müzik-11 · 2015. 11. 18. · 2. aralıklar 9. Ölçü kavramı (aksak Ölçüler) 3. tonalite 10....
TRANSCRIPT
müzik-11
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 17.12.2009 tarih ve 240 sayılı kararı ile kabul edilen
Müzik Dersi 9-12. Sınıflar Öğretim Programına uygun hazırlanmıştır.
Ankara, 2015
İsmet Erdem EFE
müzik-11Ortaöğretim 11. sınıf müzik ders kitabı
müzik-11İsmet Erdem EFE
110 Sayfa 16x24cm
1. İstiklâl Marşı 8. Müzik Tarihi2. Aralıklar 9. Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)3. Tonalite 10. Farklı Sanat Dallarında Müzik4. Majör ve Minör Akorlar 11. Gençlik Konulu Şarkılar5. Şarkı ve Türkülerde Atatürk 12. Müzik Formları6. Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz 7. Geleneksel Türk Müziği
ISBN 978-975-00382-4-2
1.Baskı: Şubat 20152.Baskı: Ekim 2016
Dil Yönünden İnceleyenMustafa EFE, Ahmet NAZLIOĞLU
Nota & Dizgi & Tasarımİsmet Erdem EFE
© Bu kitabın her türlü yayın hakkı yazarına aittir. Yazarın izni olmadan, eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç olmak üzere hiçbir şekilde kitabın tümü veya bir kısmı yayınlanamaz ve çoğaltılamaz.
İletişimhttp://[email protected]
Baskı:SAGE Yayıncılık Rek.Mat.San.Tic.Ltd.Şti.http://www.bizimdijitalmatbaa.com(312) 341 00 02Sertifika No: 14721
Öğretmenim Dr. Salih AYDOĞAN’a...
Müzik, matematik ve fiziğin işitsel hâle gelerek somutlaştığı bir olgudur. Şarkı dinle-diğimizde, söylediğimizde ya da çaldığımızda çok basit bir işlevin gerçekleştiğini düşünü-rüz. Aslında olay bu kadar basit değildir. Bir ezgide seslerin sürelerini (uzunluk-kısalık ve ölçülendirmesini) incelediğimizde matematik; seslerin frekansını ve tınısını inceledi-ğimizde fizik; sözlerin birbirine ve ezgiye uyumunu incelediğimizde edebiyat; ritme uy-gun hareket ettiğimizde beden eğitimi; bizde uyandırdığı duyguyu dikkate aldığımızda ise psikoloji biliminden yararlanıldığını görürüz. Bilim insanlarının aktardıkları bilgiye göre müzik yapan bireylerin beyinlerinin her iki yarımküresi aynı anda çalışmaktadır. Bu açıdan bakıldığında müziği önemsememek pek de gerçekçi bir davranış olmasa gerek.
“Düşündüğünün üstüne düşünebilen” insanın yaşamı ile eş tarihe sahip olan; tan-rılardan geldiği düşünülen müzik, çağlar içerisinde büyü amaçlı kullanımdan, tanrıya yakarmaya; yaşadığı olayları anlatma isteğinden, duygularını dışa vurmaya kadar bir çok nedenle kullanılmıştır. Müzik hem bir sanat hem de bir bilimdir. Dünyanın her ye-rinde kullanılabilen evrensel bir dildir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Nasıl ki resim renklerin birleşmesinden, şiir kelimelerin kaynaşma-sından oluşuyorsa müzik de seslerin, duygu ve düşüncelerin belli bir estetik anlayışa göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır.
Ülkemiz örgün eğitim sisteminde birinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar, haftada bir ders saati müzik dersi işlenmektedir. Ortaöğretim 9, 10, 11 ve 12. Sınıflar Müzik Dersi Öğretim Programı’nın yenilenmesi ile eski program yürürlükten kalkmıştır. Mev-cut kitaplar yeni öğretim programını karşılayamaz hâle geldiğinden dersin işlenmesinde kaynak sıkıntısı meydana gelmiştir. Elinizdeki çalışma, süreçte faydalı bir kaynak olması amacı ile müzik dersi öğretim programındaki 11.sınıf kazanımlarının tamamını içerecek şekilde oluşturulmuştur. Derste yapılan etkinlikler ve ödevler bölüm sonlarındaki çalış-ma sayfalarına yapılabilir. Bu yönüyle ders için ayrıca bir müzik defterine ihtiyaç kal-mayacaktır.
Eserin hazırlanmasında yardımcı olan Mustafa Efe ve Ahmet Nazlıoğlu’na, kita-bın oluşturulmasında katkıları bulunan müzik öğretmeni meslektaşım Hakan Dutar’a, SAGE Yayıncılık yetkili ve çalışanlarına teşekkür ederim.
Tüm öğretmen ve öğrencilere faydalı olması dileği ile...
SUNUŞ
İÇİNDEKİLER
Müzik Dersi 11.Sınıf Kazanımları ve Konuların Oluşturulması.... 8 1. İstiklâl Marşı.................................................................................. 15 2. Aralıklar......................................................................................... 23 3. Tonalite......................................................................................... 33 4. Majör ve Minör Akorlar.................................................................. 43 5. Şarkı ve Türkülerde Atatürk.......................................................... 51 6. Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz.................................................... 57 7. Geleneksel Türk Müziği................................................................ 67 8. Müzik Tarihi................................................................................... 75 9. Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)...................................................... 8710. Farklı Sanat Dallarında Müzik...................................................... 9711. Gençlik Konulu Şarkılar................................................................ 9912. Müzik Formları.............................................................................. 103 Kaynakça...................................................................................... 108
8
11.SINIF MÜZİK DERSİ KAZANIMLARI
11 KAZANIMLAR ETKİNLİK ÖRNEKLERİ AÇIKLAMALAR
Bu kazanımla öğrenciler,
SÖYLEM
E -‐ Ç
ALMA
A1. İstiklal Marşı’nı çalgısıyla çalar.
Öğrencilere İstiklal Marşı’nın sol minör
tonalitesinde yazılmış notaları verilir. Si , mi² , fa#, do#¹, do#² değiştirici işaretleri ile fa² ve sol² notalarının çalacağı çalgıda nasıl gösterildiği vurgulanır. Süre değerleri de (triole, çift nokta, noktalı sekizlik –on altılık) dikkate alınarak İstiklal Marşı’nı çalmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.
[!] İstiklal Marşı’nı seslendirme çalışmasına derslerde zaman zaman yer verilmelidir.
A2. Gençlik konulu marş/şarkı dağarcığını geliştirmeye istekli olur.
Öğretmen, öğrencilere insan sevgisi, yurt sevgisi, kardeşlik duygusu ve yaşama sevincini içeren konu-‐larda duygu ve düşüncelerini söyleme ortamı hazır-‐lar. Bu konulardaki marşlar/şarkıların notaları ve sözlerinin yazılı olduğu çalışma yapraklarını hazırlayarak dağıtır. Dağarcıklarına eklemek üzere bu marş ve şarkılarla seslendirme çalışmaları yapılır.
[!] Bu marşlar önemli günlerde ve haftalarda da seslendirilmelidir.
A3. Üç sesli eserleri seslendirir.
Öğrenciler ses sınırlarına ve/veya çalgı gruplarına göre üç gruba ayrılır. Üç sesli eserlerden oluşan çalışma yaprakları gruplara dağıtılır. Gruplar kendi partilerini çalıştıktan sonra diğer gruplarla birlikte seslendirme çalışmaları yapılır.
A4. Türk müziği makamlarından örnekler seslendirir.
Türk müziği makamlarında bestelenmiş, öğrencilerin seviyelerine ve ses sınırlarına uygun seçkin örnekler hazırlanarak seslendirme çalışmaları yapılır.
Χ “Dinleme” öğrenme alanı B7 kazanımla ilişkilendirilmelidir.
A5. Atatürk ile ilgili marşlar/şarkılardan örnekler seslendirir.
Atatürk’ü konu alan marşlar/şarkılar seçilerek bu eserleri seslendirmeye yönelik etkinlikler düzenlenir.
[!] Atatürk’ü Anma Haftası’nda, belirli günlerde ve haftalarda seslendirilmelidir.
A6. Temel durumdaki majör-‐minör akorları seslendirir.
Akorların yapısı açıklanır. Sınıf üçe bölünerek öğrenilen tonalitelerde akor seslendirilir. Öğrenci-‐lerin akoru seslendirirken birbirlerini dinleyerek çoksesliliğİ hissetmeleri sağlanır. Öğrenilen tonalitelerdeki akor sesleri çalgılarla çalınır.
[!] Üç sesli akorlar verilmelidir. Χ “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C3 kazanımla ilişkilendirilmelidir.
DİNLEME
B1. Majör-‐minör akorları ayırt eder.
Klavyeli bir çalgıyla temel durumdaki majör-‐minör akorlar çalınır. Öğrencilerin iki farklı tınıyı ayırt etmelerine yönelik duyma çalışmaları yapılır.
[!] Majör ve minör tonalitelerin etkileri açıklanmalıdır. Χ “Söyleme-‐Çalma” öğrenme alanı A6 ve “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C3 kazanımla ilişkilendirilmelidir.
B2. Romantik Dönem bestecilerinin eserlerini dinlemeye istekli olur.
Öğrencilerden Romantik Dönem bestecileri ile ilgili araştırma yaparak elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir. Bestecilerin eserlerinden oluşan dinleti etkinlikleri düzenlenir.
[!] DVD, VCD, poster, fotoğraf vb. materyaller hazır olmalıdır. Χ “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.1. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
B3. Dinlediği müzik eserleri arasından Çağdaş Dönem bestecilerine ait olanları ayırt eder.
Öğrencilerin Çağdaş Dönem bestecilerinin (Debussy, Ravel, Schönberg, Orff, Stravinsky, Hindemith, Gershwin vb.) eserlerinden seçkin örnekler dinletilerek Çağdaş Dönem müziği tanıtılır. Öğretmen, diğer dönem bestecilerinin eserleri ile Çağdaş Dönem bestecilerinin eserlerini birlikte dinletir. Öğrencilerden bu eserlerin içerisinden Çağdaş Dönem bestecilerine ait olan eserleri ayırt etmeleri istenir.
[!] DVD, VCD, poster, fotoğraf vb. materyaller hazır bulundurulmalıdır. Χ “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D3 kazanımla ilişkilendirilmelidir.
B4. Dünyanın farklı bölgelerindeki müziklerden arşiv oluşturur.
Öğrencilerden, dünyanın farklı bölgelerinin (Uzak Doğu, Afrika, Amerika, Akdeniz vb.) müziklerini araştırarak arşiv oluşturmaları istenir. Hazırlanan arşiv dinleti yapılarak sunulur.
[!] DVD, VCD, poster, fotoğraf vb. materyallerden yaralanılmalıdır.
9
11.SINIF MÜZİK DERSİ KAZANIMLARI
11 KAZANIMLAR ETKİNLİK ÖRNEKLERİ AÇIKLAMALAR
Bu kazanımla öğrenciler,
DİNLEME
B5. Dinlediği Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserlerini tanır.
Türk halk müziği ozanlarının ve âşıklarının eserleri öğrencilere dinletilir. Bu eserlerin özellikleri (yöresellik, hangi ayak/makamda olduğu, hikâyesi vb.) vurgulanır. Öğrencilerden dinledikleri ezgilerin hangi ozanlara ve âşıklara ait ezgiler olduğunu söylemeleri istenir.
D.8.kazanımla ilişkilendirilmelidir.
B6. Dinlediği sonat, konçerto, senfoni biçimlerini tanır.
Öğretmen, müzik biçimlerinden sonatı tanıtır (Exposition=sergi, Development=gelişme, Re-‐exposition= serginin tekrarı). Konçerto ve senfoni biçimlerinin içeriği hakkında bilgi verir. Seçkin örneklerden dinletiler düzenlenerek pekiştirici çalışmalar yapılır.
[!] L. V. BEETHOVEN’ın “Ay Işığı Sonatı” ve “İlkbahar Sonatı”, A. DVORAK’ın “Yeni Dünya Senfonisi”, P. I. TCHAIKOVSKY’nin “Si Minör Piyano Konçertosu” dinletilebilir. [!] Dinletilen eserlerin somutlaştırılabilmesi için mutlaka görsel materyallerden (grafik, şema vb.) de faydalanılmalıdır. “Müzik Kültürü” öğrenme alanı D.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
B7. Dinlediği Türk müziği makamlarını tanır.
Öğretmen, Türk müziği makamlarının çeşitliliği hakkında bilgi verir. Örnek makamlarda hazırlanmış eserlerin kayıtlarıyla dinleti etkinlikleri düzenleyerek dinletilen makamları tanımaları sağlanır.
[!] Nihavent, mahur ve kürdilihicazkâr makamlarının özellikleri açıklanmalıdır. “Söyleme-‐Çalma” öğrenme alanı A.4. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
MÜZİKS
EL ALG
I ve BİLG
İLEN
ME
C1.Yatay ve dikey artık dörtlü-‐eksik beşli aralıkları tanır.
T4’lü aralığın K2’li artırıldığında oluşan aralığa artık dörtlü, T5’li aralığın K2’li eksiltildiğinde oluşan aralığa eksik beşli aralığı olduğu dizek üzerinde gösterilir. Öğrencilerden değişik sesler üzerine artık dörtlü ve eksik beşli aralıkları yazmaları istenir.
Öğretmen, klavyeli bir çalgıyla artık dörtlü ve eksik beşli aralıkları (yatay ve dikey) duymaya yönelik çalışma yapar.
C2.Yatay ve dikey altılı-‐yedili aralıkları tanır.
Öğrencilere yatay ve dikey aralıklar hatırlatarak küçük altılı (K6’lı), büyük altılı (B6’lı), küçük yedili (K7’li) ve büyük yedili (B7’li) aralıklarının oluşumları gösterilir. Bu aralıkları kapsayan müziksel okuma ve yazma çalışmaları yapılır.
C3.Temel durumdaki majör-‐minör akorları oluşturur.
Öğretmen dizi üzerinde 1, 3 ve 5. dereceleri üst üste yazar. Majör akorların (M) ve minör akorların (m) oluşumlarını gösterir. Yazılan akorları klavyeli bir çalgıyla çalarak majör ve minör temel durumdaki akorların tınılarını duymaya yönelik çalışma yapar. Majör-‐minör tını verildikten sonra, öğretmen değişik sesler üzerine kurulmuş temel majör-‐minör akorları çalar. Temel majör-‐minör akorların kuruluş kurallarını uygulayarak (Majör: B3 + K3, minör: K3 + B3) farklı sesler üzerine akor oluşturma çalışmaları düzenlenir.
“Söyleme-‐Çalma” öğrenme alanı A.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
C4.Diyez ve bemol sırasına göre şarkının tonalitesini belirler.
Tahtaya diyez (fa,do,sol,re,la,mi,si) ve bemol (si,mi,la,re,sol,do,fa) sırası yazılır. Diyez ve bemol sırasına göre tonalitelerin nasıl bulunacağı gösterilir. Öğretmen hazırladığı çalışma yaprağındaki şarkıların tonalitelerini bulmaya yönelik etkinlikler düzenler.
[!] Seçilen şarkılar üç diyezli ve üç bemollü majör-‐minör tonalitelerle sınırlandırılmalıdır.
10
11.SINIF MÜZİK DERSİ KAZANIMLARI
11 KAZANIMLAR ETKİNLİK ÖRNEKLERİ AÇIKLAMALAR
Bu kazanımla öğrenciler,
MÜZİKS
EL ALG
I ve BİLG
İLEN
ME
C5.Eserin tonalitesini belirlenen tonaliteye aktarır.
Öğretmen, seçilen bir eseri öğrencilerin ses sınırını aşan bir tonaliteden çalarak seslendirmelerini ister. Bu eseri ses sınırlarına uygun seslendirebilmeleri için neler yapabileceklerini açıklayarak izleyecekleri yolları aşağıdaki gibi sıralar: • Çaldığı eserin tonalitesini söyler. • Tonalitenin aldığı ses değiştirici işaretler belirlenir. • Öğrencilerin ses sınırlarına uygun tonalitede çalarak seslendirme çalışmaları yapılır. • Aktarım (transpoze) yapılacak tonalite belirlenir. • Belirlenen tonalitenin ses değiştirici işaretleri ve karar sesi belirlenir. •Eserin yapısı bozulmadan belirlenen tonalitede yazılır ve seslendirilir.
[!] Öğretmen aktarımı (transpoze) açıklamalıdır.
C6.Aksak ölçüleri tanır. Aksak ölçüler tanıtılır. 5/8’lik (2+3, 3+2), 7/8’lik (2+2+3, 2+3+2, 3+2+2) ve 9/8’lik (2+2+2+3, 2+2+3+2, 2+3+2+2, 3+2+2+2) aksak ölçülerin yapılanmaları tahtaya yazılır. Bu ölçülerin vuruşları gösterilir. Öğrenciler 5/8’lik, 7/8’lik ve 9/8’lik eserleri seslendirirken vuruşlarını yaparlar.
MÜZİK KÜ
LTÜRÜ
D1.Romantik Dönemin genel özelliklerini açıklar.
Öğretmen, Romantik Dönemle ilgili görsel ve işitsel kayıtları sınıfta izleterek çalgıların gelişimi (bakır-‐tahta üflemelilerin, piyanonun gelişimi vb.), orkestraların büyümesi, besteci ve eserleri hakkında bilgi verir. Kültürel ve sanatsal değişimin dönem müziğine etkisi vurgulanır.
[!] Öğretmen, fotoğraflar ve posterler gibi materyallerle de konuyu desteklemelidir. Χ “Dinleme” öğrenme alanı B.2. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
D2.Barok, Klasik ve Romantik dönemi genel özellikleri açısından karşılaştırır.
Sınıf üç gruba ayrılır: •Dersten bir hafta önce konular gruplara dağıtılır. •Her gruptan dönem özellikleri, besteciler ve eseri ile ilgili ses-‐görüntü kayıtları, fotoğraflar vb. materyal-‐lerden yararlanarak sunum yapmaları istenir. •Grup sözcüleri benzer-‐farklı yönleriyle dönemlerle ilgili çıkarımlarda bulunarak arkadaşlarıyla paylaşırlar.
D3.Çağdaş Dönemin genel özelliklerini açıklar.
Öğrencilerden Çağdaş Dönem müziğindeki değişimler (tartım, ezgi, armoni ve doku) ve akımlar (son romantikler, empresyonizm, ekspresyonizm, jazz ve halk müziğinin etkileri vb.), bu akımların sembolleri olan besteci ve eserlerini araştırarak elde ettiği bulgularla sunum yapmaları istenir.
[!] Görsel ve işitsel materyallerden yararlanılmalıdır. Χ “Dinleme” öğrenme alanı B.3. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
D4.Tarihsel süreç içinde kültürel, sanatsal ve toplumsal gelişmelerin Çağdaş Dönem müziğine etkilerini değerlendirir.
Öğrencilerden, sanayileşmenin getirdiği bunalımlar, toplumsal yaşam düzeni, savaşın yol açtığı yoksulluklar, tehlikeler vb. değişimlerin Çağdaş Dönem müziği ve bestecilerine etkilerini araştırarak elde ettikleri bilgilerle sunum yapmaları istenir.
Χ “Dinleme” öğrenme alanı B.3. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
D5.Uluslararası sanat müziği tür-‐biçimlerini ayırt eder.
Öğrencilerden, uluslararası sanat müziği tür-‐ biçimlerinin sınıflandırılmasını (süit, opera, sonat, rondo, konçerto, senfoni vb.) araştırarak bu türlere ait örnek dinletilerle uluslararası sanat müziği tür-‐biçimlerini ayırt etmelerine yönelik sunum yapmaları istenir.
[!] Öğretmen, tür-‐biçimlerin yapısal özellikleriyle ilgili bilgiler vermelidir. Χ “Dinleme” öğrenme alanı B.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
11
11.SINIF MÜZİK DERSİ KAZANIMLARI
11 KAZANIMLAR ETKİNLİK ÖRNEKLERİ AÇIKLAMALAR
Bu kazanımla öğrenciler,
MÜZİK KÜ
LTÜRÜ
D6.Türk müziği tarihi klasik sonrası dönem hakkında araştırma yaparak dönem bestecileri ve eserlerinden örnekler sunar.
Öğrencilerden, Hamamizade İsmail Dede Efendi’den sonra başlayıp Sadettin Arel’e kadar geçen dönemi (Türk müziği tarihi klasik sonrası dönem) araştırmaları, dönem bestecileri ve eserlerinin yer aldığı resim, fotoğraf ve ses kayıtlarından oluşan materyallerle sunum yapmaları istenir. Bu dönemin eserlerinin seçkin örneklerinden hazırlanmış ses kayıtlarından yararlanılarak dinleme etkinlikleri düzenlenir.
[!] Hacı Arif Bey, Şevki Bey, Tamburi Cemil Bey, Sadettin AREL, Sadettin KAYNAK, Münir Nurettin SELÇUK araştırılmalıdır.
D7.Türk halk müziği eserlerinden dağarcık oluşturur.
Türk halk müziğinin örnek eserleri, yöre özellikleri vurgulanarak dinletilir. Öğrencilerden dinledikleri türkülerden dağarcık oluşturmaları istenir.
Χ “Dinleme” öğrenme alanı B.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
D8.Ozanların ve âşıkların Türk halk müziğine katkılarını açıklar.
Öğrencilerden, ozanlık, âşıklık geleneğinin kültürümüze ve sanatımıza etkileri ve Türk halk müziğine katkılarını araştırarak sunum yapmaları istenir. Oğuzlar döneminden, Dede Korkut, 16.yy.’da âşık Kerem, Köroğlu vb., 17.yy.’da Karacaoğlan, Gevheri, âşık Ömer vb., 19.yy.’da âşık Dertli, Erzurumlu Emrah, Seyrani, Dadaloğlu, Sümmani vb., yakın tarihimiz ve günümüzde âşık Veysel, âşık Daimi, Dursun Ceylani vb., ayrıca saz şairi olmadığı hâlde şiirleri halk müziğine konu olan Yunus Emre, Pir Sultan Abdal vb. ozanların ve âşıkların eserlerinden örnekler verilerek tanıtılır.
Χ “Dinleme” öğrenme alanı B.5. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
D9. Atatürk’ün müzik görüşleri doğrultusunda yurt dışına gönderilen sanatçılara ve bu sanatçıların eserlerine örnekler verir.
Öğrencilerden, yurt dışına gönderilen sanatçıların (A.Adnan SAYGUN, C.Reşit REY, U.Cemal ERKİN, H.Ferit ALNAR, N.Kazım AKSES) biyografisini araştırarak elde ettikleri bulgularla sunum yapmaları istenir. Sanatçıların eserlerinden oluşan dinleti etkinlikleri düzenlenir.
MÜZİKS
EL YAR
ATICILIK
E1.Oluşturduğu ezgiye uygun ritim eşliği düzenler.
Öğrencilerden bildikleri ölçü sayıları ve nota değerlerini kullanarak ezgi oluşturmaları ve seslendirmeleri istenir. Öğretmen, öğrencilere “Ezgilerinizin nasıl bir ritim eşliği olmalı?”, ”Hangi ritim çalgıları kullanılmalı?”,”Neden?”gibi sorular yönelterek bu doğrultuda ritim eşliği yazma ve uygulama çalışmaları yaptırır.
[!] Yazılacak ritim kalıpları öğrenilmiş süre değerlerinden oluşmalıdır. Χ “Müziksel Algı ve Bilgilenme” öğrenme alanı C.6. kazanımla ilişkilendirilmelidir.
E2.Müziği diğer sanat dalları içinde kullanır.
Müziğin sanat dalları içindeki yeri ve önemi vurgulanır. Öğrencilerden, sanat etkinliklerinde (resim sergisi, şiir dinletisi, tiyatro ve dans gösterisi vb.) kullanılmak üzere uygun müzik türleri hazırlamaları istenir.
E3.Millî bilinç kazanmaya yönelik ezgi oluşturur.
Öğrencilerden, millî birlik ve beraberlik konulu şiirler bulmaları istenir. Bulunan şiirler üzerinde ezgi oluşturmaları ve oluşturdukları ezgilerini herhangi bir ses kayıt cihazına kaydederek sınıf ortamına getirmeleri istenir. Öğretmen, gelen ezgileri sınıfta dinletir ve en beğenilen ilk üç ezgiyi seçer. Bu ezgilerin seslendirmelerine yönelik etkinlikler düzenler.
