media.turuz.com · pdf filei *(antoine de saint-exupery) ... nan küçük...

107

Upload: dangque

Post on 14-Feb-2018

241 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil
Page 2: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

____ _ ■ANTOINE DE

SAINT-EXUPÉRYf ranw/ pilot ve yazar Antoine de Saint-Exupéry 1900 yılında Lyon'da dofidu. 1944 yılında Akdonlz u/erlndo keşif uçuşuna çıktı ve kondiRlnden haber alınamadı.

Eserleri:

♦ Courrier Sud (Güney Postası), 1929

♦VbI de Nuit (Gece Uçuşu), 1931

♦ Terre des Hommes (İnsanların Dünyası), 1939

♦ Pilote de Guerre (Savaş Pilotu), 1942

♦ Lettre à un Otage(Bir Mahkûma Mektuplar), 1943

♦Te Petit Prince (Küçük Prens), 1943

’ 4

Page 3: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

* *

Page 4: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

* *ISBN 975-6665-13-0 Küçük Prens Antoine de Saint-ExupéryÇeviren Ayberk ErkayLotus Yayınevi, Şubat 2005, Ankara.

Page 5: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil
Page 6: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

ISBN 975-6665-13-7 Lotus Yayınevi- 14

Küçük PrensAntoine de Saint Exupéry

Çeviren Ayberk Erkay

JX

Kapak Tasarımı ve Uygulama,Unsal Arsan ve Gülsüm Aktaş

Kitabın içinde, ön ve arka kapağında kullanılan resimler kitabın yazarı Antoine De Saint Exupéry'nin kendi çizimleridir.

Resimler üzerinde bazı düzenlemeler yapılmıştır.

© Lotus Yayınevi, 2005Bu çevirinin yayın hakları Lotus Yayınevi'ne aittir

Tanıtım için kısa alıntılar dışındaki her türlü çoğaltma yasal sorumluluk doğurur.

Film, Ahsen Repro Baskı, Öncü Basımevi

Baskı NotlarıI. Baskı, Lotus Yayınevi, Şubat 2005, Ankara

Lotus YayıneviP.K 90 Maltepe (06572) Ankara e-posta: [email protected]

www.lotuskitap.com

ÀX

Genel DağıtımBirleşik Dağıtım

Tuna Caddesi, İnkılap Sokak, 2/53 Kızılay-Ankara Tel: 0(312) 431 02 80 Faks: 430 34 90

Page 7: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

YALNIZCA ÇOCUKLAR NEYİN PEŞİNDE OLDUKLARININ

FARKINDALAR’'

(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY)i *[ÖNSÖZ]

Antoine de Saint-Exupéry'i anlatm anın iki yolu var­dır. İşte birincisi:

B üyük in san la r için:Antoine de Saint-Exupéry, ya da bilinen diğer adıy­

la Saint-Ex, 1900 yılının 29 Haziran'mda, Lyon'da, Peyrat sokağındaki 8 numaralı evde; Jean de Saint- Exupéry ve Marie de Fonscolombe çiftinin 5 çocuğun­dan, 3 .sü olarak dünyaya geldi. Aristokrat bir ailede, oldukça rahat bir çocukluk geçiren Saint-Ex, annesi­nin bütün itirazlarına rağmen, 12 yaşındayken ilk defa uçuş deneyimini yaşadı. 1921-1923 yılları arasında süren askerliğini, havacı olarak tamamladı. 1926 yılın­da, ilk eseri olan V Aviateur yayınlandı. 1927 yılında, Toulouse ve Dakar arasında uçuş görevine getirildi. 1928 yılında ise, Moritanya çöllerindeki görevde filo­nun şefliğine kadar yükseldi. Burada geçirdiği günler boyunca Courrier Sud adlı eserini yazdı. 1931 yılında Paris'e dönen Exupéry, Vol de Nuit adlı eserini yazdı ve F ém ina ödülünü kazandı. 1935 yılında, Paris Soir gazetesinin muhabiri olarak, Moskova'ya gitti. Burada

Page 8: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

halkın oldukça ilgisini çeken altı makale yayınladı. Yi­ne bu yıl içinde, Paris ve Saigon arasındaki mesafeyi 5 gün, 4 saatten aza indirmek amacıyla yapılan bir dene­me uçuşuna, m ekanisyeni Prévôt ile birlikte katıldı; 30 Aralık günü, saat 2:45'te uçakları Libya çölüne ça­kıldı ve parçalandı. Böylece iki pilot çölde kayboldular. Çölde 3 günlük bir yürüyüşün ardından, bir kervan tara­fından bulundular. 1939 yılında yayınladığı Terre des H om m es adlı yapıt, büyük ilgi gördü ve A cadém ie Française tarafından büyük ödüle layık görüldü. 1941 yılında anılarını anlattığı, Pilote de Guerre adlı yapıtı henüz piyasaya çıkm ıştı ki, savaş patlak verdi ve Exupéry, Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildi. Burada en çok ses getirecek olan eseri Petit Prince'i yazdı. 1943 yılında, New York'ta yayınlanan Petit Prince inanılmaz bir ilgi gördü; dünya çapında 6 m il­yondan fazla kopyası satıldı. Yaş limitini aşm ış o lm ası­na rağmen birçok görevde yer almayı sürdürdü. 1944 yılının 31 Temmuz'unda, Saint-Ex, uçağıyla çıktığı gö­revden geri dönm edi ve ondan bir daha haber alına­madı.

...ve İkincisi:

D iğerleri için:Antoine de Saint-Exupéry, günüm üzden uzun za­

man önce, Fransa'da, oldukça güzel bir evde dünyaya geldi. Huzurlu bir aile içinde çocukluğunu geçiren Saint-Ex, daha küçük bir çocukken kendisini saran uçm ak arzusundan bir daha kurtulamadı. Bununla il­gili kendisi şöyle söylemişti: "O karşı konulm az uçma arzusunu bir bilseydiniz..." Hayatı boyunca savaşların içinde yaşam asına rağmen, uçm anın ona verdiği keyif, onu hep mutlu etmeye yetti. Neredeyse bütün hayatı uçakta geçen Saint-Ex, yaşadığı hikayeleri kağıda dök­tü. Gezip gördüğü yerleri anlattığı bir çok eserinin ara­sında, öyle bir tanesi vardı ki, dünya üzerinde ses ge­tirm edik yer bırakmadı. Bu Küçük Prens'in hikayesiy-

06 < Saint-Exupéry

Page 9: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

di. Küçük Prens'te, kendi y a k tık la r ı dünyalarda sık ı­şıp kalan insanları anlattı. Ve bir gün, belki de bu dün­yalardan kaçıp kurtulmak için, uçağıyla yola çıktı ve bir daha hiç geri dönm edi.

* * *Exupéry, Küçük Prens'i, büyük bir insana, arkadaşı

Léon Werth'e adadığı için, tüm çocuklardan özür diliyor. Ben de, Exupéry'i tanıtırken, büyük insanların anlaya­cağı dilden konuştuğum için, Exupéry'den özür dile­meliyim. Ama onu başka bir dille, kendisinin de daha İyi anlayacağı bir dille de tanıttım; bu sanırım beni af­fetmesi için yeterli olur. Küçük Prens'in hikayesini din­ledikten sonra, Exupéry'i biraz daha yakından tanı­mak isterseniz, bu sayfalara geri dönün. Büyük insan­lardan mı, yoksa diğerlerinden biri mi olduğunuza o zaman karar verir; hangi dilden anlıyorsanız, onu se­çersiniz.

Masal, anı ve eleştirinin ortasında bir yerde bulu­nan Küçük Prens'in böylesine sevilm esinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil­miştir bu nedenler üzerine. Hepsi de haklıdır kuşku­suz. Benim, kendim e göre bir nedenim var. Exupéry He Küçük Prens'in hikayesini her okuduğum da, bütün bunları, Exupéry'nin yalnızca benim için yazm ış oldu­ğuna inanıyorum. Sanki bana bir m asal anlatıyor ama İliç yalan söylem iyorm uş gibi. Küçük Prens'i okuyan birkaç insan bile böyle h issetm iş olsa, Exupéry ne m üthiş bir şey yapm ış olur, öyle değil mi?

Küçük Prens ► 07

Ayberk Erkay Ocak 2005, Ankara

Page 10: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil
Page 11: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 09

Léon Werth'e

Bu kitabı, bir büyüğe adadığım için çocuklardan beni affetmelerini dili­yorum. Ama geçerli bir özrüm var: Bu büyük insan, benim dünyadaki en iyi arkadaşım. Bir başka özrüm daha var: Bu büyük insan her şeyi anlayabiliyor, çocuklar için yazılmış kitapları bile. Üçüncü bir özrüm da­ha var: Bu büyük insan şu an Fran­sa'da ve orada hem açlık içinde hem soğukta yaşıyor. Avutulmaya ihtiyacı var. Eğer bütün bu özürler de yeter­li değilse, bu kitabı bu büyük insanın bir zamanlar olduğu küçük çocuğa adayabilirim. Bütün büyük insanlar, önce çocuk olmuşlardır. (Ama arala­rında çok azı bunu hatırlar). Madem öyle yazımın başlığını şöyle düzelte­yim:

B ir zam anlar küçük bir çocuk olan Léon Werth'e.

Page 12: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

10 i Saint-Exupéry

BOA YILANLARI, AVLARINI. ÇİĞNEMEDEN, OLDUKLARI GİBİ YUTARLAR.

DAHA SONRA HİÇ KIPIRDAYAMAZLAR VE SİNDİRİM YAPTIKLARI ALTI AY BOYUNCA UYURLAR.

Page 13: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 11

&JSLBÖLÜM 1

Altı yaşım dayken, balta g irm em iş orm anlar hale kındaki 'Yaşanm ış Hikayeler" adlı bir kitapta m uh- Ieşeni bir resim görm üştüm . Vahşi bir hayvanı yut­m akta olan bir boa yılanı vardı resim de. İşte o res­min bir kopyası [karşı sayfada].

Şöyle yazıyordu resm in altında: "Boa yılanları, avla­rım, çiğnemeden, oldukları gibi yutarlar. Daha sonra hiç kı­pırdayamazlar ve sindirim yaptıktan altı ay boyunca uyurlar."

Böylece, vahşi orm anda yaşanan m aceraları ha­yal etm eye b aşlad ım ve kendim ce, renkli bir kalem ­le, ilk resm im i çizm eyi başardım . 1 num aralı resm i­mi. İşte şöyleydi:

Page 14: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

12 < Saint-ExupéryB aş yapıtım ı büyük insan lara gösterdim ve res­

m im in onları korkutup korkutm adığını sordum .

Şöyle yanıtladılar:"Neden bir şapka bizi korkutsun ki?"

R esm im de çizdiğim bir şap k a değildi. Bir fili yut­m akta olan boa yılanı çizm iştim . Bu yüzden, büyük insanlar anlayabilsinler diye, boa yılanının içini ç iz­dim . Büyük insanların hep açık lam alara ihtiyacı oluyor. 2 num aralı resm im şöyleydi:

Büyük insanlar, kapalı ya da açık boa yılanı re­sim lerin i bir kenara bırakıp, coğrafya, tarih, m ate­m atik ve dilb ilgisine kafa yorm am ı önerdiler. İşte o zam an, altı yaşım dayken, m uhteşem bir resim kari­yerine daha başlam adan , nokta koym uş oldum . Bü­yük insanlar hiçbir ş e yi olduğu gibi anlam azlar, on ­lara hep açık lam alarda b u lunm ak zorundasın ızd ır ve bu da çocuklar için o ldukça yorucu bir iştir.

Bu yüzden başka bir m eslek seçm eliyd im ve ben de uçak kullanm asın ı öğrendim . Dünyanın neredey­se her yerini uçarak gezdim . Ve coğrafya, hiç şü p h e ­siz , çok işim e yaradı. Daha ilk bakışta , Çin'i, Arizo- na'dan ayırabiliyordum . G eceleri yolunuzu şa şırd ı­ğınızda bu oldukça işin ize yarar.

Bu sayede, hayatım boyunca önem li insanlarla

Page 15: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 13 I m k çok ilişk i kurdum . Büyük insanlarla bir arada

ı bulund u m . Onları yakından gördüm ; am a onlar iı ıkkındaki düşü ncelerim pek fazla değişm edi.

\lr /am an , akıllı görünen büyük bir insanla k ar­ıl ışsam , her zam an yanım da taşıdığım 1 num aralı

1 ' "hrrü çıkarıp, deney yapıyordum . R esm im in ger- • kten anlaşılır o lup olm adığını öğrenm ek istiyor-. . . .m i —w p — WIWPTI >w<wWfTrTMTmTi r~~~ı i —n ı ı n ı ı t » ın iH iı ı.ı»*ın»«.^rf.> ,,ı , u i n m ı i l -ınlrrıaıiiLiı .p ı

«hım. Ama yanıt hep aynıydı: "Bu bir şapka". O zam an, >»ıa ne boa yılanlarından, ne balta girm e m iş o rm a n -

kırdan ne de yıld ızlardan bahsed iyord um . O nunla i uladığı cfiTden^anTbnçten, golften, politikadan ve 1 matlardan konuşuyordum . Ve o büyük insan , hoylesine akıllı b irin i tan ım ış o lm aktan büvük m u l- lıılnk duyuyordu.

Page 16: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

14 i Saint-Exupéry

Altı yıl önce, Sahra çö lünde uçağım bozu lana ka­dar, yan ım da gerçek anlam da konu şacak k im se o l­m ad an , yalnız başım a yaşam ıştım . Uçağım ın m oto . ru b ozu lm u ştu ve yanım da ne bir tam irci, ne de bir yolcu olduğundan, zorlu bir tam irat işine tek b a ş ı ­m a g iriştim . B en im için ölüm kalım m eselesiyd i. En fazla sek iz gün daha yetecek kadar suyum vardı.

İlk gece, en yakın yerleşim yerine en az bin m il u zak lık ta bir yerlerde, kum ların üzerinde uyudum . O kyanusun ortasında, batan gem iden arda kalan y e lk en in üzerindeki bir kazazede kadar yapayalnız­d ım . İşte böyle bir durum dayken, sabah, kulağa o l­d u k ça garip gelen bir çocuk sesiy le uyandığım da ne k ad ar şaşırd ığım ı siz d ü şü nün . Şöyle söylüyordu ses:

-Lütfen., bana bir koyun çiz!

-Ne!

-Bana bir koyun çiz...

Yıldırım çarpm ışa dönm üştüm , bir sıçrayışta aya­ğa fırladım . G özlerim i iyice ovuşturdum .D ikkatlice b a k tım . Ve b an a garip gözlerle bakan küçük bir

Page 17: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 15• «M ııU gördüm . İşte, daha sonraları yap m ayı başar.• Iiı'mı. ve gerçeğine en çok benzetebildiğim p ortresi. \ııuı « Hielte ki m odelin uyandırdığı hayranlık yanın-

• I 1 1 im lin çizim im çok sönük kalıyor. Fakat b u benim lı ıl.mı değil. D aha altı yaşındayken, büyük insanlar \ 11 m iden resim kariyerime cesaretle atılam am ıştım ' e açık boa yılanları ile kapalı boa yılanları d ışınd a lıh I >11 şey çizm eyi bilm iyordum .

