plastik şekil verme yöntemleri.pdf
TRANSCRIPT
1
PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMLERĠ
ĠÇĠNDEKĠLER
1. GENEL BĠLGĠLER……………………………………………………………………….
1.1. Tanım……………………………………………………………………………………..
1.2. Sınıflandırma……………………………………………………………………………..
1.3 ÇalıĢma KoĢulları Altında Sürtünme ve Yağlama……………………………………..
1.4. Sıcaklık ĠliĢkileri…………………………………………………………………………
2. DÖVME YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ ………………………..
2.1 DÖVME YÖNTEMLERĠ………………………………………………………………..
2.1.1 Açık Kalıpta Dövme……………………………………………………………………
2.1.2 Kapalı Kalıpta Dövme Yöntemi……………………………………………………….
2.1.3 Delme……………………………………………………………………………………
2.1.4 Kafa ġiĢirme Yöntemi………………………………………………………………….
2.1.5. Haddeleyerek Dövme Yöntemi……………………………………………………….
2.1.6. Radyal Dövme Yöntemi……………………………………………………………….
2.1.7. Ġzotermal Dövme………………………………………………………………………
2.1.8. Orbital Dövme…………………………………………………………………………
2.1.9. Maçalı Dövme………………………………………………………………………….
2.1.10 Sinter Dövme………………………………………………………………………….
3. HADDELEME YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ…………………
3.1 Haddeleme Türleri……………………………………………………………………….
3.2. Hadde Ürünlerinin Adlandırılması…………………………………………………….
4. EKSTRÜZYON YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ………………..
4.1. Direk (Vasıtasız) Ekstrüzyon Yöntemi…………………………………………………
4.2. Endirekt (Vasıtalı) Ekstrüzyon Yöntemi………………………………………………
4.3 Hidrostatik Ekstrüzyon Yöntemi……………………………………………………….
5. ÇEKME YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ………………………..
5.1. Çubuk ve Tel Çekme Yöntemi…………………………………………………………
6. SAÇ ĠġLEME YÖNTEMLERĠ………………………………………………………….
2
PLASTĠK ġEKĠL VERMENĠN TEMEL ESASLARI
1. GENEL BĠLGĠLER
1.1. Tanım: Genellikle metal malzemelere katı halde hacim sabit kalarak ve bileşiminde
değişim olmadan kalıcı şekil verme işlemleridir.
1.2. Sınıflandırma:
i. Kütle Deformasyon Yöntemleri
Dövme
Haddeleme
Ekstrüzyon
Çekme ( Tel, çubuk, boru )
ii. Levha biçimlendirme yöntemleri
Kesme
Bükme
Derin çekme
Özel yöntemler
ĠĢlemin Sıcaklığına göre ise; Soğuk, Ilık, Sıcak Şekillendirme
Bağımsız DeğiĢkenler
3
Mühendisler şekillendirilecek malzemenin kimyasını, içyapı durumunu ve böylelikle de
özelliklerini ve karakterlerini tanımlamada özgürdürler. Mühendisler bunları şekillendirme
işleminde kolaylık olacak şekilde veya bitmiş mamul için arzu edilen son özellikleri verecek
şekilde seçebilirler.
a) ĠĢ parçasının baĢlangıç geometrisi: Bir önceki işlem veya mühendis tarafından
belirlenmiş olabilir.
b) Takım veya kalıp biçimi: Haddeleme hadde çapı, sac şekillendirme bükme yarıçapı,
tel çekme veya ekstrüzyon kalıp açısı ve dövmede kalıp boşluğu gibi ayrıntıları içerir.
c) Yağlama: Yağlayıcılar soğutucu olarak, ısıl engel olarak, korozyon engelleyici olarak
kullanılır.
d) BaĢlangıç sıcaklığı: Çoğu malzeme özellikleri sıcaklıkla büyük oranda değişir.
Sıcaklığın denetimi işlemin başarısını doğrudan etkileyebilir.
e) ĠĢlem hızı: Deformasyon işlemi donanımların çoğu bir hız aralığında çalışabilir. Hız
yağlayıcı etkinliğinde, deformasyon için gereken kuvvete ve ısı geçişi için verilen zamana
doğrudan tesir eder.
f) Deformasyon miktarı: Bazı işlemlerde kalıp tasarlanırken kalıp tasarımcısı
tarafından, haddeleme gibi işlemlerde ise mühendis tarafından göz önüne alınır.
Bağımlı DeğiĢkenler:
Bağımsız değişkenler tespit edildikten sonra, uygulanan işlem bağımlı değişkenlerin
karakterini ve değerini belirler.
a) Kuvvet veya güç ihtiyacı: Seçilen malzemeyi son haline getirmek için belli bir
miktar kuvvet ve güç gerekir. Mühendisler sadece bağımsız değişkenleri belirlerler ve buna
bağlı olarak ortaya çıkan durum yapılan ilk seçimlerin sonucu olur. Mühendisler işlem için
gerekli bilgileri ve güç, kuvvet tahminlerini birleştirerek işlemi maksimize edebilirler.
4
b) Mamulün malzeme özellikleri: malzemelerin başlangıç özellikleri belli olmasına
karşın deformasyonun ve sıcaklığın etkisiyle işlem sırasında bu özellikler tamamen değişir.