[!] Öğretmen marşlardaki ritmik ve melodik yapılanmalar hakkında bilgi vermelidir. [!] Seçilen ezgiler öğretmen tarafından notaya alınıp sınıf panosunda sergilenebilir. [!] Öğretmen seçilen ezgilerin belirli günlerde ve haftalarda Sunulması-‐na yönelik etkinlikler yapılmalıdır.
E4.Millî kültür ögelerimizi yansıtan, bu ögelerle ilgili müzikal unsurlar içeren törenleri tanımaya ve kutlamalara katılmaya istekli olur.
Öğrencilerden, millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kutlamaları (kurtuluş günleri vb.) araştırmaları istenir. Bu araştırmayı sunmaya yönelik etkinlikler düzenlenir.
[!] Canlandırmayla ilgili ortam ve koşullar hazır bulundurulmalıdır. [!] Canlandırma yaparken ilgili yöreye ait halk türkülerinden yararlanılır.
12
KAZANIMLARIN KONULARA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
İstiklâl Marşı
A1
1
Aralıklar2
Majör ve Minör Akorlar
A3 B1A6 C3
B5 D8D7 E4
C1 C2
C4 C5
* *
* Atatürkçülük ile ilgili kazanım
4
Şarkı ve Türkülerde Atatürk5
Tonalite3
Ozanlarımız ve HalkMüziğimiz6
A5 D9 E3
A4 B7 D6
Geleneksel Türk Müziği7
13
KAZANIMLARIN KONULARA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
Müzik Tarihi8
Farklı Sanat DallarındaMüzik
C6 E1
B6 D5
10
Gençlik Konulu Şarkılar
D1 D4B2 D2B3 D3
11
Müzik Formları12
Ölçü Kavramı(Aksak Ölçüler)
E2
A2
9
Hafta Konu1 İstiklâl Marşı
2
3
4 Aralıklar
5
6
7 Tonalite
8
9 Majör ve Minör Akorlar
10
11 Şarkı ve Türkülerde Atatürk
12
13
14 Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
15
16
17 Geleneksel Türk Müziği
18
Hafta Konu1 Müzik Tarihi
2
3
4
5 Ölçü Kavramı(Aksak Ölçüler)
6
7
8 Farklı Sanat Dallarında Müzik
9
10
11
12
13 Gençlik Konulu Şarkılar
14
15
16
17 Müzik Formları
18
1.DÖNEM 2.DÖNEM
KONULARIN HAFTALARA DAGITILMASI
1. dönemin 19 hafta olması durumunda ilk haftada “bilgilendirme” başlığı ile dönem içerisinde işlenecek konular, yapılacak etkinlikler, ölçme-değerlendirme süreci hakkında bilgi verilebilir. 2. Dönemin 19 hafta olması durumunda, son haftada “değerlendirme” başlığı ile yılın genel bir değerlendirmesi yapılabilir.
-
15
1 İstiklâl Marşı
Bu ünitede İstiklâl Marşı’mızın çalgı ile çalınması yönelik çalışmalar yer almaktadır. Çalgı olarak herkesin elinde bulunması nedeniyle soprano do blokflüt tercih edilecektir. Biz kısaca blokflüt ifadesini kullanacağız.
Başlangıçta çok zor gibi görünse de düzenli çalışma ve sabır göstererek İstiklâl Marşı’nı blokflüt ile çalabilirsiniz.
Aşağıda blokflüt hakkında kısa bilgi verilmiştir.
İstiklâl Marşı
14243
14243
SO
L E
LS
AĞ
EL
Başparmak
Başparmak
İşaret Parmağı
Orta Parmak
Yüzük Parmağı
İşaret Parmağı
Orta Parmak
Yüzük Parmağı
Serçe Parmak
Flüte desteksağlamak için
Yarı Açık
Kapalı
Açık
Flütte Deliklerin Kullanımı
Yukarıda flütün delikli bölümleri gösterilmektedir. Parmakların olması gere-ken yerde bulunmasına; delikler kapalı konumda gösterilmişse ilgili deliklerin parmaklarınız ile iyice kapatılmasına; yarı açık konumda ise öğretmeninizin gösterdiği biçimde kapatılmasına özen gösteriniz.
Bunlara dikkat etmediğiniz takdirde seslerin temiz ve doğru oluşmadığını duyacaksınız.
16 İstiklâl Marşı
İstiklâl Marşı’nın sol minör tonalitesinde yazılan notaları aşağıda verilmiştir.
& bb
4
4œ
KorkÇat
œ œ œ .œ# œmama
sönkur
mezban
buo
şala
.˙ œfakyım
larçeh
œ , œ .œ œ .œn œ
dare
yüni
zeney naz
allı
sanhi
- - - - - - -- - - - - - - -
& bb4
.˙ , œ œ# œ3
cak,lâl,
SönKah
mera
denman
œ . .œ Rœ .œ œ#
yurır
dukı
munma
üsbir
tüngül
.œ,
œ .œ œ .œ œ .œ œ
dene
tübu
tenşid
endet
sonbu
oce
caklâl
OSa
- - - - - - - -- - - - - - -
& bb7 œœ œn œ œ œ3
bena
nimol
milmaz
ledö
tikü
.˙,
œ œ# œ3
min,len
yılkan
dıla
zırı
œ œ.œ œ œ œ œ
3
dırmız
parson
lara
yahe
caklâl
Ohak
bekı
- - - - - - - - -- - - - - - - - - -
& bb ..10
œ
,
. .œ ,Rœ .œ œ
nimdır
dirHak'
oka
beta
nimpan
.œ œ .œ œ œœ
milmil
lele
titi
minmin
diris
antik
.˙cak.lâl.
- - - - - -- - - - - -
İstiklâl Marşı
Şiir: Mehmet Akif ERSOYMüzik: Osman Zeki ÜNGÖR
Q*
* *
*
*
*: 1.Kıta nefes yerleri: 2.Kıta nefes yerleri
)
Notaları inceleyiniz. Değiştirici işaret alan sesler hangileridir?
Si bemol, Mi2 bemol, Fa diyez, Do1 diyez ve Do2 diyez sesleridir.
Değiştirici işaret almayan İnce sesler hangileridir?
Fa2 ve Sol2 sesleridir.
17İstiklâl Marşı
Bu seslerin blokflütte nasıl elde edildiğini inceleyiniz. İlk sırada birinci ok-tavda, ikinci sırada ise ikinci oktavda bulunan seslerin nasıl elde edildiği gös-terilmiştir.
Öğretmeninizle birlikte seslendirme çalışmaları yapınız.
===&5# ===& 5# ===& 5b
===& 5# ===& 5b===&
5
===&5
DO1
DO2 Mİ2 FA2 SOL2
FA Sİ
b
b
#
##
18 İstiklâl Marşı
İstiklâl Marşı notalarını süre değeri bakımından inceleyiniz. Bunu yaparken bir önceki yılın bilgilerini hatırlamaya çalışınız.
Şekillerdeki her bir kare 1 çeyrek vuruş süresini betimlemektedir.
Alıştırmaları yaparken yapabileceğiniz bir hızda eşit hızda elinizle kutuları sayınız. Sayımlama yaparken parmağınız ile yine eşit aralıklarla sıraya doku-nunuz.
Dörtlük Nota Kümeleri
x x x xq
İstiklâl Marşı’nın ilk kıtasında yer alan bir vuruşluk heceleri işaretleyiniz.Dörtlük nota (1 vuruş) süresinde dört adet çeyrek süre bulunduğuna dikkat
ediniz. İlgili heceleri dört çeyrek vurarak çalışınız.
İstiklâl Marşı’ndaki bazı kelimelerin yerleri düzenli gösterim amacıyla bir üst satıra alınarak parantez içerisinde gösterilmiştir.
Noktalı Sekizlik + On Altılık Nota Kümeleri
q q. q q q q=
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. (O)
benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, (o)
benim milletimindir ancak.
19İstiklâl Marşı
İlgili kümeleri işaretleyiniz. Koyu renkli kutuları (3 adet) bir elinizle, açık renkli kutuyu (1 adet) ise diğer elinizle sayınız. Sayımlamanın eşit süreli ol-masına özen gösteriniz. Hece çiftlerini süre değerlerine dikkat ederek seslen-diriniz.
Nim hecesinin bağlı iki notada seslendirildiğine dikkat ediniz.
q.. x q e x x=
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. (O)
benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, (o)
benim milletimindir ancak.
Çift Noktalı Dörtlük + On Altılık Nota Kümeleri
İlgili kümeleri işaretleyiniz.Koyu renkli kutuları (7 adet) bir elinizle, açık renkli kutuyu (1 adet) ise diğer
elinizle sayınız. Sayımlamanın eşit süreli olmasına özen gösteriniz.Hece çiftlerini süre değerlerine dikkat ederek seslendiriniz.
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. (O)
benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, (o)
benim milletimindir ancak.
20 İstiklâl Marşı
Üçleme (Triole) Nota Kümeleri
Basit ölçülerde bir vuruşun, doğal olmayan üçe bölünmesine üçleme (tri-ole) adı verilir. Üçlemede, üç nota, eşit olarak bir vuruş içerisine eşit olarak yerleştirilir ve seslendirilir.
Üçleme çalışmalarında öğretmeninizin uyarılarını dikkate alınız.
Aşağıda bir vuruşun, önce iki eşit süreye bölümü sonra da üç eşit parçaya bölümü gösterilmiştir.
q q q q q q3
= =
Çalışmayı yaparken ilgili hece kümelerini işaretleyiniz ve bir vuruş süre değerine sığdırarak seslendiriniz.
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. (O)
benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, (o)
benim milletimindir ancak.
Üç vuruşluk nota süresine (noktalı ikilik) 10. sınıf kazanımları içerisinde işlendiğinden bu kitapta yer verilmemiştir.
İlgili çalışmaları önce bona yöntemi ile yapınız daha sonra blokflüt ile ça-lışınız. İlk başlarda zor gibi görünse de düzenli çalışma ile İstiklâl Marşı’nı blükflütte çalabildiğinizi göreceksiniz.
21İstiklâl Marşı
İstiklâl Marşı’nın ikinci kıtasını buraya yazınız. İlgili heceleri farklı renkli fosforlu kalem ile işaretleyiniz.
22 İstiklâl Marşı
23Aralıklar
2 Aralıklar
2.1 Tanımlar
Herhangi bir değiştirici işaret al-maksızın do dizisini yazalım. Oluş-turduğumuz dizi genel dizi ola-caktır. Do seslerini üst üste getirip kapalı bir çember oluşturduğumuz-da ise nota çemberi adını verdiği-miz yapı oluşur. Her bir komşu sesi incelediğimizde mi-fa ve si-do ses-lerinin yarım perde, diğer seslerin tam perdeden oluştuğuna dikkat ediniz.
2.2 Aralık
Genel dizideki yerleri bakımından iki ses arasındaki uzaklığa aralık denir. Aralıklar bulunurken iki aşamalı yol izlenir. 9 ve 10. sınıfta bu kavramlar detay-lı bir şekilde verildiği için tanımlar kısa tutulacaktır.
1.Aşama (Basamak Sayımı): Aralığı oluşturan ilk sesten son sese ka-dar kaç nota saydınız sorusunun cevabı bize basamak sayımını verir. Bu aşamada değiştirici işaretlerin bir önemi yoktur.
2.Aşama (Perde Sayımı): Aralığı oluşturan iki sesi arasında kaç adet tam ya da yarım perde var sorusunun cevabı bize perde sayımını verir. Değiştirici işaretler seslerin konumunu (dolayısıyla perde sayısını) değiştirdiği için dikkate alınmalıdır.
Aralıklar, bu iki aşamanın birleşmesiyle tanımlanırlar. Aralık ölçümü yapı-lırken önce basamak sayımı sonra perde sayımı yapmalısınız. Bunun nede-ni konunun ilerleyen bölümlerinde aktarılacaktır. Aralığı oluşturan sesler sıra ile çalındığında yatay aralık, aynı anda çalındığında ise dikey aralık oluşur. Aşağıda aynı aralığın yatay ve dikey olarak yazımı verilmiştir.
DO
RE
Mİ
FASOL
LA
Sİ
Frekans ArtarSes incelir
Dizekte notalar yukarı çıkar.
Frekans AzalırSes kalınlaşırDizekte notalar
aşağı iner.
===& 55 ===& 5
5
Yatay Aralık Dikey Aralık
24 Aralıklar
2.3 Artık Dörtlü Aralığı (+4’lü)
3 tam perdeden oluşan dörtlü aralık artık dörtlü aralık olarak adlandırılır.
Fa sesinden başlayarak genel dizide dört ses ilerlediğimizde si sesine ulaşırız.
Bir sonraki aşamada fa-si sesleri arasın-da kaç adet tam perde olduğunu sayınız.Aralığın 3 tam perdeden oluştuğunu göre-bildiniz mi?
Elde ettiğimiz iki adet bilgiyi tanımla birleştirelim. 3 tam perdeden oluşan dörtlü aralığın adı nedir? “Artık dörtlü aralığı”
Fa-si artık dörtlü aralığını yatay ve di-key olarak sol anahtarlı dizeğe yazalım.
Yeni örnek ile konuyu pekiştirelim. Do sesi üzerine artık dörtlü aralığı ku-ralım.
Do sesine (1) diyerek dört ses sayalım: Do (1), re (2), mi (3) ve fa (4) ara-dığımız ses fa sesidir. Do-fa aralığının perde sayımını yapalım. Do-re (tam), re-mi (tam) ve mi-fa (yarım) olmak üzere 2 tam ve 1 yarım perde elde ederiz.
Artık dörtlü aralığının 3 tam perdeden oluştuğunu hatırlayınız. Bunun ger-
çekleşmesi için fa sesine diyez ekleyerek bir yarım perde daha elde ederiz.
Fa Sol La Si1 2 3 4
Fa Sol La Si
TamTam Tam
===& 55===& 5
5
Yatay +4’lü Dikey +4’lü
Do Re Mi Fa Fa
Do Re Mi Fa
#
4’lü + 2 tam 1 yarım perde
4’lü + 3 tam perde144444444424444444443
Önce:
Sonra: +4
T4
===&5
55
# 5#123123123
w w
1 2 3 4
+4’lüTam Tam Tam
Yatay aralıklar, melodik aralık olarak adlandırılır. Sesler sıra ile çalınır ya da seslendirilir. Dikey aralıklar armonik aralık olarak adlandırılır. Dizekte üst üste yazılır ve sesler aynı anda çalınır ya da söylenir.
25Aralıklar
2.4 Eksik Beşli Aralığı (-5’li)
3 tam perdeden oluşan beşli aralık eksik beşli aralık olarak adlandırılır.
Bu aşamadan itibaren örnekler dizek üzerinde gösterilecektir. Si sesinden başlayarak genel dizide beş ses ilerleyelim.
====& 5
5
5
#
5
123123123123
w w w1 2 3 4 5
-5’liYarım YarımTam Tam
Fa sesine ulaşırız. Sonra si-fa aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydığı-mızda 2 tam 2 yarım perde (2 yarım perdeyi 1 tam perde olarak kabul ediniz.), toplamda 3 tam perde olduğunu buluruz.
====& 5
5
5
#
5
123123123123
w w w1 2 3 4 5
-5’liYarım YarımTam Tam
3 tam perdeden oluşan si-fa beşli aralığı, eksik beşli aralıktır.
La sesi üzerine eksik beşli aralığı kuralım.
La sesinden başlayarak genel dizi-de beş ses ilerleyelim. Mi sesine ula-şırız. Sonra la-mi aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydığımızda 3 tam 1 yarım perde olduğunu buluruz.
Perde sayımında fazla olan yarım perdeyi azaltmak için ikinci sesi yarım perde geri almamız gerekir. Mi sesine bemol eklediğimizde perde sayısı 3 tam perdeye dönüşecektir.
====& 5
5 5
5
b123123123123
www
1 2 3 4 5
Tam Tam TamYarım
====& 5
5 5
5
bb123123123123
www
1 2 3 4 5
-5’liTam TamYarım Yarım
Artık dörtlü ve eksik beşli aralığının 3 tam perdeden oluştuğuna dikkat ediniz. Aralıkların doğru adlandırılması için önce basamak sayımını yaparak “Kaçlı aralık?” sorusunu yanıtlayınız. Aksi hâlde aralığı yanlış adlandırabilirsiniz.
26 Aralıklar
2.5 Büyük Altılı Aralığı (B6’lı)
4 tam 1 yarım perdeden oluşan altılı aralık büyük altılı aralığı olarak adlandırılır.
Re sesinden başlayarak genel dizide altı ses ilerleyelim.
====&5
5 5
5
123123123123123w w
ww
1 2 3 4 5 6
B ’lıTam TamYarım Tam Tam 6
Si sesine ulaşırız. Sonra re-si aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydığı-mızda 4 tam 1 yarım perde olduğunu buluruz.
====&5
5 5
5
123123123123123w w
ww
1 2 3 4 5 6
B ’lıTam TamYarım Tam Tam 6
4 tam 1 yarım perdeden oluşan re-si altılı aralığı, büyük altılı aralığıdır.
Mi sesi üzerine büyük altılı aralığı kuralım. Mi sesinden başlayarak genel dizide altı ses ilerleyelim.
====&5
5 5
5
#
123123123123123
w www
1 2 3 4 5 6
B ’lıYarım TamTam Tam Yarım 6
Do sesine ulaşırız. Sonra mi-do aralığındaki tam ve yarım perdeleri say-dığımızda 3 tam 2 yarım perde (2 yarım perdeyi 1 tam perde kabul ediniz), toplamda 4 tam perde olduğunu buluruz.
====&5
5 5
5
##
123123123123123
w www
1 2 3 4 5 6
B ’lıYarım TamTam Tam Tam 6
Perde sayımında eksik olan yarım perdeyi artırmak için ikinci sesi yarım perde ileri almamız gerekir. Do sesine diyez eklediğimizde perde sayısı 4 tam 1 yarım perdeye dönüşecektir.
27Aralıklar
2.6 Küçük Altılı Aralığı (k6’lı)
4 tam perdeden oluşan altılı aralık küçük altılı aralığı olarak adlandırılır.
Mi sesinden başlayarak genel dizide altı ses ilerleyelim.
====&5
5 5
5
123123123123123
w www
1 2 3 4 5 6
k ’lıYarım YarımTamTam Tam 6
Do sesine ulaşırız. Sonra mi-do aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydı-ğımızda 3 tam 2 yarım (toplamda 4 tam) perde olduğunu buluruz.
====&5
5 5
5
123123123123123
w www
1 2 3 4 5 6
k ’lıYarım YarımTamTam Tam 6
4 tam perdeden oluşan mi-do altılı aralığı, küçük altılı aralığıdır.
Sol sesi üzerine küçük altılı aralığı kuralım. Sol sesinden başlayarak genel dizide altı ses ilerleyelim.
====& 5
5 5
5
b
123123123123123
w www
1 2 3 4 5 6
k ’lıYarımTamTam Tam Tam 6
Mi sesine ulaşırız. Sonra sol-mi aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydı-ğımızda 4 tam 1 yarım perde olduğunu buluruz.
====& 5
5 5
5
bb
123123123123123
w www
1 2 3 4 5 6
k ’lıYarım YarımTamTam Tam 6
Perde sayımında fazla olan yarım perdeyi azaltmak için ikinci sesi yarım perde geri almamız gerekir. Mi sesine bemol eklediğimizde perde sayısı 4 tam perdeye dönüşecektir.
28 Aralıklar
2.7 Büyük Yedili Aralığı (B7’li)
5 tam 1 yarım perdeden oluşan yedili aralık büyük yedili aralığı olarak adlandırılır.
Fa sesinden başlayarak genel dizide yedi ses ilerleyelim.
=====& 5
5 5
5
123123123123123123
w w www
1 2 3 4 5 6 7
B ’liYarımTamTam Tam TamTam 7
Mi sesine ulaşırız. Sonra fa-mi aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydığı-mızda 5 tam 1 yarım perde olduğunu buluruz.
=====& 5
5 5
5
123123123123123123
w w www
1 2 3 4 5 6 7
B ’liYarımTamTam Tam TamTam 7
5 tam 1 yarım perdeden oluşan fa-mi yedili aralığı, büyük yedili aralığıdır.
Re sesi üzerine büyük yedili aralığı kuralım. Re sesinden başlayarak genel dizide yedi ses ilerleyelim.
Do sesine ulaşırız. Sonra re-do aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydı-ğımızda 4 tam 2 yarım (toplamda 5 tam) perde olduğunu buluruz.
Perde sayımında eksik olan yarım perdeyi artırmak için ikinci sesi yarım perde ileri almamız gerekir. do sesine diyez eklediğimizde perde sayısı 5 tam 1 yarım perdeye dönüşecektir.
=====&5
5
123123123123123123w w w
ww
1 2 3 4 5 6 7
Yarım YarımTamTam TamTam
=====&5
5 5
5
##
123123123123123123w w w
ww
1 2 3 4 5 6 7
B ’liYarım TamTam Tam TamTam 7
29Aralıklar
2.8 Küçük Yedili Aralığı (k7’li)
5 tam perdeden oluşan yedili aralık küçük yedili aralığı olarak adlandı-rılır.
Mi sesinden başlayarak genel dizide yedi ses ilerleyelim.
=====&5
5 5
5
123123123123123123
w w www
1 2 3 4 5 6 7
k ’liYarım YarımTamTam TamTam 7
Re sesine ulaşırız. Sonra mi-re aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydı-ğımızda 4 tam 2 yarım (toplamda 5 tam) perde olduğunu buluruz.
=====&5
5 5
5
123123123123123123
w w www
1 2 3 4 5 6 7
k ’liYarım YarımTamTam TamTam 7
5 tam perdeden oluşan mi-re yedili aralığı, küçük yedili aralığıdır.
Do sesi üzerine küçük yedili aralığı kuralım. Do sesinden başlayarak genel dizide yedi ses ilerleyelim.
=====&5
5
123123123123123123w w w
ww
1 2 3 4 5 6 7
Yarım Tam TamTam TamTam
Si sesine ulaşırız. Sonra do-si aralığındaki tam ve yarım perdeleri saydığı-mızda 5 tam 1 yarım perde olduğunu buluruz.
=====&5
5 5
5
bb123123123123123123
w w www
1 2 3 4 5 6 7
k ’liYarım YarımTam TamTamTam 7
Perde sayımında fazla olan yarım perdeyi azaltmak için ikinci sesi yarım perde geri almamız gerekir. si sesine bemol eklediğimizde perde sayısı 5 tam perdeye dönüşecektir.
30 Aralıklar
Derslerinizde herhangi bir ses üzerine artık dörtlü, eksik beşli, büyük altılı küçük altılı, büyük yedili ve küçük yedili aralıkları kurunuz. Kurduğunuz aralık-ları seslendiriniz.
Dikey aralık çalışmaları yaparak bu aralıkların hangisi olabileceğini bul-maya çalışınız. Öğretmeninizin piyanoda çaldığı aralıkları duyma çalışmaları yapınız.
Aşağıdaki tabloda daha önceden öğrendiğiniz aralıkların kurulum tablosu verilmiştir.
Aralığın Adı Basamak Sayımı Perde SayımıKüçük İkili İkili 1 YarımBüyük İkili İkili 1 TamKüçük Üçlü Üçlü 1 Tam 1 YarımBüyük Üçlü Üçlü 2 TamTam Dörtlü Dörtlü 2 Tam 1 YarımArtık Dörtlü Dörtlü 3 TamEksik Beşli Beşli 3 TamTam Beşli Beşli 3 Tam 1 YarımKüçük Altılı Altılı 4 TamBüyük Altılı Altılı 4 Tam 1 YarımKüçük Yedili Yedili 5 TamBüyük Yedili Yedili 5 Tam 1 Yarım
Yediliden büyük aralıkların perde sayılarının ne olabileceğini düşününüz ve aşağıdaki boşluğa yazınız.
31Aralıklar
Öğretmeninizin derste, konu ile ilgili yaptığı uyarıları buraya not alınız.