Şaşkınlıktan yusyuvarlak olm uş gözlerim le, birden karşım a çık ıveren bu küçük çocuğa bak ıyordum . İmi yakın yerleşim yerinin en az bin m il u z a k ta oldu­ğunu unutm ayın. O ysa o, ne yolunu k aybetm iş, n e yorgunluktan, ne açlıktan, ne susuzluktan , ne d e korkudan ö lecek m iş gibi görünüyordu. Y erlerim ye - ı lue b in m il uzaktaki bu ıssız yerde, çölün o r ta s ın - ıl ı kaybolm uş bir çocuğa hiç m i hiç benzem iyordu . İCli son u n d a konuşm ayı başardım ve şöyle d^ d im :

- Ne yapıyorsun sen burada?

O ise , bütün sakinliğiyle, sanki çok ciddi t ı ir şey söylüyorm uş gibi:

Page 18: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

16 < Saint-Exupéry

-Lütfen., bana bir koyun çiz... dedi.

G izem , fazlasıyla şaşırtıcı olduğu zam an , o na ita­at etm ekten başk a çare yoktur. En yakın yerleşim yerine bin m il uzaktayken ve ölüm teh likesiyle b u ­run burunayken, bana ne kadar saçm a görünürse görünsün , cebim den bir kağıt ve bir kalem ç ık a r­dım. Ama o anda, daha çok coğrafya, tarih, matematik ve dilb ilgisi çalıştığım ı hatırladım ve küçük çocuğa (biraz da istem ediğim den) resim yapm ayı b ilm ed iğ i­m i söyledim . Bana şöyle yanıt verdi:

-Önemli değil. Bana bir koyun çiz.

D aha önce hiç koyun çizm ediğim için, yapm ayı becerebild iğim iki resim den birini yaptım . Kapalı boa yılanı resm in i. Küçük çocuk bana şu cevabı v er ­diği zam an neye uğradığım ı şaşırdım :

-Hayır! Hayır! Boa yılanı içinde bir fil istemiyorum. Boa yılanları çok tehlikelidir ve bir fil de çok yer kaplar. Benim evim çok küçüktür. Bir koyuna ihtiyacım var. Bana bir koyun çiz.

Ben de çizdim .

D ikkatlice baktı ve sonra:

-Hayır! Bu çok hasta. Başka bir tane yap.

B aşka bir tane çizdim :

A rk ad aşım kibarca gü lü m ­sedi; beni affedercesine:

-Şuna baksana., bu bir koyun değil, bir koç. Boynuzları var...

Page 19: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 17 Yeni b aştan çizd im : Am a

öncekiler gibi, buna da karşı çıktı:

-Bu da çok yaşlı. Ben uzun süre yaşayacak bir koyun istiyorum.

O zam an sabrım tükendi, ııınl oru onarm aya başlam ak için acelem o ld u ğ u n - d.m, şu n u karalayıverdim .

Ve resm im i tanıttım :

-Bu bir kutu. İstediğin koyun bunun içinde.

Ama genç yargıcım ın gözlerinin birden p ar ıl-dildiğim görünce çok şaşırdım : -İşte tam da bunun gibi bu şey istiyordum! Sence bu koyunu beslemek için fazla ota ihtiyacım olur mu?

-Neden?

-Çünkü benim evim çok küçüktür...

-bininim yerin yeterli olur. Sana çok küçük bir koyun çizdim.

İyice resm e sok u ld u ve:

-O kadar da küçük... Bak! Uyuyuverdi...

Ve işte küçük prens'le böyle tanıştım .

Page 20: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

18 i Saint-Exupéry

M

BÖLÜM 3

O nun nereden geldiğini an lam ak epey zam anım ı aldı. Bana bir sürü soru soran küçük prens, benim sorduğum soruları sank i duym uyor gibiydi. Onun hakkında şim d i bildiğim her şeyi, tesadüfen söylen­m iş sözlerden çıkardım . Uçağım ı ilk kez gördüğün­de (uçağım ı çizm eyeceğim , ben im için fazlasıyla zor) şöyle sordu:

-Bu şey de nedir?

-Bir şey değildir bu. Uçar. Bu bir uçak. Benim uçağım.

U çabildiğim i öğrenm esinden gurur duym uştum . Bir anda bağırıverdi:

-Demek öyle! Demek sen gökten düştün!

-Evet, dedim alçak gönüllülükle.

-Ya! Bu çok garip...

B unun üstüne beni o ldukça kızdıran bir kahka­ha patlattı küçük prens. Ben üzüntü lerim in c id diye alınm asın ı isterim . Sonra devam etti konuşm asına:

-Öyleyse, sen de gökten geliyorsun! Sen hangi gezegen­densin?

Page 21: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 19I .İr o anda, orada bu lunu şunun gizem in i aydıla-

ı ıhılrrrk ufak bir ışık yakalam ıştım ve bir anda so r­ul.»maya giriştim :

I irmek sen başka bir gezegenden geliyorsun?

Ama bana yanıt verm edi. U çağım a bakarak ya- v »şra başını salladı:

Şurası gerçek ki, bunun üzerinde geldiysen, fazla uzaktanlıuış olamazsın...

Vr uzun zam an sürecek hayallere daldı. Sonra,■ » binden çizdiğim koyunu çıkardı, hayranlıkla hazi­ni .İni izlem eye koyuldu.

Hu "başka gezegenler" h ikayesine inanıp inanm a­mak arasında kalıp, ne kadar m eraklandığım ı siz dıışiinün. D aha fazlasın ı öğrenm ek için çabaladım :

Nereden geliyorsun küçük çocuğum? Neresi senin Vvin"? Koyunumu nereye götürmek istiyorsun?

D üşünceli bir sessiz liğ in ardından cevap verdi:

Ikına bu kutuyu da verdiğin iyi oldu, gece olduğunda, ev « ıhtı ak kullanır.

-Elbette. Ve eğer sorularıma nazikçe cevap verirsen,Ioyununu gün boyu bağlayabilmen için bir de ip veririm. Ve bir de kazık.

Teklifim küçük prens'i şok etm iş gibiydi:

-Onu bağlamak mı? Ne garip bir düşünce!

-Ama onu bağlamazsan canı nereye isterse oraya gider ve onu kaybedersin...

Bunun üzerine arkadaşım bir kahkaha daha pat­ladı:

Page 22: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

20 i Saint-Exupéry

-İyi ama nereye gitmesini bekliyorsun ki!

-Nereye olursa. Burnunun dikine...

Küçük prens:

-Hiç önemli değil, benim evim o kadar küçük ki! diye hatırlattı.

Ve, belki de biraz hüzünlenerek:

-Burnunun dikine de gitsen, fazla uzağa gidemezsin...

Page 23: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 21

Gok önem li ikinci bir şey daha öğrenm iştim : Gel- liı l gezegen bir evden azıcık daha büyüktü!

Bu beni fazla şaşırtm am alıydı. Dünya, Jüpiter, Mars, Venüs gibi isim ler verdiğim iz büyük gezegen­li i lıı d ışında, teleskop la baktığım ızda bile fark ede­m eyeceğim iz kadar küçük binlerce gezegenin daha "Idıığunu gayet iyi biliyordum . Bir gökbilim ci, bu Küçük gezegenlerden birini keşfettiğinde, ona ad nlarak bir sayı veriyordu. M esela ona şu ism i vere­bilirdi: "Asteroit 3251".

Küçük prens'in geldiği gezegenin adının ise Asteroit I W)12 olduğuna inanm am için çok geçerli sebeplerim var.

Bu astero it, yal­nızca ilk defa, 1909

yılında, bir Türk gök­b ilim ci tarafından gö ­

rüldü.

Gökbilimci, bu keşfini ta­nıtm ak için, Uluslararası Astronom i Kongresi'nde büyük bir gösteri düzenledi.

Page 24: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Ama üzerindeki kıyafeti yüzünden kim se ona inan­m adı. Büyük inşalar böy- ledir işte.

Bir süre sonra, bir Türk diktatör, halkına AvrupalIlar gibi giyinme zorunluluğu getirdi; öyle giyinmeyenlerin cezası ölüm dü ve bu da Asteroit B 6 1 2'nin tanınması­na yaradı.

G ökbilimci, 1920 yı­lında, çok şık kıyafetler içinde, gösterisini tek­rarladı. Ve işte o sefe­rinde, h erk es onun d ü şü n celerin i onay­ladı.

S ize asteroit B 61 2 ile ilgili bu ayrıntıları anlat- tıysam ve num arası hakkında bild iğim sırları pay- laştıysam , bunun sebebi büyük insanlardır. Büyük m sanlar sayıları severler.. Onlara yeni tanıştığınız bir arkadaşın ızdan b ahsetsen iz , asla işin önem li tarafıyla ilgili sorular sorm azlar. Asla şöyle d em ez­ler: "Sesi nasıl? Hangi oyunlardan hoşlanıyor? Kelebek koleksiyonu yapıyor mu?" Şunları sorarlar: "Kaç yaşın­da? Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası ne kadar kazanıyor?" Onu ancak böyle tanıyacaklarını sanırlar. Eğer b ü ­yük insanlara: "Penceresinde sardunyalar, çatısında güver­cinler olan pembe tuğlalı güzel bir ev gördüm..." derseniz, bu evi asla gözlerin in önüne getirem ezler. Onlara şöyle söylem ek gerekir: "Yüz bin franklık bir ev gördüm." İşte o zam an çığlığı basarlar: "Ne kadar güzel!"

22 4 Saint-Exupéry

Page 25: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Y;ı da onlara: "Küçük prens'in var olduğunun kanıtı, İm yi anlık uyandırması ve bir koyun istemesidir. Bir koyun i i* inek, var olmanın kanıtıdır." dersen iz, om uzlarını İlker. siz i çocuk luk yapm akla suçlarlar! Am a onla-

I I "Geldiği gezegen, Asteroit B 612'dir" dersen iz buna lıı.nurlar ve siz i sorularıyla boğm aktan vazgeçerler, bile böyledirler. O nlardan daha fazlasın ı bek lem ek

« varamaz. Çocuklar, büyük insanlara karşı hoş-I hlü o lm ak zo rundad ırla r.

fakat tabii ki biz, hayatı anlayan bizler, sayılarla dalga geçm esin i iyi biliriz! Bu hikayeye, m asallard a­ki gibi başlam ak h oşu m a giderdi. M esela şöyle b a ş­lamak:

"Bir zamanlar, kendisinden biraz daha büyük bir geze­gende yaşayan ve bir arkadaşa ihtiyacı olan bir küçük prens varmış..." Hayatı anlayanlar için, bu kulağa çok daha gerçekçi gelir.

Kitabımın baştan savm a okunm ası hoşum a git­mez. Bu hatıraları anlatırken çok üzülüyorum . Ar­kadaşım, koyunuyla beraber çekip gideli altı yıl oldu. Burada onun hakkında yazıyorsam , bu onu unutm a­mak içindir. Bir arkadaşı unutm ak üzüntü verir in ­ana. H em kaç k işin in gerçek bir arkadaşı var ki?

Yoksa sayılardan başk a bir şeyle ilgilenm eyen bü- Viik insanlardan birine dönüşeb ilirim . İşte bu yüz­den bir kutu boya kalem i aldım . B enim yaşım da, tekrar resim yapm aya başlam ak zor geliyor insana; üstelik altı yaşından beri, ak lın ızda kapalı ve açık boa yılanı ç izm ekten b aşk a bir şey yoksa! Elbette yi­ne de, yapabildiğim kadarıyla, gerçeğine en uygun resim leri yapm aya çalışacağım . Fakat h ep sin d e

Küçük Prens ► 23

Page 26: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

24 4 Saint-Exupérybaşarılı olabileceğim i sanm ıyorum . Bir resim iyi olur, biri hiç benzem ez. Orantıları da iyi ayarlayamıyorum. Şurada küçük prens fazla büyük. Burada fazla kü­çük. Kostüm ü için renk seçerken de zorlanıyorum . İyi ya da kötü bir şeyler yapacağım ama. En çok hatayı da, ayrıntıları çizerken yapacağım. Ama bunda be­nim fazla bir suçum yok. Arkadaşım bana hiçbir şeyi bütünüyle açıklam adı. Belki de kendisine benzediğimi sanıyordu. Fakat ben, ne yazık ki, kutuların içindeki koyunlan görmeyi bilm iyorum. Belki ben de büyük insanlar gibi olm uşum dur. Belki ben de yaşlanm ışım -dır.

Page 27: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 25

11er geçen gün, küçük prens'in gezegeni, yolculu- r'.ı nasıl çıktığı ve buralara nasıl geldiği hakk ında ye­ni şeyler öğreniyordum . Tüm bu öğrendiklerim i, Konuştukça, tesadüfen keşfediyordum . Ü çüncü gü­nü ıııüzdeyken, baobabların yaşadığı korkunç dram ı dıı işte böyle öğrendim .

Bu sefer öğrendiklerim i koyuna borçluydum; kü- ı.ıık prens, durup dururken, sanki büyük bir şüpheye düşm üş gibi beni sorgulam aya başlamıştı:

-Koyunların otları yedikleri doğru değil mi?

-Evet, doğru.

-Ah! Buna sevindim.

Koyunların otları yem esin in neden bu kadar önem li o lduğunu anlam am ıştım ki küçük prens devam etti:

-Madem öyle, baobabları da yerler, öyle değil mi?

Küçük prens'e baobabların ot o lm adıklarını, tam (ersine k ilise büyüklüğünde ağaçlar oldukların ı ve koca bir fil sü rü sü n ü n , tek bir baobabı bile b itire­meyeceğini söyledim .

Fil sü rü sü fikri küçük prens'i güldürdü:

Page 28: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

26 ◄ Saint-Exupéry

-Onları üst üste koy­mak gerekirdi...

Sözlerin i bilge bir tavırla tam am ladı:

-Baobablar. önce kü­çüktürler sonra büyürler..

-Kesinlikle! Peki ama neden koyunlannın o kü­çük baobabları yemesini istiyorsun?

Sank i herkesin zaten bildiği bir şeyden bah sed er­m işçesin e şöyle yanıtladı:

-Yok artık sen de! Kafamda bu problemin üstesinden gelebilmem için çok büyük çaba harcamam gerekti.

Sonunda, küçük prens'in gezegeninde, tıpkı diğer gezegenlerde olduğu gibi, iyi otlar ve kötü otlar b u ­lunduğunu anladım . Ve dolayısıyla, iyi otların iyi to ­hum ları ile kötü otların kötü tohum ları. Fakat to ­hum lar görünm ezdirler. A ralarından birinin içinde uyanm a arzusu doğuncaya kadar, toprağın altında­ki gizem li dünyada uyurlar. İşte o uyanm a zam anı gelip çatınca, tohum lar şöyle bir gerinir, hayranlık verici, incecik bir dal uzatırlar güneşe doğru. Bu in ­cecik dal, ilerde bir gül ya da turp olacaksa , özgür bırakılır, isted ik leri yerde, canı nasıl isterse öyle serpilir. Fakat eğer bu kötü bir b itk inin dalıysa, işte hem en o anda, büyüm esine hiç fırsat verm eden, kö­künden sökülm elid ir. Bu kötü tohum lardan, küçük

Page 29: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 27

»rens'in gezegeninde de varm ış., baobab tohum ­um dan yani. G ezegenin bütün yüzeyini sarm ış bu

olııımlar. Öyle bir bitkidir ki baobab, bir kere geç m idiniz m ı, bir daha asla başa çıkam azsın ız. Bü- ıııı gezegeni sarıverirler. Kökleriyle, her bir yanı d e ­lk deşik ederler. Ü stelik , gezegen çok küçük, bao- mI darın sayısı çok fazlaysa, gezegen bir anda çat- .1 yı verir.

"Her şey disipline bağlıdır." d em işti daha sonra küçük prens. "Sabahları, kendine çeki düzen verdikten oma, mutlaka gezegene de özenle çeki düzen vermelisin.

