İnceleme akp müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre,...

30
İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki bilim dışı, antilaik ve mezhepçi somutlanışı Bir ülkenin eğitim müfredatının, yani öğretim programlarının niteliği nasıl bir insan ve yurttaş yetiştirilmek istendiğiyle yakından ilişkilidir. Farklı ülkelerin siyasi tarihlerinde önemli ve köklü değişikliklerin yaşandığı dönemlere eğitimde müfredat değişikliklerinin de gelişmelere eşlik etmesi bundandır. Ülkemizde de, bu yılın başında, AKP iktidarının uygulamaya yeni bir müfredat koyması, iktidarın kurmaya çalıştığı yeni rejim ve yetiştirmek istediği yurttaş niteliğiyle ilişkilidir. AKP milyonlarca öğrencinin içinde olduğu eğitim sistemini dindar ve kindar nesiller yetiştirmek için daha fazla kullanmak istemekte, Cumhuriyetle köklü hesaplaşmasını tamamlayarak, hayal ettiği, gerici ve piyasa terörüne teslim edilmiş yeni bir rejimi kurmaya çalışmaktadır. Yeni müfredatın ruhunda da bu hesaplaşma, eğitimi tamamen dinselleştirme ve okulların tümünü imam hatipleştirme amacı bulunmaktadır. Bu ruh kimi zaman açıkça, kimi zaman sinsice ve örtük şekilde yeni müfredata yerleştirilmiştir. Bu durum yeni hazırlanan ders kitaplarında da çeşitli örneklerle görülmektedir. Bu yılın başında yeni müfredat gündeme geldiğinde AKP’nin sendikası olarak bilinen ve AKP’nin eğitim alanında attığı her gerici adımda, kimi zaman doğrudan yazıcı rolünü kimi zamanlarda ise kamuoyu oluşturma rolünü üstlenen Eğitim-Bir-Sen adlı sendikanın yayımladığı ‘’Gecikmiş bir reform: Müfredatın demokratikleştirilmesi’’ (Ocak 2017) başlıklı raporda müfredatın yenilenmesiyle neyin amaçlandığı çok açık açıkça dile getirilmiştir: ‘’Türkiye eğitim sisteminin temel kurucu ilkesinin yeniden tasarlanması gerekmektedir.’’ (s. 16). Temel motivasyonunu yukarıdaki ifadelerden alan yeni müfredatta Cumhuriyet Türkiye’sinin eğitim sisteminin zeminini oluşturan öğretim birliğinin, bilimsel yaklaşımın, laiklik ve aydınlanma düşüncesinin karşısına, bilim dışılık, tek din-tek mezhep yaklaşımı, Osmanlı hayranlığı, cihat düşüncesi çıkarılmaktadır. İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 1

Upload: others

Post on 10-Jan-2020

20 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

İNCELEME

AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders

kitaplarındaki bilim dışı, antilaik ve mezhepçi somutlanışı

Bir ülkenin eğitim müfredatının, yani öğretim programlarının niteliği nasıl

bir insan ve yurttaş yetiştirilmek istendiğiyle yakından ilişkilidir. Farklı ülkelerin

siyasi tarihlerinde önemli ve köklü değişikliklerin yaşandığı dönemlere eğitimde

müfredat değişikliklerinin de gelişmelere eşlik etmesi bundandır. Ülkemizde de,

bu yılın başında, AKP iktidarının uygulamaya yeni bir müfredat koyması, iktidarın

kurmaya çalıştığı yeni rejim ve yetiştirmek istediği yurttaş niteliğiyle ilişkilidir.

AKP milyonlarca öğrencinin içinde olduğu eğitim sistemini dindar ve kindar

nesiller yetiştirmek için daha fazla kullanmak istemekte, Cumhuriyetle köklü

hesaplaşmasını tamamlayarak, hayal ettiği, gerici ve piyasa terörüne teslim

edilmiş yeni bir rejimi kurmaya çalışmaktadır. Yeni müfredatın ruhunda da bu

hesaplaşma, eğitimi tamamen dinselleştirme ve okulların tümünü imam

hatipleştirme amacı bulunmaktadır. Bu ruh kimi zaman açıkça, kimi zaman

sinsice ve örtük şekilde yeni müfredata yerleştirilmiştir. Bu durum yeni

hazırlanan ders kitaplarında da çeşitli örneklerle görülmektedir.

Bu yılın başında yeni müfredat gündeme geldiğinde AKP’nin sendikası

olarak bilinen ve AKP’nin eğitim alanında attığı her gerici adımda, kimi zaman

doğrudan yazıcı rolünü kimi zamanlarda ise kamuoyu oluşturma rolünü üstlenen

Eğitim-Bir-Sen adlı sendikanın yayımladığı ‘’Gecikmiş bir reform: Müfredatın

demokratikleştirilmesi’’ (Ocak 2017) başlıklı raporda müfredatın yenilenmesiyle

neyin amaçlandığı çok açık açıkça dile getirilmiştir: ‘’Türkiye eğitim sisteminin

temel kurucu ilkesinin yeniden tasarlanması gerekmektedir.’’ (s. 16).

Temel motivasyonunu yukarıdaki ifadelerden alan yeni müfredatta

Cumhuriyet Türkiye’sinin eğitim sisteminin zeminini oluşturan öğretim birliğinin,

bilimsel yaklaşımın, laiklik ve aydınlanma düşüncesinin karşısına, bilim dışılık, tek

din-tek mezhep yaklaşımı, Osmanlı hayranlığı, cihat düşüncesi çıkarılmaktadır.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 1

Page 2: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Bu haliyle karşımıza çıkan bu müfredat AKP’nin ve onun kurmaya çalıştığı gerici

rejimin müfredatıdır.

Aydınlanma Hareketi olarak hazırladığımız bu rapor uygulamaya sokulan

yeni müfredat çerçevesinde yazılan ders kitaplarının, eğitimciler tarafından

incelenmesi sonrasında ortaya çıkan bulgulara dayanmaktadır. Yeni müfredat

doğrultusunda hazırlanan 12 ders kitabı, içerdiği bilim dışı ve karşıtı, gerici

unsurlar bağlamında taranmış, bu tarama sonucunda ortaya çıkan çarpıcı

örnekler burada paylaşılmıştır.

Tarama sonucunda ortaya konulan bulgular, ders kitaplarında;

sıkça bilim ve akıl dışı öğelerin yer aldığını,

Osmanlı hayranlığının, yerli yersiz her fırsatta ortaya

koyulduğunu,

Belli bir dinin de değil, İslam dininin belli bir mezhebinin inanç

olarak dayatıldığı mezhepçi yaklaşımın kimi zaman açık kimi zaman örtük

bir şekilde farklı derslerin müfredatlarına yedirildiğini,

sıklıkla gerici yazarlardan, kitaplardan alıntılarla, kullanılan

görsellerle öğrencilerin belirli bir inanış ve dini giyim çerçevesinde

yönlendirildiğini,

Cumhuriyetin kurucu değerlerine, ilkelerine ve kurucu

önderlerine ders kitaplarında oldukça az yer verildiğini,

ve sonuç olarak öğrencilerin laik, bilimsel ve aydınlanmacı eğitim hakkının gasp

eldiğini göstermektedir.

Aydınlanma Hareketi, eğitimdeki gerici dayatmaların yeni bir durağı olan

AKP’nin bu müfredatını reddetmektedir. Bu rapor, AKP’nin bu müfredatla

amaçladığı eğitimi dini bir eğitime dönüştürme amacını bir kez daha teşhir

etmektedir. Rapor, bu yönüyle velilere, eğitimcilere ve tüm halkımıza, AKP’nin

çocuklarımıza karşı açtığı savaşı görmeleri ve anlatmaları için önemli bir kaynak

sunmaktadır. Gerici müfredata karşı aydınlanma müdahalemize katkı koyması

dileğiyle raporu sizlerle paylaşıyoruz.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 2

Page 3: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

DERS KİTAPLARI BULGULARI

5. Sınıf- Fen Bilimleri

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Seval Akter, Hatice Betül Arslan, Meltem Şimşek

Kitapta 1. Bölüm kapak resminde yer verilen “Bize en yakın yıldız Güneş,

bilim insanları için hala gizemini korumaktadır....” ifadesi bir fen kitabı için

uygun değildir. Gizemini korumak edebi olabilir ama, bilim insanları için

‘’araştırma konusudur” gibi bir ifade tercih edilmeliydi. Ayrıca hangi açıdan

güneşin gizemli olduğu açıklanmamıştır. Çünkü örneğin Güneşin enerjisinin

nereden ve nasıl geldiğini biliyoruz. Bu bakış, evrenin evrimini tarihsel

olarak kavramayan birisinin ifadeleri izlenimini vermektedir.

Açıktır ki, farklı bir şekilde ifade edildiğinde bilimsel faaliyetin sonu

olmayan, eleştirel ve sürekli bir insan etkinliği olduğunu hatırlatacak bir

gerçek, “gizem” ifadesi ile bilinemezciliğe malzeme yapılmaktadır.

Evrensel gerçekliğin kavranması bitimsiz bir süreçtir. Bu tür metafizik

ifadelerle varılmak istenen yerin tersine, “evrensel gerçekliğin bilimle değil

ancak dinsel öğretiyle kavranabileceği” fikri olduğu açıktır.

Öğretim programında, “Güneşin de Dünya gibi katmanlardan oluştuğuna

değinilir, ancak katmanların yapısından bahsedilmez” ifadesi yer alırken

ders kitabında “güneş sıcak gazlardan oluşur. Hidrojenin helyuma

dönüşümü sırasında enerji ve ısı açığa çıkar” (s. 14) ifadesi yer almaktadır.