Müşteri ise ortaya çıkan sonuç ile ilgilenir. Böylelikle başlangıç özelliklerini imalata
uygunluğa dayanarak seçmenin yanında, bu özellikleri işlemin nasıl değiştireceğini bilmek
veya tahmin edebilmek de gereklidir.
Bağımlı ve Bağımsız DeğiĢkenler Arası ĠliĢkiler:
i) Tecrübe: İşlemin uzun zaman uygulanmasına bağlıdır. Belli bir malzeme, donanım
ve mamul için sınırlıdır.
ii) Deneme: En az hata veren yaklaşım olmasına rağmen doğrudan deney yapmak hem
zaman alıcı, hem de pahalı olmaktadır.
iii) Modelleme: Burada probleme yaklaşımlar yüksek hızlı bilgisayar ve işleme ait bir
ya da birçok matematik modeller aracılığıyla olmaktadır. Modellerde kullanılan çoğu
teknikler, olayı basitleştiren kabuller içeren uygulamalı plastisite teorilerine dayanmaktadır.
1.3 ÇalıĢma KoĢulları Altında Sürtünme ve Yağlama
Mamulün yüzey pürüzlülüğü ve boyut hassasiyeti genelde sürtünme ile orantılıdır.
Yağlamadaki değişiklik deformasyon esnasında malzeme akışını ve tamamlanmış mamul
özelliklerini değiştirir. Çoğu durumlarda, istenilen sürtünmenin etkisini ekonomik açıdan en
aza indirmektir. Oysa haddelemede olduğu gibi, bazı işlemler yeterli sürtünme sağlandığında
ancak gerçekleştirilebilir.
AĢınma: Davranışı da sürtünmeye benzer bir olgudur. İş parçası takımlarla tek
bir kez temasta bulunduğu için, onun maruz kaldığı herhangi bir tür aşınma
genellikle gözlemlenemeyecek kadar azdır. Gerçekte, aşınma sonucu oluşan parlak
yeni yüzey genellikle arzu edilen bir durum olmasına rağmen, takımdaki aşınma iş
parçasının boyutlarının değişeceği anlamına gelmektedir. Sonuçta tolerans kontrolü
kaybedilir ve bir noktada takımın yenilenmesi gerekir.
Yağlama: Metal şekillendirme işlemlerinde anahtar noktadır. Yağlayıcılar esas
olarak sürtünmeyi azaltma ve takım aşınmasını yavaşlatma özelliklerine göre seçiliyor
5
olmalarına karşın, ikincil beklentiler; ısı geçişine engel olup iş parçası sıcaklığını
koruma ve takımı yüksek sıcaklıktan uzak tutma yeteneği, yeni iş parçası yerleştirilene
kadar geçen sürede soğutucu olarak etki yaparak, takımı soğutma yeteneği ve
mamulde sıvalı kalan yağın parçayı korozyondan koruma yeteneği olarak sıralanabilir.
Ayrıca yağın kolay uygulanıp temizlenebilmesi, zehirli olmaması, kokusu ve
tutuşabilirliği, temas ettiği yüzeylerle reaksiyona girmemesi, çalışma-basınç-sıcaklık
aralığına uygun olması, yüzey ıslatma karakteri, fiyatı, piyasada bulunabilirliği ve
akıcılığı önem taşımaktadır.
1.4. Sıcaklık ĠliĢkileri
İş parçası malzemesi özelliklerinin değişiminde sıcaklığın rolü bilinmektedir.
Sıcaklıktaki yükselme:
- şekillendirmeyi kolaylaştıran dayanımda düşüş
- sünenlikte artış
- pekleşme hızında düşüş yaratır.
Şekil verme işlemleri hem sıcaklığa, hem de şekillendirilen malzemeye bağlı olarak;
SICAK, SOĞUK ve ILIK işlem olarak sınıflandırılabilir.
1.4.1 Sıcak ġekillendirme
Metalin yeniden kristalleşme sıcaklığının üzerindeki kalıcı şekil değişimi olarak
tanımlanır. Yeniden kristalleşme sıcaklığı malzemeden malzemeye değişir. Ayrıca
kristalleşme pekleşmenin etkisini ortadan kaldırır.
Yüksek Sıcaklıklar;
1. Atom yayınımını hızlandırarak kimyasal homojensizliği giderir.
2. İç boşluklar deformasyon esnasında kapanır.
3. Özelliklerde iyileşme yapan yeniden kristalleşme ile iç yapı değişir.
Sıcak ġekillendirmenin Olumsuz Yanları;
6
1. Metal ile çevresinde istenmeyen reaksiyonların oluşması
2. Isıl büzülmeler ve yerel farklı soğuma hızları nedeniyle toleransların daha zayıf olması
Ayrıca, düzgün olmaya soğuma, sıcak şekil verilmiş mamulde önemli miktarda artık
gerilmelerin oluşumuna neden olabilir.
1.4.2 Soğuk ġekillendirme
Metallerin yeniden kristalleşme sıcaklığının altındaki plastik deformasyonu soğuk
şekillendirme olarak adlandırılır.