Page 30: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Güllerin yanında baobabların bittiğini fark ettiğin anda -çok küçük olduklarında birbirlerine oldukça benzerler- düzenli olarak kökünden söküp atmaya katlanmak zorundasın. Çok sıkıcı bir iştir bu, ama çok kolaydır."

Bir gün, bizim gezegendeki çocukların kafaların da daha iyi yer etm esi için, bu baobabların güzel bir resm in i ç izm em i önerdi. "Eğer günün birinde yolculuğa çıkarlarsa" dedi, "bu resim oldukça işlerine yarar. Bazen, bugünün işini yarına bırakmaktan pek zarar gelmez. Ama işin içinde baobablar varsa, sonuç her zaman bir felaket olur. Tembelin birinin yaşadığı bir gezegen görmüştüm. Üç tane­cik çalıyı ihmal etmişti de..."

Küçük prens tarif etti, ben de çizd im o gezegeni. Bir ahlakçı gibi konu şm ak istem em . Am a baobabla- rın ne kadar tehlikeli oldukları çok az bilinir ve yolu­nu şaşırıp da, bir asteroide d ü şen birinin başına açacağı sorunlar o kadar fazladır ki bu baobabların, bir kereliğine o lsu n şunu söylem eliyim : "Çocuklar! Baobablara dikkat edin!" Tıpkı benim gibi, baobabları tanım adıkları için, uzun zam andır teh likelerden paçasın ı kıl payı kurtaran arkadaşlarım için çizdim bu resm i. Sonuçta alacakları ders, çektiğim zah m ete değdi. Belki de şunu sorarsın ız: “Neden bu kitap­ta, baobabların resmi kadar büyük başka resimler yok?” Cevap çok basit: "Denedim ama beceremedim" Baobab ları çizerken ise , tehlikenin önem i beni cesaretlen ­dirm işti.

28 ◄ Saint-Exupéry

Page 31: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 29

Page 32: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

3ü 4 Saint-Exupéry

Ah! k ü çük prens, işte böylece, yavaş yavaş anla­m aya başlad ım , sen in o küçük, hüzünlü hayatını. Uzun zam andır, tek büyük eğlencen, günbatım ını izlem ek o lm u ş. Bunu da, dördüncü gün, bana şu n ­ları söylediğinde anlam ıştım :

-Günbatımını çok severim. Haydi, gidip günbatımını izleyelim...

-Ama beklemek gerekir...

-Neyi beklemek?

-Güneşin batmasını.

Önce şaşırm ış gibiydin, son ra ne dediğine sen de güldün:

-Kendimi hep bizim oralarda sanıyorum!

Gerçekten de öyle sanıyordu. Amerika Birleşik Devletleri'nde öğle vaktindeyken, Fransa'da güneş ba­tar, bunu herkes bilir. Ne yazık ki, Fransa çok uzak­larda. Ama, senin gezegeninde, günbatım ını izlemek için, sandalyeni birkaç adım öteye çekm en yeterli. Ve istediğin her an, izleyebilirsin alacakaranlığın çöküşü­nü...

Page 33: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 31

/ *V / *•*» «•*#

■f>6*

G ünün birinde, tam kırk üç kere günbatım ını izledim !

Ardından şöyle söyledin:

-Bilirsin., çok acı çekerken insan, günbatımı bir başka güzeldir...

-Kırk üç kere izlediğin zaman, o kadar üzgün müydün?

Am a küçük prens cevap verm edi.

Page 34: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

32 < Saint-Exupéry

B eşin c i gün, her zam anki gibi koyunum sa y esin ­de, k ü ç ü k prens'in hayatındaki bir sır daha ayd ın ­landı. D erin b ir sess iz lik içinde, uzun uzun d ü şü n ­d ü k ten sonra , b irden , şöyle sordu:

-Bir koyun, çalıları yediğine göre, çiçekleri de yer mi?i

-Bir koyun önüne ne yıkarsa onu yer.I

-Dikenleri olan çiçekleri bile mi?

-Evet. Dikenleri olan çiçekleri bile.

-Madem öyle, o dikenler ne işe yarar?

B u n u n cevab ın ı bilm iyordum . O sırada, m otoru ­m u n s ık ışm ış b ir vidasını sök m ek le uğraşıyordum . A rtık iyice en d işe len m eye b aşlam ıştım , çü n k ü hem m otoru tam ir ed em eyecek gibi görünüyordu m , hem de geriye kalan suyu düşündükçe, u m u tsu zlu ğa dü­şüyordum :

-Dikenler hiçbir işe yaramazlar, yalnızca çiçeklerin için­deki kötülüktür onlar!

-Ya!I

K ısa süren b ir 'sessiz liğ in ard ından , h ın ç dolu bir şek ild e hayk ırd ı:'

Page 35: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

-Sana inanmıyorum! Çiçekler zayıftırlar. Narindirler. El­li imden geldiğince kendilerini savunmaya çalışırlar. Diken­lisiyle, herkesi korkutabileceklerini zannederler...

Hiç cevap verm edim . O anda kendi kendim le k o ­nuşuyordum : "Bu vida biraz daha inat ederse, çekici kulasına indirip, söküp atacağım" küçük prens bir kez ıl.ılıa dağıttı düşüncelerim i:

-Peki ya sen inanıyor musun ki, yani, çiçekler...

Hayır! Hayır! Hiçbir şeye inandığım yok! Laf olsun diye öylcmiştim. Beni, şimdi yalnızca önemli işler ilgilendiriyor!

Şaşkınlıktan donakalm ış bir halde baktı yüzlüne:

-Önemli işler!

Artık onun gözünde elim de çekicim , yağ içinde kalm ış sim siyah parm aklarım la, ona o ldukça çirkin görünen bir n esn en in üzerine eğ ilm iş bir in sand ım yalnızca.

Büyük jnsanla_L£ibilomiauy.Qrsun !

Hu beni biraz utandırdı. Am a hiç acım adan• levam etti sözlerine:

11er şeyi birbirine kanştınyorsun.. her seviherhat ediyorsun!

G erçekten çok k ızm ıştı. Altın sarısı saçları, rüz- garda sallanıyordu:

Kıpkırmızı suratlı bir Bevefendi'nin.yaşadığı hjr gezegen^ biliyorum. Bu Beyefendi hiç bir çiçeği koklamamış. Hiçbir

ıkl ıza bakmamış. Bir başkasını hiç sevmemiş. Sayıları top- lıiınaktan başka hiçbir şey yapmamış. Ve bütün gün boyunca kıy durmadan, tıpkı senin gibi, şunu söyleyin dururdu: "Ben• idili bir adamım! Ben ciddi bir adamım!" ve kibrinden şiş-

Küçük Prens ► 33

Page 36: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

34 4 Saint-Exupéry

tikçe şişerdi. İşte o yüzden o bir insan değildir, bir mantardır!

-Bir ne?

-Mantar!

Ö fkeden bem beyaz k esilm işti küçük prens.

-Milyonlarca yıldır, çiçekler, diken çıkarırlar. Milyonlarca yıldır, koyunlar yine de bu çiçekleri yerler. Hiçbir işlerine ya­ramadığı halde, bıkıp usanmadan bu dikenleri üretmeye ne­den devam ettiklerini anlamaya çalışmak da önemli bir iş de- ğil midir? Koyunlar ve çiçeklerin savası önemsiz midir? Kıp- kırmızı, koca bir Beyefendi ve onun hesaplarından daha önemli değil midir? Ve ben, evrenin başka hiçbir verinde de­ğil de, yalnızca benim gezegenimde yetişen, başka hiçbir eşi olmayan bir çiçek tanıyorsam ve günün birinde, küçük bir ko­yun gelip de, ne yaptığının bile farkında olmadan, tek bir isl-

rışta, bu çiçeği yok ediverirse, bu hiç mi önemli değildir?

Kızardı ve devam etti:

-Eğer bir insan, milyonlarca yıldızın herhangi birinde, bir eşi daha olmayan bir çiçeği severse, mutlu olması için, ona bakması yeterlidir. Kendine şöyle söyler: "Çiçeğim oralarda bir yerde..." Ama bir kovun gelin de. çiçeğimi verse bir anda. o parıldayan bütün yıldızlar, bir anda sönüverirler! Ve bu da hiç önemli değil, öyle değil mi!

B aşka hiçbir şey çıkm adı ağzından. H ıçkırıklara boğulup, çığlıklar atarak ağlam aya başladı.

G ece çöküyordu. Aletleri fırlatıp attım . Ç ek icim ­le, vidam la, koyunum la, su su zlu ğu m ve ölüm üm le dalga geçiyordum . Yıldızın birinde, bir gezegende, benim gezegenim de, Dünya'da, avutulm ası gereken bir küçük prens vardı! Onu kollarım a aldım .

Page 37: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 35

Yavaşça salladım . Şöyle söyledim ona: "Sevdiğin çi- V» I tehlikede değil., bir tasma çizeceğim koyunun için., çiçeğin \\ m de bir parmaklık çizerim., ben..."

I >aha fazla ne söyleyebileceğim i bilm iyordum .1 ( ( i lksiz h issed iyordum 'kendimi. Öna nasıl yak - h t • m ; iğimi, üzüntüsünü nasıl paylasâcaîgnni '^nëm i- V« -i dum. Şu gözyaşı ülkesi, öylesine gizem li bir yer ki.

Page 38: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

36 < Saint-Exupéry

K ısa bir zam anda, bu çiçeği daha yakından tanı­dım . küçük prens'in gezegeninde, yalnızca tek bir sıra yapraklı, fazla yer tutm ayan, k im selere zararı dokunm ayan, basit çiçekler her zam an o lm uş. Bir sabah, otların arasında bitiverir, akşam ları solarlar­m ış. Am a bu çiçek, günün birinde, nereden sü rü k ­len ip geldiği belli olm ayan bir tohum dan fılizleniver- m iş ve küçük prens diğer fidanlara pek benzem eyen bu yeni incecik fidanı gözlem lem iş. Kim bilir, belki de yeni bir tür baobab olabilirm iş. Am a incecik dal­lar daha fazla büyüm em iş ve çalıların arasından, bir çiçek belirm eye başlam ış. D evasa bir tohum un yeni evine yerleşm esin e tanıklık eden küçük prens, orta­ya m ucizevi bir şeyin çıkacağını h issed iyorm u ş ama çiçek, yeşil odasında, bir türlü gü zelleşm esin e ara verm iyorm uş. Özenle renklerini seçiyorm u ş. Yavaş yavaş giyiniyor, yapraklarını bir bir yerlerine yer- leştiriyorm uş. G elincikler gibi, paçavralar içinde çıkm ak istem iyorm uş dışarı. A ncak güzelliğinin ışı­ğı dört bir yanı aydınlatınca kendin i gösterm ekte kararlıym ış. İşte öyle! Ö ylesine özen m iş üstü n e ba­şına! V ücudunu kaplayan e lb isesin i günler ve günler boyunca çıkarm am ış üzerinden. Ve günün birinde, güneş doğarken, kendini gösterm iş.

Page 39: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 37 Ö ylesine özen ip b eze­

nip, günlerce d ışarı ç ık ­m ayan ç içek esn eyerek söylenm iş:

-Ah! Uykumu alamadım... Kusuruma bakmayın., saçım hala dağınık...

Küçük prens hayranlığını gizleyem em iş:

Ne kadar da güzelsiniz!

-Öyle mi? diye yanıtlam ış çiçek. "Üstelik güneşle aynı umanda uyandım..."

Küçük prens, karşısındakinin pek alçak gönüllü I»İr çiçek olm adığını anlam ış am a çiçek öylesine hayranlık vericiym iş ki!

-Sanınm, kahvaltı saati gelmiş olmalı, diye ek le-m iş çiçek "beni düşünme inceliğini gösterirsiniz umarım..."

Kafası tam am ıyla karışm ış bir halde, taze su ara­maya g itm iş küçük prens ve bir kova su ikram « İmiş çiçeğe.

Çok geçm eden, çiçeğin bu kuşk u uyandırıcı kibri, onu üzm üş, örneğin , günlerden bir gün,

.ılıip olduğu dört d ikenin­den bah sed erk en , şöyle «İrmiş küçük prens'e:

- Gelsin bakalım, pençe­leriyle kaplanlar!

-Gezegenimde kaplan bu­lunmaz, diye karşı çık­

Page 40: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Exupéry

m ış küçük p ren s "hem ayrıca kaplan lar ot yemezler."

-Ben bir ot değilim, diye sak in ce yan ıtlam ış çiçek,

-Affedin beni...

-Kaplanlardan kortuğum yok ama rüzgarları düşün­

dükçe dehşete kapılıyorum, Bir paravananız yok mu sizin?

"Rüzgardan korkuyor demek., bu hiç de iyi değil bir çiçek için" diye d ü şü n m ü ş küçük prens. "Bu çiçek oldukça garip..."

-Akşam olunca, bir cam kavanoza koyarsınız beni. Soğuk oluyor sizin buralar. Pek korunaklı yapılmamış sanınm. Benim geldiğim yerde...

Am a birden su sm u ş.Buraya bir tohum ola­rak gelm iş.

B aşka dünyala­rı tan ım asın a o lanak yokm uş.

Yalan sö y le ­d iğin in fark edileceği korkusuyla , lafı b a şk a yöne çek m ek isteyip , iki üç defa öksürm üş:

-Paravanaya ne oldu?

-Gidip arayacaktım ama konuşup durdunuz!

Ve ç içek küçük prens'i iyice vicdan azabına sok-

Page 41: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 39inak için, daha da şid d etli öksürm eye b aşlam ış.

Bunun üzerine, küçük prens, çiçeğe duyduğu aşka ve bütün iyi niyetine rağm en, ondan şü p h elen ­meye b aşlam ış. Söylediği an lam sız sözleri b ile c id ­diye alm aya b aşlam ış ve çok m u tsu z o lm uş.

"Onu hiç dinlememeliydim" diye itiraf etti bir gün, çiçekleri asla dinlememek gerekir. Onları yalnızca seyretme­

li ve koklamalıyız. Benimki, güzel kokusuyla sarmıştı geze­genimi ve ama ben bundan zevk almasını bilemedim. Beni öylesine kızdıran şu pençe hikayesi, aslında içimi sızlatma- lıydı..."

İtirazlarına şun ları da ekledi:

"Daha hiçbir şeyi anlayamadım ben! Onu sözleriyle değil, hareketleriyle yargılamalıydım. Güzel kokusuyla beni sanyor ve ışığıyla beni aydınlatıyordu. Çekip gitmemeliydim hiç! O avallı kumazlıklannın ardında yatan sevgiyi fark etmeliydim;

çiçekler öylesine çelişkiye düşürüyor ki insanı! Ama onu nasıl

Page 42: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

40 ◄ Saint-Exupéry

Sanırım , kaçışın ı gerçek leştirm ek için, yabani k u ş sürü lerin in göçünden yararlandı. Ayrıldığı gü­nün sabahında, gezegenindeki her şeyi düzenledi. Yanar haldeki yanardağlarından geriye kalan külleri dikkatlice tem izledi. Yanar halde olan iki yanardağı vardı. Bunlar da sabah kahvaltısında yiyeceklerini ısıtm ak için yeter de artardı. Am a hep söylediği gibi. "Ne olur ne olmaz!" Bu yüzden sö n m ü ş durum da bulu­nan yanardağını da tem izledi. Eğer k u ru m lan iyice

o

Page 43: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 41 i* hılzlenlrse, yanardağlar düzenli bir şek ilde, p ü s­lün ıııeden, yavaş yavaş yanarlar. Yanardağ püskür- IIırleri, şöm in e ateşine benzer. Elbette ki bizler, liriıdl dün yam ızdak i yanardağların kurum larm ı iı nılzlem ek için fazlasıyla küçüğüz. İşte bu yüzden lı, ışı im za o kadar sorun çıkarıyorlar.

