Bu kapsamda yeni konseptlerle yelpazeyi daha geniş tuttuklarını kaydeden Başkan Rıdvan Mertöz, “Dünyaca tanınmış, alanında uzman tasarımcılar aracılığıyla workshoplar düzenledik. Türkiye’nin en köklü organizasyonlarından biri olan yarışmamızın ödül töreni 3 Haziran’da gerçekleşecek. Tasarım olgusunu diğer sektörlere de yaymak adına kazandığımız tecrübemizle, plastik ve metal ambalaj tasarım yarışmasını düzenledik, toplam 398 başvuru aldık” dedi. Bu yıl yarışmanın üçüncüsünü düzenleyeceklerini aktaran Rıdvan Mertöz, tasarım faaliyetlerini sürekli hale getirmeyi planladıklarını belirtti.

TASARIM FAALİYETLERİ SÜREKLİLİK KAZANACAK

İDDMİB, 2015 yılı boyunca, 699 üye firma çalışanına dış ticaret, sektör, iş güvenliği ve kişisel gelişim konularında bin saat eğitim verdi. Birlik ayrıca İstanbul’da düzenlenen ve alt sektörlerle ilişkili fuarlar kapsamında alım heyetleri düzenleyerek, yabancı firmalarla üyeleri bir araya getirdi.


HABER

15

MUTFAK GEREÇLERİ, SOFRA GEREÇLERİ, EV DEKORASYONU, KÜÇÜK ELEKTRİKLİ ALETLER, BANYO AKSESUARLARI, TEMİZLİK ÜRÜNLERİ, MOBİLYA, BAHÇE MOBİLYALARI, EL SANATLARI, SAĞLIK&KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ, YAPAY ÇİÇEKLER, AYDINLATMA ÜRÜNLERİ, HIRDAVAT VE DIY ÜRÜNLERİNİN SERGİLENDİĞİ HONG KONG HOUSEWARE FUARI, 20-23 NİSAN 2016 TARİHLERİ ARASINDA 31’İNCİ KEZ DÜZENLENDİ.

Profesyoneller bu fuardaydı

Hong Kong’ta 20-23 Nisan 2016 tarihleri arasında 31’inci kez düzenlenen Hong Kong Houseware Fuarı’na

toplam 495 metrekarede 23 Türk firması katıldı. 12’nci kez milli katılım organizasyonunun gerçekleştirildiği fuara, üç firma bireysel olarak katıldı. Fuara üç salonda 2 bin 110 katılarak 48 bin metrekare alanda ürünlerini

sergiledi. 114 ülkeden 29 bin kişinin ziyaret ettiği Hong Kong Houseware, profesyonellerin ilgi odağı oldu. Fuara İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz ve İMMİB Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Özer de katıldı. Fuarın birinci gününde Hong Kong Başkonsolosu Korhan Kemik ve Hong Kong Ticaret Ataşesi Ayşe Gül Barkçin ziyaret ederek Türk firmalarıyla görüş

alışverişinde bulundular. Katılımcı ve ziyaretçi sayısı açısından bölgenin sektöre yönelik en büyük fuarlarından biri olan Hong Kong Houseware Fair, Hong Kong’un merkezinde bulunan ve Uzak Doğu’nun en önemli fuar merkezlerinden biri olan, Hong Kong Convention and Exhibition Centre’de (HKCEC) gerçekleştirildi.

ASYA’NIN EN BÜYÜK FUARI Mutfak gereçleri, sofra gereçleri, ev dekorasyonu, küçük elektrikli aletler, banyo aksesuarları, temizlik ürünleri, mobilya, bahçe mobilyaları, el sanatları, sağlık&kişisel bakım ürünleri, yapay çiçekler, aydınlatma ürünleri, hırdavat, DIY ürünleriyle ticari hizmet ve yayınların sergilendiği Hong Kong Houseware, Asya’nın en büyük ev eşyaları fuarı olarak tanımlanıyor ve tüm dünyadan satın almacılar tarafından ziyaret ediliyor. Hong Kong Convention&Exhibition Centre’ın Hall 3D bölümünde toplam 495 metrekare alan tahsis edilen Türkiye standında firmalar fuar süresince paslanmaz çelik, döküm, plastik, melamin, camdan mamul mutfak, banyo ve ev eşyalarıyla dekoratif cam ürünler sergiledi. Türkiye standı özgün malzemeler kullanılarak yapıldı, ana tanıtım konseptine uygun olarak “Discover the Potential” sloganı ve buna ilişkin görsellerle zenginleştirildi.

Uzak Doğu pazarı ve özellikle Çin Halk Cumhuriyeti, dünyanın en önde gelen tedarikçisi konumunda. Bu açıdan bakıldığında Hong Kong Houseware Fuarı, Türk firmalarının bu pazara gelen alıcılara kaliteli, esnek ve hızlı üretim gibi avantajlarını gösterebildiği önemli bir platform. Bu yıl fuarda Japonya, Hindistan, Güney Kore, Avustralya, Endonezya ve Çin’den gelen ziyaretçilerin daha fazla olması dikkat çekti.

KALİTELİ, ESNEK VE HIZLI ÜRETİM AVANTAJI

Çin’in Guangzhou şehrinde yapılan Canton Fuarı’nın, Hong Kong fuarına katkısı olduğu dikkat çekti. Canton Fuarı’nın ev gereçleri fazının 23 Nisan’da başlaması fuarı ziyaret edecek satın almacıları Hong Kong fuarına da yönlendirdi. Dolayısıyla fuardan son derece memnun olan Türk firmaları 2017 yılında da katılmak istediklerini ifade etti.

Fuara İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz ve İMMİB Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Özer de katıldı. Fuarın birinci gününde Hong Kong Başkonsolosu Korhan Kemik ve Hong Kong Ticaret Ataşesi Ayşe Gül Barkçin ziyaret ederek firmalarla görüş alışverişinde bulundular.

16

HABER

TİM NİSAN AYI GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI’NDA GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ’Yİ İHRACATÇI BİRLİK BAŞKANLARIYLA AĞIRLADI. TİM BAŞKANI BÜYÜKEKŞİ, TOPLANTIDA AMAÇLARININ İHRACATÇILARIN KÜRESEL GÜCÜNÜ ARTIRMAK OLDUĞUNU VURGULADI. BAKAN TÜFENKCİ

DE İHRACATÇIYA GÜMRÜKLERDEKİ ŞEFFAF VE TAM OTOMASYONLA KAĞITSIZ İŞLEMLERE YIL SONUNA DOĞRU GEÇİLECEĞİ MÜJDESİNİ VERDİ.

İhracatçı, gümrüklerde hız kazanmak için kağıtsız işlem istiyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), nisan ayı Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda Gümrük ve Ticaret Bakanı

Bülent Tüfenkci’yi ağırladı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin yanı sıra ihracatçı birlikleri başkanlarıyla yardımcıları ve sektörler konseyi başkanlarının katıldığı toplantıda Bakan Tüfenkci, ihracatçıların 56 maddeden oluşan sorunlarını ve çözüm önerilerini dinledi. TİM Başkanı Büyükekşi, amaçlarının ihracatçıların küresel gücünü artırmak olduğunu vurgulayarak, taleplerinin hayata geçirilmesiyle ihracatçının zaman kazanacağını ve rekabet gücünün artacağını dile getirdi. Bakan Tüfenkci de ihracatçının gümrüklerdeki şeffaf ve tam otomasyonla kağıtsız işlemlerin yıl sonuna doğru gerçekleşebileceğini dile getirdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın özellikle ticaret hayatında düzenlemeler öngören çalışmalarını yakından takip ettiklerini ve olumlu bulduklarını kaydeden Büyükekşi, dünyada

gümrüklerin modernizasyonuyla gümrük işlemlerinin hızlanması sonucu ticarette zaman kayıplarının ve maliyetin azalacağına değindi. Büyükekşi, ihracatçıların taleplerini Bakan Tüfenkci’ye şöyle sıraladı: “Gümrük idareleri ve ihracatçı birlikleri arasındaki bilgi akışının tek pencere sistemi çerçevesinde elektronik olarak sağlanmalı. Gümrük kapılarındaki altyapı eksiklikleri giderilmeli. Liman ücretleri konusundaki haksız uygulamalara son verilmeli. İhracat süreçlerinin iyileştirilmesi ve daha fazla kağıtsız ortamda işlem yapılabilmesi sağlanmalı. Kırmızı hat uygulamalarının asgari düzeye indirilmeli. Gümrüklerde 7/24 çalışma esasına geçilmeli ve fazla mesai ücretlerinin ihracatçılarımız tarafından karşılanmaması taleplerimiz arasında.”

“DİJİTALLEŞMEYLE İHRACAT SÜREKLİ ARTACAK”Taleplerinin gerçekleşmesiyle ihracatçıların maliyet avantajı sağlayacağına işaret eden TİM Başkanı Büyükekşi, “Basitleşecek olan işlem

süreçleriyle bürokrasinin azalması mümkün olacak. Zaman kayıpları azaltılacak. Dijitalleşme ve süreç iyileştirmeleriyle ihracatımızda kalıcı ve sürekli bir artış sağlanabilecek. Dolayısıyla, ihracatçılarımızın dünya pazarlarında rekabet gücü artacak” dedi. Toplantıda dünyadaki hızlı değişime dikkat çeken Büyükekşi, Türkiye’nin bu değişimi yakalayamaması halinde olası sorunlara dikkat çekti. Özellikle ‘Endüstri 4.0’ endüstriyel strateji planın altını çizen Büyükekşi, “Eğer bu konuda doğru hamleleri zamanında gerçekleştiremezsek, biz de dünyayı gelecekte geriden takip etmek zorunda kalırız. Bu bağlamda son olarak yürürlüğe giren AR-GE kanunu çok önemli buluyoruz” diye konuştu. İhracatçıları dinleyen Bakan Tüfenkci de daralan küresel piyasalarda daha rekabet edebilir şekilde girilmesi gerektiğinin altını çizerek, yeni sanayi devrimini, inovasyonu ve bilgi teknolojilerinin asla ihmal edilmemesinin önemine dikkat çekti.

Bakan Tüfenkci ayrıca belli seviyede ticaret yapan firmaları Singapur gibi kritik yerlerde toplayarak sağlıklı şekilde depolama, yurt içi ve yurt dışı dağıtım kanalları oluşturmak için çalışmalar yürüttüklerini de anımsattı. Bakan Tüfenkci, “Bu şekilde birtakım gümrük ve vergi avantajları sağlayacak düzenleme için emek harcıyoruz. Biz istiyoruz ki ticaret yapan erbabımız da büyüsün. Üretim yapamıyorsa bu yolla sizin aranıza katılmasını istiyoruz” dedi.

“TİCARET YAPAN ERBABIMIZ DA BÜYÜSÜN”

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 6 • S A Y I : 3 8

HABER

17

İSTANBUL TÜYAP FUAR MERKEZİ’NDE DÜZENLENEN

11. ULUSLARARASI İDEAL HOMEX ZÜCCACİYE, EV

EŞYALARI VE ÇEYİZ FUARI, 31 MART-3 NİSAN 2016 TARİHLERİ

ARASINDA ZİYARETÇİLERLE PROFESYONELLERİ AĞIRLADI.

FİRMALARIN EN SON TRENDLERİ MERAKLILARIYLA

BULUŞTURDUĞU FUARDA, ÇOK SAYIDA ÜRÜN SERGİLENDİ.

Züccaciye sektörünün kalbi İdeal Homex Fuarı’nda attı

Züccaciye başta olmak üzere ev ve mutfak eşyaları sektörünün devlerini tek çatı altında toplayan 11. Uluslararası İdeal Homex Züccaciye, Ev

Eşyaları ve Çeyiz Fuarı, 31 Mart’ta Tüyap Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. Fuarda Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Avrupa’dan Güney Afrika’ya, Rusya’dan Türk Cumhuriyetleri’ne kadar yaklaşık 100 ülkeden ziyaretçi ağırlandı. 55 bin metrekarelik alanda, 400’e yakın yerli ve yabancı katılımcı firmayla fuar, yeni iş ortaklıklarının kurulmasına önayak oldu. Katılım gösteren firmaların yüzde 80’inin üyesi olduğu Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER), 11 yıldır fuarın destekçisi konumunda. ZÜCDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertuğrul Erdoğan, İdeal Homex Fuarı için şu açıklamalarda

bulundu: “Züccaciye sektörü son dönemin en hızlı büyüyen sektörlerinden biri. Beş yılda ikiye katlanan züccaciye perakendesinin ticaret hacmi 10 milyar dolara ulaştı. Büyümeyi en çok organize perakendede artan mağaza sayısı ve pazara giren yeni markalar tetikliyor. Sektörün büyümesinde İdeal Homex’in katkısı da yadsınamaz. 10 milyar dolarlık ticaret hacminin yaklaşık yüzde 20-25 kısmı İdeal Homex’de gerçekleşiyor. Uluslararası ticaretin başladığı önemli bir ticari platformu oluşturan bu fuarın, 2016 yılını yüzde 5 büyümeyle kapatma hedefimize ulaşmamızda da önemli katkı sağlayacağına inanıyorum. ” Evlenecek çiftlerin, evini yenilemek isteyenlerin de uğrak noktası haline gelen İdeal Homex Fuarı’nda sofra takımlaraından dekoratif ürünlere, ev tekstilinden elektrikli mutfak gereçlerine kadar bir ev için ihtiyaç duyulan tüm ürünler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

“REKABET GÜCÜNÜZÜ ARTIRIN”Uluslararası İdeal Homex, Türkiye’de bir kez daha öncü ve ilerici ihtisas fuarı olarak dikkat çekiyor, sektörün satıcı ve alıcılarını bir araya getirmek için özel bir fuar olma niteliğini her geçen gün güçlendiriyor. Dört günlük süreçte ziyaretçiler yeni oluşumları keşfetti, fiyatları kıyaslayıp, yeni endüstriyel trendleri gördü ve portföyünü geliştirme fırsatı buldu. Fuarda bir kez daha A’dan Z’ye en yeni ürünler, sektördeki yapısal değişimler ve tüketici tercihlerindeki yansımaları ön plana çıktı. Fuarda züccaciyeyle birlikte ev ürünlerindeki moda renkler, dizayn ve son trendler sergilendi. Diğer yandan yapılaşma sektöründe yaşanan gelişmelere bağlı olarak, iç mimari ve mimarlıktaki gelişmelerin yansıması olarak ev eşyalarında ergonomi ve dizayn konusundaki değişiklikler de ziyaretçilerin ilgisini çekti.

75 bin metrekare alanda düzenlenen 11. İdeal Homex Fuarı’nda zuccaciye ve mutfak sektöründe faaliyet gösteren imalatçı, ihracatçı, ithalatçı, distribütör firmalar, zincir mağazalar, toptancılar ve perakendeciler bir araya geldi. 23 bin 456 yerli, bin 722 yabancı profesyonel alıcının geldiği fuarı toplamda fuarı 25 bin 178 kişi ziyaret etti.

HEPSİ BİR ARADA

11. Uluslararası İdeal Homex Fuarı’nda züccaciyeyle birlikte ev ürünlerindeki moda renkler, dizayn ve son trendler sergilendi.

18

HABER

YAPI MALZEMELERİ URGE TOPLANTISI’NDA THE BIG 5

SHOW YAPI FUARI’NIN GENEL BİR DEĞERLENDİRMESİ YAPILDI.

TOPLANTIDA, FUARLA İLGİLİ OLARAK FİRMALARIN GÖRÜŞLERİ

ALINDI. BU DOĞRULTUDA YAPI MALZEMECİLERİ AB VE AFRİKA

ÜLKELERİNE YÖNELİK HEYET DÜZENLENMEYE KARAR VERDİ.

Yapı malzemecileri şimdilerde AB ve Afrika’yı mercek altına alacak

Yapı malzemeleri URGE Toplantısı’nda 7-10 Mart 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen The Big 5 Show yapı fuarının değerlendirilmesi yapıldı.

Fuarın, yapı malzemecileri açısından

oldukça verimli geçmesi ortak düşünce olarak belirleyici oldu. Toplantıda firmalardan 2016 yılında gerçekleşecek heyetler konusunda bilgi alındı, katılmak isteyen kurumların onaylaması istendi. Cidde’de düzenlenen Big 5 Fuarı katılımı konusunda firmalara sunum yapılarak, bilgi verildi ve fuarla ilgili olarak firmaların görüşleri değerlendirildi. Bu kapsamda firmalar düzenlenen heyeti başarılı ve hedefe yönelik bulduklarını, bundan sonraki heyetler konusunda da olumlu düşündüklerini bildirdi. Ayrıca 2016 yılında düzenlenecek heyetlerle ilgili, firmaların düşünceleri değerlendirildi.

KANADA GÜNDEMDE Yapı malzemeleri URGE 2016 yılı heyetlerine ek olarak; Angola–G.

Afrika (ticaret heyeti), Çin Kanton Fuarı katılımı ve Kanada’ya yönelik bir faaliyet yapılması gündeme geldi. Belirlenen ülkelere yönelik B2B görüşmeler, fuar katılımı ve alım heyeti organize edilmesi yönünde bir çalışma yapılması karara bağlandı. Bu doğrultuda 2017 yılının başında bir alım heyetinin organize edilecek. Toplantıda, Orta Anadolu İhracatçıları Birliği (OAİB) tarafından yapı fuarına yönelik olarak gerçekleştirilecek alım heyetine, URGE firmalarının davet edilmesine de karar verildi. Bu bazda hem Avrupa Birliği ülkelerine yönelik, hem de Afrika’da (Kenya, Nijerya ve Güney Afrika Cumhuriyeti genelinde) bir depo için var olan desteklerin ve koşullarının araştırılarak, firmalara bildirilmesi karara bağlandı.

Yapı malzemecileri URGE toplantısında 2016’da hedef pazarlara düzenlenecek heyetler konusunda bilgi paylaşımında bulundu.

İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A R T - N İ S A N 2 0 1 6 • S A Y I : 3 8

HABER

19

TİM’İN ÖNCÜLÜĞÜNDE YÜRÜTÜLEN TÜRK TİCARET

MERKEZİ PROJESİ NEW YORK’A TAŞINIYOR. İHRACATÇILAR

EMPIRE STATE’İN TEK KATINI KİRALAMAK İÇİN HAREKETE

GEÇTİ. ARDINDAN İHRACATTA ÇITAYI YÜKSELTMEK VE

MARKA ÜRÜNLERLE DÜNYA PAZARLARINA AÇILMAK İÇİN

TÜRK TİCARET MERKEZLERİ’NİN DÜNYA GENELİNDE

YAYGINLAŞTIRILMASI DÜŞÜNÜLÜYOR.

Türk ihracatçıları Tahran ve Dubai’den sonra New York’taki ünlü Empire State binasında Türk Ticaret Merkezi (TTM) kurmaya hazırlanıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) önderliği ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen ‘ticaret merkezleri projesi’ için ayrıca New York’taki Madison Avenue Caddesi’nde de üç bina inceleniyor. Projede kapsamında New York için dört bina arasında bir tercih yapılacağıı açıklandı. Ancak Empire State imajı itibarıyla en güçlü seçenek olarak öne çıkıyor. Türk Ticaret Merkezleri, ihracatçılara kira açısından

oldukça büyük bir avantaj sunuyor. İhracatçı firmaların Empire State gibi bir binada 30-40 metrekarelik bir yer kiralamasının zor olduğu dikkate alındığı zaman, firmaların ortak hareket etmesi de önemli avantajları da beraberinde getiriyor. Üstelik devlet de bu tür girişimleri destekliyor. Türk Ticaret Merkezleri’nin dünyadaki önemli noktalarda açılması planlanıyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin verdiği bilgiye göre, Dubai ve ABD’den sonra sırada Çin, Japonya ve Avrupa ülkeleri sırada. ABD’de New York dışında Miami, Los Angeles da hedefler arasında. New York ise dünya ticaretinin önemli bir merkezi konumunda.

TANITIM VE PAZARLAMA DAHA ETKİN OLACAK Ekonomi Bakanlığı, 2023 ihracat stratejisi hedefleri doğrultusunda, değişen rekabet koşullarına ve ihtiyaca uygun olarak, desteklerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Bu kapsamda pazara girişte dağıtım kanallarına doğrudan girmeye imkan sağlayacak bir enstrümanla yeni bir destek mekanizması geliştirildi. İhracatçı firmalar yurt dışında açtıkları birimlerin kira giderleri ve yurt dışı tanıtım harcamaları halihazırda destekleniyor. Doğrudan şirketlere verilen bu desteklere ilaveten getirilen yeni desteklerle, oluşturulacak

Türk Ticaret Merkezleri (TTM) aracılığıyla bu merkezlerde yer alan şirketlerin, ürünlerinin tanıtım ve pazarlamasında etkinlik sağlanması ve bürokrasinin azaltılması amaçlanıyor.

TTM’ler ofisleri ve teşhir salonlarıyla ülkemizin, ihracatçı firmalarımızın ve Türk ürünlerinin tanıtım üssü, depo&antrepo hizmetleriyle lojistik merkezi, hukuki danışmanlık hizmetleri ve pazara giriş hizmetiyle aktif hukuki ve mali danışmanlık birimi olarak önemli görevler icra edecek. Bu destek mekanizmasıyla yurt dışında tek başına birim açma imkanı olmayan şirketler, sunulan bu hizmetlerle şirketlerin yurt dışı pazarlara girişine yardımcı olacak, bürokrasi, yüksek maliyetler, güvenlik sorunları gibi nedenlerle pazara girişin zor olduğu coğrafyalara ulaşma imkanı sağlayacak. Ayrıca, TTM’ler Türk Ticaret Müşavirlikleri’nin yakın koordinasyonu ve denetiminde olacağı için ihracatçılara sunulan hizmetlerin daha etkin olması sağlanacak.

İHRACATÇILARA SUNULAN HİZMETLER ÇEŞİTLENECEK

Türk Ticaret Merkezleri ABD’de dünya ticaretinin önemli bir merkezi konumunda olan New York dışında Miami ve Los Angeles’ta da kurulacak.

New York, TTM’yle ihracatçıya daha yakın olacak

20

KAPAK

İDDMİB, 24 FARKLI KATEGORİDE 2015’İN

BAŞARILI İHRACATÇILARINI ÖDÜLLENDİRDİ. VESTEL,

KALE KİLİT, ÖZTİRYAKİLER, KORKMAZ VE MESAN KİLİT

GİBİ 61 FİRMANIN ÖDÜL ALDIĞI İDDMİB İHRACATIN METALİK YILDIZLARI ÖDÜL

TÖRENİ GECESİNDE, BAŞARILI SANAYİCİLER BİR ARAYA GELDİ.

İDDMİB ‘İhracatın Metalik Yıldızları’nı ödüllendirdi

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), 7 milyar dolarlık ihracatı temsil eden yapısıyla 2015 yılının başarılı ihracatçılarını 17 Mayıs’ta Grand Hyatt Otel’de

gerçekleştirildiği törende ödüllendirdi. Bu yıl altıncısı düzenlenen İDDMİB İhracatın Metalik Yıldızları Ödülleri Töreni’ninde demir çelik eşya, alüminyum mutfak eşya, alüminyum inşaat aksamı, metallerden kilitler, metal mobilya, demir çelik döküm gibi 24 farklı kategoride 61 başarılı ihracatçı ödülün sahibi oldu. İhracatını

en fazla artıran, hedef ülkelere en fazla ihracat yapan ve ihracatını son beş yılda sürekli olarak geliştiren firmalara da ödül verildiği gecede, başarılı ihracatçılarla, Ekonomi Bakanlığı, TİM ve diğer kurum ve kuruluşların üst düzey yetkilileri bir araya geldi.