Üstünlükleri;
1. Isıtma gerektirmemesi
2. Daha iyi yüzey kalitesi elde edilmesi
3. Boyut toleranslarının iyi olup, kendinden sonra talaşlı imalat gerektirmemesi
4. Mamullerin benzerlikleri ve birbirleri yerine kullanılabilirliklerinin iyi olması
5. Pekleşme aracılığıyla, dayanım, yorulma, aşınma gibi özelliklerin arttırılması
6. Yöne bağımlı özelliklerin görülebilmesi
7. Katışıkların oluşturduğu sorunların en aza indirilebilmesi
Sınırlamaları:
1. Deformasyonu başlatmak ve sürdürmek için yüksek kuvvetler gerekir.
2. Daha büyük ve güçlü tezgâhlar gerektirir.
3. Süneklik daha azdır.
4. Metal yüzeyleri temizlenmiş olmalıdır.
5. Pekleşme ile azalan sünekliği arttırmak için ara tav gerekebilir.
6. Yöne bağlı özellik oluşumu sorun çıkarabilir.
7. İstenmeyen artık gerilmeler oluşabilir.
Ayrıca soğuk şekillendirme içyapıyı değiştireceğinden mamulün çekme dayanımı
başlangıç malzemesinden farklı olacaktır.
7
1.4.3 Ilık ġekillendirme
Sıcak ve soğul şekillendirmelerin arasındaki sıcaklıklarda yapılan deformasyonlar ılık
şekillendirme olarak bilinir.
Soğuk ġekillendirme ile KarĢılaĢtırıldığında;
Takım ve kalıplara gelen kuvvetler azalır.
Malzeme sünekliği artar.
Pekleşme miktarı azaldığından ara tavlama sayısı düşer.
Sıcaklık yükseldikçe belli bir donanımla veya işlem süreciyle şekillendirilebilecek
malzeme türü ve geometrisi artabilir.
Sıcak Şekillendirme ile Karşılaştırıldığında;
Daha düşük olan sıcaklık, daha az tufal ve karbonsuzlaştırma oluşturur.
Daha iyi boyut ve yüzey kalitesi elde edilir.
En son uygulanması gereken talaşlı işlem azalır ve hurda çıkan malzeme miktarı
azalır.
Daha küçük taneli içyapı ve biraz pekleşmenin var olması sayesinde şekil değiştirme
sonrası son ısıl işlem ile özellikleri iyileştirmeye gerek kalmaz.
Enerji tasarrufu sağlanır.
Takım ömrü uzundur.
1.4.4 EĢsıcaklıkta (Ġzotermal) ġekillendirme
Sıcaklığa duyarlı malzemeleri uygun şekilde deforme edebilmek amacıyla
deformasyonu eşsıcaklık koşulları altında yapmak zorunda kalınabilir. Mamul kalitesi için
kalıp ömründen fedakârlık yapıp, kalıp ve donanımları iş parçası sıcaklığına ısıtmak
gerekebilir. İmalat koşulları yüzünden eşsıcaklık koşulları altında imal edilmiş parçalar
genellikle dar toleranslar, düşük artık gerilmeler ve oldukça düzgün metal akışı gösterirler.
8
2. DÖVME YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ
Tanım: Yalnızca basma kuvvetlerinin etkisi altında genellikle sıcak, yarı sıcak ve soğuk
olarak parçaya plastik şekil verme işlemine dövme denir. Birçok parça yüksek mukavemet
istendiğinde dövme yoluyla şekillendirilir.
ġekil 1: Dövme Yoluyla Yapılan Plastik ġekil Verme ĠĢlemleri
Dövme yöntemine en uygun malzemeler olarak; basit karbonlu çelikler, düşük alaşımlı
çelikler, düşük alaşımlı çelikler, alüminyum alaşımları, bakır alaşımları ve titanyum alaşımları
gösterilebilir.
2.1 DÖVME YÖNTEMLERĠ
2.1.1 Açık Kalıpta Dövme: Bu dövmenin özelliği parçanın yanlara doğru rahatça
genişleyebilmesidir. Silindirik bir parçada dövme sonucu fıçılaşma oluşur.
a) Yığma: Bu basit açık kalıpta dövme işleminde parçalar iki düz basma yüzeyi
arasında şekillendirilmektedir.
9
b) Dar Kalıplarla Yığma: Dar kalıpta dövmede parçadaki şekil değişimi,
sürtünmenin malzeme akışını daha az engellediği, kalıbın dar boyutu
doğrultusunda meydana gelmektedir. Bu özellikten yararlanarak düz kalıplarla
parçada uzatma ve genişletme işlemleri gerçekleştirilmektedir. Kalıp
genişliğinin çok daraltılması durumunda kesme işlemi dahi yapılabilir. Ayrıca
dış uzatma, toplama kalıplarla toplama ve uzatma işlemleri de uygulanabilir.
ġekil 2: Açık Kalıpta Dövme Yöntemi
Fıçılaşma dövülen parçanın bombeleşmesidir. İki nedenle meydana gelir.
i. Sürtünme: Dövülen parça alt ve üst kalıpla temas halinde olduğundan temas eden
yerlerde malzeme kolay akamaz orta kısmı daha kolay akar.
ii. Sıcaklık Farkı: Tav fırınından çıkan parça kalıp içine konulur. Değen kısımlarda
ısı kaçışı hızlı olur. Parçanın ortası hala sıcaktır. Bu sıcaklık farkından malzemenin ortası
kolay akar kenarlar zor akar.