Bunun ardından küçük prens, biraz da hüzün­lenerek, son baobab köklerini de söktü . Bir daha KSİa geri d ön m eyeceğ in i d ü şü n ü yord u . A m a o *i.ıbah,"her gün yaptığı bu a lışıld ık işler, ona hi£ ■ >1 madiği kadar kolay gelm işti. Sıra çiçeğini son kez Niılayıp, cam kavanozuna koym aya gelince, içi ağla­ma isteğiyle dolup taştı.

-Elveda, ded i çiçeğe.

Page 44: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

42 « Saint-ExupéryAm a çiçek yanıt verm edi.

-Elveda, diye tekrarladı.

Çiçek öksürdü . Ama nezle olduğu için değil.

-Aptallık ettim, dedi en sonun da. "Özür dilerim. Mutlu olmanı dilerim. "

Çiçeğin hiç serzen işte bu lunm adan konuşm ası küçük prens'i şaşırttı. Kavanoz elinde, şaşkınlık içinde olduğu yerde dond u kaldı. Bu tatlı sevecen­liğin nedenini anlayam ıyor du.

-Ama evet,seni seviyorum, ded i çiçek . "Bunu hiç anlayamadın, benim hatam elbette. Hiç de önemi yok üstelik, Ama sen de en az benim kadar aptallık ettin. Mutlu olmanı dilerim., şu kavanozu da bırak artık. İstemiyorum onu."

-Ama ya rüzgar...

-Nezle falan olduğum yok., gecenin o serin havası iyi gelil bana. Ben bir çiçeğim.

-Ama ya hayvanlar...

-Madem kelebeklerle tanışmak istiyorum, iki üç tırtıla kat­lanmam lazım. Böylesi çok daha iyi olacak. Yoksa kim gelil beni görmeye? Sen uzaklarda olacaksın. Koca hayvanlardan korktuğum yok. Benim de kendi pençelerim var.

Ve narin bir hareketle sah ip olduğu dört tanecik dikeni gösterdi:

-Oyalanıp durma böyle, canımı sıkıyorsun. Gitmeye karaı verdin. Çek git öyleyse, dedi.

Çünkü küçük prens'in ken d isin i ağlarken gör­m esin i istem iyordu. Ö ylesine gururlu bir çiçekti ki...

Page 45: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 43

ABÖLÜM 10

Küçük prens, 3 2 5 , 3 2 6 , 3 2 7 , 3 2 8 , 3 2 9 ve 3 3 0 n u ­maralı asteroid lerin bulunduğu bölgedeydi. Yolculu­suna, kendine bir iş bulm ak ve kendin i yetiştirm ek İrin bu asteroid leri ziyaret ederek başladı.

İlkinde bir kral yaşıyordu. Kral, kırm ızı renkte kum aşlar ve kürklere bürün m ü ş, sade am a gör­kemli bir tahtın üzerine kurulm uştu .

-Ah! İşte hükmedilecek biri! diye haykırdı Kral, küçük prens'i görünce.

Küçük prens kendi kendine:

-Daha önce beni hiç görmediği halde nasıl oldu da beni iıimdı! dedi.

Ama, kra!!anrLgozüude_dlüııyamn_i^ bir yer olduğunu bilm iyordu... Onlar için, bütün in- m l ar hükm edileeekjvarlık lardır sadece.

-Yaklaş da seni daha iyi görebileyim, dedi, son u n d a b i­tinin kralı o lm u ş olm anın gururunu taşıyan Kral.

Küçük prens oturacak bir yer aradı am a bütün ı şvcgen, kralın o m uhteşem kürküyle kaplanm ışü. Bu yüzden ayakta kaldı ve biraz sonra yorulduğu için esneyiverdi.

Page 46: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

44 ◄ Saint-Exupéry

Page 47: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

-Kralın önünde esnemek ahlak yasalarına aykırıdır, dedi hükümdar. "Bunu yapmanı yasaklıyorum."

Kafası karışan küçük prens, "ama kendime engel olamıyorum" dedi. "Çok uzun bir yolculuk yaptım ve hiç uyumadım..."

-Madem öyle, dedi kral, "sana esnemeni emrediyorum. N ıllardır esneyen birisini görmemiştim. Esnemek çok ilgimi çekiyor. Haydi! Tekrar esne. Bu bir emirdir."

-Elimde değil ki., artık yapamam, dedi k ıpkırm ızı kesilen küçük prens.

-Hmm! Hmm! diye yanıtladı kral. "Öyleyse emrediyo- uıın ki., emrediyorum ki bazen esne, bazen de..."

Kral kekeliyor, ne söylediği an laşüm ıyor ve bu yüzden canı s ık ılm ışa benziyordu.

Ç ünkü kral, öncelik le otoritesine saygı duyulm a­mı bekler. İtaatsizliği asla affetm ez. M utlak h ak im i­

ydi vardır onun. Am a o, iyi kalpli biri olduğundan, dda uygun em irler verirdi.

Şöyle söylerdi hep: "Eğer ben bir generale, bir deniz i usuna dönüşmesini emredersem ve o da bu emre itaat et­mezse, bu onun suçu olmaz. Benim suçum olur."

( kurabilir miyim? diye sordu küçük prens, çekinerek.

Sana oturmanı emrediyorum, diye yanıtladı, yer aç­ını ık için, kürkünün ucunu görkem li bir şek ild e çe- hnı kral.

Ama küçük prens'in şaşk ın lığ ı sürüyordu. G eze­ri ıı o kadar küçüktü ki; kral neye hükm ediyor o la ­bilirdi?

Küçük Prens ► 45

Page 48: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

46 ◄ Saint-Exupéry

-Efendim, ded i... "sizi sorgulamak değil amacım amil acaba bir soru..."

-Beni sorgulamanı emrediyorum, diye atıldı kral.

-Efendim., siz neye hükmediyorsunuz?

-Her şeye, diye yanıtladı kral, büyük bir alçak gönüllülükle.

-Her şeye mi?

Kral bir el hareketiyle, kendi gezegenini, diğer ge zegenleri ve yıldızları gösterdi.

-Bütün hepsine mi? diye sord u küçük p rens.

-Bütün hepsine, diye yanıtladı kral.

Ç ünkü onun m utlak hakim iyeti ya ln ızca kendi gezegeninde değil, tüm evrende geçerliydi.

-Peki yıldızlar size itaat ediyorlar mı?

-Elbette, ded i kral. "Anında itaat ediyorlar. Disiplinsiz liği asla affetmem."

B öylesine bir güç, küçük prens'in gözlerin i ka­m aştırd ı. Böyle bir güç onda olsaydı, aynı gün için­de, yalnız kırk dört kez değil, yetm iş iki, hatta yüz, hatta iki yüz kere izleyebilirdi güneşin batışın ı; hem de sandalyesin i kıpırdatm adan! Terk ettiği küçük gezegeni gözlerin in önüne gelince biraz hüzünlendi ve kraldan bir şey d ilem ek için yüreklendi:

-Bir günbatımı görmek isterdim... Bana bir iyilik yapın., güneşe batmasını emredin...

-Bir generale, bir çiçekten diğerine bir kelebek gibi uçma­sını, ya da bir trajedi yazmasını ya da bir deniz kuşuna dönüş-

Page 49: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

mm -ini emretseydim ve general bu emrimi yerine getirmesey-• lı. kim suçlu olurdu, o mu yoksa ben mi?

Siz suçlu olurdunuz, dedi küçük p rens hiç ç e k in ­meden.

Kesinlikle. Herkesten yapabileceği kadarını beklemek ıckir, dedi kral. "Otorite öncelikle mantık üzerine kuru­

ludur. Eğer halkına, gidip kendilerini denize atmalarını t ııııedersen, bunun sonucu devrim olur. Benim, bana itaat• dilmesini beklemeye hakkım var çünkü ben mantıklı emirler veriyorum."

Peki ya benim günbatımını? diye hatırlattı, sorduğu İdi soruyu bir daha asla unutm ayan küçük prens.

Günbatımını göreceksin. Gereğini yapacağım. Ama hük­metme bilimimin uygun gördüğü koşullar yerine gelinceye t »ular bekleyeceğim.

Peki ne zaman olacak bu? diye sord u küçük prens.

Ilmm! Hmm! diye yanıtladı kral, koca bir takvim i lı h ıştın k en . "Hmm! Hmm! Şeyde olacak., şeyde., bu ak­üm saat yediyi kırk geçe olacak! Ve bana nasıl itaat edildiği­

ni göreceksin sen de."

Küçük prens esn ed i. Geride bıraktığı günbatım ı­nı ozlüyordu. Hem daha şim diden sık ılm aya b aşla ­mıştı:

Burada yapacak hiçbir şeyim yok, ded i krala. "Yola devam etmeliyim!"

-Gitme, dedi, sonunda hükm edecek birine sahip olmaktan gurur duyan kral. "Gitme, seni bakan yapanm!"

Küçük Prens ► 47

Ne bakanı?

Page 50: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

48 ◄ Saint-Exupéry

-Şey... Adalet bakanı!

-Ama yargılayacak hiç kimse yok ki!

-Hiç belli olmaz, dedi kral. "Daha krallığımın her yerini gezmedim. Çok yaşlıyım, bir araba için yerim de yok; yüııl mek yoruyor beni."

-Oh! Ben çoktan gördüm her yeri, dedi küçük pren gezegenin öbür ucunu göz ucuyla süzerek . "Oralardı* da kimse yok..."

-Madem öyle, sen de kendini yargılarsın, diye yanıtladı kral. "Hem en zor olan da budur. Kendini yargılamak, bftv kalarını y a rg ıla m a k ta n çok daha zordur. Kendini doğru hu

şekilde yargılamayı başarırsan, gerçek bir bilgesin demektiı

-Ben, dedi küçük prens "kendimi herhangi bir yeni, yargılayabilirim. Bunu yapmak için burada yaşamaya ihtiyacım yok."

-Hmm! Hmm! dedi kral. "Gezegenimin bir yerlerimi* yaşlı bir fare olduğunu sanıyorum. Her gece onu gözlüyorum Bu yaşlı fareyi yargılayabilirsin. Zaman zaman ölüm cezir.ı verirsin istersen. Yaşayıp yaşamayacağı artık senin adaletin* kalmış. Ama tasarruf etmek için arada bir bağışlamalısın. Eli mizde bir tane var yalnızca."

-Ben, diye yanıtladı küçük p ren s "ölüm cezası vcı mekten hiç hoşlanmam ve artık gidiyorum sanırım."

-Hayır, d ed i kral.

Yolculuk için hazırlık larını tam am layan küçlıl* prens, yaşlı hüküm darı in citm ek de istem iyordu:

-Eğer majesteleri emirlerine harfi harfine uyulmasını bek liyorlarsa, bana mantıklı bir emir verebilirler. Mesela bana hıı

Page 51: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 49

ılııkika içinde buradan ayrılmamı emredebilirler. Durumların bunun için elverişli olduğunu sanıyorum...

Kral hiç cevap verm edi. K üçük p re n s önce ıluı aksad ı, so n ra b ir so lu k ta yola koyuldu.

-Seni büyükelçim yapıyorum! diye hayk ırd ı kral.

Pek o to rite r b ir havası vardı.

Yol boyunca, "şu büyük insanlar da oldukça garipler" diye söylenip d u rd u kendi kend ine k ü çü k p ren s .

Page 52: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

50 4 Saint'Exupéry

ABÖLÜM 11

ikinci gezegende kendini beğenmişin biri oturuyordu.

-Ah! Ah! İşte bir hayranım geldi! diye bağırdı kendini be ğenmiş, küçük prens'in geldiğini ta uzaktan fark edince.

Çünkü kendini beğenm işler için-diğerinsanlar. onun

-Merhaba, dedi küçük prens, "şapkanız çok ilginç."

-Selamlamak için, diye yanıtladı kendin i beğenm iş. "Alkışlandığım zaman selam vermek için. Ama ne yazık ki pek gelip geçen olmuyor buralardan."

-Öyle mi? ded i ne olup bittiğini anlam ayan küçük prens.

-İki elini birbirine vur, ded i kendin i beğenm iş.

K üçük pren s iki elini birbirine vurdu. Kendini beğenm iş alçakgönüllü bir tavırla şap k asın ı çıkara­rak selam verdi.

-Bu krala yaptığım ziyaretten daha eğlenceli olacak gibi, dedi küçük p ren s kendi kendine ve yeniden ellerini birbirine vurm aya başladı. Kendini beğenm iş de şap k asın ı çıkararak küçük prens'i selam lam aya de" vam etti.

Page 53: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 51Beş dakika süren bu

karşılıklı hareketlerin adından, küçük prens

oyunun tekdüzeliğinden m kıldı.

-Peki ya şapkayı düşür­mek için ne yapmak gereki­yor? diye sordu.

Ama kendin i beğenm iş onu duym adı. K endini b e ­ğenm işler, iltifatlardan b aş­ka bir şey duym azlar.

-Bana gerçekten bu kadar hayran mısın? diye sordu kü­çük prens'e.

-Hayran olmak ne demek?

-Hayran olmak, benim bu gezegendeki en yakışıklı, en iyi füyimli, en zengin ve en akıllı insan olduğumu kabul etmek demektir.

-Ama gezegende senden başkası yok ki!

-Bana bir iyilik yap. Yine de hayran ol bana!

-Sana hayranım, dedi küçük prens, om uzlarını silke- I rk, "ama neden bu kadar ilgilendiriyor seni hayran olunmak?" diye sordu.

Ve kaçıp gitti.

"Büyük insanlar düşündüğümden çok daha garipler" dedi kendi kendine yol boyunca.

Page 54: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

52 i Saint Exupéry

Bir sonraki gezegende bir sarh oş oturuyordu. Bu ziyaret oldukça k ısa sürdü am a küçük prens'i hü­zünlendir m eye yetti.

-S en ne y a p ıy o rsu n b u rad a? diye sordu küçük prens, bir sürü dolu ve b o ş şişen in önün de se ss iz ce otur­m akta olan sarhoşa.

-İçiyorum, diye yanıtladı sarhoş iç karartıcı bir sesle.

-Neden içiyorsun? diye sordu küçük prens.

-Unutmak için, diye yanıtladı sarhoş.

-Neyi unutmak için? diye sordu sarh oşa acım aya b aşlam ış o lan küçük prens.

-Utandığımı unutmak için, diye itiraf etti sarhoş kafası­nı öne eğerek.

-Neden utanıyorsun? diye ü steled i küçük prens.

-İçmekten utanıyorum! diye bağırdı, kendini sessiz liğ in iç ine g ö m e n sarhoş.

Ve şa şk ın küçük prens kaçıp gitti.

"Büyük insanlar düşündüğümden çok çok daha garipler" diye d ü şü n ­dü yol boyunca.

Page 55: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 53

BÖLÜM 13

D ördüncü gezegen, işadam ın ın gezegeniydi. Bu i idam işleriyle o kadar m eşguldü ki, küçük prens j,'cldiğinde b aşın ı bile kaldırm adı.

-Merhaba, ded i küçük prens. "Sigaranız sönmüş."

-Üç iki daha beş eder. Beş ile yedi on iki. On iki ile üç on beş. Merhaba. On beş ile yedi yirmi iki eder. Yirmi iki ile altı yirmi sekiz. Yeniden yakacak zamanım yok. Yirmi altı ve beş Otuz bir. Üff! Hepsi beş yüz bir milyon altı yüz yirmi iki bin yedi yüz otuz bir ediyor.