32 Aralıklar
33Tonalite
3 Tonalite
3.1 Diyez ve Bemol Sırası
Ses dizilerinin belirli kural ve kalıplarla sıralanması tonalite olarak adlan-dırılır. Aşağıda, sıra sesler arasındaki perde aralığına gore bazı dizi kalıpları verilmiştir. Mantığı kavramak adına, Güneş sistemindeki gezegenlerin birbi-rine olan uzaklığını düşünebilirsiniz.
Majör Dizi Tam-Tam-Yarım-Tam-Tam-Tam-YarımEolik (Doğal) Minör Dizi Tam-Yarım-Tam-Tam-Yarım-Tam-TamArmonik Minör Dizi Tam-Yarım-Tam-Tam-Yarım-Artık-YarımMelodik Minör Dizi Tam-Yarım-Tam-Tam-Tam-Tam-Yarım
Eksen (ilk ses, dizinin karar sesi) sese uzaklığa gore dizi kalıpları oluş-turmak istediğimizde aşağıdaki tablo oluşur. Güneş sisteminde gezegenlerin Güneş’e uzaklığını aklınıza getirebilirsiniz.
Dereceler Diziler
1 2 3 4 5 6 7 8
Majör Dizi B2 B2 T4 T5 B6 k7 T8Doğal Minör Dizi B2 k3 T4 T5 k6 k7 T8Armonik Minör Dizi B2 k3 T4 T5 k6 B7 T8Melodik Minör Dizi B2 k3 T4 T5 B6 B7 T8
Do dizisi herhangi bir değiştirici işaret almaksızın major dizi kalıbını sağ-ladığı için do majör dizisi; la dizisi de herhangi bir değiştirici işaret almaksı-zın la eolik (doğal) minor dizisi adını alır.
& œ œ œ œ œ œ œ œDo Majör Dizisi
Tam Tam Yarım Tam Tam Tam Yarım
&œ œ œ œ œ œ œ œ
La Doğal Minör Dizisi
Tam Yarım Tam Tam Yarım Tam Yarım
34 Tonalite
Diğer sesler üzerine dizi kurmaya çalıştığımızda ilgili dizinin kalıbını sağ-lamak adına değiştirici işaretler (bemol ve diyez) kullandığımızı hatırlayınız. Örneğin re major dizisinde fa ve do sesleri diyez alır. Her notada bu değişti-rici işaretleri kullanmamız gerekir.
Aşağıdaki örnekte re majör donanımı başta verilmediği için ezgi içerisin-de fa ve do seslerine tek tek diyez işareti konulmuştur.
&
4
4 œ# œ œ œ œ œ# œ# œ œ œ œ œ œ œ œ# œ œ œ œ# œ ˙
&5
œ# œ œ œ œ œ# œ# œ œ œ œ œ œ œ œ# œ œ œ œ œ# ˙
Q)
Ancak bu durum okuma güçlüğü yaratacağından sürekli değiştirici işaret alan sesler her dizek başında anahtardan sonra belirli bir sıra ile yazılırlar. Buraya yazılan değiştirici işaretler dizekteki ilgili notayı sürekli olarak değiş-tirdiği için dizek içerisinde ilgili notaya değiştirici işaret konulmaz.
Aşağıdaki örnekte re majör donanımı başta verildiği için ezgi içerisinde fa ve do seslerine ayrıca diyez işareti konulmamıştır.
&# #
4
4 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙
&# #
5
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙
Q)
Tonalite içerisinde kullanılan diyez ve bemoller donanım olarak kullanıla-cağı zaman rastgele bir dizilim ile yerleştirilmezler. Diyezlerin ve bemollerin uluslararası müzik yazımında kabul edilmiş bir sırası vardır.
35Tonalite
3.2 Diyezlerin Sıralanışı
DO
RE
Mİ
FASOL
LA
Sİ
Frekans ArtarSes incelir
Dizekte notalar yukarı çıkar.
Frekans AzalırSes kalınlaşırDizekte notalar
aşağı iner.
• Bir nota çemberi çizin ve fa sesini işaretleyin.• Fa sesini (1) kabul edip beş ses ilerlediğinizde (fa-sol-la-si-do) do; • Do sesini (1) kabul edip beş ses ilerlediğinizde (do-re-mi-fa-sol) sol; • Sol sesini (1) kabul edip beş ses ilerlediğinizde (sol-la-si-do-re) re; • Re sesini (1) kabul edip beş ses ilerlediğinizde (re-mi-fa-sol-la) la; • La sesini (1) Kabul edip beş ses ilerlediğinizde (la-si-do-re-mi) mi;• Mi sesini (1) Kabul edip beş ses ilerlediğinizde (mi-fa-sol-la-si) si sesini
elde ettiniz.
Elde ettiğiniz sesleri sıra ile yazalım: “fa-do-sol-re-la-mi-si” bu sıra diyez sırası olarak adlandırılır.
Kabul edilen yazım şekli aşağıda verilmiştir.
====&# # # # # # #
Diyezli Tonalite Nasıl Bulunur?
u Eserin donanımında yer alan son diyezin adını bulunuz.
u Son diyezin adından k2’li ilerleyiniz. Bulduğunuz sesi bir yere yazınız.
u Eserin bitiş sesine bakınız. Yazdığınız nota ile eserin son sesi aynı ise not ettiğiniz ses eserin majör tonalitesini; eserin son sesi bulduğunuz sesin k3’lü altında ise son sesin minör tonalitesini verecektir.
36 Tonalite
Aşağıdaki soruları yanıtlayarak örneği çözmeye çalışınız.
Eser hangi değiştirici işaretleri almıştır? Fa ve do diyezSon değiştirici işaretin adı nedir? Do diyezDo sesine k2’li aralık kurulursa hangi sese ulaşılır? ReEser hangi sesi ile bitmiş? ReKurulan ses ile eserin bitiş sesi aynı mı? EvetEserin tonalitesi nedir? Re Majör
Aşağıdaki soruları yanıtlayarak örneği çözmeye çalışınız.
Örnek:
Örnek:
Eser hangi değiştirici işaretleri almıştır? Fa ve do diyezSon değiştirici işaretin adı nedir? Do diyezDo sesine k2’li aralık kurulursa hangi sese ulaşılır? ReEser hangi sesi ile bitmiş? SiKurulan ses ile eserin bitiş sesi aynı mı? HayırEserin bitiş sesi ile kurulan ses aralığı k3’lü mü? EvetEserin tonalitesi nedir? Si minör
&# #
4
4œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙Q)
&# #
4
4 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙Q)
1. Ezgi hangi değiştirici işaretleri almıştır?Fa ve do diyez
2. Son değiştirici işaret hangisidir?Do diyez
6. Ezginin tonalitesi nedir?Si minör
4. Ezgi hangi ses ile bitmiştir?Si
5. Elde ettiğimiz ses ile eserin bitiş sesi k3’lü aralığı mıdır?Evet
Re3.
Do ‘e k2’li ekleyiniz.#
37Tonalite
Aşağıda verilen örneği çözümleyiniz.
&# # #
4
4 .œ œ œ .œ œ œ .œ œ œ œ ˙ .œ œ œ œ .œ œ œ œ .œ œ œ œ ˙Q)
3.3 Bemollerin Sıralanışı
Nota çemberinde si sesini işaretleyin.Si sesini (1) kabul edip dört ses ilerlediğinizde (si-do-re-mi) mi;Mi sesini (1) kabul edip dört ses ilerlediğinizde (mi-fa-sol-la) la;La sesini (1) kabul edip dört ses ilerlediğinizde (la-si-do-re) re;Re sesini (1) kabul edip dört ses ilerlediğinizde (re-mi-fa-sol) sol;Sol sesini (1) kabul edip dört ses ilerlediğinizde (sol-la-si-do) do;Do sesini (1) kabul edip dört ses ilerlediğinizde (do-re-mi-fa) fa sesini
elde ederiz.
Elde ettiğiniz sesleri sıra ile yazalım: “si-mi-la-re-sol-do-fa” Bu sıra bemol sırası olarak adlandırılır.
Kabul edilen yazım şekli aşağıda verilmiştir.
====& bbb b b bb
Diyez sırasındaki sesleri ters sıra ile yazarsanız bemol sırasını, bemol sırasın-daki sesleri ters sıra ile yazarsanız diyez sırasını elde edebilirsiniz.
38 Tonalite
Bemollü Tonalite Nasıl Bulunur?
Donanımda yer alan sondan bir önceki bemolün adı bize ilgili major to-nalitenin adını verecektir. Ezginin bitiş sesi ile ilgili sesi karşılaştırmayı unut-mayınız.
Tek bemollü (si bemol) donanımda bu kuralı uygulamamız mümkün ol-madığından ilgili tonaliteyi fa major ya da re minör olarak bilmenizde fayda vardır.
Aşağıdaki örneği inceleyiniz.
& bbb
4
4 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙Q)
Sondan bir önceki bemolün adı mi bemoldür. O hâlde ezgi mi bemol majör ya da küçük üçlü alt sesi olan, do doğal minör olabilir. Ezginin bitiş sesine bakınız. Ezginin mi bemol sesi ile bitmiş olduğunu görmektesiniz. Bu durumda ezginin tonalitesi mi bemol majördür.
Aşağıdaki örneği inceleyiniz.
& bb
4
4 œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙Q)
Sondan bir önceki bemolün adı si bemoldür. O hâlde ezgi si bemol ma-jör ya da küçük üçlü alt sesi olan, sol doğal minör olabilir. Ezginin bitiş se-sine bakınız. Ezginin sol sesi ile bitmiş olduğunu görmektesiniz. Bu durumda ezginin tonalitesi sol doğal minördür.
Üçten fazla diyezli ve bemollü donanım alan ezgilerin tonaliteleri neler olabilir? Aşağıya yazınız.
39Tonalite
3.4 Transpoze (Aktarım, Göçürüm)
Aşağıda verilen ezgiyi kendi tonalitesinde seslendirmeye çalışınız.
& bb
4
3 .œ œ œ œCum hu ri yet
.œ œ œ œcum hu ri yet
.œ œ œ œ
en gü zel şey
.œ œ ˙
hür ri yet- - - - - - - - -
& bb ..5 œ œ œ œ
Ni ce zah met
œ œ œ œ
ni ce e mek
.œ œ œ œver di sa na
1.
œ œ ˙
bu mil let
2.
œ œ ˙bu mil let.- - - - - - - -
Q)
CumhuriyetZati ARCA
Dinlediğiniz bir ezgiyi gerçek tonalitesinde söylemek istediğinizde bazen ses sınırlarınızı aştığını ya da ses renginize uygun olmadığını fark etmişsi-nizdir. Bu sorunu aşmak için şarkıyı bir kaç ses aşağıdan ya da duruma göre yukarıdan söylemek gerekir. Başka bir deyişle şarkının tonalitesini başka bir tonaliteye aktarmanız gerekir.
Şarkının tonalitesini başka bir tonaliteye aktarma işlemine transpoze adı verilir. Transpoze yabancı kökenli bir kelime olduğundan dilimizde aktarım ya da göçürüm kelimeleri de kullanılmaktadır.
Bir ezgiyi başka bir tona aktarmak için,
u Şarkının tonalitesini ve dizi seslerini yazınız.
u Aktarılacak tonaliteyi ve dizi seslerini yazınız (Burada kullanıla-cak değiştirici işaretlere dikkat ediniz.).
u İlk tonaliteden ikinci tonaliteye tüm dereceler arasındaki inici ya da çıkıcı aralığı saptayınız.
u Eserin yapısını bozmadan şarkıyı yeni tonaliteye aktarınız.
40 Tonalite
Aşağıda do majörde yazılmış bir ezgiyi re majöre aktarma çalışması verilmiştir.
&
4
4œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ ˙
&5
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙
Q)Fransız Ezgisi
1 2 3 4 5 6 7 8Do Majör Do Re Mi Fa Sol La Si DoRe Majör Re Mi Fa Sol La Si Do Re
Her derecenin büyük ikili ilerletildiğine dikkat ediniz. ##
Do majör tonalitesi dizi seslerini ve aktarım yapacağınız re majör tonalite seslerinin derecelerini alt alta yazınız. Böylelikle hangi sesin hangi sese kar-şılık geldiğini görebilirsiniz.
Çıkış yapılacak ezginin derece seslerinin altına dizi derecelerini yazınız.
&
4
4œ œ œ œ œ1 1 2 3 1
œ œ ˙2 7 1
œ œ œ œ œ3 3 4 5 3
œ œ ˙4 2 3
&5
œ œ œ œ œ œ œ5 5 5 5 5 6 5
œ œ œ ˙4 5 4 3
œ œ œ œ œ œ œ3 3 3 3 3 4 3
œ œ ˙2 5 1
Q)Fransız Ezgisi
Karşılık gelen dizi derecelerini varış tonalitesi olan re majörde yeniden yazınız.
&# #
4
4œ œ œ œ œ1 1 2 3 1
œ œ ˙2 7 1
œ œ œ œ œ3 3 4 5 3
œ œ ˙4 2 3
&# #
5
œ œ œ œ œ œ œ5 5 5 5 5 6 5
œ œ œ ˙4 5 4 3
œ œ œ œ œ œ œ3 3 3 3 3 4 3
œ œ ˙2 5 1
Q)Fransız Ezgisi
41Tonalite
Kitabınızın 16. sayfasında verilen sol minörde yazılmış İstiklâl Marşı’nı mi minör tonalitesine aktarınız.
42 Tonalite
Öğretmeninizin derste, konu ile ilgili yaptığı uyarıları buraya not alınız.
43Majör ve Minör Akorlar
4 Majör ve Minör Akorlar
4.1 Akor (Uygu) Kavramı
Akor, uyum anlamına gelen Fransızca accord sözcüğünden dilimize gir-miş bir terimdir. Kimi Türkçe kaynaklarda uygu kelimesi akor yerine kulla-nılmaktadır.
Akor, belirli kurallara göre sıralanan üç sesin aynı anda (dikey, armonik) seslendirilmesiyle oluşan müziksel yapıdır.
Geleneksel (klasik) armoni biliminde akorlar, herhangi bir kök (temel) ses üzerine 2 adet üçlünün art arda kurulması ile oluşur. Burada seçilecek üçlü-lerin büyük üçlü ya da küçük üçlü olması ile farklı etkiler yaratan farklı akor türleri oluşturur.
Aşağıda do majör dizi ve dizi dereceleri verilmiştir.
=====& 5 5
5 5 5 5 5 5
1 2 3 4 5 6 87
Dizinin ilk sesi (derecesi) üzerine iki adet üçlü aralık kurunuz ve bu ses-leri üst üste yazınız.
=====& 555
5 5
5 5 5 5 5 5
123123
1 2 3 4 5 6 87
Üçlü Üçlü
Aynı işlemi dizinin ikinci derecesi üzerine de yazınız.
=====& 55
5
5 5
5 5 5 5 5 5
123123
1 2 3 4 5 6 87
Üçlü Üçlü
44 Majör ve Minör Akorlar
Son olarak işlemi dizinin diğer dereceleri üzerine tekrarlayınız.
=====& 555
555
5 555
555
55 5
55
555
555
1 2 3 4 5 6 87
Dizi sesleri üzerine kurulan akorların üçlüler üzerine kurulduğu belirtil-mişti. Üçlü aralıkların büyük üçlü ve küçük üçlü olduğunu hatırlayarak kaç adet akor türü olabileceği tablo halinde verilmiştir.
Akorun Türü 1. Üçlü 2. ÜçlüMajör Akor (M) Büyük Üçlü Küçük ÜçlüMinör Akor (m) Küçük Üçlü Büyük ÜçlüArtık Akor (A) (Augmented) Büyük Üçlü Büyük ÜçlüEksik Akor (E), (-5) (Diminished) Küçük Üçlü Küçük Üçlü
4.2 Majör Akorlar (M)
Bir ses üzerine sıra ile büyük üçlü (B3) ve küçük üçlü (k3) eklendiğinde oluşan üç sesli yapı majör akor olarak adlandırılır. Do majör dizide yer alan majör akorlar aşağıda verilmiştir.
=====& 5 555
5 5 555 5
55
555
5
123
123
123
123
123
123
123
123
1 2 3 4 5 6 87
B3B3
B3
B3
k3 k3k3
k3
4.3 Minör Akorlar (m)
Bir ses üzerine sıra ile küçük üçlü (k3) ve büyük üçlü (B3) eklendiğinde oluşan üç sesli yapı minör akor olarak adlandırılır. Do majör dizide yer alan minör akorlar aşağıda verilmiştir.
=====& 5 5
5 555
555
5 5 555
123
123
1 2 3 4 5 6 87
k3B3 12
3123
k3B3
123
123
k3B3
45Majör ve Minör Akorlar
Farklı tonalitelerdeki (la minör, fa majör, re minör, sol majör, mi minör, si bemol majör, sol minör, re majör, si minör, mi bemol majör, do minör, la ma-jör, fa diyez minör) majör ve minör akorları yazınız.
4.3 Etkinlik-1: Akorları Seslendirme
Sınıfta üç gruba ayrılınız ve öğrendiğiniz tonalitelerde yer alan akorları seslendiriniz. Akorları seslendirirken birbirinizi dinleyiniz. Oluşan çoksesliliği algılamaya çalışınız. Bu etkinliği yaparken piyano ya da gitar gibi çalgıları kullanınız.
Farklı akorlarla etkinliliği sürdürünüz.
4.4 Etkinlik-2: Akorları Ayırt Edebilme
Sesin duygularımız üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Acaba aynı anda birden fazla sesi tınlattığımızda (çaldığımızda) nasıl bir etki oluş-maktadır?
Öğretmeninizden aşağıdaki akorları çalmasını isteyiniz. Akorları sıra ile seslendiriniz ve sizde oluşturduğu duyguyu tartışınız.
=& 555# =& 5
55
Majör akorlar, yapılarındaki ilk üçlünün büyük üçlü olması nedeni ile ne-şeli, canlı etki oluştururken minör akorlar ise yapılarındaki ilk üçlünün küçük üçlü olması nedeni ile daha kapanık, hüzünlü bir etki oluşturur.
Bunu akor seslendirmelerinde hissedebilirsiniz.
Majör (Fransızca majeur), büyük; minör (Fransızca mineur) anlamına ge-len yabancı kökenli sıfatlardır.
=& 555 =& 5
55b
=& 555# =& 5
55
46 Majör ve Minör Akorlar
4.5 Üç Sesli Şarkılar
Kanon, bir ezginin belirli zaman aralıkları ile ayrı partiler tarafından sıkı taklit yöntemi ile seslendirildiği bir eser türüdür. Kanonda önce başlayan par-tiye öncü, öncüye cevap veren partiyede artçı denir. Kanonun kaç sesli olduğu melodinin üzerine yazılan harf veya sayılardan anlaşılır.
Kanon icrasında önce bir parti başlar. O parti (A ya da 1) yazan yere gel-diğinde ikinci parti baştan başlar. Böylece partiler bir birini taklit ederek aynı melodiyi çok sesli hâle getirirler.
Aşağıda verilen üç sesli ezgiyi ve kanonları seslendiriniz.
&
&
&
bbb
bbb
bbb
4
4
4
4
4
4
..
..
..
œ œ œ œ œ œ œBir şen dos tun ol maz sa
Q)
œ œ œ œ œ œ œBir şen dos tun ol maz sa
)
œ œ .œjœ
Bir şen dos tun
Q
)
F
F
F
Moderato 1.
œ œ œ œ œ œ
Tral lal li Tral lal lal
œ œ œ œ œ œ œTral lal li Tral lal lal
œœ
˙ol maz sa
Q
- - -
- - -
-
&
&
&
bbb
bbb
bbb
3 2.
œ œ œ œ ˙
Tral lal lal lal la
œ œ œ œ œ œ œTral lal lal lal la tral lal
œœ œ œ œ
ol maz sa
œ œ œ œ œO dö nüp sa
œ œ œ œ œO dö nüp sa
œ œœ œ œ œ
O dö nüp sa
œ œ ˙na bak maz
.˙ œ œna Tral lal
.˙ œ œna Tral lal
- - -
- -
- -
&
&
&
bbb
bbb
bbb
6
œ œ ˙
Tral lal li
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
œ œ ˙
Tral lal la
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
œ œ œ œ œlal lal lal Tral lal
œ œ œ œ œAr ka daş böy
œ œ œ œ œAr ka daş böy
œ œœ œ œ œ
Ar ka daş böy
- -
- -
- -
-
-
-
ArkadaşlıkSöz: Akif Saydam
Alman Ezgisi
47Majör ve Minör Akorlar
& b
4
3 œ œ œBir gün gök
A.œ
Jœ œte gü neş
œ œ œnur saç ma
˙ ŒU
sa- - --
& b œ œ œKap ka ran
B
.œ jœ œlık o lur
œ œ œo gün dün
˙ ŒU
ya- - - - -
& b ..œ œ œkap ka ran
C
˙ œlık tır
œ œ œo gün dün
˙ ŒU
ya.- - - - -
GüneşUyarlama
Q)
(3 Sesli Kanon)
&
&
&
bbb
bbb
bbb
4
4
4
4
4
4
..
..
..
œ œ œ œ œ œ œBir şen dos tun ol maz sa
Q)
œ œ œ œ œ œ œBir şen dos tun ol maz sa
)
œ œ .œjœ
Bir şen dos tun
Q
)
F
F
F
Moderato 1.
œ œ œ œ œ œ
Tral lal li Tral lal lal
œ œ œ œ œ œ œTral lal li Tral lal lal
œœ
˙ol maz sa
Q
- - -
- - -
-
&
&
&
bbb
bbb
bbb
3 2.
œ œ œ œ ˙
Tral lal lal lal la
œ œ œ œ œ œ œTral lal lal lal la tral lal
œœ œ œ œ
ol maz sa
œ œ œ œ œO dö nüp sa
œ œ œ œ œO dö nüp sa
œ œœ œ œ œ
O dö nüp sa
œ œ ˙na bak maz
.˙ œ œna Tral lal
.˙ œ œna Tral lal
- - -
- -
- -
&
&
&
bbb
bbb
bbb
6
œ œ ˙
Tral lal li
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
œ œ ˙
Tral lal la
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
œ œ œ œ œlal lal lal Tral lal
œ œ œ œ œAr ka daş böy
œ œ œ œ œAr ka daş böy
œ œœ œ œ œ
Ar ka daş böy
- -
- -
- -
-
-
-
ArkadaşlıkSöz: Akif Saydam
Alman Ezgisi
&
&
&
bbb
bbb
bbb
9
œ œ ˙le ol maz
.˙ œ œle Tral lal
.˙ œ œle Tral lal
œ œ œ œ
Tral lal lal lal
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
œ œ œ œ œ œ œlal lal lal lal la Tral lal
.˙ Œla.
.˙ Œla.
.˙ Œla.
-
48 Majör ve Minör Akorlar
Öğretmeninizin derste konu ile ilgili yaptığı uyarıları buraya not alınız.
&
4
3 œ œ œ œ œGök ler de u çan
1Adagio
.œ œ œ œ œU
renk li u çurt ma
œ œ œ œ œyap rak ye şi li
2
- - - - - - - - -
& ..4
œ œ œ œ œ œ#U
or man sa rı sı
.œ œ œ œ œ œşar kı lar söy ler
3
.œ œ œ œ œ œ œU
rüz gâ ra kuş la ra.- - - - - - - - - -
Renkli Uçurtmaİlhan USMANBAŞ
Q)
(3 Sesli Kanon)
49Majör ve Minör Akorlar
Dizilerden akor kurma ödevlerinizi buraya yapınız.
50 Majör ve Minör Diziler
51Şarkı ve Türkülerde Atatürk
5 Şarkı ve Türkülerde Atatürk
4.1 Atatürk’ün Görüşleri Doğrultusunda Yurtdışına Gönderilen Sanat-çılar
Atatürk’ün yurt dışına Batılı ve çağdaş manada sanat eğitimi almak için gönderdiği kişiler arasında öncelikli olarak akla müzik tahsili almak üzere yurt dışına gönderilmiş Türk Beşleri olarak adlandırılan grup gelir. Türk Beşleri: Cemal Reşit Rey (1904-1985), Ulvi Cemâl Erkin (1906-1973), Ha-san Ferit Alnar (1906-1978), Ahmet Adnan Saygun (1907-1991) ve Necil Kâzım Akses’den (1908-1999) oluşur. Hepsinin ortak özelliği 1900’lerin ba-şında doğmuş olmalarıdır ve Atatürk’ün eğitim için yurtdışına gönderdiği sanatçılardır. Farklı ailelerde, farklı kültürlerde ve farklı ortamlarda yetişti-rilmiştir. Bu beş kişi devlet tarafından eğitim için yurtdışına gönderilmiş ve gelip Türk halk şarkılarını yeniden yorumlamıştır. Bu isimlere Türk Beşleri yakıştırmasını yapan, dönemin değerli bir müzik eğitimcisi ve yazarı olan Halil Bedii Yönetken’dir.