FıçılaĢma olayından kurtulmak için;
1. Alt kalıp sarkaç şeklinde hareket ettirilir.
2. Alt kalıp aşağı yukarı hareket ettirilir.
3. Alt kalıp sağa sola hareket ettirilir.
10
2.1.2 Kapalı Kalıpta Dövme Yöntemi: Bu dövmenin özelliği karmaşık şekilli
parçaların dar toleranslar içinde elde edilmesi için yapılmasıdır. Çapaklı dövme, çapaksız
dövme ve damgalama gibi çeşitleri vardır.
ġekil 3: Kapalı Kalıpta Dövme Yöntemi
2.1.2.a. Çapaklı Dövme: Karmaşık şekilli parçaların dar toleranslar içinde elde
edilebilmesi için her biri üzerine kapanan ve kapandığında elde edilecek parçanın biçimine
sahip bir kalıp boşluğu oluşturan kalıplardan yararlanılır. Kapalı kalıpta maliyet yüksek
olduğundan yöntem ancak seri üretimler için ekonomiktir.
ġekil 4: Dövme ĠĢleminin Dört Ayrı Kademede Yapıldığı Bir Dövme Kalıbı
2.1.2.b. Çapaksız Dövme(Hassas Dövme): Hassas dövmede parça bir kapalı kalıpta
çapaksız olarak biçimlendirilir. Bu yöntemle üretilen parçalar genellikle ek bir talaş kaldırma
işlemine gerek kalmadan veya çok az bir talaş kaldırma işleminden sonra kullanılabilir. Ancak
burada kalıba yerleştirilen malzeme miktarının çok hassas olarak ayarlanması gereği vardır.
11
ġekil 5: Hassas Dövme Yöntemi
2.1.2.c. Yığma Dövme: Bu dövmenin özelliği kapalı kalıpla dövme sınıfına
girmesidir. Cıvata başı gibi yığma gerektiren parçalara uygulanır.
2.1.2.d. Damgalama: Bu dövmenin özelliği paralar, madalyalar ve küçük kabartma
parçalarının genellikle soğuk olarak kapalı bir kalıpta hassas olarak dövülmesidir. Malzemeye
akma mukavemetinin 5-6 katı kuvvet uygulanır. Çok ince detaylar elde edilir. Yağ
kullanılmaz.
2.1.3 Delme: Delme kalın cidarlı içi boş parçalar elde etmek için uygulanan bir dövme
yöntemidir.
ġekil 6: Delme Yöntemi
12
2.1.4 Kafa ġiĢirme Yöntemi: Bu yöntemde metalin bir ucu ekseni doğrultusunda
uygulanan basma kuvvetiyle yığılarak şekillendirilir. Yatay dövme makinelerinde sıcak veya
soğuk olarak yapılan bu işlemde biri sabit, diğeri hareketli olan tutucu kalıp yarıları tarafından
sıkı bir şekilde kavranan malzemenin serbest ucu yığılır. Cıvata kafalarının
şekillendirilmesinde kullanılan bu yöntemde burkulma olasılığını önleyecek tedbirlerin
alınması gerekir.
2.1.5. Haddeleyerek Dövme Yöntemi: Uzun ve ince parçaların üretiminde ön
şekillendirme işlemi olarak uygulanan bu yöntemde sıcak iş parçası uygun şekilde
profillendirilmiş haddeler arasından geçirilir. Malzeme hadde merdanelerinin sadece profilli
yüzeyleri arasında şekil değiştirir. Şekillendirme sonrası iş parçası makineye verildiği taraftan
geri alınır.
ġekil 7: Haddeleyerek Dövme Yöntemi
2.1.6. Radyal Dövme Yöntemi: Genellikle soğuk, gerektiği zaman sıcak olarak 2 veya
4 tane çekicin Radyal hareketiyle çubuk veya tüp şeklindeki parçaların dövülmesidir.
13
ġekil 8: Radyal Dövme Yöntemi
2.1.7. Ġzotermal Dövme: Kalıbın iş parçası sıcaklığına kadar ısıtılması izotermal
dövmedir. Pahalı bir yöntemdir. Titanyum ve Nikel gibi malzemeler dövülür.
2.1.8. Orbital Dövme: Dövülecek olan malzemenin yörünge hareketi yapan bir üst
kalıp ile rotasyon hareketi olmayan bir alt kalıp arasında dövülerek şekillendirilmesidir.
ġekil 9: Orbital Dövme Yöntemi YapılıĢı ve Örneği
2.1.9. Maçalı Dövme: İçi boşluklu, tesisat armatürleri gibi parçaların dövme yöntemiyle
edilebilmesi için maçalı dövmeden yararlanılır. Genellikle sıcak olarak ve demir-dışı
metallere uygulanır.
14
2.1.10 Sinter Dövme: Toz metalürjisi yöntemiyle üretilecek parçalara uygulanır. Toz
halindeki metal kalıba doldurulur ve sinterlemenin gerçekleşeceği sıcaklıklarda dövülür. Bazı
durumlarda önceden sinterlenmiş parçalara ikinci biçimlendirme yöntemi olarak dövme
uygulanır. Bu sayede sinter parça içindeki gözenek miktarı azalır ve özellikleri olumlu
etkilenir.