-Beş yüz milyon ne ediyor?

-Hmm? Sen burada mısın hala? Beş yüz milyon şey., bilmem., o kadar işim var ki! Ciddi bir adamım ben, anlam- 1/ sözlerle harcayacak zamanım yok! İki ile beş yedi...

*

Page 56: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

54 ◄ Saint-Exupéry

-Beş yüz milyon ne ediyor? diye tekrarladı sorusunu, hayatında sorup da cevabını alam adığı bir soruyu bir kerecik b ile unu tm am ış olan k ü çük prens.

İşadam ı kafasını kaldırdı:

-Tam elli dört yıldır bu gezegende oturuyorum ve yalnız ca üç kere rahatsız edildim. İlki, yirmi iki yıl önce, nereden geldiğini tanrı bilir, bir mayıs böceğiydi. Öyle korkunç biı gürültü çıkarıyordu ki, dört kez toplama hatası yaptım. İkin cisi, on bir yıl oldu, romatizma ağrılarım yüzündendi. Ciddi bir adamım ben. Üçüncüsü de., işte burada! Ne diyordum, bet. yüz bir milyon...

-Milyon tane ne?

İşadam ı kurtulm a şan sın ın olm adığını anladı:

-Milyon tane bazen gökyüzünde görünen o küçük şeylerden

-Sineklerden mi?

-Hayır, şu parıldayan küçük şeylerden.

-Anlar mı?

-Ama hayır. Tembellerin bakın bakıp havailere daldığı

maya harcayacak vaktim yok.

-Ah! Yıldızlardan mı?

-Evet onlardan işte. Yıldızlardan.

-Peki beş yüz milyon yıldızla ne yapıyorsun?

-Beş yüz bir milyon altı yüz yirmi iki bin yedi yüz otuz hu tane. Ciddi bir adamım ben, tamı tamına iş yaparım.

-Peki ne yapıyorsun bu yıldızlarla?

Page 57: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

-Ne mi yapıyorum?

-Evet.

-Hiç. Onlara sahibim.

-Yıldızlara mı sahipsin?

-Evet.

-Ama ben bir kral görmüştüm ve...

-Krallar sahip olma la r Onlar "hükmederler". İkisi avn sev.

-Peki yıldızlara sahip olmak ne işine yarıyor?

-Zengin olmama yarıyor.

-Peki zengin olmak ne işine yarıyor?

-Başka yıldızlar daha satın almama; tabii birileri yeni yıl­ıl ızlar bulursa.

"Bu adam da" dedi kendi kendine küçük prens, I ıışılaştığım sarhoş gibi düşünüyor".

Sorularına devam etti.

Yıldızlara nasıl sahip olunur?

Kimin ki onlar? diye karşılık verdi titiz işadam ı.

Bilmem. Kimsenin.

Öyleyse hepsi benim çünkü bunu ilk ben düşündüm.

I lepsi bu mu?

I Ibette. Eğer kimseye ait olmayan bir elmas bulursan, o ılık şenindir. Kimseye ait olmayan bir ada bulursan, o artık » timdir. Kimsenin aklına gelmemiş bir fikri ilk sen düşünür- II ve gidip bunu belgelersen, o artık şenindir. Ben de yıldız­

lı a .ılıibim çünkü daha önce hiç kimse onlara sahip olmayı k Iııttlaıı geçirmemiş.

Küçük Prens ► 55

Page 58: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

56 ◄ Saint-Exupéry

-Bu doğru, ded i küçük prens. "Peki ne yapıyorsun on larla?"

-Onları yönetiyorum. Onları sayıyorum ve yeniden sayı yorum, dedi işadam ı. "Zor bir iş. Ama ben ciddi bir ada m im !"

Küçük prens cevaplardan tatm in o lm am ışü daha.

-Benim eğer bir atkım olsaydı, onu boynuma dolayıp iste digım her yere yanımda götürebilirdim. Eğer bir çiçeğe sahip olsaydım, onu koparıp, yanımda taşıyabilirdim. Ama sen yıl dızlan yanında taşıyamazsın kB

-T a şıy a m am am a o n la rı b an k a y a y a tıra b ilir im .

-Bu da ne demek?

-Bir kağıda sahip olduğum yıldızların sayısını yazarım Sonra da bu kağıdı bir çekmeceye koyup, kilitlerim.

-Hepsi bu mu?

-Hepsi bu!

"Eğlenceli" diye d üşü ndü k ü çük p rens. "Yeterince şiirsel. Ama çok ciddi bir iş değil gibi."

Küçük prens'in ciddi şeylerle ilgili düşü nceleri ile büyük insanların düşünceleri b irb irlerinden çok farklıydı.

-Ben, dedi yeniden "her gün suladığım bir çiçeğe sahi bim. Her hafta kurumlarını temizlediğim üç yanardağa sahi bim. Üç tane çünkü sönmüş olan yanardağımı da temizliyo­rum. Ne olur ne olmaz. O nlara hpm yanprH:i|>

larıının, hem de çiçeğimin isine vanvor. Ama sen y ıld ız la rı11 hiçbir isine varamıyorsun^ '

Page 59: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 57 İşadam ı ağzını açtı am a söyleyecek bir şey b u ­

lamadı ve küçük prens çekip gitti.

"Büyük insanlar ne kadar olağanüstüler" diye söylenip •lııı du kendi kendine yol boyunca.

Page 60: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

58 < Saint-Exupéry

BÖLÜM 14

B eşinci gezegen çok ilginç bir yerdi. Gördükleri arasında en küçük gezegen buydu. Ü zerinde yalnız, ca bir sok ak lam bası ve sok ak lam basın ı yakan adam için yer vardı. Küçük prens, evrenin bir köşe, sin d ek i, üzerinde ne ev, ne de in san bu lunan bu ge­zegende, bir sok ak lam basın ın ve bir so k a k lamba cism in ne işe yarayabileceğini anlayam ıyordu. Şöyle söylüyordu kendi kendine:

"Bu adam da saçma bir işle uğraşıyor. Ama en azından yaptığı iş, kralın, kendini beğenmişin, işadamının vc sarhoşun yaptığından daha anlamlı. Sokak lambasını yaktı­ğında, sanki bir yıldız daha doğuyor, ya da bir çiçek. Lambayı söndürdüğünde, yıldız ya da çiçek uykuya dalıyor. Çok güzel bir uğraş. Güzel olduğuna göre gerçekten faydalı da."

G ezegene ayak basar basm az, saygıyla selam ladı sok ak lam bacısm ı.

-İyi günler. Neden hemen söndürdün lambayı?

-Talimat böyle, diye yanıtladı sokak lambacısı. İyi günler."

-Talimat da nedir?

-Lambayı söndürmek. İyi akşamlar.

Ve yeniden yaktı lam bayı.

Page 61: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 59

-Ama şimdi neden yaktın lambayı?

-Talimat böyle, diye yanıtladı sok ak lam bacısı.

-Anlamıyorum, ded i küçük prens.

-Anlayacak bir şey yok, dedi sok ak lam bacısı. "Tali­mat, talimattır. İyi günler."

Ve yeniden sön d ü rd ü lam bayı.

Sonra kırm ızı kareli bir m endille alnını kuruladı.

-Korkunç bir işim var. Bir zamanlar anlamlıydı. Sabahlan söndürüyor, akşamları yakıyordum lambamı. Günün geri ka­lanında dinleniyor, gecenin geri kalanında uyuyordum...

-Peki o zamandan bu yana talimat mı değişti?

-Talimat değişmedi, ded i sok ak lam bacısı. "Asıl acı olan da bu ya! Gezegen, yıldan yıla daha hızlı dönmeye baş­ladı ama talimat değişmedi!"

-Yani? dedi küçük prens.

-Yani şimdi bir kere dönüşünü yalnızca bir dakikada ta­mamlıyor, dinlenecek bir saniyem bile yok. Dakikada bir söndürüp, yakıyorum lambamı!

-Bu çok garip! Demek burada günler bir dakika sürüyor!

-Garip olan yalnızca bu değil, dedi sok ak lam bacısı.Seninle konuşmaya başladığımızdan beri bir ay geçti bile."

-Bir ay mı?

-Evet. Otuz dakika. Otuz gün! İyi akşamlar.

Ve yeniden yaktı lam basını.

Küçük prens onu izledi. Talimatlarına böylesine sa ­dık kalan bu sokak lam bacısını çok sevm işti. Sandal-

Page 62: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

60 < Saint-Exupéryyesin i oradan oraya çekerek, günbatım larını izlediği günleri hatırladı. Arkadaşına yard ım etm ek istedi:

-Biliyor musun., aslında istediğin zaman dinlenebilmenı sağlayacak bir yol biliyorum...

-Nasıl isterdim... ded i sokak la m b a c ıs ı. "Çünkü aynı anda hem işine sadık hem de tembel olabilir insan."

K üçük prens devam etti sözler in e:

-Gezegenin o kadar küçük ki, üç adımda bütün çevresini dolaşabilirsin. Sürekli güneşi görmek için ağır ağır yürümen yeterli. Dinlenmek istediğin zaman ağır ağır yürürsün., ve g ü n se n in isted iğ in k a d a r sü rm üş o lur.

-Pek bir şey değişmiş olmaz, d ed i so k a k lam bacısı. "Benim hayatta tek sevdiğim şey, uyumaktır."

-Şanssızmışsın öyleyse, dedi k ü çü k p ren s.

-Şansızmışım, dedi sok ak la m b a c ıs ı. "İyi günler."

Ve lam basın ı söndü rd ü .

K üçük prens, yolculuğunu sü rd ü rm ey e devam eU ti ve "bütün diğer insanlar, kral, kendini beğenmiş, sarhoş ya da işadamı, görseler, bu sokak lambacısıyla alay ederler" di ye dü şü n d ü . Alay ederler, çünkü b ir tek o, kendisi iç in değil de, başka bir şey için ça lış ıyor .

İçini çekerek şöyle dedi kendi k en d in e:

-Bir tek onunla dost olabilirdim. Ama gezegeni gerçekten çok küçük. İkinci bir kişi için yer yok ki...

K üçük prens'in kendine itiraf e tm e k te n kaçındığı bir şey vardı: Bu gezegenden ayrıld ığ ın a üzülüyordu çü n k ü burada, yirm i dört saat iç in d e , tam bin dörl yüz kırk kere günbatım ını izleyebilirdi!

Page 63: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 61

Altıncı gezegen, bir öncek inden tam on kat daha büyüktü. K ocam an k itap lar yazan y a şlı bir beyefendi yaşıyordu burada.

-Şuna da bakın! İşte bir kaşif! diye haykırdı küçük prens'i görünce.

Küçük pren s m asan ın üzerine oturdu ve biraz soluklandı. Ş im d id en o kadar çok yol yapm ıştı ki!

-Nereden geliyorsun sen? diye sordu yaşlı Beyefendi.

-Bu kocaman kitap da neyin nesi? dedi küçük prens. Ne yapıyorsunuz siz burada?"

-Ben bir coğrafyacıyım, dedi yaşlı Beyefendi.

-Bir coğrafyacı da nedir?

Page 64: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

62 ◄ Saint'Exupéry

-Coğrafyacı, denizlerin, nehirlerin, şehirlerin, dağların v* çöllerin nerede bulunduklarını bilen bir bilgindir.

-Bu çok ilginç, dedi küçük prens. "İşte sonunda gerçel bir meslek!" Ve etrafına, coğrafyacının gezegenine şöy le bir göz attı. B öylesine görkem li bir gezegen daim önce hiç görm em işti.

-Gezegeniniz çok güzel. Okyanuslar da var mı?

-Bunu bilemem, dedi coğrafyacı.

-Ya! (küçük prens hayal kırıklığına uğramış!ı) Peki ya dağlar?

-Bunu da bilemem, dedi coğrafyacı.

-Peki ya şehirler, nehirler ve çöller?

-Bunları da bilemem, dedi coğrafyacı.

-Ama siz coğrafyacısınız!

-Kesinlikle, dedi coğrafyacı, "ama bir kaşif değilim Hiç kaşifim de yok. Şehirleri, nehirleri, dağları, denizleri vı okyanusları arayıp bulacak olan coğrafyacılar değildir. Biı coğrafyacı, öyle gezip tozmayacak kadar önemli bir insandır Masasının başından kalkmaz. Ama kaşifleri kabul eder. Onlu ra sorular sorar, gezip gördüğü yerlerin notlannı tutar. Ve ka şiflerden birinin anlattıkları ona ilginç gelirse, coğrafyacı, onun ahlaklı biri olup olmadığını anlamaya çalışır."

-Neden peki?

-Çünkü kaşifin biri çıkıp da yalan söylerse, coğrafya kitapların da felaket yanlışlara sebep olur. Bir de içiyorsa, daha da beter.

-Peki o neden? ded i küçük prens.

-Çünkü sarhoşlar çift görürler. Ve coğrafyacı, gerçekte biı

Page 65: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 63

lıınc dağ olmasına rağmen, iki tane dağ çizer.

-Birini tanıyorum; galiba çok kötü bir kaşif olurdu, dedi küçük prens.

-Mümkündür. Eğer coğrafyacı, kaşifin dürüstlüğünden > ınin olursa, keşfinin ne olduğu araştırılır.

-Gidip görülür mü?

-Hayır. Çok zor bir iş olurdu o. Ama kaşiften büyük taşlar not irmesi istenir.

Coğrafyacı b irden heyecanlanır.

-Ama sen uzaklardan geliyorsun! Sen bir kaşifsin! Geze­genini çizmemi sağlayabilirsin!

Ve coğrafyacı kalem ini hazırlayıp, defterini açtı. Ö ncelikle kaşifin anlattıkları kurşun kalem le yazı­lırdı. M ürekkeple yazm ak için, kaşifin bu anlattıkla- I ıııı kanıtlam ası beklenirdi.

-Evet? diye sorguya başladı coğrafyacı.

Oh! Benim gezegenimde, dedi küçük prens "pek ilginç !>ıı şey yoktur, o kadar küçüktür ki. Üç tane yanardağım var. İkisi halen yanıyor, bir tanesi sönmüş. Ama ne olur ne olmaz."

-Ne olur ne olmaz, dedi coğrafyacı.

-Bir de çiçeğim var.

-Çiçeklerle ilgilenmiyoruz, dedi coğrafyacı.

-O da nedenmiş! Bu hiç hoş değil!

-Çünkü gelip geçicidir çiçekler.

-Gelip geçici de ne demek?

-Coğrafya kitapları, dedi coğrafyacı, "kitapların en de-

Page 66: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

64 < Saint-Exupéry

ğerlileridir. Değerlerini asla kaybetmezler. Bir dağın yer d< ğiştirdiğine çok az rastlanır. Bir okyanusun sularının bitti)'I hiç görülmemiştir. Biz yalnızca sonu gelmeyecek şeyleri kn ğıda dökeriz."

-Ama yanardağlar yeniden püskürmeye başlayabilirin diye araya girdi küçük prens. "Gelip geçici ne demek

-Yanardağların sönüp sönmemesi bizim için fark etme bütün yanardağlar birdir bizim için. Bizim için önemli olını dağlardır. Onlar hiç değişmez.

-Peki ama gelip geçici ne demek? diye tekrarlın ! t sorusunu , so rduğu bir soruyu b ir daha a s la u nut m ayan küçük prens.

-İlerde bir gün yok olabilir, demektir.

-Benim çiçeğim günün birinde yok olabilir mi?

-Elbette.