Katmanların içeriğinden ve yapısından bahsedilmez vurgusu ders içeriğini

sığlaştırmıştır, bu sığlık kitap yazımı sırasında giderilmeye çalışılmıştır. Kitapta Galileo Galilei’nin keşifleri olan, Güneş lekelerini gözlemesi ve

Güneşin döndüğü bilgisi verilmekte (s. 14), ancak esas çığır açan

gözleminden bahsedilmemektedir. Galilei yaptığı gök gözlemleriyle

Dünyanın evrenin merkezi olmadığı görüşünü destekleyen kanıtları

bulmuştur. Dinsel doktrinin her alanda evrensel gerçek olarak sunulma

saplantısı, burada da bilime kafa tutmaktan başka bir sonuç

vermemektedir. Kitapta yer verilen bir etkinlikte (s.18), “Dünyadaki yaşamın temel kaynağı

Güneştir” ifadesi verilip, doğru mu yanlış mı diye sorulmaktadır. Dünyadaki

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 3

Page 4: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

yaşamın kaynakları çeşitli sebeplere dayanmaktadır. Örneğin su, metan,

amonyak yaşamın ortaya çıkmasının kaynaklarıdır. Günümüzde canlılığın

sürmesi için başka kaynaklar da gereklidir. “Temel” ifadesi ‘olmazsa olmaz’

anlamındadır ve örnek verdiğimiz ek şeyler olmazsa yaşam da olmazdı.

Oysa ki kitaptaki ifade, tek bir kaynak var ve o da Güneştir algısına neden

olmaktadır. Kitapta yer alan, “Ay bir ışık kaynağı olmadığı halde Güneşten aldığı ışınlar

sayesinde Dünyadan görülür” (s. 22) ifadesinde temel bir eksiklik

bulunmaktadır. Ay Güneşten aldığı/gelen ışınları yansıttığı için Dünyadan

görülebilmektedir. Kitapta yer verilen “Dünya, Güneşin etrafında döndüğü için Ay da Dünya ile

birlikte Güneşin etrafında dolanma hareketi yapar” (s.30) ifadesi bilimsel

bir açıklama değildir. Tüm Güneş Sistemi birlikte oluşmuştur. Kitapta yer verilen “Ayın Güneşten aldığı ışınları Dünyaya yansıttığını

öğrenmiştiniz” (s.30) ifadesi tekrar eden bir yanlışı çocuklara sunmaktadır.

Ay Dünyaya ışın yansıtma hedefiyle davranmaz. Güneşin ışınları bu gök

cisminin üzerine düşer ve yansır. Bu durum Dünyadan evreler biçiminde

gözlemlenir. Örneğin Venüs gezegeninin de Güneş ışığını yansıtmasından

dolayı evreleri Dünyadan gözlenir. Aynı şekilde ay güneşten aldığı ışınları

sadece Dünya’ya yansıtmaz. Kitapta yer verilen “Güneşin, Dünyanın ve Ayın hareketlerinin saat

yönünün tersine olduğu” (s.38) bilgisi anlamlı bir bilgi değildir, çocuğa

bağlamsız bir biçimde ezberletilmektedir. Oysa Güneş Sisteminin nasıl

oluştuğuna dair öğrenme yaşına uygun bilgi verilmesi, hem anlamlı bilgiyi,

hem de bilimsel yönteme uygun, neden-sonuca dayalı Güneş Sistemi

ilişkilerini öğretecektir. Belli ki, burada da “Güneş sisteminin oluşumu”

dinsel dogmanın sabit ve değişmez doğruluk iddiası açısından rahatsız

edici bulunmaktadır. Kitapta yer verilen deprem konusu, bir önceki öğretim programında

8.sınıfta son konuyu oluşturmaktadır. Bu konu için 16 kazanım bulunurken

yeni programda kazanım sayısı 2’ye düşürülmüştür. Deprem konusu

anlatılırken “Deprem öncesi ve Deprem sırasında” yapılması gerekenler

anlatılmıştır. Oysa konu “Deprem öncesi - Deprem sırasında - Deprem

sonrasında” sıralı anlatımı ile ele alınmalıydı. Buradaki yanlışın politik

arkaplanı olduğunu söylemek abartılı bir kuşkuculuk sayılmamalıdır.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 4

Page 5: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Metropollerde deprem toplanma alanlarını AVM ve megasite inşaatlarına

teslim eden belediyecilik anlayışının sorgulamalara karşı korunması

kaygısı, konuların makaslanmasına neden olmuştur! Kitapta canlıların sınıflandırılmasının nedeninin “onları aradığımızda kolay

bulabilmemiz” (s.56-57) olduğu ifade edilmektedir. Bu bilgi yanlıştır.

Canlılar doğal bir ilişki içerisinde oldukları için, onları böyle

gruplandırabiliyoruz. Bu ilişkinin kaynağında evrimsel akrabalık olduğu ise

çağdaş bilimin açıklığa kavuşturduğu bir olgudur. Bilimsel sınıflandırmaya

temel oluşturan gerçeklik, tarih boyunca çeşitli sınıflandırma ve adlandırma

biçimleriyle karşılanmış, modern bilimde ise tüm bu çabanın karşılığı olan

evrimsel yaklaşım benimsenmiştir. Kitapta aynı kapsamda, bilim

insanlarının “canlıları, benzer özelliklerini dikkate alarak” sınıflandırdığı,

bunu yaparken “beslenme, hareket, üreme, şekil gibi özelliklerinin’’ dikkate

alındığı belirtilmektedir. Bu özelliklerden ilk üçü aslında canlıyı tanımlamak

için kullanılırken, sadece sonuncusu sınıflandırmada kullanılır. Ayrıca

benzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere

dayanmaktadır. Kitapta yine önem düzeyi yüksek, başka yanlış bir bilgiye yer verilmektedir.

“Canlıların sınıflandırılmasının günümüzde kabul görmüş halini

gerçekleştiren bilim insanı Carlous Linneaus’dir” (s.58) ifadesi hatalıdır.

Bugün bilim dünyasında kabul edilen bilimsel sınıflandırma genetik

yakınlığa dayalı soyoluş ağaçlarıdır (filogenetik sınıflandırma). Dinsel

dogma burada da bilimle inatlaşma yolunu seçmiştir. Kitapta bakteri çeşitleri “zararlı ve yararlı çeşitler” olarak anlatılmaktadır

(s.60). Bu ifade yanlıştır. Bakteri çeşitleri genel olarak gram pozitif ve gram

negatif olarak ayrılabilir. Bakterilerin bazıları insana zarar verebilir,

bazılarından insan faydalanabilir. Ancak bakterilerin çevreleriyle ve

canlılarla kurdukları ilişkiden dolayı yararlı ya da zararlı gibi amaçlar

taşıdıklarını söyleyemeyiz. Kitapta yer verilen, “Şapkalı mantarlar bitkiler gibi toprağa bağlı yaşar.

Ancak bitki değildir” (s.62) ifadesi anlatım yanlışı içermektedir. Bu

durumda, toprağa bağlı ama bitki değil dersek, bitkiler gibi kökleri yoktur

dememiz gerekir ve kazanımdaki yapısal ayrıntılara girilmez uyarısını

dikkate almamış oluruz. Çünkü F.5.2.1.2.c. program kazanımında

“Mikroskobik canlılar (bakteriler, amip, öglena ve paramesyum) ve şapkalı

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 5

Page 6: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

mantarlara örnekler verilir, ancak yapısal ayrıntısına girilmez” ifadesi yer

alıyor. Programı hafifletme çalışmasının programda ciddi anlam kaybı

oluşmasına yol açtığı görülmektedir. Bitkilerin sınıflandırması kitapta yanlış yapılmıştır. Bitkiler temel

özelliklerine göre damarlı ve damarsız bitkiler olarak sınıflandırılır. Kitapta

yapılan “çiçeksiz bitkilerin çiçekleri ve tohumları yoktur” (s.65) ifadesinin

nasıl bir bilimsel sınıflandırmaya dayandığı anlaşılır değildir. Bu

değerlendirme daha çok kitabı yazanların kendi değerlendirmesi gibi

durmaktadır. Kitapta yer verilen “omurgasız hayvanların vücutlarında kıkırdak ve

kemikten yapılmış bir iskelet ve omurga bulunmaz” (s.67) ifadesi doğru

değildir. Hayvanlar, alt dalları olmakla birlikte omurgalı ve omurgasız

olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. İskelet bir doku ya da organ adı değil,

destek işlevi edinen sert yapılara verilen isimdir ve kimi hayvanların dış

iskeleti kimi hayvanların iç iskeleti bulunur. Omurgalı hayvanlarda ise

omurgasının bulunması tek ortak özellik değildir. Aynı zamanda sinir şeridi

ve bazı canlılarda gelişim döneminde olsa da solungaç yarıkları diğer ortak

özelliklerdir. Kitapta sürüngenler için “sürünerek hareket eder” (s.68) ifadesi yer alıyor

ve örnek olarak “yılan, timsah, kertenkele, kaplumbağa” veriliyor. Burada

sürüngenlerin bir dalı olan dinozorlardan bahsedilmiyor, dolayısıyla

dinozorlardan türeyen kuşlardan da bahsedilmiyor. Bilimsel sınıflandırmada

yok olmuş türler ilişkiler ağının içine yerleştirilir. Sonuçta canlıların

sınıflandırmasında bir kısım olarak sürüngenlerin hepsi sürünerek hareket

etmemektedir. Kitapta “memeliler omurgalı hayvanlar içinde en gelişmiş hayvan

grubudur” (s. 70) iddiası yer almaktadır; ancak bu gelişmişliğin biyolojik bir

tanımlama olduğuna dair herhangi bir kaynak bulunmamaktadır. Memeliler

karmaşık yapılı canlılardır, tıpkı kuşlar gibi. Ayrıca başka bir yanlış bilgi de

aynı noktada verilmektedir, “yavrularını doğurarak dünyaya getirir ve sütle

besler.” Ornitorenk bir memeli türüdür ve yumurtlayarak üremektedir. Kitabın 3. Ünitesinde, “Kuvvetin ölçülmesi” bölümünün kapak yazısı,

gerçekliği kanıtlanmamış bir içeriğe sahiptir. Seyit Onbaşının taşıdığı topun

ağırlığı veya taşırken araç kullanıp kullanmadığı tartışılmıyor. Ancak

görselde boyunda asılı bir muska bulunması asıl anlatılmak istenenin

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 6

Page 7: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

metafizik bir şey olduğunu düşündürüyor. Maddi süreçlerin ötesinde bir

nedensellik iddiası, somuta dayalı süreçleri inceleyen bilimin dışına çıkmak

anlamına gelmektedir. “Derslerin milli ve manevi değerlerimizden

örneklerle işlenmesi” talimatı, işgüzar kitap yazarları tarafından en

hafifinden garip anlatım bağlamları yaratılması ile yanıtlanmaktadır. Kitapta “Sürtünme Kuvveti” bölümünde konuya giriş örneği olarak