2023 HEDEFİ 25 MİLYAR DOLAR İHRACATTörenin açılışında konuşan İDDMİB Rıdvan Mertöz, çevre ülkelerle yaşanan sıkıntılar ve dünya ihracatındaki olumsuz gelişmelere rağmen 2015 yılında Türkiye

21


KAPAK

İDDMİB ‘İhracatın Metalik Yıldızları’nı ödüllendirdiihracatına 7 milyar dolarlık katkı yapan birlik üyelerine teşekkür etti. Birlik olarak 2016 yılı ihracat hedeflerinin 7.1 milyar dolar olduğunu aktaran Rıdvan Mertöz, 2023 hedeflerinin 25 milyar dolar olduğunu belirterek, “Bu hedefi yakalamak için yeni pazarlar keşfetmemiz, var olan pazarlarımızda ihracatımızı artırmamız gerek. Bu da katma değerli ve yenilikçi ürünler üretmekle olur. Bunun yolu ise AR-GE, inovasyon, markalaşmak ve endüstriyel tasarımdan geçiyor” dedi.

PROJELER SANAYİCİYLE BULUŞTU“İDDMİB olarak, firmalarımızın yurt dışına açılabilmesi ve uzun vadede var olabilmesi için elimize geçen her fırsatı değerlendiriyoruz” diyen Mertöz, faaliyetleri hakkında şunları söyledi: “İhracatımızın artırılmasına yönelik olarak birçok projeye imza attık. 2015 yılında sekiz yurt dışı ticaret heyeti, dört alım heyeti, yedi tanesi milli katılım olmak üzere 14 yurt dışı fuar organizasyonu gerçekleştirdik. Sektörel toplantıların yanı sıra 50 firmamızı yönetim kurulu

İDDMİB, 2015 yılının başarılı ihracatçılarını 17 Mayıs’ta Grand Hyatt Otel’de gerçekleştirdiği törenle ödüllendirdi.

üyelerimizle beraber fabrikalarında ziyaret edip, sorunlarını ve isteklerini dinledik. Dört senedir düzenlenen, bin 500’ün üzerinde proje havuzuna sahip, Metalik Fikirler AR-GE Proje Pazarı sayesinde, proje sahipleriyle sanayicilerimizi buluşturduk. Ekim 2015’te Aluexpo Fuarı’na eşzamanlı düzenlediğimiz organizasyonda 80 projeye sanayicilere görücüye çıkardık. Ayrıca akademisyenler ve öğrenciler arasında fikir alışverişi sağlanan bir platform oluşturdu. Altı projeyi ödüllendirdik ve 80 bin TL para desteği

22

KAPAK

verdik. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması’nın 11’incisini düzenledik. Bugüne kadar toplam 3 bin 500 proje başvurusu elimize ulaştı, 330’dan fazla proje ödüllendirildi. Dünyaca ünlü firmalar yarışmalarımızı takip ederek, tasarımcılarımızla iletişime geçmek istiyorlar. Tasarımcılar artık iş ararken bizi referans gösteriyor.”

17 TASARIM SEKTÖRE KAZANDIRILDI2008 yılından bu yana 30 tasarımcıyı yurt dışında prestijli akademilerde eğitime gönderdikleri bilgisini veren

Başkan Mertöz, “Katma değeri yüksek plastik ve metal ambalaj ürünlerinin geliştirilmesi amacıyla bu sene ikincisini düzenlediğimiz Ambalaj Tasarım Yarışması’nda da 201 tasarım başvurusu aldık, 17 tasarımı 110 bin TL ile ödüllendirdik. Yarışmalar, sanayiciler için tasarım dünyasına aralanan bir kapı oldu, bu aralıktan “ETKİ Projesi” gibi tasarımcı ve sanayicinin birlikte yeni ürün geliştirdiği pek çok projenin doğmasına, tasarımcı istihdamlarına, dolaylı olarak katma değerli ürünlerin Türkiye’de üretilmesine olanak sağladı.

Projeyle üretime hazır toplam 17 yenilikçi ürün tasarımı sektöre kazandırıldı. Mutfak ve ev eşyaları, endüstriyel mutfak eşyaları, bağlantı elemanları-el aletleri ve kilit, yapı malzemeleri, alüminyum sektörlerinde URGE projelerimiz devam ediyor. Bu projelerle firmalarımız hem oluşturulan küme içinde birbirleriyle güçlü bir sinerji yaratıyor, hem de kendi başlarına giremeyecekleri zor ve uzak pazarlara giriş yollarını buluyorlar. Böylece kriz ortamında bizleri biraz olsun rahatlatan pazar çeşitlendirmesine destek veriyoruz” açıklamasını yaptı.

Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez, “İhracat meşakkatli bir iş, biz ihracat ailesinin fertlerine yardım etmek için çabalıyoruz. Sektörün son 10 yılda ihracata yaptığı katkılar çok önemli. 2023 hedeflerinde sektörden beklentilerimiz çok fazla. Önümüzdeki yıllarda daha iyi çalışarak, pes etmeyerek, dünyada gidilmedik ülke bırakmayarak yılın son gününe kadar ihracatı artırmak için çabalayacağız” diye konuştu.

İhracatta yaşanan düşüşün sadece çevre ülkelerde yaşanan sıkıntılara bağlanmaması gerektiğini dile getiren TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, “Dünya ticareti düşüyor. 35 trilyon dolardan 2009 yılı rakamlarının gerisine düştü. Bu zorlu koşullarda ihracata yaptığı katkılardan dolayı İDDMİB ve üyelerini kutluyorum” dedi.

“İDDMİB VE ÜYELERİNİ KUTLUYORUM”

“SEKTÖRÜN SON 10 YILDA İHRACATA YAPTIĞI KATKILAR ÇOK ÖNEMLİ”


23

KAPAK

2015 YILI İDDMİB İHRACATIN METALİK YILDIZLARI ÖDÜL TÖRENİ FİRMA LİSTESİ

FİRMA UNVANI

1 TEKNİK ALÜMİNYUM SANAYİ AŞ2 ASAŞ ALÜMİNYUM SAN. VE TİC. AŞ3 İSPAK ESNEK AMBALAJ SANAYİ AŞ

1 ASAŞ ALÜMİNYUM SAN. VE TİC. AŞ2 KURTOĞLU BAKIR KURŞUN SANAYİ AŞ3 ERDOĞANLAR ALÜMİNYUM SAN. VE TİC. AŞ

1 ALİMEX ALÜMİNYUM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.2 SİSTEM METAL VE YAPI REKLAM MALZEMELERİ VE SAN. TİC. AŞ3 AYGÜN ALÜMİNYUM SAN. VE TİC. AŞ

1 ALFA METAL ALÜMİNYUM SANAYİ VE TİC. AŞ2 DİLER DEMİR ÇELİK END. VE TİC. AŞ3 ARSLAN ALÜMİNYUM AŞ

1 MEHTAP MUTFAK EŞYALARI SAN. VE TİC. AŞ2 SİNANLI AMBALAJ SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.3 CEM BIALETTI EV VE MUTFAK EŞYALARI SAN. VE TİC. AŞ

1 ARSLAN METAL VE PLASTİK SAN. DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.2 K.D.S. PRES DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET AŞ3 ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM İMALAT SAN. VE

TİC. AŞ

1 M.T REKLAM AŞ2 MES MAKİNA ELEKTRİK KİMYA SANAYİ AŞ3 TUĞÇELİK ALÜMİNYUM VE METAL MAMÜLLERİ

SAN. VE TİC. AŞ

1 SARKUYSAN ELEKTROLİTİK BAKIR SAN. VE TİC. AŞ2 MEGA METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 3 ÖZEL ELEKTROLİTİK BAKIR MAMÜLLERİ SAN. VE

DIŞ TİC. AŞ

1 ALTEK DÖKÜM HADDE MAMÜLLERİ SAN. VE TİC. AŞ

2 ÖZER METAL SANAYİ AŞ3 KAYALAR BAKIR ALAŞIMLARI SAN. VE TİC. AŞ

1 SARBAK METAL TİCARET VE SANAYİ AŞ2 ÖZTÜRKLER METAL SAN. VE TİC. AŞ3 SARKUYSAN ELEKTROLİTİK BAKIR SANAYİ VE

TİCARET AŞ

1 ALTEK DÖKÜM HADDE MAMÜLLERİ SAN. VE TİC. AŞ

2 SARBAK METAL TİCARET VE SANAYİ AŞ3 ÖZER METAL SANAYİ AŞ

1 VESTEL TİCARET AŞ2 ERTANLAR MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.3 CANDY HOOVER EUROSIA EV GEREÇLERİ SAN. VE

TİC. AŞ

ÖDÜL ADI

1 ALÜMİNYUM SAC&LEVHA VE FOLYO

2 ALÜMİNYUM ÇUBUK&PROFİLLER

3 ALÜMİNYUM İNŞAAT AKSAMI

4 ALÜMİNYUM BİYET

5 ALÜMİNYUM MUTFAK EŞYASI

6 ALÜMİNYUM DÖKÜM

7 ALÜMİNYUM ÇEŞİTLİ EŞYALAR

8 BAKIR TELLER VE ÖRME HALATLAR

9 BAKIRDAN SACLAR, LEVHALAR, YAPRAKLAR VE ŞERİTLER

10 BAKIR ÇUBUK & PROFİLLER

11 BAKIR ve ALAŞIMLARINDAN EŞYALAR

12 DEMİR ÇELİK EŞYA

ÖDÜL ADI

13 DEMİR ÇELİK DÖKÜM EŞYALAR

14 DEMİR ÇELİK MUTFAK EŞYASI

15 İNŞAAT MALZEMELERİ-İSKELE KALIP

16 METAL AMBALAJ

17 METALLERDEN KİLİTLER

18 METAL MOBİLYA

19 KAYNAK MALZEMELERİ

20 METALLERDEN ÇEŞİTLİ EŞYALAR

21 İHRACATINI EN FAZLA ARTTIRAN FİRMALAR (%)

22 EN FAZLA GTİPTEN İHRACAT YAPAN FİRMA

23 HEDEF ÜLKELERE EN FAZLA İHRACAT YAPAN

FİRMALAR

24 SON BEŞ YILDA İHRACATINI

SÜREKLİ ARTIRAN FİRMALAR

(DEĞER)

FİRMA UNVANI

1 ERKU DIŞ TİC. PAZ. VE TURİZM AŞ2 DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAMULLERİ SAN. AŞ3 KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ VE TİC. AŞ

1 İSFA METAL TEKSTİL SAN. VE TİC. AŞ2 KORKMAZ DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. 3 ÖZTİRYAKİLER MADENİ EŞYA SAN. TİC. AŞ

1 PERİ KALIP VE İSKELELERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.2 İNTEK KALIP İSKELE SAN. VE TİC. AŞ3 ZBS ALFAÇELİK İNŞAAT SAN. VE TİC. AŞ

1 SARTEN AMBALAJ SAN. VE TİC. AŞ2 CROWN BEVCAN TÜRKİYE AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.3 PERFEKTÜP AMBALAJ SAN. VE TİC. AŞ

1 KALE KİLİT VE KALIP SAN. AŞ2 ALLEGION EMNİYET VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ SAN. AŞ3 MESAN KİLİT AŞ

1 HMY TEKNOGON DIŞ TİC. AŞ2 MSD MOBİLYA TASARIM DEKORASYON İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.3 SALKIM METAL SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

1 GEDİK KAYNAK SANAYİ VE TİCARET AŞ2 OERLİKON KAYNAK ELEKTRODLARI VE SAN. AŞ3 ASA KAYNAK VE METAL ALAŞIMLARI SAN. VE TİC. AŞ

1 SAMET KALIP VE MADENİ EŞYA SAN. VE TİC. AŞ2 VORNE PENCERE KAPI SİSTEMLERİ PAZ. DIŞ. TİC. AŞ3 PREFABRİK YAPI İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET AŞ

1 OMS ULUSLARARASI TİC. LTD. ŞTİ. 2 ALBAFERRO METAL SAN. TİC. AŞ3 SİSKOD BİLİŞİM SAN. TİC. AŞ

1 POLİMEKS İNŞAAT TAAHHÜT VE SAN. TİC. AŞ

1 HAKART DEKORATİF EŞYA VE METAL SAN. VE TİC. AŞ2 REMET ALÜMİNYUM SAN. İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

1 SİSTEM METAL VE YAPI REKLAM MALZEMELERİ VE SAN. TİC. AŞ2 ERTANLAR MAKİNA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.3 İNTEK KALIP İSKELE SAN. VE TİC. AŞ

İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından Mayıs 2014’ten bu yana ‘AB Hayatboyu Öğrenme Programı’ kapsamında yürütülen ve KOBİ’lerin

uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesini hedefleyen ‘KOBİ’lerin Ticari İstihbarat Kapasitelerinin Geliştirilmesi’ (I-CIA of SMEs) projesi, 7.4.2016 tarihinde Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen final toplantısıyla tamamlandı. AB Hayat Boyu Öğrenme Programı 2013 yılı çağrısı Leonardo da Vinci eylemi kapsamında sağlanan hibe desteğiyle İDDMİB koordinatörlüğünde yürütülen mesleki eğitim odaklı yenilik transferi projesi olarak tanımlanabilir. Proje kapsamında

24

HABER

İDDMİB’İN KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE YÜRÜTÜLEN KOBİ’LERİN TİCARİ VE EKONOMİK İSTİHBARAT KAPASİTELERİNİN GELİŞTİRİLMESİ (I-CIA OF SMES) PROJESİ, 7 NİSAN 2016 TARİHİNDE DIŞ TİCARET

KOMPLEKSİ’NDE YAPILAN FİNAL TOPLANTISIYLA TAMAMLANDI.

gerçekleştirilen faaliyetler neticesinde, dünya ticaretinde her geçen gün daha çok önem kazanan ticari istihbarat konusunda; hedef pazar, rakip ve müşteri bilgileriyle raporlarına ulaşma yöntemlerini içeren ve KOBİ’lerin bilgi düzeylerinin artırılmasını amaçlayan web tabanlı bir uzaktan eğitim platformu kuruldu.

ZAMAN KAYBI AZALACAK Projenin hedef grubunun KOBİ’ler ve KOBİ’lerde dış ticaret alanında görev yapan personellerle bu alanda çalışmak isteyen kişilerden oluştuğuna işaret eden İDDMİB Başkanı Rıdvan Mertöz konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Projenin

nihai çıktısı ticari istihbarat eğitim metotları ve eğitim materyallerini içeren web tabanlı eğitim modülü ve mobil platformdan oluşuyor. Söz konusu eğitim modülüyle KOBİ’lerin ticari istihbaratın önemini kavrayarak, bu bilgilere nereden ve nasıl ulaşabileceklerine yönelik metotlar öğretilecek ve bu sayede ihracat kapasiteleri artırılacak. Ayrıca uzaktan eğitim metodolojisiyle oluşması muhtemel eğitim maliyetleri ve zaman kayıpları azaltılacak.” Eğitim platformuna http://www.i-ciaofsmestraining.com/ adresi üzerinden ulaşılabiliyor. Ayrıca proje hakkında detaylı bilgiyi (http://i-ciaofsmesproject.eu/) web sitesinden edinebilirsiniz.

İDDMİB Başkanı Rıdvan Mertöz, uzaktan eğitim yöntemiyle KOBİ’lerin zaman ve kaynak kaybından kurtulacağına dikkat çekti.

KOBİ’lerin istihbaratını I-CIA OF SMES güçlendirecek

Türk Eximbank için 2016’nın gündeminde faktoring ve leasing sektörü üzerinden verilen çoklu destek kanal stratejisinin yanında ‘alıcı’ finansmanı da var. Hayrettin Kaplan, 2016 sonunda aktif büyüklüklerinin 50 milyar TL’yi aşmasını

öngördüklerini ifade ederken, “Bu rakamsal hedefler ama bizim için niteliksel hedeflerimiz de önemli. Alıcı kredilerinde son yıllarda önemli mesafeler almakla birlikte daha etkin olmayı hedefliyoruz” dedi.

ALICI KREDİLERİNDE DE FARKINDALIĞI ARTIRACAK

Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, bu yıl Türk ihracatçısına 50 milyar TL’si nakdi kredi, 36-37 milyar TL’si sigorta ürünleriyle olmak

üzere 86-87 milyar TL’lik bir finansman desteği sağlamayı hedeflediklerini söyledi. İhracatçıların yeni pazarlara girmesi ve bu pazarlarda aktif olabilmesi için ‘alıcı’ kredilerine daha fazla destek vermeye yoğunlaşacaklarını anlatan Hayrettin Kaplan, faktoring sektörü için geçen sene açılan reeskont kredisi penceresinin genişleyeceğini ayrıca yeni bir pencereyi de leasing sektörüne açmayı istediklerini açıkladı. Geçen sene marka kredisiyle yurt dışında markalaşmak isteyen firmalar için uygun maliyetli finansman sağlamaya başlayan, piyasadaki en uygun maliyetli kredi olan Merkez Bankası kaynaklı reeskont kredisinin kapsamına döviz kazandırıcı işlemleri de dahil eden Eximbank, bunlara ek olarak faktoring firmaları aracılığıyla sevk sonrası reeskont kredisi kullandırmaya da start vermişti.

VERİLEN DESTEĞİN MİKTARI VE KAPSAMI GENİŞLİYORİhracat faktoringi alanında 17 şirketten 13’üne limit tanıdıklarını belirten Kaplan, şöyle devam etti: “Eximbank tarafından 238 ülkedeki alıcıya gerçekleştirilen sevkiyatlar sigorta kapsamına alınabiliyor ki bu rakam faktoring şirketleri tarafından kapsanan ülke sayısının üç katı. Faktoring şirketleri şu anda Avrupa’ya yapılan ihracatı etkin bir şekilde destekliyor. Ancak biz Afrika, Körfez ve Ortadoğu gibi bölgelerde de aktif olarak faaliyet

EXIMBANK GENEL MÜDÜRÜ HAYRETTİN KAPLAN, İHRACATÇILARIN YENİ PAZARLARDA AKTİF OLABİLMESİ İÇİN ‘ALICI’ KREDİLERİNE

DAHA FAZLA AĞIRLIK VERECEKLERİNİ AÇIKLADI. KAPLAN, EXIMBANK İÇİN 2016’NIN GÜNDEMİNDE FAKTORİNG VE LEASİNG SEKTÖRÜ

ÜZERİNDEN VERİLEN ÇOKLU DESTEK KANAL STRATEJİSİNİN YANINDA ‘ALICI’ FİNANSMANI DA OLDUĞUNU KAYDETTİ.

Eximbank’tan ihracatçıya yeni pazar için destek

gösteriyoruz. Faktoring şirketlerine sunacağımız bu teminat uygulamasıyla bu şirketlerin Avrupa dışındaki bölgelere de açılmasına imkan tanıyacağız. Dolayısıyla, önümüzdeki günlerden itibaren faktoring sektörünün bölge spesifik olmaktan çıkıp, Türk ihracatçısının açıldığı bölgelerde hizmet verilebilmesini sağlayacağız. Böylece, ihracatçılarımıza verilen desteğin miktarı ve kapsamı çok daha genişleyecek. Faktoringle başlayan destekler bu yıl leasing sektörüyle de devam edecek. Leasing şirketlerine uzun vadeli kaynak sağlamayı hedefliyoruz. Böylece ihracatçı leasing şirketleri üzerinden de cazip koşullarda finansman sağlayabilecek.”

İHRACATÇIYA TOPLAM DESTEK 90 MİLYAR TL’YE DAYANACAK“İhracat sektörüne 2016’da 50 milyar TL nakdi kredi ve 36-37 milyar TL sigorta olmak üzere toplam 86-87 milyar TL’lik finansman desteği sağlamayı hedefliyoruz” diyen Hayrettin Kaplan, “Böylece sağladığımız destekte yüzde 18’lik bir artış olacak. Ülkemiz ihracatının da yüzde 21-22’lik bir bölümü finanse edilecek. Bu beş sene önce yüzde


HABER

25

9’lardaydı” açıklamasını yaptı. Kaplan, yılın ilk çeyreğinde Türk Eximbank tarafından sağlanan kredilerin bakiyesinin de 45,6 milyar TL olduğunu, sigorta desteğinin ise 7,2 milyar TL’ye ulaştığını anlatırken, “Bunun soncunda toplam finansman desteği bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32’lik bir artışla 52,8 milyar TL’ye yükseldi” bilgisini verdi. Bankanın 2015 yılı rakamlarına bakıldığında aktiflerinin bir önceki yıla göre yüzde 32 oranında artarak 44,4 milyar TL’ye geldiği görülüyor. Bu artışta aynı dönemde yüzde 35 artan ve 43 milyar TL’yi aşan kredilerin rolü büyük. 2015’te toplam portföyün yüzde 35’ine denk gelen orta ve uzun vadeli krediler ise 2014 yılında yüzde 24 düzeyindeydi. 2015 yılında bankanın sigorta desteği ise yıllık yüzde 15 artışla 29 milyar TL’yi aşmıştı.

ABD CANLI, AVRUPA İYİ, İRAN BEKLEMEDEHayrettin Kaplan, ihracat pazarlarındaki gelişmeleri de değerlendirdi. Amerikan pazarının canlı olduğunu, Avrupa’ya ‘şahane’ denilemese de iyi gittiğini ifade eden Kaplan, İran konusunda ise iş dünyasında sıcak görüşmelerin haberlerini aldıklarını ama yaptırımların sınırlı kaldırılması nedeniyle henüz ticaretin ‘temkinli bir bekleyiş’ içinde olduğunu kaydetti.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Anadolu’ya yaydığı ‘Türkiye İnovasyon Haftası’ etkinlikleri 4-5 Mayıs 2016 tarihlerinde Başkent

Ankara’da yapıldı. Congresium Ankara’da düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon Haftası’nda konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, dünya çapında bilinen büyük firmaları ve markalarıyla teknolojiye yön veren, milli gelirinin yüzde 3’ünü AR-GE’ye ayıran bir Türkiye yaratmak zorunda olduklarını dile getirdi. Ekonomi Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde, Arçelik, TEB, THY, Ankara Kalkınma Ajansı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sponsorluğunda düzenlenen etkinliklere öğrencilerin, akademisyenlerin, iş dünyasının ilgisi yoğundu. Partner ülke Fransa’nın da destek verdiği etkinlikler, “Art of Innovation” kitabının yazarı Dimis

Michaelides’in konferansıyla başladı. Ayrıca EBAN’in kurucusu Candace Johnson, Thales İnovsayon Başkanı Walid Benzarti, mucit Nicolas Huchet ve iş adamı Nihat Özdemir de konuşmacılar arasındaydı.

TÜRKİYE ÖZGÜN MARKA YARATMAK ZORUNDATİM olarak inovasyona verdikleri önemin altını çizen Büyükekşi, “Dünya’yı artık AR-GE, markalaşma, inovasyon ve tasarımla

yönetmek mümkün. Küresel İnovasyon Endeksi’nde İsviçre, İngiltere, İsveç ilk üç sırayı paylaşan ülkeler. Türkiye ise 58’inci sırada. Türkiye olarak hedeflerimiz çok büyük. Bu doğrultuda, yüksek teknoloji yoğun sanayisini oluşturmuş, özgün marka ve geniş pazarlama ağlarına sahip bir Türkiye yaratmak zorundayız. Bu hedeflerimize ulaşmamız noktasında Türkiye’de inovasyon kültürünün yaygınlaşması çok büyük önem arz ediyor. Gelin hep birlikte bu organizasyonu halkımıza anlatalım” dedi.

ANKARA YENİLİKÇİ ÜRÜNLER BEKLİYOROAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Kahraman da ‘Türkiye İnovasyon Haftası Ankara Buluşması’na ikinci kez

HABER

26

EKONOMİ BAKANLIĞI’NIN KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE TİM VE OAİB ORGANİZASYONUYLA 4-5 MAYIS 2016 TARİHLERİNDE DÜZENLENEN

ANKARA İNOVASYON ETKİNLİKLERİ ARÇELİK, TEB, THY, ANKARA KALKINMA AJANSI VE ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN

SPONSORLUĞUNDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

Türkiye İnovasyon Haftası 4-5 Mayıs’ta Ankara’daydı

TEB Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gülümser Özgün Henden, “Ülke ekonomimiz inovasyona ve girişimciliğe dayalı katma değerli bir yapıya doğru ilerlerken, bunda Anadolu’nun payı büyük. Bugün Anadolu şirketleri dünya ekonomisiyle çok daha fazla entegre durumda. Özellikle sanayi ve dış ticaret alanlarında büyük mesafe kat eden bu şirketlerimizin ekonomideki ağırlığı da giderek artıyor. İnovasyon kültürünün daha da geliştirilmesi, Ankara’da gerçekleştirdiğimiz bu buluşmanın farkındalık yaratacağına inanıyorum. Bunda üzerimize düşen ne ise yapmaya hazırız” şeklinde konuştu.