3. HADDELEME YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ
İki tane döner merdanenin basma kuvvetinin etkisiyle araya giren malzemeye soğuk ya
da sıcak olarak plastik şekil verme işlemine haddeleme denir. Haddeleme yoluyla kare,
yuvarlak, yassı, çokgen, kesit, köşebent, T demiri, I demiri, U demiri, ray gibi mamuller
üretilir. Haddelemenin en temel hammaddesi 1x1x1.5 m boyutlarında çok büyük ingotlardır.
Bunlar yere döşeli tav fırınlarında tavlandıktan sonra vinçlerle kaldırılarak blok haddelerinden
geçirilir. İlk mamuller olan slab, blum ve kütük adını verdiğimiz yarı mamuller elde edilir.
Slab dikdörtgen kesitli; blum ve kütük kare kesitlidir. Her 3 yarı mamulden sırasıyla elde
edilen diğer yarı mamuller yukarıdaki şekilde görülmektedir. Bu tablonun önemli olduğu
unutulmamalıdır.
3.1 Haddeleme Türleri:
a) Sıcak Haddeleme: Haddeleme, sıcak ve soğuk olmak üzere ikiye ayrılabilir. Büyük
oranlarda şekil değişimlerinin gerçekleştirileceği haddeleme işlemleri, genellikle malzemenin
akma gerilmesinin düşük ve biçimlendirilme kabiliyetinin iyi olduğu yüksek sıcaklıklarda
yapılır. Kokil kalıplara dökülen veya sürekli döküm tekniği ile katılaştırılan metallerin,
birincil kristalleşmeler sonucu oluşan kaba taneli ve dendritik içyapıların kırılması, ancak
SICAK HADDELEME sırasında büyük deformasyonlar uygulanması ile mümkün olur. Sıcak
haddeleme yoluyla kütük, yassı kütük gibi ara ürünler ile saç, levha, çubuk, boru, ray ve diğer
profiller gibi son ürünler üretilebilir.
b) Soğuk Haddeleme: Soğuk haddeleme ile elde edilen çubuk, tel, saç, bant ve
folyoların yüzey kalitesi çok yüksek olup, ürün boyutları çok dar toleranslar içinde kontrol
edilebilmektedir. Ayrıca soğuk haddeleme sırasında oluşan pekleşme yardımıyla malzemenin
dayanımının da istenilen düzeye çıkarılması mümkündür. Özellikle demir dışı metal ve
alaşımları için soğuk haddeleme, yaygın olarak kullanılan bir dayanım artırma yöntemidir.
15
Belirli bir kalınlığa kadar sıcak haddelenerek inceltilmiş ara ürünlerin yüzeyleri asit
banyolarında temizlenip tufaldan arındırılarak şekil verme işlemine soğuk haddeleme ile
devam edilebilir. Soğuk haddeleme ile elde edilecek toplam kesit daralması malzemeye bağlı
olarak %50-90 arasında değişmektedir.
ġekil 10: Haddeleme
Profil Haddeleme
Tel, çubuk, U-profil, I- profil ve ray gibi değişik kesitlere sahip madde ürünleri profil
haddeleme ile elde edilir. Profil haddeleme, genellikle sıcak olarak ve her biri paso olarak
adlandırılan birden fazla kademede yapılır. Kullanılan profil merdanelerinde, haddelenecek
malzemeye birbiri ardına uygulanacak biçimlendirmelerin kesitlerine göre girinti ve çıkıntıları
bulunur. Bu pasoların sayı ve biçimlerinin tasarımı büyük deneyim gerektirir. Profillerin elde
edilmesinde kullanılan bu merdaneler kalibreli merdane olarak da adlandırılır.
ġekil 11: Profil Haddeleme Yöntemi
16
İçi boş profillerin haddelenmesine en iyi örnekler, haddeleme ile boru ve halka
üretimidir. Boyuna ve çapraz haddeleme ile boru üretimine örnekler vardır.
ġekil 12: Haddeleme ile Tekerlek ve Halka Üretimi
17
3.2. Hadde Ürünlerinin Adlandırılması
Mühendislikte yarı mamul olarak yaygın biçimde kullanılan haddelenmiş ürünlerin
adlandırılışlarının bilinmesi ve doğru olarak kullanılması çok önemlidir. Ancak, bu alanda
genel bir sınıflama mevcut olmayıp, örneğin demir esaslı ve demir dışı metallerin hadde
ürünlerinin adlandırılışlarında farklılıklar olabilmektedir. Dolayısıyla burada verilen ve çelik
üretim teknolojisinde kullanılan terminolojinin kesin sınırlar çizmediği bilinmelidir.
Haddelemeye genellikle dökülerek veya Cu, Al gibi malzemelerde elektroliz yoluyla
elde edilmiş bir ingot veya yassı kütükle başlanır. Demir esaslı malzemelerde ingotun ilk
haddelenmesi ile elde edilen ürün, iri kütük olarak adlandırılır. Genellikle blumlar kare
kesitlidir ve kesit alanı 200cm’den büyüktür. Haddeleme ile kesitin daha küçültülmesi halinde
kütük elde edilir. Demir dışı metaller için bu terimler farklı olabilir nitekim döküm yoluyla
elde edilmiş ara ürünler içinde kütük adı kullanılabilir. Blum, kütük ve yassı kütük ara ürünler
olup haddelemeye devam edilerek son ürünlerde dönüştürülür.