"Çiçeğim gelip geçici" dedi kendi kendine k ü ç ı11 prens, "kendini bütün dünyaya karşı korumak için yalnı/ı < dört tanecik dikeni var! Ve ben onu yapayalnız bıraktım!"

İlk kez pişm anlık duydu. Am a cesaretlendi ve:

-Nereyi gidip görmemi tavsiye edersiniz? diye sordu

-Dünya gezegenini, d iye yan ıtlad ı coğrafyan "Oldukça ünlü bir yerdir..."

Ve küçük prens, ak im da çiçeği, çekip gitti.

Page 67: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 65

Böylece ziyaret ettiği yedinci gezegen D ünya oldu.

Dünya öyle diğer gezegenlere benzem ez! Orada yüz on bir kral (elbette siyahi kralları da unu tm a­mak gerekir), yedi b in coğrafyacı, dokuz yüz bin işa ­damı, yedi buçuk m ilyon sarh oş ve üç yüz on bir milyon kendin i beğenm iş yani aşağı yukarı iki m il­yar büyük insan yaşar.

Size Dünya'nm boyutları hakk ınd a bir fikir ver­mek için şu n u söyleyebilirim ; elektriğin keşfinden önce, altı kıtanın tüm ünü aydınlatm ak için, dört yüz illi iki bin b eş yüz on bir k işilik gerçek bir sok ak

Imnbacısı ord u su çalışıyordu.

Uzaktan bakıld ığında, göze de çok güzel gelirdi İm görüntü. Bu ordunun hareketleri, san k i bir bale gösterisindeym iş gibi ayarlanm ıştı. İlk önce Yeni /.ellanda ve Avustralya'daki sok ak lam bacıları ç ık ı­yordu sahneye. Bunlar, lam balarını yaktıktan sonra uyumaya gidiyorlardı. Onların ardından sıra, Çin ve SibiryalI sok ak lam bacılarinindi. Onlar da görevle- I İni yerine getirip, sahneden çek ild ik lerinde, Rusya ve H indistanlı sok ak lam bacıları geliyorlardı. Onla- I ıtı ardından da Afrikalı ve AvrupalI sok ak lam -

Page 68: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

66 i Saint-Exupérybacıları. Sonra Kuzey Am erikalı, sonra da Güney A m erikalı sok ak lam bacıları. Ve hiçbir zam an sıra larını şaşırm ıyorlardı. H arika bir gösteriydi bu.

Yalnızca Kuzey Kutbu sok ak lam bacısı ile m eslek taşı, G üney Kutbu sok ak lam bacısınm hayatları tem bellik le geçiyordu. Çünkü onlar sen ed e yalnızca iki kere çalışıyorlardı.

Page 69: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 67

ABÖLÜM 17

İnsan iğneli sözler söylem eye kalk ışınca , biraz da yalan söylem ek zorunda kalıyor. S ize sok ak lam ba- cılarm dan bahsederken , pek dürüst davranm adım . Tanımayanlar için, gezegenim iz hakk ında yan lış d ü ­

şüncelere kapılabilecekleri şeyler söyled im . İn sa n ­lar, gezegenin çok ufak bir k ısm ın ı kaplarlar. İki milyar dünya vatandaşı, m itinglerde olduğu gibi, ayağa kalkıp, şöyle birazcık s ık ışsa , yirm i m il gen iş­liğinde ve yirm i m il uzunluğunda bir alana pek ra­hatça sığabilirler. D olayısıyla bütün insanları, Pasi­fik'teki ufak bir adaya sığd ırm am ız m üm kündür.

Elbette, bundan büyük insan lara söz edersen iz, size asla inanm azlar. Çok daha fazla yer kapladık la­rını sanırlar. En az baobablar kadar önem li o ld u k ­larını zannederler. S iz de o zam an hesap yapm aları­nı önerirsin iz. Onlar sayılara bayılırlar; bu h o ş la r ı­na gidecektir. Am a zam anınızı bun unla harcam ayın. Hiçbir işe yaram az. Bana güvenebilirsin iz.

Küçük prens, Dünya'ya ilk ayak bastığında kim sele - ı l göremedi ve buna çok şaşırdı. Tam yanlış gezegene geldiğini düşünüp endişeye kapılacakken, kum un üs - İlinde, ay renginde bir halka kımıldanıverdi.

-İyi geceler ğey i verdi, küçük prens.

Page 70: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

68 ◄ Saint-Exupéry

-İyi geceler, ded i yılan.

-Hangi gezegendeyim acaba ben? diye sordu küçül' prens.

-Dünya'dasın, Afrika'da, diye yanıtladı yılan.

-Ah!... Dünya'da hiç kimse yok mu öyleyse?

-Burası bir çöl. Çölde hiç kimse olmaz. Dünya çok büyük tür, dedi yılan.

K üçük prens bir taşın üzerine oturdu ve kafasını gökyüzüne doğru kaldırdı:

-Kendi kendime hep şunu sorarım, dedi küçük prens "acaba bütün bu yıldızlar, herkes bir gün kendi yıldızına ko­bayca geri dönebilsin diye mi parıldayıp dururlar? Bak benim gezegenime. Tam üstümüzde duruyor... Ama aslında ne kadar da uzak!"

-Güzelmiş, ded i yılan. "Ne yapmaya geldin sen buraya?"

-Bir çiçekle aramızda bazı sorunlar oldu, dedi küçük prens.

-Ya! dedi yılan.

Ve sustular.

-Nerede bu insanlar? diye sordu son u n d a küçük prens. "Bu çölde yalnız başınayız..."

-İnsanlar arasında da yalnız başınayızdır, dedi yılan.

Küçük prens uzun süre yılana baktı:

-Garip bir hayvansın, dedi sonun da, "bir parmak kadar incesin..."

-Ama bir kralın parmağından bile daha güçlüyümdür, dedi yılan.

Page 71: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 69

Küçük prens gülüm sedi:

-O kadar da güçlü olamazsın... Ayakların bile yok., geze- ınezsin bile sen...

-Seni bir geminin götürebileceğinden daha uzaklara götürebilirim, ded i yılan.

Altın bir b ilezik gibi, küçük prens'in ayak bileğine dolandı:

-Dokunduğum her insanı, çıktığı toprağa geri gönderirim hon, dedi. "Ama sen tertemizsin ve bir yıldızdan geliyorsun..."

Küçük prens cevap verm edi.

-Bu taştan Dünya'da böylesine zayıf olmana çok acıdım. I ğer bir gün kendi gezegenini çok özlersen sana yardım ede­bilirim. Seni...

-Tamam! Bunu anladım, dedi küçük prens "ama neden sürekli bilmece gibi konuşup duruyorsun?"

-Ben bütün bilmeceleri çözerim, dedi yılan.

Ve sustular.

Page 72: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

70 « Saint-Exupéry

BÖLÜM 18

Küçük prens çölü geçti ve karşısına yalnızca tek bir çiçek çıkü. Üç yapraklı bir çiçek, öylesine bir çiçek...

-Merhaba, ded i küçük prens.

-Merhaba, dedi çiçek.

-İnsanlar nerede? diye sordu k ibarca küçük prens.

Çiçek, günün birinde, bir kervanın geçip gittiğini görm üştü .

-İnsanlar mı? Sanırım onlardan altı, bilemedin yedi tane var. Yıllar önce görmüştüm onları. Ama şimdi nerede olduk lannı kimse bilmiyor. Rüzgar oradan orava sürükler .onları. Kökleri yok onlann. sorunlan da bu.

Page 73: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 71

4> 8 k

BÖLÜM 19

Küçük prens yü k sek bir dağın tepesine tırm andı. Bugüne kadar yalnızca, dizine kadar gelen üç yanar­dağını görm üştü . S ön m ü ş yanardağı da tabure o la ­rak kullanırdı. "Bunun gibi yüksek bir dağın tepesinden" dedi kendi kendine "bir bakışta bütün bir gezegeni ve bü­tün insanları görebilirim." Ama ucu sivri kayalardan başka bir şey görem edi.

-Merhaba, j jve bağırdı öylesine-

-Merhaba., merhaba., merhaba, diye yan}.fjggrHi yank ı>.-Siz kimsiniz? ded i.küçü l^ p re n s - ,

-Siz kimsiniz., siz kimsiniz., siz kimsiniz... diye yanıt ladı yankiT ----------

-Arkadaşım olun benim, çok yalnızın^ d ed i

-Çok yalnızım.,, cflk_yalnızım.. çok yalnızım... dİVe_ ( evap verdi yankı.

"Ne kadar ,ik ..~garip -^ .^ ezege»l^ -éiye ( 1 ü şü n d ü o zamajx. "Her-Urafı,kupkuru,- sipsivri, üstelik de acıması^

Ve insanların havai güçleri hile yok. Onlara ne söylersen, onn tekrar ediyorlar... Gezegenim- ' v, de bir çiçeğim vardı; ilk o îVv konuşurdu hep..."

Page 74: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

72 4 Saint-Exupéry

BÖLÜM 2 0

Kumların, kayaların, karların arasında uzun za­m an yürüdükten sonra, son u n d a bir yol keşfetti kü­çük prens. Ve yolların h ep si de daim a insanlara çıkar.

-Merhaba, dedi.

Page 75: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 73

G üllerle dolu bir bahçedeydi.

-Merhaba, dedi güller.

Küçük prens onlara baktı. H epsi de kendi çiçeği­ne benziyorlardı.

-Siz de kimsiniz? diye sordu şa şırm ış bir halde.

-Bizler gülleriz, dedi güller.

-Ya! dedi küçük prens...

Ve kendin i çok m utsuz h issetti. Çiçeği ona, evren­de ken d isi gibi b aşk a bir çiçek daha olm adığını söy ­lem işti. Am a işte burada, hepsi de onun aynısı, b eş bin çiçek vardı! "Burayı görse" dedi kendi kendine, "çok üzülürdü., bütün gücüyle öksürür, alay etmesinler diye ölü taklidi bile yapardı. Ve ben de onunla ilgileniyormuş gibi yapmak zorunda kalırdım, yoksa beni küçük duruma düşürmek için, gerçekten öldürürdü kendisini..."

Sonra da şöyle dedi, kendi kendine: "Bir eşi daha olmayan bir çiçeğe sahip olduğum için kendimi zengin sanı­yordum, oysa yalnızca sıradan bir çiçeğe sahipmişim. Sıradan bir çiçek ve yüksekliği dizlerine ancak ulaşan biri çoktan sön­müş üç yanardağa sahip olmak beni hiç de iyi bir prens yap­maz..." Sonra kendin i otların üzerine bırakıp , ağla­maya başladı.

9

Page 76: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

74 i Saint-Exupéry

ABÖLÜM 21

İşte o anda tilk i göründü.

-Merhaba, dedi tilki.

-Merhaba, dedi kibarca küçük prens, arkasını dönd ü am a k im seyi görem edi.

-Buradayım, ded i se s , elm a ağacının altından.

-Sen de kimsin? ded i küçük prens. "Çok şirinsin..."

-Ben bir tilkiyim, ded i tilki.

-Gel beraber oynayalım, dedi küçük prens. "O kadar üzgünüm ki..."

-Seninle oynayamam, dedi tilki. "Ben evcilleştirilmedim."

-Ya! Özür dilerim, dedi küçük prens.

Biraz d ü şü n d ü k ten sonra, ekledi:

-Evcilleşmek ne demek?

-Buralardan değilsin, dedi tilki, "ne anyorsun?"

-İnsanları arıyorum, ded i küçük prens. "Peki ama ev­cilleşmek ne demek?"

-İnsanlann, dedi tilki, "tüfekleri vardır ve avlanırlar. Bu da çok rahatsız edicidir! Tavuk da yetiştirirler. İlgilendikleri tek şey budur. Sen tavuk mu anyorsun?"

Page 77: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

-Hayır, dedi küçük prens. "Ben arkadaş anyorum. Ev­ci Ileşmekjısjdfimdi^

-Çoktan unutulmuş bir şeydir bu, dedi tilki. '"Bağlar kur- ıııak' anlamına gelir."

-Bağlar kurmak mı?

-Elbette, ded i tilki. "Sen benim için hala diğer yüz bin _ çocuktan birisin yalnızca. Ve benim sana ihtiyarım yr>v Senin de hana ihtiyacın vok. Ben senin için diğer vüy hin t i [kiden biriyim. Ama eğer beni evci)leştinnfP birhirimi^ ihtiyacımız olur. Benim için dünyada essiz olursun. Ben de senin için dünyada essiz olurum-J.'

r ~ — ,-Anlamaya başlıyorum, dedi küçük prens. "Bir çiçek tanıyorum., sanırım o beni evcilleştirdi..."

-Olabilir, dedi tilki. "Her şey olabilir şu dünyada...^

-Oh! Dünya'da değil, dedi küçük prens. Tilki m e­rak lanm ış gibiydi:

-Başka bir gezegende mi?

Küçük Prens ► 75

Page 78: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

76 ◄ Saint-Exupéry

-Evet.

-Peki o gezegende de avcılar var mı?

-Hayır.

-Bak bu çok ilginç! Peki ya tavuk?

-Hayır.

-Hiçbir şey mükemmel değildir zaten, diye içini çekti tilki.

A nlattıklarına geri döndü tilki:

-Tekdüzedir benim hayatım. Ben tavukları avlarım, insan­lar da beni avlar. Bütün tavuklar birbirine, bütün insanlar da birbirine benzerler. Ojdizden sıkılıyorum biraz. Ama eğer sen beni evcilleştirirsen, hayatım aydınlanır.. JßptüiL-ayak ses^.

J^xi^e n ik küiik^alLsesi tan ı m.l S. akj^şJ .ri beni toprağın altına kaçırır. Ama senin ayak sesin, beni top­rağın altından çıkartır, tıpkı müzik gibi. Bir de suna bak! Ora­daki buğday tarlasını görüyor musun? Ben ekmek vemerrrC) yüzden buğday benim isime varamaz. Buğday tarlaları bana hiçbir şey hatırlatmaz. Ve bu çok üzücüdür! Ama senin buğ-

Page 79: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 77

day sarısı saçların var. O yüzden beni e v c ille s tir irse n h e r sev

harika olur! Saçlarınla aynıjjmlüiuğdavi gömnce.seni. hatır­k e n 1 V e hıığday..iarlalflnnt1an ^ pn n'»7tfar1 TYgHirim...

Tilki su stu ve uzun uzun küçük p ren s’e baktı:

-Lütfen... evcilleştir beni! dedi.

-Bunu çok isterdim, dedi küçük prens "ama fazla za­manım yok. Daha tanışacak arkadaşlarım ve öğrenecek bir sürü şeyim var."

-İnsan yalnızca evcilleştirdiği şeyleri fopiv^hilir dedi tilki. "Onların yeni şeyleri tanımaya vakitleri vok artık. Her şeyi, hazır yapılmış şekilde, satıcılardan satın alıyorlar. Ama satıcılar arkadaş satmadıklarından, hiç,arkadaşları vok insan­ların. Eğer bir arkadaş istiyorsa^ çvcilleştir beni!"

-Ne yapmak gerekiyor bunun için? ded i küçük prens.

-Çok sabırlı olmak gerekir, dedi tilki. "Önce benim biraz uzağıma bir yere, mesela şu çalılann oraya oturacaksın. Ben sana şöyle gözümün ucuyla bakacağım ama sen hiçbir şey söylemeyeceksin. Yanlış anlaşılmanın tek sebebi sözcükler- dir. Ama, her geçen gün, biraz daha yakınıma oturabilirsin..."

E rtesi gün geri geldi küçük prens.