İstanbul’un Fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet’in gemileri karadan

yürütmesi görsel örnek olarak kullanılmıştır. Bu örnek ile sürtünme

kuvvetine giriş yapılması yanlıştır. Çünkü hala delileri bulunmuş bir olay

değildir. Kaldı ki, “gemilerin karadan ağaç raylar üzerinde taşınması”

sürtünme kuvvetine ilişkin bir örneğe indirgenemeyecek karmaşıklıkta

değerlendirilebilir. Buradaki garabetin yine Osmanlı güzellemesi yapmak

için her konuyu uygun görebilmekle ilgisi vardır. Kitapta 5. Ünite’de yer alan, “Tam Gölge” konusunda “Türk kültüründe

önemli bir yeri olan gölge oyunlarının en çok oynananı Hacivat ile

Karagöz’dür. Özellikle ramazan ayında bu tür oyunlar hem televizyonda

hem de eğlence ortamlarında sıklıkla gösterilmektedir” (s.200) ifadesine

yer verilmektedir. Bu örnek, örtük bir şekilde çocukları belli bir inanç kalıbı

içine sokmaya yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir. Bir fizik olayı

olarak ışık ve gölgenin “milli kültürümüzün” penceresinden anlatılması

çabası, bilimin ve bilimsel öğretinin evrenselliğini gölgelediği gibi öğrenciyi

konunun özünden uzaklaştırmaktadır. Bu anlatım, Hacıvat – Karagöz ve

benzeri gölge oyunları üzerine düşünmek için bir zemin oluşturabilir ama

bunun Fizik dersi ile bir ilgisi yoktur. Kitapta 6. Ünitenin 1. Bölümü’nde (s. 215), biyoçeşitlilik doğal yaşamın

bütünlüğü ve ekolojik denge bağlantısıyla işlenmemiştir. Öğretim

programında ünite kazanımı “biyoçeşitliliğin doğal yaşam için önemini

sorgular” biçiminde tarif edilirken kitapta bu kazanım, “ülkelerin en büyük

zenginlikleri biyoçeşitlilikleridir. Çünkü o ülkede yaşayan insanların ihtiyaç

duyduğu canlı kaynaklar biyoçeşitliliğin içerisinde yer alır” biçiminde ifade

edilmektedir. Bu ifade doğaya ve canlılara sadece “bunun insana faydası

ne olur?” diye düşünen benmerkezci bakışı yansıtmaktadır. Bu bakış,

doğayı tanıyan, anlayan ve onu koruyan bireyler yetişmesinin önünde çok

büyük bir engeldir. Bu biyoloji biliminin insana edindirmesi gereken

kavrayışın tam tersidir.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 7

Page 8: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Üstelik, biyoçeşitliliğin doğal yaşam için önemi, faydacı bir kriter değil,

objektif gelişmeye dair bir kriterdir. Biyoçeşitlilik, doğal yaşamın sürekliliği,

türlerin gelişimi, çevre koşulları değiştiğinde yaşamın sürebilmesine zemin

oluşturması gibi objektif sonuçları ile önem kazanır. Evrim’e bir tür “eğitim

günahı” olarak bakan yaklaşım, buradaki sorunun da temelinde

durmaktadır.

Kitapta “çevre kirliliğine karşı alınacak önlemler”den (s.232) bahsedilirken

sadece bireysel bilinçlenmeye yer verilmiştir. Bu biçim, çevre kirliliğinin

belirleyici nedeni olan, kâr hırsını ve özel girişimin denetlenmesi

zorunluluğunu da devletin bu konudaki önemli görevlerini de göz ardı

etmekte, çevreyi korumanın sadece bireysel bir sorumluluk olarak

algılanmasına neden olmaktadır.

5. Sınıf- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Yayınevi: İlke

Yazarlar: Ayhan Baştürk, Murat Özdemir.

Bu bölümde 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabının incelenmesi sonucunda,

kitapta pedagojik ve bilimsel olarak kabul edilemeyecek örneklerden sadece bir

kısmına yer verilmektedir.

Allah İnancı adını taşıyan 1.ünitede yer alan Hasan Öğretmen adlı metinde

“yüce bir varlığa inanma eğilimine sahip olması insanın doğuştan getirdiği

bir özelliktir” ifadesi bilim dışıdır. Yine kitapta farklı bir bölümde “Allah

inancı insanın doğasında vardır” ifadelerine yer verilmektedir (s.20). Bu da

aynı şekilde bilim dışı bir söylemdir.

Yine Hasan Öğretmen adlı metinde “zaten bilim insanları bunların her birini

ayrıntılı bir biçimde incelemekte ve bu ölçünün kusursuz bir biçimde

sürdüğünü ortaya koymaktadırlar’’ (s.16) ifadelerine yer verilmekte, doğa

üzerinden bir yaratıcı ispatına girilmektedir. Bilimin mevcut olandaki

kusursuz ölçüye ve bu kusursuzluğun sürdüğüne tanıklık ettiği bilim dışı bir

iddiadır. Esasen bilimsel pek çok bulgu ve yargı kusursuzluk iddiasını

yalanlamaktadır.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 8

Page 9: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitaptaki “Allah vardır” metninde (s. 25-26) bir babanın çocuğuyla

diyalogunda baba şu ifadeleri kullanmaktadır: “Bu çok kolay ve basit işlerin

kendiliğinden olmayacağını kabul ediyorsun. Kendi vücudunun, ağaçların,

hayvanların, ayın, güneşin kendiliğinden olamayacağını niçin

düşünmüyorsun? Her şeyi bir yapan varsa onları da bir yapan vardır. Bu

kadar kusursuz işleyen bir düzen kendiliğinden kurulabilir mi?” Bu gündelik

hayatta da karşımıza çıkartılan bilim dışı söylemin kitaplarda tekrarından

ibarettir. “Din Kültürü” iddiası altında belirli bir dinsel öğretinin empoze

edilmesi kaçınılmaz olarak polemikçi bir üslubun da ders kitaplarında kendi

yer bulmasına neden olmaktadır. Aktarılan anlatım, belirli bir “bilgiyi”

taşımayı değil, belirli bir inanç doğrultusunda farklı inanç ve görüşlerle

çatışmayı amaçlamaktadır.

Alevi yurttaşların inançlarında yer tutan isimlerden Caferi Sadık kitapta

“Büyük İslam alimlerinden Caferi Sadık da bir sözünde belaya uğramaktan

korkan kişi dua etsin demiştir” (s.45) ifadeleriyle yer bulmaktadır.

Yine Alevilikle ilgili “Alevi Bektaşi geleneğinde de duanın özel bir yeri vardır.

Duaya Alevi Bektaşilikte Gülbenk denir. Alevi Bektaşilerde okunan Gülbenk

örneklerinden biri şöyledir” (s.50) ifadeleri kitapta yer bulmaktadır.

Bu şekliyle mezhepçi yönü açık olan ders içeriğine “Alevi-Bektaşi inanışına

da yer verildiği” görüntüsü verilirken, aslında kitap yazarlarının

benimsemediği açık olan bir dinsel inanış manüpile edilmektedir.

“Hz Muhammed’in ailesinde misafirlere cömert davranılırdı” (s.65) konusu

işlenirken, misafirlere cümert davranma fiilini esmeden güncel fotoğrafta

tüm kadınların kapanmış (tesettürlü) olduğu görülmektedir.

Kitapta yer alan “Kuranı Kerim insanın yaratılış amacını yalnızca Allah’a

kulluk olduğunu açıklar ve Kur’an’a göre insan verdiği nimetlere karşı

Allah’a daima şükredici olmalıdır der” (s.65) ifadeleri kulluk ve bulduğuyla

yetinmeyi yüceltirken, hayata hazırlanan genç zihinlere daraltılmış bir

“varlık felsefesi” dayatılmaktadır.

Kitapta yer alan, “Kur’an insanın evrendeki varlıklardan daha iyi

yararlanabilmesi için bilgiler verir. Kur’an’da bu konuda şöyle buyrulur:

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 9

Page 10: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

‘gökten suyu indiren odur. Ondan hem size içecek vardır hem de

hayvanlarınızı otlatacağınız bitkiler. Allah su sayesinde sizin için ekinler,

zeytinler, hurmalar üzümler ve diğer meyvelerin hepsinden bitirir. O

geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da

Allah’ın emri ile hareket ederler. İçinden taze et balık ve takacağınız bir süs

eşyası çıkarmanız için denizi emrinize veren o’dur. Gemilerin denizde yara

yara gittiklerini de görürsünüz. Bütün bunlar onun lütfunu aramanız ve

nimetine şükretmeniz içindir. Sizi sarkmaması için yeryüzünde sağlam

dağları, yolunuzu bulmanız için de ırmakları ve yolları yarattı. Daha nice

alametler yarattı. Onlar yıldızlarla da yollarını doğrulturlar” ifadelerini aynı

okul sıralarında anlatılan diğer ders içerikleriyle birlikte

değerlendirdiğimizde farklı doğa olaylarını, evrenin ve doğanın farklı

bileşenlerini bilim dışı bir düşünceyle açıklama çabasının nasıl bir

karmaşaya yol açacağı da daha iyi görülecektir.

Kitapta Alaaddin Gövsa adlı kişinin Allah Sevgisi isimli şiirine yer

verilmektedir (s.84). Şiirde yer verilen, “Kim çıkarır sabahleyin erkenden

dünyamızda ışık veren Güneşi, gece vakti denizlere serpilen ay doğuyor,

Kim yapıyor bu işi? Kışın kuru sandığımız fidana baharda kim yeşillikler

giydirir? Bülbül öter yuva yapmış ormana, Bu sedayı ona acep kim verir?

Akşam ötesi karanlık saat içinde milyonlarca yıldızı kim parlatır? İşte bütün

bu şeyleri düşünen yapan eden yaratan hep Allah’tır” dizeleri doğa

olaylarını yine bilimdışı bir şekilde açıklamaya çalışmaktadır.