“KATMA DEĞERDE ANADOLU’NUN PAYI BÜYÜK”

Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesine İlişkin Tebliğ çerçevesinde

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) koordinatörlüğü ve Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) proje ortaklığıyla gerçekleştirilen ‘Endüstriyel Mutfak

Sektörü Yurt Dışı Pazarlama Takımı URGE Projesi İhtiyaç Analizi Çalıştayı’ 4 Nisan 2016 tarihinde İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi. Firmalara ait bireysel analizlerin yapıldığı, proje kapsamında alınacak eğitim, danışmanlık konularının detaylandırıldığı ve yurt dışı hedef pazar çalışmasının yapıldığı çalıştayda, üç sene sürecek olan URGE projesine ait yol haritası belirlendi. Küme

firmaları, ihtiyaç analizi çalıştay sürecini yöneten Yöndes firmasının uzmanlarıyla tamamladıkları bireysel firma analizlerinin ardından grup, çalışmalarıyla sektörün hedeflediği ülke ve bölgeleri oy çokluğuyla belirledi. Endüstriyel mutfak yurt dışı pazarlama takımı 2016 yılı içinde verilecek eğitimlerin ardından yurt içi ve yurt dışı pazarlama faaliyetlerine devam edecek.

ev sahipliği yaptıklarını hatırlatarak, “Yenilikçilik çok önemli bir hale geldi. Bürokrat kenti Ankara’dan yenilikçi ürünler istiyor ve ihracatını bu yönde artırmasını bekliyoruz” diye konuştu. OAİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Şerafettin Ceceli de etkinliklerle ilgili bilgiler vererek, özellikle ‘dijital oyunlar’ ve animasyon filmler ve sinema

endüstrisi alanında düzenleyecekleri panellere dikkat çekti.

TÜRKİYE İNOVASYON KONUSUNDA KARARLILIKLA İLERLİYORPartner ülke Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Sylvain Berger de iki ülke arasındaki birçok alanda sürdürülen ticari işbirliğine

değindi. “Türkiye’nin inovasyon konusunda kararlılıkla ilerlemesi etkileyici. Önümüzdeki dönemde kurumsal, kamusal ve özel sektör işbirliğiyle ortak çalışmaya devam edeceğiz” diyen Berger, yıl boyunca inovasyon alanında Türkiye’de farklı etkinliklere imza atmak istediklerini söyledi.


HABER

27

ENDÜSTRİYEL MUTFAKÇILAR 4 NİSAN 2016 TARİHİNDE

YURT DIŞI PAZARLAMA TAKIMI URGE PROJESİ KAPSAMINDA

İHTİYAÇ ANALİZİ ÇALIŞTAYI GERÇEKLEŞTİRDİ. EKİP, YIL

İÇİNDE VERİLECEK EĞİTİMLERİN ARDINDAN YURT İÇİ VE YURT DIŞI ÇALIŞMALARINA DEVAM

EDECEK.

Mutfakçılar hedeflerini belirledi

Arçelik İnovasyon Direktörü Erkan Duysal “İnovasyon, şirket kültürümüzün ve iş yapış tarzımızın önemli ve ayrılmaz bir unsuru. Tüm süreçlerimizde inovatif yaklaşımları hayata geçiriyor ve her aşamada geliştirdiğimiz inovatif çözümlerle fark yaratıyoruz. Sektörümüzde bizi ayrıştıracak, öncü ürünler ve çözümler geliştirmek, yeni iş alanlarını keşfetmek ve bu alanlarda büyümek üzere inovasyon çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Türkiye’deki inovasyon ekosisteminin geliştirilmesine ve bu alanda yapılacak girişimlere ve çalışmalara liderlik etmeye devam edeceğiz” dedi.

İNOVASYON ARÇELİK’İN ŞİRKET KÜLTÜRÜ

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Dünyayı AR-GE, inovasyon ve tasarımla yönetmek mümkün” diyerek, bunların ihracatçının olmazsa olmazı olduğunun altını çizdi.

MAKALE

28

Son aylarda ekonomiye, iş dünyasına yönelik katıldığım toplantı ya da etkinliklerde ‘karşılıksız çek ve iflas erteleme’ hakkını

kötüye kullananlardan yakınmaların giderek arttığına tanık oluyorum. Son yakınmalar ise İDDMİB’in 2015 yılının başarılı ihracatçılarını ödüllendirmek amacıyla düzenlenen ‘İhracat Başarı Ödülleri Töreni’nin de konuştuğum iş insanlarınca dile getirildi. Önce karşılıksız çeklere ilişkin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Çek Bilgileri’ni (Nisan 2016) daha sonra da diğer yakınmalar olan ‘iflas erteleme’ konusunda edindiğim bilgileri sizlerle paylaşacağım. Karşılıksız çekler bankalara ibraz edilen çek tutarı yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artarak 214 milyar TL oldu. Bu dönemde ibraz edilen çek adedi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azalarak 6,5 milyon oldu. Yılın ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine göre karşılıksız işlemi yapılan çek yüzde 1, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı ise yüzde 10 oranında azaldı. Parasal tutarı 8,4 milyar TL olan 232 bin adet çeke, yılın ilk dört ayında karşılıksız işlemi yapıldı. Aynı dönemde karşılıksız işlemi yapılan 1 milyar TL tutarındaki 36 bin adet çek daha sonra ödendi. Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı yılın ilk dört ayında adet

IÇINDE BULUNDUĞUMUZ GÜNLERDE KARŞILIKSIZ

ÇEKLER VE KÖTÜ NIYETLI IFLAS ERTELEMELERI

PIYASALARIN KABUSU OLDU. IŞ DÜNYASINDA KATILDIĞIM

TÜM ETKINLIKLERDE ‘KARŞILIKSIZ ÇEK VE

IFLAS ERTELEME’ HAKKINI KÖTÜYE KULLANANLARDAN

YAKINMALARIN GIDEREK ARTTIĞINA TANIK OLUYORUM.

Karşılıksız çekler ve kötü niyetli iflas ertelemeleri piyasaların kabusu oldu

olarak geçen yılın aynı dönemine göre 0,3 puanlık artışla yüzde 3,6 olurken, tutar olarak 0,5 puan azalarak yüzde 3,9’du. Nisan 2016’da karşılıksız işlemi yapılan çek adedinin en fazla olduğu beş il sırasıyla; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa’ydı. Tutar olarak en fazla karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bulunduğu iller arasında ilk sırada İstanbul yer alırken, bu ilimizi Ankara, İçel, İzmir ve Antalya izledi. Nisan 2016’da tutar olarak karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen çeklere oranının en yüksek olduğu beş il sırasıyla yüzde 12,7 ile Kırıkkale, yüzde 12,2 ile Şırnak, yüzde 11,1 ile Mardin, yüzde 10,8 ile Hakkari ve yüzde 8,9 ile Osmaniye oldu. Tutar bazında karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen çeklere oranının en düşük olduğu iller ise Sinop, Karabük ve Tunceli. Karşılıksız çekte güncel durum bu.

KAMU ALACAĞI VE SSK PRİMLERİ DAHİL HİÇBİR YASAL TAKİP YAPILAMIYORİflas ertelemeye gelirsek. Önce çeşitli kaynaklardan derlediğim bilgileri ardından da bu konunun medyadaki yansımalarını sunacağım. İflas erteleme; mali durumu bozulan şirket ve kooperatiflerin sermayesinin korunması için gerekli tedbirlerden birisi olarak Türk Ticaret Kanunu tarafından düzenlenmiştir. Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle şirketlerin, ‘iflasının ilan edilmesi’

HİLMİ DEVELİDünya Gazetesi Yazarı


MAKALE

29

öncesinde başvurabilecekleri hukuksal bir yol. Mahkeme, şirketin mali durumunun düzeltilmesini mümkün gördüğü takdirde yönetim kurulu veya bir alacaklının talebi sonucunda iflas erteleme kararı verebiliyor. İflas erteleme sonucunda borçlu firma normal faaliyetlerine devam edebiliyor. Kamu alacağı ve SSK primleri dahil hiçbir yasal takip yapılamıyor. Mahkeme, kayyumun verdiği raporlara göre iflas erteleme süresini sona erdirebildiği gibi, dört yıla kadar da uzatabiliyor veya firmanın iflasına karar verebiliyor. Sermaye şirketleri (anonim ve limited şirketler) ve kooperatifler iflas erteleme yapabilir. Gerçek kişi tacirler ve şahıs şirketleri (kollektif ve komandit şirketler) ise iflas erteleme talep edemezler.

İFLAS ERTELEMENİN ŞARTLARI NEDİR?Öncelikle şirket yönetim kurulu, tasfiye memurları veya şirket alacaklılarından birinin mahkemeye başvurup şirketin borçlarının aktifinden daha fazla olduğunu ileri sürmesi ve mahkemece bu hususun tespit edilmesi gerekir. Ancak bu noktada erteleme talebi yoksa iflas kararı verilir. Yine şirket mali durumu hakkında iyileştirme projesi sunularak yönetim kurulu veya alacaklılardan birinin iflasın ertelenmesi talebinde bulunması gerekir. Bu talep ancak şirket veya kooperatifin borç bataklığının mahkemece incelenmesi sırasında yapılabilir. Ayrıca mahkemeye sunulacak iyileştirme projesine göre, şirket veya kooperatifin mali durumunun düzelmesinin mümkün görülmesi, yani iyileştirme projesinin mahkemece ciddi ve inandırıcı bulunması gerekir. Türk Ticaret Kanunu’nun 377. maddesinde iflas erteleme şu şekilde tanımlanmıştır: Yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil, nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Bu halde ‘İcra ve İflas Kanunu’nun 179 ile 179/B maddeleri uygulanır.

İFLAS ERTELEMENİN SÜREÇLERİMahkeme iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için derhal bir kayyum atar. Ayrıca şirketin ve kooperatifin mal varlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır. Kayyumun atanmasına ilişkin karar kayyumun mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisiyle bunların sınırları ve iflasın ertelenmesine ilişkin talep mahkeme tarafından ilan ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar. İflas ertelenmişse kayyum her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor eder, mahkeme bu rapor üzerine veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporuna göre, erteleme istemini değerlendirir ve iyileştirmenin mümkün olamayacağı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırır.

İFLAS ERTELEME KARARININ ŞİRKETE FAYDALARI NELERDİR?Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur. Bir takip muamelesiyle kesilebilen zaman aşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir. Ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorunda. Bu süre kayyumun verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek sürelerle uzatılabilir. Ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kayyum, mahkemenin belirleyeceği

MAKALE

30

sürelerde iflası ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir. İflasın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflasına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyumun verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir. Buraya kadar anlatmaya çalıştığım gerçek anlamda ekonomideki yavaşlamadan etkilenerek güç duruma düşen ve iflas erteleme kararı amacıyla mahkemelere giden şirketler için ‘iflasının ilan edilmesi’ öncesinde başvurabilecekleri hukuksal bir yol. ‘İflas erteleme kararı’nın getirdiği hukuksal imkanları, kötü niyetli kişiler uygulamadaki boşluklardan yararlanarak mahkemelerden iflas erteleme kararı çıkarma arayışına girdiler. Alacaklıları en fazla üzen de bu kötü niyetli girişimler. Çünkü, şirketlerden alacağı olanlar çaresiz şirketler, bankalar, kamu ve SSK primleri

dahil hiçbir yasal takip yapamıyor. Erteleme kararından önce başlayan takipler duruyor, zaman aşımı süreleri donuyor. İflas erteleme sonucunda borçlu firma (iflastan kurtularak) normal faaliyetlerine devam ediyor. Alacaklı kişiler, şirketler ya da kurum ve kuruluşlar dört yıl beklemek zorunda kalıyor.

İŞ DÜNYASINI KARŞILIKSIZ ÇEK VE İFLAS ERTELEMEYLE BOĞUŞMAKTAN KURTARMALI Medyadan aktaracağım bilgilerin kaynağı ise Habertürk Gazetesi’nden Rahim Ak’tan. Habere göre; “Başta bankacılar olmak üzere finans sektörü oyuncuları bazı firmaların borcunu 6-7 yıla yaymak için fiktif borç yaratarak borcun batak duruma geldiğini ve iflas erteleme olanağından yararlandığını öne sürüyor. Böylece borçlu firmalar, alacaklıların hiçbir şey tahsil edemeyeceği için, bütün şartları kabul ettiğini düşünerek, borçlarını uzun vadeye yayma, hatta bir bölümünü sildirme olanağına kavuşuyor. Bu durum son dönemlerde o kadar çok yaygınlaştı ki, artık sadece iflas erteleme işlerini yapan hukuk firmaları türemeye başladı. Finans şirketlerinin iddialarına

göre hukukçular durumu kötüye gidebilecek firmaları bulup kolayca iflas erteleme alıyor. Böylece alacaklılar şirkete dokunamıyor. İddialardan vahim ve dramatik olanları ise normalde en az üç ay ortalama bir veya 1.5 yıl sürmesi beklenen iflas erteleme kararlarının bazı mahkemelerden bir günde çıkarılabildiği yönündeki söylemler. Hatta bazı şirketlerin kolay iflas erteleme alındığı için merkezlerini bir gecede başka şehirlere taşıdığını ve o ilde iflas erteleme talebinde bulunduğunu iddia edenler hiç de az değil. Hukuk mahkemelerine 2012 yılında iflas erteleme konulu 484 dava açılmışken, bu sayı 2013’te 654’e, 2014’te ise 720’ye yükseldi. 2015’te ise aralarında birçok ünlü şirketin de bulunduğu bini aşkın şirketin bu haktan yararlanmak için başvurduğu kaydediliyor. İflas ertelemeye başvuran şirketlere kayyum atanıyor. Ancak hem kayyumların sektörleri bilmemesi hem de iyi yönetememesi sonucu içleri boşaltılan şirketlerin çoğunun iflas erteleme süreci sonunda iflas ettiği belirtiliyor. İstanbul’da bir mahkemede iflas erteleme için başvuran 10 şirketten dokuzunun süreç sonunda iflas ettiği iddia ediliyor.” Konuştuğum bütün iş insanları; “Hem karşılıksız çeklerde, hem de iflas erteleme de ciddi mağduriyetler var ve her iki yasanın değişmesi şart” diyor. İflas ertelemelerindeki hakkın kötüye kullanımı konusunda bankalar da rahatsız. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın şunları söylüyor: “Bu müessese şirketlerin yaşamaları için bir fırsat veriyor. Ancak iyi niyetli olanları da var, olmayanları da. Önemli olan bu müessesenin kötüye kullanılmaya açık olması. İflas ertelemede kötü niyetli girişimcilerin yasal boşluklardan faydalanmalarını önlemek için yeni düzenlenme gerekir.” Sonuç olarak; alınacak yeni önlem ve çıkarılacak yasal düzenlemelerle karşılıksız çek ve kötü niyetli iflas erteleme piyasaların kabusu olmaktan çıkarmak KOBİ’leri, iş dünyasını karşılıksız çek ve iflas erteleme süreçleriyle boğuşmaktan kurtarmak gerekiyor.


MAKALE

31

DÜNYANIN EN BÜYÜK BAKIR TÜKETICISI ÇIN’IN HIZ KESEN TALEP NEDENIYLE ARTAN STOKTAN IHRACATA BAŞLAYABILECEĞI VE BUNUN

FIYATLARDA HIZLI BIR DÜŞÜŞ YARATABILECEĞI BELIRTILIYOR. BAZI ANALISTLER ISE ÇIN’IN BAKIR TALEBININ ARTMASI KONUSUNDA BIR

IKILEM YAŞANDIĞININ ALTINI ÇIZEREK, “ENERJI SEKTÖRÜNDEN FAZLA BIR TALEP BEKLENMESE DE, TOPARLANAN KONUT SEKTÖRÜ VE STOK

FAZLASI ARASINDA BIR DENGE YAŞAYACAĞIZ” DIYOR.

Bakır piyasası şoka girebilir

Emtia piyasalarına yön veren Çin, analistlere göre rekor seviyedeki bakır stokunu satmaya başlayarak gelecek birkaç yıl içinde küresel bakır

piyasalarında şoka neden olabilir. Bu da analistlere göre talep nedeniyle zaten baskı altında olan ve mart ayı ortasından bu yana yaklaşık yüzde 7 değer kaybeden bakır fiyatlarını daha da aşağı çekebilir. Çin’de devlet

kontrolündeki iki şirketindeki yetkililer dahil olmak üzere dört bakır işlemcisi Çin’in normalde az olan bakır ihracatını önümüzdeki aylarda artırabileceğini söyledi. Çin’in rafine bakır ihracatı ocak-şubat döneminde aylık ortalama 10 bin tonun altında gerçekleşirken, 2015’te ayda ortalama 17 bin ton olmuştu. Çin’in stoklarında halihazırda 1 milyon ton rafine bakır bulunuyor. Bu bakırın 480 bin tonluk bölümünün Şanghay’daki

gümrüklenmiş antrepolarda olduğu hesaplanıyor. Çin’in ihracatındaki artış, 2015 yılındaki ithalatının rekor seviyede olduğu göz önüne alındığında, küresel bakır ticari akışında önemli bir kavşak olacak. Özellikle geleneksel olarak Çin’in talebinin en yüksek olduğu döneme denk gelmesinin madenciler için sıkıntı yaratabileceği uyarısı yapılıyor.

BİR AYDA FİYATLAR YÜZDE 7 DÜŞTÜ Çin’in ihracatındaki artışın fiyatları daha da aşağı çekebileceği belirtiliyor. Londra Metal Borsası’nda (LME) bakır, mart ayı ortasından bu yana yüzde 7 civarında düşüş gösterdi. Üç ay vadeli bakır, son dönemin en düşük seviyesini gördü ve 4.786,75 dolar/tondan satıldı. BMI Research’e göre, fiyatlar Çin ekonomisine dair verilerin hayal kırıklığı yaratmasının sürmesiyle daha fazla ralliden uzak olacak. Bakır kısa bir süre önce dört ayın zirvesini görmüştü. Analistler fiyatlardaki rallini abartılı olduğunu ve fiziksel talebin artmadığını söyledi. Bir analist, bu yıl talep artışındaki güçsüzlükten dolayı fiyatlarda düşüşün süreceğini tahmin ettiğini açıkladı. Aynı analist, Çin’de bakır talebinin geçen yıl beklenen yüzde 3,8 büyümenin aksine bu yıl düşüşle yüzde 0,6 büyüyeceğini tahmin ediyor.

ÇİN’İN TALEBİYLE İLGİLİ İKİLEM YAŞANIYOR Bazı analistler ise Çin’in bakır talebinin artması konusunda bir ikilem yaşandığının altını çizerek, “Enerji sektöründen fazla bir talep beklenmese de, toparlanan konut sektörü ve stok fazlası arasında bir denge yaşayacağız. Bu noktada biz Çin hükümetinin yakın gelecekte yeni teşvik girişimleri uygulayacağı beklentisinde olduğumuzdan dolayı, ibrenin talep artışı tarafında olacağı kanısındayız” diyor. Enerji sektörü 2015 yılında 9,15 milyon ton olduğu varsayılan Çin bakır tüketiminin yaklaşık yarısını kapsıyor. Konut ve klimalar sırasıyla yüzde 8,3 ve yüzde 15,3 paya sahip. Enerji sektöründen fazla bir talep beklenmese de, toparlanan konut sektörü ve stok fazlası arasında bir denge yaşanabileceği belirtiliyor.

Çin’in rafine bakır ihracatı ocak-şubat döneminde aylık 10 bin tonun altında gerçekleşirken, 2015’te ayda ortalama 17 bin ton oldu. Çin’in stoklarında halihazırda 1 milyon ton rafine bakır bulunuyor.

32

DÜNYA TURU

AB’NIN RUSYA’YLA TICARETI AZALDI

Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya ihracatı bu yılın

ocak-mart aylarını kapsayan döneminde geçen yılın aynı

dönemine kıyasla yüzde 13 ve Rusya’dan ithalatı da

yüzde 20 azaldı. Avrupa İstatistik Ofisi’nden (Eurostat)

derlenen bilgilere göre, AB’de bu yılın ocak-mart

aylarını kapsayan dönemde 258,6 milyar euroluk ihracat ve 266,7 milyar euroluk da

ithalat gerçekleştirildi. Birliğin söz konusu dönemde Rusya ile olan ticaretindeki düşüş

dikkati çekti. AB’nin Rusya’ya yaptığı ihracat 2015 yılının ocak-mart döneminde 10,8

milyar euro iken, 2016 yılının aynı döneminde 9,4 milyar

euro seviyesinde gerçekleşti. AB’nin bu ülkeden ithalatı

ise söz konusu dönemde 21 milyar eurodan 16,9 milyar euroya geriledi. Böylece bu yılın ocak-mart döneminde

AB’nin Rusya’ya ihracatı geçen yılın aynı dönemine

kıyasla yüzde 13 ve ithalatı da yüzde 20 azaldı.

AFRIKA EKONOMISI YÜZDE 3 BÜYÜDÜ

Dünya Bankası Baş Ekonomisti Punam Chuhan

Pole, Afrika’nın kalkınmasının çok yavaşladığını belirtti.

Senegal’in başkenti Dakar’da düzenlenen basın

toplantısında konuşan Punam Chuhan Pole, dünyadaki krizlerden Afrika’nın da

etkilendiğini, Afrika ülkelerinin başka sorunlarla da uğraştığını

kaydederek, özellikle enerji alanındaki eksikliğin ilerlemeyi

etkilediğini dile getirdi. Afrika’nın 2014’te büyüme

oranının yüzde 4,5 olduğunu hatırlatan Pole, “Afrika kıtası ekonomisi 2015’te yüzde 3

büyüdü. Aslında bu bir önceki yılla kıyaslandığında bir düşüş. Ancak 2017-2018’de rakamın yeniden yüzde 4,5’a çıkmasını

bekliyoruz” diye konuştu. Afrika’da kalkınmayı mümkün

kılmak için çok sayıda fırsat bulunduğunu kaydeden Pole, “Afrika’da düşük gelir

grubunun yüzde 80’i geçimini tarımdan sağlıyor. Dolayısıyla

devletler tarım sektörünü geliştirerek halkın gelir

seviyesini de yükseltebilir” dedi.

ARJANTIN GELECEK YIL YÜZDE 2 BÜYÜYECEK

Borç piyasalarına tarihi bir dönüş gerçekleştiren

Arjantin 15 milyar dolarlık devlet tahvili satışa sundu.

Yatırımcılar Arjantin tahvillerine yoğun ilgi

gösterdi. İlk günde tahvile 65 milyar dolarlık talep geldi. Arjantin Maliye Bakanı Sekreteri Luis

Caputo yaptığı açıklamada, borç satışının Deutsche Bank, HSBC, JPMorgan

ve Santander tarafından gerçekleşeceğini duyurdu.

Caputo 2017’ye kadar başka satış gerçekleşmeyeceğini

de sözlerine ekledi. Arjantin 2001’de küresel borç

piyasasında yaklaşık 100 milyar dolarlık tahvillerde

temerrüte düşünce, piyasalara girişi durdurulmuştu. Bazı kreditörlerin yeni

düzenlemeyi kabul etmemesi üzerine ülke 2014’te de ikinci temerrütü yaşamıştı. Mauricio

Macri’nin devlet başkanı seçilmesiyle birlikte yürüttüğü

piyasa dostu yaklaşımları yatırımcıları tekrar Arjantin’e

dönmesini sağladı.