Cemal Reşit Rey (1904-1985)
Türk besteci ve orkestra şefi. 1913’de Paris’e yerleşti. Cumhuriyetin ilanından iki hafta önce yurda döndü. İstan-bul Belediye Konservatuvarında (İBK) piyano ve kompo-zisyon (besteleme) öğretmenliği yaptı. Türkiye’nin ilk yaylı orkestrasını kurdu ve yönetti. Çeşitli ülkelerde konuk şef olarak dinleyici önüne çıktı. Konserlerde yapıtlarını tanıttı. Yaşamının son on beş yılında konservatuvarda dersler ver-di. Türk Beşleri’nin en çok tanınan üyelerinden biri (diğeri Ahmet Adnan Saygun) olan Rey, çok sesli Türk sanat müziğinin gelişmesi için yoğun çaba göstermiştir. Fransa’daki öğrenimi sırasında benimsediği iz-lenimci anlayışı hiç terk etmedi. 1930’a kadar yapmış olduğu eserlerde halk ezgilerinden, bu tarihten sonra yaptığı eserlerde ise klasik Türk müziğinin-den yararlanmıştır. 1930’larda kardeşi Ekrem Reşit Rey’in metinleri üzerine bestelediği operetler yoğun ilgi görmüştür.
6 opera, 10 operet ve müzikal, 3 revü (müzikal komedi), 14 orkestra ya-pıtı, 4 konçerto, 3 konçertant (birden fazla solistin beraber çaldığı orkestra eseri), 9 oda müziği, 5 şan ve orkestra eseri, 10 şan ve piyano eseri, 3 koro eseri, 4 marş, 7 piyano yapıtı ve 5 sahne müziği bestelemiştir. En çok bilinen eseri Lüküs Hayat (1932) adlı operettir.
52 Şarkı ve Türkülerde Atatürk
Ulvi Cemâl Erkin (1906-1973)
Türk besteci ve piyanist. Galatasaray Lisesini bitirdik-ten sonra devlet tarafından, yüksek müzik eğitimi alması amacı ile Paris’e gönderildi. 1930’da yurda dönünce Mu-siki Muallim Mektebi’nde (MMM, Müzik Öğretmen Okulu) armoni ve piyano öğretmenliğine başladı. 1936’da Ankara Devlet Konservatuvarında (ADK) piyano dersleri vermeye başladığında besteciliğe ağırlık verdi. Aynı kurumda 1949 ve 1451 yılları arasında müdürlük yaptı. Vefat ettiği 1972 tarihinde konservatuvarın piyano bölüm şefliğini yürütmekteydi.
Batılı yazım tekniği ile geleneksel müziğimizi kaynaştırma çabası içinde olduğu için Türk Beşleri içerisinde yer almıştır. Heyecansal ve sıcak bir an-latımla renkli bir dilin örneklerini verdiği yazısı, senfonik eserlerde yoğunlaş-mıştır. En çok bilinen ve sevilen eseri Köçekçeler Süiti’dir (1943). Çeşitli opera çevirileri de yapmıştır.
Hasan Ferit Alnar (1906-1978)
Türk besteci ve orkestra şefi. On iki yaşında kanun çal-mada olağanüstü başarı gösterdi ve ilk bestesini on altı ya-şında yaptı. Türk makamlarında ama batı müziği etkisinde bestelediği On Saz Semaisi’ni (1926) yayınladı. Mimarlık eğitimini bırakarak müzik eğtimi almak için Viyana’ya git-ti. Yurda dönünce, İstanbul Belediye Konservatuvarında (İBK) müzik tarihi öğretmenliğine, Şehir Tiyatrolarında or-kestra şefliği görevine getirildi. ADK’da komposizyon (bes-tecilik) öğretmenliği yaptı. 1952-1955 arasında Viyana’da çeşitli orkestraları yöneti.
Eserlerinde Klasik Türk müziği etkisi yoğun bir şekilde görülür. Kanun Konçertosu (1951), Viyolonsel Konçertosu (1943) en çok bilinen eserleridir.
Ahmet Adnan Saygun (1907-1991)
Türk besteci ve folklor araştırmacısı. Bir süre müzik öğ-retmenliği yaptıktan sonra 1928’de devlet bursu ile Paris’e gönderildi. 1931’de yurda dönünce MMM’de armoni ve kontrpuan öğretmenliği yaptı. 1936’da İBK’da ders verme-ye başladı. Aynı yıl Béla Bartok ile birlikte Anadolu’da ince-leme gezilerine çıktı. 1946’da ADK komposizyon ve modal müzik bölümü başına getirildi. 1971’de Devlet Sanatçısı ünvanı, 1985’de profesör ünvanı aldı. 1991’de İstanbul’da vefat etti.
53Şarkı ve Türkülerde Atatürk
Çok sesli Türk müziği oluşturmayı amaçlayan Türk beşlerinin Cemal Re-şit Rey ile birlikte en tanınmış iki üyesinden biridir. Temalarında daha çok halk müziğinden aldığı modal çok seslilik denilebilecek bir üslup geliştirmiş-tir. Çok sayda orkestra, koro, çalgı eserleri ile opera bestelemiş, kitaplar yazmıştır. En çok tanınan eserleri arasında Yunus Emre (1946) adlı oratoryo bulunmaktadır.
Necil Kâzım Akses (1908-1999)
Türk bestecidir. Müzik yaşantısı küçük yaşta aldığı ke-man dersleri ile başladı. Lise yıllarında Cemal Reşit Rey ile armoni çalıştı. Müzik eğitimi almak için 1926’da Viya-na’ya gitti. Yurda dönünce Paul Hindemith ile ADK kuruluş çalışmalarına katıldı ve bu kurumda kompozisyon öğret-meni oldu. ADK müdürlüğü, Güzel Sanatlar Genel Müdür-lüğü görevlerini üstlendi. 1957’de Almanya 1.Sınıf Nişanı, 1963’de İtalyan Cumhuriyeti Hizmet Nişanını, 1971’de Devlet Sanatçısı ünvanı aldı.
Eserlerinde modal çok seslilik etkisi vardır. Besteciliğinin ilk dönemle-rinde halk müziğinden, daha uzun süren ikinci döneminde ise klasik Türk müziği birikiminden yararlanmıştır. Orkestra, konçerto, oda müziği sahne eserleri, solo çalgılar için eserleri bulunan Akses’in en tanınmış eseri Itri’nin Neva-Kâr’ı üzerine Scherzo’dur (1970).
Çalışmaq Milli birlik ve beraberliği anlatan şiirleri araştırınız.
q Bulduğunuz şiirler üzerinde öğrendiğiniz ölçü ve ritim kalıpları ile ezgi yazmayı deneyiniz.
q Oluşturduğunuz ezgiyi herhangi bir ses kayıt cihazına kaydediniz.
q Kaydettiğiniz ezgiyi sınıf ortamında arkadaşlarınızla paylaşınız.
q Öğretmeninizin seçtiği ilk üç ezgiyi sınıfça seslendiriniz.
54 Şarkı ve Türkülerde Atatürk
Bulduğunuz şiir üzerine hazırladığınız ezgiyi buraya yazınız.
55Şarkı ve Türkülerde Atatürk
&
4
2%
œ œ œLay lay
.œ œ œ œ .œ œ œ œ œ œ œ
&5
œ œ œ .œ œ œ œ œ œ œ Œœ œ œ .œ œ œ œ
& ..11
.œ œ œ œ œ œ œ jœ œjœ .œ œ œ œ œ œ œ Œ
& .. ..17
œ .œ œTürk or du
.œ jœsu ko
œ .œ œmut bek li
œ Œ
yor
œ œ œ œKo ca te pe
œ jœ ‰
de hey!
œ œ œ œsa ba ha kar
œ>
Œ
şı- - - - - - - - - - - -
& .. ..25
œ œ
Bir des
œ œ œ
tan do ğu
.œ jœyor a
œ Œ
dı:
.œ œ œ œBaş ku man dan
œ œ œlık sa va
˙şı
œ Œ
- - - - - - - - - -
& .. ..33
.œJœ
Mus ta
œ œ œ
fa Ke
.œ jœmâl pa
œ Œ
şa
.œJœ
Sen a
œ œdın la
œ .œ œbin ler ya
œ Œ
şa- - - - - - - -
& .. ..41
œ œb
Tür kün
œ .œ œb
kem ta li
.œ jœhi bu
œ œ œgün de ğiş
œ œti baş
.œ jœtan ba
˙şa.
%œ Œ
- - - - - - - -
26 Ağustos Zafer TürküsüErdoğan OKYAY
Q)
56 Şarkı ve Türkülerde Atatürk
&
4
2 ..œ œ œ œ œ œ œMaVar
nasbir
tıha
.œ ‰rınvuz
œ œ œ œ œ œ œorca
tanım
sınha
.œ ‰davuz.
- - - - - -- - -
&5
.œ œ œ œ
Di me to ka
œ œb œ œkız la rı
.œ œ œ œhep si de
œ œ œya vuz- - - - - - -
&9
œ œ œbiz ça lar
.œ œ œ œoy na
.œ ‰rız.- - -
Manastır TürküsüRumeli
Q
Manastırın ortasında var bir çeşme (canım çeşme)Dimetoka kızları hepsi de seçme (biz çalar oynarız)
Manastırın ortasında var bir pınar (canım pınar)Dimetoka kızları hepsi de çınar (biz çalar oynarız)
)
&#
8
5 ..Œ jœ œHa va
œ .œdademen
buöel
œ .œlutlenle
œ œ œ œ ‰yokyokri
- - --- -
&# ..
5
Œ œ œ œbubune
nenede
œ œ œ œdufiya
manganman
1, 2.
œ jœ œdır.dır.
MahŞu
leYe
3.
œ .œdır
œ .œ- - -- --
-
&# ..
10
Œ œ œ œABu
dıra
œ œ œ jœYesı
menMuş
œ œ œ œdirtur
güyo
lülu
œ œ œ jœçiyo
menkuş
œ œ œ œdirtur
gigi
denden
- - - - - --- - - - - - -
&# ..
15
œ œ œ jœgelgel
mimi
œ œ œ œyoryor
aa
cepcep
œ œ œ œnene
denden
œ .œdirdir.
œ .œ- - - - -- - - - -
Yemen TürküsüDoğu Anadolu
E)
57Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
6 Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
Müzikte üç ana tür bulunmaktadır. Bunlar; sanatsal müzik, popüler müzik ve halk müziğidir.
Dünya genelinde ele alındığında kırsal özellik gösteren halk müziği ve bu müzikle gelişen halk dansları, geleneksel yönü ile bir halkın yaşantısını, beğenilerini ortaya koyar. Bütün ülkelerin halk müziklerinin ortak özelliği ku-laktan kulağa yayılmış, aktarılmış olmasıdır.
Genel özellikleri:
1. Süreklilik: Yüzyıllar boyunca yaşaması2. Değişim: Kulaktan kulağa aktarıldığı için sözlerin ve ezginin değişime
uğraması3. Gelenekselleşme: Toplum tarafından kabul görmesi, benimsenmesi.
Halk ezgilerinin bestecileri bilinmez. Bu yönüyle anonimdir. Halk ezgileri ve dansları günümüze kadar kent yaşamı dışında, kırsal kesimde üretilmiştir ve bu yönüyle kırsal kesimin yaratıcılığını ortaya koyar.
Halk arasında şiir söyleyip saz çalabilen kişilere ozan ya da âşık adı verilir. Ozanlık ve âşıklık geleneği Türklerde oldukça eskidir. Tonguzlarda Şaman, Altay Türklerinde Kam, Yakutlarda Bahşi ve Oğuzlarda Ozan ola-rak tanımlanan halk şairleri, kopuz ile çaldıkları ezgiler ile Türk müziğinin ilk şeklini oluşturmuşlardır. Yıllar ile birlikte bu temel üzerine yeni yeni kültürler oluşturulmuş, medeniyetler kurulmuş, bununla birlikte çeşitli müzik türleri oluşmuştur. Günümüzde köy ve kasabalarda göçebe kültürü sürdüren halk şairleri, söz ve sazları ile eski ozanlarımızın mirasına sahip çıkarak bu gele-neği yüzyıllar boyunca yaşatmaktadırlar.
Türk halk müziği, Türk halkının yaşayışını, kültürünü, beğenilerini ortaya koyan bir müzik türüdür. Farklı bölgelerdeki farklı yaşantılar, kültürler, be-ğeniler, iklim koşulları, coğrafik şartlar göz önüne alındığında yöre farklılığı denilen olgu ortaya çıkar.
Yöre, yer anlamına gelen bir kelimedir. Halk müziğinde kimi yöreler geniş bir alanı ifade ederken (Orta Anadolu, Ege, Doğu Anadolu gibi) kimi yöreler de daha küçük bir alanı (Arguvan, Silifke) ifade edebilir. Her yörenin kendi-ne özgü bir halk dansı vardır. Halk danslarına göre sınıflandırma yapılırsa halay, bar, horon, zeybek, hora, kaşıklı oyunlar, karşılama, bengi gibi türler ortaya çıkar.
58 Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
Kültürümüzde yer etmiş önemli ozan ve âşıklardan bazıları şunlardır:
Dede Korkut
Destan anlatıcısıdır. Hikâyelerinde veli bir kişilik olarak ortaya çıkar. Ozan ve Kam’dır. Kopuz çalıp hikmetli sözler söylemiştir. Hikâyeleri kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. 15. yüzyıl sonundan itibaren yazıya geçirilmeye başlanmıştır.
Âşık Kerem
16. yüzyılda yaşamış bir halk ozanıdır. Anadolu’da yaygın olan Kerem ile Aslı hikâyesinin erkek kahramanıdır. Adı türkülere ve uzun havalara konu olmuştur.
Kerem der ki dağ üstünde dağ olmaz,Ah çekenin yüreğinde yağ kalmaz,Elin kızı sana yâr olmaz,Varıp kapısında kul olmayınca.
Köroğlu
16. Yüzyılda yaşamış bir halk ozanıdır. Babasının gözlerine mil çekti-rip kör olmasına neden olan Bolu Beyi’ne baş kaldırışı ile ünlenmiştir. Halk arasında sevilen, zavallıları koruyan, iyiliksever, duygulu, sevimli bir halk kahramanı olarak bilinmiştir.
Yiğitler silkinip ata binende,Derelerde bozkurtlara ün olurYiğit olan döne döne döğüşür,Kötüler kavgadan kaçar hun olur.
Âşık Ömer
Aydın çevresinde 17. yüzyılda yaşamış ünlü saz şairlerimizdendir. Di-van edebiyatının etkisinde kalarak aruz vezni ile yazdığı şiirler arasında Ey Çerh-i Sitemger Dil-i Nalâna Dokunma (günümüzde de söylenmektedir), Ey Şahin Bakışlı Yükseğe Bakma, Şu Karşıdan Gelen Dilber bulunmak-tadır.
Şu karşıdan gelen dilber,Gelir amma neden sonra.Bir selâma nail oldum,Verir amma neden sonra.
59Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
Gevheri
17. Yüzyılda yaşamış, asıl adı Mustafa olan saz şairidir. Bir süre İstan-bul’da yaşadığı bilinen Gevheri’nin Kırımlı olduğu söylentiler arasındadır. Şiirlerini daha çok hece vezni ile yazmıştır. Divan edebiyatının etkisinde kalarak aruz vezni ile yazdığı şiirleri de bulunmaktadır. Asıl ününü âşık tarzı şiirleri ile elde etmiştir. Ey Güzel Kapına Dermana Geldim, Bahar Oldu Yine Güller Açtı ve Elâ Gözlü Nazlı Dilber en tanınmış şiirlerindendir.
Bülbülün feryadı her dem har ile,Âşıkların işi âhü zar ile,Ayrı düştüm şu gurbette yâr ile,Hayali gönlümü dağlar ne güzel.
Karacaoğlan
Toroslar, Adana, Mersin, Antalya yörelerinde yaşadığı söylenen âşıklar arasında en önde gelen 17. yüzyıl halk şairidir. Şiirlerinde aşkı, sevdayı ve insan sevgisini işlemiştir. Dolaştığı Anadolu coğrafyasında gördüğü her gü-zele gönül bağlamış, türkü yakmıştır. Dili yalın, anlatımı içlidir. Güzel Ne Güzel Olmuşsun, Elâ Gözlerini Sevdiğim Dilber, Madem Dilber Gönlün Yok İdi Bende, Bana Kara Diyen Dilber en bilinen eserlerindendir.
Şu yalan dünyaya geldim geleli,Tas tas içtim ağuları sağ iken,Kahpe felek vermez benim muradım,Viran oldum mor sümbüllü bağ iken.
Âşık Dertli (1772-1846)
Bolu, Gerede doğumludur. Asıl adı İbrahim ve mahlası Lütfi’dir. Geçimini aşık kahvelerinde saz çalıp şiir söyleyerek sağlamıştır. İstanbul, Konya ve Mısır’da bulunmuştur. Divan, halk ve tekke edebiyatlarındaki geniş kültürü sayesinde daha sağlığında yaygın bir şöhret kazanmış, divanı taş baskısıy-la birçok defa basılmıştır. Bektaşi geleneğine bağlı toplumsal yergi içerikli şiirleri, şathiyeleri (ciddi bir fikri şaka ve alay perdesi altında anlatma) ve softalığı ve yobazlığı eleştiren şiirleriyle tanınan bir halk ozanıdır. Taşlama-larıyla ünlüdür.
Havalanma telli turnam,Uçup gitme yele karşı.Zülüflerin tel tel olmuş,Döküp gitme yele karşı.
60 Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
Erzurumlu Emrah (1754-1855)
Erzurum’da doğmuş ve medrese öğrenimi görmüş 19. yüzyılın en ünlü saz şairidir. Divan edebiyatı etkisi ile şiirler yazmış ancak koşma ve semaîleri ile ünlenmiştir. Bugün Ben Bir Güzel Gördüm, Yüzünü Sevdiğim Seyrana Çıkmış, Uykudan Uyanmış Gözleri Bir Hoş, Gönül Gurbet Ele Varma, Tu-tam Yâr Elinden en tanınmış türkülerinden bazılarıdır.
Tutam yar elinden tutam Çıkam dağlara dağlara Olam bir yâreli bülbül İnem bağlara bağlara
Birin bilir birin bilmezBu dünya kimseye kalmaz Yâr ismini desem olmaz Düşer dillere dillere
Emrah eydür bu günümdür Arşa çıkan tütünümdür Yâre gidecek günümdür Düşem yollara yollara
Dadaloğlu (1785-1868)
Asıl adı Veli olup 17. yüzyılda yaşamıştır. Toroslardaki Avşar Türkmenle-rindendir. Şiirlerinde yiğitçe bir sesleniş, içli bir söyleyiş vardır. Osmanlı Dev-leti’nin Anadolu Türkmenlerini iskan politikasına tepkisiyle tanınmış bir halk ozanıdır. Dadaloğlu’nun şiirleri, yerleşik hayata geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin sesi ve sözlü tarihi sayılabilir.
Kalktı göç eyledi Avşar elleri,Ağır ağır giden eller bizimdir.Arap atlar yakın eder ırağı,Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.
Âşık Seyrânî (1800-1866)
Asıl adı Mehmet’tir. Gençlik yılları Develi ve çevresinde geçmiş, daha son-ra İstanbul’a gitmiştir. Devrin tanınmış şairleriyle atışmalar yapmış, sarayın ilgi ve iltifatını görmüştür. Bilhassa yazdığı taşlamalarla dikkati çeken Seyrânî, İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalınca başta Halep olmak üzere memleketin çeşitli yerlerini dolaşmıştır. Dîni, tasavvufî şiirlerinin yanında sade bir dille yaz-dığı taşlama ve diğer sosyal temalı şiirleri ile Halk Edebiyatı’nda önemli bir yeri olan Âşık Seyrânî’nin çok sayıda şiiri mevcuttur.
61Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
Alemi ta’n* eder yanına varsanSeni de yanıltır mesele sorsanBir cim bile çıkmaz karnını yarsanMeclise gelir de erkan beğenmez
Sümmani (1861-1915)
Erzurum’da doğdu. Asıl adı Hüseyin’dir. Küçük yaşlarda aşıklık geleneğini öğrenmeye başladı. yaklaşık 11 yaşında Erzurum’a giderek aşıklar çevresine girdi. Yıllarca, rüyasında görüp sevdalandığı Gülperi’yi bulmak için yıllarca do-laştı. Ancak kavuşmalarının olanaksızlığını anlayınca köyüne döndü. Yaşça kendisinden büyük olmasına karşın Ruhsati’yi de etkileyen Sümmani, birçok genç âşığında yetişmesine de katkıda bulundu. Sümmani, köyünde öldü ve orada toprağa verildi.
Özellikle Doğu Anadolu’da yaygın olan ve Sümmani tarafından söylendi-ği için de Sümmani Ağzı olarak bilinen ezgi, 11’lik türkülerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Sümmani ağzı, 5 vuruşlu usul ve özellik gösteren bir tavırdır. Sivas dolaylarından başlayarak doğuya doğru dar bir açı ile giden bölgeyi kapsar.
Ervah-ı ezelde levh-i kalemdenBu benim bahtımı kara yazmışlarBilirim güldürmez devr-i alemdenBir günümü yüz bin zara yazmışlar
Dünyayı sevenler veli değildirCanı terk edenler deli değildirİnsanoğlu gamdan hâli değildirHer birini bir efkara yazmışlar
Nedir bu sevdanın nihayetindeYadlar gezer yarın vilayetindeHerkes diyarında muhabbetindeBilmem bizi ne civara yazmışlar
Olaydım dünyada ikbali yaverEl etsem sevdiğim acep kim ne derBilmem tecelli mi yoksa ki kaderBeni bir vefasız yara yazmışlar
Yazanlar Leyla’yı mecnun kitabınSümmani’yi bir kenara yazmışlar.
* ta’n: yerme, ayıplama
62 Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
Âşık Veysel Şatıroğlu (1894-1973)
Sivas, Şarkışla’da dünyaya gelmiş, yedi yaşında geçirdiği çiçek hastalı-ğı sonucu gözlerini kaybetmiştir. Avunması için eline verilen saz, tüm ömrü boyunca en yakın arkadaşı olmuştur. Zamanla şiirleri ve türküleri radyolarda çalınmaya başlamıştır. Köy enstitülerinde müzik öğretmenliği yapmıştır. Aşk, doğa, tasavvufi inançlar ve toplumsal gerçekleri halk şiiri geleneği içinde us-taca işlemiştir.
Uzun İnce Bir Yoldayım, Mecnunum Leylamı Gördüm, Çiğdem Der ki Ben Âlayım, Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada, Kara Toprak ve Dostlar Beni Hatırlasın dillerden düşmeyen türkülerinden bazılarıdır.
Âşık Yoksul Derviş (1943)
Asıl adı Şemsettin Kubat’tır. Afyonkarahisar’ın Emir-dağ ilçesi, Karacalar Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Şiir yazmaya 12 yaşında başlamıştır. 14-15 yaşlarında, Kuran dersleri aldığı Namık Hoca’nın yanında, Kuran-ı Kerim’i ezberlemiştir. Günümüze dek on iki kitabı yayınlanmış-tır. Şiirleri 55 kitap, dergi veya antolojide yer almaktadır. Bazen aruz vezni kullansa da şiirlerini, 5, 6, 7, 8 ve 11 hece ölçüsüyle yazmaktadır. Şiirlerini, aşk, sevgi, destan, deyiş, kardeşlik, dostluk, vatan sevgisi ve ilahi duygularla yazar. Tasavvufî konular yanında kahramanlık, vatan, millet sevgisi, şehitler, Mehmetçik, istiklal, Atatürk, orman gibi farklı temaları işlemiştir.
Gül yüzlüm bugün yüzünde,Bir güzellik, bir sevgi var.Kelamında her sözünde,Bir güzellik, bir sevgi var.