Kitapta yer verilen dini bayramlarımız bölümünde sadece İslam dininin

bayramları olan Ramazan ve Kurban Bayramlarına yer verilerek, farklı

dinlerden olan yurttaşların bu tür günleri bütünüyle görmezden

gelinmektedir.

Kitabın birçok yerinde, farklı metinlerde küçük yaşta çocukların camiye

gitmeye, namaz kılmaya, Kuran okumaya özendirilmesi için özel bir çaba

gösterildiği görülmektedir. Zorunlu eğitim kapsamı içinde yapılan din

öğretiminin böyle bir yönlendirmeyi esas alması kabul edilemez.

Kitapta yer verilen “Yaşadığımız toplumda her insan aynı imkânlara sahip

değildir. Bir toplumda zengin, yoksul, genç, yaşlı, kimsesiz ve yardıma

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 10

Page 11: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

muhtaç insanlar bir arada yaşarlar. İhtiyaçlı, zor durumda olanlara yardım

etmek, sahip olduğumuz imkânları onlarla paylaşmak, hem dini hem de

insani bir sorumluluktur” (s. 105) ifadeleri sınıfsal farklılıkları

meşrulaştırmakta, böylece bir inancın dayatılması giderek, ideolojik ve

politik yüklemeye varmaktadır.

Ayrıca dersin 2016-2017 yıllık planıyla 2017-2018 yıllık planı arasında da

önemli bir fark dikkat çekmektedir. Geçen yılın planında, Nisan ayının 2.

Haftasında Kutlu Doğum Haftası bir başlık olarak yer alırken 2017-2018

yıllık planında bu haftaya ilişkin bir planlamanın yer almadığı

görülmektedir. Bu durum, son müfredatla sınırlı olmayacak şekilde, din

öğretiminin politik dalgalanmalara nasıl tabi olduğunu bir kez daha

göstermektedir. Ayrıca yıllık plan içerisinde “İbadet konusunda bilgilenelim”

başlıklı ikinci bölümde Cami ziyaretinin planlandığı görülmektedir.

5. Sınıf - Müzik Dersi Öğrenci Çalışma Kitabı

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Metin Çelik, Yüce Efendioğlu, Hasan Özer, İdil Özkan

Bu bölümde 5. Sınıf Müzik dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya çıkan,

kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden bazılarına

yer verilmektedir.

Kitapta “Ses Nasıl Oluşur?” konusunun anlatıldığı bölümde yer alan

“Selçuklu ve Osmanlı mimarisindeki seslerin kaliteli duyulabilmesi

konusuna büyük önem verilmiştir. Binlerce insanın ibadet ettiği camiler,

sesin yayılma özellikleri dikkate alınarak inşa edilmiştir” (s.15) ifadesi,

konuyla ilişkisizliği de dikkate alındığında, Osmanlıcı ve dinci bir yaklaşımın

her fırsatta çocuklara empoze edilmesinin bir örneğidir.

Kitapta, Bursa yöresinden bir türkünün notalarının sunulduğu bölümün

hemen üstündeki ‘Biliyor musun?’ kutucuğunda, yine ilgisiz bir şekilde

“Segâh Tekbiri’ni besteleyenin Buhurizade Mustafa Itri Efendi olduğunu

biliyor muydunuz?”(s.55) sorusu yer almaktadır.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 11

Page 12: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitapta yer verilen “Müzik en eski tedavi yöntemlerinden biri olup pek çok

eski çağ medeniyetlerinde kullanılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda

hastaların müzikle tedavi edildiği bimarhanelerin olduğunu biliyor

muydunuz?” (s.72) ifadeleri bilimsel tartışmaya açık bir toplumsal

deneyimi üstelik evrensellikten bütünüyle uzak bir biçimde yansıtmaktadır.

Amacın yine Osmanlıcılık güzellemesi yapma fırsatını değerlendirme

olduğu görülmektedir.

Müzik dersinin 2016-2017 yıllık planı ile 2017-2018 yıllık planı

karşılaştırıldığında da, Atatürk ile ilgili kazanımların 3’ten 1’e düşürüldüğü

görülmektedir. Geçtiğimiz yılla karşılaştırıldığında yeni planda 10 Kasım

haftasındaki “Atatürk’ün sevdiği türkü ve şarkıları tanır”, 23 Nisan

haftasındaki “Atatürk’ün sanata verdiği önemi anlar” ve 19 Mayıs

haftasındaki “Atatürk’ün sanata verdiği önemi anlatan kaynaklara istekle

başvurur” kazanımlarının çıkarıldığı sadece Şubat ayının son haftasında

“Atatürk’ün müziğe verdiği önemi araştırır” kazanımının bulunduğu

görülmektedir. Bunun, “Kemalist otoriter zihniyetin dayatmalarını”

ayıklama iddiası ile ilgili olduğu açıktır. Sorun şu ki, yakın tarihimizde ve

modernleşme serüvenimizde önemli yeri olan bir kişiyi konu edinen bu

ayıklama çabası, gerici bir uzak geçmiş güzellemesiyle eşleşmektedir.

5. Sınıf-Sosyal Bilgiler Dersi

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Ömer Faruk Evirgen, Jülide Özkan, Suna Öztürk, Zuhal Özdural

Bu bölümde 5. Sınıf Sosyal Bilgiler dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya

çıkan, kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden

bazılarına yer verilmektedir.

Kitapta yer verilen, “Bakanlık 2023 yılına kadar geçerli olacak çocuk işçiliği

ile mücadele ulusal programı hazırladı. Programda yer alan eylem planına

göre atılacak adımlar arasında kanunların incelenmesi, çocuk işçiliği ile

ilgili eksikliklerin tespit edilmesi yer alıyor. Planda yer alan diğer önlemler

de şöyle sıralanıyor. Çocuk işçilerin tarımda aile işleri dışında çalışmaları

açık ve net olarak yasaklanacak. 2018 yılı çocuk işçiliği ile mücadele yılı

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 12

Page 13: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

ilan edilecek. Çalışan çocukların okula devamsızlığının takibi için birimler

oluşturulacak” (s.30) ifadeleri bir AKP iktidarı güzellemesidir. Bunun kadar

vahim olan nokta ise bu ifadelerle çocuk işçiliğinin yasaklanacağı iddia

edilirken, çalışan çocukların okula devamsızlığının takibi için birimler

oluşturulacağı söylenerek büyük bir çelişki ortaya çıkarılmaktadır.

Kitapta “Kültürel Özelliklerimiz” konu başlığında yer verilen ve “Ankara

Kızılcahamam’da çocuklar bayram namazı öncesi veya sonrasında bir

araya gelir... ” (s.50) şeklinde başlayıp devam eden metin dikkat

çekmekte, ifadede örtük bir yönlendirme görülmektedir.

Kitapta sadece İslam dininin bayramları örneklendirilerek kültürel değer

olarak gösterilirken, ülkemizde yaşayan farklı dinlerden insanların bu tür

özel günleri göz ardı edilmektedir.

Kitapta sıklıkla gerici yayınevlerinden kitapları çıkan, belirli politik görüşlere

eğilimli olduğu bilinen yazarların metinlerine yer verilmektedir.

Kitapta yer verilen “cumadan sonra başlar, imamla düğün evine gidilir” (s.

52) gibi ifadelerle imam nikahı meşrulaştırılmaktadır.

Güvenilir internet konusunun anlatıldığı bölümde, “Arama yaparken nelere

dikkat etmeliyiz? ” sorusunun cevabında Sultan Ahmet Camisinin

yapımının anlatılması (s.97) dikkat çekmektedir.

Kitapta yer verilen “Devletimiz toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamakla

sorumludur. Ancak son derece büyük bir ülkede yaşıyoruz. Nüfusumuz da

giderek artmaktadır. Bu nedenle devletimize sivil toplum kuruluşları destek

olmaktadır” (s.157) ifadeleri devletin (bir kısmı anayasa ile emredilmiş)

sorumluluklarının devrini meşrulaştıran bir yanlış bilgiyi taşımaktadır.

Kitapta “Yaşadığım Yer ve Yönetim” bölümü içerisinde ismi anılan

belediyelerin hep AKP’li belediyeler (Ankara Büyükşehir Belediyesi,

Altındağ Belediyesi ve Mamak Belediyesi) olması dikkat çekmektedir.

Ancak örneğin AKP’nin yönetmediği Edirne’ye ilişkin bir paylaşımda

bulunurken “Valilik ve Edirne Ticaret Odası yeni projelere hazırlanıyor” gibi

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 13

Page 14: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

bir haber olması, burada Belediye’nin yerine devreye AKP’ye yakın

olabilecek başka kurumsallıkların sokulduğuna işaret ediyor.

Kitapta yer verilen “Arap turistlerin tercihi Doğu Karadeniz” başlıklı haber

metninde “Körfez ülkelerinden gelen Arap turistler sayesinde Doğu

Karadeniz’e gelen turist sayısı yatak kapasitesi ve yabancılara gayrimenkul

satışlarında artış meydana geliyor” ifadeleri yer almaktadır. Bölgenin

yağmalanması anlamına gelen bir durum bu şekilde çocuklar nezdinde

meşrulaştırılmaktadır.

Geçmişte 5. Sınıf Sosyal Bilgiler ders müfredatında bulunan Çağdaşlaşan

Türkiye ve Yeni Türk Devleti’nin Temelleri konularının yeni müfredatta

olmaması dikkat çekicidir. Bu konularla birlikte Atatürk’ün ders kitabından

da büyük oranda çıkarıldığı görülüyor. Daha önceki ders kitabında yer

verilen Atatürk ilkeleri, Cumhuriyet kazanımları, Atatürk’ün milli egemenlik,

devrim, kadın-erkek eşitliği, padişahlık, Medeni Kanun, eğitim gibi konulara

ilişkin değerlendirmelerine yeni ders kitabında yer verilmemiştir.

5. Sınıf-Türkçe

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Hülya Ağın Haykır, Hüseyin Kaplan, Ali Kıryar, Rasim Tarakcı, Ercan

Üstün.

Bu bölümde 5. Sınıf Türkçe dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya çıkan,

kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden bazılarına

yer verilmektedir.