ÇIN’DEN BIR IYI BIR KÖTÜ VERI

Çin’de açıklanan ilk çeyrek GSYH büyüme rakamları, büyümenin yavaşlamaya

devam ettiği beklentilerini teyit etti. 2016 ilk çeyrekte

GSYH, ekonomistlerin beklentilerine paralel olarak

yüzde 6,7 büyüdü. 2015 4. çeyrekte GSYH büyüme oranı yüzde 6,8 olmuştu. İlk çeyrek GSYH büyüme oranı, ekonominin yüzde

6,2 büyüdüğü, 2009 ilk çeyrekten bu yana görülen en yavaş büyüme olarak da kayıtlara geçti. Ocak-mart

döneminde sabit varlık yatırımlarında büyüme

yüzde 10,3 olan ekonomist beklentilerinin üzerinde yüzde 10,7 seviyesinde

gerçekleşirken, inşaat aktivitesi de yüzde 10,4 olan ekonomist beklentilerini aştı. Öte yandan

Çin’de sanayi üretimi nisan ayında beklentilerin üzerinde büyüdü. Nisan ayında sanayi

üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 arttı.

Piyasa katılımcıları ise yüzde 6,0 büyüme olacağını tahmin

ediyorlardı. Sanayi üretimi ocak-nisan döneminde yüzde

5,4 büyüme göstermişti.

33


DÜNYA TURU

HINDISTAN FAIZLERI BEŞ YILIN DIBINE INDIRDI

Hindistan Merkez Bankası (RBI) politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 6.5’e çekip,

beş yılın en düşük seviyesine indirirken, enflasyon

eğilimlerinin olumlu devam etmesi durumunda bu yılın ilerleyen dönemlerinde bir indirime daha gidebileceği

sinyalini verdi. RBI, bankaların daha önce yaptıkları

açıklamalarda piyasadaki sıkı koşullardan dolayı faiz oranlarını indirmediklerini açıklamaları üzerine, faiz

indirimlerinin daha verimli olmasını sağlayabilmek adına finansal sistemdeki likiditeyi artırmaya yönelik önlemler

de aldı. Bu adımlar geçtiğimiz yıl aldığı agresif genişleme

önlemlerinin, ticari bankaların tüketicilere sunduğu faiz

oranlarını indirmemesi üzerine istenilen etkiyi yaratmayan

RBI Başkanı Raghuram Rajan tarafından yeni bir yaklaşıma işaret ediyor. Kararın ardından basın toplantısı gerçekleştiren Rajan, bankaların bu kez daha dikkatli olacağına güvendiğini

belirtti.

INGILTERE KALICI OLARAK ‘FAKIRLEŞEBILIR’

İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, İngiliz The Times gazetesinde

yayımlanan makalesinde, Hazine Bakanlığı’nın yaptığı araştırmaya

göre ülkenin birlikten ayrılması durumunda

ekonominin 2030 yılına kadar yüzde 6 oranında daralabileceğini belirtti. Osborne 23 Haziran’da İngiltere’de yapılacak AB referandumunda

ülkesinin birlikten ayrılması durumunda hane halkı

gelirinin yılda 4 bin 300 sterlin seviyesinde

azalabileceği uyarısında bulundu. İngiltere’nin

AB içerisinde daha güçlü olduğunu vurgulayan Osborne, uzun yıllar

sonrasında birlikten ayrılınca daha mı iyi, yoksa daha mı kötü durumda olursunuz? sorusuna, “Britanya ayrılık sonrası kalıcı olarak daha kötü durumunda olur. Bu

hane halkına yılda 4 bin 300 sterline mal olur” şeklinde

yanıt verdi.

ÖZBEKISTAN ILK ÇEYREKTE YÜZDE 7,5 BÜYÜDÜ

Bakanlar Kurulu’nun yılın ilk çeyreği sosyoekonomik

gelişme sonuçları ve 2016 yılı perspektifleriyle ilgili toplantısında, yılın

ilk çeyreğinde ülke ekonomisinin yüzde 7,5

büyüdüğü, yıllık enflasyonun ise öngörülen parametreleri

aşmadığı bildirildi. Bakanlar Kurulu’ndan

yapılan yazılı açıklamada, yılın ilk çeyreğinde ülke

ekonomisinin yüzde 7,5 arttığı belirtilirken, bu dönemde sanayi

üretiminin yüzde 7, tarım sektörünün yüzde 6,7, hizmetler sektörünün

yüzde 12,1, perakende mal dönüşümünün ise yüzde

12,8 arttığı kaydedildi. Açıklamada, bu dönemde

yatırım hacminin yüzde 8,5, yabancı sermaye hacminin

ise yüzde 14,4 arttığına vurgu yapılırken, yılın ilk çeyreğinde

enflasyon oranının öngörülen parametreleri

aşmadığı, devlet bütçesinin ise milli gelire nazaran yüzde

0,1 fazlalıkla gerçekleştiği ifade edildi.

“ VENEZUELA HIPERENFLASYON

UÇURUMUNUN KENARINDA”

Uluslararası Para Fonu (IMF) yayımladığı

raporunda Venezuela’da enflasyonun bu yıl yüzde

481’e yükseleceğini öngördü. Miami merkezli

finansal danışmanlık şirketi BullTick Capital Markets’ın

Araştırma Müdürü Kathryn Rooney Vera,

“Venezuela hiperenflasyon uçurumunun kenarında”

diye yorumladı. IMF ayrıca nadiren yaptığı

biçimde Venezuela’ya ait diğer önemli ekonomik verileri açıkladı. Bank of America Merrill Lynch

Baş Ekonomisti Francisco Rodriguez, “Venezuela’da çok büyük bir ekonomik

kriz yaşanıyor” dedi. Enflasyon Venezuela

ekonomisi için en büyük sorunların başında geliyor.

Venezuela hükümeti yaptığı açıklamada enflasyonun

eylül sonunda yüzde 141’e çıkacağını duyurdu.

34

HABER

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), 2023 hedeflerine ulaşma yolunda ihracatta nokta atışı yapacak. TİM, bünyesinde yer alan

TİMAKADEMİ ile ‘10 İl 10 Ülke’ hedefiyle ihracatta en fazla pay alan illerle ülkeleri eşleştirecek ve bu pazarlara satışlar artırılacak. TİMAKADEMİ’nin çözüm

ortakları Halkbank, Vodafone, Coface Sigorta, UPS, Global Connection, Turkishtime ile birlikte belirlenen hedef ülke konferanslarının ilki Gaziantep’te bu ille eşleştirilen 600 milyar dolarlık pazara sahip İngiltere için oldu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 10 ilin ihracattaki payının yüzde 80 seviyesinde bulunduğuna vurgu yaparak, “Her bir

TİMAKADEMİ’nin ilk etkinliği 3 Mayıs’ta Gazia ntep’te düzenlendi. Buradaki hedef ülke konferansıyla Gaziantepli iş adamlarının İngiltere pazarına nasıl gireceği, bürokratik engelleri nasıl aşacağı, kimlerle işbirliği yapabileceği yönünde birçok bilgi paylaşıldı. Etkinlikte eski Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Abdülkadir Çıkmaz, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İngiltere İş Konseyi Eş Başkanı Remzi Gür, İngiliz Ticaret Odası Başkanı Chris Gaunt ve bu pazarı yakından tanıyan birçok uzman Gaziantepli iş adamlarına yol gösterdi.

İŞ ADAMLARI BİLGİLENDİRİLDİ

TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ (TİM), ‘10 İL 10 ÜLKE’ HEDEFİYLE İHRACATI ARTIRABİLMEK İÇİN NOKTA ATIŞI YAPACAK. AMAÇ, İHRACATTA ÖNEMLİ PAYA SAHİP 10 İLLE 10 HEDEF ÜLKEYİ EŞLEŞTİREREK, BU PAZARLARA SATIŞLARI ARTIRMAK.

TİM hedef pazarlara nokta atışıyla ihracatı yüzde 8 artıracak

TİMAKADEMİ, ‘10 İl 10 Hedef Ülke’ ile ihracatçıya yol gösterecek

Coface Sigorta Genel Müdürü Emre Özer, Halkbank KOBİ ve Esnaf Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Erdal Erdem, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ve UPS Türkiye Genel Müdürü Ufku Akaltan bir arada.


HABER

35

ilimiz ihracatını geçen yıla göre yüzde 10 artırırsa bunun toplam ihracatımıza etkisi yaklaşık yüzde 8 olacak” diye konuştu.

FARKINDALIK YARATARAK BİR ADIM ÖNDE DÜŞÜN TİMAKADEMİ’nin ‘10 İl 10 Ülke’ hedefinin önemine değinen Büyükekşi, hem ihracatçı sayısını, hem de ihracat değerini en üst seviyeye çıkarabilmek için çalıştıklarına dikkat çekti. Firmalara dünya pazarları hakkında bilgi vermeyi amaçladıklarını söyleyen Mehmet Büyükekşi, “Hedefimiz, ihracatçımızı doğru pazarlara kanalize etmek. Farkındalığımızı artırarak bir adım önden düşünmek. Tecrübe ve bilgi birikimi paylaşımı kanalıyla sağlıklı bir ihracat ekosistemi oluşturmak. 2023 hedefimiz olan 500 milyar dolar ihracatı yakalayabilmemiz için illerimizin potansiyelini sonuna kadar kullanarak doğru ve farklı pazarlara kanalize etmek. Ünlü bir düşünür şöyle der: ‘İradenin büyüdüğü yerde, zorluklar küçülür’ Biz de irade ne kadar büyürse zorluklar

küçülür diyoruz. Amacımız, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerine pozitif ve ölçülebilir katkılar yapmak” dedi.

VODAFONE ‘YARINA HAZIR İHRACATÇI’ KONSEPTİNİ TANITACAKTİMAKADEMİ çözüm ortaklarından Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy da TİM ile işbirliğine değinerek, “Her ilin ticarette yoğun ilişkileri olan bir hedef pazarı gündem maddesi olarak tartışacağız. İhracatçı firmalara ‘Dijitalleşme Endeksi’ni açıklayarak onlara ‘Yarına Hazır İhracatçı’ konseptimizi tanıtacağız. Dijitalleşmesini yüzde 10 artıran şirket, karlılığını yüzde 1,5 oranında yükseltiyor. İhracatçıya bunu sağlayacağız. Rekabet gücünü artıracağız” şeklinde konuştu.

HALKBANK FİRMALARA RİSK ANALİZİ DESTEĞİ VERECEK Halkbank KOBİ ve Esnaf Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Erdal Erdem ihracatçıya her alanda desteklerinin süreceğini belirterek, “Hayata geçireceğimiz ‘Hedef Pazar’ toplantılarıyla ihracatta sektör ve ülke çeşitlendirme stratejisinin oluşturulmasına katkıda bulunacağız. Bu toplantılar yüksek büyüme potansiyeli olan hedef pazarlarda pazar payının artırılması için gerekli uygulamaların da tespit edilmesini sağlayacak. Hedef pazarlara giriş faaliyetleri için firmaların ihtiyaç ve risk analizlerinin yapılmasına destek vereceğiz” dedi.

TİCARİ ALACAKLAR SİGORTALANACAKUPS Türkiye Genel Müdürü Ufku Akaltan ise TIM ile birlikte KOBİ’ler ve ihracatçılarla bir araya gelerek lojistiğin hedef pazarlara ulaşmada sağladığı avantajlar hakkında firmaları bilgilendireceklerini söyledi. Türkiye’nin değerlerini ve markalarını yurt dışında tanıtan Global Connection Media’nın Genel Koordinatörü Onur Tayşu da TİMAKADEMİ’nin şehirlerin uluslararası rekabet gücünü artırmak için gerçekleştireceği ‘Hedef Pazar’ buluşmalarının uluslararası medya sponsoru olarak yer aldıklarını söyledi. Coface Sigorta Genel Müdürü Emre Özer de TİM ile yapılan anlaşmanın önemine

değinerek, Türk ihracatçısının yanında olduklarını ve uluslararası rekabette büyüyebilmeleri için ticari alacaklarının sigortalanmasında paylarına düşen her türlü desteği sağlayabileceklerini belirtti.

Gaziantep ile İngiltere eşleşmesinin ardından sırasıyla Ankara–Çin, Antalya–Almanya, Bursa-ABD, Denizli–İtalya, Adana-Suudi Arabistan, Kayseri–Fransa, Konya–İran, İstanbul–BAE ve İzmir–Polonya illeriyle ülkeleri adına hedef ülke konferansları gerçekleştirilecek. Bu konferanslarda da hedef ülkelerin sunduğu fırsatlar, bu ülkelerin finansal olanakları, iş yaparken sıkça tekrarlanan yanlışlar, iş kültürünün pazara girişte etkisi gibi birçok konu başlığı ihracatçılarla paylaşılacak.

HEDEF ÜLKELER DÜNYA DEVLERİ

TİMAKADEMİ’nin ‘10 İl 10 Ülke’ hedefiyle başlatacağı konferansların ilki 3 Mayıs günü Gaziantep’te gerçekleştirildi. 600 milyar dolarlık pazara sahip İngiltere’yle eşleştirilen Gaziantepli ihracatçıların, bu ülkeye satışlarını artırması hedefliyor.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Her bir ilimiz ihracatını yüzde 10 artırsa bunun toplam ihracatımıza etkisi yaklaşık yüzde 8 olacak” dedi.

36

PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ

Geçen yıl ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışı, Çin’in yavaşlaması, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politika tedbirleri ve emtia

fiyatlarındaki düşüşün damgasını vurduğu küresel ekonomiyi, 2016’da da oldukça yoğun bir gündem bekliyor. Küresel yatırımcıların zor geçmesi beklenen 2016 yılı boyunca yakından takip edeceği ekonomik ve finansal gelişmelerin başında belli başlı merkez bankalarının politika

Ekonomik gündem 2016’da da yoğun

kararları geliyor. Yaklaşık 10 yıl aradan sonra sıkılaştırma sürecine başlayan Fed’in 2016’da kaç kez faiz artışına gideceği piyasaların bir numaralı sorusunu oluştururken, her altı haftada bir düzenlenecek sekiz Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı bu yıl da dünya ekonomi gündeminin merkezinde yer alacak. Aynı zamanda Euro Bölgesi’ndeki düşük enflasyonla uzun süredir mücadele eden ECB’nin alacağı olası yeni tedbirlerin, küresel piyasalar ve yatırımcılar tarafından dikkatle izlenmesi bekleniyor. ECB, bu yıl Başkan Mario Draghi’nin liderliğinde biri Viyana’da ve yedisi Frankfurt’ta olmak üzere toplam sekiz basın toplantısı düzenleyecek.

DÜZENLİ PARA POLİTİKALARI TOPLANTISI ÜÇ AYDA BİRİngiltere Merkez Bankasının da (BoE) 2016’da sıkılaştırmaya başlayacağı

tahmin edilirken, bankanın bu adımı tam olarak ne zaman atacağı yine yatırımcıların merakla beklediği gelişmelerden birini oluşturuyor. BoE, 2016 yılı içinde her ay bir kez olmak üzere toplam 12 toplantı yapacak. Son faiz toplantısında tahvil alım programının vade tarihini uzatan Japonya Merkez Bankasının (BoJ) parasal genişleme miktarını artırıp artırmayacağı da 2016 ekonomi gündeminin başlıklarından biri olarak öne çıkıyor. BoJ’un halihazırda rekor seviyede bulunan varlık alımlarını artırma ihtimali, yenin euro ve dolar karşısındaki değerini düşüreceği için küresel piyasalar açısından önem arz ediyor. Bunlara ilaveten, 2015’te beklenmeyen devalüasyon kararlarıyla dikkati çeken Çin Merkez Bankası da (PBoC) piyasaların odaklandığı kuruluşlardan biri olacak. PBoC, düzenli para politikası toplantılarını her üç ayda bir gerçekleştiriyor, ancak planlanmayan toplantılar da düzenlenebiliyor.

2015’TE FED’İN FAİZ ARTIŞI, ÇİN EKONOMİSİNİN YAVAŞLAMASI,

ECB’NİN GENİŞLEMECİ POLİTİKALARI VE EMTİA

FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞÜN DAMGASINI VURDUĞU KÜRESEL

EKONOMİNİN 2016 TAKVİMİ DE BİR HAYLİ YOĞUN GEÇİYOR.

BoJ’un halihazırda rekor seviyede bulunan varlık alımlarını artırma ihtimali, yenin euro ve dolar karşısındaki değerini düşüreceği için küresel piyasalar açısından önem taşıyor.

Küresel ekonomiye yön veren merkez bankalarının yanı sıra dünyanın en büyük ekonomilerinden ABD, Çin ve Euro Bölgesi’ne ilişkin büyüme, işsizlik, enflasyon ve istihdam gibi belli başlı ekonomik veriler yatırımcıların yakından takip edeceği konular arasında yer alıyor. Ayrıca, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) petrol arzına yönelik kararları da petrol fiyatlarının seyri açısından 2016’nın öne çıkan gelişmeleri arasında yer alabilir.

İŞSİZLİK VE ENFLASYON VERİLERİ İZLENECEK

37


PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ

Cari açık yeniden yükselebilir

Türkiye’nin cari açığı petrol fiyatlarının 2014 yılının Haziran ayından bu yana yaklaşık yüzde 60 değer kaybetmesi ve emtia fiyatlarının rekor

dip seviyelerine ulaşmasıyla daralmaya devam ediyor. Ancak, petrol fiyatlarının yeniden yükselişe geçmesi, azalan turizm gelirleri ve artan yurt içi tüketim sonrası cari açık yeniden yükselişe geçebilir.

AZALAN TURİZM GELİRİ CARİ AÇIĞI ETKİLEYECEKCari açığın gerilemesinde emtia fiyatlarının düşmesinin yanı sıra geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinden itibaren zayıflayan iç tüketim de etkili oldu. Cari açık 2016 yılının Mart ayında yıllık bazda 29,421 milyar dolara gerilerken, bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 43 azaldı. Aynı dönem içinde ithalat miktarı yüzde 13 geriledi. Cari açığın finansmanın büyük bir çoğunluğunu “sıcak para” olarak tabir edilen portföy yatırımları sağlıyor. Bu kalemin dışında turizm gelirleri yine önemli bir gelir kaynağı olarak dikkat çekiyor. Aynı zamanda turizm sektörü GSYH’nın yaklaşık yüzde 6’sını oluşturuyor. Turizm gelirleri, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre 2016 yılının ilk çeyreğinde geçtiğimiz yılın aynı çeyreğine göre yaklaşık

4 milyar dolar azaldı. Turizm gelirlerin azalmasında Rus ve Alman turist sayısında yaşanan düşüş etkili oldu. Turizm gelirlerinin azalması cari açığın finansmanını da olumsuz etkileyebilir.

KALICI FİNANSMAN İÇİN TASARRUF ORANLARI YÜKSELTİLMELİTurizm gelirlerinin yanı sıra petrol fiyatlarının yeniden yükselişe geçmesi Türkiye gibi emtia ithal eden ülkelerin maliyetini yükseltiyor. Brent Petrol fiyatları 27 dolar seviyesine gerilemesi sonrası yaklaşık yüzde 80 yükseldi. Nikel, platin, bakır gibi diğer önemli sert emtiaların da yılbaşından bu yana ortalama yüzde 10 değer kazandığını görüyoruz. Bu durum cari açığın bir miktar yükselmesinde etkili olabilir. Artan emtialar, azalan turizm gelirleri, asgari ücretin artmasıyla yükselen iç taleple birlikte yıl sonunu yıllık 32 milyar dolara yakın cari açıkla sonlandırabiliriz. Cari açığın kalıcı olarak finansmanını sağlanabilmesi için yurt içi tasarruf oranlarının yükselmesi önemli. Düşük tasarruf oranı yatırımları olumsuz etkiliyor. Yatırımların zayıf artması ise istihdam yaratan bir büyüyememe problemine neden oluyor. Hane halkının, işletmelerin ve özel tasarrufların önemli ölçüde azalmaya devam ettiğini görüyoruz. Son zamanlarda tasarruf

oranlarının yükseltilmesine yönelik reformların başladı. Başta yeni işe giren ve halihazırda çalışanların Bireysel Emeklilik Sistemi’ne dahil edileceğiyle ilgili yapılan çalışmalar dikkat çekiyor. Küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler cari açığı doğrudan etkileyip kırılganlığı yükseltebiliyor. Önümüzdeki süreçte tekrardan cari açığın TL varlıkları üzerindeki etkisini görebiliriz.

TÜRKİYE’NİN CARİ AÇIĞI BİR SÜREDİR, PETROL BAŞTA

OLMAK ÜZERE DÜŞEN EMTİA FİYATLARININ ETKİSİYLE AZALMAYA BAŞLAMIŞTI.

ANCAK PETROL FİYATLARININ YÜKSELMEYE BAŞLAMASI VE TURİZM GELİRLERİNİN

AZALMASIYLA CARİ AÇIĞIN YENİDEN YÜKSELİŞE

GEÇEBİLECEĞİ BELİRTİLİYOR. UZMANLAR CARİ AÇIĞIN

AZALMASINDA BİR DİĞER ÖNEMLİ KONUNUN

TASARRUF ORANLARININ ARTIRILMASI OLDUĞUNU

KAYDEDİYOR.

Kutay GözgörDestek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı

38

PİYASALARDAN KISA KISA...

DEVİN, DEMİR CEVHERİ SEVKİYATLARINDA KESKİN DÜŞÜŞ

Madencilik devi Rio Tinto yılın ilk çeyreğinde önceki çeyreğe

göre yüzde 12 düşüşle 80,8 milyon ton demir cevheri sevkiyatı

gerçekleştirdi. Demir cevheri sevkiyatı aynı dönemde yıllık yüzde 11

arttı. Rio Tinto, geçen çeyrekte yıllık yüzde 2 düşüş ve çeyrek bazda

yüzde 27 artışla 141 bin 200 ton bakır üretti. Alüminyum üretimi

belirtilen dönemde çeyrek bazda yüzde 3, yıllık yüzde 10 artışla 887

bin ton oldu. Rio Tinto’nun demir cevheri üretimi ise çeyrek bazda

yüzde 4 azalarak, 84,0 milyon ton olarak gerçekleşti.

TAJIK ALUMINIUM’DA

İŞTEN ÇIKARMA

Orta Asya’nın en büyük sanayi

girişimlerinden olan Tajik

Aluminium (TALCO), iş gücünde

yüzde 7 azaltma yaptığını açıkladı.

TALCO, düşen alüminyum

fiyatlarından dolayı 600’den

fazla çalışanını işten çıkarıyor.

Şirket geçen yıl 139 bin 342 ton

alüminyum üretimiyle 19,5 milyon

dolar zarar açıklamıştı.

JAPONYA’YA ALÜMİNYUM

NAKLİYE PRİMLERİ ARTTI

Madencilik şirketleri ile Japon

alüminyum ergitme tesisleri

arasında yapılan müzakerelere

yakın kaynakların verdikleri bilgiye

göre, nisan-haziran dönemi için

Japonya’ya alüminyum nakliye

primleri bir önceki çeyreğe göre

yüzde 5-6 artarak, ton başına

115-117 dolar/ton oldu. İlk

çeyrek için prim 110 dolar/ton

seviyesinde belirlenmişti.

SANAYİ ÜRETİMİ HIZ KESMEDİ

Londra Metal Borsası’nda üç ay vadeli bakır en yüksek seviyesinde

durağan gözüküyor. Çin ekonomisine dair pozitif sinyaller ve petrol

fiyatlarındaki yeniden canlanma emtialar için duyarlılığı artırdı. Çin’de

sanayi üretimi mart ayında beklentilerin üzerinde büyüdü. Mart ayında

sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 arttı. Piyasa

katılımcıları ise yüzde 6,0 büyüme olacağını tahmin ediyorlardı. Sanayi

üretimi ocak-şubat döneminde yüzde 5,4 büyüme göstermişti. Londra

Metal Borsası’nda üç ay vadeli bakır 4.894,50 dolar/tondan işlem

gördü.