Hak varlığı var insandaNur-u ayan her insandaEla gözlüm bugün sendeBir güzellik, bir sevgi var
Duygularda, nefeslerde,Dinlediğim bu seslerde.Pir Sultan’lar Yunus’larda,Bir güzellik, bir sevgi var.
Özgeçmişlerini kısaca verdiğimiz ozanlarımız dışında, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal gibi halk şairlerini ve yakın tarihimizde yaşamış Hacı Taşan, Ali İzzet, Yaşar Reyhanî, Muharrem Ertaş, Âşık Daimî, Şeref Taşlıova, Murat Ço-
63Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
banoğlu, Davut Sularî, Neşet Ertaş, Çekiç Ali gibi halk ozanlarımızın hayatları ve eserleri hakkında inceleme yapmayı unutmayınız.
Dinlediğiniz eserlerde yöre özelliklerini, varsa hikâyesini ve bestecisi belli ise yaşamı hakkında bilgi edinmeyi unutmayınız. Dinlediğiniz türkülerden re-pertuvar oluşturunuz ve bu repertuvarı arkadaşlarınız ve öğretmeninizle pay-laşınız.
Notaları verilen türküleri seslendiriniz.
&
4
4 ..œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œ œ .œM œ œ œ
& ..3
‰ œ œ œ .œ œ .œ œ œ œ
A li A li de yip
‰ JœM œ œ œ œ œ œ Œne i ni ler sin.- - - - - -
& ..5
‰ œ œ œ .œ œ .œ œ œ œ
İ ni ler sin do lap
‰ JœM œ œ œ œ œ .œ œ œ
der din ne se nin- - - - - -
&7
‰ œA œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
Sen de be nim gi bi dost
œA œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ- -
& ..9
‰ œ œ œ œ œ œ œ .œ œ œ
ya ra lı mı sın
‰ œ œ œ œ œ .œ œ œ œ
İ ni ler sin do lap- -- - - - -
& ..11
‰ JœM œ œ œ œ œ .œ œ œ œ
der din ne se nin.- -
DolapPir Sultan Abdal
Q)
2.Pir Sultan'ım ahım arşa dayandıHasret narı ile yüreğim yandıYoksa Hüseyin'den dost haber mi geldiİnilersin dolap derdin ne senin.
(4 Tekrarlı)
64 Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
&
8
5 .œ œJœ œ
Ger çe ği an
œ œ .œ
la yan
œ œJœ œ
ger çek ki şi
œ .œ
dir- - - - - - -
&5 .œ œ
Jœ œ
Ger çe ği bil
œ œ .œ
me si
œ œJœ œ
ger çek i şi
œ .œ
dir- - - - - - -
& ..9 œ .œ
Jœ œ
Be nim tu tul
œ œ .œ
du ğum
œ .œJœ œ
gö nül kı şı
œ Œ ‰
dır- - - - - -
&13
œ œJœ œ
Kim se tu tul
œ œ Jœ ‰ ‰
ma sın
œ .œJœ œ
gö nül kı şı
œ Œ ‰
na- - - - - - -
& ..17
œ œJœ œ
gö nül kı şı
œ Œ ‰
na.
Œ Œ ‰ Œ Œ ‰
- - -
Gönül Kışı
Âşık Yoksul Derviş
E)
Gerçeği anlayan gerçek kişidirGerçeği bilmesi gerçek işidirBenim tutulduğum gönül kışıdırKimse tutulmasın gönül kışına
Ara yerde hiç bir engel yok ikenKarşı dağlar mor sümbüllü bağ ikenElinden tutmayan kişi sağ ikenBoşa uğramasın mezar taşına
Yoksul Divaniyem şöyle er gerekBir şey değil ancak bir ikrar gerekGerçek sermayeli bir pazar gerekAvutma kendini boşu boşuna
65Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
& b
4
2% œ Jœœ œ œ œ œ œ
Jœ œ œ Jœœ œ œ œ œ œ
Jœ œ
& b ..5
œ Jœœ œ œ œ œ œ
Jœ œ .œ .œ .œ Œ .
& b .. ..9
Jœœ Jœ œ
KirSen
vemsiz
buya
yılzın
Jœ œ œJœ
buta
dağdı
larm'o
dalur
Jœ œ .œ
aa
manman
.œ œ œ œ ‰- - - -- - - - -
& b13
Jœœ œ
Jœ
Se la mın ni
Jœ œ œJœ
ye ke sil di
Jœ œ Jœ œa man a man
Jœ œ Jœ œa man a man- - - - - - - - -
& b17
œ Jœœ Jœ
Bir se la mın
Jœ œ Jœ œa dı m'o lur
Jœ œ .œa man
œJœ Jœ œ
kir vem a man- - - - - - - -
& b21
‰ œ œ Jœ œNe de ça buk
œJœ Jœ œ
geç ti za man
Jœ œ œ œ œa man a man
.œ .œoy
∑- - - - -
& b26
œ Jœœ Jœ
Bir se la mın
Jœ œ Jœ œa dı m'o lur
Jœ œ .œa man
œJœ Jœ œ
kir vem a man- - - - - - - -
& b30
‰ œ œ Jœ œNe ça buk tü
œJœ Jœ œ
ken di za man
Jœ œ œ œ œa man a man
.œ .œoy
%∑
- - - -- -
Kirvem
Âşık Mahsuni Şerif
Q.)
Can içinde can içinde amanCan erir zaman içinde amanBöyle kader olmaz olsun aman aman...Hüseyin'im kan içinde amanKirvem aman ne de çabuk geçti zaman aman aman oyHüseyin'im kan içinde aman kirvem aman Ne çabuk tükendi zaman aman aman oy
Varsam gitsem Erzincan'a amanHüseyin'im gelmiş m'ola amanDer Mahsuni bu dağlarda aman aman...Böyle yiğit ölmüş mü ola aman kirvem amanNe de çabuk geçti zaman aman aman oyBöyle yiğit ölmüş mü ola aman kirvem amanNe çabuk tükendi zaman aman aman oy
66 Ozanlarımız ve Halk Müziğimiz
Millî kültürümüzü yansıtan törenleri ve kurtuluş günleri gibi kutlamaları araştırınız. Bu araştırmanızı arkadaşlarınıza sergileyiniz. Sergileme yaparken kendi yörenize ait türkülerden yararlanınız.
& b
4
4 ..%
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .œ ‰
& b5 jœ .œ jœ .œ
Ak taş di ye
Jœ .œ Jœ .œU
be le di ğim
œ œ œ œ œ œ
tül ben di me
œ œ œ œ jœ .œdo la dı ğım- - - - - - - - - -
& b .. ..9
œ œ œ œ œ œHak tan di lek
Jœ .œ Jœ .œdi le di ğim
œ œ œ Jœ .œmev lâm şu ta
%Jœ .œ œ œşa can ver sin.- - - - - - - -
Ak Taş Diye Belediğim
Yöre: Şırnak
Q)2
2
2
Yoldan geçen yolcu kardaşBen kimlere olam sırdaşKırşehir'de Hacı BektaşMevlam şu taşa can versin
Bebeksiz oldum divaneBen ağlarım yana yanaKonya'da yüce MevlanaMevlam şu taşa can versin
Tutulmaz güneşin dalıSorulmaz yoksulun hâliTanrı'nın arslanı AliMevlam şu taşa can versin
67Geleneksel Türk Müziği
7 Geleneksel Türk Müziği
7.1 Türk Müziği Klâsik Sonrası Dönemi
Dede Efendi’den günümüze kadar uzanan yaklaşık bir buçuk asırlık dö-nemi kapsayan süreçtir. Tanzimat hareketleri ile birlikte saray çevresinde Avrupa müziğine karşı büyük bir ilgi başlamıştır. Oluşan bu yeni ortamda ünlü besteciler, tam olarak ayrılmasalar da, Klasik Dönem’in beste formlarını yavaş yavaş terk etmeye ve halka dönük küçük formlarda eserler vermeye başlamışlardır. Böylelikle, eski ağır, mistik havalı kâr, beste ve semailer za-manla yerlerini şarkı formuna terk etmeye başlamıştır. Dönemin eserlerinde duygu inceliği, içtenlik ve her türlü romantik ögeler ön panda tutulmuştur. Klasik Dönem’de temeli atılan şarkı formu bu dönemde en parlak dönemini yaşamıştır.
Çeşitli gelişmeler ve Batılılaşma hareketlerinin etkisiyle müzikoloji çalış-maları durgunluk sürecine girmiş olsa da bu zamanda çok sayıda nota ya-yıncılığı yapılmıştır. 20. yüzyıl başlarında Türk müziği eğitimi veren dernek ve özel okullar kurulmuştur. 1917’de Darülelhan adıyla ilk resmi müzik okulu açılmıştır.
Rauf Yekta (1871-1935), Hüseyin Saadettin Arel (1880-1955) ve Suphi Ezgi (1869-1962) Türk müziğinin kökeni ve sistemi gibi konularda önemli çalışmalar yapmışlardır. Müzikoloji ve bestecilik alanında yetkin bir kişi olan Arel, eserlerinde reformist bir yaklaşım göstererek Türk müziğinde çok ses-liliği savunmuştur.
Dinî müzik, her dönemde olduğu gibi kendi çizgisinde gelişimini sürdür-meye devam etmiştir.
7.2 Türk Müziği Klâsik Sonrası Dönemi Bestecileri
Hacı Arif Bey (1831-1884)
Türk müziği şarkı formunun en usta bestecilerinden biri olarak tanınan Hacı Arif Bey çocukluk döneminde sesinin güzelliği ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Dede Efendi gibi bestecilerden dersler almış ve Mızıka-i Humayun’a girmiş-tir. Sultan Abdülmecit, Sultan Aziz ve Sultan II.Abdülhamit dönemlerinde aralıklı olarak sarayda görev yapmıştır.
Bine yakın şarkı bestelemiş ancak bunlardan 336’sı günümüze gelebil-
68 Geleneksel Türk Müziği
miştir. Kürdilihicazkâr makamı ile müsemmen usûlünü bularak müziğimize kazandıran sanatçı eserlerinin çoğunu bu makamda bestelemiştir.
Olmaz İlâç Sine-i Sad Pareme (Segâh), Gurbetti Güneş Dünya Ka-rardı (kürdilihicazkâr), Niçin Terkeyleyip Gittin A Zalim (Kürdilihicazkâr) şarkılarından bazılarıdır.
Şevki Bey (1860-1891)
İstanbul’da doğmuştur. Küçük yaşta sesinin güzelliği ve müzik yeteneği ile dikkatleri üzerine çekince Mızıka-i Humayun’a alınmıştır. Buradaki hocalarından, özellikle de Hacı Arif Bey’den çok yararlanmıştır. Eserlerinin tamamını şarkı formunda besteleyen Şevki Bey, şarkılarını daha çok dost meclislerinde bestelemiştir. Hacı Arif Bey’den sonra halkın sevgisini kazanmış bir bestecidir. Bin kadar eser bestelediği hâlde bunlardan yüz yirmi kadarı günümüze ulaşabilmiştir. Bestelerinde en çok hicaz ve uşşak makamlarını kullanmıştır.
Şarkılarından bazıları şunlardır: Hicran Oku Sinem Deler, Kimseler Gelmez Senin Feryad-ı Ateş Bağrına, Dil Yaresini Andıracak Yare Bu-lunmaz.
Tamburi Cemil Bey (1871-1916)
1873 yılında İstanbul’da doğmuştur. Müzik aleti çalma-ya karşı ilgisi on yaşlarında keman ve kanun ile başlayan Cemil Bey daha sonra başladığı ve ismi ile bütünleşen tanbur sazı ile ustalık derecesine ulaşmıştır. Tamburdan başka, klasik kemençe, lavta ve viyolonsel gibi sazları aynı ustalıkla icra ederek başlıbaşına bir ekol sahibi ol-muştur. Müzik aleti çalmakta erişilmez bir mertebeye yük-selmiş olan Cemil Bey aynı zamanda çok iyi bir bestekâr-dır. Yaptığı eserlerle Türk müziği saz icrasına yepyeni ve modern bir tarz ve değişik bir yorum getirerek icracılığın mükemmelleşmesinde en büyük rolü oynamıştır. Özellikle, taş plaklara yapmış olduğu taksim kayıtları makam, üslup ve tavır açısından bir ders niteliği taşımaktadır. En çok bilinen eseri Çeçen Kızı’dır ve bu eser Yunanistan’ın Midilli Adası’nda Taxila adı ile bilin-mekte olup oyun olarak oynanmaktadır.
Şedd-i Araban Peşrevi, Ferahfeza Peşrevi, Muhayyer Peşrevi, Ma-hur Peşrevi, Hicazkâr Peşrevi, Kürdîlihicazkâr Peşrevi, Isfahan Peşrevi, Neva Peşrevi, Bestenigâr Saz Semaisi, Suz-i Dilârâ Saz Semaisi, Ferah-feza Saz Semaisi, Hüseynî Oyun Havası (Çeçen Kızı), Nihavend Sirto ve Nikriz Sirto eserlerinden bazılarıdır.
69Geleneksel Türk Müziği
Sadettin AREL (1880-1955)
Hüseyin Sadettin Arel, besteci ve müzikologdur Müzi-ğe ilgisi çocukluğunda başladı. Önce ud çalmayı öğren-di; sonraları ney, kemençe, keman, nısfıye, tambur, viyo-la, viyolonsel ve piyano çalıştı. Edgar Manas’tan armoni, kontrpuan ve füg öğrendi. Rauf Yekta ve Suphi Ezgi ile Türk Müziği üstüne çalışmalar yaptı. Türk Müziği’nin 24 eşit olmayan aralıklı sistemini saptayarak bugün kullanılan “Arel-Ezgi-Uzdilek Sistemi”ni belirledi. İstanbul Konserva-tuvarında başkan oldu. Türk Filarmoni Derneğini kurarak Klasik Batı Müziği sevgisini yaymaya çalıştı. Türk Musikisi İcra Heyetlerini ve İleri Türk Musi-kisi Konservatuvarını kurdu (1949). Türk ve Batı Müziği konusunda yazılar yazdı. Eski nota sistemlerine göre yazılmış pek çok eseri günümüz notasına çevirdi. Besteleri Batı Müziği ve Türk Müziği türünde olmak üzere ikiye ayrı-lır. Çok sesli Türk Müziği parçalarının hepsi günümüze ulaşmıştır. Hüzzam ve Şeddi Araban birleşimindeki Lale-gül makamını ve Ferahnümayı ilk kez bulan odur. Hukuk eğitimi alan Arel, uzun süre avukatlık da yapmıştır.
Mavi Bir Göz Beni Attı Bu Derin Sevdaya (Buselik aksak), Bilmem Bu Gönülle Ben Nasıl Yaşayacağım (Buselik devri hindi), Bunca Çevrinle Gönül Ülkesi Virane Olur (Kürdilihicazkâr Yörük Semai), Kız Bir İnce Su Gibi Karşımdan Akıp Gitme (Uşşak Türk aksağı), Gördüm Seni Sevdim Güzelim Gonca-i Tersin (Şedd-i Araban Semai) en bilinen eserlerindendir.
Sadettin KAYNAK (1895-1961)
Dinî müzik ile din dışı müziği birlikte öğrenmiş ve icra etmiştir. 1926 yılında, ilk bestesi olan hüzzam şarkısı Hic-ran-ı Elem’i yazmıştır. Saadettin Kaynak, dinî bir muhitte yetişmiş, Sultan Selim Camii’nin baş imamı iken 1930’lar-da da, altı yıl yaptığı imamlıktan ayrılır. ilahiden marşa, film müziğinden türküye kadar bir çok alanda eser vermiş bir bestecidir.
İlk Türkçe ezanı da seslendiren Saadettin Kaynak’tır. 1930 yılında Pa-ris’te konser vermiştir. 1940-1950 yılları arasında seksenin üzerinde film mü-ziği bestelemiştir. 1947’de hacca gitmiştir. 1950 senesinde de Sultanahmet Camii imamlığı için talepte bulunmuş ve 2-3 yıl bu görevi yapmıştır.
Sadettin Kaynak’ın bestelediği Çile Bülbülüm Çile, Ayrılık Yaman Keli-me, Deli Gönül Gezer Gezer Gelirsin, Ağla Gözlerim Ağla, Telli Turnam gibi 42 ayrı makamda yazdığı 632 kadar eseri bulunmaktadır.
70 Geleneksel Türk Müziği
Münir Nurettin SELÇUK (1900?- 1981)
1907’de Darülelhan’a girdi. Eski okuyuşla yeni anlayı-şı birleştirerek çok farklı bir üslupla, 1928’de ilk plaklarını yaptı. Aynı yıl Paris’e giderek ses tekniği konusunda öğ-renim gördü. Özgün bir ses tekniği eğitimi gören ilk Türk müziği ses sanatçısıdır. Türk müziği tarihinde, tek başına konser verme geleneğini getirdi. İlk solo konserini Paris dönüşü, 1930 yılında, şimdiki Dormen Tiyatrosu’nda verdi. Büyük ilgi topladı ve hayranlık uyandırdı. Konserlerde frak giydi ve ayakta şarkı söyledi. Aynı zamanda koro eşliğinde solo okuma ge-leneğini de ilk kez uygulayan sanatçı oldu. Batıdan gelen opera, tango gibi formları, kendi Türk müziği okuyuş üslubuna dâhil etti. Asıl beste çalışmala-rına, 1940-1941’li yıllardan sonra başladı. İstanbul’a döndükten sonra otuz yılı aşkın bir süreyle İstanbul Belediye Konservatuarı İcra Heyeti’nde görev yaptı. Birçok genç kuşak sanatçısının yetişmesine katkıda bulundu.
Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın, Kalamış, Aziz İstanbul, Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İçinde, Rindlerin Akşamı (Dönülmez Ak-şamın Ufkundayız) ve Sessiz Gemi eserlerinden bazılarıdır.
7.3 Makam Bilgisi
Nihavent Makamı
& ˙ œ œe œ ˙ œe œ ˙(Sol aktarımlı) Buselik Beşlisi (Re aktarımlı) Kürdî Dörtlüsü
T B T T B T T
&˙ œd œ ˙ œ œ œ ˙
(Re aktarımlı) Çargâh Dörtlüsü (Sol aktarımlı) Çargâh Beşlisi
B T T T B T T
&˙ œ œe œ ˙ œe œe ˙
(Do aktarımlı) Bûselik Beşlisi (Sol aktarımlı) Kürdî Dörtlüsü
T T B T T T B
Seyir : İnici-ÇıkıcıDurak : SolGüçlü : Re
Seyir : İniciDurak : SolGüçlü : Re
Seyir : İniciDurak : SolGüçlü : Do
Mâhur Makamı
Kürdilihicazkâr Makamı
71Geleneksel Türk Müziği
7.4 Örnek Eserler
&d
4
2 ˙ ˙ ˙ ˙ ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œ œ
&d ..
8 1.
œ œ œ œ œ œ2.
˙ ‰ Jœœ œ ˙ ‰ œ œ œ œ œ œ ˙ ‰ œ œ œ œ œ œ
&d .. ..
15
˙ ‰œ œ œ œ œ œ ˙ ‰œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
&d .. ..
22
‰ Jœœ œ
O to mo
˙
bil
Jœœ
Jœ
u çar gi
.œ ‰der
œ .œ œ
Öm rüm
œ œ
gi bi
Jœ œJœ
ge çer gi
.œ ‰der.- - - - - - - - -
&d .. ..
30 œ œ
Ben tâ
œ œ
li hin
Jœ œ Jœ
pe şin de
.œ‰
yim
œ œ
Tâ lih
œ œ
ben den
Jœ œJœ
ka çar gi
.œ ‰der.- - - - - - - - -
&d .. ..
38 .œ œ œ
Yâr
˙ .œ œ œ
Yâr
˙‰ Jœ œ œ
Gü zel yol
œœ
cu
œ œ œ
gü le gü
.œ ‰le.- - - -
Otomobil Uçar Gider
Münir Nurettin Selçuk
Q
(Mâhur Şarkı)
Nim Sofyan
)
Otomobil uçar giderÖmrüm gibi geçer giderBen tâlihin peşindeyimTalih benden kaçar giderYâr... Güzel yolcu güle güle
Otomobil tuttu yoluBu yolda macera doluDireksiyon yâr elindeGönlüm ardına koşuluYâr... Güzel yolcu güle güle
72 Geleneksel Türk Müziği
&d
4
8 jœ œJœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Jœ
œJœ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙
&d5 jœ œ
Jœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Jœœ
Jœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
&d9 œ œ œ œ œ
Ye me nim de
œ œ œ œ œn œ œ
hâ re var
Jœœ
Jœ œ œ œ œyü re ğim de
œ œ œ œ œ œ œ œ œ
yâ re var.- - - - - - - -
&d13
Jœœ
Jœ œ œ œ œyü re ğim de
œ œ œ œ œ œ œ œ
yâ re var
œ œ œ œ œ
Ne ben öl düm
œ œ œ œ œn œ œ
kur tul dum- - - - - - -
&d17
Jœœ
Jœ œ œ œ œne bu der de
œ œ œ œ œ œ œ œ œ
çâ re var
Jœœ
Jœ œ œ œ œne bu der de
œ œ œ œ ˙çâ re var- - - -
&d21 jœ œ
Jœ œ œ œ œOf am man am man
œ œ œ œ œ œ œ œ œ
kuş dil li
Jœœ
Jœ œ œ œ œba şın da yaz ma sı
œ œ œ œ œ Œkan dil li.- - - - - - - - -
&d ..
25 jœ œJœ œ œ œ œ
Çü rüt tüm o tuz i ki
œ œ œ œ œ œ œ œ œ
men di li
œ œ œ œ œ œ œ œbu la ma dım o yâ rin
œ œ œ œ ˙den gi ni.- - - - - - - - - - - -
Yemenimde Hare Var
Türkü
E
(Mâhur Türkü)
)
Düyek
(SAZ...............................................................
......)
(SAZ)
73Geleneksel Türk Müziği
& ee
4
8%œ œ .œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .œ œ œ œ œ œ œ œ œ
& ee4
œ œ œ œ œ œ œ œ œ .œ ‰ œ œn œ œ œ œJœ .œe ‰ œ œ œ œ œ œ
& ee ..7
Jœ .œ ‰ œ œ œ œ œ œ1.jœ .œ œs œ œ
2.jœ .œ œ œ œ œ œ œ œ œ
& ee ..10
œ œ œ Jœ .œ
A teş o lup
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œyak san da.
jœ œ Jœœ œ
Gon ca gül ler
œ œ œ œ œ œs œtak san da.- - - - - - -
& ee ..14
‰ œ Jœ Jœ .œ
A hu o lup
œ œ ˙
bak san da
‰ Jœ œ œ œ œ
Af fet mem as la
1.
Jœ .œ œ œ œ œ œ œ œ œse ni
2.
Jœ .œ ˙
se ni- - - - - - - - -
& ee19
‰œ œ œ œ œ
Som al tın dan taç
œ œ œ œs œ
ol san
‰œ œ œ œ œ
Aş kı ma muh taç
œ œ œ œs œ
ol san- - - - - - -
& ee23
‰ œ œ œ Jœ.œ
Der di me i laç
œ œs ˙
ol san
‰ œ œ œ œ œs
Af fet mem as la
Jœ .œ œ œ œ
se ni- - - -- - - -
& ee27
‰ œ œ œ œ œ œ
Ya kut yük lü dal ol
˙ œ œ œ
san
‰ œ œ œ œ œ œ
Al i pek ten şal ol
˙ œ œ œ
san- - - - - -
& ee31
‰ œ œ œ œ œ œ
Pe tek ler de bal ol
˙ œ œ œ
san
‰ œ Jœ œ œ
Af fet mem as
%œ œ ˙la se ni.- - - - - - - -
Affetmem Asla SeniSöz: Mustafa Sevilen
Müzik: Yıldırım Gürses
E )
Düyek
(Nihavent Şarkı)
(SAZ....................) (SAZ.....)
(SAZ....................)(SAZ)
(SAZ........) (SAZ........)
(SAZ........)
(SAZ........) (SAZ........)
(SAZ........)