2016-2017 deki Türkçe ders kitabında birinci tema Vatandaşlık bilinci iken

2017-2018 eğitim öğretim yılındaki yeni kitapta ilk temanın Çocuk Dünyası

olduğu görülmektedir.

Geçtiğimiz yılla karşılaştırıldığında ikinci temanın Milli Mücadele ve Atatürk

olarak aynı kaldığı, ancak yeni kitaba 15 Temmuz adlı metnin eklendiği

görülmektedir.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 14

Page 15: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitapta yer verilen İstiklal Marşı’nı anlatan “Bilmeyen var mı?” adlı metnin

(s.40) görsellerinin cinsiyetçi öğeler taşıdığı görülmektedir. Geniş aile

yapısına sahip olan çocuğun annesi pasta yaparken görülürken, babaanne

örgü örmektedir. Dedenin mesleği hattatlıktır, görselde Arapça kelimeler

bulunmaktadır. Kız kardeşin odası derli toplu gözükürken, erkek çocuğun

odası çok dağınıktır. Baba evdeki musluğu tamir ederken görülmektedir.

Aile bireyleri sergilenirken “üç çocuk” standardının tutturulması için çaba

sarf edildiği de görülmektedir.

Kitapta yer verilen “15 Temmuz” adlı metnin (s.54) Milli Eğitim

Bakanlığı’nın 15 Temmuz kitapçığından kısaltılarak yazıldığı görülmekte,

metinde kullanılan görsellerde tank, silahlı asker öğeleri de bulunmaktadır.

Metnin etkinlik bölümünde “aşağıdaki karikatürlerden yararlanarak yurt

dışında yaşayan ve Türkçe bilen birine Türkiye’de 15 Temmuz’da

yaşananları anlatan bir eposta yazınız” görevi tanımlanmaktadır.

Yakın tarihin oldukça tartışmalı bir başlığının böyle bir göreve konu

edilmesinin olası sonuçlarının müfredat hazırlayanlarca da, ders kitabı

yazarlarınca da belli ki düşünülmemiştir.

“Dersimiz Atatürk” adlı metnin 4. Etkinliğindeki, “Her 10 Kasım sabahı saat

dokuzu beş geçe çığlık çığlığa çalan sirenlerle birlikte millet olarak saygı

içinde çakılıp kalıyoruz denmektedir” (s.61) cümlesindeki ifadeler dikkat

çekicidir. Bu içeriğin belirli bir politik eleştiriyi taşımak üzere hazırlanmış

olmasından daha vahimi, bunu gizleyerek yapması, riyakarlığı ders içeriği

ile “öğretmesidir.”

Kitapta yer alan Erdemler temasında görsel olarak sakallı, sarıklı, uzun

beyaz elbiseli ve elinde asa olan bir adam bulunmaktadır. (s.78) Benzer bir

görsel daha sonra da tekrarlanmaktadır (s. 99).

Kitapta yer verilen etkinliklerden birinde bulunan bilim insanları

görsellerinden birini seçerek öğrencinin sunum yapılması istenmektedir

(s.121). Görsellerden birinin islam bilimi tarihçisi olarak bilinen Prof. Dr.

Fuat Sezgin’e ait olduğu görülmektedir.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 15

Page 16: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitapta bir bölümde “Sanki Caminin Bakım Kılavuzu” adlı dinleme metni

bulunmaktadır. (s.124). Metin Takvim gazetesinden alınan bir haberdir.

Mimar Sinan Camii’nin inşaatı ile ilgilidir.

Kitapta yer verilen milli kültür görselinde sarıklı ve cübbeli bir adam eski

bir gemiye bakarken resim edilmiştir (s.132). Bu görsel farklı görüntüleriyle

kitapta yinelenmektedir.

Kitapta çeşitli yerlerde birçok kez cami görselleri kullanılmıştır.

Kitapta “Biliyor musunuz?” başlıklı bölümlerden birinde AKP’li bir belediye

olan Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin Durak Kütüphanesi projesine yer

verilmektedir.

Kitapta Küçük Şeylerin Hikâyesi: kütüphane” adlı bir dinleme-izleme metni

bulunmaktadır. (s.184). Burada izletilen videoda konuşan kişilerden birisi

olan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Mimar Sinan Üniversitesi

sanat tarihi öğretim üyesi Yrd.Doç. Dr. Abdullah Tırabzon’un videoda

“Ümmeti İslam için okumak ve okumayı mümkün kılan kütüphaneler çok

önemli olmuştur” ifadelerini kullanmaktadır. Ayrıca ilgili metnin ikinci

etkinliğinde bulunan bulmacada din temelli sorular bulunmaktadır (s. 185).

Türkçe dersinde işlenen kitap ve okumanın yaygınlaştırılması fikrinin bile

dinsel doktrin temelinde ortaya konulması eğitimin dinselleştirilmesinin uç

noktalarından birisi sayılabilir.

Kitapta yer verilen Anadolu’nun Cirit Oyunları” adlı metnin dördüncü

etkinlik görselinde Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın

başkanlığını yaptığı Etnospor Festivali ile ilgili bir tanıtım bulunmaktadır (s.

197). İlgili görselde Etnospor Festival alanının haritası incelettirilmektedir.

Kitapta Yeni Şafak yazarı Mustafa Kutlu’nun “Reçete” adlı metni

bulunmaktadır (s.229). Metin “Niyetimiz bu yazıyı bir aktar dükkânının şifalı

bitkiler tezgâhına çevirmek değil nefes almak, her nefeste Allah demek”

cümlesiyle son bulmaktadır.

Kitabın arka kapağında 15 Temmuz Destanı Demokrasi ve Milli Birlik Günü

yazılı bir afiş bulunmaktadır.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 16

Page 17: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

7. Sınıf- Türkçe

Yayınevi: Recep Yıldırım

Yazarlar: Ez-De Yayıncılık Ltd. Şti.

Bu bölümde 7. Sınıf Türkçe dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya çıkan,

kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden bazılarına

yer verilmektedir.

Kitapta yer verilen Milli Kültür adlı temada, Mektup adlı serbest okuma

metni, Şerife adlı bir kızın arkadaşı Nilgün’e yazdığı Kurban Bayramı konulu

mektup türünü işlemektedir (s.18). Metinde, “Uzun kollu, uzun etekli gri bir

elbise giymiş olan annem, başına benim çok sevdiğim kenarı oyalı incecik

başörtülerinden birini bağlamıştı… Allah bizi birbirimizden ayırmasın diye

dua ettim” ifadeleri yer almaktadır.

8. Sınıf-Türkçe

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Serdar Arhan, Sema Başar, Tuncay Demirel.

Bu bölümde 8. Sınıf Türkçe dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya çıkan,

kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden bazılarına

yer verilmektedir.

Kitapta 1. Tema olan Okuma Kültürü bölümünde yer verilen “Okuma

Serüvenim Nasıl Başladı” adlı parçada şu ifadeler yer almaktadır: “Beşinci

sınıfta, bir yandan Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun Kolsuz Kahraman ile

başlayıp devam eden Türklük bilinciyle yüklü kahramanlık romanlarını

okurken bir yandan da Feridun Fazıl Tülbentçi’nin (Osmanoğulları, Yavuz

Sultan Selim Ağlıyor) romanlarını okumaya çalışıyorduk. Ve elbette Nihal

Atsız’ın o unutulmaz Bozkurtların Ölümü, onun ardından Bozkurtlar Diriliyor

adlarını taşıyan romanları” (s. 12). Öğrenci, ırkçı ve ümmetçi olarak bilinen

yazarların yazınsal bir değer taşıdığı söylenemeyecek, içerik olaraksa çok

tartışmalı ürünlerine bu şekilde yönlendirilmektedir.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 17

Page 18: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitabın 2. Teması olan Atatürk bölümünde, Atatürk ve Bilim adlı parçada (s.

28 ), bilim kavramından daha geniş bir anlamı olan bir ilim kavramı olduğu

iddia edilmektedir. Bilimle inatlaşma çabası, bir yandan temel bilimsel

gerçeklerle dinsel doktrini eğitim içinde karşı karşıya getirirken, bir yandan

da bilimi hapsetme, onu olmadığı bir şeyin içinde kuşatma girişimine

dönüşmektedir.

Kitapta yer alan Mehmet Önder tarafından kaleme alınan Evliya Çelebi

metninde (s.39) anlatıma konu olan tarihi kişilik tamamen dinsel bir figür

olarak ele alınmaktadır.

Kitabın 3. Teması olan Milli Kültür başlığı altında Yunus Emre adlı metinde

yine Mehmet Önder isimli yazarın “…üst üste gelen kıtlık ve sürekli

kuraklıklar, bitkin ve ezik halkın yaşama umudunu kırmış, halk, ‘gerçek

mutluluğun ölümden sonra var olacağını, bu geçici dünyada, arı-duru bir

gönülle Tanrıya yönelmeyi…’ telkin eden mutasavvıf şeyhlerin çevresinde

küme küme toplanmıştır” (s.46) ifadeleri yer almaktadır. Bunun belirli bir

tarihsel döneme ilişkin doğru bir resim verip vermediği bir yana,

“dünyadan vaz geçme” davranışının bir eğitim kurumunda övgüyle

yansıtılması kabul edilebilir bir şey değildir.

Kitapta 5. Tema olarak yer alan Toplum Hayatı başlıklı bölümde yer verilen

Misafirliklerimiz adlı parçada (s.75), “… Bugünlerde Allah beni sevmiyor

galiba, demiş. Dört Gündür evime bir tek misafir olsun göndermedi.”, “…

Güçlük veren misafirin arkasından biraz söylenilse bile Allah’ın günah

yazmasından korkulurdu” ifadeleri yer almaktadır. “Değerlere” merkezi bir

yer verme iddiasındaki müfredatın “misafirperverliği” bütünüyle dinsel bir

korkuya bağlaması kaygı vericidir.

9. Sınıf- Tarih

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Kapar, Dr. Erol Yüksel, Ferhat Bildik, Kazım

Şahin, Leyla Şafak, Murat Ardıç, Özgür Bağcı, Süleyman Yıldız

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 18

Page 19: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Bu bölümde 9. Sınıf Tarih dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya çıkan,

kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden bir

bölümüne yer verilmektedir.