TMK: “İKİNCİ ÇEYREKTE

BORU PİYASASI YATAY

SEYREDECEK”

Rusya’nın en büyük çelik boru

üreticisi Rus TMK’nın çelik

boru satışları yılın ilk çeyreğinde

yıllık yüzde 15 azaldı. TMK

belirtilen dönemde 845 bin

ton çelik boru sevkiyatı, çeyrek

bazda yüzde 9,9 azalarak

845 bin ton oldu. Şirket ikinci

çeyrekte boru piyasasının yatay

seyredeceğini düşünüyor.

KÜRESEL ALÜMİNYUM ÜRETİMİ GERİLEDİ

Küresel günlük alüminyum üretimi mart ayında 69 bin 200 tona

geriledi. Uluslararası Alüminyum Kurumu (IAI) tarafından açıklanan

verilere göre, Çin’in günlük alüminyum üretimi belirtilen ayda 84 bin

500 ton oldu. Şubat ayında ise küresel günlük alüminyum üretimi

69 bin 900 tondu.

JAPONYA’DA KABLO SATIŞLARI NEGATİF SEYREDİYOR

Japonya’da bakır kablo satışları nisan ayında yıllık yüzde 2,5 düşüş

gösterdi. Japonya Elektrik Tel ve Kablo Üreticileri Birliği tarafından

açıklanan verilere göre, satışlar belirtilen ayda 60 bin 900 ton oldu.

Mart ayında ise 58 bin 352 tondu.


PİYASALARDAN KISA KISA...

39

ÇİN DEMİR CEVHERİ ÜRETİM TAHMİNİNİ İNDİRDİ

Dünyanın en büyük üçüncü demir cevheri üreticisi

BHP, yıllık demir cevheri üretim tahminini olumsuz

hava koşulları ve demiryolu onarım çalışmaları nedeniyle

10 milyon ton düşürdü. Küresel piyasadaki arz fazlasından

dolayı sevkiyatlar azalacağı için demir cevheri üretim hedefi

2016 mali yılı için 260 milyon tona indirildi. Analistlere göre

çelik talebinde toparlanma, sıcak havalar inşaat faaliyetlerini

canlandırdığı için büyük ölçüde mevsimsel gözüküyor.

ÇİN MENŞELİ ÜRÜNLERDE DAMPİNGE KARŞI ÖNLEM

Çin menşeli ‘demir veya çelikten belirli boru bağlantı parçaları’ ithalatında

dampinge karşı önlem uygulanmaya devam ediyor. Ekonomi Bakanlığı’nın

konuyla ilgili kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre, Çin menşeli ‘demir

veya çelikten belirli boru bağlantı parçaları’ ithalatında 663 dolar/ton olarak

uygulanan önlem sürecek.

ÇİN’E NİKEL CEVHERİ İHRACATINA İZİN ÇIKTI

Yeni Kaledonya uzun süren bir yasağın ardından iki madencinin Çin’e

nikel cevheri ihracatına izin verdi. Yeni Kaledonya, düşen emtia fiyatları ve

Avustralyalı müşterilerinin olası zararlarıyla mücadele ediyor. Hükümet politika

değişikliğine giderek, Eramet ve Societe des Mines de la Tontouta’nın Çin’e 12-

18 aylık dönemde 700 bin tona kadar düşük sınıf nikel cevheri satışına izin verdi.

MITSUI MINING AND SMELTING

KURŞUN ÜRETİMİNİN 117 BİN 700

TON OLACAĞINI ÖNGÖRÜYOR

Japon Mitsui Mining and Smelting Co. Ltd,

nisan-eylül döneminde rafine çinko üretiminin

geçen yıl aynı döneme göre yüzde 12,6 artmasını

bekliyor. Şirket yılın ilk yarısında çinko üretiminin

117 bin 700 ton ve kurşun üretiminin 33 bin 400

ton olacağını tahmin ediyor.

BOLİVYA’NIN BAKIR

İHRACATI GERİLEDİ

Bolivya Ulusal İstatistik

Kurumu tarafından

açıklanan verilere göre, çinko

konsantre ihracatı 112,7 milyon

dolar olurken, bakır ihracatı

yüzde 58,6 azalarak 4,3 milyon

dolar oldu. Altın ihracat değeri

çok az değişim göstererek

118,2 milyon dolar olarak

gerçekleşti. Gümüş ihracat

değeri ise yüzde 20,7 azalarak,

83,6 milyon dolara geriledi.

ALMANYA’NIN HAM ÇELİK

ÜRETİMİ10,7 MİLYON

TONA GERİLEDİ

Almanya’nın ham çelik

üretimi mart ayında bir

önceki aya göre yüzde 13,4

arttı. Almanya Demir ve Çelik

Birliği (WV Stahl) tarafından

açıklanan verilere göre, ham

çelik üretimi belirtilen ayda yıllık


ton oldu. Yılın ilk üç çeyreğinde

ise ham çelik üretimi yıllık


tona geriledi.

BOLİVYA HÜKÜMETİ

REFORM YAPABİLİR

Çin’in bu yıl, 500 bin ton/yıl

olan yüksek maliyetli çinko

izabe üretim kapasitesinden

vazgeçmesi bekleniyor. Shanghai

Metal Borsası’nın raporuna göre,

üretim maliyetlerini düşürme,

ürün stoklarını ve kapasitesini

eleme için hükümet arz yönlü

yapısal reformlar yapabilir.

BREZİLYA’NIN DEMİR

CEVHERİ İHRACATI

YÜZDE 7,5 ARTTI

Brezilya’nın demir cevheri

ihracatı ocak-mart

döneminde yıllık yüzde 7,5

arttı. Brezilya Sanayi, Ticaret ve

Kalkınma Bakanlığı tarafından

açıklanan verilere göre, demir

cevheri ihracatı belirtilen

dönemde 85.3 milyon ton oldu.

SANAYİNİN SESİ

40

Samet 110 ülkeye ihracat yapıyor

Mobilya ve aksesuar markası Samet, çağın ihtiyaçlarına uygun teknolojik donanımla hayata geçirdiği

2 bin 400’ü aşkın ürün çeşidi ve 43 yıllık deneyimiyle bugün 110 ülkeye ihracat yapan sektörün önemli global oyuncularından biri konumunda. 80 bin 500 metrekare alana kurulu, tam otomatik tesislerinde üretim yapan firma, Türkiye pazarının lider markası olarak ürün tedarik etmenin yanı sıra ihracat yaptığı odak ülkelerde de pazar payını istikrarlı bir şekilde artırıyor. 2015 yılında satışlarının ciddi bir bölümünü ihraç ettiklerini söyleyen Samet Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ufuk Kızıltan, “İhracatımızı bir önceki yıla oranla artırmamızda şüphesiz

yaptığımız fizibilite çalışmaları ve bu doğrultuda pazarın ihtiyacına uygun ürünler sunmamız yatıyor. Halihazırda 110 ülkeye ürün ihraç ediyoruz. Odak ülkeler stratejimiz doğrultusunda hedeflediğimiz pazarları 2015 yılında ihracat ağımıza ekledik. Bu ülkelerde satışlarımızı arttırmak hedefiyle çalışmalarımızı yürütürken, pazarın ihtiyaçlarını tanımlamaya öncelik veriyoruz. İhracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin ihtiyaçlarına göre katma değeri yüksek ürünler ürettiğimiz için markamızın tüm ürün grupları odak ülkelerimizde yoğun ilgiyle karşılanıyor. 2016 yılına ise çok hızlı bir giriş yaptık. Kalkar kapak sistemlerinde yeni ürünümüz olan D-Lite Lift, 2016 itibarıyla satışa çıktı. Menteşesiz özelliğiyle diğer kalkar kapak sistemleri arasında fark

yaratan D-Lite Lift, hem iç piyasadaki bayi ağımızda, hem de ihracat yaptığımız kanallarda kısa zamanda oldukça rağbet gören bir ürün oldu” dedi.

HEDEF PAZAR YATIRIMLARI DEVAM EDİYORSamet, inovasyon dünyasında yer alan diğer iki ürünleri olan Smart Flow ve Alphabox’ın 2016 yılının ikinci çeyreğinde çok kısa bir zamanda satışa çıkacağına işaret eden Ufuk Kızıltan, “Çekmece sistemlerinde yer alan bu iki ürünümüz gerek sahip olduğu teknik özellikleri, gerekse de tasarımıyla diğer ürünler arasında fark yaratacak. Bunların dışında sürgü kapak sistemlerimize olan talep de her geçen gün artıyor. Sürgü kapak sistemleri pazarından bu yıl, geçen seneye göre iki kat daha fazla pay almayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı. 2013 Şubat ayı itibarıyla faaliyete geçen Çerkezköy’deki ikinci tesislerinin yanı sıra, Esenyurt’taki ana fabrikalarında ek yatırım gerçekleştirdiklerini bilgisini veren Kızıltan, şöyle devam etti: “2014 yılına tamamen yenilenmiş fabrikamızda, tek kat üzerine kurulu yeni AR-GE merkezimizle girdik. 32 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 80 bin 500 metrekarelik bir alanda en son teknolojiyle donatılmış modern ve yüksek kapasiteli üretim tesislerimizde bin 400 çalışanımızla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu yıl kapasite artırımı için bir yatırımımız olmayacak. Son üç senede gerçekleştirdiğimiz yatırımların ardından, mevcut kapasitemizi en iyi şekilde değerlendireceğimiz katma değerli ürünlere ağırlık vereceğiz. Kısa vadede yatırımlarımızı global pazara yönlendirmeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda 2012’de başladığımız ve her yıl yenilerini eklediğimiz dış ülke temsilciliklerimizle büyümeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda odak pazar yatırımları için çalışmalarımız devam ediyor.”

MOBİLYANIN BAŞKENTLERİNDE OFİSLERİ VAR Samet’in Rusya, İtalya ve Almanya gibi mobilya sektörünün dünyadaki başkenti olan ülkelerde merkez ofislerinin bulunduğuna işaret eden Ufuk Kızıltan, bunun dışında; ABD,

2 BİN 400’DEN FAZLA ÜRÜN ÇEŞİDİ VE 43 YILLIK DENEYİMİYLE 110 ÜLKEYE İHRACAT YAPAN SAMET KALIP VE MADENİ EŞYA SANAYİ SEKTÖRÜN ÖNEMLİ GLOBAL OYUNCULARINDAN BİRİ KONUMUNDA. 80 BİN 500 METREKARE ALANA KURULU, TAM OTOMATİK TESİSLERİNDE ÜRETİM YAPAN FİRMA, TÜRKİYE PAZARININ LİDER MARKASI OLMANIN DIŞINDA İHRACAT YAPTIĞI ÜLKELERDE DE PAZAR PAYINI SÜREKLİ GELİŞTİRİYOR.


SANAYİNİN SESİ

41

Rusya, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan, İran, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Kazakistan, Slovenya ve Çin ağırlıklı olmak üzere beş kıtada toplam 110 ülkeye ihracat yaptıklarına değindi. Bu ülkelere ihracatlarını arttırırken, yeni pazar arayışlarının da sürdüğünü vurgulayan Kızıltan, “Bu doğrultuda yeni pazarlar için fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Ortadoğu’daki ekonomik krizin, sektörümüzü direkt olarak etkilediğini söyleyemeyiz. Ancak bölgede yaşanan gelişmelerin mobilya sektörüne olumsuz etkileri, dolaylı olarak mobilya aksesuarları sektörünü de etkiledi. Mobilya sektörünün ihracat performansını küresel kriz öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayıracak olursak, küresel krizin ardından pazar çeşitlendirmesine ağırlık veren mobilya sektörünün, Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere yakın pazarlara yöneldiğini görüyoruz. Ortadoğu’daki siyasi çalkantıların ardından, yeniden yapılanmaya giden ülkelere ihracat ağırlık kazandı. Bu dönemde Irak en önemli Ortadoğu pazarı olarak öne çıktı. Libya, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi ülkeler de Türkiye ihracatı açısından ilk sıralara yerleşti. İnşaat sektörünün yükselişi ve Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerinde gördüğü yoğun ilginin mobilya sektörü üzerinde de olumlu etkileri oldu. Ortadoğu odaklı ekonomik kriz, en çok enerji ihtiyacı olan sektörlerin

ihracatını etkiledi. Mobilya sektörünün enerji ihtiyacı bakımından imalat sektörleri içinde en alt sırada yer alması bu bakımdan bizler için önemli bir avantaj oldu” açıklamasında bulundu.

FARK YARATMAK İÇİN TASARIMCILARLA İŞBİRLİĞİ YAPIYORMobilya aksesuar sektörünün en önemli sorunlarından birinin katma değeri yüksek üründe yaşanan problemler olduğuna dikkat çeken Kızıltan, bunun için AR-GE çalışmalarına ağırlık vermeyi ve yenilikleri yakından takip etmeyi öneriyor. Global pazarda sektörün en büyük üç markasından biri olmak hedefiyle yurt dışı ağlarını güçlendirirken,

tasarım ve AR-GE konusunda çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerinin altını çizen Kızıltan, “Tasarım gücümüzü ünlü tasarımcılarla da işbirliği yaparak geliştiriyoruz. Bu yaklaşımla üretim kapasitemizi artırmak ve pazara katma değerli yeni ürünler sunmak üzere yaptığımız yatırımların ardından, özellikle çekmece, kalkar kapak, menteşe sistemleri ve sürme kapak sistemleri ürün gruplarında yenilikçi, fonksiyonel ve fark yaratan tasarımları sektöre sunmayı planlıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızla mobilya aksesuar sektöründe standartları yükseltmek yönünde istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

‘AKILLI FABRİKA’YA DÖNÜŞÜYOR

Ufuk Kızıltan’ın işaret ettiği gibi ‘Endüstri 4.0’ın temel amacı, bilişim teknolojileriyle endüstriyi bir araya getirmek. “Samet olarak bu dönüşümü sağlamak amacıyla biz de, üretim tesislerimizde ciddi yatırımlar yaptık ve robotlar kullanmaya başladık. Fabrikalarımızı olabildiğince ‘akıllı fabrika’ya dönüştürmeye çalışıyoruz” ifadesini kullanan Kızıltan, “Ülkemizde bu konuyla ilgili birçok sektörde değişim söz konusu. Ancak gerek dönüşüm maliyeti, gerekse sorun çıktığında oluşabilecek ek maliyetler, şirketler için önemli bir yük oluşturuyor. Dijital dönüşümün üretim süreçlerinden pazarlama ve satış alanları da dahil her alana yayıldığı günümüzde bu yatırımları özellikle telekomünikasyon, sigorta ve bankacılık sektörleri yapıyor. 2015 yılından itibaren üretim sektörününde yüzde 50’si dijital dönüşüme yatırım yapmaya başladı. İnanıyoruz ki bu oran önümüzdeki yıllarda katlanarak artacak” diye konuştu.

ÇEVRE DOSTU ÜRETİM Ufuk Kızıltan, “Müşteri memnuniyetini esas alan ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek pazarı yönlendiren bir marka olarak, sürekli daha iyiye ulaşma hedefi ve çevre bilinciyle hareket eden Samet, ülkemizde ve farklı coğrafyalarda, tüm enerjileriyle daha iyi bir gelecek inşa etmek, olumsuz çevresel etkilerini en aza indirmek için tüm üretim süreçlerini sürekli gözden geçiriyor, yeniliyor. Dünya çapında geçerli standartları uygulayarak, enerji giderlerinin ve zararlı gazların yaptığı sera etkisini göz ardı etmiyoruz.

Dünyanın beş büyük yapı fuarından biri olan, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Balkanlar, BDT ülkeleri, Ortadoğu

ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgenin en büyük yapı malzemeleri fuarı Yapı Fuarı–Turkeybuild İstanbul, 39 yıldır yapı dünyasının uluslararası buluşma noktası

olmayı sürdürüyor. Bu yıl 10-14 Mayıs’ta gerçekleşen fuar, 100 bin metrekarelik alanda, bin 250 üretici firmanın en yeni malzemeleriyle teknoloji ve hizmetlerini 111 bin ziyaretçiyle buluşturdu. Bu yıl içeriği daha da zenginleştirilen “İş Geliştirme Platformu” etkinlikleriyle 39. Yapı Fuarı–Turkeybuild İstanbul, sektöre yeni pazarlar kazandırdı. Fuar süresince

HABER

42

DÜNYANIN BEŞ BÜYÜK YAPI FUARINDAN BİRİ OLAN, 39

YILDIR TÜRK YAPI SEKTÖRÜNÜN VE BÖLGENİN EN BÜYÜK FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL, 10-14

MAYIS TARİHLERİ ARASINDA 111 BİN ZİYARETÇİSİYLE YAPI

SEKTÖRÜNÜ BİR ARAYA GETİRDİ.

Turkeybuild İstanbul kapsamındaki “İş Geliştirme Platformu”, bu yıl ‘Konuk Bölge Afrika Projesi-Kenya, Nijerya, Mozambik’ ve ‘Hedef Pazar: İran Projesi’yle sektörün yeni pazar arayışına katkı sağlarken, ‘mimarlık ve mimarlık kültürü’ etkinlikleri de yapı profesyonellerine bilgi akışı sağladı. Fuarda, bin 250 katılımcı firmanın en son yenilik, ürün ve hizmetleri sergilendi.

Turkeybuild İstanbul devleri buluşturdu

düzenlenen “mimarlık ve mimarlık kültürü etkinlikleri” ise sektöre bilgi akışı sağladı.

YENİ PAZAR ARAYIŞLARI KAPSAMINDA KONUK BÖLGE AFRİKAFuarın etkinliklerinden beş yıldır başarıyla sürdürülen Konuk Ülke Projesi’nde bu yıl ilk kez bir ülke yerine, Türk yapı sektörünün hedef pazarları arasında yer alan Afrika Bölgesi ağırlandı. ‘Konuk Bölge Afrika Projesi’ başlığı altında gerçekleştirilen etkinliklerde yeni pazar arayışındaki Türk yapı sektörünün potansiyel büyüme alanlarından olan Kenya, Nijerya ve Mozambik değerlendirildi. Proje kapsamında fuar sırasında düzenlenen ‘Türkiye–Afrika İnşaat Forumu’nun ardından, bu üç ülke ve kıtanın önemli pazarlarından gelen satın alma heyetleri fuar katılımcılarıyla ikili iş görüşmelerinde bir araya geldi. Projeyle, yılda toplam 35 milyar dolar inşaat malzemesi ithal eden Kenya, Nijerya ve Mozambik’in, artan inşaat harcamalarıyla Türkiye inşaat malzemeleri ihracatının büyümesinde etkili olması amaçlanıyor.

BU YILKİ YENİLİKLERDEN BİRİ DE HEDEF PAZAR İRAN PROJESİ OLDUTürk yapı sektörünü bu yıl farklı etkinlikleriyle buluşturan fuarın yeniliklerinden biri de Kalekim’in desteğiyle gerçekleşen ‘Hedef Pazar Projesi’ oldu. Hedef Pazar Projesi’nde ambargonun kalkmasıyla Türk yapı sektörünün gözde pazarlarından biri olan İran değerlendirildi. Proje kapsamında düzenlenen İran–Türkiye İnşaat Forumu ve İkili İş Görüşmeleri Toplantısı’nda, hedef pazar İran’daki iş fırsatları Türk yapı sektörü profesyonelleriyle paylaşıldı ve ülkeden gelen satın alma heyetleriyle Türk inşaat malzemesi üreticileri bir araya geldi.

MİMARLIK VE KÜLTÜRÜ DEĞERLENDİRİLEREK SEKTÖRE YÖNELİK BİLGİ AKIŞI SAĞLANDI‘İş Geliştirme Platformu Etkinlikleri’ne ek olarak bu yıl geliştirilen yeniliklerden mimarlık ve mimarlık kültürü etkinlikleri sektöre bilgi akışı sağladı. Bu etkinlikler

arasında Türkiye’ye ilk kez gelen Asya’nın yükselen yıldız tasarımcısı olarak nitelenen dünyaca ünlü, RIBA ödüllü Mimar Chris Bosse’nin, ‘Geleceğin Şehri: Kentsel Çevrede İnsan, Teknoloji ve Doğanın Sinerjisi’ başlıklı bir konferansı öne çıktı. Mimar Selçuk Avcı’nın

‘Türkiye’de Sürdürülebilirlik ve Türk Müteahhitler Birliği Deneyimi’, mimarın tasarım sürecinde malzemenin önemine değinildi. Mimarın yeni malzemeleri ve yapı sektörünün uzmanlarıyla mimarlık öğrencilerini bir araya getiren ‘mimarlıkta kariyer’ etkinlikleri de ilgiyle karşılandı.


HABER

43

Fuarın İş Geliştirme Platformu etkinliklerinden biri olan ve Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) ile birlikte organize edilen yurt dışı alım heyetleri ikili görüşmeleri bu yıl 40 ülkenin katılımıyla gerçekleşti ve firma yetkilileri Türk yapı sektörü malzeme üreticileriyle karşılıklı iş görüşmelerinde bir araya geldi. Katılımcı ülkeler şunlar: Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Fas, Gürcistan, Irak, İngiltere, İran, İspanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kosova, Lübnan, Makedonya, Malezya, Mısır, Özbekistan, Polonya, Romanya, Sırbistan, Sudan, Suudi Arabistan, Tanzanya, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün, Venezuela, Vietnam, Yunanistan ve Zambiya. Bakanlık heyetlerinin yıl içinde yürüttüğü uluslararası çalışmalar kapsamında Lübnan, Ürdün, Irak, Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden 40 kişilik bir alım heyetiyle Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Ukrayna ve İran ülkelerinden gelen üst düzey heyetler de fuar katılımcılarıyla buluştu.

İKİLİ İŞ GÖRÜŞMELERİNE 40 ÜLKE KATILDI

FABRİKA TANITIM

44

Sarbak Metal, Çerkezköy’de 21 bin metrekare alanda, 250 çalışanıyla Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alan ve 30’dan fazla ülkeye

ihracat yapan bir firma. Bu 40 yıllık süreçte rahatlıkla ülkemizde sektörün lider firması haline gelen Sarbak, pirinç çubuk, içi boş ve dolu pirinç profiller, sürekli döküm külçe ve takoz üretimini ileri teknolojiyle üretiyor. Sarbak aynı zamanda inovasyon kültürünü tüm firma çalışanlarına yaymayı başarmış, içinde bulunduğumuz coğrafi bölgenin en yeni ve donanımlı pirinç metal üreticisi konumunda. Mevcut kapasitesi yıllık 75 bin ton olan firmanın, üretimi ise yıllık 50 bin ton. Üretiminin yüzde 35’ini ihraç eden Sarbak,

kendi GTİP koduyla Türkiye’de ihracat yapan firmaların ihtiyaçlarının yüzde 65’ini karşılıyor ve İMMİB tarafından her yıl verilen, ‘İhracatın Yıldızları’ birincilik ödülünün de sahibi olarak öne çıkıyor.

MÜŞTERİ ODAKLI ÇALIŞIYOR 2015 yılının hepimizin bildiği gibi sancılı bir yıl olduğunu ve olumsuz koşullarını bu yıla da yansıdığını söyleyen Sarbak Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Kantay, Sarbak’ın üretim ve pazarlamadaki avantajlarına değinerek, “Bizim avantajımız müşterilerimizle kurduğumuz sağlam ve köklü ilişkiler. Sarbak, her zaman müşteri odaklı çalışmayı ilke edinen bir firma. Bu da bize müşterilerimizle bir sadakat bağı kurmamızı sağlıyor. Kurucumuz ve yönetim

ÇERKEZKÖY’DE 21 BIN METREKARE

ALANDA YILLIK 75 BIN TON KAPASITESIYLE

ÜRETIM YAPAN SARBAK METAL, TÜRKIYE’NIN ILK

500 BÜYÜK SANAYI KURULUŞU ARASINDA

YER ALIYOR. 30’DAN FAZLA ÜLKEYE

IHRACAT YAPAN FIRMA, IDDMIB ÖDÜL

TÖRENI’NDE DE ÖDÜL ALDI.