74 Geleneksel Türk Müziği
& eee
4
8 Jœœ œ œ œ œ œ œ
A vuç la rım da
‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
hâ lâ
Jœœ
Jœœ œ œ
sı cak lı ğın- - - - - - - -
& eee4
Jœœ
Jœ œ œ œ
sı cak lı ğın
%
Jœœ œ œ œ œ œ œ œ
sı cak lı ğın
‰ œ œ œ œ œ œ œ œvar
Jœ.œ ˙
i nan- - - - - - -
& eee ..8 1.œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Jœ œ œ œ œ œ œ œ œ
2.œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Jœ œJœ
œ œ œ œ
& eee12
Jœœ
Jœœ œ œ œ œ
U nut tum
Jœœ œ
Jœ œ œ œ œ
de sem bi le
Jœ.œ ˙
ya lan
Jœ.œ ˙
ya lan- - - - - -
& eee .. ..16
Jœœ œ
Jœ œ œ œ œ
ya lan
‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œbil lâ hi ya
.˙ Œlan.
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
- - - -
& eee20
Jœ œJœ
œ œ œ œ ‰ œ Jœ œ œ œ
Has re tin dir
Jœ œJœ œ œ œ œ
i çim de
‰ œJœ
œ œ œ œ
hep a lev- - - - - -
& eee ..24
‰ œJœ
œ œ œ œ
hep a lev
‰ œ Jœ œ œ œ œ
hep a lev a
œ œ œ œ œ ˙
lev ya nan.
%w
- - - -
Avuçlarımda Hâlâ Sıcaklığın Var
Yusuf Nalkesen
E )
(Kürdilihicazkâr Şarkı)
Düyek
(SAZ.......................................................................) (SAZ..................................................................)
(SAZ........................................
75Müzik Tarihi
8 Müzik Tarihi
8.1 Romantik Dönem (1800-1890)
Dünyada 18. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılın başında, siyaset, toplumsal ya-şam, teknoloji alanlarında önemli gelişmeler meydana gelmiştir. Bunlardan bazılarını şöyle belirtebiliriz.
John Locke’un “Ay-dınlanma Felsefesi’nin”
yaygınlaşması
4 Temmuz 1796’da Kuzey Amerika’da üç koloninin Britanya egemenliğine başkal-
dırması
1790-1825
Napolyon Savaşları
1789’daki Fransız Devrimi ile yönetici sınıfın el değiştirerek burjuvazinin iktidara gelmesi
1769’da James Watt’ın
buhar makinasını bulması ile
başlayan sanayi devrimi ile ma-
dencilik ve mühendislik meslek-
lerinin ortaya çıkışı
1830’da buharla işleyen lokomotiflerle demir yolu ulaşı-mının başlaması ile kentleşme ve sanayileşmenin hızlanması ve ka-labalık sanayi kentlerinin oluşması
Bu sürece kadar küçük kasabalarda sakin, küçük kasabalarda kır yaşamı süren insanlar ve sanatçılar kendilerini alışkın olmadıkları kalabalık, kirli ve gürültülü kent hayatı içerisinde bulmuştur. Fransız Devrimi’nden eşitlik, öz-gürlük ve adalet beklentisi olan kalabalıklar bunların yaşama tam anlamıyla geçmediğini gördüğünde bir düş kırıklığı yaşamıştır. Bütün bu olumsuzluk-lara bir de siyasi çalkantılar eklenince kent yaşamı çekilmez bir almıştır. So-nuçta, aydınlar toplumsal sorunlara duyduğu ilgiden uzaklaşmış ve bireysel duygulara yönelmiştir.
Sanayi Devrimi ile başlayan seri imalat sürecinde el sanatları gerilemiş, beğeninin başlıca ölçütlerinden biri olan sanatsal ince işçilik, eski önemini kaybetmiştir. Kaba ve ucuz ürünlerin piyasaya sürülmesi ile beğeni düzeyi sarsılmıştır. Müzikte de sıradan dans müzikleri görülmemiş bir yaygınlığa ulaşmıştır. Sonuçta romantik besteciler müzikte yeni sentezler yapma yolun-da köklü adımlar atılması gerekliliği üzerinde durmuşlardır.
76 Müzik Tarihi
Bütün bu sürece tepki gösteren romantik sanatçı;
1. Sanayileşmenin, örgütlenmenin ve kalabalık kent yaşantısının getirdiği bunalımdan kaçarak doğaya sığınmıştır.
2. Bütün kuralları ve aklı reddederek hayal gücünü ortaya koymuştur.
Romantizm, eski Fransızcada (romance) şiir yazma anlamına gelir. Mü-zikte romantik terimini 1810’da ilk kullanan besteci ve müzik eleştirmeni E.T.A. Hoffmann’dır.
Romantizm, düşünsel anlamda öznelliğe (kişiselliğe) dayanır. Bu açıdan bakıldığında, romantikler ben kavramı üzerinde yoğunlaşmışlardır. Roman-tik akımın en belirleyici özelliği akılcılık karşıtı olması ve düş ürünü yolları bulup geliştirmesidir. Romantikler kendilerini düş evrenine öylesine kaptır-mışlardır ki, yaşadıkları çağı geçmişle gelecek arasında bir köprü olarak gör-memişlerdir. Gelecek onlar için bir ütopyadır.
18. yüzyılda yükselen aydınlanma felsefesinin kökenindeki akılcılıktan sonra ona karşıt olarak bireyselcilik ve duyguyu öne çıkarmıştır. Ben ve duy-gularım kavramları bu süreçte öne çıkar.
Romantik dönemde felsefe, edebiyat ve güzel sanatlar alanındaki en önemli özellikler şunlardır.
1. Kişisellik2. Duygusallık3. Belli başlı konularını olağanüstü güçlerden alma
8.1.1 Romantik Dönem Müziğinin Özellikleri
P 19. yüzyıldan başlayarak, yapılan eserlerdeki klasik ögeler azalırken romantik ögeler artmaya başlamıştır.
P Hız ve gürlük işaretleri karmaşık ve kalabalık bir şekle dönmüştür. Bes-teci, yalın bir allegro terimi yerine molto allegro non troppo şeklinde açıkla-yabilir. Gürlük terimlerinde ise basit bir forte ile güçlü çalma tanımlanırken ffff ya da ppp gibi abartılı işaretlemelerle yorumcuya gürlük ögesinde geniş bir özgürlük tanınmıştır.
P Armonide müziğin dokusu daha yoğundur.
P Saf (absolüt) müzik yerine konulu, programlı müziğin önü açılmıştır.
77Müzik Tarihi
P Melodik yapıda kişisel duygular açığa çıkmıştır.
P Yeni akor ve akor bağlanışları ortaya çıkmıştır.
P Senfonik şiir, konser üvertürü ve senfonik süit gibi yeni orkestral form-lar ortaya çıkmıştır. Enstümantasyon ve orkestrasyonda büyük bir patlama görülür.
8.1.2 Müzik Biçimleri
Programlı Senfoni: Çalgıların güçlerinin araştırıldığı ve onlardan elde edilen dramatik anlatım olanakları ile bestecinin iç dünyasının birleştiği or-tamda doğan bir çalgı toplulukları için yazılmış müzik türüdür.
Senfonik Şiir: Belirli bir öyküyü ya da resmi müzikle betimlemek amacı ile yazılmış eserlerdir. Liszt, senfonik şiirin babası olarak bilinir.
Senfonik Süit: Süit biçiminin romantik çağa uyarlanmış hâlidir. Küçük dans yapısında ve aynı tondaki parçaların bir demet içinde birleşip senfonik orkestra ile çalınmasıyla oluşur.
Konser Üvertürü: Tek bölümlü bağımsız bir biçimdir. Sözlükte açılış an-lamına gelmektedir. Bir eserin açılış müziği olarak tanımlanabilir.
Arabesk: Bu terimi ilk kez kullanan Schumann’dır. Minör tonda, alımlı ve lirik ezgilerle süslü kısa eserlerdir.
Vals: Üç zamanlı dans müziğidir.
Polonez: Üç zamanlı orta yavaş hızda çalınan Polonya dansıdır.
Mazurka: Üç vuruşlu yavaş hızlı çalınan Polonya dansıdır.
Nocturne (Noktürn): Gece müziği anlamında kullanılır. Bu biçimin en ünlü eserlerini Chopin vermiştir. Serenade olarak da bilinir.
Fantasie: Serbest, bağımsız biçimli müzik eseridir.
Romance (Romans): Romantik bir öyküyü ya da serüveni anlatan şiir üzerine bestelenmiş şarkı ya da çalgı eseridir.
Lied: Lirik bir şiir üzerine bestelenmiş şarkıdır. Schubert, lied biçiminde önemli eserler bestelemiştir.
78 Müzik Tarihi
8.1.3 Romantik Dönem Çalgıları
Romantik dönemde piyano altın çağını yaşamıştır. Üflemeli çalgılar çağın gereği olarak değişmiş ve gelişmiştir. Klarinet ses alanlarına göre soprano, alto ve bas olarak bölümlenmiş ve aile oluşturmuştur. Saksofonun mucidi olan Sax, atölyesinde geliştirdiği Saksofonu 1840’da tamamlamış ancak bu çalgı caz müziğinin gelişmesi ile saygın bir yer edinebilmiştir. Sürgülü trom-bonlar dışında bütün trompetlerle kornolara dönerli ya da pistonlu valfler takılması bu dönemin yeniliklerindendir.
8.1.4 Romantik Dönem Bestecileri ve Eserleri
Ludwig van Beethoven (1770-1827)
Adı bütün 19. yüzyıla egemen olmuş, eserleri, düşün-celeri ile otorite olarak kabul edilmiş bestecidir. Küçük yaşlarda yeteneği ile öne çıkmış, on üç yaşında ilk ese-rini yazmıştır. Müzik tarihinde, bireycilik açısından önde gelen isimlerden biridir. Eserleri, düşüncelerinin yansı-ması olmuştur. Fransız Devrimi’nden etkinlenmiş ve de-mokrasi, yaşamı boyunca tek politik ideali olmuştur. Kısa bir süre Mozart’ın öğrencisi olmuştur. Öncüllerinden ve ardıllarından kesin ayrılıklar göstermiştir. 3. Senfonisini Napoleon Bona-part’a adamıştır. Ancak Bonapart imparatorluk tacını giyince, ithafı öfkeyle karalamıştır. 1796’da, yaşamının kalanını dramatik bir şekilde değiştirecek, işitme kaybı rahatsızlığı başlamıştır. Melankolik yapısı bu durumla artmaya başlamıştır. Tüm romantikler gibi doğaya bağlanmıştır. 1814’de son piyano konserini vermiştir. Sağlığı iyice bozulup son nefesini verdiğinde ardında çok sayıda ölümsüz eser bırakmıştır. Cenazesi Mozart’ın aksine büyük bir kalabalık tarafından kaldırılmıştır.
Beethoven müziğinde göze çarpan özellikler şunlardır:
P Müzikte duygusallık yönünden büyük bir derinlik olması,P Müziğinde büyük yoğunlukta mizah duygusu,P Kendi karakterinde de gözlenen ani duygu değişimlerinin müziğine de
yansıması,P Müziğinde ani ton ve ritim değişiklikleri gibi sürpriz ögelere yer verme-
sidir.
En çok tanınan eserleri, 3. Senfoni (Eroica - Kahramanlık Senfonisi), 5. Senfoni (Kader Senfonisi), 6. Senfoni (Pastoral Kır Senfonisi), 9. Senfoni (Korolu Senfoni), Fidelio (opera) ve Prometheus’un Yaratıkları’dır (bale).
79Müzik Tarihi
Felix Mendelsshon-Bartholdy (1809-1847)
Alman bestecidir. Klasik biçimlere bağlı romantizmi ancak yüzeysel görünüşüyle yansıtan bir bestecidir. Ülke-mizde en çok tanınan eseri Düğün Marşı’dır. Bu ezgi Wil-liam Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi adlı tiyatro eserine yaptığı beste içinde çalınan Düğün Marşı’dır.
Bir Yaz Gecesi Rüyası (tiyatro müziği), Elijah (ora-toryo), Fingal Mağarası (konser üvertürü) ve Ruy Blas (konser üvertürü) başlıca eserlerindendir.
Robert Schumann (1810-1856)
Çok genç yaşta edebiyat, felsefe ve şiir öğrenmiş ve hukuk ve piyano eğitimi almıştır. Piyano tekniğini geliş-tirmek için denediği bir mekanizmadan kaynaklanan bir sorun sonucunda parmaklarından birinin siniri hasar gör-düğü için çalışmalarını bestecilik üzerine yoğunlaşmıştır. Besteleriyle olduğu kadar yazılarıyla müziğe hizmet et-miştir. Clara Wieck’e olan tutkusu sinirlerini yıpratmıştır. Yüz kadar lied yazmış ve aynı süreçte felsefe doktorası yapmıştır. Mendelsshon, 1843’te Leipzig Konservatuvarını kurunca Schu-mann, komposizyon ve piyano öğretmenliği yaptı. Piyano tekniği, Schumann ile reform geçirmiştir. Eserlerinde, duygu ve anlatım derinliği ile çeşitliliği hakimdir.
Carnaval (piyano için), Çocuk Sahnesi, Do Majör Fantezi, Piyano ve Keman Konçertosu, Manfred (orkestra için sahne müziği), 4 adet senfoni, yaylı dörtlüleri başlıca eserleri arasındadır.
Franz Schubert (1797-1828)
Avusturyalı besteci. Yaklaşık 600’ün üzerinde şarkı, 9 senfoni (ünlü “Bitmemiş Senfoni”nin de içlerinde bulundu-ğu), operalar, çok sayıda oda müziği ve piyano parçala-rı bestelemiştir. Schubert’in müziği, hümanist özelliğiyle insanları kucaklamıştır. İnanılmaz bir melodi zenginliği vardır. Yaşamı boyunca hiçbir zaman müziği o denli yay-gınlaşıp ünlenmemiştir. Parasal olarak sürekli ailesine ve arkadaşlarına bağımlı kalmıştır. Schubert’in yapıtları an-cak ölümünden sonra ün kazanmıştır.
Şeytanın Zevk Şatosu, İkiz Kardeşler, 4.Senfoni, 5.Senfoni, Si Bemol Ma-jör Dörtlü (oda müziği), La Minör Dörtlü (oda müziği) önemli eserlerindendir.
80 Müzik Tarihi
Franz Liszt (1811-1886)
İlk piyano derslerini babasından aldı. 12 yaşına geldi-ğinde dinleyicilerin, diğer müzisyenlerin ve kralların takdi-rini toplayan bir konser piyanisti olmuştu. Avrupa’da çok sayıda piyano konserleri verdi. Liszt, konser piyanisti ka-riyerine son verdikten sonra 1848’de Weimar’da orkest-ra şefliğine başladı ve kenti, Avrupa kültürünün buluşma merkezi haline getirdi. Bu görevi sayesinde Verdi, Wagner ve Berlioz’un yeni operalarını yönetti. Aynı dönemde en önemli eserlerini besteledi, genç piyanistlere ders vererek Altenberg Kartal-ları diye anılan yeni bir piyanist kuşağı yetiştirdi. 1858’de, muhafazakârların kendisinin ve öğrencilerinin yapıtlarına yoğun eleştirileri üzerine görevinden ayrıldı.
1861-1869 yılları arasında daha çok Roma’da yaşadı ve ve dini kitaplar yazdı, rahiplik dersleri aldı ve onur rahibi oldu. 1870’den sonra ise Roma, Weimar ve Budapeşte arasında seyahat ederek ömrünün sonuna kadar öğretmenlik ve piyanistliği sürdürdü. Budapeşte Müzik Okulunu kurarak ilk başkanı oldu.
En çok tanınan eserlerinin başında Macar Rapsodileri gelmektedir.
Richard Wagner (1813-1883)
Alman opera bestecisidir. Küçük yaştan itibaren tiyat-roya ilgi duymaya başladı. Leipzig Üniversitesine devam etmeye başlayan Wagner, ayrıca bir sinagogda koro şefi olan Christian Theodor Weinlig’den 6 ay boyunca müzik dersi aldı, armoni ve kontrpuan öğrendi. Müzik Dram adını verdiği sahne eserleri yaratarak, lirik dram sanatının geliş-mesi için çaba harcamıştır. Böylece Rienzi operası, Wag-ner’in Almanya’da adını duyurmasını sağlayan ilk eser oldu. Wagner, “Halka seslenen konuların kahramanlık ve din efsanelerinden seçilmesi, halkın ruh ve ahlak kalkınmasını sağlar.” diyerek eski Yunan tra-jedilerini örnek göstermiştir. Bütün operalarının Alman edebiyatında seçkin ve kendine özgü bir yer tutan metinlerini bizzat kendisi yazmıştır.
Düğün (opera), Periler (opera), Uçan Hollandalı (opera), Parsifal (ope-ra), Yasak Aşk (Shakespeare’in Kısasa Kısas adlı eserinden opera), ve Do Majör Senfoni başlıca eserleri arasındadır.
81Müzik Tarihi
8.2 Barok, Klasik ve Romantik Dönemin Karşılaştırılması
1600’de başladığı kabul edilen Barok Dönem’den 1900’e kadar sürdüğü kabul edilen Romantik Dönem’in benzerlikleri ve farklılıkları aşağıdaki anah-tar kelimelerle belirtilmiştir.
Barok Dönem Klasik Dönem Romantik Dönem
17501600 1800 1900
1444442444443 1444442444443 1444442444443
Klavsen Piyano
Süslü Anlatım Yalın Anlatım Coşkulu, hayal gücü
Akılcılık Mistisizm, duygusallık
Feodal Yapı Burjuvazi Milliyetçilik
Saray Sanatı Halk Sanatı Bireysel Sanat
Opera Oda Müziği Senfoni
J. S. BachA. VivaldiG. F. HandelG. P. Telemann
W. A. MozartJ. HaydnM. HaydnM. Clementi
L .V. BeethovenF. LizstF.SchubertR. Wagner
Barok, Klasik ve Romantik Dönem hakkında yaptığınız araştırmaları arka-daşlarınızla paylaşınız ve farklılıklarla benzerlikleri tartışınız.
8.3 Çağdaş Dönem
19. yüzyıl sonlarından günümüze uzanan süreci kapsayan müzik dönemi-dir. Temel felsefesi yaklaşık olarak 1600-1900 yılları arasında kullanılan tonal müzik ile bağları koparmak şeklinde tanımlanabilir. 20. yüzyıl bilimde, tekno-lojide, toplumsal yaşam biçiminde sıçrama çağıdır. Bu bağlamda sanatta ve müzikte de sıçramanın gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır.
Dünya savaşları, ekonomik durgunluklar, sosyal ve ekonomik problenmer, hızlı nüfus artışı, uyuşturucu kullanımı, çevre kirliliği, enflasyon, plansız şehir-leşme, açlık ve yiyecek sıkıntısı, teknolojik ilerlemenin ivmelenmesi bu döne-min en önemli olaylarındandır.
82 Müzik Tarihi
8.3.1 Çağdaş Dönem Müziğinin Özellikleri
P Bu dönemde akım, stil ve tekniklerin çeşitliliği gözlenmektedir. Müzik tarihinde dönemlerin periyotları incelendiğinde sürelerinin giderek kısaldığı görülmektedir. 20. yüzyıl, müzik ve modern kültür bakımından hızlı bir deği-şimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bazı akımlar on yıl içerisinde ortaya çıkıp kaybolabilmektedir.
P Çağdaş Dönem müziği, ezgi, armoni, tonalite, ritmik örgü-yapı ve biçim bakımından çok karmaşık bir görünüm kazanmıştır.
P Bu dönemde müzik yayıncılığı olağanüstü gelişim göstermiştir. Canlı konser performanslarıyla birlikte müzik; radyo, televizyon, sinema, plak, CD, DVD ve mp3 gibi araçlarla geniş kitlelere ulaşmıştır.
P 1900’lerden önce müzik eğitimi yalnızca profesyonel yorumculara ve bestecilere konservatuvarlarda özel ders verilmesi ile sınırlıyken günümüz-de, eğitimin bütün seviyelerinin bir parçası hâline gelmiştir.
P Önceki dönemleri (rönesansı hümanizm, klasisizmi aydınlanma, ro-mantizmi bireysel duygu) belirli kavramlarla açıklayabilirken Çağdaş Dö-nem müziğinin tek bir kavramla açıklamak olanaksızdır. Çoğulculuk başlıca özellik olarak kabul edilebilir.
P Uyumsuz sesler, bu dönemin karakteristik özelliğidir. Müzik sanatında yalnızca uyumlu sesler değil, uyumsuz seslerinde arayışı sergilenir. 20. yüz-yıl bu yaklaşımı üstlenmiştir.
P Bu dönemde eski formlarla yetinilmemiş, sanat bilincinden uzaklaşıl-mış, yeni, özgür formlar araştırılmış ve hazır kalıplara uymayan bir yapı an-layışı gelişmiştir.
8.3.2 Çağdaş Dönemde Müzik Akımları
İzlenimcilik (Empresyonizm)
Doğadaki unsurların kişinin içinde oluşturduğu izlenimleri, duygusal izleri yansıtmayı hedefler. Bu akım içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı objektif bir gerçek olarak değil, kendilerinde yarattığı izlenimi resme (veya edebi esere) aktarırlar. Bu akıma mensup sanatçılar genellikle hayale ve soyut betimleme-lere yer verirler ve kendilerini dış dünyanın etkilerinden uzak tutarlar. Onlara göre dış âlemdeki varlık ve nesneler göründükleri gibi değil, hayal güçlerinde canlandırdıkları gibidir. Bu sebepten dolayı da gerçeği göründüğü gibi ele al-mayıp duygusal yönlendirmelerin eşliğinde eserlerine işlemişlerdir. Müzikteki ilk temsilcisi Debussy’dir.
83Müzik Tarihi
Anlatımcılık (Ekspresyonizm)
Gizli iç duygulara, çok kez bilinç altında kalmış duygulara biçim vermek olarak tanımlanabilir. Bu akım, izlenimcilik gibi dış izlenimleri bir biçime ya da bir kalıba dökmeye çalışmaz. Müzikte anlatımcılık doğaya ve doğaya uygun-luğa karşı bir direnme ile başlamış, bunların karşıtlarını, doğa dışı, doğaya aykırı olanı yakalamaya çalışmıştır.
Bu akımın önde gelen sanatçılarından Arnold Schonberg, tonal armoninin yerine atonal armoni olarak adlandırılan ve ton dışı müzik yazmayı yöntemleş-tiren 12 ton sistemini geliştirmiştir.
Yeni Klasikçilik (Neo klasisizm)
Müziksel geleneklerle bağlarını koparmak istemeyen bazı sanatçılar, hızlı gelişimin verdiği çekince ile geçmişten güç almaya çalışarak yapılacak her şeyi aklın süzgecinden geçirmek gereğini duymuşlardır. Yeni klasikçilik ilke olarak tonal sistemi benimsemiştir. Bu anlamı ile anlatımcılık karşıtı olduğu söylenebilir. Bu akımın temsilcileri arasında Igor Stravinsi, Paul Hindemith ile Carmina Burana’nın bestecisi Carl Orff sayılabilir.
İlkelcilik (Primitizm)
Bu akımın temsilcileri, romantiklerin ve izlenimcilerin kişisel incelmiş duy-gularına, anlatımcıların ise soyutlaştırma çabalarına karşı olmuşlardır. Ro-mantiklerin kişisel düş dünyasını gösteren sanatçılar, canlı ve güçlü bir ritim dokusunu kullanarak ilkel sanatı gündeme getirmişlerdir. Bu alanda verilebi-lecek örneklerden biri Bela Bartok’un Allegro Barbaro adlı piyano eseridir.
Gelecekçilik (Futurizm)
Bu akımın temel felsefesi, çağdaş makinaların getirdiği hızlı hareketten kaynaklanan yeni hayatın enerjik ve dinamik özelliklerini canlı bir şekilde sa-nata yansıtmak biçiminde ifade edilebilir. Sanatçı, geçmişin duygularından ve kalıplaşmış biçimlerden sıyrılıp teknolojik ögelerin peşine düşmelidir. Arthur Honegger’in Pacific 231 adlı eserinde, 120 mil ile giden bir treni konu alan eserinde motorun yorgun yorgun soluk alıp vermesi, kalkışını, hız kazanırken geçirdiği aşamalar sergilenir. Geleneksel çalgı topluluğu için yazılmış olsa da içerdiği mekanik tınılar, uyuşumsuz armonik ögeler gelecekçi sanatın felsefe-sini yansıtmıştır.