Bu kitabın incelemesine başlamadan öncelikle Tarih müfredatında yapılan

değişikliklerle lise Tarih dersleri müfredatında Osmanlı tarihinin ağırlığının

artırıldığını belirtmek gerekiyor. Yeni müfredatla birlikte Çağdaş Türk ve Dünya

Tarihi 12. Sınıfta seçmeli ders haline getirilmiştir. Öğrenciler bu dersi seçtiği

takdirde, Atatürkçülük ve İnkılap Tarihi dersiyle bu dersi aynı dönemde görecek,

Cumhuriyet dönemini önceden öğrenmedikleri için, sonrasındaki süreçleri

kavramaları zorlaşacaktır. Bu durum, Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi’nin eğitimde

tamamen dışarıda bırakılmasının bir ön adımı olarak değerlendirilebilir.

Lise Tarih dersi müfredatına ilişkin önemli bir nokta da, meslek liseleri ve imam

hatip liselerinde sadece 9. ve 10. Sınıflarda tarih dersi olması, bu derslerle de

Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminden sonraki tarihi öğrenemeyecek

olmalarıdır. Bu durum AKP’nin eğitimi gericileştirme yönünde attığı adımlarla

oldukça uyumludur. Emekçi çocukları cumhuriyet ve ilerleme fikrinden uzak

tutulmak istenmektedir.

Aşağıda 9. Sınıf Tarih ders kitabında problemli alanları şu başlıklar altında

toplayabiliriz: Tarih dersini milliyetçi ideolojinin bir aracı olarak kullanmak;

Tarihsel ilerlemenin vurgulanmaması, geri olanın eleştirilmemesi; Osmanlıcılık;

Kullanılan Sözcükler; Dinsel içerik; 15 Temmuz değerlendirmeleri.

Aşağıda kitaptan çeşitli bulgulara yer verilmektedir:

Tarih eğitiminin öğrenciye insanlığın ortak birikimini aktarmak üzere

kurgulanması gerekirken, kitapta Türk-İslamcı bir tarih yaklaşımı ağır

basmaktadır. Milli kimliğin inşası, kitapta tarih bilme gereksiniminin en

önemli nedeni olarak ele alınmaktadır.

Yeni müfredatla birlikte ders içeriğinden kaldırılan İlk, orta, yeni ve yakın

çağların belirlenmesinde kullanılan tarihler burada reddedilmiştir. Tüm

dünyada kullanılan dönemlendirmenin, 'Türk tarihi daha geçerlidir'

yaklaşımıyla reddedilmesi bilim dışıdır. Kitaptan şu alıntı bu durumu

destekler niteliktedir: ‘’Tarihin bu şekilde dönemlendirilmesi hem göreceli

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 19

Page 20: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

hem de Avrupa tarihi merkezlidir ve Türk tarihiyle de örtüşmemektedir.

Oysa Türk tarihi; Avrupa milletlerinin tarihi gibi sınırları belirli bir

coğrafyada değil, aynı zaman dilimi içerisinde değişik coğrafyalarda

meydana gelmiştir’’ (Sayfa 26).

'Türklerin savaş meydanında yenilememesi, entrika ve kışkırtmalarla

içeriden çökertilmeye çalışılması’ vb. değerlendirmeler kitabın birçok

bölümünde göze çarpmaktadır. Kitaptaki şu ifadeler bunu örnekler

niteliktedir: ‘’Uygur Kağanlığı’nın güçlenmesi üzerine Çin 821’den itibaren

alışıldık entrika politikalarını uygulamaya başlamıştır. Bu tarihten sonra

Uygur sarayında türlü karışıklıklar, suikastlar yaşanmıştır’’ (s. 117).

Kitapta kimi bölümlerde inanışlar ve efsaneler gerçek bilgiler ve

yaşanmışlıklar olarak ele alınmaktadır. Bu bilim dışıdır. Bu tür bilgilerin

'....öyle olduğuna inanılırdı' biçiminde sunulması bile söz konusu

olmamıştır. Kitapta yer alan şu ifadeler bu bilim dışılığı örnekler niteliktedir:

“Türk kağanını kut yani siyasi iktidar ile donatan Gök Tanrı, ona iktisadi güç

anlamına gelen “ülüş” bağışlamıştır. Ülüş, Türkçe “üleşmek” fiilinden çıkmış

bir isim olup “pay, hisse, nasip, kısmet” anlamına gelmektedir. Tanrı, “ülüş”

bağışı ile Türk ülkesinde bolluk ve bereketi artırmıştır. Türk kağanı da bu

gücü halkın lehinde kullanarak elde ettiği maddi varlığı adil bir şekilde

halka dağıtmıştır” (s. 115).

Kitapta Türklerin göçüne ilişkine yazılan şu ifadeler bilim dışıdır: ‘’Türklerin

çeşitli yönlere göç edip yayılmalarında kolaylık sağlayan nedenlerden biri

maneviyatlarının sağlamlığıdır. Zorunluluk sonucu da olsa bilinmeyen

ufuklara doğru akmak, her an karşılaşılacağı tehlikeleri göğüslemeğe hazır

bulunmak ve aralıksız bir ölüm-kalım savaşı içinde yaşamak her millet için

doğal sayılacak bir davranış değildir. Türklerde açık şekilde görülen ve

onların tarih boyunca, hareketli bir topluluk hâlinde sürekliliğini mümkün

kılan bu ruhi zindeliktir. Her askerî zafer yeni bir siyasi hedefe yol açmış ve

Türklerin fetih arzularını kamçılamıştır. Bu durum Türklerde, zamanla

dünyayı huzur ve barışa kavuşturmayı gaye edinen bir fütuhat felsefesi ve

her yerde adil, eşitlikçi Türk töresini yürürlüğe koymak üzere bir cihan

hâkimiyeti ülküsü doğurmuştur (Kafesoğlu, 1995, s.53) (s. 126).

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 20

Page 21: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Tarih çocuklara öğretilirken tarihsel ilerlemelerin vurgulanması, geriliklerin

eleştirilerek mahkum edilmesi gerekir. Şu ifade kitaptan bir alıntıdır:

‘’Günümüz evrensel insan hakları açısından düşünüldüğünde köleliğin

insan onuruna yakışmadığı görülse de kölelik sistemini uygulayan

toplumlar o günün değer yargıları ile değerlendirilmelidir’’ (s. 21). Oysa ki

değer yargıları ve günün koşulları farklı vurgulardır. Köleliğin kalkmış

olması değerler sistemiyle değil, İnsanlığın verdiği mücadeleler sonucu

ilerlemeyle açıklanabilir. Öğrencilerin tarihsel ilerlemeyi kavramaları ve ileri

olanı sahiplenmeleri hedeflenmesi gerekirken kitapta bir çok yerde geri

olanla empati kurdurulmaya çalışılmaktadır.

Kitapta, bir olgu veya bir durum anlatılırken, örnekler Osmanlı

İmparatorluğu'ndan veriliyor. 9. sınıf Müfredatında Osmanlı tarihi yoktur.

Örneklerin anlatılan dönemden seçilmesi gerekirken, gereksiz bir şekilde

öğrencilerin dikkati Osmanlı dönemine (özellikle kuruluş ve yükselme

dönemine) çekilmektedir. Kitaptan bir örnek ifade şu şekildedir: ‘’Dört yüz

çadırdan oluşan bir aşiretin tesis ettiği küçük bir uç beyliğinin kısa sürede

büyümesi ve yüzyıllar boyunca bir hanedan tarafından yönetilmesi dünya

tarihinde özel bir yere sahiptir’’ (s. 35).

Kitapta birçok yerde terimlerin Türkçe karşılıkları bulunurken bunlar

kullanılmamaktadır. Tarama, tasnif, tahlil, tenkit, terkip, vaka, vakıa gibi

sözcükler kitapta yer alan örneklerden bazılarıdır.

Kitabın son iki ünitesi İslamiyetin doğuşu ve Türklerin İslamiyete geçişi

konusudur. Konu anlatılırken birçok yerde bilimsel olaylar bilim dışı

değerlendirmelerle ele alınmaktadır. Şu ifade buna bir örnektir: ‘’Gece ve

gündüzün, haftaların, ayların, yılların oluşumunu sağlayan zaman, kâinatın

yaratılmasıyla başlayan soyut bir kavramdır’’ (s. 24).

Kitapta yer alan, ‘’Cami ve mescitler, İslamiyet’in ilk devirlerinden

günümüze kadar İslam toplumunun eğitim kurumları olarak faaliyet

göstermiştir’’ (s. 167) ifadeleri problemlidir. Camiler ibadet merkezidir,

ancak kitapta ‘eğitim kurumu’ ifadesi de kullanılarak çocukların aklı

karıştırılmaktadır. Bu ifade eğitimde laiklik ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 21

Page 22: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitapta yer alan şu ifade de bilimsel çalışmaların kaynağı Kuran’a

dayandırılmıştır: ‘’İslam âlimleri, dogmatizme sapmadan, özgürce ve

cesaretle ilmî çalışmalarını sürdürmüştür. Çünkü Kur’an'da ilim; maddi ve

manevi ilimler (fizik ve metafizik) gibi bir ayrım gözetmeksizin bütün

bilimleri kapsamaktadır. İslam âlimlerinin bütüncül bir bakış açısıyla

hareket etmesi bilimsel çalışmaların en yüksek seviyeye ulaşmasını

sağlamıştır’’ (s. 169).

Kitapta yer alan şu ifadelerle Türk kimliğiyle İslam dini arasında doğal bir

ortaklık kurulmaya çalışılmaktadır: ‘’Bu geniş sahada yaşayan Türkler, farklı

zamanlarda yaşadıkları çevreye göre çeşitli dinlere inanmıştır. Nitekim

Türklerin bir kısmı, Kök Türk Devleti zamanında Budizm’e, Uygurlar

Dönemi’nde Maniheizm’e inanmıştı. Hazarlar, Museviliği kabul ederken;

Peçenekler, Kumanlar ve Bulgarlar gibi Türkler de Hristiyanlığı tercih

etmiştir. Ancak bu dinler Türklerin kimliklerini kaybetmesine neden

olmuştur’’ (s. 179).