Sarbak 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor

Sektörde 40 yıllık geçmişi olan Sarbak Metal, Çerkezköy’de

21 bin metrekare alanda, 250 çalışanıyla üretim yapıyor.

Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer

alan firma, 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor.


FABRİKA TANITIM

45

kurulu başkanımız Andon Arakelyan’ın sahip olduğu şeffaflık, dürüstlük, atılımcı ve hümanist fikirlerle yetişen bir ekibimiz var. Bu da bize rakiplerimizden bir adım önde olmayı sağlıyor. 2016 yılını küçülmeden bir önceki yılla sabit tutmayı hedefliyoruz. Satışlarda 2015’in yakalanabiliyor olması bence bu yıl için oldukça başarılı bir grafik çizmek demek. Zira genel olarak sektör yüzde 8–25 oranında küçülme yaşıyor. Ancak Türkiye yaşlanan Avrupa ve yapılan şirket evliliklerine bakarak bakır ve pirinç konusunda önemli bir avantaja sahip. Küçük ölçekli firmaların daha esnek olabildiği ve taleplere daha kısa sürede cevap verebildiği gerçekliğini rekabette kullanmalıyız. Hızlı hareket edilir ve bazı bürokratik sorunlara sektörü temsil eden STK’larla birlikte çözüm getirilirse, önümüzdeki dönem bakır ve alaşımları için birçok yeni kapı açılabilir” dedi. DÜNYANIN SAYILI FİRMALARI ARASINDASektörü ilgilendiren üretim ve pazarlama tekniklerini yakından takip ettiklerine işaret eden Arzu Kantay şu bilgileri verdi: “Sektörümüzü ilgilendiren trend ve gelişmeleri birlikler vasıtasıyla takip ediyor ve aktif olarak bu kuruluşlarda da görev alıyoruz. Hem çevre şartlarını iyileştirici, hem de inovatif ürünleri geliştirici

çalışmalar yapmak için modernizasyon yatırımlarımız kesintisiz sürdürüyoruz. Değişen pazar şartlarından dolayı sürekli pres ve ocaklarımızı yeniliyoruz. Türkiye’nin ilk içi boş presini biz tesis ettik ve yine dünyanın dev firmalarında bulunan çok özel bir presi yeni devreye aldık. Makine parkı ve üretim kadromuzla dünyanın sayılı firmaları arasındayız. Bunu da kesintisiz yatırım ve büyüme stratejisine borçluyuz.”

İHRACATININ YÜZDE 90’I AB ÜLKELERİNEDaha çok kendi markasını oluşturan firmalara yönelik üretim yaptıklarına değinen Kantay, “Özellikle iç pazarda üretim yapan ama ihracata çalışan firmalarla çalışıyoruz. Bu firmalarımız için ürün geliştirmede yardımcı oluyoruz. Müşteri ve pazarla ortak bir şekilde büyüyerek gelişilebileceğine inanıyoruz. Geniş üretim yelpazesiyle inşaat yan sanayi başta olmak üzere otomotiv, elektrik&elektronik, tesisat, bağlantı elemanları ve aksesuar üreticileri müşteri portföyümüzü oluşturuyor. Yurt dışındaki pazarımızın yüzde 90’ını AB ülkeleri yüzde 10’unu ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika oluşturuyor. Mevcut pazarlarımızda kalıcı olduğumuzdan dolayı yeni pazarlarda büyüme hedefimizin yanı sıra, özellikle Doğu Avrupa’da daha fazla güç sahibi olmayı hedefliyoruz” bilgisini verdi.

“ALTERNATİF PAZARLARA YÖNELMEYEN ZORLANACAK”Türkiye’nin bitmiş ürünleri çoğunlukla Ortadoğu ülkelerine sattığı için bu kaos ve savaş ortamından oldukça fazla etkilendiğine dikkat çeken Arzu Kantay şöyle devam etti: “Bu sebeple özellikle alternatif pazarlara yönelmeyen firmalarımız çok zor durumda kaldı. Bu ve gelecek yıl geçtiğimiz beş yılla karşılaştırıldığında Türkiye’de çok daha fazla şirket iflası bekleniyor. Tekrardan tam ve kesintisiz barış ortamının sağlanması öncelikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi sanayici ve üreticilerimizi hayata döndürecek. Bizim umudumuz bu sürecin bir an önce başlatılması, mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi, bölgenin terörden temizlenmesi ve huzur ortamının yeniden inşa edilmesi. Bence tüm dünya ülkelerinden çok daha fazla Türkiye ekonomisinin ve Türk insanının zarar gördüğü bu trajedinin önümüzdeki dönemde bitirilmesinden daha önemli bir konu yok.” “UZUN VADELİ SATIŞLAR TEHLİKELİ” Sanayicilerin sürdürülebilir gelişim, değişim ve üretim stratejisinin her

“GELİŞMELERİ BİREBİR TAKİP EDİYORUZ”

Bakır ve pirincin yüzde 100 çevreci ve geri dönüşümü olan binlerce yıldır üretimi yapılan bir ürün olduğunu belirten Kantay, “Firmamız ISO14001 Çevre Yönetim Sistemi sertifikasına sahip ve bünyemizde çevre yöneticimiz mevcut. Sarbak Metal, bütün canlıların yaşamlarını en kaliteli şekilde devam ettirebilmeyi hedefleyen, sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uyarak üretim yapan bir firma. Bu doğrultuda çevre konusunda yaptığı çalışmalarla 2007 yılında ISO Çevre Büyük Ödülü, 2008 yılında ÇOSB Onur Ödülü ve 2011 yılında ISO Çevre Dostu Ürün kategorisinde kurşunsuz pirinç markamız Ekosarı ile ikincilik ödülü aldık. AB ve Türkiye’deki gelişmeleri birebir takip ederek, gerektiğinde sektördeki diğer firmalara da destek veriyoruz. Istanbul Bakır ve Pirinç Sanayicileri Derneği olarak da bu konuda çok hassasız. Biz çevreyle dost sanayiden yanayız, sanayisiz bir çevre düşünülemez. Derneğimiz de bu konuda üzerine düşen görevleri yerine getiriyor” dedi.

FABRİKA TANITIM

46

dönem kendi lehine çevirebilir bir anahtar olduğunu vurgulayan Kantay, “Bu dönemlerde uzun vadeli satışların çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kur riskine karşı hangi cins parayla alacağınız varsa, o cins parayla borçlanmalı veya forward, swap gibi

finansal enstrümanlar kullanılmalı. Türk Eximbank ve faktoring şirketleri tarafından yapılan alacakların sigortalanması, kayıpları en aza indirmekte yardımcı olacak. Her ne dönemde olursa olsun, bence sektördeki meslektaşlarla rakip değil, arkadaş olmak en önemli korunma aracı. STK’lardaki dayanışma, ortak hareketle Türkiye bilinci oluşturmak çok önemli. Bu bakımdan gündemde olan URGE projelerini çok önemsiyor ve biz de sektör olarak bu proje içinde en kısa zamanda yer almayı hedefliyoruz. Sanayicinin, üreticinin güçlü olduğu bölgede ticari ahlak ve beceri gelişir ve bu da ekonomiye olumlu katkılarla döner.”

“ÜRETİMDE ENTEGRASYONU SAĞLADIK” Endüstri 4.0’ın son 20 yıldır aşama aşama sanayinin içine girdiğine dikkat çeken Arzu Kantay, artık yazılımı olmayan hiçbir sanayi makinesinin olmadığına işaret etti. Bu yazılımlardan alınan verilerin kullandığınız üretim, stok ve muhasebe programlarıyla entegre olduğunu,

dolayısıyla sanayide istenilen değişimi yakalamak için buna uyum sağlamak gerektiğinin öneminin altını çizen Kantay şunları söyledi: “Bir ürünün siparişinden müşteriye ulaşana kadar her aşamasını, kullanılan hammaddesini ya da çıkan atık miktarlarını görebiliyorsunuz. Ekonomideki tüm üretim birimlerinin birbirine bağlanmasını öngören bu sistemin içindeki oyuncular; üç boyutlu yazıcılar, akıllı fabrikalar, otonom robotlar, simülasyon, sistem entegrasyonu gibi ileri teknoloji ürünlerinden oluşuyor. Maalesef Türkiye düşük ve orta teknolojik ürünlerde dış ticaret fazlası verirken, bu meblağın beş katından fazla oranda yüksek ve orta teknolojik ürünlerin dış ticaretinde açık veriyor. Almanya’nın başını çektiği bu akımı mutlaka çok hızlı bir şekilde yakalamak gerektiği kanısındayım. Teknoloji seviyesi arttıkça, refah ve tasarruf seviyesi de artar. Enflasyon, ekonomik istikrar ve 2023 hedeflerinin anahtarı burada. Bu nedenle Sarbak Metal’de son 15 yılda makinelerimizi en az enerji kullanan, en az hata payıyla çalışan, izlenebilirliği en fazla seviyede olan sistemlerle donattık. Tam anlamıyla entegrasyonu sağladık, bu da bizim ‘zamanında üretim’ yapmamızı sağladı. Bu şekilde stok maliyetlerimizi en aza indirebildik. Yer ve zamandan kazanmak için makinelerimiz arasında ürün teslimatını insana bağlı olmadan yapmaya başladık.”

BÖLGEDE TEK ÜRETİCİ

Arzu Kantay, 2023 hedefine ürün üreterek erişilemeyeceğini düşünüyor. Çünkü o, bu hedefe ulaşmak için marka ve patent gelirlerinin önemli olduğuna dikkat çekiyor. Global marka ve patentiniz olmazsa mal üreterek bir hedefe ulaşılamayacağını söyleyen Kantay, “Ihracat yapmak bir firmayı olumlu yönlerden geliştirir. Bu bakımdan firmalarımızın ihracat yapması için teşvik paketleri oluşturulmalı. 1994 yılından bu yana ihracat yapıyoruz. Sarbak Metal olarak bu süreçte, yeni nesil kurşunsuz pirinç üretiminde dünyadaki birkaç üreticiden birisi olduk. Her yıl kurşunsuz pirinç üretimimiz bir önceki yıla oranla önemli miktarda artış gösteriyor. Doğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’da bu konuda tek üreticiyiz” dedi.

Arzu Kantay, “Türkiye’nin düşük ve orta teknolojik ürünlerde dış ticaret fazlası verirken, bu meblağın beş katından fazlasını yüksek ve orta teknolojik ürünlerin dış ticaretinde açık veriyor. Dolayısıyla Almanya’nın başını çektiği ‘Endüstri 4.0 akımının mutlaka yakalanması gerektiği kanısındayım” dedi.


İHRACAT DEĞERLENDİRME

47

Ocak-Nisan 2016 döneminde demir ve demir dışı ihracat sektöründe gerçekleştirilen toplam ihracat değeri 2 milyar dolar. Bu miktardaki

en büyük pay yüzde 36’yla alüminyum mal grubuna ait ve sıralamayı yüzde 24’le demir çelik mamulleri grubu, yüzde 22’yle metallerden grubu ve yüzde 16’yla bakır grubu takip ediyor. Söz konusu dönemde yüzde 3 azalışla 745 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirdiğimiz mal grubu olan alüminyumda en büyük alt grup alüminyum çubuk ve profillere ait ve 188 milyon dolar değere sahip. Sıralamayı 164 milyon dolarla alüminyum sac ve levha grubu izliyor. Demir çelik mamulleri grubunda değerde yüzde 1 oranında artışla 488 milyon ihracat gerçekleştirildi. Bu grupta en büyük paya sahip olan alt grup 217 milyon dolarla demir çelik diğer grubu. Bu grupta en düşük pay 26 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilen iskele kurmaya ve kalıplamaya mahsus demir çelikten mal grubunun oldu. 2016 Ocak-Nisan döneminde 318 milyon dolar ihracat gerçekleştirilen bakır grubunda 104 milyon dolar değerinde ihracat yapılan bakır teller grubunu 90 milyon dolarla bakır örme halatlar grubu takip ediyor. Değer bazında yüzde 7 oranında azalan metallerden mal grubunda 444 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi ve miktarda 123,4 ton. Metal mobilya grubunda ise 148 milyon dolar ihracat yapıldı ve geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13 oranında bir artış kaydedildi.

POLONYA İLE İHRACATIMIZ ARTIYOR2016 Ocak-Nisan döneminde demir ve demir dışı metaller sektöründe en fazla artış 58 milyon dolar ve yüzde 49’la Polonya’ya ait. Söz konusu dönemde Polonya demir çelik diğer mal grubu

değerde yaklaşık yüzde 140, bakır örme halatlar yüzde 454, bakır hurda yüzde 100, metallerden diğer yüzde 80, kaynak malzemelerinde yüzde 200’lere varan oranda artış kaydedildi. Bu artış hızını yüzde 32 oranı ve 29 milyon dolar ihracat değeriyle Yunanistan takip etti. En düşük artış yüzde 0,03’le ABD ile olan ihracatımızda gerçekleşti.

IRAK’TA 7 BİNDEN FAZLA PROJE ÖZEL SEKTÖRE DEVREDİLECEK Irak ile 2016 Ocak-Nisan döneminde gerçekleştirilen ihracatımızda 83 milyon dolarla yüzde 35 oranında bir düşüş yaşandı. Söz konusu ülkeyle ihracatta en fazla düşüş yaşadığımız mal grupları ise yüzde 60’la metallerden diğer, yüzde 64’le metallerden kilitler, yüzde 50’yle kaynak malzemeleri, yüzde 50’yle bakır örme halatlar, yüzde 87’yle metal matkap uçları ve yüzde 90’la alüminyum külçe ve borular oldu. Irak Meclisi Ekonomi ve Yatırım Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, kaynak olmadığı için 7 binden fazla projenin yarım kaldığı, Irak hükümetinin bu projeleri özel sektöre devredeceği ifade edildi. Dolayısıyla inşaat sektörü beraberinde demir ve demir dışı metaller sektörünü olumsuz olarak etkiledi.

TÜRKMENİSTAN SEKİZİNCİ SIRADA Demir ve demir dışı sektöründe 2016 Ocak-Nisan döneminde Türkiye genelinde ihracatta sekizinci sırada yer alan Türkmenistan’a 53 milyon dolar ihracat yapıldı. Başlıca ithalat kalemleri demir ve çelik ürünleri, inşaat malzemeleri ve motorlu araçları olan Türkmenistan, demir ve demir dışı metaller sektörü için önemli bir pazar. Bulgaristan ile aynı dönemde ihracat değeri yüzde 25 oranında azalarak 52 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-nisan dönemi ihracatta aslan payı alüminyum mal grubunun

ZEYNEP KARAOSMANOĞLU

DEMIR VE DEMIR DIŞI IHRACATI OCAK-NISAN 2016 DÖNEMINDE

2 MILYAR DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞTI. TOPLAM

IHRACATTAKI EN BÜYÜK PAY YÜZDE 36’YLA ALÜMINYUM MAL

GRUBUNA AIT. AYNI DÖNEMDE SEKTÖR EN FAZLA IHRACATI

POLONYA’YA GERÇEKLEŞTIRDI.

48

DÜNYANIN EN BÜYÜK ITHALATÇISI OLAN AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI, AYNI ZAMANDA DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE KAYNAĞIYLA TÜM DÜNYA ÜLKELERININ YÖNELDIĞI BIR PAZAR. ÜLKE, 320 MILYONU AŞAN NÜFUSUYLA ÖNEMLI BIR TÜKETIM POTANSIYELINE SAHIP. BU NEDENLE YATIRIMLARA GETIRDIĞI KOLAYLIK VE TEŞVIKLERLE ‘ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESI’ UNVANINI KORUMAYA DEVAM EDIYOR.

Ekonomik özgürlükler ülkesiAmerika Birleşik Devletleri

YILLAR İTİBARIYLA TÜRKİYE-ABD DIŞ TİCARETİ (MİLYON $)

Yıllar20002001200220032004200520062007200820092010201120122013201420152015 (Ocak-Mart) 2016 (Ocak-Mart)

İhracat3.1353.1263.3563.7524.8604.9115.0614.1714.3003.2233.7634.5845.6045.6406.3416.3971.579,91.497,1

İthalat3.9113.2613.0993.4964.7455.3766.2618.16611.9768.57612.31916.03414.13112.59612.72711.1272.597,42.594,5

Hacim7.0466.3876.4557.2489.60510.28711.32212.33716.27611.79916.08220.61819.73518.23219.06817.5244.177,34.091,6

Denge-776-135257256115-465-1.200-3.995-7.676-5.353-8.556-11.450-8.527-6.960-6.386-4.730-1.017,5-1.097,4


ALTERNATİF PAZARLAR

49

Ekonomik özgürlükler ülkesiAmerika Birleşik Devletleri

ABD’YE İHRACATIMIZDA BAŞLICA ÜRÜNLER (BİN DOLAR)

GTİP7214680287038803

8411570287087208

7306730584187213940184097216

ÜRÜNLERDemir-çelik çubuklar Yontulmaya, inşaata elverişli işlenmiş taşlar Otomobil, steyşın vagonlar, yarış arabalarıBalon, hava gemisi, planör ve diğer hava taşıtlarının aksamlarıTurbojetler, turbo-propeller, diğer gaz türbinleriDokunmuş halılar, yer kaplamaları Kara taşıtları için aksam, parçalarıDemir-çelik sıcak hadde yassı mamulleri genişlik 600 milimetreden fazlaDemir-çelikten diğer tüpler, borular, içi boş profillerDemir-çelikten diğer tüp ve borular çapı >406, 4 mmBuzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompalarıDemir-çelik filmaşin (sıcak haddelenmiş, rulo halinde)Oturmaya mahsus mobilyalar, aksam ve parçalarıİçten yanmalı, pistonlu motorların aksam ve parçalarıDemir ve alaşımsız çelikten profil

2013361036295084439986218861

192241165158111593

55588

21446310347721222474929776

10133520454

2014522757320549

49969247611

227818212475188302319818

2341394033894800

16147551187

10322044947

2015564224320467302800274277

231414229407226898133691

127784125435101922

96386765037231433643

Amerika Birleşik Devletleri, 320 milyonu aşan nüfusu ve 17 trilyon doları aşan GSYİH’siyle dünyanın en önemli pazarlarından biri.

Ülke, dünyanın en büyük ithalatçısı olma özelliğinin dışında, dünyanın en büyük doğrudan yabancı sermaye kaynağı olarak hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerin yöneldiği önemli bir pazar. ABD ekonomisi dünya ekonomisini birebir etkileme gücüne sahip olması nedeniyle önemli ve belirleyici bir yapıya sahip. Ülke, 2009 yılında bir taraftan ekonomik durgunluk, diğer taraftan da artan işsizlikle mücadele etti ve 2010 yılında krizden çıkış eğilimine girdi. 2015 yılında büyüme yüzde 2,4 olarak gerçekleşen Amerika’da 2016-2017 döneminde ekonominin ortalama yüzde 2,2 büyüyeceği tahmin ediliyor. Dünya çapında serbest piyasa ekonomisinin en büyük örneği olarak gösterilen ABD’de, üretim ve hizmetlerin büyük bir bölümü özel sektör tarafından gerçekleştiriliyor. Dünya çapında kamunun ağırlığının bu kadar az olduğu başka bir ekonomi bulunmuyor.

İMALAT SANAYİ EKONOMİNİN TOPARLANMASINDA ÖNEMLİ ROL OYNADI Amerikan ekonomisinde yapısal olarak rol oynayan iki temel unsurun ilki zengin

doğal kaynakları, diğeri ise nitelikli iş gücü. ABD verimli toprakları, zengin mineral yatakları, elverişli iklim koşulları ve doğal kaynaklarıyla ekonomik büyümenin sağlanması açısından çok uygun bir ortama sahip. ABD aynı zamanda iletişim ve bilgi teknolojileri alanında ‘kolay uyum sağlayabilen ve yetenekli’ iş gücünün eğitimine de büyük önem veriyor. Tüm dünyada ‘beyin göçü’ olarak adlandırılan, bilim ve teknoloji alanında eğitim almış yetenekli ve zeki gençlerin ABD ekonomisine kazandırılması, sorunların çözümünde anahtar rol oynuyor. Yeni ekonomi kavramı çerçevesinde bilgi ve iletişim teknolojileri, hizmet sektörünü ekonominin en önemli bileşeni haline getirdi. Ülkede ekonomiye yön veren başlıca sektörler; motorlu taşıtlar, uzay ve havacılık, iletişim, kimyasallar, elektronik ve bilişim. 1990’lı yıllarda yaşanan teknolojik dönüşümle birlikte geleneksel imalat sanayinin bir bölümü yüksek teknoloji ve iş gücü verimliliğine uyum sağladı. İmalat sektörü iş dünyası harcamalarındaki artışa bağlı olarak, ABD’nin ekonomik toparlanma sürecinde önde gelen sektör oldu. İmalat sanayinin öne çıkan alt sektörleri arasında havacılık&uzay sanayi, telekomünikasyon, kimyasallar, elektronik ve bilgisayar yer alıyor.

GELİR DAĞILIMI EYALETLERE GÖRE DEĞİŞİYORABD gelir dağılımı eyaletler bazında farklılıklar gösteriyor. Sanayi üretiminde kuzeydoğunun üstünlüğü özellikle 1990’lardan itibaren gerileme gösterse de, bölgenin ekonomideki ağırlığı hâlâ fazla. Ağır sanayi üretiminden yüksek hafif sanayi üretimine geçişle birlikte batı ve güney eyaletleri de ekonomiden daha çok pay almaya başladı. GSYİH’si neredeyse İtalya kadar olan Kaliforniya’yı büyüklük açısından Teksas, New York, Florida ve Illinois izliyor. Eyaletler bazında hane başına ortalama gelire bakıldığında Maryland’in en yüksek gelire sahip olduğu, Mississippi eyaletinde de gelirin en düşük düzeyde gerçekleştiği görülüyor. ABD hane halkı geliri doğu ve batı eyaletlerinde genellikle ortalamanın üstünde gerçekleşiyor. 24 eyaletle District Of Columbia ortalamanın üstünde gelire sahipken, 26 eyalet ülke ortalamasının altında. Bu durum bölge olarak incelendiğinde, kuzeydoğu eyaletlerinin (Connecticut, Massachusetts, New Hampshire, New Jersey, New York ve Rhode Island) ülke ortalamasının üzerinde gelire sahip. Benzer şekilde batı bölgesinde yer alan eyaletlerin (Alaska, Colorado, California, Hawaii, Utah ve Washington) hane halkı geliri de ortalamanın üzerinde. Büyüme

50


hızı nispeten geride kalan eyaletlerde hem nüfus artış hızının az olduğu, hem de yüksek teknoloji yerine geleneksel tarım ve sanayi sektörlerinde üretime ağırlık verildiği gözlemleniyor.

BAŞKA PARA BİRİMLERİ EKONOMİDE SORUN OLUŞTURDUDünya ekonomisinin büyüme motoru olan ABD’nin izlediği ticaret ve yatırım politikaları dünya ülkeleri tarafından her zaman çok yakından ve dikkatle takip ediliyor. Dünyanın en güçlü parası olan ABD dolarını basan ülke için cari açığın finansman sorunu, güçlü doğrudan ve portföy yatırımı şeklinde gelen yabancı sermaye yatırımları nedeniyle uzun yıllar ciddi sorun teşkil etmedi. Ancak ABD dolarının mevcut etkinliğini yitirmesi, başka para birimlerinin piyasalarda geçerli ve belirleyici hale gelmesi, özellikle enerji ve emtia piyasalarında ABD doları yerine başka para birimlerinin kullanılmaya başlanması, ABD ekonomisi için büyük bir sorun oluşturmaya başladı.