-Her gün avnı saatte gelsen daha iyi olur, dedi tilki. "Mesela öğleden sonra saat dörtte geliyorsan, ben saaLüçten itibaren mutlu olmaya haşlarım Zaman geçtikçe daha mutlu hissederim kendimi ve saat tam dörtte iyice heyecanlanır hat- ta endişelenirim. Ama sonunda ödülüm mutluluk olur! Fakat sen her gün farklı bir saatte gelirsen, kalbimi ne zaman hazır- lamaya başlayacağımı bilemem., bunu bir gelenek haline ge-1 ıımek gerek."

Page 80: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

-Bu da çoktan unutulmuş bir şeydir, dedi tilki. "Geint. I ( bir günü diğer günlerden; bir saati, diğer saatlerden Ilıklı kılan şeydir. Mesela şu benim avcılann da bir geleneği \ •• Her perşembe kasabanın kızlarıyla dansa giderler. O yü/d. . harika bir gündür perşembe! Üzüm bağlarının oraya kinin, dilediğim gibi gezinirim. Eğer avcılar herhangi bir pıı. dansetselerdi, bütün günler birbirine benzerdi ve ben de I" rahat yüzü görmezdim."

78 i Saint-Exupéry

-Gelenek de nedir? dedi küçük prens.

Ve b ö y lece tilk iy i evcilleştirdi küçük prm Ayrılık vakti geldiğinde:

-Ah! d ed i tilk i., "ağlayacağım."

-Ama bu senin hatan, dediyapmak istememiştim ama seni evcilleştirmemi sen istedin

Page 81: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

-Elbette, dedi tilki.

Ama ağlayacaksın! ded i küçük prens,.

-Elbette, dedi tilki.

-Ama o zaman hiçbir şey kazanmamış olurspn!

Kazanırım, dedi tilki "buğdayların rengi «taypsinHe "

Ve ekledi:

-Git güllere yeniden hak. Senin gülünün dünyada hir.e.şinin ■ l.ıha olmadığını anlayacaksın. Bana elveda demek için geri ge-„ Ilı m ; o zaman ben de sana hediye olarak bir sır veririm.

Kiiçiık p ren s güllere yeniden b ak m ak için k a şu fi.f lM .

Hiçbiriniz benim gülüme benzemiyorsunuz, hatta hiçbir i j'c benzemiyorsunuz, dedi güllere. "Si?- hir. kimseyi ev­il loştirmediniz ve hic kimse de sizi evcilleştirmedi. Bir za­

manlar tilkim neyse, tıpkı onun gibisiniz. Diğer yüz bin tilki- • İrn biriydi yalnızca. Ama onu arkadaşım vantım ve simdi muin dünyada bir eşi daha yok."

Güller üzü lm üşlerd i.

-Güzelsiniz belki ama boşsunuz hepiniz, dedi. "Sizinm muza hiç kimse canım vermez. Elbette, benim çiçeğimi

I• oıen birisi onıı sizlemhe.nzetehilir Ama o. tekiıaşma bütün İn İlinizden daha değerlidir; çünkü ben onu suladım. Çünkü omu rüzgardan korumak için paravana buldum. Çünkü onun i», m bütün tırtılları öldürdüm (kelebek olsunlar diye, bir ikisi 111 HTTUİa). yühkü ben onun şikayet fid'P d u rm a sın ı.,- l-pnd in i

Ivğen meşini dinledim; hatta kimi zaman susup kalmasını. i iiııkii o benim gülüm?-

Küçük Prens ► 70

Ve sonra tilk inin yanm a döndü:

Page 82: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

-Elveda, dedi tilki. "İşte sana vereceğim sırrım. Çok hu sit üstelik: İnsan yalnızca kalbiyle doğru görür her şeyi, İk i şeyin özü gözle görülemez."

80 < Saint-Exupéry

-E lveda, d e d i t i lk iy e . . .

-Her şeyin özü gözle görülemez, diye tekrarladı kiı çüiTprens, unutm am ak için.

-Gülünü senin için bu kadar değerli kılan, onun için kıı\ bettiğin zamandır.

-Gülüm için kı unutm am ak İçin.

-İnsanlar işte bu gerçegi unuttular, d ed i tilki. "Ama ^ aşla, unutmamalısın. İnsanr..evcilieştirdiği şeyden daimarumludur.

-Gülümden sorumluyum... diye tekrarladı kiK.uk

prens, hiç ak lın dan çıkntasm diye.

Page 83: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 81

AàBÖLÜM 22

-Merhaba, dedi küçük prens.

-Merhaba, dedi dem iryolu m akasçısı.

-Ne yapıyorsun burada? diye sordu küçük prens.

-Yolcuları biner kişilik gruplara ayınyorum, ded i m a­kasçı. "Onları taşıyan trenleri yönlendiriyorum; bazen sağa, bazen sola."

O sırada ışıklar saçan bir tren, gök gürültüsüne benzeyen bir sesle hom urdanarak, geçip gitti; m a­kasçının kulübesi bu gürültüden titreyiverdi.

-Aceleleri olmalı, dedi küçük prens. "Neyin peşindeler?"

-Makinist bile bilmez neyin peşinde olduklarını- dedi makasçı.

Ve bir başka tren, yine ışıklar saçarak, bu defa Uts yöne doğru, gök gürültüsünü andıran bir sesle homurdanarak geçip gitti.

-Geri mi döndüler hemen? diye sordu küçük p rens...

Munlar biraz önce gidenler değil, dedi m akasçı. "Biri ruler, diğeri gelir."

bulunduktan yerden memnun değiller miydi?

Page 84: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

82 i Saint-Exupéry

-İnsanlar bulundukları yerden asla memnun dcgildirlcı. dedi m akasçı.

Ve üçüncü bir tren geçip gitti, ışık lar saçıp, hom urdanarak.

-Mlc jiiften y o lcu ları m ı tak ip ediyorlar*? diye SOrdu kü çük prens.

-Hiçbir şeyi takip ettikleri falan yok, ded i m akasçj "Trenin içinde uyurlar ya da esneyip dururlar. Yaltmra £U. cuklar burunlarını cama dayayıp etrafı gözlerler,"

-Demek yalnızca çocuklar ne aradıklarını biliyorlar, dedi

çok değerli olurJmJ^chekonİ^ ellerinden aldırın anda, ağlamaya başlarlar..."

-Ne kadar da şanslılar, dedi m akasçı.

Page 85: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens » Mil

BOLUM 23

-Merhaba, dedi küçük prens.

-Merhaba, dedi su su z lu k gideren hapları satan idam. "Bu haplardan haftada bir tane alıyorsunuz ve bir da­lın hiç susamıyorsunuz."

-Neden satıyorsun bunları? diye sordu küçük prens.

-Bunlar sayesinde zamandan tasarruf ediyor insanlar, dedi satıcı. "Uzmanlar bunun üzerine bir sürü hesap yaptı. Haftada tam elli üç dakika kazandırıyor."

-Peki ne yapıyorlar bu elli üç dakikada?

-Ne isterlerse onu...

-Benim, dedi küçük prens k endi kendine "harcaya- • ık elli üç dakikam olsaydı, ağır ağır bir çeşmeye doğru vü- ııırdüm..."

Page 86: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

84 4 Saint-Exupéry

%

BÖLÜM 24

U çağım bozu lduğundan beri çölde geçirdiğim iz sek iz in c i geceydi ve e lim de kalan son su dam lasını içerken de, satıcın ın h ikayesin i d in lem iştim .

-Ah! dedim küçük prens'e, "hepsi çok tatlı anılarının ama uçağımı hala tamir edemedim, içecek damla suyum yok, vc ben de keşke, ağır ağır yürüyerek bir çeşmeye gidebilseydim!"

-Arkadaşım tilki... ded i

-Sevgili küçüğüm, tilki bir işimize yaramaz artık!

-Neden?

-Çünkü susuzluktan öleceğiz...

N eden böyle düşü ndüğüm ü anlayamadı; şöyle ya­nıt verdi:

-Ölecek olsak da, bir arkadaşa sahip olmak çok güzel Ben, bir tilki arkadaşım olduğu için çok mutluyum...

"Tehlikenin ne kadar büyük olduğunun farkında değil" el! yordum k en d i kendim e. "O ne acıkıyor, ne de susuyor, Azıcık güneş ışığı yetiyor da artıyor ona..."

Ama yüzüm e baktı ve ne düşündüğü anlam ış gll)l

-Ben de susadım., gidip bir kuyu arayalım... dedi.

Page 87: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 85 U sanm ıştım artık: U çsuz bucaksız çölün ortasın ­

da rastgele bir kuyu aram ak saçm alık tı. Yine de y o ­la koyulduk.

Y ürüdüğüm üz saatler boyunca gece oldu ve yıl­dızlar parıldam aya başlad ı. S u su zlu k yüzünden ate­şim çıkm ıştı. Bir hayal gibi görüyordum yıldızları. Küçük prens'in söylediği sözler kafam ın içinde bir o yana bir bu yana d an s ediyorlardı:

-Sen de mi susadın? diye sordum .

Am a soru m a yanıt verm edi. Yalnızca:

-Su kalbe de iyi gelebilir... dedi.

Cevabına bir anlam verem edim am a su stu m ., üzerine gitm em em gerektiğini iyi biliyordum .

Yorulm uştu, oturdu. Ben de yanm a oturdum . Uzun bir sessiz liğ in ardından:

bir çiçeğin sayesinde bu kadargüzeldirler,-, d ed i..

-Elbette, diye yanıtladım ve ay ışığının altındaki kum tepecik lerine haktim .

-Çöl de güzel, dive ek le.riL.

Bu da doğruydu. Çölü her zam an sevdim . Ufak * Ibir kum tepeceğin in üstü n e oturursunuz. H içbir şey görülm ez. Hiçbir sev duyulm az. Yine d e bir g.ı dalga gelir üzerin ize sessiz liğ in içkiden.

-Çölü güzel kılan, ded i küçük p ren s "bir yerlerinde birI uyu gizlemesidir..."

Aniden o garip kum dalgalarının ne anlam a geldi-

Page 88: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

86 < Saint-Exupéryğini anlam aya başladım . K üçük bir çocu k k en, çok esk i bir evde oturuyorduk ve b ir efsaneye göre bıı evin altında bir hazine gizliydi. E lbette k im se bula- m adı bu hâzineyi, hatta k im se aram adı blip Am a bu giz bütün evi büvülüvordu. Evim , kalb im in d e­rin lik lerinde bir s ır saklıyordu...

-Evet, dedim küçük prens'e, "eve de, yıldızlara da, çö- le de güzelliğini veren görünmez bir şeydir!"

-Tilkimle aynı fikirde olmana sevindim, dedi.

Küçük prens uvkuva d aldığında, onu k ollarıma aldım ve yola devam ettim . H eyecanlıydım . Sanki her an kırılabilecek bir hazine taşıyordum . Hatla Dünya'da onun kadar narin b a şk a bir şey yok gibi geliyordu. Ay ışığ ın ın altında, o beyaz aim , o k aoafl gözleri, rüzgarda sallanan saçları izliyordum ve s< le söylüyprdum k end i kendim e: "Bu gördüklerim valJ nı; £fü?İX.İ il] - ^TLİ3ül£aIÜLİJöJLau. ö ün_g mı dbgi yXi v,,

Aralanan dudaklarında görünen o belli belirsiz gü lüm sem eyi izlerken: "Bu küçük prens'te beni böy leşin « etkileyen nedir; onun bir_dceğe olan sadakati, uyurken, bile, bir lambanın alevi gihi hedeninde parıldayan fLçiçiağin gnriiıu tüsü elbette..." diyordum kendi ken dim e. Ve gözüme d aha da narin gözüküyordu. Lam baları iyi k o r u n a J gerekir: ufak bir esin ti b ile söndü reb ilir onları...

Ve böylece yürürken, günün ilk ışık larında, kuyu ya vardım .

Page 89: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 87

â

T*

BÖLÜM 25

-İnsanlar, d edi küçük prens, "trenlerin içinde gidip ge- liyorlar ama ne aradıklarının farkında bile değiller. Bu yüz­den de koşuşturup duruyorlar, sürekli başladıkları yere gen dönüyorlar..."

Ve ekledi:

-Boşu boşuna...

Vardığımız kuyu, çöldek i diğer kuyulara hiç b en ­zem iyordu. Ç öldeki kuyular, kum un dibine doğru kazılm ış basit deliklerdir. Bu daha çok bir köy ku­yusunu andırıyordu. Ama etrafta hiç köy yoktu ve ben de hayal gördüğüm ü sandım .

-Bu çok garip, dedim küçük prens'e "herşeyi hazır, makarası, kovası, ipi..."

G ülüm sedi, ipi sallayıp, m akarayla oynam aya başladı. Makara, uzun zam an boyunca rüzgarın d o ­kunmadığı esk i bir fırıldak gibi uğuldam aya başladı.

-Duyuyor musun, dedi küçük prens "kuyuyu uyandır­dık ve o da şarkı söylemeye başladı..."

Yorulm asını istem iyordum :

-Bırak ben yapayım, dedim "sana ağır gelir.

Page 90: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

K ovayı yavaş yavaş yukarı çektim . K uyunun ağ­z ın da d e n g e d e duracak şek ild e tuttum . K ulaklarım ­da hala k u y u n u n şark ısı yankılanıyordu ve titreyen suyun ü z e r in d e güneşin de titrediğini görüyordum .

88 4 Saint-Exupéry

-İste bu suva susamıştım, ded i küçük prens, "biraz ver de içeyim..."

Ve so n u n d a neyin p eşind e olduğunu anladım !

Kovayı dudaklarına kadar kaldırdım . Gözlerini ka- patıp, su yu içti. Sanki bir şenlikteym iş kadar mutluy­du. Bu su , herhangi bir içecekten çok farklıydı: yıldız - lar a ltında yürüyüşüm üzden, kuyunun söylediği şar­kıdan, ko llar ım ın harcadığı çabadan doğm uştu. Tıpkı bir hediye gibi, kalbe iyi geliyordu. Küçük bir çocuk- ken, N oel agacm m ışıkları, birlikte söylenen şarkılar,

Page 91: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 89 gülüm sem elerin sıcaklığa aldığım Noel hediyeleri nin öylesine parıldam asm ı saklıyordu.

-Senin gezegenindekiimıanLar-^İpHi k iıç iik nrens "ayill. bahsede besbin tane gül yetiştiriyorlar... ama aradıklarufld orada bulamazlar..."

-Bulamazlar, diye yanıtladım ,

-Oysa aradıklar şey tek bir gülün ya da tek bir su damİMI* nın içinde saklı olabilir...

Ve ekledi:

-Ama gözler kördür. Yolu kalp göstermelidir.

Suyu içtim . Arük rahat n efes a lıyordum . Sabahın ilk ışık larında, kum , bal rengindeydi. Bal rengi d* m utlu ediyordu beni. Peki içim d ek i sık ıntın ın m I»« bi neydi?...

-Bana verdiğin sözü tutmalısın, ded i yavaşç.ı kın »ılı prens, yeniden yanı başım a oturarak.

-Hangi sözü?

-Bilirsin., koyunum için bir tasma., ben o çiçekli ıı ........luyum!

C ebim den çizdiğim resim leri çıkıırılını ım uk prens onları gördü ve gülm eye başladı

-Şu senin baobablar, daha çok lahanaya bm/ı ,"d.»l

-Ya!

B aob ab larım d an öy lesin e gurm du »ıtt İm» söylem işti bunları!

-Tilkinin de., kulakları., sanki boynu/ fiilili»»» MdjtHj la uzunlar!

Yeniden güldü.

Page 92: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

90 ◄ Saint-Exupéry

-Haksızlık ediyorsun küçük adam, açık ve kapalı boa yılanı çizmekten başka bildiğim bir şey yok ki.