Müfredatta genel olarak yer alan, 15 Temmuz’da yaşananlara AKP

gözünden bakış, bu kitapta da bulunmaktadır. Kitapta, Türklerin İslam

Dünyasında İlk Edebi Eserler ve Büyük Selçuklu Devleti konularının

arasında, herhangi bir açıklama yapmadan 15 Temmuz’a ilişkin iki sayfalık

bir okuma metni (s. 189) koyulmuştur.

Kitapta ayrıca Alamut'un Hançerleri adlı okuma parçasının sonunda

metinde bahsedilen Hasan Sabbah'ın kurduğu örgütle Fethullah Gülen

örgütü benzetilmeye çalışılmakta, konu öğrencilere tartışma konusu olarak

sunulmaktadır. Politik polemiğin içinde, bir tarafın “biçimsel bir benzetme”

olarak kullandığı, karşıt olarak belirlediği bir politik unsura yüklenmek için

değerlendirdiği bir “propagandif” söylemin, tarihsel veri katına çıkarılması,

bir politik polemiğin parçası olmaktan da çıkarılıp, bir bilimsel bulgu olarak

tartışmaya açılması, objektif bilgi alanı olarak tarihe de, tarih öğretimine de

ağır bir darbedir.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 22

Page 23: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

9. Sınıf-Coğrafya

Yayınevi: MEB

Yazarlar: İsmail Özdoğan, Kenan Türkez, Mutlu Karakoç

Bu bölümde 9. Sınıf Coğrafya dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya

çıkan, kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden

bazılarına yer verilmektedir.

Kitapta Ulusal (Ortak) Saat başlığı altında “Türkiye, 2 ve 3. Saat diliminde

toprakları olan bir ülkedir. Enerji tasarrufu sağlamak amacıyla ülkemizde 3.

Saat dilimi (merkez boylamı 45 D meridyeni) kullanılmaktadır” (s.43)

ifadelerine yer verilmektedir. Oysa uzmanlar bu uygulamanın tasarruf

yerine israfa yol açtığını, enerji tüketiminde manipülatif bir artışa neden

olduğunu vurgulamaktadır. Coğrafya ders kitabının, politik iktidarın tutarsız

ve şuursuz uygulamalarını aklamak gibi ir misyonla donatılması ayrıca not

edilmelidir. Kitapta yer verilen Anadolu isimli okuma parçasında (s.180), Anadolu

tamamen Sünni İslamcı bir eksende ele alınarak, Anadolu’nun geçmişi ve

coğrafi özellikleri göz ardı edilmekte, İslamiyetin egemenliğine girdikten

sonraki tarihi sahiplenilmektedir. Ayrıca okuma parçasında bilim dışı

unsurlara yer verilmektedir. Aşağıdaki ifadeler bu okuma parçasından

alınmıştır:o “Başından dört mevsim kar eksik olmayan Uludağ, minarelerinden

beş vakit ilahi davetin gönüllere nakşedildiği Ulucami olarak yer ettin

belleğimizde. Gemlik körfezinde zeytin, dağ eteklerinde kestane,

ovada şeftali olarak rahmet hazinesinden düştün Bursa’ya.”o “Uğruna nice canların toprağa düştüğü Anadolu’m. Elbette seni tarif

etmeye kalem kağıt yetmez. Ay yıldızın gölgesinde, ezanların

sesinde, inanmışların duasında kıyamete kadar var olacak ve

nesilden nesile anlatılacaksın.”

Bu kitapta da diğer ders kitaplarında olduğu gibi 15 Temmuz konusu yerli

yersiz biçimde kitaba yerleştirilmiştir. “Beşeri Coğrafya” ana konusunun

son kısmında, işlenen konuyla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan,

“Milli İrade” adını taşıyan bir okuma parçasıyla 15 Temmuz, AKP gözüyle

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 23

Page 24: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

anlatılmaktadır (s. 182).

Kitapta “İnsan ve Çevre” ünitesinde AKP’nin son dönemde inşa ettirdiği

ulaşım sistemleri “doğayı aşan insan eserleri” bağlamında övülerek

anlatılmakta, “insanın çevreye etkileri” başlığı es geçilmektedir (s. 210-

211).

Kitapta yukarıda bahsedilen aynı bölümde, inşası devam eden iki nükleer

santral yapımından hiç bahsedilmezken, konunun sonuna bir tartışma

anketi koyulmuştur (s.214). Nükleer santraller hakkında hiçbir bilimsel bilgi

vermeyen bir kitapta nasıl bir tartışma yapılacağı anlaşılmamaktadır.

9. Sınıf-Matematik

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Mehmet Maviş , Güray Gül , Himmet Solaklıoğlu , Hakan Tarku

Fatih Bulut , Mahmut Gökşen

Bu bölümde 9. Sınıf Matematik dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya

çıkan, kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden

bazılarına yer verilmektedir.

Matematik ders kitabının genel olarak müfredata uygun olarak hazırlandığı

görülmektedir. Verilen çözümlü örnekler, değerlendirme soruları ve test

soruları sayı ve nitelik bakımından başarılıdır, öğrenci seviyesine uygundur.

Sade ve anlaşılır bir dil kullanılmış olduğu da söylenebilir. İşlenen konuyla

ilgili matematikçilerin yaşam öyküleri ve matematiğe katkılarını anlatan

çerçeve içi bilgilerde kullanılan dil ise ağdalıdır.

Matematik ders kitabında dinsel göndermelerin oldukça sınırlı olması,

toplumsal cinsiyetçilik örneklerinden uzak durulmuş olması gibi iyimserlik

aşılayan saptamalarımızı ekleyebiliriz.

Öte yandan konu anlatımlarında, çözümlü örneklerde, alıştırma ve test

sorularında; işlenen konunun günlük yaşamdaki uygulamalarında tüketim

alışkanlıklarına ilişkin örneklerin fazlaca öne çıktığını söylemek yanlış

olmaz.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 24

Page 25: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitapta Türk Dil Kurumu’nun 2012 baskılı Yazım Kılavuzu esas alınmış olsa

da yazım yanlışlarına (başlıktan sonra iki nokta üst üste koymak, gereksiz

yerlerde aksan işaretini kullanmak gibi) sıkça rastlanmaktadır.

Dinsel göndermelerin ders kitabı boyunca göze batacak ölçüde

tekrarlanmadığını söylerken, “Matematik ders kitabında zaten aksi

olamazdı” iyimserliğini taşımamız ne yazık ki mümkün olmamıştır.

Kitapta bir sorunun seçenekleri arasında yer verilen ‘‘Dünyada ilk kalorifer

sistemi İshakpaşa Sarayı’nda kullanılmıştır’’ (s.18) ifadesi sübjektif

olmasının yanında zorlama bir “Osmanlı güzellemesi” olarak

değerlendirilebilir.

Ayrıca kitapta Hârizmî için verilen bilgiler genel olarak doğru olmakla

birlikte “Matematikte ilk defa sıfır rakamını kullanmıştır” (s. 100) cümlesi

doğru değildir. Bu durum önemli bir bilgiyi zorlama olarak İslam dinine mal

etmek olarak değerlendirilebilir.

Bu çerçevede doğru değerlendirme, ne yazık ki, “Matematik kitabında

bilimle inatlaşma ve dinsel doktrinin sızdırılmasından genel olarak uzak

durulduğu” şeklinde değil “Matematik kitabında bile ırkçı ve dinci önyargı

ve yönlendirmelere yer bulunabildiği” şeklinde olacaktır.

9. Sınıf- Fizik

Yayınevi: MEB

Yazarlar: Canan Sever, Dr. Demet Türecin, Adire Artar, Orhan Dağ.

Bu bölümde 9. Sınıf Fizik dersi kitabının incelenmesi sonucunda ortaya çıkan,

kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek örneklerden bazılarına

yer verilmektedir.

Öncelikle genel bir değerlendirme olarak kitapta fizik biliminin bilimsellik

yanından daha çok, toplumda kullanım amaçlarının üzerinde durulduğu

görülmektedir. Burada amaç gündelik yaşamla ilişkilendirmek olarak

bilinse de, bilimsel bilgiler ve bilgilerin keşif aşamalarının kitapta çok fazla

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 25

Page 26: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

yer almamasını dersin “pratiklik” amacıyla değil, müfredatın bilim

sözkonusu olduğunda yüzeyselliği benimsemesiyle açıklamak gerekir.

Kitapta yanlış bilgiler yer almaktadır. Kitapta uzay aracı ile uzaya çıkan ilk

insan olan Sovyet kozmonot Yuri Gagarin’den bahsedilirken ‘’45 dakika

süren yolculuğu’’ cümlesi kullanılmıştır. Yuri Gagarin’ in uzay yolculuğu 1

saat 48 dakika sürmüştür.

Fiziğin Tanımı ve Önemi konusunda bilim insanlarının buluşları tarihleriyle

birlikte anlatılmadığı gibi isimlerinden dahi bahsedilmemiştir. Oysa ki

öğrenciler için bilim insanlarının hayatları, kendileri örnek alınacak insanlar

olmalı, öğrenciler konulara bilim insanı gibi bakmayı öğrenmeli, onlara

özendirilmelidirler.

Konularda çalışma yapan batılı bilim insanlarını anlatmaktan kaçınılırken

Müslüman bilim insanları her fırsatta dile getirilmiştir.

Fiziğin Alt Dalları konusunda da fiziğin 8 alt dalı verilmiş, bunlar anlatılırken

yine fizik biliminin sadece gündelik hayat içinde kullanım alanlarından

bahsedilmiştir. Bu haliyle fizik dersinin önemli kazanımlarından biri olması

gereken merak, sorgulamak, keşfetmek, öğrenmek gibi kazanımlar büyük

oranda dışarıda bırakılmıştır.