TÜRKİYE ABD’NİN İHRACATINDA YÜZDE 0,6 PAYA SAHİPABD, T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından 2015-2016 döneminde hedef ülkelerinden birisi olarak belirlendi. ABD, 2015 yılında ülkemizin en önemli

beşinci ihraç pazarı konumunda ve ülkeye ihracatımızın toplam ihracatımız içindeki payı yüzde 4,4. ABD ile son yıllardaki ticaretimiz incelendiğinde, ülkemiz aleyhine dış ticaret açığı veriliyor. Dış ticaret açığımız 2015 yılı itibarıyla 4,7 milyar dolar. Türkiye’nin ABD’ye ihracatı genel olarak artış eğiliminde. 2000 yılında 3,1 milyar dolar olan ihracat 2015 yılında 6,4 milyar dolara ulaştı. 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla yüzde 0,6 ve yüzde 12,5 oranında artan ABD’ye ihracatımız, 2015 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 0,9 arttı. Türkiye, ABD pazarında yüzde 0,3 payla 33’üncü büyük tedarikçi. Diğer taraftan 2015 yılında ABD’den ithalatımız bir önceki yıla göre yüzde 12,6 azalarak 11,1 milyar dolar oldu. Bu durumda 2015 yılında dış ticaret açığımız bir önceki yıla göre yüzde 25,9 azaldı ve ülkemiz aleyhine 4,7 milyar dolarlık ticaret açığı oluştu. Türkiye ABD’nin ihracatında yüzde 0,6’lık payıyla 27’nci sırada yer alıyor.

PAZAR BÖLGESEL VE SEKTÖREL YAKLAŞIMI ZORUNLU KILIYOR ABD, uzun vadeli politikalara ihtiyaç duyulan ve çetin rekabet koşulları bulunan bir pazar. ABD’nin eyaletlerden oluşması ve her eyaletin kendine has ekonomik, sosyal ve yasal yapısının



51

İstihdam yaratma: İmalat, madencilik, ulaştırma, haberleşme, tarım, ormancılık, balıkçılık, kamu hizmetleri, depoculuk, AR-GE, biyoteknoloji, bilgisayar sistemleri, finans, emlak ve sigorta sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar gelir vergisi iadesinden yararlanabiliyor.

Ekonomik kalkınma vergisi: Baltimore ile birlikte altı bölgede imalat, tarım, bilgisayar programcılığı, madencilik, balıkçılık, araştırma, ulaştırma, ormancılık, veri işleme, turizm gibi 24 farklı sektörde faaliyet gösteren şirketlerin onaylanmış kalkınma projeleri için 5 milyon dolara kadar vergi iadesi mümkün.

Girişimci bölgesi: Eyalette faaliyet gösteren 30 girişimci bölgesindeki şirketler mülkiyet vergisiyle gelir vergisi iadesinden yararlanıyor, ayrıca istihdam yaratma programı dahilinde de vergi iadesi alabiliyor.

AR-GE: Şirketler AR-GE harcamalarının yüzde 3’ünü esas vergi iadesi, diğer yüzde 10’unu ise büyüme vergi iadesi olarak alabiliyor. Her iki vergi iadesinin toplamı 3 milyon dolarla sınırlı.

Diğer teşvik programları: Temiz çevre yasası paralelinde enerji tasarrufu sağlamak ve çevre kirliliğini önlemek üzere çamaşır makinesi, klima, buzdolabı, ısıtma ve soğutma sistemlerinden satış vergisi alınmaması, elektrikli taşıtlarda 2 bin dolar, hem elektrikle hem benzinle çalışan taşıtlarda ise bin 500 dolar vergi matrahı indirimi sağlanması gibi imkanlar söz konusu. Şirketlere kuruluş aşamasında sermayelerine katkıda bulunmak üzere, ‘eyalet ekonomik kalkınma programı ve fonu’&‘yatırım programı’ kapsamında çeşitli mali imkanlar da sağlanıyor.

ÖNEMLİ VERGİ TEŞVİK SİSTEMLERİ

52


bulunması pazara giriş açısından bölgesel yaklaşımların benimsenmesini zorunlu kılıyor. ABD pazarına yönelik Ekonomi Bakanlığı tarafından geliştirilen stratejide, ihracatı artırmaya yönelik olarak ‘eyalet bazlı’ ve ‘sektör bazlı’ bir yaklaşım getirildi. Hedef eyaletler; New York, California, Texas, Georgia, Illinois ve Florida olarak belirlendi. Bu eyaletler seçilirken eyaletlerin dış ticaret hacimleri, nüfus yapıları, alım güçleri, üretim yapıları, GSYİH’ları gibi bir dizi kriter dikkate alındı. ABD pazarının özellikleri sadece bölgesel değil, aynı zamanda sektörel bir yaklaşımı da zorunlu kılıyor. Bu nedenle strateji kapsamında ABD pazarının genelinde ve hedef olarak belirlenen eyaletler bazında potansiyel arz eden sektörler de tespit edildi. Bu kapsamda hedef sektörler gıda, kimyasal

ürünler, deri ve mamulleri, tekstil, hazır giyim, toprak ürünleri, kuyumculuk, demir-çelik, demir dışı metaller, makine, elektrik-elektronik, otomotiv ve mobilyalar olarak belirlendi. Bu çalışma yapılırken Türkiye ile ABD arasındaki ikili ihracat ve ithalatın sektörel yapısı, Türkiye’nin genel ihracat ve ithalatının sektörel bazda 2000 yılından bu yana izlediği seyir, ABD’nin ürün grupları itibarıyla en çok ithalat yaptığı ülkeler, dış ticaret mevzuatı ve gümrük vergileri gibi unsurlar dikkate alındı.

DÜNYANIN EN BÜYÜK MAL İTHALATÇISI ABD, 2,3 trilyon dolar ithalatıyla dünyanın en büyük mal ithalatçısı ve 1,5 trilyon dolar ihracatıyla Çin’den sonra ikinci en büyük mal ihracatçısı konumunda. Hizmetler ticaretinde dünyanın en büyük

ihracatçısı ve ithalatçısı olan ABD, toplam ihracat ve ithalatta da lider konumda. Kriz döneminde ithalatı ve ihracatındaki gerilemeye bağlı olarak dış ticaret hacmi küçülürken, 2010 yılından itibaren ithalatı ve ihracatında yükseliş eğilimi gözlendi. 2015 yılında ABD’nin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 7,1 düştü ve 1.504,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalatı ise bir önceki yıla göre yüzde 1,6 düşerek 2.308,7 milyar dolar oldu. Bu durum 2015 yılında dış ticaret açığının da bir önceki yıla göre artmasını sağladı. ABD’nin 2015 yılında dış ticaret açığı 804,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Toplam dış ticaret hacmi ise 3.813,3 milyar dolar seviyesindeydi. 2015 yılında ABD’nin ihracatında en önemli ülkeler; Kanada, Meksika, Çin, Japonya ve Birleşik Krallık oldu. Ülkemiz ise 27’nci sırada yer aldı.

YABANCI YATIRIMCIYA CAZİP KOŞULLAR ABD halihazırda dünyanın en fazla doğrudan yabancı sermaye çeken ülkelerinden birisi. Ayrıca, Amerikan Hazinesi’nin çıkardığı borçlanma tahvilleri ve bonoları bütün dünya yatırımcıları açısından önemli bir yatırım aracı. Amerika Birleşik Devletleri genellikle yabancı yatırımcıya konuksever bir yatırım ortamıyla birlikte, geniş pazar imkanları sunuyor. Vergi kanunları, haksız rekabet, menkul kıymetlerin halka satışı, tüketicinin korunması, işçi ve göçmen hukuku, telif hakkı, marka ve patent,

ABD’de değişik eyaletlerce kendi bölgesindeki yatırımları ve ihracatı artırmak amacıyla, yatırımın yapılacağı yer, sektör, yaratacağı istihdam ve yatırımın büyüklüğü gibi kriterleri dikkate alarak, bedelsiz arazi temininden uygun koşullu kredi sağlamaya ve vergi muafiyetine kadar çok çeşitli teşvikler sağlanıyor. Eyaletin girişimci bölgeleri veya kalkınmada öncelikli bölgelerindeki şirketlerde personel sayısının 50, diğer bölgelerde ise 100’ü aşması halinde, aşan sayı için bin dolar vergi iadesi yapılıyor. Ayrıca, şirketlerin dönüşümlü ürün işlenmesinde kullandıkları makine ve teçhizat için de teçhizatın toplam maliyetinin yüzde 10’u kadar bir vergi iadesi alması söz konusu. Şirket personelinin çocuklarına gündüz bakım amacıyla yapacakları bina inşaatı, modernizasyonu gibi işlerden kaynaklanan maliyetlerinin yüzde 25’ine kadar vergi iadesi talep etme hakkı var. Şirketler personeline verecekleri teknik eğitim programları maliyetlerinin yüzde 30’u nispetinde vergi iadesi alabiliyor.

TEŞVİKLERDE FARKLI KRİTERLER VAR



53

icra-iflas, gıda, eczacılık ürünleri, çevre ve kirlilik kontrolüne ilişkin düzenlemeler, yabancı yatırımcıyı ilgilendiren federal kanunlar kapsamında. ABD hukuk düzeni federal yargının yanı sıra, eyalet ve yerel

hukuk düzenlemeleri üstüne kurulmuş ender bir sistem. ABD’de işletme kurmayı planlayan yatırımcılar belli federal iş teşviklerinden ve yardımlarından faydalanabiliyor. Ekonomik Kalkınma İdaresi (Economic Development Administration), ABD Konut ve Kentsel Kalkınma İdaresi (U. S. Department of Housing and Urban Development Administration), yerel eyalet kalkınma kurumları ve yerel ticaret odaları (Chambers of Commerce) bu türden yardımları sağlayan kuruluşlar arasında. Bu kuruluşların yanı sıra küçük ölçekli işletmeler idaresi de (Small Business Administration) bu türden yardım sağlayan kuruluşlar arasında sayılabilir. ABD’ye yönelik yabancı sermaye yatırımlarının büyük bir kısmı başta İngiltere olmak üzere Japonya, Almanya, Hollanda, Kanada ve Fransa tarafından gerçekleştiriliyor. 1980’li yıllardan itibaren ABD’deki yabancı sermaye yatırımları dikkat çekici boyutta artarken, ABD’nin yurt dışına yönelik yatırımlarında özellikle 2000’li yıllarda dikkate değer artış göze çarpıyor. ABD’deki yabancı yatırımlara ve ABD’nin dış yatırımlarına ilişkin daha detaylı bilgilere http://www.bea.gov/international/index.htm adresinden ulaşmak mümkün.

SERBEST BÖLGELER AVANTAJLI Serbest ticaret bölgeleri ABD Gümrük ve Sınırları Koruma Birimi (US Customs

and Border Protection) tarafından yönetiliyor. Serbest ticaret bölgeleri kamu ve özel sektöre ait kuruluşların sponsorluğunda kuruluyor. Genel amaçlı bir serbest ticaret bölgesi, kullanıcılara çok uygun fiyatlar ve ulaşım imkanlarıyla donatılmış stoklama olanakları sunuyor. Bu bölgelerin çoğu kullanıcılarına kendi yerlerini inşa etme olanağı tanıyan endüstri parklarını da içeriyor. Diğer taraftan alt bölgeler çoğunlukla genel amaçlı serbest ticaret bölgelerinde faaliyet göstermesi mümkün olmayan belirli fabrika veya üretim kompleksine benzer hakların tanınmasına olanak veriyor. http://ia.ita.doc.gov/ftzpage/letters/ftzlist-map.html adresinden bütün eyaletlerdeki serbest bölgelere ulaşılması mümkün.

Birey odaklı, kişisel inisiyatif ve başarıya önem veren bir kültüre ait olan Amerikalılar, dışarıdan gelen bilgiye karşı biraz kapalı olmakla beraber, düşüncelerini pek saklamayan dürüst bir yapıya sahip. Konunun etrafında dolaşmaktan hoşlanmazlar ve doğrudan konuya girerler. Dolayısıyla Amerikalı bir iş adamı eğer iş konusunda olumsuz düşünüyorsa “Hayır” demekten çekinmez. İş görüşmeleri son derecede hızlı bir tempoyla yürütülüyor. Amerikalılar görüştükleri iş adamlarının farklı kültürlerden olduklarının çoğu kez farkına bile varmazlar. İş her zaman için ön planda. Toplantıları problem çözme mantığı içinde yürütürler. Görüşmeler esnasında hızlı ve sonuca odaklı bir mantık yürüten iş adamları, görüşmelerde tıkanma olması halinde, çözüm olabilecek tüm alternatifleri ve seçenekleri ortaya koyarlar. Şirket politikaları bakımından her konunun kuralı oluşturulur ve her seviyedeki uzmanlar da bu kurallara uyar. İş görüşmelerinde kişisel konuların tartışılmasından hoşlanmazlar.

BUNLARA DİKKAT EDİN!

54

HABER

Türkiye İhracatçılar Meclisi Antalya’da eski Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın da katılımıyla ‘Delegeler Toplantısı’ düzenledi. Çok

sayıda konuşmacının sunumuyla zengin bir program olan etkinlikte delegeler fikir alışverişinde bulunup, keyifli zaman geçirdi. 30 Nisan’da TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin açılış konuşmasıyla başlayan program, TİM Genel Sekreteri Dr. H. Bader Arslan’ın TİM faaliyet sunumuyla devam etti. KPMG Türkiye Başkanı Ferruh Tunç ‘un ‘İhracat ve Büyüme İnovasyon Aşısı’

hakkındaki sunumunun ardından da tiyatro ve sinema oyuncusu Ziya Kürküt ekili ve kısa konuşma sanatı hakkında delegelere eğitim verdi. Ünlü doktor, bilim insanı Osman Müftüoğlu ‘Sağlıklı Yaşam’ başlıklı konuşmasıyla söz alırken, ardından liderlik ve yönetim düşünürü Fazıl Oral, ‘Birleştirici Liderlik’ sunumunu gerçekleştirdi. Delegelerin fikir paylaşımlarında bulunduğu bir oturumun da olduğu etkinlikte, delege eşleri de eşzamanlı olarak, farkındalık ve iletişim uzmanı Neslihan Onur’dan ‘Başarı İçin Bireysel Farkındalık’ ve Osman Müftüoğlu’ndan ‘Sağlıklı Yaşam’ oturumlarına katıldı.

ALKİN’DEN COĞRAFYALARIN DEĞİŞEN ROLÜ Kerem Alkin ‘Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor?’ konulu konuşmasında, dünya ve Türk ekonomisinin sıcak gündeminden, küresel ekonomik sistemde yeniden yapılanmayla coğrafyaların değişen rolünden ve küresel ekonomik sistemde yeni normlar başlıkları altından sunumunu gerçekleştirdi.

TUNÇ’LA AR-GE VE BAŞARI FAKTÖRLERİ ÜZERİNE KPMG Türkiye Başkanı Ferruh Tunç , ‘İhracat ve Büyüme İnovasyon Aşısı’ başlıklı sunumunda, son 10 yılda AR-GE ve inovasyon ekosisteminde gerçekleşen önemli büyümeyle ilgili olarak, KPMG Türkiye’nin inovasyon araştırması hakkında bilgi verdi. Konuşmasının önemli satır başları arasında AR-GE etkinliğinde AR-GE harcaması dışındaki başarı faktörlerinin neler olduğuna değindi.

HAN: “DÜNYA NEREYE GİDİYOR?”Ahmet Kasım Han, ‘Dünya Nereye Gidiyor?’ başlıklı dış politika konferansında yaptığı ‘Küresel Politika Dönüşürken: Artı Değer, Riskler ve Gelecek’ başlıklı sunumunda, küresel politikanın geleceğini belirleyecek trend ve risklerin Türkiye’nin dış politikasını ilgilendiren kimi boyutları çerçevesinde bir ufuk turu yaptı. Han, sunumunda bu ufuk turu çerçevesinde ülkemizin dış politik ve dış ekonomik vizyonuna

TİM, ESKİ EKONOMİ BAKANI MUSTAFA ELİTAŞ’IN DA KATILIMIYLA ANTALYA’DA 30 NİSAN’DA ‘DELEGELER TOPLANTISI’ DÜZENLEDİ. ÇOK SAYIDA KONUŞMACININ KATILDIĞI TOPLANTIDA İHRACATIN GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ALTERNATİF FİKİRLER DEĞERLENDİRİLDİ.

İhracatçılar Antalya’daydı

Mustafa Elitaş


HABER

55

etkileri dahilinde söz konusu gelişmeleri değerlendirdi.

ORAL, YENİ LİDERLİK PARADİGMASINA IŞIK TUTTUFazıl Oral, ‘Birleştirici Liderlik’ sunumunda, değişen dünya ve gelişen koşulların insanlar arasındaki etkileşimi çok farklı boyutlara taşıdığını ve bu doğrultuda değişim mümkün müdür, mümkünse nasıl? Yeni kuşaklarla birlikte nasıl çalışabiliriz? İş dünyasının en zorlu alanları nasıl geçilir? Yeni liderlik paradigması, konularına ışık tutarak, zihinlerde yeni fikir ve alanlar yaratmak amacıyla bir sunum gerçekleştirdi.

SOSYALLEŞİN SAĞLIKLI OLUNOsman Müftüoğlu, ‘Sağlıklı Yaşam’ konferansında, “İlk işiniz, güvenli ve kolay bir

yol haritası edinmek olsun. Haritanız güvenli ve kolaysa yolculuğunuz da güvenli, kolay ve keyifli, huzurlu olacak. İkinci işinizse ‘her daim neşe’ ve ‘her daim huzur’a odaklanmanız” dedi. Ardından genetik mirasa, beslenmeye bağışıklık gücünü yüksek tutmak için yapmamız gerekenlere, uykunun önemine değinen Müftüoğlu, entelektüel kapasitenin geliştirilmesinin, elektromanyetik yükün azaltılmasının, sosyalleşmenin sağlık için öneminden ve duygusal yaşlanmaya da direnmek gerektiğinden bahsetti. Program gün boyu, turnuvalar, expo ziyaretleri, şehir turu, akşam da tiyatro sanatçısı Nilgün Yerli’nin ‘Yerli Yersiz’ oyununun gösterimiyle son buldu.

Ziya Kürküt, ‘Ekili ve Kısa Konuşma Sanatı’ söyleşisinde etkili ve kısa konuşma sanatının inceliklerinden, videolu ve interaktif sunumuyla bahsetti.

Mehmet Büyükekşi

Osman Müftüoğlu Fazıl Oral Ahmet Kasım Han

Ferruh Tunç Kerem Alkin

56

HABER

ESKİ BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI IŞIK,

KOBİGEL PROJESİNDE 300 MİLYON LİRA PARA OLDUĞUNU

BELİRTEREK, KOBİ’LERİ PROJE BAZLI YATIRIMA ÇAĞIRDI.

TÜRKİYE’DEKİ İŞLETMELERİN YÜZDE 99’UNUN KOBİ

OLDUĞUNU BELİRTEN IŞIK, İSTİHDAMIMIZIN YÜZDE 75,8’İNİ

İHRACATIMIZIN DA YÜZDE 56’DAN FAZLASINI KOBİ’LERİN

YAPTIĞINI İFADE ETTİ.

“KOBİGEL’de 300 milyon liramız var”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları Yöneticileri

(TOSYÖV) ve KOSGEB işbirliğiyle düzenlenen ‘12. KOBİ Zirvesi’nin açılışı eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılış programında bir konuşma yapan Fikri Işık, KOBİ’ler ve girişimciliğin hem Türkiye ekonomisi için hem de dünya

ekonomisinin bel kemiği olduğunu belirtti. Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’unun KOBİ olduğuna vurgu yapan Işık, “İstihdamımızın yüzde 75,8’ini, ihracatımızın da yüzde 56’dan fazlasını KOBİ’ler sağlıyor. Ekonominin bu kadar bağımlı olduğu bir alana çok daha fazla dikkat etmemiz, yakından takip etmemiz, gereken her türlü desteği vermemiz bizim için esas” diye konuştu. Fikri Işık, hükümet olarak 2016 yılı için üç katına çıkardıkları KOSGEB desteğine, proje bazlı desteklerin az olmasından yakındı. Işık, “Bizim KOBİ’lerin geliştirilmesiyle ilgili ‘KOBİGEL’ dediğimiz projemizde tam 300 milyon lira paramız var. Hadi gelin bunu kullanın. Kullanan çok az. Neden? Çünkü, proje bazlı desteklere KOBİ’lerin ilgisi çok az. KOBİ’lere proje dendiğinde hemen korkuyorlar, ürküyorlar. Oysa proje yapma yeteneği kazanmazsak kalıcı ve sürdürülebilir başarıyı nasıl sağlarız? Benim önerim belki bir sonraki KOBİ Zirvesi’nde bu proje kültürüne odaklanmak olmalı” dedi.

“KOBİ’LERİN İLGİSİ ÇOK AZ”Fikri Işık, “Türkiye’nin üretime destek noktasında kaynak problemi yok.

Türkiye’nin verilen kaynakları etkin ve efektif kullanma konusunda birikim eksikliği var. Bizim pek çok destek programımız var. En çok kullanılan destek programlarının ilki nitelikli insan kaynağı. Eğer siz işletmenizde bir mühendis çalıştıracaksanız, biz ona destek hem de nakit destek veriyoruz. Tanıtım pazarlama desteği veriyoruz. Fuar desteği veriyoruz” dedi. Okumayı değil konuşmayı, dinlemeyi değil eleştirmeyi seven bir toplum olduğumuza işaret eden Işık, şunları söyledi: “Bugün üzerinde en çok çalıştığımız konulardan bir tanesi KOBİ’lere bu proje kültürün kazandırmak. Bizim COSME projemiz var, Horayzin Türkiye’ye 450 milyon euro katkı sağladılar. 80 milyar euroluk orada para var. Ancak o paradan pay almak için proje yapmak lazım. Şimdi sivil toplum örgütlerimize sesleniyorum, daha önce odalarımıza, TOBB’a seslendim. Özellikle rica ediyorum, ne olur şu KOBİ’lere proje üretecek mekanizmaları devreye alın. Biz size eğitim, danışmanlık, maddi destek verelim. Şu KOBİ’lere proje yeteneği kazandıralım.”

Fikri Işık, 2016 yılı KOBİ desteklerini üç katına çıkardıklarını ancak proje bazlı desteklerin az olduğunu belirtti. Işık, KOBİ’lerin geliştirilmesiyle ilgili ‘KOBİGEL’ projesinde 300 milyon lira para olduğuna dikkat çekti.


HABER

57

hizmete açılan İMMİB Erkan Avcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tasarım ve Teknolojileri Bölümü öğrencileri sergisi 16-18 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. Açılış, İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki, İMMİB Genel Sekreteri S. Armağan Vurdu, İMMİB Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Özer, İMMİB Erkan Avcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Nurettin Esirkiş, okul öğretmenleri ve öğrencilerinin geniş katılımıyla gerçekleşti.

BİN ÖĞRENCİYE EĞİTİM VERİYORİstanbul Dış Ticaret Kompleksi’ndeki sergi kapsamında birbirinden yetenekli 10, 11 ve 12’nci sınıf tasarım öğrencilerinin eğitim dönemi boyunca geliştirdikleri iki ve üç boyutlu tasarım projeleri ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Bin kişinin okuduğu 24 derslik, sekiz laboratuvar ve üç atölyeye sahip okulun

hedefi, nitelikli eleman yetiştirmek. Tasarım ve AR-GE çalışmalarının yapıldığı okulda ayrıca 2014 yılında ilgili birliklerin ortaklığında, İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle kurulan ‘Hızlı Prototipleme Merkezi’nde sektöre yönelik üç boyutlu model ve prototipleme hizmeti veriliyor.

NEDEN HIZLI PROTOTİPLEME?Prototipler neredeyse her sektörde bir ürünün son haline ulaşmasındaki en önemli basamak. Eskiden son basamak olarak tanımlanan prototipleme, gelişen prototipleme teknolojisi sayesinde bir ürünün üretim sürecine daha en başında dahil oluyor. Bu sayede üretim süreleri kısalıyor, ürünler tüketiciye ulaşmadan ortaya çıkabilecek pek çok sorun analiz edilerek, çözülüyor. Prototipler sadece ürün tasarımlarında sorun analizleri için değil, görsel temsiller gerektiğinde, az miktarda üretim yapılması istendiğinde ve üretimi durdurulmuş parçaların butik üretimlerinde de önemli avantajlar sağlıyor.