-Oh! Neyse, dedi "çocuklar anlar nasıl olsa."

Ve bir tasm a çizdim . R esm i ona gösterirken yüre­ğim burkulm uştu:

-Bana söylemediğin planlann var sanırım...

Am a cevap verm edi.

-Biliyorsun, yann Dünya'ya gelişimin yıl dönümü... dedi.

K ısa sü ren sessiz liğ in ardından ekledi:

-Tam buralara bir yere inmiştim...

Ve kızardı.

Yeniden, neden in i anlam adığım , garip bir üzüntü kapladı içim i. Yine de sordum :

-Dem ek, sekiz gün önce, seninle ilk karşılaşüğımız zam an, en yakın yerleşim yerinden bin m il uzakta, çölün ortasında, tek başm a, rasgele dolaşm ıyordunl Dünya'ya geldiğin noktaya geri m i dönüyordun?

Yeniden kızardı küçük prens.

Ben ise duraksayarak, ekledim :

- Dünya'ya gelişinin yıldönümü olduğu için miydi yoks.ı ’ Sorulara hiç yanıt vermezdi, ama insan kızardığı zaman, hu "evet" anlamına gelir, öyle değil mi?

-Ah! ded im "korkarım..."

Am a cevap verdi birden:

-Şimdi çalışmaya koyulmalısın. Uçağını tamir etmeli .m Ben burada bekliyorum. Yarın akşam gelirsin yine...

İçim hiç rahat e tm e ^ ş t i , Aklım a -tilki gHd* İlli kere evcilleştin iz m i, R a y a c a k s ın ız dem ektir...

Page 93: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 91

BÖLÜM 26

Kuyunun yanında, esk i bir taş duvar harabesi vardı. E rtesi akşam , işim i b itirdikten sonra, geri dönüyordum ki, uzaklardan, duvarın üzerinde otur­m u ş, ayaklarını sallayıp duran küçük prens'i gör­düm . K onuştuğunu duyuyordum :

-Hatırlamıyor musun? diyordu. "Tam olarak burası de­ğildi!"

Hiç şü p h esiz b aşk a bir se s onu şöyle yanıtladı:

-Fark etmez! Fark etmez! Yer burası değildi ama gün bu­gündür...

Duvara doğru yak laşm ayı sürdürdüm . Ne birini görüyor ne de duyuyordum . Ama küçük prens'in ya­nıt veren sesin i işittim yeniden:

-...Elbette. Kumdaki ayak izlerimin nerede başladığını görürsün. Tek yapacağın beklemek. Gece orada olacağım...

Duvara en fazla yirm i m etre uzaktaydım ve hâlâ kim seyi gör em iyordum .

S essiz liğ in ardından küçük prens:

-Zehirin iyi mi? dedi. "Uzun süre acı çekmem, öyle değil mi?"

O lduğum yerde dond um kaldım , kalbim hızla

Page 94: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

92 < Saint-Exupéry

çarpıyor am a halen bir şey anlayamıyordum.

-Şimdi git, ded i., "aşağı inmek istiyorum!"

İşte o an gözlerim i duvarın dibine yönelttim ve o l­duğum yerde sıçradım ! Oradaydı; kafasını küçük prens'e d ik m iş, siz i otuz saniyede öldüren şu sarı yılanlardan biri. Bir yandan tabancamı çıkarm ak için ceb im i karıştırıyor, b ir yandan da duvara doğru k oşuyordu m am a çıkard ığım gürültüyü duyan yılan sak in ce kum un içine daldı; musluktan dam layan son su dam laları gibi, tiz bir metal sesi çıkararak taşların arasınd a kayboldu gitti.

Duvara tam yaklaşüğım da, benim küçük prens'im , kar gibi bem beyaz k esilm iş bir halde kollarımın arası­na düşüverdi.

Page 95: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

K üçük Prens ► 93

-Bu da ne demek oluyor! Şimdi de yılanlarla mı konuş­maya başladın!

Hiç çıkarm adığı altın rengi atk ısın ı çözdüm . Ya­naklar m ı ıslattım ve biraz su içirdim . Ve şim d i ona ne soracağım ı bilem iyordum . E n d işeli bir ifadeyle yüzüm e baktı ve kollarını boynum a doladı. Sapanla vurulm uş bir kuşu n , ölürken çarpan kalbi gibi çarpıyordu yüreği. Bana şöyle dedi:

-Sonunda uçağındaki arızayı onarmana sevindim. Evine dönebileceksin artık...

-S en b u n u n ered en b iliy o rsu n ?

Tam da ona, aslın d a hiç um udum olm am asına karşın , son u n d a uçağı tam ir etm eyi başardığım ı söyleyecektim !

Sorum a yine cevap verm edi am a devam etti k o ­nuşm aya:

-Bugün, ben de evime dönüyorum...

Hüzünlendi:

-Çok da uzaklarda evim., çok zor olacak...

Olağanüstü bir şevlerin döndüğünü h issediyordum etrafta. Küçük bir çocuk gibi onu kollarım ın araşm a aldım am a bütün çabam a rağm en, sanki bir uçurum a sürükleniyordu ve onu yukarı çekem iyordum ...

Uzaklara bakıp, dalgın gözlerle:

-Yanımda koyunum da var. Koyunum için kutum da var. Ve de tasması...

H üzün dolu bir gü lüm sem e belirdi dudaklarında.

Page 96: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

94 ◄ Saint-ExupéryUzun süre bekledim . Yavaş yavaş kendine geliyor

gibiydi:

-Küçüğüm, korkuyorsun...

K orkuyordu tabii! Am a sak ince gülüm sedi:

-Bu akşam çok daha fazla korkacağım...

Bir kez daha çaresizlik içinde donup kaldım . Ve anlad ım ki bir daha o gü lüşünü görem eyecek olm a- ya katlanam azdım . O gü lüm sem e, çö lü n ortasında”

-Küçüğüm, yeniden o gülüşünü duymak istiyorum...

Am a bana:

-Bu gece, tam bir yıl oluyor. Yıldızım, geçen sene buraya ayak bastığım noktanın tam üzerinde olacak... dedi.

-Küçüğüm, bu yılan hikayesi de, yıldızların hikayesi de birer kötü rüya, öyle değil mi?

Am a sorum a cevap vermedi:

-Asıl önemli olan, gözle görülemez...

-Çiçek için olduğu gibi. Eğer herhangi bir yıldızda ya­şayan bir çiçeği seversen, geceleri, yıldızlara bakmak çoK

-Geceleri, sen de, yıldızlara bakarsın. Benim yıldızımın ne­rede olduğunu gösterirdim sana ama öylesine küçüktür ki o. Böylesi daha iyi. Benim yıldızım, senin için, bütün o yıldızlar­dan biri olacak. Ve böylece. bütün yıldızlan izlemeyi sevecek­sin - Hensj dp ™»nin_ariraHggm olacak Hem sana bir ile hediyem var...

ki bir çeşm e gibiydi ben im için.j ü n n — -----1 ! • " 1 h Timim in -» -— wt-imjjL«.

keyiflidir. Bütün yıldızlar çiçek açar.

-E lbette^,

Page 97: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 95

Yeniden güldü.

-Ah! küçük adam, küçük adam, su gülüşünü öyle çok sevi­yorum ki!

-İşte hediyem de bu... tıpkı bir su damlası gibi...

-Ne demek istivorsun?

-Yıldızlar, herkes için farklıdır birbirinden. Yolculuk edenler için, yıldızlar, yol gösterirler. Bazılan içinse küçük bir ışıktırlar sadece. Bilginler içinse birer problemdir yalnız­ca. Mesela benim şu işadamım için, altındı onlar. Ama bütün bu yıldızlar hiç konuşmazlar. Senin hiç kimsenin sahip olma­dığı bir yıldızın olacak...

-Ne demek istiyorsun?

-Geceleri, gökyüzüne bakınca, ben o yıldızlardan birinde olacağım için ve o yıldızdan sana gülümseyeceğim için, senin için bütün yıldızlar gülümsüyor olacak. Senin gülmesini bilen Y1 ldızların olacak! .

Ve yeniden güldü.,

-Ve kendini avuttuğun zaman (insan her zaman avutur kendini) beni tanımış olduğun için mutlu olacaksın. Her za­man arkadaşım olacaksın. Benimle birlikte gülmek isteyecek­sin. Ve bazen, pencereni açacaksın, iste bövle. bütiin bunlar­dan keyif almak için...Ve seni, gökyüzüne bakıp gülerken gö- ren arkadaşların şaşırıp kalacak. Ve sen de söyle söyleyecek­sin onlara: "Ya. iste övle. yıldızlar hep güldürürler beni!" Ve seni deli zannedecekler. Yani tehlikeli bir oyun hazırladım senin için...

Ve yeniden güldü.

-Sanki sana, yıldızlar yerine, bir sürü gülmesini bilen çıngırak vermişim gibi olacak...

Page 98: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

96 ◄ Saint-ExupéryVe yeniden güldü. Sonra ciddileşti:

-Bu gece., bilirsin., gelme sen.

-Seni yalnız bırakmayacağım.

-Hasta gibi olacağım bu gece., hatta biraz da ölür gibi. Ama böyle işte. Gelip de görme bunu, hiç gerek yok...

-Seni yalnız bırakmayacağım.

E n dişelen m işti birden.

-Sana söylüyorum., yılan var işin içinde. Seni de öldürme­sini istemiyorum...Yılanlar çok kötüdürler. Üstelik sırf zevk için bile öldürebilir...

-Seni bırakmayacağım.

Biraz d ü şü ndü , kendini avuturcasına:

-Yılanlann, bir kere soktuktan sonra zehirleri kalmaz ama öyle değil mi?... dedi.

* * *

O gece yola ç ık ışın ı görem edim . S ess izce gözden kaybolm uştu . Ona yetiştiğim zam an, hızlı adım lara,

Page 99: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 97kararlı bir şek ild e yürüyordu. Bana yalnızca:

-Ah! Buradasın... dedi.

Ve elim i tuttu. Am a hala endişeliydi:

-İyi olmadı geldiğin. Acı çekeceksin. Ölecekmiş gibi ola- cağım, oysa gerçekte öyle değil...

S u su yordum .

-Anlarsın, Evim çok uzakta. Bu bedeni oraya kadar taşıya- mam. Çok ağır.

Susuyordum .

-Tıpkı terkedilmiş yaşlı bir deniz kabuğu gibi olacak. Kim üzülür yaşlı deniz kabukları için...

Biraz cesaretin i kaybetti. Am a bir çabayla:

-Güzel olacak, biliyorsun. Ben de yıldızları seyredeceğim. Bütün yıldızlar, tıpkı makarası paslı birer kuyu olacak. Bütün yıldızlar susuzluğumu giderecek..

Susuyordum .

-Öyle eğlenceli olacak ki! Senin bes vüz milyon cııuma ğın, benim beş yüz milyon çeşmem ,

Ve o da su stu , çü nkü ağlıyordu...

-İşte geldik. Bırak adımlarımı yalnız atayım,.

Yere oturdu çünkü korkuyordu.

Şöyle söy ledi: ^

-Bilirsin., çiçeğim., ondan sorumluyum ben! OyU -ıin* / m 4 yıf ki! Ve öylesine narin. Bütün dünyaya karşı kemlıııı kum mak için dört tanecik dikeninden başka bir şeyi yok

Page 100: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

98 i Saint-ExupéryBen de oturdum çünkü ayakta duracak gücüm

kalm am ıştı. Ve şöyle dedi:

-İşte., hepsi bu...

Önce biraz tereddüt etti, so nra ayağa kalktı Bin. adım attı. Ben kım ıldavam ıvordum .

Ayağının yanında sarı hır ş im şek çakıverdi yal­nızca. Bir süre hareketsiz kaldı. Hiç Bağırm adı. Tijg- f o b ir agac gibi yavaşça devrildi. S es b ile çıkm adı d ü şü şü n d en , kum un yüzünden.

Page 101: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 99

Ve şim di, altı yıl geçti bile bunların üzerinden ... Bu hikayeyi daha önce k im seye anlatm adım . Geri döndüğüm de, hala hayatta o lduğum u gören arka­daşlarım o ldukça s evindiler. Ben ise üzgündüm am a şöyle söylüyordum onlara: Yorgunluktandır...

Page 102: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

100 i Saint-ExupéryŞim d i biraz avuttum sayılır kendim i. Yani... tam

anlam ıyla o lm asa bile. Am a iyi biliyorum ki, küçül prens gezegenine geri döndü, çünkü güneş doğdu ğunda, vücudunu bulam adım . Öyle ağır bir vücudu da yoktu ... Ve şim di geceleri yıldızları dinlem eyi ■ y iy o ru m .^ anki b eş yüz m ilvon çıngırak gibiler...

Am a bek lenm edik bir şey oldu bu arada. Küçül prens için çizdiğim tasm aya, deri bir kayış eklem eyi unutm uşum ! Koyununu asla bağlayam ayacak. < > yüzden kendi kendim e sorup durdum : "Neler oklu acaba gezegeninde? Belki koyun, çiçeği yemiştir..."

Bazen de şöyle diyordum : "Tabii ki hayır! küçül prens geceleri çiçeğinin üstünü cam bir kavanozla kapatıı. ıı telik koyununu gözden kaçırmaz..." Böylece m utlu olu yordum . Ve bütün yıldızlar gülüm süyorlardı.

Şöyle söylediğim de oluyordu: "Bir kerecik gö/dt ıı kaçırsan bile yeter! Küçük prens, bir akşam, kavanozu koyumu ı unuttu ya da koyun gece hiç ses çıkarmadan kaçıverdi ve

J ş te o zam an çıngıraklar gözyaşlarına dönüşüyorlııı ılıt

İşte büyük bir sırd ı bu. Tıpkı b enim g ib i, küçük prens'i seven sizler için de, evrenin herhangi bir yı rinde, h iç j ^ ı j s ıa d ı ğ ı n ^ bir çiççgl y«m is va da y e m e m iş o lm a s ı aynı şey değil, öyle dı nil m i?...

Gökjmzü^ne bakıp Kend jnize .şuniLSonın:. Kov un ç içeği yedi m i yem edi m i? Ve göreceksin iz h er şev d eğ işecek...

Ve asla , hiçbir büyük insan bunun ne kaçla» önem li o lduğunu anlayam ayacak!

Page 103: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

Küçük Prens ► 101

Du benim için, dünyanın en güzel am a en h ü zü n ­lü ı < inidir. A slında bir önceki sayfadaki resm in ay­nı m .una daha iyi görebilm eniz için yeniden çizdim . l-.il« l a m burada belirdi küçük prens ve sonra da l> lyholup gitti.

Page 104: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil

1Q2 ◄ Saint-Exupéry

Bir gün Afrika'yı gezm eye gider de yolunuz çöle d ü şerse, burayı hatırlam anız için resm e dikkatlice bakın. Ve olur da geçerseniz buradan, yalvarırım , h em en gitm eyin, bekleyin biraz yıld ızın altında! Eğer yanınıza bir çocuk gelirse, gülüyorsa, altın saçları varsa, sorduğunuz soru lara cevap verm iyor­sa , k im o ld u ğu n u an larsın ız . O zam an nazik davranın ona! Beni böyle üzüntü içinde bırakm ayın: hem en yazın bana, o geri döndü diye...

Page 105: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil
Page 106: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil
Page 107: media.turuz.com · PDF filei *(ANTOINE DE SAINT-EXUPERY) ... nan Küçük Prens'in böylesine sevilmesinin bir nedeni olmalı. Hiç şüphesiz binlerce kez, düşünceler üretil