Folklorizm
Bu akımın temsilcilerine göre halk arasında söylenip çalınan müzik, gün geçtikçe yok olmaya yüz tuttuğu için arşivlenip kaydedilerek canlı tutulmalıdır.
84 Müzik Tarihi
Modal kalıplardaki bu ezgiler, bestecilerin hayal gücüne yeni katkılar sunabilir. Bu akıma göre her ülke kendi ulusal özelliklerini taşıyan eserler üretmelidir. Bela Bartok’un eserleri bu akıma verilebilecek en güzel örneklerdendir. Ge-lecekçilik akımı Avrupa’nın her bir ülkesini etkilediği gibi Türkiye’yi de etkile-miştir.Türk müziğinin çokseslendirilmesinde önemli çalışmaları bulunan Türk Beşleri’nin çıkış noktasını oluşturmuştur. Muammer Sun, İlhan Baran, Ferit Tüzün gibi besteciler yöresel halk ezgilerini inceleyip evrensel sanat müziği kalıpları içerisinde eserler üretmişlerdir.
Caz (Jazz)
Avrupa müziğinin armonik yapısı ile Afrika müziğinin karmaşık ritmik ezgi-sel ögelerinin birleşmesi ile oluşmuş doğaçlama ile çalınan Amerikan müziği-dir. Siyahların pamuk toplarken demiryollarında çalışırken söyledikleri çalış-ma şarkıları, Hristiyanlaşmış siyah kölelerin dinsel ezgileri olan spiritualler, 12 ölçülük kalıplardan oluşan, birbirini tekrar eden bir ritmik kalıp olarak tanım-lanan riff ile majör dizinin 3 ve 7. derecelerinin pesleşmesinden oluşan blues, bir piyano stili olan Ragtime, piyanoda sol elin hiç değişmeyen bir ritmik kalıbı çalarken sağ elin blues ezgisi çaldığı Boggie-Woogie cazı oluşturan temel malzeme olarak sayılabilir.
Doğaçlama, ton oluşumu, ritim, ezgi, armoni caz müziğinin unsurlarından-dır.
8.3.3 Çağdaş Dönem Bestecileri
Claude Debussy (1862-1918)
Paris yakınlarında doğan Debussy’nin müzikal yeteneği ilk defa Chopin’in bir öğrencisi olan piyano öğretmeni bayan Maut de Fleurville tarafından keşfedilmiştir. Bayan Maut, onu Paris Konservatuarı’na gönderdi ve Debussy orada 1872’den itibaren 10 yıl eğitim gördü. Debussy, başlangıç-ta piyano virtüözü olmak istiyordu fakat 1878 ve 1879’daki piyano sınavlarından kalınca bu fikirden vazgeçti; Ernest Guiraud’un kompozisyon derslerine devam etti ve bu saye-de 1884’te Roma Ödülü’nü alarak Roma’da 3 yıl eğitim görme şansına erişti. İzlenimci akımın temsilcilerindendir. Müziği bir tını olarak ele almış, sesleri bağımsız olarak sunmuş ve ses renk kavramını getirmiştir. Müziği, armoniye değil de daha çok ezgi, ritim ve tını parçalarının yatay ve dikey birleşimine dayanır. Debussy, en önemli eserlerini piyano için bestelemiştir. Eserleriyle piyano çalma tekniklerinde devrim yaratmıştır. 20. yüzyıl başında, çağdaşları üzerinde Debussy kadar etki yaratan Schönberg dışında kimse yoktur. Piyano eserleri büyük ilgi görmüştür.
85Müzik Tarihi
Maurice Ravel (1875-1937)
7 yaşında piyano dersleri almaya ve 5-6 yıl sonra bes-te yapmaya başlamıştır. Paris Konservatuvarında piyano eğitimi aldı. Konservatuvar yıllarında kendilerini Apaches diye adlandıran ve düzenledikleri içkili eğlencelerle tanınan genç sanatçılar grubuna katılmıştır. Konservatuvarda 14 yıl boyunca dönemin en ünlü müzik eğitimcilerinden Gabriel Fauré ile çalışmıştır. İzlenimci ekolün ilkelerini 18. yüzyıl Fransız müziği ile birleştirmiş, stilindeki titizlik ve anlatımın-daki soğukkanlılık yönünden klasikçi olarak ünlenmiştir. Orkestra, opera ve bale için eserler besteleyen Ravel’in en bilinen eseri Bolero’dur.
Alban Berg (1885-1931)
1908’de Op.1 Piyano Sonatı’nı, 1910’da Op.2 Şarkılar’ı ve aynı yıl atonal yapıdaki Op.3 Yaylı Dördül’ü bestelemiş ve 1911’de evlendiği eşine adamıştır. İlk orkestra eseri Op. 4 Şarkılar’ı 1912’de yazmıştır. 1914-1915’te bestelediği Op. 6 Orkestra için 3 parça’yı 40. yaş gününde Schönberg’e ar-mağan etmiştir. 1837’de 24 yaşında ölen Alman yazar Ge-org Büchner’in Woyzeck adlı eserinden yarattığı Wozzeck operası’nı 1917’de Avusturya ordusunda görev yaptığı sı-rada (1915-1918) yazmaya başlamış, 1922’de bitirmiştir. Bu eser, müzik tarihi içinde ilk atonal opera olma özelliği taşır ve yirminci yüzyıl müziğinin en önemli temsilcilerinden birisidir.
Arnold Schönberg (1874-1951)
8 yaşında keman çalmayı öğrendiği zamandan itibaren beste yapmaya başlamıştır. Teorik bilgisinin büyük bir kıs-mını kendi başına çalışarak kazanmıştır. 1894’te besteci Alexander von Zemlinsky’den kontrpuan dersleri almıştır. 1901-1903 arasında Berlin’de orkestra şefi olarak çalışmış-tır. 1904’te Viyana’da öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Webern ve Berg öğrencileri olmuştur. 1919’da yeni müziğin icrası için bir topluluk kurmuştur. Bu topluluğun verdiği kon-serlere eleştirmenler alınmamıştır. Alkışlamak yasaktır ve konser programı dağıtılmamıştır.
Anlatımcı akımın en önemli temsilcisidir. Tonal düzenden ayrılmış ve ato-nal sisteme kaymıştır. Kromatik dizideki 12 notanın sıralanışına dayanan ku-ralları getirmiştir. On iki ses düzeni olarak bilinen bu sistem ile klasik biçimler ile romantik anlatımı birleştirmiştir. Mutlu El, Musa ile Harun adlı operaları, Beş Parça adlı orkestra eseri bilinen eserlerindendir.
86 Müzik Tarihi
Igor Strawinsky (1882-1971)
Rus folklöründen faydalanan ve Fransız izlenimciliğinin etkisinde kalan sanatçı ses, piyano müziği, oda müziği, orkestra ve bale eserleri yazmıştır. 1923’ten sonra Stra-vinsky’nin neoklasik eserleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu dönemdeki çalışmalar son romantik dönemin yoğun duygusallığına kasıtlı bir tepki olarak sanatsal bir tarafsız-lık barındırmaktadır. Bu ideali Stravinsky 1935’te yazdığı anılarında “Müzik doğal olarak herhangi birşeyi ifade etme gücüne sahip değildir ve performanscılar kendi fikir ve bireysel ifadelerini eklemeden bestecinin eğilimlerini takip etmelidirler.“ şeklinde açıklamıştır. Bu modern müziğin oluşumunda büyük payı olan güçlü estetik bir etkidir.
Eserlerinde birçok müzikal stili kullanmıştır: Rus ulusal stili, caz, neokla-sizm, bitonalite, atonalite ve seri müzik. Büyük bir besteci olmasını sağlayan en önemli özelliklerinden biri kendisini devamlı geliştirmesi ve her yeni tek-niği kendi gelişimine başarılı bir şekilde entegre edebilmesidir. Sadece tek bir yoldan gitmek kendi tabiriyle “geriye gitmek”tir. Stravinsky’nin eserleri 20. yüzyıl müziğinin en önemli eğilimlerini yansıtmış ve aynı zamanda onu da etkilemiştir. Onun bugüne kadar gelen önemi zaman zaman dini konular ta-rafından da belirlenen orijinalliğe ve hayranlık uyandıran teknik virtuoziteye dayanmaktadır.
Béla Bartók (1881-1945)
Macar besteci, piyanist ve Doğu Avrupa halk müziği derleyicisidir. Budun müzik biliminin kurucularından biri olarak bilinir. Bartok, Macar köylü halk müziği ile tanış-masından sonra halk müziği ezgilerini kendi yapıtlarında kullandığı gibi benzer yepyeni ezgiler yaratmıştır. Bartok müziği üzerindeki en büyük etki, Richard Strauss’un müzi-ğidir. Bu yeni biçim (senfonik şiir) sonraki birkaç yılda orta-ya çıkmıştır. Bartok, 1907’de Krallık Akademisi’nde piyano profesörü olarak ders vermeye başlaması onun Avrupa’da piyanist olarak dolaşmak yerine Macaristan’da kalmasını ve özellikle de Transilvanya böl-gesinden daha çok halk şarkıları derlemesini sağlamıştır. Bu arada, bu et-kinlikler ve Kodaly’nin Paris’den getirdiği Claude Debussy müziği Bartok’un müziğini etkilemeye başlamıştır. Büyük orkestra çalışmaları daha Johannes Brahms ya da Richard Strauss biçemini korusalar da halk müziğine artan ilgisini gösteren kısa piyano parçaları yazmıştır.
Mikrokosmos (6 cilt), Rumen Halk Dansları (orkestra), Danslar Süiti (orkestra), Harika Mandarin (bale) başlıca eserlerindendir.
87Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
9 Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
9.1 Giriş
9. sınıfta öğrendiğiniz atım, ölçü, ritim, birim ve zaman kavramlarını kısa-ca hatırlayalım.
Eserin notalarında görülmemesine karşın, seslendirme sırasında hisset-tiğimiz ve istendiğinde (bazen de farkına bile varmaksızın) ayak vuruşu, el vuruşu ya da eşit aralıklı devinimlerle yansıttığımız kalp atışına benzeyen bö-lümlemeye (yine kalp atışından hareketle) atım adı verilir.
Bazı atımların diğerlerine göre daha vurgulu gerçekleştirilmesi ve algılan-ması sonucu oluşan, vurgulanan her atımda, devinimin yeniden başladığı al-gılamasını getirdiğinden, ilki daima ötekilerden daha vurgulu eşit sayıda atım-dan oluşan bu atım gruplarının her birine bir ölçü adı verilir.
Ölçü katmanı üzerine yerleştirdiğimiz değişik nota sürelerine ritim adı ve-rilir.
&
4
3 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙ œ œ œ œ œ œ œ
&5
∑5
5
∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑
&19
∑19
19
∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑
Score
Q
3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3
3.Katman: Ritim
2.Katman: Ölçü
1.Katman: Atım
> > > >
Atım katmanını tanımladığımız vuruş süresine birim adı verilir. Ölçülerin basit, bileşik ya da aksak olmaları birim kavramı ile ilgilidir.
Ölçü döngüsü içerisinde her kuvvetli atım arasında tekrarlanan birim sa-yısının her biri zaman olarak adlandırılır. İki, üç, dört zamanlı ölçü ifadesi bu-radan gelir.
Belirttiğimiz bu yapılar, ölçü belirteci adı verilen işaret ile gösterilir.
BirimZaman (birim sayısı)&
4
2 ∑ ∑ ∑ ∑
&5
∑5
5
∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑
&19
∑19
19
∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑
Score
Q& 42 ∑ ∑ ∑ ∑
&5
∑5
5
∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑
&19
∑19
19
∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑ ∑
Score
)
88 Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
Ölçü belirtecinde birim vuruşu gösteren nota sembolünün yerine rakam da kullanılabilir. “4” rakamı, bir vuruşluk nota süresinin adı olan DÖRTLÜK NOTA’yı belirtir. “8” rakamı, yarım vuruşluk nota süresinin adı olan SEKİZLİK NOTA’yı belirtir.
Zamanı tamamlanan her ölçü, ölçü çizgisi ile kapatılır. Ezgi sona erdiğinde bitiş çizgisi ile kapatılır.
&
4
2
&5
&8
&17
&26
Score
Q
ölçü belirteci
ölçü çizgisi
ölçü çizgisi
ölçü çizgisi
bitiş çizgisi
Yapılarına göre ölçüler üç grupta incelenir.
Birimlerine Göre Ölçüler
Basit(İkişerli)
Bileşik(Üçerli)
Aksak(Karma)
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=+
Ölçüler; basit (ikişerli), bileşik (üçerli) ve karma-aksak olmak üzere üç grupta sınıflandırılırlar.
3.2 Aksak (Karma) Ölçüler
Birim zamanları eşit olmayan ölçülere aksak ölçü denir. Aksak ölçüler, ya-pısında basit (ikişerli) ve bileşik (üçerli) ölçülerin özelliklerini taşır.
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=+1 2 3 4 5Vuruşlar:
Zamanlar:123 142431. Zaman 2. Zaman
Yukarıdaki örnekte iki zamanlı, beş vuruşlu bir aksak ölçü örneği gösteril-miştir. Birimleri eşit olmadığı için simetrik olmayan bir yapı oluşturduğundan Batı ülkelerinde asimetrik ölçü olarak da adlandırılırlar.
89Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
Bazı Doğu ülkelerinde, özellikle Anadolu halk müziğinde ve onunla etki-leşim içinde olan Balkan ülkelerinde kullanılır. Eşit zamanlı ölçüleri kullanan Avrupada, son birkaç yüzyıl öncesine kadar Doğu’nun aksak ölçüleri bilinmi-yordu.
İki Zamanlı Aksak Ölçüler
İki birim zamandan oluşan 5 vuruşlu aksak ölçüdür. Yapısında bir adet basit birim, bir adet bileşik birim bulunmaktadır. (2+3) ve (3+2) şeklinde gruplanır.
Aşağıdaki gruplama örneklerini inceleyiniz. Zamanlarını işaretleyiniz.
+
Vuruşlar:
Zamanlar:
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2
1231. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
3 4 5
142432. Zaman
+Vuruşlar:
Zamanlar:
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
4 5
1232. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2 3
142431. Zaman
&
8
5 œ .œ œ œ .œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰
&5 œ œ Jœ œ œ .œ œ œ œ œ œ .œ
E)1.Zaman 2.Zaman
&
8
5 ...œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
& .. ..5
œ œ œ œ jœ œ œ œ œ œ œ œ œ .œ œ
E)2. Zaman1. Zaman
90 Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
Vuruşlar:
Zamanlar:
++ œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
6 7
1233. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
4 5
1232. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2 3
142431. Zaman
&
8
7 ..œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œjœ œ œ .œ
& .. ..5
œ œ œ œjœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰
E)
++
Vuruşlar:
Zamanlar:
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
3 4
1232. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2
1231. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
5 6 7
142433. Zaman
Üç Zamanlı Aksak Ölçüler
Üç birim zamandan oluşan 7 vuruşlu aksak ölçüdür. Yapısında iki adet basit birim, bir adet bileşik birim bulunmaktadır. (2+2+3), (2+3+2) ve (3+2+2) şeklinde gruplanır.
Aşağıdaki gruplama örneklerini inceleyiniz. Zamanlarını işaretleyiniz.
&
8
7 ..œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ jœ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
& .. ..5
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .œ œ œ
E)Türkü
91Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
Vuruşlar:
Zamanlar:
++ œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
6 7
1233. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2
1231. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
3 4 5
142432. Zaman
Vuruşlar:
Zamanlar:
++ +œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
5 6
1233. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2
1231. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
3 4
1232. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
7 8 9
142434. Zaman
Vuruşlar:
Zamanlar:
++ + œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
8 9
1234. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2
1231. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
3 4
1232. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
5 6 7
142433. Zaman
&
8
7 ..œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œE)
Dört Zamanlı Aksak Ölçüler
Dört birim zamandan oluşan 9 ve 10 vuruşlu aksak ölçülerdir. Yapısında üç adet basit birim, bir adet bileşik birim bulunmaktadır. Dokuz vuruşlu aksak ölçüler (2+2+2+3), (2+2+3+2), (2+3+2+2) ve (3+2+2+2) şeklinde gruplanırken on vuruşlu aksak ölçüler (2+3+2+3), (3+2+2+3), (3+3+2+2) ve (2+3+3+2) şek-linde gruplanır.
Aşağıdaki 9 vuruşlu gruplama örneklerini inceleyiniz. Zamanlarını işaret-leyiniz.
&
8
9 ..Œœ œ œ .œ œ œ œ œb œ œ œ œ œ œ œ œ jœ œ œ œ .œ
& .. ..5
œ œ œb œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰
E)Türkü
92 Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
Vuruşlar:
Zamanlar:
++ +œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
8 9
1234. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2
1231. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
6 7
1233. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
3 4 5
142432. Zaman
Vuruşlar:
Zamanlar:
+ + +œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
8 9
1234. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
4 5
1232. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
6 7
1233. Zaman
œ œ œ∑ ∑
4
.œ œ œ œ
5
∑
Score
=
=
1 2 3
142431. Zaman
&
8
9 œ œ œ œ œb œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
& ..3
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
E)
&
8
9œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
& ..3
œ œb œ œ œ œ œ œ œ œ jœ œ œ
E)Türkü
&
8
9 ..œb œ œ œ œ œ œ œb œ œ œ œœ œ œ œ
& .. ..3
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œb œ œ œ œ œ œ œ
E)
93Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
Aşağıdaki boşluğa on vuruşlu aksak ölçülerin şemalarını yazınız.
&
8
7 ..œ œ œ jœDağYağBen
larmurke
giya
men
biğıçe
œ œ œ jœdalyorça
gayağla
lamurmam
rıdada
œ œ œ jœbenbada
aşı
yım
şamada
rımtarı
œ œ .œa
nelır
şataba
rımnena
- - - - - - - - -- - - - - - - -
- - - - - - - -
& .. ..5
œ œ œ jœTaKaBir
karaho
mınderon
inizha
œ œ œ jœçeuva
rişası
sinğı
vur
dedada
œ œ œ jœsa
dünkur
rayya
ban
gilaro
bidala
1.
œ œ .œyabiryım
şatasa
rım.ne.na.
2.
œ œ .œyabiryım
şatasa
rım.ne.na.
- - - - - - - - - - - -- - - - - - - - - -
- - - - - - - -
Karadeniz Türküsü
E )
Notaları verilen türküleri seslendiriniz.
94 Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
&#
8
5 ..Œ jœ œHa va
œ .œdademen
buöel
œ .œlutlenle
œ œ œ œ ‰yokyokri
- - --- -
&# ..
5
Œ œ œ œbubune
nenede
œ œ œ œdufiya
manganman
1, 2.
œ jœ œdır.dır.
MahŞu
leYe
3.
œ .œdır
œ .œ- - -- --
-
&# ..
10
Œ œ œ œABu
dıra
œ œ œ jœYesı
menMuş
œ œ œ œdirtur
güyo
lülu
œ œ œ jœçiyo
menkuş
œ œ œ œdirtur
gigi
denden
- - - - - --- - - - - - -
&# ..
15
œ œ œ jœgelgel
mimi
œ œ œ œyoryor
aa
cepcep
œ œ œ œnene
denden
œ .œdirdir.
œ .œ- - - - -- - - - -
Yemen TürküsüDoğu Anadolu
E)
&
8
9œ .œ œ œ
SüBen
pürse
geni
sisa
œ œ œ jœ œ œ œyonkı
canı
danrım
EE
mimi
nemnem
œ .œ œ œSüBen
pürse
geni
sisa
- - - - - - - - - -- - - - - - - -
& .. ..4
œ œ œ jœ œ œ œyonkı
canı
danrım
EE
mimi
nemnem
œ œ .œ œ œ œGaYer
yetde
beki
linka
œ œ œ œ œ œ Œ
inrın
ceca
dendan
of.of.
- - - - - - - -- - - - - - - - -
Süpürgesi YoncadanTürkü
E)
95Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
3.3 Ritim Eşliği Düzenleme
Seçtiğiniz bir ezgiye ritim eşliği düzenlemek için “Nasıl bir ritim eşliği olma-lı?”, “Hangi ritim çalgıları kullanılmalı?” sorularına yanıt bulmalısınız. Yazdığı-nız eşliği sınıfta arkadaşlarınızla birlikte seslendiriniz.
Düzenleme yaparken bildiğiniz ölçü sayılarını ve nota sürelerini kullanınız.Aşağıdaki örneği inceleyiniz.
&
÷
÷
8
9
8
9
8
9
œ .œ œ œSüBen
pürse
geni
sisa
Œ œ œ œ Œ œ œ
œ .œ œ Œ
œ œ œ jœ œ œ œyonkı
canı
danrım
EE
mimi
nemnem
Œ œ œ œ œ œ œ
œ .œ œ œ
œ .œ œ œSüBen
pürse
geni
sisa
Œ œ œ œ Œ œ œ
œ .œ œ œ
- - - - - - - - - -- - - - - - - -
&
÷
÷
..
..
..
..
..
..4
œ œ œ jœ œ œ œyonkı
canı
danrım
EE
mimi
nemnem
Œ œ œ œ œ œ œ
œ œ jœ œ œ
œ œ .œ œ œ œGaYer
yetde
beki
linka
Œ œ œ œ ‰ jœ ‰ jœ
œ Œ ‰ œ œ
œ œ œ œ œ œ Œ
inrın
ceca
dendan
of.of.
‰ jœ ‰ œ œ œ œ œ œ
œ .œ œ Œ
- - - - - - - -- - - - - - - - -
Süpürgesi YoncadanTürkü
E)
E
E
)
)P
O
96 Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
Ödevlerinizi buraya yapınız.
97Farklı Sanat Dallarında Müzik
10 Farklı Sanat Dallarında Müzik
10.1 Müziğin Diğer Sanat Dallarında Kullanımı
Sinema, televizyon, tiyatro, bale, dans gösterisi, şiir dinletisi, sergi... “Bü-tün bunların ortak noktası nedir?” sorusuna verilebilecek tek cevap müzik olsa gerekir.
İzlediğiniz bir korku filmini hatırlayınız. Gergin bir sah-nede, elinde bıçak ya da silahı olan bir katilin başrol oyun-cusunu öldürmeye çalıştığında fonda çalan gerilim müziği-nin sahnenin etkisini ne kadar artırdığını fark etmişsinizdir. Kemâl Sunal, Zeki Alasya ve Metin Akpınar gibi ustaların filmlerindeki bazı sahneleri hatırlayınız. Komik bir sahnede çalan neşeli bir ezginin sahneyi daha da komik bir hâle getirdiğini düşününüz.
Aşağıdaki adları verilen albümleri ve şarkıları dinleyiniz. Hangi filmlerde ve hangi sahnelerde kullanılabileceğini yanına yazınız.
Osman İşmen, Diskomatik Katibim (Albüm)Osman İşmen, Disko Madımak (Albüm)Esin Engin (Yonca Orkestrası), Makaram Sarı BağlarZafer Dilek, Süpürgesi YoncadanZafer Dilek, Tokat SarmasıZafer Dilek, FidaydaBora Ayanoğlu, YunusÖzdemir Erdoğan, GurbetTimur Selçuk, Panayır GünüOkay Temiz, Denizaltı Rüzgârları
John Carpenter, Halloween TemaHenry Mancini, Pembe Panter TemaMaurice Jarre, Çağrı (Film Müziği)John Williams, Schindler’in Listesi (Film Müziği)
Komik bir sahnede çok acıklı bir uzun hava çaldığını düşününüz. Bütün komedi unsurunun bir anda dağıldığına dikkat ediniz. Ölüm, insanları üzen ve ürküten bir olgudur. Komik bir filmde, kötü adamın ölümünde çalan oyun havası ile ölüm olgusunun bütün etkisini kaybettiğini fark etmişsinizdir.
Buradan müziğin, sinema ve tiyatro gibi alanlarda baskın bir rolünün oldu-ğunu söyleyebiliriz.
Kemal Sunal bir sahnede
98
Şiir dinletisinde;
Şiirin bize aktardığı duygu ve düşünceye göre kullanacağımız müzikler, şiirin etkisini kat kat artıracaktır. Burada en çok dikkat edilmesi gereken nok-ta, her şiirde hüzünlü ve ağır bir müzik kullanılması gerektiği düşüncesinden kaçınmak olmalıdır.