İMMİB ERKAN AVCI MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TASARIM VE TEKNOLOJİLERİ

BÖLÜMÜ TASARIM ÖĞRENCİLERİ, EĞİTİM DÖNEMİ BOYUNCA GELİŞTİRDİKLERİ İKİ VE ÜÇ

BOYUTLU TASARIM PROJELERİNİ 16-18 MAYIS TARİHLERİ

ARASINDA İSTANBUL DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ’NDEKİ

BİR SERGİYLE ZİYARETÇİLERİN BEĞENİSİNE SUNDU.

Yetenekli öğrenciler ürünlerini görücüye çıkardı

Türkiye’nin tek tasarım lisesi olarak 2012 yılında İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü İhracatçıları Birliği (İDDMİB), İstanbul Kimyevi

Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) ortaklığında

İMMİB Erkan Avcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri iki ve üç boyutlu tasarım çalışmalarıyla açtıkları sergide ziyaretçilerin ilgisiyle karşılaştı.

58

YATIRIMCISINI BEKLEYEN TASARIMLAR

İstanbul geçmişten günümüze birçok medeniyetin beşiği,

hikayenin kahramanı olan bir kent. Toplumları peşinden sürükleyen bu büyülü şehir yolu buradan geçenlere anlatacak sayısız hikaye, yazılacak birçok anı bırakıyor. Ruzname, İstanbul’un keşfedilecek noktalarını yolu İstanbul’dan geçenler için tasarlanmış. Eski dilde günlük olayların yazıldığı defter anlamına gelen Ruzname’yle anılarınızla zaman zaman kendinizi yeniden tanımlayabilirsiniz.

Türkiye’nin yeni logosundan ilham alarak, var

olan hediyelik eşyalara yeni bir bakış açısıyla tasarlanmış, geleneksel bir objeye modern bir yorum katarak, düşük maliyetli ve kullanıcı katkılı bir ürün. Buhurdan katlanabilen levha mumluk, iki adet mum, altı adet esans yuvası ve kibritten oluşan bir set. Evde veya ofiste gerek Türk motiflerinin ışık oyunlarıyla, gerekse Türkiye’yi hatırlatacak, estetik bir ürün.

Nesrin KasımoğluAnadolu Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı

Belfuğ ŞenerOrta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı

İletişim: [email protected]

Vazgeçilmezini ‘Buhurdan’ kendin yap

Ruzname’yle anılarını tazele

59


YATIRIMCISINI BEKLEYEN TASARIMLAR

Panorama Mardin’in tasarlanma

amacı Türkiye’de var olan kültürel zenginliği kalkındırmak ve turizm sektörüne katkıda bulunmak. Mardin, binlerce yıl farklı din ve ırklara ev sahipliği yapmış bir kültürel başkent. Panorama Mardin bu kültürel potansiyeli temsilen tasarlanan hediyelik eşya. Panorama Mardin gündüzleri sarı taşlı yapıları nedeniyle mezarlığa, geceleri ise parıldayan ışıklarıyla bir gerdanlığa benzetiliyor.

Türk kahvesini pişirmek ve servis etmek

için özel ekipmanlara ihtiyaç duyulur. Kahve kültürünü yakından öğretmek için tasarlanan Neşvegah, birbirleri içine geçen kompakt aksesuarları sayesinde, kullanıcının kolaylıkla bu kültürü tanımasını sağlayacak bir tasarım. Neşvegah elektrikli Türk kahve makinesi olarak kahve pişirme keyfini yeniden tanımlıyor. Böylece kahve saatleriniz daha keyifli hale geliyor.

Müge Öztürk Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı

Robin YaylaKadir Has Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı

Vazgeçilmezini ‘Buhurdan’ kendin yap

Panorama Mardin’le tarihe yolculuk

zamanı

Neşvegah’la kahve saatlerini renklendirin

ENDÜSTRİYEL TASARIM

60

2014 YILINDA DÜZENLENEN İMMİB ENDÜSTRİYEL TASARIM

YARIŞMASI’NIN METALDEN MAMUL ÜRÜNLER&PROFESYONEL

KATEGORİSİNDE İKİNCİ OLAN ENDÜSTRİYEL TASARIMCI SEDA

KÜRKÇÜOĞLU, EĞİTİMİ SÜRESİNCE TASARIMIN ÖNDE GELEN

İSİMLERİYLE ÇALIŞMA VE ÖNEMLİ FİRMALARA PROJE GELİŞTİRME

FIRSATI BULDUĞU İÇİN KENDİNİ ŞANSLI HİSSEDİYOR.

Endüstriyel Tasarımcı Seda Kürkçüoğlu, İMMİB tasarım yarışmalarının hem tasarım öğrencilerinin, hem de

profesyonellerin yolunu açtığını düşünüyor. Yarışma endüstriyi tasarımcılarla buluşturduğu için çok değerli.

Fakat kazanan projelerin üretime geçebilmesi için firmalarla eşleştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Tasarım tutkusunu mesleğe dönüştürdü

Özgür düşünmeyi destekleyen bir ailede büyümenin avantajı olarak yaratıcı ifadesini geliştirecek

her türlü aktivite, Tasarımcı Seda Kürkçüoğlu’nun hayatımın bir parçası olmuş. İlköğretim ve lise eğitimini Eskişehir’de tamamladıktan sonra üniversite için İstanbul’a gelen Kürkçüoğlu, İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde lisans eğitimini bitirir. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin ikinci üniversite seçeneğiyle ‘marka iletişimi’ ön lisansını tamamlayan Seda Kürkçüoğlu, “Eğitimim süresince tasarıma olan tutkum, uykularımı kaçırmaya başlayınca kendimi farklı ölçeklerde çalışabilmek için geliştirmem gerektiğini daha iyi anladım. Üniversitedeki ikinci senemde yüksek lisansımı ürün tasarımı üzerine yapmaya karar verdim. Mezun olduğum sene bir burs yarışmasında dereceye girerek, en iyi tasarım okullarından biri olarak anılan Domus Academy-Milano’da, ürün tasarımı yüksek lisansımı University of Wales’tan da yeterlilik alarak tamamladım. 2014 yılında düzenlenen İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması’nın metalden mamul ürünler&profesyonel kategorisinde ikinci oldum. Master eğitimim süresince tasarımın önde gelen isimleriyle birlikte çalışma ve önemli firmalar için proje geliştirme fırsatı buldum” diyor.

BİRÇOK FARKLI PROJEDE KOORDİNATÖRLÜK YAPTI Kürkçüoğlu’nun Material Connexion ortaklığında farklı şirketler için gerçekleştirdiği projeleri ‘Un designer per le imprese’ başlığıyla Triennale di Milano’da sergilendi. Türkiye’ye dönmeden önce projelerini hayata geçirmek için alternatif yöntemleri araştırdığı için uzun bir süredir kadrajına

Kickstarter almıştı. Türkiye’ye döndükten sonra Fongogo ile yolu kesişen ve 1,5 sene proje koordinatörü olarak kültür sanattan tasarıma, sinemadan müziğe birçok farklı kategorideki projeye koordinatörlük yapan Kürkçüoğlu, bu süreçte ‘yaratıcılık ve fikirler’ hayatının odak noktasında olan biri olarak projelerini hayata geçirme aşamasında çok şey kazanır. Estetik anlayışın oldukça sübjektif bir olgu olduğunu, İskandinav tasarımına ait çizgileri oldukça beğendiğimi söyleyen Seda Kürkçüoğlu, ürünün güncel koşullar, trendler ve geleneklere göre de şekillendiğine ve başka kültürlere ait beğenilere göre kalıplara sokulmasının doğru olmadığına inanıyor. Kolay algılanabilmenin ve kullanıcı ihtiyaçlarına cevap verebilmenin her zaman estetik açıdan bir ürünü şekillendirirken odağında olduğunu belirten Kürkçüolu, “İş ve hobi olarak iki net çizgi çizemiyorum. Film izlemek, tiyatroya gitmek, kitap okumak ve resim yapmak, illüstrasyon gibi şeyler beni o kadar besliyor ki, hepsini aynı başlıkta anmak bana daha doğru geliyor” diyor.

TASARIM MARKALAŞTIRIR Yüksek lisans eğitimi süresince Gufram ve Lasvit için proje geliştirme fırsatı yakaladığı bilgisini veren Kürkçüoğlu, “Ayrıca Material Connexion ortaklığıyla Dima Design ve Mama Design’a ürün tasarladım. Serbest olarak çeşitli firmalara ürün ve grafik tasarımı yapmaya devam ediyorum. Bugünlerde bir metal mobilya ve aydınlatma koleksiyonu üzerine çalışıyorum. Şu ana kadar sektör bana kazandırdı, daha doğrusu öğretti diyebilirim. İlklere imza attım demek ise oldukça iddialı. Fakat birçok kişinin sıkça karşılaştığı bir problemi çözen ve İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışması’nda bana ödül kazandıran ‘Safe Cuisine’ isimli projemle güzel bir fikrin altına



imza attığımı düşünüyorum. ‘Daha önce mutlaka yapılmıştır. Nasıl yapılmamış olabilir?’ dedirten bir projeye belki de ‘ilk’ diyebiliriz. Teknoloji mutfaklarımıza girmeye başlasa dahi halen düğmeli ocak ve fırın kullanımının daha fazla olduğunu düşünerek, zamanlayıcılı ocak düğmesi projem sektöre kazandırılmaya hazır” açıklamasını yapıyor. Seda Kürkçüoğlu’na göre markanın kimliği ve hitap ettiği kitle, tasarımı şekillendireceği gibi, tasarım da markayı şekillendirebilir. Zira altını çizdiği önemli konulardan biri de ihtiyaçlara doğru çözümler sunan tasarımlarla hedef kitlesi doğru eşleşen markaların bir adım önde olacağı. Çünkü o, tasarım odaklı düşünceyle tasarımı, ürünlerine ve hizmetlerine entegre ederek ilerleyen vizyoner kurumlar ve markaların, diğer markalara göre öne çıkacağına inanıyor.

“TASARIMCININ EKONOMİYE KATKISI ARAŞTIRILMALI”“Marka, tasarım ve tüketim iç içe geçen çemberler. Marka için müşteri, tasarım için kullanıcı ve tüketim için tüketici olan insan ise bu çemberlerin merkez noktası” ifadesinin kullanan Kürkçüoğlu şöyle devam ediyor: “Bir marka, tasarlanan bir servis ya da ürün sayesinde kişiyle diyalog kurar. Bu deneyim ne kadar tüketicinin sorularına cevap veriyorsa tüketiciyle kurulan köprü o kadar sağlamlaşıyor. Kurumsal kimlik tasarımı, ürün tasarımı, ambalaj tasarımı, servis tasarımı ya da UI/UX tasarımı gibi tasarımın farklı kolları da markayla tüketim zincirini besleyen ve geliştiren başlıklar olarak

hayatımızın vazgeçilmez noktalarından olmaya başladı. Bu noktadan hareketle Türkiye’de her yıl mezun olan endüstriyel tasarımcı sayısıyla farklı ‘endüstri’lerde tasarımcı olarak çalışanların sayısını bir orana vurursak sonuç pek iç açıcı değil. Fakat endüstrilerin, gelişen teknolojiyle üretimin birçok adımının yeniden tasarlanması gerektiğini kavramaya başladığını düşünüyorum. Üretim bantlarının yeniden tasarlanmasından ürüne, hatta ürünün kullanıcıyla nasıl buluşacağına kadar tasarımcı endüstrinin daha büyük bir parçası haline gelecek. İş dünyasının, üretim tesislerinin bir adım ileriye gidebilmesinde ürünün ve tasarımcının rolünü daha iyi kavrayarak, ekonomiye katkısını değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum.”

“TASARIM YENİDEN YORUMLANMALI” Endüstriyel tasarımın ülkemizde daha fazla gelişmesi için yapılması gerekenlere de işaret eden Seda Kürkçüoğlu, “Her üretim tesisinin, üretim hacmine göre

61

“YENİLİKLERE AÇIK ŞİRKETLER YURT DIŞINDA DAHA FAZLA”Yerli ve yabancı şirketleri kıyasladığımız zaman endüstriyel tasarıma yaklaşımlarındaki farklılıklara değinen Kürkçüoğlu, “Türkiye ve yurt dışındaki eğitime ve uzmanlaşmaya odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’deki uzmanlaşma yaşını ve alanlarını göz önünde bulundurmamız ve yurt dışındaki yüksek lisans eğitiminde tasarımın ayrıldığı bussiness design, interaction design, service design, car design, lightning design ve product design gibi kolları düşünmemiz dahi kıyaslamada yeterli. Yurt dışındaki şirketlerin bünyelerinde daha fazla endüstriyel tasarımcıya yer ve önem verdiklerini söyleyebiliriz. Tasarımcıya üç boyutlu modelleme yapan biri olarak bakmanın ötesinde, yaratıcılık hakkı tanıyan ve yeni fikirlere açık olan şirketlerin yurt dışında daha fazla olduğu kanısındayım” açıklamasını yapıyor.

belirli sayıda tasarımcı bulundurması bir başlangıç olabilir. Üretime ve ürüne yeni soluk getirecek tasarımcılara şans verilerek, şirketlerin yeni ürünler piyasaya sürmesi, tasarımcı ve AR-GE çalışmaları devlet tarafından daha fazla desteklenebilir. Ayrıca yurt dışındaki tasarım haftalarında da tasarımcıların ve şirketlerin yer alabilmesi için katkılar olmalı. İnovasyon Haftası, İstanbul Tasarım Haftası, İstanbul Tasarım Bienali arasındaki kopukluğun da giderilmesi gerekir. İstanbul Tasarım Haftası’nın organizasyonunu devlet, şirketler ve profesyonel tasarımcılarla tasarım öğrencilerinin birlikte yeniden düşünmesi gerekiyor” diyor.

62

“İyi tasarım markanın elini güçlendirir”

Tasarımcı Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer tasarımcının tanıtılmasında İMMİB yarışmalarının

önemli bir rol oynadığını düşünüyor. Ödül kazanan tasarımcıların yurt dışı eğitim bursu alması, sanayiciyle

tasarımcıyı bir platformda buluşturmasının öğrenci ve yeni mezun tasarımcılar için büyük bir fırsat olduğunun

altını çiziyor.

ÜLKEMİZDE ENDÜSTRİYEL TASARIM YETERİNCE

GELİŞMEDİĞİ İÇİN ‘TASARIM’ SÖZCÜĞÜNÜN ÇOK POPÜLER

OLDUĞUNU SÖYLEYEN MUCA STUDIO TASARIM OFİSİ

KURUCULARI AYÇA GÜVEN KOÇER VE MUZAFFER KOÇER,

İYİ TASARIMIN MARKANIN ELİNİ GÜÇLENDİRECEĞİNİ

BELİRTİYOR.


ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunu olan Muca Studio Tasarım Ofisi kurucuları Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer,

özellikle boş zamanlarında kullanışsız veya kullanımı esnasında zorluk çıkaran ürünleri daha iyi nasıl tasarlanabileceğine yoğunlaşıyor. Ağırlıklı olarak mutfak ve banyo sektörüne ürünler tasarlayan Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer’in cezve, elektrikli çay makineleri ve su ısıtıcıları en çok proje yaptığı ürün grupları. Ayrıca çocuk oyuncakları, medikal ürünler gibi farklı sektörden firmalara da ürünler tasarlıyorlar. Tasarım ve markanın bir yapının iki temel bacağı olduğunun altını çizen Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer, “İyi bir tasarım, iyi bir markanın oluşmasında önemli etken olabilir, ancak bunun tam tersini marka için söylemek biraz güç. Dünya üzerinden bilinen birçok marka, aslında ilk başta başarılı bir ürünle adını duyurabilir. Marka, müşteriye verilmiş biz sözdür ve bu sözü ancak iyi tasarlanmış ürünler ve sonrasında kurumsal hizmetlerle tutabilirsiniz. Tasarım, marka ve tüketim

aslında domino taşları, bu üçleme için verilecek en güzel örnek. İyi tasarım markayı yaratır. Marka, değerlendikçe daha çok duyulmaya ve ürünleri kullanan kişi sayısı artmaya ve ürün tüketilmeye başlar. Taşları doğru yerden yıkmayı iyi tasarlamalıyız” diyor.

“ÜNİVERSİTELERLE SANAYİ İŞBİRLİKLERİ ARTIRILMALI”İş dünyasında ‘tasarım’ kelimesinin popüler olduğunu ve kelime olarak çok fazla kullanıldığını, ancak ürettikleri ürünlerde tasarımcıyla çalışmayı unuttuklarını düşünen Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer, büyümenin ve geleceğin, yenilikçi ürünlerden geçtiğini ve bunun için de mesleğinde profesyonel mühendis ve tasarımcılarla çalışması gerektiğinin farkında olunmasından yana. “İki yıl İtalya’da çok güzel ofislerde çalışma fırsatımız oldu” ifadesini kullanan Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer, şöyle devam ediyor: “İlk olarak yurt dışında firmalar tasarımcının kim olduğunu, neler yapabileceğini ve neler yapamayacağını bilerek iş veriyor. Tasarım sürecini ve ne kadar

63



sürebileceğini öngörüyor. Ülkemizde ise kalıpçıyla tasarımcı arasındaki fark tam anlaşılmış değil ve bir hafta içerisinde proje sunumu bekleniyor. Ayrıca, yurt dışında yaptığınız her kalem işin, bedel olarak karşılığı muhakkak var. Türkiye’de ise proje tesliminden sonra revizeler, ürünün üç boyutlu görselleştirilmesi gibi sözleşmede olmayan iş kalemleri, ikili

ilişkiler kullanılarak bedel ödenmeden rica yoluyla yaptırılıyor. Dolayısıyla endüstriyel tasarımın ülkemizde daha sağlıklı yaygınlaşması için üniversitelerle sanayi işbirlikleri artırılmalı. İhracatçı birlikleri, bünyesindeki üretici firmalarla tasarımcıları bir araya getirmeli, ortak projeler yapılması için önayak olmalı. Devlet tarafından verilen teşvikler doğru kişi ve projelere verilmeli. Yüksek Öğrenim Kurumu her üniversitenin endüstriyel tasarım bölümü açmasına engel olmalı. Açmak isteyen üniversitelerin gerekli akademik kadro ve teknik altyapıyı sağlamasını beklemeli.”

“TASARIM REKABETTE AVANTAJ GETİRİYOR”Tasarım ürüne katma değer sağladığı için aynı maliyetteki rakip bir üründen daha cazip hale geldiği bilgisini veren Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer, “Göze ve duygulara hitap eden başarılı tasarımlar, firmaların piyasada daha rekabetçi olmasını sağlıyor. Yapılan araştırmalar tüketicilerin iyi tasarlanmış veya ambalajlanmış ürünleri daha çok tercih ettiğini gösteriyor. Bu nedenle firmaların ürünlerini tasarladıkları gibi ambalajlarını da tasarlamaları önemli bir rekabet unsuru” açıklamasını yapıyor.

Ayça Güven Koçer ve Muzaffer Koçer, endüstriyel tasarım aşamasında bir projeyi

hayata geçirirken baz aldıkları kriterleri şöyle ifade ediyor: “Özgün olması elbette ilk kriter.

Sonrasında üretime uygunluk, göze hitap etmesi ve piyasadaki ürünlerden hemen

ayrışacak özelliklerinin olması. Bir ürünün nasıl göründüğünden çok, nasıl çalıştığı

da bizim için oldukça önemli.”

TASARIMIN ÖZGÜN OLMASI İLK

KRİTERLERİ

Demir-çelik üreticileri anti damping talebini geri çekti. Boru üreticileriyle çelik üreticileri arasındaki büyük mücadele şimdilik

sonuçlandı. Ekonomi Bakanlığı’nın, Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9 numaralı tebliğiyle 28 Ocak 2015’te başlatılan damping soruşturmasının yerli üreticiler tarafından damping önlemi başvurusunun soruşturma süresi içerisinde geri çekilmesi nedeniyle ‘önlemsiz’ kapandığı duyuruldu. Soruşturma, yerli üreticiler Ereğli Demir ve Çelik, Tosçelik Profil ve Sac ve Çolakoğlu Metalurji tarafından yapılan ve İskenderun Demir ve Çelik ile HABAŞ tarafından desteklenen başvuru üzerine başlatılmıştı. Başvuruda Çin, Fransa, Japonya, Romanya, Rusya, Slovakya ve Ukrayna menşeli ‘sıcak haddelenmiş yassı çelik’ için soruşturma açılması ve nihayetinde anti damping vergisi konulması talep edilmişti. Ekonomi Bakanlığı tarafından 28 Ocak 2015’te damping soruşturması başlatılmıştı. Bu gelişme maliyetleri çok artıracağı ve

sektörün rekabet gücünü azaltacağı gerekçesiyle boru üreticilerinin tepkisini çekmişti. Bakanlık soruşturma sonucunda 28 Ağustos 2015’te yayımlanan tebliğle Slovakya, Rusya, Japonya ve Çin menşeli yassı çeliğe altı ay süreyle geçici önlem yürürlüğe koymuştu. Bu önlem gereği (TANAP için kullanılan boruların üretimi için gerekli olanlar hariç) boru üretiminde kullanılan yassı çelik ithalatına yüzde 2.22 ile yüzde 35.15 arasında değişen oranlarda geçici önlem getirilmişti.

SÜRPRİZ KARAR ÇIKTIGeçici önlemin yürürlükte olduğu dönemde soruşturma devam ederken sürpriz bir karar çıktı. Ekonomi Bakanlığı yayımlanan yeni tebliğiyle önlem talep eden demir çelik üreticilerinin başvurularını geri çektiği, soruşturmanın tamamlanmadan kapatıldığını duyurdu. Tebliğde, “İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu, yerli üreticiler tarafından yapılan damping önlemi başvurusunun soruşturma süresi içerisinde başvuru sahibi firmalarca

geri çekilmesi nedeniyle, 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabatin Önlenmesi Hakkında Kanunun Ek Madde 1 hükmü çerçevesinde mevcut soruşturmanın önlemsiz olarak kapatılmasına karar vermiştir” denildi. Bakanlık, soruşturma döneminde geçici önlem kapsamında alınmış olan teminatları iade edeceğini de duyurdu. Karar, boru üreticilerinde memnuniyet yaratırken, çelik üreticileri başvuruyu geri çekme nedenlerini açıklamadı.

KAPASİTE FAZLASINA KARŞI HAREKETABD’li bir yetkili ABD, Kanada, Avrupa Birliği, Japonya, Meksika, Güney Kore, İsviçre ve Türkiye’nin ortak bir bildirge yayınlayarak, küresel çelik kapasite fazlasıyla başa çıkabilmek için harekete geçme çağrısı yaptığını söyledi. Açıklama, önde gelen çelik üreticisi ülkelerin Brüksel’de yaptığı toplantıda sorunun üstesinden gelmek için bir anlaşmaya varamaması ve Washington’un kapasite fazlasını engellemek için Çin’i işaret ederek adım atmadığını belirtmesinin ardından geldi.

KANUN

64

Yassı çelik ithalatında anti damping soruşturması kapandı

EKONOMI BAKANLIĞI’NIN 2016/9 NUMARALI TEBLIĞIYLE 28 OCAK 2015’TE BAŞLATILAN DAMPING SORUŞTURMASININ, YERLI ÜRETICILER TARAFINDAN DAMPING ÖNLEMI BAŞVURUSUNUN SORUŞTURMA

SÜRESI IÇERISINDE GERI ÇEKILMESI NEDENIYLE ‘ÖNLEMSIZ’ KAPANDIĞI DUYURULDU.

profesyoneller bu fuarlarda ‘metalİn …...mahmut kiper mutfak sektörü pazarı ve teknolojik...

Documents