Ara ürünlerin haddelenmesiyle elde edilen yassı ürünler kalınlıklarına göre saç veya
levha olarak adlandırılırlar. Genellikle 5mm’den kalın ürünler levha, inceler ise saç olarak
adlandırılırlar. Kalınlığı 5mm’den az, eni de 50-60 cm. az olan haddelenmiş yassı ürünler ise
bant olarak adlandırılır. Profil haddeleme ile elde edilen son ürünler, biçim ve kesit
büyüklüklerine göre tel, filmaşin, çubuk, I profil gibi değişik isimlerle anılırlar.
4. EKSTRÜZYON YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ
Bu imalat yöntemi genellikle hafif metaller (Al, Cu, Mg, vs. gibi için uygulanır. Metal
bir takoz bir alıcı kovan içine konur bir ıstampa vasıtasıyla metal takoza baskı yapılır. Metal
takoz zorla matris adını verdiğimiz kalıp içerisinden geçirilir. Böylece ekstrüzyon yoluyla
imalat gerçekleşmiş olur. Dört tip ekstrüzyon yöntemi vardır.
4.1. Direk (Vasıtasız) Ekstrüzyon Yöntemi
Direk ekstrüzyon yönteminde, alıcı içindeki blok ıstampa tarafından itilerek diğer
uçtaki matris deliğinden geçirilir. Malzeme akışı ve zorlama yönü aynıdır. Matris sabittir,
ıstampa ve blok alıcıya göre bağıl hareket yaparlar. Bu bağıl hareketten dolayı alıcı ile blok
arasında sürtünme meydana gelir.
18
ġekil 13: Direk Ekstrüzyon Yöntemi
Sürtünme kuvveti bloğun matrise doğru ilerlemesini engeller, gerekli ekstrüzyon
kuvvetini ve ekstrüzyon artığını arttırmaktadır. Ayrıca blok ile alıcı arasındaki sürtünmeden
dolayı blok çevresi yavaş, blok merkezi hızlı hareket ederek blok sonunda huni biçiminde bir
boşluk meydana gelmektedir. Büyük ekstrüzyon kuvveti uygulayıp, bloğun tamamı
ekstrüzyon edilse dahi yan mamulün sonu hatalı olmaktadır. Bu nedenle direk ekstrüzyon
yönteminde belli bir miktar ekstrüzyon artığı bırakılmaktadır.
Direkt ekstrüzyon yöntemi dezavantajlarına rağmen takım düzenlenmesi basit ve
işletme yönünden kolay olduğundan çok tercih edilen bir yöntemdir.
İstenilen uzunluk, çap ve kalınlıkta mamul elde etme imkânı sağlar.
Çeşitli içi dolu ve boş profiller kolaylıkla elde edilebilmektedir.
Takım düzenlenmesi kolaydır.
İşletme açısından kolaylıklar sağlar.
Zarf oluşturularak ekstrüzyon etme imkânı olduğundan blok yüzeyindeki
pislikler mamul yüzeyine intikal etmez. Bu nedenle de blokların ekstrüzyon önce
bir ön işleme tabi tutmak gerekmez.
4.2. Endirekt (Vasıtalı) Ekstrüzyon Yöntemi
Endirekt ekstrüzyon yönteminde matris, içi boş bir ıstampanın ucuna monte edilir ve
ıstampa ile birlikte hareket eder. Matris hareketli, blok sabit olduğundan ıstampa alıcıya göre
bağıl hareket yaparken, blok ile alıcı arasında bağıl bir hareket yoktur. Malzeme akışı ile
zorlama yönü tam zıttır.
19
Bu yöntemde ile ekstrüzyonda, blok yüzeyi ile alıcı cidarı arasında sürtünme
oluşmadığından gerekli ekstrüzyon kuvveti azalmaktadır. Endirekt ekstrüzyon kayıp miktarı
direkt ekstrüzyon a göre çok azdır. Aynı zamanda malzeme akışı daha düzenli olmakta ve
ekstrüzyon hatalarının oluşum oranı azalmaktadır.
ġekil 14: Endirekt Ekstrüzyon Yöntemi
Avantajları:
1. Gerekli ekstrüzyon kuvvetinin yaklaşık %30 azalması nedeni ile daha yüksek
ekstrüzyon oranları, daha düşük blok sıcaklığı, daha yüksek ekstrüzyon hızları
kullanılabilir.
2. Daha uzun blok kullanma imkânı,
3. Daha az ekstrüzyon artığı
4. Düzgün bir malzeme akışı,
5. Ekstrüzyon edilen profilin uzunluğu boyunca daha iyi boyut hassasiyeti sağlaması,
6. Ekstrüzyon edilen profilin uzunluğu boyunca daha üniforma kalite, daha uzun takım
ömrü,
20
Dezavantajları:
1. İçi boş ıstampanın çapı, boyu eğilme gerilmesi dolayısıyla sınırlanmaktadır.