Resim sergisinde;
Resim sergisinde kullanacağınız müziklerde sergiye gelenlerin dikkatini dağıtmayacak sakin eserlerin seçilmesi uygun olacaktır.
Etkinlik
Kendi klibinizi çekebilirsiniz. Bunun için arkadaşlarınızla bir senaryo oluş-turup buna göre bir şarkı seçebilirsiniz ya da bir şarkı seçip bunun üzerine bir senaryo oluşturabilirsiniz. İkinci seçenek daha pratik olabilir.
R Seçtiğiniz bir şarkı üzerine bir senaryo oluşturunuz. Bir arkadaşınız yü-rütülen projenin yönetmenliğini üstlenmelidir.
R Oluşturduğunuz hikâyede rol dağılımını yapınız.
R Kullanacağınız mekân seçimini belirleyiniz.
R Oluşturduğunuz sahneleri kamera ile kayıt ediniz.
R Video ve ses işleme programları ile kayıt ettiğiniz sahneleri, şarkının ilgili bölümlerine ekleyiniz. Bunun için Windows Movie Maker, iMovie, Adobe Premiere Pro gibi programları kullanabilirsiniz. Movie Maker, kullanımı çok kolay bir programdır.
R Görüntü çıktısını mp4, avi, mov formatlarında yapınız.
Yaptığınız çalışmaları yıl sonu etkinliklerinde arkadaşlarınızla paylaşınız.
Ölçü Kavramı (Aksak Ölçüler)
99
11 Gençlik Konulu Şarkılar
İnsan sevgisi, yurt sevgisi, kardeşlik duygusu ve yaşama sevincini içeren konulardaki duygu ve düşüncelerinizi belirtiniz.
Verilen şarkıları seslendiriniz.
Gençlik Konulu Şarkılar
&
4
4 .œ œRüzÇın
gâla
˙ œ œ .œ œrıntır
ehar
serma
senı
.œ jœ œ,
.œ œrintür
sekü
rinler
KırYel
lagi
- - - - - - -- - - - - - -
&3
˙ œ œrınbi
kodö
kuner
.œjœ œ
,.œ œ
suher
dodö
luven
BirVa
kadi
˙ œ œ .œ œvalye
çasan
larki
hama
.œ jœ œ,
.œ œzinsal
hasöy
zinler
Tozİh
lati
- - - - - - - - -- - - - - - - - -
& ..7
˙ œ œnıryar
köyde
yoğir
.˙men.lu.
œAs
.œ jœ .œ œ .œ œb
lan yü rek li köy yi- - - - -- -
&10
œ œ œ,
.œ œğit le ri Kur' a
.œb jœ œ .œ œsı çı kar or du
.œ jœ œ,
œya ko şar Bir- - - - - - -
& ..13
.œ jœ# .œ œ .œ œ
gün ça vuş o lur dö
.œJœ œ .œ œ
ner ge ri ağ la
˙ œ œ
ma naz lı
.˙yâr.- - - - - - -
Köy Yolunda
Ziya Aydıntan
Q)
100 Gençlik Konulu Şarkılar
&#
4
4 .œ œ .œ œ ˙Tral la la la lal
.œ# œ .œ œ .œ ‰ .œ œ .œ œ .œ œ .œ œ

œ œ œ œ œ œ .œ ‰3
3
œ œ .œ œ œ œYü ce dağ la rın la
œ œ .œ œ .œ ‰gök ler de ba şın- - - - - - -

œ œ œ œ œ œne ka dar kut sal dır
.œ œ .œ œ .œ ‰top ra ğın ta şın
.œ œ œ .œ œ œ
bay ra ğın dal ga lı- - - - - - - - - -


œ œ œ œ œ .œ ‰as lan ye le si
.œ œ# œ œn œ# œgit me sin üs tüm den
œ œ .œ œ .œ ‰bir an göl ge si- - - - - - - - -

.œ œ œ .œ œ œ
bay ra ğın dal ga lı
œ œ œ œ œ .œ ‰as lan ye le si
.œ œ# œ œn œ# œgit me sin üs tüm den- - - - - - - - - - -
&# ..
16
œ œ .œ œ .œ ‰bir an göl ge si
.œ œ œ .œ œ œSen be nim her şe yim
.œ œ .œ œ .œ ‰sen be nim ca nım- - - - - - -
&# ..
19
.œ œ œ .œ œ œTür ki yem Tür ki yem
œ œ œ œ œ .œ ‰cen net va ta nım
œ œ œ œ# œ .œ ‰eş siz va ta nım.- - - - - - - - - -
Türkiye'm
Salih Aydoğan
Q)Marş Tempo
101Gençlik Konulu Şarkılar

.œ œ .œ œ ˙Tral la la la lal
.œ# œ .œ œ .œ ‰ .œ œ .œ œ .œ œ .œ œ

œ œ œ œ œ œ .œ ‰3
3
jœ œjœ œ œ œ
Bağ rın da ya şa mak
.œ œ .œ œ .œ ‰mut lu luk ba na- - - - - - -

.œ œ .œ œ .œ œ œbağ lı yım ve tut ku num
œ .œ .œ œ .œ ‰gö nül den sa na
.œ œ œ .œ œ œ
yurt ko kan rüz gâ rın- - - - - - - - - -

œ .œ œ œ .œ ‰e ser ken tat lı
.œ œ# œ œn œ# œkuş la rın gök ler de
œ œ œ .œ .œ ‰öz gür ka nat lı- - - - - - - - - -
"
.œ œ œ .œ œ œ
yurt ko kan rüz gâ rın
œ .œ œ œ .œ ‰e ser ken tat lı
.œ œ# œ œn œ# œkuş la rın gök ler de- - - - - - - - - -
&# ..
37
œ œ œ .œ .œ ‰öz gür ka nat lı.
.œ œ œ .œ œ œSen be nim her şe yim
.œ œ .œ œ .œ ‰sen be nim ca nım- - - - - - - -
&# ..
40
.œ œ œ .œ œ œTür ki yem Tür ki yem
œ œ œ œ œ .œ ‰cen net va ta nım
œ œ œ œ# œ .œ ‰eş siz va ta nım.- - - - - - - - - -
102 Gençlik Konulu Şarkılar
&
4
2 ..œ œIlYalYük
gazçınsek
pœ œ œ œ œAkaler
nayaden
dolıka
lulakı
nunrınyor
œ œ œ œ œ œ
sengökne
yülegü
cerezel
biryükber
dase
rak
ğılisu
œ jœ ‰sınyorlar
- - - - - - - -- - - -- - - - - -- - - - - - - -
& ..5
œ œ œ œ œ œ
BaSeE
harnintek
ladule
yermanrin
yülıde
zünbaot
œ Jœ ‰deşın,lar,
œ œ œ œ œ œgübusü
zellutrü
lelaler
rinrıle
badeku
ğılizu
œ jœ ‰sınyorlar
- - - - - - - - - -- - - - - - - - -- - - - - - - - - -
& ..9
œ œ œ œ œ œBaSeE
harnintek
ladule
yermanrin
yülıde
zünbaot
œ œdeşın,lar,
œ œ œ œ œ œgübusü
zellutrü
lelaler
rinrıle
badeku
ğılizu
œ jœ ‰sın.yor.lar.
- - - - - - - - -- - - - - - - - -- - - - - - - - - -
Ilgaz
Cemil TürkarmanAhmet Samim Bilgen
Q)
&#
4
4.œ œ
Yur du
.œjœ .œ œ .œ œ
mun ne hoş u fuk la
.˙.œ œ
rı dağ la- - - - - - -

.œjœ .œ œ .œ œ
rı var. Mor ya maç la
.˙ .œ œrı san ki
.œ Jœ.œ œ .œ œ
bir rü ya şa fak la- - - - - - - -
&# ..
6 .˙ .œ œ
rı Ey va
˙ œ .œ œtan ka nım sa
œ .œ œ œ .œ œna ar ma ğan ey va
˙ Œtan.- - - - - -
Yurdum İçinFaik Canselen
Q)
103
12 Müzik Formları
12.1 Sonat Formu
Sonat büyük yapıda olan genellikle piyano, keman, viyolonsel gibi solo çalgılara ya da piyano eşlikli yaylı veya üflemeli çalgılardan birine yazılan bir sanat eseridir. Müziksel ifade biçimi olarak, senfoni, konçerto ve oda müziği yapıtlarının formlarını dolaysız biçimde etkilemesi açısından çalgı müziğinin en önemli türü olarak nitelenir.
Sonat formunda giriş - gelişme - sonuç adlarında birbiriyle ilgili üç ayrı bölme bulunur.
Bunlar, sergi (ekspozisyon), geliştirme (developman) ve serginin tekra-rı (reekspozisyon) adlarıyla anılırlar.
Müzik Formları
: : : :1.Tema
Köprü Köprü
2.Tema Gelişme 1.Tema 2.Tema Koda
Sergi Geliştirme Serginin TekrarıA B A
Barok Çağ sonatlarının tek bölümlü olanlarının yapısı kural olarak, her iki bölmesi ikişer kez seslendirilirken klasik sonatta en yaygın kuruluş üç bölmeli olmuştur. Biçem (üslup) ve örgü Barok Çağ’da çok sesliyken (polifon), Klasik Çağ’da homofon biçem ve örgü daha ağır basmıştır. Ön Klasik evrede olu-şan sonat allegrosu formu, Klasik Çağ’da en önemli biçim sayılmış, Romantik Çağ’da önemini giderek yitirmiştir.
Aşağıda belirtilen sonatları dinleyiniz.
Beethoven, Ay Işığı SonatıBeethoven, İlkbahar Sonatı
Ay Işığı Sonatı’nın Bestelenişi Üzerine...
Beethoven, tek aşkım dediği Elis ile mektuplaşmaktadır. Ona olan aşkını FÜR ELİSE adlı muhteşem eserinde anlatmıştır.
Beethoven ve Elis bir gün, her türlü tehlikeyi göze alarak, kaçmaya karar verirler.
104 Müzik Formları
Buluşma yerini ve saatini kararlaştırırlar. Elis zamanında gelir ama Beethoven geleme-yecektir çünkü onu ve yanındakileri taşıyan fayton yağmakta olan yağmurdan dolayı çamur deryasına dönen yolda bir çukura saplanır. Hemen inerler. Beethoven geç kalmak üzeredir. Faytonu çukurdan çıkarmak için ilk önce o atılır ve tekerlerin altına yatar. Bütün uğraşılara rağmen faytonu çukurdan çıkaramazlar. Beethoven’in başka çaresi yoktur, koşmaya başlar. Çok geç kalmıştır. Ancak buluşma yerinde bekleyen Elis’in daya-nacak gücü kalmamıştır, sevgilisinin gelmeyeceğini düşünür. Halbuki gitmek için odanın kapısını açtığı sırada Beethoven binanın dış kapısından içeri girmiştir bile. Ne yazık ki Elis gitmek için Beethoven de biricik sevdiğine kavuşmak için iki yönlü merdivenin farklı taraflarına yönelir ve birbirlerini göremezler. Beethoven o gece çektiği acıyı ay ışığı sona-tında ölümsüzleştirir. Her ne kadar dinlerken farkında olmasak da Beethoven o güzelim ezgide, koşarak Elis’e ulaşmaya çalışmaktadır.
Bu iki âşık birbirlerine kavuşmak için yaptıkları bu hamleyi bir daha denemediler.Hayatları boyunca da bir araya gelemediler.
12.2 Senfoni
Klasik Dönem düşüncesin-de, orkestra için yazılmış sonat formunda bestelenen dört bö-lümlü eserlere senfoni adı ve-rilir. Senfoni, Latincede birlikte tınlamak anlamına gelir.
Senfoni formu ile büyük ve gösterişli eserlerin bestelenme-sine olanak sağlanmıştır. Joseph Haydn, bestelediği çok sayıda senfoni ile “senfoninin babası” olarak müzik tarihine geçmiştir. Onu izleyen W. A. Mozart ise senfoni formunu geliştirmiş ve önemli eserler yazmıştır. Beethoven ise senfonide bir saray dansı olarak yer alan menüet bölümünü çıkararak onun yerine Scherzo’yu eklemiş ve eklediği üflemeli çalgılar ile senfoni orkestrasını gelişletmiştir. 9. Senfoni ile orkestraya koroyu da katmıştır.
Biçim olarak sonata benzeyen dört bölümlü bir senfoninin bölümleri aşa-ğıda belirtilmiştir:
1. Bölüm: Allegro tempoda2. Bölüm: Adagio ya da Andante temposunda3. Bölüm: Menüet ya da scherzo4. Bölüm: Hızlı bir finale
105Müzik Formları
Klasik dönemde yetişmiş olmasına rağmen romantik eserler vermiş olan Ludwig van Beethoven’ın ilk senfonisi de bu kalıba uygundur. Fakat bundan sonraki senfonileri yeni bir akım başlatmıştır: Romantizm. Beethoven ve Sc-hubert’in özellikle son senfonileri romantik dönem senfonileri sayılır. Roman-tik dönemin ünlü senfoni bestecileri Hector Berlioz (Fantastik Senfoni), Felix Mendelssohn (İskoç Senfonisi), Robert Schumann (Ren Senfonisi), Anton Bruckner, Johannes Brahms, Peter İlyiç Çaykovski (Patetik Senfoni), Camille Saint-Saëns (Orglu Senfoni), Antonín Dvořák, Jean Sibelius, Gustav Mahler, Dimitri Şostakoviç olarak sıralanabilir.
Bir senfoninin ortalama süresi yarım saattir. Fakat ilk senfonilerin bazıları yaklaşık 15 dakikaydı. Romantik dönemde senfoninin süresi 40-50 dakikaya ulaşırken Mahler’in 3. senfonisi ile senfoni doruk noktasına çıktı (90 dakika).
Romantik senfonilerin klasik senfonilerden farkları şunlardır:
Süre kısıtlaması yoktur.Senfoni 4 bölümden az veya çok bölüme sahip olabilir.Senfoni belli bir program izleyebilir (bu programın etrafında dönebilir).Senfoni, orkestra ve koro için de yazılabilir.
Aşağıda adları verilen senfonileri dinleyiniz.
Dvorak, Yeni Dünya SenfonisiBeethoven, 5. Senfoni (Kader Senfonisi)Sibelius, 3. Senfoni Op.43
12.3 Konçerto
Solo çalgı ve orkestra için sonat formunda yazılmış orkestra eserine kon-çerto adı verilir. Yazıldıgı enstrümanın teknik özelliklerini gösterir ve konçerto-da bir çalgının sınırları olabildiğince zorlanır. Latince iddiaya girmek anlamı-na gelmektedir. Başlangıçta ses müziği formu olarak çıkmış, 17. yüzyılın ikinci yarısında çalgı formu hâline gelmeye başlamıştır.
Klasik Dönem konçertoları üç bölümden oluşmaktaydı: Birinci bölüm so-nat allegrosu formundadır. İlk bölümün sonunda enstrümancının ustalığını gösterebilmesi için bir kadans mevcuttur. İkinci ağır bölüm, duygulu, şarkısal bir özellik taşır. Üçüncü hızlı bölüm ise çoğunlukla rondo formundaydı ve vir-tüoziteye (çalgı ustalığı) olanaklar yaratır.
Konçerto, Romantik Dönem’de form açısından daha esnek bir yaklaşımla yazılmıştır. Besteciler bölümleri birbirinden ayırmayıp tek bölümlü konçertolar bestelenmiştir.
106 Müzik Formları
Birden fazla solistin (keman, piyano ya da keman, viyola gibi) yer aldığı biçime ise konçertant adı verilir.
Aşağıdaki konçertoları dinleyiniz.
Çaykovski, Si Bemol Minör Piyano KonçertosuHaçaturyan, Re Minör Keman konçertosuHasan Ferit Alnar, Kanun KonçertosuHasan Ferit Alnar, Viyolonsel KonçertosuYalçın Tura, Viyola Konçertosu
12.4 Suit
Aynı tonda ama farklı ritimlerde bestelenmiş dans parçalarının birbirini iz-lemesinden oluşan çalgı müziği formuna suit adı verilir. Çok bölümlü çalgı formlarının en eskisi olarak kabul edilir. Latince izleyen parça anlamına gel-mektedir. Dilimize ise Fransızca söylenişi ile girmiştir.
Ortaçağ Avrupası’nda kilise tarafından hoş karşılanmamıştır. Rönesans ile Avrupa saraylarından “yeniden doğuş”u yaşamıştır. Önceleri solo çalgı ve orkestra için yazılmıştır.
12.5 Rondo Formu
Önce duyulan bir ana temanın (A), diğer temalardan sonra (B, C, D, E,...), sık sık duyulması ile oluşan bir müzik formudur.
Ana temayı (A) harfi ile belirtirsek, rondo formu temasını şöyle göstere-biliriz:
A B A C A (Bach, Si minör Orkestra Süti II. Parça)A B A C A D A (Couperin Si bemol majör Rondosu)A B A C A D A E A (Bach, Mi bemol solo keman partitası, Gavotte)
Neşeli, zarif, sevimli oluşu; akıcı ve canlı temposu rondo formunun başlı-ca özelliklerinden biridir.
Latince rondellus sözcüğünden gelen rondonun geçmişi 13. yüzyıla dek gitmektedir.
Önceleri şarkılı bir dans olan rondo, giderek özel bir müzik formu duru-munu almıştır. Birçok kez tekrar edilen ana tema (A) koro tarafından, ara temalar ise (B, C, D...) solistler tarafından seslendirilir. Şarkılara dans ile eşlik
107Müzik Formları
edilirken ana temada hep birlikte dans edilir, ara temalarda ise yalnız bir çift dans ederdi.
12.6 Opera
Opera, genellikle konusunu tarihden, mitolojiden, efsanelerden veya gün-cel olaylardan alan, sözlerinin tümü veya bir çoğu müzikle bestelenmiş, için-de görsel sanatların tümünü barındırabilen (dans, dekor, kostüm, ışık vb.) teatral formda bir sahne eseridir.
Bir orkestra veya müzik topluluğunun eşliğinde sunulan eserin, yazılı metnine libretto adı verilir. Oyun süresinin çoğunu sözlü bölümler oluşturur. Sözler, konunun akışına göre belli başlı şu müzik türleri içinde bestelenir: Arya bir kişinin duygu ve düşüncelerini yansıtır. Düet, terzet, kuartet, kentet vb iki, üç, dört ve beş kişinin duygu, düşünce ve konuşmalarını iletir. Resitatif kişilerin sözlerini konuşurcasına bir şarkıyla söyledikleri bölümdür. Koro ise oyundaki kamu vicdanının sesini ortaya koyar. Bunların dışında oyun baş-larken genellikle bir giriş parçasına (uvertür) ve oyun içinde yer yer orkestra bölümleri ya da geçitleri gibi çalgısal bölümlere yer verilir. Bazı operalarda bale sahneleri de bulunur. Bir opera eserinde, genellikle bahsedilen bu müzik türleri ayrı parçalar hâlinde, ardıl olarak sunulmakla birlikte, bazılarında (örn. Richard Wagner’in eserleri) müzik bir perde boyunca kesintisiz olarak sürer.
Üzeyir Hacıbeyov’un Köroğlu Operası’ndan bir kesit
108
Kaynakça
AKKAŞ, Salih, Müzik Tarihi, Ankara, 1996.
AYDINTAN, Ziya, EGÜZ Saip, Liseler için Çoksesli Müzik Eğitimi, Kur-tuluş Yayınları, Ankara, 1986.
AYDINTAN, Ziya, EGÜZ, Saip, Türküler ve Şarkılarla Müzik Eğitimi, Kur-tuluş Yayınları, Ankara, 1988.
AYDOĞAN, Salih, Hayat Kaynağımız Müzik, Arkadaş Yayınevi, Ankara, 1992.
AYDOĞAN, Salih, Koro Şarkıları ve Türküleri, Arkadaş Yayınevi, Ankara, 2005.
AYDOĞAN, Salih, İLİK, Aydın, Blokflüt ile Müzik Eğitimi (33.Baskı), Ar-kadaş Yayınevi, Ankara, 2014.
BARAN, İlhan, DANHAUSER, A., Temel Müzik Kuralları, Evrensel Müzi-kevi, Ankara, tarihsiz.
CANGAL, Nurhan, Müzik Formları, Arkadaş Yayınları, Ankara, 2004.
EFE, İsmet Erdem, Türk Halk Müziğinden Esintiler, Umay Yayıncılık, An-kara, 2002.
EGÜZ, Saip, Toplu Ses Eğitimi, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1991.
EGÜZ, Saip, Türkü ve Oyun Havalarımızdan Bir Demet, Doğuş Matba-acılık, Ankara, tarihsiz.
GÜNGÜR, Kamer, Müzik Lise-9 Ders Kitabı, Ada Yayıncılık, Ankara, 2009.
GÜNGÜR, Kamer, Müzik Lise-10 Ders Kitabı, Ada Yayıncılık, Ankara, 2009.
İLYASOĞLU, Evin, Zaman İçinde Müzik, Yapı Kredi Yayınları, 6. Baskı, İstanbul, 2001.
109
OKYAY, Erdoğan, Okul Müzik Eğitimi, 3ER Ofset Matbaacılık, Ankara, 1969.
ÖZKAN, İsmail Hakkı, Türk Musıkîsi Nazariyatı ve Usulleri, Ötüken Neş-riyat, 5.Baskı, İstanbul, 1998.
PAKER, Şebnem, YÜCEL KIRCI, Didem; ÖZTÜRK, Esin, Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri için Bireysel Ses Eğitimi 12.Sınıf (3.Baskı), MEB Devlet Kitapları, Ankara, 2012.
SAY, Ahmet, Müzik Sözlüğü, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara, 2002.
TRT Müzik Dairesi Başkanlığı, Türk Halk Müziği Nota Yayınları, TRT Mü-zik Dairesi, Ankara, 2000.
YENER, Sabri, Müzik Lise-1 Ders Kitabı, MEB Devlet Kitapları, Ankara, 2002.
YENER, Sabri, Müzik Lise-2 Ders Kitabı, MEB Devlet Kitapları, Ankara, 2002.
YENER, Sabri, Müzik Lise-3 Ders Kitabı, MEB Devlet Kitapları, Ankara, 2002.
YILDIRIM, Selçuk, AKKUŞ, Besim, TANRIKORUR, Cinuçen, Müzik 1-2-3, MEB Devlet Kitapları, Ankara, 1994.
YILDIRIM, Şakir, ACAR, Müfide, UÇURUM, Fatma, Güzel Sanatlar Liseleri için Müzik Biçimleri 12. Sınıf, MEB Devlet Kitapları, Ankara, 2014.
110
İsmet Erdem EFEMüzik Öğretmeni (1977, Malatya)
Müzik yaşantısı 1985’de Savaş ve Necdet Kazancıoğlu’ndan solfej ve mandolin dersleri alarak başladı. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakül-tesi Müzik Öğretmenliği Bölümünü tamamladı (2003). Aynı bölümde Prof. Ülkü ÖZGÜR’ün danışmanlığında “Türkiye’deki Müzik Öğret-menliği Lisans Programlarına Giriş Sınavlarında Uygulanan Farklı Ölçme Yaklaşımlarının İncelenmesi” adlı tezi ile yüksek lisans progra-mını bitirdi (2006). Mezuniyetinden sonraki süreçte özel kurumlarda müzik öğretmenliği yaptı. 2006’dan bugüne MEB bünyesindeki devlet okullarında müzik öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
Piyano, yaylı beşlisi ve çeşitli çalgı toplulukları için düzenlemeleri bulu-nan Efe’nin yayınlanmış çalışmaları aşağıda belirtilmiştir:
Türk Halk Müziğinden Esintiler-1 (2002),Türk Halk Müziğinden Esintiler-2 (2005),Müzik-9: 2013-2014 Müzik Ders Notları (2013),Müzik-9: Ortaöğretim 9.Sınıf Müzik Ders Kitabı (2014),Müzik-10: Ortaöğretim 10.Sınıf Müzik Ders Kitabı (2014),Müzik-11: Ortaöğretim 11.Sınıf Müzik Ders Kitabı (2015)Müzik-12: Ortaöğretim 12.Sınıf Müzik Ders Kitabı (2015)
Başlıca ilgi alanları arasında nota yazımı ve masaüstü yayıncılık prog-ramları gelmektedir. Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED) üyesidir.