Kitapta çeşitli başlıklar içerisinde, ‘buluşlar önce Müslümanlar tarafından

yapıldı, sonrasında batı tarafından kullanılmaya başlandı’ algısı yaratılmaya

çalışılmaktadır. Örneğin kuvvet-hareket konusunda ‘’Newton Yasaları’’

olarak bilinen yasalar anlatılmadan önce Newton’dan bahsetme

zorunluluğu doğmuş ve konu şu şekilde anlatılmıştır: ‘’Astronomi,

matematik, felsefe, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi pek çok alanda yüzyıllar

boyunca söz sahibi olan İbn-i Sina (980-1037), mekanikle de ilgilenmiş,

Newton’dan yaklaşık 700 yıl önce eylemsizlik ilkesini açıklamıştır. Kasr-i

Meyl (Hareket etme isteği) kavramını ortaya koyan İbn-i Sina, engelleyici

bir durum olmaması halinde cisim sürekli hareket edebilir diye

açıklamıştır.’’ Hiçbir evrensel kaynakta böyle bir değerlendirme yer

almamakta, bilimsel olarak eylemsizlik yasası böyle aktarılmamaktadır.

Newton’un üç kanunu olarak bilinen kanunlardan birini bu şekilde anlatmak

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 26

Page 27: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

ırkçı ve ümmetçi yaklaşımın bilimle inatlaşma örnekleri içinde özel bir yer

bulmaktadır.

2015 ders yılında kullanılan kitapta kuvvet ve hareketle ilgili Copernicus

örneği verilirken, bu yıl kitaptan bilim adamının bu hikayesi çıkarılmıştır.

Öğrencileri bilim insanları ve bilim faaliyeti üzerine düşündüren Bilginin

Oluşumu ünitesi kitapta yer almamaktadır.

Kitapta ‘’Meraklısına Bilgi’’ bölümlerinde ısrarla ve her fırsatta Osmanlı

güzellemeleri yapılan örnekler sunulmaktadır. Örneğin, ‘’Fiziğin Diğer

Disiplinlerle İlişkisi’’ konusunda sanatla ilgili verilen örneklerde ışık, gölge,

geliş açısı, renk gibi optik özelliklerden bahsedilerek Hoca Ali Rıza ve

Osman Hamdi Bey’in resimleri örnek gösterilmiştir. Hoca Ali Bey, 2.

Abdulhamid tarafından Nişanı Mecidi ile ödüllendirilirken saraya ve

padişaha yakın bir ressamdır.

Kitabın 2. Ünitesinde yer alan ‘’Meraklısına Bilgi’’ bölümünde, ‘’ iki dirhem

bir çekirdek’’ sözünün nereden geldiği anlatılırken Osmanlı’ya atıfta

bulunulmuş, konu ile örnek arasında zorlayıcı bir bağ kurarak ilgi çekmek

istenmiştir.

Kitabın konu sıralamasında karmaşıklıklar bulunmaktadır. Kitap ayrıca

etkinlikler yönünden oldukça sığ bir görünüm sunmakta, anlatım ve

deneyler açısından da öğrencilerin bilişsel seviyesine uygun

görünmemektedir. Kitapta oldukça uzun konu anlatımlarına, sınırlı sayıda

etkinlik ve deneye yer verilmektedir.

Kitapta 3. ünite olan ‘’Kuvvet ve Hareket’’ konusunda sürtünme kuvveti (s.

149-155), bileşke kuvvet (s.135) başlığından sonra verilmiştir. Bu konu

bütünlüğünü bozmaktadır. Konu hakkında yapılan deneyler de 9. Sınıf

düzeyinin altındadır.

Kitabın 4. Ünitesi olan Enerji konusu da, tamamen sözel bir şekilde ve

çocukların bilişsel düzeylerinin altında anlatılmaktadır. Yetersiz anlatım ve

yetersiz örnek söz konusudur. Konuda yer verilen üç etkinlikten ikisi

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 27

Page 28: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

(Potansiyel enerjinin bağlı olduğu etmenler, kinetik enerjinin bağlı olduğu

etmenler) 7. Sınıfta yapılan etkinliklerin aynısıdır.

Kitabın 5. Ünitesi olan Isı ve Sıcaklık konusunda, Celcius, Fahrenheit

termometreleri tanıtılırken bu termometrelerin hangi temele dayanarak

oluştuğu anlatılmamıştır. Bunlardan bahsedilmeden konu bütünlüğü

sağlanması mümkün değildir. Bu ünitenin içeriğinin geçtiğimiz yıllara göre

azaltıldığı görülmektedir. Konuda örnek soru sayısı oldukça azdır, etkinlikler

geçmiş yıllara göre azaltılmıştır.

9. Sınıf- Girişimcilik

Yayınevi: Sistem Ofset Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

Yazarlar: Emine BAŞAR

Bu bölümde Ortaöğretim Girişimcilik Ders kitabının incelenmesi sonucunda

ortaya çıkan, kitapta yeni müfredatın gerici yönelimlerini gösterebilecek

örneklerden bazılarına yer verilmektedir.

Kitapta dinin toplumun tüm kurumlarını etkilediği, büyük oranda

değiştirdiği ve yönlendirdiği belirtilmektedir. Bu açıklama laiklik ilkesi ile

ters düşmektedir.

Kitapta insanlığa ait evrensel değerler din kavramıyla pekiştirilmekte,

sonrasında İslam dinine yönlendirme yapılmaktadır. Kitapta İslam dininin

insanlara dünyayı imar etme ve kalkındırma gibi bir görev yüklediği iddia

edilmekte, aslında bunun ötesine geçilerek imar ve kalkınma terimleri ile

de tarif edilebilecek uygarlığın gelişimi dinle ilgili bir nedenselliğe

oturtulmaktadır.

Kitaba gözle görünür bir piyasacılık dili hakimdir. Kitapta piyasacılığın

gelişmesinin yasal, siyasi ve idari ortamların etkisi ile mümkün olduğu

belirtilerek piyasacılık fikrine aykırı düşüncelerin piyasacalığın önüne engel

olacağı işlenmektedir.

Kitapta piyasacılığın desteklenmesi gerektiği bunun vergi oranlarının

azaltılarak mümkün olacağı işlenmektedir.

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 28

Page 29: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

Kitapta Ekonomi başlığında sermaye kazançlarının arttırabilmesi için vergi

teşviklerinin sağlanması ve vergi oranlarının düşürülmesi gerektiği

işlenmektedir.

Kitapta işsizlik sorunu esas olarak girişimcilerin az olmasıyla

ilişkilendirilmekte (s.40), kapitalizmin yapısal bir sorunu olan işsizlik

başlığında sermayenin rolünün üzeri örtülmektedir. Kitapta çeşitli yerlerde

girişimcilik işsizlik ve gelir adaletsizliği sorununun çözümü olarak

gösterilerek bir yanılsama yaratılmaktadır.

Kitapta kamudaki fazla personelin azaltılmasıyla kalan personelin mali ve

sosyal haklarının iyileştirileceği yönünde verilen bilgi (s.41), kamudaki

özelleştirmeyi bilinçli bir şekilde pekiştirmekte ve bu konudaki gerçekliği

çarpıtmaktadır. Kitapta yine kamuda çalışan personelin mali ve sosyal

haklarının iyi olmamasının gerekçesinin kamu emekçilerinin fazla olmaları

şeklinde sunulması, politik amaçlarla sistemin kusurlarını örtmek için

öğrencilere gerçek dışı bilgiler sunmak anlamına gelmektedir.

Kitapta özgür ve demokratik ülke olabilmenin koşulu serbest ekonomiyi

benimsemiş olmak olarak yansıtılmaktadır (s.55).

Kitapta ticari olmayan hizmetler anlatılırken, ‘’devlet okullarında verilen

eğitim para ile görülse bile kar amacı yoktur ve kamu yararı güdülerek

verilmektedir’’ (s. 135) ifadeleri yer almaktadır. Bu ifadeler eğitimin

özelleştirilmesi, paralı eğitimin meşrulaştırması amacını taşımaktadır.

Devlet okullarında sağlanan parasız eğitim Anayasal çerçevede

tanımlanmıştır ve “kâr amacı taşımamak” gibi öznel bir yargı ile

örtülemeyecek bir “tüm yurttaşlar için temel eğitim hakkı”nı temel

almaktadır.

Kitapta kamu işletmelerinin genel amacının topluma hizmet götürmenin

yanında özel girişimciliğe rehberlik yapmak, sermaye birikimine önderlik

etmek olduğu aktarılıyor. Sonrasında kamu işletmelerinin güncel

politikalara araç olması nedeniyle zarar ettiği ve verimsiz olduğu iddiaları

kitapta yer alırken, bir sınıfsal - politik tercih olan özelleştirmeler, objektif

bir zorunluluk olarak sunulmaktadır. Kitapta bu iddianın güçlendirilmesi için

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 29

Page 30: İNCELEME AKP müfredatının, bu müfredat doğrultusunda ...1).pdfbenzer/ortak özellikler hücre, DNA ve biyokimyasal süreçler gibi niteliklere dayanmaktadır. ... iskeleti kimi

başka ülkelerde de benzer durumun yaşanmasından ötürü kamu

hizmetlerinin özelleştirildiği belirtiliyor. Sonrasında yine Türkiye’de

özelleştirmeye gidilmesinin gerekçeleri anlatılmakta, gerekçelerden birinin

servetin geniş kitlelere yayılmasına ortam hazırlamak olduğu iddia

edilmekte, özelleştirmelerle kamu mallarının yağmalanmasının üstü

örtülmektedir.

Kitapta Atatürk’ün yatırım politikasının temelinde “ılımlı devletçilik” ilkesi

olduğu belirtilerek ılımlı devletçiliğin devletin özel kesim işletmelerinde

denetleyici, yönlendirici ve teşvik edici işlevi olduğu iddia edilmekte

(s.187) Atatürk üzerinden piyasacılık fikri güçlendirilmeye çalışılmaktadır.

Kitapta yine Atatürk’ün girişimcilik ile ilgili düşünceleri üzerinden yapılan

değerlendirmelerle devletin sadece eğitim, alt yapı yatırımları ile

sınırlandırılması gerektiği değerlendirmesi yerleştirilmektedir. Açıktır ki bu

değerlendirme, objektif ve bilimsel bir gerekçelendirmeyi değil, bir sınıfsal

politik tercihi anlatmaktadır.

20 Ekim 2017

Aydınlanma Hareketi

2017 İlk ve Orta Öğretim Ders Kitapları Çalışma Komisyonu

İNCELEME: Müfredat doğrultusunda hazırlanmış ders kitaplarındaki... Sayfa 30