2. Ekstrüzyon profilinin boyutları içi boş ıstampa tarafından sınırlanmıştır.
3. Karmaşık kesitler için uygun değildir.
4. Takım ölçüleri alıcı tarafından sınırlandırılmıştır.
5. Çok yüksek ekstrüzyon sıcaklığı kullanılmaz.
4.3 Hidrostatik Ekstrüzyon Yöntemi
Hidrostatik ekstrüzyon, bloğun alıcıda ıstampa kuvvetinin etkisi ile değil, basınç
ortamı ile matristen geçirildiği bir yöntemdir. Bu yöntemde blok, yüksek basınç akışkanı ile
çevrilmiştir ve akışkanın basıncı ile ekstrüzyon edilmektedir. Blok ile takımlar arasında
sürtünme olmadığından gerekli ekstrüzyon kuvveti daha az olmaktadır. Aynı zamanda ideal
akış tipi sağlamaktadır.
Hidrostatik ekstrüzyonun araştırılmasında ki temel amaç kırılgan ve zor şekillendirilen
malzemelerin hidrostatik basınçlar altında şekillendirilebilme özelliği kazanmaları ve
kolaylıkla şekillendirilebilmektedir. Uygulamada hidrostatik ekstrüzyon sadece kırılgan
malzemelerin şekillendirilmesinde kullanılmayıp, alüminyum ve bakır gibi sünek
malzemelerin işlenmesinde de avantajlar sağlamaktadır. Bu yöntemde hem sıcak, hem de
soğuk blokla çalışmak mümkündür. Hidrostatik ekstrüzyonu radyal basınç eksenel basınca
eşittir.
ġekil 15: Hidrostatik Ekstrüzyon Donatımı
21
Üstünlükleri:
1. Blok ile alıcı cidarı arasında sürtünme olmaz, bu nedenle işlem başlangıcındaki
ıstampa kuvveti oldukça küçüktür. Teorik olarak istenilen uzunluktaki bloklar
kullanılmalıdır.
2. Şekillendirme esnasında meydana gelen yağ film, metal-metal temasını
engellediğinden sürtünme azalır ve bunun neticesi olarak sürtünmenin sebep olduğu
hatalar önlenebilir.
3. Azalan pres kuvveti ve matris sürtünmesi ile yüksek oranlarına ulaşılabilir.
5. ÇEKME YOLUYLA PLASTĠK ġEKĠL VERME YÖNTEMĠ
Çekme yönteminde malzemeler matris olarak adlandırılan bir kalıp içinden geçirilerek
kesitleri daraltılır ve biçimlendirilir. Bu plastik şekil değişimini gerçekleştirmek için parçaya
çıkış tarafından bir çekme kuvvet uygulanır. Bu yöntemde şekil değişimini sağlayan, metalin
kalıpla temas yüzeyinde ortaya çıkan dolaylı basma gerilmelerdir. Çekme yöntemiyle
genellikle dairesel kesitli veya eksenel simetrisi olan ürünler elde edilirler. Yöntem yüksek bir
yüzey kalitesi ve boyut hassasiyeti elde etmek için uygundur. Başlangıç malzemesi olarak
hadde, ekstrüzyon veya diğer yöntemlerle şekil verilmiş ara ürünler kullanılır. Genellikle
sıcak şekil verme ile elde edilmiş olan bu ara ürünlere çekme öncesinde gerekli yüzey
temizleme ve hazırlama işlemleri uygulanır.
Elde edilen ürünün kesit biçimi ve büyüklüğüne bağlı olarak bu yöntem çubuk, tel ve
boru çekme olarak sınıflandırılabilir. Çekme sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılabilir. Çekme
sıcak ve soğuk olarak uygulanabilir ancak genellikle soğuk çekme tercih edilmektedir. Fakat
soğuk çekmede dahi sırasında parça içinde deformasyon ve sürtünme kaynaklanan büyük
miktarda ısı oluşumu söz konusudur.
5.1. Çubuk ve Tel Çekme Yöntemi
Her ikisinin de prensibi aynıdır. Tel çekmede ürün bobin veya kangal olarak sarılabilir
ve buna karşın çubuk çekmede ürünün düz çekilmesi gerekir. Bu nedenle her iki işlemde
kullanılan teçhizatlar farklıdır.
22
ġekil 17: Çubuk Çekme Yöntemi
Çubuğa yüzeyi temizleme işlemi yapıldıktan sonra, ucu inceltilerek matristen geçirilir
ve çekme arabası üzerindeki bir çeneye tutturulur. Hareket zincirle tahrik edilerek veya bir
hidrolik mekanizma ile verilir. 150 tona kadar kuvvetlerin uygulanabildiği, 30 metre boyunda
10-100 m/ dk hızlarında çekme teçhizatları vardır. Bir çekme makinesinin en önemli elemanı,
içindeki şekil değişiminin gerçekleştiği matristir. Matrislerde giriş, konik deformasyon
bölgesi, silindirik kılavuzlama ve çıkış olmak üzere 4 ayrı bölge vardır. Çan biçimindeki giriş
kısmı yağlayıcıyı matris içine çekecek şekilde biçimlendirilmiştir. Matrisin en önemli
karakteristiği şekil değişiminin gerçekleştiği konik bölgenin tepe yarım açısıdır.
Tel çekme işlemine yüzeyi mekanik olarak veya asitle temizlenmiş bobin veya kangal
şeklinde sarılmış malzemelerle başlanır. Çekilecek malzemenin yüzeyine genellikle bir
kaplama uygulanır. Matrisler çubuk çekmede kullanılanların benzeridir. Yağlayıcı olarak kuru
çekmede kullanılanların benzeridir. Yağlayıcı olarak kuru çekmede gres veya sabun tozu
kullanılır ve yaş çekmede ise bütün matris sıvı yağlayıcı içindedir.
Tel çekmede birbirini izleyen kademeler genellikle arka arkaya yerleştirilir. Her bir
kademede gerçekleştirilecek kesit daralması, ince tellerde kademe başına %15-25, kalın
tellerde ise %20-50 arsına seçilir. Modern cihazlarda çekme hızları 1000 m/dak gibi çok
yüksek değerlere ulaşır. Soğuk çekmede pekleşen malzemeye içyapının tekrar şekil
değiştirme kabiliyeti kazanması için, yeniden kristalleştirme veya normalizasyon gibi ara
tavların uygulanması gerekebilir.
23
6.SAC ĠġLEME YÖNTEMLERĠ
Saçların şekillendirilmesi ile elde edilen sayısız ürüne tipik örnekler olarak çeşitli türde
taşıtların gövdeleri, tencereler, jant kapakları, içecek kutuları gösterilebilir.
Bükme: Dairesel kesitli borular, otomobillerin egzoz sistemleri, soğutma ve ısıtma
donanımları, sıhhi tesisatlar, yakıt hatları gibi çok önemli ve çeşitli alanlarda kullanılırlar.
Bükme yöntemleri, günümüzde nümerik kontrollü makinelerde uygulanır.
Gererek Ģekillendirme: öncelikle uçak ve otomobil endüstrilerinde uygulanan bir yöntemdir.
Otomobillerin tavan saclarıyla çamurluklar, uçak kanatları bu yöntemle üretilen parçalardır.
Tüplerin ĢiĢirilmesi: Bu işlemle, tüp şeklindeki bir parçanın çapı, lastik veya poliüretan gibi
bir takoz veya hidrolik basınç vasıtasıyla bir veya birkaç yerden şişirilir. Bu işlemin
uygulandığı tipik ürünler olarak maşrapalar ve variller gösterilebilir.
Derin çekme: Sac levhalardan kap şeklinde parçalar elde etmede kullanılan yöntemlerin
başında gelir.
Lastikle Ģekillendirme: Daha önce açıklanmış olan sac işleme yöntemlerinde metal takımlar
kullanılmaktadır. Bu takımlarda örneğin matris metal yerine lastik veya poliüretan olduğu
takdirde ucuzluk sağlanacağı gibi şekillendirilen sacın metal matris yerine yumuşak bir
malzemeyle temas etmesi nedeniyle de yüzeyinde herhangi bir çizilme olmaz.
Sıvama: Sacların rijit bir takım vasıtasıyla dönen bir kalıp (mandrel) üzerine bastırılarak
eksenel simetrik kap şeklinde parçalar üretilmesi yöntemine sıvama denir. Başlıca üç tip
sıvama yöntemi vardır: elle sıvama, kesme kuvveti ile sıvama ve boru sıvama.
Süper plastik Ģekillendirme: Süper plastik alaşımların, şekillendirildikleri sıcaklıklarda,
dayanımlarının nispeten düşük olması, düşük dayanımlı takımların kullanılabilmesini ve
dolayısıyla kalıp maliyetinin azalmasını sağlar. Ayrıca, şekillendirme işleminden sonra iş
parçalarında kalıntı gerilmeler ya küçüktür yâda hiç yoktur.
24
Yüksek enerjili Ģekillendirme: Bu yöntemlerde uygulanan çok yüksek kuvvet yükleme
hızlarında birçok metalin daha kolaylıkla değiştirdiği görülmektedir. Sonuç olarak bu
yöntemlerle büyük parçalar ve şekillendirilmesi zor metaller daha ucuz takım ve donatımla
şekillendirilebilmektedir. Yüksek enerjili şekillendirmenin bir diğer üstünlüğü de geri
yaylanma bakımından sorun yaşanmamasıdır.
Kabartma: Sac üzerinde harf ve çeşitli şekillerin elde edildiği kabartma işlemi esas olarak
derinliği sac kalınlığının en çok üç katı olan çok sığ bir sac çekmeden ibarettir. Bu
yöntemlerin haricinde kenarlama ve katlama yöntemleri de endüstride yaygın olarak
kullanılmaktadır.
KAYNAKLAR:
1. Demir dışı Malzemeler ders notları, Prof. Dr. Müzeyyen Marşoğlu
2. http://www.itunot.com/forum/e-book/899-plastik-sekil-verme-yontemleri
3. http://www.ofismuhendis.com/plastik-sekil-verme-konu-anlatimi-t513.html
4. http://w3.balikesir.edu.tr/~ay/articles/UlusalEO5.pdf
5. Metallere Plastik Şekil Verme- Prof. Dr. Levon Çapan
25